Popüler Kültür ve Din: Dindarlığın Değişen Yüzü (1197).pdf · Ünsal Oskay), Der Yay., 3. bs., İstanbul, trs., s. 119-121. 2 Mehmet Erdoğan, İslâm Hukukunda Ahkamın

Embed Size (px)

Citation preview

  • T.C. ULUDA NVERSTES

    LAHYAT FAKLTES Cilt: 12, Say:1, 2003

    s. 193-214

    Popler Kltr ve Din: Dindarln Deien Yz

    Vejdi BLGN Dr.; U.. lahiyat Fakltesi

    zet Trkiyede 1990lardan itibaren din yaantda nemli deiimler gzlenmektedir. Dindar kamuoyu, bugn iin kat olarak nitelendii baz davran kalplarndan sratli bir ekilde vazgemi grnmektedir. Bunun psikolojik adan nemli bir sebebi, dindarn otantik din normlar, geleneksel din yaay ve modern hayat tarz arasnda kalarak psikolojik bir atma ve gerginlik iinde kalmas ve bundan kurtulmak istemesidir. Konunun bu psikolojik alt yapya bal ve birbiriyle ilikili iki sosyal sebebi vardr: Dinin poplerlemesi ve beraberinde popler kltrn din evrelere dahil olmas. Ancak bu sebepler erevesinde gzlenen deiimin kalc olduunu sylemek iin henz erkendir ama bu srecin kalc etkilerinin olaca muhakkaktr.

    Abstract

    Popular Culture and Religion: The Changing Face of Religiosity

    We have been observing a significant shift taking place in religious life in Turkey since the 1990s. Religious people seemed to have abandoned some of the patterns of behavior, which now they consider rigid. This article argues that there are two main reasons for this change. The first one is that the pious has had to choose a life among the so-called authentic, traditional, and modern lives that seemed to exclude one another, resulting in a psychological conflict and tension. The other reason for this change is the popularization of religion and, in turn, the inclusion of the popular culture into the religious lives of the people. The question to be asked at this juncture is whether this change is permanent. Although it is difficult to give a clear-cut answer to the question, there are some indications that lead us to believe that these changes may have permanent effects. Anahtar Kelimeler : Popler kltr, dindarlk, sosyal deiim. Key Words : Popular culture, religiosity, social change.

  • 194

    1. Giri Din birlii, farkl toplumsal yaplar ierisinde, hi kukusuz, en

    nemli ortak noktadr ve farkl kltrlerde benzer davran kalplar oluturur. Burada toplumsal yapdan kast ettiimiz ey, toplumu oluturan kurum ve gruplar ile zellikle bunlarn ierisindeki iliki formlardr.1 Ayn dine mensup farkl kltrlerde, bata aile olmak zere, hukuk, eitim, bo zamanlar gibi toplumsal kurumlarda nemli ortaklklar bulunur. Ancak bu ortaklklarn yannda pek ok farklln da olduu gzlenir. Toplumun tarihten miras ald kltrne, yabanc kltrlerle ilikisine ve daha genel anlamda da medeniyet seviyesine bal olarak dinin gndelik hayata yansmas dier toplumlara gre farkllk gsterir.

    slm dininde, gndelik hayat biimlendirme eiliminde olan fkh, teori ve ilk uygulamalar olarak gelenein ynlendirici roln nemli lde kabul ederek2 yukarda iaret ettiimiz duruma zemin hazrlamtr. Fkhn, gelenei bir delil olarak kabul etmesi baz sonular dourur. Bu erevede, belli bir deiime urayan gelenee bal olarak fkh hkmlerin de deimesi gndeme gelir. Fkh hkmlerin deimesi bilimsel bir aba gerektirmektedir ve hkm koymaya ynelik her bilimsel aba dinin teoriden pratie geirilmesi amacna olumlu bir katk salamaktadr. yleyse slm asndan dndmzde, kalplaan veya kalplamaya yz tutan davranlarn bilimsel bir incelemenin konusu olmasyla, gndelik hayatta gzlenen deiim bir deerlendirilmeye tabi tutulmaktadr. Fkhta rf ve itihat ilikisi eklinde formle edilen bu durumun, mevcut deiimi aklamakta veya anlamada yeterli bir metodolojiye sahip olmadn, hatta bunu, asl alma alan olarak da grmediini syleyebiliriz. Dolaysyla, konuyu bu adan ele aldmzda, modern hukukta olduu gibi, fkh hkmlerin aklanmasnda da sosyolojiden yararlanmak mevcut deiimi anlama konusunda faydal olacaktr. Dediimiz gibi, bu konu, fkhn alma alannn dna tat iin, belki en uygun disiplin din sosyolojisi olacaktr. Burada fkhn ele alnmasnn sebebi, dindar kiilerin mevcut deiimi mutlaka fkh noktasnda ele almalar ve buna gre bir deerlendirmede bulunmalardr. rnein ileride ele alacamz mzik ve defile tartmalarnda mutlaka fkh da yer almtr.

    Bu alma, 1990 ncesi ve sonrasndaki 10-15 yllk zaman dilimlerinde grlen yaklam ve yaant biimlerini ele alarak

    1 T. B. Bottomore, Toplumbilim, (ev. nsal Oskay), Der Yay., 3. bs., stanbul,

    trs., s. 119-121. 2 Mehmet Erdoan, slm Hukukunda Ahkamn Deimesi, FAV Yay., 2. bs.,

    stanbul, 1994, s. 235-237.

  • 195

    Trkiyede son eyrek yzylda dindarlkta gzlenen deiimin ieriini ve sebeplerini tespit etme ve bir aklama getirmeyi amalamaktadr. Makale, ele ald rneklerin din adan olumlu veya olumsuz olduunu tespit etme gayretinde deildir. Yegane ama, mevcut ve pek ok kii tarafndan gzlenen sreci, herhangi bir deer yargsnda bulunmadan aklamaktr.

    Trkiyede dindar bireyin yaantsn konu alan aratrmalar artmakla birlikte, belirli bir zaman dilimi ierisindeki deiimi ele alan almalar yoktur. Aratrmamzda zellikle 1990 ncesi verileri toplamak iin fkh kitaplar yannda dindar bireyin gndelik hayatna dair tavsiyeler, nasihatler ve fkh cevaplar ieren dergileri inceledik. ounluu u anda yayn hayatna devam etmeyen Byk Gazete, Hakses, slmn lk Emri Oku, Zafer, Sur ve Yrnge dergilerinin farkl din gruplara ait olmalarna ramen popler kltr ve bo zamanlar konusunda ortak yaklamlara sahip olduunu grdk. 1990 sonras veriler iin ise gzlemlerimize ve konuyla ilgili aratrmalara dayandk. Burada dikkatimizi eken bir husus, Zafer dergisinin 1990 ncesi yaklamlarn byk lde devam ettirmesiydi. Bu yzden dindarln popler kltrle birlikte tamamen deiime urad eklinde bir genellemeden kanmak iin, gzlemlerimize uygun olarak, bu derginin eletirel yaklamlarna rnek olarak daha fazla yer verdik.

    Din yaantda gzlenen deiime gemeden nce konumuzun alt yapsn oluturan temel kavramlar aklamak gerekecektir.

    2. Dindar ve Bilgi Kayna Dindar ve dindarlk kavramlar ne ifade etmektedir?

    Makalede dindar bir sfat olarak deil, bizzat bir isim olarak kullanlacaktr. Buna gre dindar, hayata bak (dnya gr) ve yaam tarz olarak dini referans alan kiidir. Dindar, din emir ve yasaklar yerine getirme gayretindedir, ancak bunlar tam olarak ifa etmeyebilir. Zira dindarlar, dini yaama dereceleri bakmndan farkllk gsterirler.3

    Dindarlk ise, dindar olma, dini yaama halidir. Dindarlk, kiinin zel hayatnda veya kamusal alanda din kural ve ritelleri uygulamas ile kendini gsterir.

    Dindarn dinini hangi kaynaklardan rendii sorusu nemlidir. Zira dindarn bilgi kaynaklar doal olarak dindarln yapsn da deitirecektir.4 Bunlar ayn zamanda dindarn

    3 Din yaantnn kuvvet derecesine gre yaplm bir dindar tipolojisi iin bkz.

    nver Gnay, Erzurum ve evre Kylerinde Din Hayat, Dergah Yay., stanbul, 1999, s. 260-262.

