64
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ............................................iii 1. GİRİŞ...........................................1 1.1. Amaç.........................................1 1.2. Kapsam.......................................1 1.3. Yöntem.......................................1 2. PAMPHYLİA BÖLGESİ TARİHSEL GELİŞİMİ VE COĞRAFYASI ...................................................2 3. PAMPHYLİA BÖLGESİ KÜLT ALANLARI VE KÜLTLERİ.....4 3.1. Aspendos (Belkız)............................4 3.1.1. Aspendos Tarihi Coğrafyası...............4 3.1.2. Aspendos’ta Görülen Kültler..............8 3.2. Perge (Murtına).............................11 3.2.1. Perge Tarihi Coğrafyası.................11 3.2.2. Perge’de Görülen Kültler................14 3.3. Side (Selimiye Köyü)........................16 3.3.1. Side Tarihi Coğrafyası..................16 3.3.2. Side’de Görülen Kültler.................20 3.4. Lyrbe (Seleukeia, Bucakşeyhler).............23 3.4.1. Lyrbe Tarihi Coğrafyası.................23 3.4.2. Lyrbe de Görülen Kültler................24 3.5. Sillyon (Yanköy)............................25 i

Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Pamphylia Bölgesi Kült Alanları

Citation preview

Page 1: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ.............................................................................................................iii

1. GİRİŞ.............................................................................................................1

1.1. Amaç........................................................................................................1

1.2. Kapsam.....................................................................................................1

1.3. Yöntem.....................................................................................................1

2. PAMPHYLİA BÖLGESİ TARİHSEL GELİŞİMİ VE COĞRAFYASI 2

3. PAMPHYLİA BÖLGESİ KÜLT ALANLARI VE KÜLTLERİ.............4

3.1. Aspendos (Belkız)....................................................................................4

3.1.1. Aspendos Tarihi Coğrafyası..............................................................4

3.1.2. Aspendos’ta Görülen Kültler.............................................................8

3.2. Perge (Murtına)......................................................................................11

3.2.1. Perge Tarihi Coğrafyası...................................................................11

3.2.2. Perge’de Görülen Kültler................................................................14

3.3. Side (Selimiye Köyü).............................................................................16

3.3.1. Side Tarihi Coğrafyası.....................................................................16

3.3.2. Side’de Görülen Kültler..................................................................20

3.4. Lyrbe (Seleukeia, Bucakşeyhler)...........................................................23

3.4.1. Lyrbe Tarihi Coğrafyası..................................................................23

3.4.2. Lyrbe de Görülen Kültler................................................................24

3.5. Sillyon (Yanköy)....................................................................................25

3.5.1. Sillyon Tarihi Coğrafyası................................................................25

3.5.2. Sillyon da Görülen Kültler..............................................................25

3.6. Attaleia (Antalya)...................................................................................26

3.6.1. Attaleia Tarihi Coğrafyası...............................................................26

i

Page 2: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

3.6.2. Attaleia da Görülen Kültler.............................................................27

GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ.................................................28

KAYNAKÇA..................................................................................................30

HARİTALAR..................................................................................................35

RESİMLER.....................................................................................................36

ii

Page 3: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

ÖNSÖZ

Toplumları anlamak için kültürlerini tanımak gerekir. İnsanın bireysel

davranışları ile genel toplumsal davranış ve kabullerini belirleyen büyük oranda

kültürdür. Dolayısıyla kültür dinamiklerine hakim olunan antik toplumlar hakkında

bilgi üretmek anlamında daha başarılı olunacağı aşikardır.

Uygarlık ve kültür tarihinin önemli bir aktörü olan dinsel inanç, toplumsal

kimliklerin oluşmasında şekillendirici bir rol üstlenmiştir. İnsan yaşamının her

alanına nüfuz ederek siyasetten günlük yaşama, bilimden sanata, insan yaratısı olan

ne varsa, hepsi üzerinde kendisinden izler bırakmıştır. Ayrıca dinsel inançlar çok

geniş ölçüde toplum ekonomisinin koşullarına, özellikle toplumu çevreleyen

ekonomik coğrafya koşullarına bağlıdır. Böyle olmakla birlikte ekonomik coğrafya

koşullarının olanak verdiği çerçeve içinde, her çağdaki her halkın dinsel inançları,

ilişki kurulan diğer halkların dinsel inançlarından sürekli olarak etkilenmiştir. İnsanın

kutsal olanla arasında var olan inanç ve dogmalar bütünü olarak nitelendirilen, din

olgusu önemli bir yere sahiptir.

Kültler açısından bakıldığında Pamphylia Bölgesi’nin kültür zenginliği göze

çarpmaktadır. Yukarıda bahsettiğim hususların sonucu olarak; Akdeniz coğrafyasının

pek çok farklı kültü bölgede kendisine yer edinmiştir.

Bu çalışmada, Pamphylia Bölgesi Kültleri ve Kült Alanları, araştırılmak üzere

seçilen örnekler kapsamında incelenecek, bölgesel farklılıklar ve benzerlikler ile

birlikte bölgeye has bir karakterin varlığı araştırılacaktır.

Bu güdüler dolayısıyla başladığım araştırmamda başından beri yanımda olan

ve her zaman desteğini hissettiğim sayın hocam DR.ZAFER KORKMAZ’ a teşekkür

ederek yazıma başlamak isterim. Ayrıca yorucu çalışma dönemimde yanımda olan

bütün hocalarıma ve arkadaşlarıma da şükranlarımı sunarım.

Saime BALCI

iii

Page 4: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

1. GİRİŞ

1.1. Amaç

Pamphylia Bölgesi hakkında çok fazla araştırmanın yapılmamış olması, bu

bölge de belli başlı yerlerin kazısının yapılmış olması ve bu doğrultu da kazısı

yapılmış antik kentlerin Kültleri asıl amaç edinilmiştir. Her ne kadar derinlemesine

bir çalışma yapabilmek için gerekli donanıma sahip olunmasa da konu ile alakalı

daha önce yapılmış çalışmalardan yararlanılarak bilgilerin derlenmesi amaçlanmıştır.

1.2. Kapsam

Pamphylia Bölgesi Kültleri ve Kült Alanları konulu çalışmamda Pamphylia

Bölgesi tarihsel gelişimi, tarihsel coğrafyası, bölge antik kentleri hakkında bilgi

verildikten sonra burada bulunan kült alanları ve kültler hakkında belirleyici

unsurlara değinilerek genel bir çerçeve çizilmiştir. Ayrıca mimari yapılar hakkında

bilgi vererek aralarındaki bağlantılara değinilmeye çalışılmıştır. Son olarak sikkeler

ve görseller yardımıyla bazı konular açıklığa kavuşturulmuştur.

1.3. Yöntem

Daha önceden kaleme alınmış çalışmalar incelenerek bir yol çizildikten sonra

bu çalışmalarda adı geçen eserler incelenmiş, buradan alınan bilgiler kaynakları

belirtilerek araştırmaya eklenmiştir. Bu sırada güncel olan yayınlardan

yararlanılmasının asıl sebebi sürekli geçmişten günümüze süre geldiği halde son

zamanlarda değişmiş olan bilgilerin bu gün kabul edilen şekli ile aktarılmasını

sağlamaktır.

Kaynaklardan edinilen bilgiler görseller ile desteklenerek ele alınan konuların

daha anlaşılır olması sağlanmaya çalışılmıştır.

1

Page 5: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

2. PAMPHYLİA BÖLGESİ TARİHSEL GELİŞİMİ VE

COĞRAFYASI

Pamphylia bölgesi, doğuda bugün Taşeli denen Dağlık Kilikia (Kilikia

Trakheia), batıda Teke denen Lykia ve kuzeyinde ise Pisidia bölgesi ile komsudur.

Bölgenin güneyinde ise antik adıyla Pamphylion Pelagos, günümüzdeki adı ile

Antalya körfezi yer almaktadır. Bölge, bugün Antalya ilinin doğu kesimini tümüyle

kapsamaktadır(Harita 1-2).

Pamphylia bölgesi, ılıman iklimi, bereketli toprakları ve Doğu Akdeniz

ulaşımındaki stratejik konumu nedeniyle Paleolitik Çağ’dan beri yerleşim görmüştür.

M.Ö. 2. bin yılda bölgede yaşamış olan halkın kimliği hakkında doğrudan bir

bilgiye sahip olamasak da, yapılan filolojik araştırmalar sonucunda farklı görüşler

ortaya konmaktadır. Filolojik incelemeler, M.Ö. 2. binyılın sonlarında Yunanistan

Akhay’ların ya da aka’ların Pamphylia’ya geçtiklerini göstermektedir. Yunan tarih

geleneğine göre, Mopsos, Kalkhas ve Amphilokhos gibi Akhalı kahinlerin

önderliğinde Anadolu’nun kıyı bölgelerini izleyerek, doğu yönünde ilerleyen aka’lar

ve Batı Anadolu’da ‘‘Aiol’’ ve ‘‘İyon’’ gibi çeşitli Yunan kafileleri Antalya

Bölgesini de istila etmişler ve bu bölgeye ‘‘Pamfilya’’, yani Yunanca ‘‘tüm kabileler

ülkesi’’ adını vermişlerdir. Bu nedenlerden dolayı bölgeyi birden fazla Yunan

kökenli kabilenin iskan ettiğini düşünebiliriz. Tarih geleneği, bu bölgenin bir

zamanlar ‘‘Mopsopia’’ adını taşıdığını ya da Mopsop’un bu bölgeye kızı

‘‘Pamfilya’’ veya kız kardeşi ‘‘Pamfile’’ onuruna ‘‘Pamfilya’’ adını vermiş

olduğunu bildirmektedir.

Pamphylia bölgesinin M.Ö. 1. binyılın ilk yarısına dair tarihine ilişkin antik

kaynaklarda hiçbir bilgiye rastlanmamaktadır. Ancak Antik yazarlardan Sicilyalı

Diodoros, Pamphylia’nın Asurlular’a ve Solinus da Kilikia Devleti’ne ait

olduğundan bahsetmektedir. Ancak, bu aktarımların doğruluğu henüz bilimsel olarak

kanıtlanamamıştır. Pamphylia Bölgesi, Kroisos Dönemi’nde (M.Ö. 561/60-547/6)

Persler’in egemenliği altına girmistir. 6 Eurymedon Savaşı (M.Ö. 466) sonrasında

Pamphylia Atina hâkimiyetine girmiş ancak bu durum 50 yıl sürmüş ve daha sonra

tekrar Pers egemenliği altına girmiştir. Anadolu’daki Pers satraplarının merkezi

2

Page 6: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

otoriteye karşı giriştikleri ve M.Ö. 360 yılında meydana gelen Satraplar

Ayaklanmasına Pamphylia’lıların da katıldıkları bilinmektedir.

M.Ö. 334 yılında Büyük İskender’in bölgeyi ele geçirmesine kadar

Pamphylia Ionia Satraplığı’na bağlı kalmıştır. Büyük İskender’in bölgeyi ele

geçirmesinden sonra, Pamphylia ve Lykia birleştirilerek bir satraplık haline

getirilmiş ve satrap olarak da Nearkhos atanmıştır. Büyük İskender’in ölümünden

Ipsos Savaşı’na (M.Ö. 301) kadar geçen süre içinde ise Pamphylia Antigonos

Monophtalmos’un devletinin (Büyük Phrygia Satraplığı) bir parçası olarak kalmıştır.

