58
Tarih: Mart 2015 Sayı: 39 marketing europe & anatolia Hedef Kitle ne diyor... kelebeğin fırtınası Diline, beline hakim ol! retorik Sorumsuzluğun sorumluluğu büyüktür...

marketing europe & anatolia Sayı: 039

Embed Size (px)

DESCRIPTION

marketing europe & anatolia, ekonomi, medya, reklam, iletişim ve pazar alanında aylık olarak yayınlanan bir e-dergidir. marketing europe & anatolia’da reklamcı Nurgül Eryıldır Günay'ın kelebek etkisi yaratan ve Yönetmen Abdullah Ekşioğlu'nun adresini bilen yazılarını okuyabilir, ilgi çekici röportajları, haberleri, reklam kampanyaları künyelerini, kültür – sanat ya da gezi gibi sayfaları da bulabilirsiniz. marketing europe & anatolia Ekşioğlu Medya Grup tarafından yayınlanmaktadır.

Citation preview

Page 1: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Tarih: Mart 2015 Sayı: 39marketing europe & anatolia

Hedef Kitle

ne diyor...

kelebeğinfırtınasıDiline,belinehakim ol!

retorikSorumsuzluğunsorumluluğubüyüktür...

Page 2: marketing europe & anatolia Sayı: 039
Page 3: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 1

İçindekiler

Sayı: 39 Tarih: Mart 2015İmtiyaz SahibiEksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.e-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Genel Yayın Yönetmeni veSorumlu Yazı İşler MüdürüElvin Ekşioğlue-mail: [email protected].: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.

Haber ve FotoğraflarAgency Europe & Anatolia

Katkıda BulunanlarNurgül Eryıldır GünayAli Erdem EkşioğluSeval DubanEkim Sölemez

DanışmanAbdullah Ekşioğlu

İlan RezervasyonAyşe Yılmaz

Yayın TürüSüreli Yayın

Yönetim YeriAgency Europe & AnatoliaFeneryolu Mh. Fahri Açan Cad.Deniz Ap. No: 21 /15Kadıköy - İstanbul - Tr.Tel: +90 555 233 24 41e-mail: [email protected]

marketing europe & anatoliaAgency Europe & Anatolia tarafındanSüreli yayınlanan bir e-dergidir.

Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon Reklam ve Yayıncılık Hizmet-leri San. ve Tic. Ltd. Şti. aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, ma-kalelerdeki görüşler ve hukukisorumluluk yazarlara aittir.

Bu derginin yayınlanma sürecindehiçbir ağaç zarar görmemiştir.

mobil: http://m-mea.eksantrik.comhttp://www.facebook.com/meadergiBir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketingeurope & anatolia

Kısa Kısa 04 - 07

Röportaj 16 - 19

Medya Dünyası 14 - 15

kelebeğin fırtanası 21

Gezi 40 - 49

retorik 29

Reklam dünyası 22 - 23

Kültür Sanat 54- 55

Teknoloji 10 - 13

Kampanyalar 31 - 39

Game On 50 - 53

Röportaj 24 - 27

Page 5: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 3

Köşe

Bir önceki sayıda Beko ile yaşadığım ürün değiştirme sorunundan bahsetmiş ve satış sonrası destekte müşterinin beklentisinin karşılanamamasının markalaşmanın önündeki en büyük engellerden olduğuna değinmiştim. Beko ile olan ürün değiştirme sorunumu bir hafta içinde hallettikleri için Beko’nun halkla ilişkiler firması Lobby İletişim ve Etkinlik Danışmanlığına teşekkür ediyorum.

Mart benim için özel günlerle dolu bir ay. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, ardından 30 Mart eşim Abdullah Ekşioğlu’nun doğum günü. Eşim beni mazur görürse ben önce-likle Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamak istiyorum. Umarım kadınların iş, siyaset ve sosyal hayatta erkeklerle eşit olarak yerlerini alabilmeleri, ahlak ve töre maskesi giydirilmiş cinsiyet ayrımcılığının sonlandırılabilmesine bir adım daha yaklaşabiliriz.

Bu vesileyle önümüzdeki genel seçimlerde kadın adayların sayısının artması için hangi parti olursa olsun mensubu olduğunuz partiye baskı yapmayı unutmayın. Unutmayın ki toplumun her kesimini temsil etmeyen bir meclisten asla tam anlamıyla bir demokrasi çıkmayacaktır. Normal olanı istemek bazıları için ütopya olarak değerlendirilebiliyor. Oysa kadınlar toplumun yarısını oluşturduğuna göre meclisin de yarısında temsil edilmeleri ütopya değildir.

Cinsiyet eşitliği öncelikle zihinlerimizde hatta öncelikle kadınların zihinlerinde aşması gereken bir engeldir. Eğer biz zihnimizde bu engeli aşabilirsek eşitsizlik diye bir sorun kalmayacaktır diye düşünüyorum.

Bu arada iyi ki doğdun Abdullah :)

Elvin Ekşioğlu / [email protected] editörden)(

8 Mart Dünya Kadınlar Günü...

Page 6: marketing europe & anatolia Sayı: 039

4 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Sabancı Holding’in 2014 yılı sonuçlarını açıkladığı Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul gerçekleştirildi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: 2015’te ABD’de büyümenin yüzde 3’e yakın olacağı tahmin ed-iliyor. Son haftalardaki ekonomik ön göstergeler hafif bir

yavaşlamaya işaret edebilir, ama temelde ABD’de büyüme hız kazandı. Sabancı Topluluğu için 2014 hedeflerimize ulaştığımız, faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde liderliğimizi sürdürdüğümüz, pazar payımızı artırdığımız, başarılarla dolu bir yıl oldu. 2015 yılında da aynı motivasyonla ve tüm paydaşlarımızla birlikte başarılarımızı devam ettireceğimize inanıyorum”.dedi.Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul ise, Sabancı Topluluğu’nun 2014 yılı finansal sonuçlarını açıkladı. Kur-tul şöyle dedi;“Kombine net satışlarımız 2013’e göre %23 artışla 44,2 milyar TL, banka dışı kombine net satışımızise 2013’e göre %27 artışla 27,3 milyar TL oldu. 2014 yılında konsolide net karımız%20 artışla 2 milyar 79 milyon TL olarak gerçekleşti. 2014 yılında yüzde 57’sini enerji sektörüne olmak üzere 3 milyar TL’lik yatırımyaptık.Ana ortaklığa ait konsolide sermayemiz 19,2 milyar TL, net aktif değerimiz ise 30,8 milyar TL oldu. Sabancı Holding olarak 11 halka açık şirketimizle, IMKB piyasa değerinin %11’ini oluşturuyoruz. 2014’de Topluluğumuzda 1,860 yeni istihdam ile çalışan sayımız 60 bini geçti”.

Sabancı Holding’in 2014 yılı sonuçları...

Şişecam TopluluğuYönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman,2014 yılı mali sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, Topluluğun bazı pazarlar-da yaşanan olumsuzluklara rağmen tüm ürün gruplarında elde ettiği başarıyla 2014 yılı net satış gelirlerinin 6 milyar 876 milyon TL, net karının 420 milyon TL, FAVÖK hac-minin ise 1,4 milyar TL seviyesinde gerçekleştiğini belirtti. Topluluğun tarihinde ilk kez uluslararası satışlarının Türki-ye satışlarını aştığını vurgulayan Ahmet Kırman, “Türkiye cam sektörünün lider firması olan ve 3 kıtada 13 ülkede ürettiği ürünlerini 7 kıtada, 150 ülkeye ulaştıran Şişecam, Türkiye başarısının yanı sıra 2014 yılında uluslararası satışlarında da önemli bir gelişme sağladı. Türkiye’den yapılan ihracat ile yurtdışı üretiminden satışların toplamını ifade eden uluslararası satışların toplam satışlar içindeki payı yüzde 52’ye ulaştı ve böylece Topluluk tarihinde ilk kez uluslararası satışlar Türkiye satışlarını aştı. Bu kapsam-da Şişecam Topluluğu olarak 2014 yılında Türkiye’den gerçekleştirilen ihracat da 837 milyon dolara ulaştı” diye konuştu.

Şişecam Topluluğu’nun 2014 yılı cirosu...

Page 7: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 5

Kısa Kısa

Koç Holding, 2014 yılını hem yurt içinde hem yurt dışında gerçekleşen zorluklara karşın başarılı sonuçlarla kapatırken, toplam konsolide satış gelirleri 68,6 milyar TL, ana ortaklığaait net dönem kârı ise 2,7 milyar TL olarak gerçekleşti. Koç Holding’in 2014 yılı finansal sonuçlarını değerlendiren Koç Holding CEO’su Turgay Durak, “Tüm dünyada ve ülke-mizde ekonomik ve siyasi dalgalanmalara sahne olan 2014 yılını Koç Topluluğu olarak başarılı sonuçlarla kapattık. Topluluğumuz açısından 2014 yılının önemi, tarihimizin en büyük yatırım dönemi olmasıydı. Her zaman olduğu gibi

Koç Holding’in, 2014 yılı sonuçları…

2015 yılında 50. yılını kutlamaya hazırlanan Erdemir Grubu, 2014 yılında sergilediği üstün üretim, ihracat ve borsa perfor-mansına ek olarak finansal göstergeleriyle de başarısını kanıt-lıyor. Aktif büyüklüğü 15.9 milyar TL (6.9 milyar dolar) olan ve Avrupa Birliği ülkeleri içinde 3. büyük demir-çelik üreticisi un-vanına sahip Erdemir Grubu, 2014 yılını küresel dalgalanma-lara rağmen, bir önceki yıla göre yüzde 15 artışla 1.14 milyar dolar gibi dikkat çekici bir FAVÖK (Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) rakamıyla kapattı. Ulusal ve ihracat olmak üzere toplam satış miktarını bir önceki yıla göre yüzde 5 yükselten Erdemir Grubu, 5.3 milyar dolarlık toplam ciroya ulaşarak bir başka önemli finansal sonuca imzasını attı. 2014 yılında 40 farklı ülkeye ulaşan ihracatı ve yurt dışında açtığı ofisleriyle

Erdemir grubu 50.yılını kutluyor...

işimize odaklandık. Uzun vadeli düşündük, ülkemiz için çok çalışarak yatırımlarımızı planladığımız zamanlarda ve büt-çelerle tamamladık. Bu yıl da Ar-Ge yatırımları ve patent geliştirme konusundaki liderliğimizi koruduk. 2014’te toplam kombine 7,6 milyar TL tutarında rekor bir yatırıma imza attık. Son 3 yılda gerçekleştirdiğimiz toplam yatırım rakamı ise 19 milyar TL’ye ulaştı. Koç Topluluğu olarak Türkiye’nin uzun va-deli büyüme potansiyeline olan inancımızla, ülkemize en yük-sek katkıyı sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ülkemiz ve Topluluğumuz için yarattığımız katma değer ve başarılı sonuçlar, 85 bini aşkın çalışanımız ve yöneticilerimiz, birlikte çalışarak milyonlarca tüketicinin hayatına dokunduğumuz 10 bini aşkın bayimiz, güçlü yan sanayi şirketlerimiz ve çalışanlarımızı temsil eden sendikalar ile oluşturduğumuz sinerjinin, büyük bir aile olduğumuzun en önemli göstergesi. Bu başarıya katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. 2015 yılı yeni yatırımlarımızın meyvelerini alacağımız bir yıl olacak. Yeni yatırım projeleri geliştirmekten de geri durmayacağız. Özellikle yurt dışında büyüme hedefine yönelik çalışmalara, yeni ürün, marka, Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarına topyekün devam edeceğiz” diye konuştu.

de Türkiye’den doğan “dünya klasında bir global endüstri mar-kası” olma hedefine adım adım ilerleyen Erdemir Grubu, 2015 yılından itibaren başlayarak 2019 yılına kadar olan süreçte ise 1 milyar doları aşan yeni yatırımlar yapacak.Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, “Erdemir Grubu için 2014 yılı dönüşüm hareketimizin başlangıç yılı oldu” dedi. “Hedefimiz dünyanın en iyi çelik üreticileri sıralamasında ilk 3’e girmek” diyen Pandır, “Erdemir’i sadece üretim ve ve-rimlilik açısından sınırlı kalmayıp güçlü finansal pozisyonu, şir-ket kültürü ve sosyal etki bakımından dünya klasında bir şirket yapmayı hedefliyoruz. Dünyanın saygın çelik araştırma şirket-lerinden biri olan World Steel Dynamics’in (WSD) dünyanın en iyi çelik üreticileri listesinde en iyi 36 şirket arasında 10. sırada yer alıyoruz. Bu listeye Türkiye’den giren tek şirketiz. Geçen yıl belirlediğimiz ‘Vizyon 2020’ adını taşıyan hedef plan çerçeve-sinde dünya klasında bir şirket olma vizyonumuzun tarihini ve yol haritasını ortaya koyduk. Önümüzdeki 5 yıl içinde dünyanın en iyilerinden biri olmak için çalışacağız” diye konuştu. Pan-dır, 6 farklı şirketini tek bir çatı altında toplayan Erdemir Grubu, “Tek Hedef, Tek Yürek, Çelikten Gelecek” sloganıyla harekete geçtiklerini ifade etti.

Page 8: marketing europe & anatolia Sayı: 039

6 / marketing europe & anatolia

Kısa Kısa

Shell Türkiye’ye Ülke İletişim Müdürü olarak Meltem Okyar Perdeci atandı.İletişim sektöründe 15 yılı aşan tecrübeye sahip Meltem Okyar Perdeci, İstanbul Üni-versitesi İletişim Fakül-tesi Halkla İlişkilerve Tanıtım bölümü me-zunudur. Shell Türkiye Ülke İletişim Müdürü

görevine atanmadan önce HSBC Türkiye’de Çalışan İletişimi Kıdemli Yöneticisi olarak çalışan Perdeci, öncesinde EnerjiSA İletişim Müdürü görevini sürdürmekteydi. Perdeci, profesyonel iş yaşamında ayrıca MPR İletişim Danışmanlığı bünyesinde Türkiye’de faaliyet gösteren ve sektörünün lideri ulusal ve uluslararası birçok markanın Müşteri İlişkileri Direktörlüğü’nü yürütmüştür.

Shell Türkiye’ye Ülke İletişim Müdürü… Orta Doğu Teknik Üniversitesi

Elektrik Elektronik Mühendis-liği Bölümü’nden 1995 yılında mezun olan Cihan Karamık, 1999 yılında Schneider Electric Ailesi’ne teknik eğitim uzmanı olarak katıldı. Karamık sırasıyla Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Pa-zarlama Proje Müdürlüğü, Tica-ri Verimlilik Sorumluluğu, Proje

Geliştirme Müdürlüğü ve son olarak da Enerji Verimliliği Mü-dürlüğü görevlerini yürüttü. 1 Ocak 2015 tarihi itibarıyla Kamu ve Stratejik İlişkiler Direktör-lüğü görevine atanan Cihan Karamık, aynı zamanda EYODER (Enerji Yönetimi Derneği) Başkan Yardımcılığı ve ENVER (Enerji Verimliliği Derneği) İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini de sürdürüyor. Güç Sistemleri, enerji verimliliği, enerji yönetimi ve sürdürüle-bilirlik alanlarında uzmanlıkları olan Cihan Karamık, başarılı iş yaşamının yanısıra çok sayıda teknik yayın, eğitim, seminer ve konferansa katkı sağlayarak bilgi birikimini ve deneyimlerini sektörle paylaşmayı görev bilmektedir.

Schneider Electric’te atama...

Global Restoran Yatırım-ları’nınkonsept ve lezze-tiyle farklılaşan markası KasapDöner’in Lefkoşa restoranı, KKTC Cumhur-başkanı Derviş Eroğlu’nun da katıldığı törenle açıldı.“Hambuger çocuklarına yedirmeye geliyoruz” slo-ganıyla yola çıkan Kasap-Döner, Kıbrıslı lezzet tut-kunlarıyla buluştu.Türkiye’nin ilk fast-casual

döner restoranı KasapDöner, sıradışı lezzeti ve farklıla-şan konseptini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’ya da taşıdı. KasapDöner’in Lefkoşa şubesinin açılışı, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun katıldığı bir törenle yapıldı. İstanbul, Ankara ve Bodrum’da 22 restoranı bulunan Kasap-Döner, KKTC’deki ilk restoranında,uygun fiyat-kaliteli hizmet dengesini koruyarak misafirlerine hizmet verecek.

KasapDöner Lefkoşa’da...