    4 Charles Y. Glock, Dindarln Boyutlar zerine, (ev. M. E. Kkta), Din

  • 196

    davranlarnn meruiyet kaynadr. lkemizde dindarln referans olan ve birbirinden ksmi olarak farkllaan bilgi kaynandan bahsedebiliriz: Gelenek, din otorite (din gruplarn nderleri) ve din aratrmalar.

    Gelenek, dinin taycs olan kltrel alandr. Burada dinin otantik olup olmad sorusu nemli deildir. nemli olan halkn din olarak neyi yaaddr. Sosyolojide halk dini olarak kavramsallatrlan bu yaant biimi, din aratrmaclar ve reformatrler (mcedditler) tarafndan ksm biimde hurafelerle karm olarak deerlendirilir. 5

    Din gruplar, dier sosyal gruplar gibi yelerinin belirli bir aidiyet hissi tad gruplardr. Aidiyet, merkezdeki din otoriteden balayp gittike genileyen bir evreye mensup olmak anlamna gelir.6 Otorite din bilginin kaynadr. Bilgiyi reten, grubun kurucular ve nde gelenleridir. Bu kiiler vefatlarndan sonra da eserleriyle otoritelerini srdrrler. Din gruplarda bilgi, gelenein tad bilgiden farkllar ve bilinli olarak otantiklik iddiasndadr. Burada nemli olan sz konusu bilginin neden ve nasl retildii deil, grup mensuplar tarafndan nasl anlalddr. Darya kapal, kendini koruma mekanizmalarna sahip ve yava deien bu bilgi, grup mensuplar tarafndan en doru bilgi olarak telakki edilir ve itirazsz kabul grr.

    Din gruplarn din bilgi asndan birbirleriyle youn ilikileri grlmez, dolaysyla bilgi atmas azdr. Gruplar, dierlerinin bilgi yanllklarn dzeltmek yerine, henz bir gruba mensup olmayanlara bilgi aktarmay tercih ederler. Ancak gruplarn dini bilgileriyle, nc bilgi kayna olarak zikrettiimiz din aratrmalar arasnda sk sk bilgi tedahl ve buna bal atma gzlenir. Din aratrmalar Trkiyede, niversite dndaki kii ve kurumlarca da yaplmasna ramen, zellikle niversite bnyesindeki lahiyat Faklteleri tarafndan yaplmaktadr. Bu aratrmalar ile ortaya konan bilgiler nemlidir, ancak belirli bir din gruba bal olan veya olmayan halk kesimine ulamakta olduka zorluk ekilir. rnein, cuma namaznn esasnda on rekat olduu ve cumann shhatinde bir phe bulunmad ounlukla kabul

    Sosyolojisi, (ev. Y. Aktay, M. E. Kkta), Vadi Yay., 2. bs., Ankara, 1998, s. 268.

    5 Bkz. erif Mardin, Bedizzaman Said Nursi Olay: Modern Trkiyede Din ve Toplumsal Deiim, (ev. M. ulhaolu), letiim Yay., 3. bs., stanbul, 1993, s.275-277.

    6 Din grubun kuruluu ve yaps iin bkz. nver Gnay, Din Sosyolojisi, nsan Yay., stanbul, 1998, s. 257-265.

  • 197

    edilmesine ramen,7 pratik hayatta hl on alt rekat olarak klnmaktadr. 20 Temmuz 2002 tarihinde basna yansyan haber buna rneklik tekil eder. Sakaryada imamlk yapan Hasan Karagzel cuma namazn drt ay boyunca on rekat kldrm, ancak Cuma deitiriliyor, eklinde gelen tepkiler zerine il mfts Ahmet ark tarafndan, Diyanet leri Bakanlndan gr de alnarak eski uygulamaya dnlmek zorunda kalnmtr.8

    Din aratrmalarn din gruplardan ayr bir bilgi kayna olarak dnmemizin birka temel sebebi vardr. lahiyat Fakltelerindeki aratrmalar daha bamsz ve derinliklidir. Oysa pek ok din grup, mensuplarnn temel din bilgileri almasn yeterli grr. Bunun tesinde, ok sayda din otoritenin ortaya kmas arzu edilmez. Grubun din bilgilerini karlamak zere yetienler de, cemaat bilgisi dna kacak bamsz dnme ve aratrma zihniyetinden ounlukla uzaktrlar.

    Din gruplarn ortaya k ve oalmalar ounlukla bilgi farkllna dayanmaz. Yani din gruplar arasndaki bilgi farkllamas yzeyseldir. Bu yzden yaygn bir ekilde ortak bilgi ve davran biimleri gzlenir. Dediimiz gibi bu bilgi ve davran biimi gelenekten farkldr ve otantiklik iddiasndadr. Dolaysyla gelenee ve din gruplara dayanan dindarl iki ayr tip olarak ele almak uygun olacaktr: Geleneksel dindarlk ve cemaat dindarl. Bu ayrm din duygunun deil, bilgi ve davrann farkll esasna dayanr. phesiz her iki dindarlk da tam olarak birbirinden bamsz ve farkl olmad gibi, pek ok noktada i iedir. Ancak konunun daha iyi anlalabilmesi iin byle bir tasnifin gerekli olduunu dnyoruz.

    3. Dindarln Deien Yz 1990lar Trkiyede dindarln nemli bir dnm noktasdr.

    Bu dneme kadar geleneksel dindarlktan farkl olarak cemaat dindarl darya kapal bir grnme sahipti. Bu insanlarn kendi aralarnda konutuklar ve tarttklar konular geni halk ynlar tarafndan bilinmiyordu. rnein cuma namazndan sonra klnan zuhr-i ahirin gerekli olup olmad tartmas bir yana,9 mevcut artlar ierisinde cuma namaznn sahih olup olmad bile tartma

    7 Bkz. Hayreddin Karaman, slmn Inda Gnn Meseleleri, Nesil Yay.,

    stanbul, 1988, c. 1, s. 37-41. 8 Bkz. Akam, 20 Temmuz 2002. 9 Bkz. Karaman, a.g.e., c. 1, s. 37-41. Karaman bu konudaki farkl grleri ve

    delilleri verdikten sonra kendisinin klnmamas ynnde bir kanaati olduunu syler.

  • 198

    konusu olmutur.10 Geleneksel dindarlar da bu tartmalardan habersizdi, zira din gruplara mensup kiiler camiye devam etmek ve cami dernekleriyle ili dl olmak yerine, daha ziyade kendi evreleri dahilinde hareket etmeyi tercih ediyorlard. Bir dier husus olarak, dindarlar, kendi kimlikleriyle kamusal alanda ok fazla boy gstermiyorlard.* Denilebilir ki, slmn kamusal alanda bu kadar yer almas, ounlukla din gruplarn istemleri dnda gereklemitir.

    1990lara kadar olan dnemi dindar iin bir psikolojik atma ve gerginlik dnemi olarak nitelendirebiliriz. Birbiriyle uyumayan birden fazla gdnn ayn anda bireyi etkilemesiyle ortaya kan durum olarak nitelenen atma11 bireyde gerginlik eklinde tezahr etmektedir. Zira bir organizma olarak evresiyle uyum salama durumunda olan insan, atma ierisine girdii zaman psikolojik ve fizyolojik olarak yorulur. lkemizde olmasa bile, Bat lkelerinde yaplan aratrmalar, din uygulamalarla ilgili deiikliklerin, dk arlk puanna sahip olsalar da (rnein boanmann gerginlik puan 73ken, din uygulamalardaki deiikliklerin puan 19dur) psikolojik gerginlie sebep olduunu gstermektedir.12

    ounlukla geleneksel bilgilerden te bilgisi olmayan dindar, mensubu olduu grup ierisinde otantik olarak sunulan yeni bilgiler renmekte ve hayatn buna gre srdrmeye almaktadr. Buradaki atma dindarn modern yaam tarznn gerekleriyle olduu kadar, dindarn geleneksel dindarlarla ilikilerinde de yaanr. Dolaysyla atma alanndan bahsetmek mmkndr: Otantik din yaay, modern yaam ve geleneksel din yaay. Bu atmada, dier yaam tarzlarnn aksine geleneksel dindarln belli bir szcs ve somut bir muhalefeti yoktur. Ancak geni halk ynlarnn bilinaltna yerlemi olan gelenek, ounlukla sessiz,

    10 Sahih olmad noktasndaki bir kanaat iin bkz. Yusuf Kerimolu, Emanet ve

    Ehliyet (slm lmihali), l Yay., stanbul, 1985, c. 1, s. 314-316. * Din grup liderlerinin kamuoyu nne kmas bu yllara rastlar. rnein

    Esat Coan daha nce mstear isimle yaz yazd slm dergisinin ubat 1990 saysnda resmini yaynlatarak kamuoyu nne km oldu. Ruen akr, Ayet ve Slogan: Trkiyede slami Oluumlar, Metis Yay., 8. bs., stanbul, 1995, s. 45. Fethullah Glen de 25 yl srdrd kamuoyundan uzak durma davranndan, 1995 ylnda gerek Hrriyet ve Sabah gazetelerine rportaj vermekle ve gerekse geni katlml iftarlarda boy gstermekle vazgemi oldu. Uur Kmeolu, Kutsal ile Kamusal: Fethullah Glen Cemaati Hareketi, slamn Yeni Kamusal Yzleri, (Ed. Nilfer Gle), Metis Yay., 2. bs., stanbul, 2000, s. 179-180.