Ipsos Savaşı’nın ardından, önce Pleistarkhos daha sonra da Demetrios Poliorketes’in

egemenliği altına giren Pamphylia, M.Ö. 3. yüzyılın ikinci yarısından itibaren zaman

zaman Ptolemaioslar zaman zaman da Seleukoslar devletlerinin yönetimi altına

girmistir.

M.Ö. 213 yılında Akhaios’un ölümü ile III. Antiokhos’un egemenliği altına

giren bölgede, Seleukos egemenliği uzun soluklu olmamıs, M.Ö. 190 yılındaki

Magnesia Savası’nın ardından yapılan Apameia Barısı (M.Ö. 188) sonrasında

Pergamon Krallığı adına Romalı komutan’a bırakılmıştır. M.Ö. 133 yılında Bergama

Krallığının Roma’ya bırakılması ve Asia Eyaletinin kurulmasından sonra ise bu

eyaletin dısında bırakılan bölge’nin bağımsız olduğu düşünülmektedir.

M.Ö. 1. yüzyılın ilk yarısında Pamphylia, önce Kilikia Eyaletine, M.Ö. 47

yılında ise Asia Eyaletine bağlanmıştır.12 Claudius döneminde (M.S. 41-54) Lykia-

Pamphylia Eyaletine dahil olmuştur. Galba (M.S. 68-69), Pamphylia’yı Galatia

Eyaleti ile birleştirmiş, fakat ardından Vespasianus (M.S. 69-79) Lykia-Pamphylia

Eyaleti’ni tekrardan kurmuştur. Hadrianus’un (M.S. 117-138) yaptığı idari bir

değişiklik ile imparatorluk eyaleti olan Pamphylia kısa bir süreliğine Senato Eyaleti

olmuş ve Marcus Aurelius döneminde (M.S. 161-180) tekrar Senato Eyaleti

konumuna getirilmiştir.

Pamphylia Bölgesi’ndeki kentler arasında, Attaleia (Antalya) Aspendos

(Belkıs), Lyrbe (Bucakseyhler), Magydos (Lara/Karpuzkaldıran), Perge (Murtına),

Side (Eski Adaliya/Selimiye) ve Sillyon (Yanköy)’u sayabiliriz.

3

Page 7: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

3. PAMPHYLİA BÖLGESİ KÜLT ALANLARI VE KÜLTLERİ

3.1. Aspendos (Belkız)

3.1.1. Aspendos Tarihi Coğrafyası

Anadolu’nun güneyinde, Toroslarla Akdeniz arasındaki geniş ovaya yayılan

Pamphylia bölgesinde, Antalya-Alanya karayolunun 44. km’sinde kuzeye ayrılan yol

üzerindeki Aspendos, Serik ilçesinin 8 km. doğusunda, Belkıs Köyü bitişiğindedir.

Kent, kuzeydeki Toroslardan çıkarak Antalya ovası üzerinden Akdeniz2e dökülen

Köprüçay (Eurymedon) ırmağının yaklaşık 1 km. batısında, bugünkü sahil şeridinden

10 km. içerde, ovaya hakim iki yüksek tepe üzerinde kurulmuştur. M.S. III. Veya IV.

y.y.’da çizilen ve XVI. y.y.’da peutinger tarafından yeniden ele alınarak “Tabula

Peutingeriana” adını alan atlasta, Pergamon’dan başlayarak Tytira, Philadelphia,

Hierapolis, Laodikeia, Cormassa, Sillyon ile Aspendos kentlerinden geçen ve

Side’de son bulan yol üzerinde gösterilmiştir1.

Bölgede yerleşme bronz çağına dek uzanmaktadır. A. Götze, Kıbrıs’da

görülen Troia-Yortan kültürünün Pamphylia üzerinden geçmiş olabileceğini söyler2.

Buna dayanarak Pamphylia’nın da Anadolu’nun 3. bin kültürlerinden Troia-Yortan

gurubuna girdiğini ileri sürebilir. Kazıların yetersizliği nedeniyle bölgede bu döneme

ait buluntu ele geçmemesine rağmen, fizyolojik araştırmalar Götze’nin tezini

doğrular. Pamphylia kitabelerinde rastlanan “Trokandas” sözcüğünün, M.Ö. 3. bin

Anadolu dillerinden Luvice’de Fırtına Tanrısı olarak geçen “Tarku” (Tarhunda,

Tarhunza)3’dan türediği4; buna dayanılarak bölgenin M.Ö. 3. binde Luvi dili konuşan

yerli halk tarafından yerleşim gördüğü kabul edilir5.

Herodot ve Strabon, Troia’nın düşmesinden sonra Kalkhas, Amphilokos ve

Mopsos önderliğindeki karma bir topluluğun önceleri Mopsopia6 olarak bilinen

Pamphylia’ya gelerek çoğunluğunun buraya yerleştiğini bildirirler. Yine Strabon,

1 Pekman 1989, 4.2 Bosch 1957, 15; Pekman 1989, 5-6.3 Hançerlioğlu 1993, 493.4 Bosch 1957, 15.5 Pekman 1989, 6.6 Işık 1996, 26-27.

4

Page 8: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Aspendos kentinin de, Troia savaşı sonrası Argoslularca kurulduğundan söz eder.

Dionysos Periegetes’e göre, Perge kristesleri arasında Delphili olarak geçen

“Mopsos”, Aspendos kentinin kurucusudur7.

“Pamphylia” Grekçe’de “tüm –Grek- boylarının bir arada ikamet ettikleri

yurt” anlamına gelir8. Bölgede Kıbrıs, Arkadia, Dor, Aeol ve Anadolulu özellikler

içeren bir dil konuşulur. Pamphylia lehçesinde çoğunluğunun eski Anadolu’ya özgü

dil özellikleri göstermesi, bölgeye yerleşen Hellen kökenli halkın azınlıkta oluşunun

kanıtıdır. Ataleia dışında, bölgedeki Grekçe’ye yabancı kent isimlerinde olduğu gibi

“Aspendos” da Küçük Asya’ya özgü –nd- süfiksi ile meydana getirilmiş, Anadolu

kökenli bir sözcüktür9. Bu nedenle Aspendos’a, daha Grekler gelmeden önce

yerleşildiği anlaşılmaktadır.

Pamphylia’nın M.Ö. 1. binin ilk yarısındaki durumu, kazıların azlığı

nedeniyle yeterince aydınlanmış değildir. Bosch, bu dönemde Pamphylia’nın Asur ve

Kilikia yönetiminde bulunduğundan söz eden Diodoros ve Solinus’un

söylencelerinin güvenilir olmadığı görüşündedir10. Bölge, M.Ö. 6. y.y.’da, Kroisos

zamanında Lydia egemenliğine girmiştir. Ancak bu uzun sürmez, M.Ö. 546’da

kroisos, Pers kralı Kyros tarafından yenilgiye uğratılınca, bütün Anadolu’yu

egemenlikleri altına alan Persler yönetimi ele geçirir11. Bu dönemde (M.Ö. 5. y.y.

başları) Aspendos, Perge ve Side kendi gümüş sikkelerini bastırmışlardır. Persler,

belirli bir haraç karşılığında kenti içişlerinde özgür bırakırlar. M.Ö. 490-480

yıllarında Perslerin Yunanistan’ı işgal ederek egemenlik altına alma çabaları bütün

Pamphylia’yla birlikte Aspendos da katılmıştır.

Perslerin, Salamis ve Plataia’da M.Ö. 479’da uğradığı kesin yenilgi

sonrasında Atina merkezliğinde kurulan “Delos Birliği” ne Lykia, Pamphylia ve

Kilikia kentlerinin tümü katılmamıştır. M.Ö. 470 yıllarında Kserkses, son bir direniş

için Aspendos’da büyük bir ordu ve donanma toplar. Kimon liderliğindeki sayıca az

Atina ordusu, Aspendos yakınlarında Eurymedon(Köprüçay) nehri ağzında

toplanmış Pers donanmasına saldırır ve kenti ele geçirir12. Bu zafer Atinalılara, 7 Pekman 1970, 48.8 Bosch 1957, 15.9 Bosch 1957, 17.10 Bosch 1957, 18; Pekman 1989, 17.11 Mansel 1995, 253.12 Bosch 1957, 19; Mansel 1995, 302.

5

Page 9: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Pamphylia üzerinde tam bir egemenlik getirmemiş, bölge yine Perslerin elinde

kalmıştır13. M.Ö. 411 yılında, Peleponnesos savaşları devam ederken Perslerin

kentten bir deniz üssü olarak yararlandığı bilinmektedir14.

M.Ö. 389 yılında Atinalı komutan Thrasyboulos, Küçük Asya sahillerine bir

sefer düzenler15. Önce Eurymedon açıklarında demir atan Thrasyboulos, Aspendos’u

haraca bağlar, ancak askerlerin taşkınlığı sonucu halk tarafından çadırında

öldürülür16. M.İÖ. 386 yılı sonlarında yapılan barış antlaşmasıyla, Pamphylia tekrar

Pers yönetimine geçer.

M.Ö. 334 yılında Makedonyalı genç kral Büyük İskender, Pers gücünü ezmek

ve Hellenlere yapılan kötülüklerin öcünü almak amacıyla Anadolu’ya geçer. Lykia

üzerinden Pamphylia’ya giren İskender, Perge’ye ve Aspendos’a doğru ilerler. Onu

kentin girişinde karşılayan Aspendoslu elçiler, kente Makedonyalı asker

yerleştirilmemesi şartıyla teslim olacaklarını, ayrıca Pers kralına sundukları atlarla 50

talenti İskender2e vereceklerii ve Makedonya ordusuna katkıda bulunacaklarını

bildirirler17. Bunun üzerine Sillyon’a geçen İskender, Aspendosluların koşullara

uymayı reddederek kenti savunmaya hazırlandıklarını öğrenince tekrar Aspendos

üzerine yürür. İskender’in geriye dönebileceğini düşünemeyen ASpendoslular, karşı

koymadan teslim olur. Büyük İskender, vergilerini iki katına çıkartır, atadığı valiye

itaat edilmesini ve kentte bir Makedonya garnizonu bulundurulmasını

Aspendoslulardan ister18.

Büyük İskender’in Babylonia’da ölümü doğu dünyasını hükümdarsız

bırakmış, bu tarihten itibaren İskender’in komutanları kalan topraklar için

birbirleriyle savaşmışlardır. Bu mücadelelerden etkilenen Aspendos, Ptolemaioslar

ve Seleukoslar arasında el değiştirse de içişlerinde sürekli bağımsız kalmıştır19.

M.Ö. 2. y.y. başlarında Seleukos kralı IV. Antiochos’un güney Anadolu

kıyılarını işgal etmesi, Roma ordularının Anadolu’ya geçmesine yol açar. M.Ö.

190’da yapılan Magnesia Savaşı’nda, Pamphylialıların da desteklediği IV. 13 Bosch 1957, 20.14 Bean 1969, 58.15 Bean 1997, 52.16 Bosch 1957, 20-21; Bean 1997, 52.17 Arrianos I 26, 2.18 Arrianos I-27, 1.19 Pekman 1970, 21, Bean 1997, 11.

