126
ONKOLOJİK HASTALIKLAR VE HEMŞİRELİK BAKIMI Öğr.Gör.Dr. Funda AKDURAN

ONKOLOJİK - content.lms.sabis.sakarya.edu.trcontent.lms.sabis.sakarya.edu.tr/Uploads/67633/37117/onkolojik_hastalıklar_ve... · •Davranı özelliklerine göre tümörler bening

Embed Size (px)

Citation preview

• Onkolojik hastalıklar organizmada yer alan

herhangi bir hücrenin farklılaşarak, aşırı ve

kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu oluşan

hastalıklar grubuna verilen genel bir addır.

• Terim olarak kökenini neoplazi «neo» yeni

ve «plazi» oluşum anlamına gelen iki

yunanca kelimenin birleşmesinden almıştır.

Onkoloji 2

• Bu hastalık grubunda, herhangi bir

nedenin etkisi ile genetik yapısı değişmiş

olan bir hücre çoğalarak tümör ya da

kanser olarak da bilinen yeni bir yapının

gelişmesine neden olur.

Tümör: Şişlik / Ur, anormal doku kitlesi.

Onkoloji 3

Onkoloji 4

• Davranış özelliklerine göre tümörler

bening (iyi huylu kitle) ve malign (kötü

huylu kitle) tümörler olarak iki gruba

ayrılmaktadır.

Onkoloji 5

Malign Tümör: hızla çoğalıp çevre dokulara infiltre olan, kan ve lenf yolu ile uzak organlara

metastaz yapan oluşumlar.

Bening Malign

Büyüme Hızı Yavaş Hızlı

Hücre özellikleri Kaynak aldığı doku ile

benzer

Kaynaklandığı doku ile

benzerliğini kaybetmiş,

tümör spesifik antijenleri

içermekte

Doku hasarı Az Genellikle dokuda nekroz ve

ülserasyonlar oluşturur

Metastaz Yapmaz, kaynaklandığı

dokuda kalır

Vücudun diğer organlarına

yayılır, uzak organ

metastazı yapar

Tedavi sonrası nüks Cerrahi olarak çıkarıldığında

nadiren nükse eder

Cerrahi olarak

çıkartıldığında, radyoterapi

ve kemoterapi

uygulandığında bile nüks

edebilir

İlişkili terminoloji Hiperplazi, polip, ve bening

neoplazi

Kanser, malignite ve malign

neoplazi

Prognoz Hayati organlarda basınç

veya obstrüksiyon

yapmadıkça saptanamaz

Kontrol altına alınamaz ise

ölüme neden olur6Onkoloji

• Kanser tek bir hastalık değildir, 100’den

fazla tipi olan , isimlendirilmesi anormal

hücrelerin köken aldığı organa göre

değişen (akc. kans.,meme kans.,

prostat kans. v.b) büyük bir grup

hastalığa verilen genel addır.

Onkoloji 7

• Her bir hastalığın görünümü ve gelişimi

birbirinden farklıdır, bireyden bireye

gelişim süreci çok farklı olabilir ve

uygulanan tedaviye cevapları değişebilir.

Onkoloji 8

9Onkoloji

• Kanser, bir veya daha fazla etiyolojik faktörün etkisiyle

hücrede meydana gelen genetik ve moleküler

değişikliklerin hastalığıdır.

• Kanser , bir veya daha fazla etiyolojik ajanın etkisiyle

normal hücrede genetik değişiklikler meydana gelir ve

DNA’sında yanlış genetik kodu içeren yeni hücre

çoğalmaya başlayarak kontrolsüz hücre üretimi ve

gelişimi başlar ve kitle meydana gelir.

Onkoloji 10

• Bu nedenle kanserin önlenmesinde, kontrolünde ve

tedavisinde immun sistemin rolü çok önemlidir.

• İmmun sistem değişime uğramış hücreleri yabancı

olarak algılayıp yok eder, fakat ımmun sistemde

meydana gelen yetersizlikler bu kontrol

mekanizmasının bozulmasına neden olur ve genetik

yapısı değişmiş olan hücreler çoğalarak kanser

kitlesinin oluşmasına neden olur.Onkoloji 11

• Kanserin gelişimi karmaşık bir süreç olup,

oluşumunda başlangıç, tetiklenme ve

gelişme olmak üzere üç aşamanın yer

aldığı düşünülmekte….

Onkoloji 12

Onkoloji 13

KANSER ETİYOLOJİSİ

Onkoloji 14

• Kanserin oluşum sürecinde yaş, bireyin sağlık

davranışları (tütün ve alkol kullanımı, beslenme

alışkanlıkları, fiziksel aktivite vb.) çevresel risk

faktörlerine maruziyet (ultraviyole radyasyon,

asbest, benzen vb.) ve genetik yatkınlık (BRCA1

ve BRCA2 mutasyonları) gibi kanser türüne göre

farklılık gösteren pek çok etken rol

oynamaktadır.

Onkoloji 15

BESLENME kanserin gelişmesinde ve

oluşumunun önlenmesinde önemli rol oynar…..

Onkoloji 16

• Yağdan zengin ve posadan fakir gıdalarla beslenen

bireylerde kolon kanseri gelişme riski artarken,

posadan zengin gıdalarla beslenmek kolon kanseri

gelişme riskini azaltmaktadır.

• Yağdan zengin gıdalarla beslenmek kadınlarda

meme kanseri, erkeklerde ise prostat kanserinin

gelişme riskini arttırabilir.

• Tuzlanmış ve tütsülenmiş gıdaların yoğun

tüketimi özofagus ve mide kanserlerinin

gelişiminden sorumlu olabilir.

• Vitamin A, C ve E’den fakir diyetle beslenme

şekli akciğer, özofagus, ağız, larenks, serviks ve

meme kanserinin gelişiminde önemli rol oynar.

