10
1 DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER Türk Adının Anlamı Ve Kökeni: 1-Ziya Gökalp’a göre; Töre kelimesinden gelir. Buna göre Türk: "Türeli=Nizamlı, geleneklerine bağlı" demektir. 2- Danimarkalı Bilgin Wambery'e göre Türemekten (Türük) gelir. Buna göre Türk demek Türemiş, çoğalmış demektir. 3- Kaşgarlı Mahmut'un "Divan-ı Lügatit Türk" adlı eserinde Türk demek "olgunluk çağı" demektir. 4- Genel olarak Türk; güçlü, kuvvetli manasında kabul edilir. 5- Arap kaynaklarına göre terk, terk etmekten Türk kelimesi çıkmıştır. Anayurt Orta Asya İlk Türklerin anayurdu Orta Asya’dır. Çok geniş bir bölge olan Orta Asya; doğuda Kingan dağları, batıda Hazar denizi, kuzeyde Altay dağları ve Baykal gölü, güneyde Hindikuş ve Karanlık dağlarıyla çevrilidir. Fakat zamanla çeşitli nedenlerle göç etmişlerdir. Orta Asya'da maden çağını yaşayan Türkler, demir tekerleği icat etmişler ve atı evcilleştirmişlerdir. Bu yüzden rahatlıkla çok uzak bölgelere göç edebilmişlerdir. Türkler, tarihte demir madenini ilk işleyen milletlerdendir. Başlıca mesleklerinden biri madencilik olan Türkler; savaş aletleri, tabaklar, maşrapalar, heykeller vb. eşyalar yapmışlardır. M. Ö I. binde başlayan göçler Orta Çağ'ın sonuna kadar devam etmiştir. Orta Asya’dan Yapılan Göçlerin Nedenleri: 1. İklim değişikliği ve şiddetli kuraklık, 2. Kıtlık ve açlığın ortaya çıkması, 3. Hayvanlar ve insanlar arasında çıkan salgın hastalıklar, 4. Nüfusun hızla artması, 5. Boylar arasındaki mücadeleler, 6. Yeni topraklar kazanma düşüncesi, Göçlerin Sonuçları: • Orta Asya'dan çeşitli yerlere göç eden Türkler, gittikleri yerlerin kültürleriyle alış verişe girdiler. Böylece yeni kültürlerin oluşmasını sağlamışlardır. • Gittikleri bölgelerde henüz Taş Devri'ni yaşayan medeniyetlere madeni işlemesini öğrettiler. • Göç eden yerlerde nüfus arttı. Yeni merkezler ortaya çıktı. Bütün Türk boylan Orta Asya'yı terk etmediler. Yaşamaya elverişli yerler bulanlar o bölgede kalarak daha sonraki dönemlerde bulundukları yerlerde büyük devletler kurmuşlardır. Orta Asya'nın Özellikleri: Coğrafi özellikler, bozkır kültürünün ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Çadır, kilim ve demir bu kültürün önemli unsurlarındandır. Halı, konargöçer yaşam tarzının vazgeçilmez eşyasıdır. Konargöçer bir hayat tarzı yaşamakta ve daha çok hayvancılık ile uğraşmaktaydılar. Türkler için “at” çok önemlidir ve ilk defa evcilleştirilmiştir. Gök Tanrı inancı vardır. Ölümden sonra hayata inanılır. Toplumun en küçük birimi aile idi. Aileler sülaleleri, sülaleler boyları, boylar milleti, millet de devleti oluştururdu. Kurgan: Eski Türklerde ölen kişinin değerli eşyalarıyla birlikte gömüldüğü mezara kurgan denir. Yuğ: Eski Türklerde cenaze töreni ve cenazede ağıt yakılmasına yuğ denir. Töre: Örf ve adetlerle belirlenen sözlü hukuk kurallarıdır. Kut: Hükümdara devleti yönetme yetkisinin Tanrı tarafından verildiği inancıdır. Kurultay (toy): İlk Türk devletlerinde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclistir. Hatun: Kağan'ın eşi Balbal: Mezarların üstüne öldürdükleri insan sayısı kadar insan şeklinde dikilen taşlardır. ASYA HUN DEVLETİ - Kurulduğu tarih kesin olarak bilinmemektedir. Tarihte bilinen İLK TÜRK DEVLETİ'dir. - M.Ö. III. Yüzyılda Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde kurutmuştur. - Başkent Ötüken'dir. - Bilinen ilk hükümdarı TUMAN (Teoman)'dır. Teoman'dan sonra yerine oğlu METE HAN geçmiştir. - Asya Hun devleti METE HAN zamanında en geniş sınırlarına ulaşmıştır. - Çinliler Türk akınlarına karşı koymak için ÇİN SEDDİ'ni yaptılar. *ÇİN SEDDİ; 2450 km uzunluğunda, 11 metre yüksekliğinde 7,5 m genişliğinde kalınlığındadır. Yine de Türk akınlarına engel olamamıştır. - Mete orduda 10’luk sistemi uyguladı. Günümüzde orduların çoğu daha bu sistemi kullanmaktadır. Savaşlarda ıslıklı ok kullanılmaya başlandı ve Kurt kapanı savaş taktiği keşfedildi. - Oğuz Kağan Destanını önemli destanlarıdır. Bu destandaki kişinin Mete olduğu sanılmaktadır. - Tarihte ilk defa bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk Devleti Asya Hun devletidir. ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS

ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

1

DESTAN VE YAZITLARDA TÜRKLER

Türk Adının Anlamı Ve Kökeni: 1-Ziya Gökalp’a göre; Töre kelimesinden gelir. Buna göre Türk:

"Türeli=Nizamlı, geleneklerine bağlı" demektir. 2- Danimarkalı Bilgin Wambery'e göre Türemekten (Türük) gelir.

Buna göre Türk demek Türemiş, çoğalmış demektir. 3- Kaşgarlı Mahmut'un "Divan-ı Lügatit Türk" adlı eserinde Türk

demek "olgunluk çağı" demektir. 4- Genel olarak Türk; güçlü, kuvvetli manasında kabul edilir. 5- Arap kaynaklarına göre terk, terk etmekten Türk kelimesi

çıkmıştır.

Anayurt Orta Asya İlk Türklerin anayurdu Orta Asya’dır. Çok geniş bir bölge olan Orta

Asya; doğuda Kingan dağları, batıda Hazar denizi, kuzeyde Altay dağları ve Baykal gölü, güneyde Hindikuş ve Karanlık dağlarıyla çevrilidir. Fakat zamanla çeşitli nedenlerle göç etmişlerdir.

Orta Asya'da maden çağını yaşayan Türkler, demir tekerleği icat etmişler ve atı evcilleştirmişlerdir. Bu yüzden rahatlıkla çok uzak bölgelere göç edebilmişlerdir.

Türkler, tarihte demir madenini ilk işleyen milletlerdendir. Başlıca mesleklerinden biri madencilik olan Türkler; savaş aletleri, tabaklar, maşrapalar, heykeller vb. eşyalar yapmışlardır.

M. Ö I. binde başlayan göçler Orta Çağ'ın sonuna kadar devam etmiştir.

Orta Asya’dan Yapılan Göçlerin Nedenleri: 1. İklim değişikliği ve şiddetli kuraklık, 2. Kıtlık ve açlığın ortaya çıkması, 3. Hayvanlar ve insanlar arasında çıkan salgın hastalıklar, 4. Nüfusun hızla artması, 5. Boylar arasındaki mücadeleler, 6. Yeni topraklar kazanma düşüncesi,

Göçlerin Sonuçları: • Orta Asya'dan çeşitli yerlere göç eden Türkler, gittikleri yerlerin

kültürleriyle alış verişe girdiler. Böylece yeni kültürlerin oluşmasını sağlamışlardır.

• Gittikleri bölgelerde henüz Taş Devri'ni yaşayan medeniyetlere madeni işlemesini öğrettiler.

• Göç eden yerlerde nüfus arttı. Yeni merkezler ortaya çıktı.

Bütün Türk boylan Orta Asya'yı terk etmediler. Yaşamaya elverişli yerler bulanlar o bölgede kalarak daha sonraki dönemlerde bulundukları yerlerde büyük devletler kurmuşlardır.

