134
T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI TELEVİZYONDAKİ OTOMOBİL REKLAMLARININ TÜKETİCİ SATINALMA DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: AZERBAYCAN'DA BİR UYGULAMA YÜKSEK LİSANS TEZİ Rauf SERDARLI 1530201456 Tez Danışmanı Prof. Dr. Nurhan PAPATYA Isparta, 2018

Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

T. C.

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANABİLİM DALI

TELEVİZYONDAKİ OTOMOBİL REKLAMLARININ TÜKETİCİ

SATINALMA DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ:

AZERBAYCAN'DA BİR UYGULAMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Rauf SERDARLI

1530201456

Tez Danışmanı

Prof. Dr. Nurhan PAPATYA

Isparta, 2018

Page 2: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,
Page 3: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,
Page 4: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

iii

(SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları

Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, 2018)

ÖZET

Bir ürüne dair kullanılacak pazarlama bilesenleri içerisinde reklam çok önemli bir

yere sahiptir. Reklam çalışmalarında verilecek kararlardan en önemlisi hedef kitlenin

belirlenmesidir. Bu zaman ürünün kime sunulacağı ve o üründen kimlerin yararlana

bileceği belirlenmiş olur.

Günümüzde televizyonun iletişim aracı olarak gücü, göze ve kulağa hitap

edebilmesinden ve bunları haraketli görüntülerle birleştirip etkinliğini arttırabilmesinden

kaynaklanmaktadır. Bu özellikleri onu radyodan ve yazılı basından da üstün tutar. Yapısı

gereği dikkat çekici olan televizyon küçükten büyüğe kadar tüketiciyi kendisine

çekebilme gücüne sahiptir. Bu yapı iletişim sırasında izleyiciye vermek istenen mesajı

arka planda bırakmadığı sürece etkilidir.

Televizyon reklamlarında tüketicilere verilmek istenilen mesaj çoğunlukla

reklamı yapılan ürün veya hizmetin yararlarını gösternek için dizayn edilir. Bir reklamda

kullanılan renk, ses ve müziklerle tüketiciye ürünün özelliklerine dair farklı

çağrışımlarda bulunulur. Bütün bunlar tüketiciyi ikna edebilme sürecinde faydalı

adımlardır ve reklamı yapılan ürünün marka hakkında imaj oluşturularak hatırlanmasına

da yardımcı olurlar.

“Televizyondakı Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları

Üzerindeki Etkisi, Azerbaycanda Bir Uygulama” başlıklı tez çalışmasında, ilk olarak

reklam ve tüketici davranışları ile ilgili detaylı literatür bilgisi verilmiş ve daha sonra

otomobil reklamlarının tüketicilerin satınalma davranışı üzerindeki etkisi anket yoluyla

ölçülmeye çalışılmıştır. Anketler Azerbaycanın başkenti olan Baküde 240 kişiye

uygulanmış ve anket sonucunda gerekli analizler yapılarak anlamlı ilişkilerin varlığına

ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler:

Reklam, Tüketici, Satınalma Davranışı, Televizyon, Otomobil, Otomobil

Reklamları.

Page 5: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

iv

(SERDARLI, Rauf, The Influence of the Automobile Commercials on

Televisions on Consumer Buying Behaviours, Master’s Thesis, 2018)

ABSTRACT

The commercials hold a significant place among the marketing mechanisms of a

product. The most crucial decision in commercials is to set the target group. Thus, at

who this product is going to be aimed and who is going to make use of this product are

determined.

The strength of television as a communication tool stems from the fact that it

may appeal both eyes and ears while it may extend its influence by integrating these

with moving images. These features of television surpass those of radio and printed

media. Being quite attention-grabbing by its nature, television holds the power of

attracting customers from all age ranges. This influence prevails as long as the intended

message is not left at background.

The message intended to communicate to the customers in television

commercials is exclusively designed in order to demonstrate the benefits of the product

or service being advertised. The color, sound and music used in a commercial may

evoke various effects regarding the product. All these are significant factors in

convincing the customers and may help constitute a brand image regarding the product

advertised.

In the thesis study called “The Influence of the Automobile Commercials on

televisions on Consumer Buying Behaviours, a Sample Implementation in Azerbaijan”,

the first part offers detailed literature information regarding commercials and consumer

behaviours. In the other sections of the study, the influence of the automobile

commercials on buying behaviours of customers is revealed through interviews

conducted. The interviews were implemented in Baku, capital city of Azerbaijan, with

240 participants and several meaningful correlations were found through analysis of the

outcomes of the interviews.

Key Words:

Advertisement, Consumer, Purchasing Behavior, Television, Automobile,

Automobile Advertisements.

Page 6: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

v

İÇİNDEKİLER

TEZ SAVUNMA SINAV TUTANAĞI .......................................................................... i

YEMİN METNİ .............................................................................................................. ii

ÖZET ............................................................................................................................... iii

ABSTRACT .................................................................................................................... iv

İÇİNDEKİLER ............................................................................................................... v

TABLOLAR .................................................................................................................. vii

ŞEKİLLER ................................................................................................................... viii

ÖNSÖZ ............................................................................................................................ ix

GİRİŞ ............................................................................................................................... 1

BİRİNCİ BÖLÜM

TÜKETİCİ SATIN ALMA DAVRANIŞLARI VE REKLAM

1.1. TÜKETİCİ SATIN ALMA DAVRANIŞLARI ..................................................... 4

1.1.1. Tüketici ve Tüketici Davranışı Kavramı ......................................................... 4

1.1.2. Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci .............................................................. 6

1.1.2.1. Sorunun Belirlenmesi ............................................................................... 6

1.1.2.2. Seçenekleri Arama ................................................................................... 7

1.1.2.3. Alternatiflerin Değerlendirilmesi ............................................................. 8

1.1.2.4. Satın Almaya Kara Verilmesi ve Satın Alma .......................................... 8

1.1.2.5. Satın Alma Sonrası Durum ...................................................................... 9

1.1.3. Tüketicinin Satın Alma Davranışını Etkileyen Etkenler ................................. 9

1.1.3.1. Kültürel Etkenler .................................................................................... 10

1.1.3.2. Kişisel Etkenler ...................................................................................... 12

1.1.3.3. Sosyal Etkenler....................................................................................... 15

1.1.3.4. Psikolojik Etkenler ................................................................................. 17

1.1.4. Tüketici Davranış Modelleri ......................................................................... 22

1.1.4.1. Nicosia’nın Tüketici Davranışı Modeli .................................................. 22

1.1.4.2. Howart – Sheth Modeli .......................................................................... 23

1.1.4.3. Engell- Kollat- Blackweel Modeli ......................................................... 24

1.1.4.4. Marshall’ın Ekonomik Modeli ............................................................... 25

1.1.4.5. Pavlov’un Öğrenme Modeli ................................................................... 26

1.2. TÜKETİM TOPLUMU ....................................................................................... 26

1.2.1. Otomobil Reklamları ve Tüketim Kültürü İlişkisi ........................................ 31

İKİNCİ BÖLÜM

REKLAM KAVRAMI VE TELEVİZYONDA OTOMOBİL REKLAMLARI

2.1. REKLAM ............................................................................................................. 35

2.1.1. Reklam Kavramı ........................................................................................... 35

2.1.2. Reklamın Önemi ........................................................................................... 36

2.1.3. Reklam Tanımı ve Özellikleri ....................................................................... 38

2.1.4. Reklamın Tarihsel Gelişimi .......................................................................... 42

2.1.5. Reklamın Amacı ve İşlevleri ......................................................................... 44

Page 7: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

vi

2.1.6. Reklamın Satın Alma Davranışına Olan Etkileri .......................................... 46

2.1.6.1. Reklam Mesajının İstenen Etkiyi Oluşturması ...................................... 46

2.1.6.2. Marka İmajı ve Reklam Mesajının Marka Bağlılığı Üzerindeki Etkisi . 47

2.2. REKLAM ORTAMLARI .................................................................................... 49

2.2.1. Açıkhava Reklamları ..................................................................................... 50

2.2.2. Radyo Reklamları.......................................................................................... 54

2.2.3. Gazete ve Dergi Reklamları .......................................................................... 55

2.2.4. Televizyon Reklamları .................................................................................. 57

2.2.5. İnternet Reklamları ....................................................................................... 58

2.3. REKLAM TEORİLERİ ....................................................................................... 59

2.3.1. Çift Süreç Teorileri ....................................................................................... 59

2.3.2. Nedenli Eylem ve Planlı Davranış Teorileri ................................................. 64

2.3.3. Öğrenme Teorileri ve Davranışçı Teorilerin Reklamcılıkta Kullanımı ........ 67

2.3.4. Şema Teorisi.................................................................................................. 71

2.3.5. Atfetme Teorisi ............................................................................................. 74

2.3.6. Bilgi İşleme Teorisi ....................................................................................... 76

2.4. OTOMOBİL REKLAMLARI ............................................................................. 77

2.4.1. Otomobil Satın Alma Tercih Nedenleri ........................................................ 77

2.4.2. Otomobil Sektöründe Reklamların Etkisi ..................................................... 80

2.4.3. Medyada Yayımlanan Otomobil Reklamları ................................................ 83

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TELEVİZYONDAKİ OTOMOBİL REKLAMLARININ TÜKETİCİ

SATINALMA DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ÜZERİNE BİR

UYGULAMA

3.1. YÖNTEM ............................................................................................................. 89

3.1.1. Araştırmanın Modeli ..................................................................................... 89

3.1.2. Araştırma Hipotezleri .................................................................................... 89

3.1.3. Evren ve Örneklem ....................................................................................... 90

3.1.4. Veri Toplama Aracı....................................................................................... 91

3.1.5. Verilerin İstatistiksel Analizi ........................................................................ 91

3.2. BULGULAR ........................................................................................................ 92

3.2.1. Otomobil Reklamları Ve Satın Alma Davranışı Puan Ortalamaları ............. 92

3.2.2. Otomobil Reklamları İle Satın Alma Davranışı Arasındaki İlişki ................ 93

3.2.3. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Tanımlayıcı Özelliklere Göre

Dağılımı ........................................................................................................ 97

3.2.4. Satın Alma Davranışının Tanımlayıcı Özelliklere Göre Dağılımı .............. 104

SONUÇ ......................................................................................................................... 107

KAYNAKÇA ............................................................................................................... 110

EKLER ......................................................................................................................... 121

ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 124

Page 8: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

vii

TABLOLAR

Tablo 1: Reklam Ortamlarının Avantaj ve Dezavantajları ............................................. 50 Tablo 2. Tüketicilerin Otomobil Tercihlerinde Etkili Olan Faktörler............................. 77 Tablo 3. Öğrencilerin Tanımlayıcı Özelliklerinin Dağılımı ........................................... 90

Tablo 4. Satınalma Davranışı, İletişim Kanalları Ve Reklam Puan Ortalamaları .......... 92 Tablo 5. İletişim Kanalları Ve Reklam İle Satınalma Davranışı Arasında Korelasyon

Analizi ............................................................................................................... 93 Tablo 6. İletişim Kanalları Ve Reklam Alt Boyutlarının Satınalma Davranışı Üzerine

Etkisi ................................................................................................................. 95

Tablo 7. İletişim Kanalları Ve Reklamın Satınalma Davranışı Üzerine Etkisi............... 96

Tablo 8. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Aylık Gelire Göre Ortalamaları ........ 97

Tablo 9. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Cinsiyete Göre Ortalamaları ............. 98 Tablo 10. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Eğitim Durumuna Göre

Ortalamaları .................................................................................................... 98 Tablo 11. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Hane Reisi Olma Durumuna

Göre Ortalamaları ......................................................................................... 100 Tablo 12. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Medeni Duruma Göre

Ortalamaları .................................................................................................. 101 Tablo 13. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Otomobil Sahipliğine Göre

Ortalamaları .................................................................................................. 102

Tablo 14. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Yaşa Göre Ortalamaları ................. 103 Tablo 15. Satın Alma Davranışının Aylık Gelire Göre Ortalamaları ........................... 104

Tablo 16. Satın Alma Davranışının Cinsiyete Göre Ortalamaları ................................ 104

Tablo 17. Satın Alma Davranışının Eğitim Durumuna Göre Ortalamaları .................. 105

Tablo 18. Satın Alma Davranışının Hane Reisi Olma Durumuna Göre Ortalamaları .. 105 Tablo 19. Satın Alma Davranışının Medeni Duruma Göre Ortalamaları ..................... 105 Tablo 20. Satın Alma Davranışının Otomobil Sahipliğine Göre Ortalamaları ............. 106 Tablo 21. Satın Alma Davranışının Yaşa Göre Ortalamaları ....................................... 106

Page 9: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

viii

ŞEKİLLER

Şekil 1. Satın Alma Sonrası Tüketici Davranışı (Hawkings vd. , 2004: 608)................... 9 Şekil 2. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi (Mucuk, 2014). ............................................ 18 Şekil 3. Nicosia Tüketici Karar Alma Modeli (Serin, 2005) .......................................... 23

Şekil 4. Engel, Kollat ve Blackwell Modeli Karar Süreci Aşamaları (Caroline, 2010) . 25 Şekil 5. İletişim Süreci Olarak Reklam (Odabaşıve Oyman, 2002: 99) ......................... 35 Şekil 6. İknaya Yönelik Çift Süreç Teoileri .................................................................... 60 Şekil 7. ELM Modeli ...................................................................................................... 61 Şekil 8. Nedenli Eylem Teorisi ....................................................................................... 65

Şekil 9. Planlı Davranış Teorisi ...................................................................................... 65 Şekil 10. Davranışçı Öğrenme Teorilerinde Tüketici Öğrenme Şeması ......................... 67

Şekil 11. Klasik Koşullanma Teorisi .............................................................................. 68 Şekil 12. Edimsel Koşullanma Teorisi ............................................................................ 69 Şekil 13. Bilişsel Bilgi İşleme Teorisinin Reklamcılıkta Kullanımı ............................... 70 Şekil 14. Deloitte Araştırma Sonuçları ........................................................................... 80

Şekil 15. Nissan Shift Reklam Afişi ............................................................................... 83 Şekil 16. Renault Fluence TV Reklam Görseli ............................................................... 84

Şekil 17. Jeep Cherokee Reklamı.................................................................................... 85 Şekil 18. Audi R8 Reklamı ............................................................................................. 86 Şekil 19. Audi Reklamı ................................................................................................... 87

Şekil 20. Fiat Egea Reklamı ............................................................................................ 88 Şekil 21. Araştırma Modeli ............................................................................................. 89

Şekil 22. Satınalma Davranışı, İletişim Kanalları Ve Reklam Puan Ortalamaları .......... 93 Şekil 23. İletişim Kanalları Ve Reklam Alt Boyutlarının Satınalma Davranışı Üzerine

Etkisine Yönelik Sonuç Modeli ....................................................................... 96 Şekil 24. İletişim Kanalları Ve Reklamın Satınalma Davranışı Üzerine Etkisi Yönelik

Sonuç Modeli ................................................................................................... 97

Page 10: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

ix

ÖNSÖZ

Öneri ve katkılarıyla bu tezin tamamlanmasında emeği olan, beni bilgi ve

tecrübesi ile cesaretlendiren danışmanım Prof. Dr. Nurhan Papatya'ya; Öğrencisi

olduğum Süleyman Demirel Üniversitesi İşletme Anabilim Dalı İşletme Bilim Dalı

yüksek lisans programının değerli öğretim elemanlarına, çalışmalarım sırasında desteğini

benden esirgemeyen arkadaşlarıma ve bana her konuda cesaret veren aileme çok

teşekkür ederim.

Rauf SERDARLI

2017, Isparta

Page 11: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

1

GİRİŞ

Tüketicilerin ticari hayattaki rolü, uzun yıllar boyunca üreticilerin baskın

olması sebebi ile kısıtlı kalmış, bu nedenle de tüketiciler için sadece kendilerine

sunulanlarla yetinmelerini zorunlu kılmıştır. Bunda, tüketicilerin seçme

özgürlüğünü ortaya çıkaracak bir rekabet ortamının ürün ile hizmet çeşitliliğinin

bulunmamasının önemli bir etkisi söz konusu olmuştur. Bu şekilde tüketiciler,

kısıtlı çerçevede söz konusu olan satın alma süreçlerinde, mevcut olanaklara razı

olmak durumunda kalmak ve süreçte söz sahibi olma şanslarını kaybetmişlerdir.

Bu nedenle de uzun yıllar boyunca tüketicilerin kendilerine sağlanan fırsatları tam

olarak benimseyemediklerini söylemek mümkündür.

Geçen yıllar içerisinde ise bu durum tam anlamıyla tersine dönmüştür.

Giderek artan rekabet düzeyi, piyasada var olan çok sayıda üretici ve yelpazesi

genişleyen ürün ve hizmetler, tüketicilerin artık karar verme konusunda ellerinde

çok daha fazla seçeneğin olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Bu vesile ile de

tüketiciler, artık kararı veren son aktör olmaları sebebi ile satın alma süreçlerinde

sadece ürün ya da hizmet satın alan bir unsur değil, bunun ötesinde üreticilerin

üretim ve pazarlama kararlarına da tesir eden taraflar olmuşlardır. Tüketici satın

alma davranışı olarak değerlendirilebilecek bu durum, üreticiler açısından

fazlasıyla sıkıntılı bir süreci yaratmış, ellerindeki karar verme ve kabul ettirme

gücünü geriletmiş ve tüketicilerin satın alma davranışlarına tabi olmalarına

sebebiyet vermiştir. Süreç içerisinde psikolojik anlamda da yaklaşımların varlığıyla

birlikte tüketici satın alma davranışı, artık üreticiler tarafından teorik anlamda da

ele alınması gereken bir konu haline gelmiştir.

Tüketicilerin geliştirdikleri satın alma davranışı, temel olarak kendilerinin

sahip oldukları bazı temel kişisel, demografik vb. özelliklerden kaynaklandığı gibi

pazarda var olan rekabetin ortaya çıkarmış olduğu unsurlar da tüketiciler açısından

son derece yönlendirici bir niteliğe sahiptir. Buna göre bir tüketici, yalnızca kendi

beklentileri ve yaklaşımları dahilinde hareket etmemekte, bunun yanı sıra

üreticilerin çabalarına göre de satın alma davranışlarını şekillendirmektedirler.

Aslında bu durum, tüketiciler ile üreticiler arasındaki bir iletişim döngüsünün

Page 12: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

2

sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Üreticiler, tüketicilerin beklentilerinden

haberdar olmaya çalışmakta, buna uygun ürün ve hizmetler piyasaya sürmekte,

tüketiciler buna bir tepki vermekte ve ortaya çıkan tepkiye göre süreç yeniden

tasarlanmaktadır. Bu vesile ile de üreticiler, tüketicileri kendilerine çekebilmek

adına onların satın alma davranışlarındaki odak noktaları anlamaya ve buna göre

hareket etmeye çalışmaktadırlar.

Bu noktada ortaya çıkan önemli bir unsur olarak pazarlama sürecinde,

üreticilerin tüketicileri kendilerine bağlamak adına birçok farklı yöntemleri

bulunmaktadır ki bunlar arasında belki de en uzun soluklu yaşam döngüsü olan ve

en geniş çaplı alan olan reklamın güçlü bir etkisi bulunmaktadır. Temel olarak

tüketicilerin satın alma davranışlarından esinlenerek oluşturulan reklamlar,

tüketicilerin ne istedikleri kadar neyi istemeleri gerektiği konusunda tetikleyici bir

role sahiptir. Bu rol, tüketicilerin aklında herhangi bir ürün ya da hizmeti satın

alma niyeti söz konusu olsa bile onların beğenilerine istinaden satın alma

davranışlarını yönetmeyi ve yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Tıpkı satın alma

davranışında olduğu gibi üreticiler, sürecin psikolojik boyutlarını da ele almak

sureti ile reklamın içerisine, mümkün olduğunca tüketicileri belirli bir hedefe

yönlendirici mesajlar eklemeye çalışmaktadırlar. Tek başına ürün ya da hizmetin

niteliği yeterli olmamakta, bunun yanı sıra tetikleyici bir unsura ihtiyaç

duyulmakta ve reklam, bu konuda tüketiciler açısından önemli bir yol gösterici

niteliği taşımaktadır.

Öte yandan reklam, ürün ya da hizmet hangi alanda olursa olsun ya da

tüketiciler birey ya da kurum olsun, hiç fark etmeksizin, sürekli olarak

gerçekleştirilmesi gereken bir eylem olarak görülebilecektir. Rekabetin yoğun

olduğu bir ortamda sürekli olarak tüketiciler tarafından hatırlanmak ve onların

beğenilerine hitap edildiği mesajını vermek, üreticiler açısından son derece önemli

olmakta ve onların duygu ve düşüncelerine doğrudan doğruya hitap

edebilmektedir. Bu nedenle de reklamın sadece bir tanıtım amacı taşıdığını

düşünmek son derece kısıtlayıcı bir bakış açısı olabilecektir. Reklam, asıl olarak

tüketicilerin neyi isteyebileceği ve neyi istemeleri gerektiği konusunda zihinsel bir

yönlendirme çabası olarak da değerlendirilebilecektir. Son yıllarda reklamın insan

Page 13: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

3

hayatındaki vazgeçilmez ve süreklilik arz eden rolü de göz önünde

bulundurulduğunda reklam faaliyetlerinin durmaksızın kendisini piyasada belli

etmeye çalışması süreç ve reklamın önemi açısından son derece açıklayıcı bir

nitelik taşımaktadır.

Bu tez çalışmasında, tüketici faktörü temelinde, tüketici satın alma

davranışlarının ve reklamın teorik bir değerlendirmesi söz konusudur. Bu vesile ile

de çalışmanın ilk bölümünde tüketici satın alma davranışına dair literatürde

bulunan açıklamalarla birlikte konunun teorik ve modelleme açısından

yaklaşımlarına da yer verilmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise reklam

kavramı genel hatlarıyla ele alınmaktadır. Reklamın varlığı, önemi ve bilhassa

üreticiler açısından tüketiciler nezdinde bir kimlik yaratmaya dair rolü yine

çalışmanın bu bölümünde ele alınmaktadır. Bu bölümde konuya otomotiv

sektörünün reklamcılık algısına ve uygulamalarına yer verilmekle birlikte aynı

zamanda bu reklamların tüketim konusunda yarattığı/yaratabileceği muhtemel

etkiler üzerinde de bir değerlendirme bulunulmaktadır. Çalışmanın üçüncü ve son

bölümünde ise Azerbaycan’da yaşayan ve farklı demografik özelliklere sahip 240

öğrenci üzerinde gerçekleştirilen bir anket çalışmasına yer verilmektedir. Söz

konusu anket ile Azerbaycan’da yayınlanan, farklı şekillerdeki otomobil

reklamlarının katılımcılar üzerinde, satın alma davranışına dair etkileri ele

alınmaktadır.

Page 14: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

4

BİRİNCİ BÖLÜM

TÜKETİCİ SATIN ALMA DAVRANIŞLARI VE REKLAM

1.1. TÜKETİCİ SATIN ALMA DAVRANIŞLARI

1.1.1. Tüketici ve Tüketici Davranışı Kavramı

Tüketim, kavramsal olarak ekonomik ve sembolik olmak üzere farklı

anlamlarla da açıklanmaktadır. Ekonomik anlamda; tüketim, ürünleri, nitelikler yığını

olarak ele alıp, verimliliklerini kazandırdığı yararlar ile değerlendirmektedir (Douglas,

1995:1).

Günümüzde tüketim, sadece temel ihtiyaçların giderilmesinin ötesinde sosyal,

ekonomik ve kültürel bir dizi amacı yönlendirmeyi de ifade eder. Özellikle ekonomik

gelişmelerin bir sonucu olarak tüketicilerin gelir düzeyi yükseldikçe, bireylerin

tüketime ayırdıkları bütçe de artmakta, tüketimden elde edilen tatmin ve mutluluk,

bireylerin yaşamında daha da önemli hale gelmektedir. Bu yönü ile tüketim, simgesel

tüketime doğru yönelmiştir ve kimlik duygusunun gelişimini çevreleyen olgularla iç

içe geçmiş durumdadır. Bu nedenle tüketim, ekonomik olduğu kadar, aynı zamanda

toplumsal, psikolojik ve kültürel bir olguya dönüşmüştür (Bocock, 2009)

Kişisel ya da ailesinin istek, ihtiyaç ve arzularını giderme amacıyla pazarlama

bileşenlerini satın alan ya da satın alma kapasitesi bulunduran gerçek kişi veya kişiler

tüketici olarak adlandırılır (İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 5).

Mucuk (2014) tarafından tüketicinin tanımı, tatmin edilecek ihtiyacı,

harcayacak parası ve harcama isteği bulunan kişi, kurum ve kuruluşlar şeklinde

yapılmaktadır.

İslamoğlu ve Altunışık (2013) tarafındansa tüketicinin, bir örgütün hedef

pazarındaki kendisine sunulan pazarlama bileşenlerini kabul veya ret eden kişi

olduğundan ve bunların toplamının işletmenin hedef pazarını oluşturmasından dolayı,

Page 15: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

5

işletmenin pazara yönelik faaliyetlerinin temel belirleyicisi şeklinde

tanımlanmaktadır.

Tüketici davranışı, temelde insan davranışının içinde ana yapısını

oluşturmaktadır. McNeal bunu: “Tüketici davranışını anlamanın yolu, insan davranışı

olgusunu araştıran disiplinlerin entegrasyonundan geçmektedir” şekilde ifade

etmektedir. (McNeal, 1969: 17).

Solomon ve ark. (2006)' ya göre tüketici davranışı, bireylerin ve grupların,

ürünleri, hizmetleri, fikirleri veya deneyimleri seçmesi satın alması, tüketmesi,

kullanması ve kullandıktan sonra elden çıkarması ile ilgili süreçleri ve bu süreçleri

etkileyen faktörleri inceleyen bir bilimsel çalışma alanı olarak tanımlanmaktadır.

Walters (1978) tüketici davranışını “Kişinin özellikle ekonomik ürünleri ve

hizmetleri satın alma ve kullanmadaki kararları ve bunlarla ilgili faaliyetleri" olarak

tanımlamıştır.

Genel olarak tüketici davranışı; istek ve ihtiyaçların tatmini amacıylabireyler

ve gruplar tarafından mal, hizmet, fikir ya da deneyim/aktiviteler seçilirken, satın

alınırken, kullanılırken ya da elden çıkarılırken gerçekleştirilen davranışlar şeklinde

tanımlanabilir (Okumuş, 2013: 6).

Tüketici davranışı, istek ve ihtiyaçlarının tatmin etmedilmesi için tüketiciler

tarafından, tüketim süresince yürüttülen davranışların tümü şeklinde tanımlanmaktadır

(İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 8).

Tüketici tercihlerinin ve eğilimleriningünümüzde sürekli şekilde değişim

gösterdiği görülmektedir. Bundan dolayı işletmelerin hedef pazarda bulunan tüketici

davranışlarını detaylı bir biçimde analiz etmeleri zorunlu bir hal almıştır. Öyle

kitüketicinin istek ve ihtiyaçlarının yoğun rekabet bulunan pazarlarda en doğru

biçimde tahmin edilmesi gereklidir. Zira işletme tarafından üretilen mal ya da hizmet

tüketicilerin davranışlarının çözümlenebilmesi halinde tüketicinin tercih edilebileceği

Page 16: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

6

bir hal alacak ve pazardaki diğer işletmelerkarşısında rekabet üstünlüğü

kurulabilecektir (Koçoğlu, 2014: 4).

Tüketici davranışının kaynağı;tüketiciler tarafından tercih edilip, satın alınıp,

kullanılan mal ve hizmetlerla ihtiyaçlarının karşılanması için yerleştirilen ve istenen

karışık bir süreçtir. Bu karışık sürecin sebeplerinin anlaşılabilmesi, tüketicilerin

ihtiyaç ve motivasyonlarıyla oluşan tüketici davranışlarının açıklanması gerekir.

Tüketici davranışının anlaşılmadan, pazarlama bileşenleriyle alakalı karar alınıp

uygulanabilmesi mümkün değildir (Tayfun ve Yıldırım, 2010: 44).

1.1.2. Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci

Oldukça geniş bir kavram olan satın alma bir iğne almaktan bir araba almaya

kadar uzanmaktadır. Herkes neredeyse her gün farklı ihtiyaçlara paralel olarak farklı

satın alma durumlarıyla karşılaşmaktadır. Bazen daha sağlam olduğundan, bazen

merak edildiğinden bazense sırf alışık olunduğundan belli ürünler alınmaktadır. Fakat

satın alma konusunda karar verme sürecini esasında birkaç aşama

oluşturmaktadır(İslamoğlu, 2013).

Tüketici davranışlarının klasik teorisi; tüketicinin satın alma kararlarının,

önemli oranda rasyonel ve bilinçli ekonomik hesaplamaların neticesi olduğunu

belirtmektedir (Tokol, 2010: 65). Pazarlama akademisyenlerince “aşama modeli”

geliştirilerek tüketicinin satın alma karar süreci aşağıdaki aşamalarla açıklanmıştır

(Türkay, 2011: 32);

1. Sorunun belirlenmesi,

2. Seçenekleri arama,

3. Alternatiflerin değerlendirilmesi,

4. Satın alma kararının verilmesi ve satın alma,

5. Satın almanın ardından tüketiminin değerlendirilmesidir.

1.1.2.1. Sorunun Belirlenmesi

Doyurulmamış bir ihtiyacın gerilim yaratması ile karar süreci başlamaktadır.

Bu ihtiyacın kişinin içgüdüsünden doğabileceği gibi, toplumun etkisi ya da

Page 17: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

7

işletmelerin tanıtma faaliyetleriyle yaratılan bir ihtiyaç da olması mümkündür.

Tüketici tarafından çözümlenmesi gereken bir sorunun bulunduğunu anlaşılmasına bu

durum neden olur (Erbaş, 2006: 40).

Örneğin bir fırının önünden geçtiği sırada taze ekmek kokusu duyan birinin

acıktığını anlaması biyolojik ihtiyaçlarının, reklamlarda bir ayakkabıya rastlamasıyla

ayakkabısının eskidiğini veya modasının geçtiğini düşünmesi toplumsal ihtiyaçlarının

satın alma karar süreci üzerine etkisini göstermektedir(İslamoğlu, 2013).

1.1.2.2. Seçenekleri Arama

Kişi öncelikli olarak hafızasını yoklayıp ürünler ve markalar ile alakalı

edindiği tacrübeleri anımsar. Bu işlem içsel araştırma olarak adlandırılır (Kerin vd. ,

2004: 100). Tüketici bir sonuca ulaşamadığında yakın çevresine, kullanıcılara sorma

veya internet araştırması yapma benzeri yollar seçip ürün hakkında bilgi almaya

çalışabilir.

Tüketici tarafından bilgi toplanma esnasında aşağıda verilen dört grup bilgi

kaynağına başvurulur (Kotler, 1997):

1. Şahsi Kaynaklar: Aile, arkadaşlar, komsular, akrabalar.

2. Ticari Kaynaklar: Reklam, satış elemanları, bayiler, paketleme.

3. Kamu Kaynakları: Medya, tüketiciyi koruma dernekleri.

4. Deneysel Kaynaklar: Ürünü kullanma, deneme.

Tüketiciler belirsizlik duygusunu bilgi toplayarak azaltma çabasındadırlar.

Satın alma davranışlarına reklamları okuyarak ve seyrederek karar verebilirler. Aile

bireylerini ya da arkadaşlarını alışverişe götürebilirler. Satıcı ya da bir uzman

tarafından ürünün sağlam yapıldığını ve çok beğenilen bir ürün olduğunu duymak

isteyebilirler. Tüketiciler diğer bir ifadeyle, belirsizliği azaltıp alternatiflerin

değerlendirilmesi açısından bir temel oluşturması amacıyla bilgi aramaya koyulurlar

(Erdem, 2006: 116).

Page 18: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

8

1.1.2.3. Alternatiflerin Değerlendirilmesi

Bilgi için araştırma safhasının ardından alınan sonuçlar yani alternatif ürün

veya markalar tüketicilerin uyarılmış kümesini oluşturmaktadır. Tüketiciler geçmiş

tecrübeleri ve mevcut araştırmalar neticesinde ulaşılan bilgilerin yardımıyla, kendi

ihtiyaçlarını ve markaların sundukları faydaları kıyaslama fırsatı bulurlar. Tüketiciler

seçimlerini alternatiflerin değerlendirmesinin ardından kendilerine en fazla tatmin

sağlayacağını düşündükleri markadan yana kullanırlar (Yılmaz, 2009: 50).

Kalite, fiyat, servis olanakları gibi kriterlerin doğrultusunda tüketici

tarafından, farklı markaların arasında karşılaştırma yapılarak alternatiflerin minimize

edilip bir seçim yapılması yoluna gidilir. Satın alma davranışı yolunda alınan karar

böylelikle daha sağlıklı olmakta ve tüketicinin sonrasında pişman olma ihtimali

ortadan kalkmaktadır. Aksi halde satın almanın gerçekleşmesinin ardından farklı

marka veya modelde aradığı başka bir özelliğin bulunduğunu veya başka bir yerde

aynı ürünün fiyatının daha düşük olduğunu öğrenen tüketicinin memnuniyetinde ister

istemez düşüş olacaktır (Erdil, Tığlı ve Kitapçı 2004, 120).

1.1.2.4. Satın Almaya Kara Verilmesi ve Satın Alma

Burada ürünün satın alınması veya alınmaması konusunda ürüne duyulan

ihtiyaç sonrasında bilgi edinme, alternatifleri değerlendirme aşamalarından sonra bir

karar verilmelidir(İslamoğlu, 2013).

Değerlendirmenin sonucunun olumlu olması durumunda, tüketici tarafından;

malın cinsi, markası, fiyatı, rengi, miktarı ve satın alacağı yerile ilişkili bir dizi karar

verilir. Satın almak amacıyla ödeme yapılır. Fakat süreç burada son bulmaz. Karar

sürecinde önemli basamaklardan biri de satın alma sonrasında ürünü kullanan

tüketicinin değerlendirmesidir (Mucuk, 2014: 79).

Page 19: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

9

1.1.2.5. Satın Alma Sonrası Durum

Tüketici tarafından aatın alma karar sürecinin son aşamasında, kararın etkileri

ve sonuçları değerlendirilir ve bunlara göre davranışlar sergilenir. Üründen

beklentileri ile ürünün performansı arasında bulunan ilişki tüketicinin üründen

memnun olmasını etkilemektedir. Ürünün, beklentileri karşılaması durumunda

tüketici tatmin olur; aksi durumda hayal kırıklığı yaşar (Kıncal, 2006: 26).

Şekil 1. Satın Alma Sonrası Tüketici Davranışı (Hawkings vd. , 2004: 608)

Satın alma davranışının ardından Şekil 1’de de görüldüğü gibi tüketicinin

çelişkiler yaşaması mümkündür. Bu çelişkilerin ardından ürünü elden çıkarma yoluna

gidilebilir veya değerlendirmeye devam edilebilir. En sonunda da memnun kalıp

üründen tekrar alabilir ve tavsiye edebilir veya hiç memnun olmayabilir(Mucuk,

2014).

1.1.3. Tüketicinin Satın Alma Davranışını Etkileyen Etkenler

Piyasanın ihtiyaçlarını doğru değerlendirme ve uygun hamleler ile satış ve

pazarlama olanaklarını arttırma konusunda tüketici davranışlarının etkilendiği

faktörlerin bilinmesinin yardımı bulunmaktadır. Pazarlama gücü tüketicinin neye, ne

zaman, ne kadar ihtiyacının olacağının belirlenmesiyle artmaktadır. Bu nedenlerle

tüketici kitlenin kişisel, sosyal, ekonomik, psikolojik durumunun bilinmesi satış

Page 20: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

10

stratejilerinde de başarı sağlar. Bu bölüm kapsamında tüketici davranışlarında etki

eden kültürel, sosyal, kişisel ve psikolojik faktörler ele alınmıştır (Tokol, 2010: 67).

1.1.3.1. Kültürel Etkenler

Tüketici davranışlarında etki eden kültürel faktörleri; kültür, alt kültür ve

sosyal sınıf şeklinde üç başlıkta ele almak mümkündür.

Kültür

Bilgi, sanat, ahlak, örf ve adetler, bireyin bulunduğu toplumun bir parçası

itibari ile kazanmış olduğu alışkanlıklar ve diğer maharetlerin içinde olduğu kültür

gayet girift bir bütünü oluşturur (Kayaalp, 2002: 121).

Kültür tüketici davranışları bakımından ele alındığındaysa, belli kalıplarda

satın alma davranışını kontrol eder. Bu duruma örnek olarak resmi bayramlarda Türk

Bayrağının, ramazan ayı içinde pidenin, kandil günleri kandil simidinin satışının daha

çok verilebilir. Tüketici tarafından, içerisinde bulunulan toplumun kültürel

enstantaneleri hiçe sayılamaz. Bundan dolayıtüketici davranışları konusunda doğru

çıkarımlar yapılmasına kültürel faktörlerin iyi bilinmesinin yardımı olmaktadır

(Mucuk, 2014).