Onkoloji 17

Kimyasal Maddelere Maruziyet

• Havada, suda, yiyeceklerde, ilaçlarda, alkol

ve tütünde kanser gelişme riskini arttıran pek

çok kimyasal madde bulunur.

• Bu maddelere uzun süreli maruziyet kanser

gelişiminden sorumlu olabilir.

Onkoloji 18

Radyasyon

• Güneş ışınlarında bulunan iyonize ışınlar

(deri kanseri, melanom), radyoaktif

santrallerde oluşan sızıntılar (lösemi,

tiroid, meme, akciğer kanseri), genç yaşta

radyoterapi almak zorunda kalan

hastalarda (meme) kanser riskini

arttırabilir.

Onkoloji 19

Virüsler

• Bazı virüslere maruziyet bireylerde kanser gelişme

riskini arttırabilir.

• Epstein-Barr virusü enfeksiyöz mononukleoza

neden olarak Burkitt lenfomanın gelişimi ile ilişkili

olabilir.

• Herpes Simpleks virüsünün etkisi ile servikal ve

penli kanserler gelişebilir.

Onkoloji 20

Genetik

• Meme, kolon ve jinekolojik kanserler gibi

bazı kanser türlerinin gelişiminde genetik

yatkınlık ön plana çıkabilir…..

Onkoloji 21

Hormonlar

• Vücudun dengesini bozan hormonal ajanların

tüketimi kanser oluşumunu tetikleyebilir.

• Uzun süreli, kontrolsüz hormon kullanımı

kadınlarda meme, uterus, over, serviks ve vajina

kanserinin gelişimine neden olabilir.

Onkoloji 22

Immun faktörler

• Immun sistem değişime uğramış hücreleri yabancı olarak

algılayıp yok eder.

• Stres, iş kaybı, eş/çocuk ölümü, boşanma, kronik

hastalıkların varlığı immun sistemin işleyişinin değişmesine

neden olur.

• Immun sistemde meydana gelen yetersizlikler normal hücre

üretimindeki kontrol mekanizmasının bozulmasına neden

olup, İnsan Bağışıklık Yetersizliği Virüsü ’nün neden olduğu

kaposi sarkom ve pek çok kanserin gelişiminde önemli rol

oynar. Onkoloji 23

• Kanser, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda

başlıca sağlık sorunu olmaya devam

etmektedir.

• Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre kanser

yükü geçtiğimiz 30 yılda iki kat artmıştır.

25Onkoloji

• Ülkemizin de dahil olduğu dünyanın pek çok

ülkesinde kanser, kalp damar

hastalıklarından sonra ikinci en sık ölüm

nedenidir.

• Kanser; hasta, hasta yakınları ve toplum için

ciddi psikolojik-sosyal sorunları ve işgücü

kayıplarını beraberinde getirmektedir.

26Onkoloji

• Türkiye’de kanser sıklığı Dünya geneliyle

benzerlikler göstermektedir.

• 2009 yılı kanser istatistiklerine göre

Türkiye’ de her yıl yaklaşık 98 bin erkek

ve 63 bin kadın kansere

yakalanmaktadır.

Onkoloji 27

• GLOBOCAN 2012 verilerine göre 2012

yılında Dünya’da toplam 14,1 milyon yeni

kanser vakası gelişmiş ve 8,2 milyon

kansere bağlı ölüm olmuştur.

Onkoloji 28

• Dünya’da en çok tanı konulan kanserler akciğer

(%13,0), meme (%11,9) ve kolon (%9,7) iken

• Kanserden ölümlerin ise en çok akciğer (%19,4),

karaciğer (%9,1) ve mideden (%8,8) gerçekleştiği

belirtilmiştir.

http://kanser.gov.tr/daire-faaliyetleri/kanser-istatistikleri/860-yeni-d%C3%BCnya-kanser-istatistikleri

yay%C4%B1nland%C4%B1.html#sthash.P8E34NZH.dpuf 29Onkoloji

Onkoloji 302014-2015

Gelişmiş ve Az Gelişmiş

Ülkelerde ? ?

• Gelişmiş ülkelerde, erkeklerde akciğer ve

prostat kanseri, kadınlarda ise meme

kanseri ve kolorektal kanserler daha sık

görülürken,

• Az gelişmiş ülkelerde ise erkeklerde akciğer,

mide ve karaciğer kanseri, kadınlarda da meme

ve serviks kanseri daha sık görülmektedir.

T.C. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı Ulusal Kanser Programı 2009-2015 31Onkoloji

Türkiye’de ? ?

• Erkek nüfusta akciğer, mesane ve mide

kanserleri, kadın nüfusta da meme

kanseri ve kolorektal kanserler daha

sıklıkla izlenmektedir.

• Ülkemizin gelişmiş ülkelere göre en önemli

farkı tütün nedenli kanserlerin daha fazla

olmasıdır.

T.C. Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı Ulusal Kanser Programı 2009-2015

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı 2004-2006 Yılları Turkiye Kanser İnsidansı

32Onkoloji

Onkoloji 33

• Kansere bağlı morbidite ve mortalite

oranlarının azaltılmasında sağlıklı yaşam

şekli davranışlarının geliştirilmesi ve belli

yaşlarda kanser taramalarının düzenli

aralıklarla yapılması çok önemlidir.

Onkoloji 34

• Hemşire halkı kanser risk faktörleri ve

kanserin erken tanısında kullanılan

tarama yaklaşımları konusunda

bilgilendirerek kanserin kontrolünde önemli

rol oynar.

