12
1 Oniki İmam‘ın Alevilikteki yeri ve önemi Bismi Şah Allah Allah, Hü Allah, hü eyvallah, Secde haktır ademe, seyrangahız aleme, El ele, el hakka dedik, geldik bu deme, Aşk ile, Canlar, hepinize, merhaba! Oniki İmamlar Ali Evinin Evlatlarıdır. Ali Evini önce iki grup içinde inceleyeceğiz. 1-) Aile bağı olan yani kan bağıyla soydan gelenler. Bunlara NESEBİ ALEVİ veya BELOĞLU denir. 2-) Kan bağıyla olmayıp soy dışından gelenlere de NASİBİ ALEVİ denir. Soy dışından gelenler ikrar vererek bağlananlara YOLOĞLU veya TALİP denir. Hem Hz. Ali’nin soyundan gelen ve hemde soydan gelmeyip ve ikrar vererek bağlananların hepsine de ALEVİ denir. İKRAR aradaki bağdır. İkrar varsa bağ vardır. İkrar verenler Ehlibeyt evine katılırlar. İkrar vermeyenler Ali evine dâhil olamazlar. 1-) NESEBİ ALEVİ (SOYDAN GELENLER, BELOĞLU) Soydan gelenler yani Nesebi Aleviler de ikiye ayrılırlar. 1-) Hz.Ali ve Hz. Fatıma-tül Zehra’nın evliliğinden dünyaya gelen evlatlarına EVLADI RESUL denilmektedir. Hz. Muhammedin kendisinin belirlediği Evladı Resul diye anılan Nesebi Aleviler de ikiye ayrılır. a-) Barışın simgesi olan Hasan’ül Müçteba’nın soyundan gelenlere NASİBİ ALEVİ denir. Şerif kelimesinin anlamı ŞEREFLİ SOY demektir. b-) Şehitler Şahı İmam Hüseyin’in soyundan gelenlere ise SEYİD denir. Seyid: Efendi anlamına gelir. Yolun Efendileri demektir. Alevi grubu içinde sayısal olarak en çok olanlar Seyidler’dir. Anadolu’daki Ocak sahipleri, Rehber, Pir, Mürşitler İmam Hüseyin soyundan gelen SEYİDLER’dir. İmam Hüseyin’in Kerbela da üstlendiği misyon tarihsel bir önem arz etmektedir. Şehitler Şahı İmam Hüseyin Kerbela Çölünde kendisini, Ehlibeyt’ini, Yarenlerini, yakınlarını feda etmeseydi, bizim inancımızın günümüze kadar ulaşması belki de mümkün olmayacaktı. Bu misyondan dolayı Seyidlerin değeri toplumumuz için çok fazla anlam ifade eder. İmam Hüseyin den sonra hem İmamet, hem de Seyidlik, İmam Zeynel Abidin’le yürümüştür. Tutulan Sükür Orucu tamda bundan dolayıdır. İmam Zeynel Abidin den sonra gelen İmamlar, Seyid silsilesi içinde yer alırlar. İmam Hüseyin’in soyundan gelenlere aynı zamanda HÜSEYNİ’de denir.

Oniki İmam‘ın Alevilikteki yeri ve önemi · arİfİn halİnİ tarİf ne hacet efsane sÖzlerden eyle feragat hanİ nerde gÖster sahİp keramet bÖyle bİr acayİp devran bulunmaz

  • Upload
    others

  • View
    17

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

1

Oniki İmam‘ın Alevilikteki yeri ve önemi

Bismi Şah Allah Allah, Hü Allah, hü eyvallah,

Secde haktır ademe, seyrangahız aleme,

El ele, el hakka dedik, geldik bu deme,

Aşk ile, Canlar, hepinize, merhaba!

Oniki İmamlar Ali Evinin Evlatlarıdır. Ali Evini önce iki grup içinde inceleyeceğiz.

1-) Aile bağı olan yani kan bağıyla soydan gelenler. Bunlara NESEBİ ALEVİ veya

BELOĞLU denir.

2-) Kan bağıyla olmayıp soy dışından gelenlere de NASİBİ ALEVİ denir.

Soy dışından gelenler ikrar vererek bağlananlara YOLOĞLU veya TALİP denir.