Alt Kültür

Alt kültür tabiriyle ifade edilen aynı bölgede yaşamakta olan fakat farklı

millet, farklı din veya farklı ırktan insanların meydana getirdiği küçük gruplardır. Alt

kültürde bulunan farklı gruplarda yaşam tarzlarının bireylerde farklılıklın görülmesine

sebep olur. Aynı şehirde yaşamakta olan bir Müslüman’la bir Hıristiyan’ın özel

günlerinin, bu günlerde kullanmış oldukları malzemelerin hatta yiyecek ve içeceklerin

farklı olması buna örnek verilebilir. Aynı şekilde oturdukları mahalle aynı olan bir

Laz ile Çerkez’in düğünlerinde, kullandıkları malzemeler birbirinden oldukça farklı

olmaktadır(İslamoğlu, 2013).

Page 21: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

11

Satış rakamları, tüketici davranışları bakımından ele alındığında, yaşanılan

bölgenin beşeri durumunun iyi analiz edilmesinden olumlu etkilenecektir. Çünkü

doğru satış yöntemleri bakımından mevcut alt kültürlerin hangileri olduğu ve bunların

hangi kültürel özelliklere sahip olduğunun belirlenmesi gerekir (Mucuk, 2014).

Sosyal Sınıf

Toplum üyelerinin bir hiyerarşiye göre sınıflandırılması sosyal sınıftır. Sosyal

prestij, gelir, meslek, yerleşim alanı, sahip olunan ev türü, gelir kaynağı ve kurumsal

üyelik benzeri birçok değişken sınıflamanın dayandırılması mümkündür (Tokol,

2010: 78).

Bir toplumun aynı ilgileri, aynı değerleri, benzer hayat tarzını ve davranış

biçimlerini benimseyen alt bölümleri şeklinde tanımlanan sosyal sınıflar genel olarak

alt, orta ve üst sınıflar şeklinde üç gruptadır. Sosyal sınıfların arasında, yapılan bu

gruplamaya karşın kesin sınırlar bulunmamaktadır. Sınıfların arasında iki yönlü

(aşağıdan yukarıya-yukarıdan aşağıya) şekilde hareketlilik de bulunmaktadır (MEB,

2012).

Tüketici davranışının tahmin edilmesinde sosyal sınıfın gelir miktarı

karşısında bulunan göreceli değere bakılacak olursa (Erdem, 2006):

Sosyal sınıf, sembolik yönleri bulunan ancak fiyatı düşük ya da orta olan

alımlar konusunda (kozmetik, alkollü içecek gibi) daha iyi bir tahmin

aracıdır.

Gelir, statü ya da sembolik yönleri bulunmayan büyük harcamalarda (büyük

ev aletleri vb. ) daha iyi bir tahmin aracıdır.

Eğlenme, giyinme, yemek yeme alışkanlıkları da farklı sosyal sınıflardaki

bireylerde farklı olmaktadır. Seçilen markalarda, kullanılan teknolojilerde, kullanılan

arabalarda, oturulan semtlerde, tatil için tercih edilen mekanlarda, izlenen

programlarda,okunan gazetelerde hatta dinlenen sanatçılarda dahi farklılık

Page 22: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

12

görülmektedir. Bu derece farklılık yaratan sosyal sınıf kavramının temel özellikleri şu

şekilde sıralanabilir (MEB, 2012):

Sosyal sınıfların aralarında yatırım yapılma, satın alınma türleri, malların

satın alındığı yerler ve seçilmiş olan markaların arasında farklılık söz

konusudur.

Sınıfların arasında psikolojik bakımdan büyük farklılıklar bulunmaktadır.

Düşünce şekilleri; malları algılayışları, pazarlama eylemleri karşısında

tepkileri değişiktir.

Sınıf üyelerinin simgeleri tüketim modelince belirlenir.

Alt sınıflardaki tüketicilerce; harcama biçimleri, ihtiyaç düzenlemesiyle

belirlenir. Gösterişçi harcamaya, üst sınıfın bir özelliği olarak rastlanır.

Kişiler alt gruptan bir üst sınıfa geçmeye çalışıyorsa harcama biçimlerinin

değiştiği görülür. Kişinin her iki grupça reddedilmesiyle sonuçlanabileceği

için bu geçiş süreci risklidir.

1.1.3.2. Kişisel Etkenler

Yaş ve yaşam dönemleri, yaşam stili, ekonomik koşullar, meslek, kişilik ve

sağlık şeklinde altı başlıkta tüketici davranışlarına etki eden kişisel faktörler

sıralanabilir.

Yaş ve Yaşam Dönemleri

Hayatları süresince insanların ihtiyaçlarının karşılanması konusunda yaş ve

yaşam dönemi aşamalarının büyük rolü bulunmaktadır. Her yaş grubunun ihtiyacı ve

ilgisi olan ürün ve hizmetler ayrılabilir karakteristiklere sahiptir. Bir marka ile alakalı

bilgi birikimleri (deneyimleri) dolayısıyla yaşlı tüketicilerin o markaya sadık

kalmalarına karşın genç tüketicilerin tüketici bilinçlenmesini gerektiren bir yaşam

döngüsü süreci içinde oldukları görülür (Mittal ve Kamakura, 2001).

Bununla birlikte bireyin yaşı ve içerisinde olduğu yaşam döneminin tercih

ettiği ürün ve hizmetin türü açısından da değişiklik sebebi olduğu belirtilebilir.

Ergenlik dönemi içindeki bireylerin daha ziyade kıyafet, cd-dvd, aksesuar, cep

telefonu, tablet benzeri ürünlerin alımı yoğunken; 25-35 yaş aralığında bulunan

meslek edinme ve işe başlama dönemi içindeki bireylerde ev kurma, düğün, çocuk

Page 23: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

13

büyütme gibi durumlardan dolayı tercih daha ziyade ev eşyalarından yana

yapılmaktadır (Mucuk, 2014).

Tüketici profilinin yaş aralığının ve bununla ilişkili olarak satın almaya ihtiyaç

duyabileceği ürünlerin tercihinin doğru yapılması pazarlama stratejileri bakımından

büyük öneme sahiptir. Beilhassa gençler açısından modanın takibinin yakından

yapılmalı, marka tercihleri ve bu tercihlerin nedeni iyi analiz edilmelidir. Nüfusun

hızlı artışı genç neslin sayısında artmaya sebep oluşturur. Tüketici kitlesinin ciddi bir

bölümünü meydana getiren genç nüfus tüketim ve satın alma tercihleriyle pazara yön

verebilmekteddir(İslamoğlu, 2013).

Yaşam Stili

Bireylerin neleri, niçin yaptıkları ve kendileri ve başkaları açısındanbunu

yapmanın ne anlama geldiği konusunu anlatmaya yardım eden yaşam stili, bireylerin

birbirlerinden farklı olmasını sağlayan davranış kalıplarıdır (Chaney, 2009).

Yaşam stili zamanla değişebilmekte olup bunun akla gelen ilk nedenleri şu

şekildedir (MEB, 2012):

Kadın, erkek ve aile rollerindeki değişmeler,

Toplumsal bakıştan bireyci bakışa veya tersi şekilde bireyci bakıştan

toplumsal bakışa yönelme,

Muhafazakâr toplum anlayışı yerine açık toplum anlayışının benimsenmesi,

Ekonomik durumdaki değişmelerin kaynaklık ettiği tasarruf ve harcamaların

değişmesi.

Kişilerin yaşadıkları hayat yaşam stillerine uygundur. Eğlenme aktiviteleri,

giyinmeleri ve hatta ev eşyası tercihleri yaşam stillerine göredir. Satış ve pazarlama

stratejilerinde gerekli bir nokta hedef tüketici kitlesinin yaşam stillerinin ve bu

stillerin gerekliliklerinin iyi biliniyor olmasıdır.

Page 24: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

14

Ekonomik Koşullar

Ekonomik koşullar faktörü, bireyin bir ürün veya hizmet aldığı sırada

harcamayı gözden çıkardığı meblağ ile alakalıdır. Bir toplum içinde her düzeyden

kişiye hitap eden ürünlerin bulundurulmasını çok zenginlerle çok fakirlerin arasında

bir ivmeyle uzanan tüketici portföyü gerekli kılar. Ekonomik koşullar yoğurttan ev

almaya dek her türlü satın alma davranışı için önemlidir. Fakat bu faktörün etkisi

taksitli alışverişler, kredi kartları, düşük faize sahip tüketici kredileriyle minimuma

inmiştir. Günümüzde bir televizyon, cep telefonu almak alım gücünü aşıyor olsa da

imkânsız değildir(İslamoğlu, 2013).

Meslek

Belirli mallara, tüketicinin mesleğinden dolayı ihtiyaç ve istek oluşur. Bir

işverenle bir iş görenin giysi ihtiyacı birbirinden farklıdır. Bir mühendisle bir

doktorun, meslekleri ile alakalı çok farklı araçlara ve gereçlere ihtiyaçları vardır.

Ayrıca tüketicilerin ihtiyaçları ve istekleri öğrenim düzeylerinin yükselmesiyle de git

gide artar ve farklılaşır (Cemalcılar, 1998: 55).

İşçiyle işverenin tercihleri bir araba ihtiyacının oluşması durumunda farklı

olacaktır. Bununla birlikte yaşanılan coğrafya ve mesleğin gereklerine hitap etmesi

gibi sebeplerler bir çiftçiyle bir doktorun veya öğretmenin araç tercihinin de farklılık

göstermesi mümkündür (Mucuk, 2014).

Kişilik

Genel olarak bir bireyin kendine güveni, bağımsızlığı, başkaları ile beraber

olmayı sevmesi, başkalarına saygı duyması ve çevresine kolaylıkla alışabilmesi gibi

özellikler ile ifade edilen kişiliğin, doğru şekilde tespit edilebilmesi ve kişilik

tipleriyle ürün ve marka seçimlerinin arasında doğru bir ilişki kurulabilmesi

durumunda, tüketici davranışlarının analiz edilmesinde yararlı bir değişken olması

mümkündür (Kotler, 2000).

Page 25: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

15

Kişilik genel olarak kalıtım ile ilgilidir ve satın alma durumunda yenilikçi

veya tutucu, cömert veya cimri olunması hatta renk ve tarz tercihleri de kişilik ile

alakalıdır. Bireyin göz önünde olmak istemesi veya istememesi ne giydiğinden

nerelere gittiğine dek birçok tercihi ve bundan dolayı satın alma davranışı da

kişilikten etkilenmektedir(İslamoğlu, 2013).

Sağlık

Insan hayatındaki en önemli undur sağlıktır. İnsanların kıymetini daha ziyade

kaybettikten sonra anladıkları sağlıkları açısından para harcamaktan çekinmeleri söz

konusu değildir. Sağlık sektörü bundan dolayı tüm dünyada rakipsiz bir güçtür.

Tüketicilerin sağlık durumlarının da satın alma davranışlarında önemli bir yeri

bulunur. Bu duruma örnek olarak şeker hastalığı olanın baklava, gut hastalığı olanın

kırmızı et, çölyak hastalığı olanın beyaz ekmek yiyememesini göstermek mümkündür

(Mucuk, 2014).

1.1.3.3. Sosyal Etkenler

Referans grupları, aile, roller ve statüler şeklinde tüketici davranışlarına etki

eden sosyal faktörleri üç başlık altında ele almak mümkündür.

Referans Grupları

Referans grupları kişi ve ailelerin satın alma kararlarını verirken, kendilerine

güven duydukları, örnek aldıkları kişiler, aileler, gruplar veya örgütlerdir. Diğer bir

ifadeyle, pozitif veya negatif yönde kişinin değer, tutum ve davranışına etki eden

herhangi bir grup şeklinde tanımlanması da mümkündür (MEB, 2012).

Başka bir ifadeyle referans grupları, danışma gruplarıdır. Danışma grupları,

tüketicilerin satın alma davranışlarına etki eden önemli unsurlar arasındaki alınacak

ürünün niteliklerine bağlı olarak da değişim gösterebilmektedir. İlk ve önemli bir

referans grubu olan aile ile birlikte işadamlarının, film yıldızlarının, ses sanatçılarının,

Page 26: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

16

sporcular gibi göz önündeki meslekleri yapan ve geniş hayran kitlelerine sahip

kişilerin de referans gruplarının arasında gösterilmesi mümkündür(İslamoğlu, 2013).

Aile

Toplumun en küçük yapı taşı ailedir. Satın alma davranışları da birçok

davranış ve alışkanlıktaki gibi öncelikle ailede öğrenilmektedir. Bir oyuncağı bir

çocuğun diğerlerinin içinden seçerek, kalitesi veya diğer biçimsel özelliklerine

bakarak analiz edip alma kararını verme süreci ailede öğrenilen satın alma

davranışları ile ilişkilidir (Mucuk, 2014).

Bir ailenin içerisinde bulunduğu yaşam dönemiyle ailenin satın aldığı mallar

yakın lilişkilidir. Bu dönemlere aşağıda yer verilmiştir (Tokol, 2010: 68):

Bekârlık aşaması: Genç, tek insan

Yeni evlenmiş çiftler: Genç, çocuksuz

Tam yuva I: En küçük çocukları altı yaşın altında olan genç evli çiftler

Tam yuva II: En küçük çocukları altı veya daha büyük yaşta bulunan genç

evli çiftler

Tam yuva III: Bakmakla yükümlü oldukları çocukları olan yaşlanmış evli

çiftler

Boş yuva: Kendileriyle yaşayan çocukları bulunmayan, yaşlanmış evli çiftler

Tek başlarına yaşayanlar: Yaşlı, tek insan

Yukarıda verilen her bir yaşam dönemi içinde bireylerin ihtiyacı olan eşyalar

ve satın alma şekillerinde farklılık bulunur. Örneğin; yeni evlenmiş çiftlerin daha çok

ev eşyası, tam yuva I dönemi içindekilerinse bebek kıyafeti-maması oyuncağı arayışı

içinde oldukları söylenebilir. Bunun yanında giyim ve eğlenceye bekarlık aşamasında

daha çok bütçe ayrılmasına karşın boş yuva ve tek başına yaşayanlar döneminde

bulunanlar açısından önceliği konfor ve sağlık harcamaları oluşturur(İslamoğlu,

2013).

Page 27: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

17

Roller ve Statüler

Bir rolü, bireyin yapması gereken faaliyetler oluşturmaktadır. Her rol bir

statüye sahiptir. Bir satış menajerinin statüsünden, bir yüksek mahkeme üyesinin

statüsü fazladır ve bir büro sekreterinin statüsünden de bir satış menajerinin statüsü

fazladır. Böylelikle, şirket genel müdürleri genellikle Mercedes arabaları kullanıp

pahalı elbiseler giymektedirler. Ürünlerin ve markaların statü sembolü potansiyeli

pazarlayıcılar tarafından bilinir (Kotler, 2000).

Türk aile yapısındaki yazısız kurallar ile yüzyıllar boyunca gelen bazı görev

paylaşımları bulunmaktadır. Kadın ev işlerini ve çocukların bakımını erkekse daha

çok para kazanmayı üstlenmiştir. Böyle bir durum söz konusu iken bebek bezi

veyabulaşık deterjanı reklamlarının erkekler, traş köpüğü reklamlarınınsa kadınlara

hitap etmesi yanlış bir strateji olmaktadır. Radyoların daha ziyade fırın, konfeksiyon,

inşaat benzeri çalışma alanları içinde dinlenilmesinden dolayı herhangi bir radyo

reklamında yüz binlerce liralık bir arabanın bulunması nadirdir(İslamoğlu, 2013).

1.1.3.4. Psikolojik Etkenler

Motivasyon, algılama, öğrenme ve tutum şeklinde tüketici davranışlarına etki

eden psikolojik faktörleri dört başlık altında ele almak mümkündür.

Motivasyon

Biyolojik ve psikolojik olarak iki grup altında motivasyonun toplanması

mümkündür. Biyolojik motivasyonu açlık ve susuzluk benzeri ihtiyaçlar tetiklerken,

psikolojik motivasyonuysa acıma, sevme ve nefret benzeri ruhsal eğilimler

etkilemektedir. Kişi üzerinde motivasyon harekete doğru bir eğilim oluşturur.

Uyarılmış bir ihtiyaç şeklinde motivasyon insanın hedefini belirleyip bu hedef

doğrultusunda kişiyi bir eylem oluşturmaya yönlendirir (İslamoğlu, 2013).

Page 28: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

18

İhtiyaçların anlaşılması motivasyon yani güdülenme sürecinin anlaşılabilmesi

açısından önemlidir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi bu konuda en eski ve en çok

kabul gören çalışmadır. İhtiyaçlar Maslow tarafından 5 grup altında ele alınır. Kotler

(1997) tarafındanbu 5 ihtiyaç aşağıdaki gibi kategorize edilmiştir.

Şekil 2. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi (Mucuk, 2014).

Birey tarafından en çok önem, piramidin en altında bulunan fizyolojik

ihtiyaçların karşılanmasına verilir. Yeme-içme ve barınma benzeri temel yaşamsal

ihtiyaçlar fizyolojik ihtiyaçlar olup bunların karşılanmaması durumunda bireylerin

başka ürünler ile motive edilmeleri mümkün değildir. Açken giyinmenin birinci

planda olması mümkün değildir. Bununla birlikte susuzken veya üşüyorken bu

ihtiyacın giderilebilmesi amacıyla güvenliğin tehlikeye atılması mümkündür fakat kişi

başka bir durumda emniyetinden ödün vermek istemez. Tüketicinin nasıl motive

edileceğinin anahtarı onun neye ihtiyacı olduğunun belirlenmesidir (Mucuk, 2014).

Satın alma davranışlarına bakıldığındaysa; her ne halde olursa olsun bireylerin

bir ürüne karşı satın alma davranışını geliştirecek biçimde motive olduklarında, o

ürünü satın alma eğilimlerinin arttığı ve bu satın alma eyleminin gerçekleştirilebilmesi

Page 29: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

19

amacıyla sıkı bir çaba harcadıkları görülür. Bu noktada bir amacın gerçekleştirilmesi

ve o doğrultuda davranılması durumu ön plandadır (Müderrisoğlu, 2009).

Algılama

Algı, duyu organlarımızın taşıdığı duyusal verileri örgütleyerek yorumlayıp,

insanoğlunun çevresinde bulunan nesne ve olayların meydana getirdiği uyaranlara

anlam verilmesi süreci şeklinde tanımlanabilir. Bu algı süreci aracılığı ile birbiriyle

bağımsız olarak görme, duyma, koklama, tatma gibi değişik duyu organlarının

getirdiği duyusal veriler anlamlı bir bütün oluşturur (Mucuk, 2014).

Algılama süreci tüketiciler açısından pek çok farklı alanda devrededir. Bunun

herhangi bir marketten bir ürün satın alınması sırasında kendisini gösterebilmesinin

yanında, örnek olarak bir hastanenin bakımından ve dolayısıyla hizmetten memnun

kalınmasının da tüketicinin algılama sürecinin olumlu ya da olumsuzluğu ile alakalı

olamsı mümkündür. Hastanın bir hastanede, aldığı hizmetin kalitesiyle alakalı

algılamalarının daha olumlu yönde artmasıyla, bu artışhastanın tatmin olma seviyesini

deolumlu etkilemekte; yani, aldığı hizmetle alakalı memnuniyetin de artmasını

sağlamaktadır. Ayrıca hizmet kalitesiyle alakalı olumlu algılamaların ve tatmin olma

düzeyinde görülen artışların, hastanın davranışsal niyetini de olumlu etkilediği

belirtilir. Hastaların hizmet gördükleri sağlık kurumunu, benzer bir rahatsızlık

durumu söz konusu olduğunda tekrar tercih etme ve/veya eş-dosta tavsiye etme

niyetleri, hizmet kalitesiyle alakalı olumlu algılamalar ve tatmin düzeyindeki

artışlardan, tatmin düzeyi düşük hastalara nazaran, daha olumlu biçimde

etkilenmektedir (Dursun ve Çerçi, 2004).

Genel anlamıyla ele alındığı takdirde algılama süreciyle, seçici algılama,

algısal örgütleme, algısal yorumlama şeklinde karşılaşılmaktadır (Mucuk, 2014):

Seçici algılama: Kişi bir günde milyonlarca uyarı ile karşılaşmaktadır. Fakat

bunların çok azı algılanmaktadır. Çok sayıda faktör neyin nasıl algılanacağına etki

Page 30: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

20

etmektedir. Örnek olarak; televizyonda izlemek için yüzlerce kanal olmasına karşın

bunlardan yalnızca birkaçı seçilir.

Algısal örgütleme: Bir tüketici tarafından her gün yüzlerce mal, marka veya

onların reklamlarıyla kaşılaşılmaktadır. Mevcut veya gelecekteki ihtiyaçlarıyla alakalı

şekilde algılanan bilgiler, gerektiğinde kullanılmak için hafızaya yerleştirilir. Fakat bu

bilgilerin hafızaya yerleşimi rastgele bir şekilde değil örgütlenerek olmaktadır.

Örgütleme konusunda tüketici sınıflandırma ve bütünleştirme olmak üzere iki ilkeden

yardım alır. Sınıflandırma, tüketici tarafından edinilen bilgilerin birbiriyle

ilişkilendirilerek hafızaya yerleştirilmesi anlamındadır. Bu sınıflandırma yapılırken

tüketici tarafından, geçmiş bilgi ve deneyimler kullanılır. Bütünleştirme ise, çeşitli

güdülerin bir bütün olarak algılanacağı anlamını taşır. Bir mal veya markatüketici

tarafından ilk anda görüldüğü şekliyle algılanır. Bazı markaların lüks, bazı markaların

ekonomik oldukları bilinir. Tüketicinin, marka ile karşılaşması durumunda lüks ya da

ekonomik şekilde algılaması mümkündür.

Algısal yorumlama: Gruplandırılan bilgilerin anlamlaştırılmasına yorumlama

adı verilir. Mesajın yorumlanması kişilik özellikleri, güdüleyici ve durumsal

faktörlerden etkilenir. Örneğin; ailedeki anne ve babanın bir kahve veya balık

reklamını farklı yorumlaması mümkündür. Çalışan bir anneyle çalışmayan bir anne

tarafından da farklı yorumlanabilir. Algılama tüketicinin beklentisinden etkilenir. Bir

mağazadaki aynı iki elbisenin üzerinde aynı fiyatlar yazılan etiketlerden birinde

indirimli ibaresinin bulunup,diğerinde bulunmadığı durumda tüketici birbirinin aynı

olan bu iki elbisenin fiyatını farklı yorumlayabilir.

Öğrenme

Öğrenme deneyimlerin sebep oluşturduğu bir davranış değişikliği olarak

tanımlanabilir (Solomon, 2004: 137). İlgi, ihtiyaç ve amacın öğrenmenin oluşması

açısından rolü önemlidir. Bunların olmadığı yerde öğrenmeden söz edilemez. Diğer

Page 31: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

21

yandan öğrenme; tekrarlama, güdüleme, şartlandırma ve ilişki kurma şeklinde dört

önemli faktörden de etkilenir. Bundan dolayı mal ve hizmetlere karşı tüketicilerde ilgi

yaratmak, malı satın almaları halinde ulaşacakları doyumu göstermek; mal ve

hizmetlerin tanıtılması veya bunlara ilişkin bilgilendirme faaliyetlerinde başarılı

olmakta önemlidir (İslamoğlu, 2013).

Tüketicinin sıklıkla ürüne maruz kalması, böylelikle adını, görünüşünü hatta

fiyatını öğrenmesi ve alışveriş sırasında psikolojik olarak onu seçmesinin

sağlanması,günümüzde televizyon ve radyo, internet, gazete, billboard reklamlarıyla

gerçekleştirilmek istenmektedir (Mucuk, 2014).

Tutum

Kişinin psikolojik bir nesneyle alakalı düşünce ve davranışlarını düzenli bir

şekilde meydana getiren eğilimleri tutum şeklinde ifade edilir. Bireyin içerisinde

olduğu toplumsal ilişkilerin üstüne kurulan tutumlar üyesi olunan toplumsal

sınıfa/gruba dayanmaktadır. Tutumların gelişim sürecinde edinilmesi, yani

öğrenmesinden dolayı tutumlar üzerinde, yaş, cinsiyet, etnik köken, toplumsal

sınıf/katman, yaşanan çevre (kent/kır) benzeri etkenlerin belirleyici etkileri vardır

(Küey, 1995).

Tutumların özellikleri aşağıda sıralanmıştır (İslamoğlu, 2013):

Tutumların öğrenilmiş eğilimler oldukları söylenebilir. Satın almayla alakalı

tutumların, deneyimler, bilgi birikimi ve pazarlama iletişimi etkinlikleriyle

biçimlendiği görülür.

Bireyin tutumuyla davranışlarının arasında bir uyum bulunmalıdır. Tutumlar

kalıcı olmayıp zaman içinde değişebilir.

Tutumların belli bir odak noktası olmalıdır. Bunun nesne, bir kavram veya

fiziksel bir şey olması mümkündür. Örnek olarak; marka, mağaza, ürün vb.

Tutumlar genele yayılmaktadır. Bir ürün karşısında oluşan olumsuz tutumun,

genelleşerek aynı ürün sınıfını kaplaması mümkündür. Bir marka karşısında

alınan olumsuz tutum, aynı marka adıyla pazarlanan diğer ürünlere karşı da

söz konusu olabilemektedir (MEB, 2012).

Page 32: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

22

1.1.4. Tüketici Davranış Modelleri

Bu bölüm kapsamında tüketici satın alma davranış modellerininen bilinen beş

modeli olan; Nicosia Modeli, Howart – Sheth Modeli, Engell- Kollat- Blackweel

Modeli, Marshall Ekonomik Modeli ve Pavlov Öğrenme Modeli ele alınacaktır.

1.1.4.1. Nicosia’nın Tüketici Davranışı Modeli

Nicosia’nın (1968) geliştirdiği tüketici davranışı modeli, çok boyutlu,

etkileşimli ilişkiler ağı ve bilgi akışı döngüsünde tüketicinin karar verme sürecini

incelemektedir. Nicosia tarafından, simülasyon tekniklerinin tüketici karar sürecinin

açıklanması ve tüketici davranışının tahmin edilmesi konusunda etkili olduğu öne

sürülmüştür. Modelin satın alma davranışı yerine satın almadan öncesini ve sonrasını

kapsamakta olan bir karar sürecinin üzerinde durması özelliği bu modeli diğer

modellerden ayırmaktadır. Tutum bu örnekte, aşamaların sonucu olmayıp sürecin

tamamını oluşturmaktadır (Akt. Markin, 1974: 94).

Davranış dört adımda ele alınmaktadır. İlk adım, mesajın kaynağından tüketici

doğrultusunda akış sürecini içine almaktadır. İkinci adımda iletişim neticesinde

tüketici tarafından, edinilen izlenimlerin sonucunda oluşturulan davranışlar ile ilgili

içeriden ve dışarıdan bilgi edinme ve biriktirme etkinlikleri yapılmaktadır. Bu

değerlendirme süreci içinde yönelme oluşmaktadır. Üçüncü süreçte, belirli bir

yönelim neticesinde mal satın alma veya satın almama şeklinde karar alınmaktadır.

Son adımdaysa, ürün satın alma işlemi gerçekleştirilir. Şirkete ve tüketiciye elde

edilen sonuç geri bildirim şeklinde iletilir. Bu durumdan, daha sonraki satın alma

süreçleri ve tüketicilerin yeniden satın alma tutumu etkilene bilmektedir (Koç, 2006:

251).

Şekil 3’de Nicosia modeli ana hatları ile gösterilmiştir. Modeli dört ana alan

oluşturmaktadır. (1) Mesajlara maruz kalan tüketici tutumu, (2) tüketicini ürün

araştırma ve değerlendirmesi, (3) satın alma davranışı ve (4) firmaya ve tüketiciye

yönelik, tüketici tecrübesine dayalı geri besleme şeklinde bunları sıralamak

mümkündür (Serin, 2005).

Page 33: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

23

Şekil 3. Nicosia Tüketici Karar Alma Modeli (Serin, 2005)

1.1.4.2. Howart – Sheth Modeli

John Howart ilk kez 1963 yılında, Howart–Sheth Modelini geniş bir satın alma

davranışı şeklinde ABD’de Columbia Üniversitesi’nde ortaya atmıştır. Sonrasında

1969 yılında Howart ve Sheth 1969 ve 1973 yılında Hawaed ve Ostlund geliştirmiştir

(Koç, 2003:407).

Birçok tanımlayıcı örnek bulunmaktadır. Bunların arasında bazı farklılıklara

ve benzerliklere rastlanmaktadır. Bu bölümde bu modellerin sahip olduğu ortak ve

benzer noktalar ele alınmış ve işlenen modelin pratiği anlatılmıştır. Bu modellerin

sahip olduğu ortak özellikler şu şekildedir (Hamdi, 2003:15):

1. Tüketicinin satın alma davranışının karar süreci sorun çözme aşaması

şeklinde ele alınır;

2. Tüketici satın alma karar sürecini iç ve dış faktörlerin etkilediği varsayılır,

Page 34: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

24

3. Her satın alma karar süreci aynı oranda büyük bir sorunun çözüm süreci

şekilinde değerlendirilmeyebilir.

Girdilerde sosyal değişkenleri içine alan bu model, girdi değişkenleri,

pazarlama içeriği ile ilgili anlamları ve sembolik özellikleri açısından bir ayrım

yapmaktadır. Girdiler; modelin hareket noktasını oluşturan kavrama ve öğrenme

unsurları ile farklı şekilde ele alınmıştır. Çıktı değişkenleri temelde satın almayla

oluşturulmaktadır. Kısıtlayıcı veya özendirici olaraksa bu sisteme modelin dış

değişkenleri dahil olmaktadır (Howard ve Sheth, 1969).

1.1.4.3. Engell- Kollat- Blackweel Modeli

James F. Engell, David F. Kollat ve Roger D. Blaclweel tarafından 1968

yılında Engell- Kollat- Blackweel Modeli ortaya çıkarılmış ve sonrasında 1973 ve

1978’de yeniden düzenlenmiştir. Beş aşamayla Engell- Kollat- Blackweel Modelini

tüketici davranışı ele alınmaktadır (Karabulut,1989 :21).

Tüketicinin bir problem bulunduğunu anlamasıyla karar işlemi başlamaktadır.

Sorunun çözümü ile alakalı bilgilerin toplanıp araştımaların yapılmasıyla sorunu

tüketicinin çözmesine bir adım atılmış olur. Kitle iletişim araçlarının uyarıcıları,

kişisel ilişkiler gibi çevreden gelen girdiler toplanan bu bilgileri oluşturur. Bilgi

girdilerinin alınmasının ardından tüketici alternatifleri değerleme aşaması

gerçekleşmektedir. Bilgiler bu aşamada, kişinin yaşantısı, kişilik yapısı, deneyimleri

ve kişiye yön veren faktörler ile beraber değerlendirmeye alınır. Tüketici tüm

ayrıntılar ile birlikte bu değerlendirme sürecinin neticesinde karar aşamasına

ulaşmaktadır. Satın alma işleminin ardından tüketici tatmin olma ya da olmama

durumuyla karşı karşıya kalmaktadır. Tüketici talebinin karşılanması halinde

işletmenin mallarını satın almayı sürdürecektir (Koç, 2006: 305).

Page 35: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

25

Şekil 4. Engel, Kollat ve Blackwell Modeli Karar Süreci Aşamaları (Caroline,

2010)

1.1.4.4. Marshall’ın Ekonomik Modeli

Mikro ekonomide tüketici davranışı, fayda ve tatmin ilkeleri ile bağlıdır.

Tüketici marjinal fayda kuramına göre, tüketimden alacağı tatmini maksimize

edecektir. Bunun yanında, tüketici zevk ve tercihlerini tam anlamıyla değerleme

yeteneğine sahiptir. Sürekli yapılan tüketici tercihlerinin karar verme aşamalarını

araştıran ekonomi biliminin odaklandığı, alternatiflerin değerlendirilme yolu ve satın

alınıp, kullanılan ürünler konusunda tercihler yapılması üzerinedir (Odabaşı ve Barış,

2013: 44).

Bu kuramın pek çok açıdan eksiklikleri de bulunmaktadır (Koç, 2006:411):

Kuramda tüketicinin nasıl davrandığının incelenmesine rağmen, nasıl

davranıldığı açıklanamamaktadır.

Kuramda ürün ve hizmet üstünde yoğunlaşılıp tüketici ihmal edilmiştir.

SorununTanıma

Alternatif Arayışlar

Alternatiflerin Değerlendirilmesi

Satınalma Aşaması

Satınalma Sonrası Değerlendirme

Page 36: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

26

Kuram tamamlanmamıştır. Ekonomistler, tüketicilerin tüm bilgilere sahip

olduğunu veya hepsinin aynı bilgilere sahip olduğunu belirtmektedir.

Tüketicilerin değişmez zevk ve tercihlere sahip olduğu kabul edilir.

Kuramda yalnızca gelirle fiyat bağlantısı incelenmekte sosyal sınıf, algılama,

tutum, kişilik benzeri değişkenler önemsenmemektedir.

1.1.4.5. Pavlov’un Öğrenme Modeli

Bu modelde tüketici satın alma davranışında öğrenmenin etkisinin önemi

vurgulanmakta olup, bir markanın akılda kalmasının öğrenmeyle gerçekleşeceği

savunulmaktadır. Marka konusunda belirli bir bilgi birikimini kurumsal iletişim

çabalarıyla oluşturan tüketici bu çabaların tekrarlanmasıyla marka konusunda

öğrenmeye giderek satın alma davranışı gerçekleştirir. Tüketici tercihlerilerinde

bilhassa reklamlardaki tekrarlamanın rolünün önemli olduğunu savunan bu model

rakiplerden ayrılıp satın alınan marka olmayı tekrar ve ödüller esasına

dayandırmaktadır. Bu modelde reklam faaliyetleri ve reklamlarda kurum tarafından

vaat edilen ödüllendirmeler örnektir (Fulya, 2012: 92).

1.2. TÜKETİM TOPLUMU

Tüketim toplumunun ilk tanımı her türlü mal ve malzemenin müsrif bir

şekilde kullanılmasına yönelik olarak yapılmıştır. Tüketim toplumu oldukça popüler

olan, malların satın alınması ve kültürel anlamlarının ve önemlerinin artmasına paralel

doğrultuda kavramsal değerinin de artış gösterdiği bir anlayıştır. Kavram, çalışma ve

istihdam, din, aile, yatırım, ya da politikaya zıt olarak ilerleme kat etmekte, ekonomik

örgütlerin, kültürel kuruluşların, kişisel güdülenme ve tecrübelerin açıklanması

tüketimin bir ölçüye kadar artış gösteren rolünü açığa çıkarmaktadır. Genel olarak

olumsuz yan anlamları bulunan, savaş sonrası batı ülkelerinin zenginliğinin

eleştirisinde tüketim toplumu ortaya çıkmaktadır (Bryan, 2006: 88).

Ekonomide kapitalist sistemin ortaya çıkması ile birlikte tüketim toplumu

kavramı meydana gelmiş olup, özellikle 19. Yüzyılın başlangıcıyla birlikte mağaza,

eğlence merkezleri ve tüketim ürünlerinin artışı, tüketim toplumunun gelişimine temel

oluşturmuştur. 1930’lu yıllar itibariyle geçilen kitlesel üretim sistemine, II. Dünya

Page 37: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

27

Savaşı’ndan sonra toplam talepteki daralmadan dolayı meydana gelen ekonomik

krizden çıkmak için kitlesel tüketim teşvik edilmiştir (Ger ve Belk, 2006: 277).

Toplumsal yaşamın merkezinde bulunan kitlesel ürünler insanlara, devamlı bir

biçimde, tüketim yolu ile kişisel ve toplumsal refah ve mutluluğa ulaşabilecekleri

telkini ile verilmektedir. Orta sınıf bir ev kadını, kitle iletişim araçlarından bildiği bir

üst sınıf kadınına özendirilerek kendisinin X marka parfümü kullanması halinde bir

anda bu üst sınıfa dâhil olabileceği iddia edilmektedir (Baudrillard, 2016: 45).

Tüketim toplumunda karşılaşılan reklamlarda verilen mesaj mutluluktur.

Korku ise mutluluğa giden yolu besleyen öğe olup, yoksun olma korkusunu ifade

etmektedir. Tüketmeyip, yoksun olma duygusunun önüne geçilmedikçe, hep mutsuz

olunacağı söylenmektedir (Ger ve Belk, 2006: 277).

Gerçek ihtiyaçlarının farkına varan, kendisine dayatılan yapay gereksinimlerin

anlamsızlığı bilincine ulaşan kişi sitem için büyük tehlike arzetmektedir. Örneğin,

kitle iletişim araçları için, milyonlarca insanın Afrika’da açlık çekmesi, çoğunlukla bir

haber değeri taşımaz, bunun yerine, sürekli olarak kişisel başarı öyküleri ile dolu

öyküler daha büyük öneme sahiptir (Akbulut, 2006: 27).