Orta Asya'nın Özellikleri:

Coğrafi özellikler, bozkır kültürünün ortaya çıkmasında etkili olmuştur.

Çadır, kilim ve demir bu kültürün önemli unsurlarındandır.

Halı, konargöçer yaşam tarzının vazgeçilmez eşyasıdır.

Konargöçer bir hayat tarzı yaşamakta ve daha çok hayvancılık ile uğraşmaktaydılar.

Türkler için “at” çok önemlidir ve ilk defa evcilleştirilmiştir.

Gök Tanrı inancı vardır. Ölümden sonra hayata inanılır.

Toplumun en küçük birimi aile idi. Aileler sülaleleri, sülaleler boyları, boylar milleti, millet de devleti oluştururdu.

Kurgan: Eski Türklerde ölen kişinin değerli eşyalarıyla birlikte gömüldüğü mezara kurgan denir.

Yuğ: Eski Türklerde cenaze töreni ve cenazede ağıt yakılmasına yuğ denir.

Töre: Örf ve adetlerle belirlenen sözlü hukuk kurallarıdır. Kut: Hükümdara devleti yönetme yetkisinin Tanrı tarafından

verildiği inancıdır. Kurultay (toy): İlk Türk devletlerinde devlet işlerinin görüşülüp

karara bağlandığı meclistir. Hatun: Kağan'ın eşi Balbal: Mezarların üstüne öldürdükleri insan sayısı kadar insan

şeklinde dikilen taşlardır.

ASYA HUN DEVLETİ

- Kurulduğu tarih kesin olarak bilinmemektedir. Tarihte bilinen İLK TÜRK DEVLETİ'dir.

- M.Ö. III. Yüzyılda Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde kurutmuştur.

- Başkent Ötüken'dir. - Bilinen ilk hükümdarı TUMAN (Teoman)'dır.

Teoman'dan sonra yerine oğlu METE HAN geçmiştir. - Asya Hun devleti METE HAN zamanında en

geniş sınırlarına ulaşmıştır. - Çinliler Türk akınlarına karşı koymak için ÇİN SEDDİ'ni yaptılar. *ÇİN SEDDİ; 2450 km uzunluğunda, 11 metre yüksekliğinde 7,5

m genişliğinde kalınlığındadır. Yine de Türk akınlarına engel olamamıştır.

- Mete orduda 10’luk sistemi uyguladı. Günümüzde orduların çoğu daha bu sistemi kullanmaktadır. Savaşlarda ıslıklı ok kullanılmaya başlandı ve Kurt kapanı savaş taktiği keşfedildi.

- Oğuz Kağan Destanını önemli destanlarıdır. Bu destandaki kişinin Mete olduğu sanılmaktadır.

- Tarihte ilk defa bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk Devleti Asya Hun devletidir.

ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS

Page 2: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

2

- Büyük Hun Devleti VERASET SİSTEMİ ve ÇİN SİYASETİ nedeniyle Doğu ve Batı Hun Devleti diye ikiye ayrıldı. Batı Hunları ARAL GÖLÜ civarına göç etmek zorunda kaldılar. Doğu Hunları ise Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrıldı. Ve daha sonra Çinliler tarafından ortadan kaldırıldı.

Kavimler Göçü

- Hun Devleti yıkıldıktan sonra Çin baskısından kurtulmak için bazı

Hun boyları İtil’in batısına geçerek Karadeniz’in kuzeyine göç ettiler. Bu göç sırasında önüne çıkan devletleri ya yönetimine aldılar ya da onlarda ileri doğru kaçtı.

- Tarihte devletlerin bu yer değiştirmesine “Kavimler Göçü” denilmektedir.

- Göç eden bu Türkler Avrupa Hun Devletini Kurdular.

Kavimler göçünün sonuçları: - Roma İmparatorluğunun çöküşü hızlandı. İmparatorluk 395’te

ikiye ayrıldı. - 476’da batı Roma İmparatorluğu yıkıldı. Toprakları üzerinde

birçok devlet kuruldu. - Avrupa’nın etnik yapısı değişerek yeni milletler ortaya çıktı. - Avrupa bir karışıklık dönemi yaşadı - Günümüz Avrupa devletlerinin temelleri atıldı. - Avrupa’da feodalite dönemi başlamıştır. - Avrupa Türk kültürüyle tanıştı. Balkanlarda Türk devletleri

kuruldu. - Kavimlerin Hıristiyanlığı kabul etmesi üzerine, Kilise Avrupa'daki

en büyük güç haline geldi ** Feodalite (Derebeylik): Zengin toprak sahibi olan kişilerin

oluşturduğu sistemdir. Toprakta çalışan köylüler toprakla birlikte alınıp satılabilirdi.

AVRUPA HUN DEVLETİ

- Kurucusu Balamir Han’dır. - Başkenti Budapeşte'dir. - Anadolu’ya ilk Türk akınları bu dönemde

olmuştur. - Atilla döneminde Bizans vergiye bağlanmıştır. - Batı Roma üzerine sefer yapılmış, fakat Papanın Hıristiyan

dünyası adına Roma’yı kendilerine bağışlamalarını istemesi üzerine buranın alınmasından vazgeçilmiştir.

-Fransa üzerine düzenlenen Galya seferi Batı Roma’yı yalnız bırakmaya yöneliktir.

Türklerde ilk düzenli ordu Asya Hun hükümdarı Mete Han tarafından kurulmuştur. Mete Han orduyu onluk, yüzlük, binlik ve on binlik bölümlere ayırmış; her bölümü bir komutana bağlamıştır. En büyük birliğe tümen adı verilmiştir. Mete’nin ordudaki bu düzenlemesi günümüze kadar gelmiştir.

Onlu sistem adı verilen bu düzenleme, • Ordunun yönetimini kolaylaştırmış • Hareket kabiliyetini artırmış • Kısa sürede savaşa hazır hale gelmesine ve disiplinin

sağlanmasına katkıda bulunmuştur.

Mete Hanın tahta çıkış tarihi (MÖ 209) Türk Kara Kuvvetleri’nin kuruluş tarihi olarak kabul edilmektedir. Türklerde eli silah tutan herkes asker sayılmış, askerlik özel bir meslek olmamıştır. Kadınlar bile askerlik sanatını öğrenmişler, gerektiğinde kendi beylerinin komutasında orduya katılmışlardır. Türk toplumu bu özelliklerinden dolayı “ordu - millet” olarak adlandırılmıştır.

Türk ordusu atlı birliklerden kurulmuştur. Türklerin ücretli askerler kullanmamaları, askerlerin birbiriyle kolay anlaşmasını ve vatanseverlik duygusuyla mücadele etmelerini sağlamıştır Bu durum da Türklerin savaşlarda başarılı olmasını kolaylaştırmıştır. Ok, yay, kement, kargı, mızrak, süngü, kalkan, kılıç başlıca silah araçlarıdır.

Türkler savaşlarda “Hilal - Turan” taktiğini kullanarak düşmanlarını mağlup etmişlerdir. Askeri yönden birçok ulusu etkileyen Türkler, değişik devletlerin ordularında ücret karşılığında mücadele etmişlerdir.

Turan Taktiği; ordunun üç kuvvete ayrılarak ortadaki kuvvetin düşmana saldırmasıyla başlar. Daha sonra bu kuvvetlerin yenilmiş gibi aniden geri çekilmesi üzerine düşman ordusu karşı taarruza geçer. Bu sırada sağ ve soldaki Türk kuvvetleri düşmanı çember içine alarak yok etmeye başlar. Bu tekniğe sahte ricat (sahte geri çekilme) de denir.

GÖKTÜRK DEVLETİ

- Bumin Kağan 552’de Göktürk devletini kurdu. - Ötügen başkent olmuştur. - **Türk adını kullanan ilk devlettir. - Göktürk adı Göktürk yazıtlarında Kök-Türk

şeklinde yazılmıştır. - Mukan Kağan ve İstemi Yabgu dönemi en parlak oldukları

zamandır. Bu dönemde İpek Yolu’na hakim oldular. - Bumin Kağanın ölümünden sonra iktidar mücadeleleri başladı. - Çinliler bu mücadeleyi körükleyince Göktürk kağanlığı iyice

zayıfladı ve siyasi birliği bozuldu.630 yılında yıkıldı. - Ergenekon Destanı Kök-Türklere aittir.