6

Page 10: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Antiochos’u yenen Romalılar sahip oldukları bütün Anadolu topraklarını Bergama

kralı II. Eumenes’e bırakırlar. M.Ö. 133 yılında Bergama’nın son kralı III. Attalos

topraklarını ve krallığını Roma2ya devreder. Roma yönetimi M.Ö. 1. y.y. başlarına

kadar, Aspendos dahil bölgenin tüm kentlerini yağmalayarak haraç alan Dolabella ve

Verres20 gibi azılı korsanlarla uğraşmak zorunda kalır. M.Ö. 78 yılında Roma

tarafından güney Anadolu eyaletine vali atanan Servilius Vatia, bir süre iyi yönetim

sergiler. Ancak M.Ö. 5 Mart 44’de Julius Caesar’ın öldürülmesiyle işler yine karışır.

M.Ö. 42’de doğunun yönetimini ele alan Marcus Antonius’un M.Ö. 27 yılında

Octavianus’a yenilmesiyle Pamphylia’yla birlikte tüm Anadolu yeni kurulan Roma

İmparatorluğu’na dahil olur. Roma Cumhuriyet döneminde özgürlükleri tanınan

Aspendos ve diğer bazı Pamphylia kentlerinin eyalet vallisine bağlılıkları ve vergileri

kaldırılır21.

M.S. 43’de İmparator Claudius’un birbirinden hem kültürel hem de coğrafya

olarak farklı Lykia ve Pamphylia bölgelerini “Lykia-Pamphylia Eyaleti” adı altında

birleştirmesi22, Aspendos’u ne ticari ne de kültürel açıdan etkilemiştir.

İmparator Traianus’dan Marcus Aurelius’a kadar süren M.S. 2. y.y. boyunca

yüksek düzeyde tutulan Pamphylia’nın yaşam standardı, M.S. 3. y.y.’da çözülmeye

başlar. Bu dönemde Aspendos, imparatorun “Neokoros” u (Tapınak Bekçisi) olmuş,

yani imparator kültü için bir tapınak yapma yetkisi kazanmıştır. Sikkeler üzerinde

“Gururlu ve Onurlu”, “Romalıların Müttefiki” sıfatlarıyla nitelenen kentin attribütü

“Triskeles” (üç bacak) dir23. İmparator Diocletianus tarafından başlatılan, eyaletler

konusundaki bir dizi yeniden yapılanma sonucu Lykia ve Pamphylia’nın uyumsuz

birlikteliğine son verilmiş, her ikisi de ayrı birer eyalet kimliği kazanmıştır24.

Hristiyanlık, önceleri bölgede pek etkili olmazken, M.S. 3. y.y. sonlarından

itibaren gözle görülür bir yayılma gösterir. Kentin adı M.S. 432’deki Ephesos meclisi

kayıtlarında “Primopolis” olarak geçer25.

20 Bosch 1957, 43.21 Bean 1997, 16.22 Bosch 1957, 47.23 Tekin 1992, 110, 140.24 Bean 1997, 19.25 Ramsay 1960, 464.

7

Page 11: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

1078 yılında Selçukluların eline geçen bölge, 1300-1392 yıllarında Anadolu

beyliklerinden Hamidoğullarının, bu tarihten sonra da Osmanlıların egemenliğinde

kalmıştır26. Texier, Selçuklular döneminde özellikle tiyatronun saray olarak

kullanıldığından söz eder27. Sahne binasının bazı kısımlarında görülen boya izleri ve

kaveayı çevreleyen Selçuklu dönemi eklentisi kemerler de bu görüşü

doğrulamaktadır.

3.1.2. Aspendos’ta Görülen Kültler

Aspendos denildiğinde akla gelen ilk şey tiyatrodur. Aspendos tiyatrosu

oldukça büyük bir Roma tiyatrosudur. Tiyatronun temeline bakıldığında Dionysos

kültü ile alakalı olduğu görülmektedir. Bu amaçla Aspendos’ta görülen kült

alanlarında Dionysos kültü ile ilgili olarak tiyatro araştırılmalıdır.

Roma tiyatroları içerisinde yer alan Aspendos Antik Tiyatrosu; Aspendos

kentindeki tüm kalıntıları gölgede bırakan bir güzelliğe sahiptir(Resim 1-2).

Tiyatronun bulunduğu kentin adına Thukydides ve Xenophon, Aspendos

derler28. Oysa kentin erken dönemlerdeki adı sikkeler üzerinde okunan

Estwediiys’tir. Aspendos Kenti, kuzeydeki Toroslardan çıkarak Antalya ovası

üzerinden Akdeniz’e dökülen Eurymedon Irmağı’nın yaklaşık 1 km batısında,

günümüzdeki sahil şeridinden 10 km içeride ovaya hakim iki tepe üzerinde

kurulmuştur29. Kent, Pamphylia Bölgesi’nde yer alır. Bu bölge, kuzeyde Toros

Dağları, güneyinde Akdeniz, Batısında Lykia, doğusunda da Dağlık Kilikia (Kilikia

Trakheia) ile sınırlanır.

Tiyatro, Aspendos şehrinin akropolisinin doğu yamacındadır. Tiyatro,

Antalya- Alanya karayolunun 44. km’sinden kuzeye ayrılan yol üzerinde, Serik

İlçesi’nin 8 km doğusunda, Belkıs Beldesi’nde bulunmaktadır. Yapının yüksekliği

26 Pekman 1970, 46-47.27 Texier 1921, 265.28 Lanckoronski 2005, 85.29 Can 1999, 1.

8

Page 12: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

düzlükte 24 metreyi bulmaktadır. Lanckoronski30, yapının bu özelliği ile çok uzaktan

bile fark edildiğini söylemektedir.

Birçok araştırmacı Aspendos Tiyatrosu’nu en iyi korunmuş Roma

Tiyatrolarından sayar ve Pamphylia’nın en önemli Roma yapısı olarak nitelerler.

Yapının tüm duvarlarının malzemesi, konglomeradır. Caveadaki oturma

yerleri, döşemeler, giriş kaplamaları, diazoma duvarı, sahne binasının dış tarafındaki

kapı ve pencere çerçeveleri kaliteli kireç taşından olup, sadece sahnenin seyirciye

dönük arka duvarında mermer kullanılmıştır31. Tiyatronun bütün açıklıkları;

kemerler, boşaltma kemerleri veya tek taşlı hafifletme bloklarıyla donatılmış olup

hepsi kendi türünde olağanüstü bir topluluk gösterirler32.

Sahne binasının ana cephesinin üzerinde altta yedi dikdörtgen pencere

bulunmaktadır. Bunların üzerinde ise daha büyük dokuz pencere yer almaktadır. En

üst kısımda ise dış cepheyi süsleyen altları ve üstleri konsollu on yedi pencere

bulunmaktadır. Sahne duvarını süsleyen elemanlardan sadece duvara gömülü olanlar

günümüze kadar ulaşabilmiştir33. Sahne duvarının bir bölümünü kaplayan bazı

yerlerde kırmızı boyalı zigzag bezeme içeren sıva tabakası tiyatronun Bizans

Dönemi’nde veya Ortaçağda da kullanıldığını gösterir34. Sütunlu üst katın ortasındaki

pedimentte şarap tanrısı, tiyatroların kurucusu ve koruyucusu olan Dionysos’un

kabartması vardır.

Buradaki Dionysos kabartması da kültün bir göstergesi olup tiyatronun kült

yapısı olmasına göstergedir.

Ayrıca Aspendos’ta Roma İmparatorluk döneminde basılmış olan sikkeler

üzerinde Hermes tasvirinin olması bu tanrının da şehirde kabul görmüş olduğunu ve

tapınım gördüğünü göstermektedir35. Ancak şu anda bu konu ile alakalı herhangi bir

bulgu bulunmamaktadır. Burada iki farklı Hermes tipi görülmektedir. Bunlardan

birinde Hermes ayakta iken diğerinde oturur vaziyettedir.

30 Lanckoronski 2005, 102.31 Lanckoronski 2005, 102.32 Ferrero 1988, 33 Lanckoronski 2005, 107-120.34 Bean 1997, 56.35 Demirtaş 2013, 38.

9

Page 13: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Aspendos’ta ayrıca imparator kültü de görülmektedir. Aspendos’ta imparator

kültü uygulamaları İmparator Tiberius devrinde başlamıştır. Organize edilen ilk kült

sadece, adını belirleyemediğimiz bir imperator içindir. Kentte kültün kurulması fikri

büyük bir olasılıkla kentin o dönemki ileri gelenlerine aittir. Onlar kültün

kurulmasında diğer kentlerde olduğu gibi insiyatif kullanmış olmalıdırlar. Aspendos

sakinlerinin imparator kültü uygulamaları ile ilk defa tanıştıkları yer ise, daha

önceden bağlı bulundukları Galatia eyaletindeki kült merkezleridir: Bu merkezler

arasında başta Dea Roma ve Augustus kültleriyle eyalet başkenti Ankyra; Tiberius

kültleriyle Ikonion ile Pessinus ve Iulius-Claudius’lar sülalesi kültüyle Pisidia

Antiokheia’sı yer almaktadır. Aspendos halkı kült konusunda yukarıda adı geçen bu

yerleşmelerden esinlenmiş olmalıdır. Antik yazar Philostratos’ta Aspendosluların

valiyi katletme girişimleri ile ilgili olan anlatımda valinin asyl hakkı elde edebilmek

amacıyla sığındığı agoradaki imparator heykelleri ve sunakların olasılıkla kült yeri

ile bir ilişkisi yoktur. Valinin sığındığı yer bir imparator kültü alanı olsaydı, antik

yazar doğrudan doğruya bu mekândan bir kült alanı şeklinde söz ederdi. Ms. II.

yüzyılda ise Aspendos’ta farklı bir kültün ortaya çıktığını görüyoruz. Bu kült

içerisinde birden fazla imparatoru barındıran bir Theoi Sebastoi kültüdür. Yukarıda

zikredilen bu kültler lokal karakterli kültlerdir36. 

Kentin eyalet bazlı bir imparator kültü merkezi olması ise olasılıkla imparator

Gallienus döneminde verilen neokoros unvanı ile ortaya çıkmıştır. Ancak hemen

belirtelim ki, bugün için Pamphylia kentlerinin eyalet bazlı imparator kültlerinin

ortak idaresine veya eyaletteki ortak katılıma ilişkin bilgi verebilecek belgelerden

yoksunuz. Bu konu hakkında sadece, Lykia-Pamphylia eyaleti içerisinde birbirinden

bağımsız hareket eden iki ayrı koinon’un bulunduğunu söyleyebiliriz Hiçbir yazılı

belgede Pamphylia koinon’u şeklinde bir ibare geçmezken, bunun yerine

“Pamphylia’daki kentler” ve “pamphyliarkhes” ve Pamphylia Halkı” şeklindeki

ibareler nadiren de olsa görünmektedir.

Aspendos kentinin; unvanlar konusunda birbirleriyle sürekli yarışan ve

neokoros unvanlarının sıklıkla propagandasını yapan Perge ve Side arasındaki

rekabete hiçbir zaman dâhil olmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca Roma imparatorlarının

Pamphylia bölgesindeki kentlere bahşettikleri unvanlardan hareketle, Aspendos’un

36 Baz 2013, 71.

10

Page 14: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

MS.3. y.y.’ın ikinci yarısında Roma devleti için muhteva ettiği öneminin sınırlı

olduğunu da tahmin etmek güç değildir. Söz konusu bu durumu Aspendos’un o

dönemdeki jeopolitik, askeri ve iktisadi gücünün Perge ve Side’yle boy

ölçüşemeyecek nitelikte bulunmasına bağlamak gerekmektedir37.