Onkoloji 35

BİRİNCİL KORUMA(Kansere bağlı risk faktörlerinin azaltılması)

• Tütün ya da sigara kullanımına başlama

engellenmeli, kullanım sözkonusu ise bırakılması

yönünde ilgilendirilmeli,

• Alkol kullanımı kısıtlanmalı ya da kullanılmamalı,

• Sağlıklı beslenilmeli; yağdan fakir, posalı gıdaların

tüketildiği, hazır gıdaların tüketilmediği ve tüm besin

maddelerini içeren sağlıklı beslenme sürdürülmeli,

Onkoloji 36

• Düzenli fiziksel aktivite yapılmalı; sağlıklı kilo sürdürülmeli,

• Özellikle sabah 10 ve öğleden sonra 4 saatleri arasında

güneşlenmekten kaçınılmalı, güneşe çıkmadan 15 faktör ve

üzerinde olan güneş koruyucu losyonlar kullanılmalı,

• Ailesinde kanser hikayesi olanların yüksek riskli bireyler

genetik taramalar yapılmalı ve gerektiğinde koruyucu ilaçlar

hekim istemi ile başlanılmalıdır.

• Aşılama (serviks kanserinin önlenmesinde 11-18 yaş grubu

kız çocuklarına HPV aşısı?)

Onkoloji 37

• Kanserin erken tanısında, bazı kanser türlerinde

belli aralıklarla kanser taramaları yapılır, kanser

belirti ve bulguları ortaya çıkmadan hastalık erken

evrede belirlenebilir.

Onkoloji 38

İKİNCİL KORUMA

Kanser Yeri Popülasyon Test veya işlem Sıklık

Kolorektal

kanserler

50 yaş üzeri erkek

ve kadınlar

Dışkıda gizli kan testi, duyarlılık

oranı en az % 50 veya dışkı

immünokimyasal testi duyarlılık

oranı en az % 50, veya,

50 yaşından itibaren: yılda bir

Dışkı DNA testi, veya 50 yaşından itibaren başlanması

önerilir, ancak testi tekrarlama

sıklığına ilişkin önerilerde

bulunmamaktadır.

Fleksibl sigmoidoskopi,veya 50 yaşından itibaren: 5 yılda bir

Çift kontrastlı baryum

incelemeleri, veya

50 yaşından itibaren: 5 yılda bir

Kolonoskopi, veya 50 yaşından itibaren: 10 yılda bir

BT eşliğinde kolonografi 50 yaşından itibaren: 5 yılda bir39

Risk Grubunda Yer Alan Asemptomatik Bireylere Yönelik KOLO-REKTAL

KANSERLERİN Erken Tanısına İlişkin Amerikan Kanser Derneği Önerileri

Onkoloji 40

MEME kanserine Yönelik Tarama Öneriler

Onkoloji 41

• Bazen hiç belirti ve bulgu vermeden

kanser tanısı rutin sağlık kontrolü

sırasında da konulabilir ya da kanser

kendisini hiç ilişkisi olmayan diğer

hastalıklarda da sıkça gördüğümüz belirti

ve bulgularla ortaya koyabilir

Onkoloji 42

KANSERİN UYARICI

İŞARETLERİ

Amerikan Kanser Derneği'ne göre

yedi uyarıcı işaretten birinin

görülmesi durumunda hemen

doktora başvurmak önerilir !!!

Onkoloji 43

• Bağırsak ve mesane alışkanlıklarında

değişiklik.

• İyileşemeyen yaralar.

• Alışılmışın dışında kanama ve akıntılar.

Onkoloji 44

• Göğüste veya vücudun Herhangi bir başka

yerinde sertleşme veya kitle.

• Hazımsızlık veya yutma güçlüğü.

• Herhangi bir siğil veya bende belirgin bir

değişme.

• Rahatsız edici öksürük veya ses kısıklığı.Onkoloji 45

Onkoloji 46

Aşağıdaki Belirtiler de Bazı Kanser

Türlerinin Varlığına İşaret Edebilir

• Kalıcı baş ağrısı

• Açıklanamayan kilo kaybı

• Kemiklerde Kronik ağrı veya

Onkoloji 47

• Vücudun herhangi bir yerinde süreli ağrı

• Sürekli yorgunluk, bulantı veya kusma

• Kalıcı düşük dereceli ateş, ya sabit ya da

aralıklı

• Tekrarlanan enfeksiyon

Onkoloji 48

Onkoloji 49

TANI

• Sağlık hikayesi

• Fiziksel muayene

• İleri tetkikler

• Biyokimya/tam kan sayımı

• Tümör marker çalışmaları50

• Sitolojik çalışmalar (pap smear, kemik iliği aspirasyonu,

ince iğne aspirasyonu)

• Histopatolojik incelemeler (biyopsi, bronkoskopi,

gastroskopi, kolonoskopi vb)

• Radyolojik incelemeler (mamografi, göğüs filmi, BT,

MRI, PET vb.)

• Radyoisotop taramalar (karaciğer, beyin, kemik, akciğer)51

Tam kan sayımı ve biyokimya

• Kemoterapi tedavisinin başlatılabilmesi

için kan sayımında lökosit değeri 3000

mm², hemoglobin değeri 9 gr/dl,

trombosit değeri 100 000 mm² üzerinde

olmalıdır.

Onkoloji 52

• Bu çalışmalar, kanda bazı tümörlerin varlığını ve

gelişimini tespit etmek için incelenen

parametrelerdir.

• Klinik olarak bazı kanser türlerinin

taranmasında, tanısında, sınıflandırılmasında,

seyrinin belirlenmesinde, tedavi cevabının

takibinde kullanılabilir.

Onkoloji 53

Tümör marker çalışmaları

SINIFLANDIRMA

Onkoloji 54

Sınıflandırma işleminde tarama testlerinden (BT, MRI, Kemik sintigrafisi, vb.) elde edilen sonuçlar incelenerek kanserin

yerleşimi, boyutları belirlenir ve bitişik dokulara, lenf damarları yoluyla lenf bezlerine ya da kan dolaşımı aracılığıyla daha

uzak bölgelere yayılıp yayılmadığı değerlendirilir.