Page 3: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

3

II. GÖKTÜRK DEVLETİ

- Kutluk Han 681 den itibaren Göktürkleri yeniden bir araya getirerek 2. Göktürk Devleti kuruldu. Bu devlete bu nedenle Kutluk Devleti de denilmektedir

.-Bu devlet en parlak dönemini Bilge Kağan, Kültigin ve Vezir Tonyukuk zamanındadır.

-Devletin zayıflaması üzerine Türk boylarından Basmiller, Karluklar ve Uygurlar isyan ederek 742 yılında yıkıldı.

-** Göktürklerden günümüzü kalan en önemli eser Orhun Yazıtlarıdır(Göktürk Kitabeleri). Bu kitabeler Bilge Kağan, Kültigin Kağan ile vezir Tonyukuk adına dikilmiştir.

-** Bunlar yazılı ilk Türk belgeleridir. Orhun alfabesi ile yazılmıştır. -** Bu yazıtları Danimarkalı Wilhem Thomsen çözmüştür.

Orhun Kitabeleri Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk

alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Bilge Kağan, Kül Tigin ve vezir Tonyukuk anıtlarını Yollug Tigin yazmıştır, Yollug Tigin aynı zamanda Bilge Kağan'ın yeğenidir.

Yazıtlar, 1889 yılında Moğolistan'da Orhun Vadisi'ndeki anıtlarda saptanmıştır. Bu yazıtlar II. Göktürk devletine aittir. Yazılış tarihi M.S. 8. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. 1893 yılında Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Ludwig Peter Thomsen tarafından, Rus Türkolog Vasili Vasilyeviç Radlof'un yardımıyla çözülmüştür.

UYGUR DEVLETİ

- Karluk ve Basmiller'le birleşerek II. Göktürk

Devletini yıkan Uygurlar Orhun bölgesinde Uygur Devleti'ni kurdular.(745)

Kurucuları Kutluk Bilge Kül Kağan, merkezleri Ordubalık (Karabalsagun)'dur.

- Uygurlar yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğudur.

- Manihizm’e inandılar. Bu inanışta et yemek günah sayıldığı için vücut yapıları değişti ve savaşçı güçlerini kaybettiler.

-18 harfli Uygur Alfabesini hazırladılar.

- Cengiz Han'ın egemenliğine girmelerine rağmen medeniyette geliştiklerinden Moğolları devlet teşkilatı, ticaret, bilim, sanat, alfabe gibi konularda etkilediler.

-Moğolların Türkleşmesinde önemli bir rol oynadılar. (Özbek ve Çağatay Türkleri)

-İlk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar'la savaştılar.(Sebep Uygurların Budizmi, Karahanlıların İslamiyeti yaymak istemeleri.)

-Tahta harflerden matbaa'yı oluşturdular, pamuktan kağıt yaptılar.

- Resim, minyatür, heykel türü eserleri oluşturmuşlardır.

- Kırgızlar tarafından 840 yılında yıkıldılar.

- Türeyiş ve Göç Destanı Uygurlara aittir.

İSLAMİYET’İN DOĞUŞU VE DEĞİŞİM

İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası’nın Durumu Siyasal Durum İslamiyet'ten önce Arap Yarımadası'nda siyasi birlik yoktu. Halk

kabilelere bölünmüştü. Bu dönemde insanlar genelde güneyde Yemen bölgesi ile Mekke ve Medine şehirlerinin bulunduğu Hicaz bölgesinde yaşıyorlardı.

Sosyal ve Ekonomik Hayat Mekkeliler ticaretle, Medineliler ve Taifliler çiftçilikle geçimlerini

sağlarlardı. Ukaz denilen yerde her yıl panayır düzenlenirdi. Araplarda kölelik yaygındı. Erkekler istediği kadar kadınla evlenebilirdi. Kadının boşanma ve miras hakkı gibi sosyal hakları yoktu. Kız çocuklarından bazıları öldürülür ya da diri diri toprağa gömülürdü.

Bu yüzden İslâmiyet'ten önce Arabistan'da yaşanan döneme Cahiliye Devri denir.

Arap toplumu göçebe (bedevi) ve yerleşik olarak ikiye ayrılıyordu. Din Din Arap Yarımadası'ndaki insanların çoğunluğu puta tapardı.

Ayrıca Musevilik, Hıristiyanlık, Zerdüştlük dinine inananlar vardı. Az da olsa Hz. İbrahim'in dinine inanan ve Hanif denen kişiler de Arabistan'da yaşarlardı.

Page 4: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

4

Hz. Muhammed Dönemi Hz Muhammed 571 yılında Mekke'de

doğdu. Mekke'nin ileri gelen Haşimoğulları

soyundan olan Hz Muhammed'in annesinin adı Âmine, babasınınki Abdullah'tır.

Doğmadan önce babasını, 6 yaşında ise annesini kaybetmiş olan Hz. Muhammedi önce dedesi Abdulmuttalip sonra da amcası Ebu Talip himaye etmiştir.

Doğruluğu ve dürüstlüğü sayesinde "El-Emin"(güvenilir kişi) unvanını almıştır.

Hilfu’l-Fudûl (Erdemliler Topluluğu): Aralarında Hz. Muhammed’in de bulunduğu Mekke’nin ileri gelenlerinin oluşturduğu topluluğa verilen addır. Bu topluluk Mekke’de zulme uğramış mazlumlara yardım etme ve zalimlerle mücadele etme kararı aldı.

Hz. Muhammed hayatının hiçbir döneminde putlara tapmamış ve sık sık Hira(Nur) Dağı'nda kendi iç dünyası ile baş başa kalmıştır.

610 yılında Hira Dağı'nda bulunduğu sırada Hz Cebrail aracılığı ile peygamberlikle görevlendirildi.

Hz Hatice, Hz Ali, Hz Ebubekir ve Hz Zeyd İslamiyet'e ilk inananlardır.

Kısa sürede Mekke'de yayılan İslamiyet, Mekkeli müşrikler tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Eşitlik ve sosyal adalet ilkeleri üzerine inşa edilmiş olan İslam dini tek tanrı inancını getirmiştir. Bundan dolayı putlara tapan' Mekkeli müşrikler Müslümanlara karşı işkence ve baskı uygulamışlardır.

Mekkeli müşriklerin ileri gelenleri Hz Muhammedi öldürmek için harekete geçtiler.

Mekke'de ticaret yapan Medineliler Hz Muhammed'e ve tebliğ ettiği dine inanmışlardı. Medineli Müslümanların çağrısı üzerine Hz Muhammed Hz. Ebubekir ile birlikte Medine'ye hicret etti. (622)

Hicretin Sonuçları

İslamiyet daha kolay yayılmıştır.

Mekke'den göç edenlere "muhacir", Medineli Müslümanlara da "Ensar" adı verilmiştir. Böylece Yahudiler ile birlikte Medine'de üç grup oluşmuştur.

Bu grupların anlaşmaları(vatandaşlık sözleşmesi) ile birlikte İslam devleti kurulmuştur.

Hz Muhammed devlet başkanı kabul edilmiştir.

Hicret, hicri takvime başlangıç olarak kabul edildi.

HZ. MUHAMMED DÖNEMİ SİYASİ OLAYLARI Bedir Savaşı (624) Muhacirler Mekke'de bıraktıkları mallarına karşılık Mekke

kervanına el koymuştur. Bunun üzerine Mekkeliler ile yapılan savaşı Medineli Müslümanlar kazandı.

Müslümanların Mekkelilere karşı kazandığı ilk zaferdir. İslam savaş hukuku doğdu. Savaşta elde edilen ganimetlerin

1/5'i devlet hazinesine, 4/5'inin ise savaşa katılanlara verileceği kararlaştırıldı.

Savaşta esir düşenler fidye ödemeleri veya Müslüman gençlere okuma-yazma öğretmeleri karşılığında serbest bırakıldı.

