Nebi Ünler - Antoloji.comimg.antoloji.com/i/sair/pdf/9/nebi_unler_24359_03406.pdf · - kültür ve sanat Nebi Ünler (ADANASIZ YILGIN YAĞMUR) BEN SEVDİM AYŞE, FATMA, HATİCE,

Nebi Ünler- şiirler -

Yayın Tarihi:

18.12.2014

Yayınlayan:

Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

http://www.Antoloji.Com

www.Antoloji.Com - kültür ve sanat

Nebi Ünler (ADANASIZ YILGIN YAĞMUR)BEN SEVDİM AYŞE, FATMA, HATİCE,AMA HİÇ BİRİ DEĞİLDİ ARADIĞIM...YAPAYALNIZLIĞIMDIR NETİCE,'O' HİÇ BİR ZAMAN BULAMADIĞIM.

Eserleri:

.



''Gidiyorum...'' Yazmışsın

(Maral Dostu okuyunca... dökülenler)

'Gidiyorum'Yazmışsın....

BiliyorumAşkın mezarını kazmışsınKalp kırıkları...Güvercin çığlıkları...Dünya'ya kazık çakacakmışsın.

DüşünüyorumNe olacak?Duygularım...Sana verdiklerimin, vereceklerimin tamamıAyaklarının altında ezdiğin paspas...Babasının oğlu o...Prangaya vuracakmış... vurmuş... bu durumaSen zaten çoktan razıymışsın.

KabulleniyorumAdımı... hayalimi... herşeyimle beni,Yazdığın şiirlerin gibi...Yüreğinden Kazımışsın.

Biliyormusun?Gidiyorum' un bir anlamı'Güle güle git... ben de bit! ...'Diğer anlamı;Dur, gitme ne olur! ...'Diye yalvarmalıyım kiSen beni cehenneme it...Benden kaçacakmışsın

GörüyormusunYılgın Yağmur yüreğini çiğnedi dünDamağında tadı günahlarınSadakatimin iflasıdır bugün.Adanasızlık elbet devam edecekMezarına gömdüm ozanlarıBütün hatıralar gömüldü... aynen çürüyecekDeli Divane gönlümİstediğin yere... bildiğin gibiGit...Umurunda olmasınHıçkırıklar, kırgınlıklar, yılgınlıklarGünü yaşaDünü... dünlere bırak.Ulan kitapsızzzEbediyyen susacakmışsın..

Üşüyormusun



DüşüyormusunYüzüyormusunJüpiter donmuşJüpiter yanmışJüpiter yokBir Adana var,Bir de...? ..Ha! ha! haaaaa! ..Ey aynaaaaa! ...'Gidiyorum Yazmışsın! ...'

Adanasız, 25.1.2010 17:32 Y.Yağmur

Nebi Ünler



''Vedasız Olmalıydı...''

(Senden... İstifa ettim...Ayperi...)

Vermeden almanınAnlamsızlığı…Hicrana dalmanınHazımsızlığıYaşadığımız.

Dilim belki!Unuttum diye haykırır!Gözlerim belkiGözlerine çırpınırGizlenir… Hıçkırığımız.

Ey beni unuttuğunu sananUnutmadın… ben unutuldum…Gayrı değilim sihrine kananDiğer yarım: palavrasıyla kurutuldumBeyhude… Hırçınlığımız.

Ne yasakların, ne yasaklarımOlamam… Senin olduğun yerde…Birer birer söndü, lav püsküren ocaklarımSormuyorum nerde? ... Kapandı perdeBitiverdi… Çılgınlığımız.

Adanasız ve Yılgın Yağmur’suzYaşamayı isteyen sendin…Layık değildim… yaşa çamursuzBeni “sildiklerinle…” yendin.OLMAYACAK… KIRGINLIĞIMIZ.

Ne Ticaretli Fatma, ne Keler Dağlı Aysel'di sebepYüreksizliğindi... Yüreksizliğimdi... ve kararsızlığımızYaşamak arzun! ... Sende bir, bende üç… geçerli sebepVedasız olmalıydı … ve oldu… AYRILIĞIMIZ.

Adanasız, 27.01.10 Y.Yağmur

Nebi Ünler



'Acizin Biriydi...' Yazın Üstüne

(Mesut Uluyurt Gardaşıma...)

Bir karataş dikin başım üstüneKimliğimi hiç kimseler bilmesin“Acizin biriydi…” yazın üstüneEvliya Tepesi yeli silmesin.

Destursuzca girdik; efkarla sözeHayatın sillesi dokundu özeSuçum neydi bilmem gelmişim gözeAlın yazım; Jüpiter'e ermesin

Adanalı doğduk… mekandır Gedizİşkencehanemdir, cefamdır GedizÜç Yavrum uğrunda belamdır GedizMızraklı’yı yabancılar bilmesin.

Muratdağı, Akdağ, karşı tepelerKardona, Şahan’lar çifte küpelerÇamdenizi, defineci şüphelerKocaoluk, Göçük, gözde sürmesin.

Yılgın Yağmur için tutmasınlar yasKalmamalı ardımızda leke, pasŞiirlerim yakıp, kalemimi asHocam ardımızdan kimse gülmesin.

Adanasız, 09.01.10 – 03.44 Y.Yağmur

Nebi Ünler



'Adı Lazım Değil' Adı.

Evvel YAR! Ezel YAR! Ebed Yar! Heptir YAR!Bakidir... eksilmez damakta tadıYürekte O kanar, damakta O varO kim mi? 'Adı Lazım değil' Adı...! ..

Gök de ay, yer de yar... ben balık, O! su...Aşk yakar! ... Aşk yanar! ben alev, O! su...Kavuşmak bitiştir! ... Gelmesin O! su...O mey mi? 'Adı Lazım Değil' Adı...! ..

Yaşamak kavruluş, yanış yaşamakCananla var oluş, Hak'ka basamakMenzile her adımi, aşka aşamakO ney mi? 'Adı Lazım Değil' Adı...! ..

Yılgın Yağmur Adanasız kaldı ha!Şu gurbet aklımı baştan çaldı ha!Bir Ceylan bahtıma fena daldı haO dem mi? 'Adı Lazım Değil' Adı...! ..


Nebi Ünler



'Bak Hele'sine...

ELEMİ (İbrahim PATAZ) nin Bak Helesine...

Muhalifken garibanlık takınırBizi seçmediniz diye yakınırİktidarken halktan kendin sakınırKorumayla gezenlere bak hele

Çoban bizden amma, icraat yabanTarlaya hasrettir çürüdü sabanŞike vardır deyip, zigzaglar yapanFail meçhul diyenlere bak hele

Adanasız, 28.12.11 - 13.44 Yılgın Yağmur

Nebi Ünler



'BERAT' Der, Yüce Divan

Belli, çok dövmüş seni, hırçın dalgalar gülümİzi kalmış çehrende... saklanan, ayan beyan...Çöküverir birazdan, beklediğin o tülün,Sis dağılır... bir suret... dağılır enkaz, viran

Görünen yalnızlıktır... birazcıkta farklılıkRuhuma sinmiş benim, hüzünle, karamsarlıkNeyleyim ki bu hayat, göstermedi aydınlıkUzaklık, imkansızlık, nasıl kalırım civan.

En iyisi gömmeli, yılgınlığı derinePembe düşler kurmalı, hakikatin yerineYılgın Yağmur mutlaka, kavuşur seherineBelki umulan olur... 'berat' der, yüce divan.


Nebi Ünler



'beyazlalem' DİYE BİRİ'ne... Cevabımdır.

'beyazlalem' DİYE BİRİ'ne...

'Kimse uğramıyor uzun zamandır yanımaTepeden tırnağa hüzün kokuyormuşum meğerGeceler en büyük yoldaşımSabahlar uzak olsun diyoruz...Lakin pek yakın geliyor tanAma gün geçemedi saçlarımı ağarmakta! !Daha yirmibeşimdeyim yetmişbeşimde gibi..Hayatmı boğuyor yoksa ben mi yüzemiyorum..................................27.08.2010 03:22 - beyazlalem'

Diyorsun ya... çoook muterem 'beyazlalem'Çaren olamadığıma üzülüyorum...Çünkülerle, imkansızlıklarla dolu bu alemBeceriksizlikliğimle, acizliğimle süzülüyorum.

Belki kolay olurdu... seni kandırmakPembe, pesbembe bir kaç yalanla...Neyi çözebilir ki? .. ulaşılmaz sandırmakBu yüzden, başım hoş değil gayrı sanalla.

Doğrudur birzaman ben de arandım'Rrişilmezimi' şu sanal alemde...Neler gördüm, neler duydum, ne kurşunla... tarandım!Hiç bir beklentim kalmadı... o 'gözleri badem' de.

'Beyazlalem' aradığın olamam ki ben senin'Beyazlalem' olamazsın üzgünüm...Ey tövbekar Yılgın Yağmur hazır kefeninDiyorum kendime... korktuğumdan düzgünüm.

Bir 'beyaz güvercin' vardı... yalanmış yalanGözler bile... gözler bile... aldatırmış, saf aşıkları...Dolanmış, aşiret, yasemin... tüm filan, falanVarsa; 'HESAP GÜNÜ ' temizleteceğim kirli bulaşıkları.

Sorma adresimi bir mekanım yok... bir mezarım yok!Bir yalanım, bir hayal'im, bir serabım... sanalım yaniBir 'beyazatlı' dan... bir ok yedim.. bağrıma bir okKarardı tüm dünyam... ben de dert gani.

Bırak beni bırak! git uzaklara... sakın gelme giiiiittt!Belki de aranan sana der; gel 'beyazlalem...'

Adanasız, 2.9.2010 19:56 - Yılgın Yağmur

Nebi Ünler



'Bu Yangın Kırk Defa Söner Geçerdi...' Deli

(Delibal-Celil Çınkır Gardaşımıza... Nazire)

Bu yangın kırk defa söner geçerdiKalbimde çıkmayan izi olmasa...Elbet gönül başkasını seçerdiGözlerinde aşkın pizi olmasa.

Ahları, vahları, kurşuna dizerHuzuru göl yapıp içinde yüzerYar döşünü binbir buseyle bezerÇoşardım...Ayrılık çizi olmasa

Farsak söyler Karacoğlan sözünüAvşar bilir Dadaloğlu közünüDüşlermiydim çukurova düzünüİlkgözağrım Kozan kızı olmasa.

Kozanoğlu, Gizzik Duran dağlardaAdanakarası * ziyan bağlardaGurbetin mıhını, beton çağlardaÇekmezdim, zamanın hızı olmasa.

Yılgın Yağmur emeklisin dedilerEkmek verip ömrümüzü yedilerİnermiydi, damda gezen kedilerŞu ölümün soğuk yüzü olmasa

Adanasız, 21.12.11 Yılgın Yağmur

* Adanakarası: Bir üzüm çeşidi.... bağlarımızla birlikte köyümüz de o da kayboldu....

Nebi Ünler



'Eleni Karaindrou' dan 'ulysses gaze' yi Dinlerken....

Karşıda karı erimiş dağlarSıcak bunaltıcı bir hava...Bir damla yağmur duasındadır bağlarBiçilmiş buğdayların hasretinde kiTarlalar sarı, sapsarı.Asılı kalmış uçurtmam gibi, bulutlarKarıncaların koşuşturmalarıBir nazlı sevgili gibi davetkârVe cüretkâr, karşımızda Muratdağı.

Fokur fokur yüreğimBir şeyler batıp çıkmaktaSızım sızım ciğerimi sanki,Parça parça, tüküreceğim birazdan.

Kulağımda bir İstanbul Şarkısı"Ada Sahillerinde Bekliyorum..."Olacaktı ki buz gibi bir,Adana Boğma Rakısı...

Bir çocuğun hayaletiDolaşmakta, geniş geniş odalarını,Eski konağın...Camları kırık pencereler,Sıvası dökük, çırılçıplakResimsiz duvarlarında,Asılı bir yalnızlık...Bakıyorum resmine, içimi çekerek,O Yunan güzeliyle, tek ortak yanımız,İstanbul olmalı...

Mızraklı daBir İstanbul yaralısı DivaneSaç sakal birbirine karışık...Galiba ona göre her insan bir meyhaneO sadece ağaçlarla, kurtlarla, kuşlarla barışık!İstanbul'u anlat diyoruz...Bir tek cevabı;Mızraklı çok şahane.

Aşağıda Gediz'in ışıkları yanarkenBüyükşahan, Küçükşahan, KaradonaÇoktan kararmış...Çamdenizi'n de Mesut Hocayla benBirde İstanbullu divane...

