24
Kıbrıs’ta yerinden olmak Sivil ve Askeri Çatışmanın sonuçları Rapor 7 Bir Geleceği Tasavvur Etmek: Kıbrıs’ta bir Mülkiyet Çözümüne Doğru 30 Eylül 2011 (Lefkoşa) PCC Konferansı Bildirileri Nicos Trimikliniotis Bozena Sojka

REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

Kıbrıs’ta yerinden olmakSivil ve Askeri Çatışmanın sonuçlarıRapor 7

Bir Geleceği Tasavvur Etmek: Kıbrıs’ta bir Mülkiyet Çözümüne Doğru30 Eylül 2011 (Lefkoşa) PCC Konferansı Bildirileri

Nicos TrimikliniotisBozena Sojka

Bu rapor PRIO tarafından uygulanan “Güven Yaratmak ve Uzlaşma Dialoğu”projesinin bir bölümü olarak Avrupa Birliği tarafından finanse edilmiştir.

30 Eylül 2011 tarihinde Lefkoşa’daki ara bölgede yer alan İşbirliği Evi’nde yapılan

konferansın temasını, Kıbrıs’ta göç bağlamında mülkiyet konuları oluşturdu. konuklara

hoş geldiniz hitabıyla konferansın açılışını yapan PRIO Cyprus Centre Direktörü Gregory

Reichberg, ilk değerlendirmelerin hemen ardından ise Kıbrıs konusuna ilgi duyan

gazeteciler ve araştırmacılar yanında sivil toplum ve daha geniş bir uluslararası topluluk

için bir bilgi kaynağı olan, PRIO Cyprus Centre Web sitesi projesi ‘Kıbrıs’ta Göç: Sivil ve Askeri

İhtilaf ’ın Sonuçlarının Haritalandırılması’nın açılışını yaptı. Bu girişi iki oturum izledi.

Oturumlardan birincisi, mülkiyet konularının düzenlenmesiyle ilgili olurken, hemen

ardından gelen ikinci bölümünde ise mülkiyet anlaşmalarına yönelik modeller tartışıldı.

Bu rapor, PRIO Cyprus Centre Posta Kutusu 25157, 1307 Lefkoşa, Kıbrıs adresinden,357 22 456555/4 numaralı telefon aracılığıyla,[email protected] adresinden temin edilebileceği gibi

www.prio-cyprus-displacement.net adresinden de indirilebilir

ISBN: 978-82-7288-434-4

REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2

Page 2: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

Editörler hakkında

Nicos Trimikliniotis sosyoloji ve hukuk alanlarında çalışmalar yapan dallar arası birbilim insanıdır. 2008’den bu yana PRIO Cyprus Centre’de kıdemli araştırma uzmanıolarak görev yapan Trimikliniotis, ayrıca Lefkoşa Üniversitesi’nde Hukuk ve Sosyolojidoçenti, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi’nde ise onursal araştırma görevlisidir.İnsan hakları, ayrımcılık, göç, cinsiyet, etnik çatışma ve ırkçılık, anayasal, eğitimsel veçalışma konuları üzerinde geniş araştırmalar yapmış olan Trimikliniotis’in kitap vedergilerde yayınlanmış çeşitli makaleleri bulunmaktadır. En son çalışmaları arasındaşunlar vardir: Umut Bozkurt’la birlikte yazılarak yayına hazırlanan, Beyond a DividedCyprus: A State and Society in Transformation/Bölünmüş bir Kıbrıs’ın Ötesinde:Dönüşümdeki Devlet ve Toplum, (Palgrave MacMillan, 2012); ve Η Διαλεκτική τουΈθνους-Κράτους και το Καθεστώς Εξαίρεσης: Κοινωνιολογικές και ΣυνταγματικέςΜελέτες για την Ευρω-Κυπριακή Συγκυρία και το Εθνικό Ζήτημα [The Nation-StateDialectic and the State of Exception/ Millet-Devlet Diyalektiği ve Olağanüstü Durum](Savalas, Athens, 2010) bulunmaktadır. E-mail: [email protected]

Bozena Sojka Swansea Üniversitesi’nde doktor adayı ve Göç Politikası AraştırmaMerkezi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır. 2011 yılı sonlarında PRIO’dadoktora stajı yapmıştı.

Bu rapor, PRIO Cyprus Centre

Posta Kutusu 25157, 1307 Lefkoşa, Kıbrıs adresinden,357 22 456555/4 numaralı telefon aracılığıyla,

[email protected] adresinden temin edilebileceği gibi

REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 1

Page 3: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

KIBRIS’TA YERİNDEN OLMAK SİVİL VE ASKERİ

ÇATIŞMANIN SONUÇLARI

Rapor 7

BİR GELECEK TASARLAMAK: KIBRIS’TA

BİR MÜLKİYET ÇÖZÜMÜNE DOĞRUPCC Konferansı’nın Tutanakları

30 Eylül 2011 (Lefkoşa)

Yayına Ηazırlayanlar

Nicos Trimikliniotis

Bozena Sojka

Page 4: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

Peace Research Institute Oslo (PRIO)Hausmanns gate 7PO Box 9229 OsloNO-0134 OSLO, NorwayTel. +47 22 54 77 00Faks: +47 22 54 77 01Email: [email protected]: www.prio.no

PRIO, araştırmacılarını ve araştırma görevlilerini, çalışmalarını dikkatlice incelenmiş bülten vekitap dizisi yanında PRIO’nun kendi Raporu, Belgesi ve Kısa Siyaset Analizi serileri olarakyayınlama konusunda teşvik eder. Bu serilerin yayına hazırlanmasında temel bir kalite kontroluygularız. Ancak PRIO, siyasi konularda herhangi bir görüş belirtmez. Araştırmacılarımızıkamuya açık tartışmalarda etkin olarak yer almaya teşvik erek onlara tam bir fikir özgürlüğüsunuyoruz. Dolaysıyla yayınlarımızda ifade edilen hipotez, teori bulgu ve görüşlerin sorumlulukve onuru, yazarların kendilerine aittir.

Bu yayında derlenen yazıların tüm sorumluluğu, terminoloji dâhil olmak üzere, yazar(lar)ve/veya “AB tarafından finanse elden “Güven Yaratmak ve Uzlaşma için Diyalog: KıbrıslılarMülkiyet Konusuna Yeni Bir Yaklaşım Arıyor” projesinin lehtarlarından biri olarak, PeaceResearch Institute Oslo - Barış Araştırmaları Enstitüsü Oslo’ya (PRIO) aittir. Bu yayının içeriğihiçbir şekilde Avrupa Komisyonu’na atfedilemez. AB, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini”değil, sadece üye devleti olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımaktadır.

© Peace Research Institute Oslo- Barış Araştırmaları Enstitüsü Oslo (PRIO), 2012Tüm hakları mahfuzdur. Bu yayının telif hakkı sahibinin/sahiplerinin yazılı izni olmadan, hiçbir bölümü kopyalanamaz,erişim sistemlerinde saklanamaz, ya da elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt ya da başka bir şekilde yararlanılamaz.Bu raporun orjinali İngilizce yazılmıştır.

