Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2)
Türkiye Araştımıalan Literatür Dergisi, Ci/ı 3, Sayı 5, 2005, 249~378
Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürü
Şükrü ÖZEN*
OSMANLI TARİHİNDE görev yapmış olan 129 şeyhülisl<lmını ancak çok
azının fetva mecmuaları yayımlanmıştır ve bu yayımların çoğunun tarihi
de, yine Osmanlı dönemine aittir. Diğer şeyhülisl<lmların, görevleri süre
since verdikleri fetvaların nerelerde ve ne halde bulunduklarına dair küçük
de olsa bir malumatın olmasını bir kenara bırakın, modern bilim camiası
tarafından varlıklarından haberdar ol unduğu dahi şüpheli dir. Nitekim şey
hülislaınlar hakkında yazılan biyografik çalışmalarda; onların fetvalarını
içeren li teratürlere referanslar oldukça sınırlı ve hatta mecmuaları bulunan
bir çok şeyhülislam hakkında "eseri bulunduğu bilinmemektedir" denile
rek veya tamamen sükut geçilerek, Osmanlı tarihinin pek çok veçhesini or
taya çıkaracak olan bu belgeler adeta yok olmağa mahkum edilmektedir.
Şeyhülislamların Osmanlı devlet ve toplum düzeni üzerinde haiz oldukları
etkin konumları dikkate alındığında, kuşkusuz bu tavır, tarihimiz açısın
dan sahip olunan potansiyelin göz ardı edilmesi ve yapılan çalışmaların
daima bir yönünün eksik kalması sonucunu doğurmaktadır. Aynı şekilde, -
kadıların bilirkişi olarak en çok müracaat ettikleri şahısların başında gel
meleri hasebiyle- taşra örgütlenınesinde önemli bir makamı temsil eden
ınüftüler, aynı zamanda bulundukları şehir ve kasabaların ınanevi otorite
leri idiler. Onlara ait fetvalada ilgili bilgimiz ise şeyhillislam fetvalarına da
ir bilgimizden çok daha kısıtlıdır. Matbu ve elyazınası halindeki pek ınuaz-
* Doç. Dr., Türkiye Diyanet Vakti islam Araştırmaları Merkezi.
1 ilk şeylüilislümın tespiti konusunda bazı farklı görüşler mevcut ise de, genellikle bu gii~ reve getirilen ilk Osmanlı ülimi olarak Molla Fenari bilinir. Ferhat Koca'nııı ("Fetvalıiine", DİA, XII, 497), Osmanlı Devleti'nde toplanı olarak 124 şeylıülis!aın bulunduğu yönündeki tespiti yalnızca l:J:-l4 (1916) tarihli İlmiyye Salname'sinde biyografileri verilenleri ifade eder. Burada zikredilenlerden başka, beş şeyhiiiislam daha görev yapmıştır. Krş. Abdülkadir Altunsu, ( Jsmanlı Şeyhülisldmları, Ankara: Ayyılclız Mathaası, 1972, s. 250-2G7; Mehmet ipşirli, '"ilnıiyye Siilnaıne", DİA, c. XXII, s. 145.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 33 (1, 1)
250 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
zam Osmanlı fetva ınecmııalarının çok azının ilmi şekilde basılmış, latini
ze edilmiş veya Batı dillerine tercüme edilmiş olması bir yana, fetvalarda
yarısıtıldığı şekliyle Osmanlı İmparatorluğu'ndaki İslam hukukunun tatbi
katı hakkında sistemli bir araştırma dahi henüz yeni yeni başlamıştır.2
Ke,1:{ü'z-zunü.n ve zeyli 1ziihıı'l-meknün'da'1 "Fetava", "Mecma'u'l-feta
va" veya "Mecmuatü'I-fetfıva (mesai!)" isimleriyle ya da özel isimleriyle al
fabetik sırada verilen fetva kitapları, bu alandaki literatürün isimlerine
ulaşınada büyük kolaylık sağlamakta ise de; ilk olarak Bursalı Mehmed Ta
hir Osmanlı Müellifleri adlı eserinde İbn Kemal, Ebussuuel ve Zenbilli Ali
Efendi'den başka fetvalan tedvin edilmiş -25'i şeyhülislam- 90 civarındaki
Osmanlı aliminin eserlerinin adlarını, müelliflerinin isimleri, ölüm tarihle
ri ve defnedilelikleri yerlerle birlikte toplu halde vermiştir.4 Ancak bu eser
ler içerik, şekil ve müellii1erinin statüleri bakımından birbirinelen çok fark
lı bir görünüm arz etmektedir. Alatalı fahri vaiz Mehmed Ali Kıı·boğa, Kii
nn1s-ül-Kütüb uc Meuzuôıil'müellefatadlı çalışmasında; Hanefi fıkhına da
ir eserler arasında, Osmanlı öncesi fetva mecmualarıyla karışık olarak bir
çok Osmanlı aliminin fetva mecmuasının adını, müelliflerini ve müellitle
rin vefat tarihlerini bazı kısa açıklamalarla sıralaınıştır. 5 Pehlül Düzenli ise,
"istanbul Müftülüğü Kütüphanesi'nde Bulunan Meşihat Fetvaları"G adlı
yüksek lisans çalışmasında, bir kısmı matbu 27 fetva kitabını tanıtmıştır. İki
bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde mecmualar; şeyhülislaın
fetva ları, fetva emini ve m üftl fetvaları ve derlemeler olmak üzere üç kate
goı·ide ele alınmıştır. ikinci bölümde ise, şeyhülislaın fetvalarını içeren
ınecmuaların değerlendirilmesi yapılmıştır. Mustafa Şahin tarafından "is
lam Hukukunda Fetva ve Osmanlılar Dönemi Fetva Mecmılaları" adlı bir
yüksek lisans çalışması gerçekleştirilmiştir.? İki bölümden oluşan bu çalış-
2 llriel 1-lcyd, "Osmanlı'da Fetva Müessesesinin Bazı Tczalıürleri", çev. Fethi Gedik! i, Hu
kuklım.,mnnalan, 19~15, c. IX, sy. l-3, istanbul, s. 2H7-2BB.
:ı Kütib Çelebi, Ke0fi'i'z-zlllltfll Wl estimi'l-kütüb ue'f-jünfln, tslı. M. Şerefettin Yalıkaya ve
Kilisli Hifat Bilge, !\nkara: Milli E!';itim Bakanlığı, 1941, c. ll, ın. 121fl-1231, Hi03, HiOfiı li07; Bağdatlı isınail Paşa, izüllll'l-mekllÜil fi'z-zcyl alr1 Keşfi'z-Zillllttl an esünıi'l-kütüh
ıw'l-{iilltlil, tslı. M. ~ercfettin Yalıkaya ve Kilisli Rifat Bilge, !\nkara: Milli Eğitim Bak<ın
lığı, l'Wi, c. ll, s. 155-!5H, 4:\9.
4 ll ursa lı Melııned Tfılıir, Usnzanli Miielli(leri (bundan biiyle yalnız OM], İstanbul: MatIıaa-iAnıirc. ı:ı:n, c. ll, s. fil-(i4_ Verilen bulistede lıazı yanlışlıklar mevcuttur. Yeri gcl
dikçe işaret edilecektir.
S /(ilnuls-ü/-/(iil!i/J, Konya: Yeni Kitap Basımevi, 1'174, s. ll l-!(1'1 (iizellikle s. 147-JS'l, l5H- HiO).
(i istanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitisü, 1995.
7 llursa: Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000. Bizim için yeni bir malzeme sunmayan lı u çalışmadan, yazımızın son aşamasında halıerelar olup inceleme tirsatı Iıulduk.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 33 (1, 2)
Oswmıh Dönemi Fetva Li teratürü 251
manın ilk bölümünde, İslüın hukukunda fetvanın mahiyeti ve ilgili konula
ra yer verilmiş ve ikinci bölümde ise 42 fetva mecmuası ve bunların ınüei
Jifleri tanıtıldıktan sonra fetva mecınfıalarının teknik yönelen bir değerlen
dirmesi yapılmıştır. Genel hatlarıyla emek ınahsuJCı bir çalışma olmakl;ı
birlikte fetva me cm uaların ı tek bir kategoriele ele alınası, bir çok fetva m ec
ınuasına yer verilmemesi ve aşağıda yeri geldikçe gösterileceği üzere bazı
yanlış tespitlerde bulunulması itibariyle ikmale muhtaç bir çalışmadır.<~
Daha önce "Osmanlı Dönemi İslam Hukuku Çalışmaları: Kuruluştan Fatih
Devri Sonuna Kadar"~ı adlı önemli bir doktora çalışm;ısı yapmış olan Recep
Cici ise, "Sofya Kiril ve Metodiy Milli Kütüphanesi'nde Bulunan İslam Hu
kuku ile İlgili Yazma Eserler" adlı makale çalışmasında, gerek Osmanlı ön
cesi ve gerekse Osmanlı döneminde hazırlanan fetva mecmualarmın -adı
geçen kütüphaneele bulunan- yazmalarının bir listesini vermiştir. 1 0
Biz bu çalışınada yayıınianmış çeşitli malzeme yanında, İslam Araştır
ınalan Merkezi (İSAM) TCı rkiye Kütüphaneleri Veri Tabanı, Milli Kütüphane
Türkiye Yazınalan Toplu Kataloğu (www.yazmalar.org) ve çeşitli kütüphane
kataloglarından yaptığımız genel taramalardan elde ettiğimiz verileri dik
kate alarak ve kütüphanelerdeki yazma fetva mecmualarından imkan ölçii
sünde en az birini görmek suretiyle, Osmanlı döneminde genel bir isimlen
clirıneyle fetava denilen literatürii tanıtmaya çalıştık. Bu çalışmada fetva
kavraım, fetvanın işlevi 11 ve bir fetva metninin oluşuımı gibi konuların in-
B Ar<ı~tırııı<ıcı, tczin iinsiiziindc Tiirkiyc'dcki% kiitüplı<ıncde lıulun<ııı ıııccıııu;ılard<ııı
lıarekctlc Osın<ınlı diincıııi illimlerine ait fetva ınccınüal<ırını tespit çalı~ıııasıııııı so
nucunıı "'Buna giire bu diiııenıclcki müstakil fetva ınccnıCıası sayısı kırk iki'dir"' ~ekli n
de vermektcdir (lıkz. s. x).
'l 19~!4 yılınd;ı taınaııılaııaıı bır tez, Arasta Yayınları tarafından basılmıştır (Bursa, :!00 ı).
ı o İs/mn lluku.kıı Am,wrmolrm JJmgisi, 2005, sy. 5, s. 377-3Bfi.
ı 1 Ki'ıltürcl, tarihi ve hukuki açılardan fetvalar l'ızeriııe yapılan bazı çalışmalar: isınail
Hami Danişmend, Fe/lll/ Mecnwalorına Göre islam F1klmun Milli Kıymeti, istanbul:
1 ıüsnütabiat Matlıaası, ı9S(i; A. Vehbi Ecer, "Türk Kültürünün Tetkikinde Fetva Ki
tapbrıııııı Önemi", Tiirk Kiilliirii, ı970, c. XVIll, sy. 90, !\nkara, s. 40-4!1; Hayreeldin
Karaman "Diş Tedavisi 1 !akkında Eski Bir Fetva", JJiyrınel Dergisi, ı97S, c. Xl\1, sy. 4,
!\nkara, s. :!02-:! 1 O; !'m( M 7rıyyib Okiç Armağam, ilialiirk Oniuersitesi isirimi Ilim
ler Pak/i/lesi, ı ~mı, s. 2!1\-2li!1; Necdet Sakaaği u, "Toplu ın Tarihi için Zengin Bir Kay
nak: Fetva IVJccmuaları", '/()p/ıunsaliarih, 1994, c.J, sy. "'l, istanbul, s. 47-4fl; Sa im Sa
vaş," Fetvaların J~ığında Osmanlı Sosyal Hayatı Hakkında Bazı Tespitler -l-ll", 71Jf!
lllii1Sril lr1rih, El%. c. V, sy. :ıo-:ıı, istanbul, s. 40Ali ve 54-!1B; Giikçen Art, 1'-ieyhii./is
/run 1-'el/lrdrmnrlo Karllll ı•e Cinsellik, İstanbul: Çivi Yazıları, ı99li; Gökçen 11.1\n, "Kıı
dıııl\raştırınaları Açısından Fetvalar: Fetvalarda Kadın", 7iJf!lwnsal7rlrili, 199li, c. V,
sy. 27, istanbul, s. ı B-20; i\bdurrahmaıı 1\tçıl, "l'rocedure in the Ottomaıı Cmırt and
the Jluties of Kadis", Yiiksck Lisans Tezi, Ankara: Bilkent O niversitesi, Ekonomi ve
Sosyal Bilimler Enstitüsl'ı, 200:!; Tahsin Özcan, Feturtlar işTi!;l Altmda Osn1mıh Esnafı,
istanbul, 200:1.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 34 (1, 1)
252 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
celenmesi hedetlenmemi~tir.ı 2 Eserlerin bütün yazma nüshalarını tespit
etme amacı da güdülmemiş olup, sadece sözkonusu eserlerin, yazariarına
nispetinin sıhhat derecesi gösterilmeye çalışılmış ve içerikleri dikkate alı
narak literatür hakkında genel bir fikirverilmek istenmiştir. Bu sebeple gör
me fırsatı bulamadığımız eserlerin katalog bilgileriyle yerinilmiş ve ayrıca
sadece kaynaklarda ismi geçen eserler de zikredilerek ileride nüshalarının
bulunması durumunda tespit kolaylığı sağlamak hedeflenmiştir. Tereddüt
halinde birden çok nüshaya bakılınış olmakla birlikte, kitapların tanıtımı
sırasında verilen bilgiler -aksini gösterir bir kayıt getirilmedikçe- yazma
nüshaların ilkine aittir. Biyografik bilgilere, uzatmamak için, ihtiyaç olma
dıkça yer verilmemiş, TDV islam Ansiklopedisi'ncle mevcut biyografi mad
delerine işaret edilmiştir. Sınırlı süre içinele ulaşabildiğimiz ilk sonuçları
ilim camiasıyla paylaşmak üzere kaleme aldığımız bu çalışmanın konuyu
tüketmekten ziyade sonraki çalışmalara ışık tutucu bir ilk adım olduğunu
belirterek bu mütevazı girişimin eksikliklerinin müsamaha ile karşılanaca
ğını ümit ederiz.
Osmanlı Fetva Literatürünün Formları
Fetvaların müşahhas hfıdiseler için verilmiş elini çözümler olduğu dik
kate alındığında, bunların mecmualarcla bir araya getirilınelerinin tarihi
bir belge niteliği taşımalarının yanı sıra, daha sonra fetva verecek olan m lif
tüler veya davaları hükme bağlayacak olan kadılar için örneklik teşkil et
mesi nedeniyle pratik bir faydası da vardır. Bu da, onların tek başlarına yc
tersizliklerini ima eder. Nitekim Taşköprüiiizade [TaşköprlzadeJ Ahmed
Efendi (ö. 968/ 1561); fıkıh ilminin alt şubeleri arasında saydığı fetvalar il
mini (ilmü'l~f"etaua)' "cüz] va kı alar hakkında fakibierin verdikleri hükümle
rin kendilerinden sonraki yetersiz kişilerin işi kolay olsun diye rivayet edil
diği bir iliındir" şeklinde tarif eder. n Çünkü fıkıh kitaplarında yer alan h u-
12 Makalesini yayıınl<ıdığı tarihe kadar Osmanlı fetvasıhakkında kapsamlı bir inceleme yapılıııaını~ olduğunıı siiyleyen Uriel I-leycl, "Soıııc i\spects of tlıc Ottoman Fetva" (lltıllelin o( ille School of! Jrienlal anrllı(i"ican Studies, l %9, sy. :ı2, s. :!5-5G) adıyla ka
leme aldığı ıııakalesiııdc. -Osmanlı müftüsiirıiin belirli hukuk sonıniarı üzerindeki
kararlarını güzden geçirıııeksiziıı- Osmanlı fetvasının bazı genel tezalıürlerini. biçi
mini, koınpozisyoııııııu ve verilme usulünü, temas ettiği konuları, tatbik ettiği huku
ku ve ilgili ıııevzulan tartı~ııııştır. Heyd'inmakalesi Fethi Gedik! i ta ratintlan "Osıııanll'da Fetva Müessesesinin Bazı Tezalıiirleri" adıyla Türkçe'ye tercüme edilmiştir (Hu
kuki\raştırma!an, 19%, c. IX, sy. ı-:ı, istanbul, s. 2H7-Cll7).
ı:ı Taşköprülüzfıde, Ebii'l-1 layr isfımüddini\lııned lı. Mustafa, Mi(iiilw's-sedde ue m.is/Jii.
lw\-siyiide(f meuzllôli'l-ult1m, Kamil Kamil Bekri ve Abdülvehhalı Ebü'n-Nür (nşr.). Kalıire: Darii'I-Kiitiilıi'l-ll<ıd1sc, ı DliB, c. rı, s. (iOJ.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 34 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 253
kuki meseleler, belli bir sistematik çerçevede ve ilmi olarak incelendiğin
den mukallit müftüler, ortaya çıkan her şer'! ve hukuki meselenin hükmü
nü bu kitaplardan çıkarınakta bazan güçlük çekiyor! ardı. Bu sebeple, önce
ki şeyhülislanı veya müftülerin verdikleri cevaplar, bizzat kendileri veya
başkaları tarafından toplanarak fetva kitapları haline getiriliyordu. Bunlar
genellikle soru-cevap tarzında olduğu, çeşitli görüşlerden birini tercih edip
aktardığı, aktüel meselelere temas ettiği için fıkıh kitaplarından daha kulla
nışlı kabul ediliyordu. 14 Fetva ınecmuaları en çok karşılaşılan problemlere
yer vermeleri, Hanefi mezhebi içinde hakim görüşü bildirmeleri sebebiyle
kadıların çok sık başvurdukları metinlerden sonra ikinci önemli bilgi kay
nağı olmuştur. Ayrıca verdikleri hükmün doğruluğundan emin olmak ve
kararlarının Divan-ı Hüm<1yun gibi bir üst yargı mercii tarafından geri gön
derilmesini önlemek için kadıların hükümlerini güvenilir bir hukukçunun
özellikle bir şeyhülislamııı fetvasına dayandırma arzuları da, Osmanlı hu
kuk tarihi boyunca, fetva ınecınualarının çok yaygın olarak kullanılmaları
na yol açmıştır. 15
Osmanlı tarihi boyunca "Fetava" yahut "Mecmılatü'l-fetava" adı altın
da oluşan literatür, gerek içerik ve gerekse derleyenlerin statüleri açısından
farklılıklar arz etmektedir. Bu eserlerin bir kısmında, Osmanlı toplumunda
karşılaşılan probleıtılerin cevabını teşkil eden ve doğrudan şeyhülislaınlar
yahut müftüler tarafından verilen fetvalar derlendiği halde; diğer bir kıs
mında, kadı ve ınüftülere başvuru kaynağı olarak el kitapları şeklinde kla
sik Hanefi literatüründen derlenmiş meseleler aynen nakledilmektedir.lfi
Bu iki farklı fetva literatürünü karışıklığa sebebiyet vermemek amacıyla
birbirinden ayırt etmek için, birinci gruba girenlere "asli fetva mecımıala
rı" ve ikinci gruba girenlere de "menkUl fetva mecmuaları" diyeceğiz. Her
iki gruba giren derlemeler hem şeyhülislamlar ve bem de müftü, kadı ve
fetva emini (katibi) gibi daha alt kademeele olanlar tarafından meydana ge
tirilmiştir. Ancak şeyhülislamiarın verdikleri fetvalar umumiyetle kendileri
tarafından derlenmeıniş, fetva katipleri veya eminleri tarafından bir araya
getirilmiş tir.
14 l'alıreddin !\tar, ""Fetva"", !Jill, c. Xll, s. 495.
ı 5 M. Akif !\ydın, Tiirk I l11k11k '/(1rihi, istanbul, 1~1!1!1, s. ~lll. llzunçar~ılı X\11.-XVIIJ. yüzyıl
larda bizz;ıt fetva nıecnıııcısı kaleme alan şeylıülisliinıları saydıktan ve Nellcetii'I-Jiıwri
clışıııdaki eliğer üç eseri zikreclcrck, sonradan gelen şcylıülislaınlann bu fetva kitapla
rıyla çok zaman fetva verdiklerini belirttikten sonra, .. Bu hal sonradan gelen şeylıulis
lfıınlarııı ilmi ve hukuki cihetten bir kısmının ınalümatlarınınnoksan olduğun göste
rir" yargısında bıılııııınaktaclır. Bkz. isınail Hakkı Uzııııçarşılı, Osmanlı Devleıinin ilm iye Teşkilüll, Ankara: Türk Tarih Kurumu, EJ84, s. EJ7.
1 (i Bazı ıniiellitlcr, bu iki tiir fetva mecmuası arasındaki farkı giizctıııcksizin, mccırıuala
rı arelarda sıralaınaktadırlar. Meselfı bkz. Uzuııçarşılı, Jimiye Te,,kilri.lı, s. El7.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 35 (1, 1)
254 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozeıı
l.Asli Fetva Mecmuaları
Günlük hayatta karşılaşılan veya tartışma konusu edilen meselelere ve
rilen cevapları içeren bu gruba giren fetva literatürünün, modern araştır
macılar tarafından, o dönemin Osmanlı toplumunun dini, ahlaki, hukuki,
siyasi ve toplumsal yapısını yansıtması bakımından son derece önemli bir
kaynak olarak kabul edilmektedir. ı? Osmanlı fetvası denildiğinde de, akla,
öncelikli olarak bu tür fetvalar gelmektedir. Bunların tamamını bilme im
kanına sahip olmadığımızı söylemek ise malumu ilaındır. Çünkü şeyhülis
lfun ya da şehir müftülerine sorulan fetvalara verilen cevapların yazılı oldu
ğu vesikalar, soruyu soran şahısa ya da makama intikal ettiği veya zaman
zaman da cevapların şifa h! olarak verildiği ha tırlanacak olursa, Osmanlı ta
rihi boyunca verilen bütün fetvaların. tespitinin mümkün olmadığı daha
aşikar ve anlaşılır olacaktır. Nitekim eldeki mevcut ınecınualardaki fetva
adedinin çok sınırlı olmasına rağmen bazı şeyhülislamların bir günde ver
dikleri fetva sayısı ile ilgili olarak tarih kaynaklarında ifade edilen rakamlar
oldukça yüksektir. Mesela Kemalpaşazade'nin günde bin kadar fetva verdi
ği rivayet edilir. 18 Ebussuüd Efendi'nin fetva katibi Aşık Çelebi'den naklen
17 Bazı tarihi olaylarla ilgili fetvalar üzerine yapılan çalışmalar: M. Çağatay Uluçay, "M;ı
nisa Tarihine DairVcsikal;ır: Bir ll ükü m ve Bir Fetva", (,'ediz, El4l, c. V, sy. 52, Manisa,
s. l-2; Veli Ertan, "ilk l'kıtlıaa ve Bir Fetva", Türk Yurdll, l~lli4, c. lU, sy. 11-12, Ankara,
s. fl-9, s. :105-:JO(i; Hüseyin Kocabağ, "Ali Suavi Vak'ası Üzerine Vcrilıııi~ Olan Fetva",
Uludrt{i,, 194B, sy. 92, Bursa Ant Basım evi, s. 26-'10; M. Haif Oğan, "l~ırilıi Ilakikatlcr:
Sultan Ahdüllıamid Jlal'i l'ctvasının Yazılışı", Se!Jiliirre,,ad, l %(i, c. X, sy. 2:10, istanbul,
s. Tl· 7(i; M. Fahrettin Kırzıoğlu, "Kars' ı Kıbrıs Gibi Olmaktan Kurtaran Fetva", 'J'iirk
Klilt.ürü, 1%4, c. if, sy. 22, Ankara, s. 185-190; "istiklfıl Savaşının Manevi Cephesi Er
leri" (Kııvfı-yı Milliye llarcketiııe destek veren fetva ve fctvayı imzalayan ıniiftü ve
iiliınierin listesi verilmektedir), Sehilürre,,ad, 1948, c. ı, sy. 'l, s. 4(i-48; "/\tatürk' ii ve Si
lah Arkadaşlarını Ölüme Mahkum Eden Fetva", Aksu, 19GG, c. ll, sy. ı H, Kütahya, s. 4-
B; Ali Sarıkoyııncu, Mi/ll Miicadelede Düz Adamlan II: f'ewn/ar 11e Fewalan 1itsdik
b'rlen lJin. Adwn.lan, isnı<ıil Derin ve Abdullah ~ahin (tsh.), Ankara: Diyanet işleri Baş·
kanlığı, 1997; Mitllıat Scrtoğlu, "Il. SultanAbclülhaıııicl'in l-Ial'i Fetvasına DairYayın
lanmamış Bir Ilatıra", llnyat. 1itrilz Mecmuası, El74, c. ll, sy. cı, istanbul, s. 14-20; Bay
ranı Sakallı, "Milli Miic;ıtlele'dc Ankara'da Yayınlanan Fetvanın Milli Birlik ve Beraber
liği Sağlamadaki Oncıııi", Tiirk KiilWrli Araştl.rmalan, ElB7, c. XXV, sy. :!, Ankara, s.
1 %-20B; "Fetvfı·yııııcşflı;ıtpcn:lhf" (Scfcrbcrliktc ıırdunıııı llamazaıı onıcuyla nıükel·
lef olup olıııadığıııa dair lı arlıiye nczaretinin şeylıülislaınlık makamından bilgi talebi
üzerine ~eylıülisl;lııı Mustafa Sabri Efendi'nin imzasını taşıyan 2B Şalıaıı ı:ı:ı7 1 29
Mayıs 1 :n5 [29.4.lol ı 'll tarihli tdva), SelJlliirre,,wl, ı :ı:ı7 (1 'ıı9), c. XVI, sy. 20, iswnlıııl,
s. 419: "Mulıareheleriıı!Jevaııı Etmesi NeclcniylcAskcrlcriıı OrııçTutnıaınaları Hıısu·
sundaki Fetvanın Ordul;ıra Tebliğ Edilmesi Hakkında (Belge No: 215B)", Askeri Ta.rilı
Belgeleri ])ergisi, 1'JWl, c. XXA'Vlll, sy. 88, Ankara, s. ~ll .lJ2; Turgut Akpınar, "'l:ırilıtc Si
gorta ve Yıırduınuzda Si go rtaya Dair ilk Fetvalar", Tari/1 ı>e 'fiJpiu.llt, 1 'EJO, c. Xlll, sy. 75,
istaıılıııl, s. 155·Hi5; Haıııazan Boyacıoğlu, "Karaınanoğlu İlıralıinı Bey Aleyhine Os·
manoğullarının Aldığı Fetvalar", Omılwriyel Oniuersllesl ilahiyaı Fakliltesi lJeJgisi, 2000, sy. 4, Siv;ıs, s. (il· 71.
ı B isınet Parınaksızoğlıı, "Kcrııul J>a~a-zade", İslrlnz Ansikloperlisl, c. VI, s. 5liri.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 35 (1, 2)
Osmallb Dönemi Fetva Li teratürü 255
aktarıldığına göre; o dönemde, halkın fetva talepleri öyle yoğunlaşmıştı ki,
Ebussuud Efendi iki kez sabah namazından sonra ikindi namazına kadar
fetva yazmıştı. Verilen fetvalar sayıldığında, bir defada 1412 ve ikinci defa
da ise bundan bir fazla (1413) fetvaya cevap verilip imza edilmiş olduğu gö
rüldü. Ancak bunun, insanın gücünün üstünde olduğu açıktır. 19 Nitekim
Şeyhülislaın Hocazade Mehmed Efendi 1011 (1602-1603) tarihinde yazdığı
bir mektupta pek çok gün 200'e yakın fetva verme zorunda kaldığından şi
kayet etmektedir. 20 Şu halde söz konusu rivayetlerin adı geçen şeyhülis
lamlann çok fetva verdiği şeklinde anlaşılınaları mümkün olmakla birlikte,
emirleri altında çalışan bir çok fetva memurunun metinleri önceden hazır
layıp şeyhülislamın sadece "olur" ya da "olmaz" şeklinde kısa cevaplar ve
rip imzalaması suretiyle fetva taliplerine ulaştırıldıklarını düşünmek de
mümkündür.21 Nitekim kişi veya resmi makamların karşılaştıkları mesele
nin dini hükmünü öğrenmek üzere meseleyi şeyhülislamlık makamına ar
zından sonra, bir fetva metninin bazı aşamalardan geçerek resmi hüviyet
kazandığı bilinmektedir. Hezarfen Hüseyin Efeneli'nin (ö. 1103/1691) "Ka
nün-ı Fetva" başlığı altıııc!a, bir fetva metninin oluşum safhaları hakkında
verdiği bilgiler bunu desteklemektedir. Buna göre müftüler, meseleleri
ınüsveddelere yazıp mübcyyizler temize çeker ve fetva emini görüp imza
ya geleni gönderir. imza olduktan sonra, mukabeleci görüp müvezzl hafta
da iki kez üçer-dörder yüz fetva tevzi eder.22
Günümüze intikal ec!eıı fetvaların hangi yollarla tespit edildikleri mese
lesi önem arz etmektedir. Mevcut fetva mecmualan üzerinde yaptığımız
araştırmadan, bu mecınuaların önemli bir kısmının şeyhülislamların kfı
tipleri veya fetva eminleri tarafından fetva vesikaları, soruyu soran ilgili
makam veya şahıslara verilmeelen önce birer suretlerinin alınması yoluyla
clerlendiğini görmekteyiz. Örneğin, mecmuasımn varlığını tespit ettiğimiz
ilk şeyhülislaın olan Molla Arab'ın (Alaacldin Ara bl) mecmuası ile XVI. yüz-
1 ~ı Nev' iziide J\tfıullah Efen d i Atfıi, lladô.ikli'l-lwkrlik ji tekmi/ct ;·,,·-,'>akdik, /\lı d [i lk ad ir Oz
caıı (n~r.), istanbul: Çağrı Yayınları, l9fl9 (İstanbul: Matbaa-i J\ıııirc, ı B:il ), s. ı BS; 1 le
zarfen !J(iscyiıı Efendi, 'fi:/hisii'l-hcyr7n F krwônin-i lll-i Osmri.n, Sevim llgiircl (haz.),
J\ıık;mı: Tiirk Tarih Kunıınu, l~J~JB, s. 200. Ehussuüd'un 2B yıl, ll ay şcylıiilislaınlık
yapınasma kaqın Ertuğrul Diizda?; tarafından yayınılanan Ebussuiıd fetvalarının sa
yısı sadeec ı Ot)] 'dir. Ebussuüd'uıı lıugün mevcut olan fctvaları, bu rakanıdan çok cia
ha fazla ise de; hepsi topla nsa, nihayetinde, biitTı n hayatı boyune<ı vermiş olduğu fet
valar yaııınd;ı oldukça ciizl bir rakam olacaktır. Otc yanclaıı, bir çok ~cyhiilis][iının
nıüstakil fetva ınceımıası lıilc lııılunınaıııaktadır.
20 lleyd, "Osıııaıılı'd;ı l'ctv;ı", s. :ıo:c. Kütahya valisine hitabcıı yazılan ıııcktulııııı aslı için
bkz. Siilcymaniyc Ktp., 0l'lıid /\li Paşa, nr. 2Bti5, s. 'J:Hı4.
2 ı 1-feyd, a.g.ııı.
2:! llezarfl'n lliiseyiıı Efendi, Ii:/illsii'I-!Jeyrin, s. 200.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 36 (1, 1)
256 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
yılın ileri gelen şeyhülislamiarının fetvalarını içeren İbnü'l-Edhemi el
Mağnisavi, Saruhani Lali Efendi, Veli b. Yusuf el-İskilibi gibi koleksiyonlar
fetva katipleri tarafından bu yolla derlenmiştir. Dolayısıyla Osmanlı şeyhü
lislamiarı kendi verdikleri fetvaları kitap halinde derlemezlerdi; fetva katip
leri veya fetva eminleri tarafından birer müsveddeleri alınmak suretiyle bi
riktirilir ve daha sonra bir kitap haline getirilirdi. Bunun bazı istisnaları ol
muştur. Örneğin Mehmecl Fıkhi el-Aynl'nin belirttiğine göre, daha önceki"
şeyhülislamiardan farklı olarak Şeyhülislam Yenişehirli Abdullah Efendi (ö.
1156/1743) vermiş olduğu fetvaları bizzat kendisi büyük bir kitap halinde
derlemişti. Ancak onun fetvaları da, daha sonra, fetva emini Ayni tarafın
dan ilaveler yapılarak yeniden tertib edilmiş ve bu son çalışma ile birlikte
basılmıştır.23
Osmanlılar'ın ilk devirlerine ait fetva kayıt defterlerine rastlanmaz.24
XVll. yüzyıla kadar fetvaların özel bir deftere kaydedildiklerini veya birer
nüshalarının arşivlenerek muhafaza edildiğini gösteren bir kayda rastlaya
madık. XVII. yüzyılın ünlü şeyhülislamı Zekeriyyazade Yahya Efendi'nin (ö.
105311644) görev yaptığı üç dönem boyunca; fetvalarının defterlere yazıl
dığını, fetvaları derleyen Esiri Mehmed Efendi'nin (ö. 109211681) mecmu
aya yazdığı mukaddimed en öğrenmekteyiz. Bu uygulamanın daha sonraki
dönemlerde düzenli biçimde devam edip etmediğini de bilmiyoruz.
Esiri Mehıned Efendi'nin verdiği -yukarıda sözü edilen- bilgiden hare
ketle XVII. yüzyıldan itibaren şeyhülislaınlar tarafından verilen fetvaların
kütükleri (defatir), fetvahfınede muhafaza edilmiş olduğu ifade edilmiş25
2:\ Abdullah Efendi, Bchcelii'/-.fetôuô, Mehmcd Fıklıi el-Ayni (eler.), istanbul: Matbaa-i Amire, 12GG!l850, s. 2. 1Jzunçarşılı, "Osmanlı müftülerinin bazıları vermiş olduklan fetvaları bir eser halinele ya bizzatyazmışlar veyahut toplatmışlarclır ki bunlardanbir kısmı basılmıştır ve matlııı olmayanlar da kütüphaneleriınizclc mevcuttur" demektedir. Bkz. İ/m iye Teşkilôu, s. 17:l-174.
24l1eyd, "Osmanlı'da Fetva", s. :\Of\.
25 Heycl, "Osıııanlı'da Fetva", s. :-ı os: Ferhat Koca, "Fetvalıfıne", DİA, c. XII, s. 499. Heyd; Esiri Me lımeel Efeneli'nin derlediği Fetôur1-yı. Yahya E(endi'yc yazdığı mukaclcliınccle, Yalı
ya Efendi'nin hizmetinde iken onun birinci, ikinci ve üçüncü şeyhülislfıınlık görevleri sırasında defterlere kaydolunan ınüteferrik fetva suretlerini deriemiş olduğunu ifade etmesinden dolayı böyle bir yargıya varınaktaclır. Her ne kadar lı u ifadeden, şeyhülisliimın fctvalarıııın defterlere kaydedilmiş olduğu aniaşılsa da, bu defterlerin fetvahaneele ımılıafaza edildiğini ~ıkarmak mümkün değildir. Zira, öncelikle fetvahanenin Lı ir kunıın olarak ll. Mahımıd döneminele 1241 (IB26) yılında kurulduğu bilinmektedir (bkz. Uzuıı~arşılı, İlmiye Teşkilütı, s. 208). Diğer taraftan, fetvahanenin arşivlerinin muhafaza edildiği istanbııl Müftülüğü arşivinde çalışanuzmanlar ise bu kadar eski tarihe ait kayıtların bulunıııaclığını şifalıf olarak taratlımza iiiıde etmişlerdir. Halihazırda söz konusu arşivdeki evrak ve ınecmuaların içerikleri henüz tam olarak b ilinınediği ve iyi bir katalogu yapılmadığı için, adı geçen fetva defterlerinin bu arşivde veya bir başka yerdeki koleksiyon lar <ı rasında bulunma ihtimali daima mevcuttur.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 36 (1, 2)
Osma1zlı Dönemi Fetva Li teratürü 257
ise de, bu kayıtların nerede ve hangi numaralarda bulunduğunu tespit
edemedik. 30 Şaban 1332 (24 Temmuz 1913) tarihli Fetvahanenin Hey'et-i
İftiiiyyesi Hakkında Nizamniime'de fetva odasının taharri-i mesai! şube
since, sorulan fetvanın cevabının hazırlanacağı ve şeyhülislamın tasdikin
den sonra fetvanın özel deftere kaydedileceği belirtilmiştir. 13 Zilkade
1334 (12 Eylül 1916) tarihinde; bütün müftülerin, verilen fetvaları "sicill-i
ifta" adlı bir deftere kaydetmeleri emredilmiştir. 26 İlhami Yurdakul; 1302-
1339 (Aralık 1884-Aralık 1920) arasında, fetvahanenin fetva odası tarafın
dan tutulan 24 fetva defterinin, bugün, İstanbul Müftülüğ\i Kütüphane
si'nde muhafaza edildiğini belirtmekte ve bu defterlerin bir dökümünü
vermektedir.27 Ancak bu defterler üzerinde yaptığımız incelemeler sonu
cunda; bunların sadece üçünün fetvaları içerdiği, eliğerlerinin ise fetvaha
neye çeşitli vesilelerle yapılan28 başvuruların cevaplarını içeren kayıtlar
dan ibaret olduğu anlaşılmıştır. 29 Ankara Müftülüğü tarafından, 1917-
1918 yılları arasında verilen fetvaların kopyalarını ihtiva eden bir clefterle,
I. Dünya Savaşı'ndan sonra Şer'iyye Vekaleti'nin, 1924 yılından itibaren de
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği fetvaların özetlerinin kaydedildiği bir
defter, bugün Diyanet işleri Başkanlığı Kütüphanesi'nde bulunmaktadır
(nr. 610, 191).:10
2(i Cerfde-i ilnziyye, [13321. sy. 4, s. 155-157 ve [J:l34], sy. 2(i, s. 656; Ferhat Koca, "Fetva
hane", Dİ!\, c. XII, s. 49~1.
27 İlhami Yurdakul, "Osmanlı Devleti'nde Şer'!Tcmyfz Kurumları: Fetvahane-i Ali, Mec
lis-i Telikikat-ı Şer'iyye ve Mahkeme-i Teınyiz-i Şer'iyye Dairesi", Yüksek Lisans Tezi,
istanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırınalan Enstitüsü, 1996, s. 121-122.
2fl Mesclii •mı numaralı dcftcrde (sıra nr. 223), 27 Şewi\11304 (19. 7.1887) tarihli "Mersin
müftüsü Emin Efendi'nin fetava-yı Arabiyye'den Türkçe'ye nakil ile Feıtwd-)11 E'mfn
nam kitalııııın tedklkine dair" ve 25 Relılülalıir 1312 (2Ci.1 O.Hl94) tarihli "Tab' ve ııeş
rine ruhsat istid' ii kılınan Miiddyendt nam risa!enin harf-i fıklı- ı şe rife ınüteallik oldu
ğundan li-ecli't-tedkik l'ctva!ıane'ye havale buyurulmasına dair. Risa!c-i ınezkünın
tab' ve neşrinde bir malızOr olınamağla ... " şeklinde kitap basım nılısatı talepleri ve
cevapları gilıi.
29 Müftülük arşivinin geçici kataloguııda ve Yurdakul'un kayıtlarında "Fetvalıaııe-i Ali
Fetva Oc! ası Fetvii Defteri eri" (arşiv kayıtlarında nr. 379-399; Yurdakul'un kayıtlarında
:ın-:1~Hi) olarak zikredilen defterlerin doğru isimleri" Fetvahane Cevah Defteri" şek
lindedir. Nr. 400-402'clcki defterler ise "Tescil-i Fetava-yı Şerlfc: Fetava-yı Şcrife Def
terleridir" adını taşımaktadır. Birinci defterin tamamı, miras taksimine dair olup 121 ı
fetva (taksiıniıınasıl yapılacağına dair hesaplamalar); muhtelif konulara ait olup so
nı ve cevabı içeren fetvalardan oluşan, ancak imza taşımayan ı 33G-l337 tarihli ikin
ci defter Hi9G ve 13:·lll- LU9 tarihli üçüncü defter 1505 fetva içermektedir. Fetvalar bir
den başlanılarak nuınaralaııdırılmış, fetvanın fıklun hangi konusunu ilgilendirdiği,
kim veya hangi makam tarafindan sorıılduğu, ila m tarihi ve fetvanın metni ayrı sü
tuıılar halinde defterlere kaydedilmiştir.
30 Koca, a.g.nı.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 37 (1, 1)
258 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Ozeıı
a. Orijinal Fetvalar (Fetava-yı Yapışdırmal
Burada orijlnal forımı içinde günümüze intikal eden fetvaları kastedi
yoruz. Cevaplamaları için şeyhülislamiara arz edilen soruları ve cevapları
nı, şeyhülislamiarın imza veya mühürlerini içeren orijinal yazılı belge for
mundaki kağıt parçalarının önemli bir kısmı; gerek arşivlerde ve gerekse
sayfaların ön ve arkalarma yapıştınlmak suretiyle teşkil edilen mecmualar
da günümüze intikal etmiştir. Molla Fenari'den Ürgüplü Hayri Efendi'ye
kadar 124 şeyhülislamdan lOS'ine ait 25131 orijinal fetvanın tıpkıbasımını
sunan 1334 (1916) tarihli llmiyye Salnamesi'nde, şeyhülislamiara ait tıpkı
basımları yapılan fetvaların asıllarının Fetvahane, Yıldız Kütüphanesi, Şe
hi d Ali Paşa Kütüphanesi, Tevfik Beyefendi Kütüphanesi veya Halis Efendi
Kütüphanelerinde olduğu kaydedilmektedir. Salname'de basılan fetvaların
çoğunluğunun sonlarında Fetvahane'de bulunduğuna dair notlardan anla
şılacağı üzere, fetva orijinalleri burada muhafaza edilmekteydi. Ancak
Cumhuriyet döneminde kız okuluna dönüştüriilen Fetvahane binası 1927
yılında yandığında, görünüşe göre, burada muhafaza edilmekte olan bütün
fetvalar kaybolmuştur.32 Buna çok benzer bir derleme İstanbul Belediye
Kütüphanesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet Yazmaları bölümünde ka-
31 1-Jeycl, tıpkıbasımı yapılan tctva sayısını 230 civarında; ipşirli ise, 25Ci olarak verir. İpşirli, şeylıülislfıııı sayısını da 109 olarak kaydeder. Aslında Sülnô.me'cle 254 orijinal fetvanııı tıpkıbasıım gerçekleştirilmiştir. Ancak Şcylıülisliiın Alıdülkerim Efendi'ye (ii.
~01114~15) atfedilen iki fetva; gerçekte, Kanuni tarafından fıkıh bilgisinin genişliği sebebiyle şeyhülislfııııdaıı ayrı olarak İstanbul'da fetva vermek yetkisi tanınan ve Müftü Şeyh diye bilinen Ka diri ~ey lı i Ab dülkerim Efendi'ye (ö. ~l5l/ 1544) aittir (1-Ieyd, s. 301) ve bir fetva da, Ankara vi Me lun ed Efendi'nin asaleren şeyhülisliim olduğu zamana ait olmayıp, Minkarlzade Yahya Efendi'nin hastalığı sırasında şeyhülislaına vekaleten verdiği fctvadır.
32 İbrahim Hakkı Konyalı, An/aıra Abidelerinden: Karacabey Mamııresi Vakfiyesi, Tarihi
ue Diğer Eserleri, İzzct Karacabey (nşr.), İstanbul: Bürlıaneddin Matbaası, 1943, s. ı lO;
Uzunçarşılı, İlmiye Te,,·kiir1ll, s. 209, dn. 2; Heyd, "Osnıaıılı'cla Fetva", s. 288-289. i. I-l. Konyalı, şeyhülislamiara ait orijinal fetvalanı ne olduğu hakkında şu açıklamayı yapmaktadır: "Büyük bir teessürle ve kalhim burkularak söylüyorum ki bugün istanbul Müftiliğine devredilen l'ctvalıanei ali Kütüphanesinde ve Meşilıat hazinei evrakında ne Eh-iis-süüd Efendinin ve ne de diğer şeylıülislaınların el yazısı fetvalanndan eser kalmıştır'! Ciimlıuriyet inkılahından sonra kız ıncktebi haline getirilen eski Şeylıülis!amlık binası yanarken bu kıymetli kollcksiyomın kaylıoldıığu tahmin edilmektedir. Ben İstanbul ırıüftCısCı Bay Hasan Fclımi Ülgeııer'in ve muavini ömer Nasuhi Bilmen'in yardımlarile l'ctvahanc kitapları arasında uzun araştırınalar yaptım. Ewelce varlığı muhakkak olan bu fetva kolieksiyon unu bulamadım." Konyalı bu bilgilerin yer aldığı sayfanın dipnotu nda, fetvahane kütüphane binasının 1~43 'teki halini şiiyle dile getirmektedir: "Eski ıneşilıat binasının avlu kapısının solundaki fetvahane kitap evi harap bir haldedir. Camları, çerçeveleri kırılmış tır. Kışın kar yağarkcn burada adaınakıllı araştırma imkanını lıulamamıştım." Şimdiki istanbul Müftülüğü arşiv yetkilisi, kendisiyle yaptığımız görüşmede de, müftülük arşivinde orijinal fetva bulunmadığını teyit etmiştir (Şükrü ()zen).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 37 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Literatürü 259
yıtlı 576 numaralı yazmadır. Bu toplama da tarih sırasına göre Molla Fena
ri'den Halidefendizade Mehmed Cemaleddin Efendi'ye kadar 88 şeyhülis
lamın 89 orijinal fetvasını içermektedir. Salname'de hiç yer almayan bazı
şeyhülislamiara ait fetva örnekleri bu mecmuada bulunmaktadır.33 Başba
kanlık Devlet Arşivleri'ne bağlı Osmanlı Arşivleri'nde de fetva belgelerinin
bir kısmı muhafaza edilmektedir. Ayrıca müstakil belge olarak Topkapı Sa
rayı Müzesi Arşivi'nde de fetva orijinallerinin varlığı bilinmektedir.:ı4
Tespit edilen tek bir şeyhülislama ait orijinal fetva mecmuası Şeyhülis
laın Sa'd1 Çelebi'ye (ö. 945/1538) ait Mecmuatü'l-fetava'dır (Süleymaniye
Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1073, la-223a vr.). Bu mecmua, Sa'di Çelebi'nin
kendi hattıyla 22Z:15 adet fetvasını içermektedir. Her sayfada bir fetva bu
lunmaktadır. Ancak fetvaların müstakil kağıtlara yazılmış olduğu ve kitap
haline getirilirken sayfaların birbirine yapıştınldığı anlaşılmaktadır. Sayfa
ların üst kısmında ortada iki satır halinde "Nalımedüke ya ueliyye't-teuf'ik.
E'in lena ue'hdina sevae't-tarfk" (Ey başanya ulaştırma yetkisi elinde olan!
Sana ham d ederiz. Bize yardım et ve bizi doğru yola eriştir) ibaresi istif edil
miş olup altında "Bu mes'ele beyanında eimme-i Hanefiyye'den cevab ne
vechiledir ki ... (soru) beyan olunub müsab oluna" ve "el-Cevab: Allahu
a'lem ( ... )"formülüyle soru ve cevaplar yazılmakta ve arkasından "Ketebe
Tıa el-fakfr Sa'df. Ufiye anh." imzası yer almaktadır. Fetvalar fıkıh kitapları
sistematiği takip edilerek bir araya getirilmemiştir. Bu sebeple mecmua,
konular bakımından tamamen dağınık bir manzara arz etmektedir. Fakat
fetvaların sağ köşesine konu başlıkları yazılmıştır. Bazı fetvalarda ise Bezza
ziyye ve Fe tava-yı Kadfhlin gibi eserlerden nakiller kaydedilmiştir (fetva nr.
186, 205, 211). 23. fetvanın üst kısmında "şüpheli" ifadesi ve 224. fetvanın
üst kısmında "Bu mes'ele cevabında işkal vardır" ibaresi bulunmaktadır.
Muhtemelen bu notlar mecmuayı ellerinde bulundul-anlardan biri tarafın
dan eklenmiştir.
3:l I-Jeycl, s. 2Wl. Osman Ergin, !O'u, Salname'de hiçbir fetvası bulunmayan şeylıiilisliıınlara ait olmak üzere söz konusu mecmııada yer alan toplam13 orijinal fetvanın tıpkıbasımını yapmıştır. Bkz. Muallim M. Ceudet'in Hayatı, Eserleri lle Kiitiiphanesi, İstanbul: Bozkurt Basınıevi, ı ~J:l7, s. 71Ci-7l9.
34 i\lımet Mumcu Osman./r /Jeuleıinde Siyaseten Kati (Ankara, 1985) adlı eserinin belgeler bölümünde Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi'nde bulunan 9 fetvanın tıpkı basımını yapmıştır. Bkz. A.ge., belge nr. 2, 3, 14, 15, 18, 19, 20, 22.
:15 Kapak sayfasında," Mecnnlatii'l-fetdvü: li-Sa'di Çelebi. Bu cilelin içinele olan fetvillar ... (silinmiş) adcd fetvalani ır. . (silinmiş) Merlıüm Müfti Sa'di Çelebi Efendi'nin virdüği fetviilardır. Kendi hatH ~crlfiyleclir. Gayet gereldü fetviilar olmağın hıfz olundı." ibaresi bulunmakta ve Arapça olarakayıuel yazısıyla yazılmış olan fetva adedinin 223 olduğu belirtilmektedir. Sıralamada 224 fetva gözükiiyorsa da ilk iki fetva (birinci fetva iki ~ıklıdır) Ebussuüd Efendi'ye aittir. Krş. Şahin, İslam Hukukunda Fewa, s. 74-7fi.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 38 (1, 1)
260 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Oze11
İlmiye Salnamesi'nde tıpkıbasımı yapılan fetvaların bir kısmının sonla
rındaki notlardan bu fetvaların kayıtlı olduğu mecmuaların bulunduğu kü
tüphaneleri öğrendiğimizi yukarıda kaydetmiştik. Dolayısıyla Osmanlı'nın
son döneminde bu mecmualar ilgili müessesenin bilgisi dahilinde idi. An
cak pek çok şeyhülis!i:lmın orijinal fetvasını içeren bir mecmuayı tespitleri
ınize göre ilk olarak İbrahim Hakkı Konyalı ayrıntılı biçimde tanıtmıştır.36
Şahsen inceleme fırsatı bulduğumuz bu mecmuanın kapak sayfasında, Fe
tava-yı Yapzşdzrma başlığı yer almaktadır (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr.
2419, 1b-84a vr.). Şeyhülislam Seyyid Feyzullah'ın oğlu 1128 (1715) yılında
vefat eden Seyyid Ahmed'in temellük kaydını taşıyan bu mecmua; önce
Rum Patrikhanesi'ne geçmiş, sonra da I. Mahmud tarafmdan Fatih Kütüp
hanesi'ne vakfedilmiştir. 967 fetva metoini içeren muhtelif ebattaki fetva
belgelerinin, sayfalara iki sütun halinde yapıştınlmış olduğu mecmuada,
şu şeyhülislamıara ait fetvalar yer almaktadır: Ebussuud Efendi, Ebü'l-Me
yamin Mustafa, Sunuilah Efendi, Hocazade Esad, Bostanzade Mehmed,
Mehmed Bahai, Ahizade Hüseyin, Muid Ahmed, Zekeriyazade Yahya, Esa
defendizade Ebu Said, Haınid Efendi, Hanefi Mehmed Efendi, Hocazade
Mehıned, Abdurrahman Efendi, 37 Sa'di Çelebi, Şeyh Mehmed, Abdülaziz
Efendi, Minkarİzade Yahya, Zekeriya Efendi, Abdürrahim Efendi. Heyd; bu
mecınuanın içindeki fetvaların üçte ikisinden daha fazlasmm, Şeyhülislam
Mehıned Efendi (1659-1662) tarafmdan verilen fetvalar olduğunu söyler.3 fl
Aynı tarzdaki bir başka Fetua Mecmuası (Süleymaniye Ktp., Şehicl Ali
Paşa, nr.2867, 1b-85a) mühürdar Osman'mll RI 1067 (28.12.1656) tarihli
temellük kaydı ve imzasını taşımaktadır. Kapak sayfasında fetva adeeli
1082, var ak adedi 90 olarak verilirken bir başka yerele sayfa kenarında" 1025
fetva vardır; 91 varaktır." denilmektedir (vr. lOa). Tamamen fetvalardan
oluşan bu mecmuada; fetvalar, sayfaların ön ve arkalarma ikişer sütun ha
linde yapıştırılmıştır. XV L-XVII. yüzyıllarda görev yapmış olan şeyhülislam
ların fetvaları yanında bir çok müdenis ve kenar müftülerinin fetvaları da
bulunmaktadır. Ebussuüd, Hamicl Efendi, Sunuilah Efendi, Yahya Efendi,
Mehıned Efendi, (Kadızacle) Ahmed, Ebü'l-Meyamin Mustafa Efendi, Meh
med b. Sadeel din, Esad Efendi, Şeyh Abdülkadir, Şeyh Mehmed (Çivizade),
Hüseyin Efendi, Zekeriya Efendi, Bostanzade Mehmed Efendi, Ebu Said
Efendi, Kemalpaşazade gibi şeyhülislamların fetvaları yer almaktadır.
'lii Gerek bu ınccınuaclan ve gerekse aşağıda verilen diğer ınecınualarclan !-!eye!' in makalesi dolayısıyla h;ıbcrdar olup inceleme fırsatı bulduğuımızu belirtmek isterim.
37 Koııyalı, llnkarallbirleierinden, s. 110-l ll.
:w Heyd, "Osınaıılı'cla Fetva", s. 289. Sözü edilen diiııcınclc şeyhiilislilınlık makamında bulunan Mchmed Efendi, Esiri lakfıbıyla tanııımaktaclır.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 38 (1, 2)
Os111l111lı Dönemi Fetva Literatürü 261
Tamamen fetvalardan oluşan bir başka Fetva Mecmaası'nda ise (Süley
maniye Ktp., ŞehidAli Paşa, nr. 2868, lb-157a) fetvalar, sayfaların ön ve ar
kalarına tek sütun halinde yapıştırılmıştır. Bazı sayfalar ise boş bırakılmış
tır. Bu mecmüadaki fetvaları toplayıp kitap şeklinde yapıştıran şahıs oldu
ğu anlaşılan Kisedar Mehrned'in Osmanlı donanmasının İstanbul'dan Gi
rit'e hareketine dair 1061 (1651) tarihli bir notu bulunmaktadır (vr. la). Yi
ne bir başka notta da bu mecmüada 284'ü Ebussuüd Efendi'nin hattıyla
olan 747 fetva bulunduğu kaydedilmektedir (vr. lb). Mecmuada; Ebussuüd
Efendi dışında Ali el-Cenıali, Mehmed el-Fenari, Mehmed Efendi, Ebü'l
Meyamin Mustafa Efendi, Hami d Efendi, Ahmed, Sunuilah Efendi, Bostan
zade Mehıned Efendi, Zekeriya Efendi, Yahya Efendi, Çivizade Şeyh Meh
mecl, Sad!, Abdülkadir Çelebi, Şeyh Abdülkadir [Şeyh!], Sadeddin, Mehmed
b. Sadedeli n, Ali Efendi'ye ait fetvalar bulunmaktadır.
Süleymaniye Kütüphanesi'nin aynı bölümünde (ŞehidAli Paşa) 2865 ve
2866 numaralarda bulunan mecmualar ise, genellikle ilk iki ınecınuada yer
alan şeyhülislamiara ait fetvaları içermekle birlikte, ulemaya ait değişik tip
te yazışmalar (muhtelif makamlara yazılmış arzlar, tezkireler, mektuplar
vs.) ağırlıklıdır.
Üzerine kurşun kalemle "Fetava-yı şerife asılları" diye yazılmış bulunan
İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Nadir Eserler-Türkçe bölümü
2088 nurnarada (1b-94a) kayıtlı nüshada, sadece fetvalar bulunmakta olup
fetvalar bir sayfanın önüne ve arkasına ikişer sütun halinde yapıştırılınıştır.
Mecmuada, XVI.-XVII. yüzyılda yaşamış olan şeyhülislamiarın vakıf hak
kındaki fetvaları bir araya getirilmiştir. Aynı kütüphanenin aynı bölümün
de 2112 nurnarada (108 vr.) kayıtlı bir başka nüshada ise, fetvalar muhtelif
konulara aittir. Diğer mecmualardaki, fetvaların tamamen sayfaya yapıştı
rılmış olmaları sebebiyle zahırlarının incelenemez halde olma durumu, ge
nel olarak, bu mecmua için ele geçerli olmakla birlikte; mecmuadaki bazı
fetva kağıtları, fetvaların arka sayfalarında bulunan ve fetvanın kim tarafın
dan sorulduğunu gösteren kayıtları okuma imkanı verecek biçimde yapış
tırılınıştır. Genelde XVl.-XVUI. yüzyılda yaşamış olan şeyhülislamlarııı ve
zaman zaman da bir kısım ınüftü ve müderrislerin fetvalarına yer verilmiş
tir. Son taraflarda bazı mektup ve arzlar bulunmaktadır. Aralarda pek çok
boş sayfa bulunmakta olup bunlar da numaralandırılmıştır. Her iki nüslıa
da, üzerlerindeki kayıtlardan anlaşılelığına göre, Halis Efendi Kütüphane
si'nden İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'ne nakledilmiştir. Yine aynı kii
tüphanede 4401 numaracia kayıtlı, değişik dönemlere ait 200 civarındaki
özgün fetva; bir albüme yapıştırılmamış, modern bir bloknot şeklinde bağ
lanmış ve çoğunluğu da kesilmemiş gözükmektedir. II. Abdülhamid'in tuğ-
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 39 (1, 1)
262 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozm
rasının çekili olduğu ihtişamlı cildi, bu ınecınuanın sultanın özel kütüpha
nesi için hazırlanmış olduğunu göstermektedir.39
b. Derlemeler:
Birden Fazla Osmanlı ŞeyhülisHimının
Fetvalarının Bulunduğu Koleksiyonlar
ı. Mecmua-i Fetava: İbnü'l-Edhemi. el-Mağnisavi. Sa'di. b. Hüsam (Hüsa
meddin) b. Ali, Atıf Efendi K tp., nr. 2835, 1 b-70b.
İbnü'l-Edheıni., mecmuasının başında belirttiğine göre, 937 yılında Ke
ınalpaşazade'nin öğrencilerinden olup onun şeyhülislamlığı sırasında
fetva katibliği görevine atanarak fetva suretlerini tesvid etmiş ve güve
nilir kimselerden eski şeyhülislamıann fetvalarını derlemişti. 940 yılın
da Mevlana Sa'di bin İsa [Sa'di. Çelebi] şeyhiiiislam olunca, fetva katib
liği görevine atanmış ve onun da fetva suretlerini almıştı. 946 yılında
şeyhiiiislam olan Çivizade Şeyh Muhammed ile 948 yılında şeyhillislam
olan Kadiri Çelebi diye bilinen Mevlana Abdülkadir'in de fetvalannın
suİetlerini almıştı. Bütün bu fetva suretlerini bir araya getirerek bir risa
le oluşturdu. Dört bölümden [bab] oluşan risalenin birinci bölümünde,
ibadetlerle ilgili meseleler; ikinci bölümünde, muamelat, da'va ve had
cezalarına ilişkin meseleler; üçüncü bölümünde, nikah ve talakla ilgili
meseleler ve dördüncü bölümünde de feraiz ilmiyle ilgili meseleler ele
alınmaktadır. Mecmuada, yukanda adları geçen şeyhülislamlar dışın
da, şeyhülislam Mehmed el-Fenari'nin de bazı fetvaianna yer verilmiş
tir. Katib Çelebi de, bu eser hakkında kısa bilgi vermektedir.40
2. Mecma'u'l-mesaili'ş-şer'iyye fi'l-ulUmi'd-dfniyye: Samhani Lali Efendi,
Seyyid Ahmed bin Mustafa Lali (ö. 97lll563),4 ı İsınail E. Erünsal Özel
Koleksiyonu (İSAM Ktp., nr. 63897, fotokopi nüsha). Bu mecmuanın kü
tüphanelerde lO'u aşkın yazma nüshası bulunmaktadır.
Samhani Lali Efendi, eserinin başında belirttiğine göre, Sa'di Çelebi'nin
öğrencilerinden olup Sa'di. Çelebi 940 yılında şeyhülislam olunca kendi
sini fetva katipliğine tayin etmiş ve fetva katipliği yaptığı dönemde, şey
hiilislamın fetvalarının fetva suretlerinin müsveddelerini yazarken birer
39 Heyd, s. 290. Bu kolcksiyoıı, araştırmamızı yaptığımız sırada müzede olduğu için inceleme fırsatı bulamadık. Heyd, Mostar ve Yayçe'deki [Bosna-Travnik kazası] kenar ınüftülerinin yanı sıra Ebussuüd gibi daha başka şeyhülislamiarın bir çok fetvasını kapsayan benzer bir ınecınuanın Dubrovnik (Haguza) Devlet Arşivi'nde bulunduğunu kaydeder.
40 Ke,l:fii.'z-zwı(m, c. II, m. 1220.
41 Atfıi, Hadaiku'l-hakaik, s. 44-45; Hediyyetü'l-ari(fn, c. ı, s. 145; OM, c. II, s. 51-52. Kfıtib Çelebi de, bu eser hakkıncia kısa bilgi verir. Bkz. Ke,,(ii'z-zwui.n, c. II, m. 1220.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 39 (1, 2)
Osınmılı Dönemi Fetva Literatürii 263
suretlerini de kendisine almıştır. Ayrıca daha önceki şeyhülislamıann
fetvalarının suretlerini de güvenilir kimselerden derlemiştir. 946 yılında
Çivizade Mehmed Efendi ve 948 yılında da Kildiri Çelebi diye bilinen
Abdülkadir Efendi şeyhülislam olduklarında yine fetva katipliği görevi
ne atanmış ve bu görevleri sırasında da her iki şeyhülislamın fetvaları
nın suretlerini almıştır. Almış olduğu bu fetva suretlerini, bir risale şek
linde bir araya getirmiştir. Bu risale dört babdan oluşmaktadır. ibadet
lerle ilgili meseleleri içeren birinci babda beş fasıl bulunmakta olup bi
rinci fasılda zikir ve mutasavvıflar, ikinci fasılda abdest ve mesh, üçün
cü fasılda gusül, dördüncü fasılda namaz ve beşinci fasılda değişik (mü
teferrik) hususlar ile ilgili olan meseleler kaydedilmiştir. Muamelat, da
valar ve had cezalarının ele alınan ve üç fasıldan müteşekkil olan İkinci
Bab'ın birinci faslında şahitlik, ikinci faslında. dava ve had cezaları ve
üçüncü faslında ise vakıflar ile ilgili meseleler ele alınmıştır. Nikah ve ta
lak konularına ayrılan ve üç fasıldan meydana gelen Üçüncü Bab'ın bi
rinci faslında nikah, Ikinci faslında mehir ve iddet, üçüncü faslında ta
lak meselelerine yer verilmiştir. Dördüncü bab ise mirasla ilgili mesele
lere ayrılmıştır. Mecmuada yukarıda adları geçen şeyhülislamlar dışın
da Kema!paşazade, Mehmed el-Fenari ve Ebussuud Efendi'nin de bazı
fetva!arına yer verilmiştir. Kemalpaşazade'nin fetvaları, mecmuada yer
alan diğer bütün şeyhülislamıarın fetvalarından daha çoktur. Ayrıca
Molla Hüsrev ve Zenbilli Ali Çelebi'nin de birer fetvası yer almaktadır.
3. Mecma'u'l-fetaua: 42 Veli (Yegan) b. Yusuf el-İskilibi (ö. 998).
Bazı nüshabarı: Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, nr. 1466; Süley
maniye K tp., Çelebi Abdullah, nr. 151; Esad Efendi, nr. 1097, nr. 1098; İs
mihan Sultan, nr. 223, 224, 226; Şehid Ali Paşa, nr. 1069; İstanbul Müf
tülüğü Ktp., nr. ı 78, 233 vr.; Hacı Selim Ağa Ktp., Hacı Selim Ağa, nr. 423.
Çoğu yazma nüshalarında Fetdua-yı Ebussw1d olarak kaydedilen bu
eser, aslında Ebussuud Efendi'nin fetva katipliğini yapan Veli b. Yusuf
tarafından şeyhülislamıardan Ebussuud Efendi, Kemalpaşazade (İbn
Kemal), Çivizade Mehmed Efendi, Sa'di Çelebi ve Ali Cemali Efendi'nin
fetvalarının derlenip kontrolden geçirilerek tertib edilmesiyle oluştu
rulmuştur. Gerektiği yerlerde de, muteber fetva kitaplanndan bazı me
seleler tercüme edilerek bazıları ise aynıyla nakledilmiştir. Veli b. Yusuf;
fetvaların sahiplerine ulaşmasına son derece dikkat ettiğini belirtmekte
ve bu mecmuayı çoğaltacak müstensihlere, her şeyhülislamın fetvasını
42 Kati b Çelebi; bu eseri, hem Fetdua Ebissuud ve hem de Mecma'u'l-fetdvd başlığı altında zikreder. Bkz. Ke,>fii'z-zumln, c. II, ın. 1219 ve 1603.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 40 (1, 1)
264 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozen
ibaresini değiştirmeden aynıyla yazıp işaretle yetinmemesi uyarısında
bulunur. Zaman zaman fetvaların mesnetlerini teşkil eden Arapça fıkıh
ve fetva kitaplarından nakillerini de "nakil" başlığı altında kaydetmek
tedir. Ayrıca, adı geçen şeyhülislamlar dışında bazı müftü ve müderris
lerin de fetvaianna yer verir.
4. Mecmuatii'l-feviiid ue'l-fetiivii: Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 914,
1b-383a.
Tertib edeni bilinmeyen ve fıkıh kitapları sistematiğine göre, Osmanlı
dönemi şeyhülisHlmlarının fetvalarını içeren bu hacimli mecmuada;
Kemalpaşazade, Sa'di Efendi, Çivizade, Ebussuud Efendi, Sunuilah
Efendi, Yahya Efendi, Muid Ahmed Efendi, Ali Efendi, Abdullah Efendi,
Mehmed Bahai Efendi. Molla Hüsrev (vr. 210a), Bostanzade Mehmed
Efendi gibi XVI. ve XVII. yüzyıllarda yaşamış olan şeyhülislamların fet
valan bulunmaktadır.
5. Mecmuatü'l-.fetiiuii: Boyabildi Sağır Mehmed Efendi (ö. 106611656), Şe
hidAli Paşa, nr. 1067, vr. lb-48lb; nr. 1070, 309 vr.