3.2. Perge (Murtına)

3.2.1. Perge Tarihi Coğrafyası

Perge antik kenti, Antalya il sınırları içinde, merkezden 18 km. doğuda, Aksu

ilçesinin 2 km. kuzeyinde, Katarates (Düden) ve Kestos (Aksu) çayları arasında,

Aksu çayının 4 km. batısında yer almaktadır38(Resim 3).

Şehrin kurulduğu arazi Pamphylia-Antalya Ovası’nda Düden (Kataraktes),

Aksu (Kestros) ve Köprüçay (Euroymedon) gibi önemli su kaynaklarına sahiptir.

Perge bu vanın hemen hemen ortasında, dönemin kent planlama kriterlerine göre en

uygun kesimde kurulmuştur. Özellikle Psidia (Isparta) Dağları’ndan doğan Aksu

Çayı, denizden 12 km. içte olmasına karşın yerleşimin denizle bağlantısını kurmuş,

kent deniz ticareti yapma olanağı sağlamıştır39.

Antik kaynaklar arasında Perge’den söz eden en eski yazar Perge’nin

Pamphylia’da olduğunu bildiren ve genellikle M.Ö. IV. yüzyılın başında yaşadığı

kabul edilen Skylax’tır40.

Skylax şu şekilde bahsetmektedir Perge’den;

Παράπλους Παμφυλίας απο Πέργης ήμιςου ήμέας

Çevirisi:…Pamphylia’da Perge’den geçiş yarım gün(dür)…

M.S. I. yüzyıl coğrafyacılarından olan Strabon ise Perge’nin yerini şu şekilde

anlatmaktadır41.

Είθ ο Κέςτρος ποταμός όν άναπλεΰςαντι

37 Baz 2013, 71. 38 Pekman 1973, 1.39 Erdoğan 2006, 36.40 Pekman 1973, 1.41 Pekman 1973, 3.

11

Page 15: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Σταδίους εξήχοντα Πέργη πόλις…

Çevirisi: Ondan sonra Kestros nehrine ve buradan da 60 stadia içeride Perge şehrine

gelinir.

Strabon’un bu ifadesinden anlaşılacağı üzere M.S. I yüzyılda Perge kıyıdan

12. km içeride bulunuyordu42.

1986 yılında Peter Neve’nin Boğazköy’de gün ışığına çıkardığı tunç tabletten

Perge’nin Parha adı ile Hitit döneminde mevcut olduğu öğrenilmiştir43.

Almanya Giessen Üniversitesi ile yapılan ortak proje ile akropoliste 1994

yılında yapılan kazılarda ortaya çıkan 4 kap ve çocuk gömülerinin C 14

tarihlendirmesine göre M.Ö. 4256-4038 ait olduklarının anlaşılması, ayrıca bu

gömüler ve erken tunç çağından arkaik döneme kadar kesintisiz tabakalanmanın

izlenmesi, Perge’nin yerleşim tarihinin Hitit döneminden daha öncede varlığını

göstermiştir44.

Troia Savaşı’nın ardından Anadolu’nun güney bölgelerine gelen Akhalı

kolonistlerin buralarda birçok kentler kurdukları söylencesi, Perge’nin erken dönem

tarihi için diğer bir veriyi oluşturmaktadır. Antik kaynaklar, Mopsos, Kalkhas ve

Amphilokhos adlı Akhalı kahramanların Pamphylia ve Kilikia bölgelerinde kentler

kurduklarını aktarmaktadır45.

Perge’nin Helenistik Devir şehir kapısı avlusunda 1953 yılında çıkartılan ve

M.S. 120-121 yıllarına tarihlenen ve eski bir geleneğe dayanan ktistes yazıtları da

Pamphylia’ya Akaların geldiğini doğrulamaktadır46. Ktistes yazıtlarında geçen Perge

şehrinin efsanevi kurucularının isimleri şunlardır; Riksos, Kalkhas, Makhaon,

Leonteus, Minyas ve Mopsos47.

Ktistes yazıtlarının menşei ve filolojik araştırmalar, Perge’de M.Ö. XII

yüzyılın ikinci yarısında bir Aka kolonizasyonun olduğu sonucuna varılmıştır48.

42 Pekman 1973, 3.43 Akurgal 1998, 466.44 Abbasoğlu 2004, 88.45 Köker 2007, 36.46 Pekman 1973, 8.47 Pekman 1973, 9.48 Pekman 1973, 9.

12

Page 16: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

M.Ö. 425 yılında Attika-Delos Deniz Birliği vergi listesine adı geçen kent,

M.Ö. 334’te Büyük İskender’e teslim oldu. Büyük İskender’in ölümünden sonra

M.Ö. 190 yılındaki Magnesia Savaşı ve bunu izleyerek yapılan Apameia Barışı’na

değin Seleukoslar’ın, bu tarihten sonra da Bergama Krallığı’nın etki alanı içine

girmiştir49.

M.Ö. II. Yüzyılda Bergama Krallığı’nın etkisi Perge’de hemen hiç

hissedilmez. Ama olasılıkla Seleukoslar zamanında başlatılan sikke darbı yoğunlaşır.

Başlangıçta da, daha sonraki dönemlerde de, baskın sikke tipi yalnız Perge’nin baş

tanrıçası olmakla kalmayıp, antik dünyanın pek çok köşesinde tapınım gören, ünlü

Artemis Pergaia’yı yansıtmıştır50.

Perge dinsel açıdan, Pamphylia lehçesinde Vanasa Preiia denilen Artemis

Pergaia kültüyle tanınmıştı. Yerli bir Anadolu tanrıçasıyla Yunanlı Artemis’in

karışımından ortaya çıkmış olan Perge Artemisi’ne Attaleia, Selge, İsinda,

Pednelissos ve Pogla gibi Pamphylia ve Pisidia kentlerinde de tapınılmıştır51.

Artemis Pergaia, Artemis Ephesia gibi, hiçbir zaman gerçek bir Yunan

tanrıçasına dönüşmemiş, Roma İmparatorluk Dönemi sikkelerinde tapınağın içinde

bir taş kütlesi olarak betimlenmiş ve insan özellikleri öncekilere oranla daha da

azalmıştır. İlk başta tanrıçanın gökyüzünden indiğine inanılması, Yunan Ay

Tanrıçası Artemis ile özdeşleştirilmesini sağlamıştır; pek çok Perge sikkesi

üzerindeki hilal ve yıldız da onun göksel kişiliğini yansıtan motiflerdir. Artemis

Pergaia kültünde hem rahipler, hem rahibeler görev almış, rahibelerde bakirelik

aranmamıştır. Artemis’in kutsal alanında her yıl düzenlenen şenliklerde genellikle

rahibeler görevlendirilmiştir52.

Perge, Bergama Kralı Attalos III’ün M.Ö. 133 yılında ölümünden sonra,

vasiyeti üzerine Roma Devletine geçmiştir53.

MÖ. I. yüzyılın ilk yarısında Roma’nın Kilikia Eyaleti içinde olan Perge MÖ.

47 yılında Asia Eyaleti, Augustus döneminde de (M.Ö. 27-MS. 14) Pamphylia

49 Sevin 2001, 169.50 Bean 1997, 28.51 Sevin 2001, 169.52 Bean 1997, 29.53 Pekman 1973, 26.

13

Page 17: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Eyaletleri içinde kalmıştır. Claudius dönemine (M.S. 41-54) gelindiğinde Perge

Lykia-Pamphylia Eyaletine dahil olmuştur54.

M.S. I. y.y.’da Kilise örgütünü kurucusu sayılan Aziz Paulos Kıbrıs’tan

gelerek Perge’de Pamphylia toprakların ayak bastığı, buradan Pisidia

Antiokheia’sına gittiği ve dönüşte Perge’de vaaz verdikten sonra Atteleia’ya indiği

İncil’in Acta Apostola bölümünde yazılıdır55.

“Pauolos ve arkadaşları Paphostan yelken açıp Pampylia Pergesine geldiler.

Johanna ise onlardan ayrılıp Jerusaleme döndü. Onlar da Perge’den geçip Pisidia

Antiokheia’sına geldiler ve sabat (cumartesi) günü synagoga girip oturdular.”

Aziz Paulos’un Pamphylia’da ilk ayak bastığı yerin Perge olması, Perge’yi

Hristiyanlar için önemli kılmış56, şehir M.S. V. y.y.’ın sonlarında dinsel yönden Batı

Pamphylia metropolitliğinin başkenti olmuştur57.

3.2.2. Perge’de Görülen Kültler

Perge’de de Aspendos’ta olduğu gibi Hermes kültünün görüldüğü sikkeler ele

geçmiştir. Kent, ilk sikkelerini M.Ö. 3. yüzyıl ortalarında darp etmeye başlamıştır58.

Roma döneminde ise kent, Tiberius (M.S. 14-37) ile Tacitus (M.S. 275-276)

dönemleri arasında sikke darp etmiştir.

Üzerinde Hermes tasvirini yer aldığı 4 adet sikke incelenmiş ve genel olarak

2 tipe rastlanmıştır. Aslında 4 sikkede de Hermes ayaktadır. Macrinus ve

Maximianus dönemlerine ait sikkelerde Hermes ayakta ve tek başına

betimlenmişken, Gallienus ve Salonina dönemlerine ait sikkelerde ise Hermes,

Herakles ile birlikte betimlenmiştir. Hermes ve Herakls2in birlikte betimlendiği bu

sikkeler üzerinde muhtemelen mitolojik bir olay anlatılmaktadır. Zira Herakles’e

verilen on iki görevinde Hermes’in yardım ettiğini antik kaynaklardan bilmekteyiz59.

Burada en erken Hermes tasviri Macrinus (M.S. 217-218) dönemine, en geç

Hermes tasviri ise Gallienus’un eşi Salonina (M.S. 253-268)’ya aittir.54 Pekman 1973, 27-28.55 Pekman 1973, 29.56 Pekman 1973, 44.57 Sevin 2001, 169.58 Boehringer 1972, 57-58.59 Demirtaş 2013, 42.

14

Page 18: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Bunun yanı sıra Perge’de Hellen-Roma tipinde bir de tiyatro

bulunmaktadır(Resim 4). Tnozlarla taşınan diazoma, auditoriumun üst kesimini

çeviren sütunlu galeri ve yüksek sahne binası Roma Çağı’na özgü mimari

özelliklerdir. Buna karşın bir yamaç üzerine inşa edilmiş olan seyirci yeri ile onu

sahneden ayıran üstü açık parodoslar ve ayrıca onların yarım dareyi aşkın biçimleri

Hellen geleneğindedir60.

Ele geçen mimari kalıntılardan anlaşıldığına göre sahne, iki katlı idi ve zengin

bir biçimde bezenmişti. Söz konusu sahne, mitolojik konuların tasvir edildiği

kabartmalarla süslenmiş olan dar bir podyumun üzerinde durmaktadır. Burada

yöresel Nehir Tanrısı Kestros ile Şarap ve Gösteri (Temaşa) Tnarısı Dionysos’un

yaşam öyküsünün tasvirleri bulunmaktadır61.