Biz İstanbul diyoruz,Kızkulesi pırıl pırıl olmalıCıvıl cıvıl olmalı boğazAyasofya, Sultanahmet, TopkapıBoğaziçi, Fatih Sultan Mehmet KöprüsüBeyoğlunda gezerken...



Kesiyor sözümü divane:Mızraklı çok Şahne...

Kozaklı'dan aşağıya inerkenBağırıyorum karanlığına dağların;Tek ortak yanımız İstanbul olmalı! ..Bir de.. Eleni Karaindrou'danUlysses Gaze yi dinlerkenKi... Sarhoşluğumuz.


Nebi Ünler



'Elif Doktor Olacak' Demişlerdi

Artık bitti,üniversteyi kazandim,doktor olucam.Dedin ya ÇALIKŞU... can arkadaşım...İçim yandı, belim sızladı... bak saçımı yolucamBir Elif vardı... ona da yanmıştı sevdalı başım.

Bir Elif vardı hem de ne ElifO mavi giyerdi, ben kırmızı...Baygın baygın bakardı... Hep gülerdi ElifKonuşamazdım dilim tutuk, yüzüm kıpkırmızı.

Ben 3 dersen takmışım o teşekkür almışGüzeldi... çalışkandı, zekiydi... dengi değildim...Anası öğünüyordu tıp da okuyacakmışUzun uzun baktım aynaya... İmkansızlığa eğildim.

Bir Elif Vardı baygın baygın bakardıGülümserdi daima... ben için için yanardımGüzel gözlerinde zaman ışık hızı akardıBir araya gelemeyiz diyerek kanardım.

18 di yaşım, hani taş atıp altına baş uzatma zamanıGurur yapıp kaçtım ona uzak yerlere...Abi demişti hain, yine hatırladım o kötü zamanıAynen sızlıyor belim... yine gittim o derelere.

Elif Doktor Olacak Demişlerdi; yıkılmıştımDoktor olmak kim? Ben kim diyerek...Diğer Elif Öğretmen oldu... ona da kırılmıştımBen sıradan bir memur, postu giyerek.

Yılgın Yağmur sevdi, daima sevdi kırktan çokBeddua etmedi hiçbirinin ardından...Herbir sevgiliden yedi, kırk hançer, kırık okKapkara sevdalar yüzünden sürülmüştür yurdundan.


Nebi Ünler



'Kuduz Belirtisi'ne...

Galiba sirayet etmiş, o dediğin maraz,Bir kaç cümlecek yetmiş, muhatabına....Kırbaç gibi, okkalı, ağır hatta biraz,İnivermiş 'adı lazım değil'in suratına.

Mesela olmalı, o hep ışıksızGözbebeği hep kırmızı meselaİnkârcı, öfkeli, hırçın, sabırsız,Kahve rengi gözlerime der; ela.

Hayırsızlıkla, vefasızlıkla, korkaklıklaAnılırmış yar katında adımız...Yokmuş kitabımız!Acizlikle, kalpsizlikle, sopalıkla,Bazan uyuz, bazan kuduz imiş tabiatımız.

Havada süzülür Beyaz GüvercinAçık avucum da bir tek papatya...Jüpiter' de tutsak, gelmez habercinYılgın Yağmur vuslat, boş bir ütopya.


Nebi Ünler



'Neme Lazım' Bir Sigara Yaktım...

(C. Karabulut dostun 'Neme Lazım' şiirine)

Ayak izleriniz vardıSayfamda...Gözlerim kapanıverdiBir sigara ağzımda.

Kâğıda dökülüverdiLav püskürmelerim...İçimde bir şeyler sökülüverdiAnlamsızdı öksürmelerim.

Fırtınalarda gönlüm,Ömrüm, sınırı meçhul bir sahra...Bilsem de demeyecek 'döndüm! ...'Sineme iner... iner... iner kör bir tahra.

Şiirler okurumİçinde hiç olmadığımŞiirler dokurumOlmadı, hiç olmadığın.

Ey! Jüpiter Ülkesinin Beyaz atlısıGel diyemediğim gibi, asla Git! ... demedim,Henüz yakalayamadım bir ANKA KANATLISIBen RÜYALARIMDAN gayrısını sevmedim.

Neme Lazım... yine bir sigara yaktım...Gizlemeliyim, güpegündüz gördüğüm yıldızları.Gaipden... Yılgın Yağmur dediler baktım,Neden unutamayız ki, şu mahir hırsızları?


Nebi Ünler



'Oku'

'OKU'

'Oku' diye başlamış ebediyet ışığı'Çin'de olsa da gidin' demiş ilim aşığı'İstikbal göklerdedir' tutun hep çağdaşlığıO Ata hatırına... durma, okula çık gel.

Nebi Ünler



'Seni ben Ellerin Olsun Diyemi Sevdim'

(Nalan Altınörs'ü Dinleten Ayhan Gardaşıma...)

'Seni ben ellerin olsun diyemi sevdim'Halbuki sensizlik ölümüm derdim...Sevdiğim... ben seni niyemi sevdim?Deliyim... ben seni rüzgara verdim.

Üzülme... yaktığın canın külüneÇoktan, sarıldım ben, mazi tülüneZerre ahım olmaz, elin gülüneDeliyim... gönlümü yalana verdim.

Bir hayal, bir serap, hiçlik anımdıSandım ki her yalan, sonsuz canımdıSevdanın ödülü, lav'dan kanımdıDeliyim... ömrümü talana verdim.

Deliyim... aşk değil hasreti derdimÖmrümü yoluna şevk ile serdimBilirsin ki hep bahtıma küserdimYağmur'um varımı hasrete verdim.

Deliyim... düş değil imkansız derdimDeliyim... okumu boşluğa gerdimDeliyim... aynamı yerlere serdim...Deliyim... Yağmur'u Yılgın'a verdim.

Adanasız, 19.06.10 -01.00 Yılgın Yağmur

Nebi Ünler



'Sev Dedi Gözlerin' Sevdim Çok Sevdim

O köşede gördüm ilk defa seni'Sev dedi gözlerin' sevdim çok sevdim...O göl kenarında içerken beni'Sev dedi gözlerin' sevdim çok sevdim.

Unutupta dışımızda her şeyiKaplamıştık içimizde her neyiYudumladık aynı anda AŞK meyi'Sev dedi gözlerin' sevdim çok sevdim.

Sen vardın, ben vardım, birde AŞK vardıSen aldın, ben aldım, bitmez AŞK vardıSen Yar'dın, ben yar'dım bizde AŞK vardı'Sev dedi gözlerin' sevdim çok sevdim.


Nebi Ünler



'Yazıklar Olsun Kalıbına...'

'Yazıklar olsun kalıbına' demişsinÇok haklısın ağaFarkında olmadan bana ne çok tüyo vermişsinBir kaç tanesini kullandım ağa.

Artık müjde vermene gerek yokBeklediğim müjdeyi bir ay önce aldım...Kaybetmişlerin küfrüne karnım tokBen Ticaret Liselimin aşkına daldım.

01.02.10 Kozanlı Yağmur

Nebi Ünler



'Yazıklar Olsun Sana...'

"Yazıklar olsun sana..." demiş ela gözlü yarCanımı yaktın canın yansın... bedduası harNeyleyim, suçluymuşum! Ne söylesem... dinlemezMevlam bilir herşeyi... Eyleyemem intizar.

Ne seller gelip geçti, altından köprülerinNice ciğerler deldi yalandan törpülerinMezarsız bir güvercin... Bitmişti hani sevdaBensiz söylenecekti yağmurda türkülerin

Yılgın Yağmur Gediz'de sezsiz yaşıyor sensizSevda bir kere ölür... gömdün beni kefensizİstemem üzülmeni, yaşa gönlünce yaşaGemiciyle ölmüş AŞK, asla olmaz bedensiz.


Nebi Ünler



-Ölebilirim

(Gülnare Leman'ın '-Ölebilirim'ine...)

Aşka; aşıklara boynum incedirAşkı bilmeyene, gündüz! gecedir.Aşık için canan, kutlu, yücedirAşk yolunda canım verebilirim....... Yılgın Yağmur

Adana, 19.06.2007 11:05 Nebi Ünler

Nebi Ünler



(...) Düşleri

(...) DÜŞLERİ

Neden ağladığını sormayacağımÇılgınlığın sonu yalnız kalmakmışNiçinimle seni yormayacağım.

Nefretin gölgesinde yaşamakÇığlığında masumiyetin... bir hayat hikayesiNe çirkef bataklığı, ne Uğursuz basamak.

Nasılda gülümserdin... o sahte gülüş nerde?Çapulcu kargalar ve sırtlanların iştahı bitmez...Ne yaparsan yap! kapanıyormuş perde.

Nerdesin? Nerdeyim? hani sevdamızGüvercinle uçmuş... Yağmur ve (...) DüşleriNeticesi... toprağın altına kaldı kavgamız.

Kozanlı, 09.02.2010 12:08:00 N.Ü.Yağmur

Nebi Ünler



... Kütahya'da Türkçe Olimpiyatları...

Allah Allaaaaahhh!Ne diyecektim unuttum...Ne yazacaktım...Allah Allaaaaahhh!Galiba dimağımı uyuttum.

Küyahyada bir kafedeyim yapayalnızımÇocuklar girdi Türkçe Olimpiyatlarına...Ben kapıdan döndürüldüm... kararsızımNe diyeyim, bu organizasyon bozukluğuna?

Biraz sonra, Gedize yolum biraz keyifsiz,Kısmet değilmiş görmek, O atinin çiçeklerini...Akıncı torunlarının akını, değilmiş hedefsiz!Allahım hep koru, bu

Bana ne öküzün altında buzağı varmış...Ben gördüğüme inanırım... Bunlar ati de Türkçenin güneşleri...Yılgın Yağmur hep, bu çocukları bekler, bu öğretmenleri ararmışHey Oğuz atam! Ey Resulallah! Asla sönmeyecek bu Türkçe güneşleri.


Nebi Ünler



...! ... Yorgunluğuna

Evi taşıyacağız hocamDiyerek; öğle sonu için izin aldım Sinan hocadanİki işçi ve çoluk çocukÜçüncü kattan indir,İkinci kata çıkar!İnsanın canı çıkıyor burnundan.

'evim seni çok sevmiştim... taşınıyoruz...Artık ben seni göremeyeceğim...Seni sattılar... dinlemediler beni...Güle güle güzel evim....'Diyordu, köşeyi kucaklamışGözleri boncuk boncuk ağlamaklı Yağmur Orkun'umFark edince beni kaçtı içeri! ..Babası gibi duygusal, vefalı, sadık ve sevdalı olacakÜstelik de ağlamaktan utanacak,Zaafını göstermekten kaçacakİçi kan ağlarkenGülüşüyle, tebessümüyle, mutluluk maskesiyle yaniBütün dünyayı aldatacak, kandıracakGururlu olacak...Büyük adam olacak Yağmur Orkun'umDelikanlı Abim dediğine asla küfretmeyecek.

Birinci katını kiraya veriyoruzÜçüncü kat boş kalacak şimdilik...Dışarıdan bir merdiven,Birazda genişletmek şart...Doğal gaz bağlanmayacakmış bu yılKalorifer döşetsek cüzdan tamtakırSobayla idare edeceğiz mecburen.Gece saat 2 de uyudu oğlumHorluyor ve sayıklıyor'baba ablamı dövme... beni dövme...Adanaya gitmeeeee! ...'

Perdesiz pencerelerYarım paket bitti, yenisini açtımArka balkon da küçük bahçemiKeyifle seyrederken...Yarın mesai var... oğlumun ardına uzandımRahatsızlığı uyutmuyor, uyutmayacak bu geceKara kızıma bir kaç tokat vurmanın.

Perdesizdir pencerelerCamdan görünen salkım salkım koruk üzümlerYeşil, sarı ekşi, tatlı EriklerHer yanım dökülüyorGülümsüyor oğlum, yanağını öperkenYeni evimizde ilk sabahındaNedir bu içimdeki sızıUlan Yılgın Yağmur



Bin gelinciğine git okulunaBelki.......! ...........Yorgunluğuna.


Nebi Ünler



.... antoloji.com ve Reklamlar

Güzelce Bir resimKarşısında bir isimAltında bir not132 arkadaşı var

Yaş : 23Medeni Hali: BekarMeslek :................Boy : 1.74 cmKilo : 57 Kg.Eğitim : ÜniversiteSigara : EvetAlkol : EvetDurum : İlişkiye Açık

İlişkiye Kapalı olsaydı zaten,Burada ne işi vardı, Ulan kaçık!Paranın her kapıyı açtığı çağdayızEdebiyatçılarındaReklam yapma hürriyeti olduğu apaçık.Amma ve lakinBizlerinde birazcık huzuru, neşesi kaçık.