Eserin başında "Mecmua-i fetava-yı Türkiyye el-müsemmat bi-Mecmu
atün min hattıhfes-Sağır Mehmed Efendi" (Sağır Mehmed Efendi'ye ait
Mecmua min hattıh diye isimlendirilen Türkçe fetvalar mecmuası)
adıyla kaydedilen bu ınecmuayı derleyen kişi ve. ınecınuada izlenen
metot hakkında eserin baş sayfasında (vr. la) verilen bilgiyi olduğu gibi
buraya kaydetmek istiyoruz: "İş bu mecmuaya nazır olan ihvan[a] şöyle
ma'lum-ı şerif olsun ki merhum Yilverizade mülazimi olub merhum
Yahya Efendi'ye müsevvid olub, ba'dehu Bahai Efendi ve Ebu Said Efen
di'ye fetva mukabelecisi olub, ba'dehu Ab dülaziz Efendi ile Hüsamzade
Abdurrahman Efendi'nin fetva emini olub Ayasofya müderrisi ikin 1066
Ramazan-ı şerifinin 27. Leyle-i Kadir gicesi (18.7.1656) fevt olan Boya
badi merhum ve mağfür leh Sağır Mehmed Efendi dimekle meşhur olan
fazıl merkılın selefde geçen müftilerin virdikleri fetvadan beyazı iltizam
idüb isim ve imzaları ile işbu on bin fetva ki 'oulduğu fetvadan cem' ve
tahrir ba'dehü 'Min hattılıf mecmüsaı' deyü tesıniye itdikden sonra
isimleri müşabih olanları dahi fülandır deyü izah ve beyan itmişdir; kü
tüb-i fıkhiyye üzere tertib itdikden sonra. N azır ve müntefi' olan ihvan
dan ınercüvdür ki merhum ınezkurun ruhu içün Fatiha deyüb hayr dua
ile yad eyleyeler. Bi-mennihi ve keremihi. Hurrire fi'l-yevmi's-samin
ve'l-işrin min Zilhicce eş-şerife li-sene 1087 (3.3.1677) mine'l-Hicreti'n
Nebeviyye."
Derleyici, bazı bölüm başlıklarını yazdığı halde altına fetva kaydetme
miş ve sayfaları boş bırakmıştır. Bundan da anlaşılıyor ki eser planlan-
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 40 (1, 2)
Osnıa1ılt Dö1ıemi Fetva Literatiirii 265
dığı şekilde tamamlanınamıştır. Bu mecmuada tespit edebildiğimiz fet
vaları zikredilen şeyhülislaınların, metinde zikredildiği şekliyle isimleri
şöyledir: Abdürrahim, Ahmed (İbn Kemal), Ahmed (Kadızade), Ahmed
(Muid), Ali ei-Cemall, Ebu Said, Ebussuud, Esad, Hamid, Hüseyin,
Mehmed (Bostanzade). Mehmed b. Sadeddin, Mesud, Mehıned (Çiviza
de), Mehmed el-Fenari, Mehmed (Malulzade), Mustafa (Ebü'l-Meya
min), Şeyh Abdülkadir. Şeyh Mehıned (Koca Çivi), Sa'di, Sunullah, Yah
ya ve Zekeriyya.
6. MeCinuatii'l~fetava (Kayd Mecmuası): Fetva emini Mahmud Efendi, Sü
leymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 138/2, ist. 15 Receb 1157 (24.8.1744),
ınüs. Haşimzade lbrahim b. Hüseyin b. Kemaleeldin el-Manastırl, 235b-
321b vr.
Daş tarafında (1b-226a) Fetdua-yı (Çatalcalı) Ali Efendi'nin bulunduğu
mecmuanın başlarında bu ilk es ere ait olan fihristin sonunda (vr. +xb)
şu açıklama yer almaktadır: "Merhum Malımüd Efendi'nin tertib eyle
diği mecmuadır ki Şeyhülislam Ali Efendi hazretleri ifta eylediği suver
dir. Ba'dehu zeylinde olan fetvalar tahtındaA (ayın) işaret olan fetvalar
Paşmakçızade es-Seyyid Ali Efendi43 virdiği fetvadır. M (ıniın) işaret
olan Ankaravi Mehmed Efendi'nindir. Bir şey işaret olunmayan Ebusa
idzade Feyzullah Efendi'nindir. el-Yevm Kayd Mecmuası didikleri bu
dur. Fetva emini Mahmud Efendi'nin hattıyla olan nüshadan tahrir olu
nan veliyyü'n-ni'am Merhum Daınaclzade Efendi hazretlerinin istiktab
buyurdukları nüshadan tahrir olunan nüshadan tahrir olunmuşdur."
Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere mecmuadaki ikinci eserde şeyhü
lislamiardan Paşmakçızade es-Seyyid Ali Efendi ( ö. 1124/1712), Ankara
vi Mehmed Efendi ve Ebusaidzade Feyzullah Efendi'nin fetvaları yer al
maktadır. Bu eserin baş tarafında da fihristi (vr. 230b-233a) ve sayfa ke
narlarında Arapça nakiller bulunmaktadır. Fetvalar fıkıh kitapları siste
ınatiğine uygun olarak tasnif edilmiştir.
7. Tlllı{etfi'l-fetavô: Ömer b. Salih el-Kırııni (ö. 1159/l746'da hayatta), Sü
leymaniye Ktp., Esacl Efendi, nr. 589, 112 vr.; Esad Efendi, nr. 593, 104
vr.; AtıfEfendi Ktp., Atıf Efendi, nr. 1141, vi+l31 vr.
Birinci ve ikinci varaklar arasına beyaz bir kağıda ayrıca ya~ılıp yapıştı
rılmış olan Arapça dibacede belirtilcliğine göre; derleyici, fıkhın önemi
ni anlatıp Sultan (I.) Mahmud b. (II.) Mustafa'nın cülusunun (19 Rebi
ülevvelll43 1 2.10.1730) başından 1159 (1 746) yılınakadar 16 sene mü-
4cl ~eyhiilis!anı Paşnıakçızfıde Ali Efendi'nin Fetüuti'sılıakkıııda lık. İbn Alı i din, el-Uktidii'd-diirriyye, c. ll, s. 14; OM, c. ll, s. 63; Uzunçarşılı, İlmiye Te,,·kiidn, s. 197.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 41 (1, 1)
266 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
sevvidlik yaptığını ve bu arada fetvaları del'lediğini tertib ederek Tulıfe
tü'l-fetava ismini verdiğini belirtmekte, ardından, mecmuada fetvaları
na yer verdiği ve fetva sonlarında kullandığı şeyhülislamiara ait rumuz
ları sıralamaktadır. Bu ınecmuada; Mirzazade Şeyh Mehmed, Paşmak
çızacte Seyyid Abdullah, Damadzacte Ebü'l-Hayr Ahmed b. Mustafa,
Feyzullahefendizade Seyyid Mustafa ve Pirizilde Mehmed Efendi'ye ait
fetvalar yer almaktadır. Fetvaların sonlarında hangi şeyhülislama ait ol
duğu rumuzla belirtilmiştir. Sayfa kenarlarında Arapça nukıll bulun
maktadır. Eser, bu haliyle, daha sonra meydana getirilen Neticetü'l-feta
va adlı muhtelif şeyhülislamiardan deriemelerin yer aldığı fetva mec
muasının ilk forınu olarak düşünülebilir.
8. el- Vakıatü.'l-Kebfretli'l-Girfdiyye (Fetava-yı valcıat-1. Giridf): Kandiye müf
tüsü Kasım ei-Benderi, istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 162, İst. 119811784,
1b-323a vr.
Müellif; eserinin girişinde, ŞeyhülisHimlar tarafından başlarına gelen
hadiselerin hükmünü soranlara müfta bih görüşlerle fetva verrnek üze
re müftülükle görevleııdirildiği süre içinde, muteber ve mütedavil Ha
nefi fıkıh ve fetva kitaplarından meseleler (el-mesailü'l-vakıa) derlediği
ni, eleştiriye uğramamak için yaptığınakillerin lafızlarında herhangi bir
değişiklik yapmadığını, uygulamaya esas alınması için ikti b as da bulun
duğu kaynakların adlarını kaydettiğini, Ali Efendi Fetava'sının tertibinin
esas alındığı Valcıatü'l-Girfdf'nin tertibini esas alarak üzerine ilavelerde
bulunduğunu ve bu sebeple, esere el- Vaku'itü'l-Kebiretü'l-Girfdiyye adı
nı verdiğini belirtir. Yine girişte verilen bilgilere göre, eserin derleme işi
ne I. Abdülhamid döneminde 1197 (1783) yılında başlanmış, temize
çektikten sonra meseleler asıllarıyla karşılaştırılmış, eserin daha kulla
nışlı hale gelmesi için bab ve fasılları zikredilmiş ve bazı muteber kay
naklardan mühim meseleler eklenmiştir. Ancak Arapça nakillerin kay
nakları verilmiş olmakla birlikte Türkçe fetvaların hangi şeyhülislamia
ra ait olduklarını gösteren açık isimleri ya da rumuzları belirtilmemiştir.
9. Fetava-yı Karahisar!: Sabık Karahisar kadısı Mehmed, İstanbul Ün. M er.
K tp., Nadir Eser! er-Türkçe nr. 924, lb-285b (1254 ve 1309 tarihli temel
lük kayıtları var).
Mecmuanın ferağ kaydından, derleyicinin, sabık Karahisar kadısı ıneh
ıned olduğunu öğrenınekteyiz. Mukaddimesi bulunmayan eser, fıkıh ki
tapları sisteınatiğine göre, Türkçe fetvaları içermektedir. Kitabü't-Taha
re ile başlayıp hunsa ve arazi bahisleriyle sona ermektedir. Kitabü't-Ta
hare başlığından sonra, taharet ve vudu (abdest) kelimelerinin anlam la~
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 41 (1, 2)
Osmmılr Dönemi Fetva Literatürii 267
rını açıklayanArapça bir nakil gelmektedir. Fetvaların kimlere ait olduk
ları belirtilmemekle beraber, Abdürrahim Efendi imzalı fetvalar bulun
maktadır (286b). Karşılaştırma sonucunda; bu mecınuada, Çatalcalı Ali
Efendi ve Abdiinahim Efendi'nin fetvalannın zikredildiğini tespit ettik.
Muhtemelen, başka şeyhülisliimlara ait fetvalar da bulunmaktadır.
ıo. Nehriyyetü'l-fetvd: 44 Erzurum müftüsü Seyyid İbrahim Edhem b. Erzu
rum müftüsü Kadızade Muhammed Arif b. Muhammed (ö.
ıı90/ ı 776).45 istanbul Ün. Mer. Ktp., Nadir Eser ler-Türkçe nr. ı590, Ob-
307a. Çok güzel ve temiz nüshadır. Kapak sayfasında "Rıza Paşa Kütüp
hanesi ı4ı" mührü bulunmaktadır.
Müellif; mukaddimedc, kendisini Erzurum müftüsü olarak tanıtır ve
Bahrzı'l-.fetdud adlı eserin sahibi Erzurum müftüsü merhum Kadızade
MuhammedArif b. Muhammed'in (ö. ll 7311759-60) oğlu olduğunu be
lirtir. Müftülüğü sırasmda, Fetva Emini diye tanınan Muhammed Şe
rlf'in de yardımıyla muhtelif fenlere dair bir çok mesele derlediğini ve
bunları, fetva talebi sırasında ve fetva verirken yararlanılması kolay ol
sun diye diğer fetva ınecmualarının sistematiğine göre tertib etmeyi
planiayarak bu işe kalkıştığını ve eserine Nehriyyetü'l-fetvd adını verdi
ğini belirtir. Türkçe fetvalar ve onlara ınesnet teşkil eden Arapça nakil
lerden oluşan eserin ınukaddimesi de Arapça'dır. Fetdud-yz Yahya Efen
di, Fetdvd-yz Abdürralıim, Belıcetü'l-fetava, Netfcetü'l-fetaua, Fetava-yz
Ali Efendi, Bahru'l-fetôud, Fetavd-yz Rzza Efendi gibi Türkçe fetva kitap
larından nakil yapılmaktadır. Zaman zaman Türkçe fetvaların kimlere
ait olduklarının belirtilmediği de olmuştur. Ayrıca Osmanlı Kamınna
mesi'nden de iktibaslar yer almaktadır.
ı ı. Fetôua'n-Nu'môniyye: Debbağzade Nu'man Efendi (ö. 122411809). Sü
leymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1080, İst. 7 Rebiülevvel 1215
(29.7.1800), ıb-407a.
Müellif nüshası olan bu nüshanın başında bulunan dört ayrı mukaddi
me denemesine ve ferağ kaydına göre müellif, Şeyhülislam Debbağza
de Mehmed Efendi'nin (ö. ıl1411702) tarunu (Hafıd-i Debbağzade)
44 Katalogcia Fetôuô-yr Nelrreyn adıyla zikredilmekte ise de; müellif, ımıkaddimede, eserine yukarıdaki ismi verdiğini açıkça belirtmektedir. Dağclatlı isınail Paşa ve Bursalı Mehıned Tahir ele eseri küçük bir farkla -ikinci kelimeyi çoğul olarak vermek suretiyle- Nehriyyelii'l-fetdud şeklinde zikretmektedir. Bkz. İzôlıu'l-mekmln, c. Il, s. G9<i; OM,
c. Il, s. G'l. Mevcut nüshaııın kapak sayfasına" Fetdud-r Nehriyye" ve kapak sayfasının arkasında başlayan fihristin başında da "Haza fihrist-i Fetôud-yr Nehriyye" ibaresi yazılmıştır. Ancak müellif; Arapça mukaddimede, fetva kelimesini tekil olarak kullanmak suretiyle, eserc Nehriyyetü'l-fetud adını verdiğini belirtiyor.
45 Kırboğa, KdmOs-ill-kütii!J, s. 168. Diyarbakır'da medfun olduğu zikrediliyor.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 42 (1, 1)
268 TALiD, 3(5}, 2005, Ş. Özeıı
olarak tanınmakta olan ve Kudüs payesiyle Filibe kadılığı yapan III. Se
lim dönemi (1 789-1807) ulemasından Debbağzade Nu'ım1n Efen
di'dir.4li Eserin baş kısmında bulunan üzerieri karalanmış veya düzelt
meler yapılmış olan mukaddime denemeleri ve kitabın içinde yer alan
karalamal ar; bu nüshanın, Nu'man Efendi'nin temize çekilmemiş müs
vedcle nüshası olduğunu göstermektedir. Müellif; bu eserde zikrettiği
fetvaları, kadı ve müftülere yardımcı bir eser olmak üzere "ulema ara
sında mütedavil olan" kitaplardan clerlecliğini belirtir. Osmanlı şeyhü
lislamlarının Türkçe ve nadiren Arapça fetvalarına, fıkıh bablarına göre
yer verilmekte; me s' ele başlığı konmaksızın zikredilen meselenin ilk ke
limesinin üzeri çizilerek cevaplar "el-Cevab" kelimesinden sonra kayde
dilmektc ve fetva sonlarına alınan kaynak kitap yahut şeyhülislam ismi
veya her ikisi birden verilerek zikreclilmektedir. Sayfa kenarlarında
Arapça kaynaklardan nakiller bulunmaktadır. Bu derlemeele ağırlıklı
olarak şu dört fetva kitabı dikkate alınmıştır:
ı. Fetdua-yı Ali Efendi (Çatalcalı).
2. Fetava-yı Feyziyye (Feyzullah Efendi).
3. Behcetii'l-Fetava.
4. Fetava-yı Ataiyye (Tlirkçe).
Bu eserler yanında Elmssuud Efendi, Abdürrahim Efendi, Zekeriyya
Efendi, Minkarızade Yahya Efendi, Ebü'l-Hayr Ahmed Efendi gibi şey
hülislamların fetvalarından ve Balıru'l-fetava ve Surretü'l-fetava adlı
eserlerden fetva nakilleri de bulunmaktadır.
12. Netfcetü'l-fetava mea'n-nulcül: es-Seyyicl Ahmed ve Hafız Mehmed b.
Ahmed b. Şeyh Mustafa el-Gedusi (ö. 125311837),47 İstanbul: Matbaa-i
Amire, 1237 (683 s.), 1265/1849 (4, 639 s.).
4(i Üsküclar kadılığından ın;ızüleıı vefat etmiştir. 1lıhf'er iü-sukük (İstanbul, l24B, 1259)
adlı bir başka eseri daha vardır. Bkz. Hediyyetü'l-iirifin, c. Il, s. 49G; [Jzunçarşılı, İ imiye 1eşkilrll r, s. lHi- 'ı 17 (dipnot: 3). Bıırsalı Mehmed Tahir; fetva ınecmuaları listesini sıraladığı yerde, vefatıııı ı 114 ve unvaııını da şeylıülislaııı olarak vennekteyse de (OM, c. II, s. Cil). biyografisinde, Hoca Siideddin Efendi'nin torumı Ebü Said Efendi'nin kızıııın oğlu olup Mısır kadılığına atandığılll zikretmektedir (OM, c. I, s. 307). Mustafa Şahin ise; eseri, doğrudan ınüellifin cleclesi Şeylıülisliiın Debbfığzade Mehnıed Efendi'ye nispet etmiştir. Bkz. İslam Hukukunda Fetila ue Osmanlılar Dönemi Fell!{f Mecmürtlan, s. ı :Hi- J 3B. Eserin ınukadclimesinde verilen bilgiler bir yana, eldeki bu ınüsvecldc çalışmanın 1215 (1800) yılıncia lıazıı;lanınası ve ll5G'cla cı 743) vefat eden Yenişehirli Alıclullalı Efeneli'nin Behcelü'l-fetiiurl'sı ile 1173 (1759-1760) tarilıinde vefat eden Kadız<1dc Muhammed Arif ei-Erzunııni'nin Bahrü'l-feulud'sıııdaıı iktihaslar içermesi, ınüellifi ve ınüellifin vefat tarihi hakkında oldukça aydınlatıcı kanıtlarclır.
47 Bıırsalı Mclııııed Tahir, ON!, c. Il, s. 9.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 42 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 269
Netfcetü'l-fetava, 48 tedrici olarak, son şeklini almış bir eserdir ve bunun
son halkası olan Gedilsi'nin çalışması basılmıştır. Nitekim istanbul
Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Türkçe Bölümü nr. 4696'da bu
lunan49 ve Netfcetü'l-feti'wa adını taşıyan bir fetva mecmuası bulun
maktadır. Matbu nüshanın Türkçe olarak kaleme alınan mukaddime
sinde, kırk seneye yakın fıkıh ilmiyle ilgilendiğini ve geçmiş yıllarda
Darulfetva'da (fetvahane) hizmet ettiğini belirten es-Seyyid Ahmed; III.
Selim döneminde (12. 7.1792-30.8.1798) ikinci kez şeyhülislam olan
Dürrizade es-Seyyid Mehmed Arif Efendi (ö. 121511800)50 tarafından
fetva eminliği görevine atandığında, şeyhülislamın çok zamandan beri
gerçekleştirmeyi düşündüğü bir projeyi hayata geçirdiğini anlatır. Bu
projeye göre; gerek diğer şeyhülislamlar, gerekse Dürrizade'nin babası,
dedeleri ve kendisinin iki şeyhülislamlık döneminde imzaladıklan ye
ni fetvaları ve pek çok nadir meseleleri derleyip kapalı yerleri düzeltip
hamişlerine açık nakiller ilave edip izah ederek bunları fıkıh sistemali
ğine uygun biçimde düzenledikten sonra padişahın kütüphanesine
konulmak üzere bir tezhipli nüshası takdim edilip eser neşredilecektir.
es-Seyyid Ahmed işte bu görevi, yazdığı mevcut nüsha ile yerine getir
diğini ve küçük değişikliklerle meseleleri kaydedip esere Netfcetü'l-fe
tavô adını verdiğini belirtir. İlk sayfası tezhipli olan eserin baş kısmın
da fihrist bulunmaktadır. Sayfa içinde fetvalardan sonra nakil bulun
mamakla birlikte sayfa kenarlannda Arapça nakiller yer almaktadır.
Ancak fetva sonlarında, şeyhülislam adı açık surette veya remizle de ol
sa verilmemektedir.
Ahmed Efendi tarafından tertib edilen bu Netfcetü'l-fetôvô adlı mecmu
adaki fetvaların mesnetlerini teşkil eden nakilleri, klasik fıkıh kaynakla
rından derlenmek suretiyle 1226 (1811) yılında Hafız Mehmed b. Ah
med b. Şeyh Mustafa el-Gedilsi tarafından esere ilave edilmiş ve eser
4B Şeyhülislilm Şerifzüde Atfı u Ilah Mehmed Efendi (ö. 122b/ 1811), "halkın ifadelerine ciayalı olan ülkemiz örfüniiıı alıkamıııı içermesi hasebiyle Netfcetii'l-fetüuô diye adlandırılan mütcahlıir!n fetvaları mecmuası halk arasında örf haline gelen ımıaınelelerin, alıp vermenin sıhlıat ve fesadının fıklü meselelerelen hangisine clayandırılmasınııı clalı<ı ıniiııasip olduğu ve buna benzer şeylerde Türkçe fetvaların nice nice önemli ve faydalı bilgileri içerdiği şiiplıcsizclir" değerlenclirınesiııdc lıulunnıaktaclır. Bkz. er-Jie
uôyilıu'z-zekiyye(ifihrisi'l-fet!iım't-Tiirkiyye, istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Tlirkçe ıır. 3244 (eserin baş tarafında yer alan kullanma kılavuzu).
4'l Arapça olarak, kitahııı soıı sayfasında (vr. lCiOa) 1218 yılı Reccb ayında Mirac gecesi (ll.l ı. 1803) Üsküdfıri i smail Efeneli'nin tonımı Haımlullalı Re' fet tarafından yazıldığı ifade edilmiştir.
50 Mehmet İpşirli, "Dürrizfıde MelımedArifEfencli", DİA, c. X, s. 37.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 43 (1, 1)
270 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Ozen
daha sonra basılmıştır (İstanbul, 1265/ 1849). Bu inecmuada 1143/1730
tarihinden beri görev yapan şeyhülislamiarın fetvaları, fetva sonlarına
şeyhülislamiarın ruınuzları verilerek kaydolunmuştur. Rumuzların
hangi şeyhülislamiara ait oldukları ise, kitabın başında verilen fihristten
önceki ilk sayfada belirtilmiştir. Fetvalarına, rumuzlarıyla birlikte yer
verilen şeyhülisHlmlar şunlardır: ı. Mirzazade Şeyh Mehmed Efendi, 2.
Paşmakçızade Abdullah Efendi, 3. Damadzade Ebülhayr Ahmed Efendi
(24.2.1732-22.9.1733) ,sı 4. İsmailefendizade İshak Efendi (22.9.1733-
3.1.9.1734),52 5. Dürri Mehmed Efendi (31.9.1734-13.4.1736),53 6. Fey
zullah Efendizade es-Seyyid Mustafa Efendi,54 7. Ak Mahmudzade es
Seyyid Mehmed Zeynelabidin [Zeyni] Efendi (25.9.1746-20.7.1748),55 8.
Karaismailefendizade Mehmed Esad Efendi (20.7.1748-12.8.1749),56 9.
Karahalilefendizade Mehmed Said Efendi (12 veya 13. 8.1749-2 veya
3.6.1750).57 Ayrıca rum uz verilmeden fetva sonlarında açık isimleri zik
redilerek Pirizade Mehmed, Damadzacte Feyzullah,58 Dürrizade Musta
fa, Mehmed Salih, Veliyyüddin, [Salihzade] Mehıned Emin, Dürrizade
Ataullah, Dürrizade MehmedArif, Müftizacte Ahmed, 59 Mekki Mehmed
Efendi (24.11.1787-4.3.1788, 27.3.1 791-12.7.1792), 60 es-Seyyid Mehmed
Kamil, Mehmed Şerif, Hamidizade Mustafa gibi daha pek çok şeyhülis
lamın fetvaianna da yer verilmiştir.
Şeyhülislam Dürrizade Muhammed Arif b. Mustafa'ya (ö. 121511800)
nispet edilen Kayd-i Cedid Yalıud Mecmuatü'l-fetava (Süleymaniye
Ktp., Reşid Efendi, nr. 280) adlı eser, Netfcetü'l-fetava'nın ilk müsved
desi gibi gözüküyor. Kitabın sayfa ortalarında Türkçe fetvalar ve bu fet
vaların sonlarında rumuz veya kısa isimlerle imzalar ve sayfa kenarla
rında da nukul yer almaktadır. Kapak sayfasına "Ulemadan merhum
Abid Efendi'nin hattı dır. Bizim içün mahsus tahrir itmişdir. Rh." kaydı
düşülmüştür.
51 Mehmet İpşirli, "Daırıadzfıdc Alımed Efendi", DİA, c. VIII, s. 449-450.
52 Muhammet Nur Doğan, "ishak Efendi, Ebüishakzade", DİA, c. XXII, s. 5cl0-531. Babası
1716-1717 yılları arasında ~eyhülislam olan Ebüishak isınail Naim Efendi'dir.
5:ı Mehmet lpşirli, "Dürri Mehıned Efendi", DİA, c. X, s. 35-36.
54 Mehmet İpşirli, "Dürrizade Abdullah Efendi", DİA, c. X, s. 36-37.
55 Mehmet İpşirli, "Mehıned Zeyni Efendi", DİA, c. XXVI!l, s. 541-542.
5() Mulıamınet Nur Doğan, "Esad Efendi, Ebfıislıakzade", JJİ/i, c. A.'XT, s. 338-340. 17Hi-
l717 yılları arasında şcylıülislaın olan Ebüishak İsınail Naim Efendi'nin oğludur.
57 Tahsin Özcan, "Mehıncd Said Efendi, Halilefendizacle", DİJl, c. xxvırı, s. 523-524.
5B Mehmet ipşirli, "Feyzullalı Efendi, Daınaclzade", DİA, c. Xl!, s. 525-52li.
5~1 Melıınct ipşirli, 'Ahmed Efendi, Müftizacle", DİA, c. ır, s. Gl.
CiO Tahsin Üzcaıı, "Mckki Mclıınecl Efendi", DİA, c. XVI!l, s. 577-57B.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 43 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Litertıtürü 271
13. er-Revayihu'z-ze!ciyye fi fihrisi'l-fetava't- Türkiyye: Şerifzade Ataullah
Mehmed Efendi (ö. 1226/l8ll). 6 ı İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp.,
Nadir Eserler-Türkçe ıır. 3244, 409 s.; Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu ilçe
Halk Ktp., nr. 723, I-Il, 305 vr.
Sonundaki ferağ kaydına göre Sadrazam Seyyid Ali Paşa'nın talebi üze
rine Reisülulema Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin62 öğrencilerinden
ilmi tarafından 1285 yılında istinsah edilmiştir. Ferağ kaydının bulun
duğu yerin sağ kenarında ise Arapça olarak "Şeyhülislam Şerifefendiza
de es-Seyyid Mehmed Ataullah Efendi'nin müsveddesinden bulduğum
bu kadardır" ifadesi yer almaktadır. Kitap, Kitabii'l-İcare'nin (s. 406) "Fi
ma yecibü'l-ecru ale'l-ınüste'cir ve ma la" adını taşıyan ve bu bölümüıı
tek faslıyla sona ermektedir (s. 409).
Fetva kitaplarında sonı-cevap şeklinde yer alan fetvaların özedenerek
fıkhi bir mesele haline dönüştürüldüğü fetava fihristieri türünün güzel
bir numunesi olan bu ınecmilanın Arapça olarak yazılan haındele-sal
vele kısmından sonra gelen Türkçe mukaddimesinde yer alan -eseri te
mize çeken Gedusl es-Seyyid Hafız Mehmed tarafındanverilen-bilgiye
göre; bu eser, Şeyhülislam es-Seyyid Muhammed Ataullah Efendi,63 fe
tava-yı mütedavileden Fetava-yı Ali Efendi, Behcetü'l-fetava, Fetava-yı
Feyziyye ve Netfcetü'l-fdava'da mevcut fetva suretlerinden derlediği fet
vaların maksud olan manaları fevt olmamak üzere, kısa ve kolay olsun
diye sadece fetvanın ınealini yazıp tedvin maksadıyla hazırladığı bir
eserdir. Hayatta iken, bu mecmuaya er-Revayilw'z-zelciyyefifilırisi'l-fe
tava't- Türlciyye adını vererek belirtilen şekilde Kitabü'l-i care böl üm üne
kadar yazmış ancak tamamlayamadan vefat etmiş olduğundan yazdık
ları müsvedde olarak kalmıştı. Asıllarına müracaat için kaynakların ad
larına müsveddenin baş sayfasında Fetava-yı Ali Efendi'ye "A:' (ayn),
(i I OM, c. ı, s. :ı77, c. IT, s. (i:l; linliye Salndmesi, s. 571; Mehmet İpşirli, ''Ataullah Melmıccl
Efendi, Topa!", DİJ\, c. IV, s. 47. Bursalı M. Tahir; Şerifzade'nin vefatıııı, 1236 olarak
kayeledip er-Tieuôyilw'z-zekiyye'deıı adını vermeksizin söz etmekte ve fetva kitapları
nın Listesini verdiği kısııııda ise, eseri Gedlısl'yc ııispet etmektedir. ipşirli'nin Fetôllô
yıliınullah adıyla Şerifzade'ye nispet ederek dört ııüslıasmın bulunduğunu belirttiği
kitaba ait söz konusu niislıalar ise, daha önce yaşamış olan Şeylıülis!aın 1\tfıullalı
Mehmet! Efendi'nin (ii. ı 12711 715) Minkfırlzfıde Yahya Efendi'nin fetvalarını derlediği ıııecınua (Süleymaniye Ktp, Esad Efendi, nr. 1095; Fatih, nr. 238fi) ile kendisinin Arapça kaynaklardan derlcyerek oluşturduğu diğer bir ınecınuaya aittir (Süleymaniye K tp, Esad Efendi, ıır. ~ILO; Fatih, nr. l09Ci).
CiLTayyarzade 1\taullalı 1\lııııed Atfı Bey, Tôrfh-ilitd, istanbul: Şeyh Yahya Efendi Matlıaası, ı ;;~ı:ı. c. Ili, s. ı Ci-:!:\.
G:l Mukaddimed e tam ismi ~ı ı ~ekilde yer almaktadır: Şeyhülislam-ı Es bak es-Seyyid Mu
hammed 1\tfıullalı Efendi İbn Şeyhülislfını Muhammed Şerif Efendi ilm Şeyhiiiislam Muhammed Esad Efendi İlın Şeyhiiiislam İsınail Efendi.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 44 (1, 1)
272 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Öze11
Behcetü.'l-fetiivii'ya "B" ve Fetavii-yı Feyziyye'ye "F" ve Netfcetü'l~(etô
vô'ya "N" harflerini ruınuz tayin etmişti. Gedılsi, Ataullah Efendi'nin
Kitabü'I-İcare'ye kadar yazdığı fetva suretlerini onun kericli el yazısıyla
bulunduğu şekliyle temize çekmiştir. Fetvanın alındığı kaynak fetva
özetinin başında yukarıcia belirtilen rumuzuyla verilmiştir. İtikada dair
fetvalada başlanıtıp geri kalan konularda fıkıh kitapları sistematiği ta
kip edilmiştir. Nüshanın başında 14 sayfalık bir fihrist bulunmaktadır.
Bu fihristten sonraki iki sayfada da eserin derieniş metoduna, eserden
nasıl istifade edileceğine ve bilhassa bu mecmuada yazılı meselelerin
asıllarından nasıl bulunacağına dair usul anlatılmaktadır. Bu kısmın
başına Gedfısi'nin yazdığınota göre kendisi kullanma kılavuzu üzerin
de bazı düzeltmeler yapmış ve farklı yerlere yazılan notları burada bir
araya getirmiştir. Esas alınan mecmualarda yer alıp da, öncesinde veya
sonrasında zikredilen fetvadan kolaylıkla anlaşılan meseleler bu mec
mııaya alınmamıştır. Geclılsi bazı itiraz ve düzeltınelerini sayfa kenarla
rında yapmıştır. Zaman zaman hamişlerde meselelerin hangi kaynak
larcia nakilleri bulunduğu belirtilmiş ve zaman zaman da Arapça nakil
ler kaydedilmiştir.
14. Mecelletii'l-melıôlcim: Akifzade Abclürrahim b. İsmail b. Mustafa el-Akif
el-Aınasi (ö. 1223/ 180B).l14 Süleymaniye Ktp., Kasiclecizade, nr. 274, 1b-
378b; Millet Ktp., Ali Emirf Şry., nr. 89; İstanbul Üniversitesi Merkez
Ktp., Nadir Eserler-Türkçe, nr. 1314, 1509,2159,6244.
Amasya'da rnüftülük yaptığına işaret eden (vr. 330b) müellif; Türkçe
olarak kaleme aldığı mukaddimed e, bu eserde, pek fazla konu eelilen ve
sıkça vuku bulan bazı meseleleri İstanbul'da bab mahkemesinde naib
olduğu dönemde gerektiği zamancia gerek kendisi ve gerekse ilm e yeni
başlayan dostlarımı bir müracaat kaynağı olsun diye duruma göre ba
zen fetvanın kendisini. bazen açık nakil ve bazen fetva ve nakillerin
mefhumlarını özedeyip Türkçe yazarak bu mecmuayı meydana getirdi
ğini anlatır. Kitabü't-Tahare'den başlayarak fıkıh kitapları sistematiğine
göre konuların ele alındığı kitapta Belıcetii'l-Jetiivii, Fihrisii Belıceti'l-fe
tavii, er-Reuôyih[ıı'z-zelciyye] gibi fetva kitapları ile Zekeriyazade Yahya
Efendi, Abdürrahim, Ali Efendi, Ataullah Efendi ve Feyzullah Efendi fe
tavaları gibi Türkçe kaynaklardan; Bezzdziyye, Ciimiu'l-Fusaleyn, Müş
tenıiUi'l-ahUnn, FetiiPri Kariiillıidôye, ed-Diirer. el-Miiltelcô, Fetiıuti İbn
Niiceym, Dürrii'l-nıiintekti, Mecmea-i ismetf Mehmed E(endi, Mecmtıa
i Şeylı.iilisldmAnkaraPI Mehmed Efendi, el-Mecmtıatii'l-aliyye, Mecmea-
li4 OM, c. 1, s. 374-:17:>; c. ll. s li4.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 44 (1, 2)
· Osmanlı Dönemi Fetva Lifcratürü 273
i Ebu Bekir el-Çorumr'~ gibi Arapça kaynaklardan nakiller yapar. Kendi
açıklamalarının sonuna "Akifzade" yazarak kendi görüş ve düşünceleri
ni kaydeder. Müellif; bir çok yerde Osmanlı şeyhülislamiarının ihtilafla
rına dikkat çekmekte, konular hakkında uzun sayılacak açıklamalarda
bulunmaktadır.
15. Fevaidii'l-fetaua'l-Osnuiniyye: Müsevvid Osman b. Mehmed Tosyevf
(ll44/173l'den sonra),ı;ı; İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 310, lb-320a.
Tosyevi ınecmuaya yazdığı mukaddimed e uzun yıllar fetvahane bizme
tinde çalıştığı sırada ı 143 (1 730) taribinden beri gelen şeyhülislami ar
tarafından imzalanını ş olan pek çok meseleden 2104 meseleyi içeren ve
Netfcetü'l-fetava'yı kapsayan mecmuanın asılları ve evraklarından 9000
meseleyi dahi bu suretde "olur", "olmaz" şeklindeki fetvaları fıkıh kitap
ları sistematiğine uygtın biçimde deriemiş ve sayfa kenarlarına, mute
ber kitaplardan araştırıp bulduğu müctehidlerin sahih kavillerinden
doğrudan bu fetvalara mesnet teşkil eden açık nakilleri kaydetmiştir.
Önemli bilgileri içeren bir eser (nüslıa-i feuaid) olması dolayısıyla Feua
idü'l-fetaua'l-Osmaniyye diye isimlendirmiştir. Genelde Osmanlı şey
hülislamiarının fetva la rının derlenip düzenlenmesiyle meydana gelmiş
olan mecmuada; fetvaların hangi şeyhülislamiara ait olduğunu göste
ren açık isimler kullanılınadığı gibi, bazı yerler dışında rumuzlar da kul
lanılmamış, kullanılan rumuzların ise kimlere ait olduğu belirtilmemiş
tir. Mukaddimede 1143'ten sonra görev yapan şeyhülislamiarın fetvala
nnın derlendiği ifade edilmekle birlikte Ebussuud Efendi'nin fetvaları
da isim verilmeden zikredilmiştir (vr. 210b-2lla, 212b-213a). Yaptığı
mız incelemede, mecnıuada İbn Nüceyın'e ait bazı Arapça fetvaların da
yer aldığı görülınüştür.ıi? Kitabın sonlarında ınüctehidleriıı kısıınları;
ın üctehicl imamlar ve ın ukallidler hakkında üç manzume,ı;ıı devamında
ilm Kemal'in müctehid tabakaları ile ilgili Arapça risalesi yer almakta
dır. En sonunda ise, Akifzade Efendi'nin Mecmua-i Vecfz adlı tercüme
sinden nesep bakımından haram olduğu halde süt kardeşliği yönünden
caiz olan 114 nıesele ve evlilik engeli teşkil etmeyen akrabalık bağlarıy
la ilgili 23 ınesele tek tck zikredilmiştir.
(i:i Akifzfıde. bu zfıtııı kendi lıocası olduğunu kaydeder. vr. 15a, :!29;ı.
()(i OM, c. ll, s. fi:O.
li7 Mesela, ınecınuaııııı ba~larınclaki Arapça fetvalar İlın Nüceyın"in matbu 1-'eıô.uü"sınııı sonlarındaki "'ıııcsail ~ettfı" lıa~lığı altında vcrilcnlcrle aynıdır.
liH Kitabın son cümlesindeki hir referaııstan, lıu maıızumelcrin -hepsinin değilse ele. iiçiiııciisiiııün- Zcııcaııi islıiık Efeneli'ye ait olduğu anlaşılmaktadır.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 45 (1, 1)
274 TALfD. 3(5), 2005, Ş. Özen
16. Fetava-yı Hallf (Fetaut7 Hall(?): İbrahim b. eş-Şeyh İsmail el-Kastaıno
nl}9 istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 1193, 1b-420b.
1261 (1845) tarihli temellük ve 1282 (1866) tarihli vakıf kayıtları bulunan
bu nüshanın mukaddiınesinde müellifin belirttiğine göre müftülükle
görevlendirildiği sırada Şeyh Şaban Dergahı'nda 40 seneden beri şeyh
lik yapan Aınasyalı Hafız İbrahim Bey'in şeyhülislamiarın fetvalarını
içeren bir mecınua meydana getirmesini talep etmesi üzerine bu eseri
hazırlamıştır. Ancak eserdeki fetvaların hangi şeyhülislama ait olduğu
ne açık ismiyle, ne de rumuzuyla zikredilıniştir. Mesele başları ve el-Ce
vab başlıkları kırmızı kalemle gösterilmiştir. Sayfa kenarlarında Arapça
nakiller bulunmaktaclır.7°
17. Fetdua-yı Cami'u'l-icareteyn (Cami'u'l~icareteynj: Şeylıülislam Meşrep
zade Arif Efendi (Ö. 1275/1858), 71 istanbul: Daru't-Tıbaati'l-Amire,
125211837.
ismi belirtilmeyen bir zat tarafından daha önce icareteynli vakıflar, mu
kataa ve miri arazinin tapulanması konularına dair Türkçe fıkıh ve fet
va kitaplarından toplanarak Cami'u'l-icareteyn adıyla meydana getiril
miş olan eserde, b ayli hata bulunması sebebiyle; Şeyhiiiislam Sıdkızacle
Ahmed Reşid'in (ö. 125011834) emriyle (1238-123911822-1823) Meh
nıecl Arif Efendi, kitabın kaynaklanna inrrıiş, 72 her bir fetvayı tek tek
kontrol etmiş, muteber fıkıh kitaplarından ilgili nakilleri aktarmış, yan
lışlıkla başka bölümlerde zikredilen fetvaları yerlerine naklederek eseri
yeniden düzenlemiştir. Şeyhülislam Mekkizade Mustafa Asım Efendi (ö.
1262/ 1845) zamanında bölüm sayısı azaltılarak altı bab ve bir ha timeye
indirilmiş, az bulunur meseleler eklenmiş, yapılan çalışınalar her defa
sında fetvahane müsevvidlerine kontrol ettirilmiştir. Böylece yeniden
telif edilmiş olan eserde zikredilen fetva ve nakilleri n kaynakları da gös-
(i~J Mulıteıneleıı bu zilt Küdiri şeylılerindeıı Cecelizfıde diye meşhur olan ve 12(i0'da
(lfl44) vefat eden Kastaıııonulu İbrahim Nureddin Efendi olmalıdır. Bkz. f-Ierliyyelii'l
ôri(ln, c. ı, s. 44; OM, c. ı. s. :ı rı.
70 Düzenli, "Meşilıat Fetviıları", s. 104-105.
7ı Mehmet İpşirli, "Arif Efendi, Mcşrepzade", IJİ/ı, c. lll, s. :Hi:); Mustafa ~alı in, islôm f-Ju
kukundo Fetua, s. 1 Ci ll- ı fi ı.
72 istanbul Miiftülüğii Kütüphanesi :i7H ımınarada kayıtlı Hfıfız Mehıned h. Ahmed'in ı 2
Şaban 1155 (12. lO. ı 742) tarihli fcrfığ kaydını taşıyan bir nlıshaııın sayfa kenarlarında
nakillerin bittiği yere 'Tamam oldu mıkfıl" dcııilclikteıı soııra Hecelı 12'!H (Mart 1 fl23)
tarihi yazılmıştır. Kitabın lıaş tarat1anııda fetva emini Seyyid I-lfıfız Melııned Gedfısi
"Nüslıada mevcut her fetvanın nakli olmak üzere cem' ve tayin id üp kendi lıfışiyesi
ne tahrir cylediğiın ııüslıadır" kaydını düşmüştür. Cümi'u'l-icôreteyn'in Çivizade Ho
cası Ali'ye ait daha eski nlislıaları da bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Yalı ya Tevfik,
nr. 146B, i st. 1150/ 1737, ı (i2 vr.; Koca Ha gıp Paşa Ktp., ıır. 4(i2, :ıı Ci vr.).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 45 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Literatiirii 275
terilmiştir. Yukarıda belirtilen her bir konuyla ilgili üç bölümden mey
dana gelen eserde yaklaşık 2000 Türkçe fetva bulunmaktadır. Eserde
bazı fetvaların alındıkları kaynaklara işaret edilmekle birlikte fetvaların
gerekçesini teşkil eden deliliere yer verilmemektedir.n
18. Mir'atü'l-mıırafizn: Ahmed Hamdullah b. İsmail Hamid b. Ahmed Şük
ri el-Ankaravi (ö. 131611899),74 Süleymaniye Ktp., Süleymaniye, nr. 685
mükerrer; Beyazıt Devlet Ktp., Beyazw-;fir. 2734.
Alımed Hamdullah Efendi'nin kitabın mukaddimesinde verdiği bilgiye
göre; kendisi, Tophane-i Amire Mahkemesinde baş katiplik görevinde
uzun süreden beri görülmekte olan çeşitli davalara dair Ali Efendi, Ab
dürrahim Efendi, Ataullah Efendi, Feyzullah Efendi ve Üskübl fetavala
rı ile Behcetii'l-fetaua ve Neticetii'l-.fetaua adlı eseriere müracaatla istin
biit olunan hukuki meseleleri nakil ve tertib ile mecmua şeklinde gerek
li olan fetvaları içeren bir kitap yazıp hamişine de diğer muteber kitap
lardan bazı önemli bilgiler kaydedip adı geçen kitaba Mir'atii'l-murafi
fn adını vermiş ve eseri tamamladıktan sonra b asılması ümidiyle Sultan
Abdülmecid Han'a arz etmiştir. Ardından "tenbih" başlığı altında, fetva
ve Arapçanakillerin sonlarında zikredilen bu fetva ve nakillerin alıntı
landığı kaynakların rumuzları sıralanmaktadır. 701 Eser; hakimler için bir
müracaat kitabı olarak tasarlandığı için, ibadetleri e ilgili bölümlere yer
verilmemiş ve doğrudan Kitabü'n-Nikah bölümüyle başlanmıştır. Ara
larda boş sayfalar bulunması; esere, zaman içinde ilaveler yapılacağının
tasarianelığını düşündiirmektedir. Sayfa kenarlarında Arapça nakiller
7:\ Düzenli, "'Me~ilıat Fetvfıları", s. 138; Şahin, a.p;.e., s. 1 Cil- lCi2.
74 llfl7 J\nkara doğumlu Tophane Mahkemesi başkatibi isınail 115ınid Efendi ile Matha
racı Hacı i bralıiın Efeııdiz:ıde eş-Şeyh Alımed Efeneli'nin kızı Fatıma Zekiye Hanım'ııı
oğlu olup Hi Zillıiccc 122:1 tarihinde dünyaya geldi. 1249-1271 yılları arasında ınalı
kcıııe kiıtipliği, ını- 12% yılları arasında Terkos, Avrathisarı, Edremit, Bayındır, Eski
şehir, İzmir, Üskiidar, Şııınnıı, Eyiih, tekrar Üskiidar ve Galata mahkemelerinde çeşit
li kademelerde lıakiınlik ve l'l ay beytülınill kassfıınlığı gürevlerinde bulunmuş, Hebi
ülfıhir 12% senesinde Şeylıülislaın Molla Bey zamanında arzıılıalcilik ve J\hıııecl Esad
Efendi şeylıülisliinı olduktan Hi gün sonra da Meclis-i Tcclkikfıt-ı Şer'iyye azalığına
getirilmiştir. Şahan 129~) (llaziran 1882) itibariyle bu görevini sürdürmekteyeli (Kita
lıııı başındaki otobiyografiden). 19 Şevval 13Hi (2.3.18'19) tarihinde vefat etti. Biyog
rafisi için ayrıca bkz. J-Jerliyyetfi'/-iiriffn., c. I, s. 195; OM, c. 1, s. 24fl-249; Sadık J\llıayrak, Son !Jeuir Osmrmi1 1 1/emn.sT, istanbul, EJ9G, c. 1, s. 213. Bağdat lı İsmail Paşa ve
Bursa lı Melımed Tahir Alımeel Hamdullalı'ın vefatını ı:ıı 7 (Mayıs lfl99'dan sonra) olarak vermektedirler.
7:J Nakilleri n ruımızlarla yapıldığı kaynakların isimleri: Tenı,lm.'l-ebsar, Diirrii'l-nwhtô.r,
"liTIW7uf, el-J-Iuldsa, Côllliu'/-FusOleyn, Feırlud-yt Hayriyye, Mir'ôıii'i-us(i/, Kilôbii'l-1-fu
rlı/rlıw'/-ahkôm ve Kdm(ts 1ierciimesi Okyanus. Müellif, bunların dışındaki kaynakların adlarının açık olarak zikredilc!iğini belirtir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 46 (1, 1)
bulunmakla beraber, her fetvanın nakli verilmernekte ve her sayfada
nakil bulunmamaktadır. Bu mecınuanm baş tarafına "Tercüme-i hal-i
cami-i In Mecmua" başlığıyla bizzat Ahmed Hamduliab tarafından, -
ınecmuanın normal sayfa büyüklüğünden daha küçük- üç sayfalık Şa
ban 1299 tarihli bir otohiyografi eklenmiştir. Bu otobiyografide belirtil
diğine göre, Mir'atii'l-mıırôfifn yaygın olarak başvurulan 3500 fetva
içermektedir ve Süleymaniye Kütüphanesi'ne yazann bizzat kendisi ta
rafından bağışlanmıştır. 76
19. Hulasatii'l-ecvibe: Fetva emini Çeşmizade Esaclefendizade Mehmed
Halis (ö. 129711879) ,77 İstanbul: B os nev! Hacı Muharrem Ef. Mat.,
1289/1872, 264 s.; nşr. Giresun naib-i sabıkı Çeşmlzade Mehmed Mid
hat, 2. baskı, istanbul: Huşen Matbaası ~ Uhuvvet Matbaası-Matbaa-i
Amicl1, 1325/1907 [kitabın I. ve 2. cildi başlarında basım tarihi olarak bu
rakam yer alınakla birlikte, sonunda basımııı tamamlanma tarihi olarak
"Rebiülahir/ Nisan 1329/1911 sonları" verilmektedir!. 2 cilt tek bir cilt
halinde (144 s. ve 225 s.). Eser, eski şeyhülislam Hasan Fehmi Efendi'nin
Arapça manzum takriziyle basılmıştır.
Çeşmizacte; bu altı kitabı bir araya getirmesinin sebebini, eserin girişin
de şöyle açıklar: Şehir ve kasabalarda islam hukukunun icra hizmetiyle
meşgul olanların (kadı ve müftülerin) ihtiyaç balinde şer'i meseleleri
araştınp ortaya çıkarmak gerektiğinde aranan meseleyi bulmak için bir
çok kitaba müracaat ve aralarındaki ihtilat1ara dikkat ederek vakit geçir
mek insanların işlerinin gecikmesine ve görevlilerin zahmet çekmesine
sebep olacağı aşikar olduğundan, aranan meseleyi bütün kayıtları, illet
leri ve işaretleriyle bu ınuteber altı kitaptan hangisinde mevcut ise bü
tün kayıtlarıyla hemen tespit etmek ve o meseleye uygun ve benzer ya
hut bir tek kayıtla hükmü değişen her nemahalde mesele varsa bir de-
7(i Adı geçen otolıiyografide J\lııncd I-!aınclullah Efeneli "Garilıe"" lıa~lığı altında lıu kitapla ilgili lıaşından geçen ilginç bir olay aktarır: Mir'ı7tii'!-m.urc1filridcn seçmek suretiy
le 2SOO ıııescle içeren bir ııüslıasıııı 1263 tarillinde yazıp basıtması ümidiyle lıu niislıa zamanın şcylıülislfınıı Arif Hikmet Bey' c takdim olunmuştıı. (Bir sonuç çıkınama
sı üzerine) bir ıniicldet sorıra "Kitabıını olsun verin" decliğiımlc, "Kitaplarıma karıştı.
Bulunduğunda verilir" deyip vcfatıııcla da İstanbul'da lıulunırıadığııııdan tcrckcsinclcıı zanncclilerck satını~i<ır da 12Bl tarihinele Mekkc kaclısı olan Emin Efendi alınış imi~- Onun da Mckkc'dc vefat etmesi üzerine, terekesindcıı Mckkc ııailıi bulunan fazilctlü llacı Yunus Efendi alnıı~. 1291 senesinde adı geçen şalıısla giiriişüldiiğündc
"Sizin bende lıir eseriniz vardır" deyince fakiri n aniden hatırına gelip ınesclcyi bey;ın eylcdiğinıdc kitabııııı iaclt· buyurdular. Alımed I-laıııclullalı burada ayrıca Mecelle-i ne
j'ise, Tezkiretii.'!-mii,,·ıakktil (istanbul, 12li5), Mazboıalii'l-fiiHt111, Mllftlasaru Mir'flli'l
llsli/, en-Niiclimiiil-tlerdri i/tl ir,wldi's-sôri ve Ferôidii'!-ôsrir 11e lwrôidi.i"l-e,ç'rlr adlı
escrlerinden siiz etmektedir.
77 OM, c 1, s. 271.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 46 (1, 2)
Osmnıılı Dö11C111i Fetva Li teratürü 277
fada hepsiyle ilgili genel bir bilgiye sahip olmakta kolaylık olacak şekilde
sistematik mufassal bir fihrist hazırlama ihtiyacından kaynaklandığını
belirtir. Bu düşüncesini, 1271 (1854) senesinde feM"ihanede arzuhaleilik
görevine getirilince havata geçirmeye koyulur ve 1286 (1869) senesinde
eserini tamamlar. Bu fihrist şöyle düzenlenmiştir: Asıl kaynaklarda soru
cevap şeklinde olan meseleler burada düz biçimde ifade edilmiştir. Say
falann üst kısımlarında mesel e özetlerine yer verilen kitapların isimleri
ve her bir kitabın altında, cetveller halinde, o kitaptan aktanlan mesele
ler yazılmıştır. Kitapta ver verilen meselenin, alıntının yapıldığı fetva ki
tabının kaçıncı meselesi olduğunu göstermek üzere meselelerin üst kı
sımlanna rakamlar konmuştur. Eğer zikredilen mesel e; diğer fetva kitap
lannda aynıyla yahut anlam bakımından ınevcutsa, o kitapların isimleri
de aşağıda kitap adlarının yanında verdiğimiz harflerle ve bu ıneselenin
zikredilen fetva kitabıııın kaçıncı meselesi olduğu da rakam konularak
gösterilmiş ve böylece tekrarlardan kaçınılınıştır. Fihristin sonunda; adı
geçen kitaplarda alışıla gelen yerleri dışında kaycledildikleri için, hangi
bölümde aranıp bulunacağı bilinemeyen meseleler ise, tekrar yazılıp
asıl yerine işaret edilmiş ve matematiksel işlem yapmayı gerektiren me
selelerin kaidesi de kolayca anlaşılabilecek şekilde düzenlenmiştir. Diyet
için verilecek altın ve gümüşün tedavüldeki paratarla karşılıkları, eşya
nın misli ve kıyeınl olanlannın belirlenmesi, şartla fasid olup olmayan
akitlerin beyanı başlıkları altında da önemli bilgiler özetlenmiştir.
Bu ınecmuada özet halinde bir araya getirilen ve "Kütüb-i sitte-i ınu'te
bere-i mütedavile" (çok kullanılan muteber altı kitap) diye anılan kitap
lar şunlardır: ı. Netfcetü'l-Fetava (N), 2. Fetdua-yı (Çatalcalı) Ali Efendi
(A), 3. Behcetü'l-Fetduô (B), 4. Fetaua-yıAbdürralzimEfendi, (H) 5. Feıa
ua lbn Niiceym (C), 6. retaua-yı Feyziyye (Feyzullah Efendi) (F).
Buı·salı M. Tahir'in ifadesine göre on binden fazla fetva içeren ?H Hulasa
tii'l-ecuibe'deki fetvaların önemli bir kısmı Nevzat Akaltun tarafından
Fetua.lar Mecmuası adı altında hazırlanan şu üç ciltlik kitap çalışmasın
da sadeleştirilmiştir: ı. İslam Fıkhı ue Hukukıma Ait 1099 Fetua (Anka
ra: Mevlana Kitabevi, 1974); 2. 1392 Fetua Fetualarzn Özü: Hülasat-ül
Ecuibe (1099 Fetva'nın 2. cildi) (M. Sadık Aydın ile birlikte, Ankara: El if
Matbaası, 1975, 1976); 3. 1071 Fetva (1099 Fetva Kitabının 3. cildi) (An
kara: Mevlana Kitabevi, 1976). YineAkaltun tarafından hazırlanan islam
Hııkülcu'nda Nikalı, Eulenme, Talak, Yemine Ait Sual-Ceuap ue Fetualar
(Ankara: Ayyıldız Matbaası, 1970) adlı bir diğer çalışmada, diğer bazı
kaynaklar yanında Hrtlasatü'l-ecvibe'den de fetvalar nakledilmiştir.
71\ Aynı yer.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 47 (1, 1)
278 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
20. Melceü'l-müftin jluakuiti'l-müsteftin: Manisalı Evliyazade Ali b. ibra
him (ö. 130111884) ,79 istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler
Türkçe nr. 3218, lb-427a. Kitabın baş kısmında Medine kadı yardımcısı
Seyyid Muhammed Said Zlver imzalı 1271 (1854-55) tarihli bir takriz yer
almaktadır.
Evliyazade eserin Arapça olarak kaleme aldığı mukaddimesinde müftü
lük görevine atandığı ve fetva talepleriyle karşılaştığı vakit Behcetii'l-.fe
taua, Neticetü'l-fetaud, Fetaua-yı Ali Efendi ue Fetava-yı RllşenfB0 adlı
eserleri gözden geçirdiğini, hepsinin ele pek çok faydalı bilgiler ve ol
dukça ilginç meseleler içercliğini gördüğünü belirttikten sonra ancak
bazısındaki meselelerin uygun yerlerinele olmadığından, bazısının nıe
selelerine mesnet teşkil eden nakillerin meselelerin bizasında olmayıp
dağınık bulunduğundan ve bazısının esas bölümlerinin (ebvab) müte
ferrik (tall) konular içermesi nedeniyle, meselelerine kolayca vakıf olu
namadığı için ehil insanların müracaatlan daha kolay ve daha yararlı
hale gelsin diye bu dört fetva kitabını bir kitapta toplamayı ve mesele
leri uygun yerlerine yazmayı, nakilleri meseleleı-in hemen peşine kay
cletmeyi ve bunun yanında başvurmak isteyenlerin işlerini kolaylaştır
mak ve asıl meseleleri tali meselelerelen ayırmak ve dağınıklıktan kurta
rarak aralarını uzlaştırmak için bablar ve alt başlıklar ilave etmek sure
tiyle yapmak istediğini, var gücüyle gerçekleştiı-ıneye çalıştığını bu he
defe sonunda ulaştığını ifade eder.
Eser, Abclürrahim Efeneli'nin besınele ile işe başlamak gerektiği husu
sundaki fetvasıyla başlar. Hemen ardından, Behcetü'l-fetaucl'cla olduğu
gibi "el-Mesailü'l-müteallika bi'l-i'tikadat!' başlığı altında adı geçen
eserden inanç konularıyla ilgili fetvalar ve Arapça nakiller kaydedilmek
tedir. Eserin başından vr. 103b'ye kadar nakillerin sonlarında "Belıce",
79 ismi tam olarak Man is alı Lviiyazade Hacı Ali Rıza b. İbrahim olııp Manisa'da ınüftülük ve müdenislik yaptı. Risr7!e-i J-lamdele (Süleymaniye K tp., Denizli, nr. 4:l:ı, llSb-l ı Ba vr.), Risôlelfi'l-imtihiln, ili.sôlefi'l-Ferôiz adlı eserleri vardır. Melceii'l-miiflliz (1'/~feıii
ud'nın dört ciltlik bir nüslıasının Manisa fetvahanesinde mevcut olduğu kaydedilmektedir. Bkz. Ilerliyyelii'l-drifln; c. I, s. 777; OM, c./, s. 24il ve c. 11, s. Gl.
80 Bursalı Mclııncd Tahir Fetfilirl-yz IW,,·eni'nin. ll48'dc (1735) vefat eden Akhisar'da medfuıı Veliyüddin-i Aydıııi'ye ait olduğuını ve bu zatın devrinin geçerli ilimlerine dair eserler okuduktan Cikınal-i nüsah) sonra hayat boyu Akhisar ınüftülüğü giircviııi yürüttüğünü belirtir ve Ti:tiiud-yz Rüşeni ismiyle bir cilt üzere ınürettep fetavasının bircr niislıasınııı Manisa ve Kırkağaç fetvahanelerinde bulunduğunu kaydeder. Bkz. Os
man iz Mii.ellifleri, istanbul: Matbaa-i Amire, 1333, c. ll, s. :11 ve 63. Hccep Cici ise; bu ziitı, Şair Alımed Paşa'nın babası IL Murad devri kazaskerlerinden Vcliyiiddiıı b. İlyas el-I-lüseynl ile karıştırmıştır. Bkz. Osmanlı Dönemi İsiarn Jlukuku Çalz,çmrzlarz: Kuru
lu,,·ıan Fmill. Delirinin Son1t11a Kadar, Bursa: Arasta Yayıııları, 2001, s. 280; krş. Mecd1, J-[adrliku',,·-Şakdik, s. 217.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 47 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Literatürii 279
"Ali Efendi", "Rılşen!" ve "Netfce" ibareleri kullanılırken buradan itiba
ren B, N, A, Ş rumuzları kullanılmıştır. Türkçe fetvalardan sonra Arapça
nakillere, kaynakları sonlarında belirtilm ek suretiyle yer verilmektedir.
21-22. Mecmıla-i Cedfde: Mehmed Nılr! (İstanbul: Esad Efendi Matbaası,
12991 1882) ve İlauel i Mecmüa-i Cedide: Yakovalı Hacı Ali el~Murtaza b.
Zübeyr (Matbaa-i Hayriyye ve Şürekası Matbaası, 1326-1329).
Fetvahanedeki ilm! komisyon tarafından "Mecmüa-i Cedide" 8 ı adlı
mecmuaya kaydedilen sonraki şeyhülislamiara ait fetvalar, önce Mec
müa-i Cedide adıyla ve nakilleriyle birlikte yayımlanmış; ancak bunun
mevcudu kalmayınca fetvahane müsevvidlerinden Yakovalı Hacı Ali
el-Murtaza, Şeyhülislam Musa Kazım Efendi'nin izniyle, sonradan bi
rikmiş fetva sılretlerinin Arapça nakillerini de ekleyerek eseri llaueli
Mecmüa-i Cedide adıyla yeniden neşretmiştir.82 Yakovalı; mecmuanın
oluşum safhalarını, Mecmüa-i Cedide'ye basıldığı dönemde fetva emi
ni olan Mehmed Nuri Efendi tarafından yazılan önsözde verilen bilgi
leri de kaydederek eserin yeni baskısının önsözünde ayrıntılı biçimde
anlatır. Buna göre, öteden beri her gün meydana gelen hadiseler hak
kında fetvahaneden fetva talep edildiğinde Türkçe muteber fıkıh ki
taplarından olan mütedavil fetava kitaplarında hadiseye uygun fetva
sureti bulunamayınca hakkında fetva istenen hadisenin meselesi, gü
venilir Arapça nakillerden araştırılarak aynına rast gelindiğinde Türk
çe'ye tercüme olunarak o hadiseye münasip bir fetva sureti kaleme alı
nıp şeyhülislamlığa takdim edilip şeyhülislamın imzasından sonra fet
vahaneye iade edilince müsevvidler tarafından mukabele olunduktan
sonra fetvahan ed e mahfuz, yeniden tertib olunan fetava kaydına m ah
sus Mecmıla-i Cedide adlı mecmuaya kaydalunmak fetvahanece eski
den beri takip edilen bir usul olduğu bilinmektedir. Hayli zamandan
beri bu kurala riayet olunmakta olduğundan o zamana kadar Türkçe
pek çok fetva suretleri birikmiş, hatta söz konusu mecmua kendisini
fetva kitaplarından büyük bir kitap şeklinde göstermiştir. Fakat bu su
retlerin bazısı nukıllüyle beraber yazılmış ise de çoğunluğunun nukıl
lü yazılmadığı ve yazıldığı zaman ise istifadece daha mükemmel hale
geleceği düşünüldüğünden fıkıh ilminde maharet ve yeterli malumatı
B ı Bursalı Mehınec! ·nıhir, ııuıalıharan (yakın zamanlarda) her yeni toplanan fetvalara Fe
liiuô-yz Mecmlıa-i Cedfde adı verildiğini kaydeder. Bkz. OM, c. II, s. 62.
B2 Fahrettin Atar, "Fetva'', Vi lı, c. XII, s. 495; Ferhat Koca, Şeylıii.lislam MusaKaz un Ef'en
rli'nin Hayatz ue Fewalrm, istanbul: Rağbet Yayınları, 2002, s. 139- ı 41. Ansildopedi maddesinde, müellifin ıneınlcketi Kosava-ipek kazası Yakova yanlışlıkla Yalova olarak zikredilıniştir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 48 (1, 1)
280 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
bulunan 5-6 kadar zattan oluşan bir ilmi komisyon teşkil edilerek talep
edilen nukfılün araştırılıp yazılması zımnında sabık Şeyhülislam Ürya
nizade merhumAhmed Esad Efendi tarafından fetva eminliği görevin
de bulunan Mehmed Nuri Efendi'ye emir verilmiş ve derhal adı geçen
şahıs tarafından gösterilen gayret ve himmet neticesinde kısa zaman
da söz konusu nukfıl bulunup her fetvanın altına yazılıp Mecmua-i Ce
dfde asıl ismiyle basılarak halkın istifadesine sunulmuştur. Ancak az
bir süre içinde tükenınesi üzerine eseri elde etmek isteyenler tarafın
dan sürekli aranmakta olması cihetiyle gerek bu sebepten ve gerek adı
geçen mecmuanın basım tarihi olan 1299 (1882) tarihinden bu yana 29
sene zarfında eskisinden üç misli daha fazla fetva suretleri tercüme ve
ilave ve bunların da çoğunluğunun nukfılünün yazımı terkedilmiş ol
duğundan hala bilfiil şeyhülislam olan Musa Kazım Efendi'nin müsa
adesiyle sadece kamu yaranna bir katkıda bulunmak emeliyle Yakova
lı tarafından fıkıh kitapları araştırılıp her fetvaya münasip birer nakil
bulunarak fetvahanece tasdik ve kabulden sonra altlarına yazılmış ve
ilgili olduğu bölüme eklenmiş ve asli ismiyle İlaveli Mecmua-i Cedide
adı verilmiştir.
Mecmuada yer alan fetvalar, genelde, Türkçe olmakla birlikte bazıArap
ça fetvalar da bulunınaktadır.83 Bu mecmuada klasik dönemden Ke
malpaşazade ve Ebussufıd Efendi gibi bazı şeyhülislamiann fetvaianna
yer verilmişse de. asıl itibariyle 17 45-1918 arcısı_nda, yani Pirizade Me h
med Sahib Efendi (ö. 1162/1748) ile Musa Kazım Efendi (ö. 1338/1920)
ve bu ikisi arasında görev yapmış 25 civarında şeyhülislamın fetvaları
yer almaktadır.84
23. Cerfde-i İlmiyye: Meşihat makamınca 3 Receb 1332 - ı Safer 1341 (28
Mayıs 1914-23 Eylüll922) tarihleri arasında 79 sayı çıkarılmış olan Ce
rfde-i .İlmiyye dergisinde "Fetava-yı Şerife" başlığı altında fıkhın çeşitli
konularıyla ilgili dönemin şeyhülislamlarının veya baş müsewidin im
zasını taşıyan fetvalar yayımlanmıştır.85 37-39., 42-47. ve 69. sayılarda
fetva yayımlanmamıştır. Dergide fetvaları yayımlanan şeyhülislamlar
şunlardır:
ı. Şeyhülislam Ürgüpiii Mustafa Hayri Efendi (16.3.1914-6.5.1916). 86 İlk
22 sayıda, "Hayri" imzasıyla.
B:l Mesela bkz. s. 201-204,207-208,215,217-219,235,243-254.
84 Bu şeyhülislamiarın isim listesi için bkz. Koca, ,')eyhülisltim Musa Kiizzm Ef'endi, s. 141.
85 Nesimi Yazıcı," Ceride-i İlmiyye", DİA, c. VII, s. 407 -408; Ferhat Koca, "Fetvahane", DİA, c. xrı. s. 499.
!Hi Mehmet İp~irli, "Hayri Efendi, Mustafa", DİA, c. XVII, s. 62-64.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 48 (1, 2)
Osmn11lı Dö11emi Fetva Literatiirü 281
2. Şeyhülislam Musa Kazım Efendi. 22-36. sayıları arasında "Ketebehu
el-fakir Musa Kazım ufiye anh" imzasıyla.
3. Reisülmüsevvidln (Fetvahane-i Ali baş müsevvidi) Ahmed Esad. 48-
49. sayılar.
4. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi (4.3.1919-30.9.1919, 31.7.1920-
17. 10.1920). 50. ve 63. sayılarda "Ketebehu el-fakir Mustafa Sabri et-To
kadi affı anhu'I-Hadl" iınzasıyla.
5. Şeyhülislam Haydarizade İbrahim Efendi (11.11.1918-3.3.1919,
2.10.1919-2.4.1920).87 :Jl-58. sayılar arasında "Ketebehü el-fakir ileyhi
Teata İbrahim el-Haydar!. Ufiye anh" imzasıyla.
6. Şeyhülislaın Dürrizade Abdullah Efendi (5.4. 1920-30.7. 1920). HB 58-62.
sayıları arasında "Ketebehu el-fakir Dürriz3.de es-Seyyid Abdullah. Ufi
ye anhüına" iınzasıyla.
7. Şeyhülislam Mehıned Nüri Medeni Efendi (27.9.1920-4.11.1922).w1
64-79. sayıları arasında, "Ketebehu el-fakir Tarsüsizade Mehmed Nüri
Medeni. Ufiye anhümfı" imzasıyla (69. sayıda fetva yoktur).
isınail Cebeci "Ceride-i ilmiyyede Yer Alan Fetvalar" adıyla yaptığı yük
sek lisans çalışınasında (İstanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2001), bu dergide yayımianmış olan fetvaları deriemiş ve ol
dukça faydalı ilmi tahlillerde bulunmuştur. Bu çalışmada, yukanda
isimleri sıralanan şeyhülislamiara ve reisülmüsevvidin Ahmed Esad'a
ait 2302 fetva latinize edilmiştir.
Bir çok şeyhülislfım ve ınüftünün fetvalarını derleyen daha başka mec
mualar da buulnmaktadır. Mesela Katib Cafer diye tanınan biri tarafından
MeCina'u'l~f"et{wa (Beyazıd Devlet, Beyazıd, nr. 7919, vr. 42b-43a) adıyla
eledenen mecınua bunlarJan biridir. Aynı mecmua içerisinde bulunan ay
nı hatla yazılı bir sonraki risalenin istinsah kaydı olan Şevval 1007 (Mayıs
1599) tarihinden XVI. yüzyıl sonlarında derlendiği anlaşılan ve eserin ba
şından iki sayfasının mevcut olduğu bu nüshanın mukaddimesinde belir
tilcliğine göre Kfıtib Cafer, Belgrad müftüsü iken İstanbul'a giderken Mora
va nehrinde boğularak vefat eden Ali Çelebi Efendi ile diğer büyük kadıla
rın ve alimierin (ınevali-yi izfım ve ulema-i kiram) fetvalanm derleyip fıkıh
kitaplan sistematiğine göre düzenlemiştir. Kitabü's-Salat ile başlayan eser
de fetvaların sonlannda kime ait oldukları belirtilerek Arapça nakilleri kay-
B7 Mehmet ipşirli ve Kemal Beydilli. "İbrahim Efendi, Haydarizaclc", DJ/ı, c. XXI, s. 2~17·
2~JB.
BB Mehmet ipşirli, "Dürriz<1dc Abdullah Bcyefencli", DİA, c. X, s. 3li.
B~l Tahsin Ozcaıı, "Mehmet! Nüri Efendi", DİA, c. XVIII, s. 50:1-504.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 49 (1, 1)
282 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozeu
dedilmektedir. Mevcut kısımdaki fetvaların çoğunluğu Ebussufıd'a ait ol
makla birlikte Belgrad müftüsü Ali Efendi (5 fetva) ile yine Belgrad müftü
sü Mahmud Efendi (2) iınzalı fetvalar da bulunmaktadır. Fetava Mecmüası
(TSMK Revan Köşkü Kitaplığı, nr. 674, 149 vr.) adını taşıyan bir başka nüs
hada Kadıhan, Ebussufıd, Ali Efendi, Yahya Efendi fetvalarından seçmeler
yapılmış; 90 Mecmüa-i fetriva (TSMK Bağdat Köşkü Kitaplığı, nr. 105, 424
vr.) adını taşıyan bir mecnıua ise muhtelif şeyhülislamlar tarafından veril
miş fetvaların toplanmasıyla vücude gelmiş bir mecmuadır.~ll
c. ŞeyhülisHlm Monogratları
ı. Fetava-ı Mevlana Arab: Molla Arab, 92 Mevlana Alaeddin Ali el-Arabi el
Haleb1 (ö. 901/1496),~n Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi, nr. 585, 1b-
107b; Milli Kütüphane Başkanlığı, Nevşehir Ürgüp Tahsin Ağa İlçe Halk
Ktp., nr. 457, 138 vr.'l'1
Daha önce literatüre geçmemiş olan bu eserin varlığından, bu çalışma
mız sırasında haberdar olduk. Şimdiye kadar Osmanlı şeyhülislamları
na ait olarak bilinen mecmualardan daha eski olması hasebiyle tarihi
kıymeti çok büyük olan bu mecmua, hem Osmanlı hukuk tarihi ve sos
yal yapısı ve bem de Osmanlı fetvasının mahiyeti ve gelişim tarihi açı
sından oldukça önemli bir belge niteliğindedir. İlk sayfasının başında
"Hazilıf saretü'l-fetlivd. es-sadira min Mevlana el-Arab- Sellemehııllahu
-fi zemd.ni iftailzl" (Müftülük görevi sırasında Mevlana Arab'ın verdiği
fetva suretleridi rJ denilınekte ve fetva sonlarında da" Keza efta Mevlfmd.
el-Arab. Sellemelıullahu" ibaresi kullanılmaktadır. Mukaddimede kati
bin Mevlana Arab için sıraladığı elkab, Fatih Sultan Mehmed'in kanun
namesinde ferman ve resını yazışmalarda şeyhülislaınlar için kullanıl
nıası eınredilen elkabla95 oldukça benzer olduğu gibi; "müftl-yi zernan
90 Kara tay, Tfirkçe Ya:cl!la!rtr Kaıuloğu, c.!, s. 104.
91 Karatay, J'iirkçe Yazmaifir Kmalo{',tt, c. I, s. ıo:ı.
92 M ecd\, onıınlıakkıııda "i\!J iiftl Molla Ara b" tabirini kullaııınaktaclır. I3kz. 1-Iadôiklı.'h'ia
kriik, s. I 76. Kendisinin M fişki/dt ii Fiitü/ulli Mulzyiddin ei-Jimbfadlı eserinin başında
da, "Mcv15na /\r;ıh müfti Kostantiııiyye el-Uzmil" tabiri yer almaktadır (Süleymaniye
Ktp., Esad Efendi, ıır. U71, vr. 3Bh)_
9:l /\lı med Efendi, eş-:;iekr?.iku'n-Nu'müniyyeji lılemüi'd-deuieıi'l-Osmaniyye, /\lun ed Sulı
lıi hırat (nşr.), istanbul, 19B5, s. ISO-I55; Mehmet ipşirli, "Alfıeclcliıı /\rab1 Efendi",
Dil\, c. ll, s. 3 I 'J.
~J4 Mev!iinfı /\rab'a ait olduğı ı belirtilen ikinci nüsha, wvvw.y;ızıııalar.org adresinde veri
len kat;ılog k;ıy1tl<ırıııda, iV!ecnnl'a-i Fetüua ve diliArapça olarak kayc!edilınekteyse de,
her iki nüslıaııııı ilk cfıınlcsi aynıdır. Zikredilen acfı·este verilen nüslıanııı ilk cümlesi
ele Türkçe "bilgi! ki" ifadesiyle başlamaktadır.
9:1 Krş. lJzuııçarşılı. ilmiye Jeskilôız, s. 204; /\kgüııdiiz, Osmanli Kww.wz.clmeieri, c. I, s. :ı:~ o.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 49 (1, 2)
Osıwınfı Dö1ıcmi Fetva Litemtürii 283
hazretleri" tabiri ile "cfdal" (en üstün, en erdemli) ve "a'lem" (en bilgili)
tabirleri de, uleınanın reisi olmak hasebiyle Osmanlı diplomatik yazış
ınalarında şeyhülislamiarı ifade için kullanılmaktadır. Elimizdeki nüs
hanın istinsah tarihi bulunmamakla birlikte yazısından ve kağıdından
oldukça erken döneme ait olduğu anlaşılmaktadır.% Bütün bu ip uçları
ve cleliller, bu ınceımıanın Molla (Mevlana) Arab diye de bilinen Şeyhü
lislam Alaeeldin el-Ara!ıi'ye aidiyetini tevsik etmektedir.
Arapça olan hamdel e ve salvele kısmından sonra adı bilinmeyen bir şa
hıs tarafından derlenen bu mecmuaya yazılan mukacldimecle: "Bilgi! ki
bu ınecmua-i mübarek, efdalü ulemai'l-müteverriln ve a'lemü fuda
lai'l-ınütebahhirln, yenbüu'l-fazli [v]el-ınekarim ve'l-ahlak, el-ınuhtass
bi-mezidi avatıfi'l-Meliki'I-Hallak a'ni bihi mevlana ve min külli'l-vü
cüh a'lana ve eviana Mevlana Arab'ın -zadebullahü Teala fi'd-dareyn
ta'zimen ve tekrimen- fetvaları süretictir ki clai-i fakir cem' eylam, ta ki
tali bl er müstefid olub müşarun ileyh müfti-yi zaman hazretlerini ve ka
ti b-i zelll ve garik-i isyan ve allli evkat-i şerifelerinde hayır duala zikr ey
leyeler. illa bu kadar var ki gayr-i müretteb ve gayr-i mübevvebclir. Zira
ki yevmen fe-yevmen vaki oldukça cem' olunmuşclur. Pür bu sebebden
her mes'ele işitmekle ketb olunub tamam oldu."
Katibin ele mukacldimecle belirttiği üzere fetvalar soruldukça her günün
fetvası kaydedilerek m cem ua meydana getirilmiş olduğu için eser eliğer
fetva mecnıuaları gibi fıkıh sisteınatiğine göre düzenlenınemiş, fetvalar
muhtelif konulara ait olarak birbiri peşine sıralanmıştır. Yalnız
"Mes'ele" kelimesinin ardından fetvanın fıkhın hangi bölümüne ait ol
duğu Arapça olarak zikreclilclikten sonra soru ve peşinelen "el-Cevab"
elenilerek sorunun cevabı kaydedilmektedir. Fetva sonlarında" Keza er
ra Meulana el-Arab. Sellemelıullfifzu" yahut kısaca "Keza cftit ibareleri
yer almakta, pek çok fetva da ise imza yerine geçecek bir ifade bulun
mamaktadır. Fetvalarm bir çoğundan sonra ayrıca el-Hidaye, el-Hulfisa,
Petôua-yı Kadihan, Cami'u'l-Fusüleyn gibi mutemet kaynaklardan
Arapça nakiller verilmektedir. Fetvalar her ne kadar "Mes'ele-el-Cevab"
formülüne göre verilmiş ise de, üslup ve yazım tekniği bakımından ol
dukça problematiktiL "Mes'ele" kelimesi, mecmuanııı ortalanndan iti
baren "m" rumuzuyla gösterilmiş, Türkçe soruların önemli bir kısmı
9(i lleiki ınccımıad;ı yer alan ~ll fetva (vr. 105a), dönemini tespitte bir başka yardımcı un
sur olabilir: "M: Vakıf olan yerleri [Patilıj Sultan Mulıamnıeci[Mclıırıcdj tıınar cylcclik
dc Zeyd bir kıt'asııı tapu! asa, ba'clelıü paclişaluıııız vakf-ı mukarrar kıl sa vakıf iken tasarrııf iden kiıııesııe ile Zeyd niza cylcsc 'Tapıılu yeriındir' dise, iıntinfı itse virıııcse şer'an hüküm ne ola? cl-Cevfıh: Ld yiiltefetii i/d kelr?111i Zeyrl'in" (Zeyd' in söziine iltifat
edilmez).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 50 (1, 1)
284 TAL!D, 3(5), 2005, Ş. Özen
Arapça olarak cevaplandırılmıştır. Öte yandan, mukaddimenin son
cümlesinde her meselenin işitildiğinde yazıldığının ifade edilmesi; fet
valann yazılı olarak cevaplandırılmadığı, dolayısıyla yazılı bir metne
bakılarak mecmuaya kaydedilmedikleri gibi bir izienim doğurmaktadır.
Mecmuada dönemin sosyal ve hukuki yapısına ışık tutan bir çok fetva
nın97 yanı sıra; Mevlana Fahreddin, Mevlana Hüsrev, Mevlana Hocaza
de ve Mevlfma [Gü] ranı'nin müşterek bir fetvaları (vr. 12a), Şems[eddin
Molla] el-Fenari (vr. 14a) ve Mehmed b. Ahmed el-Akşehri'nin (vr. 43b)
birer fetvası bulunmaktadır. Mecmuanın sonunda Mehmed el-Fena
r]'nin bir fetvası (vr. 107a) yer almaktadır. Eğer bu zat meşhur Molla Fe
nar! olmayıp onun torunlarından ve Kanuni dönemi şeyhülislamların
dan olan Mehmed el-Fenari ise bu fetva muhtemelen sonradan eklen
miş olmalıdır.
2. Fetava: Kemalpaşazade [İbn Kemal] ŞemseddinAhmed b. Süleyman (ö.
940/l534)_9R
Kemalpaşazade'nin Türkçe fetvalarını içeren ve farklı biçimlerde ve ha
cimlerde derlenmiş müstakil mecmualar bulunduğu gibi9'1 onun bir kı
sım fetvaları da İbnü'l-Edhemi, Lali Samhani (ö. 971/1563) ve İskilipli
Veli Yegan b. Yusuf (ö. ~J98/l590)ıoo tarafından derlenen ve devrin ünlü
şeyhülislamiarının fetvalanndan seçmelerin yer aldığı mecmualarda da
bulunmaktadır. M. Esad Kılıçer; "Kemalpaşazade'ninAile Hukuku İle İl
gili Bazı Fetvaları" /Ankara Üniversitesi İ lahiyat Fakültesi Dergisi, 1973,
sy. 19, s. 83-95] adlı makale çalışmasında, İbn Kemal'in aile hukukuyla
ilgili 63 fetvasını yayımlamıştır. Ertuğrul Ökten de, İbn Kemal'in fetva
Ianna dayalı olarak Osmanlı toplum ve devlet düzeni hakkında bir yük-
~J7 Du tür fetvalanı bir ürııck (vr. 4~Jb): "Dir vaiz va'zında 'I-Ialvet1ler Dcccfıldir, şeytanlardır ve şeytanllerdir ve taeları dahi bid'atdir, mekrülıdur; belki haraınclır' dise ve 'hem sultan-ı enbiya tae giymeeli ve kara sarınınadı ve giymecli' dise şer'an bu akvfıl eliyene ne lazım ola? el-Ccvah: Yekfuru ue tebi11ii imraeıüh (Kafir olur ve karısı bain taliikla boş olur). m. M es' ele: Böyle diyen vi\iz bir kimesne dal ve muclılldir clise şer'an bu kimseye ne lazım ola'! el-Cevab: Yuazze[r]" (Ta'zir cezasına çarptırılır). Mevlana J\.rab'ın Halvetiyye tarikatı şeyiılerinden Şeyh Alfıeddin Ali'ye intisap etmesi ve şeyIlin bazı hareketlerinin lı oş karşılanmayarak Manisa'ya süriilmcsi üzerine, şeyhi miidafaa edip yanından ayrılmak istemcyince birlikte siirgüne günderilıneleri (eş-Şrıkcl.ik, s. 152; İpşirli, '1\laeclclin Ara bi Efendi", D li\, c. ll, s. :119). hıı fetvayı daha bir anlamlı hale getirmektedir.
~ıa Ş. Turan, Ş. tizen, i. Çelebi ve M. A. Y. Saraç, "Keınalpaşazade", Dil\, c. XXV, s. 238-247.
'J9 Yazınalan için bkz. Nihai J\tsız, "Keınalpaşa-oğlu'mın Eserleri", ,'iarkiyaı Mecrnuası, ı 96G, sy. G, istanbul, s. 77.
ı 00 Veli lı. Yusuf'un istanbul Müftülüğü Kütüphanesi'nde (nr. 178) lııılunaıı Mecmüatii 'l
feır1uü adlı derleınesiııdı' Kemalpaşazade'ye ait 421 adet fetvanın geçtiği varak mımaraları için bkz. Pelılül Düzenli, "Meşllıat Fetvaları", s. 23-24.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 50 (1, 2)
Osma11lı Dönemi Fetva Literatiirü 285
sek lisans tezi hazırlamış ve metnin sonuna, İbn Kemal'in konuyla ilgi
li fetvalarının tıpkıbasımını yapınıştır ( Ottoman Society and State in the
Liglıt of the Fatwas of Ibn Kemal, Bilkent University, The Institute of
Econoınic and Social Sciences, 1996).
3. Fetava: Sa'dl Çelebi, Sadullah b. İsa b. Emirhan el-Kastamonl (ö.
945/1538). ıoı
Sa'dl Çelebi'nin orijinal fetvalarını içeren bir nüsha, Süleymaniye Kü
tüphanesi Şehid Ali Paşa bölümünde (nr. 1073) bulunmakta ve ikisi
Ebussuüd Efendi 'ye ait 224 fetva içermektedir. Ayrıca Türkçe fetvalarını
içeren ve farklı biçimlerde ve hacimlerde derlenmiş müstakil mecmu
alar102 bulunmaktadır. Bir kısım fetvası da; İbnü'l-Edheml, Uill Sanıha
ni ve İskilipli Veli Yegan b. Yusuftarafından derlenen ve devrin ünlü şey
hülislamiarının fetvalarından scçmelerin yer aldığı mecmualarda bu
lunmaktadır.
4. Fetava-yı Ebussuüd: Ebussuüd Efendi (şeyh. 952/ 1545- ö. 982/ 1574). 103
Osmanlı tarihinde en uzun süreli şeyhülislamlık makamında bulun
muş olan Ebussuud Efendi'nin fetvaları çok büyük yekun tutmaktadır.
Daha hayatta iken, sadece onun fetvalarını içeren çeşitli derlemeler ya
pılmıştır. Fetvalarının bir kısmı, başka şeyhülislamiarın fetvalarıyla bir
likte karma olarak derlenen bir çok eserde de bulunmaktadır. Bunun
yanında bazı özel konulara ilişkin uzun fetvaları, risaleler şeklinde
mecmualara kaydedilmiş ve ayrıca çok yaygın biçimde müstakil ya da
ınecmua şeklindeki yazma eserlerin başlarına, sonlarına ve sayfa ke
narlarına not edilmiştir. Biz burada öne çıkan bazı mecmuaları zikret
mekle yetineceğiz.
a. Fetava-yı Ebussuud Efendi: Sadece Ebussuüd Efendi'nin fetvalarını
içeren en kapsamlı koleksiyon Bozanzade tarafından lı azırlan andır. 104
ı Ol Ta~köprülüzfıdc, eş-Şokriik, s. 443-445; ilmiye Sallll'unesi, s. 355.
ı 02 Katalog bilgilerine göre lı azı nüshalan: Amasya Beyazıt ll Halk Ktp., nr. 439, ı 07 vr.; Millet Ktp., Ni Emiri Aralı i, nr. ı ı Tl, 75-90 vr.: Süleymaniye Ktp., Salilla Hatnn, ıır.
ıı2, ı ı 5- ı 411 vr.; Esad Efendi, nr. 3547, 28-31 vr.; Hacı Mahmud Ef., nr. 2(iBII, 69a-b vı.
Son nüslıada Sa'di Çelelli'ye ait yalnızca Mulıyiddin İlın Aralıf'yi tekfireden Arapça
bir fetva lııılunmaktadıı.
ı (rl Alunet Akgündüz, "EbiissuCıd Efendi", D lll, c. X, s. :1(i5-371. Elıussuücl Efeneli'ye ait
fetva ıııecmualan hakkında bilgi için bkz. Akgündliz, "Feıriur1-yz Ebiissuud Efendi",
DiA, c. xrr. s. 44 ı -44:ı.
ı 114 Nüshalan: Süleymaniye Ktp., Şchicl Ali Paşa, ı 028; Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu ilçe
!-!alk Ktp., nr. 175. i\kglimlüz, bu ınecmua ilc ilgili olarak, "diğerlerinden farkı, içinde
başka şeylıülislilınlara ait herhangi bir fetvanın buluıııııayışı ve Eblissufıd'a aidiyetinin kesin oluşuc!ıır" clcğcrlendirınesinde bulunmaktadır. llkz. a.g.ın., c. X, s. 442.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 51 (1, 1)
286 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Öze11
Ancak en çok yaygın olanı Ebussuüd'un fetva katibi olan Veli b. Yusuf ei
İskili b1 (ö. 998/ 1590) tarafından hazırlanan 105 ve çoğunlukla Ebussuud
Efendi'nin fetvalarını içermekle beraber Kemalpaşazade, Çivizade
Mehmed Efendi, Sa'di Çelebi, Ali Cemali Efendi gibi şeyhülislamların ile
bazı müftü ve müderrislerin de fetvalarını içeren mecmuadır. Bu mec
muada Arapça nakiller. bazı fermanlar ve ulemanın ilmf tartışmaianna
dair tarih] bilgiler de yer almaktadır. Karatay'ın verdiği bilgiye göre Top
kapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde [TSMK] bulunan (Ahmed III Kit.,
nr. 787) Fetava-yz Ebussuüd adını taşıyan bir nüshada önce f;kıh mese
leleri Arapça izah edilmiş ve Ebussuüd'un Türkçe fetvaları her mesele
nin sonuna yazılmıştır. 106
b. Mecmüatü'l-.fettiuti: Çorlulu Sinan b. Ramazan, Beyazıt Ktp., Beyazıt,
nr. 2757, Ob-340b (Başında: Kitabü'l-Fettiua li-Ebissuüd ue İbn Kemal
l'aşa).
Çorlulu Sinan Efendi, Ebussuud Efendi'nin uzun müddet danişmendle
rinden olduğunu ve yazdığı tefsirin asıl müsveddesinin temize çekilme
si hizmetini kendisine teklif buyurduğunu ve Te.fsir'ini Sultan Süley
man'a arzeden Ebussuüd Efendi'nin sultandan taltif gördüğünü107 ve
kendisinin de daha sonra kadı olduğunu anlatır. Hizmetinde bulundu
ğu süre içerisinele her gün Ebusssuüd Efendi'nin kendi ifadeleri, el ya
zısı ve imlasıyla kaleme aldığı fetvaları gördüğünü ve onun verdiği ce
vaplarclan bu ınecımıayı derleyip en güzel bir üslupla düzenlediğini ve
yer yer muteber fetva kitaplanndan bazı meseleleri yerlerinelen bulup
kimini tercüme yoluyla ve kimini de aynı ile mahalline nakledip hangi
kaynaktan alındığına işaret ettiğini anlatır. Böylece özellikle dönemin
kadılarının çoğunluğuna, bir meseleye gerek duyulduğunda fasıl ve ba
bında aynı ile zahmetsiz ve meşakkatsiz bulabilecekleri bir tür hazır
helva şeklinde sunduğunu ifadeden sonra bu mecmuadan fetva yaza-
105 Bazı ııüshaları: Beyazıt llevlet Ktp., Veliyüddin Efendi, nr. 14iiii; Süleymaniye Ktp.,
c;c!elıiAiıdull<ıh, nr. 151: Es ad Efendi, ıır. 1097, ı 098; ismihan sultan, ıır. 223·226; Şe
Jıid Ali Pa~a. ıır. l0ii9; Kciprülü Ktp., Alımeel Paşa (1. Kısım), ıır. iiGG; istanbul Müftü
lüğü K tp., nr. l?B; Il;ıcı Selim Ağa Ktp., Hacı Selim Ağa, ıır. 42:1. Atfıl, Veli Yegan'ın !Ji
yografisiııde lııı ıııecnıııad;ııı söz ederek "Gerçekten faydalı ve ıııülıinı meseleleri
kapsayan lıir ınecımıadıı. Ünemli ınesclelerle ilgili açıklaımıları (lu'llkr1.l) ve kabul
edilebilir siizleri vardır" demektedir. Bkz. l!adr'iiku'l-/w.krJ.ik, s. :ı ı 4.
ı Oh Karaı ay, 'f'ürkçe Yrrz11111lur Ko.ırrloğu, c. 1, s. 9ii.
107 Ebussuüd Efendi '172 yılında Ii!/~'fr'iııi bitimine yakın Sult<ııı Siilcyınaıı'a arzedince
padi~alı, :!00 akçelik ııı;ı;ı~ıııa :ıoo akçe zam yaptı. ~aba n 97:ı 'te tefsir tamanı olup pa
di~alıa arzedince de ırıa;ı:jıııa 100 akçe daha zam yapılıp kendisine yazlık ve kışlık sa
ımır kiirk lı eeliye eclilmi~tir. hk.l-Jczarfen Hüseyin Efeneli (ii. 1 !OJ/ Hi91 ), Telhisii'!-he
yrin F kalirinin-i lı i-i Osmr1n (haz. Sevim İlgürel), Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1998,
s. ı;n
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 51 (1, 2)
Osmalllı Dönemi Fetva Literaturü 287
cak olanlara tahrif etmeden yazmalarını, yazdıktan sonra tekrar gözden
geçirip "olur"u "olmaz" ve "olmaz"ı "olur" diye yazmakdan sakınmaları
uyarısında ve gördükleri hataları düzeltmeleri ricasında bulunur.
c. Ma'ruzat:ıos EbussuCıd Efendi'nin muhtelif zamanlarda Kanuni Sul
tan Süleyman'a arzederek onun onayını aldığı fetvalardan oluşan mec
ınuadır. Padişahın iradesi alındığı için kadıları bağlayan ve uyulması
zorunlu hale gelen bu fetvalar; muhtemelen EbussuCıd Efendi'nin ölü
ınünden sonra bir araya getirilerek yürürlükte kalınası için, ŞeyhülisHim
Hami d Efendi tarafından II. Selim' e yeniden arzedilerek padişahın ona
yına sunulmuştur. Millf Tetebbülar Mecmüası'nda eksik bir nüshası ya
yınlanan eserin tam nüshası, Almanca tercümesiyle birlikte Paul Hors
ter ve Ahmet Akgündüz tarafından yayıınlanmıştıı._l 09 Bu son yayımla
nan nüshada altmış beş fetva yer almaktadır.
d. Kanuni Deurinde Osmanlı Hayatı: Şeylıülislam Ebussuud Efendi'nin
Fetualarzna Göre: Fetdua-yı Ebussuud Efendi, M. Ertuğrul Düzdağ (der.),
istanbul: Enderun Kitabevi, 1972, 1983; İstanbul : Şule Yayınları, 1998.
Bu çalışmada Millet (Ali Emir!, nr. 80) ve Beyazıt Devlet (nr. 2757) kü
tüplıanelerinde bulunan Ebussuı1d'a ait iki fetva mecmuası, yeniden
düzenlenerek yayımlanmıştır. Ebussuud Efendi'nin mevcut fetvalarının
oldukça kısmı bir derleınesi olup yalnızca 1001 fetva içeren bu çalışma,
geniş hacimli fetva mccmualarının henüz neşredilmemiş olması sebe
biyle, günümüzde Osmanlı hukuku ve Ebussuud üzerine yapılan çalış
maların temel kaynağı haline gelmiştir.
e. Fetualat: Şeyhtilislam Ebussuud Efendi, Muzaffer Arabul (eler.), istan
bul 1978, 99 s.
f. Şahit Yaşınak, "Şeylıülislam Ebussuud Efendi'nin Bir Fetva Mecmu
ası", Bitirıne Tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakülte
si, 1980, 110 s.
Modern dönemde fetvaları üzerine en çok çalışılan şeyhülislam, hiç
kuşkusuz, Ebussuud Efencli'dir. Onun fetvaları yarım asra yakın bir za
mandır Batılı araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Friedrich Selle, Pro
zessrecht des XVI. ]alırlıwıderts im osmanisehen Reich, (Wiesbaden: Ot
to Harrassowitz, 1962) adlı çalımasında Ebussuud'un fetvalarını içeren
l OH Bilgi için lıkz. Alıınet Akgiinclüz, "Ma'rüz5t'', DiJ\, c. X\'\! lll, s. 72-Tl.
10'1 "Osmanlı K<ıııunnfıınelcri", Millf Teıe/Jini!ar MeC117llasi, Ell:\, sy :!, s. :n7-:l4B; Paul
Horsrcr, Zu.r Anwen.dung des islamisehen llecil ıs ini. XVI. ja/n-Jwnden: JJie) uristise
ilen Drnfegungen" (Mo'nizril) des schejh üi-Islmn. li/ni. Su'(trf (gesi. 1574), Stutrgart:
Verlag von W. Kohllıaınıııcr, ı '135; Alunet Akgündüz, Ostii/IIlfl Krllllllliır1llleleri ue !lu
kuki 1riiiiil!eri, istanbul: !'ey Vakfı, 19'12, c. lV, s. :1'1-7'1.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 52 (1, 1)
288 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozen
Veli b. Yegan mecmuasının edebü'l-kadi, şehadet, veka!et ve dava bö
Himlerini Latin harefierine aktararakAlmanca'ya tercüme etmiştir. Ma
rio Grignaschi, "La valeur du temoignage des sujets non-musulmans
(dhimmi) dans L'Empire Ottoman" (Recııels de la Socü!te]ean Bodin po
ur l'Histoire Conıparative des Institutions, 1963, Brüksel, sy. 18, s. 211-
323) başlıklı makalesinde, Ebussufıd Efendi'nin fetvalarından hareketle
Osmanlı'da zimmi hukukunu incelemiştir. Ebussufıd üzerine son yıllar
cia yapılan oldukça önemli bir kitap çalışması ise Colin Imber tarafın
dan Ebu's-Su'ud: Tlıe /slamic Legal Tradition1 10 (Edinburgh: Edinburgh
University Press, 1997) 1 1 ı adıyla gerçekleştirilmiştir. Imber; çalışmasın
da, XVII. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve modern tarihçilerin sıklık
la tekrar ettikleri Kanuni Sultan Süleyman döneminde Ebussufıd Efen
eli'nin seki.iler hukuku şeriatla uyumlu hale getirdiği ve neticede ideal
bir İslami hukuk sistemi yarattığı tezinin geçerliliğini sorgulamak üze
re, hukukun beş alanı (sultan ve hukuki egemenlik, toprak mülkiyeti ve
vergi, vakıflar, evlilik ve aile, suçlar ve haksız fiiller) ile ilgili önce İslami
ve özellikle Hanefi hukuk geleneğinde en önemli görülen kuralları ve
kavramları, ardından da, söz konusu meseleye ilişkin Ebussuüd'un fet
valarını ve diğer yazılarını kısa tahtille vermiştir. Yazar kitabın amacını
"Ebussufıcl'un fetvaları ve diğer yazılarından yapılmış bir seçkiyi İngi
lizce çevirisiyle kullanılabilir kılmak ve onları, okuyucuya anlamlı ola
bilmeleri için, hukuki ve tarihsel bir bağlama yerleştirmek" şeklinde ifa
de eder.
Türkçe'de de Ebussuüd'un bazı fetvaları üzerinde muhtelif çalışmalar
yapılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:
M. Tayyib Okiç, "Sarı Saltuk Hakkında Bir Fetva", Ankara Üniversitesi
ilahiyat Fakiiltesi Dergisi [AWFD], 1952, c. I, sy. ı, Ankara, s. 48.; Yusuf
Ziya Yörükan, "Bir Fetva Münasebetiyle: Fetva Müessesesi, Ebussuud
Efendi ve Sarı Saltuk", AÜiFD, 1952, c. I, sy. 2-3, Ankara, s. 137-160
(Okiç'in "Sarı Saltuk'a Ait Bir Fetva" adlı makalesinin eleştirisi); M. Tay
yi b Okiç, "Bir Tenkiclirı Tenkicli" (Yusuf Ziya Yörükan'ın "Bir Fetva Mü
nasebetiyle, Fetva Müessesesi, Ebussuud Efendi ve Sarı Saltuk" adlı
eleştirinin eleştirisi), A O!FD, 1953, c. IL sy. 2-3, Ankara, s. 219-290.
Ali Rıza Sağman, lstanlml'un Fethi Hakkmda Enteresan Bir Fetva: Fatih,
lstanbul'u Nasıl Aldı?, istanbul: Ahmet Sait Matbaası, 1957. Bu yazıda;
ı ı O Bu eser lı akkında lı ir taıııtım yazısı için bkz. Robert Martin Gleave, journal o('Ciıristirın-Musiim Reiario11s (!l.:l.l!'l'lB).
1 ı ı <'eri({llrllı Ka ll/lll({: E!mssı111d ue Osmanli'da isim ni f-lukuk, çev. M urteza Bedir, İstanbul, :!004.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 52 (1, 2)
Osmmılı Dönemi Fetvo Litemtiirii 289
isınail Hami Danişmend'in bir yazısındaıı2 zikredilen Ebussuud Efen
di'nin İstanbul'un sulh yoluyla fethedildiği hakkındaki bir fetvasının,
metin tenkidi açısından bir eleştirisi yapılmaktadır. Bu yazıya M. Raif
Ogan tarafından bir eleştiri yazılmış ve Sağman da, bu eleştiriye, bir
başka çalışmayla cevap vermiştiı._l 13
A. Süheyl Ünver "Sağlık Üzerine Ebussuud Efendi'nin Bir Kaç Mühiın
Fetvası", Önasya, 1969, yıl: 4, c. IV, sy. 41, Ankara, s. 4. Bu kısa yazıda
Ebussuüd Efendi'nin şahsiyetinin büyüklüğü ve din adaınının müspet
ilimler alanında da bilgi sahibi olmasının önemi vurgulanarak Münih
Bayerische Staatbibliothek Handschrifter'de (Cad. Turc. N. 19, vr. 32b-
79b) bulunan Ebussuud Efendi'nin fetvalarını içeren mecmuadan has
talık, sağlık ve kötü alışkanlıklar üzerine kendisine sorulan sorulara ver
diği cevaplardan oluşan on yedi fetvası nakledilmiştir.
Etttore Rossi, '"Çelebi' Kelimesi Hakkında Ebu's-Suud'a Atfedilen Bir
Fetva", Tiirlc Dili Araştırmaları Yıllzğz, 1954, Ankara, s. ll-14.
M. Tayyip Gökbilgin, "Ebussuud Fetvalannda ve XVI. Asır Şeriyye Sicil
Iiyatında İsbat ve Şahadet", İslam Tetlcilcleri Enstitüsü Dergisi, 1959-
1960, c. III, sy. 1-2, İstanbul. s. 117-132.
Hüseyin Algül, "Osmanlılar Devrinde Kıbrıs Seferinin Manevi Cephesi
ve Ebussuud Efendi 'ni ıı Seferle İlgili Fetvası", Uludağ Üniversitesi llahi
yat Fakültesi Dergisi, ı 987, c. II, sy. 2, Bursa, s. 37.
Hüseyin Algül, "Ebussuud Efendi'nin Kıbrıs Seferiyle İlgili Fetvasına
Tahlili Bir Bakış", Türk Kültüründe İz Bırakan islcilipli Alimler Sempoz
yumu (23-25 Mayıs 1997), Ankara, 1998, s. 304-320.
5. Fe tava: Şeyhülislaın Hoca Sadeddin Efendi ( ö. 1008/ 1599), 114 Süleyınani
ye K tp., Şehid Ali Paşa, nr. 2728, vr. ı b- 1 12b.
Eserin kapak sayfasında "Fetava el-merhum Şeyhülislaın Muallimi.i's
sultan Sadeddin Mehıned Efendi" ifadesi bulunmaktadır. Ayrıca "De
rün-i kitabda ınusattara olan fetava Şeyhülislaın ve Hoca-yı şehriyari
Sadeeldin Efendi ınerhümun ifta huyurduklan es'iledir. Ancak Kitabü'cl
Da'va zeylinde üç varaka bi-hasebi'l-iktiza sebt olunmamağla mahalli
beyaz alıkonmuşdur ve tahririnde ihmal olunmaya." (vr. la) uyarısı yer
almaktadır. Kitabü't-Tahare ile başlayan mecınua fıkıh babları sis tema-
ı ı 2 İsmail Ilaınİ Danişmend, Türkiyat ue İs/am iyat Terikikieri Kül/iyati, Birinci Fasikiil: Fewa nıecmüalaruıa (;im~ İslrJm Flklwwı Millf Kıymeti, istanbul: Hüsnütahiat Mat
baasJ, ı 95G, s. ~J.
ı 1 :ı Ali Hızfı Sağına n, "Ce1HUi' rı" Ceuab" ım, istanbul: Ahmet Sait Mathaası, ı957.
114 ~crafettin Turan, "Hoca Sfıdeddin Efendi", DlA, c. XVllJ, s. 19fi-19B.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 53 (1, 1)
290 TALi D, 3(5 ), 2005, Ş. Özc11
tiğine uygun olarak düzenlenmiş olup sadece fetvalar yer almakta, fet
vaların nakillerine yer verilmemektedir.
6. Fetdua-yı Sunullalı Efendi: Şeyhülislam Sunuilah Efendi (ö. 1021/1612),
Süleymaniye Ktp., H. Hüsnü Paşa, nr. 502, vr. lb-76a, Zilhicce ll ll (Ma
yıs-Haziran 1 700), müstensih: Hacı Mehmed Lutfı; Nazif Efendi, nr.
2012, ist. 1056/1646; Se rez, nr. 1132; Yazma Bağışlar, nr. 1440; Yeni Cami,
nr. 678; Kastamonu İl Halk Ktp., nr. 326, 333; Konya Bölge Yazma Eser
ler Ktp., Konya İl Halk Ktp., nr. 369, 1565.
Kitabü't-Tahare ile başlayan mecmua fıkıh bablan sistematiğine uygun
olarak düzenlenmiş olup Arapça nakiller bulunmamaktadır. H. Hüsnü
Paşa nüshasının kapak sayfasında (vr. la), "İzzetlü ve fazlletlü Yaveriza
de Mehmed Efendi 115 hazretleri, merhum Sunuilah hazretlerinin fetva
yı şerifesi hizmetinde iken cem' eyledikleri fetava-yı şerifedir. Kendi
hatt-ı şeriflerinden nakl olunmuşdur." açıklaması yer almaktadır. Yine
aynı sayfada "İbtida imza buyurdukları fetvaları" elenilerek Sunullah
Efendi'nin şu ilk şeyhülislamlık fetvası kaydedilmiştir. "Ehl-i cennetin
Rabbi.i'l-izzetden -celle zikruh- matlub ve mütemennası nedir? el-Ce
vab: Selam ün kavlen min Rabbin Rahim'dir. Ketebehu el-fakir Sunullah.
Ufiye anh."
7. Fetdua-yı Es ad E(endi: Şeyhülislaın Hocazade E sad Efendi
(l034/l625)_ı 16 (İstanbul Müftülüğü, nr. 157).
Bu mecmuanın 273 varaklık birinci bölümü, Esad Efendi'nin birinci
şeyhülislamlık döneminde (2.7.1615-21.5.1622); 98 varaklık ikinci bölü
m i.i ise, ikinci şeyhülislamlık döneminde ( 4.10. 1623-22.5.1625) verdiği
fetvaları içermektedir. Her iki bölüm de; klasik fıkıh kitapları tasnifinde
tertib edilmiş olup, ikinci bölümün başında belirtildiği üzere bu ınec
müada fıkhın vela, zebaih, udhiye, eşribe, sayd, meakıl ve hünsa olmak
üzere toplam yedi konusuyla ilgili fetva düŞınediği için bunların fihrist
te yer alınadıkları belirtilmektedir. Ayrıca bu nüshada giriş ve Kitabü't
Tahare bölümü bulunmamaktadır. Fetvalar genelde Türkçe olmakla
birlikte bazı Arapça fetvalar da yer almaktadır. Süleymaniye Kütüpha
nesi Kasidecizade bölümünde (nr. 277, vr. lb-l84a, ist. 17 Ramazan
1218 1 31.12.1803, müs. Şa'ranizade Hafız es-Seyyid İsmail İbn Hafız
Abdülkerinı) bulunan retdua-yı Müntehabe'nin kapak sayfasında; m ec-
ll 'i Sunuila lı Efendi'den ın[ılılziın olmuş ve çeşitli ıneclresclercle ınüderrislik yaptıktım
sonra Selanik kaclısı iken 1044 (1G35) yılında vefat etmiştir. Şair olan Yaverlzade Kfılıili nıahlıısını kuJJımnıı~tır. Bkz. Şeylıl Mclımecl Efendi, \lekayiii'l-.fi.ulah1, Abdülkadir Ozcıın (ıışr.), istanbul, EHl'l, c. 1, s. 20-21.
1 ı ri M ün ir Aktepe, "Es ad Efendi, 1-locazılcle", DİA, c. Xl, s. 340-:141.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 53 (1, 2)
Osmmılı Dönemi FctFa Literatiirü 291
ınuanın, Şeyhülislam Esad Efendi'ye ait olduğu,ı 17 onun birinci ve ikin
ci şeyhülislamlık dönemlerinde verdiği fetvaları içerdiği ve Esad Efen
di'nin Sultan Murad'ın hacası Sadeeldin Efendi'nin oğlu olduğu belirtil
ınektedir (vr. la). Müftülük nüshasına göre daha kısa olan bu nüsha,
harnciele ve salveteden sonra, dokuz fetvaya yer verilen Kitabü't-Tahare
ile başlamaktadır. Diğer nüshadan farklı olarak bu nüshada, Kitabü's
Sayd ve'z-zebaih (l39a, 2 fetva) ve Kitabü'I-Vela (vr. 40a-4lb, 16 fetva)
bölümleri de bulunmakta, sayfa kenarlarında Arapça nakiller yer al
makta ve fetvaların arası iki çizgi ile ayırt edilmektedir.
8. Fettwa-yz Yahya E{endi: ı ı B Zekeriyyazade Yahya Efendi (ö. 1053/l643).m
Osmanlı tarihi boyunca, fetvaianna en çok referansta bulunulan birkaç
Osmanlı şeyhülislamından biri olan ve fetva imzalarında, mutlak olarak
"Yahya" ibaresi yazıldıgında kendisi kastedilen (bazan Minkar1zade'den
ayırt etmek için "Yahya el-Evvel" şeklinde de kaydedilmektedir) Zeke
riyyazade Yahya Efendi'nin fetvaları, onun vefatından sonra muhtelif
şahıslar tarafından farklı şekillerde derlenmiştir. Tespit edebildiğimiz
bu derlemeler şunlardır:
a. Esfr! Mehmed Efendi b. Abdülhalim el-Bursevı (ö. 109211681). 120 (Sü
leymaniye Ktp., Serez, nr. 1116, lb-289b vr.; Amcazade Hüseyin Paşa,
ı ı 7 Kütüphane fi~indc, Şcylıülislam İbn Eb Cı İshak Melııııed Esad lı. İsmail lı. İlırahim
(1 0%- 1166/lGB!>-1 7!1:l; lıiyografisi için bkz. Mulıaınınet Nur Doğan, "Esad Efendi,
Elıüishakzade", Dİlı, c. Xl, s. 338-340) adına kayıtlıdır. Ancak kitabın üzerinde böyle
bir kayıt hulunınaınakt;ı ve vr. la'da yukarıda verilen bilgiler yanında Müstakinızfı
de"den Hocazade Esad Efendi'nin hiyografisi aktarılmaktadır.
ll B Eser hakkıncia bilgi için bkz. Mustafa Yayla, "Fetliuô-yr Ynhyd E(endi"', Dl.!ı, c. XII, s.
44'1-450. Bu esere ait Nııruosmaniye Kütüphanesi'nde bulunan ımıkaddiınesiz lıir
nüsha (nr. 20Sii, ı lı-400b). kitabın herhangi lı ir yerinde açık lı ir ifade olmanıasma
karşılık, kütüphane kata/oğunda Minkarlzade Yahya Efendi'ye (ö. ı 088/l 677) ait ola
rak güsterilmişsc ele bu nüsha ile Esir! Mehmed Efeneli'nin tertibiediği mukaddime
si bulunan Süleymaniye Kütüphanesi S erez nüslıası (nr. ı ı Hi) üzerinde şahsen yap
tığımız inceleme sonucunda, her iki nüshaııın da aynı fetvaları içerdiği, ancak niis
lıalar arasında fetvaların sıralamasında fark buluncluğıı ve ilk nüshanın eliğerine gö
re daha çok sayıda fetva içerdiği anlaşılmıştır. Fetfwii-yr Yalryô E(endi'nin kataloglar
da zikredilen bazıııüshalan: Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2G89, 26~Hl, 9042; Vdi
yüddin Efendi, ıır. ı52~l; istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Türkçe, ıır.
ı412, :>G~J:ı; Süleymaniye Ktp., A-Tekclioğlu, nr. 82ı; nr. %; Carullalı, ıır. 9(i3; H. 1-J(is
ııü l';ışa, ıır. :ııı; Ila cı Beşir Ağa, nr. 332; Hafid Efendi, nr. 109; İzmir, ıır. 24l:l, 249; Ka
sidecizade, ıır. 27(i; Lala İsmail, ıır. 109; NuriArlasez, ıır. 104; Serez, nr. 1134; ŞelıidAii
Paşa, nr. ı 05(i, 2B:ıı; Yeni Cami, nr. 667-6Ci9; Yazma Bağışlar, nr. 34 ı 7, :3597; Kayseri
Haşid Efendi Ktp., nr. :ın. Bunların hepsi veya önemli bir kısmı aşağıda bilgi verile
cek olan Esiri Mclııned Heneli'nin dcrlcmesi olabilir.
ı ı 'l OM, c. Il, s. 4~lfl.
120 Mehmet ipşirli, ··Esiri Mclıınccl Efendi", DİA, c. Xl, s. :ı~ıo :191.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 54 (1, 1)
292 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Oze11
nr. 254; Ayasofya, m. 1569, 1083 Cemaziyelahir başları [1672 Eylül son
ları]; Esad Efendi, nr. 1087, 1b-337b, ist. Muharrem 1091 [Şubat 1680];
Kayseri Raşid Efendi Ktp., nr. 26868).
Fetdua-yı Yahya Efendi'nin en yaygın derlernesi onun fetva eminliğini
yapan ve kendisi de daha sonra şeyhülislam olan Esiri Mehmed Efen
di'ye aittir. Bu sebeple eser kimi nüshalarında Fetdua-yı Abdül/ıalfrn
Efendi veya Fetdua-yı Halfmiyye olarak da kaydedilmektedir. Esiri'nin
kitaba yazdığı kısa Türkçe mukaddimede belirttiğine göre; kendisi,
merhum Şeyhülislam Zekeriyyazade Yahya Efendi'nin hizmetinde iken
onun birinci, ikinci ve üçüncü şeyhülislaınlık görevleri sırasında defter
lere kaydolunan ınüteferrik fetva suretlerini, imkan ölçüsünce derleyip
mütalaa ederek tenkide tabi tutup seçme yaptıktan sonra, eserde ara
nan konularla ilgili fetva]aı·a erişebilme kolay olsun diye her kitaba ve
her baha münasib olan suretleri yerlerine yazmıştır. Kitapta sorular ve
cevapları fıkıh kitapları sistematiğine uygun olarak klasik fetva tekniği
ne göre sıralanmıştır. Bazı nüshalarda fetvaların soru kısmı başlannda
"m es' ele" ibaresi bulunmakta, bazılannda ise bulunmamaktadır. Fetva
lar arasında bazı Arapça olanlar da mevcut olmakla birlikte eserde fet
vaların mesnetlerini teşkil eden Arapça nakil! ere yer verilmemiştir. Esi
ri Mehmed Efendi tarafından yapılan derlemenin Miilalı/ıasu'l-fetdua
(Mülalıhas fetdud) adlı daha özet bir versiyonu da bulunmaktadır (Sü
leymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 1227, 1b-81a).
Burada yeri gelmişken sürüp giden bir yaniışı düzeltınek isterim. Bağ
ctatlı İsmail Paşa ve Dursalı Mehmed Tahir, Şeyhülislam Bursalı Esir]
Mehıned Efendi'ye Hulasateyn jz'l-fetdud adıyla bir eser nispet etmek
teı:ı.ı ve TDV İsliimAnsiklopedisi'nde de "fetvalarını ihtiva eden Huldsa
teyn jz'l-fetdud adlı bir fetva mecmuası bilinmektedir" denilerek eserin
bir nüshasına ait kütüphane kaydı verilmektedir (Süleymaniye Ktp.,
Esad Efendi, nr. 941, 1 b-92a vr.)_ın Şahsen inceleme fırsatı bulduğu
muz esere ait bu nüshanın, zikri geçen şeyhülislamla bir ilgisi bulun
madığı anlaşılmıştır. Zira eserin müellifinin tam ismi, mukaddimesin
de Seyyid Muhammed el-ispirıı23 b. Seyyid M onla Yusuf b. Seyyid Mo n-
121 1-Jediyyetii'/-rlri(in, c. rı. S. 29B; OM, c. J, s. nı ve c. ll, S. (i2.
122 ipşirli, "I's1ri Mehmet! Efendi", c. Xl, s. 391.
12:l Asıl metinde "cl-Eslr1" olarakyazılmış ise de sayfa kcııarıııd<ı "cl-isplrl" şeklinele dü
zeltilmiştir. Murfıdl ve il<ığd<ıtlı İsmail Paşa cia ncsep silsilesini metinde geçtiği şekil
ele ve nisbcsiııi ele cl-isplrl olarak verirler. ispfrl e/-Hu!dsateyn'iıı bir ııüslıasını Şcylıülislaın Melımed Şerif fofeııdi'ye hediye etmiş ve o da kendisini I-l alep ınüftüli"ığüne atamıştır. İsplri ll33'te (1 720-1721) Antep'te doğmuş ve Şewal 1 l94'te (Ekim 1 7BO)
Halep'tc vefat etmiştir. Bkz. Mııradl, Silkii'd-diirer, c. IV, s. 120- 122; l!ediyyelii'l-rlrif/11,
c. ll, s. :!42.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 54 (1, 2)
Osmatı!ı Döneıni Fetva Lite ra türü 293
la Yakub b. Hacı Ali es-Sufı b. Muhsin Fakih b. Şeyh İskender şeklinde
verilmekte ve Hacı Aydoğmuş el-Gazzall evladından olduğu belirtil
mektedir. Bu eser; -müellif İspiri'nin mukaddimede açık biçimde be
lirttiği üzere- Kadı Muhibüddin Muhammed b. Ebu Bekir el- Hamevi el
Alvani'nin (ö. 1016/1608)ı24 Umdetü'l-hükkanı ve merciu'[-kudat ve'l
lıükkam (_fi'l-alıkam) adlı üç bin beyitlik manzum eseri ile -bu manzum
esere Abdülgani en-Nablusi (ö. 1143/1731) tarafından yazılan Tenbl
hü'l-ejham adlı şerhten hareketle, şarihin muteber fıkıh ve fetva kitap
larından aktardığı nakil ve görüşler en derli toplu ve en kısa biçimde ya
zıldıktan sonra-, Hayreddin er-Remli'nin el-Fetava'l-Hayriyye adlı eseri
de, aynı tarzda telhis edilmiş ve böylece meydana getirilen eser iki hu
lasa anlamına gelen ei-Hulasateyn diye isimlendirilmiştiL Fıkıh kitap
lan sistematiğine göre tertiblenen kitapta meseleledn sonlannda kay
nak isimleri verilmektedir.
b. Fındık Mustafa b. Şeyh Mehmed (ö. 110511694):125 Yahya Efendi'nin
fetvalannda hareketle birden fazla mecmua meydana getirmiştir. Bu
ınecmuaların biri fıkhın bütün konularını kapsayacak şekilde genel ma
hiyette iken diğerleri belli konulara tahsis edilmiştir.
i. Nüru'l-fetdva (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin, nr. 1581, 1b-366a, ist.
15 Rebiülahir 1091 (15.5.1680); Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1062;
Fatih, nr. 2394; Nuruosmaniye Ktp., nr. 2040). Mukaddimede Filibe ka
dılığından mazul olduğunu belirten müellif Mustafa Efendi, "Bursalı
(Esiri) Mehmed Efendi'nin cem', te'lif ve tenmik buyurduğu Şeyhülis
lam Yahya Efendi'nin fetva suretlerini ve nakillerini bablar ve fasıllar ile
tahrir eylediğimden gayri münasebet-i makam ile muhadderfıt ( ... ) iba
rat-1 kütüb olan niçe mesail-i mühimmeyi dahi bablar ve fasılları ile
zam ve ilhak ve idrac ve il sak ve Nüru'l-fetava deyü tesmiye eylemişim
dir( ... )" diyor. Maamafih Ebussuud Efendi, Mehmed Bahai Efendi, Su-
124 Biyografisi ve manzumesi hakkında bilgi için bkz. Muracli, Arflı'l-bişam, s. 57-li3.
125 istanbul'da dünyaya gelen Fındık Mustafa Efendi tahsilini tamamladıktan sonra çe~itli medreselerele müderrislik ve bir çok şehirele kadılık görevinde bulunup Muharrem 1104'te Filibc kadısı oldu. Cemaziyelevvel 1105'te (Ocak 1694) emekliye ayrıldı. Ayııı yıl içinde, İstatı bul 'da vefat etti. Bkz. Şey hi, Ve kayiii 'l-fildalü, c. II-Ili, s. 82-83 ve 105 (indeks); rındıklılı isınet Efendi, Tekmiletü'ş-Şakaik fi hakkı ehli'l-/ıakaik, Abdülkadir Üzcan (ıışr.), istanbul: Çağrı Yayınları, 1989, s. 211; Bağclatlı isınail Paşa, I-Je
diyyetii'/-ôri{Tll, c. ll, s. 442; a.mlf., lzô/m'l-meknlın, c. Il, s. GBG. Bursalı Mehmed Tahir ele, vefat tarihini ll :10 olarak vermekteelir ki (OM, c. Il, s. li:' ı bu muhtemelen yazun hatası dır. Not: Fındık Mustafa (b. Hacı Mehmecl) diye bilinen Konya doğumlu ve
Eyüp kadısı iken 5 Ramazan1099 (4.7.1688) tarihinde vefat edenbir başka alim daha bulunmaktadır (bb. Vekayiii.'l-.fiıdalô, c. H-III, s. 8-9). Yukarıda eserlerinden siiz edilen Filibe kaclısı Fındık Mustafa, bu şahıstan Sakkak lakabıyla ayrılmaktadır. Vekfiyiii'l-fiıdalô'nııı indeksinde her iki şahsa ait bilgiler birbirine karışmıştır.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 55 (1, 1)
294 TALİD, 3(5}, 2005, Ş. Üzen
nullah Efendi ve Hanefl Efendi gibi şeyhülislamiara ait bazı fetvalar da
kaydedilmiştir.
ii. Ciimiu'd-deavf ue'l-beyyinat (Amcazade Hüseyin Paşa, nr. 242, i st. Ce
maziyelevvel 1105 [Ocak, 1694] Pazartesi, Ob-242 vr.). Fındık Mustafa
Efendi'nin, kitabın Türkçe olan mukaddimesinde verdiği bilgiye göre;
sabık Şeyhi.ilislam Bursev1 (Esiri) Mehmed Efendi'nin derleyip te'l1f et
tiği merhüın Şeyhülisl{ım Yahya Efendi'nin fetva suretlerini ve nakilleri
ni bablar vefasıllar ile bir araya getirdiği Nüru'l-fetaua adlı mecmüanın
makbul meselelerini deriemiş ve ortaya çıkan eserine de, Ciimi'u'd
de'avf ue'l-beyyinat adını vermiştir.ı 26 Kitaptaki fetvalar; çoğunlukla,
Yahya Efendi'ye ait olmakla birlikte Ebussuüd, Sunuilah Efendi gibi ba
zı şeyhülislamiara ait fetvalar ve bu fetvalarınArapça nakilleri de bulun
maktadır. Eser, adından da anlaşılacağı üzere, yalnızca dava ve davayı
ispat vasıtaları hakkında verilmiş fetvaları içermekte olup bu mecınlı
ada fıkhın diğer konuları yer almamaktadır.
iii. Seyfü'l-hükkam: (Köprülü Ktp., Hacı Ahmed [2. kısım], nr. 110, 1b-
97b; TSMK Emanet Hazinesi, nr. 817, ist. 108911678). Kaı·atay; Mustafa
Efendi' nin, muhtelif fetva kitaplarından topladığı fetvaları bu isim al
tında tedvin ve tertib etmiş olduğunu belirtir. 127 Oysa Fındık Mustafa
Efendi, Türkçe olarak kaleme aldığı mukaddimede, sabık Şeyhülislam
Bursevi Mehmed Efeneli'nin cem' ve te'lif ettiği -nıerhüm Yahya Efen
di'nin fetva suretlerinin nakillerini bablar vefasıllar ile yazıp cler!ediği
Nüru'l-fetiiua adındaki nıecmuanın makbul meseleleri arasında yer
alan arazi-yi sultani alıkanıının tetimmesi olan bu risaleyi ayrı bir eser
haline getirerek Seyfi.i'l-!ıükkiim adını verdiğini belirtir. Okuyucular
dan eserdeki hata ve kusurlan serinlik ile tashih ve ıslah etmelerini ve
eseri çoğultmak isteyen öğrencilerin kendisinin bir meseleyi yazdığı
şekilde kitab, bab ve faslı ile nakledip "nukıle min kitabi'l-fülan" (füla
nın kitabından nakl olundu) demekle yetinmemelerini rica etmektedir.
Fetvaların çoğunluğu Yahya Efendi'ye ait olmakla birlikte Ebussuücl,
Sunuilah Efeneli ve Sa'di Çelebi gibi bazı şeyhülislamiara ait fetvalar
bulunmaktadır. Fetvaların Arapça nakilleri de kaynaklan zeyillerinde
zikredilerek kaydedilmektedir. Bazan Arapça nakiller oldukça uzun tu
tulmuştur.
l2(i Esiri Meluned Efeneli'nin Nüru'l-fetaua adlı eserinden istifade ilc hazırlanan bu mccımıayı bazı kaynaklar doğrudan Esiri Melııned Efelıdi'ye ııispet etmektedir. Bkz. Bağdatlı isınail Pa~<ı, fzri!w'/-meknün, c. 1, s. '!53; a.nılf., Hediyyetü'l-r'iri(in, c. Il, s. 298; Bursalı Melııned Ta/ı ir, OM, c. I, s. 231.
127 Felııni Edlıcın Kara tay, 'liJpkapı Sarayı M fizesi KiiliitJiırw.esi Tiirk:çe Yazmalar Kaw/of!:ll, tstanlıull961, c. 1, s. 102.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 55 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 295
iv. Fethu'l-barf (İstanbul Ün. Merkez K tp., Nadir Eserler-Türkçe, nr.
1321/2, 2b-107b). Fındık Mustafa Efendi, bir başka derleme fetva çalış
ması olan bu eserinin mukaddimesinde; kadılık yaptığı sırada karşılaş
tığı davaları ve hüccetlerinin suretlerini yazmış ve aradan uzun bir süre
geçtikten sonra da, bunları Ravzatü'l-kudat128 adlı iki ciltlik güzel bir
eserde temize çekip her hüküm suretinin meselelerini muteber kaynak
lardan hamişine yazmış olduğunu ve ardından da, dostlarının bu eseri
kopyalamak istediklerinde-tembellik ve bıkkınlık gelip- kenarında olan
meseleleri atlamaları ihtimaline karşın, hamişde yazdığı meseleleri, bö
lümlere ayrılmış müstakil bir kitap haline getirerek Fethu'l-barf ismini
verdiğini belirtir. Beş fasıl ve bazı alt başlıklardan oluşan bu eserde,
ağırlıklı olarak muhakeme usulüne dair konular yer almaktadır. Ebus
suud, Sunullah, Yahya, Ali Efendi, Mehmed Bahal, Bolulu Mustafa Efen
di gibi şeyhülislamiarın Türkçe fetvaları ve bunların Arapça nakilleri de
bulunmaktadır.
c. Abdülcelil b. Mustafa el-Aksarayi (ö. Receb 1076 1 Ocak 1666): 129 Sü
leymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 3417, ist. Muharrem 1097 (Kasım
1685), 1b-126a.
Aksara yi; nüshasının üzerinde Fetava-yı Şerif-i Yahya Efendi kaydı bu
!tınan bu esereyazdığı Arapça kısa mukaddimede, deriemiş olduğu bu
Fetava'nın, hacası şeyhulislam Zekeriyyazade Yahya Efendi'nin fetva
larını içerdiğini belirtir. Nitekim Katib Çelebi de, Zekeriyyazade Yahya
Efendi'nin fetvalarını Abdülcelil b. Mustafa el-Aksarayl'nin derlediği
ni kaydeder.130 Mecmua, genel olarak, Yahya Efendi'nin fetvalarını
içermektedir; fakat münasip yerlerde, İbn Kemal, Ebussuud, Kadızade
Ahmed, Mehmed Bahal, Abdülaziz, Muid Ahmed, Ebü'l-Meyamin
Mustafa Efendi, Hoca Sadeddin, Hocazade Mehmed, Hocazade Meh
med Es ad, Ebu Said gibi daha pek çok şeyhülislam yanında Akkirman
müftüsü Alıdülbaki Efendi gibi bazı taşra müftülerinin fetvaianna da
yer verilmiştir. Fetva sonlarında düz yazı ile imzalar yer almaktadır.
ı2s Rauzalii'l-kuziit.fi'l-ma/Jr7ilir ve:,-sicilldtadlı bu eserin yazma nüshalan için bkz. Süleymaniye Ktp., Amcazade Hüseyn, nr. ı 92, Esad Efendi, nr. 805, 806; Hacı Mahmud
Ef.. nr. ı O ı Ci; Atıf Efendi K tp., Atıf Efendi, nr. ı ı 68. Ayrıca bkz. izdlull- mekllltll, c. l, s.
596; Hediyyetii'l-drifin, c. II, s. 442; Dobraca, Katalog, c. ll, s. 96Ci.
129 Şcyhülislaın Yahya Efeneli'ye ınülazeınet ettikten sonra, aralarından Salın-ı Seınan
da olmak üzere bir çok medresede müdenislik yaptıktan sonra Muharrem 1075'te (Temımız-Ağustos 1664) atandığı Medine kadılığı görevi sırasında vefat etmiştir. Bkz.
Şeyh!, Vekayiü'l-fudalô, c. I, s. 326-327.
130 Ke,,(ii'z-zwıün, c. ll, ın. ı224.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 56 (1, 1)
296 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen
Aksaray!; bu Fetava'nın yer aldığı mecmuanın devamında, Ebussu
ud'un Ma'ruzafı (vr. 127a-13lb), Dede (Cöngi) Efendi'nin (ö.
97511567) Siyaset-i Şer'iyyerisalesi131 (vr. 132a-136a, ist. lO Muharrem
ı 094) ve bazı şeyhülislamıann fetvalarına yer verdikten sonra şu açık
lamada bulunmaktadır (vr. 149b): "Bu kitabda merhum ve mağfur leh
Şeyhülislam Yahya Efendi hazretlerinin ifta buyurdukları fetvalardan
tahminen üç bin (3000) fetva ki lazime ve mühimmedir cem' olunub
ve mukabele olundukdan sonra tahr!r olunmuşdur. Ve merhum ve
mağfur leh Ebussuud Efendi hazretlerinin fetva-yı ma'ruzası tertıb üz
re kendi hatt-ı şeriflerinden mukabele olunub tahrir olunmuşdur ve
yine merhum ve mağfilr leh Ebussuud Efendi hazretlerinin kendü im
zalanyla olan fetava-yı müteferrikadan ikiyüz kırk iki (242) fetva tahrir
olunub ve mukabele olunmuşdur. Veecille-i meşayihdan merhum Ke
mal paşazade Efendi ve Kadızade ve Malulzade ve Çivizade ve Şeyh
Abdülkadir Efendi ve Bostanzade Efendi ve Sunuilah Efendi hazeratı
nın kendü imzaları ile olan fetavadan seksen iki (82) fetva ba'de'l-mu
kabele tahrir olunmuşdur. Ve merhum Dede Efendi'nin bir risale-i la
zimesi tahrir olunmuşdur. Rahimehümüllahü'l-kerzmü'Z-gafur ve ce
zahum fi'l-cenneti bi'Z-huri ve'l-kusu1: Harreruhü Abdülcelil b. Musta
fa el-Aksaray!."
9. Fetava: BaM! Mehmed b. Abdülaziz b. Hoca Sadeddin (ö. 106411654).132
Amasya Bayezid İl Halk Ktp., nr. 1631, 49b-ll9b vr.;l33 TSMK, Revan
Köşkü, nr. 1938, vr. 151a-166b; İstanbul Belediye Ktp., Belediye, nr.
40_Kü, 76 vr. (Bu nüsha Sultan Süleyman b. SelimZamanında Kanun
name ve Fetvalar adıyla Bahar Efendi'ye nispet edilmektedir).
İki kez şüyhülislamlık görevinde bulunan Bahai Efendi'nin (18.7.1649-
2.5.1651, 16.8.1652-2.1.1654) fetvalarına muhtelif mecmuaların baş ve
sonlardaki sayfalarında, sayfa kenarlarında veya bazı derlemeler içinde
rast gelmiş olmakla birlikte müstakil bir nüshasını inceleme imkanı bu
lamadık. Kataloglardan, bazı nüshalannın bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bağdatlı İsmail Paşa, BaM! Efendi'nin Fetava'sı bulunduğu kaydedi-
131 Dede Cöngi Efendi'ninlıu eseri, Arapça aslı es-Siyt'isetü',qer'iyye adıyla neşredilıniş
tir (Fuad Alıdülımın'im (nşr.J, İskenderiye: Müessesetü Şelıi\bi'I-Cfımia, 141l/199l). Ayrıca Mcşrebzade Melımed Arif Efendi tarafından yapılan tercümesi ise Alırnet Akgündüz tarafından Osman iz Kanunnameleri (c. IV, s. -122-212) içinde yayımlanmıştır.
Ll2 Mehmet İpşirli ve Mustafa Uzun, "Balıili Melııned Efendi", DİA, c. IV, s. 463-464.
133 Türkiye Yazmaları Toplu Kntaloğu: Amasya Bayezid İl Halk Kütüphanesi, (Faruk Alp ve ötekiler (haz.)), Ankara: Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü, 1992, c. III, s. 114.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 56 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Literatürit 297
yor134 ve Bursalı Mehıned Tahir de "Fetavaya ınüteallik eseri de ınüte
arafdır" diyor. ı 35
10. Fetava-yı Karaçelebizade: Karaçelebizade Abdülaziz Efendi (ö.
1068/1658),136 Süleymaniye Ktp., ŞehidAli Paşa, nr. 1048/l, vr. 1b-168b.
Türkçe olan fetvalar, klasik fıkıh kitapları sistematiğine göre sıralanmıştır.
ı ı. Fetiiuii: Şeyhülislam Balizade Mustafa Efendi (ö. 107311662, 21.11.1656-
23.5.1657),137 Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 944/3, 96b-108b vr.
Risalenin baş kısmında (vr. 96b) "Şeyhülislam Balizade Efendi'nin elinden
virdiği fetv3.lardır" kaydı bulunmaktadır. Toplam 137 fetva içeren mecmu
ada; fetvalar, fıkıh bablanna göre müretteb değildir. Fetvaların sonlarında,
"Ketebehfı el-haklr Mustafa Bali -ufiye anhüma-" imzası bulunmaktadır.