Hem Hz. Ali’nin soyundan gelen ve hemde soydan gelmeyip ve ikrar vererek bağlananların

hepsine de ALEVİ denir.

İKRAR aradaki bağdır. İkrar varsa bağ vardır. İkrar verenler Ehlibeyt evine katılırlar.

İkrar vermeyenler Ali evine dâhil olamazlar.

1-) NESEBİ ALEVİ (SOYDAN GELENLER, BELOĞLU)

Soydan gelenler yani Nesebi Aleviler de ikiye ayrılırlar.

1-) Hz.Ali ve Hz. Fatıma-tül Zehra’nın evliliğinden dünyaya gelen evlatlarına EVLADI

RESUL denilmektedir. Hz. Muhammedin kendisinin belirlediği Evladı Resul diye anılan

Nesebi Aleviler de ikiye ayrılır.

a-) Barışın simgesi olan Hasan’ül Müçteba’nın soyundan gelenlere NASİBİ ALEVİ denir.

Şerif kelimesinin anlamı ŞEREFLİ SOY demektir.

b-) Şehitler Şahı İmam Hüseyin’in soyundan gelenlere ise SEYİD denir.

Seyid: Efendi anlamına gelir. Yolun Efendileri demektir.

Alevi grubu içinde sayısal olarak en çok olanlar Seyidler’dir. Anadolu’daki Ocak sahipleri,

Rehber, Pir, Mürşitler İmam Hüseyin soyundan gelen SEYİDLER’dir.

İmam Hüseyin’in Kerbela da üstlendiği misyon tarihsel bir önem arz etmektedir. Şehitler Şahı

İmam Hüseyin Kerbela Çölünde kendisini, Ehlibeyt’ini, Yarenlerini, yakınlarını feda

etmeseydi, bizim inancımızın günümüze kadar ulaşması belki de mümkün olmayacaktı.

Bu misyondan dolayı Seyidlerin değeri toplumumuz için çok fazla anlam ifade eder.

İmam Hüseyin den sonra hem İmamet, hem de Seyidlik, İmam Zeynel Abidin’le yürümüştür.

Tutulan Sükür Orucu tamda bundan dolayıdır. İmam Zeynel Abidin den sonra gelen İmamlar,

Seyid silsilesi içinde yer alırlar.

İmam Hüseyin’in soyundan gelenlere aynı zamanda HÜSEYNİ’de denir.

2

HZ.ALİ’NİN HZ. FATIMA DIŞINDA DİĞER EŞLERİNDEN DOĞAN ÇOCUKLARI

Seyid ve Şerif soyadlarının dışında birde, keremler Sultanı Aliyyel Mürteza’nın, (kadınlar

seyidesi Hz. Fatımanın, Hakk’a yürümesinden sonra yaptığı) diğer evliliklerden doğan

çocuklarından devam eden soylar da vardır ki, bunlarda kendi aralarında iki gruba ayrılırlar.

1-) Muhammed Hanifi’den gelenler ki, bunlara HACEGAN denir.

Hacegan: Engin ilme sahip olan demektir. Bu soy içinde en meşhurları Türkistan Piri Ahmet

2-) Celal Abbas’tan gelenler ki bunlara da, EVLADEN denir.

Evladen: Keremler Sultanı Hz. Ali’nin Fatıma-tül Zehra’nın iki nuru olan İmam Hasan,

İmam Hüseyin ve Muhammed Hanefi’nin dışında kalan çocuklarından gelen soya verilen

isimdir.

Bu soyun içinden en meşhur olanı Kerbela da İmam Hüseyin’in sancaktarı olan Celal Abbas

Hazretleridir. Evlad zincirinden gelenler de 12 İmam silsilesine bağlıdır.

Alevi inancı içerisinde Hz. Ali’nin çocuklarının meydana getirdiği 17 Kemerbestlerin 14’ü bu

gruba dâhildir. Diğer 3 Kemerbest ise Hz. İmam Hasan, Hz. İmam Hüseyin ve Muhammed

Hanifi’dir.

17 Kemerbestler iki gruptur. Biri Hz. Ali’nin evlatlarının meydana getirdiği, diğeri de Hz.

Ali’nin elinde Kemerbest olandır. Şerif, Seyid, Hacegan, Evladen olarak ifade ettiğimiz ve

Hz. Ali’nin soyundan gelenlere Nesebi Alevi, Beloğlu veya soydan gelenler diyoruz.