Mesaj AtKamera Aç

Yazık birazcık para içinTanımadığın insanlara oranı buranı,Yatağını aç....

Edebiyatın şahikalarından olmalı bu reklamBir tıkla,Sonrası malum! ...Müşterisi olmalı kiBu reklamlara revaçAman aman benden uzak olsun böyleleriDostlar benim gönlümSadece edebiyata aç

Bu reklamdan rahatsız olan dostlarBana göre de çok haklısınızSizleri yürekten destekliyorumBiz neme lazımcılardan,“Bana dokunmayanlar bin yaşasın”Diyenlerden farklısınız…Ama başarılı olmanızı hiç beklemiyorum.

Devir iktisat, ekonomi devri dostlarUmurunda mı yetkililerin,Sizin isteklerinizin, kaç para değeri var…Bastır parayıTelevizyondan, gazetelerden, sokak panolarından



Paranıza göre boy boy, sınıf sınıfHer yerde reklamlar.

Yılgın Yağmur’un umurunda olsa daYapabileceği fazla bir şey yokAntoloji yetkililerinin insiyatifindedir her kararFazla konuşanaDokunuverir birkaç okBuradan çokmu farklıdırOdamızın içine girenTelevizyondaki çeşit çeşit kanallar.Reklamlar… Reklamlar…. Reklamlar.Yorum yapmayacağım gayrıDaha nasıl olacak yaşarsak göreceğizantoloji.com da reklamlar.

antoloji.com hayırlı işler dilerNe diyelim hepinize..... güzeller! güzelliklerBiz kelaynak kuşları için tek dileğimEşsiz ve mükemmel şiirler

Yazık be yazık! yazıklar olsun size sayın yetkililerMeraklıları zaten oralarda bekleşiyor olmalıNe alemi var bizlerin edebini bozmanınBir tık öteye gidiversinlerKöklerine kıranmı girdi sankiBunların müşterisini bulduğu siteler


Nebi Ünler



........ Uzak Durrr.

Ben, yazsam da, yazmasam da,Ahhh! Zülfü yare dokunur...Offf! Sorsam da sormasam daBir mesaj gelir... UZAK DURRR.

Ferman varsa; uyacağızSes verirse duyacağızÇok yakında kayacağızİstiyorsan, tuzak kurrr...

Yanmı baktım kavuğunaKışt demedik tavuğunaYılgın Yağmur yavuğunaEn köründen bıçak vurrr

Kurşun zamlı... bıçak vurrr

Adanasız, 08.01.2010 12:56 Y.Yağmur......

Nebi Ünler



......... Demişsin Hüzün Sultan

“Epeydir gönül koymamıştımYazdığım şiir hecelerine” demişsin Hüzün SultanHiç böyle sitemkâr söz duymamıştım.

Benim martılarım yok… kumrular yaklaşmıyorAkdağ-Muratdağı arası… Gediz gecelerindeUnutmuşum galiba… tavanda hayali oynaşmıyor.

Çok şükür delirmedim… Ramak kaldı desemdeKöpeğim Coli’nin dişi… giysiler delik deşikAvunuyorum ya… Eskisi gibi gülemesemde…

Boş veeeeerrr derdim eskiden… umursamazdımKılım kıpırdamazdı gidenin arkasındanYeni… yeni bir sevda… Asla duraksamazdım.

Toprakmı çekiyor ne? Gaibi Allah bilirKöpeğimle tarlamda nede çabuk geçiyor zamanDiktiklerime bakılıp, yiyemeden gitti zavallı denir.

Kendim için değil bu fidanlar… kendim için değilBademler, cevizler, erikler, kirazlar, ıhlamurlar v.s.Kuşlar, böcekler, belki çocuklar… dallara der eğil.

İkibinon derken, bu yılın Temmuzunda ancakEmekli olabildik… Yalana dönüşürmüş doğrularNe mis gibi teri var, ne elimde bir sancak

Adanasızım… ürperiyorum, üşüyorumBabam geliyor aklıma… beyaz, bembeyaz sakalıUyan yirmiüçyıllık uykundan yetiş baba düşüyorum.

Neredesin baba? Neredesin baba? Baba neredesin?Canım babam neden? Meçhule açılan bir penceresin.

Buz gibi odamın tavanındaBiriken duman, sigaram ve soğuk pek yamanSislenmiş hatıralar ömrümün yavanında

Yılgın Yağmur, vuslatlı sevdaları O alsınSerde Adanalılık varÜstü kalsın….

Adanasız, 30.12.11 – 23.47 Yılgın Yağmur

Nebi Ünler



...Ve Babam... Ve Kaderim...

Sana bir ömür verdimBedenimi… Boyumu bosumu…Gençliğimi derdin,Çok gördün bir zerre hoşumu.

Ciğerimden üç parça verdimHatalarımdı hiç unutmadığınYetmedi ruhumu gerdin ha gerdin…Dertlindim, bir türlü avutmadığın.

Şimdi daha iyi anlıyorum babamınDört kez evlendim dört kez öldüm sözünüMezar taşı, rahatlamasıydı anamınToprağımız doyuruyor, Belamızın gözünü.

Babam ve ben mal canlısı olmasak daKaderimizdi, rezil edenimizi çekmek…Hiçbir zaman kocaman hayaller kurmasak daZehirdi bir ömür, lütfen,sunulan ekmek.

Sen gittin… kurtuldun… yetimim babamKime yaslanırım… kime gönlüm açarım…Bıraktım gururu, şerefi… kalmadı çabamEmanetçi… gelir… bende… bu dünyadan kaçarım.

Ben... Ve Babam... Ve Kaderim... Ve....Çok şükür Mevlamız... Daha beter olmakta vardı...Yılgın Yağmur silik, aciz, rezil, ezik... ve... ve...Yağmur Orkunum sakın deme; babam bir kahramandı.


Nebi Ünler



“Korkak” DEMEK KOLAY

Feda etmezmiydimBu canı, bu teniYürekli bir bakışa?Ama sen, sevilmeyeBile tahammül edemeyecekKadar korkaksın ………………”

Diyen delikanlımYani birazcık kanı deli, dolu akan Can.Dinledinmi ağabeylerini hiçDevrimci ve Ülkücü denilipKurtarılmış bölgeler icat edildiğiniKardeşi kardeşine kurşun sıkanFedailer haline getirip,Kullananların olduğunu.Kahramanmaraşı, Çorumu, SivasıAnlattılarmı sana…Bazılarının toprağa,Bazılarının işkencehanelerde,Hoş geldinden sonra çürüğe çıkarıldıklarını,Bir soldan, bir sağdan olsun diyerek,Sehpalarda can verenleri, ana kuzularınıBilirmisin sen delikanlım;"Bana bir şey olursa, cezaevlerindeki yandaşlarınıKurşuna dizin.." denildiğini, diyenleri,Kim vurduya gidenleri,Tanırmısın.Sağcıyı solcuya, solcuyu sağcıya sorgulatanlarıMamakları, C5 lerdeki sansürlü hikayeleriDinledinmi hiç, mağdurlarından.Ben askerdim o zaman,Tesadüfen kurtuldum, çok çanslıydım.Bülbüllerin şarkılarında, bu yüzden geçmemiş ismim.Gerçi, cürmüm olmamıştı Allaha şükürAmma,Bir bülbülün "filan.." demesi …! …Fazla bile gelirdi, anandan emdiğin sütünBurnundan, fitil fitil getirilmesine.

Sonra gördük, dava arkadaşlarının,Birbirlerini harcayışını,.Ezilenler, gariban vatan evlatlarıydı hep,Her zaman olduğu gibi, hepside masumdu galiba…Sonradan siyasete de girdiler, yeniden,Ülkeyi yönetemeyen o beceriksizler.Olan gençliğe oldu, yanan babalardı analardı,Yani tertemizdi, büyükler....

Kusura bakma biraz yaramı deştinCahil cesaretiyle çocuklarımı babasızBoynu bükük koymaktansa, korkak olayım, birazcıkBüyür yiğenlerin... Bir de emekli maaşı bırakırım.



O zaman belli olur,Yani dört yıl sonra, korkup yada korkmadığım...Benim tahminim,Yılgın Yağmur korkmayacaktır.

Adana, 05.06.06 Nebi Ünler Yağmur

Nebi Ünler



01 Adana, Yağmur, Asker! ..

(Davul Zurna çaldırarak Askere Gidenlere...)

Yıl bin dokuzyüz seksen, On yedi Mart askerizCebimizde sülüs var, Kayseri sonra Sivas...Vatan borcu diyorlar, vatan sever geçleriz,Kızma bana Çavuşum, sıfır bir bana miras.

Memleketim Adana, Sivas da her taraf karMuhabere Kırksekiz, Telli bölük adresim...Sigaramın dumanı, gözümde tütüyor yar,Komutanım Bağışla, ben üç günlük askerim.

Sağa dön, sola dön, marş, Temeltepe yönümüz,Kar üstünde giyindim, ıslatıp da başımı...Sanki uzaydan geldik, hem dövüp hem sövdünüz,Bela bulmayım diye, Sakladım Göz yaşımı

Doldurup vagonlara ayırdılar Sivas danAsker fazla gelince, Ondört günün sonunda...Bu yüzbaşı bir baba, hoşlanıyor şakadan,Sakın firar etmeyin, İstikamet Ankara.

Resul, Fethi ve Nebi, bir Manga da birleştiEtimesgut'da Tankçı, halimizden memnunuz...Bir kominist yüzünden, Erbaşlar çok değişti,Askerlik böyle imiş sürtülüyor burnumuz.

Ondört gün Sivas'da kuş, Kırkbeşgün Ankara'daKırkbeşgün, sel'den izin, Acemilik bitti benim.Yağmur yolun Denizli'ye, bir gün konuk Ankara'daOnbirince Tugaydayım, Tank Bölüğü neferiyim.

Etimesgut, 30.06.80 Nebi Ünler Yağmur

Nebi Ünler



01 Adana... Yağmur Asker Denizli'de

Askerlik böyle imiş, sürtülüyor burnumuz.Gayrı, usta askeriz, Ege'de Denizli'deİhtilal geldi çattı, askerlik gururumuzVatan borcu bitecek, Yirmi ay Denizli'de

Beş günde bir mutfağa, karavana temizlikHiç uyku uyumadan, tutardım her nöbetiAnarşiymiş terörmüş, bitiverdi semizlikMevzu bir kez açılsın, bitmez kışla sohbeti

Gerzeler köyü vardı, domuz deresi vardıSu deposu Tankçı da, bitmezdi hiç suyumuzBizim Kide bağlardan, incir üzüm çalardıMaalesef değişmiyor, sivildeki huyumuz

Nöbetim başlayınca, üç İhlasla bir ElhamOkurdum da, babama, uzun ömür dilerdim.Hiç bitmesin içimde, asla şiire ilhamHep sevdim ben Allahım, yoksa nasıl pişerdim

Vatan borcu namustur, yiğit namussuz olmazSayılı gün biter dost, bizde teskere aldık.Asıl askerlik hayat, hangi güzellik solmazBir gün ölüm müjdeler, Yağmur baş başa kaldık,

Adana, 22.11.07 Yılgın Yağmur

Nebi Ünler



02 Haziran 2008

Koca Cami’ye kocaman,Kapkara bir bayrak asılırdı…Kalenin tepesinde akşamdan,Bir ateş yakılırdı.

2 Haziran Kozanda Kurtuluş BayramıKozan, köyden gelenlerle, dolar taşardı…Eskimo, bicibici, dondurma, kaymak, ayranBütün Kozanlılar adliyenin arkasına koşardı.

Dolma tüfekli,hançerli,mağrur, çetelerDevamlı, ateş ederlerdi, Bayram bitene kadar…Köylerde, Mayısın Onbeşinde verilirdi karnelerAcırdık! Kozanda okuyanlara, hallerine bakar bakar! ...

Koca Caminin kapısındaki zincirli gelin kurtarılırdıAlkışlarla indirilirdi! Minareden, o kara bayrak…Bando çalar, yarışmalar yapılır, folklorcular oynatılırdı,Kozan’ın her yerini donatırdı nazlı al bayrak.

Otuz yıldır gitmedim, Kurtuluş bayramınaYine öyle güzellikler varmıdır, bilmem…Kâmil, tuz diye, şeker katar mı Çirçirin ayranınaİmkânsızdır! O bayramları tekrar yaşayabilmem.

Bu gün gitseydim, O çocukları görürmüydüm!Diye! Hayıflanma boşu boşuna Yorgun Yağmur…Maziye dönmek mümkün olsa! hiç büyürmüydün?Dün kayıp, Yarın meçhul! Bugünü yaşa Yağmur

Adana, 02.06.08 Yorgun Yağmur

Nebi Ünler



03 Aralık 2008

Çekilince el ayak, uyur kalabalıklarKapılar sürgülüdür, pencereler aralık…Zaptedemez gönlünü, yar ismini sayıklarGözyaşın da üşüyor, tarih tam üç Aralık.

