1
GÜNDEM 14 ÇARŞAMBA 6 Ocak 2016 Editör: Eylem DÜZYOL Naaşı 33 yıl sonra ailesine teslim edildi 7 Ağustos 1982’de Ankara Esenboğa Havalimanı’ndaki çatışmada yakalanan ve 28 Ocak 1983’te idam edilen ASALA militanı Levon Ekmekçiyan’ın cenazesi, Fran- sa’da yaşayan ailesinin talebi üzerine Paris’e nakledildi. Dündar ve Gül, aynı koğuşta Tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara tem- silcisi Erdem Gül’ün, aynı koğuşta kalma talebi kabul edildi ve gazeteciler aynı koğuşa alındı. ‘Terör saldırısında öldü’ dediği babası sağ çıktı Şehit pilotun babasından dava Öcalan’ın yanındaki 2 mahkûm Silivri’ye nakledildi Malatya’da 24 Şubat 2015’te 2 RF- 4E tipi uçağın havada çarpışarak düşmesi sonucu şehit olan 4 pilottan Hava Üsteğmen Onur Özkaya’nın ailesi, olayın tüm detaylarıyla aydınlatılması için hukuk mücadelesi başlattı. Baba, ‘Uçaklarda radar sistemi yoktu’ dedi BATMAN Valiliği Zarar Tes- pit Komisyonu’na 2007’de başvu- ran Cuma Ç, babasının terör örgütü mensuplarınca öldürüldüğünü iddia ederek, terör olayları sonucu olu- şan zararların karşılanmasına iliş- kin kanun gereği tazminat talep etti. Batman Valiliği talebi reddetti. Cuma Ç., Diyarbakır 1. İdare Mah- kemesi’nde dava açtı. Dava, yet- kisizlik kararıyla Batman İdare Mahkemesi’ne devredildi. Bu mah- keme de davayı, Cuma Ç.’ye yöne- lik bir terör tehdidi ya da saldırısının bulunmaması nedenleriyle reddetti. Cuma Ç. Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu ve babasının terör örgütü mensuplarınca öldürüldüğü iddi- asıyla tazminat istedi. Mahkeme, Cuma Ç.’nin babasının sağ oldu- ğunu tespit ederek talebi reddetti ve 500 lira para cezası verdi. SURİYE ve Irak’ta gazetecileri birçok kez hedef alan terör örgütü DAEŞ, ilk kez kadın bir gazeteciyi infaz etti. Örgütün, Rukiye Hasan isimli Suriyeli gazeteciyi, başını keserek infaz ettiği belirtildi. Hasan, Suriye’den örgüte dair haber geçen ilk kadın gazeteci olarak biliniyordu. Rukiye Hasan’ın ailesi, gazetecinin, casusluk suçlamasıyla tutuklandık- tan sonra başı kesilerek idam edildiğini söyledi. G EÇEN yıl 24 Şubat’ta, Malatya 7’nci Ana Jet Üssü’nden eğitim uçuşu yapmak üzere havalanan RF-4E tipi 2 savaş uçağı Akçadağ İlçesi Ekinciler Mev- kii’nde düşmüştü. Kazada Kurmay Pilot Binbaşı Salih Sezer, Hava Pilot Üsteğmen Osman Onur Özkaya, Hava Pilot Üsteğmen Yasin Atalay ile Hava Pilot Üsteğmen Zey- nel Özgür Özbahçeci şehit olmuştu. İzmir’de toprağa verilen şehit pilotlardan Hava Pilot Üsteğmen Onur Özkaya, 5 yıllık evliydi ve 11 aylık bebeği vardı. Şehit pilotun emekli hava astsubay babası Cengiz Özkaya, Milli Savunma Bakanlığı nezdinde Hava Kuvvet- leri Komutanlığı’na, maddi ve manevi taz- minat davası açtı, şikâyetlerde bulundu. Kazadan sonra hem ifadesi alınan Cengiz Özkaya’nın şikâyeti, hem de kamu dava- sından dolayı, askeri savcılıkça, kaza günü Malatya 7’nci Ana Jet Üssü’nde görevli per- sonelin ifadeleri alındı. Bu ifadelerin yanı sıra kazayla ilgili eldeki belgeler de askeri savcılıkça incelemeye alındı. Kaza kırım raporunun da hazırlanmasıyla, 4 pilotun şehit olduğu kazada sorumluluğu bulunan- ların yargılanacakları öğrenildi. ‘RADAR SİSTEMİ YOKTU’ Cengiz Özkaya, oğlunun silah arkadaşlarıyla şehit olduğu uçaklarda, eski oldukları için radar sisteminin bulunmadığını iddia etti ve “Bu uçakları kullanan pilotlar, kendi radarlarına göre hareket etmiyorlar, çünkü uçaklarda radar sistemi yoktu. Bu uçakları kullanan pilotlar hava üssünde bulunan yaklaşma kontrol merkezinin verdiği talimatlara göre uçuşlarını gerçekleştiriyorlardı. İnişlerde de, uçaklar pist başına kadar bu merkezin verdiği koordinat bilgilerine göre yapılır. Sonrasında pilot inişi gerçekleştirirdi” dedi. Uçuş bölgesindeki