130
Türkiye Literatür Dergisi, 3, 5, 2005, Döneminde Fetva Li teratürü ÖZEN* OSMANLI görev olan 129 ancak çok fetva ve bu tarihi de, yine dönemine aittir. görevleri süre- since verdikleri nerelerde ve ne halde dair küçük de olsa bir bir kenara modern bilim haberdar ol dahi dir. Nitekim biyografik içeren li teratürlere referanslar oldukça ve hatta bulunan bir çok "eseri bilinmemektedir" denile- rek veya tamamen sükut geçilerek, tarihinin pek çok veçhesini or- taya olan bu belgeler adeta yok mahkum edilmektedir. devlet ve toplum düzeni üzerinde haiz etkin dikkate bu tarihimiz dan sahip olunan potansiyelin göz edilmesi ve daima bir yönünün eksik sonucunu - olarak en çok müracaat ettikleri gel- meleri hasebiyle- önemli bir temsil eden zamanda ve otorite- leri idiler. Onlara ait fetvalada ilgili bilgimiz ise da- ir bilgimizden çok daha Matbu ve halindeki pek * Doç. Dr., Türkiye Diyanet Vakti islam Merkezi. 1 ilk tespiti konusunda mevcut ise de, genellikle bu reve getirilen ilk ülimi olarak Molla Fenari bilinir. Ferhat ne", XII, 497), Devleti'nde olarak 124 yö- nündeki tespiti l:J:-l4 (1916) tarihli Salname'sinde biyografileri verilen- leri ifade eder. Burada zikredilenlerden daha görev Abdülkadir Altunsu, ( Ankara: 1972, s. 250-2G7; Mehmet c. XXII, s. 145.

Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2)

Türkiye Araştımıalan Literatür Dergisi, Ci/ı 3, Sayı 5, 2005, 249~378

Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürü

Şükrü ÖZEN*

OSMANLI TARİHİNDE görev yapmış olan 129 şeyhülisl<lmını ancak çok

azının fetva mecmuaları yayımlanmıştır ve bu yayımların çoğunun tarihi

de, yine Osmanlı dönemine aittir. Diğer şeyhülisl<lmların, görevleri süre­

since verdikleri fetvaların nerelerde ve ne halde bulunduklarına dair küçük

de olsa bir malumatın olmasını bir kenara bırakın, modern bilim camiası

tarafından varlıklarından haberdar ol unduğu dahi şüpheli dir. Nitekim şey­

hülislaınlar hakkında yazılan biyografik çalışmalarda; onların fetvalarını

içeren li teratürlere referanslar oldukça sınırlı ve hatta mecmuaları bulunan

bir çok şeyhülislam hakkında "eseri bulunduğu bilinmemektedir" denile­

rek veya tamamen sükut geçilerek, Osmanlı tarihinin pek çok veçhesini or­

taya çıkaracak olan bu belgeler adeta yok olmağa mahkum edilmektedir.

Şeyhülislamların Osmanlı devlet ve toplum düzeni üzerinde haiz oldukları

etkin konumları dikkate alındığında, kuşkusuz bu tavır, tarihimiz açısın­

dan sahip olunan potansiyelin göz ardı edilmesi ve yapılan çalışmaların

daima bir yönünün eksik kalması sonucunu doğurmaktadır. Aynı şekilde, -

kadıların bilirkişi olarak en çok müracaat ettikleri şahısların başında gel­

meleri hasebiyle- taşra örgütlenınesinde önemli bir makamı temsil eden

ınüftüler, aynı zamanda bulundukları şehir ve kasabaların ınanevi otorite­

leri idiler. Onlara ait fetvalada ilgili bilgimiz ise şeyhillislam fetvalarına da­

ir bilgimizden çok daha kısıtlıdır. Matbu ve elyazınası halindeki pek ınuaz-

* Doç. Dr., Türkiye Diyanet Vakti islam Araştırmaları Merkezi.

1 ilk şeylüilislümın tespiti konusunda bazı farklı görüşler mevcut ise de, genellikle bu gii~ reve getirilen ilk Osmanlı ülimi olarak Molla Fenari bilinir. Ferhat Koca'nııı ("Fetvalıii­ne", DİA, XII, 497), Osmanlı Devleti'nde toplanı olarak 124 şeylıülis!aın bulunduğu yö­nündeki tespiti yalnızca l:J:-l4 (1916) tarihli İlmiyye Salname'sinde biyografileri verilen­leri ifade eder. Burada zikredilenlerden başka, beş şeyhiiiislam daha görev yapmıştır. Krş. Abdülkadir Altunsu, ( Jsmanlı Şeyhülisldmları, Ankara: Ayyılclız Mathaası, 1972, s. 250-2G7; Mehmet ipşirli, '"ilnıiyye Siilnaıne", DİA, c. XXII, s. 145.

Page 2: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 33 (1, 1)

250 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

zam Osmanlı fetva ınecmııalarının çok azının ilmi şekilde basılmış, latini­

ze edilmiş veya Batı dillerine tercüme edilmiş olması bir yana, fetvalarda

yarısıtıldığı şekliyle Osmanlı İmparatorluğu'ndaki İslam hukukunun tatbi­

katı hakkında sistemli bir araştırma dahi henüz yeni yeni başlamıştır.2

Ke,1:{ü'z-zunü.n ve zeyli 1ziihıı'l-meknün'da'1 "Fetava", "Mecma'u'l-feta­

va" veya "Mecmuatü'I-fetfıva (mesai!)" isimleriyle ya da özel isimleriyle al­

fabetik sırada verilen fetva kitapları, bu alandaki literatürün isimlerine

ulaşınada büyük kolaylık sağlamakta ise de; ilk olarak Bursalı Mehmed Ta­

hir Osmanlı Müellifleri adlı eserinde İbn Kemal, Ebussuuel ve Zenbilli Ali

Efendi'den başka fetvalan tedvin edilmiş -25'i şeyhülislam- 90 civarındaki

Osmanlı aliminin eserlerinin adlarını, müelliflerinin isimleri, ölüm tarihle­

ri ve defnedilelikleri yerlerle birlikte toplu halde vermiştir.4 Ancak bu eser­

ler içerik, şekil ve müellii1erinin statüleri bakımından birbirinelen çok fark­

lı bir görünüm arz etmektedir. Alatalı fahri vaiz Mehmed Ali Kıı·boğa, Kii­

nn1s-ül-Kütüb uc Meuzuôıil'müellefatadlı çalışmasında; Hanefi fıkhına da­

ir eserler arasında, Osmanlı öncesi fetva mecmualarıyla karışık olarak bir

çok Osmanlı aliminin fetva mecmuasının adını, müelliflerini ve müellitle­

rin vefat tarihlerini bazı kısa açıklamalarla sıralaınıştır. 5 Pehlül Düzenli ise,

"istanbul Müftülüğü Kütüphanesi'nde Bulunan Meşihat Fetvaları"G adlı

yüksek lisans çalışmasında, bir kısmı matbu 27 fetva kitabını tanıtmıştır. İki

bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde mecmualar; şeyhülislaın

fetva ları, fetva emini ve m üftl fetvaları ve derlemeler olmak üzere üç kate­

goı·ide ele alınmıştır. ikinci bölümde ise, şeyhülislaın fetvalarını içeren

ınecmuaların değerlendirilmesi yapılmıştır. Mustafa Şahin tarafından "is­

lam Hukukunda Fetva ve Osmanlılar Dönemi Fetva Mecmılaları" adlı bir

yüksek lisans çalışması gerçekleştirilmiştir.? İki bölümden oluşan bu çalış-

2 llriel 1-lcyd, "Osmanlı'da Fetva Müessesesinin Bazı Tczalıürleri", çev. Fethi Gedik! i, Hu­

kuklım.,mnnalan, 19~15, c. IX, sy. l-3, istanbul, s. 2H7-2BB.

:ı Kütib Çelebi, Ke0fi'i'z-zlllltfll Wl estimi'l-kütüb ue'f-jünfln, tslı. M. Şerefettin Yalıkaya ve

Kilisli Hifat Bilge, !\nkara: Milli E!';itim Bakanlığı, 1941, c. ll, ın. 121fl-1231, Hi03, HiOfi­ı li07; Bağdatlı isınail Paşa, izüllll'l-mekllÜil fi'z-zcyl alr1 Keşfi'z-Zillllttl an esünıi'l-kütüh

ıw'l-{iilltlil, tslı. M. ~ercfettin Yalıkaya ve Kilisli Rifat Bilge, !\nkara: Milli Eğitim Bak<ın­

lığı, l'Wi, c. ll, s. 155-!5H, 4:\9.

4 ll ursa lı Melııned Tfılıir, Usnzanli Miielli(leri (bundan biiyle yalnız OM], İstanbul: Mat­Iıaa-iAnıirc. ı:ı:n, c. ll, s. fil-(i4_ Verilen bulistede lıazı yanlışlıklar mevcuttur. Yeri gcl­

dikçe işaret edilecektir.

S /(ilnuls-ü/-/(iil!i/J, Konya: Yeni Kitap Basımevi, 1'174, s. ll l-!(1'1 (iizellikle s. 147-JS'l, l5H- HiO).

(i istanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitisü, 1995.

7 llursa: Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000. Bizim için yeni bir malzeme sunmayan lı u çalışmadan, yazımızın son aşamasında halıerelar olup inceleme tirsatı Iıulduk.

Page 3: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 33 (1, 2)

Oswmıh Dönemi Fetva Li teratürü 251

manın ilk bölümünde, İslüın hukukunda fetvanın mahiyeti ve ilgili konula­

ra yer verilmiş ve ikinci bölümde ise 42 fetva mecmuası ve bunların ınüei­

Jifleri tanıtıldıktan sonra fetva mecınfıalarının teknik yönelen bir değerlen­

dirmesi yapılmıştır. Genel hatlarıyla emek ınahsuJCı bir çalışma olmakl;ı

birlikte fetva me cm uaların ı tek bir kategoriele ele alınası, bir çok fetva m ec­

ınuasına yer verilmemesi ve aşağıda yeri geldikçe gösterileceği üzere bazı

yanlış tespitlerde bulunulması itibariyle ikmale muhtaç bir çalışmadır.<~

Daha önce "Osmanlı Dönemi İslam Hukuku Çalışmaları: Kuruluştan Fatih

Devri Sonuna Kadar"~ı adlı önemli bir doktora çalışm;ısı yapmış olan Recep

Cici ise, "Sofya Kiril ve Metodiy Milli Kütüphanesi'nde Bulunan İslam Hu­

kuku ile İlgili Yazma Eserler" adlı makale çalışmasında, gerek Osmanlı ön­

cesi ve gerekse Osmanlı döneminde hazırlanan fetva mecmualarmın -adı

geçen kütüphaneele bulunan- yazmalarının bir listesini vermiştir. 1 0

Biz bu çalışınada yayıınianmış çeşitli malzeme yanında, İslam Araştır­

ınalan Merkezi (İSAM) TCı rkiye Kütüphaneleri Veri Tabanı, Milli Kütüphane

Türkiye Yazınalan Toplu Kataloğu (www.yazmalar.org) ve çeşitli kütüphane

kataloglarından yaptığımız genel taramalardan elde ettiğimiz verileri dik­

kate alarak ve kütüphanelerdeki yazma fetva mecmualarından imkan ölçii­

sünde en az birini görmek suretiyle, Osmanlı döneminde genel bir isimlen­

clirıneyle fetava denilen literatürii tanıtmaya çalıştık. Bu çalışmada fetva

kavraım, fetvanın işlevi 11 ve bir fetva metninin oluşuımı gibi konuların in-

B Ar<ı~tırııı<ıcı, tczin iinsiiziindc Tiirkiyc'dcki% kiitüplı<ıncde lıulun<ııı ıııccıııu;ılard<ııı

lıarekctlc Osın<ınlı diincıııi illimlerine ait fetva ınccınüal<ırını tespit çalı~ıııasıııııı so­

nucunıı "'Buna giire bu diiııenıclcki müstakil fetva ınccnıCıası sayısı kırk iki'dir"' ~ekli n­

de vermektcdir (lıkz. s. x).

'l 19~!4 yılınd;ı taınaııılaııaıı bır tez, Arasta Yayınları tarafından basılmıştır (Bursa, :!00 ı).

ı o İs/mn lluku.kıı Am,wrmolrm JJmgisi, 2005, sy. 5, s. 377-3Bfi.

ı 1 Ki'ıltürcl, tarihi ve hukuki açılardan fetvalar l'ızeriııe yapılan bazı çalışmalar: isınail

Hami Danişmend, Fe/lll/ Mecnwalorına Göre islam F1klmun Milli Kıymeti, istanbul:

1 ıüsnütabiat Matlıaası, ı9S(i; A. Vehbi Ecer, "Türk Kültürünün Tetkikinde Fetva Ki­

tapbrıııııı Önemi", Tiirk Kiilliirii, ı970, c. XVIll, sy. 90, !\nkara, s. 40-4!1; Hayreeldin

Karaman "Diş Tedavisi 1 !akkında Eski Bir Fetva", JJiyrınel Dergisi, ı97S, c. Xl\1, sy. 4,

!\nkara, s. :!02-:! 1 O; !'m( M 7rıyyib Okiç Armağam, ilialiirk Oniuersitesi isirimi Ilim­

ler Pak/i/lesi, ı ~mı, s. 2!1\-2li!1; Necdet Sakaaği u, "Toplu ın Tarihi için Zengin Bir Kay­

nak: Fetva IVJccmuaları", '/()p/ıunsaliarih, 1994, c.J, sy. "'l, istanbul, s. 47-4fl; Sa im Sa­

vaş," Fetvaların J~ığında Osmanlı Sosyal Hayatı Hakkında Bazı Tespitler -l-ll", 71Jf!­

lllii1Sril lr1rih, El%. c. V, sy. :ıo-:ıı, istanbul, s. 40Ali ve 54-!1B; Giikçen Art, 1'-ieyhii./is­

/run 1-'el/lrdrmnrlo Karllll ı•e Cinsellik, İstanbul: Çivi Yazıları, ı99li; Gökçen 11.1\n, "Kıı­

dıııl\raştırınaları Açısından Fetvalar: Fetvalarda Kadın", 7iJf!lwnsal7rlrili, 199li, c. V,

sy. 27, istanbul, s. ı B-20; i\bdurrahmaıı 1\tçıl, "l'rocedure in the Ottomaıı Cmırt and

the Jluties of Kadis", Yiiksck Lisans Tezi, Ankara: Bilkent O niversitesi, Ekonomi ve

Sosyal Bilimler Enstitüsl'ı, 200:!; Tahsin Özcan, Feturtlar işTi!;l Altmda Osn1mıh Esnafı,

istanbul, 200:1.

Page 4: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 34 (1, 1)

252 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

celenmesi hedetlenmemi~tir.ı 2 Eserlerin bütün yazma nüshalarını tespit

etme amacı da güdülmemiş olup, sadece sözkonusu eserlerin, yazariarına

nispetinin sıhhat derecesi gösterilmeye çalışılmış ve içerikleri dikkate alı­

narak literatür hakkında genel bir fikirverilmek istenmiştir. Bu sebeple gör­

me fırsatı bulamadığımız eserlerin katalog bilgileriyle yerinilmiş ve ayrıca

sadece kaynaklarda ismi geçen eserler de zikredilerek ileride nüshalarının

bulunması durumunda tespit kolaylığı sağlamak hedeflenmiştir. Tereddüt

halinde birden çok nüshaya bakılınış olmakla birlikte, kitapların tanıtımı

sırasında verilen bilgiler -aksini gösterir bir kayıt getirilmedikçe- yazma

nüshaların ilkine aittir. Biyografik bilgilere, uzatmamak için, ihtiyaç olma­

dıkça yer verilmemiş, TDV islam Ansiklopedisi'ncle mevcut biyografi mad­

delerine işaret edilmiştir. Sınırlı süre içinele ulaşabildiğimiz ilk sonuçları

ilim camiasıyla paylaşmak üzere kaleme aldığımız bu çalışmanın konuyu

tüketmekten ziyade sonraki çalışmalara ışık tutucu bir ilk adım olduğunu

belirterek bu mütevazı girişimin eksikliklerinin müsamaha ile karşılanaca­

ğını ümit ederiz.

Osmanlı Fetva Literatürünün Formları

Fetvaların müşahhas hfıdiseler için verilmiş elini çözümler olduğu dik­

kate alındığında, bunların mecmualarcla bir araya getirilınelerinin tarihi

bir belge niteliği taşımalarının yanı sıra, daha sonra fetva verecek olan m lif­

tüler veya davaları hükme bağlayacak olan kadılar için örneklik teşkil et­

mesi nedeniyle pratik bir faydası da vardır. Bu da, onların tek başlarına yc­

tersizliklerini ima eder. Nitekim Taşköprüiiizade [TaşköprlzadeJ Ahmed

Efendi (ö. 968/ 1561); fıkıh ilminin alt şubeleri arasında saydığı fetvalar il­

mini (ilmü'l~f"etaua)' "cüz] va kı alar hakkında fakibierin verdikleri hükümle­

rin kendilerinden sonraki yetersiz kişilerin işi kolay olsun diye rivayet edil­

diği bir iliındir" şeklinde tarif eder. n Çünkü fıkıh kitaplarında yer alan h u-

12 Makalesini yayıınl<ıdığı tarihe kadar Osmanlı fetvasıhakkında kapsamlı bir inceleme yapılıııaını~ olduğunıı siiyleyen Uriel I-leycl, "Soıııc i\spects of tlıc Ottoman Fetva" (lltıllelin o( ille School of! Jrienlal anrllı(i"ican Studies, l %9, sy. :ı2, s. :!5-5G) adıyla ka­

leme aldığı ıııakalesiııdc. -Osmanlı müftüsiirıiin belirli hukuk sonıniarı üzerindeki

kararlarını güzden geçirıııeksiziıı- Osmanlı fetvasının bazı genel tezalıürlerini. biçi­

mini, koınpozisyoııııııu ve verilme usulünü, temas ettiği konuları, tatbik ettiği huku­

ku ve ilgili ıııevzulan tartı~ııııştır. Heyd'inmakalesi Fethi Gedik! i ta ratintlan "Osıııan­ll'da Fetva Müessesesinin Bazı Tezalıiirleri" adıyla Türkçe'ye tercüme edilmiştir (Hu­

kuki\raştırma!an, 19%, c. IX, sy. ı-:ı, istanbul, s. 2H7-Cll7).

ı:ı Taşköprülüzfıde, Ebii'l-1 layr isfımüddini\lııned lı. Mustafa, Mi(iiilw's-sedde ue m.is/Jii.­

lw\-siyiide(f meuzllôli'l-ult1m, Kamil Kamil Bekri ve Abdülvehhalı Ebü'n-Nür (nşr.). Kalıire: Darii'I-Kiitiilıi'l-ll<ıd1sc, ı DliB, c. rı, s. (iOJ.

Page 5: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 34 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 253

kuki meseleler, belli bir sistematik çerçevede ve ilmi olarak incelendiğin­

den mukallit müftüler, ortaya çıkan her şer'! ve hukuki meselenin hükmü­

nü bu kitaplardan çıkarınakta bazan güçlük çekiyor! ardı. Bu sebeple, önce­

ki şeyhülislanı veya müftülerin verdikleri cevaplar, bizzat kendileri veya

başkaları tarafından toplanarak fetva kitapları haline getiriliyordu. Bunlar

genellikle soru-cevap tarzında olduğu, çeşitli görüşlerden birini tercih edip

aktardığı, aktüel meselelere temas ettiği için fıkıh kitaplarından daha kulla­

nışlı kabul ediliyordu. 14 Fetva ınecmuaları en çok karşılaşılan problemlere

yer vermeleri, Hanefi mezhebi içinde hakim görüşü bildirmeleri sebebiyle

kadıların çok sık başvurdukları metinlerden sonra ikinci önemli bilgi kay­

nağı olmuştur. Ayrıca verdikleri hükmün doğruluğundan emin olmak ve

kararlarının Divan-ı Hüm<1yun gibi bir üst yargı mercii tarafından geri gön­

derilmesini önlemek için kadıların hükümlerini güvenilir bir hukukçunun

özellikle bir şeyhülislamııı fetvasına dayandırma arzuları da, Osmanlı hu­

kuk tarihi boyunca, fetva ınecınualarının çok yaygın olarak kullanılmaları­

na yol açmıştır. 15

Osmanlı tarihi boyunca "Fetava" yahut "Mecmılatü'l-fetava" adı altın­

da oluşan literatür, gerek içerik ve gerekse derleyenlerin statüleri açısından

farklılıklar arz etmektedir. Bu eserlerin bir kısmında, Osmanlı toplumunda

karşılaşılan probleıtılerin cevabını teşkil eden ve doğrudan şeyhülislaınlar

yahut müftüler tarafından verilen fetvalar derlendiği halde; diğer bir kıs­

mında, kadı ve ınüftülere başvuru kaynağı olarak el kitapları şeklinde kla­

sik Hanefi literatüründen derlenmiş meseleler aynen nakledilmektedir.lfi

Bu iki farklı fetva literatürünü karışıklığa sebebiyet vermemek amacıyla

birbirinden ayırt etmek için, birinci gruba girenlere "asli fetva mecımıala­

rı" ve ikinci gruba girenlere de "menkUl fetva mecmuaları" diyeceğiz. Her

iki gruba giren derlemeler hem şeyhülislamlar ve bem de müftü, kadı ve

fetva emini (katibi) gibi daha alt kademeele olanlar tarafından meydana ge­

tirilmiştir. Ancak şeyhülislamiarın verdikleri fetvalar umumiyetle kendileri

tarafından derlenmeıniş, fetva katipleri veya eminleri tarafından bir araya

getirilmiş tir.

14 l'alıreddin !\tar, ""Fetva"", !Jill, c. Xll, s. 495.

ı 5 M. Akif !\ydın, Tiirk I l11k11k '/(1rihi, istanbul, 1~1!1!1, s. ~lll. llzunçar~ılı X\11.-XVIIJ. yüzyıl­

larda bizz;ıt fetva nıecnıııcısı kaleme alan şeylıülisliinıları saydıktan ve Nellcetii'I-Jiıwri

clışıııdaki eliğer üç eseri zikreclcrck, sonradan gelen şcylıülislaınlann bu fetva kitapla­

rıyla çok zaman fetva verdiklerini belirttikten sonra, .. Bu hal sonradan gelen şeylıulis­

lfıınlarııı ilmi ve hukuki cihetten bir kısmının ınalümatlarınınnoksan olduğun göste­

rir" yargısında bıılııııınaktaclır. Bkz. isınail Hakkı Uzııııçarşılı, Osmanlı Devleıinin il­m iye Teşkilüll, Ankara: Türk Tarih Kurumu, EJ84, s. EJ7.

1 (i Bazı ıniiellitlcr, bu iki tiir fetva mecmuası arasındaki farkı giizctıııcksizin, mccırıuala­

rı arelarda sıralaınaktadırlar. Meselfı bkz. Uzuııçarşılı, Jimiye Te,,kilri.lı, s. El7.

Page 6: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 35 (1, 1)

254 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozeıı

l.Asli Fetva Mecmuaları

Günlük hayatta karşılaşılan veya tartışma konusu edilen meselelere ve­

rilen cevapları içeren bu gruba giren fetva literatürünün, modern araştır­

macılar tarafından, o dönemin Osmanlı toplumunun dini, ahlaki, hukuki,

siyasi ve toplumsal yapısını yansıtması bakımından son derece önemli bir

kaynak olarak kabul edilmektedir. ı? Osmanlı fetvası denildiğinde de, akla,

öncelikli olarak bu tür fetvalar gelmektedir. Bunların tamamını bilme im­

kanına sahip olmadığımızı söylemek ise malumu ilaındır. Çünkü şeyhülis­

lfun ya da şehir müftülerine sorulan fetvalara verilen cevapların yazılı oldu­

ğu vesikalar, soruyu soran şahısa ya da makama intikal ettiği veya zaman

zaman da cevapların şifa h! olarak verildiği ha tırlanacak olursa, Osmanlı ta­

rihi boyunca verilen bütün fetvaların. tespitinin mümkün olmadığı daha

aşikar ve anlaşılır olacaktır. Nitekim eldeki mevcut ınecınualardaki fetva

adedinin çok sınırlı olmasına rağmen bazı şeyhülislamların bir günde ver­

dikleri fetva sayısı ile ilgili olarak tarih kaynaklarında ifade edilen rakamlar

oldukça yüksektir. Mesela Kemalpaşazade'nin günde bin kadar fetva verdi­

ği rivayet edilir. 18 Ebussuüd Efendi'nin fetva katibi Aşık Çelebi'den naklen

17 Bazı tarihi olaylarla ilgili fetvalar üzerine yapılan çalışmalar: M. Çağatay Uluçay, "M;ı­

nisa Tarihine DairVcsikal;ır: Bir ll ükü m ve Bir Fetva", (,'ediz, El4l, c. V, sy. 52, Manisa,

s. l-2; Veli Ertan, "ilk l'kıtlıaa ve Bir Fetva", Türk Yurdll, l~lli4, c. lU, sy. 11-12, Ankara,

s. fl-9, s. :105-:JO(i; Hüseyin Kocabağ, "Ali Suavi Vak'ası Üzerine Vcrilıııi~ Olan Fetva",

Uludrt{i,, 194B, sy. 92, Bursa Ant Basım evi, s. 26-'10; M. Haif Oğan, "l~ırilıi Ilakikatlcr:

Sultan Ahdüllıamid Jlal'i l'ctvasının Yazılışı", Se!Jiliirre,,ad, l %(i, c. X, sy. 2:10, istanbul,

s. Tl· 7(i; M. Fahrettin Kırzıoğlu, "Kars' ı Kıbrıs Gibi Olmaktan Kurtaran Fetva", 'J'iirk

Klilt.ürü, 1%4, c. if, sy. 22, Ankara, s. 185-190; "istiklfıl Savaşının Manevi Cephesi Er­

leri" (Kııvfı-yı Milliye llarcketiııe destek veren fetva ve fctvayı imzalayan ıniiftü ve

iiliınierin listesi verilmektedir), Sehilürre,,ad, 1948, c. ı, sy. 'l, s. 4(i-48; "/\tatürk' ii ve Si­

lah Arkadaşlarını Ölüme Mahkum Eden Fetva", Aksu, 19GG, c. ll, sy. ı H, Kütahya, s. 4-

B; Ali Sarıkoyııncu, Mi/ll Miicadelede Düz Adamlan II: f'ewn/ar 11e Fewalan 1itsdik

b'rlen lJin. Adwn.lan, isnı<ıil Derin ve Abdullah ~ahin (tsh.), Ankara: Diyanet işleri Baş·

kanlığı, 1997; Mitllıat Scrtoğlu, "Il. SultanAbclülhaıııicl'in l-Ial'i Fetvasına DairYayın­

lanmamış Bir Ilatıra", llnyat. 1itrilz Mecmuası, El74, c. ll, sy. cı, istanbul, s. 14-20; Bay­

ranı Sakallı, "Milli Miic;ıtlele'dc Ankara'da Yayınlanan Fetvanın Milli Birlik ve Beraber­

liği Sağlamadaki Oncıııi", Tiirk KiilWrli Araştl.rmalan, ElB7, c. XXV, sy. :!, Ankara, s.

1 %-20B; "Fetvfı·yııııcşflı;ıtpcn:lhf" (Scfcrbcrliktc ıırdunıııı llamazaıı onıcuyla nıükel·

lef olup olıııadığıııa dair lı arlıiye nczaretinin şeylıülislaınlık makamından bilgi talebi

üzerine ~eylıülisl;lııı Mustafa Sabri Efendi'nin imzasını taşıyan 2B Şalıaıı ı:ı:ı7 1 29

Mayıs 1 :n5 [29.4.lol ı 'll tarihli tdva), SelJlliirre,,wl, ı :ı:ı7 (1 'ıı9), c. XVI, sy. 20, iswnlıııl,

s. 419: "Mulıareheleriıı!Jevaııı Etmesi NeclcniylcAskcrlcriıı OrııçTutnıaınaları Hıısu·

sundaki Fetvanın Ordul;ıra Tebliğ Edilmesi Hakkında (Belge No: 215B)", Askeri Ta.rilı

Belgeleri ])ergisi, 1'JWl, c. XXA'Vlll, sy. 88, Ankara, s. ~ll .lJ2; Turgut Akpınar, "'l:ırilıtc Si­

gorta ve Yıırduınuzda Si go rtaya Dair ilk Fetvalar", Tari/1 ı>e 'fiJpiu.llt, 1 'EJO, c. Xlll, sy. 75,

istaıılıııl, s. 155·Hi5; Haıııazan Boyacıoğlu, "Karaınanoğlu İlıralıinı Bey Aleyhine Os·

manoğullarının Aldığı Fetvalar", Omılwriyel Oniuersllesl ilahiyaı Fakliltesi lJeJgisi, 2000, sy. 4, Siv;ıs, s. (il· 71.

ı B isınet Parınaksızoğlıı, "Kcrııul J>a~a-zade", İslrlnz Ansikloperlisl, c. VI, s. 5liri.

Page 7: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 35 (1, 2)

Osmallb Dönemi Fetva Li teratürü 255

aktarıldığına göre; o dönemde, halkın fetva talepleri öyle yoğunlaşmıştı ki,

Ebussuud Efendi iki kez sabah namazından sonra ikindi namazına kadar

fetva yazmıştı. Verilen fetvalar sayıldığında, bir defada 1412 ve ikinci defa­

da ise bundan bir fazla (1413) fetvaya cevap verilip imza edilmiş olduğu gö­

rüldü. Ancak bunun, insanın gücünün üstünde olduğu açıktır. 19 Nitekim

Şeyhülislaın Hocazade Mehmed Efendi 1011 (1602-1603) tarihinde yazdığı

bir mektupta pek çok gün 200'e yakın fetva verme zorunda kaldığından şi­

kayet etmektedir. 20 Şu halde söz konusu rivayetlerin adı geçen şeyhülis­

lamlann çok fetva verdiği şeklinde anlaşılınaları mümkün olmakla birlikte,

emirleri altında çalışan bir çok fetva memurunun metinleri önceden hazır­

layıp şeyhülislamın sadece "olur" ya da "olmaz" şeklinde kısa cevaplar ve­

rip imzalaması suretiyle fetva taliplerine ulaştırıldıklarını düşünmek de

mümkündür.21 Nitekim kişi veya resmi makamların karşılaştıkları mesele­

nin dini hükmünü öğrenmek üzere meseleyi şeyhülislamlık makamına ar­

zından sonra, bir fetva metninin bazı aşamalardan geçerek resmi hüviyet

kazandığı bilinmektedir. Hezarfen Hüseyin Efeneli'nin (ö. 1103/1691) "Ka­

nün-ı Fetva" başlığı altıııc!a, bir fetva metninin oluşum safhaları hakkında

verdiği bilgiler bunu desteklemektedir. Buna göre müftüler, meseleleri

ınüsveddelere yazıp mübcyyizler temize çeker ve fetva emini görüp imza­

ya geleni gönderir. imza olduktan sonra, mukabeleci görüp müvezzl hafta­

da iki kez üçer-dörder yüz fetva tevzi eder.22

Günümüze intikal ec!eıı fetvaların hangi yollarla tespit edildikleri mese­

lesi önem arz etmektedir. Mevcut fetva mecmualan üzerinde yaptığımız

araştırmadan, bu mecınuaların önemli bir kısmının şeyhülislamların kfı­

tipleri veya fetva eminleri tarafından fetva vesikaları, soruyu soran ilgili

makam veya şahıslara verilmeelen önce birer suretlerinin alınması yoluyla

clerlendiğini görmekteyiz. Örneğin, mecmuasımn varlığını tespit ettiğimiz

ilk şeyhülislaın olan Molla Arab'ın (Alaacldin Ara bl) mecmuası ile XVI. yüz-

1 ~ı Nev' iziide J\tfıullah Efen d i Atfıi, lladô.ikli'l-lwkrlik ji tekmi/ct ;·,,·-,'>akdik, /\lı d [i lk ad ir Oz­

caıı (n~r.), istanbul: Çağrı Yayınları, l9fl9 (İstanbul: Matbaa-i J\ıııirc, ı B:il ), s. ı BS; 1 le­

zarfen !J(iscyiıı Efendi, 'fi:/hisii'l-hcyr7n F krwônin-i lll-i Osmri.n, Sevim llgiircl (haz.),

J\ıık;mı: Tiirk Tarih Kunıınu, l~J~JB, s. 200. Ehussuüd'un 2B yıl, ll ay şcylıiilislaınlık

yapınasma kaqın Ertuğrul Diizda?; tarafından yayınılanan Ebussuiıd fetvalarının sa­

yısı sadeec ı Ot)] 'dir. Ebussuüd'uıı lıugün mevcut olan fctvaları, bu rakanıdan çok cia­

ha fazla ise de; hepsi topla nsa, nihayetinde, biitTı n hayatı boyune<ı vermiş olduğu fet­

valar yaııınd;ı oldukça ciizl bir rakam olacaktır. Otc yanclaıı, bir çok ~cyhiilis][iının

nıüstakil fetva ınceımıası lıilc lııılunınaıııaktadır.

20 lleyd, "Osıııaıılı'd;ı l'ctv;ı", s. :ıo:c. Kütahya valisine hitabcıı yazılan ıııcktulııııı aslı için

bkz. Siilcymaniyc Ktp., 0l'lıid /\li Paşa, nr. 2Bti5, s. 'J:Hı4.

2 ı 1-feyd, a.g.ııı.

2:! llezarfl'n lliiseyiıı Efendi, Ii:/illsii'I-!Jeyrin, s. 200.

Page 8: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 36 (1, 1)

256 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

yılın ileri gelen şeyhülislamiarının fetvalarını içeren İbnü'l-Edhemi el­

Mağnisavi, Saruhani Lali Efendi, Veli b. Yusuf el-İskilibi gibi koleksiyonlar

fetva katipleri tarafından bu yolla derlenmiştir. Dolayısıyla Osmanlı şeyhü­

lislamiarı kendi verdikleri fetvaları kitap halinde derlemezlerdi; fetva katip­

leri veya fetva eminleri tarafından birer müsveddeleri alınmak suretiyle bi­

riktirilir ve daha sonra bir kitap haline getirilirdi. Bunun bazı istisnaları ol­

muştur. Örneğin Mehmecl Fıkhi el-Aynl'nin belirttiğine göre, daha önceki"

şeyhülislamiardan farklı olarak Şeyhülislam Yenişehirli Abdullah Efendi (ö.

1156/1743) vermiş olduğu fetvaları bizzat kendisi büyük bir kitap halinde

derlemişti. Ancak onun fetvaları da, daha sonra, fetva emini Ayni tarafın­

dan ilaveler yapılarak yeniden tertib edilmiş ve bu son çalışma ile birlikte

basılmıştır.23

Osmanlılar'ın ilk devirlerine ait fetva kayıt defterlerine rastlanmaz.24

XVll. yüzyıla kadar fetvaların özel bir deftere kaydedildiklerini veya birer

nüshalarının arşivlenerek muhafaza edildiğini gösteren bir kayda rastlaya­

madık. XVII. yüzyılın ünlü şeyhülislamı Zekeriyyazade Yahya Efendi'nin (ö.

105311644) görev yaptığı üç dönem boyunca; fetvalarının defterlere yazıl­

dığını, fetvaları derleyen Esiri Mehmed Efendi'nin (ö. 109211681) mecmu­

aya yazdığı mukaddimed en öğrenmekteyiz. Bu uygulamanın daha sonraki

dönemlerde düzenli biçimde devam edip etmediğini de bilmiyoruz.

Esiri Mehıned Efendi'nin verdiği -yukarıda sözü edilen- bilgiden hare­

ketle XVII. yüzyıldan itibaren şeyhülislaınlar tarafından verilen fetvaların

kütükleri (defatir), fetvahfınede muhafaza edilmiş olduğu ifade edilmiş25

2:\ Abdullah Efendi, Bchcelii'/-.fetôuô, Mehmcd Fıklıi el-Ayni (eler.), istanbul: Matbaa-i Amire, 12GG!l850, s. 2. 1Jzunçarşılı, "Osmanlı müftülerinin bazıları vermiş olduklan fetvaları bir eser halinele ya bizzatyazmışlar veyahut toplatmışlarclır ki bunlardanbir kısmı basılmıştır ve matlııı olmayanlar da kütüphaneleriınizclc mevcuttur" demekte­dir. Bkz. İ/m iye Teşkilôu, s. 17:l-174.

24l1eyd, "Osmanlı'da Fetva", s. :\Of\.

25 Heycl, "Osıııanlı'da Fetva", s. :-ı os: Ferhat Koca, "Fetvalıfıne", DİA, c. XII, s. 499. Heyd; Esi­ri Me lımeel Efeneli'nin derlediği Fetôur1-yı. Yahya E(endi'yc yazdığı mukaclcliınccle, Yalı­

ya Efendi'nin hizmetinde iken onun birinci, ikinci ve üçüncü şeyhülislfıınlık görevleri sırasında defterlere kaydolunan ınüteferrik fetva suretlerini deriemiş olduğunu ifade etmesinden dolayı böyle bir yargıya varınaktaclır. Her ne kadar lı u ifadeden, şeyhülis­liimın fctvalarıııın defterlere kaydedilmiş olduğu aniaşılsa da, bu defterlerin fetvaha­neele ımılıafaza edildiğini ~ıkarmak mümkün değildir. Zira, öncelikle fetvahanenin Lı ir kunıın olarak ll. Mahımıd döneminele 1241 (IB26) yılında kurulduğu bilinmektedir (bkz. Uzuıı~arşılı, İlmiye Teşkilütı, s. 208). Diğer taraftan, fetvahanenin arşivlerinin muhafaza edildiği istanbııl Müftülüğü arşivinde çalışanuzmanlar ise bu kadar eski ta­rihe ait kayıtların bulunıııaclığını şifalıf olarak taratlımza iiiıde etmişlerdir. Halihazırda söz konusu arşivdeki evrak ve ınecmuaların içerikleri henüz tam olarak b ilinınediği ve iyi bir katalogu yapılmadığı için, adı geçen fetva defterlerinin bu arşivde veya bir baş­ka yerdeki koleksiyon lar <ı rasında bulunma ihtimali daima mevcuttur.

Page 9: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 36 (1, 2)

Osma1zlı Dönemi Fetva Li teratürü 257

ise de, bu kayıtların nerede ve hangi numaralarda bulunduğunu tespit

edemedik. 30 Şaban 1332 (24 Temmuz 1913) tarihli Fetvahanenin Hey'et-i

İftiiiyyesi Hakkında Nizamniime'de fetva odasının taharri-i mesai! şube­

since, sorulan fetvanın cevabının hazırlanacağı ve şeyhülislamın tasdikin­

den sonra fetvanın özel deftere kaydedileceği belirtilmiştir. 13 Zilkade

1334 (12 Eylül 1916) tarihinde; bütün müftülerin, verilen fetvaları "sicill-i

ifta" adlı bir deftere kaydetmeleri emredilmiştir. 26 İlhami Yurdakul; 1302-

1339 (Aralık 1884-Aralık 1920) arasında, fetvahanenin fetva odası tarafın­

dan tutulan 24 fetva defterinin, bugün, İstanbul Müftülüğ\i Kütüphane­

si'nde muhafaza edildiğini belirtmekte ve bu defterlerin bir dökümünü

vermektedir.27 Ancak bu defterler üzerinde yaptığımız incelemeler sonu­

cunda; bunların sadece üçünün fetvaları içerdiği, eliğerlerinin ise fetvaha­

neye çeşitli vesilelerle yapılan28 başvuruların cevaplarını içeren kayıtlar­

dan ibaret olduğu anlaşılmıştır. 29 Ankara Müftülüğü tarafından, 1917-

1918 yılları arasında verilen fetvaların kopyalarını ihtiva eden bir clefterle,

I. Dünya Savaşı'ndan sonra Şer'iyye Vekaleti'nin, 1924 yılından itibaren de

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği fetvaların özetlerinin kaydedildiği bir

defter, bugün Diyanet işleri Başkanlığı Kütüphanesi'nde bulunmaktadır

(nr. 610, 191).:10

2(i Cerfde-i ilnziyye, [13321. sy. 4, s. 155-157 ve [J:l34], sy. 2(i, s. 656; Ferhat Koca, "Fetva­

hane", Dİ!\, c. XII, s. 49~1.

27 İlhami Yurdakul, "Osmanlı Devleti'nde Şer'!Tcmyfz Kurumları: Fetvahane-i Ali, Mec­

lis-i Telikikat-ı Şer'iyye ve Mahkeme-i Teınyiz-i Şer'iyye Dairesi", Yüksek Lisans Tezi,

istanbul: Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırınalan Enstitüsü, 1996, s. 121-122.

2fl Mesclii •mı numaralı dcftcrde (sıra nr. 223), 27 Şewi\11304 (19. 7.1887) tarihli "Mersin

müftüsü Emin Efendi'nin fetava-yı Arabiyye'den Türkçe'ye nakil ile Feıtwd-)11 E'mfn

nam kitalııııın tedklkine dair" ve 25 Relılülalıir 1312 (2Ci.1 O.Hl94) tarihli "Tab' ve ııeş­

rine ruhsat istid' ii kılınan Miiddyendt nam risa!enin harf-i fıklı- ı şe rife ınüteallik oldu­

ğundan li-ecli't-tedkik l'ctva!ıane'ye havale buyurulmasına dair. Risa!c-i ınezkünın

tab' ve neşrinde bir malızOr olınamağla ... " şeklinde kitap basım nılısatı talepleri ve

cevapları gilıi.

29 Müftülük arşivinin geçici kataloguııda ve Yurdakul'un kayıtlarında "Fetvalıaııe-i Ali

Fetva Oc! ası Fetvii Defteri eri" (arşiv kayıtlarında nr. 379-399; Yurdakul'un kayıtlarında

:ın-:1~Hi) olarak zikredilen defterlerin doğru isimleri" Fetvahane Cevah Defteri" şek­

lindedir. Nr. 400-402'clcki defterler ise "Tescil-i Fetava-yı Şerlfc: Fetava-yı Şcrife Def­

terleridir" adını taşımaktadır. Birinci defterin tamamı, miras taksimine dair olup 121 ı

fetva (taksiıniıınasıl yapılacağına dair hesaplamalar); muhtelif konulara ait olup so­

nı ve cevabı içeren fetvalardan oluşan, ancak imza taşımayan ı 33G-l337 tarihli ikin­

ci defter Hi9G ve 13:·lll- LU9 tarihli üçüncü defter 1505 fetva içermektedir. Fetvalar bir­

den başlanılarak nuınaralaııdırılmış, fetvanın fıklun hangi konusunu ilgilendirdiği,

kim veya hangi makam tarafindan sorıılduğu, ila m tarihi ve fetvanın metni ayrı sü­

tuıılar halinde defterlere kaydedilmiştir.

30 Koca, a.g.nı.

Page 10: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 37 (1, 1)

258 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Ozeıı

a. Orijinal Fetvalar (Fetava-yı Yapışdırmal

Burada orijlnal forımı içinde günümüze intikal eden fetvaları kastedi­

yoruz. Cevaplamaları için şeyhülislamiara arz edilen soruları ve cevapları­

nı, şeyhülislamiarın imza veya mühürlerini içeren orijinal yazılı belge for­

mundaki kağıt parçalarının önemli bir kısmı; gerek arşivlerde ve gerekse

sayfaların ön ve arkalarma yapıştınlmak suretiyle teşkil edilen mecmualar­

da günümüze intikal etmiştir. Molla Fenari'den Ürgüplü Hayri Efendi'ye

kadar 124 şeyhülislamdan lOS'ine ait 25131 orijinal fetvanın tıpkıbasımını

sunan 1334 (1916) tarihli llmiyye Salnamesi'nde, şeyhülislamiara ait tıpkı­

basımları yapılan fetvaların asıllarının Fetvahane, Yıldız Kütüphanesi, Şe­

hi d Ali Paşa Kütüphanesi, Tevfik Beyefendi Kütüphanesi veya Halis Efendi

Kütüphanelerinde olduğu kaydedilmektedir. Salname'de basılan fetvaların

çoğunluğunun sonlarında Fetvahane'de bulunduğuna dair notlardan anla­

şılacağı üzere, fetva orijinalleri burada muhafaza edilmekteydi. Ancak

Cumhuriyet döneminde kız okuluna dönüştüriilen Fetvahane binası 1927

yılında yandığında, görünüşe göre, burada muhafaza edilmekte olan bütün

fetvalar kaybolmuştur.32 Buna çok benzer bir derleme İstanbul Belediye

Kütüphanesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet Yazmaları bölümünde ka-

31 1-Jeycl, tıpkıbasımı yapılan tctva sayısını 230 civarında; ipşirli ise, 25Ci olarak verir. İp­şirli, şeylıülislfıııı sayısını da 109 olarak kaydeder. Aslında Sülnô.me'cle 254 orijinal fet­vanııı tıpkıbasıım gerçekleştirilmiştir. Ancak Şcylıülisliiın Alıdülkerim Efendi'ye (ii.

~01114~15) atfedilen iki fetva; gerçekte, Kanuni tarafından fıkıh bilgisinin genişliği se­bebiyle şeyhülislfııııdaıı ayrı olarak İstanbul'da fetva vermek yetkisi tanınan ve Müftü Şeyh diye bilinen Ka diri ~ey lı i Ab dülkerim Efendi'ye (ö. ~l5l/ 1544) aittir (1-Ieyd, s. 301) ve bir fetva da, Ankara vi Me lun ed Efendi'nin asaleren şeyhülisliim olduğu zamana ait olmayıp, Minkarlzade Yahya Efendi'nin hastalığı sırasında şeyhülislaına vekaleten verdiği fctvadır.

32 İbrahim Hakkı Konyalı, An/aıra Abidelerinden: Karacabey Mamııresi Vakfiyesi, Tarihi

ue Diğer Eserleri, İzzct Karacabey (nşr.), İstanbul: Bürlıaneddin Matbaası, 1943, s. ı lO;

Uzunçarşılı, İlmiye Te,,·kiir1ll, s. 209, dn. 2; Heyd, "Osnıaıılı'cla Fetva", s. 288-289. i. I-l. Konyalı, şeyhülislamiara ait orijinal fetvalanı ne olduğu hakkında şu açıklamayı yap­maktadır: "Büyük bir teessürle ve kalhim burkularak söylüyorum ki bugün istanbul Müftiliğine devredilen l'ctvalıanei ali Kütüphanesinde ve Meşilıat hazinei evrakın­da ne Eh-iis-süüd Efendinin ve ne de diğer şeylıülislaınların el yazısı fetvalanndan eser kalmıştır'! Ciimlıuriyet inkılahından sonra kız ıncktebi haline getirilen eski Şey­lıülis!amlık binası yanarken bu kıymetli kollcksiyomın kaylıoldıığu tahmin edilmek­tedir. Ben İstanbul ırıüftCısCı Bay Hasan Fclımi Ülgeııer'in ve muavini ömer Nasuhi Bilmen'in yardımlarile l'ctvahanc kitapları arasında uzun araştırınalar yaptım. Ewel­ce varlığı muhakkak olan bu fetva kolieksiyon unu bulamadım." Konyalı bu bilgilerin yer aldığı sayfanın dipnotu nda, fetvahane kütüphane binasının 1~43 'teki halini şiiyle dile getirmektedir: "Eski ıneşilıat binasının avlu kapısının solundaki fetvahane kitap evi harap bir haldedir. Camları, çerçeveleri kırılmış tır. Kışın kar yağarkcn burada ada­ınakıllı araştırma imkanını lıulamamıştım." Şimdiki istanbul Müftülüğü arşiv yetkili­si, kendisiyle yaptığımız görüşmede de, müftülük arşivinde orijinal fetva bulunmadı­ğını teyit etmiştir (Şükrü ()zen).

Page 11: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 37 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Literatürü 259

yıtlı 576 numaralı yazmadır. Bu toplama da tarih sırasına göre Molla Fena­

ri'den Halidefendizade Mehmed Cemaleddin Efendi'ye kadar 88 şeyhülis­

lamın 89 orijinal fetvasını içermektedir. Salname'de hiç yer almayan bazı

şeyhülislamiara ait fetva örnekleri bu mecmuada bulunmaktadır.33 Başba­

kanlık Devlet Arşivleri'ne bağlı Osmanlı Arşivleri'nde de fetva belgelerinin

bir kısmı muhafaza edilmektedir. Ayrıca müstakil belge olarak Topkapı Sa­

rayı Müzesi Arşivi'nde de fetva orijinallerinin varlığı bilinmektedir.:ı4

Tespit edilen tek bir şeyhülislama ait orijinal fetva mecmuası Şeyhülis­

laın Sa'd1 Çelebi'ye (ö. 945/1538) ait Mecmuatü'l-fetava'dır (Süleymaniye

Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1073, la-223a vr.). Bu mecmua, Sa'di Çelebi'nin

kendi hattıyla 22Z:15 adet fetvasını içermektedir. Her sayfada bir fetva bu­

lunmaktadır. Ancak fetvaların müstakil kağıtlara yazılmış olduğu ve kitap

haline getirilirken sayfaların birbirine yapıştınldığı anlaşılmaktadır. Sayfa­

ların üst kısmında ortada iki satır halinde "Nalımedüke ya ueliyye't-teuf'ik.

E'in lena ue'hdina sevae't-tarfk" (Ey başanya ulaştırma yetkisi elinde olan!

Sana ham d ederiz. Bize yardım et ve bizi doğru yola eriştir) ibaresi istif edil­

miş olup altında "Bu mes'ele beyanında eimme-i Hanefiyye'den cevab ne

vechiledir ki ... (soru) beyan olunub müsab oluna" ve "el-Cevab: Allahu

a'lem ( ... )"formülüyle soru ve cevaplar yazılmakta ve arkasından "Ketebe­

Tıa el-fakfr Sa'df. Ufiye anh." imzası yer almaktadır. Fetvalar fıkıh kitapları

sistematiği takip edilerek bir araya getirilmemiştir. Bu sebeple mecmua,

konular bakımından tamamen dağınık bir manzara arz etmektedir. Fakat

fetvaların sağ köşesine konu başlıkları yazılmıştır. Bazı fetvalarda ise Bezza­

ziyye ve Fe tava-yı Kadfhlin gibi eserlerden nakiller kaydedilmiştir (fetva nr.

186, 205, 211). 23. fetvanın üst kısmında "şüpheli" ifadesi ve 224. fetvanın

üst kısmında "Bu mes'ele cevabında işkal vardır" ibaresi bulunmaktadır.

Muhtemelen bu notlar mecmuayı ellerinde bulundul-anlardan biri tarafın­

dan eklenmiştir.

3:l I-Jeycl, s. 2Wl. Osman Ergin, !O'u, Salname'de hiçbir fetvası bulunmayan şeylıiilisliıın­lara ait olmak üzere söz konusu mecmııada yer alan toplam13 orijinal fetvanın tıpkı­basımını yapmıştır. Bkz. Muallim M. Ceudet'in Hayatı, Eserleri lle Kiitiiphanesi, İstan­bul: Bozkurt Basınıevi, ı ~J:l7, s. 71Ci-7l9.

34 i\lımet Mumcu Osman./r /Jeuleıinde Siyaseten Kati (Ankara, 1985) adlı eserinin belge­ler bölümünde Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi'nde bulunan 9 fetvanın tıpkı basımını yapmıştır. Bkz. A.ge., belge nr. 2, 3, 14, 15, 18, 19, 20, 22.

:15 Kapak sayfasında," Mecnnlatii'l-fetdvü: li-Sa'di Çelebi. Bu cilelin içinele olan fetvillar ... (silinmiş) adcd fetvalani ır. . (silinmiş) Merlıüm Müfti Sa'di Çelebi Efendi'nin virdüği fetviilardır. Kendi hatH ~crlfiyleclir. Gayet gereldü fetviilar olmağın hıfz olundı." iba­resi bulunmakta ve Arapça olarakayıuel yazısıyla yazılmış olan fetva adedinin 223 ol­duğu belirtilmektedir. Sıralamada 224 fetva gözükiiyorsa da ilk iki fetva (birinci fetva iki ~ıklıdır) Ebussuüd Efendi'ye aittir. Krş. Şahin, İslam Hukukunda Fewa, s. 74-7fi.

Page 12: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 38 (1, 1)

260 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Oze11

İlmiye Salnamesi'nde tıpkıbasımı yapılan fetvaların bir kısmının sonla­

rındaki notlardan bu fetvaların kayıtlı olduğu mecmuaların bulunduğu kü­

tüphaneleri öğrendiğimizi yukarıda kaydetmiştik. Dolayısıyla Osmanlı'nın

son döneminde bu mecmualar ilgili müessesenin bilgisi dahilinde idi. An­

cak pek çok şeyhülis!i:lmın orijinal fetvasını içeren bir mecmuayı tespitleri­

ınize göre ilk olarak İbrahim Hakkı Konyalı ayrıntılı biçimde tanıtmıştır.36

Şahsen inceleme fırsatı bulduğumuz bu mecmuanın kapak sayfasında, Fe­

tava-yı Yapzşdzrma başlığı yer almaktadır (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr.

2419, 1b-84a vr.). Şeyhülislam Seyyid Feyzullah'ın oğlu 1128 (1715) yılında

vefat eden Seyyid Ahmed'in temellük kaydını taşıyan bu mecmua; önce

Rum Patrikhanesi'ne geçmiş, sonra da I. Mahmud tarafmdan Fatih Kütüp­

hanesi'ne vakfedilmiştir. 967 fetva metoini içeren muhtelif ebattaki fetva

belgelerinin, sayfalara iki sütun halinde yapıştınlmış olduğu mecmuada,

şu şeyhülislamıara ait fetvalar yer almaktadır: Ebussuud Efendi, Ebü'l-Me­

yamin Mustafa, Sunuilah Efendi, Hocazade Esad, Bostanzade Mehmed,

Mehmed Bahai, Ahizade Hüseyin, Muid Ahmed, Zekeriyazade Yahya, Esa­

defendizade Ebu Said, Haınid Efendi, Hanefi Mehmed Efendi, Hocazade

Mehıned, Abdurrahman Efendi, 37 Sa'di Çelebi, Şeyh Mehmed, Abdülaziz

Efendi, Minkarİzade Yahya, Zekeriya Efendi, Abdürrahim Efendi. Heyd; bu

mecınuanın içindeki fetvaların üçte ikisinden daha fazlasmm, Şeyhülislam

Mehıned Efendi (1659-1662) tarafmdan verilen fetvalar olduğunu söyler.3 fl

Aynı tarzdaki bir başka Fetua Mecmuası (Süleymaniye Ktp., Şehicl Ali

Paşa, nr.2867, 1b-85a) mühürdar Osman'mll RI 1067 (28.12.1656) tarihli

temellük kaydı ve imzasını taşımaktadır. Kapak sayfasında fetva adeeli

1082, var ak adedi 90 olarak verilirken bir başka yerele sayfa kenarında" 1025

fetva vardır; 91 varaktır." denilmektedir (vr. lOa). Tamamen fetvalardan

oluşan bu mecmuada; fetvalar, sayfaların ön ve arkalarma ikişer sütun ha­

linde yapıştırılmıştır. XV L-XVII. yüzyıllarda görev yapmış olan şeyhülislam­

ların fetvaları yanında bir çok müdenis ve kenar müftülerinin fetvaları da

bulunmaktadır. Ebussuüd, Hamicl Efendi, Sunuilah Efendi, Yahya Efendi,

Mehıned Efendi, (Kadızacle) Ahmed, Ebü'l-Meyamin Mustafa Efendi, Meh­

med b. Sadeel din, Esad Efendi, Şeyh Abdülkadir, Şeyh Mehmed (Çivizade),

Hüseyin Efendi, Zekeriya Efendi, Bostanzade Mehmed Efendi, Ebu Said

Efendi, Kemalpaşazade gibi şeyhülislamların fetvaları yer almaktadır.

'lii Gerek bu ınccınuaclan ve gerekse aşağıda verilen diğer ınecınualarclan !-!eye!' in maka­lesi dolayısıyla h;ıbcrdar olup inceleme fırsatı bulduğuımızu belirtmek isterim.

37 Koııyalı, llnkarallbirleierinden, s. 110-l ll.

:w Heyd, "Osınaıılı'cla Fetva", s. 289. Sözü edilen diiııcınclc şeyhiilislilınlık makamında bulunan Mchmed Efendi, Esiri lakfıbıyla tanııımaktaclır.

Page 13: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 38 (1, 2)

Os111l111lı Dönemi Fetva Literatürü 261

Tamamen fetvalardan oluşan bir başka Fetva Mecmaası'nda ise (Süley­

maniye Ktp., ŞehidAli Paşa, nr. 2868, lb-157a) fetvalar, sayfaların ön ve ar­

kalarına tek sütun halinde yapıştırılmıştır. Bazı sayfalar ise boş bırakılmış­

tır. Bu mecmüadaki fetvaları toplayıp kitap şeklinde yapıştıran şahıs oldu­

ğu anlaşılan Kisedar Mehrned'in Osmanlı donanmasının İstanbul'dan Gi­

rit'e hareketine dair 1061 (1651) tarihli bir notu bulunmaktadır (vr. la). Yi­

ne bir başka notta da bu mecmüada 284'ü Ebussuüd Efendi'nin hattıyla

olan 747 fetva bulunduğu kaydedilmektedir (vr. lb). Mecmuada; Ebussuüd

Efendi dışında Ali el-Cenıali, Mehmed el-Fenari, Mehmed Efendi, Ebü'l­

Meyamin Mustafa Efendi, Hami d Efendi, Ahmed, Sunuilah Efendi, Bostan­

zade Mehıned Efendi, Zekeriya Efendi, Yahya Efendi, Çivizade Şeyh Meh­

mecl, Sad!, Abdülkadir Çelebi, Şeyh Abdülkadir [Şeyh!], Sadeddin, Mehmed

b. Sadedeli n, Ali Efendi'ye ait fetvalar bulunmaktadır.

Süleymaniye Kütüphanesi'nin aynı bölümünde (ŞehidAli Paşa) 2865 ve

2866 numaralarda bulunan mecmualar ise, genellikle ilk iki ınecınuada yer

alan şeyhülislamiara ait fetvaları içermekle birlikte, ulemaya ait değişik tip­

te yazışmalar (muhtelif makamlara yazılmış arzlar, tezkireler, mektuplar

vs.) ağırlıklıdır.

Üzerine kurşun kalemle "Fetava-yı şerife asılları" diye yazılmış bulunan

İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Nadir Eserler-Türkçe bölümü

2088 nurnarada (1b-94a) kayıtlı nüshada, sadece fetvalar bulunmakta olup

fetvalar bir sayfanın önüne ve arkasına ikişer sütun halinde yapıştırılınıştır.

Mecmuada, XVI.-XVII. yüzyılda yaşamış olan şeyhülislamiarın vakıf hak­

kındaki fetvaları bir araya getirilmiştir. Aynı kütüphanenin aynı bölümün­

de 2112 nurnarada (108 vr.) kayıtlı bir başka nüshada ise, fetvalar muhtelif

konulara aittir. Diğer mecmualardaki, fetvaların tamamen sayfaya yapıştı­

rılmış olmaları sebebiyle zahırlarının incelenemez halde olma durumu, ge­

nel olarak, bu mecmua için ele geçerli olmakla birlikte; mecmuadaki bazı

fetva kağıtları, fetvaların arka sayfalarında bulunan ve fetvanın kim tarafın­

dan sorulduğunu gösteren kayıtları okuma imkanı verecek biçimde yapış­

tırılınıştır. Genelde XVl.-XVUI. yüzyılda yaşamış olan şeyhülislamlarııı ve

zaman zaman da bir kısım ınüftü ve müderrislerin fetvalarına yer verilmiş­

tir. Son taraflarda bazı mektup ve arzlar bulunmaktadır. Aralarda pek çok

boş sayfa bulunmakta olup bunlar da numaralandırılmıştır. Her iki nüslıa

da, üzerlerindeki kayıtlardan anlaşılelığına göre, Halis Efendi Kütüphane­

si'nden İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'ne nakledilmiştir. Yine aynı kii­

tüphanede 4401 numaracia kayıtlı, değişik dönemlere ait 200 civarındaki

özgün fetva; bir albüme yapıştırılmamış, modern bir bloknot şeklinde bağ­

lanmış ve çoğunluğu da kesilmemiş gözükmektedir. II. Abdülhamid'in tuğ-

Page 14: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 39 (1, 1)

262 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozm

rasının çekili olduğu ihtişamlı cildi, bu ınecınuanın sultanın özel kütüpha­

nesi için hazırlanmış olduğunu göstermektedir.39

b. Derlemeler:

Birden Fazla Osmanlı ŞeyhülisHimının

Fetvalarının Bulunduğu Koleksiyonlar

ı. Mecmua-i Fetava: İbnü'l-Edhemi. el-Mağnisavi. Sa'di. b. Hüsam (Hüsa­

meddin) b. Ali, Atıf Efendi K tp., nr. 2835, 1 b-70b.

İbnü'l-Edheıni., mecmuasının başında belirttiğine göre, 937 yılında Ke­

ınalpaşazade'nin öğrencilerinden olup onun şeyhülislamlığı sırasında

fetva katibliği görevine atanarak fetva suretlerini tesvid etmiş ve güve­

nilir kimselerden eski şeyhülislamıann fetvalarını derlemişti. 940 yılın­

da Mevlana Sa'di bin İsa [Sa'di. Çelebi] şeyhiiiislam olunca, fetva katib­

liği görevine atanmış ve onun da fetva suretlerini almıştı. 946 yılında

şeyhiiiislam olan Çivizade Şeyh Muhammed ile 948 yılında şeyhillislam

olan Kadiri Çelebi diye bilinen Mevlana Abdülkadir'in de fetvalannın

suİetlerini almıştı. Bütün bu fetva suretlerini bir araya getirerek bir risa­

le oluşturdu. Dört bölümden [bab] oluşan risalenin birinci bölümünde,

ibadetlerle ilgili meseleler; ikinci bölümünde, muamelat, da'va ve had

cezalarına ilişkin meseleler; üçüncü bölümünde, nikah ve talakla ilgili

meseleler ve dördüncü bölümünde de feraiz ilmiyle ilgili meseleler ele

alınmaktadır. Mecmuada, yukanda adları geçen şeyhülislamlar dışın­

da, şeyhülislam Mehmed el-Fenari'nin de bazı fetvaianna yer verilmiş­

tir. Katib Çelebi de, bu eser hakkında kısa bilgi vermektedir.40

2. Mecma'u'l-mesaili'ş-şer'iyye fi'l-ulUmi'd-dfniyye: Samhani Lali Efendi,

Seyyid Ahmed bin Mustafa Lali (ö. 97lll563),4 ı İsınail E. Erünsal Özel

Koleksiyonu (İSAM Ktp., nr. 63897, fotokopi nüsha). Bu mecmuanın kü­

tüphanelerde lO'u aşkın yazma nüshası bulunmaktadır.

Samhani Lali Efendi, eserinin başında belirttiğine göre, Sa'di Çelebi'nin

öğrencilerinden olup Sa'di. Çelebi 940 yılında şeyhülislam olunca kendi­

sini fetva katipliğine tayin etmiş ve fetva katipliği yaptığı dönemde, şey­

hiilislamın fetvalarının fetva suretlerinin müsveddelerini yazarken birer

39 Heyd, s. 290. Bu kolcksiyoıı, araştırmamızı yaptığımız sırada müzede olduğu için in­celeme fırsatı bulamadık. Heyd, Mostar ve Yayçe'deki [Bosna-Travnik kazası] kenar ınüftülerinin yanı sıra Ebussuüd gibi daha başka şeyhülislamiarın bir çok fetvasını kapsayan benzer bir ınecınuanın Dubrovnik (Haguza) Devlet Arşivi'nde bulunduğu­nu kaydeder.

40 Ke,l:fii.'z-zwı(m, c. II, m. 1220.

41 Atfıi, Hadaiku'l-hakaik, s. 44-45; Hediyyetü'l-ari(fn, c. ı, s. 145; OM, c. II, s. 51-52. Kfı­tib Çelebi de, bu eser hakkıncia kısa bilgi verir. Bkz. Ke,,(ii'z-zwui.n, c. II, m. 1220.

Page 15: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 39 (1, 2)

Osınmılı Dönemi Fetva Literatürii 263

suretlerini de kendisine almıştır. Ayrıca daha önceki şeyhülislamıann

fetvalarının suretlerini de güvenilir kimselerden derlemiştir. 946 yılında

Çivizade Mehmed Efendi ve 948 yılında da Kildiri Çelebi diye bilinen

Abdülkadir Efendi şeyhülislam olduklarında yine fetva katipliği görevi­

ne atanmış ve bu görevleri sırasında da her iki şeyhülislamın fetvaları­

nın suretlerini almıştır. Almış olduğu bu fetva suretlerini, bir risale şek­

linde bir araya getirmiştir. Bu risale dört babdan oluşmaktadır. ibadet­

lerle ilgili meseleleri içeren birinci babda beş fasıl bulunmakta olup bi­

rinci fasılda zikir ve mutasavvıflar, ikinci fasılda abdest ve mesh, üçün­

cü fasılda gusül, dördüncü fasılda namaz ve beşinci fasılda değişik (mü­

teferrik) hususlar ile ilgili olan meseleler kaydedilmiştir. Muamelat, da­

valar ve had cezalarının ele alınan ve üç fasıldan müteşekkil olan İkinci

Bab'ın birinci faslında şahitlik, ikinci faslında. dava ve had cezaları ve

üçüncü faslında ise vakıflar ile ilgili meseleler ele alınmıştır. Nikah ve ta­

lak konularına ayrılan ve üç fasıldan meydana gelen Üçüncü Bab'ın bi­

rinci faslında nikah, Ikinci faslında mehir ve iddet, üçüncü faslında ta­

lak meselelerine yer verilmiştir. Dördüncü bab ise mirasla ilgili mesele­

lere ayrılmıştır. Mecmuada yukarıda adları geçen şeyhülislamlar dışın­

da Kema!paşazade, Mehmed el-Fenari ve Ebussuud Efendi'nin de bazı

fetva!arına yer verilmiştir. Kemalpaşazade'nin fetvaları, mecmuada yer

alan diğer bütün şeyhülislamıarın fetvalarından daha çoktur. Ayrıca

Molla Hüsrev ve Zenbilli Ali Çelebi'nin de birer fetvası yer almaktadır.

3. Mecma'u'l-fetaua: 42 Veli (Yegan) b. Yusuf el-İskilibi (ö. 998).

Bazı nüshabarı: Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, nr. 1466; Süley­

maniye K tp., Çelebi Abdullah, nr. 151; Esad Efendi, nr. 1097, nr. 1098; İs­

mihan Sultan, nr. 223, 224, 226; Şehid Ali Paşa, nr. 1069; İstanbul Müf­

tülüğü Ktp., nr. ı 78, 233 vr.; Hacı Selim Ağa Ktp., Hacı Selim Ağa, nr. 423.

Çoğu yazma nüshalarında Fetdua-yı Ebussw1d olarak kaydedilen bu

eser, aslında Ebussuud Efendi'nin fetva katipliğini yapan Veli b. Yusuf

tarafından şeyhülislamıardan Ebussuud Efendi, Kemalpaşazade (İbn

Kemal), Çivizade Mehmed Efendi, Sa'di Çelebi ve Ali Cemali Efendi'nin

fetvalarının derlenip kontrolden geçirilerek tertib edilmesiyle oluştu­

rulmuştur. Gerektiği yerlerde de, muteber fetva kitaplanndan bazı me­

seleler tercüme edilerek bazıları ise aynıyla nakledilmiştir. Veli b. Yusuf;

fetvaların sahiplerine ulaşmasına son derece dikkat ettiğini belirtmekte

ve bu mecmuayı çoğaltacak müstensihlere, her şeyhülislamın fetvasını

42 Kati b Çelebi; bu eseri, hem Fetdua Ebissuud ve hem de Mecma'u'l-fetdvd başlığı altın­da zikreder. Bkz. Ke,>fii'z-zumln, c. II, ın. 1219 ve 1603.

Page 16: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 40 (1, 1)

264 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozen

ibaresini değiştirmeden aynıyla yazıp işaretle yetinmemesi uyarısında

bulunur. Zaman zaman fetvaların mesnetlerini teşkil eden Arapça fıkıh

ve fetva kitaplarından nakillerini de "nakil" başlığı altında kaydetmek­

tedir. Ayrıca, adı geçen şeyhülislamlar dışında bazı müftü ve müderris­

lerin de fetvaianna yer verir.