Zamanından önce doğmuş ve Zeus’un kalçasına dikilerek bağlanmış olan

Dionysos’un babasının vücudundan ortaya çıkışı görülmektedir. Herme tarafından

alınmış ve Nysa Dağı’nın nymphalarına teslim edilmiştir; nymphalarca büyütülür ve

en sonunda, satyr ve menadların eşliğinde panterler tarafından çekilen bir saltanat

arabasına bir tanrı olarak oturur62.

Perge’de bulunmuş bir yazıt, burada, Sillyon’da olduğu gibi, Men kutsal alanı

ve bu kutsal alanın asylonnu olduğunu gösterir63. Ayrıca yukarıda bahsedilen

tiyatronun bir kasetinde Men büstü rölyef olarak yer almaktadır64(Resim 5).

Ancak Perge denildiğinde akla ilk gelen tanrı tabii ki Artemisstir. Artemis

kentin koruyucu tanrısıdır. Perge’de ana tanrıça düşüncesiyle biçimlendirilmiş ve

kentin ismiyle bütünleştirilmiş olan Artemis Pergaia’nın yoğun tapınımı

görülmektedir. Ayrıca Apollon’un Perge’de de Arkhegetes sıfatı ile onurlandırıldığı

görülmektedir65. Ancak günümüzde halen şehrin dış kısmında aranmasına rağmen

bahsedilen Artemis tapınağı bulunamamıştır.

Kenti kuzey-güney yönünde kat eden kolonadlı yolun sonunda, akropolün

hemen altında yer alan U formlu bir yapı da kült ile ilişkilendirilmelidir. Üç adet

60 Erdoğan 2010, 37.61 Erdoğan 2010, 37-38.62 Akurgal 1998, 477.63 Şahin 2004, 29-30.64 Abbasoğlu 1988, 123.65 Taşlıklıoğlu 1963, 38.

15

Page 19: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

tonozlu nişe sahip olan bu nymphaeumun ortadaki nişinde çeşme yer

almaktadır(Resim 6). Nehir tanrısı Kestros’un heykelinin bulunduğu çeşmenin

önünde bir havuz bulunmaktadır. Heykelin gerisindeki hazneden su havuza

ulaşmakta, havuzdan da kanal aracılığı ile kolonadlı yolun ortasından akmaktadır.

Yazılı kaynaklara göre bu yapılanmanın M.S. 2. y.y. ortalarında gerçekleştiği

bilinmektedir66.

Perge şehrinde bulunan en büyük kültün Artemis Kültü olmasına rağmen

tapınağının yerinin bulunamamış olması dikkat çekicidir. Bu konuda yapılacak

araştırmaların bir an önce tamamlanması, şehrin koruyucu tanrısının kenti için ne

kadar önemli olduğunu gözler önüne sermesi bakımından önemlidir.

3.3. Side (Selimiye Köyü)

3.3.1. Side Tarihi Coğrafyası

Antalya ilinin batıda ve kuzeyde Toroslar, güneyde Akdeniz ve doğuda

Manavgat Çayı tarafından sınırlanan düzlük bölgesi, ilk çağda “Pamphylia” olarak

adlandırılıyordu.

Attaleia kuruluncaya kadar Pamphylia Bölgesi’nin tek ve en önemli liman

kenti Side idi. Antalya’ya 80 km., Manavgat’a ise 7 km. uzaklıkta olan ve bugün

“Eski Antalya” ya da “Selimiye” olarak adlandırılan Side Harabeleri, güney-batıya

doğru uzanan aşağı yukarı 1 km. uzunluğunda, yaklaşık 350 – 400 m.genişliğinde bir

yarımada üzerinde ve etrafı surlarla çevrili olarak inşa edilmiştir67. Dalga kıranlarla

emniyeti sağlanmış iki limana sahip olması, şehri ticaret merkezi ve en önemli limanı

haline getirmiştir68.

Denize doğru uzanan çıkıntılı bir burun üzerinde ve Melas Irmağı’nın 10 km.

batısında69 yer alan Side, Anadolu’nun en eski şehirlerinden biridir. Strabon, kenti

Batı Anadolu şehirlerinden Kyme’nin bir kolonisi olarak göstermekte ve bu

koloninin kuruluş tarihi olarak genellikle M.Ö. 7. y.y. gösterilmektedir. Kentin M.Ö.

66 Erdoğan 2006, 43.67 Mansel 1945, 139; Sevin 2001, 171.68 Bosch 1957, 6, 37.69 Strabon 1987, 667.

16

Page 20: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

8. y.y. ortalarından itibaren Aolis’ten gelen Kymeliler tarafından kurulduğu söylense

de; Anadolu’nun bereket simgesi olan “nar” anlamına gelen “Side” kelimesinin, eski

Anadolu diline ait bir kelime olması, kentin Yunanlılar’dan önce var olduğuna ve

çok daha köklü, yerli bir geçmişine işaret eder70. Yer adı olarak ise “Side” yalnız

Pamphylia’da değil Pontos, Thesselia ve Lakonia’da da karşımıza çıkmaktadır71.

Pamphylia’nın diğer kentlerinde olduğu gibi Side’nin de erken yılları

konusunda detaylı bilgi yoktur72 ve Anadolu tarihinde önemli bir rol oynamamıştır 73.

M.Ö. 6. y.y. da Lidya Krallığı’nın egemenliğinde olan Side, bu krallığın yıkılıp

Kyros tarafından zapt edilmesiyle Pamphylia Bölgesi gibi Pers hâkimiyetine (M.Ö.

546 – 334) girmiş ve Büyük İskender Dönemi’ne kadar Pers egemenliği altında

kalmıştır74. Böylece I. Dareios’un Pers Devletini yeniden organizasyonu sırasında

Aiolis, İonya, Karya ve Lidya ile birlikte Pamphylia bölgesini de içine alan ilk

satraplığı kurması ile Pamphylia ve Side için yeni bir dönem başlamıştır75. Bölge

yaklaşık 200 yıl Pers egemenliği altında yaşamış; Pamphylia kentleri zaman zaman

Atina’nın yanında yer alsa da76; Pers hâkimiyeti hiçbir zaman bölge halkı üzerinde

baskı yaratmamıştır. Bunu kentin M.Ö. 500 yılından itibaren basmış olduğu,

üzerinde Athena ve Apollon’dan başka, şehrin simgesi olan “nar”ın da tasvir edildiği

gümüş sikkeler göstermektedir77.

M.Ö. 334 / 33 yılı başında Büyük İskender Pamphylia’yı almış ve Side liman

şehrini egemenliği altında tutmak için buraya bir işgal ordusu bırakmıştır. Büyük

İskender’in M.Ö. 323’te ölümünden sonra generalleri arasında sürekli kavga konusu

olan kent ve sık sık el değiştirmiştir78.

Side M.Ö. 3. y.y. boyunca (M.Ö. 301–218), önce Mısır’da hüküm süren

Ptolemaioslar’ın; M.Ö. 218 yılından sonra ise Suriye Krallığı’nın egemenliği altına

girmiştir.24 II. Attalos ise (M.Ö. 159–138) Anadolu’nun güneyinde kontrolü

sağlamak için Attaleia’yı kurmuştur. M.Ö. 188’deki Apameia Barışı ile birlikte

70 Sevin 2001, 171; Masel 1978, 7.71 Mansel 1963, 3.72 Sevin 2001, 171.73 Mansel 1967, 6.74 Mansel 1967, 6.75 Bean 1997, 7; Atlan 1967, 11; Sevin 2001, 164.76 Bean 1997, 7.77 Tekin 1992, 103.78 Bean 1997, 9.

17

Page 21: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Toroslar’ın kuzeyindeki Seleukos Krallığı’na ait toprakların hepsi Bergama

Krallığına verilmiş, buna rağmen Bergamalılar bu bölgenin yalnız Aksu Irmağı’na

kadar uzanan batı kısmına sahip olmuşlar, doğu kısmı ise Side de dahil olmak üzere

bağımsız kalmıştır. Bu tarihten itibaren Side, sahip olduğu büyük ticaret ve savaş

filosu sayesinde, Akdeniz ülkeleri ile yaptığı ticareti geliştirmiş, böylece refah ve

zenginliğe kavuşmuştur. Side en parlak dönemini M.Ö. 2. y.y. boyunca ve 3. y.y. ın

ilk yarısında yaşamış ve kentteki yapıların en görkemlileri Roma Dönemi’nin bu

evresinde yapılmıştır79.

M.Ö. 102’de Romalılar, güneyde korsanlarla savaşabilmek ve askeri bir üs

oluşturmak için Kilikya Eyaleti’ni kurmuştur. Side’nin Kilikya Eyaleti’ne dahil bir

kent olduğunu, M.Ö. 51 / 50’de bu eyaletin valiliğini yapan Cicero belirtmektedir.

M.Ö. 48’den itibaren Pamphylia, Kilikya Eyaleti’nden çıkarak Asya Eyaleti’ne

girmiş ve M.Ö. 36’ya kadar bu eyalete dahil olmuştur80.

M.Ö. 78’e kadar korsanların egemenliğinde olan Side, M.S. 2. y.y. da en

parlak dönemini yaşamış, daha sonra Roma topraklarına katılarak, eyalet sistemi

içine alınmıştır. M.S. 3. y.y. da esir ticaretinin sağladığı imkânlarla ikinci parlak

dönemini yaşayan kent, M.S. 3. y.y. ın 2. yarısından itibaren yoksullaşmaya

başlamıştır81. M.S. 4. y.y. ortalarında yapıldığı belirtilen ve yarımadanın en dar

kesiminde karşıdan karşıya uzanan bir iç kent duvarına82 yerleştirilmiş olan yazıtın,

devşirme olduğu anlaşılmış ve bu iç sur duvarının M.S. 7. y.y. daki Arap istilalarına

karşı inşa edildiği belirtilmiştir. Böylece yarımadanın kuzey-doğu bölümü tamamen

terk edilmiştir. M.S. 5 – 6. y.y. larda piskoposluk merkezi olan kent yeniden

canlanmış ve bu dönemde yerleşme orijinal sınırların dışına çıkmıştır. M.S. 7.

y.y.’daki Arap istilaları ile kentte kaçınılmaz bir çöküş başlar. Kent M.S. 10. y.y.

sonlarında büyük bir yangın sonucu terk edilmiş ve halk Antalya’ya taşınmıştır. Side

için yaygın olarak kullanılan “Eski Antalya” adı da buradan gelmektedir. Eski adı

“Selimiye” olan bugünkü köyün geçmişi ise yöreye Giritli Müslüman göçmenlerin

yerleştirildiği döneme kadar gitmektedir83.

79 Akurgal 1998, 546.80 Atlan 1967, 13.81 Sevin 2001, 171.82 Mansel 1963, Res. 29.83 Bean 1997, 66.

18

Page 22: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Eskiçağ yazarlarından Skylax, Strabon ve Arrianos Side’den

bahsetmişlerdir84. Strabon, kentin İzmir’in kuzeyinde bulunan ve Aiol kentlerinden

birini oluşturan Kymeliler tarafından kurulduğunu belirtir. Kentin en alt yerleşim

katında bulunan Hellen seramiğinin de kanıtladığı yerleşmenin tarihi, M.Ö. 7. y.y. ın

2. yarısına kadar gitmektedir. Koloni, Batı Anadolu ketlerinden gelen büyük göçler

sırasında kurulmuştur. Side’nin bir yarımada üzerindeki konumu, burada oturanların

kıyıya yakın adalar ya da Anadolu’nun batı kıyısındaki kentlerden geldiklerinin

göstergesidir85.