tüm coğrafi koşulları, hangi dağ için kaç feet’te uçmaları gerektiği gibi tüm ayrıntıları pilotlara, kontrol merkezinin vermesi gerektiğini de ifade eden Özkaya, “Ben kazada ihmal görüyorum. Yaklaşma kontrol merkezi gerekli talimatları doğru verse, bu acı yaşanmayacaktı. Ancak geçmişte yaşanan ve bu tür kazalarla biten küçük ihmaller sonrasında, ‘Kıl payı kurtulduk’, ‘Verilmiş sadakamız varmış’, ‘Ucuz atlattık’ denmeseydi, bu kaza olmayacaktı. Ama demek ki geçmişteki hataların üzerine gidilmemiş. Biz kazada bir kasıt olduğunu düşünmüyoruz. Ama bir ihmal olduğu açık.” n DHA İMRALI’da ömür boyu hapse mahkûm olan Abdullan Öcalan’ın yanına gönderilen Nasrullah Kuran ve Çetin Arkaş isimli 2 mahkûmun Silivri Cezaevi’ne nakledildiği ortaya çıktı. Kuran’ın avukatı Bedri Kuran, Habertürk’e 2 mahkûmun nakledildiğini doğrulayarak, şu bilgileri verdi: “Önceki gün gönderdiğimiz kargonun geri dönmesi üzerine durumdan haberdar olduk. Kargonun üzerine ‘Burada tutuklu değiller’ diye yazılmış. Savcılıktan bilgi alamıyoruz. Silivri Cezaevi’nde olduklarını belirledik. Avukat arkadaşlar görüşmek için Silivri Cezaevi’ne gitti. Ancak hükümlüler için görüş günü sınırlandırması olmamasına rağmen ‘Pazartesi gelip görüşebilirsiniz’ demişler. Durumdan endişeliyiz” dedi. n HABER MERKEZİ T.C. ÇAMELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN ESAS NO: 2015/112 ESAS Davacı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalı HÜSEYİN CAR- MAN aleyhine açılan Kamulaştırma bedelinin tespiti, tescil davasının yapılan tensip kararı uyarınca, Davacı Karayolları Genel Müdürlüğünün 17/06/2011 tarih ve 2011/303 Karar sayılı kararı ile davalıya ait dava konusu Denizli ili, Çameli ilçesi, Cevizli Ma- hallesi, 525 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazın 3.584,65m2'lik kısmının ve De- nizli İli, Çameli İlçesi, Cevizli Mahallesi, 527 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın 73,03' lik kısmın kamulaştırılmasına karar verildiği, a- İlgilinin tebligat ve ilan tarihinden itibaren Kamulaştırma Kanununun 14. mad- desinde öngörülen 30 günlük süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal, adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceği, b- İlgilinin kamulaştırma işlemine karşı Kamulaştırma Kanununun 14. madde- sinde öngörülen 30 günlük süre içerisinde idari yargıda iptal davası açması ve dava açtığına ve yürütmenin durdurulmasına dair karar aldığını belgelendir- medikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tes- pit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal üzerinde davacı tara- fından talep edilen irtifak veya mülkiyet haklarının tapuya tescil edileceği, c- Açılacak davada husumetin Karayolları Genel Müdürlüğü'ne yöneltilmesi ge- rektiği, d- Mahkemece tespit edilecek kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına T.C. Zi- raat Bankası Çameli Şubesi nezdinde açılacak hesaba yatırılacağı, davaya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan ve taraflara teb- liğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirilmesi ge- rektiği, e- İlgililerin iki haftalık süre içerisinde delil ve savunmalarını bildirmedikleri tak- dirde yargılamanın yokluklarında yapılıp karar verileceği hususu 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun 10. maddesi uyarınca İLAN olunur. 