Uhud Savaşı (625) Mekkeliler, Bedir yenilgisinin intikamını almak için, Medineli

Müslümanlara savaş açtı. Uhud dağı eteklerine yerleştirilen okçuların yerlerini terk etmeleri

üzerine, Halid bin Velid komutasındaki müşriklerin saldırısı sonucu Müslümanlar bu savaşı kaybetmiştir.

Müslümanların Mekkeli müşrikler karşısında aldıkları ilk ve tek yenilgidir.

Hendek Savaşı (627) Mekkeli müşriklerin Müslümanları tamamen ortadan kaldırmak

istemelerinden dolayı, müşrikler tekrar harekete geçti. Hz Muhammed, İranlı Müslüman komutan Selman-ı Farisi'nin

tavsiyesi ile Medine şehrini hendeklerle çevirdiler ve savunmada kaldılar.

Müslümanlar istediklerini almış olarak bu savaş sona erdi. Bu savaş Müslümanların son savunma savaşı olmuştur.

Hudeybiye Antlaşması (628) Hz Muhammed 628 yılında Kabe'yi ziyaret etmeye karar verdi.

1500 Müslüman'la beraber yanlarına sadece kılıç alarak Kabe'yi ziyaret etmek için yola çıktı.

Hudeybiye mevkine gelindiğinde Hz Osman elçi olarak gönderildi ve Kabe'yi ziyaret için izin istendi. Mekkelilerin Hz Osman'ı alıkoymaları üzerine savaş kararı alındı. Bunun üzerine Mekkeliler barış istedi.

Yapılan antlaşmaya göre;

İki taraf arasında 10 yıl savaş yapılmayacak.

Müslümanlar o sene Hac yapmayacak; ertesi yıl 3 gün süreyle silahsız olarak Kabe'yi ziyaret edebileceklerdi.

Bu madde Mekkelilerin Müslümanlardan çekindiğini gösterir.

Reşit olmadan İslamiyet'i seçen Mekkeliler Medine'ye alınmayacak, ancak Mekke'ye sığınan Müslümanlar geri verilmeyecekti.

Her iki taraf da istedikleriyle antlaşmalar yapabileceklerdi. Hudeybiye Antlaşması ile;

Mekkeliler Müslümanları hukuken tanıdılar. Mekke'de İslamiyet daha hızlı yayılmaya başladı.

Hayber Kalesi'nin Fethi (629) Şam ticaret yolunu tehdit eden Mekkelileri Müslümanlar aleyhine

kışkırtan Yahudiler üzerine bir sefer düzenlendi. Yahudilerin elindeki Hayber Kalesi fethedildi.

Müslümanların ilk taarruz savaşıdır.

Mute Savaşı (629) Bir Müslüman keşif kolunun Bizans'a bağlı Gassaniler tarafından

pusuya düşürülüp öldürülmesi sonucunda Gassaniler üzerine sefere çıkılmıştır.

Hz Muhammed sefere katılmadı. İslam ordusu Bizans karşısında başarısız olmuştur.

Bizans ile yapılan ilk savaştır.

Mekke'nin Fethi (630) Mekkelilerin Hudeybiye Antlaşmasının maddelerine uymaması

üzerine Hz Muhammed Mekke'nin fethi için harekete geçti. Önemli bir direnişle karşılaşmadan Müslümanlar şehri ele geçirdi.

Kabe putlardan temizlendi. Böylece İslamiyet'in yayılışı kolaylaştı.

Huneyn Savaşı ve Taif Seferi (630) Müslüman olmayan Arap kabilelerin Müslümanlara karşı

birleşmesi üzerine Hz Muhammed hareket geçti. Huneyn şehrinde yapılan savaşta putperestler yenilgiye uğradı.

Huneyn'den kaçan putperestler Taife sığındılar. Buraya yapılan seferden sonuç alınamadı. Ama daha sonra şehir kendiliğinden İslamiyet'i kabul etti.

Esirlerin okuma-yazma karşılığında serbest bırakılması,

İslamiyet'in eğitime verdiği önemi gösterir.

Gaza (Gazve): Hz Muhammed'in bizzat katıldığı savaşlara denir.

Seriye: Hz Muhammed'in katılmadığı savaşlara denir.

Page 5: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

5

Tebük Seferi (631) Bizans İmparatorluğu'nun büyük bir ordu ile Arabistan'a yürüdüğü

haberi alınınca Hz Muhammed sefere karar vermiştir. Tebük şehrine varılınca haberin asılsız olduğu anlaşılmış ve geri dönülmüştür.

Tebük seferi Hz Muhammed'in son seferi olmuştur.

Veda Hutbesi (632) Hz Muhammed, 632 yılında hac görevini yerine getirmek için

kalabalık bir kafile ile Mekke'ye giderek son kez Hac görevini yerine getirmiştir.

Arafat'ta yaklaşık 150000 kişiye bir konuşma yaptı. Hz Muhammed bu hutbede:

Kuran-ı Kerim'in tamamlandığını, Cahiliye devrinin kapandığını, Kan davalarının sona erdiğini, Faiz ve zinanın haram olduğunu, Bütün Müslümanların eşit olduğunu belirtti.

Hz Muhammed 8 Haziran 632'de Medine'de vefat etti.

DÖRT HALİFE DÖNEMİ (632-661) (Cumhuriyet Dönemi)

Halife, İslam devletinde din ve adalet başkanıdır.

Hz Muhammed'in vefatından sonra sırası ile Hz Ebubekir, Hz Ömer, Hz Osman ve Hz Ali halife olmuştur.

Dört halife döneminde halifeler seçimle iş başına geldikleri için, bu döneme "Cumhuriyet Dönemi" denilmektedir.

Hz Ebubekir Dönemi (632-634)

Ortaya çıkan yalancı peygamberler sorununu çözdü.

Zekat ve vergi vermeyen, dinden dönen kabileler ile savaşarak Müslümanları tekrar Medine etrafına topladı.

İlk kez Arap Yarımadası dışında fetihlere başladı.

Yermuk Savaşı ile Bizans, ilk kez mağlup edilmiştir.

Kur'an ayetleri birleştirilerek kitap haline getirildi.

Savaşlarda hafızların şehit olmaları üzerine Kur'an ayetleri kitap haline getirilmiş ve böylece Kur'an değişmeden günümüze kadar gelmiştir.

Hz Ömer Dönemi (634-644)

Seçimle başa geldi. Adaleti, doğruluğu ve cesareti ile ün yapmıştır.

Bizans, Ecnadeyn Savaşı ile bir kez daha yenilgiye uğratılmış, Suriye ve Filistin'in fethi tamamlanmıştır.

Kuzey Afrika'nın fethine başlanarak, Mısır'ın tamamı fethedildi.

Sasaniler ile yapılan Kadisiye (636), Celula (637) ve Nihavent (642) savaşlarının sonucunda İran ve Irak toprakları Müslümanların eline geçti, Sasani İmparatorluğu'na son verildi.

Bu gelişmelerden sonra Müslümanlar, Türkler ile komşu olmuşlardır.

Teşkilatlandırma Çalışmaları Fethedilen topraklar yönetim birimlerine ayrılmıştır. Bu illere

valiler tayin edilmiştir. Düzenli ordu ve ordugâhlar kurulmuştur. Mali ve askeri amaçlı divan örgütü kurulmuştur. Devlet hazinesi kurulmuştur. Adli teşkilat kurularak illere kadılar tayin edildi. İkta sistemi uygulanmaya başlamıştır. Hicri takvim kullanılmaya başlandı.

Hz Osman Dönemi (644-656)

İran'ın fethi tamamlanmıştır.

İlk defa Müslümanlar ile Türkler karşı karşıya geldi. Kafkasya'ya giren İslam orduları Hazarlar ile yapılan savaşta yenilerek geri çekildiler.

Kuzey Afrika'nın fethi tamamlanmıştır.

islam devletinin ilk donanması bu dönemde kuruldu.

Kur'an çoğaltılarak önemli merkezlere gönderildi.

Hz. Osman'ın kendi soyundan olanları valiliklere ataması huzursuzluklara yol açtı. Bundan dolayı Hz Osman bu durumdan rahatsız olanlar tarafından şehit edilmiştir.