Biyopsi ile kanser tanısı kesinleşen hastalarda uygulanacak tedavinin türüne karar verebilmek için kanserin

sınıflandırması yapılır

Onkoloji 55

TNM, Amerikan Kanser Ortak Komitesi (The

American Joint Committee of Cancer) tarafından oluşturulan, tüm tümör tiplerine

uygulanabilen basit bir sınıflama sistemidir.

En sık kullanılan sınıflama sistemi TNM’dir.

Onkoloji 56

Onkoloji 57

Amerikan Kanser Ortak Komitesinin ( AJCC) Sınıflandırma Sistemi

Onkoloji 58

Kanser tanısı konan bireylerde

uygulanacak tedavinin kararında;

Tümörün tipi ve

yerleşimi

Hastalığın yayılımı (evresi)

Hastanın yaşı

Hastanın genel

durumu

Onkoloji 59

KANSERİN TEDAVİSİNDE

Lokal tedaviler (cerrahi,

radyoterapi)

Sistemik tedaviler (kemoterapi,

hormonal tedavi, biyolojik tedavi)

60

Genel durumu iyi,

tümörü lokal

hastalarda

İlk tedavi seçeneği cerrahi

Gereksinim varsa

kemoterapi

Hormonal tedavi

Radyoterapi

61

Yaygın metastaz yapmış tümörlerde

• İlk tedavi kemoterapi, hormonal tedavi

Kemik metastazlarında ağrıyı azaltmak için

• Radyoterapi

Onkoloji 62

Onkoloji 63

Radyoterapi bening ve malignhastalıkların tedavisinde iyonizan

radyasyonun kullanıldığı bir tedavi yaklaşımıdır.

Onkoloji 64

• Radyoterapinin amacı; sağlıklı dokulara

minumum zarar vererek, tanımlanmış bir

tümör hacmini hassas bir şekilde

ışınlayarak yok etmektir.

Onkoloji 65

Radyoterapi

Eksternalradyoterapi (teleterapi)

İnternal radyoterapi (brakiterapi)

Onkoloji 66

KEMOTERAPİ

Onkoloji 67

• Kemoterapide, tümörün hücresel

fonksiyonlarını ve çoğalmasını

engellemeyi hedef alan, çok sayıda kanser

ilacı tek başına veya birbiri ile kombine

edilerek kullanılmaktadır.

Onkoloji 68

Kemoterapide hedef; sağlıklı hücreler

üzerinde minimal etki ile mümkün olduğunca

çok sayıda tümör hücresini yok etmektir.

Onkoloji 69

KANSERLİ HASTADA

HEMŞİRELİK BAKIMI

KANSER HASTALARINDA SEMPTOM KONTROLÜ

Kanserli Hastaya Uygulanacak Genel Hemşirelik Girişimleri

Doku bütünlüğünü korumak

Beslenmeyi desteklemek

Hasta ve aile eğitimi

Beden bilinci ve özgüven eksikliğine yönelik danışmanlıkyapmak

Semptomları İzlemek

Semptomları kontrol altında tutmaya yönelik danışmanlıkyapmak

Onkolojik aciller konusunda gereken gözlem, izlem,uygulama ve eğitim programlarını yürütmek

Son dönem kanser hastalarında, yaşlı kanserhastalarında, terminal evrenin getirdiği sorunlarla basetmede yardımcı olmak

SEMPTOMLAR

• Alopesi

• Cilt Değişikliği

• Ağrı

• Yorgunluk

• Stomatit

• Disfaji

• Diyare

• Ateş

• Kanama

• Bulantı

• Kusma

• Kabızlık

Onkoloji 72

Alopesi

• Kemoterapötik ilaçların ve başa uygulanan radyasyonalanının genişliğine ve dozuna bağlı olarak saç, aynızamanda kaş, kirpik ve tüm vücut kıllarının kaybıdır.

• Saç folikülleri hızla büyüyen hücreler içerdiği için,kemoterapik ilaçlardan 2-4 hafta sonra başlar ve tedavibittikten 4-6 hafta sonra tekrar çıkmaya başlamaktadır.

• Alopesi, beden bilinci fazlaca gelişmiş hastalarda ciddipsikolojik sorunlara neden olabilir bunun için gerekirsepsikolojik yardım sağlanabilir.

Amaç; vücudundaki bu önemli değişikliği kabullenmesinisağlamak ve oluşabilecek bu yan etkiyi en aza indirmektir.

Hemşirelik girişimleri;

• Hastaya saç kaybı olacağı, ancak tedavi bitimindensonra yeniden çıkacağını açıklamak,

• Saçların çıkarken yapı ve renk yönünden farklılıkolabileceğine ilişkin hastayı uyarmak,

• Hastaları şapka, eşarp, bone, peruk gibi değişikmateryaller konusunda bilgilendirmek,

• Kemoterapiden önce saçlarını kısaltmasınıönermek,

• Göz kalemi, kaş kalemi, takma kirpik öneripuygulamasına yardım etmek,

• Kalan saçlar için sık şampuan uygulamamak ve

yumuşak fırça kullanmak,

• Saç kaybı arttıkça, kalan saçları traş ettirebileceği

konusunda öneride bulunmak,

• Kafa derisini güneşi bloke eden ajanlarla,

şapkalarla sıcak ve soğuktan korumak,

• Aile üyeleriyle beklenen fiziksel değişiklikleri

görüşerek hastanın nasıl kabulleneceği

konusunda aile üyelerine tavsiyelerde bulunularak

manevi destek sağlamak.

Deri Bütünlüğünde Bozulma

• Kemoterapi ve radyoterapinin etkisiyle vücudun

deri tabakasındaki iritasyon, kızarıklık, kaşıntı ile

kendini gösteren değişimdir.

• Amaç; tedavi alanını değerlendirerek deri

reaksiyonlarını en aza indirmek ve deri

bütünlüğünü sürdürerek enfeksiyon gelişimini

önlemektir.