15/12/2015 Basın : 216968 www.bik.gov.tr Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de T.C. MENDERES (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/9 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ : İzmir İli, Menderes İlçesi, Oğlananası ma- hallesi Mersinliçay mevkiinde kain tapunun 166 Ada, 3 Parselinde kayıtlı TARLA vasıflı taşınmazdır, taşınmaz sulama imkanı olmayan tarım arazisi- dir, az meyilli (%2-4), orta derin, orta bünyeli, orta erezyonlu, kestane top- rak grubundandır, zeminde ağaçlar, konutlar ve tarımsal nitelikli yapılar yok- tur, Aydın oto yola yaklaşık 1100 m mesafede olup, yol, su, elektrik ve be- lediye hizmetlerinden yararlanmamaktadır, sınırları korunaksızdır Adresi : Mersinliçay Mevkii Oğlananası-Menderes/İzmir Yüzölçümü : 17.496,39 m2 İmar Durumu : Yok , İnşaat tarzı kısmen 1/1000 ölçekli uygulama imar pla- nı içerişinde, kısmen yolda, kısmen depolama alanında kaldığı, depolama alanının Emsal 0,50, Hmax:6,80'dir, kısmende 1/25000 ölçekli İzmir Bü- yükşehir bütünü çevre düzeni planı içerisinde uzun mesafeli koruma ala- nında, dere mutlak koruma alanında, tarım alanında kalmaktadır, taşınma- zın bulunduğu alanda 3194 sayılı imar kanununa uygun olarak imar uygu- laması yapılması gerekmektedir Kıymeti : 612.373,65 TL KDV Oranı : %18 Kaydındaki Şerhler : "imar düzenlemesine alınmıştır" şerhi ile yükümlüdür Satış Günü : 18/01/2016 günü 14:00- 14:10 arası Satış Yeri : Hukuk Mahkemeleri Yz.İşi.Md.odası önü Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa ala- cakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci ar- tırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edi- len değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve sa- tış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla be- delle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Sa- tış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebi- lir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir.Tel- laliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları ta- pu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp da- ha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen me- sul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksı- zın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/9 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 31/12/2015 (İİKm.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64'e karşılık gelmektedir. Basın : 216744 www.bik.gov.tr Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de ÖNCE şu temel gerçeği paylaşayım: Her türlü ihtilafta taraflar genel- likle kendilerinin haklı olduğuna inanır, hep karşı taraf suçlanır... Ayrıntılara fazla dikkat etmezseniz, tarafların kendilerini savunurken kullan- dıkları argümanları haklı da bulabilirsiniz. Savaşlar da öyledir: Mut- laka ilk saldıran biri vardır; ama hiç kuşkunuz olmasın, onun da cebinde neden sal- dırdığını açıklayabileceği bir gerekçesi bulunur. Bu durumda, sağlıklı bir değerlendirme için, gelişme- lere daha geniş açıdan bak- maktan başka bir yol yok. Geçen yüzyıla damga- sını vuran 2 dünya savaşına boşuna “paylaşım savaşları” denilmiyor. İmparatorlukla- rın tasfiyesi, onların yerini küçülmüş sınırlara sahip ulus devletlerin alması, ardından birkaç ülkenin çıkarlarına göre oluşan bir “yeni dünya düzeni” için o savaşlar gerek- liydi. İsterseniz lafı fazla uzatma- dan günümüzdeki gelişmelere göz atalım... Suudi Arabistan 46 kişiyle birlikte bir Şii âlimi de idam etti. Ardından, İran’daki Suudi Arabistan’ın diplomatik tem- silciliklerine saldırılar başladı. Bunun üzerine, Suudi Arabis- tan ve “Körfez İşbirliği Örgü- tü”ndeki müttefikleri, İran ile diplomatik ilişkilerini kesme kararı aldı. Kim sorumlu şimdi? İdam kararı alan Suudi Arabistan; ancak o da Tahran’ın kışkırt- tığı teröristlere müsamaha edemeyeceği gerekçesini ileri sürüyor. “Haklı-haksız” birbirine karışıyor bu olayda... Oysa İran, yıllarca Suudi Arabistan gibi ülkeleri suç- lamak için kullandığı “Ame- rikan yandaşı” sıfatını hak edecek bir yakınlaşma içe- risine girmişti