Bunların hepside Ehli-Beyte aittirler.

2-) NASİBİ ALEVİLER (YOLOĞLU, TALİP OLANLAR, İKRAR VERENLER)

Hidayet Işığı darda kalanların inayet eli, Kerem Kani Şahı Merdan Ali’nin soyu dışında

(Nesebi) kalanların herhangi birisinin kendi hür iradesi ile Şahı Merdan Ali’nin soyuna

bağlanan Rehber, Pir, Mürşitlerden herhangi birisine ikrarı bend olup bağlananlara verilen

isimdir. İkrarla bağlananlara NASİBİ ALEVİ denir. Hakk’ın Hakikatini Mürşitler bilirler.

Bundan Nasip almak isteyenler Talip olur. Talip olanda Hakk’ın Hakikatini talep eder. Yani

aradığı nasibi bulmaya çalışır. Cenabi Mevla bizleri bu nasipleri alan taliplerden eylesin.

Hak Muhammed Ali, Ehlibeyt, Oniki imam kutsallığını

sevgisini, sevdasını yüreğinde taşıyan,

Keremler Sultanı Ali’yyel Mürteza’nın Hz. Muhammed’in

vekili, halifesi, imamet kapısının başı, velayet kapısının şahı

olduğuna inanan.

Ali evine ve onun soyuna ikrar yoluyla bağlanan,

ikrarı bend olup Ali evinin bizlere sunduğu inanç ile hareket

eden,

3

Şahı Merdan Ali‘nin adaletinden, onun insani değerlerinden

ayrılmayan

insanı merkez alıp, yüreği insan sevgisiyle dolu,

İnsan hak ve hukukuna, bütün canlıların hak ve hukukuna riayet

eden,

ekolojik denge içinde ve ona zarar vermeden, yaşamayı ilke

edinen,

bütün inançlara saygı ve hoşgörüyle bakan,

din, dil, ırk, cins, renk farkı gözetmeden eline, diline, beline,

nefsine, işine, aşına, gözüne sözüne sahip olma ilkesiyle hareket

eden,

inançlı, itikatlı, ikrarlı, imanlı insanları bünyesine alarak onların

Hakk’a ulaşmalarında manevi olarak donatıp, yoğuran,

Hakk’ın hakikatini, göksel ve derinliklerde bulunan hazinenin

sırlarını öğreten,

dört kapı kırk makam, insan-ı kamil yolunda başta kendisi olmak

üzere, kendini, herkese fark ettiren,

sevgiyi, hoşgörüyü, paylaşımı baş tacı eden,

muhabbetle, şefkatle, erdemle, merhametle hareket eden,

kinden, kibirden, ikircikten, kötü duygu ve davranışlardan uzak

olmayı arzulayan,

zalimin, sömürenin karşısında yer alıp fakirin, yoksulun,

yetimin, ezilenin, yanında saf tutan,

emeği ve alın terini kutsal bilen,

ilim, irfan, kemalet ve marifetli bir toplum yaratmak için çalışan

insana ve insanlığa hizmet etmeyi ilke edinen,

Hakk’ı insanda, insanı da Hakk’ta gören,

bilimsel temelde mücadeleyi esas alan,

Hz. Ali soyuna dost olanla dost, düşman olandan da uzak duran

bir inanç sistemine biz, Alevilik diyoruz.

Bu kıstasları yerine getirenlerede, Oniki İmam aşığı denir.

Demekki Oniki İmam aşığı olmak yukarıda sayılan tüm erdemlere, özelliklere sahip olmaktan

geçer.

Yani ”Birilerinin” dedigi gibi, Ali’yi sevmek Alevilikse, bende

aleviyim demekle Alevi olunamıyor!

4

Alevi olmanının kıstasları pek net: yani,

ALLAH’A SITKI CANDAN VE CANI GÖNÜLDEN İNANMAK VE ALLAH’TAN

BAŞKA İLAH OLMADIĞINI BİLMEK.

HZ. MUHAMMED’İN RESUL OLDUĞUNU KABÜL VE BEYAN ETMEK.

HZ. ALİ’NİN İMAMETİN BAŞI VE VELAYET KAPISININ ŞAHI OLDUĞUNU

KABULLENMEK.