Hemşirelik girişimleri;

• Nemli ve kirli deride, deri bütünlüğü bozulması veenfeksiyon riski fazla olduğundan alanı temiz ve kurututmak,

• Deri hassas olduğundan tedavi alanını ovuşturmamak vekaşımamak,

• Kimyasal iritan maddelerle kolayca travmatize olduğundaalanı, ılık su ve parfümsüz-yumuşak sabunla hafifçeyıkamak, yumuşak bir havlu ile kurulayıp havalandırmak,

• Metal element içeren maddeler iritasyonu arttırdığı gibiradyasyon ışınlarının dağılmasına da neden olacağındantalk pudrası, losyon ve deodorant kullanmamak,

• Radyasyon alan derideki kesikler yavaş iyileştiğinden veenfeksiyona eğilim olduğundan jilet yerine elektrikli veyapilli traş makinası kullanmak, bölge kırmızı ve ağrılı isetraş olmamak, kadın hastalarda ise maniküryaptırmamak,

• İritasyon ve reaksiyonu önlemek için; teri emici, yumuşakve bol giysiler giymek,

• Bölgeyi aşırı sıcak ve soğuktan, direkt gün ışığındankorumak için uzun kollu elbise ve geniş kenarlı şapkalargiymek, ayrıca güneş ışığını bloke eden kremlerkullanmak, cilde doğrudan sıcak ya da soğuk kompresuygulamasından kaçınmak, yapıştırıcı band/selobantkullanmamak,

• Yatağa bağımlı hastalarda basınç bölgelerini gözleyerek

hastanın pozisyonunu 2 saatte bir değiştirmek,

• Ekstremiteleri yükselterek ödemi önlemek,

• Sabah, akşam tuvaleti, yatak banyosu, baş ve ayak

banyosu vererek hijyenik gereksinimleri karşılamak,

• Tuvalet gereksinimini gidermek,

• Deride kızarıklık, hiperpigmentasyon, kaşıntı, kuruluk,

dermatit, akne oluşabileceği, dil, mukoz membran ve el

ekleminde koyulaşmalar olabileceği,

• Fotosensivite nedeniyle güneşte fazla kalmanın sakıncalı olduğu,

• Ciltte ve tırnakta renk değişikliği olabileceğinden hastanın istediği

renkte tırnak cilası kullanabileceği, bu bozukluğun zamanla

düzeleceği,

• Tırnakların kısa olması, pamuklu giysilerin tercih edilmesi

konusunda hastayı bilgilendirilmek,

• Cildi kuru ve temiz tutmak,

• İrrite edici losyon ve kremleri kullanmamak,

• Soğuk kompres, antihistaminik ve kortikosteroid kullanmak. Kaşıntıyı

arttırmamak ve cilt bütünlüğünü bozmamak için özellikle kaşımamak

gerektiğini hastaya anlatmak

Yorgunluk

Onkoloji 81

Alışılmamış enerji yokluğu ve tükenme duyusu

Hareket fazlası ile ilişkisi olmayan uyku ya da dinlenmekle

geçmeyen durumdur.

En önemli nedeni

Kemoterapi

Kemoterapi alan hastalarda: tedaviden sonraki 48-72

saatte

Radyoterapi alan hastalarda; tedavi süresince sürebilir

Her iki grupta da yorgunluk tedavi bitiminden en az bir yıl

sonrasına kadar sürebilir

82Onkoloji

Hemşirelik girişimlerinin amacı

• Bireyin yasadığı yorgunluğun nedenlerini ve özelliklerini

tanımlamak

• Tanımlanan semptomun kontrolünü sağlamak

• Bireyin fiziksel, mental ve sosyal aktivitelerinin dengeli

şekilde devamını saglamak ve öz bakım gücünü

arttırmaktır.

83Onkoloji

Yapılan Çalışmalarda Hastalar Yorgunluk

Nedeni Olarak;

• kemoterapiyi

• radyoterapiyi

• kemoterapi ve radyoterapiyi beraber

• hastalığın kendisini

• stres ve moral bozukluğunu

• beslenme, çevresel ve diğer faktörleri

bildirmiştir.

84Onkoloji

Hastalar yorgunluğunu azaltmak için;

• dinlenmeyi,

• uyumayı,

• müzik dinlemeyi ve TV izlemeyi,

• pozitif düşünmeyi,

• diğerleri ise farklı bir şey yapmadıklarını ve

aileleri ile beraber olduklarını ifade

etmişlerdir.85Onkoloji

Hemşirelik Girişimleri;

• Hastanın bakım gereksinimlerini kısa sürede tamamlamak,

• Bakımın sağlanmasında ve sürdürülmesinde hastayı teşvik

etmek, gerekiyorsa yardım etmek,

• Uykusuzluğa neden olabilecek çevresel faktörleri önlemek,

• Hastanın gece en az 7-8 saat uyuması, gündüz uyku

periyotları oluşturulmasını ve aktivite kısıtlamasını sağlamak,

• Tedavinin tipine göre hafif egzersizler seçilmesine, enerji

seviyesinin artmasına yardımcı olmak,

• Hastanın enerjisinin yüksek olduğu zamanlarda önemli aktivitelerini

yapması, ancak bunu sonradan daha fazla yorgunluk hissetmesine

neden olacak şekilde yapmaması ve GYA’ne göre yeterli

beslenmesini sağlamak.

• Hastanın dinlendik olduğu zaman, örneğin sabahları en besleyici

besinleri alması, sert zor ve çok çiğnenen besinlerin verilmemesini,

sık sık ve azar azar beslenmesini, dinlenme periyotlarının

verilmesini, proteinden zengin ve bol kalorili besinlerin seçilmesini

önermek,

• Yıkılan hücrelerin ve artık ürünlerin uzaklaştırılabilmesi için günde

en az 8-10 bardak su almasını önermek

Onkoloji 87

Anemi

• Kemik iliği depresyonu, kemoterapi ve

pıhtılaşma sorununa bağlı olarak gelişen bir

tablodur. Bazı ilaçlarda tedaviden üç ay sonra

anemi görülme ihtimali çok fazladır.