Gün çekilir aradan, gece çöker alemeHa bir mezara girer, ha kendinden kaçarsın…Hasret yanardağ olur. Lav hükmeder kalemeÇıkıp gelse sevgili! ... Ona neler açarsın.

Ay terk eder semayı, yıldızlar bulutlanır,Utanmayı bırakıp, sevenler gece ağlar…Yaradan’a el açıp, birazcık umutlanır,Madem henüz ölüm yok! ... Şafak gündüze bağlar.

Kaçıncı rüyasında, canından çok sevdiğinYinede kıyamazsın, edemezsin beddua…Ya! O da uyanıksa! ... o’dur (tel) gizlediğin,Adanalı bir yiğit, asla etmez beddua.

Pembeleşir yanağın, güvercin şahit buna,Yarı ölü yatarken, ismimi sayıkladın…Zincirim kırılacak, ulaşırız sonunaBen o ela gözlerden hiçbir şey saklamadım.

Tereddütün boştur boş, gel de! ... Uçup gelirim.Yaşıyorum hep seni, O anı zerre zerre…O beni öper iken! ... belki ölebilirim,DEDEOĞLU yaşatır, aşkını zerre zerre.

Gediz, 04.12.08 DEDEOĞLU Y.

Nebi Ünler



03 Şubat 2008 Yeni Başlangıç

Üç gün, üç gece sonrasıPerşembe akşamı,Cuma, Cumartesi veAradığım sorunun cevabını bulmanın tatlı huzuruPazar akşamı,Kendimin katili olmamamın gururu, mutluluğu.

Cuma günüDolaştım bir başımaSeyhan Baraj gölününYamacında, Balcalı'daÜç adım ve sonrasıKulağımda Babamın'Ecel geldi! ........ gelmedi' diyen sesiCuma akşamı Lise arkadaşım İsmail gittikten sonraDolaştım, Seyhan'ın kenarındaRegülatörden aşağı! ...Yada şuradan! ...

Gece bir başka sallanıyor gençlik KöprüsüAha şu direğe tırmansamTepe aşağıBir küt sesi...Ensem de yine, Babamın nefesiSarsıldım birdenSanki gerçekten tokadını yemiş gibi'Oğlum;Ermişin biriBir su kenarında abdestini alıyorSudan bir ses: 'Ecel geldi! .......! ...... gelmedi! ...'Bir genç geliyor, soyunup atlıyor suyaBir daha çıkamıyor kıyıya'Anladım' diyor ermiş,'Ecel gelince, kim kaçabilmiş.'

Yutkunuyorum,Cumartesi, ve Pazar akşamına kadar dolaşırkenOtoban köprüsü,Gençlik Köprüsü,Son sürat giden arabalarÇözümüm değil,Heeeeeyyy bana her kızdığındaAcele kiralık bir koca bulan! ! !Kimi, kimleri istiyorsan, keyfin bol olsunTepe tepe kullan.Yaaaaarrrr! diyemem artık başka bir güle,Yaradan neyi kısmet ettiyse sana,İster, Cennetin baş köşesineİsterse Cehennemin dibineYolun açık olsun git güle güle

Üçüncü günün sonunda



Kurtuldum dertlerimden, kederimden, senden,Yılgın Yağmur bir başına yaşayacakGörsede seni inan ki,Bu Yürek, Asla! seni bir daha tanımayacak.Deli gönül uslandı gayrıYaratılmışların aşkına, uzak duracak.


Nebi Ünler



05 Temmuz 2009 Pazar Ahmed'in Düğünü

Borumu buuuuu! ! !En küçük yiğenimin düğünü var!Gideceğiz, gitmeyeceğizTerettüdü giderildi sonundaCumartesi öğle sonu,Çoluk çocuk hep birlikteAdana’ya gidilecek.

İki aydır, bezginlik veren;Arık Market’in oradaki 3 katlı eviAlalımmı, almayalım mı?Altınkaya’daki daireyi,Satalımmı, satmayalımmıTartışmalarına bir virgül,Tuğba Hilal, Merve Gökçen ve Yağmur OrkunAdana sıcağında bicibici yiyecek.Beş Temmuz Pazar akşamıMenekşe Düğün SalonundaAhmet’in Düğününe teşrif edilecek.Noktaaaaa(.)

Öğlenin ikisinde çınar yokuşu120'yle çıkılıyor...Direksiyonda yiğenim AyhanKucağımda Yağmur Orkun'umGördüğü her arabayı geçmesini istiyorBen yavaş yiğenim dedikçeBir sigara yakıp,'Dayı arabanın hakkını vereceksin'Diyerek acı acı gülümsüyor.

Uşak, BanazRüzgar gibi geçilirkenDumlupınar yokuşunda90'ı görüyoruz nihayetarkadan ikaz üstüne ikazRahat bırak Ayhan'ıGeç direksiyona, etme şikayet.Afyon'da ihtiyaç molasıYolun kenarını ıslatıveriyor bizim oğlan'Baba acıktım' sözüneKirazlı Bahçe'ye kadar dayan! ...İki kamyonu birden sollarkenSüratle geçiliyor Kirazlı BahçeŞapçılar'da Yüksel'in düğününü hatırlıyoruzKulaklarını çınlatıyoruz o günküEğlencedaşların.

Akşehir, Ilgın, Ladik, Kadınhanı ve KonyaŞaşırtıyor yolu yetersiz levhalarAnkara-Aksaray yolunda uyanıyorum,Uyarıyorum, dönüyoruz geriye...



İyiki direksiyonda ben yokumBaşımın belası Ulan ANKARAAAAA! ...

Hava bozuyor, yağmur yağdı yağacakKarapınar'ı geçerken yetişmiyor sileceklerBuğulanıyor arabanın camıAtletimi çıkarıyorum cam silmek içinAllah! Allah! ... kış yağmuru gibi diyorumÇaktırmadan, 90 km.yi gösteren ibreye bakarken.Ereğli,Ulukışla geride kalıyor.Firen-gaz, gaz-firen... Sağa çekiyor,Araba çekmiyor, balatalar şişti diyorPozantı'ya girerken.Şekerpınarı'nda bardaktan boşalırcasına yağmurBu saatte tamirci ne arar yiğennnnnnGecenin 11.30 uCantları soğutmak için yağmur yetmiyormuşYedeğe alıyoruz, tam on şişe su.

Dura kalka ikibuçuk saatte giriyoruz Adana'yaHastaneler kavşağına çıkıyoruzÇekiyoruz Veysel Usta Paça Salonu önüneGelsin paçalarrrrr!Allah beeeeee Adana'dayımmm! .Çilehanemi gösteriyorum çocuklaraTam ikiyıl oturduğum bekar eviAnlatıyorum çaylarımızı içerkenArkadaşlarım Cambaz ve Garip,Yani örümcek ile Fareyi.

Teyfik de kalıyorum,Çocuklar Mualla halasındaMenekşe Düğün Salonundaymış düğünTam barajın kenarında, Sevgi Adası karşısında.Cahit Abimgile geçerken,İller Bankası önünde! dalıyorum.

Ulan Yılgın YağmurHayallerimi ne cehennemlere salıyorum?Çaktırmadan (2X1) er düşmeden kuruyan damlaNe duygulanması lan!Akıllı ol Teyfik...Ben yüreğimi Adana sevgisiyle dağlıyorum.

Bugün 05 Temmuz 209 PazarYudumlarken zıkkımı bir kenardaKâğıda bir şeyler karalıyorumBeni çok seviyormuş Zeynep'in anasıDaralıyorum... daralıyorum... daralıyorumBana küfürler dizdirennnnnVe dudak büküp, delikanlılık taslayanSözde delikanlılar bilmeli ki;



Ben hiç kimseyi aramıyorum.

Bugün 05 Temmuz 2009 PazarKanayan yüreğime 'neden? ' diye soramıyorum.

Adana, 05.07.09 Y.Yağmur

Nebi Ünler



09 Ağustos 2007 Cinnetim

Yıl 1978Okul tamamen ÜlkücülerinKızlara takılmak yasakEmriymiş ağbeylerin.

Ser’de kara sevdaDil tutuluyor, konuşacağım,Konuşmasına da"Seni seviyorum" diye, bağıra bağıra!Bir bitse, onun karşısındaHeyecandan titreyişlerim.

Öfkemden, haykırıyorumMeydanlardaKominist olacağım lan!İnadına bu ülkücülerin...Sevdalıyım hemde kara sevdalıKafayı yedim.

Gezdim Devrimci bir yoldaşlaCanımdan bezmişim bela arıyorumHer adımda, Ülkücü bir arkadaşUtanıp saklanıyorum.Yapamayacağım yoldaş!Bana göre değil bu devrim,Ben yine ülkücüyüm gardaş.Sevdalandığım, kayboldu Adana'da.29 dokuz yıldır görmedim.

Yıl 20079 AğustosDelirdiğim günün tarihiBir “Ticaret Liselim” kelimesi günahım29 dokuz yıl sonra yine başıma belaVallahi yolda görsem tanımamÇocuklarıyla, kocasıyla Allah mesut, bahtiyar etsin.BitmiştiO’nun karşısındaki titreyişimAma devam ediyor bak senin karşında titreyişim.Yılgın Yağmur el basar Kuran’a Vallahi, Billahi!Sadece seni seviyorum.Üçüncü bir deliliği bana,Allahım! nasip etmesin


Nebi Ünler



09 Ağustos Sonrasında

Sevmiştim, beklentisiz,Karşılıksız sevmiştimGündüzleri hayalimGeceleri rüyamdıSevdiğimi bilirkenGittiler birer birer, sevgim asla yetmedi,Ellerin helaliyken bana yasak, haramdı.

Dedimki ulan felekYeter yediğim kelekYemin olsun! şu gönülBirdaha, sevmeyecek.

Adımın baş harfindenŞiir yazmıştı bana,Her şeyi veriyordu, daha ben istemedenTitriyordum, yeniden, heyecanla, telaşlaGözpınarım açıldı, ağladım mutluluktanİnandım, O'ydu "Diğer Yarım"Bekleneni bulmuştumGözlerine dalıp,Dünyayı unutmuştumBen yoktum, hep o vardı,O benim her şeyimOnunla yenilendi, büsbütün değerlerimSeviyordum, sevmiştimSoluğum, nefesimdiAllahımız şahitti, ikimizde bir olduk.Ölümsüzdü aşkımız,Aşık olmuştuk aşık.

Dokuz ağustos günüİnancım yıkılmıştıYa bir rüya görmüştümYa beni kandırmıştıDokuz ağustos sonrasındaÖlmüştü Yılgın YağmurRuhum bedende kalmışKalmamıştı zerre nur

Babam girdi rüyama, dedi kendini toplaBen böylemi öğrettim, hadi koş gerçek aşkaİnsanlara; merhaba, vardır daima selamAllah var Muhammet var, Kuran'dır doğru kelamAkıllandım çok şükür, biti gayrı cinnetim.Yılgın Yağmur'da iman!Muhammet Resul, Rab, AllahGerçek Aşk AllahadırLa İlahe İllallah.




Nebi Ünler



1 Haziran 2009 Bugün

Taşocağı önündeyizAğyolun kenarındaFızzık dolu ceblerimizDünyanın anasını satıyoruzSavrulan dumanında.

Malik'de 5 lira varBu gece sabaha kadar açıkmış sinemalar4 Filim birden oynayacakmışŞan Sinemasında Cüneyt Arkın, Malkoçoğlu, Kara MuratŞükran Sinemasında Yılmaz Güney, VurguncularNur Sinemadında Kartal Tibet KaraoğlanYedigün Sinemasında Marlon BrandoÜstelik dansöz de varmış aralardaTip, Çirçir, Cöddü Memmed, Körali'nin Musa,Kâmil, Irbık Oğuz, Masur'un Kenan'ıBir Mukdar Memmed'in Kerim'iBir de Koca Dede'nin oğlu Nebi, yani benBu gece sinemaya gidemeyeceğiz yine...

Akşam kale'de ateş yakacak çetelerTüfekler sıkılacak sabaha kadarKozan, yine bayram yapacakBiz evde sümüğümüzü çekeceğiz, yutkunarak.Para vermez babalarımızKaçacak olsak yakalanırız.