Tüketim toplumunun temel yasasını oluşturan “Simgesel değiş-tokuş”

yasasına engel olan her türlü duruma anında müdahele edilmektedir. Hatta söz konusu

değiş-tokuş yasası, cinsiyet gibi en değişmez kabul edilen unsuru bile etkisi altına

almaktadır. Yüzyıl öncesine kadar erkeğe ait giysilerden biri halindeki pantolon,

günümüzde kadınların tercihleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Günümüzde

kadına özgü ve erkeğe özgü ifadeleri geçerliliklerini yitirmiş olup bunların yerine aynı

anda erkeğe ve kadına özgü kavramı yeni akım olarak yerini almıştır (Baudrillard,

2016: 46).

Baudrillar’a göre tüketim toplumu, tüketimin öğrenilmesi toplumu ve tüketime

toplumsal bir şekilde alıştırılma toplumudur. Bir başka deyişle söz konusu kavram,

yeni üretim güçlerinin meydana gelmesiyle ekonomik bir sistemin tekelci yeniden

yapılanmasına dayalı yeni bir toplumsal durumdur (Akbulut, 2006: 28).

Page 38: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

28

Baudrillard’a göre tüketim toplumunun en önemli özellikleri, ilişki anında son

bulan ve tüketilen ortam değeri ve de hızlandırılmış ilişki üretimi toplumu olmasıdır.

Söz konusu hızlandırılmış ilişki üretimi tüketim toplumunun tamamlayıcı öğesi olma

özelliği taşımaktadır. Bahsi geçen ilişki üretimi, çağdışı gruplar düzeyinde

günümüzde dahisınaatsal olarak kendini genelleşmiş endüstriyel tarza ayarlamak

eğilimindedir. Nesne üretimine benzer olarak ilişkinin üretildiği an itibariyle yine aynı

sebebe bağlı olarak bir tüketim nesnesi haline gelmesi önemli bir öğe olma özelliği

taşımaktadır (Baudrillard, 2016: 48).

Tüketim toplumu tüketicinin her hangi bir nesneye bağlanmasını istemez,

aksine bağlılık duygusundan bağımsız olarak devamlı bir tüketme gereksinimini arzu

eder. Tüketim toplumunda“ikinci bir emre kadar” hükmü, her türlü sadakat yemini

ya da bağlılık için geçerli olmalıdır. Buradan yola çıkarak tüketim toplumu,

unutmaya dayanan bir toplum olma özelliğine sahiptir (Bauman, 2013: 42).

Tüketim toplumunda sistemin sağlığının ölçülmesinde en önemli ölçüt,

ekonominin yıllık büyüme oranları ile tüketimde görülen artış hızı olarak kabul

görmektedir. Gürdoğan’a göre, insanlar ekonomi kavramını bisiklette hızla yol alan,

pedala basmadığında düşeceğini zanneden insana benzetmektedir (Akbulut, 2006:

28).

Temel tüketimin temeli, tüketim toplumunun yer aldığı piyasa ekonomileri

bünyesinde klasik tüketici egemenliği olup, söz konusu modelde tüketicilerin

piyasada tamamen egemen olacağı varsayılmaktadır. Tüketici egemenliği tarafından

bakıldığında bir yandan tüketici özgürlüğü, diğer yandan tüketicilerin istediği

ürünlerin piyasa tarafından sağlanması önceden gereklidir. Tüketiciler söz konusu

modele göre hangi ürünü hangi fiyata satın alacakları kararına varabilmektedirler.

Üreticiler ise hangi ürünlerin piyasada olacağı kararını alsalar bile sonuçta

tüketicilerin satın alma veya almama hareketlerine bağlı kalmış olmaktadırlar. Piyasa

açısından, pazar hedeflerine uygun bir biçimde tüketiciler statü, yaş, değer ve cinsiyet

grupları gibi gruplara ayrılmaktadır. Ürünlerden fayda sağlamak yoluyla tüketiciler,

pazar ile ortak bir etkileşim bünyesine girerler ve kararlarını alırlar. Sınıflandırma, söz

konusu etkileşim bünyesinde etkili bir unsur olmaktadır (Hattori, 2015).

Page 39: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

29

Tüketici genelinin faydalı olmayan statü arama, ilgi uyandırma, yenilik arama

gibi özellikler ile ön planda olan ürün ve hizmetleri talep ettikleri, satın aldıkları ve

sergiledikleri kültür ise tüketim kültürüdür. Tüketim kültürü kavramında tüketim basit

bir işleyişten çıkarak kültürel bir boyut alır. Tüketim kültürünün meydana gelişi

kapitalist ekonomi sistemine dayanmaktadır. Buradan yola çıkarak tüketim kültürü,

yenilikçi kapitalist toplumlar içinde mal ve hizmetlerin pazarlanması ve tüketimine

doğru yönelmenin kültürel açıdan hâkim bir nitelik alması biçiminde tanımlanabilir

(Mutlu, 1998: 338).

Kapitalizmin ortaya çıkış ve gelişim süreçlerini temel alarak modern

anlamdaki tüketim kültürü ilerleme kat etmiştir. Kapitalizm, özellikle 17. Yüzyıldan

başlayarak önce ticari ardından sanayi anlamında ekonomik bir sistem şeklinde tarihe

geçmiştir. Varlığının sürdürülebilmesi adına ise yeni tüketim pratikleri yaratma çabası

göstermektedir (Bocock, 2009: 21-22).

Tüketim kültürünün temelleri, kapitalizmde burjuvazi sınıfının meydana

gelmesine ve büyük mağazaların, tatil gezintilerinin, kitlesel eğlencenin ve boş

zamanın geliştiği 19. yüzyıla kadar geriye götürüle bilmektedir. Ancak II. Dünya

Savaşı’nın başlamasıyla birlikte kültürel bir kod olarak tüketimin toplumsal ilişkiler

ağında önemli bir yeri bulunmuştur. Tüketim kültürü kavramı; II. Dünya Savaş’ı

sonrasında meydana gelen toplumsal refah, 1929 ekonomik krizinin tekrarlanmaması

hedef edinilerek toplam talebi artırmayı amaçlayan Keynesyen ekonomi

politikalarının tercih edilmesi ve Fordist üretim tarzı neticesinde Amerikan

toplumunda başlangıç gösteren ve diğer Batılı ülkelere yayılan tüketimdeki artışla

ortaya çıkmıştır (Dağtaş, 2003: 105).

Tüketim kültürünün mevcut yedi özelliğinin ayrıntılı bir biçimde ele alınması,

tüketim kültürünün ana hatları ile geniş bir çerçevesinin çizilmesi için gerekli

olmaktadır. Bunlardan ilki; tüketim kültürü tüketmenin kültürüdür, ikincisi tüketim

kültürü pazar toplumunun kültürüdür, üçüncü olarak evrensel ve kişisel olmayan

özelliklere sahiptir. Dördüncüsü ise tüketim kültürü tarafından özgürlük özel yaşam

ve özel seçimlerle tanımlanır, beşinci özelliği ilke olarak tüketici ihtiyaçlarının sınırsız

ve doyurulmaz olmasına dayanmaktadır. Tüketim kültürünün altıncı özelliği post-

Page 40: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

30

geleneksel toplum içinde tüketim kültürü, kimlik ve statü belirleme konusunda

ayrıcalıklı bir ortamdır. Son olarak ise kültürün öneminin artışı çağdaş güç

tecrübesinde ele alınmaktadır. Tüketim kültürünün temel hatları söz konusu yedi

özellikle açıklanmaktadır (Slater, 1997: 31).

Kapitalist sistemde tüketim kültürünün, tüm toplumsal ilişkileri kapsayıcı bir

niteliği bulunmaktadır. Buradan yola çıkarak tüketim kültürünün, şahsi değerleri,

normları, hukuku, yaşam tarzı, siyasal yaşam biçimi ve ekonomisi kendi içinde var

olup bir bütünlük arz eder ve kendine özgü bir sistemi bulunmaktadır. Çelişki kabul

etmeyip, çelişkilerin olduğu yerdeyse bunalım sebebidir. Buradan yola çıkarak

tüketim kültürü, geç kapitalizm açısından önemli ama sorunlu bir aşamadır (Orçan,

2004: 19).

Kapitalist sistemin meşruiyeti ve devamlılığının sağlandığı bazı temel

değerler, tüketim kültürü ideolojisini besler niteliktedir. Hedonizm, materyazlim ve

bireysellik tüketim kültürünün devamı bakımından hayati önem taşımaktadır.

(Akbulut, 2006: 15).

Tüketim kültürü ideolojisi temelindeki en değerli şey ise bireyselliktir.

Kişilere, tüketim kültürü bakımından devamlı olarak, tükettikleri ürünler aracılığıyla

kendilerini ifade edebilecekleri, toplumsal alanda kabul görebilmek adına tüketim

eyleminde bulunmalarının gerekliliği ve tüketim eyleminin bu açıdan “modern birey”

olmanın bir şartı olarak görüldüğü gibi durumlar empoze edilmektedir. Tüketim

kültürü anlayışı tarafından insanlara aktarılmaya çalışılan söz konusu bireyselleşme

insanı kaçınılmaz bir biçimde, egoizm ve hedonizm ile neticelenen bir “hiper-

bireyciliğe” itmektedir (Loo and Reijen, 2003: 165).

Materyalizm, tüketim kültürü anlayışını arttıran bir diğer toplumsal değer

olup,sahip olma, isteklere yönelme ve maddi gereksinim, ruhani değerler, küçük

duygusal zevkler, maddi mülkler veya fiziksel konfor arzusu biçiminde

tanımlanmaktadır. Tüketim kültürü ideolojisinin temel amacı, iyi yaşamı tüketim

arzusunu gerçekleştirdikten sonra elde eden, mal ve mülke sahip olmanın statü ve

yaşam açısından vazgeçilmez bir öneme sahip olduğu inancında olan, daha fazla mal

Page 41: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

31

ve hizmetlere sınırsız bir açlık gösteren bireylerin oluşturduğu bir toplum yaratmaktır

(Akbulut, 2006: 17).

İnsanların materyalist bir tüketim kültürü sahasında, üç farklı materyalist

davranış biçimine göre hareket ettiklerini ileri süren Richins ve Dawson, sahip

olmanın temelinde söz konusu davranışlardan ilkinin bulunduğunu savunmaktadır.

Buradan yola çıkarak, maddi eşyalar ve onlara sahip olmak materyalist bireylerin

yaşamlarının kilit noktasını oluşturmaktadır. İkinci davranış kalıbı olan sahip olmanın

mutluluğu,maddi eşyalara sahip olmanın yaşamlarında merkezi bir yere sahip

olduğunu düşünen materyalist bireyler tatmin ve tatminsizliğin sahip olmayla

doğrudan ilişkide olduğuna inanmayla ifade edilmektedir. Sahip olmanın başarısı ise

söz konusu davranış kalıplarının sonuncusu olup, sahip olunan şeylerin sayısı ve

kalitesine göre başarılı olmayı değerlendirmeyi ifade etmektedir (Baudrillard, 2016:

51).

Hedonizm (hazcılık), tüketim kültürü ideolojisinin diğer bir toplumsal değerini

oluşturmakta olup bireylerin ürünler ile kurmuş oldukları ilişki ve deneyimlerde, ön

planda duygusal ve fantezi unsurların bulunduğuna işaret etmektedir. Hazcı

tüketimde, yaşamın merkezinde tüketim ürünleri aracılığı ile maksimum hazza ulaşma

bulunmaktadır. Fantezi, hoş vakit geçirme ve duygusal uyarılma gibi haz almak ise

temel amaçtır (Arnold ve Reynolds, 2003: 77).

Hedonik (hazcı) tatmin yaratmanın ana kaynakları tüketim kültüründe, düş ve

fantezi yaratmayı sağlayabilen ürünlerdir. Bu tatmini sağlayabilecek ürünleri ve

hizmetleri arama eğiliminde olan bireye kitle iletişim araçlarının yardımı olmaktadır.

Birey çeşitli düş ve fantezilerini gerçekleştirme açısından sürekli bir arayış içinde

olup tüketim ürünlerini bunlara ulaşmak için aracı olarak kullanmaktadır (Akbulut,

2006: 20).

1.2.1. Otomobil Reklamları ve Tüketim Kültürü İlişkisi

Toplumsal sınıf ve tüketim arasında var olan sıkı ilişki içerisinde, endüstrinin

en belirgin arzu nesnelerinden olan otomobil tüketim kültürünün en belirgin

Page 42: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

32

örneklerinden biri haline gelmiştir. Söz konusu sıkı ilişkinin temelinde ise üç temel

durum yer almaktadır. Bunlardan ilki, nüfusun tabakalaşmamış ve bir statü hiyerarşisi

halinde farklılaşmamış olduğu toplumlarda gösterişçi ve rekabetçi tüketim eğilimi

gözükmemektedir. Eğer sosyal tabakalaşmalarında bireylerin statü değiştirmesi

mümkün ise daha yüksek mevkileri elde etmek yolunda keskin bir tüketim rekabeti

oluşmaktadır. Bu durumda bireyler bir yandan üst tabakaların tüketimlerini taklit

ederek o tabakaya ait görünmeye çalışırken, diğer yandan da kendi tabakalarındaki

bireylerle rekabet ederek toplumsal konumlarını yükseltmeye çalışmaktadırlar.

Bununla beraber servet edinmenin olağanüstü ivmeli olan toplumlarda ise daha taşkın

bir israf, yani servetin iktisadi olmayan bir şekilde kullanılması vardır (Kıray, 2006:

83).

Dünya genelinde yapılan istatistiklere göre kayıtlı motorlu taşıtların yaklaşık

yüzde 80’i otomobildir; buna bağlı olarak, otomobil söz konusu şartların tamamının

varlığıyla gündelik hayatın yansıması olarak yer edinerek kişisel tecrübe ile inanç

sistemleri için kültürel yapıntı olarak hayatın arzu nesnesi haline gelmektedir.

Tüketimcilik ideolojisiyle belirginleşen modern yaşam biçimi, tüketici kimliği ile

tüketilen nesnenin kimliği arasında bir özdeşlik kurma kültürünü beslemektedir.

Modernliğe ait olmanın ve modern olmanın göstergesi, modern tüketim nesnelerine

sahip olmak, onları tüketmek olarak anlam kazanmaktadır. Toplumda kronik olarak

mevcut olan gelir uçurumu ilk zamanlarda otomobilin sürekli olarak statü sembolü

olarak görülmesini sağlamıştır. Otomobilin zaman içinde ülkede erişebilir maliyetlere

ulaşması, her ne kadar statü algısını zayıflatacağı şeklinde düşünülse de, otomotiv

endüstrinin sürekli olarak yeni hedefler koyması günümüzde de otomobilin arzulanan

nesne konumunu sağlamlaştırmıştır (Freund ve Martin, 1996: 16-18).

Otomobil icadından 20. yüzyıl başına kadar geçen sürede formunu fayton, at

arabası ve benzeri araçlardan miras almıştı. Atın yerini alan motor, oturma biriminin

altında yer almaktaydı. “Atsız araba”, formu ile dengesiz, tasarımı eksik bir görüntüye

sahip olan otomobilin kendine özgü formu 1900’lerden itibaren gelişmeye başladı.

Söz konusu durum otomobile yeni bir görsel kimlik kazandırma hevesinden çok

teknolojik gelişmelerde toplanan ilginin, formun gelişmesine önayak olması; bir

Page 43: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

33

teknolojik gelişimin diğerini takip ederken, formun da bu teknolojilerle gelen

fonksiyonları takip etmesi şeklinde gerçekleşti (Ruppert, 2006: 147).

Gündelik hayatta otomobil sahibinin kendi öznel kimliğini birçok farklı

yöntemle yansıttığını görmekteyiz. Örneğin, “yerel amblemler, reklam spotları ya da

politik sloganları içeren çıkartmaların” arabalara yapıştırılması otomobilin simgesel

sahiplenme biçimlerinden biri olarak gelişmiştir. Özellikle genç oto sürücüleri,

kitlesel olarak üretilmiş araçları öznel imlerle donatmanın hep yeni kültürel

biçimlerini buldular. Alışılagelmiş yelpazenin dışındaki örneklerle özel boyamalar, ya

da isim vermeler, otomobile, başkasıyla karıştırılamaz bir görünüm sunan ve

böylelikle, kitlesel trafik içinde diğer araçlardan ayırt edilme güvencesi veren bir kod

olarak anlaşıldılar (Ruppert, 2006: 171).

Öznel imlerin yanı sıra, otomobillerin markalarına göre simgesel değerleri de

değişmektedir. O’Dell’e göre İsveç bağlamında, 1959 Volvo PV 544, 1959 Chevrolet

Impala’yla aynı simgesel çağrışımları yapmamaktadır. Volvo romantik ve nostaljik

bir biçimde “halk arabası” olarak görülüp sosyal demokrat projeyle ilişkilendirilirken

Impala, hâlâ bir istilâcı, gençlik isyanının ve Amerikanlaşmanın sembolü olarak

çalışan sınıfın sosyoekonomik hareketliliğini simgelemektedir. Yapılan reklamlarda

da otomobillerin bu karakteristikleri ön plana çıkarılmaya çalışılarak tüketiciler

cezbedilmektedir (O’Dell, 2001: 127) .

Otomobilin modern yaşamdaki simgesel değerinin yanı sıra, “otomobil sahibi

olma”nın, insanın, toplumsallık örüntülerinin bir parçası olmasını sağladığını ve

otomobilsizliğin de kişiyi bu görüntülerin dışında bırakarak yalnızlaştırdığını gösteren

pek çok araştırma sonucu bulunmaktadır. Yüzeysel bir bakışta, modern bireye özerk

bir alan yaratıyormuş gibi görünen otomobil, gerçekte modern iktidar için dev bir

panoptikon işlevi görmektedir. Böylece modern birey; araç ruhsatı, sigorta/kasko

işlemleri, ehliyet işlemleri, trafik kuralları, trafik kontrolleri, gönüllü trafik

müfettişleri ve araç bağımlı ekonomiyle sürekli bir merkezden gözetlenerek

yaşamakta; böylelikle sürekli izleniyor duygusunu içselleştirerek modern iktidarın

normalleştirilmesini sağlamaktadır (Sheller, 2004: 230).

Page 44: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

34

Modern yaşamda aracın içinde/araçla bütünleşmiş olarak temsil edilen bu yeni

toplumsal varlık olarak otomobil insan, reklamlardaki sunumlarda gösterildiği gibi,

vatanı olan yolda ölümden uzak bir şekilde, yol biçimine dönüşmüş Olympos

dağında, tanrılar gibi genç, güzel, çekici olarak, bolluk içinde ebedi bir hayat

sürmektedir. Bu insan, aynı zamanda modern çağın yaya kültürünün ikonu olan

“flâneur”dür. Aslında Benjamin için flâneur, kalabalık kitlenin içinde “sıkışmayı

kabul eden yayanın yanında, kendi hareket alanı olmadan edemeyen, rantiye

yaşamında fedakârlık etmeyecek” olan yayadır. Rantiye aylaklığıyla ancak var

olabilen flâneur için yalnızca pasajlar ayrıcalıklıdır. Yaya olarak, “aldırışsızlığını

gerektiğinde kışkırtıcı bir tarzda” sergileyen flâneur, 1840’larda, hızını, canı gönülden

pasajlarda gezmeye çıkardığı kaplumbağaya göre ayarlayabiliyordur. Sakinliğiyle,

“manik tavrı” olan kalabalık insanından ayrılan flâneurün pasajlardan yapılan

alışverişle önce tüketiciye dönüştüğünü, kalabalık içinde sıkışmayı reddederek tek

başına gerçekleştirdiği gezintilerini ise 20. yüzyılda motorlu araç yolunda yapıldığı

görülmektedir (Benjamin, 2005: 133).

Page 45: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

35

İKİNCİ BÖLÜM

REKLAM KAVRAMI VE TELEVİZYONDA OTOMOBİL

REKLAMLARI

2.1. REKLAM

2.1.1. Reklam Kavramı

Reklamın tanımı, sunulan ürün veya hizmetle alakalı aktarılmak istenen

bilgi mesajı içeren, üretici ve tüketicinin arasında bulunan iletişimi sağlayan temel

öğe şeklinde yapılabilir. Reklam iletişim sürecinin en temel parçasıdır ve reklam

için de iletişim süreçleri kavramı geçerlidir. İletişim günlük yaşamdaki anlamı ile;

bir bireyden başka bir bireye doğru ilerlemekte olan bilgi aktarımıdır (Axley,

1984).

İletişim farklı bir tanımda, bireylerin, grupların ve toplulukların arasında

gerçekleşen mesaj aktarımlarının tümü şeklinde ifade edilir. İletilmek istenen bilgi

mesajının oluşturulması ile başlayan iletişim, bahsi geçen mesajın TV ve radyo

benzeri araçlardan geçip alıcıya ulaşması ile istenilen şekilde anlaşılması

beklentisindedir (Cemalcılar, 1998: 305).

Şekil 5. İletişim Süreci Olarak Reklam (Odabaşıve Oyman, 2002: 99)

Page 46: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

36

Kaynağın, alıcının kavrayabileceği bir gönderiyi yaratması ile başlayan

iletişim kavramında, bahsi geçen gönderinin anlaşılabilir olmasının önemi

büyüktür. Oluşturulan gönderiyi taşıyan reklam alıcıya ulaşma aşamasında

kanaldan geçip kitle iletişim araçlarının aracılığıyla kitlesel şekilde alıcıya

ulaşmaktadır. Alıcı söz konusu mesajı aldıktan sonra anlamlandırmaya çalışır.

Aktarım süreci içinde alıcı tarafından reklam değişik biçimlerde algılanarak mesaja

bir tepki verilir. Verilen tepkinin reklam kaynağına ulaşmasıysa geri dönüş

şeklinde tanımlanır. Yapılan reklam sonucunda satışların artması, marka

popülaritesi ve tanındığı kitle ya da satış trafiğinde artış olmasını sağlamak benzeri

sonuçlar geri besleme süreci kapsamındadır. Alıcı tarafından ürün ve hizmetle

alakalı üretici tarafından gönderilmek istenen bilgi alınmış olup, harekete

geçilmiştir. Bu süreç içerisinde kaynak alıcı, alıcı kaynak şeklinde iki yönlü

iletişim oluşması sağlanır. İletişim ve reklamın sadece kaynaktan alıcıya şeklinde

gerçekleşmekte olan bir olgu oldukları düşünülmemelidir (Odabaşı ve Oyman,

2002: 100).

Sunulması istenen ürün ya da hizmetle alakalı bilginin kitle iletişim

araçlarıyla kitlesel şekilde alıcıya ulaşmasını sağlamakta olan temel öğe reklamdır

ve Kotler (2003) tarafından da belirtildiği gibi; diğer insanlara bir düşünce, ürün

veya hizmetin tanıtılması anlamındadır.

2.1.2. Reklamın Önemi

Üretici bakımından incelendiğinde talep yaratma amacıyla yapılan reklam,

kar sağlayarak kaynağın pazarda başarı elde etmesini hedefleyen niteliğiyle de

üretici açısından bir yatırım unsuruna dönüşür. Tüm bunlara bakıldığında reklam;

ürün, hizmet veya bir düşünceyle alakalı bilgi aktarımından oldukça fazlasını

karşılamaktadır. Kısacası, reklam tanımındaki belirleyici nitelikler şu şekildedir

(Odabaşı ve Oyman, 2002: 104-105):

Reklam, belli bir ücret karşılığında yapılır.

Reklamı yapılmakta olan hizmet veya ürünün sahibi olan birey, kurum

veya firma bellidir.

Reklam geleneksel iletişim mecraları üstünden yapılmakta olup bire bir

yapılan bir iletişim olmamaktadır. Belli bir kitleye yönelik olmaktadır.

Page 47: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

37

Alıcı, hedef alınan kitlenin bilgilendirilmesi, motivasyonunun arttırılması

ve ikna edilmesi için yapılır. Hizmet veya ürün adına talep oluşturmak

esas hedeftir.

Satış reklamdan direkt şekilde etkilenmemektedir. Gereken bilgiyi

verilerek, ikna edilerek veya motivasyon sağlanarak satış dolaylı bir

şekilde etkilenir.

Reklamın sadece bir mesajı taşıyan öğe olduğu düşünülmemelidir.

Verilmek istenen mesajın kodlanmasından başlanarak hangi kitle iletişim

aracının kullanılacak olmasına ve karar verilmesine dek bütün süreçleri

içine almaktadır.

Üretici açısından reklam bir yatırımdır.

Reklamın işlevleri içinde en önemlilerinden biri tüketiciyi bir ürün veya

hizmetle alakalı bilgilendirip ürünü alma konusunda teşvik etmektir. Böylelikle

tüketici o ürünün kullanıcına dönüşüp, süreklilik sergileyen başarılı bir talep çizgisi

çizecektir. Yani istikrarlı bir şekilde başarılı talebin oluşturulması için reklam

fazlası ile büyük bir önem taşır. Kısacası üretilen üründen memnun ve daimi

müşteri haline gelmiş tüketiciler kazanmak reklamın da içinde bulunduğu bütün

pazarlama faaliyetleri açısından temel hedeftir. Ancak günümüze dek her şeyin

olduğu gibi pazarlama faaliyetlerinin de değiştiği görülmekte ve yeni dinamikler

meydana gelmektedir. Zira tüketici gittikçe daha fazla bilinç sahibi ve seçici

olmaya başlamaktadır. Auken (2001) tarafından belirtildiği gibi tüketiciden

kaynaklanan bu değişimden dolayı şirket veya firmalar başarılı olma amacıyla

tüketici odaklı bir strateji çizmeye yönelmişlerdir (Babacan, 2012).

Tüketici odaklı olan reklama bu sebeple daha fazla önem yüklenmiştir. Bu

bağlamda, genel iktisat adına, tüketiciyi tüketime iten reklamın büyük önemi

vardır. Tüketimin çoğalmasını sağlayan özelliği ile Berger (1993) tarafından

reklam, genel anlamda iktisadi sistemi ayakta tutmakta olan bir sektör şeklinde

incelenmiştir. Buradaki esas ekonominin gelişmesi olmaktadır. Üretilen ürüne

reklam talep yaratmaktadır, talep sonucunda üretim devam ettirilir. Yani üretim

tüketim ile paralel artmaktadır. Tüketime yönlendirme özelliği ile reklam etkeninin

genel iktisat açısından önemi büyüktür. Diğer bir yönden de şirketleri rekabet

ortamını ateşleyerek çoğu bakımdan gelişmeye yönlendirir, fiyatların düşmesini

kalitenin artmasını sağlar. Ekonominin ve şirketlerin gelişimi başlı başına bu

durumdan olumlu etkilenir.

Page 48: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

38

Firmalar, reklamın ürün veya hizmet açısından talep oluşturarak tüketimi

sağlaması ile birlikte gelir sağlar ve üretimleri ilerler. Fabrika gibi yerlerde üretim

süreci içinde direkt veya dolaylı yoldan istihdam sağlanmış olur. Buna paralel

şekilde üretilmiş olan ürün veya hizmetlerin devamlığı veya artışıyla devletin

iktisadi olarak büyümesi desteklenir. Diğer bir bakımdan ülke içinde bir şirketin

başarı göstermesi dış piyasalara açılmasını desteklemekte olup bu da ülkelerarası

ticari bir başarıda ilk adımdır. Kısacası dünyada meydana gelen para akışını

desteklemekte olan en kuvvetli sektörlerden biri reklamcılıktır (Babacan, 2012).

2.1.3. Reklam Tanımı ve Özellikleri

Geçmişten günümüze, pazarlama kapsamında çok çeşitli iletişim

biçimlerinden faydalanılmıştır. Bu iletişim biçimlerinden en önemlisi hiç şüphesiz

reklamdır. Geçmişi oldukça eskilere dayanan reklam çabaları, pazarlama

amaçlarının başarılması ve karşılaşılan sorunların çözümünde önemli roller

üstlenmektedir. Bu nedenle reklamın, serbest piyasa koşullarının hüküm sürdüğü

günümüzde oldukça fonksiyonel bir yapısının olduğunu söylemek mümkündür.

Reklam, Türk Dil Kurumu’nun Güncel Türkçe Sözlüğü’nde “bir şeyi halka

tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denen her türlü yol”

olarak tanımlanan reklam, yıllar içerisinde olgunun gelişim göstermesi ile tanımına

yeni anlamlar eklenmiştir (TDK).

Modern reklamcılığın babası kabul edilen Albert Lasker, reklamı “basılı

ortamda vaat taşıyan bir tür satıcılık” olarak tanımlamıştır (Arens, 2002). Richards

ve Curran ise reklamı “20. Yüzyılın mağara sanatı” olarak betimlemiştir (Richards

& Curran, 2002)

Amerikan Pazarlama Birliği (AMA)’ya göre önceleri reklam, “fikirlerin,

malların ya da hizmetlerin belli bir bedel ödenerek tanıtıldığı kişisel olmayan

sunum biçimi” olarak tanımlanmıştır. Günümüzde ise “belirli bir hedef pazarı

oluşturan bireylere ya da izleyicileri ürünlere, hizmetlere, organizasyonlara ya da

düşüncelere dair bilgilendirmek ya da ikna etmek amacıyla firmaların, kâr amacı

gitmeyen organizasyonların, kamu kurumlarının ve bireylerin ikna edici

Page 49: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

39

mesajlarını ve duyurularını, kitle iletişim araçlarına, yer veya zaman satın alarak

yerleştirmesi” olarak genişletilmiştir (Gürel & Bakır, 2007)

Reklam Uygulamacıları Enstitüsü, reklamın maliyet ve mesaj etkinliği

konusundaki önemine değinerek olası en düşük harcamayla ürün ya da hizmetin

doğru müşteriye, en etkileyici, ikna edici olası satış önerisiyle sunulması olarak

tanımlamaktadır (Güz, 2002).

Elden ve Kocabaş ise reklamı, belirli bir kuruluş, firma, kişi ya da kurum

tarafından bir ürün, hizmet veya fikre yönelik mesajın bedelinin ödenerek iletişim

araçları vasıtası ile kişisel olmayan bir biçimde hedef kitlenin dikkatini çekmek ve

harekete geçirmek amacıyla yaptığı pazarlama faaliyetidir (Elden & Kocabaş,

Reklamcılık Kavramlar, Kararlar, Kurumlar, 2004).

Ünlü Amerikan reklam yazarı Luke Sullivan ise reklam konusunda

görüşlerini açıklarken, reklamın kapitalizmin mutasyona uğramış hali olduğundan

bahsetmiştir. Ayrıca dev ekonomi çarkındaki en önemli dişlilerden biri olduğunu

belirtmiştir. Sullivan’a göre birçok bira markasının tadı neredeyse birbirinin aynı

ve ikinci bardaktan sonra aralarındaki farkı eksperin bile anlayamayacağı açıkken,

tüketicilerin içtikleri şey bira değil, reklamdır. Bu noktada reklam, artık marka

olmuştur (Sullivan, 2002).

Reklam, etkin yayılma alanı dolayısıyla en bilindik ve tartışmalı tanıtım

biçimidir. Ayrıca, özellikle ürün ve hizmetleri kitlesel tüketici pazarlarını hedef

alan şirketler için çok önemli bir tanıtım aracıdır. Popüler reklam kampanyaları

tüketicilerin dikkatini çekebilir ve satış geliştirmeye yardımcı olabilir. Reklamın

satış amacına ilişkin tanımlarda, tüketicilerin ihtiyaçları öne çıkarılırken,

tüketicilerin unuttukları bazı ihtiyaçların reklamlar tarafından hatırlatıldıklarından

söz edilmektedir. Bu noktada reklamların, ürün ya da hizmetlere yönelik talep

yaratma amacı taşıdıkları da rahatlıkla söylenebilmektedir (Altunışık, Özdemir, &

Torlak, 2001).

Reklamın literatürde 5M olarak adlandırılan kavramlar üzerinde karar

verilmesini gerektirdiğini söylemek mümkündür (Kottler, 2000).

Page 50: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

40

• Görev (Mission): Reklam kampanyasının amacı nedir? Bilgi vermek, ikna

etmek, hatırlatmak, bilinç, ilgi, istek ya da eylemi yaratmak amacıyla mı

uygulanmaktadır?

• Mesaj (Message): Markanın hedef kitlesi üzerine daha önce verilen

kararlarla şekillenmektedir. Değer önerisinin yaratıcı bir şekilde sunulması

önemlidir.

• Medya (Media): Tüm medya kanallarında aynı tutarlı mesajın verilmesi

gereklidir. Ancak kullanılan medyaya göre içerikler değişecektir.

• Para (Money): Para harcama kararı çok dikkatli verilmelidir. Eğer reklam

için harcanan miktar azsa, reklam dikkati çekmeyecek ve boşa gidecektir.

Firmalar, hedef pazarda erişmek istedikleri kişi sayısı, ne sıklıkta erişmek

istedikleri ve hangi medya türünü kullanacaklarına karar vermelidir.

• Ölçüm (Measurement): Reklam kampanyaları sonucu marka tercih

oranlarındaki artışın ölçülmesi gereklidir. Ancak firmalar, marka tercih

oranlarından ziyade hatırlama ya da tanıma oranlarını ölçmektedir.

Reklam yapmak, çoğu zaman güçlü bir marka yaratmanın inşa edilmesinde

çok gerekli bir unsur olmakla birlikte, hiçbir zaman tek başına yeterli değildir.

Güçlü bir marka yaratmak, AR-GE aşamasından, üretimden ve satış sonrası

hizmetlere kadar uzanan çok uzun bir süreçtir (Babacan, 2005).

Reklam, medya tarafından izleyicilere pazarlanan bir yapı değildir. Aksine

medya, izleyicileri reklamcılara pazarlayan bir araçtır. Bir başka ifade ile medya,

belirli fonnatlar içerisindeki programlarla, izleyiciyi reklamcılara pazarlamaktadır.

Bu bağlamda, reklam ve medya arasındaki organik bağ açıkça görülmektedir. Ek

olarak, reklam bir pazarlama tekniği olmanın haricinde, bir kültürel üretim alanı

olarak düşünülmelidir. Ortak deneyimleri, kimlikleri oluşturmaya yardımcı olan,

tüketiciyle en kısa yoldan iletişim kurma yöntemidir. Bu bağlamda, kadın ve

çocuklar reklamın doğrudan yöneldiği kitlelerdir (İsmet, 2004).

Reklam mesajları farklı şekillerde gruplanabilir. Örneğin reklamlar, ürünün

normal kullanımını yaşamdan kesit/er halinde sunabilirler veya belli bir yaşam

tarzı ile o ürünü ilişkilendirebilirler. Ürün fantastik öğelerle sunulabilir veya belli

Page 51: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

41

bir ruh hali ya da imajıya ilişki kurulabilir. Ayrıca müzik/i reklamlar gerçek kişiler

ya da çizgi film karakterlerinin kullanımıyla gerçekleştirilebilir. Reklamdaki ürün

kendi başına bir karakter yaratabilir (Örneğin Turkcell-Celocan veya Yapı Kredi

Bankası-Vada). Bir başka yöntem olarak, reklamlarda ürünü üreten işletmenin

teknik uzmanlığı üzerine odaklanılabilir. Bazı reklamlar bilimsel kanıt sunma

yoluna gitmektedirler (örn. diş macunu ve deterjan reklamları). Reklamlarda ünlü

ya da sıradan kişilerin referanslarının verilerek tüketiciden onay alınması da söz

konusudur. Bu yaklaşım, ürünü inanılır ve sevilir yapmaya yardımcı olmaktadır

(Shimp & Andrews, 2013).

Reklamların da duyguları mevcuttur. Başka bir ifadeyle, reklamlar

üzerimizde bazı hisleri yoğun olarak uyandıra bilirler. Reklamların oluşturabileceği

belli başlı duygular şunlardır: Neşeli duygular (eğlenceli keyifli şakacı), samimi

duygular (sevecen/düşünceli/umutlu) ve negatif duygular (eleştirici/meydan

okuyan gücenmiş). Reklamın tüketicide uyandırdığı hisler, bilhassa marka

tüketiciye tanıdık değilse (yani tüketicinin marka hakkında bir kanısı ve fikri henüz

yoksa) ürüne yönelik tutumu doğrudan etkilemektedir (Karafakıoğlu, 2005).

Reklamla ilgili ortaya konulmuş tanımlardan yola çıkılarak reklamın temel

özellikleri şöyle sıralanabilir (Elden & Kocabaş, Reklamcılık Kavramlar, Kararlar,

Kurumlar, 2004):

• Reklam, pazarlama iletişimi karması unsurlarından biridir.

• Reklam, reklamverenin medyaya belirli bir ücret ödemesi ile

gerçekleşmektedir.

• Reklam, reklamverenden tüketiciye doğru mesajların iletimi sürecidir.

• Reklam bir kitle iletişimi biçimidir.

• Reklamda reklamı yapan kişi, kurum ve kuruluş açıkça gösterilmektedir.

• Reklamın temel amaçlan, tüketiciyi bilgilendirmek ve veya ikna etmektir.