Amaç; anemi belirti bulgularını gözlemek, erken

belirlemek ve gerekli tedbirleri almaktır.

Hemşirelik girişimleri;

• Yorgunluk, baş dönmesi, titreme ya da taşipne gibianemi belirtilerini gözlemlemek,

• Ortostatik hipotansiyon baş dönmesi varsa, özellikleyatarken ve kalkarken yavaş hareket etmesini söylemek,

• Halsizlik ve dispneyi gözlemek, gerekirse oksijen tedavisiyapmak,

• Hemoglobin ve hematokriti düzenli aralıklarla kontroletmek,

• Bilgi eksikliği varsa anemi belirtileri konusundabilgilendirmek

Nötropeni

• Kemoterapi ve/veya radyoterapiye bağlı kemikiliği baskılanması, immünosüpresyona bağlıoluşan ve enfeksiyon gelişme riskine yol açanönemli bir semptomdur.

Amaç; enfeksiyon ile ilgili risk faktörlerini bilmesive enfeksiyonlardan korunmak için uygunönlemleri aldığını göstermesi, enfeksiyon belirti vebulgularının gözlenmemesidir.

Hemşirelik girişimleri;

• Hastada enfeksiyon belirtilerini (ateş, kızarıklık, sıcaklık,ödem, ağrı,iltihap oluşumu vs) gözlemlemek,

• Enfeksiyonun en sık görüldüğü bölgeleri (cilt ve müközmembranlar,oral kavite, solunum sistemi ve üriner sistem)gözlemlemek,

• Hastada ağız ve vücut hijyenine önem vermek, günlükkontrolleri yapmak ve deriyi travmalardan korumak,

• Konstipasyon oluşmaması için önlemler almak,

• Perianal bölgeyi ılık suyla ve yumuşak sabunla temizlemek,

• Tırnakların kısa ve düz kesilmesini sağlamak,

• Deri bütünlüğünü korumak ve günlük temizliğini yapmak,

• Hasta ve ailesinin el yıkamaya özen göstermesini

sağlamak,

• Düzenli aralarla hastanın ateş takibini yapmak,

• Hastanın dinlenmesine ve beslenmesine dikkat etmek

Onkoloji 92

Trombositopeni

• Kemik iliği depresyonu, kemoterapi, pıhtılaşma

faktörlerinin yetersiz yapımı nedeniyle kanamaya

eğilimin artmasıdır.

• Hastada peteşi, ekimoz, hematüri, hipotansiyon,

taşikardi, anemi ve trombosit sayısında (150000/ mm³)

azalma vardır.

Amaç; kanama belirti bulgularını gözlemlemek ve erken

belirlemek, travmaya bağlı kanamayı önlemek, kanamayı

değerlendirmek ve kontrolünü sağlamaktır.

Hemşirelik girişimleri;

• Hastayı banyo yaptırılırken ve dolaştırılırken çarpma,düşme gibi travmalardan korumak,

• Burun temizliğinin travmatik olmamasına dikkat etmek,

• Ağız bakımı için yumuşak materyal kullanmasınıönermek,

• Vazodilatasyon yapacağı için alkollü içkileriyasaklamak,

• Aspirin ve non steroid antiinflamatuar ilaçlarkullanılmamasını sağlamak,

• IM enjeksiyonlardan kaçınmak, gerekli ise işlemden

sonra 3-5 dakika basınç uygulamak,

• Konstipasyon oluşumunu önlemek için hastanın bol

sebze meyve yemesini sağlamak,

• Deride peteşi ekimoz kontrolünü yapmak,

• Diş eti, burun, idrar, dışkı kanaması gibi normal olmayan

kanamaları yakından takip etmek

Onkoloji 95

Stomatit

• Ağız ve orafarenksteki ülseratif lezyonlar, oral

inflamasyon, kemoterapi (immünosupresyon), bulantı

kusma, oral hijyen yetersizliği, nötropeni, trombositopeni

ve dehidratasyon nedeniyle gelişebilir.

• Oral kavitede eritem, ödem, ağız kuruluğu, dudaklarda

yanma duygusu, travma, kuru sert yiyecekler ya da sert

fırça kullanımına bağlı sekonder hemorajik ülserasyonlar;

dilde ödem ya da enfeksiyon, beyaz düzensiz lekelere

neden olabilen yüzeyel enflamasyon;uçuğa benzer

lezyonlar olabilir.

Amaç; oral mukozada ağrının ve enfeksiyonun

görülmemesidir.

Hemşirelik girişimleri;

• Oral kaviteyi her gün kırmızılık, beyazlık, sarılık

yönünden kontrol edip değerlendirmek,

• Hastaya uygun ağız bakımını öğretmek,

• Lezyon yoksa: 4 saatte bir yumuşak diş fırçası ile dişleri

fırçalamak ve mukostatin ve betadin ile gargara yapmak,

• Lezyon varsa; 2 saatte bir hidrojen peroksit solüsyonu,

ardından serum fizyolojik ile ağız bakımı yapıp arkadan

dudakları vazelinlemek,

• Hastanın öğünlerden önce ve sonra ağız bakımını

yapmasını sağlamak,

• Sıvı dengesini sürdürmek,

• Sıcak yiyeceklerden kaçınarak, yumuşak, proteinve vitamin yönünden zengin yiyecekler önermek,

• Asitli, tuzlu, baharatlı besinlerden kaçınılmasınıönermek,

• Alkol ve sigara kullanılmamasını önermek,

• Dudaklar kuru ise vazelin ya da E vitaminlipreperatlar ile yumuşatmak,

• Diş protezlerinin uygun olup olmadığının

değerlendirilmesini, rahatsız ediyorsa takılmaması

gerektiğini öğütlemek,

• Yumuşak diş fırçası kullanılmasını önermek,

• Eğer ağızda kanama varsa bunu önlemek için hastaya

ağzına küçük bir buz parçası almasını önermek,

• Ağrı için doktor istemine göre lokal aneljezik

kullanılmasını önermek

Onkoloji 99

Diyare• Kemoterapi, anksiyete, stres gibi nedenlerle GİS’in aktif

olarak bölünen epitelyal hücrelerinin hasarıdır.