ISBN 978-82-7288-434-4

Kapak Fotoğrafı: Bente KarlsenYayın ve Kapak Tasarımı: Action Global Communications

Page 5: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

İÇİNDEKİLER

ÖZET ....................................................................................................................................................1

HOŞ GELDİNİZ ..................................................................................................................................9

GrEG rEicHbErG

KibriS’TA GÖÇ VE MÜLKİYET KONUSU .....................................................................................13

AYLA GÜrEL

KibriS’TA ÇÖZÜM VE MÜLKİYET SOrUNUNU DÜZENLEMEK ..............................................17

NicOS TriMiKLiNiOTiS

Page 6: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

1

ÖZET

30 Eylül 2011 tarihinde Lefkoşa ara bölgedeki İşbirliği Evi’nde yapılan konferansın temasını,

Kıbrıs’ta göç bağlamında mülkiyet konuları oluşturdu. Konuklara hoş geldiniz hitabıyla

konferansın açılışını yapan PRIO Cyprus Centre Direktörü Gregory Reichberg, ilk değer len -

dirmelerin hemen ardından, Kıbrıs konusuna ilgi duyan gazeteciler ve araştırmacılar yanında

sivil toplum ve daha geniş bir uluslararası topluluk için bir bilgi kaynağı olan, PRIO Cyprus Centre

Web sitesi projesi olan ‘Kıbrıs’ta Göç: Sivil ve Askeri İhtilaf’ın Sonuçlarının Haritalandırılması’nın

açılışını yaptı. Bu girişi iki oturum izledi. Oturumlardan birincisi, mülkiyet konularınındüzenlenmesiyle ilgili olurken, hemen ardından gelen ikinci bölümünde ise mülkiyetanlaşmalarına yönelik modeller tartışıldı.

Avrupa Birliği ve UNDP-ACT tarafından ortak olarak finanse edilen konferans, ‘Güven

Oluşturma ve Uzlaşma için Diyalog” projesinin bir parçasıydı. Bu proje Avrupa Birliği tarafından

finanse edilerek PRIO tarafından uygulanmıştır.

Mülkiyet konusunu düzenlemek: göçle ilgili deneyimler Bu oturum, Ayla Gürel ve Nicos Trimikliniotis’in Kıbrıs’taki göç ve mülkiyet konularıyla ilgili

kapsamı oluşturmalarıyla başladı. Ayla Gürel, Kıbrıs’taki göçün 1960’tan 1974 olaylarına kadar

olan tarihçesini sunup temel verileri tanımladı ve bölünmüş Kıbrıs’taki mülkiyet konularının

karmaşık ve çözümünün çok zor olduğunu belirtti. Gürel, hitap edilmesi gereken en önemli

sorunun ‘Kıbrıslılar böyle bir çözümü kabule nasıl ikna edilebilirler?’ olması gerektiğini savundu.

Gürel’in sunumunu, Kıbrıs’taki göç ve yerleştirme konularının karmaşıklığının, iyi niyet

çerçevesinde olanaklı kılınabilecek bir şey olan pratik, çalışabilir ve karşılıklı kabul edilebilen

adil çözüm gerektirdiğini ifade eden Nicos Trimikliniotis’in konuşması takip etti.

Mete Hatay, ve Symeon Matsis adanın her iki yanındaki göçlerin sonuçlarını ve bunları

çevreleyen konulara yönelik çözümleri tartıştılar.

Her ikisi de şeffaf politikaların işe yarayacağı konusunda fikir birliğine varırlarken aynı

zamanda halen var olan genel tartışmalar nedeniyle bunların uygulanmasının daha zor

olacağının altını çizdiler. Hatay Kıbrıslı Türklerin yerlerinden olmalarının izini 1950’li yıllardan

1963-64 ve 1974’e kadar sürdü. Hatay, bu üç dönemdeki zorunlu göçlerin karmaşıklığı ve

bunlara yönelik çeşitli siyasi tepkileri ortaya koyarak bunu çeşitli enstrümanlar tarafından

yönetilen 1974 sonrası durum ve şimdiki siyasi rejimle sonuçlandırdı. Matsis, ekonomik

faaliyetlerin kısmen Kıbrıslı Türklerin çekilmesi ver ücretli istihdamdaki %47’lik azalmaya –

1973’te 253,000’ken 1975’te 135,000’e düşen- bakıldığında ‘bir planlamacının kâbusu’ diye tarif

Page 7: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru

ettiği 1974 Ağustos’u sonrasını ele aldı. Bunun sonucunda 1974’ün ikinci yarısında ekonomik

açıdan faal nüfusun %29.6’sı olarak ölçülen büyük bir işsizlik sorununu yaratılırken, özellikle

turizm, tarım, madencilik ve taşımacılık gibi o dönemde ekonomiyle bütünleşmiş olan tüm

sektörlerde üretim kaybı yaşandı. Binlerce insanın göç etmesi (160,000), bu insanların geçim

kaynaklarını sağlamak için devlete aşırı bağlılığı anlamına geliyordu. Matsis uygulanmış çeşitli

siyasetleri, dış borçlanma yoluyla finanse edilen çok yüksek bütçe açıklarıyla genişlemeci

Keynezyen haline gelen mali politikadaki radikal değişime vurgu yaparak sundu. Bu, hazine

fazlalıkları ve çok düşük hükümet borçlarıyla tanımlanan ve 1960-1973 yılları arasında izlenen

muhafazakâr mali politikalarla tezat teşkil ediyordu. Hükümet genişlemeci ekonomik politikalar

izleyip büyük konut programları uyguladı, işsizlere teşvik sağladı ve eğitimle sağlık programlarını

genişletti. Matsis sonuç olarak 1974 sonrasında farklı alanlarda uygulanan siyasetleri inceleyerek

öğrenebileceğimizi kaydetti.

Politikalar, şartlar değiştiğinde terk edilebilecek yeni radikal önlemlerin uyarlanmasıyla esnekti.

n Ülkenin uygun politikalar hazırlayıp uygulamak için kolektif deneyimi mevcuttur. n Bir çözüm nedeniyle ihtiyaç duyulduğu zaman veya ihtiyaç duyulursa bu siyasetleri yeniden

oluşturacak esnek olmalıdır.n Göç ederek bir ya da diğer oluşturucu hükümet tarafından yönetilecek alanlara taşınacak

olan kişilerin konut taleplerini karşılayacak politikaları uygulayacak kapasite bulunmalı.n Bir dizi farklı duruma karşılık verebilecek hem ekonomik hem de sosyal politikaları uygula -

yacak durumda olunmalı.n Halen mevcut kamu borçları nedeniyle uygulama daha zor olacaktır.

Ardından Alana Kakoyiannis’in, Kıbrıslı Rum ve Türklerin ‘yuva’ kavramını yansıtan “Still” adlı

belgeseli gösterildi.

Göç ve yerleşim kapsamına girmiş insanların hayat hikâyeleriyle anılarıBir sonraki oturumda Rebecca Bryant ve Olga Demetriou’nun sundukları hayat hikâyeleri vardı.