    11 Doan Ccelolu, nsan ve Davran, Remzi Kitabevi, 2. bs., stanbul, 1991, s. 282.

    12 Ccelolu, a.g.e., s. 321-322.

  • 199

    derinden ve malup olduu durumlarda geriden gelerek muhalefetini srdrmektedir.

    1990lara kadar psikolojik gerginlie sebep olan belli bal konular, kadn-erkek ilikileri ve bo zamanlarn deerlendirilmesi zerinde younlamaktadr. Esasnda, zellikle eitli elenme aktivitelerine geleneksel dindarlar da ekinceli yaklamaktaydlar,13 ancak bunlar kendisi ve yakn evresi arasnda bir atma eklinde olmamtr. Cemaat dindarl, bunlara ounlukla aka tavr ald gibi, bir alternatif sunma gayreti iine de girmitir. Alternatif kamu olarak da kavramlatrlabilecek14 alternatif yaam biimi, dindarn psikolojik gerginliini bir lde hafifletmitir. Dindar artk, dindarln temel gstergesi olan ibadetleriyle deil, ayn zamanda dindarln tamamlayan gndelik davran biimleriyle de farkllam oluyordu. Onun ailesi, aile ii ilikileri, giyimi, tuvaleti, elenme biimi vs. farklyd. rnein 1970lerden 1990l yllara kadar deien kimi zaman uzun sal, kimi zaman favorili erkek tuvaletine dindar erkeklerin srekli, nispeten ksa sal, favorisiz ve mmknse byk ya da sakalla deimeyen bir yapda kar durduklar gzlenmekteydi. Dindar, hkim olan deil, kendi evresinin gerektirdii biimleri uyguluyordu. Bu anlay dnemin dergilerinde yle yer almtr:

    Mslman geiniyoruz ama mslmana benzer tarafmz o kadar az ki... Hepimiz aynann karsna geelim ve halimize bir gz atalm. Surat ya cascavlak matru (tral), yahut sakalsz da teselli mkfat kabilinden duglas byk var... Salar derseniz Avrupai modaya gre kesilmi. Bu da bidat. Bamzda slm bir serpu yok, hepimiz eski zamann ba ak ingeneleri gibi geziyoruz. (slmda erkeklerin ba rtl gezmeleri arttr.) Mslman olduumuzun anlalmas iin boynumuza bu adam mslmandr! diye yafta asmaktan baka are kalmad...15 Bu konunun dindar evrelere ait yayn organlarnda sk sk

    ilendii grlmektedir: Mslman, adm atndan konumasna, giyiniinden yemek yiyiine, su iiine kadar apayr bir zellik arz eden bir yapya sahiptir. Kark tiplerden meydana geldiini kabul ettiimiz birka kiilik toplumda, hatta binlerce kiinin iinde bir

    13 rnein iki ky zerinde yaplan bir alan aratrmasnda, dindar kiilerin

    olumsuz tutumlara sahip olmalarna ramen, yine de evlerine televizyon aldklar tespit edilmitir. Bkz. Erkan Perembe, Toplumsal Deime ve Din likileri (Ordu linin ki Ky zerinde Karlatrmal Bir Alan Aratrmas), Doktora Tezi, ASBE, Ankara,1991, s.123, 145.

    14 Fatma Karabyk Barbarosolu, maj ve Takva, Tima Yay., 2. bs., stanbul, 2002, s. 203.

    15 M. evket Eygi, slm Kyafeti, Byk Gazete, Say: 11, 7 Temmuz 1976.

  • 200

    mslman varsa, dardan bakldnda tannmaldr.16 Hakim yapdan farkllamay gerektiren bu sylemi, din gruplar iinde yer alan tarikatlar zerine yaplan bir aratrmada bir denek; Sosyal evrem ve yaantm deiti, szleriyle, bir bakas da; Giyim tarzmdan balayarak d grnmde, dilimden balayarak hal ve davranlarmda kkl bir deiim yaadm, eklinde ifade etmektedir.17

    1990lardan 2000li yllara uzanan srete dindarlkta belirli bir deiimin yaand iddia edilebilir. phesiz akla gelen ilk soru dindarln deiip deimeyecei sorusudur. Dindarln bir din duygu olarak deiimi bu almann kapsam dndadr. Ancak dindarln, tezahrleri itibariyle gzlenen bir deiim yaadn sylemek mmkndr. Zira dindarn, daha nce helal veya haram olarak kabul ettii uygulamalarda bir farkllama grlmektedir. Gzlenen farkllamann younluu da dindarln ne lde deitii konusundaki soruya cevap olacaktr. Aslnda deiim, saylabilir uygulamalarla snrldr. Bunlarn ounluu da gndelik davran biimlerine aittir. Zaten bu kadar ksa srede toplumun genelinde byk bir din deiim olmas mmkn deildir.

    90larla birlikte gzlenen deiim, bu dneme kadar dindarn balca stres konular olarak sunduumuz kadn-erkek ilikileri ve bo zaman etkinliklerinde ne kar. Buradaki deiim sz konusu psikolojik stresi atmaya ynelik davran biimleridir. Ancak gzlenen bu davranlarn arkasnda baz temel sylemler de deimi ya da kaybolmutur. Bunu popler kltrn din hayata dahil olmas bahsinde greceiz.

    Deiim konusunda rnek bir olgu olarak mzik verilebilir. Fkh literatrnde, zellikle enstrmanlarn ve kadn sesinin caiz olup olmamas noktasndaki tartmalarla18 ne kan mziin haram olduu eklindeki kanaatin yaygnlamasndan dolaydr ki,19 dindar iin mzik sadece Kuran tilavetinden ve defin elik ettii

    16 Ekrem Sarolu, Yabanclama, Hakses, Say: 123, Mart 1975, s. 9-10. 17 Erhan Yetik, Tarikatlar ve Dini Hayat, Samsun, 1996, s. 180. 18 Bkz. Sleyman Uluda, slm Asndan Msik ve Sem, Uluda Yay., 2. bs.,

    Bursa, 1992. 19 Bu dneme ait yazlarda bunun rneklerini gryoruz. Dnemin ok okunan

    bir fetva kitabnda algl mziin caiz olmad belirtilmektedir. Bkz. Halil Gnen, Gnmz Meselelerine Fetvalar, lim Yay., 2. bs., stanbul, 1983, c. 1, s. 235.

    Bir derginin Okuyucu Sorular kesinde ky dnlerinde alnan davul ve zurnann din adan durumu sorulduunda, def dndaki alglarn yasakland cevab verilmitir. Bkz. slmn lk Emri OKU, Say: 182, Temmuz 1977, s. 23.