Türkiye’nin İlk Çocuk Hareket Üssü Muzipo Kids,360 derece strate-jik iletişim ve dijital iletişim danışmanlığı hizmetleri veren SALT İletişim Grupile anlaştı.Dijital pazarlama ile tam

entegre olmuş çağdaş bir yapı ve yeni nesil medya iletişimi anlayışıyla hizmet veren SALT İletişim Grup, müşteri port-föyünü genişletmeye devam ediyor.Beş farklı şehirdeki 18 merkezinde, 18 ay- 12 yaş aralığındaki çocukların, fiziksel gelişimine hareket eğitimi dersi ile katkıda bulunmakla beraber; yaratıcılığını artırıcı oyun ve atölye çalışmaları ile hem eğlendiren hem de her açıdan gelişimlerini sağlayan Muzipo Kids, 360 derece stratejik ve dijital iletişim danışmanlığı hizmetleri veren SALT İletişim Grup’u iş ortağı olarak seçti.Muzipo Kids merkezlerindeebeveyn – çocuk workshopları geçekleşiyor, çocuklar ebeveynleri ile birlikte doğum günü partilerini verebiliyor, grup olarak aktivitelere katılabiliyor.

Muzipo Kids, Salt İletişim’i tercih etti...

Page 9: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 7

Kısa Kısa

Tüm dünyada 645 milyonun üzerinde insanın kullandığı Twitter, markaların ve kuruluşların hedef kitle odaklı pazarlama çalışmaları için eşsiz bir kaynak haline geldi. “Anındalık” özelliğiyle diğer sosyal ağlara kıyasla çok daha etkin

analizler sağlayan Twitter, belirli hedef kitle gruplarına mesajlarını ulaştırmak isteyen markaların iştahını kabartıyor.Twitter’ın hedef kitleye ulaşma açısından taşıdığı önem, 6 Mart 2015 tarihinde İstanbul Ritz Carlton Otel’de düzenlenecek olan HEDEF “HEDEF KİTLE” konferansında masaya yatırılacak. Türkiye’de seçim kampanyaları kapsamında kullanılan siyasal iletişimin pazarlama stratejilerine sunduğu katkılara odaklanan

Hedef “hedef kitle” konferansı...

JCI’ın (Junior Chamber International – Genç Liderler ve Girişimciler Derneği) düzenlediği en büyük bölgesel etkinliklerden biri olan Avrupa Konferansı bu yıl 3 – 6 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak. İstan-bul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek konferansa 60 ülkeden 2.000 üyenin katılması bekleniyor. JCI üyesi olmayanların katılımına da açık olan konferans kapsa-mında paneller, eğitimler, münazara yarışmaları, ülke geceleri, konuk konuşmacılar ve zengin sosyal aktivite-ler yer alacak. 100. yıl için rekabet yoğun oldu.JCI 2015 Avrupa Konferansı Direktörlüğü’nü üslenen JCI Türkiye eski başkanlarından Gülboy Güryel yaptığı açıklamada, JCI’ın 100. yılında bu çapta bir organizas-yona ev sahipliği yapmaktan büyük gurur duyduklarını belirtti. Güryel, “2015 yılının JCI için ayrı bir anlamı bu-lunuyor. Bu yıl derneğimiz 100. yılını kutluyor. Bu se-beple Avrupa Konferansı’nın yapılacağı şehir seçiminde rekabet daha da yoğun oldu. İstanbul’un seçilmesi için Türkiye yönetimi ve üyelerimiz yoğun çaba gösterdiler. Avrupa’nın dört bir yanından 2.000 üyemizi dört gün

JCI’ın 100. Yılında Avrupa Konferansı İstanbul’da...

ilk konferans olma niteliğindeki HEDEF “HEDEF KİTLE” konferansında, ABD’de Obama ve Clinton başkanlık dönemlerinde Twitter’ı eşsiz bir verimlilikle kullanan siyas-al iletişim danışmanları söz alarak, dijital çağda hedef kitl-eye ulaşmanın yeni yollarını katılımcılarla paylaşacaklar.Son 1 yıl içerisinde aktif tweet yazan 20 bin üniversite öğrencisini kapsayan analizde, öğrencilerin %56’sının para kaynağı olarak ebeveynlerini gördüğü ortaya çıktı. Araştırma ayrıca, üniversite sınavlarına hazırlanan 10 bin kişilik öğrencilik hedef kitle grubunun yüzde 23’ünün gelecekleriyle ilgili karar veremediklerini ortaya koyuyor. Üniversiteden yeni mezun olmuş 10 bin kişilik grubun gel-ecekle ilgili düşünceleri analiz edildiğinde, 10 yıl içinde yaşamlarındaki her şeyin değişeceğini düşünenlerin oranının %44 olduğu görülüyor. Araştırmada gençlerin duyduğu öncelikli kaygıların ise “gelecek”, “geçim” ve “kazanç” olduğu söyleniyor. Twitter’da hedef kitle analizi daha da daraltılabiliyor. Gonzo Insight’ın yaptığı analizde, KPSS’ye hazırlanan 10 bin kişilik öğrenci kitlesinin %57’si en çok zorlandıkları dersin matematik olduğunu belirtiyor.

boyunca İstanbul’da ağırlayacağız. JCI üyeleri, iş yaşa-mında lider görevler üstlenen, kendini geliştirmeye ve toplumda pozitif gelişim yaratmaya inanan bireyler. Böyle özel bir kitlenin ülkemizde bir araya gelecek olması bü-yük bir fırsat. Konferans boyunca delegelerimize zengin bir program sunacağız. Amacımız tüm katılımcıların yeni bilgi ve becerilerle, birbirinden güzel anılarla konferansı tamamlamalarını sağlamak. Pozitif değişim için bireyle-rin gelişimine inanan bir dernek olacak bu konferansın katılımcıların hayatına zenginlik katmasını sağlayacağız” dedi.

Page 12: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Toshiba Satellite L50-B...

5 Yıl GarantiToshiba Satellite L50-B garanti süresi kavramını yeni bir botuta taşıyıp 5 yıl garanti veriyor. Bu süre neredeyse bir notebook'un ortalama kullanım süresi.

Toshiba Satellite L50-B...

Abdullah Ekşioğlu

Satış Sonrası HizmetlerBu ürünün belki de en avantajlı yanı, iddialı satış sonrası desteği. Garanti süresince adresten alıp, adrese teslimi de içeren destek hizmetleri takdire değer.

Teknoloji

Page 13: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Toshiba Satellite L50-B...Toshiba Satellite L50-B...

4. Nesil i5 İşlemciSatellite L50-B 4. nesil i5 işlemci,8GB genişletilebilir hafıza ve1 TB 5400 RPM Serial ATA hard disc ile yüksek bir performans sunuyor.

Oyun Meraklılarına ÖzelNotebook'larında oyun oynamak isteyenler AMD Radeon R7 M260'ın sunduğu2 GB'lık video belleğinden oldukça memnun kalacaklar.

Teknoloji Youtube: http://www.youtube.com/channel/UCUDykjtNp_Smfkv7_ZGYcFQ

Page 14: marketing europe & anatolia Sayı: 039

sahip, bu da taşırken elektriğe bağımlılığınızı bir nebze ortadan kaldırıyor.Satellite L50-B'nin üzerinde ethernet, HDMI, monitör girişi 1 adet USB 2.0, 2 adet USB 3.0, SD Card ve ses girişleri bulunuyor. Slim bir DVD yazıcı ve tabii ki webcam de standart donanımda yer alıyor. Bu notebookun yeniliklerinden biri de USB' slotundan bir cihazınızı şarj etmek istediğinizde notebookunuzu açık tutma zorunluluğunuzu ortadan kaldırmış olması. Notebookunuz kapalı konumdayken de USB slotlarından birine elektrik vermeye devam ediyor. Böylelikle başka bir cihazınızı rahatlıkla şarj edebiliyorsunuz.Satellite L50-B 4 fatklı renk seçeneğiyle satışa sunulmuş. Siyah, beyaz, gümüş ve bordo renk seçenekleri oldukça şık. 15,6 inclik ekran boyutuna karşın oldukça ince ve hafif bir tasarımı var.Windows 8.1 işletim sistemiyle gelen L50-B, ilk kurulumda windows 8'e göre güncelleme süresinde bir avantaj sağlıyor. 2000 TL'nin az üzerinde yer alan fiyatı, performansıyla ve son günlerde hızla artan döviz fiyatlarına bakıldığında Satellite L50-B'yi segmentinde avantajlı bir kategoriye sokuyor. Fiyatıyla da bizce alınabilir bir notebook.

Bu ay tanıtacağımız ürün yine Toshiba'dan geldi. Sizin için Toshiba Satellite L50-B Notebook'u test ettik.Ürünün bizi en fazla etkileyen yönü Toshiba'nın 5 yıla çıkardığı garanti süresi ve satış sonrası destek için garanti süresi boyunca adresten alınıp, adrese teslimi de içeren taahhüdü oldu. Satış sonrası destek, özellikle elektronik cihaazlar için hayati bir önem taşıyor.Ürünün teknik özelliklerine bakacak olursak L50-B 4. nesil i5 işlemci, genişletilebilir 8 GB bellek, 2 GB video bellek, 1 TB hard disc kapasitesi ile yüksek performanslı bir segmentte yer alıyor.Hard disc her ne kadar sonradan değiştirilebilen bir parça olsa da artık notebooklarda bir sistem kuruluş DVD'si gelmediği, sistemin ayrılan hard disc bölümlerinden otomatik kurulduğunu göz önünde bulundurursak, yeni aldığımız bir notebookda hard disci değiştirmek, servise başvurmanız gereken zahmetli bir süreç oluyor. Bu nedenle 1 TB'lik hard disci önemsiyoruz.Satellite L50-B 6 saat pil ömrüne

12 / marketing europe & anatolia

Teknoloji

Sizin için deneyimleyipmontajladığımızreview videosunu

http://www.youtube.com/channel/

UCUDykjtNp_Smfkv7_ZGYcFQ

adresinden izleyebilirsiniz.

Page 15: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 13

Teknoloji

Giyilebilir Teknolojide Huawei...

Huawei, Mobil Dünya Kongresi 2015’te yenilikçi ve akıllı gi-yilebilir cihazlarını görücüye çıkardı. Huawei,yeni nesil Tü-ketici Ürünlerivizyonu çerçevesinde, en yeni Huawei Watch, Talkband ve MediaPad modellerini tanıttı. Huawei Tüketici Ürünleri Grubu CEO’su Richard Yu şunları kaydetti: “Tüketicilere kişisel verilerine ve kayıtlarına hızla erişme ve depolama imkânı sunan yeni nesil giyilebilir ci-hazlar; Big Data ve Cloud teknolojileri eşliğinde sektörde-ki en önemli ürün gruplarından biri haline gelecek. Bugün sunduğumuz ürünler, Huawei’nin yaratıcılığı teşvik ederken ilham verme ve tüketicinin giyilebilir cihaz deneyimini güç-

lendirecek değerler yaratma konusundaki taahhüdünü de or-taya koyuyor. Giyilebilir cihazlarımız, kişisel ihtiyaçlar doğrul-tusunda en iyi akıllı çözümleri sağlamak için birbirlerine bağlı ve senkronize olacak. Giyilebilir cihazların bu sektördeki en önemli trendlerden biri olarak yer bulacağına şüphemiz yok. Huawei Tüketici Ürünleri Grubu, markanın teknolojisi ve ye-nilikçilik vizyonu eşliğinde, giyilebilir cihazlar sektöründe lider olmayı hedeflemektedir.”

FLY IQ4511 Tornado...bilmesine izin verirken aynı zamanda Full HD kalitesinde video kayıtları yapılmasına da olanak tanıyor. Otomatik oda-klama özelliği ve F2.0 Aperture Lens ile kamera deneyimini bir üst noktaya taşıyor.Yeni nesil uygulamalar ve oyunların çok daha yüksek per-formans ile çalıştırılmasını sağlamak için MT6592 1.4Ghz 8 Çekirdekli İşlemci barındıran IQ4511 Tornado, 2 GB belleğe ve 16 GB dahili hafızaya sahip. Ayrıca depolama alanı MicroSD ile 64GB’a çıkartılabiliyor. Sekiz çekirdek sayesinde IQ4511 Tornado, Android 4.4.2 KitKat işletim sisteminin widget ve arka plan işlemlerinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesini ve bir yandan oyun, müzik veya video uygulamalarının hızlı bir şekilde çalıştırılabilmelerine imkan tanıyor. 2000mAh bataryaya sahip Fly IQ4511 Tornado paz-arda son teknolojiye sahip ve uygun fiyatlı inovatif bir ürün olarak konumlandırılıyor. Mart ayında Türkiye’de pazara sunulan IQ4511 Tornado, 949 TL’lik tavsiye edilen son kullanıcı fiyatı ile önde gelen perakende satış mağazalarında raflarda yerini aldı.

Metal kasaya sahip Fly IQ4511 Tornado, hem ön hem de arka yüzeyinde darbe ve çizilmelere daha dayanıklı Corning Gorilla Glass 3 cam kul-lanarak önemli bir fark 13MP Sony Sensör Arka Kamera ve 5MP ön kameraya sahip olan Fly IQ4511 Tornado, tüketici tercihlerinde en önemli kriterlerden biri olan ka-mera performansında da uygun fiyatına karşın üstün perfor-mans sunuyor. Akıllı telefonun arka tarafında bulunan 13 MP’lik ka-mera; net, keskin ve yüksek çözünürlükte fotoğrafların çekile-

Page 16: marketing europe & anatolia Sayı: 039

14 / marketing europe & anatolia

Medya Dünyası

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri• Cumhuriyet Gazetesi’inde gazetenin Genel Yayın Yö-netmeni Utku Çakırözer başta olmak üzere deneyimli gazeteci Mustafa Kemal Erdemol ve muhabir Hatice Tuncer’in gazete ile yolları ayrıldı.• Akşam Gazetesi Magazin Müdür Yardımcısı olarak gö-rev yapan Önder Sarıahmetoğlu, PPR İletişim’e transfer oldu.• Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Rober Koptaş’ın gazete ile yolları ayrıldı.• Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmenliği görevine Can Dündar getirildi.• Sözcü Gazetesi’nin Ankara Haber Müdürlüğü görevine Emin Özgönül getirildi.• Cumhuriyet Gazetesi’nin 37 yıllık usta yazarı Işık Kansu’nun gazete ile yolları ayrıldı.• Deneyimli gazeteci Evrim Er-gin, Yönetim Kurulu Basın Da-nışmanı olarak Limak Şirketler Grubu’na katıldı.• Cumhuriyet Gazetesi’nde pa-zar günleri yazan Ali Haydar Nergis’in gazete ile yolları ay-rıldı.• Deneyimli gazeteci Belma Toprak, Canyaş İletişim’de Medya Direktörlüğü görevine getirildi.• Star Gazetesi Yayın Koordinatörü görevine Yücel Koç getirildi.• Deneyimli gazeteci Doğan Satmış, Cumhuriyet Gazetesi’nin Yazı İşleri kadrosuna getirildi.• Habertürk Gazetesi Ankara gece İstihbarat Şefi Serhat Akkan ve İstanbul Yazı İşleri’nde şef editör olarak görev yapan Tarık Dağlıoğlu’nun gazete ile yolları ayrıldı.• Sözcü Gazetesi, deneyimli polis muhabiri Kamil Elibol’u kadrosuna kattı.• Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardım-cılığı görevine Tahir Özyurtseven atandı.• Cumhuriyet Gazetesi’nde geçtiğimiz günlerde yazıla-rına son verilen Işık Kansu, yazılarıyla okuyucularına merhaba dedi.• Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Gazetesi’nden istifa eden Genel Yayın Koordinatörü Murat Sabuncu ve Yazı İşleri Müdürü Ayşe Yıldırım Başlangıç, gazeteye geri döndü.• Yeni Şafak Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Hilal Kaplan’ın, gazete ile yolları ayrıldı. • Murat Kelkitlioğlu, Akşam Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmenliğine getirildi. Akşam Gazetesi Yayın Koor-dinatörlüğü Aydın Türkmen, Güneş Görsel Yönetme-

Görev değişiklikleri...ni Özgür Özkan, Akşam Gazetesi Görsel Yönetmeni, Ekonomi Müdürü Onur Demirhisar da Akşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü oldu. Akşam Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürü Hakan Oktay ise Haber Koordinatörü olarak gö-revlendirildi.• Güneş Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Turgay Güler oldu.• Radikal’de köşe yazısı yazan gazeteci Tayfun Atay’ın gazeteyle yolları ayrıldı.Görsel Basında Görev Değişiklikleri• Ülke TV ekranlarında ‘Bıçak Sırtı’ programının yapım-cısı Ersoy Dede, Ülke TV’den ayrıldı.

