448
B HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Türkiye Maliye Sempozyumu 7-11 Mayıs 2008 * Türk Vergi Sisteminin Küresel Bağlamda Değerlendirilmesi Bildiriler, Tartışmalar

Maliye Bölümü Türkiye Maliye • Sempozyumumaliyesempozyumu.sakarya.edu.tr/sites/...turkiye-maliye-sempozyumu-pdf.pdf · Bildiğiniz üzere bu yılki sempozyum konusu uluslararası

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • B HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye B ö l ü m ü

    Türkiye Maliye

    • Sempozyumu 7-11 Mayıs 2 0 0 8

    * Türk Vergi Sisteminin

    Küresel Bağlamda Değerlendirilmesi

    Bildiriler, Tartışmalar

  • H A C E T T E P E ÜNİVERSİTESİ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü

    Türkiye Maliye Sempozyumu 7-11 Mayıs 2008

    Türk Vergi Sisteminin

    Küresel Bağlamda Değerlendirilmesi

    Bildiriler, Tartışmalar

  • İçindekiler

    Önsöz 5

    I. 23. Maliye Sempozyumu Bilim Kurulu 7

    II. 23. Maliye Sempozyumu Düzenleme Kurulu 9

    III. 23. Maliye Sempozyumu Programı 11

    IV. Açılış Konuşmaları 15

    V. Oturumlar 27

    E k l e r

    Ek 1:23. Maliye Sempozyumu Katılımcılar Listesi 429

    Ek 2: Daha Önce Düzenlenen Maliye Sempozyumları 437

    Ek 3: Fotoğraflar 441

  • Önsöz

    7-11 Mayıs 2008 tarihlerinde Antalya'da gerçekleştirilen 23. Maliye Sempozyumu bildirileri ve

    tartışmalarının kitaplaştırılması süreci bir hayli uzadı. Meslektaşlarımızdan gelen "kitap ne zaman

    çıkıyor" soruları artmaya başladı. "Eskişehir Osmangazi Üniversitesi neredeyse 24. Maliye Sem

    pozyumunu gerçekleştirecek, kitap nerede" diyenler de oluyor. Kitabın çıkmasının bu tarihe kadar

    sarkması bizim dışımızdaki nedenlerden, özellikle bant kayıtlarının çözümünde yaşanan sıkıntı

    lardan kaynaklanmıştır. Gecikme için özür diliyoruz.

    Bölüm arkadaşlarım her türlü sıkıntıya rağmen, sempozyumu kitaplaştırmak için canla baş

    la çalıştılar. Bildirilerin ve tartışmaların yayıma hazır hale gelmesinde Bölümdeki tüm öğretim

    üyesi ve asistan arkadaşlarımın yoğun çabası ve katkısı oldu. Hepsine fedakârlıkları için teşek

    kür ediyorum. Sempozyumun başarıyla gerçekleştirilmesi, Rektörümüz Prof.Dr. Uğur Erdener ve

    Rektör Yardımcımız Prof.Dr. Hasan Kazdağlı'nın katkıları ve yardımları sayesinde mümkün ol

    muştur. Kendilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca Sempozyum Bilim Kurulu başkanı Prof.Dr. Aykut

    Herekman'nın nezdinde tüm Bilim Kurulu üyelerine organizasyonun gerçekleştirilmesinde ver

    dikleri emek için teşekkür ediyorum.

    Tüm titizliğimize rağmen basımda bazı eksiklik ve hataların ortaya çıkması muhtemeldir. Bu

    kusurlar için şimdiden meslektaşlarımızın hoşgörüsüne sığınıyoruz.

    Da hanice başarılı Türkiye Maliye Sempozyumlarında buluşmak dileğiyle "Maliye Topluluğu "nun

    tüm üyelerine Hacettepe Üniversitesi Maliye Bölümü adına saygılar sunuyorum.

    Prof.Dr. Nurettin Bilici

    Hacettepe Üniversitesi

    Maliye Bölümü Başkanı

  • I. 23. Maliye S e m p o z y u m u Bilim Kurulu

    Unvan Ad Soyad Kurum Prof.Dr. Aykut H E R E K M A N Anadolu Üniversitesi

    Prof.Dr. Nihat FALAY İstanbul Üniversitesi

    Prof.Dr. Beyhan ATAÇ Anadolu Üniversitesi

    Prof.Dr. Naci M U T E R Celal Bayar Üniversitesi

    Prof.Dr. Turgay BERKSOY Marmara Üniversitesi

    Prof.Dr. Mehmet T O S U N E R Dokuz Eylül Üniversitesi

    Prof.Dr. Ahmet K I R M A N Galatasaray Üniversitesi

    Prof.Dr. Metin TAŞ Uludağ Üniversitesi

    Prof.Dr. Nurettin BİLİCİ Hacettepe Üniversitesi

    Prof.Dr. Yusuf KARAKOÇ Dokuz Eylül Üniversitesi

    Doç.Dr. Abuzer PINAR Ankara Üniversitesi

    Doç. Dr. Selami SEZGİN Pamukkale Üniversitesi

    Doç.Dr. Ahmet KESİK Maliye Bakanlığı

    Doç.Dr. Mustafa D U R M U Ş Gazi Üniversitesi

    Yrd.Doç.Dr. Ahmet T E K İ N Dumlupınar Üniversitesi

    Yrd.Doç.Dr. Fatih SAVAŞAN Uşak Üniversitesi

    Dr. Hüseyin IŞIK Maliye Bakanlığı

  • II. 23.Türkiye Maliye S e m p o z y u m u Düzenleme Kurulu

    Kurul Başkanı: Prof.Dr. Mehmet TOKAT (Dekan)

    Organizasyon Kurulu

    Prof.Dr. Nurettin BİLİCİ (Bölüm Başkanı)

    Doç.Dr. Necmiddin BAĞDADİOĞLU

    Doç.Dr. M.Cahit GÜRAN

    Yrd.Doç.Dr. M.Umur T O S U N

    Öğr.Gör. Mustafa KAYA

    Danışma Kurulu

    Prof.Dr. Orhan MORGİL

    Doç.Dr. A. Burçin YERELİ

    Yrd.Doç.Dr. A. Tarkan ÇAVUŞOĞLU

    Yrd.Doç.Dr. A. Nil T O S U N

  • III. 2 3 . Türkiye Maliye S e m p o z y u m u Programı

    Konu: Türk Vergi Sisteminin Küresel Gelişmeler Bağlamında Değerlendirilmesi (Teori, Uygulama, Denetim) Yer: Xanadu Resort Hotel, Acısu Mevkii, Belek, Antalya

    Tarih: 7-11 Mayıs 2008

    7 M a y ı s Ç a r ş a m b a

    12.00'den İtibaren: Otele Giriş

    19.30: Rektörlük Gala Yemeği

    8 M a y ı s P e r ş e m b e S a b a h

    Açılış Konuşmalar ı ( 9 . 3 0 - 1 0 . 3 0 ) 15

    Prof.Dr.Nurettin Bilici 16

    Hacettepe Üniversitesi Maliye Bölüm Başkanı

    Prof.Dr. Uğur Erdener 17

    Hacettepe Üniversitesi Rektörü

    Kemal Unakıtan 19

    Maliye Bakanı

    1. Oturum: 10.30-12.30 27 V e r g i l e n d i r m e d e U l u s l a r a r a s ı G e l i ş m e l e r

    ( O t u r u m Başkanı: Prof.Dr. H a s a n Kazdağh, H a c e t t e p e Üniversitesi Rektör Y.)

    Ana Cebreiro, OECD, Tax Economist, Mena-OECD Investment Programme, 29

    Centre For Tax Policy And Admisnitration

    "International Fiscal Trends: An OECD Perspective"

    Dale Hart, I M F Fiscal Affairs Department 35

    "Recent Developments In Tax Administration Around The World"

    1. Oturum Soru Cevap 39

  • 12 23. Maliye Sempozyumu

    8 M a y ı s Perşembe Öğleden Sonra 2. Oturum 14.00-16.30 43 Globalleşmenin Türk Vergi Sistemine Etkileri ( O t u r u m Başkanı : Prof.Dr. Sadık Kırbaş, O k a n Üniversitesi Rektörü)

    Doç.Dr. Abuzer Ptnar (AÜ, SBF) - Yrd.Doç.Dr. H. Yasemin Özuğurlu (Mersin Ün.) ...45

    Küreselleşme Sürecinde Vergi kapılarındaki Dönüşüm: Türkiye Küresel Yapının Neresinde?

    Yrd.Doç.Dr. Binhan Elif Yılmaz - Dr. Murat Şeker - Arş. Gör. Murat Çak (istanbul Ün.).. ...71

    Uluslararası Vergi Rekabetinin Doğrudan Yabancı Sermaye Üzerindeki Etkileri:

    Türkiye Açısından Karşılaştırmalı Bir Analiz

    Yrd.Doç.Dr. Mustafa Yıldıran - Yrd.Doç.Dr. Serdar Öztürk - 105

    Arş.Gör. Süleyman Bolat (Sivas Cumhuriyet Ün.)

    Uluslararası Yatırımların Vergi Yönlü Mali Bozulma Etkileri: Kore, Türkiye ve Meksika Üzerine

    Karşılaştırmalı Analiz

    2. Oturum Soru Cevap... „ 121

    9 M a y ı s C u m a S a b a h

    3. Oturum 9.30-12.00 127 Türk Vergi Sisteminin Avrupa Birliği'ne Uyumu ( O t u r u m Başkanı: Prof.Dr. Fazı l Tekin, Eskişehir O s m a n g a z i Üniversitesi Rektörü)

    İsa Coşkun (Maliye Bakanlığı Müsteşar Yrd.).. _ _ „ „ 129

    Avrupa Birliği Müzakere Sürecinde Vergilendirme

    Mehmet Erkan {Maliye Bakanlığı, Daire Başkanı)..... „ 143

    Türkiye'de Dolaylı Vergilerin Yapısı ve Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum

    ^tfrof.Dr. Nurettin Bilici (Hacettepe Üniversitesi): 233

    \[ Ifllkeler Karşılaştırması)

    3. Oturum Soru Cevap 245

    *9 Mayıs Cuma Öğleden Sonra 4. Oturum 13.30-16.00 „ „ 249 Vergi Kaçakçılığına Karşı Mücadele ( O t u r u m Başkanı: Prof.Dr. Şerafett in Aksoy, İstanbul Üniversitesi)

    Vedat Gürbüz (Maliye Bakanlığı, Hesap Uzmanı) 251

    Kayıt Dışı Ekonomi, Vergi Kaçırma ve Vergi Denetimi

    Prof.Dr. Fethi Heper - Dr. Ahmet Ak (Anadolu Üniversitesi) 271

    Kayıt Dışı Ekonomi ve Vergi Sosyolojisinin Kayıt Dişiliği Belirlemedeki Önemi

    (Kanada ve Türkiye'den Sosyolojik Çalışma Örnekleri)

  • III. 2 3 . Türkiye Maliye S e m p o z y u m u Programı

    Konu: Türk Vergi Sisteminin Küresel Gelişmeler Bağlamında Değerlendirilmesi (Teori, Uygulama, Denetim) Yer: Xanadu Resort Hotel, Acısu Mevkii, Belek, Antalya

    Tarih: 7-11 Mayıs 2008

    7 M a y ı s Ç a r ş a m b a

    12.00'den İtibaren: Otele Giriş

    19.30: Rektörlük Gala Yemeği

    8 M a y ı s P e r ş e m b e S a b a h

    Açılış Konuşmalar ı ( 9 . 3 0 - 1 0 . 3 0 ) 15

    Prof.Dr.Nurettin Bilici 16

    Hacettepe Üniversitesi Maliye Bölüm Başkanı

    Prof.Dr. Uğur Erdener 17

    Hacettepe Üniversitesi Rektörü

    Kemal Unakıtan 19

    Maliye Bakanı

    1. Oturum: 10.30-12.30 27 V e r g i l e n d i r m e d e U l u s l a r a r a s ı G e l i ş m e l e r

    ( O t u r u m Başkanı: Prof.Dr. H a s a n Kazdağlı, H a c e t t e p e Üniversitesi Rektör Y.)

