Marcel Proust - Swannların Semtinden

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    1/247

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    2/247

    Kayp Zamann zinde

    Swann'larn Taraf

    Kitap 1

    Marcel Proust

    Franszca aslndan eviren: Roza Hakmeniir evirileri: Ahmet Gntan

    Yap Kredi Yaynlar

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    3/247

    Marcel Proust

    Temmuz 1871'de Auteuil'de dodu. Btn yaamn etkileyecek astm krizlerinin ilkini 1881'dirdi. 1890'da Hukuk Fakltesi'ne ve Siyasal Bilgiler Okulu'na kaydoldu. Ayn yl Maupassantt. Arkadalaryla birlikte Le Banquet yaynlarn kurdu; burada edebiyat eletirileri yaymla93'te, Swann'nBir Ak'nn "eskizi" olabilecek nitelikte bir metin yazd. 1894'te Dreyfus olaylad. Marcel Proust, babasyla birlikte, Dreyfus yanllar arasnda yer ald. 1895'te felsefe lislomasn ald. 1898'te Dreyfus olay byd. Ayn yl Zola'nn "J'accuse" adl ak mektubu

    Aurore gazetesinde yaymland. Proust 1908'de byk yaptn (Kayp Zamann zinde) yazmayyuldu. 1914'te Guermantes Taraf'n Grassef'ye hazrlamaya balad. 30 Kasm 1918'de iekm Gen Kzlarn Glgesinde yaymland. 10 Aralk 1919'da bu kitap Goncourt dl ald. 3san 1921'de Guermantes Taraf II ile Sodom ve Gomorra yaymland. Ayn yl Proust Gallimadom ve Gomorra II ile Sodom III'n elyazmalarn verdi. 1922'de Mahpus ile Kaak (Sodom Iktiloya ekilmeye baland. Proust, Ekim ay banda bir bronit krizi geirdi, bunu zatrre izlzar, 18 Ekim'de ld.

    Roza Hakmen

    56'da zmir'de dodu. 1974'te zmir Amerikan Kz Koleji'ni, 1979'da ODT Ekonomi Blmirdi. Balca evirileri: Ernest Hemingway, anlar Kimin iin alyor; Mario Vargas Llosa, KKpekler; Nina Berberova, Elik Eden: Soneka Antonovskaya; Juan Benet, Madrid'de Sonbacar Wilde, De Profundis; Marguerite Duras, Mavi Gzler Siyah Salar; Anthony Burgess, Bir

    si Var; Carson McCullers, Yelkovansz Saat; Tama Janowitz, New York Kleleri. Mircea Eliatmazel Christina; Anne Rice, Vampirle Konuma; Miguel de Cervantes Saavedra, Don Quijotarcel Proust, iek Am Gen Kzlarn Glgesinde, Guermantes Taraf, Sodom ve Gomorra,

    wann'larn Taraf.

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    4/247

    Sayn Gaston Calm

    Derin ve iten minnetimin ifade

    Marcel P

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    5/247

    Birinci Blm

    Combray

    I

    un zaman, geceleri erkenden yattm. Bazen, daha mumu sndrr sndrmez, gzlerim o kadarbuk kapanverirdi ki, "uykuya dalyorum" diye dnmeye zaman bulamazdm. Aradan yarm stikten sonra da, artk uykuya geme vakti geldii dncesiyle uyanrdm; hl elimde zannettab brakp m sndrmek isterdim; az nce okuduklarm hakknda fikir yrtmeye, uyurkevam ederdim, ama fikirlerim biraz farkl bir seyir izlerdi; kitapta sz edilen ey, benmiim giirdi bana; bu bir kilise de olabilirdi, bir drtl de, I. Franois'yla arlken arasndaki rekabet d

    san, uyanmdan sonraki birka saniye boyunca da varln srdrrd; mantma aykrmez, ama gzlerime ekilmi bir perde gibi, mumun artk yanmadn fark etmemi engellerdidndan da, nceki hayatta var olan dncelerin ruh gnden sonra bilinmez olmas gibi, benn anlalmaz bir hale gelmeye balard; kitabn konusu benden kopard, onu dnpnmemekte serbest olurdum; ayn anda, grme duyuma kavuur, etrafmda, gzlerimi, belki dak da zihnimi dinlendiren, ho bir karanlk bulunca ok arrdm; zihnim bu karanl sebepsizalmaz, gerekten karanlk bir ey olarak alglard. Saatin ka olduunu merak ederdim; uzakyduum tren ddkleri, tpk bir ormanda ten kular gibi, mesafeleri vurgular, ssz krlarnginliini betimlerdi, krn ortasnda, yakndaki istasyona doru hzl hzl ilerleyen yolcuyu hay

    er, yeni yerlere, allmadk hareketlere, az nceki sohbete, kendisine gecenin sessizliinde hik eden, yabanc lambann altndaki vedalamalara ve yaknda yaayaca dn huzuruna borduu heyecan sayesinde, izledii bu kk yolun, hafzasna nakolacan dnrdm.

    nam, bir efkat duygusuyla, yastn, tpk ocukluumuzdaki yanaklar gibi tombul ve krpezel yanaklarna gmerdim. Saatime bakmak iin bir kibrit akardm. Neredeyse gece yars.ecburen seyahate kp geceyi bilmedii bir otelde geirmek zorunda kalan hastann, bir nbetland ve kapnn altndaki k huzmesini grerek sevindii an. Ne mutluluk, sabah olmu bilezmetkrlar az sonra kalkar, zili aldnda imdadna gelirler. Aclarnn dinecei umudu, stra

    lanma metaneti verir hastaya. te, ayak sesleri duymaktadr; sesler yaklar, sonra uzaklar.pnn altndaki k huzmesi yok olmutur. Saat gece yarsdr; havagazn kapatmlardr; sonmetkr da gitmitir ve btn gece aresiz strap ekmesi gerekecektir.

    krar uykuya dalardm, ara sra, bir iki saniyeliine, doramalarn canlymasna trdamasnecek kadar, gzlerimi ap karanln kaleydoskopuna bakacak kadar, anlk bir bilin lts

    yesinde, eyalar, oday ve benim yalnzca kck bir paras olduum ve duyumsuzluuna henverdiim btn sarmalayan uykunun tadna varmaya ancak yetecek kadar ksa srelerleanrdm. Bazen de uykumda zahmetsizce, hayatmn ilk yllarna, sonsuza dek gemite kalacak

    a dner, ocuka korkularmdan birini, mesela benim iin yeni bir dnemin balangcnmgeleyen salarmn kesildii gne kadar yaadm bir korkuyu, byk amcamn buklelerimi

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    6/247

    kmesi korkusunu tekrar yaardm. Uyurken salarmn kesildiini unutmu olur, byk amcamdrtulabilmek iin uyanmay baardm an, derhal hatrlardm, ama ryalar lemine geri dnmedce tedbirimi alp bam smsk yastma gmerdim.

    zen, uykumda, bacamn ters bir duruundan, dem'in kaburgasndan Havva'nn douu gibi, dn doard. Tatmak zere olduum hazz, bana, hazdan vcut bulmu olan bu kadnn sunduunnnederdim. Scaklm onun bedeninde hisseden bedenim onunla birlemek isterdi, uyanrdmnndan henz bir iki saniye nce ayrldm bu kadnla karlatrnca, dier insanlar bana pek

    irdi; yanamda pcnn scakln hissederdim, vcudum onun arl altnda ezilmiurdu. Bu kadn, baz defalar olduu gibi, hayatta da tanm olduum bir kadnn hatlarna sahiper, btn benliimle tek bir amaca, tpk arzuladklar bir ehri gzleriyle grmek iin seyahatean ve hayalin bysn gereklikte tadabileceklerini zanneden insanlar gibi, ona kavumaya

    srederdim kendimi. Hatras yava yava silinirdi, ryamdaki kz unuturdum.

    uyan kii, saatlerin akndan, yllarn ve dnyalarn sralanmasndan oluan bir halkaylavrelenmitir. Uyanrken, igdsel olarak bunlara bavurup yeryznn hangi noktasnda oldukuya daldndan beri ne kadar zaman gemi olduunu bir rpda okuyuverir; ne var ki

    alamalarda karklklar, kopukluklar olmas mmkndr. Gece uykusuzluk ekip sabaha karlmn ok dnda bir pozisyonda, elinde kitabyla uyuyakalmsa mesela, havada kalm olalu, gnei durdurup geriletmeye yeter, uyand anda, saati bilemez, az nce yattn zannederha da ters ve farkl bir konumda, mesela akam yemeinden sonra bir koltukta oturur haldeuklarsa, o zaman yrngesinden kan dnyalar iyice allak bullak olacak, sihirli koltuk zamandayda son srat dolatracaktr kendisini; gzlerini at an, birka ay nce, baka bir lkede yaduunu zannedecektir. Ama benim kendi yatamda bile, zihnimi tamamen geveten derin bir uymam, zihnimi yattm meknn dzleminden koparmaya yeterdi, gecenin ortasnda uyandm

    man, nerede olduumu hatrlamadm iin, ilk anda kim olduumu dahi bilmezdim. En ilkel, en

    sit ekliyle, belki bir hayvann iinde kprdad ekliyle, varolu hissini tardm sadece; birara adamndan daha ciz olurdum. Ama sonra, hatra denen ey henz bulunduum yerin hatrilse de, daha nce yaadm ve imdi de iinde bulunabileceim yerlerden birkann hatrasndi bama iinden kamayacam bu boluktan beni ekip almak zere gkyznden uzatlmrdm eli gibi, bana geri dnerdi. Uygarln asrlarn bir saniyede averirdim, petrol lambaladndan devrik yakal gmleklerin hayal meyal grnen bulank suretleri, benliimin esaselliklerini yava yava tekrar bir araya getirirdi.

    vremizdeki nesnelerin duraanl, bu nesnelerin baka nesneler deil de, onlar olduklarndan

    mamzn, yani dncemizin onlarn karsnda duraan olmasnn zorunlu bir sonucudur belki olursa olsun, uras bir gerek ki, bu ekilde uyandm zamanlar, zihnim nerede olduumuayabilmek iin bo yere rpnr, nesneler, lkeler, yllar, her ey etrafmdaki karanln iind

    ner dururdu. Kprdayamayacak kadar uyumu olan bedenim, yorgunluunun ald ekilden yarak uzuvlarnn konumunu saptamaya alr, buna gre, duvarn ynn, eyalarn yerleriniamaya, iinde bulunduu oday yeniden oluturmaya, isimlendirmeye abalard. Bedenimin

    fzas, kaburgalarnn, dizlerinin, omuzlarnn hafzas, yatm olduu birok oday art arda sunndisine. Bu arada, hayal edilen odann ekline bal olarak yer deitiren grnmez duvarlar, zranlkta frldak gibi dnerdi. Zamanlarn ve ekillerin eiinde duraksayan zihnim, henz

    rntlar yan yana getirip oday tanyamamken, bedenim, tek tek her odayla ilgili olarak, yata

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    7/247

    n, kaplarn yerini, pencerelerin k alma durumunu, bir koridor olup olmadn, ayrca oada uykuya dalarken aklmdan geen ve uyandmda tekrar aklma gelen dnceleri hatrlardnn tahmin etmeye alan, uyumu tarafm, kendisini mesela tepesi sayvanl, byk bir yatvara dnk olarak uzanm hayal ederdi. Bunun zerine derhal, "u ie bak, annem bana iyi gemeye gelmedii halde, uyuyakalmm sonunda," diye dnr, yllar nce lm olanykbabamn sayfiyedeki evinde zannederdim kendimi; zihnimin katiyen unutmam olmas geregemiin vefal bekileri olan bedenim ve stne yatm olduum tarafm, byk babamlarnmbray'deki evinde, yattm odann, tavana ince zincirlerle asl, kavanoz biimli, Bohemya i

    mdan idare lambasnn alevini, Siena mermerinden minesini hatrlatrd bana, o anda tam olzmde canlandramamakla birlikte imdiki zaman zannettiim, az sonra tamamen uyandmda olarak greceim o ok eski gnlerdeki halleriyle hatrlardm hepsini.

    nra baka bir pozisyonun hatras canlanr, duvar farkl bir yne kaverirdi: Mme de Saint-up'nun sayfiye evindeki odamda olurdum; aman Tanrm, saat en aa on olmal, akam yemeirmilerdir! Her akam, Mme de Saint-Loup'yla mutat gezintimizden dndmde, frakm

    ymeden nce yaptm ekerlemeyi bu kez fazla uzatmm. le sonras gezintisinden en genlerimizde bile, penceremin camnda gnbatmnn kzl yansmalarn grdm Combray

    nlerinden bu yana yllar gemitir nk. Mme de Saint-Loup'nun Tansonville'deki evinde bal bir hayat srlmektedir, sadece geceleri dar kmaktan, bir zamanlar gnete oyun oynadllarda imdi ay nda yrmekten, baka trl bir zevk almaktaymdr. Akam yemei iinyinmeden nce uykuya daldm zannettiim oda, gezintiden dnerken, uzaktan, gecenin iindener olan lambann yla aydnlanm halde grdm odadr.