• Halk TV muhabiri Makbule Cengiz’in kanal ile yolları ayrıldı.• TVEM Haber Koordinatörlüğü görevine Bülent Çöltekin getirildi.• 360 TV Reklam Genel Müdür Yardımcılığı görevine Canan Es-mer Kapancıoğlu getirildi.• Artı 1 TV’de “Hilal’le Artı Mu-habbet” programını sunan ünlü ekran yüzü Hilal Ergenekon’un kanal ile yolları ayrıldı.• CNN Türk’ün başarılı editörü Eyüp Karasakal’ın kanalla yolla-rını ayırdı.Medya Dünyasındaki Değişik-likleri

• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi, sürekli basın kartı sahibi Burhanettin Şener vefat etti. • Radyovizyon Dergisi 4 yıl aradan sonra yayın hayatına yeniden başladı.• Cumhuriyet Gazetesi Ankara Muhabiri Barkın Şık ha-yatını kaybetti.• Zaman Gazetesi yazarı Fikret Ertan geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.• Yönetmenliğini Levent Türkan’ın yaptığı TRT1 ekran-larında Cumartesi günleri yayınlanan ‘Beni Böyle Sev’ dizisinin yayın günü değişti. Dizi artık Cuma günleri ya-yınlanacak.• TV8’de yayınlanan Bu Tarz Benim programının ismi İşte Benim Stilim olarak değişti.• Doğaçlama tiyatro formatını ekranlara kazandıran, eğ-lenceli şov programı Mahşer-i Cümbüş, artık canlı ya-yınla Cuma akşamları ekrana gelecek.• Star TV’de yayınlanan Kardeş Payı dizisinin yayın sa-ati değişti. Her Perşembe saat 22.00’da yayınlanan dizi artık 20.30’da ekrana gelecek.• Gazeteci Nuh Köklü hayatını kaybetti.• Türkiye’nin ilk Ultra HD televizyon kanalı TRT 4K, Türk-sat üzerinden uydu yayınına başladı.• Gazeteci Erol Özkan, 65 yaşında hayatını kaybetti.

Page 17: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Medya Dünyası

marketing europe & anatolia / 15

Page 18: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Markalaşmak için farklılaş...Markalaşmak için farklılaş...

Page 19: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Markalaşmak için farklılaş...Markalaşmak için farklılaş...

marketing europe & anatolia /17

Röportaj

- Nusret Kayhan Apaydın kimdir? Kendinizden kısaca bahseder misi-niz?1983 yılında ODTÜ Endüstri Mühendis-liği bölümünden mezun oldum ve pro-fesyonel iş hayatına merhaba dedim. 32 yıllık iş yaşamımda rulman üreti-minden uçak motor üretimine, hastane kuruluşundan FMCG sektörüne yayılan birçok alanda farklı deneyimler yaşa-dım ve yöneticilik görevleri üstlendim. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Spor yap-mak, kitap okumak ve yeterince zaman ayıramasam da amatörce resim yap-mak, şiir yazmak hobilerim arasında yer alıyor.- VİKO’nun sektör şirketlerinden farklılaşmasında kurumsal iletişim stratejilerinin katkısı nedir?Günümüzde markalaşmanın da temel unsuru farklılaşmak, farklılaşmış ol-manın en önemli göstergelerinden bir tanesi de kurumsal itibardır. Bu itibarı oluşturmak ve yönetmek ise stratejik bir yaklaşım gerektirir. Yalnızca paydaş-larla kurulan doğrudan iletişimle bunu başarmak oldukça zor olup; kuruluşun

bütün fonksiyonlarınca sahiplenilmesi gereken bir anlayıştır. Kurumların kar-lılığını, varlığını ve itibarını sürdürebil-mesi için; amaçlarını, hedeflerini ve değerlerini doğru yöntem ve teknikler kullanarak ilgili paydaşlarına anlamlı bir şekilde aktarabilmesi gerekir. Müşteri, çalışan, kalite, hedef odaklılık ile sür-dürülebilirlik, yenilikçilik, mükemmeli-yetçilik ve verimliliğin VİKO’nun sekiz temel değerini oluşturmasının arka-sında yatan asıl yaklaşım işte budur. Sahip olduğumuz bu değerler aslında markamızın öz değerine ve dolayısı ile paydaşlarımıza katkı sunan en önem-li varlıklarımızdır. VİKO olarak temel değerlerimizi destekleyen bir anlayışta ve tüm paydaşlarımıza dokunacağımız derinlikte bir kurumsal iletişim strateji-sine sahip olduğumuzu, bu kapsamda önemli farklar yarattığımızı söyleyebili-riz. Çünkü farklı beklenti ve algıları an-cak bu şekilde yönetebilir ve sürdürüle-bilir başarı elde edebilirsiniz. - Rekabet açısından çok sayıda oyuncunun bulunduğu bir sektörde markalaşma başarısının arkasında

Günümüzde markalaşmanın da temel unsuru farklılaşmak, farklılaşmış olmanın en önemli göstergelerinden

bir tanesi de kurumsal itibardır. Bu itibarı oluşturmak ve yönetmek ise

stratejik bir yaklaşım gerektirir. Yalnızca paydaşlarla kurulan doğrudan iletişimle bunu başarmak

oldukça zor olup; kuruluşun bütün fonksiyonlarınca sahiplenilmesi gereken bir anlayıştır.

Röportaj Elvin Ekşioğlu / [email protected]

Nusret Kayhan Apaydın VİKO Türkiye CEO

Page 20: marketing europe & anatolia Sayı: 039

ne kadar doğru olduğunun bir tescili ni-teliğindedir.- VİKO’nun Panasonic’e bağlan-ması aynı zamanda ilginç bir bir-leşme öyküsü, peki bu nasıl oldu, Panasonic’in VİKO ‘yla birlikte yeni hedefleri neler?Panasonic tüm dünyada ağırlıklı olarak elektronik ürünlerle tanınıyor. Fakat bu dev kuruluş ilk olarak 1918 yılında tıpkı VİKO gibi elektrik tesisat malzemele-ri üretimi ile faaliyetlerine başlamıştır. Panasonic Grubu’na bağlı olarak fa-aliyet gösteren 4 farklı şirket bulun-makta. VİKO’nun bağlı olduğu grup ise ekolojik çözümler sunan Eco Solutions Şirketi’dir. Eco Solutions Şirketi, VİKO ürün gamına paralel olan alanlarda Asya ülkerinde, özellikle de Tayvan, Vi-etnam, Filipinler, Endonezya, Japonya, Kore ve Tayland gibi ülkelerdeki pazar liderliğini sürdürmektedir. Ancak Pana-sonic ile birlikte oluşan yeni vizyonumuz bizlere, 2018 yılında elektrik anahtarı ve priz sektöründe dünyada 1 numara olmayı işaret ediyor. Bu hedefin ardın-da yatan anlam ise Panasonic’in 2018 yılında 100. Yılını kutlayacak olması. Panasonic için VİKO’nun Türkiye’deki konumu çok stratejik bir öneme sahip ve bu stratejik konumdan alınacak güç ile birlikte Afrika, Orta Doğu ve Asya’nın doğusundaki pazar payının arttırılması hedeflenmektedir- VİKO’un inovasyon konusuna bakı-şı nasıl?İçinde bulunduğumuz çağda, teknolo-jinin baş döndürücü bir hızla gelişmesi tüketici tercihlerinde de bir dönüşüm yaşanmasına neden oldu. Bu anlamda artık yeni nesil bir tüketici grubu ile kar-şı karşıya olduğumuzu rahatlıkla söyle-yebiliriz. Küreselleşen pazarlardaki ar-tan rekabet, ürün sayısını artırdığı gibi, bu ürünleri birbirinden ayıran özelliklere sahip olmasını da adeta bir zorunluluk haline getirdi. Maliyet açısından daha efektif ürünlere yönelen müşteriler, ürü-

rileri için değer yaratmaya odaklanmış-tır. Bu yolculukta atılan adımların ne kadar doğru olduğunun tesciline birçok kez şahitlik etmiş bulunuyoruz. Örne-ğin, geçtiğimiz ay açıklanan ve Superb-rands Türkiye’nin Nielsen’e yaptırdığı araştırma sonuçlarına göre belirlenen Süper Markalar arasında VİKO’da yer aldı. Bu başarı bizler için hem bir gurur vesilesi, hem de yaptığımız yatırımların

yatan dinamiği bizimle paylaşabilir misiniz?Kuruluşlar geleceklerini markalarına yaptıkları yatırımlarla hazırlar. Bu kap-samda atılan her adım ve her doğru yatırım markayı tüketicilerinin gönlün-de bir yere taşır. Güçlü ve bilinirliği yüksek bir marka olmanın ön koşulu ise entelektüel sermayeden geçmek-tedir. Bir kuruluşun entelektüel serma-yesini artırması, fiziksel ve finansal ya-tırımlar haricindeki diğer tüm alanlarda da dengeli sonuçlar üretmesine bağlı-dır. Marka, müşterisine farklıyı ve de-ğerliyi sunan, özellikleri, yenilikleri ve faydaları ile müşterilerini en kısa yoldan buluşturan bir değerler zinciridir. VİKO, 35 yıldır devam eden mükemmellik yol-culuğunda hep ilkleri uygulayan kuruluş olmuş, yeni ürün sunmaktan öte müşte-

18 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Kuruluşlar geleceklerini markalarına yaptıkları yatırımlarla hazırlar.

Bu kapsamda atılan her adım ve her doğru yatırım

markayı tüketicilerinin gönlünde bir yere taşır.

Page 21: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 19

nün ambalajından, çevreye zarar verip vermediğine ve hatta enerji verimliliği-ne katkısına kadar birçok parametreyi tercih sebebi olarak görmekte. İnovas-yon ise bu rekabetçi ortamda avantaj sağlama, fark yaratma ve yeni değerler üretme adına artık adeta kaçınılmaz bir kavram. VİKO olarak 2010 yılından bu yana faydaları ölçülebilen değerler üretmek ve rekabet avantajı sağlamak amacıyla INNOVİKO projesini yürüt-mekteyiz. Amacımız çalışanlarımızca inovasyonun anlaşılması, inovatif fikir-lerin üretilmesi ve tartışılması, böylelik-le yenilikçiliğimizin sürdürülebilirliği için inovasyonun bir kurum kültürü olarak VİKO DNA’sına yerleşmesiydi. Ayrı-ca bu alandaki çalışmalarımız nedeni ile PERYÖN “Yenilikçilik ve İnovasyon Kültürü Yaratma Başarı Ödülü” ile İSO İnovasyon Büyük Ödülüne layık görül-düğümüzü belirtmeliyim. - ARGE faaliyetlerinizden ve ARGE’nin VİKO’ya katkılarından söz eder misiniz?VİKO kurulduğu günden bu yana Ar-Ge ve tasarım çalışmalarını odak nokta-sı olarak görmüş ve bu alana ayrı bir önem vermiştir. Bilim, Sanayi ve Tek-noloji Bakanlığı tarafından da onaylı olan Ar-Ge merkezimiz ile yetenekli insan kaynağımız, her ülke insanı için ayrı düşünüp üreten hız ve donanıma sahiptir. VİKO’nun ürün çeşitliliğini ino-vasyon ve kalite ile buluşturabilmedeki bu hızı, global tercihlere cevap vere-bilme yeteneği olarak önemli bir avan-taja dönüşmekte ve yeni ürün sunma dinamiklerimizi olumlu etkilemektedir. 63 çalışanımızın hizmet verdiği AR-GE Merkezimiz için 2014 yılında ayır-dığımız bütçenin ciromuzdaki payı % 3 civarındadır. VİKO AR-GE Merkezi, inovasyon boyutları yüksek, TÜBİTAK destekli TEYDEP projeleri ve üniver-site-sanayi iş birliği kapsamında San-Tez projeleri gerçekleştirmeye devam etmektedir.

Röportaj

Page 22: marketing europe & anatolia Sayı: 039

[email protected]: (0212) 274 85 75

Sita İletişim 1993 yılından beri tam ajan hizmeti vermeye devam ediyor.

• Reklam kampanyaları

• Reklam/tanıtım filmi yapımı

• Konsept oluşturma

• Etkinlik organizasyonu

• Fuar ve etkinlik için stant tasarımı

• Medya planlama ve satın alma

Sita İletişim’de markanız değerlidir...

Page 23: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 21

Köşe

Özgecan Aslan, adı gibi yüzü de güzel gencecik bir çiçek daha soldu :( Dünden beri bu konuyu yazmaya çalışıyorum. Ama öyle vahşice bir cinayet ki, beynimdeki her sözcük klavyeye lanet olsun cümleleriyle yansıyor. O masum gözler hunharca saldılar sonucu acı içinde kapandı. Anladım ki bu acıyı tarif edecek sözcükler yok!Nur içinde yat Özgecan. Bu dünyayı senin için güzelleştiremedik, umarım gittiğin yerde ışıl, ışıl huzur içinde uyursun...

Markaların toplumsal olaylara karşı duyarlılıkları çok önemli. Artık sadece satış hedefli reklam kampanyaları yeterli olmuyor. Markayla tüketici arasında bir tür duygusal bağ kurmak, tüketicinin kalbini fethetmek başarının anahtarları arasında. Özgecan Aslan'ın ardınlar binlerce insan ''Kadına Şiddete Hayır'' demek için ''İsyan'' etti. Sosyal medyada bu konuyla ilgili hastagler trend topic oldu. Binlerce marka arasından sadece Filli Boya bu olaya kayıtsız kalmadı. Özgecan Aslan'ın anısına #Özgecanicin hastagı ile televizyonlarda yayınlanan reklam filmi, kısa sürede sosyal medyanın gündeminde ilk sıralara çıktı. Saat 21.00 ve 22.00'de tüm ulusal kanallarda yayınlanan reklamda, siyah ekran üzerinde 'SİMSİYAH' ve #özgecanicin ifadelerine yer verildi. İlk izlediğimde herhangi bir marka logosu olmadığı için, bu reklamın bir sivil toplum kuruluşu tarafından yapıldığını zannettim. Sonrasında sosyal medyada bu reklamın Filli Boya'ya ait olduğu haberi yayıldı. Ardından da bir anda Filli Boya'yı övenler ve sövenler olarak yüzlerce paylaşım gördük. Ben övenlerden yanayım. Sövenlerin ortak görüşüne göre, reklamda marka görünmese de sonradan öğrenilmesi, markanın ölü soyuculuğu yaptığı anlamına geliyormuş. Korkunç bir vahşetin reklam malzemesi olarak kullanılmasından dolayı rahatsız olmuşlar. Ben böyle düşünenlere şöyle bir soru sormak istiyorum. Bir yakınız vefat ettiğinde gazeteye vefat ilanı verirken ailenizin reklamını mı yapmış oluyorsunuz? Tepki gösteren insanların yazdıkları küfürlü paylaşımlar, bu olayı kınamaya çalışırken yine ''kadına yönelik taciz, tecavüz'' içerikli sözcüklerle dolu! Bu nasıl bir anlayış akıl alır gibi

Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]

değil! Buradan tüm erkeklere sesleniyorum: Birine kızdığınızda, hakaret etmek istediğinizde, özü kadına yönelik taciz ve tecavüz içeriği olan sözcükleri kullanmayın! Bu düşünce yapınızı değiştirin! Kullanıldığınız sözcüklere dikkat edin, kadına şiddete karşıysanız önce dilinizi tutun. Bu anlayış değişmezse bugün diline sahip olamayan, yarın beline de sahip olamayabilir!

Bu acı olayların ardından yeni yayına giren Ford reklamı dikkatimi çeken reklamlardan biri oldu. Kar, kış demeden düğün-dernek, iş-güç her konuda her an yollarda. Türkiye'nin dört bir yanındaki insanların hayatından minik kesitler var. Türkiye'nin Ford'u sözünün hakkını veren enerjisi yüksek bir reklam olmuş. Ancak filmin son karelerinde karla kaplı durakta servis bekleyen minik çocukları görünce içim sızladı. Dağ başı gibi bir yerde yanlarında bir büyük olmadan minicik çocuklar servise biniyor. Ne yazık ki bir sürü kayıp çocuk vakası var, çocukların başına gelmedik kalmıyor. Böyle bir gerçek varken reklamda çocukların yalnız başlarına yolculuk etmesini normalmiş gibi göstermek yanlış bir davranış olmuş. Tamamen iyi niyetle hazırlanmış bir reklam olduğundan hiç şüphem yok, ama yine de bu tür ayrıntılara dikkat etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

Son olarak 28 Şubat'ta yaşamını yitiren dünyaca ünlü usta romancımız Yaşar Kemal'i anmak istiyorum. Hepimiz için büyük bir kayıp. O'nun çok bilinen, bugünlerde yine çok anlamlı olan değerli sözlerini aktarmak istiyorum:

''İnsɑn, evrende gövdesi kɑdɑr değil, yüreği kɑdɑr yer kɑplɑr.''