    Ana Cebreiro, OECD, Tax Economist, Mena-OECD Investment Programme, 29

    Centre For Tax Policy And Admisnitration

    "International Fiscal Trends: An OECD Perspective"

    Dale Hart, IMF Fiscal Affairs Department 35

    "Recent Developments In Tax Administration Around The World"

    1. Oturum Soru Cevap 39

  • Sempozyum Programı 13

    4. Oturum Soru Cevap 295

    5. Oturum 16.15-18.00 299 V e r g i H u k u k u v e V e r g i Y a r g ı l a m a s ı A l a n ı n d a B a z ı S o r u n l a r

    ( O t u r u m Başkanı : Prof.Dr. Yı lmaz Büyükerşen,

    Es laşeh ir Büyükşehir Belediye Başkanı )

    f.Dr. Yusuf Karakoç (Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fak.) 301

    i (Hukuku) Alanının Düzenleme, Uygulama ve Yargılama Sorunları

    Yrd.Doç.Dr. Emrah Ferhatoğlu (Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hukuk Fak.) 315

    Uluslararası Vergi Uyuşmazlıklarının Giderilmesi: Avrupa Birliği Tahkim Anlaşması

    5. Oturum Soru Cevap 335

    1 0 Mayıs C u m a r t e s i S a b a h

    6. Oturum 9.30-11.30 337 Ç e v r e V e r g i l e r i v e E l e k t r o n i k T i c a r e t i n V e r g i l e n d i r i l m e s i K o n u l a r ı n d a

    G l o b a l G e l i ş m e l e r e U y u m

    ( O t u r u m Başkanı: Prof.Dr. O r h a n Morgi l ,

    Hacet tepe Üniversitesi, İ İ B F İktisat Bö lüm Başkanı)

    Dr. Biltekin Özdemir (E. Maliye Bakanlığı Müsteşarı) 339

    Küresel Kirlenme, Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme ve Çevre Vergileri

    Yrd.Doç.Dr. Neslihan Coşkun Karadağ (Çukurova Üniversitesi) 373

    Dünya'da Elektronik Ticaretin Vergilendirilmesi ve Türkiye Açısından Değerlendirilme

    6. Oturum Soru Cevap 405

    1 1 . 3 0 S e m p o z y u m Genel Kurulu

    11 Mayıs P a z a r

    7. Oturum 9.30-11.00 407 T ü r k Y ü k s e k Ö ğ r e t i m S i s t e m i n d e M a l i y e E ğ i t i m i n i n Yer i v e S o r u n l a r ı

    ( O t u r u m Başkanı: Prof.Dr. Nihat Falay, İstanbul Üniversitesi)

    Yrd.Doç.Dr. İbrahim Organ (Pamukkale Üniversitesi) 409

    Yrd.Doç.Dr. Ersan Öz (Pamukkale Üniversitesi) 409

    7. Oturum Soru Cevap 427

    1 2 . 0 0 Otelden Ayrılış

    oç.Dr. Hakan Uzeltürk (Galatasaray Üniversitesi) 289

    gi Konseyi

  • I

  • Açılış Konuşmaları

    Sunucu Açılış törenine başlamadan önce, sizleri Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk ve si

    lah arkadaşlarının anısına bir dakikalık saygı duruşuna ve ardından İstiklal Marşımızı birlikte söy

    lemeye davet ediyorum.

    Saygı Duruşu

    İstiklal Marşı

    S u n u c u Şimdi açılış konuşmalarını yapmak üzere Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fa

    kültesi Maliye Bölüm Başkanı Prof.Dr. Sayın Nurettin Bilici hocamı kürsüye davet ediyorum.

  • 16 23. Maliye Sempozyumu

    Prof.Dr. Nurettin BİLİCİ Değerli bakanım, değerli rektörüm, değerli rektörler, Maliye Bakanhğı'nın üst düzey temsilcileri,

    değerli hocalarım, değerli meslektaşlarım ve değerli basın mensupları maliye sempozyumlarının

    23'üncüsünü bu yıl gerçekleştirmekteyiz. 1985 yılında düzenlenen ilk sempozyumda ben vardım.

    1984 yılında ben yurtdışından dönmüştüm ve aynı yıl Kamil Mutluer hoca, Hacettepe Üniversitesi

    İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini kurmuştu. Kendisinin yanında çalışırken, Eskişehir'den Mali

    ye Eğitimi Sempozyum'u düzenleneceğine ilişkin bir haber geldi. Bu haberi gönderen hocalarımız

    dan Yılmaz Büyükerşen, Engin Ataç ve Aykut Herekman şu an aramızda bulunuyorlar. O zamanın

    çok kıt imkânlarıyla Anadolu Üniversitesi'nin Uludağ'daki, Kirazlı Yayla'daki tesislerine gitmiştik

    ve ilk Maliye Sempozyum'unu gerçekleştirmiştik. Anadolu Üniversitesi mensubu arkadaşların çok

    büyük katkıları olmuştu ve bende onlara yardımcı olmaya çalışmıştım. Yemekleri bile kendimiz

    yapmıştık. Su falan taşıdığımızı hatırlıyorum. O zamandan bu günlere geldik. Şimdiki arkadaşları

    mız bu konuda elbette daha şanslılar.

    Zaman içerisindeki tek değişiklik sadece fiziki şartlarda olmadı. Maliye Sempozyumu adı altın

    da gerçekleştirilen ilk 9 sempozyumdan sonra, Türkiye Maliye Sempozyumu adını aldık. Geçen yıl

    22. Türkiye Maliye Sempozyumu'nu düzenleyen Ispartalı arkadaşlarımızdan bayrağı biz devraldık

    ve geçen bir yıl içerisinde çok yoğun ama zevkli bir çalışma dönemi geçirdik. Her şeyden önce rek

    törümüz Sayın Prof.Dr. Uğur Erdener, rektör yardımcımız Prof.Dr. Hasan Kazdağh konuyu ilk el

    den takip ettiler ve bize her türlü desteği verdiler. Bu bizim için çok büyük bir güç oldu. Kendilerine

    içtenlikle teşekkür ediyorum. Bölüm arkadaşlarım geceli gündüzlü fedakârca çalıştılar. Başta bö

    lüm başkan yardımcılarımız Yrd.Doç.Dr. Umur Tosun ve Doç.Dr. Necmiddin Bağdadioğlu hakika

    ten büyük özveriyle çalıştılar. Hepsine tek tek emekleri için teşekkür ediyorum. Müsteşarımız Sa

    yın Hasan Basri Aktan bizi kabul etti ve konuyu o da ilk elden takip etti. Gerek tebliğlerin verilme

    si konusunda, gerekse diğer konularda Maliye Bakanhğı'nın tüm desteğini bize sundu. Gelir İdaresi

    Başkanlığı da bize özel yardımda bulundu. Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Bülent Taş arkadaşımı

    zın bu toplantının hazırlanmasında büyük katkısı oldu. Yurt dışından gelen konuklarımızın çağrıl

    ması ve Maliye Bakanlığından katılan diğer konuşmacılarımızın çağırılması konusundaki yardım

    larından ötürü Bülent Taş arkadaşımıza ve Maliye Bakanlığına çok teşekkür ediyorum.

    Bildiğiniz üzere bu yılki sempozyum konusu uluslararası nitelikler taşıyor. Türk Vergi Sistemi'ni

    global gelişmeler bağlamında değerlendirmek için masaya yatıracağız.

    Katılımın oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. 65'i araştırma görevlisi, 16'sı öğretim görevlisi,

    63'ü yardımcı doçent, 16'sı doçent ve 47'si profesör olmak üzere toplamda 207 akademisyen sem

    pozyum boyunca aramızda olacak. Programda 7 oturum bulunuyor. Bu 7 oturumda 16 tane tebliğ

    sunulacak. Yurtdışından gelen iki misafirimiz var. Sempozyum onların tebliğleriyle başlayacak.

    23. Türkiye Maliye Sempozyumunun yeni bilgiler, dostluklar edinmemize ve mevcut dostlukla

    rımızı pekiştirmemize vesile olacağını biliyor, bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum.

    Sunucu Teşekkürler hocam. Açılış konuşmalarını yapmak üzere rektörümüz sayın Prof.Dr. Uğur

    Erdener'i kürsüye davet ediyorum.

  • Açılış Konuşmaları 17

    Türkiye Maliye Sempozyun

    yergi Sisteminin

    el Bağlamda Değe

    Prof.Dr. Uğur ERDENER Sayın bakanım, sayın müsteşarım, değerli rektörler, sayın vali yardımcımız, üniversite ve maliye

    camiamızın çok değerli mensupları, değerli konuklar, yazılı ve görsel medyanın değerli temsilcileri

    Hacettepe Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı 23. Maliye Sempozyumuna hoş geldiniz.

    Türkiye'nin en eski ve yerleşik üniversitelerinden olan Hacettepe Üniversitesi evrensel değerler

    ışığında bilim, teknoloji ve sanat birikiminden yararlanarak ülkemizin geleceği için üstün nitelik

    li bireyler yetiştirmeyi, araştırma, eğitim ve hizmet alanlarındaki üretimini toplum yararına sun

    mayı görev edinmiştir. Hacettepe Üniversitesi ulusal ve uluslararası ortamlarda mensubu olmak

    tan övünç duyulan, verdiği eğitim öğretim, ürettiği bilgi, teknoloji ve sanatla ülkemizin çağdaş uy

    garlık düzeyinin üzerine çıkmasına katkıda bulunan lider bir üniversitemizdir. Kaliteli eğitim ve

    hizmet alanlarındaki bu önderliğin temelinde bilimsel toplantılara verilen önem yatmakta. Her yıl

    Hacettepe Üniversitesi'nin değişik fakülteleri ve bölümlerinde çok sayıda bilimsel toplantı organi

    ze edilmektedir. Şu anda sadece İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz iki farklı toplantıya ev sahip

    liği yapmaktadır. Biri Ankara'da Uluslararası Kredi Riski ve Derecelendirme Konferansı, o da bu

    gün başladı, diğeri de yine bugün burada başlayan 23. Maliye Sempozyumu'dur.

    Maliye Sempozyumları maliye camiasını yılda bir kez geniş bir katılımla bir araya gelmesini

    sağlayarak maliye alanında dünyada ve Türkiye'de ortaya çıkan gelişmelerin, sorunların ve muh

    temel çözüm yollarının tartışılması ve değerlendirilmesi imkânını vermektedir. Böylesine önem-

  • 18 23. Maliye Sempozyumu

    li bir olanağı sağladıkları için Maliye Sempozyumlarını başlatanlara ve sürdürenlere teşekkürü bir

    borç biliyorum. Sempozyumun her yıl giderek artan bir ilgiyle sürdürülmesi ve gelenekselleşmesi

    konusundaki önemli destekleri için Maliye Bakanlığımıza ve değerli mensuplarına ayrıca teşekkür

    ediyoruz. Bu yılki Maliye Sempozyumunun oldukça önemli bir konusu var. Sempozyuma katılan

    çok değerli konuklar ve konuşmacılar Türk Vergi Sistemini küresel bağlamda değerlendirecekler

    dir. Sayın Maliye Bakanımızın yoğun mesaisinde zaman ayırarak sempozyumumuza katılması ko

    nunun önemini de ayrıca teyit etmektedir. Sayın Maliye Bakanımıza sempozyumumuza katıldık

    ları ve bizlerle birlikte oldukları için ayrıca teşekkür ediyorum.

    Sempozyumun organizasyonunda başta rektör yardımcısı Prof.Dr. Hasan Kazdağlı olmak üze

    re Maliye Bölüm başkanımız sayın Prof.Dr. Nurettin Bilici ve Maliye Bölümümüzün öğretim ele

    manları özveriyle görev yapmışlardır. Maliye Bölümümüz kurulduğu 1983 yılından bu yana öğre

    tim üyeleri aracılığıyla maliye konularında gerek siyasi hayatta gerek Maliye Bakanlığının çeşitli

    komisyon ve kademelerinde gerekse akademik ortamda değerli hizmetler vermiştir. Mezunlarımız

    kamu ve özel kesimin güzide kurum ve kuruluşlarından talep görmektedirler. Maliye Bölümümüz

    1990 yılında 6. Maliye Sempozyumunun da organizasyonunu üstlenmiş, o günlerde gelen dene

    yim ve birikimi 23. Maliye Sempozyumunun organizasyonunda büyük yarar sağlamıştır. Sempoz

    yumun düzenlenmesinde emeği geçen üniversitemiz mensuplarına ve Maliye Bölümü öğretim ele

    manlarına çok teşekkür ediyorum.

    Böylesine önemli bir konunun ülkemizin en güzide yörelerinden biri olan Antalya'da ve hizmet

    te rakip tanımayan tesislerinden biri olan Xanadu Resort Otel'de ele alınmasını arzu ettik. Sem

    pozyumumuzun başarılı geçmesini ve sempozyum boyunca rahat, huzurlu ve eğlenceli bir hizmet

    alabilmeniz için Xanadu Resort Otel'in Genel Müdürü Sayın Yusuf Hacı Süleyman ve ekibi her

    türlü hazırlığı yaptılar. Yusuf Hacı Süleyman ve tüm Xanadu çalışanlarına gösterdikleri yakın ilgi

    ve konukseverlik için de ayrıca teşekkür ediyorum.

    Şu anda Antalya'nın en güzel yörelerinden birisinde bulunmaktayız. Sempozyumdan fırsat bul

    dukça bu güzel tesisin ve çevrenin tadını çıkarmanızı da ayrıca öneriyorum. Başarı dileklerimle

    saygılar sunuyorum.

    S u n u c u

    Teşekkürler hocam. Şimdi konuşmalarını yapmak üzere Maliye Bakanımız Sayın Kemal

    Unakıtan'ı kürsüye davet ediyorum.