    frl frl dnen, kark hatralar, en fazla birka saniye srerdi daima; ounlukla, bulunduur konusundaki ksa teredddm srasnda, tpk koan bir at izlerken, kinetoskopun bize gsterbirini izleyen pozisyonlar tek tek ayramaymz gibi, bu belirsizlii oluturan eitli tahmin

    birinden ayramazdm. Ama hayatm boyunca yattm odalarn kh birini, kh bakasn grmur, uyandktan sonra daldm uzun tahayyllerde de, tek tek btn odalar hatrlardm. Yatarkestn bir kesi, yorgann st ksm, bir aln ucu, yatan kenar ve Dbats Roses'un bir saysi, birbiriyle son derece ilgisiz eylerle yaptmz, kularn tekniiyle, uzun sre bastrarak ad

    rinlediimiz bir yuvaya bamz gmdmz k odalar. Buz gibi havalarda, (yuvalarn biralt geidinin dibine, scak topran iine kuran denizkrlanglar gibi) dardan kopuk olmazzn yaadmz, minedeki ate btn gece yand iin, birden alevlenen kor parltlarnn tii, kocaman bir scak ve dumanl hava rtsyle sarmalanm, elle tutulamayan bir girintininann ortasna oyulmu scak bir maarann iinde, s snrlar deiken olan, kelerden, penc

    kn veya mineye uzak, soumu blgelerden esip yzmz serinleten esintilerle havalanan bak hava kuanda uyuduumuz odalar aralk panjurlara yaslanm ay nn byl merdivan ayakucuna kadar uzatt, bir nn ucunda, esintiyle sallanan batankara gibi, neredeyse

    vada uyuduumuz, lk geceyle birlemi olmaktan holandmz yaz odalar bazen, ilk gece nde fazla bedbaht olmadm, tavan tutan ince, hafif stunlar zarafetle birbirinden uzaklaaraan yerini tayin eden o neeli, XVI. Louis slubu oda. Bazen aksine, tavan normal bir tavann yksekliindeki, piramit biimli, ksmen maunla kaplanm kk oda. Daha ilk andan itibar

    bana vetiver kokusuyla manen zehirlendiim, mor perdelerin dmanlndan ve ben oradakmuum gibi bara ara gevezelik eden duvar saatinin kstaha umursamazlndan hi kuk

    ymadm. Bir kesini verevine kesen, drt ke, ayakl, garip ve acmasz aynann, allm

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    8/247

    r alanmn yumuak btnlnde kendine beklenmedik, plak bir yer at; zihnimin, eklm olarak kendini uydurabilmek, bu dev huniyi tepesine kadar doldurabilmek iin, saatler boyunralanmaya, kendini yukar doru uzatmaya abalayarak geceler boyunca azap ektii; benimsezlerim tavanda, kulam kayglar iinde, burnum huysuzlanarak, kalbim arparak yatamdaandm ve sonunda alkanln, perdelerin rengini deitirdii, saati susturduu, eik ve zalimnaya merhamet etmeyi rettii, vetiver kokusunu tam olarak kovamasa da gizledii ve tavanamakll alaltt o kk oda. Alkanlk! Zihnimizin haftalar boyunca geici bir dzende azakmesine gz yuman alkanlk, ama o olmasa, kendi imknlaryla snrl kalan zihnimizin, bize

    nde yaanabilecek bir barnak sunamayaca iin, her eye ramen bulduu zaman sevindii, ocerikli ama arkanl dzenleyici!

    phesiz artk iyice uyanm olurdum, bedenim son bir kez dnm, iyilik melei kesin bilgi,afmda dnp duran eyalar durdurmu, beni kendi odamda, yorgann altna yatrm vemodinimi, yaz masam, minemi, sokaa bakan pencereyi ve iki kapy, aa yukar dorurlerine koymu olurdu. Ama uyantaki cehaletin, bir anda net bir grntlerini sunmasa da enndan var olmalar ihtimaline inandrd odalarda bulunmadm ne kadar bilsem de, hafzamrekete geirilmi olurdu bir kez. Hemen uykuya dnmeye almazdm genellikle, gecenin by

    lmn, bir zamanlar Combray'de, byk halamn evinde, Balbec'te, Paris'te, Doncieres'de,nedik'te ve daha baka yerlerde yaadmz hayat, meknlar, orada tandm insanlar, onlakin kendi gzlemlerimi ve bakalarnn anlattklarn hatrlamakla geirirdim.

    mbray'de her akamst, annemden ve bykannemden ayrlp uyuyamadan yatmak zorundaacam saatten ok nce, yatak odam, kayglarmn sabit ve sancl oda haline gelirdi. Benilasyla bedbaht grdkleri akamlar, eleneyim diye akam yemeinden nce lambamn zerinirli fener takmay det edinmilerdi; bu fener, gotik an en nde gelen mimarlarnn ve camalarnn yapt gibi, donuk duvarlar canlandryor/titrek ve anlk bir vitray andran, efsanele

    atld, elle tutulamayan harelenmelerle, rengrenk, doast grntlerle dolduruyordu. Amnim zntm artrmaktan baka ie yaramyordu, nk o deiik k bile, yatma ikencesininda odama tahamml edebilmemi salayan alkanl yok ediyordu. Artk odam tanyamyonden inip ilk kez gittiim bir otel veya "ale" odasndaymm gibi tedirgin oluyordum.

    lo, kafasnda kt emellerle, kesik kesik hareketlerle ilerleyen atnn zerinde, bir tepeninmacnda yer alan koyu yeil, kadifemsi, gen korudan kar, sraya sraya zavall Brabant'lnoveva'nn atosuna doru yol alrd. ato, fenerin oluklarna srlen ereve iindeki oval c

    kline uyacak biimde yuvarlak kesilmiti. Grnen ey, atonun duvarnn bir parasyd sadec

    nde de, Genoveva'nn, belinde mavi kemeriyle hayallere dalm olduu geni bir fundalk vartoyla fundalk saryd, ama ben onlar grmeden de ne renk olduklarn biliyordum, nkrevenin iindeki camdan nce, Brabant isminin altn parltl esmer tns, renklerini akastermiti bana. Golo bir an durur, byk halamn yksek sesle okuduu hikyeyi zgn zgnnler, gayet iyi anlyormu gibi gzkr, ihtiamdan yoksun saylamayacak bir uysallkla,reketlerini metinde verilen bilgilere uydururdu; sonra da, ayn kesik kesik hareketlerle uzaklann zerindeki ar ilerleyiini hibir ey durduramazd. Fener yerinden kprdatlsa da, Golonn, penceredeki perdelerin zerinde ilerlemeye devam ettiini, perdenin kvrmlaryla iiplklarna battn grrdm. Golo'nun, at kadar doast yaradltaki kendi bedeni de, kar

    an btn maddi engelleri, yolunu kesen nesneleri kendi kemik yapsna katp iselletirerek,

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    9/247

    psinin stesinden gelirdi. Hatta kap tokmana bile rastlasa, krmz giysisi veya hep ayn asalhzn koruyan, ama bu omurga naklinden tr en ufak bir aknlk belirtisi gstermeyen sol

    hresi, derhal kap tokmann zerine yerleir, her zamanki yenilmezliiyle stnden kayp ge

    erovenjler dneminden kp gelmi duygusu veren ve bylesine eski bir tarihin yansmalarnafmda dolatran bu parltl grntlerde bir by buluyordum elbette. Bununla birlikte, zamnde kendi benliimle doldurduum, benliim gibi ona da herhangi bir dikkat gstermediim biaya esrarn ve gzelliin byle zorla girmesinin beni ne kadar huzursuz ettiini anlatmam mm

    ildir. Alkanln uyuturucu etkisi ortadan kalknca, son derece hznl faaliyetlere giriiyoni dnmeye, hissetmeye koyuluyordum. Kullanm benim iin neredeyse igdsel hale gelmn, sanki ben evirmeden, kendi kendine alyormu hissi veren ve bu yzden de benim gzmnyann dier btn kap tokmaklarndan farkl olan odamn kap tokma, bir de bakyordum,lo'ya aura ilevi gryordu. Akam yemeinin hazr olduunu haber veren zil alar almaz,lo'yu ve Mavi Sakal' hi bilmeyen, buna karlk annemle babama ve sr halamasna ainaavizenin mutat n yayd yemek odasna kouyor, Brabant'l Genoveva'nn bahtszlklarznden benim iin daha da deerli hale gelmi olan annemin kollarna atyordum kendimi. Bu lo'nun iledii sular, benim kendi vicdanm daha bir titizlikle incelememe sebep oluyordu.

    am yemeinden az sonra, annem, hava gzelse bahede, ktyse herkesin ekildii kk salp tekilerle sohbet ederken, ben annemden ayrlmak zorundaydm maalesef. Kt havalarda

    rkes ieri girer, bir tek bykannem darda kalrd, nk bykannem, "sayfiyede evin iinelmay gnah" addeder, ok yamurlu gnlerde darda durmama izin vermeyip beni kitapumaya odama gnderdii iin babamla srekli tartrd. "ocuu grbz ve enerjik hale getirmlu bu deil," derdi hznle, "stelik bu yavrucan hem bedenini, hem de iradesini glendirmrekiyor." Babam omuz silkip barometreyi incelerdi, nk meteorolojiden holanrd; babamhatsz etmemek iin grlt yapmamaya alan annemse, efkatli bir saygyla ona bakar, ama

    bamn stnlklerinin esrarna nfuz etmek istemediinden, bu baklar ok da fazla uzatmazdsa bykannemi, her havada, hatta yamurun bardaktan boanrcasna yad, Franoise'n,ymetli hasr koltuklar, slanmasnlar diye alelacele ieri ald zamanlarda bile, yamurunvd bombo bahede, aln rzgrn ve yamurun salkl etkisine iyice ak olsun diye dalsalarn geriye atarken grmek mmknd. "Nihayet bir nefes alabiliyoruz!" diyerek babam

    bahtan beri hava dzelecek mi diye sorduu, tabiat duygusundan yoksun yeni bahvann,ykannemin zevkine gre fazlasyla simetrik olarak dzenledii iki yan aal, slak yollardayecanl, kesik kesik, kk admlarla ilerlerdi. Yry ritmini belirleyen ey, koyu mor renklini batan aa lekeleyip her yamurdan sonra oda hizmetisini umutsuzlua dren amurd

    runmak gibi, asla aklna gelmeyen bir kayg deildi katiyen, frtna sarholuunun, salklamann neminin, benim aptalca eitimimin ve bahedeki simetrinin ruhunda yaratt eitlikantlard.

    ykannemin bu bahe turlar akam yemeinden sonra gerekletiinde, bir tek ey, onu ierimeye ikna ederdi; o da, dnp dolap, dzenli aralklarla, bir bcek gibi, ikilerin oyun masaerine dizilmi olduu kk salonu aydnlatan klarn karsna geldii anlarn birinde bykamn, kendisine, "Bathilde! Gel de kocann konyak imesine engel ol!" diye seslenmesiydi. Bam, bykannemi kzdrmak iin (bykannem, babamn ailesine ylesine farkl bir zihniyet

    irmiti ki, herkes ona taklr, stne varrd), iki imesi yasak olan bykbabama birka yudu

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    10/247

    rirdi gerekten de. Zavall bykannem ieri girer, konyan tadna bakmamas iin kocasnararetle yalvarrd; bykbabam kzar, her eye ramen bir yudum konyan ier, bykannem gn, cesareti krlm bir halde, ama yine de glmseyerek baheye dnerdi, nk son dereceakgnll, efkat dolu bir insand ve bakalarna besledii sevgiyle kendi ahsna, kendi aclar aldrszl, daima baklarnda bir tebessmde toplanrd; bu tebessm, ou insannhresinde grlenin tersine, sadece kendisine ynelen bir alay ierir, bizlere ise, sevdiklerine akuyla ve okayarak bakabilen gzlerinden bir pck yollard adeta. Byk halamn kendisinektirdii bu ikence, daha batan malup olan bykannemin, bykbabamn elinden iki kadeh

    mak iin gsterdii nafile aba, bo yere yakarlar ve aresizlii, zaman iinde grmeyetmz, hatta glerek bakp, kendi kendimizi ikence olmadklarna ikna etmek iin kararllkeyle ikencecinin tarafn tuttuumuz olaylardand. O zamanlar beni ylesine dehete drrByk halam dvmek isterdim. Ama daha, "Bathilde! Gel de kocann konyak imesine engel

    zlerini iittiim anda alaklk bakmndan yetikin bir erkee dnverir, hepimizin bydman, karmzda aclar ve adaletsizlikler grdmz zaman yaptmz eyi yapardm. Bunlarrmek istemezdim, hkra hkra alayarak evin en tepesine, damn hemen altnda, almaasnn yanndaki ssen kokulu kk odaya kardm; ayrca dardaki duvarn talar arasndkrm yabani frenkzmnn, aralk pencereden ieri uzanm iekli bir dal da rayihasn

    yard bu odaya. Gndzleri penceresinden Roussainville-le-Pin kalesinin burlar bile grnenda daha belirli ve baya bir kullanm amacyla yaplm olan bu oda, kukusuz kilitlememerilen tek oda olduundan uzun zaman boyunca dokunulmaz bir yalnzlk gerektiren btnliyetlerimde yani; okuma, d kurma, alama ve tensellik iin, bir snak grevi yapt bana.yhat! Bitmez tkenmez le sonras ve akam yryleri srasnda, bykannemin, ya dnmlikte, tpk sonbaharda srlm topraklar gibi neredeyse mor bir renge dnm olan, dararken takp hafife yukar kaldrd tlle ortadan ikiye blnm, zerlerinde daima ya soukda hznl bir dnceden kaynaklanan irade d gzyalarnn kurumakta olduu, izgi izgi

    mer yanaklarn, hafife yana eilerek gkyzne evrilmi olan o gzel yzn dnp dolap

    mzden geerken grdmzde, kendisini zen, kayglandran eyin, kocasnn perhize aykrak tefek kaamaklarndan ok, benim iradesizliim, salkszlm ve bunlarn istikbalimerd glge olduunu bilmiyordum.

    tmak zere yukar karken, tek tesellim, ben yataa girdiimde, annemin beni pmeye gelecemekti. Ama bu iyi geceler pc o kadar ksa srer, annem o kadar abuk aa inerdi ki, okar kn, sonra da minik hasr rg kordonlu, mavi muslinden bahe elbisesinin ift kaplridordaki hltsn iittiim an, benim iin strap dolu bir and. Kendinden sonra gelecek olanemin yanmdan ayrlp tekrar aaya inecei n haber verirdi bana. Bu yzden de, o kadar

    vdiim bu iyi geceler pcnn mmkn olduunca ge gereklemesini, annemin henzmemi olduu rahat srenin uzamasn ister hale gelirdim. Bazen, annem beni ptkten sonraadan kmak zere kapy atnda, onu armak, "bir pck daha ver," demek isterdim, amznn derhal aslacan bilirdim, nk annemin yukarya beni pmeye karak, bana bu huzucn getirerek zntme ve skntma verdii taviz, bu merasimleri sama bulan babamdryordu; annem de, kapnn eiine varmken fazladan bir pck istemeyi alkanlk edinmn vermek yle dursun, bu iyi geceler pcklerinden, bu ihtiyatan, alkanlktan toptanrtulmam istiyordu. Annemi kzgn grmekse, daha bir saniye nce, yzn yatamaklatrdnda, sanki ben dudaklarmla onun gerek varln ve uykuya dalabilme gcn ekibileyim diye, Komnyon ayininde kutsanm ekmei uzatrcasna bana sunduu o sevecen