4. Mecmuatii'l-feviiid ue'l-fetiivii: Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 914,

1b-383a.

Tertib edeni bilinmeyen ve fıkıh kitapları sistematiğine göre, Osmanlı

dönemi şeyhülisHlmlarının fetvalarını içeren bu hacimli mecmuada;

Kemalpaşazade, Sa'di Efendi, Çivizade, Ebussuud Efendi, Sunuilah

Efendi, Yahya Efendi, Muid Ahmed Efendi, Ali Efendi, Abdullah Efendi,

Mehmed Bahai Efendi. Molla Hüsrev (vr. 210a), Bostanzade Mehmed

Efendi gibi XVI. ve XVII. yüzyıllarda yaşamış olan şeyhülislamların fet­

valan bulunmaktadır.

5. Mecmuatü'l-.fetiiuii: Boyabildi Sağır Mehmed Efendi (ö. 106611656), Şe­

hidAli Paşa, nr. 1067, vr. lb-48lb; nr. 1070, 309 vr.

Eserin başında "Mecmua-i fetava-yı Türkiyye el-müsemmat bi-Mecmu­

atün min hattıhfes-Sağır Mehmed Efendi" (Sağır Mehmed Efendi'ye ait

Mecmua min hattıh diye isimlendirilen Türkçe fetvalar mecmuası)

adıyla kaydedilen bu ınecmuayı derleyen kişi ve. ınecınuada izlenen

metot hakkında eserin baş sayfasında (vr. la) verilen bilgiyi olduğu gibi

buraya kaydetmek istiyoruz: "İş bu mecmuaya nazır olan ihvan[a] şöyle

ma'lum-ı şerif olsun ki merhum Yilverizade mülazimi olub merhum

Yahya Efendi'ye müsevvid olub, ba'dehu Bahai Efendi ve Ebu Said Efen­

di'ye fetva mukabelecisi olub, ba'dehu Ab dülaziz Efendi ile Hüsamzade

Abdurrahman Efendi'nin fetva emini olub Ayasofya müderrisi ikin 1066

Ramazan-ı şerifinin 27. Leyle-i Kadir gicesi (18.7.1656) fevt olan Boya­

badi merhum ve mağfür leh Sağır Mehmed Efendi dimekle meşhur olan

fazıl merkılın selefde geçen müftilerin virdikleri fetvadan beyazı iltizam

idüb isim ve imzaları ile işbu on bin fetva ki 'oulduğu fetvadan cem' ve

tahrir ba'dehü 'Min hattılıf mecmüsaı' deyü tesıniye itdikden sonra

isimleri müşabih olanları dahi fülandır deyü izah ve beyan itmişdir; kü­

tüb-i fıkhiyye üzere tertib itdikden sonra. N azır ve müntefi' olan ihvan­

dan ınercüvdür ki merhum ınezkurun ruhu içün Fatiha deyüb hayr dua

ile yad eyleyeler. Bi-mennihi ve keremihi. Hurrire fi'l-yevmi's-samin

ve'l-işrin min Zilhicce eş-şerife li-sene 1087 (3.3.1677) mine'l-Hicreti'n­

Nebeviyye."

Derleyici, bazı bölüm başlıklarını yazdığı halde altına fetva kaydetme­

miş ve sayfaları boş bırakmıştır. Bundan da anlaşılıyor ki eser planlan-

Page 17: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 40 (1, 2)

Osnıa1ılt Dö1ıemi Fetva Literatiirii 265

dığı şekilde tamamlanınamıştır. Bu mecmuada tespit edebildiğimiz fet­

vaları zikredilen şeyhülislaınların, metinde zikredildiği şekliyle isimleri

şöyledir: Abdürrahim, Ahmed (İbn Kemal), Ahmed (Kadızade), Ahmed

(Muid), Ali ei-Cemall, Ebu Said, Ebussuud, Esad, Hamid, Hüseyin,

Mehmed (Bostanzade). Mehmed b. Sadeddin, Mesud, Mehıned (Çiviza­

de), Mehmed el-Fenari, Mehmed (Malulzade), Mustafa (Ebü'l-Meya­

min), Şeyh Abdülkadir. Şeyh Mehıned (Koca Çivi), Sa'di, Sunullah, Yah­

ya ve Zekeriyya.

6. MeCinuatii'l~fetava (Kayd Mecmuası): Fetva emini Mahmud Efendi, Sü­

leymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 138/2, ist. 15 Receb 1157 (24.8.1744),

ınüs. Haşimzade lbrahim b. Hüseyin b. Kemaleeldin el-Manastırl, 235b-

321b vr.

Daş tarafında (1b-226a) Fetdua-yı (Çatalcalı) Ali Efendi'nin bulunduğu

mecmuanın başlarında bu ilk es ere ait olan fihristin sonunda (vr. +xb)

şu açıklama yer almaktadır: "Merhum Malımüd Efendi'nin tertib eyle­

diği mecmuadır ki Şeyhülislam Ali Efendi hazretleri ifta eylediği suver­

dir. Ba'dehu zeylinde olan fetvalar tahtındaA (ayın) işaret olan fetvalar

Paşmakçızade es-Seyyid Ali Efendi43 virdiği fetvadır. M (ıniın) işaret

olan Ankaravi Mehmed Efendi'nindir. Bir şey işaret olunmayan Ebusa­

idzade Feyzullah Efendi'nindir. el-Yevm Kayd Mecmuası didikleri bu­

dur. Fetva emini Mahmud Efendi'nin hattıyla olan nüshadan tahrir olu­

nan veliyyü'n-ni'am Merhum Daınaclzade Efendi hazretlerinin istiktab

buyurdukları nüshadan tahrir olunan nüshadan tahrir olunmuşdur."

Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere mecmuadaki ikinci eserde şeyhü­

lislamiardan Paşmakçızade es-Seyyid Ali Efendi ( ö. 1124/1712), Ankara­

vi Mehmed Efendi ve Ebusaidzade Feyzullah Efendi'nin fetvaları yer al­

maktadır. Bu eserin baş tarafında da fihristi (vr. 230b-233a) ve sayfa ke­

narlarında Arapça nakiller bulunmaktadır. Fetvalar fıkıh kitapları siste­

ınatiğine uygun olarak tasnif edilmiştir.

7. Tlllı{etfi'l-fetavô: Ömer b. Salih el-Kırııni (ö. 1159/l746'da hayatta), Sü­

leymaniye Ktp., Esacl Efendi, nr. 589, 112 vr.; Esad Efendi, nr. 593, 104

vr.; AtıfEfendi Ktp., Atıf Efendi, nr. 1141, vi+l31 vr.

Birinci ve ikinci varaklar arasına beyaz bir kağıda ayrıca ya~ılıp yapıştı­

rılmış olan Arapça dibacede belirtilcliğine göre; derleyici, fıkhın önemi­

ni anlatıp Sultan (I.) Mahmud b. (II.) Mustafa'nın cülusunun (19 Rebi­

ülevvelll43 1 2.10.1730) başından 1159 (1 746) yılınakadar 16 sene mü-

4cl ~eyhiilis!anı Paşnıakçızfıde Ali Efendi'nin Fetüuti'sılıakkıııda lık. İbn Alı i din, el-Ukti­dii'd-diirriyye, c. ll, s. 14; OM, c. ll, s. 63; Uzunçarşılı, İlmiye Te,,·kiidn, s. 197.

Page 18: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 41 (1, 1)

266 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

sevvidlik yaptığını ve bu arada fetvaları del'lediğini tertib ederek Tulıfe­

tü'l-fetava ismini verdiğini belirtmekte, ardından, mecmuada fetvaları­

na yer verdiği ve fetva sonlarında kullandığı şeyhülislamiara ait rumuz­

ları sıralamaktadır. Bu ınecmuada; Mirzazade Şeyh Mehmed, Paşmak­

çızacte Seyyid Abdullah, Damadzacte Ebü'l-Hayr Ahmed b. Mustafa,

Feyzullahefendizade Seyyid Mustafa ve Pirizilde Mehmed Efendi'ye ait

fetvalar yer almaktadır. Fetvaların sonlarında hangi şeyhülislama ait ol­

duğu rumuzla belirtilmiştir. Sayfa kenarlarında Arapça nukıll bulun­

maktadır. Eser, bu haliyle, daha sonra meydana getirilen Neticetü'l-feta­

va adlı muhtelif şeyhülislamiardan deriemelerin yer aldığı fetva mec­

muasının ilk forınu olarak düşünülebilir.

8. el- Vakıatü.'l-Kebfretli'l-Girfdiyye (Fetava-yı valcıat-1. Giridf): Kandiye müf­

tüsü Kasım ei-Benderi, istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 162, İst. 119811784,

1b-323a vr.

Müellif; eserinin girişinde, ŞeyhülisHimlar tarafından başlarına gelen

hadiselerin hükmünü soranlara müfta bih görüşlerle fetva verrnek üze­

re müftülükle görevleııdirildiği süre içinde, muteber ve mütedavil Ha­

nefi fıkıh ve fetva kitaplarından meseleler (el-mesailü'l-vakıa) derlediği­

ni, eleştiriye uğramamak için yaptığınakillerin lafızlarında herhangi bir

değişiklik yapmadığını, uygulamaya esas alınması için ikti b as da bulun­

duğu kaynakların adlarını kaydettiğini, Ali Efendi Fetava'sının tertibinin

esas alındığı Valcıatü'l-Girfdf'nin tertibini esas alarak üzerine ilavelerde

bulunduğunu ve bu sebeple, esere el- Vaku'itü'l-Kebiretü'l-Girfdiyye adı­

nı verdiğini belirtir. Yine girişte verilen bilgilere göre, eserin derleme işi­

ne I. Abdülhamid döneminde 1197 (1783) yılında başlanmış, temize

çektikten sonra meseleler asıllarıyla karşılaştırılmış, eserin daha kulla­

nışlı hale gelmesi için bab ve fasılları zikredilmiş ve bazı muteber kay­

naklardan mühim meseleler eklenmiştir. Ancak Arapça nakillerin kay­

nakları verilmiş olmakla birlikte Türkçe fetvaların hangi şeyhülislamia­

ra ait olduklarını gösteren açık isimleri ya da rumuzları belirtilmemiştir.

9. Fetava-yı Karahisar!: Sabık Karahisar kadısı Mehmed, İstanbul Ün. M er.

K tp., Nadir Eser! er-Türkçe nr. 924, lb-285b (1254 ve 1309 tarihli temel­

lük kayıtları var).

Mecmuanın ferağ kaydından, derleyicinin, sabık Karahisar kadısı ıneh­

ıned olduğunu öğrenınekteyiz. Mukaddimesi bulunmayan eser, fıkıh ki­

tapları sisteınatiğine göre, Türkçe fetvaları içermektedir. Kitabü't-Taha­

re ile başlayıp hunsa ve arazi bahisleriyle sona ermektedir. Kitabü't-Ta­

hare başlığından sonra, taharet ve vudu (abdest) kelimelerinin anlam la~

Page 19: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 41 (1, 2)

Osmmılr Dönemi Fetva Literatürii 267

rını açıklayanArapça bir nakil gelmektedir. Fetvaların kimlere ait olduk­

ları belirtilmemekle beraber, Abdürrahim Efendi imzalı fetvalar bulun­

maktadır (286b). Karşılaştırma sonucunda; bu mecınuada, Çatalcalı Ali

Efendi ve Abdiinahim Efendi'nin fetvalannın zikredildiğini tespit ettik.

Muhtemelen, başka şeyhülisliimlara ait fetvalar da bulunmaktadır.

ıo. Nehriyyetü'l-fetvd: 44 Erzurum müftüsü Seyyid İbrahim Edhem b. Erzu­

rum müftüsü Kadızade Muhammed Arif b. Muhammed (ö.

ıı90/ ı 776).45 istanbul Ün. Mer. Ktp., Nadir Eser ler-Türkçe nr. ı590, Ob-

307a. Çok güzel ve temiz nüshadır. Kapak sayfasında "Rıza Paşa Kütüp­

hanesi ı4ı" mührü bulunmaktadır.

Müellif; mukaddimedc, kendisini Erzurum müftüsü olarak tanıtır ve

Bahrzı'l-.fetdud adlı eserin sahibi Erzurum müftüsü merhum Kadızade

MuhammedArif b. Muhammed'in (ö. ll 7311759-60) oğlu olduğunu be­

lirtir. Müftülüğü sırasmda, Fetva Emini diye tanınan Muhammed Şe­

rlf'in de yardımıyla muhtelif fenlere dair bir çok mesele derlediğini ve

bunları, fetva talebi sırasında ve fetva verirken yararlanılması kolay ol­

sun diye diğer fetva ınecmualarının sistematiğine göre tertib etmeyi

planiayarak bu işe kalkıştığını ve eserine Nehriyyetü'l-fetvd adını verdi­

ğini belirtir. Türkçe fetvalar ve onlara ınesnet teşkil eden Arapça nakil­

lerden oluşan eserin ınukaddimesi de Arapça'dır. Fetdud-yz Yahya Efen­

di, Fetdvd-yz Abdürralıim, Belıcetü'l-fetava, Netfcetü'l-fetaua, Fetava-yz

Ali Efendi, Bahru'l-fetôud, Fetavd-yz Rzza Efendi gibi Türkçe fetva kitap­

larından nakil yapılmaktadır. Zaman zaman Türkçe fetvaların kimlere

ait olduklarının belirtilmediği de olmuştur. Ayrıca Osmanlı Kamınna­

mesi'nden de iktibaslar yer almaktadır.

ı ı. Fetôua'n-Nu'môniyye: Debbağzade Nu'man Efendi (ö. 122411809). Sü­

leymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1080, İst. 7 Rebiülevvel 1215

(29.7.1800), ıb-407a.

Müellif nüshası olan bu nüshanın başında bulunan dört ayrı mukaddi­

me denemesine ve ferağ kaydına göre müellif, Şeyhülislam Debbağza­

de Mehmed Efendi'nin (ö. ıl1411702) tarunu (Hafıd-i Debbağzade)

44 Katalogcia Fetôuô-yr Nelrreyn adıyla zikredilmekte ise de; müellif, ımıkaddimede, ese­rine yukarıdaki ismi verdiğini açıkça belirtmektedir. Dağclatlı isınail Paşa ve Bursalı Mehıned Tahir ele eseri küçük bir farkla -ikinci kelimeyi çoğul olarak vermek suretiy­le- Nehriyyelii'l-fetdud şeklinde zikretmektedir. Bkz. İzôlıu'l-mekmln, c. Il, s. G9<i; OM,

c. Il, s. G'l. Mevcut nüshaııın kapak sayfasına" Fetdud-r Nehriyye" ve kapak sayfasının arkasında başlayan fihristin başında da "Haza fihrist-i Fetôud-yr Nehriyye" ibaresi ya­zılmıştır. Ancak müellif; Arapça mukaddimede, fetva kelimesini tekil olarak kullan­mak suretiyle, eserc Nehriyyetü'l-fetud adını verdiğini belirtiyor.

45 Kırboğa, KdmOs-ill-kütii!J, s. 168. Diyarbakır'da medfun olduğu zikrediliyor.

Page 20: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 42 (1, 1)

268 TALiD, 3(5}, 2005, Ş. Özeıı

olarak tanınmakta olan ve Kudüs payesiyle Filibe kadılığı yapan III. Se­

lim dönemi (1 789-1807) ulemasından Debbağzade Nu'ım1n Efen­

di'dir.4li Eserin baş kısmında bulunan üzerieri karalanmış veya düzelt­

meler yapılmış olan mukaddime denemeleri ve kitabın içinde yer alan

karalamal ar; bu nüshanın, Nu'man Efendi'nin temize çekilmemiş müs­

vedcle nüshası olduğunu göstermektedir. Müellif; bu eserde zikrettiği

fetvaları, kadı ve müftülere yardımcı bir eser olmak üzere "ulema ara­

sında mütedavil olan" kitaplardan clerlecliğini belirtir. Osmanlı şeyhü­

lislamlarının Türkçe ve nadiren Arapça fetvalarına, fıkıh bablarına göre

yer verilmekte; me s' ele başlığı konmaksızın zikredilen meselenin ilk ke­

limesinin üzeri çizilerek cevaplar "el-Cevab" kelimesinden sonra kayde­

dilmektc ve fetva sonlarına alınan kaynak kitap yahut şeyhülislam ismi

veya her ikisi birden verilerek zikreclilmektedir. Sayfa kenarlarında

Arapça kaynaklardan nakiller bulunmaktadır. Bu derlemeele ağırlıklı

olarak şu dört fetva kitabı dikkate alınmıştır:

ı. Fetdua-yı Ali Efendi (Çatalcalı).

2. Fetava-yı Feyziyye (Feyzullah Efendi).

3. Behcetii'l-Fetava.

4. Fetava-yı Ataiyye (Tlirkçe).

Bu eserler yanında Elmssuud Efendi, Abdürrahim Efendi, Zekeriyya

Efendi, Minkarızade Yahya Efendi, Ebü'l-Hayr Ahmed Efendi gibi şey­

hülislamların fetvalarından ve Balıru'l-fetava ve Surretü'l-fetava adlı

eserlerden fetva nakilleri de bulunmaktadır.

12. Netfcetü'l-fetava mea'n-nulcül: es-Seyyicl Ahmed ve Hafız Mehmed b.

Ahmed b. Şeyh Mustafa el-Gedusi (ö. 125311837),47 İstanbul: Matbaa-i

Amire, 1237 (683 s.), 1265/1849 (4, 639 s.).

4(i Üsküclar kadılığından ın;ızüleıı vefat etmiştir. 1lıhf'er iü-sukük (İstanbul, l24B, 1259)

adlı bir başka eseri daha vardır. Bkz. Hediyyetü'l-iirifin, c. Il, s. 49G; [Jzunçarşılı, İ imi­ye 1eşkilrll r, s. lHi- 'ı 17 (dipnot: 3). Bıırsalı Mehmed Tahir; fetva ınecmuaları listesini sıraladığı yerde, vefatıııı ı 114 ve unvaııını da şeylıülislaııı olarak vennekteyse de (OM, c. II, s. Cil). biyografisinde, Hoca Siideddin Efendi'nin torumı Ebü Said Efen­di'nin kızıııın oğlu olup Mısır kadılığına atandığılll zikretmektedir (OM, c. I, s. 307). Mustafa Şahin ise; eseri, doğrudan ınüellifin cleclesi Şeylıülisliiın Debbfığzade Meh­nıed Efendi'ye nispet etmiştir. Bkz. İslam Hukukunda Fetila ue Osmanlılar Dönemi Fell!{f Mecmürtlan, s. ı :Hi- J 3B. Eserin ınukadclimesinde verilen bilgiler bir yana, el­deki bu ınüsvecldc çalışmanın 1215 (1800) yılıncia lıazıı;lanınası ve ll5G'cla cı 743) ve­fat eden Yenişehirli Alıclullalı Efeneli'nin Behcelü'l-fetiiurl'sı ile 1173 (1759-1760) tari­lıinde vefat eden Kadız<1dc Muhammed Arif ei-Erzunııni'nin Bahrü'l-feulud'sıııdaıı iktihaslar içermesi, ınüellifi ve ınüellifin vefat tarihi hakkında oldukça aydınlatıcı ka­nıtlarclır.

47 Bıırsalı Mclııııed Tahir, ON!, c. Il, s. 9.

Page 21: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 42 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 269

Netfcetü'l-fetava, 48 tedrici olarak, son şeklini almış bir eserdir ve bunun

son halkası olan Gedilsi'nin çalışması basılmıştır. Nitekim istanbul

Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Türkçe Bölümü nr. 4696'da bu­

lunan49 ve Netfcetü'l-feti'wa adını taşıyan bir fetva mecmuası bulun­

maktadır. Matbu nüshanın Türkçe olarak kaleme alınan mukaddime­

sinde, kırk seneye yakın fıkıh ilmiyle ilgilendiğini ve geçmiş yıllarda

Darulfetva'da (fetvahane) hizmet ettiğini belirten es-Seyyid Ahmed; III.

Selim döneminde (12. 7.1792-30.8.1798) ikinci kez şeyhülislam olan

Dürrizade es-Seyyid Mehmed Arif Efendi (ö. 121511800)50 tarafından

fetva eminliği görevine atandığında, şeyhülislamın çok zamandan beri

gerçekleştirmeyi düşündüğü bir projeyi hayata geçirdiğini anlatır. Bu

projeye göre; gerek diğer şeyhülislamlar, gerekse Dürrizade'nin babası,

dedeleri ve kendisinin iki şeyhülislamlık döneminde imzaladıklan ye­

ni fetvaları ve pek çok nadir meseleleri derleyip kapalı yerleri düzeltip

hamişlerine açık nakiller ilave edip izah ederek bunları fıkıh sistemali­

ğine uygun biçimde düzenledikten sonra padişahın kütüphanesine

konulmak üzere bir tezhipli nüshası takdim edilip eser neşredilecektir.

es-Seyyid Ahmed işte bu görevi, yazdığı mevcut nüsha ile yerine getir­

diğini ve küçük değişikliklerle meseleleri kaydedip esere Netfcetü'l-fe­

tavô adını verdiğini belirtir. İlk sayfası tezhipli olan eserin baş kısmın­

da fihrist bulunmaktadır. Sayfa içinde fetvalardan sonra nakil bulun­

mamakla birlikte sayfa kenarlannda Arapça nakiller yer almaktadır.

Ancak fetva sonlarında, şeyhülislam adı açık surette veya remizle de ol­

sa verilmemektedir.

Ahmed Efendi tarafından tertib edilen bu Netfcetü'l-fetôvô adlı mecmu­

adaki fetvaların mesnetlerini teşkil eden nakilleri, klasik fıkıh kaynakla­

rından derlenmek suretiyle 1226 (1811) yılında Hafız Mehmed b. Ah­

med b. Şeyh Mustafa el-Gedilsi tarafından esere ilave edilmiş ve eser

4B Şeyhülislilm Şerifzüde Atfı u Ilah Mehmed Efendi (ö. 122b/ 1811), "halkın ifadelerine cia­yalı olan ülkemiz örfüniiıı alıkamıııı içermesi hasebiyle Netfcetii'l-fetüuô diye adlan­dırılan mütcahlıir!n fetvaları mecmuası halk arasında örf haline gelen ımıaınelelerin, alıp vermenin sıhlıat ve fesadının fıklü meselelerelen hangisine clayandırılmasınııı clalı<ı ıniiııasip olduğu ve buna benzer şeylerde Türkçe fetvaların nice nice önemli ve faydalı bilgileri içerdiği şiiplıcsizclir" değerlenclirınesiııdc lıulunnıaktaclır. Bkz. er-Jie­

uôyilıu'z-zekiyye(ifihrisi'l-fet!iım't-Tiirkiyye, istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Tlirkçe ıır. 3244 (eserin baş tarafında yer alan kullanma kılavuzu).

4'l Arapça olarak, kitahııı soıı sayfasında (vr. lCiOa) 1218 yılı Reccb ayında Mirac gecesi (ll.l ı. 1803) Üsküdfıri i smail Efeneli'nin tonımı Haımlullalı Re' fet tarafından yazıldı­ğı ifade edilmiştir.

50 Mehmet İpşirli, "Dürrizfıde MelımedArifEfencli", DİA, c. X, s. 37.

Page 22: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 43 (1, 1)

270 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Ozen

daha sonra basılmıştır (İstanbul, 1265/ 1849). Bu inecmuada 1143/1730

tarihinden beri görev yapan şeyhülislamiarın fetvaları, fetva sonlarına

şeyhülislamiarın ruınuzları verilerek kaydolunmuştur. Rumuzların

hangi şeyhülislamiara ait oldukları ise, kitabın başında verilen fihristten

önceki ilk sayfada belirtilmiştir. Fetvalarına, rumuzlarıyla birlikte yer

verilen şeyhülisHlmlar şunlardır: ı. Mirzazade Şeyh Mehmed Efendi, 2.

Paşmakçızade Abdullah Efendi, 3. Damadzade Ebülhayr Ahmed Efendi

(24.2.1732-22.9.1733) ,sı 4. İsmailefendizade İshak Efendi (22.9.1733-

3.1.9.1734),52 5. Dürri Mehmed Efendi (31.9.1734-13.4.1736),53 6. Fey­

zullah Efendizade es-Seyyid Mustafa Efendi,54 7. Ak Mahmudzade es­

Seyyid Mehmed Zeynelabidin [Zeyni] Efendi (25.9.1746-20.7.1748),55 8.

Karaismailefendizade Mehmed Esad Efendi (20.7.1748-12.8.1749),56 9.

Karahalilefendizade Mehmed Said Efendi (12 veya 13. 8.1749-2 veya

3.6.1750).57 Ayrıca rum uz verilmeden fetva sonlarında açık isimleri zik­

redilerek Pirizade Mehmed, Damadzacte Feyzullah,58 Dürrizade Musta­

fa, Mehmed Salih, Veliyyüddin, [Salihzade] Mehıned Emin, Dürrizade

Ataullah, Dürrizade MehmedArif, Müftizacte Ahmed, 59 Mekki Mehmed

Efendi (24.11.1787-4.3.1788, 27.3.1 791-12.7.1792), 60 es-Seyyid Mehmed

Kamil, Mehmed Şerif, Hamidizade Mustafa gibi daha pek çok şeyhülis­

lamın fetvaianna da yer verilmiştir.

Şeyhülislam Dürrizade Muhammed Arif b. Mustafa'ya (ö. 121511800)

nispet edilen Kayd-i Cedid Yalıud Mecmuatü'l-fetava (Süleymaniye

Ktp., Reşid Efendi, nr. 280) adlı eser, Netfcetü'l-fetava'nın ilk müsved­

desi gibi gözüküyor. Kitabın sayfa ortalarında Türkçe fetvalar ve bu fet­

vaların sonlarında rumuz veya kısa isimlerle imzalar ve sayfa kenarla­

rında da nukul yer almaktadır. Kapak sayfasına "Ulemadan merhum

Abid Efendi'nin hattı dır. Bizim içün mahsus tahrir itmişdir. Rh." kaydı

düşülmüştür.

51 Mehmet İpşirli, "Daırıadzfıdc Alımed Efendi", DİA, c. VIII, s. 449-450.

52 Muhammet Nur Doğan, "ishak Efendi, Ebüishakzade", DİA, c. XXII, s. 5cl0-531. Babası

1716-1717 yılları arasında ~eyhülislam olan Ebüishak isınail Naim Efendi'dir.

5:ı Mehmet lpşirli, "Dürri Mehıned Efendi", DİA, c. X, s. 35-36.

54 Mehmet İpşirli, "Dürrizade Abdullah Efendi", DİA, c. X, s. 36-37.

55 Mehmet İpşirli, "Mehıned Zeyni Efendi", DİA, c. XXVI!l, s. 541-542.

5() Mulıamınet Nur Doğan, "Esad Efendi, Ebfıislıakzade", JJİ/i, c. A.'XT, s. 338-340. 17Hi-

l717 yılları arasında şcylıülislaın olan Ebüishak İsınail Naim Efendi'nin oğludur.

57 Tahsin Özcan, "Mehıncd Said Efendi, Halilefendizacle", DİJl, c. xxvırı, s. 523-524.

5B Mehmet ipşirli, "Feyzullalı Efendi, Daınaclzade", DİA, c. Xl!, s. 525-52li.

5~1 Melıınct ipşirli, 'Ahmed Efendi, Müftizacle", DİA, c. ır, s. Gl.

CiO Tahsin Üzcaıı, "Mckki Mclıınecl Efendi", DİA, c. XVI!l, s. 577-57B.

Page 23: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 43 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Litertıtürü 271

13. er-Revayihu'z-ze!ciyye fi fihrisi'l-fetava't- Türkiyye: Şerifzade Ataullah

Mehmed Efendi (ö. 1226/l8ll). 6 ı İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp.,

Nadir Eserler-Türkçe ıır. 3244, 409 s.; Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu ilçe

Halk Ktp., nr. 723, I-Il, 305 vr.

Sonundaki ferağ kaydına göre Sadrazam Seyyid Ali Paşa'nın talebi üze­

rine Reisülulema Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin62 öğrencilerinden

ilmi tarafından 1285 yılında istinsah edilmiştir. Ferağ kaydının bulun­

duğu yerin sağ kenarında ise Arapça olarak "Şeyhülislam Şerifefendiza­

de es-Seyyid Mehmed Ataullah Efendi'nin müsveddesinden bulduğum

bu kadardır" ifadesi yer almaktadır. Kitap, Kitabii'l-İcare'nin (s. 406) "Fi­

ma yecibü'l-ecru ale'l-ınüste'cir ve ma la" adını taşıyan ve bu bölümüıı

tek faslıyla sona ermektedir (s. 409).

Fetva kitaplarında sonı-cevap şeklinde yer alan fetvaların özedenerek

fıkhi bir mesele haline dönüştürüldüğü fetava fihristieri türünün güzel

bir numunesi olan bu ınecmilanın Arapça olarak yazılan haındele-sal­

vele kısmından sonra gelen Türkçe mukaddimesinde yer alan -eseri te­

mize çeken Gedusl es-Seyyid Hafız Mehmed tarafındanverilen-bilgiye

göre; bu eser, Şeyhülislam es-Seyyid Muhammed Ataullah Efendi,63 fe­

tava-yı mütedavileden Fetava-yı Ali Efendi, Behcetü'l-fetava, Fetava-yı

Feyziyye ve Netfcetü'l-fdava'da mevcut fetva suretlerinden derlediği fet­

vaların maksud olan manaları fevt olmamak üzere, kısa ve kolay olsun

diye sadece fetvanın ınealini yazıp tedvin maksadıyla hazırladığı bir

eserdir. Hayatta iken, bu mecmuaya er-Revayilw'z-zelciyyefifilırisi'l-fe­

tava't- Türlciyye adını vererek belirtilen şekilde Kitabü'l-i care böl üm üne

kadar yazmış ancak tamamlayamadan vefat etmiş olduğundan yazdık­

ları müsvedde olarak kalmıştı. Asıllarına müracaat için kaynakların ad­

larına müsveddenin baş sayfasında Fetava-yı Ali Efendi'ye "A:' (ayn),

(i I OM, c. ı, s. :ı77, c. IT, s. (i:l; linliye Salndmesi, s. 571; Mehmet İpşirli, ''Ataullah Melmıccl

Efendi, Topa!", DİJ\, c. IV, s. 47. Bursalı M. Tahir; Şerifzade'nin vefatıııı, 1236 olarak

kayeledip er-Tieuôyilw'z-zekiyye'deıı adını vermeksizin söz etmekte ve fetva kitapları­

nın Listesini verdiği kısııııda ise, eseri Gedlısl'yc ııispet etmektedir. ipşirli'nin Fetôllô­

yıliınullah adıyla Şerifzade'ye nispet ederek dört ııüslıasmın bulunduğunu belirttiği

kitaba ait söz konusu niislıalar ise, daha önce yaşamış olan Şeylıülis!aın 1\tfıullalı

Mehmet! Efendi'nin (ii. ı 12711 715) Minkfırlzfıde Yahya Efendi'nin fetvalarını derledi­ği ıııecınua (Süleymaniye Ktp, Esad Efendi, nr. 1095; Fatih, nr. 238fi) ile kendisinin Arapça kaynaklardan derlcyerek oluşturduğu diğer bir ınecınuaya aittir (Süleymani­ye K tp, Esad Efendi, ıır. ~ILO; Fatih, nr. l09Ci).

CiLTayyarzade 1\taullalı 1\lııııed Atfı Bey, Tôrfh-ilitd, istanbul: Şeyh Yahya Efendi Matlıa­ası, ı ;;~ı:ı. c. Ili, s. ı Ci-:!:\.

G:l Mukaddimed e tam ismi ~ı ı ~ekilde yer almaktadır: Şeyhülislam-ı Es bak es-Seyyid Mu­

hammed 1\tfıullalı Efendi İbn Şeyhülislfını Muhammed Şerif Efendi ilm Şeyhiiiislam Muhammed Esad Efendi İlın Şeyhiiiislam İsınail Efendi.

Page 24: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 44 (1, 1)

272 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Öze11

Behcetü.'l-fetiivii'ya "B" ve Fetavii-yı Feyziyye'ye "F" ve Netfcetü'l~(etô­

vô'ya "N" harflerini ruınuz tayin etmişti. Gedılsi, Ataullah Efendi'nin

Kitabü'I-İcare'ye kadar yazdığı fetva suretlerini onun kericli el yazısıyla

bulunduğu şekliyle temize çekmiştir. Fetvanın alındığı kaynak fetva

özetinin başında yukarıcia belirtilen rumuzuyla verilmiştir. İtikada dair

fetvalada başlanıtıp geri kalan konularda fıkıh kitapları sistematiği ta­

kip edilmiştir. Nüshanın başında 14 sayfalık bir fihrist bulunmaktadır.

Bu fihristten sonraki iki sayfada da eserin derieniş metoduna, eserden

nasıl istifade edileceğine ve bilhassa bu mecmuada yazılı meselelerin

asıllarından nasıl bulunacağına dair usul anlatılmaktadır. Bu kısmın

başına Gedfısi'nin yazdığınota göre kendisi kullanma kılavuzu üzerin­

de bazı düzeltmeler yapmış ve farklı yerlere yazılan notları burada bir

araya getirmiştir. Esas alınan mecmualarda yer alıp da, öncesinde veya

sonrasında zikredilen fetvadan kolaylıkla anlaşılan meseleler bu mec­

mııaya alınmamıştır. Geclılsi bazı itiraz ve düzeltınelerini sayfa kenarla­

rında yapmıştır. Zaman zaman hamişlerde meselelerin hangi kaynak­

larcia nakilleri bulunduğu belirtilmiş ve zaman zaman da Arapça nakil­

ler kaydedilmiştir.

14. Mecelletii'l-melıôlcim: Akifzade Abclürrahim b. İsmail b. Mustafa el-Akif

el-Aınasi (ö. 1223/ 180B).l14 Süleymaniye Ktp., Kasiclecizade, nr. 274, 1b-

378b; Millet Ktp., Ali Emirf Şry., nr. 89; İstanbul Üniversitesi Merkez

Ktp., Nadir Eserler-Türkçe, nr. 1314, 1509,2159,6244.

Amasya'da rnüftülük yaptığına işaret eden (vr. 330b) müellif; Türkçe

olarak kaleme aldığı mukaddimed e, bu eserde, pek fazla konu eelilen ve

sıkça vuku bulan bazı meseleleri İstanbul'da bab mahkemesinde naib

olduğu dönemde gerektiği zamancia gerek kendisi ve gerekse ilm e yeni

başlayan dostlarımı bir müracaat kaynağı olsun diye duruma göre ba­

zen fetvanın kendisini. bazen açık nakil ve bazen fetva ve nakillerin

mefhumlarını özedeyip Türkçe yazarak bu mecmuayı meydana getirdi­

ğini anlatır. Kitabü't-Tahare'den başlayarak fıkıh kitapları sistematiğine

göre konuların ele alındığı kitapta Belıcetii'l-Jetiivii, Fihrisii Belıceti'l-fe­

tavii, er-Reuôyih[ıı'z-zelciyye] gibi fetva kitapları ile Zekeriyazade Yahya

Efendi, Abdürrahim, Ali Efendi, Ataullah Efendi ve Feyzullah Efendi fe­

tavaları gibi Türkçe kaynaklardan; Bezzdziyye, Ciimiu'l-Fusaleyn, Müş­

tenıiUi'l-ahUnn, FetiiPri Kariiillıidôye, ed-Diirer. el-Miiltelcô, Fetiıuti İbn

Niiceym, Dürrii'l-nıiintekti, Mecmea-i ismetf Mehmed E(endi, Mecmtıa­

i Şeylı.iilisldmAnkaraPI Mehmed Efendi, el-Mecmtıatii'l-aliyye, Mecmea-

li4 OM, c. 1, s. 374-:17:>; c. ll. s li4.

Page 25: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 44 (1, 2)

· Osmanlı Dönemi Fetva Lifcratürü 273

i Ebu Bekir el-Çorumr'~ gibi Arapça kaynaklardan nakiller yapar. Kendi

açıklamalarının sonuna "Akifzade" yazarak kendi görüş ve düşünceleri­

ni kaydeder. Müellif; bir çok yerde Osmanlı şeyhülislamiarının ihtilafla­

rına dikkat çekmekte, konular hakkında uzun sayılacak açıklamalarda

bulunmaktadır.

15. Fevaidii'l-fetaua'l-Osnuiniyye: Müsevvid Osman b. Mehmed Tosyevf

(ll44/173l'den sonra),ı;ı; İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 310, lb-320a.

Tosyevi ınecmuaya yazdığı mukaddimed e uzun yıllar fetvahane bizme­

tinde çalıştığı sırada ı 143 (1 730) taribinden beri gelen şeyhülislami ar

tarafından imzalanını ş olan pek çok meseleden 2104 meseleyi içeren ve

Netfcetü'l-fetava'yı kapsayan mecmuanın asılları ve evraklarından 9000

meseleyi dahi bu suretde "olur", "olmaz" şeklindeki fetvaları fıkıh kitap­

ları sistematiğine uygtın biçimde deriemiş ve sayfa kenarlarına, mute­

ber kitaplardan araştırıp bulduğu müctehidlerin sahih kavillerinden

doğrudan bu fetvalara mesnet teşkil eden açık nakilleri kaydetmiştir.

Önemli bilgileri içeren bir eser (nüslıa-i feuaid) olması dolayısıyla Feua­

idü'l-fetaua'l-Osmaniyye diye isimlendirmiştir. Genelde Osmanlı şey­

hülislamiarının fetva la rının derlenip düzenlenmesiyle meydana gelmiş

olan mecmuada; fetvaların hangi şeyhülislamiara ait olduğunu göste­

ren açık isimler kullanılınadığı gibi, bazı yerler dışında rumuzlar da kul­

lanılmamış, kullanılan rumuzların ise kimlere ait olduğu belirtilmemiş­

tir. Mukaddimede 1143'ten sonra görev yapan şeyhülislamiarın fetvala­

nnın derlendiği ifade edilmekle birlikte Ebussuud Efendi'nin fetvaları

da isim verilmeden zikredilmiştir (vr. 210b-2lla, 212b-213a). Yaptığı­

mız incelemede, mecnıuada İbn Nüceyın'e ait bazı Arapça fetvaların da

yer aldığı görülınüştür.ıi? Kitabın sonlarında ınüctehidleriıı kısıınları;

ın üctehicl imamlar ve ın ukallidler hakkında üç manzume,ı;ıı devamında

ilm Kemal'in müctehid tabakaları ile ilgili Arapça risalesi yer almakta­

dır. En sonunda ise, Akifzade Efendi'nin Mecmua-i Vecfz adlı tercüme­

sinden nesep bakımından haram olduğu halde süt kardeşliği yönünden

caiz olan 114 nıesele ve evlilik engeli teşkil etmeyen akrabalık bağlarıy­

la ilgili 23 ınesele tek tck zikredilmiştir.

(i:i Akifzfıde. bu zfıtııı kendi lıocası olduğunu kaydeder. vr. 15a, :!29;ı.

()(i OM, c. ll, s. fi:O.

li7 Mesela, ınecınuaııııı ba~larınclaki Arapça fetvalar İlın Nüceyın"in matbu 1-'eıô.uü"sınııı sonlarındaki "'ıııcsail ~ettfı" lıa~lığı altında vcrilcnlcrle aynıdır.

liH Kitabın son cümlesindeki hir referaııstan, lıu maıızumelcrin -hepsinin değilse ele. iiçiiııciisiiııün- Zcııcaııi islıiık Efeneli'ye ait olduğu anlaşılmaktadır.

Page 26: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 45 (1, 1)

274 TALfD. 3(5), 2005, Ş. Özen

16. Fetava-yı Hallf (Fetaut7 Hall(?): İbrahim b. eş-Şeyh İsmail el-Kastaıno­

nl}9 istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 1193, 1b-420b.

1261 (1845) tarihli temellük ve 1282 (1866) tarihli vakıf kayıtları bulunan

bu nüshanın mukaddiınesinde müellifin belirttiğine göre müftülükle

görevlendirildiği sırada Şeyh Şaban Dergahı'nda 40 seneden beri şeyh­

lik yapan Aınasyalı Hafız İbrahim Bey'in şeyhülislamiarın fetvalarını

içeren bir mecınua meydana getirmesini talep etmesi üzerine bu eseri

hazırlamıştır. Ancak eserdeki fetvaların hangi şeyhülislama ait olduğu

ne açık ismiyle, ne de rumuzuyla zikredilıniştir. Mesele başları ve el-Ce­

vab başlıkları kırmızı kalemle gösterilmiştir. Sayfa kenarlarında Arapça

nakiller bulunmaktaclır.7°

17. Fetdua-yı Cami'u'l-icareteyn (Cami'u'l~icareteynj: Şeylıülislam Meşrep­

zade Arif Efendi (Ö. 1275/1858), 71 istanbul: Daru't-Tıbaati'l-Amire,

125211837.

ismi belirtilmeyen bir zat tarafından daha önce icareteynli vakıflar, mu­

kataa ve miri arazinin tapulanması konularına dair Türkçe fıkıh ve fet­

va kitaplarından toplanarak Cami'u'l-icareteyn adıyla meydana getiril­

miş olan eserde, b ayli hata bulunması sebebiyle; Şeyhiiiislam Sıdkızacle

Ahmed Reşid'in (ö. 125011834) emriyle (1238-123911822-1823) Meh­

nıecl Arif Efendi, kitabın kaynaklanna inrrıiş, 72 her bir fetvayı tek tek

kontrol etmiş, muteber fıkıh kitaplarından ilgili nakilleri aktarmış, yan­

lışlıkla başka bölümlerde zikredilen fetvaları yerlerine naklederek eseri

yeniden düzenlemiştir. Şeyhülislam Mekkizade Mustafa Asım Efendi (ö.

1262/ 1845) zamanında bölüm sayısı azaltılarak altı bab ve bir ha timeye

indirilmiş, az bulunur meseleler eklenmiş, yapılan çalışınalar her defa­

sında fetvahane müsevvidlerine kontrol ettirilmiştir. Böylece yeniden

telif edilmiş olan eserde zikredilen fetva ve nakilleri n kaynakları da gös-

(i~J Mulıteıneleıı bu zilt Küdiri şeylılerindeıı Cecelizfıde diye meşhur olan ve 12(i0'da

(lfl44) vefat eden Kastaıııonulu İbrahim Nureddin Efendi olmalıdır. Bkz. f-Ierliyyelii'l­

ôri(ln, c. ı, s. 44; OM, c. ı. s. :ı rı.

70 Düzenli, "Meşilıat Fetviıları", s. 104-105.

7ı Mehmet İpşirli, "Arif Efendi, Mcşrepzade", IJİ/ı, c. lll, s. :Hi:); Mustafa ~alı in, islôm f-Ju­

kukundo Fetua, s. 1 Ci ll- ı fi ı.

72 istanbul Miiftülüğii Kütüphanesi :i7H ımınarada kayıtlı Hfıfız Mehıned h. Ahmed'in ı 2

Şaban 1155 (12. lO. ı 742) tarihli fcrfığ kaydını taşıyan bir nlıshaııın sayfa kenarlarında

nakillerin bittiği yere 'Tamam oldu mıkfıl" dcııilclikteıı soııra Hecelı 12'!H (Mart 1 fl23)

tarihi yazılmıştır. Kitabın lıaş tarat1anııda fetva emini Seyyid I-lfıfız Melııned Gedfısi

"Nüslıada mevcut her fetvanın nakli olmak üzere cem' ve tayin id üp kendi lıfışiyesi­

ne tahrir cylediğiın ııüslıadır" kaydını düşmüştür. Cümi'u'l-icôreteyn'in Çivizade Ho­

cası Ali'ye ait daha eski nlislıaları da bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Yalı ya Tevfik,

nr. 146B, i st. 1150/ 1737, ı (i2 vr.; Koca Ha gıp Paşa Ktp., ıır. 4(i2, :ıı Ci vr.).

Page 27: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 45 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Literatiirii 275

terilmiştir. Yukarıda belirtilen her bir konuyla ilgili üç bölümden mey­

dana gelen eserde yaklaşık 2000 Türkçe fetva bulunmaktadır. Eserde

bazı fetvaların alındıkları kaynaklara işaret edilmekle birlikte fetvaların

gerekçesini teşkil eden deliliere yer verilmemektedir.n

18. Mir'atü'l-mıırafizn: Ahmed Hamdullah b. İsmail Hamid b. Ahmed Şük­

ri el-Ankaravi (ö. 131611899),74 Süleymaniye Ktp., Süleymaniye, nr. 685

mükerrer; Beyazıt Devlet Ktp., Beyazw-;fir. 2734.

Alımed Hamdullah Efendi'nin kitabın mukaddimesinde verdiği bilgiye

göre; kendisi, Tophane-i Amire Mahkemesinde baş katiplik görevinde

uzun süreden beri görülmekte olan çeşitli davalara dair Ali Efendi, Ab­

dürrahim Efendi, Ataullah Efendi, Feyzullah Efendi ve Üskübl fetavala­

rı ile Behcetii'l-fetaua ve Neticetii'l-.fetaua adlı eseriere müracaatla istin­

biit olunan hukuki meseleleri nakil ve tertib ile mecmua şeklinde gerek­

li olan fetvaları içeren bir kitap yazıp hamişine de diğer muteber kitap­

lardan bazı önemli bilgiler kaydedip adı geçen kitaba Mir'atii'l-murafi­

fn adını vermiş ve eseri tamamladıktan sonra b asılması ümidiyle Sultan

Abdülmecid Han'a arz etmiştir. Ardından "tenbih" başlığı altında, fetva

ve Arapçanakillerin sonlarında zikredilen bu fetva ve nakillerin alıntı­

landığı kaynakların rumuzları sıralanmaktadır. 701 Eser; hakimler için bir

müracaat kitabı olarak tasarlandığı için, ibadetleri e ilgili bölümlere yer

verilmemiş ve doğrudan Kitabü'n-Nikah bölümüyle başlanmıştır. Ara­

larda boş sayfalar bulunması; esere, zaman içinde ilaveler yapılacağının

tasarianelığını düşündiirmektedir. Sayfa kenarlarında Arapça nakiller

7:\ Düzenli, "'Me~ilıat Fetvfıları", s. 138; Şahin, a.p;.e., s. 1 Cil- lCi2.

74 llfl7 J\nkara doğumlu Tophane Mahkemesi başkatibi isınail 115ınid Efendi ile Matha­

racı Hacı i bralıiın Efeııdiz:ıde eş-Şeyh Alımed Efeneli'nin kızı Fatıma Zekiye Hanım'ııı

oğlu olup Hi Zillıiccc 122:1 tarihinde dünyaya geldi. 1249-1271 yılları arasında ınalı­

kcıııe kiıtipliği, ını- 12% yılları arasında Terkos, Avrathisarı, Edremit, Bayındır, Eski­

şehir, İzmir, Üskiidar, Şııınnıı, Eyiih, tekrar Üskiidar ve Galata mahkemelerinde çeşit­

li kademelerde lıakiınlik ve l'l ay beytülınill kassfıınlığı gürevlerinde bulunmuş, Hebi­

ülfıhir 12% senesinde Şeylıülislaın Molla Bey zamanında arzıılıalcilik ve J\hıııecl Esad

Efendi şeylıülisliinı olduktan Hi gün sonra da Meclis-i Tcclkikfıt-ı Şer'iyye azalığına

getirilmiştir. Şahan 129~) (llaziran 1882) itibariyle bu görevini sürdürmekteyeli (Kita­

lıııı başındaki otobiyografiden). 19 Şevval 13Hi (2.3.18'19) tarihinde vefat etti. Biyog­

rafisi için ayrıca bkz. J-Jerliyyetfi'/-iiriffn., c. I, s. 195; OM, c. 1, s. 24fl-249; Sadık J\llıay­rak, Son !Jeuir Osmrmi1 1 1/emn.sT, istanbul, EJ9G, c. 1, s. 213. Bağdat lı İsmail Paşa ve

Bursa lı Melımed Tahir Alımeel Hamdullalı'ın vefatını ı:ıı 7 (Mayıs lfl99'dan sonra) olarak vermektedirler.

7:J Nakilleri n ruımızlarla yapıldığı kaynakların isimleri: Tenı,lm.'l-ebsar, Diirrii'l-nwhtô.r,

"liTIW7uf, el-J-Iuldsa, Côllliu'/-FusOleyn, Feırlud-yt Hayriyye, Mir'ôıii'i-us(i/, Kilôbii'l-1-fu­

rlı/rlıw'/-ahkôm ve Kdm(ts 1ierciimesi Okyanus. Müellif, bunların dışındaki kaynakla­rın adlarının açık olarak zikredilc!iğini belirtir.

Page 28: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 46 (1, 1)

bulunmakla beraber, her fetvanın nakli verilmernekte ve her sayfada

nakil bulunmamaktadır. Bu mecınuanm baş tarafına "Tercüme-i hal-i

cami-i In Mecmua" başlığıyla bizzat Ahmed Hamduliab tarafından, -

ınecmuanın normal sayfa büyüklüğünden daha küçük- üç sayfalık Şa­

ban 1299 tarihli bir otohiyografi eklenmiştir. Bu otobiyografide belirtil­

diğine göre, Mir'atii'l-mıırôfifn yaygın olarak başvurulan 3500 fetva

içermektedir ve Süleymaniye Kütüphanesi'ne yazann bizzat kendisi ta­

rafından bağışlanmıştır. 76

19. Hulasatii'l-ecvibe: Fetva emini Çeşmizade Esaclefendizade Mehmed

Halis (ö. 129711879) ,77 İstanbul: B os nev! Hacı Muharrem Ef. Mat.,

1289/1872, 264 s.; nşr. Giresun naib-i sabıkı Çeşmlzade Mehmed Mid­

hat, 2. baskı, istanbul: Huşen Matbaası ~ Uhuvvet Matbaası-Matbaa-i

Amicl1, 1325/1907 [kitabın I. ve 2. cildi başlarında basım tarihi olarak bu

rakam yer alınakla birlikte, sonunda basımııı tamamlanma tarihi olarak

"Rebiülahir/ Nisan 1329/1911 sonları" verilmektedir!. 2 cilt tek bir cilt

halinde (144 s. ve 225 s.). Eser, eski şeyhülislam Hasan Fehmi Efendi'nin

Arapça manzum takriziyle basılmıştır.

Çeşmizacte; bu altı kitabı bir araya getirmesinin sebebini, eserin girişin­

de şöyle açıklar: Şehir ve kasabalarda islam hukukunun icra hizmetiyle

meşgul olanların (kadı ve müftülerin) ihtiyaç balinde şer'i meseleleri

araştınp ortaya çıkarmak gerektiğinde aranan meseleyi bulmak için bir

çok kitaba müracaat ve aralarındaki ihtilat1ara dikkat ederek vakit geçir­

mek insanların işlerinin gecikmesine ve görevlilerin zahmet çekmesine

sebep olacağı aşikar olduğundan, aranan meseleyi bütün kayıtları, illet­

leri ve işaretleriyle bu ınuteber altı kitaptan hangisinde mevcut ise bü­

tün kayıtlarıyla hemen tespit etmek ve o meseleye uygun ve benzer ya­

hut bir tek kayıtla hükmü değişen her nemahalde mesele varsa bir de-

7(i Adı geçen otolıiyografide J\lııncd I-!aınclullah Efeneli "Garilıe"" lıa~lığı altında lıu kitap­la ilgili lıaşından geçen ilginç bir olay aktarır: Mir'ı7tii'!-m.urc1filridcn seçmek suretiy­

le 2SOO ıııescle içeren bir ııüslıasıııı 1263 tarillinde yazıp basıtması ümidiyle lıu niis­lıa zamanın şcylıülislfınıı Arif Hikmet Bey' c takdim olunmuştıı. (Bir sonuç çıkınama­

sı üzerine) bir ıniicldet sorıra "Kitabıını olsun verin" decliğiımlc, "Kitaplarıma karıştı.

Bulunduğunda verilir" deyip vcfatıııcla da İstanbul'da lıulunırıadığııııdan tcrckcsin­clcıı zanncclilerck satını~i<ır da 12Bl tarihinele Mekkc kaclısı olan Emin Efendi alınış imi~- Onun da Mckkc'dc vefat etmesi üzerine, terekesindcıı Mckkc ııailıi bulunan fa­zilctlü llacı Yunus Efendi alnıı~. 1291 senesinde adı geçen şalıısla giiriişüldiiğündc

"Sizin bende lıir eseriniz vardır" deyince fakiri n aniden hatırına gelip ınesclcyi bey;ın eylcdiğinıdc kitabııııı iaclt· buyurdular. Alımed I-laıııclullalı burada ayrıca Mecelle-i ne­

j'ise, Tezkiretii.'!-mii,,·ıakktil (istanbul, 12li5), Mazboıalii'l-fiiHt111, Mllftlasaru Mir'flli'l­

llsli/, en-Niiclimiiil-tlerdri i/tl ir,wldi's-sôri ve Ferôidii'!-ôsrir 11e lwrôidi.i"l-e,ç'rlr adlı

escrlerinden siiz etmektedir.

77 OM, c 1, s. 271.

Page 29: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 46 (1, 2)

Osmnıılı Dö11C111i Fetva Li teratürü 277

fada hepsiyle ilgili genel bir bilgiye sahip olmakta kolaylık olacak şekilde

sistematik mufassal bir fihrist hazırlama ihtiyacından kaynaklandığını

belirtir. Bu düşüncesini, 1271 (1854) senesinde feM"ihanede arzuhaleilik

görevine getirilince havata geçirmeye koyulur ve 1286 (1869) senesinde

eserini tamamlar. Bu fihrist şöyle düzenlenmiştir: Asıl kaynaklarda soru­

cevap şeklinde olan meseleler burada düz biçimde ifade edilmiştir. Say­

falann üst kısımlarında mesel e özetlerine yer verilen kitapların isimleri

ve her bir kitabın altında, cetveller halinde, o kitaptan aktanlan mesele­

ler yazılmıştır. Kitapta ver verilen meselenin, alıntının yapıldığı fetva ki­

tabının kaçıncı meselesi olduğunu göstermek üzere meselelerin üst kı­

sımlanna rakamlar konmuştur. Eğer zikredilen mesel e; diğer fetva kitap­

lannda aynıyla yahut anlam bakımından ınevcutsa, o kitapların isimleri

de aşağıda kitap adlarının yanında verdiğimiz harflerle ve bu ıneselenin

zikredilen fetva kitabıııın kaçıncı meselesi olduğu da rakam konularak

gösterilmiş ve böylece tekrarlardan kaçınılınıştır. Fihristin sonunda; adı

geçen kitaplarda alışıla gelen yerleri dışında kaycledildikleri için, hangi

bölümde aranıp bulunacağı bilinemeyen meseleler ise, tekrar yazılıp

asıl yerine işaret edilmiş ve matematiksel işlem yapmayı gerektiren me­

selelerin kaidesi de kolayca anlaşılabilecek şekilde düzenlenmiştir. Diyet

için verilecek altın ve gümüşün tedavüldeki paratarla karşılıkları, eşya­

nın misli ve kıyeınl olanlannın belirlenmesi, şartla fasid olup olmayan

akitlerin beyanı başlıkları altında da önemli bilgiler özetlenmiştir.

Bu ınecmuada özet halinde bir araya getirilen ve "Kütüb-i sitte-i ınu'te­

bere-i mütedavile" (çok kullanılan muteber altı kitap) diye anılan kitap­

lar şunlardır: ı. Netfcetü'l-Fetava (N), 2. Fetdua-yı (Çatalcalı) Ali Efendi

(A), 3. Behcetü'l-Fetduô (B), 4. Fetaua-yıAbdürralzimEfendi, (H) 5. Feıa­

ua lbn Niiceym (C), 6. retaua-yı Feyziyye (Feyzullah Efendi) (F).

Buı·salı M. Tahir'in ifadesine göre on binden fazla fetva içeren ?H Hulasa­

tii'l-ecuibe'deki fetvaların önemli bir kısmı Nevzat Akaltun tarafından

Fetua.lar Mecmuası adı altında hazırlanan şu üç ciltlik kitap çalışmasın­

da sadeleştirilmiştir: ı. İslam Fıkhı ue Hukukıma Ait 1099 Fetua (Anka­

ra: Mevlana Kitabevi, 1974); 2. 1392 Fetua Fetualarzn Özü: Hülasat-ül

Ecuibe (1099 Fetva'nın 2. cildi) (M. Sadık Aydın ile birlikte, Ankara: El if

Matbaası, 1975, 1976); 3. 1071 Fetva (1099 Fetva Kitabının 3. cildi) (An­

kara: Mevlana Kitabevi, 1976). YineAkaltun tarafından hazırlanan islam

Hııkülcu'nda Nikalı, Eulenme, Talak, Yemine Ait Sual-Ceuap ue Fetualar

(Ankara: Ayyıldız Matbaası, 1970) adlı bir diğer çalışmada, diğer bazı

kaynaklar yanında Hrtlasatü'l-ecvibe'den de fetvalar nakledilmiştir.

71\ Aynı yer.

Page 30: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 47 (1, 1)

278 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

20. Melceü'l-müftin jluakuiti'l-müsteftin: Manisalı Evliyazade Ali b. ibra­

him (ö. 130111884) ,79 istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler­

Türkçe nr. 3218, lb-427a. Kitabın baş kısmında Medine kadı yardımcısı

Seyyid Muhammed Said Zlver imzalı 1271 (1854-55) tarihli bir takriz yer

almaktadır.

Evliyazade eserin Arapça olarak kaleme aldığı mukaddimesinde müftü­

lük görevine atandığı ve fetva talepleriyle karşılaştığı vakit Behcetii'l-.fe­

taua, Neticetü'l-fetaud, Fetaua-yı Ali Efendi ue Fetava-yı RllşenfB0 adlı

eserleri gözden geçirdiğini, hepsinin ele pek çok faydalı bilgiler ve ol­

dukça ilginç meseleler içercliğini gördüğünü belirttikten sonra ancak

bazısındaki meselelerin uygun yerlerinele olmadığından, bazısının nıe­

selelerine mesnet teşkil eden nakillerin meselelerin bizasında olmayıp

dağınık bulunduğundan ve bazısının esas bölümlerinin (ebvab) müte­

ferrik (tall) konular içermesi nedeniyle, meselelerine kolayca vakıf olu­

namadığı için ehil insanların müracaatlan daha kolay ve daha yararlı

hale gelsin diye bu dört fetva kitabını bir kitapta toplamayı ve mesele­

leri uygun yerlerine yazmayı, nakilleri meseleleı-in hemen peşine kay­

cletmeyi ve bunun yanında başvurmak isteyenlerin işlerini kolaylaştır­

mak ve asıl meseleleri tali meselelerelen ayırmak ve dağınıklıktan kurta­

rarak aralarını uzlaştırmak için bablar ve alt başlıklar ilave etmek sure­

tiyle yapmak istediğini, var gücüyle gerçekleştiı-ıneye çalıştığını bu he­

defe sonunda ulaştığını ifade eder.

Eser, Abclürrahim Efeneli'nin besınele ile işe başlamak gerektiği husu­

sundaki fetvasıyla başlar. Hemen ardından, Behcetü'l-fetaucl'cla olduğu

gibi "el-Mesailü'l-müteallika bi'l-i'tikadat!' başlığı altında adı geçen

eserden inanç konularıyla ilgili fetvalar ve Arapça nakiller kaydedilmek­

tedir. Eserin başından vr. 103b'ye kadar nakillerin sonlarında "Belıce",

79 ismi tam olarak Man is alı Lviiyazade Hacı Ali Rıza b. İbrahim olııp Manisa'da ınüftülük ve müdenislik yaptı. Risr7!e-i J-lamdele (Süleymaniye K tp., Denizli, nr. 4:l:ı, llSb-l ı Ba vr.), Risôlelfi'l-imtihiln, ili.sôlefi'l-Ferôiz adlı eserleri vardır. Melceii'l-miiflliz (1'/~feıii­

ud'nın dört ciltlik bir nüslıasının Manisa fetvahanesinde mevcut olduğu kaydedil­mektedir. Bkz. Ilerliyyelii'l-drifln; c. I, s. 777; OM, c./, s. 24il ve c. 11, s. Gl.

80 Bursalı Mclııncd Tahir Fetfilirl-yz IW,,·eni'nin. ll48'dc (1735) vefat eden Akhisar'da medfuıı Veliyüddin-i Aydıııi'ye ait olduğuını ve bu zatın devrinin geçerli ilimlerine dair eserler okuduktan Cikınal-i nüsah) sonra hayat boyu Akhisar ınüftülüğü giircviııi yürüttüğünü belirtir ve Ti:tiiud-yz Rüşeni ismiyle bir cilt üzere ınürettep fetavasının bi­rcr niislıasınııı Manisa ve Kırkağaç fetvahanelerinde bulunduğunu kaydeder. Bkz. Os­

man iz Mii.ellifleri, istanbul: Matbaa-i Amire, 1333, c. ll, s. :11 ve 63. Hccep Cici ise; bu ziitı, Şair Alımed Paşa'nın babası IL Murad devri kazaskerlerinden Vcliyiiddiıı b. İlyas el-I-lüseynl ile karıştırmıştır. Bkz. Osmanlı Dönemi İsiarn Jlukuku Çalz,çmrzlarz: Kuru­

lu,,·ıan Fmill. Delirinin Son1t11a Kadar, Bursa: Arasta Yayıııları, 2001, s. 280; krş. Mecd1, J-[adrliku',,·-Şakdik, s. 217.

Page 31: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 47 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Literatürii 279

"Ali Efendi", "Rılşen!" ve "Netfce" ibareleri kullanılırken buradan itiba­

ren B, N, A, Ş rumuzları kullanılmıştır. Türkçe fetvalardan sonra Arapça

nakillere, kaynakları sonlarında belirtilm ek suretiyle yer verilmektedir.

21-22. Mecmıla-i Cedfde: Mehmed Nılr! (İstanbul: Esad Efendi Matbaası,

12991 1882) ve İlauel i Mecmüa-i Cedide: Yakovalı Hacı Ali el~Murtaza b.

Zübeyr (Matbaa-i Hayriyye ve Şürekası Matbaası, 1326-1329).

Fetvahanedeki ilm! komisyon tarafından "Mecmüa-i Cedide" 8 ı adlı

mecmuaya kaydedilen sonraki şeyhülislamiara ait fetvalar, önce Mec­

müa-i Cedide adıyla ve nakilleriyle birlikte yayımlanmış; ancak bunun

mevcudu kalmayınca fetvahane müsevvidlerinden Yakovalı Hacı Ali

el-Murtaza, Şeyhülislam Musa Kazım Efendi'nin izniyle, sonradan bi­

rikmiş fetva sılretlerinin Arapça nakillerini de ekleyerek eseri llaueli

Mecmüa-i Cedide adıyla yeniden neşretmiştir.82 Yakovalı; mecmuanın

oluşum safhalarını, Mecmüa-i Cedide'ye basıldığı dönemde fetva emi­

ni olan Mehmed Nuri Efendi tarafından yazılan önsözde verilen bilgi­

leri de kaydederek eserin yeni baskısının önsözünde ayrıntılı biçimde

anlatır. Buna göre, öteden beri her gün meydana gelen hadiseler hak­

kında fetvahaneden fetva talep edildiğinde Türkçe muteber fıkıh ki­

taplarından olan mütedavil fetava kitaplarında hadiseye uygun fetva

sureti bulunamayınca hakkında fetva istenen hadisenin meselesi, gü­

venilir Arapça nakillerden araştırılarak aynına rast gelindiğinde Türk­

çe'ye tercüme olunarak o hadiseye münasip bir fetva sureti kaleme alı­

nıp şeyhülislamlığa takdim edilip şeyhülislamın imzasından sonra fet­

vahaneye iade edilince müsevvidler tarafından mukabele olunduktan

sonra fetvahan ed e mahfuz, yeniden tertib olunan fetava kaydına m ah­

sus Mecmıla-i Cedide adlı mecmuaya kaydalunmak fetvahanece eski­

den beri takip edilen bir usul olduğu bilinmektedir. Hayli zamandan

beri bu kurala riayet olunmakta olduğundan o zamana kadar Türkçe

pek çok fetva suretleri birikmiş, hatta söz konusu mecmua kendisini

fetva kitaplarından büyük bir kitap şeklinde göstermiştir. Fakat bu su­

retlerin bazısı nukıllüyle beraber yazılmış ise de çoğunluğunun nukıl­

lü yazılmadığı ve yazıldığı zaman ise istifadece daha mükemmel hale

geleceği düşünüldüğünden fıkıh ilminde maharet ve yeterli malumatı

B ı Bursalı Mehınec! ·nıhir, ııuıalıharan (yakın zamanlarda) her yeni toplanan fetvalara Fe­

liiuô-yz Mecmlıa-i Cedfde adı verildiğini kaydeder. Bkz. OM, c. II, s. 62.

B2 Fahrettin Atar, "Fetva'', Vi lı, c. XII, s. 495; Ferhat Koca, Şeylıii.lislam MusaKaz un Ef'en­

rli'nin Hayatz ue Fewalrm, istanbul: Rağbet Yayınları, 2002, s. 139- ı 41. Ansildopedi maddesinde, müellifin ıneınlcketi Kosava-ipek kazası Yakova yanlışlıkla Yalova olarak zikredilıniştir.

Page 32: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 48 (1, 1)

280 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

bulunan 5-6 kadar zattan oluşan bir ilmi komisyon teşkil edilerek talep

edilen nukfılün araştırılıp yazılması zımnında sabık Şeyhülislam Ürya­

nizade merhumAhmed Esad Efendi tarafından fetva eminliği görevin­

de bulunan Mehmed Nuri Efendi'ye emir verilmiş ve derhal adı geçen

şahıs tarafından gösterilen gayret ve himmet neticesinde kısa zaman­

da söz konusu nukfıl bulunup her fetvanın altına yazılıp Mecmua-i Ce­

dfde asıl ismiyle basılarak halkın istifadesine sunulmuştur. Ancak az

bir süre içinde tükenınesi üzerine eseri elde etmek isteyenler tarafın­

dan sürekli aranmakta olması cihetiyle gerek bu sebepten ve gerek adı

geçen mecmuanın basım tarihi olan 1299 (1882) tarihinden bu yana 29

sene zarfında eskisinden üç misli daha fazla fetva suretleri tercüme ve

ilave ve bunların da çoğunluğunun nukfılünün yazımı terkedilmiş ol­

duğundan hala bilfiil şeyhülislam olan Musa Kazım Efendi'nin müsa­

adesiyle sadece kamu yaranna bir katkıda bulunmak emeliyle Yakova­

lı tarafından fıkıh kitapları araştırılıp her fetvaya münasip birer nakil

bulunarak fetvahanece tasdik ve kabulden sonra altlarına yazılmış ve

ilgili olduğu bölüme eklenmiş ve asli ismiyle İlaveli Mecmua-i Cedide

adı verilmiştir.

Mecmuada yer alan fetvalar, genelde, Türkçe olmakla birlikte bazıArap­

ça fetvalar da bulunınaktadır.83 Bu mecmuada klasik dönemden Ke­

malpaşazade ve Ebussufıd Efendi gibi bazı şeyhülislamiann fetvaianna

yer verilmişse de. asıl itibariyle 17 45-1918 arcısı_nda, yani Pirizade Me h­

med Sahib Efendi (ö. 1162/1748) ile Musa Kazım Efendi (ö. 1338/1920)

ve bu ikisi arasında görev yapmış 25 civarında şeyhülislamın fetvaları

yer almaktadır.84

23. Cerfde-i İlmiyye: Meşihat makamınca 3 Receb 1332 - ı Safer 1341 (28

Mayıs 1914-23 Eylüll922) tarihleri arasında 79 sayı çıkarılmış olan Ce­

rfde-i .İlmiyye dergisinde "Fetava-yı Şerife" başlığı altında fıkhın çeşitli

konularıyla ilgili dönemin şeyhülislamlarının veya baş müsewidin im­

zasını taşıyan fetvalar yayımlanmıştır.85 37-39., 42-47. ve 69. sayılarda

fetva yayımlanmamıştır. Dergide fetvaları yayımlanan şeyhülislamlar

şunlardır:

ı. Şeyhülislam Ürgüpiii Mustafa Hayri Efendi (16.3.1914-6.5.1916). 86 İlk

22 sayıda, "Hayri" imzasıyla.

B:l Mesela bkz. s. 201-204,207-208,215,217-219,235,243-254.