  • Açılış Konuşmaları 19

    K e m a l U N A K I T A N

    Değerli rektörler, değerli öğretim üyeleri Maliye Bakanlığının değerli mensupları, değerli katı

    lımcılar, değerli maliyeciler, hanımefendiler, beyefendiler; sözlerime başlamadan önce hepinizi say

    gıyla selamlıyorum.

    Değerli arkadaşlar Maliye Sempozyumlarının gerçekten oldukça faydalı organizasyonlar oldu

    ğunu ifade etmek isterim. Bu gün burada Hacettepe Üniversitesi tarafından düzenlenen 23. Maliye

    Sempozyumunu başlatıyoruz. Dolayısıyla ben, başta sayın rektör olmak üzere emeği geçen bütün

    arkadaşlara teşekkür ediyorum. Böylesine güzel bir ortamda, bizleri tekrar buluşturmaları fevkala

    de iyi oldu. Yıllardan beri bu sempozyumlarda akademisyenlerle uygulayıcılar bir araya geliyorlar.

    Buradaki herkes gerek panellerde gerekse ayaküstü konuşmalarda birbirlerine fikirlerini anlatıyor

    lar. Bu oldukça faydalı oluyor. Bir defa Maliye Bakanlığı açısından bu fikir paylaşımının fevkalade

    önemli olduğunu vurgulayayım. Maliye Bakanlığı dediğiniz zaman, maliyenin uygulayıcılarının bu

    rada olduğu ortaya çıkıyor. Onların, sayın hocalardan, akademisyenlerden aldıkları fikirleri tatbika

    ta geçirme imkânı var. Bu durum bizim pek çok çalışmamızda ortaya çıkıyor. Biz bundan çok fayda

    lanıyoruz. Bizim kapımız her zaman hocalarımıza açık, hocalarla bireysel olarak da fikir alışverişin

    de bulunuyoruz. Bazen doğrudan hocalarımız geliyor ve çalışmalarını tanıtıyorlar. Onlardan büyük

    ölçüde istifade etmeye gayret ediyoruz. Onun için bu sempozyumların giderek daha da fazla katı

    lımcılarla devam etmesini diliyorum.. Türk Maliyesi için, Türk Vergi Sistemi için bu çok faydalı.

  • 20 23. Maliye Sempozyumu

    Bugün buradaki konunun Türk Vergi Sisteminin Küresel Bağlamda Değerlendirilmesi olduğunu

    görüyoruz. Çok güzel bir konu seçilmiş. Çünkü küreselleşme bugün bir olgu haline gelmiş durumda.

    Nasıl yağmur veya kar yağarken, yağmasın diyemezseniz veya güneş açsın ya da açmasın diyemezse-

    niz, küreselleşmeden de kaçamazsınız. Peki, küreselleşme böyle bir olgu olduğuna göre ne yapmamız

    lazım? Küreselleşme olgusu karşısında nasıl hareket etmemiz lazım? Maliyeciler olarak da bizim ver

    gi sistemimizi, maliye politikalarımızı ne şekilde ayarlamamız lazım?

    Biliyorsunuz bir bilim olarak maliyenin önemi, özellikle 1929 dünya buhranından sonra çok faz

    la arttı. Maliye sadece vergi alma ya da harcama yapma anlamını taşımıyor. Ekonominin yönlendi

    rilmesine de imkân tanıyan bir bilim dalı. Gelir dağılımını, sosyal yapıyı, bölgesel gelişmişliği, kal

    kınmayı etkileme gücüne sahip bir bilim dalı. Türkiye'nin veya ilgili memleketin rekabet gücüne kat

    kı yapacak bir bilim dalı. Bu bakımdan maliye politikaları ülke için iyi şekilde kullanılırsa ve küresel

    leşmenin gerektirdiği kriterler yakalanabilirse ülke olarak küreselleşmeden olumlu yönde etkileniriz.

    Ne var ki, şayet küreselleşmenin getirdiği kriterlere sırtımızı dönüp kendi bildiğimizi yaparsak, ol

    dukça zor toparlanırız. Bu çerçevede küreselleşme olgusu ve onun getirmiş olduğu standartların fev

    kalade önemli olduğunu vurgulamamız gerekir. Bunlara baktığımızda ilk olarak küreselleşmenin ni

    metlerinden istifade etmemiz gerekmektedir. Bunun için küresel ekonomi ile daha fazla uyum sağ

    lamak ve şeffaflaşmak mecburiyetindeyiz. Bütün ekonomimizi ve maliyemizi hesap verebilir bir hale

    getirmemiz gerekmektedir. Aynı şekilde öngörülebilir bir maliye politikasını takip etmek, borç yapı

    mızı düzeltmek, bütçe disiplinine ve mali disipline riayet etmek mecburiyetindeyiz. Bununla birlikte

    yatırım ortamını iyileştirmemiz icap ediyor. Bir taraftan rekabet gücümüzü arttırmamız ve maliyet

    lerimizi düşürmemiz lazım. Ülkenin kendi ayakları üzerinde durması bunu gerektiriyor. Diğer yan

    dan harcamalara ait en sağlıklı kaynak vergiler olduğuna göre, vergiyi tabana yaymamız ve vergi ada

    letini sağlamamız gerekmektedir. Vergiyi alırken, üretime mani olucu vergilerden daha ziyade, tüke

    tim ile ilgili vergiler almaya gayret etmemiz ve üretimin önündeki engelleri kaldırmamız gerekiyor.

    Hükümet olarak geldiğimiz 2002 yılından bugüne kadar sürekli olarak bu saydıklarımızı takip

    ettik. Eskinin yanlış politikası olan, "vergi alma borç al" devrini kapattık. Vergi yerine borç alınması

    popülizmdir ve siyasiler popülizmi severler. Ne var ki, ülke olarak öyle zor günler, krizler yaşadık ki,

    Türkiye tarihin en büyük küçülmesi ile karşı karşıya kaldık. Oysa, ekonomi yönetimlerinin birinci ga

    yesi ekonomik büyüme sağlamaktır. Maliye politikalarının esas gayesi de ekonomik büyümeyi sağla

    maya yardımcı olmaktır. Seçilen politikalarla ekonomik büyümeyi sağlama hedefimiz, bugün bütün

    dünya ülkeleri tarafından uygulanmaktadır. Örneğin, ABD'de sub-prime riskleri nedeniyle ekono

    mik dalgalanma yaşanmaya başladığında, ABD ekonomi yönetimi ciddi biçimde bir resesyona veya

    ekonomik küçülmeye gidilmemesi yönünde adımlar attı. Açıkçası, ekonomik büyümeden taviz ver

    mek kimsenin işine gelmiyor. Bu durumda bizimde tüm vergi yapısını da bu yönde ayarlamanız icap

    ediyor. Bildiğiniz üzere, Türkiye olarak kurumlar vergisini %30'dan %20'ye çekerek bu yönde önem

    li bir adım attık. Oran düşüşü gerçekleştiği zaman bilhassa dışarıdaki yatırımcılar vergi avantajından

    istifade etmek istiyorlar. Bu avantaja çeşitli kurumsal faktörler eşlik ediyorsa; örneğin, enflasyon ve

    ülke riski düşüyorsa yatırımlarını hemen kaydırıyorlar. Bu çerçevede söz konusu politika değişikliği

    nin, Türkiye'ye yabancı sermaye gelmesinde çok önemli bir faktör olduğunu vurgulayabiliriz.

    Değerli arkadaşlar, Türkiye her yıl aldığı farklı önlemlerle küresel ekonomiyle daha fazla uyum

    sağlamaya başladı. Nitekim, küreselleşmenin faydalarından da istifade etmemiz söz konusu oldu.

    Örneğin, eskiden 1 milyar dolar civarında olan yabancı sermaye girişi, 20-22 milyar dolar seviyesi-

  • Açılış Konuşmaları 21

    ne çıktı. Bu fevkalade önemlidir. Bir ülke, doğrudan yabancı sermayeyi 1 milyar dolardan 22 mil

    yar dolara çıkarıyorsa doğru yoldadır. Ayrıca Türkiye'de ikinci bir dönem daha başladı. Artık Tür

    kiye mikro ekonomik tedbirler alıyor. Bunlar ülkenin rekabet gücünü ve yabancı yatırım çekme

    gücünü arttırıcı bir takım önlemlerden oluşuyor. Bunların başında olan AR-GE Kanunu fevkalade

    önemli. Bir ülke geleceğini kazanmak istiyorsa, araştırma geliştirmeye çok kaynak ayırması lazım.

    Avrupa ortalamalarına bakıldığı zaman gayri safi milli hâsılanın %2'si civarında olan AR-GE yatı

    rımları, Türkiye'de eskiden çok çok azdı. Bugün %0,7'ye çıktı ve bire doğru yaklaşıyor. AR-GE Ka

    nunu ile bizim sağladığımız teşviklerin bunda rolü büyük. Nedir bu teşvikler kısaca sayalım? AR-

    GE işiyle uğraşan adam vergi dairesi ile çok fazla haşır neşir olmayacak. Çalışanından vergi alma

    yacağız, sigortasının bir kısmını devlet olarak ödeyeceğiz ve amortismanlarını iki kat fazla kabul

    edeceğiz. Türkiye'ye hakikaten çok büyük adım attıracak bu teşvikler ile ülkeyi bir AR-GE cenne

    tine çevireceğiz.

    Sadece bunlar yapılmıyor elbette. Türkiye 2002'nin sonunda, 2003'ün başında aldığı önlemle

    rin neticesinde oldukça önemli adımlar attı. Örneğin, gayri safi milli hâsılanın l l ' i , 12'si kadar büt

    çe açığı veren Türkiye otomatik olarak borçlanıyordu. Borç al, borç al, borç al... Devamlı borç alan

    bireyin bile prestiji sarsılır. Türkiye'de bütçe açığını karşılamak için yüksek maliyetli borçlanmala

    ra gitti. Faizler hepinizin hatırlayacağı gibi %60'lar seviyesindeydi. Biz ise, gerek vergiyi daha fazla

    tabana yayarak gerekse ekonominin gelişmesinden istifade ederek topladığımız vergileri arttırdık.

    Bir de kayıt dışı meselesi var. En önemli meselelerimizden birisi olan kayıt altına girme konu

    sunda önemli tedbirler alındı. Maliye Bakanı olduğumda toplanan vergi gelirleri net olarak 60 mil

    yar Y T L idi. Bu sene toplayacağımız vergiler 171 milyar Y T L oluyor. Aşağı yukarı %300 bir artış

    yakaladık. Bu artışı sadece vergileri arttırarak yapmadık. Hatta kurumlar vergisi gibi bazı vergile

    ri indirdik. Gelir vergisinin üst seviyesini %45'lerden %35'lere indirdik. Onun yanında gıda mad

    desinde, eğitimde ve sağlıkta KDV'yi indirdik. Turizmde de KDV'yi indirdik. Sanılanın aksine sek-

    törel indirim yapmadık; sadece fırsat eşitliğini meydana getirmek ve Türkiye'nin rekabet gücünü

    arttırmak istedik. Akdeniz havzasındaki bütün ülkeler turizmde bizim rakiplerimiz ve o ülkelerin

    hiç birisinde KDV %18 değil. Aynı turist oraya da gittiğine göre, fırsat eşitliğini meydana getire

    bilmek turizmde KDV'yi indirmemiz gerekiyordu. Vergileri indirdik ama vergi hâsılatımızı arttır

    dık. Şimdi dört aylık neticeleri aldık, buna göre vergi gelirlerimiz hedeflerimizin üzerinde gerçek

    leşmiş durumda. Şimdi bazı arkadaşlarımız vergiler düştü diye bizleri eleştiriyorlar. Değerli arka

    daşlar bir kimseye siyaseten karşı çıkabilirsiniz, kendisini sevmeyebilirsiniz veyahut da siyasi yel

    pazenin başka tarafında olabilirsiniz. Ancak, ekonomik olaylara bakarken siyaset gözlüğünü çıkar

    manız gereklidir. Ekonomik olayları değerlendirirken siyaset gözlüğü ile bakarsanız, o zaman ob

    jektif değerlendirmekten uzaklaşırsınız. Bugün bizim birçok yazarımız objektif değerlendirmeden

    uzaklaşmış durumda.

    Şimdi ekonomide öngörülebilir bir politika götürmemiz gerekiyor. Eskiden yıllık olarak hazırla

    nan bütçeleri üç yıllık hazırlıyoruz. Geçenlerde orta vadeli mali çerçeveyi açıkladık. 2012'ye kadar

    Türkiye'nin hedeflerinin neler olduğunu açıkladık. Eskiden bunlar yapılamazdı. Bir yıllık bütçeler

    yılsonuna getirilemezdi. Tüm gelir öngörüleri daha az olurken, tüm harcama öngörüleri daha fazla

    olurdu. Ama bizim zamanımızda bütçe performansları hep daha iyi gerçekleşti. Yılbaşında ne he

    def koymuşsak, yılsonunda ondan daha iyisi gerçekleşti. Geçen sene, bütçe disiplini, mali disiplin

    bozuldu diye bir sürü yazılar yazıldı. Değerli arkadaşlar biz koskoca bir seçimi mali disiplinden ta-

  • 22 23. Maliye Sempozyumu

    viz vermeden geçtik. Seçim sözünün ağza dahi alınmadığı yılbaşında TBMM'den kanun geçti, biz

    öngörülenden daha az bir açık verdik. Bu mali disiplinde bozulma olarak tanımlanabilir mi?