  • 201

    ilahilerden ibaret kalmtr. Trkiyede 1986 ylna kadar, Klasik Trk Musikisi ve Tasavvuf Musikisine nem veren birka tarikat ve kk din evre haricinde, dindarlar mzik dinlemeye olumlu bakmyorlard. 1986 ylnda Zaman Yayncln Mute Destan ismiyle kard bant tiyatrosunda balama eliinde icra edilen ezgi yer almtr. Din ierikli bir ezginin, ki artk ilahi formunun dna klmas da ok nemli bir olayd, bir saz eliinde sylenmesi dindarlar iin beklenmedik bir durumdu. Nitekim ksa bir sre sonra ayn kasetin, balamann yer almad ikinci bir versiyonu piyasaya srld. Sz konusu eserin ynetmeni Ulvi Alacakaptana konuyu sorduumuzda, bize olayn baz kk ama nemli detaylarn anlatt. Buna gre, eserde Barbaros Ceylan tarafndan bestelenen ezgilerin yaynlanmas iin fetva bile alnmt, ancak ynetmen olarak kendisinin kar kmasna ramen, kasetin yapmcs, mzikli bir kasetle yaplan ticareti doru bulmadn syleyerek balamasz versiyonu karmt. Alacakaptana gre, balamadan dolay dinleyicilerden gelen tepkiler nemli boyutta deildi. Zira bu kasetten nce balama, tiyatroda, brahim Sadri tarafndan yazlan nsanlar ve Soytarlar isimli oyunda alnm, 100 akn sahnede, tiyatroyu izleyen 70.000 seyirciden kayda deer bir tepki gelmemiti. Yapmcnn din hassasiyetlerinden kaynaklanan bu durumu, Alacakaptan; ...Takip eden ilk fuarda bizzat her iki kasetten sattm. Hayde tezgah alt var, tezgah st var, her kavle gre Mute Destan var diyerek, eklinde ironiyle ifade etmektedir. Burada her kavle gre cmleciiyle, fkhta mziin haram veya helal olduu konusundaki grlere atf yapldn belirtelim. Sz konusu ajans sonraki yllarda bir dzineden fazla kaset kard. Bunlarn ierisinde mar denilen mstakil mzik kasetleri de vard ancak hi birinde enstrman kullanlmad. 1989 ylnda piyasaya srlen Mekkenin Fethi ismindeki kasette ezgiler tekrar bir enstrman (org) eliinde sylenmeye baland ve bunu dier kasetler izledi. Bu yllarda yaplan besteler kendine has bir yapya sahipti ve gfte olarak din konular ileniyordu. Dindar evreler tarafndan kurulan ilk zel radyolarda da sadece bu mziklere yer veriliyordu. Yani dindar, mzik piyasasnda bulunan eserleri dinlemiyor, bunun yerine evinde, dnnde, zel gn ve gecelerinde- alternatif olarak rettii mzii dinliyordu.

    Bugnk duruma baktmz zaman, dindar evrelerin, ounlukla halk ve sanat mzii olmak zere hemen her tr mzii dinlediini, alternatif olarak retilen mziin de kendine zg tarzndan zgn mzik, halk mzii, tasavvuf mzii hatta pop mzie doru kaydn gryoruz. Dindar kiilerin evlerinde artk, bu kasetler kadar gnn popler kasetleri de yer almaktadr.

    Bu durumun kmsenmeyecek ekilde istisnalar da vardr. Hl baz dindarlar popler mziklere uzak durmaktadrlar. Kk

  • 202

    istisnalar olmak zere salt din ierikli mziklere yer veren mahalli radyolar da vardr. phesiz bu mzikler artk enstrman eliinde icra edilmektedir. Burada, din otoriteye bal olduu halde popler kltrn hakim durumuna muhalefet edememekten kaynaklanan paradoksal durumlar da sz konusudur. Bunun tipik rneini TGRT temsil eder. Bu televizyon kanal hemen her trl mzik ve klibi yaynlamasna, hatta bu yaynlardan dolay dindar evrelerden olduka eletiri almasna ramen, Huzura Doru programnda enstrmansz sylenen ilahilere yer vermektedir. stelik bu ilahileri ilk zamanlar eitli camilerin amatr ilahi korolar sylyorlard. Sz konusu kanaln, piyasada profesyoneller tarafndan, stdyolarda enstrmanlar eliinde hazrlanm ilahi veya ezgileri yaynlamamasnn sebebi tamamen dindir. Zira bu grubun din bilgi kayna olan eserde syle yazar: Ses dinlerken, ud, keman, ney, saz, kaval gibi hibir alg almamaldr. Keyf iin, elence iin her algy almak ve dinlemek haramdr. Yalnz ... dnlerde davul, def almak her mslimna cizdir.20 stelik bu esere gre din bir metni bestelemek gnahn tesinde ayrca bidattir.21 Bu yzden ilahiler kesinlikle enstrman eliinde okunmaz.

    Bu paradoksal rnek phesiz istisnadr. Bugn, zellikle cinsellii da vurucu ve dinin sylemine aykr rnekler dnda mzik haram olarak dnlmemektedir. Televizyon kanallar kliplere bu hassasiyetten dolay yer vermezken, zira cinsel tema ve mesajlar kliplerde youn olarak kullanlmaktadr, radyo kanallarnda her trl popler mzie, cinsiyet ayrm yaplmakszn yer verilmektedir. Acaba 10 yllk bir srete ne gibi sikler, dindarlar bu yaklama tamtr?

    Kanaatimizce rnek olgu olarak mzii verdiimiz ama aslnda bununla ilikili geni bir kmede gzlenen dnce ve davran deiiminin temelinde ne slm aratrmalarnn, ne de siyas-sosyal konjonktrn etkisi vardr. Bu iki unsur, deiimin, ardl merulatrma aralar olmutur. Zira, rnein mzik genelde lahiyatlar tarafndan ciz olarak grlyor ve fakltelerde din musiki dersleri veriliyordu.22 Ancak daha nce belirttiimiz gibi bu bilgi, din gruplarn bilgi kaynaklar ile att iin kabul grmyordu. 20 Hseyn Hilmi Ik, Tam lmihl Sedet-i Ebediyye, Ik Kitabevi, stanbul,

    1975, s. 589. 21 Itr Efendi ... slm tekbirini, segh makamnda bestelemekle, slmiyyete bir

    hizmet yapmam, dne bir bidat kardrmdr. Ik, a.g.e., s. 599. 22 rnein 1973-1978 yllar arasndaki Yksek slm Enstits mfredatnda

    Meslek Trk Muskisi dersi vard. Mustafa cal, 25. Ylnda Uluda niversitesi lahiyat Fakltesi, U lahiyat Fakltesi Dergisi, Say:9, 2000, s. 10.

  • 203

    Trkiyede din yaantda grlen deiimin yukarda bahsettiimiz psikolojik altyapya bal ve birbiriyle ilintili iki sosyal sebebinden bahsedilebilir. Bunlar dinin poplerlemesi ve beraberinde popler kltrn din evrelere dahil olmas olgulardr.

    3.1. Dinin Poplerlemesi 1990l yllarla birlikte, lke tarihinde belki ilk defa olmak zere

    din konular youn bir ekilde kamuoyunun nnde konuulmaya ve tartlmaya baland. Bu tartmalara temel ivmeyi zel televizyon kanallar kazandrd, yazl basn da buna destek oldu. zlenme oran kaygs ile din konulara tartma formatnda yer veren grsel ve yazl basnn bu dnemdeki en nemli dindar aktr phesiz Yaar Nuri ztrktr. ztrk, halk doru yola armak iin uraan modern bir gezgin vaiz edasyla, 1987de TRTde balad sohbetlerini dindar evrelere ait olmayan zel televizyon kanallarndaki sohbetler ve programlaryla srdrd, gazetelerde yazlar yazd.23 Mstakil programlar yapmamakla birlikte, srekli kendilerine gr sorulan veya tartma programlarna katlan pek ok kiinin arasnda kamuoyunun hafzasnda kalan Hseyin Hatemi, smail Nacar, Konca Kuri, Zekeriya Beyaz gibi isimlerdir. Bylelikle namazdan hacca ve kurbana, rtnmeden mezarlarda Kuran okunmasna kadar pek ok konu kamuoyunun nnde lehte ve aleyhte gr bildirenlerle tartld. ztrkten ayr olarak Kuriin kadnlarn camiye ve cemaate katlmalar konusundaki klar nemli bir etki uyandrmt.24 Zira bu tartmalar zellikle takip eden ve etkilenen kiiler ounlukla kadnlard. rnein ztrk, Aye zgnn dzenli olarak haftada bir konuu oluyordu ve gzlemleyebildiimiz kadaryla sadk takipilerinin ou kadnlard. Bunun birka temel sebebi saylabilir. Birincisi kadnlar din bilgiye daha fazla muhtatlar. Zira Trkiyede kadnlarn, herhangi bir din evreye dahil olmadka din bilgi elde etme imkanlar erkeklere oranla daha azdr. Erkekler iinse, gnlk olmasa bile cuma veya bayram namazlarn klma oran olduka ykselmekte, bu da onlara din bilgi ve tecrbe olarak stnlk salamaktadr.25 Kadnlar bu imkan yakalayamadklar gibi, rtnme ile ibadetlerin ifas arasndaki yakn iliki, ister istemez 23 Bkz. A. Esra zcan, Yaar Nuri ztrk ve Yeniden renilen slm, slamn

    Yeni Kamusal Yzleri, (Ed. Nilfer Gle), Metis Yay., 2. bs., stanbul, 2000, s. 197.