Hz Ali Dönemi (656-661)

Hz Ali döneminde siyasi sebeplerden dolayı Müslümanlar arasında;

- Cemel Vakası(Deve Olayı) gerçekleşti ve savaşı kazandı. - Muaviye taraftarları ile Sıffın Savaşı yapılırken kuran

sayfalarının mızraklara takılmasıyla savaş hakem olayına dönüştü. - Muaviye ve hakeminin hilesiyle Hakem Olayı yaşandı. - İç karışıklılarla mücadele edildiği için fetihler durdu. - İslam'da ilk ayrılıklar yaşandı.

Emeviler Dönemi (661 -750) - Bu dönemde halifelik, saltanat haline getirildi. - İstanbul ilk defa Müslümanlar tarafından kuşatıldı. - İslamiyet; İspanya, Horasan, Maveraünnehir ve Kuzey Afrika

coğrafyalarında yayılma imkanı buldu. - Hz Hüseyin'in şehit edildiği Kerbela Olayı yaşandı. Şiilik

mezhebi ortaya çıktı. - Emeviler ilk Arap parasını bastılar. Arapçayı resmi dil olarak

kullandılar. - Emeviler kendi soylarını, Arap olmayan Müslümanlara karşı

üstün tutarak Arap milliyetçiliğini savundular. Bu nedenle İslamiyet Türkler arasında bu dönemde yayılmamıştır.

-Abbasiler, Türklerin de yardımı ile Emevi devletini yıktı.

Emevi Devleti yıkıldıktan sonra İspanya’da Endülüs Emevi Devleti kuruldu (756-1031). Endülüs Emevileri, Avrupa’yı eğitim, bilim ve teknoloji alanlarında etkiledi.

Abbasiler Dönemi (750-1258) -Abbasiler, Arap milliyetçiliğini terk ederek, Talas savaşından

sonra Türk-Arap ilişkilerini arttırmışlardır. - Abbasilerin hoşgörülü politikası sonucunda İslamiyet daha hızlı

yayılmış ve Türkler bu dönemde İslamiyet'i kitleler halinde kabul etmişlerdir.

Bağdat, bilim ve sanat merkezi olmuştur. Yunanca ve Latince eserler Arapça ve Farsçaya çevrilmiştir.

Türkler devlet yönetiminde görev aldılar. Türk askeri ve aileleri için Samarra şehrini kurdular.

Talas Savaşı (751): Türkler ve Abbasiler birlikte Çin'e karşı 751 yılında Talas Nehri kıyısında Çin'i yendiler.

Talas Savaşı ile Türkler gruplar halinde müslüman olmaya başladılar.

Avasım: Türkler için Bizans'a karşı devletin sınırlarını korumak için yapılan şehirlerdir.

- İlk kez vezirlik uygulamasına geçilmiştir. - Moğol istilası sonucunda devlet yıkılmıştır. Ve Abbasi halifesi ise

Mısırda kurulan Memlüklü devletine sığınmıştır.

Page 6: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

6

İSLAMİYET VE TÜRKLER

Türklerin İslamiyet’i Kabul Etmesini Kolaylaştıran Nedenler:

751 Talaş Savaşı, Türklerin İslam Dinini seçmesinde büyük bir rol oynamıştır. Savaşından sonra İslam ordularında ve halife hizmetlerinde Türkler önemli görevlere getirilmiştir. Türklerin İslam Dinini seçmesindeki bir diğer neden ise Gök tanrı inancı ile İslamiyet’in birbirine benzerlik göstermesidir. Bu benzerlikler;

1) Türklerin, İslamiyet gibi tek tanrı inancını daha önceden de benimsemiş olmaları,

2) İki inançta da ahiret anlayışının olması,

3) Türklerdeki fetih anlayışıyla, İslamiyet'teki cihat anlayışının birbirine benzemesi

4) Türklerde de kurban adama anlayışının bulunması,

5) Türk örf, gelenek ve ahlaki değerlerinin İslam Dini ile paralellik göstermesidir.

Türkler İslam Dinini kabul ettikten sonra; ■ İslam Dünyasının koruyuculuğunu üstlenmişler, ■ İslamiyet'in yayılmasında etkili olmuşlar, ■ Bilim ve sanatın her dalında önemli eserler yaratarak, Türk

İslam Medeniyetinin ilerlemesine katkıda bulunmuşlardır.

KARAHANLILAR (840-1212)

■ Uygur Devleti yıkıldıktan sonra 840-1212

tarihleri arasında, Türkistan ve Maveraünnehir'de kurulan ilk Müslüman Türk devletidir.

■ Karahanlılar; Kartuk, Çiğil, Basmil, Yağma ve diğer Türk boylarından meydana gelmiştir.

■ Bilge Kül Kadir Han tarafından kurulmuştur.

■ Satuk Buğra Han döneminde İslamiyet hızla yayılmış ve İslamiyet resmi din haline gelmiştir.

■ Karahanlılar, halkının tamamı Türk olan bir bölgede kurulduğu için resmi dili, konuşma dili ve edebi dili Türkçedir. Bu sayede yeni bir Türk-İslam kültürü ve edebiyatı doğmuştur.

■ Yusuf Kadir Han'ın ölümünde sonra oğulları arasında çıkan taht kavgaları sonucunda ülke Doğu ve Batı Karahanlılar olmak üzere ikiye ayrıldı.

■ Doğu Karahanlılar 1211'de Karahitaylar tarafından, Batı Karahanlılar ise 1212’de Harzemşahlar tarafından yıkılmıştır.

Karahanlıların Önemli Özellikleri

İslamiyeti kabul eden ilk Türk devletidir.

Karahanlılar İslamiyeti kabul etmekle birlikte Türklük bilincini kaybetmediler ve millî benliklerini korudular.

Türkçeyi resmî dil olarak kabul ederek, Türkçenin gelişmesine katkıda bulundular.

Türk - İslam kültürünün temellerini atarak, bu alanda ilk yazılı eserleri verdiler.

GAZNELİLER (963-1183)

Gazne Devleti, Afganistan'ın Gazne şehrinde kurulmuştur.

Kurucusu Alp Tekin'dir.

Gazneliler en parlak dönemini Sultan Mahmut döneminde yaşamıştır. Sultan Mahmut, İslamiyet'i yaymak için Hindistan'a 17 sefer düzenlemiştir.

Sultan Mahmut'tan sonra yerine Sultan Mesut geçmiştir

Sultan Mesut, Selçuklularla Dandanakan Savaşı'nı yapmış ve devlet yıkılma sürecine girmiştir.

■ Gazne Devletinde, Sultan Mesut'un ölümünden sonra iç karışıklıklar yaşanmış ve devlet Gurlular tarafından yıkılmıştır.

Gaznelilerin Özellikleri

Egemenlikleri altına aldıkları bölgede farklı milletlerin bulunması Gaznelilerin yıkılmasında etkili oldu.

Arapların ve İranlıların etkisinde kaldılar. Resmî yazışmalarda Arapçayı, sarayda Türkçeyi, edebiyat dili olarak Farsçayı kullandılar.

Çok uluslu yapıya sahip oldukları için millî birliği sağlayamadılar.

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ(1038-1157)

Tuğrul ve Çağrı Beyler tarafından kurulan

devlet, adını dedeleri Selçuk Bey'den almıştır. 1038’deTuğrul Bey Nişabur şehrinde kendi

adına hutbe okutup para bastırmıştır. Böylece Büyük Selçuklu Devleti kurulmuştur. Selçuklular, Gaznelilerle 1040’da yaptıkları Dandanakan

Savaşı’nı kazanmış ve Gazne Devleti, Selçuklu egemenliği altına girmiştir. Dandanakan Savaşı'ndan sonra Anadolu'ya yönelen

Selçuklular, Bizans'la savaşmışlardır. 1048’de gerçekleşen Pasinler Savaşı, Selçukluların Bizans'a karşı kazandığı ilk zaferdir. Tuğrul Bey, 1055 yılında Büveyhioğulları'nın baskısı altında

kalan Abbasi Halifesi'ne yardım etmiş ve onu kurtarmıştır. Bunun üzerine Halife, Tuğrul Bey'e "Doğunun ve Batı'nın Sultanı" ünvanını vermiştir. Tuğrul Bey'den sonra yerine Çağrı Bey'in oğlu Alparslan geçmiştir.