    Mali disiplin tuttuğu için Avrupa'da yılın maliye bakanı olarak mükâfat aldım. Ülke içinde

    mükâfat almak şöyle dursun, eleştiri üstüne eleştiri aldım. Ya Avrupalılar anlamıyor bu işi ya sizler

    anlamıyorsunuz. İki şıktan başkası söz konusu değil. Herhalde oradaki adamlar sizden daha iyi an

    lıyorlar. Onlar beni ne tanırlar, ne bilirler. O zaman buradaki yanlışınızı düzeltin. Medyada köşe ka

    dıları var, her biri ne bütçeden anlıyor ne de yazılanı anlıyor. Bir de maliye bakanı gibi yazıyor. Evet

    faiz dışı fazlayı %3,5 olarak açıkladık. Türkiye'yi yıllardır rüyasını gördüğümüz yerlere getirdik. Her

    sene, %6,5 faiz dışı fazla vermek mümkün değil. Açın bütün ekonomi ve maliye kitaplarına bakın.

    Faiz dışı fazla hesaplanırken öncelikle, borç yapısının, kalkınma hızının ve diğer parametrelerin ge

    rektirdiklerine dikkat edilir.

    Eskiden gerek kamu net borç stokumuz, gerekse kamu brüt borç stokumuz Avrupa Birliği stan

    dartlarına göre yüksekti. Ülke riskini düşürebilmek için yüksek faiz dışı fazla vermeye mecbur kal

    dık. Bunu sürekli sürdürmek zorunda değiliz artık. Bugün gayri safi yurt içi hesaplamanın yeni se

    risine geçildiğine göre, artık borç yapımızı yeniden hesaplamak zorundayız. Nasıl ki, küreselleşme

    bağlamında değişen şartlara göre hareket ettiysek; artık yazılarımızı, incelemelerimizi ve teorileri

    mizi de Türkiye'nin yeni durumuna göre değiştirmemiz lazım.

    Dün bazı çalışmalara baktım. O E C D kaynaklı bir takım istatistiklerin alındığını gördüm. Onla

    rın hepsi artık değişiyor. Akademisyenler olarak bu hesaplar üzerinden değerlendirmeye devam et

    meniz artık anlamsız. Türkiye'ye faydalı bir çalışma yapmak isteniyorsa, bütün hesaplarınızı yeni

    duruma göre yenilemeniz lazım. Aksi takdirde yazdıklarınızın Türkiye'de tatbik edilmeme olasılı

    ğı artar.

    %3,5'luk faiz dışı fazlasını maliyede gevşeme olarak ifade eden arkadaşlar hesap bilmiyorlar. Ba

    kılırsa, Türkiye'nin borcunun AB standartlarına göre %39'a düştüğü görülecektir. Bu senenin so

    nunda bu oran daha da düşecek. Fransa'da bu rakam %60'ın üzerinde, İtalya'da % 100 un üzerin

    de, Belçika'da çok daha fazla, Yunanistan'da ise %100'lere yakın. Türkiye'deki %39'luk oran bizim

    de borcumuzun düştüğünü gösteriyor, ve bunu yorumlarken bilimsel davranmak icap ediyor. Bu

    oran düştükçe faiz dışı fazla da düşecektir. Zaten faiz dışı fazla da, sihirli bir rakam değildir. Bugün

    Türkiye'nin şartları %3,5 faiz dışı fazlayı gerektiriyor. Her koşulda fazla miktarına bakacaksak, günü

    müz şartlarında diğer ülkelere kıyasla en yüksek faiz dışı fazla gene bizde. Örneğin, İngiltere'de faiz

    dışı fazla -1,3, Fransa'da 0, Japonya'da -2,4, Yunanistan'da 2,6, Portekiz'de 0,5, Hindistan'da 0,6, Gü

    ney Kore'de -0,1, Arjantin'de 3, Brezilya'da 3,2, Meksika'da 3,2. Bu ülkelerin hiç biri gelişmiyor mu?

    Bu ülkelerde faiz dışı fazla bu kadar, bizde de 3,5 olmuş yer yerinden oynuyor. Neden? Takmış siya

    set gözlüğünü çamur atıyor. Bu çok yanlıştır ve ne maliye ilmine ne de ekonomi ilmine sığmamak

    tadır. Onun için herkese, bu bilgiler ışığında değerlendirme yapmayı öneriyorum.

    Özetle, artık küreselleşmenin getirdiği bir takım hususlar bizimle çok yakından ilgili. Dünya

    ekonomik bir dalgalanmanın, krizin içerisine girdiği için Türkiye'nin bundan etkilenmemesi müm

    kün değil. Marmara Üniversitesinde yaptığım konuşmada yüksek büyüme olmayacağını ifade et

    tim. Yüksek büyüme derken geçmişte ortalama %7,5 büyüdüğümüzü kastettim. Bu rakamlar çok

    iyiydi. Ne var ki, gerçekçi bir yaklaşım, dünya bu durumda iken böylesi bir büyümenin olmayacağı

    nı söylemeyi gerektirir. Şimdi her yerde küçülmeler yaşanıyor. Bütün dünya ülkelerindeki büyüme

    tahminleri azaldı, azaltıldı. Dünya Bankasının, IMF'nin çalışmaları %4,8 yerine %3,5'luk bir büyü-

  • Açılış Konuşmaları 23

    menin olacağını ifade ediyorlar. Amerika'ya baktığımızda geçen sene %2,2 olan oran bu sene %0,5.

    Keza büyüme rakamları İngiltere'de %3,1'den %1,6'ya, Rusya'da %8,1'den %6,8'e, İtalya'da %1,5'ten

    %0,3'e, Yunanistan'da %4'ten %3,5'e düşmüş durumda. Bütün dünyada gidişat buyken ve bizim eko

    nomimizde küresel ekonomiye daha fazla entegre olmuşken, ülkemizdeki büyümenin iki misli ar

    tacağını söyleyebilir miyiz? Bizde de yüksek büyüme olmayacaktır, %4.5'luk bir büyüme olabilir ve

    bu oran diğer ülkelere kıyasla oldukça iyidir.

    Bizim ekonomimiz dinamik bir yapıya sahip. İlk defa faiz dışı fazlayı düşürebilme imkânına

    kavuştuk. Türkiye %3.5'luk faiz dışı fazlaya uzun yıllardan sonra ilk defa düşüyor. Harcama

    imkânımızın biraz daha artması söz konusu. Artan harcamayı, maaş zamlarına aktarma konu

    sunda hepimizin isteksiz olması gerekmektedir. Yatırıma ve Türkiye'nin rekabet gücünün arttırıl

    masına yapılacak harcamaları ise desteklememiz gerekmektedir. Biz, bu parayı GAP yatırımların

    da kullanacağız. Bütün dünyada gıda fiyatları artarken, bunun önüne başka şekilde geçmek müm

    kün değil. Zira, gıda ürünlerinde bir artış olmadığı halde, gıda bio-dizel akaryakıt olarak kullanıl

    maya başlandı. Kuraklık da buna eşlik ettiği için gıda fiyatlarındaki artış Türkiye'yi de etkileyecek.

    Biz GAP'a, GAP sulamalarına yatırımları arttıracağız. Bunu yaparsak gıda ürünümüz artacak ve

    gıda fiyatlarının hızlı bir şekilde artmasının önüne geçilecek. Türkiye önlemini şimdiden alıyor.

    Başka harcamalar yapsaydık eleştirebilirdiniz. Ama biz altyapı yatırımlarımıza, yollarımıza harca

    ma yapıyoruz. Türkiye'nin altyapı yatırımlarını daha iyi hale getirmenin, refah seviyesini yükselt

    menin, ekonomisini canlandırmanın iyi politikalar olduğu bilinmelidir. İkincisi, bunlar enflasyo

    nu tetiklemeyecek harcamalardır. Enflasyonu tetiklese, mali disiplinde bir gevşeme var diyebilirsi

    niz. Ama öyle bir durum yok. Harcanan paralar yatırıma, üretime harcandığı için enflasyon üze

    rinde menfi bir tesirin olmayacağı, hatta müspet tesirin olabileceği ifade edilebilir. Öğretim üyele

    ri olarak sizler bunları en iyi değerlendirecek kişiler arasındasınız. Türkiye'de bir karmaşadır gidi

    yor ve kimse gerçekleri söylemek istemiyor. Sanırım, gerçeklerin AK parti hükümetine katkı yap

    masından korkuluyor. Korkmayın gerçekleri söyleyin? Makamlar ve bizim oturduğumuz koltuk

    lar gibi, herkesin oturduğu yerler de geçici. Türk milletine iyilik yapmak istiyorsak, gerçekleri söy

    lemekten korkmamız gerekiyor.

    Diğer yandan, akaryakıt fiyatlarının ve gıda fiyatlarının artması enflasyonu bütün dünyada art

    tıracaktır. Enerji fiyatlarındaki 1 dolarlık artış, Türkiye'ye 530 milyon dolara mal oluyor. Türki

    ye enerji ithal eden bir ülke olduğu için, petrolü, doğalgazı, enerjiyi ithal ediyor. Türkiye'nin ya

    pısı böyle olduğu için, enerji fiyatlarındaki artışlar enflasyona haliyle yansıyor. Onun için enflas

    yonun %4'lere falan düşmeyeceğini açıkça söyledim. "Maliye Bakanı başarısızlığı itiraf etti" dedi

    ler. Ne başarısızlığı, bak fiyatlar bütün dünyada artmış. Petrol 20 dolardan 120 dolara çıkmış. Es

    kiden, petrol fiyatı çok daha düşükken, Türkiye'nin ekonomisi iyi yönetilemediği için bir sürü ben

    zin kuyrukları vardı. Benzin bulamadığım için gittiğim yerden dönemediğimi hatırlıyorum. Bu

    lunduğum yerin valisine benzin bulabilmek için gittim. Bana şunu dedi: "Ben kendime bulamı

    yorum ki sana bulayım". Hatırlayanlar olacaktır, tüp kuyrukları yaşadık, dışarıdan LPG getireme

    dik. O kadar parayı bulmak ve vermek kolay değil. Türkiye yokluğu yaşadı. Şimdi pirincin fiyatı

    nın arttığı söyleniyor; ama hiçbir yerde pirinç yok denmiyor. Geçici olarak fiyat artışı veya düşü

    şü olabilir. Ama ülkede her şeyin bulunduğunu takdir etmek gereklidir. Petrol kuyularımız maale

    sef yok. Başkaları su arıyor petrol çıkıyor; ama bizdeki durum böyle değil. Enerji Bakanlığına şunu

    dedim: "Azerbaycan'da petrol var, İran'da petrol var, Irak'ta petrol var, Suriye'de petrol var hatta

  • 24 23. Maliye Sempozyumu

    Romanya'da petrol var. Bizde ise yok. Burada bir gariplik var. Hiç bir şey yapamazsanız sınırlar

    da yeri yamuk delin." Varili, 200 dolara çıkar diye yapılan tahminlerden fevkalade rahatsız oluyo

    rum. Enerji fiyatlarının artması Türkiye'yi çok kötü etkiliyor. 40 milyar dolarlara yaklaşan bir fatu

    ramız var. Evet, cari açık var; ama finanse ediyoruz. Cari açığa kalıcı bir çözüm getirmek için ted

    birler alıyoruz. Faiz dışı fazlanın azalmasından dolayı elde ettiğimiz kaynağın bir kısmı ile, ücret

    ler üzerinden alınan vergiyi azaltacağız. Bunu sosyal sigorta primlerini azaltarak yapacağız. Bunu

    yaptığımızda, bütün Türk sanayisinin rekabet gücü artacak. Hem kayıtlı ekonomiye geçiş hızlan

    ması, hem de rekabet gücümüzün artması ihracatımızı arttıracaktır. Artık katma değeri daha yük

    sek ürünler elde etmek mecburiyetindeyiz. Böyle ürünlere yönelerek ihracatımızı arttıracağız. Bü

    tün ülkelerin birbiriyle rekabet ettiğini bilmemiz gerekiyor. Kıyasıya bir rekabet olduğu için, daha

    fazla yabancı sermayeyi ülkemize getirmenin ve ihracatımı arttırmanın yollarını bulmamız gere

    kiyor. Herkes bunlara odaklanmış durumda. Türk vergi sisteminin de bunlara göre düzenlenmesi

    gerekiyor. Birçok maliye bakanıyla çeşitli vesilelerle oturuyorum, konuşuyorum. Bütün ülkeler kor

    kunç bir rekabetin içerisinde bunu açıkça görüyorum.