• Reklamlarda mallar, hizmetler, vaatler, ödüller ve sorunlara getirilen

çözümler mesajlarla hedef kitlelere aktarılmaktadır.

• Reklam, işletmenin pazarlama hedeflerine ulaşabilmesi için pazarlama

iletişimi karmasında bulunan diğer elemanlarla birlikte çalışmaktadır.

Page 52: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

42

2.1.4. Reklamın Tarihsel Gelişimi

Gelişen teknolojinin de etkisiyle iletişim araçları sürekli olarak değişmekte

ve gelişmekte, buna bağlı olarak reklam da sürekli olarak gelişim ve değişim

göstermektedir. Bu kısımda reklamın ve reklamcılığın dünyadaki ve Türkiye’deki

gelişimine değinilecektir.

Reklamcılığın başlangıcı olarak milattan öncesini söylemek dahi

mümkündür. M.Ö. 3000 yıllarında Mısır’da kaçan esiri bulup getirene ödül vaat

eden bir papirüs ile duvarlara yazılan esirlerin fiyatları ve özellikleri, Roma ve

Yunan şehirlerindeki yol üzerindeki taşlara kazınan gladyatör dövüşleri, mallar ve

sirklerin ilanları, Mısır’da cadde boyunca aynı yazılara birkaç taş aralıklarla

kazınmış olması gibi örnekler, reklamcılığın ilk örnekleri sayılabilir. Ancak tabi ki

modern anlamda reklamcılık dendiğinde bu örneklere reklam demek pek mümkün

değildir. Bilinen anlamda reklamcılığın başlangıcı olarak Ortaçağ Avrupası’nda

matbaanın bulunuşu ile yazılı, çizime dayalı, resmedilmiş afişlerin yaygınlaşmaya

başlaması ve çarşı, pazarlarda bu afişlerin kullanılması, reklamcılığın ticari

anlamdaki ilk örnekleri sayılabilir (Elden & Kocabaş, Reklamcılık Kavramlar,

Kararlar, Kurumlar, 2004).

Reklamın dünyada özellikle önem kazanmaya başlaması, sanayi devrimi ile

olmuştur. 1700’lü yılların ortalarında İngiltere, 1800’lerde ise Amerika’da

başlayan sanayi devrimiyle birlikte kitlesel üretim başlamış, kırsal kesimden

kentlere göç başlamıştır. Ayrıca sanayi devrimi ile ulaşım daha kolay hale gelmeye

başlamıştır. Ulaşım olanaklarının iyileşmesi ile üreticiler, özellikle demiryolunu

kullanarak daha uzaktaki bölgelere ürünlerini ulaştırabilir olmuştur. Bu nedenle

hedef pazar büyümüş ve ulaşılmak istenen kişi sayısı artmıştır (Arens, 2002).

Bilinen anlamda reklamın ilk kez basılı medyada kendisine yer bulması,

1704’te ABD’de yayımlanan Boston Newsletter’da yer alan bir emlakçı ile ilgili

ilan sayesinde olmuştur (Akbulut & Balkaş, 2006). 1839’da fotoğrafın icat

edilmesi ile reklamlarda görsellik kullanılmaya başlanmış ve 1840’lı yıllardan

itibaren üreticiler, ürünleri ile ilgili olarak gazete ve dergilere ilan verir olmuştur

(Arens, 2002)

Page 53: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

43

Sanayi devriminin ardından kitle iletişim araçlarının icat edilmeye

başlaması, reklamcılığa yeni bir boyut kazandırmıştır. 1900’lü yılların başında

radyonun icadının ardından 1920’lerde ilk ticari radyonun kurulması ile radyonun

reklam amacıyla kullanılabileceği anlaşılmaya başlanmıştır. Ülkemizde

reklamcılığın ilk adımları da 1900’lü yılların başında atılmıştır. 1909’da kurulan

“İlancılık” ülkemizin ilk reklam ajansı özelliğini taşımaktaysa da savaşlar ve

krizler nedeniyle tam anlamıyla faaliyete geçmesi 1919 yılını bulmuştur. İlancılık

Reklam Ajansı, 1950’lere kadar faaliyetini sürdürmüştür. 1944 yılında kurulan

“Faal Reklam Ajansı” ise günümüzde Manajans olarak ülkemiz reklamcılığının

devi olarak faaliyetini sürdürmektedir (Şahım & Ekici, 2013).

1929 Krizi, İkinci Dünya Savaşı gibi gelişmelerin etkisi ile oldukça durgun

geçen yıllar, 1980’lerde insanların çevre duyarlılığının artması ve firmaların

ürünlerinin çevreye zararlı olmadıklarına ilişkin yaptıkları reklamlarla hız

kazanmıştır. 1990’lı yıllarda Soğuk Savaş’ın bitişiyle ise küreselleşme hız

kazanmış ve ABD merkezli reklam ajansları, yerel firmalar ile birleşerek reklam

ağları oluşturmuş ve reklam devi haline gelmiştir (Arens, 2002).

Reklamlar, üreticiler tarafından tarihin farklı dönemlerinde farklı stratejiler

güdülerek tasarlanmıştır. Bunun nedeni, toplumsal, ekonomik, siyasal dinamiklere

bağlı olarak farklı dönemlerde çeşitli reklam yaklaşımlarının ortaya konulmuş

olmasıdır. Bu dönemsel yaklaşımlar kısaca şöyle özetlenebilir (Elden, 2016).

1. Dönem (1890- 1925) Ürün-Bilgi Yaklaşımı: Ürün-bilgi yaklaşımı ticari

basılı medyanın gelişimine bağlı olarak ortaya konulmuştur. Bu dönemde

reklamlarda ürünlerin fiziksel özellikleri ve fiyat avantajları gibi rasyonel faydalara

odaklanılmıştır.

2. Dönem (1925- 1945) Ürün Sembolleri Yaklaşımı: Profesyonel reklam

ajanslarının kurulması, televizyonun icadı, diğer kitle iletişim araçlarının

kullanımının yaygınlaşması ve markalar arasındaki rekabetin artmaya başlaması

gibi sebeplerle reklamlar için ürün sembolleri yaklaşımı geliştirilmiştir. Bu

Page 54: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

44

dönemde reklamlarda rasyonel faydalardan ziyade başarı, mutluluk, statü gibi

sembolik anlatımlara yönelim artmıştır.

3. Dönem (1945- 1965) Kişileştirme Yaklaşımı: Bu dönemde televizyonun

da teknik anlamda gelişimi ve yaygınlaşması ile farklı bir reklam yaklaşımı ortaya

konulmuştur. Bu yaklaşım çerçevesinde, bireyin ürünle kurduğu bağ sonucu oluşan

duygulara odaklanılmaktadır.

4. Dönem (1965- 1985) Pazar Segmentasyonu: Çeşitli medya ortamlarının

ortaya çıkışı ve bu mecraların birlikte kullanılması sonucunda farklı hedef kitlelere

yönelik reklamlar geliştirilmiştir. Bu yaklaşımda temel amaç, reklamlarda ürün ya

da hizmetler için hedef kitlelerin belirlenerek, belirlenen kitleye onların nitelikleri

ve beklentileri doğrultusunda seslenilmesidir.

Günümüzde ise reklamlarda sıklıkla yaşam tarzı sunumuna

odaklanılmaktadır. Yaşam tarzı yaklaşımı çerçevesinde reklamlarda belli ürünlerle

belli yaşam tarzları arasında bir bağ kurulmaktadır. Burada, "bu tüketim sonucu

ben kim olacağım?" ve "aynı ürünü tüketen diğer tüketiciler kim?" sorularında

hareketle bir reklam fikri geliştirilmektedir. Bu reklam yaklaşımında, ürün

özelliklerine ve rasyonel faydalara odaklanan yaklaşımların aksine duygulara

seslenen tranfonnasyonel (dönüşümsel) reklamcılık anlayışı çerçevesinde mesajlar

kurgulanmakta ve markanın hedef kitlesine iletilmektedir (Elden & Kocabaş,

2004).

2.1.5. Reklamın Amacı ve İşlevleri

Reklamda amaç işletme çıktısı ile toplumun çeşitli kesimleri arasında ilişki

kurmaktır. Reklam doğrudan doğruya kâr elde etmek için; müşterileri etkilemek,

malı satmak, hizmeti pazarlamak ya da üretilen mallara talebi artırmak faaliyetidir.

Reklam belirli sosyo-demografık (yaş, cinsiyet, eğitim durumu vs.) veya psikolojik

özeliklere sahip gruplara seslenmektedir (Mestçi, 2017).

Reklam amaçları, işletmenin pazarlama amaçlarına göre belirlenmektedir.

Eğer işletmenin pazarlama amacı herhangi bir malı satmak ise, reklam amacı da o

Page 55: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

45

mal için marka tercihi yaratmak olmaktadır. Yöneticiler toplam pazarlama

çabasının ne kadarının reklamla sağlanıp yürütüleceğine karar verdikten sonra, bu

sorumlulukları ve gereklilikleri belirli amaçlar şeklinde belirlemektedir (Şahım &

Ekici, 2013).

Reklam amacı, belli bir hedef kitleye, belli bir zamanda gerçekleştirilen,

belirli iletişim görevleri ve başarı düzeyi olarak tanımlanabilir. Kısaca, iletişim

sürecinde ve iletişimden sonraki satış etkilerinde olması istenen hedeflerdir.

Reklam amaçları, reklamın hedeflerinin bilgi verici, ikna edici, hatırlatıcı veya

pekiştirici olmasına göre sınıflanmaktadır (Altunışık, Özdemir, & Torlak, 2001):

Bilgilendirici Reklam: Var olan bir ürünün yeni özelliklerini tanıtmak veya

yeni bir ürün hakkında bilgi vermek ve marka farkındalığı yaratmak amacını

taşıyan reklamdır. Örneğin o ürün ile ilgili yeni kullanım alanları göstermek,

ürünün çalışmasını açıklamak veya güncel fiyat hakkında bilgi vermek için

kullanılan reklamlardır.

İkna Edici Reklam: Bir ürünün satın alınmasını, sevilmesini, tercih

edilmesini ve hakkında sağlam bir kanı geliştirilmesini sağlayan reklam türüdür.

Reklamın ikna etme fonksiyonu, marka tercihini artırmak, tutum ve algıları

şekillendirmek, yeni pazara giren ürünleri/hizmetleri denemeye teşvik etmek gibi

amaçlarla kullanılabilmektedir. Bu reklam türü, tüketici algıları ile oynayabilir ve

tüketicileri markaya yönlendirebilir. Birden fazla markanın kıyaslanmasına yönelik

olan karşılaştırmalı reklamlar, ikna edici reklamlara örnek gösterilebilir.

Hatırlatıcı Reklam: Bu reklam türünde, ürün veya hizmetlerin satın

alınması davranışının tekrarlanmasını teşvik etmek amaçlanmaktadır. Örneğin, yaz

sezonu biterken yayımlanan dondurma reklamları buna bir örnektir. İşletmeler

satın alma işleminin devamını sağlamaya çalışmaktadırlar.

Pekiştirici Reklam: Mevcut alıcıları, doğru seçimi yaptıkları yönünde ikna

etmek amacı taşıyan reklamlardır. Otomobil reklamları genellikle, satın aldıkları

yeni arabanın keyfini çıkaran tatmin olmuş tüketiciyi tasvir eden bu tarz

reklamlardır (Altunışık, Özdemir, & Torlak, 2001).

Page 56: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

46

2.1.6. Reklamın Satın Alma Davranışına Olan Etkileri

2.1.6.1. Reklam Mesajının İstenen Etkiyi Oluşturması

Hedef kitlede öncesinde belirlenip tanımlanan bir tepkiyi uyandırması

beklenen bir uyarı olan reklam mesajı, reklamda dinlenen, görülen ve söylenen her

şeydir. Algılama ve öğrenme süreçleri kişi tarafından bu uyarıcıların

yorumlanmasını etkiler. Reklam mesajı, reklamlarda kullanılmakta olan kelimeler,

renkler, semboller, resimler, görüntüler ve diğer özelliklerdir. Başarı veya

başarısızlıkta, reklamlarda istenen hedefe ulaşma amacıyla kullanılan kelimelerin,

resimlerin, sembollerin amaca uygun şekilde ve ulaşılmak istenen hedef kitle göz

önünde bulundurularak seçilmesi etkilidir (Güz, 2001: 201).

Reklam veren üretici işletmeler tarafından hedef tüketicilere söylenmek,

anlatılmak ve gösterilmek istenen sözlü veya görsel ifadeler olan mesajların

hazırlanması, konunun uzmanı olan reklamcılar tarafından birçok kriterin göz

önünde bulundurulmasıyla hazırlanıp kitle iletişim araçları aracılığıyla tüketicilere

iletilirler (Göksel, Kocabaş ve Elden, 1997: 153).

Reklam mesajının istenen etkiyi yaratmasına etki eden faktörlere aşağıda

yer verilmiştir (İslamoğlu, 2013: 437-439):

Reklam mesajı özgün olmalıdır: Kendisinden bekleneni yapabilmesi

amacıyla reklam mesajı öncelikle özgün ve orijinal olmalıdır. Rakiplerin

aynı isteğini ve ihtiyacını karşılamakta olan diğer marka ya da hizmetlerle

alakalı düşünüldüğü zaman reklam mesajının, rakiplerin daha önce

söylemediği bir fikir üzerine kurulması gerekmektedir. Bir başkasının

reklamını taklit edip hiç kimse bir başarı sağlayamamıştır. Reklamcılıkta

da coğrafyadaki gibi, bilinmeyen bir alana ayak basan oranın sahibidir. Bu

bağlamda, başarıya giden yolda diğerlerinden farklı bir şeyin farklı bir

biçimde söylenmesi rehber olur.

Reklam mesajının beklenti ve ihtiyaçlara uygun olması gerekir: Reklam

mesajı tüketicinin bir güdüsünü canlandırarak harekete geçirmelidir. Belli

bir konu hakkında tüketicide ihtiyaç ve gerilim yaratıldıktan sonar bu

gerilimin o mal ya da hizmeti kullanarak giderilebileceği hissi verilmelidir.

Kişinin ihtiyaç ve isteklerinin odak noktası seçilmesi reklam mesajıyla

tüketicilerin üstünde mal ya da hizmetle alakalı tutum değişiminin

yaratılabilmesinde önemlidir.

Page 57: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

47

Reklam mesajı yaratıcı olmalıdır: Günümüzdeki reklam mesajlarındaki

başarıda önem arz eden yaratıcılıkla, diğerleri ile farklı, benzeri

bulunmayan bir fikir ya da bir düşüncenin oluşturulması kastedilmektedir.

Reklam mesajı vaadde bulunmalıdır: Bir mal ya da hizmet tüketici

tarafından sağlayacağı fayda amacıyla satın alınır. Reklam mesajı

tarafından tüketiciye sunulacak tek bir vaadin olabilmesinin yanında,

sunulan ana vaadin yanında onu destekleyen yan vaatlerin olması da

mümkündür. Seçilen bu vaat, diğer mal ya da hizmet vaatleriyle farklı ve

rekabete dayalı olmalıdır. Bir vaadin, akıl veya duygulara veya her ikisine

birlikte seslenmesi mümkündür.

Reklam mesajı bilgi verici olmalıdır: Reklam mesajının etkililiği, reklam

mesajları içinde verilen gerçek bilgilerle artmaktadır. Mal ya da hizmetle

alakalı verilen bilgiler ne kadar çoksa o kadar başarılı olunmaktadır.

Reklam mesajlarının gerçekleri içermesi samimiyeti gösterir.

Reklam mesajı sade olmalıdır: Tüketiciye söylenmesi gereken reklam

mesajında kısa, sade, hızlı ve yanlış anlamalara yol açmayacak şekilde

verilmelidir.

Reklam mesajı belli aralıklarla tekrar edilmelidir: Belirli aralıklar ile

reklam mesajlarının tekrarı, kitlelerin daha iyi anlamasına ve zihinlere

yerleşmesine yol açmaktadır. Reklama belirli aralıklar ile belirli bir süre

devam edilmesi reklam mesajının etkililiğinin devamı açısından önemlidir.

Mesajdaki başlık ve söyleneceklere dikkat etmek gerekmektedir: Bir

reklamdaki en önemli unsur olan başlık ana metine oranla ortalama beş kat

daha çok okunmaktadır. Başlığın okuyucunun çıkarına seslenmesi

gerekmektedir. “35’in üzerindeki bayanlar nasıl daha genç kalabilir?”

Ayrıca ürün ile alakalı bilgi içermelidir.

Reklam mesajı talep yaratacak şekilde hazırlanmalıdır: Başarılı bir reklam

mesajı tüketici üzerinde talep isteği uyandıracak biçimde hazırlanmalıdır.

Bundan dolayı başarıyı etkileyen faktörlerden biri tüketicilerin

eğilimlerinin tespit edilip mesajın bu bağlamda hazırlanmasıdır.

Tüketiciye “hemen alın”, “son fırsat”, “az miktarda kaldı” gibi mesajlar ile

doğrudan satış çağrısının yapılması bu açıdan tüketiciyi baskı altına almak

isteyen çağrılardır.

Rakiplerin ürünlerine dikkat edilmelidir: Rakip firmadaki benzer ürünün

beğenilen özelliklerinin ve beğenilmeyen yönlerinin göz önünde

bulundurulmasıyla, reklamı yapılacak olan ürünün çok ussal, çekici ve

etkileyici bir yapımla hazırlanması mümkündür.

2.1.6.2. Marka İmajı ve Reklam Mesajının Marka Bağlılığı Üzerindeki

Etkisi

İnsanlar gibi olan markalar ürün ve kişiliğin birleşiminden oluşurlar.

Markanın kişiliği de pazarlama literatürü kapsamında marka imajı şeklinde

tanımlanır. Ürün ve hizmetleri tüketicilerin kabul etmesini ve o ürün ve hizmete

aşina olunmasını marka değeri sağlamaktadır. Tüketicilerin bir marka karşısında

olası maksimum bağlılıklarının yaratılması pazarlamacıların görevidir. Ürün

Page 58: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

48

özellikleriyle kişiliklerini oldukça dengeli bir biçimde harmanlamaları dolayısıyla,

yaratılan pek çok markanın büyük başarıları bulunur. Bunun en iyi örneği olarak

Harley Davidson gösterilebilir. Harley Davidson’ın üst düzey yöneticisi Bob Dron

tarafından söylenen kitaplara konu olmuş sözüyle bu çok iyi açıklanmaktadır. “Siz

hiç Harley Davidson gibi insanların üzerlerinde dövme olarak taşıdıkları başka bir

marka tanıyor musunuz?” Harley Davidson kişiliğinin bir inanç ve değerler

sisteminin parçası halinde geldiği görülür. Tarikat markaları şeklinde tanımlanan

bu markalar tarafından, takipçilerinin gözleri kör olmuş bir biçimde sadakatleri

istenir. İnsanların arasında bulunan ilişkiler ile markalar ve insanların arasında

bulunan ilişkiler benzerdir. Nasıl ki iki insanın evlilik ilişkisi çoğunlukla rasyonel

faktörlerden ziyade duygusal birliktelik özelliğindeyse, marka ve tüketicinin

arasındaki ilişkinin deduygusal bir ilişki olduğu söylenebilir (Güz, 2001: 201).

Müşteri taafından önceden alınan markanın bir memnuniyet açıklaması

şeklinde yeniden satın alınması marka bağlılığı şeklinde tanımlanabilir.

Tüketicilerin markaya bağlılığıyla ifade edilen sürekli o markayı tercih etmeleri ve

markayı değiştirmemeleridir. Popüler markalar tüketiciler tarafından yalnızca satın

alınmaz bunun yanında, daha az popüler sayılan markalardan farklı şekilde

seçtikleri markanın üstünlüğü de satın alınır. Popüler marka olmak marka

bağımlılığının sırrıdır. Marka popülaritesini oluşturmanın yanında reklam

tüketicilere markayla alakalı çekici bilgiler ve eğlenceli hayaller sunmaktadır.

Yaratılan sloganlarla reklam ikonlarının, etkili müziklerin sayesinde tüketici

üzerinde marka alışkanlığının ve etkili marka imajının yaratılması sağlanmaktadır

(Ar, 2007: 82-140).

Markalar açısından kimlik ve konumlanma yaratılması yeteneğinde reklam

hemen hemen eşsiz konumdadır. Bunlarla, kullanıcı deneyiminin

zenginleştirilmesinin yanında, markanın duygusal açıdan tüketiciye “kendisine

özgü” olduğunun hissetirimesini sağlayan noktaları meydana getirir. Gerçekten

Levi’s x ya da y markalarından daha mı sağlamdır? Bir açıdan bu önemli değildir,

kullanıcı tarafından bu markanın tekrar satın alınmasının sebebini markanın

yıllarca yapmış olduğu yenilikçi reklamlar ile sağladığı istenirlik oluşturur.

Markanın geniş pazarlardaki duruşunun oluşturulması ve sürdürülmesinde reklam

Page 59: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

49

oldukça etkili bir silahtır. Bir marka tarafından ürüne dayalı sahici bir üstünlüğün

sağlanması ve bunun sürdürülmesi çok zordur. Reklam bu bağlamda, marka

tarafından sunulanlar ile ilişkili algılamaların biçimlendirilmesi, yönlendirilmesi ve

güçlendirilmesi gücünü elinde tutar. Reklamla tüketiciye markanın arasında

duygusal bir bağ yaratılır. Reklamın en güçlü etkilerinden birisi ürün

algılamalarındaki bu dönüştürmedir ve bunun deneysel kanıtı etki, isimsiz (blind

test) ve markalı ürün testleri karşılaştırılarak yapılmıştır. Pazarların çoğunda,

marka adı açıklandığında aslında sahip olduğu lezzet ya da performans

üstünlüğünü yitiren ürünler bulunmaktadır. Örnek olarak, bir lezzet testinde, marka

adının açıklanmasından evvel Skol, Carlsberg birasının karşısında 2’ye 1 oranda

üstünlük sağlamıştır, ancak markaların açıklandığı zamansa tam tersi bir sonuca

ulaşılmıştır. Esasında tüketiciler reklamı tatmışlardır (Butterfield, 2001: 266).

Reklamla yalnızca bilinçte soyut olarak marka ismi güçlendirilmez, genel

olarak spesifik imge, fikir ve duygular ile bağlantılandırılır. Çoğu zaman bunlar

sözelden ziyade görsel, rasyonelden ziyade duygusal olmaktadır. Tüketici çoğu

durumda kurulmuş olan bu bağları fark etmez. Reklamların, alışılmış ortamda bir

markayı sıklıkla tekrarlayıp bir şeye bağlaması tüketicide ürünle o

kelime/sembolün arasında bağ oluşmasını sağlar (Aksoy, 2005: 162).

Neticede bir markanın reklamı, onun ambalajı gibidir; markanın kişilik

gardrobunda bir parçayı oluşturur. Güzel giysilerle bir kişi nasıl daha çekici

görünüyorsa, bunun gibi başarılı bir reklamın da markanın görünüşü ve çekiciliği

üzerinde olumlu etki yaptığı aşıkardır (Sutherland ve Sylwester, 2003: 103).

2.2. REKLAM ORTAMLARI

Reklam araçları en genel ifade ile istenilen mesajı kitlelere ulaştırılmasını

sağlayan iletişim olanaklarıdır. Günümüz teknolojisi ile beraber reklamın araçları

geçmişe oranla oldukça farklılaşmış ve gelişmiştir. Mucuk’un da belirttiği gibi

reklam araçlarının seçimi birçok faktör tarafından etkilenmektedir. Bu nedenle

reklam araçlarının seçiminde temel olarak pazarlama yaklaşımını benimsemek,

hitap edilecek pazar veya hedef tüketiciden hareket etmek gerekmektedir. Ancak

reklam ile elde edilecek özel amaç, bütçe, hedef kitlenin özellikleri ve bu hedeflere

Page 60: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

50

ulaşabilme yeteneği açısından ele alınmalıdır (Mucuk, 2004). Tablo 1’de reklam

ortamlarının avantaj ve dezavantajları görülmektedir.

Tablo 1: Reklam Ortamlarının Avantaj ve Dezavantajları

İletişim Araçları Avantajları Dezavantajları

Gazete Okuyucunun reklama tekrar

bakabilmesi.

Kısa ömürlü olması

Küçük gruplara bile reklam

yapabilme olanağı sunması

Televizyon Geniş bir kitleye yönelik, Yüksek maliyet,

Tekrar olanağı var, Geçici mesajlar,

Esnek ve prestijli Seçim esnekliği

Doğrudan Seçicilik, Pahalı,

Posta Yoğun kapsama, Tüketicinin direnci söz konusu,

Hız, esneklik, Güncel ve doğru listeye bağlı

başarı düzeyi

Kişisel ve etkisiz bilgi

Radyo Düşük maliyet, Kısa ömürlü,

Esneklik, Çok bölümlü

Hedeflenmiş dinleyici Farklı dinleyici kitlesi

Çabuk reklam hazırlama olanağı

Dergi Seçici baskıda kalite, Esneklik,

Uzun Uzak ömür,

Prestij

Açık Alan

(Billboard)

Fikri hızla iletme, Çok özet

Tekrar olanağı, Çevresel kaygılar

Yerel ürünlere olanak sağlaması

İnternet Etkileşim, Düşük etki,

Düşük maliyet, Erisim düşük düzeyde, Bağlantı

olanaklarının kapasite sorunu

Güncelleştirme kolaylığı

Kaynak: (Odabaşı & Oyman, 2011)

2.2.1. Açıkhava Reklamları

Kapalı alanlar dışındaki, açık alanlarda yapılan reklamları kapsayan reklam

araçlarına açıkhava reklamları denmektedir. Reklamcılığın en eski araçlarından biri

olan açıkhava reklamları, tüketicilerin hiçbir güç ya da çaba sarf etmeden maruz

kaldığı reklamlardır.

Açık hava reklamları, günümüz reklamcılığının önemli bir bölümünü

oluşturan önemli bir reklam ortamıdır. Açık hava reklamları, adından da

anlaşılacağı üzere, kapalı mekanlar dışında, halkın gün boyunca yoğun olarak

bulunduğu ve kullandığı metro istasyonları, trafik, alışveriş merkezleri, cadde ve

Page 61: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

51

sokak gibi alanlarda bulunan sabit ya da hareketli yaratıcı reklam mesajlarının

genel adıdır. Sabit araçlar, afiş-panolar, duvar afişleri, otobüs durakları, cephe

reklamları, elektronik panolar, billboardlar vb. araçlardır. Hareketli araçlar; uçağın

arkasına bağlanan bayraklar, araç giydirme, reklam içerikli balonlar, taksi üstü

maskotlar, karton adamlar vb. araçlardır. Açık hava reklamları, metal, plastik,

folyo, kağıt, boya, branda gibi malzemelerden üretilmekte ve ofset, serigrafik ve

dijital baskılar yolu ile çoğaltılmaktadır (Demir, Yaşamın İçinde Bir Mecra Olarak

Açık Hava Reklamcılığı, 2013).

Televizyon reklamlarından sonra, firmalar tarafından en çok tercih edilen

ortamlardan olan açıkhava reklamcılığı, tüketicilere en kısa yoldan, hızlı bir

şekilde ulaşabilen mecra olmasının yanı sıra, tüketicileri de en çok etkileyen

mecralar arasında yerini korumaktadır. Tüketiciler günün her saatinde, dışarıda

bulundukları süreler boyunca, bu ortamlarla karşı karşıya gelmektedirler. Bu

ortamların en önemli özelliklerinden biri, reklamın düşüncesidir. Burada

kullanılabilecek düşünce, yaratıcı, dikkat çekici, hatırlanabilir ve anlaşılabilir

olmalıdır. Reklam tasarımı, tüketicilerde düzey, sınıf, zümre ayrımı yapmadan

hemen herkesin anlayabileceği türde tasarlanması gerekmektedir. Çünkü açık

havadaki tüketici bu tip ortamlara uzun süreler boyunca maruz kalmamaktadır.

Tüketicinin bu mecralardan kaçma şansı bulunmazken, onları gördüğü süreler, çok

kısıtlı olabilmektedir (Güllülü, 2017).

Açık hava reklamlarının tüketiciyle direkt temas kurması ve gözden

kaçmayacağı özelliği dikkate alındığında farklı ve yeni uygulamalarla beslenerek

iyi fikirlerle de desteklenerek kullanılması gerekmektedir. Açıkhava reklamlarının

tüketici üzerinde düşünüldüğünden daha fazla etkisi vardır. Bu nedenle

reklamcılar, yaratıcılıklarını kullanarak, yenilikler yakalayarak sürekli bir öncekine

alternatif yeni ürünler ve mecralar ortaya koymak zorundadırlar. Bir kitle ilişim

aracı olarak açıkhava reklamcılığının amacı, mecra olgusu içine iletilmek istenen

mesajın hedef kitleye etkin ve kalıcı bir şekilde iletilmesinden ibarettir (Demir,

2014)

Page 62: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

52

Amerika’da 1830’larda kullanılmaya başlanan açıkhava reklamları,

ülkemize ancak 1985 yılında ilk billboard reklamı ile girebilmiştir. Açıkhava

reklam ortamlarına Amerika’da günümüzden yaklaşık 200 sene önce başlanmış

olmasına rağmen ülkemiz için oldukça yeni bir reklam ortamıdır. Ancak her geçen

gün daha da büyümektedir. Açıkhava reklamlarının sektörel bazda bu denli

artmasının temelinde modern kent yaşamında bireylerin ev dışında geçirdikleri

zamanın fazlalaşması yatmaktadır. Çeşitli nedenlerle evden dışarı çıkmak ve bir

yerden başka bir yere seyahat etmek durumunda kalan bireyler, uyku haricinde

gündelik hayatlarının önemli bölümünü dışarıda geçirmektedir .

Açıkhava reklamcılığının geçmişi oldukça eskilere dayanmaktadır. Bu

nedenle zaman içerisinde gelişim göstererek çok çeşitli türlere sahip olmuştur.

Teknik olanakların hızla artması ve dış mekanlardaki reklamların daha fazla fark

edilme ve etkili olma çabası birçok yeni açıkhava uygulamasını da beraberinde

getirmiştir. Açık hava reklamcılığında kullanılan yöntem ve araçlar şunlardır:

• Billboardlar: En yaygın olarak kullanılan açık hava uygulamalarıdır. Belli

ebatlardaki panolar üzerinden reklam mesajlarının hedef kitlelere

iletilmesini sağlayan ortamlardır (Avşar & Elden, 2005).

• Afişler: Tasarım ile sanat kaygısının eşit ağırlıkta olduğu açıkhava reklam

uygulamalarıdır. Afişler, hem iç hem de dış mekanlara asılabilmektedir.

Afişlerin, bir ürünü ya da hizmeti tanıtan reklam afişleri, festival, seminer

vb. kültürel etkinlikleri tanıtan kültürel afişler, sağlık, ulaşım ve sivil

savunma gibi konularda eğitici ya da uyarıcı nitelik taşıyan sosyal afişler

olmak üzere üç türü bulunmaktadır. Afişlerde fotoğraf, illüstrasyon, kolay

ve bilgisayar görüntüleri gibi tekniklerden faydalanılmaktadır (Eroğlu,

2001).

• Döviz ve Pankartlar: Afişlere göre daha küçük boyutludur. Kısa mesaj ve

sloganları içermektedir. Bir yerin açılışını bildiren bez ve sertleştirilmiş

naylon üzerine baskılı açıkhava reklam materyalleridir.

• Işıklı İlanlar: Işıklı ilanlar, reklam mesajlarını taşıyan panoların

ışıklandırılması ile oluşturulmaktadır. Reklam mesajlarının gece de

görülebilmesini sağlamak noktasında avantajlıdır. Tüketicilerin özellikle

Page 63: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

53

geceleri dikkatini çekmek amacıyla tasarlanmaktadır. Ayrıca reklamın

estetiğine de büyük katkı sağlamaktadır. Ancak 1990’lı yıllardan itibaren

kullanılmaya başlanan bu teknik, daha yüksek maliyetli bir reklam

aracıdır. Günümüzde şehir içi ve dışında, büyük alışveriş merkezlerinin

girişlerinde bu tür reklam uygulamalarını görmek mümkündür (Eroğlu,

2001).

• Mega Boardlar: Genellikle şehir dışı yollara ya da büyük alışveriş

merkezlerine yakın yerlere konumlandırılan açıkhava reklam araçlarıdır.

• Duvar ve Çatı Reklamları: Apartmanlar ve iş merkezleri gibi binaların dış

mekanlarına ya da çatılarına yerleştirilen reklam uygulamalarıdır.

Çoğunlukla boyama yolu ile yapılmaktadır. Son yıllarda üç boyutlu

uygulamalar da yer almaya başlamıştır.

• Durak Reklamları: Otobüs durakları, metro, tren, vapur gibi toplu taşıma

araçlarının kullanımı için beklenilen alanlarda yer alan açıkhava

reklamlarıdır. Amaç, toplu taşıma araçlarını bekleyen tüketicilerin

reklamlara maruz kalması ve ilgilerini çekebilmektir.

• İç ve Dış Mekanlarda Kullanılan Yer Grafikleri: Yer reklamları, alışveriş

arabaları, raf reklamları, market kasa bantları üzeri market içindeki ışıklı

ışıksız boardlar, basınca ses çıkartan folyolar gibi uygulamalardır.

Günümüzde marketler, metro istasyonları, alışveriş merkezi gibi yerlerde

kullanılmaktadır (Avşar & Elden, 2005)

• Cam Grafikleri: Binaların cam yüzeyleri üzerine özel bir folyo yardımıyla

yapılan giydirme türü reklamlardır. Türkiye’de ilk cam grafiği uygulaması,

1996 yılında Milliyet Gazetesi’nin binasının cam yüzeyine yapılmıştır

(Eroğlu, 2001)

• Eskavizyon: Hareketli reklam imajlarını hedef kitlelere taşıyan

reklamlardır. Hareketli görüntülerin yarattığı avantajlar sayesinde hedef

kitlenin dikkatinin reklama çekilmesi kolaylaşabilmektedir.

• Home Board: Ev ve işyeri gibi binaların iç mekanlarına asılan afiş ve pano

gibi yollarla gerçekleştirilen uygulamalardır. Amaç, hedef kitleyi,

zamanını geçirdiği ortamda yakalamaktır (Avşar & Elden, 2005)

Page 64: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

54

2.2.2. Radyo Reklamları

Özellikle ticari amaçla kurulmuş olan özel girişim radyo istasyonlarında

radyoların mal ve hizmetlerin tanıtılması işlevi önem kazanmaktadır. Özel

radyoların kar amacıyla kurulduğu göz önüne alındığında reklam gelirleri özel

radyoların neredeyse tek gelir kalemini oluşturmaktadır. Reklamcılığın önemli bir

bölümünü oluşturan bu işlev nedeniyle yayınların var olma sebebi mal ve

hizmetlerin tanıtılması ve satışının arttırılmasıdır. Ancak yayınlarında reklama yer

vermeyen istasyonlarda dahi yayınlanan programların içerisinde gizli reklam

şeklinde dolaylı reklamlar yapılabilmektedir. Örnek olarak bir konserin reklamının

yapılmasında öncelikle o konserde çalınacak en hit şarkının çalınmasının ardından

programcının “dinlediğiniz bu şarkının da çalınacağı konser bu akşam” şeklinde

yapılacak bir yayında gizli reklam söz konusu olabilmektedir (Aziz, 2013).

Radyo yayınlarında mal ve hizmetlerin tanıtılmasında dört reklam türünden

bahsetmek mümkündür. Bunlar kısaca şu şekilde açıklanabilir (Elden, 2016).

1. Reklam ve Kamu İlanı: Spiker tarafından okunan reklam duyurusudur.

2. Müzikli ve Dramatik Yapılı Reklamlar: Belli süreleri kapsayan üniteler

halinde, kuruluşlar veya reklam ajansları tarafından hazırlanan, müzikli ve

dramatik unsurların bulunduğu reklamlardır.

3. Programlı Reklamlar: İçinde eğitici, eğlendirici program bölümü ile

birlikte reklamların bulunduğu ve kuruluşların veya reklam ajanslarının

hazırladıkları programlardır. Reklam kuşakları içinde yayınlanan bu tür

programlar iki türlüdür. İşletme tarafından hazırlanan ya da hazırlatılan ve

sadece o işletmenin ürettiği ve / veya pazarladığı hizmet ya da ürünün

reklamının yapıldığı programlar ile reklam ajansları tarafından hazırlanan

ve içinde birden fazla işletmeye ait reklam duyurusu olan programlar bu

kapsamda değerlendirilmektedir.

4. Özel Tanıtıcı Reklam Programları: Bir mal ya da hizmet tanıtılması ya da

kültür, eğitim ve hatta turizm hizmeti için hazırlanan programlardır. Bu tür

programlar, bir kez yayınlanan ve programın bütününün işletmenin ürettiği

ya da pazarladığı malın ya da hizmetin tanıtımı için olan programlar ile

periyodik olarak yayınlanan ve yalnızca programın başında ve sonunda

Page 65: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

55

reklamverenin tanıtıcı duyurularının bulunduğu programlar olmak üzere

iki türlüdür.