84 Bu şeyhülislamiarın isim listesi için bkz. Koca, ,')eyhülisltim Musa Kiizzm Ef'endi, s. 141.

85 Nesimi Yazıcı," Ceride-i İlmiyye", DİA, c. VII, s. 407 -408; Ferhat Koca, "Fetvahane", DİA, c. xrı. s. 499.

!Hi Mehmet İp~irli, "Hayri Efendi, Mustafa", DİA, c. XVII, s. 62-64.

Page 33: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 48 (1, 2)

Osmn11lı Dö11emi Fetva Literatiirü 281

2. Şeyhülislam Musa Kazım Efendi. 22-36. sayıları arasında "Ketebehu

el-fakir Musa Kazım ufiye anh" imzasıyla.

3. Reisülmüsevvidln (Fetvahane-i Ali baş müsevvidi) Ahmed Esad. 48-

49. sayılar.

4. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi (4.3.1919-30.9.1919, 31.7.1920-

17. 10.1920). 50. ve 63. sayılarda "Ketebehu el-fakir Mustafa Sabri et-To­

kadi affı anhu'I-Hadl" iınzasıyla.

5. Şeyhülislam Haydarizade İbrahim Efendi (11.11.1918-3.3.1919,

2.10.1919-2.4.1920).87 :Jl-58. sayılar arasında "Ketebehü el-fakir ileyhi

Teata İbrahim el-Haydar!. Ufiye anh" imzasıyla.

6. Şeyhülislaın Dürrizade Abdullah Efendi (5.4. 1920-30.7. 1920). HB 58-62.

sayıları arasında "Ketebehu el-fakir Dürriz3.de es-Seyyid Abdullah. Ufi­

ye anhüına" iınzasıyla.

7. Şeyhülislam Mehıned Nüri Medeni Efendi (27.9.1920-4.11.1922).w1

64-79. sayıları arasında, "Ketebehu el-fakir Tarsüsizade Mehmed Nüri

Medeni. Ufiye anhümfı" imzasıyla (69. sayıda fetva yoktur).

isınail Cebeci "Ceride-i ilmiyyede Yer Alan Fetvalar" adıyla yaptığı yük­

sek lisans çalışınasında (İstanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, 2001), bu dergide yayımianmış olan fetvaları deriemiş ve ol­

dukça faydalı ilmi tahlillerde bulunmuştur. Bu çalışmada, yukanda

isimleri sıralanan şeyhülislamiara ve reisülmüsevvidin Ahmed Esad'a

ait 2302 fetva latinize edilmiştir.

Bir çok şeyhülislfım ve ınüftünün fetvalarını derleyen daha başka mec­

mualar da buulnmaktadır. Mesela Katib Cafer diye tanınan biri tarafından

MeCina'u'l~f"et{wa (Beyazıd Devlet, Beyazıd, nr. 7919, vr. 42b-43a) adıyla

eledenen mecınua bunlarJan biridir. Aynı mecmua içerisinde bulunan ay­

nı hatla yazılı bir sonraki risalenin istinsah kaydı olan Şevval 1007 (Mayıs

1599) tarihinden XVI. yüzyıl sonlarında derlendiği anlaşılan ve eserin ba­

şından iki sayfasının mevcut olduğu bu nüshanın mukaddimesinde belir­

tilcliğine göre Kfıtib Cafer, Belgrad müftüsü iken İstanbul'a giderken Mora­

va nehrinde boğularak vefat eden Ali Çelebi Efendi ile diğer büyük kadıla­

rın ve alimierin (ınevali-yi izfım ve ulema-i kiram) fetvalanm derleyip fıkıh

kitaplan sistematiğine göre düzenlemiştir. Kitabü's-Salat ile başlayan eser­

de fetvaların sonlannda kime ait oldukları belirtilerek Arapça nakilleri kay-

B7 Mehmet ipşirli ve Kemal Beydilli. "İbrahim Efendi, Haydarizaclc", DJ/ı, c. XXI, s. 2~17·

2~JB.

BB Mehmet ipşirli, "Dürriz<1dc Abdullah Bcyefencli", DİA, c. X, s. 3li.

B~l Tahsin Ozcaıı, "Mehmet! Nüri Efendi", DİA, c. XVIII, s. 50:1-504.

Page 34: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 49 (1, 1)

282 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozeu

dedilmektedir. Mevcut kısımdaki fetvaların çoğunluğu Ebussufıd'a ait ol­

makla birlikte Belgrad müftüsü Ali Efendi (5 fetva) ile yine Belgrad müftü­

sü Mahmud Efendi (2) iınzalı fetvalar da bulunmaktadır. Fetava Mecmüası

(TSMK Revan Köşkü Kitaplığı, nr. 674, 149 vr.) adını taşıyan bir başka nüs­

hada Kadıhan, Ebussufıd, Ali Efendi, Yahya Efendi fetvalarından seçmeler

yapılmış; 90 Mecmüa-i fetriva (TSMK Bağdat Köşkü Kitaplığı, nr. 105, 424

vr.) adını taşıyan bir mecnıua ise muhtelif şeyhülislamlar tarafından veril­

miş fetvaların toplanmasıyla vücude gelmiş bir mecmuadır.~ll

c. ŞeyhülisHlm Monogratları

ı. Fetava-ı Mevlana Arab: Molla Arab, 92 Mevlana Alaeddin Ali el-Arabi el­

Haleb1 (ö. 901/1496),~n Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi, nr. 585, 1b-

107b; Milli Kütüphane Başkanlığı, Nevşehir Ürgüp Tahsin Ağa İlçe Halk

Ktp., nr. 457, 138 vr.'l'1

Daha önce literatüre geçmemiş olan bu eserin varlığından, bu çalışma­

mız sırasında haberdar olduk. Şimdiye kadar Osmanlı şeyhülislamları­

na ait olarak bilinen mecmualardan daha eski olması hasebiyle tarihi

kıymeti çok büyük olan bu mecmua, hem Osmanlı hukuk tarihi ve sos­

yal yapısı ve bem de Osmanlı fetvasının mahiyeti ve gelişim tarihi açı­

sından oldukça önemli bir belge niteliğindedir. İlk sayfasının başında

"Hazilıf saretü'l-fetlivd. es-sadira min Mevlana el-Arab- Sellemehııllahu

-fi zemd.ni iftailzl" (Müftülük görevi sırasında Mevlana Arab'ın verdiği

fetva suretleridi rJ denilınekte ve fetva sonlarında da" Keza efta Mevlfmd.

el-Arab. Sellemelıullahu" ibaresi kullanılmaktadır. Mukaddimede kati­

bin Mevlana Arab için sıraladığı elkab, Fatih Sultan Mehmed'in kanun­

namesinde ferman ve resını yazışmalarda şeyhülislaınlar için kullanıl­

nıası eınredilen elkabla95 oldukça benzer olduğu gibi; "müftl-yi zernan

90 Kara tay, Tfirkçe Ya:cl!la!rtr Kaıuloğu, c.!, s. 104.

91 Karatay, J'iirkçe Yazmaifir Kmalo{',tt, c. I, s. ıo:ı.

92 M ecd\, onıınlıakkıııda "i\!J iiftl Molla Ara b" tabirini kullaııınaktaclır. I3kz. 1-Iadôiklı.'h'ia­

kriik, s. I 76. Kendisinin M fişki/dt ii Fiitü/ulli Mulzyiddin ei-Jimbfadlı eserinin başında

da, "Mcv15na /\r;ıh müfti Kostantiııiyye el-Uzmil" tabiri yer almaktadır (Süleymaniye

Ktp., Esad Efendi, ıır. U71, vr. 3Bh)_

9:l /\lı med Efendi, eş-:;iekr?.iku'n-Nu'müniyyeji lılemüi'd-deuieıi'l-Osmaniyye, /\lun ed Sulı­

lıi hırat (nşr.), istanbul, 19B5, s. ISO-I55; Mehmet ipşirli, "Alfıeclcliıı /\rab1 Efendi",

Dil\, c. ll, s. 3 I 'J.

~J4 Mev!iinfı /\rab'a ait olduğı ı belirtilen ikinci nüsha, wvvw.y;ızıııalar.org adresinde veri­

len kat;ılog k;ıy1tl<ırıııda, iV!ecnnl'a-i Fetüua ve diliArapça olarak kayc!edilınekteyse de,

her iki nüslıaııııı ilk cfıınlcsi aynıdır. Zikredilen acfı·este verilen nüslıanııı ilk cümlesi

ele Türkçe "bilgi! ki" ifadesiyle başlamaktadır.

9:1 Krş. lJzuııçarşılı. ilmiye Jeskilôız, s. 204; /\kgüııdiiz, Osmanli Kww.wz.clmeieri, c. I, s. :ı:~ o.

Page 35: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 49 (1, 2)

Osıwınfı Dö1ıcmi Fetva Litemtürii 283

hazretleri" tabiri ile "cfdal" (en üstün, en erdemli) ve "a'lem" (en bilgili)

tabirleri de, uleınanın reisi olmak hasebiyle Osmanlı diplomatik yazış­

ınalarında şeyhülislamiarı ifade için kullanılmaktadır. Elimizdeki nüs­

hanın istinsah tarihi bulunmamakla birlikte yazısından ve kağıdından

oldukça erken döneme ait olduğu anlaşılmaktadır.% Bütün bu ip uçları

ve cleliller, bu ınceımıanın Molla (Mevlana) Arab diye de bilinen Şeyhü­

lislam Alaeeldin el-Ara!ıi'ye aidiyetini tevsik etmektedir.

Arapça olan hamdel e ve salvele kısmından sonra adı bilinmeyen bir şa­

hıs tarafından derlenen bu mecmuaya yazılan mukacldimecle: "Bilgi! ki

bu ınecmua-i mübarek, efdalü ulemai'l-müteverriln ve a'lemü fuda­

lai'l-ınütebahhirln, yenbüu'l-fazli [v]el-ınekarim ve'l-ahlak, el-ınuhtass

bi-mezidi avatıfi'l-Meliki'I-Hallak a'ni bihi mevlana ve min külli'l-vü­

cüh a'lana ve eviana Mevlana Arab'ın -zadebullahü Teala fi'd-dareyn

ta'zimen ve tekrimen- fetvaları süretictir ki clai-i fakir cem' eylam, ta ki

tali bl er müstefid olub müşarun ileyh müfti-yi zaman hazretlerini ve ka­

ti b-i zelll ve garik-i isyan ve allli evkat-i şerifelerinde hayır duala zikr ey­

leyeler. illa bu kadar var ki gayr-i müretteb ve gayr-i mübevvebclir. Zira

ki yevmen fe-yevmen vaki oldukça cem' olunmuşclur. Pür bu sebebden

her mes'ele işitmekle ketb olunub tamam oldu."

Katibin ele mukacldimecle belirttiği üzere fetvalar soruldukça her günün

fetvası kaydedilerek m cem ua meydana getirilmiş olduğu için eser eliğer

fetva mecnıuaları gibi fıkıh sisteınatiğine göre düzenlenınemiş, fetvalar

muhtelif konulara ait olarak birbiri peşine sıralanmıştır. Yalnız

"Mes'ele" kelimesinin ardından fetvanın fıkhın hangi bölümüne ait ol­

duğu Arapça olarak zikreclilclikten sonra soru ve peşinelen "el-Cevab"

elenilerek sorunun cevabı kaydedilmektedir. Fetva sonlarında" Keza er

ra Meulana el-Arab. Sellemelıullfifzu" yahut kısaca "Keza cftit ibareleri

yer almakta, pek çok fetva da ise imza yerine geçecek bir ifade bulun­

mamaktadır. Fetvalarm bir çoğundan sonra ayrıca el-Hidaye, el-Hulfisa,

Petôua-yı Kadihan, Cami'u'l-Fusüleyn gibi mutemet kaynaklardan

Arapça nakiller verilmektedir. Fetvalar her ne kadar "Mes'ele-el-Cevab"

formülüne göre verilmiş ise de, üslup ve yazım tekniği bakımından ol­

dukça problematiktiL "Mes'ele" kelimesi, mecmuanııı ortalanndan iti­

baren "m" rumuzuyla gösterilmiş, Türkçe soruların önemli bir kısmı

9(i lleiki ınccımıad;ı yer alan ~ll fetva (vr. 105a), dönemini tespitte bir başka yardımcı un­

sur olabilir: "M: Vakıf olan yerleri [Patilıj Sultan Mulıamnıeci[Mclıırıcdj tıınar cylcclik­

dc Zeyd bir kıt'asııı tapu! asa, ba'clelıü paclişaluıııız vakf-ı mukarrar kıl sa vakıf iken ta­sarrııf iden kiıııesııe ile Zeyd niza cylcsc 'Tapıılu yeriındir' dise, iıntinfı itse virıııcse şer'an hüküm ne ola? cl-Cevfıh: Ld yiiltefetii i/d kelr?111i Zeyrl'in" (Zeyd' in söziine iltifat

edilmez).

Page 36: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 50 (1, 1)

284 TAL!D, 3(5), 2005, Ş. Özen

Arapça olarak cevaplandırılmıştır. Öte yandan, mukaddimenin son

cümlesinde her meselenin işitildiğinde yazıldığının ifade edilmesi; fet­

valann yazılı olarak cevaplandırılmadığı, dolayısıyla yazılı bir metne

bakılarak mecmuaya kaydedilmedikleri gibi bir izienim doğurmaktadır.

Mecmuada dönemin sosyal ve hukuki yapısına ışık tutan bir çok fetva­

nın97 yanı sıra; Mevlana Fahreddin, Mevlana Hüsrev, Mevlana Hocaza­

de ve Mevlfma [Gü] ranı'nin müşterek bir fetvaları (vr. 12a), Şems[eddin

Molla] el-Fenari (vr. 14a) ve Mehmed b. Ahmed el-Akşehri'nin (vr. 43b)

birer fetvası bulunmaktadır. Mecmuanın sonunda Mehmed el-Fena­

r]'nin bir fetvası (vr. 107a) yer almaktadır. Eğer bu zat meşhur Molla Fe­

nar! olmayıp onun torunlarından ve Kanuni dönemi şeyhülislamların­

dan olan Mehmed el-Fenari ise bu fetva muhtemelen sonradan eklen­

miş olmalıdır.

2. Fetava: Kemalpaşazade [İbn Kemal] ŞemseddinAhmed b. Süleyman (ö.

940/l534)_9R

Kemalpaşazade'nin Türkçe fetvalarını içeren ve farklı biçimlerde ve ha­

cimlerde derlenmiş müstakil mecmualar bulunduğu gibi9'1 onun bir kı­

sım fetvaları da İbnü'l-Edhemi, Lali Samhani (ö. 971/1563) ve İskilipli

Veli Yegan b. Yusuf (ö. ~J98/l590)ıoo tarafından derlenen ve devrin ünlü

şeyhülislamiarının fetvalanndan seçmelerin yer aldığı mecmualarda da

bulunmaktadır. M. Esad Kılıçer; "Kemalpaşazade'ninAile Hukuku İle İl­

gili Bazı Fetvaları" /Ankara Üniversitesi İ lahiyat Fakültesi Dergisi, 1973,

sy. 19, s. 83-95] adlı makale çalışmasında, İbn Kemal'in aile hukukuyla

ilgili 63 fetvasını yayımlamıştır. Ertuğrul Ökten de, İbn Kemal'in fetva­

Ianna dayalı olarak Osmanlı toplum ve devlet düzeni hakkında bir yük-

~J7 Du tür fetvalanı bir ürııck (vr. 4~Jb): "Dir vaiz va'zında 'I-Ialvet1ler Dcccfıldir, şeytanlar­dır ve şeytanllerdir ve taeları dahi bid'atdir, mekrülıdur; belki haraınclır' dise ve 'hem sultan-ı enbiya tae giymeeli ve kara sarınınadı ve giymecli' dise şer'an bu akvfıl eliye­ne ne lazım ola? el-Ccvah: Yekfuru ue tebi11ii imraeıüh (Kafir olur ve karısı bain taliik­la boş olur). m. M es' ele: Böyle diyen vi\iz bir kimesne dal ve muclılldir clise şer'an bu kimseye ne lazım ola'! el-Cevab: Yuazze[r]" (Ta'zir cezasına çarptırılır). Mevlana J\.rab'ın Halvetiyye tarikatı şeyiılerinden Şeyh Alfıeddin Ali'ye intisap etmesi ve şey­Ilin bazı hareketlerinin lı oş karşılanmayarak Manisa'ya süriilmcsi üzerine, şeyhi mii­dafaa edip yanından ayrılmak istemcyince birlikte siirgüne günderilıneleri (eş-Şrıkcl.­ik, s. 152; İpşirli, '1\laeclclin Ara bi Efendi", D li\, c. ll, s. :119). hıı fetvayı daha bir anlam­lı hale getirmektedir.

~ıa Ş. Turan, Ş. tizen, i. Çelebi ve M. A. Y. Saraç, "Keınalpaşazade", Dil\, c. XXV, s. 238-247.

'J9 Yazınalan için bkz. Nihai J\tsız, "Keınalpaşa-oğlu'mın Eserleri", ,'iarkiyaı Mecrnuası, ı 96G, sy. G, istanbul, s. 77.

ı 00 Veli lı. Yusuf'un istanbul Müftülüğü Kütüphanesi'nde (nr. 178) lııılunaıı Mecmüatii 'l­

feır1uü adlı derleınesiııdı' Kemalpaşazade'ye ait 421 adet fetvanın geçtiği varak mı­maraları için bkz. Pelılül Düzenli, "Meşllıat Fetvaları", s. 23-24.

Page 37: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 50 (1, 2)

Osma11lı Dönemi Fetva Literatiirü 285

sek lisans tezi hazırlamış ve metnin sonuna, İbn Kemal'in konuyla ilgi­

li fetvalarının tıpkıbasımını yapınıştır ( Ottoman Society and State in the

Liglıt of the Fatwas of Ibn Kemal, Bilkent University, The Institute of

Econoınic and Social Sciences, 1996).

3. Fetava: Sa'dl Çelebi, Sadullah b. İsa b. Emirhan el-Kastamonl (ö.

945/1538). ıoı

Sa'dl Çelebi'nin orijinal fetvalarını içeren bir nüsha, Süleymaniye Kü­

tüphanesi Şehid Ali Paşa bölümünde (nr. 1073) bulunmakta ve ikisi

Ebussuüd Efendi 'ye ait 224 fetva içermektedir. Ayrıca Türkçe fetvalarını

içeren ve farklı biçimlerde ve hacimlerde derlenmiş müstakil mecmu­

alar102 bulunmaktadır. Bir kısım fetvası da; İbnü'l-Edheml, Uill Sanıha­

ni ve İskilipli Veli Yegan b. Yusuftarafından derlenen ve devrin ünlü şey­

hülislamiarının fetvalarından scçmelerin yer aldığı mecmualarda bu­

lunmaktadır.

4. Fetava-yı Ebussuüd: Ebussuüd Efendi (şeyh. 952/ 1545- ö. 982/ 1574). 103

Osmanlı tarihinde en uzun süreli şeyhülislamlık makamında bulun­

muş olan Ebussuud Efendi'nin fetvaları çok büyük yekun tutmaktadır.

Daha hayatta iken, sadece onun fetvalarını içeren çeşitli derlemeler ya­

pılmıştır. Fetvalarının bir kısmı, başka şeyhülislamiarın fetvalarıyla bir­

likte karma olarak derlenen bir çok eserde de bulunmaktadır. Bunun

yanında bazı özel konulara ilişkin uzun fetvaları, risaleler şeklinde

mecmualara kaydedilmiş ve ayrıca çok yaygın biçimde müstakil ya da

ınecmua şeklindeki yazma eserlerin başlarına, sonlarına ve sayfa ke­

narlarına not edilmiştir. Biz burada öne çıkan bazı mecmuaları zikret­

mekle yetineceğiz.

a. Fetava-yı Ebussuud Efendi: Sadece Ebussuüd Efendi'nin fetvalarını

içeren en kapsamlı koleksiyon Bozanzade tarafından lı azırlan andır. 104

ı Ol Ta~köprülüzfıdc, eş-Şokriik, s. 443-445; ilmiye Sallll'unesi, s. 355.

ı 02 Katalog bilgilerine göre lı azı nüshalan: Amasya Beyazıt ll Halk Ktp., nr. 439, ı 07 vr.; Millet Ktp., Ni Emiri Aralı i, nr. ı ı Tl, 75-90 vr.: Süleymaniye Ktp., Salilla Hatnn, ıır.

ıı2, ı ı 5- ı 411 vr.; Esad Efendi, nr. 3547, 28-31 vr.; Hacı Mahmud Ef., nr. 2(iBII, 69a-b vı.

Son nüslıada Sa'di Çelelli'ye ait yalnızca Mulıyiddin İlın Aralıf'yi tekfireden Arapça

bir fetva lııılunmaktadıı.

ı (rl Alunet Akgündüz, "EbiissuCıd Efendi", D lll, c. X, s. :1(i5-371. Elıussuücl Efeneli'ye ait

fetva ıııecmualan hakkında bilgi için bkz. Akgündliz, "Feıriur1-yz Ebiissuud Efendi",

DiA, c. xrr. s. 44 ı -44:ı.

ı 114 Nüshalan: Süleymaniye Ktp., Şchicl Ali Paşa, ı 028; Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu ilçe

!-!alk Ktp., nr. 175. i\kglimlüz, bu ınecmua ilc ilgili olarak, "diğerlerinden farkı, içinde

başka şeylıülislilınlara ait herhangi bir fetvanın buluıııııayışı ve Eblissufıd'a aidiyeti­nin kesin oluşuc!ıır" clcğcrlendirınesinde bulunmaktadır. llkz. a.g.ın., c. X, s. 442.

Page 38: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 51 (1, 1)

286 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Öze11

Ancak en çok yaygın olanı Ebussuüd'un fetva katibi olan Veli b. Yusuf ei­

İskili b1 (ö. 998/ 1590) tarafından hazırlanan 105 ve çoğunlukla Ebussuud

Efendi'nin fetvalarını içermekle beraber Kemalpaşazade, Çivizade

Mehmed Efendi, Sa'di Çelebi, Ali Cemali Efendi gibi şeyhülislamların ile

bazı müftü ve müderrislerin de fetvalarını içeren mecmuadır. Bu mec­

muada Arapça nakiller. bazı fermanlar ve ulemanın ilmf tartışmaianna

dair tarih] bilgiler de yer almaktadır. Karatay'ın verdiği bilgiye göre Top­

kapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde [TSMK] bulunan (Ahmed III Kit.,

nr. 787) Fetava-yz Ebussuüd adını taşıyan bir nüshada önce f;kıh mese­

leleri Arapça izah edilmiş ve Ebussuüd'un Türkçe fetvaları her mesele­

nin sonuna yazılmıştır. 106

b. Mecmüatü'l-.fettiuti: Çorlulu Sinan b. Ramazan, Beyazıt Ktp., Beyazıt,

nr. 2757, Ob-340b (Başında: Kitabü'l-Fettiua li-Ebissuüd ue İbn Kemal

l'aşa).

Çorlulu Sinan Efendi, Ebussuud Efendi'nin uzun müddet danişmendle­

rinden olduğunu ve yazdığı tefsirin asıl müsveddesinin temize çekilme­

si hizmetini kendisine teklif buyurduğunu ve Te.fsir'ini Sultan Süley­

man'a arzeden Ebussuüd Efendi'nin sultandan taltif gördüğünü107 ve

kendisinin de daha sonra kadı olduğunu anlatır. Hizmetinde bulundu­

ğu süre içerisinele her gün Ebusssuüd Efendi'nin kendi ifadeleri, el ya­

zısı ve imlasıyla kaleme aldığı fetvaları gördüğünü ve onun verdiği ce­

vaplarclan bu ınecımıayı derleyip en güzel bir üslupla düzenlediğini ve

yer yer muteber fetva kitaplanndan bazı meseleleri yerlerinelen bulup

kimini tercüme yoluyla ve kimini de aynı ile mahalline nakledip hangi

kaynaktan alındığına işaret ettiğini anlatır. Böylece özellikle dönemin

kadılarının çoğunluğuna, bir meseleye gerek duyulduğunda fasıl ve ba­

bında aynı ile zahmetsiz ve meşakkatsiz bulabilecekleri bir tür hazır

helva şeklinde sunduğunu ifadeden sonra bu mecmuadan fetva yaza-

105 Bazı ııüshaları: Beyazıt llevlet Ktp., Veliyüddin Efendi, nr. 14iiii; Süleymaniye Ktp.,

c;c!elıiAiıdull<ıh, nr. 151: Es ad Efendi, ıır. 1097, ı 098; ismihan sultan, ıır. 223·226; Şe­

Jıid Ali Pa~a. ıır. l0ii9; Kciprülü Ktp., Alımeel Paşa (1. Kısım), ıır. iiGG; istanbul Müftü­

lüğü K tp., nr. l?B; Il;ıcı Selim Ağa Ktp., Hacı Selim Ağa, ıır. 42:1. Atfıl, Veli Yegan'ın !Ji­

yografisiııde lııı ıııecnıııad;ııı söz ederek "Gerçekten faydalı ve ıııülıinı meseleleri

kapsayan lıir ınecımıadıı. Ünemli ınesclelerle ilgili açıklaımıları (lu'llkr1.l) ve kabul

edilebilir siizleri vardır" demektedir. Bkz. l!adr'iiku'l-/w.krJ.ik, s. :ı ı 4.

ı Oh Karaı ay, 'f'ürkçe Yrrz11111lur Ko.ırrloğu, c. 1, s. 9ii.

107 Ebussuüd Efendi '172 yılında Ii!/~'fr'iııi bitimine yakın Sult<ııı Siilcyınaıı'a arzedince

padi~alı, :!00 akçelik ııı;ı;ı~ıııa :ıoo akçe zam yaptı. ~aba n 97:ı 'te tefsir tamanı olup pa­

di~alıa arzedince de ırıa;ı:jıııa 100 akçe daha zam yapılıp kendisine yazlık ve kışlık sa­

ımır kiirk lı eeliye eclilmi~tir. hk.l-Jczarfen Hüseyin Efeneli (ii. 1 !OJ/ Hi91 ), Telhisii'!-he­

yrin F kalirinin-i lı i-i Osmr1n (haz. Sevim İlgürel), Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1998,

s. ı;n

Page 39: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 51 (1, 2)

Osmalllı Dönemi Fetva Literaturü 287

cak olanlara tahrif etmeden yazmalarını, yazdıktan sonra tekrar gözden

geçirip "olur"u "olmaz" ve "olmaz"ı "olur" diye yazmakdan sakınmaları

uyarısında ve gördükleri hataları düzeltmeleri ricasında bulunur.

c. Ma'ruzat:ıos EbussuCıd Efendi'nin muhtelif zamanlarda Kanuni Sul­

tan Süleyman'a arzederek onun onayını aldığı fetvalardan oluşan mec­

ınuadır. Padişahın iradesi alındığı için kadıları bağlayan ve uyulması

zorunlu hale gelen bu fetvalar; muhtemelen EbussuCıd Efendi'nin ölü­

ınünden sonra bir araya getirilerek yürürlükte kalınası için, ŞeyhülisHim

Hami d Efendi tarafından II. Selim' e yeniden arzedilerek padişahın ona­

yına sunulmuştur. Millf Tetebbülar Mecmüası'nda eksik bir nüshası ya­

yınlanan eserin tam nüshası, Almanca tercümesiyle birlikte Paul Hors­

ter ve Ahmet Akgündüz tarafından yayıınlanmıştıı._l 09 Bu son yayımla­

nan nüshada altmış beş fetva yer almaktadır.

d. Kanuni Deurinde Osmanlı Hayatı: Şeylıülislam Ebussuud Efendi'nin

Fetualarzna Göre: Fetdua-yı Ebussuud Efendi, M. Ertuğrul Düzdağ (der.),

istanbul: Enderun Kitabevi, 1972, 1983; İstanbul : Şule Yayınları, 1998.

Bu çalışmada Millet (Ali Emir!, nr. 80) ve Beyazıt Devlet (nr. 2757) kü­

tüplıanelerinde bulunan Ebussuı1d'a ait iki fetva mecmuası, yeniden

düzenlenerek yayımlanmıştır. Ebussuud Efendi'nin mevcut fetvalarının

oldukça kısmı bir derleınesi olup yalnızca 1001 fetva içeren bu çalışma,

geniş hacimli fetva mccmualarının henüz neşredilmemiş olması sebe­

biyle, günümüzde Osmanlı hukuku ve Ebussuud üzerine yapılan çalış­

maların temel kaynağı haline gelmiştir.

e. Fetualat: Şeyhtilislam Ebussuud Efendi, Muzaffer Arabul (eler.), istan­

bul 1978, 99 s.

f. Şahit Yaşınak, "Şeylıülislam Ebussuud Efendi'nin Bir Fetva Mecmu­

ası", Bitirıne Tezi, Erzurum: Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakülte­

si, 1980, 110 s.

Modern dönemde fetvaları üzerine en çok çalışılan şeyhülislam, hiç

kuşkusuz, Ebussuud Efencli'dir. Onun fetvaları yarım asra yakın bir za­

mandır Batılı araştırmacıların ilgisini çekmektedir. Friedrich Selle, Pro­

zessrecht des XVI. ]alırlıwıderts im osmanisehen Reich, (Wiesbaden: Ot­

to Harrassowitz, 1962) adlı çalımasında Ebussuud'un fetvalarını içeren

l OH Bilgi için lıkz. Alıınet Akgiinclüz, "Ma'rüz5t'', DiJ\, c. X\'\! lll, s. 72-Tl.

10'1 "Osmanlı K<ıııunnfıınelcri", Millf Teıe/Jini!ar MeC117llasi, Ell:\, sy :!, s. :n7-:l4B; Paul

Horsrcr, Zu.r Anwen.dung des islamisehen llecil ıs ini. XVI. ja/n-Jwnden: JJie) uristise­

ilen Drnfegungen" (Mo'nizril) des schejh üi-Islmn. li/ni. Su'(trf (gesi. 1574), Stutrgart:

Verlag von W. Kohllıaınıııcr, ı '135; Alunet Akgündüz, Ostii/IIlfl Krllllllliır1llleleri ue !lu­

kuki 1riiiiil!eri, istanbul: !'ey Vakfı, 19'12, c. lV, s. :1'1-7'1.

Page 40: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 52 (1, 1)

288 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozen

Veli b. Yegan mecmuasının edebü'l-kadi, şehadet, veka!et ve dava bö­

Himlerini Latin harefierine aktararakAlmanca'ya tercüme etmiştir. Ma­

rio Grignaschi, "La valeur du temoignage des sujets non-musulmans

(dhimmi) dans L'Empire Ottoman" (Recııels de la Socü!te]ean Bodin po­

ur l'Histoire Conıparative des Institutions, 1963, Brüksel, sy. 18, s. 211-

323) başlıklı makalesinde, Ebussufıd Efendi'nin fetvalarından hareketle

Osmanlı'da zimmi hukukunu incelemiştir. Ebussufıd üzerine son yıllar­

cia yapılan oldukça önemli bir kitap çalışması ise Colin Imber tarafın­

dan Ebu's-Su'ud: Tlıe /slamic Legal Tradition1 10 (Edinburgh: Edinburgh

University Press, 1997) 1 1 ı adıyla gerçekleştirilmiştir. Imber; çalışmasın­

da, XVII. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve modern tarihçilerin sıklık­

la tekrar ettikleri Kanuni Sultan Süleyman döneminde Ebussufıd Efen­

eli'nin seki.iler hukuku şeriatla uyumlu hale getirdiği ve neticede ideal

bir İslami hukuk sistemi yarattığı tezinin geçerliliğini sorgulamak üze­

re, hukukun beş alanı (sultan ve hukuki egemenlik, toprak mülkiyeti ve

vergi, vakıflar, evlilik ve aile, suçlar ve haksız fiiller) ile ilgili önce İslami

ve özellikle Hanefi hukuk geleneğinde en önemli görülen kuralları ve

kavramları, ardından da, söz konusu meseleye ilişkin Ebussuüd'un fet­

valarını ve diğer yazılarını kısa tahtille vermiştir. Yazar kitabın amacını

"Ebussufıcl'un fetvaları ve diğer yazılarından yapılmış bir seçkiyi İngi­

lizce çevirisiyle kullanılabilir kılmak ve onları, okuyucuya anlamlı ola­

bilmeleri için, hukuki ve tarihsel bir bağlama yerleştirmek" şeklinde ifa­

de eder.

Türkçe'de de Ebussuüd'un bazı fetvaları üzerinde muhtelif çalışmalar

yapılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır:

M. Tayyib Okiç, "Sarı Saltuk Hakkında Bir Fetva", Ankara Üniversitesi

ilahiyat Fakiiltesi Dergisi [AWFD], 1952, c. I, sy. ı, Ankara, s. 48.; Yusuf

Ziya Yörükan, "Bir Fetva Münasebetiyle: Fetva Müessesesi, Ebussuud

Efendi ve Sarı Saltuk", AÜiFD, 1952, c. I, sy. 2-3, Ankara, s. 137-160

(Okiç'in "Sarı Saltuk'a Ait Bir Fetva" adlı makalesinin eleştirisi); M. Tay­

yi b Okiç, "Bir Tenkiclirı Tenkicli" (Yusuf Ziya Yörükan'ın "Bir Fetva Mü­

nasebetiyle, Fetva Müessesesi, Ebussuud Efendi ve Sarı Saltuk" adlı

eleştirinin eleştirisi), A O!FD, 1953, c. IL sy. 2-3, Ankara, s. 219-290.

Ali Rıza Sağman, lstanlml'un Fethi Hakkmda Enteresan Bir Fetva: Fatih,

lstanbul'u Nasıl Aldı?, istanbul: Ahmet Sait Matbaası, 1957. Bu yazıda;

ı ı O Bu eser lı akkında lı ir taıııtım yazısı için bkz. Robert Martin Gleave, journal o('Ciıris­tirın-Musiim Reiario11s (!l.:l.l!'l'lB).

1 ı ı <'eri({llrllı Ka ll/lll({: E!mssı111d ue Osmanli'da isim ni f-lukuk, çev. M urteza Bedir, İstan­bul, :!004.

Page 41: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 52 (1, 2)

Osmmılı Dönemi Fetvo Litemtiirii 289

isınail Hami Danişmend'in bir yazısındaıı2 zikredilen Ebussuud Efen­

di'nin İstanbul'un sulh yoluyla fethedildiği hakkındaki bir fetvasının,

metin tenkidi açısından bir eleştirisi yapılmaktadır. Bu yazıya M. Raif

Ogan tarafından bir eleştiri yazılmış ve Sağman da, bu eleştiriye, bir

başka çalışmayla cevap vermiştiı._l 13

A. Süheyl Ünver "Sağlık Üzerine Ebussuud Efendi'nin Bir Kaç Mühiın

Fetvası", Önasya, 1969, yıl: 4, c. IV, sy. 41, Ankara, s. 4. Bu kısa yazıda

Ebussuüd Efendi'nin şahsiyetinin büyüklüğü ve din adaınının müspet

ilimler alanında da bilgi sahibi olmasının önemi vurgulanarak Münih

Bayerische Staatbibliothek Handschrifter'de (Cad. Turc. N. 19, vr. 32b-

79b) bulunan Ebussuud Efendi'nin fetvalarını içeren mecmuadan has­

talık, sağlık ve kötü alışkanlıklar üzerine kendisine sorulan sorulara ver­

diği cevaplardan oluşan on yedi fetvası nakledilmiştir.

Etttore Rossi, '"Çelebi' Kelimesi Hakkında Ebu's-Suud'a Atfedilen Bir

Fetva", Tiirlc Dili Araştırmaları Yıllzğz, 1954, Ankara, s. ll-14.

M. Tayyip Gökbilgin, "Ebussuud Fetvalannda ve XVI. Asır Şeriyye Sicil­

Iiyatında İsbat ve Şahadet", İslam Tetlcilcleri Enstitüsü Dergisi, 1959-

1960, c. III, sy. 1-2, İstanbul. s. 117-132.

Hüseyin Algül, "Osmanlılar Devrinde Kıbrıs Seferinin Manevi Cephesi

ve Ebussuud Efendi 'ni ıı Seferle İlgili Fetvası", Uludağ Üniversitesi llahi­

yat Fakültesi Dergisi, ı 987, c. II, sy. 2, Bursa, s. 37.

Hüseyin Algül, "Ebussuud Efendi'nin Kıbrıs Seferiyle İlgili Fetvasına

Tahlili Bir Bakış", Türk Kültüründe İz Bırakan islcilipli Alimler Sempoz­

yumu (23-25 Mayıs 1997), Ankara, 1998, s. 304-320.

5. Fe tava: Şeyhülislaın Hoca Sadeddin Efendi ( ö. 1008/ 1599), 114 Süleyınani­

ye K tp., Şehid Ali Paşa, nr. 2728, vr. ı b- 1 12b.

Eserin kapak sayfasında "Fetava el-merhum Şeyhülislaın Muallimi.i's­

sultan Sadeddin Mehıned Efendi" ifadesi bulunmaktadır. Ayrıca "De­

rün-i kitabda ınusattara olan fetava Şeyhülislaın ve Hoca-yı şehriyari

Sadeeldin Efendi ınerhümun ifta huyurduklan es'iledir. Ancak Kitabü'cl­

Da'va zeylinde üç varaka bi-hasebi'l-iktiza sebt olunmamağla mahalli

beyaz alıkonmuşdur ve tahririnde ihmal olunmaya." (vr. la) uyarısı yer

almaktadır. Kitabü't-Tahare ile başlayan mecınua fıkıh babları sis tema-

ı ı 2 İsmail Ilaınİ Danişmend, Türkiyat ue İs/am iyat Terikikieri Kül/iyati, Birinci Fasikiil: Fewa nıecmüalaruıa (;im~ İslrJm Flklwwı Millf Kıymeti, istanbul: Hüsnütahiat Mat­

baasJ, ı 95G, s. ~J.

ı 1 :ı Ali Hızfı Sağına n, "Ce1HUi' rı" Ceuab" ım, istanbul: Ahmet Sait Mathaası, ı957.

114 ~crafettin Turan, "Hoca Sfıdeddin Efendi", DlA, c. XVllJ, s. 19fi-19B.

Page 42: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 53 (1, 1)

290 TALi D, 3(5 ), 2005, Ş. Özc11

tiğine uygun olarak düzenlenmiş olup sadece fetvalar yer almakta, fet­

vaların nakillerine yer verilmemektedir.

6. Fetdua-yı Sunullalı Efendi: Şeyhülislam Sunuilah Efendi (ö. 1021/1612),

Süleymaniye Ktp., H. Hüsnü Paşa, nr. 502, vr. lb-76a, Zilhicce ll ll (Ma­

yıs-Haziran 1 700), müstensih: Hacı Mehmed Lutfı; Nazif Efendi, nr.

2012, ist. 1056/1646; Se rez, nr. 1132; Yazma Bağışlar, nr. 1440; Yeni Cami,

nr. 678; Kastamonu İl Halk Ktp., nr. 326, 333; Konya Bölge Yazma Eser­

ler Ktp., Konya İl Halk Ktp., nr. 369, 1565.

Kitabü't-Tahare ile başlayan mecmua fıkıh bablan sistematiğine uygun

olarak düzenlenmiş olup Arapça nakiller bulunmamaktadır. H. Hüsnü

Paşa nüshasının kapak sayfasında (vr. la), "İzzetlü ve fazlletlü Yaveriza­

de Mehmed Efendi 115 hazretleri, merhum Sunuilah hazretlerinin fetva­

yı şerifesi hizmetinde iken cem' eyledikleri fetava-yı şerifedir. Kendi

hatt-ı şeriflerinden nakl olunmuşdur." açıklaması yer almaktadır. Yine

aynı sayfada "İbtida imza buyurdukları fetvaları" elenilerek Sunullah

Efendi'nin şu ilk şeyhülislamlık fetvası kaydedilmiştir. "Ehl-i cennetin

Rabbi.i'l-izzetden -celle zikruh- matlub ve mütemennası nedir? el-Ce­

vab: Selam ün kavlen min Rabbin Rahim'dir. Ketebehu el-fakir Sunullah.

Ufiye anh."

7. Fetdua-yı Es ad E(endi: Şeyhülislaın Hocazade E sad Efendi

(l034/l625)_ı 16 (İstanbul Müftülüğü, nr. 157).

Bu mecmuanın 273 varaklık birinci bölümü, Esad Efendi'nin birinci

şeyhülislamlık döneminde (2.7.1615-21.5.1622); 98 varaklık ikinci bölü­

m i.i ise, ikinci şeyhülislamlık döneminde ( 4.10. 1623-22.5.1625) verdiği

fetvaları içermektedir. Her iki bölüm de; klasik fıkıh kitapları tasnifinde

tertib edilmiş olup, ikinci bölümün başında belirtildiği üzere bu ınec­

müada fıkhın vela, zebaih, udhiye, eşribe, sayd, meakıl ve hünsa olmak

üzere toplam yedi konusuyla ilgili fetva düŞınediği için bunların fihrist­

te yer alınadıkları belirtilmektedir. Ayrıca bu nüshada giriş ve Kitabü't­

Tahare bölümü bulunmamaktadır. Fetvalar genelde Türkçe olmakla

birlikte bazı Arapça fetvalar da yer almaktadır. Süleymaniye Kütüpha­

nesi Kasidecizade bölümünde (nr. 277, vr. lb-l84a, ist. 17 Ramazan

1218 1 31.12.1803, müs. Şa'ranizade Hafız es-Seyyid İsmail İbn Hafız

Abdülkerinı) bulunan retdua-yı Müntehabe'nin kapak sayfasında; m ec-

ll 'i Sunuila lı Efendi'den ın[ılılziın olmuş ve çeşitli ıneclresclercle ınüderrislik yaptıktım

sonra Selanik kaclısı iken 1044 (1G35) yılında vefat etmiştir. Şair olan Yaverlzade Kfı­lıili nıahlıısını kuJJımnıı~tır. Bkz. Şeylıl Mclımecl Efendi, \lekayiii'l-.fi.ulah1, Abdülkadir Ozcıın (ıışr.), istanbul, EHl'l, c. 1, s. 20-21.

1 ı ri M ün ir Aktepe, "Es ad Efendi, 1-locazılcle", DİA, c. Xl, s. 340-:141.

Page 43: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 53 (1, 2)

Osmmılı Dönemi FctFa Literatiirü 291

ınuanın, Şeyhülislam Esad Efendi'ye ait olduğu,ı 17 onun birinci ve ikin­

ci şeyhülislamlık dönemlerinde verdiği fetvaları içerdiği ve Esad Efen­

di'nin Sultan Murad'ın hacası Sadeeldin Efendi'nin oğlu olduğu belirtil­

ınektedir (vr. la). Müftülük nüshasına göre daha kısa olan bu nüsha,

harnciele ve salveteden sonra, dokuz fetvaya yer verilen Kitabü't-Tahare

ile başlamaktadır. Diğer nüshadan farklı olarak bu nüshada, Kitabü's­

Sayd ve'z-zebaih (l39a, 2 fetva) ve Kitabü'I-Vela (vr. 40a-4lb, 16 fetva)

bölümleri de bulunmakta, sayfa kenarlarında Arapça nakiller yer al­

makta ve fetvaların arası iki çizgi ile ayırt edilmektedir.

8. Fettwa-yz Yahya E{endi: ı ı B Zekeriyyazade Yahya Efendi (ö. 1053/l643).m

Osmanlı tarihi boyunca, fetvaianna en çok referansta bulunulan birkaç

Osmanlı şeyhülislamından biri olan ve fetva imzalarında, mutlak olarak

"Yahya" ibaresi yazıldıgında kendisi kastedilen (bazan Minkar1zade'den

ayırt etmek için "Yahya el-Evvel" şeklinde de kaydedilmektedir) Zeke­

riyyazade Yahya Efendi'nin fetvaları, onun vefatından sonra muhtelif

şahıslar tarafından farklı şekillerde derlenmiştir. Tespit edebildiğimiz

bu derlemeler şunlardır:

a. Esfr! Mehmed Efendi b. Abdülhalim el-Bursevı (ö. 109211681). 120 (Sü­

leymaniye Ktp., Serez, nr. 1116, lb-289b vr.; Amcazade Hüseyin Paşa,

ı ı 7 Kütüphane fi~indc, Şcylıülislam İbn Eb Cı İshak Melııııed Esad lı. İsmail lı. İlırahim

(1 0%- 1166/lGB!>-1 7!1:l; lıiyografisi için bkz. Mulıaınınet Nur Doğan, "Esad Efendi,

Elıüishakzade", Dİlı, c. Xl, s. 338-340) adına kayıtlıdır. Ancak kitabın üzerinde böyle

bir kayıt hulunınaınakt;ı ve vr. la'da yukarıda verilen bilgiler yanında Müstakinızfı­

de"den Hocazade Esad Efendi'nin hiyografisi aktarılmaktadır.

ll B Eser hakkıncia bilgi için bkz. Mustafa Yayla, "Fetliuô-yr Ynhyd E(endi"', Dl.!ı, c. XII, s.

44'1-450. Bu esere ait Nııruosmaniye Kütüphanesi'nde bulunan ımıkaddiınesiz lıir

nüsha (nr. 20Sii, ı lı-400b). kitabın herhangi lı ir yerinde açık lı ir ifade olmanıasma

karşılık, kütüphane kata/oğunda Minkarlzade Yahya Efendi'ye (ö. ı 088/l 677) ait ola­

rak güsterilmişsc ele bu nüsha ile Esir! Mehmed Efeneli'nin tertibiediği mukaddime­

si bulunan Süleymaniye Kütüphanesi S erez nüslıası (nr. ı ı Hi) üzerinde şahsen yap­

tığımız inceleme sonucunda, her iki nüshaııın da aynı fetvaları içerdiği, ancak niis­

lıalar arasında fetvaların sıralamasında fark buluncluğıı ve ilk nüshanın eliğerine gö­

re daha çok sayıda fetva içerdiği anlaşılmıştır. Fetfwii-yr Yalryô E(endi'nin kataloglar­

da zikredilen bazıııüshalan: Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2G89, 26~Hl, 9042; Vdi­

yüddin Efendi, ıır. ı52~l; istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Türkçe, ıır.

ı412, :>G~J:ı; Süleymaniye Ktp., A-Tekclioğlu, nr. 82ı; nr. %; Carullalı, ıır. 9(i3; H. 1-J(is­

ııü l';ışa, ıır. :ııı; Ila cı Beşir Ağa, nr. 332; Hafid Efendi, nr. 109; İzmir, ıır. 24l:l, 249; Ka­

sidecizade, ıır. 27(i; Lala İsmail, ıır. 109; NuriArlasez, ıır. 104; Serez, nr. 1134; ŞelıidAii

Paşa, nr. ı 05(i, 2B:ıı; Yeni Cami, nr. 667-6Ci9; Yazma Bağışlar, nr. 34 ı 7, :3597; Kayseri

Haşid Efendi Ktp., nr. :ın. Bunların hepsi veya önemli bir kısmı aşağıda bilgi verile­

cek olan Esiri Mclııned Heneli'nin dcrlcmesi olabilir.

ı ı 'l OM, c. Il, s. 4~lfl.

120 Mehmet ipşirli, ··Esiri Mclıınccl Efendi", DİA, c. Xl, s. :ı~ıo :191.

Page 44: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 54 (1, 1)

292 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Oze11

nr. 254; Ayasofya, m. 1569, 1083 Cemaziyelahir başları [1672 Eylül son­

ları]; Esad Efendi, nr. 1087, 1b-337b, ist. Muharrem 1091 [Şubat 1680];

Kayseri Raşid Efendi Ktp., nr. 26868).

Fetdua-yı Yahya Efendi'nin en yaygın derlernesi onun fetva eminliğini

yapan ve kendisi de daha sonra şeyhülislam olan Esiri Mehmed Efen­

di'ye aittir. Bu sebeple eser kimi nüshalarında Fetdua-yı Abdül/ıalfrn

Efendi veya Fetdua-yı Halfmiyye olarak da kaydedilmektedir. Esiri'nin

kitaba yazdığı kısa Türkçe mukaddimede belirttiğine göre; kendisi,

merhum Şeyhülislam Zekeriyyazade Yahya Efendi'nin hizmetinde iken

onun birinci, ikinci ve üçüncü şeyhülislaınlık görevleri sırasında defter­

lere kaydolunan ınüteferrik fetva suretlerini, imkan ölçüsünce derleyip

mütalaa ederek tenkide tabi tutup seçme yaptıktan sonra, eserde ara­

nan konularla ilgili fetva]aı·a erişebilme kolay olsun diye her kitaba ve

her baha münasib olan suretleri yerlerine yazmıştır. Kitapta sorular ve

cevapları fıkıh kitapları sistematiğine uygun olarak klasik fetva tekniği­

ne göre sıralanmıştır. Bazı nüshalarda fetvaların soru kısmı başlannda

"m es' ele" ibaresi bulunmakta, bazılannda ise bulunmamaktadır. Fetva­

lar arasında bazı Arapça olanlar da mevcut olmakla birlikte eserde fet­

vaların mesnetlerini teşkil eden Arapça nakil! ere yer verilmemiştir. Esi­

ri Mehmed Efendi tarafından yapılan derlemenin Miilalı/ıasu'l-fetdua

(Mülalıhas fetdud) adlı daha özet bir versiyonu da bulunmaktadır (Sü­

leymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 1227, 1b-81a).

Burada yeri gelmişken sürüp giden bir yaniışı düzeltınek isterim. Bağ­

ctatlı İsmail Paşa ve Dursalı Mehmed Tahir, Şeyhülislam Bursalı Esir]

Mehıned Efendi'ye Hulasateyn jz'l-fetdud adıyla bir eser nispet etmek­

teı:ı.ı ve TDV İsliimAnsiklopedisi'nde de "fetvalarını ihtiva eden Huldsa­

teyn jz'l-fetdud adlı bir fetva mecmuası bilinmektedir" denilerek eserin

bir nüshasına ait kütüphane kaydı verilmektedir (Süleymaniye Ktp.,

Esad Efendi, nr. 941, 1 b-92a vr.)_ın Şahsen inceleme fırsatı bulduğu­

muz esere ait bu nüshanın, zikri geçen şeyhülislamla bir ilgisi bulun­

madığı anlaşılmıştır. Zira eserin müellifinin tam ismi, mukaddimesin­

de Seyyid Muhammed el-ispirıı23 b. Seyyid M onla Yusuf b. Seyyid Mo n-

121 1-Jediyyetii'/-rlri(in, c. rı. S. 29B; OM, c. J, s. nı ve c. ll, S. (i2.

122 ipşirli, "I's1ri Mehmet! Efendi", c. Xl, s. 391.

12:l Asıl metinde "cl-Eslr1" olarakyazılmış ise de sayfa kcııarıııd<ı "cl-isplrl" şeklinele dü­

zeltilmiştir. Murfıdl ve il<ığd<ıtlı İsmail Paşa cia ncsep silsilesini metinde geçtiği şekil­

ele ve nisbcsiııi ele cl-isplrl olarak verirler. ispfrl e/-Hu!dsateyn'iıı bir ııüslıasını Şcy­lıülislaın Melımed Şerif fofeııdi'ye hediye etmiş ve o da kendisini I-l alep ınüftüli"ığüne atamıştır. İsplri ll33'te (1 720-1721) Antep'te doğmuş ve Şewal 1 l94'te (Ekim 1 7BO)

Halep'tc vefat etmiştir. Bkz. Mııradl, Silkii'd-diirer, c. IV, s. 120- 122; l!ediyyelii'l-rlrif/11,

c. ll, s. :!42.

Page 45: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 54 (1, 2)

Osmatı!ı Döneıni Fetva Lite ra türü 293

la Yakub b. Hacı Ali es-Sufı b. Muhsin Fakih b. Şeyh İskender şeklinde

verilmekte ve Hacı Aydoğmuş el-Gazzall evladından olduğu belirtil­

mektedir. Bu eser; -müellif İspiri'nin mukaddimede açık biçimde be­

lirttiği üzere- Kadı Muhibüddin Muhammed b. Ebu Bekir el- Hamevi el­

Alvani'nin (ö. 1016/1608)ı24 Umdetü'l-hükkanı ve merciu'[-kudat ve'l­

lıükkam (_fi'l-alıkam) adlı üç bin beyitlik manzum eseri ile -bu manzum

esere Abdülgani en-Nablusi (ö. 1143/1731) tarafından yazılan Tenbl­

hü'l-ejham adlı şerhten hareketle, şarihin muteber fıkıh ve fetva kitap­

larından aktardığı nakil ve görüşler en derli toplu ve en kısa biçimde ya­

zıldıktan sonra-, Hayreddin er-Remli'nin el-Fetava'l-Hayriyye adlı eseri

de, aynı tarzda telhis edilmiş ve böylece meydana getirilen eser iki hu­

lasa anlamına gelen ei-Hulasateyn diye isimlendirilmiştiL Fıkıh kitap­

lan sistematiğine göre tertiblenen kitapta meseleledn sonlannda kay­

nak isimleri verilmektedir.

b. Fındık Mustafa b. Şeyh Mehmed (ö. 110511694):125 Yahya Efendi'nin

fetvalannda hareketle birden fazla mecmua meydana getirmiştir. Bu

ınecmuaların biri fıkhın bütün konularını kapsayacak şekilde genel ma­

hiyette iken diğerleri belli konulara tahsis edilmiştir.

i. Nüru'l-fetdva (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin, nr. 1581, 1b-366a, ist.

15 Rebiülahir 1091 (15.5.1680); Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1062;

Fatih, nr. 2394; Nuruosmaniye Ktp., nr. 2040). Mukaddimede Filibe ka­

dılığından mazul olduğunu belirten müellif Mustafa Efendi, "Bursalı

(Esiri) Mehmed Efendi'nin cem', te'lif ve tenmik buyurduğu Şeyhülis­

lam Yahya Efendi'nin fetva suretlerini ve nakillerini bablar ve fasıllar ile

tahrir eylediğimden gayri münasebet-i makam ile muhadderfıt ( ... ) iba­

rat-1 kütüb olan niçe mesail-i mühimmeyi dahi bablar ve fasılları ile

zam ve ilhak ve idrac ve il sak ve Nüru'l-fetava deyü tesmiye eylemişim­

dir( ... )" diyor. Maamafih Ebussuud Efendi, Mehmed Bahai Efendi, Su-

124 Biyografisi ve manzumesi hakkında bilgi için bkz. Muracli, Arflı'l-bişam, s. 57-li3.

125 istanbul'da dünyaya gelen Fındık Mustafa Efendi tahsilini tamamladıktan sonra çe­~itli medreselerele müderrislik ve bir çok şehirele kadılık görevinde bulunup Muhar­rem 1104'te Filibc kadısı oldu. Cemaziyelevvel 1105'te (Ocak 1694) emekliye ayrıldı. Ayııı yıl içinde, İstatı bul 'da vefat etti. Bkz. Şey hi, Ve kayiii 'l-fildalü, c. II-Ili, s. 82-83 ve 105 (indeks); rındıklılı isınet Efendi, Tekmiletü'ş-Şakaik fi hakkı ehli'l-/ıakaik, Ab­dülkadir Üzcan (ıışr.), istanbul: Çağrı Yayınları, 1989, s. 211; Bağclatlı isınail Paşa, I-Je­

diyyetii'/-ôri{Tll, c. ll, s. 442; a.mlf., lzô/m'l-meknlın, c. Il, s. GBG. Bursalı Mehmed Ta­hir ele, vefat tarihini ll :10 olarak vermekteelir ki (OM, c. Il, s. li:' ı bu muhtemelen ya­zun hatası dır. Not: Fındık Mustafa (b. Hacı Mehmecl) diye bilinen Konya doğumlu ve

Eyüp kadısı iken 5 Ramazan1099 (4.7.1688) tarihinde vefat edenbir başka alim da­ha bulunmaktadır (bb. Vekayiii.'l-.fiıdalô, c. H-III, s. 8-9). Yukarıda eserlerinden siiz edilen Filibe kaclısı Fındık Mustafa, bu şahıstan Sakkak lakabıyla ayrılmaktadır. Ve­kfiyiii'l-fiıdalô'nııı indeksinde her iki şahsa ait bilgiler birbirine karışmıştır.

Page 46: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 55 (1, 1)

294 TALİD, 3(5}, 2005, Ş. Üzen

nullah Efendi ve Hanefl Efendi gibi şeyhülislamiara ait bazı fetvalar da

kaydedilmiştir.

ii. Ciimiu'd-deavf ue'l-beyyinat (Amcazade Hüseyin Paşa, nr. 242, i st. Ce­

maziyelevvel 1105 [Ocak, 1694] Pazartesi, Ob-242 vr.). Fındık Mustafa

Efendi'nin, kitabın Türkçe olan mukaddimesinde verdiği bilgiye göre;

sabık Şeyhi.ilislam Bursev1 (Esiri) Mehmed Efendi'nin derleyip te'l1f et­

tiği merhüın Şeyhülisl{ım Yahya Efendi'nin fetva suretlerini ve nakilleri­

ni bablar vefasıllar ile bir araya getirdiği Nüru'l-fetaua adlı mecmüanın

makbul meselelerini deriemiş ve ortaya çıkan eserine de, Ciimi'u'd­

de'avf ue'l-beyyinat adını vermiştir.ı 26 Kitaptaki fetvalar; çoğunlukla,

Yahya Efendi'ye ait olmakla birlikte Ebussuüd, Sunuilah Efendi gibi ba­

zı şeyhülislamiara ait fetvalar ve bu fetvalarınArapça nakilleri de bulun­

maktadır. Eser, adından da anlaşılacağı üzere, yalnızca dava ve davayı

ispat vasıtaları hakkında verilmiş fetvaları içermekte olup bu mecınlı­

ada fıkhın diğer konuları yer almamaktadır.

iii. Seyfü'l-hükkam: (Köprülü Ktp., Hacı Ahmed [2. kısım], nr. 110, 1b-

97b; TSMK Emanet Hazinesi, nr. 817, ist. 108911678). Kaı·atay; Mustafa

Efendi' nin, muhtelif fetva kitaplarından topladığı fetvaları bu isim al­

tında tedvin ve tertib etmiş olduğunu belirtir. 127 Oysa Fındık Mustafa

Efendi, Türkçe olarak kaleme aldığı mukaddimede, sabık Şeyhülislam

Bursevi Mehmed Efeneli'nin cem' ve te'lif ettiği -nıerhüm Yahya Efen­

di'nin fetva suretlerinin nakillerini bablar vefasıllar ile yazıp cler!ediği­

Nüru'l-fetiiua adındaki nıecmuanın makbul meseleleri arasında yer

alan arazi-yi sultani alıkanıının tetimmesi olan bu risaleyi ayrı bir eser

haline getirerek Seyfi.i'l-!ıükkiim adını verdiğini belirtir. Okuyucular­

dan eserdeki hata ve kusurlan serinlik ile tashih ve ıslah etmelerini ve

eseri çoğultmak isteyen öğrencilerin kendisinin bir meseleyi yazdığı

şekilde kitab, bab ve faslı ile nakledip "nukıle min kitabi'l-fülan" (füla­

nın kitabından nakl olundu) demekle yetinmemelerini rica etmektedir.

Fetvaların çoğunluğu Yahya Efendi'ye ait olmakla birlikte Ebussuücl,

Sunuilah Efeneli ve Sa'di Çelebi gibi bazı şeyhülislamiara ait fetvalar

bulunmaktadır. Fetvaların Arapça nakilleri de kaynaklan zeyillerinde

zikredilerek kaydedilmektedir. Bazan Arapça nakiller oldukça uzun tu­

tulmuştur.

l2(i Esiri Meluned Efeneli'nin Nüru'l-fetaua adlı eserinden istifade ilc hazırlanan bu mcc­ımıayı bazı kaynaklar doğrudan Esiri Melııned Efelıdi'ye ııispet etmektedir. Bkz. Bağdatlı isınail Pa~<ı, fzri!w'/-meknün, c. 1, s. '!53; a.nılf., Hediyyetü'l-r'iri(in, c. Il, s. 298; Bursalı Melııned Ta/ı ir, OM, c. I, s. 231.

127 Felııni Edlıcın Kara tay, 'liJpkapı Sarayı M fizesi KiiliitJiırw.esi Tiirk:çe Yazmalar Kaw/o­f!:ll, tstanlıull961, c. 1, s. 102.

Page 47: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 55 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 295

iv. Fethu'l-barf (İstanbul Ün. Merkez K tp., Nadir Eserler-Türkçe, nr.

1321/2, 2b-107b). Fındık Mustafa Efendi, bir başka derleme fetva çalış­

ması olan bu eserinin mukaddimesinde; kadılık yaptığı sırada karşılaş­

tığı davaları ve hüccetlerinin suretlerini yazmış ve aradan uzun bir süre

geçtikten sonra da, bunları Ravzatü'l-kudat128 adlı iki ciltlik güzel bir

eserde temize çekip her hüküm suretinin meselelerini muteber kaynak­

lardan hamişine yazmış olduğunu ve ardından da, dostlarının bu eseri

kopyalamak istediklerinde-tembellik ve bıkkınlık gelip- kenarında olan

meseleleri atlamaları ihtimaline karşın, hamişde yazdığı meseleleri, bö­

lümlere ayrılmış müstakil bir kitap haline getirerek Fethu'l-barf ismini

verdiğini belirtir. Beş fasıl ve bazı alt başlıklardan oluşan bu eserde,

ağırlıklı olarak muhakeme usulüne dair konular yer almaktadır. Ebus­

suud, Sunullah, Yahya, Ali Efendi, Mehmed Bahal, Bolulu Mustafa Efen­

di gibi şeyhülislamiarın Türkçe fetvaları ve bunların Arapça nakilleri de

bulunmaktadır.

c. Abdülcelil b. Mustafa el-Aksarayi (ö. Receb 1076 1 Ocak 1666): 129 Sü­

leymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 3417, ist. Muharrem 1097 (Kasım

1685), 1b-126a.

Aksara yi; nüshasının üzerinde Fetava-yı Şerif-i Yahya Efendi kaydı bu­

!tınan bu esereyazdığı Arapça kısa mukaddimede, deriemiş olduğu bu

Fetava'nın, hacası şeyhulislam Zekeriyyazade Yahya Efendi'nin fetva­

larını içerdiğini belirtir. Nitekim Katib Çelebi de, Zekeriyyazade Yahya

Efendi'nin fetvalarını Abdülcelil b. Mustafa el-Aksarayl'nin derlediği­

ni kaydeder.130 Mecmua, genel olarak, Yahya Efendi'nin fetvalarını

içermektedir; fakat münasip yerlerde, İbn Kemal, Ebussuud, Kadızade

Ahmed, Mehmed Bahal, Abdülaziz, Muid Ahmed, Ebü'l-Meyamin

Mustafa Efendi, Hoca Sadeddin, Hocazade Mehmed, Hocazade Meh­

med Es ad, Ebu Said gibi daha pek çok şeyhülislam yanında Akkirman

müftüsü Alıdülbaki Efendi gibi bazı taşra müftülerinin fetvaianna da

yer verilmiştir. Fetva sonlarında düz yazı ile imzalar yer almaktadır.

ı2s Rauzalii'l-kuziit.fi'l-ma/Jr7ilir ve:,-sicilldtadlı bu eserin yazma nüshalan için bkz. Sü­leymaniye Ktp., Amcazade Hüseyn, nr. ı 92, Esad Efendi, nr. 805, 806; Hacı Mahmud

Ef.. nr. ı O ı Ci; Atıf Efendi K tp., Atıf Efendi, nr. ı ı 68. Ayrıca bkz. izdlull- mekllltll, c. l, s.

596; Hediyyetii'l-drifin, c. II, s. 442; Dobraca, Katalog, c. ll, s. 96Ci.

129 Şcyhülislaın Yahya Efeneli'ye ınülazeınet ettikten sonra, aralarından Salın-ı Seınan

da olmak üzere bir çok medresede müdenislik yaptıktan sonra Muharrem 1075'te (Temımız-Ağustos 1664) atandığı Medine kadılığı görevi sırasında vefat etmiştir. Bkz.

Şeyh!, Vekayiü'l-fudalô, c. I, s. 326-327.

130 Ke,,(ii'z-zwıün, c. ll, ın. ı224.

Page 48: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 56 (1, 1)

296 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen

Aksaray!; bu Fetava'nın yer aldığı mecmuanın devamında, Ebussu­

ud'un Ma'ruzafı (vr. 127a-13lb), Dede (Cöngi) Efendi'nin (ö.

97511567) Siyaset-i Şer'iyyerisalesi131 (vr. 132a-136a, ist. lO Muharrem

ı 094) ve bazı şeyhülislamıann fetvalarına yer verdikten sonra şu açık­

lamada bulunmaktadır (vr. 149b): "Bu kitabda merhum ve mağfur leh

Şeyhülislam Yahya Efendi hazretlerinin ifta buyurdukları fetvalardan

tahminen üç bin (3000) fetva ki lazime ve mühimmedir cem' olunub

ve mukabele olundukdan sonra tahr!r olunmuşdur. Ve merhum ve

mağfur leh Ebussuud Efendi hazretlerinin fetva-yı ma'ruzası tertıb üz­

re kendi hatt-ı şeriflerinden mukabele olunub tahrir olunmuşdur ve

yine merhum ve mağfilr leh Ebussuud Efendi hazretlerinin kendü im­

zalanyla olan fetava-yı müteferrikadan ikiyüz kırk iki (242) fetva tahrir

olunub ve mukabele olunmuşdur. Veecille-i meşayihdan merhum Ke­

mal paşazade Efendi ve Kadızade ve Malulzade ve Çivizade ve Şeyh

Abdülkadir Efendi ve Bostanzade Efendi ve Sunuilah Efendi hazeratı­

nın kendü imzaları ile olan fetavadan seksen iki (82) fetva ba'de'l-mu­

kabele tahrir olunmuşdur. Ve merhum Dede Efendi'nin bir risale-i la­

zimesi tahrir olunmuşdur. Rahimehümüllahü'l-kerzmü'Z-gafur ve ce­

zahum fi'l-cenneti bi'Z-huri ve'l-kusu1: Harreruhü Abdülcelil b. Musta­

fa el-Aksaray!."

9. Fetava: BaM! Mehmed b. Abdülaziz b. Hoca Sadeddin (ö. 106411654).132

Amasya Bayezid İl Halk Ktp., nr. 1631, 49b-ll9b vr.;l33 TSMK, Revan

Köşkü, nr. 1938, vr. 151a-166b; İstanbul Belediye Ktp., Belediye, nr.

40_Kü, 76 vr. (Bu nüsha Sultan Süleyman b. SelimZamanında Kanun­

name ve Fetvalar adıyla Bahar Efendi'ye nispet edilmektedir).

İki kez şüyhülislamlık görevinde bulunan Bahai Efendi'nin (18.7.1649-

2.5.1651, 16.8.1652-2.1.1654) fetvalarına muhtelif mecmuaların baş ve

sonlardaki sayfalarında, sayfa kenarlarında veya bazı derlemeler içinde

rast gelmiş olmakla birlikte müstakil bir nüshasını inceleme imkanı bu­

lamadık. Kataloglardan, bazı nüshalannın bulunduğu anlaşılmaktadır.

Bağdatlı İsmail Paşa, BaM! Efendi'nin Fetava'sı bulunduğu kaydedi-

131 Dede Cöngi Efendi'ninlıu eseri, Arapça aslı es-Siyt'isetü',qer'iyye adıyla neşredilıniş­

tir (Fuad Alıdülımın'im (nşr.J, İskenderiye: Müessesetü Şelıi\bi'I-Cfımia, 141l/199l). Ayrıca Mcşrebzade Melımed Arif Efendi tarafından yapılan tercümesi ise Alırnet Ak­gündüz tarafından Osman iz Kanunnameleri (c. IV, s. -122-212) içinde yayımlanmıştır.

Ll2 Mehmet İpşirli ve Mustafa Uzun, "Balıili Melııned Efendi", DİA, c. IV, s. 463-464.

133 Türkiye Yazmaları Toplu Kntaloğu: Amasya Bayezid İl Halk Kütüphanesi, (Faruk Alp ve ötekiler (haz.)), Ankara: Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü, 1992, c. III, s. 114.

Page 49: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 56 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Literatürit 297

yor134 ve Bursalı Mehıned Tahir de "Fetavaya ınüteallik eseri de ınüte­

arafdır" diyor. ı 35

10. Fetava-yı Karaçelebizade: Karaçelebizade Abdülaziz Efendi (ö.

1068/1658),136 Süleymaniye Ktp., ŞehidAli Paşa, nr. 1048/l, vr. 1b-168b.