• Dehidratasyon, malnitrüsyon ve elektrolit dengesizliği

gibi hayatı tehdit edici komplikasyonları vardır.

Amaç; diyarenin önlenmesi, yeterli ve dengeli bir beslenme

ile vücudun gereksinimlerinin karşılanması, sıvı elektrolit

dengesinin normal seviyede olmasının ve normal kilonun

sürdürülmesinin sağlanmasıdır.

Hemşirelik girişimleri;

• Günlük dışkılama sayısı ve dışkının özelliklerini tanılamak ve

kaydetmek,

• Barsak alışkanlıklarını tanılamak,

• Aldığı çıkardığı sıvı takibi ve kaybedilen sıvıyı yerine koymak,

• Dışkı kültüründe üreme yoksa doktor istemine göre

antidiyaretik ilaçları vermek,

• Perine bölgesini iritasyon, travma ve kanama açısından

gözlemlemek,

• Bölgeyi ılık suyla temizlendikten sonra hafifçe kurulamak,

• Dışkı sayısını kaydetmek ve dışkıyı kanama yönündengözlemlemek,

• Az lifli, pişmiş yiyecekleri menüye almak,

• Sütlü ürünlerden sakınmasını sağlamak, potasyum kaybıolacağından sakıncası yoksa muz, portakal, patatesvermek,

• Diyetteki yağ miktarını azaltmak,

• Fazla sıcak ve soğuk olmayan az şekerli yiyecekleri azve sık olarak almasını sağlamak,

• Diyare düzeldiğinde lifli besinlerin diyete azar azareklenmesini sağlamak

Konstipasyon

• Kemoterapinin nörotoksik etkisi, narkotik ajanların kullanımı,hareketsizlik, yeme alışkanlığında değişiklikler, dehidratasyon,hipokalsemi nedenleri ile gelişebilir.

• Kanserli hastaların %50 ‘si konstipasyonu deneyimlemekte olupbunun %78’i terminal dönem kanserli hastalardır.

• Dışkı tıkacı, ciddi ağrı, bulantı kusmaya neden olabilen konstipasyonhastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.

Amaç; normal sıklıkta ve kıvamda gaita yapılması,defekasyonda ağrı olmaması, laksatif lavman ya da supozituvaragereksinimin azalmasıdır.

Hemşirelik girişimleri;

• Lifli besinleri önermek (sebze, meyve, yulaf vb.),

• Sakıncası yoksa sıvı alımını arttırmak (günde en az 2lt),

• Aktivite önermek,

• Düzenli defekasyon alışkanlığı kazandırmaya çalışmak,

• Dışkılama, barsak sesleri, bulantı, abdominal distansiyon gibi

paralitik ileus belirtilerini izleyip ve kaydetmek,

• Nonfarmakolojik uygulamalar yarar sağlamadığında eğer

sakıncalı değilse doktor istemine göre laksatifler vermek

Bulantı-kusma

• Bulantı ve kusma genellikle kemoterapi tedavisi

nedeniyle görülür.

• Bulantı tedaviden sonraki ilk 6 saat içinde ortaya

çıkmaktadır.

Amaç, sıvı ve elektrolit dengesini sürdürmek,

yeterli beslenmesini sağlamak, oral mukozayı

korumak ve bulantının azaldığının ifade

edilmesidir.

Hemşirelik girişimleri;

• Bulantı ve kusmanın şekli ve oluş biçimi

açısından hastayı tanılamak,

• Çıkartılan miktarı, içerik, renk açısından

değerlendirerek kaydetmek,

• Dehidratasyon belirtileri açısından hastayı

gözlemlemek,

• Antiemetik ilaçları en az yarım saat önce

vermek,

• Ağız bakımının sık verilmesini, protez varsa tedavi

sırasında çıkartılmasını sağlamak,

• Bulantı ve kusma sırasında ağızdan nefes almanın

faydalarını anlatmak,

• Vücut ağırlığı, aldığı çıkardığı sıvı miktarını

değerlendirmek,

• Kemoterapiyi düşünmek bile bulantıya sebep

olabileceğinden, tedaviden önce ve tedavi sırasında

gevşeme tekniklerinin kullanılmasını önermek ve

öğretmek,

Onkoloji 107

• Fiziksel çevrenin temiz ve kokusuz, hasta giysilerinin rahat olmasınaözen göstermek,

• Uygulamanın rahat bir pozisyonda yapılmasını sağlamak,

• Tedaviden 15-20 dakika önce sessiz bir yere yatmasını sağlamak,

• Öğünlerin azar azar sık sık alınmasını ve iyice çiğnenmesiniönermek,

• Öğünlerde sıvı alımından kaçınılmasını önermek,

• Tatlı, kızartma, baharatlı, yağlı gıdalardan kaçınılmasını önermek vekompleks karbonhidratların yararlı olabileceği konusunda bilgivermek,

• Yiyeceklerin özellikle kuru gıdalardan seçilmesine dikkat etmek,

• Yemekten sonra dinlenmesi ve yavaş aktiviteler yapmasını önermek

İştahsızlık

• İştahsızlık, yiyeceklerin sindirimi, besin alımı yetersizliği,

kullanılan ilaçlar ve aktivite azlığı, bulantı, kusma,

stomatit, depresyon ve bazı kemoterapötik ilaçlar

nedeniyle görülmektedir.

• Yemek yemede isteksizlik ve sonuçta kilo kaybı söz

konusudur.