Mal ve hizmetlerin tanıtılması işlevinde radyonun reklamverenlere sunduğu

çeşitli avantajlar ve dezavantajlar bulunmaktadır. Reklam ortamı olarak radyonun

en büyük avantajı diğer reklam ortamlarına kıyasla maliyet açısından en ucuz

ortam olmasıdır. Radyo reklamlarının hem üretimi hem de çeşitli radyo

istasyonlarında yayınlatılması için gereken bütçe oldukça küçüktür. Bunun yanı

sıra radyonun mal ve hizmet tanıtılması işlevinde bir diğer avantaj hedef kitleye

günün her anında ulaşılabilmeyi mümkün kılmasıdır. Radyo, ders çalışan, yolda

yürüyen, yemek yapan, kitap okuyan vb. başka işlerle meşgul olan insanlara bile

ulaşılabilmektedir. Kısacası radyo, insanların neyle meşgul olduğundan bağımsız

olarak mal ve hizmetleri tanıtabilmektedir (Elden & Kocabaş, 2004).

Mal ve hizmetlerin tanıtılması işlevinde radyonun reklamverenler açısından

çeşitli dezavantajları da bulunmaktadır. Bu alandaki en önemli dezavantaj

radyolarda görsel unsurların kullanılamamasıdır. Diğer bir dezavantaj radyodaki

reklamların oldukça kısa ömürlü olmasıdır. Ayrıca çok sayıda reklamın arka

arkaya yayınlanmasından ötürü dinleyicilerin dikkati dağılabilmektedir. Bu

nedenle radyoda mal ve hizmetlerin tanıtılmasında reklamlar birden fazla kez

yayınlanarak hedef kitlenin aklında yer etmesine çalışılmaktadır. Bir diğer

dezavantaj ise radyoların sinyal gücünün kimi durumlarda merkezden uzaklaştıkça

bozulması ve bu nedenle gürültü unsurunun devreye girerek reklam mesajının

etkili şekilde iletilmesini ve anlaşılmasını zorlaştırmasıdır (Tekinalp, 2011)

2.2.3. Gazete ve Dergi Reklamları

Yazılı araçlar, yazılı veya basılı olmaları nedeniyle diğer araçlara göre daha

kalıcıdırlar. Böylelikle arşivlenebilmekte ve uzun yıllarca saklanabilmektedirler.

Yazılı basının diğer araçlara göre: detaylı bilgi sağlaması, taşınabilir olması,

saklanabilir olması gibi avantajlarının yanı sıra; kendine has eğilimleri olması,

okuyucunun ilgi süresinin kısa olması, muhabir raporlarının güvenilirlik düzeyinin

düşük olması ve dağıtım problemleri bulunması gibi dezavantajları da

bulunmaktadır (Okumuş, Çetintürk, & Çetin, 2011).

Page 66: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

56

Basılı araçlar, televizyon ve radyo gibi yayın araçlarının tam bir karşıtını

sunmaktadır. Tüketiciler kendi tempolarına göre bu araçları kullanma imkânına

sahiptirler. Basılı araçlar, detaylı ürün bilgisi sunmaktadırlar. Ancak, doğası gereği,

görseller durağan olduğu için, dinamik sunumlar yapmaya ve aktif görsel

kullanmaya uygun olmadığından biraz pasif kalabilmektedir (Çakır, 2007).

Dergiler, gazetelere göre konuların daha detaylı incelendiği ve ilgi çekici

alanlarına vurgu yapıldığı aylık, haftalık ya da on beş günlük olarak

yayımlanabilen süreli yayınlardır. Gazeteler gibi her gün yayımlanmamaları,

konuların merak uyandıracak veya gözden kaçmış yanlarına odaklanmalarını

gerektirmektedir. Konular üzerine daha detaycı bakışları ise dergilerin o konu ile

yakından ilgilenen belli kitlelere sahip olmaları sonucunu doğurmaktadır. Reklam

verirken otomobil, anne-çocuk, kültür-sanat, ekonomi, mizah dergileri gibi pek çok

farklı konuya sahip dergilerden yararlanmadan önce, dergilerin yayın merkezine

aldıkları konularını ve hitap ettikleri kitleleri dikkate almak gerekmektedir.

Dergilerin de gazetelerde olduğu gibi arşivlenebilme özellikleri bulunmaktadır. Ek

olarak dergiler, kullanıcı ve kullanıma dair imajları oluştururken gazetelerden daha

başarılı görülmektedir (Elden, 2016).

Gazeteler, işletme ilgili reklam, ilan ve çeşitli haberlerin yer aldığı, oldukça

geniş bir kitleye hitap edebilen ve dış halkla ilişkilerin de önemli bir parçası olan

süreli yayınlardır. Gazeteler, basılı kitle iletişim araçları içerisinde en etkili olan ve

en çok tüketilen araçlardır. Bu nedenle, reklamcılar tarafından yaygın olarak

kullanılmaktadır. Gazeteler, süreli ve yaygın araçlardır. Genellikle yerel

perakendeciler için popüler olan araçlardandır (Fikret, 2014).

Gazetelerde genellikle ticari reklamlara yer verilmektedir. Gazeteler,

okuyucu kitlelerinin sahip olduğu ekonomik, sosyal ve demografik özellikleri

açısından farklılıklara sahiptir. Bu nedenle, belli hedef kitlelere ulaşma konusunda

kolaylıklar sağlamaktadır. Bu özellik, gazeteleri avantajlı bir reklam mecrası haline

getirmektedir. Ayrıca, televizyon reklamları geniş bütçelere ihtiyaç duyarken,

gazete reklamları görece daha az bütçe ile yayımlanabilmektedir. Gazetelerde

konularına göre kültür-sanat, sağlık, moda gibi bölümler bulunmaktadır. Bu

Page 67: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

57

gruplanma da reklamı doğru tüketiciye yönlendirmek adına reklam verene kolaylık

sağlamaktadır. Ek olarak, reklam yayımlanma süresi en kısa araç gazetedir. Bu

süre genellikle bir gündür. Ancak ülkemizde gazete okuru sayısının azlığı

düşünülürse, ulaşılacak potansiyel tüketici örneğin televizyona göre oldukça sınırlı

olmaktadır (Fırlar & Dündar, 2006).

2.2.4. Televizyon Reklamları

Televizyon genellikle reklamcılık için en değerli araç olarak kabul edilir.

Çünkü bir televizyon programının bir saatlik diliminde elliden fazla reklam

gösterilebilir. Nitekim çoğu insan televizyon başında, diğer iletişim araçlarından

çok daha fazla zaman harcamaktadır. Televizyon görseldir, renkleri, sesi ve

hareketi içinde birleştirir. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde diğer başka iletişim

ortamlarının gücü anmasına rağmen, televizyon hala reklam pastasından en büyük

payı alan araçtır (Can, 2015).

Televizyon çok büyük kitlelere -genellikle yazılı basının ulaştığından çok

daha büyük kitlelere - ulaşır. Bu nedenle, bir ürün ya da hizmetin televizyonda

reklamı o ürüne anında geçerlilik ve önem kazandırır. Şirketler hedef kitlelerine

televizyon reklamları sayesinde rahatça ulaşabilirler. Çocuklara çizgi film

vaktinde, ev hanımlarına pembe dizi saatlerinde kolayca ulaşabilmek mümkündür.

Televizyon reklam için yaşlanmakta olan bir dinozor değildir; eskiden reklam için

en çok tercih edilen araçken, sadece yanına yeni araçlar eklenmiştir (Özdengül &

Çam, 2017).

Televizyon reklamı, uzun yıllardır en etkili ancak bir o kadar da pahalı

reklam türlerinden birisi olmuştur. TV izlemek eğlence işidir ve günümüzde

İnternet üzerinden televizyon uygulamasının başlamasıyla, müşteri kazanmak için

pek çok fırsat ortaya çıkmıştır. Son yıllarda meydana gelen teknolojik ilerlemelerle

birlikte, televizyon kanalları, reklam verenlerin talebini karşılamak için çaba sarf

etmektedirler. Televizyon kanalları artık reklamları sadece kendileri yayınlamakla

kalmayıp, internet sitelerinde de yayınlamaya başlamışlardır (Akova, 2016).

Page 68: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

58

Televizyon yaratıcı reklamlar konusunda en serbest alandır. Televizyon,

görüntünün gücünü radyonun hızıyla birleştirmiştir ve uydu teknolojileriyle de

iyice güçlenmiştir. Bir kamera ile izleyiciler istenilen yere götürülebilir ve istenilen

şey onlara gösterilebilir. Çoğunlukla televizyon istasyonu sayısı radyo istasyonu

sayısından az olduğundan, televizyon İzleyicileri daha büyük gruplar halinde

düşünülebilirler. Bu da reklamverene, daha büyük, aynı zamanda hedeflediğine

daha yakın bir kitleye erişmesi için kolaylık sağlar (Canpolat & Özkısaç, 2016).

Reklam ortamları içinde en önemli konumda görülen televizyon bile,

reklam için gene de bazı dezavantajlar taşır. Bunların başında fiyat gelir.

Televizyon kanalları izleyici sayısına bağlı olarak daha yüksek fiyatlar

isteyebilirler. Çünkü televizyon reklam süresinin ücreti programı takip eden

izleyici sayısı ve programın, günün hangi saatinde yayınlandığına bağlıdır. Dahası,

bu reklamların gerçekten etkili olabilmesi için reklam kampanyasının sürekli

yürütülmesi gerekebilir. Abonelik sistemi olan kanallardaki reklamlar, müşterilerin

belirli demografik bilgileriyle birlikte, şirketler için avantajlı olabilir ancak bu

kanalların izlenme oranı, abonelik gerektirmeden halka sunulan mevcut kanal

çeşitliliğinden ötürü az olabilir. Daha az İzlenen programlarda daha ucuza reklam

şansı bulunabilir ancak yüksek seyredilme oranlı programlar süresince, reklamın

görünmesi için defalarca reklamı göstermek gerekebilir (Solak, 2016).

2.2.5. İnternet Reklamları

İnternet'te web aracılığıyla yapılan reklamları üç bölümde incelemek

mümkündür. İlki İnternet hizmet sağlayıcıları firmalar aracılığıyla verilen

reklamlardır ki sınıflandırılmış reklam olarak tanımlanır. İkincisi, bant (banner)

reklamlarıdır. Hazırlanan web sayfasının üstünde ve altında yer alan, dikdörtgen

bir grafik yerleştirilmiş reklamlardır. Tüketicinin dikkatini çekerek tıklaması için

uğraşır. Kimi de bu reklamlardan daha küçük, daha hızlı ve sayfanın her yerinde

bulunabilen küçük bant reklamı şeklindedir. Web’deki bant reklamları (banner)

marka farkındalığı yaratmada, televizyon ve yazılı reklamlardan daha etkili

olabilmektedir. Üçüncü tür reklamlar ise milyonlarca ağ kullanıcısının değişik

konularda haberler, yazılar, raporlar gönderdiği bir tartışma, fikir alışverişi

ortamına dayalı haber grupları aracılığıyla yapılır (Aksoy, 2012).

Page 69: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

59

İnternet üzerindeki hemen hemen her aktivitenin takip edilebilir olması,

internetin bir reklam ortamı olarak reklam dünyasına sunduğu en önemli

avantajdır. İnternet iletişimi etkileşimlidir. Reklamın bulunduğu bir internet

sayfasının kaç kez ziyaret edildiğini ve bu sayede de o sayfadaki bir reklam

İçeriğinin kaç kişi tarafından görüldüğünü bilmek mümkündür. Bu reklam

içeriğine ait simgeye kaç kez tıklandığı, bunların içinden kaç kişinin sipariş verdiği

bilinebilir. Böylelikle firmalar için çok değerli bilgiler ve geri dönüşler elde edilip

buna güre yeni stratejiler ve mesajlar da oluşturulabilir. Hem firmalar hem de

reklamcılar için ölçümleme daha kolay ve daha büyük bir doğrulukla mümkün

olabilir (Cömert & Yükselen, 2017).

İnternet kendisinden önceki tüm reklam ortamlarının sahip olduğu

avantajları barındırır. Her türlü ses, yazı, her türlü görsel ve hareketli görüntü

internet üzerinden aktarılabilir. Yani internet aslında reklam ortamı olarak hem

radyo, hem yazılı basın, hem de televizyondur. Tüm bu avantajlara sahip olan

internet, bunun üzerine bir de geri bildirim yapmayı, her türlü etkileşimi takip

etmeyi ve ölçümlemeyi sağlayarak şirketlere ve reklamcılara benzersiz fırsatlar

sunmuştur. Şirketler iletişimlerinde gittikçe daha fazla oranda çift yönlü iletişim

medyasına doğru kaymaktadır (Arslan, 2017).

2.3. REKLAM TEORİLERİ

2.3.1. Çift Süreç Teorileri

Çift Süreç Teorileri, iknanın nasıl çalıştığını anlatan en temel yapıdır. İkna

ise reklam teorileri ve reklamın nasıl çalıştığı açısından önemlidir. İkna, ikna eden

ile ikna edilen arasındaki etkileşimin bir sonucudur. Bir kişinin diğerini ikna

etmesi durumunda, başarı ile sonuçlanmış bir etkileme çabasından

bahsedilmektedir. İkna, diğer kişinin zihinsel durumlarında bir değişim

yaratmaktır. Bu zihinsel değişim ise davranışları değiştirmektedir. Dolayısıyla

sonuçta istenen davranış değişikliğine, karşıdaki kişiyi zihinsel olarak

değiştirmekle mümkün olduğundan, ikna, karşıdaki kişinin zihinsel değişiminin

gerçekleştirilmesi sürecidir (Kıymalıoğlu, 2014). Şekil 1’de iknanın şekillendirdiği

çift süreç teorilerinin kısa bir özeti görülmektedir.

Page 70: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

60

Kuvvetli

Argümanlar

Ağırlıklı olarak

pozitif düşünceler Değişim var

Yüksek

Merkezi Yol

Sistematik

Süreç

Zayıf

Argümanlar

Ağırlıklı olarak

negatif düşünceler

Değişim

yok

Pozitif sezgisel

kısa yol

Pozitif sezgisel

anlam çıkarma

Değişim var

Düşük

Çevresel Yol

Sezgisel

İşleme

Negatif sezgisel

kısa yol

Negatif sezgisel

anlam çıkarma

Değişim

yok

Şekil 6. İknaya Yönelik Çift Süreç Teoileri

Kaynak: (Stroebe, 2012).

1. Detaylandırma Olasılık Modeli (ELM): Richard Petty ve John Cacioppo

tarafından ortaya atılmış ve geliştirilmiştir. ELM, iknanın doğasındaki önemli

değişimleri, alıcılar tarafından bilginin detaylı bir şekilde ilenme olasılığının bir

işlevi olarak ifade etmektedir. ELM’nin temel aldığı nokta, alıcıların ikna

konusuna uygun bilgiye yönelik detaylandırma olasılığının hangi derecede

değişeceğinin farklı durumlara bağlı olduğu fikridir. Alıcının konuyla ilgili

doğrudan ilgili olarak düşünme ya da detaylandırma sürecine girme dereceleri

oldukça yüksek detaylandırma örneklerinden başlayarak çok az ya da hiç

detaylandırmanın olmadığı sürekli ve aralıksız bir bütün şeklinde oluşturmaktadır

(Kıymalıoğlu, 2014).

Her ne kadar model iknaya doğru giden ve birbirini dışlayan iki yol

öneriyor gibi görünse de merkezi ve çevresel yollar, bir insanın bir mesajı

değerlendirirken ortaya koyduğu zihinsel çabanın derecesini gösteren, bilişsel

işlem düzlemindeki uç noktalardır. Çok az ya da hiç detaylandırmanın olmadığı

durumlarda, çok az ya da hiçbir iknaın olmayacağını düşünmek mümkündür. Fakat

ELM’ye göre detaylandırma derecesi değiştikçe ikna sürecinin farklılaşmasına

rağmen detaylandırma bütünün ya da yapısının herhangi bir noktasında iknanın

meydana gelmesi de mümkündür. ikna sürecindeki bu farklılıkları ortaya koymak

Page 71: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

61

için ELM iknaya yönelik birbirinden farklı iki yol önermektedir: Merkezi Yol ve

Çevresel Yol (Durmaz, Süher, & Bir, 2016). Şekil 2’de ELM Teorisi

görülmektedir.

İKNA EDİCİ İLETİŞİM

Detaylı düşünme sürecine girme motivasyonu var

mı? (Kişisel uygunluk, bilme ihtiyacı) Hayır

Evet

Detaylı düşünme sürecine girme kabiliyeti var mı?

(Dikkat dağılması yok, yeterli bilgi var) Hayır

Evet

Çevresel Kısa yollar

Bilişsel İşlemenin türü

(Argüman kalitesi, önceki tutum)

Hayır Evet

Olumlu

Durum

Olumsuz

Durum

Nötr Durum

Olumlu yönde kuvvetli

tutum değişikliği

Olumsuz yönde kuvvetli

tutum değişimi

Tutum

değişimi yok

Zayıf

tutum

değişimi

Şekil 7. ELM Modeli

Kaynak: (Griffin, 2012).

İknaya yönelik merkezi yol detaylandırmanın göreceli olarak yüksek

olduğu ikna süreçlerini ifade ederken, çevresel yol ise detaylandırmanın oldukça

düşük olduğu noktalardaki ikna süreçlerini açıklamaktadır.

ELM Modelinin reklamcılıkta altı aşamalı bir adaptasyon süreci sonucunda

kullanılmaktadır. Bu aşamaları kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür (Şeker,

2014):

Kitlenin detaylandırma düzeyinin düşünülmesi: Alıcıların mesaja dahil

olup ayrıntılı şekilde düşünüp düşünmeyeceklerini ya da çevresel olarak işleyip

işlemeyeceklerini tespit etmektir.

Mesaj özelliklerinin tasarlanması ve değerlendirilmesi: Hedef kitlenin

detaylandırma düzeyini tahmin ettikten sonra ikinci basamak ikna edici mesaja ne

tür unsurların yerleştirilmesi gerektiği ve bu unsurların güçlü argümanlar, basit

Page 72: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

62

çevresel kısa yollar veya her iki şeklinde hizmet edip etmeyeceğinin

belirlenmesidir.

Mesaj hedefleri: Mesaj hedefinin anlık ya da kalıcı bir tutum değişimi olup

olmadığıyla ilişkilidir. Merkezi yol büyük olasılıkla sigara karşıtı kampanyalar gibi

daha kalıcı değişime odaklanırken, çevresel yol yardım derneğine bağış yapmak

gibi daha anlık ama kısa dönemli sonuçlar üretmek üzere kullanılmaktadır.

Hedef kitle detaylandırması, mesaj özellikleri ve hedefleri arasında bir

uyum olup olmadığının değerlendirilmesi: Bu basamak, önceki üç basamağın

arasındaki uyum derecesini ele almaktadır. Hedef kitlenin detaylandırma düzeyi,

mesaj içeriğindeki unsurlar ve bunların arzu edilen tutum ve davranış değişimini

yaratıp yaratmayacağı arasındaki birlikteliğin incelenmesiyle ilişkilidir.

Mesaj etkinliğinin test edilmesi: Mesajın hedef kitleyi ikna etmedeki

etkinliğinin deneysel olarak incelenmesiyle ilişkilidir. Bu amaçla hiçbir mesajın

verilmediği ya da alternatif mesajların olduğu bir kontrol grubu ile deney grubu

karşılaştırılmalıdır. Ardından alıcıların mesaj konusuna ilişkin tutumları, tutum

kesinliklileri ve inançları değerlendirilmelidir.

Mesaj etkinliğinin değerlendirilmesi: Son olarak mesajın etkili olup

olmadığı ile ilgili genel bir değerlendirme yapılmalıdır.

2. Sezgisel Sistematik Model (HSM): Shelley Chaiken ve Alice Eagly

tarafından ortaya atılmıştır. HSM de tıpkı ELM gibi bireylerin bilgi işlemede iki

farklı yola başvurduğu varsayımı üzerinden hareket etmektedir. ELM’den farklı

olarak sistematik işleme olarak ifade edilen ilk yol daha fazla düşünmeyi temel alır

ve daha fazla ayrıntılıdır. Bir anlamda ELM’nin Merkezi Yolu, HSM için

Sistematik İşleme olarak değerlendirilebilir. ELM’nin Çevresel Yolu yerine

önerilen ise Sezgisel İşlemedir. Sezgisel işleme, düşünme sürecini kolaylaştırmaya

yardımcı olan karar kurallarının ya da sezgisel kısa yolların uygulanmasını temel

almaktadır (Kıymalıoğlu, 2014).

Page 73: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

63

HSM, ikna süreci içindeki insanların ağırlıklı motivasyonunun geçerli ve

doğru tutumları oluşturma ya da elde tutma yönünde olduğunu varsaymaktadır.

Sistematik ya da sezgisel işlemenin bu amaca uygun olarak tercih edildiğini ya da

kullanıldığını ifade etmektedir (Ergeç, 2009).

HSM’nin bir diğer varsayımı, sistematik bilgi işleme sürecini tetikleyen

unsurun bireyin iç yapısı olduğudur. Yeterlilik Prensibi olarak da adlandırılan bu

içsellik, modelin niceliksel varsayımını ifade etmektedir. Diğer bir ifadeyle,

Yeterlilik Prensibi, bilgi işleme sürecine dahil olma motivasyonunu, belli bir karar

alma eylemine yönelik kişinin gerçek güven düzeyi ile arzu ettiği güven düzeyi

arasındaki farkın bir fonksiyonu olarak ifade edilmektedir. Bu fark yüksek

olduğunda, alıcılar Sistematik Bilgi İşleme sürecine dahil olmaktadır. Tersi olarak

arzu edilen güven duyma düzeyi ile gerçekteki güven düzeyi arasındaki fark düşük

olduğunda ise Sezgisel Bilgi İşleme sürecine dahil olmayı tercih edeceklerdir

(Ergeç, 2009).

HSM Süreci ve Yeterlilik Prensibi ile ilgili olarak şöyle bir örnek

verilebilir: Örneğin bir tüketici akıllı telefon almak istediğinde, bu tip cihazlar

hakkında fazla bilgiye sahip değilse, sistematik bilgi işlemeye dahil olup çeşitli

kaynaklardan akıllı telefonlar hakkında bilgi toplayabilir. Ancak aynı zamanda

kişinin bu bilgiyi toplayacak zamana ve anlama yeteneğine ihtiyacı vardır. Bu

yolun alternatifi ise sezgisel yoldur. Kişi, hangi ürünü alacağına ilişkin seçimi,

basit bir karar kuralı kullanarak “akıllı telefonlardan iyi anlayan” bir arkadaşının

tavsiyesine bağlı olarak da belirleyebilir. Kişinin akıllı telefon almaya yönelik

motivasyonu yüksekse ve bilgi toplamak konusunda hevesliyse ve bu bilgileri

anlayabileceğine inanıyorsa yüksek ihtimalle sistematik yolu tercih edecektir.

Ancak akıllı telefonları satın almaya yönelik olarak düşük motivasyona sahipse

veya toplayacağı bilgileri anlamayacağını düşünüyorsa, yüksek ihtimalle sezgisel

yolu tercih edecektir (Kıymalıoğlu, 2014).

Reklam, ikna edici bir iletişim türü olduğundan, iknaya yönelik Çift Süreç

Modelleri, reklam ve uygulamaları ile yakından ilişkilidir. Reklamın amacının

insan davranışlarını etkilemek olduğu düşünüldüğünde aslında reklam psikolojisini

Page 74: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

64

ikna psikolojisi olarak görmek mümkündür. Reklam açısından ELM Teorisi

oldukça önemlidir ve sıklıkla kullanılmaktadır. Tüketiciler, reklamların ikna

mesajlarına yönelik olarak motivasyon ve becerilerine bağlı olarak merkezi ya da

çevresel yolları tercih edebilmektedir. Merkezi yolla elde edilen reklama yönelik

ikna, genellikle kalıcı ve dirençlidir. Çevresel yolla elde edilen ikna ise kalıcı ya da

dirençli değildir. Bu nedenle de sık tekrarla ve daha kuvvetli argümanlarla daha

kalıcı hale getirilmeye çalışılmalıdır (Elden, Ulukök, & Yeygel, 2017).

2.3.2. Nedenli Eylem ve Planlı Davranış Teorileri

Davranışları anlama ve tahmin etme ile bu davranışların arkasındaki

şekillendirici etkenleri belirleme, başta psikoloji, sosyoloji, iletişim ve pazarlama

olmak üzere birçok alanda araştırma konusu yapılmaktadır. Davranışları açıklama

ve tahmin etmede kullanılan en etkili teorilerden biri Fishbein ve Ajzen tarafından

ortaya atılan Planlı Davranış Teorisi’dir. (Turan, 2011)

Planlı Davranış Teorisi, insanların rasyonel olduklarını, bireyin harekete

geçme niyetinin davranışın en önemli etken ve tahminleyicisi olduğunu

savunmaktadır. Bu modelde niyeti belirleyenler ise tutumlar, sübjektif normlar ve

algılanan davranışsal kontroldür. Bu model, 1975 yılında yine Fishbein ve Ajzen

tarafından geliştirilen Nedenli Eylem Teorisi’nin geliştirilerek bir adım öteye

taşınmasıyla ortaya çıkmıştır. Davranışı gerçekleştirmeye giden süreçte birey,

davranışı ve alternatiflerini olası sonuçları ile birlikte bilinçli bir şekilde

değerlendirecek ve böylece nedenlendirilmiş bir şekilde davranışını sergileyecektir

(Öztürk, Nart, & Altunışık, 2015). Şekil 3’te Nedenli Eylem Teorisi görülmektedir.

Page 75: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

65

Davranışa yönelik tutumlar

Bireyin, davranışın sonuçlarına dair

inançları ve bu sonuçları değerlendirmesi

Niyet

Davranış

Sübjektif Normlar

Bireyin, çevresindeki grupların / bireylerin

davranışı onaylayıp onaylamayacaklarına

dair inançları ve buna uyum gösterme

motivasyonu

Şekil 8. Nedenli Eylem Teorisi

Kaynak: (Madden, Ellen, & Ajzen, 1992)

Teoriye göre bir davranışı gerçekleştirmenin en güçlü belirleyicisi niyettir.

İnsanlar genellikle niyet ettikleri davranışı gerçekleştirdikleri için davranışı

gerçekleştirmeye yönelik niyet, davranışın gerçekleşip gerçeklemeyeceğinin

tahmin edilmesine büyük ölçüde olanak sağlamaktadır. Ancak niyet, tek başına

davranışı anlamak için yeterli değildir. Niyeti şekillendiren faktörler olarak

tutumlar ve sübjektif normlar da önem taşımaktadır. Ajzen ve Fishbein, davranışı

tahmin etmeye yönelik ortaya attıkları ilk teoride eksik olan faktörün varlığını fark

etmiş ve bu faktörün algılanan davranışsal kontrol olduğunu öne sürmüştür.

Modele algılanan davranışsal kontrol bileşenini ekleyerek Planlı Davranış

Teorisi’ni ortaya atmışlardır. Şekil 4’te Planlı Davranış Teorisi görülmektedir.

Davranışa yönelik tutumlar

Sübjektif Normlar

Niyet

Davranış

Algılanan Davranışsal

Kontrol

Şekil 9. Planlı Davranış Teorisi

Kaynak: (Madden, Ellen, & Ajzen, 1992)

Page 76: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

66

Planlı Davranış Teorisi’nde davranışın en güçlü tahmin edicisi davranışsal

niyet, niyetin belirleyicileri ise davranışa yönelik tutum, sübjektif normlar ve

algılanan davranışsal kontroldür (Turan, 2011).

Davranışsal Niyet: Bireyin davranışı gerçekleştirip gerçekleştirmemeye

yönelik verdiği karardır. Bireyin davranışa dair olumlu ya da olumsuz herhangi bir

yönelime sahip olmasıdır. Bireyin, bir davranışı gerçekleştirme isteğinin bir

derecesidir. Davranışsal niyet ne kadar kuvvetliyse, o davranışı sergileme ihtimali

de o denli artar. Dolayısıyla bireyin kontrolü altında bir karar süreci söz

konusudur. Ancak ön görülemeyen ve bireyin kontrolü dışındaki olaylardan

etkilenerek davranışın sergilenmemesi de mümkündür (Madden, Ellen, & Ajzen,

1992).

Algılanan Davranışsal Kontrol: kişinin davranışı gerçekleştirmeye imkan

sağlayacak yetilere ve beceriye biçtiği değer ve inancıdır. Kişinin bir davranışı

gerçekleştirmek için kendi gücüne olan inancı ile ilgilidir. Bireyin sahip olduğu

yeti ve becerileri, kaynakları ve imkanları değerlendirerek ve bu değerlendirmelere

bağlı olarak davranışı gerçekleştirme kontrolünün olup olmadığına karar

vermesidir. Bireyin iradesi dışında gerçekleşen ve ön görülemeyen faktörler,

algılanan davranışsal kontrol değil gerçek davranışsal kontrol olarak

adlandırılmaktadır. Örneğin “yarın açık havada kahvaltı edeceğim” diyen bir

bireyin bunu yapabilmek için paraya, zamana ve imkana sahip olmasına rağmen,

yağmur yağması nedeniyle gidememesi, kontrolü dışında gerçekleşen bir olaydır.

Davranışa Yönelik Tutum: Bireyin davranışa ilişkin değerlendirmeleridir.

Tutumlar, bireyin bir davranışı gerçekleştirmeye yönelik tutumlarıdır. Birey,

davranışı ve davranışın olası sonuçlarını değerlendirip davranışa yönelik tutumunu

geliştirmektedir. Davranışa ve davranışın sonuçlarına yönelik inançlar güçlendikçe

davranışa yönelik tutumlar da aynı ölçüde güçlenmektedir.

Sübjektif Normlar: Kişinin bir davranışı sergilemek için çevresinin bu

davranışı sergilemesi ya da sergilememesi yönündeki beklentilerine yönelik inancı,

bu beklentiye verdiği önem ve kişinin kendisinden beklenen davranışları

Page 77: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

67

gerçekleştirmeye yönelik motivasyonunun toplamıdır. Bir anlamda bireyin

herhangi bir davranışı sergilemek ya da sergilememek noktasında hissettiği sosyal

baskıdır (Madden, Ellen, & Ajzen, 1992).

Planlı Davranış Teorisi, bireylerin davranışlarını anlamaya ve tahmin

etmeye çalışan başta iletişim ve sağlık olmak üzere birçok farklı alanda

kullanılabilmektedir. Teorinin inanç temelli olması, temel farklılığı oldup, reklam

hedefleri inanç bazında ayrıştırılırsa reklam uygulamalarında kullanılması da

mümkündür. Örneğin kamu spotu ya da sosyal reklamlar, PDT kapsamında

planlanması durumunda başarı şansı artacaktır.

2.3.3. Öğrenme Teorileri ve Davranışçı Teorilerin Reklamcılıkta Kullanımı

Öğrenme teorileri içerisinde üç önemli teori, reklamcılık alanında da

kullanılmaktadır. Bu teoriler, Davranışçı Teoriler, Sosyal Teoriler ve Bilişsel

Teorilerdir. Bunlara ek olarak 2000’li yıllar ile birlikte beyni merkeze alan yeni bir

yaklaşım olarak nöro-eğitim de bulunmaktadır.

1. Davranışçı Teoriler: 1900’lü yılların başından 1960’lara kadar en etkin

öğrenme teorileri arasında yer almıştır. Davranışçı öğrenme teorilerinin en önemli

özelliği, yalnızca ölçülebilir davranışlara odaklanmaları değil, öğrenmeyi çevresel

olgular üzerinden açıklayabilmeleridir. Diğer bir ifadeye göre öğrenme, dışsal

etkenler sonucunda oluşmaktadır.

Uyarıcı

Tüketici

Tepki

Şekil 10. Davranışçı Öğrenme Teorilerinde Tüketici Öğrenme Şeması

Kaynak: Tarafımca oluşturulmuştur.

Davranışçı teorilerin bugün hala kullanılmaya devam eden iki modeli

bulunmaktadır. Bunlar Pavlov’un Klasik Koşullanma Modeli ve Skinner’in

Edimsel Koşullanma Modelidir. Klasik Koşullanma Teorisi, 1927 yılında Rus

bilim adamı Ivan Pavlov tarafından ortaya atılmıştır. Pavlov, köpekler üzerinde

kurguladığı deneyinde doğal uyarıcı ve nötr uyarıcıları kullanarak köpeğin

tepkilerini incelemiştir. Köpek ilk aşamada doğal uyarıcı ete tepki verip nötr

Page 78: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

68

uyarıcı zil sesine tepki vermezken, ikinci aşamada doğal uyarıcı ve nötr uyarıcı

birlikte verilmiştir. Üçüncü aşamada doğal uyarıcı verilmediği halde, nötr uyarıcı

verildiğinde köpeğin salya akıttığı gözlemlenmiştir. Bu aşamanın ardından doğal

uyarıcı vermeksizin nötr uyarıcı vermeye devam ettiğinde, köpeğin artık salya

akıtmadığını, dolayısıyla davranışın söndüğünü gözlemlemiştir (Dolu, Büker, &

Uludağ, 2010).

UYARICI TEPKİ

BİRİNCİ AŞAMA Doğal Uyarıcı √ √

Nötr Uyarıcı √ X

İKİNCİ AŞAMA Doğal Uyarıcı √

√ Nötr Uyarıcı √

ÜÇÜNCÜ AŞAMA Doğal Uyarıcı X

√ Nötr Uyarıcı √

SÖNME Doğal Uyarıcı X

X Nötr Uyarıcı √

Şekil 11. Klasik Koşullanma Teorisi

Kaynak: Tarafımca oluşturulmuştur.

Skinner’ın Edimsel Koşullanma Modeli’ne göre ödüllendirilen davranış

tekrarlanmaktadır. Ayrıca davranışlar, sonuçlar tarafından koşullandırılmaktadır.

Buna göre davranışlar ihtiyaç gibi içsel nedenler yerine doğrudan dışsal faktörlere

bağlanmıştır. Kısaca birey doyuma ulaşacağı davranışları tekrarlar, fakat acı verici

davranışlardan kaçınmaktadır (Koçel, 2010). Diğer bir ifadeyle bir uyarıcıya bir

tepki verilir ve bu tepkinin yarattığı sonuçlara göre davranışın tekrar edilme

olasılığı artar ya da azalır. Edimsel Koşullanma Teorisine göre bir davranışın

sonunda pekiştirme ve ceza olmak üzere iki sonuç elde edilebilmektedir.

Page 79: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

69

Davranışsal

Sonuçlar

Pekiştirme

Ceza

Olumlu

Pekiştirme Olumsuz

Pekiştirme 1. Tip Ceza 2. Tip Ceza

Şekil 12. Edimsel Koşullanma Teorisi

Kaynak: (Selçuk, 2014).

Olumlu pekiştirme, bir davranışın gelecekte o davranışın tekrarlanmasını

teşvik edecek bir ödül iken, olumsuz pekiştirme ise alıcının davranış sonucunda

alıcı için nahoş bir durumun ortadan kalkmasıdır. Tip 1 Ceza, sonuç olarak

istenmeyen bir uyarıcının ortaya çıkması, Tip 2 Ceza ise olumlu bir uyarıcının

ortadan kaldırılmasıdır.

2. Sosyal Bilişsel Teori: Sosyal Bilişsel Teori, öğrenmenin çevresel

uyaranlara geliştirilen tepkilerden ibaret olmadığını, öğrenmenin gözlem yoluyla

da gerçekleştirilebileceğini savunmaktadır. İnsanlar, gözlemleri yoluyla da

öğrenebilmektedir ve öğrendiklerini davranış olarak göstermek zorunda değildir.

3. Bilişsel Bilgi İşleme Teorisi: Davranışçı teorilerin zihinsel süreçleri yok

saymaları ve yalnızca davranışın gözlemi üzerinden öğrenmeyi ölçmeleri, sosyal

bilişsel teorinin ise gözlemle öğrenen bilginin nasıl depolandığı ya da

unutulduğuna yönelik tatmin edici bir yaklaşımı olmaması nedeniyle ortaya

atılmıştır. Bilişsel Bilgi İşleme teorisine göre uyarıcı öncelik algılanmadır. Duyu

organları ile algılanan uyarıcılar önce duyuşsal kayıt sistemine ulaşır, ardından da

seçici algıya tabi tutulur. Bilişsel Bilgi İşleme Teorisi’nin reklamcılık alanında

uygulanması Şekil 8’de görülmektedir.