Etkinliğin bu bölümü göç ve yerleşim kapsamına dâhil olmuş kişilerin anılarına yoğunlaştı.

Çalışma, insanların kendi yerlerinden edilmeleri konusundaki karmaşık düşünce şekillerini

analiz etmenin, durumu derinlemesine değerlendirme ve potansiyel çözümleri kavramamıza

olanak tanıdığını gösterdi.

Demetriou, Kıbrıslı Rumların şiddet, göç ve geri dönüş hasretlerini temel alan söylemlerini

inceledi. Sunumu göç deneyiminin farklılıklarını etkileyen unsurlarla, mekân, sınıf, cinsiyet,

etnik durum, göç sırasındaki yaş, göç sonrası mülklerle olan ilişki, göç şartları v.s gibi naklediliş

şekillerine yoğunlaştı. Demetriou, derinlemesine incelenen örnek on beş görüşmeyle ilgili

genel tanıtımda, ‘göçmen deneyimleri’ anlatımlarına pek sıklıkla dâhil edilmeyen – örneğin

Ermeniler, Maronitler ver Latinler gibi azınlık gruplara mensup kişilerin hayat hikâyelerinin dâhil

edilmesi - göçmenlerin seslerinin işitilmesinin önemi konusunda yorumda bulundu.

Page 8: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

3Özet

Demetriou, göç deneyimleri nedeniyle medya ve kamu dikkatine maruz kalan kişilerin

hikâyelerine, örneğin, mülkiyetle ilgili davaları yerel mahkemelerde AİHM’de görüşülen ve

deneyimleri medyanın sunduğundan farklı şekilde nakledilen mülkiyet davalarındaki davacıların

hikâyelerine dikkat göstermenin de eşit derecede öneme sahip olduğunu vurguladı.

Bryant, hikâyesini, şimdi Morphou/Güzelyurt, Kyrenia/Girne ve Yialousa/Yenierenköy’de

ikamet eden kişilerle yapılan 30 yaşam öyküsü röportajı örneğinde anlatıldığı şekliyle sundu.

Bu yerler, hem orada halen ikamet etmekte olan nüfuslar hem de bir mülkiyet çözümünden

muhtemelen farklı şekilde etkilenecek olmalarından ötürü seçildiler. Yaşam öyküleri, kişilerin

yerlerinden edilişleri ve mallarıyla ilgili karmaşık ve sıklıkla da çelişkili olan düşünce şekillerini

sunarak bizlere potansiyel bir çözümle ilgili bir araştırmanın vereceğinden farklı anlayışlar

sunuyor. Kuzeyle güney arasındaki mülk değerleri arasındaki farklar bugün Kıbrıslı Türklerin

olası siyasi çözüme yönelik düşünce şekilleri üzerinde önemli bir rol oynamaktadır.

Bryant, aşağıdaki genel gözlemlerle sunumunu tamamladı: Kuşaklarla ilgili farklılıklara

dikkat edilmesi bizlere Kıbrıslı Türklerin geride bıraktıklarına olan yaklaşımlarının ‘unutmak’ ya

da ‘hatırlamaktan’ daha karmaşık olduğunu göstermektedir. Şimdi orta yaşlarda olan kuşak

genelde güçlükle hatırladıkları yerler konusunda nostaljikken ebeveynleri ise “unutmak için

hatırlıyorlar’. Bugünkü gençlik, yerlerinden edilmiş Kıbrıslı Rumların çocukları arasında yaygın

olan ‘postmemory,’ ya da travmatik anıların kuşaklararası aktarımından hiçbirini göstermemektedir.

Her ne kadar kısmen olsa da bağlantı geçmiş ve geleceğin algılanışlarında önemli bir rol

oynar. Kıbrıslı Rumlarla daha fazla düzenli ilişki içerisinde olan solcular bile bugün, bir çözüm

durumunda Kıbrıslı Türklerin yeniden göçmen olmamaları gerektiğini kaydedip bu konudaki

kaygılarını ifade ediyorlar..

Yerinden edilme deneyimleri ve mülkiyetle ilişkili kaygılar ve beklentilerle ilgili odakgruplarından elde edilen bulgular, hepsi de hem Kıbrıslı Rum hem de Kıbrıslı Türkler arasında

‘geçmişle ilgili bezginlik’ ve ‘barış sürecine yönelik olumsuzculuk’ şeklinde ortak duygular

bulunduğu konusunda fikir birliğine varan Ayla Gürel, Christalla Yakinthou ve Nicos Trimikliniotis

tarafından anlatıldı.

Buna, [Kıbrıs 2015 Projesindeki listede yer alan ]yakın gelecekteki bir mülkiyet çözümüyle

ilgili kaygılarını dile getiren Ahmet Sözen tarafından yorumda bulunuldu.

Sözen, insanların adalet ve mülklerin değerlendirilmesiyle ilgili kaygıları paylaştıklarının

altını çizerek mevcut statükonun olanaksız olduğunu ve sürdürülemeyeceğini düşündüğünü

kaydetti. Sözen’in bulgularla ilgili sunumu, insanların Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğü gibi

(belirlenmiş BM parametrelerini temel alan) bir federal çözüm durumunda da mülkiyette

varılacak bir çözüme yönelik umut ve kaygıları üzerine odaklandı. Sözen, mülkiyet konusundaki

ilkelerin pozisyonlarının etkilenmiş mallardaki meselenin nasıl çözülebileceğine yönelik yapıcı

diyalogu engelleme eğilimi olduğuna işaret etti. Sözen ilginç bir şekilde insanların sonunda,

bazı malların takas ya da tazmin edilmesinin (iadeye ek olarak)söz konusu olacağı bir çözüm

bağlamında, adalet ve malların değerlendirilmesi konularında bir kaygıyı paylaşacaklarının

Page 9: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

4 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru

altını çizdi. Ancak, sorun Kıbrıslı Türkler arasında her geçen gün takaslar ve malın inkişafı

şeklinde büyürken zaman daralmakta. Sözen, bir hissedarın ileri sürdüğü gibi, bunun genel

olarak sadece çevre açısından kötü olmakla kalmayıp mülkiyet konusunu daha da karmaşık

hale getirerek, gelecekteki bir çözüm anlaşması durumunda Kıbrıslı Rumların çoğunluğunun

geri dönüşünü olanaksız kılacağı görüşünü savundu.

Mülkiyet görüşmelerinin mevcut durumu Bunu, mülkiyet görüşmelerinin mevcut durumuyla görüşme masasında tarafların öne

sürdüğü çeşitli önerileri tartışan Erol Kaymak ve Alexandros Lordos izledi. Kaymak ve Lordos,

müzakerelerdeki, Kıbrıs’taki mülkiyet sorununun karmaşıklığı ve güçlüğünü betimleyen ana

tartışmalar, engeller ve tökezleme noktalarını sundular. Uygulanabilir bir çözüm mümkün

olmakla birlikte, gelecekteki bir çözümde hem yerlerinden edilmiş hem de şimdiki kullanıcılar

olmak üzere Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türklerin ihtiyaç ve kaygılarının uyuşturulması için her iki

tarafın iyi niyetine ihtiyaç vardır.