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    11/247

    hresinde bulduum huzuru tamamen karrd. Yine de, annemin aslnda odamda pek ksa bir sd bu akamlar, yemee misafirimiz olduu iin yukarya, bana iyi geceler dilemeye kmad

    amlarla karlatrldnda ok ho saylrd. Misafirler, ksa sreliine civarda bulunan birkbancnn dnda, Combray'deki evimize gelen tek kii saylabilecek M. Swann'la snrlydnelde; komumuz olan M. Swann bazen akam yemeine (o uygunsuz evlilii yaptndan beri,nemle babam karsn misafir etmek istemediklerinden, yemee daha seyrek gelir olmutu), bazyemekten sonra habersiz gelirdi. Evin nndeki ulu kestane aacnn altnda, demir masannafnda oturduumuz akamlar, bahenin giriinden, "zili almadan" giren ev halkndan birinin

    rekete geirdii, maden, susmak bilmeyen, rpertici grltsyle geleni sar eden, yaygaracgra deil de, yabanclarn ald zilin utanga, oval, yaldzl ifte nlamasn duyduumuzrkes derhal, "Misafir mi, kim acaba?" diye sorard. Oysa gelenin M. Swann'dan bakasmayacan pekl bilirdik; byk halam, davran szlerine ters dmesin diye yksek sesleal olmasna gayret ettii bir tonda konuarak, aramzda fsldamamamz, gelen insan iin bun derece tatsz olduunu, hakknda, duymamas gereken eyler konutuumuzu zannedebileceinylerdi. Keif kolu olarak kapya gnderilen bykannem, hem fazladan bir bahe turu yapmasnhane kt iin her zaman sevinir, hem de, bu frsattan faydalanp, olunun, berberin iyiceptrd salarn parmaklaryla kabartan bir anne gibi, yoldan geerken gllere biraz olsun

    allk kazandrabilmek iin, fidanlar dik tutan srklardan birkan gizlice yerinden skerdi.

    pimiz, sanki ok sayda muhtemel saldrgandan kukulanabilirmiiz gibi, bykannemin dmkknda getirecei haberi beklerdik kprdamadan; az sonra bykbabam, "Swann'n sesi bu,dm," derdi. Gerekten de kendisini ancak sesinden tanr, kemerli bir buruna, yeil gzlere veessant tarznda taranm, kzla alan sar salarla evrili geni bir alna sahip ehresini pekemezdik, nk sivrisineklerden korunmak iin bahede mmkn olduunca az k yaklrd. li etmeden, uruplar getirmelerini sylemek iin ieriye giderdim. Bykannem, uruplarn

    dece misafir olduunda ikram edilen, istisnai bir eymi gibi grnmemesini daha kibarca

    lduundan, buna ok nem verirdi. M. Swann, bykbabamdan ok daha gen olmakla birliktendisiyle ok samimiydi; hayattayken bykbabamn en yakn dostlarndan biri olan babasnn,zen bir hi yznden cokular sekteye urayan, dncelerinin yn deien, stn nitelikli, arip bir adam olduu sylenirdi. Bykbabam sofrada sk sk, baba Swann'n, gece gndz bakledii karsnn lmnden sonraki tutumuna ilikin, hi deimeyen anekdotlar anlatrd.kadan uzun zamandr grmemi olan bykbabam, Swann'larn Combray yaknndaki kknu grmeye komu, naan tabuta konuuna ahit olmasn istemedii, gzyalar iindeki M.

    wann' bir sreliine l odasndan karmay baarm. Hafif gneli bahede kk bir yrymlar. M. Swann, anszn bykbabamn koluna girerek haykrm: "Ah! Kadim dostum, bu g

    vada sizinle dolamak ne byk mutluluk! Btn bu aalar, akdikenler, takdirinizi hiirtmediiniz glm, btn bunlar gzel gelmiyor mu size? Yznzden den bin para. u tantiyi hissediyor musunuz? Oh! Kim ne derse desin, hayatn gzel yanlar da var, sevgili Amednra birdenbire, lm olan karsn hatrlam ve herhalde byle bir anda bir mutluluk hissine pldn anlamaya almann fazla etrefil bir i olacan dnm olacak ki, aklna zor birldnda daima yapt gibi, eliyle alnn svazlayp gzlerini ovuturarak kelebek gzlnn

    mlarm temizlemekle yetinmi. Bununla birlikte, karsnn lmnn zntsn bir trlatamam, ama bu tarihten lmne kadar geen iki yl boyunca, bykbabama, "Ne tuhaf, zavrm ok sk dnyorum, ama her seferinde azar azar dnebiliyorum ancak," dermi. "Rahm

    wann'n deyiiyle, sk sk, ama her seferinde azar azar", bykbabamn en sevdii ifadelerden b

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    12/247

    ine gelmiti ve ok eitli eylerle ilgili olarak bu ifadeyi kullanrd. Bana kalsa, Swann'nbasn bir canavar olarak grrdm, ama yargsna daha ok gvendiim ve benim iin mahkemrar niteliindeki hkmleriyle, ileride mahkm etme eiliminde olacam hatalar affetmemilayacak olan bykbabam, "Hi olur mu? Melek gibi adamd!" demiti.

    lu M. Swann, zellikle evlenmeden nce, uzun yllar boyunca Combray'de kendilerini sk skaret ettii halde, byk halam, bykannem ve bykbabam, M. Swann'n katiyen vaktiyleesinin grt evrede yaamadn ve evimizde Swann soyad sayesinde adeta kimlii

    lenen bu adamn, aslnda Jockey Kulb'nn en sekin yelerinden biri, Paris Kontu'nun ve Gensi'nin en aziz dostu, Saint-Germain muhiti yksek sosyetesinin el stnde tuttuu bir kii oldmeden nl bir soyguncuyu barndran namuslu otelcilerin yzde yz masumiyetiyle akllarnde geirmediler.

    wann'n srd bu parlak yksek sosyete hayat konusundaki cehaletimiz, ksmen ll ve keiliinden kaynaklanyordu phesiz, ama ksmen de, o dnemde burjuvalarn, toplumu, herkesumundan itibaren kendini ailesinin mevkiine yerlemi bulduu ve istisnai bir meslek hayatnbeklenmedik bir evliliin salad frsatlar olmadka bu mevkiden daha st dzeyde bir kas

    fuz edemedii, kapal kastlardan oluan bir tr Hindistan gibi tasavvur etmelerinin sonucuydu.ba Swann sarraft; "oul Swann" da, hayat boyunca, servetlerin, tpk belirli bir vergi mkellegorisindeki gibi, belli gelir dzeyleri arasnda oynad bir kastn yesi olmak durumundaydbasnn kimlerle grt bilindiinden, kendisinin de kimlerle grt, kimlerle iliki kururumunda" olduu belliydi. Bakalaryla dp kalkyorsa, bunlar delikanllk ilikileriydi vebamlar gibi eski aile ahbaplar bu ilikileri grmezden geliyorlar, M. Swann yetim kaldndari, byk bir sadakatle ziyaretimize gelmeye devam ettiinden, bu konuda zel bir hogrsteriyorlard. Ama bizim tanmadmz bu dostlarnn, yanmzdayken rastlasa, selam vermeyenaca trden kiiler olduklarna bahse girebilirdik. Swann'a ille de ailesiyle eit konumdaki

    raf evlatlar arasnda, ahsi bir toplumsal katsay biilmek istense, bu katsay biraz dk olunk ok sade bir insan olduu ve antika eyalara, resme, teden beri "ar bir dknlk"giledii iin, artk koleksiyonlarn yd eski bir konakta oturuyordu, ne var ki, bykannem

    dip grmeyi ok istedii bu konak, Byk halamn oturmay yzkaras sayd bir semt olan Orhtmnda bulunuyordu. "Bari bu konuda uzman msnz? Sizin iyiliiniz iin soruyorum; satclae sahte resimler kakalyordur mutlaka," derdi Byk halam Swann'a; Swann'n aslnda hibirnuda sz sahibi olmadn dnr, sohbet srasnda ciddi konulardan kaman, sadece en krntlarn bile atlamadan yemek tarifleri verdiinde deil, bykannemin kz kardeleri sanatnularna deindiinde de incelikten tamamen uzak bir kesinlik merak sergileyen Swann'a,

    elektel adan da olsa, fazla deer vermezdi. Bykannemin kz kardeleri kendisini bir resinusundaki fikirlerini sylemeye, takdirini belirtmeye zorladklarnda, Swann neredeyse krcylabilecek bir suskunlua gmlr, buna karlk, resmin hangi mzede bulunduu veya hangiihte yapld konusunda somut bir bilgi verebiliyorsa, an kapatrd. Yine de, her ziyaretinim tandmz insanlarla, Combray'nin eczacsyla, amzla, arabacmzla ilgili, bandan y

    manda gemi yeni bir olay anlatp bizi elendirmekle yetinirdi genellikle. Bu hikyeler Byam gldrrd elbette, ama Swann'n anlatt olaylarda daima kendine yaktrd gln roznden mi, esprili anlatmndan tr m gldn pek bilmez, "Hakikaten bir lemsinizonsieur Swann," derdi. Byk halam, ailemizin biraz baya saylabilecek tek ferdi olduundan

    banclarn yannda Swann'dan sz alnca, istese Haussmann Bulvar'nda veya Opera Caddes

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    13/247

    urabileceini, babas M. Swann'dan kendisine en az drt, be milyonluk bir miras kaldn, amyle tuhaf bir hevese kaplm olduunu belirtmeyi ihmal etmezdi. Bu tuhaf hevesin insanlara odar elenceli geldiini dnrd ki, M. Swann ylbalarnda bir kutu kestane ekeriyle Paris'tne ziyarete geldiinde, baka misafiri varsa, mutlaka, "Syleyin bakalm Monsieur Swann, Ly

    derken treni karmayacanzdan emin olmak iin hl arap Deposu'nun yaknnda muruyorsunuz?" derdi. Ardndan da kelebek gzlnn zerinden, gz ucuyla teki konuklarakard.

    ma oul Swann sfatyla, "burjuvazinin kaymak tabakasnn, Paris'in en saygdeer noterlerininva vekillerinin evlerinde arlanma "hakkna pekl sahip" olan (ve bu ayrcal biraz bolaySwann'n, adeta gizli, bambaka bir hayat olduunu, Paris'te, yatmaya evine gittiini syleyerden ktnda keyi dner dnmez yolunu deitirip o gne dek hibir sarrafn veya sarrafann uzaktan yakndan grmedii bir salona gittiini byk halama syleseler, byk halamlaklarna inanamazd. Aristaios'la arkadalk etmek, Aristaios'un, kendisiyle sohbet ettikten soergilius'un anlattna gre cokuyla karland) Thetis'in krallna, lml gzlerin gremeleme dalmas, daha kltrl bir hanma ne kadar artc gelirse, Byk halam da o kadarrrd; byk halamn aklna gelmesi daha muhtemel bir benzetme yapacak olursak, bu durumu

    ombray'deki pasta tabaklarmzda resimlerini grd) Ali Baba'nn, kendi evine akam yememesi, sonra da, tek bana kalnca, akla gelmedik hazineleri barndran gz kamatrc maaramesi kadar olaanst bulurdu.

    wann bir gn Paris'te, akam yemeinden sonra ziyaretimize geldiinde, frak giymi olduu iinemi, Franoise, o gittikten sonra, arabacdan, Swann'n "bir prensesin evinde" akam yemeidiini rendiini syleyince, Byk halam, ban rgsnden kaldrmadan omuz silkip, "Evebar fahieler leminden bir prensesin evinde!" diye serinkanl bir alayclkla cevap vermiti.

    yzden de, Byk halam Swann'a olduka kaba davranrd. Bizim davetlerimizi Swann'n bir bul etmesi gerektiini dndnden, yaz mevsiminde ziyaretimize mutlaka bahesinden toplasepet dolusu eftaliyle veya ahududuyla gelmesini, her talya seyahatinden bana sanat

    heserlerinin fotoraflarn getirmesini ok doal bulurdu.

    imize ilk defa gelecek olan misafirlerin karsna karacak kadar nfuzlu bulunmadndanwann'n davet edilmedii nemli yemek davetleri iin ne zaman bir gribiche[1]sosu veya anana

    atas tarifi gerekecek olsa, hi ekinmeden Swann' artrlard. Fransa hanedan prenslerindz alacak olsa, Byk halam, cebinde belki de Twickenham'dan bir mektup tayan Swann'a,

    zin de, benim de asla tanmayacamz, zaten tanmak da istemeyeceimiz ahslar, deil mindim?" derdi. Bykannemin kz kardeinin ark syledii akamlar, piyanoyu itme, sayfalarvirme ilerini Swann'a yaptrr, baka yerlerde peinden koulan bu ahsa, koleksiyon paras bloyla, ucuz bir eyayla oynar gibi dikkatsizce oynayan bir ocuun safiyane hoyratlyla muaerdi. phesiz, ayn dnemde birok kulp erkeinin tand Swann, byk halamn gzndek

    wann'dan, yani Combray'deki kk bahede, akamlar zilin ekingen, ifte ngrts iitildiiinde bykannemle karanln iinde beliren, sesinden tandmz, anlalmaz, belirsiz ahsi

    wann ailesi hakknda btn bildiklerini katp onda cisimletirerek yaratt Swann'dan ok farkvar ki, hayatn en nemsiz ayrntlar asndan bakldnda bile, insan, herkesin gznde zd

    eyenin bir artnameyi ya da vasiyetnameyi inceler gibi inceleyebilecei, maddi bir btn teki