Sabah kös kös adliyenin arkasına gideceğizÖtekiler seyrettiklerini ballandırarak anlatacaklarSabaha kadar uyumadıkŞöyle dövüştüler, böyle öpüştülerHızını alamayıp anlattıklarınınBaşlar bir tartışmaYılmaz Güney, Cüneyt Arkın'ı döverYok Cüneyt Arkın, Yılmaz Güney'i bestik gibi ezerAyhan Işık, Fikret Hakan, İzzet Günay, Kartal TibetFiliz Akın, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Türkan ŞorayKurtuluş Bayramı bir başka seyredilir gardaşBir çama çıkabildiysen.Öğlene kadar yarışmalar, halk oyunlarıArada bir sıkılan tüfeklerSonra Resmi geçitAllahına kurban gözlerimizi yaşartıyorlar heyecandanAskerler rap rap yürürken.

Bir Haziran BugünYarın 2 Haziran, Kozan'ın kurtuluşuHadi! ... Yüzünü yıka kendine gelYak bir sigara Yılgın Yağmur'umKozan çoooook uzaklardaYanıyor bağrım, yanıyor içim,Uçamıyor, gidemiyor gönül Kuşu



Yaş kırkdokuz heyhaaaaattt!Gayrı hayallerim bile,Gayrı hayallerim bile çıkamıyorKozan adlı yokuşu.


Nebi Ünler



10 Kasım Sabahı

Bir vakitsiz gidişin,Acısı, çöreklenir içime...Samimiyetsiz, beceriksizlere kaldı her işin,Her 10 KASIM sabahı, bunlar gider gücüme.

Açtığın ufuklara, yetişmedi fikrimizMaalesef koşamadık, istikbale, atiyeKabrine her gelişte, göstermelik zikrimiz,Asla layık değiliz, ATAM senli maziye.

Dedeoğlu buruktur, her 10 Kasım sabahıİlkelerin harcandı, cüce beyinlilerce...Sen olsan beslermiydin, haşaşinci sabbahıGüdülüyoruz ATAM, taviz vericilerce.

Gediz, 10 KASIM 2008 DEDEOĞLU Y

Nebi Ünler



10 Nisan 1988 Sabahı Babasızım

Kaloriferci Hikmet'in solgun yüzüİrkiltiyor beni, 'Müdür çağırıyor.. ' sözüBabam çok ağırmış, beni bekliyorlarmış...Adana yollundayım, içimde meçhulün közü.

On Nisan Bindokuzyüzseksensekiz Pazar sabahıBilmeden olmuşum, Babasızlığın en aciz muhatabıBitmez desek de bitermiş yollar, saliseler bitermişAncak pazartesi ulaşıyorum, Gurbete yüklüyorum kabahatı.


Nebi Ünler



10 Nisan Ertesi

(11.04.2008 09:35:00 Bir Zamanlar)

Yasemin Öldüüüüü!Yasemin Yaşıyooooorrr!

Bir beyaz güvercin vardıPenceremde,Çok şaşırdım,Kaçmıyordu bendenKorkarak uzandımKıpkırmızıydı ellerimSuçluydum...Vicdanım lav püskürtüyordu,Yanıyordu içim...


Halbuki kar taşırdımAvuçlarımda...Tetik çekmezdi parmağımYeminliydim... Hiç bir canaKıymamak için söz vermiştimKendime, babama...İki Değişik kahkaha duydumVe iki ayrı sesBiri "Güvercin Öldü! ...."Diğeri "Güvercin Yaşıyor! ...Diye haykırıyordu.Açtım gözlerimi soruyordu oğlumUyurken ağlıyordun Baba!Niçin ağlıyorsun, bu feryadın niçin?


Yılgın Yağmur Uşak'da gezinirkenÜniversite adayları dolu caddeler, sokaklarBazıları cıvıl cıvıl neşeliBazılarının kan çanağı gözleriVakit az gelmişZaman yetmemiş Kara kızımaSağlık olsun üzülme,Herkes emeğini karşılığını mutlaka alır.Bak Karaağaç göletiDalgalanıyor ne biçim...

Yasemin Öldüüüüü!Meğer YalanmışYasemin Yaşıyooooorrr!Ölen FALANMIIIIIŞŞŞ...



Uşak, 11.04.10 Yılgın Yağmur

Nebi Ünler



105 Onur

Cumartesi geceleri TRT 1 deEkranın karşısına kilitlenmişim...105 Onur çıkacak 'Gümüşhane Güzeli'yle'Nedense her dinlediğimde, heyecanla titrermişim.

Bir başka söylüyor delikanlı,Kendisi de Gümüşhaneli'ymiş destek bekliyorAllahı var hepsinin de sesi güzel, hepsini aramalıFinal gecesinde 105 Onur, ikincilikle tekliyor.

'Sen Türkülerini Söyle' devam etmeliYılgın Yağmur yeni Onur'lar yepyeni yorumlar bekliyor.Bütün televizyon kanallarını türkülerim istila etmeliŞarkılar-Türküler geçmişimi, bugünümü yarınlara ekliyor.


Nebi Ünler



11 Temmuz Sayıklamalarım

Yaramazlık yok GaripUlan şerefsiz ne istedin bir tanecik kot pantolonumdanİki delik açmışsın yineNe giyeceğim akşam dönünce, kitapsızSigara parası kalmadı cebimde.

Biniyorum, Turuncu otobüseBaraj yolunda, dur, kalk, inenler, binenlerDönüyor sağa, Balcalı yönüne, kalp hastanesi önündeAha şu köşede! Hatırlıyorum bir şeylerNasılda titriyordu...Gülüyorum.Bir beyaz tişörtlü, alacaklı gibi başımdaBoy bos, Allahı var fizik yerindeDizini dizime dokunduruyorBüzülüyorum başımı, dayıyorum camaBen yaramazlık yapmam kendi çöplüğümdeÜstelik bir bara kafeye gitsek param yok! Bu iş yürümez.Muavinden komut, arkaya yürüyelim arkadaşlar!Kurtuluyorum bir beladan bu günde

Baraj büyük bir nimetAçılmayan göz kapağım, ağrıyan başım,Bulanan, kazınan, midemin gurultusu,Uykusuz gecemden kalan, ganimet.Aldırmıyorum tanıdık bakışlaraİniyor yolcuların yarısı hastanedeİniyorum, göl görününce... Yürüyorum.Yürüyorum ellerim cebimdeBu gün yine sıcak olacak belliKlimalar olmasa hiç çekilmez AdanaYalpalıyorum, gözlerim kararıyorÇöküyorum bir çamın altınaBir sigara yakıyorumÇekiyorum derin, derin çekiyorum.Ulan lanet yine kurtuldunVazgeçmeseydi, O Yalancı, bırakacaktım seniİçki ile birlikteDiyorum.

Giriyorum EnstitüyeAçıyorum BilgisayarımıOhhhhhh beeeeeee.Yılgın Yağmur sen adam olmazsınAnkara’da havalar nasıl acabaEl cevap,Bana neeeeeeeee..


Nebi Ünler



12 Eylül 1980 Öncesi

Oniki eylül seksen öncesiBaşımıza sarmışlardıBatılı ve kuzeyli dostlarSağ sol bilmecesiSokaklar, caddeler, kahvehanelerHattâ camilerBölünmüştü ikiye"Otsunuz Ulan! " diyorlardı"Tarafsızım" diyen akıllıya, deliye...

Hiçi hiçine harcandı gençlerKimi mezara, kimi hapishaneyePostallılar davet etti kalanlarıYa sehpaya, ya işkencehaneye.Tesadüfen kaldık hayattaAh bu devletin sahipleri ahhhhh!Olgunlaşmasını beklediler tazecik fidanlarınİncirlik kimin, orada sözü geçer kimlerin...Yılgın Yağmur cevabını alamadıSeksen öncesinde sorduğu soruların.

Geçen gün beyanat vermiş "Netekim"Eyaletlere bölünmeli diyeAnkara uzak, sandıklar etkisizYine, siyasiler ölçüsüz atıyorlarKorkarım filizler kırılacakAnalar ağlayacak yine.

Adana, 11.03.07 - 04.02 Nebi Ünler Yağmur

Nebi Ünler



12 Eylül Sabahları

12 EYLÜL SABAHLARI

Onbir Eylül ve öncesi, kardeşin kardeşe düşürülmesiSağ-Sol bölünmüşlüğüyle, öldürtülmesi kardeşe, kardeşliğin...Ülkesini canından fazla sevenlerin, devletince çürütülmesi,Oniki Eylül sabahları tazelenmesidir, netekimci kalleşliğin.

Adanasız, 13.9.09 - 15:11 Y.Yağmur

Nebi Ünler



12 Eylül Ve Bu Gün

Herkes bilir, prevezeBir daha gelmeyecekİstanbul'u kurtarmaya binlerceFatih yetmeyecek…Baltacı'nın baltası, Katerina da kalmış,Başımızdaki Çuvalın utancı,Beyaz Saray yanana dek, sürecek.

12 Eylül bu gün,Küllenmiş acıların,Anılarıyla üzgünüm, üzgünNitekim paşa ehli-keyif,Adalet! isteyemedik halâ,Vicdanım, rahat değilİsyanım gırtlağımda,Düğüm, düğüm.Kaybolmuş, harcanmış gençliğimin hesabınıHangi Savcı soracak,?Hangi hakim yargılayacak?Yirmiyedi yıldır, süzgünüm.

Cumhuriyet, Demokrasi, Fikir HürriyetiŞimdi bile fazla kurcalanamazYirmi üç yıllık memuruzMaaaş yetmiyooooooor! Ankaraaaaa!Nerede bu sendika,Nerede bu hükümet,Nerede insan gibi yaşatacak devlet

Gazino, pavyon kapatmıyoruzKumarımız yok Şükür.Tatil diyor çocuklar, kahroluyoruzSeçim yeni geçti,Bize güven vermiyor, ne iktidar partisiNede diğerleri.Allahım! Allahım! AllahımBu çağda, bu ülke de yaşamakNeden? Niçin? Günah ki.Yılgın Yağmur yakında!Boşveeeeeer Türküsü söyleyerekÇıldıracaktır sanki.


Nebi Ünler



12 Eylül Ve Tarih

Tarih; koca nine masallarınınKağıda dökülmüş halidirKim, Hakan, kim Padişah, kim Sultan,Kim komutan, kimler Validir.Dedemin; doğrusu böyledir, demesiyle,Babamın da kabullenmesidir.

Galiplerin gözüyle görürMağluplar; hain ve korkak.Nemrutlar Ölür, Firavunlar ölürCehil, Leheb, ve diğer kötüler, cehennem yolcularıdır.NUH, İBRAHİM, MUSA, İSA veALLAH’ımızın habibi MUHAMMED hazretleriİmanımızla, yaşayacaklar.Bütün iyiler ve bütün kötüler ancak,Tarih böyledir bence.

Ali olmak, Yetmiyor,Saltanat tahtına oturmak için,Hüseyin’in kellesi vuruldu!Bilirmisin, niçin?Mansur olup, diyebilmek, ENEL-HAK!Pir Sultan ile Şah'a yürüyebilmek,Mevlan'a gibi dönebilmek,Yunus'ca sevebilmekBektaş'ca eline, diline, beline sahip olabilmekKöroğlu'yla, Bolu beyine direnebilmekKaracoğlan'la her güzele türkü dizebilmekDadaloğlu gibi,'Ferman Padişahın Dağlar Bizimdir.' diyebilmekTarih bu, Mazi bu...Bence en güzeli Hayyam gibiÖlmeden ölebilmekElde şarap, yürüyebilmek.Damarda dolaşan kan,Ruh'un diğer adı canGeride kalacak, solgun bir kağıt veKırık bir kalem.

12 Eylül 2007 Çarşamba bu gün,Yirmi yedi yıl geçmiş, halâ sorulamıyorNasıl? Niçin? Neden?

Tuğba Hilal, Merve Gökçen Kızlarım,Yağmur Orkun oğlum,Maalesef yaşadım o yıllarıSuçlu bir Ruh, yaralı bir VicdanYorgun bir beden,Nineler yine bir şeyler, uydurmaktadırYine! böyleydi diye, son kararını veriyor Dedem.

Tarih; kazananların palavraları



Kaybedenlerin, fısıltıları,Ve nakilcilerin uydurmalarıdır Tarih.İçinde yaşadığım halde, bir meçhuldür benim için,12 Eylül ve Tarih


Nebi Ünler



12 Eylülcülerin Elleri Titremez ki...

Ne elleri vardı,Titreyecek...Ne vicdanları vardı,Sızlayacak....Nede utançlarıTürk Milletinden.

Sıkı yönetim vardı halbukiYurdun her köşesinde..BİTMEDİ BİTİRİLMEDİ KARDEŞ KAVGASI.

Farkında değildik kiBirer fareymişiz deney şişesindeKimimizin elindeBıçak, makine, bombaKimimizin gözlerindekan...Alınacak, verilecekCan.Önümüzde imrendiğimiz, özendiğimizPek kahramanAğabeylerimizArdına yürüdük... Bizleri bekliyormuşKurtarılacak vatan.