    24 Hatta Kuriin kadna ynelik bu sylemlerinden dolay, Onu slamc feminist gibi grenler olmutu. ldrlmesinden sonra gazeteci ve yazarlarn kendisi hakkndaki grleri iin bkz. Milliyet GazetePazar, 30 Ocak 2000.

    25 rnein zmir zerine yaplan bir aratrmada hi namaz klmayan erkeklerin oran % 17.3 iken, bu oran kadnlarda % 37.3e ykselmektedir. Bkz. M. Emin Kkta, Trkiyede Din Hayat, aret Yay., stanbul, 1993, s. 194.

  • 204

    kadnlarn bir ksmnn din yaantya uzak kalmasna sebep olmutur. Herhangi bir din evreye mensup olmayan kadnlar bu tartmalar ve bunun sonucunda oluan duygu atmosferi erevesinde oluan okumalarla daha fazla din bilgiye sahip oldular. Bazlarnn, geleneksel bilgilerden teye gemeyen din ilgileri, ibadetleri yerine getirme eilimi tayan bir din uura dnt. Burada phesiz, ztrkn rtnme ile ibadetler arasnda sk skya var olan ilikiyi yumuatmas, hatta baz yerlerde kaldrmas26 nemli rol oynamtr. Dinin poplerlemesinin baz tezahrlerini kolayca gzlemlemek mmkndr. rnein, ar tuvaletler altnda olduu halde evinde namaz kldn syleyen kadnlarn artmas bunun sadece bir tezahrdr. Bir baka rnek ise byk kitaplar veya hipermarketlerin kitap reyonlarnda Kuran mealleri ve din kitaplara da yer verilmesidir. Oysa daha nceleri bunlar sadece din yaynlar satan kitapevlerinde bulunabilirdi.

    Kadnn cemaate katlma konusundaki popler tartmalara Karyaka Mfts Nadir Kuru, 8 Ocak 1998 tarihinde kadnlarla erkeklere ayn safta cenaze namaz kldrarak fiilen katlm oldu. Uygulama ertesi gn gazetelerde byk yank buldu. Sz konusu tartma giderek, Kadn niye cemaate katlamyor, katlyorsa niye erkeklerle ayn safta yer alamyor? sorular ekseninde insan haklar, kadn-erkek eitlii ve hatta feminist27 dzleme doru kaymt. Diyanete bal bir mftnn bu uygulamas, dindar evreler tarafndan, biraz nce saylan problemler erevesinde dini irin gsterme gayreti olarak dnld. Ancak herkesin elinin altnda yer alan ilmihallerde bile konunun bu ekilde yer almas28 pek ok dindar artt.

    Dinin poplerlemesinin ikinci ynn ise, tipik bir rnek olarak tesettr defileleri temsil eder. Trkiyede ilk kez Tekbir Giyim tarafndan Bayezit President Otelde* 1992 ylnda yaplan29 ve daha

    26 ztrk, salarn rtnmesinin Kurann kati bir emri olmadn, kart cinsin

    olmad bir mekanda da istenilen giysiyle ibadet edilebileceini ifade etmektedir. Bkz. Yaar Nuri ztrk, slm Nasl Yozlatrld, Yeni Boyut Yay., 10. bs., stanbul, 2000, s. 362-365.

    27 Nitekim Kuriin ldrlmesinden sonra bir bayan gazeteci onu Feministlerin ilk ehidi olarak tanmlad. Bkz. Milliyet GazetePazar, 30.1.2000.

    28 . Nasuhi Bilmene ait ilmihalde konu yle aklanr: Aralarnda direk gibi bir ey veya bir insan sacak kadar bir aklk bulunursa muhazat namaz ifsat etmez. mer Nasuhi Bilmen, Byk slm lmihali, Bilmen Yay., stanbul, 1985, s. 152. stelik cenaze namaz tam namaz saylmad iin kadnlarla erkeklerin ayn safta yer almas caiz grlmtr. Bilmen, a.g.e., s. 254.

    * Defilenin otelde yaplmas da nemlidir. Bylelikle dindar evrelere ait bir etkinlik, vakf, dernek veya dn salonlarnda deil lks bir mekanda yaplyordu.

    29 Mustafa Karadumanla Yaplan Raprtaj, Zaman, 24 Temmuz 2000.

  • 205

    sonra eitli aralklarla devam eden bu defileler, din motiflerin din amalar dnda yaygnlamas ve hatta moda haline gelmesi eklinde ifade edilebilecek bu tr poplerlemeye tam anlamyla uygundur. Zira o gne kadar tesettr, rt kadnn kadns grnm ile dikkati ekmeden sosyal hayatta yer almasn salar eklinde bir felsefeyle savunulurken, bu defileler ile, toplumun, zellikle de kadn kategorisinin gndemine oturan ve dindar kadnn toplumda daha k, daha estetik ve gz alc bir ekilde yer almasn salayacak yeni bir felsefenin ilk adm atlm oldu. Bylelikle genelde moda kart bir sylem ierisinde olan30 dindarn kendi modas da ortaya km oldu.

    Tesettrn poplerlemesi, kzlarnn rtnmesini isteyen dindar aileler iin pozitif bir ilev yrtm; ancak ayn zamanda rtl olduu halde din uuru zayf olarak grlen31 yeni bir sosyal kategorinin ortaya kmasna sebep olmutur. rtl ama modern yaam biimlerine meyilli bu kiiler, sinemalarda, spor msabakalarnda, konserlerde, kafe ve parklarda zaman zaman da erkek arkadalaryla birlikte- yer alarak rtnn zellikle gen nfus ierisinde yaygnlamas gibi bir fonksiyon da ifa etmilerdir.

    Dinin poplerlemesinin bir baka nemli rnei ise slamc sosyete olarak adlandrlan bir kategorinin ortaya kdr. Bu kategorinin mensuplar bindikleri lks arabalar, zengin giyimleri, lks otellerdeki dnleri, be yldzl ancak muhafazakar kesime ait otellerde yaptklar tatillerle gndeme geldiler. Muhtemelen tatil olgusunu dindar evrelere sokan da bu grup olmutur. Medyann ne kard baz dnemler hari olmakla birlikte, bugn toplumun hafzasnda slamc sosyeteden ok fazla bir ey kalmadn gryoruz. Ama phesiz toplum, eski bir babakan olan Necmettin Erbakann aile hayat ve zellikle kzlarnn dnn hatrlyordur. Daha nceleri rtnn bir g, prestij ve zenginlik sembol olarak reklam edilmesi konusunda eletiriler sz konusuyken,32 sanki bu eletirilerin zddna olarak 18 Haziran 2001 ylnda raan Saraynda yaplan dn basnda nemli bir yer tuttu; hatta yln dn olarak gsterildi. Erbakann kzn koluna alp dn salonuna getirmesi ise pek batl bulundu; hatta partinin sylemiyle

    30 rnein Zafer dergisinin Dnceler sayfasnda Oscar Wildea izafe edilen,

    Moda denilen ey o kadar irkindir ki, onu her alt ayda bir deitirirler, sz bu anlay ortaya koymaktadr. Zafer, Say: 99, Mart 1985, s. 34.

    31 Bkz. Barbarosolu, a.g.e., s. 116. 32 rtl zengin bir kadnn havaalanndan kp, kouturan kameramanlarn

    arasndan uaklarnn kapsn at lks otomobile binmesi eklindeki bir bart reklam eletiri konusu olmutu. Bkz. Selahattin Yusuf, Bir barts reklamnn anlattklar, Yeni afak, 24 Nisan 1997.

  • 206

    tam bir tenakuz olduu dnlp alay konusu yapld.33 Bu sahnelerden toplumda kalan, pahal tesettr kyafetleriyle lks ve ihtiam iinde yaayan dindar insana duyulan zenti ve haset karm duygular olmutur.