Oniki İmamların Ali Evinin Evlatları olduğundan yola çıkarak, diyoruz ki:

ALİ EVİNE MUHABBET DUYMAK.

ALİ EVİNİ SEVMEK.

ALİ EVİNE BAĞLANMAK.

ALİ EVİNE İKRAR VERMEK VE İKRARI BEND OLMAK.

ALİ EVİNİN YOLUNU SÜRMEK.

ALİ EVİNİN İLMİYLE, İRFANIYLA, KEMALETİYLE, MARİFETİYLE VE

HAKİKATİYLE HEM HAL OLMAK.

EHLİBEYT, ONİKİ İMAMLARIN IŞIĞIYLA, YOL SÜRMEK.

ANADOLU’NUN SERÇEŞMESİ, GÖNÜLLER SULTANI PİRİMİZ HÜNKAR

HACI BEKTAŞ-İ VELİ’NİN DÖRT KAPI - KIRK MAKAMINDAN GEÇİP

İNSAN-I KAMİL OLMA YOLUNA TALİP OLMAK.

KEREMLER SULTANI’NIN HALİYLE HALLENMEK, İLMİYLE İLİMLENMEK,

AHLAKIYLA AHLAKLANMAK.

CÖMERTLİKTE SINIR TANIMAMAK.

İNSANA VE İNSANLIĞA HİZMETİ ANA İLKE KABUL EDİNMEK.

SORUMLULUK SAHİBİ OLMAK, BAŞTA KENDİSİNDEN, AİLESİNDEN VE

ÇEVRESİNDEN SORUMLU OLMAK.

DİN, DİL, IRK, CİNS, RENK AYRIMI YAPMADAN BÜTÜN INSANLARA

SAYGILI OLMAK, 72 MİLLETE BİR GÖZLE BAKMAK,

ÜRETEN DÜŞÜNEN, ÇAĞIN GEREKLERİYLE DONANARAK ZALİMİN,

ZORBANIN, SÖMÜRÜNÜN KARŞISINDA OLMAK.

HAKTAN - ADALET’TEN, ÖZGÜRCE BİR YAŞAMDAN YANA SAF TUTMAK.

KÖTÜ DUYGULARDAN VE NEGATİF DÜŞÜNCELERDEN UZAK KALMAK.

İmam Ali, oniki İmamların ilki: O, Şah-ı Merdan'dır, yani yiğitlerin Şahıdır.

O, Şah-ı Evliya'dır, yani evliyaların Şahıdır.

O, Şir-i Yezdan'dır, yani Tanrı'nın Aslanıdır.

O, Nihan'dır, yani sırdır.

O, Aliyyel Mürteza: seçkinlerin en yücesi.

O, Haydarı Kerrrar: döne döne savaşan Allahın Arslanı.

O, Şah-ı Velayet'tir, yani Veliliğin Şahıdır.

O, Ebu Turab'tır, yani toprağın babasıdır.

O, Bab'ül – Ilim’dir, yani bilimin kapısıdır.

O, Emir'ül - Mü'minin' dir, yani inananların önderidir.

O, Veçhullah'tır, yani Tanrı'nvn yüzüdür, tecellisidir, yansımasıdır..

O, Kur'an - Natik'tır, yani Konuşan Kur'an'dır, gibi daha pek çok ünvanları vardır.

5

Kendinde ki Hakk’ı bulmak isteyen bireyin bir Mürşide bağlanması ve onunla halini hemhal

etmesi gerekir yani bir Mürşide, bir Pire bağlanmasıyla ancak Talip olunur.

Alevilik; hamları has, eğrileri doğruya yönelten, çiğ talipleri pişirerek olgunlaştıran

gerçeklik yoludur. Bu gerçeklik yolu Hz. Ali‘den onun evlatları 11 İmama onlardan da taa

bizlere intikal etmektedir.

İşte bizler Şah Merdan‘ın o gerçek yolunun sevdalılarıyız. Cenabi-Hak bizleri daima bu

yolun taliplerden eylesin.

Bu arada On iki İmamların isimlerini de zikredelim.