12. Fet{wii-yz Minkarızade (Fetava-yz Atiiullah Rfendi, Fetiiuii-yz Ataiyye,
Atiiullah Fetaviisz).l3H Şeyhülislam Minkarlzade Yahya Efendi (ö.
1088/ 1677).
Bu eser; Minkarlzade'nin öğrencilerinden ve onun döneminde fetva
emlnliği yapan Ataullah Mehmed Efendi'nin (ö. 112711715), 139 fetvala-
J:!4 Hediyyetii 'l-drifin, c. ll, s. 286.
J:!5 OM, c. Il, s. 101. Budin cyaletindeki arazi-i lıaraciyye ve üşriyye hakkında verdiği fetva için bkz. TSMK, Reva n Köşkü, nr. 678 (Karatay, Tii.rkçe Yazmalar Kata/oğu, c. J, s. ~17). Ayrıca bkz. Dobraca, Katalog, c. II, s. 942.
ı :lG Nevzat Kaya, "Karaçelebizacle Ab dülaziz Efendi", D fA, c. XXIV, s. 313 1-3fl3. Not: "Fetvalannın Fetdua adıyla toplandığı da bilinmektedir" diyen Nevzat Kaya; burada, eserin yazmasından söz etmemekle birlikte, Karaçelebi-zade Alıdülaziz Efendi'nin Ravzaıü.'l-elm'ir Zeyli'nin (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2003) tahkik çalışınasında yukarıda zikredilen yazınaya atıfta bulunmaktadır (giriş kısmı, s. xxxiii).
137 ~eyhi, Vekayiii'l-.fiıda/d, c. I, s. 297-298; flmiye Salndrnesi, s. 472; OM, c. I, s. 258. Bmsalı Mehmed Tahir, vefatını 1069 olarak vermektedir.
ı:ıs Eser hakkında bilgi için bkz. Mustafa Yayla, "Fetdud-y1. Minkdrizt'irle", DİA, c. XII, s. 444-445; Düzenli, "Meşllıat Fetvaları", s. 44-48; Dobraca, Katalog, c. II, s. ?flS-789. DİA'daki (c. IV, s. 47) bir başka maddede, bu ınceımıanın Fatih nr. 2386 veEsad Efendi ıır. 1095 nüshalan yanlışlıkla Şeritzade Topa! Ataullah Mehmed Efendi'ye (l7li0-1811) nispet edilmiştir. Muhtemelen bu karışıklığı önlemek için, Bağciatlı İsmail Paşa Türkçe olanı el-Fetduô ve eliğerini FI.khı/1-Aıdf olarak isiınleııdirmiştir. Bkz. Hediyyetii.'/-drif!H, C. II, S. :Jl3.
noı Ataullah Efendi, dah;ı sonraki tarihlerde şeylıülislam olmuş, fakat bu görevde 14.3.1713-20.5.171 :ı tari !ıleri arasında iki ay, yedi gün gibi kısa bir müddet kalabilmiştir. islam hukukunda derin bilgi sahibi olması sebebiyle, üç defa fetva eminliği görevine atanmıştır. Süleymaniye Ktp., H. Hüsnü Paşa (nr. 427) nüshasında 1125 (1713) yılıııda vefat edip Edirne'ye defnedilen Osmanlı şeyhülislamı ınerhfıın Mehıned Ata u!lah Efendi'nin Fetdua'sı olduğu belirtilmekte ve Mevlii Mehmed Nuri'nin 1310 tarihli temüllük kaydı bulunmaktadır. Ancak 1125 tarihi, Ataııllah Efendi'nin Edirne'ye gidip fmıcla şeyhülislaın tayin edildiği yıldır. İki ay yedi gün sonra aziedildi ve ll27'te (1715), sürgün yeri olan Bolu'da vefat etti. Bkz. Mehmet ipşirli, "Ataııllah Mehmed Efendi", DİA, c. IV, s. 4G-47. Pelılül Düzenli, Ataullah Efendi'nin tcvazu için kullandığı "el-lıaklr" sıfatını "el-Hızır" şeklinde okumuş ve onun isimlerinden biri gibi göstermiştir. Bkz. Me,,·fhat Fewôları, s. 44.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 57 (1, 1)
298 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özeıı
rın nakillerini kaynak isimleriyle kaydettiği çalışmasıyla yaygınlık ka
zanmış olduğu için Fetava-yı Ataullah diye bilinmektedir.ı40 At<'iullah
Mehmed Efendi; mukaddimede belirttiğine göre, Minkarizade'nin
(21.11.1662-21.2.1674) fetva hizmetinde bulunmuş, müsevvidlik yap
mış ve meselelerin araştırılınası işinde çalışmıştır. Minkarizade'nin -bu
dönemde hazırlanan- fetva mecmuası, daha sonra ıslanıp kullanılamaz
hale gelmiş ve adeta fetvaları unutulmaya yi.iz tutmuş idi. Bu fetvaları
nasıl derleyeceğini düşündüğü bir dönemde; tanıdıklarından birinin,
merhum un imzasını taşıyan çok sayıda fetva ve meseleyi elde ederek
diğer fetva kitapları gibi- bölümlere göre tertibiemiş olduğunu kayde
den Ataullah Efendi, müstensihin bazı cevaplarda hata yapma ihtimali
hatırına geldiği için, merhumun tarunu Çelebi Efendi ile temas kurup
desteğini de almak suretiyle bu mecmuayı meydana getirmiştir. Ataul
lah Efendi'nin nakli olan bu çalışması yaygın olarak bilinir, fakat Min
karlzade'nin fetvalarını nakilsiz içeren veya nakillerin sayfa kenarların
da verildiği nüshalar da bulunmaktadır.ı4 ı
13. Fetava-yı Ali Efendi: Çatalcalı Ali Efendi (l 10311692), ı42 İstanbul: Mat
baa-i Amire, 124511830, 1312/1894, 1324-1325 (Fetava-yı Feyziyye ile
birlikte).
Cengiz Kallek'in sayımına göre 4412 fetva içeren eser fetvahanenin en
muteber kabul ettiği Osmanlı şeyhülislamlarına ait dört fetva kitabın
dan biridir ve ondan fazla baskısı yapılmıştır. Bazı yazma nüshalarının
140 Kütüplıaııelerdc, oldukç<ı çok sayıda nüslıası bulunan bu eserin inceleme fırsatı bulduğuımız nüslıalarının bazısında mukaddime bulunmakta, bazılannda ise bulunmamaktadır. Mukaddinıesi bulunanlar: İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 144, isı. 21 Zillıicce 1117 (5.4.1706); Siileymaniye Ktp., Laleli, nr. 1264, ist. Zilkacle 1121 (Ocak, 171 0) Ilm nüslıanın ferağ kaydıııda müstensih Tekyeııişinzade Abdullah bin Hüseyin el-Kastamoıü, bu eserin üç ayrı nüshasını yazınaya muvaffak olduğunu belirtir]; İzmir, nr. 266, ist. Itebiülülıir ll22 (Haziran, 1710) ortaları; Yazma Bağışlar, m. 3251,25 Cemaziyetahir ll2Ci (8.7. ı 714); Kasidecizade, ıır. 275, 22 Zilkade 1128 (7.11. ı 716); Fatih, m. 2386; Es ad Efendi, nr. ı095. Mukaddiınesi bulunmayanlar: H. Hüsnü Paşa, nr. 427, ist. 1271 Muharrem 1 ı 21 (8.4.1709); Hat! d Efendi, nr. ıo2, ist. Safer ortaları 1132 (Aralık ı 7EJ sonları); Pcrtevniyal, nr. 342, 8 Zilkacle 1208 Cuma (7.6.1794); Caru!lah Efendi, nr. 954, ı b-362lı. Not: Katalogdave mecmuanın kapak sayfasında Feıliva-yı İsli/etolarakkaydedilen eser de (Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2685) Fetdva-yıAtaiyye'nin mukaddimesi lı ulunmayan bir başka nüshasıdır.
141 Kataloglara göre bu eserin bazı nüshaları: Beyazıt Devlet Ktp. Beyazıd, nr. 4789,2765, 2789, 9043; Veliyüddin Efendi, nr. 3413, 9039; Milli Kütüphane, YZA 3242; Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 137; Esad Efendi, nr. 1088; Süleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. :l55, 61 O [bu nüslıanın ilk sayfasının fotoğrafı DİA'da (c. XII, s. 444) yayıınlanmıştır]. Nüslıaları için ayrıca bkz. Yayla, "Fetava-yı Minkarlziille", DiA, c. XII, s. 445.
142 Mehmet lpşirli, "Çatale<ılı Ali Efendi", DlA, c. VIII, s. 234-235. Ayrıca Fetaua'smm tanıtımı için bkz. Cengiz Kallek, "Fetava-yı Ali Efendi", D lA, c. XII, s. 438.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 57 (1, 2)
r \ ı
OsJnaıılı Dönemi Fetva Literatürü 299
istinsah tarihinden, Perava'nın Ali Efendi henüz hayatta iken derlendiği
anlaşılmaktadır. Fındık Mustafa b. Şeyh Mehmed (ö. 110511694),143
Ahıskalı Ahmed Efendi (Süleymaniye Ktp., Pertev Paşa, nr. 218), Seyyid
Mehmed b. Seyyid Mustafa İbnü'l-Mukayyid (Süleymaniye Ktp., Esacl
Efendi, nr.l03l, ist. ll Muharrem ll6lll2.l.l748]) ve Salih b. Ahmed el
Kefevi; klasik fıkıh ve fetva kitaplarında bulunan ve Ali Efendi'nin fetva
larının ınesnedini teşkil eden hükümlerin, bulunduklan kaynak adı ve
bölümünü belirtmek ve Arapça asıllarını da vermek suretiyle Nukz1lfi
Fetava-yıAli Efendi adıyla birer eser meydana getirmişlerdir. Kitabın ba
sımında, Kefevl'nin çalışması esas alınmış ve Ali Efendi'nin Türkçe fet
valarından sonra onun derlediği Arapça mesnetleri zikredilmiştir (sabık
Uızkiye [Denizli] kadısı Mustafa b. Mahmud Efeneli tarafından 3 Şevval
1127 12.10.1 715] tarihinele istinsahı tamamlanan ve nıılcul bulunmayan
bir nüshası için bkz. Süleymaniye Ktp., Haı·put, nr. 283, lb-239b).
Şam müftüsü Hamicl b. Ali eel-Dımaşki el-İmadi (ö. 117111758), 144 Ali
Efeneli'nin Fetava'sını el-Metalibü'l-Seniyye li'l-Fetava'l-Aliyye adıyla
Arapça'ya tercüme etmiştir (Konya Karatay Yusufağa Ktp., nr. 393/24,
l83b-244b). Yazar; önsözde, bu eserin Türkçe aslının Osmanlı ülkesi
müftüsü Şeyhülislarrı Ali Efeneli'ye ait olup fukahanın bazı şer'] ve ka
nun] ıneselelerle ilgili görüşlerini bir araya getirdiğini, müracaat kolay
olsun diye bu eseri fihrist halinde derlediğini bilclirmektedir (www.yaz
malar.org). Bu eser, Mtıradl'nin de ayrı ayrı zikretrrıesinden anlaşılaca
ğı üzere, Hamid Efendi'nin iki büyük ciltlik Fetava'sından 145 farklıdır.
Ali Efeneli'nin Fetava'sından özet halinde seçmelerin yer aldığı Fetava
Kurretü'l-ayn (İstanbul Üniversitesi Merkez K tp., Nadir Eseri er-Türkçe,
nr. 1321/l, 1b-l0b) adlı eserin baş tarafında (vr.la), "Şeyhülislaın ve
müfti'l-enam Ali Efendi'nin Abclülfettahzade tertibi üzre mürettebe
olan suver-i fetava ve ınesailini ve bazı meşayih-i İslam'ın dahi sııver-i
143 Mustafa b. ~eylı Mehıncd"in bu çalışmasınııı bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi'nde (Yozgat. ıır. 325. vr. llı-l55a) bulunmaktadır. Eserin mukacldimesinclc Mustafa Efendi. fıkıh ilmiyle ilgilenirken Şeylmlislfıın Ali Efendi" nin şeyhülis!aırı iken veriği fetvalan içeren bir kitap eline geçince başından sonuna kadar inceleyip her fetvanın nakledildiği kaynakları ( menkül an/ı) ımıtelıcı kitaplardan ibaresini ayııeıı ımıIlafaza eelerek nakledip ve fetvaların zeyline yazınaya muvaffak olduktan sonra eserine Nukıllii"l-.fetrlur1 adım verdiğini belirtir. İbadetlcı, niki\lı, rada, tali\k, nafaka, iti\k, eyınan, lıuclücl ve siycr ana bölümlerinden oluşan eserde toplam 19 bölüm bulunmakta ve eser Kitilbü's-Siyer'le bitmekteclir. Alış-veriş konuları mevcut değildir. Muhtemelen eser taınamlaııamamıştır.
144 Bkz. Muhammed Halil tı. Ali el-Muracli, 111/ll'l-IJişônı .flmen ueliye [uiil!iye]/eıurl /)J
moşki'ş-Şôm, Muhamııwd Mııtl' el-J-Iafız ve Riyad Abdülhamid Muracl (nşr.), Dımaşk l3~J9/J~J79, s. 114; Keşjii";;-zunünZeyli., c. Il, nı. 49:1.
145 Muradi, 1\r(i!'/-hişôm, s. ll;'.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 58 (1, 1)
300 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
fetava ve mesailini m üştemil Kurretü'l-ayn ismi ile müsemmadır." kay
dı bulunmaktadır. Bu küçük mecmuada fetvalar peşpeşe ve müftü ismi
verilmeden özet cümleler halinde (fihrist) nakledilmiştir. Mecmua şu
beş fasıldan müteşekkildie 1) Dava ve şahitliğin sıhhati, 2) şirket, mu
darebe ve bıdaa, 3) istihlafve dava türleri, 4) vakıfların ve şartların ispa
tı, 5) vasiyet türleri ve ispatları.
Fetva emini Çeşmizade Mehmed Halis'in hazırladığı Huliisatü'l-ecvibe
adlı eserde Fetavii-yı Ali Efendi'de bulunan fetvalar özedenerek neşre
dilmiştir. İbrahim Ural tarafından Şeyhulislam Fetuaları: Ali Efendi (İs
tanbul: Fey Vakfı, 1995) adıyla hangi nüsha olduğu belirtilmeden "Sü
leymaniye Kütüphanesinde bulunan orijinal metninden aynen alın
mıştır" denilerek sadeleştirilip yayımlanan eser ise, Fetavii-yı Ali Efen
di'nin yalnızca birinci cildi olup 2032 fetva içermektedir. Esra Yakut ta
rafından "Şeyhülislam Çatalcalı Ali Efendi'nin Fetavii-yı Ali Efendi Adlı
Fetva Mecmuasına Göre Osmanlı Toplumunda Aile Kurumunun Oluş
ması ve Dağılması" adlı bir makale çalışması yapılmıştır (Ankara Üni
versitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi
[OTAM], 1996, Ankara, sy. 7, 287-318).
14. Fetiiua-yı Feyziyye maa'n-nukül ue'ş-şeviilıidi'l-kaviyye: Seyyid Feyzul
lah Efendi (14.2.1688-2.3.1688, 25.5.1695-27.7.1703, ö. 111511703),146
İstanbul: Darü't-Tıbaati'I-Amire, 126611850, 1324-1325 (Fetiivii-yı Ali
Efendi'nin kenarında).
Fetvahfınenin muteber saydığı fetva kitaplarından biridir. Şeyhiiiislam
Mehmed Refik Efendi'nin (ö. 1871) -bu eserle birlikte basılan ve eserde
ki fetvalann, fıkıh kitaplanndan mesnetlerinin gösterildiği- Nııkülü'l
Fetiiva'l-Feyziyye adlı bir kitabı vardır. 147 Mürettip Arapça olarak kaleme
aldığı mukaddimede; mecmuanın önemli meseleleri içermekle birlikte,
bu meselelerin çoğunluğunun nakilsiz olduğunu ve bazısının uygun
başlıklan altında verilmediğini söyleyerekbunakillerin muteber kitap
lardaki ibarelerini derleyip hangi hususi kitaptan alındığını belirttiğini,
ana konularla ilgili yapılan mutemet tanımlan yazdığım ve uygun yer
lerinde verilmeyen fetvaları -ulaşılması daha kolay olsun diye- olması
gereken yerlerine taşıdığını ifade eder. Fetvalada ilgili eleştirilerini ve
yanlış anlaşılabilecek genelifadelerin kayıtlarını belirtmiş, iktihas ettiği
nakil bir sonraki sorunun cevabını da içermekte ise buna işaret ederek
l4G Mehmet Serhan Tayşi, "l'eyzullalı Efendi, Seyyid", DİA, c. X, s. 527-528. Eser hakkın
da bkz. Salim Üğüt, "Fehiuô-yı Feyziyye", DİA, c. XJI, s. 443.
147 Muhammed Anı çi, "Me lı med Hefik Efendi", DİA, c. XXVIII, s. 51B.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 58 (1, 2)
Osmalllı Dö11emi Fetva Literatürü 301
nakli tekrar etmemiş ve Arapça olarak getirdiği bu eleştiri ve açıklama
ların sonuna "li-mürettibih" (mürettibe aittir) ibaresini koymuştur. Fe
tava-yı Feyziyye'de bulunan fetvalar ayrıca fetva emini Çeşmizade Meh
med Halis'in hazırladığı Huliisatü'l-ecvibe adlı eserde özet halinde neş
redilmiştir.
15. Fetavii-yı Abdürrahfm: Menteşzade Abdiinahim Efendi (26.6.1715-
4.12.1716, ö. ll28/1716),ı48 c. I-II, İstanbul: Darü't-Tıbaati'l-Ma'mure
ti 's-Sultaniyye, 124311B27.
Matbu mecmua on bir bin elli (11050) civarında fetva içermektedir. Bu
mecmua fetvaların mesnetlerinin gösterildiği nakilleri içermemekte,
sadece ilk cildin 95. sayfasına kadar olan kısımda sayfa kenarlannda ba
zı nakillere yer verilmektedir.
Fetva emini Mehmed b. Ahmed b. Mustafa el-Gedusi (ö. 125311837) Fe
tava-yı Abdürrahfm'deki fetvaların nakillerini derlediği Feyzü'l-kerfm .fi nuküli FetiiviiAbdirrahfnı adıyla bir eser meydana getirmiştir (İstanbul
Müftülüğü Ktp., nr. 142-143, c. I-Il, 455+469 vr., ist., 3 Safer
1238/20.10.1822, mukabelesi 21 Receb 1238'de [3.4.1823] tamamlan
mıştır. Diğer yazmaları: Süleymaniye Ktp., H. Hüsnü Paşa, nr. 498; Yaz
ma Bağışlar, nr. 2006). Müellif hattıyla olan iki ciltlik istanbul Müftülü
ğü Kütüphanesi nüshası; fetvahanenin müsevvid odasında müsevvidler
tarafından kullanılmak üzere, fetva eminliği yaptığı sırada Gedusi [Ge
dizlil tarafından vakfedilmiştir. Bu nüshada, Nakibüleşraf es-Seyyid
Mehıned Ataullah el-Hüseyni, sabık Anadolu kazaskeri Hacı Mehmed
Hamid b. Hacı Mustafa Aşir, Mehmed Salihefendizade Ahmed Esad, sa
bık Rumeli kazaskeri es-Seyyid İbrahim İsmet, sabık İstanbul kadısı es
Seyyid Mehmed Mün\b el-Ayıntabi efendilerin takrizleri bulunmakta
dır. Geclusi, Abdürrahim Efendi'nin Fetava'sının bir çok mesele ve bol
faide içermesine rağmen çok az nakil bulunduğunu, bu sebeple her bir
fetvanın kaynağını gösterdiğini ve böylece araştıranlara doğrunun anla
şılınasında yardımcı olduğunu ve büyük alimler katında çok büyük ka
bul gördüğünü belirtir ve hatta bu nakilleri içeren eser hakkında İstan
bul kadılığı payeli Münib Efendi'nin takrizinde söylediği "kabul görme
sınırının nihai derecesine ulaştığı" şeklindeki ifadesine işaret eder. Ab
clürrahim Efendi 'nin her bir Türkçe fetvasının ardından, hemen Arapça
nakilleri ve nakil sonlarına da kaynak isimlerini ve bölüm adlarını kay
detmiştir. Kallek'in "Geclizli Mehmed Efendi, fetvaların orijinallerini
14H Ivlclınıet İp$irli, "i\lıdürr;ı!ıinı Efendi, Menteşzfıde", IJl!ı, c. l, s. 2fl9-290. !\yrıca i'i'tr1-flc1'sıııııı tanıtımı için lık!. Cengiz Kallek, "Petr111r1-y1 1\lu/iirmhflll", Di!\, c. Xll, s. 4:\7.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 59 (1, 1)
302 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
kaydetmeden klasik fıkıh kitaplarında bunlara mesnet teşkil eden hü
kümleri, kaynağın adını ve bölümünü belirterek Arapça metinleriyle
birlikte nakletmiştir" ifadesi;ı49 muhtemelen kendisinin metinde zik
rettiği ve gördüğü, ancak bizim inceleyemediğimiz eserin diğer iki yaz
ma nüshasının muhteva tavsifidir. Aksi halde, eserin İstanbul Müftülü
ğü Kütüphanesi'ndeki mevcut yazması, fetvaların Türkçe orijinallerini
de içermektedir.
Gedılsi'den ayrı olarak Malatyalı Hocazade Seyyid Mehmed Rasim Efen
di de (ö. 1316/1898),ı50 Abdürrahim Efendi'nin Fetava'sının nükıllünü
hazırlamış ( Fetava Abdurrahim ma'a'n-nukü!J ve -eserin mukaddime
sinde belirttiğine göre- Sultan Abdülaziz döneminde Şeyhülislam [Tur
şucuzade] Ahmed Muhtar-ı Sani zamanında (6.11.1872-11.6.1874) temi
ze çekmiştir. Ancak nüshanın sonunda, birinci cildin tamamlandığı ve
ikinci cildin takip edeceği belirtilmektedir (İstanbul Müftülüğü, nr. 136).
Fetava-yzAbdürrahim'de bulunan fetvalar, ayrıca, fetva emini Çeşmlza
de Mehmed Halis'in hazırladığı Hulasatü'l-ecuibe adlı eserde özet ha
linde neşredilmiştir.
16. Fetava: Şeyhülislam Damadzac!e Ebü'l-Hayr Ahmed (ö. 115411741),151
TSMK, Revan Köşkü, nr. 312, 32 vr.; Konya Bölge Yazma Eserler Ktp.,
Burdur İl Halk Ktp., nr. 1840, 214 vr.
Bursalı Mehmed Tahir'in Mecmüa-i Ebii'l-Hayr adıyla kayelettiği eser
ıeı52 aynı olmalıdır.
ı 7. Behcetü'ljetava maa'n-nulcül: Şeyhülislam Yenişehirli Ebü'l-Fazl Ab
dullah b. Mehmed (7.5.1718-30.9.1730, ö. 1156/l743),ıs:ı İstanbul: Mat
baa-i Amire, 1266/1850, 128911872, 643 s.
Osmanlı fetva mecmualarının en değerlilerinden biri olan eser, fetva
emini Mehmed Fıkhi el-Ayni tarafından tertib edilmiştir. Ayni'nin giriş-
149 Aynı yerde.
ı c)O Eserin kapak sayfasında bulunan, oğlu Taeeeldin Efeneli'nin 23 Hebiülahir 1323
(27.(i.l'l05) tarihli vakıf kayelma göre; Malatyalı T-locaziiclc Scyyid Mclııncd Hasım Efendi, Diyarbakır vilayeti Mahkeme-iBidayet-i Hukuk reisliği yapmıştı. Bağciatlı ismail l'a~a ise, Diyarbakır cliiniişündc istanbul"cla vefat ettiğini belirtir ve kelam, tcfsir, lıadis, fıkıh ve tasavvuf alanlarında yazdığı eserlerin listesini verir. Bkz. Hediyye
tii"l-rlrifln, c. ll, s. 395. llıı listede yer almayan, ama yukarıcia zikredilen escre yazdığı ınukaddiınedc Sef/ne-i lı'rlsim adlı cliirt ciltlik yetmiş clizü aşan bir Mii.lteka'l-eblmr
şer hi yazdığım lıelirtıııcktcclir. Ayrıca Mecelle-i Allkam-1 Adiiye ,'leri! i adlı bir eseri de bulunmaktadır (İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Türkçe, ıır. l5'Jl, ist. 12'Jll, 726 vr.).
151 İliniye Salnamesi, s. 513.
152 OM, c. ll, s. 6:l.
153 Mehmet İpşirli, '1\bclullalı Efendi, Yenişelıirli", DİA, c. I, s. 100-101.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 59 (1, 2)
r ı Osmanlı Dönemi FetvaLitemtiirü 303
te belirttiğine göre, daha önceki şeyhülislamiardan farklı olarak Abdul
lah Efendi, vermiş olduğu fetvaları bizzat kendisi büyük bir kitap halin
de derlemişti. Ancak meselelerin çoğunluğunun, uygun yerlerine yazıl
mamış olması eserden İstifadeyi güçleştiriyordu. Bu sebeple Abdullah
Efendi'nin hizmetinde bulunduğu sırada Ayni, daha kullanışlı hale gel
mesi için kitabı, klasik fıkıh kitaplan sistematiğine uygun biçimde yeni
den düzenlemiştir. Abdullah Efendi'nin daha sonra verdiği ve derlenen
ilk mecmuadan bir kat daha fazla yekün tutan fetvaları da ilave etmiş
olan Ayni; müftülerin fetvalarma ve hakimierin baktıkları davalardaki
kararlarına mesnet alınalan için, -ibare ve lafızlarda hiçbir değişikliğe
gitmeden- kaynağın adını, bab ve fasıliarını beyan eelerek her m es elenin
karşılığına Hanefi nlemasının muteber kaynaklarından Arapça nakiller
de bulunmuştur. Bu esere Behcetü'l-fetava ismini veren ele kendisidir.
Fetvalar genelde Türkçe olmakla birlikte, bazı Arapça fetvalar da bulun
maktadır (mesela bkz. s. 21-22,34, 83, 188). Eserin eliğer fetva mecmu
alarından bir farkı da onların doğrudan temizlik konusuyla başlamasına
karşın bu mecmuanın, inanç konularıyla ilgili fetvalada başlamasıdır.
Önemine binaen Behcetü'l-fetavaüzerine birtakım çalışmaların yapıldı
ğı görülmektedir. İstanbul'da Kısmet-i Askeri Mahkemesi'nde katiplik
yapan Fındıklılı Süleyman Efendi, Behcetü'l-fetava Fihristi (el-Fihristü'l
Kamilli-Behceti'l-fetal!d)154 adıyla bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmanın
mukadc!imesinde belirttiğine göre; Behcetü'l-fetava'yı incelediğinde,
bazı meselelerin uygun yerlerinde zikredilmeyişi nedeniyle, bir kimse
nin bölüm adlarının zikrec!ildiği fihriste (küçük fihrist) bakarak, aradığı
meseleyi bulmasının çok zor olacağını gördüğünü ve bu problemli du
rumun, kendisini, meselelere kolay erişilmesini sağlayacak kamil bir
fihrist hazırlama mecburiyetinc!e bıraktığını belirtmektedir. Devamla
da, kitabın bölümlerinin tertibi üzere fetva suretlerini kısalttığını ve ar
tık bu yolla, sadece bakınakla meselenin o bölümde bulunup bulunma
dığının anlaşılacağını ifade eder. Süleyman Efendi; eserin kitab, bab ve
fasıliarını içeren başta verilmiş olan fihriste fihrist-i sagfr (küçük fihrist),
her bir bölümele fetvaların özetlerinin verildiği kendisinin hazırladığı
fihriste ise fihrist-i ke!Jir (büyük fihrist) adını vermektedir. Küçük fihrist-
154 Burada verilen bilgiler; Inı eserin, 18 Zilkade ı200 (12.9. ı 786) istinsfıh tarihini taşıyan Süleymaniye Ktp., Kasidecizacle bölümü nr. 267 (llı-77b) kayıtlı nüshasıııa dayalı
olarak aktarılmaktadır. Ls erin kayıtlarda iki ayrı nüshası daha gözükmektedir: Süleymaniye Ktp., Hacı Malıınııd Ef., nr. 1239, ist. 120911794, ıs9 vr.; Murat Molla Ktp., Murad Molla, nr. ı Hl7, ist. 1185/1771, G2 vr. Soıı nüshanııı istinsalı tarihi dikkate alınclığında, Fındık! ılı Siileyıııan Efendi'nin Ycni~elıirli /\bdullah Efeneli'nin dönemine yakın bir zamanda yaşadığı anlaşılmaktadır.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 60 (1, 1)
304 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
ten önceki sayfada yer alan "Fevaidü haze'l-kitab ve kavaidih" (bu ki ta
ba dair önemli hususlar ve kaideler) başlığı altında, kendisinin hazırla
dığı büyük fihristin nasıl kullanılacağına dair usulü anlatan bir sayfalık
açıklama yer almaktadır. Fındıklılı Süleyman Efendi'nin yaptığı bu ça
lışmaya benzer biçimde Behcetü'l-fetava'da bulunan fetvalar Çeşmizade
Mehmed Halis'in hazırladığı Hulasatü'l-ecvibe adlı eserde özetlenerek
neşredilmiştir. ı 55 Hilmar Krüger, başta Behcetü'l-fetava olmak üzere Fe
tava-yı Ali Efendi, Fetava-yı Feyziyye, Fetava-yı Abdürrahfm, Neticetü'l
feta.va, Mecmua-i cecfde, Hulasatü'l-ecvibe ve Fetava-yı Cami'u'l-icare
teyn adlı mecmuaları esas alarakXVII.-XIX. yüzyıl Osmanlı şeyhülislam
Iarının milletlerarası hukuka dair verdikleri fetvalar üzerine Fetwa und
Siyar (Wiesbaden, 1978) adıyla bir çalışma yapmıştır.
Fetava-yı Vfdfnf156 adıyla Beyazıt Devlet Ktp. Beyazıt bölümünde (nr.
2772, iii+lb-148a) kayıtlı eser; Abdullah Efendi Fetava'sının bir başka
derlernesi olup, Kitabii't-Tahare bölümüyle başlamaktadır. Fetvaların
tertibi Behcetii'l~fetava'dakilerden farklıdır. Fıkıh bablarına göre tertib
edilen mecmuanın sayfa kenarlarında konularla ilgili mutemet kaynak
lardan Arapça nakiller vardır. Her bir bölüm kendi içinde olmak üzere,
meseleler numaralandınlmıştır.
18. el-Fetaua'l-Kazınıiyye fi Islalıi'l-Fetava't-Türkiyye: Şeyhiiiislam Musa
Kazım Efendi (ö. 1338/ 1920), Diyanet işleri Başkanlığı Ktp., nr. ı 73.
Ferhat Koca, Musa Kazım Efendi'nin gerek Cerfde-i llmiyye'de yayımla
nan 432 fetvasını ve gerekse Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi'nde
bulunan ve 52 fetva içeren yazma mecmuayı Şeyhülisldm Musa Kazım
Efendi'nin Hayatı ue Fetvaları adlı çalışmasında bir araya getirerek ya
yımlamıştır (İstanbul: Rağbet Yayınları, 2002). Osmanlı tarihi boyunca
görev yapmış şeyhülislamiarın her birinin ayrı ayrı fetvalarının ilmi
yöntemle bu şekilde bir araya getirilip incelenmesine güzel bir örnek
teşkil eden bu çalışmanın, diğer şeyhülislamlar için de yapılması Türk
hukuk tarihi açısından çok büyük önemi haizdir.
19. el-Feraidü'l-behiyye .fi'l-fetaua'l-Hayriyye (İstanbul Müftülüğü Ktp., nr.
315): Şeyhülislam Ürgiiplü Mustafa Hayri Efendi (16.3.1914-6.5.1916, ö.
1921).157
1 !15 Nımet O zel, "Behceıii '1-.fi•tôuô", DİA, c. V, s. :ı4G.
l5G Eserde Vidfıü'ııin kim olduğuna dair bir kayıt bulamadık. Ancak 127l'clc (1B54-!l5)
vefat eden Vidiıü Mustafa Efendi adlı meşhur müdcrrislerdcn bir zat hulunıııaktaclır.
Buzatın lıiyografisi için hkz. OM, c. Il, s. 51 ve c. 1, s. 2l(i).
157 Mehmet İpşirli, "Hayri Efendi, Mustafa", D!A, c. XVII, s. G2-(i4.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 60 (1, 2)
Osmaıılı Dönemi Fetva Literatürii 305
Eser, şeyhülislamların kendi fetvalarını derleyen nadir örneklerden biri
dir. Hayri Efendi, mecınuaya yazdığı Arapça kısa mukaddimede, şeyhü
lislamlık makamında .iken kendisine sorulan fetvaları, bütün memleket
te (veya bütün ülkelerde) istifade edilmesini bir maslahat olarak gördü
ğü için, el-Feraidii'l-behiyyefi'l-fetava'l-Hayriyye adlı bir mecınuada bir
araya getirdiğini belirtir. Mecınuanın baş tarafında bir fihrist bulun
maktadır. Müellif nüshası olduğu anlaşılan bu mecmuada fetvalar, ori
jinal fetva üslubuyla tıpkı fetva kağıtlarında olduğu gibi, "Minhu't-teu
.flk" dua (da'vet) cümlesi ve altında "Bu mes'ele beyanında eiınıne-i Ha
nefiyye'den cevab ne vechiledir ki ... " ibaresiyle başlaınakta ve m es' ele
zikredildikten sonra "el-Cevab" ibaresinin ardından, Hayri Efendi'nin
kısa "olur" veya "olmaz" gibi cevaplarının peşinden "Ketebe/ıa el-fakfr
ileylıi Teaiii Hayrf bin Aunf el- Ürgübf. Ufiye anlıüma" ibaresi yer almak
tadır. Fetvaların mesnctlerini teşkil eden Arapça kaynaklardan yapılan
nakillere de yer verilen mecmuada, muhtemelen zaman içinde ekleme
lerde bulunmak düşüncesiyle boş sayfalar bırakılmış ve bazı bölüm baş
lıkları yazıldığı halde altında fetva zikredilmeıniştir. Matbu kaynaklar
dan nakil yapıldığında. cilt ve sayfa numarası da verilmiştir. Çoğunluk
la bir sayfaya iki sütun halinde yazılan fetvalar, genelde Türkçe olmakla
birlikte bazı Mapça fetvalar da bulunmakta ve bu durumda fetva "Ma
kavlü Şeylıilislüm" ibaresi ve bir dua cümlesiyle başlamaktadır (s. 22-23
ve 66). Ancak mecmuayla ilgili sıraladığımız bu yazım üslubu, eser bo
yunca düzenli biçimde muhafaza edilmiş değildir. Hayri Efeneli'nin Ce
rfde-i İlmiyye'de yayınılanan fetvaları İsmail Cebeci tarafından "Cericle
i İlmiyyecle Yer Alan Fetvalar" adlı yüksek lisans çalışmasında derlen
miştir (istanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001).
d. Sair Ulema Monograt1an
Burada müftülük, kaclılık, müdenislik yahut fetva eınlnliği gibi görev
lerde bulunan ulemanın fetvalarını içeren mecmualar hakkında bilgi veri
lecektir. Kendilerine özgü şartlar altında ilmi ve hukuki faaliyetlerini Os
manlı coğrafyası içinele Anadolu ve Balkanlar'daki ulema ile Selim'in Mısır
seferi sonrasında Osmanlı topraklarınailhak edilen bölgelerdeki ulemaya
ait fetva li teratürü ayrı başlıklar altında ele alınacaktır.
LAnadolu-Balkan Ulemasının Fetavaları
ı. Fctauü-yz Reddiyye (Risôlctü'l-Fetüva): Muhyiddin Muhammed b. Pir Ali
el-Hanefi el-Birgivi (ö. 981/ l573). 15H
l:iB Emrullalı Yüksel. "Birgivi", Dllı. c. VI. s. 191-194. Eserin nüslıaları: Süleymaniye Ktp .. A-Tekelioğlu, nr. B52/ ı 7. 97b-JJ3a; A-Tekclioğlu, nr. 870, 92b- ı 04b vr.: H alet Efendi,
nr. H2ll. 22-2cl vr.: Çelebi Abdullah. nr. 401, 39-50 vr.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 61 (1, 1)
306 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özcıı
Muamele-i şer'iyye gibi bazı konular yanında bilhassa ibadetlerle ilgili
olarak çok tartışılan konulara ait sorulara Birgivl'nin verdiği cevapları
içeren bu risale hacmindeki eserin muhtevası Katib Çelebi'nin Mfza
nil'l-hak.fi ihtiyari'l-elzak adlı eserinde ele aldığı konularla büyük ben
zerlik gösterir. Eser de zaman zaman Kemalpaşazade ve Ebussuud
Efendi 15 ~ 1 gibi devrin ünlü şeyhülislamıarının fetvaları açık biçimde
eleştirilmektedir.
2. Szwem'l-fetaua: Selanik müftüsü Mevlana Piri Efendi, Süleymaniye Ktp.,
Amcazade Hüseyin Paşa, ıır. 243, lb-245a, müs. es-Seyyid Muhammed
b. eş-Şeyh İbrahim, ist. 1037/1627.
Mukaddiınesi bulunımıyan eserin kapak sayfasında (vr. la); bu me c ın u
ada zikredilenleri n, Çivizade Şeyhülisla.m Mehmecl b. Şeyh Mehıned'in
ınülaziıni olan Selanik müftüsü Mevlana Piri Efendi'nin kaleminelen sa
dır olan fetva suretleri (Sıwenı'l-fetaua) olduğu ve fetva sonlarında fıkıh
kitaplarından nakledilen muteber nukulü kaydetmekle çok iyi bir iş
yaptığını ifade eden bir açıklama bulunmaktadır. Fetvaların "Mes'ele
ei-Cevab" formülüyle, Kitabü't- Tahare ile başlayarak fıkıh bablarına gö
re kayeledildiği mecmuada; bu açıklamada ifade edildiği üzere, Türkçe
olan fetvaların sonlanııda Arapça nakiller verilmektedir.
3. Müfidetii'l-enam: Mehmed b. Şeyh Muslihuddin (ö. 1004/1595'clen son
ra)Hio, Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 3444, ist. 15 Zilkade 1180
(14.4.1767) Salı, vr. 1b-22a.
Müellif, Arapça olarak kaleme aldığı mukaddimede, 1002 (1593-94) ta
rihinde Malkara kadılığı görevine başladığında mahkemede karşılaştığı
meseleleri ve dostlarından gelen sorulardan muteber meseleleri, -onla
rın istekleri üzerine- fetva suretinde derleyip zeyillerine cevaplarını
yazdığım, ımıtemet kitaplardan nakillerini kayelettiğini ve nakli hangi
fıkıh metninelen veya fetva kitabından yaptığını açıkça belirttiğini ifade
eder. Kitabın telifini Sultan (III.) Murad Han oğlu Sultan (Til.) Mehmed
Han zamanında (1595-1603) gerçekleştirdiğini ve avanı ve havastan
herkesin İstifadesi için Müfidetii'l-enam adını verdiğini kaydeder. Fıkıh
IC>'I Ebussufıd Ucııdi'ye ai1 er-Red alô Fetôuü-y1 Bügi~>iyye adlı Türkçe ris~lcniıı bir niis-
11ası lııılunınaktadır (Konya ll ölge Yazımı Eserler Ktp., /\ntalya Tckelioğlu il ı laik K tp.,
ıır. Wi2/ Hi, ~J71ı- lı 2h).
ı li O B tırsalı Melınıcd Tahir nıiicJJifiıı vcfatırıı ~lfl4 (l 57(i) olarak veriyorsa cia (OM, c. IT, s.
li:l) lııı tarih eserin ınııkacldiıııesiııdc verilen bilgilerle çcli*ıııcktcdir. Eserin diğer
ııiislıaları: Siilcynı<ıniyc K tp., Yazımı llağı~lar, ıır. 1 li:i:i, 44 vr.: Millet K tp., /\li Em iri
~ry., ıır. 1 ı:;, isi. 1170/ 17Sii-S7, ı 413-l:J:l vr .. Kiitalıya Tav~anlı 7:cy1iııoğlıı İlçe Halk
Ktp., nr. IS?, ist. J07(i/lliliS, 129-llifl vr.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 61 (1, 2)
Osmalllı Dönemi Fetva Literatürü 307
kitapları sistematiğine uygun olarak derlenen kitapta, Türkçe fetvadan
sonra mutlaka kırmızı mürekkeble "nakl" kelimesi yazılarak Arapça na
kil, kaynağı ile birlikte zikredilmektedir.
4. Mufnü'l-müftf fi'l-cevab ale'l-müstefti (Fetava-yı Üskübf):ı 6 ı Üsküb müf
tüsü Yekçeşm -Kör Müftü- Üskübi Pir Mehmed Efendi (ô. 102011611),
İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 235, ist. Rebiülevvel sonları 1062 (Mart
1652 başları), mü s. Alacahis ar kadısı Re ce b b. Emrullah, 1b-243a vr.
Mukaddimesi bulunmayan eserde; Türkçe fetvalar ve müteakiben de
Arapça nakil! eri, fıkıh kitapları sistematiğine göre verilmektedir. Kütüp
hanelerdeki yazma nüshalarının çokluğuı62 ve daha sonraki literatürde
sık sık referanslarda bulunulması, eserin oldukça muteber sayıldığını
gösterir. Nitekim Ataf, Çivizade mülazımı ü skübi'nin fıkhi bilgisi ve fet
valarındaki derinliği ile meşhur olduğunu belirterek "Kenar müftüleri
nin en yetişmişi ve emsalinin en iyi örneği idi. Müftülük görevi sırasın
da verdiği fetvaları nakilleriyle derlemişti. Bu makbul mecmua fıkıh ki
tapları tarzında düzenlenip tertib edilmiş, fasıl ve bablara ayrılmıştır.
Zamanımızda hayli şöhreti ve ileri gelenler arasında vakıat ve nevazil
denli rağbeti vardır" demektedir.l63 Müntelıabat min Fetava-yı Kör
Müfti (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2319) adıyla eserden seçmelerin ya
pıldığı bir nüshası bulunmaktadır.
5. Fetava-yıAkkirmani: Ali Akkirmani (ö. 103011620-21), Süleymaniye Ktp.,
Hafid Efendi, nr. 98, ist. İstanbul24 Receb 1053 (8.10.1643), IX+1a-207a
vr., müs. Mehmed b. Hüseyin el-Kefevf; Hekimoğlu, nr. 405; TSMK, Ah
med III. Kitaplığı, nr. 842; Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, nr.
1470, 1471; Nuruosmaniye Ktp., nr. 1972.
Ali Akkirmanf; İstanbul'da öğrenimini tamamlayıp bazı medreselerde
görev yaptıktan sonra ı 000 yılı civarında, memleketi Akkiı·man'da (Ak
kerman) Hacı İbrahim Medresesi'ne müdenis atanmış ve kendisine
müftülük yetkisi verilmiştir. Ata!; onun bir çok üstün yönü bulunduğu
nu kaydeder ve muhtelif ilim daUarına dair bilgisini gösteren fetvaları
nın oldukça sağlam olduğunu, bir çok fetvasının mecmualarda kayde
dildiğini, özellikle ben c adlı uyuşturucunun haramlığına dair verdiği fet-
]bl Ke,,fii'z-zwuin, c. ll, ın. 1229 ve 1746.
ı (i2 Beyazıt Devlet K tp., Beyazıd, nr. 268, 2684, 2763, 2770, 2790, 2792; Vcliyüddin Efendi,
nr. 1468, 3S8H; Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 133; Ayasofya, ıır. 1562; Esad Efen
di, nr. 1094, 1117; Fatih, nr. 2355, 2356; Halet Efendi, nr. 122, 126; !-!.Hüsnü Paşa, nr.
:ı94; Yazma Bağışlar, nr. 20; İzmir Milli Ktp., nr. 177, 782/8, 784, 1376, 1709, 1806.
Hi:l Atfıl, I-Iodrliku'l-/iakôik, s. 552. Pir Mchmed Efeneli'nin vefatı bazı kaynaklarda ı o:-ıo
(Hi2l) olarak verilmektedir. bkz. 1-lediyyetii'l-rlri(fn, c. ır, s. 272.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 62 (1, 1)
308 TALlD, 3(5), 2005, Ş. Oze11
vanın çok meşhur olduğunu belirtir. 164 Akkirmanlı Ali Efendi'nin Türkçe
fetvalarını içeren eserdeki fetvalar, Karatay'ın Topkapı Sarayı nüshasına
dayanarak verdiği bilgiye göre, Derviş Mehmed b. Hasan el-İstanbilll ta
rafından 1040 (1630-31) senesinde toplanmış ve tedvin edilmiştir. 1 65
Eser fıkıh kitapları sislematiğine uygun olarak tertib edilmiştir.
Akkirmanl'nin fetvalan Derviş Muhammed b. Hasan tarafından da
Mecmua-ifetava (Millet Ktp., Ali Emir! Şer'i, nr. 104, ist. 105211642, lb-
437a vr.) adıyla derlenmiştir. Bu eserin mukaddimesinde belirtilcliğine
göre Derviş Muhammed 1040 (1630) senesinde kadılık (niyabet) hizme
tiyle Akkirman'a vardığında buranın müftüsü iken vefat eden Ali Efen
di'nin fetvalarını derleyip fıkıh kitapları sistematiğine göre düzenlemiş
tir. Fetvaların sonlarında Arapça kaynaklardan nakiller aktarılmaktadır.
6. Fetava: Ebü'l-Berekat isınail b. Sinanüddin Mehmed b. Hasan ez-Zill es
Sivas! (ö. 1048!1638JY'ri Adana İl Halk Ktp., nr. 60, 128 vr.
7. Fetaua-yz Bistamf: Mehıned b. Bistam el-Hoşabi el-Hüseyni el-Vani (ö.
1096), 167 istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Türkçe, nr.
989, vvr. lb-264a, müs. İbrahim b. Abdülkadir, Aydıncık şehri, ikinci ni
yabet döneminde, ist. Cemaziyelevvel 1131 (Mart ı 719).
Van doğumlu Erzurum asıllı olan Mehmed b. Bistam; eserin Arapça
olan mukaddimesinde, 27 Muharrem 1068 (5.1 1.1657) Pazartesi günü
kendisini müftülüğe atama fermanı gelince, fetvaları içeren bir mec
mua olan bu yaprakları insanların İstifadesi için yazdığım belirtir. Kita
bü't-Tahare ile başlayan ve fıkıh kitapları sisteınatiğine göre yazılan
eserde; fetvalar, "Mes'ele-el-Cevab" formülüyle verilmekte ve ardın
dan fetvanın Arapça nakli kaydedilmektedir.
8. Kitabü Fetdua es-Sfvd.siyye. Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 487, la-
174b vr., ist. 24 Şaban 1073 (3.4.1663), müs. Mehmed b. Ahmed el-Fo
çev!.
Derleyicisini tespit edemediğimiz ve mukaqclimesi bulunmayan bu
ınecmua, kapak sayfasındaki Arapça bir ibareden anlaşıldığına göre,
Şerlıu't- Tarfkati'l-Mulımnmediyye sahibine aittir. Fetvaların en önemli-
Hi4 Atai, Hadaiku'f-lwktiik, s. 639. Akkirınaııi'ııin biyografisi Ilaficl Efeneli ııüshasıııın ka
pak sayfasıııcla (vr. 1 a) i\tfıi'cleıı naklen verilnıcktecfir. Akkirınanl ve eseri hakkıncia
ayrıca bkz. Jlediyyelii'l-ririfin, c. I, s. 754; lztiiw'l-meklllt/1, c. II, s. 155. Bağciatlı isınail Paşa, Akkirınilni'ııiıı vefatını 1028 olarak vcrınekteclir.
HiS Karatay, Türkçe Yazmo/ar Kata/oğu, c. I, s. 101-102.
lri(i Şeylı Şcnısccldiıı cs-Slv{ısi'ııin kardeşidir. Bkz. Hediyyelii'l-iirifin, c. T, s. 2!fl.
]()7 Hediyyelii'l-ô.rifln, c. Il, s. 29~1.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 62 (1, 2)
r 1
Osnunılı Dönenli Fetvn Litcrntiirii 309
leri ve en sahihleri, çok kullanılan (mütedavil) büyük kitaplardan seçme
yapılarak derlenmiş. Türkçe fetvaları içeren bu derlemede, fetvaların
sonlarında kimlere ait oldukları belirtilmemiştir; fakat Osmanlı şeyhü
lislamiarına ait oldukları anlaşılmaktadır. Kitabü't-Tahare'den başlanı
larak fıkıh bablarına göre Mes'ele - el-Cevab tarzında Türkçe fetvalar
dan oluşmakta ve cevaptan sonra mutemet kaynaklardan Arapça nakil
ler yapılmaktadır. l65b'den itibaren l73b'ye kadar Mesail-i şetta başlığı
altında muhtelif konulara yer verilmektedir.
9. Fetaua: Süleyman Efeneli (ö. l0781l667)HiH, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali
Paşa, nr. 684/3, müs. Hüseyin Efendi diye bilinen Yahya b. Hüseyin b.
MuhammedH'9 , ist. 25 Rebiülahir 1087 (7.7.1676), lb-4lb.
Fetdua'nın başında (vr. lb), "Bundan aledem Mekke-i Mükerreme kaza
sından ma'zülen vefat iden merhum Süleyman Efendi sabıkan şeyhü
lislam ve müfti'l-enam olan merhum ve mağfılr leh [Hoca] Abdürrahim
Efendi hazretlerinin zaman-ı şeriflerinde (25.4.1647-18.7.1649) Belgrad
müftisi iken virdiği suver-i fetavadır ki kendi hattıyla olan mecmuadan
naklolunmuşdur" ibaresi bulunmaktadır. Belgrad müftüsü Süleyman
Efendi'nin Türkçe fetvalarının fıkıh kitaplan sistematiğine göre yer aldı
ğı bu eserde, zaman zaman klasik Arapça fetva kitaplarından nakil! ere
de yer verilmektedir. Ayrıca Ebusssuud gibi bazı Osmanlı şeyhülislam
Iarından nakledilen fetvalar da bulunmaktadır.
lO. Ecuibetü'l-kani'a 'ani'l-es'ileti'l-uakı'a: Muhammed Fıkhi el-Ayni, İstan
bul Müftülüğü Ktp., nr. 176, lb-70b.
Eserin kime ait olduğu açıkça ifade edilmiş değildir; fakat müellif, fetva
larda zilerettiği bazı tarihler ve hayatının çeşitli dönemlerinde üstlendi
ği görevler dolayısıyla kimliği hakkında önemli ip uçları vermiştir. Bir
çok fetvada; Edirne, istanbul ve İzmir'de meydana gelen olaylara ilişkin
verdiği cevaplardan söz etmektedir. 1130 (1718) tarihinde Edirne fetva
HiS Silifke'nin Aynalılar küylindendir. RebiüHllıir 105fl'de (HAS) J3elgrad müftüsü oldu. Mısır kadılığından 1 Mııharreııı ı 077 (4. 7. ı GCiG) tarihinde göreve başlamak lizere Mckke kadılığına atandı. Hacdan sonra Mekke'de kalmayıp istanbul'a geldiği için azledilcli (Hebiülcvvcll07H 1 Ağustos 1667). Cemaziyelevvell 07H'de de (Ekim 1667) ve
fat etti. ilk. Şeylü, Vekayiii.'l-fitdclô, c. 1, s. 341-342,612.
ı li9 Mecmuanın başında (vr. la), "ll u mecmuanın ınüşteınilatı bilcümle mağfür lelı ll 12 (1700) senesi evailinele Belgract'da hakimü'ş-şer' iken vefat iden Yahya Efeneli merhüınun hattı iledir. Kütüh-i fıkhiyyeclen milellefat-ı kcsire tahririne muvaffak olınu~ idi" deııilınckteclir. Mccınuada Ebü'l-Ablıas cn-Natıtl'ııin Ciimletii'l-alzkc7rn (nr. li!l4/ ı, ı lı-24b) ve Sal51ıııddiıı lı. Muhyiddin b. Şeınsecldiıı Muhammedel-Gürani clHaııetl el-Kfıcliri'ııiıı M ur /abii.'r-rızdff mamıbi"l-kazô (nr. liB4/2, l b-89b) adlı eserleri bulıınmaktadır.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 63 (1, 1)
310 TAL!D, 3(5}, 2005, Ş. Özen
emini, bu tarihten itibaren de İstanbul'da reisülmüsevvidin ve Yenişe
hirli Abdullah Efendi zamanında da fetva emini olduğu anlaşılmakta
dır. ı lo Müellif, fetva enı!nliği görevini iki kez üstlenmiştir. 1142 yılında
İstanbul'da fetva emini bulunduğu sırada, Şeyhülislam Yenişehirli Ab
dullah Efendi'nin el-1-!ulılsa'ya muhalif olarak verdiği fetva (vr. 20b) ile
Ebussuud Efendi'ye ımıhalif olarak verdiği fetva yı -kendisinin tertib et
tiği- Belıcetii'l~fetavıl'ya kaydettiğini belirtir (vr. 67'den sonra araya ko
nan sayfanın arka yüzü; ayrıca bkz. 5la). Eserin son satırında ise, ken
disinin 1143 (1730) yılında İzmir kadısı olduğunu ifade eder. Şu halde
Behcetü'l-fetılua'yı Mehmed Fıkh! el-Aynl'nin tertib ettiği ve ll43'te da
İzmir kadısı olduğu bilindiğinem göre, bu eserin ona aidiyeti açıktır.
Bazı fetvaların sonlarında cevap verirken, kitaplma müracaat etmediği
ni ve daha sonra temize çekerken kaynaklara müracaat edeceğini be
Jirtmcsi; bu çalışmanın, lemize çekilmemiş bir müsvedde olduğunu
göstermektedir. Ayrıca her ne kadar fetvalar, "süile-ecabe" formülüyle
verilmiş olsa da müellifin bir çok fetvanın cevabında doğrudan kendisi
ne atıflarda bulunması sorulara muhatap olanın Mehmed Fıkh! Efendi
olduğunu göstermektedir. Nitekim mukaddimede, kendisine sorulan
sorulara bu üslupla cevap vermeyi kendisinin icat etmediğini, daha ön
ce bir çok alimin verdikleri cevapları derlediklerine örnek olarak bazı
alimierin isimlerini sıralamaktadır. Devrin ulemasının farklı görüş ve
düşünüşlerinden de söz edilen eserde, bazan da şeyhülislam fetvası, Ali
Efendi örneğinde olduğu gibi, yanlış olarak nitelenmektedir. Müellif,
mukaddiınede, bu eserde bütün kitaplarda ve muhtasarların çoğunlu
ğunda bulunmayan nadir meseleleri ve meydana gelen hadiseler konu
sunda ihtiyaç duyulan! arı; esalılı, alwıl ve mulıtılrli'l-fetuıl olanları zik
rettiğini ve eserini el-f-! ideiye'nin sistematiğine uygun olarak tertib etti
ğini belirtir. Muhammed Fıkhi Efendi'nin vukua gelen bir çok mesel e ile
(ua!czatil'l-fetuıl) ilgili olarak mezhep kitaplarında açık bir nakil bulun
madığını söylemesine karşın fetva vererek görüş bildirmesi müellifin
mezhep içindeki konumu göstermesi yanında modern zamanlarda
onun yaşadığı dönemle ilgili oluşan ictahad-taklid tasavvurunu sorgu
lanır kılmaktadır.
ll. f<etıluıl (es-Sualue'l-cePdb mine'l-feti'wa): Muhibbi-zacle Feyzullah b. Re
ceb el-Ankaravi: (öl. 116211749), istanbul Üniversitesi MerkezKtp., Na-
170 I<rş. Düzenli, "Meş\lıat r:cıvfıları", s. 123.
171 Melııned Fık:lıl Efendi ll Zillıicce 1 BB'de (10.8.1726) Melııned Selim Efendi'nin ve
fatı üzerine fetva em\ııliği gürevine atandı. 1 Muharrem 1143'te (17. 7.1730) İzmir kaclısı oldu. Bkz. ~cylı\, Vekayiii'l-fıtdalii, c. II-lll, s. fil4 ve 727.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 63 (1, 2)
Osmmılı Dönemi Fetva Li teratürü 311
dir Eserler-Arapça, nr. 918, ist. 16 Cemaziyelewel 1175 (13.12.1761),
ınüs. Ahmed b. Mehmed 1b-77a vr.; Milli Ktp., Çankırı İl Halk Ktp., nr.
166, nr. 88 vr.
Müellif Feyzullah b. Heceb Ankara müftüsü iken, muteber kitaplardan
isimlerini tasr.ih eelerek seçtiği soru ve cevapları tahrir ettiğini belirtiyor.
Arapça olan kitapta "süile-ecabe" formülüyle sorular verilmektedir.
Günümüzdeki, bir koııuyu sorularla öğretmek üzere yazılan eseriere
benzemektedir. Kitabii'l-ilm bölümüyle başlamakta ve fıkıh kitaplan
sistematiğine uygıın olarak da Kitabü't-Taharet ile devam etmektedir.
Fetvalar, Arap uleınasının fetvaianna benzemektedir.
12. Fetaua-yı Rıza: Naki'blileşraf es-Seyyid Muhammed Hıza b. Ahmed el
Kırım! (ö. 116911755), Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 3534, lb
J 65b ve nr. 2368; Süleymaniye K tp., Es ad Efendi, m. ı lll; Hafid Efendi,
nr. 100; Hüsrev Paşa, nr. 113; Serez, nr. 1159, 1514; Beyazıt Devlet Ktp.,
Veliyüddin Efendi, nr. 1496; istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir
Eserler-Türkçe, m. 1371; Hacı Selim Ağa Ktp., Hacı Selim Ağa, nr. 436.
Eserin Türkçe olan mukaddiınesinde kendisinin ınüftü ve kadı olduğu
nu belirttikten sonra, nakli ile vaki olan fetvalan düzenli biçimde yazıp
problemle karşılaşıldığında müracaat kolay olsun diye ekserinin nakli o
dönemde çok kullanılan, ulema ve kadıların çoğunluğunun ellerinde
bulunan el-Hidaye, ed-Dürer ve Şerlıu Mecma'i'l-balıreyn adlı eserler
den alıp yazdığım belirtir. Ardından müellif, adı geçen eserler dışında
kitaba kaynaklık eden elli civarında eserin ismini sıralamış ve diğer sa
hip olduğu fıkıh kitapları, metinler ve şerhterin her meselede araştırıl
clığıııı ifade etmiştir. Eser; Arapça kitaplardan tercüme yoluyla oluştu
rulmuştur, fakat Şeyhtilislam Yahya Efendi'nin fetvaianna da yer veril
miştir. Sayfa kenarlanııda Arapça nıık(ll bulunmaktadır.
13. Balırü'l-fetavô: Kadızade Muhammed Arif b. Muhammed el-Erzurum!
(ö. ll 7311759-60), 172 Süleymaniye Ktp., Hami diye, nr. 605, müs. Ahmed
b. Muhammed b. Ahmed, ist. 1168 yılı Heblülewel sonları (Mart 1755
172 1 Jerliyyelii '1-rJrifin, c. ll, s. :o:ı:ı. Müellit1ıı hayatıncia yazılan en eski nüslıalarclan biri istanbul O niversitesi Mcrkc7. Ktp., Nadir Eserler-Türkçe bölümünde (nr. 1507, Erzurum, ist. ll (j(i) bulunm;ıktadır. Eserin diğer bazı nüslıalan: Beyazıt Devlet K tp .. Veli
yüddiıı Efendi, nr. 140B: Tire K tp., Diğer Vakıtlar, ıır. 2B3; Diyarbakır il Halk Ktp., nr. ı 12~): Bursa inebeyYazma Eser Ktp., Urhan Camii Koleksiyonu, ıır. 54~): Milli Klitüp
lıane llaşkaıılığı, Nevşehir Orgüp '1\ıhsin Ağa İlçe Halk K tp., ıır. 27B vr.; Kastamonu il l laik K tp., nr. :ı~ BS. KJtilı Çelebi' nin, müellifini zikretmeclen sadece ismini kaydetti
ği llahrıi.'I-Jetôuô (Ke,l:fii ·::-zwııill, c. I, m. 225) bu eser olamaz. Zira Kadızade el-Erzunııni, Kati lı Çelelıi'den çok sonra yaşamıştır.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 64 (1, 1)
312 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Öze11
ontaları), Erzurum, 1h-358a vr.; H. Hüsnü Paşa, nr. 387, müs. Muham
med, ist. 17 Safer 1172 (20.10.1758), Şam, 1b-367a vr.
Halep kadılığı payesiyle Erzurum müftülüğü görevinde bulunan Kadı
zade Muhammed Arif Efendi; müftülüğü sırasında otuz yıla yakın bir
süre içinde, bazı fetvalan (vakıatü'l-fetva) ve başka bir kısım meseleleri
bir mecmua içinde düzensiz biçimde derlemiş. Daha sonra, öğrencile
rinden biri, 1161 (1748) yılında bunları temize çekmiş ve böylece büyük
bir mecmüa meydana gelmiştir. Kadızade'nin, bu mecmuaya, sonraki
tarihlerde başka bazı fetvalan da ilave etmeyi planladığı kendi ifadele
rinden anlaşılmaktadır.
Önce Türkçe olarak fetva kaydediliyor, ardından Arapça nakil yapılarak
kaynak belirtiliyor. Doğrudan Arapça kitaplardan fetvalar da nakledil
mektediL Ayrıca sayfa kenarlarında da fetvalar ve nakiller bulunmakta
dır. Daha çok Ali Efendi Fetava'sından nakil yapılmakla birlikte Ebussu
üd Efendi, Yahya Efendi, Minkarızade Yahya Efendi, Fetava-yı Ataiyye,
Abdullah Efendi'nin Behcetii'l-fetava, Müeyyedzade, Katib Çelebi'nin
Mfzanü'l-hak (vr. 274a-b), Surretü'l-fetdva, Zübdetü'l-fetaua ve sonla
rında (vr. 356b-357b) 1-fizanetü'l-mz~ftfn adlı eserden elgaz bahsi nakle
dilmektediL
14. Fetdua-yı Ebılbe!ci1~ Fet va emini Tokatlı Ebübekir Efendi ( ö. 1179/1765-
1766), TSMKYeniler Kit., nr. 2401,42 vr.
Ebübekir Efendi'ninJetvalarını içeren bir eserdir. m
15. Semhatü'l-ebrar fi beyani gumüzi'l-esrdJ~ Hasan b. Ali el-Kayseri (ö.
118111 767), l74 İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 384, ist. He ce b 1227 (Tem
muz 1812), 1b-575a vr.; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 719, 388 vr.
( Semhatü 'l-fetdua).
Birinci nüsha, Seyyid Hiifız Mehmed b. Ahmed el-Gedüsi tarafından
tertib edilen müellif hattı nüshadır. Gedüsi'nin kendi hattıyla olan bu
Semhatü'l-ebrar Fetduası nüshasını; fetva emini bulunduğu sırada, mü
sevvidlerin müsevvid odasında kullanmaları için vakfettiğini ifade eden
bir kayıt bulunmaktadır (v. la). Dürrizade es-Seyyid Abdullah Efendi,
nüshanın ilk sayfalarından birinde, bu kitabın kendisine sunulduğunu
ve eseri ineelediğini belirtir. Kitabın vakıatı cem eden muntazam bir
eser olduğunu; müretti bin, fukahanın kitaplarını araştırıp imamlanmı-
173 Kanıt ay, Tiirkçe Yazma/m· Kmaloğı.t, c. I, s. lO ı. Elıülıckir ct-Tokadi'nin Ravzatü 'l-ku
dlir /le hadfkütii'l-fel!zi {1(''11.-ll.edit adlı bir eseri daha bulunmaktadır. Bkz. Hediyyetii'lôrifin, c./, s. 241.
174 f!ediyyetii'l-ôrifln, c. I, s. 299; OM, c. I, s. 259-ZGO.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 64 (1, 2)
Osmmılı Dönemi Fetva Litemtiirü 313
zıngörüşlerinin en sahih olanını alarak her meseleyi yerli yerine koydu
ğunu ifade eder ve mürettibe teşekkür eder. Devammcla, Mehmed Arif
Efendi ele, kendisine arzeelilen bu eserin büyük ~Uimler katında kabule
layık bir eser olduğunu belirterek mürettibine teşekkür eder. Abdurrah
man b. İsmail b. Mustafa el-Akif ele, bir sayfalık bir takriz yazar.
Müellif Hasan b. Ali'nin mukaddimede belirttiğine göre; kendisi, Dür
rü'l-bilıar şerlııı Mülteka'l-eblıw·ı75 adlı eserini tamamlaymca, el-H ula
sa, et- Tatarlıaniyyeve el-Bezzaziyye gibi muteber fetva kitaplanndan ve
el-Minalı (Minalıu'l-ga[far). el-İhtiyar ve et-Tebyfn gibi müteclavil şerh
lerden az bulunur meseleleri ve meşayihin fetva kitaplannda ihmal et
tiği sık vukua gelen meseleleri içeren bir kitap derleyip daha geniş kitle
lerin kullanımı için Türkçe'ye tercüme etmeyi düşündüğünü belirtir.
Böylece mütedavil kitaplarda bulunmayan ilave meseleler yanında
meşhur fetvalan kapsayan bir eser meydana getirdiğini söyler ve eseri
ne Semhatü'l-ebrar fi beyani gumüzi'l-esrar adını verdiğini belirtir. Bu
eseri yeniden tertib eden Seyyid Hafız Mehmed el-Gedüsl ise; bu ımı
kaddimenin devamına yazdığı açıklamada, Semlıatü'l-ebrar'm, gerçek
te geniş kapsamlı ve aranan meselelerin bulunduğu hoş bir mecmua ol
duğunu, fakat kitap bölümlerinin az, meselelerin derlerneyi yapanın ta
yin ettiği mesail-i şettô (muhtelif meseleler) başlığı altmda dağınık hal
de bulunduğunu ifade eder. O nedenle, adı geçen mecmuanın fasıl ve
bablarını genişletip mevcut olan makbul meseleleri münasip yerlerine
yazmak suretiyle tanzim ve tashih ettiğini, ayıklamalar yaptığını ve na
killerini asıllanyla karşılaştırdığmı belirtir. Klasik fıkıh kitapları sistema
tiğine uygun olarak hazırlanan mecmuada, önce Türkçe olarak tanzim
edilen mesele soru-cevab şeklinde verildikten sonra Arapça metin
nakledilmekte ve metnin sonunda naklin yapıldığı kaynağın adı veril
mektedir. Zaman zaman Osmanlı şeyhülislamiarının fetvaianna da yer
verilmiştir. m; Eserin, kendisinden sonra hazırlanan mecmualara kay
naklık ettiği görülmektedir. 177
16. Fetdua-yı Alımediyye .fl şerf'ati'l-Mulıamnıecliyye: Mostar müftüsü Ah
med b. Muhammed e!-Mostar! (ö. 119011776) Süleymaniye Ktp., Kasi-
175 Dört ciltlik bu eserin bir ııüslıası Beyazıt Devlet Ktp., Vcliyüddin Efendi bölümünde bulunmaktadır (nr. 12:l~l-ı242. l.c. 545 vr., 2.c. 52fl vr., ;ı.c. 33ll vr., 4.c. 5Ci2 vr.). Kayserl"nin Tuh(e adlı bir eseri daha bulunmaktadır (Dr. Emel Esin K tp., ı b-20a vr.).