ABD ile... İki ülkenin “ortak dost” saye- sinde yakınlaşması beklenir- ken, birdenbire savaşın eşiğine gelmeleri ilginç gerçekten... Eşzamanlı olarak, Pakistan ile Hindistan arasında da tuhaf gelişmeler yaşanıyor. Yıllardır birbiriyle kavgalı iki ülkeyi birbirine yakınlaş- tıran sürpriz bir gelişme ola- rak, Hindistan Başbakanı Narendra Modi aniden Pakis- tan’ın Lahor kentine uğra- yıp Başbakan Navaz Şerif ile görüştü. İyi bir gelişme kuşku- suz. Ancak hemen ardından, daha önce ismi duyulma- mış bir Pakistanlı örgüt, Hin- distan’ın Pathankot Hava Üssü’ne saldırı düzenledi. Pakistan ile Hindistan’ın yakınlaşma çabaları böy- lece berhava edilmiş oldu. Şimdi Pakistan’ın bu nevzuhur örgütle mücadele etmesi bek- leniyor. Nasıl yorumlayacağız bu olayları? Acaba Türkiye’nin kendi deneyimi bu gelişmelere ışık tutabilir mi? “En ciddi sorunlar” lis- tesinde başta gelen “Kürt sorunu” çözüm yoluna gir- mişti. O uğurda, demokrasinin kanallarını da açacağı bek- lentisiyle, bayağı ciddi adım- lar atıldı; sırf terör sona ersin diye... Sonuç? Türkiye yeniden savaş alanına döndü. Taraflar gelişmeler yüzünden birbirini suçluyor; ancak diğer ihtilaf- larda olduğu gibi bunda da suçlamaların fazla bir anlamı yok. Hükümete dönüp “1990’lara dönmekle elimize ne geçecek?” diye soruluyor; tamam da, örgüt de 1990’lar çıkmazına ülkeyi sokmakla ne elde edeceğini sanıyor? En fazla huzur ve istik- rara ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde terörün yol açtığı sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalıyoruz ve bunu yaparken de birbirimize giriyoruz. Olayları birbirine bağla- yan gerçek şu: Krize yol aça- bilecek bütün ihtilaflar bir bir kaşınıyor ve bölge bir ateş çemberine dönüştürülüyor. “3. Dünya Savaşı çıkar mı?” diye soruluyor ya, aslında savaş başlamış durumda. Savaşın iki tarafında da İslam dünyası var; dıştan ve doğrudan müdahaleler yerine, içeriden, ihtilaflar kaşınarak birbirimize düşürülüyoruz. Bu oyuna figüran yazılmak- tan hızla uzaklaşmalı Türkiye; diğer ülkeleri de uyarmalı. Nasrullah Kuran Çetin Arkaş 14 Aralık 2015’ten bu yana sokağa çıkma yasağının devam ettiği Silopi’de, Demokratik Bölge- ler Partisi (DBP) Parti Meclisi üyesi Seve Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA (Kongreya Jİnen Azad / Özgür Kadın Kongresi) aktivisti Fatma Uyar öldürüldü. Pakize Nayır’ın Karşıyaka Mahallesi’ndeki evinde dün akşam saatlerinde kurşun- lara hedef olan kadınların yanında henüz kimliği tespit edilemeyen bir erkek cesedi de bulundu. Yakınlarının haber alamama- ması üzerine öğle saatlerinde ortaya çıkan olayın ardından cenazeler, yapılan incelemelerin ardından akşam saatlerinde Şır- nak Devlet Hastanesi Morgu’na gönderildi. Hastaneye gelen HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ve HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan, cenazelerin Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’a ait olduğunu belirterek, erkek cenazesinin ise yüzü tanınmaz halde olduğu için kime ait oldu- ğunun bilinmediğini ifade ettiler. n Melih YİĞİT / ŞIRNAK DİYARBAKIR Baro Baş- kanı Tahir Elçi ve 2 polisin şehit olduğu Balıkçılarbaşı Meydanı ve Elçi’nin öldürül- düğü Yenikapı Sokak’ta 108 boş kovanın 28 ayrı silahtan sıkıldığı tespit edildi. Polisler- den birini öldüren silah, şüp- helinin yere attığı Glock. Tahir Elçi’yi öldüren silah ise henüz belirlenemedi. Elçi cinayeti ile ilgili yürütülen soruşturmada, olay yeri incelemesi sırasında toplanabilen kanıtların kri- minal incelemesi de tamam- landı. n DHA DAEŞ, kadın gazeteciyi infaz etti Silopi’de bir evde 3 kadın öldürüldü ‘Elçi’nin öldürüldüğü çatışmada 28 silah’ Biz birbirimizi yerken... Seve Demir Pakize Nayır Fatma Uyar