    Bununla beraber, biz yabancı sermayeyi getirmek için gayret sarf ederken ve bir ölçüde başarılı

    olurken, birileri "bu yabancı sermaye niye geliyor Türkiye'ye" diye soruyor. Türkiye'nin gerçekleri

    ni bilmediklerini düşünüyorum. Ülkemizin sermaye birikimi az olduğu için muhakkak suretle ya

    bancı sermayeye ihtiyacımız var. Yabancı sermaye geldiği zaman, teknoloji geliyor, rekabet ve kali

    te artıyor. Başka bir ifadeyle, Türkiye'nin ihracat gücü artıyor. Bugün, Türkiye'deki ihracatın büyük

    bir kısmı yabancı sermayeye tarafından yapılıyor. Örneğin, tamamı yabancı sermaye olan otomotiv

    sektörü bugün 22 milyar doların üzerinde ihracat yapıyor. 15 gün önce İrlanda'ya gittim ve ülkenin

    maliye bakanıyla, diğer bakanlarıyla ve işadamlarıyla görüştüm. 4,5 milyon nüfuslu küçük bir ada

    nın ihracatını 150 milyar avro, yani yaklaşık 230 milyar dolar. Biz 110 milyar dolara çıktık diye se

    vinirken, 4,5 milyon nüfuslu ülke 230 milyar dolar ihracat yapıyor. Bundan ders almamız gerekiyor.

    Ama şunu vurgulamak zorundayız. İrlanda'nın ihracatının %90'ını yabancı sermaye yapıyor. Ya

    bancı sermaye sayesinde kişi başına düşen milli gelir 55 bin dolar. 20 sene önce bizden kötüydüler.

    Kalkınmanın gerçekleşmesi ve refah seviyesinin yükselmesi ne kadar isteniyorsa, o kadar yabancı

    sermayeye ihtiyaç var. Yabancı sermaye geldiği zaman hiçbir şeyi alıp götürmüyor. Türkiye'nin iyi

    liğini düşünenler, yabancı sermayeyi çekmenin yollarını bulmak zorunda. Türkiye olarak bugüne

    kadar 44,5 milyar dolar özelleştirme yaptık. Bugünlere kolay gelmedik. Kimsenin elinde sihirli çu

    buk yok. Zamanında, o yabancı yatırımcıları tek tek dolaşarak buraya davet ettik. Çok şükür ço

    ğunu da getirmeye muvaffak olduk. Bana "falancayla görüştün mü?" diye sorduklarında, görüştüm

    dedim. Otel odasında görüşmüşüm diye eleştiriyorlar. Davos'ta adamın burnu düşüyor soğuktan,

    her yer eksi 20 derece iken otel bahçesinde mi görüşeceğim? Görüşmede dediğimiz tek şey: "Gelin

    Türkiye'ye yatırım yapın". Bundan dolayı tenkit edenler önce kendi işlerine baksınlar, bizler ne yap

    tığımızı bilen insanlarız. Ne yapacağımızı da biliyoruz. Türkiye'yi nerelerden nerelere getirdik.

    Sizlerin fazlaca vaktinizi aldım. Hepimizin maliyeci olmasında istifade ederek ve biraz da hoşgö

    rünüze sığınarak sizlerle dertleşmek istedim. Bütün bunları bu nedenle anlattım. Burada çok güzel

    bildiriler sunulacak, çok güzel sunumlar yapılacak ve bunlardan hepimiz istifade edeceğiz. Bunla

    rın esas gayesi Türk maliye sistemini, ekonomi sistemini daha ileri noktalara götürmek, Türkiye'yi

    buradan kazançlı çıkarmaktır. Dediğim gibi makamlar geçicidir. Kalıcı olan ise T.C. Devleti ve mil

    letidir. Devletin ve milletin kazançlı çıkması gereklidir. Çok büyük bir yarış içerisindeyiz ve bu ya-

  • Açılış Konuşmaları 25

    rışta onurlu yerimizi almak mecburiyetindeyiz. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Paran ne kadar

    sa o kadar konuşuyorsun. Bu toplantıyı düzenlemek için birinci şart para. Paran varsa burayı kira

    lıyorsun, bu organizasyonu yapıyorsun. Paramız kadar konuşacağımıza göre önce Türkiye'nin re

    fah seviyesini, ekonomik durumunu yükseltmek mecburiyetindeyiz. Katıldığım toplantılarda, zen

    gin ülkelerin bakanları geldiği zaman herkes onlara başka türlü bakıyor. Garip ülkelerin bakanla

    rı geldiği zaman ise kimse kafasını bile çevirmiyor. Hayatın gerçekleri bunlar. Artık ne yazarsınız,

    çizerseniz bilmem, ama ülkenin ekonomik durumunu zengin ülkelerin seviyesine getirmemiz ar

    tık çok gerekli. Türk milleti 10.000 dolarları yeni konuşuyor. Çok şükür bu noktaya ulaştık. Ama

    bu yeterli değil. Burnumuzun dibindeki Yunanistan 25.000 dolardan bahsederken, bizim 10.000

    dolardan bahsetmemiz iç açıcı değil. Daha ileri gitmek, vergi sistemimizi, ekonomimizi, hukuk ya

    pımızı ve diğer sistemlerimizi buna göre ayarlamak zorundayız, lazım. Yapısal reformları yapma

    ya ve mali disipline riayet etmeye devam etmemiz çok önemli. Türkiye'nin başka bir yolu, seçene

    ği yok. Türkiye'de rekabet düzenini sağlamlaştırmamız, ülkeyi şeffaf bir hale getirmemiz, ülkede

    ki yatırım ortamını daha iyi hale getirmemiz şart değerli arkadaşlarım. Bu duygu ve düşünceler

    le, beni de sabırla dinlediğiniz için, hepinize teşekkür ederek saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Sağ

    olun, var olun.

    Sunucu Teşekkürler Sayın Bakanım. Sayın misafirlerimiz 15 dakikalık kahve ve çay arasından sonra bi

    rinci oturuma geçeceğiz.

  • 1. Oturum

    Vergilendirmede Uluslararası Gelişmeler ( O t u r u m B a ş k a n ı : Prof .Dr . H a s a n K a z d a ğ l ı , H a c e t t e p e Ü n i v e r s i t e s i R e k t ö r Y.)

    Ana CEBREIRO O E C D , T a x E c o n o m i s t , M e n a - O E C D I n v e s t m e n t P r o g r a m m e ,

    C e n t r e F o r T a x P o l i c y A n d A d m i s n i t r a t i o n

    "International Fiscal Trends: An OECD Perspective"

    Dale HART I M F , F i s c a l A f f a i r s D e p a r t m e n t

    "Recent Developments In Tax Administration Around The World"

  • 28 23. Maliye Sempozyumu

    SUNUCU Birinci oturumu yönetmek üzere oturum başkanı Prof.Dr. Hasan Kazdağlı'yı yerlerine davet

    ediyorum.

    Prof.Dr. Hasan KAZDAĞLI Değerli konuklar birinci oturumumuzu başlatmak üzereyiz. Sabahki açılış konuşmalarının bi

    raz uzaması nedeniyle programın biraz gerisinde kaldık, ama sanıyorum gün içerisinde bunu ka

    patabiliriz. Bildiğiniz üzere, 23. Maliye Sempozyumunun bu seneki konusu Türk Vergi Sisteminin

    Küresel Bağlamda Değerlendirilmesi. îlk oturumda vergilendirmedeki uluslararası gelişmeleri ele

    alacağız. İki değerli yabancı konuğumuz var. Ben konuklarımızı davet ediyorum.

    Değerli konuklar konuşmalar simültane çeviriyle Türkçeye çevrilecek. İsteyenler dışarıdan ku

    laklık temin edebilir. Konuşmacılar konuşmalarını İngilizce yapacak dolayısıyla tercümemiz var.

    Konuşmalar bittikten sonra da soruları ve yorumları alacağız. Birinci konuşmacımız Bayan Ana

    Cebreiro. Kendisi üç yıldan daha fazla bir süredir OECD'de çalışıyor. Oradaki vergi politikası ve

    yönetimi merkezinde görev yapıyor. Bize uluslararası mali trendleri O E C D perspektifinden ele ala

    cak. Bayan Cebreiro sunuşunu bir saatten biraz daha az bir sürede tamamlayacak. Bir saate göre

    ayarlamış ama sorularınız için bazı kısımları atlayacak.

    Buyurun Bayan Cebreiro.

  • International Fiscal Trends An O E C D Perspective

    Ana CEBREİRO T a x E c o n o m i s t

    C e n t r e F o r T a x P o l i c y & A d m i n i s t r a t i o n , O E C D

    I N T E R N A T I O N A L F İ S C A L T R E N D S :

    An O E C D Perspective

    Dr. Ana Cebreiro (Ana.Cabrs iroeoMd.org)

    Ta» Economist

    Conlro for Tax Policy & Administration, OECD

    Antalya, 8 May 2008

    PART I:

    Tax-to-GDP ratios

    Overvlevv presentation

    Part i : Tax-to-GDP ratios

    Part II: The tax-mix

    Part III: Consumption taxes

    Part IV: Capital income taxation at corporate and personal level

    Part V: Labour income taxation

    Part VI: Other taxes on consumption

    Part VII: Overall conclusion

    ( t p a

    Tax revenue as % G D P (2006)

    oecDwMaıaM) » m

    i! s İ î î e İ i 3 * ı S $ S 1 5 î >si£f ş i s * s fc§ $ Data from natlonal authorltlaa OECD aatlmata toc »00» 2006 vakıa Sourea: Ravanua Btatlatlca ( O K D )

    > » ! W ! S W l V . > w » « ^ S ^ A ^ . U t s a » M j

    http://Ana.CabrsiroeoMd.org

  • 30 23. Maliye Sempozyumu

    Change in tax as % of G D P (1975 to 2006)

    D ı n n arlı l « ı d t n F .ni*nd • f lglum

    » u ı i ' l ı

    48.fl (40. lop) 48 1 41.7 4 M « a * 41 .S

    0 « n m n k 8 alg lum P r t n e » Pinland

    a° 'T

    T s o T ] 80.» 48.4 44 t 44.0 43.7 42.1

    u-

  • International Fiscal Trends: An OECD Perspective 31

    V A T revenues (2005) and rates (2007) s 12005) • VAİ Standard raltf (2007)

    O E C D

    O E C D avetaoa (2005i 18 8%

    * * gI f İW g 2 a 8 3 3 5 s i S S i i i I e i Ş § I s

    PART IV

    Capital income taxation at corporate and personal level

    W O E C D

    Corporate tax rates and G D P across the O E C D

    Stet ut ory oorporate income tax rata

    2000 2004 2007

    Largo-azed OECD oountriee USgFf+Ge+UK-mA-ITA

    Medlum-sızed OECD oourtrla»

    CAN-SPA*C»>N€X-AUS.NLD

    Small-azed OECD countr im

    EEL-SW4\>»VVE-AUTPa. N3+G«aCW-IRL-»*Wr C3E-HUKNZL-SV» •» ü o u. ü i | C j o. u>

    Source: OECD T«x Datsbase: www oAcdorg/cip^avdalabaafl

    Low statutory C I T rate and relative low A E T R and M E T R in Turkey (2005)

    • AETR : Sututory topCIT

    Taxes on corporate income as % of total tax revenue (2) — O I C D —Turkey Small-tlredOCCDcountrleı

    g ş ş § ş ş ş ş ş ş ş § ş ş $

  • 32 23. Maliye Sempozyumu

    ....

    T o p statutory marginal tax rates on o e c d I dividend income

    • Part of CIT İn overall taı rate on dtvıdends • Part of PIT in overall: > • rate on drvtdends

    Overall statutory ta« rate on dividend income ın 2000 cnd 2007: CIT part ın 2000 and 2007

    i S S 3 1 3 S 5 a Source: OECD TBX Detabase: wwvr.c-Bcd orgA^p

    , [" 01961 »2008 «1984" [

    '

    Tl.'R": 2006 and 201»

    Tax vvedge - income tax and social security o e c d j contributions as % of labour costs (2007)

    • Personal income tax •EmployeeSSC K Employer SSC

    OECD average tax wedge single tax payer at 100% c theAW(0 childıen) in 2007

    0

    Source: OECD Database / TanJno Weoe» (2007)

    T a x mix: İ n c o m e tax as % g r o s s earn ings, 2000-2006 O E C D

    45% ••2Û00 BBJOÜb —-OCU). J000 - - OCCO. 200b

  • International Fiscal Trends: An OECD Perspective 33

    Tax mix: Employee's SSC a s % gross earnings, w l 2000-2006 O E ? D l

    • U M OKO, M0O —OICU » M

    İti l l l l l l l l l IİİII.I l l l l l l l l l l l.l ılılııilü

    Tax revenues from S S C as % total revenues

    « t i

    Tax mix: Employer's SSC as % gross earnings, ((V 2000-2006 < X C D

    w , ••2000 B» »Ot —-OKO. 1000 OKO. 100*

    OCCOavajas»

    / 1 « r »

    II I j * » • 1 1 ,1 i ı l l ı l l l lı

    Tax vvedge for lone parent at 67% of the AW

    • 2000 B2O07

    O E C D average tax vvedge lone parent at 87% of A W ( 2 crnktren) ın2007(reductionof 19pct potnt» «ine* 2000)

    PART VI:

    Other consumption taxes

    I İ l H 5 s

    ( Ş a ;

    W ' *

    UM Property taxes i n Turkey compared t o o k d the O E C D average (2005) as % of G D P

    TURKEY OECD average

    Property taxes 1.06% 1.94%

    Recurrent taxes on immovable property

    0.24% 0.95%

    Recurrent taxes on net vveallh (individuals)

    0.18%

    Estate, inheritance and gift taxes

    0.02% 0.14%

    Taxes on llnanciai and capital transactıons

    0.82%

    'MMMMMaâaâTaâââTJI'111

    0.54% ( T İ M

  • 34 23. Maliye Sempozyumu

    Environmentally related taxes: tax revenue as % of G D P

    I199S »2000 « 200S

    How does the Tax System in T U R K E Y $S| compare to other economies?