Amaç; bulantı ve kusmanın önlenmesi, yeterli yeme

içmenin sağlanmasıdır.

Hemşirelik girişimleri;

• İştahsızlık gelişebileceği konusunda hasta ve ailesine

eğitim vermek,

• Diyetisyenle işbirliği yapılarak beslenme programını

planlamak,

• Yüksek kalorili ve proteinli besinlerin alınmasına

cesaretlendirmek,

• Az ve sık aralarla beslenmeyi önermek,

• Açlık hissettiği anda yemek yemeye cesaretlendirmek,

• Her öğünden önce ağız bakımını sağlamak,

• Ortamda hoş olmayan ya da hastanın hoşlanmadığı

kokuları engellemek,

• Yemekleri iştahı uyandıracak görüntüde sunmak,

• Yemeklerin hazırlandığı ortama hastanın girmemesini

sağlamak,

• Rahat, sakin, hafif müzikli bir ortam sağlanması gibi

uygulamalar yapmak,

• Beslenmesi oral yolla karşılanmıyorsa intravenöz ya da

enteral yolla beslenmesini sürdürmek

Onkoloji 111

Ağrı

• Hastalık veya tedavinin etkilerinin yüze

yansıması olarak ifade edilir.

Amaç, ağrı düzeyinin tolere edebilecek düzeye

getirilmesini sağlamak, hastanın ağrısının

azaldığını veya yok olduğunu ifade etmesidir.

Hemşirelik Girişimleri

Ağrı tedavisini uygulamak.

Ağrı tedavisinin planlanmasında Dünya Sağlık Örgütü’nün

önerdiği basamak tedavisi en çok kullanılan yöntemdir.

1. Basamak: Hafif-orta ağılar için narkotik olmayan

analjezikler ± adjuvan tedavi

2. Basamak: Orta şiddetli ağrılar için zayıf narkotikler +

nonopoid ± adjuvan tedavi

3. Basamak: Şiddetli ağrılar için güçlü narkotikler +

nonopoid ilaçlar ± adjuvan tedavi

113Onkoloji

Adjuvan tedavi; Antikolvülsiyonlar ve

antidepresanlar gibi farklı endikasyonları da

bulunan ilaç gruplarıyla yapılan ağrı tedavisidir.

Ağrı kontrolünde önerilen nonfarmakolojik

uygulamaları (pozisyon değiştirmek, masaj,

sıcak uygulama, ılık banyolar, çevrenin sakin

ve sessiz olmasını sağlamak, gevşeme

tekniklerini öğretmek, radyo televizyon, okuma,

müzik dinleme, hayal kurma) uygulamak.

114Onkoloji

Anksiyete ve Depresyon

Kanserin herhangi bir evresinde görülen davranışlarda

aşağıdaki faktörler etkili olmaktadır;

• Geçmiş hastalık deneyimleri ve uyum yetileri,

• gelecek planlarının tehdit edilme derecesi,

• hastalığa ilişkin sosyal ve kültürel tutumlar ve dini

inanışlar,

• genel kişilik özellikleri, aile içinde üstlenilen rol modelleri,

yaşam şekli ve sosyo ekonomik durumları,

• sosyal destek sistemleri ve bunlara ulaşılabilirlik düzeyleri,

• hastalığın boyutu ve semptomların varlığı,

• duygu düşüncelerini açıklama yetenekleri,

• tanının konduğu yaş ve gelişim düzeyleri.

• Amaç; risk faktörlerine yönelik düzenlenen

planın kabulü, uygulanacak tedavi planın katılım

sorumluluğunu alma, etkili baş etme yöntemleri

geliştirmedir.

Onkoloji 116

Hemşirelik girişimleri;

• Hasta ve ailesi ile olumlu bir iletişim ve işbirliği sağlamak,

• Hastanın kaybolduğunu hissettiği kontrolünü yeniden

sağlamak ya da birinin hastanın çevresine hakim olduğu

duygusunu vermek,

• Geçmişteki baş etme yöntemlerini değerlendirmek,

uygun yöntemin kullanılmasını sağlamak,

• Hasta ve ailesine yeterli psikososyal destek sağlamak

Sonuç

• Modern tıptaki gelişmelere rağmen, dünyada ve

ülkemizde ölüm nedenleri arasında halen ilk

sıralarda yer almasından dolayı kanser önemli bir

sağlık sorunudur.

• Tanısı ve tedavisi farklı uzmanlık dallarının

işbirliğini gerektirmektedir.

• Kanserde erken tanı önemlidir.

Onkoloji 118

• Onkoloji, solid doku ile kan ve lenfatik sistem

kanserlerinin tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir

bilim dalına denir. Bu alanda uzmanlaşmış

kişilere de onkolog adı verilmektedir.

• Günümüzde, onkoloji alt dallara ayrılmaktadır:

Onkoloji 119

• Jinekolojik onkoloji. Kadın üreme organlarını kapsayan

kanserlerin tanı ve tedavisiyle ilgili onkoloji alanı.

• Medikal onkoloji. Bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan

kemoterapi ilaçları konusunda uzmanlaşılan alan.

• Radyasyon onkolojisi. Kanser tedavisindeki yöntemlerden

birii olan radyoterapi konusunda uzmanlaşılan alan.

• Cerrahi Onkoloji. Biyopsi işlemi ve tümörün çıkartılmasıiçin

yapılan ameliyatları içeren onkoloji alanı.Onkoloji 120

Onkoloji 121

Onkoloji 124

Onkoloji 125

Öğrendim ki ...

• Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek

• Hangisi son görüşme olacak bilmiyorsun...

Öğrendim ki...

• Bittim dediğin andan itibaren

• Pilinin bitmesine daha çok var

Öğrendim ki ...

• Her problem kendi içinde bir fırsat saklar

• Ve problem fırsatın yanında cüce kalır.

Ataol BERHAMOĞLU126