Page 80: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

70

Pazarlama Uyarıcısı (Reklam)

Düşük Dikkat

Yüksek Dikkat

Otomatik işleme

Sığ İşleme

Derin İşleme

Örtük öğrenme

Pasif Öğrenme

Aktif öğrenme

Kavramsal anılar

Duyusal anılar

Analitik anılar

Marka, duygusal olarak ilişkilendirilir

Marka inanç temelli ilişkilendirilir

Markaya yönelik kapalı tutum değişikliği

Markaya yönelik açık tutum değişikliği

Duygu temelli davranışa karar verme

Rasyonel temelli davranışa karar verme

Davranış değişikliği

Şekil 13. Bilişsel Bilgi İşleme Teorisinin Reklamcılıkta Kullanımı

Kaynak: (Heath, 2007)

Davranışçı teorilerin reklamcılık alanında kullanımına yönelik olarak

literatürde çok sayıda çalışma yer almaktadır. Örneğin Allan (2016), reklamlarda

şans eseri çalan favori şarkının etkilerini 84 lisans öğrencisi ile gerçekleştirdiği

çalışmasında araştırmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre popüler

müziklerin reklamlarda kullanımının pozitif tutumlar oluşturmaya katkısı olduğu

gözlemlenmiştir.

Page 81: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

71

Chenyueh, Yihsiu ve Chalin (2012), ünlü kullanımının klasik koşullanma

etkisini incelediği çalışmasını spor organizasyonları temelinde 320 öğrenci ile

gerçekleştirmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre koşulsuz uyaran olarak

ünlü ile koşullanan deney gruplarında spor organizasyonlara karşı daha pozitif bir

tutum ölçülmüştür.

Lai ve Huang (2011) ise öğrenmede kullanılan metodun etkisini araştırmış

ve 206 katılımcı ile çalışmasını gerçekleştirmiştir. Katılımcılara reklam amaçlı

oyun oynatılmış ve hatırlama, satın alma niyeti ve reklam amaçlı oyuna yönelik

tutumlarının nasıl olduğu araştırılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre

bilişsel öğrenme teorilerine göre hazırlanan oyunda en yüksek hatırlanma oranı

olduğu görülmüşse de satın alma niyetine ve oyuna yönelik tutumun koşullanma

teorisi ekseninde hazırlanan oyunda daha fazla görüldüğü kaydedilmiştir.

Gibson (2008) ise koşullanma ile bilinen markalara yönelik tutum

değişikliğini 116 öğrenci ile gerçekleştirdiği çalışmasında araştırmıştır. Markaya

yönelik tutumda görsel ve sözel materyallerin etkisini incelemiştir. Araştırmadan

elde edilen bulgulara göre koşullanma yoluyla tüketicilerin iyi bildikleri markalara

yönelik tutumlarını değiştirmenin, ancak tüketicilerin belli bir marka tercihi

olmaması durumunda mümkün olabileceği ortaya konulmuştur.

2.3.4. Şema Teorisi

Aslen 1900’lü yılların başından itibaren psikoloji ve sosyoloji

araştırmalarında kullanılmaya başlayan şema kavramı ve teorisi, 1980’li yıllarda

tekrar popülerlik kazanmıştır. Şema teorisi, insan deneyimlerini hafızasına işleyişi

ve bu deneyimlere ilişkin bilgilerin sonradan kullanımı ve hatırlanmasının sosyal

etkileşimlerle olan ilişkileri gibi konuları araştırmaktadır. Teori, 1980’li yıllar

itibariyle reklamcılıkta Şema Uyuşmazlığı bağlamında kullanılmaya başlanmıştır

(Mandler, 2014).

Bireyler, kendi zihinsel süreçlerinde olup bitenlerdense dış çevresinden

zihnine gelen katkılardan daha fazla haberdardır. Bir anlamda zihinlerine bilgi

işlediklerini bilmekte fakat seçici dikkatin, yorumlamanın ve boşlukları

Page 82: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

72

doldurmanın rolü hafife almaktadır. Şemalar, farkındalığın düşük olduğu bu

süreçlerde işlevini göstermektedir. Kısaca, bilginin aktif ve sürekli düzenlenmesini

ifade etmektedir. Şema Teorisi, tek bir bireyin karmaşık çevresini nasıl incelediğini

ve onu nasıl anlamlandırdığı incelemektedir (Graziano & Webb, 2015).

Şemalar, bilginin aranmasında, alınmasında ve işlenmesinde yol gösterici

görev üstlenmektedir. İnsan zihninde kodlama ve hatırlama olmak üzere iki farklı

amaca hizmet eden şemalar, yeni bilginin depolanmasında ve depolanmış bir

bilginin çağrılmasında görev üstlenmektedir. Edinilen her yer beni bilgi, şemalara

uygunluğu doğrultusunda süzgeçten geçirilerek ilgili şemanın altına kodlanır. Kişi,

bir şemayı aktif ederek, geçmiş deneyimleri ve bilgileri doğrultusunda bilgileri

kodlayabilmektedir. Şemaların seçme, soyutlama, yorumlama, bütünleştirme ve

yeniden yapılandırma olmak üzere beş işlevi bulunmaktadır (Close & Song, 2015).

Seçme İşlevi: İnsan zihninin dış çevreden gelen tüm bilgileri ya da

kavramları aynı anda alıp zihnine kodlayamayacak ya da işleyemeyecek kapasitede

olması ile ilgilidir. İnsan zihninin sınırlı işlem kapasitesi nedeniyle gelen tüm

bilgiler aynı anda işlenemez. Dolayısıyla gelen hangi bilginin işleneceği ve zihne

kabul edileceğini şemaların seçme işlevi yerine getirmektedir.

Soyutlama İşlevi: Şemanın ikinci önemli işlevidir. Kavramları temsil

etmenin yolu olarak onların soyutlamasının depolanması ile ilişkilidir. Soyutlama,

bir anlamda özet bilgidir. Örneğin bir kedinin zihne alınabilmesi için, akılda

kedinin nasıl gözüktüğüne ilişkin bilginin tutulması yeterli olacaktır. Bundan sonra

görülen tüm kediler, muhtemelen akılda tutulan kedi prototipini andıracaktır.

Özetle soyutlama, uyaranların daha geniş ya da daha kapsayıcı bir üst anlam

kategorisine sınıflandırılması anlamına gelmektedir.

Yorumlama İşlevi: İnsanların gördüğü ve duyduğu şeyler için geçerli olan

yorumlama işlevi, aynı zamanda görmediği fakat duyduğu şeyleri geçmişte görüp

duyduklarından bulup ortaya çıkarmasıdır. Bu işlev, reklamcılıkta sıklıkla

kullanılan eksik bırakılmış konuların zihinde tamamlanması ilkesiyle de ilişkilidir.

Page 83: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

73

Bütünleştirme İşlevi: Yeni bir şema oluştuğunda, birkaç bilgi parçası

yumul bir bütün oluşturacak şekilde gruplandırıldığında ya da eski bir şema yeni

bir bilgiye göre güncellendiğinde ortaya çıkabilmektedir.

Yeniden Yapılandırma İşlevi: Şemaların hatırlama ve geri çağırma

esnasında da kullanılmaya başlanması nedeniyle şemalarla işleyen zihnin, üretici

olmaktan çok yeniden yapılandırıcı olmasıyla ilişkili işlevidir. Örneğin, daha önce

hiç girmediği bir ofise giren birinin, daha önce girdiği başkaca ofisler ile ilgili

bilgileri olması nedeniyle, yeni girdiği ofisi, zihninde önceden kurguladığı ofis

şemasıyla bütünleştirmektedir. Bu da şemaların yeniden yapılandırma işlevini

açıklamaktadır (Davvetas & Diamantopoulos, 2016).

Reklam ve pazarlama alanında şemaların kullanılması, şema teorisine

dayalı hafıza süreçlerinin testine dayanmaktadır. Genel olarak reklamlarla ve

pazarlama alanında ürünlerle ilgili çalışmalarda şemalar, marka şeması, ürün

kategorisi şeması gibi farklı şekillerde ifade edilmektedir. Örneğin marka şeması,

bir markanın farklı niteliklerine ve bu nitelikler arasındaki ilişkilere dair beklentiler

seti olarak kavramsallaştırılır. Ürün kategorisi şemaları ise ürün kategorisi ile ilgili

kümülatif bilgileri içermektedir. Ayrıca ürün kullanımına dair şemalar da söz

konusudur. İnsanların bu ürünü nasıl kullanacaklarına ilişkin beklentileri, inançları,

modelleri ve duygularını içermektedir (Hsieh, Lo, & Chiu, 2016).

İnsanlar, bir reklama maruz kaldıklarında gördüklerini etiketleyerek bir

yorum yapmaya çalışırlar. Bu etiketleme, uzun dönemli hafızadaki şemayı aktif

hale getirir. Eğer reklam izleyicinin, genel yerleşik fikrine uygunsa, izleyicinin

beklentisiyle şemasal olarak uyumludur. Beklentiyle örtüşmeyen durumda şema

uyumsuzluğu ortaya çıkar. Bu da reklama olan dikkati ve ilgiyi artırır (Katırcı &

Yüce, 2016).

Şema uyumu ve uyumsuzluğunun reklamcılıkta kullanımıyla ilgili olarak

yapılan çalışmalar incelendiğinde Halkias ve Kokkinaki (2017), marka inançlarını

bozan reklam mesajını uyaran türü olarak ele alıp reklam mesajının uygunluğunun

katılımcıların güçlü marka şemaları olması durumunda yarattığı etkileri araştırdığı

Page 84: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

74

çalışmasında, şema gücünün bilginin uyumsuzluğunda önemli bir rol oynadığını

ortaya koymuştur.

Harmon-Kizer (2017), şema uygunluğu ve reklamlarda ünlü kullanımı ile

ilgili olarak gerçekleştirdiği çalışmasında ünlü bir kişinin imajı ile geliştirilen

ürünlerin marka imajı arasındaki algının uyumluluğunun tutum ve davranışlarla

olan ilişkilerini incelemiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre ünlü

kullanılan reklamların şema bazlı işlenmesi, bazı uyumsuzluklarda bilişsel

tepkilerle ünlü şemasının dışına çıkılabileceğini göstermiştir. Ancak yine de aşırıya

kaçılmaması tavsiye edilmiştir.

Kim ve Hancock (2016), haber formatında olan reklamların genel

formattaki reklamlara göre daha faydalı bilgiler içerdiği fikri üzerinden, sağlık

ürünleri için haber tarzı reklamların bilişsel ve ikna edici etkilerini şema modeline

göre inceledikleri çalışmasından elde ettikleri bulgulara göre kişilerin reklam

türleri ve taktikleri hakkında daha fazla bilgiye sahip oldukça reklamlarda yer alan

mesajları belki de daha iyi yargılayabilecekleri sonucunu ortaya koymuşlardır.

Yoon ve Kim (2014), komedi-şiddet içerikli televizyon reklamlarında

cinsiyet şemasını incelediği araştırmasında, komedi-şiddet içerikli reklamların

kadın bireylerdense erkek bireylerden daha olumlu tepki alıp almadığını

incelemişlerdir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre daha yoğun şiddet içeriği,

kadın bireylere göre erkek bireyler tarafından daha fazla hoşgörüyle

karşılanmaktadır.

2.3.5. Atfetme Teorisi

Atfetme teorisi, temel olarak neden sorusuna yanı aramaktadır. İnsanların

yaptıkları şeyleri neden yaptığını anlamaya çalışmaktadır. Teori, insan

davranışlarının altında yatan nedenleri, o konuya nasıl atıfta bulunduklarına

bakarak anlamaya çalışmaktadır. Atfetme teorileri, temel olarak Heider’in Naif

Bilim Adamı Teorisi, Jones ve Davis’in Uyuşan Çıkarsamalar Teorisi, Kelley’in

Ortak Değişim Teorisi ve Weiner’in Başarıya Göre Atfetme Teorisidir (Kızgın &

Dalgın, 2012).

Page 85: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

75

Heider’in Naif Bilim Adamı Teorisi: Heider’e göre yeni karşılaşılan

bireylerde, konuşmalardan, sözsüz davranışlardan ve giyim tarzından kaynaklanan

bir ilk izlenim oluşmaktadır. Bu izlenimlere göre bireylere özellikler atfedilir.

Jones ve Davis’in Uyuşan Çıkarsamalar Teorisi: Bir başkasının

davranışının onun kişisel özelliklerinden mi yoksa anlık durumundan mı

kaynaklandığına dair çıkarımda bulunmayı sağlayan teoridir. Özellikle sosyal

olarak benimsenmeyen davranışların, kişilik özelliklerinden kaynaklandığı

düşünülürken, sosyal normlara uygun davranışlar ise kişilik özelliklerini

yansıtmadığı, genel olarak kabul edilmektedir.

Kelley’in Ortak Değişim Teorisi: Teoriye göre bir şeyin bir davranışın

sebebi olması için, davranış gerçekleşirken var olması, davranış

gerçekleşmediğinde ise yok olması gereklidir. Kişi, eğer farklı zamanda aynı

durumlarda aynı şekilde davranıyorsa tutarlılık, başkalarının da aynı durumda aynı

şekilde davranması halinde benzerlik, sadece o kişinin o davranışı sergilemesine

göre ise ayırt edicilik söz konusudur.

Weiner’in Başarıya Göre Atfetme Teorisi: Teori, başarı ya da başarısızlığa

atfedilen nedenleri araştırmaktadır. Genel olarak insanlar başarılarını içsel olarak

değerlendirirken, başarısızlıkları ise dışsal faktörlerde aramaktadır.

Atfetme Teorisinin reklamcılıkta da kullanılmaktadır. Insanlar, yeni bir

durumla karşılaşmaları durumunda geçmişteki tecrübelerine başvurmaktadır.

Reklamcılıkta da benzer süreç işlemektedir. Tüketiciler, markayla ilgili

tecrübelerine göre ürün satın alıp olmamaya karar vermektedir. Ürün, ürünün

performansı, üreticisi ve ürünün menşei ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz

çıkarımlarda bulunabilmektedir. Bu çıkarımlardan tüketicilerin satın alma kararları

etkilenmektedir. Bir tüketici, daha önce görüp kullanıp memnun kaldığı bir ürünü /

markayı satın alırken tereddüt etmeyecektir. Günlük yaşamdaki çoğu satın alma

kararının arkasında da bu çıkarımlar ve otomatik kabuller bulunmaktadır (Kaya,

2017).

Page 86: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

76

Satın alma kararını etkileyen bir diğer konu, kişinin sosyal çevresidir.

Sosyal çevrenin grup tercihleri, kişisel tercihleri etkileyebilmektedir. Sosyal grup

ile aynı marka ürünleri tercih etmek, aynı giyim tarzını kabul etmek, aynı

restoranlara gitmek gibi durumlar, gruba olan aidiyeti artıracaktır. Bunun yanında

promosyon ve ödül gibi ürünü denemeyi ve satın almayı teşvik edecek

uygulamalar da destekleyici faktörler olarak etkilidir. Ayrıca fiyat da markanın

kalitesine ve değerine atıfta bulunmanın bir yoludur. Uzman görüşleri, ünlüler,

akran tercihleri gibi faktörler de atfetme teorisi bağlamında satın alma tercihlerini

etkileyen faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır (Kaya, 2017).

2.3.6. Bilgi İşleme Teorisi

Bilgi işleme teorisi, insan zihnin gelişimine odaklanmıştır. Teoride insanın

yaş ve tecrübe ile gelişen zekâsı, öğrenme kapasitesi, bilgi saklama ve depolama

yetisi ve bilgi işleme hızı araştırma konusu yapılmış ve insan büyüdükçe ve

tecrübe kazandıkça zekasının gelişmesi, bilgi işlemedeki gelişime ve artan hıza

bağlanmıştır. Teoriye göre insan, önce bilginin oluşumunu ve işlenmesini

gerçekleştirmekte, sürecin sonunda ise karar vermekte ve kararıyla uyumlu bir

davranış tarzı benimsemektedir. Bu da insanın önce çevreden gelen uyaranı

işlemeye başladığını ortaya koymaktadır (Ünal, 2017).

Teori, iletişim ve pazarlama alanlarında da kullanılmaktadır. Reklamcılık

bağlamında teori, tüketicileri satın alıp almamaya iten bir düşünce sisteminin

olduğunu öne sürmektedir. Tüketicinin ürünle karşılaştığı yer, raf, alışveriş

merkezi, fiyat, ürünün paketlemesi, medyada gördüğü sunum tarzı aslında birer

bilgi işleme süreci olduğundan, bireylerin satın alma davranışlarını

gerçekleştirmeden önce karar verme sürecini etkileyen faktörler olarak

görülebilmektedir. Bir reklam müziğinin ya da sloganın akılda kalması (uzun süreli

hafızaya alınması), tüketicinin o ürünü ve markayı tanımasında, aşina olmasında

önemli bir rol oynamaktadır. Tüketicilerin bu ürüne karşı geliştirecekleri satın alma

davranışını da etkilemektedir (Ünal, 2017).

Page 87: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

77

2.4. Otomobil Reklamları

2.4.1. Otomobil Satın Alma Tercih Nedenleri

48 markanın resmi olarak binek otomobillerinin satıldığı Türkiye’de, tüketiciler,

bu markaların piyasaya sunduğu 255 farklı model ve bu modellerin 300’ü geçen farklı

kasa tipleri ve 500’e yakın benzer ürün içerisinden bir tercih yapmak durumundadırlar.

Otomobil satın alma problemi, çok sayıda farklı seçeneğin göz önüne alınmasını gereken

hem nicel hem de nitel faktörlerin dikkate alındığı bir problemdir (Köprülü, 2011).

Otomobil tercihinde marka başta olmak üzere diğer dış değişkenler olan aile,

sosyal sınıf, danışma grupları vs. etkili olmaktadır. Dış değişkenler, özellikle tüketicinin

satın alma kararına ilişkin hata payının azaltılmasına ve tüketicilerin sınıflandırılmasına

yardımcı olmaktadır. Satın alma karar aşamasını etkileyen değişkenlerin satın almadan

önce niyet aşamasında, satın alma sırasında ve satın almadan sonraki etkileri Tablo 2.

1’de şematik olarak gösterilmiştir (Arslan, 2003: 100).

Tablo 2. Tüketicilerin Otomobil Tercihlerinde Etkili Olan Faktörler

Kaynak: Arslan, 2003: 101.

Dünyanın değişimine paralel, otomotiv dünyası da değişmektedir. Artık büyük

hacimli motorların gücü, güvenliği, konforu, küçük motorlu spor amaçlı taşıtlarla (SUV)

birleştirilmektedir. Yakıt ekonomisinin ve vergi avantajlarının gündeme geldiği yeni tip

araçlar ise premium markaları bile peşinden sürükleyecek gibi gözükmektedir.

Tüketicinin otomobil tercihini yaparken yeni dönem eğilimlerinin güvenlik, konfor ve

ekonomi olacağı öngörülmektedir. 2008 krizinden sonra ortaya çıkan tüketici eğilimine

Page 88: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

78

dikkat edilecek olursa, markalar tasarımlarında başarılı oldukları takdirde, müşterinin

marka sadakatini çözebilmektedirler (Okşit, 2014).

Yapılan bir araştırmada tüketicilere aracın onlar için neyi simgelediği

sorulduğunda, en sık verilen yanıtlar arasında; “Yaşam kolaylığı, güven, konfor,

özgürlük, hobi, saygınlık ve ayrıcalık sağlama” geldiği görülmüştür. Yavaş ve

diğerlerinin (2014:119) yaptıkları çalışmada otomobil seçiminde kullanılabilecek olan

ölçütler belirlenmiş, belirlenen söz konusu ölçütlerin önem dereceleri hesaplanmış ve

sonrasında sonuçlar karşılaştırılmıştır. Analitik Ağ Yöntemine göre ölçütlerin ilk üçünün

sıralaması; iç tasarım, güvenlik donanımı ve 1600cc motor hacmi olarak belirlenmiştir.

Analitik Hiyerarşi Yöntemine göre ise ilk üç kriter; donanım, tasarım ve yakıt türü olarak

bulunmuştur (Yavaş vd. , 2014:119)

Google tarafından Türkiye’de yaptırılan araştırmanın sonuçlarına göre; araba

seçiminde kararsızlık ve düşük alıcı sadakati hâkim olmaktadır. Araba alıcılarından

sadece % 20’lik bir dilimin satın alma sürecinin başında marka ve model konularında net

bir fikre sahip oldukları anlaşılmaktadır. Araştırmada özetle, tüketicilerin marka sadakati

ve kararlılıkları düşüktür. Satın alma sürecinin en başında, alıcıların sadece beşte biri

hangi marka ve modeli istediğini bilmektedir (Hiçsönmez, 2011).

İkinci el otomobil tercihlerine etki eden faktörler üzerine yaptığı çalışmasında

Ecer (2013:111)’in, ikinci el otomobil fiyatına en çok etki eden faktörleri, otomobilin

marka ve modeli, motor gücü, kilometresi, yaşı, yakıt türü olarak bulduğu görülmektedir.

Son yıllarda otomobil sektöründe işletmelerin pazarı bölümlendirirken daha çok

demografik ölçütleri göz önüne alarak bölümlendirme yaptıkları dikkate alınmalıdır.

Özellikle kadın tüketicilerin küçük otomobil özlemi kurduğu bir gerçek olmakla birlikte,

ancak satın alma aşamasında göz önünde bulundurulan faktör otomobilin küçük olması

değildir. Kadın otomobil tüketicilerinin satın alacakları otomobillerde her şeyden önce

güvenlik, konfor gibi niteliklere baktıkları, eğer istedikleri bütün unsurlar o otomobilde

varsa, o zaman tercihlerini küçük otomobilden yana kullandıkları anlaşılmaktadır. Diğer

taraftan Türk kadınlarının otomobil alırken tercihlerinde kolay park edilebilen, içi ferah,

otomatik ve sempatik tasarımlı araçlara yöneldikleri görülmektedir (Kantarcı, 2014).

Page 89: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

79

Sevil (2012:92) çalışmasında, Türk tüketicilerin büyük bir çoğunlukla, otomobil

satın alma kararlarında en önemli kriter olarak markayı benimseyen, alacakları ürünün

kalitesine ve güvenirliğine dikkat eden, markanın kalitesinin fiyatı ile arasında ilişki

olduğuna inanan, satın alma karar sürecinde alacakları marka hakkında araştırma yapan

bir tüketici profilinden oluştuklarını, bu sonuçlara göre tüketicilerin bir otomobil markası

satın alma karar sürecinde markadan etkilendikleri belirtilmektedir. Bu noktadan

hareketle Türk tüketicilerin marka sadakatlerinin ölçülmesi, ayrıca olası marka değişim

eğilimlerinin incelenmesi ve gelecekteki marka tercihlerine yönelik talep tahminlerinin

öngörülmesi gerek satın alıcılara gerekse de satıcı işletmelere kolaylıklar sağlayacak ve

yön gösterebilecek önemli bir husustur. Dolayısıyla bu kapsamda bir araştırma

yapılmasına karar verilmiştir.

Deloitte (2014) araştırmasına göre, araç sahibi olmayan Y Kuşağı, araç sahibi

olmamalarının en önemli ilk üç nedenini yürüyerek ya da toplu taşıma ile yaşam tarzı

ihtiyaçlarının karşılanabilmesini, satın alım maliyetinin uygun olmamasını ve

operasyonel/bakım maliyetlerinin yüksek olmasını belirtmişlerdir. Y Kuşağı ile diğer

kuşaklar karşılaştırıldığında ilk iki neden benzer olsa da diğer kuşaklar Y Kuşağından

farklı olarak trafik sıkışıklığı ve kaotik yolları operasyonel/bakım maliyetleri yerine ilk 3

arasında belirtmişlerdir. Pazardaki mevcut modeller göz önünde bulundurulduğunda Y

Kuşağında her 5 kişiden 1’i araç satın alımı konusunda isteksizdir. Diğer kuşaklar ise

mevcut modellerin satın alımına daha sıcak bakmaktadır. Daha ucuz araçlar, yakıt

verimliliği daha yüksek araçlar ve uygun ödeme koşulları tüketicileri araç satın almaya

teşvik edecek en birincil faktörler olarak belirtilmiştir. Bu kriterler Y kuşağı için de diğer

kuşaklar için de benzerdir. Araştırma sonuçlarına göre Avrupa ve Amerika’daki

tüketicileri satın almaya teşvik edecek faktörler de benzer niteliktedir (Şekil 6).

Page 90: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

80

Şekil 14. Deloitte Araştırma Sonuçları

2.4.2. Otomobil Sektöründe Reklamların Etkisi

Tüketicilerin düşünce tarzlarını belirleyen ve mesajların gönderilmesini sağlayan

iletişim sürecindeki en önemli unsurlardan biri de reklamlardır. Tüketiciler, özellikle

otomobil gibi pahalı ve risk düzeyi yüksek ürünlerde çok farklı kaynaklardan ve daha

uzun süreli bilgi araştırması yapmaktadırlar (Rijnsoever vd. , 2012). Bu durumun

farkında olan işletmeler, tüketicilerde oluşan bilgi boşluğunu kendi lehlerine

kapatabilmek için bilgi ve iletişim kanallarını etkin bir şekilde kullanma çabası

içerisindedirler (Karabaş, 2013). Bu bağlamda tüketiciler en çok internet üzerinden

araştırma yapmaktadırlar. Araştırma yapılan internet siteleri ve forumlara otomotiv

firmaları büyük bir reklam bütcesi harcamaktadırlar. Reklamlarında bahsettikleri

kampanyalar ile tüketicilerin dikkatlerini çekmeye çalışmaktadırlar.

Tüketiciler otomobillerini, otomobil bayilerinden, oto galerinden, otomobil

pazarlarından veya internet ortamında bireysel satışçılarla iletişime geçerek ve kişisel

deneyimlerine dayanarak satın almaktadırlar. Tüketicilerin bu ortamlardaki tutum ve

davranışlarını etkileyen ve otomobil markası tercih etmede belirleyici olan bilgi ve

Page 91: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

81

iletişim kanalları da ana hatlarıyla; tavsiyeler, geleneksel medya kanalları ve internet

olmaktadır. Bunlara, kişilerin tecrübe ve deneyimleri ile otomobil bayi ve galerilerindeki

satışçıların yaklaşımları da eklendiğinde, otomobil tercihinde etkili olan faktörler; kişisel

tecrübeler, bayi, galeri veya satışçılar, tavsiyeler (ağızdan ağıza iletişim), geleneksel

medya kanalları ve internet olarak özetlenebilir (Rijnsoever vd. , 2012: 346).

Satışçılar, satın alma kararı verme uğraşlarını kolaylaştırıcı bilgiler vererek

tüketicileri etkiler ve satın almaya hazırlarlar. Tüketiciler, galerilere gittiklerinde satın

alacakları otomobil hakkında detaylı bilgi sahibi olarak, farklı markalar arasından seçim

yapabilmektedirler. Bayinin müşteri odaklı olması ve müşterinin değişen taleplerine hızlı

cevap verebilecek teknik bilgi ve pazarlama yeteneğiyle donanmış olması da bu konuda

etkili bir faktördür. Ayrıca, bayilerin de kendi adlarıyla bölgesel güçlü markalar olmaları,

satış yaptıkları ve temsil ettikleri markayı güçlendirmekte ve müşterilerinin başka

markalara yönelmesini engellemektedir (Verhoef vd. , 2007: 100).

Geleneksel kitle iletişim araç- larıyla gerçekleştirilen bilgi ve iletişim akışı,

günümüzde yeni teknolojilerin sunduğu imkanlarla daha da geniş bir alana yayılmış ve

yeni bir iletişim aracı olan internetin kullanımı son yıllarda gittikçe yaygınlaşmıştır.

İnternet’in getirmiş olduğu yenilikler ve özellikler, geleneksel medyanın sahip olmadığı

değişiklikleri içermektedir. Bu değişiklikler sadece teknolojik özelliklerden değil;

insanlar arasında ve kurumların insanlarla karşılıklı ileti- şimi gibi sosyal içerikli ilişki ve

iletişim kurma fırsatından kaynaklanmaktadır (Köksal ve Özdemir, 2013: 326).

Kısa zamanda en hızlı gelişen iletişim teknolojisi konumuna gelmesi, süre ve yer

kavramını ortadan kaldırarak kolay ulaşılabilir olması ve her alanda etkisini

göstermesiyle internet, iletişimde ayrı bir çığır açmış ve bir bilgi kaynağı olarak tüketici

tercihlerinde etkin rol oynamaya başlamıştır. Örneğin, Jun vd. (2014), Toyota Prius

modelininin Google’da aranma oranı ile tüketici tercihleri arasındaki ilişkiyi incelemiş

ve pozitif bulgulara ulaşmıştır. Öte yandan, kullanılmış otomobil alacak olanların,

otomobil satış ve tanıtımı yapan websitelerini sıfır model otomobil alacak olanlardan

daha çok ziyaret ettiği ve aynı şekilde, internet kullanım oranı ve fiyat karşılaştırma

eğilimi yüksek olan tüketicilerin de bu websitelerine daha çok ilgi gösterdiği ortaya

çıkartılmıştır (Singh vd. , 2014: 3010).

Page 92: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

82

İnsanlar arasındaki sosyal etkileşim ürün tercihinde önemli bir yere sahiptir.

Ağızdan ağıza iletişim, bir tüketicinin satın aldığı ürünle ilgili bilgileri başka insanlara

aktarmaya başladığı andan itibaren başlamakta ve diğerlerinin davranış ve tutumlarını

informal (resmi olmayan) bir biçimde etkilemektedir. Bu iletişim türü, tüketicilerin ürün

farkındalığını geliştirerek, algılama koşullarını belirleyen ve ürün tutumları ile tüketici

davranışını şekillendiren ve işletmelerin pazarlama faaliyetlerinin başarısında önemli rol

oynayan bir iletişim şeklidir (Tayfun vd. , 2013: 32). Bu nedenle otomotiv

reklamverenleri markalarının sürekli akılma kalması için reklama büyük yatırım

yapmaktadırlar. Televizyondan, internette, sosyal medyada, radyoda ve bilboardlarda en

çok otomotiv reklamlarına rastlanmaktadır. Buda markanın sürekli hafızalarda yer

etmesini sağlamakta ve insanlar arasındaki sosyal etkileşimde akılda kalıcı reklamları

olan otomotiv firmalarını rakip firmalara göre ön sıralarda yer almasını sağlamaktadır.

Kitle iletişim araçları, içerisinde televizyon, ses, görsellik, reklam, gazete, radyo,

tanıtım broşürleri vb. unsurları bir arada bulunduran bir araç olarak mesajların

tüketicilere iletilmesinde etkinlik sağlamaktadır. Geleneksel medya temel olarak

mesajlarını tek bir kaynaktan birçok kişiye iletmektedir ve gerçekliğin ses ve görüntü

unsurlarına dayalı soyutlamaları kullanarak, gerçekliği kendisinden bağımsız bir mesaja

dönüştürmektedir. Geleneksel medyanın, pazarlamada kullanılan en etkin aracı reklamdır

(Suher ve İspir, 2010: 11).

Bir ürünün, hizmetin ya da fikrin fiyatı verilerek ve fiyatın kimin tarafından

ödendiği anlaşılacak biçimde yapılan ve yüz yüze satış dışında kalan tanıtım faaliyetleri

olan reklamlar bilgi vermenin yanı sıra; ikna etme, hatırlatma ve değer katma gibi

iletişim işlevlerine de sahiptir. (Karabaş, 2013: 149).

Kitle iletişim araçları içinde televizyon bilgilendirme, reklam ve eğlence ağırlıklı

olup, en önemlisi de okuma-yazma bilmeyi gerektirmeyip, göze ve kulağa aynı anda

hitap eden bir bilgi kanalıdır. Tüketicilerin ürün tercihlerinde, hizmet ve kurumların

tanıtımında, televizyon, gazete, reklam, radyo, broşürler gibi iletişim araçlarından büyük

ölçüde faydalanılmaktadır. Tüketici bilgilendirme araçları olan bu iletişim kanallarının

taşıdığı önem büyüktür (Türkay, 2011).

Page 93: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

83

2.4.3. Medyada Yayımlanan Otomobil Reklamları

Otomobil, teknolojinin gelişime paralel olarak akıllı sistemlerle donatılmaya

başlanmışlardır. Reklam metinlerinde yer alan bu teknolojik özellikler, bireyin kendi

üstünlüğünü ileri teknolojinin aynasında görmesiyle “teknolojik narsizm” yaratmaktadır

(Arıkan, 2013).

Nissan markasının slogaında sözcüklerin arasında ve satırın altında yer alan çizgi

“boşluk” için kullanılan işarettir. Sloganın ilk sözcüğü olan “shift” ise bilgisayarda

değiştirmek için kullanılan işarettir. Bilgisayar dilinde “beklentilerini değiştir” mesajı

verilmektedir. Böylece Nissan marka otomobil kullananlara beklentilerin değişeceği

vaadi sunulmaktadır. Burada değişim gösterge unsuru yani gösterilen olarak

kullanılmıştır (Kılıç, 2014: 114).

Şekil 15. Nissan Shift Reklam Afişi

Renault markasının Fluence modeli reklamında başrol oyuncusu kadın, bindiği

otomobil sayesinde arkadaşlarının gıptayla izleyeceği özel şöförüyle okula gidebileceği

bir yaşama sahip oluyor. Renault Fluence kullanıcılarına lüks bir yaşamı sunuyor mesajı

verilmektedir.

Page 94: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

84

Şekil 16. Renault Fluence TV Reklam Görseli

Jeep Cherokee reklamında araç “iş” ve “eğlence” arasında konumlandırılarak

arabulcu bir role büründürülüyor. Söz konusu araçla birbirinden farklı iki dünyada da

yaşama imknı tüketiciye veriliyor. Her iki dünyayı aynı anda yaşama özgürlüğü

gösterilen olarak îletiliyor (Arıkan, 2013).

Page 95: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

85

Şekil 17. Jeep Cherokee Reklamı

Hız, endüstriyel devrimle birlikte toplum için artık en önemli kültürel fetişe

dönüşmüştür. Audi R8 reklamında söz konusu hızlı aracı kullananların ünlü olacağı

belirtilerek hız bir kimlik ve sınıf üstünlüğü göstergesi olarak kullanılmıştır. Hızı

vurgulamak için reklam bir yarış pistinde çekilmiştir.

Page 96: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

86

Şekil 18. Audi R8 Reklamı

Audi marka otomobil reklamlarında otomobilin değerinin yüceltildiği, arzu ve

fetiş nesnesi olaraksunulduğu, efsaneleştirildiği görülmüştür. Dokunulmaz olan, onun

için hazırlık yapılan otomobiltüketiciyi yönlendirmekte ve yönetmektedir. Reklamda

sadece simgelerin gösterilmesi, otomobilin gösterilmemesi tüketimkültüründe bahsedilen

gerçekle bağlantının kopmasına ve dolayısıyla ürün-kullanım değeribağlantısının da

ayrışmasına işaret etmektedir. Audi marka otomobilin simgesel değeri, anahtar

simgelerin gösterilmesiyle yüceltilmekte ve rakip ürün simgeleri küçük düşürülmektedir.

(Kılıç, 2014: 116).

Page 97: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

87

Şekil 19. Audi Reklamı

Fiat yeni modeli olan Egea'nın reklamında Behzat Ç. ile ünlenen Erdal

Beşikçioğlu'nu oynatmıştır. Reklamlarında ünlü bir yüzü seçen Fiat reklamının ana

temasında, aynı segmentteki otomobillere göre daha uygun fiyat ve daha dolu bir araç

sunarak Egea'yı ön plana çıkarmak yer almaktadır. Reklam metninde "aynı kaliteye

neden daha fazla para veresiniz" teması vurgulanmaktadır. Buna ek olarak lüks tüketim

alışkanlığında olanlara "bu reklamı hemen geçebilirsiniz" denimş ve bu sayede orta gelir

grubunu hedeflediklerini belirtmişlerdir.

Page 98: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

88

Şekil 20. Fiat Egea Reklamı

Page 99: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

89

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TELEVİZYONDAKİ OTOMOBİL REKLAMLARININ TÜKETİCİ

SATINALMA DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ÜZERİNE

BİR UYGULAMA

3.1. Yöntem

3.1.1. Araştırmanın Modeli

Araştırma ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. İlişkisel tarama modeli

araştırma değişkenleri arasındaki ilişkileri olduğu gibi ortaya koyan modellerdir(Karasar,

2009,s.77). Araştırmaya ilişkin şematik model aşağıda verilmektedir.

H1

H2 H3

Şekil 21. Araştırma Modeli

Araştırmada otomobil reklamlarının etkileri ile satın alma davranışı arasında

neden sonuç ilişkilerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın bağımsız

değişkenini otomobil reklamlarının etkisi, bağımlı değişkenini satın alma davranışı

oluşturmaktadır.

3.1.2. Araştırma Hipotezleri

H1: Otomobil reklamlarının etkisi ile satın alma davranışı arasında ilişki vardır.

H2: Otomobil reklamları demografik özelliklere göre farklılık göstermektedir.

H3: Satın alma davranışı demografik özelliklere göre farklılık

göstermektedir

Otomobil Reklamları Satın Alma Davranışı

Demografik Özellikler

Page 100: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

90

3.1.3. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini Azerbaycan Devlet Iktisat Üniversitesinde öğrenim gören

500 öğrenci oluşturmaktadır. %95 güven düzeyinde ve ± % 5 örnekleme hatası ile

gerekli örneklem büyüklüğü 217 olarak hesaplanmıştır. Araştırmada 240 öğrenciye

anket uyulanmak suretiyle çalışma gerçekleştirilmiştir. Belirlenen örneklem

büyüklüğünden daha fazla örneklemle ulaşılmıştır.