ı 7li Yahya Efendi, Ebussufıd Efendi, Ali Cemali Efendi gibi şeyhülislamiardan yapılan hazı fetva nakilleri için bh. vr. ıG7a-b, l7fla, 477b, 482a, 4U3a-b, 4B9a, 490a; I'elitiidii"/
Pel!tiri"den bir nakil için bkz. vr. 480a.
J 77 Semhatii"l-ebrti1'dan bazı iktihaslar için bkz. Hafız Mehmcd el-Gedüsi, Netfcetü"l-fe
taua, s. :ı47, 349, 35ı, •ı,n, 409, 4ıo, 441, 474,482,495, 519, 620.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 65 (1, 1)
314 TALI D, 3(5}, 2005, Ş. Ozen
decizacte, nr. 290, müs. Sohta Abdullah b. Mustafa Efendi Monlavi, ist.
Rebiülevvel 1186 (Haziran ı 772), VII+ıb-226a.
Mukaddimesi bulunmayan ınecmuadaki fetvalar Türkçedir. Fıkıh ki
tapları sistematiğine giire kaydedilen fetvalardan sonra Arapça nakil ve
naklin yapıldığı kaynak ve bölüm adı verilmektedir. Osmanlı kanunna
melerindende nakil bulunmaktadır (vr. ı98a). Sayfa kenarlannda bazı_
Osmanlı şeyhülislamları ile Saray Bosna, Mostar, Akhisar, Blagay müf
tülerine ait bazı fetvalar zikredilmiştir. Türkiye kütüphanelerinde fazla
yazma nüshası bulunmayan bu eserin Sarayova Gazi Hüsrev-Begova
Kütüphanesi' nde on civarında yazmasının bulunması, ı?H Balkan müs
lümanları arasında oldukça muteber sayıldığının bir alameti olarak gö
rülebilir.
ı 7. c!-Feudidli'l- 'aliyyc mine'l-mesftili'ş-şer'iyye (Fetaua-yıAli Nisar'i): Ali eıı
Nisarl (ö. ı 110/1698), m Süleymaniye K tp., Yazma Bağışlar, nr. 278, vr.
6- ı33a, m üst. Muvakkaten İznik ka dılı ğı yapan Bozakizade Feyzullah b.
Seyyid Mehıned b. Seyyid Mahmud, ist. lı45 Ceınaziyelahir sonları
rı 732 Aralık ortaları).
Mecmuayı derleyen kişi; 180 kitabın Arapça ınukaddimesinde, aynı za
manda babası da olan Kayseri müftüsü Alaeeldin Alien-Nisari'ye ait ve
onun kendi el yazısıyla kaleme alınmış fetvaları tertiblediğini ve el-Fe
uaidii'l-aliyye mine'l-rnesaili'ş-şer'iyyeti'l-cariye adını verdiğini söyler.
Bazı meselelerin sonunda; cevap şeklinde olmasa cia, babasının el yazı
sıyla olan bazı faideleri ve geçmiş ulemanın fetvalarıııı ( nukül) da ekie
diğini belirtir. Fetvalar Türkçe'dir ve "Mes'ele-el-Cevab" formülüyle
verilmektedir. İlk bölümde; tefsir, esma-i hüsna, vahiy, hadis, peygam
berlerin haberleri, sahabe ve tabiinin haberleri gibi konularla ilgili fet
valar yer almaktadır. !\rdından, Kitabü't-Taharet'den başlayarak fıkıh
bablarına göre fetvalar verilmektedir. Kitabın sonlarında yer alan Hati
metü'l-Kitab başlığını taşıyan kısımda (vr. l20b-l33a), "Faide" ve "ini
ele" başlıklarıyla bir çok şeyhülislam ve taşra müftüsünün fetvasına yer
verilmektedir. Fetvalar hakkında bazı açıklaınalarda bulunulmakta ve
zaman zaman da eleştirilmektedir.
1 ?B Niislıalar hakkında bilgi için bkz. Dolmıca, Kaıaloı;, c. ll, s. llOti-Hl :ı.
17'1 Kcıyseri ınüf!Liliiğii yaptı. istanlıul'a ~elcli ve burada vefat etti. Bkz. !lediyyerii'l-ôrif7n, C. J, S. 7ti4.
ı BO Kitabın Sarayova (;a7.i ll iisrcv-Begova Kütüphanesi'nde bııluııaıı ııüshasıııııı da "Kayseri müftüsü es-Se yy id Melııned Efendi'nin pederlcri Ali N isiiri Efcncli('nin) ift<l
cylcdigi fetva! arı, oğluıncrlıüm Melımed Efendi cem' ve tedviıı eylecligi ( ... )" ~eklin
de bir kayıt bulunmaktadır. Bkz. Dobraca, Katalog, c. II, s. 79(i.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 65 (1, 2)
Osına1ıl1 Döııcmi Fetva Litcmt.ürü 315
18. Fetava-yı Feraiz: Derviş Muhammed IMehmed] b. Hasan Bilad!ki, Sü
leymaniye Ktp., Carullah, nr. 965, ist. 8 Şaban 1120 (22.10.1708), 1b-
134a.
Ferağ kaydından 18 Zilkade 1118 (21.2.1707) tarihinde tamamlandığı
anlaşılan bu Türkçe eserin mukaddimesine göre müellif bir müddet fe
raiz erbabı ile birlikte bulunduğunu ve bu sırada bir kaç bin ınesele tas
lı Ib edip eseri 21 fasıl üzere düzenleyip Fetduli-yı Peraiz adını verdiğini
belirtmekte ve ardından tek tek 21 faslı sıralaınaktaclır. Mesele başları
(Mes'ele kelimesi zikredilıneksizin) kırmızı ile çizilmiş ve cevaplar el
Cevab kelimesi ile başlanılarak verilmiştir.
19. Fetaua: Müftü Zeyni Efendi (1159/l746'cla sağ), Konya Bölge Yazma
Eserler Ktp., Burdur İl Halk Ktp., nr. 1475, 1b-14b arası. Bu fetva kitabı
ınanzun1dur.IB 1
20. Sefinetii'l-fetaua: Abdurrahman Efendi b. Hacı Mustafa el-Erzurum! (ö.
1225/ 1810), istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 169, ist. 30 Cemaziyelahir 1254
(20.9.1838), müs. Ali b. Ahmed b. Abdülkerün el-Ofi el-Paçani; İstanbul
Müftülüğü Ktp. nr. 394; Süleymaniye Ktp., H. Hüsnü Paşa, nr. 331; Yaz
ma Bağışlar, nr. 2266; Harput ve Eski Halkevi, nr. 270; İstanbul Üniver
sitesi Merkez K tp., Nacl ir Eserler-Türkçe, nr. 1187; Kütahya Tavşanlı Zey
tinoğlu İlçe Halk Ktp., ıır. 153.
Erzurum müftüsünıjn oğlu olan Seyyid Hacı Abdurrahman, lfl2 21 yaşın
da Erzurum müftüsü olmuştu. Müftülüğü sırasında kendisine sorulan
fetvaları malıfazasında biriktirmiş ve bunların tekrarlarını çıkararak bir
fetva kitabı şeklinele tertib etmek istemiş. Bu işe başladıktan sonra, Sul
tan Selim b. Sultan Mustafa tarafından Erzurum kadılığına atanmış.
Tam bir yıllık örfi süresini doldurduktan sonra, Kudüs payesiyle aynı
şehrin müftülüğüne tekrar atanmış ve fetva kitabını bu görevi sırasında
tamamlamıştır. Müellif, ferağ kaydında 1216 (1801) senesinde eseri te
mize çektiğini ve bu temize çekme işi tamamlandıktan sonra, Sultan Se
lim b. Sultan Mustafa tarafından vezirlik görevine atandığını belirtir (vr.
268a). M Li el lif, her bir Türkçe fetvasını zikrettikten sonra, konuyla ilgili
ı H1 Türkiye 7örlu Yaznzalor Kata!op;u: Burdlll; Niyazi On ver ve öte. (yay. haz.), Ankara: Kültlir Bakanlığı, 2000, c. 1, s. 501-502.
ı B2 Aile kütüğünii şu şekilde sıralamaktadır: Scyyicl Hacı Abdurrahman b. Kudüs payc
siyle Erzurum müftüsü olan Seyyid Hacı Mustafa b. Kudüs payesiyle Erzurum kadı sı
Muhammed I lalıih lı. Erzurum müftüsü Seyyid Hacı Mchmcd- kil [ocaın Şeyhülislam-ı şe h id Fcyzullah Efendi'nin babasıdır- lı. Scyyicl Habilı Muhammed Efendi lı.
Scyyid Şeyh Pir Mulıanııııcd ki eş-Şeylıü'I-Esvccl (Kar<ı Şeyh) diye bilinir· el-Karalıa· ğl el-I lascııi (baba tarafından), el-I lliscynl (ana ve baba tarafmda n).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 66 (1, 1)
316 TALI D, 3(5), 2005, Ş. Özen
muhtelif mutemet kaynaklardan Arapça nakiller yapmakta ve ayrıca
şeyhülislamiardan Ebussuüd, Çatalcalı Ali Efendi, Zekeriyazade Yahya
Efendi, Minkarizade Yahya Efendi, Yenişehirli Abdullah Efendi ile baba
sı Erzurum müftüsü Şeyh Mustafa'nın fetvaianna ve Osmanlı kanunna
melerinden bazı kanunlara da yer verir.
21. Risiiletü't-Tenkilz ve't-tehzib (et- Tenkih ve't-tehzib li-Risiileti Şiiniziide):
Naklbüleşrfıf Şanizilde es-Seyyid Mehmed Ataullah b. Mehmed Sadık
(ö. 1242/l826),ııı:ı Süleymaniye Ktp., İzmir, nr. 272, ist. 23 Rebiülahir
1219 (1.8.1804), 1b-14a; Esad Efendi, nr. 588; Bağciatlı Vehbi, nr. 2054.
Bursalı Mehmed Tahir'in Osmanlı fetva kitapları arasında zikrettiği ve
Tenkflı adıyla Şanizilde Mehmed Sadık Efendi'ye (ö. 123211817) 184 nis
pet ettiği 185 risalenin başında (vr. lb) "Hazihi ınesailü fıkhiyye li-Şani
zade" ibaresi bulunmaktadır. Mukaddimesinde belirtilcliğine göre, eser;
-Medine kadılığı esnasında vefat eden- Şanizade Melııned Sadık Efen
di'nin, Ali Efendi Fetduası'nın Kitabü'l-Vekalesi'nde18fi borcu kabz et
nıeyevekil olan kişinin, müvekkilinin vefatından sonra yemini ile tasdik
olunduğuna fetva verildiği halde, Belıcetü'l-.fetiiuii'da "yemini ile tasdik
olunınayıp beyyine lazımdır" şeklinde bir fetvanın verilmesinin !H? bir
hatadan kaynaklandığını açıklamak amacıyla, Türkçe bir risale kaleme
alma isteği sonucunda oluşmuştur. Ayrıca risalenin sonunda, Belıcetii'l
fetiiuii'mn bir kaç başka yaniışına daha işaret edilmiştir. Mehmed Atfı
ullah Efendi, zikredilen meseleyi hal ve izah eden ve bir çok önemli bil
giyi içeren bu risaleniıı anlaşılması güç olduğu için daha anlaşılır hale
getirmek üzere risaleyi yeniden düzenlediğini belirtir.
22. Fetavii-yı Giridi: Ali Şükr! Kandiyevi (ö. 125711841).
Girit'in Kandiye kasabasından olan Ali Şükr! Efendi, tahsilini tamamla
dıktan sonra memleketine dönmüş, müdenislik ve ıni.iftülük görevle
rinde bulunmuş ve burada vefat etmiştir. Verdiği fetvalan iki büyük cilt
halinde derlemiştir. Ayrıca bir de, fetva kitabı telif etmiştir. Bursalı M.
Tahir, bunları ve daha başka eserlerinin tamamıııı İzmir'de gördüğünü
kaycleder_lBH Süleymaniye Kütüphanesi'nin Harput bölümünde nr.
2B3'cle (X+lb-239b) kayıtlı eserin kapak sayfasında (vr. la), -kurşun ka-
ı lU !lerliyyeıii'l-rlrifln, c. Il,;, :1[12-:lf>:ı.
1B4 flerliyyelii'l-rJrifln, c. 11, '· 3!1B-3!19.
ı B5 OM, c. IL s. fi3. Vefat tari lı ini, !204 (ı 7B9-90) olarak vermektedir.
lBfi Kr~. Fetlwô-yı Ali U(imdi, c. ll, s. ll.
lll? Behcetii"/-fetrluü, s. :wı.
ı BB OM, c. I, s. 370 ve c. ll, s. ri: ı. Bursalı; ilk yerde Ali Şiikrl Efendi'nin vefat tarihini 12!17,
diğer yerde ise 1207 (17~l2) olarak vermektedir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 66 (1, 2)
Osmanlı Dö1ıemi Fetva Literiltiirii 317
lemle- Ali Şükri ibaresi bulunmakta ve katalogcia bu zata nispet edil
mektir. Aynı yerde, kitabın orijinal ismi olarak "Haza Kitübü Fetduti-yı
Ali Efendi" yazılmıştır. Sabık Lazkiye kadısı Mustafa b. Mahmud Efeneli
tarafından 3 Şevval 1127 (2.10.1715) tarihinde istinsah edilen nüsha,
Çotalızade Hacı ibralıiın Ağa b. Büyük Mehmecl Ağa tarafından Har
put'da yaptırdığı Dershane'ye 1246 (1830) yılında vakfedildiğine dair bir
kayıt taşımaktadır. Eserin istinsah tarihiyle Ali Şükrl Efendi'nin vefat ta
rihi arasındaki büyük fark, bu nispetin doğru olmadığının açık göster
'gesidir. Öte yandan, yaptığımız karşılaştırma sonucunda, eserin Çatal
calı Ali Efendi'nin Fetr7vd'sının Arapça nakiller içermeyen bir nüshası
olduğu anlaşılmıştır.
23. Fetdua-yı Abdiisselam Efendi: Mardin Müftüsü Abdüsselam Efendi (ö.
1259/1843l.ıH9 Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu ilçe Halk Ktp., nr. 154,
399vr.
24. Mecmüa-i Fetava (Mecmüatii'l-fetava): Müftü Ömer Şevki b. Mehmeel
el-Mardin! (ö. 126811852). Bursalı Tahir Efendi; bu eserin, Marelini'nin
ınüftülük zamanında verdiği fetvaları içerdiğini belirtmektedir. 1 ~10
25. Beyanat-ı Fetava-yı Örneriyye fi't-tardikı'l-aliyye: Dağıstani Hafız Ömer
Ziyaeeldin Nakşibencli (ö. 1339/l920]l9l, Edirne: Vilayet Matbaası, 1301.
Edirne ikinci Ordu Alay müftülüğü, İstanbul müderrisliği, Malkara ve
Tekirdağ kadılığı yapan Dağıstan]; Arapça olarak kaleme aldığı mukad
dimede. fıkıh kitapları. hadisler ve ayetlerden topladığı fetva suretlerini
Arapça bilmeyenierin anlamalarını sağlamak için Türkçe olarak yazma
nın münasip düştüğünü belirtir. Ancak eserdeki açıklamalar Arapça'clır.
Eser, irfan Gündüz ve Yakup Çiçek tarafından Tasauuuf ve Tarikattarla
ilgili Fetvalar adıyla sadeleştirilip Arapça nakilleri Türkçe'ye çevrilmiş
tir (İstanbul: Seha Neşriyat, 1984).
26. fetua Süretleri: Leblebicizade Müftüzade Ahmed Feyzi b. Ali Arif el-Ço
rum] (ö. 132711909). Çorum il Halk Ktp., nr. 1674, 103 vr.
Bursa lı M. Tahir, Çonıın müftülüğü yapan ve bu görevde iken vefat eden
Ahmed Feyzi Efendi'ni n meşhur Fetnun-yı Hdmidiyyc'nin nakillerini ele
yazdığım belirterek. eserlerinin bir listesini vermektedir. 1 ~12
uı;ı 1/ed(yyeUi.'/-ôrifln. c. I, s. 572; OM, c. ll, s. (i3.
ı 'JO 1-/erliyyel{i.'/-rlrifin, c. 1, s. fl02: OM, c. 1, s. :lB2, c. ll, s. (i4.
ı '1 ı Yusuf Ziya Binatlı, "Dağıstfıııl, Ömer Ziy::ieddin", LJİ/\, c. Vlll, s. 4CHi-407.
1 '12 OM, c. !, s. 250: ayrıca lıkz. 1-Iediyyetii.'l-dri(Tn., c. 1. s. EFi.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 67 (1, 1)
318 TALID, 3(5), 2005, Ş. Oze"
27. Fetava-yı Şerife: Akşehir Müftüsü Seyyid Mustafa Veliyüddin, Konya Ak
şehir İlçe Halk Ktp., nr. 222, 228 vr.
28. Fevaidü'l-fetava (Fevaid-ifıklıiyye Mecmüası), Reşld Efendi, nr, 266, lb-
230a.
Fıkıh kitapları sistematiğine göre Kitabü't-Taharat ile başlar. Mukaddi
nıesi bulunmayan eser, Türkçe fetvaları içerir. Müellif ya da derleyeni
hakkında, fetvaların kime ait olduğu hususunda hiç bir kayıt da bulun
mamaktadır. Sadece vr. l63b kenarında küçük bir açıklamadan sonra
"ve fı zamanina (. .. ) li-ınuharririhl Tarakçızade" ibaresi mevcuttur. Bazı
sayfa kenarlarında Ebussuud ve Yahya Efendi fetvaları naklediliyor. Fet
valardan sonra Arapça nakil zikredilmektedir.
29. Fetava-yı Şerzfe: Hoca Şakir193 , İstanbul: Matbaayı İctihad, 132511907.
Eserin ikinci baskısı olduğu anlaşılan bu baskı Doktor Abdullah Cev
det'in takdimiyle yayımlanmıştır. II. Abdülhamid'in tahttan indirilme
sine yönelik olarak hazırlandığı anlaşılan siyasi nitelikli 16 fetvalık bu
küçük eserin başında, "Ulema-i islam - Enarallahu berah!nehüm !Al~
lah burhanlarını aydınlatsın] - taraflarından virilen Fetava-yı Şerife"
ibaresi yer almaktadır. Abdullah Cevdet'in takdiminde de "Bu fetvalar
vaktiyle istanbul'da fahrululema-yı din Hoca Şakir Efendi merhum ta
rafından Ikaz-ı müslim1n maksadıyla cem' ve tertlb ve o zaman Avru
pa'da bulunan matbaaınızda tab' olunmuşdu." açıklaması bulunmak
tadır. Türkçe fetvaların ardından Arapça kaynaklardan nakiller yapıl
maktadır.
Ayrıca kaynaklarda ve bazı kütüphane kayıtlarında şu fetva mecmuala
rının isimlerine de rastlaııınaktadır:
l. Fetua Mecm(iasz: Bosna! ı Mehmed, Afyon Gedik Ahmet Paşa K tp., 18104,
İSt., 1019/1610 142 VI.
2. Fetava: İzmir! isınail Ef'cndi, İzmir Milli Ktp., nr. 477/l, ist. 109011679,
lb-236b vr.; nr. 4 7714, 263a -275b vr.; nr. 1517, 191 Vr.; nr. 999, ı b-96b vr.
3. Risale fi'l-fetiiua: Saçaklızade Mehmed b. Ebu Bekir Maraş! (ö.
114511732) 1 '14
ı '1:1 Alıdııllalı Cevddin "v;ıktiyle istanbul'da falınılıılcıııfı-yı din Jloca Ş3kir Efeneli nıer
lıılııı" diye siiz ettiği bıı z;lt, Hıırsiilı Melıınecl Tilbir'in lst;ınlıul'Juııiıfız Şakir Alımed
Efendi adıyla tanıttığı devri n önemli fılimleriııdcn biri olan ve 1315 (1 B97) yılında vefat eden zatla aynı ki~i ol ınalıdır (OM, c. ı, s. 340-341).
ı o14 OM, c. ı, s. :lL ii.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 67 (1, 2)
Osmanlı Döneıni Fetva Litcratiirii 319
4. Fctaua-yı Alchisari: İbrahim Akhisar!. Bursalı Mehmed Tahir, Viyana im
paratorluk Kütüphanesi'nde bir nüshasının bulunduğunu kaydetmek
tedir. 195
5. Fctaua: Harp u tl imamzfıde Mehmec! Said Efenc!i. 1%
6. Fctaua: Mehmed Efendi, İzmir Milli Ktp., nr. 770, lb-33b vr.
7. İntihabu'l-fu!caha: Mustafa Said Ayıntabi (Kahramanmaraş Karacaoğlan
İl Halk Ktp., Hafız Ali Efeneli (AY), nr. 62 rEski demirbaş nr. 97J, 259 vr.)ı~ı7
8. Mecmüatü'l-mesaili'l-fikhiyyc: Abdullah (eski Manisa Kadısı), İstanbul
Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 860, 151 vr.
9. el-Mecmüatü'l-fıklıiyycfi'l-fctaua'l-Hancfiyye: Anadolu kazaskeri Kınml
zade Ahmed Reşld b. Mehmed (Ö. 1288/187l).ı~ıH
2. Osmanlı-Arap Ulemasının Fetavalan
Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sonrasında Osmanlı topraklarına ka
tılan Arap vilayetlerinde yetişmiş gerek Hanefi ve gerekse Şafilulema; Os
manlı uygulamaları hakkıııda fetvalar vermiş, görüş bilelirmiş ve eserlerin
de bunlarla ilgili yorumlarda bulunmuşlarclır. Zira fetvanın, genellikle,
güneelle ilişkili olması dolayısıyla Arap uleması, kaçınılmaz olarak kendi
ıneıııleketlerindeki Osmanlı uygulamalarıyla ilgili sorulara muhatap ol
muşlar ve sorulara ilişkin fetva vermek durumunda kalmışlarclır. Yazdıkları
eserlerele ele klasik Hanefi fıkıh li teratürü yanında Osmanlı devletinin mev
zuatına ve şeyhülislamıarının fetvaianna da atıflarda bulunmuşlarclır. Öte
yandan Osmanlı şeyhülislamları; müşkil konularda, zaman zaman Arap
ulemasına yazarak konumın ayc!ınlatılması için bilgi istemişlerdir. Mesela
elfaz-ı küfürle ilgili bir ıneselede Şeyhülislam Minkarlzade Yahya Efendi,
Hayreelelin er-Remll'clen (ö. 108111670) açıklama istemiş ve o da ayrıntılı
biçimde bir risale kaleme alarak şer'! gereğini beyan edip gönclermiştir.ı~ı;ı
ı ~ıs otvl, c. ı ı, s. (i4.
ı% OM, c. Il, s. (i4.
ı :17 Ilmsalı Mehmet! Ta lı ir, ~1ustafa Said Ayıntabi'ye Fe til va aciıyla bir eser ııispct etmektedir. Bkz. OM, c. ll, s. (i:l.
l:IB flerliyyelii'l-üri(fn., c.l, s. ımı. Vefat tarihini 127'l olarak kaydetmiştir. KırımizfıdeAhıned Hcşid Efendi'nin Kmmizürle Mccmtia.sl adıyla lıasılaıı bir eseri bulııııınaktadır (İstanbul: Tatyos llividciyan Mathaası, 1 28B/1 B7J ). İsmail Paşa'nın zikrcttiği cscrlc
ayııı olması mulıtcıneldir.
ı:l'l Şcyhi, \!ekoyiii'l-jif(/olii, c. I, s. :ın-174. Yukarıda sözü edilen ris<ilcııiıı biryazma ııiis·
lıası Reınll'nin, istanbul Müftiilliğii Kütüphanesi 3:ls numaradakayıtlı el-l'i!lr)po'IJlayriyye fi-11.e('i'l-heriyvc adlı eserinin sonuncia bulııııın<ıktadır. IJ<ılıa lı aşka konular
l;ı ilgili Yahya Efendi'nin Hayreddin cr-Rcıııli'ye sordıığıı soruların cevabı için bkz. Mewu/a, Siilcyıııaniyc Ktp., llekinıoğlıı, ıır. :ın, 2'17-:lO(i vr.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 68 (1, 1)
320 TALiD, 3(5}, 2005, Ş. Özen
Ayrıca Hayreddin er-Remll'nin Fetava'sında İstanbul'dan sorulan sorulara
rastlanmaktadır. 200 Dolayısıyla söz konusu bölgenin ulemasının fetvaları
ve hukuki eserleri, aynı zamanda, Osmanlı hukuk tarihinin önemli bir par
çasını teşkil ederler.
Maalesef, Osmanlı tarihinin Arap ülkelerindeki Osmanlı varlığı ile ilgili
önemli bir yönünü açıklığa kavuştunnakta son derece önemli kaynak nite
liği taşıyan bu eserler, günümüz araştırınalarında bu yönüyle hemen hiç
kullanılmamaktadır. Biz burada, Osmanlı'nın Arap ülkelerinde var olmaya
başlamasından sonra bu coğrafyadaki uleına tarafından verilen fetvaları
kapsayan fetva ınecınualanndan bazıları hakkında bilgi verıneden önce
Arap ulemasının fetvalarıyla ilgili bir iki hususa değinmek istiyoruz. Arap
ulemasıııın mecmualarıncla yer alan fetvalar, şekil açısından, Osmanlı ule
masının fetvalanndan önemli farklılıklar gösterir. Fetvalar genellikle "si.i
ile-ecabe" (soruldu-cevapladı) şeklinde verilmekte olup cevaplar, Os
manlı Türk şeyhülislam ve müftülerinin cevaplarına nispetle oldukça
uzundur. Zaman zaman cevaplarda geniş açıklamalar ve tahliller yapıl
makta ve geçmiş ulemadan nakillerde bulunularak fetvaların kaynaklara
da işaret edilmektedir.
ı. el-Fetaua: Ebü'l-Abbas Şehabeddin Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b.
Yünus eş-Şelebl (el-Çelebi) (d. 947/l540),20 ı Şehid Ali Paşa, nr. 1026,
lb-252b, ist. 5 Muharrem 1021 (8 Mart 1612); Süleymaniye Ktp., Muracl
Buhari, nr. 137, ist. 24 neceb 1067 (8 Mayıs 1657), lb-184a vr.
Birinci nüshanın kapak sayfasında (la), Arapça olarak, "Bu Fetaua'nııı
müellifi Mısır'da Evladu Çelebi (Çelebioğulları) diye bilinen ilimle meş
hur büyük bir aileden olan ŞeyhAhmed Şehabec!din el-Mısri.'dir" denil
mektedir. Kitabın kapağın arkasında, "Sualatün rufiat li'l-merhüm Şey
h ül islam eş-Şeyh Şi ha lıüddin Ahmed b. el -Çelebi" (Şehabedc!in İbnü 'l
Çelebi'ye sorulan sonılar) ibaresi bulunmaktadır. Eseriri girişinele (vr.
lb) ise; Şeyhülislaın Şeyh Şihabedc!in Ahmed b. ei-Çelebl'ye yöneltilen
sorular ve onun imanı-ı A'zaın Ebü Hanife mezhebine göre sahilı kabul
200 ı layreddin b. Alııııccl cr-ll.cınlf, e/-Felilua'l-llayriyye !i-tzef'i'/-beriyye, Bulak ı:ıoo/ ı mn, c. 11, s. ı 1 ve 74. ]{('ıni!, EbusSLtüd Efeneli'nin fetvasıııa rcferaııst<ı bulunmaktadır. Bkz. !\.ı;. e., c. 1, s. 4B ve 127; c. II, s. 52.
201 Necınccldiıı Muhammed lı. Muhaınınecl ei-Gazzi, e/-f(euükilıii:,-sôire lti-t/yrJni'l-rtti
efi'l-n,l·ire, Cclm111 Süleyın<lıı Ceblıfır (ne~.), Bcynıt, I'J7~J, c. II, s. ı 15-llfi; i\lıdüllıay lı. Alı ın cd ilınü '1- iınfıd cı-Haıılıeli, Çiezen'itii'z-zeltelıfi ahMri men zel tel!, Bcynıt: Danı ilıyai't-Türfısi'l-Aralıi. ts., c. VIII, s. 267 -26B. Çelebi'nin Fahrcdclin Osman b. Ali czZcylai'ııiıı (ii. 74:'1/ 1342) Tebyfn.ü'!-hakrlikfl şerili Ken.zi'd-dekrlik adlı eserine yazdığı
l/cl,1·iye mczkur cscrle lıirlikte basılmıştır (Ilulak: el-Matbaatü'I-Kübra'I-Eın1riyyc,
13 J:i- J:ll5).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 68 (1, 2)
Osmmılı Dönemi Fetva Literatürii 321
edilen görüşe dayalı verdiği cevapları içerdiği belirtilmekte ve ardından
(Süile-Edibe formülüyle) temizlik bahsinden başlarıılarak fıkıh babları
sistematiğine göre fetvalar sıralanmaktadır. Murad Buhari (rır. 137) nüs
hası ise; Çelebi'nin torunu Nureeldin Ali b. Muhammed el-Hanefı (ö.
1010) tarafından derlenmiştir ve yine onun tarafından yazılan bir mu
kaddimeyi içermektedir. Nureeldin Ali'nin belirttiğine göre; el-Kenz ve
el-Hidaye'nin tertibini esas alarak, her bölümde önce eleelesinin müsta
kil olarak cevap yazdığı fetvaları ve ardından da ona muvafık veya mu
lıi'ilif ulemanın kendi hatlarıyla olan cevaplarını kaydetmiş, fakat muha
lif mezlıeplerin görüşlerine yer vermemiş tir. Zira ona göre; Şeyh İbnü' ş
Şelebi, Hanefi mezhebinin resmi görüşlerine (nususu'l-mezheb) ve Ebü
Hanife ve iki öğrencisinin görüşleri çerçevesinde mezhep alimlerinin
ileri sürelükleri görüşlere (menkülatü'l-eimme) dayalı olarak fetva ver
miştir. Bu bakımdan esas oları; bu imamlar olduğu için, muhalif mez
heplerin görüşlerini vermeye gerek yoktur.202 Her iki nüshada da ilk fet
va İbnü'ş-Şelebi'nin, Zeyla!'nin Tebyfnii'l-hakitikfi şerhi Kenzi'd-dekaik
adlı eserine yazdığı başiyeele "fiiide" başlığı altında kayelettiği kendisine
sorulan bir soruya verdiği cevaptır.203
2. Fetliua İbn Niiceym (el-Fctaua'z-Zeyniyyefl.fıldzi'l-Hanefiyye): Zeynüdclin
ilm Ni.iceyın Zeyn b. İlırahim el-Mısr! el-Hanefi (ö. 970/1563), 204 Bulak
1322/1904 (Davucl b. Yusuf el-Hat!b'in el-Fetaua'l-Gıyasiyye'si ile birlik
te); Osman Muhammed Naüra (nşr.), Dımaşk: Mektebetü Dari'l-Fecr,
2002/1423.
Kaynaklaı·cla verilen bilgilerden anlaşılelığına göre, İbn Nüceym'in ver
diği fetvaların birkaç ayrı derlernesi bulunmaktadır. Eserin matbu nüs
hası; İbn Nüceym'in öğrencisi Şemseclclin Muhammed b. Cemaleeldin
Abdullah b. Şehabeddin Ahmed el-Hatlb et-Timurtaşl ei-Gazzi (ö.
1004/1596) tarafından derlenmiştiı· ve 1183 fetva içerınektedir. Şerused
elin Muhammed; hocasının Fetaua'smm, müfti.ilük ve kadılık görevleri
ni icra ederken ihtiyaç duyulan ve itimat edilen bazı cevapları içerdiği
ni, fakat bölümlere ayrılarak düzenlenmiş olmadığı ve o nedenle de,
aranan meseleye hemen ulaşılması güç olduğundan dolayı, fetvaları fı
kıh kitapları sistematiğine göre düzenlediğini belirtir. Fetvaları, bir dü
zen içinele vermekle yetinmeyip yeni bazı faydalı bilgilere elikkat çekmiş
ve bazı tashihlerde bulunmuştur.
202 Kr~. 1\eş/ii"::.-zun(tll, c. ll, nı. 121fL
21U Kr~. İhııii'~-~elehi. lld,,iye afô Tehyfni'f-hakriik (Zcylel'niıı Tehyfnii'f-lw.kriik'ı ile bir
likte). Ilıılak: cl-Matlıaati'ı'l-Kübra'l-Emiriyye, ı:ıı:ı, c. I, s. lO.
2114 ;\Iıınet ()zel, "i lı n Nilccyın, Zeyııiiddiıı", Dili. c. XX. s. 2:lfi-~:ı7.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 69 (1, 1)
322 TAL!D, 3(5), 2005, Ş. Özen
Katib Çelebi; fetvaların, İbn N üceyın'in oğlu Ahmed tarafından derlerı
diğini belirtir. Derlerneyi yapan Ahmed'in ifadelerine dayanarak verdi
ği bilgiye göre; babasının fetvalarını, Reblülevvel 975'den (Aralık 1557)
itibaren, sorular geldik çe peyderpey yazmış ve fıkıh kitaplarına göre dü
zenlemiş olduğu bu eserde, soru ve cevapların sayısı 400 kadardır. Bu
derleme, müellifin vefatından sonra gerçekleşmiştir.205 Ancak Ahmed,
babasının risalelerini bir araya getirdiği mecmuaya yazdığı mukaddi
mede, babasının verdiği lOOO'i aşkın fetvayı fıkıh sistematiğine göre dü
zenleyip esere, el-Fetaua'z-Zeyniyye fi fzlclıi'l-Hanefiyye adını verdiğini belirtir.2011 Alaeddin el-Haskefı (ö. 1088/ 1677) ise Timürtaşl ile İbn Nü
ceym'in oğlu Ahmed'in derlemelerini el-Cem' beynefetava lbn Nüceym
adıyla birleştirmiştir.207 Eser; her fetvanın -Hasan Re'fet b. İbrahim Rüş
di el-İstanbuli tarafından yapılan- tercümesinden sonra asıl ibaresi de
verilmiş ve Fetdua-yı ilm Nüceym (Hıılasa-i İbn Nüceynı) adıyla Türk
çe'ye çevrilmiştir (İstanbul: Yahya Efendi Matbaası, 1289).2mı
İbn Nüceym'in fetvalarının cevapları, diğer Arap ulemasının cevapları
na nispeten kısadır ve Osmanlı ulemasının fetvaianna daha yakındır.
Başta Ankara vi Mehmed Emin Efendi olmak üzere daha sonraki bir çok
Osmanlı alimi, hazırladıkları fetva mecmualarında; bu fetva kitabını, -
İbn Nüceym'in hacim! i eseri el-Balırıı'r-railc ile birlikte- temel kaynak
olarak dikkate alınış ve kitap fetvahanenin muteber saydığı mecınu
alardan biri haline gelmiştir. İbn Nüceym'in Fetaua'sından 615 kadar
fetva doğrudan, diğerleri ise kitapta zikredilen şeyhülislamiarın fetvala
rıyla aynı olması halinele cim harfi rumuzuyla olmak üzere toplam 1237
fetva Çeşmizade'nin Hulasatü'l-ecuibe adlı fetva özetleri kitabında özet
halinde tercüme edilmiştir.
3. el-Fetauii.'l-Emfniyye: Eminüddin Muhammed b. Abdülal ei-Mısri el-Ha
nefı (ö. 971/1563), 20g Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi, nr. 574, 169 vr.;
205 Ke,,Jii.'z-zumttl, c. II, ın. ı22:1.
206 Zcyııüddiıı ibıı N üceynı cl-Mısri, Resfiilıı İhn Nüceym ei-İktisôdiyye, s. 56. Oğul Alı
med'in derlemesine ait ııiislıalar için bkz. Süleymaniye Ktp., 1\ıncazacle Hüseyin Paşa, ıır. (i(i/2, :il b-HJ:1a; nı. 241/4, 83b-89a. Bkz. TIJYATOK: İsıanin ı! Siileyrnaniye Kii
ıiiplwnesi, c. lll, s. ı OH- ı 11'1.
207 Ebü'l-Fazl Mulıamıneclllalil b. Ali b. Muhammed cl-Mııracli, Arfii'/-lıeşumfi m.enue
liye fell)(i. Dunaşki',,·-,Srim, Muhammed Muti' el-Hiifız ve Riyad 1\lıdülhaınid Murad
(nşr.), Dıınaşk: Mecmaii'I-Lugati'l-1\ratıi, 1979, s. 82. I-Iaskef1'nin fctiivii ilc ilgili Muhw.mru'l-Fetfilla\-sı!fiyye adlı bir çalışınası daha lmlunmaktaclır.
20B Cizel, "İbn Nüceym, Zeynüclclin", DİA, c. XX, s. 237.
209 Mısır Sultam Canbolat'ın imaını Zeyııüddin Abdülfıl cl-Mısri el- Hanefi'nin Ualıc~li
cariyesinden cloğımıştıır. Suli ıneşrep bir zat olan Eıninücldin, Burhancdclin ct-Trfıhlusl gibi bir çok alimden fetva ve ders verme icazeti aldığı halde görev kabul etmemiştir. Bkz. Cazzl, e/-Kellriki/;ii.'s-sdire. c. 1, s. 237, c. lll, s. C5. Bağciatlı Vehlıi !'fendi ~
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 69 (1, 2)
Osmmılı Dönemi Fetva Literatiiril 323
istanbul Belediye Ktp .. Belediye, nr. 138.
Fetava Emfniiddzn, Kitabü'l-Es'ile ve'l-ecvibe fi'l-fıkh adıyla da bilinen
eserdeki fetvalar, Emlnüddin'in öğrencisi Burhaneddin İbrahim b. Sü
leyman el-Adil tarafından derlenmiş ve el-Ikdü'n-nefis limti-yulıtacu
ileyh li'l-fetva ve't-tedris (. .. fima yalıtacu ileylıi'l-müftl ve'l-kadf li'l-fet
va ve't-tedrfs) adıyla isiınlendirilmiştir.210 Mukaddimede verilen bilgiye
göre; bu mecınuada zikredilen fetvalar, bazı hakimlerin, ileri gelenlerin
ve halkın Eminüddin' e sorduğu soruların cevaplarını içermektedir. Bu
cevaplar, ınezhebin ınüfta bih görüşlere ve Hanefi mezhebi alimleri
arasında ihtilaflı olan konularda uygulamaya esas alınan görüşlere uy
gun olarak verilmiş ve mezhebinileri gelenlerine ait nakiller araştırıl
mıştır. Meseleler Süile-Ecabe formülüyle aktarılmış, ancak fıkıh kitap
ları sistematiğine uygun olarak tasnif edilmeyip tamamen kanşık bi
çimde sıralanmış olup sayfa kenarlarında fetvaların konu başlıklarına
işaret edilmiştir. Fetvalar yalnızca fıkıhla ilgili olmayıp, zaman zaman
kelam ve usul-ı fıkh ilimleri alanına giren konularla ilgili sorulara da ce
vaplar verilmiştir (mesela bkz. vr. 29a-30a, 98b).
4. Aynii'l-mü(tzli-gayni'l-mliste(tf: İbnü't-Tabbah Derviş İbrahim b. Mu
hammed ed-Dımaşk! el-Hanefi (ö. 1006/ 1597-98),211 Süleymaniye Ktp.,
H. Hüsnü Paşa, nr. 521, ist. 1013, müs. İsmail Safi b. Mustafa, İstanbul,
142a vr.; Hafid Efendi, nr. 96, i st. 1117, 74 vr.; Lala İsmail, nr. 98, 157-229
vr.; Reşid Efendi, nr. 1115, ist. 1026, 80 vr.; Süleymaniye, nr. 649, ist.
1154, 1-97 vr.; Burdur il Halk Ktp., nr. 375.
Razı olarak bilinen Ziyaeddin Yusuf'un, 1003 (1594) yılında geldiği Dı
maşk'ta kendisine sonılan fetvalara verdiği cevapların suretlerini soru
sahiplerine teslim etmeden önce, mühim olanların birer suretini yazan
nüslıasıııın başmda (vr. ı a), Abdülvelıhab e~·Şa'rani'ııiıı Tahaküt'ınc!an özetle akta
rılan hiyografisine göre; Sultan Selim Mısır'a geldiğinde ve kendisine namaz kıldıra· cak bir imam aradığıııcla, bütün Mısırlılar ittifakla Emfııücldiıı'i işaret etmişler. Selim
orada kaldığı sürece imamlık gürevini sürdürdü. 91 'J yılında vefat etti. Ancak Selim'in 923 yılında Mısır seferini gerçekleştirdiği bilindiğine güre, bu bilgilerde yanlışlık olduğu açıktır ve muhteıııelen, babası ile ilgili bilgiler karıştırılmıştır. Nitekim Fetô·
tJrJ'nın içinde 971 yılı ba~larına (Ağustos 1563) ait bir meseleden siiz ediliyor (bkz. vr.
9a). Bu sebeple, Gazzi'nin vefat tarihi olarak verdiği bir diğer tarih olan 968/1560 de yanlış olmalıdır.
21 O Keş(ii'z.ztwO.n, c. ll, m. 1221; Üzel, Hanefi FJkt/ıAlimleri, s. ı IB.
211 fzilhu'l-mekn(m, c. ır. s. Ll2; Hediyyelii'l-rlri(in, c. I, s. 29; Dobraca, Katalofi, c. ll, s.
7G4. llcr!iyyelii'l-ô.ri(1n'dc eserin ismi zihedilclikten sonra bu eserin Ke,lfii'z-zu.n(uı'cla Mufnii 'l·lltiiJif alô ceuôhi'l-miiste{ıf adıyla verildiğini, ama lı er halele bunların iki ay·
rı kitap olduğu bclirtilıncktc ise de; Katib Çelebi, bu isimli eseri ibııü't-Tabbah'a ele· ğil, Tinıurtfışi'yc n is pet etmektcelir (krş. Ke,l(i'i'z.zuntln, c. ll, ın. 1745).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 70 (1, 1)
324 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
İbnü't-Tabbah, daha sonra bunları tertib edip Aynü'l-müftf li-gayni'l
miisteftl adını vermiştir. Süile-Ecabe formülüyle kaydedilen fetvalar,
genel olarak Arapça'dır; fakat aralarında Türkçe ve daha az sayıda Fars
ça olanları da mevcuttur. Kitap, fetva meseleleriyle ilgili bir bahisle (Fi
nıa yeteallaku bi'l-mii(til başlamakta ve daha sonra klasik fıkıh sistema
tiğine göre sıralanmış 39 babdan oluşmaktadır. Sayfa kenarlarında fet
vaların konu başlıkları belirtilmektedir.
5. Fetava: Mekke müftüsü Ebü'l-Vicahe Abdurrahman b. İsa b. Mürşid el
Ömer! el-Kureşl el-Adevl el-Mürşidl el-Hanefi el-Matüridi (975-
1037/1567 -1628) ,212 Süleymaniye K tp., İzmirli İ. Hakkı, nr. 827, 1b-
186b, istinsah tarihi: 2 Zilhicce 1308 (9.7.1891), müstensih: Abduh Ha
şim b. Şeyh Abdülkadir el-MeczO.b el-Rif3.1.
Tarunu Abdurrahman h. Han1füddin ei-Mürşidi el-Öıneri el-Hanefi ta
rafından derlenmiştir. Müracaat kolay olsun diye, fıkıh kitapları siste
ınatiğine uygun olarak ve şer'] fetvaların üslubuna göre düzenlenmiştir.
Torununun girişte belirttiğine göre; bu eserde yer alan fetvalar, eleelesi
nin fetvalarının sadece az bir kısmıdır ve kendisinde bulunan fetvalar
dan ibarettir. Süile-Ecôbe formülüyle verilen fetvaların cevapları, Os
manlı fetvalarının aksine oldukça uzun tutularak konuyla ilgili açıkla
ınalar yapılmış ve alimlerden nakillerde bulunulmuştur. Hicaz müftüsü
oları oğlu Hanifüddin (1014-1067/1605-1657), babasının fetvalarından
10 tanesini eleştirıniştir.21:1
6. el-Fetauô'l-Hnyriyye fl nefi'l-beriyye:214 Hayreddin b. Ahmed el-Eyyub1
er-Remll eJ-Hanefi (ö. 1081/1671), Bulak 1273/1856; Kahire: el-Matba
atü'l-Kübra'l-MYriyye, 1300/1882; Kahire: el-Matbaatü'l-Meyıneniyye,
1310/1893 (ibn Abidin'in el-Uküdü'd-dürriyye'si ile birlikte).
Müellifi henüz hayatta iken1071'de (1660-61), oğlu tarafından ve müel
lifin müsvedde nüshasına dayanılarak derlenıneye başlanan eser, derle
me m ehir bölümüne geldiğinde müellif vefat etmiştir. Sonraki dönem
de, Remll'nin öğrencisi İbrahim b. Süleyman er-Remll el-Cfnini (ö.
1108/1696-97) tarafından derlenen eserin, bölümlere ayrılması ve dü
zenlemesi Cemaziyelevvel 1081 sonunda (Ekim 1670 ortaları) tamam
lanmıştır. Bağdatlı İsmail Paşa; Seyyid Muhammed b. Yusuf b.Yakub el-
2 J 2 1\!lLıl ıaııımed Emin el- ı\1uhilıbj, Hulüsalii 'i-eser j1 (('yrln i 'i- k(/J'JI i'l-liüdl u,>er, Beynıt:
Diını Sadır, ts., c. JJ, s. :ıri,l-:l71i.
213 Muhilıbi, lluiôsarii'/-eser, c. ır, s. 121i.
214 Bu eser hakkında geııi~ lıilp;i için bkz. Cengiz Kallck, "el-Fel(mz'i-llayriyye", IJfA, c.
XII, s. 443-444. Bağdaılı isınail Paşa'nın ei-Fetdiia\-sôire aclıyla zikrcttiği eserle aynı
olmalıclır. Bkz. Jlediyyelii '1-ôrijin, c. I, s. 35fl.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 70 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 325
İsp!rl'nin (ö. 1194/1780), bu eseri Telhis u Fetava'I-Hayriyye adıyla ihtisar
ettiğini kaydediyorsa da,215 ihtisar edilen eser, İspiri'nin yukarıda adı
geçen el-Hulasateyn adlı çalışmasında yaptığı telhisten ibaret olmalıdır.
7. Mecmüatü'l-mesaili'l-fıkhiyye: Akzalkudi'it Ebu Abdullah Ömer b. Ahmed
el-Kahir!, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 917-919, 1-3 cilt (c. I: 1b-
402a vr; c. II: 2a-378b vr.; c. III: 2b-453b vr.), müs. Müellif Hattı.
Mukaddime bulunmamaktadır. Aralarda boş sayfaların bulunması;
müellifin, buralara ilavelerde bulunmayı tasarladığma işarettir. Birinci
cilt ibadetler, ikinci cilt Kitabü'n-Nikah ve üçüncü cilt ise Kitabü'l-Bu
yu' ile başlamaktadır. Vakıa, esaslı .olarak muteber kitaplardan derlen
miştiL Birinci cildin başında, ikti b as yapılan kitapların (toplam 252) ad
ları sıralanmaktadır. Kaynaklar; genellikle, diğer nakil fetva kitaplarına
da kaynaklık eden muteber Hanefi kitaplarıdır. Ancak bu derlemenin
kaynakları arasında Osmanlı Kanunnamesi, Osmanlı alimlerinin eser
lerinden Camiu'l-Fuszileyn, ed-Dürer ve'l-Gurer, Birgiv!'nin Cilaü'l-ku
lüb, Mecmüatü Abdülkadir, Müeyyedzade Mecmüası, Zübdetü'l-fetava,
Tahrfrat-ı Mevlana Sarulıanf, Feraidü'l-lealfgibi eserler yanında Ebus
sud, Sunullah, Üskübl, Veli(yüddin), Hamid, Zekeriyya, Yahya, Minkari
zade Yahya, Kınalızade Seyyid Hasan, Ahmed (Kadızade?), Ali Ce mali,
Hanefi (Mehmed), Abdülkadir, Çivizade, İbn Kemal, Mehmed Baha!,
Derviş Mehmed, Pir Mehmed ve Hamidi Efendilerin Fetavaları da sıra
lanmaktadır. Eser; bir yandan nakil fetvalarını ve öte yandan da, tatbi
kattan gelen fetvaları karma biçimde ihtiva etmesi açısından hemen
bütün fetva literatüründen ayrılmaktadır.
8. el-Fetava'r-Ralıfmiyye fi vakıati's-sadeti'l-Hanefiyye: Kudüs müftüsü es
SeyyidAbdürrahim b. Şeyh Ebü'l-Lutfishak b. Muhammed el-Hüseyni
el-Makdisi el-Hanefı (ö. ll04/l692),2 ı 6 Süleymaniye Ktp., Fatih, nr.
2382, ist. Reb!ülahir ll29 (Mart ı 71 7), lb-31 7a vr., m üst. Halil es-Sah
vanl.
215 Hediyyetii.'l-ariffn., c. JI, s. 342; krş. Sadnıddin Ebü'l-Fazl Muhammed Halil el-Muradi, Silkii'd-dlirerfi a'yôni'l-kami's-sanf a,,er, Beynıt, 1988, c. IV, s. 121.
2 ı 6 Kudüs'de dünyaya gelen ve memleketindeki öğrenimini tamamladıktan sonra Ezher' c gidip Şehatıeddin cl-Hafacl, Şürünbüla!i, Şeyh Alımed eş-Şevberi, Şeyh Ali eşŞebramellisi, !\li el- Uchfıri gibi ünlü alimlerden öğrenim gören Abdiinahim Efendi daha sorıra istanbul'a gelip burada çeşitli medreselerde müderrislik, memleketinde müftülük görevlerinde bulundu ve Edirne'de vefat etti. Divanı ve çeşitli ilmi eserleri bulunmaktadır. Biyografisi için bkz. el-Fetaua'r-Rahfmiyye, vr. 2a-b; Şeyhi, Vekayiü'l
fiulald, c. II -lll, s. 64; M ura di, Silkü'd-dürer, c. lll, s. 2-5; Bağdatlı İsmail Paşa, Hediy
yelli.'l-ii.rifln, c. I, s. 5(14; a.mlf., İzdhu.'l-mekrıün, c. II, s. 156; Özel, Hanefi Fıkıh iılim
leri, s. 137. Şeylıi, vefat tarihini 1103 olarak vermektedir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 71 (1, 1)
326 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen
Abdiinahim Efendi'nin oğlu Muhammed el-Lutfi'nin (ö. ll3811725-
26), 217 kitabın mukaddimesinde verdiği bilgiye göre; kendisini Kudüs'te
müftülük ve müdenislik görevine atayan Şeyhülislam Seyyid Feyzullah
Efendi'nin (ö. ll 1511703) talebi üzerine, merhum2 ı 8 babası Abdiina
him'in verdiği fetvaların soru ve cevaplarını derleyip el-Hidaye ve el
Kenz adlı Hanefi fıkıh metinlerinin sistematiğine uygun biçimde dü
zenlemiştir. Yine mukaddimede; babasının tahsil hayatı ile ilgili bilgile
ri, kendisinden duyduğu şekliyle kaydetmiştir. Kitapta meseleler
Süile-Ecabe şeklinde verilmektedir. Cevaplar, Osmanlı Türk şeyhiilis
lam ve müftülerinin cevaplarına nispetle uzundur. Fetvaların cevapla
rında kaynaklara da işaret edilmektedir.
9. Şifaü'l-galfl bi-Fetava'l-Merhflm eş-Şeyh İsmaıl: İsmail b. Ali b. Receb el
H<'iik el-Ayni ed-Dımaşki (ö. ll1311701), 2 ı 9 Süleymaniye Ktp., Aşir
Efendi, nr. 132, ist. ll Şevval ll51, Ob-21 7b vr. Bu nüsha, fetavayı der
leyen İbrahim b. Muhammed b. Abdülcelil b. Muhammed b. Şerefüd
din b. Muhammed eş-Şaml'nin (ö. 11271 ı 715) orijinal nüshasına daya
nılarak İsmail b. Halifeel-Hamevi eş-Şami tarafından çoğaltılmış olan
bir nüshadır.
Fetavayı derleyen ve aynı zamanda fetava sahibinin öğrencisi de olan
İbrahim b. Muhammed eş-Şami'nin kaleme aldığı mukaddimede belir
tilcliğine göre; Şam müftüsü ve Şam Emevi Camii hatibi Şeyh İsmail,
müftülük görevine atandığı dönemde meydana gelen hadiselerle ilgili
olarak, Hanefi mezhebine göre hükümleri sorulan pek çok soruya ce
vap vermişti. Bir çok memleketten sorular arz edilerek kendisinden ce
vap talep edilir, o da bu sorulara cevap verirdi. Bu fetvaların çoğunluğu
bir mecmuaya kaydedilirdi. Bu usul, göreve başlamasından vefatma ka
dar bu şekilde sürmüştür. Ancak verilen bu hükümlerden bazıları, çok
açık meselelerdi; bazıları, yeni bir fayda içermeyen tekrarlardı ve bazı
ları ise, uygun yerlerinden başka bölümlere kaydedilmişlerdi. İbrahim
eş-Şami; bu sebeple, fetvaları yeniden bir ınecmua içinde düzenleyerek
derlerneyi arzu ettiğini ve her birini uygun bölümüne kaydedip düzgün
biçimde ifade etme düşüncesiyle, kitabı, Kitabu's-Salat'tan Kitabu'l-Fe-
2ı 7 Babası gibi Kudüs müftülliğü yapmıştır. Fetvaları el-Fetava'l-haseneıü'l-Muhammediyye (el-Muhammediyye) adlı eserde toplanmıştır. Bkz. Muriidi, Silkü'd-diirer, c. IV, s. 52, 58; Hediyyetü'/-ôrijln, c. II, s. 3ı9.
218 Bu ifadelerden eserin Feyzullalı Efendi'nin ikinci şeyhülislamlığı sırasında (ll Şevval 1106- ı3 Rebiülevvell ı 15 1 25.5.1695-27. 7.1703) hazırlandığı anlaşılmaktadır.
2 ı 9 ı 107'de (ı 695) Şam müftülüğüne ve ı lOS'de (1696) Em evi Camii hatipliğine atanmıştır. Biyografisi için bkz. Muradi, Silkü'd-dürer, c. I, s. 256-258; a.mlf., Ar(i/l-hişam, s. 90-92; Hediyyetii'l-rlri(fn, c. !, s. 219; Özel, Hanefi Fıkıh Alim leri, s. ı3s.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 71 (1, 2)
Osnwnlı Dönemi Fetva Litemtürü 327
raiz'e kadar Tenufm'l-ehsaT)ın tertibine göre düzenlediğini, tekrarları çı
karıp her fetvayı yerli yerine yazdığım, bazılarının ınesnetlerini teşkil
eden nakillerini zikrettiğini ve esere yukandaki ismi verdiğini belirtir.
Fetvalar Süile-Ecabe formülüyle kaydedilmiştir. Muradl, İsınail el-Ha
ik'in Fetdua'sının yaygın kullanıma sahip olduğunu belirtir. Eser, litera
türele oldukça yaygın bir kullanıma sahiptir.
10. el-Fetaua [Fetaua'l-Gazzf, el-Fetaua't-Timıırtaşiyye]: Şeınseddin Mu
hammed b. Abdullah b. Ahmed b. Muhammed el-Gazzl et-Timurtaşi el
Hanefı (ö. 1004/1595),220 Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1114, ist.
1125, müs. Muhammed b. Şeyh Ali el-Meslrl eş-Şafii er-Rufal, 1b-204a
vr.; A-Tekelioğlu, nr. 376, 198 vr.
Kısa mukaddimesinde müellif; Gazzetü Haşim ve nahiyelerinde müftü
lük görevine atandığı gençlik yıllarından itibaren kendisine sorulan so
ruları ve cevapları yazdığım, çoğunlukla müftülüğü süresince buna iti
na göstermediğini, ancak yaşlanınca daha önce kayda geçirdiği fetvala
rı derleyip el-Hidaye'nin sistematiğine uygun olarak tertib etme arzu
suyla bu işe kalkıştığın ı belirtir ve Kitabü't-Tahaxet ve's-Salat'tan başla
yarak Süile-Edibe formülüyle fetvaları kaydeder. Kitabın sonunda
(203a -204a), kendisinin biyografisi yer almaktadır.
Timurtaşl; 985'te (1577) tamamladığı Mufnü'l-miifti ala ceuabi'l-nıiis
teflt22ı (İstanbul Müftiilüğü Ktp., nr. 313, İstanbul 100311594, lb-204a)
adlı eserini de, müftüll'ık görevine atananlara yardımcı bir kitap olarak
hazırladığını belirtir. Kitap kelam, usfıl-i fıkıh ve fıkıh ilimlerine dair üç
bölümden müteşekkil elir. Eser fetva tekniğine göre hazırlanmış olmayıp
fıkıh kitabı şeklindedir. Ancak 202b-204a sayfaları arasında fetvalar yer
almaktadır.
ll. el-Fetaua'l-Es'adiyyefifıklıi'l-Hanefiyye: Medine müftüsü Seyyid Esad b.
Seyyid Ebu Bekir Hilmi el-Üsküdari el-Medeni el-Hüseynl er-Rufal (d.
1057/1647- ö. 29 Ramazan 1116/ 25.1.1705),222 c. I-II, Kahire: el-Mat-
2LO Mulıilıbi, lful(isalii.'l·eser, c. lV, s. !9(j-)97; Özel, Hanefi FTklhfılinıl!'ri, s. 124-125. Sa
rayova Gazi 1 Jiisrcv-Begova Kütüphanesinde bu es ere ait bir nüslıada, müdlife ait
olarak verilen "Bu mübarek ııüslıaııın yazımını lfl ~evval1007 (14.5.1599) tarihinde
bitirdim" ifadesi (Dolıraca, Katalog, c. Il, s. 765) müstcıısihe ait olmalıdır. Zira veri
len tarih, Tiınurti'ışi'niıı vefatından yaklaşık dört sene sonradır.
221 Ke,,(ii.'z-zıuırm, c. ll, m. ı 746.
222 Esad Efendi'nin nesep silsilesi; öğrencisi Medine ınüftü yardımcısı Konevizfıde tara
fından kaydedildiği ve eserin girişinde ve sonunda yer aldığı şekliyle şöyledir: es-Sey
yid Usad b. Scyyid Eb(ı Bekir Hilmi b. Seyyicl Abdurrahman Sa'cl1 b. SeyyidAhnıed b.
Seyyid Eyyfıh b. Seyyid Zeynela bi din Ali el-Üsküdi'ır1 el-Kayserani el-Abdcli el-Medc
ni cl-I-Iüscyni er-J{ufi\1. Hicaz, istanbul ve Mısır'da öğrenim giircn Esad Efen- ~
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 72 (1, 1)
328 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
baatü'l-Hayriyye, 1309/1892.
Medine müftü yardımcısı olan öğrencisi Konevizade Şeyh Mehmed b.
Mustafa Efendi tarafından tertib edilen eserin girişinde, Esad Efen
di'nin kısa biyografisi yer alıyor. Arapça olan kitapta sorular Sual-el
Cevab formülüyle verilmektedir. Kitabın sonunda verilen bilgiye göre;
Esad Efendi, Medine ınüftülüğü sırasında verdiği fetvaları hayatta iken
derleınişti. Ancak mezhep kitaplarının sistematiğine uygun değildi. Ko
nevizade bu tertib işini üstlenerek esere, el-Fetava'l-Esadiyye fi fıkhi'lHanefiyye adını verdi. Kitabın sonunda Es ad Efendi'nin oğlu Seyyid Ab
dullah'ın da, Uddetü erbabi'l-fetva adlı meşhur bir fetavası bulunduğu
belirtiliyor (c. Tl, s. 483).
12. Fetava-yı Ali Efendi (Feyzü'l-kerfmi'l-hadf bi-fetaua'l-merlıflm Ali el
imadf): Şam müftüsü Ali b. İbrahim b. Abdurrahman el-İmadl (d.
104811638- ö. 111711706) ,223 İstanbul Müftülüğii K tp., nr. 237, ı b-l50b.
Şam müftüsü olan oğlu HamidEfendi tarafından derlenmiştir. Hamid
Efendi, esere yazdığı mukaddimede, "Babamın müftülüğü sırasında
verdiği fetvaların müsveddelerini buldum. Müracaat kolay olsun diye
bunları temize çekip fıkıh bablarına göre düzenlemek ve aşikar ve mü
kerrer olanlan çıkarmak istedim" demektedir. Fetvalar, fıkıh kitapları
sistematiğine göre "süile-ecabe" formülüyle verilmektedir. Kitabın so
nunda Kitabü'l-Kazil. bölümünde, bir fetva kaydedildikten sonra Kita
bü'ş-Şehil.dat başlığı atılmış ise de, fetva zikredilmeksizin nüsha salavat
ile bitirilmiştir. Pehlül Düzenli, bu eserin ibn Abidin tarafından Tenlcf
lıu'l-Fetaua'l-Hamidiyye adıyla özetlendiğini söylüyorsa da; 224 İbn Abi
din'in bu adla özetiediği fetva kitabı, aşağıda geleceği üzere, oğlu Ha
mid Efendi'nin Fetaud'sıdır.
13. el-Feua!cihi't-Türiyyefi'l-havadisi'l-Mısriyye (İstanbul Üniversitesi Mer
kez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 714, ist. 117911765).
Muhammed b. Hüseyin b. Ali et-Turi el-Hanefi el-Kadirl. Bu çalışmada,
Kariulhidaye Siraceddiıı ömer'in fetvalarını derleyip tertib etmiş ve ilii
velerde bulunmuştur. Eseri ll38'de (1725) tamamlamıştır. Kariulhida-
di'ııinlıocalan arasıneieı Kadızade Salilı, Mulıaınmecllı. Süleyman, Yalıya eş-~fıcll el
Mağribl, Alıdülmfılikel-Mağribl, Ali cş-Şebrfıınellisl, Alımeel es-Sekka gibi ünlü iilim
ler bulunmaktadır. Kayıııpcderi Mekkl Mehıned Efendi'den sonra J Muharrem
1092'cle (21.l.l6Bl), :J5 yaşında iken Medine müftüsü oldu ve 29 Hamazan ll Hi
(25. ı .1705) tarillinde vef<ıt etti. Ayrıca bkz. flediyyetii'l-arifln, c. l, s. 205.
223 Murfıdl, Arfr/1-hi,l·iim, s. ~12-97.
224 Düzenli, "Meşllıat Fetvc1lan", s. 125-!2fi.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 72 (1, 2)
Osmaı1lı Dönemi Fetva Litcratürii 329
ye'ye ait fetvalar Süile~Ecabe ve kendisine ait olanlar ise Süiltü-Eceb
tü (bana soruldu-cevapladım) formülüyle verilmiştir.225
ı4. Uddetü erbiibi'l-fetvii: es-Seyyid Abdullah Esad Efendi el-Üsküdarf (ö.
ı ı541l742),226 Ebü's-Sııud Muhammed b. Ali el-Şirvanl (der. ve tertib),
Bulak: el-Matbaatu'l-Kübra'l-Em1riyye, ı3051l888, 539 s.
Eserin ilk sayfasında baskı yılı olarak ı304 (ı887) yılı veriliyorsa da, ki
tabın sonunda bastının Ramazan 1305 ortalarında (Mayıs ı888) ta
mamlandığı kaydediliyor.
Medine müftüsü Esad Efendi'nin oğlu Seyyid Abdullah Efendi'nin Me
d ine müftülüğü yaptığı sırada verdiği fetvalar; daha sonra, müsveddele
rine dayanılarak, Medine Hanefi müftüsü Ebü's-Suüd Muhammed b.
Ali el-Şirvani (ö. 20 Şe vv al ı ı 79 1 ı.4. ı 766) 227 tarafından fıkıh sistemati
ğine uygun olarak derlenmiştir. Fetvaları Süile~Ecabe formülüyle ver
miş, cevabı olmayan soruları kendisi cevaplamış ve bunu diğerlerinden
ayırt etmek için Sual-el-Cevab formülüyle kaydetmiştir. Ayrıca, zaman
zaman, Abdullah Efeneli'nin fetvaları hakkında değerlendirme ve eleşti
rilerde bulunmuştur. Musahhihin elikkat çektiği üzere, ınüellif; müftü
lerin çoğunluğunun adeti üzere, soru soranların ifadelerini aynen ımı
hafaza etmek amacıyla kendisine sorulan sorulardan bazılanndaki dil
yanlışlarını düzeltme cihetine gitmemiş ve olduğu gibi aktarmıştır (s. 3,
kenardaki not).
ı5. el-Fetiiuii'l-Hiimidiyye: Haınid b. Ali b. İbrahim ed-Dımaşki el-İmadl (ö.
ll 711 ı 758).
cl-Metiilibii'l-seniyye li'l-Fetauii'l-Aliyye adıyla Şeyhülislam Ali Efen
di 'den tercüme ettiği fetva kitabından farklı olarak, Hami d Efendi'nin
1137-1155 (ı 724-ı 742) yılları arasını kapsayan 18 senelik Şam müftülü
ğü sırasında verdiği fetvalan ihtiva eder.22B Muradi, Fetiiuii'sının iki bü-
225 I-!ediyyelii'l-ôrifln, c. ll, s. :JlH; lzôiw'l-mekmln, c. II, s. 202-20'1; Dobraca, Kaıalog, c. Il, s. 772-773. isınail Paş<~, fetvaları dcrlerren alimi Sirfıc cl-Bindi olarak vermekte ise de; doğrusu, yukanda olduğu şekildedir.
22(i ı O%'te (1 (iH4) Medine'de doğdu. Başta babası Seyyid Esacl Efendi olmak üzere bir çok alimelen öğrenim göre! ii. Kardeşi Seyyid Mulıammecl'dcn (ö. 114B/1735) sonra Medine müftüsü oldu. Hac diinüşü 1154 (1 742) yılıncia Medine'de vefat etti. Bkz. Murfıdi, Silkiill-rlii.rer, c. lll, s. B3 ve c. IV, s. 35.
227 Şirvfıııi'nin bizzat kendisi, eserin başında, Medine müftülüğünc atanclığıııı söylemcktaclir. M ura di ise, ı ı :i ı yılında, kendisine teklif eelilen Medine ınüftülüğü makamını ~irvfıni'ııin kabul etmediğini belirtir. Bkz. Silkii. d-diirer, c. IV, s. Cifi-(17. Muhtemelen ~irvani, Murfıdi'ııin lıilmecliği bir dönemele bu görevi üstlenmiştir.