''Zulmün aɾtsın ki çabuk zeval bulasın. Anadoluda zalimleɾ için böyle deɾleɾ.''

''O iyi insanlaɾ o güzel atlaɾa binip çekip gittileɾ. Demiɾin

tuncuna insanın piçine kaldık''

Bu sayıdaki yazım, şiddete uğramış, taciz ve tacavüz mağduru, vahşi cinayetlere kurban gitmiş tüm kadınlar için! Dünya kadınlar gününüz kutlu olsun...

kelebeğin fırtınası)(

Diline, beline hakim ol!

Page 24: marketing europe & anatolia Sayı: 039

22 / marketing europe & anatolia

Reklam Dünyası

Nars Medya’dan Türkiye’de bir ilk...Nars Medya’dan Türkiye’de bir ilk: Yerel reklam ve-renler Ulusal TV kanallarında prime time’da bile uygun fiyatlı reklam vere-bilecek.Nars, çeşitli ül-kelerden sonra Türkiye’de de ulu-sal mecra ve kanal-

larda yerel/bölgesel reklam yayınlama imkânlarını yerel reklam verenlerin ve ajansların hizmetine sunuyor. Nars Medya tarafından haya-ta geçirilen reklam teknolojisi Nars, düşük reklam bütçeleri nedeniyle hedef kitlesine ulaşamayan yerel ve bölgesel fir-malara, ulusal TV’lerde en çok izlenen dizi ve programlarda reklam yayınlama imkânı sunuyor. Bulundukları veya hedef-ledikleri bölgeye göre, bütçelerine uygun şekilde, bölgesel hedef kitle bazlı bant ve akan yazı reklam yayınlama avan-tajı sunan Nars, reklamları coğrafi alanlara bölümlendirerek

Yokohama Chelsea ile İmza Attı...

YOKOHAMA, İngiltere Premier Liginin favori takımlarından Chelsea Futbol Kulübü ile 5 yıllık dev sponsorluk anlaşması imzaladı. Bu sponsorluk ile kulüp, 5 yıl boyunca formalarında ve stadyumunda Yokohama logosunu kullanacak. Türkiye’de Bayraktar Grubu güvencesiyle satışa sunulan Yokohama Lastikleri, global büyüme stratejisi kapsamında dev bir işbirliğine imza attı. Japon lastik markası Yokohama, İngiltere’nin futbol devi Chelsea kulübüne 5 yıl süreyle spon-sorluk desteği vereceğini açıkladı.

Temmuz 2015’te başlayacak anlaşma kapsamında; Yokoha-ma 5 yıl boyunca takımın forma göğüs sponsorluğunu üstle-necek. Ayrıca Yokohama’nın logosu stadyumda yer alacak ve markanın çeşitli reklam ve promosyonel malzemelerinde de Chelsea FC antrenörü ile oyuncular kullanılabilecek. Dünyaca ünlü oyuncuları kadrosunda bulundurmasının yanı sıra Chelsea FC, alanındaki en başarılı isimlerden biri olan teknik adam Jose Mourinho tarafından çalıştırılıyor.

özelleştiriyor. Nars ayrıca TV reklamlarının yanında dijital ve mobil reklam alternatiflerine de yer veriyor. Nars Medya Ge-nel Direktörü Boğaç Say, yeni reklam çözümüyle ilgili şunları söylüyor: “Nars aracılığıyla, yerel reklamların hedef bölgeler-de ulusal TV kanallarında gösterimi artık mümkün. Herkes aynı diziyi seyrederken her il ve her bölge kendi bant reklam-larını izleyecek. Örneğin, yeni açılan bir hastane, bulunduğu ve hedeflediği bölgede hedef kitlesine reklamlarını izlettirme şansına sahip olacak. Adana’da etkinlik duyurusu yapmak isteyen bir AVM ile Antalya’da yeni açılan bir hastane reklamı aynı kanalda aynı anda kendi bölgelerinde izlenecek. Rek-lam verenler bu sayede, reklamlarının yayınlandığı bölgeler-deki hedef kitleleriyle iletişim bilgilerini paylaşarak etkileşim sağlama imkânına sahip olacaklar. Aynı 10 saniyelik zaman dilimi için bant reklam ve akan yazı reklamlarını bölgelere ayıran Nars sayesinde yerel ve bölgesel reklam verenler için ulusal yayın yapan mecralardan reklam alanı satın alımı çok daha ekonomik hale gelecek. Asgari maliyetle en çok hedef-lediği coğrafi hedef kitleye ulaşmak isteyen perakende ya da hizmetle bağlantılı küçük işletmeler için Nars’ın büyük bir fırsat olacağını düşünüyoruz. Şu anda Nars, D-Smart’ta ki test dönemini sürdürüyor.

Page 25: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia /23

Reklam Dünyası

Vogue Eyewear yeni yüzü...Vogue Eyewear, 2015 İlkbahar - Yaz reklam kampanyasını, yeni marka yüzü Brezilyalı model Adriana Lima ile sunuyor. Dünya çapında lanse edilen reklam kampanyası; genç, ye-nilikçi ve moda öncüsü kadınlara hitap ediyor. Kampanya, Vogue Eyewear’in neşeli ve rengarenk karakterini mükem-mel bir şekilde yansıtıyor.Ünlü model Adriana Lima çekimler sırasında kampanya ile ilgili şu açıklamada bulundu: “Vogue Eyewear reklam kam-panyasını kendi ülkem olan Brezilya’da çekmek çok özeldi. Bu benzersiz koleksiyon canlı renkleri ve feminen dokunuş-ları ile her kadın ve her durum için son derece ideal”.Vogue Eyewear’ın bu reklam kampanyasında Adriana Lima’nın yanı sıra uluslararası iki çekici ilham perisi daha yer alıyor: Hintli aktris Deepika Padukone ve Çinli aktris Liu Shi-Shi. Kampanyanın yüzleri; tarzları, çekicilikleri ve birinci sınıf karizmaları ile ünlü olan üç kadın. Bu reklam kampan-yasında Adriana Lima marka ile ilk kez çalışırken; Deepika Padukone ve Liu Shi-Shi ise 2013 uluslararası Vogue Eye-wear reklam kampanyasında önceden yer aldı.Çekimlerde yer alan koleksiyonlar, modellerin kişiliklerini ve tarzlarını tamamen yansıtarak onlar tarafından bizzat seçilmiştir.

Veet’in de reklam yüzü Adriana...Veet’in ikinci yıl da yüzü olarak anılmaktan büyük keyif aldığını, çok yaratıcı ve dinamik bir ekiple çalıştıklarını dile getiren Adriana Lima, başarılı bir kampanyaya daha imza atmaya hazır olduklarını belirtti.Reckitt Benckiser Türkiye Pazarlama Direktörü Vishal Ka-lia da, “Veet olarak Türk kadınının yıllardır pürüzsüz güzel-lik sırrının bir parçası olmaktan ve bu anlamda onlara yeni ürünler sunmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Adriana Lima ile geçtiğimiz yıl çok başarılı ve keyifli bir iş birliğine imza attık. Veet olarak, dünyaca ünlü bir top modeli ikinci kez, Türkiye’de çekilen reklam filmimizde oynatmaktan ve İstanbul’da ağırlamaktan gurur duyuyoruz” dedi.Veet’in bu yılki reklam filmi her zamankinden daha da iddialı. Güzelliğini ortaya çıkarması konusunda Türk kadınını ce-saretlendirmek için adım atan Veet, başrolünde Adriana Lima’nın oynayacağı yeni reklam filminde, pek çok ödüllü projeye imza atan dünyaca ünlü İsveçli yönetmen Anders Hallberg ile çalışıyor. Adriana Lima, ünlü yönetmenle daha önce ABD’de çok ses getiren Superbowl reklamında bir ara-ya gelmişti.

Veet’in reklam yüzü Brezilyalı top model Adriana Lima, 21 Şubat sabahı The House Hotel’de basınla buluştu. Çe-kim öncesi Reckitt Benckiser Türkiye Pazarlama Direktörü Vishal Kalia ile birlikte basının karşısına çıkan Lima, artık ik-inci evi gibi gördüğü İstanbul’da Veet Türkiye’nin en başarılı kampanyalarından birini başlatmak için hazır oldukları mesajını verdi.

Page 26: marketing europe & anatolia Sayı: 039

24/ marketing europe & anatolia

Röportaj

Cemal UstaoğluOyuncuHayatım boyunca beni en çok etkileyen reklamı geçen yıl bir yabancı derginin içinde gördüm.Bir karavan reklamıydı. Lacivert bir gece, buzullar ve karla kaplı bir ova.Ovanın ortasında bir karavan, karava-nın sarı sıcak penceresinden görünen bir fotograf.Anne, baba, çocuklar, dede ve nine hep birlikte neşe içinde yemek yiyiyorlar.Huzur,mutluluk,güven,aile,sevgi bun-dan güzel anlatılamazdı sanırım.Çok etkilenmiştim, duygusalmıyım ne-yim?

Dilara EgeliCam SanatçısıBeni bugüne kadar en çok etkileyen reklam be reklamlar hep Kent şekerleri-nin reklamı oldu.Neden derseniz;Reklamlarında genellikle yaşlı insanları kullanıyorlar ve reklamların temasında hep Türk genel adet ve örflerini ön pla-na çıkartıyorlar.Özlemek ve özlemi vurguluyorlar.Aynı zamanda bütün reklamlarının sonu mutlu bitiyor.Özellikle şeker bayramlarından önce çektikleri reklamlarda.

Her marka sürekli olarak, hedef kitlesine ulaşacak, akılda kalacak yeni reklamlar yayınlamaya çalışıyor. Markalaşma

sürecinin belki de en göz önünde olan süreci yayınlananilan ve reklamlar.

Peki bu çalışmalardan hengileri akılda kalmış, hangi reklamlar hedef kitleyi etkilemiş, değişik meslek gruplarından bir kaç kişiyle mini bir kamuoyu yoklaması yaptık. Tabii ki bu mini çalışmanın

dışında kalan markalar hedef kitlesine ulaşamamış anlamına gelmiyor. Bu konuda sağlıklı bir bilgi ancak geniş kapsamlı bir

araştırmayla ortaya çıkabilir. Bizimki hafızalarımızı biraz tazelemeyi amaçlıyor. Bakın hedef kitle ne diyor?

Röportaj Elvin Ekşioğlu elvinekşioğ[email protected]

Hedef kitle ne diyor?...Hedef kitle ne diyor?...

Page 27: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Hedef kitle ne diyor?...Hedef kitle ne diyor?...

Page 28: marketing europe & anatolia Sayı: 039

beni kendime getirmişti. Neler yapabil-irim diye düşünenler http://www.darus-safaka.org sayfasını ziyaret edin derim.

Gülcan TingirKuaför Fly Pegasus reklamını beğeniyorum, beni “günübirlik” te olsa bir yerlere kaç-maya teşvik ediyor.

Melis BOSTANÖģrenci Bu yıl ki favori reklamım sahiplerinin ortak dili ile wolkswagen oldu. Akıllıca yapıldığını düşündüğüm bu reklam sadece marka olayına girmeyip ger-çek hayattan kesitleri filmin icersine taşıdı.beni etkileyen basit ve bilindik birşeyler beklerken aslında bizi şaşırtıp farklı bir olaya çekmesiydi.Arabanın içinde iltifatlar yağdırırken dışarıdan bakıldıģında tam tersi algılandığını aslında insanların birbirine saygı duyup ikisininde yoldan geri çekilmeleri gayet iyiydi.Konuşma reklamın kalitesi Gerek tanıtımı gerekse topluma mesaj veren bu reklam benim için mükemmellik de-recesinde.

Önce mahalledeki teyze hırkasını düğmeliyor, bakkal amcası öğlen yemeğini hazırlamış çantasına koyuyor karşılığında sıcacık bir öpücük alıyor yanağına, ışıklarda bekleyen genç kadın saçlarını toplarken vapurdaki çift derslerine yardım ediyor. Çiçekçi teyze-si nazar boncuğunu takıyor yakasına ve okuluna varıyor nihayetinde. Okulun ismine biraz burukta olsa tebessümle bakıyor.Birçoğumuz bunları yaşamadık, şanslıydık. Sabah annemiz bizi bi-raz daha uyuyalım diye kahvaltıyı hazırladıktan sonra uyandırmış, saçımızı toplamış, beslenme çantalarımız zaten hazır, dersler akşamdan bitmişti. Servisimiz kapıya kadar gelir. Annemiz yanı başımızda, babamız arkamızdaydı. Onların ilgisi ve sevgisiyle büyüdük. Düşünecek, ya da daha doğrusu endişe edecek bir şey yoktu hayatımızda. Rahattık velhasıl. Bu reklamı her izlediğimde aynı duyguyla düşüncelere dalıyorum. Hayatımızda olan ama önem vermediğimiz küçük şeylerin ne kadar büyük olduğu. Peki bizim gibi şanslı olmayanlar? Hiçbir şey yapmadığım gerçeğiyle yüzyüze geldim. Onları düşünen kimse yok muydu? Neyse ki güzel ülkemde onları düşünen insanlarda var. 1863 yılında Yusuf Ziya Paşa ve dört arkadaşı tarafından ku-ruldu tarihimizin eğitim alanındaki ilk sivil toplum örgütü: Darüşşafaka Cemi-yeti. Kurulduktan 10 yıl sonrada kendi binasında, babası hayatta olmayan ve maddi durumu yetersiz çocuklara yatılı eğitim vermeye başladılar. Beş tane idealist adam bize azla çok olunacağını gösterdi. Kurum her yıl daha da büyüdü ve imkansızlıklar içindeki yüzlerce çocuğa kolej seviyesinde eğitim verir hale geldi. 152 yıllık bu güzide kurum her yıl sınavla öğrenci almaya devam ediyor.Bir dakika bile sürmeyen bu reklam

Emine AkçaFinans SorumlusuTHY Iğdır reklam filmi beni çok etkiley-en reklamlardan biri oldu.O masum köylü çocuklarının içten, doğal kendi halleri çok özlediğimiz masumiyeti sergiledi. Kendi becerile-riyle yolları ışıklandırma denemeleri, koşturmaları, çocukça çabaları, rol değil gerçek gibiydi. Reklamın sonunda uçak inip de kap-tan bunlara göz kırpınca yüzlerin-deki başarmanın sevinci, benim de sevincim oldu. Her gördüğümde kanal değiştirmeden keyifle izlediğim bir reklamdı. İşin içinde çocukların ma-sumiyeti olunca neşe, sevinç doluyor içimize.

Fatma EKŞİ ŞOB - Şube HizmetleriSistem Güvenlik ve Destek Yetkilisi1863 Darüşşafaka Cemiyeti*** üzerinde okul üniforması, hırkasının önü düğmelenmemiş, dağınık uzun sarı saçlarıyla koşturan o küçük kız cocuğunu hepimiz hatırlıyoruzdur.

26 / marketing europe & anatolia

Röportaj

Page 29: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 27

Simla Sürmenİnsan KaynaklarıOk ilan vermişti. “Olsaydık olmazdın” demişti.Bu ilanı, içinde bulunduğumuz dönem açısından değerlendirildiğinde oldukça cüretkar buldum. Özellikle so-syal medyada çok ciddi yansıma buldu ve çoğu kişi tarafından beğenildi. Bir çok ajansın yaratıcılık konusunda reka-bet ettiği dönemimizde, okuyucuya/iz-leyiciye gerçekten etki edecek temalar

bulmak gerçekten zor. Bu ilanda son derece zeki bir mizah uygulandığını düşünüyorum. Mesaj kısa ve vu-rucu. Görsel son derece yalın. An-cak bende okuyucu olarak yarattığı etki inanılmaz. Belki de rekabetin çok arttığı bu dönemde biraz sadeleşmeye, görselden çok mesaja odaklanmaya ihtiyacımız var.