Waşington'un tosuncuklarınınEllerinde maşaymışız meğerBizmişiz ateşi tutan.

Bir geceAnsızın, aniden, birden bire,Tanklarıyla...PostallarıylaSorgucularıylaBİR GECE GELİVERDİLER.

Onbir eylül-Oniki Eylül arasıHiç bitmedi içimdeNeden, Perşembe-Cuma?Acabası! ...

Vuran, vurulanKafesler arkasında...Sehpalarda asılan...Asılmak neyse! ..Kıçlarında coplar burulan,Şeylerine.. elektirik tutulanSıçtıkları yutturulan,İnsanlık onuruyla oynanan,Yarınları boğulanBizdik...



Yanık bağırlı babalarYanık ciğerli analarNedenini, nasılını ve niçinini bilmedenHarcanan... Anadolunun sevdalısıYeşeren umutları bunlardır diyeHoyratça kırılanFidanlardık, filizdik.

12 eylülBir gecede biten terörünAnarşininKurbanı edilmişTahlihsiz bir nesildik.

Sehpalarda50 fidanSayısı belirsizFaili meçhulAma biz bu vatanınSevdasıyla yananYarınlarımızınKörpesiydik.

Yine 12 eylülYine tehlike de vatanDurmuyor,DurulmuyorKargaşa.Bitmiyor, hiç bitirilmiyorİçimiz de hep uzantıları olanDış düşmanNedense hiç tükenmiyor, tüketilmiyorİç düşman...Her şeyi anlayabilirimHerşeye bir mazeret bulunabilirTamam, tamam daGazeteler çarşaf çarşaf yazıyorHazırlanıyormuş... nasıl olur bu?İmralı'da ferman.Galiba bu seferde bir gürcü'nünVotkası niyetine içildik.

Adanasız Yılgın YağmurBir 12 Eylül silindirininArtığısın unutma!Devletin malum sahipleriSeyrediyor olmalıBiraz daha... biraz daha kaynasın kazanBir yerlere...............? ......Kefen diye biçildik..



Kimbilir daha ne kadarFidanı kırılacak, ezilecek, hoyratçaBu bahtı kara ülkemin.Boş durmuyor derinlerde birileriDoymuyor karınları kanımıza.Yine Türkü, Türke kırdıracakYine kırılacak fidanlar,Filizler kurutulacak.Bilsek de, bilmesek deİstesek de, istemesek deHep meçhul kalanlarınİpindeyiz.

12 Eylülcülerin Elleri Titremez kiiiii! ! !Ey yaratılmışları YaratanRahman ve Rahim AllahımDinini, Peygamberini, kitabını,Tertemiz, saf, arı, duru sevmekten başkaNe yapıp daBizi böyle yönetenleriHak ettik kiiiii?Yoksa bizBiz Anadolu çocuklarıYezid'e, köpeklerine direnenBirer Hüseyin'miyiz?.Adanasız, 12.09.09 Yılgın Yağmur

Nebi Ünler



12. Olimpiyat

(Keşke Türkçeyi ‘öz yurdunda’ seslendirseydik diyenlere...)

Meydan yok, salon yok, size hayat yokBiat etmeyene, yandaş da kin çok…Onikinci olimpiyat yasaklı,Türkçe diyenlere; iktidardan ok.

Birkaç engel ile “Hizmet” çökermi?Zalime her daim şafak sökermi?Geçen yıl, taklalar atıp coşanlar,Hüseyin, yezid’e boyun bükermi?

Romanya, Almanya, Türkçe heyecanSürgünlerde sürgün ah binlerce canHani geçen sene, övgü dizenler?Durmaz asla, şaha kalkmış küheylan.

Beş kıtadan, renk renk, metin gönüllerYeni bir dünya’ya adak ömürler…Yarın bu gençlerin, her şeye rağmen…Unutulmaz sürgün, kanlı kömürler.

Az kaldı sabaha, şafak sökmekte,Gonca gonca güller misler dökmekte,Önde gidenlerin atları dönmez,Türkçe sevdalısı, gençler dönmekte.

Üzülme akıncım, üzülme sakınYakındır menzilin vuslatı yakın,Haşaşin desinler, inli desinler.Allaha, Resule erer bu akın.

Yılgın Yağmur bekle, umutla bekleKavuşacak dünya, en güzel şekle…Selam olsun, okul açan gönüller,Durmayın yürüyün; azimle, şevkle.


Nebi Ünler



12.12.1985 Başlangıçtı

Haritaya bak!Kütahya'yı BulAha! Gediz...Afyona bilet,Abi Gediz, boş ver Kütahya'yı delikanlıUşak'a devam et.Garaja girmiyoruz.Burada ineceksin.Elde bir valizGaraj nerede,Nerede Gediz?Şuradan dosdoğru gideceksin,Ulu Caminin orada sor!Gösterirler, Kırıkminare! dersen.Bir saate varırsınMinibüse binersen.

Yaş yirmibeşZiraat Bankası Gediz ŞubesiAdresAzmioğlu otelinde bir geceSenin yerin,Yedi kilometre ileride EskigedizO gün işe başladımGün Perşembe.

12.12.1985 başlangıçtıTam yirmikiyıl önceYılgın Yağmur ömürden gittiBir Allah bilir, birben bilirimÇektiklerimin çoğunuNereden, nereye! ..Ne fırsatlar vardı, önümde amma,Şimdi hepisi bitti.


Nebi Ünler



13 Mehmetçiğim Eller Üstünde

1.Gökhan Yıldırım (Adana/Ceyhan)2.Mustafa Güney (Adana/Yüreğir)3 Fahrettin Aksu (Hatay/Kırıkhan)4. Mehmet Kaz (Gaziantep/Nizip)5.Emrah Eker (Giresun/Dereli)6.Necmettin Torun (Samsun/Alaçam)7.Ufuk Başarı (Konya)8.Noyan Aydın (Zonguldak/Ereğli)9.Aykut Delimehmetoğlu (Bursa /İnegöl)10.Barış Çiçekdağı (Gaziantep)11.Vefa Çelik (Ağrı)12.Ethem Okkay (Şanlıurfa/Payamlı)13.Gökhan Kaplan (Tekirdağ/Şarköy)

13 ana kuzusu, 13 baba yavrusu, 13 taptaze fidan, 13 goncanın, yavuklusu... 13Ocağın umudu avuntusu...Allahım onların şefaatlerine nail eyle bizleri... Allahım bu 13Şehidine layık eyle bizleri.... Aziz şehitlerimizin ruhuna elfatiha.... Amin...

Onüç Mehmetçiğim eller üstündeBaba ocağına dönüyor bugün...Kavuran bir ateş ana döştündeOnüç yavukluya haramdır düğün.

Yine basma kalıp, kopya nutuklarYine karanlığa, mahkum sükutlarYine siyasiler, yalan yumurtlarKadermi ülkeme, çözülmez düğüm.

Ölen ölür... ana, baba perişanTuzu kurulardan varmı karışanEylediler bizi derde alışanNe zaman bitecek bu kanlı günüm.

Yılgın Yağmur dile, Allahtan dileVatan için candan geç bile bileAncak kahpelere yakışır hileDüşmanı alnından vurmaktır ünün.


Nebi Ünler



13 Yiğide

Kanla sulanırken şu AnadoluBağrından fışkırmış Bektaş, Yunus'larHorasandan başlar Viyana yoluMevlana da zirve olmuş hususlar

Kisra, ne bilirdi gariban Arap,Tacını tahtını, yıkacak bir gün...Arap atlarıyla edecek harapİhtişamı olur, maziye sürgün.

Asil Oğuz soyu, Bayrağı kapıpDikecek bağrına çürük bizansın.Küçülmüş cihana adalet yayıpDemiş ki... hey batı sende insansın.

Sonra malum sonuç, baş'lar kokuncaGömüldü tarihe OsmanlıoğluMavi gözlü yiğit tokat vuruncaDayısıyla kaçtı Helen'in oğlu

Rahat durmaz yine israiloğluBulunca koşturur, akılsız eşek...Her Bolu beyine, vardır KöroğluÇuval marifet mi, eşşoğlueşek

Satılmış bulunur, alınır öcüMutlaka gelecek Türk'ün başbuğuCamiye işersin, sam denen böcüSinene dikeyim, söyle kaç tuğu

Şımardı batılı katil soylarıAlsancak daima dimdik kalacakUyanın uykudan Mankurt boylarıTürk oğlu yeniden kılıç çalacak

Din Arap'dan, ilim sizden, harp bizimMeydana çık batı, çözülsün düğüm...Gayrı Avrupa'da ihtiyarizimTürkoğlu Mehmed'' e savaşlar düğün.

Mehmetçik biter mi, Onüç YiğitleÇalınsın cephede, cenk havalarıYağmur bunlar uslanmıyor öğütleSüngüyle çözmeli bu davaları.

Adana, 09.10.07 Yetim Yağmur

Nebi Ünler



13 Yine 13

1.Gökhan Yıldırım (Adana/Ceyhan)2.Mustafa Güney (Adana/Yüreğir)3 Fahrettin Aksu (Hatay/Kırıkhan)4. Mehmet Kaz (Gaziantep/Nizip)5.Emrah Eker (Giresun/Dereli)6.Necmettin Torun (Samsun/Alaçam)7.Ufuk Başarı (Konya)8.Noyan Aydın (Zonguldak/Ereğli)9.Aykut Delimehmetoğlu (Bursa /İnegöl)10.Barış Çiçekdağı (Gaziantep)11.Vefa Çelik (Ağrı)12.Ethem Okkay (Şanlıurfa/Payamlı)13.Gökhan Kaplan (Tekirdağ/Şarköy)

13 ana kuzusu, 13 baba yavrusu, 13 taptaze fidan, 13 goncanın, yavuklusu... Allahımonların şefaatlerine nail eyle bizleri... Allahım bu 13 Şehidine layık eyle bizleri.... Azizşehitlerimizin ruhuna elfatiha.... Amin...

13 YİNE 13

Onüç yine onüç tahammülü güçOlsada... kahpeler duymasın övünçNe belalar savuşturdu bu MilletVatandan bir zerre, hayali gülünç.

Kara haber geldi DiyarbakırdanOnüç ana mahrum kınalısındanVatan için olmaz, Şehadet zilletTürkoğluna miras, ilk atasından.

Rahman, Rahim Allah kutlu eylesinNeslime Şehadet nasip eylesinAlbayrağa kurban olmak tek niyetŞehitlere Allah Rahmet eylesin

Yılgın Yağmur oku Fatiha okuGelirmiş Şehide Cennetten kokuMilleti bölemez bu kahpe illetTürk-Kürt kardeşliği bin yıllık doku.


Nebi Ünler



14 Mart Baba Hesabınca Yeni Yıl

Anlayamadığım ay isimleri sayardıBaba hesabı derdi rahmetli babamMaarif takvimleri hava durumu yazardıBilmem ne fırtınası gibi... bilirdi adam.

Bugün Ondört Mart Baba Hesabınca Yeni YılDedem, ebem takvimi... Maziden bir esinti...Her şey çağına göre, böyle buyurur akılBazan devlet emriyle, olur böyle kesinti.

Yeni yıl muhasebem, malum, zarar ziyandaTek kârım Gara Bahri, Birde Gardaşım Mesut...Ellibir yıllık ömür... yazık, gönül hüsrandaİnşallah bundan sonra, olabilirim mesut.

Baban Koca Dede'ye, Layık olabildiysenBabası oldukların, elbet kıymet bilecek.Her ondört Mart Sabahı, dua alabildiysenToz olsada bedenin, ruhun gülebilecek

Gam yeme Yılgın Yağmur! Şükret iki dostun var,Üç fidan büyümekte... ne meyveler verecek...Yüreğin sevgi dolu, bitmez sevdaların varŞu lav püskürmelerin, ardından derlenecek..


Not: Hicri: 28 Rebîlulevvel 1431Rûmî: 1 Mart 1426 YENİ YIL

Nebi Ünler



14 Şubat 2007

(mesut gün dosta)

Bu gün Ondört ŞubatBir curcuna bir şamata,Bu gün bir başkaymış hayatSabah sabah şaşırdımDünden ne farkı var bugünün dostumTerslendimNasıl bilmezmişim14 Şubat Sevgililer günüÜzüldüm

Üzüldüm,Bilmem nerede kim icat etmişMutlaka bu günSevgiliyeBirHediyeVerilmeliymişHa, ha, haYine batının bir tüketim aracıBilmem ne günü bu günHarca, harca, harca.Kırkyedi yıldan beriBir defacık öpülmedim ben14 Şubat hatırına

Sevmenin günü olmazDeliye her gün bayramHey sevgili dinleYılgın Yağmur'unDün nasıl seviyorsa, bu günde öyle seviyor,Yarında öyle sevecek seni...Varsa elinde bir şey, bu günü icat edenlerinKaldırsınlar engelleri366 gün ilan edelimYürklerde sevgiyiVe birtanemYa ben sana gelebileyimYada bana getirsinler seniBekliyorum, Balcalıda, yani Adana'daUzat bana ellerini

Adana, 14.02.07 - 13.08 Nebi Ünler Yağmur

Nebi Ünler



14 Şubat Neyine! ...