Nasrullah Şehit pilotun babasından davaim.haberturk.com/images/others/2016/01/06/htgzt_20160106_14.pdfsilcisi Erdem Gül’ün, aynı koğuşta kalma talebi ... Rukiye Hasan’ın

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Nasrullah Şehit pilotun babasından davaim.haberturk.com/images/others/2016/01/06/htgzt_20160106_14.pdfsilcisi Erdem Gül’ün, aynı koğuşta kalma talebi ... Rukiye Hasan’ın

GÜNDEM

GÜNDEM

14 ÇARŞAMBA 6 Ocak 2016 Editör: Eylem DÜZYOL

Naaşı 33 yıl sonra ailesine teslim edildi7 Ağustos 1982’de Ankara Esenboğa Havalimanı’ndaki çatışmada yakalanan ve 28 Ocak 1983’te idam edilen ASALA militanı Levon Ekmekçiyan’ın cenazesi, Fran-sa’da yaşayan ailesinin talebi üzerine Paris’e nakledildi.

Dündar ve Gül, aynı koğuştaTutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara tem-silcisi Erdem Gül’ün, aynı koğuşta kalma talebi kabul edildi ve gazeteciler aynı koğuşa alındı.

‘Terör saldırısında öldü’ dediği babası sağ çıktı

Şehit pilotun babasından dava

Öcalan’ın yanındaki 2 mahkûm Silivri’ye nakledildi

Malatya’da 24 Şubat 2015’te 2 RF- 4E tipi uçağın havada çarpışarak düşmesi sonucu şehit olan 4 pilottan Hava Üsteğmen Onur Özkaya’nın ailesi, olayın tüm detaylarıyla aydınlatılması için hukuk mücadelesi başlattı. Baba, ‘Uçaklarda radar sistemi yoktu’ dedi

BATMAN Valiliği Zarar Tes-pit Komisyonu’na 2007’de başvu-ran Cuma Ç, babasının terör örgütü mensuplarınca öldürüldüğünü iddia ederek, terör olayları sonucu olu-şan zararların karşılanmasına iliş-kin kanun gereği tazminat talep etti. Batman Valiliği talebi reddetti. Cuma Ç., Diyarbakır 1. İdare Mah-kemesi’nde dava açtı. Dava, yet-kisizlik kararıyla Batman İdare

Mahkemesi’ne devredildi. Bu mah-keme de davayı, Cuma Ç.’ye yöne-lik bir terör tehdidi ya da saldırısının bulunmaması nedenleriyle reddetti. Cuma Ç. Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu ve babasının terör örgütü mensuplarınca öldürüldüğü iddi-asıyla tazminat istedi. Mahkeme, Cuma Ç.’nin babasının sağ oldu-ğunu tespit ederek talebi reddetti ve 500 lira para cezası verdi.

SURİYE ve Irak’ta gazetecileri birçok kez hedef alan terör örgütü DAEŞ, ilk kez kadın bir gazeteciyi infaz etti. Örgütün, Rukiye Hasan isimli Suriyeli gazeteciyi, başını keserek infaz ettiği belirtildi. Hasan,

Suriye’den örgüte dair haber geçen ilk kadın gazeteci olarak biliniyordu.

Rukiye Hasan’ın ailesi, gazetecinin, casusluk suçlamasıyla tutuklandık-tan sonra başı kesilerek idam edildiğini söyledi.

GEÇEN yıl 24 Şubat’ta, Malatya 7’nci Ana Jet Üssü’nden eğitim uçuşu yapmak üzere havalanan RF-4E tipi

2 savaş uçağı Akçadağ İlçesi Ekinciler Mev-kii’nde düşmüştü. Kazada Kurmay Pilot Binbaşı Salih Sezer, Hava Pilot Üsteğmen Osman Onur Özkaya, Hava Pilot Üsteğmen Yasin Atalay ile Hava Pilot Üsteğmen Zey-nel Özgür Özbahçeci şehit olmuştu. İzmir’de toprağa verilen şehit pilotlardan Hava Pilot Üsteğmen Onur Özkaya, 5 yıllık evliydi ve 11 aylık bebeği vardı. Şehit pilotun emekli hava astsubay babası Cengiz Özkaya, Milli Savunma Bakanlığı nezdinde Hava Kuvvet-leri Komutanlığı’na, maddi ve manevi taz-minat davası açtı, şikâyetlerde bulundu. Kazadan sonra hem ifadesi alınan Cengiz Özkaya’nın şikâyeti, hem de kamu dava-sından dolayı, askeri savcılıkça, kaza günü Malatya 7’nci Ana Jet Üssü’nde görevli per-sonelin ifadeleri alındı. Bu ifadelerin yanı sıra kazayla ilgili eldeki belgeler de askeri savcılıkça incelemeye alındı. Kaza kırım raporunun da hazırlanmasıyla, 4 pilotun şehit olduğu kazada sorumluluğu bulunan-ların yargılanacakları öğrenildi.