Üveys El Karani EkşiSosloyog / Dış TicaretEsprisni, mesajını ve hedef kitlesini çok başarılı bir şekilde kesistirebilmiş bir reklam olduğunu düşünüyorum.Ayrıca her izlediğimde beni gülümseti-yor :)

Yunus Emre NebioğluStratejik PlanlamaGeçtiğimiz yıl içinde en çok etkilendiğim kampanya “Türkiye’de uçmadığımız tek bir yer kalsa dünyada en çok nokta-ya uçmuşuz ne fayda” sözüyle LOWE İstanbul’un çektiği Türk Hava Yolları reklam filmi oldu.Gökyüzünde uçan uçağın Iğdır’a gelemeyeceğini düşünüp, çok istersek

gelir bence hayali ile giriştirdikleri çocuk oyunu birden gerçeğe dönüşmüş ve gü-zel şeyler hayal edince başlar iç görüsü ortaya çıkmış.Çocukların hayalini kurup kendile-rince bir havaalanı inşa etmesi, uçağın geleceğine inanarak beklemeleri ve sabah uçağın gelişini görmeleri beni en çok etkileyen kısmı oldu, kendi çocukluğumdaki o sınırsız hayalleri hatırlatan reklam filmi hayal edince neler olabileceğini güzel bir hikâye ile anlatmış.23 Nisan’da yayınlanan reklam fil-mi sosyal medya on binlerce kez paylaşılması ve konuşulması da bir yandan ne kadar etkileyici bir kampa-nya olduğunu kanıtlıyor.

Röportaj

Page 31: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 29

Köşe

Borsada ya da piyasada spekülasyon yaparak, dengeleri bozmak, bazı yatırım enstrümanlarının değer kazanmasına ya da kaybetmesine neden olmak ciddi bir suçtur. Ülkemizde bunu yaptığı için hayatı boyunca borsadan men edilen ya da hapis cezası alan iş adamlarını belki hatırlarsınız. Peki bir şey, normal vatandaş için suçsa, değişik devlet görevlerinde yer alan kişiler için de suç olması gerekmez mi?

Yasalar düzenlenirken, devletin en üst görevinde yer alan cumhurbaşkanının bu makama geldiyse kendi sorumluluğunu taşıyabileceği varsayımı üzerine yapılmış. O nedenle Cumhurbaşkanlığı sorumsuz bir makamdır. Bir cumhurbaşkanı ancak vatana ihanet suçundan yargılanabilir. Bu sorumsuzluk cumhurbaşkanına suç işleme özgürlüğü vermek için değil, suç olacak eylemleri yapmayacak bilinçte olduğu varsayımıyla hareket edildiğinden makama duyulan saygı gereği düzenlenmiştir. Örneğin biz bir cumhurbaşkanının tarafsızlık ilkesine sadık kalacağını varsayarız. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarını bir parti çıkarına propaganda için kullanmayacağını varsayarız. Makamı dolayısıyla kendisine verilen yetki ve imkanları kişisel hırs ve çıkarları için kullanmayacağını varsayarız. Aile bireylerine yüksek maaşlarla uydurma danışmanlık makamları tahsis etmeyeceğini varsayarız. Bulunduğu makamın itibarını aile bireylerinin ticari faaliyetleri için kullanmayacağını varsayarız. Uluslararası ilişkilerde, kendi istkbal ve hezeyanlarını değil, ulusal çıkarları ön planda tutacağını varsayarız. Ülkedeki her ihale, atama ve hatta özel teşebbüslerin yönetimine müdahale etmeyeceğini, medya organlarına ahlaksız baskılarda bulunmayacağını en azından anayasayı sürekli ihlal etmeyeceğini varsayarız.

Abdullah Ekşioğlu / [email protected]

Bu varsayımımız biraz da insan olarak fıtratımızda bulunan başkalarına inanma ve güvenme eğilimimizden kaynaklanır. Keşke bu varsayımlarımızın hepsi doğru olsa ve cumhurbaşkanlığı gibi yüce bir makama erişmiş kişiler, sorumsuzluk ilkesinin kendilerine yüklediği büyük sorumluluğun bilincinde olabilseler, bugün bambaşka bir Türkiye'de yaşıyor olurduk.

Ancak biz bu Türkiye'de yaşıyoruz. Bizim ülkemizde kişisel görüşüme göre devlet ciddiyeti konusunda zaafları bulunanlar, yine kişisel kanaatime göre hak etmedikleri bir makamı işgal ettiklerinde işler pek de yasalarda ön görüldüğü gibi yürümüyor.

Örneğin bir cumhurbaşkanı sonuçlarını düşünmeden Anayasa kitapcığını başbakana fırlatıyor. Başbakan çıkıp, bunu kamuoyuna açıklıyor, piyasalar allak bullak oluyor, döviz fiyatları fırlıyor ve vatandaş bir gecede fakirleşiyor ya da başka bir cumhurbaşkanı bu ülkenin bir brökratı olan Merkez Bankası Başkanı'na sözümona ayar vermek için kamuoyu önünde açıklamalar yapıyor, hızını alamıyor hakaretler ediyor bu tavrını aylarca sürdürüyor, memlekette döviz fiyatları alıp başını gidiyor ve bu gizli devalüasyonda vatandaş bir kez daha fakirleştiriliyor. Tabii ki bu arada döviz birikimi olan "şanslı" azınlık da zenginleşmiş oluyor. İşin daha acı tarafı ne hiç kimse bu spekülasyonlara dur diyebiliyor ne de bu makamlarda bulunanlar duracakları noktaya karar verebiliyor. Başıbozuk bir piyasada yatırımcı da vatandaş da çaresiz ve güvensizlik içerisinde sadece durumu uzaktan izleyebiliyorlar. Neymiş efendim mizacı buymuş. O mizacın memleket ekonomisine son birkaç ayda verdiği zarar kimin cebinden çıkacak orası herkesce malum ama zahirde meçhul. Ben de bu doğruları yazmaya devam edeceğim ne de olsa benim mizacım da bu.

retorik)(

Sorumsuzluğun sorumluluğu büyüktür...

Page 33: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 31

Kampanyalar

Türkiye Vestelleniyor...

Vestel’in yeni reklam filmi, dünyanın en son teknolojisine sa-hip Vestel akıllı telefonların, tabletlerin, 4K UHD televizyon-ların, rekortmen çamaşır ve bulaşık makinelerinin üretildiği ve bu ürünlere en iyi tasarım markası ödüllerini kazandıran tasarımlarının yapıldığı Vestel City görüntüleriyle başlıyor. Bu görüntülerin ardından Kenan İmirzalıoğlu, Türkiye’de dünyanın en son teknolojilerinin üretildiğini epik bir dille se-yirciye anlatıyor. Film, gururla kameraya bakan Vestel çalı-şanlarının görüntüleriyle sona eriyor.Büyük bir kısmı Vestel City’de geçen filmin yönetmenliğini Gönenç Uyanık, prodüksiyonunu Depo Film yaptı. Tamamı Manisa’da gerçekleştirilen çekimler üç gün sürdü. Kampanya KünyesiReklamveren: VestelReklam Ajansı: ConceptReklamveren Yetkililer: Feza Turunçoğlu Erim, Berna Aşkın, Bengisu DinçerKreatif Direktör: Kerem ÖzkutYaratıcı Ekip: Ertuğ Tuğalan, Namık Ergin, Engin Erden, Erhan Dursun, Remzi Cem Erguvan, Cansu ErdinçMarka Ekibi: Arda Görgün, Ekin Kutevu, Zeynep Kahvecioğlu, Sinem Tacir

Stratejik Planlama: Hakan Demir, Suphi Can SarıgöllüAjans Prodüktörü: Mert Turan, Kasım Bektaş Prodüksiyon Şirketi: Depo Film Yönetmen: Gönenç Uyanık Post-Prodüksiyon Şirketi: Sinefekt Müzik: Güntaç ÖzdemirMedya Ajansı: MediaComKullanılan Mecralar: Televizyon, Basın, Radyo, Açıkhava, Dijital

Page 34: marketing europe & anatolia Sayı: 039

32 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Hem İçimiz Hem Kalbimiz Isınsın...

Knorr, Türk Kızılayı ile birlikte hayata geçirdiği “Hem İçimiz Hem Kalbimiz Isınsın” projesini yeni reklam kampanyasıyla duyuruyor. Knorr, tüketicilerin satın aldıkları her Knorr Ezo-gelin çorbası için Türk Kızılayı Aşevlerine 1 kase çorba ba-ğışlayacak.

Kampanya KünyesiReklamın Başlığı: Hem İçimiz Hem Kalbimiz IsınsınReklamveren: Unilever Knorr

Reklamveren Yetkilisi: Toloy Tanrıdağlı, Ece Bağatur, Özlem ŞencanReklam Ajansı: Lowe İstanbulKreatif Direktör: Can FagaYaratıcı Grup: Volkan Dalkılıç, Eray Hökelek, Deniz YükselciMüşteri ilişkileri G.: Taflan Yörük, Sultan Engin, İdil KibaroğluStrateji Grup Direktörü: Yusuf Muslubaş

Ofiste malzeme derdine son...Avansas.com, renkli işadamı Faik Öztürk’ün “cimri patron” karakteriyle izleyicileri güldürdüğü online reklam filminin ar-dından, bu defa da farklı sektörlere özel hizmetlerini üç ayrı televizyon reklamıyla tanıtıyor. Reklamlarda kendi sektörlerini temsil eden bir muhasebeci, bir avukat ve bir mimar, “cep yakan ofis giderlerinden, mal-zeme almak için kapı kapı dolaşmaktan ve zaman kaybet-mekten şikayet ederken”, masalarına aniden düşen Avan-sas kutularını görünce önce şaşırıyor, sonra seviniyor.Her biri “Ofiste malzeme derdine son” sloganıyla sona eren eğlenceli reklam filmlerinin künyesi ise şöyle:

Kampanya KünyesiMarka: Avansas.comPazarlama Direktörü: Sedat ANAKMarka Müdürü: Yavuz ÖnerKıdemli Marka Uzmanı / Reklam Yazarı: Serhat ŞahinYapım Şirketi: FDS FilmYönetmen: Hikmet Kerem ÖzcanSes: Jinglehouse

Page 35: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 33

Kampanyalar

Hediye Bulucu...

Hepsiburada.com, Sevgililer Günü kampanyasını eğlenceli bir reklam filmi ile tüketicilerle buluşturuyor. “Guru” adlı reklam filminde hepsiburada.com’un Sevgililer Günü alışverişi için sunduğu ürün çeşitliliği ve avantajlar eğ-lenceli bir şekilde anlatılıyor. Guru kıyafetleri içinde izlediği-

miz reklam filminin kahramanı, kendisinden alışveriş için fikir isteyenlere hepsiburada.com’u öneriyor.

Kampanya KünyesiReklamın Başlığı: Hepsiburada.com – GuruReklamveren: Hepsiburada.com Reklamveren Temsilcisi: Özgür Doğan, Ayça Özdem, Buket Kayalar, Azerhan DoğanReklam Ajansı: Alametifarika Yönetici Kreatif Direktörler: Emrah Karpuzcu, Kenan ÜnsalKreatif Direktör: Can ÇelikbilekYaratıcı Grup: Serhat Bayram, Can DağlıStratejik Planlama: Başar Sarıkaya, Serra Akyel, Emir KutluMüşteri İlişkileri Direktörü: Gökhan AkbayMarka Direktörü: Başak SarıoğluProdüksiyon Direktörü: Sertuğ AlptekinProdüksiyon: Berkay Tahmaz, Teğin Polat Prodüksiyon Şirketi: DCC FilmProdüktör: Ömer Abra

Evdeki Sos...Bir ev partisi ortamının yansıtıldığı reklam filminde Cal-ve’ninRanch, BBQ, Acı Sos veSarımsaklı Mayonez’isaye-sindeağırlıklı dışarıda tüketilen yemeklerin artık evde de aynı lezzete kavuştuğu anlatılıyor.“Evdeki Ses” şarkısının, “Evdeki Sos” olarak yeniden yorum-landığı reklam filminde genç oyuncu Can Sipahi rol alıyor.

Kampanya KünyesiReklamın başlığı: Calve “Evdeki Sos”Reklamveren: UnileverReklamveren Yetkilisi: Ertuğrul Bilgin, Mine Mavi, Merve Yavuzcan, Can FrankoReklam ajansı: Ogilvy&MatherYaratıcı yönetmen:Tolga BüyükdoğanayYaratıcı grup: Arzu Uzunali, Doruk Özer, Deniz SencanMüşteri ilişkileri G.: Murat Derman, Birgül ÇavuşoğluStratejik Planlama: Pelin AydınAjans Prodüktörü: Fulya Akay, Begüm ÖzkulYapım şirketi: AutonomyMedya ajansı: Mindshare

Page 36: marketing europe & anatolia Sayı: 039

34 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Sıcak Yuvam...DemirDöküm; sıcaklık, aile ve sevgi konseptlerini birleştiren “Sıcak Yuvam” kampanyasını Instagram üzerinden başlattı.31 Mart Salı gününe kadar devam edecek yarışmaya katıl-mak için #sicakyuvam hashtagi ile fotoğraf paylaşmak ya da benimsicakyuvam.com’a gelmek yeterli.Yüklenen fotoğrafların moderasyon sonrası web sitesinde yayınlanması sonucu konsepte en uygun fotoğraflar jüri ta-rafından seçiliyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: DemirDökümReklamveren Yetkilisi: Batuhan TuncayReklam Ajansı: KromberaKreatif Direktör: Tolga HancıKreatif Ekip Yöneticisi: Aybars BengiProje Yöneticisi: Ömer KılavuzYaratıcı Ekip: Emre Çakmak, Eren Bora, Tuncay KınalıMarka Ekibi: İlke ÇakılKullanılan Mecralar: Mikro Site, Facebook,Twitter, Instagram

Aşkta cesur olan kazanır...Aşkın markası Cornetto, sevgililer günü için özel olarak ha-zırlanan yepyeni bir kısa aşk filmiyle gençleri aşkta cesur ol-maya davet ediyor. Gençlerin aşklarını doyasıya yaşamaları için onları cesaretlendiren Cornetto’nun kısa aşk filminde, 4 farklı hikaye yer alıyor.

Kampanya KünyesiReklamın başlığı: Aşkta Cesur Olan KazanırReklamveren: Unilever / Algida CornettoReklamveren yetkilisi: Leyal Eskin Yılmaz, Derya Cantutan, Nazlı ÖzcanReklam ajansı: Wanda DigitalYaratıcı yönetmen: Enis BaruhYaratıcı grup: Merve Özekli, Armağan Ükünç, Alican Düzen, Mert TanerMüşteri ilişkileri grubu: Sinem ÇomarlıAjans prodüktörü: Kerem AygünYapım şirketi: GoGo ProjectYönetmen: Murat ŞenoyGörüntü Yönetmeni: Murat AkayPost Prodüksiyon Şirketi: Sinefekt

Müzik: Jingleist - Çağdaş GöktunaMedya ajansı: MindshareMedya planlamacı: MindshareKullanılan mecralar: Dijital

Page 37: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 35

Kampanyalar

Digitürk ile “Oscarlıyorum”...

Digiturk’ün reklam yüzleri Anıl İlter ve Osman Karagöz’ün başrolünde oynadığı reklam filmlerinde ikili “Oscarlıyorum” isimli bir sinema programında Her, Gravity, Grand Budapest Hotel ve Star Wars filmlerini entellektüel bir şekilde yorum-laya çalışıyor. İkilinin yaptıkları komik ve eğlenceli yorumlar

filmlerin orijinal hikayelerinden bir hayli uzak olduğundan aslında filmleri izlememiş oldukları anlaşılıyor. Medina Turgul DDB tarafından hazırlanan ‘Oscarlıyorum’ reklam filmlerinin yönetmenliğini Ketche yaparken, yapım şirketi görevini ise Renkli Filmler üstlendi.

Kampanya KünyesiReklamveren: DigiturkReklamveren temsilcisi: Kadri Mutlu, Gonca Kahraman, Sejda Olcaş, Zeynep Sarptır, Özlem ÖzdemirAjans: Medina Turgul DDBYaratıcı yönetmen: Gökhan ErolYaratıcı grup: Erçin Sadıkoğlu, Fatih Yılmaz, Fatma ÖcalMüşteri ilişkileri grubu: Yasemin Altan, Sezen Şerez, Gökçe Er, Ayşegül AlAjans Prodüktörü: Gülengül Arlıel, Nisan TurgulYapım Şirketi: Renkli FilmlerYönetmen: KetcheProdüktör: Vural Turunç, Halil ÇalıkPost Prodüksiyon: 1000 Volt

Bu sevgi devam ediyor...Elidor’un 5. kez en sevilen saç bakım markası seçilişini Mer-yem Uzerli ile kutladığı reklam filmi çekimleri 2 gün boyunca Berlin’de gerçekleşti.