İmam Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin, İmam Zeynel Abidin, İmam

Muhammed Bakır, İmam Cafer-i Sadık, İmam Musai Kazım, İmam Ali

Rıza, İmam Muhammed Taki, İmam Ali Naki, İmam Hasan

Askeri, İmam Muhammed Mehdi Sahip Zaman

TURABİ BABA DİYOR Kİ:

SALMA DİL GEMİSİ ENGİNE AŞIK

ERENLER CEMİNDE PAYIN BULUNMAZ

HER YERDE FARŞ ETME SIRR-I HAKİKAT

ONU FARKEDECEK BİR CAN BULUNMAZ

ALİ ÇOKTUR ŞAH-I MERDAN BULUNMAZ

ARİFİN HALİNİ TARİF NE HACET

EFSANE SÖZLERDEN EYLE FERAGAT

HANİ NERDE GÖSTER SAHİP KERAMET

BÖYLE BİR ACAYİP DEVRAN BULUNMAZ

ALİ ÇOKTUR ŞAH-I MERDAN BULUNMAZ

TURABİ CİHANDA OLMA SERSERİ

FARK EDEN KALMADI DÜRÜ GEVHERİ

KİMSENİN KİMSEDEN YOKTUR HABERİ

BÖYLE BİR ACAYİP DEVRAN BULUNMAZ

ALİ ÇOKTUR ŞAH-I MERDAN BULUNMAZ

BİZ GARİB-İ VATANIZ DAR U CİHANDA KALDIK

DERDİMİZİ TAZELEYİP YAKMA BİZİ BİZ YANDIK

DAĞ-I HAYDARI VURUP SİNEMİZİ DAĞLADIK

NAZAR-I ŞAHI ERENLER BİZİ BEKTAŞİ ETTİ

ALİ AŞKI NAMIMIZI BÖYLE KIZILBAŞ ETTİ

MEZHEBİM BELLİ DEĞİL BAŞKA BİR ESRARIM YOK

ELDE TESPİH DİLDE VİRD BELDE ZÜNNARIM YOK

DÜŞMANA BİR ZARARIM DOSTA BİR KÂRIM YOK

EL İLE KADR-İ CİDAL SARFEDECEK BİR VARIM YOK

NAZAR-I ŞAHI ERENLER BİZİ BEKTAŞİ ETTİ

ALİ AŞKI NAMIMIZI BÖYLE KIZILBAŞ ETTİ VİRD ZİKİR ,ZÜNNARIM DİNDEN AYRİLDİGİNA DAİR BİR KUSAK, KADR-İ CİDAL: ATESLİ SAVUNMA, CEDELLESME

6

ALİ AŞKI NAMIMIZI BÖYLE KIZILBAŞ EYLEDİ

SUÇUMUZ NEDİR ERENLER

KARA GÜNLERDE BİZ KALDIK

MANSUR İLE BEDRETTİN İLE

SEREZLERDE BİZ ASILDIK

ZALIMLARIN ZULMU BİZİM

GÖZÜMÜZÜ YAŞ EYLEDİ

ALİ AŞKI NAMIMIZI

BÖYLE KIZILBAŞ EYLEDİ

NESİMİYLE PİR SULTANLA

BİZ ASILDIK BİZ KESİLDİK

MARAŞLARDA SİVASLARDA

BİZ YANDIK BİZLER YAKILDIK

ZALİMLARİN ZULMU BİZİM

GÖZÜMÜZÜ YAŞ EYLEDİ

ALİ AŞKI NAMIMIZI

BÖYLE KIZILBAŞ EYLEDİ

BİZ PİRE İKRAR VERMİŞİZ

GERÇEGE BOYUN EGMİŞİZ

MAZLUMLARIN HAKKI İÇİN

ZALİMA KARŞI DURMUSUZ

ZALİMLARİN ZULMU BİZİM

GÖZÜMÜZÜ YAŞ EYLEDİ

ALİ AŞKI NAMIMIZI

BÖYLE KIZILBAŞ EYLEDİ

7

Bir ömür boyunca horlandım ancak

Buna rağmen seviyorum Ali’yi

Çile çekip hayli zorlandım ancak

Buna rağmen seviyorum Ali’yi

Şah’ı sevdim diye hakir gördüler

Ak alnıma kara leke sürdüler

Kimi zındık kimi dinsiz dediler

Buna rağmen seviyorum Ali’yi

Nice iftiraya maruz kalmışım

Yüreğimden derin yara almışım

Çaresizlik girdabına dalmışım

Buna rağmen seviyorum Ali’yi

Ali’yi seveni suçlu saydılar

Bu nedenle nice cana kıydılar

Bizim başımıza cennet koydular

Buna rağmen seviyorum Ali’yi

Derviş Kemal bu aşk beni bezdirdi

Yaşam boyu dert gönlümü yüzdürdü

Yıllar yılı yobazlara ezdirdi

Buna rağmen seviyorum Ali’yi

8

Oniki İmamların isimlerinin geçtiği eserlere Duazimam denir, şimdi bunlara bir kaç örnek

verelim:

HER SABAH HER SABAH ÖTÜŞÜR KUŞLAR

HER SABAH HER SEHER ÖTÜŞÜR KUŞLAR

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

BÜLBÜLDE GÜL İÇİN FİGANA BAŞLAR

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

KIBLEMİZDEN KISMETİMİZ VERİLE

VEYSEL KARAN GİTTİ YEMEN ELİNE

ARIYIZ UÇARIZ KUDRET BAĞINA

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

BİZ ÇEKERİZ İMAMLAR'IN YASINI

İŞİT GERÇEK ERENLERİN SESİNİ

İMAM HASAN İÇTİ AĞU TASINI

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

TALİP OLAN İNC' ELEKTEN ELENDİ

MÜMİN OLAN HAK YOLUNA DOLANDI

ŞAH HÜSEYİN AL KANLARA BOYANDI

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

İMAM ZEYNEL PARELENDİ BÖLÜNDÜ

OL İMAM BAKIR'A YÜZLER SÜRÜLDÜ

CAFER'İ SADIK'A ERKAN VERİLDİ

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

GÖNÜL KUŞUN KALP EVİNDE YUVASI

VİRDİMİZE DÜŞTÜ ŞAH'IN AVAZI

KAZIM, MUSA, ALİ RIZA DUASI

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

ŞAH TAKİ'YLE NAKİ NUR OLDU GİTTİ

HASAN-ÜL ASKERİ ER OLDU GİTTİ

MEHDİ MAĞARADA SIR OLDU GİTTİ

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

KANBER, SELMAN, FATMA DURDU DUAYA

ŞEHRİBAN SOYUNDU BİNDİ DEVEYE

İSA KAHREYLEDİ ÇIKTI HAVAYA

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

DÖRT KİTAP YAZILDI DÖRT DİNE DÜŞTÜ

KUR'AN MUHAMMED'İN VİRDİNE DÜŞTÜ

KUL HİMMET PİRİNİN DERDİNE DÜŞTÜ

ALLAH BİR MUHAMMED ALİ DİYEREK

9

Mestaneyiz

Hayalin gönlümde olalı mihman

Gah uslu gezeriz gah divaneyiz

Soyunup aşkından olmuşuz üryan

Gah Mecnun oluruz gah efsaneyiz

Cemalin göreli olduk serseri

Can verip bu yolda bulduk Haydar'ı

Lutf etti nuş ettik ab-ı kevseri

Gah ayık gezeriz gah mestaneyiz

Muhammed Ali'nin aşkına düştük

Kudret kandilinden nura yetiştik

İmam Hasan ile ağuyu içtik

Gah tavaf-ı Kabe gah puthaneyiz

İmam Hüseyin'in kemter kuluyuz

Zeynel bahçesinin can bülbülüyüz

Ma'rifet bağında aşkın gülüyüz

Ayna-i Hüda'yı gah seyraneyiz

Her dem Muhammed Bakırı zikreyleriz

Ca'feriyiz Hakk'a şükr eyleriz

Gah yedi tamuyu fikir eyleriz

Aşkın ateşinde gah pervaneyiz

Kazım ile yedi deryaya girdik

Rıza kapısından behişte yettik

Ummana kavuştuk katarı kattık

Naci deryasında gah dürdaneyiz

Taki ile cümle canı gezeriz

Naki ismin daim okur yazarız

Hakipay -ı Askeri'yiz tozarız

Secde -i Adem'de Sadıkaneyiz

Aşıkız bekleriz bab -ı velayet

Vechinde okuruz hem yedi ayet

İki kaş dört kirpik zülfün tamam et

Kıblegah eyledik aşıkaneyiz

NOKSANİ Mehdi-i Şah'a bendeyiz

Kanda varsak Kırklar ile cemdeyiz

Hakk'ı özümüzde bulduk demdeyiz

Pirin eşiğinde can kurbaneyiz

10

Dinsiz diyor bana yobaz

Dinsiz diyor bana yobaz

Alevilik dinsizlikmi?