Arrianos86, Kyme’den gelen kolonistlerin Pamphylia’ya gelir gelmez ana

dillerini unuttuklarını ve kendilerine özgü orijinal bir Anadolu dili (Side dili) olan

“barbar” bir lehçeyi konuşmaya başladıklarını belirtir. Side’de uzun süre

Pamphylia’da konuşulan dilden başka bir dil konuşulduğunu ve başka bir yazı

kullanıldığını Side sikkeleri üzerindeki yazılar ve Side’de bulunmuş olan üç yazıt

açıklamaktadır. M.Ö. 300 yıllarına ait Yunanca yazıtlarda ve M.Ö. 2. y.y.

sikkelerinde rastlanmaktadır. Böylece kentin bir Yunan kolonisi olmadığı

anlaşılmaktadır87.

Herodotos, Troya savaşında çarpışmış olan halklardan bazılarının,

Amphilokhos ve Kalkhas ya da Mopsos’un önderliğinde İlion’dan yola çıkan bir

grubun bu bölgeyegeldiğini anlatır88. Tüm bunlar göz önüne alındığında, Side’nin

kuruluş itibariyle bir Grek şehri değil eski Anadolu şehirlerinden biri olduğu

belirtilmektedir89.

3.3.2. Side’de Görülen Kültler

Pamphylia bölgesi kentlerinden Side’de Apollon’u, ele geçen Geç

İmparatorluk Çağı yazıtlarının hemen hepsinde kentin kurucu tanrısı Arkhegetes ve

Lykia’dan bildiğimiz, ataların tanrısı Patroos olarak görürüz. Kentte Athena’nın da

aynı sıfatla kurucu tanrı sıfatı ile anıldığı görülmektedir. Tanrının, kurucu ve ata

tanrısı olarak onurlandırdığı yazıtlardan üç tanesi, Apollon rahipleri tarafından 84 Bosch 1957, 17; Akurgal 1998, 545.85 Akurgal 1998, 545.86 Arrianos 1929, 4, 26.87 Darga 1976, 17.88 Lanckoronski-Niemann-Petersen 1890, 125.89 Atlan 1967, 2.

19

Page 23: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

adanmıştır ki bu yazıtlar kentteki Apollon kutsal alanının epigrafik kanıtlarını

oluşturmaktadırlar. Kehanet merkezine ilişkin tekil bir buluntu olan kehanet cevabı

var olsa da başka bir örneğe rastlanmaması ve antik kaynaklarda konunun bahsinin

geçmemesi nedeniyle kentte bir kehanet ocağının var olduğu söylenememektedir90.

Side’nin en önemli dini bayramı yanaşma şenlikleridir. Dört yılda bir kutlanır

ve gemilerin limana sağ salim ulaşmaları hatırına düzenlenirdi. Athena ve

Apollon’un onuruna düzenlenen, sadece Pamphylialıların katılabildikleri şenlik ve

yarışmalarda spor karşılaşmalarının önemli bir yeri olduğu, yarışmalarda dereceye

girenlerin onurlandırıldığı, çok sayıda yazıt ile belgelenmektedir91.

Side kent sikkeleri üzerinde, M.Ö. IV. yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan

Apollon, ön yüzlerinde Athena’nın yer aldığı örneklerde, iki farklı tipte

betimlenmiştir. Her iki tipte de tanrı; ayakta, ayaklarının dibinde bir karga ve önünde

bir sunak ile birlikte, omzundaki şal dışında çıplak olarak betimlenmiştir. İlk tipte;

öne uzattığı sağ elinde kısa saplı bir defne dalı, sol elinde yay taşımakta, ikinci tipte

betimlenmiştir. Her iki tipte de tanrı; ayakta, ayaklarının dibinde bir karga ve önünde

bir sunak ile birlikte, omzundaki şal dışında çıplak olarak betimlenmiştir. İlk tipte;

öne uzattığı sağ elinde kısa saplı bir defne dalı, sol elinde yay taşımakta, ikinci tipte

öne uzattığı sağ elinde kısa saplı bir defne dalı, sol elinde yay taşımakta. İkinci tipte

sağ, elindeki sunu tası ile önündeki ateş altarına tahıl veya sıvı dökerken, sol eliyle

uzun saplı bir defne dalını tutmaktadır92.

Kenntin kurulduğu yarımadanın güneyinde ve antik limanın doğusunda iki

büyük tapınak yer almaktadır. Korinth düzeninde inşa edilmiş olan bu tapınaklar,

kentin iki büyük tanrısı Athena ve Apollon’a adanmıştır93.

Konuj ile alakalı Tapınaklara bakmadan önce Side’de bulunan Men kültüne

de bir göz atılması gerekmektedir. Side’nin Gordiaus Pius (M.S. 238-244)

sikkelerinde ayakta Men betimi olduğu belirtilmiştir94. Lanckoronski Men’in Side’de

küçük bir tapınağı olabileceğini iddia etmiştir95. Drexler, araştırmacının bu

90 Parlak 2012, 16.91 Bean 1965, 21.92 Parlak 2012, 17.93 Mansel 1978, 35.94 Drexler 1896, 2720.95 Lanckoronski 2005, 131.

20

Page 24: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

görüşünün çok muhtemel olmadığını söylemiştir96. Mansel, kentteki P tapınağının

alınlığında yer alan konik serpuşlu büstten dolayı Men’e ait olduğunun ileri

sürüldüğünü belirtmiştir. Araştırmacı bir Gallienus sikkesi üzerinde yer alan üç

tapınaktan ortada yer alanın içinde iki figürün ortasındaki atlının büyük ihtimalle

Men olduğunu, buna dayanarak da P tapınağının büyük ihtimalle Men olduğunu

iddia etmiştir97. Nolle, kentteMen Kültüyle ilgili kesin bir kanıt olmadığını

söylemiştir98. Kentin tiyatrosuna ait bir kasette yer alan ay-yıldız rölyefi üzerine

Alanyalı, Side’deki Men kültüyle ilgili buluntuların sınırlı olduğğunu hatırlatarak, bu

rölyefin doğu diniyle lgili olması gerektiğini, belki Mithras kültüyle

birleştirilebileceğini belirtir99.

Şimdi şehirde bulunan tapınakları incelenmesi kültlerin anlaşılması

bakımından önemli olacaktır. Öncelikle Dionysos tapınağı incelenmelidir.

Tiyatronun Kuzey batı köşesinde yer alır. Eğlence Tanrısı Dionysos’a adandığı

varsayılmaktadır(Resim 7). Bizans Döneminde yapı taşları tiyatronun sahne arka

duvarında sur duvarı olarak kullanılmıştır. Bugün sadece podyumu

algılanabilmektedir100(Resim 8).

Bu tapınağın ardından daha önce P yapısı olarak bahsedilen Men Tapınağına

bakabiliriz. Tapınakların doğusunda üzeri kemerlerle örtülü bir podyumun üstünde

yarım yuvarlak planlı bir yapı yer alır(Resim 9). Tam olarak tanımlanamayan bu anıt

kabartma ve ele geçen parçalarından Ay Tanrısı Men’e ithaf edildiği

dşünülmektedir101. Plan bakımından Anadolu’nun ender örneklerindendir. Bugün

eğlence mekanlarının arasında mimari elemanları etrafa yayılmış olarak

görülmektedir(Resim 10).

Apollon ve Athena Tapınakları yarım adanın güney-batı ucunda ve limanın

doğusunda, sütunlu caddenin sonunda yer alırlar(Resim 11-12). Bu iki tapınaktan

önce Apollon tapınağını inceleyeceğiz.

96 Drexler 1896, 2720.97 Mansel 1978, 139-142.98 Nolle 1993, 12099 İzmirligil 2002, 271.100 Mansel 1978, 142.101 Mansel 1978, 136.

21

Page 25: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Korinth düzeninde yapılan Apollon N1 Tapınağı, kalan basamaklardan

anlaşıldığı gibi üç basamaklı bir krepis üzerine yapılmıştır. Atik-İon stilindeki sütun

kaidelerinin üzerinde 24 yivli mermerden yapılmış sütunlar yükselmektedir(Resim

13). Birçok sütun parçaşsı bulunmasına rağmen hiçbir sütun bütün haline

getirilememiştir.

Diğer bir tapınak Athena tapınağıdır. Tapınağın büyüklüğünden dolayı

yapının Side’nin baş tanrıçası Athena’ya ithaf edildiği düşünülmektedir. Yapının

mimari parçaları avluya dağılmış olarak durmaktadır alandaki çalışmalar sırasında

çevresi de ele alınarak mimari elemanlar bir miktar düzenlenmeye çalışılmıştır.

Apollon ve Athena tapınakları Side’de yan yana yapılarak kült alanları bir

yere toplanmıştır. Buradaki amaç tam olarak bilinmemekle beraber tapınım işleri için

bir merkez oluşturulmaya çalışıldığı düşünülebilir.

3.4. Lyrbe (Seleukeia, Bucakşeyhler)

3.4.1. Lyrbe Tarihi Coğrafyası

Seleukeia Antik kentine, Side yönünde Manavgat şehir merkezine girmeden

sola dönen yoldan 4 km. sonra Manavgat Şelalesi’ni geçtikten sonra barajlar

yönünde devam edilerek gidilir. Şu anda Bucakşeyhler köyünde bulunmaktadır.

İklim ve coğrafi yapısı ile ilkçağda insanların dikkatini çeken yörede, M.Ö.

VII. y.y.’da şimdiki Taşucu’nun olduğu yerde İonlular Holmi adıyla bir koloni

kurmuşlardır. Korsanların devamlı baskın ve talanlarından dolayı gelişme imkanı

bulamayan Holmi M.Ö. VII. y.y.’dan itibaren zayıflamaya başlamıştır. Büyük

İskender'in kumandanlarından ve Suriye Krallığının kurucusu Selefkos Nikator,

Holmi şehrinin bu zayıf durumunu fırsat bilerek kolayca ele geçirmiş; halkını da

kıyıdaki Holmi’den 12 km. içeriye bugünkü Silifke’nin bulunduğu yere nakledip

yerleştirerek Selefkos’un Şehri” anlamına gelen Seleukia kentini kurmuştur. Bu,

Selefkos Nikator’un kendi adına kurduğu 9 şehirden biri olup varlığını ve yaşamını

günümüze kadar sürdürebilmiş tek Seleukia şehridir102.

102 Sevinç 2006, 19.

22

Page 26: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Seleukia, Helenistik dönemde Selefkoslar ve Ptolemeos(Mısır) Krallıkları

arasında sıkça el değiştirmiştir. M.Ö. I. y.y.’da Romalıların yönetimine giren kent bu

dönemde kale eteklerinden ovaya doğru yayılmış, İmparator Diocletianus (M.S. 284-

305) zamanında oluşturulan ve 10 kenti sınırları içine alan İsauria Eyaletinin başkenti

olmuştur103.

Roma İmparatorluğunun 395 yılında ikiye bölünmesinden sonra Bizans

yönetimine giren Seleukia, Ayatekla’nın varlığından dolayı Hristiyanlığın önemli bir

hac merkezi konumuna gelmiştir.