Erol Kaymak, sunumunda mülkiyet dosyasıyla ilgili devam etmekte olan müzakerelerin

mevcut durumunu özetledi. Taraflar farklı mülk kategorileri belirlenmesi konusunda birleştiler.

Dahası, hakların iadesi, tazminat ve takas dahil olmak üzere çeşitli çözüm yollarına duyulan

gereksinimle ilgili de görüş birliği vardı. Taraflar ayrıca prensipte, bir mal komis yonuyla başvu -

rular için bir mülkiyet mahkemesi dahil olmak üzere kurumlar oluşturulmasına duyulan

ihtiyaç üzerinde de anlaştı. Ancak taraflar kriterler ve sonuçları belirleme konularındaki

ihtilaflarını sürdürdüler. Aynı şekilde, malın kaderiyle ilgili kararı orijinal/malından mahrum

bırakılmış mal sahibinin vermesine yönelik Kıbrıs Rum duruşu sürmektedir. Buna karşı Kıbrıs

Türk duruşu ise (farklı kategorilerdeki) malların kaderinin belirlenmesinde tarafsız ölçütü

desteklemekte. Her iki durumda da nihai kararlar otonom bir mülk komisyonunca işleme tabi

tutulacaktır. Ancak taraflar kazanılacak yetki konusunda anlaşamamaktadırlar. Etkilenmiş

mülkün kaderiyle ilgili kararı kimin ve hangi kıstasa göre vereceğiyle ilgili ayrılıklar devam

etmektedir. Kıbrıs Rum duruşu malından mahrum bırakılmış olan mal sahiplerinin karar

verebilmesi gerektiğine yönelikken, Kıbrıs Türk tarafı komisyona karar vermede yön gösterici

olacak, objektif ölçütlerin oluşturulmasını tercih etmektedir.

Malından mahrum kalan birçok mal sahibinin malın iadesini seçeceğinden, Kıbrıslı

Türklerin kaygısı, Kıbrıs Rum duruşunun potansiyel açıdan iki bölgeliliği (örneğin mal sahipliği

ve nüfusla ilgili net çoğunluk) bozacağıyla ilgilidir. En son AİHM kararı, mevcut kullanıcıların

çıkarlarının mal sahipliği haklarıyla dengelenmesi gerektiğini savunmaktadır (örneğin

‘çekişen haklar’ kavramı). Bu nedenle Kıbrıs Türk duruşu malların orijinal sahiplerine (sınırlı)

iadesini öngörür. Taraflar ölçüt üzerinde anlaşmadıkları gibi, iade ile ilgili herhangi bir “üst

limit” konusuna da anlaşma yoktur. Taraflar, bu farklılıklara karşın bir çözüm durumundaki

tazminatın vasıtalarını araştırmayı sürdürdüler. Taraflar potansiyel olarak, satış noktasında

tazminatı malın değerine bağlayan bir formül üzerinde birleşebilirler. Kıbrıs Rum tarafı, mevcut

Page 10: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

5Özet

kullanıcıların da katkıda bulunabileceklerini ima ederek mal komisyonu tarafından çıkarılacak

bir kamu borcunu öngörüyor. Kıbrıs Türk tarafı, ödenebilir olup Kıbrıs Türk oluşturucu devleti

tarafından garanti edilen bir ‘Garantili Mali Yetkilendirme’ (GMY) üzerinde çalıştı. Hükümet

aracılığıyla, verginin değere bağlı olduğu bir tür mal ve sermaye kazancı vergisini kurmasını

öngören tapu elde eden mevcut kullanıcılardan, GMY’lere ödenecek fonların toplanması

mümkün olacaktır. Takas durumunda daha az yakınlaşma olduğu aşikârdır. Kıbrıs Türk tarafı,

Mülk Geliştirme Şirketi (MGŞ) kurmak için ortaya eşsiz ancak bir şekilde çelişkili bir öneri

sundu. MGŞ ‘olumsuz etkilenmiş mülkü’ geliştirecekti. Model, bir dizi ülkede uygulanmış olan

‘kent dönüştürme’ (Örneğin gelişim planları) uygulamasına dayanmaktadır. Kıbrıslı Türkler,

kalan birçok Kıbrıslı Türk malının nispeten düşük değerde olduğundan bunun takas için adil

bir taban oluşturulmasını sağlamaya yönelik olduğunu söylemektedirler. Kıbrıslı Türkler, kentsel

dönüşümün, ‘kıstırılmış değerin’ serbest bırakılmasına yarayacağını ileri sürmektedir. Kıbrıs

Türk tarafı, (Güneydeki Kıbrıslı Türk mallarının) değerleri çoğunlukla inkişaf öncesinde yapılan

bölgelendirme ve vasilik yasalarına bağlı olduğundan, etkilenmiş malların çoğunun ‘yapısal

olarak bastırıldığını’ iddia etmektedir. Bunun aksine kuzeyde bulunan Kıbrıslı Rumlara ait

mallar gelişmiştir (ve daha yeni bir alt yapıdan yararlanmaktadır). Kıbrıs Rum tarafı, takası

daha çekici kılabileceğinden kentsel dönüştürmeyi şimdilik tümüyle reddetmiş değildir. Her

iki taraf, kendi pozisyonlarının meziyetleri konusunda birbirlerini ikna etmeye çalışırlarken,

aracıları da ikna etmek için çok çaba harcamaktadırlar. Görünüşte aracılar toprak ve mülkiyet

konularının bağlantılı olabileceğini düşünüyorlar ki bu, Kıbrıs Rum tarafının önerdiği bir şey.

Kıbrıslı Rumların daha fazla toprak karşılığında (Kıbrıs Türk oluşturucu devletinde) daha az mal

iadesini kabul edebilecekleri varsayılmıştır.

Kıbrıs Rum tarafı (162,000 göçmenden) 100,000’inin toprak ayarlaması sonucunda dön -

me lerine izin verilmesini talep etmektedir. Bu rakamlar Karpaz yarımadası ile ilgili dolaylı

müzakereleri de içermektedir. Ancak taraflar konferans sırasında (resmi müzakerelerin en

sonun daki ‘al ver’ bölümünde tartışılacağı varsayılan) rakam veya harita tartışmadılar.

Sunumunu, iki pozisyonun uzlaşma potansiyelini yansıtarak sonuçlandıran Kaymak, bazı uzman

ve aracıların mülklere karşı çıkan mal sahipleriyle mevcut kullanıcıların sınıflandırılacağı, (aslında

AİHM’in, çekişen çıkarların nasıl çözülebileceğini belirleyen mantığı olan) bir ‘hiyerarşi’ modeli

önerdiklerine dikkat çekti. Böylelikle yerlerinden edilmiş halen hayatta olan (bu nedenle ilk

ret hakkını uygulayacaklar arasından) kişilerin hiyerarşik açıdan yüksek olacağı varsayıldı.