Hak kitabın oku biraz

Ali demek densizlikmi?

Hak yolunda bir ademim

Erenlerden gelir cemim

Kıblegahım insan benim

Bunu demek arsızlıkmı?

Sevgidir bende ibadet

Her kula ederim minnet

Gönlümdeki büyük hikmet

Taşıyorsa kansızlıkmı?

Kamil olana ehilim

Cehalete dost değilim

Şahım hünkar abdal pirim

Biliyorsam soysuzlukmu?

Hü çekerim pir aşkına

Selamım olmaz düşküne

Rehber isem ben şaşkına

Söyle bu imansızlıkmı?

ÜSTADİ girer bir cenge

Açtı ellerin gülbenge

Gönüllere hep bir denge

Sağlıyorsa haksızlıkmı? Ozan ÜSTADİ

11

Aşka düşen pervaneyim

Mevlam sana ersem diye

Aşka düşen pervaneyim

Cemalini görsem diye

Aşka düşen pervaneyim

Gözyaşlarım durmaz taşar

Seller gibi çağlar coşar

Vuslat ümidiyle yaşar

Aşka düşen pervaneyim

Derdinle ağlar inlerim

Aşka düşer hep inlerim

Bülbül şakır ben dinlerim

Aşka düşen pervaneyim

Kevni temaşa eylerim

Nevayı aşkı söylerim

Sensiz cihanı neylerim

Aşka düşen pervaneyim

Vücudum etseler lime

Az gelir o Hüseyine

Biat edersem Yezide

Bana lanet bana lanet

Allah bana haber verse

Yezit de suç yoktur dese

Ben böyle istedim dese

Ona lanet ona lanet

Yezit beni kral kılsa

Kainat emrime verse

Cennetim de senin dese

Girer isem bana lanet

Allah bir Muhammet Ali

Bir'enbiya biri veli

Hüseyin aşkına deli

Olmaz isem bana lanet

Feyzullah der Allah birdir

İki diyen daim kördür

Yezide lanet bir nurdur

Doğmaz ise ona lanet Feyzullah Çınar

12

BENDE SIĞAR İKİ CİHAN

Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam

Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam

Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim

Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam

Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile biliş

Hakkı bilen bilir ki ben zann ü gümâna sığmazam

Sûrete bak vü ma'nîyi sûret içinde tanı kim

Cism ile cân benim velî cism ile câna sığmazam

Hem sadefim hem inciyim haşr ü sırât

Bunca kumâş ü raht ile ben bu dükâna sığmazam

Genc-i nihân benim ben uş ayn-ı ayân benim ben uş

Gevher-i kân benim ben uş bahr ile kâna sığmazam

Arş ile ferş ü kâf ü nûn bende bulundu cümle çün

Kes sözünü uzatma kim şerh u beyâna sığmazam

Gerçi muhît-i a'zâmım adım âdem durur âdemim

Dâr ile kün fekân benim ben mu mekâna sığmazam

Cân ile hem cihân benim dehr ile hem zamân benim

Gör bu latifeyi ki ben dehr ü zamâna sığmazam

Encüm ile felek benim vahy ile melek benim

Çek dilini vü epsem ol ben bu lisâna sığmazam

Zerre benim güneş benim çâr ile penc ü şeş benim

Sûreti gör beyân ile çünkü beyâna sığmazam

Zât ileyim sıfât ile Kadr ileyim Berât ile

Gül-şekerim nebât ile piste-dehâna sığmazam

Şehd ile hem şeker hem şems benim kamer benim

Rûh-ı revân bağışlarım rûh-ı revâna sığmazam

Tîr benim kemân benim pîr benim civân benim

Devlet-i câvidan benim îne vü âna sığmazam

Yer ü gökü düzen benim geri dönüp bozan benim

Cümle yazı yazan benim ben bu dîvâna sığmazam

Nâra yanan şecer benim çarha çıkar hacer benim

Gör bu odun zebânesin ben bu zebâne sığmazam

Gerçi bugün Nesîmîyim Hâşîmîyim Kureyşîyim

Bundan uludur âyetim âyet ü şâna sığmazam