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    14/247

    mez; sosyal kiiliimiz, bakalarnn dncesinin yaratt bir eydir. "Tandmz birini grmye adlandrdmz basit eylem bile, ksmen zihinsel bir eylemdir! Baktmz insann drnn, ona ilikin btn kavramlarmzla doldururuz ve gzmzde canlandrdmz btnnde, hi phesiz bu kavramlar daha fazla yer tutar. Sonuta yanaklar ylesine kusursuz birimde doldururlar, burun izgisini ylesine amaz bir kesinlikle izlerler, sesin tansyla, sank

    ydam bir klfmasna, yle bir uyumla btnleirler ki, bu ehreyi her grdmzde, bu sesyduumuzda, karmzda bulduumuz, iittiimiz ey, bu kavramlardr. Baka insanlarn, Swanrlatklarnda, ehresinde hkm sren ve adeta doal bir snr olan kemerli burnunda duran

    afeti grmelerini salayan, Swann'n yksek sosyete hayatna ilikin saysz zellik, bizim ailekillendirdii Swann'da bilgisizlik nedeniyle eksik braklmt phesiz. Ama bizimkiler de, buyede, nfuzunu yanstmayan bu bo ve geni ehreyi, bu azmsanan gzlerin derinliini, sayfiyemuluu hayatmzn, haftalk akam yemeklerinden sonra oyun masasnn etrafnda veya bahelikte geirilen aylak saatlerinin yar hatra, yar unutu olan o belirsiz ve ho tortusuylaldurabilmilerdi. Dostumuzun bedensel klf, bu tortuyla ve ailesine ilikin kimi hatralarlalesine iyi doldurulmutu ki, bu Swann, eksiksiz ve yaayan bir varlk haline gelmiti. imdifzamda bir yolculua kp, daha sonra ayrntl ve doru bir biimde tandm Swann'dan, bu

    wann'a ocukluumun sevimli hatalarn barndran ve teki Swann'dan ok, sanki hayatmzda

    k bir mzedeki gibi, ayn dneme ait portrelerde bir aile havas, benzer tonlar varmasna, nemde tandm dier insanlara benzeyen o ilk Swann'a bo vakitlerle, dinlenmeyle dolup tau kestane aacnn, ahududu sepetlerinin ve bir imdik tarhunun rayihasn tayan ilk Swann'atiimde, bir insann yanndan ayrlp, bir bakasnn yanna gidiyormu izlenimine kaplrm.

    sa bykannem bir gn, Sacre-Creur'de tant (ve ikisi de birbirlerine bir yaknlk duyduklde, bizim kast kavrammzdan tr ilikiyi ilerletmek istemedii) bir hanmdan, nl Bouilloesinin bir ferdi olan Villeparisis Markiz'inden bir ricada bulunmaya gittiinde, Markiz kendisanrm M. Swann' yakndan tanyorsunuz, kendisi yeenlerim Laumes'larn ok iyi dostudur,"

    miti. Bykannem bu ziyaretten, hem Mme de Villeparisis'nin bir dairesini kiralamasn tavsiii, baheye bakan apartman, hem de merdivende yrtlan eteini dikiversinler diye avludakikknlarna urad yelekiyle kzn ok beenmi olarak, coku iinde dnmt. Bykanneanlara baylmt, kzn prlanta gibi bir kz, yelekinin de hayatnda grd en sekin, en hoam olduunu sylyordu. nk bykannemin nazarnda sekinlik, toplumsal mevkiden tamammsz bir eydi. Yelekinin bir cevabna hayran olmutu, "Sevigne bundan iyi ifade edemezdiyordu anneme; buna karlk, Mme de Villeparisis'nin, evinde karlat bir yeeninden, "Ahm, ne baya adam!" diye sz ediyordu.

    var ki, markizin Swann'la ilgili szlerinin, byk halamn nazarnda Swann' yceltmek deilme de Villeparisis'yi alaltmak gibi bir etkisi olmutu. Sanki bykannemin sylediklerineyanarak Mme de Villeparisis'ye beslediimiz sayg, ona bu saygya layk olmadn gsterecey yapmama sorumluluunu yklyordu ve markiz de, Swann'n varlndan haberdar olarak,rabalarnn onunla grmesine izin vererek bu ykmlln yerine getirmemiti. "Ne! Swayor ha? Mareal Mac-Mahon'la akraba olduunu ileri sryordun bir de!" Bizim ailenin Swakileri konusundaki fikirleri, daha sonra ok dk seviyeli, yosma diye tanmlanabilecek bir

    dnla evlenmesiyle de onaylanm gibi geldi kendilerine; zaten o da karsn bize tantrmaya hkmad, evimize, ziyaretlerini giderek seyrekletirmekle birlikte, tek bana gelmeye devam e

    a bizimkiler, bu kadndan yola karak, Swann'n evlendii kadn o evrede bulduu zannyl

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    15/247

    nellikle girip kt, kendilerinin tanmad evre hakknda bir hkme varabileceklerinindler.

    r keresinde, bykbabam gazetede, M. Swann'n, babas ve amcas Louis-Philippe dneminin zde devlet adamlar arasnda saylan X... Dk'nn evindeki pazar le yemei davetlerinin endk mdavimlerinden biri olduunu okudu. Bykbabam, Mole gibi, Dk Pasquier gibi, Broglik gibi kiilerin zel hayatna dnce yoluyla szmasn kolaylatracak bilgilere, kk

    rntlara pek meraklyd. Swann'n, onlar tanm olan insanlarla grmesine mthi sevindi.

    yk halamsa, aksine, bu habere Swann asndan olumsuz bir yorum getirdi: Grt kimseduu kastn, kendi toplumsal snfnn dndan seen bir kii, byk halamn nazarnda, korkude urard. Bu gibi ahslar, ileri grl ailelerin, mevki sahibi kiilerle, evlatlar iinefli bir biimde srdrp istifledikleri btn deerli ilikilerin meyvelerinden bir andazgeiyorlarm gibi gelirdi ona (hatta Byk halam, ahbaplarmzdan bir noterin oluyla ilikiprensesle evlendi diye kesivermiti, onun gznde bu, saygdeer noter olu mevkiinden,

    alielerin zaman zaman ltuflarn esirgemedikleri anlatlan eski oda hizmetkrlarnn ve seyishil olduu maceraclar snfna dmek demekti). Bykbabamn, bir daha sefere akam yemee geldiinde, Swann' bu yeni kefettiimiz dostlar konusunda sorguya ekme niyetini knad.

    ndan, bykannemin, ablalaryla ayn asil ruha sahip olan, ama zihniyetleri farkl, evde kalmkardei, enitelerinin byle sama sapan konular konumaktan nasl zevk alabildiiniayamadklarn belirttiler. Yce eylere zlem duyan insanlardlar ve bu yzden de, tarih ain olsa da, dedikodu saylabilecek eylerle, genelde dorudan estetikle veya erdemle balant

    mayan herhangi bir eyle ilgilenmeleri mmkn deildi. Sosyete hayatyla uzaktan yakndan ilibilecek her eye kar dimalar o kadar ilgisizdi ki, akam yemeinde sohbet havai, hatta sad

    mut, madd konulara yneldiinde ve bu iki yal hanm, kendi sevdikleri konular aamadklaici gereksizliini anlam olan iitme duyular, bu konular konuulurken alc organlarn rahanumuna geirir, gerek bir atrofi balangcna maruz brakrd. Bykbabam, o srada iki kz

    rdein dikkatini ekmek istedii takdirde, ruh doktorlarnn, hastalk derecesindeki dalgnlkkalarnda kullandklar fiziksel uyarlara bavurmak zorunda kalrd: ban kenaryla st steka kez bir bardaa vurmak, ayn anda serte seslenip srarla bakmak, yani psikiyatrlarn, oz, belki meslek alkanlyla, belki de herkesi biraz deli zannettiklerinden, salkl insanlarla ndelik ilikilerine de tadklar, iddet ieren yntemler.

    wann, akam yemeine gelecei gnden bir gn nce, zel olarak bykteyzelerime bir kasa Asab gnderip de, ayn gn halam, Le Figaro'nun bir saysnda, Corot sergisinden bir tablonun

    minin yanndaki "M. Charles Swann'n koleksiyonundan" aklamasn bize gstererek, "Grd

    , Swann'n ad Le Figaro'da km," dediinde, iki kz karde, daha ok ilgilendiler. "Zevk sainsan olduunu hep sylemiimdir," dedi bykannem. "Gayet tabii, senin derdin, bizlerden f

    rte olmak," diye cevap verdi Byk halam, bykannemin asla kendisiyle ayn fikirde olmaderek ve bizim her seferinde kendisine hak verdiimizden emin olmad iin, bizi, kendisiyleyanma halinde kar koymaya zorlad bykannemin fikirlerini toplu halde mahkm etmeyerek. Fakat biz sessiz kalmay tercih ettik. Bykannemin iki kz kardei, Le Figaro'daki yazdan

    wann'a sz etmek niyetlerini belirttiklerinde, Byk halam vazgemelerini tledi. Ne kadaremsiz olursa olsun, kendisinin sahip olmad bir stnl bir bakasnda grdnde, bununnlk deil, bir dert olduuna kendini inandrr ve o kiiye gpta etmek durumunda kalmamak

    rd. "Bence bahsetmeniz houna gitmez; eminim ben kendi adm byle apak gazetede grsem

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    16/247

    hatsz olurdum, bundan sz edilmesi de gururumu okamazd dorusu." Bykannemin kzrdelerini ikna etmek konusunda Byk halam fazla da srarl davranmad aslnda, nkykteyzelerim, bayalama korkusuyla, kiisel imalar ustalkl dolambalarla gizleme sanatndar ileri giderlerdi ki, genellikle imann yneldii kii bile bunun farkna varamazd. Annemeince, onun tek dnd, Swann'a, karsndan deil de, taparcasna sevdii ve sylentilere

    klrsa evlenmesine sebep olan kzndan bahsetmeye babam raz etmekti. "Bir iki kelimeyle smen, nasl diye sorman yeterli. Bylesi ona kim bilir ne kadar ac veriyordur." Ama babam kzi olur mu canm! Ne sama fikir. Gln olur."

    ne de, Swann'n gelii, aramzdan sadece birisi iin azap dolu bir endienin kaynayd; o dandim. Sebebi de, yabanc misafirlerin, hatta sadece M. Swann'n olduu akamlar, annemin beama kmamasyd. Ben akam yemeini herkesten nce yer, sonra, yukar kmam gereken saan sekize kadar, sofrada otururdum. Annemin bana genellikle uykuya dalacam srada, yatamanet ettii deerli, krlgan pc, byle akamlarda yemek odasndan kendi odama kadarmam ve soyunurken, tatl yumuakln bozmadan, uucu etkisinin dalp buharlamasna izirmeden korumam gerekirdi. stelik tam da bu pc her zamankinden daha ihtiyatl bir ekibul etmem gereken bu akamlarda, onu hzla, herkesin gz nnde, adeta alarcasna koparma

    rekir, ruh hastalarnn, bir kapy kapatrken, maraz pheleri kendilerini yakaladnda, kapypadklar nn hatras sayesinde baaryla pheye kar koyabilmek iin baka hibir eynmemeye gayret etmeleri gibi, yaptm eye zel bir dikkatle eilmeye zamanm ve iznim bmazd.

    in mtereddit, ifte ngrts duyulduunda, hepimiz bahedeydik. Gelenin Swann olduunumemize ramen, herkes merakla birbirine bakt ve bykannem kefe gnderildi. Bykbabamdzlarna, "Gnderdii arap iin anlalr ekilde teekkr etmeyi unutmayn; biliyorsunuz a

    kemmel, kasa da ok byk," diye tavsiyede bulundu. "Fsldamaya balamayn," dedi Byk

    am. "Herkesin alak sesle konutuu bir eve gelmek de pek ho bir duygudur dorusu!" - "Aa,Swann. Kendisine soralm bakalm, yarn hava gzel olacak m?" dedi babam. Annem, kendisyleyecei bir tek szn, Swann'n, evliliinden beri bizim aile yznden ektii znty tamaeceini dnyordu. Bir ara, Swann' bir kenara ekme frsatn yakalad. Ama ben de pelertim; az sonra, dier akamlardaki gibi beni pmeye gelecei tesellisi olmadan, mecburen annemek odasnda brakp odama kacam dnerek, ondan bir adm olsun uzaklamaya gnlmmuyordu. "Monsieur Swann," dedi annem, "bana kznzdan sz etsenize biraz; eminim imdidebas gibi sanat eserlerine merakldr." - "Hadi gelin de bizimle birlikte verandada oturun," dedykbabam yanmza gelerek. Annem szn yarda kesmek zorunda kald, ama en gzel msral

    fiye basks altnda bulmaya mecbur olan byk airler gibi, bu snrlamadan, bir incelikli dha kard: "ikimiz ba baa kaldmzda, tekrar ondan sz ederiz," dedi Swann'a alak sesle.islerinizi ancak bir anne anlayabilir. Eminim kznzn annesi de benimle ayn fikirdedir." Hepmir masann etrafnda yerlerimizi aldk. Akam odamda uyuyamadan, tek bama geireceimntl saatleri dnmek istemiyordum; ertesi sabah unutmu olacama gre, bu saatlerin hibemi olmadna kendimi ikna etmeye, bir kpr gibi, beni nmdeki korkun uurumun tesineirebilecek, gelecee ilikin dncelere tutunmaya alyordum. Ama duyduum kaygylarilmi, anneme ynelttiim baklar gibi da doru dnm olan zihnim, dardan hibir etkinne nfuz etmesine izin vermiyordu. Dnceler zihnime nfuz edebiliyordu, ama ancak, beni

    ygulandracak gzellik unsurlarnn, hatta elendirecek glnlk unsurlarnn tamamn dar

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    17/247

    akmak kaydyla. Tpk anestezi sayesinde geirmekte olduu ameliyat hibir ey hissetmedenmamen bilinli bir ekilde izleyen bir hasta gibi, sevdiim msralar katiyen duygulanmadanberimden okuyabiliyor, bykbabamn Swann'a Audiffret-Pasquier Dk'nden sz etmek iinsterdii abay hi neelenmeden gzlemleyebiliyordum. Bu abalarn hepsi sonusuz kald.ykbabam Swann'a, bu hatip hakknda bir soru sorduu anda, kula bu soruyu, derin ama yerszaket icab bozulmas gereken bir sessizlik olarak alglayan byk teyzelerimden biri, tekinelendi: "Biliyor musun Celine, gen bir sveli retmen hanmla tantm, bana skandinav