‘RADAR SİSTEMİ YOKTU’ Cengiz Özkaya, oğlunun silah

arkadaşlarıyla şehit olduğu uçaklarda, eski oldukları için radar sisteminin bulunmadığını iddia etti ve “Bu uçakları kullanan pilotlar, kendi radarlarına göre hareket etmiyorlar, çünkü uçaklarda radar sistemi yoktu. Bu uçakları kullanan pilotlar hava üssünde bulunan yaklaşma kontrol merkezinin verdiği talimatlara göre uçuşlarını gerçekleştiriyorlardı. İnişlerde de, uçaklar pist başına kadar bu merkezin verdiği koordinat bilgilerine göre yapılır. Sonrasında pilot inişi gerçekleştirirdi” dedi. Uçuş bölgesindeki tüm coğrafi koşulları, hangi dağ için kaç feet’te uçmaları gerektiği gibi tüm ayrıntıları pilotlara, kontrol merkezinin vermesi gerektiğini de ifade eden Özkaya, “Ben kazada ihmal görüyorum. Yaklaşma kontrol merkezi gerekli talimatları doğru verse, bu acı yaşanmayacaktı. Ancak geçmişte yaşanan ve bu tür kazalarla biten küçük ihmaller sonrasında, ‘Kıl payı kurtulduk’, ‘Verilmiş sadakamız varmış’, ‘Ucuz atlattık’ denmeseydi, bu kaza olmayacaktı. Ama demek ki geçmişteki hataların üzerine gidilmemiş. Biz kazada bir kasıt olduğunu düşünmüyoruz. Ama bir ihmal olduğu açık.” n DHA

İMRALI’da ömür boyu hapse mahkûm olan Abdullan Öcalan’ın yanına gönderilen Nasrullah Kuran ve Çetin Arkaş isimli 2 mahkûmun Silivri Cezaevi’ne nakledildiği ortaya çıktı. Kuran’ın avukatı Bedri Kuran, Habertürk’e 2 mahkûmun nakledildiğini

doğrulayarak, şu bilgileri verdi: “Önceki gün gönderdiğimiz

kargonun geri dönmesi üzerine durumdan haberdar olduk. Kargonun üzerine ‘Burada tutuklu değiller’ diye yazılmış. Savcılıktan bilgi alamıyoruz. Silivri Cezaevi’nde olduklarını belirledik.

Avukat arkadaşlar görüşmek için Silivri Cezaevi’ne gitti.

Ancak hükümlüler için görüş günü sınırlandırması olmamasına rağmen ‘Pazartesi gelip görüşebilirsiniz’ demişler. Durumdan endişeliyiz” dedi. n HABER MERKEZİ

T.C. ÇAMELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN İLANESAS NO: 2015/112 ESASDavacı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalı HÜSEYİN CAR-MAN aleyhine açılan Kamulaştırma bedelinin tespiti, tescil davasının yapılantensip kararı uyarınca,Davacı Karayolları Genel Müdürlüğünün 17/06/2011 tarih ve 2011/303 Kararsayılı kararı ile davalıya ait dava konusu Denizli ili, Çameli ilçesi, Cevizli Ma-hallesi, 525 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazın 3.584,65m2'lik kısmının ve De-nizli İli, Çameli İlçesi, Cevizli Mahallesi, 527 ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın73,03' lik kısmın kamulaştırılmasına karar verildiği,a- İlgilinin tebligat ve ilan tarihinden itibaren Kamulaştırma Kanununun 14. mad-

desinde öngörülen 30 günlük süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idariyargıda iptal, adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceği,b- İlgilinin kamulaştırma işlemine karşı Kamulaştırma Kanununun 14. madde-sinde öngörülen 30 günlük süre içerisinde idari yargıda iptal davası açması vedava açtığına ve yürütmenin durdurulmasına dair karar aldığını belgelendir-medikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tes-pit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal üzerinde davacı tara-fından talep edilen irtifak veya mülkiyet haklarının tapuya tescil edileceği,c-Açılacak davada husumetin Karayolları Genel Müdürlüğü'ne yöneltilmesi ge-rektiği,

d-Mahkemece tespit edilecek kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına T.C. Zi-raat Bankası Çameli Şubesi nezdinde açılacak hesaba yatırılacağı, davaya vetaşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan ve taraflara teb-liğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirilmesi ge-rektiği,e- İlgililerin iki haftalık süre içerisinde delil ve savunmalarını bildirmedikleri tak-dirde yargılamanın yokluklarında yapılıp karar verileceği hususu 2942 SayılıKamulaştırma Kanunun 10. maddesi uyarınca İLAN olunur. 15/12/2015