Tablo 3. Öğrencilerin Tanımlayıcı Özelliklerinin Dağılımı

Tablolar Gruplar Frekans(n) Yüzde (%)

Cinsiyet Kadın 160 66,7

Erkek 80 33,3

Toplam 240 100,0

Yaş 20-25 Yaş 228 95,0

26-30 Yaş 12 5,0

Toplam 240 100,0

Medeni Durum Evli 28 11,7

Bekar 212 88,3

Toplam 240 100,0

Eğitim Durumu Lisans 228 95,0

Lisansüstü 12 5,0

Toplam 240 100,0

Aylık Gelir 1500 TL Ve Altı 188 78,3

1501-3000 TL 52 21,7

Toplam 240 100,0

Hane Reisi Olma Durumu Evet 16 6,7

Hayır 224 93,3

Toplam 240 100,0

Otomobil Sahipliği Evet 88 36,7

Hayır 152 63,3

Toplam 240 100,0

Öğrenciler cinsiyet değişkenine göre 160'ı (%66,7) Kadın, 80'i (%33,3) Erkek olarak

dağılmaktadır.

Öğrenciler yaş değişkenine göre 228'i (%95,0) 20-25 yaş, 12'si (%5,0) 26-30 yaş olarak

dağılmaktadır.

Öğrenciler medeni durum değişkenine göre 28'i (%11,7) Evli, 212'si (%88,3) Bekar

olarak dağılmaktadır.

Page 101: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

91

Öğrenciler eğitim durumu değişkenine göre 228'i (%95,0) lisans, 12'si (%5,0) lisansüstü

olarak dağılmaktadır.

Öğrenciler aylık gelir değişkenine göre 188'i (%78,3) 1500 TL ve altı, 52'si (%21,7)

1501-3000 TL olarak dağılmaktadır.

Öğrenciler hane reisi olma durumu değişkenine göre 16'sı (%6,7) evet, 224'ü (%93,3)

hayır olarak dağılmaktadır.

Öğrenciler otomobil sahipliği değişkenine göre 88'i (%36,7) evet, 152'si (%63,3) hayır

olarak dağılmaktadır.

3.1.4. Veri Toplama Aracı

Araştırmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket demografik

özellikleri belirlemeye yönelik form, satın alma davranışı ölçeği ve televizyondaki

otomobil reklamlarının etkisini belirlemeye yönelik otomobil tercihinde etkili olan

iletişim faktörlerin belirlenmesi ölçeğinden oluşmaktadır.

Satın alma niyetini belirlemeye yönelik ölçek Yağcı ve İlarslan (2010); Shiv,

Edell ve Payne (1997) çalışmalarından oluşturulan üç maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin

güvenirlik katsayısı 0,802 olarak bulunmuştur.

Otomobil tercihinde etkili olan iletişim faktörlerin belirlenmesine yönelik ölçek

Köksal ve Türedi (2014) tarafından geliştirilmiştir. Köksal ve Türedi, ölçeğin

geliştirilmesinde Rijnsoever vd. (2009)’nin çalışmasından faktör isimlerinin

belirlenmesinde Yavuz’un (2012) çalışmasından faydalanmıştır. Yaptıkları faktör

analizinde toplam varyansı 64,3 olan 6 alt boyut belirlemiştir. Ölçeğin genel

güvenirliğini alpha=0,833 olarak bulmuşlardır. Bu araştırmada ölçeğin güvenirliği

alpha=0,863 olarak bulunmuştur.

3.1.5. Verilerin İstatistiksel Analizi

Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences)

for Windows 22.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin

Page 102: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

92

değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemleri olarak sayı, yüzde, ortalama,

standart sapma kullanılmıştır.

İki bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında t-testi,

ikiden fazla bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında Tek

yönlü (One way) Anova testi kullanılmıştır. Anova testi sonrasında farklılıkları

belirlemek üzere tamamlayıcı post-hoc analizi olarak Scheffe testi kullanılmıştır.

Araştırmanın sürekli değişkenleri arasında pearson korelasyon ve regresyon

analizi uygulanmıştır. Elde edilen bulgular %95 güven aralığında, %5 anlamlılık

düzeyinde değerlendirilmiştir.

3.2. Bulgular

Bu bölümde otomobil reklamları ve satın alma davranışı arasındaki ilişkiler,

demografik özelliklere göre farklılaşmalar ve bunlara ilişkin bulgular yer almaktadır.

3.2.1. Otomobil Reklamları Ve Satın Alma Davranışı Puan Ortalamaları

Tablo 4. Satınalma Davranışı, İletişim Kanalları Ve Reklam Puan Ortalamaları

N Ort Ss Min. Max. Ölçek Min-

Maks.

Satınalma Davranışı 240 3,372 0,939 1,670 6,330 1-7

Geleneksel Medya Kanalları 240 3,408 0,754 1,500 5,000 1-5

Marka Tercihi 240 3,747 0,676 1,800 5,000 1-5

İnternet 240 4,094 0,818 1,000 5,000 1-5

Ağızdan Ağıza İletişim 240 3,239 0,698 1,000 4,670 1-5

Bayiler Galeri Satışçılar 240 3,144 0,779 1,000 4,670 1-5

Kişisel Deneyim 240 3,856 0,611 2,330 5,000 1-5

İletişim Kanalları Ve Reklam

Genel

240 3,589 0,389 2,670 4,380 1-5

Araştırmaya katılan öğrencilerin “satınalma davranışı” düzeyi düşük

(3,372±0,939); “geleneksel medya kanalları” düzeyi yüksek (3,408±0,754); “marka

tercihi” düzeyi yüksek (3,747±0,676); “internet” düzeyi yüksek (4,094±0,818);

“ağızdan ağıza iletişim” düzeyi orta (3,239±0,698); “bayiler galeri satışçılar” düzeyi

orta (3,144±0,779); “kişisel deneyim” düzeyi yüksek (3,856±0,611); “iletişim kanalları

ve reklam genel” düzeyi yüksek (3,589±0,389); olarak saptanmıştır.

Page 103: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

93

Şekil 22. Satınalma Davranışı, İletişim Kanalları Ve Reklam Puan Ortalamaları

3.2.2. Otomobil Reklamları İle Satın Alma Davranışı Arasındaki İlişki

Tablo 5. İletişim Kanalları Ve Reklam İle Satınalma Davranışı Arasında

Korelasyon Analizi

Sa

tın

alm

a

Da

vra

nış

ı

Gel

en

ekse

l M

edy

a

Ka

na

lla

Ma

rka

Ter

cih

i

İnte

rnet

ızd

an

ıza

İlet

işim

Ba

yil

er G

ale

ri

Sa

tışç

ıla

r

Kiş

isel

Den

eyim

İlet

işim

Ka

na

lla

Ve

Rek

lam

Gen

el

Satınalma Davranışı r 1,000

p 0,000

Geleneksel Medya

Kanalları

r 0,155* 1,000

p 0,016 0,000

Marka Tercihi r 0,068 0,153* 1,000

p 0,292 0,018 0,000

İnternet r -0,121 0,039 0,251** 1,000

p 0,061 0,548 0,000 0,000

Ağızdan Ağıza İletişim r 0,218** 0,309** -0,101 -0,108 1,000

p 0,001 0,000 0,120 0,095 0,000

Bayiler Galeri Satışçılar r 0,015 0,381** 0,044 0,113 0,230** 1,000

p 0,815 0,000 0,494 0,082 0,000 0,000

Kişisel Deneyim r 0,246** 0,250** 0,357** 0,016 0,051 0,040 1,000

p 0,000 0,000 0,000 0,802 0,434 0,537 0,000

İletişim Kanalları Ve

Reklam Genel

r 0,165* 0,689** 0,613** 0,427** 0,374** 0,547** 0,494** 1,000

p 0,011 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000 0,000

*<0,05; **<0,01

Page 104: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

94

Geleneksel Medya Kanalları ve satınalma davranışı arasında çok zayıf, pozitif

yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.155; p=0,016<0.05). Marka Tercihi ve

geleneksel medya kanalları arasında çok zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki

bulunmaktadır(r=0.153; p=0,018<0.05). İnternet ve marka tercihi arasında zayıf, pozitif

yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.251; p=0,000<0.05). Ağızdan Ağıza İletişim ve

satınalma davranışı arasında çok zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki

bulunmaktadır(r=0.218; p=0,001<0.05). Ağızdan Ağıza İletişim ve geleneksel medya

kanalları arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.309;

p=0,000<0.05). Bayiler Galeri Satışçılar ve geleneksel medya kanalları arasında zayıf,

pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.381; p=0,000<0.05). Bayiler Galeri

Satışçılar ve ağızdan ağıza iletişim arasında çok zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki

bulunmaktadır(r=0.23; p=0,000<0.05). Kişisel Deneyim ve satınalma davranışı arasında

çok zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.246; p=0,000<0.05). Kişisel

Deneyim ve geleneksel medya kanalları arasında çok zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki

bulunmaktadır(r=0.25; p=0,000<0.05). Kişisel Deneyim ve marka tercihi arasında zayıf,

pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.357; p=0,000<0.05). İletişim Kanalları Ve

Reklam Genel ve satınalma davranışı arasında çok zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki

bulunmaktadır(r=0.165; p=0,011<0.05). İletişim Kanalları Ve Reklam Genel ve

geleneksel medya kanalları arasında orta, pozitif yönde anlamlı ilişki

bulunmaktadır(r=0.689; p=0,000<0.05). İletişim Kanalları Ve Reklam Genel ve marka

tercihi arasında orta, pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.613; p=0,000<0.05).

İletişim Kanalları Ve Reklam Genel ve internet arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı

ilişki bulunmaktadır(r=0.427; p=0,000<0.05). İletişim Kanalları Ve Reklam Genel ve

ağızdan ağıza iletişim arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.374;

p=0,000<0.05). İletişim Kanalları Ve Reklam Genel ve bayiler galeri satışçılar arasında

orta, pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır(r=0.547; p=0,000<0.05). İletişim

Kanalları Ve Reklam Genel ve kişisel deneyim arasında, pozitif yönde anlamlı ilişki

bulunmaktadır(r=0.494; p=0,000<0.05). Diğer değişkenler arasındaki ilişkiler

istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05).

Page 105: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

95

Tablo 6. İletişim Kanalları Ve Reklam Alt Boyutlarının Satınalma Davranışı

Üzerine Etkisi

Bağımlı

Değişken Bağımsız Değişken ß t p F

Model

(p) R2

Satınalma

Davranışı

Sabit 1,546 2,660 0,008

5,219 0,000 0,096

Geleneksel Medya

Kanalları 0,075 0,846 0,398

Marka Tercihi 0,044 0,455 0,650

İnternet -0,124 -1,680 0,094

Ağızdan Ağıza İletişim 0,258 2,886 0,004

Bayiler Galeri

Satışçılar -0,060 -0,734 0,464

Kişisel Deneyim 0,329 3,164 0,002

Geleneksel medya kanalları, marka tercihi, internet, ağızdan ağıza iletişim,

bayiler galeri satışçılar, kişisel deneyim ile satınalma davranışı arasındaki neden sonuç

ilişkisini belirlemek üzere yapılan regresyon analizi istatistiksel olarak anlamlı

bulunmuştur (F=5,219; p=0,000<0.05). Satınalma davranışı düzeyinin belirleyicisi

olarak geleneksel medya kanalları, marka tercihi, internet, ağızdan ağıza iletişim, bayiler

galeri satışçılar, kişisel deneyim değişkenleri ile ilişkisinin(açıklayıcılık gücünün) zayıf

olduğu görülmüştür(R2=0,096). Öğrencilerin geleneksel medya kanalları düzeyi

satınalma davranışı düzeyini etkilememektedir (p=0.398>0.05). Öğrencilerin marka

tercihi düzeyi satınalma davranışı düzeyini etkilememektedir (p=0.650>0.05).

Öğrencilerin internet düzeyi satınalma davranışı düzeyini etkilememektedir

(p=0.094>0.05). Öğrencilerin ağızdan ağıza iletişim düzeyi satınalma davranışı düzeyini

arttırmaktadır (ß=0,258). Öğrencilerin bayiler galeri satışçılar düzeyi satınalma davranışı

düzeyini etkilememektedir (p=0.464>0.05). Öğrencilerin kişisel deneyim düzeyi

satınalma davranışı düzeyini arttırmaktadır (ß=0,329).

Page 106: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

96

Şekil 23. İletişim Kanalları Ve Reklam Alt Boyutlarının Satınalma Davranışı

Üzerine Etkisine Yönelik Sonuç Modeli

Tablo 7. İletişim Kanalları Ve Reklamın Satınalma Davranışı Üzerine Etkisi

Bağımlı

Değişken Bağımsız Değişken ß t p F

Model

(p) R2

Satınalma

Davranışı

Sabit 1,944 3,489 0,001

6,640 0,011 0,023 İletişim Kanalları Ve

Reklam Genel 0,398 2,577 0,011

İletişim kanalları ve reklam genel ile satınalma davranışı arasındaki neden sonuç

ilişkisini belirlemek üzere yapılan regresyon analizi istatistiksel olarak anlamlı

bulunmuştur (F=6,640; p=0,011<0.05). Satınalma davranışı düzeyinin belirleyicisi

olarak iletişim kanalları ve reklam genel değişkenleri ile ilişkisinin(açıklayıcılık

gücünün) zayıf olduğu görülmüştür(R2=0,023). Öğrencilerin iletişim kanalları ve reklam

genel düzeyi satınalma davranışı düzeyini arttırmaktadır (ß=0,398). Elde edilen

sonuçlara göre oluşturulan H1 hipotezi kabul edilmiştir.

Page 107: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

97

Şekil 24. İletişim Kanalları Ve Reklamın Satınalma Davranışı Üzerine Etkisi

Yönelik Sonuç Modeli

3.2.3. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Tanımlayıcı Özelliklere Göre

Dağılımı

Tablo 8. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Aylık Gelire Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Geleneksel Medya Kanalları 1500 TL Ve Altı 188 3,356 0,723

-2,042 0,064 1501-3000 TL 52 3,596 0,837

Marka Tercihi 1500 TL Ve Altı 188 3,796 0,603

2,156 0,084 1501-3000 TL 52 3,569 0,874

İnternet 1500 TL Ve Altı 188 4,149 0,833

1,973 0,050 1501-3000 TL 52 3,897 0,740

Ağızdan Ağıza İletişim 1500 TL Ve Altı 188 3,206 0,670

-1,404 0,204 1501-3000 TL 52 3,359 0,786

Bayiler Galeri Satışçılar 1500 TL Ve Altı 188 3,163 0,815

0,705 0,481 1501-3000 TL 52 3,077 0,635

Kişisel Deneyim 1500 TL Ve Altı 188 3,844 0,635

-0,558 0,578 1501-3000 TL 52 3,897 0,518

İletişim Kanalları Ve Reklam

Genel

1500 TL Ve Altı 188 3,595 0,374 0,442 0,689

1501-3000 TL 52 3,568 0,442

Araştırmaya katılan öğrencilerin internet puanları ortalamalarının aylık gelir

değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla

yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı

bulunmuştur(t(238)=1.973; p=0.050<0,05). 1500 TL Ve Altı olanların internet puanları

(x̄=4,149), 1501-3000 TL olanların internet puanlarından (x̄=3,897) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin geleneksel medya kanalları, marka tercihi,

ağızdan ağıza iletişim, bayiler galeri satışçılar, kişisel deneyim, iletişim kanalları ve

reklam genel puanları ortalamalarının aylık gelir değişkenine göre anlamlı bir farklılık

gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları

arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Page 108: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

98

Tablo 9. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Cinsiyete Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Geleneksel Medya Kanalları Kadın 160 3,344 0,595

-1,886 0,111 Erkek 80 3,538 0,991

Marka Tercihi Kadın 160 3,780 0,534

1,081 0,359 Erkek 80 3,680 0,894

İnternet Kadın 160 4,167 0,784

1,945 0,053 Erkek 80 3,950 0,870

Ağızdan Ağıza İletişim Kadın 160 3,267 0,686

0,871 0,385 Erkek 80 3,183 0,723

Bayiler Galeri Satışçılar Kadın 160 3,150 0,652

0,156 0,892 Erkek 80 3,133 0,992

Kişisel Deneyim Kadın 160 3,817 0,660

-1,397 0,126 Erkek 80 3,933 0,493

İletişim Kanalları Ve Reklam Genel Kadın 160 3,594 0,341

0,290 0,794 Erkek 80 3,579 0,472

Araştırmaya katılan öğrencilerin geleneksel medya kanalları, marka tercihi,

internet, ağızdan ağıza iletişim, bayiler galeri satışçılar, kişisel deneyim, iletişim

kanalları ve reklam genel puanları ortalamalarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir

farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup

ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 10. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Eğitim Durumuna Göre

Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Geleneksel Medya Kanalları Lisans 228 3,342 0,714

-6,406 0,000 Lisansüstü 12 4,667 0,123

Marka Tercihi Lisans 228 3,751 0,670

0,420 0,675 Lisansüstü 12 3,667 0,806

İnternet Lisans 228 4,105 0,816

0,892 0,373 Lisansüstü 12 3,889 0,868

Ağızdan Ağıza İletişim Lisans 228 3,187 0,671

-5,279 0,000 Lisansüstü 12 4,222 0,434

Bayiler Galeri Satışçılar Lisans 228 3,117 0,783

-2,405 0,017 Lisansüstü 12 3,667 0,492

Kişisel Deneyim Lisans 228 3,836 0,607

-2,149 0,033 Lisansüstü 12 4,222 0,592

İletişim Kanalları Ve Reklam Genel Lisans 228 3,565 0,381

-4,347 0,000 Lisansüstü 12 4,048 0,215

Page 109: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

99

Araştırmaya katılan öğrencilerin geleneksel medya kanalları puanları

ortalamalarının eğitim durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip

göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları

arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur(t(238)=-6.406; p=0.000<0,05).

Lisansüstü olanların geleneksel medya kanalları puanları (x̄=4,667), lisans olanların

geleneksel medya kanalları puanlarından (x̄=3,342) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin ağızdan ağıza iletişim puanları ortalamalarının

eğitim durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmuştur(t(238)=-5.279; p=0.000<0,05). Lisansüstü olanların ağızdan ağıza

iletişim puanları (x̄=4,222), lisans olanların ağızdan ağıza iletişim puanlarından

(x̄=3,187) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin bayiler galeri satışçılar puanları ortalamalarının

eğitim durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmuştur(t(238)=-2.405; p=0.017<0,05). Lisansüstü olanların bayiler galeri

satışçılar puanları (x̄=3,667), lisans olanların bayiler galeri satışçılar puanlarından

(x̄=3,117) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin kişisel deneyim puanları ortalamalarının eğitim

durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmuştur(t(238)=-2.149; p=0.033<0,05). Lisansüstü olanların kişisel

deneyim puanları (x̄=4,222), lisans olanların kişisel deneyim puanlarından (x̄=3,836)

yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin iletişim kanalları ve reklam genel puanları

ortalamalarının eğitim durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip

göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları

arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur(t(238)=-4.347; p=0.000<0,05).

Page 110: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

100

Lisansüstü olanların iletişim kanalları ve reklam genel puanları (x̄=4,048), lisans

olanların iletişim kanalları ve reklam genel puanlarından (x̄=3,565) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin marka tercihi, internet puanları ortalamalarının

eğitim durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 11. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Hane Reisi Olma Durumuna

Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Geleneksel Medya Kanalları Evet 16 3,125 0,866 -1,560 0,120

Hayır 224 3,429 0,744

Marka Tercihi Evet 16 3,450 0,995 -1,827 0,226

Hayır 224 3,768 0,645

İnternet Evet 16 3,583 0,745 -2,617 0,009

Hayır 224 4,131 0,813

Ağızdan Ağıza İletişim Evet 16 3,417 0,661 1,054 0,293

Hayır 224 3,226 0,701

Bayiler Galeri Satışçılar Evet 16 2,833 0,710 -1,659 0,099

Hayır 224 3,167 0,781

Kişisel Deneyim Evet 16 3,833 0,710 -0,150 0,881

Hayır 224 3,857 0,605

İletişim Kanalları Ve Reklam Genel Evet 16 3,369 0,531 -2,363 0,100

Hayır 224 3,605 0,373

Araştırmaya katılan öğrencilerin internet puanları ortalamalarının hane reisi olma

durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmuştur(t(238)=-2.617; p=0.009<0,05). Hane reisi olmayanların internet

puanları (x̄=4,131), hane reisi olanların internet puanlarından (x̄=3,583) yüksek

bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin geleneksel medya kanalları, marka tercihi,

ağızdan ağıza iletişim, bayiler galeri satışçılar, kişisel deneyim, iletişim kanalları ve

reklam genel puanları ortalamalarının hane reisi olma durumu değişkenine göre anlamlı

bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup

ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Page 111: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

101

Tablo 12. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Medeni Duruma Göre

Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Geleneksel Medya Kanalları Evli 28 3,964 0,844

4,299 0,000 Bekar 212 3,335 0,712

Marka Tercihi Evli 28 4,057 0,660

2,619 0,009 Bekar 212 3,706 0,668

İnternet Evli 28 3,619 0,897

-3,339 0,005 Bekar 212 4,157 0,789

Ağızdan Ağıza İletişim Evli 28 3,286 0,713

0,377 0,707 Bekar 212 3,233 0,698

Bayiler Galeri Satışçılar Evli 28 2,952 1,490

-1,390 0,452 Bekar 212 3,170 0,631

Kişisel Deneyim Evli 28 3,810 0,475

-0,423 0,604 Bekar 212 3,862 0,627

İletişim Kanalları Ve Reklam Genel Evli 28 3,674 0,487

1,226 0,324 Bekar 212 3,578 0,374

Araştırmaya katılan öğrencilerin geleneksel medya kanalları puanları

ortalamalarının medeni durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip

göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları

arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur(t(238)=4.299; p=0.000<0,05).

Evlilerin geleneksel medya kanalları puanları (x̄=3,964), bekarların geleneksel medya

kanalları puanlarından (x̄=3,335) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin marka tercihi puanları ortalamalarının medeni

durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmuştur(t(238)=2.619; p=0.009<0,05). Evlilerin marka tercihi puanları

(x̄=4,057), bekarların marka tercihi puanlarından (x̄=3,706) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin internet puanları ortalamalarının medeni durum

değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla

yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı

bulunmuştur(t(238)=-3.339; p=0.005<0,05). Bekarların internet puanları (x̄=4,157),

evlilerin internet puanlarından (x̄=3,619) yüksek bulunmuştur.

Page 112: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

102

Araştırmaya katılan öğrencilerin ağızdan ağıza iletişim, bayiler galeri satışçılar,

kişisel deneyim, iletişim kanalları ve reklam genel puanları ortalamalarının medeni

durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 13. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Otomobil Sahipliğine Göre

Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Geleneksel Medya Kanalları Evet 88 3,557 0,956

2,342 0,040 Hayır 152 3,322 0,595

Marka Tercihi Evet 88 3,718 0,831

-0,496 0,653 Hayır 152 3,763 0,569

İnternet Evet 88 3,818 1,044

-4,109 0,000 Hayır 152 4,254 0,601

Ağızdan Ağıza İletişim Evet 88 3,288 0,791

0,826 0,409 Hayır 152 3,211 0,639

Bayiler Galeri Satışçılar Evet 88 3,046 0,853

-1,501 0,135 Hayır 152 3,202 0,730

Kişisel Deneyim Evet 88 3,909 0,573

1,033 0,303 Hayır 152 3,825 0,631

İletişim Kanalları Ve Reklam Genel Evet 88 3,571 0,477

-0,529 0,632 Hayır 152 3,599 0,329

Araştırmaya katılan öğrencilerin geleneksel medya kanalları puanları

ortalamalarının otomobil sahipliği değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip

göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları

arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur(t(238)=2.342; p=0.040<0,05).

Otomobil sahibi olanların geleneksel medya kanalları puanları (x̄=3,557), Otomobil

sahibi olmayanların geleneksel medya kanalları puanlarından (x̄=3,322) yüksek

bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin internet puanları ortalamalarının otomobil

sahipliği değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmuştur(t(238)=-4.109; p=0.000<0,05). Otomobil sahibi olmayanların

Page 113: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

103

internet puanları (x̄=4,254), Otomobil sahibi olanların internet puanlarından (x̄=3,818)

yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin satınalma davranışı, marka tercihi, ağızdan ağıza

iletişim, bayiler galeri satışçılar, kişisel deneyim, iletişim kanalları ve reklam genel

puanları ortalamalarının otomobil sahipliği değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip

göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları

arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 14. İletişim Kanalları Ve Reklam Etkisinin Yaşa Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Geleneksel Medya Kanalları 20-25 Yaş 228 3,373 0,736

-3,243 0,001 26-30 Yaş 12 4,083 0,807

Marka Tercihi 20-25 Yaş 228 3,740 0,683

-0,631 0,529 26-30 Yaş 12 3,867 0,521

İnternet 20-25 Yaş 228 4,123 0,825

2,363 0,019 26-30 Yaş 12 3,556 0,434

Ağızdan Ağıza İletişim 20-25 Yaş 228 3,222 0,642

-1,617 0,430 26-30 Yaş 12 3,556 1,402

Bayiler Galeri Satışçılar 20-25 Yaş 228 3,129 0,781

-1,370 0,172 26-30 Yaş 12 3,444 0,715

Kişisel Deneyim 20-25 Yaş 228 3,830 0,607

-2,819 0,005 26-30 Yaş 12 4,333 0,492

İletişim Kanalları Ve Reklam Genel 20-25 Yaş 228 3,576 0,377

-2,179 0,142 26-30 Yaş 12 3,825 0,541

Araştırmaya katılan öğrencilerin geleneksel medya kanalları puanları

ortalamalarının yaş değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini

belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark

istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur(t(238)=-3.243; p=0.001<0,05). 26-30 Yaş

olanların geleneksel medya kanalları puanları (x̄=4,083), 20-25 yaş olanların geleneksel

medya kanalları puanlarından (x̄=3,373) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin internet puanları ortalamalarının yaş değişkenine

göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla yapılan t-testi

sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı

Page 114: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

104

bulunmuştur(t(238)=2.363; p=0.019<0,05). 20-25 yaş olanların internet puanları

(x̄=4,123), 26-30 yaş olanların internet puanlarından (x̄=3,556) yüksek bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin kişisel deneyim puanları ortalamalarının yaş

değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla

yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı

bulunmuştur(t(238)=-2.819; p=0.005<0,05). 26-30 yaş olanların kişisel deneyim puanları

(x̄=4,333), 20-25 yaş olanların kişisel deneyim puanlarından (x̄=3,830) yüksek

bulunmuştur.

Araştırmaya katılan öğrencilerin marka tercihi, ağızdan ağıza iletişim, bayiler

galeri satışçılar, iletişim kanalları ve reklam genel puanları ortalamalarının yaş

değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla

yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı

bulunmamıştır (p>0,05). Elde edilen sonuçlara göre oluşturulan H2 hipotezi kabul

edilmiştir.

3.2.4. Satın Alma Davranışının Tanımlayıcı Özelliklere Göre Dağılımı

Tablo 15. Satın Alma Davranışının Aylık Gelire Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Satınalma Davranışı 1500 TL Ve Altı 188 3,362 0,996

-0,329 0,690 1501-3000 TL 52 3,410 0,701

Araştırmaya katılan öğrencilerin satınalma davranışı puanları ortalamalarının

aylık gelir değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 16. Satın Alma Davranışının Cinsiyete Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Satınalma Davranışı Kadın 160 3,292 0,823

-1,890 0,090 Erkek 80 3,533 1,125

Page 115: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

105

Araştırmaya katılan öğrencilerin satınalma davranışı puanları ortalamalarının

cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 17. Satın Alma Davranışının Eğitim Durumuna Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Satınalma Davranışı Lisans 228 3,363 0,952

-0,693 0,489 Lisansüstü 12 3,556 0,656

Araştırmaya katılan öğrencilerin satınalma davranışı puanları ortalamalarının

eğitim durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 18. Satın Alma Davranışının Hane Reisi Olma Durumuna Göre

Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Satınalma Davranışı Evet 16 3,417 0,509

0,196 0,845 Hayır 224 3,369 0,963

Araştırmaya katılan öğrencilerin satınalma davranışı puanları ortalamalarının hane reisi

olma durumu değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 19. Satın Alma Davranışının Medeni Duruma Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Satınalma Davranışı Evli 28 3,857 0,867

2,954 0,003 Bekar 212 3,308 0,931

Araştırmaya katılan öğrencilerin satınalma davranışı puanları ortalamalarının

medeni durum değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek

amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan

anlamlı bulunmuştur(t(238)=2.954; p=0.003<0,05). Evlilerin satınalma davranışı

Page 116: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

106

puanları (x̄=3,857), bekarların satınalma davranışı puanlarından (x̄=3,308) yüksek

bulunmuştur.

Tablo 20. Satın Alma Davranışının Otomobil Sahipliğine Göre

Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Satınalma Davranışı Evet 88 3,515 1,019

1,803 0,085 Hayır 152 3,290 0,882

Araştırmaya katılan öğrencilerin satınalma davranışı puanları ortalamalarının

otomobil sahipliği değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini

belirlemek amacıyla yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark

istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 21. Satın Alma Davranışının Yaşa Göre Ortalamaları

Grup N Ort Ss t p

Satınalma Davranışı 20-25 Yaş 228 3,374 0,955

0,147 0,883 26-30 Yaş 12 3,333 0,569

Araştırmaya katılan öğrencilerin satınalma davranışı puanları ortalamalarının yaş

değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla

yapılan t-testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı

bulunmamıştır. Oluşturulan H3 hipotezi kabul edilmiştir.

Page 117: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

107

SONUÇ

Çalışma dahilinde görüldüğü üzere tüketici satın alma davranışı, içerisinde

psikolojik özellikler de barındırması neticesinde detaylı ve nitelikli bir değerlendirmeyi

zorunlu kılmaktadır. Zaten pazardaki rekabet içerisinde bu değerlendirmeleri sağlıklı

olarak gerçekleştirebilen üreticiler açısından fark yaratmak mümkün olmaktadır. Bu

şekilde tüketici gibi düşünmek ve aslında onun neyi almak istediği konusunda net bir

karara varabilmek mümkün olmaktadır. Bu nedenle tüketici satın alma davranışını bir

süreç olarak ele almak gerekirse bu sürecin içerisinde tüketiciler öncül unsur olmakla

birlikte üreticiler, tüketicilerden gelen tepkilere ve yönlendirmelere uygun olarak

belirleyici aktör haline gelebilmektedirler. Tüketici satın alma davranışının bu şekilde,

özünde tüketicileri, genelinde ve uzun vadede üreticileri ilgilendirdiği

düşünülebilecektir.

Bu nedenle tüketici satın alma davranışı açısından ön planda tutulan, onlara karşı

gerçekleştirilebilecek olan nitelikli ve başarılı pazarlama uygulamalarının varlığıdır. Bu

nedenledir ki reklam klasik, ancak son derece etkili bir yöntem olarak kullanılmaktadır.

Her ne kadar tüketiciler açısından bir satın alma davranışı gerçekleştirmek adına kendi

düşünce ve yaklaşımları temel etken olmasına karşın reklamlar aracılığıyla tüketicilerin

yaklaşımlarının değişme ihtimali olduğu da görülmektedir. Bu nedenledir ki birçok

işletme, kendi alanlarında ve hedef kitlelerine uygun reklam faaliyetleri yürütmektedir.

Son derece hassas bir süreç olmakla birlikte reklamlar, tüketicilerin satın alma

konusundaki fikirlerinin yönetilmesi ve yönlendirilmesi adına nitelikli bir araç

olmaktadır.

Aslında tüketiciler açısından, kalıplaşmış olan satın alma yaklaşımlarını

değiştirmek yeterince kolay olmamaktadır. Çoğunlukla tüketiciler, yerleşik olarak

bulunan satın alma düşüncelerine odaklı olarak hareket etmekte, böylelikle de

kendilerine bir satın alma kimliği oluşturmaktadırlar. Fakat reklamın insanoğlunun

hayatında neredeyse her an karşılaşılan bir olgu haline dönüşmüş olması, söz konusu

kalıplaşmış olan satın alma davranışlarının köklü bir şekilde değişmesine ve farklı

yaklaşımlar geliştirilmesine yardımcı olma ihtimali son derece yüksek olmaktadır. Bu,

Page 118: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

108

temel olarak reklamın etkileşim gücü ile tüketicilerin fikirlerini değiştirecek türden,

çekici uygulamalara olan ilgilerinden kaynaklanabileceğini düşünmek mümkündür.

Genellikle tüketiciler yeniliklere açık olmakta ve kendilerine yeni olarak sunulan birçok

ürün ve hizmetin reklam konusundaki kalitesine ve çekiciliğine bakarak bir karar

vermektedirler.

Otomotiv sektörü için de benzer bir durumun olduğu düşünülebilecektir. Buna

göre otomotiv sektörü, sürekliliği olan reklam çalışmalarıyla, hali hazırda sürekliliği olan

araç üretiminin tüketiciler nazarında yeni araç satın almaya yönlendirmeyi amaçladığı

gözlemlenmektedir. Bu nedenle de sektör kendi içerisinde büyüme ve gelişim ivmesi

kaydederken aynı zamanda bu büyümeden ve gelişimden, reklamlar aracılığıyla

tüketicilerin genelinin ve özelde hedef kitlenin haberdar edilmesine çalışılmaktadır. Bu

nedenle reklamcılığın güçlü bir iletişim içerisinde olduğu alanların başında otomotiv

sektörü gelmekte ve bu sektörün ortaya koymaya çalıştığı görüntü ve verdiği mesajlar

tüketicileri daha fazlasını satın alma konusunda teşvik etmektedir. Özellikle de araç satın

alma konusunda eğilimi bulunan tüketiciler açısından otomobil reklamları alınacak

kararın kesinleştirilmesi konusunda yardımcı olabilmektedir.

Araştırmanın ilk aşamasında göze çarpan durum, iletişim kanalları ve reklam alt

boyutlarının satınalma davranışı üzerine etkisi incelendiğinde, katılımcı öğrencilerin

ağızdan ağıza iletişim düzeyinin satınalma davranışları düzeyini arttırdığı

gözlemlenmektedir. Böylelikle katılımcı öğrenciler otomobillerin varlıkları ve özellikleri

ile birlikte reklamlarına dair görsel olarak elde ettikleri bilgileri, sözlü olarak birbirlerine

aktararak bir satın alma davranışı oluşturabilmekte ve bundan etkilenebilmektedirler.

Aynı zamanda katılımcı öğrencilerin kişisel deneyim düzeylerinin satınalma davranışı

düzeylerini arttırdığı gözlemlenmiştir. Bu vesile ile de katılımcıların, reklamların dışında

otomobillere dair kişisel olarak elde ettikleri tecrübelerin satın alma davranışlarına etki

ettiği fark edilmiştir. Bu tür bir deneyimin, yine ağızdan ağıza etkileşim dahilinde

katılımcıların satın alma davranışlarını yönlendirmelerine yardımcı olacağını düşünmek

mümkündür.

Araştırmada, iletişim kanalları ve reklam etkisinin aylık gelire göre

ortalamalarına bakıldığında, aylık geliri 1500 TL ve altı olan katılımcıların marka tercihi,

Page 119: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

109

internet ve bayiler galeri satışçılar üzerinden satın alma davranışlarını kurguladıkları

görülürken, aylık geliri 1501 TL ile 3000 TL arasında olan katılımcıların geleneksel

medya kanalları, ağızdan ağıza iletişim ve kişisel deneyim üzerinden satın alma

davranışlarını şekillendirdikleri görülmektedir. Buna istinaden aylık geliri 1500 TL ve

altı olan katılımcıların daha çok görsellik ve imgeler üzerinden hareket ettikleri; aylık

geliri 1501 TL ile 3000 TL arasında olan katılımcıların ise daha somut, analiz ve

deneyimlere dayalı yöntemleri tercih ettikleri gözlemlenmektedir.

Yine araştırmada iletişim kanalları ve reklam etkisinin eğitim durumuna göre

ortalamalarına bakıldığında, lisans düzeyinde eğitim almış olan/alan katılımcıların marka

tercihi, internet, ağızdan ağıza iletişim, bayiler galeri satışçılar, kişisel deneyim

üzerinden satın alma davranışlarını şekillendirdikleri fark edilirken lisansüstü düzeyinde

eğitim almış olan/alan katılımcıların sadece geleneksel medya kanalları üzerinden satın

alma davranışlarını kurguladıkları gözlemlenmektedir. Buna istinaden lisans düzeyinde

eğitim almış olan/alan katılımcıların daha geniş bir perspektiften süreci değerlendirerek

satın alma davranışı geliştirdikleri görülmektedir.