Türkçe olan fetvalar, klasik fıkıh kitapları sistematiğine göre sıralanmıştır.

ı ı. Fetiiuii: Şeyhülislam Balizade Mustafa Efendi (ö. 107311662, 21.11.1656-

23.5.1657),137 Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 944/3, 96b-108b vr.

Risalenin baş kısmında (vr. 96b) "Şeyhülislam Balizade Efendi'nin elinden

virdiği fetv3.lardır" kaydı bulunmaktadır. Toplam 137 fetva içeren mecmu­

ada; fetvalar, fıkıh bablanna göre müretteb değildir. Fetvaların sonlarında,

"Ketebehfı el-haklr Mustafa Bali -ufiye anhüma-" imzası bulunmaktadır.

12. Fet{wii-yz Minkarızade (Fetava-yz Atiiullah Rfendi, Fetiiuii-yz Ataiyye,

Atiiullah Fetaviisz).l3H Şeyhülislam Minkarlzade Yahya Efendi (ö.

1088/ 1677).

Bu eser; Minkarlzade'nin öğrencilerinden ve onun döneminde fetva

emlnliği yapan Ataullah Mehmed Efendi'nin (ö. 112711715), 139 fetvala-

J:!4 Hediyyetii 'l-drifin, c. ll, s. 286.

J:!5 OM, c. Il, s. 101. Budin cyaletindeki arazi-i lıaraciyye ve üşriyye hakkında verdiği fet­va için bkz. TSMK, Reva n Köşkü, nr. 678 (Karatay, Tii.rkçe Yazmalar Kata/oğu, c. J, s. ~17). Ayrıca bkz. Dobraca, Katalog, c. II, s. 942.

ı :lG Nevzat Kaya, "Karaçelebizacle Ab dülaziz Efendi", D fA, c. XXIV, s. 313 1-3fl3. Not: "Fetva­lannın Fetdua adıyla toplandığı da bilinmektedir" diyen Nevzat Kaya; burada, eserin yazmasından söz etmemekle birlikte, Karaçelebi-zade Alıdülaziz Efendi'nin Ravza­ıü.'l-elm'ir Zeyli'nin (Ankara: Türk Tarih Kurumu, 2003) tahkik çalışınasında yukarıda zikredilen yazınaya atıfta bulunmaktadır (giriş kısmı, s. xxxiii).

137 ~eyhi, Vekayiii'l-.fiıda/d, c. I, s. 297-298; flmiye Salndrnesi, s. 472; OM, c. I, s. 258. Bm­salı Mehmed Tahir, vefatını 1069 olarak vermektedir.

ı:ıs Eser hakkında bilgi için bkz. Mustafa Yayla, "Fetdud-y1. Minkdrizt'irle", DİA, c. XII, s. 444-445; Düzenli, "Meşllıat Fetvaları", s. 44-48; Dobraca, Katalog, c. II, s. ?flS-789. DİA'daki (c. IV, s. 47) bir başka maddede, bu ınceımıanın Fatih nr. 2386 veEsad Efen­di ıır. 1095 nüshalan yanlışlıkla Şeritzade Topa! Ataullah Mehmed Efendi'ye (l7li0-1811) nispet edilmiştir. Muhtemelen bu karışıklığı önlemek için, Bağciatlı İsmail Paşa Türkçe olanı el-Fetduô ve eliğerini FI.khı/1-Aıdf olarak isiınleııdirmiştir. Bkz. Hediyye­tii.'/-drif!H, C. II, S. :Jl3.

noı Ataullah Efendi, dah;ı sonraki tarihlerde şeylıülislam olmuş, fakat bu görevde 14.3.1713-20.5.171 :ı tari !ıleri arasında iki ay, yedi gün gibi kısa bir müddet kalabilmiş­tir. islam hukukunda derin bilgi sahibi olması sebebiyle, üç defa fetva eminliği göre­vine atanmıştır. Süleymaniye Ktp., H. Hüsnü Paşa (nr. 427) nüshasında 1125 (1713) yı­lıııda vefat edip Edirne'ye defnedilen Osmanlı şeyhülislamı ınerhfıın Mehıned Ata u!­lah Efendi'nin Fetdua'sı olduğu belirtilmekte ve Mevlii Mehmed Nuri'nin 1310 tarihli temüllük kaydı bulunmaktadır. Ancak 1125 tarihi, Ataııllah Efendi'nin Edirne'ye gidip fmıcla şeyhülislaın tayin edildiği yıldır. İki ay yedi gün sonra aziedildi ve ll27'te (1715), sürgün yeri olan Bolu'da vefat etti. Bkz. Mehmet ipşirli, "Ataııllah Mehmed Efendi", DİA, c. IV, s. 4G-47. Pelılül Düzenli, Ataullah Efendi'nin tcvazu için kullandığı "el-lıaklr" sıfatını "el-Hızır" şeklinde okumuş ve onun isimlerinden biri gibi göster­miştir. Bkz. Me,,·fhat Fewôları, s. 44.

Page 50: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 57 (1, 1)

298 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özeıı

rın nakillerini kaynak isimleriyle kaydettiği çalışmasıyla yaygınlık ka­

zanmış olduğu için Fetava-yı Ataullah diye bilinmektedir.ı40 At<'iullah

Mehmed Efendi; mukaddimede belirttiğine göre, Minkarizade'nin

(21.11.1662-21.2.1674) fetva hizmetinde bulunmuş, müsevvidlik yap­

mış ve meselelerin araştırılınası işinde çalışmıştır. Minkarizade'nin -bu

dönemde hazırlanan- fetva mecmuası, daha sonra ıslanıp kullanılamaz

hale gelmiş ve adeta fetvaları unutulmaya yi.iz tutmuş idi. Bu fetvaları

nasıl derleyeceğini düşündüğü bir dönemde; tanıdıklarından birinin,

merhum un imzasını taşıyan çok sayıda fetva ve meseleyi elde ederek­

diğer fetva kitapları gibi- bölümlere göre tertibiemiş olduğunu kayde­

den Ataullah Efendi, müstensihin bazı cevaplarda hata yapma ihtimali

hatırına geldiği için, merhumun tarunu Çelebi Efendi ile temas kurup

desteğini de almak suretiyle bu mecmuayı meydana getirmiştir. Ataul­

lah Efendi'nin nakli olan bu çalışması yaygın olarak bilinir, fakat Min­

karlzade'nin fetvalarını nakilsiz içeren veya nakillerin sayfa kenarların­

da verildiği nüshalar da bulunmaktadır.ı4 ı

13. Fetava-yı Ali Efendi: Çatalcalı Ali Efendi (l 10311692), ı42 İstanbul: Mat­

baa-i Amire, 124511830, 1312/1894, 1324-1325 (Fetava-yı Feyziyye ile

birlikte).

Cengiz Kallek'in sayımına göre 4412 fetva içeren eser fetvahanenin en

muteber kabul ettiği Osmanlı şeyhülislamlarına ait dört fetva kitabın­

dan biridir ve ondan fazla baskısı yapılmıştır. Bazı yazma nüshalarının

140 Kütüplıaııelerdc, oldukç<ı çok sayıda nüslıası bulunan bu eserin inceleme fırsatı bul­duğuımız nüslıalarının bazısında mukaddime bulunmakta, bazılannda ise bulun­mamaktadır. Mukaddinıesi bulunanlar: İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 144, isı. 21 Zil­lıicce 1117 (5.4.1706); Siileymaniye Ktp., Laleli, nr. 1264, ist. Zilkacle 1121 (Ocak, 171 0) Ilm nüslıanın ferağ kaydıııda müstensih Tekyeııişinzade Abdullah bin Hüseyin el-Kastamoıü, bu eserin üç ayrı nüshasını yazınaya muvaffak olduğunu belirtir]; İz­mir, nr. 266, ist. Itebiülülıir ll22 (Haziran, 1710) ortaları; Yazma Bağışlar, m. 3251,25 Cemaziyetahir ll2Ci (8.7. ı 714); Kasidecizade, ıır. 275, 22 Zilkade 1128 (7.11. ı 716); Fa­tih, m. 2386; Es ad Efendi, nr. ı095. Mukaddiınesi bulunmayanlar: H. Hüsnü Paşa, nr. 427, ist. 1271 Muharrem 1 ı 21 (8.4.1709); Hat! d Efendi, nr. ıo2, ist. Safer ortaları 1132 (Aralık ı 7EJ sonları); Pcrtevniyal, nr. 342, 8 Zilkacle 1208 Cuma (7.6.1794); Caru!lah Efendi, nr. 954, ı b-362lı. Not: Katalogdave mecmuanın kapak sayfasında Feıliva-yı İsli/etolarakkaydedilen eser de (Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2685) Fetdva-yıAta­iyye'nin mukaddimesi lı ulunmayan bir başka nüshasıdır.

141 Kataloglara göre bu eserin bazı nüshaları: Beyazıt Devlet Ktp. Beyazıd, nr. 4789,2765, 2789, 9043; Veliyüddin Efendi, nr. 3413, 9039; Milli Kütüphane, YZA 3242; Süleyma­niye Ktp., Aşir Efendi, nr. 137; Esad Efendi, nr. 1088; Süleymaniye Ktp., Hamidiye, nr. :l55, 61 O [bu nüslıanın ilk sayfasının fotoğrafı DİA'da (c. XII, s. 444) yayıınlanmıştır]. Nüslıaları için ayrıca bkz. Yayla, "Fetava-yı Minkarlziille", DiA, c. XII, s. 445.

142 Mehmet lpşirli, "Çatale<ılı Ali Efendi", DlA, c. VIII, s. 234-235. Ayrıca Fetaua'smm ta­nıtımı için bkz. Cengiz Kallek, "Fetava-yı Ali Efendi", D lA, c. XII, s. 438.

Page 51: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 57 (1, 2)

r \ ı

OsJnaıılı Dönemi Fetva Literatürü 299

istinsah tarihinden, Perava'nın Ali Efendi henüz hayatta iken derlendiği

anlaşılmaktadır. Fındık Mustafa b. Şeyh Mehmed (ö. 110511694),143

Ahıskalı Ahmed Efendi (Süleymaniye Ktp., Pertev Paşa, nr. 218), Seyyid

Mehmed b. Seyyid Mustafa İbnü'l-Mukayyid (Süleymaniye Ktp., Esacl

Efendi, nr.l03l, ist. ll Muharrem ll6lll2.l.l748]) ve Salih b. Ahmed el­

Kefevi; klasik fıkıh ve fetva kitaplarında bulunan ve Ali Efendi'nin fetva­

larının ınesnedini teşkil eden hükümlerin, bulunduklan kaynak adı ve

bölümünü belirtmek ve Arapça asıllarını da vermek suretiyle Nukz1lfi

Fetava-yıAli Efendi adıyla birer eser meydana getirmişlerdir. Kitabın ba­

sımında, Kefevl'nin çalışması esas alınmış ve Ali Efendi'nin Türkçe fet­

valarından sonra onun derlediği Arapça mesnetleri zikredilmiştir (sabık

Uızkiye [Denizli] kadısı Mustafa b. Mahmud Efeneli tarafından 3 Şevval

1127 12.10.1 715] tarihinele istinsahı tamamlanan ve nıılcul bulunmayan

bir nüshası için bkz. Süleymaniye Ktp., Haı·put, nr. 283, lb-239b).

Şam müftüsü Hamicl b. Ali eel-Dımaşki el-İmadi (ö. 117111758), 144 Ali

Efeneli'nin Fetava'sını el-Metalibü'l-Seniyye li'l-Fetava'l-Aliyye adıyla

Arapça'ya tercüme etmiştir (Konya Karatay Yusufağa Ktp., nr. 393/24,

l83b-244b). Yazar; önsözde, bu eserin Türkçe aslının Osmanlı ülkesi

müftüsü Şeyhülislarrı Ali Efeneli'ye ait olup fukahanın bazı şer'] ve ka­

nun] ıneselelerle ilgili görüşlerini bir araya getirdiğini, müracaat kolay

olsun diye bu eseri fihrist halinde derlediğini bilclirmektedir (www.yaz­

malar.org). Bu eser, Mtıradl'nin de ayrı ayrı zikretrrıesinden anlaşılaca­

ğı üzere, Hamid Efendi'nin iki büyük ciltlik Fetava'sından 145 farklıdır.

Ali Efeneli'nin Fetava'sından özet halinde seçmelerin yer aldığı Fetava

Kurretü'l-ayn (İstanbul Üniversitesi Merkez K tp., Nadir Eseri er-Türkçe,

nr. 1321/l, 1b-l0b) adlı eserin baş tarafında (vr.la), "Şeyhülislaın ve

müfti'l-enam Ali Efendi'nin Abclülfettahzade tertibi üzre mürettebe

olan suver-i fetava ve ınesailini ve bazı meşayih-i İslam'ın dahi sııver-i

143 Mustafa b. ~eylı Mehıncd"in bu çalışmasınııı bir nüshası Süleymaniye Kütüphane­si'nde (Yozgat. ıır. 325. vr. llı-l55a) bulunmaktadır. Eserin mukacldimesinclc Musta­fa Efendi. fıkıh ilmiyle ilgilenirken Şeylmlislfıın Ali Efendi" nin şeyhülis!aırı iken veri­ği fetvalan içeren bir kitap eline geçince başından sonuna kadar inceleyip her fetva­nın nakledildiği kaynakları ( menkül an/ı) ımıtelıcı kitaplardan ibaresini ayııeıı ımı­Ilafaza eelerek nakledip ve fetvaların zeyline yazınaya muvaffak olduktan sonra ese­rine Nukıllii"l-.fetrlur1 adım verdiğini belirtir. İbadetlcı, niki\lı, rada, tali\k, nafaka, iti\k, eyınan, lıuclücl ve siycr ana bölümlerinden oluşan eserde toplam 19 bölüm bulun­makta ve eser Kitilbü's-Siyer'le bitmekteclir. Alış-veriş konuları mevcut değildir. Muhtemelen eser taınamlaııamamıştır.

144 Bkz. Muhammed Halil tı. Ali el-Muracli, 111/ll'l-IJişônı .flmen ueliye [uiil!iye]/eıurl /)J­

moşki'ş-Şôm, Muhamııwd Mııtl' el-J-Iafız ve Riyad Abdülhamid Muracl (nşr.), Dımaşk l3~J9/J~J79, s. 114; Keşjii";;-zunünZeyli., c. Il, nı. 49:1.

145 Muradi, 1\r(i!'/-hişôm, s. ll;'.

Page 52: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 58 (1, 1)

300 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

fetava ve mesailini m üştemil Kurretü'l-ayn ismi ile müsemmadır." kay­

dı bulunmaktadır. Bu küçük mecmuada fetvalar peşpeşe ve müftü ismi

verilmeden özet cümleler halinde (fihrist) nakledilmiştir. Mecmua şu

beş fasıldan müteşekkildie 1) Dava ve şahitliğin sıhhati, 2) şirket, mu­

darebe ve bıdaa, 3) istihlafve dava türleri, 4) vakıfların ve şartların ispa­

tı, 5) vasiyet türleri ve ispatları.

Fetva emini Çeşmizade Mehmed Halis'in hazırladığı Huliisatü'l-ecvibe

adlı eserde Fetavii-yı Ali Efendi'de bulunan fetvalar özedenerek neşre­

dilmiştir. İbrahim Ural tarafından Şeyhulislam Fetuaları: Ali Efendi (İs­

tanbul: Fey Vakfı, 1995) adıyla hangi nüsha olduğu belirtilmeden "Sü­

leymaniye Kütüphanesinde bulunan orijinal metninden aynen alın­

mıştır" denilerek sadeleştirilip yayımlanan eser ise, Fetavii-yı Ali Efen­

di'nin yalnızca birinci cildi olup 2032 fetva içermektedir. Esra Yakut ta­

rafından "Şeyhülislam Çatalcalı Ali Efendi'nin Fetavii-yı Ali Efendi Adlı

Fetva Mecmuasına Göre Osmanlı Toplumunda Aile Kurumunun Oluş­

ması ve Dağılması" adlı bir makale çalışması yapılmıştır (Ankara Üni­

versitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi

[OTAM], 1996, Ankara, sy. 7, 287-318).

14. Fetiiua-yı Feyziyye maa'n-nukül ue'ş-şeviilıidi'l-kaviyye: Seyyid Feyzul­

lah Efendi (14.2.1688-2.3.1688, 25.5.1695-27.7.1703, ö. 111511703),146

İstanbul: Darü't-Tıbaati'I-Amire, 126611850, 1324-1325 (Fetiivii-yı Ali

Efendi'nin kenarında).

Fetvahfınenin muteber saydığı fetva kitaplarından biridir. Şeyhiiiislam

Mehmed Refik Efendi'nin (ö. 1871) -bu eserle birlikte basılan ve eserde­

ki fetvalann, fıkıh kitaplanndan mesnetlerinin gösterildiği- Nııkülü'l­

Fetiiva'l-Feyziyye adlı bir kitabı vardır. 147 Mürettip Arapça olarak kaleme

aldığı mukaddimede; mecmuanın önemli meseleleri içermekle birlikte,

bu meselelerin çoğunluğunun nakilsiz olduğunu ve bazısının uygun

başlıklan altında verilmediğini söyleyerekbunakillerin muteber kitap­

lardaki ibarelerini derleyip hangi hususi kitaptan alındığını belirttiğini,

ana konularla ilgili yapılan mutemet tanımlan yazdığım ve uygun yer­

lerinde verilmeyen fetvaları -ulaşılması daha kolay olsun diye- olması

gereken yerlerine taşıdığını ifade eder. Fetvalada ilgili eleştirilerini ve

yanlış anlaşılabilecek genelifadelerin kayıtlarını belirtmiş, iktihas ettiği

nakil bir sonraki sorunun cevabını da içermekte ise buna işaret ederek

l4G Mehmet Serhan Tayşi, "l'eyzullalı Efendi, Seyyid", DİA, c. X, s. 527-528. Eser hakkın­

da bkz. Salim Üğüt, "Fehiuô-yı Feyziyye", DİA, c. XJI, s. 443.

147 Muhammed Anı çi, "Me lı med Hefik Efendi", DİA, c. XXVIII, s. 51B.

Page 53: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 58 (1, 2)

Osmalllı Dö11emi Fetva Literatürü 301

nakli tekrar etmemiş ve Arapça olarak getirdiği bu eleştiri ve açıklama­

ların sonuna "li-mürettibih" (mürettibe aittir) ibaresini koymuştur. Fe­

tava-yı Feyziyye'de bulunan fetvalar ayrıca fetva emini Çeşmizade Meh­

med Halis'in hazırladığı Huliisatü'l-ecvibe adlı eserde özet halinde neş­

redilmiştir.

15. Fetavii-yı Abdürrahfm: Menteşzade Abdiinahim Efendi (26.6.1715-

4.12.1716, ö. ll28/1716),ı48 c. I-II, İstanbul: Darü't-Tıbaati'l-Ma'mure­

ti 's-Sultaniyye, 124311B27.

Matbu mecmua on bir bin elli (11050) civarında fetva içermektedir. Bu

mecmua fetvaların mesnetlerinin gösterildiği nakilleri içermemekte,

sadece ilk cildin 95. sayfasına kadar olan kısımda sayfa kenarlannda ba­

zı nakillere yer verilmektedir.

Fetva emini Mehmed b. Ahmed b. Mustafa el-Gedusi (ö. 125311837) Fe­

tava-yı Abdürrahfm'deki fetvaların nakillerini derlediği Feyzü'l-kerfm .fi nuküli FetiiviiAbdirrahfnı adıyla bir eser meydana getirmiştir (İstanbul

Müftülüğü Ktp., nr. 142-143, c. I-Il, 455+469 vr., ist., 3 Safer

1238/20.10.1822, mukabelesi 21 Receb 1238'de [3.4.1823] tamamlan­

mıştır. Diğer yazmaları: Süleymaniye Ktp., H. Hüsnü Paşa, nr. 498; Yaz­

ma Bağışlar, nr. 2006). Müellif hattıyla olan iki ciltlik istanbul Müftülü­

ğü Kütüphanesi nüshası; fetvahanenin müsevvid odasında müsevvidler

tarafından kullanılmak üzere, fetva eminliği yaptığı sırada Gedusi [Ge­

dizlil tarafından vakfedilmiştir. Bu nüshada, Nakibüleşraf es-Seyyid

Mehıned Ataullah el-Hüseyni, sabık Anadolu kazaskeri Hacı Mehmed

Hamid b. Hacı Mustafa Aşir, Mehmed Salihefendizade Ahmed Esad, sa­

bık Rumeli kazaskeri es-Seyyid İbrahim İsmet, sabık İstanbul kadısı es­

Seyyid Mehmed Mün\b el-Ayıntabi efendilerin takrizleri bulunmakta­

dır. Geclusi, Abdürrahim Efendi'nin Fetava'sının bir çok mesele ve bol

faide içermesine rağmen çok az nakil bulunduğunu, bu sebeple her bir

fetvanın kaynağını gösterdiğini ve böylece araştıranlara doğrunun anla­

şılınasında yardımcı olduğunu ve büyük alimler katında çok büyük ka­

bul gördüğünü belirtir ve hatta bu nakilleri içeren eser hakkında İstan­

bul kadılığı payeli Münib Efendi'nin takrizinde söylediği "kabul görme

sınırının nihai derecesine ulaştığı" şeklindeki ifadesine işaret eder. Ab­

clürrahim Efendi 'nin her bir Türkçe fetvasının ardından, hemen Arapça

nakilleri ve nakil sonlarına da kaynak isimlerini ve bölüm adlarını kay­

detmiştir. Kallek'in "Geclizli Mehmed Efendi, fetvaların orijinallerini

14H Ivlclınıet İp$irli, "i\lıdürr;ı!ıinı Efendi, Menteşzfıde", IJl!ı, c. l, s. 2fl9-290. !\yrıca i'i'tr1-flc1'sıııııı tanıtımı için lık!. Cengiz Kallek, "Petr111r1-y1 1\lu/iirmhflll", Di!\, c. Xll, s. 4:\7.

Page 54: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 59 (1, 1)

302 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

kaydetmeden klasik fıkıh kitaplarında bunlara mesnet teşkil eden hü­

kümleri, kaynağın adını ve bölümünü belirterek Arapça metinleriyle

birlikte nakletmiştir" ifadesi;ı49 muhtemelen kendisinin metinde zik­

rettiği ve gördüğü, ancak bizim inceleyemediğimiz eserin diğer iki yaz­

ma nüshasının muhteva tavsifidir. Aksi halde, eserin İstanbul Müftülü­

ğü Kütüphanesi'ndeki mevcut yazması, fetvaların Türkçe orijinallerini

de içermektedir.

Gedılsi'den ayrı olarak Malatyalı Hocazade Seyyid Mehmed Rasim Efen­

di de (ö. 1316/1898),ı50 Abdürrahim Efendi'nin Fetava'sının nükıllünü

hazırlamış ( Fetava Abdurrahim ma'a'n-nukü!J ve -eserin mukaddime­

sinde belirttiğine göre- Sultan Abdülaziz döneminde Şeyhülislam [Tur­

şucuzade] Ahmed Muhtar-ı Sani zamanında (6.11.1872-11.6.1874) temi­

ze çekmiştir. Ancak nüshanın sonunda, birinci cildin tamamlandığı ve

ikinci cildin takip edeceği belirtilmektedir (İstanbul Müftülüğü, nr. 136).

Fetava-yzAbdürrahim'de bulunan fetvalar, ayrıca, fetva emini Çeşmlza­

de Mehmed Halis'in hazırladığı Hulasatü'l-ecuibe adlı eserde özet ha­

linde neşredilmiştir.

16. Fetava: Şeyhülislam Damadzac!e Ebü'l-Hayr Ahmed (ö. 115411741),151

TSMK, Revan Köşkü, nr. 312, 32 vr.; Konya Bölge Yazma Eserler Ktp.,

Burdur İl Halk Ktp., nr. 1840, 214 vr.

Bursalı Mehmed Tahir'in Mecmüa-i Ebii'l-Hayr adıyla kayelettiği eser­

ıeı52 aynı olmalıdır.

ı 7. Behcetü'ljetava maa'n-nulcül: Şeyhülislam Yenişehirli Ebü'l-Fazl Ab­

dullah b. Mehmed (7.5.1718-30.9.1730, ö. 1156/l743),ıs:ı İstanbul: Mat­

baa-i Amire, 1266/1850, 128911872, 643 s.

Osmanlı fetva mecmualarının en değerlilerinden biri olan eser, fetva

emini Mehmed Fıkhi el-Ayni tarafından tertib edilmiştir. Ayni'nin giriş-

149 Aynı yerde.

ı c)O Eserin kapak sayfasında bulunan, oğlu Taeeeldin Efeneli'nin 23 Hebiülahir 1323

(27.(i.l'l05) tarihli vakıf kayelma göre; Malatyalı T-locaziiclc Scyyid Mclııncd Hasım Efendi, Diyarbakır vilayeti Mahkeme-iBidayet-i Hukuk reisliği yapmıştı. Bağciatlı is­mail l'a~a ise, Diyarbakır cliiniişündc istanbul"cla vefat ettiğini belirtir ve kelam, tcf­sir, lıadis, fıkıh ve tasavvuf alanlarında yazdığı eserlerin listesini verir. Bkz. Hediyye­

tii"l-rlrifln, c. ll, s. 395. llıı listede yer almayan, ama yukarıcia zikredilen escre yazdığı ınukaddiınedc Sef/ne-i lı'rlsim adlı cliirt ciltlik yetmiş clizü aşan bir Mii.lteka'l-eblmr

şer hi yazdığım lıelirtıııcktcclir. Ayrıca Mecelle-i Allkam-1 Adiiye ,'leri! i adlı bir eseri de bulunmaktadır (İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Türkçe, ıır. l5'Jl, ist. 12'Jll, 726 vr.).

151 İliniye Salnamesi, s. 513.

152 OM, c. ll, s. 6:l.

153 Mehmet İpşirli, '1\bclullalı Efendi, Yenişelıirli", DİA, c. I, s. 100-101.

Page 55: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 59 (1, 2)

r ı Osmanlı Dönemi FetvaLitemtiirü 303

te belirttiğine göre, daha önceki şeyhülislamiardan farklı olarak Abdul­

lah Efendi, vermiş olduğu fetvaları bizzat kendisi büyük bir kitap halin­

de derlemişti. Ancak meselelerin çoğunluğunun, uygun yerlerine yazıl­

mamış olması eserden İstifadeyi güçleştiriyordu. Bu sebeple Abdullah

Efendi'nin hizmetinde bulunduğu sırada Ayni, daha kullanışlı hale gel­

mesi için kitabı, klasik fıkıh kitaplan sistematiğine uygun biçimde yeni­

den düzenlemiştir. Abdullah Efendi'nin daha sonra verdiği ve derlenen

ilk mecmuadan bir kat daha fazla yekün tutan fetvaları da ilave etmiş

olan Ayni; müftülerin fetvalarma ve hakimierin baktıkları davalardaki

kararlarına mesnet alınalan için, -ibare ve lafızlarda hiçbir değişikliğe

gitmeden- kaynağın adını, bab ve fasıliarını beyan eelerek her m es elenin

karşılığına Hanefi nlemasının muteber kaynaklarından Arapça nakiller­

de bulunmuştur. Bu esere Behcetü'l-fetava ismini veren ele kendisidir.

Fetvalar genelde Türkçe olmakla birlikte, bazı Arapça fetvalar da bulun­

maktadır (mesela bkz. s. 21-22,34, 83, 188). Eserin eliğer fetva mecmu­

alarından bir farkı da onların doğrudan temizlik konusuyla başlamasına

karşın bu mecmuanın, inanç konularıyla ilgili fetvalada başlamasıdır.

Önemine binaen Behcetü'l-fetavaüzerine birtakım çalışmaların yapıldı­

ğı görülmektedir. İstanbul'da Kısmet-i Askeri Mahkemesi'nde katiplik

yapan Fındıklılı Süleyman Efendi, Behcetü'l-fetava Fihristi (el-Fihristü'l­

Kamilli-Behceti'l-fetal!d)154 adıyla bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmanın

mukadc!imesinde belirttiğine göre; Behcetü'l-fetava'yı incelediğinde,

bazı meselelerin uygun yerlerinde zikredilmeyişi nedeniyle, bir kimse­

nin bölüm adlarının zikrec!ildiği fihriste (küçük fihrist) bakarak, aradığı

meseleyi bulmasının çok zor olacağını gördüğünü ve bu problemli du­

rumun, kendisini, meselelere kolay erişilmesini sağlayacak kamil bir

fihrist hazırlama mecburiyetinc!e bıraktığını belirtmektedir. Devamla

da, kitabın bölümlerinin tertibi üzere fetva suretlerini kısalttığını ve ar­

tık bu yolla, sadece bakınakla meselenin o bölümde bulunup bulunma­

dığının anlaşılacağını ifade eder. Süleyman Efendi; eserin kitab, bab ve

fasıliarını içeren başta verilmiş olan fihriste fihrist-i sagfr (küçük fihrist),

her bir bölümele fetvaların özetlerinin verildiği kendisinin hazırladığı

fihriste ise fihrist-i ke!Jir (büyük fihrist) adını vermektedir. Küçük fihrist-

154 Burada verilen bilgiler; Inı eserin, 18 Zilkade ı200 (12.9. ı 786) istinsfıh tarihini taşıyan Süleymaniye Ktp., Kasidecizacle bölümü nr. 267 (llı-77b) kayıtlı nüshasıııa dayalı

olarak aktarılmaktadır. Ls erin kayıtlarda iki ayrı nüshası daha gözükmektedir: Süley­maniye Ktp., Hacı Malıınııd Ef., nr. 1239, ist. 120911794, ıs9 vr.; Murat Molla Ktp., Murad Molla, nr. ı Hl7, ist. 1185/1771, G2 vr. Soıı nüshanııı istinsalı tarihi dikkate alınclığında, Fındık! ılı Siileyıııan Efendi'nin Ycni~elıirli /\bdullah Efeneli'nin dönemi­ne yakın bir zamanda yaşadığı anlaşılmaktadır.

Page 56: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 60 (1, 1)

304 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

ten önceki sayfada yer alan "Fevaidü haze'l-kitab ve kavaidih" (bu ki ta­

ba dair önemli hususlar ve kaideler) başlığı altında, kendisinin hazırla­

dığı büyük fihristin nasıl kullanılacağına dair usulü anlatan bir sayfalık

açıklama yer almaktadır. Fındıklılı Süleyman Efendi'nin yaptığı bu ça­

lışmaya benzer biçimde Behcetü'l-fetava'da bulunan fetvalar Çeşmizade

Mehmed Halis'in hazırladığı Hulasatü'l-ecvibe adlı eserde özetlenerek

neşredilmiştir. ı 55 Hilmar Krüger, başta Behcetü'l-fetava olmak üzere Fe­

tava-yı Ali Efendi, Fetava-yı Feyziyye, Fetava-yı Abdürrahfm, Neticetü'l­

feta.va, Mecmua-i cecfde, Hulasatü'l-ecvibe ve Fetava-yı Cami'u'l-icare­

teyn adlı mecmuaları esas alarakXVII.-XIX. yüzyıl Osmanlı şeyhülislam­

Iarının milletlerarası hukuka dair verdikleri fetvalar üzerine Fetwa und

Siyar (Wiesbaden, 1978) adıyla bir çalışma yapmıştır.

Fetava-yı Vfdfnf156 adıyla Beyazıt Devlet Ktp. Beyazıt bölümünde (nr.

2772, iii+lb-148a) kayıtlı eser; Abdullah Efendi Fetava'sının bir başka

derlernesi olup, Kitabii't-Tahare bölümüyle başlamaktadır. Fetvaların

tertibi Behcetii'l~fetava'dakilerden farklıdır. Fıkıh bablarına göre tertib

edilen mecmuanın sayfa kenarlarında konularla ilgili mutemet kaynak­

lardan Arapça nakiller vardır. Her bir bölüm kendi içinde olmak üzere,

meseleler numaralandınlmıştır.

18. el-Fetaua'l-Kazınıiyye fi Islalıi'l-Fetava't-Türkiyye: Şeyhiiiislam Musa

Kazım Efendi (ö. 1338/ 1920), Diyanet işleri Başkanlığı Ktp., nr. ı 73.

Ferhat Koca, Musa Kazım Efendi'nin gerek Cerfde-i llmiyye'de yayımla­

nan 432 fetvasını ve gerekse Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi'nde

bulunan ve 52 fetva içeren yazma mecmuayı Şeyhülisldm Musa Kazım

Efendi'nin Hayatı ue Fetvaları adlı çalışmasında bir araya getirerek ya­

yımlamıştır (İstanbul: Rağbet Yayınları, 2002). Osmanlı tarihi boyunca

görev yapmış şeyhülislamiarın her birinin ayrı ayrı fetvalarının ilmi

yöntemle bu şekilde bir araya getirilip incelenmesine güzel bir örnek

teşkil eden bu çalışmanın, diğer şeyhülislamlar için de yapılması Türk

hukuk tarihi açısından çok büyük önemi haizdir.

19. el-Feraidü'l-behiyye .fi'l-fetaua'l-Hayriyye (İstanbul Müftülüğü Ktp., nr.

315): Şeyhülislam Ürgiiplü Mustafa Hayri Efendi (16.3.1914-6.5.1916, ö.

1921).157

1 !15 Nımet O zel, "Behceıii '1-.fi•tôuô", DİA, c. V, s. :ı4G.

l5G Eserde Vidfıü'ııin kim olduğuna dair bir kayıt bulamadık. Ancak 127l'clc (1B54-!l5)

vefat eden Vidiıü Mustafa Efendi adlı meşhur müdcrrislerdcn bir zat hulunıııaktaclır.

Buzatın lıiyografisi için hkz. OM, c. Il, s. 51 ve c. 1, s. 2l(i).

157 Mehmet İpşirli, "Hayri Efendi, Mustafa", D!A, c. XVII, s. G2-(i4.

Page 57: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 60 (1, 2)

Osmaıılı Dönemi Fetva Literatürii 305

Eser, şeyhülislamların kendi fetvalarını derleyen nadir örneklerden biri­

dir. Hayri Efendi, mecınuaya yazdığı Arapça kısa mukaddimede, şeyhü­

lislamlık makamında .iken kendisine sorulan fetvaları, bütün memleket­

te (veya bütün ülkelerde) istifade edilmesini bir maslahat olarak gördü­

ğü için, el-Feraidii'l-behiyyefi'l-fetava'l-Hayriyye adlı bir mecınuada bir

araya getirdiğini belirtir. Mecınuanın baş tarafında bir fihrist bulun­

maktadır. Müellif nüshası olduğu anlaşılan bu mecmuada fetvalar, ori­

jinal fetva üslubuyla tıpkı fetva kağıtlarında olduğu gibi, "Minhu't-teu­

.flk" dua (da'vet) cümlesi ve altında "Bu mes'ele beyanında eiınıne-i Ha­

nefiyye'den cevab ne vechiledir ki ... " ibaresiyle başlaınakta ve m es' ele

zikredildikten sonra "el-Cevab" ibaresinin ardından, Hayri Efendi'nin

kısa "olur" veya "olmaz" gibi cevaplarının peşinden "Ketebe/ıa el-fakfr

ileylıi Teaiii Hayrf bin Aunf el- Ürgübf. Ufiye anlıüma" ibaresi yer almak­

tadır. Fetvaların mesnctlerini teşkil eden Arapça kaynaklardan yapılan

nakillere de yer verilen mecmuada, muhtemelen zaman içinde ekleme­

lerde bulunmak düşüncesiyle boş sayfalar bırakılmış ve bazı bölüm baş­

lıkları yazıldığı halde altında fetva zikredilmeıniştir. Matbu kaynaklar­

dan nakil yapıldığında. cilt ve sayfa numarası da verilmiştir. Çoğunluk­

la bir sayfaya iki sütun halinde yazılan fetvalar, genelde Türkçe olmakla

birlikte bazı Mapça fetvalar da bulunmakta ve bu durumda fetva "Ma

kavlü Şeylıilislüm" ibaresi ve bir dua cümlesiyle başlamaktadır (s. 22-23

ve 66). Ancak mecmuayla ilgili sıraladığımız bu yazım üslubu, eser bo­

yunca düzenli biçimde muhafaza edilmiş değildir. Hayri Efeneli'nin Ce­

rfde-i İlmiyye'de yayınılanan fetvaları İsmail Cebeci tarafından "Cericle­

i İlmiyyecle Yer Alan Fetvalar" adlı yüksek lisans çalışmasında derlen­

miştir (istanbul: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001).

d. Sair Ulema Monograt1an

Burada müftülük, kaclılık, müdenislik yahut fetva eınlnliği gibi görev­

lerde bulunan ulemanın fetvalarını içeren mecmualar hakkında bilgi veri­

lecektir. Kendilerine özgü şartlar altında ilmi ve hukuki faaliyetlerini Os­

manlı coğrafyası içinele Anadolu ve Balkanlar'daki ulema ile Selim'in Mısır

seferi sonrasında Osmanlı topraklarınailhak edilen bölgelerdeki ulemaya

ait fetva li teratürü ayrı başlıklar altında ele alınacaktır.

LAnadolu-Balkan Ulemasının Fetavaları

ı. Fctauü-yz Reddiyye (Risôlctü'l-Fetüva): Muhyiddin Muhammed b. Pir Ali

el-Hanefi el-Birgivi (ö. 981/ l573). 15H

l:iB Emrullalı Yüksel. "Birgivi", Dllı. c. VI. s. 191-194. Eserin nüslıaları: Süleymaniye Ktp .. A-Tekelioğlu, nr. B52/ ı 7. 97b-JJ3a; A-Tekclioğlu, nr. 870, 92b- ı 04b vr.: H alet Efendi,

nr. H2ll. 22-2cl vr.: Çelebi Abdullah. nr. 401, 39-50 vr.

Page 58: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 61 (1, 1)

306 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özcıı

Muamele-i şer'iyye gibi bazı konular yanında bilhassa ibadetlerle ilgili

olarak çok tartışılan konulara ait sorulara Birgivl'nin verdiği cevapları

içeren bu risale hacmindeki eserin muhtevası Katib Çelebi'nin Mfza­

nil'l-hak.fi ihtiyari'l-elzak adlı eserinde ele aldığı konularla büyük ben­

zerlik gösterir. Eser de zaman zaman Kemalpaşazade ve Ebussuud

Efendi 15 ~ 1 gibi devrin ünlü şeyhülislamıarının fetvaları açık biçimde

eleştirilmektedir.

2. Szwem'l-fetaua: Selanik müftüsü Mevlana Piri Efendi, Süleymaniye Ktp.,

Amcazade Hüseyin Paşa, ıır. 243, lb-245a, müs. es-Seyyid Muhammed

b. eş-Şeyh İbrahim, ist. 1037/1627.

Mukaddiınesi bulunımıyan eserin kapak sayfasında (vr. la); bu me c ın u­

ada zikredilenleri n, Çivizade Şeyhülisla.m Mehmecl b. Şeyh Mehıned'in

ınülaziıni olan Selanik müftüsü Mevlana Piri Efendi'nin kaleminelen sa­

dır olan fetva suretleri (Sıwenı'l-fetaua) olduğu ve fetva sonlarında fıkıh

kitaplarından nakledilen muteber nukulü kaydetmekle çok iyi bir iş

yaptığını ifade eden bir açıklama bulunmaktadır. Fetvaların "Mes'ele­

ei-Cevab" formülüyle, Kitabü't- Tahare ile başlayarak fıkıh bablarına gö­

re kayeledildiği mecmuada; bu açıklamada ifade edildiği üzere, Türkçe

olan fetvaların sonlanııda Arapça nakiller verilmektedir.

3. Müfidetii'l-enam: Mehmed b. Şeyh Muslihuddin (ö. 1004/1595'clen son­

ra)Hio, Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 3444, ist. 15 Zilkade 1180

(14.4.1767) Salı, vr. 1b-22a.

Müellif, Arapça olarak kaleme aldığı mukaddimede, 1002 (1593-94) ta­

rihinde Malkara kadılığı görevine başladığında mahkemede karşılaştığı

meseleleri ve dostlarından gelen sorulardan muteber meseleleri, -onla­

rın istekleri üzerine- fetva suretinde derleyip zeyillerine cevaplarını

yazdığım, ımıtemet kitaplardan nakillerini kayelettiğini ve nakli hangi

fıkıh metninelen veya fetva kitabından yaptığını açıkça belirttiğini ifade

eder. Kitabın telifini Sultan (III.) Murad Han oğlu Sultan (Til.) Mehmed

Han zamanında (1595-1603) gerçekleştirdiğini ve avanı ve havastan

herkesin İstifadesi için Müfidetii'l-enam adını verdiğini kaydeder. Fıkıh

IC>'I Ebussufıd Ucııdi'ye ai1 er-Red alô Fetôuü-y1 Bügi~>iyye adlı Türkçe ris~lcniıı bir niis-

11ası lııılunınaktadır (Konya ll ölge Yazımı Eserler Ktp., /\ntalya Tckelioğlu il ı laik K tp.,

ıır. Wi2/ Hi, ~J71ı- lı 2h).

ı li O B tırsalı Melınıcd Tahir nıiicJJifiıı vcfatırıı ~lfl4 (l 57(i) olarak veriyorsa cia (OM, c. IT, s.

li:l) lııı tarih eserin ınııkacldiıııesiııdc verilen bilgilerle çcli*ıııcktcdir. Eserin diğer

ııiislıaları: Siilcynı<ıniyc K tp., Yazımı llağı~lar, ıır. 1 li:i:i, 44 vr.: Millet K tp., /\li Em iri

~ry., ıır. 1 ı:;, isi. 1170/ 17Sii-S7, ı 413-l:J:l vr .. Kiitalıya Tav~anlı 7:cy1iııoğlıı İlçe Halk

Ktp., nr. IS?, ist. J07(i/lliliS, 129-llifl vr.

Page 59: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 61 (1, 2)

Osmalllı Dönemi Fetva Literatürü 307

kitapları sistematiğine uygun olarak derlenen kitapta, Türkçe fetvadan

sonra mutlaka kırmızı mürekkeble "nakl" kelimesi yazılarak Arapça na­

kil, kaynağı ile birlikte zikredilmektedir.

4. Mufnü'l-müftf fi'l-cevab ale'l-müstefti (Fetava-yı Üskübf):ı 6 ı Üsküb müf­

tüsü Yekçeşm -Kör Müftü- Üskübi Pir Mehmed Efendi (ô. 102011611),

İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 235, ist. Rebiülevvel sonları 1062 (Mart

1652 başları), mü s. Alacahis ar kadısı Re ce b b. Emrullah, 1b-243a vr.

Mukaddimesi bulunmayan eserde; Türkçe fetvalar ve müteakiben de

Arapça nakil! eri, fıkıh kitapları sistematiğine göre verilmektedir. Kütüp­

hanelerdeki yazma nüshalarının çokluğuı62 ve daha sonraki literatürde

sık sık referanslarda bulunulması, eserin oldukça muteber sayıldığını

gösterir. Nitekim Ataf, Çivizade mülazımı ü skübi'nin fıkhi bilgisi ve fet­

valarındaki derinliği ile meşhur olduğunu belirterek "Kenar müftüleri­

nin en yetişmişi ve emsalinin en iyi örneği idi. Müftülük görevi sırasın­

da verdiği fetvaları nakilleriyle derlemişti. Bu makbul mecmua fıkıh ki­

tapları tarzında düzenlenip tertib edilmiş, fasıl ve bablara ayrılmıştır.

Zamanımızda hayli şöhreti ve ileri gelenler arasında vakıat ve nevazil

denli rağbeti vardır" demektedir.l63 Müntelıabat min Fetava-yı Kör

Müfti (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2319) adıyla eserden seçmelerin ya­

pıldığı bir nüshası bulunmaktadır.

5. Fetava-yıAkkirmani: Ali Akkirmani (ö. 103011620-21), Süleymaniye Ktp.,

Hafid Efendi, nr. 98, ist. İstanbul24 Receb 1053 (8.10.1643), IX+1a-207a

vr., müs. Mehmed b. Hüseyin el-Kefevf; Hekimoğlu, nr. 405; TSMK, Ah­

med III. Kitaplığı, nr. 842; Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, nr.

1470, 1471; Nuruosmaniye Ktp., nr. 1972.

Ali Akkirmanf; İstanbul'da öğrenimini tamamlayıp bazı medreselerde

görev yaptıktan sonra ı 000 yılı civarında, memleketi Akkiı·man'da (Ak­

kerman) Hacı İbrahim Medresesi'ne müdenis atanmış ve kendisine

müftülük yetkisi verilmiştir. Ata!; onun bir çok üstün yönü bulunduğu­

nu kaydeder ve muhtelif ilim daUarına dair bilgisini gösteren fetvaları­

nın oldukça sağlam olduğunu, bir çok fetvasının mecmualarda kayde­

dildiğini, özellikle ben c adlı uyuşturucunun haramlığına dair verdiği fet-

]bl Ke,,fii'z-zwuin, c. ll, ın. 1229 ve 1746.

ı (i2 Beyazıt Devlet K tp., Beyazıd, nr. 268, 2684, 2763, 2770, 2790, 2792; Vcliyüddin Efendi,

nr. 1468, 3S8H; Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 133; Ayasofya, ıır. 1562; Esad Efen­

di, nr. 1094, 1117; Fatih, nr. 2355, 2356; Halet Efendi, nr. 122, 126; !-!.Hüsnü Paşa, nr.

:ı94; Yazma Bağışlar, nr. 20; İzmir Milli Ktp., nr. 177, 782/8, 784, 1376, 1709, 1806.

Hi:l Atfıl, I-Iodrliku'l-/iakôik, s. 552. Pir Mchmed Efeneli'nin vefatı bazı kaynaklarda ı o:-ıo

(Hi2l) olarak verilmektedir. bkz. 1-lediyyetii'l-rlri(fn, c. ır, s. 272.

Page 60: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 62 (1, 1)

308 TALlD, 3(5), 2005, Ş. Oze11

vanın çok meşhur olduğunu belirtir. 164 Akkirmanlı Ali Efendi'nin Türkçe

fetvalarını içeren eserdeki fetvalar, Karatay'ın Topkapı Sarayı nüshasına

dayanarak verdiği bilgiye göre, Derviş Mehmed b. Hasan el-İstanbilll ta­

rafından 1040 (1630-31) senesinde toplanmış ve tedvin edilmiştir. 1 65

Eser fıkıh kitapları sislematiğine uygun olarak tertib edilmiştir.

Akkirmanl'nin fetvalan Derviş Muhammed b. Hasan tarafından da

Mecmua-ifetava (Millet Ktp., Ali Emir! Şer'i, nr. 104, ist. 105211642, lb-

437a vr.) adıyla derlenmiştir. Bu eserin mukaddimesinde belirtilcliğine

göre Derviş Muhammed 1040 (1630) senesinde kadılık (niyabet) hizme­

tiyle Akkirman'a vardığında buranın müftüsü iken vefat eden Ali Efen­

di'nin fetvalarını derleyip fıkıh kitapları sistematiğine göre düzenlemiş­

tir. Fetvaların sonlarında Arapça kaynaklardan nakiller aktarılmaktadır.

6. Fetava: Ebü'l-Berekat isınail b. Sinanüddin Mehmed b. Hasan ez-Zill es­

Sivas! (ö. 1048!1638JY'ri Adana İl Halk Ktp., nr. 60, 128 vr.

7. Fetaua-yz Bistamf: Mehıned b. Bistam el-Hoşabi el-Hüseyni el-Vani (ö.

1096), 167 istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Türkçe, nr.

989, vvr. lb-264a, müs. İbrahim b. Abdülkadir, Aydıncık şehri, ikinci ni­

yabet döneminde, ist. Cemaziyelevvel 1131 (Mart ı 719).

Van doğumlu Erzurum asıllı olan Mehmed b. Bistam; eserin Arapça

olan mukaddimesinde, 27 Muharrem 1068 (5.1 1.1657) Pazartesi günü

kendisini müftülüğe atama fermanı gelince, fetvaları içeren bir mec­

mua olan bu yaprakları insanların İstifadesi için yazdığım belirtir. Kita­

bü't-Tahare ile başlayan ve fıkıh kitapları sisteınatiğine göre yazılan

eserde; fetvalar, "Mes'ele-el-Cevab" formülüyle verilmekte ve ardın­

dan fetvanın Arapça nakli kaydedilmektedir.

8. Kitabü Fetdua es-Sfvd.siyye. Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 487, la-

174b vr., ist. 24 Şaban 1073 (3.4.1663), müs. Mehmed b. Ahmed el-Fo­

çev!.

Derleyicisini tespit edemediğimiz ve mukaqclimesi bulunmayan bu

ınecmua, kapak sayfasındaki Arapça bir ibareden anlaşıldığına göre,

Şerlıu't- Tarfkati'l-Mulımnmediyye sahibine aittir. Fetvaların en önemli-

Hi4 Atai, Hadaiku'f-lwktiik, s. 639. Akkirınaııi'ııin biyografisi Ilaficl Efeneli ııüshasıııın ka­

pak sayfasıııcla (vr. 1 a) i\tfıi'cleıı naklen verilnıcktecfir. Akkirınanl ve eseri hakkıncia

ayrıca bkz. Jlediyyelii'l-ririfin, c. I, s. 754; lztiiw'l-meklllt/1, c. II, s. 155. Bağciatlı isına­il Paşa, Akkirınilni'ııiıı vefatını 1028 olarak vcrınekteclir.

HiS Karatay, Türkçe Yazmo/ar Kata/oğu, c. I, s. 101-102.

lri(i Şeylı Şcnısccldiıı cs-Slv{ısi'ııin kardeşidir. Bkz. Hediyyelii'l-iirifin, c. T, s. 2!fl.

]()7 Hediyyelii'l-ô.rifln, c. Il, s. 29~1.

Page 61: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 62 (1, 2)

r 1

Osnunılı Dönenli Fetvn Litcrntiirii 309

leri ve en sahihleri, çok kullanılan (mütedavil) büyük kitaplardan seçme

yapılarak derlenmiş. Türkçe fetvaları içeren bu derlemede, fetvaların

sonlarında kimlere ait oldukları belirtilmemiştir; fakat Osmanlı şeyhü­

lislamiarına ait oldukları anlaşılmaktadır. Kitabü't-Tahare'den başlanı­

larak fıkıh bablarına göre Mes'ele - el-Cevab tarzında Türkçe fetvalar­

dan oluşmakta ve cevaptan sonra mutemet kaynaklardan Arapça nakil­

ler yapılmaktadır. l65b'den itibaren l73b'ye kadar Mesail-i şetta başlığı

altında muhtelif konulara yer verilmektedir.

9. Fetaua: Süleyman Efeneli (ö. l0781l667)HiH, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali

Paşa, nr. 684/3, müs. Hüseyin Efendi diye bilinen Yahya b. Hüseyin b.

MuhammedH'9 , ist. 25 Rebiülahir 1087 (7.7.1676), lb-4lb.

Fetdua'nın başında (vr. lb), "Bundan aledem Mekke-i Mükerreme kaza­

sından ma'zülen vefat iden merhum Süleyman Efendi sabıkan şeyhü­

lislam ve müfti'l-enam olan merhum ve mağfılr leh [Hoca] Abdürrahim

Efendi hazretlerinin zaman-ı şeriflerinde (25.4.1647-18.7.1649) Belgrad

müftisi iken virdiği suver-i fetavadır ki kendi hattıyla olan mecmuadan

naklolunmuşdur" ibaresi bulunmaktadır. Belgrad müftüsü Süleyman

Efendi'nin Türkçe fetvalarının fıkıh kitaplan sistematiğine göre yer aldı­

ğı bu eserde, zaman zaman klasik Arapça fetva kitaplarından nakil! ere

de yer verilmektedir. Ayrıca Ebusssuud gibi bazı Osmanlı şeyhülislam­

Iarından nakledilen fetvalar da bulunmaktadır.

lO. Ecuibetü'l-kani'a 'ani'l-es'ileti'l-uakı'a: Muhammed Fıkhi el-Ayni, İstan­

bul Müftülüğü Ktp., nr. 176, lb-70b.

Eserin kime ait olduğu açıkça ifade edilmiş değildir; fakat müellif, fetva­

larda zilerettiği bazı tarihler ve hayatının çeşitli dönemlerinde üstlendi­

ği görevler dolayısıyla kimliği hakkında önemli ip uçları vermiştir. Bir

çok fetvada; Edirne, istanbul ve İzmir'de meydana gelen olaylara ilişkin

verdiği cevaplardan söz etmektedir. 1130 (1718) tarihinde Edirne fetva

HiS Silifke'nin Aynalılar küylindendir. RebiüHllıir 105fl'de (HAS) J3elgrad müftüsü oldu. Mısır kadılığından 1 Mııharreııı ı 077 (4. 7. ı GCiG) tarihinde göreve başlamak lizere Mckke kadılığına atandı. Hacdan sonra Mekke'de kalmayıp istanbul'a geldiği için az­ledilcli (Hebiülcvvcll07H 1 Ağustos 1667). Cemaziyelevvell 07H'de de (Ekim 1667) ve­

fat etti. ilk. Şeylü, Vekayiii.'l-fitdclô, c. 1, s. 341-342,612.

ı li9 Mecmuanın başında (vr. la), "ll u mecmuanın ınüşteınilatı bilcümle mağfür lelı ll 12 (1700) senesi evailinele Belgract'da hakimü'ş-şer' iken vefat iden Yahya Efeneli mer­hüınun hattı iledir. Kütüh-i fıkhiyyeclen milellefat-ı kcsire tahririne muvaffak olınu~ idi" deııilınckteclir. Mccınuada Ebü'l-Ablıas cn-Natıtl'ııin Ciimletii'l-alzkc7rn (nr. li!l4/ ı, ı lı-24b) ve Sal51ıııddiıı lı. Muhyiddin b. Şeınsecldiıı Muhammedel-Gürani cl­Haııetl el-Kfıcliri'ııiıı M ur /abii.'r-rızdff mamıbi"l-kazô (nr. liB4/2, l b-89b) adlı eserleri bulıınmaktadır.

Page 62: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 63 (1, 1)

310 TAL!D, 3(5}, 2005, Ş. Özen

emini, bu tarihten itibaren de İstanbul'da reisülmüsevvidin ve Yenişe­

hirli Abdullah Efendi zamanında da fetva emini olduğu anlaşılmakta­

dır. ı lo Müellif, fetva enı!nliği görevini iki kez üstlenmiştir. 1142 yılında

İstanbul'da fetva emini bulunduğu sırada, Şeyhülislam Yenişehirli Ab­

dullah Efendi'nin el-1-!ulılsa'ya muhalif olarak verdiği fetva (vr. 20b) ile

Ebussuud Efendi'ye ımıhalif olarak verdiği fetva yı -kendisinin tertib et­

tiği- Belıcetii'l~fetavıl'ya kaydettiğini belirtir (vr. 67'den sonra araya ko­

nan sayfanın arka yüzü; ayrıca bkz. 5la). Eserin son satırında ise, ken­

disinin 1143 (1730) yılında İzmir kadısı olduğunu ifade eder. Şu halde

Behcetü'l-fetılua'yı Mehmed Fıkh! el-Aynl'nin tertib ettiği ve ll43'te da

İzmir kadısı olduğu bilindiğinem göre, bu eserin ona aidiyeti açıktır.

Bazı fetvaların sonlarında cevap verirken, kitaplma müracaat etmediği­

ni ve daha sonra temize çekerken kaynaklara müracaat edeceğini be­

Jirtmcsi; bu çalışmanın, lemize çekilmemiş bir müsvedde olduğunu

göstermektedir. Ayrıca her ne kadar fetvalar, "süile-ecabe" formülüyle

verilmiş olsa da müellifin bir çok fetvanın cevabında doğrudan kendisi­

ne atıflarda bulunması sorulara muhatap olanın Mehmed Fıkh! Efendi

olduğunu göstermektedir. Nitekim mukaddimede, kendisine sorulan

sorulara bu üslupla cevap vermeyi kendisinin icat etmediğini, daha ön­

ce bir çok alimin verdikleri cevapları derlediklerine örnek olarak bazı

alimierin isimlerini sıralamaktadır. Devrin ulemasının farklı görüş ve

düşünüşlerinden de söz edilen eserde, bazan da şeyhülislam fetvası, Ali

Efendi örneğinde olduğu gibi, yanlış olarak nitelenmektedir. Müellif,

mukaddiınede, bu eserde bütün kitaplarda ve muhtasarların çoğunlu­

ğunda bulunmayan nadir meseleleri ve meydana gelen hadiseler konu­

sunda ihtiyaç duyulan! arı; esalılı, alwıl ve mulıtılrli'l-fetuıl olanları zik­

rettiğini ve eserini el-f-! ideiye'nin sistematiğine uygun olarak tertib etti­

ğini belirtir. Muhammed Fıkhi Efendi'nin vukua gelen bir çok mesel e ile

(ua!czatil'l-fetuıl) ilgili olarak mezhep kitaplarında açık bir nakil bulun­

madığını söylemesine karşın fetva vererek görüş bildirmesi müellifin

mezhep içindeki konumu göstermesi yanında modern zamanlarda

onun yaşadığı dönemle ilgili oluşan ictahad-taklid tasavvurunu sorgu­

lanır kılmaktadır.

ll. f<etıluıl (es-Sualue'l-cePdb mine'l-feti'wa): Muhibbi-zacle Feyzullah b. Re­

ceb el-Ankaravi: (öl. 116211749), istanbul Üniversitesi MerkezKtp., Na-

170 I<rş. Düzenli, "Meş\lıat r:cıvfıları", s. 123.

171 Melııned Fık:lıl Efendi ll Zillıicce 1 BB'de (10.8.1726) Melııned Selim Efendi'nin ve­

fatı üzerine fetva em\ııliği gürevine atandı. 1 Muharrem 1143'te (17. 7.1730) İzmir ka­clısı oldu. Bkz. ~cylı\, Vekayiii'l-fıtdalii, c. II-lll, s. fil4 ve 727.

Page 63: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 63 (1, 2)

Osmmılı Dönemi Fetva Li teratürü 311

dir Eserler-Arapça, nr. 918, ist. 16 Cemaziyelewel 1175 (13.12.1761),

ınüs. Ahmed b. Mehmed 1b-77a vr.; Milli Ktp., Çankırı İl Halk Ktp., nr.

166, nr. 88 vr.

Müellif Feyzullah b. Heceb Ankara müftüsü iken, muteber kitaplardan

isimlerini tasr.ih eelerek seçtiği soru ve cevapları tahrir ettiğini belirtiyor.

Arapça olan kitapta "süile-ecabe" formülüyle sorular verilmektedir.

Günümüzdeki, bir koııuyu sorularla öğretmek üzere yazılan eseriere

benzemektedir. Kitabii'l-ilm bölümüyle başlamakta ve fıkıh kitaplan

sistematiğine uygıın olarak da Kitabü't-Taharet ile devam etmektedir.

Fetvalar, Arap uleınasının fetvaianna benzemektedir.

12. Fetaua-yı Rıza: Naki'blileşraf es-Seyyid Muhammed Hıza b. Ahmed el­

Kırım! (ö. 116911755), Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 3534, lb­

J 65b ve nr. 2368; Süleymaniye K tp., Es ad Efendi, m. ı lll; Hafid Efendi,

nr. 100; Hüsrev Paşa, nr. 113; Serez, nr. 1159, 1514; Beyazıt Devlet Ktp.,

Veliyüddin Efendi, nr. 1496; istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir

Eserler-Türkçe, m. 1371; Hacı Selim Ağa Ktp., Hacı Selim Ağa, nr. 436.

Eserin Türkçe olan mukaddiınesinde kendisinin ınüftü ve kadı olduğu­

nu belirttikten sonra, nakli ile vaki olan fetvalan düzenli biçimde yazıp

problemle karşılaşıldığında müracaat kolay olsun diye ekserinin nakli o

dönemde çok kullanılan, ulema ve kadıların çoğunluğunun ellerinde

bulunan el-Hidaye, ed-Dürer ve Şerlıu Mecma'i'l-balıreyn adlı eserler­

den alıp yazdığım belirtir. Ardından müellif, adı geçen eserler dışında

kitaba kaynaklık eden elli civarında eserin ismini sıralamış ve diğer sa­

hip olduğu fıkıh kitapları, metinler ve şerhterin her meselede araştırıl­

clığıııı ifade etmiştir. Eser; Arapça kitaplardan tercüme yoluyla oluştu­

rulmuştur, fakat Şeyhtilislam Yahya Efendi'nin fetvaianna da yer veril­

miştir. Sayfa kenarlanııda Arapça nıık(ll bulunmaktadır.

13. Balırü'l-fetavô: Kadızade Muhammed Arif b. Muhammed el-Erzurum!

(ö. ll 7311759-60), 172 Süleymaniye Ktp., Hami diye, nr. 605, müs. Ahmed

b. Muhammed b. Ahmed, ist. 1168 yılı Heblülewel sonları (Mart 1755

172 1 Jerliyyelii '1-rJrifin, c. ll, s. :o:ı:ı. Müellit1ıı hayatıncia yazılan en eski nüslıalarclan biri istanbul O niversitesi Mcrkc7. Ktp., Nadir Eserler-Türkçe bölümünde (nr. 1507, Erzu­rum, ist. ll (j(i) bulunm;ıktadır. Eserin diğer bazı nüslıalan: Beyazıt Devlet K tp .. Veli­

yüddiıı Efendi, nr. 140B: Tire K tp., Diğer Vakıtlar, ıır. 2B3; Diyarbakır il Halk Ktp., nr. ı 12~): Bursa inebeyYazma Eser Ktp., Urhan Camii Koleksiyonu, ıır. 54~): Milli Klitüp­

lıane llaşkaıılığı, Nevşehir Orgüp '1\ıhsin Ağa İlçe Halk K tp., ıır. 27B vr.; Kastamonu il l laik K tp., nr. :ı~ BS. KJtilı Çelebi' nin, müellifini zikretmeclen sadece ismini kaydetti­

ği llahrıi.'I-Jetôuô (Ke,l:fii ·::-zwııill, c. I, m. 225) bu eser olamaz. Zira Kadızade el-Erzu­nııni, Kati lı Çelelıi'den çok sonra yaşamıştır.

Page 64: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 64 (1, 1)

312 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Öze11

ontaları), Erzurum, 1h-358a vr.; H. Hüsnü Paşa, nr. 387, müs. Muham­

med, ist. 17 Safer 1172 (20.10.1758), Şam, 1b-367a vr.

Halep kadılığı payesiyle Erzurum müftülüğü görevinde bulunan Kadı­

zade Muhammed Arif Efendi; müftülüğü sırasında otuz yıla yakın bir

süre içinde, bazı fetvalan (vakıatü'l-fetva) ve başka bir kısım meseleleri

bir mecmua içinde düzensiz biçimde derlemiş. Daha sonra, öğrencile­

rinden biri, 1161 (1748) yılında bunları temize çekmiş ve böylece büyük

bir mecmüa meydana gelmiştir. Kadızade'nin, bu mecmuaya, sonraki

tarihlerde başka bazı fetvalan da ilave etmeyi planladığı kendi ifadele­

rinden anlaşılmaktadır.

Önce Türkçe olarak fetva kaydediliyor, ardından Arapça nakil yapılarak

kaynak belirtiliyor. Doğrudan Arapça kitaplardan fetvalar da nakledil­

mektediL Ayrıca sayfa kenarlarında da fetvalar ve nakiller bulunmakta­

dır. Daha çok Ali Efendi Fetava'sından nakil yapılmakla birlikte Ebussu­

üd Efendi, Yahya Efendi, Minkarızade Yahya Efendi, Fetava-yı Ataiyye,

Abdullah Efendi'nin Behcetii'l-fetava, Müeyyedzade, Katib Çelebi'nin

Mfzanü'l-hak (vr. 274a-b), Surretü'l-fetdva, Zübdetü'l-fetaua ve sonla­

rında (vr. 356b-357b) 1-fizanetü'l-mz~ftfn adlı eserden elgaz bahsi nakle­

dilmektediL

14. Fetdua-yı Ebılbe!ci1~ Fet va emini Tokatlı Ebübekir Efendi ( ö. 1179/1765-

1766), TSMKYeniler Kit., nr. 2401,42 vr.

Ebübekir Efendi'ninJetvalarını içeren bir eserdir. m

15. Semhatü'l-ebrar fi beyani gumüzi'l-esrdJ~ Hasan b. Ali el-Kayseri (ö.

118111 767), l74 İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 384, ist. He ce b 1227 (Tem­

muz 1812), 1b-575a vr.; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 719, 388 vr.

( Semhatü 'l-fetdua).

Birinci nüsha, Seyyid Hiifız Mehmed b. Ahmed el-Gedüsi tarafından

tertib edilen müellif hattı nüshadır. Gedüsi'nin kendi hattıyla olan bu

Semhatü'l-ebrar Fetduası nüshasını; fetva emini bulunduğu sırada, mü­

sevvidlerin müsevvid odasında kullanmaları için vakfettiğini ifade eden

bir kayıt bulunmaktadır (v. la). Dürrizade es-Seyyid Abdullah Efendi,

nüshanın ilk sayfalarından birinde, bu kitabın kendisine sunulduğunu

ve eseri ineelediğini belirtir. Kitabın vakıatı cem eden muntazam bir

eser olduğunu; müretti bin, fukahanın kitaplarını araştırıp imamlanmı-

173 Kanıt ay, Tiirkçe Yazma/m· Kmaloğı.t, c. I, s. lO ı. Elıülıckir ct-Tokadi'nin Ravzatü 'l-ku­

dlir /le hadfkütii'l-fel!zi {1(''11.-ll.edit adlı bir eseri daha bulunmaktadır. Bkz. Hediyyetii'l­ôrifin, c./, s. 241.

174 f!ediyyetii'l-ôrifln, c. I, s. 299; OM, c. I, s. 259-ZGO.

Page 65: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 64 (1, 2)

Osmmılı Dönemi Fetva Litemtiirü 313

zıngörüşlerinin en sahih olanını alarak her meseleyi yerli yerine koydu­

ğunu ifade eder ve mürettibe teşekkür eder. Devammcla, Mehmed Arif

Efendi ele, kendisine arzeelilen bu eserin büyük ~Uimler katında kabule

layık bir eser olduğunu belirterek mürettibine teşekkür eder. Abdurrah­

man b. İsmail b. Mustafa el-Akif ele, bir sayfalık bir takriz yazar.

Müellif Hasan b. Ali'nin mukaddimede belirttiğine göre; kendisi, Dür­

rü'l-bilıar şerlııı Mülteka'l-eblıw·ı75 adlı eserini tamamlaymca, el-H ula­

sa, et- Tatarlıaniyyeve el-Bezzaziyye gibi muteber fetva kitaplanndan ve

el-Minalı (Minalıu'l-ga[far). el-İhtiyar ve et-Tebyfn gibi müteclavil şerh­

lerden az bulunur meseleleri ve meşayihin fetva kitaplannda ihmal et­

tiği sık vukua gelen meseleleri içeren bir kitap derleyip daha geniş kitle­

lerin kullanımı için Türkçe'ye tercüme etmeyi düşündüğünü belirtir.

Böylece mütedavil kitaplarda bulunmayan ilave meseleler yanında

meşhur fetvalan kapsayan bir eser meydana getirdiğini söyler ve eseri­

ne Semhatü'l-ebrar fi beyani gumüzi'l-esrar adını verdiğini belirtir. Bu

eseri yeniden tertib eden Seyyid Hafız Mehmed el-Gedüsl ise; bu ımı­

kaddimenin devamına yazdığı açıklamada, Semlıatü'l-ebrar'm, gerçek­

te geniş kapsamlı ve aranan meselelerin bulunduğu hoş bir mecmua ol­

duğunu, fakat kitap bölümlerinin az, meselelerin derlerneyi yapanın ta­

yin ettiği mesail-i şettô (muhtelif meseleler) başlığı altmda dağınık hal­

de bulunduğunu ifade eder. O nedenle, adı geçen mecmuanın fasıl ve

bablarını genişletip mevcut olan makbul meseleleri münasip yerlerine

yazmak suretiyle tanzim ve tashih ettiğini, ayıklamalar yaptığını ve na­

killerini asıllanyla karşılaştırdığmı belirtir. Klasik fıkıh kitapları sistema­

tiğine uygun olarak hazırlanan mecmuada, önce Türkçe olarak tanzim

edilen mesele soru-cevab şeklinde verildikten sonra Arapça metin

nakledilmekte ve metnin sonunda naklin yapıldığı kaynağın adı veril­

mektedir. Zaman zaman Osmanlı şeyhülislamiarının fetvaianna da yer

verilmiştir. m; Eserin, kendisinden sonra hazırlanan mecmualara kay­

naklık ettiği görülmektedir. 177

16. Fetdua-yı Alımediyye .fl şerf'ati'l-Mulıamnıecliyye: Mostar müftüsü Ah­

med b. Muhammed e!-Mostar! (ö. 119011776) Süleymaniye Ktp., Kasi-

175 Dört ciltlik bu eserin bir ııüslıası Beyazıt Devlet Ktp., Vcliyüddin Efendi bölümünde bulunmaktadır (nr. 12:l~l-ı242. l.c. 545 vr., 2.c. 52fl vr., ;ı.c. 33ll vr., 4.c. 5Ci2 vr.). Kay­serl"nin Tuh(e adlı bir eseri daha bulunmaktadır (Dr. Emel Esin K tp., ı b-20a vr.).