Benzer sıralama kategorileri mevcut kullanıcılar ve bir matriste değerlendirilen çatışan haklar

arasında yapılabilir. Sonuçta varılacak herhangi bir anlaşmanın referandumda onaylanması

gerekeceğinden bu özel modelin çoğunluğu tatmin etmesi ve adil olarak kabul edilmesi gerekir.

Page 11: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

6 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru

İlerideki mülkiyetle ilgili zorlu durumlar: finansman, piyasalarve maliyetlerFiona Mullen şu alanlara bölünebilecek olan mülkiyetle ilgili ilerideki zorlu durumları tartıştı:

taşınmaz mal piyasasının şimdiki durumu; ihtiyaçların finansmanına yönelik senaryolar; üç

değerlendirme senaryosundan oluşan tazminat maliyetleri; dört senaryodan oluşan yeniden

yerleşim maliyetleri. Mullen bu zorlu durumlarla başa çıkmaya yönelik bazı fikirlerle

sunumunu tamamladı:

n Ödemeler ve beklentiler arasında büyük uçurumn €8 milyarla -€19 milyar arasında değişen tazminat bedellerin Yeniden konutlandırma €1 milyarla -€2.5 milyar arasında değişebilirn €9 milyar bile GSYİH’nin % 45’idirn Büyük harcamalarla borçlanmalar, bir Euro Bölgesi ekonomisinde dikkatli yönetim

gerektirir. n Sermayedarlar bir ‘hikâye’ talep edeceklerdir

Bir sonraki panelde yeniden yerleşim, sürdürülebilir gelişme ve planlama ele alındı.

Konuşmacıları Pavlos Loizou, Nicos Trimikliniotis ve Hans K. Lingsom olan paneli, canlı bir

tartışma izledi.

Pavlos Loizou sonuca bir araç olmak üzere planlama ve yeniden oluşumla ilgi ikilemler

sorununu ele aldı. Yeniden oluşum ve sürdürülebilirliğin aslında toplumların inşası değil yara -

tılması demek olduğunu; yeniden oluşumun güven oluşturabilmek için toplumla etkileşimden

kaynaklanması gerektiğini ve güven, yokluğunun ise başarısızlığa neden olacağı, toplumsal

birliktelikteki artışa yol açacağı görüşünü savundu. Loizou, mülkiyete daha geniş ekono -

miden ya da bütün olarak toplumdan ayrı bakamayacağımız için tartışmaların kullanım ve

insanlarla ilgili olması gerektiği sonucuna vardı. Ulusal bir plan taslağı hazırlanmasını ve

fikirler için başarılı olan başkalarına bakmamızı önerdi.

Nicos Trimikliniotis, Ioakimoglou, Pantelides ve Trimikliniotis’in birlikte yazdıkları raporu

temel alan “Kalkınma ve Sürdürülebilirlik-Gelecek İçin bir Vizyon” üzerine bir rapor sundu.

Kalkınma ve sürdürülebilirlik sorununa, konuyla ilgili başka ülkelerdeki fikirlerden alıntılarda

bulunan bir bakış açısıyla yaklaşırken aynı zamanda bunun Kıbrıs’ın sosyoekonomik ve tarihi

bağlamına uygun bir şekilde dayandırılması gerektiğini vurguladı. Aksi halde başka bağlam-

larda geliştirilip başarıyla uygulanmış olmalarından ötürü ortaya büyük fikirler ve yenilikçi

esinlenmeler konacağını ancak Kıbrıs’a ‘uyarladığında’ feci bir başarısızlıkla sonuçlanma riski

taşıyacağını kaydetti.

Kıbrıs’taki bölücü hattın her iki yanındaki ekonomik kalkınma modellerinin sorgulanıp

yeniden düşünülmeleriyle ilgili uğraş dikkate değerdir. Siyasi bir çözüme ulaşmak için halen

süren müzakerelerin bağlamı göz önüne alındığında sürdürülebilir kalkınmanın kurumsal

çerçevesi ile ilgili prensiplerin Kıbrıs sorununun çözümüne nasıl entegre edileceği ve böylesi

Page 12: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

7Özet

sürdürülebilir bir kalkınmayla ilgili ilkelerin ekonomik yönetim ya da mülkiyet sorunu gibi

anlaşmanın unsurlarıyla ne kadar ilgili olacağına yönelik ek bir mücadele vardır. Her ne kadar

ekonomik kalkınma , sürdürülebilir bir model için yönetim zor bir görev olsa da en azından bu

hedefe yönelik olarak düşünmek önemlidir. Kıbrıs’ta siyasi bir çözüme ‘sorunu çözen’ bir dizi

siyasi ve hukuki düzenleme olarak bakılmamalıdır. Bunun yerine toplumun yeniden

oluşturulmasının başlangıcı olarak düşünülmelidir.

Son konuşmacı ise Norveç’teki Fornebu ve bir havaalanını yeni bir kente dönüştürme

deneyimiyle ilgili konuşan Hans K. Lingsom oldu. Ana meselelerin başından itibaren, havaalanı

topraklarının, hepsi de Baerum Belediyesi içerisinde- Oslo kent merkezinden 5 mil uzakta-

olan bölgedeki kamu ve özel varlıklar arasında paylaşılacağının sağlanmasıyla çözülmesi

gerekti. %54’ü devlet mülkiyeti ve %46’sı ise Oslo şehrinin mülkiyetinde bulunan havaalanının

büyüklüğü 340 hektardı (3.4 kilometre kare). Baerum Belediyesi herhangi bir mülkiyete sahip

değildi ama planlama yetkisine sahip olup altyapıyı sağlayan kuruluştu.

Sahipler arasında koordinasyonun sağlanması çok sorunluydu. Devletin stratejisi bir başka

yerdeki yeni bir havaalanını kısmen finanse etmek üzere araziyi satmakken Oslo şehrinin

stratejisi ise araziyi planlamanın tamamlanmasının ardından satmaktı. Esas teknik/yeşil

altyapı 200 milyon euro yapmaktı. Devlet/Oslo planlanan alanları inkişafçıya 400 milyon

euroya sattı. Birinci etaptaki sosyal altyapı (Belediyeye) 150 milyon euroya mal olacak olan

okul v.s’nin inşasıydı. İnkişafçı projeyi bir başka şirkete satarak 300 milyon euro kâr yaptı.

Başlangıçtaki varsayım, çeşitli ya da birçok arazi sahibinin bulunduğu bu nedenle de

finansman için düşünülen çeşitli modellerin bulunduğuydu: Model 1: Arazi sahiplerinin

planlamaya başlamadan önce araziyi inkişafçıya satmaları; Model 2: Arazinin planlamadan

sonra ancak inkişaftan önce satılması; Model 3: (a) Her biri sahip oldukları hisseye uygun

olacak şekilde, mal sahiplerinin planlama ve inkişaf yoluyla bir arada kalmaları. (b) Mali

kurumlarla/inkişafçılarla anlaşmalar yapılması. (c) Arazinin kıymeti ve inkişaftan doğan kâr

payları inkişaf sürecinin ardından ya da sonunda ödenir.