    TAX / OOP

    •W?

    OF TOTAL TAK R£Vl *mtts Top Sunnofy Pantcna.

    hOMNTflB nata 2006

    T « COfPO»M»

    •teome TnıRiN

    2007

    T »

    5007

    Top Rata

    OvaMnda

    S007

    VAT Rate

    SO07

    TAX / OOP

    •W?

    PflfBCMl hecene

    Tw

    2005

    Coıpc«a'e Tta

    2009

    6«MI Öecurty Ccnnb.

    aoos

    Ccnsumpftcn T u n

    2005

    Top Sunnofy Pantcna.

    hOMNTflB nata 2006

    T « COfPO»M»

    •teome TnıRiN

    2007

    T »

    5007

    Top Rata

    OvaMnda

    S007

    VAT Rate

    SO07 Canada

    Czteh R«pu»c Fren»

    Q*tTr>any r*no«ry

    Hat* Jtçm

    Poland StovaK RapuUlc

    334 36,6 105 37 8 122 12.0 44.1 17.3 62 34 8 233 4 0 37 2 180 S 7 41.0 26 6 88 274 183 166 343 12.6 81 316 84 87

    148 2S4 42.0 31 3 370 283 30.0 20.0 31 3 30.7 30 8 284 366 104 30 7 387 404 30 7

    464 361 3 1 3 61 6 60 320 240 420 384 18.0 660 344 402 669 106 464 369 622 634 10.0 300 200 644 480 200 441 330 469 460 20.0 500 306 203 486 6.0 400 19.0 426 344 220 190 190 365 190 180 ir. m tftrt At 7 i lc i ECD avw(*)

  • Recent Developments İn T h e Tax Administration Around T h e World

    Dale HART I n t e r n a t i o n a l M o n e t a r y F u n d

    F i s c a l A f f a i r s D e p a r t m e n t

    Recent Developments in T a x

    Administration Around the

    World

    Dale Hart International Monetary Fund

    Fiscal affairs Department

    Agenda

    ı ioal ol las administration reforms

    Pası trends in las administration

    Modernization strategies

    Focus on taxpayer segments

    Preventing non-compliance

    I jıforced compliance

    Role of technology

    Results

    I hı-ıl'iü .Ur I h«Lft«- ı>T ılıt .ıııtli'.r ıihl IK.IIM I- .HtribuU.I l«ıh< İMİ

    Goal of Revenue Administration

    Reform

    To - Integratecl and Functional

    nifcctivc ta\ administration makcs a

    difl erence

    *• Tax administration s sc

  • 36 23. Maliye Sempozyumu

    Past approaches to ta\

    administration

    '- Adrniuistrative assessments '

    >• ln-person filing, payment, and registration requirements

    ' Audit and enforcemenl bias

    ' 1 c\\ service options

    Standardized approach tovvards ali taxpayers

    >• Often organized İn tax-type

    I a\ Administration Moderni zati on

    Strateg}

    - [ritroduce setf-assessment system

    Strengthen laxpayer idcntil'ication and registration systems

    » Moderni/e retunı processing and payment systems ' [ritroduce risk-based approaches to audit and

    collection

    ' Enhance taxpâyer Services reduce taxpayer hürden «• Impro\ e organi/ational strııcture of ta.\

    administration • Functional alignment • Taxpayer-segmen(

    - Independent appeals funetion

    Phased approach to reform ıs the

    praetiçal w ay forvvard: Typical phase 1 - Early focıış on kej structural reförms and large

    taxpayers

    Functional alignment (e.g., by service, filing and payment, audit and a ırtars collection)

    »- Large iaxpayers

    • Tö secııre revenue and unprove niatıagement of arrears

    • To reduce ılıe level ol" noıı I'ilıng and non payment atııong ımportant ta\payers

    • To pilot ne\v organi/ational structııre systems and procedııres

    and to introdtıee VAT

    • To enhance service

    - To improve audit

    Conceritration of ta\ ıc\ enues in largest cnıcrpriscs for sclcctcd coııntries

    C'otınlıv ol' la.vpavcrs ''< ol ıcvcıuıc

    Braziİ 0 .35 8 0 . 0

    Argcııliııa 0.1 4 9 . 0

    Benin 1.0 9 0 . 0

    Bulgarin 0.1 5 1 . 4

    Kenya 0.4 6 1 . 0

    Spain 0.1 40 .2

    Turke) 0 .06 (6.0

    High vvealth individuals (HWI) are

    often ineluded in the L T O

    x* (loncentration of ta\ revenue

    • Aııstralia estimates tirat 2 0 ^ of individuals pa\ s c . ol' the personal income ta\

    Financial flexibility and global reach

    facilitates use öf ta\ shelters and other ta\

    avoidance techniqueş

    • l S estimates that M' i pf individual ta.\ gap is attribııtahle to this market seğmeni ( 2 0 0 1 ta\ gap anal\ sis)

    Large ta\paver office structııre

    - Typically organized as a "full-service"

    office:

    • l nits are responsible for ali kej ta\

    administration funetions

    Retum filing and payment

    ('olleetion enforcemenl

    - Audit

    • Taxpayer services

    L T O s can have nıajor benefits:

    [ntroductiön of nevv ia\ administration systems

    and procedures significântly jrnpröyes ta.\

    collection performance and reduced ta\ arrears

    [nereases compliance vvith the majör taxes

    Facilitates implementation of majör ia\

    administration modernization pıojects

    Signa| tothe taxpaying public of government's

    commitment to enforcing tax laws

  • Recent Developments In The Tax Administration Around The World 37

    But the f o c u s o n large taxpayers

    also has risks

    > May create a "paraHel" ia\ administration

    ' Modernization of procedııres for tnedium

    and snıall taxpayers delayed

    - Potential över control on the largest

    taxpayers and lack of attention to resi of

    taxpayer population

    Increased focus on sınai 1 and medium enterprises (SME) is a natural nc\i step

    •Share ol S M E s in employment is suhstuntial

    Represent 9 5 ' V öf businesses in the < »IX T)

    and account for two-thirds of ihe

    emploj meni

    y S h a r e of iax revenue is low

    • Micro snıall, 8 0 p e r c e n t of taxpayers, but

    remil only 5 - 1 0 percent of revenue

    Snıall and miero businesses havc

    high rates of informality

    Estimates vary, projeetions:

    I S ' , in \\ 'estem Europe, 4 1 ' " ; in South America and Africa

    •Pereeived faimess of ta.\ system is at risk

    \ \ h \ shouid I pay, il ne does not?

    ri "ompetiti\ eness ol businesses operatrilg in the

    foiTrıal sector is undercut

    l ııta\ıd businesses can under-price forma! sector

    Medium-sized businesses less problfcmatic: less

    öpportunity to atvoid or evade (avıiion

    Snıall and miero businesses create significanl

    challenges for ia\ administrators

    >Large number of taxpayers

    3*'Very heterogeneous population

    >*Low revenue potential

    f \ [igh cost of administration

    r \ Hgh raic of informalitj

    ^Large number of cash-based businesses

    >Rapid business formation and dissolution

    Ta\ administration responseş are

    evolving and range along a continuum Beginning in the 1990s, several coııntries

    moved to a customer seğmeni structuıe

    ' Aııslralia, Denmark, 1 inlaııd. Svvcdcn and the l ' S

    ıs - 4 segmehts

    -1 İarge and mid-sized

    - Snıall business anıl sçlf-employed individuals

    - \\ age and im estnıenl

    - Ta\ exempt a n d governmenl entities

    - F'iniand has retuı ııed ı a functional alignmenl and Ihe ı s hav reintroduced sonu- functional elemenls for cosl and consistenc) reasoris.

    Prevenling non c o m p l i a n c e is the

    first and besi s tep

    • \ssıınıptıon: mosl takpayers want tocomply

    • Makc iteasj locomply • Is the VAT ılııvsh.ıKi too İ d *

    Moııthk venÜB vjiı.ırlcıly lihıiü ıv^ııııvıiK-ııts

    • Provide self-help options throughe services • iniıutıvcly detâgned n o t t u s t a c c e s s ıfrtax laws

    • Telephone services

    • < lutreach and cdücation • Tlınmgh ııulııstry groups, chambers and on koy t o p i c s

    • Life-cycle approaches • rocus on troublöa spots (starjing and dosing .ı buainess, hırı

    .m oıııploycL'

    To Farm Fmtina Faraı Tujavar Facı»

    Othcrs havc developed integrated clienl

    segmentation and ia\ polic) rcfoıms

    % - Particulaıij m Africa and the Middle-1 iaşl

    - Building on funetion based headquarters and large

    taxpayer office model:

    • Mrdiunı ia\ offices - handle enterprises »illi tumover

    above the \ \ l threshold

    • Small ı.ı\ offices handle snıall anıl miero businesses with tumover b e l o M ılu \ \T threshold

    • "l'unnncr. pıvsunıptıvc Öf pateni taxcs

  • 38 23. Maliye Sempozyumu

    Third-party dala and reporting ıs very effective

    L'S i n d i v i d u a l N e l income M i s ı e p o ı t i ı ı g , Tav Year 2001

    Othcr lovv-cost approaches are also

    effective

    • Reejuiring a iaxpayer identification number to open

    a bank açanını

    •Establishing proof of compliance for government

    >Tying issııaııee of business lieeııses and olher

    pennits, such as constmetion. to tax registration

    r\ \ I invojce matehing

    ^Easy validation of VAT registration for business

    to-business and business-to-customer transactions

    Audit and other enforcement tools

    w ili stili be necessary

    - Industry-based compliance projeCts

    - Risk-scoring systems thal prioritize audit and

    collection vvorkload based on highesl risks

    - Adequate legal authorities (use of indirect

    methods)

    - SıılTicicnl audit and collection stalf

    - I le\ ıhle penalty reyime

    Information technology creates

    many ne w opportunities

    >• Technology is changing ali aspects of ta\

    administration

    • Cali centers (service and debi collection)

    • I '-filing and service delivery

    • Risk scoring and case identification

    • Employee suppori tools

    ' Creates need forehanges ın vvorkforce

    (locations, numbers and skills)

    Resul ts

    - Allocntioıı ol stalf to identified (dala driven)

    risks

    r Improved voluntarj compliance

    Increased revenue

    r- Increased conlidence in (he faimess of the

  • 1. Oturum Soru Cevap

    ( O t u r u m B a ş k a n ı Prof .Dr . H a s a n K A Z D A Ğ L I )

    Prof.Dr. Hasan KAZDAĞLI Sorular için biraz zamanımız var her iki konuşmacıya da soru sormak isteyenler için mikrofon

    larımız dolaşıyor. Sorular tercüme edilecek.

    Buyrun Üstün Bey.

    Soru: Prof.Dr. Üstün DİKEÇ (Çankaya Üniversitesi) Değerli konuşmacılara vergi sistemleri ve verginin uluslararası boyutu hakkında bilgi verdikle

    ri için kendi adıma teşekkür ederim. Bayan Cebreiro'dan bir konuyu öğrenmek istiyorum. Bilindi

    ği üzere Türkiye'de zorunlu sosyal yardımlar toplam vergiye dâhil edilmiyor. Bu yardımları doğ

    rudan doğruya sosyal güvenlik kurumları topluyorlar ve kendi harcamaları için kullanıyorlar. Baş

    ka bir ifadeyle bu yardımlar hiçbir zaman merkezi hükümete veya hazineye gönderilmiyor. Ayrı

    ca bildiğim kadarıyla hazine hesaplarına eklenmeyen yedi farklı vergi daha mevcut. Bu yedi çeşitli

    vergi belediyelerce toplanmakta ve kendi harcamaları için kullanılmaktadır. Çalışmanızı hazırlar

    ken acaba bu tür durumları dikkate aldınız mı? İkinci olarak ise, Türkiye ile ilgili olarak genel gö

    rüşünüzü öğrenmek istiyorum.