Page 7: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

7

Alparslan döneminde Selçukluların Doğu Anadolu'da etkili olmaları üzerine Bizans İmparatoru Romenos Diogenes, hazırlamış olduğu ordusuyla Selçukluların üzerine yürümüştür. 1071 yılında Malazgirt Ovası'nda yapılan savaşta Selçuklular çok büyük bir zafer kazanmıştır. Malazgirt Savaşı’nın kazanılmasında Bizans ordusunda paralı askerlik yapan Peçenek ve Oğuz Türklerinin Selçuklu tarafına geçmeleri etkili olmuştur. Malazgirt Savaşı sonucunda

Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış

Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması başlamış

Bizans’ın savunma gücü kırılmış,

Anadolu'da ilk Türk beylikleri Alparslan’ın komutanları tarafından kurulmuştur.

Alparslan'ın ölümünden sonra yerine oğlu Melikşah geçmiştir. Melikşah dönemi devletin en geniş sınırlara ulaştığı, kültür-

uygarlık seviyesi bakımından en üst düzeye eriştiği dönemdir. Dönemin ünlü veziri Nizamülmülk devlet teşkilatlanması alanında önemli çalışmalar yapmıştır. Kurduğu Nizamiye Medreseleri ile eğitimi geliştirmiş, "Siyasetname" adlı eserinde ise devlet yönetimi ile ilgili bilgiler vermiştir.

Melikşah 1092 yılında ölmüştür. Ölümünden sonra devlette sürekli taht kavgaları olmuştur. Bu şekilde zayıflayan devlet, 1141 yılında yapılan Katvan Savaşı'nın kaybedilmesiyle yıkılış sürecine girmiştir. Bu dönemde devleti ayakta tutmaya çalışan Sultan Sencer'in 1157 yılında ölümüyle Büyük Selçuklu Devleti yıkılmıştır.

ÖNEMLİ DEVLET ADAMLARI TUĞRUL BEY: 1040 yılında Dandanakan Savaşı ile devleti

kurmuştur. Yaptığı fetihlerle ülkesini genişletti. Anadolu'nun Türk yurdu olması için uğraştı. Abbasi halifesi ile iyi ilişkiler kurdu. İslam dünyasının koruyuculuğunu yaptı.

NİZAMÜLMÜLK: Selçuklu veziri Nizamülmülk kendi adını taşıyan Nizamiye Medreseleri'ni kurmuştur. Ayrıca Nizamülmülk Siyasetname adlı eseri yazmıştır. Devletin yönetiminin nasıl yapılması gerektiğini bu eserinde anlatmıştır.

ALPARSLAN: Amcası Tuğrul Bey'in başlattığı Anadolu akınlarını devam ettirdi. Bizans’la 1071 yılında Malazgirt Savaşı'nı yaparak Anadolu'nun kapılarını Türklere açmıştır.

MELİKŞAH: Gazneliler ve Karahanlılar ile mücadele etmiş, Nizamülmülk’e Nizamiye Medreselerini kurdurtmuştur. Rasathane (gözlemevi) kurdurarak gök cisimlerini inceletmiştir. Celali Takvimini yaptırmıştır. Devleti'ni en parlak şekilde ve zengin olarak yaşatmıştır.

Karahanlılar Döneminde Önemli Eserler ve Özellikleri

ESER ADI YAZARI ÖZELLİKLERİ

Divan-ı Lügat-it Türk (Türk Dilleri

Sözlüğü)

KAŞGARLI MAHMUT

- Türk dilinin zenginliği ve güzelliğini göstermek - Araplara Türkçe'yi öğretmek - Arapçanın Türkçeden üstün olmadığını belirtmek için yazılmıştır.

Kutadgu Bilig (Mutluluk veren

bilgi)

YUSUF HAS HACİP

- İnsanlara mutlu olmanın yolunu göstermek - Hükümdarlara devlet yönetimi ile ilgili bilgi vermek

Divanı Hikmet AHMET YESEVİ

- İslamiyet'i Türklere öğretmek

Atabetül’ Hakayık EDİP AHMET

YÜKNEKİ - Şiirlerle ahlaki öğütler vermek için yazılmıştır.

Türklerin İslamiyet’i kabulü ile birlikte yönetim alanındaki değişiklikler:

İslam öncesinde görülen kurultay, divan adı verilen bir meclise dönüştü.

Hükümdarlar halife tarafından onaylanmaya başlandı.

Halife adına hutbe okutulmaya başlandı.

Paraların üzerine halifenin ismi yazıldı.

Hükümdarlar İslami isim ve unvanlar aldılar.

İlk Türk-İslam devletlerinde yöneticilerin kendi adlarına hutbe okutmaları bağımsızlığın bir göstergesi olarak kabul edildi. Bu anlayış sonraki Türk-İslam devletlerinde de devam etti.

YENİ YURT ANADOLU

Anadolu'ya ilk Türk akınlarını 4. yüzyılda Hunlar 6. yüzyılda Sibir (Sabir) Türkleri gerçekleştirmiştir. Ancak iki Türk boyu da Anadolu'ya yerleşmemiştir. Anadolu'yu yurt edinmek amacıyla gelen ilk Türkler Oğuzlardır. Bunun nedeni;

Yaşadıkları Horasan bölgesinde diğer kavimler tarafından rahatsız edilmeleri

Kalabalık bir nüfusa sahip olmaları,

Anadolu'nun yerleşmeye çok uygun bir yer olması, (Doğal kaynaklarının zengin olması topraklarının verimli olması, ikliminin son derece elverişli olması)

Anadolu'da güçlü bir devletin bulunmaması gösterilebilir.

Türk akıncılar Çağrı Bey komutasında Kafkasya üzerinden Doğu Anadolu Bölgesine kadar ilerlemişlerdir. Burada önlerine çıkan Bizans kuvvetlerini dağıtmışlardır. Çağrı Bey bir süre Anadolu'da kaldıktan sonra buranın Türklerin yerleşmesine uygun bir yer olduğunu anlamıştır. Çağrı Bey'in geri dönmesiyle Anadolu'ya yönelik Türk akınları devam etmiştir.

İlk Mücadeleler (1048 Pasinler Savaşı) Türkler Anadolu'ya yönelik akınlarını Büyük Selçuklular

döneminde daha planlı bir şekilde yapmışlardır. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey güçlü bir orduyu Anadolu'ya göndermiş, Bizans Devleti de Türkleri durdurmak için harekete geçmiştir. Ermeni ve Gürcü kuvvetlerinden de destek alan Bizans ordusu ile Erzurum yakınlarındaki Pasinler Ovası'nda savaş yapılmıştır. Selçuklular Bizans, Gürcü ve Ermeni kuvvetlerini Pasinler Savaşı'nda yenilgiye uğratmıştır. (1048). Bu zaferden sonra Türkler Anadolu'nun içlerine kadar ilerlemişlerdir.

Büyük Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında yapılan ilk savaştır.

İlk defa Ermenilerle ilişkiler başlamış ve bundan sonra

Ermeniler Türklerin hakimiyeti altına yaşamaya başlamıştır.

Page 8: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

8

Malazgirt Meydan Muharebesi (26 Ağustos 1071) Büyük Selçuklularda Çağrı Bey ve Tuğrul Bey öldükten sonra

tahta Çağrı Bey'in oğlu Alparslan geçmiştir. Bu dönemde Bizans, Selçukluların ilerleyişini durdurmak istiyordu. Bu yüzden tekrar Türklere saldırmıştır.

Türk akınlarını durdurmak için harekete geçen Romen Diojen komutasındaki Bizans ordusu ile Alp Arslan komutasındaki Selçuklu ordusu Malazgirt Ovası'nda karşılaştılar. Bizans ordusu ağır bir yenil-giye uğradı (1071).