‘Kıbrıs’ta Göç: Sivil ve Askeri İhtilaf’ın Sonuçlarının tüm power pointlerine

http://www.prio-cyprus-displacement.net/default.asp?id=776 adresindeki web sitesinden

ulaşılabilir.

Page 13: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

9

HOŞ GELDİNİZGreg Reichberg, PRIO Cyprus Centre Direktörü

Herkese günaydın. Ben, PRIO Cyprus Centre Direktörü Greg Reichberg. Merkez adına

hepinize konferansa hoş geldiniz derken kıymetli zamanlarınızın bir bölümünü

burada bulunmak için ayırmış olmanızdan ötürü teşekkür ederim. PRIO Cyprus

Centre (PCC), araştırma, siyaset formulasyonu ve diyaloga adanmış iki toplumlu bir kuruluştur.

Resmi olarak 2005’te kurulan (ancak Kıbrıs’taki kökleri 1997’ye kadar giden) merkez Oslo’daki

Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün bir yan kuruluşudur. PRIO, geniş kapsamlı amacı, devletler,

gruplar ve insanlar arasındaki barışçıl ilişkilerin şartları üzerinde araştırmalar yapmak olan

bağımsız, uluslararası ve disiplinler arası bir organizasyondur. PRIO 50’nci yılını 2 yıl önce

kutladı. Kıbrıs Merkezi PRIO’nun tek şube ofisini oluşturmaktadır. Merkez her zaman için belirli

herhangi bir siyasetin savunuculuğunu yapmamak temelinde çalışmıştır.

Bu konferans karmaşık bir mülkiyet sorununun daha geniş bağlamı içerisinde yer

almaktadır. Hepimizin de bildiği gibi ihtilaflı mallar meselesi Kıbrıs sorununun tam kalbinde

yer almaktadır. Mülkiyet konusu, 1963’te başlayan ve 1974’te daha büyük bir ölçekte

meydana gelen nüfus göçleri nedeniyle vardır. Yerinden edilmenin birçok etkisi vardır. Diğer

şeyler yanında yaygın bir travma toplumların sosyal dokularının bozulmasına yol açmış, ada

çapındaki mülkiyet ilişkilerini de bozmuştur. Yerinden edilmenin etkileri bugüne kadar

devam etmiştir. Bu sabah, bugünkü programın birinci bölümünde Kıbrıslıların göçü nasıl

yaşadıkları ve sonuçlarıyla başa çıkmak için adanın her iki yanında ne gibi siyasi tepkilerin

uygulandığını araştıracağız. Öğleden sonraki ikinci bölüm ise ileriye dönük olacak. Her iki

tarafın görüşmeci ekipleri tarafından önerilen mülkiyet çözümünün koşullarını başlangıç

noktası olarak alıp Kıbrıs’taki emlak piyasasının mevcut durumu ile bunun olası bir çözüm için

ne anlama geldiğini incelemeye devam edeceğiz. Daha sonra, her biri sürdürülebilir kalkınma

ile ilgili projelerde deneyimleri bulunan uzmanlardan bir heyet, Kıbrıs’ta sürdürülebilir bir

kalkınmanın zorlukları yanında dikkate değer olasılıklarını tartışacak.

Bu konferans iki PRIO Cyprus Centre girişiminin kesişme noktasında yer almaktadır.

Öncelikle, son 18 aydan beridir devam eden, göç ve Kıbrıs mülkiyet konusuyla ilgili araştırma

projemiz bulunuyor. Avrupa Birliği’nin cömert bağışıyla finanse edilen bu proje, bir web sitesi

tasarımı, tek toplumlu odak grupları, iki toplumlu atölye çalışmaları, göç sonucu Kıbrıs’ta

çıkarılan yasalardan bir derleme ve geçtiğimiz yıl Brüksel’de düzenlenen mülkiyet konusuyla

ilgi uluslararası konferans dâhil olmak üzere çeşitli öğelerden meydana gelmektedir. Bu

Page 14: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

10 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru

projeden çeşitli yayınlar yayımlanacaktır. Bu projenin ana bulgularından bazıları bu sabah

burada sunulacaktır. Birazdan sizlere sözünü edeceğim web sitesi bugün açılacak.

Bu etkinlik aynı zamanda PCC’nin geçtiğimiz Temmuz ayında Londra’da düzenlediği

“Kıbrıs İçin Sürdürülebilir Mülkiyet Anlaşması: Kalkınma ve Finansman Modelleri” konferan -

sından gelişerek oluşmuştur. Bu, UNDP-ACT yanında Norveç, İsveç ve Alman Dışişleri

Bakanlıkları tarafından finanse edilen ve iki tarafın Kıbrıs Rum Kıbrıs Türk görüşmeci ekipleri,

büyük mal sahipleri, sermayedarlar ve inkişafçılar yanında finans ve kalkınma konusundaki

Kıbrıslı ve uluslararası uzmanlarını bir araya getiren kapalı bir konferanstı. Londra’da tartışılan

ana konuların bazıları burada, kuzey ve güneydeki Kıbrıs sivil toplum örgütleri üyelerine açık

olan bu forumda araştırılacak.

Aynı şekilde bugün öğleden sonraki programa da rehberlik edecek olan Londra’daki

konferansın arkasındaki yönlendirici düşünce, herhangi bir mülkiyet anlaşmasının, adanın

ekonomik ve sosyal yaşamı üzerinde önemli etkisi olacağıdır. Dahası, uygulanabilir olması için

herhangi bir anlaşmanın adanın toplumlarının kalkınmaya yönelik potansiyellerini barındırması

gerekir. Kıbrıslılar neyi kaybedip neyi kazanmaya hazır olduklarını yansıttıklarından bir mülkiyet

anlaşmasına yönelik çabalar umut ve korkuya neden olabilir. Aynı zamanda zorunlu olarak

herhangi bir anlaşmanın bölünmemiş bir ada olarak Kıbrıs’ın ne olabileceğine yönelik bir

vizyon gerektirdiğini, adanın potansiyelinin yapıcı şekillerde nasıl geliştirilip yön lendirilebile -

ceğini görmek de önemlidir. Bir çözümün ardından adaya uluslararası sermaye, ancak adanın

geleceğine yönelik tutarlı bir vizyon, ’satılabilecek bir öykü’ varsa çekilebilir. Ama daha

önemlisi bu vizyonu sahiplenir, dikkatlice düşünür ve kendiniz kurarsanız. Kıbrıslıların bu

süreçte gerçek bir payları olacaktır: ne olduğu size söylenmemeli, siz tasarlamalısınız. Bu

nedenle bu konferans bu öğleden sonra bir dizi paralel sonlandırma gruplarıyla doruğa

ulaşacak. Kıbrıslı meslektaşlarınız ve burada bulunan uluslararası topluluk üyeleri ile birlikte

düşünmek ve sesinizi duyurmak için bu gruplara katılmanızda ısrarlıyım. Bize yardımcı olmak

için üç veya dört grup oluşturun. Sizden bugün öğleden sonraki oturum için bu odada veya

giriş alanında ilan edilen kayıt listesindeki isminizi işaretleyin.