Kampanya KünyesiReklamınbaşlığı: Bu Sevgi Devam Ediyor! Reklamveren: UnileverReklamveren yetkilisi:Handem Çelenkler, Valya HubeşReklamajansı: MANAJANS / J. Walter Thompson İstanbul Yaratıcı yönetmen: Sami BasutYaratıcı grup: Sanlı Kayabölen, Tunçhan Kalkan, Deniz Ergin, Aksel CeylanMüşteri ilişkileri grubu: Ece Özyurt, Setenay Ergin,Göksu KaramanStratejik planlama: Yuda SağmanAjans prodüktörü: Şafak Serterİnteraktif İletişim Direktörü: Emre SüvariDijital Proje Yöneticisi: Gökhan AkıncıYapım şirketi: Depo Film Yönetmen: Yücel Yolcu

Medya ajansı: Mindshare Medya planlamacı: Mehmet Göçmen, Şafak Çınar, BaşakÇavuşKullanılan mecralar: TV, Dergi, Gazete, Digjtal

Page 38: marketing europe & anatolia Sayı: 039

36 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Sevgililer Günü’nü #KutluyoruzCunku...“Sevgililer Günü’nü #KutluyoruzCunku” kampanyası; “Aşkın açamayacağı kapı”, “Aşk sayesinde su gibi akan zaman” ve “Aşkın hayatları aydınlatması” gibi kavramları günde-lik hayatta sıkça kullandığımız ama anlam yüklemediğimiz objelere(kapı kolu, duş başlığı, led ampul) gönderme yapa-rak, Sevgililer Günü’nün temel duygusu “AŞK” ile anlamlan-dırdı.

Kampanya KünyesiReklamveren: KoçtaşReklamveren Yetkilisi: Çiğdem ErayReklam Ajansı: KromberaKreatif Direktör: Tolga HancıKreatif Ekip Yöneticisi: Aybars BengiYaratıcı Ekip: Onur Bulakbaşı, Hilal YücelMarka Ekibi: Derin Kaşkal, Melis Buket Algın

Paha Biçilemez Sürprizler...MasterCard’ın, 21 yıldır sponsoru olduğu Şampiyonlar Ligi için kart sahiplerine sunduğu ayrıcalıkları ve Şampiyonlar Ligi Berlin Finali’ne gitme fırsatını tanıtan “Paha Biçilemez Sürprizler” projesinin yeni internet videosu, dijital mecra-larda yayına girdi. Reklam filminin kahramanları ise, her şeyden habersiz halı sahada maç yapmaya gelen 12 futbol sever ve dünyaca ünlü İtalyan hakem Pierluigi Collina oldu.

Kampanya KünyesiReklamveren: MasterCard Reklamveren Yetkilisi: Ceren Türkben Kaya, Ayça ÖzolReklam Ajansı: VodenVP: Taylan EkerKreatif Direktör: Erdem AteşAjans Prodüktörü: Mert BilenYönetmen: Kağan ErturanMarka Yöneticisi: Sezen AhıskalArt Direktör: Faruk ŞişkoYapım Şirketi: Hacıyatmaz FilmMecra: Online

Page 39: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 37

Kampanyalar

Bir Dost...Media Markt’ın, tüketicileri “Bir Dost”u olarak gören, her za-man onların iyiliğini isteyen ve elektronik alışverişinde en doğru seçimi yapmaları için onları uyaran karakteri, Sevgili-ler Günü’nü yalnız geçireceklere mutlu olmanın tek yolunun çift olmaktan geçmediğini farklı öneriler ile anlatıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Media Markt TürkiyeReklamveren Yetkilileri: Nurçin Koçoğlu, Çağanur Atay Uçtu, Volkan ÇevikReklam Ajansı: Saatchi & Saatchi İstanbulKreatif Direktör: Tarkan BarlasYaratıcı Ekip: Zeynep Yalçınkaya (Reklam Yazarı), Sedef Karakaş (Sanat Yönetmeni)Müşteri İlişkileri Ekibi: Mehmet Kaptan (Müşteri Direktörü), Bahar Dikmen (Müşteri Süpervizörü) Ajans Prodüktörleri: Arzu Köksal, Turgay GüvenYönetmen: Ezel AkayYapım Şirketi: Contact Film WorksMedya Ajansı: CaratDijital İletişim Ajansı: Wanda Digital

Çevir, tat, batır...Oreo’nun, ilk reklam filmi televizyon kanallarında gösterime girdi. Reklam filminde, küçük bir kız, babasına Oreo’nun dünyaca ünlü “Çevir, tat, batır!” ritüeliyle nasıl yeneceğini öğretiyor. Sadece Oreo’nun bir çocuğun ailesiyle gülümse-ten anlar yaşatabileceğini anlatan reklam kampanyası, bir annenin gözünden çocuğunun babasıyla yaşadığı bu mut-luana odaklanıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: OreoReklamveren Yetkilileri: Elif Emiroğlu, Duygu ÖzerKreatif Reklam Ajansı: FCB İstanbul Ajans Başkanı: Elif OnayYaratıcı Ekip: Yavuzhan Gel, Çağlar Cengiz, Cem Haşimi, Pınar CingözMüşteri İlişkileri Ekibi: Ceren Çubukçu, Yağmur Erengül, Melis Çubukçuoğlu Prodüksiyon Şirketi: Atlantik FilmYönetmen:Bruno ChichePost-Prodüksiyon Şirketi: İmajMüzik:Jingle Farm

Page 40: marketing europe & anatolia Sayı: 039

38 / marketing europe & anatolia

Kampanyalar

Efsanevi Gece’ye hazır mısın?...

Nestlé DAMAK Gece”reklam filmi TV’lerde yayına başladı. Reklamda, Nestlé DAMAK Gece’nin, yüzde 55 kakao oranı ve bitter çikolatayla fıstığın kışkırtıcı buluşması ile sunduğu yepyenideneyim anlatılıyor.Saatchi & Saatchi İstanbul reklam ajansı tarafından çekilen reklam filminde izleyiciye yeni Nestlé DAMAK Gece’nin “ef-sanevi bir lezzet” olduğu mesajı aktarılıyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Nestle TürkiyeReklam Ajansı: Saatchi & Saatchi İstanbulKreatif Direktör: Tarkan BarlasKreatif ekip: Zeynep Yalçınkaya, Müge Özalpay, Sedef KarakaşStratejik Planlama: Sinan Demirez, Gizem AteşMüşteri ilişkileri Ekibi: İlke Güner, Celil KayaAjans Prodüktörü: Arzu Köksal, Ceyhun Sevil

OPET’in “Sevince” temalı reklam filmi...Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından 9kez üst üste se-çilen ‘Müşteri Memnuniyeti En Yüksek Şirket’ ve Mediacat Dergisi’nin İpsos işbirliği gerçekleştirdiği ‘Lovemark- Aşk-la bağlanılan marka’ araştırmasında “Türkiye’nin En Se-vilen Akaryakıt Şirketi” seçilen OPET, yeni reklam filmiyle Türkiye’ye teşekkür ediyor.

Kampanya KünyesiMüşteri: OpetReklam Ajansı: RafineriYaratıcı Yönetmen: Emre KaplanMetin Yazarı: Can ErdoğanSanat Yönetmeni: Emrah Güzel, Yiğit GümüşMarka Takımı: Dilek Uçarlı, Erbek Onur, Aslı Aksu, Gizem GürzoğluStratejik Planlama: Canan PehlivanoğluAjans Prodüktörü: Kerem İlbeyli, Levent KöstepenYapım Şirketi: Anima İstanbulYönetmen: Walky TalkyMüzik: Erkin Koray

Page 41: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 39

Kampanyalar

b2b Encounters...

Bosphours Encounters’in sağlık turizmine ilişkin dördüncü tanıtım filmi Eksantrik Prodüksiyon’un çalışmasıyla İstanbul’un birçok yerinden çekilen görüntülerle gerçekleştirildi.Kentin güzelliklerini çeşitli açılardan gözler önüne seren filmin geçtiğimiz yıl yine Eksantrik Prodüksiyon tarafından yapılmış ve oldukça beğeni almıştı. Film uluslararası sağlık fuarlarında ve internet mecrasında kullanılacak.

Kampanya KünyesiReklamveren: Bosphours EncountersReklamveren Yetkilisi: Mert AkkökYapım Şirketi: Eksantrik ProdüksiyonProdüktör: Elvin EkşioğluYönetmen: Abdullah EkşioğluPost- Prodüksiyon: Eksantrik-ExpressMecra: İnternet

Ebru temalı reklam filmi...2015’in ilk reklam filminde geleneksel Türk sanatlarından biri olan ebru sanatı ile Türkiye Finans logosunun yapılışını ek-ranlarda izliyoruz. Türkiye Finans’ın ve özünde katılım ban-kacılığının temel değerlerine dikkat çeken reklam filmi,ebru sanatının güzelliği ve estetiğinigözler önüne seriyor.

Kampanya KünyesiReklamveren: Türkiye FinansÜrün: İmaj Kampanyası Reklamveren Yetkilisi: Nalan Çiğdem BelgutayReklam Ajansı: Manual EffectProdüksiyon Firması: NeverlandYönetmen: Burak KöprülüGörüntü Yönetmeni: Murat AkayYapımcı: Türker Akkuş & Ayşin Batman KeskinEbru Sanatçısı:Tüzin TiryakiMüzik: Onur Cumaoğlu Medya Ajansı: Mindshare

Page 42: marketing europe & anatolia Sayı: 039

İskeçe Karnavalı... İskeçe Karnavalı...

Page 43: marketing europe & anatolia Sayı: 039

İskeçe Karnavalı... İskeçe Karnavalı...

marketing europe & anatolia / 41

Gezi

3 – 4 yıldır, Yunanistan İskeçe’ de ya-pılan karaval sohbetlerine tanık oluyor-dum. Benim babam İskeçe doğumlu ama ben hiç gitmedim oralara. İçten içe merak ediyorum. Bir gün maillere ba-karken fırsat sitelerinden birinde İskeçe Karnaval turu gördüm. Hemen aldım biletimi. Sonra 3 arkadaşım daha aldı. Bunu duyan annem geri kalır mı. O da kankasıyla organize olup tura katıldı.Cuma akşamı 22:30’ da Kadıköy’ den kalkan otobüse binip yola çıktık. Bizim gruptan bir arkadaşımız yanına yolluk da almış. Yolda sohbet muhabbet der-ken, vakit nasıl geçti anlamadık. Pazar-yeri sınır kapısına kadar geldik. Hafta sonu yapılacak karnavala Türkiye’ den çok fazla giden olduğu için İpsala sınır kapısı çok yoğunmuş. O yüden bizim tur Pazaryeri’ ni tercih etti. Sınırdan geçtikten sonra Kavala’ ya doğru yol aldık. Sabah 8 gibi Kavala’ ya vardık.Kavala’ da bizi güneşli ama birazcık so-ğuk bir hava karşıladı. Sanırım sabah erken saat olduğu için hava serindi.Taşoz’dan göçen göçmenler tarafın-dan, MÖ 6. yüzyılda, Neapolis; Yunan-ca “Yeni Şehir” adıyla kurulan Kavala, 1912 yılına kadar 525 yıl boyunca Os-manlı İmparatorluğunun bir parçasıy-mış. Bu küçük şehire, 16. yüzyılın or-tasında İbrahim Paşa, Sadrazam ve Kanuni Sultan Süleyman bir su kemeri yaptırarak, Kavala’nın gelişmesine kat-

kıda bulunmuşlar. Şehirde tepeye kurulmuş olan kale ise ortaçağdan kalma. Osmanlı, Panagia tepesindeki bu Bizans kalesini de ge-nişleterek şehre katkıda bulunmuş. Gü-nümüzde bu iki yapı da şehrin önemli simgelerinden.Sabahın erken saatlerinde vardığımız Kavala’ da, kahvaltı yapmak ve şehir-de kısa bir tur yapmak üzere otobüsten indik. Otobüsün bizi bıraktığı yer deniz kenarı, sanıyorum Kavala Liman’ ı. He-nüz afyon patlamadığı için konuya pek hakim değiliz. Baktık hava güneşli, denizin de kena-rındayız, dedik ki şöyle güzel bir kafe-de oturup kahve keyfi yapalım. Mekan bakınırken karşımıza şirin bir pastane çıktı. Vitrini görünce hemen daldık içeri. Fırından yeni çıkmış börekler, mis gibi kahve kokusu. Mmmmmhhh nefis. Yi-yeceklerimizi alıp dışarda bir masaya oturduk. Keyifle kahvaltımızı ettik. Son-ra da şehir gezisi yapmak için grubun geri kalanına katılmak üzere otobüsün olduğu yere gittik.Otobüsün orada gruba katıldık. Sonra etrafa bakınıp fotoğraf çekerken bir de baktık ki grup yok. Meğerse vakit az olduğu için hızlandırılmış tur yapılıyor-muş. İlk kez yurtdışına tur ile çıktım ve sanırım da son olacak.Biz limanda fotoğraf çekince grubu kay-bettik sonra baktık orada bankta oturan

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / [email protected]

3 – 4 yıldır, Yunanistan İskeçe’ de yapılan karaval sohbetlerine tanık oluyordum.

Benim babam İskeçe doğumlu ama ben hiç gitmedim oralara. İçten içe merak ediyorum. Bir gün maillere bakarken

fırsat sitelerinden birinde İskeçe Karnaval turu gördüm.

Page 44: marketing europe & anatolia Sayı: 039

42 / marketing europe & anatolia

Gezi

birileri var, onlara sorduk, kalabalık gör-dünüz mü diye. Su kemerlerinin oraya doğru gittiler deyince biz de yolumuzu o yöne çevirdik. Rampa yukarı tırmanır-ken solumuzda Agios Nikolaos Kilisesi’ ni gördük. Osmanlılar döneminde camii olan Agi-os Nikolaos Kilisesi, Kanuni’nin damadı olan Sadrazam İbrahim Paşa (Pargalı İbrahim) tarafından yaptırılmış. Eski adı da Maktul İbrahim Paşa Camii. Şehir yunanlılara kalınca, camii olmuş, klise. Yeni adı da Agios Nikolaos Kilisesi. Kim peki bu Aziz Nikolaos ? Bildiğimiz Noel Baba.Nole Baba, M.S. 250 yılında Likia’nın Patara ilçesinde dünyaya gelmiş ve Demre’ de yaşamış. M.S. 330 yılında 6 Aralık’ ta ölmüş. 6 Aralık günü, Aziz Nikolaos’u anma günü olarak kutla-nıyor. Adı Nikolaos olan Hristiyanlar, bugünü isim günü olarak kutlar. Ama bizim için Aziz Nikolaos, Noel’de birçok yere giderek çocuklar için getirdiği hedi-yeleri evlerinin bacasından atan tontoş dededir.Biz daha camiye yakından bakmak için karşıdan karşıya geçene kadar bizim grup yine kayboldu. Daha fazla geride

kalmamak için camiiye uzaktan bakıp koştura koştura yukarı çıkmaya devam ettik. Camiden uzaklaşınca karşımıza kocaman su kemerleri çıktı. 16. yüzyılın ortasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan ve şehri neredeyse baştanbaşa saran tarihi su kemeri, Kavala’nın gelişmesine olduk-ça katkıda bulunmuş. Kavala, Osman-lı döneminde Balkanlar’ın en önemli merkezlerinden biriymiş. Kanuni zama-nında şehir, Akdeniz’deki donanma için üs görevini görmüş. Kavala’ nın gelişi-mine katkıda bulunmuş olan kemerler şimdi de şehri süslüyorlar.Su kemerlerine hayran hayran baktık-tan sonra grubu aradık ama bulmak ne mümkün. Su kemerlerinin oradan yukarı çıkıldığında sokak sizi kaleye götürüyor. Bize de kale gezmek man-tıklı geldiği için grup oradadır diye dü-şündük. Fakat yollarda kimseyi göre-meyince hızlıca çıktılar sandık. Biz de Çağla’ yla ikimiz koştur koştur yürü-meye başladık. Yol dik, giysiler kalın. Bir süre sonra kan ter içinde kaldık. Kalenin içindeki daracık sokaklarda geçip bayrağın dikili olduğu noktaya çıkmak niyetindeyiz. Grup orada diye

Şehir yunanlılara kalınca, camii olmuş, klise.

Yeni adı da Agios Nikolaos Kilisesi. Kim peki bu Aziz

Nikolaos ? Bildiğimiz Noel Baba.