ı 7li Yahya Efendi, Ebussufıd Efendi, Ali Cemali Efendi gibi şeyhülislamiardan yapılan ha­zı fetva nakilleri için bh. vr. ıG7a-b, l7fla, 477b, 482a, 4U3a-b, 4B9a, 490a; I'elitiidii"/­

Pel!tiri"den bir nakil için bkz. vr. 480a.

J 77 Semhatii"l-ebrti1'dan bazı iktihaslar için bkz. Hafız Mehmcd el-Gedüsi, Netfcetü"l-fe­

taua, s. :ı47, 349, 35ı, •ı,n, 409, 4ıo, 441, 474,482,495, 519, 620.

Page 66: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 65 (1, 1)

314 TALI D, 3(5}, 2005, Ş. Ozen

decizacte, nr. 290, müs. Sohta Abdullah b. Mustafa Efendi Monlavi, ist.

Rebiülevvel 1186 (Haziran ı 772), VII+ıb-226a.

Mukaddimesi bulunmayan ınecmuadaki fetvalar Türkçedir. Fıkıh ki­

tapları sistematiğine giire kaydedilen fetvalardan sonra Arapça nakil ve

naklin yapıldığı kaynak ve bölüm adı verilmektedir. Osmanlı kanunna­

melerindende nakil bulunmaktadır (vr. ı98a). Sayfa kenarlannda bazı_

Osmanlı şeyhülislamları ile Saray Bosna, Mostar, Akhisar, Blagay müf­

tülerine ait bazı fetvalar zikredilmiştir. Türkiye kütüphanelerinde fazla

yazma nüshası bulunmayan bu eserin Sarayova Gazi Hüsrev-Begova

Kütüphanesi' nde on civarında yazmasının bulunması, ı?H Balkan müs­

lümanları arasında oldukça muteber sayıldığının bir alameti olarak gö­

rülebilir.

ı 7. c!-Feudidli'l- 'aliyyc mine'l-mesftili'ş-şer'iyye (Fetaua-yıAli Nisar'i): Ali eıı­

Nisarl (ö. ı 110/1698), m Süleymaniye K tp., Yazma Bağışlar, nr. 278, vr.

6- ı33a, m üst. Muvakkaten İznik ka dılı ğı yapan Bozakizade Feyzullah b.

Seyyid Mehıned b. Seyyid Mahmud, ist. lı45 Ceınaziyelahir sonları

rı 732 Aralık ortaları).

Mecmuayı derleyen kişi; 180 kitabın Arapça ınukaddimesinde, aynı za­

manda babası da olan Kayseri müftüsü Alaeeldin Alien-Nisari'ye ait ve

onun kendi el yazısıyla kaleme alınmış fetvaları tertiblediğini ve el-Fe­

uaidii'l-aliyye mine'l-rnesaili'ş-şer'iyyeti'l-cariye adını verdiğini söyler.

Bazı meselelerin sonunda; cevap şeklinde olmasa cia, babasının el yazı­

sıyla olan bazı faideleri ve geçmiş ulemanın fetvalarıııı ( nukül) da ekie­

diğini belirtir. Fetvalar Türkçe'dir ve "Mes'ele-el-Cevab" formülüyle

verilmektedir. İlk bölümde; tefsir, esma-i hüsna, vahiy, hadis, peygam­

berlerin haberleri, sahabe ve tabiinin haberleri gibi konularla ilgili fet­

valar yer almaktadır. !\rdından, Kitabü't-Taharet'den başlayarak fıkıh

bablarına göre fetvalar verilmektedir. Kitabın sonlarında yer alan Hati­

metü'l-Kitab başlığını taşıyan kısımda (vr. l20b-l33a), "Faide" ve "ini­

ele" başlıklarıyla bir çok şeyhülislam ve taşra müftüsünün fetvasına yer

verilmektedir. Fetvalar hakkında bazı açıklaınalarda bulunulmakta ve

zaman zaman da eleştirilmektedir.

1 ?B Niislıalar hakkında bilgi için bkz. Dolmıca, Kaıaloı;, c. ll, s. llOti-Hl :ı.

17'1 Kcıyseri ınüf!Liliiğii yaptı. istanlıul'a ~elcli ve burada vefat etti. Bkz. !lediyyerii'l-ôrif7n, C. J, S. 7ti4.

ı BO Kitabın Sarayova (;a7.i ll iisrcv-Begova Kütüphanesi'nde bııluııaıı ııüshasıııııı da "Kayseri müftüsü es-Se yy id Melııned Efendi'nin pederlcri Ali N isiiri Efcncli('nin) ift<l

cylcdigi fetva! arı, oğluıncrlıüm Melımed Efendi cem' ve tedviıı eylecligi ( ... )" ~eklin­

de bir kayıt bulunmaktadır. Bkz. Dobraca, Katalog, c. II, s. 79(i.

Page 67: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 65 (1, 2)

Osına1ıl1 Döııcmi Fetva Litcmt.ürü 315

18. Fetava-yı Feraiz: Derviş Muhammed IMehmed] b. Hasan Bilad!ki, Sü­

leymaniye Ktp., Carullah, nr. 965, ist. 8 Şaban 1120 (22.10.1708), 1b-

134a.

Ferağ kaydından 18 Zilkade 1118 (21.2.1707) tarihinde tamamlandığı

anlaşılan bu Türkçe eserin mukaddimesine göre müellif bir müddet fe­

raiz erbabı ile birlikte bulunduğunu ve bu sırada bir kaç bin ınesele tas­

lı Ib edip eseri 21 fasıl üzere düzenleyip Fetduli-yı Peraiz adını verdiğini

belirtmekte ve ardından tek tek 21 faslı sıralaınaktaclır. Mesele başları

(Mes'ele kelimesi zikredilıneksizin) kırmızı ile çizilmiş ve cevaplar el­

Cevab kelimesi ile başlanılarak verilmiştir.

19. Fetaua: Müftü Zeyni Efendi (1159/l746'cla sağ), Konya Bölge Yazma

Eserler Ktp., Burdur İl Halk Ktp., nr. 1475, 1b-14b arası. Bu fetva kitabı

ınanzun1dur.IB 1

20. Sefinetii'l-fetaua: Abdurrahman Efendi b. Hacı Mustafa el-Erzurum! (ö.

1225/ 1810), istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 169, ist. 30 Cemaziyelahir 1254

(20.9.1838), müs. Ali b. Ahmed b. Abdülkerün el-Ofi el-Paçani; İstanbul

Müftülüğü Ktp. nr. 394; Süleymaniye Ktp., H. Hüsnü Paşa, nr. 331; Yaz­

ma Bağışlar, nr. 2266; Harput ve Eski Halkevi, nr. 270; İstanbul Üniver­

sitesi Merkez K tp., Nacl ir Eserler-Türkçe, nr. 1187; Kütahya Tavşanlı Zey­

tinoğlu İlçe Halk Ktp., ıır. 153.

Erzurum müftüsünıjn oğlu olan Seyyid Hacı Abdurrahman, lfl2 21 yaşın­

da Erzurum müftüsü olmuştu. Müftülüğü sırasında kendisine sorulan

fetvaları malıfazasında biriktirmiş ve bunların tekrarlarını çıkararak bir

fetva kitabı şeklinele tertib etmek istemiş. Bu işe başladıktan sonra, Sul­

tan Selim b. Sultan Mustafa tarafından Erzurum kadılığına atanmış.

Tam bir yıllık örfi süresini doldurduktan sonra, Kudüs payesiyle aynı

şehrin müftülüğüne tekrar atanmış ve fetva kitabını bu görevi sırasında

tamamlamıştır. Müellif, ferağ kaydında 1216 (1801) senesinde eseri te­

mize çektiğini ve bu temize çekme işi tamamlandıktan sonra, Sultan Se­

lim b. Sultan Mustafa tarafından vezirlik görevine atandığını belirtir (vr.

268a). M Li el lif, her bir Türkçe fetvasını zikrettikten sonra, konuyla ilgili

ı H1 Türkiye 7örlu Yaznzalor Kata!op;u: Burdlll; Niyazi On ver ve öte. (yay. haz.), Ankara: Kültlir Bakanlığı, 2000, c. 1, s. 501-502.

ı B2 Aile kütüğünii şu şekilde sıralamaktadır: Scyyicl Hacı Abdurrahman b. Kudüs payc­

siyle Erzurum müftüsü olan Seyyid Hacı Mustafa b. Kudüs payesiyle Erzurum kadı sı

Muhammed I lalıih lı. Erzurum müftüsü Seyyid Hacı Mchmcd- kil [ocaın Şeyhülis­lam-ı şe h id Fcyzullah Efendi'nin babasıdır- lı. Scyyicl Habilı Muhammed Efendi lı.

Scyyid Şeyh Pir Mulıanııııcd ki eş-Şeylıü'I-Esvccl (Kar<ı Şeyh) diye bilinir· el-Karalıa· ğl el-I lascııi (baba tarafından), el-I lliscynl (ana ve baba tarafmda n).

Page 68: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 66 (1, 1)

316 TALI D, 3(5), 2005, Ş. Özen

muhtelif mutemet kaynaklardan Arapça nakiller yapmakta ve ayrıca

şeyhülislamiardan Ebussuüd, Çatalcalı Ali Efendi, Zekeriyazade Yahya

Efendi, Minkarizade Yahya Efendi, Yenişehirli Abdullah Efendi ile baba­

sı Erzurum müftüsü Şeyh Mustafa'nın fetvaianna ve Osmanlı kanunna­

melerinden bazı kanunlara da yer verir.

21. Risiiletü't-Tenkilz ve't-tehzib (et- Tenkih ve't-tehzib li-Risiileti Şiiniziide):

Naklbüleşrfıf Şanizilde es-Seyyid Mehmed Ataullah b. Mehmed Sadık

(ö. 1242/l826),ııı:ı Süleymaniye Ktp., İzmir, nr. 272, ist. 23 Rebiülahir

1219 (1.8.1804), 1b-14a; Esad Efendi, nr. 588; Bağciatlı Vehbi, nr. 2054.

Bursalı Mehmed Tahir'in Osmanlı fetva kitapları arasında zikrettiği ve

Tenkflı adıyla Şanizilde Mehmed Sadık Efendi'ye (ö. 123211817) 184 nis­

pet ettiği 185 risalenin başında (vr. lb) "Hazihi ınesailü fıkhiyye li-Şani­

zade" ibaresi bulunmaktadır. Mukaddimesinde belirtilcliğine göre, eser;

-Medine kadılığı esnasında vefat eden- Şanizade Melııned Sadık Efen­

di'nin, Ali Efendi Fetduası'nın Kitabü'l-Vekalesi'nde18fi borcu kabz et­

nıeyevekil olan kişinin, müvekkilinin vefatından sonra yemini ile tasdik

olunduğuna fetva verildiği halde, Belıcetü'l-.fetiiuii'da "yemini ile tasdik

olunınayıp beyyine lazımdır" şeklinde bir fetvanın verilmesinin !H? bir

hatadan kaynaklandığını açıklamak amacıyla, Türkçe bir risale kaleme

alma isteği sonucunda oluşmuştur. Ayrıca risalenin sonunda, Belıcetii'l­

fetiiuii'mn bir kaç başka yaniışına daha işaret edilmiştir. Mehmed Atfı­

ullah Efendi, zikredilen meseleyi hal ve izah eden ve bir çok önemli bil­

giyi içeren bu risaleniıı anlaşılması güç olduğu için daha anlaşılır hale

getirmek üzere risaleyi yeniden düzenlediğini belirtir.

22. Fetavii-yı Giridi: Ali Şükr! Kandiyevi (ö. 125711841).

Girit'in Kandiye kasabasından olan Ali Şükr! Efendi, tahsilini tamamla­

dıktan sonra memleketine dönmüş, müdenislik ve ıni.iftülük görevle­

rinde bulunmuş ve burada vefat etmiştir. Verdiği fetvalan iki büyük cilt

halinde derlemiştir. Ayrıca bir de, fetva kitabı telif etmiştir. Bursalı M.

Tahir, bunları ve daha başka eserlerinin tamamıııı İzmir'de gördüğünü

kaycleder_lBH Süleymaniye Kütüphanesi'nin Harput bölümünde nr.

2B3'cle (X+lb-239b) kayıtlı eserin kapak sayfasında (vr. la), -kurşun ka-

ı lU !lerliyyeıii'l-rlrifln, c. Il,;, :1[12-:lf>:ı.

1B4 flerliyyelii'l-rJrifln, c. 11, '· 3!1B-3!19.

ı B5 OM, c. IL s. fi3. Vefat tari lı ini, !204 (ı 7B9-90) olarak vermektedir.

lBfi Kr~. Fetlwô-yı Ali U(imdi, c. ll, s. ll.

lll? Behcetii"/-fetrluü, s. :wı.

ı BB OM, c. I, s. 370 ve c. ll, s. ri: ı. Bursalı; ilk yerde Ali Şiikrl Efendi'nin vefat tarihini 12!17,

diğer yerde ise 1207 (17~l2) olarak vermektedir.

Page 69: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 66 (1, 2)

Osmanlı Dö1ıemi Fetva Literiltiirii 317

lemle- Ali Şükri ibaresi bulunmakta ve katalogcia bu zata nispet edil­

mektir. Aynı yerde, kitabın orijinal ismi olarak "Haza Kitübü Fetduti-yı

Ali Efendi" yazılmıştır. Sabık Lazkiye kadısı Mustafa b. Mahmud Efeneli

tarafından 3 Şevval 1127 (2.10.1715) tarihinde istinsah edilen nüsha,

Çotalızade Hacı ibralıiın Ağa b. Büyük Mehmecl Ağa tarafından Har­

put'da yaptırdığı Dershane'ye 1246 (1830) yılında vakfedildiğine dair bir

kayıt taşımaktadır. Eserin istinsah tarihiyle Ali Şükrl Efendi'nin vefat ta­

rihi arasındaki büyük fark, bu nispetin doğru olmadığının açık göster­

'gesidir. Öte yandan, yaptığımız karşılaştırma sonucunda, eserin Çatal­

calı Ali Efendi'nin Fetr7vd'sının Arapça nakiller içermeyen bir nüshası

olduğu anlaşılmıştır.

23. Fetdua-yı Abdiisselam Efendi: Mardin Müftüsü Abdüsselam Efendi (ö.

1259/1843l.ıH9 Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu ilçe Halk Ktp., nr. 154,

399vr.

24. Mecmüa-i Fetava (Mecmüatii'l-fetava): Müftü Ömer Şevki b. Mehmeel

el-Mardin! (ö. 126811852). Bursalı Tahir Efendi; bu eserin, Marelini'nin

ınüftülük zamanında verdiği fetvaları içerdiğini belirtmektedir. 1 ~10

25. Beyanat-ı Fetava-yı Örneriyye fi't-tardikı'l-aliyye: Dağıstani Hafız Ömer

Ziyaeeldin Nakşibencli (ö. 1339/l920]l9l, Edirne: Vilayet Matbaası, 1301.

Edirne ikinci Ordu Alay müftülüğü, İstanbul müderrisliği, Malkara ve

Tekirdağ kadılığı yapan Dağıstan]; Arapça olarak kaleme aldığı mukad­

dimede. fıkıh kitapları. hadisler ve ayetlerden topladığı fetva suretlerini

Arapça bilmeyenierin anlamalarını sağlamak için Türkçe olarak yazma­

nın münasip düştüğünü belirtir. Ancak eserdeki açıklamalar Arapça'clır.

Eser, irfan Gündüz ve Yakup Çiçek tarafından Tasauuuf ve Tarikattarla

ilgili Fetvalar adıyla sadeleştirilip Arapça nakilleri Türkçe'ye çevrilmiş­

tir (İstanbul: Seha Neşriyat, 1984).

26. fetua Süretleri: Leblebicizade Müftüzade Ahmed Feyzi b. Ali Arif el-Ço­

rum] (ö. 132711909). Çorum il Halk Ktp., nr. 1674, 103 vr.

Bursa lı M. Tahir, Çonıın müftülüğü yapan ve bu görevde iken vefat eden

Ahmed Feyzi Efendi'ni n meşhur Fetnun-yı Hdmidiyyc'nin nakillerini ele

yazdığım belirterek. eserlerinin bir listesini vermektedir. 1 ~12

uı;ı 1/ed(yyeUi.'/-ôrifln. c. I, s. 572; OM, c. ll, s. (i3.

ı 'JO 1-/erliyyel{i.'/-rlrifin, c. 1, s. fl02: OM, c. 1, s. :lB2, c. ll, s. (i4.

ı '1 ı Yusuf Ziya Binatlı, "Dağıstfıııl, Ömer Ziy::ieddin", LJİ/\, c. Vlll, s. 4CHi-407.

1 '12 OM, c. !, s. 250: ayrıca lıkz. 1-Iediyyetii.'l-dri(Tn., c. 1. s. EFi.

Page 70: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 67 (1, 1)

318 TALID, 3(5), 2005, Ş. Oze"

27. Fetava-yı Şerife: Akşehir Müftüsü Seyyid Mustafa Veliyüddin, Konya Ak­

şehir İlçe Halk Ktp., nr. 222, 228 vr.

28. Fevaidü'l-fetava (Fevaid-ifıklıiyye Mecmüası), Reşld Efendi, nr, 266, lb-

230a.

Fıkıh kitapları sistematiğine göre Kitabü't-Taharat ile başlar. Mukaddi­

nıesi bulunmayan eser, Türkçe fetvaları içerir. Müellif ya da derleyeni

hakkında, fetvaların kime ait olduğu hususunda hiç bir kayıt da bulun­

mamaktadır. Sadece vr. l63b kenarında küçük bir açıklamadan sonra

"ve fı zamanina (. .. ) li-ınuharririhl Tarakçızade" ibaresi mevcuttur. Bazı

sayfa kenarlarında Ebussuud ve Yahya Efendi fetvaları naklediliyor. Fet­

valardan sonra Arapça nakil zikredilmektedir.

29. Fetava-yı Şerzfe: Hoca Şakir193 , İstanbul: Matbaayı İctihad, 132511907.

Eserin ikinci baskısı olduğu anlaşılan bu baskı Doktor Abdullah Cev­

det'in takdimiyle yayımlanmıştır. II. Abdülhamid'in tahttan indirilme­

sine yönelik olarak hazırlandığı anlaşılan siyasi nitelikli 16 fetvalık bu

küçük eserin başında, "Ulema-i islam - Enarallahu berah!nehüm !Al~

lah burhanlarını aydınlatsın] - taraflarından virilen Fetava-yı Şerife"

ibaresi yer almaktadır. Abdullah Cevdet'in takdiminde de "Bu fetvalar

vaktiyle istanbul'da fahrululema-yı din Hoca Şakir Efendi merhum ta­

rafından Ikaz-ı müslim1n maksadıyla cem' ve tertlb ve o zaman Avru­

pa'da bulunan matbaaınızda tab' olunmuşdu." açıklaması bulunmak­

tadır. Türkçe fetvaların ardından Arapça kaynaklardan nakiller yapıl­

maktadır.

Ayrıca kaynaklarda ve bazı kütüphane kayıtlarında şu fetva mecmuala­

rının isimlerine de rastlaııınaktadır:

l. Fetua Mecm(iasz: Bosna! ı Mehmed, Afyon Gedik Ahmet Paşa K tp., 18104,

İSt., 1019/1610 142 VI.

2. Fetava: İzmir! isınail Ef'cndi, İzmir Milli Ktp., nr. 477/l, ist. 109011679,

lb-236b vr.; nr. 4 7714, 263a -275b vr.; nr. 1517, 191 Vr.; nr. 999, ı b-96b vr.

3. Risale fi'l-fetiiua: Saçaklızade Mehmed b. Ebu Bekir Maraş! (ö.

114511732) 1 '14

ı '1:1 Alıdııllalı Cevddin "v;ıktiyle istanbul'da falınılıılcıııfı-yı din Jloca Ş3kir Efeneli nıer­

lıılııı" diye siiz ettiği bıı z;lt, Hıırsiilı Melıınecl Tilbir'in lst;ınlıul'Juııiıfız Şakir Alımed

Efendi adıyla tanıttığı devri n önemli fılimleriııdcn biri olan ve 1315 (1 B97) yılında ve­fat eden zatla aynı ki~i ol ınalıdır (OM, c. ı, s. 340-341).

ı o14 OM, c. ı, s. :lL ii.

Page 71: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 67 (1, 2)

Osmanlı Döneıni Fetva Litcratiirii 319

4. Fctaua-yı Alchisari: İbrahim Akhisar!. Bursalı Mehmed Tahir, Viyana im­

paratorluk Kütüphanesi'nde bir nüshasının bulunduğunu kaydetmek

tedir. 195

5. Fctaua: Harp u tl imamzfıde Mehmec! Said Efenc!i. 1%

6. Fctaua: Mehmed Efendi, İzmir Milli Ktp., nr. 770, lb-33b vr.

7. İntihabu'l-fu!caha: Mustafa Said Ayıntabi (Kahramanmaraş Karacaoğlan

İl Halk Ktp., Hafız Ali Efeneli (AY), nr. 62 rEski demirbaş nr. 97J, 259 vr.)ı~ı7

8. Mecmüatü'l-mesaili'l-fikhiyyc: Abdullah (eski Manisa Kadısı), İstanbul

Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 860, 151 vr.

9. el-Mecmüatü'l-fıklıiyycfi'l-fctaua'l-Hancfiyye: Anadolu kazaskeri Kınml­

zade Ahmed Reşld b. Mehmed (Ö. 1288/187l).ı~ıH

2. Osmanlı-Arap Ulemasının Fetavalan

Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sonrasında Osmanlı topraklarına ka­

tılan Arap vilayetlerinde yetişmiş gerek Hanefi ve gerekse Şafilulema; Os­

manlı uygulamaları hakkıııda fetvalar vermiş, görüş bilelirmiş ve eserlerin­

de bunlarla ilgili yorumlarda bulunmuşlarclır. Zira fetvanın, genellikle,

güneelle ilişkili olması dolayısıyla Arap uleması, kaçınılmaz olarak kendi

ıneıııleketlerindeki Osmanlı uygulamalarıyla ilgili sorulara muhatap ol­

muşlar ve sorulara ilişkin fetva vermek durumunda kalmışlarclır. Yazdıkları

eserlerele ele klasik Hanefi fıkıh li teratürü yanında Osmanlı devletinin mev­

zuatına ve şeyhülislamıarının fetvaianna da atıflarda bulunmuşlarclır. Öte

yandan Osmanlı şeyhülislamları; müşkil konularda, zaman zaman Arap

ulemasına yazarak konumın ayc!ınlatılması için bilgi istemişlerdir. Mesela

elfaz-ı küfürle ilgili bir ıneselede Şeyhülislam Minkarlzade Yahya Efendi,

Hayreelelin er-Remll'clen (ö. 108111670) açıklama istemiş ve o da ayrıntılı

biçimde bir risale kaleme alarak şer'! gereğini beyan edip gönclermiştir.ı~ı;ı

ı ~ıs otvl, c. ı ı, s. (i4.

ı% OM, c. Il, s. (i4.

ı :17 Ilmsalı Mehmet! Ta lı ir, ~1ustafa Said Ayıntabi'ye Fe til va aciıyla bir eser ııispct etmek­tedir. Bkz. OM, c. ll, s. (i:l.

l:IB flerliyyelii'l-üri(fn., c.l, s. ımı. Vefat tarihini 127'l olarak kaydetmiştir. KırımizfıdeAh­ıned Hcşid Efendi'nin Kmmizürle Mccmtia.sl adıyla lıasılaıı bir eseri bulııııınaktadır (İstanbul: Tatyos llividciyan Mathaası, 1 28B/1 B7J ). İsmail Paşa'nın zikrcttiği cscrlc

ayııı olması mulıtcıneldir.

ı:l'l Şcyhi, \!ekoyiii'l-jif(/olii, c. I, s. :ın-174. Yukarıda sözü edilen ris<ilcııiıı biryazma ııiis·

lıası Reınll'nin, istanbul Müftiilliğii Kütüphanesi 3:ls numaradakayıtlı el-l'i!lr)po'I­Jlayriyye fi-11.e('i'l-heriyvc adlı eserinin sonuncia bulııııın<ıktadır. IJ<ılıa lı aşka konular­

l;ı ilgili Yahya Efendi'nin Hayreddin cr-Rcıııli'ye sordıığıı soruların cevabı için bkz. Mewu/a, Siilcyıııaniyc Ktp., llekinıoğlıı, ıır. :ın, 2'17-:lO(i vr.

Page 72: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 68 (1, 1)

320 TALiD, 3(5}, 2005, Ş. Özen

Ayrıca Hayreddin er-Remll'nin Fetava'sında İstanbul'dan sorulan sorulara

rastlanmaktadır. 200 Dolayısıyla söz konusu bölgenin ulemasının fetvaları

ve hukuki eserleri, aynı zamanda, Osmanlı hukuk tarihinin önemli bir par­

çasını teşkil ederler.

Maalesef, Osmanlı tarihinin Arap ülkelerindeki Osmanlı varlığı ile ilgili

önemli bir yönünü açıklığa kavuştunnakta son derece önemli kaynak nite­

liği taşıyan bu eserler, günümüz araştırınalarında bu yönüyle hemen hiç

kullanılmamaktadır. Biz burada, Osmanlı'nın Arap ülkelerinde var olmaya

başlamasından sonra bu coğrafyadaki uleına tarafından verilen fetvaları

kapsayan fetva ınecınualanndan bazıları hakkında bilgi verıneden önce

Arap ulemasının fetvalarıyla ilgili bir iki hususa değinmek istiyoruz. Arap

ulemasıııın mecmualarıncla yer alan fetvalar, şekil açısından, Osmanlı ule­

masının fetvalanndan önemli farklılıklar gösterir. Fetvalar genellikle "si.i­

ile-ecabe" (soruldu-cevapladı) şeklinde verilmekte olup cevaplar, Os­

manlı Türk şeyhülislam ve müftülerinin cevaplarına nispetle oldukça

uzundur. Zaman zaman cevaplarda geniş açıklamalar ve tahliller yapıl­

makta ve geçmiş ulemadan nakillerde bulunularak fetvaların kaynaklara

da işaret edilmektedir.

ı. el-Fetaua: Ebü'l-Abbas Şehabeddin Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b.

Yünus eş-Şelebl (el-Çelebi) (d. 947/l540),20 ı Şehid Ali Paşa, nr. 1026,

lb-252b, ist. 5 Muharrem 1021 (8 Mart 1612); Süleymaniye Ktp., Muracl

Buhari, nr. 137, ist. 24 neceb 1067 (8 Mayıs 1657), lb-184a vr.

Birinci nüshanın kapak sayfasında (la), Arapça olarak, "Bu Fetaua'nııı

müellifi Mısır'da Evladu Çelebi (Çelebioğulları) diye bilinen ilimle meş­

hur büyük bir aileden olan ŞeyhAhmed Şehabec!din el-Mısri.'dir" denil­

mektedir. Kitabın kapağın arkasında, "Sualatün rufiat li'l-merhüm Şey­

h ül islam eş-Şeyh Şi ha lıüddin Ahmed b. el -Çelebi" (Şehabedc!in İbnü 'l­

Çelebi'ye sorulan sonılar) ibaresi bulunmaktadır. Eseriri girişinele (vr.

lb) ise; Şeyhülislaın Şeyh Şihabedc!in Ahmed b. ei-Çelebl'ye yöneltilen

sorular ve onun imanı-ı A'zaın Ebü Hanife mezhebine göre sahilı kabul

200 ı layreddin b. Alııııccl cr-ll.cınlf, e/-Felilua'l-llayriyye !i-tzef'i'/-beriyye, Bulak ı:ıoo/ ı mn, c. 11, s. ı 1 ve 74. ]{('ıni!, EbusSLtüd Efeneli'nin fetvasıııa rcferaııst<ı bulunmakta­dır. Bkz. !\.ı;. e., c. 1, s. 4B ve 127; c. II, s. 52.

201 Necınccldiıı Muhammed lı. Muhaınınecl ei-Gazzi, e/-f(euükilıii:,-sôire lti-t/yrJni'l-rtti­

efi'l-n,l·ire, Cclm111 Süleyın<lıı Ceblıfır (ne~.), Bcynıt, I'J7~J, c. II, s. ı 15-llfi; i\lıdüllıay lı. Alı ın cd ilınü '1- iınfıd cı-Haıılıeli, Çiezen'itii'z-zeltelıfi ahMri men zel tel!, Bcynıt: Da­nı ilıyai't-Türfısi'l-Aralıi. ts., c. VIII, s. 267 -26B. Çelebi'nin Fahrcdclin Osman b. Ali cz­Zcylai'ııiıı (ii. 74:'1/ 1342) Tebyfn.ü'!-hakrlikfl şerili Ken.zi'd-dekrlik adlı eserine yazdığı

l/cl,1·iye mczkur cscrle lıirlikte basılmıştır (Ilulak: el-Matbaatü'I-Kübra'I-Eın1riyyc,

13 J:i- J:ll5).

Page 73: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 68 (1, 2)

Osmmılı Dönemi Fetva Literatürii 321

edilen görüşe dayalı verdiği cevapları içerdiği belirtilmekte ve ardından

(Süile-Edibe formülüyle) temizlik bahsinden başlarıılarak fıkıh babları

sistematiğine göre fetvalar sıralanmaktadır. Murad Buhari (rır. 137) nüs­

hası ise; Çelebi'nin torunu Nureeldin Ali b. Muhammed el-Hanefı (ö.

1010) tarafından derlenmiştir ve yine onun tarafından yazılan bir mu­

kaddimeyi içermektedir. Nureeldin Ali'nin belirttiğine göre; el-Kenz ve

el-Hidaye'nin tertibini esas alarak, her bölümde önce eleelesinin müsta­

kil olarak cevap yazdığı fetvaları ve ardından da ona muvafık veya mu­

lıi'ilif ulemanın kendi hatlarıyla olan cevaplarını kaydetmiş, fakat muha­

lif mezlıeplerin görüşlerine yer vermemiş tir. Zira ona göre; Şeyh İbnü' ş­

Şelebi, Hanefi mezhebinin resmi görüşlerine (nususu'l-mezheb) ve Ebü

Hanife ve iki öğrencisinin görüşleri çerçevesinde mezhep alimlerinin

ileri sürelükleri görüşlere (menkülatü'l-eimme) dayalı olarak fetva ver­

miştir. Bu bakımdan esas oları; bu imamlar olduğu için, muhalif mez­

heplerin görüşlerini vermeye gerek yoktur.202 Her iki nüshada da ilk fet­

va İbnü'ş-Şelebi'nin, Zeyla!'nin Tebyfnii'l-hakitikfi şerhi Kenzi'd-dekaik

adlı eserine yazdığı başiyeele "fiiide" başlığı altında kayelettiği kendisine

sorulan bir soruya verdiği cevaptır.203

2. Fetliua İbn Niiceym (el-Fctaua'z-Zeyniyyefl.fıldzi'l-Hanefiyye): Zeynüdclin

ilm Ni.iceyın Zeyn b. İlırahim el-Mısr! el-Hanefi (ö. 970/1563), 204 Bulak

1322/1904 (Davucl b. Yusuf el-Hat!b'in el-Fetaua'l-Gıyasiyye'si ile birlik­

te); Osman Muhammed Naüra (nşr.), Dımaşk: Mektebetü Dari'l-Fecr,

2002/1423.

Kaynaklaı·cla verilen bilgilerden anlaşılelığına göre, İbn Nüceym'in ver­

diği fetvaların birkaç ayrı derlernesi bulunmaktadır. Eserin matbu nüs­

hası; İbn Nüceym'in öğrencisi Şemseclclin Muhammed b. Cemaleeldin

Abdullah b. Şehabeddin Ahmed el-Hatlb et-Timurtaşl ei-Gazzi (ö.

1004/1596) tarafından derlenmiştiı· ve 1183 fetva içerınektedir. Şerused­

elin Muhammed; hocasının Fetaua'smm, müfti.ilük ve kadılık görevleri­

ni icra ederken ihtiyaç duyulan ve itimat edilen bazı cevapları içerdiği­

ni, fakat bölümlere ayrılarak düzenlenmiş olmadığı ve o nedenle de,

aranan meseleye hemen ulaşılması güç olduğundan dolayı, fetvaları fı­

kıh kitapları sistematiğine göre düzenlediğini belirtir. Fetvaları, bir dü­

zen içinele vermekle yetinmeyip yeni bazı faydalı bilgilere elikkat çekmiş

ve bazı tashihlerde bulunmuştur.

202 Kr~. 1\eş/ii"::.-zun(tll, c. ll, nı. 121fL

21U Kr~. İhııii'~-~elehi. lld,,iye afô Tehyfni'f-hakriik (Zcylel'niıı Tehyfnii'f-lw.kriik'ı ile bir­

likte). Ilıılak: cl-Matlıaati'ı'l-Kübra'l-Emiriyye, ı:ıı:ı, c. I, s. lO.

2114 ;\Iıınet ()zel, "i lı n Nilccyın, Zeyııiiddiıı", Dili. c. XX. s. 2:lfi-~:ı7.

Page 74: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 69 (1, 1)

322 TAL!D, 3(5), 2005, Ş. Özen

Katib Çelebi; fetvaların, İbn N üceyın'in oğlu Ahmed tarafından derlerı­

diğini belirtir. Derlerneyi yapan Ahmed'in ifadelerine dayanarak verdi­

ği bilgiye göre; babasının fetvalarını, Reblülevvel 975'den (Aralık 1557)

itibaren, sorular geldik çe peyderpey yazmış ve fıkıh kitaplarına göre dü­

zenlemiş olduğu bu eserde, soru ve cevapların sayısı 400 kadardır. Bu

derleme, müellifin vefatından sonra gerçekleşmiştir.205 Ancak Ahmed,

babasının risalelerini bir araya getirdiği mecmuaya yazdığı mukaddi­

mede, babasının verdiği lOOO'i aşkın fetvayı fıkıh sistematiğine göre dü­

zenleyip esere, el-Fetaua'z-Zeyniyye fi fzlclıi'l-Hanefiyye adını verdiğini belirtir.2011 Alaeddin el-Haskefı (ö. 1088/ 1677) ise Timürtaşl ile İbn Nü­

ceym'in oğlu Ahmed'in derlemelerini el-Cem' beynefetava lbn Nüceym

adıyla birleştirmiştir.207 Eser; her fetvanın -Hasan Re'fet b. İbrahim Rüş­

di el-İstanbuli tarafından yapılan- tercümesinden sonra asıl ibaresi de

verilmiş ve Fetdua-yı ilm Nüceym (Hıılasa-i İbn Nüceynı) adıyla Türk­

çe'ye çevrilmiştir (İstanbul: Yahya Efendi Matbaası, 1289).2mı

İbn Nüceym'in fetvalarının cevapları, diğer Arap ulemasının cevapları­

na nispeten kısadır ve Osmanlı ulemasının fetvaianna daha yakındır.

Başta Ankara vi Mehmed Emin Efendi olmak üzere daha sonraki bir çok

Osmanlı alimi, hazırladıkları fetva mecmualarında; bu fetva kitabını, -

İbn Nüceym'in hacim! i eseri el-Balırıı'r-railc ile birlikte- temel kaynak

olarak dikkate alınış ve kitap fetvahanenin muteber saydığı mecınu­

alardan biri haline gelmiştir. İbn Nüceym'in Fetaua'sından 615 kadar

fetva doğrudan, diğerleri ise kitapta zikredilen şeyhülislamiarın fetvala­

rıyla aynı olması halinele cim harfi rumuzuyla olmak üzere toplam 1237

fetva Çeşmizade'nin Hulasatü'l-ecuibe adlı fetva özetleri kitabında özet

halinde tercüme edilmiştir.

3. el-Fetauii.'l-Emfniyye: Eminüddin Muhammed b. Abdülal ei-Mısri el-Ha­

nefı (ö. 971/1563), 20g Süleymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi, nr. 574, 169 vr.;

205 Ke,,Jii.'z-zumttl, c. II, ın. ı22:1.

206 Zcyııüddiıı ibıı N üceynı cl-Mısri, Resfiilıı İhn Nüceym ei-İktisôdiyye, s. 56. Oğul Alı­

med'in derlemesine ait ııiislıalar için bkz. Süleymaniye Ktp., 1\ıncazacle Hüseyin Pa­şa, ıır. (i(i/2, :il b-HJ:1a; nı. 241/4, 83b-89a. Bkz. TIJYATOK: İsıanin ı! Siileyrnaniye Kii­

ıiiplwnesi, c. lll, s. ı OH- ı 11'1.

207 Ebü'l-Fazl Mulıamıneclllalil b. Ali b. Muhammed cl-Mııracli, Arfii'/-lıeşumfi m.enue­

liye fell)(i. Dunaşki',,·-,Srim, Muhammed Muti' el-Hiifız ve Riyad 1\lıdülhaınid Murad

(nşr.), Dıınaşk: Mecmaii'I-Lugati'l-1\ratıi, 1979, s. 82. I-Iaskef1'nin fctiivii ilc ilgili Muh­w.mru'l-Fetfilla\-sı!fiyye adlı bir çalışınası daha lmlunmaktaclır.

20B Cizel, "İbn Nüceym, Zeynüclclin", DİA, c. XX, s. 237.

209 Mısır Sultam Canbolat'ın imaını Zeyııüddin Abdülfıl cl-Mısri el- Hanefi'nin Ualıc~li

cariyesinden cloğımıştıır. Suli ıneşrep bir zat olan Eıninücldin, Burhancdclin ct-Trfıh­lusl gibi bir çok alimden fetva ve ders verme icazeti aldığı halde görev kabul etmemiş­tir. Bkz. Cazzl, e/-Kellriki/;ii.'s-sdire. c. 1, s. 237, c. lll, s. C5. Bağciatlı Vehlıi !'fendi ~

Page 75: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 69 (1, 2)

Osmmılı Dönemi Fetva Literatiiril 323

istanbul Belediye Ktp .. Belediye, nr. 138.

Fetava Emfniiddzn, Kitabü'l-Es'ile ve'l-ecvibe fi'l-fıkh adıyla da bilinen

eserdeki fetvalar, Emlnüddin'in öğrencisi Burhaneddin İbrahim b. Sü­

leyman el-Adil tarafından derlenmiş ve el-Ikdü'n-nefis limti-yulıtacu

ileyh li'l-fetva ve't-tedris (. .. fima yalıtacu ileylıi'l-müftl ve'l-kadf li'l-fet­

va ve't-tedrfs) adıyla isiınlendirilmiştir.210 Mukaddimede verilen bilgiye

göre; bu mecınuada zikredilen fetvalar, bazı hakimlerin, ileri gelenlerin

ve halkın Eminüddin' e sorduğu soruların cevaplarını içermektedir. Bu

cevaplar, ınezhebin ınüfta bih görüşlere ve Hanefi mezhebi alimleri

arasında ihtilaflı olan konularda uygulamaya esas alınan görüşlere uy­

gun olarak verilmiş ve mezhebinileri gelenlerine ait nakiller araştırıl­

mıştır. Meseleler Süile-Ecabe formülüyle aktarılmış, ancak fıkıh kitap­

ları sistematiğine uygun olarak tasnif edilmeyip tamamen kanşık bi­

çimde sıralanmış olup sayfa kenarlarında fetvaların konu başlıklarına

işaret edilmiştir. Fetvalar yalnızca fıkıhla ilgili olmayıp, zaman zaman

kelam ve usul-ı fıkh ilimleri alanına giren konularla ilgili sorulara da ce­

vaplar verilmiştir (mesela bkz. vr. 29a-30a, 98b).

4. Aynii'l-mü(tzli-gayni'l-mliste(tf: İbnü't-Tabbah Derviş İbrahim b. Mu­

hammed ed-Dımaşk! el-Hanefi (ö. 1006/ 1597-98),211 Süleymaniye Ktp.,

H. Hüsnü Paşa, nr. 521, ist. 1013, müs. İsmail Safi b. Mustafa, İstanbul,

142a vr.; Hafid Efendi, nr. 96, i st. 1117, 74 vr.; Lala İsmail, nr. 98, 157-229

vr.; Reşid Efendi, nr. 1115, ist. 1026, 80 vr.; Süleymaniye, nr. 649, ist.

1154, 1-97 vr.; Burdur il Halk Ktp., nr. 375.

Razı olarak bilinen Ziyaeddin Yusuf'un, 1003 (1594) yılında geldiği Dı­

maşk'ta kendisine sonılan fetvalara verdiği cevapların suretlerini soru

sahiplerine teslim etmeden önce, mühim olanların birer suretini yazan

nüslıasıııın başmda (vr. ı a), Abdülvelıhab e~·Şa'rani'ııiıı Tahaküt'ınc!an özetle akta­

rılan hiyografisine göre; Sultan Selim Mısır'a geldiğinde ve kendisine namaz kıldıra· cak bir imam aradığıııcla, bütün Mısırlılar ittifakla Emfııücldiıı'i işaret etmişler. Selim

orada kaldığı sürece imamlık gürevini sürdürdü. 91 'J yılında vefat etti. Ancak Selim'in 923 yılında Mısır seferini gerçekleştirdiği bilindiğine güre, bu bilgilerde yanlışlık ol­duğu açıktır ve muhteıııelen, babası ile ilgili bilgiler karıştırılmıştır. Nitekim Fetô·

tJrJ'nın içinde 971 yılı ba~larına (Ağustos 1563) ait bir meseleden siiz ediliyor (bkz. vr.

9a). Bu sebeple, Gazzi'nin vefat tarihi olarak verdiği bir diğer tarih olan 968/1560 de yanlış olmalıdır.

21 O Keş(ii'z.ztwO.n, c. ll, m. 1221; Üzel, Hanefi FJkt/ıAlimleri, s. ı IB.

211 fzilhu'l-mekn(m, c. ır. s. Ll2; Hediyyelii'l-rlri(in, c. I, s. 29; Dobraca, Katalofi, c. ll, s.

7G4. llcr!iyyelii'l-ô.ri(1n'dc eserin ismi zihedilclikten sonra bu eserin Ke,lfii'z-zu.n(uı'cla Mufnii 'l·lltiiJif alô ceuôhi'l-miiste{ıf adıyla verildiğini, ama lı er halele bunların iki ay·

rı kitap olduğu bclirtilıncktc ise de; Katib Çelebi, bu isimli eseri ibııü't-Tabbah'a ele· ğil, Tinıurtfışi'yc n is pet etmektcelir (krş. Ke,l(i'i'z.zuntln, c. ll, ın. 1745).

Page 76: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 70 (1, 1)

324 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

İbnü't-Tabbah, daha sonra bunları tertib edip Aynü'l-müftf li-gayni'l­

miisteftl adını vermiştir. Süile-Ecabe formülüyle kaydedilen fetvalar,

genel olarak Arapça'dır; fakat aralarında Türkçe ve daha az sayıda Fars­

ça olanları da mevcuttur. Kitap, fetva meseleleriyle ilgili bir bahisle (Fi­

nıa yeteallaku bi'l-mii(til başlamakta ve daha sonra klasik fıkıh sistema­

tiğine göre sıralanmış 39 babdan oluşmaktadır. Sayfa kenarlarında fet­

vaların konu başlıkları belirtilmektedir.

5. Fetava: Mekke müftüsü Ebü'l-Vicahe Abdurrahman b. İsa b. Mürşid el­

Ömer! el-Kureşl el-Adevl el-Mürşidl el-Hanefi el-Matüridi (975-

1037/1567 -1628) ,212 Süleymaniye K tp., İzmirli İ. Hakkı, nr. 827, 1b-

186b, istinsah tarihi: 2 Zilhicce 1308 (9.7.1891), müstensih: Abduh Ha­

şim b. Şeyh Abdülkadir el-MeczO.b el-Rif3.1.

Tarunu Abdurrahman h. Han1füddin ei-Mürşidi el-Öıneri el-Hanefi ta­

rafından derlenmiştir. Müracaat kolay olsun diye, fıkıh kitapları siste­

ınatiğine uygun olarak ve şer'] fetvaların üslubuna göre düzenlenmiştir.

Torununun girişte belirttiğine göre; bu eserde yer alan fetvalar, eleelesi­

nin fetvalarının sadece az bir kısmıdır ve kendisinde bulunan fetvalar­

dan ibarettir. Süile-Ecôbe formülüyle verilen fetvaların cevapları, Os­

manlı fetvalarının aksine oldukça uzun tutularak konuyla ilgili açıkla­

ınalar yapılmış ve alimlerden nakillerde bulunulmuştur. Hicaz müftüsü

oları oğlu Hanifüddin (1014-1067/1605-1657), babasının fetvalarından

10 tanesini eleştirıniştir.21:1

6. el-Fetauô'l-Hnyriyye fl nefi'l-beriyye:214 Hayreddin b. Ahmed el-Eyyub1

er-Remll eJ-Hanefi (ö. 1081/1671), Bulak 1273/1856; Kahire: el-Matba­

atü'l-Kübra'l-MYriyye, 1300/1882; Kahire: el-Matbaatü'l-Meyıneniyye,

1310/1893 (ibn Abidin'in el-Uküdü'd-dürriyye'si ile birlikte).

Müellifi henüz hayatta iken1071'de (1660-61), oğlu tarafından ve müel­

lifin müsvedde nüshasına dayanılarak derlenıneye başlanan eser, derle­

me m ehir bölümüne geldiğinde müellif vefat etmiştir. Sonraki dönem­

de, Remll'nin öğrencisi İbrahim b. Süleyman er-Remll el-Cfnini (ö.

1108/1696-97) tarafından derlenen eserin, bölümlere ayrılması ve dü­

zenlemesi Cemaziyelevvel 1081 sonunda (Ekim 1670 ortaları) tamam­

lanmıştır. Bağdatlı İsmail Paşa; Seyyid Muhammed b. Yusuf b.Yakub el-

2 J 2 1\!lLıl ıaııımed Emin el- ı\1uhilıbj, Hulüsalii 'i-eser j1 (('yrln i 'i- k(/J'JI i'l-liüdl u,>er, Beynıt:

Diını Sadır, ts., c. JJ, s. :ıri,l-:l71i.

213 Muhilıbi, lluiôsarii'/-eser, c. ır, s. 121i.

214 Bu eser hakkında geııi~ lıilp;i için bkz. Cengiz Kallck, "el-Fel(mz'i-llayriyye", IJfA, c.

XII, s. 443-444. Bağdaılı isınail Paşa'nın ei-Fetdiia\-sôire aclıyla zikrcttiği eserle aynı

olmalıclır. Bkz. Jlediyyelii '1-ôrijin, c. I, s. 35fl.

Page 77: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 70 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 325

İsp!rl'nin (ö. 1194/1780), bu eseri Telhis u Fetava'I-Hayriyye adıyla ihtisar

ettiğini kaydediyorsa da,215 ihtisar edilen eser, İspiri'nin yukarıda adı

geçen el-Hulasateyn adlı çalışmasında yaptığı telhisten ibaret olmalıdır.

7. Mecmüatü'l-mesaili'l-fıkhiyye: Akzalkudi'it Ebu Abdullah Ömer b. Ahmed

el-Kahir!, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 917-919, 1-3 cilt (c. I: 1b-

402a vr; c. II: 2a-378b vr.; c. III: 2b-453b vr.), müs. Müellif Hattı.

Mukaddime bulunmamaktadır. Aralarda boş sayfaların bulunması;

müellifin, buralara ilavelerde bulunmayı tasarladığma işarettir. Birinci

cilt ibadetler, ikinci cilt Kitabü'n-Nikah ve üçüncü cilt ise Kitabü'l-Bu­

yu' ile başlamaktadır. Vakıa, esaslı .olarak muteber kitaplardan derlen­

miştiL Birinci cildin başında, ikti b as yapılan kitapların (toplam 252) ad­

ları sıralanmaktadır. Kaynaklar; genellikle, diğer nakil fetva kitaplarına

da kaynaklık eden muteber Hanefi kitaplarıdır. Ancak bu derlemenin

kaynakları arasında Osmanlı Kanunnamesi, Osmanlı alimlerinin eser­

lerinden Camiu'l-Fuszileyn, ed-Dürer ve'l-Gurer, Birgiv!'nin Cilaü'l-ku­

lüb, Mecmüatü Abdülkadir, Müeyyedzade Mecmüası, Zübdetü'l-fetava,

Tahrfrat-ı Mevlana Sarulıanf, Feraidü'l-lealfgibi eserler yanında Ebus­

sud, Sunullah, Üskübl, Veli(yüddin), Hamid, Zekeriyya, Yahya, Minkari­

zade Yahya, Kınalızade Seyyid Hasan, Ahmed (Kadızade?), Ali Ce mali,

Hanefi (Mehmed), Abdülkadir, Çivizade, İbn Kemal, Mehmed Baha!,

Derviş Mehmed, Pir Mehmed ve Hamidi Efendilerin Fetavaları da sıra­

lanmaktadır. Eser; bir yandan nakil fetvalarını ve öte yandan da, tatbi­

kattan gelen fetvaları karma biçimde ihtiva etmesi açısından hemen

bütün fetva literatüründen ayrılmaktadır.

8. el-Fetava'r-Ralıfmiyye fi vakıati's-sadeti'l-Hanefiyye: Kudüs müftüsü es­

SeyyidAbdürrahim b. Şeyh Ebü'l-Lutfishak b. Muhammed el-Hüseyni

el-Makdisi el-Hanefı (ö. ll04/l692),2 ı 6 Süleymaniye Ktp., Fatih, nr.

2382, ist. Reb!ülahir ll29 (Mart ı 71 7), lb-31 7a vr., m üst. Halil es-Sah­

vanl.

215 Hediyyetii.'l-ariffn., c. JI, s. 342; krş. Sadnıddin Ebü'l-Fazl Muhammed Halil el-Mura­di, Silkii'd-dlirerfi a'yôni'l-kami's-sanf a,,er, Beynıt, 1988, c. IV, s. 121.

2 ı 6 Kudüs'de dünyaya gelen ve memleketindeki öğrenimini tamamladıktan sonra Ez­her' c gidip Şehatıeddin cl-Hafacl, Şürünbüla!i, Şeyh Alımed eş-Şevberi, Şeyh Ali eş­Şebramellisi, !\li el- Uchfıri gibi ünlü alimlerden öğrenim gören Abdiinahim Efendi daha sorıra istanbul'a gelip burada çeşitli medreselerde müderrislik, memleketinde müftülük görevlerinde bulundu ve Edirne'de vefat etti. Divanı ve çeşitli ilmi eserleri bulunmaktadır. Biyografisi için bkz. el-Fetaua'r-Rahfmiyye, vr. 2a-b; Şeyhi, Vekayiü'l­

fiulald, c. II -lll, s. 64; M ura di, Silkü'd-dürer, c. lll, s. 2-5; Bağdatlı İsmail Paşa, Hediy­

yelli.'l-ii.rifln, c. I, s. 5(14; a.mlf., İzdhu.'l-mekrıün, c. II, s. 156; Özel, Hanefi Fıkıh iılim­

leri, s. 137. Şeylıi, vefat tarihini 1103 olarak vermektedir.

Page 78: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 71 (1, 1)

326 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen

Abdiinahim Efendi'nin oğlu Muhammed el-Lutfi'nin (ö. ll3811725-

26), 217 kitabın mukaddimesinde verdiği bilgiye göre; kendisini Kudüs'te

müftülük ve müdenislik görevine atayan Şeyhülislam Seyyid Feyzullah

Efendi'nin (ö. ll 1511703) talebi üzerine, merhum2 ı 8 babası Abdiina­

him'in verdiği fetvaların soru ve cevaplarını derleyip el-Hidaye ve el­

Kenz adlı Hanefi fıkıh metinlerinin sistematiğine uygun biçimde dü­

zenlemiştir. Yine mukaddimede; babasının tahsil hayatı ile ilgili bilgile­

ri, kendisinden duyduğu şekliyle kaydetmiştir. Kitapta meseleler

Süile-Ecabe şeklinde verilmektedir. Cevaplar, Osmanlı Türk şeyhiilis­

lam ve müftülerinin cevaplarına nispetle uzundur. Fetvaların cevapla­

rında kaynaklara da işaret edilmektedir.

9. Şifaü'l-galfl bi-Fetava'l-Merhflm eş-Şeyh İsmaıl: İsmail b. Ali b. Receb el­

H<'iik el-Ayni ed-Dımaşki (ö. ll1311701), 2 ı 9 Süleymaniye Ktp., Aşir

Efendi, nr. 132, ist. ll Şevval ll51, Ob-21 7b vr. Bu nüsha, fetavayı der­

leyen İbrahim b. Muhammed b. Abdülcelil b. Muhammed b. Şerefüd­

din b. Muhammed eş-Şaml'nin (ö. 11271 ı 715) orijinal nüshasına daya­

nılarak İsmail b. Halifeel-Hamevi eş-Şami tarafından çoğaltılmış olan

bir nüshadır.

Fetavayı derleyen ve aynı zamanda fetava sahibinin öğrencisi de olan

İbrahim b. Muhammed eş-Şami'nin kaleme aldığı mukaddimede belir­

tilcliğine göre; Şam müftüsü ve Şam Emevi Camii hatibi Şeyh İsmail,

müftülük görevine atandığı dönemde meydana gelen hadiselerle ilgili

olarak, Hanefi mezhebine göre hükümleri sorulan pek çok soruya ce­

vap vermişti. Bir çok memleketten sorular arz edilerek kendisinden ce­

vap talep edilir, o da bu sorulara cevap verirdi. Bu fetvaların çoğunluğu

bir mecmuaya kaydedilirdi. Bu usul, göreve başlamasından vefatma ka­

dar bu şekilde sürmüştür. Ancak verilen bu hükümlerden bazıları, çok

açık meselelerdi; bazıları, yeni bir fayda içermeyen tekrarlardı ve bazı­

ları ise, uygun yerlerinden başka bölümlere kaydedilmişlerdi. İbrahim

eş-Şami; bu sebeple, fetvaları yeniden bir ınecmua içinde düzenleyerek

derlerneyi arzu ettiğini ve her birini uygun bölümüne kaydedip düzgün

biçimde ifade etme düşüncesiyle, kitabı, Kitabu's-Salat'tan Kitabu'l-Fe-

2ı 7 Babası gibi Kudüs müftülliğü yapmıştır. Fetvaları el-Fetava'l-haseneıü'l-Muhamme­diyye (el-Muhammediyye) adlı eserde toplanmıştır. Bkz. Muriidi, Silkü'd-diirer, c. IV, s. 52, 58; Hediyyetü'/-ôrijln, c. II, s. 3ı9.

218 Bu ifadelerden eserin Feyzullalı Efendi'nin ikinci şeyhülislamlığı sırasında (ll Şevval 1106- ı3 Rebiülevvell ı 15 1 25.5.1695-27. 7.1703) hazırlandığı anlaşılmaktadır.

2 ı 9 ı 107'de (ı 695) Şam müftülüğüne ve ı lOS'de (1696) Em evi Camii hatipliğine atanmış­tır. Biyografisi için bkz. Muradi, Silkü'd-dürer, c. I, s. 256-258; a.mlf., Ar(i/l-hişam, s. 90-92; Hediyyetii'l-rlri(fn, c. !, s. 219; Özel, Hanefi Fıkıh Alim leri, s. ı3s.

Page 79: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 71 (1, 2)

Osnwnlı Dönemi Fetva Litemtürü 327

raiz'e kadar Tenufm'l-ehsaT)ın tertibine göre düzenlediğini, tekrarları çı­

karıp her fetvayı yerli yerine yazdığım, bazılarının ınesnetlerini teşkil

eden nakillerini zikrettiğini ve esere yukandaki ismi verdiğini belirtir.

Fetvalar Süile-Ecabe formülüyle kaydedilmiştir. Muradl, İsınail el-Ha­

ik'in Fetdua'sının yaygın kullanıma sahip olduğunu belirtir. Eser, litera­

türele oldukça yaygın bir kullanıma sahiptir.

10. el-Fetaua [Fetaua'l-Gazzf, el-Fetaua't-Timıırtaşiyye]: Şeınseddin Mu­

hammed b. Abdullah b. Ahmed b. Muhammed el-Gazzl et-Timurtaşi el­

Hanefı (ö. 1004/1595),220 Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1114, ist.

1125, müs. Muhammed b. Şeyh Ali el-Meslrl eş-Şafii er-Rufal, 1b-204a

vr.; A-Tekelioğlu, nr. 376, 198 vr.

Kısa mukaddimesinde müellif; Gazzetü Haşim ve nahiyelerinde müftü­

lük görevine atandığı gençlik yıllarından itibaren kendisine sorulan so­

ruları ve cevapları yazdığım, çoğunlukla müftülüğü süresince buna iti­

na göstermediğini, ancak yaşlanınca daha önce kayda geçirdiği fetvala­

rı derleyip el-Hidaye'nin sistematiğine uygun olarak tertib etme arzu­

suyla bu işe kalkıştığın ı belirtir ve Kitabü't-Tahaxet ve's-Salat'tan başla­

yarak Süile-Edibe formülüyle fetvaları kaydeder. Kitabın sonunda

(203a -204a), kendisinin biyografisi yer almaktadır.

Timurtaşl; 985'te (1577) tamamladığı Mufnü'l-miifti ala ceuabi'l-nıiis­

teflt22ı (İstanbul Müftiilüğü Ktp., nr. 313, İstanbul 100311594, lb-204a)

adlı eserini de, müftüll'ık görevine atananlara yardımcı bir kitap olarak

hazırladığını belirtir. Kitap kelam, usfıl-i fıkıh ve fıkıh ilimlerine dair üç

bölümden müteşekkil elir. Eser fetva tekniğine göre hazırlanmış olmayıp

fıkıh kitabı şeklindedir. Ancak 202b-204a sayfaları arasında fetvalar yer

almaktadır.

ll. el-Fetaua'l-Es'adiyyefifıklıi'l-Hanefiyye: Medine müftüsü Seyyid Esad b.

Seyyid Ebu Bekir Hilmi el-Üsküdari el-Medeni el-Hüseynl er-Rufal (d.

1057/1647- ö. 29 Ramazan 1116/ 25.1.1705),222 c. I-II, Kahire: el-Mat-

2LO Mulıilıbi, lful(isalii.'l·eser, c. lV, s. !9(j-)97; Özel, Hanefi FTklhfılinıl!'ri, s. 124-125. Sa­

rayova Gazi 1 Jiisrcv-Begova Kütüphanesinde bu es ere ait bir nüslıada, müdlife ait

olarak verilen "Bu mübarek ııüslıaııın yazımını lfl ~evval1007 (14.5.1599) tarihinde

bitirdim" ifadesi (Dolıraca, Katalog, c. Il, s. 765) müstcıısihe ait olmalıdır. Zira veri­

len tarih, Tiınurti'ışi'niıı vefatından yaklaşık dört sene sonradır.

221 Ke,,(ii.'z-zıuırm, c. ll, m. ı 746.

222 Esad Efendi'nin nesep silsilesi; öğrencisi Medine ınüftü yardımcısı Konevizfıde tara­

fından kaydedildiği ve eserin girişinde ve sonunda yer aldığı şekliyle şöyledir: es-Sey­

yid Usad b. Scyyid Eb(ı Bekir Hilmi b. Seyyicl Abdurrahman Sa'cl1 b. SeyyidAhnıed b.

Seyyid Eyyfıh b. Seyyid Zeynela bi din Ali el-Üsküdi'ır1 el-Kayserani el-Abdcli el-Medc­

ni cl-I-Iüscyni er-J{ufi\1. Hicaz, istanbul ve Mısır'da öğrenim giircn Esad Efen- ~

Page 80: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 72 (1, 1)

328 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

baatü'l-Hayriyye, 1309/1892.

Medine müftü yardımcısı olan öğrencisi Konevizade Şeyh Mehmed b.

Mustafa Efendi tarafından tertib edilen eserin girişinde, Esad Efen­

di'nin kısa biyografisi yer alıyor. Arapça olan kitapta sorular Sual-el­

Cevab formülüyle verilmektedir. Kitabın sonunda verilen bilgiye göre;

Esad Efendi, Medine ınüftülüğü sırasında verdiği fetvaları hayatta iken

derleınişti. Ancak mezhep kitaplarının sistematiğine uygun değildi. Ko­

nevizade bu tertib işini üstlenerek esere, el-Fetava'l-Esadiyye fi fıkhi'l­Hanefiyye adını verdi. Kitabın sonunda Es ad Efendi'nin oğlu Seyyid Ab­

dullah'ın da, Uddetü erbabi'l-fetva adlı meşhur bir fetavası bulunduğu

belirtiliyor (c. Tl, s. 483).

12. Fetava-yı Ali Efendi (Feyzü'l-kerfmi'l-hadf bi-fetaua'l-merlıflm Ali el­

imadf): Şam müftüsü Ali b. İbrahim b. Abdurrahman el-İmadl (d.

104811638- ö. 111711706) ,223 İstanbul Müftülüğii K tp., nr. 237, ı b-l50b.

Şam müftüsü olan oğlu HamidEfendi tarafından derlenmiştir. Hamid

Efendi, esere yazdığı mukaddimede, "Babamın müftülüğü sırasında

verdiği fetvaların müsveddelerini buldum. Müracaat kolay olsun diye

bunları temize çekip fıkıh bablarına göre düzenlemek ve aşikar ve mü­

kerrer olanlan çıkarmak istedim" demektedir. Fetvalar, fıkıh kitapları

sistematiğine göre "süile-ecabe" formülüyle verilmektedir. Kitabın so­

nunda Kitabü'l-Kazil. bölümünde, bir fetva kaydedildikten sonra Kita­

bü'ş-Şehil.dat başlığı atılmış ise de, fetva zikredilmeksizin nüsha salavat

ile bitirilmiştir. Pehlül Düzenli, bu eserin ibn Abidin tarafından Tenlcf­

lıu'l-Fetaua'l-Hamidiyye adıyla özetlendiğini söylüyorsa da; 224 İbn Abi­

din'in bu adla özetiediği fetva kitabı, aşağıda geleceği üzere, oğlu Ha­

mid Efendi'nin Fetaud'sıdır.

13. el-Feua!cihi't-Türiyyefi'l-havadisi'l-Mısriyye (İstanbul Üniversitesi Mer­

kez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 714, ist. 117911765).

Muhammed b. Hüseyin b. Ali et-Turi el-Hanefi el-Kadirl. Bu çalışmada,

Kariulhidaye Siraceddiıı ömer'in fetvalarını derleyip tertib etmiş ve ilii­

velerde bulunmuştur. Eseri ll38'de (1725) tamamlamıştır. Kariulhida-

di'ııinlıocalan arasıneieı Kadızade Salilı, Mulıaınmecllı. Süleyman, Yalıya eş-~fıcll el­

Mağribl, Alıdülmfılikel-Mağribl, Ali cş-Şebrfıınellisl, Alımeel es-Sekka gibi ünlü iilim­

ler bulunmaktadır. Kayıııpcderi Mekkl Mehıned Efendi'den sonra J Muharrem

1092'cle (21.l.l6Bl), :J5 yaşında iken Medine müftüsü oldu ve 29 Hamazan ll Hi

(25. ı .1705) tarillinde vef<ıt etti. Ayrıca bkz. flediyyetii'l-arifln, c. l, s. 205.

223 Murfıdl, Arfr/1-hi,l·iim, s. ~12-97.

224 Düzenli, "Meşllıat Fetvc1lan", s. 125-!2fi.

Page 81: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 72 (1, 2)

Osmaı1lı Dönemi Fetva Litcratürii 329

ye'ye ait fetvalar Süile~Ecabe ve kendisine ait olanlar ise Süiltü-Eceb­

tü (bana soruldu-cevapladım) formülüyle verilmiştir.225

ı4. Uddetü erbiibi'l-fetvii: es-Seyyid Abdullah Esad Efendi el-Üsküdarf (ö.

ı ı541l742),226 Ebü's-Sııud Muhammed b. Ali el-Şirvanl (der. ve tertib),

Bulak: el-Matbaatu'l-Kübra'l-Em1riyye, ı3051l888, 539 s.

Eserin ilk sayfasında baskı yılı olarak ı304 (ı887) yılı veriliyorsa da, ki­

tabın sonunda bastının Ramazan 1305 ortalarında (Mayıs ı888) ta­

mamlandığı kaydediliyor.

Medine müftüsü Esad Efendi'nin oğlu Seyyid Abdullah Efendi'nin Me­

d ine müftülüğü yaptığı sırada verdiği fetvalar; daha sonra, müsveddele­

rine dayanılarak, Medine Hanefi müftüsü Ebü's-Suüd Muhammed b.

Ali el-Şirvani (ö. 20 Şe vv al ı ı 79 1 ı.4. ı 766) 227 tarafından fıkıh sistemati­

ğine uygun olarak derlenmiştir. Fetvaları Süile~Ecabe formülüyle ver­

miş, cevabı olmayan soruları kendisi cevaplamış ve bunu diğerlerinden

ayırt etmek için Sual-el-Cevab formülüyle kaydetmiştir. Ayrıca, zaman

zaman, Abdullah Efeneli'nin fetvaları hakkında değerlendirme ve eleşti­

rilerde bulunmuştur. Musahhihin elikkat çektiği üzere, ınüellif; müftü­

lerin çoğunluğunun adeti üzere, soru soranların ifadelerini aynen ımı­

hafaza etmek amacıyla kendisine sorulan sorulardan bazılanndaki dil

yanlışlarını düzeltme cihetine gitmemiş ve olduğu gibi aktarmıştır (s. 3,

kenardaki not).

ı5. el-Fetiiuii'l-Hiimidiyye: Haınid b. Ali b. İbrahim ed-Dımaşki el-İmadl (ö.

ll 711 ı 758).

cl-Metiilibii'l-seniyye li'l-Fetauii'l-Aliyye adıyla Şeyhülislam Ali Efen­

di 'den tercüme ettiği fetva kitabından farklı olarak, Hami d Efendi'nin

1137-1155 (ı 724-ı 742) yılları arasını kapsayan 18 senelik Şam müftülü­

ğü sırasında verdiği fetvalan ihtiva eder.22B Muradi, Fetiiuii'sının iki bü-

225 I-!ediyyelii'l-ôrifln, c. ll, s. :JlH; lzôiw'l-mekmln, c. II, s. 202-20'1; Dobraca, Kaıalog, c. Il, s. 772-773. isınail Paş<~, fetvaları dcrlerren alimi Sirfıc cl-Bindi olarak vermekte ise de; doğrusu, yukanda olduğu şekildedir.

22(i ı O%'te (1 (iH4) Medine'de doğdu. Başta babası Seyyid Esacl Efendi olmak üzere bir çok alimelen öğrenim göre! ii. Kardeşi Seyyid Mulıammecl'dcn (ö. 114B/1735) sonra Medi­ne müftüsü oldu. Hac diinüşü 1154 (1 742) yılıncia Medine'de vefat etti. Bkz. Murfıdi, Silkiill-rlii.rer, c. lll, s. B3 ve c. IV, s. 35.

227 Şirvfıııi'nin bizzat kendisi, eserin başında, Medine müftülüğünc atanclığıııı söyle­mcktaclir. M ura di ise, ı ı :i ı yılında, kendisine teklif eelilen Medine ınüftülüğü maka­mını ~irvfıni'ııin kabul etmediğini belirtir. Bkz. Silkii. d-diirer, c. IV, s. Cifi-(17. Muhte­melen ~irvani, Murfıdi'ııin lıilmecliği bir dönemele bu görevi üstlenmiştir.