Yeni web sitemizin açılışını yapmadan önce bu konferansı cömertçe destekleyenlere,

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı- İşbirliği ve Güven için Eylem (UNDP-ACT) ve Avrupa

Birliği’nin finansman girişimi olan Kıbrıs Sivil Toplumu Eylemde’ye teşekkürlerimi ifade

etmeme izin verin.

Page 15: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

11Hoş geldiniz

Web sitesi“Kıbrıs’ta Göç: Sivil ve Askeri İhtilafın Sonuçları” web sitesi sivil toplum ve daha geniş

uluslararası toplum, gazeteciler ve araştırmacılar için bir kaynak olmayı amaçlamaktadır. Her

ne kadar tüm çevirilerin yerine konması biraz zaman alacak olsa da site sonunda İngilizce,

Türkçe ve Yunanca olmak üzere üç dilli olacaktır. Bu, gelecek yıllarda daha da zengin leştir -

ilecek olan uzun vadeli bir projedir. İzlenimleriniz ve fikirlerinize açığız: bu nedenle çevrimci

olarak siteyi araştırdıktan sonra düşünceleriniz konusunda lütfen bizimle temasa geçin.

Web sitesi göçün Kıbrıs çapında köy, kasaba ve kentleri nasıl etkilediğine yönelik detaylı

bilgiye yönlendiren enteraktif bir harita içermektedir. 400’den fazlası şu anda harita üzerine

yer almaktadır.

Page 16: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

13

KIBRIS’TA GÖÇ VE MÜLKİYET KONUSU Ayla Gürel

1963-64 döneminde 25,000 civarında Kıbrıslı Türk (KT) (bu dönemdeki Kıbrıs Türk nüfusunundörtte biri) ve 700 Kıbrıslı Rum’un (KR) (500 Ermeni dâhil) yerlerinden oldukları tahminedilmektedir. Kıbrıs’ın, Kıbrıs Türk kontrolü altındaki kuzey ve Kıbrıs Rum kontrolü altındakigüney olmak üzere bu günkü filli bölünmüşlüğüne yol açan 1974 olayları meydanageldiğinde bu insanların çoğu hala göçmen durumundaydı. Bölünmenin uzun vadeli şiddetlisonuçları vardır. Büyük çaptaki göçler birçok yerel topluluğun yaşamlarını altüst ederkenKıbrıslıların seyahat özgürlükleri, ada genelinde yerleşim ve mülkiyet haklarının kullanımışeklinde yaşanan sınırlamalara yol açar. Hattın kuzeyindeki 162,000 KR sakinin yaklaşık hepsigüneye kaçtı veya taşındı. Aynı şekilde güneyde yaşadıkları tahmin edilen yaklaşık 48,000KT’ün neredeyse hepsi kuzeye sığınmak üzere evlerini terk etti. Bu nüfus aktarımları sonuçtaadanın iki kısmını etnik açıdan homojen hale getirdi. 2003 Nisan ayına kadar kuzeyle güneyarasında seyahat etmek Kıbrıslılar için neredeyse imkânsızdı. Nüfusun böylesi büyük birbölümünün yerinden edilmesi ve bu nedenle ev ve mallarını kaybetmesi nedeniyle ortayabüyük bir insani sorun çıktı. Yerinden edilen onca insanın ani akışının neden olduğu aşırıkalabalıklaşma ve onların yerleştirilmesi için gereken kaynakların kıtlığı göz önünealındığında, güneydeki durum açıkça çok daha korkunçtu.

Öte yandan KT için hareket, enklavlardaki tutsaklıktan adanın kuzeydeki üçte birindeki –kendi deyimleriyle- özgürlüğe doğruydu. Kuzeydeki ana uğraş ise –KT nüfusunun büyüklü -ğünün yetersizliği nedeniyle engellenen bir görev- KRların arkalarına bıraktıkları bol miktardakimal ve kaynağın etkin ve verimli bir şekilde yararlanılmasını düzenlemekti. Aradan geçenotuz yıllık dönemde adanın her iki yanındaki yerinden edilmiş kişiler iskân edildi ve büyükölçüde yeni çevrelerine uyum sağladı.

Ancak yitirdikleri evleri ve malları ile ilgili talepleri bugüne kadar çözümsüzlüğünü korudu.Adanın iki tarafında KR ve KTlerin geride bıraktıkları toprak oranı ile ilgili her iki tarafça kabuledilen bir dizi rakam bulunmamaktadır. İki tarafın rakamları arasındaki çelişki oldukça dikkatedeğerdir. Ancak tartışma götürmeyen şey öyle görünüyor ki kuzeydeki toprakların toplamınınyarısından çoğunun KR malı olduğu ve güneyde bırakılan KT mallarının ise KRların kuzeydebıraktıklarının yaklaşık üçte biri kadar olduğudur.

Mülkiyet konusu, muhtemelen Kıbrıs sorununa yönelik müzakerelerin gündemindeki enkarışık maddedir. Buradaki esas zorluk, iki tarafın, aralarındaki temel siyasi ihtilafa dayanananlaşmazlıklar ve özellikle 1974 bölünmesini çok farklı algılamalarından kaynaklanmaktadır.

Page 17: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

14 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru

1977’den bu yana müzakerelerin görünürdeki karşılıklı kabul edilmiş olan hedefi, adanın

iki bölgeli bir temelde yeniden birleşmesini sağlayacak bir federasyon oluşturmak oldu. Ancak

müzakereci taraflar henüz hangi ‘yeniden birleşme’ ve ‘iki bölgelilikten’ gerçekte gerektiği

konusunda anlaşmış değiller. ‘İki bölgelilik temelinde yeniden birleşme’ açıkça, iki tarafın mevcut

bölünmüşlükle ilgili birbiriyle bağdaşmayan görüşlerinin arasını bulma teşebbüsünde bulunan

bir uzlaşma formülüdür.

KT görüşüne göre bölünme, iki toplumun büyük ölçüde KRların neden olduğu ve 1963’ten

bu yana giderek artan ayrılmalarının kaçınılmaz bir sonucu olarak geldi.

KTler, 1974 sonrasında kuzeyde oluşturulan güvenli bölgede kendi evlerinin efendisi

olarak ve KR hâkimiyetinin tehditlerinden uzak bir şekilde yaşayabilirler. Bu durum- her ne

kadar bazı toprak ayarlamalarından sonra olsa da- KTlerin iki bölgeli bir çözümden ne anladık -

larının esasıdır. Bu nedenle bir anlaşma uyarınca, iki toplumun mevcut yerleşim modellerinin

çok fazla bozulmaması için, yerlerinden edilmiş kişilerin mülkiyet haklarını kullanmalarının

sınırlandırılmasında ısrarcıdırlar.