Böylece; Türkler Anadolu kapılarını kendilerine açmıştır. Anadolu'nun Türkleşme süreci başlamıştır. Türkiye tarihi başladı. Bizans vergiye bağlanmıştır. Türkler boylar halinde Anadolu'ya gelerek yerleşmeye

başladılar. Anadolu'da ilk Türk beylikleri kurulmaya başlamıştır. Haçlı Seferleri'ne zemin hazırlanmıştır. Bizans’ın İslam Dünyası’na saldırıları önlendi. Selçuklu Devleti'nin İslâm dünyasındaki saygınlığı artmıştır.

NOT 1 =Bizans ordusunda bulunan Peçenek ve Uz (Oğuz) askerleri Türk olduğu için Büyük Selçuklu tarafına geçmiş Bizans’ın yenilmesinde etkili olmuştur.

NOT 2 =Malazgirt zaferinden sonra Alparslan komutanlarına fethettikleri yerleri kendilerinin olacağını söylemiş, farklı boylardan komutanlar farklı beylikler kurmuştur.

Beyliklerin Türk Tarihine Katkıları İse;

Haçlı Seferleri’ne karşı mücadele ettiler. Anadolu’nun Türk yurdu oluşunu sağladılar. Düzenli ve güvenli bir yerleşme uyguladılar. Cami, Medrese, Türbe, Kümbet, Kervansaray yaparak

Anadolu’yu bayındır hale getirdiler. Türk kültürünü yaydılar. Ele geçirdikleri yerlere Türkçe adlar vererek Anadolu’ya

Türkiye denmesini sağladılar.

Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti (1075-1308) Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti'nin kurucusu Süleyman Şah'tır.

1074'te Anadolu'ya gelen Süleyman Şah önce Konya ve çevresini, ardından İznik'i ele geçirdi. İznik'i başkent yaparak Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti’ni kurdu (1075).

I. Kılıçaslan: I. Haçlı Seferi'ne karşı mücadele etti. Ancak İznik ve Batı Anadolu'yu kaybetti. Devletin başkentini Konya'ya taşıdı. Anadolu içlerinde yıpratma savaşlarıyla Haçlılara karşı büyük kayıplar verdirdi.

I. Mesut: II. Haçlı Seferi'ne katılan orduyu Konya önlerinde yendi. Bu dönemde bayındırlık faaliyetlerine önem verildi.

II. Kılıçaslan: III. Haçlı Seferi'ne karşı mücadele etti. Danişmentlilere son vererek, Anadolu'nun siyasi birliğini sağladı. Denizli yakınlarındaki Miryakefalon denilen yerde Bizans ordusunu ağır yenilgiye uğrattı.

1176 yılında kazanılan Miryakefalon Zaferi ile; Anadolu Türkmen birliği büyük ölçüde sağlandı. Anadolu'nun Türk yurdu olacağı ve böyle kalacağı kesinleşti. Bizans vergiye bağlandı. Avrupalı tarihçiler Anadolu'dan Türkiye (Türk-yurdu) olarak

bahsetmeye başladılar. Bizans artık Türkleri Anadolu'dan atma ümidini kaybetti,

saldırıdan savunmaya geçti. Bizans'ın çağrısı üzerine III. Haçlı Seferi başladı.

I. Gıyasettin Keyhüsrev: Antalya'yı alarak burada ilk Selçuklu donanmasını kurdu. Deniz ticaretine önem verdi. Venediklilerle bir ticaret antlaşması yaptı.

İzzettin Keykavus: İç ve dış ticaretin gelişmesi için çalıştı. İtalyan devletleriyle ticaret antlaşmaları yapıldı. Sinop alınarak bir ithalat ve ihracat limanı haline getirildi.

I. Aleaddin Keykubat: Türkiye (Anadolu) Selçukluları en parlak devrini bu dönemde yaşadılar. Alanya'yı (Alâiye) alarak burada tersane kurdu. Kırım'a gönderdiği bir donanma önemli ticaret limanlarından Suğdak'ı aldı. Böylece Karadeniz ticareti gelişti.1230 yılında Harzemşahlar Devleti'nin yıkılmasına, Moğollarla Türkiye (Anadolu) Selçukluların komşu durumuna gelmesine neden oldu.

II. Gıyasettin Keyhüsrev: Bu dönemde devlet iyi idare edilemedi. Orta Anadolu’da Babailer tarafından büyük bir isyan çıkarıldı. Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti’nin zayıfladığını fark eden Moğollar Anadolu'ya girdiler.

Baba İshak İsyanı'nın zorla bastırılması, Selçuklular'ın zayıfladığını ortaya çıkarmış ve Moğollar'ın Anadolu'yu işgaline ortam hazırlamıştır.

1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı'nda Selçuklular yenildiler. Kösedağ Savaşı sonucunda;

Kayseri, Sivas ve Erzincan Moğolların eline geçti.

Anadolu'da can ve mal güvenliği kalmadı. Birçok sanat eseri yakılıp yıkıldı.

Anadolu Moğol hâkimiyetine girmiştir.

Sivas ve Kayseri yağmalanmıştır.

Anadolu Moğollar tarafından yarım yüzyıl sömürülmüş ve Selçuklular Moğollar'a vergi vermeye başlamıştır.

Anadolu'nun değişik yerlerinde beylikler kurulmuştur.

Şehzadeler arasında taht mücadeleleri başlamıştır.

Anadolu Selçuklu Devleti parçalanmış ve yıkılışa geçmiştir.

1077'de kurulan Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti II. Mesut'un ölümü ile 1308'de yıkıldı.

Page 9: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

9

Haçlı Seferleri Avrupalıların din adamlarının önderliğinde birleşerek

Hıristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs, Antakya İskenderiye gibi yerleri almak amacıyla düzenledikleri seferlere “Haçlı Seferleri” denir. 1096 – 1270 yılları arasında sekiz kez sefer düzenlemiştir. Bunlardan ilk dördü Anadolu üzerinden diğerleri ise deniz yolu ile gerçekleştirilmiş, ancak başarılı olamamışlardır.

Dini Sebepleri: 1. Hıristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs, Antakya ve İznik'in

Müslümanlardan geri alınmak istenmesi. 2. Papa tarafından kurulan Kuluni Tarikatı'nın çalışmaları. 3. Papanın, sefere katılanlara cennet vaat etmesi. 4. İslâmiyet’in batıya yayılmasını engelleyerek Hıristiyanlığı tekrar

doğuya yayma düşüncesi Siyasi Sebepleri: 1. Türklerin (Selçukluların) Bizans'ı tehdit etmesi ve Bizans'ın

Papadan yardım istemesi. 2. Papanın, sözünün geçtiği toprakları genişletmek istemesi. 3. Şövalyelerin ve asillerin macera arayışları. 4. Kralların ve senyörlerin topraklarını genişletme düşüncesi. 5. Orta Doğu'da Hıristiyan devletler kurma düşüncesi. Ekonomik Sebepleri: 1. Avrupa'nın fakirliği karşısında İslâm dünyasının zenginliği. 2. Şövalyelerin ve asillerin zenginliklerini artırma düşüncesi. 3. Fakir Hıristiyan halkın bu seferlerle zengin olma düşüncesi. 4. Müslümanların kontrolündeki İpek ve Baharat yollarının

kontrolünü ele geçirme düşüncesi. Yukarıda verilen sebeplerden dolayı Avrupalılar, Müslümanlar

üzerine seferler düzenlediler. Büyük Haçlı Seferleri'nin sayısı sekizdir. Bunlardan ilk dördü önemlidir.

I. Haçlı Seferi (1096 - 1099): Haçlılar Bizans'ın yardımıyla

Anadolu'ya geçti. İznik'i aldılar. Türkiye (Anadolu) Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan Konya'ya kadar çekilerek burayı başkent yaptı. I. Kılıçarslan Danişmentliler ve Saltukluların da yardımıyla Haçlı ordusuna ağır kayıplar verdirdi. Haçlılar Anadolu'da ağır kayıplar vermelerine rağmen Kudüs, Antakya, Urfa ve Suriye'nin büyük bir kısmını ele geçirdiler.

I. Haçlı Seferi sonunda;

İznik ve Batı Anadolu, Bizans'ın eline geçti.

Türklerin batıya doğru ilerleyişi bir süre için durduruldu.

Bizans'ın ömrü uzadı. Bizans Anadolu'yu yeniden alma ümidine kapıldı.