    Dinin poplerlemesinin iki nemli sonucundan bahsetmek mmkndr. Birincisi dine ilgi artmtr. Bu bazen merak, bazen mslman kimliini asgari lde de olsa yaayabilme, bazen de zenti eklinde kendini gsterdi. Ancak herkes iin ayn sonucun olduunu sylemek gtr. Zira dinin poplerlemesinin ikinci nemli sonucu, gzlemleyebildiimiz kadaryla, dine kar baz phelerin uyanmasdr. Kamuoyu nnde din meselelerin tartlmas, ayn konuda uzmanlarn farkl grler ne srmesi, stelik zaman zaman toplumun geleneinde yer almayan grlerin baskn kmas bu pheleri dourmu, hatta televizyon kanallarndaki tartmalarn ulat rahatsz edici boyut baz aydn ve yazarlarn tepki dolu yazlarna neden olmutur:

    Din; inan meselesidir, fazla tartma kaldrmaz. Ama TV kt, din, slam, itikat ve ibadet yle tartlr hale getirildi ki, bu tartmalar izleyenler neredeyse dinden, imandan kar hale getirildi. nne gelen, uzman veya uzman zannedilen, kendine gre bir itihat yaratr oldu. Birinin sylediini teki tekzip eder oldu... Konumaclarn kendi farkl gr ve yorumlar, derken sade vatanda ard, kr kuyuya atlm gibi oldu, etrafn gremez oldu. Bazlarnn inanc sarsld.34 zellikle geleneksel dindarla sahip olan ama gndemdeki

    tartmalar ciddiyet ve dikkatle takip eden kiilerin zihinlerindeki sabit deerler yklmaya ve bunun yerine belirsizlik ikame edilmeye balad. Oysa insanlar bu gibi durumlarda kendi akl ve hr iradeleriyle doruyu bulma/tercihte bulunma gibi entelektel bir abaya girmek yerine, bir otoritenin kendileri iin karar vermelerini arzu etmektedirler. Frommun zgrlkten ka olarak adlandrd bu olgu35 dindar birey iin de geerlidir ve dindar bunu salayamad takdirde bunalm ve pheye dmektedir.

    33 Bkz. Bekir Cokun, Adil Dzen Dndr, Hrriyet, 20 Haziran 2001. 34 Doan Heper, TV'lerde din savalar, Milliyet, 10 Ocak 2001. Yllar nce Nur

    Verginin de ayn konudan ikayeti olarak bir yaz yazdn gryoruz. Bkz. Nur Vergin, Allahm, bizi profesyonel din tekelcilerinden kurtar! Yeni Yzyl, 18 Ocak 1998.

    35 Bkz. Eric Fromm, zgrlkten Ka, (ev. S. Budak), teki Yay., 2. bs., stanbul, 1994.

  • 207

    3.2. Popler Kltr Aralarnn Din Hayata Dahil Olmas Trkiyede din hayatta gzlenen deiimde birbiriyle ilikili iki

    temel sebebin olduunu sylemitik. Birinci sebeple ilikili olarak ele alacamz ikinci sebep popler kltr aralarnn din hayata dahil olmasdr. Popler kltr gndelik hayatn tredi kltrdr. Milli kltrden farkl olarak, belirli kii ve kurumlar tarafndan bugn iin retilir, ksa zamanda tketilir ve bunlarn pek az milli kltre katkda bulunur. Popler kltr, gndelik hayatn kolay ve ho bir ekilde geirilmesini temin eder; bu yzden de kitleleri kontrol altnda tutma konusunda ideolojik bir ileve sahip olduu iddia edilir.36 Bu kltrn balca tayclar ise kitle iletiim aralardr. Dindar evreler 1990lara kadar, gl bir felsefi ve sosyolojik temele dayanmasalar bile, popler kltre kart bir sylem ierisindeydiler. Bu sylemin arlkl dayanak noktasn ahlk endieler oluturuyordu. Popler kltrn kitleleri oyalamak gibi bir fonksiyonu olduu sylenmekle birlikte,37 bu kltr rnlerinin pek ok noktada dinin tasvip etmedii elerden olutuu gr yazlara daha fazla yansyordu.38 rnein Fethullah Glenin 1997 tarihli konumasnda, ahlk dejenerasyona sebep olduu gerekesiyle evde televizyon bulundurmamay, eer evde varsa ocuklara seyrettirilmemesi gerektiini tledii grlr.39

    Bu dnemde televizyon, dindar evrelere ait basn organlarnda ok sk gndeme gelen bir konudur. Yazlarn ortak noktas ise televizyonun teknolojik bir rn deil de, yaplan programlara gre iyi veya kt olarak deerlendirileceidir. Bu yazlarda, televizyon yaynlarnda mill ve manev deerlerin yeterince yer almad, aksine ahlk adan uygun olmayan yerli programlara ve mziinden dinine kadar Bat eksenli yapmlara yer verildii vurgulanr.40 Ayrca,

    36 Popler kltr ve ideolojik ilevi konusunda bkz. Ahmet Oktay, Trkiyede

    Popler Kltr, YapKredi Yay., 2. bs., stanbul, 1994, s. 13-33. 37 Zafer dergisinin Cemil Meriten yapt alnt bu anlay ortaya koymaktayd:

    Televizyon aylak, uuru idi edilmi, hibir zaman okumak ve dnmek alkanl kazanmam sokaktaki adam iin icad edilmi, bir nevi afyondur. Cemil Meri, Televizyon Kltr, Zafer, Say: 135, Mart 1988, s. 15.

    38 Gayri ahlk olarak deerlendirilen bu programlardan dolay televizyona kar btnc bir tavr al tavsiye ediliyordu: eytan insanlar yle aldatabilir: Sen televizyonu al, sadece haberleri ve faydal eyleri seyredersin, kt programlara bakmazsn. Akll ve firasetli mslman, blisin bu ivalarna aldanmamaldr. Byk Gazete, Say: 12, 14 Temmuz 1976, s. 5.

    39 Sevim Erken, Toplumsal Deimeler Karsnda Tavr Belirlemede Dini Gruplar: Fethullah Glen Cemaati, Yksek Lisans Tezi, OMSBE, Samsun, 1995, s. 10, 64.

    40 rnek olarak bkz. Mehmet Bayram, TVde Be Dakika, Hakses, Say: 162, Haziran 1978, ss. 14-15; Haluk Tun, Televizyon Karsnda, Sur, Say: 27,

  • 208

    televizyonun zellikle ocuklar zerinde zihinsel ve psikolojik adan olumsuz etkilerini konu alan yazlara da rastlanr.41 Anlald kadaryla dindarlar televizyon yaynlarna kart bir sylem gelitirmek iin konuyu her boyutuyla deerlendirmekteydiler.

    Televizyon programlarna bu kar yaklam, cemaat dindarl yannda geleneksel dindarlkta da gzlenen ortak bir olguydu. Geleneksel dindarlar, belli bir din gruba dahil olmadklar iin daha az diren gstermekteydilerse de tutum olarak olumsuzdular.42 Nitekim bu dnemde bir dergiye gelen okuyucu sorusu temel anlay gsteren gzel bir rnektir:

    Bazlar hacca gitmeden eve televizyon kuruyorlar. Sonra da hacca gidiyorlar. Bunlarn haclar kabul olur mu? Cevap: Bunlar birbirinden ayr eylerdir. Bir gnahn ilenmesi, yapaca bir ibadete dorudan tesir etmez.43 Futbol, kitlelerin zihinlerini hemen hemen btn hafta megul

    eden bir popler kltr rn olarak grlmekteydi. Bir Zafer dergisinin orta sayfasn tamamen kaplayan arena fotorafyla verilmek iin mesaj buydu. Fotorafta seyircilerle tamamen dolu olan boa grei arenas vardr ve zerinde yle bir yaz yazlmtr: Franko, spanyay bunca yldr nasl idare ettiniz? diye soranlara, ok kolay oldu, diye cevap vermitir. Onlar yz binlik beiklerde uyuttum.44 Bu anlay gerei, bir spor olarak bireysel anlamda futbol oynamaya da, hadislerde yer almayan ve insan asl gayesinden uzaklatran bir faaliyet olduu gerekeleriyle ho baklmyordu.45

    Bu dnemde dindarlarn konserlerde grlmeleri sra d bir durumdu. Sur dergisinde yer alan bir haber bu davrann temelinde yatan birka farkl sebebi bize gstermektedir. Habere gre Ajda Pekkann dokuz gnlk konserindeki izleyici says ve toplanan paray gren bir okuyucu; Millet nerelere, nasl para harcyor... Biz dindarlar, dinimiz iin, neden harcamayalm, diyerek

    Haziran 1978, ss. 24-25; Metin Nalakan, Televizyon ve Genlik, Sur, Say:35, ubat 1979, ss. 34-36; Etem Turan, Nesillerin Bozulmas, Hakses, Say: 180, Aralk 1979, ss. 12-13. Dnemin yayn organlarndan Byk Gazetede televizyondan sk sk fitnevizyon olarak bahsedilir. Bkz. Byk Gazete, Say:1, Ocak 1976, s.28; Say: 3, 12 Mays 1976, s. 8; Say:5, 2 Haziran 1976, s. 8.