Hiç bakma gözlerimeBu gün günlerden neymişBilmecesiyle uğraşamam, yorgunum...Bilmezmisin cebim boşBahçeler çırılçıplak....'Bir çiçekte alamazmısın? 'Bu münasebetsiz sorgununCevabı bende tek14 Şubat neyineKelaynak kuşlarının.

Biz böyle görmedikAnadan, babadan, abla, abidenİyiki doğdun herzeleriyle büyümedikŞerefe kadehleri almadık... iki büklüm sakiden.Araba, kat, yat, pırlantaKim kaybetmiş ki biz bulalımBulgurumuz, makarnamızEn ucuzundan bir kilo domatesBirkaç kuru soğan varsa soframızdaOğlana almışsak bir balon, bir sakızÇayımız, şekerimiz varsa üstüneDünyanın en zengin sofrasındayız.Türk filimlerinde olur ancakİstanbul eğlenceleriViski, şampanya, karı, kızÇoktan göçürülmüş orta direğinEnkazının tam ortasındayız14 Şubatlar neyineBiz Kelaynak kuşlarının.

NÜ Yağmur odun, kömür derdindeBankalardan Kredi kartı ihbarnameleriArabanın gazı bitmiş...Biraz da gevşek frenleriBu gün ayın onbeşi... yine yetmedi maaşımızParmaklarım sansürlüyorBilgisayarımın tuşlarınıAnkara'nin yücelerine selam üstüne selamHürmetlerimiz bakiiiiiiHükümetin tuzu kuru beylerine................İki aydır Ankara'nın ortasındaÇadırlarda ekmeğini, emeğini arayanlarAsgari ücretle gençliğiniTüm ömrünü harcayanlarİşsizler ordusu...Diplomalarıyla avucunu yalayanlarÇöpçülük sınavına....İşbirlikçi sendikalar...........! .......vesaire... vesaire... vesaire...



3. sayfa gazete haberleri...paparazzi bayağılıklarışok! şok! şokaz sonra! saçmalıkları ekranlar!........! .......Tövbeeeee! Tövbe!14 Şubat neyineBiz Kelaynak Kuşlarının.

Kozanlı, 15.02.10 NÜ Yağmur

Nebi Ünler



14 Şubatmış... Ben Anlamam

Şiiiiiişşşt!Ne bu suratSabah sabahAkşam AkşamGecenin bu vaktiUnuttuğumuz ne olaki...

At, avrat, SilahBizim malımız....Bilmezmisin günleri bölmek günahSermayenin dayatması ille bir şeyler alınızUlan yarım akıllı.... dinle beniiiiiBunlar hep Gâvur icadıHiç olurmu sevmenin günü14 Şubat anlamamHer sabah, her akşam, her geceİçimdesin... içimdesin... içimdesinNeden günlere böleceksin kiÖpücüğümü..

Dedemde yokmuşBabamda yoktu14 Şubatmış pehKaracoğlan, Dadaloğlu hemşerisiyizCanımda can hey Kara GözlüHep sana... hep seni....Araya bir şey girsin istermiBenim gibi.... Kara Sevdalı olan.

14 Şubatmış... Ben AnlamamSermayenin emri bunlarBen uyamam... uyanlardan bana neHerkesin aklı var MaşallahHiç Kimseye de.. karışamam.Şiiiiiişşşt! adamım NÜ.YağmurNe haberler var Kozan'dan

Kozanlı, 14.02.2010 10:53 NÜ.YAĞMUR

Nebi Ünler



14 Temmuz 2010 Kaan Ordu'dan

durup düşünüyorum bazenyolda yürürkenyada görmek istemediğim yüzü görmemek içinbaktığım aynanın karşısındayaptıklarım mı doğru olanlar,yapacak olduklarım mı diye

o iri ellerimi aslında küçük olanfakat içinde binbir türlü büyük dertlerinsaklandığı kafama yasladığımdayaşayıp kalbimin kırılmasını izlerkenkalp kırmak istemiyorum dünyadaama terkedip gitmekte istemiyorum,alışıyorum buna zamanla

bakınca etrafımdaki boşluğa,devam ettiğini anlıyorum hayatınilerdiki tren raylarından gelen acı ses,yaşamanın, hayatın...acımasız olduğunu hatırlatıyor banagüvenmek istiyorumdiğer insanlara daanlıyorum ki...güven kelimesinin geçtiği tek yerdeannem oluyor gene.

Adana, 14 Temmuz 2010 - 22:52 Kaan Ordu

Durup, düşündüğündeEllerinin arasında şağağın...Yada bir ıssız yoldaYürürken bir yalnızlıktan, bir başka yalnızlığa,Bitmişliğindeysen, tükenmişliğindeysenBir çıkmaz sokağın.

Gel gitlerinde, sayısız karmaşanınSanki senden çoooookkk uzakVe çok anlamsız, Dün... Bugün... Yarın...

Kocaman bir boşlukKocaman yüreğinde...Sızım sızım, sızısı saplı göğsüneTren vagonları gibiKayıp giden yılların.Ve arkasında, iz bırakmamışlarınEzikliği, yılgınlığı... bir başına sahipsiz...Başaramamanın kırgınlığı.

Sevgililer,ArkadaşlarBir sen, birde hasretin... DiğerleriYalan... yalan... yalaaaaannn!



Aynalarda bir yabancı yüzBoynu bükük, bir yetimBir öksüzTek özlenenSığınılabilecek vefalı tek liman,Şefkatli kollarıdırHiç aldatmayanBir annenin.

OysaYılgın YağmurHep babasını bekler...Dalgaları beklediği gibiKıyıda bir kepez'in

Adsanasız, 15.07.10 Yılgın Yağmur

Nebi Ünler



15 Ağustos Gediz Öğretmen Evi'nde

Sünnet düğünümüze bekliyoruzDavetiyesi bastırmış bizim şaşkınlar! ...Ben hiç dost kazanmadım ki... kimleri bekliyoruz.Ben davet etmiyorum duysun, işi başından aşkınlar.

Çocukların keyfi olacak diyeMuhannete muhtaç olmayacağımOğlum sünnetinde umma hediyeGelmeyene gönül koymayacağım.

Adana bellidir yollar bahaneOnbeş Ağustos da yıkım şahaneGelen-gelmeyenden oğlum bana neGelmeyene saç baş yolmayacağım.

Baban yalnız geldi, yalnız gidecekİyi bilir ise Rabbım bilecekYılgın Yağmur dost denince gülecekDost nerdesin diye sormayacağım


Nebi Ünler



15 Mayıs Yok

HaniiiiiO gölün kenarıHaniiiiiMutlu Adanalı

Lahmacun yokAdet yerini bulsun diye kabullendiğimBatan kipriğin, keskin dilin yokAteşindeyim, Gamzelisizliğin

15 Mayıs yokElele olduğumuzYok gölün serinliği, devriyeler yokGamzeli kokmuyor soluğumuz.

Nebi Ünler



15 Yaşındaydım

Yaş onbeş babam, yaş onbeşHayat! ya hep yek, yada hep düşeşBaşımda kavak yelleriBir başka parlıyor güneş

Ela gözler vurdu yüreğimdenKan damlıyor gözlerimdenBir gün toprak aldı dedilerRuhum çıktı o gün bedenimden

Yastık yaptım yokluğunuAynalar aldı çokluğumuHey felek bu ayrılık nedendirGöremeyeceksin tokluğumu.

Ölünmüyor ölülerin peşindenAma çıkmıyor ki her an düşümdenKara toprak beni alsan olmazmıÇıkmak istiyorum gayrı leşimden

Ah istanbul' sana, düşmanım düşman.Yar toprakta ben hayatta, hep pişmanCan almayı bize bıraksan TanrımYada olmasaydı, ayrılık, hicran

Yağmurlar gözümden beslenir benimAyrılık, en katı düşmanın benimOn beşinde sevdim, kopardı ölümKazın mezarcılar, olsun çok derin.


Nebi Ünler



1500 oldu Irbık gardaş

Irbık gardaş* 1500 olduYüreğimden süzülen lav püskürmelerimÇocukluk, gençlik ve mazi solduManasızdır aynalara tükürmelerim

1500 oldu ırbık gardaş yüreğimden dökülenBeğenen de var beğenmeyendeBir düğümüm olmadı yazdım diye sökülenBiraz rahatlıyorum, kalem ve parşömende

Kar yağdı, vurgun yedim,Yarasalar uyudu, ben uykusuzumYorgun Yağmur'a bir şeymi dedinBu günlerde bunalımdayım şuursuzum

Adana, 18.04.08 - 04.45 Yorgun Yağmur

* Irbık= bir çocukluk arkadaşımın Lakabı

Nebi Ünler



16 Mayıs 2007

EstiKaplıdım rüzgarın en delisinedüşünmedim sonunu ne götürürne çıkacak karşımakolaymıbeni sana getirecek bu rüzgardönerken dünya dönerken tekeri otobüsünah be yargeçmiyor bitmiyor bu dakikalargüneş ne zaman nasıl doğarevet!insan ölmezse görüyormuş be be yar.

geçti titreyişlerimheyecanım rolantidekarşımda gördüm mekanınıverdiğin adresdeyimgelip geçen insanlar, arabalar ne bu kalabalıksanki bakışlarıyla bana seni soruyorlar.ve siyah gözlüğünsimsiyah saçınduracak gibi çarpan kalbinelimde elinakşamdan bu yana geçmeyen zamanşimdi ışık hızındasakin ol diyorumhadi çimdikle benirüya olmasın şu anbitmesin geçmesin zamanela gözlerinde ben, yüreğinde ben yanıbaşında bensen ankara da kaybolan ankara'lıgözbebeğimle, gözbebeğine 'seni seviyorum diyorum.''seni seviyorum'bu söz hiç kimsenin dudaklarına bu kadar yakışmazhiç kimse senin kadar beni yakamazve bu YağmurGayrı başkasının olamazO Anı yaşıyorum.

16.05.07 Y.Yağmur

Nebi Ünler



16 Mayıs Bugün

Takvimlerin yalancısıyım16 Mayıs Bugün...O çınarın dibinin yabancısıyımEfkârlıyım, içimde zirvesindedir hüzün.

Elimde sigara, gözüm saatte hepTelefonumun sesi sonuna kadar açıkSaniyeler yıl kadar uzunDakikalar asırNemli gözlerimde bilinmezliğin görünmezliğiOmuz düşük,Sönen her sigaranın ardından bir yenisiAnkara ne kadar küçük.10 adım kuzeye, 10 adım güneyeYan yan bakan polislere zoraki bir tebessümVeeeeeeeYaklaşıyor bir arabaDudaklarında beğenmişliğin tebessümüGözlerinde siyah gözlüğünBir ela göz!Sadece bir ela gözdür benim gördüğümGece, gündüz, gökyüzü, yeryüzü, her şey,Her bir şey, benim için ela göz.Kavşakta takılıyorsun heyecandanTitriyorsun tepeden tırnağaAklım başıma geliyorİçimden, şimdi kaza yapacak diyorumBaşımı pencereye çeviriyorum.

Hani körlerin,Kulaklarıyla, burunlarıyla, dokunuşlarıyla, elleriyle,Görüşleri vardır ya şimdi ben öyleyim.Kapatıyorum gözlerimiHer hareketini görüyorum senin,GözbebeğimdeGözbebeğinin,Yüreğimde yüreğininBeş boyutlu hali! ...Sen benimsin, gamzelimsinYâaaaaaaaarrrKoca bebeğinim ben senin.