22B ilııı Alıicliıı, el- Ukildii.'d-rllirriyyefl ten.kihi'l- Ferauô'/-1-Tr?midiyye, Kalüre Bl 0/lB~n. c. n, s. :nı.

Page 82: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 73 (1, 1)

330 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Oze11

yük cilt olduğunu ve insanlar tarafından kullanıldığını belirtir.22'1 İbn

Abidin (ö. 1252/ 1836); 1238 (1822) yılında Şam müftülüğünde fetva

eminliği görevine getirildiğinde, bu eseri el-Uküdii'd-dürriyye fi tenlci­

lzi'l-Fetilva'l-Hilmidiyye (2 cilt, Kahire, 127311857, 1278, 1300,

1310/ 1893) adıyla yeniden düzenlemiştir. Eserin en güveniEr ve en fay­

dalı kitaplardan biri olduğunu, ancak tertibinin güzel olmaması, tekrar­

ların bulunması ve çok bilinen meselelere yer verilmesi gibi sebeplerle

eseri kısaltıp yeniden düzenlediğini ve böylece aslının yarısından daha

az hacıne sahip, fakat daha kullanışlı hale geldiğini belirten İbn Abidln,

eseri sadece düzenlemekle yetinmemiş ve problemli olan konular hak­

kında kendisi de bazı açıklamalarda bulunmuş ve bazı yeni bilgiler ek­

lemiştir.2'l0 Serk1s ve Brockelmann'ın, bu eseri Şeyhülislam Hamid b.

Muhammed [Mehmeclj el-Konevf'ye (ö. 98511577) nispet etıneleri23 ı

doğru değildir.232 Muhtemelen bu karışıklık; Katib Çelebi'nin (ö.

ı 0671 1657), el- Fetavil'l- Hilmidiyye maddesinde Konev1'ye ait dört ciltlik

bir fetva kitabından söz etmesinden kaynaklanmaktadır. LLl Kati b Çele­

bi, Şam müftüsü olan Hami d Efendi'den çok önce vefat etmiş olduğuna

göre, gerçekten Konevi'ye ait aynı adlı bir eser mevcut olmalıdır. Ayrıca

Halil Hammad el-Ezher!'nin Kitilbıı Metillibi's-Seniyye Mine'I-Hayriyye

lle'l-Hilmidiyye (Mısır: Matbaatü't-Tekaddüın, jts.J, 88 s.) adlı bir eseri

bulunmaktadır.

16. el-Fetavil'l-Kimziliyye ji'l-lıavadisi't- Ttli.blusiyye

Muhammed Kamil b. Mustafa b. Malımüd et-Trablusl el-Hanefı ei­

Eş'arl eş-Şazeli (kitabın basım tarihinde henüz hayatta idi), 2:14 Mısır,

229 Murad1, Arfi0-bi,I'ÔJ7l, s. ı ı 2.

2:ıo İbn Abiclfn. el-Ukıldiill-rlii.rriıye, c. ll, s. 371-372; Alıınet Ozel, "ibıı Abicllıı, Muham­

med Eıııiıı", !)/;\,c. XTX, s 2'H İlın Alı i din; lıa~ta llrl,1·iye-i 1/illi\hidin diye bilinen lll'rl­

dii'!-nwll{r/r adlı eseri vı· risfılclcri olmcık (i;-:crc eserlerinde, kendi zaıııaııında vııkıı

lıulıııııs olaylarl;ı ilgili oi<ır;ık kendisine sonılan sorııl;ır;ı vcrcliği ccvaplar;ı yer ver­

mektedir.

2:ı ı Yusııf İlyCın Scrkis, Mu'cennr'/-mmlnirlri'l-llmhiyye l'e'l-nurrtrrehe, Kalıire: Matlıaatii

Scrkis, ı cl4/i/ l~l2H, c. 1. s. 7:!9; GAL Su pp!., c. ll, s. /i44-/i45

2:!2 AJııııet Ozcl, "İbn ;\bidiıı. Mıılıaııııned Emin", D/;\, c. XIX, s. 2~J:L

2:rı Kc5fi'i'z-ZIIfllln, c. ıı, lll. 1222.

2:14 /\sic n Tralılıısgarblı olan Mıılıaınmecl KJnıil; ıneınlckctinde Jıatizlık yapıp üç yıl ka­

dar ilim ö~rcndikteıı sonra, Trablusgarp'ta Hanefi nıczlıelıiııi yayacak ve insanlara

öğretecek malı ir bir illi m bulııııınaclı~ını düşünen babası, d etiesi ve amcasınırı ortak

kararıyla 19 yaşıııda ikl:ıı 12G:ı (1B47) yılında- Hanefi mczlıelıini tahsil için Kalıi­

rc'yc, Ezlıer Üniversitesi'ne göııclerilcli. Burada Maliki ve Hanefi mezheplerini ö~re­

ııip, 1270 (1853) yılında memleketine dönclü. Hanefi mezhebine güre ders verip müf­

tiilük yaptı. Bkz. ei-H:r/n;ô'I-Krlmiliyye fi'l-lwl'ôrlisi'l-7i'r1hlusiyyc'nin ınukaclclinıcsi ve ayrıe<ı bkz. Serk1s, }v!u'cetn, s. 1690-lCiCJl.

Page 83: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 73 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Literatürii 331

1313/1896, 307 s. Müellif; eserinin girişinde, tahsil hayatını ve eserini

meydana getirme usulünü anlatmaktadır. Memleketi Trablusgarp'ta

müftülüğü sırasında verdiği fetvaları 1308'de (1890) kitaplaştıran Mu­

hammed Kamil; kendisine sorulan farklı konularla ilgili sorulara ait

tuttuğu kayıtları -tekrarları çıkarmak suretiyle- bir araya getirmiş, ka­

yıtlarındaki soruları ve bazen de cevapları nakil sırasında kısaltrnış,

zaman zaman nakiller ve faydalı bilgiler e kle miş, yaygın olan eserlerin

çoğunluğunda bulunan az sayıdaki mesele dışmda her meselenin

kaynağını belirtmiştir. Kitapta fetvalar Süiltü~el-Cevab şeklinde ve­

rilmektedir.

ı 7. el-Fetava'l-Mehdiyye fi'l-veka'i'i'l-Mzsnyye: Mehdi [Muhamınecl] el-Ab­

bas! (ö. 1315/1897), Kahire, 1301-1308.

Aynı zamancia ilk Hanefi Ezher şeyhi olan Mehdi el-Abbas!; 1264 (1848)

yılında atandığı ve kısa bir cl önem hariç vefatma kadar sürdürdüğü Mı­

sır baş müftülüğü sırasında, başta resmi makamlardan olmak üzere,

kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplan önce kronolojik olarak top­

lamış, 1300'te (1883) Hanefi fıkıh sistematiğini esas alıp yine kendi için­

de kronolojik olmak üzere konularına göre düzenlemiştir. Yaklaşık

13.500 fetvayıkapsayan eser; yedi cilthalinde basılmış olup fetvaların

kenarlanna verildikleri ay ve yıl da Hint rakamlanyla yazılmıştır. Son

fetva, Safer 1304 (Kasım 1886) sonlarmda cevaplanınıştır. 235

18. el-Fetaua'n-nazm: Mahmüd Hamza (ö. 130511887),236 Dımaşk, 1326.

19. retdua mülıimme fi'ş-şerfati'l-lslamiyye jz'l-melıakimi'l-Osmaniyyeti'l­

Mısrzyye

Cemaleddin el-Kasım! (ö. 133211914) ve Muhammed Abcluh (ö.

1323/1905), Kahire, 1331, 24 s. Bu eser, gerektiğinde dört mezhebe göre

hüküm verilebiJeceğini göstermek üzere, Osmanlı şeyhülislamiarının

fetvalarının derlendiği bir mecmuadır.237

2:15 f-Jediyyclii'l-rlrifTn, c. ll, '- :ı,l5; Serkis, lVIu'cel/1, s. 1 B ll- ı B ı 2; Ahmet Ozcl, "Melıdi ci­

Abbfısi", JJiA, c. XXVIII, s. :J75-J7G. Bağdat lı isınail Pa~a. vefat tarihini ı:-ı 1 li olarak ver­

mektedir.

2:J(i 1 laneti mezhebinden olan MalınıCı d Hamza Osmanlı Devleti'nde bir çok gü rev alıııı~

ve 1284'ten (1 BG7) vefat ı na kadar Şam ınüftülüğii görevinde bulunmuştur. Fetvaycı

dair el-Fetô.ua'f-Molumlrliyyc (cl-JJamzôviyye) ve Fcwa'l-lumrls(rl!illi mô sh/e /Ji'r-m.­

Siis (Llını<ı;;k, J 32!i) adlı eserleri de bulunmaktadır. Biyogratisi iı;in bkz. Scrkfs,

Mu'ccm, s. 170!i-170B; fVlııstafa Baktır, "Malıınüd Hamza", lJi/1, c. XXVIJ, s. cHi5-:l!i!i.

Bağda tl ı İsmail Pa~a ise (;arihii'/-fetô.vô adlı bir eserinden siiz etmektedir. Bkz. 1-Je­

diyyerii.'l-ôri(Tn, c. 11, s. 420.

2:17 Serkls, Mu'cem. c. ı, s. 4Wi.

Page 84: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 74 (1, 1)

332 TAL!D, 3(5), 2005, Ş. Özeıı

Kaynaklarda zikredilen Hanefileri ait diğer fetva kitapları:

ı. el-Fetfiva: Şehabeddin Ebü'l-Abbas Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b.

Yunus el-Mısrl eş-Şelelıl (ö. ıo2llı6ı2).238

2. el-Fetava: Şam müftüsü Abdurrahman b. Muhammed ed-Dımaşkl el-Ha­

nefı el-İmaclf (ö. ıo5ıll64ı).m

3. el-Fetava't- Tdciyye ji'l-uckaii'l-Ba'liyye: Ba'albek müftüsü Muhammed b.

Abdurrahman et-Tad (ö. 11ı4!1702).240

4. el-Fetava: Medine müftüsü Abdülkerim b. Abdullah el-Hilllfeti el-Abbas]

el-Hanefi el-Medeni (ö. 1133/ ı 72ı).241

5. el-Fetava's-Sıddfkf (4 cilt): Mekke müftüsü Muhyiddin Ebü'l-Ferec Ab­

dülkadir b. Ebu Bekir es-Sıddiki el-Hindi el-Hanefi (ö. 1138/ ı 726).242

6. ed-Dürerii'l-mensüre fi'l-fetava'l-meşhüre: Müdenis Haüb el-Mavsıli

Muhammed Emin b. l-layrullah b. Mahmud b. Şeyh Musa el-Ömer! el­

Hanefı (ö. ı206/l79 ı, 1203/1788) .243

7. Fetdua-yı İbn Bathfş: Akka müftüsü Şeyh Ahmed Batlıfş.244

8. Mecmüatii'l-fetava: Balizade Mehmed Emin b. Ali el-Medeni el-Hanefi

(ö. ı220/l805).245

9. el-Kevalcibii'd-dürriyye mine'l-Fetava'l-Kal'iyye: Abdiilmelik b. Abdül­

mun'im b. Kadı Taeeeldin el-Kal'i el-Hanefı el-Mekki (ö. ı229118ı4).

Öğrencisi es-Seyyid Halil Tabile tarafından derlenmiştir.24G

ı o. cl- 'Aylemii'z-zehhar i!C minhacü'l-ebrar .fi'l-.fctava'l-Hanefiyye: Seyyicl

Nasıı·udclin Muhammed b. Muhammed b. Şeyh Cafer el-Edheıni el-Va­

iz el-Bağdadf (ö. ı273/ 1857).247

ı ı. el-Fetava'l-Hiiseyniyye: Yafa müftüsü ŞeyhHüseyin b. Süleym (Selim) b.

Sülaıne b. Selman b. Ivaz b. Davud el-Hüseynl eel-Decani (ö.

1274/ 1858).248

238 Hediyyetii '1-ilri(?n, c. I, s. 153.

2:19 Ozcl, 1-Ianc(i Fıkril lı!imleri, s. 129.

240 Mııradl, Silkii'd-diirer, c. IV, s. 52-53; Özel, Hanefi Fzkrlr J\limleri, s. 138.

241 Mıırfıdl, Silkii 'cl-diirer, c. lll, s. Iili; Hediyyetii. '1-ôri('fn, c. !, s. (iJ:l.

242llediyyetii.'/-r7ri(in, c. 1, s. liO:J. Biyografisi için bkz. Muriidi, Silkii'd-tliirer, c. lll, s. 49.

243 Ilediyyelii '1-ôri(in, c. ll, s. :349.

244 l'ındıklılı isınet Efendi, lektniletü'ş-Şekôik.fl hakkı eilli'l-lıakôik, Abdülkadir Özcan (nşr.J, istanbul, l9fl9, s. 72.

245 1-lediyyelii'l-ôri('fn, c. Il, s. 355.

246 Hediyyetrl'l-ôri(rn, c. J, s. li28.

247 1-!ediyyelii'/-ôri(in, c. ll, s. :175.

24B l-!ediyyetli.'l-ôrif'fn, c. I, s. :no-:nı.

Page 85: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 74 (1, 2)

Osınmılı Döne11ıi Fetva Litcmtilrü 333

Arap ulemasına ait fetva mecmualarını bir araya getiren iki çalışmayı

da, burada zikretmek lazımdır. Bu çalışmalarda fetvaları bir araya getirilen

bazı alimler, Osmanlı öncesi Arap memleketlerinde yaşamış olsa da, ço­

ğunluğu Osmanlı'nın Arap diyarında hakimiyeti sırasında yaşamış olup bir

kısmının mecmuaları yukarıda tanıtılmıştır.

ı. Fetava Kdzerünf (İcabetü's-sailfn bi-fetva'l-miitealılıirfn): Abdullah b.

Hasan el-Afıf el-KazerCıni, İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 170, lb-318a vr.

(Şeyhülislilm Mirzazade Seyyid Mehmed Said'in vakfıdır).

Kazenlnf'nin mukaddimede belirttiğine göre; Cemaleeldin Ebü Tahir

Muhammed b. Siracüddin Ömer el-Ham1tf el-Halid! el-Mısrf'nin (ö.

1010/1601) 24~1 Fetavô'sı, öğrencisi Seyyid NCıreddin Ali b. Muhammed

b. Yusuf el-Haşim! tarafından derlenmişti. Ancak bu derleme, fıkıh ki­

tapları sistematiğine göre tertih edilmemişti. Faydalı bir eser olmasına

rağmen, büyük hacmi ve tertib edilmemiş olması sebebiyle kullanıl­

madığını ve ulaşılmasının da zor olduğunu gören Kazerünl; tamamla­

dıktan sonra esere İciihetrü-sdilfn bi-fetva'l-müteahhirfn250 adını ver­

mek azmiyle çalışmaya başladığını ve her bölünıün başında HanCı­

tl'nin fetvalarını zikrettikten sonra -sırasıyla- müteahhir Hanefi ule­

masından Kariülhidaye Siraecddin (Muhammed b. Abdullah el-Gazzı

et-Timurtaşl tarafından tertib edilen), Zeyneddin İbn Nüceym (yine

Muhammed b. Abdullah el-Gazzi ve İbn Nüceym'iıı oğlu tarafından

tertib edilen) ve Muhammed b. Abdullah el-Gazzi'nin (kendi tertibi)

Fetavô'larından ilgili meseleleri kaydettikten sonra yine müteahhir Ha­

nefı ulemasından "Abdurrahman b. isa el-Mürşidl, Şehilbeddin Ahmed

b. Ebü'l-Fazl es-Sabünl, Abdülkerim b. Müdbüddin ei-Kutebl, Şeha­

beddin ibnü'ş-Şelebl[el-Çelebi] Ahmed b. Yunus, Kasım b. Kutluboğa,

Muhammed b. Vasi', Muhammed Hüseyin b. Ali et-Tür! gibi şahısların

bulabildiği fetvalarını eklediğini ve böylece kadılık ve mi.iftülük görev­

lerine atananların kolayca kullanabilecekleri bir eser meydana getirdi­

ğini söyler.

2. Nakdii 'l-mesdil fi ceuribi's-sdil (Fetava -yı Rıza!, Mccmuatii.'l-fetavd):

Mehmed Ali Rıza! b. Pfr Efendi (ö. 103911629), 2~ 1 Süleymaniye Ktp., Ca-

24~1 !ize!, 1-Jruıe(i Pıkı/ı ;\!in ıleri. s. 12b.

2!10 Bilğdatlı isııızıil 1\ışa iki cilt olduğunu söylediği eseri, doğrudan f-Ifınlıti'yc nispct

eder. Bkz. flcrJiyyetii'/-rlri(ln, c. ll, s. 2ti4.

251 Konya kaclısı Pir ı:fcııdi"ııin oğludur. Tahsilini tanıaııılaclıktaıı sonra çe~itli nıcdrcs<·:­

lcrdc müdenislik yaptı. ,\rdından Selanik, Calata ve lVIısır kadılıklarıncla bıı1ııııdıı vı:

son görevyerinde vefat <:tti. Bkz. Ata!, I/adrJ.iku"!-lw.kr1ik, s. 72:1-724: lled!)!yetii'l-r1ri­

(Tn, c. ll. s. 27G; OM, c. I. s. :ı 1 :ı.

Page 86: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 75 (1, 1)

334 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen

rullah, nr. 975, 1b-533a vr.; İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 78; TSMK Alı­

med III Kit., nr. 802, 803.

Müteahhirin ulemasının fetva kitapları, -müracaat kolay olsun diye- fı­

kıh kitapları sistematiği içinde bölümler halinde nakledilerek bu mec­

m u ada bir araya getirilmiştir. Fetava kitapları bir araya getirilen alimler

şunlardır: ı. Kariülhidaye Siraceddin (öğrencisi İbnü'l-Hümam tarafın­

dan derlenmiştir), 2. Zeyneddin İbn Nüceyın (hem oğlu ve hem de öğ­

rencisi tarafından derlenen nüshalar), 3. İbn Vehban, 4. Şemseddin Mu­

hammed el-Vefai252 , 5. Eminüddin b. Abdülal, 6. Muhammed b. Abdul­

lah el-Gazzi, 7. Siraceddin el-Hanuü, 8. Ahmed b. Eıninüddin, 9. Yetf­

nıeti'd-dehr (fl fetaua'l-asr, Al3.eddin Muhammed b. Mahmud et-Tercü­

man!, ö. 645/1257), lO. ibnü'ş-Şelebi (Çelebi) Ahmed b. Yunus el-Gazzi

ei-Mısrl.

Osmanlının hakim olduğu Arap topraklarında yaşamış olan Hanefiler

dışındaki Sünni ınezheplerin alimlerine ait fetva kitapları da; ele aldıkları

bir çok konu bakımından, kuşkusuz, Osmanlı'nın diğer ınezheplerle ilişki­

sini gösterınesi bakımından oldukça önemli tarihi belgelerdir. Özellikle Şa­

fii mezhebi alimlerinin bir çok fetva kitabı bulunmaktadır. Biz burada ba­

zılarının eserlerinin isimlerini zikretınekle yetineceğiz:

l. el-Fetitua'z-zemzemiyyc: izzeddin Abdülaziz b. Ali b. Abdiiiaziz el-Mekkf

eş-Şafii (ö. 963/1556).2'>1

2. el-Fetcwa'l-kübra'l-fılchiyye (I-IV): Ebü'I-Abbas Şehabeddin Ahmed İbn

Hacer el-Heytemı ei-Mekk1 eş-Şafii (ö. 974/1567),254 Abdülhaınid Ah­

med Hanefi (nşr.), Kahire, 1357/1938.

3. el-Fetitua'l-hadfsiyye: Ebü'l-Abbas Şehabeddin Ahmed İbn Hacer ei-Hey­

teınl el-Mekki eş-Şafii (ö. 974/ 1567), 3. baskı, Kahire: Mustafa el-Bab! el­

Halebl, 1989.

2S2 ~eınseddiıı Mulıaınıııed ei-Vefül'nin fetvalarını içeren eser Crimi"u'l-uclkt'(it (Beyazıt

Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2747, 109 vr.) adını taşımaktadır (Ke,l:fi"i'z-zunü./1, c. J, ın.

57S). B ali b. Ali lı. Mulıaııııned b. THiseyin b. iskenel er !m eserin fetvaya esas alınacak

(mu./ıtür li"l-(elt!ô) olan ıııescle!cri içermekle birlikte fetvaların konularına göre di"ı­

zeııleıınıeıniş oldıığuıııı görünce istifadeyi kolaylaştırmak için fıkıh kitaplan sistc­

ımıtiğine giirc düzenleyerek tekrarları çıkanlığıııı ve escre el-Meflhi!Je fr"l-es"i/e [1(''/­

ecuihe (Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 19003 [Mcrzifonln K. M., :-nrıı, lb-17la vr.)

adını verdiğini belirtir.

25:1 liediyyelii '1-iirifzn, c. ı, s. 5H4.

2!"i4 Biyografisi ile bu eser ve sonraki eser hakkında bilgi için bkz. Cengiz Kallek, "i h n J la­

ccr cl-lleytenıl", Dİlı, c. XIX, s. s:ıı-s:ı4.

Page 87: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 75 (1, 2)

Osına1ılı Dö1ıe1ni Fetva Litemtürü 335

4. el-Fetiivii: Şehabeddin Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Osman el­

Metbüll ei-Mısrl eş-Şfıfil (ö. 1003/1594-95).255

5. el-Fetiiua: Şehabeddin Ahmed b. Halil b. Wisıruddin es-Sübkl el-Mısrl eş­

Şafii (Ö. ı032/l622-23).25fi

6. el- Feviitihu'l- kudsiyye ue'l-feviiihu'l- ıtriyye li-cem 'i'l-fetiiva'lJılclıiyye: İbn

Yakub el-Medeni, Kadı Taeeeldin b. Ahmed b. İbrahim b. Taeeelelin Mu­

hammed el-Ensarl el-Malik! (ö. ıo66/l655-56). Oğlu Ahmed tarafından

derlenmiştir.257

7. İktitiifu'z-zelır min ecutınibi eşciiri'n-nehr min mesiiili'l-fetiivii: Abdül­

ınu'tl b. Salim b. Ömer es-Simlavi el-Kadiri el-Ezherl el-Mısri eş-Şafii (ö.

ll27/l7ı5).2511

8. cl-Fetiiua'z-zarife: Musul müftüsü Ali el-Gulaınl el-Mavsıll eş-Şafii.

ıl44'te (1731) miiftü oldu.259

9. cl-Fetiiuii: Abdülımı'll b. Muhyiddin el-Halil! ei-Makdisi eş-Şafii (ö.

ı 154/ ı 74ı). 2110

ıo. el-Fetiiuii (iki cilt): Şeyh Muhammed b. Süleyman el-Kürdi el-Medeni

eş-Şafii (ö. 1194/1780). Abdullah b. Salim ei-Mısrl'den icazet aldı ve Me­

dine'de vefat etti. 211 ı

II. MenkUl Fetva Mecmuaları

Fetva esas itibariyle elini bir soruya karşılık olarak verilen cevabı ifade

eden bir terimdir. ilk teşekkül zamanından itibaren fukaha fıkıh ilmini ted­

vin ederken hukuk normlarını olay tasvirleriyle aniatma (kazuistik) yolunu

beninısemişti. Bu sebeple dini hükümleri açıklamak üzere ilk müctehid

imamların tedvin ettikleri eserierel e; hükümleri tasvir! farazi olaylar üzerin­

den anlatmaları, bu eserlerin fetva kitapları olarak görülmeleri sonucunu

doğurmaınıştır. Oysa ki, Hanefi mezhebi imamlarının fıkhi görüşlerini içe­

ren imam Muhammed'in kitaplarına bakıldığında; bu eserler, sonraki dö-

z:ı:ı Jlei/iyyerli '1-rlri(in, c. ı' s. ı" ı.

25fi l!ediyyelii.'!-r7.ri(?n, c. ı, s. 15:i.

2Cı7 Heriiyyerii'l-rlri(!n, c. J, s. Ui5, 245.

25B I!ediyyelli.'l-r7ri(fn, c. [, s. fi22.

25~1 Muraclı, Silkü'cl-diirer, c. lll, s. 258-259.

2(i0 J-!ediyyelii. '1-fıri(in, c. ı, s. li22.

2fil 1-!er/iyyeıii'l-rlri(in, c. ll, s. :142.

Page 88: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 76 (1, 1)

336 TALİD, 3(5), 2005, Ş. (izen

nemlerde ortaya çıkan fetva literatürüyle pek çok yönden paralellikler ku­

rulabilecek bir mahiyet arzederler.

Hanefi mezhebinin ilk imamlarından nakledilen meseleler, temelde

"mesailü'l-usul" veya "zahirurrivaye" adı verilen ve İmam Muhammed'den

ınütevatir veya meşhür yolla nakledilen rivayetler ile "nevadir meseleleri"

adı verilen ve birinci kategoride yer alanlar derecesinde sahih yolla rivayet

edilmeyen veya İmam Muhammed'den başka alimlerin eserlerinde nakle­

dilenler yahut da belli bir mesele hakkında üçüncü nesil mezhep ulema­

sınclan nakleelilen münferit rivayetler şeklinde iki kategoride ele alınırlar.

Bu iki gruba giren meselelerin çoğunluğu, kurma ve tasariama suretiyle

(bi-tariki'l-vaz'i ve'l-farzi) olanlardır. Mezhebin ilk imamlarından sonraki

kuşaktan olan ve Hanefi literatüründe "meşayih" ve "müteahhirin" terimle­

riyle ifade eelilen müctehid alimlerin, karşılaştıkları sorularla ilgili olarak

mütekacldim1n elenilen imamlardan bir rivayet bulamadıkları meseleler

için ortaya koydukları çözümler "fetava" ve "vakıat" diye acllandırılınış­

tır.2112 Bu kuşağın fetvalarını clerleyen ilk eser, Ebü'l-Leys es-Semerkan­

dl'ııin Kitabü'n-Nevazil adlı esericlir. 26:ı Çünkü bu eserele Süile-Kfıle (so­

ruldu-dedi) formülüyle -örneğin, "Nusayr b. Yahya'ya 'şöyle şöyle yapan

adam hakkında ne dersin'{' diye soruldu, o da şöyle şöyle dedi; Ebü'I-Kasım

cs-Saffar'a şöyle yapan adam hakkında soru soruldu( ... )" şeklinde bir grup

alimc sorulan fetva suretleri derlennıiştir. Nitekim bu tür meseleler, fetava

diye isimlenciirildiği için; e/-Hulasa264 adlı eserde, fetava dendiğinde kaste­

clilen bu tür eserlerclir. Çünkü bu meselelerin tamamı, sonılan fetva! ara ve­

rilmiş ccvaplarclır. Bu fetvalar da, Ebü'l-Leys'in en-Neuazilad!ı eserinde gö­

rüldüğü üzere, bu alimierin öğrencileri veya bizzat kendileri tarafından

derlcnmiştir. Dönemlerinin ileri gelen alimlerine sorulan fetvaların ıno­

nograflar halinele clerlencliği müstakil koleksiyonların, daha sonraki çalış­

malarcia bir araya getirilerek çok daha hacim li kol eksiyonların oluştunılclu-

2ti2 Miiclcrris ve Kayseri kaclısı Kassabba~ızfıue İbrahim Efeneli ei-BıırsevJ (ii. 1029/ ı (i ı~)).

fetavaya v<lkıCıt da dendiğini belirterek fetava yı mütealılıir ıııiictelıidlcrin istinlıilt et­tikleri meseleler olarak taıııııılar. Ilk. Se(fnetii'l-nıesôi/, Süleymaniye Ktp., ll alet Efen­

di, nr. 792. vr. 164lı.

;!(i] Elıü'I-Lcys es-Seınerk;ıııdi'nin lıu eseri Fetr1ua'n.-Neuôzzl ac!ıyliı yayıınlaııııııştır: es­

ScyyicJ Yusuf Alımeel (n~r. ), Beyrut Dfıru'l-Kütiibi'l-İlnıiyye, 2004. Bu eser üzerine, Ey­

yüp SaicJ Kaya Jlanef1 Me~/ie/Jinde Nevazil Urerariiriiniin lJoi{IIŞU ue Elm'I-Leys es-Se­

nzerkrnlfli'nin Kira!!ll'n·Neur2zii lidlz b'seri adıyla bir yiiksck lisans çalışması gerçek·

lc~tirıni~tir (İstanbul: M. ll. Sosyal Bılinılcr Fııstitiisii, J 9%).

21i4 Kıs;ıc;ı el-lfllfr)srt diye lıilincıı hıı eser, Tahir b. Alımed h. Ahdiirre~Jd ei-Bıılıfırl'niıı

(ii 5421 ı ı 4 7), 1/ulrisrt/li 'l·fi'l ri u ci adlı eseridir ( Ko'italı - l'akista ıı: rvı ekıchelı-yi lk:;;l­

diyyr~. L002, Mıılıaınnır:cl i\bcliillıay el-LekııevJ'nin Mecmftnri'Hi•tr7ur7 aci It eseriyle

birlikte).

Page 89: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 76 (1, 2)

Osmanlı Dö11emi Fetva Li teratürü 337

ğu görülmektedir.265 ~(i:Z konusu bu gelenek içinde adı geçen koleksiyonla­

rı, muhtelif tarzlarda teşkil edilen yenileri takip etmiştir. Örneğin Fetava-yı

Kadflıdn, Hulasatü'l-fetaua gibi eserlerde fetvalar, mezhebin ilk müctehid­

lerinin görüşleriyle birlikte karma olarak verilmiştir.266

Önceleri daha somut olaylara yönelik soru ve cevaplar şeklinde olan ve

çoğunlukla fetvayı verenin kimliğinin belli olduğu koleksiyonlardan, za­

manla daha soyut ve daha özlü ifadelerle ortaya konan ve pek çok durum­

da kişiler yerine şehir veya bölgelere nispet edilen hukuk normlarına dö­

nüştürülen bu fetvalar, olaylardaki çeşitlilikleri sebebiyle, hukukun uygu­

layıcılan için en önemli kaynaklar halini aldı. Geçmiş zamanda vuku bu­

lan, fetva konusu yapılıp hakkında fetva talep edilen, geçmiş ulemanın,

hakkında cevap yazdığı ve kendisiyle ilgili çözümün kesin olarak bilindiği

meseleler için el-Fuslll adlı eserin sahibinin vakiatü'l-fetvii tabirini kullan­

dığım belirten ibnü't-Tabbab ed-Dımaşkl'ye (ö. 1006/ 1597-98) göre; bu tür

ıneseleler, daha güvenilir olmaları hasebiyle daha güçlü ve eserlerde zik­

retmeye daha uygundur. 2 fi? Ancak İbn Nüceym (ö. 970/ 1563) gibi ınüteah­

hirln alimlerinin önde gelenleri; Hanefi mezhebinin resmi görüşünü ifade

eden nıetinlerin nakilleriyle çatışan fetava kitaplannın nakillerine itibar

2G5 Mesela Ebü"l-Leys es-Seıncrkaııcll"nin en-Neuiizil, Ahmed b. Muhammed lı. Elıü De­kir ci-1-Ianctl"nin 1\1/ecnwu'l-fetiiud, Ahmed lı. Müsab. el-Keşşi'nin Mecmılu'n-neuri­

zilue"/-/f(wddis ue'/-uükirit adlı eserleri, dcrleycnlerin kendi görüş ve açıklaınalarını

içerirler. Fakat iizclliklc. daha önce başka fıliınler tarafından verilmiş ve bir çoğu

ıııüstakil mecımıalarda derlenmiş fetvaları da bir araya getirmektedir. Bkz. Ke,,fii'z­

wnOn, c. ll, m. ](i03, Hill(i, 1 9Bl.

2(i(i Şeylıülislfıın Dürr1 Melııııed Efendi, ed-Diirretii'l-beyzri F heyôni ahkr1mi',,·-,,·erl'uti'l­

garrr7, Süleymaniye Ktp .. IlalefEfeııdi, nr. l2S, vr. 557b (Molla Ali el-Ifinnall'ııin Hô­

şiyetii'rl-Viirer adlı eserinden naklen); Ke,,:fi'i'z-zunzl.n, c. ll, m. 1281 -l2B2. Kınalızade.

Hadıyüddiıı es-Scrafısi"ııin el-1\1/uhft adlı escrinde sırasıyla asıl (ıısül), nevadir ve fe­

tfıvilyı dcrleeliğin i belirterek takdirlerini ifade eder. e!-Kurlürf, el-Kenz ve el- Vüf! gibi

ınetiııleriıılıiriııci sınıfa, yani zfıhinırriviiycye ait mcselelere tahsis edildiğini, lıuııla­

rııı nadiren nevadir ve fetava meseleleri içerdiğini; buna kar~ m Feriiuô Kôdfhün ve el­

lluh1sa gibi fetavfı ve fıkıh külliyatlannııı (ceudrni) bütün sınıt1arı içerdiklerini, aııcak

bunlarda son sınıfın ağırlıklı olduğunu belirtir. Hanefi mczlıcbi kitaplanııda yer alan

ıncseleleri lıu şekilde sııııtlaııdıraıı Kınalızfıde; bu açıklamaların sonunda, "Bu

iineıııli bilgileri (fevfıid) czberlc. Çünkü bunlar lıizcleıı başkasında lıulıınmaz"' de­

mektedir. Not: erl-Viirrerii'l-lıeyziinın bu ııiislıasında el-1-lııınfıli kelimesi, el-1-Jayfıli

şeklinde yazılın ış ise clı~; Ali el-I-Iayall adıyla D/irer' e haşiye yazanbir alim lıııltınıııa­

ınaktadır. Uiirer'c lı fişiye yazan fılimin tam adı Kınalızade Alüeddin Ali b. Emrulhılı

el-! lin na\ (ii ~mı; ı 571 ı olup Falıakôtii'/-mesrlili"l-Hnne(iyye adıyla lı u konuyu ele al­

dığı ıııüstakil lıir ris<llesi de mevcuttur.

2h7 İlınü"t-Tablıi\lı Dci'viş İlıralı im lı. Muhammed cd-Dıınaşki cl-J-1anefi, llynii"l-lllii.fi/li­

goyni'f-!lliiste(ii, Süleyıııaııiye Ktp., H. Hüsnü Paşa, ıır. S21, vr. 1 19a (kenarcb]. İlın

Alıicllıı'iıı l?eddii'f-muillriradlı meşhur eseri başta olmak üzere, bir çok eserinde ken­

di döneminde vukııa gelip de kendisine sorulan sorulara uri.kiritii.'l-Iewü adını verdi­

ği de bilinmektedir.

Page 90: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 77 (1, 1)

338 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

edilemeyeceğini, fetava kitaplarındaki görüşlerin ancak mezhep kitapları­

na muhalif şeyler bulunmadığı zaman dikkate alınabileceğini ve ayrıca

meşhur olmayan kitaplardan fetva vermenin helal olmayacağını belirtmiş­

lerdir.258 Bu bakımdan metinlerde ve fetva kitaplarında zikredilen mesele­

ler çatıştığında, metinlerde zikredilenlerin uygulamaya esas alınacağı ve

şerhlerde zikredilenlerin fetva kitaplarında zikredilenlere tercih edileceği

ifade edilmiştir.269 Bununla birlikte, Şeyhülislam Sa'di Çelebi; Fetava'sın­

da, fetva kitaplarında zikredilenler metinlerde zikredilenlere aykırı ise, fet­

va kitaplarıyla amel edilir demiştir. Şeyhülislam Arıkaravi Mehmed Emin

Efendi (ö. 1098/1687) ise, bu açıklamanın mutlak olarak alınamayacağını

belirtmiştir. 270

Osmanlı şeyhülislamlarının ve diğer ulemanın, muteber kaynak olarak

fetva kitaplarına referanslan azımsanamayacak ölçüdedir. Mesela Ebussu­

ıld Efendi; verdiği fetvalarda "Kütüb-i fetavada mestlirdur" veya "meşahir­

i kütüb-i fetavada fetva bunun üzerinedir" şeklinde umumi olarak271 ve za­

man zaman da Hulasatü'l-fetava, Fetava-yı Haniyye [Kadilıan] ve Fetava-yı

Bezzaziyye gibi isim vererek muteber fetva kitaplarına referanslarda bulun­

maktadır.272 Ebussuıld döneminde "fetva kitapları" dendiğinde umumiyet­

le kastedilen; Osmanlıyakadar oluşmuş ve bilhassa ağırlıklı olarak Orta As­

yalı alimler tarafından yazılan kitaplardı. Taşköpriziide, bunların bir kısmı­

nın toplu bir listesini vermekte ve fetva kitaplannın sayılamayacak kadar

çok olduğunu belirtmektedir. 273 Verilen bu liste incelendiğinde; listede, Os­

manlı nlemasma ait bir eser bulunmadığı dikkati çekmektedir. Aynı za­

manda bu liste; fetva kitabı tasavvurunun soru-cevap tekniğiyle yazılan-

2Ci8 Zcynüddin İbn Nüceyın el-Mısri, Resiii/u İ/m Niiceym ei-İkıisiidiyye = er-Resüilii'z­

Zeyniyye fl mezlzelii'/-1-/ruze(iyye, Muhammed Alımed Serrac ve Ali C:um'a Muham­med (nşr.), Kahirc: Darü's-Selam, ı99811999, s. 107-109; İbnAbidin, e/-Uküdü'd-diir­

riyye.fl tenkf!Ji'l-FetfiurJ'/-Hümidiyye, Kalüre 1310, c. II, s. 15Ci.

269 Zeynüddin İbn Nüceyın, e!-Bahnlr-raik, Beynıt: IXıru'l-Ma'rife, ts. (Kahire: el-Mat­

baatü'l-İlıniyye, B11/JWJ4), c. VI, s. 310; Feıô.ua-yr Ankarauf, istanbul: Matbaa-i Amire, 1281 /18(i4, c. I, s. 54 (kenarda). Metinleringücü ve fetava kitaplarına üstün­lüğü hakkında bkz. İbn Abidin, ,~erhu Uküdi resmi'l-nzü(ii (MeCJmiatii Resfiil içinde), Beynıt: Danı ihyai't-türfısi'l-Arabi, ts., c. I, s. 35-37.

270 Petauô.-yıAnkarauf, istanbul: Matbaa-i Amire, 128111864, c. I, s. 53 ve 54 (kenarda).

271 Düzdağ, Fetdua-yı EinJssu'üd E(endi, s. 125 (nr. 316), ı3li (nr. 349 ve 350), HiG (nr. 458),

311 (nr. 974), 312 (nr. 97Ci).

272 Düzclağ, A.g.e., s. ı 52 (ıır 40B); ayrıca bkz. s. 293 (nr. 923); i\kgüııdiiz, Osman li Ka­

nunnômcleri, c. IV, ı 12- ı ı:ı.

273 Taşköprülüzacle, Mi(tdllll's-seade, c. II, s. CiO l-604; ayrıca lıkz. c. ll, s. 26'!-284. Taşköprülüzac!e Hanefi fııkahasını ve ınuteber kitaplarını ele aldığı bölümde, "fıkıh konusuncia çok yetkin olan müteahhirin uleımısınclaıı" diye niteleyerek Osmaı1lı ııleınasınclan sadece Şeyh Beclreclclin'e yer verir. Bkz. A.g.e., c. Il, s. 287-2B9.

Page 91: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 77 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 339

dan daha kapsamlı olduğunu ve bir bakıma, fetvaya kaynaklık eden eserle­

rin bu kategoride değerlendirildiğini de göstermektedir.

Osmanlı uleması, yukanda gelişim süreci kısaca anlatılan geleneği ta­

kip ederek bir çok fetva mecmuası derlemiş veya mevcut derlemeler üze­

rinde muhtelif tasarruflarda bulunmuştur. Osmanlı'nın ilk dönemlerinde

de bu tür bazı çalışmalara rastlanmaktaysa da, menkul fetva derleme çalış­

malannın XVI. yüzyıldan itibaren sayılannın oldukça arttığı görülmektedir.

Bu yüzyılda, resmi görevlilerin talepleriyle bazı çalışmalarm yapıldığı bilin­

mektedir. Nitekim Muslihuddin Musa b. Musael-Amasi (ö. 93811531),274 II.

Bayezid döneminde şeyhülislamm emriyle275 yazdığı Mahzenü'l-fıkh276

adlı eserinde, -mukaddimede belirttiği üzere- el-Vikaye'yi esas alarak ve

ona Mecmau'u'l-bahreyn, el-Muhtar, el-Kenz, el-Uyun, Gurerü'l-ahkam, et­

Tekmile, Letaifü'l-işarat, en-Nukaye ve el-Hidaye'nin meselelerini ilave

edip tekrarlan çıkartmak suretiyle, bu 10 kitabın meselelerini içeren bir ki­

tap hazırlamış ve meseleleri hangi kitaptan aldığını göstermek amacıyla,

her bir kitab için bir harfi rumuz olarak belirlemiştir. Bu en muteber sayı­

lan Hanefi fıkıh metinlerindeki meseleler, fetva kitaplannda sıralanan me­

seleler yanında oldukça sınırlı kalmaktaydı. Ancak bu 10 muteber kitaptan

bir metin hazırlama teşebbüsü, kuşkusuz, Hanefi mezhebinin resmi görüş­

lerinin uygulamada esas almmasıyla ilişkilidir.

Burada sözü edilen literatürde; herhangi bir mecmuayı meydana geti­

ren şahsın, mevcut metinlerden birini tercih etme dışında, çoğu zaman

kes-yapıştır yapmaktan öte bir fonksiyon icra etmediği görülmektedir. Bu

yöntemle klasik Arapça muteber fıkıh ve fetva kaynaklanna dayalı fetva

mecmuaları oluşturma geleneğinin, Osmanlı özelinde çok önemli bir

274 Biyografisi içn bkz. Taşkiiprülüzil.de, eş-Şekaik, s. 420. İstanbul Müftülüğü Kütüpha­nesi nüshası metninin girişinde, müellifin adı, Mustafa b. Musael-Amasi olarak geç­mekle birlikte; eş-Şekaik'daki ve eş-Şekaik'dan naklen kitabın baş tarafında yazılan biyografisinde ve diğer kütüphane kayıtlarında -mesela TSMK Medine Kitapları bö­lümü nr. 35ü'de mevcut rıüshasında da- müellif ismi Musa olarak verilmektedir. Bkz. Fehıni Edlıem Karatay, 1bpkapz Sarayı Müzesi KütüphanesiArapça Yazmalar Kata lo­

ğu, İstanbul, 1964, c. Il, s. 563. Burada Musa ei-Amasi'nin I. Selim'in (918-926 1 1512-1520) hatız-ı kütübü olduğu belirtiliyor.

275 Kararay, Musa cl-Aınasi'rıin I. Selim'in (918-926 1 1512-1520) hatız-ı kütübü olduğu­nu belirtiyor (bkz. Ararıça Yazmalar Katala ğu, c. II, s. 563). Kitabın kapak sayfasında verilerı bir kayda güre, on kitabı bir araya getirme işine İbn Kemal Paşa'nın emriyle girişmiş olduğu ifade eclilmektedir. Taşköprülüzade'nirı verdiği biyografideki; Ama­si'nin, Efdalzade'nin hizmetine girdiğini, daha sonra tasavvııfyolunu seçerekAmas­ya'da emekliliğe çekildiği bilgisi dikkate alınacak olursa, söz konusu şeyhülislamın Efdalzade olması daha muhtemel gözükmektedir.

276 Yazınaları için bkz. İstarıbul Müftülüğü Ktp., nr. 297, 1b-352b vr., istinsalı tarihi: Zil­kadc sonu 974 (Eylül 1557), m üst. Efdalzade Mescidi imaınıAli b. Hasan; Nuruosma­niyc K tp., nr. 1821, 1822; Kütahya Valıid Paşa İl Halk Ktp., nr. 126.

Page 92: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 78 (1, 1)

340 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

fonksiyonu bulunmaktadır. Zira bu tür literatürün yaygın hale gelmesinin;

Osmanlı kadılarının "eimıne-i Hanefiyye indinde muteber olan akvale gö­

re hüküm verıneleri"Z77 zorunluluğunun bulunmasıyla ilgili olduğu açıktır.

XVI. yüzılda, kadılarıh Hanefi mezhebinde en salıih olan görüşe göre hü­

küm verıneleri kanunla umumi prensip haline getirilmiş ve bu durum, ka­

dı beratlarında belirtilıniştir. 2711 Bu sebeple Hanefi mezhebinde muteber

olan görüşlerin belirlenmesi ve uygulayıcılar tarafından bilinmesi bir zaru­

ret haline gelmişti. Muteber görüşü belirleme yetkinliğine sahip olmayan

kadıların verdikleri kararlar, bozulma riski taşımaktaydı. Nitekim Ebussu­

Cıd Efendi' nin, hakimin liizumuna hükmedip imza eylediği bir vakıfname­

nin geçersizliğini beyan eelerken "nameşrCı idüğü kütüb-i fetavada mestür

iken, anı bilmerneğe binilen yazılmıştır ve imza olunmuştur" açıklama­

sı;27~1 mezhebin muteber görüşlerini kadılık makamına ulaşanların dahi bi­

lemedikleri durumların olduğunu göstermektedir. Böyle bir yetkinliğe sa­

hip olmayan kadı! ar; verecekleri kararda, Hanefi mezhebinin muteber gö­

rüşünü öğrenmek üzere sı k sık şeyhülislamıara ve müftülere ba~ vurmakta

ve onların iş yükünü artırınaktaydılar. Ebussuüd'a sorulan bir başka fetva­

da; kadıların, beratlannda memur olduklan şekilde fıkıh kitaplarını araştı­

np en sahih görüşü bularak hüküm vermeleri beklenirken, bazılarının

muhtasar fıkıh metinlerinde evveliyattan olan meseleleri bulup çıkarınaya

bile güç yetirememeleri sebebiyle davayı, fetavaya (yani kararı şeyhülis­

lamclan veya müftüden gelecek cevaba) talik ettiklerinden bahsedilmekte

ve bu nedenle de, pek çok baş sıkıntıya sebep olcluklarınclan şikayet edil­

mektedir.2B0 Bu sebeple, Elıussuücl Efendi; bir kadının Beyziivt Tefsiri okut-

277 "Esalılı-ı akvül ile aıııel ı·yleyesin deyü lıerfıtıııcla ımıkayyecl olan Zeyd-i kfıdl kavl-i

z;ılf ile anı cl eylcse lıiikıııCı nilfiz olur ımı'! ei-Cevfıb: G;1yct zaif n lıcak olın;ız. Elıııssıı­

fıcl." Bkz. Veli lı. Yıısııf cl-iskililıl. Mecrna'u'I-Jieıfiurl, vr. ı :>?;ı-b.

27H l'atilı Sultan Mchıned zaıııaııında BB4'tc (1 47~)) !\nkara k;ıdılığııı;ı atanan Balıaiiıldiıı

Efeııcli'ye verilen beratta. sadece" ikiidri-i icli/u1d-t ei nun.!'" (iıııaınlarııı ictilıadlarıııa

uymak) eınredilirkcn Kaııunl'ııin, Budin bclılığıııa atanan Mevli\nfı Bcdreddiıı'c !(c­

biiilevveı 9S'l (Mayıs Ei4ti) lıa~larında verdiği heratta "eimllle-i 1-!oll.e{i_vyelleu nktJô/­

i nwltleli(e olun nıesrli!r!e kelllri-yenhegi terelıhu edi/ı esn!t!t-t akufi!i lmlulı a11111ia Wllef ey/eye" (ffaııctl mczlıclıi imaını arından J~ırklı giirii~ler Jıu!ııııaıı meselelenk ge­

rektiği gibi araştırınada lıulıınarak en salıih görüşü bulup onunla aıııel eylc) clcrıil­

ınektedir. Bkz. lJzunçarsılı, flmiye Teşkildtt, s. 1 ı:ı, ı 14. "Kanun-ı kadJııı lııı ıııinv;tl

üzere ııııılıarrcı·dir" diye başlayan 9tJB (1:>901 tarihli bir kadı beratımla da ayııı ciiııı-

1e k;ıydedilıııckıc ve lıeratın sonıında "lıunıinval üzere ~1~11 (l:ifl'l) senesinde kanıın­

ı ıııukarrcrclir" cümlesi yer almaktadır. Bkz. Uzunçarşılı, rt.ge., s. f!:i-fHi. Osmanlı'da

resıııi mezhep konusu lı;ıkkıııcla daha hızla lıilgi için bkz.i\ydııı, Tiirk Hukuk '!rtrilti. s. 90-~14.

27~1 Diizclağ, J·ddtJd-yı /;'/m.\.\ll·rut n{endi, s. ı G5-l (i(i (ıır. zJ:>B).

2BO Veli lı. Yusuf cl-iskililıi, Mecmo'u'I-Jetr7llô, ismihan Sultan, ıır. 22:1. vr. ı :>?;ı.

Page 93: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 78 (1, 2)

Osmmılr Dôncmi Fetva Litemtıirii 341

ınasındansa, fetava kitapları okumaya müdavim olmasının evla olduğunu

belirtir. 2Bı

13u tür literatürün bir başka pratik faydası da, müftülere yönelikti. Kenar

(taşra) müftüleri elenilerı vilayet, sancak ve kaza ınüftüleri, fetvaianna nu­

kül yazınakla görevli idiler.2B2 Zira bu ınüftüler; verelikleri fetvaların üstüne

(cevabın altına). nerenin müftüsü olduklarını beyan eelerek imza attıktan

yahut mühür bastıktan sonra, verelikleri fetvanın Arapça metni ile bunu

hangi fetva kitabından aldıklarını zikrederlerdi.2B3 Bunun kanun] bir zo­

runluluk olarak ne zaman başlaclığına dair kesin bir bilgiye ulaşılamadı ise

de, Bostanzade Mehmec! Efendi'nin (ö. l006/l598) 2H4 konuyla ilgili verdiği

iki fctvadaıı2Wi hareketle, XV!. yüzyıl sonlarında böyle bir zorunluluğun

mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Şeyhülislam olmak hasebiyle nakil yazmak

m ecburiyetinde olmadığı lı ald e, Ebussuıld Efendi bile; zaman zaman, ver­

diği fetvalarda genel ifadelerle "Kütüb-i fetavada mestılrdur" veya "meşa­

hir-i kütüb-i fetavacıa fetva bunun üzerinedir" şeklinde unıum] olarak2Bli ve

zaman zaman da, Ferauô-yı Kadfhôn ve Fetdua-yı Bezzaziyye gibi isim vere­

rek ımıteber fetva kitaplarına referanslarda bulunmaktadır.

Arapça olarak hazırlanan derleme fetva kitaplarının bir benzeri de, nu­

kül olarak adlandırılan literatürdür. Taşra müftülerinin kendi fetvaianna ve­

ya şeyhülislaınlık makamına bağlı memurların (bilhassa fetva eminleriniıı)

şeyhülislamiarın fetvaları na hazırladıklan nukül; ınahiyet itibariyle ve me-

• selelerin kaynaklarıyla birlikte nakli bakımından menkul fetva kitaplarıyla

2Bl Veli b. Yusufel-iskilib!, r1.g.e., vr. l5fib.

2B2 Hezarfen Hüseyin Efendi şeyhülislamiann kenar müthileri.gibi nuktilyazırıayıp, an­cak ~fıirin dediği gibi, cevaplarında "Olur, alımız yazar, Allfılıu a'lenı" yazdıklarını be­lirtir. Bkz. Telllfsii'l-heyrln, s. 200. B uraeieı kastedilen şair Arifı Hüseyin Çelebi'nin Kc­ınalpaşaz;!c!c hakkıncia siiylediği, "imam-ı elin ü milleta'ni ınüfti 1 Ki yokdur ana henzer clıl-i il elem 1 Şu deniii ilıtisilr eyler cevabı 1 'Olur', 'olmaz' yazar Allah u a 'lcııı." diirtlüğlicliir. Dörtlük için bkz. Latit1, "lezkiretii'ş·,'It'arô ue tahsrratii'n-nllzarn.ô, ılıd­van Canıııı (n~r.), i\ııkar<ı, 2000, s. 381.

2!rl Uzunçarşılı, ilmiye Tcşki/li.ır, s. 174 (dipnot: ı).

2!\4 Bostaıızfıde Melııncd Heneli :-ı.4.1589-10.5.l592 ve ıı.7.JS>B-1.4.l59B tarihleri anı­sında iki kez şeylıülislfıııılık makanıında bulunmuştur. lliyografisi için bkz. Melmıct ipşirli, "Bostanzade M dımeel Efendi", DİA, c. Vl, s. 'll ı.

2B5 Fetvaların metinleri şiiylcdir: "Kenar ınüftileri nakl yazmak ilc ıne'ınürlar iken bazısı ınüft1-yi zanıfın hazretleri netakliden 'Olur', 'Olmaz' yazıılı nakl yazmasa, taleb olun­dııkda, 'Hen re'yiınlc ift<1 itdim' dise şer'an ınüftiye ne lazım olur"! el-Cevab: Azil ve hacr lazını olur. MerhCıııı Bostanzade Melımcd Efendi ıninlıattilı. Bu sürettle hasını nakl talebine şer'an kildir olur ımı"! el-Ccvfıb: Olur. Merhüın Bostanzfıdc Mehmed Efendi min lıattilı." Bu iki fetva [fındık) Mustatiı ilınü'ş-Şcylı Muhammed'in (Melı­ıııed) N~tktllii'l-felôuô adlı mecmuasının başındaki sayfalardan birine kaydedilmiştir (Süleymaniye Ktp., Yozg;ıt, nr. 'l25, vr. +Vllb).

2Bh Düzdağ, 1-errlurl-yı Elmssu'ıid IJi.mdi, s. 125 (ıır. 316), l:Hi (nı. :ı4'J ve 350), J ()(i (ıır. 45!!), :ııı (ıır. lJ74J, :ıı2 (ıır. 97hl.

Page 94: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 79 (1, 1)

342 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

benzeşir. Fakat aralarındaki esas fark; nukfılün bir soruya karşılık olarak ve­

rilen fetvanın dayanağını gösterir olmasına karşın, Arapça derlemelerde bir

araya getirilen meseleler, Osmanlı toplumunda ortaya çıkan veya çıkması

muhtemel sorulara bire bir karşılık olarak verilen cevaplar olmaması, ben­

zer bir soruyla veya dava ile karşılaşıldığında soruya veya davaya muhatap

olan görevlinin (müftü veya kadı) nasıl cevap vereceğine dair önceden ha­

zırlanmış protatip olayların cevaplanndan ibarettir. Nukfıl; genelde, Türkçe

olan fetvaların ardından kaydedilirken, Arapça fetva mecmualarında mese­

leler, doğrudan doğruya bir fıkıh kitabı sistematiğinde bir araya getirilir.

Nukfıl; şeyhülislamlar tarafından hazırlanmaz, genellikle, onların fetva

eminleri veya daha sonraki bir alim tarafından hazırlanır. Altında nakli ya­

zılı olan fetvanın güvenilirliği nakil sayesinde pekiştirilmiş olmaktadır.287

Arapça derleme fetva mecmuaları, daima, bir çok kaynaktan d erlenen

meselelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmaktadır. Bu tür fetva kitap­

larını hazırlayanlar; eserlerinin girişlerinde umumiyede "cema'tü" (topla­

dım, derledim) ifadesini kullanmakta ve derlerneyi yapanlar için de, litera­

türde genellikle müellif ve musannif kelimeleri yerine "cami'" (derleyici)

ifadesi kullanılmaktadır.28H MenkUl fetva kitabı yazarlarının özgün düşün­

celerini açık biçimde ifade etmemekle beraber, muhtelif görüşler arasın­

dan belli birinin tercih edilerek mecmuaya alınmış olması hasebiyle, zım­

nen bir görüşün dile getirildiği de düşünülebilir. Hatta bunlar, gerçek ha­

diselerle de ilişkili olabilmektedir. Nitekim Rumeli kadıaskerliği yapan

Ahizade Abdülhallm Efendi'nin (ö. 1013/1604) Fetava'sının baş taraflarına

2B7 Ali Rıza Sağmaıı, "Ebu-s-Suud fetva!an, bu işlerin uzmanlarınca makbül ve muteber değildir. Kendileri ile ilıticac edilmez, amel olunmaz, hükme medar tutulmaz" tezi­ni ileri sürerken, buna delil olarak da, "Fetvahane Ebu-s-Suüd fetvaları ile amel et­mezdi" diyor ve ekliyor: "Fetvahane, hu mecınüada yazılı fetvaların Ebu-s-Suüd Efendi'ye nisbetinin sıhlıatinde şüphe ediyordu. Bundan başka, Ebu-s-Suüd fetvala­nııda "Nakl" yoktur. Bu da onun kıyınetten düşmesine sebep oluyor. Ali Efendi Feta­uası böyle değildir. O, "Nakl" (hangi kitaptan alındığını) gösterir. Onun için de uleına arasında muteberdir." Bkz. Sağınaıı, İstanbul'un Fethi Hakkında Enteresan Bir Fetua (Fatih, İstanbul'uNasıl Aldı?), İstanbul: Ahmet Sait Matbaası, 1957, s. 4. Fetvahane­nin muteber saydığı ve sıkça kullandığı fetva mecmuaları arasında Ebussuüc! Efen­eli' nin Fetdua'sının bulunmadığı bir gerçektir. Ancak bu durum Ebussuüd fetvaianna güvensizliğin bir sonucu olarak algılaııabilir mi'! Buna sebep olarak da, sırf naldin bulunmaması gösterilcbilir mi'! Aslında Ebussuüd Efendi, Keınalpaşazade, Zekeriya­zade Yahya Efendi, Esac! Efeneli gibi ünlü şeyhülislilınlarııı fetvaianna asırlar boyun­ca yapılan referansların haddi hesabı bulunmadığı gibi, ilgili (hatta bazen ilgisiz) li­teratürün başlarına, sonlarına, sayfa kenarlarına yazılarak yaygınlaştırıldığı da bir gerçektir. Öte yandan, çoğunlukla Ebussuüc!'un fetvalarını derleyen Veli b. Yegan mecınüasında bölüınlerin başlarında veya konu aralarındaki "nakil" başlığı altında nakillere sıkça yer verilmiştir.

288 Biz bu yazıınızc!a, ınüellif kelimesini pek çok durumda derleyen anlamında kullan­dık.

Page 95: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 79 (1, 2)

Osmanlı Döııeıni Fetva Li teratürü 343

düşülen bir notta, Ahizade'nin görevde iken vukua gelen hadiselerle ilgili

olarak, sayfa kenarlarına kendi el yazısıyla naklettiği meseleler olduğu ifa­

de edilmektedir.289

Eserler

ı. Binyetü'l-Gunyefi'l-fetava: ZeynüddinAbdülmü'min b. Ramazan b. Mu­

hammed el-Kabi290, İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 349, 1b-247b.

Müellifin -mukaddimede- belirttiğine göre; daha önce de, Hanefi alim­

lerinin (eimmetü'l-hüda) verdikleri fetvaların çoğunluğunu kapsayan

Gunyetü'l-müftfadlı bir eser kaleme almıştır. Ancak bu eserin çok uzun

olması dolayısıyla, talebeye kolaylık sağlamak amacıyla, adı geçen ça­

lışmasının 12 kısım, 40 kitab ve 60 fasıldan oluşan kısmını Binyetü'l­

Gunye adlı bu eserinde özetlemiş tir. Şeyhülislam Çivizade, müellif hak­

kında "Sanırım Tokatlıdır" demektedir.29ı

2. ed-Dürerü'l-mensure fi'l-füru: (Risaletü'd-Dürer fi'l-fıkh): Hacı Şerused­

din Şadgeldi Paşa Arnasi (ö. 782/ 1380), Adana İl Halk K tp., nr. 468, ist.

1475, 53 vr.; Konya Bölge Yazma Eserler Ktp., nr. 196, 2lb-31b vr.

Bursalı Mehmed Tahir; Şadgeldi Paşa'nın biyografisinde, "Vakıat ve fe­

tavadan mesail-i garibe-i fıkhiyyeyi havi ed-Dürerü'l-mensure isminde

eser-ikebiri vardır" demektedir.292

3. Kitabü'l-Hadffi'l-fetava: Hamidüddin İsrail b. Demrek [Dümrük] el-Ha­

nefi (ö. V!II./XIV yüzyı]),293 Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2773, müs.

Abdülbaki, ist. 21 Receb 1080 (15.12.1669), ib-140a vr.

289 Fettlud-yı Alıfztlde Abdüllıalfm, İstanbul Ün. Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 631.

290 Kabi: Trabzon'un Canik nahiyesi. Bkz. Akbayar, Osmanlı Yer Adları Sözlüğü, s. 84. Eserin kapak sayfasında el-Kabi şeklinde yazılmış olmasına rağmen Ke~(ü"z-zu­min'da el-Kami şeklinde yazılmıştır.

291 Ke,,fii.'z-zwıü.ll, c. ll, ın. 1212. Nüshanın üzerinde, Rebiülevvel 768 (Kasım 1366) ta­rihli bir temellük kaydı bulunmaktadır. Ayrıca Yusuf b. Ahmed es-Sicistanf'nin de Gwıyetü'l-mü(ıf (İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 197) adlı birkitab mevcuttur.

292 OM, c. l, s. 331 ve c. II, s. 64.

293 Kütüphane katalogunda 'Dümrük' şeklinde kaydedilen isim, yazmanın üzerinde

'Demrek' olarak harekelcnmiştir. Kati b Çelebi, müellifin ve kitabın ismini yukarıda­ki gibi kaydeder (Keşfü'z-zwuln, c. II, m. 2026); ancak vefat tarihini vermez. Mehmed Kami el-Edirnevi baba adını Derrak olarak kaydeder (bkz. Melıdmmü'l-filka/ıd, Sü­leymaniye Ktp., Aşir Efendi, m. 422, vr. 145b). Bağciatlı İsmail Paşa ise el-Hddifi'l-fe­ttlud'nın müellifinin Mahmud'un (Şeyh Bedreddin'in) babası ve Simav kadısı oldu­ğunu belirtir. Bkz. Hediyyetü'l-dri(in, c. I, s. 204. AncakTaşköprülüzade, İsrail'in ba­basının adını Abdülaziz olarak vermekte ve Selçuklu sultanı Alaaddin'iıı kardeşi ol­duğunu ileri sürmektedir. Murad Hüdavencligar zamanında Osmanlılar Siınavna'yı aldığıncia İsrail buranın komutanı idi. Osmanlılar tarafından fethinden sonra; ~

Page 96: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 80 (1, 1)

344 TALJD, 3(5), 2005, Ş. Özen

-Müellifin mukaddimede verdiği bilgiye göre- bu kitap; Kuduri'nin el­

Muhtasar, Ömer en-Nesefi'nin Manzumetü'l-hilafiyyat, Ebü'l-Hasan

Ali b. Ahmed er-Razi'nin et-Tekmile adlı eserleri ile -ez-Ziyadat, el-Ca­

mi'u'l-kebfr, el-Cami'u~>-sagfr, en-Nevadir, ez-Zahfre, el-Mebsüt, el-Mu­

hftgibi- fetava kitaplarında zikredilen bazı vakıat meselelerini ihtiva et­

mektedir. Bol mesele içeren kitapta, meseleler delillerden arındırılmış

biçimde kısa ve özlü ifadelerle sıralanmaktadır. Müftü ve kadılar için bir

el kitabı olması hedeflenen eserde; ihtilaflı konularda, farklı ulemadan

nakdedilen görüşler, Ebu Yusuf (S), Muhammed (MJ, Züfer (Z), İmam

Malik (K) ve İmam Şafii (A) rumuzlarıyla gösterilmiştir. İmam Ebu Ha­

nife' nin görüşünün bulunmadığı konularda; eğer İmameyn arasında

görüş ayrılığı bulunuyorsa, Ebu Yusuf'un görüşünün tercih edildiği

-önce, onun görüşü verilmek suretiyle-ifade edilmiştir.

4. Cfimi'u'l-Fusüleyn (Kahire: el-Matbaatü'l-Ezheriyye, 1300; Bulak 1301):

Şeyh Bedreddin Simavi Mahmud b. İsmail (ö. 823/ 1420).2~14

Musa Çelebi'nin kazaskeri iken kaleme aldığı ve -müellifin mukaddi­

mede verdiği bilgiye göre- Cemaziyelevvel813 -28 Safer 814 (Eylül 1410

- 21.6.1411) arasında on aydan daha az bir sürede tamamladığı eser;

"fetavaya dair yazılan eserlerin en önemlileri ve yargılama hukukuyla il­

gili olarak hazırlanan kitapların en faydalılan arasında" yer aldığını söy­

lediği295 Mecdüddin Muhammed b. Mahmud el-Usruşeni'nin

(63211235) el-Fusül'ü ile Cemii!eddin b. İmadüddin'in (yahut Ebü'l­

Feth Zeynüddin Abdürrahim b. Ebu Bekir b. Abdülcelil el-Merginani es­

Semerkand1 f670/l271J)'nin296 Fusülü'l-ihkamfi usüli'l-ahkam'ınm bir

araya getirilmesinden oluşmuştur. Mükerrer konular ve Peraiz-i Sira­

ciyye yeterli görülerek, Fusüli'l-ilıkam'daki "feraiz" bölümü esere alın­

mamıştır. Ayrıca bu iki esere el-Hülasa, el-Kafi, kendi eseri Letaifu'l-işa-

buraya Iıem komutan, lıeııı vali ve hem ele kadı olarak atandı. Bkz. eş-Şeküi'ku'n­Nu'nıaniye(f 'u.lemti'i'd-deuleti'l- 'Osmiinfye, s. 50; a.mlf., Mif'ttilw's-seôde, c. ll, s. 287-288; Mccdi Melımcd Efendi, Hadaikıi',,·Şekaik, Abdülkadir Özcan (nşr.), İstanbul: Çağrı Yayınları, 1989, s. 7 ı; krş. B ila! Dindar, "Bcclrecldin Simav!", JJİil, c. V, s. 331-332. Eğer el-Hi1df.fi'l-.feıauô'nm yazarı gerçekten Şeyh Bedredeli n' in babası ise, babasının isminin Abdülaziz, H\kabının ise Demrek olduğu söylenebilir.

294 Bilal Dindar, "Beclrcclclin Simav!", DİA, c. V, s. 331-334. Eser hakkında bkz. Ke,çf/i"z-zu­

!lÜn, c. 1, ın. 565-567; Ali Barclakoğlu, "Cônıiıt'l-jitsllleyn", DİA, c. Vll, s. 108-109.

295 Cürni'u'l-Fusüleyn. kendisinelen sonraki bir çok nakil fetva derlemelerinin kaynakları arasında yer aldığı gibi, Inı escrc Fetdua Ctimi'i'l-Fusüleyn adıyla refcransta bulunul­muş (mesela bkz. Ömer b. Ahmed el-Kahirl, Mecmüatii'l-mesai/i'l-.fi.khiyye, Süley­maniye Ktp., Esad Efendi, nr. 918, vr. 88b) ve Bursalı Mehnıecl11ılıir ele fetva kitapla­n arasmeta sayınıştır (OM, c. ll, s. G2).

2% Ke,çfi.i.'z-zıuılin, c. II, ın. 1:!70-1271.

Page 97: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 80 (1, 2)

Os1naızlı Döne1ni Fetva Litcratiirii 345

nitgibi konuyla ilgili başka eserlerden de bazı ilaveler yapmış ve usul ve

kavaiele dayanarak ula~tığı bazı sonuçları eklemiştir. 40 fasıldan meyda­

na gelen eserin ilk lG faslı; kaza ve muhakemeye, geriye kalanı muame­

lata dairdir. Kati b Çelebi; bu eserin sadece muamelata dair olması do­

layısıyla, hakimierin ve müftülerin el kitabı olduğunu belirtir.297 Eserde

parantez içinele gösterilen 204 kadar kaynağa işaret için kullanılan nı­

muzların, hangi kitap isimlerine karşılık geldikleri birinci cildin baş ta­

rafına konan alfabetik olarak sıralanmış cetvelele gösterilmiştir.