    kelerindeki kooperatiflerle ilgili son derece ilgin eyler anlatt. Kendisini bir akam yemee

    meliyiz." - "Bence de!" diye cevap verdi kz kardei Flora. "Ama benim de vaktim boa harcanylmaz. M. Vinteuil'n evinde, Maubant' yakndan tanyan yal bir limle tantm; Maubant,hnede canlandrd kiilikleri nasl oluturduunu kendisine en ince ayrntlarna kadar aklamrekten ok ilgin. M. Vinteuil'n komusuymu, hi bilmiyordum; ok da nazik bir beyefendi.azik komular olan tek kii M. Vinteuil deil," diye haykrd Celine Teyzem, utangalndan ksek, nceden tasarlayarak konutuu iin de yapay bir ses tonuyla; bir yandan da, Swann'a anye tanmlad bir bak yneltti. Celine'in bu cmleyle Asti arabna teekkr ettiini anlayan yzem de bu esnada Swann'a bakmaktayd. Baklarnda hem bir kutlama, hem de, belki sadeceasnn nktesini vurgulamak istediinden, belki bu nkteye ilham kayna olduu iin Swann'a

    ta ettiinden, belki de Swann'n keye sktn zannettii iin onunla alay etmekten kendinimadndan, mstehzi bir ifade vard. "Sz konusu beyefendinin akam yemei davetimizi kab

    eceini sanyorum," diye devam etti Flora; "Maubant'dan veya Mme Materna'dan sz aldnatlerce hi durmadan konuuyor." - "ok ho olmal" dedi bykbabam iini ekerek. Tabiat, tyk teyzelerimin dimalarna, Mole'nin ya da Paris Kontu'nun zel hayatna ilikin bir hikyedalabilmek iin insann kendisinin eklemesi gereken bir tutam tuzu biberi koymay unuttuu gibalesef bykbabamn dimana da, sve'teki kooperatiflere ya da Maubant'n canlandrdilikleri oluturuuna tutkulu bir ilgi duyma ihtimalini katmay ihmal etmiti. "Biliyor musunuz,di Swann bykbabama, "syleyeceim ey, sorunuzla ilgisiz gibi grnse de, deil aslnda,

    z bakmlardan dnya pek de fazla deimedi. Bu sabah Saint-Simon'u tekrar okurken, sizinunuza gidecek bir eye rastladm. spanya bykeliliiyle ilgili kitabndayd. En iyi kitaplarylmaz, bir gnlk sadece, ama hi deilse ok gzel yazlm bir gnlk. Bu da sabah akamumak zorunda olduumuzu zannettiimiz o skc gazetelerle karlatrlnca, nemli bir fark."en size katlmyorum, baz gnler gazete okumak benim ok houma gidiyor... " diye araya girdora Teyzem, Le Figaro'da, Swann'n Corot tablosuyla ilgili cmleyi okuduunu belirtmek iin. ilendiren eylerden ya da kiilerden sz ettiklerinde!" diye ekledi Celine Teyzem. "Buna birazm yok," dedi Swann aknlk iinde. "Benim gazetelerde eletirdiim ey, her gn dikkatimemsiz eylere ekmeleri; oysa en nemli konularn ilendii kitaplar, hayatta veya drt keruyoruz. Madem her sabah gazetenin eridini heyecanla koparyoruz, demek ki bir deiiklik yazeteye, ne bileyim ben... Pascal'n Dncelerim koymalar gerekir!" (Bu ismi, ukalalk gibirnmesin diye, alayl, tumturakl bir tonda sylyordu.) "Yunanistan Kraliesi'nin Cannes'a gitya Leon Prensesinin bir maskeli balo dzenlediini de," dedi, kimi yksek sosyete mensuplarnsyete olaylarna kar sergiledii kmser tavrla, "ancak on ylda bir atmz, sayfa kenarldzl kitaplarda okurduk o zaman. Bylece doru orant salanm olurdu." Sonra, hafif bir tonolsa, ciddi konulardan sz ettiine piman olarak, "Sohbetimize diyecek yok," dedi alayla, "buve'lere kmaya niye kalkyoruz bilmem." Ardndan bykbabama dnd: "Saint-Simon,

    aulevrier'nn, oullarna elini uzatma cretini gsterdiini anlatyor. Biliyorsunuz, 'Bu kaln inde, fke, bayalk ve aptallktan baka ey gremedim asla,' diye sz ettii, bu Maulevrier'd

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    18/247

    aln ya da ince, ben iinde ok farkl eyler olan ieler biliyorum," diye atld Flora; Asti arsine birden gnderildii iin, o da kendi adna Swann'a teekkr etmek istiyordu. Celine glmlad. Afallayan Swann, szne devam etti: "Saint-Simon, 'Cehaletten mi, madrabazlktan mmem, ocuklarmn elini skmak istedi. Neyse ki vaktinde fark edip engel oldum,' diyor."ykbabam, "cehaletten mi, madrabazlktan m"ya hayran olmutu, ama Saint-Simon adnn bir atyla iitme duyusunda tam anesteziye engel olduu Mlle Celine, kzmaktayd: "Nasl olur! Budir mi ediyorsunuz? Bravo dorusu! Peki, ne demek oluyor bu; insanlar eit deil midir? Eerann akl ve yrei varsa, dk olmu, arabac olmu, ne fark eder? Sizin Saint-Simon, ocukla

    tn namuslu insanlarn elini skmalarm sylememise, pek gzel eitmi onlar. Tek kelimeylerkun. Bir de rnek gsteriyorsunuz!" Bykbabam, bu engel karsnda, Swann'a hounadebilecek hikyeler anlattrmann imknszln sezerek, zgn zgn anneme dnp alak sesyle dedi: "Bana rettiin, byle zamanlarda beni rahatlatan bir msra vard hani... Tamam,rladm! "Ne faziletler var ki Tanrm, bizi nefret ettirdin!' Ah! Ne kadar gzel!"

    zlerimi annemden ayrmyordum; sofraya geildikten sonra, yemek bitinceye kadar kalmama irilmeyeceini ve annemin, babam kzmasn diye, kendisini herkesin nnde, odamdaki gibi birz st ste pmeme kar kacan biliyordum. Bu yzden de kendi kendime, yemek odasna

    tiimizde, onlar yemeye baladktan sonra, gitme vaktinin yaklatn hissettiim zaman, buack, kaamak pckle ilgili olarak, tek bama yapabileceim her trl hazrl ncedenpmay kararlatrmtm. Annemin yanann neresini peceimi baklarmla saptayacak, tpksamn, poz verme seanslarnn sresi kstl olduunda paletini hazrlamas, ok gerektiinde

    odel olmadan da yapabilecei eyleri nceden, belleine ve notlarna bavurarak tamamlamasnimi hazrlayacak, bu dnsel pck balangc sayesinde, annemin bana ayraca bir dakik

    mamn, onun yanan dudaklarmda hissetmeye hasredebilecektim. Ne var ki, daha yemek anmadan, bykbabam bilinsiz bir acmaszlkla, "ocuk yorgun grnyor, gidip yatsa iyi oluten bu gece ge yiyeceiz," dedi. Anlama kurallarna bykannem ve annem kadar titizlikle

    mayan babam da, "Doru, hadi git yat," diye onaylad. Annemi pmek istedim, ama tam o andamek an ald. "Yeter canm, brak anneni, iyi geceler dilediniz ya birbirinize, bu kadar tezahgln artk. Hadi k yukar!" Bylece yolluumu almadan gitmek zorunda kaldm; merdivenisaman gnlszce, gnlme kar koyarak, mecburen ktm; gnlm annemin yanma dnmeiyordu, nk annem beni perek peimden gelme iznini kendisine vermemiti. Daima zgn mandm bu iren merdivenden yaylan vernik kokusu, her gece yaadm bu belirli trdekideri bir ekilde emmi, sabitletirmiti ve belki de bu kederin, duyarllm zerindeki etkisinha da acmaszlatryordu, nk zihnim, kokuya brnm haldeki kederime kar aresizyordu. Uykuda, di arsn, kurtarmak iin st ste iki yz hamle yaptmz, suya dm bi

    n kz veya Moliere'in durmadan tekrarladmz bir msra olarak hissettiimizde, uyanp danimizin di ars kavramn her tr kahramanca ya da ritmik klk deiikliinden arndrmasthi bir rahatlamadr. te odama kmann kederi, bu merdivene zg vernik kokusunununmasyla, manevi istiladan ok daha zehirli olan son derece sratli, hem sinsi, hem de sertimde, neredeyse bir anda benliime nfuz ettiinde yaadm ey, bu rahatlamann tersiydi.ama vardmda, btn klar tkamam, panjurlar kapatmam, yatak rtsn aarak kendizarm kazmam, gecelik biimindeki kefenimi giymem gerekti. Ama yazn byk yatan fitillikumadan perdelerinin altnda ok terlediim iin odaya konan ilave demir yataa gmlmedence, iimde bir isyan hissi kabard, bir idam mahkmu hilesine bavurmak istedim. Anneme birzp, kendisine ancak yz yze syleyebileceim nemli bir ey iin yukar kmasn rica ettim

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    19/247

    rkum, halamn Combray'de olduumuz zamanlar benimle ilgilenmekle grevli as Franoisetumu gtrmeyi reddetmesiydi. Misafir varken anneme bir not gtrmenin, ona, bir tiyatronunpcsnn sahnedeki bir oyuncuya bir mektup gtrmesi kadar imknsz grneceindenpheleniyordum. Franoise'n, yaplabilecek ve yaplamayacak eyler konusunda, anlalmaz yaamsz ayrmlara dayanan, zorlayc, kapsaml, karmak ve taviz vermez (st ocuklarn katlei kan dkc buyruklarn yan sra, abartl bir incelikle ola annesinin stnde piirmeyi,

    yvanlarn but sinirlerini yemeyi yasaklayan eski yasalar andran) yasalar vard. Yapmasnediimiz kimi ilere kar birden gsterdii inat direnie baklrsa, bu yasalar, Franoise'n

    vresinin ve bir ky evindeki hizmetkrlnn katiyen esinlenmi olamayaca birtakm toplumsrmaklklar ve sosyete inceliklerini ngrm gibiydi; insan, tpk bir zamanlar orada bir saryat yaandna tanklk eden eski konaklarn bulunduu ve kimyasal madde fabrikas iileriniz Theophilos mucizesini ya da Aynon'un drt olunu temsil eden zarif heykellerin arasndat sanayi siteleri gibi Franoise'n da, ok eski, asil ve anlalamam bir Fransz gemiin

    hip olduunu kabul etmek zorunda kalrd. Bu rnekte, Franoise'n, M. Swann varken benim gemsiz bir ahsiyet iin, annemi rahatsz etmesinin, yangn kmadka pek kk bir ihtimalmasna yol aan yasa maddesi, Franoise'n yalnzca llere, rahiplere ve krallara olduu gibieveyne deil, ayrca arlanan misafire de duyduu saygnn ifadesiydi. Sadece bu sayg, bir ki

    rma ksa, beni duygulandrrd belki, ama bu saygya deinen Franoise olunca, bu konudanerken kulland ciddi ve efkatli ses tonu yznden, sinirime dokunurdu; hele o akam, yemekvetine atfettii kutsallk, merasimi blmeyi reddetmesine sebep olacandan, iyice canmyordu. Ama ben, kendime bir ans tanmak isteyip hi duraksamadan yalan syleyerek,

    anoise'a, anneme bu notu kendi isteimle yazmadm, annemin, ben yanndan ayrlrken, arama ettii bir eyayla ilgili olarak, ona bir cevap gndermeyi unutmamam tembihlediini bildirdnot kendisine verilmezse, annemin mutlaka ok kzacan da ekledim. Zannederim Franoise nmad. nk tpk duyular bizden daha gl olan ilk insanlar gibi, o da, kendisinden saklam

    ediimiz gerekleri, bizim iin kavranmas mmkn olmayan iaretlerden, hemen anlayverird

    nki kdn incelenmesi ve yaznn grn, notun ierii ya da hangi yasa maddesine bavurmrektii hakknda kendisine bir bilgi verebilirmi gibi, be dakika boyunca zarfa bakt. Sonra,yle evlad olan ana babann vay haline!" anlamna gelebilecek bir tevekkl ifadesiyle odadant. Bir iki dakika sonra dnp sofradakilerin henz dondurmalarn bitirmediklerini, uan noada, herkesin nnde vermesinin imknsz olduunu, ama sra azlarn alkalanmasna geldiyolunu bulup notu anneme ileteceklerini syledi. Kayglarm o anda dald. Artk, az nce oli, annemden ertesi gne kadar ayrlm saylmazdm, nk yazdm ksa not, phesiz annemdracak (stelik bu numara beni Swann'n nezdinde gln drecei iin iki misli kzdracaka hi deilse grnmez ve mutlu bir ekilde annemin bulunduu odaya girmemi salayacak,

    nemin kulana fsltyla benden sz edecekti. nk daha bir iki dakika nce, "taneli"ndurmayla az alkalama kaplarnn bile, bana, annem bu hazlar benden uzakta tatt iin, zalmcl derecede hznl hazlar barndryormu gibi geldii o yasak, dman yemek odasn

    plan beni kabul etmek zere alyordu. Ve olgunlap kabuunu yrtan bir meyve misali, yazdrlar okuyan annemin dikkatini, benim cokun kalbime doru frlatacakt. Artk ondan ayrildim; engeller yklmt, harikulade bir ba, bizi birletirmekteydi. stelik bu kadarla damyordu: Annem mutlaka gelecekti!

    wann'n, yazdm notu okusa ve amacn tahmin etse, yaadm yrek daralmasyla alay edecenyordum; oysa daha sonra rendim ki, aksine, benzer bir yrek daralmas, uzun yllar boyu