Adanaya yağmur yağıyor yineNereden nereye! be ceylan bakışlımNereden nereyeeeeeee!Bir beyaz atın üzerinde gördüm seni,Uçuyordun sanki, bir güvercinin peşindeEski Muhasebecimiz Hüsamettin Akduru çıkıyor karşımaHayırdır inşallahUyanıyorum ne güvercin var, ne beyaz atlı16 Mayıs yazıyor televizyonda



Yorgun Yağmur Uşak yoluna çıkmak üzereBalon götürüyor Yağmur Orkun'unaBabaaaaaaaa! diye sarılacak yine boynumaYarın, ona babasını vereceğim.Yine saçımı çekecek, burnumu, yanağımı sıkacakHırsını, hıncını yine nasıl alacak acaba?Dudaklarımda sigaramCiğerimde ulaşılamayanların sızısıYüreğimde bir sürü mezar!Hep boynumu bükecek benim,Şu yaşamak sancısı...Damarlarımda dolaşacakYenilmişliğimin acısı.Ben nefes alıp, hep nefes vereceğim16 Mayıs akşamında ardımda kalırken Adana! ..Mecburen gülümseyeceğim.Ulan hayat beni yaptın,En rezilinden,EN YENMEZİNDEN BİR SALATA! ....


Nebi Ünler



16 Mayıs Doğuşumuzdur

Kara gözlerine bakıp, bakıp daDedim ki bu güzel yar olur banaSen oldun tek ukdem, varsın aklım daSenden gelen zehir bal olur bana

Yar, Onaltı Mayıs doğuşumuzdurSevdayı yürekte duyuşumuzdurİki iken, bir'i buluşumuzdur.Defol gitlerin de, gel olur bana

Sevdik düşünmeden, görmeden sevdikTanrı huzurunda murada erdikEl ele tutuşup, yeminler verdikSitemin inanki, sel olur bana

Yetim Yağmur özler, hep seni özlerNeyleyim bu gözler yolunu gözlerKurşundan beter de, ettiğin sözlerHadi gel Yağmur'um yel olur bana.Hadi gel Yağmur'um (TEL) olur bana.

Adana, 03.10.07 Yetim Yağmur

Nebi Ünler



17 Ağustos Demrem Günü

Onyedi Ağustos deprem günüAcı, gözyaşı, yaşatır dünüBir sokak gülü tanıyorum benHüzünlü geçer, hep doğum günü

Elden ele gezer, çalar her teldenÖfke, nefret, isyan, dolu bir güldenAile ve çevre, doğarken ölmüş,Utanıyorum ben, bu solmuş gül-den

Yorgun Yağmur günah; dokunma sakınAradığı şeyi, bulması yakınÇizik çek ve unut, ondan uzak durSen diğer yarın O! Ceylana bakın


Nebi Ünler



17 Diş

Ağzımın içinde17 DişTörpüleme, kesme biçimindeUyuşmuş ağzımda dişçiye çok iş.

Dudak benim değil,Damak da can yokŞöyle çevir, aç ağzını böyle eğil,Şu zıkkım sigaranın suçu çok.

Vız, vız Vız, kendimden geçiyorumHa bayıldım, ha bayılacağım...Tam üçgündür açım, yiyemiyorumBilmem ki kaç gün dayanacağım.

Yarın gel diyor geveliyorumBir an önce bitmeliymiş bu acı...Doktordan utanıp diyemiyorum,Hangi aş doyurur, gönlü çok açı?

17 diş çürük, tamir istiyorSıka sıka, içime ata ata oldu bu! ...Yılgın Yağmur kurtuluşu düşlüyorAffet günahlarım, hu Allahım hu


Nebi Ünler



17 Kasım

Başlarken Onyedi Kasım AkşamıTeşekkür borçluyum bitti diyenlerGecenin sonunda giydim şapkamıSize Güle güle, bitti diyenler

Ben sizi beklerken uyuyordunuzBükülen boynuma vuruyordunuzOysa feryadımı duyuyordunuzKurtuldum sizlerden bitti diyenler

Bu uzun gecenin söken şafağıGösterdi gözüme her tür batağıKapadım sizlere açık yatağıBitirdim sizleri bitti diyenler

Gözlerimde birer damla silmedimTemizdir vicdanım size sövmedimBen bitti diyene asla dönmedimMutluluk dilerim bitti diyenler

Yağmur Yasaklardan, günahtan kaçarSabır taşım bana sinesin açarGönlüm belki yine sevdalar saçarAma size asla, bitti diyenler.

Adana, 20.11.06 Nebi Ünler Yağmur

Nebi Ünler



17 Kasım Cuma, 18 Kasım Cumartesi

17 Kasım Cuma akşamıSevdamın yollarında, kanatsız uçuyordum…18 Kasım Cumartesi SabahıLanetlenmişliğimle, yalnızlığıma kaçıyordum.

Yıllar geçmiş üzerinden,O kapkara, belalı günün…Hep sevgi akar benim yüreğimdenHesabını soramam sevgiliye, dünün…

İtimat eyledik gamzelinin sözüne, döndükGirdik bile bile, ateş çemberine kendimiz…Ne O! Nede ben, diyemeyiz, (GÜVERCİNE) biz söndük!Mutlaka diyecektir; “BENDE, SİZ TÜKENDİNİZ…”

Bu 18 Kasım sabahı, acıyla hatırladım,Acıyla güldüm, o acı hatıramıza! ... ve sen yine yoksun.Uğursuzluk Kasım’da mı, bendemi? Yüreğimi dağladın!DEDEOĞLU YAĞMUR hasretini yudumluyor, sen yoksun.

Gediz, 18.11.08 DEDEOĞLU Y.

Nebi Ünler



18 Ağustos Aynasızım

Gidiyorum, affedilmez hatalarımlaGünahlarımla gidiyorum...Bir daha çıkamayacağım karşınaAsla olamayacağım hayatındaBunu da çok iyi biliyorum.

Seni bulmadan kaybettim,Sabrımı kaybederekKendim, kendime hayret ettimGidiyorum, sadece! kendime kahrederek.

Anlatırım bir günNeye! neden inanmıyorum.Öylesine yaşanmayacakları yaşadım kiKendimede inanmıyorum.

Yetim Yağmur diyorum aynaya bakıpKüsmüş konuşmuyor benimleSevgilisiz, dostsuz, arkadaşsızdımŞimdi de, aynasızım.

Uşak, 18.09.07 Yetim Yağmur

Nebi Ünler



18 Kasım

On sekiz Kasım sabahındaYüzüme kapatılanTelefonların mesajlarıyla uyandımOlamaz,Olamayacak bundan sonrasıBitti artık arayışlarım.Ben yineDimdik ayaktayımYanılacakYağmur... bitti diyenler...Bana yabancıdır keşkeler...İyi gecelerMutluluklar dilerim uyku güzeliSen rahat ol aslaOlmayacakKarşında küçülmeler

20.11.06 Nebi Ünler Yağmur

Nebi Ünler



18 Kasım Sabahı Yaralı Yüz

Şu bitmeyen hayat yokuşuHiç bitmeyen kavgalarveYakamı bırakmayanYalnız kalma korkusuAldırmıyorum,sana hey yüreğimin sızısıTerminal ışıl ışıl, serindi dışarısıAh bir bitirse işimi diyeÇıkarıp dolu paketi yok diyorumBir sigara ver diyen yaralı yüzegözlerimiz çarpışıyorDelimisin lan ben senin................sök ulan, dök ulan, vuracaksan vur lan Allahsızdediklerini yapmazsan şerefsizsin.........uzaklaşıyor kapatırken sustalısını-anladım sende bizdensin-yakında düşersin.....-O yara sana yeter!kahkahalar savuruken uzaklaşıyor-Sen bendende betersin çakal-...................?değilmi ya bir, On dakika esirgedi yarve bitti fısıltısıTerminalde elimde sönmeyen sigaramsanki kulağıma geliyordumışıltısı, horultusualdık alacağımızıbeni titreten sevgilidençekilmeliyim ayağanın altındanben kim oluyorum kiona gönül vermişimartık haddimi bileceğimgömeceğim sevgimi içemeseviyorum demeyeceğim

Yağmur On sekiz Kasım sabahındakapatılan telefonlar la uyandıolamaz, olamayacak ondan sonrasıbitti artık arayışlarımben yine dimdik ayaktayımyanılacakbana bitti diyenler...bana yabancıdır keşkeler...İyi gecelerMutluluklar dilerim uyku güzelisen rahat ol aslaolmayacakkarşında küçülmeler



20.11.06 - 12.39 Nebi Ünler Yağmur

Nebi Ünler



18 Kasım Sabahında

Şu bitmeyen hayat yokuşuHiç bitmeyen kavgalarveYakamı bırakmayanYalnız kalma korkusuAldırmıyorum, sana yüreğimin sızısıdeğilmi ya bir, On dakika esirgedi yarve bitti fısıltısıTerminalde elimde sönmeyen sigaramsanki kulağıma geliyordumışıltısı, horultusualdık alacağımızıben titreten sevgilidençekilmeliyim ayağanın altındanben kim oluyorum kiona gönül vermişimartık haddimi bileceğimgömeceğim sevgimi içemeseviyorum demeyeceğim

Yağmur On sekiz Kasım sabahındakapatılan telefonlar la uyandıolamaz, olamayacak ondan sonrasıbitti artık arayışlarımben yine dimdik ayaktayımyanılacakbana bitti diyenler...bana yabancıdır keşkeler...İyi gecelerMutluluklar dilerim uyku güzelisen rahat ol aslaolmayacakkarşında küçülmeler

18 Kasım Cumartesi Uşak'dayımTakındı yüzüne mutluluk maskesini YağmurDudağında tebessümler, haline bakanlar mırıldanıyorLan Allahın Adanalısı,Ulan Fellah, ne bu çalım, ne bu caka! ...Ne oluyor böyle, kaşlar çatık,Ne bu; derin derin düşünmeler

20.11.06 Nebi Ünler Yağmur

Nebi Ünler



18 Mayıs Aydın Buluşması

18 Mayısa az kaldı dostlarBellimi? kimlerin yan çizeceği! ...Aydın'a uçursun sihirli postlarŞafak hazırlamış bol yiyeceği

Bir iki Aydın'a beyler bayanlarŞafak'a gitmeyi görev sayanlarPişman olur! söz verip de cayanlarHaydi hazırlayın, yol giyeceği

Mazereti olan başdan bildirsinAydın kervanları katar dizdirsinAbıhayat Can Şafak'ı güldürsünMutlaka bizlere var diyeceği

Adana, 07.05.2008 - 01:22 Yorgun Yağmur

Nebi Ünler



18 Ocak 1959 Pazarmış

18 Ocak 1959 PazarmışYer: Adana İli, Kozan İlçesi, Hacımirzeli Köyüİkindi ezanı okunurkenKarışmış ilk viyaklamamDışarıda yağan yağmurun sesine.Ağlayarak girmişiz,Sıradanlar ülkesinde. Lüzumsuz, basit, fuzuli...Sıradanlar güftesine.

31 yaşında, iki kızdan sonra bir oğlanDoğurmanın keyfiyle kıkırdamış anamDördüncü karısından, beşinci oğluna kavuşmuşDört kız, dört oğlan sahibi babam.Lüzumlumuydum? ... hiç olmadı kiBana; ' doğacakmısın Ulannn! ...' diye soran.Halil abimin ilk kızından tam bir hafta sonra...Onunki Nebiha, benimki Nebi olacakmışHu Mahallesinde, yaşlı bir kadının rüyasındaAk sakallı, nur yüzlü adamlar tarafından konulmuş adımızDaha biz doğmadan.

SümüklüŞalvarı delik deşikGöyneği, yırtık pırtık, yamalıYara bere içinde bir çocuk işte.

Önümüzde yaşanacak bir hayatKısmetimizde ne varsa,Alnımıza ne yazıldıysa, baştan kabullenmişiz.Sıradan bir ana, sıradan bir baba,Sıradan dört abla, sıradan dört abi,Ve benden büyük sıradan altı yiğenSırtımızı Çatalkaya'ya dayamışızŞimal'imiz Andıl, Şark'ımız Ağlıboğaz, Garb'ımız ÇanaklıCenubumuz (Kıblemiz de aynı yönedir...) da Kozan.

Adana nerede...Nerede Kozan, Nerede köyümBilirmiydim Kütahya neresi, neyin nesi bu GedizErdoğmuş Göleti kenarında, iki candan arkadaşLaflıyoruz ordan, burdan...Aklıma düşüveriyor bir göl macerası dalıveriyorum...Bugün 51 yaşındayımFarkında değil hiç kimse, içimdeki yıkılmışlığınYılgın Yağmur hep sıradandınve yine sıradansın, sıradan.

18 Ocak 2010 PazarHava kapalı olsa da yağmur yağmıyorSandıklı yolunda lak lak ile harcarken zamanıİçimden doğum günümü kutladım bir başımaYanıbaşımda yürüyen


www.Antoloj

Documents

Nebi Ünler - Antoloji.comimg.antoloji.com/i/sair/pdf/9/nebi_unler_24359_03406.pdf · - kültür ve sanat Nebi Ünler (ADANASIZ YILGIN YAĞMUR) BEN SEVDİM AYŞE, FATMA, HATİCE,