Basın : 216968 www.bik.gov.tr

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. MENDERES (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI2015/9 SATIŞSatılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi,önemli özellikleri:TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ : İzmir İli, Menderes İlçesi, Oğlananası ma-hallesi Mersinliçay mevkiinde kain tapunun 166 Ada, 3 Parselinde kayıtlıTARLA vasıflı taşınmazdır, taşınmaz sulama imkanı olmayan tarım arazisi-dir, az meyilli (%2-4), orta derin, orta bünyeli, orta erezyonlu, kestane top-rak grubundandır, zeminde ağaçlar, konutlar ve tarımsal nitelikli yapılar yok-tur, Aydın oto yola yaklaşık 1100 m mesafede olup, yol, su, elektrik ve be-lediye hizmetlerinden yararlanmamaktadır, sınırları korunaksızdırAdresi : Mersinliçay Mevkii Oğlananası-Menderes/İzmirYüzölçümü : 17.496,39 m2İmar Durumu : Yok , İnşaat tarzı kısmen 1/1000 ölçekli uygulama imar pla-nı içerişinde, kısmen yolda, kısmen depolama alanında kaldığı, depolamaalanının Emsal 0,50, Hmax:6,80'dir, kısmende 1/25000 ölçekli İzmir Bü-yükşehir bütünü çevre düzeni planı içerisinde uzun mesafeli koruma ala-nında, dere mutlak koruma alanında, tarım alanında kalmaktadır, taşınma-zın bulunduğu alanda 3194 sayılı imar kanununa uygun olarak imar uygu-laması yapılması gerekmektedirKıymeti : 612.373,65 TLKDV Oranı : %18

Kaydındaki Şerhler : "imar düzenlemesine alınmıştır" şerhi ile yükümlüdürSatış Günü : 18/01/2016 günü 14:00- 14:10 arasıSatış Yeri : Hukuk Mahkemeleri Yz.İşi.Md.odası önüSatış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanınyirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadaresatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Buartırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa ala-cakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci ar-tırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadansonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadarelektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edi-len değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve sa-tış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla be-delle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında peyakçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Sa-tış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebi-lir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tel-laliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir.3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindekihaklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler

ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları ta-pu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflasKanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp da-ha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olantüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındakifarktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen me-sul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksı-zın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelindenalınacaktır.5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açıkolup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmişsayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/9 Satış sayılı dosyanumarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 31/12/2015(İİKm.126)(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64'ekarşılık gelmektedir.

Basın : 216744 www.bik.gov.tr

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

ÖNCE şu temel gerçeği paylaşayım: Her türlü ihtilafta taraflar genel-likle kendilerinin haklı olduğuna inanır, hep karşı taraf suçlanır... Ayrıntılara fazla dikkat etmezseniz, tarafların kendilerini savunurken kullan-dıkları argümanları haklı da bulabilirsiniz.

Savaşlar da öyledir: Mut-laka ilk saldıran biri vardır; ama hiç kuşkunuz olmasın, onun da cebinde neden sal-dırdığını açıklayabileceği bir gerekçesi bulunur.

Bu durumda, sağlıklı bir değerlendirme için, gelişme-lere daha geniş açıdan bak-maktan başka bir yol yok.

Geçen yüzyıla damga-sını vuran 2 dünya savaşına boşuna “paylaşım savaşları” denilmiyor. İmparatorlukla-rın tasfiyesi, onların yerini küçülmüş sınırlara sahip ulus devletlerin alması, ardından birkaç ülkenin çıkarlarına göre oluşan bir “yeni dünya düzeni” için o savaşlar gerek-liydi.

İsterseniz lafı fazla uzatma-dan günümüzdeki gelişmelere göz atalım...

Suudi Arabistan 46 kişiyle birlikte bir Şii âlimi de idam etti. Ardından, İran’daki Suudi Arabistan’ın diplomatik tem-silciliklerine saldırılar başladı. Bunun üzerine, Suudi Arabis-tan ve “Körfez İşbirliği Örgü-tü”ndeki müttefikleri, İran ile diplomatik ilişkilerini kesme kararı aldı.

Kim sorumlu şimdi? İdam kararı alan Suudi Arabistan; ancak o da Tahran’ın kışkırt-tığı teröristlere müsamaha edemeyeceği gerekçesini ileri sürüyor.

“Haklı-haksız” birbirine karışıyor bu olayda...

Oysa İran, yıllarca Suudi Arabistan gibi ülkeleri suç-lamak için kullandığı “Ame-rikan yandaşı” sıfatını hak edecek bir yakınlaşma içe-risine girmişti ABD ile... İki ülkenin “ortak dost” saye-sinde yakınlaşması beklenir-ken, birdenbire savaşın eşiğine gelmeleri ilginç gerçekten...