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    20/247

    un da iini kemirmiti ve belki de beni en iyi anlayabilecek kii oydu; Swann, sevdii kadnn,ndisinin bulunmad, gidip onunla buluamayaca bir elence yerinde olduunu sezmenin getrek daralmasyla, ak araclyla tanmt; ak, bir. Bakma bu yrek daralmasnn kaderidireline alr, zelletirir; ne var ki, benim durumumda olduu gibi, yrek daralmas, iimize, ak

    yatmzda boy gstermeden nce yerletiinde, akn bekleyii iinde, babo ve serbestgalanr, belirli bir duygunun tekelinde deildir, bir gn bir hissin, ertesi gn bir bakasnn, kat sevgisinin, kh dostluun emrindedir. Swann, Franoise gelip de notumun iletileceini habe

    rdiinde benim ilk kez tantm mutluluu da ok iyi biliyordu; bu yalanc mutluluu, sevdiim

    dnn, onunla bulumak zere bir balonun veya davetin verildii konaa ya da bir tiyatrodakimiyere gelen bir arkada veya akrabas, bizi aresizlik iinde, sevdiimizle konumak iin bsat kollayarak darda aylak aylak dolarken grdnde yaarz. Sz konusu ahs bizi tanrlifsizce yanmza gelip orada ne iimiz olduunu sorar. Biz akrabasna ya da arkadana acil bsaj iletmek zorunda olduumuz yolunda bir yalan uydurduumuzda da, meselenin kolaylklazlebileceini syleyip bizi girie alr, be dakika iinde sevdiimizi yanmza gndereceinez verir. Dmanca, ahlkszca, harikulade girdaplarn sevdiimiz kadn bizden uzaklaraklediini, bize gldrdn zannettiimiz o garip, cehennemi daveti, bir tek cmlesiylezmzde dayanlr, insani ve neredeyse olumlu klan iyi niyetli aracy ne kadar da ok severiz

    te ben de Franoise' o anda o kadar ok seviyordum.) Yanmza gelen ve davetin zalim srlarkf olan akrabadan yola karsak eer, dier davetlilerin de iblise bir yan olmasa gerektir.vdiimiz kadnn bilinmez hazlar yaayaca o eriilmez, ikence dolu saatlere, biz de beklenmgedikten nfuz etmekteyizdir. te, art arda dizilerek bu saatleri oluturan anlardan birini, di

    dar gerek, hatta belki sevgilimiz de rol oynadndan, bizim iin tekilerden daha nemli bir famzda canlandrmakta, elimizde tutmakta, ona mdahale etmekteyizdir, hatta onu biz yaratmylabiliriz: bizim orada, aada olduumuzun kendisine sylenecei an. Davetin dier anlar dnde bundan ok farkl olmasa gerektir, daha olaanst, bize ylesine strap ektirecek birnlar yoktur herhalde ki, iyi niyetli dost, "Memnuniyetle iner aaya! Yukarda sklmaktansa,

    inle sohbet etmeyi kesinlikle tercih edecektir" demitir bize. Heyhat! Swann bu tecrbeyiamt; sevmedii birinin bir davette bile peini brakmamasna sinirlenen bir kadnn zerindnc ahslarn iyi niyetlerinin hibir etkisi olmaz. Genellikle, iyi niyetli arkada aaya tekna iner.

    nem gelmedi ve (bulup bulmadm bildirmemi rica ettii eyayla ilgili yalanmn ortayamamasna bal olan) izzetinefsime zen gstermeden, Franoise'la u mesaj gnderdi: "Cevak." Daha sonra bu cmlenin, lks otellerin kap grevlileri, kumarhane grevlileri tarafndan,vall akn gen kzlara sylendiini ok iittim. "Nasl olur, hibir ey demedi mi? Ama imk

    tumu kendisine verdiniz, deil mi? Peki, ben biraz daha bekleyeyim." Nasl ki bu gen kzlar, revlisi kendileri iin fazladan bir lamba yakmaya yeltendiinde a ihtiyalar olmadnyleyip bir kenarda dururlarsa, grevlinin komiyle havadan sudan konumasn, sonra birden sakna varp bir mterinin ikisini buzda soutmak zere komiyi gndermesini izlerlerse, ben danoise'n bana bir bitki ay yapma, yanmda oturma tekliflerini reddettim. O mutfaa gittiktennra da, yatama yatp bahede kahve ien annemlerin seslerini duymamaya alarak gzlerimpattm. Ama birka saniye sonra, anneme o notu yazmakla, onu kzdrmay gze alarak, kendisirar grebileceim n adeta ellerimle tuttuumu hissedecek kadar ona yaklamakla, onu grmeuyabilme ihtimalini ortadan kaldrm olduumu hissettim. Kalbimin arpntlar her an biraz dncl hale geliyordu, nk kendi kendimi, bahtszlm kabullenerek sakinlemeye ikna etme

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    21/247

    bas, arpntm daha da artryordu. Birdenbire btn skntm dald, tpk bir ila etkisinistermeye balayp da armz dindirdiinde olduu gibi, iimi bir mutluluk kaplad: Annemirmeden uyumamaya karar vermitim; ne pahasna olursa olsun, onunla uzun sre boyunca ksacamzdan emin de olsam, yatmak zere yukar ktnda onu mutlaka pecektim. Kayglar

    na ermesinin yaratt huzur kadar, bekleyi de, tehlike arzusu ve korkusu da, olaanst bir coriyordu bana. Grlt etmeden pencereyi ap yatamn ayakucuna oturdum; aadan benimesinler diye neredeyse kprdamyordum. Darda da her ey ay n bulandrmamak iinsiz bir dikkat iinde donup kalmt adeta. Ay, btn nesnelerin nne yanstt, nesnenin

    ndisinden daha youn, daha somut bir akisle her birini ikizletirip geriye itmi, tpk daha ncelanm olan bir haritay aar gibi, manzaray ayn anda hem inceltmi, hem de bytmt.prdamas gereken eyler, tek tk kestane yapraklar, kprdyordu. Ama her yapran, en ufakrntlarla, en ince rpertilerle titizlikle tamamlanan, eksiksiz titreyii, dierlerine bulamadan,larla btnlemeden snrl kalyordu. Hibir sesi yutmayan bu sessizliin zerine yaylan, enaklardan, muhtemelen kentin br ucundaki bahelerden gelen sesler bile, yle birkemmeliyetle, en ince ayrntlarna kadar alglanyordu ki, uzaktan geliyormu hissini vermel

    nki sadece pianissimo olmalarndan kaynaklanyordu. Konservatuvar orkestrasnn kusursuzimde, sur dinlerle icra ettii ezgiler de, tek nota bile karlmad halde, konser salonunun o

    andan geliyormu izlenimini uyandrr ve btn yal dinleyiciler Swann biletlerini kendilerirdii zamanlar bykannemin kz kardeleri de henz Trevise Soka'n dnmemi olan bir ordrleyiini uzaktan dinlercesine kulak kabartrlard.

    ndi kendime yarattm durumun, annemle babamn tepkileri asndan, benim iin mmkn olr sonulara yol aabileceini, bir yabancnn tahmin edemeyecei, ancak gerekten yz kzart

    larn sonucu olabileceini dnd trden ve o ciddiyette sonular dourabileceiniiyordum. Ne var ki, bana verilen eitimde, kabahatlerin sralamas, dier ocuklarn eitimind

    duundan farklyd; bana, (herhalde bu kadar zenle uzak tutulmam gereken bir baka kabahat

    madndan) zellikle kanmam gereken eyin, ortak zelliklerini, yani sinirsel bir gdye boymekten kaynaklandklarn imdi anladm kabahatler olduu retilmiti. Ama o srada sinirsimesi telaffuz edilmez, bana, yenik dmemin balanabilir, hatta kar koymamn imknsz

    duunu dndrebilecek bu sebep, aka belirtilmezdi. Yine de ben bu kabahatleri, ncesindadm yrek daralmasndan ve ardndan gelen cezadan, gayet iyi tanrdm; o anda ilediimbahatin de, daha nce serte cezalandrlmamla sonulanan baka kabahatlerle ayn cinsten, sk daha ar olduunu biliyordum. Annem, yatmak iin yukarya karken yoluna dikildiimde,nim kendisine koridorda tekrar iyi geceler dilemek zere uyumayp beklediimi grnce, benide tutmayacaklar, ertesi gn yatl okula vereceklerdi, bundan hi kukum yoktu. Ne yapalm! B

    kika sonra kendimi pencereden aa atmam gerekse de, umurumda deildi. O anda istediim,nemdi, ona iyi geceler dilemekti; bu arzuyu gerekletirme yolunda, geri dnemeyecek kadarrlemitim artk.

    wann' geirmekte olan annemle babamn ayak seslerini iittim; kapnn ngra Swann'n gittiber verince, pencereye yaklatm. Annem babama, stakozu beenip beenmediini, M. Swannhveli ve amfstkl dondurmadan biraz daha alp almadn soruyordu. "Ben dondurmay pekvan buldum," dedi annem; "bir dahaki sefere baka bir eidini denesek iyi olacak galiba." -wann' ne kadar deimi bulduumu anlatamam," dedi Byk halam, "enikonu yalanm!" B

    am Swann' hep bir yeniyetme olarak grmeye altndan, onu birdenbire kendisine yaktrm

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    22/247

    vam ettii yataki kadar gen bulmaynca armt. Zaten annemle babam da, Swann', yarnmayan gnleri hep bo geen, dakikalar sabahtan itibaren st ste ylp ocuklara hasredilmen dier insanlara oranla daha uzun gnler geiren, btn bekrlar gibi, anormal, ar, utan vemstahak bir biimde yalanm bulmaya balamlard. "Sanyorum herkesin gz nnde

    onsieur de Charlus diye bir adamla birlikte yaayan o rezil kars Swann' ok zyor. Btnmbray bunu konuuyor." Annem, buna ramen Swann'n bir sredir eskisi kadar kederlirnmediini syledi. "Babasndan aynen ald o gzlerini ovuturup eliyle alnn svazlamareketini de daha seyrek yapyor. Ben aslnda o kadn artk sevmediini dnyorum." - "Tab

    k sevmiyor," diye cevap yerdi bykbabam. "Kendisinden uzun zaman nce bu konuda bir mem; sylediklerine katiyen katlmasam da, mektup, karsna ilikin hisleri, en azndan sevgisinusunda pheye yer brakmyordu. Grdnz m, arap iin teekkr etmediniz kendisine!" dedi baldzlarna dnerek. "Nasl teekkr etmedik? Laf aramzda, bence olduka incelikli birimde teekkrlerimi bildirdim," diye cevap verdi Flora Teyzem. "Evet, ok gzel ifade ettin;

    k takdir ettim," dedi Celine Teyzem. "Sen de hi fena saylmazdn." - "Evet, nazik komulara imlemle epey gurur duydum." - "Ne! Siz buna teekkr etmek mi diyorsunuz?" diye haykrdykbabam. "Sylediklerinizi duydum pekl, ama Swann'dan bahsettiiniz aklmdan getiyse kym. Hibir ey anlamadndan emin olabilirsiniz." - "Yok, canm, Swann aptal bir insan de

    dirle karladndan eminim Ka ie gnderdiini, arabn fiyatn belirtemezdim ya!" Annembam yalnz kalnca biraz oturdular; sonra babam, "Eh, istersen yukar kp yatalm," dedi. "Naersen canm, geri benim hi mi hi uykum yok; oysa kahveli dondurma uykumu karamayacakdar hafifti; neyse, mutfakta k yandn fark ettim, zavall Franoise beni beklediine gre, syunurken rica edeyim de korsemi zsn." Ardndan annem, hol merdivenden ayran kafesli k. Az sonra, odasnn penceresini kapatmak zere yukar ktn iittim. Sessizce koridora kbim o kadar hzl arpyordu ki, adm atmakta glk ekiyordum, ama hi deilse artk sknt

    il, korkudan ve mutluluktan arpyordu. Merdiven boluunda, annemin elindeki mumdan yay grdm. Sonra kendisini grdm ve frladm. lk anda, ne olduunu anlayamayarak aknlk

    nde bakt bana. Ardndan, yznde bir fke ifadesi belirdi; tek kelime olsun sylemiyordu, zatndan ok daha kk kabahatler ilediimde bile, gnlerce benimle konuulmazd. Annem bir ylese, benimle konuulabileceini kabul etmi olurdu; kald ki byle bir ey, bana daha da korkir, benim iin dnlen cezann arl yannda, suskunluun, ksln ocuka kalacanirten bir iaret gibi alglardm szlerini. Annemin syleyecei bir tek sz, kovulmasna karar

    rilmi bir hizmetkrla konuurken sergilenen sknete, askere gnderilen bir evlada, iki gn knacak olsa kendisinden esirgenecek bir pc vermeye benzerdi. Ama o srada annem,

    bamn soyunmak zere gittii banyodan ktn duydu ve babamn azarndan beni korumak ikesinden kesik kesik konuarak, "Ka abuk, ko, hi deilse baban byle deliler gibi bekledi

    rmesin!" dedi. Ben hl, "Gel bana iyi geceler dile," diye tekrarlyor, babamn elindeki mumunnn duvarda ykselmekte olduunu grp dehete kaplyor, ama bir yandan da, babamnklamasn bir tehdit olarak kullanyor, annemin, reddetmeye devam ederse, babamn beni oradlmasndan korkarak, "Odana gir, geliyorum," diyeceini umuyordum. Ama artk ok geti, babarmzda duruyordu. stemeyerek, kimsenin duymad u mrlt kt azmdan: "Mahvoldum!"

    kat yle olmad. Babam, "ilkelere aldrmad ve onun gznde "insan haklar" diye bir eymad iin, annemle bykannem tarafndan bahedilen daha cmerte anlamalarla bana verin izinleri srekli kaldrrd. Sradan bir sebeple, hatta sebepsiz yere, alkanlk haline gelmihrum edilmemin artk ihanet saylaca bir gezintiyi son dakikada yasaklar veya o gece de yap

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    23/247

    i, allm saatten ok daha nce, "Hadi git yat, tartma istemiyorum!" derdi. Ama ayn zamaykannemin kulland anlamda) ilkeleri olmad iin, akas, taviz vermeyen bir insan daildi. Bir an, akn ve fkeli bir ifadeyle bana bakt, sonra, annem ekinerek olanlar ksacaatnca, hemen, "Canm, yanna gitsene ocuun," dedi; "zaten uykun olmadn sylyordun, basnda oturursun, benim hibir eye ihtiyacm yok." - "Ama hayatm," diye cevap verdi annemla, "uykum olup olmamas deil ki mesele, bu ocuu byle altrr sak... " - "Altracak de

    nm," dedi babam omuz silkerek, "gryorsun ocuk zlm, perian grnyor yavrucak; bizenceci deiliz ya! ocuk hastalansa daha m iyi? Odasnda iki yatak var naslsa, Franoise'a s

    na byk yata hazrlasn, bu gece onun yannda yat. Hadi iyi geceler, benim sinirlerim sizin kssas deil, ben yatyorum."