22B ilııı Alıicliıı, el- Ukildii.'d-rllirriyyefl ten.kihi'l- Ferauô'/-1-Tr?midiyye, Kalüre Bl 0/lB~n. c. n, s. :nı.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 73 (1, 1)
330 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Oze11
yük cilt olduğunu ve insanlar tarafından kullanıldığını belirtir.22'1 İbn
Abidin (ö. 1252/ 1836); 1238 (1822) yılında Şam müftülüğünde fetva
eminliği görevine getirildiğinde, bu eseri el-Uküdii'd-dürriyye fi tenlci
lzi'l-Fetilva'l-Hilmidiyye (2 cilt, Kahire, 127311857, 1278, 1300,
1310/ 1893) adıyla yeniden düzenlemiştir. Eserin en güveniEr ve en fay
dalı kitaplardan biri olduğunu, ancak tertibinin güzel olmaması, tekrar
ların bulunması ve çok bilinen meselelere yer verilmesi gibi sebeplerle
eseri kısaltıp yeniden düzenlediğini ve böylece aslının yarısından daha
az hacıne sahip, fakat daha kullanışlı hale geldiğini belirten İbn Abidln,
eseri sadece düzenlemekle yetinmemiş ve problemli olan konular hak
kında kendisi de bazı açıklamalarda bulunmuş ve bazı yeni bilgiler ek
lemiştir.2'l0 Serk1s ve Brockelmann'ın, bu eseri Şeyhülislam Hamid b.
Muhammed [Mehmeclj el-Konevf'ye (ö. 98511577) nispet etıneleri23 ı
doğru değildir.232 Muhtemelen bu karışıklık; Katib Çelebi'nin (ö.
ı 0671 1657), el- Fetavil'l- Hilmidiyye maddesinde Konev1'ye ait dört ciltlik
bir fetva kitabından söz etmesinden kaynaklanmaktadır. LLl Kati b Çele
bi, Şam müftüsü olan Hami d Efendi'den çok önce vefat etmiş olduğuna
göre, gerçekten Konevi'ye ait aynı adlı bir eser mevcut olmalıdır. Ayrıca
Halil Hammad el-Ezher!'nin Kitilbıı Metillibi's-Seniyye Mine'I-Hayriyye
lle'l-Hilmidiyye (Mısır: Matbaatü't-Tekaddüın, jts.J, 88 s.) adlı bir eseri
bulunmaktadır.
16. el-Fetavil'l-Kimziliyye ji'l-lıavadisi't- Ttli.blusiyye
Muhammed Kamil b. Mustafa b. Malımüd et-Trablusl el-Hanefı ei
Eş'arl eş-Şazeli (kitabın basım tarihinde henüz hayatta idi), 2:14 Mısır,
229 Murad1, Arfi0-bi,I'ÔJ7l, s. ı ı 2.
2:ıo İbn Abiclfn. el-Ukıldiill-rlii.rriıye, c. ll, s. 371-372; Alıınet Ozel, "ibıı Abicllıı, Muham
med Eıııiıı", !)/;\,c. XTX, s 2'H İlın Alı i din; lıa~ta llrl,1·iye-i 1/illi\hidin diye bilinen lll'rl
dii'!-nwll{r/r adlı eseri vı· risfılclcri olmcık (i;-:crc eserlerinde, kendi zaıııaııında vııkıı
lıulıııııs olaylarl;ı ilgili oi<ır;ık kendisine sonılan sorııl;ır;ı vcrcliği ccvaplar;ı yer ver
mektedir.
2:ı ı Yusııf İlyCın Scrkis, Mu'cennr'/-mmlnirlri'l-llmhiyye l'e'l-nurrtrrehe, Kalıire: Matlıaatii
Scrkis, ı cl4/i/ l~l2H, c. 1. s. 7:!9; GAL Su pp!., c. ll, s. /i44-/i45
2:!2 AJııııet Ozcl, "İbn ;\bidiıı. Mıılıaııııned Emin", D/;\, c. XIX, s. 2~J:L
2:rı Kc5fi'i'z-ZIIfllln, c. ıı, lll. 1222.
2:14 /\sic n Tralılıısgarblı olan Mıılıaınmecl KJnıil; ıneınlckctinde Jıatizlık yapıp üç yıl ka
dar ilim ö~rcndikteıı sonra, Trablusgarp'ta Hanefi nıczlıelıiııi yayacak ve insanlara
öğretecek malı ir bir illi m bulııııınaclı~ını düşünen babası, d etiesi ve amcasınırı ortak
kararıyla 19 yaşıııda ikl:ıı 12G:ı (1B47) yılında- Hanefi mczlıelıini tahsil için Kalıi
rc'yc, Ezlıer Üniversitesi'ne göııclerilcli. Burada Maliki ve Hanefi mezheplerini ö~re
ııip, 1270 (1853) yılında memleketine dönclü. Hanefi mezhebine güre ders verip müf
tiilük yaptı. Bkz. ei-H:r/n;ô'I-Krlmiliyye fi'l-lwl'ôrlisi'l-7i'r1hlusiyyc'nin ınukaclclinıcsi ve ayrıe<ı bkz. Serk1s, }v!u'cetn, s. 1690-lCiCJl.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 73 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Literatürii 331
1313/1896, 307 s. Müellif; eserinin girişinde, tahsil hayatını ve eserini
meydana getirme usulünü anlatmaktadır. Memleketi Trablusgarp'ta
müftülüğü sırasında verdiği fetvaları 1308'de (1890) kitaplaştıran Mu
hammed Kamil; kendisine sorulan farklı konularla ilgili sorulara ait
tuttuğu kayıtları -tekrarları çıkarmak suretiyle- bir araya getirmiş, ka
yıtlarındaki soruları ve bazen de cevapları nakil sırasında kısaltrnış,
zaman zaman nakiller ve faydalı bilgiler e kle miş, yaygın olan eserlerin
çoğunluğunda bulunan az sayıdaki mesele dışmda her meselenin
kaynağını belirtmiştir. Kitapta fetvalar Süiltü~el-Cevab şeklinde ve
rilmektedir.
ı 7. el-Fetava'l-Mehdiyye fi'l-veka'i'i'l-Mzsnyye: Mehdi [Muhamınecl] el-Ab
bas! (ö. 1315/1897), Kahire, 1301-1308.
Aynı zamancia ilk Hanefi Ezher şeyhi olan Mehdi el-Abbas!; 1264 (1848)
yılında atandığı ve kısa bir cl önem hariç vefatma kadar sürdürdüğü Mı
sır baş müftülüğü sırasında, başta resmi makamlardan olmak üzere,
kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplan önce kronolojik olarak top
lamış, 1300'te (1883) Hanefi fıkıh sistematiğini esas alıp yine kendi için
de kronolojik olmak üzere konularına göre düzenlemiştir. Yaklaşık
13.500 fetvayıkapsayan eser; yedi cilthalinde basılmış olup fetvaların
kenarlanna verildikleri ay ve yıl da Hint rakamlanyla yazılmıştır. Son
fetva, Safer 1304 (Kasım 1886) sonlarmda cevaplanınıştır. 235
18. el-Fetaua'n-nazm: Mahmüd Hamza (ö. 130511887),236 Dımaşk, 1326.
19. retdua mülıimme fi'ş-şerfati'l-lslamiyye jz'l-melıakimi'l-Osmaniyyeti'l
Mısrzyye
Cemaleddin el-Kasım! (ö. 133211914) ve Muhammed Abcluh (ö.
1323/1905), Kahire, 1331, 24 s. Bu eser, gerektiğinde dört mezhebe göre
hüküm verilebiJeceğini göstermek üzere, Osmanlı şeyhülislamiarının
fetvalarının derlendiği bir mecmuadır.237
2:15 f-Jediyyclii'l-rlrifTn, c. ll, '- :ı,l5; Serkis, lVIu'cel/1, s. 1 B ll- ı B ı 2; Ahmet Ozcl, "Melıdi ci
Abbfısi", JJiA, c. XXVIII, s. :J75-J7G. Bağdat lı isınail Pa~a. vefat tarihini ı:-ı 1 li olarak ver
mektedir.
2:J(i 1 laneti mezhebinden olan MalınıCı d Hamza Osmanlı Devleti'nde bir çok gü rev alıııı~
ve 1284'ten (1 BG7) vefat ı na kadar Şam ınüftülüğii görevinde bulunmuştur. Fetvaycı
dair el-Fetô.ua'f-Molumlrliyyc (cl-JJamzôviyye) ve Fcwa'l-lumrls(rl!illi mô sh/e /Ji'r-m.
Siis (Llını<ı;;k, J 32!i) adlı eserleri de bulunmaktadır. Biyogratisi iı;in bkz. Scrkfs,
Mu'ccm, s. 170!i-170B; fVlııstafa Baktır, "Malıınüd Hamza", lJi/1, c. XXVIJ, s. cHi5-:l!i!i.
Bağda tl ı İsmail Pa~a ise (;arihii'/-fetô.vô adlı bir eserinden siiz etmektedir. Bkz. 1-Je
diyyerii.'l-ôri(Tn, c. 11, s. 420.
2:17 Serkls, Mu'cem. c. ı, s. 4Wi.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 74 (1, 1)
332 TAL!D, 3(5), 2005, Ş. Özeıı
Kaynaklarda zikredilen Hanefileri ait diğer fetva kitapları:
ı. el-Fetfiva: Şehabeddin Ebü'l-Abbas Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b.
Yunus el-Mısrl eş-Şelelıl (ö. ıo2llı6ı2).238
2. el-Fetava: Şam müftüsü Abdurrahman b. Muhammed ed-Dımaşkl el-Ha
nefı el-İmaclf (ö. ıo5ıll64ı).m
3. el-Fetava't- Tdciyye ji'l-uckaii'l-Ba'liyye: Ba'albek müftüsü Muhammed b.
Abdurrahman et-Tad (ö. 11ı4!1702).240
4. el-Fetava: Medine müftüsü Abdülkerim b. Abdullah el-Hilllfeti el-Abbas]
el-Hanefi el-Medeni (ö. 1133/ ı 72ı).241
5. el-Fetava's-Sıddfkf (4 cilt): Mekke müftüsü Muhyiddin Ebü'l-Ferec Ab
dülkadir b. Ebu Bekir es-Sıddiki el-Hindi el-Hanefi (ö. 1138/ ı 726).242
6. ed-Dürerii'l-mensüre fi'l-fetava'l-meşhüre: Müdenis Haüb el-Mavsıli
Muhammed Emin b. l-layrullah b. Mahmud b. Şeyh Musa el-Ömer! el
Hanefı (ö. ı206/l79 ı, 1203/1788) .243
7. Fetdua-yı İbn Bathfş: Akka müftüsü Şeyh Ahmed Batlıfş.244
8. Mecmüatii'l-fetava: Balizade Mehmed Emin b. Ali el-Medeni el-Hanefi
(ö. ı220/l805).245
9. el-Kevalcibii'd-dürriyye mine'l-Fetava'l-Kal'iyye: Abdiilmelik b. Abdül
mun'im b. Kadı Taeeeldin el-Kal'i el-Hanefı el-Mekki (ö. ı229118ı4).
Öğrencisi es-Seyyid Halil Tabile tarafından derlenmiştir.24G
ı o. cl- 'Aylemii'z-zehhar i!C minhacü'l-ebrar .fi'l-.fctava'l-Hanefiyye: Seyyicl
Nasıı·udclin Muhammed b. Muhammed b. Şeyh Cafer el-Edheıni el-Va
iz el-Bağdadf (ö. ı273/ 1857).247
ı ı. el-Fetava'l-Hiiseyniyye: Yafa müftüsü ŞeyhHüseyin b. Süleym (Selim) b.
Sülaıne b. Selman b. Ivaz b. Davud el-Hüseynl eel-Decani (ö.
1274/ 1858).248
238 Hediyyetii '1-ilri(?n, c. I, s. 153.
2:19 Ozcl, 1-Ianc(i Fıkril lı!imleri, s. 129.
240 Mııradl, Silkii'd-diirer, c. IV, s. 52-53; Özel, Hanefi Fzkrlr J\limleri, s. 138.
241 Mıırfıdl, Silkii 'cl-diirer, c. lll, s. Iili; Hediyyetii. '1-ôri('fn, c. !, s. (iJ:l.
242llediyyetii.'/-r7ri(in, c. 1, s. liO:J. Biyografisi için bkz. Muriidi, Silkii'd-tliirer, c. lll, s. 49.
243 Ilediyyelii '1-ôri(in, c. ll, s. :349.
244 l'ındıklılı isınet Efendi, lektniletü'ş-Şekôik.fl hakkı eilli'l-lıakôik, Abdülkadir Özcan (nşr.J, istanbul, l9fl9, s. 72.
245 1-lediyyelii'l-ôri('fn, c. Il, s. 355.
246 Hediyyetrl'l-ôri(rn, c. J, s. li28.
247 1-!ediyyelii'/-ôri(in, c. ll, s. :175.
24B l-!ediyyetli.'l-ôrif'fn, c. I, s. :no-:nı.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 74 (1, 2)
Osınmılı Döne11ıi Fetva Litcmtilrü 333
Arap ulemasına ait fetva mecmualarını bir araya getiren iki çalışmayı
da, burada zikretmek lazımdır. Bu çalışmalarda fetvaları bir araya getirilen
bazı alimler, Osmanlı öncesi Arap memleketlerinde yaşamış olsa da, ço
ğunluğu Osmanlı'nın Arap diyarında hakimiyeti sırasında yaşamış olup bir
kısmının mecmuaları yukarıda tanıtılmıştır.
ı. Fetava Kdzerünf (İcabetü's-sailfn bi-fetva'l-miitealılıirfn): Abdullah b.
Hasan el-Afıf el-KazerCıni, İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 170, lb-318a vr.
(Şeyhülislilm Mirzazade Seyyid Mehmed Said'in vakfıdır).
Kazenlnf'nin mukaddimede belirttiğine göre; Cemaleeldin Ebü Tahir
Muhammed b. Siracüddin Ömer el-Ham1tf el-Halid! el-Mısrf'nin (ö.
1010/1601) 24~1 Fetavô'sı, öğrencisi Seyyid NCıreddin Ali b. Muhammed
b. Yusuf el-Haşim! tarafından derlenmişti. Ancak bu derleme, fıkıh ki
tapları sistematiğine göre tertih edilmemişti. Faydalı bir eser olmasına
rağmen, büyük hacmi ve tertib edilmemiş olması sebebiyle kullanıl
madığını ve ulaşılmasının da zor olduğunu gören Kazerünl; tamamla
dıktan sonra esere İciihetrü-sdilfn bi-fetva'l-müteahhirfn250 adını ver
mek azmiyle çalışmaya başladığını ve her bölünıün başında HanCı
tl'nin fetvalarını zikrettikten sonra -sırasıyla- müteahhir Hanefi ule
masından Kariülhidaye Siraecddin (Muhammed b. Abdullah el-Gazzı
et-Timurtaşl tarafından tertib edilen), Zeyneddin İbn Nüceym (yine
Muhammed b. Abdullah el-Gazzi ve İbn Nüceym'iıı oğlu tarafından
tertib edilen) ve Muhammed b. Abdullah el-Gazzi'nin (kendi tertibi)
Fetavô'larından ilgili meseleleri kaydettikten sonra yine müteahhir Ha
nefı ulemasından "Abdurrahman b. isa el-Mürşidl, Şehilbeddin Ahmed
b. Ebü'l-Fazl es-Sabünl, Abdülkerim b. Müdbüddin ei-Kutebl, Şeha
beddin ibnü'ş-Şelebl[el-Çelebi] Ahmed b. Yunus, Kasım b. Kutluboğa,
Muhammed b. Vasi', Muhammed Hüseyin b. Ali et-Tür! gibi şahısların
bulabildiği fetvalarını eklediğini ve böylece kadılık ve mi.iftülük görev
lerine atananların kolayca kullanabilecekleri bir eser meydana getirdi
ğini söyler.
2. Nakdii 'l-mesdil fi ceuribi's-sdil (Fetava -yı Rıza!, Mccmuatii.'l-fetavd):
Mehmed Ali Rıza! b. Pfr Efendi (ö. 103911629), 2~ 1 Süleymaniye Ktp., Ca-
24~1 !ize!, 1-Jruıe(i Pıkı/ı ;\!in ıleri. s. 12b.
2!10 Bilğdatlı isııızıil 1\ışa iki cilt olduğunu söylediği eseri, doğrudan f-Ifınlıti'yc nispct
eder. Bkz. flcrJiyyetii'/-rlri(ln, c. ll, s. 2ti4.
251 Konya kaclısı Pir ı:fcııdi"ııin oğludur. Tahsilini tanıaııılaclıktaıı sonra çe~itli nıcdrcs<·:
lcrdc müdenislik yaptı. ,\rdından Selanik, Calata ve lVIısır kadılıklarıncla bıı1ııııdıı vı:
son görevyerinde vefat <:tti. Bkz. Ata!, I/adrJ.iku"!-lw.kr1ik, s. 72:1-724: lled!)!yetii'l-r1ri
(Tn, c. ll. s. 27G; OM, c. I. s. :ı 1 :ı.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 75 (1, 1)
334 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen
rullah, nr. 975, 1b-533a vr.; İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 78; TSMK Alı
med III Kit., nr. 802, 803.
Müteahhirin ulemasının fetva kitapları, -müracaat kolay olsun diye- fı
kıh kitapları sistematiği içinde bölümler halinde nakledilerek bu mec
m u ada bir araya getirilmiştir. Fetava kitapları bir araya getirilen alimler
şunlardır: ı. Kariülhidaye Siraceddin (öğrencisi İbnü'l-Hümam tarafın
dan derlenmiştir), 2. Zeyneddin İbn Nüceyın (hem oğlu ve hem de öğ
rencisi tarafından derlenen nüshalar), 3. İbn Vehban, 4. Şemseddin Mu
hammed el-Vefai252 , 5. Eminüddin b. Abdülal, 6. Muhammed b. Abdul
lah el-Gazzi, 7. Siraceddin el-Hanuü, 8. Ahmed b. Eıninüddin, 9. Yetf
nıeti'd-dehr (fl fetaua'l-asr, Al3.eddin Muhammed b. Mahmud et-Tercü
man!, ö. 645/1257), lO. ibnü'ş-Şelebi (Çelebi) Ahmed b. Yunus el-Gazzi
ei-Mısrl.
Osmanlının hakim olduğu Arap topraklarında yaşamış olan Hanefiler
dışındaki Sünni ınezheplerin alimlerine ait fetva kitapları da; ele aldıkları
bir çok konu bakımından, kuşkusuz, Osmanlı'nın diğer ınezheplerle ilişki
sini gösterınesi bakımından oldukça önemli tarihi belgelerdir. Özellikle Şa
fii mezhebi alimlerinin bir çok fetva kitabı bulunmaktadır. Biz burada ba
zılarının eserlerinin isimlerini zikretınekle yetineceğiz:
l. el-Fetitua'z-zemzemiyyc: izzeddin Abdülaziz b. Ali b. Abdiiiaziz el-Mekkf
eş-Şafii (ö. 963/1556).2'>1
2. el-Fetcwa'l-kübra'l-fılchiyye (I-IV): Ebü'I-Abbas Şehabeddin Ahmed İbn
Hacer el-Heytemı ei-Mekk1 eş-Şafii (ö. 974/1567),254 Abdülhaınid Ah
med Hanefi (nşr.), Kahire, 1357/1938.
3. el-Fetitua'l-hadfsiyye: Ebü'l-Abbas Şehabeddin Ahmed İbn Hacer ei-Hey
teınl el-Mekki eş-Şafii (ö. 974/ 1567), 3. baskı, Kahire: Mustafa el-Bab! el
Halebl, 1989.
2S2 ~eınseddiıı Mulıaınıııed ei-Vefül'nin fetvalarını içeren eser Crimi"u'l-uclkt'(it (Beyazıt
Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2747, 109 vr.) adını taşımaktadır (Ke,l:fi"i'z-zunü./1, c. J, ın.
57S). B ali b. Ali lı. Mulıaııııned b. THiseyin b. iskenel er !m eserin fetvaya esas alınacak
(mu./ıtür li"l-(elt!ô) olan ıııescle!cri içermekle birlikte fetvaların konularına göre di"ı
zeııleıınıeıniş oldıığuıııı görünce istifadeyi kolaylaştırmak için fıkıh kitaplan sistc
ımıtiğine giirc düzenleyerek tekrarları çıkanlığıııı ve escre el-Meflhi!Je fr"l-es"i/e [1(''/
ecuihe (Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 19003 [Mcrzifonln K. M., :-nrıı, lb-17la vr.)
adını verdiğini belirtir.
25:1 liediyyelii '1-iirifzn, c. ı, s. 5H4.
2!"i4 Biyografisi ile bu eser ve sonraki eser hakkında bilgi için bkz. Cengiz Kallek, "i h n J la
ccr cl-lleytenıl", Dİlı, c. XIX, s. s:ıı-s:ı4.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 75 (1, 2)
Osına1ılı Dö1ıe1ni Fetva Litemtürü 335
4. el-Fetiivii: Şehabeddin Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Osman el
Metbüll ei-Mısrl eş-Şfıfil (ö. 1003/1594-95).255
5. el-Fetiiua: Şehabeddin Ahmed b. Halil b. Wisıruddin es-Sübkl el-Mısrl eş
Şafii (Ö. ı032/l622-23).25fi
6. el- Feviitihu'l- kudsiyye ue'l-feviiihu'l- ıtriyye li-cem 'i'l-fetiiva'lJılclıiyye: İbn
Yakub el-Medeni, Kadı Taeeeldin b. Ahmed b. İbrahim b. Taeeelelin Mu
hammed el-Ensarl el-Malik! (ö. ıo66/l655-56). Oğlu Ahmed tarafından
derlenmiştir.257
7. İktitiifu'z-zelır min ecutınibi eşciiri'n-nehr min mesiiili'l-fetiivii: Abdül
ınu'tl b. Salim b. Ömer es-Simlavi el-Kadiri el-Ezherl el-Mısri eş-Şafii (ö.
ll27/l7ı5).2511
8. cl-Fetiiua'z-zarife: Musul müftüsü Ali el-Gulaınl el-Mavsıll eş-Şafii.
ıl44'te (1731) miiftü oldu.259
9. cl-Fetiiuii: Abdülımı'll b. Muhyiddin el-Halil! ei-Makdisi eş-Şafii (ö.
ı 154/ ı 74ı). 2110
ıo. el-Fetiiuii (iki cilt): Şeyh Muhammed b. Süleyman el-Kürdi el-Medeni
eş-Şafii (ö. 1194/1780). Abdullah b. Salim ei-Mısrl'den icazet aldı ve Me
dine'de vefat etti. 211 ı
II. MenkUl Fetva Mecmuaları
Fetva esas itibariyle elini bir soruya karşılık olarak verilen cevabı ifade
eden bir terimdir. ilk teşekkül zamanından itibaren fukaha fıkıh ilmini ted
vin ederken hukuk normlarını olay tasvirleriyle aniatma (kazuistik) yolunu
beninısemişti. Bu sebeple dini hükümleri açıklamak üzere ilk müctehid
imamların tedvin ettikleri eserierel e; hükümleri tasvir! farazi olaylar üzerin
den anlatmaları, bu eserlerin fetva kitapları olarak görülmeleri sonucunu
doğurmaınıştır. Oysa ki, Hanefi mezhebi imamlarının fıkhi görüşlerini içe
ren imam Muhammed'in kitaplarına bakıldığında; bu eserler, sonraki dö-
z:ı:ı Jlei/iyyerli '1-rlri(in, c. ı' s. ı" ı.
25fi l!ediyyelii.'!-r7.ri(?n, c. ı, s. 15:i.
2Cı7 Heriiyyerii'l-rlri(!n, c. J, s. Ui5, 245.
25B I!ediyyelli.'l-r7ri(fn, c. [, s. fi22.
25~1 Muraclı, Silkü'cl-diirer, c. lll, s. 258-259.
2(i0 J-!ediyyelii. '1-fıri(in, c. ı, s. li22.
2fil 1-!er/iyyeıii'l-rlri(in, c. ll, s. :142.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 76 (1, 1)
336 TALİD, 3(5), 2005, Ş. (izen
nemlerde ortaya çıkan fetva literatürüyle pek çok yönden paralellikler ku
rulabilecek bir mahiyet arzederler.
Hanefi mezhebinin ilk imamlarından nakledilen meseleler, temelde
"mesailü'l-usul" veya "zahirurrivaye" adı verilen ve İmam Muhammed'den
ınütevatir veya meşhür yolla nakledilen rivayetler ile "nevadir meseleleri"
adı verilen ve birinci kategoride yer alanlar derecesinde sahih yolla rivayet
edilmeyen veya İmam Muhammed'den başka alimlerin eserlerinde nakle
dilenler yahut da belli bir mesele hakkında üçüncü nesil mezhep ulema
sınclan nakleelilen münferit rivayetler şeklinde iki kategoride ele alınırlar.
Bu iki gruba giren meselelerin çoğunluğu, kurma ve tasariama suretiyle
(bi-tariki'l-vaz'i ve'l-farzi) olanlardır. Mezhebin ilk imamlarından sonraki
kuşaktan olan ve Hanefi literatüründe "meşayih" ve "müteahhirin" terimle
riyle ifade eelilen müctehid alimlerin, karşılaştıkları sorularla ilgili olarak
mütekacldim1n elenilen imamlardan bir rivayet bulamadıkları meseleler
için ortaya koydukları çözümler "fetava" ve "vakıat" diye acllandırılınış
tır.2112 Bu kuşağın fetvalarını clerleyen ilk eser, Ebü'l-Leys es-Semerkan
dl'ııin Kitabü'n-Nevazil adlı esericlir. 26:ı Çünkü bu eserele Süile-Kfıle (so
ruldu-dedi) formülüyle -örneğin, "Nusayr b. Yahya'ya 'şöyle şöyle yapan
adam hakkında ne dersin'{' diye soruldu, o da şöyle şöyle dedi; Ebü'I-Kasım
cs-Saffar'a şöyle yapan adam hakkında soru soruldu( ... )" şeklinde bir grup
alimc sorulan fetva suretleri derlennıiştir. Nitekim bu tür meseleler, fetava
diye isimlenciirildiği için; e/-Hulasa264 adlı eserde, fetava dendiğinde kaste
clilen bu tür eserlerclir. Çünkü bu meselelerin tamamı, sonılan fetva! ara ve
rilmiş ccvaplarclır. Bu fetvalar da, Ebü'l-Leys'in en-Neuazilad!ı eserinde gö
rüldüğü üzere, bu alimierin öğrencileri veya bizzat kendileri tarafından
derlcnmiştir. Dönemlerinin ileri gelen alimlerine sorulan fetvaların ıno
nograflar halinele clerlencliği müstakil koleksiyonların, daha sonraki çalış
malarcia bir araya getirilerek çok daha hacim li kol eksiyonların oluştunılclu-
2ti2 Miiclcrris ve Kayseri kaclısı Kassabba~ızfıue İbrahim Efeneli ei-BıırsevJ (ii. 1029/ ı (i ı~)).
fetavaya v<lkıCıt da dendiğini belirterek fetava yı mütealılıir ıııiictelıidlcrin istinlıilt ettikleri meseleler olarak taıııııılar. Ilk. Se(fnetii'l-nıesôi/, Süleymaniye Ktp., ll alet Efen
di, nr. 792. vr. 164lı.
;!(i] Elıü'I-Lcys es-Seınerk;ıııdi'nin lıu eseri Fetr1ua'n.-Neuôzzl ac!ıyliı yayıınlaııııııştır: es
ScyyicJ Yusuf Alımeel (n~r. ), Beyrut Dfıru'l-Kütiibi'l-İlnıiyye, 2004. Bu eser üzerine, Ey
yüp SaicJ Kaya Jlanef1 Me~/ie/Jinde Nevazil Urerariiriiniin lJoi{IIŞU ue Elm'I-Leys es-Se
nzerkrnlfli'nin Kira!!ll'n·Neur2zii lidlz b'seri adıyla bir yiiksck lisans çalışması gerçek·
lc~tirıni~tir (İstanbul: M. ll. Sosyal Bılinılcr Fııstitiisii, J 9%).
21i4 Kıs;ıc;ı el-lfllfr)srt diye lıilincıı hıı eser, Tahir b. Alımed h. Ahdiirre~Jd ei-Bıılıfırl'niıı
(ii 5421 ı ı 4 7), 1/ulrisrt/li 'l·fi'l ri u ci adlı eseridir ( Ko'italı - l'akista ıı: rvı ekıchelı-yi lk:;;l
diyyr~. L002, Mıılıaınnır:cl i\bcliillıay el-LekııevJ'nin Mecmftnri'Hi•tr7ur7 aci It eseriyle
birlikte).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 76 (1, 2)
Osmanlı Dö11emi Fetva Li teratürü 337
ğu görülmektedir.265 ~(i:Z konusu bu gelenek içinde adı geçen koleksiyonla
rı, muhtelif tarzlarda teşkil edilen yenileri takip etmiştir. Örneğin Fetava-yı
Kadflıdn, Hulasatü'l-fetaua gibi eserlerde fetvalar, mezhebin ilk müctehid
lerinin görüşleriyle birlikte karma olarak verilmiştir.266
Önceleri daha somut olaylara yönelik soru ve cevaplar şeklinde olan ve
çoğunlukla fetvayı verenin kimliğinin belli olduğu koleksiyonlardan, za
manla daha soyut ve daha özlü ifadelerle ortaya konan ve pek çok durum
da kişiler yerine şehir veya bölgelere nispet edilen hukuk normlarına dö
nüştürülen bu fetvalar, olaylardaki çeşitlilikleri sebebiyle, hukukun uygu
layıcılan için en önemli kaynaklar halini aldı. Geçmiş zamanda vuku bu
lan, fetva konusu yapılıp hakkında fetva talep edilen, geçmiş ulemanın,
hakkında cevap yazdığı ve kendisiyle ilgili çözümün kesin olarak bilindiği
meseleler için el-Fuslll adlı eserin sahibinin vakiatü'l-fetvii tabirini kullan
dığım belirten ibnü't-Tabbab ed-Dımaşkl'ye (ö. 1006/ 1597-98) göre; bu tür
ıneseleler, daha güvenilir olmaları hasebiyle daha güçlü ve eserlerde zik
retmeye daha uygundur. 2 fi? Ancak İbn Nüceym (ö. 970/ 1563) gibi ınüteah
hirln alimlerinin önde gelenleri; Hanefi mezhebinin resmi görüşünü ifade
eden nıetinlerin nakilleriyle çatışan fetava kitaplannın nakillerine itibar
2G5 Mesela Ebü"l-Leys es-Seıncrkaııcll"nin en-Neuiizil, Ahmed b. Muhammed lı. Elıü Dekir ci-1-Ianctl"nin 1\1/ecnwu'l-fetiiud, Ahmed lı. Müsab. el-Keşşi'nin Mecmılu'n-neuri
zilue"/-/f(wddis ue'/-uükirit adlı eserleri, dcrleycnlerin kendi görüş ve açıklaınalarını
içerirler. Fakat iizclliklc. daha önce başka fıliınler tarafından verilmiş ve bir çoğu
ıııüstakil mecımıalarda derlenmiş fetvaları da bir araya getirmektedir. Bkz. Ke,,fii'z
wnOn, c. ll, m. ](i03, Hill(i, 1 9Bl.
2(i(i Şeylıülislfıın Dürr1 Melııııed Efendi, ed-Diirretii'l-beyzri F heyôni ahkr1mi',,·-,,·erl'uti'l
garrr7, Süleymaniye Ktp .. IlalefEfeııdi, nr. l2S, vr. 557b (Molla Ali el-Ifinnall'ııin Hô
şiyetii'rl-Viirer adlı eserinden naklen); Ke,,:fi'i'z-zunzl.n, c. ll, m. 1281 -l2B2. Kınalızade.
Hadıyüddiıı es-Scrafısi"ııin el-1\1/uhft adlı escrinde sırasıyla asıl (ıısül), nevadir ve fe
tfıvilyı dcrleeliğin i belirterek takdirlerini ifade eder. e!-Kurlürf, el-Kenz ve el- Vüf! gibi
ınetiııleriıılıiriııci sınıfa, yani zfıhinırriviiycye ait mcselelere tahsis edildiğini, lıuııla
rııı nadiren nevadir ve fetava meseleleri içerdiğini; buna kar~ m Feriiuô Kôdfhün ve el
lluh1sa gibi fetavfı ve fıkıh külliyatlannııı (ceudrni) bütün sınıt1arı içerdiklerini, aııcak
bunlarda son sınıfın ağırlıklı olduğunu belirtir. Hanefi mczlıcbi kitaplanııda yer alan
ıncseleleri lıu şekilde sııııtlaııdıraıı Kınalızfıde; bu açıklamaların sonunda, "Bu
iineıııli bilgileri (fevfıid) czberlc. Çünkü bunlar lıizcleıı başkasında lıulıınmaz"' de
mektedir. Not: erl-Viirrerii'l-lıeyziinın bu ııiislıasında el-1-lııınfıli kelimesi, el-1-Jayfıli
şeklinde yazılın ış ise clı~; Ali el-I-Iayall adıyla D/irer' e haşiye yazanbir alim lıııltınıııa
ınaktadır. Uiirer'c lı fişiye yazan fılimin tam adı Kınalızade Alüeddin Ali b. Emrulhılı
el-! lin na\ (ii ~mı; ı 571 ı olup Falıakôtii'/-mesrlili"l-Hnne(iyye adıyla lı u konuyu ele al
dığı ıııüstakil lıir ris<llesi de mevcuttur.
2h7 İlınü"t-Tablıi\lı Dci'viş İlıralı im lı. Muhammed cd-Dıınaşki cl-J-1anefi, llynii"l-lllii.fi/li
goyni'f-!lliiste(ii, Süleyıııaııiye Ktp., H. Hüsnü Paşa, ıır. S21, vr. 1 19a (kenarcb]. İlın
Alıicllıı'iıı l?eddii'f-muillriradlı meşhur eseri başta olmak üzere, bir çok eserinde ken
di döneminde vukııa gelip de kendisine sorulan sorulara uri.kiritii.'l-Iewü adını verdi
ği de bilinmektedir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 77 (1, 1)
338 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
edilemeyeceğini, fetava kitaplarındaki görüşlerin ancak mezhep kitapları
na muhalif şeyler bulunmadığı zaman dikkate alınabileceğini ve ayrıca
meşhur olmayan kitaplardan fetva vermenin helal olmayacağını belirtmiş
lerdir.258 Bu bakımdan metinlerde ve fetva kitaplarında zikredilen mesele
ler çatıştığında, metinlerde zikredilenlerin uygulamaya esas alınacağı ve
şerhlerde zikredilenlerin fetva kitaplarında zikredilenlere tercih edileceği
ifade edilmiştir.269 Bununla birlikte, Şeyhülislam Sa'di Çelebi; Fetava'sın
da, fetva kitaplarında zikredilenler metinlerde zikredilenlere aykırı ise, fet
va kitaplarıyla amel edilir demiştir. Şeyhülislam Arıkaravi Mehmed Emin
Efendi (ö. 1098/1687) ise, bu açıklamanın mutlak olarak alınamayacağını
belirtmiştir. 270
Osmanlı şeyhülislamlarının ve diğer ulemanın, muteber kaynak olarak
fetva kitaplarına referanslan azımsanamayacak ölçüdedir. Mesela Ebussu
ıld Efendi; verdiği fetvalarda "Kütüb-i fetavada mestlirdur" veya "meşahir
i kütüb-i fetavada fetva bunun üzerinedir" şeklinde umumi olarak271 ve za
man zaman da Hulasatü'l-fetava, Fetava-yı Haniyye [Kadilıan] ve Fetava-yı
Bezzaziyye gibi isim vererek muteber fetva kitaplarına referanslarda bulun
maktadır.272 Ebussuıld döneminde "fetva kitapları" dendiğinde umumiyet
le kastedilen; Osmanlıyakadar oluşmuş ve bilhassa ağırlıklı olarak Orta As
yalı alimler tarafından yazılan kitaplardı. Taşköpriziide, bunların bir kısmı
nın toplu bir listesini vermekte ve fetva kitaplannın sayılamayacak kadar
çok olduğunu belirtmektedir. 273 Verilen bu liste incelendiğinde; listede, Os
manlı nlemasma ait bir eser bulunmadığı dikkati çekmektedir. Aynı za
manda bu liste; fetva kitabı tasavvurunun soru-cevap tekniğiyle yazılan-
2Ci8 Zcynüddin İbn Nüceyın el-Mısri, Resiii/u İ/m Niiceym ei-İkıisiidiyye = er-Resüilii'z
Zeyniyye fl mezlzelii'/-1-/ruze(iyye, Muhammed Alımed Serrac ve Ali C:um'a Muhammed (nşr.), Kahirc: Darü's-Selam, ı99811999, s. 107-109; İbnAbidin, e/-Uküdü'd-diir
riyye.fl tenkf!Ji'l-FetfiurJ'/-Hümidiyye, Kalüre 1310, c. II, s. 15Ci.
269 Zeynüddin İbn Nüceyın, e!-Bahnlr-raik, Beynıt: IXıru'l-Ma'rife, ts. (Kahire: el-Mat
baatü'l-İlıniyye, B11/JWJ4), c. VI, s. 310; Feıô.ua-yr Ankarauf, istanbul: Matbaa-i Amire, 1281 /18(i4, c. I, s. 54 (kenarda). Metinleringücü ve fetava kitaplarına üstünlüğü hakkında bkz. İbn Abidin, ,~erhu Uküdi resmi'l-nzü(ii (MeCJmiatii Resfiil içinde), Beynıt: Danı ihyai't-türfısi'l-Arabi, ts., c. I, s. 35-37.
270 Petauô.-yıAnkarauf, istanbul: Matbaa-i Amire, 128111864, c. I, s. 53 ve 54 (kenarda).
271 Düzdağ, Fetdua-yı EinJssu'üd E(endi, s. 125 (nr. 316), ı3li (nr. 349 ve 350), HiG (nr. 458),
311 (nr. 974), 312 (nr. 97Ci).
272 Düzclağ, A.g.e., s. ı 52 (ıır 40B); ayrıca bkz. s. 293 (nr. 923); i\kgüııdiiz, Osman li Ka
nunnômcleri, c. IV, ı 12- ı ı:ı.
273 Taşköprülüzacle, Mi(tdllll's-seade, c. II, s. CiO l-604; ayrıca lıkz. c. ll, s. 26'!-284. Taşköprülüzac!e Hanefi fııkahasını ve ınuteber kitaplarını ele aldığı bölümde, "fıkıh konusuncia çok yetkin olan müteahhirin uleımısınclaıı" diye niteleyerek Osmaı1lı ııleınasınclan sadece Şeyh Beclreclclin'e yer verir. Bkz. A.g.e., c. Il, s. 287-2B9.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 77 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 339
dan daha kapsamlı olduğunu ve bir bakıma, fetvaya kaynaklık eden eserle
rin bu kategoride değerlendirildiğini de göstermektedir.
Osmanlı uleması, yukanda gelişim süreci kısaca anlatılan geleneği ta
kip ederek bir çok fetva mecmuası derlemiş veya mevcut derlemeler üze
rinde muhtelif tasarruflarda bulunmuştur. Osmanlı'nın ilk dönemlerinde
de bu tür bazı çalışmalara rastlanmaktaysa da, menkul fetva derleme çalış
malannın XVI. yüzyıldan itibaren sayılannın oldukça arttığı görülmektedir.
Bu yüzyılda, resmi görevlilerin talepleriyle bazı çalışmalarm yapıldığı bilin
mektedir. Nitekim Muslihuddin Musa b. Musael-Amasi (ö. 93811531),274 II.
Bayezid döneminde şeyhülislamm emriyle275 yazdığı Mahzenü'l-fıkh276
adlı eserinde, -mukaddimede belirttiği üzere- el-Vikaye'yi esas alarak ve
ona Mecmau'u'l-bahreyn, el-Muhtar, el-Kenz, el-Uyun, Gurerü'l-ahkam, et
Tekmile, Letaifü'l-işarat, en-Nukaye ve el-Hidaye'nin meselelerini ilave
edip tekrarlan çıkartmak suretiyle, bu 10 kitabın meselelerini içeren bir ki
tap hazırlamış ve meseleleri hangi kitaptan aldığını göstermek amacıyla,
her bir kitab için bir harfi rumuz olarak belirlemiştir. Bu en muteber sayı
lan Hanefi fıkıh metinlerindeki meseleler, fetva kitaplannda sıralanan me
seleler yanında oldukça sınırlı kalmaktaydı. Ancak bu 10 muteber kitaptan
bir metin hazırlama teşebbüsü, kuşkusuz, Hanefi mezhebinin resmi görüş
lerinin uygulamada esas almmasıyla ilişkilidir.
Burada sözü edilen literatürde; herhangi bir mecmuayı meydana geti
ren şahsın, mevcut metinlerden birini tercih etme dışında, çoğu zaman
kes-yapıştır yapmaktan öte bir fonksiyon icra etmediği görülmektedir. Bu
yöntemle klasik Arapça muteber fıkıh ve fetva kaynaklanna dayalı fetva
mecmuaları oluşturma geleneğinin, Osmanlı özelinde çok önemli bir
274 Biyografisi içn bkz. Taşkiiprülüzil.de, eş-Şekaik, s. 420. İstanbul Müftülüğü Kütüphanesi nüshası metninin girişinde, müellifin adı, Mustafa b. Musael-Amasi olarak geçmekle birlikte; eş-Şekaik'daki ve eş-Şekaik'dan naklen kitabın baş tarafında yazılan biyografisinde ve diğer kütüphane kayıtlarında -mesela TSMK Medine Kitapları bölümü nr. 35ü'de mevcut rıüshasında da- müellif ismi Musa olarak verilmektedir. Bkz. Fehıni Edlıem Karatay, 1bpkapz Sarayı Müzesi KütüphanesiArapça Yazmalar Kata lo
ğu, İstanbul, 1964, c. Il, s. 563. Burada Musa ei-Amasi'nin I. Selim'in (918-926 1 1512-1520) hatız-ı kütübü olduğu belirtiliyor.
275 Kararay, Musa cl-Aınasi'rıin I. Selim'in (918-926 1 1512-1520) hatız-ı kütübü olduğunu belirtiyor (bkz. Ararıça Yazmalar Katala ğu, c. II, s. 563). Kitabın kapak sayfasında verilerı bir kayda güre, on kitabı bir araya getirme işine İbn Kemal Paşa'nın emriyle girişmiş olduğu ifade eclilmektedir. Taşköprülüzade'nirı verdiği biyografideki; Amasi'nin, Efdalzade'nin hizmetine girdiğini, daha sonra tasavvııfyolunu seçerekAmasya'da emekliliğe çekildiği bilgisi dikkate alınacak olursa, söz konusu şeyhülislamın Efdalzade olması daha muhtemel gözükmektedir.
276 Yazınaları için bkz. İstarıbul Müftülüğü Ktp., nr. 297, 1b-352b vr., istinsalı tarihi: Zilkadc sonu 974 (Eylül 1557), m üst. Efdalzade Mescidi imaınıAli b. Hasan; Nuruosmaniyc K tp., nr. 1821, 1822; Kütahya Valıid Paşa İl Halk Ktp., nr. 126.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 78 (1, 1)
340 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
fonksiyonu bulunmaktadır. Zira bu tür literatürün yaygın hale gelmesinin;
Osmanlı kadılarının "eimıne-i Hanefiyye indinde muteber olan akvale gö
re hüküm verıneleri"Z77 zorunluluğunun bulunmasıyla ilgili olduğu açıktır.
XVI. yüzılda, kadılarıh Hanefi mezhebinde en salıih olan görüşe göre hü
küm verıneleri kanunla umumi prensip haline getirilmiş ve bu durum, ka
dı beratlarında belirtilıniştir. 2711 Bu sebeple Hanefi mezhebinde muteber
olan görüşlerin belirlenmesi ve uygulayıcılar tarafından bilinmesi bir zaru
ret haline gelmişti. Muteber görüşü belirleme yetkinliğine sahip olmayan
kadıların verdikleri kararlar, bozulma riski taşımaktaydı. Nitekim Ebussu
Cıd Efendi' nin, hakimin liizumuna hükmedip imza eylediği bir vakıfname
nin geçersizliğini beyan eelerken "nameşrCı idüğü kütüb-i fetavada mestür
iken, anı bilmerneğe binilen yazılmıştır ve imza olunmuştur" açıklama
sı;27~1 mezhebin muteber görüşlerini kadılık makamına ulaşanların dahi bi
lemedikleri durumların olduğunu göstermektedir. Böyle bir yetkinliğe sa
hip olmayan kadı! ar; verecekleri kararda, Hanefi mezhebinin muteber gö
rüşünü öğrenmek üzere sı k sık şeyhülislamıara ve müftülere ba~ vurmakta
ve onların iş yükünü artırınaktaydılar. Ebussuüd'a sorulan bir başka fetva
da; kadıların, beratlannda memur olduklan şekilde fıkıh kitaplarını araştı
np en sahih görüşü bularak hüküm vermeleri beklenirken, bazılarının
muhtasar fıkıh metinlerinde evveliyattan olan meseleleri bulup çıkarınaya
bile güç yetirememeleri sebebiyle davayı, fetavaya (yani kararı şeyhülis
lamclan veya müftüden gelecek cevaba) talik ettiklerinden bahsedilmekte
ve bu nedenle de, pek çok baş sıkıntıya sebep olcluklarınclan şikayet edil
mektedir.2B0 Bu sebeple, Elıussuücl Efendi; bir kadının Beyziivt Tefsiri okut-
277 "Esalılı-ı akvül ile aıııel ı·yleyesin deyü lıerfıtıııcla ımıkayyecl olan Zeyd-i kfıdl kavl-i
z;ılf ile anı cl eylcse lıiikıııCı nilfiz olur ımı'! ei-Cevfıb: G;1yct zaif n lıcak olın;ız. Elıııssıı
fıcl." Bkz. Veli lı. Yıısııf cl-iskililıl. Mecrna'u'I-Jieıfiurl, vr. ı :>?;ı-b.
27H l'atilı Sultan Mchıned zaıııaııında BB4'tc (1 47~)) !\nkara k;ıdılığııı;ı atanan Balıaiiıldiıı
Efeııcli'ye verilen beratta. sadece" ikiidri-i icli/u1d-t ei nun.!'" (iıııaınlarııı ictilıadlarıııa
uymak) eınredilirkcn Kaııunl'ııin, Budin bclılığıııa atanan Mevli\nfı Bcdreddiıı'c !(c
biiilevveı 9S'l (Mayıs Ei4ti) lıa~larında verdiği heratta "eimllle-i 1-!oll.e{i_vyelleu nktJô/
i nwltleli(e olun nıesrli!r!e kelllri-yenhegi terelıhu edi/ı esn!t!t-t akufi!i lmlulı a11111ia Wllef ey/eye" (ffaııctl mczlıclıi imaını arından J~ırklı giirii~ler Jıu!ııııaıı meselelenk ge
rektiği gibi araştırınada lıulıınarak en salıih görüşü bulup onunla aıııel eylc) clcrıil
ınektedir. Bkz. lJzunçarsılı, flmiye Teşkildtt, s. 1 ı:ı, ı 14. "Kanun-ı kadJııı lııı ıııinv;tl
üzere ııııılıarrcı·dir" diye başlayan 9tJB (1:>901 tarihli bir kadı beratımla da ayııı ciiııı-
1e k;ıydedilıııckıc ve lıeratın sonıında "lıunıinval üzere ~1~11 (l:ifl'l) senesinde kanıın
ı ıııukarrcrclir" cümlesi yer almaktadır. Bkz. Uzunçarşılı, rt.ge., s. f!:i-fHi. Osmanlı'da
resıııi mezhep konusu lı;ıkkıııcla daha hızla lıilgi için bkz.i\ydııı, Tiirk Hukuk '!rtrilti. s. 90-~14.
27~1 Diizclağ, J·ddtJd-yı /;'/m.\.\ll·rut n{endi, s. ı G5-l (i(i (ıır. zJ:>B).
2BO Veli lı. Yusuf cl-iskililıi, Mecmo'u'I-Jetr7llô, ismihan Sultan, ıır. 22:1. vr. ı :>?;ı.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 78 (1, 2)
Osmmılr Dôncmi Fetva Litemtıirii 341
ınasındansa, fetava kitapları okumaya müdavim olmasının evla olduğunu
belirtir. 2Bı
13u tür literatürün bir başka pratik faydası da, müftülere yönelikti. Kenar
(taşra) müftüleri elenilerı vilayet, sancak ve kaza ınüftüleri, fetvaianna nu
kül yazınakla görevli idiler.2B2 Zira bu ınüftüler; verelikleri fetvaların üstüne
(cevabın altına). nerenin müftüsü olduklarını beyan eelerek imza attıktan
yahut mühür bastıktan sonra, verelikleri fetvanın Arapça metni ile bunu
hangi fetva kitabından aldıklarını zikrederlerdi.2B3 Bunun kanun] bir zo
runluluk olarak ne zaman başlaclığına dair kesin bir bilgiye ulaşılamadı ise
de, Bostanzade Mehmec! Efendi'nin (ö. l006/l598) 2H4 konuyla ilgili verdiği
iki fctvadaıı2Wi hareketle, XV!. yüzyıl sonlarında böyle bir zorunluluğun
mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Şeyhülislam olmak hasebiyle nakil yazmak
m ecburiyetinde olmadığı lı ald e, Ebussuıld Efendi bile; zaman zaman, ver
diği fetvalarda genel ifadelerle "Kütüb-i fetavada mestılrdur" veya "meşa
hir-i kütüb-i fetavacıa fetva bunun üzerinedir" şeklinde unıum] olarak2Bli ve
zaman zaman da, Ferauô-yı Kadfhôn ve Fetdua-yı Bezzaziyye gibi isim vere
rek ımıteber fetva kitaplarına referanslarda bulunmaktadır.
Arapça olarak hazırlanan derleme fetva kitaplarının bir benzeri de, nu
kül olarak adlandırılan literatürdür. Taşra müftülerinin kendi fetvaianna ve
ya şeyhülislaınlık makamına bağlı memurların (bilhassa fetva eminleriniıı)
şeyhülislamiarın fetvaları na hazırladıklan nukül; ınahiyet itibariyle ve me-
• selelerin kaynaklarıyla birlikte nakli bakımından menkul fetva kitaplarıyla
2Bl Veli b. Yusufel-iskilib!, r1.g.e., vr. l5fib.
2B2 Hezarfen Hüseyin Efendi şeyhülislamiann kenar müthileri.gibi nuktilyazırıayıp, ancak ~fıirin dediği gibi, cevaplarında "Olur, alımız yazar, Allfılıu a'lenı" yazdıklarını belirtir. Bkz. Telllfsii'l-heyrln, s. 200. B uraeieı kastedilen şair Arifı Hüseyin Çelebi'nin Kcınalpaşaz;!c!c hakkıncia siiylediği, "imam-ı elin ü milleta'ni ınüfti 1 Ki yokdur ana henzer clıl-i il elem 1 Şu deniii ilıtisilr eyler cevabı 1 'Olur', 'olmaz' yazar Allah u a 'lcııı." diirtlüğlicliir. Dörtlük için bkz. Latit1, "lezkiretii'ş·,'It'arô ue tahsrratii'n-nllzarn.ô, ılıdvan Canıııı (n~r.), i\ııkar<ı, 2000, s. 381.
2!rl Uzunçarşılı, ilmiye Tcşki/li.ır, s. 174 (dipnot: ı).
2!\4 Bostaıızfıde Melııncd Heneli :-ı.4.1589-10.5.l592 ve ıı.7.JS>B-1.4.l59B tarihleri anısında iki kez şeylıülislfıııılık makanıında bulunmuştur. lliyografisi için bkz. Melmıct ipşirli, "Bostanzade M dımeel Efendi", DİA, c. Vl, s. 'll ı.
2B5 Fetvaların metinleri şiiylcdir: "Kenar ınüftileri nakl yazmak ilc ıne'ınürlar iken bazısı ınüft1-yi zanıfın hazretleri netakliden 'Olur', 'Olmaz' yazıılı nakl yazmasa, taleb olundııkda, 'Hen re'yiınlc ift<1 itdim' dise şer'an ınüftiye ne lazım olur"! el-Cevab: Azil ve hacr lazını olur. MerhCıııı Bostanzade Melımcd Efendi ıninlıattilı. Bu sürettle hasını nakl talebine şer'an kildir olur ımı"! el-Ccvfıb: Olur. Merhüın Bostanzfıdc Mehmed Efendi min lıattilı." Bu iki fetva [fındık) Mustatiı ilınü'ş-Şcylı Muhammed'in (Melııııed) N~tktllii'l-felôuô adlı mecmuasının başındaki sayfalardan birine kaydedilmiştir (Süleymaniye Ktp., Yozg;ıt, nr. 'l25, vr. +Vllb).
2Bh Düzdağ, 1-errlurl-yı Elmssu'ıid IJi.mdi, s. 125 (ıır. 316), l:Hi (nı. :ı4'J ve 350), J ()(i (ıır. 45!!), :ııı (ıır. lJ74J, :ıı2 (ıır. 97hl.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 79 (1, 1)
342 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
benzeşir. Fakat aralarındaki esas fark; nukfılün bir soruya karşılık olarak ve
rilen fetvanın dayanağını gösterir olmasına karşın, Arapça derlemelerde bir
araya getirilen meseleler, Osmanlı toplumunda ortaya çıkan veya çıkması
muhtemel sorulara bire bir karşılık olarak verilen cevaplar olmaması, ben
zer bir soruyla veya dava ile karşılaşıldığında soruya veya davaya muhatap
olan görevlinin (müftü veya kadı) nasıl cevap vereceğine dair önceden ha
zırlanmış protatip olayların cevaplanndan ibarettir. Nukfıl; genelde, Türkçe
olan fetvaların ardından kaydedilirken, Arapça fetva mecmualarında mese
leler, doğrudan doğruya bir fıkıh kitabı sistematiğinde bir araya getirilir.
Nukfıl; şeyhülislamlar tarafından hazırlanmaz, genellikle, onların fetva
eminleri veya daha sonraki bir alim tarafından hazırlanır. Altında nakli ya
zılı olan fetvanın güvenilirliği nakil sayesinde pekiştirilmiş olmaktadır.287
Arapça derleme fetva mecmuaları, daima, bir çok kaynaktan d erlenen
meselelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmaktadır. Bu tür fetva kitap
larını hazırlayanlar; eserlerinin girişlerinde umumiyede "cema'tü" (topla
dım, derledim) ifadesini kullanmakta ve derlerneyi yapanlar için de, litera
türde genellikle müellif ve musannif kelimeleri yerine "cami'" (derleyici)
ifadesi kullanılmaktadır.28H MenkUl fetva kitabı yazarlarının özgün düşün
celerini açık biçimde ifade etmemekle beraber, muhtelif görüşler arasın
dan belli birinin tercih edilerek mecmuaya alınmış olması hasebiyle, zım
nen bir görüşün dile getirildiği de düşünülebilir. Hatta bunlar, gerçek ha
diselerle de ilişkili olabilmektedir. Nitekim Rumeli kadıaskerliği yapan
Ahizade Abdülhallm Efendi'nin (ö. 1013/1604) Fetava'sının baş taraflarına
2B7 Ali Rıza Sağmaıı, "Ebu-s-Suud fetva!an, bu işlerin uzmanlarınca makbül ve muteber değildir. Kendileri ile ilıticac edilmez, amel olunmaz, hükme medar tutulmaz" tezini ileri sürerken, buna delil olarak da, "Fetvahane Ebu-s-Suüd fetvaları ile amel etmezdi" diyor ve ekliyor: "Fetvahane, hu mecınüada yazılı fetvaların Ebu-s-Suüd Efendi'ye nisbetinin sıhlıatinde şüphe ediyordu. Bundan başka, Ebu-s-Suüd fetvalanııda "Nakl" yoktur. Bu da onun kıyınetten düşmesine sebep oluyor. Ali Efendi Fetauası böyle değildir. O, "Nakl" (hangi kitaptan alındığını) gösterir. Onun için de uleına arasında muteberdir." Bkz. Sağınaıı, İstanbul'un Fethi Hakkında Enteresan Bir Fetua (Fatih, İstanbul'uNasıl Aldı?), İstanbul: Ahmet Sait Matbaası, 1957, s. 4. Fetvahanenin muteber saydığı ve sıkça kullandığı fetva mecmuaları arasında Ebussuüc! Efeneli' nin Fetdua'sının bulunmadığı bir gerçektir. Ancak bu durum Ebussuüd fetvaianna güvensizliğin bir sonucu olarak algılaııabilir mi'! Buna sebep olarak da, sırf naldin bulunmaması gösterilcbilir mi'! Aslında Ebussuüd Efendi, Keınalpaşazade, Zekeriyazade Yahya Efendi, Esac! Efeneli gibi ünlü şeyhülislilınlarııı fetvaianna asırlar boyunca yapılan referansların haddi hesabı bulunmadığı gibi, ilgili (hatta bazen ilgisiz) literatürün başlarına, sonlarına, sayfa kenarlarına yazılarak yaygınlaştırıldığı da bir gerçektir. Öte yandan, çoğunlukla Ebussuüc!'un fetvalarını derleyen Veli b. Yegan mecınüasında bölüınlerin başlarında veya konu aralarındaki "nakil" başlığı altında nakillere sıkça yer verilmiştir.
288 Biz bu yazıınızc!a, ınüellif kelimesini pek çok durumda derleyen anlamında kullandık.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 79 (1, 2)
Osmanlı Döııeıni Fetva Li teratürü 343
düşülen bir notta, Ahizade'nin görevde iken vukua gelen hadiselerle ilgili
olarak, sayfa kenarlarına kendi el yazısıyla naklettiği meseleler olduğu ifa
de edilmektedir.289
Eserler
ı. Binyetü'l-Gunyefi'l-fetava: ZeynüddinAbdülmü'min b. Ramazan b. Mu
hammed el-Kabi290, İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 349, 1b-247b.
Müellifin -mukaddimede- belirttiğine göre; daha önce de, Hanefi alim
lerinin (eimmetü'l-hüda) verdikleri fetvaların çoğunluğunu kapsayan
Gunyetü'l-müftfadlı bir eser kaleme almıştır. Ancak bu eserin çok uzun
olması dolayısıyla, talebeye kolaylık sağlamak amacıyla, adı geçen ça
lışmasının 12 kısım, 40 kitab ve 60 fasıldan oluşan kısmını Binyetü'l
Gunye adlı bu eserinde özetlemiş tir. Şeyhülislam Çivizade, müellif hak
kında "Sanırım Tokatlıdır" demektedir.29ı
2. ed-Dürerü'l-mensure fi'l-füru: (Risaletü'd-Dürer fi'l-fıkh): Hacı Şerused
din Şadgeldi Paşa Arnasi (ö. 782/ 1380), Adana İl Halk K tp., nr. 468, ist.
1475, 53 vr.; Konya Bölge Yazma Eserler Ktp., nr. 196, 2lb-31b vr.
Bursalı Mehmed Tahir; Şadgeldi Paşa'nın biyografisinde, "Vakıat ve fe
tavadan mesail-i garibe-i fıkhiyyeyi havi ed-Dürerü'l-mensure isminde
eser-ikebiri vardır" demektedir.292
3. Kitabü'l-Hadffi'l-fetava: Hamidüddin İsrail b. Demrek [Dümrük] el-Ha
nefi (ö. V!II./XIV yüzyı]),293 Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2773, müs.
Abdülbaki, ist. 21 Receb 1080 (15.12.1669), ib-140a vr.
289 Fettlud-yı Alıfztlde Abdüllıalfm, İstanbul Ün. Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 631.
290 Kabi: Trabzon'un Canik nahiyesi. Bkz. Akbayar, Osmanlı Yer Adları Sözlüğü, s. 84. Eserin kapak sayfasında el-Kabi şeklinde yazılmış olmasına rağmen Ke~(ü"z-zumin'da el-Kami şeklinde yazılmıştır.
291 Ke,,fii.'z-zwıü.ll, c. ll, ın. 1212. Nüshanın üzerinde, Rebiülevvel 768 (Kasım 1366) tarihli bir temellük kaydı bulunmaktadır. Ayrıca Yusuf b. Ahmed es-Sicistanf'nin de Gwıyetü'l-mü(ıf (İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 197) adlı birkitab mevcuttur.
292 OM, c. l, s. 331 ve c. II, s. 64.
293 Kütüphane katalogunda 'Dümrük' şeklinde kaydedilen isim, yazmanın üzerinde
'Demrek' olarak harekelcnmiştir. Kati b Çelebi, müellifin ve kitabın ismini yukarıdaki gibi kaydeder (Keşfü'z-zwuln, c. II, m. 2026); ancak vefat tarihini vermez. Mehmed Kami el-Edirnevi baba adını Derrak olarak kaydeder (bkz. Melıdmmü'l-filka/ıd, Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, m. 422, vr. 145b). Bağciatlı İsmail Paşa ise el-Hddifi'l-fettlud'nın müellifinin Mahmud'un (Şeyh Bedreddin'in) babası ve Simav kadısı olduğunu belirtir. Bkz. Hediyyetü'l-dri(in, c. I, s. 204. AncakTaşköprülüzade, İsrail'in babasının adını Abdülaziz olarak vermekte ve Selçuklu sultanı Alaaddin'iıı kardeşi olduğunu ileri sürmektedir. Murad Hüdavencligar zamanında Osmanlılar Siınavna'yı aldığıncia İsrail buranın komutanı idi. Osmanlılar tarafından fethinden sonra; ~
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 80 (1, 1)
344 TALJD, 3(5), 2005, Ş. Özen
-Müellifin mukaddimede verdiği bilgiye göre- bu kitap; Kuduri'nin el
Muhtasar, Ömer en-Nesefi'nin Manzumetü'l-hilafiyyat, Ebü'l-Hasan
Ali b. Ahmed er-Razi'nin et-Tekmile adlı eserleri ile -ez-Ziyadat, el-Ca
mi'u'l-kebfr, el-Cami'u~>-sagfr, en-Nevadir, ez-Zahfre, el-Mebsüt, el-Mu
hftgibi- fetava kitaplarında zikredilen bazı vakıat meselelerini ihtiva et
mektedir. Bol mesele içeren kitapta, meseleler delillerden arındırılmış
biçimde kısa ve özlü ifadelerle sıralanmaktadır. Müftü ve kadılar için bir
el kitabı olması hedeflenen eserde; ihtilaflı konularda, farklı ulemadan
nakdedilen görüşler, Ebu Yusuf (S), Muhammed (MJ, Züfer (Z), İmam
Malik (K) ve İmam Şafii (A) rumuzlarıyla gösterilmiştir. İmam Ebu Ha
nife' nin görüşünün bulunmadığı konularda; eğer İmameyn arasında
görüş ayrılığı bulunuyorsa, Ebu Yusuf'un görüşünün tercih edildiği
-önce, onun görüşü verilmek suretiyle-ifade edilmiştir.
4. Cfimi'u'l-Fusüleyn (Kahire: el-Matbaatü'l-Ezheriyye, 1300; Bulak 1301):
Şeyh Bedreddin Simavi Mahmud b. İsmail (ö. 823/ 1420).2~14
Musa Çelebi'nin kazaskeri iken kaleme aldığı ve -müellifin mukaddi
mede verdiği bilgiye göre- Cemaziyelevvel813 -28 Safer 814 (Eylül 1410
- 21.6.1411) arasında on aydan daha az bir sürede tamamladığı eser;
"fetavaya dair yazılan eserlerin en önemlileri ve yargılama hukukuyla il
gili olarak hazırlanan kitapların en faydalılan arasında" yer aldığını söy
lediği295 Mecdüddin Muhammed b. Mahmud el-Usruşeni'nin
(63211235) el-Fusül'ü ile Cemii!eddin b. İmadüddin'in (yahut Ebü'l
Feth Zeynüddin Abdürrahim b. Ebu Bekir b. Abdülcelil el-Merginani es
Semerkand1 f670/l271J)'nin296 Fusülü'l-ihkamfi usüli'l-ahkam'ınm bir
araya getirilmesinden oluşmuştur. Mükerrer konular ve Peraiz-i Sira
ciyye yeterli görülerek, Fusüli'l-ilıkam'daki "feraiz" bölümü esere alın
mamıştır. Ayrıca bu iki esere el-Hülasa, el-Kafi, kendi eseri Letaifu'l-işa-
buraya Iıem komutan, lıeııı vali ve hem ele kadı olarak atandı. Bkz. eş-Şeküi'ku'nNu'nıaniye(f 'u.lemti'i'd-deuleti'l- 'Osmiinfye, s. 50; a.mlf., Mif'ttilw's-seôde, c. ll, s. 287-288; Mccdi Melımcd Efendi, Hadaikıi',,·Şekaik, Abdülkadir Özcan (nşr.), İstanbul: Çağrı Yayınları, 1989, s. 7 ı; krş. B ila! Dindar, "Bcclrecldin Simav!", JJİil, c. V, s. 331-332. Eğer el-Hi1df.fi'l-.feıauô'nm yazarı gerçekten Şeyh Bedredeli n' in babası ise, babasının isminin Abdülaziz, H\kabının ise Demrek olduğu söylenebilir.
294 Bilal Dindar, "Beclrcclclin Simav!", DİA, c. V, s. 331-334. Eser hakkında bkz. Ke,çf/i"z-zu
!lÜn, c. 1, ın. 565-567; Ali Barclakoğlu, "Cônıiıt'l-jitsllleyn", DİA, c. Vll, s. 108-109.
295 Cürni'u'l-Fusüleyn. kendisinelen sonraki bir çok nakil fetva derlemelerinin kaynakları arasında yer aldığı gibi, Inı escrc Fetdua Ctimi'i'l-Fusüleyn adıyla refcransta bulunulmuş (mesela bkz. Ömer b. Ahmed el-Kahirl, Mecmüatii'l-mesai/i'l-.fi.khiyye, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 918, vr. 88b) ve Bursalı Mehnıecl11ılıir ele fetva kitaplan arasmeta sayınıştır (OM, c. ll, s. G2).
2% Ke,çfi.i.'z-zıuılin, c. II, ın. 1:!70-1271.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 80 (1, 2)
•
Os1naızlı Döne1ni Fetva Litcratiirii 345
nitgibi konuyla ilgili başka eserlerden de bazı ilaveler yapmış ve usul ve
kavaiele dayanarak ula~tığı bazı sonuçları eklemiştir. 40 fasıldan meyda
na gelen eserin ilk lG faslı; kaza ve muhakemeye, geriye kalanı muame
lata dairdir. Kati b Çelebi; bu eserin sadece muamelata dair olması do
layısıyla, hakimierin ve müftülerin el kitabı olduğunu belirtir.297 Eserde
parantez içinele gösterilen 204 kadar kaynağa işaret için kullanılan nı
muzların, hangi kitap isimlerine karşılık geldikleri birinci cildin baş ta
rafına konan alfabetik olarak sıralanmış cetvelele gösterilmiştir.