Page 45: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Gezi

tahmin ediyoruz. Biz koştururken so-kak arasından havlayarak çıkan bir köpek aklımızı aldı. Olduğumuz yerde kaldık. Benim ısırılma tecrüben olduğu için epey tırstım. Hatta cardio yaptım:)Baktık köpeğin susacağı yok, gözümü-zü karartıp üzerine yürüdük. Dışardan son derece cesur görünüyor olsamda kalbim pıt pıt, aştık köpeği. Zor bela kaleye ulaşınca da bomboş bir alan karşıladı bizi. Ortada kimsecikler yok. Meğerse bizimkiler orada değilmiş. Gö-revli de “delimisiniz siz, burada ne işiniz var” manasına gelen şaşkın bir ifadeyle bize baktı. Biz hiç bozuntuya vermeden şehir manzarasını izledik.Sonra da, dillerini bilmediğimiz için se-vimli sevimli gülümseyip aşağı, şehre doğru yola koyulduk.Baktık ki grup yok ortada, tur rehberi-mizi aradık. Bizimki hızlandırılmış tur olduğu için kale, programda yokmuş. Onlar Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ nın heykelini görmeye gitmişler. Biz onu kaçırdık tabii. Aslına bakarsanız, dö-nüp de internetten araştırınca aslında çok şey kaçırdığımızı farkettim. Kavala’

da gezip keyif yapmak için 2 gün şart.1919 Yunan-Türk Savaşı’ndan son-ra Kavala, aldığı işçi göçleriyle birlik-te yeni bir refah dönemine girmiş. Bu büyüme tarım ve endüstri alanında ol-

Dışardan son derece cesur görünüyor olsamda kalbim

pıt pıt, aştık köpeği.

marketing europe & anatolia /43

Page 46: marketing europe & anatolia Sayı: 039

44 / marketing europe & anatolia

Gezi

muş. Tütün işleme ve tütün ticareti ala-nında oldukça büyük bir yere sahipmiş.Bizler hep Kavala’ yı ünlü “Kavala Ku-rabiyesi” ile biliyoruz. Bütün bademli, üzeri pudra şekerli, nefis kurabiyeler. İsmi Kavala Kurabiyesi olmasına rağ-men, esas yeri İskeçe. Bademler İske-çe’ de yetiştiriliyor. Kurabiyeler İskeçe’ de yapılıyor ama ismi Kavala Kurabiye-si. Ve biz henüz kurabiye almadık.Kavala’ ya ayrılan süre bittiği için otobü-se doluşup Selanik’ e doğru yola çıktık. Kavala – Selanik arası 150 km. Yakla-şık 2 saat sonra Selanik’ e vardık. Selanik Yunanistan’ın Atina’ dan sonra ikinci en büyük kenti. Makedonya böl-gesinin Yunanistan içinde kalan kesimi-nin başkenti. Google maps’ te mekan adresi bakarken adresleri Macedonia, Thessaloniki olarak görünce şaşırmış-tım. Meğerse burası Makedon bölge-siymiş. Selanik şehrinin adı Yunanca, Thessalos ve Niki kelimelerinin birleşi-minden oluşuyor ve Thessalian Zaferi anlamına geliyor. Adını Makedon pren-sesi, aynı zamanda Büyük İskender’in kız kardeşi Thessalonike ‘den alıyor. Kral Filip, kızının Thesally’de alınan büyük zafer günü doğması üzerine kı-zının Thesallonike olarak yani Thesal-

lonian Zaferi olarak adlandırılmasını buyurmuş. Modern Yunanca’da şehir Θεσσαλονίκη (Thessaloniki) olarak ad-landırılmakta, Türkçe gibi diğer dillerde de bu isimin farklı varyasyonları kulla-nılıyor. Selanik’ te ilk durağımız Aziz Dimitrios Kilisesi(Agios Dimitrios Kilisesi) oldu.Atatürk’ün Evi ile aynı caddede bulu-nan Aziz Dimitrios kilisesi, 413 yılında İllirikos lideri Leontios’un emriyle bir ba-zilika olarak yapılmış. Hikaye şöyle: Selanik aristokrasisin-den Dimitrios, bir Roma vatandaşı ve Roma ordu subayıymış. Hristiyanlığı kabul edip çeşitli dini faaliyetlerde bu-lunmuş. M.S.303 yılında tutuklanıp,bir halk hamamının alt katına hapsedilmiş ve orada boynu vurulmuş. Sonrasında, hristiyanlar şehidin bedenini öldürüldü-ğü yere gömmüşlerGeleneklere göre şehidin öldürüldü-ğü yere, 4. yüzyılda küçük bir tapınak yapılmış. Bu küçük tapınağın yerine 413 yılında İllirikos lideri Leontios’un emriyle güzel bir bazilika yapılmış. Bu kilise 7.yüzyılda bir yangında yok ol-muş fakat kısa sürede yerine yenisi yapılmış. Daha sonraki yıllarda kilise

Selanik Yunanistan’ın Atina’ dan sonra ikinci en

büyük kenti. Makedonya bölgesinin

Yunanistan içinde kalan kesiminin başkenti.

Page 47: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Gezi

zararlar görmüş, işgallere uğramış, ha-sarlar görmüş. Osmanlı egemenliğinde camiye dönüştürülmüş ve müslümanla-rın hizmetine sunulmuş ve cami olarak kullanılmış.1917 yılında bu tarihi kilise, Selanik’in büyük kısmını yok eden yangında ta-mamıyla yanmış. Yanmış olan bina daha sonraki yıllarda onarılmış ve 1949 yılında tekrar hristiyanların ibadetine açılmış. Biz de hızlıca kilisenin içini gezdik. Son-ra mum alıp dilek diledik ve tura devam ettik. Ne de olsa hızlandırılmış tur. Tek-rar otobüse doluşup Atatürk’ün Evi’ ne geldik.Ben orada çok duygulandım. Hayranı olduğum bir liderin evine girecek, onun büyüdüğü yeri görecek olmak beni çok heyecanlandırdı.Ev yakın zamanda restore edilmiş. İçeride Ata’ mızın ve sevgili annesinin balmumu heykelleri var. Duvara yan-sıtılmış projeksiyon cihazlarından Ata’

mızın hayatıyla ilgili filmleri izleyebili-yorsunuz.Bunların yanı sıra evde Ata’ mızın kul-landığı bazı kişiler eşyalar da sergileni-yor. Kendisine çok yakışan beyaz ye-lekli takımı da bu eşyalar arasında.Sert mizacının ardında, kendisine bu kadar saygı duyulmasına, hayran olun-masına, peşinden , yolundan gidilip, lider kabul edilmesini çok doğal karşı-lıyor insan, ona dair bir şeyler görünce. Nur içinde yat Ata’ m.Evden çıkıp bahçedeki yüzyıllık nar ağacına dokunup gövdesini okşadıktan sonra Ata’ mızın evine veda edip ora-dan ayrıldık.

Sırada var Beyaz Kule.Beyaz Kule, Selanik surlarının, şehrin doğu tarafında sahil surları ile birleşti-ği köşede yükselmekte ve etrafındaki duvarlar ortadan kalktığından bugün yalnız başına, deniz kenarında bir yeşil sahanın ortasında bulunuyor. Çok eski çağlarda burası şehir surlarının denize açıldığı yermiş. Kulenin 15. veya 16. yüzyıllarda Venediklilerce inşa edildiği sanılıyor. Defalarca hasar görüp yeni-den onarılan kule, son olarak Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) yeniden inşa edilmiş. Osmanlı döneminde garnizon ve ha-pishane olarak kullanılan kule, verdiği hizmete göre de halk arasında ismi de-ğişmiş. 16. yy ”Aslan Kulesi” olarak anı-lan yapıya daha sonra Yeniçeri Kulesi denir olmuş. Yapı zindan olarak kulla-nılırken 1826’da Sultan II. Mahmud’un emri üzerine kuledeki tutukluların hepsi kılıçtan geçirilince ise adı, “Kan Kulesi” olarak değiştirilmiş.Osmanlı-Türk dö-

marketing europe & anatolia /45

Tekrar otobüse doluşup Atatürk’ün Evi’ ne geldik. Ben orada çok duygulandım.

Nur içinde yat Ata’ m.

Page 48: marketing europe & anatolia Sayı: 039

46 / marketing europe & anatolia

Gezi

neminde, Beyaz Kuleye; ayrıca Kala-marya Kulesi adı da verilmişti. Kulenin 50 arşın (38 m.) boyunda, 5 adım (3 - 3,5 m.) eninde duvarları varmış. Fakat 1869 yılında, sahile rıhtım inşa edilmesi sebebiyle kale duvarları yıktırılmış.Selanik, Birinci Balkan Savaşı’nın so-nunda 1912 yılında Osmanlı’dan ayrı-larak Yunan Devleti’ne katıldığında ise kule, arınmayı temsil eden sembolik bir vaftiz işleminden geçerek beyaza boyanmış ve bundan sonra da “Beyaz Kule” olarak anılmış. Fakat zaman için-de beyaz boyalar döküldüğünden, kule gerçek rengine dönmüş.Beyaz Kule, şu an Bizans Medeniyeti Muzesine ait ve 1985 yılından beri Selanik tarihinin ser-gilendiği bir müze olarak ziyarete açık.Otobüsümüz Beyaz Kule’ nin önünde bizi indirince biz de müze giriş biletle-rimizi alıp kuleye tırmanmaya başladık. Her katta farklı bir sergi var. Merdiven-lerden çıkıp serginin olduğu kata ula-şıyorsunuz. Böylece sergiyi gezerken dinlenmiş oluyorsunuz :)Sergiler değil de en üst nokta muhte-şemdi. Manzara 10 numara 5 yıldız :)Görüntü İzmir Kordon’ u andırıyor. O yüzden insan kendini memleketinde gibi hissediyor :) Yukarıdan manzara

iyi güzel de biraz da sahili gezmek la-zım. Orada kalamar, midye, bira yapa-madan dönmek olmaz. Kaleden koşar adım çıkarak kendimiz Selanik sokak-larına attık. Beya Kule, Selanik’ in en hareket-li caddelerinin kesiştiği yerde kalıyor. İsimlerini yazmak isterdim ama Yunan alfabesinden hiç anlamıyorum. Sadece sahildeki bulvarın adını biliyorum, Ni-kis. Biz Nikis Bulvarı’ na paraleş sokak-tan başladık, yürümeye. Yol boyunca bizi harika pastane ve kafeler karşıla-dı. Biz de daha fazla dayanamayıp bir tanesine daldık. Bunlar da bizim gibi, harika pastalar yapıyorlar:) Bir çok Av-rupa ülkesinde böyle pastalar görmek imkansız.Pastalarımızı alıp elimizde yiye yiye sa-hile indik. Sahil boyunca bir sürü kafe, bar ve balık lokantası var. Hava da gü-neşli olunca, insanlar cıvıl cıvıl sohbet ediyorlar mekanlarda. Boş yer bulmak hayli zor. Biz mis gibi kalamar kokusu gelen bir mekana oturduk ve kalamar bira söyledik. Güneşli havada keyif yaptıktan sonra buluşma noktasına gidip otobüsle konaklayacağımız otele gittik.

Sırada var Beyaz Kule.Manzara 10 numara 5 yıldız :)

Görüntü İzmir Kordon’ u andırıyor.

O yüzden insan kendini memleketinde gibi hissediyor :)

Page 49: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Gezi

Otelimiz, Aristoteles Meydanı ‘ na 2 km uzaklıkta çok cici bir yerdi. Hemen oda-lara yerleştik, duş aldık, üzerimizi de-ğiştirip tekrar dışarı çıktık. Ne de olsa vakit az. Değerlendirmek lazım. Önce taksi ile Aristoteles Meydanı’ na gittik.5 Ağustos 1917 yılında, Selanik şeh-rinde çıkan büyük yangında şehrin büyük kısmı hasar görmüş. Aristoteles Meydanı, yangından sonra 1918 yılın-da, Fransız mimar Ernest Hébrard ta-rafından dizayn edilmiş ama meydanın büyük kısmı 1950’lerde inşa edilmiş.Meydan, Bizans ve Batı Avrupa mima-ri tarzı birleşiminin karakteristik örneği.Meydanın sembolü olan iki yapı, “Oly-mpion” ve “Electra Palace Otel” sıra-sıyla, 50’ li ve 60’ lı yıllarda inşa edi-lirken, Aristoteles Meydanı son halini 1960 yılında almış. Meydanda yürüyüp kafelere, mağaza-lara göz attıktan sonra akşam yemeği için “Fullmeze” isimli restauranta doğru yürümeye başladık. Biz latin harfler-le olan ismini biliyoruz ama mekanları tabelaları Yunan alfabesi. Foursqua-re’ den tekrar mekana bakıp, harfleri karşılaştıraraktan mekanı bulup daldık içeri. Burası çok şirin bir Yunan Mey-hanesi.

Biz gittiğimizde mekan sakindi fakat ilerleyen saatlerde dışarıda mileet sıra bekliyordu, oturmak için. Fullmeze’ de yiyecek siparişi vermek kolay çünkü menü de Türkçe ‘ de var. O yüzden ma-sayı güzel mezelerle donattık ve yanı-na da Uzo söyledik. Hakikaten tavsiye ettikleri kadar var. Mezeler son derece lezzetli, garsonlar çok sıcak kanlı ve güler yüzlü. Biz eper bir süre oturduk-tan sonra kalkıp Selanik sokaklarını ar-şınladık. Cumartesi gecesi olduğu için sokaklar çok kalabalık ve cıvıl cıvıldı. Bir kaç mekana daha uğrayıp bir iki bira içtikten sonra otele geri döndük.Ertesi sabah kahvaltıdan sonra Selanik Kalesi’ ne gittik.Selanik surları erken Hıristiyan ve Bi-zans askeri mimarisinin en iyi korun-muş anıtlarından biriymiş. 19. yüzyılın sonlarında, Cassander (M.Ö. 316) ta-rafından kentin temeli oluşturmak için yapılmış ve 20. yüzyılın başında uzun bir bakım süreci geçirmiş. 3, 4, 5. yüz-yıllarda ana yapı evresi tamamlanmış olsada, zaman içindeonarım, ilaveler

marketing europe & anatolia /47

Fullmeze’ de yiyecek siparişi vermek

kolay çünkü menü de Türkçe ‘ de var.

Page 50: marketing europe & anatolia Sayı: 039

48 / marketing europe & anatolia

Gezi

ve değişiklikler olmuş. Bu da kentin savunmasının, tarih boyunca zorlu bir süreçten geçtiğinin göstergesi.Selanik surları, şehrin dört tarafını içine ve şehri çevreleyen şekildeymiş. Surla-rın görünüşü bir masa biçiminde olup, uzunluğu yaklaşık olarak 8 km, yük-sekliği ortalama olarak 10 ile 12 metre civarında ve kalınlığı 5 metreye ulaşı-yormuş. Yamaçların yan taraflarında dikdörtgen kuleler inşa edilmiş. Surla-rın güneybatısında, 4. Yüzyılda, büyük Konstantin tarafından yapılmış bir de yapay liman varmış. Kuzeydoğusunda ise bitişik şekilde Akropoli varmış ve dikdörtgen kule ile dönüşümlü üçgen çıkmadan oluşan ayrı bir surdan oluşu-yormuş. Selanik’in dört ana giriş kapısı varmış. İki kapısı batıya açılıyormuş, «Hirisi Kapı ve Litaia Kapısı». Diğer iki ise kapı doğuya açılıyormuş, «Kas-sandreotiki Kapısı yada diğer adıyla Kalamaria Kapısı, Yeni Hirisi Kapısı». Bu kapıların dışında bir çok küçük ka-pıda mevcutmuş. Bu küçük kapılar gennelikle askeri hizmetli amaçlar için kullanılmaktaymış. Takip eden yüzyıllarda, deprem, saldı-rılar vs. sonucunda surlarda onarım ve restorasyon kaçınılmaz hale gelmiş.

1430’da Osmanlılar tarafından işgalin-dan sonra surlarda, çevre duvarların-da ve büyük kulelerde, örneğin Beyaz Kule ve Yedi Kulede yeni düzenlemeler yapılmış.Osmanlılar tarafından karar-gah olarak hizmet etmek için yeniden inşa edilmiş ve mevcut yedi kulesinden dolayı Yedikule / Eptapyrgion olarak adlandırılmış. Deniz surları, doğu ve batı kara surlarının bazı bölümleri 1873

Selanik’in dört ana giriş kapısı varmış. İki kapısı batıya

açılıyormuş, «Hirisi Kapı ve Litaia Kapısı». Diğer iki ise

kapı doğuya açılıyormuş, «Kas-sandreotiki Kapısı yada diğer

adıyla Kalamaria Kapısı.