    41 Bkz. Sefa Saygl, Televizyon ve ocuk, Zafer, Say: 135, Mart 1988, s. 12-13.

    42 Perembe, a.g.t., s. 123, 145. 43 slmn lk Emri OKU, Say: 167, Nisan 1976, s. 18. 44 Zafer, Say: 110, ubat 1986, s. 18-19. 45 slmn lk Emri OKU, Say: 178, Mart 1977, s. 24.

  • 209

    evresindekileri hayr ilerine tevik etmi. Dergi bu haberi u yorumla bitirmektedir: Velhasl, bir tarafta Ajda Pekkann showlarn seyredenler, te yanda Allahn raz olduu ileri yapmaya alanlar... Elbette ki herkes bir deildir ve olamaz da.46

    Grld gibi bu dnemde konserlere gitmek, daha nce deindiimiz fkh grlerin yannda, ayn zamanda faydasz bir fiil olarak grlyordu; mmin ise vaktini ve parasn faydal uralara ayrmalyd. Tatil ve emeklilik fikrine de olumsuz yaklaan dindarn dnyasnda, Mmin ancak lnce emekli olur, Mminin tatili olmaz, eklinde sloganvari sylemler sz konusuydu.

    Popler kltr rnlerinin dindar evreye dahil olmas televizyon kanallarna sahip olma dncesiyle balamtr. 1990l yllardan itibaren zel televizyon ve radyo yaynlarnn balamas dindar evreleri de harekete geirmitir. Burada iki saik sz konusuydu. Birincisi, zel kanallar TRTye oranla ok daha cazip yaynlar yapyor ve insanlar daha fazla megul ediyorlard. stelik bu kanallardaki mstehcenlik oran TRTye gre ok fazlayd ve halk bunlardan korumak gerekiyordu.47 kincisi ise kurulacak kanallar iyi bir tebli vastas olabilir, slm daha geni kitlelere anlatlabilirdi.48

    Dindar evrelere ait zel kanallar ykl maliyetlerle kurulduklar ilk yllarda ok dk izlenme oranlarna sahip oldular. Sohbet, vaaz gibi din ierikli programlar dier zel kanallardaki programlarla yaramyordu. Ksa zaman ierisinde bu programlarn alternatif olamayaca anlald. Halk, hem dier kanallarn zararl yaynlarndan koruyacak, hem de kanal tantp izlenme orann ykseltecek programlar aranmaya balannca, dindar evrelerin daha nce kart bir sylem iinde olduu futbol ve mzik programlar en iyi zm olarak grld. Bylelikle futbol programlar bu kanallara girdiler. Oysa Zaman gazetesi 1986 ylnda yayn hayatna balad zaman spor sayfas yoktu.49 On yl gemeden kanallar yerli ve yabanc liglerden ucuza mal olacak lig ve kupa malar aramaya ve yaynlamaya balad.50 zellikle iddet sahneleriyle dolu olan aksiyon filmleri, STVde (Samanyolu TV) mstehcen ierikli filmlere alternatif olarak sunuldu. Bu dnemde,

    46 Sur, Say:33, Aralk 1978, s. 19. 47 Bkz. Yrnge, 12-19 Mays 1991, s. 42-43. 48 Erken, a.g.t., s. 10, 105. 49 Erken, a.g.t., s. 106. 50 Kanal 7nin 1 Austos 1997 tarihli Yeni afak gazetesine verdii reklamda

    Alman Ligi Artk Kanal 7de, deniyordu. Yine 10 Nisan 1997 tarihli Yeni afakn televizyon sayfasnda Barcelona-Fiorentina mann STVde olduu yazlyordu.

  • 210

    filmlerdeki iddetin cinsellik gibi zararl olduu grnn bilinmediini iddia etmek mmkn deildir,51 ancak anlald kadaryla ayn derece zararl grlmyordu. iddet ieren aksiyon filmleri bugn sz konusu televizyon kanalnda hemen hemen yok iken Kanal 7 bu bayra devralmtr. Devralmtr diyoruz, zira bu kanaldaki filmler birka sene ncesine kadar gazetelerdeki eletirmenlerin tavsiye ettii filmler arasna girerken,* bugn bunlarn yerini aksiyon ierikli filmler ve eski Yeilam filmleri almtr. Kanal 7, yayn aknda erotizme yer vermezken, iddete yer vermekten hi ekinmiyor. 7 Mays 2002 tarihinde ana haber blteninde yer alan haber bunun tipik rneidir:

    Haberde Meksikadaki bir renci geidi var. Bir kamyonet, ilkokul ocuklarnn yry yapt esnada hzla ocuklara arpyor ve olay, treni kameraya alan bir veli tarafndan olduu gibi kaydediliyor. Grntlerde kamyonetin, ocuklara arkadan gelip arpt an var. Kamyonetin nnde kalan ocuk birka metre srkleniyor. Bu srada arpmann hz ve iddetinden dolay gs ileri frlam, ayaklar ve ba geriye doru kaym durumda. Daha sonraki grntlerde ise, yerde kanlar iinde yatan ocuklar var. Televizyon kanal bu grntleri olduu gibi gsteriyor. stelik, o en dramatik an olan arpma an, haberin eitli safhalarnda 5-6 kere tekrarlanyor.

    lk kurulduklar yllarda mzie hemen hemen hi yer vermeyen kanallar, u an, gnn popler sanatlarnn yer ald halk ve sanat mzii arlkl programlar yapmakta, kadn sesi konusunda eskiden gzlenen hassasiyet de gzlenmemektedir. Ancak zel radyolarn bu konuda daha titiz olduklar sylenebilir. Zira din ierikli yayn yapan baz radyolar popler mzik ve kadn sesi konusunda daha hassastrlar.52

    Popler kltrn dindarlar zerinde gl bir dntrc etkisi olduundan bahsetmemiz mmkndr. Dindarlar, kendi evreleri tarafndan kurulan kanallar seyredebilme bahanesiyle, nceleri kerhen aldklar veya hi almadklar televizyonu meru

    51 Henz bu kanallar kurulmadan nce dindarlarn filmlerdeki iddetten de

    rahatsz olduu grlmektedir. Bkz. Nesrin Bayar, TRT Milli Kltr Tahribe Devam Ediyor, Yrnge, 3-10 ubat 1991, s. 42.

    * Bu dnemdeki filmler Nabi Avc, Yusuf Kaplan ve Cahit Koytakn kanal iin zel olarak hazrladklar bir listeden seilerek yaynlanyordu. Bkz. Yusuf Kaplan, Kanal 7, ne ie yarar? Yeni afak, 24 Haziran 2002.

    52 Bkz. Umut Azak, slami Radyolar ve Trbanl Spikerler, slamn Yeni Kamusal Yzleri, (Ed. Nilfer Gle), Metis Yay., 2. bs., stanbul, 2000,105-106.

  • 211

    grmeye balamlar; daha sonra bu kanallarda yaplan programlar, bu programlarda yer alan davran biimleri de zihinlerde merulamaya balamtr. Oysa daha nce, televizyon yapmlarna kendilerinden-olmayan gzyle bakyorlar ve genel bir tasvipsizlik iinde bulunuyorlard. Bylelikle televizyon, amaland gibi bakalarn dntrmekten ziyade, ksa ama etkili bir srele kendilerini dntrmtr.53 Popler kltr rnlerine kar hl kart bir sylem ierisinde olan din gruplar bulunmaktaysa da,54 bunlar artk aznlkta kalmlardr.

    Dnen davran biimlerine baktmzda, bunlar bata kadnn kamunun nnde yer almasnn normallemesinden kadn-erkek birlikteliine, elenme anlayndaki genel zihniyet deiikliinden futbol ve mzie yaklama kadar bir deiiklik gsterir. Dindarlar ayn zamanda daha nce sahip olduklar hem fizik hem toplumsal- marjinal grnmden, kendi kimliklerini ok fazla ne karmadan tekilerle kaynaarak merulama abasna girmilerdir. Bu deiimin, hemen hemen her trl sosyal deerin nemini kaybettii bir dnemde gereklemesi de nemlidir. zellikle zall yllarla birlikte liberal anlayn benimsendii, dnyada kalc olan tek eyin deiim olduu fikrinin egemen olmaya balad ve futbol dnda gl bir gndelik birletirici deerin gzlemlenmedii bir toplumsal dzlemde, dindarlar da bu deerlerden arnma srecine, dinin geleneksel anlayndan syrlabildikleri lde dahil olmulardr.