Zeynüddin İbn Nüceyın Haşiye (Ta'lfka) ala Cami'i'l-Fusüleyn2;w (Sü
leymaniye Ktp., Carullah, nr. 610; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 766;
Kayseri Raşid Efendi Ktp., nr. 247), Ahizade Abdiiihalim (ö. 101311604)
J-laşiye-i Cami'i'l-Fus(rleyn,299 Hayreddin er-Remll (ö. 1081/1671) Ca
nıiu'l-Fusılleyn' e el-Ledli'd-dürriyye .fi'l-fevaidi'l-Hayriyye (Kahire, 1300;
Bulak, 1301, Cami'u'l-Fusüleyn ile birlikte) adlarıyla birer haşiye yaz
mışlardır. Miiştemilü'l-ahkanı sahibi Fahreddin er-RumflOO ile Süley
man b. Ali el-Karaman! (ö. 92411518);30 ı Şeyh Bedreeldin'in Cami'u'l
Fustıleyn'de fukahaya yönelttiği iriraziara cevap vermişlerdir. Nişancı
zade Muhyiddin Mehmed b. Ahmed (ö. 1031/1622);302 kadılık görevine
atandığında, bu kitabı, kadılar için en yararlı ve dava meselelerini eıı
kapsayıcı bir fetva kitabı olarak görmektedir. Fakat hakimierin işlerini
kolaylaştırmak amacıyla, eserde karşılaştığı bazı eksiklikleri ve kusurla
rı; çıkarınalar ve ilaveler yapmak, müdafaa ve eleştirilerde bulunmak ve
2~17 Ke,çf/i'z-zun(ul, c. ı, m. C>lili.
'29B ilm N üceyın'in oğlu 1\lııııeü, lı u eseri on kadar fasikiilde (klirrrlse) yenilediğini lıelir
tir. Bkz. Resüilii İlm Niiceylll, s. 55-56. Küçük lıaciınli bir eserdir. Mukacldiınesimle üstadı ve balıası olan 7cyn b. N üceyın el-Hancfl'nin Crlmi'u'l-Fu.sü/eyn. üzerine kendi hattıyla yazdığı h5~iyeleri (sayfa kenanndaki notlarını) bir araya getirerek ayrı bir kitap yaptığım söyler. i bıı N üceyın bir çok yerde Şeyh Bedreel din'in görüşlerini eleştirıncktcd ir.
299 OM, c. 1, s. 22B.
300 Cici, Fahrcddin cr-Hfııııl'nin Ferrlidü'l-leali adlı eserini Şeyh Beclreddiıı'in itirazlarına cevap amacıyla kaleme aldığını, eserinin mııkadcliınesinde belirttiğini ifade ediyorsa cia (b h. Osnwn/1 1 Jönemi İslam J-Ju.kuku Çail,mwlan, s. 104 ve )(it i) siiz konusu eserin ımıkaddiınesinde Ferriirlil'l-/eô.li'yi Saclnışşerla'ııın 1'ierlw'l- Vikrlye'sinc yazdığı lıaşiyeden, Mii,çtemilii'l-ahkôm'dan ve Cômi'u'l-l'u.sr/leyn'iıı itirazlarına cevap (Ecvibc) yazdıktan sonra kaleme aldığını açık biçimele ifade etmektedir. Dolayısıyla itirazl<ıra cevap olarak kaleme alınan eser, daha önceden yazılmış olandan tamamen farklı bir eserdir. Krş. Ke,çfii'z-zwıün, c. Il, m. 1244.
301 Süleyman b. !\li el-Karaıııanl'nin el-Bs'ile ue'l-ecuiiJetii'l-rnüteallikrı bi-Cômi'i'l-Fusü
/eyn adını taşıyan eserinin lı ir nüshası için bkz. Süleymaniye Ktp., Tıırliaıı Vali de Sul
tan, ıır. 97, !OJ vr. Kfıtilı Çelebi, Karamanı'nin cevaplarının sayısının 3fJO olduğunu
belirtir. bkz. Ke,,fii'z-zwu/11, c. I, m. 5liCi.
:ıo2 Atfıi, T-larlrl.iku'l-lwkrlik, s. li48-ti50.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 81 (1, 1)
346 TALlD, 3(5), 2005, Ş. Özen
itirazlarına cevaplar vermek suretiyle, kitabın meselelerini Nüru'l- 'ayn
fi ıslahı Cami'i'l-Fusüleyn adıyla yeniden düzenlemiştir. Ayrıca kitabın
40. faslım oluşturan elfaz-ı küfür bahsini yetersiz bulmuş ve bu bölüme,
aynı konuda daha önce yazmış olduğu bir mukaddime, 10 bab ve bir
h3.timeden303 oluşan Tenvfru'l-cenanfi beyani hıfzı'l-lisan adlı risalesi
ni kaydetmiştir (Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 127, müellif hattı;
Hekimoğlu, nr. 392; Süleymaniye, nr. 627). Katib Çelebi; bütün bu ku
surlarına rağmen, kitabın aslının başvuru kaynağı olarak kullanılmaya
devam ettiğini belirtir.:ıo4 Gerçekten de Cami'u'l-fusüleyn, bilhassa, Os
manlı muhitinde kaleme alınan fetva derlemelerinde en çok iktibas ya
pılan eserlerin başında gelmektedir.
Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi katalogunda (nr. 156, vr. 109)
Mesailii'l-fetava adıyla Molla Fenari Şemseddin Muhammed b. Ham
za'ya (ö. 834/1431) bir eser nispet edilmektedir.
5. Zübdetii'l-fetaua: Kara Pir! lakablı Pir Muhammed b. Yusuf el-Karaman!
el-Ereğli ei-Ankaravi (ö. 86611461-62 veya 88611481),30" Beyazıt Devlet
K tp., Veliyüddin Efendi, nr. 1451, ist. 9 Safer 1094 (7.2.1683), Konya, 566 vr.:>oG
Katib Çelebi'nin -müellifini belirtmeksizin-sadece ismini vererek kay
dettiğf107 bu Arapça eserin sonunda verilen bilgiye göre; müellif, eseri
ni 964 yılı Cem aziyelahir sonlarında (26.4.1557) Pazartesi günü tamam
lamıştır. Bu nüshayı; Konya kadısı Ahmed b. İdris, Azınzade (Kemükoğ-
1u) lakablı Derviş Muhammed b. Hacı Muhammed'e yazdırmıştır. Öğ
rencilerin hacimli eserleri inceleme konusunda isteksiz davrandıkları
ve daha çok muhtasar eseriere yöneldiklerini gören ve kendi dönemin
de sıkça karşılaşılan hadiselere çözüm içeren olmazsa olmaz mühim
meseleleri kuşatan muhtasar bir eser kalarn e almayı tasarlayan müellif;
303 ı Ifıtiınedc, Eh1-i Sünnet akaidini özetleıniştir. Müe11if lm özetin sonunda hiçbir akaicl ve kclfıın kitabında bu şekilde bir lıülasa görmediğini ve bunun kitabın lmsusiyetJerindcn biri olduğunu vurgular.
304 Kesfü'z-zttlll'uı, c. I, ın. !lCiG-567, c. II, s. 1244. Karamani'nin el-Es'ile ue'l-ewibetii.'l
n;.ii.te'ııllika hi-Ca.mi'i'l-jirsrıteyn. adını taşıyan eserinin yazma nüslıası için bkz. Süleymaniye Ktp., Turhan Valiele Sultan, nr. 97. Ömer lı. Nıınecl cl-Kfılıirf ise, M uluasa
m Cami'i'f-Fusüieyn adlı bir eserden iktilıaslarda bulunmaktadır. Bkz. MecmJiutii'l
mesai!i'l-fikhiyye, Esad Ffcııdi, ıır. 918, vr. 340a-b, :ısza-b.
305 Hediyyel.ii'l-drijin, c. ll, s. 21 3; OM, c. 1, s. 2(i0.
30Ci Kataloglara göre eliğer iı<ızıııüslıaları: Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, ıır. 70B; Hamidiye, ıır. 588; Rcisülküttab, ıır. 410; İstanbul Müftülliğü Ktp., nr. 333; Nunıosmaııiye Ktp., nr. 1981; Millet Ktp., Feyzullalı Efendi, nr. 980, 1029, 1030; İzmir Milli Ktp., nr. 708.
307 Bkz. Keşfü'z-zwzzill, c. 11, m. 952.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 81 (1, 2)
Osmımlı Dö1zemi Fetva Literatürü 347
bu gibi meseleleri, el-Münye, el-Kınye, el-Hizane, Mecma'u'l-fetava, el
Fetava'l-kübra, el-Fetava's-suğra, el-Haniyye, el-Bezzaziyye, el-Hulasa,
Cami'u'l-fusüleyn, Cami'u'l-fetava, Cevahiru'l-fetava, Tulıfetü'l-fukaha,
Müştemilü'l-ahkam, el-Hidayeve şerhleri, el-Vikayeve şerhleri, el-Kenz
ve şerhleri, el-Muhtarve şerhi el-İhtiyar, el-Islah ve şerhi el-Izah, el-Gu
rer ve şer hi ed-Diirer gibi ulema arasında çok kullanılan güvenilir fetva
kitaplarından, muteber metin ve şerhlerden derlemiştir.
6. Cami'u'l-fetava: Kırk Em re Mehrned b. Mustafael-Hamidi (ö. 880/ 1475),
Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2286, 1b-108b, müs. Abdürrahim b. Ali, ist.
Rebiülevvel 913 (Temmuz 1507); Çelebi Abdullah, nr. 406, 92b-293a,
müs. Hüseyin b. Şeyh Mustafa, ist. ll Ramazan ı 109 (23.3.1698).
Müellif; özellikle kendi döneminde engellerin ve olayların artması se
bebiyle, insanların uzun eseriere rağbet etmeyip muhtasar eseriere yö
neldiklerini belirttikten sonra, önem arzeden meseleleri el-Münye, el
Gunye, el-Kmye, et- Tulıfe, Cami' u' 1-Fusüleyn, el-Fetava' 1-Bezzazf, el
Vakıatgibi muteber fetva kitaplarından ve diğer meşhur şerhlerden ya
rarlanarak deriemek suretiyle bu eseri hazırladığını ifade eder. Ardın
dan el-Münye, el-Kinyc, el-Haniyye (Fetaua Kadflıan), el-Gwıye, et- Tuh
fe, e(-Fetava' l-Bezzazi, el-Fetaua'l-Hassf ve el- Vakıat adlı eserlerin me
selelerini bir araya getirdiği için Cami'ul-fetaua adını verdiğini belirtir.
Ancak Katib Çelebi; eserin, ismi kadar muteber olmadığını ileri sür
mektedir.30H Kütüphanelerde bu eserin 60 civarında yazması bulunma
sı309 ve daha sonraki derleme eserlerde kaynak olarak kullanılması dik
kate alındığında bu hükmün aşırı ya ka çtığı söylenebilir. Şeyh Abdülme
cld b. Nasuh el-Amasl (ö. 960/ 1553); bu eserden seçmeler yapmak sure
tiyle, Cemaziyelahir 957'de (Haziran 1550) tamamladığı Tulıfctü'l-ah
bab adlı -her babın on fasıldan ve her fasılın da on meseleden oluştu
ğu- on bablık özet bir eser meydana getirmiştir.310
Recep Cici ve Mustafa Şahin; katalogda, Cami'u'l-fetaua'nın bir nüsha
sının (Süleymaniye Ktp., Hekim oğlu, nr. 400, müs. Mustafa b. Ahmed b.
Himmet, ist. 1114/1702), Şeyh Bedreddin'e nispet edilmesi nedeniyle,
308 Ke,1:(Ü 'z-ZlliZUil, c. 1, ın. 5(i5-5GG.
309 Mesela bkz. Beyazıt Devlet K tp., Beyazıd, nr. 2656; Veliyüddin Efendi, nr. 1424, 1425; Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1528-1530; Kadızade Mehıncd, nr. 248-250; Yeni Ca
mi, nr. 599, 600.
31 O Ke,lfii'z-ztmü.n, c. I, ın. 5(ifi; l!ediyyetü'l-ariffn, c. l, s. li20. Bursalı Mehmed Talıir Kırk
Emer el-I-Iamidi'nin Telhisu Camii'I-fetava adıyla israfılzfıdc Abdülınecid b. Nasüh el-Aınasi'ye nispet ettiği escrle Tuh(etii'l-ahMb'ın aynı eser olduğunu ifade etmekle birlikte; vefat tarihini, BB7 (1482) olarak vermektedir (bkz. OM, c. I, s. :\54, c. rı, s. fi2).
Bu tarih, eserin telif tarihinden çok önccdir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 82 (1, 1)
348 TALi D, 3(5), 2005, Ş. Ozen
bu nüshanın ona ait olduğunu ileri sürmüşlerdir.:·nı Oysa; katalog kay
dı dışında, söz konusu rıüshanın üzerinde eserin Şeyh Bedredclin'e ai
c!iyetini gösterir hiçbir kayıt bulunmamaktadır. Bizim gerek bu ni.isha,
gerekse Kırk Eınre'nin aynı adlı eserinin birkaç nüshası üzerinde yaptı
ğımız incelemeler neticesinde; her iki eserin de aynı olduğu anlaşılmış
tır. Nitekim bu iki alime nispet edilen nüshaların başlangıçlan; Katib
Çelebi'nin -Cc7mi'u'l-jetduamaddesinde- Kırk Emre'ye nispet ettiği ese
rin başlangıç cümlesiyle ve eser hakkında verdiği bilgilerle aynıdır. Ay
rıca bu eserin ınutebcr kaynakları arasında, Şeyh Bedrecldin'in Cfi
m.i'll'l-Pusıi.Leyn'i de zikredilmektedir; yani ıni.iellif, eserinin muteberliğ.i
için yine kendi eserini kaynak olarak kullanmaktadır. Bir eserin nıute
berliğinin; yazarın kendi şahsi düşüncesine değil, ilim camiası tarafın
dan onayianmasına bağlı olması gibi hususlar da hatırlandığında, ese
rin şeyhe aidiyeti tartışmalı hale gelmektedir. İsınail Paşa'nın da Şeyh
Bedrecldin'e nispet ettiği Cdmiu'l-fetaua,:m muhtemelen, kütüphane
kataloğundan bakılarak kaydedilmiştir. Zira başta Taşköprlzacle'lı:ı ol
mak üzere, hem şeyhiıı fıkıh eserlerinden toplu olarak bahseden eski
kaynaklarcia ve hem de Kcşjit'z-zunün'daki ilgili maddede böyle bir
eserelen söz edilmemektedir. Nüshalar arasında bulunan bazı farklar
ise; eserin, bizzat miicllifinin zaman içerisinde bazı tasarruflarda bu
lunmuş olmasından veya ınüstensihlerden kaynaklanıyor olmalıdır.
7-8. Müştcmilü'l-ahkam ((i'l-fctdua'l-Hancfiyyc): Fahrec!dln Yahya b. Ab
dullah el-Mudurn] er-Hüml (ö. 890/l485'ten sonra).'3 ı 4 Mudurni; aynı
adla biri büyük, diğeri küçük iki eser kaleme almıştır.3 ı 5
Birinci nüslıa: En yaygın olanı küçük (sagfr) olanıdır (İstanbul Müftülü
ğü Ktp .. nr. 211; Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 3669). Katib Çe
lebi'nin verdiği bilgiye göre; Fatih Sultan Mehmecl adına telif edilen bu
eser, 1379'da (1474) Edirne'de tamamlanmıştır. Müellif; eserinin girişin
de, bu ınceımıayı şehirlerde yaygın bulunan Hanefi mezhebi kitapların-
:ı ı ı Cici, Osmruzlı !Jönemi is/mn Hiıkuku. Çahşnwlrm, s. 1 ()(i-1 OB; 0alıiıı, ilir/m Jlukuku.n
du Fcum, s. :>3. /ler iki ar~ı;ırırınacı da, aslında, Kırk Eııırc el-1/aıııidl'nirı (Cici, cl-1/ıı
ıncydl olarak zikrcdiyor) eserinden lıabcrdardır.
:ı ı:! Jlerliyye/li'l-iirijin, c. l, s. '1 10.
:ı ı :ı Mijir11w.'s-ser1de, c. ll, s. :.'H~J.
:ı/4 'Jiı7kiipriiliizadc, e~·-Şakriik, s. 47-4B; Ke,l{il'z-zwznn, c. II, nı. Hi9:!; OM, c. ı, s. l::l9;Ay
rıca bkz. G!ıL, c. ll, s. 2~HI. Su pp!., c. IT, s. :114. Katib Çelebi, Falıreclclin Yahya'nın vef~ı
tıııı Bfi4 (14(iil) olarak vermesine karşın kitabın teliftarihini !379 (1474) olarak kayde
der. !\ncak nıiiellifiıı Ferr1idii'l-leiili adlı eserinin sonundaki kayıttan, !390'da (1 4B5)
hayatta olduğu anlaşı!ııı;ıktadır.
:ı Li !\e,l:fii'z-zwuin, c. ll, ııı. ı fi~J:!.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 82 (1, 2)
r i
Osmnıılı Döıu!111i Fetva Literatiirii 349
dan derlediğini ve kadı ve hakiıniere mahsus olması sebebiyle Müşte
milli'l-alılcam adını verdiğini belirtir. Kadılar için el kitabı olarak düşi·ı
nüldüğünden olsa gerek, kitap, ibadetlere yer verilmeksizin doğrudan
nikah meseleleriyle başlamaktadır. Meselelerin sonlarında Arapça kay
nak adları zikredilmcktedir. 13irgili Mehıned Efendi; bu eserin, yaygın
olmakla beraber zayıf görüşler ihtiva ettiğini ileri sürmüştüı:.:m
İkinci nüsha (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2474; t1. Hüsnü Paşa, nr. 339;
Murad Çelebi, nr. 90; Bağciatlı Vehbi, nr. 516): Katib Çelebi'nin verdiği
bilgiye göre; bu eser (lcebfr), Cemaziye]ahir 879'da (Ekim 1474) Edir
ne'de tamamlanmıştır. Ancak Murad Çelebi nüshasının 873 (1468) yılı
na ait istinsah kaydı;:m Katib Çelebi'nin verdiği tarihin yanlış olma ih
timalini ve söz konusu tarihin, küçük nüsha ile ilgili olduğu ya da mü
ellifin bu ikinci eseri daha sonra gözden geçirerek son şeklini verdiği ih
timalini de dikkate alınayı gerekli kılmaktadır. Müellifin, ımıkaddiınede
belirttiğine göre; el-1-!iriitye esas alınarak çok kullanılan metinlerelen
A1ecma'u'l-ba/ıreyn, el-Vikitye, el-Kenz ve el-MuJztitr'cla mevcut ilave
nıeselelerin tamamını, fetava ve şerhlerele zikredilen çok vukua gelen
önemli meseleleri nakilele bulunduğu kitapların ibarelerini -istisna! du
rumlar hariç- aynen aklararak yazmış ve Mecma'u'l-hahreyn'cle rüınuz
la zikredilen muhalif görüş sahibinin ismini açıkça belirtmiştir. Adı ge
çen m etinierin rivayetlerini ve daha başka kaynaklardaki pek çok fayda
lı husus u kapsaması dolayısıyla da, bu çalışmaya Miiştenzilii.' l-ahküru
adını vermiş ve aslı (el-lfidüye) gibi 57 bölümelen oluşturmuştur. Ki.içiik
nüshanın aksine, Kitahi.i't-Tahare bölümüyle başlar ve bütün fıkıh bab
larını içerir.
9. Feritidfi'l-lcôlf: Fahredclin Yahya b. Abdullah el-Mudurn! er-Runü (Süley
maniye Ktp., Karaçelelıizacle, nr. 177, ist. 89111486, lb-146a vr.; Burdur
il Halk Kkp., nr. 1958, ı 07 vr.)
Fahrecldin er-Rum!; eserinin mukaclcliınesinde, fetva kitapları ve şerlı
lerden yaptığı bu clerleıneyi, elem veren hastalıkları ve yaralarma rağ
men senenin enuzuıı gecesinele tamamlayıp ferôJdii.'l-lcôlladmı verdi
ğini belirtir ve bu çalışmasını, Sadruşşerla'nm ,cıerlw'l- Vikılye'sine yazdı
ğı lıü.şiyecleıı, !Vliiştcmil/i'l-aJıkam'dan ve Citmi'u'l-Fusaleyrı'in itirazları
na cevap (Ccvilıe) yazdıktan sonra:1111 kaleme alelığını ifade eder. Eser, '17
31 fi Ke,s(ii"::.-:uniin, c. ll, ııı. ııi'l2.
:; 17 Cici, Usnlfln!I !Jiinenıi islu171 lfukuku C,.'(Jiz,mwlrm, s. HiS. Kfıtilı (:ele hi Mfi,l·tenıi!ii"/
(f/ıkri171'mlıiri lıi"ıyük, d i~eri küçük iki ayrı nüslıasındaıı siiz etıigi l1alde; Cici, aynı adı
taşıyan iki ayrı eserin varlığuıdan söz etmeksizin, yalnızca, biiyük olan nüslıa ile ilgi
li lı ilgi vermekle yetinıııi~tir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 83 (1, 1)
350 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen
bölümden oluşmakta ve "Edebü'l-müft1" bölümüyle son bulmaktadır.
Karaçelebizade nüshasının sonunda, eserin telif tarihi; Muharrem 890
(Ocak 1485) ve bu nüshanın istinsahı da Zilhicce 891 (Kasım 1486) ola
rak verilmiştir. Mukaddimede senenin en uzun gecelerinden birinde ta
mamladığını söylemesi de, metnin sonunda verilen telif tarihini doğru
lamaktadır. Bu kayıttan müellifin 890'da henüz hayatta ve oldukça hasta
(muhtemelen de çok yaşlı) olduğu anlaşılıyor. Ayrıca, bu nüshanın ka
pak sayfasındaki "Te'llfü Mevlana Yahya hallfeti'l-kadi" ibaresinden,
onun kadı vekili (yahut yardımcısı) olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
ıo. Cami' Ruml:3 ı 9 Fahreddin Yahya b. Abdullah el-Mudurni er-Rumi (Sü
leymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 580, lb-230a vr., müs. Hüse
yin Monla, ist. 1135/1722-23, YusufEfendi Medresesil
Eserin kapak sayfasında, IX. yüzyıl nlemasından Fahreddin er-Ru
m1'nin Fetilva'sı olduğu belirtilmektedir. Müellif -mukaddimede-; bu
muhtasar eseri, ulema arasında kabul gören kitaplardaki vakıat, nevazil
ve fetva meselelerini -ifadeleri kolaylaştırmak suretiyle- ilme yeni baş
layan öğrenciler ve ihtiyaç duyanlar için derlediğini belirtir. Alim dost
larının isteği üzerine derlerneye başladığı bu eserin, yaygın ve çok sık
meydana gelen meselelere hasredildiğini kaydetmektedir. Esere Ciimi'
Rümf adını veren de kendisidir.
ı ı. Fetava-yı Korkud!ıaniyye
Sultan Il. Bayezid'in oğlu Şehzade Korkudhan320 (ö. 918/1513) tarafın
dan derlenmiştir. 321 Se hi Bey, "Fetavadan Korkudiyye ad! u birkitab te'llf
idüb mevall-yi izam ve ahali-yi kirarn huzur-ı şeriflerinde makbUl ve
mergub vaki' olınuşdur" demektedir.322
12. Mecma'u'l-mlintehabii.t. Mustafa b. İsa el-Ankarav1 (XVI. yüzyılın ilk ya
rısı), Süleymaniye Ktp., Hacı Beşir Ağa, nr. 333, 2b-405b vr.; Süleymani
ye, nr. 597.
Mukaddimede; Sultan II. Bayezid döneminde muteber fetva kitaplarını
31B Kr~ Cici, Usmrm/1 IJijne!lliİs/{i!nf-Iuklıku Çali,l"!"llnfrm, s. 104, J(i(i-167.
31~1 Cici, o.g.e., s. lG7-lG0.
:l20 Ila/iii i,,·kôli'l-e(kôr(i /u/li enwôli'l-kiityôr (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1142, 58
vr.), Kitr1/J fi't-tasauuuf ue"l-ke!rlm (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1763, 257 vr.) ve
Ceud/J-1 Safl Fz Be1Il-y1 Suat-i !Iakim Ez Çi Selleh-i Ndrzka (Nunıosmaniye Ktp., ıır.
4024, b- ı:ı vr.) adlarında eserleri bulunan Şelızade Korkuel'un birinci eserdeki ifadc
lcrindcıı, Şilfü mcz!ıcbiııden olduğu anlaşılmaktadır. Biyografisi için bkz. OM, c. rı, s.
:1B2-3fl4; Feridun Eınecen, "Korkut, Şchzade", DİA, c. XXVI, s. 205-207.
'l2l Ke,,fii'z-Zii!lz1.n, c. II, ın 122fL
322 Schf, Tezkire (Heşr Bihi,,·n, GünayKut (nşr.), Harvard Üniversitesi Basıınevi, 1978, s. 107.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 83 (1, 2)
Osnuı1ılı Dö1ıemi Fetva Literatürii 351
araştırarak mühim ve vaki olmuş meseleleri derlediğini, eserisultanait
haf ettiğini ve Mecma'zı'l-müntelıabat adını verdiğini belirtmekte ve
eseri, "hacmi küçük, ama faydaları çok" bir eser olarak nitelemekte
dir.32:1 Kitap temizlik, abdest ve namaz bahisleriyle başlamakta ve he
men ardından elfaz-ı küfür meseleleri (vr. lla) ve ardından da Kita
bü'n-Nikah bölümü (vr. l3b) gelmektedir. Dolayısıyla, eserde ibadetler
den oruç, hac ve zekiitla ilgili bölümler yer almamaktadır. Meselelerin
nakledildiği kaynaklar mesele sonlarında verilmektedir.
13. Muhtarat li'l-fetva (fi'l-fetua, mine'l-fetava):324 Şeyhülislam Zenbilli Ala
eddin Ali b. Ahmedel-Cemali (ö. 932/ 1525).
el-İlıtiyaratadıyla da anılan eserde el-Hidayeve daha başka kitaplardan
tercih ettiği meseleleri derlemiştir. Mühim meseleleri içeren bu muhta
sar eser; kapalı kalan yerlerini açmak suretiyle Kitabii'n-Nüldiye'yi de
kapsamaktadır. Ata!, bu eserden Mulıtaratü'l-mesail adıyla söz eder ve
Zenbilli'nin daha sonra bu eseri şerhettiğini, ancak şerhin meşhur ol
madığını belirtir.325 Katalog kayıtlarında Şerhu'l-İlıtiyarat eui'l-Muhta
rat (Süleymaniye Ktp., Serez, nr. 991, 244 vr.) adıyla gözüken eser,
Atal'nin sözünü ettiği lı u şerh olabilir. Mehmet Ali Sarı tarafından Arap
ça'dan Türkçe'ye tercüme edilen ve İbrahim Ural tarafından sadeleştiri
lcn eser el-Mithtarat mine! fetaua: Seçme Fetualar (İstanbul: Pey Vakfı,
1996) adıyla yayımlanmıştır. Zenbilli Ali Efendi hakimlik ve müftülük
yapanların yararlanmalan için hazırladığı Muhtaratü'l-Hidaye32 fi adlı
bir başka eserinde de ıneselelerin delillerine bakarak el-Hidaye'de
esahh, aleyhi'l-fetua yahut bilıf yüfta diye açıkça ifade edilenleri seçmiş
ve Hanefi mezhebi imamlanndan hangisi olursa olsun delili daha güç
lü olanın görüşünü tercih etmiştir.
14. Mecmuatii'l-mesail (Mecmüa-i Miieyyedzade, el-Fetaua): Şeyhülislam
Müeyyedzade Abdurrahman b. Ali el-Aınasf (ö. 922/ 1516).327
Katib Çelebi'nin Mecnu1atü İbni'l-Müeyyed ve Mecmılatil'l-fetd.ua baş-
:ın Bu eserin bir yazma niislıası da, Sarayova Gazi 1-liisrcv-Bcgova Kütüphanesi'nde (!H.
2fili) lmlunmaktadır. B h. Kasım Dobraca, Koto.loı; Arorskih. 'Ii1rskiil i l'erziiski/J flu
kofıisa, Saraylıosııa, ı97,1, c. Il, s. 750-751.
:124 Yazma ııüslıaları: Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2Tl9; Vcliyüdc!in Efendi, nr. ı 'ıCı il,
ı 359, i st. 'ı :ı ı 1 1524; Süleymaniye K tp., A-Tckclioğlu, nr. ·nı; Esad Efendi, nr. li44; Se
rez, ıır. ı o sı. 32S Atm, fladôiklt'l-/wkr7ik, s. 277.
:l2(i Ke,l:fii'::.-::.ullllll c. ll. ııı. ı li24. Yazma ııüslıaları: istaııbııliVlüftülüğü Ktp., ıır. 20:l; ls
taııbul O niversitesi Merkez Ktp., Arapça, nr. 24(il; Süleymaniye K tp., Hckiınoğlıı, ıır.
:lB7; İzmir, ıır. 270; Kayseri na~ic! Efendi Ktp., ıır. 241.
:l27 IY!iieyyedzfıc!c lıakkıııd:ı bkz. Se lı\, Tczkire, s. 125-ı27; OM, c. ı, s. 355.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 84 (1, 1)
352 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
lıkları altında iki kez zikrettiği328 bu -Arapça kaynaklardan- derleme fet
va mecmuası; pek çok yazma nüshası bulunan,:129 Osmanlı tarihi bo
yunca en çok başvurulan ve daha sonraki literatürele de en çok kaynak
gösterilen fetva ınecmuaları arasında yer alan oldukça ınuteber bir
eserdir. Mecmuada ınukacldime bulunmaz ve doğrudan el-mesailii'l
miiteallilca bi't-talzare, ( ... ) bi's-salat, ( ... ) bi'z-zelcat diye başlayıp mese
leler nakledildikten soııra kaynakları verilmekteclir.:Bo
15. Mühimnıiitü.'l-fetaua (Mühimmatü'l-müfif, el-Miilıimmatflfiın1i'l-f-Ia
n.eflyye)::uı Kemalpaşazade Şemseclclirı Ahmed b. Süleyman (ö. 940/
1534)_:m
Fıkıh kitapları sistematiğine göre telif edilen ve meseleleri n sonlarında
kaynakları verilen bu eser, Arapça fetva kitaplarından fetvaların derien
nıesi suretiyle kaleme alınmıştır. Mecdl; eserle ilgili olarak, "Fetavaclan
b1-nihaye mesail-i ınüşkile cem' idüb Mülıimmd.tdeyü tesmiye eyledi"
der.:ı:ı:ı Birgivl ise, onun için, "ortada dolaşan boş şeyler cümlesinclen
dir" ifadesini kullanır.:u4 Daha sonraki bir çok ınceımıada kaynak ola-
'L'H Ke,,fii'z-ZII11111l, c. ll, nı. 1 (iO(i- ı 607.
:12~1 Niislıalarıııclaıı bazıları: istanbul Müftüliiğü Ktp., ıır. 22!1, :ı:ıo, ;(Hi, :ı~Hi; Siilcynıaııiyc
K tp., 1\yasofy;ı, ıır. 15~14: 1 lamati ibralıiın, nr. fi24, G5:l, 71 B; Es aci Efendi, ıır. ı ı 11'1, ~147;
Na;.if ı:fcııdi. ıır. ı Ci: ist;ınbul Üniversitesi Merkez K tp., Nadir Eserler-;\r;ıpı;;ı, ıır.
24 ı2, 2520; Marmara O niversitesi İliılıiyat Fakültesi Ktp., )işli, ıır. ltiO.
:no Crilllill'i-fi'lritl(/ adıyla rvııılıaııınıed b. E11Jtüıı el-Hursevi'ye ııispet edilen nıecınu;ı (is
taıılıul O niversitesi Merkez Ktp., Nadir Escrler-1\rapça. nr. 5:Hi:i, lôJ2b vr. ıııiis. Mus
tafa lı. llccelı, ist. 2 ı Şevv;ıl l OS~i). Mii.eyyedziirle Memu7.o'sıııııılıir başka niislıasıııdaıı
ibarettir. llıı ııüslıanın lı;ış kısmındaki t]Jıristiıı üstiiııde, "IIfızfı filırisii kitfılıi Miiey
yedzüdc" (Miieyyedzildc'ııiıı kitabının filıristi) ibaresi lıulıııııııakl;ı lıeralıer; filıı·ist
teıı iiııceki sayfada, 1\rapça olarak, "H {ız;] kitfıiıii Cr7mii'i-./('lriul1 li-Mıılıanııııccl lı. Ef
lfıtün c~l-llurCıs;1vi kiillii ıııesfıile filıi alfı kavli'l-fetvi\" ibaresi ve bu ibarenin iistiiııde
de, Kııtheddiıı adlı lıiri l;ırafından kalcıııe alııııııı~ '"l(~rccıııctii'l-ıııiiellif" başlığı al
tınd;ı, Etlfıtüınfıde Mclııııed el-Bursevi'niıı biyografisi verilmektedir. Bu biyografide
verilc~n bilgiye giire: l'fl;ltı'ınzüde, Molla llüsrev'iıı iiğreııcileriııdeııdir. Fıklıi bilgisin
den dolayı Bursa'ya atan;ın lı er kadı, kendisini naip ata ın ış ve lı ir ara istaıılıul'da d;ı
ka cl ı ııaipliği y;ıpıııış ise de tekrar Bursa'ya diiıııııiiştiir. 40 sene na iplik yapan Etlfı
tlınzilde, çok vukua gelc·ıı ıııcselclcri içeren lıir derleme lıazırliııııış ve lıir de ııı;ılı{ı
dır ve sicill;'ır;ı dair bir kil;ıp kalcıııc almıştır. 'l'l7'dc vd;ıt etmiştir.
:u ı Mecımıaııııı iıazı yawıal;ırı: Süleymaniye Ktp., e,:orlulu /\li l'aşa, ıır. 2BII, 1 iı-21 ı h vr.;
K ılı\: ;\li l'<ışa, ıır. >J(i4; K;ıraçclelıizadc, nr. 204, 20il, 20~1; lviesi lı l'aşa. nr. 1 B: Yeni Cı
mi, ıır. litHI; Millet Ktp .. ı cyzııllalı Ef., ıır. ıo?EJ; Kiipriilii Kip .. hml 1\lııııed l'aşa, ıır.
liô14. /\yrıca lı h. Nihai 1\tsız, Keıııalp;ışa-oğlu'ıııııı Eserleri", ,~{lrkiyu.r Mecrnuası, ı ôlli(i,
sy. (i, iswıılıul, s. 9:i.
:1:12 ~·Turan,~· Ozcıı, i. c,:clı:lıi ve M. 1\.Y. Saraç, "Keınalpa~az;1dc", JJill, c. XXV, s. 2'HI-247.
:ı:n l'vlccdi Jvlclııııcd Efendi. !ludrtiku',,_Şilkoik, s. :JWi.
:ı:ı4 Kesfii'::-::ullitll, c. ı, ın. ı !ll li.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 84 (1, 2)
Osmaıılı Dö1zenzi Fetva Literatilrü 353
rak kullanılması ve İbn Abidin gibi bazı önde gelen alimler tarafından
referans verilmesi,n1 bu iddianın abartılı olduğunu göstermektedir.
Her şeye rağmen bu eser, müftülerin kullanımı için pratik bir değer ta
şımaktadır. Fetava (er-Risale min mesaili'l-fetava) adıyla Kemalpaşaza
de'ye nispet edilen ve aynı türden olmakla birlikte daha kısa olan bir
eser, kölenin firarı (ihale) meseleleriyle başlamakta ve her bir hukuk
problemi, "mes'ele" başlığı altında verilip meselenin son kısmında da,
alınan kaynağın ismi zikredilmektedir (Süleymaniye Ktp., Yeni Cami m.
685, vr. l85b-264b, ist. 951).
16. Mecma'u'l-ah!cam: Masdar Muslihuddin Mustafa b. İdris el-Bursevi (ö.
944/l538'den sonra) ,:ı Hi Süleymaniye K tp., Yusuf Ağa, nr. 250, lll vr.;
Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, m. 1541; Isparta Halil Harnit Pa
şa Ktp., m. 1501; Manisa İl Halk Ktp., nr. 745.
Fıkıh kitapları sistemaliğine göre, Arapça kaynaklardan derleme sure
tiyle oluşturulmuş bir eserdir. Manisa'da müdenis iken yazmış ve Receb
944'te (Aralık 1537), Mekke'cle temize çekmiştir.337
17. Mecmılatü'l-fetava (Talırfrat): Çivizade Muhyiddin Mehmed Efendi (ö.
954/l547),xıs Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 496, ist. ı Muharrem
ı 124 (9.2.1712), müs. Ömer b. Şaban el-Bolevi, lb-368a vr.; Esad Efendi,
nr. 958; Murat Molla Ktp., Murad Molla, nr. 1182; Köprüiii Ktp., FazılAh
med Paşa, nr. 690; Nunıosmaniye Ktp., nr. 2060, 2061.
Kitap, Fetava adıyla da bilinmektedir.3'19 Bu eser, Çivizade'nin bizzat
kendisinin verdiği fetvalar değildir. Geçmiş ulemanın verdiği fetvaların
bir derlernesi ve bu fetvaların bir kısmına ilişkin olarak da, kendisinin il
ml mütalaalandır. Meselelerin nakledildiği kaynaklar, mesele sonların-
:1:15 İbn Alıidin, el-UkOdfi'rl-rliirriyyefi tetzkfhi'l-Fetôuii'l-Htr.midiyye, Kahirc, nı O, c. ll, s.
:lGB; Nelicetfi'/-feıclud, s. 462 (Müntelıalm Mfilı.immii.ti'l-rniifii li-Kem.ulpo,mzrlde
adıyla).
J:Hi Masdar Muslilıuddin diye bilinen Mustafa lı. ic!ris (ii. 944/l537'ten sonra), bir ima
ıııın oğlu olarak Bursa'd;ı dünyaya gelmiş ve eliinemin ünlü sütllerinden Ali h. Mey
ıııün el-Magrihi'nin (ii. ~ı 1 711511) ınüridlerindcn olup !J4:l (1536) yılında, istanbul'da
Salın-ı Scıııan miidcrrisi iken !-!alep ve ardından da Mekke kadılığıııa atanarak
emekli olup eliindiikten sonra Üskiic!ar'cla vefat etmiştir. Bkz. Taşkiiprülüziide, eş- 1'\akriik. s. 495-4'lfi; Mccdi, 1-Iadii.iku'ş-Şakiiik, s. 4B9; Atal, Leyl-i 1'iekiiik, s. 47; ibııii'I
J-Janlıcll, Hadiyyüdd!n lVIalımüd lı. İbri\lılın lı. Yüsuf cl- Ila! cb!, Dfirrfi '1-/ı..aheh jf rriri
ili a'yrlni llo/e/ı., Malııııiırl Muhammed el-J'iilılır1 ve Yalıyfı Zckcriyyfı Alılıarc (nşr.J.
Jlıırıaşk, 1972, c. Il/1, s. 4~1:1; OM, c. 1, s. 21B.
:1:17 Ke,çfii'z-wn.ün, c. ll, ın. l:i9b.
:ı:ıB Mehmet İpşirli, "Çivizürlc Mulıyic!din Melımed Efendi", DiA, c. Vlll, s. 34B-34CJ.
:Ll9 lzôlw'l-meknıln, c. ll, s. 439.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 85 (1, 1)
354 TALiD, 3(5), 2005, Ş. Özc11
da verilmektedir. Eserin sonunda -Şeyhülislam Ebü'l-Meyamin Musta
fa Efendi tarafından- verilen bilgiye göre; bu kitap, Çivizade Mehmed b.
İlyas Efendi'nin şeyhülislamlığı sırasında, kendi el yazısıyla kaleme al
dığı uakultii'l-fetvadır. Müellif, eserini tamamlayamadan vefat etmiş ve
21 Ocak 1582'de şeyhülislamlık makamına geçen oğlu Mevlana Meh
med Efendi (ö. 995/1587),340 babasının çalışmasını tamamlama arzu
suyla cevaplarının yazılmasını istemiş ve eseri, aynı üslup üzere derle
miştir. Ancak o da, eseri tamamlayamadan vefat etti ve dolayısıyla da,
çalışma eksik kaldı (vr. 368a). Verilen bu bilgiler; kitabın içinde, Ebussu
üd'un tefsirinden ve İbn Nüceym'in el-Bahru'r-raik ile el-Eşhah ue'n-ne
ziiir adlı eserlerinden yapılan bolca iktibasın ve 958 ( 1551) yılında vuku
bulan hadisenin (vr. 132a) nasıl var olabildiğini açıklamaktadır. Nitekim
daha kısa olan bazı rıiishalar, sadece, Çivizade'nin kendi çalışmasını
içermektedir.
18. Fetiiua: Mehmed Bey ei-Abbadl (ö. 96111554), TSMK, Ahmed m Kit., nr.
884, 481 vr.
Kaı·atay; eserin, Kanuni Sultan Süleyman'a ithaf edilmiş olduğunu, an
cak sahibi Mehmed Bey hakkında bir malumat elde edemediğini belir
tir.341 Bursalı Mehmecl Tahir, müellifin ismini, Abadi Mehmed Çelebi
olarak zikreder ve Amasya'nın Mahmudabad-Hakala köyünden oldu
ğunu kaydeder. Onun verdiği bilgiye göre; Mehmed Çelebi, Kemalpaşa
zade'nin öğrencilerinelen fakih bir zattır. Tahsilini istanbul'da tamamla
dıktan sonra fetva emini oldu. 961 yılında vefat etmiş'l42 ve üstadı civa
rına defnolunmuştur.:ı4 :ı Bursalı M. Tahir'in muhtemelen yukarıda zik
redilen mecmuanın bir başka nüshası olup Mecmüa-i Fetdua adıyla
Ayasofya Kütüphanesi'nde mevcut olduğunu belirttiği nüshayı ise, tes
pit edemedik.
19. Feuaidu'l-fetaua (Fevairlü'l-fuka!ıii): Manisa İl Halk K tp., nr. 4634, m üst.
Mehmed b. Mustafa el-lstanbull; Sarayova Gazi Hüsrev Begova Ktp., nr.
2703.
Yukarıda zikredilen nüshaların ilk cümlelerinin karşılaştırılmasından
bunların aynı eserin farklı nüshaları oldukları anlaşılmaktadır. Eser 962
340 Mehmet ipşirli, "Çiviz3de Melııned Efendi", DiA, c. VIII, s. :l47-:l4B.
341 Karatay. Amrça Yozm(l/or Koıaio['JI, c. II, s. 582-5B:L
342 Metinde "vefat eden" deniliyor. Ancak Kemalpaşazade'nin 'l40'ta vefat ettiği kesin ol
duğuna güre, lıu kelime yanlış yazılmış olmalıdır.
:l4:l OM, c. 1, s. 211 ve c. II, s. (i4. Ayrıca krş. Taşkiiprülüzade, Ch'iakaik, s. 49B-4'H
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 85 (1, 2)
Osmmılı Dönemi Fetva Litemtürü 355
(ı554) yılında tamamlanmıştır.344 Katib Çelebi bu mecmuanın müelli
fini zikretmeksizin sadece adını kaydeder.345
20. Vakult-ı Karaçelebi (Vakıat fi'l-fetava, Fetava, Mecnıuafi'l-Fıklı): İstan
bul kadısı Muhyiddin Mehmed Hicri b. Büsameddin Abdullah (ö.
965/1558),346 Serez, 1103, ı+ıb-ı23a, ist. 24 Zilhicce 1034 (26.9.ı625),
müs. Siroz kadısı Ziyaeddin Hüseyin; Esad Efendi, nr. 950; İsmihan Sul
tan, nr. 20 ı.
Mukaddime bulunmayan nüsha; kısa bir hamdeleve salvele, ardından
da doğrudan Kitabü't-Tahare ile başlanmaktadır. Bu eser; muhtelif
Arapça kitaplardan iktihaslar yapılmak suretiyle derlenmiş bir kitaptır.
Nitekim Mecdi, "Fetavadan Vakıitt adlu bir ki tab cem' idüb anda bi-ni
haye mesail-i latife dere eyledi" demektedir. 347
21. Cami'u'l-mesail (=Ümmü'l-fetava): Muslihuddin Mustafa b. Şemsüddin
Ahmed el-Karahisari el-Ahteri (ö. 9681l560-6ı),348 Süleymaniye Ktp.,
Fatih, nr. 247ı, ı b-348b vr.; Kılıç Ali Paşa, nr. 339; Yazma Bağışlar, nr. 993.
Mukaddimede, geçmiş ulemanın eserlerinde bulunan ve sıklıkla mey
dana gelen meseleleri derlediğini ve eserin hacmini küçük tutmak ama
cıyla, meselelerin delillerine yer vermediğini belirtir.349 Fıkıh sistemati
ğine göre önemli konuları içeren bir eserdir. Bir çok yerde "mes'ele"
başlığı altında konular sıralanınakla beraber genel hatlarıyla diğer mec
muaların özelliklerini göstermektedir.
21. Fetdua-yı Dede Cöngi: Dede Cöngi (Kara Dedel Kemaleddin İbrahim b.
Bahşi (ö. 97511567], İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler
Arapça, nr. 2564, ıb-ı23a vr.
Eserin kapak sayfalarında ismi Fetva Kara Cönk ve Kara Cönlc Fetuası
şeklinde yazılmıştır. Mukaddimesi bulunmayan eser, Kitabü't-Taha
ret'ten başlamakta ve meseleler zikredildikten sonra kaynak ismi veril-
:o44 Bkz. www.yazmalar.org; krş. Kasım Dohraca, Katalog Ampskili, 1iaskih i Perzijskih
Hllkor;isa, Saraybosna, 1979, c. ll, s. 759-760. Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Kütüphanesi'nde (ıır. 5Tl, 120811793-94, U9 vr.) Feuô.idii'l-(eıi'wd adlı anonim bir eser bulunmaktadır.
:J45 Ke,l:fi'i'z-zıuı(tn, c. ll, ın. 1300.
:ı4Ci Meccli, Hadclikll'ş-,'iakdik, s. 495-4%; Ata!, Hadcldiku'l-hakiiik, s. 48 (indeks); 1-Iediy
yelii.'/-üri(in, c. II, s. 24Ci; OM, c. Il, s. G2.
:ı4 7 Mecdi, a.g.c., s. 496. Kara Çelebi'ye Sefinetü'd-Diircr adıyla bir eser daha nispct edil
mektcelir (Süleymaniye K tp., Şehid Ali Paşa, nr. 789, 243 vr.).
348 Hediyyelii'l-iirifln, c. Il, s. 434-435; OM, c. I, s. 224-225; Hulusi Kılıç, "Al1teri", DİA, c. ll, s. 184-1B5.
34~1 Keş(ii'z-zıuıüll, c. ı, ın. 574.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 86 (1, 1)
356 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozcn
mektedir. Müeyyedzade Mecmuası ve el-Eşbah ue'n-Nezair gibi kendi
dönemine yakın kaynaklardan da iktihaslar yapmaktadır.
23. el-Fetaua'l-adliye: Hacı Resul b. Salih el-Aydıni (ö. 978/1570),350 Süley
maniye Ktp., H. Hüsnli Paşa, nr. 457, 1 Şaban 1095 (14.7.1684), müs. Ka
d ı Seyyid Abdurrahman b. Ömer el-Hüseyni, istanbul, lb-lOb vr.3" ı
Sanıhan [Aydın] vilayetine bağlı Marmara'da kadı iken; Kanun! Sultan
Süleyman'ın (kadılara) esah olanla am el etmeyi buyurması üzerine, 966
(1558-59) yılında yazmaya başlamış ve kısa sürede bitirmiştir. Hanefi
mezhebinin mütedavil kitaplarından muhtar olan görüşleri özetlemiş
ve kendisinin ifadesine göre şer'i rivayetlerin en sahilılerini içermesi se
bebiyle el-Fet(wa'l-adliye adını vermiştir. Arapça olan eser, nikah bölü
müyle başlamaktadır. Eserde, kadılara yönelik bir eser olarak tasari an
dığından ötürü, ibadetler bölümü yer almamaktadır.
24.Mecmüatü'l-fetaua (el-Fetaua'l-Hamidiyye): Şeyhiiiislam Hamid b. Meh
med b. Durfız el-Konev! (985/1577),352 Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Pa
şa, nr. 953; Kılıç Ali Paşa, nr. 496; Molla Çelebi, nr. 104, 105.
Mecmfıanın başında, fürfı kitaplarından Sadruşşeria'nın (el- Vikaye)
tertibi üzere, Hamid Efendi tarafından derlenen pek çok meseleyi içe
ren bir eser olduğu kaydedilir. Fakat eser, temize çekilmemiş olup müs
vedde haldedir. Meseleler de tasnif edilmiş değildir. Fıkıh kitapların
dan iktibas edilen meseleler zikredildikten sonra, kaynak ismi kayde
dilmektedir. Katib Çelebi el-Fetaua'l-Hamidiyye'nin dört cilt olduğunu
söylemektedir.:;s:ı Molla Çelebi (nr. 104) rıüshasının başında, torunu ta
rafından yazılmış -eserin, Şeyhülislam Hamid Efendi'nin kendi el yazı
sıyla olduğunu gösteren- "Mecmfıa bi-hatti'l-ceddi'l-macidi'l-Mevla'l
merhfım Şeyhülislam Hamid aleyhi rahmeti'l-Meliki'l-Vahid" ibaresi
350 Ke,l:fii.'z-wmln, c. 11, ın. ı 22(i: I-Iediyyetii.'!-arifln, c. I, s. 3(iH; OM, c. I, s. :ii :ı.
351 Diğer bazı yazma nüslıaları: Süleymaniye K tp., Giresun Yazınalar, ıır. 121, 1063; Esad
Efendi, nr. lOG:J: liafid Efendi, ıır. lO I; Hami diye, nr. 59H; istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 192, 194; Millet Ktp., Ali loıniri Ara bi, nr. 854; TSMK Emanet Hazinesi, ıır. BD.
352 1574'te Ehııssııfıd Efendi vefat edince onun yerine ~eylıülislam oldu ve bu görevde
iken vefat etti. Biyografisi için bkz. AtJI, Had!iiku'l-ilakdik, s. 242-243; Calıit Bal tacı,
"! Ifııııid Efenci i, Çivizade Damadı", DİA, c. xv; s. 4(i0-4(iJ. Not: Baltacı 'ııırı, Şcylıiilis
lfını Hfımicl Efeneli'ye nispet ettiği Kita/?ü Bd!Ji'!-Hftiinmin Fetdua'I-J-!ômidiyye (Es aci
Efendi, ıır. 554, vr. Jb-(i21ı, nılis. es-Seyyid Melııııecl [[alil ei-Mulıfısibi, ist. 24 Hama
zaıı 1240 1 J2.5.Jil25) adlı eser, ~am müftüsü IIfımid Efendi'nin hetdurl'sıııııı bir hii
liiıııüdür.
:J5:l Kq:fii'Z-ZIIIIIfll, c. If, lll. ı L22. J\tfıl de, "Dört kıta vakıflt-ı ınesfıil ınecına' eyleınişler
dir; Fetri.uri.-yr. J-Jdmidiyve diınekle meşlıurdur'' demektedir. Bkz. 1 Iadôiku'l-/r.akdik, s. 243.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 86 (1, 2)
Osmmzlı Döııemi Fetva Literntilrü 357
bulunmaktadır. Bu mecmua, muhtelif eserlerden Arapça nakillerini
içeren bir müsveddedir. Sayfa aralarında küçük kağıtlarda da notlar ya
zılıdır.
25. el-Muhtarat. Mevla Ömerel-Konevi (ö. 98511577).
Budin müftüsü iken fıkhi meselelere dair derlediği bu eser ile ilgili ola
rak Atai "Mühim meseleleri kapsayan faydalı bir mecmuadır" demek
tedir.354
26. FetavaAbdülganf (el-1\llecmflatü'ş-şer'iyye fi'l-mesaili'l-fzlclıiyye): Abdül
gani Efendi b. Emirşah b. Mahmudel-Geredevi (ö. 99511587),355 Süley
maniye Ktp., Yeni Cami, nr. 645, 1b-150a vr.; TSMK, Emanet Hazinesi,
nr. 719, 126 vr.
Kadıasker Mevlana Abdülgani Efendi tarafından muteber fıkhi mesele
lerden derlenmiş bir nıecmua olduğu kaydedilen nüshanın mukaddi
ınesi bulunmaktadır. Eser, fıkıh sistematiğine göre tertib edilmiştir. Ka
pak sayfasında, kitabııı 50 kaynağının isimleri sıralanmaktadır. Katib
Çelebi Müeyyedzade'nin Mecmfla'sından daha küçük hacimli olan bu
eserin mütedavil olduğunu kaydeder.3S(i
27. Fetava Kadzzade: Şeyh ülislam Kadızade Şemseddin Ahmed b. Malını Cı d
(ö. 98811580).357 Bağdatlı İsmail Paşa'nın Mecmflatii'l-mesailfi'l-fetava
adıyla zikredip yedi bin mesele içerdiğini kaydettiği Kadızade-i Rumi'ye
ait eserle aynı olnıalıdır.3SH
28. Mecmüatü'l-fetava (Mecmfla fi mesaili'l-fzkh):359 Rumeli kazaskeri Ka
raçelebizade Hüsaıneddin Hüseyin b. Mehmed el-Kütahi (ö.
100711598).
29. Mecma'u'l-fetaua: Ali b. Abdullahel-Arabi el-Antaki (ö. 100811599).:16°
354 Atfil, Haddiku'l-hakôik, s. 244; Ke,,(ii'z-zwı(w, c. Il, ın. Hi24.
355 İleri gelen kadılardan Bolulu Eınfrş<llı Efeneli'nin oğludur. Çeşitli medreselerde mii
derrislikteıı sonra Şam, Mısır, istanbul kadılıklarında ve Anadolu kazaskerliğinde
bulundu. Biyografisi için bkz. Nev'lz<lde Atiil, Hadôiku.'l-hakôik(i tekmileti'ş-Şakdik,
s. 2'14-295; Hediyyetli.'i-ftriffn, c. I, s. 590; OM, c.!, s. 35B.
'l5(} Ke,1:fii.'z-zzuıü1ı, c. Il, ın. ı (i07.
:l57 Bursalı Meluned Tahir, OM, c. II, s. GL Biyografisi için bkz. Mehmet ipşirli, "Kadızfı
de Alımed Şeınseddiıı", IJİA, c. XXIV, s. 96-97.
35Blzülıu'/-meklll111, c. I, s. 439.
359 Hediyyetii.'l-ôriffn, c. I, s. :121; İzôhu'!-meknün, c. ı, s. 439. Karaçelebizade Hüsaıned
clin Hüseyin Efendi, Zulıürl ınahlasıyla şiirler yazan Rumeli kazaskeri Karaçelebiza
de Mehıned Efendi (ö. ı 042/1632) ile Şeylıülisliim Karaçelebizfıde Abdiiiaziz Efen
di'nin babasıdır.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 87 (1, 1)
358 TALID, 3(5), 2005, Ş. Özen
30. Fetavt1-ı Ahfzade Abdülhalfm (ö. 1013/l604),36 ı İstanbul Ün. Merkez
Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 631, 1b-152b.
Kitabın üzerinde Fetdua-ı Ahizade Abdülhalfm, kapak sayfasında ise
Ahizade Abdülhalim Efendi Fetdua-yı Abdürrahfm yazılıdır. Nüshanın
başındaki fihristinikinci sayfasının kenarında, "Merhum Rumeli kadı
askerliğinden mazfıl iken vefat iden Ahizade Abdülhalim Efendi'nin za
man-ı hükumetinde vakıa olan vekayiin dürer ve gureri hevamişine
kendü kalemleriyle nakl eyledikleri mesaildir ki kendü hatlarından tah
r:ir olunmuşdur" ibaresi bulunmaktadır. Anlaşıldığı kadarıyla; bu eserde
zikredilen nakiller asıl itibariyle Abdilihalim Efendi'nin verdiği kararla
rın mesnetlerini oluşturmakta ve dolayısıyla da, onun hangi konular
hakkında hüküm verdiğinin bir göstergesi olmaktadır. Arapça kaynak
lardan yapılan nakiller, naklin sonuna kaynak adı zikredilmek suretiyle
fıkıh bablarına göre tertib edilmiştir. İlk sayfalarda" kavluhu" ile başla
yan açıklamalar bulunmaktadır. Bazı sayfa kenarlarında ise, Arapça na
killer ile İbn Kemal ve Ebussuud'dan fetvalar ve ayrıca Ab dülhalim Efen
di'nin bazı açıklamaları yer almaktadır. Bu nüshanın üzerinde seretıb
ba-ı hassa Katibzade Mehmed Refi' ve Kadı es-Seyyid Mehmed Raşid'in
(13 Receb 1181 [5.12.1 767] tarihli) temellük kayıtları bulunmaktadır.
31. el-Kaulü'l-hasen fi ceuabi'l-kavli li-men: Nev'izade Ata! [Ataullah] b.
Yahya (ö. 1045/1635), Atıf Efendi K tp., Atıf Efendi, nr. 1165, 153 vr.; Ma
nisa İl Halk Ktp., nr. 797.
Mukaddimesinde verilen bilgiye göre; mahkemelerde davacı ve davalı
nın ettikleri yemin veya sırf iddiaları durumunda hangisinin sözünün
esas alınacağına dair meselelerle ilgili hakimiere yardımcı bir eser ola
rak hazırlanmıştır. Bir ciltlik bu derlemeyi, Nev'izade Mizistre kadısı
iken Zilhicce 1038'de (Temmuz 1634) tamamlamıştır.362
32. el-Kaulü li-men ue tezyflüha bi'l-müllıakdt. Süleymaniye Ktp., Amcaza-
360 Müderrislik, müftülük ve şeyülisJaınlıkta fetva mukabeleciliği yapmış ve kendisine padişah taratindan bilad-ı seliise dışmda bütün Osmanlı ülkesinde fetva verme yetkisi tanınmış bir alimdir. Bkz. Ata!, Hadiiiku'l-/ıakdik, s. 439-440; Hediyyelü'l-driffn, c. I, s. 751. Ata! "Bu hak1r, hattı ile bir Mecma'u'l-fetiiud nüslıasına malik oldum. I-Ievamişinde ınütld keliınfıtı vetetebbu-i ihatadan naşi tahkikatı vardır" demektedir. Bu ifade Antakl'nin Mecma'u'l-feıaua'nın yazarı olduğuna değil, müstensihi olduğuna daha muhtemel gözükmektedir. Zira ikinci cümlede Ata!, Antakl'nin faydalı bilgiler içeren açıklamalarını, lıu eserin sayfa kenarlarına yazmış olduğunu belirtmektedir. İsmail Paşa ise, bu eseri, doğrudan Antakl'ye nispet eder.
3fil Atai, s. 484; Hasan Gül eç, '1\lüzade Abdüllıalim Efendi", DİA, c. I, s. 541:!.
3Ci2 Keşfü'z-zwıün, c. II, ın. I'i63. Atili'nin biyografisi için bkz. Şeyhi, Vekayiü'l-fiıdala, c. I, s. 4-6. Keılfü'z-zwı.ün'da Atiil'nin kadılık yaptığı yerin adı, Ministre şeklinde kaydedidlmiştir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 87 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Literatürü 359
de Hüseyin Paşa, nr. 241/16, 259-262b, ist. Safer 1050 (Mayıs 1640).
Katalogda Risale .fi'l-jiklı adıyla zikredilen eserin363 ismi verilmeyen
müellifi; İstanbul'da mahkeme katipliği yaptığı sırada önüne gelen da
valara ilişkin olarak çoğuuluğunu el-Hulasa, el-Bezzaziyye ve Müeyye
zade (Mecmuası.), bir kısmını da Kadflıan, el-Münye, el-Kenzve Bedred
din el-Ayni'nin Şerlıu'l-Kenz'i gibi muteber kitaplardan önemli bilgileri
(fevaid) derlediği eserine el-Kavlü li-men ve tezyflülıa bi'l-müllıakat
adım verdiğini belirtir. Eserde; davacı ve davalıdan hangisinin sözünün
geçerli olduğu, "mes'ele" başlıklan altmda sıralanmaktadır. Nüshamn
son kısmı eksiktir.
33. Mecmuatü'l-mesaili'l-.fiklıiyye .fi'l-.fetava (el-Mecmuatü'l-.fıklıiyye, Mec
mua-i Necatizade) Necatizade Mehmed Efendi (ö. Safer 1067 1 Kasım
1656), Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 9046, 1b-319b.
Nüshamn baş kısmında "Necatizade diye bilinen ve (Sultan) Murad'm
fethinde ilk Bağdat kadısı olan mevlanm derlediği el-Mecmuatü'l-.fık
lıiyye. Sene 1112" kaydı dışmda müellifin kimliği konusunda bir açıkla
ma bulunmamaktadır. Ancak Şeyhi Mehmed Efendi; Sultan İbrahim'in
cülusunda (104911640) Bağdat kadısı olan Tezkireci Musa Efendi yerine
Zilka'de 1050'de (Şubat 1641) Bağdat kadısı olarak Sahn Medresesi mü
derrisi Necatizade Mehmed Efendi'nin atandığını ve Safer 1053'te (Ni
san 1643) de bu görevden ayrıldığım belirtir, 364 ardından da buzatm bi
yografisine yer verir. 3(iS Bağdat'ın IV Murad tarafından alınışı 1048
(1638) olduğuna göre; fetihten sonraki ilk kadı olduğu bilgisinin doğru
olmadığı ve açıklamanın devammda yer alan 1112 (1700) tarihinin de
notun yazıldığı tarih olduğu söylenebilir. Fıkıh bablanna göre tertib
edilen eser, muteber kaynaklardan Arapça nakillerle oluşturulmuş bir
mecmuadır. Kapak sayfasında, kitabın, Necatizade'nin kendi el yazısıy
la olduğu kaydının bulunuşu ve eserin notlar şeklinde düzenlenmiş ol-
363 Türkiye Yazmaları Toplu Kataloğu: İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi, İsınet Parınaksızoğlu (der.); Servet Bayoğlu ve diğerleri (haz.), Ankara: Kültür ve Turizm Ba
kanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, 1987, c. III, s. 138-139.
364 Şeyh! Mehıned Efendi, \lekayiü'l-fudala, c. I, s. 163. Şeyhi; bir başka yerde ise, Sultan M ura d' m cülusunda Bağdat'ınAcem şahı Abbas'ın elinde bulunduğunu ve fetihten sonra Şaban ı 048 'de (Aralık 1638) Şahkulu Medresesi mü denisi Tezkireci Müsa Efendi'nin kadı atandığını belirtir (c. I, s. 81-82).
3G5 As le n K.c•staınonulu olan Necatizade Mehmed Efendi ilmi tahsilini tamamlayıp çeşitli medreselerde müdenislik yaptıktan sonra Bağdat, Mekke (Muharrem 1056-Mu-. hanem 1057 1 Şubat Hi46-Şubat 1647), Edirne (Cemaziyelahir 1059-Şabaıı 1060 1
Haziran 1649-Temmuz 1650) ve istanbul (Recep 1065-Şevval 1065 1 Mayıs 1655-Ağustos 1655) kadılığı yaptıktan sonra Safer l067'de (Kasım 1656) vefat etti. Bkz. Şeyhi, \lekayiü'l-fiıclaüi, c. I, s. 243.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 88 (1, 1)
360 TALiD, 3(5), 2005, Ş. Özen
ması; müellifin, bu nüshayı, görev yaptığı zamanda bir el kitabı olarak
hazırladığını düşündürmektedir.
34. Tehaletii'l-fetaui{3lili (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, m. 1479, ist.
Reb!lüevvel ll03 [Aralık 1691], 1b-253b vr.)
Katip Çelebi; bu eserin, Osmanlı alimlerinden eser telifine kalkışan biri
tarafından derlendiğini belirtir.367 İnceleme fırsatı bulduğumuz tek
yazma nüshasının üzerinde de müellif ismi bulunmamaktadır. Mukad
diınesinde müellifinin muteber metinlerden ve meşhur şerhlerden mü
him meseleleri seçerek·oluşturduğunu ve Tebaletzl'l~fetaua adını verdi
ğini belirttiği eser ibadetler, nikah, talak, köle azat etme, hacir, vakıf ve
vasiyetlerle ilgili bölümlerden oluşan bir mecmuadır.
35. Recmü'r-racfm bi's-sin ue'l-cim (ji'l-fetaua):36B
Katilı Çelebi. Garip ve acayip fıkıh meselelerine dair fetvaların toplan
dığı eser; 1064-1065 (1654-1655), yıllarında şeyhülislamlar için derlen
miştiL Müellifin Mfzanü'l-hak adlı eserinde ve Şeyhi'nin Vekayiü'l-fu
dala'sında adı geçen eserin, herhangi bir yazma nüshası bilinmemek
tedir. 3fi 9
36. Mfzanü'l-.fetaua (Balfzade Mecmuası): Şeyhülislam Balizade Mustafa b.
Bali b. Süleyman (21.11.1656- 23.5.1657, ö. 1073/1662),370 Süleymaniye
K tp., Yeni Cami, m. 675, 1b-700b; Konya Karatay Yusufağa Ktp., m. 5369.
Şeyhülislam es-Seyyid Feyzullah Efendi'nin ll 12 (1 700) yılına ait te
mellük kaydı bulunan (la) nüshanın kapak sayfasında; kitabın ismin
den sonra -Arapça olarak- "Bununla mü.fta bih görüşler bilinir" (yu'rafu
bfhi'l-müfta bilı) ibaresi yer almaktadır. Fıkıh bablarına göre tertib edi
len ve Arapça olan fetavada müellif; kadılık yaptığı sırada sahih, esah,
ma bihi yüfta, racih, muhtar, ma aleyhi'l-fetva olan fetvaları derlediğini
belirtir. Mukaddimede mefhumü'l-muhalefe ile ilgili tartışmalara yer
verir. Kitabın sayfa kenarlarında bir çok hamiş bulunmaktadır. Kemal-
3li6 Kapak sayfasında bir yerde şeddeli olarak Tehbaletii'l-fetaua yazıyorsa da sonundaki bir Türkçe beyitteıı (Tamam oldu Fetallri-yı Tehrlleı 1 Vire kullarına Allalı selamet) anIaşıJacağı üzere şeddcsiz olmalıdır.
3fi7 Ke,>(Ü'z-zunOn., c. 1, nı. THi.
3fi8 Hediyyelii'l-ö.ri(zn, c. II, s. 440.
3Ci9 Orlıaıı Şaik Göi.yay, "Kati b Çelebi", DİA, c. XXV, s. 39.
370 Çeşitli medreselerde ıniiderrislik yaptıktan sonra Medine :ı Muharrem 1042- Muharrem 1045), Üsküdar (Muharrem 1049-RllOSl), Galata (RI l057-Şevvall057) kadısı, Rumeli kazaskeri (!U ı 058-CII 1058), Anadolu kazaskeri (Ramazan 1062-Mulıarrem l06:l) oldu. Biyografisi için bkz. Şeylı1, Vekayüi'L1udaiô, c. I, s. 297-298; OM, c. I, s. 258. Dursalı Mchıned Talıir, Ballzade'ııin vefat tarihini 1069 olarak vermektedir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 88 (1, 2)
Osınalllı Dölleıni Fetva Literatürit 361
paşazade'nin el-Mühimmat adlı eserinden çok sayıdanakle yer veril
miştir. Eser, daha sonraki literatürele önem verilen kaynaklar arasında
yer almıştır.371 B allzade Mustafa Efendi es-Seyfü'l-meslUl fi şer'i'r-Rasal
(TSMK, Medine Gel. K it., nr. 376, 436 vr.) adlı eserinde de, Hanefi fıkhı
na dair mühim fetvaları derlemiş;372 el-Alıkanıii's-sanıediyyefi şerfati'l
Mulıamnıediyye ala mezlıebi'n-Nu'maniyye (Murad Molla, nr. 725, 277a
vr. ist. ı Cemaziyelevvel 1126 (15.5.1714), m üst. Celeb Musa Efendizade
Karaferye kadısı Abdülkadir) adlı Arapça eserinde de kitabın mukaddi
mesinde Hanefi mezhebi meşayihinin rivayetlerinin zabt ve ihsardan
hariç ve kavillerinin sayılamayacak kadar çok olduğunu belirttikten
sonra, bu muhtasar metinde salıflı, esalılı, akva, racilı, mulıtar, ma-bi
lıi'l-fetua olanları naklettiğini belirtir.