Zeynüddin İbn Nüceyın Haşiye (Ta'lfka) ala Cami'i'l-Fusüleyn2;w (Sü­

leymaniye Ktp., Carullah, nr. 610; Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 766;

Kayseri Raşid Efendi Ktp., nr. 247), Ahizade Abdiiihalim (ö. 101311604)

J-laşiye-i Cami'i'l-Fus(rleyn,299 Hayreddin er-Remll (ö. 1081/1671) Ca­

nıiu'l-Fusılleyn' e el-Ledli'd-dürriyye .fi'l-fevaidi'l-Hayriyye (Kahire, 1300;

Bulak, 1301, Cami'u'l-Fusüleyn ile birlikte) adlarıyla birer haşiye yaz­

mışlardır. Miiştemilü'l-ahkanı sahibi Fahreddin er-RumflOO ile Süley­

man b. Ali el-Karaman! (ö. 92411518);30 ı Şeyh Bedreeldin'in Cami'u'l­

Fustıleyn'de fukahaya yönelttiği iriraziara cevap vermişlerdir. Nişancı­

zade Muhyiddin Mehmed b. Ahmed (ö. 1031/1622);302 kadılık görevine

atandığında, bu kitabı, kadılar için en yararlı ve dava meselelerini eıı

kapsayıcı bir fetva kitabı olarak görmektedir. Fakat hakimierin işlerini

kolaylaştırmak amacıyla, eserde karşılaştığı bazı eksiklikleri ve kusurla­

rı; çıkarınalar ve ilaveler yapmak, müdafaa ve eleştirilerde bulunmak ve

2~17 Ke,çf/i'z-zun(ul, c. ı, m. C>lili.

'29B ilm N üceyın'in oğlu 1\lııııeü, lı u eseri on kadar fasikiilde (klirrrlse) yenilediğini lıelir­

tir. Bkz. Resüilii İlm Niiceylll, s. 55-56. Küçük lıaciınli bir eserdir. Mukacldiınesimle üstadı ve balıası olan 7cyn b. N üceyın el-Hancfl'nin Crlmi'u'l-Fu.sü/eyn. üzerine ken­di hattıyla yazdığı h5~iyeleri (sayfa kenanndaki notlarını) bir araya getirerek ayrı bir kitap yaptığım söyler. i bıı N üceyın bir çok yerde Şeyh Bedreel din'in görüşlerini eleş­tirıncktcd ir.

299 OM, c. 1, s. 22B.

300 Cici, Fahrcddin cr-Hfııııl'nin Ferrlidü'l-leali adlı eserini Şeyh Beclreddiıı'in itirazları­na cevap amacıyla kaleme aldığını, eserinin mııkadcliınesinde belirttiğini ifade edi­yorsa cia (b h. Osnwn/1 1 Jönemi İslam J-Ju.kuku Çail,mwlan, s. 104 ve )(it i) siiz konu­su eserin ımıkaddiınesinde Ferriirlil'l-/eô.li'yi Saclnışşerla'ııın 1'ierlw'l- Vikrlye'sinc yaz­dığı lıaşiyeden, Mii,çtemilii'l-ahkôm'dan ve Cômi'u'l-l'u.sr/leyn'iıı itirazlarına cevap (Ecvibc) yazdıktan sonra kaleme aldığını açık biçimele ifade etmektedir. Dolayısıyla itirazl<ıra cevap olarak kaleme alınan eser, daha önceden yazılmış olandan tamamen farklı bir eserdir. Krş. Ke,çfii'z-zwıün, c. Il, m. 1244.

301 Süleyman b. !\li el-Karaıııanl'nin el-Bs'ile ue'l-ecuiiJetii'l-rnüteallikrı bi-Cômi'i'l-Fusü­

/eyn adını taşıyan eserinin lı ir nüshası için bkz. Süleymaniye Ktp., Tıırliaıı Vali de Sul­

tan, ıır. 97, !OJ vr. Kfıtilı Çelebi, Karamanı'nin cevaplarının sayısının 3fJO olduğunu

belirtir. bkz. Ke,,fii'z-zwu/11, c. I, m. 5liCi.

:ıo2 Atfıi, T-larlrl.iku'l-lwkrlik, s. li48-ti50.

Page 98: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 81 (1, 1)

346 TALlD, 3(5), 2005, Ş. Özen

itirazlarına cevaplar vermek suretiyle, kitabın meselelerini Nüru'l- 'ayn

fi ıslahı Cami'i'l-Fusüleyn adıyla yeniden düzenlemiştir. Ayrıca kitabın

40. faslım oluşturan elfaz-ı küfür bahsini yetersiz bulmuş ve bu bölüme,

aynı konuda daha önce yazmış olduğu bir mukaddime, 10 bab ve bir

h3.timeden303 oluşan Tenvfru'l-cenanfi beyani hıfzı'l-lisan adlı risalesi­

ni kaydetmiştir (Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 127, müellif hattı;

Hekimoğlu, nr. 392; Süleymaniye, nr. 627). Katib Çelebi; bütün bu ku­

surlarına rağmen, kitabın aslının başvuru kaynağı olarak kullanılmaya

devam ettiğini belirtir.:ıo4 Gerçekten de Cami'u'l-fusüleyn, bilhassa, Os­

manlı muhitinde kaleme alınan fetva derlemelerinde en çok iktibas ya­

pılan eserlerin başında gelmektedir.

Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi katalogunda (nr. 156, vr. 109)

Mesailii'l-fetava adıyla Molla Fenari Şemseddin Muhammed b. Ham­

za'ya (ö. 834/1431) bir eser nispet edilmektedir.

5. Zübdetii'l-fetaua: Kara Pir! lakablı Pir Muhammed b. Yusuf el-Karaman!

el-Ereğli ei-Ankaravi (ö. 86611461-62 veya 88611481),30" Beyazıt Devlet

K tp., Veliyüddin Efendi, nr. 1451, ist. 9 Safer 1094 (7.2.1683), Konya, 566 vr.:>oG

Katib Çelebi'nin -müellifini belirtmeksizin-sadece ismini vererek kay­

dettiğf107 bu Arapça eserin sonunda verilen bilgiye göre; müellif, eseri­

ni 964 yılı Cem aziyelahir sonlarında (26.4.1557) Pazartesi günü tamam­

lamıştır. Bu nüshayı; Konya kadısı Ahmed b. İdris, Azınzade (Kemükoğ-

1u) lakablı Derviş Muhammed b. Hacı Muhammed'e yazdırmıştır. Öğ­

rencilerin hacimli eserleri inceleme konusunda isteksiz davrandıkları

ve daha çok muhtasar eseriere yöneldiklerini gören ve kendi dönemin­

de sıkça karşılaşılan hadiselere çözüm içeren olmazsa olmaz mühim

meseleleri kuşatan muhtasar bir eser kalarn e almayı tasarlayan müellif;

303 ı Ifıtiınedc, Eh1-i Sünnet akaidini özetleıniştir. Müe11if lm özetin sonunda hiçbir aka­icl ve kclfıın kitabında bu şekilde bir lıülasa görmediğini ve bunun kitabın lmsusiyet­Jerindcn biri olduğunu vurgular.

304 Kesfü'z-zttlll'uı, c. I, ın. !lCiG-567, c. II, s. 1244. Karamani'nin el-Es'ile ue'l-ewibetii.'l­

n;.ii.te'ııllika hi-Ca.mi'i'l-jirsrıteyn. adını taşıyan eserinin yazma nüslıası için bkz. Sü­leymaniye Ktp., Turhan Valiele Sultan, nr. 97. Ömer lı. Nıınecl cl-Kfılıirf ise, M uluasa­

m Cami'i'f-Fusüieyn adlı bir eserden iktilıaslarda bulunmaktadır. Bkz. MecmJiutii'l­

mesai!i'l-fikhiyye, Esad Ffcııdi, ıır. 918, vr. 340a-b, :ısza-b.

305 Hediyyel.ii'l-drijin, c. ll, s. 21 3; OM, c. 1, s. 2(i0.

30Ci Kataloglara göre eliğer iı<ızıııüslıaları: Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, ıır. 70B; Hami­diye, ıır. 588; Rcisülküttab, ıır. 410; İstanbul Müftülliğü Ktp., nr. 333; Nunıosmaııiye Ktp., nr. 1981; Millet Ktp., Feyzullalı Efendi, nr. 980, 1029, 1030; İzmir Milli Ktp., nr. 708.

307 Bkz. Keşfü'z-zwzzill, c. 11, m. 952.

Page 99: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 81 (1, 2)

Osmımlı Dö1zemi Fetva Literatürü 347

bu gibi meseleleri, el-Münye, el-Kınye, el-Hizane, Mecma'u'l-fetava, el­

Fetava'l-kübra, el-Fetava's-suğra, el-Haniyye, el-Bezzaziyye, el-Hulasa,

Cami'u'l-fusüleyn, Cami'u'l-fetava, Cevahiru'l-fetava, Tulıfetü'l-fukaha,

Müştemilü'l-ahkam, el-Hidayeve şerhleri, el-Vikayeve şerhleri, el-Kenz

ve şerhleri, el-Muhtarve şerhi el-İhtiyar, el-Islah ve şerhi el-Izah, el-Gu­

rer ve şer hi ed-Diirer gibi ulema arasında çok kullanılan güvenilir fetva

kitaplarından, muteber metin ve şerhlerden derlemiştir.

6. Cami'u'l-fetava: Kırk Em re Mehrned b. Mustafael-Hamidi (ö. 880/ 1475),

Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2286, 1b-108b, müs. Abdürrahim b. Ali, ist.

Rebiülevvel 913 (Temmuz 1507); Çelebi Abdullah, nr. 406, 92b-293a,

müs. Hüseyin b. Şeyh Mustafa, ist. ll Ramazan ı 109 (23.3.1698).

Müellif; özellikle kendi döneminde engellerin ve olayların artması se­

bebiyle, insanların uzun eseriere rağbet etmeyip muhtasar eseriere yö­

neldiklerini belirttikten sonra, önem arzeden meseleleri el-Münye, el­

Gunye, el-Kmye, et- Tulıfe, Cami' u' 1-Fusüleyn, el-Fetava' 1-Bezzazf, el­

Vakıatgibi muteber fetva kitaplarından ve diğer meşhur şerhlerden ya­

rarlanarak deriemek suretiyle bu eseri hazırladığını ifade eder. Ardın­

dan el-Münye, el-Kinyc, el-Haniyye (Fetaua Kadflıan), el-Gwıye, et- Tuh­

fe, e(-Fetava' l-Bezzazi, el-Fetaua'l-Hassf ve el- Vakıat adlı eserlerin me­

selelerini bir araya getirdiği için Cami'ul-fetaua adını verdiğini belirtir.

Ancak Katib Çelebi; eserin, ismi kadar muteber olmadığını ileri sür­

mektedir.30H Kütüphanelerde bu eserin 60 civarında yazması bulunma­

sı309 ve daha sonraki derleme eserlerde kaynak olarak kullanılması dik­

kate alındığında bu hükmün aşırı ya ka çtığı söylenebilir. Şeyh Abdülme­

cld b. Nasuh el-Amasl (ö. 960/ 1553); bu eserden seçmeler yapmak sure­

tiyle, Cemaziyelahir 957'de (Haziran 1550) tamamladığı Tulıfctü'l-ah­

bab adlı -her babın on fasıldan ve her fasılın da on meseleden oluştu­

ğu- on bablık özet bir eser meydana getirmiştir.310

Recep Cici ve Mustafa Şahin; katalogda, Cami'u'l-fetaua'nın bir nüsha­

sının (Süleymaniye Ktp., Hekim oğlu, nr. 400, müs. Mustafa b. Ahmed b.

Himmet, ist. 1114/1702), Şeyh Bedreddin'e nispet edilmesi nedeniyle,

308 Ke,1:(Ü 'z-ZlliZUil, c. 1, ın. 5(i5-5GG.

309 Mesela bkz. Beyazıt Devlet K tp., Beyazıd, nr. 2656; Veliyüddin Efendi, nr. 1424, 1425; Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1528-1530; Kadızade Mehıncd, nr. 248-250; Yeni Ca­

mi, nr. 599, 600.

31 O Ke,lfii'z-ztmü.n, c. I, ın. 5(ifi; l!ediyyetü'l-ariffn, c. l, s. li20. Bursalı Mehmed Talıir Kırk

Emer el-I-Iamidi'nin Telhisu Camii'I-fetava adıyla israfılzfıdc Abdülınecid b. Nasüh el-Aınasi'ye nispet ettiği escrle Tuh(etii'l-ahMb'ın aynı eser olduğunu ifade etmekle birlikte; vefat tarihini, BB7 (1482) olarak vermektedir (bkz. OM, c. I, s. :\54, c. rı, s. fi2).

Bu tarih, eserin telif tarihinden çok önccdir.

Page 100: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 82 (1, 1)

348 TALi D, 3(5), 2005, Ş. Ozen

bu nüshanın ona ait olduğunu ileri sürmüşlerdir.:·nı Oysa; katalog kay­

dı dışında, söz konusu rıüshanın üzerinde eserin Şeyh Bedredclin'e ai­

c!iyetini gösterir hiçbir kayıt bulunmamaktadır. Bizim gerek bu ni.isha,

gerekse Kırk Eınre'nin aynı adlı eserinin birkaç nüshası üzerinde yaptı­

ğımız incelemeler neticesinde; her iki eserin de aynı olduğu anlaşılmış­

tır. Nitekim bu iki alime nispet edilen nüshaların başlangıçlan; Katib

Çelebi'nin -Cc7mi'u'l-jetduamaddesinde- Kırk Emre'ye nispet ettiği ese­

rin başlangıç cümlesiyle ve eser hakkında verdiği bilgilerle aynıdır. Ay­

rıca bu eserin ınutebcr kaynakları arasında, Şeyh Bedrecldin'in Cfi­

m.i'll'l-Pusıi.Leyn'i de zikredilmektedir; yani ıni.iellif, eserinin muteberliğ.i

için yine kendi eserini kaynak olarak kullanmaktadır. Bir eserin nıute­

berliğinin; yazarın kendi şahsi düşüncesine değil, ilim camiası tarafın­

dan onayianmasına bağlı olması gibi hususlar da hatırlandığında, ese­

rin şeyhe aidiyeti tartışmalı hale gelmektedir. İsınail Paşa'nın da Şeyh

Bedrecldin'e nispet ettiği Cdmiu'l-fetaua,:m muhtemelen, kütüphane

kataloğundan bakılarak kaydedilmiştir. Zira başta Taşköprlzacle'lı:ı ol­

mak üzere, hem şeyhiıı fıkıh eserlerinden toplu olarak bahseden eski

kaynaklarcia ve hem de Kcşjit'z-zunün'daki ilgili maddede böyle bir

eserelen söz edilmemektedir. Nüshalar arasında bulunan bazı farklar

ise; eserin, bizzat miicllifinin zaman içerisinde bazı tasarruflarda bu­

lunmuş olmasından veya ınüstensihlerden kaynaklanıyor olmalıdır.

7-8. Müştcmilü'l-ahkam ((i'l-fctdua'l-Hancfiyyc): Fahrec!dln Yahya b. Ab­

dullah el-Mudurn] er-Hüml (ö. 890/l485'ten sonra).'3 ı 4 Mudurni; aynı

adla biri büyük, diğeri küçük iki eser kaleme almıştır.3 ı 5

Birinci nüslıa: En yaygın olanı küçük (sagfr) olanıdır (İstanbul Müftülü­

ğü Ktp .. nr. 211; Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, nr. 3669). Katib Çe­

lebi'nin verdiği bilgiye göre; Fatih Sultan Mehmecl adına telif edilen bu

eser, 1379'da (1474) Edirne'de tamamlanmıştır. Müellif; eserinin girişin­

de, bu ınceımıayı şehirlerde yaygın bulunan Hanefi mezhebi kitapların-

:ı ı ı Cici, Osmruzlı !Jönemi is/mn Hiıkuku. Çahşnwlrm, s. 1 ()(i-1 OB; 0alıiıı, ilir/m Jlukuku.n­

du Fcum, s. :>3. /ler iki ar~ı;ırırınacı da, aslında, Kırk Eııırc el-1/aıııidl'nirı (Cici, cl-1/ıı­

ıncydl olarak zikrcdiyor) eserinden lıabcrdardır.

:ı ı:! Jlerliyye/li'l-iirijin, c. l, s. '1 10.

:ı ı :ı Mijir11w.'s-ser1de, c. ll, s. :.'H~J.

:ı/4 'Jiı7kiipriiliizadc, e~·-Şakriik, s. 47-4B; Ke,l{il'z-zwznn, c. II, nı. Hi9:!; OM, c. ı, s. l::l9;Ay­

rıca bkz. G!ıL, c. ll, s. 2~HI. Su pp!., c. IT, s. :114. Katib Çelebi, Falıreclclin Yahya'nın vef~ı­

tıııı Bfi4 (14(iil) olarak vermesine karşın kitabın teliftarihini !379 (1474) olarak kayde­

der. !\ncak nıiiellifiıı Ferr1idii'l-leiili adlı eserinin sonundaki kayıttan, !390'da (1 4B5)

hayatta olduğu anlaşı!ııı;ıktadır.

:ı Li !\e,l:fii'z-zwuin, c. ll, ııı. ı fi~J:!.

Page 101: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 82 (1, 2)

r i

Osmnıılı Döıu!111i Fetva Literatiirii 349

dan derlediğini ve kadı ve hakiıniere mahsus olması sebebiyle Müşte­

milli'l-alılcam adını verdiğini belirtir. Kadılar için el kitabı olarak düşi·ı­

nüldüğünden olsa gerek, kitap, ibadetlere yer verilmeksizin doğrudan

nikah meseleleriyle başlamaktadır. Meselelerin sonlarında Arapça kay­

nak adları zikredilmcktedir. 13irgili Mehıned Efendi; bu eserin, yaygın

olmakla beraber zayıf görüşler ihtiva ettiğini ileri sürmüştüı:.:m

İkinci nüsha (Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. 2474; t1. Hüsnü Paşa, nr. 339;

Murad Çelebi, nr. 90; Bağciatlı Vehbi, nr. 516): Katib Çelebi'nin verdiği

bilgiye göre; bu eser (lcebfr), Cemaziye]ahir 879'da (Ekim 1474) Edir­

ne'de tamamlanmıştır. Ancak Murad Çelebi nüshasının 873 (1468) yılı­

na ait istinsah kaydı;:m Katib Çelebi'nin verdiği tarihin yanlış olma ih­

timalini ve söz konusu tarihin, küçük nüsha ile ilgili olduğu ya da mü­

ellifin bu ikinci eseri daha sonra gözden geçirerek son şeklini verdiği ih­

timalini de dikkate alınayı gerekli kılmaktadır. Müellifin, ımıkaddiınede

belirttiğine göre; el-1-!iriitye esas alınarak çok kullanılan metinlerelen

A1ecma'u'l-ba/ıreyn, el-Vikitye, el-Kenz ve el-MuJztitr'cla mevcut ilave

nıeselelerin tamamını, fetava ve şerhlerele zikredilen çok vukua gelen

önemli meseleleri nakilele bulunduğu kitapların ibarelerini -istisna! du­

rumlar hariç- aynen aklararak yazmış ve Mecma'u'l-hahreyn'cle rüınuz­

la zikredilen muhalif görüş sahibinin ismini açıkça belirtmiştir. Adı ge­

çen m etinierin rivayetlerini ve daha başka kaynaklardaki pek çok fayda­

lı husus u kapsaması dolayısıyla da, bu çalışmaya Miiştenzilii.' l-ahküru

adını vermiş ve aslı (el-lfidüye) gibi 57 bölümelen oluşturmuştur. Ki.içiik

nüshanın aksine, Kitahi.i't-Tahare bölümüyle başlar ve bütün fıkıh bab­

larını içerir.

9. Feritidfi'l-lcôlf: Fahredclin Yahya b. Abdullah el-Mudurn! er-Runü (Süley­

maniye Ktp., Karaçelelıizacle, nr. 177, ist. 89111486, lb-146a vr.; Burdur

il Halk Kkp., nr. 1958, ı 07 vr.)

Fahrecldin er-Rum!; eserinin mukaclcliınesinde, fetva kitapları ve şerlı­

lerden yaptığı bu clerleıneyi, elem veren hastalıkları ve yaralarma rağ­

men senenin enuzuıı gecesinele tamamlayıp ferôJdii.'l-lcôlladmı verdi­

ğini belirtir ve bu çalışmasını, Sadruşşerla'nm ,cıerlw'l- Vikılye'sine yazdı­

ğı lıü.şiyecleıı, !Vliiştcmil/i'l-aJıkam'dan ve Citmi'u'l-Fusaleyrı'in itirazları­

na cevap (Ccvilıe) yazdıktan sonra:1111 kaleme alelığını ifade eder. Eser, '17

31 fi Ke,s(ii"::.-:uniin, c. ll, ııı. ııi'l2.

:; 17 Cici, Usnlfln!I !Jiinenıi islu171 lfukuku C,.'(Jiz,mwlrm, s. HiS. Kfıtilı (:ele hi Mfi,l·tenıi!ii"/­

(f/ıkri171'mlıiri lıi"ıyük, d i~eri küçük iki ayrı nüslıasındaıı siiz etıigi l1alde; Cici, aynı adı

taşıyan iki ayrı eserin varlığuıdan söz etmeksizin, yalnızca, biiyük olan nüslıa ile ilgi­

li lı ilgi vermekle yetinıııi~tir.

Page 102: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 83 (1, 1)

350 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen

bölümden oluşmakta ve "Edebü'l-müft1" bölümüyle son bulmaktadır.

Karaçelebizade nüshasının sonunda, eserin telif tarihi; Muharrem 890

(Ocak 1485) ve bu nüshanın istinsahı da Zilhicce 891 (Kasım 1486) ola­

rak verilmiştir. Mukaddimede senenin en uzun gecelerinden birinde ta­

mamladığını söylemesi de, metnin sonunda verilen telif tarihini doğru­

lamaktadır. Bu kayıttan müellifin 890'da henüz hayatta ve oldukça hasta

(muhtemelen de çok yaşlı) olduğu anlaşılıyor. Ayrıca, bu nüshanın ka­

pak sayfasındaki "Te'llfü Mevlana Yahya hallfeti'l-kadi" ibaresinden,

onun kadı vekili (yahut yardımcısı) olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.

ıo. Cami' Ruml:3 ı 9 Fahreddin Yahya b. Abdullah el-Mudurni er-Rumi (Sü­

leymaniye Ktp., Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 580, lb-230a vr., müs. Hüse­

yin Monla, ist. 1135/1722-23, YusufEfendi Medresesil

Eserin kapak sayfasında, IX. yüzyıl nlemasından Fahreddin er-Ru­

m1'nin Fetilva'sı olduğu belirtilmektedir. Müellif -mukaddimede-; bu

muhtasar eseri, ulema arasında kabul gören kitaplardaki vakıat, nevazil

ve fetva meselelerini -ifadeleri kolaylaştırmak suretiyle- ilme yeni baş­

layan öğrenciler ve ihtiyaç duyanlar için derlediğini belirtir. Alim dost­

larının isteği üzerine derlerneye başladığı bu eserin, yaygın ve çok sık

meydana gelen meselelere hasredildiğini kaydetmektedir. Esere Ciimi'

Rümf adını veren de kendisidir.

ı ı. Fetava-yı Korkud!ıaniyye

Sultan Il. Bayezid'in oğlu Şehzade Korkudhan320 (ö. 918/1513) tarafın­

dan derlenmiştir. 321 Se hi Bey, "Fetavadan Korkudiyye ad! u birkitab te'llf

idüb mevall-yi izam ve ahali-yi kirarn huzur-ı şeriflerinde makbUl ve

mergub vaki' olınuşdur" demektedir.322

12. Mecma'u'l-mlintehabii.t. Mustafa b. İsa el-Ankarav1 (XVI. yüzyılın ilk ya­

rısı), Süleymaniye Ktp., Hacı Beşir Ağa, nr. 333, 2b-405b vr.; Süleymani­

ye, nr. 597.

Mukaddimede; Sultan II. Bayezid döneminde muteber fetva kitaplarını

31B Kr~ Cici, Usmrm/1 IJijne!lliİs/{i!nf-Iuklıku Çali,l"!"llnfrm, s. 104, J(i(i-167.

31~1 Cici, o.g.e., s. lG7-lG0.

:l20 Ila/iii i,,·kôli'l-e(kôr(i /u/li enwôli'l-kiityôr (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1142, 58

vr.), Kitr1/J fi't-tasauuuf ue"l-ke!rlm (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 1763, 257 vr.) ve

Ceud/J-1 Safl Fz Be1Il-y1 Suat-i !Iakim Ez Çi Selleh-i Ndrzka (Nunıosmaniye Ktp., ıır.

4024, b- ı:ı vr.) adlarında eserleri bulunan Şelızade Korkuel'un birinci eserdeki ifadc­

lcrindcıı, Şilfü mcz!ıcbiııden olduğu anlaşılmaktadır. Biyografisi için bkz. OM, c. rı, s.

:1B2-3fl4; Feridun Eınecen, "Korkut, Şchzade", DİA, c. XXVI, s. 205-207.

'l2l Ke,,fii'z-Zii!lz1.n, c. II, ın 122fL

322 Schf, Tezkire (Heşr Bihi,,·n, GünayKut (nşr.), Harvard Üniversitesi Basıınevi, 1978, s. 107.

Page 103: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 83 (1, 2)

Osnuı1ılı Dö1ıemi Fetva Literatürii 351

araştırarak mühim ve vaki olmuş meseleleri derlediğini, eserisultanait­

haf ettiğini ve Mecma'zı'l-müntelıabat adını verdiğini belirtmekte ve

eseri, "hacmi küçük, ama faydaları çok" bir eser olarak nitelemekte­

dir.32:1 Kitap temizlik, abdest ve namaz bahisleriyle başlamakta ve he­

men ardından elfaz-ı küfür meseleleri (vr. lla) ve ardından da Kita­

bü'n-Nikah bölümü (vr. l3b) gelmektedir. Dolayısıyla, eserde ibadetler­

den oruç, hac ve zekiitla ilgili bölümler yer almamaktadır. Meselelerin

nakledildiği kaynaklar mesele sonlarında verilmektedir.

13. Muhtarat li'l-fetva (fi'l-fetua, mine'l-fetava):324 Şeyhülislam Zenbilli Ala­

eddin Ali b. Ahmedel-Cemali (ö. 932/ 1525).

el-İlıtiyaratadıyla da anılan eserde el-Hidayeve daha başka kitaplardan

tercih ettiği meseleleri derlemiştir. Mühim meseleleri içeren bu muhta­

sar eser; kapalı kalan yerlerini açmak suretiyle Kitabii'n-Nüldiye'yi de

kapsamaktadır. Ata!, bu eserden Mulıtaratü'l-mesail adıyla söz eder ve

Zenbilli'nin daha sonra bu eseri şerhettiğini, ancak şerhin meşhur ol­

madığını belirtir.325 Katalog kayıtlarında Şerhu'l-İlıtiyarat eui'l-Muhta­

rat (Süleymaniye Ktp., Serez, nr. 991, 244 vr.) adıyla gözüken eser,

Atal'nin sözünü ettiği lı u şerh olabilir. Mehmet Ali Sarı tarafından Arap­

ça'dan Türkçe'ye tercüme edilen ve İbrahim Ural tarafından sadeleştiri­

lcn eser el-Mithtarat mine! fetaua: Seçme Fetualar (İstanbul: Pey Vakfı,

1996) adıyla yayımlanmıştır. Zenbilli Ali Efendi hakimlik ve müftülük

yapanların yararlanmalan için hazırladığı Muhtaratü'l-Hidaye32 fi adlı

bir başka eserinde de ıneselelerin delillerine bakarak el-Hidaye'de

esahh, aleyhi'l-fetua yahut bilıf yüfta diye açıkça ifade edilenleri seçmiş

ve Hanefi mezhebi imamlanndan hangisi olursa olsun delili daha güç­

lü olanın görüşünü tercih etmiştir.

14. Mecmuatii'l-mesail (Mecmüa-i Miieyyedzade, el-Fetaua): Şeyhülislam

Müeyyedzade Abdurrahman b. Ali el-Aınasf (ö. 922/ 1516).327

Katib Çelebi'nin Mecnu1atü İbni'l-Müeyyed ve Mecmılatil'l-fetd.ua baş-

:ın Bu eserin bir yazma niislıası da, Sarayova Gazi 1-liisrcv-Bcgova Kütüphanesi'nde (!H.

2fili) lmlunmaktadır. B h. Kasım Dobraca, Koto.loı; Arorskih. 'Ii1rskiil i l'erziiski/J flu­

kofıisa, Saraylıosııa, ı97,1, c. Il, s. 750-751.

:124 Yazma ııüslıaları: Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2Tl9; Vcliyüdc!in Efendi, nr. ı 'ıCı il,

ı 359, i st. 'ı :ı ı 1 1524; Süleymaniye K tp., A-Tckclioğlu, nr. ·nı; Esad Efendi, nr. li44; Se­

rez, ıır. ı o sı. 32S Atm, fladôiklt'l-/wkr7ik, s. 277.

:l2(i Ke,l:fii'::.-::.ullllll c. ll. ııı. ı li24. Yazma ııüslıaları: istaııbııliVlüftülüğü Ktp., ıır. 20:l; ls­

taııbul O niversitesi Merkez Ktp., Arapça, nr. 24(il; Süleymaniye K tp., Hckiınoğlıı, ıır.

:lB7; İzmir, ıır. 270; Kayseri na~ic! Efendi Ktp., ıır. 241.

:l27 IY!iieyyedzfıc!c lıakkıııd:ı bkz. Se lı\, Tczkire, s. 125-ı27; OM, c. ı, s. 355.

Page 104: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 84 (1, 1)

352 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

lıkları altında iki kez zikrettiği328 bu -Arapça kaynaklardan- derleme fet­

va mecmuası; pek çok yazma nüshası bulunan,:129 Osmanlı tarihi bo­

yunca en çok başvurulan ve daha sonraki literatürele de en çok kaynak

gösterilen fetva ınecmuaları arasında yer alan oldukça ınuteber bir

eserdir. Mecmuada ınukacldime bulunmaz ve doğrudan el-mesailii'l­

miiteallilca bi't-talzare, ( ... ) bi's-salat, ( ... ) bi'z-zelcat diye başlayıp mese­

leler nakledildikten soııra kaynakları verilmekteclir.:Bo

15. Mühimnıiitü.'l-fetaua (Mühimmatü'l-müfif, el-Miilıimmatflfiın1i'l-f-Ia­

n.eflyye)::uı Kemalpaşazade Şemseclclirı Ahmed b. Süleyman (ö. 940/

1534)_:m

Fıkıh kitapları sistematiğine göre telif edilen ve meseleleri n sonlarında

kaynakları verilen bu eser, Arapça fetva kitaplarından fetvaların derien­

nıesi suretiyle kaleme alınmıştır. Mecdl; eserle ilgili olarak, "Fetavaclan

b1-nihaye mesail-i ınüşkile cem' idüb Mülıimmd.tdeyü tesmiye eyledi"

der.:ı:ı:ı Birgivl ise, onun için, "ortada dolaşan boş şeyler cümlesinclen­

dir" ifadesini kullanır.:u4 Daha sonraki bir çok ınceımıada kaynak ola-

'L'H Ke,,fii'z-ZII11111l, c. ll, nı. 1 (iO(i- ı 607.

:12~1 Niislıalarıııclaıı bazıları: istanbul Müftüliiğü Ktp., ıır. 22!1, :ı:ıo, ;(Hi, :ı~Hi; Siilcynıaııiyc

K tp., 1\yasofy;ı, ıır. 15~14: 1 lamati ibralıiın, nr. fi24, G5:l, 71 B; Es aci Efendi, ıır. ı ı 11'1, ~147;

Na;.if ı:fcııdi. ıır. ı Ci: ist;ınbul Üniversitesi Merkez K tp., Nadir Eserler-;\r;ıpı;;ı, ıır.

24 ı2, 2520; Marmara O niversitesi İliılıiyat Fakültesi Ktp., )işli, ıır. ltiO.

:no Crilllill'i-fi'lritl(/ adıyla rvııılıaııınıed b. E11Jtüıı el-Hursevi'ye ııispet edilen nıecınu;ı (is­

taıılıul O niversitesi Merkez Ktp., Nadir Escrler-1\rapça. nr. 5:Hi:i, lôJ2b vr. ıııiis. Mus­

tafa lı. llccelı, ist. 2 ı Şevv;ıl l OS~i). Mii.eyyedziirle Memu7.o'sıııııılıir başka niislıasıııdaıı

ibarettir. llıı ııüslıanın lı;ış kısmındaki t]Jıristiıı üstiiııde, "IIfızfı filırisii kitfılıi Miiey­

yedzüdc" (Miieyyedzildc'ııiıı kitabının filıristi) ibaresi lıulıııııııakl;ı lıeralıer; filıı·ist­

teıı iiııceki sayfada, 1\rapça olarak, "H {ız;] kitfıiıii Cr7mii'i-./('lriul1 li-Mıılıanııııccl lı. Ef­

lfıtün c~l-llurCıs;1vi kiillii ıııesfıile filıi alfı kavli'l-fetvi\" ibaresi ve bu ibarenin iistiiııde

de, Kııtheddiıı adlı lıiri l;ırafından kalcıııe alııııııı~ '"l(~rccıııctii'l-ıııiiellif" başlığı al­

tınd;ı, Etlfıtüınfıde Mclııııed el-Bursevi'niıı biyografisi verilmektedir. Bu biyografide

verilc~n bilgiye giire: l'fl;ltı'ınzüde, Molla llüsrev'iıı iiğreııcileriııdeııdir. Fıklıi bilgisin­

den dolayı Bursa'ya atan;ın lı er kadı, kendisini naip ata ın ış ve lı ir ara istaıılıul'da d;ı

ka cl ı ııaipliği y;ıpıııış ise de tekrar Bursa'ya diiıııııiiştiir. 40 sene na iplik yapan Etlfı­

tlınzilde, çok vukua gelc·ıı ıııcselclcri içeren lıir derleme lıazırliııııış ve lıir de ııı;ılı{ı­

dır ve sicill;'ır;ı dair bir kil;ıp kalcıııc almıştır. 'l'l7'dc vd;ıt etmiştir.

:u ı Mecımıaııııı iıazı yawıal;ırı: Süleymaniye Ktp., e,:orlulu /\li l'aşa, ıır. 2BII, 1 iı-21 ı h vr.;

K ılı\: ;\li l'<ışa, ıır. >J(i4; K;ıraçclelıizadc, nr. 204, 20il, 20~1; lviesi lı l'aşa. nr. 1 B: Yeni Cı­

mi, ıır. litHI; Millet Ktp .. ı cyzııllalı Ef., ıır. ıo?EJ; Kiipriilii Kip .. hml 1\lııııed l'aşa, ıır.

liô14. /\yrıca lı h. Nihai 1\tsız, Keıııalp;ışa-oğlu'ıııııı Eserleri", ,~{lrkiyu.r Mecrnuası, ı ôlli(i,

sy. (i, iswıılıul, s. 9:i.

:1:12 ~·Turan,~· Ozcıı, i. c,:clı:lıi ve M. 1\.Y. Saraç, "Keınalpa~az;1dc", JJill, c. XXV, s. 2'HI-247.

:ı:n l'vlccdi Jvlclııııcd Efendi. !ludrtiku',,_Şilkoik, s. :JWi.

:ı:ı4 Kesfii'::-::ullitll, c. ı, ın. ı !ll li.

Page 105: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 84 (1, 2)

Osmaıılı Dö1zenzi Fetva Literatilrü 353

rak kullanılması ve İbn Abidin gibi bazı önde gelen alimler tarafından

referans verilmesi,n1 bu iddianın abartılı olduğunu göstermektedir.

Her şeye rağmen bu eser, müftülerin kullanımı için pratik bir değer ta­

şımaktadır. Fetava (er-Risale min mesaili'l-fetava) adıyla Kemalpaşaza­

de'ye nispet edilen ve aynı türden olmakla birlikte daha kısa olan bir

eser, kölenin firarı (ihale) meseleleriyle başlamakta ve her bir hukuk

problemi, "mes'ele" başlığı altında verilip meselenin son kısmında da,

alınan kaynağın ismi zikredilmektedir (Süleymaniye Ktp., Yeni Cami m.

685, vr. l85b-264b, ist. 951).

16. Mecma'u'l-ah!cam: Masdar Muslihuddin Mustafa b. İdris el-Bursevi (ö.

944/l538'den sonra) ,:ı Hi Süleymaniye K tp., Yusuf Ağa, nr. 250, lll vr.;

Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, m. 1541; Isparta Halil Harnit Pa­

şa Ktp., m. 1501; Manisa İl Halk Ktp., nr. 745.

Fıkıh kitapları sistemaliğine göre, Arapça kaynaklardan derleme sure­

tiyle oluşturulmuş bir eserdir. Manisa'da müdenis iken yazmış ve Receb

944'te (Aralık 1537), Mekke'cle temize çekmiştir.337

17. Mecmılatü'l-fetava (Talırfrat): Çivizade Muhyiddin Mehmed Efendi (ö.

954/l547),xıs Süleymaniye Ktp., Kılıç Ali Paşa, nr. 496, ist. ı Muharrem

ı 124 (9.2.1712), müs. Ömer b. Şaban el-Bolevi, lb-368a vr.; Esad Efendi,

nr. 958; Murat Molla Ktp., Murad Molla, nr. 1182; Köprüiii Ktp., FazılAh­

med Paşa, nr. 690; Nunıosmaniye Ktp., nr. 2060, 2061.

Kitap, Fetava adıyla da bilinmektedir.3'19 Bu eser, Çivizade'nin bizzat

kendisinin verdiği fetvalar değildir. Geçmiş ulemanın verdiği fetvaların

bir derlernesi ve bu fetvaların bir kısmına ilişkin olarak da, kendisinin il­

ml mütalaalandır. Meselelerin nakledildiği kaynaklar, mesele sonların-

:1:15 İbn Alıidin, el-UkOdfi'rl-rliirriyyefi tetzkfhi'l-Fetôuii'l-Htr.midiyye, Kahirc, nı O, c. ll, s.

:lGB; Nelicetfi'/-feıclud, s. 462 (Müntelıalm Mfilı.immii.ti'l-rniifii li-Kem.ulpo,mzrlde

adıyla).

J:Hi Masdar Muslilıuddin diye bilinen Mustafa lı. ic!ris (ii. 944/l537'ten sonra), bir ima­

ıııın oğlu olarak Bursa'd;ı dünyaya gelmiş ve eliinemin ünlü sütllerinden Ali h. Mey­

ıııün el-Magrihi'nin (ii. ~ı 1 711511) ınüridlerindcn olup !J4:l (1536) yılında, istanbul'da

Salın-ı Scıııan miidcrrisi iken !-!alep ve ardından da Mekke kadılığıııa atanarak

emekli olup eliindiikten sonra Üskiic!ar'cla vefat etmiştir. Bkz. Taşkiiprülüziide, eş- 1'\a­kriik. s. 495-4'lfi; Mccdi, 1-Iadii.iku'ş-Şakiiik, s. 4B9; Atal, Leyl-i 1'iekiiik, s. 47; ibııii'I­

J-Janlıcll, Hadiyyüdd!n lVIalımüd lı. İbri\lılın lı. Yüsuf cl- Ila! cb!, Dfirrfi '1-/ı..aheh jf rriri­

ili a'yrlni llo/e/ı., Malııııiırl Muhammed el-J'iilılır1 ve Yalıyfı Zckcriyyfı Alılıarc (nşr.J.

Jlıırıaşk, 1972, c. Il/1, s. 4~1:1; OM, c. 1, s. 21B.

:1:17 Ke,çfii'z-wn.ün, c. ll, ın. l:i9b.

:ı:ıB Mehmet İpşirli, "Çivizürlc Mulıyic!din Melımed Efendi", DiA, c. Vlll, s. 34B-34CJ.

:Ll9 lzôlw'l-meknıln, c. ll, s. 439.

Page 106: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 85 (1, 1)

354 TALiD, 3(5), 2005, Ş. Özc11

da verilmektedir. Eserin sonunda -Şeyhülislam Ebü'l-Meyamin Musta­

fa Efendi tarafından- verilen bilgiye göre; bu kitap, Çivizade Mehmed b.

İlyas Efendi'nin şeyhülislamlığı sırasında, kendi el yazısıyla kaleme al­

dığı uakultii'l-fetvadır. Müellif, eserini tamamlayamadan vefat etmiş ve

21 Ocak 1582'de şeyhülislamlık makamına geçen oğlu Mevlana Meh­

med Efendi (ö. 995/1587),340 babasının çalışmasını tamamlama arzu­

suyla cevaplarının yazılmasını istemiş ve eseri, aynı üslup üzere derle­

miştir. Ancak o da, eseri tamamlayamadan vefat etti ve dolayısıyla da,

çalışma eksik kaldı (vr. 368a). Verilen bu bilgiler; kitabın içinde, Ebussu­

üd'un tefsirinden ve İbn Nüceym'in el-Bahru'r-raik ile el-Eşhah ue'n-ne­

ziiir adlı eserlerinden yapılan bolca iktibasın ve 958 ( 1551) yılında vuku

bulan hadisenin (vr. 132a) nasıl var olabildiğini açıklamaktadır. Nitekim

daha kısa olan bazı rıiishalar, sadece, Çivizade'nin kendi çalışmasını

içermektedir.

18. Fetiiua: Mehmed Bey ei-Abbadl (ö. 96111554), TSMK, Ahmed m Kit., nr.

884, 481 vr.

Kaı·atay; eserin, Kanuni Sultan Süleyman'a ithaf edilmiş olduğunu, an­

cak sahibi Mehmed Bey hakkında bir malumat elde edemediğini belir­

tir.341 Bursalı Mehmecl Tahir, müellifin ismini, Abadi Mehmed Çelebi

olarak zikreder ve Amasya'nın Mahmudabad-Hakala köyünden oldu­

ğunu kaydeder. Onun verdiği bilgiye göre; Mehmed Çelebi, Kemalpaşa­

zade'nin öğrencilerinelen fakih bir zattır. Tahsilini istanbul'da tamamla­

dıktan sonra fetva emini oldu. 961 yılında vefat etmiş'l42 ve üstadı civa­

rına defnolunmuştur.:ı4 :ı Bursalı M. Tahir'in muhtemelen yukarıda zik­

redilen mecmuanın bir başka nüshası olup Mecmüa-i Fetdua adıyla

Ayasofya Kütüphanesi'nde mevcut olduğunu belirttiği nüshayı ise, tes­

pit edemedik.

19. Feuaidu'l-fetaua (Fevairlü'l-fuka!ıii): Manisa İl Halk K tp., nr. 4634, m üst.

Mehmed b. Mustafa el-lstanbull; Sarayova Gazi Hüsrev Begova Ktp., nr.

2703.

Yukarıda zikredilen nüshaların ilk cümlelerinin karşılaştırılmasından

bunların aynı eserin farklı nüshaları oldukları anlaşılmaktadır. Eser 962

340 Mehmet ipşirli, "Çiviz3de Melııned Efendi", DiA, c. VIII, s. :l47-:l4B.

341 Karatay. Amrça Yozm(l/or Koıaio['JI, c. II, s. 582-5B:L

342 Metinde "vefat eden" deniliyor. Ancak Kemalpaşazade'nin 'l40'ta vefat ettiği kesin ol­

duğuna güre, lıu kelime yanlış yazılmış olmalıdır.

:l4:l OM, c. 1, s. 211 ve c. II, s. (i4. Ayrıca krş. Taşkiiprülüzade, Ch'iakaik, s. 49B-4'H

Page 107: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 85 (1, 2)

Osmmılı Dönemi Fetva Litemtürü 355

(ı554) yılında tamamlanmıştır.344 Katib Çelebi bu mecmuanın müelli­

fini zikretmeksizin sadece adını kaydeder.345

20. Vakult-ı Karaçelebi (Vakıat fi'l-fetava, Fetava, Mecnıuafi'l-Fıklı): İstan­

bul kadısı Muhyiddin Mehmed Hicri b. Büsameddin Abdullah (ö.

965/1558),346 Serez, 1103, ı+ıb-ı23a, ist. 24 Zilhicce 1034 (26.9.ı625),

müs. Siroz kadısı Ziyaeddin Hüseyin; Esad Efendi, nr. 950; İsmihan Sul­

tan, nr. 20 ı.

Mukaddime bulunmayan nüsha; kısa bir hamdeleve salvele, ardından

da doğrudan Kitabü't-Tahare ile başlanmaktadır. Bu eser; muhtelif

Arapça kitaplardan iktihaslar yapılmak suretiyle derlenmiş bir kitaptır.

Nitekim Mecdi, "Fetavadan Vakıitt adlu bir ki tab cem' idüb anda bi-ni­

haye mesail-i latife dere eyledi" demektedir. 347

21. Cami'u'l-mesail (=Ümmü'l-fetava): Muslihuddin Mustafa b. Şemsüddin

Ahmed el-Karahisari el-Ahteri (ö. 9681l560-6ı),348 Süleymaniye Ktp.,

Fatih, nr. 247ı, ı b-348b vr.; Kılıç Ali Paşa, nr. 339; Yazma Bağışlar, nr. 993.

Mukaddimede, geçmiş ulemanın eserlerinde bulunan ve sıklıkla mey­

dana gelen meseleleri derlediğini ve eserin hacmini küçük tutmak ama­

cıyla, meselelerin delillerine yer vermediğini belirtir.349 Fıkıh sistemati­

ğine göre önemli konuları içeren bir eserdir. Bir çok yerde "mes'ele"

başlığı altında konular sıralanınakla beraber genel hatlarıyla diğer mec­

muaların özelliklerini göstermektedir.

21. Fetdua-yı Dede Cöngi: Dede Cöngi (Kara Dedel Kemaleddin İbrahim b.

Bahşi (ö. 97511567], İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler­

Arapça, nr. 2564, ıb-ı23a vr.

Eserin kapak sayfalarında ismi Fetva Kara Cönk ve Kara Cönlc Fetuası

şeklinde yazılmıştır. Mukaddimesi bulunmayan eser, Kitabü't-Taha­

ret'ten başlamakta ve meseleler zikredildikten sonra kaynak ismi veril-

:o44 Bkz. www.yazmalar.org; krş. Kasım Dohraca, Katalog Ampskili, 1iaskih i Perzijskih

Hllkor;isa, Saraybosna, 1979, c. ll, s. 759-760. Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Kütüphanesi'nde (ıır. 5Tl, 120811793-94, U9 vr.) Feuô.idii'l-(eıi'wd adlı anonim bir eser bulunmaktadır.

:J45 Ke,l:fi'i'z-zıuı(tn, c. ll, ın. 1300.

:ı4Ci Meccli, Hadclikll'ş-,'iakdik, s. 495-4%; Ata!, Hadcldiku'l-hakiiik, s. 48 (indeks); 1-Iediy­

yelii.'/-üri(in, c. II, s. 24Ci; OM, c. Il, s. G2.

:ı4 7 Mecdi, a.g.c., s. 496. Kara Çelebi'ye Sefinetü'd-Diircr adıyla bir eser daha nispct edil­

mektcelir (Süleymaniye K tp., Şehid Ali Paşa, nr. 789, 243 vr.).

348 Hediyyelii'l-iirifln, c. Il, s. 434-435; OM, c. I, s. 224-225; Hulusi Kılıç, "Al1teri", DİA, c. ll, s. 184-1B5.

34~1 Keş(ii'z-zıuıüll, c. ı, ın. 574.

Page 108: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 86 (1, 1)

356 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozcn

mektedir. Müeyyedzade Mecmuası ve el-Eşbah ue'n-Nezair gibi kendi

dönemine yakın kaynaklardan da iktihaslar yapmaktadır.

23. el-Fetaua'l-adliye: Hacı Resul b. Salih el-Aydıni (ö. 978/1570),350 Süley­

maniye Ktp., H. Hüsnli Paşa, nr. 457, 1 Şaban 1095 (14.7.1684), müs. Ka­

d ı Seyyid Abdurrahman b. Ömer el-Hüseyni, istanbul, lb-lOb vr.3" ı

Sanıhan [Aydın] vilayetine bağlı Marmara'da kadı iken; Kanun! Sultan

Süleyman'ın (kadılara) esah olanla am el etmeyi buyurması üzerine, 966

(1558-59) yılında yazmaya başlamış ve kısa sürede bitirmiştir. Hanefi

mezhebinin mütedavil kitaplarından muhtar olan görüşleri özetlemiş

ve kendisinin ifadesine göre şer'i rivayetlerin en sahilılerini içermesi se­

bebiyle el-Fet(wa'l-adliye adını vermiştir. Arapça olan eser, nikah bölü­

müyle başlamaktadır. Eserde, kadılara yönelik bir eser olarak tasari an­

dığından ötürü, ibadetler bölümü yer almamaktadır.

24.Mecmüatü'l-fetaua (el-Fetaua'l-Hamidiyye): Şeyhiiiislam Hamid b. Meh­

med b. Durfız el-Konev! (985/1577),352 Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Pa­

şa, nr. 953; Kılıç Ali Paşa, nr. 496; Molla Çelebi, nr. 104, 105.

Mecmfıanın başında, fürfı kitaplarından Sadruşşeria'nın (el- Vikaye)

tertibi üzere, Hamid Efendi tarafından derlenen pek çok meseleyi içe­

ren bir eser olduğu kaydedilir. Fakat eser, temize çekilmemiş olup müs­

vedde haldedir. Meseleler de tasnif edilmiş değildir. Fıkıh kitapların­

dan iktibas edilen meseleler zikredildikten sonra, kaynak ismi kayde­

dilmektedir. Katib Çelebi el-Fetaua'l-Hamidiyye'nin dört cilt olduğunu

söylemektedir.:;s:ı Molla Çelebi (nr. 104) rıüshasının başında, torunu ta­

rafından yazılmış -eserin, Şeyhülislam Hamid Efendi'nin kendi el yazı­

sıyla olduğunu gösteren- "Mecmfıa bi-hatti'l-ceddi'l-macidi'l-Mevla'l­

merhfım Şeyhülislam Hamid aleyhi rahmeti'l-Meliki'l-Vahid" ibaresi

350 Ke,l:fii.'z-wmln, c. 11, ın. ı 22(i: I-Iediyyetii.'!-arifln, c. I, s. 3(iH; OM, c. I, s. :ii :ı.

351 Diğer bazı yazma nüslıaları: Süleymaniye K tp., Giresun Yazınalar, ıır. 121, 1063; Esad

Efendi, nr. lOG:J: liafid Efendi, ıır. lO I; Hami diye, nr. 59H; istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 192, 194; Millet Ktp., Ali loıniri Ara bi, nr. 854; TSMK Emanet Hazinesi, ıır. BD.

352 1574'te Ehııssııfıd Efendi vefat edince onun yerine ~eylıülislam oldu ve bu görevde

iken vefat etti. Biyografisi için bkz. AtJI, Had!iiku'l-ilakdik, s. 242-243; Calıit Bal tacı,

"! Ifııııid Efenci i, Çivizade Damadı", DİA, c. xv; s. 4(i0-4(iJ. Not: Baltacı 'ııırı, Şcylıiilis­

lfını Hfımicl Efeneli'ye nispet ettiği Kita/?ü Bd!Ji'!-Hftiinmin Fetdua'I-J-!ômidiyye (Es aci

Efendi, ıır. 554, vr. Jb-(i21ı, nılis. es-Seyyid Melııııecl [[alil ei-Mulıfısibi, ist. 24 Hama­

zaıı 1240 1 J2.5.Jil25) adlı eser, ~am müftüsü IIfımid Efendi'nin hetdurl'sıııııı bir hii­

liiıııüdür.

:J5:l Kq:fii'Z-ZIIIIIfll, c. If, lll. ı L22. J\tfıl de, "Dört kıta vakıflt-ı ınesfıil ınecına' eyleınişler­

dir; Fetri.uri.-yr. J-Jdmidiyve diınekle meşlıurdur'' demektedir. Bkz. 1 Iadôiku'l-/r.akdik, s. 243.

Page 109: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 86 (1, 2)

Osmmzlı Döııemi Fetva Literntilrü 357

bulunmaktadır. Bu mecmua, muhtelif eserlerden Arapça nakillerini

içeren bir müsveddedir. Sayfa aralarında küçük kağıtlarda da notlar ya­

zılıdır.

25. el-Muhtarat. Mevla Ömerel-Konevi (ö. 98511577).

Budin müftüsü iken fıkhi meselelere dair derlediği bu eser ile ilgili ola­

rak Atai "Mühim meseleleri kapsayan faydalı bir mecmuadır" demek­

tedir.354

26. FetavaAbdülganf (el-1\llecmflatü'ş-şer'iyye fi'l-mesaili'l-fzlclıiyye): Abdül­

gani Efendi b. Emirşah b. Mahmudel-Geredevi (ö. 99511587),355 Süley­

maniye Ktp., Yeni Cami, nr. 645, 1b-150a vr.; TSMK, Emanet Hazinesi,

nr. 719, 126 vr.

Kadıasker Mevlana Abdülgani Efendi tarafından muteber fıkhi mesele­

lerden derlenmiş bir nıecmua olduğu kaydedilen nüshanın mukaddi­

ınesi bulunmaktadır. Eser, fıkıh sistematiğine göre tertib edilmiştir. Ka­

pak sayfasında, kitabııı 50 kaynağının isimleri sıralanmaktadır. Katib

Çelebi Müeyyedzade'nin Mecmfla'sından daha küçük hacimli olan bu

eserin mütedavil olduğunu kaydeder.3S(i

27. Fetava Kadzzade: Şeyh ülislam Kadızade Şemseddin Ahmed b. Malını Cı d

(ö. 98811580).357 Bağdatlı İsmail Paşa'nın Mecmflatii'l-mesailfi'l-fetava

adıyla zikredip yedi bin mesele içerdiğini kaydettiği Kadızade-i Rumi'ye

ait eserle aynı olnıalıdır.3SH

28. Mecmüatü'l-fetava (Mecmfla fi mesaili'l-fzkh):359 Rumeli kazaskeri Ka­

raçelebizade Hüsaıneddin Hüseyin b. Mehmed el-Kütahi (ö.

100711598).

29. Mecma'u'l-fetaua: Ali b. Abdullahel-Arabi el-Antaki (ö. 100811599).:16°

354 Atfil, Haddiku'l-hakôik, s. 244; Ke,,(ii'z-zwı(w, c. Il, ın. Hi24.

355 İleri gelen kadılardan Bolulu Eınfrş<llı Efeneli'nin oğludur. Çeşitli medreselerde mii­

derrislikteıı sonra Şam, Mısır, istanbul kadılıklarında ve Anadolu kazaskerliğinde

bulundu. Biyografisi için bkz. Nev'lz<lde Atiil, Hadôiku.'l-hakôik(i tekmileti'ş-Şakdik,

s. 2'14-295; Hediyyetli.'i-ftriffn, c. I, s. 590; OM, c.!, s. 35B.

'l5(} Ke,1:fii.'z-zzuıü1ı, c. Il, ın. ı (i07.

:l57 Bursalı Meluned Tahir, OM, c. II, s. GL Biyografisi için bkz. Mehmet ipşirli, "Kadızfı­

de Alımed Şeınseddiıı", IJİA, c. XXIV, s. 96-97.

35Blzülıu'/-meklll111, c. I, s. 439.

359 Hediyyetii.'l-ôriffn, c. I, s. :121; İzôhu'!-meknün, c. ı, s. 439. Karaçelebizade Hüsaıned­

clin Hüseyin Efendi, Zulıürl ınahlasıyla şiirler yazan Rumeli kazaskeri Karaçelebiza­

de Mehıned Efendi (ö. ı 042/1632) ile Şeylıülisliim Karaçelebizfıde Abdiiiaziz Efen­

di'nin babasıdır.

Page 110: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 87 (1, 1)

358 TALID, 3(5), 2005, Ş. Özen

30. Fetavt1-ı Ahfzade Abdülhalfm (ö. 1013/l604),36 ı İstanbul Ün. Merkez

Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 631, 1b-152b.

Kitabın üzerinde Fetdua-ı Ahizade Abdülhalfm, kapak sayfasında ise

Ahizade Abdülhalim Efendi Fetdua-yı Abdürrahfm yazılıdır. Nüshanın

başındaki fihristinikinci sayfasının kenarında, "Merhum Rumeli kadı­

askerliğinden mazfıl iken vefat iden Ahizade Abdülhalim Efendi'nin za­

man-ı hükumetinde vakıa olan vekayiin dürer ve gureri hevamişine

kendü kalemleriyle nakl eyledikleri mesaildir ki kendü hatlarından tah­

r:ir olunmuşdur" ibaresi bulunmaktadır. Anlaşıldığı kadarıyla; bu eserde

zikredilen nakiller asıl itibariyle Abdilihalim Efendi'nin verdiği kararla­

rın mesnetlerini oluşturmakta ve dolayısıyla da, onun hangi konular

hakkında hüküm verdiğinin bir göstergesi olmaktadır. Arapça kaynak­

lardan yapılan nakiller, naklin sonuna kaynak adı zikredilmek suretiyle

fıkıh bablarına göre tertib edilmiştir. İlk sayfalarda" kavluhu" ile başla­

yan açıklamalar bulunmaktadır. Bazı sayfa kenarlarında ise, Arapça na­

killer ile İbn Kemal ve Ebussuud'dan fetvalar ve ayrıca Ab dülhalim Efen­

di'nin bazı açıklamaları yer almaktadır. Bu nüshanın üzerinde seretıb­

ba-ı hassa Katibzade Mehmed Refi' ve Kadı es-Seyyid Mehmed Raşid'in

(13 Receb 1181 [5.12.1 767] tarihli) temellük kayıtları bulunmaktadır.

31. el-Kaulü'l-hasen fi ceuabi'l-kavli li-men: Nev'izade Ata! [Ataullah] b.

Yahya (ö. 1045/1635), Atıf Efendi K tp., Atıf Efendi, nr. 1165, 153 vr.; Ma­

nisa İl Halk Ktp., nr. 797.

Mukaddimesinde verilen bilgiye göre; mahkemelerde davacı ve davalı­

nın ettikleri yemin veya sırf iddiaları durumunda hangisinin sözünün

esas alınacağına dair meselelerle ilgili hakimiere yardımcı bir eser ola­

rak hazırlanmıştır. Bir ciltlik bu derlemeyi, Nev'izade Mizistre kadısı

iken Zilhicce 1038'de (Temmuz 1634) tamamlamıştır.362

32. el-Kaulü li-men ue tezyflüha bi'l-müllıakdt. Süleymaniye Ktp., Amcaza-

360 Müderrislik, müftülük ve şeyülisJaınlıkta fetva mukabeleciliği yapmış ve kendisine padişah taratindan bilad-ı seliise dışmda bütün Osmanlı ülkesinde fetva verme yet­kisi tanınmış bir alimdir. Bkz. Ata!, Hadiiiku'l-/ıakdik, s. 439-440; Hediyyelü'l-driffn, c. I, s. 751. Ata! "Bu hak1r, hattı ile bir Mecma'u'l-fetiiud nüslıasına malik oldum. I-Ie­vamişinde ınütld keliınfıtı vetetebbu-i ihatadan naşi tahkikatı vardır" demektedir. Bu ifade Antakl'nin Mecma'u'l-feıaua'nın yazarı olduğuna değil, müstensihi olduğu­na daha muhtemel gözükmektedir. Zira ikinci cümlede Ata!, Antakl'nin faydalı bilgi­ler içeren açıklamalarını, lıu eserin sayfa kenarlarına yazmış olduğunu belirtmekte­dir. İsmail Paşa ise, bu eseri, doğrudan Antakl'ye nispet eder.

3fil Atai, s. 484; Hasan Gül eç, '1\lüzade Abdüllıalim Efendi", DİA, c. I, s. 541:!.

3Ci2 Keşfü'z-zwıün, c. II, ın. I'i63. Atili'nin biyografisi için bkz. Şeyhi, Vekayiü'l-fiıdala, c. I, s. 4-6. Keılfü'z-zwı.ün'da Atiil'nin kadılık yaptığı yerin adı, Ministre şeklinde kayde­didlmiştir.

Page 111: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 87 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Literatürü 359

de Hüseyin Paşa, nr. 241/16, 259-262b, ist. Safer 1050 (Mayıs 1640).

Katalogda Risale .fi'l-jiklı adıyla zikredilen eserin363 ismi verilmeyen

müellifi; İstanbul'da mahkeme katipliği yaptığı sırada önüne gelen da­

valara ilişkin olarak çoğuuluğunu el-Hulasa, el-Bezzaziyye ve Müeyye­

zade (Mecmuası.), bir kısmını da Kadflıan, el-Münye, el-Kenzve Bedred­

din el-Ayni'nin Şerlıu'l-Kenz'i gibi muteber kitaplardan önemli bilgileri

(fevaid) derlediği eserine el-Kavlü li-men ve tezyflülıa bi'l-müllıakat

adım verdiğini belirtir. Eserde; davacı ve davalıdan hangisinin sözünün

geçerli olduğu, "mes'ele" başlıklan altmda sıralanmaktadır. Nüshamn

son kısmı eksiktir.

33. Mecmuatü'l-mesaili'l-.fiklıiyye .fi'l-.fetava (el-Mecmuatü'l-.fıklıiyye, Mec­

mua-i Necatizade) Necatizade Mehmed Efendi (ö. Safer 1067 1 Kasım

1656), Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 9046, 1b-319b.

Nüshamn baş kısmında "Necatizade diye bilinen ve (Sultan) Murad'm

fethinde ilk Bağdat kadısı olan mevlanm derlediği el-Mecmuatü'l-.fık­

lıiyye. Sene 1112" kaydı dışmda müellifin kimliği konusunda bir açıkla­

ma bulunmamaktadır. Ancak Şeyhi Mehmed Efendi; Sultan İbrahim'in

cülusunda (104911640) Bağdat kadısı olan Tezkireci Musa Efendi yerine

Zilka'de 1050'de (Şubat 1641) Bağdat kadısı olarak Sahn Medresesi mü­

derrisi Necatizade Mehmed Efendi'nin atandığını ve Safer 1053'te (Ni­

san 1643) de bu görevden ayrıldığım belirtir, 364 ardından da buzatm bi­

yografisine yer verir. 3(iS Bağdat'ın IV Murad tarafından alınışı 1048

(1638) olduğuna göre; fetihten sonraki ilk kadı olduğu bilgisinin doğru

olmadığı ve açıklamanın devammda yer alan 1112 (1700) tarihinin de

notun yazıldığı tarih olduğu söylenebilir. Fıkıh bablanna göre tertib

edilen eser, muteber kaynaklardan Arapça nakillerle oluşturulmuş bir

mecmuadır. Kapak sayfasında, kitabın, Necatizade'nin kendi el yazısıy­

la olduğu kaydının bulunuşu ve eserin notlar şeklinde düzenlenmiş ol-

363 Türkiye Yazmaları Toplu Kataloğu: İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi, İsınet Par­ınaksızoğlu (der.); Servet Bayoğlu ve diğerleri (haz.), Ankara: Kültür ve Turizm Ba­

kanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, 1987, c. III, s. 138-139.

364 Şeyh! Mehıned Efendi, \lekayiü'l-fudala, c. I, s. 163. Şeyhi; bir başka yerde ise, Sultan M ura d' m cülusunda Bağdat'ınAcem şahı Abbas'ın elinde bulunduğunu ve fetihten sonra Şaban ı 048 'de (Aralık 1638) Şahkulu Medresesi mü denisi Tezkireci Müsa Efen­di'nin kadı atandığını belirtir (c. I, s. 81-82).

3G5 As le n K.c•staınonulu olan Necatizade Mehmed Efendi ilmi tahsilini tamamlayıp çeşit­li medreselerde müdenislik yaptıktan sonra Bağdat, Mekke (Muharrem 1056-Mu-. hanem 1057 1 Şubat Hi46-Şubat 1647), Edirne (Cemaziyelahir 1059-Şabaıı 1060 1

Haziran 1649-Temmuz 1650) ve istanbul (Recep 1065-Şevval 1065 1 Mayıs 1655-Ağustos 1655) kadılığı yaptıktan sonra Safer l067'de (Kasım 1656) vefat etti. Bkz. Şey­hi, \lekayiü'l-fiıclaüi, c. I, s. 243.

Page 112: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 88 (1, 1)

360 TALiD, 3(5), 2005, Ş. Özen

ması; müellifin, bu nüshayı, görev yaptığı zamanda bir el kitabı olarak

hazırladığını düşündürmektedir.

34. Tehaletii'l-fetaui{3lili (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, m. 1479, ist.

Reb!lüevvel ll03 [Aralık 1691], 1b-253b vr.)

Katip Çelebi; bu eserin, Osmanlı alimlerinden eser telifine kalkışan biri

tarafından derlendiğini belirtir.367 İnceleme fırsatı bulduğumuz tek

yazma nüshasının üzerinde de müellif ismi bulunmamaktadır. Mukad­

diınesinde müellifinin muteber metinlerden ve meşhur şerhlerden mü­

him meseleleri seçerek·oluşturduğunu ve Tebaletzl'l~fetaua adını verdi­

ğini belirttiği eser ibadetler, nikah, talak, köle azat etme, hacir, vakıf ve

vasiyetlerle ilgili bölümlerden oluşan bir mecmuadır.

35. Recmü'r-racfm bi's-sin ue'l-cim (ji'l-fetaua):36B

Katilı Çelebi. Garip ve acayip fıkıh meselelerine dair fetvaların toplan­

dığı eser; 1064-1065 (1654-1655), yıllarında şeyhülislamlar için derlen­

miştiL Müellifin Mfzanü'l-hak adlı eserinde ve Şeyhi'nin Vekayiü'l-fu­

dala'sında adı geçen eserin, herhangi bir yazma nüshası bilinmemek­

tedir. 3fi 9

36. Mfzanü'l-.fetaua (Balfzade Mecmuası): Şeyhülislam Balizade Mustafa b.

Bali b. Süleyman (21.11.1656- 23.5.1657, ö. 1073/1662),370 Süleymaniye

K tp., Yeni Cami, m. 675, 1b-700b; Konya Karatay Yusufağa Ktp., m. 5369.

Şeyhülislam es-Seyyid Feyzullah Efendi'nin ll 12 (1 700) yılına ait te­

mellük kaydı bulunan (la) nüshanın kapak sayfasında; kitabın ismin­

den sonra -Arapça olarak- "Bununla mü.fta bih görüşler bilinir" (yu'rafu

bfhi'l-müfta bilı) ibaresi yer almaktadır. Fıkıh bablarına göre tertib edi­

len ve Arapça olan fetavada müellif; kadılık yaptığı sırada sahih, esah,

ma bihi yüfta, racih, muhtar, ma aleyhi'l-fetva olan fetvaları derlediğini

belirtir. Mukaddimede mefhumü'l-muhalefe ile ilgili tartışmalara yer

verir. Kitabın sayfa kenarlarında bir çok hamiş bulunmaktadır. Kemal-

3li6 Kapak sayfasında bir yerde şeddeli olarak Tehbaletii'l-fetaua yazıyorsa da sonundaki bir Türkçe beyitteıı (Tamam oldu Fetallri-yı Tehrlleı 1 Vire kullarına Allalı selamet) an­IaşıJacağı üzere şeddcsiz olmalıdır.

3fi7 Ke,>(Ü'z-zunOn., c. 1, nı. THi.

3fi8 Hediyyelii'l-ö.ri(zn, c. II, s. 440.

3Ci9 Orlıaıı Şaik Göi.yay, "Kati b Çelebi", DİA, c. XXV, s. 39.

370 Çeşitli medreselerde ıniiderrislik yaptıktan sonra Medine :ı Muharrem 1042- Mu­harrem 1045), Üsküdar (Muharrem 1049-RllOSl), Galata (RI l057-Şevvall057) ka­dısı, Rumeli kazaskeri (!U ı 058-CII 1058), Anadolu kazaskeri (Ramazan 1062-Mulıar­rem l06:l) oldu. Biyografisi için bkz. Şeylı1, Vekayüi'L1udaiô, c. I, s. 297-298; OM, c. I, s. 258. Dursalı Mchıned Talıir, Ballzade'ııin vefat tarihini 1069 olarak vermektedir.

Page 113: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 88 (1, 2)

Osınalllı Dölleıni Fetva Literatürit 361

paşazade'nin el-Mühimmat adlı eserinden çok sayıdanakle yer veril­

miştir. Eser, daha sonraki literatürele önem verilen kaynaklar arasında

yer almıştır.371 B allzade Mustafa Efendi es-Seyfü'l-meslUl fi şer'i'r-Rasal

(TSMK, Medine Gel. K it., nr. 376, 436 vr.) adlı eserinde de, Hanefi fıkhı­

na dair mühim fetvaları derlemiş;372 el-Alıkanıii's-sanıediyyefi şerfati'l­

Mulıamnıediyye ala mezlıebi'n-Nu'maniyye (Murad Molla, nr. 725, 277a

vr. ist. ı Cemaziyelevvel 1126 (15.5.1714), m üst. Celeb Musa Efendizade

Karaferye kadısı Abdülkadir) adlı Arapça eserinde de kitabın mukaddi­

mesinde Hanefi mezhebi meşayihinin rivayetlerinin zabt ve ihsardan

hariç ve kavillerinin sayılamayacak kadar çok olduğunu belirttikten

sonra, bu muhtasar metinde salıflı, esalılı, akva, racilı, mulıtar, ma-bi­

lıi'l-fetua olanları naklettiğini belirtir.