    Fakat karmak sosyal faktrlerle desteklenen deiimin temelinde, esas rol psikolojik bir faktre aittir. Televizyon bu deiime vesile olan bir sosyal faktrden baka bir ey deildir. Daha nce deindiimiz gibi dindar birey, dinin otantik yaps olarak sunulan grler, dini byk lde tayan gelenek ve gelenekten farkllaan modern yaam tarz arasnda skm, otantiklik iddiasyla hem gelenei, hem de modernlii karsna alm, bazen her ikisine kar duran, bazen uzlatrc tavr gsteren psikolojik bir atma ierisindeydi. Bu atmann sonucu olarak ba gsteren gerginlik, gndelik yaamda zellikle popler kltr rnleri zerinde younlayordu; zira, yaygn olarak varolan ve kitlelerin genel beenisine hitap eden bu kltre kar durmak olduka zordu. Televizyon, bireyin bu psikolojik gerginliini atma yolunda bir imkan olarak ortaya kmtr. Dindarn ksa srede bu deiime adapte olabilmesinin sebebi de budur. Eer bu psikolojik gerginlik olmasayd, bu kadar ksa zaman dilimi iinde bu deiim 53 Benzer bir yaklam iin bkz. Barbarosolu, a.g.e., s. 220. 54 rnein Zafer dergisi bu konudaki 20 yllk politikasndan vazgememitir.

    Trkiyenin nclk kazand 2002 Dnya Kupas sonras yazlan eletirel yazlar bunu gstermektedir. Bkz. Zafer, Say:307, Temmuz 2002.

  • 212

    gereklemezdi. Herhalde bu hzl deiimi, Trkiyenin yine son zamanlarda yakndan tand depreme benzetip, stres sonucu biriken enerjinin byk bir iddetle boalmas olarak deerlendirmek mmkndr.

    4. Sonu Trkiyede 90l yllarda din, Cumhuriyet tarihinde hi olmad

    kadar popler bir konu oldu. Dinin poplerlemesinin yan sra popler kltrn egemenlik altna ald kitlelerin arasna dindarlar da katld. Popler kltr, dindarn psikolojik gerginliinden yararlanarak dindarln grnen yznde nemli deiikliklere sebep oldu. Bu deiimde Trkiyenin siyasi ve sosyal konjonktryle slm aratrmalarnn etkileri ikinci derecededir ve bunlar ounlukla mevcut deiimi bir merulatrma arac olarak kullanlmlardr.

    Mevcut deiimi bir kabuk deiimi olarak deerlendirmek ise daha doru olacaktr. Dindarln harici tezahrlerinde gzlenen bu deiim baz noktalarda ze de taalluk etmitir, ancak dindarln genel anlamda deitiini sylemek mmkn olmad gibi, bu srecin 10-15 senelik bir zaman diliminde gereklemesi de mmkn deildir.

    Son sz olarak unu da sylemek gerekecektir ki; ksa bir zaman dilimi ierisinde gzlenen deiimin kalc olduunu sylemek iin henz erkendir, ama kalc etkilerinin olaca muhakkak gibi gzkmektedir.

    Bibliyografya Azak, Umut, slami Radyolar ve Trbanl Spikerler, slamn Yeni

    Kamusal Yzleri, (Ed. Nilfer Gle), Metis Yay., 2. bs., stanbul, 2000.

    Barbarosolu, Fatma Karabyk, maj ve Takva, Tima Yay., 2. bs., stanbul, 2002.

    Bayar, Nesrin, TRT Milli Kltr Tahribe Devam Ediyor, Yrnge, 3-10 ubat 1991.

    Bayram, Mehmet, TVde Be Dakika, Hakses, Say: 162, Haziran 1978.

    Bilmen, mer Nasuhi, Byk slm lmihali, Bilmen Yay., stanbul, 1985.

    Bottomore, T. B., Toplumbilim, (ev. nsal Oskay), Der Yay., 3. bs., stanbul, trs.

    Ccelolu, Doan, nsan ve Davran, Remzi Kitabevi, 2. bs., stanbul, 1991.

    akr, Ruen, Ayet ve Slogan: Trkiyede slami Oluumlar, Metis Yay., 8. bs., stanbul, 1995.

  • 213

    Erdoan, Mehmet, slm Hukukunda Ahkamn Deimesi, FAV Yay., 2. bs., stanbul, 1994.

    Erken, Sevim, Toplumsal Deimeler Karsnda Tavr Belirlemede Dini Gruplar: Fethullah Glen Cemaati, Yksek Lisans Tezi, OMSBE, Samsun, 1995.

    Etem Turan, Nesillerin Bozulmas, Hakses, Say: 180, Aralk 1979. Eygi, M. evket, slm Kyafeti, Byk Gazete, Say: 11, 7 Temmuz

    1976. Fromm, Eric, zgrlkten Ka, (ev. S. Budak), teki Yay., 2. bs.,

    stanbul, 1994. Glock, Charles Y., Dindarln Boyutlar zerine, (ev. M. E.

    Kkta), Din Sosyolojisi, (ev. Y. Aktay, M. E. Kkta), Vadi Yay., 2. bs., Ankara, 1998.

    Gnay, nver, Din Sosyolojisi, nsan Yay., stanbul, 1998. _______, Erzurum ve evre Kylerinde Din Hayat, Dergah Yay.,

    stanbul, 1999. Gnen, Halil, Gnmz Meselelerine Fetvalar, lim Yay., 2. bs.,

    stanbul, 1983. Heper, Doan, TV'lerde din savalar, Milliyet, 10 Ocak 2001. Ik, Hseyn Hilmi, Tam lmihl Sedet-i Ebediyye, Ik Kitabevi,

    stanbul, 1975. Kaplan, Yusuf, Kanal 7, ne ie yarar? Yeni afak, 24 Haziran 2002. Karaman, Hayreddin, slmn Inda Gnn Meseleleri, Nesil Yay.,

    stanbul, 1988. Kerimolu, Yusuf, Emanet ve Ehliyet (slm lmihali), l Yay.,

    stanbul, 1985. Kkta, M. Emin, Trkiyede Din Hayat, aret Yay., stanbul, 1993. Kmeolu, Uur, Kutsal ile Kamusal: Fethullah Glen Cemaati

    Hareketi, slamn Yeni Kamusal Yzleri, (Ed. Nilfer Gle), Metis Yay., 2. bs., stanbul, 2000.

    Mardin, erif, Bedizzaman Said Nursi Olay: Modern Trkiyede Din ve Toplumsal Deiim, (ev. M. ulhaolu), letiim Yay., 3. bs., stanbul, 1993.

    Mustafa Karadumanla Yaplan Raprtaj, Zaman, 24 Temmuz 2000. Nalakan, Metin, Televizyon ve Genlik, Sur, Say:35, ubat 1979. Oktay, Ahmet, Trkiyede Popler Kltr, YapKredi Yay., 2. bs.,

    stanbul, 1994. cal, Mustafa, 25. Ylnda Uluda niversitesi lahiyat Fakltesi, U

    lahiyat Fakltesi Dergisi, Say: 9, 2000. zcan, A. Esra, Yaar Nuri ztrk ve Yeniden renilen slm,

    slamn Yeni Kamusal Yzleri, (Ed. Nilfer Gle), Metis Yay., 2. bs., stanbul, 2000.

    ztrk, Yaar Nuri, slm Nasl Yozlatrld, Yeni Boyut Yay., 10. bs., stanbul, 2000.

  • 214

    Perembe, Erkan, Toplumsal Deime ve Din likileri (Ordu linin ki Ky zerinde Karlatrmal Bir Alan Aratrmas), Doktora Tezi, ASBE, Ankara,1991.

    Sarolu, Ekrem, Yabanclama, Hakses, Say: 123, Mart 1975. Saygl, Sefa, Televizyon ve ocuk, Zafer, Say: 135, Mart 1988. Tun, Haluk, Televizyon Karsnda, Sur, Say: 27, Haziran 1978. Uluda, Sleyman, slm Asndan Msik ve Sem, Uluda Yay., 2.

    bs., Bursa, 1992. Vergin, Nur, Allahm, bizi profesyonel din tekelcilerinden kurtar!

    Yeni Yzyl, 18 Ocak 1998. Yetik, Erhan, Tarikatlar ve Dini Hayat, Samsun, 1996. Yusuf, Selahattin, Bir barts reklamnn anlattklar, Yeni

    afak, 24 Nisan 1997.