    Cevap: Ana CEBREİRO Teşekkür ederim. Sosyal güvenlik yardımlarını sunduğum zaman, gelir vergisinden sosyal gü

    venlik yardımlarına kadar bütün değerler bizim gelir istatistiklerimizde toplanmaktaydı. Bizim ba

    kış açımıza göre, sosyal güvenlik yardımları, hükümete ödenen vergilerdir. Türkiye'de neler yapabi

    leceği konusunda ise O E C D adına bir görüş vermem doğru olmayacaktır. Kişisel olarak, Türkiye'de

    en yüksek dilimden vergi ödeyenlerin sayılarının oldukça fazla olduğunu söyleyebilirim. Bu aslın

    da endişe edilmesi gerekilen bir durum; zira kurumsal nitelikte olan vergiler ile ve kişisel nitelikte

    olan vergiler arasındaki farka her zaman önem verilmeli. Gelirlerin kişisel mi yoksa kurumsal mı

    olduğuna dikkat edilmesi gerekmekte. Bu çok önemli bir nokta. Bana göre ikinci önemli nokta, res

    mi kurumlara ayrılan kaynaklarla ilgili. Bu bağlamda, daha fazla kaynağın resmi kurumları geliş

    tirmek için kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Şayet bu sağlanırsa, kurumlar vergisinin de da

    hil olduğu vergi gelirlerinin oldukça yükselmesi söz konusu olacaktır. Ayrıca vergi tabanında mey

    dana gelecek büyümenin, teşvikleri de olumlu yönde etkilediğini görebilirsiniz. 2006 yılının verile

    ri yanımda yok, ama hatırladığım kadarıyla teşvikler yükselme eğilimindeler.

    Vergi gelirlerinin büyümesiyle ilgili olarak esas hedef toplanması daha kolay uygulanabilir olan

    vergilerin kullanılmasıdır. Bunlar tüketim üzerinde alınan vergiler, gelir ve kurumlar vergileri

    dir. Teori çok güzel ancak vergi politikası hazırlayıcıları ve nihai kararı belirleyenler açısıdan biraz

  • 40 23. Maliye Sempozyumu

    karmaşık. Emlak vergisinin Türkiye'deki kadar popüler olduğu bir OECD ülkesi daha var. Açıkçası em

    lak vergilerini daha artması şaşırtıcı olur; zira, daha pratik araçların tercih edilmesi gerekiyor. Özetle,

    Türkiye'nin verimlilik ve yeniden dağıtım arasındaki değişim yapması gerektiği ifade edilebilir.

    Prof.Dr. Hasan KAZDAĞLI Başka soru? Buyrun.

    Soru: Doç.Dr. Fatih SAVAŞAN (Uşak Üniversitesi) Bayan Cebreiro'ya ve Bayan Hart'a sunumları için teşekkür etmek istiyorum. Sorum Sayın

    Cebreiro'ya olacak. Mevcut durumu net bir biçimde ortaya koydunuz ve vergilendirme üzerine bir

    çok rakamlar verdiniz. Ayrıca, vergi teşviki ile ilgili olarak da bazı rakamları dile getirdiniz. Dünya

    daki kurumlar vergisi rekabeti ile ilgili olarak görüşünüzü öğrenmek istiyorum. Bu rekabet iyi midir

    yoksa kötü müdür? Bu çerçevede Türkiye'nin konumu nedir? Türkiye'nin vergi sistemi yabancı yatı

    rımları çekebilecek kadar rekabetçi midir? Bir de, aynı konumda bulunan diğer ülkelerle karşılaştırdı

    ğınızda Türkiye'nin vergi sisteminin genel olarak özel sektör yanlısı olduğunu söyleyebilir misiniz?

    Cevap: Ana CEBREİRO Kurumlar vergisindeki rekabet O E C D tarafından kötü olarak nitelendirilmemektedir. Bazı

    oranların çok düşük olduğuna yönelik bir dizi tartışma mevcut. Bize göre Türkiye'deki vergi ora

    nı yüksek; zira vergi oranlarındaki dünya trendi, düşük vergi oranlarından ve büyük vergi tabanın

    dan yana. Bunu şöyle açıklayabilirim. Headline tax'in yüksek olması olumludur ve önemlidir.1 Bu,

    pek çok ülkede O E C D politikalarını hazırlayan ekip için çok önemlidir. Çünkü yabancılar yatırım

    yapmaya karar verdiklerinde bu orana dikkat ediyorlar. Yani, temel ücretlerinizin yüksek olması

    problem teşkil etmemektedir. Ancak, vergi teşvikleri ve vergi aflarının varlığı iyi değildir. Yaban

    cı yatırımcı ilk olarak en iyi nerede yatırım yapabileceğine bakar. Bundan ayrı olarak ise vergi sis

    teminin basit, dengeli ve şeffaf olmasını tercih eder. Ama bu söylediklerim headline tax oranında,

    genel olarak düşük bir oran tercih edilmesinin daha çok yabancı yatırım çektiği gerçeğini ortadan

    kaldırmamaktadır.

    Bununla beraber, bir yandan doğrudan yabancı yatırımlara cazip bir ortam yaratılması istenir

    ken, diğer yandan bu yatırımlar üzerinden alınan bir gelir vergisi payı hedefleniyor. Ne var ki, çok

    uluslu şirketlerin vergi konusunda küçük ölçekli işletmelerden daha fazla söz hakkına sahip olduk

    ları da bir başka gerçeği oluşturuyor. Bu çerçevede, ülkenizde geçerli olan oran yüksek olsa bile, bu

    şirketler mutlaka daha az vergi ödemenin bir yolunu buluyorlar. Bu nedenle OECD çok uluslu şir

    ketlere yönelik vergi teşviklerini pek fazla desteklemiyor. Ayrıca bu konuyla ilgili olarak vergi pla

    nında dikkate alınması gereken bir husus daha var. Vergi ödemesine ilişkin etkin oran hesaplanır

    ken, çok uluslu şirketlere doğrudan verdiğiniz vergi indiriminin de eklenmesi gerekiyor.

    Türkiye'nin vergi sisteminin özel sektör yanlısı olduğu sorusuna gelince; bence vergi dairesi

    bunu destekliyor. Bu kapsamda, vergi idaresi masraf ve yükleri azaltmak için birçok önlem alıyor

    ki, bu masrafların vergi mükelleflerini bazen oldukça zor durumda bıraktığı biliniyor. Ayrıca, ver

    gi dairesi mükelleflere yönelik başka hizmetler bulabilmek için de çalışıyor. E-dosyalama konusun

    da çok önemli bir ilerleme kaydetmişler, %90'ın üzerindeki e-dosyalama oranı inanılmaz derecede

    1 Headline tax: Yurtdışından elde edilen kazançlar üzerinden ödenecek en yüksek kurumlar vergisi oranı.

  • 1. Oturum - Soru Cevap 41

    yüksek. Sadece e-dosyalama değil, internet kullanım oranları da memnun edici derecede yüksel

    miş durumda. Vergi dairesine gitmeden sadece internet üzerinde vergi konusunda birçok bilgiye

    ulaşılmasının yanı sıra, birinci ayda vergi mükellefleri için başlatılan yeni telefon hizmetinin de çok

    önemli olduğu ifade edilebilir. Bu hizmetle vergi mükellefleri eğitimli ve tecrübeli kişilerden genel

    bilgi alabildikleri gibi, kişisel sorularına da cevap alabileceklerdir. Yüksek miktarda vergi ödeyen

    kişiler için verilen hizmetler daha da ileriye gitmiş durumda. Büyük çaptaki işlere ve işyerlerine ih

    tiyaçlarını karşılamak için profesyonel bir yaklaşımla yardım edilmesi ve son zamanlarda ihracat

    çılar için olan gerekliliklerin kolaylaştırılması çok önemli ilerlemeler olarak sayılabilir. Özetle, Tür

    kiye ile ilgilendiğim bu son iki, üç yılda vergi mükelleflerinin uyacağı düşük maliyetli bir organizas

    yon kurmak için önemli adımların atıldığını söyleyebilirim.

    O E C D açısından vergi sisteminin şeffaf ve öngörülebilir olması büyük önem taşımaktadır. Aynı

    zamanda vergiler kolay anlaşılabilir nitelikte olmalıdır. Çok sayıda vergi oranı yerine sadeleştirme

    yapılarak oran sayısı azaltılmalıdır. Öngörülebilir bir vergi sisteminde şirketler sadece bugün ne

    ödeyeceklerini değil önlerindeki birkaç yıl süresince ne kadar ödeyeceklerini de bilirler.

    Prof.Dr. Hasan KAZDAĞLI Başka soru yok galiba. Buyrun.

    Soru: Yrd.Doç.Dr. Hakan YILMAZ (Ankara Üniversitesi) Öncelikle iki konuşmacıya da teşekkür etmek istiyorum. Sunumlarda hem analitik, hem de bir

    kısım dünya uygulamalarını yansıtan bilgiler vardı. îlk sorumu Sayın Cebreiro'ya yöneltmek istiyo

    rum. Öncelikle bazı noktaların yeniden gözden geçirilmesinde fayda olduğunu düşünüyorum. Ör

    neğin, 2006 yılına ait vergi yükü, yeni milli gelir seviyesine göre yeniden ele alınabilir ve bu karşı

    laştırma açısından daha iyi olabilir. Sonuçlar çok değişmese de, söz konusu orana bu şekilde bak

    makta fayda olduğunu düşünüyorum. Sorum ise kurumlar vergisiyle ilgili. Kurumlar vergisi açı

    sından, kurum kazançlarının, finansal ya da finansal olmayan kazançlara göre belirlenmesi, Tür

    kiye gibi ülkeler açısından daha faydalı olabilir mi? Zira, yüksek bir borç stokumuz var. Ayrıca fa

    izler sürekli biçimde dönemsel olarak değişiyor. Bu da ister istemez kurumlar vergisindeki yapı

    nın değişmesine yol açıyor. Kurumlar vergisini bu anlamda yeniden ele almak analitik açıdan et

    kili olabilir mi?

    Sayın Cebreiro'ya yönelik ikinci sorum ise bugünün konusuyla ilgili. Şayet, dünyada iki yıl için

    de toplam talebin yapısında bir daralma olması bekleniyorsa ve toplam talebin yapısında önceki

    yıllara göre çeşitli değişmeler bulunuyorsa, Türkiye'ye ve benzeri ülkeler ile O E C D kapsamındaki

    diğer gelişmiş ülkeler bu daralmadan hangi düzeyde etkileneceklerdir? Bu konuda kendisine veya

    OECD'ye ait bir görüş, yaklaşım var mı?

    Son sorumu ise Sayın Harta yöneltmek istiyorum. Vergi daireleri açısından bakıldığında,

    Türkiye'deki temel problem, politika oluşturma ile politikayı uygulama sorumluluğunun birbirin

    den ayrılması ile ilgiliydi. Türkiye, Gelir İdaresinin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili reformda as

    lında bunu yaptı. Bu çerçevede, vergi dairesi ile siyasi sorumluluğa sahip aktörlerin rol ve sorumlu

    luklarını birbirinden ayırmaya çalışırken, özellikle gelişmekte olan ülkelerde nelere daha fazla dik

    kat edilmesi gerekir?

  • 42 23. Maliye Sempozyumu

    Cevap: Dale HART İlk olarak ben cevap vermek istiyorum. Soru vergi politikasının vergi dairesinden ayrılması ve

    bunun getirdikleri ile ilgilidir. Bu ayrılma, Türkiye'yi diğer ülkelerle aynı çizgiye getiriyor. Türki

    ye ile beraber dünyadaki pek çok ülke, vergi politikalarını Maliye Bakanlığı içinde yürütüyor. Yine

    bu ülkelerin vergi dairelerinde ise, idareciler sadece vergi konusundaki sorumluluklarına yoğunlaş

    makta ve vergi politikalarıyla ilgilenmemektedirler. Bu çerçevede yeni düzenlemenin Türkiye'yi yu

    karıya taşıyıp taşımayacağı sorusu, yeni oluşumda başarılı olmak için nasıl iş çıkardığınızla ilgilidir.

    Yeni uygulama, vergi politikasının belirlenme sürecinde Gelir İdaresiyle yakın bir çalışma yapıl

    masını gerektirmektedir. Başka bir anlatımla, yeni uygulama, Gelir İdaresi ile Maliye Bakanlığının

    açık iletişimde ve yakın olmasını gerektirmektedir. Bu çerçevede, vergi politikasına ilişkin yeni

    mevzuatın Maliye Bakanlığı içinde tasarlanmasını takiben, vergi politikasının değişimi, vergi dai

    resi içerisinde görüşülmeli, paylaşılmalı ve tartışılmalıdır.

    Ayrıca Gelir İdaresinin görüşleri de dikkate alınmalıdır. Zira, onlar vergi mükellefleri ve ken

    dileri için problem yaratacak konuları önceden görecek tecrübeye sahiptirler. Diğer yandan ver

    gi borçlanması yönetiminde ise Gelir İdaresinin, vergi politikası birimine ve Maliye Bakanlığına

    farklılık yaratacak değişiklikleri tavsiye etmeleri için açık kapı bırakması gereklidir. Özetle, bu ya

    kın iletişim, sorumlulukları klasik bir formata sokar ve her bir karar birimini ilgilenilmesi gereken

    konuya yoğunlaştırır.