Araştırmada diğer bir dikkati çeken nokta, iletişim kanalları ve reklam etkisinin

yaşa göre ortalamalarına bakıldığında katılımcılardan 26-30 yaş aralığında olanların

geleneksel medya kanalları, marka tercihi, ağızdan ağıza iletişim, bayiler galeri satışçılar

ve kişisel deneyim üzerinden satın alma davranışlarını kurguladıkları gözlemlenirken,

20-25 yaş aralığındaki internet aracılığıyla satın alma davranışlarını şekillendirdikleri

anlaşılmaktadır. Buna göre 26-30 yaş aralığındaki katılımcılar yaş, olgunluk, tecrübe vb.

unsurlara sahip oldukları varsayıldığı süre zarfında, daha geniş ölçekli olarak satın alma

davranışlarını etkileyecek unsurları dikkate almaktadırlar.

Satın alma davranışı üzerinden konu ele alındığında ise satın alma davranışının

tanımlayıcı özelliklere göre dağılımında, satın alma davranışının aylık gelire, cinsiyete,

eğitim durumuna, hane reisi olma durumuna, medeni duruma, otomobil sahipliğine ve

yaşa göre ortalamaları ele alındığında anlamlı sonuçlara erişilemediği görülmektedir. bu

vesile ile katılımcılar açısından satın alma davranışının iletişim kanallarıyla etkileşimi

açısından demografik özelliklerin anlamlı bir sonuç ortaya çıkarmadığı görülmektedir.

Page 120: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

110

KAYNAKÇA

Akbulut, Emrah, Türk Toplumunun Batılılaşması Ekseninde Tüketim Kültürünün

Gelişimi ve Reklamlar, Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi, Erzurum,

2006.

Akbulut, N. A., & Balkaş, E. E. (2006). Adım Adım Reklam Üretimi. İstanbul: Beta

Yayınları.

Akova, S. (2016). Televizyon Reklamlarında Kullanılan Animasyon Reklam

Filmlerinin Hatırlanma Düzeyleri: Sağolasın İzocam Reklam Filmi Örneklemi.

Journal of International Social Research, 9(43).

AKSOY Atilla. Yeni Reklamcılık, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2005.

Aksoy, R. (2012). İnternet Ortamında Pazarlama. Ankara: Seçkin Yayınları.

Altunışık, R., Özdemir, Ş., & Torlak, Ö. (2001). Modern Pazarlama. Adapazarı:

Değişim Yayınları.

AR, Aybeniz Akdeniz. Marka ve Marka Stratejileri, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara,

2007.

Arens, W. (2002). Contempoprary Advertising. New York: McGraw Hill Inc.

Arıkan, B. S. (2013). OTOMOBİL KÜLTÜRÜ VE REKLAM: OTOMOBİL

REKLAMLARININ GÖSTERGEBİLİMSEL ANALİZİ. YÜKSEK LİSANS

TEZİ. T. C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ,

İstanbul.

Arkonaç, S. A. (2005). Psikoloji: Zihin Süreçleri Bilimi. 4. Baskı. İstanbul: Alfa

Yayınları

ARNOLD, Mark J and Reynolds, Kristy E, “Hedonic Shopping Motivations”, Journal

of Retailing, 79, 2003, 77-95.

Arslan, E. (2017). Doğal Reklam: Güncel Bir İnternet Reklamcılığı Yöntemi Olarak

Doğal Reklamın Tüm Yönleriyle İncelenmesi. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Dergisi, 10(1).

Arslan, K. (2003). Otomobil alımında tüketici davranışlarını etkileyen faktörler.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Dergisi, 2(3), 83-103.

Avşar, Z., & Elden, M. (2005). Reklam ve Reklam Mevzuatı. Ankara: Piramit

Yayınları.

Axley, S. (1984). Managerial and Organizational Communication in Terms of The

Conduit Metaphor, Academy of Management Review, Vol. 9, 428–437.

Page 121: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

111

Aziz, A. (2013). Televizyon ve Radyo Yayıncılığı. İstanbul: Hiperlink Yayınları.

Babacan, M. (2005). Reklamcılık Temel Kavramlar. Ankara: Detay Yayıncılık.

Babacan, M. (2012). Nedir Bu Reklam?. (Güncellenmiş 2. Baskı). İstanbul: Beta

Yayınevi.

BAUDRİLLARD, Jean, Tüketim Toplumu,4. baskı. İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 2016.

BAUMAN, Zygmunt, Postmodernlik ve Hoşnutsuzluk, 2. Baskı. İstanbul: Ayrıntı

Yayınları, 2013.

Benjamin, Walter. Son Bakışta Aşk – Walter Benjamin’den Seçme Yazılar, Haz. :

Nurdan Gürbilek, İstanbul: Metis Yayınları, 2005.

Berger, A. A. (1993). Kitle İletişiminde Çözümleme Yöntemleri. (Murat Barkan ve

diğerleri, Çev. ) Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Eğitim, Sağlık ve Bilimsel

Araştırmalar Vakfı Yayınları.

BOCOCK, Robert (2009), Tüketim, (çev. İrem Kutluk), 3. Baskı, Dost Kitabevi

Yayınları, Ankara.

Bocock, Robert, Tüketim, İrem Kutluk (Çev. ), 3. Baskı, Ankara: Dost Yayınları, 2009.

BRYAN, S. Turner; The Cambridge Dictionary of Sociology, Cambridge: Cambridge

University Press, 2006.

BUTTERFIELD, Leslie. Reklamda Mükemmelliğe Ulaşmak, (çev. : Erhan Güven,

Muharrem Ayın), Reklamcılık Vakfı Yayınları, İstanbul, 2001.

Can, P. (2015). Televizyon Reklamlarına İlişkin Algının Marka Hassasiyeti Üzerine

Etkisi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 15(4).

Canpolat, N., & Özkısaç, A. (2016). Pazarlama Aracı Olarak Reklam: Ramazan Ayı

Gazete Reklamları Üzeirne Bir İncelem. Journal of International Social

Research, 9(43).

Caroline, S. T. (2010); “ Understanding Consumer Purchase Behavior In The Japanese

Personal Grooming Sector”, Journal Of Yasar University, Vol:17, No:5 Page:

2821‐2831.

Cemalcılar, İ. (1998). Pazarlama. İstanbul: Beta Basım Yayın Dağıtım.

Chaney, D. (2009). Yaşam Tarzları. İstanbul: Dost Kitabevi.

Chenyueh, C., Yihsiu, L., & Chialin, H. (2012). Celebrity endorsement for sporting

events using classical conditioning. International Journal of sports marketing and

sponsorship, 13(3).

Page 122: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

112

Close, A., & Song, A. Y. (2015). Revisiting Determinants of Sports Sponsorship

Response: A Schema Theory Perspective. Ideas in Marketing: Finding the New

and Polishing the Old. içinde Springer.

Cömert, G., & Yükselen, C. (2017). İnternet Reklamlarına Yönelik Tüketici İnanç ve

Tutumlarının Reklam İzleme Davranışları Üzerine Etkisi. Beykent Üniversitesi

Sosyal Bilimler Dergisi, 10(1).

Çakır, H. (2007). Geleneksel Gazetecilik Karşısında İnternet Gazeteciliği. Erciyes

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 1(22).

DAĞTAŞ, Banu. Reklamı Okumak. Ankara, 2003.

DAĞTAŞ, Banu; Reklamı Okumak, Ankara: Ütopya Yayınları, 2003.

Davvetas, V., & Diamantopoulos, A. (2016). How product category shapes preferences

toward global and local brands: A schema theory perspective. Journal of

International Marketing, 24(4).

Deloitte (2014). Otomotiv sektörü tüketici araştırması 2014. https://www2. deloitte.

com/content/dam/Deloitte/tr/Documents/manufacturing/otomotiv_sektoru_tuketi

ci_arastirmasi. pdf

Demir, H. (2013). Yaşamın İçinde Bir Mecra Olarak Açık Hava Reklamcılığı. Akdeniz

Sanat Dergisi, 1(2).

Demir, H. (2014). Açık Hava Reklamları: Kentsel Kimlik mi Kentsel Kirlilik mi?

Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi(36).

Dolu, O., Büker, H., & Uludağ, Ş. (2010). Şiddet İçerikli Video Oyunlarının Çocuklar

ve Gençler Üzerindeki Etkileri: Saldırganlık, Şiddet ve Suça Dair Bir

Değerlendirme. Adli Bilimler Dergisi, 9(4).

Douglas B. . (1995). How Consumers Consume: A Typology of Consumption Practices.

Journal of Consumer Research, 22(1).

Durmaz, G., Süher, H. K., & Bir, Ç. S. (2016). Basılı Reklamlarda Detaylandırma

Olasılık Modeli: Özel Ve Genel İlgi Alanlarına Uygun Dergilerde Yeralan

Reklamlara Yönelik Bir İçerik Analizi. Journal of Yasar University, 11(41).

Dursun, Y. , & Çerci, M. (2004). Algılanan Sağlık Hizmeti Kalitesi, Algılanan Değer,

Hasta Tatmini Ve Davranışsal Niyet İlişkileri Üzerine Bir Araştırma. Erciyes

Üniversitesi İ. İ. B. F. Dergisi, 23(11), 1–16.

Ecer, F. (2013). Türkiye’de 2. El otomobil fiyatlarının tahmini ve fiyat belirleyicilerinin

tespiti. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,13(4), 101-112.

Elden, M. (2016). Reklam ve Reklamcılık. İstanbul: Say Yayınları.

Page 123: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

113

Elden, M., & Kocabaş, F. (2004). Reklamcılık Kavramlar, Kararlar, Kurumlar. İstanbul:

İletişim Yayıncılık.

Elden, M., Ulukök, Ö., & Yeygel, S. (2017). Şimdi Reklamlar. İstanbul: İletişim

Yayınları.

Erbaş, A. (2006). Marka Sadakatinin Tüketicilerin Satın Alma Davranışına Etkileri:

Ayakkabı Sektöründe Klasik Ayakkabı Kullanıcıları Üzerine Bir Araştırma.

Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Enstitüsü, İstanbul, 2006

Erdem, Ş. (2006). Konumlandırma, Marka Stratejileri ve Cep Telefonu Markalarına

Yönelik Bir Araştırma. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Erdil, S. , Tığlı, M. , & Kitapçı, H. (2004). Tüketicilerin Satın Alma Davranışında

Marka Bağlılığının Etkisi ve Küçük Ev Aletlerinin Satın Alınmasında Dikey ve

Yatay Marka Bağlılığının Etkisinin Test Edilmesine İlişkin Bir Saha Çalışması.

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Hakemli Dergisi, 6(22), 45-57.

Ergeç, N. E. (2009). Reklama Şüpheci Yaklaşımın İncelenmesi. Çukurova Üniversitesi

Sosyal Bİlimler Enstitüsü Dergisi, 18(2).

Eroğlu, H. (2001). Reklam ve Açık Hava Reklamları (Outdoor). Pazarlama Dünyası(4).

Fırlar, B. G., & Dündar, İ. P. (2006). Gazete Reklamlarının Gençler Üzerindeki Etkisi.

Bilig Dergisi(40).

Fikret, Y. (2014). Reklamlarda Kullanılan Renkler ve Gazete Reklamlarının Nİtel

Analizi. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi(38).

Freund, Peter ve Martin, George. Otomobilin Ekolojisi, Çev. Gürol Koca, İstanbul :

Ayrıntı Yayınları, 1996.

Fulya, A. (2012); “Halkla Ilişkiler Perspektifinden Kurum Imajının Tüketici

Davranışına Etkisi İKEA Örneği”. Başkent Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi.

GER, Güliz ve BELK, Russell W, “I'd Like To Buy the World a Coke:

Consumptionscapes of the Less Affluent World”, Journal of Consumer Policy,

19(3), 2006, 271-304.

Gibson, B. (2008). Can evaluative conditioning change attitudes toward mature brands?

New evidence from the Implicit Association Test. Journal of Consumer

Researhc, 35(1).

GÖKSEL, A. Bülend, KOCABAŞ Füsun ve ELDEN Müge. Pazarlama İletişimi

Açısından Halkla İlişkiler ve Reklam, Yayınevi Yayıncılık, İstanbul, 1997.

Graziano, M. S., & Webb, T. W. (2015). The attention schema theory: a mechanistic

account of subjective awareness. Frontiers in psychology, 6(500).

Page 124: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

114

Griffin, E. (2012). A First Look at Communication Theory. Columbus, OH: McGraw

Hills.

Güllülü, U. &. (2017). Açık Hava Reklamlarına Yönelik Tutumu Oluşturan İnanç

Faktörlerinin Satın Alma Niyeti Üzerindeki Etkisi. Atatürk Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Dergisi, 21(1).

Gürel, E., & Bakır, U. (2007). İmgeden Zihne Giden Yol ve Bir Reklam Gurusu: Leo

Burnett. Pİ-Pazarlama ve İletişim Kültürü Dergisi, 6(19).

GÜZ, Hanife. “Reklam Stratejisi ve Reklam Stratejisini Etkileyen Unsurlar” Selçuk

İletişim Dergisi, Cilt:1, Sayı:4, ( 2001), ss. 20-28.

Güz, N. (2002). Etkili İletişim Terimleri. İstanbul: İnkılap Kitabevi.

Halkias, G., & Kokkinaki, F. (2017). Schema strenght, processing opportunity and the

rewarding nature of incongruity resolution in advertising. International Journanl

of Advertising, 36(3).

Hamdi, A. İ. O. (2003) ; “Tüketici Davranışları”, Beta Basım Yayım Dağıtıma. S

Istanbul.

Harmon-Kizer, T. G. (2017). The effects of schema congruity on consumer response to

celebrity advertising. Journal of Marketing Communications, 23(2).

Harms, J. & Kellner, D. (2011). Toward a critical theory of advertising. 03. 03. 2017

tarinindehttp://gseis. ucla.

edu/faculty/kellner/essays/towardacriticaltheoryofadver tising. pdf adresinden

alınmıştır.

HATTORİ, Mineo, “Identity and Desire in Consumption: Interaction between

Consumers and Industry by the Use of Commodities”, 2015, http://www.

geocities. com/Athens/7606/mathesis. htm, (25. 03. 2017).

Hawkings, D. I. , Kenneth, A. , & Coney, R. J. (2004). Best; Consumer Behavior,

Building Marketing Strategy. New York: McGraw- Hill Irwin.

Heath, R. (2007). The SAGE Handbook of Advertising. SAGE Publications.

Hiçsönmez, B. (2011). Türk otomobil alıcısı işini sağlama alıyor. Erişim Tarihi: 18. 03.

2017, http://google-tr. blogspot. com. tr/2011/06/turk-otomobil-alcs-isini-

saglama-alyor. html

Howard, J. A. ve Sheth, J. N. (1969); “The Theory of Buyer Behavior”, New York:

John Wiley & Sons, Intercommunity Learning, The Journal Of Environmental

Education, 2003,Vol: 34, No: 3, Page 12–21.

Hsieh, A. Y., Lo, S. K., & Chiu, Y. P. (2016). Where to place online advertisements?

the commercialization congruence between online advertising and web site

context. Journal of Electronic Commerce Research, 17(1).

Page 125: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

115

İslamoğlu, A. H. (2013). Pazarlama yönetimi. İstanbul: Beta Yayınları.

İSLAMOĞLU, Ahmet Hamdi. , ALTUNIŞIK, Remzi. , " Tüketici Davranışları", Beta

Yayıncılık, İstanbul, 2013.

İsmet, M. (2004). Pazarlama İlkeleri. İstanbul: Mediacat Yayınları.

Jun, S. P. , Park, D. H. ve Yeom, J. (2014). The Possibility of Using Search Traffic

Information to Explore Consumer Product Attitudes and Forecast Consumer

Preference. Technological Forecasting & Social Change, 86, 237-253.

Kantarcı, M. A. (2014). Türkiye’de kadınların en çok tercih ettiği otomobiller. Erişim

Tarihi: 18. 03. 2017, www. radikal. com.

tr/fotogaleri/otomotiv/turkiyede_kadinlarin_en_cok_ tercih_ettigi_otomobiller-

1205718

Karabaş, S. (2013). Pazarlama İletişim Aracı Olarak Tüketicilerin Reklam Denetimine

Karşı Tutumları: Reklam Etiği. Çankırı Karatekin Üniversitesi İktisadi ve İdari

Bilimler Fakültesi Dergisi, 3 (1), 143-157.

Karabulut, M. (1989) ; “Tüketici Davranışı”, 3. Basım. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Karafakıoğlu, M. (2005). Pazarlama İlkeleri. İstanbul: Literatür Yayıncılık.

Karasar, N.(2009). Bilimsel Araştırma Yöntemi. 2. Baskı. Ankara: Nobel Yayınları,

s.77.

Katırcı, H., & Yüce, A. (2016). Dergi Reklamlarında Spor Ünlüsü Kullanımı: GQ

Türkiye Örneği. The Turkish Online Journal of Design, Art and

Communication-TOJDAC, 6(2).

Kaya, P. (2017). Atfetme (Nedensellik Yükleme) Teorisi. Reklam Teorileri (Editörler:

A. A. Bir, & H. K. Suher). İstanbul: The Kitap Yayınları.

Kayaalp, İ. (2002). İletişimde insan dili. İstanbul: Bilge Yayıncılık.

Kerin, R. A. , Hartley, S. W. , & Rudelius, W. (2004). Marketing: The Core. New York:

McGraw-Hill/Irwin.

Kılıç, Nilüfer Pınar (2014), “Yeni Kapitalizm Kültüründe Otomobil Reklamları: Audi

ve Skoda Reklamları Örneği” Akdeniz İletişim Dergisi, Aralık 2014, Sayı 22,

syf. 107-129.

Kıncal, Ö. D. (2006). Tüketici Davranışlarının Saat Tasarımına Etkisi: Kol Saati

Örneği. Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü,

İstanbul.

Kıray, Mübeccel. Toplumsal Yapı Toplumsal Değişme, İstanbul : Bağlam Yayıncılık,

2006.

Page 126: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

116

Kıymalıoğlu, A. (2014). Ayrıntılandırma Olasılığı Modeli ve Uygulama Alanları.

Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 29(2).

Kızgın, Y., & Dalgın, T. (2012). Atfetme teorisi: Öğrencilerin başarı ve

başarısızlıklarını değerlendirmedeki atfetme farklılıkları. Uluslararası Yönetim

İktisat ve İşletme Dergisi, 8(15).

Kim, S. J., & Hancock, J. T. (2016). How advertorials deactivate advertising schema:

MTurk Based experiments to examine persuasion tactics and outcomes in health

advertisements. Communication Research, 44(7).

Koç. E, (2006); “Tüketici Davranışı ve Pazarlama Stratejileri: Global veYerel yaklaşım”

, 1. Basım, Seçkin yayıncılık, Ankara , 250-251.

Koçel, T. (2010). İşletme Yöneticiliği. İstanbul: Beta Yayıncılık.

KOÇOĞLU, Ceren. "İnternet Reklamlarının Tüketici Satın Alma Davranışları

Üzerindeki Etkisi: Atılım Üniversitesi Örneği", Yüksek Lisans Tezi, Atılım

Üniversitesi, Ankara, 2014.

Kotler P. (2003). Marketing Management: Analysis, Planning, And Control,

PrenticeHall, Inc, Englewood Cliffs, New Jersey.

Kotler, P. (1997). Marketing Management, Analysis, Planning, Imlementation and

Control. New Jersey: Prentice Hall.

Kotler, P. (2000). Marketing Management. London: Prentice-Hall.

Kottler, P. (2000). Pazarlama Yönetimi. (N. Müallimoğlu, Çev.) İstanbul: Beta Basım

Yayın.

Köksal ve Türedi (2014) tüketici otomobil tercihinde etkili olan Bilgi ve iletişim

kanalları üzerine bir İnceleme, Balikesir University The Journal of Social

Sciences Institute Volume: 17 - Number: 32.

Köksal Y. ve Özdemir, Ş. (2013). Bir İletişim Aracı Olarak Sosyal Medya’nın

Tutundurma Karması İçerisindeki Yeri Üzerine Bir İnceleme. Süleyman Demirel

Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 18 (1), 323-337.

Köprülü, L. (2011). Tüketicinin zor seçimi. Erişim Tarihi: 16. 03. 2017, http://www.

milliyet. com. tr/tuketicinin-zor-secimi/ekonomi/ekonomidetay/09. 05.

2011/1387712/default. htm

Kuey, L. (1995). Ruhsal bozukluklara ilişkin halkın tutum ve davranışları. Kriz Dergisi,

3(1-2), 172-4.

Lai, M., & Huang, Y. S. (2011). Can learning theoretical approaches illuminate the

ways in which advertising games effect attitude, recall, and puchase intention.

International Journal of Electronic Business Management, 9(4).

Page 127: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

117

LOO, Hans Ver Der ve REİJEN, Williem Van, Modernleşmenin Paradoksları, İstanbul:

İnsan Yayınları, 2003.

Madden, T. J., Ellen, P. S., & Ajzen, I. (1992). A Comparison of the Theory of Planned

Behavior and the Theory of Reasoned Action. Personality and Social

Psychology Bulletin, 18(3).

Mandler, J. M. (2014). Stories, scripts and scenes: Aspects of schema theory.

Psychology Press.

Markin, R. J. ,( 1974); “Consumer Behavior”, Macmilian Publishing Co. , Inc, NY, s.

80-98

McNeal, J. V. (1969). Dimensions of Consumer Behavior, NY: Appleton-Century

Crofts.

MEB, (2012). Gazetecilik alanı. Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları.

Mestçi, A. (2017). İnternette Reklamcılık. İstanbul: Pusula Yayıncılık.

Mittal, V. , & Kamakura, W. A. (2001). Satisfaction, Repurchase Intent, and

Repurchase Behavior: Investigating the Moderating Effect of Customer

Characteristics. Journal of Marketing Research, 38(2), 131-142.

Mucuk, İ. (2004). Pazarlama İlkeleri. İstanbul: Türkmen Kitabevi.

Mucuk, İ. (2014). Pazarlama ilkeleri. 18. Basım. İstanbul: Türkmen Kitabevi.

MUTLU, Erol, İletişim Sözlüğü, 2. Baskı Ankara: Ark Yayınevi, 1998.

Müderrisoğlu, H. (2006). Visiual Perception of Tree Forms. Building and Environment,

41, 796-806.

O’Dell, Tom. Raggare and the Panic of Mobility: Modernity and Everyday Life in

Sweden, (Materializing Culture – Car Cultures ), Oxford : Berg, 2001.

Odabaşı, Y. ve G. Barış. (2013):”Tüketici Davranısı”. İstanbul: Mediacat Kitapları. 15.

Baskı

Odabaşı, Y. ve Oyman, M. (2002). ‘Pazarlama İletişimi Yönetimi’ 12. Basım, İstanbul:

MediaCat Yayınları, s. 99

Odabaşı, Y., & Oyman, M. (2011). Pazarlama İletişimi Yönetimi. İstanbul: Mediacat

Yayınları.

Okşit, H. (2014). Müşteri sadakati bırakıyor ekonomi, konfor ve tasarıma bakıyor.

Erişim Tarihi: 17. 01. 2015, http://otoajanda. com/4422/musteri-sadakati-

birakiyor-ekonomikonfor-ve-tasarima-bakiyor

Page 128: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

118

Okumuş, A., Çetintürk, N., & Çetin, N. (2011). Geleneksel ilan ve advertorial (tanıtıcı

reklam) uygulamalarının reklam ve reklamı yapılan ürünün algısına ilişkin

değerlemelerinin faktör analizi temelli incelenmesi. Istanbul University Journal

of the School of Business Administration, 40(2).

OKUMUŞ, Abdullah. "Tüketici Davranışı", Türkmen Kitapevi, İstanbul,2013.

ORÇAN, Mustafa, Osmanlı’dan Günümüze Modern Türk Tüketim Kültürü, Ankara:

Kadın Yayınları, 2004.

Örücü E. , & Tavşancı, S. (2001). Gıda ürünlerinde tüketicinin satın alma eğilimini

etkileyen faktörler ve ambalajlama. Muğla Üniversitesi SBE Dergisi, 3.

Özdengül, A. G., & Çam, M. S. (2017). Reklamcılık ve Spiritüalite Kavramı:

Televizyon Reklamları Üzerine Bir İnceleme. Selçuk İletişim, 10(7).

Öztürk, A., Nart, S., & Altunışık, R. (2015). Tüketicilerin Helal Tüketim

Davranışlarının Belirleyicileri: Planlı Davranış Teorisi Çerçevesinde Bir

Araştırma. International Journal of Islamic Economics and Finance Studies,

1(2).

Priscilla Salant ve Don A. Dillman, How to Conduct Your Own Survey, John Wiley &

Sons, Inc. Newyork, 1994, s. 55.

Richards, J. I., & Curran, C. M. (2002). Oracles on Advertising: Searching for a

Definition. Journal of Advertising, 31(2).

Rijnsoever, F. J. V. , Castaldi, C. ve Dijst, M. J. (2012). In What Sequence Are

Information Sources Consulted By Involved Consumers? The Case of

Automobile Pre-Purchase Search, Journal of Retailing and Consumer Services

19, 343-352.

Ruppert, Wolfgang. Bisiklet, Otomobil, Televizyon Gündelik Eşyaların Kültür Tarihi

İçinde, Wolfgang Ruppert Ed. , Çev. :Mustafa Tüzel, İstanbul: Kabalcı

Yayınevi, 2006.

Selçuk, Z. (2014). Eğitim Psikolojisi. İstanbul: Nobel Akademik Yayıncılık.

Serin, G. (2005) Marka Haberdarliği Algi Ve Kullanım Davranışının Satın Alma Karar

Üzerindeki Etkisi: Tv Ve Ev Sinemasi Ürünleri Kategorisinde Markalar Arası

Karşılaştırma. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri

Enstitüsü, İstanbul.

Sevil, Z. (2012). MARKANIN TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINA ETKİSİ VE

OTOMOTİV SEKTÖRÜ ÜZERİNE BİR UYGULAMA. YÜKSEK LİSANS

TEZİ. T. C. ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER

ENSTİTÜSÜ, Adıyaman.

Sheller, Mimi. “Automotive Emotions: Feeling the Car”, Theory, Culture & Society,

Vol. 21 (4/5), 2004.

Page 129: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

119

Shimp, T., & Andrews, C. (2013). Advertising Promotion and Other Aspects of

Integrated Marketing Communications. Cengage Publications.

Singh, S. , Ratchford, B. T. ve Prasad, A. (2014). Offline And Online Search in Used

Durables Markets. Journal of Retailing, 90 (3), 301-320.

SLATER, Don, Consumer Culture & Modernity, Polity Press: Cambridge, 1997.

Solak, B. B. (2016). Televizyon Reklamlarında Ünlü Kullanımının Satın Alma

Davranışı Üzeirne Etkisi: Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencilerine

Yönelik Araştırma. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 4(1).

Solomon, M. , G. Bamossy, G. Askegaard, S. and Hogg, M. K. (2006) Consumer

Behaviour: A European Perspective, Upper Saddle River. Aktaran: Erdoğan

Koç, s. 29.

Solomon, M. R. (2004). Consumer Behaviour. USA:Second Edition.

Stroebe, W. (2012). Strategies of Attitude and Behavior Change. M. Hewstone, W.

Stroebe, K. Jonas, M. Hewstone, W. Stroebe, & K. Jonas (Dü) içinde, An

Introduction to social Psychology. Blackwell.

Suher H. K. ve İspir, N. B. (2010). Televizyon Ve Gazetede Reklamdan Kaçınmayı

Etkileyen Değişkenler. Selçuk İletişim Dergisi, 6 (2), 5-23.

Sullivan, S. (2002). Satan Reklam Yaratmak. (S. Yaman, Çev.) İstanbul: Mediacat

Yayınları.

SUTHERLAND, Max ve SYLWESTER Alice R. Reklam ve Tüketici Zihni, ( çev. :

Vural Savaş), Kapital Medya Yayınları, Ankara, 2003.

Şahım, T., & Ekici, K. M. (2013). Reklamcılık. Ankara: Savaş Yayınları.

Şeker, S. E. (2014). Detaylandırma Olasılık Modeli. YBS Ansiklopedisi, 1(1).

Tayfun, A. , Yıldırım, M. ve Kaş, L. (2013). Turistlerin Turistlik Ürün Tercihlerinde

Ağızdan Ağza İletişimin Rolü: Yerli Turistler Üzerine Bir Araştırma. Journal Of

Tourism And Gastronomy Studies, 1 (2), 26-38.

TAYFUN, Ahmet. , YILDIRIM, Mustafa. "Turistlerin Tüketim Davranışları

Kültüre/Milliyete Göre Farklılık Gösterir mi? Alman ve Rus Turistler Üzerinde

Bir Araştırma" İşletme Araştırmaları Dergisi, Sayı 2, 2010,s. 44.

Tekinalp, Ş. (2011). Karşılaştırmalı Radyo ve Televizyon. İstanbul: Beta Basım YAyın.

Tokol, T. (2010). Pazarlama Yönetimi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Turan, A. H. (2011). İnternet alışverişi tüketici davranışını belirleyen etmenler: planlı

davranış teorisi (TPB) ile ampirik bir test. Doğuş Üniversitesi Dergisi, 12(1).

Page 130: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

120

Türkay, A. (2011). Satın alma davranışları açısından üniversite öğencileri arasında

marka bağımlılığının önemi: Batı akdeniz üniversiteri üzerinde bir uygulama.

Yüksek Lisans Tezi, T. C. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü. Isparta.

Türkay, A. (2011). Satın Alma Davranışları Açısından Üniversite Öğrencileri Arasında

Marka Bağımlılığının Önemi: Batı Akdeniz Üniversiteleri Üzerinde Bir

Uygulama. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel

Üniversitesi: Isparta.

Ünal, G. O. (2017). Bilgi İşleme Teorisi., Reklam Teorileri (Editörler: A. A. Bir, & H.

K. Suher). İstanbul, The Kitap Yayınları.

Verhoef, P. C. , Langerak, F. ve Donkers, B. (2007). Understanding Brand and Dealer

Retention in the New Car Market: The Moderating Role of Brand Tier. Journal

of Retailing, 83 (1), 97-113.

Walters, C. G. Consumer Behavior: Theory and Ptactice (3. Baskı), (Illionis: Richard D.

Irwin,Inc. , 1978

WILLIAMSON, Judith. Reklamların Dili: Anlam ve İdeoloji, çev. Ahmet Fethi,

Ankara, 2001.

Yavaş, M. , Ersöz, T. , Kabak, M. , & Ersöz, F. (2014). Otomobil seçimine çok kriterli

yaklaşım önerisi. İşletme ve İktisat Çalışmaları Dergisi, 2(4), 110-118.

Yılmaz, N. (2007). TELEVİZYONDA YAYIMLANAN GIDA REKLAMLARINDA

KADIN İMGESİNİN İNCELENMESİ. Yüksek Lisans Tezi. T. C. ANKARA

ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, Ankara.

Yılmaz, Ö. (2009). Demografik faktörlerin perakendeci markası seçim sürecine etkileri

üzerine bir uygulama. Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir Üniversitesi. Sosyal

Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Balıkesir.

Yoon, H. J., & Kim, Y. (2014). The Moderating Role of Gender Identity in Responses

to Comedic Viloence Advertising. Journal of Advertising, 43(4).

Page 131: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

121

EKLER

AZERBAYCAN'DA BİR UYGULAMA:

TELEVİZYONDA OTOMOBİL REKLAMLARININ TÜKETİCİ

SATINALMA DAVRANIŞLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ÜZERİNE BİR

UYGULAMA

Bu anket formu tüketicilerin otomobil tercihinde televizyon reklamlarının etkisinin

araştırılarak, bu etkilerin ölçülmesi maksatıyla hazırlanmıştır.

Dikkatiniz için teşekkürler. . .

ANKET FORMU

KİŞİSEL BİLGİLER

1. Cinsiyetiniz? Kadın Erkek

2. Yaşınız? 20-25 yaş 26-30 yaş 31-35 yaş 36-40 yaş

41-45 yaş 46 ve üstü yaş

3. Medeni durumunuz? Evli Bekar

4. Eğitim durumunuz?

Okur yazar Önlisans

İlkokulLisans

Ortaokul Yüksek lisans/Doktora

Lise

5. Meslek durumunuz?

İşsiz Sebest meslek Öğrenci

Emekli Memur Diğer

Ev hanımı İşçi

6. Aylık geliriniz? 1500 TL ve altı1501-3000 TL 3001-4500 TL

4501 TL ve üzeri

7. Hane reisi siz misiniz? Evet Hayır

8. Otomobil sahibi misiniz? Evet Hayır

Page 132: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

122

SATIN ALMA NİYETİ ÖLÇEĞİ

1: Kesinlikle katılmıyorum, 2: Nadiren katılıyorum, 3: Ara sıra katılıyorum, 4:Kararsızım, 5: Sık

sık katılıyorum, 6: Genellikle katılıyorum, 7: Kesinlikle katılıyorum

1. Reklamı yapılan ürünü büyük ihtimalle satın alacağım. 1 2 3 4 5 6 7

2. Söz konusu ürüne bir daha ihtiyaç duyduğumda, reklamı

yapılan ürünü satın alacağım. 1 2 3 4 5 6 7

3. Reklamı yapılan ürünü kullanmayı kesinlikle deneyeceğim. 1 2 3 4 5 6 7

İLETİŞİM KANALLARININ TÜKETİCİ OTOMOBİL TERCİHİNDEKİ

ETKİSİ

1:Kesinlikle katılmıyorum, 2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle

katılıyorum

1. Otomobiller hakkında televizyon, radyo vb. reklamları ilgiyle takip eder ve

bu bilgileri önemserim. 1 2 3 4 5

2. Otomobiller hakkındaki televizyon programları otomobil markası tercihimde

etkilidir. 1 2 3 4 5

3. Otomobiller hakkındaki reklamlar otomobil tercihimi olumlu etkiler. 1 2 3 4 5

4. Otomobil markalarının hazırladığı tanıtım broşürlerindeki bilgiler marka

tercihimde etkilidir. 1 2 3 4 5

5. Otomobil markamı aracın yakıt düzeyine göre belirlerim. 1 2 3 4 5

6. Otomobil markamı aracın ikinci el piyasa durumuna göre belirlerim. 1 2 3 4 5

7. Otomobil markamı bakım masraflarının düzeyine göre tercih ederim. 1 2 3 4 5

8. Otomobil markamı vergi ve muayene masraflarına göre belirlerim. 1 2 3 4 5

9. Otomobil markamı konfor ve rahatlığa göre belirlerim. 1 2 3 4 5

10. İnternette almaya karar vereceğim marka hakkındaki yorumları okur ve

önemserim. 1 2 3 4 5

11. Otomobil markasına karar vermeden önce markaların web sitelerini ziyaret

eder ve incelerim. 1 2 3 4 5

12. Otomobil almadan önce Google, Yahoo gibi araba motorlarında otomobiller

hakkında araştırma yaparım. 1 2 3 4 5

13. Arkadaşlarımın otomobil markaları hakkındaki görüşleri beni etkiler. 1 2 3 4 5

14. Yakın akrabalarımın tavsiyeleri araç tercihimde etkili olur. 1 2 3 4 5

15. Okul veya iş ortamındaki otomobil markaları hakkındaki görüşler benim

otomobil tercihimde etkili bir faktördür. 1 2 3 4 5

16. Galerileri gezerek uygun bulduğum otomobil ve markayı tercih ederim. 1 2 3 4 5

Page 133: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

123

17. Otomobil marka tercihimi yetkili bayileri ziyaret ederek ve onlardan bilgi

alarak yaparım. 1 2 3 4 5

18. Otomobil satış elemanlarının verdiği bilgilere göre marka tercihimi

yaparım. 1 2 3 4 5

19. Otomobilimi araçlar hakkındaki genel bilgilerim çerçevesinde tercih ederim. 1 2 3 4 5

20. Caddelerde gördüğüm otomobiller hakkında yorum yapar ve tercihimde

bunları kullanırım. 1 2 3 4 5

21. Otomobilimi test sürüşünde aracın performansına göre tercih ederim. 1 2 3 4 5

Page 134: Rauf SERDARLI 1530201456tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02663.pdfiii (SERDARLI, Rauf, Otomobil Reklamlarının Tüketici Satınalma Davranışları Üzerindeki Etkisi, Yüksek Lisans Tezi,

124

ÖZGEÇMİŞ

Kişisel Bilgiler:

Adı ve Soyadı: Rauf SERDARLI

Doğum Yeri: Azerbaycan Bakü

Doğum Yılı: 03. 06. 1992

Medeni Hali: Evli

Eğitim Durumu:

Lise: 1998-2010 Azerbaycan Bakü Şehri Esed Elesgerov 244 Numaralı Lisesi

Lisans: 2010-2014 Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Pazarlama Bölümü

Yabancı Dil:

Azerice. İngilizce. Rusca

İş Deneyimi:

2010-2014 Nissan Toyota Otomobil Parçaları Satış Yöneticisi