Bizanslıların elinde iken XIII. y.y.’da Selçukluların; XIV. y.y.’da

Karamanoğullarının yönetimine girmiş; 1471 yılında Gedik Ahmet Paşa tarafından

Osmanlı topraklarına katılmıştır. Başlangıçta Seleukia olan adı zamanla değişerek

Silifke’ye dönüşmüştür.

Osmanlılar döneminde bazen sancak, bazen vilayet merkezi olmuştur.

Kurtuluş savaşından sonra İÇEL İli merkezi (1924-1933) olan Silifke 1933’den sonra

İçel İline bağlı bir İlçe merkezi durumuna gelmiştir.

3.4.2. Lyrbe de Görülen Kültler

Lyrbe yani namı diyar Seleukeia üzerine çok fazla araştırma yapılmamış

olmasına rağmen antik kaynaklarda burada görülen kültler hakkında bilgi

edinebilmekteyiz. Bu kültlerden biri de Apollon kültüdür. Herhangi bir yazıt ile

belirlenmemiş olsa da, antik kaynaklar aracılığıyla Apollon’un, Artemis ile birlikte,

Sarpedonios sıfatı altında, kehanet ocağının da bulunduğu bir kutsal alanda tapınım

görmüş olduğunu belirleyebilmek mümkündür104. Apollon, tıpkı Kaunos’da olduğu

gibi, “Basileus Seleukeia” olarak anılmaktadır. Bu tanımlama tek başına, kent için

kültün önemini açıklamaya yeterlidir. Kent sikkeleri üzerinde de Apollon ve

Artemis’in birlikte betimlenmiş oldukları görülmektedir. Kentte Hıristiyanlığın

kabulü ile birlikte etkin rol üstlenen Aziz Thekla kilisesinin, Apollon kutsal alanında

kurulmuş olduğu düşünülür105.

103 Sevinç 2006, 19.104 Strabon XIV, 21, 13.105 Parke 1985, 194.

23

Page 27: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Apollon burada “Basileus Seleukeia” (Seleukeia’nın Kralı) olarak

anılmaktadır.

Kent sikkelerini de kült konusu içerisinde incelemek gerekmektedir. Kent, III.

Gordianus (M.S. 238-244) ve Gallienus (M.S. 253-268) dönemleri arasında sikke

darp etmistir. Üzerinde Hermes tasvirinin yer aldığı iki adet sikke olup, bu sikkelerde

Hermes tek tipte (Oturan) tasvir edilmistir. Bu sikkelerden ilki Traianus

Decius (M.S. 249-251) dönemine, ikincisi ise Gallienus (M.S. 253-268) dönemine

aittir.

3.5. Sillyon (Yanköy)

3.5.1. Sillyon Tarihi Coğrafyası

Perge’yi 12 km. kadar Side yönünde geçince solda Abdurrahmanlar’dan 12

km. içerde, Antalya Ovası’na hâkim yüksek bir plato üzerinde kurulan Sillyon,

Antalya İli, Serik ilçesine bağlı Yanköy yakınında Asar Tepesi’nde

konumlandırılmıştır106.

3.5.2. Sillyon da Görülen Kültler

Bölgede Men betiminin yer aldığı pek çok sikke ele geçmiştir. Bu sikkelerde

tanrı büst olarak, atlı veya ayakta gösterilmiştir. Ayaktaki betimlerinin bazıları

Antiokheia tipindedir107. Bunlardan Aurelianus dönemine (M.S. 270-275) ait

olanlarda tanrının tasvirine lejandı eşlik etmiştir108.

Bu yazıt, burada Men kutsal alanı olduğunu ve bu kutsal alanın da asylon yani sığınma

hakkı olduğunu gösterir109.

Kent ilk sikkelerini M.Ö. 3. yüzyılda darp etmeye başlamıstır. İmparatorluk

döneminde ise sikke basımı Tiberius’tan (M.S. 14-37) Aurelianus (M.S. 270-275)

dönemine kadar devam etmiştir.

106 Özer 2011, 33.107 Lane 1975, 134-151.108 Hill 1897, LXXXVI.109 Büyükgün 2006, 150.

24

Page 28: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Üzerinde Hermes tasvirinin yer aldığı üç adet sikke incelenmiş olup,

Hermes’in bu kentte tek tipte betimlendiği saptanmıştır. Her üç sikke de de Hermes

kayaya oturmuş vaziyette tasvir edilmiştir.

Hermes tasvirli en erken sikke Macrinus (M.S. 217-218) dönemine aitken, en

geç sikke ise Elagabalus’un annesi Julia Soaemias’a (M.S. 218-222) aittir110.

3.6. Attaleia (Antalya)

3.6.1. Attaleia Tarihi Coğrafyası

M.Ö. 159 yılında II. Attalos Philadelphos tarafından kurulan111 kent

Attaleia’nın kayalık sahilinin deniz seviyesinden yüksekliği Bergama donanması için

korunaklı bir üs oluşturmuştur112. Bu fiziksel karakteri ve doğal kaynakları nedeniyle

kentin günümüze kadar kesintisiz yerleşime alan olduğu bilinmektedir113. Yıllardır

tartışılan coğrafi konumunun yanı sıra kentin bulunduğu yerde Korykos adında bir

köyün varlığından söz edilmesi de bu sebeptendir114.

Kent Vespasianus döneminde Pamphylia’nın Lykia ile birleşmesi sonucu

oluşan çifte eyalet idaresine katılır. Yeni dinlerin doğuşu ile birlikte 4. y.y.’dan

itibaren Pamphylia ve Kilikia’dan başlayarak bölgeyi etkisi altına alan Hristiyanlık

kentte etkin olmuştur. 7. y.y.’da bu kez diğer bir din etkisini Arap akınlarıyla

göstermiştir115. Bu dönemden itibaren akınlardan büyük zarar gören ve bölgede

önemli bir liman olan Side yerine Attaleia’nın etkin bir role kavuştuğu görülür. Geç

antik dönem boyunca diğer birçok kentte gözlemlenen, gittikçe küçülen yerleşim

alanlarının 7. y.y. da terk edilmesi olgusunun Attaleia için söz konusu olmaması

kentin önemini vurgulamaktadır. 9. Ve 10. y.y.’da Bizans İmparatorluğu’nun askeri

alanlarının en önemlilerinden biri haline gelen kent 11. y.y.’da metropol ünvanı

kazanır.

110 Demirtaş 2013, 44.111 Erten 1940, 25.112 Bosch 1957, 6.113 Tibet 2000, 115.114 Bosch 1957, 6.115 Erten 1940, 29.

25

Page 29: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

13. y.y.’daki düzenli Selçuklu yönetimine kadar birkaç kez yine Selçuklu ve

Bizanslılar arasında el değiştiren kent, Selçuklu yapıları ile donatılmış, limanı

Venedik başta olmak üzere deniz aşırı ticari ilişkiler için kullanılmıştır.

Kent, 14. y.y.’ın büyük bölümünde Hamit Oğulları’nın egemenliğine girer ve

deniz ticareti Mısır ve Ege ile daha da güçlenir. 14. y.y. sonunda Osmanlılar’ın eline

geçmiş ve önce Kütahya Eyaleti’ne bağlı 14 sancaktan biri, sonra Konya Eyaleti’ne

bağlı sancak merkezi olmuştur. Tersane endüstrisinin geliştiği bu dönem kent, Adalia

olarak anılmaya başlanmıştır.

3.6.2. Attaleia da Görülen Kültler

Attaleia’da incelenmesi gereken ilk kült Men kültüdür. Burada bulunan

kehanet yazıtları incelendiğinde Men’e (parlak) sıfatıyla bilici tanrı olarak

tapınılmaktaydı116. Ancak Priene’den Attaleia’ya kadar olan kıyı şeridinde henüz

Men betimi olan sikkeler ele geçmemiştir117. Ancak yapılan diğer araştırmalarda

Attaleia’da bir sikke ele geçmiştir.

Attaleia’da ve kenti kuzeydoğusundaki İncik’te Psidia’daki Anaboura ve

Termessos kentlerinde olduğu gibi zar fallarında Men Phosphoros’un kehanet

bildirdiği bilinmektedir. Attaleia’da men kültü ile alakalı olan yazıttan başka Men ile

ilgilli sikkeler ve bronz bir heykelcik bulunmuştur118. Men sikkelerin arka yüzünde

büst olarak ya da Antiokheia tipinde gösterilmiştir. Heykelcik de Antiokheia

tipindedir.

Diğer kütleri incelemek için sikkelere bakıldığında oldukça karışık bir

durumun söz konusu olduğu görülmektedir. Attaleia’nın kurulduğu dönemde yani

M.Ö. 159-100 yılları arasındaki sikkelerinde ön yüzünde Poseidon başı, arka

yüzünde ise ayakta duran Poseidon, sağ elinin altında delfin figürü ile verilmektedir.

M.S. 1. Yüzyılda sikkelerin arka yüzünde Apollon da görülmektedir. Ancak bu

sikkeler üzerinde herhangi bir tapınak kabartması görülmemektedir.

İmparatorluk dönemine gelindiğinde ise ilk olarak Attaleia’nın Tiberius

Dönemi’nden sikkelerini görmekteyiz. Ön yüzünde defne çelenkli Tiberius başı, arka

116 Drexler 1896, 2752.117 Lane 1975, 162-163.118 Lane 1975, 46.

26

Page 30: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

yüzünde ise Korinth miğferli Athena başı yer almaktadır. Claudius Dönemi’nde,

Cladius ve Athena başları yer alır. Traianus Dönemi’nde Traianus Parthicus başı ve

diğer yüzde Athena başı yer alır. Hadrianus Dönemi’ne gelindiğinde Hadrianus

başının dışında,, arka yüzde ise Athena’yı dört sütunlu tapınağının içinde, Korinth

miğferli, arkasında kalkanla verilmiş halde görmekteyiz. Tapınak Korinth tarzında,

alınlığında kalkan motifi yer almaktadır119. Buradan Attaleia için Athena’nın önemli

olduğu anlaşılmakta idi. Athena kentin tanrısal koruyucusuydu.

Athena, silahları yıldırım ve mızrakla savunma gücünü ve yeteneğini, Nike ve

palmet dalıyla zafer ve başarıyı simgelemekteydi. Muhtemelen eski kutsal alan

üzerinde Athena’ya tapınak yaptıran komşu kent Side gibi Attaleia da Athena için bir

tapınak yaptırmış olmalıydı120. Ancak şu anda bu tapınak ile ilgili herhangi bir bulgu

bulunmamaktadır.

Diğer taraftan kentte Hermes tasvirinin bulunduğu bazı sikkeler de ele

geçmiştir. Bu sikkeler M.Ö. 2-1. Yüzyıl ve M.S. 1-3. Yüzyıllar arasına ait olup

kentin sikkelerinde iki farklı Hermes tipi (ayakta ve oturan) saptanmıştır.

119 Baydur 1986, 443-444.120 Gökalp 2008, 58.

27

Page 31: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Antik çağdaki bölgeler arasında yerini almış olan Pamphylia bölgesi

günümüzde daha çok Akdeniz bölgesi sınırları içinde kalan yayılım alanı ile oldukça

farklı inanışları barındırmış bir bölgedir.

Sahil şeridindeki şehirleriyle dünyaya açılmış olan bölge farklı kültürler ile

etkileşim içinde olmuştur. Bu etkileşimler kimi zaman ticaret gibi olumlu şekillerde

olurken kimi zaman da savaş ve göç gibi olağan dışı şekillerde olmuştur.