    bama teekkr edilemezdi; gln duyarllklar diye adlandrd bu tr davranlar, sinirinekunurdu. Kprdamaya cesaret edemeden olduum yerde duruyordum; babam hl iri cssesiylrmzdayd; beyaz gecelii ve ba ars ekmeye baladndan beri geceleri kafasna doladorlu pembeli Hint kamiriyle, M. Swann'n bana verdii Benozzo Gozzoli gravrnde, Sara'yaak'n yanndan ayrlmas gerektiini syleyen Hz. brahim'i andryordu. Bu olayn zerinden y

    ti. Babamn mumundan yaylan n trmann izlediim merdiven duvar uzun zamandr yo

    nim iimde de, daima var olacan zannettiim birok ey yok oldu, onlarn yerini alan yenile, o srada tahmin edemeyeceim yeni zntlere ve yeni mutluluklara yol atlar; buna karlkki zntlerimi ve mutluluklarm da imdi anlamakta glk ekiyorum. Babamn, anneme,ocuun yanma git," demesi de, uzun zamandr imknsz. Byle anlar bir daha aslaayamayacam. Ama ksa bir sredir, kulak kabarttm takdirde, babamn karsnda bastrmaardm ve ancak annemle yalnz kaldmzda koy verdiim hkrklar gayet iyi duyabiliyorne. Aslnda o hkrklar hi sona ermedi; imdi etrafmda hayat daha suskun olduu iin onlarrar duyar oldum; tpk gndzleri ehrin grlts tamamen bastrd iin almadklarn

    nnedebileceimiz manastr anlarnn, gecenin sessizliinde tekrar almaya koyulmalar gibi.

    nem o geceyi benim odamda geirdi; evden ayrlmak zorunda braklmay bekleyecek kadar ckabahat ilediim anda, annemle babam, o gne dek, gzel davranlarma karlk verdikleri

    kfatlardan ok daha byk bir ltuf balyorlard bana. Byle bir ltufta bulunurken bile,bamn bana davran, nceden tasarlanm bir plandan ziyade, tesadfi kararlarn sonucu olanndine zg keyf zelliini koruyordu, kazanlm bir hak deildi. Hatta belki babamn benimaya gnderirken ki, sertlik adn verdiim tavr da, annemin veya bykannemin tutumlar kak deildi bu adlandrmaya. nk mizac baz bakmlardan, annemle bykanneme oranla

    nimkinden ok daha farkl olan babam, onlarn ok iyi bildii bir eyi, her akam ne kadar bed

    duumu o gne kadar tahmin edememiti. Ne var ki, annemle bykannem, beni ok sevdiklerinraptan korumaya almyorlar, sinirsel hassasiyetimi azaltabilmem ve irademi glendirebilmn, strabmn stesinden gelmeyi retmek istiyorlard bana. Bana daha farkl trden bir efkasleyen babam buna cesaret edebilir miydi bilmem; kederimi bu sefer anlam, o zaman da, annit ocuu avut," demiti. Annem o gece benim odamda kald. Ve sanki bekleyebileceimden okl olan bu saatleri bir pimanlkla glgelememek iin, annemin benim yanmda oturduunu, eltuunu ve azarlamadan alamama izin verdiini grp olaand bir eyler olduunu anlayananoise, kendisine, "Hanmefendi, kk beyin nesi var, niye byle alyor?" diye sorduundaendi de bilmiyor ki Franoise, sinirleri bozuk; hadi bana byk yata hazrlayverin, sonra da

    maya kn," diye cevap verdi. Bylece, kederim ilk kez cezalandrlmas gereken bir kabahat

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    24/247

    il, resmen tannan irade d bir rahatszlk, benim sorumlu olmadm sinirsel bir durum olarrlyordu; ac gzyalarmdan artk utanmamann rahatln tadyordum, vicdan azab duymadayabilirdim. Annem odama kmay reddedip uyumam gerektiine dair kmser bir cevapnderdikten bir saat sonra, meselenin, Franoise nezdinde de bana yetikin bir insan onurulayan ve beni aniden adeta bir keder buluuna, gzyalarnn rtne ulatran, insani bir bovumu olmasndan tr, epeyce gurur duyuyordum dorusu. Mutlu olmam gerekirdi; deildimna yle geliyordu ki, annem, ilk kez, muhtemelen kendisini zen bir taviz vermiti bana, benimarlad idealden ilk kez feragat etmiti ve btn yrekliliine ramen yenildiini kendine ilk

    af ediyordu. Bana yle geliyordu ki, eer buna zafer kazanmak denebilirse, bu zaferi anneme kzanm, tpk bir hastalk gibi, znt ya da yallk gibi, annemin iradesini gevetmeyi baarmnine boyun edirmitim; bu gece, yeni bir dnemin balangc olacak, ackl bir tarih olarakacakt. O anda cesaretim olsayd, anneme, "Hayr istemiyorum, burada yatma," derdim. Ama

    nemin mizacnda, bykannemden kendisine geen hararetli idealizmi yumuatan pratik, gnmdesiyle gereki bilgelii iyi tandmdan, artk olan olduuna gre, hi deilse bu huzur verivki bana tattrmay ve babam rahatsz etmemeyi tercih edeceini biliyordum. phesiz, annemzel yz, efkatle ellerimi tuttuu, gzyalarm dindirmeye alt o gece, hl genliintsyla parlyordu. Ama ben byle olmamas gerektiini dnyordum, annem kzsa, fkesi,

    cukluumda alk olmadm bu yeni efkat kadar zc olmazd benim iin; inansz elimle,nemin ruhuna gizlice ilk krkl, ilk beyaz sa yerletirmiim gibi geliyordu bana. Bununnce hkrklarm iyice artt ve o zaman, karmda asla acma duygusuna kendini brakmaynemin, benim kederime anszn yenildiini, gzyalarn tutmaya abaladn grdm. Benim bk ettiimi anlaynca, glerek, "Grdn m minik civcivim, kk kanaryam, byle devam edeneni de kendin gibi aptala dndreceksin. Hadi, madem ikimizin de uykusu yok, byle zlpracamza bir ey yapalm, senin u kitaplarndan birini okuyalm," dedi. Ama yanmda hi kiktu. "Bykannenin isim gnn iin sana ald kitaplar imdi karmam ister misin? yi drndan sonra hediye almadm diye zlmeyecek misin?" Aksine ok memnun olmutum; annem

    irdii, kda sanl paketteki kitaplarn sadece ksa ve geni olduklarn tahmin edebiliyorduma bu bir anlk, rtl ilk bakta bile, ylba hediyesi olan boya kutusuyla geen ylkikbceklerini glgede brakacaklar belliydi. Kitaplar, eytanl Gl, Tarla ocuu Franois,k Fadette ve Usta Gaydaclar'd. Daha sonra rendiime gre, bykannem nce Musset'nrlerini, Rousseau'nun bir kitabn ve Indiana'y semi. Deersiz kitaplar, eker ve pasta kadala zararl bulan bykannem, deha rnlerinin bir ocuun zihni zerindeki etkisinin, akvayla deniz rzgrnn ocuun bedeni zerindeki etkisinden daha tehlikeli olacan dnmeo kadar diriltici olacana inanrd. Ama babam, bana hangi kitaplar hediye etmek istediinirendiinde bykanneme neredeyse deli muamelesi yapnca, o da, hediyesiz kalmayaym diye,

    kp tekrar Jouy-le-Vicomte' taki kitapya gitmi. (o gn hava ok scak olduundan, dnddar perianm ki, doktor anneme, bykannemin byle yorulmasna izin vermemesini tembihmi) ve George Sand'n drt ky romanyla yetinmi. "Yavrucuum," diyormu anneme, "ocut bir kitap hediye etmeye gnlm raz olmad."

    lnda bykannemin gnl, zihinsel bir yarar salamayacak olan herhangi bir eyi satn almayaa raz olmazd; zellikle de, rahatln ve gururun tatminlerinden baka eylerden haz almayreten gzel eylerin salad yarara deer verirdi. Birisine, faydal denilen trde bir hediye, bltuk, bir sofra takm, bir baston almas gerektiinde bile, bunlarn "antika" olann seerdi;yalarn eskimilii, yararl olma zelliklerini onun gznde adeta siler, bizim ihtiyalarmz

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    25/247

    rlamaktan ok, eski zaman insanlarnn hayatn bize aktarma ilevini yklenirlerdi sanki. Benamda, en gzel sanat eserlerinin, manzaralarn fotoraflar olsun isterdi. Ama bunlar satn almdiinde, fotorafta grlen ey estetik bir deere sahip olduu halde, fotoraf denilen mekanikvirde, bayaln ve faydann hemen hkimiyet kurduu kansna varrd. Bu yzden de kurnaz

    meye alr, ticari bayal tamamen ortadan kaldramasa da, hi deilse azaltmaya, onun yenat katksn mmkn mertebe artrmaya, adeta ok sayda sanat "katman eklemeye gayret ederartres Katedrali'nin, Saint-Cloud Fskiyelerinin, Vezv'n fotoraflar yerine, byk bir ressamnlar resmedip etmediini Swann'dan renip, Corot'nun Chartres Katedrali, Hubert Robert'in

    int-Cloud Fskiyeleri, Turner'n Vezv resimlerinin fotoraflarn almay tercih eder. Bylece ann artrrd. Ne var ki, fotoraf, sanat eserinin veya tabiatn tasvirinin dnda tutulup onunrine byk bir ressam konmu olsa da, bu yorumun kopyasn karmak, yine fotorafyayordu. Bayalkla yz yze gelen bykannem, dolan vadeyi uzatmaya alyordu tekrar.

    wann'a, eserin bir gravrnn bulunup bulunmadn soruyor, mmknse, eski ve kendinin dbir yarar olabilecek, rnein bir sanat eserini imdi gremeyeceimiz bir durumda betimleye

    eonardo'nun Son Akam Yemei'nin zarar grmeden nceki halinin Morghen tarafndan yaplmavr gibi) gravrleri tercih ediyordu. unu belirtmem gerekir ki, hediye alma sanatnn bu ekrumlanmas, her zaman parlak sonular vermiyordu. Tiziano'nun, fonda lagnn yer ald bir

    seninden edindiim Venedik fikri, basit fotoraflardan edineceim izlenime kyasla, geree ha uzakt kukusuz. Byk halam bykannem aleyhinde bir iddianame tertip etmek istediindeykannemin gen nianllara ya da yal iftlere hediye ettii, daha ilk kullanma teebbsndeerden birinin arl altnda kveren koltuklarn hesabn tutamyorduk artk. Ne var kiykannem, gemiten bir iek iin, bir tebessmn, bazen gzel bir hayalin hl grlebildiabn salamlyla ilgilenmeyi apszlk olarak deerlendirirdi. Eyalarn bir ihtiyac karlaysurlarn bile, bu ilevi artk alk olmadmz bir ekilde yerine getirmelerinden tr, tpkdern dilde, alkanln andrd istiareleri fark edebildiimiz eski ifadeler gibi, byleyiclurdu. te isim gnm iin bana hediye ettii George Sand'n ky romanlar da, antika bir mob

    i, artk sadece kylerde karmza kan, kullanmdan kalkm, tekrar eski renkliliklerine kavudelerle doluydu. Bykannem, bir mlk, eer gotik bir gvercinlii varsa veya insann zihninmanda imknsz yolculuklarn zlemiyle doldurarak zerinde olumlu bir etki yaratan eski eylebakasna sahipse kiralamaya daha hevesli olaca gibi, bu kitaplar da dier seeneklere ter

    miti.

    nem yatamn yanna oturdu; eline, krmzms kapa ve anlalmaz ismiyle gzmde belirginhsiyet ve esrarengiz bir cazibe kazanan Tarla ocuu Franois'y almt. O gne kadar gerekman okumamtm. George Sand'n tipik bir romanc olduunu duymutum. Bu yzden de, Tarla

    cuu Franois'da. Tanmlanmaz, harikulade bir eyler bulmaya imdiden hazrdm. Biraz tahsiokurun, birok romann ortak zellikleri olarak tanyaca, merak ya da merhamet uyandrmayalayan anlatm yntemleri, endie veya hzn uyandran kimi ifade biimleri, yeni bir kitab,ok benzeri bulunan bir ey gibi deil, kendinden baka varolu nedeni olmayan, benzersiz biran gibi alglayan bana, Tarla ocuu Franois'nn znden damtlm, ba dndrc bir koki geliyordu. O gndelik olaylarn, sradan nesnelerin, allm kelimelerin altnda, adeta tuha

    nlama, vurgulama seziyordum. Olay gelimeye baladnda, o sralar kitap okurken bazen sayyunca bambaka hayaller kurmaya daldmdan, iyice anlalmaz geldi bana. Benim dalgnlyn aknda at boluklara, kitab annem yksek sesle okuduunda, bir de onun btn ak

    hnelerini atlamas ekleniyordu. Bu yzden de, deirmencinin karsyla ocuun birbirlerine ka