37. el-Mesailil'l~fıklıiyyetü'l-mürettebe: Muhammed Mukim b. Ahmed er
Rodosi (TSMK, Emanet Hazinesi, nr. 717, müellif hattı, 515 vr.)
1079 (1668) yılı civarında muhtelif fıkıh kitap ve risalelerinden toplan
mış ve sıraya konmuş meseleleri içeren bir mecmuadır.:m
38. Hadfkatii'l-fulcalıa (fi 'l-fetava): Kütahyalı Bülbülzade Hi b ri Ali Efendi b.
Mustafa b. Pir Mehmed (ö. 1083/1672) ,374 Gazi Hüsrev-Begova Bibliote
ka, Sarayevo, nr. 2118, 111211700,265 vr.
Müellifin mukaddimede belirttiğine göre; el-Hidaye'nin önemli mese
lelerini deriemek suretiyle bu eseri meydana getirmiş ve el-Vilcaye, el
Kenz, el-Muhtarve Mecma'u'l-bahreyn adlı metinlerin bütün meselele
rini de ilave etmiştir.J75 1052 (1642) yılında Kızılhisar'da iken bu esere
Tellıfsu'l-fetaua ue'ş-şurulı (el-Eufafi tellıfsu'l-fetava) adıyla bir şerh yaz
mıştır. Bursalı Mehmed Tahir, bu şerhin beş cilt halindeki bir nüshası
nın Manastır Kütüphanesi'nde bulunduğunu kaydeder.376
39. Valcz'atü'l-nıütfin (Fetaua-yı Kadrf= el-Fetaua'l-Kadiriyye, Mecmüatü'l-
371 Baliziide Mecması'ndaıı (Mfzdnü'l-fetôvti) nakiller için bkz. Gedfısl, Netfcetü'l-feılwô,
s. 25-2!3, 144, 147, 150, 200, 528, G31-636, 638-639. Ayrıca Fetava-yı Ahdürrahfm'in
sayfa kenarlarında da, bu eserden iktihaslar yer almaktadır. Bkz. a.ge., c. I, s. 45, 4G,
48, 49, 50, 52 .
372 Ke,1:{ii'z-zwıfuı, c. II, m. 1 018; Ol'vf, c. 1, s. 258; Kara tay, Arapça Yazmalar Kata/oğu., c.
ll, s. 598.
373 Kara tay, Arapça l'a.zmalur Kata/oğu, c. Il, s. 59!3.
374 Ilediyyetii'l-dri(fn, c. I, s. 760; OM, c. I, s. 279, c. II, s. 62; M. Sait Özervarlı, "Hibrl, Ali
Efendi", DİA, c. XVII, s. 428.
375 Dobraca, Kaıalog, c. Il, s. 5B3-5H4.
37Ci OM, c. I, s. 279. Ayrıca bkz. Hediyyetü'l-drifiH, c. 1, s. ?GO.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 89 (1, 1)
362 TALiD, 3(5), 2005, Ş. Özen
fetava): Kadri Efendi, Abdülkadir b. Sinanedelin Yüsuf b. Şeyh Mehmed
(ö. l08411674),:m Bulak, 130111884.
Öğrenimini tamamladıktan sonra çeşitli medreselerde müderrislik, ba
zı şehirlerde kadılık yapan, daha sonra Anadolu ve Rumeli kazaskerlik
leri görevlerinde bulunan Kadri Efendi; şeyhülislamıardan Zekeriyyaza
de Yahya Efendi, Ebüsaid Mehmed Efendi ve Muid Ahmed Efendi za
manlannda da fetva müsevvidliği, mübeyyizliği, mukabaleciliği ve
eminliği görevlerinde bulunmuş ve bu sırada muteber fıkıh ve fetva ki
taplarından derlediği meseleleri Vakz'atü'l-mütf!n adlı Arapça eserinde
-fıkıh sistematiğine uygun olarak- bir araya getirmiştir. Aradan bir
müddet geçince, karşılaştırma kolaylığı sağlamak için, her meseleyi
kaynağı ile karşılaştırarak bab ve faslım zikretmiş, mükerrerleri çıkar
mış, muteber eserlerden bazı yeni önemli meseleler eklemiştir. Daha
sonra ikinci bir karşılaştırma yaparak, yine ekleme ve çıkarınalarda bu
lunmuştur. Böylece eserin üç ayrı nüshası ortaya çıkmış olduğu için
müellif; birinci ve ikinci nüshalara sahip olanların kendi nüshalarını, bu
üçüncü nüshaya göre tashih etmelerini rica etmektedir. Matbu olan
nüsha, işte bu üçüncü nüshadır. Meseleler arası, bir işaretle ayırt edil
miştir. Ancak, kaynak isimlerine işaret eden rumuzlann nelere karşılık
geldiğini gösteren bir cetvel veya açıklama konulmamıştır. Şeyh! Meh
nıed Efendi, bu eser için, "şimdi kadı ve hakimierin başvuru kaynağı
olan güzel bir eserdir" demektedir_37B
40. Fetava Hisal~ el-Mecmüatü'l-menkule: es-Seyyid Abdurrahman b. Ey
yCıb b. Süleyman es-Saruhani el-Hisall (ö. l08711676),:mı Süleymaniye
Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 957, ist. 18 Zilkade U08 (8.6.1697), müs.
Yahya Sa'di b. Mehmed el-Kavalavi, 1b-165b vr.; Atıf Efendi Ktp., Atıf
Efendi, nr. 1128.
Hanefi fıkhının muteber kaynaklarından derlenmiş meseleleri ihtiva
eden bir fetva koleksiyonudur. Meselenin bulunduğu kaynak ismi ve
kaynaktaki bölümü itibasların sonlarında zikredilınektedir. Bu nüsha
nın sonuna eklenen çizelgede, müellifin faydalandığı doksan dört ese
rin adı kaydedilmektedir. Kaynaklar arasında; Osmanlı nlemasından
Molla Hüsrev'in ed-D/irer ve'l-Gurer, İbrahim el-Halebl'nin el-Mülteka,
Pir Muhammed Kara Plrl'nin Zübdetü'l-fetava, Koçhisil.ri'nin Şerhu'l
Hidaye, Fahreddin Yahya el-Mudurni'nin 1'v1üştemilü'l-ahkam, Müey-
:177 Şeylı1, Vekôyirı'l-finlalri, c. I, s. 403-405; Ahmet Özel, "Kadri Efendi", DiA, c. XXIV, s.
140-141.
37B Şeylı1, Vekoyiii'!-fiirlalri, c. I, s. 404.
379 Cen?;iz Kal! ek, "I-lisfıiJ Alıclurralıınaıı Çelebi", DİA, c. XVIIJ, s. 125-12G.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 89 (1, 2)
Osmanlı Döneini Fetva Litemtürü 363
yedzade Mecmüası, Ahi Çelebi, İbrahim Çelebi'nin Mzlntelıabzl Tatar
haniyye, Kemalpaşazade'nin el-Islah ve'l-!zalı ve Resül b. Salih el-Aydı
ni'nin el-Fetava'l-adliyye adlı eserleri de yer almaktadır.
41. er-Ruclıan inde tearuzi'l-burhan (Tercflıu'l-beyyinat): es-Seyyid Abdur
ralıman b. Süleyman Hisall, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr.
1048/2, ı 70b-l 73b, ist. Ramazan 1098 1 Temmuz 1687; Nafiz Paşa, nr.
311, vr. 25lb-263b; İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 289, 33b-45a.
Müellif; bu risaleyi, muteber kitaplardan yararlanarak ve mümkün ol
cluğunca kısa tutarak hazırlamaya çalıştığını belirtir. Kitabü'n-Nikah ile
başlayan eserde; ayrıca mehr, talak, nafaka, rada, ıtak, vakf, büyu, şüfa,
icare, hibe, ariye, veclia, gasb, cinayat, ikrar, sulh, rehin, müzaraa, ınu
darabe, kısmet, dava, şehadet, sirkat, hacr, me' zun konuları ile ilgili da
valarda delillerin çatışması halinde nasıl bir yol izleneceğirıe dair kay
naklarcia yer alan meseleleri verir ve her bir mesele ardından kaynak
adını zikreder.
42. Mecmüa-i Fetava: Esiri Mehmed Efendi (ö. 1092/ 1681) ve Şummılu Sa
rı Abdullah Efendi (ö. 107lll660),3B0 Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa,
nr. 1064, ı b-285b; Yeni Cami, nr. 678, 15-159 vr.
Şehid Ali Paşa nüshasımn ön kapağının arkasında, "Asrına şeyhülislaın
olan merhum Esiri Mehmed Efendi'nin mecmua-ı mergubesiyle mer
lıumun fetva emini olan Sarı Abdullah Efendi nam faklhin mecmuası
dır" ibaresi yer almaktadır. Bu eser; Arapça muteber fetva kitaplarından
-fıkıh bablarına göre- yapılan nakilleri içermektedir. Nakillerin sonların
da kaynaklar verilmektedir. Aralarda boş yapraklar bırakılmış ve bazı
sayfaların kısmen doldurulmuş olması muhtemelen eserin tamamlan
mamış olduğunun göstergesidir. Şeyh! Mehmed Efendi; fıkıh ilmine son
derece sıkı ilgisi bulunduğu için, aralarında Esiri Mehmed Efendi'nin ele
yer aldığı bir çok şeyhülislam zamanında fetva eminliği yapmış olan Sa
rı Abdullah Efendi'nin biyografisinin sonunda "Fıklıf meselelere dair
meşhur mecmuaları vardır. Fasıl ve bablar haline getirerek süslemişler
dir. Hoş bir eserdir" demektedir. Mecmuanın üzerinde; eserin, Esfrl
Mehmecl Efendi ile müşterek hazırlandığının ifade edilmesi, muhteme
len eserin, onun döneminde hazırlanmış olmasından kaynaklanmıştır.
43. FetrizHi-yı Krebneşf (Mecmüatzl'l-fıklıiyye): Mustafa b. Ahmed er-Rumi
el-Krebneşi (ö. 1093/ H182), İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 185, ist. Receb
1102 (Nisan 1691), müs. Ali b. Hüseyin, vr. 3l3b; Süleymaniye Ktp., Ha-
:ırıo Şeylıl, Vekuyiii'l·Jinlo/ii, c. ı, s. 277·279.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 90 (1, 1)
364 TALiD, 3(5), 2005, Ş. Ozen
midiye, nr. 609, ist. 23 Zilhicce 1136 (11.9.1724), müs. Hacı İbrahim b.
Ali, 1b-313a; Carullah, nr. 958; İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir
Eserler-Arapça, nr. 72.
Kütüphanelerin kataloglarında, bu zatın nisbesi; Kerenbişi, Kiranebşi,
Kirniş!,381 Kernişi, Karanbişi, Karabaş tl, Gerebenişi ve Gerbenişi şekille
rinde muhtelif tarzlarda kaydedilmiştir. Karatay; müellifin nisbesini,
Gerebeneşi şeklinde okur ve Gerebeneş'in Muş vilayetinin bir köyü ol
duğunu söyler.382 Oysa Krebneş, Rumeli'de bir kasabadır.383 NuriAkba
yar'ın hazırladığı Osmanlı YerAdları Sözlüğü'nde bu isim, Kerpeniş ola
rak okunmuş ve İnebahtı sancağının bir kazası olduğu belirtilmiştir.384
Mustafa Efendi, Minkarızade Yahya Efendi'nin (1662-1674) şeyhülis
lamlığının sonlarında ve Çatalcalı Ali Efendi'nin (1674-1686) şeyhülis
lamlığının başlannda fetva emaneti görevinde bulunmuştur. Şeyhi
Mehmed Efendi; Mecmua-i Fıklıiyye adıyla arıdığı bu eser hakkında,
"şimdi erbabı arasında sevilen ve aranan bir eserdir" ifadesini kullanır.
Vefat tarihini, Receb 1093 (Haziran 1682) olarak verir.385 Mustafa Kreb
neşi; mecmuanın sonunda meselelerin suretleri ve cevaplarını içeren
derlemesini, Şeyhülislam Ali Efendi'nin zamanında tamamladığını be
lirtir. Arapça kaynaklardan nakil yoluyla oluşturulan mecmuada, bazı
Türkçe fetvalar da bulunmaktadır (mesela ikrah bölümünün sonunda
Ebussuıld'un üç Türkçe fetvasına yer verilmiştir).
44. Fetava-yı Ankaravf: Şeyhülislam Arıkaravi Mehmed Emin Efendi
(1098/1687),386 c. I-II, İstanbul: Matbaa-i Amire, 128111864; Bulak: Da
rü't-Tıbaati'l-Mısriyye, 1281/1864.
Arapça fetva kitaplarından kadı ve müftüler için bir müracaat kitabı
olarak hazırlanan derlemeler serisinden biri olan ve Osmanlı dönemin
de kadı ve müftüler tarafından, başvuru kaynağı olarak yaygın biçimde
kullanılan bu eser; Akgündüz'ün ileri sürdüğü üzere, Mehmed Emin
Efendi'nin özellikle şeyhülislamlık döneminde vermiş olduğu fetvaların
bir araya getirilmesinden387 oluşmamaktadır. Nitekim kendilerinin de
ifade ettikleri üzere, eserdeki fetvalar, alışılagelen fetva mecmuaların
dan farklı olarak soru-cevap şeklinde kaleme alınmamıştır. Çok sık
3B ı Bağdaılı İsınail Paşa da Kimişi olarak kaydeder ve Mısır kadısı olduğunu belirtir. Bkz. I-Iediyyetii'l-arifzll, c. rı, s. 441.
3H2 Kara tay, Arapça Yazmafor Kaıaloğıı, c. II, s. 599.
3B3 Şeylıi, llekayiii 'Hitdalii., c. I, s. 49G.
3B4 Nuri Aklı ayar, Os ma nil Yer Adları Sözlüğii, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2. bas-kı, 2003, s. 97.
3H5 Şeyh i, Vekayiii'/-fudalö, c. I, s. 497.
386 Tahsin Özcan, "Mehmed Emin Efendi, Ankaravi", DİA, c. XXVIII, s. 4Gl-462.
3B7 Alunet Akgündüz, "Fetfıva-yı Ankara vi", DlA, c. XII, s. 438-439.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 90 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Literatiirii 365
karşılaşılan fıkhl meselelerin cevapları, herhangi bir soru zikredilmek
sizin, Hanefi mezhebinin muteber fıkıh ve fetva kitaplarından derlen
miş ve sonunda da alınan kaynak belirtilmiştir. Derleme, aynı konuyla
ilgili olarak Hanefi mezhebi içindeki pek çok görüşten Ankara vi' nin ter
cih ettiği görüşü yansıtıyor olması bakımından önem taşır. Öte yandan
sayfa kenarlarında Ebussuüd Efendi, Yahya Efendi gibi Osmanlı şeyhü
lislamlarının yapılan bazı fetva nakilleri ve Ankaravi'nin metin içinde
geçen bazı hususlada ilgili açıklama ve değerlendirmeleri (mesela bkz.
c, I, 29, 42, 50, ı88, 233-236; c. II, ı35, ı44-ı45) içermesi, kitabın özgün
yönü olarak değerlendirilebilir. Oldukça hacimli olan eserde bazı telif
zaafları da bulunmaktadır.388
45. Fevaidü'l-aliyye fi'ş-şeriyyeti'l-cellle (Fetva Kitabı): Rumeli Kazaskesi
l-li'imid Efendi b. Mustafa el-Aksaray! (ö. 1098/ ı687), 3H9 Türk Tarih Ku
rumu Ktp., nr. 745.
46. Sıırretü'l-fetava: 390 Sadık Muhammed b. Ali es-Sakız! (ö. ıo99/l688),
Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2762, ist. Cemaziyeahir ı093 (Haziran
ı682), ıb-460b vr.; İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 3ı4, ist. ı Zilkade ııı7
(ı5.2.ı706), ıb-37la vr.
Kitabın sonunda bulunan müellifin kaydına göre; eser, ı Zilkacle
ı 059'da (6.ı ı. ı649) tamamlamıştır. Müellif; mukaclclimecle, gençlik yıl
larıncia fıkıhla meşgul olurken mahkemelerele sık karşılaşılan müfta bi/ı
meseleleri derleyip hakimiere kolaylık sağlaması ve halka yararlı olma
sı için, eserini, fıkıh sistematiğine uygun olarak düzenlediğini belirt
mektedir. Kütüphanelerele bu mecmuanın pek çok yazınasının bulun
masından ve daha sonra yapılan derlemelerele ve şeyhülislamiarın fet
valarının nakillerinde kaynak eser olarak gösterilmesinclen, oldukça
muteber bir derleme olduğu anlaşılmaktadır. Eserde, eski fetva kaynak
larından derlemeler esas olmakla birlikte, zaman zaman Osmanlı şey
hülislamiarı ve ken~r ınüftülerinin fetvalan cia (Türkçe olanlar Arap
ça'ya tercüme edilerek) verilmiştir. 39 ı Sakız! Kütahya'cia kadı iken Ebus
suud Efendi'nin kendi hattıyla yazılmış bulunan, vakıfkonusunda şöh-
:wıı Ayııı yerde.
:iH'l Şeylıl, llekayiii'l-Jiulalr1, c. 1, s. 536-537.
3~10 Ke,ç(fi.'z-zuuı/n, c. ll, ın. 1 07B.
3~ll Mesela Molla 1-Iüsrev, Kcmalpaşazfıde, Sa'dl Çelebi, Çivizacle, Ehussuüd Efendi, llfıınid Efendi, Zekeriyazade Yahya Efendi, Hoca Saclcdin Efendi, Mehmecl Balıfıl Efendi, Abclürrahim Efendi gibi şeyhülislaınlar yanında Gelibolu müftüsü Şeyh Mahmud, Gelibolu müftüsü Şeyh Mehınecl el-Buhari, Kudüs müftüsü Hayreddiıı, Şam Müftüsü Abdurrahman el-iınrıdi, Gazze müftüsü Salih, Mısır müftüsü Nureeldin Ali iı. Ali el-Makclis1 ve Reınlc müftüsü Hayreddin er-Reınl1 gibi kenar ınüftiilerinin fetvalarına da yer verilmiştir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 91 (1, 1)
366 TALlD, 3(5), 2005, Ş. Özen
retle şehadete dair bir fetvasım orada medfun bulunan Germiyan sulta
nının vakfının mütevellisinden aldığını söyler (İstanbul Müftülüğü nüs
hası, vr. 322b).
47. Mecmuatü'l-fetaua: Mevlud Efendi, KocaRagıp Paşa Ktp., nr. 636, ist.
Bahçesaray Rebiülevvel 1108 (Ekim 1696), ınüst. Ebu Bekr el-Akkirına
nl, 154 vr.
(Çarub) Meulud Efendi Mecmuası (Kara Cönk) diye de anılan eser; Hacı
SelimGirayHan b. Bahadır Murad Han asrında, Ebu Bekir el-Ferahkir
mani tarafından istinsah edilmiştir. Arapça olan kitap, meseleleri, fıkıh
bablarına göre içermektedir. Sayfa kenarlarında, bilhassa Kadri Efendi
mecmuasından bir çok nakil bulunmaktadır.
48. Mecmüa-i Ataiyyc (Fctaua-yı Ataullah Efendz): Şeyhülislam Ataullah
Mehmed Efendi (ö. 1127/l715), istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 88, 506 vr.;
Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 920,392 müs. Ali b. Yahya, ist. 12 Re
biülevvel 1140 (28.10.1727), 1b-454a; Esad Efendi, nr. 1096, Receb 1148
(Kasım 1735), müs. İbrahim b. Muhammed b. Osman b. Muhammed el
Gaznevi al-Halid! el-Hanefi el-Kadiri ed-Dımaşki, vr. 1b-698a; Hamidiy
ye, nr. 599, ist. 23 Zilhicce 1147 (16.5.1735), müs. Sabık Mostar kadısı
Yahya b. Abdullah b. Mahmud Efendi el-Bosnevl., vr. Ob-532a.
Ataullah Efendi; şeyhülisHlmların fetva (eminliği) hizmetini ifa ettiği sı
rada, vaktinin büyük çoğunluğunu, fetava (kitaplarını) incelemeye sar
fedip insanlar arasında yaygın olan meseleleri derleyerek bu eseri mey
dana getirdiğini belirtir. Müracaat kolay olsun diye, fıkıh kitaplarının
sistematiğine göre tasnif edilmiş olan eserde; her ki tab, fasıl ve bab baş
larında yer alan terimin sözlük anlamı ve fıkıhtaki anlamı verilmekte, o
konu ile ilgili bir ayet ve bir hadis nakledilmektediL Fetva kitapları der
leyicilerinin çoğunluğunun yaptığı gibi bir-iki kitaba bakınınakla yetin
mediğini, her meseleyi yanında bulunan kitaplardan araştırdığını, mü
teahhir alimierin selefin ibarelerini çok kısaltmış olmaları dolayısıyla
onların eserleriyle yetinmeyip Serahsi'nin el-Mcbsüt'u, cl-Mulıftü'l
Burhan~ Hassaf'ın kitabı, Kadıhan, Zahiriyye gibi selefin muteber fetva
eserlerine ve Tahavi'nin el-Mu!ıtasar'ı, Kerhl'nin el-Mulıtasar'ı, İsbica
bl, el-Hidaye, Beda'i'zls-sana'i', el-ihtiyargibi metin ve şerhlere müraca
at ettiğini belirtir. İktilıas edilen meselenin yer aldığı kitap ve kitabın
bölüm adı zikredilmiştir. Sayfa kenarlarında "Bihl efta (yahut efta bihl)
meşayihuna", "Ve bih! yüfta", "Bihl i.iftiye", "Bihl yi.ifta'', "ma hüve'l
me'hüzü mine'l-akval", "Hazihi'l-mes'eletü el-müfta biha", "Bih1 Efeta
:1~12 JJi!l'llaki (c. IV, s. 47) ilgili maddede; buınccımıaııııı Es ad Efendi nr. 920 ve ı O% nüsllaları, yanlışlıkla Topa! i\t~ıullalı Melımed Efendi'ye (l7(j().J81 ı) ııispct edilmiştir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 91 (1, 2)
Osııumlı Dönemi Fetva Lifcratürü 367
Ebusssuud", "Efta el-merhum Minkar!zade" gibi tercih ifadeleri yer al
maktadır. Ayrıca sayfa kenarlarında meselelerin içeriklerini ifade eden
kısa açıklamalar bulunmaktadır.
49. MeCinila-i Mesail-i Fıkhiyye: Sunuilah b. Ali b. Halil el-Hanefı (ö.
1137/1724),393 Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 403, 1b-252a.vr.
Müellif; kitabın mukaddimesinde, kadılık görevi yaptığı sırada kendisi
ne yardımcı bir kaynak olması için muteber fıkıh kitaplarından fetvala
rı (el-vekaiu'l-hadise) derlerneyi düşündüğünü, sonra elde edebildikle
rini kadılık ve müdenislik yaptığı, araştırmalarda bulunduğu sırada ya
zıya geçirdiğini ve 1127 (1 715) yılında kitaplaştırdığını belirtir. Fıkıh ki
tapları sistematiğine uygun olarak tertib edilen ve yapılan iktihasların
sonlarında kaynakları zikredilen bu eserin, daha sonra telif edilen eser
Iere kaynaklık ettiği görülmektedir.394
50. Mecmüatü'l-fetava: Şeyhülislam Ebu İshak İsmail Naim b. İbrahim el
Alaiyyevi (ö. 113711724).395
51. Kurasatü'l-fıkhiyye uefükahetü'r-Rıjkiyye (fi'l-fetaua): Şeyh Büsrevzade
Mustafa Rıfkı b. İbrahim (ö. 1145/1732 civan), İstanbul Müftülüğü Ktp.,
nr. 290, ist. Cemaziyel evvel 1143 (Kasım ı 730), lb-266a vr.
Müellif; mukaddimede, ismini Şeyh Büsrevzade diye meşhur Mustafa
Rıfkı b. İbrahim olarak verir ve akl! ve nakli ilmleri, devrin en önemli
alimlerinden Kayseri müftüsü Ali en-Nisarl'den tahsil ettiğini ve daha
sonra, hocasının izniyle, kısa süreliğine Kayseri Mahkemesi'nde katip
Jik görevine getirildiğini ancak bu sürenin eseri yazdığı sırada 35 yılı
bulduğunu belirtir.39fi Bu süre içinde öğrencilere ders verme yerine
1134 (1 722) yılına kadar halkın işleriyle uğraştığını, müşkil davatarla
:)93 lV Mehmed dönemi uleınasıııdan Alaiyeli Ali Efendi'nin (1078/ H1Ci8) oğlu olup lO GO cı G50) yılında dünyaya geleli. Öğrenimini tamamladıktan sonra uzun süre, Mahmud Pa~a Malıkeınesi'nde kati plik, sonra n ai plik, arclıııclan şeriyyfıt ve lıab naibliği görevlerinele bulunduktan sonra çeşitli medreselerele müdenislik yaptı. Yenişehir (ll ı 8/1 70G), Edirne (1 ı L:l/l7ll), Ordu (ll2B/Mart l7lCi) ve istanbul cı 130/1 7lfl) kaclılığı, evkfıf-ı selatın rnüfcttişliği (1 128/0cak 1 7Hi) görevlerinde bulundu ve ikinci istanbul kadılığı clöncmiııc!e vefat etti. Fıkıh ve usül ilimleriyle çok ilgilendiği kaydedilmektedir. Biyografisi için bkz. Şeyh!, Vekayiu'l-jiula/ô, c. I, s. 34:-ı, c. II-lll, s. 579-5BI.
3~l4 Sunuilah Efeneli Mecmüo'sındaıı yapılan nakiller için bkz. c;edüs1, Neliceıii'/-fietc?uft, s. :n, 144.
:-ı% Flerliyyetii'/-ôriffn, c. I, s. 220. Biyografisi için bkz. Altunsu, Osmanlı ,'ieylıillisldmlan, s. ı 1 G.
:ll)(i Bağdat lı isınail Pa~a. bir yerde, eserin müellifi hakkında "meşhur Molla Hiisrev'in torunlarından olup 1000 (ı592) yılında Trablusşanı kadılığından dönerken yolda, /\kşelıir'cle vefat eden I-Iüsrevzade Mustafa Rıtkı b. İbrahim" elerken (Hediyyelii'l-drifln, c. Il, s. 437), bir başka yerde ise, "Kayseri müftüsü Rıfkl el-Kayseri Mustafa b. Şeylı !-lüsrcv (ii. ı 145/l?:l:! civarı)" demektcelir (Herliyyelii'l-li.riffn, c. ll, s. 445).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 92 (1, 1)
368 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen
karşılaştığında Hanefi kitaplarını derinlemesine araştırdığını ve buldu
ğu müfta bi/ı meseleleri tatbik edip gereği ile amel ettikten sonra kay
dettiğini ve dostlarının talebi üzerine, bu çalışmalar zayi olmasın diye,
bir mecmua içinde derlerneye karar verdiğini, katiplik ve na yi plik göre
vi sırasında günbegün meydana gelen hadiselerle ilgili müdevven kay
naklardan alınan nakilleri bir araya getirdiğini, mürettep olmayan mec
mualardan veya mecınuaların hamişlerindeki ve kapak sayfalarındaki
asıl kaynağından alınıp alınmadığı şüpheli nakilleri kaydetmediğini, fı
kıh kitapları sistematiğine uygun biçimde yazdığım, ileride meydana
gelecek meselelerin yazılması için de her bölümün sonunda boş sayfa
bıraktığını ifade eder. Eser Kitabü't-Taharet ile başlamaktadır.
52. Fetava-yı Velizade: Hacı Mustafa b. Veliyüddin b. Murad el-Hanefi ei
Hanyevi, Süleymaniye Ktp., Pertev Paşa, nr. 213, 1b-254b vr.
Müellif; eserin mukaddimesinde, Şeyhülislam [Feyzullahefendizade]
Seyyid Mustafa Efendi (13.4.1736-4.3.1745) tarafından 1149 (1736) yılın
da müftü olarak atandığı zamandan itibaren karşılaştığı ve cevaplamak
için kaynaklara müracaat durumunda kaldığı bütün şer'! meselelerin ce
vaplarını, Hanefi imamların sözlerinden alıp yazmak suretiyle derleyip
bir mecmı1a meydana getirmeyi düşündüğünü ve neticede bu eseri ha
zırladığını, eserine de Fetava-yı Velizade adını verdiğini belirtir. Fıkıh ki
tapları sistematiğine göre tertib edilen mecmı1ada, meselelerin sonların
da kaynak ve bölüm adları üzerieri çizilerek zikredilmektedir. Klasik Ha
nefı fetva kaynakları yanında Fetava-yıAtaiyye (Arapça), Surretü'l-fetava,
Fetava-yı Üskübf, Mültelca'l-eblıur, Fetava-yı Ankaravf, Fetava-yı Ebus
suüd gibi Osmanlı fetva mecmı1larından da nakiller bulunmaktadır.
53. Mfzanü'l-müddeiyeyn fi ilcameti'l-beyyineteyn:397 Es1rizade Abdülba
ki,398 İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 289, 1b-3lb vr., müs. Kadı yardımcısı
(Mevla hilil.feten) Darilnade Mehmed Salih ei-İslamboli, ist. Rebiülev
vel sonu 1198 (24.4.1784 ).399
Eserin yazımına Şevval 1156'da (Kasım 17 43) başlanmış ve aynı yılın so-
:ı m Bursalı Me h med Tahir h~tllvô-yı Mfzônü'l-müddein adlı eseri, Mehmed Hilmi-i Sira
zi'ye (ü. 1300/ 1882-83) ni s pet etmektedir. Bkz. OM, c. Il, s. 62.
3~JB Bağdatir isınail Paşa ve B tırsalı Melııned Tahir; Ab dülbaki Efendi'yi, Şeyhülislaın Esi
ri Mehmed Efendi'nin (ii. 109211681) oğlu olarak göstermekte, ancak vefat tarihini
vermcmcktedirler. Bkz. !lediyyetii'l-ôri(fn, c. I, s. 497; OM, c. I, s. 231.
:·199 Nlishaları: istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-A.rapça, nr. 183; nr. 2508;
Nadir Eserler- Türkçe, ıır. 857, 1279, 1780; Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, rır. 2748, 2731;
Süleymaniye Ktp., Bağciatlı Vehbi, rır. 484; Esad Efendi, nr. 974, 1026, 3695; H. Hüsnü
Paşa, nr. :189; Hacı Mahnıml Ef., rır. 1026, ll37, 1225, 1231,1244, 6307; Reşicl Efemli, nr.
255; Sc rez, nr. ll 02;Yazma Bağışlar, nr. 586; Konya Bölge Yazma Eserler Ktp., ıır. 207.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 92 (1, 2)
Osmıııılı Dönemi Fetva Literatürü 369
nunda tamamlanmıştır. Kitap Arapça olmakla birlikte, Türkçe olarak
kaleme alınan mukaddimesinde müellif; muteber fıkıh kitaplarından
davacı ve davalıların dava konusu hakkında ileri sürelükleri delillerin bi
rinin diğerine nasıl tercih edileceğine dair meseleler bazında ortaya
konmuş açıklamaları eledediğini belirtmektedir. Bu tür literatürün vü
cut bulmasının sebebini çok güzel açıklayan bir mukaddime olması se
bebiyle burada anlatılanları özetlemek istiyoruz: Muhtelif meseleler ve
ınüşkil suretleri içeren imamların farklı görüşleri ve müelliflerin ibare
lerindeki değişiklikleri muhtevi konuların çokça vuku bulınaları ve
muhtelif kısımlaı·a ayrılmalarından kaynaklanan ayrıntıları birbirinden
ayırt etmenin güçlüğü, söz konusu görüş ayrılıkları ve şekil değişimleri
nin yanlış anlaşılınalma meydan verdiği için dava konusu olan husus,
bu tür konularla ilgili olduğunda hakimler açık nakille kesin yargıya
varmada ve şeriatın gereği olanı açıklamada zorluklarla karşılaşınakta
dır. Oysa zikredilen meselelerin önceden bilinmesi ve istikrarı asli ve
zaruri ihtiyaçlar zümresindendir. Bütün ihtimalleriyle hükümlere he
men vakıf olmak, her birinin şeklini nakline uyarlaınak ve muhtelif kı
sıınları araştırı p inceleyerek sonuçlandırmaya bağlı olduğu için zikredi
lcn ıneselelerin her birini ihtiyaç halinde pek çok sayıdaki kitaba müra
caat gerekir. Meseleleri n ihtilafları üzerinde dikkat ile durmak elzemdir.
Bütün bu zorunlulukların; zihin dağınıklığına, kişinin yorulmasına ve
zaman kaybına neden olduğu açıktır. Bütün bu sebeplerle; ıneselelerin
temel ilkelerini ve konuların özünü açık biçimde anlatmak suretiyle
derleyip yazmak ve şekillerini tasvir etmek, ihtiyaç olduğunda bilgiye
hemen ulaşmak için işleri kolaylaştırmak niyetiyle bütün bu zikredilen
meselelerin çerçevesini çizen bir risale yazmaya azınedilmiştir. Ancak
zikredilen meselelerin kısımları oldukça çok, ihtimalleri ve ayrıntıları
da bol miktarda olduğundan hepsini tamamen kuşatıp sınırlarını çiz
mek mümkün değildir. Sonuçta, imkan ölçüsünce zikredilen konunun
doksan altı kısma ayrılan mütedavil ve lazım ıneselelerini, tamamen
kuşatılıp sınırları çiziil~nlere katmak ve mukaddimeler yazmak müm
kün olabilmiştir.
54. el-Mecmtıatü'l-Aliyyc fi'l-fiklıi'l-Hanefiyye: Şeyhülislam Çatalcalı Ali
Efendi, Şerifzade Seyyid Mehınecl (der.), İstanbul Müftülüğü Ktp., nr.
137-139 (Birinci nüslıa [Alanya: 1286/1869, 411 vr.] ilk ve son sayfasın
da bu mecmüanın Şerifzade es-Seyyid Mehıned Efendi'nin kızı Şerife
Fatıma Hanım bt. Haclke Hanım tarafından 1178 f 1 764] tarihinde fet
vahaneye vakfedildiği kaydı bulunmaktadır); Beyazıt Devlet Ktp., Beya
zıd, nr. 2704; İstanbul Universitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça,
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 93 (1, 1)
370 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen
nr. 30; Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 1153; TSMK, Emanet Hazinesi, nr.
718; Amasya Bayezid İl Halk Ktp., nr. 270.
Eserin giriş kısmında şöyle denilmektedir: "İstanbul kadısı ve nakibü
leşraf Şerifzade es-Seyyid Mehmed (ö. 1193/1779)400 der ki: Annemin
babası olandedem merhum şeyhülish1m Ali Efendi, bir müddet şeyhü
lishimlık makamında bulundu ve meselelerin tecrid ve tehzibi, en güzel
üslup ve tertible sunum u konusunda aşırı titizlik gösterdi, öyle ki Feta
va'sı düstlıru'l-amel oldu, kamil halefler ona itimadettiler ve şeyhülis
lamiarın umdesi, kadı ve hakimierin müstenedleri oldu. Şeyhülislamıı
ğı sırasında Hanefi fokahasının muteber ve muhtar kaynaklarından pek
çok mesele derledi. Ancak tertib ve tehzib ederneden ve temize çeke
meden vefat etti. Şimdi bu işi yapmaya Allah beni muvaffak kıldı. el
Mecmuatü'l-Aliyye fi'l-fıkhi'l-Hanefiyye adını verdim."40 ı Eser, fıkıh
bablarına göre ve Arapça kaynaklardan yapılan iktihaslar şeklindedir.
Sayfa kenarlarında başka Arapça iktihaslar da bulunmaktadır. Ayrıca
Ebussuüd Efendi, Minkarlzade Yahya Efendi, Esad Efendi gibi Osmanlı
şeyhülislamiarının Türkçe fetvaianna da yer verilmiştir. Arapça mec
mfranın bitiminden itibaren, 486b-498b arasında çoğunluğu Yahya
Efendi ve Ebussufrd Efendi'ye ait Türkçe fetvalar bulunmaktadır.
55. ed-Dürretü'l-beyza fi beyani ahkami'ş-şerf'ati'l-garra: Şeyhülislam Dür
ri Mehmed Efendi (ö. ı 149/1 736),402 Süleymaniye K tp., Pertev Paşa, nr.
215, lb-718b vr.403
Şeyhülislam Dürri Mehmed Efendi'nin oğlu olan eserin mürettibi Şey-
400 ı Cemaziyel ahir 1187- 15 Zilhicce ı 187 (20.R.l773-27.2.l774) tarihleri arasında şey
hülislamlık yapan Şeritzade es-Seyyid Mehmed Efendi, bu eseri temize çektiği sıra
da, kendisini, İstanbul kaclısı (117011756) ve nakibüleşraf olarak anelığına ve Mu
harrem 1180 (Haziran 1766) yılında Anadolu kazaskeri olduğuna göre; eserin te mi
ze çekme işlemini, bu iki görevi arasında bir tarihte gerçekleştirmiş olmalıdır. Bi
yografisi için bkz. Müstakimziide Süleyman Sadeclclin, Deuhatii'l-meşüyilı, istanbul,
1978, s. 104-l 05; İlmiyye Salnümesi, s. 541; Abdülkadir Altunsu, Osmanli ,'>ey/ıülis
liimları, s. 147.
401 Osmanlı Mii.ellifleri'ndc le. Il, s. Gl] Şeyhülislam Şeritzade Mehıned Efendi'ye nispet
edilen Fetdua-yı Şeri(zdde, muhtemelen onun tertibiediği bu eserle aynı olmalıdır.
402 Hediyyetü'l-iirifin, c. II, s. 453; Mehmet İpşir!i, "Dürri Meluned Efendi", DİA, c. X, s.
35. Her iki kaynakta da ed-Dii.rretü'l-beyzii doğrudan Mustafa Efeneli'ye nispet edilmiştir.
403 ed-Dürrelii'l-beyzii'ııın diğer yazmaları: Beyazıt Devlet Ktp., Veliyücldin Efendi, nr.
1440; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 685; Halet Efendi, nr. 125; Reşid Efendi, nr.
262; is tan bul Müftiilüğü K tp., ıır. 31-43 (ellişer varaklı k fasihiller halinde 13 cil tl; is
tanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserlcr-Arapça, nr. 330; Kütahya Tavşanlı Zey
tinoğlu İlçe 1 laik K tp., nr. 780; Isparta Halil Harnit Paşa Ktp., nr. 1637.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 93 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 371
hülislam Dürrizade Mustafa Efendi'nin (ö. 118811775)404 yazdığı mu
kaddimede belirttiğine göre; aynı zamanda, hacası da olan babası, ka
dılık yapıp daha sonra şeyhülislamlık makamına tayin edilince, kendi
sine sorulan fetvaları cevaplama durumunda kalmış ve fıkıh alanında
yazılan eserleri inceleyip Ebu Hanife mezhebine göre rivayet edilen
meseleleri araştırmış. Ömrünün yarısını kısa-uzun eserlerden derleme
ler yaparak geçirdi. Neticede müşkil ve zor meselelt~ri açıklayan, fetva
ya esas teşkil edecek seçme bir mecelle meydana getirdi. Ancak işleri
nin yoğunluğu sebebiyle temize çekemediği için eser, fasıl ve bölümle
re göre düzenlenmemişti. Dostlarının ısrarları üzerine oğlu, Mergina
ni'nin el-Hidaye'sini esas alarak eseri tertib etti. Meselelerin sonlarında
kaynak ve bölüm isimleri zikredilmektedir.
56. Fetava keşfi ayni'l-kudat. Selman [Süleyman] b. Ahmed b. Abdülcelil,
Süleymaniye Ktp., Tırnovalı, nr. 746, 1b-283b vr. müst. Muhammed Ra
şid Harndi b. Ahmed b. Hacı Mübeşşir Ağa b. İbrahim Ağa el-Filorinevi,
i st. l3 Şaban 1285 (29 .11.1868).
Müellif; bir müddet üzerinde çalıştığı fıkıh kitaplarında bulunan mese
lelerin sayıya ve hesaba gelmediğini görünce, imkan nisbetinde her in
sanın ihtiyaç duyduğu meseleleri içeren bir kitap yazmayı tasarladığını
ve bu amacını gerçekleştirmek üzere Hanefi mezhebi imamları arasın
da makbul tutulan pek çok kitaptan derlemelerde bulunduğunu ve es e
re, her kitapta bulunmayan meseleler ilave ettiğini kaydeder. Hükmü
Kur'an nassıyla sabit olan meselelerin bölüm başlıklarında "kitab", ha
dis nassıyla sabit olan meselelerin başlıklarında "bab" ve icma ile sabit
olanların bölüm başlıklarında da "fasıl" kelimelerini kullandığım belir
tir. Yargılama sırasında hükmü ortaya koyması sebebiyle, eserine Feta
va keşfi ayni'l-kudatismini verdiğini ifade eder. Kaynakları arasında di
ğer klasik fetva kitapları yanında Osmanlı alimlerinden Şeyh Bedred
din'in Camiu'l-fusuleyn, Molla Büsrev'in ed-Dürer ve'l-Gurer, Kemalpa
şazade'nin el-Islah ve'l-lzah, Fahreddin Yahya el-Mudurni'nin Müşte
milü'l-alıkam adlı eserleri de bulunmaktadır. Ebussüd Efendi'nin Tef
sfl0inden ve Fetava'sından da nakiller yer almaktadır (vr. 48b, 135a-b).
57. Fetava'l-kifaye (Hulasatü'r-rivaye fi mesaili'l-Hidaye): Bahaeddin b. Yu
suf, Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2721, 1b-166b.
İlınihai konularını içeren geniş kapsamlı bir eserdir. Müellif; mukaddi
mede, uzun zaman öğrenci dostları için namaz, zekat, oruç ve bunlara
ilişkin meseleleri kapsayan fıkha dair muhtasar bir kitap yazmayı tasar-
404 Mehmet ipşirli, "Dürrizade Mustafa Efendi", DİA, c. X, s. 38. Burada ed-Dürretü'l-bey
zô, doğrudan Mustafa Efendi'ye nispet edilmiştir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 94 (1, 1)
372 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
ladığını ve bu düşüncesini el-Hidaye'nin rivayetini dikkate alarak ger
çekleştirdiğini, eserinde sık vukua gelen mühim meseleleri bir araya ge
tirdiğini, buna fetava ve vakıatta yer alan önemli meseleleri ve bazı ih
tiyaç duyulan ihtilafları ilave ettiğini ve e sere Hulasatü'r-rivaye fi mesa
ili'l-Hidaye ve Fetava'l-k~faye isimlerini verdiğini belirtir. Meselelerin
Kitap, Sünnet gibi delillerine de yer verilmektedir.
58. Mecmilatü'l-fetava: Şeyhülislam Kadızade Mehmed Tahir b. Kadı Ömer
et-Tokadi el-İstanbull (ö. 1254/1838).405
59. Ceualıirü.'l-alıkam ve mu'znü'l-kuddt ve'l-hükkam406: Muhyiddin Mu
hammed b. Mahmud el-Muğlavi el-Vefa! (ö. 96311555-56).
930 (1523-24) yılında kadılık mesleğine geçince hakimiere yardımcı ki
tap olarak telif etmiştir407
60. el-Feuaidii.'l-imamiyye: Lokmacızade Şeyh Ahmed el-Celveti, TSMK,
Ahmed III Kitaplığı, nr. 1085, 197 vr.
Kitabın üzerindeki kayda göre Eyüp Camii imaını olan Lokmaçızade ta
rafından 1 ı 12 (1700) tarihinde yazılmış bir fetva kitabıdır.40fl
61. Mecmil.atü'd-damanôt: TSMK, Emanet Hazinesi, nr. 807, 73 vr.
Kimin tarafından toplandığı bilinmeyen eser tazminat hukukuna dair
bir çok kaynaktan toplanmış fetvaları içeren bir risaledir.40 ~1
62. el-Metôlibii's-saire: Anadolu kazaskeri [Müfettiş] İbrahim b. Abdülhay
(ö. 109911688), TSMK, Hazine Kitaplığı, nr. ı49, ıo4 vr.
Fetva ve vakıatı içeren bu eser Mehmed Kami el-Edirnevi (ö. 1136/ ı 723)
tarafından derlenmiştir.4 l0
Müdenis ve Kayseri kadısı Kassabbaşızade İbrahim Efendi el-Burse-
405 Hediyyell'i.'l-{i.rijfn, c. II, s. 370. Kadızade Melıınecl Tahir Efendi' nin Mısır Haneti uleınasıııııı Hanbeli ınez!ıclıinc dayanarak vakıf istilıdallerinin cevazıııa fetva verınesini eleştirdiği ei-Akllrllii'l-mardıyye{f(etdua'/-aktôri'l-Mısriyye adlı lıir risalesi lmlıın
ın<ıktadır (Süleymaniye K tp .. Hacı Mahmud Ef., nr. 107:-l, ist. 1209, 4-7 vr.).
40(i Beyazıt Devlet Ktp., Vcliyüddin Efendi, 1428, ist. ll04/Hi92, 227 vr.; Süleymaniye
Ktp., Şelıid i\! i Pa~a. nr. 7:l7, 2'!4 vr.
407 Ke,1ji'i 'z-zuwin, c. l, ııı. (il:!.. Tahsilini tamamladıktan sonra lıazı medreselerde müder·
rislik ve bazı şehirlerde kadılık yaptı. Gazzi, Muhyiddin cl-Vcffıl'niıı İstanbul kadılığından emekli oldıığuııtt kaydeder. Biyografisi için tık. Gazzi, el-Keuükilıi(,· .. ,·aire, c.
Il, s. C>B-5~l; Hediyyelii'l-rlrifln, c. TT, s. 234. İsınail Paşa, Vcffıl'nin vefat tarihini 940 ola· rak vermektedir.
40B Kara tay, Ampça Yrzznwlrtr Kata/oğu, c. Il, s. 603.
409 Ayııı yer.
4! O Kara tay, Arapça Yozmolrtr Kata/oğu, c. II, s. GO C>. Müfettiş İbrahim Efeneli'nin biyografisi için bkz. Şeyhi, \lekoyiii'Hitda!ô, c. ll-!11, s. ,J.J O.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 94 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Literatürii 373
vl'nin (ö. 102911619),41 1 bazı kaynaklarda fetava kitabı olduğu kaydedi
len Sefinetü'l-mesail (Süleymaniye Ktp., Halet Efendi, nr. 792, ist.
1229/1814, 1b-200a vr.) adlı eseri fetva kitabı olmayıp ağırlıklı olarak ke
lam kavramları olmak üzere kavramların tanıtırnma dair bir eserdir.
Klasik Fetva Kitapları Üzerine Osmanlı Çalışmaları
Osmanlı alimlerinin en çok başvurduğu fetva kitapları Tahir el-Buha
rl'nin (ö. 542/11477) Hülasatü'l-Fetava'sı (el-Hulasa), Fahreddin Hasan b.
Mansur el-Özcendi el-Fergani'nin (ö. 592/1196) Fetava Kadilıfin ya da sa
dece Kadihan diye tanınan el-Fetava'l-Haniyye, Alim b. el-Ala'nın (ö.
786/ 1384) el-Fetava't-Tatarhaniyye ve Hil.fızuddin Muhammed b. Muham
med el-Kerderi el-Bezzazl'nin (ö. 8271 1423) el-Fetava'l-Bezzaziyye adlı ese
ridir.. Bunlardan bazıları üzerinde muhtelif çalışmalar yapmışlardır.
Osmanlı alimleri nezdinde büyük bir itibar görmüş olan Fetava-yı Ka
dflıfin Ahi Çelebi diye tanınan Molla Yusuf b. Cüneyd et-Tokadi (ö.
902/1496 veya 905/ 1499) tarafından bir ciltte ihtisar edilerek Sultan Baye
zid'e ithaf edilmiştir.412 Katib Çelebi'nin kaydına göre Osmanlı alimlerin
den Mehmed b. Mustafa b. Hacı Mehmed Efendi es-Sufi, Şeyhülislam Çivi
zade Mehmed Efendi'nin işaretiyle 995 (1587) yılında Fetava-yı Kadflıfin'ın
meselelerini tertib etmiş ve bu düzenlemesine ebced hesabıyla tertib tari
hini gösteren Velıhac-ı Şerfat adını vermiştir.413 Velıhacü'ş-şerfa adıyla
Edirne Selimiye Kütüphanesi'nde (nr. 931) kayıtlı fıkıh eseri bu olsa gerek
tir. N uruosmaniye Kütüphanesi'nde (nr. 1959) Çivizade Mehmed Efendi'ye
(ö. 99511587) atfedilen Ziibdetü Fetava Kadflıiin'ın ona aidiyeti ise Katib
Çelebi'nin verdiği yukarıdaki bilgi ve eserde, bunun Çivizade Mehmed b.
Şeyhülislam Mehmed'in isteği üzerine yapıldığı şeklindeki bilgi göz önüne
alındığında doğru olmalıdır.4 ı 4 Şeyhülislam Ebü'l-Meyamin Mustafa b. Ali
(ö. 101511606), Tertibu mesaili Fetava Kadfhan4 ı 5 (İstanbul Üniversitesi
Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 610) ve Rumeli kazaskeri Katzade
4 ı 1 Bağdatlı isınail Paşa nıüellif ismini İbnü'l-Kassab (Kassiibzfıde) Melımed b. İbrahim cr- Rüınf (ii. 1055/1645) olarak vermektedir. Hediyyelii'l-ôrif?n, c. II, s. 282; lzôlzu'lmekllllll, c. ll, s. 1H; kr~. Atai, Hadcliku'l-hakôik, s. 637-638; Hediyyetü'l-ôri(?n, c. I, s. 2~J.
412 Cici, Osn1anll Dönemi Isi üm Hukuku Çali,mıalarz, s. 269-270; Keş(h'z-zwu1n, c. II, m. 1227.
4J3 Ke,1:fii'z-zultl1n, c. II, ııı. 1227.
414 ipşirli, "Çivizade Mehnıed Efendi", DİA, c. VIII, s. :147-348. Çivizade Melmıed Efendi'ye Hô.şiye alô Fetô.vô Kôdihôn (İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir EserlerArapça, ıır. 610) adıyla lı ir eser daha nispet edilmektedir.
415 Atili, Hadcliku'l-hakclik, s. 511-513. Katalogda, Tertfbu Fetôvô. Kddihıln adıyla Cerralızade'ye nispet edilen bir eser bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Kasidecizade, ıır.
2~Hi).
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 95 (1, 1)
374 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozen
Feyzullah b. Ahmed (ö. 1020/1611) Fihristü Fetava Kadihan (Muhtasaru
[Müntehabu] Kadfhan) adıyla bir eser meydana getirerek, istidrad yoluyla
mahalli dışında zikrolunan meselelere işaret ve mahalline yazarak mufas
sal açık bir fihrist meydana getirmiştir (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud
Efendi, nr. 1235). Atai., Kadihtln Fetava'sından istifade için, oldukça yararlı
bir çalışma olduğunu belirtir.416 Muhibbi.-zade Feyzullah b. Receb el-Anka
ravi (öl. 1162/1749) Risalefi hakkı ta'tiki't-talak min Fetava Kadflıan41 7 (İs
tanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 918, vr. 77b-80b;
Süleymaniye Ktp, Kasidecizade, nr. 672, 119-122 vr.) ve Niksar Kadısı Mah
mud' un Risale fi halli mes'eletin fi Fetava Kadflıan (Süleymaniye K tp, Şehid
Ali Paşa, nr. 2744, 54-59 vr.) adıyla adı geçen eserdeki bazı konulara ilişkin
risaleler kaleme almışlardır.
H3.fızuddin Muhammed b. Muhammed el-Kerderi. el-Bezzazi'nin (ö.
8271 1423) , 4 ı 8 çeşitli kitaplardaki fetava ve vakıat meselelerini özetiediği ve
812'de (1409-10) tamamladığı asıl adı el-Cami'u'l-vecfz olan, ancak el-Feta
va'l-Bezzaziyye veya kısaca el-Bezzaziyye diye de tanınan eser, 4 ı 9 Osmanlı
hukukçuları tarafından kaleme alınan bir çok çalışmaya kaynaklık etmiştir.
el-Bezzaziyye, Osmanlı'da o kadar değer verilen bir fetva kitabı haline gel
mişti ki, EbussuO.d Efendi'ye niçin önemli meseleleri derleyen bir eser
meydana getirmediği sorulunca "el-Bezzaziyye sahibinin kitabı dururken,
böyle bir şey yapmaya kalkışmaktan haya ederim. Çünkü onun eseri mü
him meseleleri gerektiği gibi deriemiş değerli bir mecmuadır" diye cevap
vermiştir. 420 EbussuO.d Efendi; Bezzaziyye sahibinin sözüne itim at edip gö
rüşünü uygulamaya esas almanın caiz olup olmadığına dair kendisine so
rulan bir soru üzerine verdiği fetvada, diğer kitaplarda aksine bir görüş ol
maması halinde caiz olacağını söylemiştir.421 Ayrıca bu eser üzerine Os
manlı uleması tarafından bazı çalışmalar yapılmıştır. Fukahadan adı bilin
meyen birisi tarafından el-Bezzaziyye'den namaz, boşama, elfaz-ı küfür ve
416 Ata!, a.g.e., s. 541. Katalogda, Fihrisü mesai/i fetava Kadf/ıti.n, Feyzullah Efendi'nin oğlu Kafzade Alıdülhay Faizi'ye (ö. 103111622) nispet edilmektedir (Süleymaniye Ktp., Şelıid Ali Paşa, ıır. ı 082).
417 Aynı konuyla ilgili olarak, Mekke müftüsü Ebü'l-Vicalıe Abdurrahman h. isa b. Mürşid el-Mürşidl el-Ömer]" nin (ö. 1037 ll 628) el-Ceuôbü'l-mekin an mes'eleti: İ rı Kôt1e
Allahil yü 'azzihü '1-müşri kin adlı bir risiUesi bulunmaktadır [Beyazıt Devlet K tp. Veli
yüddin Efendi, nr. 1!150, Ci49a-553b vr.; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3G31, 339-345 vr.).
41U Taşköprülüzade, eş-Şakftik, s. 29; Mecdi, a.g.e., s. 53-54.
419 Bkz. Alırnet Özel, "Bezz[ızl'", DİA, c. VI, s. ll4.
420 Keı'(ü'z·Z7lllltll, c. I, ın. 242.
421 Düzdağ, Fetava-yı Ebus.m'üd Efendi, s. 293 (nr. 923). Bu fetva da, Cami 'u'l-Fzıs(ıfeyn ve eri-Diirer ue'l-Gurer adlı eserler için de ayııı cevap verilmiştir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 95 (1, 2)
Osınmılı Dönemi Fetva Literatürü 375
kerahiyye-istihsan konularını ele alan altı bölümlük el-Hulasa (Hülasatü'l
Bezzaziyye) adında bir seçme (müntehab) meydana getirilmiştir (Hacı Se
lim Ağa Ktp., nr. 417). Ayrıca el-Bezzaziyye'yi Siraceddin İbn Tabib es-Son
yecevi (Sulucevi?) 893 ( 1487) yılında ihtisar etmiştir. Büsameddin et-To ka
di ise bu eserde ele alınan sufilerin devranı ve onların tekfir edilmeleri me
selesi hakkında bir risale yazmıştır (Risale ala mes'eleti devrani's-süfiyye ve
tekfirilıim).422 Sivas alimlerinden Şeyh Ahmed b. Musa es-Sivas! (ö. 1073)
el-Bezzaziyye'yi Türkçe'ye tercüme etmiştir.423
İbrahimel-Halebi (ö. 956/1549) Alim b. el-Ala'nın; el-Mulıftu'l-Burhanf,
ez-Zalıfre, el-Fatava'l-Han_iyye ve el-Fetava'z-Zahfriyye adlı eserlerdeki me
seleleri, Merginanl'nin el-Hidaye'sinin sistematiğine uygun olarak deriemiş
olduğu el-Fetava't- Tatarlıaniyye'si, ilginç veya çok vuku bulduğu halde yay
gın olarak kullanılan eserlerde yer almayan meseleleri bir cilthalinde özet
le miştir. 424 (Müntehabü'l-Fetava't- Tatarhaniyye, el-Fevaidü'l-müntelıabe
mine'l-Fetava't-Tatarhaniyye, Süleymaniye K tp., Çelebi Abdullah, nr. 162;
Çorlulu Ali Paşa, nr. 730, 731; Yeni Cami, nr. 669).
Muhammed b. Ali el-Hucendi el-Ka'idl'ye ait -çoğunluğu Farsça olan
el-Fetava'l-Ka'idiyye'nin;425 Şeyhülislam Ebusaidzade Feyzullah Efendi ta
rafından Arapça'ya çevrilıneye başlanmış, onun ölümü ü~erine müderris,
fetva eıninliği ve Mısır kadılığı yapmış olan Mehmed Karnı b. İbrahim el
Edirnevl (ö. ı 136/1723) tarafından tamamlanmış ve Tercüme-i Fetava-yı
Ka'idiyye (el-Müteracimü'l-Feyziyye li'l-Fetava'l-Kaidiyye) adı verilmiştir426
(Süleymaniye Ktp., Carullah, nr. 916).
Değerlendirme
Hicrl Iv. yüzyıldan itibaren klasik fıkıh ilmi li teratürü içerisinde, ayrı bir
tür olarak gelişen fetva li ter'\ türü; bilhassa, dini ve hukuki alanda uygulama
ya esas alınan ınezheplerin mensupları tarafından dikkatli bir şekilde tutu
lan notların kümülatif biçimde bir araya getirilmesiyle ciddi bir ilgi alanı ha
line gelmiştir. Bu literatürün uygulayıcılara, fazla tetkike gerek kalmaksızın
işlerini rahatlıkla görme imkanı sunması, özellikle Osmanlı örneğinde oldu-
422 Ke,,fii'z-zwıün, c. I, ın. 242.
423 OM, c. I, s. 292, c. ll, s. b2.
424 Keşfü'z-zwıün, c. ll, ın. 1221.
425 Keşfü'z-zwıün, c. ll, m. 1228.
42G Şeyh!, Vekayiü'l-fudalrl, c. ll-lll, s. 569; Edirneli Mehıned Kaınl, Mehammü'l-fuka
hrl (Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 422, eserin sonunda [vr. 147b-148b] verilen biyografisi); OM, c. II, s. 62; Gülgün Yazıcı, "Kaml", DiA, c. XXIV, 279-280. Mehdm
mü'l~fukahti'nın sonunda verilen biyografisinde, Vrlkult Mecmüa'sı bulunduğu belirtilmektedir.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 96 (1, 1)
376 TALiD. 3(5), 2005, Ş. Ozen
ğu gibi uymak zorunda oldukları Hanefi mezhebi içerisindeki bir çok görüş
arasında muteber olan görüşlere kolaylıkla ulaşılmasını sağlaması, bu alan
da oldukça zengin bir literatürün vücut bulmasına yol açmıştır. Ayrıca fet
valar üzerinde muhtelif tarzda literatür ortaya çıkmıştır. Evvela devrin ilm!
otoritelerine sorulan fetvalar öğrencilerinin veya resını memurların gayret
leriyle toplanıp çeşitli şekillerde tertib edilerek mecmualar oluşturulmuş
tur. Kimi zaman bir tek şeyhülislam veya müftünün, kimi zaman birden çok
şeyhülislamın fetvalarının bir araya getirildiği bu mecmualarda yer alan
şeyhülislamların fetvaianna mesnet teşkil eden klasik fıkıh kitaplanndaki
hükümleri (nakil, ç. nulcül) tespit ayrı bir çalışma alanı olmuştur. Ayrıca fet
vaların hukuki normlar şeklinele özetlendiği fihristi er meydana getirilmiştir.
Osmanlı toplumunda XV.-XVII. yüzyıllardaArapça muteber fıkıh ve fet
va kitaplanndan derlemeler, ulemanın yöneldiği önemli bir çalışma alanı
haline gelmiştir. XVI. yüzyıldan itibaren giderek artan bir şekilde Osmanlı
şeyhülisl<'l.m ve müftülerinin Türkçe fetvalarının derlenip tertib edilmesi ve
bunların farklı biçimlerde, örneğin konularına göre bir ya da daha fazla
şeyhülislamın fetvasının c!erlenmesi gibi alanlarda çalışmalar yoğunluk ka
zanmış ve müteakip dönemlerde Fetava-yı Ali Efendi, Fetdua-yı Feyziyye,
Behcetü.'l-Fetaua, Netfcetü'l-Fetaua gibi eserler en muteber kaynaklar ola
rak öne çıkmışlarclır. Bu da; önceleri Arapça fetva literatürünün Osmanlı
uygulamasında daha etkin olduğunu, son yüzyıllarda ise Türkçe literatü
rün daha etkin hale geldiğini göstermektedir. Gerçekten bu durum; Türk
hukuk tarihi açısından üzerinde çalışılması gereken oldukça önemli bir sü
recin ip uçlarını vermesi bakımından dikkate değer bir husustur. Bu yerli
fetvalara yönelişin arka planında, belki, resmi ulemanın -istisnalar olmak
la birlikte- genel olarak, ilk yüzyıllarda olduğu ölçüde, temel kaynakları
okuyup aniayarak tatbik edebilme yeteneklerinin azalması gibi bir proble
min varlığından söz edilebilir.
Bu çalışma; 160'ı aşkın fetva mecmuasının tanıtımını yapmakla, şimdi
ye kadar Osmanlı fetvaianna dair verilen listelerin en kapsamlısını ortaya
koymuş olsa da başta da belirttiğimiz üzere konuyu tüketmiş değildir. Zira
katalog taramalarımızda katalogları bulunan sadece Türkiye Kütüphanele
ri'nde üç yüze yakın müellifi belirtilmeyen fetva mecmuası tespit ettik.
Bunlar arasında kuşkusuz Osmanlı öncesi fetva kitaplarının bilinmeyen
nüshalan olabileceği gibi Osmanlı dönemi fetva kitaplarından henüz ilim
aleminin tanımadığı yeni literatüre ulaşma potansiyeli de mevcuttur. An
cak bu çalışınada daha önce literatüre geçmemiş olan MollaArab, Hoca Sa
deddin Efendi ve daha başka şeyhülislam ve alimierin fetavaları tanıtılmış
ve ilim camiasma duyurulmuş olmakla bir katkı sağlanmış olması bizim
için bir mutluluktur.
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 96 (1, 2)
Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 377
Fatawa Literature in the Ottoman Period
ŞükrüÖZEN
Abstract
This study aims to unearth the amount of existing Ottoman fatawa collections. To
determine the names of the collections and the collectors, we used catalogues
both published materials and online sources, namely, of the Centre for Islami c
Studies' (ISAM) Database ofTurkey's Libraries and of the National Library ofTurkey's Database Search (www.yazmalar.org). Then we checkedat least one copy of
each book in the libraries of Istanbul, where they are stored overwhelmingly as
ınanuscripts. The primary aims of this article neither examine the concept, func
tion and emergence of fatwa, nor bringing together information of all the ma
nuscripts. Rather it gives emphasis on to dig out the authors of the fatawa books. In addition, I wanted to show, in the article, the shortcomings of contemporary li
terature.
Fatawa literature ditlers from each other not only in terın s of the content and the
form of the hooks but alsa in terms of the positions of scholars. So me collections
included the fatwas is su ed by the Ottoman Grand Muftis (Sheikh al- Islaıns) whe
reas the other same by scholars such as provincial muftis, leeturers at Madrasas
(mudarris), judges, and fatwa scribes. Furthermore, while s ome of these collecti
ons are comprised of the actual questions and responses, the other same are the
compilation of quotations from the Arabic classical fatawa books. Therefore, within the scope of my article, I tried to classify the books from the perspectives
mentioned above.
I tried to exaınine and explore about 160 fatawa collections in this work. I think,
It has been the most coınprehensive list, among the existing studies, of these col
lections. However, it do es not mean that this article covered all ofthe Ottoman fa
tawa books. It should be evaluated just a contribution to the literature for the furt
her studies.
Keywords: Fatwa/Fatawa, Ottomans, naql/nuqul, fiqh, Islam, Law
Osmanlı Dönemi Fetva Literatürü
ŞükrüÖZEN
Özet
Bu araştırma Osmanlı döneminde fetava diye adlandırılan literatürü tanıtmak amacıyla kaleme alınmıştır. Biz bu çalışmada yayımianmış çeşitli malzeme yanın
da İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Türkiye Kütüphaneleri Veri Tabanı, Milli
literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 97 (1, 1)
378 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen
Kütüphane Türkiye Yazmaları Toplu Katalogu (www.yazmalar.org) ve çeşitli kü
tüphane kataloglarından yaptığımız genel taramalardan elde ettiğimiz verileri
dikkate alarak, kütüphanelerdeki yazma fetva mecmualarından imkan ölçüsünde
en az birini görmek suretiyle, fetava literatürünü tanıtmaya çalıştık. Ayrıca mo
dern çalışmalarda söz konusu literatür ile ilgili yapılan eksiklik ve yanlışlıklara da
işaret ettik. Çalışmamızda ne fetva kavramı, fetvanın işlevi ve bir fetva metninin
oluşumu gibi konuların incelenmesi hedet1enmiş ne de eserlerin bütün yazma
nüshalarını tespit etme amacı güdülmüştür. Sadece yazariarına nispetinin sılılıa
tİ gösterilmeye çalışılmış ve içerikleri dikkate alınarak literatür hakkında genel bir fikir verilmek istenmiştir. Zira bu literatür içerik, şekil ve müellitlerinin statüleri
bakımından birbirinden çok farklı bir görünüm arz etmektedir. Bazı mecmualar
da şeyhülislamlara, bazılarında müftü, müderris, kadı ve fetva katibi gibi alimiere
ait fetvalar; bazılarında ise Arapça eski literatürdeki fetva meseleleri derlenmiştir. Bu çalışma; 160'ı aşkın fetva mecmuasının tanıtımını yapmaktadır. Bu haliyle,
şimdiye kadar Osmanlı fetvaianna dair verilen listelerin de en kapsamiısı ortaya konulmuş olmaktadır. Ne var ki bu makale, konuyu tüketmekten ziyade sonraki
çalışmalara ışık tutmayı hedeflemektedir.
Anahtar kelimeler: Fetva, Osmanlı, fıkıh, nakıl, lıukuk.