37. el-Mesailil'l~fıklıiyyetü'l-mürettebe: Muhammed Mukim b. Ahmed er­

Rodosi (TSMK, Emanet Hazinesi, nr. 717, müellif hattı, 515 vr.)

1079 (1668) yılı civarında muhtelif fıkıh kitap ve risalelerinden toplan­

mış ve sıraya konmuş meseleleri içeren bir mecmuadır.:m

38. Hadfkatii'l-fulcalıa (fi 'l-fetava): Kütahyalı Bülbülzade Hi b ri Ali Efendi b.

Mustafa b. Pir Mehmed (ö. 1083/1672) ,374 Gazi Hüsrev-Begova Bibliote­

ka, Sarayevo, nr. 2118, 111211700,265 vr.

Müellifin mukaddimede belirttiğine göre; el-Hidaye'nin önemli mese­

lelerini deriemek suretiyle bu eseri meydana getirmiş ve el-Vilcaye, el­

Kenz, el-Muhtarve Mecma'u'l-bahreyn adlı metinlerin bütün meselele­

rini de ilave etmiştir.J75 1052 (1642) yılında Kızılhisar'da iken bu esere

Tellıfsu'l-fetaua ue'ş-şurulı (el-Eufafi tellıfsu'l-fetava) adıyla bir şerh yaz­

mıştır. Bursalı Mehmed Tahir, bu şerhin beş cilt halindeki bir nüshası­

nın Manastır Kütüphanesi'nde bulunduğunu kaydeder.376

39. Valcz'atü'l-nıütfin (Fetaua-yı Kadrf= el-Fetaua'l-Kadiriyye, Mecmüatü'l-

371 Baliziide Mecması'ndaıı (Mfzdnü'l-fetôvti) nakiller için bkz. Gedfısl, Netfcetü'l-feılwô,

s. 25-2!3, 144, 147, 150, 200, 528, G31-636, 638-639. Ayrıca Fetava-yı Ahdürrahfm'in

sayfa kenarlarında da, bu eserden iktihaslar yer almaktadır. Bkz. a.ge., c. I, s. 45, 4G,

48, 49, 50, 52 .

372 Ke,1:{ii'z-zwıfuı, c. II, m. 1 018; Ol'vf, c. 1, s. 258; Kara tay, Arapça Yazmalar Kata/oğu., c.

ll, s. 598.

373 Kara tay, Arapça l'a.zmalur Kata/oğu, c. Il, s. 59!3.

374 Ilediyyetii'l-dri(fn, c. I, s. 760; OM, c. I, s. 279, c. II, s. 62; M. Sait Özervarlı, "Hibrl, Ali

Efendi", DİA, c. XVII, s. 428.

375 Dobraca, Kaıalog, c. Il, s. 5B3-5H4.

37Ci OM, c. I, s. 279. Ayrıca bkz. Hediyyetü'l-drifiH, c. 1, s. ?GO.

Page 114: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 89 (1, 1)

362 TALiD, 3(5), 2005, Ş. Özen

fetava): Kadri Efendi, Abdülkadir b. Sinanedelin Yüsuf b. Şeyh Mehmed

(ö. l08411674),:m Bulak, 130111884.

Öğrenimini tamamladıktan sonra çeşitli medreselerde müderrislik, ba­

zı şehirlerde kadılık yapan, daha sonra Anadolu ve Rumeli kazaskerlik­

leri görevlerinde bulunan Kadri Efendi; şeyhülislamıardan Zekeriyyaza­

de Yahya Efendi, Ebüsaid Mehmed Efendi ve Muid Ahmed Efendi za­

manlannda da fetva müsevvidliği, mübeyyizliği, mukabaleciliği ve

eminliği görevlerinde bulunmuş ve bu sırada muteber fıkıh ve fetva ki­

taplarından derlediği meseleleri Vakz'atü'l-mütf!n adlı Arapça eserinde

-fıkıh sistematiğine uygun olarak- bir araya getirmiştir. Aradan bir

müddet geçince, karşılaştırma kolaylığı sağlamak için, her meseleyi

kaynağı ile karşılaştırarak bab ve faslım zikretmiş, mükerrerleri çıkar­

mış, muteber eserlerden bazı yeni önemli meseleler eklemiştir. Daha

sonra ikinci bir karşılaştırma yaparak, yine ekleme ve çıkarınalarda bu­

lunmuştur. Böylece eserin üç ayrı nüshası ortaya çıkmış olduğu için

müellif; birinci ve ikinci nüshalara sahip olanların kendi nüshalarını, bu

üçüncü nüshaya göre tashih etmelerini rica etmektedir. Matbu olan

nüsha, işte bu üçüncü nüshadır. Meseleler arası, bir işaretle ayırt edil­

miştir. Ancak, kaynak isimlerine işaret eden rumuzlann nelere karşılık

geldiğini gösteren bir cetvel veya açıklama konulmamıştır. Şeyh! Meh­

nıed Efendi, bu eser için, "şimdi kadı ve hakimierin başvuru kaynağı

olan güzel bir eserdir" demektedir_37B

40. Fetava Hisal~ el-Mecmüatü'l-menkule: es-Seyyid Abdurrahman b. Ey­

yCıb b. Süleyman es-Saruhani el-Hisall (ö. l08711676),:mı Süleymaniye

Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 957, ist. 18 Zilkade U08 (8.6.1697), müs.

Yahya Sa'di b. Mehmed el-Kavalavi, 1b-165b vr.; Atıf Efendi Ktp., Atıf

Efendi, nr. 1128.

Hanefi fıkhının muteber kaynaklarından derlenmiş meseleleri ihtiva

eden bir fetva koleksiyonudur. Meselenin bulunduğu kaynak ismi ve

kaynaktaki bölümü itibasların sonlarında zikredilınektedir. Bu nüsha­

nın sonuna eklenen çizelgede, müellifin faydalandığı doksan dört ese­

rin adı kaydedilmektedir. Kaynaklar arasında; Osmanlı nlemasından

Molla Hüsrev'in ed-D/irer ve'l-Gurer, İbrahim el-Halebl'nin el-Mülteka,

Pir Muhammed Kara Plrl'nin Zübdetü'l-fetava, Koçhisil.ri'nin Şerhu'l­

Hidaye, Fahreddin Yahya el-Mudurni'nin 1'v1üştemilü'l-ahkam, Müey-

:177 Şeylı1, Vekôyirı'l-finlalri, c. I, s. 403-405; Ahmet Özel, "Kadri Efendi", DiA, c. XXIV, s.

140-141.

37B Şeylı1, Vekoyiii'!-fiirlalri, c. I, s. 404.

379 Cen?;iz Kal! ek, "I-lisfıiJ Alıclurralıınaıı Çelebi", DİA, c. XVIIJ, s. 125-12G.

Page 115: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 89 (1, 2)

Osmanlı Döneini Fetva Litemtürü 363

yedzade Mecmüası, Ahi Çelebi, İbrahim Çelebi'nin Mzlntelıabzl Tatar­

haniyye, Kemalpaşazade'nin el-Islah ve'l-!zalı ve Resül b. Salih el-Aydı­

ni'nin el-Fetava'l-adliyye adlı eserleri de yer almaktadır.

41. er-Ruclıan inde tearuzi'l-burhan (Tercflıu'l-beyyinat): es-Seyyid Abdur­

ralıman b. Süleyman Hisall, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr.

1048/2, ı 70b-l 73b, ist. Ramazan 1098 1 Temmuz 1687; Nafiz Paşa, nr.

311, vr. 25lb-263b; İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 289, 33b-45a.

Müellif; bu risaleyi, muteber kitaplardan yararlanarak ve mümkün ol­

cluğunca kısa tutarak hazırlamaya çalıştığını belirtir. Kitabü'n-Nikah ile

başlayan eserde; ayrıca mehr, talak, nafaka, rada, ıtak, vakf, büyu, şüfa,

icare, hibe, ariye, veclia, gasb, cinayat, ikrar, sulh, rehin, müzaraa, ınu­

darabe, kısmet, dava, şehadet, sirkat, hacr, me' zun konuları ile ilgili da­

valarda delillerin çatışması halinde nasıl bir yol izleneceğirıe dair kay­

naklarcia yer alan meseleleri verir ve her bir mesele ardından kaynak

adını zikreder.

42. Mecmüa-i Fetava: Esiri Mehmed Efendi (ö. 1092/ 1681) ve Şummılu Sa­

rı Abdullah Efendi (ö. 107lll660),3B0 Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa,

nr. 1064, ı b-285b; Yeni Cami, nr. 678, 15-159 vr.

Şehid Ali Paşa nüshasımn ön kapağının arkasında, "Asrına şeyhülislaın

olan merhum Esiri Mehmed Efendi'nin mecmua-ı mergubesiyle mer­

lıumun fetva emini olan Sarı Abdullah Efendi nam faklhin mecmuası­

dır" ibaresi yer almaktadır. Bu eser; Arapça muteber fetva kitaplarından

-fıkıh bablarına göre- yapılan nakilleri içermektedir. Nakillerin sonların­

da kaynaklar verilmektedir. Aralarda boş yapraklar bırakılmış ve bazı

sayfaların kısmen doldurulmuş olması muhtemelen eserin tamamlan­

mamış olduğunun göstergesidir. Şeyh! Mehmed Efendi; fıkıh ilmine son

derece sıkı ilgisi bulunduğu için, aralarında Esiri Mehmed Efendi'nin ele

yer aldığı bir çok şeyhülislam zamanında fetva eminliği yapmış olan Sa­

rı Abdullah Efendi'nin biyografisinin sonunda "Fıklıf meselelere dair

meşhur mecmuaları vardır. Fasıl ve bablar haline getirerek süslemişler­

dir. Hoş bir eserdir" demektedir. Mecmuanın üzerinde; eserin, Esfrl

Mehmecl Efendi ile müşterek hazırlandığının ifade edilmesi, muhteme­

len eserin, onun döneminde hazırlanmış olmasından kaynaklanmıştır.

43. FetrizHi-yı Krebneşf (Mecmüatzl'l-fıklıiyye): Mustafa b. Ahmed er-Rumi

el-Krebneşi (ö. 1093/ H182), İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 185, ist. Receb

1102 (Nisan 1691), müs. Ali b. Hüseyin, vr. 3l3b; Süleymaniye Ktp., Ha-

:ırıo Şeylıl, Vekuyiii'l·Jinlo/ii, c. ı, s. 277·279.

Page 116: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 90 (1, 1)

364 TALiD, 3(5), 2005, Ş. Ozen

midiye, nr. 609, ist. 23 Zilhicce 1136 (11.9.1724), müs. Hacı İbrahim b.

Ali, 1b-313a; Carullah, nr. 958; İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir

Eserler-Arapça, nr. 72.

Kütüphanelerin kataloglarında, bu zatın nisbesi; Kerenbişi, Kiranebşi,

Kirniş!,381 Kernişi, Karanbişi, Karabaş tl, Gerebenişi ve Gerbenişi şekille­

rinde muhtelif tarzlarda kaydedilmiştir. Karatay; müellifin nisbesini,

Gerebeneşi şeklinde okur ve Gerebeneş'in Muş vilayetinin bir köyü ol­

duğunu söyler.382 Oysa Krebneş, Rumeli'de bir kasabadır.383 NuriAkba­

yar'ın hazırladığı Osmanlı YerAdları Sözlüğü'nde bu isim, Kerpeniş ola­

rak okunmuş ve İnebahtı sancağının bir kazası olduğu belirtilmiştir.384

Mustafa Efendi, Minkarızade Yahya Efendi'nin (1662-1674) şeyhülis­

lamlığının sonlarında ve Çatalcalı Ali Efendi'nin (1674-1686) şeyhülis­

lamlığının başlannda fetva emaneti görevinde bulunmuştur. Şeyhi

Mehmed Efendi; Mecmua-i Fıklıiyye adıyla arıdığı bu eser hakkında,

"şimdi erbabı arasında sevilen ve aranan bir eserdir" ifadesini kullanır.

Vefat tarihini, Receb 1093 (Haziran 1682) olarak verir.385 Mustafa Kreb­

neşi; mecmuanın sonunda meselelerin suretleri ve cevaplarını içeren

derlemesini, Şeyhülislam Ali Efendi'nin zamanında tamamladığını be­

lirtir. Arapça kaynaklardan nakil yoluyla oluşturulan mecmuada, bazı

Türkçe fetvalar da bulunmaktadır (mesela ikrah bölümünün sonunda

Ebussuıld'un üç Türkçe fetvasına yer verilmiştir).

44. Fetava-yı Ankaravf: Şeyhülislam Arıkaravi Mehmed Emin Efendi

(1098/1687),386 c. I-II, İstanbul: Matbaa-i Amire, 128111864; Bulak: Da­

rü't-Tıbaati'l-Mısriyye, 1281/1864.

Arapça fetva kitaplarından kadı ve müftüler için bir müracaat kitabı

olarak hazırlanan derlemeler serisinden biri olan ve Osmanlı dönemin­

de kadı ve müftüler tarafından, başvuru kaynağı olarak yaygın biçimde

kullanılan bu eser; Akgündüz'ün ileri sürdüğü üzere, Mehmed Emin

Efendi'nin özellikle şeyhülislamlık döneminde vermiş olduğu fetvaların

bir araya getirilmesinden387 oluşmamaktadır. Nitekim kendilerinin de

ifade ettikleri üzere, eserdeki fetvalar, alışılagelen fetva mecmuaların­

dan farklı olarak soru-cevap şeklinde kaleme alınmamıştır. Çok sık

3B ı Bağdaılı İsınail Paşa da Kimişi olarak kaydeder ve Mısır kadısı olduğunu belirtir. Bkz. I-Iediyyetii'l-arifzll, c. rı, s. 441.

3H2 Kara tay, Arapça Yazmafor Kaıaloğıı, c. II, s. 599.

3B3 Şeylıi, llekayiii 'Hitdalii., c. I, s. 49G.

3B4 Nuri Aklı ayar, Os ma nil Yer Adları Sözlüğii, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2. bas-kı, 2003, s. 97.

3H5 Şeyh i, Vekayiii'/-fudalö, c. I, s. 497.

386 Tahsin Özcan, "Mehmed Emin Efendi, Ankaravi", DİA, c. XXVIII, s. 4Gl-462.

3B7 Alunet Akgündüz, "Fetfıva-yı Ankara vi", DlA, c. XII, s. 438-439.

Page 117: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 90 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Literatiirii 365

karşılaşılan fıkhl meselelerin cevapları, herhangi bir soru zikredilmek­

sizin, Hanefi mezhebinin muteber fıkıh ve fetva kitaplarından derlen­

miş ve sonunda da alınan kaynak belirtilmiştir. Derleme, aynı konuyla

ilgili olarak Hanefi mezhebi içindeki pek çok görüşten Ankara vi' nin ter­

cih ettiği görüşü yansıtıyor olması bakımından önem taşır. Öte yandan

sayfa kenarlarında Ebussuüd Efendi, Yahya Efendi gibi Osmanlı şeyhü­

lislamlarının yapılan bazı fetva nakilleri ve Ankaravi'nin metin içinde

geçen bazı hususlada ilgili açıklama ve değerlendirmeleri (mesela bkz.

c, I, 29, 42, 50, ı88, 233-236; c. II, ı35, ı44-ı45) içermesi, kitabın özgün

yönü olarak değerlendirilebilir. Oldukça hacimli olan eserde bazı telif

zaafları da bulunmaktadır.388

45. Fevaidü'l-aliyye fi'ş-şeriyyeti'l-cellle (Fetva Kitabı): Rumeli Kazaskesi

l-li'imid Efendi b. Mustafa el-Aksaray! (ö. 1098/ ı687), 3H9 Türk Tarih Ku­

rumu Ktp., nr. 745.

46. Sıırretü'l-fetava: 390 Sadık Muhammed b. Ali es-Sakız! (ö. ıo99/l688),

Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2762, ist. Cemaziyeahir ı093 (Haziran

ı682), ıb-460b vr.; İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 3ı4, ist. ı Zilkade ııı7

(ı5.2.ı706), ıb-37la vr.

Kitabın sonunda bulunan müellifin kaydına göre; eser, ı Zilkacle

ı 059'da (6.ı ı. ı649) tamamlamıştır. Müellif; mukaclclimecle, gençlik yıl­

larıncia fıkıhla meşgul olurken mahkemelerele sık karşılaşılan müfta bi/ı

meseleleri derleyip hakimiere kolaylık sağlaması ve halka yararlı olma­

sı için, eserini, fıkıh sistematiğine uygun olarak düzenlediğini belirt­

mektedir. Kütüphanelerele bu mecmuanın pek çok yazınasının bulun­

masından ve daha sonra yapılan derlemelerele ve şeyhülislamiarın fet­

valarının nakillerinde kaynak eser olarak gösterilmesinclen, oldukça

muteber bir derleme olduğu anlaşılmaktadır. Eserde, eski fetva kaynak­

larından derlemeler esas olmakla birlikte, zaman zaman Osmanlı şey­

hülislamiarı ve ken~r ınüftülerinin fetvalan cia (Türkçe olanlar Arap­

ça'ya tercüme edilerek) verilmiştir. 39 ı Sakız! Kütahya'cia kadı iken Ebus­

suud Efendi'nin kendi hattıyla yazılmış bulunan, vakıfkonusunda şöh-

:wıı Ayııı yerde.

:iH'l Şeylıl, llekayiii'l-Jiulalr1, c. 1, s. 536-537.

3~10 Ke,ç(fi.'z-zuuı/n, c. ll, ın. 1 07B.

3~ll Mesela Molla 1-Iüsrev, Kcmalpaşazfıde, Sa'dl Çelebi, Çivizacle, Ehussuüd Efendi, llfı­ınid Efendi, Zekeriyazade Yahya Efendi, Hoca Saclcdin Efendi, Mehmecl Balıfıl Efen­di, Abclürrahim Efendi gibi şeyhülislaınlar yanında Gelibolu müftüsü Şeyh Mahmud, Gelibolu müftüsü Şeyh Mehınecl el-Buhari, Kudüs müftüsü Hayreddiıı, Şam Müftü­sü Abdurrahman el-iınrıdi, Gazze müftüsü Salih, Mısır müftüsü Nureeldin Ali iı. Ali el-Makclis1 ve Reınlc müftüsü Hayreddin er-Reınl1 gibi kenar ınüftiilerinin fetvaları­na da yer verilmiştir.

Page 118: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 91 (1, 1)

366 TALlD, 3(5), 2005, Ş. Özen

retle şehadete dair bir fetvasım orada medfun bulunan Germiyan sulta­

nının vakfının mütevellisinden aldığını söyler (İstanbul Müftülüğü nüs­

hası, vr. 322b).

47. Mecmuatü'l-fetaua: Mevlud Efendi, KocaRagıp Paşa Ktp., nr. 636, ist.

Bahçesaray Rebiülevvel 1108 (Ekim 1696), ınüst. Ebu Bekr el-Akkirına­

nl, 154 vr.

(Çarub) Meulud Efendi Mecmuası (Kara Cönk) diye de anılan eser; Hacı

SelimGirayHan b. Bahadır Murad Han asrında, Ebu Bekir el-Ferahkir­

mani tarafından istinsah edilmiştir. Arapça olan kitap, meseleleri, fıkıh

bablarına göre içermektedir. Sayfa kenarlarında, bilhassa Kadri Efendi

mecmuasından bir çok nakil bulunmaktadır.

48. Mecmüa-i Ataiyyc (Fctaua-yı Ataullah Efendz): Şeyhülislam Ataullah

Mehmed Efendi (ö. 1127/l715), istanbul Müftülüğü Ktp., nr. 88, 506 vr.;

Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 920,392 müs. Ali b. Yahya, ist. 12 Re­

biülevvel 1140 (28.10.1727), 1b-454a; Esad Efendi, nr. 1096, Receb 1148

(Kasım 1735), müs. İbrahim b. Muhammed b. Osman b. Muhammed el­

Gaznevi al-Halid! el-Hanefi el-Kadiri ed-Dımaşki, vr. 1b-698a; Hamidiy­

ye, nr. 599, ist. 23 Zilhicce 1147 (16.5.1735), müs. Sabık Mostar kadısı

Yahya b. Abdullah b. Mahmud Efendi el-Bosnevl., vr. Ob-532a.

Ataullah Efendi; şeyhülisHlmların fetva (eminliği) hizmetini ifa ettiği sı­

rada, vaktinin büyük çoğunluğunu, fetava (kitaplarını) incelemeye sar­

fedip insanlar arasında yaygın olan meseleleri derleyerek bu eseri mey­

dana getirdiğini belirtir. Müracaat kolay olsun diye, fıkıh kitaplarının

sistematiğine göre tasnif edilmiş olan eserde; her ki tab, fasıl ve bab baş­

larında yer alan terimin sözlük anlamı ve fıkıhtaki anlamı verilmekte, o

konu ile ilgili bir ayet ve bir hadis nakledilmektediL Fetva kitapları der­

leyicilerinin çoğunluğunun yaptığı gibi bir-iki kitaba bakınınakla yetin­

mediğini, her meseleyi yanında bulunan kitaplardan araştırdığını, mü­

teahhir alimierin selefin ibarelerini çok kısaltmış olmaları dolayısıyla

onların eserleriyle yetinmeyip Serahsi'nin el-Mcbsüt'u, cl-Mulıftü'l­

Burhan~ Hassaf'ın kitabı, Kadıhan, Zahiriyye gibi selefin muteber fetva

eserlerine ve Tahavi'nin el-Mu!ıtasar'ı, Kerhl'nin el-Mulıtasar'ı, İsbica­

bl, el-Hidaye, Beda'i'zls-sana'i', el-ihtiyargibi metin ve şerhlere müraca­

at ettiğini belirtir. İktilıas edilen meselenin yer aldığı kitap ve kitabın

bölüm adı zikredilmiştir. Sayfa kenarlarında "Bihl efta (yahut efta bihl)

meşayihuna", "Ve bih! yüfta", "Bihl i.iftiye", "Bihl yi.ifta'', "ma hüve'l­

me'hüzü mine'l-akval", "Hazihi'l-mes'eletü el-müfta biha", "Bih1 Efeta

:1~12 JJi!l'llaki (c. IV, s. 47) ilgili maddede; buınccımıaııııı Es ad Efendi nr. 920 ve ı O% nüs­llaları, yanlışlıkla Topa! i\t~ıullalı Melımed Efendi'ye (l7(j().J81 ı) ııispct edilmiştir.

Page 119: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 91 (1, 2)

Osııumlı Dönemi Fetva Lifcratürü 367

Ebusssuud", "Efta el-merhum Minkar!zade" gibi tercih ifadeleri yer al­

maktadır. Ayrıca sayfa kenarlarında meselelerin içeriklerini ifade eden

kısa açıklamalar bulunmaktadır.

49. MeCinila-i Mesail-i Fıkhiyye: Sunuilah b. Ali b. Halil el-Hanefı (ö.

1137/1724),393 Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 403, 1b-252a.vr.

Müellif; kitabın mukaddimesinde, kadılık görevi yaptığı sırada kendisi­

ne yardımcı bir kaynak olması için muteber fıkıh kitaplarından fetvala­

rı (el-vekaiu'l-hadise) derlerneyi düşündüğünü, sonra elde edebildikle­

rini kadılık ve müdenislik yaptığı, araştırmalarda bulunduğu sırada ya­

zıya geçirdiğini ve 1127 (1 715) yılında kitaplaştırdığını belirtir. Fıkıh ki­

tapları sistematiğine uygun olarak tertib edilen ve yapılan iktihasların

sonlarında kaynakları zikredilen bu eserin, daha sonra telif edilen eser­

Iere kaynaklık ettiği görülmektedir.394

50. Mecmüatü'l-fetava: Şeyhülislam Ebu İshak İsmail Naim b. İbrahim el­

Alaiyyevi (ö. 113711724).395

51. Kurasatü'l-fıkhiyye uefükahetü'r-Rıjkiyye (fi'l-fetaua): Şeyh Büsrevzade

Mustafa Rıfkı b. İbrahim (ö. 1145/1732 civan), İstanbul Müftülüğü Ktp.,

nr. 290, ist. Cemaziyel evvel 1143 (Kasım ı 730), lb-266a vr.

Müellif; mukaddimede, ismini Şeyh Büsrevzade diye meşhur Mustafa

Rıfkı b. İbrahim olarak verir ve akl! ve nakli ilmleri, devrin en önemli

alimlerinden Kayseri müftüsü Ali en-Nisarl'den tahsil ettiğini ve daha

sonra, hocasının izniyle, kısa süreliğine Kayseri Mahkemesi'nde katip­

Jik görevine getirildiğini ancak bu sürenin eseri yazdığı sırada 35 yılı

bulduğunu belirtir.39fi Bu süre içinde öğrencilere ders verme yerine

1134 (1 722) yılına kadar halkın işleriyle uğraştığını, müşkil davatarla

:)93 lV Mehmed dönemi uleınasıııdan Alaiyeli Ali Efendi'nin (1078/ H1Ci8) oğlu olup lO GO cı G50) yılında dünyaya geleli. Öğrenimini tamamladıktan sonra uzun süre, Mahmud Pa~a Malıkeınesi'nde kati plik, sonra n ai plik, arclıııclan şeriyyfıt ve lıab naibliği görev­lerinele bulunduktan sonra çeşitli medreselerele müdenislik yaptı. Yenişehir (ll ı 8/1 70G), Edirne (1 ı L:l/l7ll), Ordu (ll2B/Mart l7lCi) ve istanbul cı 130/1 7lfl) ka­clılığı, evkfıf-ı selatın rnüfcttişliği (1 128/0cak 1 7Hi) görevlerinde bulundu ve ikinci is­tanbul kadılığı clöncmiııc!e vefat etti. Fıkıh ve usül ilimleriyle çok ilgilendiği kaydedil­mektedir. Biyografisi için bkz. Şeyh!, Vekayiu'l-jiula/ô, c. I, s. 34:-ı, c. II-lll, s. 579-5BI.

3~l4 Sunuilah Efeneli Mecmüo'sındaıı yapılan nakiller için bkz. c;edüs1, Neliceıii'/-fietc?uft, s. :n, 144.

:-ı% Flerliyyetii'/-ôriffn, c. I, s. 220. Biyografisi için bkz. Altunsu, Osmanlı ,'ieylıillisldmlan, s. ı 1 G.

:ll)(i Bağdat lı isınail Pa~a. bir yerde, eserin müellifi hakkında "meşhur Molla Hiisrev'in to­runlarından olup 1000 (ı592) yılında Trablusşanı kadılığından dönerken yolda, /\k­şelıir'cle vefat eden I-Iüsrevzade Mustafa Rıtkı b. İbrahim" elerken (Hediyyelii'l-drifln, c. Il, s. 437), bir başka yerde ise, "Kayseri müftüsü Rıfkl el-Kayseri Mustafa b. Şeylı !-lüsrcv (ii. ı 145/l?:l:! civarı)" demektcelir (Herliyyelii'l-li.riffn, c. ll, s. 445).

Page 120: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 92 (1, 1)

368 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen

karşılaştığında Hanefi kitaplarını derinlemesine araştırdığını ve buldu­

ğu müfta bi/ı meseleleri tatbik edip gereği ile amel ettikten sonra kay­

dettiğini ve dostlarının talebi üzerine, bu çalışmalar zayi olmasın diye,

bir mecmua içinde derlerneye karar verdiğini, katiplik ve na yi plik göre­

vi sırasında günbegün meydana gelen hadiselerle ilgili müdevven kay­

naklardan alınan nakilleri bir araya getirdiğini, mürettep olmayan mec­

mualardan veya mecınuaların hamişlerindeki ve kapak sayfalarındaki

asıl kaynağından alınıp alınmadığı şüpheli nakilleri kaydetmediğini, fı­

kıh kitapları sistematiğine uygun biçimde yazdığım, ileride meydana

gelecek meselelerin yazılması için de her bölümün sonunda boş sayfa

bıraktığını ifade eder. Eser Kitabü't-Taharet ile başlamaktadır.

52. Fetava-yı Velizade: Hacı Mustafa b. Veliyüddin b. Murad el-Hanefi ei­

Hanyevi, Süleymaniye Ktp., Pertev Paşa, nr. 213, 1b-254b vr.

Müellif; eserin mukaddimesinde, Şeyhülislam [Feyzullahefendizade]

Seyyid Mustafa Efendi (13.4.1736-4.3.1745) tarafından 1149 (1736) yılın­

da müftü olarak atandığı zamandan itibaren karşılaştığı ve cevaplamak

için kaynaklara müracaat durumunda kaldığı bütün şer'! meselelerin ce­

vaplarını, Hanefi imamların sözlerinden alıp yazmak suretiyle derleyip

bir mecmı1a meydana getirmeyi düşündüğünü ve neticede bu eseri ha­

zırladığını, eserine de Fetava-yı Velizade adını verdiğini belirtir. Fıkıh ki­

tapları sistematiğine göre tertib edilen mecmı1ada, meselelerin sonların­

da kaynak ve bölüm adları üzerieri çizilerek zikredilmektedir. Klasik Ha­

nefı fetva kaynakları yanında Fetava-yıAtaiyye (Arapça), Surretü'l-fetava,

Fetava-yı Üskübf, Mültelca'l-eblıur, Fetava-yı Ankaravf, Fetava-yı Ebus­

suüd gibi Osmanlı fetva mecmı1larından da nakiller bulunmaktadır.

53. Mfzanü'l-müddeiyeyn fi ilcameti'l-beyyineteyn:397 Es1rizade Abdülba­

ki,398 İstanbul Müftülüğü Ktp., nr. 289, 1b-3lb vr., müs. Kadı yardımcısı

(Mevla hilil.feten) Darilnade Mehmed Salih ei-İslamboli, ist. Rebiülev­

vel sonu 1198 (24.4.1784 ).399

Eserin yazımına Şevval 1156'da (Kasım 17 43) başlanmış ve aynı yılın so-

:ı m Bursalı Me h med Tahir h~tllvô-yı Mfzônü'l-müddein adlı eseri, Mehmed Hilmi-i Sira­

zi'ye (ü. 1300/ 1882-83) ni s pet etmektedir. Bkz. OM, c. Il, s. 62.

3~JB Bağdatir isınail Paşa ve B tırsalı Melııned Tahir; Ab dülbaki Efendi'yi, Şeyhülislaın Esi­

ri Mehmed Efendi'nin (ii. 109211681) oğlu olarak göstermekte, ancak vefat tarihini

vermcmcktedirler. Bkz. !lediyyetii'l-ôri(fn, c. I, s. 497; OM, c. I, s. 231.

:·199 Nlishaları: istanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-A.rapça, nr. 183; nr. 2508;

Nadir Eserler- Türkçe, ıır. 857, 1279, 1780; Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, rır. 2748, 2731;

Süleymaniye Ktp., Bağciatlı Vehbi, rır. 484; Esad Efendi, nr. 974, 1026, 3695; H. Hüsnü

Paşa, nr. :189; Hacı Mahnıml Ef., rır. 1026, ll37, 1225, 1231,1244, 6307; Reşicl Efemli, nr.

255; Sc rez, nr. ll 02;Yazma Bağışlar, nr. 586; Konya Bölge Yazma Eserler Ktp., ıır. 207.

Page 121: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 92 (1, 2)

Osmıııılı Dönemi Fetva Literatürü 369

nunda tamamlanmıştır. Kitap Arapça olmakla birlikte, Türkçe olarak

kaleme alınan mukaddimesinde müellif; muteber fıkıh kitaplarından

davacı ve davalıların dava konusu hakkında ileri sürelükleri delillerin bi­

rinin diğerine nasıl tercih edileceğine dair meseleler bazında ortaya

konmuş açıklamaları eledediğini belirtmektedir. Bu tür literatürün vü­

cut bulmasının sebebini çok güzel açıklayan bir mukaddime olması se­

bebiyle burada anlatılanları özetlemek istiyoruz: Muhtelif meseleler ve

ınüşkil suretleri içeren imamların farklı görüşleri ve müelliflerin ibare­

lerindeki değişiklikleri muhtevi konuların çokça vuku bulınaları ve

muhtelif kısımlaı·a ayrılmalarından kaynaklanan ayrıntıları birbirinden

ayırt etmenin güçlüğü, söz konusu görüş ayrılıkları ve şekil değişimleri­

nin yanlış anlaşılınalma meydan verdiği için dava konusu olan husus,

bu tür konularla ilgili olduğunda hakimler açık nakille kesin yargıya

varmada ve şeriatın gereği olanı açıklamada zorluklarla karşılaşınakta­

dır. Oysa zikredilen meselelerin önceden bilinmesi ve istikrarı asli ve

zaruri ihtiyaçlar zümresindendir. Bütün ihtimalleriyle hükümlere he­

men vakıf olmak, her birinin şeklini nakline uyarlaınak ve muhtelif kı­

sıınları araştırı p inceleyerek sonuçlandırmaya bağlı olduğu için zikredi­

lcn ıneselelerin her birini ihtiyaç halinde pek çok sayıdaki kitaba müra­

caat gerekir. Meseleleri n ihtilafları üzerinde dikkat ile durmak elzemdir.

Bütün bu zorunlulukların; zihin dağınıklığına, kişinin yorulmasına ve

zaman kaybına neden olduğu açıktır. Bütün bu sebeplerle; ıneselelerin

temel ilkelerini ve konuların özünü açık biçimde anlatmak suretiyle

derleyip yazmak ve şekillerini tasvir etmek, ihtiyaç olduğunda bilgiye

hemen ulaşmak için işleri kolaylaştırmak niyetiyle bütün bu zikredilen

meselelerin çerçevesini çizen bir risale yazmaya azınedilmiştir. Ancak

zikredilen meselelerin kısımları oldukça çok, ihtimalleri ve ayrıntıları

da bol miktarda olduğundan hepsini tamamen kuşatıp sınırlarını çiz­

mek mümkün değildir. Sonuçta, imkan ölçüsünce zikredilen konunun

doksan altı kısma ayrılan mütedavil ve lazım ıneselelerini, tamamen

kuşatılıp sınırları çiziil~nlere katmak ve mukaddimeler yazmak müm­

kün olabilmiştir.

54. el-Mecmtıatü'l-Aliyyc fi'l-fiklıi'l-Hanefiyye: Şeyhülislam Çatalcalı Ali

Efendi, Şerifzade Seyyid Mehınecl (der.), İstanbul Müftülüğü Ktp., nr.

137-139 (Birinci nüslıa [Alanya: 1286/1869, 411 vr.] ilk ve son sayfasın­

da bu mecmüanın Şerifzade es-Seyyid Mehıned Efendi'nin kızı Şerife

Fatıma Hanım bt. Haclke Hanım tarafından 1178 f 1 764] tarihinde fet­

vahaneye vakfedildiği kaydı bulunmaktadır); Beyazıt Devlet Ktp., Beya­

zıd, nr. 2704; İstanbul Universitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça,

Page 122: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 93 (1, 1)

370 TAL1D, 3(5), 2005, Ş. Özen

nr. 30; Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 1153; TSMK, Emanet Hazinesi, nr.

718; Amasya Bayezid İl Halk Ktp., nr. 270.

Eserin giriş kısmında şöyle denilmektedir: "İstanbul kadısı ve nakibü­

leşraf Şerifzade es-Seyyid Mehmed (ö. 1193/1779)400 der ki: Annemin

babası olandedem merhum şeyhülish1m Ali Efendi, bir müddet şeyhü­

lishimlık makamında bulundu ve meselelerin tecrid ve tehzibi, en güzel

üslup ve tertible sunum u konusunda aşırı titizlik gösterdi, öyle ki Feta­

va'sı düstlıru'l-amel oldu, kamil halefler ona itimadettiler ve şeyhülis­

lamiarın umdesi, kadı ve hakimierin müstenedleri oldu. Şeyhülislamıı­

ğı sırasında Hanefi fokahasının muteber ve muhtar kaynaklarından pek

çok mesele derledi. Ancak tertib ve tehzib ederneden ve temize çeke­

meden vefat etti. Şimdi bu işi yapmaya Allah beni muvaffak kıldı. el­

Mecmuatü'l-Aliyye fi'l-fıkhi'l-Hanefiyye adını verdim."40 ı Eser, fıkıh

bablarına göre ve Arapça kaynaklardan yapılan iktihaslar şeklindedir.

Sayfa kenarlarında başka Arapça iktihaslar da bulunmaktadır. Ayrıca

Ebussuüd Efendi, Minkarlzade Yahya Efendi, Esad Efendi gibi Osmanlı

şeyhülislamiarının Türkçe fetvaianna da yer verilmiştir. Arapça mec­

mfranın bitiminden itibaren, 486b-498b arasında çoğunluğu Yahya

Efendi ve Ebussufrd Efendi'ye ait Türkçe fetvalar bulunmaktadır.

55. ed-Dürretü'l-beyza fi beyani ahkami'ş-şerf'ati'l-garra: Şeyhülislam Dür­

ri Mehmed Efendi (ö. ı 149/1 736),402 Süleymaniye K tp., Pertev Paşa, nr.

215, lb-718b vr.403

Şeyhülislam Dürri Mehmed Efendi'nin oğlu olan eserin mürettibi Şey-

400 ı Cemaziyel ahir 1187- 15 Zilhicce ı 187 (20.R.l773-27.2.l774) tarihleri arasında şey­

hülislamlık yapan Şeritzade es-Seyyid Mehmed Efendi, bu eseri temize çektiği sıra­

da, kendisini, İstanbul kaclısı (117011756) ve nakibüleşraf olarak anelığına ve Mu­

harrem 1180 (Haziran 1766) yılında Anadolu kazaskeri olduğuna göre; eserin te mi­

ze çekme işlemini, bu iki görevi arasında bir tarihte gerçekleştirmiş olmalıdır. Bi­

yografisi için bkz. Müstakimziide Süleyman Sadeclclin, Deuhatii'l-meşüyilı, istanbul,

1978, s. 104-l 05; İlmiyye Salnümesi, s. 541; Abdülkadir Altunsu, Osmanli ,'>ey/ıülis­

liimları, s. 147.

401 Osmanlı Mii.ellifleri'ndc le. Il, s. Gl] Şeyhülislam Şeritzade Mehıned Efendi'ye nispet

edilen Fetdua-yı Şeri(zdde, muhtemelen onun tertibiediği bu eserle aynı olmalıdır.

402 Hediyyetü'l-iirifin, c. II, s. 453; Mehmet İpşir!i, "Dürri Meluned Efendi", DİA, c. X, s.

35. Her iki kaynakta da ed-Dii.rretü'l-beyzii doğrudan Mustafa Efeneli'ye nispet edil­miştir.

403 ed-Dürrelii'l-beyzii'ııın diğer yazmaları: Beyazıt Devlet Ktp., Veliyücldin Efendi, nr.

1440; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 685; Halet Efendi, nr. 125; Reşid Efendi, nr.

262; is tan bul Müftiilüğü K tp., ıır. 31-43 (ellişer varaklı k fasihiller halinde 13 cil tl; is­

tanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserlcr-Arapça, nr. 330; Kütahya Tavşanlı Zey­

tinoğlu İlçe 1 laik K tp., nr. 780; Isparta Halil Harnit Paşa Ktp., nr. 1637.

Page 123: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 93 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 371

hülislam Dürrizade Mustafa Efendi'nin (ö. 118811775)404 yazdığı mu­

kaddimede belirttiğine göre; aynı zamanda, hacası da olan babası, ka­

dılık yapıp daha sonra şeyhülislamlık makamına tayin edilince, kendi­

sine sorulan fetvaları cevaplama durumunda kalmış ve fıkıh alanında

yazılan eserleri inceleyip Ebu Hanife mezhebine göre rivayet edilen

meseleleri araştırmış. Ömrünün yarısını kısa-uzun eserlerden derleme­

ler yaparak geçirdi. Neticede müşkil ve zor meselelt~ri açıklayan, fetva­

ya esas teşkil edecek seçme bir mecelle meydana getirdi. Ancak işleri­

nin yoğunluğu sebebiyle temize çekemediği için eser, fasıl ve bölümle­

re göre düzenlenmemişti. Dostlarının ısrarları üzerine oğlu, Mergina­

ni'nin el-Hidaye'sini esas alarak eseri tertib etti. Meselelerin sonlarında

kaynak ve bölüm isimleri zikredilmektedir.

56. Fetava keşfi ayni'l-kudat. Selman [Süleyman] b. Ahmed b. Abdülcelil,

Süleymaniye Ktp., Tırnovalı, nr. 746, 1b-283b vr. müst. Muhammed Ra­

şid Harndi b. Ahmed b. Hacı Mübeşşir Ağa b. İbrahim Ağa el-Filorinevi,

i st. l3 Şaban 1285 (29 .11.1868).

Müellif; bir müddet üzerinde çalıştığı fıkıh kitaplarında bulunan mese­

lelerin sayıya ve hesaba gelmediğini görünce, imkan nisbetinde her in­

sanın ihtiyaç duyduğu meseleleri içeren bir kitap yazmayı tasarladığını

ve bu amacını gerçekleştirmek üzere Hanefi mezhebi imamları arasın­

da makbul tutulan pek çok kitaptan derlemelerde bulunduğunu ve es e­

re, her kitapta bulunmayan meseleler ilave ettiğini kaydeder. Hükmü

Kur'an nassıyla sabit olan meselelerin bölüm başlıklarında "kitab", ha­

dis nassıyla sabit olan meselelerin başlıklarında "bab" ve icma ile sabit

olanların bölüm başlıklarında da "fasıl" kelimelerini kullandığım belir­

tir. Yargılama sırasında hükmü ortaya koyması sebebiyle, eserine Feta­

va keşfi ayni'l-kudatismini verdiğini ifade eder. Kaynakları arasında di­

ğer klasik fetva kitapları yanında Osmanlı alimlerinden Şeyh Bedred­

din'in Camiu'l-fusuleyn, Molla Büsrev'in ed-Dürer ve'l-Gurer, Kemalpa­

şazade'nin el-Islah ve'l-lzah, Fahreddin Yahya el-Mudurni'nin Müşte­

milü'l-alıkam adlı eserleri de bulunmaktadır. Ebussüd Efendi'nin Tef­

sfl0inden ve Fetava'sından da nakiller yer almaktadır (vr. 48b, 135a-b).

57. Fetava'l-kifaye (Hulasatü'r-rivaye fi mesaili'l-Hidaye): Bahaeddin b. Yu­

suf, Beyazıt Devlet Ktp., Beyazıd, nr. 2721, 1b-166b.

İlınihai konularını içeren geniş kapsamlı bir eserdir. Müellif; mukaddi­

mede, uzun zaman öğrenci dostları için namaz, zekat, oruç ve bunlara

ilişkin meseleleri kapsayan fıkha dair muhtasar bir kitap yazmayı tasar-

404 Mehmet ipşirli, "Dürrizade Mustafa Efendi", DİA, c. X, s. 38. Burada ed-Dürretü'l-bey­

zô, doğrudan Mustafa Efendi'ye nispet edilmiştir.

Page 124: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 94 (1, 1)

372 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

ladığını ve bu düşüncesini el-Hidaye'nin rivayetini dikkate alarak ger­

çekleştirdiğini, eserinde sık vukua gelen mühim meseleleri bir araya ge­

tirdiğini, buna fetava ve vakıatta yer alan önemli meseleleri ve bazı ih­

tiyaç duyulan ihtilafları ilave ettiğini ve e sere Hulasatü'r-rivaye fi mesa­

ili'l-Hidaye ve Fetava'l-k~faye isimlerini verdiğini belirtir. Meselelerin

Kitap, Sünnet gibi delillerine de yer verilmektedir.

58. Mecmilatü'l-fetava: Şeyhülislam Kadızade Mehmed Tahir b. Kadı Ömer

et-Tokadi el-İstanbull (ö. 1254/1838).405

59. Ceualıirü.'l-alıkam ve mu'znü'l-kuddt ve'l-hükkam406: Muhyiddin Mu­

hammed b. Mahmud el-Muğlavi el-Vefa! (ö. 96311555-56).

930 (1523-24) yılında kadılık mesleğine geçince hakimiere yardımcı ki­

tap olarak telif etmiştir407

60. el-Feuaidii.'l-imamiyye: Lokmacızade Şeyh Ahmed el-Celveti, TSMK,

Ahmed III Kitaplığı, nr. 1085, 197 vr.

Kitabın üzerindeki kayda göre Eyüp Camii imaını olan Lokmaçızade ta­

rafından 1 ı 12 (1700) tarihinde yazılmış bir fetva kitabıdır.40fl

61. Mecmil.atü'd-damanôt: TSMK, Emanet Hazinesi, nr. 807, 73 vr.

Kimin tarafından toplandığı bilinmeyen eser tazminat hukukuna dair

bir çok kaynaktan toplanmış fetvaları içeren bir risaledir.40 ~1

62. el-Metôlibii's-saire: Anadolu kazaskeri [Müfettiş] İbrahim b. Abdülhay

(ö. 109911688), TSMK, Hazine Kitaplığı, nr. ı49, ıo4 vr.

Fetva ve vakıatı içeren bu eser Mehmed Kami el-Edirnevi (ö. 1136/ ı 723)

tarafından derlenmiştir.4 l0

Müdenis ve Kayseri kadısı Kassabbaşızade İbrahim Efendi el-Burse-

405 Hediyyell'i.'l-{i.rijfn, c. II, s. 370. Kadızade Melıınecl Tahir Efendi' nin Mısır Haneti ule­ınasıııııı Hanbeli ınez!ıclıinc dayanarak vakıf istilıdallerinin cevazıııa fetva verınesi­ni eleştirdiği ei-Akllrllii'l-mardıyye{f(etdua'/-aktôri'l-Mısriyye adlı lıir risalesi lmlıın­

ın<ıktadır (Süleymaniye K tp .. Hacı Mahmud Ef., nr. 107:-l, ist. 1209, 4-7 vr.).

40(i Beyazıt Devlet Ktp., Vcliyüddin Efendi, 1428, ist. ll04/Hi92, 227 vr.; Süleymaniye

Ktp., Şelıid i\! i Pa~a. nr. 7:l7, 2'!4 vr.

407 Ke,1ji'i 'z-zuwin, c. l, ııı. (il:!.. Tahsilini tamamladıktan sonra lıazı medreselerde müder·

rislik ve bazı şehirlerde kadılık yaptı. Gazzi, Muhyiddin cl-Vcffıl'niıı İstanbul kadılı­ğından emekli oldıığuııtt kaydeder. Biyografisi için tık. Gazzi, el-Keuükilıi(,· .. ,·aire, c.

Il, s. C>B-5~l; Hediyyelii'l-rlrifln, c. TT, s. 234. İsınail Paşa, Vcffıl'nin vefat tarihini 940 ola· rak vermektedir.

40B Kara tay, Ampça Yrzznwlrtr Kata/oğu, c. Il, s. 603.

409 Ayııı yer.

4! O Kara tay, Arapça Yozmolrtr Kata/oğu, c. II, s. GO C>. Müfettiş İbrahim Efeneli'nin biyog­rafisi için bkz. Şeyhi, \lekoyiii'Hitda!ô, c. ll-!11, s. ,J.J O.

Page 125: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 94 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Literatürii 373

vl'nin (ö. 102911619),41 1 bazı kaynaklarda fetava kitabı olduğu kaydedi­

len Sefinetü'l-mesail (Süleymaniye Ktp., Halet Efendi, nr. 792, ist.

1229/1814, 1b-200a vr.) adlı eseri fetva kitabı olmayıp ağırlıklı olarak ke­

lam kavramları olmak üzere kavramların tanıtırnma dair bir eserdir.

Klasik Fetva Kitapları Üzerine Osmanlı Çalışmaları

Osmanlı alimlerinin en çok başvurduğu fetva kitapları Tahir el-Buha­

rl'nin (ö. 542/11477) Hülasatü'l-Fetava'sı (el-Hulasa), Fahreddin Hasan b.

Mansur el-Özcendi el-Fergani'nin (ö. 592/1196) Fetava Kadilıfin ya da sa­

dece Kadihan diye tanınan el-Fetava'l-Haniyye, Alim b. el-Ala'nın (ö.

786/ 1384) el-Fetava't-Tatarhaniyye ve Hil.fızuddin Muhammed b. Muham­

med el-Kerderi el-Bezzazl'nin (ö. 8271 1423) el-Fetava'l-Bezzaziyye adlı ese­

ridir.. Bunlardan bazıları üzerinde muhtelif çalışmalar yapmışlardır.

Osmanlı alimleri nezdinde büyük bir itibar görmüş olan Fetava-yı Ka­

dflıfin Ahi Çelebi diye tanınan Molla Yusuf b. Cüneyd et-Tokadi (ö.

902/1496 veya 905/ 1499) tarafından bir ciltte ihtisar edilerek Sultan Baye­

zid'e ithaf edilmiştir.412 Katib Çelebi'nin kaydına göre Osmanlı alimlerin­

den Mehmed b. Mustafa b. Hacı Mehmed Efendi es-Sufi, Şeyhülislam Çivi­

zade Mehmed Efendi'nin işaretiyle 995 (1587) yılında Fetava-yı Kadflıfin'ın

meselelerini tertib etmiş ve bu düzenlemesine ebced hesabıyla tertib tari­

hini gösteren Velıhac-ı Şerfat adını vermiştir.413 Velıhacü'ş-şerfa adıyla

Edirne Selimiye Kütüphanesi'nde (nr. 931) kayıtlı fıkıh eseri bu olsa gerek­

tir. N uruosmaniye Kütüphanesi'nde (nr. 1959) Çivizade Mehmed Efendi'ye

(ö. 99511587) atfedilen Ziibdetü Fetava Kadflıiin'ın ona aidiyeti ise Katib

Çelebi'nin verdiği yukarıdaki bilgi ve eserde, bunun Çivizade Mehmed b.

Şeyhülislam Mehmed'in isteği üzerine yapıldığı şeklindeki bilgi göz önüne

alındığında doğru olmalıdır.4 ı 4 Şeyhülislam Ebü'l-Meyamin Mustafa b. Ali

(ö. 101511606), Tertibu mesaili Fetava Kadfhan4 ı 5 (İstanbul Üniversitesi

Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 610) ve Rumeli kazaskeri Katzade

4 ı 1 Bağdatlı isınail Paşa nıüellif ismini İbnü'l-Kassab (Kassiibzfıde) Melımed b. İbrahim cr- Rüınf (ii. 1055/1645) olarak vermektedir. Hediyyelii'l-ôrif?n, c. II, s. 282; lzôlzu'l­mekllllll, c. ll, s. 1H; kr~. Atai, Hadcliku'l-hakôik, s. 637-638; Hediyyetü'l-ôri(?n, c. I, s. 2~J.

412 Cici, Osn1anll Dönemi Isi üm Hukuku Çali,mıalarz, s. 269-270; Keş(h'z-zwu1n, c. II, m. 1227.

4J3 Ke,1:fii'z-zultl1n, c. II, ııı. 1227.

414 ipşirli, "Çivizade Mehnıed Efendi", DİA, c. VIII, s. :147-348. Çivizade Melmıed Efen­di'ye Hô.şiye alô Fetô.vô Kôdihôn (İstanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler­Arapça, ıır. 610) adıyla lı ir eser daha nispet edilmektedir.

415 Atili, Hadcliku'l-hakclik, s. 511-513. Katalogda, Tertfbu Fetôvô. Kddihıln adıyla Cerralı­zade'ye nispet edilen bir eser bulunmaktadır (Süleymaniye Ktp., Kasidecizade, ıır.

2~Hi).

Page 126: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 95 (1, 1)

374 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Ozen

Feyzullah b. Ahmed (ö. 1020/1611) Fihristü Fetava Kadihan (Muhtasaru

[Müntehabu] Kadfhan) adıyla bir eser meydana getirerek, istidrad yoluyla

mahalli dışında zikrolunan meselelere işaret ve mahalline yazarak mufas­

sal açık bir fihrist meydana getirmiştir (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud

Efendi, nr. 1235). Atai., Kadihtln Fetava'sından istifade için, oldukça yararlı

bir çalışma olduğunu belirtir.416 Muhibbi.-zade Feyzullah b. Receb el-Anka­

ravi (öl. 1162/1749) Risalefi hakkı ta'tiki't-talak min Fetava Kadflıan41 7 (İs­

tanbul Üniversitesi Merkez Ktp., Nadir Eserler-Arapça, nr. 918, vr. 77b-80b;

Süleymaniye Ktp, Kasidecizade, nr. 672, 119-122 vr.) ve Niksar Kadısı Mah­

mud' un Risale fi halli mes'eletin fi Fetava Kadflıan (Süleymaniye K tp, Şehid

Ali Paşa, nr. 2744, 54-59 vr.) adıyla adı geçen eserdeki bazı konulara ilişkin

risaleler kaleme almışlardır.

H3.fızuddin Muhammed b. Muhammed el-Kerderi. el-Bezzazi'nin (ö.

8271 1423) , 4 ı 8 çeşitli kitaplardaki fetava ve vakıat meselelerini özetiediği ve

812'de (1409-10) tamamladığı asıl adı el-Cami'u'l-vecfz olan, ancak el-Feta­

va'l-Bezzaziyye veya kısaca el-Bezzaziyye diye de tanınan eser, 4 ı 9 Osmanlı

hukukçuları tarafından kaleme alınan bir çok çalışmaya kaynaklık etmiştir.

el-Bezzaziyye, Osmanlı'da o kadar değer verilen bir fetva kitabı haline gel­

mişti ki, EbussuO.d Efendi'ye niçin önemli meseleleri derleyen bir eser

meydana getirmediği sorulunca "el-Bezzaziyye sahibinin kitabı dururken,

böyle bir şey yapmaya kalkışmaktan haya ederim. Çünkü onun eseri mü­

him meseleleri gerektiği gibi deriemiş değerli bir mecmuadır" diye cevap

vermiştir. 420 EbussuO.d Efendi; Bezzaziyye sahibinin sözüne itim at edip gö­

rüşünü uygulamaya esas almanın caiz olup olmadığına dair kendisine so­

rulan bir soru üzerine verdiği fetvada, diğer kitaplarda aksine bir görüş ol­

maması halinde caiz olacağını söylemiştir.421 Ayrıca bu eser üzerine Os­

manlı uleması tarafından bazı çalışmalar yapılmıştır. Fukahadan adı bilin­

meyen birisi tarafından el-Bezzaziyye'den namaz, boşama, elfaz-ı küfür ve

416 Ata!, a.g.e., s. 541. Katalogda, Fihrisü mesai/i fetava Kadf/ıti.n, Feyzullah Efendi'nin oğlu Kafzade Alıdülhay Faizi'ye (ö. 103111622) nispet edilmektedir (Süleymaniye Ktp., Şelıid Ali Paşa, ıır. ı 082).

417 Aynı konuyla ilgili olarak, Mekke müftüsü Ebü'l-Vicalıe Abdurrahman h. isa b. Mür­şid el-Mürşidl el-Ömer]" nin (ö. 1037 ll 628) el-Ceuôbü'l-mekin an mes'eleti: İ rı Kôt1e

Allahil yü 'azzihü '1-müşri kin adlı bir risiUesi bulunmaktadır [Beyazıt Devlet K tp. Veli­

yüddin Efendi, nr. 1!150, Ci49a-553b vr.; Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3G31, 339-345 vr.).

41U Taşköprülüzade, eş-Şakftik, s. 29; Mecdi, a.g.e., s. 53-54.

419 Bkz. Alırnet Özel, "Bezz[ızl'", DİA, c. VI, s. ll4.

420 Keı'(ü'z·Z7lllltll, c. I, ın. 242.

421 Düzdağ, Fetava-yı Ebus.m'üd Efendi, s. 293 (nr. 923). Bu fetva da, Cami 'u'l-Fzıs(ıfeyn ve eri-Diirer ue'l-Gurer adlı eserler için de ayııı cevap verilmiştir.

Page 127: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 95 (1, 2)

Osınmılı Dönemi Fetva Literatürü 375

kerahiyye-istihsan konularını ele alan altı bölümlük el-Hulasa (Hülasatü'l­

Bezzaziyye) adında bir seçme (müntehab) meydana getirilmiştir (Hacı Se­

lim Ağa Ktp., nr. 417). Ayrıca el-Bezzaziyye'yi Siraceddin İbn Tabib es-Son­

yecevi (Sulucevi?) 893 ( 1487) yılında ihtisar etmiştir. Büsameddin et-To ka­

di ise bu eserde ele alınan sufilerin devranı ve onların tekfir edilmeleri me­

selesi hakkında bir risale yazmıştır (Risale ala mes'eleti devrani's-süfiyye ve

tekfirilıim).422 Sivas alimlerinden Şeyh Ahmed b. Musa es-Sivas! (ö. 1073)

el-Bezzaziyye'yi Türkçe'ye tercüme etmiştir.423

İbrahimel-Halebi (ö. 956/1549) Alim b. el-Ala'nın; el-Mulıftu'l-Burhanf,

ez-Zalıfre, el-Fatava'l-Han_iyye ve el-Fetava'z-Zahfriyye adlı eserlerdeki me­

seleleri, Merginanl'nin el-Hidaye'sinin sistematiğine uygun olarak deriemiş

olduğu el-Fetava't- Tatarlıaniyye'si, ilginç veya çok vuku bulduğu halde yay­

gın olarak kullanılan eserlerde yer almayan meseleleri bir cilthalinde özet­

le miştir. 424 (Müntehabü'l-Fetava't- Tatarhaniyye, el-Fevaidü'l-müntelıabe

mine'l-Fetava't-Tatarhaniyye, Süleymaniye K tp., Çelebi Abdullah, nr. 162;

Çorlulu Ali Paşa, nr. 730, 731; Yeni Cami, nr. 669).

Muhammed b. Ali el-Hucendi el-Ka'idl'ye ait -çoğunluğu Farsça olan­

el-Fetava'l-Ka'idiyye'nin;425 Şeyhülislam Ebusaidzade Feyzullah Efendi ta­

rafından Arapça'ya çevrilıneye başlanmış, onun ölümü ü~erine müderris,

fetva eıninliği ve Mısır kadılığı yapmış olan Mehmed Karnı b. İbrahim el­

Edirnevl (ö. ı 136/1723) tarafından tamamlanmış ve Tercüme-i Fetava-yı

Ka'idiyye (el-Müteracimü'l-Feyziyye li'l-Fetava'l-Kaidiyye) adı verilmiştir426

(Süleymaniye Ktp., Carullah, nr. 916).

Değerlendirme

Hicrl Iv. yüzyıldan itibaren klasik fıkıh ilmi li teratürü içerisinde, ayrı bir

tür olarak gelişen fetva li ter'\ türü; bilhassa, dini ve hukuki alanda uygulama­

ya esas alınan ınezheplerin mensupları tarafından dikkatli bir şekilde tutu­

lan notların kümülatif biçimde bir araya getirilmesiyle ciddi bir ilgi alanı ha­

line gelmiştir. Bu literatürün uygulayıcılara, fazla tetkike gerek kalmaksızın

işlerini rahatlıkla görme imkanı sunması, özellikle Osmanlı örneğinde oldu-

422 Ke,,fii'z-zwıün, c. I, ın. 242.

423 OM, c. I, s. 292, c. ll, s. b2.

424 Keşfü'z-zwıün, c. ll, ın. 1221.

425 Keşfü'z-zwıün, c. ll, m. 1228.

42G Şeyh!, Vekayiü'l-fudalrl, c. ll-lll, s. 569; Edirneli Mehıned Kaınl, Mehammü'l-fuka­

hrl (Süleymaniye Ktp., Aşir Efendi, nr. 422, eserin sonunda [vr. 147b-148b] verilen biyografisi); OM, c. II, s. 62; Gülgün Yazıcı, "Kaml", DiA, c. XXIV, 279-280. Mehdm­

mü'l~fukahti'nın sonunda verilen biyografisinde, Vrlkult Mecmüa'sı bulunduğu be­lirtilmektedir.

Page 128: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 96 (1, 1)

376 TALiD. 3(5), 2005, Ş. Ozen

ğu gibi uymak zorunda oldukları Hanefi mezhebi içerisindeki bir çok görüş

arasında muteber olan görüşlere kolaylıkla ulaşılmasını sağlaması, bu alan­

da oldukça zengin bir literatürün vücut bulmasına yol açmıştır. Ayrıca fet­

valar üzerinde muhtelif tarzda literatür ortaya çıkmıştır. Evvela devrin ilm!

otoritelerine sorulan fetvalar öğrencilerinin veya resını memurların gayret­

leriyle toplanıp çeşitli şekillerde tertib edilerek mecmualar oluşturulmuş­

tur. Kimi zaman bir tek şeyhülislam veya müftünün, kimi zaman birden çok

şeyhülislamın fetvalarının bir araya getirildiği bu mecmualarda yer alan

şeyhülislamların fetvaianna mesnet teşkil eden klasik fıkıh kitaplanndaki

hükümleri (nakil, ç. nulcül) tespit ayrı bir çalışma alanı olmuştur. Ayrıca fet­

vaların hukuki normlar şeklinele özetlendiği fihristi er meydana getirilmiştir.

Osmanlı toplumunda XV.-XVII. yüzyıllardaArapça muteber fıkıh ve fet­

va kitaplanndan derlemeler, ulemanın yöneldiği önemli bir çalışma alanı

haline gelmiştir. XVI. yüzyıldan itibaren giderek artan bir şekilde Osmanlı

şeyhülisl<'l.m ve müftülerinin Türkçe fetvalarının derlenip tertib edilmesi ve

bunların farklı biçimlerde, örneğin konularına göre bir ya da daha fazla

şeyhülislamın fetvasının c!erlenmesi gibi alanlarda çalışmalar yoğunluk ka­

zanmış ve müteakip dönemlerde Fetava-yı Ali Efendi, Fetdua-yı Feyziyye,

Behcetü.'l-Fetaua, Netfcetü'l-Fetaua gibi eserler en muteber kaynaklar ola­

rak öne çıkmışlarclır. Bu da; önceleri Arapça fetva literatürünün Osmanlı

uygulamasında daha etkin olduğunu, son yüzyıllarda ise Türkçe literatü­

rün daha etkin hale geldiğini göstermektedir. Gerçekten bu durum; Türk

hukuk tarihi açısından üzerinde çalışılması gereken oldukça önemli bir sü­

recin ip uçlarını vermesi bakımından dikkate değer bir husustur. Bu yerli

fetvalara yönelişin arka planında, belki, resmi ulemanın -istisnalar olmak­

la birlikte- genel olarak, ilk yüzyıllarda olduğu ölçüde, temel kaynakları

okuyup aniayarak tatbik edebilme yeteneklerinin azalması gibi bir proble­

min varlığından söz edilebilir.

Bu çalışma; 160'ı aşkın fetva mecmuasının tanıtımını yapmakla, şimdi­

ye kadar Osmanlı fetvaianna dair verilen listelerin en kapsamlısını ortaya

koymuş olsa da başta da belirttiğimiz üzere konuyu tüketmiş değildir. Zira

katalog taramalarımızda katalogları bulunan sadece Türkiye Kütüphanele­

ri'nde üç yüze yakın müellifi belirtilmeyen fetva mecmuası tespit ettik.

Bunlar arasında kuşkusuz Osmanlı öncesi fetva kitaplarının bilinmeyen

nüshalan olabileceği gibi Osmanlı dönemi fetva kitaplarından henüz ilim

aleminin tanımadığı yeni literatüre ulaşma potansiyeli de mevcuttur. An­

cak bu çalışınada daha önce literatüre geçmemiş olan MollaArab, Hoca Sa­

deddin Efendi ve daha başka şeyhülislam ve alimierin fetavaları tanıtılmış

ve ilim camiasma duyurulmuş olmakla bir katkı sağlanmış olması bizim

için bir mutluluktur.

Page 129: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 96 (1, 2)

Osmanlı Dönemi Fetva Li teratürü 377

Fatawa Literature in the Ottoman Period

ŞükrüÖZEN

Abstract

This study aims to unearth the amount of existing Ottoman fatawa collections. To

determine the names of the collections and the collectors, we used catalogues

both published materials and online sources, namely, of the Centre for Islami c

Studies' (ISAM) Database ofTurkey's Libraries and of the National Library ofTur­key's Database Search (www.yazmalar.org). Then we checkedat least one copy of

each book in the libraries of Istanbul, where they are stored overwhelmingly as

ınanuscripts. The primary aims of this article neither examine the concept, func­

tion and emergence of fatwa, nor bringing together information of all the ma­

nuscripts. Rather it gives emphasis on to dig out the authors of the fatawa books. In addition, I wanted to show, in the article, the shortcomings of contemporary li­

terature.

Fatawa literature ditlers from each other not only in terın s of the content and the

form of the hooks but alsa in terms of the positions of scholars. So me collections

included the fatwas is su ed by the Ottoman Grand Muftis (Sheikh al- Islaıns) whe­

reas the other same by scholars such as provincial muftis, leeturers at Madrasas

(mudarris), judges, and fatwa scribes. Furthermore, while s ome of these collecti­

ons are comprised of the actual questions and responses, the other same are the

compilation of quotations from the Arabic classical fatawa books. Therefore, wit­hin the scope of my article, I tried to classify the books from the perspectives

mentioned above.

I tried to exaınine and explore about 160 fatawa collections in this work. I think,

It has been the most coınprehensive list, among the existing studies, of these col­

lections. However, it do es not mean that this article covered all ofthe Ottoman fa­

tawa books. It should be evaluated just a contribution to the literature for the furt­

her studies.

Keywords: Fatwa/Fatawa, Ottomans, naql/nuqul, fiqh, Islam, Law

Osmanlı Dönemi Fetva Literatürü

ŞükrüÖZEN

Özet

Bu araştırma Osmanlı döneminde fetava diye adlandırılan literatürü tanıtmak amacıyla kaleme alınmıştır. Biz bu çalışmada yayımianmış çeşitli malzeme yanın­

da İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Türkiye Kütüphaneleri Veri Tabanı, Milli

Page 130: Osmanlı Döneminde Fetva Li teratürüisamveri.org/pdfdrg/D02512/2005_5/2005_5_OZENS.pdf · literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 32 (1, 2) Türkiye Araştımıalan

literatur_c3s5_141-722.pdf 24.02.2010 09:25:39 Page 97 (1, 1)

378 TALİD, 3(5), 2005, Ş. Özen

Kütüphane Türkiye Yazmaları Toplu Katalogu (www.yazmalar.org) ve çeşitli kü­

tüphane kataloglarından yaptığımız genel taramalardan elde ettiğimiz verileri

dikkate alarak, kütüphanelerdeki yazma fetva mecmualarından imkan ölçüsünde

en az birini görmek suretiyle, fetava literatürünü tanıtmaya çalıştık. Ayrıca mo­

dern çalışmalarda söz konusu literatür ile ilgili yapılan eksiklik ve yanlışlıklara da

işaret ettik. Çalışmamızda ne fetva kavramı, fetvanın işlevi ve bir fetva metninin

oluşumu gibi konuların incelenmesi hedet1enmiş ne de eserlerin bütün yazma

nüshalarını tespit etme amacı güdülmüştür. Sadece yazariarına nispetinin sılılıa­

tİ gösterilmeye çalışılmış ve içerikleri dikkate alınarak literatür hakkında genel bir fikir verilmek istenmiştir. Zira bu literatür içerik, şekil ve müellitlerinin statüleri

bakımından birbirinden çok farklı bir görünüm arz etmektedir. Bazı mecmualar­

da şeyhülislamlara, bazılarında müftü, müderris, kadı ve fetva katibi gibi alimiere

ait fetvalar; bazılarında ise Arapça eski literatürdeki fetva meseleleri derlenmiştir. Bu çalışma; 160'ı aşkın fetva mecmuasının tanıtımını yapmaktadır. Bu haliyle,

şimdiye kadar Osmanlı fetvaianna dair verilen listelerin de en kapsamiısı ortaya konulmuş olmaktadır. Ne var ki bu makale, konuyu tüketmekten ziyade sonraki

çalışmalara ışık tutmayı hedeflemektedir.

Anahtar kelimeler: Fetva, Osmanlı, fıkıh, nakıl, lıukuk.