Haçlıların ele geçirdikleri Kudüs, Antakya ve Suriye'de Avrupa'da olduğu gibi kontluk, düklük ve derebeylik kurdular.

II. Haçlı Seferi (1147 - 1149): Musul Atabeyi İmadedin Zengi'nin Urfa'yı geri alması üzerine II. seferi başladı. II. Haçlı ordusunu Konya önlerinde II. Kılıçarslan yenilgiye uğrattı. Haçlıların bir kısmı deniz yoluyla Kudüs'e ulaştıysa da önemli bir başarı elde edemediler.

III. Haçlı Seferi (1189-1192): Bu sefer, Eyyubi Devleti hükümdarı Selâhaddin Eyyubi'nin Hıttin Savaşı ile Kudüs'ü Haçlılardan geri alması üzerine başladı. Haçlılar Kudüs'ü alamadan geri döndüler.

IV. Haçlı Seferi (1202-1204): Tahttan indirilen Bizans imparatorunun yardım istemesi üzerine İstanbul’a yapılan bir seferdir. Haçlılar İstanbul'u alarak burada bir Latin Devleti kurdular. İstanbul'dan Bizanslılar ise İznik ve Trabzon'da birer devlet kurdular.

Haçlı Seferleri'nin Sonuçları

a. Dinî sonuçları: • Kilise ve din adamlarına olan güven ilk defa sarsıldı. • Kilise ve papalık ilk defa güç kaybetmeye başladı. • Kilise düşüncesi ilk defa zayıflamaya başladı.

b. Siyasî sonuçları • Bu seferlerde pek çok derebeyin ölmesi üzerine derebeylik

rejimi ilk kez gücünü kaybetmeye, buna karşılık merkezî krallıklar ilk kez güçlenmeye başladı.

• Anadolu'daki Türk ilerleyişi bir süre durdu. • İslâm dünyası Anadolu Selçukluları ve Eyyubiler etrafında

toplandı. • Bizans'ın ömrü uzadı.

c. Ekonomik ve teknik sonuçları • Doğu-Batı arasındaki ticaret gelişti. • Cenova, Marsilya gibi Akdeniz kıyılarındaki limanların önemleri

arttı. • Anadolu, Suriye ve Filistin toprakları zarar gördü. • Avrupalılar İslâm medeniyetini yakından tanıdılar. • Barut, pusula, kâğıt, matbaa gibi teknik buluşlar Avrupa'ya

taşındı. Bunlar Avrupa medeniyetinin gelişmesini sağladı. • Ticaret sonucunda Avrupa'da hayat standartları yükseldi.

Ticaretle uğraşan ve burjuva olarak adlandırılan toplum kesimi güçlendi.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin Yaptığı Faaliyetler:

Cami, medrese, hastane, yol, köprü, kervansaraylar inşa ettiler.

Ticaret yollarında tüccarların ve yolcuların dinlenmesi için kervansaraylar yaptılar.

Kervansarayların yapılma amacı; ticareti geliştirmekti.

Alanya, Sinop, Suğdak gibi önemli şehirleri alarak deniz ticaretini geliştirdiler.

Türkiye Selçuklu Devleti döneminde yapılan sosyal tesisler

Medrese: Selçuklu ve Osmanlı Devletinde orta ve yükseköğretimin yapıldığı eğitim kurumlarına denir. Günümüzdeki karşılığı Üniversite veya Yüksekokul’dur.

İmarethane: Selçuklu ve Osmanlı Devletinde yoksullara ve medrese öğrencilerine yemek ve yiyecek dağıtan hayır kurumuna denir. Günümüzdeki karşılığı Aşevi’dir.

Darüşşifa: Selçuklu ve Osmanlı Devletinde Sağlık hizmeti verilen ve bu amaçla gerektiğinde hastaların yatarak tedavi oldukları kuruma denir. Günümüzdeki karşılığı hastane’dir.

Bedesten: İçinde kumaş, mücevher, silah ve benzeri değerli eşyanın satıldığı kapalı çarşıya denir. Günümüzdeki karşılığı kapalı çarşı’dır.

Anadolu’nun Türkleşmesine Katkı Sağlayan Şahsiyetler:

Mevlana Celaleddin Rumi

Hacı Bektaşi Veli

Yunus Emre

Ahi Evran

Page 10: ÖĞRENME ALANI: KÜLTÜR ve MİRAS · 2018-12-25 · Göktürk Kitabeleri ya da Orhun Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk Alfabesi ile Göktürkler tarafından

10

MEDENİYETE YÖN VEREN YOLLAR

İpek Yolu: Çin’den başlayıp Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran

üzerinden İstanbul’ kadar uzanan yola İpek Yolu adını veriyoruz. Çin’den ipek ticareti yaygın olarak yapıldığı için yola bu ad verilmiştir. İpek yanında değerli porselen, kâğıt, baharat ve değerli taşlar da satılırdı

Tarihte bu yolu ele geçiren devletler zenginleşmişler kaybedenler fakirleşip zayıflamışlardır

Hunlar ve Göktürkler bu yol için Çinle mücadele ederken, Göktürkler Bizans’la işbirliği yaparak Sasanilerin ipek yolu hakimiyetini kırmaya çalışmışlardır.

Bu yol ile doğu ve batı toplumları siyasal, sosyal ve ekonomik alanda birbirinden etkilenmişler

Çinin bulduğu kağıt-matbaa-barut-pusula gibi buluşlar bu yol ile Ön Asya’ya ve Haçlı Seferleri ile de Avrupa’ya geçmiştir.

Demir İpek Yolu’nun ilk adımı olan Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattı projesi yapılmaktadır. Projenin tamamlanmasıyla tarihî İpek Yolu’nun canlanması, bölgenin ticaret potansiyelinin artması hedeflenmektedir. Ayrıca tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ülkelerin arasındaki ilişkilerin kuvvetlenmesi beklenmektedir. Bu proje ile Çin’den İngiltere’ye kadar demir yolu ağı örülecektir. Bu mesafe yaklaşık 7 bin kilometre azalacaktır. Çin’den yola çıkan bir tüccar ya da turist ülkemizden de geçerek yaklaşık 15 günde İngiltere’ye ulaşabilecektir.

Baharat Yolu: Avrupa'ya baharat taşıyan yoldur. Hindistan ve Seylan’dan

Kızıldeniz’deki Akabe Körfezi'ne Yemen ve Basra Körfezi'ne giden yoldur. Baharat Yolu’nu kullanan tüccarlar, elçiler ve seyyahlar kendi kültürlerine ait yemekleri, baharatlardan yapılma esans ve ilaçları başka kültürlere de öğretmişlerdir. Bu yolu kullananlar seyahatleri boyunca öğrendikleri gelenekleri ve satın aldıkları ürünleri kendi memleketlerine de tanıtmışlarıdır. Bu durum Baharat Yolu’nun kültürel etkileşimi de sağladığının ispatı olmuştur.

Coğrafi keşiflerle yeni yollar bulununca Baharat Yolu önemini yitirdi.

Türkiye Selçuklu Devleti Anadolu’dan geçen kara ve deniz ticaret yollarına hâkim olmak istemiştir. Gümrük vergilerini artırmayı hedefleyen Türkiye Selçuklu devleti önemli ticaret limanları olan Alanya, Antalya, Samsun ve Sinop gibi şehirleri fethetmiş, komşu ülkelerle ticaret anlaşmaları yapmıştır. Ülkedeki ticaret yollarının cazibesi artırmak için tüccarların mallarını ve canlarını sigortalamış, yollar üzerine günümüzdeki karakollara benzeyen derbentler ve kervansaraylar (hanlar)inşa etmiştir. Bu sayede ülke ekonomisi hızla gelişmiştir.

Kervansaraylar dil, din, renk farkı gözetmeksizin tüm tüccarların konaklayabileceği dinlenme alanlarıdır. Yüksek duvarlarla çevrili kervansaraylarda askerî birlikler de bulundurulmuştur. Böylelikle tüccarların malları, canları ve hayvanları güvence altına alınmıştır. Aynı zamanda tüccarlara tüm ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik hizmetler verilmiştir. Hatta bazı kervansaraylarda hekim ve eczane bile yer almıştır.