    Cevap: Ana CEBREİRO Yeni oluşturulmuş olan kurumlar vergisini değerlendirirken, vergi gelirlerinde bir artış görme

    diğinizi söylediniz. Buna pek çok farklı cevap verilebilir. Öncelikle, pek çok sektörde daha fazla uy

    gulama yapılmasına ihtiyaç var. İkincisi, birçok özel imtiyazlar halen geçerli. Bu oranları düşürdü

    ğünüz anlamına geliyor. Ayrıca kurumlar vergisinin yeniden düzenlendiği bazı ülkelerde, ilk yıllar

    da herhangi bir artış olmadığını, ancak daha sonra yükselişin gerçekleştiğini görüyoruz.

    Açıkçası ikinci soruyu çok iyi anlayamadım. Ancak, global krizle ilgili olarak bana göre her

    kes baskı altında ve bize göre bazı ülkelerde bu baskı daha şiddetli olacak. Vergi politikası açısın

    dan bakıldığında ise, baskı altında birçok ülkenin ekonomiye daha fazla para sürdüğü görülecek

    tir. Bu şekilde, bir yandan durum analizi yaparlarken, diğer yandan krizi biraz olsun yavaşlatma

    amacı taşıyacaklardır.

  • 2. Oturum

    Globalleşmenin 1

    Türk Vergi Sistemine Etkileri ( O t u r u m B a ş k a n ı : Prof .Dr . S a d ı k K I R B A Ş , O k a n Ü n i v e r s i t e s i R e k t ö r ü )

    D o ç . D r . A b u z e r P I N A R ( A Ü , S B F ) - Y r d . D o ç . D r . H . Y a s e m i n Ö Z U Ğ U R L U ( M e r s i n Ün.)

    Küreselleşme Sürecinde Vergi Yapılarındaki Dönüşüm: Türkiye Küresel Yapının Neresinde?

    Y r d . D o ç . D r . B i n h a n Elif Y ı l m a z - Dr. M u r a t Ş e k e r - A r ş . G ö r . M u r a t Ç a k ( İ s t a n b u l Ün.)

    Uluslararası Vergi Rekabetinin Doğrudan Yabancı Sermaye Üzerindeki Etkileri:

    Türkiye Açısından Karşılaştırmalı Bir Analiz

    Y r d . D o ç . D r . M u s t a f a Y ı ld ıran - Y r d . D o ç . D r . S e r d a r Ö z t ü r k - A r ş . G ö r . S ü l e y m a n B o l a t

    ( S i v a s C u m h u r i y e t Ün.)

    Uluslararası Yatırımların Vergi Yönlü Mali Bozulma Etkileri: Kore, Türkiye ve

    Meksika Üzerine Karşılaştırmalı Analiz

  • I

    Vergi Yçt^^ifKİaki D ö n ü ş ü m : Türkiye Küresel Yapının Neresinde?

    Abuzer PINAR A n k a r a Ü n i v e r s i t e s i , S i y a s a l B i l g i l e r F a k ü l t e s i , M a l i y e B ö l ü m ü

    Yasemin ÖZUĞURLU M e r s i n Ü n i v e r s i t e s i , İ k t i s a d i v e İ d a r i B i l i m l e r F a k ü l t e s i , M a l i y e B ö l ü m ü

    Özet iyasamn sürüklediği bir gelişme olarak ortaya çıkan küreselleşme ulusal ekonomiler ve kamu

    politikaları üzerinde dikkate değer etkiler yaratmaktadır. Ticari serbestleşme ve hızlı serma

    ye hareketleri bir yandan kısıtların kaldırılmasını zorunlu hale getirirken, diğer yandan kamu fi

    nansmanında ciddi sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Kamu harcamalarının kontrol altına alınma

    sı temel bir politika hedefi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu gelişmelerle bağlantılı olarak vergi yapı

    ları etkinlik temelinde şekillenmekte ve sosyal güvenlik sistemlerinin sürdürülebilirliği temel tar

    tışma konularından birisi olarak gündeme gelmektedir. Bu çalışma, küreselleşme sürecinde orta

    ya çıkan vergi yapılarındaki dönüşüm, uluslararası bir karşılaştırma ile ele alınacak ve Türkiye'nin

    bu süreçteki dönüşümü tartışılacaktır. Bulgular özetle şu şekildedir: Gelişmiş ülkelerde dolaysız

    vergilerin toplam vergiler içerisindeki payı daha yüksek iken, gelişmekte olan ülkeler ağırlıklı ola

    rak daha etkin olduğu kabul edilen dolaylı vergilere yönelmektedirler. Gelişmiş ülkeler, sahip ol

    dukları güçlü ekonomiler ve demokratik yapılar sayesinde, etkinlik ile eşitlik arasında siyasal İstik

    rarı sağlayacak bir maliye politikası uygulayabilmektedirler. Gelişmekte olan ülkeler ise uluslara

    rası piyasalarda rekabet etmek için etkinlik ilkesi çerçevesinde vergi yapılarını yeniden düzenler

    ken kamu açıkları sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Harcamaların kontrol altına alınması ise

    talep daralmasına neden olmakta, işsizlik artmakta ve sosyal güvenlik sistemi sürdürülemez hale

    gelmektedir. Büyüme sürecinde ortaya çıkan gelir dağılımına ilişkin sorunların bir ölçüde hafifle-

    tilmemesi halinde ortaya çıkabilecek siyasal ve sosyal istikrarsızlıklar büyümenin de sürdürülebi

    lirliğini olumsuz etkileyecektir.

    }

  • 46 23. Maliye Sempozyumu

    1.Giriş Ulusal ekonomilerin uluslararası piyasalarla entegrasyonu olarak tanımlanabilecek küreselleş

    menin teorik temeli ülkelerin refah artışını hızlandıracağı beklentisine dayanmaktadır. Ampirik ça

    lışmalar bu yönde dikkate değer sonuçlar vermektedir. Ancak küresel ekonomik sistem ve küresel

    leşmenin ulusal ekonomiler üzerindeki etkileri sanıldığından daha karmaşıktır. Küreselleşme bi

    linçli politikalar doğrultusunda yönlendirilen bir süreç değil, piyasanın sürüklediği bir gelişmedir.

    Dolayısıyla devlet bu süreçte büyük ölçüde edilgen konumdadır. Siyasal otoriteler kamu politikala

    rını küreselleşmenin zorladığı uluslararası rekabet yönünde tasarlamak zorunda kalmaktadırlar.

    Küreselleşmenin etkilerine ilişkin araştırmalar iki temel çizgide oluşmaktadır. Birincisi küresel

    leşmenin birincil gelir bölüşümü (işgücü ve sermaye) üzerindeki etkisidir. Bu tartışma dış ticaret

    ve ücretler üzerinden yapılmaktadır. İkincisi ise küreselleşmenin devlet faaliyetleri üzerindeki et

    kisi yoluyla ortaya çıkan daha dolaylı bir etkidir. Dolaylı olmakla beraber bu etki en az işgücü piya

    saları üzerindeki etki kadar önemlidir. Örneğin buna göre sermaye akışkanlığı vergi tabanının kay

    bedilmesine yol açmakta ve devletlerin sosyal politikalar uygulamasını zorlaştırmaktadır. Çünkü

    sermaye piyasalarının bütünleşmesi genellikle dış ticaret ile paralel gerçekleşmekte ve ülkeler dış

    risklere daha açık hale gelmektedir. Bu durumda sosyal koruma programlarına olan talep artmak

    ta ve ciddi bir ikilem ortaya çıkmaktadır. Sosyal sigortaya olan talep artarken, finansman kaynak

    ları azalmaktadır.

    Kamu finansmanının temel unsuru olan vergi sisteminin ekonomik analizi temel olarak etkinlik

    (efficiency) ve eşitik (equity) çerçevesinde yapılmaktadır. Küreselleşme açısından bakıldığında et

    kinlik uluslararası düzeyde ekonominin rekabet gücü, yurtiçinde ise kaynak dağılımı etkinliği ola

    rak ele alınabilir. Eşitlik yatay ve dikey olmak üzere iki şekilde düşünülebilir. Vergi tabanı sermaye

    ve işgücü gelirlerinden oluşmakta, sermaye ise uluslararası düzeyde hareketli olan ve olmayan un

    surların bir bileşimi olarak ele alınmaktadır. Hareketli olan sermaye büyük ölçüde parasal serma

    yeden oluşurken doğrudan yatırımların hareketliliği daha sınırlı kalmaktadır. İşgücü ise yüksek dü

    zeyde kalifiye olan dar bir kesim ve göç dışında genellikle hareketli değildir. Bu çerçevede bakıldı

    ğında vergilemenin etkinlik ve eşitlik hedeflerini bir arada gerçekleştirmek mümkün olmadığından,

    siyasal otoriteler iktisat politikalarının öncelikli olarak belirledikleri hedefleri doğrultusunda vergi

    sistemlerini yeniden düzenlemektedirler.

    Bu çalışma yukarıda özetlenen teorik çerçevede küreselleşme ile vergi yapısı arasındaki ilişkiyi

    uluslararası düzeyde karşılaştırmayı hedeflemektedir. Buradaki temel soru, küreselleşme ve mali

    ye politikası arasındaki teorik ilişkiden hareketle, küreselleşmenin kamu sektörünün işlevlerini ver

    gi yapısındaki değişim yolu ile nasıl etkilediğidir. Bu soru değişik ülke grupları itibariyle küreselleş

    menin vergi politikaları üzerindeki etkileri çerçevesinde yanıtlanmaya çalışılacaktır. İkinci bölüm

    küreselleşmenin vergi yapıları üzerindeki etkisine ilişkin teorik tartışmaları ele almaktadır. Üçüncü

    bölümde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin vergi yapılarındaki dönüşüm küreselleşme ile bağ

    lantılı olarak analiz edilmektedir. Dördüncü bölüm Türkiye'deki vergi yapısının dönüşümünü yapı

    lan tartışmalar ışığında ele almaktadır. Son bölüm çalışmanın ulaştığı sonuçlara ayrılmıştır.

    2. Küreselleşme ve Vergilendirmeye İlişkin Teorik Tartışmalar 2 . 1 . K ü r e s e l l e ş m e K a v r a m ı

    Küreselleşme kavramı 20. yüzyılın sonlarında yoğun olarak siyaset bilimi, sosyoloji, işletme ve

    ekonomi gibi sosyal bilimlerin değişik alanlarında literatüre girmiştir. Bu kavram değişik disip-

  • Küreselleşme Sürecinde Vergi Yapılarındaki Dönüşüm: Türkiye Küresel Yapının Neresinde? 47

    Ünlerde tam olarak aynı anlamda kullanılmamakla beraber, genel bir iktisadi bakışla "mal ve fak

    tör piyasalarının entegrasyonu" olarak tanımlanabilir. Küreselleşme sürecinde mallar, hizmetler,

    üretim faktörleri, işgücü ve teknoloji uluslararası düzeyde daha hareketli hale gelmekte ve ulusal

    düzeyde uygulanan politikalar bu hareketliliğin arttırılması için kısıtların kaldırılması biçiminde

    gözden geçirilmektedir. İktisadi açıdan bakıldığında küreselleşme ile uluslararası arbitraj maliyet

    leri düşürülmektedir. Aslında bu maliyetler zaman içerisinde özellikle mal piyasasında dış ticaret

    hacminin artmasıyla düzenli olarak düşmüştür. Ancak özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinde ortaya

    çıkan bazı gelişmeler küresel ekonomik entegrasyonun farklı boyutlar kazanmasına neden olmuş

    tur (Schulze ve Ursprung, 1999: 301-303). Bu gelişmeleri üç ana başlıkta toplamak mümkündür:

    • İktisadi Gelişmeler: Uruguay görüşmeleri sonucunda Dünya Ticaret Örgütü (WTO)'nün kurul

    ması ve sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi

    « Teknolojik Gelişmeler: Ulaşım ve bilgi teknolojisindeki gelişmeler

    « Siyasal Gelişmeler: Siyasal sistemlerin "liberal demokrasi" ve "hukuk devleti" temelinde yeniden

    yapılandırılması

    1980'lerde başlayan Uruguay görüşmeleri, özellikle uluslararası ticaretin serbestleştirilmesi açı

    sından farklı bir boyut kazanmıştır. Görüşmelerin kapsamı genişletilerek hizmetler ve fikri mülki

    yet hakları konusunda yeni kurallar getirilmiş, anlaşma Dünya Ticaret Örgütü ( W T O ) çatısı altın

    da kurumsallaştırılmış ve tarım ve tekstil ürünlerinin mevcut kurumsal çerçeveye eklenmesi için

    bir perspektif konmuştur.

    İktisadi açıdan ortaya çıkan bir başka gelişme, 1980'lerde ülkelerin çoğunun uluslararası serma

    ye kontrollerini kısmen veya tamamen kaldırması ve bunun sonucunda sermayenin uluslararası

    düzeyde çok dah