Yunana mitolojisinin dağılımından önce bölgenin birçok kentinde Men

kültüne rastlanmıştır. Bu yönde sikkeler, heykelcikler ve tapınaklar saptanmıştır.

Yunan mitolojisinin dağılımından sonra parthenonun farklı tanrıları şehirlerde

tapınım görmüştür. Bunların başında genellikle kentlerin koruyucu tanrısı olarak

görülen Athena ve kurucu tanrı Apollon görülmektedir. Ayrıca insanların eğlenceye

olan eğilimlerinden ötürü tiyatrolar ve bu tiyatrolarda konuyla alakalı olan tanrı

Dionysos tasvirleri görülmektedir. Aynı zamanda Kybele ve Zeus da bolluk ve

bereket ekinlerin korunması gibi konularda tapınım görmüşlerdir.

Ayrıca birçok kentte Hermes’in de sikkeler üzerinde basılmış olması bu

kültün de bölgede yayılmış olduğunu göstermektedir.

Çok geniş yüz ölçümü olmamasına karşılık Pamphylia bölgesinde bu kadar

farklı kültlerin görülmesi bölgenin coğrafi konumunun yanı sıra dışa açılımı kolay

olan bir kıyı bölgesi olmasıyla da açıklanabilmektedir.

İncelenen kültlerin dışında kütler bulunabileceği için çalışma sırasında

sınırlamalardan kaçınılmış ve irdelenmeyen konular hakkında araştırma

yapılabileceği belirtilmiştir. Burada incelenen kültler şu ana kadar yapılan kazı ve

araştırmalar sonucunda ele geçen verilerden yararlanılarak ortaya konmuştur.

28

Page 32: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

KAYNAKÇA

Abbasoğlu 1988, Haluk Abbasoğlu, “Perge Kazısı 1988 Yılı Çalışma

Raporu, Höyük I: 121-125, 1988.

-------------- 2004, “Pamphylia’nın Yüce Kenti: Perge”, Toplumsal Tarih

Dergisi, Sayı 125, s. 88-89, 2004.

Akurgal 1998, Ekrem Akurgal, Anadolu Uygarlıkları, Net Turistik

Yayınlar A.Ş., İstanbul, 1998.

Arrianos, İskender’in Anabasisi, Çev. Hayrullah Örs, MEB

Yayınevi, İstanbul, 1945.

Atlan 1967, S. Atlan, “Side’de Basılmış İskender Tipi Sikkeler”,

Belleten Cilt XXXI, Sayı 124, Türk Tarih Kurumu

Yayınevi, 1967.

Baydur 1986, N. Baydur, Yayınlanmamış Bazı Attaleia Sikkeleri,

Anadolu Araş, 10, 1986.

Baz 2013, Ferit Baz, Aspendos Kentinde İmparator Kültüne

İlişkin Gözlemler, Adalya XVI, 2013, s. 71-82.

Bean 1965, G. E. Bean, Side Kitabeleri, Türk Tarih Kurumu

Yayınevi, Ankara, 1965.

------- 1969, Kleinasien-II, 1970.

--------1997, Eskiçağda Güney Kıyılar, Çev. Sedef Çokay-İnci

Delemen, Arion Yayınevi, İstanbul, 1997.

Boehringer 1972, Christoph Boehringer, “Zur Chronologie

Mittelhellenistischer Münzserien 220-160 v. Chr.,

29

Page 33: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Antike Münzen und geschnittene Steine, Band 5,

Berlin, 1972.

Bosch 1957, CI. E. Bosch, Pamphylia Tarihine Dair Tetkikler-

Studien zur Geschichte Pamphyliens, Çev: Sabahat

Altan, TTK Yayınevi, Ankara, 1957.

Büyükgün 2006, Banu Büyükgün, Men Kültüyle İlgili Eskişehir, Afyon,

Kütahya ve Pamukkale Arkeoloji Müzelerinde Bulunan

Bazı Taş Eserler, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans

Tezi), Anadolu Üniversitesi, Eskişehir, 2006.

Can 1999, Birol Can, Aspendos Tiyatrosu Bezemeleri,

(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Atatürk

Üniversitesi, Erzurum, 1999.

Darga 1976, M. Darga, “Side Dili ile Yazısı Hakkında Notlar ve

Side Doğu Şehir Kapısında Bulunan Yazıt”, Belleten

Cilt XXXI, Sayı 121, Türk Tarih Kurumu Yayınevi,

1976.

Demirtaş 2013, Nurgül Demirtaş, Sikkelerin Işığında Lykia, Pamphylia,

Psidia ve Kilikia’da Hermes, (Yayımlanmamış Doktora

Tezi), İstanbul Üniversitesi, İstanbul, 2013.

Drexler 1896, Wilhelm Drexler, “Men”, Roscher, ML II, 2: 1687-

2770, 1896.

Erdoğan 2006, Elmas Erdoğan, “Perge Arkeolojik Sit Alanı, Peyzaj

Özellikleri ve Koruma Sorunları”, ZKÜ Bartın Orman

Fakültesi Dergisi, C. 8, Sayı 10, s. 36-47, 2006.

Erdoğan 2010, M. Selim Erdoğan, Kültür Turizminde Antik Kentler

“Perge Antik Kenti”, (Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi),

Ankara, 2010.

30

Page 34: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Ferrero 1988, Daria De Bernardi, Teatri Classici In Asia Minore, Çev.

Erendiz Özbayoğlu, İtalyan Kültür Heyeti Arkeolojii

Araştırmaları Bölümü, Dönmez Ofset Basımevi,

Ankara, 1988.

Gökalp 2008, Nuray Gökalp, Attaleia Kent Tarihi ve Yazıt Köprüsü,

(Yayımlanmamış Doktora Tezi), Antalya, 2008.

Hançerlioğlu 1993, Orhan Hançerlioğlu, Dünya İnançları Sözlüğü, Remzi

Kitapevi, İstanbul 1993.

Hill 1897, George Francis Hill, British Museum Catalogue of

Greek Coins, Lycia, Pamphylia and Psidia, The

Trustees, Londra, 1897.

Işık 1996, F. Işık, “Pamfilya ve Anadolu Gerçeği”, Adalya-1,

1996.

İzmirligil 2002, Ülkü İzmirligil, “Side Tiyatrosu ve Çevresinde Kazı,

Onarım Ön Çalışmaları (2001)”, Kazı Sonuçları

Toplantısı 24, 2: s. 267-282, 2002.

Lanckoronski 2005, Karl Grafen Von Lanckoronski, Pamphylia ve Psidia

Kentleri I. Cilt Pamphylia, Suna-İnan Kıraç Akdeniz

Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, İstanbul 2005.

Lanckoronski

-Niemann

-Petersen 1890, K. Lanckoronski-G. Niemann-E. Petersen, Stadte

Pamphyliens und Psidiens, Cilt I-II, Wien, 1890.

Mansel 1945, Arif Müfid Mansel, “Antalya Bölgesi’nde (Pamphylia)

1943 Yılı Sonbaharında Yapılan Arkeoloji Gezisine

Dair Kısa Rapor”, Belleten Cilt IX, Sayı 33, Türk Tarih

Kurumu Yayınevi, 1945.

31

Page 35: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

---------- 1967, Side Kılavuzu, Türk Tarih Kurumu Yayınevi, Ankara,

1967.

---------- 1978, Side, 1947-1966 Yılları Kazıları ve Araştırma

Sonuçları, s. 139-142, Türk Tarih Kurumu Yayınevi,

Ankara 1978.

Nolle 1993, Johannes Nolle, Side im Altertum I, Inschriften

Griechischer Städte aus Kleinasien 43, Çev. Dr. Rudolf

Habelt Gmbh, 1993.

Pekman 1970, Eskiçağda Bazı Anadolu Şehirlerinin Tanrı ve

Kahraman Ktistesleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat

Fakültesi Basımevi, İstanbul, 1970.

------------1989, A. Pekman, Perge Tarihi-History of Perge, TTK

Yayınevi, Ankara, 1989.

Mansel 1995, Arif Müfid Mansel, Ege ve Yunan Tarihi, TTK

Yayınevi, Ankara, 1995.

Özer 2011, Elif Özer, “2010 Yılı Sillyon Antik Kenti ve Çevresi

Yüzey Araştırmaları”, 29. Araştırma Sonuçları

Toplantısı, s. 33-49, 2011.

Parke 1985, H. W. Parke, The Oracles of Apollo in Asia Minor,

1985.

Parlak 2012, Serkan Parlak, Antik Dönem Anadolu Kültleri ve Kült

Merkezleri, (Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi), Ankara

2012.

Pekman 1973, Adnan Pekman, Son Kazı ve Araştırmalar Işığında

Perge Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınevi, Ankara,

1973.

32

Page 36: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Ramsay 1960, W. M. Ramsay, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çev.

Mihri Pektaş, MEB Yayınevi, İstanbul, 1960.

Sevin 2001, Veli Sevini Anadolu Tarihi Coğrafyası, Türk Tarih

Kurumu Yayınevi, Ankara, 2001.

Strabon, Strabon, Coğrafya, Anadolu (Kitap XII-XIII-XIV),

Çev. A. Pekman, İ. Ü. Edebiyat Fakültesi, İstanbul,

1987.

Şahin 2004, Sencer Şahin, Die Inschriften von Perge II, Inschriften

Griechischer Städte aus Kleinasien 54 (Bonn: Dr.

Rudolf Habelt Gmbh, 2004).

Taşlıklıoğlu 1963, Z. Taşlıklıoğlu, Anadolu’da Apollon Kültü ile İlgili

Kaynaklar, İstanbul, 1966.

Tekin 1992, Oğuz Tekin, Antik Numismatik ve Anadolu, Arkeoloji

ve Sanat Yayınları, İstanbul, 1992.

Texier 1921, C. Texier, Küçük Asya-III, Çev. Ali Suat, Matbaa-i

Amire, İstanbul, 1921.

Tibet 2000, C. Tibet, 1998-1999 Yılı Antalya Doğu Nekropolü

Kurtarma Kazıları”, Adalya IV, 2000.

33

Page 37: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

HARİTALAR

Harita 1: Pamphylia Bölgesi -1-

34

Page 38: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Harita 2: Pamphylia Bölgesi -2-

RESİMLER

Resim 1: Aspendos Tiyatro Planı

35

Page 39: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Resim 2: Aspendos Tiyatrosu Genel Görünüş

Resim 3: Perge Antik Kentinin Akropolisten Görünüşü

36

Page 40: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Resim 4: Perge Tiyatrosu’nun Havadan Görünümü

Resim 5: Perge Tiyatrosu Kaset Kabartması

37

Page 41: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Resim 6: Perge’de Bulunan Nymphaeum

Resim 7: Side Dionysos Tapınağı Planı

38

Page 42: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Resim 8: Side Dionysos Tapınağı Genel Görünüş

Resim 9: Side Men Tapınağı Planı

39

Page 43: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Resim 10: Side Men Tapınağı Genel Görünüş

Resim 11: Side Athena ve Apollon Tapınakları

40

Page 44: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

Resim 12: Side Apollon ve Athena Tapınakları.

Resim 13: Side Apollon Tapınağı

41

Page 45: Pamphylia Bölgesi Kültleri Ve Kült Alanları

42