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    26/247

    umlarnda ortaya kan ve ancak domakta olan aktaki gelimelerle aklanabilen garipiiklikler, bana mthi esrarengiz geliyor, bu esrarn kaynann, tanmlad ocuu, nedeninayamadm bir ekilde, canl, kzl, byleyici rengiyle sarmalayan, o anlalmaz, tatl "Tarlacuu" sfatnda bulunduuna hkmediyordum. Annem sadk bir okuyucu deildi, ama te yandaiinde gerek duygular bulduu eserleri okurken, saygl ve sade vurgularyla, o gzel, yumuiyle, harika bir okuyucuydu. Hayatta, kendisinde byle bir merhameti ya da takdiri, sanat eser

    il de, insanlar uyandrdnda bile, sesinde, davrannda, szlerinde, bir zamanlar ocuunuybetmi bir anneyi zebilecek bir nee tezahr, bir ihtiyara, yan dndrebilecek bir dou

    n, yldnm antrmas, gen bir bilgine can skc gelebilecek ev ileri konularnlundurmamaya nasl bir saygyla zen gsterdiini grmek, insan duygulandrrd. Ayn ekildorge Sand'n, annemin hayatta her eyin stnde tutmay bykannemden rendii ve benim n

    nra, kendisine, kitaplarda da her eyin stnde tutmamay reteceim o iyi yreklilikle, manealetle dolu olan romanlarn okurken de, annem, o gl ak bozabilecek her trl bayal,pmackl sesinden uzak tutmaya dikkat ederek, adeta onun sesi iin yazlm olan ve sanki birtn olarak duyarllnn kapsam iinde yer alan cmlelere, gerektirdikleri btn doalvecenlii, snrsz yumuakl katard. Cmleleri gereken tonda seslendirmek iin, onlardan r olan ve onlar esinleyen, ama kelimelerin belirtmedii samimi vurguyu bulurdu. Bu vurgu

    yesinde, fiil zamanlarndaki ilikleri yumuatverir, hikye bileik zamanna ve -di'li gemierekliliin yumuakln, efkatin hznn katar, bitmekte olan cmleyi, balayacak olan cmleru ynlendirir, saylan farkl olsa da, heceleri dzenli bir ritme sokmak iin hzm kh artrr,rr. O sradan metne, adeta duygusal ve kesintisiz bir canllk verirdi.

    cdan azabm yatmt, annemin yanmda olduu o gecenin tatl akna brakmtm kendimi. Bgecenin bir daha tekrarlanamayacan, hayattaki en byk arzumun, yani gecenin hznl

    atlerinde annemi odamda tutmann, hayatn zorunluluklarna ve herkesin isteine zt olduunu vzden de, bu arzumun o gece gereklemesine izin verilmesinin, suni ve istisnai bir durum teki

    iini biliyordum. Ertesi gn yreim yine daralacak, annem yanmda kalmayacakt. Ne var kintlarm hafiflediinde, onlar anlamaz oluyordum; stelik ertesi akam henz ok uzaktayd;ntlarm benim irademden bamsz ve sadece onlar benden imdilik ayran zaman yzndenlenebilirmi gibi gelen eylerden kaynaklandna gre, aradaki sre iinde fazladan bir gzanamayacam halde, hazrlk yapmaya vaktim olacan dnyordum.

    e, uzun zaman boyunca, geceleri uyanp tekrar tekrar Combray'yi hatrladmda, sadece, belirkaranln ortasnda, bir havai fiein ya da projektrn, geri kalan karanla gmlm olan

    nada aydnlatt kesitleri andran, kl bir yzey grrdm hep: kk salon, yemek odas,

    derlerimin habersiz sorumlusu M. Swann'n iinden geip gelecei karanlk aal yolun ba vlden oluan, olduka geni bir taban, hol geip ilk basamana ulatm, kmas bir ikencetek bana, bu eri br piramidin son derece dar gvdesini oluturan merdiven; piramidinesinde de, annemin getii, caml kapl kk koridorla benim yatak odam; zetle, soyunma

    ammn, hep ayn saatte grlen, etrafndaki her eyden tecrit edilmi, karanlkta tek bana beki piyeslerin en banda, tara gsterileri iin tarif edilen dekoru andran), vazgeilmez dekoreta Combray, dar bir merdivenle birbirine balanan iki kattan olumu ve saat hep akamndisiymi gibi. Aslnda sorulacak olsa, Combray'de baka eyler de bulunduunu, Combray'ninka saatlerde de var olduunu sylerdim. Ama bunlardan hatrlayacaklarm bana sadece iradi

    fza, zihinsel hafza salayaca ve onun gemie ait bilgileri, gemiten hibir ey barndrma

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    27/247

    n, Combray'nin geri kalann dnmeyi canm hibir zaman istemezdi. Onlarn hepsi, aslndanim iin lm saylrd.

    nsuza dek lmler miydi? Mmkndr.

    tn bu meselelerde tesadfn byk rol vardr ve ikinci bir tesadf olan lmmz de, ilkadfn ltuflarn uzun mddet beklememize izin vermez.

    ybettiimiz kiilerin ruhlarnn, daha ilkel bir varln, bir hayvann, bitkinin veya cansz nesnnde tutsak olduu yolundaki Kelt inancn ok makul bulurum; bu ruhlar gerekten deybetmiizdir, ta ki, biroklar iin hi yaanmayan bir gn, ruhun hapsolduu aacn yanndaninceye, ruhu barndran nesneyi tesadfen ele geirinceye kadar. O zaman ruh irkilip rperir, rr ve onu tandmz anda, by bozulur. Bizim tarafmzdan kurtarlan ruh lm yener veimle birlikte yaamaya balar tekrar.

    miimiz iin de ayn ey geerlidir. Gemii hatrlama gayretimiz nafile, zihnimizin btnbalar bounadr. Gemi, zihnin hkimiyet alannn, kavray gcnn dnda bir yerde, hiimal vermediimiz bir nesnenin (bu nesnenin bize yaataca duygunun) iinde gizlidir. Bu nes

    meden nce rastlayp rastlamamamz ise, tesadfe baldr.

    un yllardr, akamlar yatmn tiyatrosu, dram dnda Combray'ye ait her ey benim iin yomuken, bir k gn eve dndmde, m olduumu gren annem, alkn olmadm haldaz ay imemi nerdi. nce istemedim, sonra, bilmem neden, fikir deitirdim. Annem, birininderip, Kk Madlen denilen, bir tarak midyesinin oluklu enetleri arasnda biimlendirilmirnen o ksa, tombul keklerden aldrd. Az sonra, o kasvetli gnn ve i karartc bir yarnnklentisiyle bunalm bir halde, yaptm eye dikkat etmeden, yumuasn diye iine bir paradlen attm aydan bir kak alp azma gtrdm. Ama iinde kek krntlar bulunan ay

    mama dedii anda irkilerek, iimde olup biten olaanst eye dikkat kesildim. Sebebi hakufak bir fikre bile sahip olmadm, soyutlanm, harikulade bir haz, benliimi sarmt. Bir an

    yatn dertlerini nemsiz, felaketlerini zararsz, ksaln bo klm, akla ayn yntemi izleyernliimi deerli bir zle doldurmutu; daha dorusu, bu z, benliimde deildi, benliimin tandisiydi. Kendimi vasat, sradan ve lml hissetmiyordum artk. Bu youn mutluluk neredenmi olabilirdi bana? ayn ve kekin tadyla bir balants olduunu, ama onu kat kat atn, fnitelii olmas gerektiini seziyordum. Nereden geliyordu? Anlam neydi? Nerede

    kalanabilirdi? kinci bir yudum alyorum, ilk yudumdan fazlasn bulamyorum, nc yudumd

    ncide bulduum kadar da yok. meye son vermem gerek, iksirin etkisi azalyor sanki. Aradrein onda deil, bende olduu belli. ksir onu benim iimde uyandrd, ama onu tanmyor,pabilecei tek ey, benim yorumlayamadm bu tankl, giderek azalan bir iddette tekrarlayrmak; daha sonra, kesin bir aklama elde etmek zere, en azndan bu tankl tekrar, bozulmaiyle emrimde bulmak istiyorum. Fincan elimden brakp dikkatimi zihnime eviriyorum. Gerlmak ona dyor. Ama nasl? Zihnin kendi kendini at, hem aratrc, hem de arayacaranlk diyarn tamam olduu ve bilgi daarcnn hibir iine yaramayaca durumlarda hepsedilen o muazzam belirsizlik. Mesele yalnz aramak da deil, yaratmak. Henz var olmayan v

    dece kendisinin gerekletirebilecei, sonra da yla aydnlatabilecei bir eyle kar kary

    nim.

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    28/247

    rdii mutlulua ve dier ruh hallerini silen gerekliine mantkl herhangi bir kant sunmayan, mutluluu ve gereklii apak ortaya koyan bu bilinmez ruh halinin ne olabileceini kendi

    ndime sormaya koyuluyorum yine. Onu tekrar ortaya karmak istiyorum. Zihnimde, aydan ilkdumu aldm na geri dnyorum. Ayn ruh halini, yeni bir aydnlanma olmadan buluyorum.hnimden bir gayret daha gstermesini, kaan duyguyu geri getirmesini istiyorum. Zihnimin buyguyu yakalamak iin yapaca hamleyi hibir ey kesmesin diye, btn engelleri, ilgisiznceleri bir kenara itiyor, kulaklarm ve dikkatimi, yan odadan gelen seslere tkyorum. Amanimin yorulup baarsz olduunu hissedince, tam tersine, az nce yasakladm eyi bu sefer t

    yor, onu dalmaya, baka eyler dnmeye, son bir denemeden nce kendini toparlamayarluyorum. Sonra bir daha nn tamamen boaltyor, karsna o ilk yudumun henz tazeliiniruyan tadn koyuyorum tekrar ve iimde, ok derinlerde bir eyin, zincirlerinden kurtulurcasnrinden oynadn, yukar kmak istediini seziyorum; ne olduunu bilmiyorum ama yava yavkseliyor; at mesafelerin mukavemetini hissediyor, uultusunu iitiyorum.

    nliimin derinliklerinde byle rpman ey, bu tada bal olan, onun peinden bana gelmeyean bir grnt, grsel bir hatra olmal. Ama ok uzak ve karmakark bir rpnma iinde.lkalanan renklerin ele gemez girdabnn kart belli belirsiz yansmay ancak sezer gibi

    uyorum; ama eklini seemiyor, bu tek tercmandan, akran, yanndan hi ayrlmad yolda on tankln bana tercme etmesini isteyemiyor, ona hangi zel durumun, gemiin hangineminin sz konusu olduunu soramyorum.

    hatra, zde bir nn ekiminin, ta uzaklardan gelip benliimin derinliklerinde kkrtt,turduu, detii o gemiteki an, bilincimin aydnlk yzeyine ulaacak m? Bilmiyorum. Artkbir ey hissetmiyorum, o durdu, belki tekrar aa indi; kim bilir bir daha karanlnn iindenkar kacak m? Tekrar batan balayp on kere ona eilmem gerekiyor. Her defasnda da, biztn zor grevlerden, nemli ilerden caydran tembellik, bu abadan vazgememi, aym iip

    dece o gnk dertlerimi, ertesi gnn zorlanmadan tekrarlanabilen isteklerini dnmemi t

    nra anszn o hatra karmda beliriverdi. Bu tat, Combray'de pazar sabahlar (pazarlar Missaatinden nce evden kmadmdan), Leonie Halamn, gnaydn demeye odasna gittiimde, ada hlamuruna batrp bana verdii bir para madlenin tadyd. Madlenin grnts, tatmadan na hibir ey hatrlatmamt. Belki o zamandan beri pastane raflarnda sk sk madlenler grmediimden, grnts Combray gnlerinden ayrlp daha yakn gemiteki gnlere balandn. Belki de bunca zaman hafzann dnda terk edilmi olan hatralardan geriye hibir eymad, her ey dald iin, ekiller arbal, sofu kvrmlarnn altnda mthi bir ehvet

    leyen kk pastane midyesinin ekli de ortadan kalkm, ya da uyuukluktan, bilince ulamalalayacak genileme gcn bulamamlard. Ne var ki, uzak bir gemiten geriye hibir eymadnda, insanlar ldkten, nesneler yok olduktan sonra, bir tek, onlardan daha krlgan, am

    ha uzun mrl, daha maddeden yoksun, daha srekli, daha sadk olan koku ve tat, daha ok uzsre, ruhlar gibi, dier her eyin yknts zerinde hatrlamaya, beklemeye, ummaya, neredey

    e tutulamayan damlacklarnn stnde, bklmeden, hatrann devasa yapn tamaya devamerler.

    lamn hlamura batrp bana verdii bir para madlenin tadn tanr tanmaz (bu hatrann beni

    kadar mutlu ettiini henz bilmediim ve bunu kefetmeyi ok daha sonraya erteleyeceim hal

  • 8/12/2019 Marcel Proust - Swannlarn Semtinden

    29/247

    onie Halamn odasnn bulunduu, sokaa bakan eski gri ev, bir tiyatro dekoru gibi gelip annemn yaplm olan, arkadaki baheye bakan kk eve (o na kadar grdm tek kesite) eklendile birlikte, sabahtan akama, her mevsimde kent, le yemeinden nce beni gnderdiklerieydan, alveri yaptm sokaklar ve hava gzel olduunda yrdmz yollar da grntderlerini aldlar. Ve tpk Japonlarn, suyla dolu porselen bir kseye attklar silik kt paralarya girer girmez zlp ekillenerek, renklenerek belirginlik kazand, somut, pheye yerakmayan birer iek, ev, insan olduu oyunlarndaki gibi, hem bizim bahedeki, hem M. Swanhesindeki btn iekler, Vivonne Nehri'nin nilferleri; kyn iyi yrekli sakinleri, onlarn k

    eri, kilise, btn Combray ve civar ekillenip hacim kazand. Baheleriyle btn kent aycanmdan dar frlad.

    II

    skalyadan nceki son hafta Combray'ye gittiimizde, uzaktan, epeevre krk kilometrelik bir

    safeden, trenden grdmz haliyle Combray, kentin tamamn zetleyen, temsil eden, ufka ona, onun szn eden bir kiliseden ibaretti. Yaklatmzda da, kilisenin, krlarn ortasnda,zgra kar, koyunlarn etrafna toplam bir oban misali, ortaadan kalma sur kalntlarnn r primitiflerin tablolarndaki kk kasabalar gibi kusursuz bir emberle kuatt evlerin ynssrtlarn, koyu renkli uzun harmanisinin etrafnda smsk bir araya toplam olduunu grrdrenin boz tandan yaplm, n merdivenli, kalkan duvarlarnn glgeledii evlerin sraland

    kaklar, gne alalmaya balar balamaz "salon" perdelerinin almasn gerektirecek kadarranlk olduundan, Combray'de yaamak biraz kasvetliydi; arbal aziz isimleri tayankaklard bunlar (ou, Combray'nin