Eşzamanlı olarak, Pakistan ile Hindistan arasında da tuhaf gelişmeler yaşanıyor.

Yıllardır birbiriyle kavgalı iki ülkeyi birbirine yakınlaş-tıran sürpriz bir gelişme ola-rak, Hindistan Başbakanı

Narendra Modi aniden Pakis-tan’ın Lahor kentine uğra-yıp Başbakan Navaz Şerif ile görüştü. İyi bir gelişme kuşku-suz. Ancak hemen ardından, daha önce ismi duyulma-mış bir Pakistanlı örgüt, Hin-distan’ın Pathankot Hava Üssü’ne saldırı düzenledi.

Pakistan ile Hindistan’ın yakınlaşma çabaları böy-lece berhava edilmiş oldu. Şimdi Pakistan’ın bu nevzuhur örgütle mücadele etmesi bek-leniyor.

Nasıl yorumlayacağız bu olayları?

Acaba Türkiye’nin kendi deneyimi bu gelişmelere ışık tutabilir mi?

“En ciddi sorunlar” lis-tesinde başta gelen “Kürt sorunu” çözüm yoluna gir-mişti. O uğurda, demokrasinin kanallarını da açacağı bek-lentisiyle, bayağı ciddi adım-lar atıldı; sırf terör sona ersin diye...

Sonuç? Türkiye yeniden savaş alanına döndü. Taraflar gelişmeler yüzünden birbirini suçluyor; ancak diğer ihtilaf-larda olduğu gibi bunda da suçlamaların fazla bir anlamı yok.

Hükümete dönüp “1990’lara dönmekle elimize ne geçecek?” diye soruluyor; tamam da, örgüt de 1990’lar çıkmazına ülkeyi sokmakla ne elde edeceğini sanıyor?

En fazla huzur ve istik-rara ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde terörün yol açtığı sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalıyoruz ve bunu yaparken de birbirimize giriyoruz.

Olayları birbirine bağla-yan gerçek şu: Krize yol aça-bilecek bütün ihtilaflar bir bir kaşınıyor ve bölge bir ateş çemberine dönüştürülüyor.

“3. Dünya Savaşı çıkar mı?” diye soruluyor ya, aslında savaş başlamış durumda. Savaşın iki tarafında da İslam dünyası var; dıştan ve doğrudan müdahaleler yerine, içeriden, ihtilaflar kaşınarak birbirimize düşürülüyoruz.

Bu oyuna figüran yazılmak-tan hızla uzaklaşmalı Türkiye; diğer ülkeleri de uyarmalı.

Nasrullah Kuran

Çetin Arkaş

14 Aralık 2015’ten bu yana sokağa çıkma yasağının devam ettiği Silopi’de, Demokratik Bölge-ler Partisi (DBP) Parti Meclisi üyesi Seve Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA (Kongreya Jİnen Azad / Özgür Kadın Kongresi) aktivisti Fatma Uyar öldürüldü. Pakize Nayır’ın Karşıyaka Mahallesi’ndeki evinde

dün akşam saatlerinde kurşun-lara hedef olan kadınların yanında henüz kimliği tespit edilemeyen bir erkek cesedi de bulundu.

Yakınlarının haber alamama-ması üzerine öğle saatlerinde ortaya çıkan olayın ardından cenazeler, yapılan incelemelerin ardından akşam saatlerinde Şır-nak Devlet Hastanesi Morgu’na

gönderildi. Hastaneye gelen HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik ve HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan, cenazelerin Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’a ait olduğunu belirterek, erkek cenazesinin ise yüzü tanınmaz halde olduğu için kime ait oldu-ğunun bilinmediğini ifade ettiler. n Melih YİĞİT / ŞIRNAK

DİYARBAKIR Baro Baş-kanı Tahir Elçi ve 2 polisin şehit olduğu Balıkçılarbaşı Meydanı ve Elçi’nin öldürül-düğü Yenikapı Sokak’ta 108 boş kovanın 28 ayrı silahtan sıkıldığı tespit edildi. Polisler-den birini öldüren silah, şüp-helinin yere attığı Glock. Tahir Elçi’yi öldüren silah ise henüz belirlenemedi. Elçi cinayeti ile ilgili yürütülen soruşturmada, olay yeri incelemesi sırasında toplanabilen kanıtların kri-minal incelemesi de tamam-landı. n DHA

DAEŞ, kadın gazeteciyi infaz etti

Silopi’de bir evde 3 kadın öldürüldü

‘Elçi’nin öldürüldüğü çatışmada 28 silah’

Biz birbirimizi yerken...

Seve DemirPakize NayırFatma Uyar