Page 51: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Gezi

ve 1911 yılları arasında yıkılmış.Kaleyi hızlı bir şekilde gezdikten sonra tekrar otobüse binerek İskeçe’ ye doğ-ru yola çıktık. Selanik – İskeçe arası 200 km. Dün akşamki uzonun ve yor-gunluğun da katkısıyla biz yol boyunca uyuduk. İskeçe’ ye karnavala gidiyoruz. Fakat karnaval sebebiyle şehre araç sokulmuyor. Şehir dışında kocaman bir arazi tahsis edilmiş. Gelen tüm araçlar orada parkediyor sonra belediye oto-büslerine binerek karnaval alanına gi-diyor.Biz de otobüse binerek karnaval alanı-na gittik.Karnaval sebebiyle cadde kapatılmış. Geçit töreni için hazırlıklar yapılmış. Yol boyunca hoparlörler dizilmiş ve bangır bangır müzik çalıyor. Sokak aralarında çeşit çeşit kostümlerle dolaşan karna-val katılımcıları. Karnavalın başlama-sına 1 saat olduğu için biz de ara so-kaklara girip kahvaltı edip kahve içelim dedik.İskeçe, Türkler’ in en yoğun bulunduğu yerlerden biri. Diğerleri de İskeçe’ nin doğusundaki Gümülcine ve Dedeağaç. Türkler yoğun olunca Türkçe bilen de çok haliyle :) Yolda denk geldiğimiz bir kaç grubun Türkçe konuşuyor olması çok hoşumuza gitti. Hep birlikte hatıra fotoğrafı çekildik :)Karnaval saati gelip de müzik daha da artınca biz de yol kenarında yerimizi aldık.Senede 1 kez, Şubat ayının son Pa-zar günü yapılan geleneksel karnava-lın hikayesi şöyle; Karnaval, Meryem Ana’nın oğlu, İsa’nın öldürüleceğine dair dedikodulara dayanıyor. Meryem’in oğlu, İsa’nın ileride peygamber olaca-ğına ilişkin söylentiler artınca o döne-min yöneticileri durumdan rahatsız olur. Çözüm için de İsa’ nın öldürülmesine karar verilir. Meryem’ e de, oğlunun bulunup katledileceği haberi gelir. Ma-halle halkı İsa’nın askerler tarafından bulunamaması için çocukların hepsi-nin yüzlerini boyarlar ve tanınmaz hale

getirirler.Ha bugün ha yarın askerlerin gelip İsa’yı öldüreceklerinden korkarlar. Korkulu geçen 10 günün ardından bu haberlerin asılsız olduğu ortaya çıkar. İsa ve diğer çocuklar yıkanıp, boyalar-dan kurtulup, temizlenirler ve Pazartesi gününe tertemiz başlarlar. 10 gün sü-resince İsa’yı yüzü boyalı şekilde sak-ladıktan sonra dedikoduların asılsız ol-duğunu öğrenince şükür orucu tutmaya başlarlar. Karnaval ve 10 günlük oruç, temiz Pazartesi ve sonrasın da Paskal-yaya kadar dayanan, hayvansal gıda-dan uzak yaşam ile Hıristiyanlarda bu geleneksel hale gelir ve her yıl kutlanır.Biz kenarda uslu uslu karnavalı seyre-derken, karnavalcılar bizi de boyadılar.İlk başta geçenler neşeli neşeli danse-dip geçip gittiler. Saat ilerleyip uzo ve soğun da etkisiyle insanlar daha da çok coşmaya başladılar.Saat ilerledikçe müzik de insanlar da

coştu ve karnaval çok eğlenceli bir hal aldı. Herkesin ağzında düdük, müziğe eşlik ediyordu. Biz hızlandırılmış tura katıldığımız için karnavalın kapanışı-na kadar kalamadık. Saat 16:30 gibi oradan ayrıldık. Ve sadece karnaval alanını görebildik. Tekrar bizi getiren otobüslere binmek üzere yola koyul-duğumuzda kafelerin önünde bira için sosis patates yapan insanları gördük.İşte o an isayan ettik. Ne işimiz var bi-zim turla yaaaa, diyerekten. Gezmeye kendin gideceksin arkadaş. İstediğin zaman istediğini yapacaksın. Vakit me-kan sınırlaman olmayacak. Bu tur bizi hiç kesmedi ve tadı damağımızda kaldı. Yunanistan’ a tekrar gitmek gerek. Hele de benim kesin gitmem lazım. Benim babam İskeçe doğumlu. Bir sonraki ge-zide altını üstüne getireceğim.Aklımız hala karnavaldayken yüzü-müzdeki boyaları temizleyip Türkiye’ ye dönmek üzere yola çıktık. Ve ben bu sefer home, sweet home diyemiyorum, çünkü aklım komşuda kaldı.

Eleştiri ve yorumlar için [email protected]

marketing europe & anatolia /49

İskeçe, Türkler’ in en yoğun bulunduğu yerlerden biri. Diğerleri de İskeçe’ nin

doğusundaki Gümülcine ve Dedeağaç.

Page 52: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Ağır, Sağlam ve Sürükleyici bir HikayeSizi koltuğunuz en uç köşesine ve akciğerinizdeki son nefese hapsedicek bir oyun

Ali Erdem Ekşioğlu

İnanılmaz GrafiklerHem karakter tasarımı, hem de çevre dizaynlarıyla ağızları açık bırakan bir oyum

Game On

The Order 1886...The Order 1886...

Page 53: marketing europe & anatolia Sayı: 039

The Order 1886...

SteamPunkNe kadar Tesla'yla beraber savaşsak da tasarımlar daha çok steam punk bir tarzı çağrıştırıyor.

Şövalyelikİngiltere kraliçesi adına onur ve azimle savaşma ayrıcalığı

GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn

The Order 1886...

Page 54: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Victorian İngilteresini steampunky bir stillle beğenimize sunan ve 2015'in en çok beklenen oyunlarından biri olan The Order 1886, 20 Şubatta piyasaya çıktı. Charles Darwin, Nikola Tesla, Jack the Ripper ve hatta Kral Arthur'u bile The Order'ın fantastik hilkayesinin ayaklara basmasına yardımcı olan önemli tarihsel figurler arasında. Oyun kurt adam benzeri bir yaratığa dönüşen ve saldıganlaşan "half breed" ya da "lycan"lar ile normal insanlar arasındaki düzeni korumak için Kral Arthur'un başlattığı Order, bizim anlıcağımız şekilde yuvarlak masa şövalyeleri etrafında şekilleniyor. Biz Sir Galahad adında karizmatik, kendi başına buyruk, onurlu bir sövalyeye hayat veriyoruz. Sir Galahad bana oyunun büyük bölümünde The Last of Us'dan Joel'ı hatırlatsa da, Galahad kraliçesine adanmış, ülkesi için savaşan bir şövalye iken Joel daha çok kendi çıkarları ve hayatı için savaşan bir karakter. Sir Galahad hakkında beni en çok şaşırtan şey ise Galahad'in gerçekten Arthur efsanesinde yer alan bir şövalye olması, muhtemel diğer karakter ve şövalyelerin de gerçekliğe uygunlukları etkileyici.

52 / marketing europe & anatolia

Game On

Sizin için deneyimleyipmontajladığımızreview videosunu

http://www.youtube.com/user/meaGameOn

adresinden izleyebilirsiniz.

Oyunun The Last of Us'la olan benzerlikleri burda bitmiyor. Hareket animasyonları, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunabilicek hikaye destekleyici belge, mektuplar içeriyor. Kısa olmasına rağmen çok dolu bir tecrübeydi, sürükleyici ve ekrana bağlayan bir hikayesi olmasının yanında farklıydı.

PS4 sisteminde gördüğüm en iyi grafiklere ve en iştihamlı görüntülere sahip. Ses sanatçıları ve müzikler de oyuncuyu bu ambiansın içinde yutuyor.Kısa da olsa tekrar tekrar oynayacağım ve her seferinden aynı zevki alıcağıma emin olduğum büyük bir yapım, kesinlikle alınmaya ve oynanmaya değer bir oyun özellikle de steampunk stilini ve third person shooterları seven oyuncular için. The Order 1886 sağlam ve heyecanlı bir hikaye arayanlar için bir oyun kesinlikle koşmak ve ateş etmek isteyenler için değil. İyi Oyunlar.

Page 55: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia / 53

Game On

Battlefield™ Hardline’da polis olmayı ve suç fantezisini sonuna kadar yaşayın. Bu heyecanlı gişe rekortmeni oyun Battlefield’in çoklu oyuncu anlarının yoğun izlerini

Battlefield Hardline...

RockstarGames’in başarılı açık dünya oyunu Grand Theft Auto V, PC’ye geliyor.Genç bir sokak dolandırıcısı, emekli bir banka soygun-cusu ve korkutucu bir psikopat kendilerini yeraltı suç dünyası, Amerikan hükümeti ve eğlence sektörünün en korkutucu ve en bozuk yönlerinin içine girmiş halde bu-

Grand Theft Auto V...

duygu yüklü bir hikaye ve çağdaş televizyon suç draması-nın anılarıyla bir araya getiriyor.Tek oyunculu savaşta, bir zamanlar orduda güvendiği insanlardan öç almak isteyen, ülkeyi saran bir kan davasının peşine düşen genç bir dedektif Nick Mendoza olacaksınız. Çoklu oyuncuda, suçluları avlayacak, mahzenlere baskın yapacak ve Heist ve Rescue gibi yeni polis ve heves edilen suçlu rollerine bürüneceksiniz. Beta dünyadaki tüm oyuncular için PC’de Origin™, PlayStation®4, PlayStation®3 bilgisayar eğlence sistemi, Microsoft Xbox One oyun ve eğlence sistemi ve Xbox 360® video oyun ve eğlence sistemi için sunulacak. VisceralGames bugün ayrıca oyunculara tek kişilik ve çokluoyuncumodlarındaki hikaye, hız ve strateji üzerinde yapılan yeniliklerin Battlefield Hardline’ı nasıl mükemmel bir FPS deneyimi haline getirdiğini gösteren detaylı bir fragman da yayınladı. “What’s New in Battlefield Hardli-ne” fragmanını izlemek içinhttps://www.youtube.com/watch?v=IvKFoTPm1gQ&feature=youtu.be

lurlar ve birbirleri de dahil olmak üzere kimseye güvene-meyecekleri bu acımasız şehirde hayatta kalabilmek için tehlikeli soygunlara kalkışırlar.PC için Grand Theft Auto V Los Santos ve BlaineCounty’nin her zamankinden daha etkileyici görünmesini sağlayacak önemli görsel ve teknik geliştirmeleri de beraberinde getiriyor. Büyük ölçüde arttırılmış çizim mesafeleri, 4K çözünürlüğe kadar destekli 60fps’te çizilen ekranlara ek olarak oyuncular bir çok yenilik ve geliştirme ile de karşılaşacaklar:

Page 56: marketing europe & anatolia Sayı: 039

Kültür - Sanat

2009 yılında Academy Ödülleri’ni sunan dünyaca ünlü aktör Hugh Jackman 17 – 20 Mart tarihleri arasında İstanbul Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde olacak. Jackman’a sergileyeceği “An Evening With Hugh Jack-man” isimli Broadway şovunda 32 kişilik bir orkestra ve dans ekibi eşlik edecek. “Wolverine” ”X-Men” ve “Les Misérables” ile milyonların hayranlığını kazanan ve Broadway şovlarıyla tanınan Hugh Jakcman tüm Avrupa’daki tek şovu “An Evening With Hugh Jackman” için İstanbul’da olacak. 17 – 20 Mart tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde İstanbullu ve Avrupalı sanatseverlerle buluşacak.Hugh Jackman’a İstanbul’daki şovunda 32 kişilik bir orkes-tra ve dans ekibi eşlik edecek. Doğaçlama skeçlere de yer vereceği şov Jackman’ın NewYork’tan sonraki ilk gösterisi olacak. Etkinlik Tarihleri: 17 -18-19-20 Mart Cumartesi Etkinlik saati: 21:00Bilet fiyatları: 210, 452, 599, 750, 975 TLwww.biletix.com ,www.zorlucenterpsm.com

Hugh Jackman’ın Avrupa’daki tek şovu...

Gerçekten Mavi... Kadınlar Günü Konseri...Elvin Ekşioğlu’nun ikinci senaryo kitabı Gerçek-ten Mavi, hayatının son demlerindeki bir kadının kabuğunu kırarak hay-alini gerçekleştirmesinin destansı, naif ve ko-medi olmasa bile za-man zaman güldüren romantik öyküsünü ele alıyor.Kitabı Google e- kitap-da bulabilirsiniz.https://books.google.

com.tr/books?id=cjfZBgAAQBAJ&pg=PP1&lpg=PP1&dq=ger%C3%A7ekten+mavi+senaryo&source=bl&ots=D_Glq-1fWD&sig=46AQlARxfXKWSe4XlsF9SJqwka0&hl=tr&sa=X&ei=29n0VJbIH6rlywPh8YLYAg&ved=0CBsQ6AEwAA#v=onepage&q&f=false

İzmirli kadın bes-teci Özge Gülbey Usta’nın ilk kez ses-lendirilecek eserleri Tolga Taviş yöneti-minde İZDOB El-hamra Sahnesi’nde seslendirilecek.İzmirli kadın bes-teci Özge Gülbey Usta’nın eserleri ilk kez İzmir Devlet Op-era ve Balesi Dünya Kadınlar Günü Konseri’nde ses-lendirilecek.Klarinet Özlem Tanrıkulu, fagot Esra Taviş ve Aşkın Usta, Piya-no ise Cemile Cabbar Kızılateşli’nin katılacağı konserde İZDOB Orkestrası’nı Tolga Taviş yönetecek. Konser 7 Mart Cumartesi günü İZDOB Elhamra Sahnesi’nde saat 20.00’de gerçekleşecek.

54 / marketing europe & anatolia

Page 57: marketing europe & anatolia Sayı: 039

marketing europe & anatolia /55

Kültür - Sanat

Sepetine Sığmayan Keşif...Her gün mama kabına konan yemeği yiyip, pencerenin önündeki sepetinden dışarıdaki hayatı seyreden ve hayal-ler kuran kedi Keşif, bir gün papağan Pollyanna ile tanı-şır. Günlerinin aslında ne kadar monoton olduğunu fark ettiğinde üzülse de, hayallerinin gerçeğe dönüşebileceğini öğrenince çok heyecanlanır. Polly’nin rehberliğinde hayal-lerine adım adım yaklaşan Keşif’i bazı engeller yıldırmaya çalışacaktır: Erteleme, korku, piş-manlik.Tüm bunlarla nasıl mücadele edeceğini öğrenen Keşif, hayallerine ulaşmaya artık çok daha yakındır.Siz de hayatta daha fazlasını hak ettiğinizi biliyor, ancak “nasıl elde edeceğiniz” sorusu karşısında cevapsız kalı-yorsanız…Sepetine Sığmayan Keşif ile içinizde var olan potansiyelin farkına varacak ve tıpkı Keşif gibi hedeflerinize açılan kapıların anahtarla-rını bir bir bulacaksınız. Samantha Babington’un Sayfa 6 yayınlardan çıkan kitabı 222 sayfa.

Dünyanın en büyük fotoğrafçılık yarışması olan Sony Dün-ya Fotoğraf Ödülleri 2015’de Profesyonel, Açık ve Gençlik kategorilerinde finale kalan isimler açıklandı. Geçtiğimiz

Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri...yıl çekilen dünyanın en iyi çağdaş fotoğraflarının ödüllen-dirileceği 2015 yarışmasının katılımcı sayısı, 171 ülkeden 173.444 fotoğraf ile 2014 yılına göre %24 artışla yarışma-nın sekiz yıllık tarihindeki en yüksek düzeyine ulaştı. Dünya Fotoğraf Akademisi’nden bir uzman heyet tarafın-dan, isim vermeden gerçekleştirilen seçmelerin ardından, dünyanın dört bir yanından geniş bir yelpazeye yayılmış profesyonel ve amatör fotoğrafçıların çektiği ilham verici, dikkat çekici ve düşündürücü çalışmalar ortaya çıkarıldı. 13 Profesyonel, 10 Açık ve 3 Gençlik kategorisinde, jüri üyeleri finale kalan fotoğrafçıların bilindik konulara kar-şı sergiledikleri cesur yaklaşımdan ve bu fotoğrafçıların jüri üyelerini bugüne kadar hiç görmedikleri görüntü ve hikâyeler ile şaşırtma yeteneklerinden son derece etkilen-diler. “Yılın Fotoğrafçısı” unvanı ve 25 bin dolarlık büyük ödülün yanı sıra Sony’den profesyonel fotoğraf ekipmanları kazanma şansını yakalamak üzere yarışacak adayların final listesi bugün açıklandı. Yarışmanın kazananları ise 23 Nisan tarihinde duyurulacak