Bunun aksine KRlar genel olarak Kıbrıs sorununun, onlara göre, Türkiye’nin ülkelerinin

önemli bir bölümünü ahlak kurallarını hiçe sayarak yaptığı işgalin bir sonucu olarak 1974’te

başladığını düşünüyor; bu eylemi takip eden oldubittiyi atalarına ait topraklarda Kıbrıs

Elenizminin kurtuluşuna ve tarihsel bütünlüğüne karşı bir tehdit olarak görüyorlar. Bu nedenle

iki bölgelilikle ilgili KT düşüncesi KRlar için kabul edilmezdir. Onlar için bu, direnilmesi ve

mümkün olduğunca tersine çevrilmesi gereken bir durum, bölünmenin ebedileşmesidir. Bu

duruşla aynı doğrultuda olarak KR tarafı ada çapında dolaşım Özgürlüğünün uygulanması,

anlaşma ve mülkiyet haklarının çözümün hayati unsuru olduğu üzerinde durmaktadır. Bu

nedenle KR tarafı mülkiyet konusunda yerinden edilmiş kişilerin mallarını geri alma haklarıyla

herhangi iki bölgeli bir anlaşmaya bakılmaksızın mallarına geri dönüşleri dâhil olmak üzere

temel insan haklarına tam uyulmasını talep etmektedir.

Bu siyasi hedeflerin uyuşmazlığından başka sosyal ve ekonomik görüşler yanında hukuki

ve kuralsal önkoşullar da bir mülkiyet anlaşmasının karşılaştığı ciddi zorluklardır. Bölünmenin

ardından KTler genel olarak iki toplumun artık kalıcı olarak ayrıldığını ve her bir toplumun

‘kendi içyapısını kendine ait bölgesinde’ düzenlemesi gerektiğini varsaydılar. Bu kuzeyde,

toprak sahipliği ile ilgili yukarıda sözü edilen rakamlara bakıldığında KTlerin büyük ölçüde

KRlar tarafından bırakılan mallara bel bağlamaktan başka seçeneklerinin olmadığı bir süreç

olan yeni sosyal ve ekonomik çevrenin inşasını içeriyordu. Bu nedenle karşılıklı mülkiyet

taleplerinin güneydeki KT ve kuzeydeki KR mallarının global değişimi ve toplu tazminata

dayalı bir formülle halledilebilmesine yönelik KR tarafı ile bir anlaşma arayışı içerisindeydiler.

Her ne kadar KRlar tarafından reddedilmiş olsa da bu düşünce şu ana kadar, yerinden edilmiş

KRların malları ile ilgili KT siyasetinin temelini oluşturdu. 1974’ten bu yana – başlarda sadece

kullanım içinken daha sonra mülkiyet haklarıyla birlikte- KR mallarının yerinden edilmiş KTlere,

çeşitli kategorilerdeki diğer vatandaşlara ve kuzeydeki kamu ve özel kuruluşlara tahsisine

olanak tanıyan bir dizi önlem ve yasa geçirildi. Mülkler bu şekilde yavaş yavaş kuzeydeki

Page 18: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

15Kıbrıs’ta göç ve Mülkiyet Konusu

sosyal ve ekonomik dokunun parçası haline geldiler. Kuzeyin hukuk sistemi içerisinde KR mal -

larının çoğu yeni mal sahipliği altında olup miras olarak alınabilir, ipotek edilebilir, yabancılara

satılmak dâhil olmak üzere alınıp satılabilir ve özel ve kamu kullanımı için inkişaf edilebilirler.

Tüm bunların tersine KR görüşü adanın mevcut bölünmüşlüğünün geçici olduğu

şeklindedir. ‘Yasadışı’ devleti ortadan kaldıran bir anlaşmaya varılmasıyla sona erecektir.

Varılacak herhangi bir çözüm anlaşması aynı zamanda her iki toplumdan yerinden edilmiş

kişilerin mallarının haklarının iade edilmesini sağlamalıdır. Ancak, tüm KR ve KT mallarının

orijinal, yani 1974 öncesi sahiplerine ait olduğu şeklindeki duruşuna rağmen KR hükümeti de

güneydeki KT mallarının yerinden edilmiş KRlar, hükümet, yerel yönetimler ve kamu yararına

organizasyonlara tahsis edilmelerine olanak sağlayan yasal önlemleri benimsedi. Tapunun bir

başka şahsa devri açıkça reddedilirken sahibinin yararına olduğu kabul edildiği veya kamu

yararı açısından gerekli görüldüğü hallerde KT mallarının zorunlu iktisabı veya satışına istisnai

olarak izin verilir. Ancak yürürlükteki mevzuat KT mal sahiplerinin mallarını, herhangi uygun

bir tazminatı veya hak ettikleri herhangi başka bir ödemeyi talep etmelerini engellemektedir.

Bu uygulamaların sonucu olarak 1974’ten beri KTlere ait malların çoğu –kamuda göçmen

konutları ve farklı alt yapıların inşaatlarını da içeren özel ve kamu olmak üzere- ‘inkişaf ve

verimli kullanım’ yoluyla değiştirildi. Gelecekte bu tür malların sahiplerini tümüyle iadesinin

pek muhtemel olmadığını söylemeye gerek yok.

Bu arada 1990’lı yıllardan bu yana mülkiyetle ilgili yüzlerce dava AİHM önüne yığılmaya

devam ediyor. Bunların çoğu, güneydeki mal sahibi KTlerin KC aleyhine açtıkları çok daha yeni

az sayıda başvuru dışında, kuzeydeki mallarla ilgili KRların Türkiye aleyhine yaptıkları

başvurulardır. Günümüze kadar verilmiş olan sayısız mahkeme kararının bir mülkiyet çözümüne

olan uzantılarıyla detaya giremem. Ayrıca AİHM kararlarının Kıbrıs mülkiyet sorununa nihai

olarak nasıl bir çözüm bulunabileceği sorununa bir yanıt üretmediğini söylemek gereksiz.

Ancak yine de Avrupa İnsan hakları Konvansiyonu ile uyumlu müzakere yoluyla varılmış bir

mülkiyet anlaşmasının tatmin etmesi beklenebilecek bazı asgari ilkeler belirlediler.

Bölünmüş Kıbrıs’ta mülkiyet konusu, hayati insani, hukuki ve kuralsal boyutlarıyla çok

yönlüdür. Ancak gerçek karmaşıklığı, iki tarafın siyasi olarak neyin risk altında olduğu yönündeki

algıları nedeniyle içinden çıkılmaz olduğu gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Mevcut uzun

vadeli fiili ayrılıktan ‘iki bölgeli yeniden birleşmeye’ geçişi kapsayan bir anlaşmada bu konuyla

uğraşmak açıkçası pragmatik bir uzlaşmacı yaklaşım gerektirir. Konu: İki Kıbrıslı tarafın böyle

bir çözümü kabul için nasıl ikna edileceğidir. Yanıtı, bildiğimiz gibi, kolay değildir.

Page 19: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

17

KIBRIS’TA ÇÖZÜM VE MÜLKİYET SORUNUNUDÜZENLEMEK Nicos Trimikliniotis

Burada ilgilenmekte olduğumuz konu, iyelik ve toprakla ilgili haklara hitap ederek

sadece mülk sahipliğini çözmeyi amaçlayan mülkiyet ilişkileri ya da söz konusu

mülkiyet konusuyla sınırlı olmayan bir konu olan, göç ve mülkiyettir. Kıbrıs sorununun

çözümü için toprakla ilgili haklara düzgün bir şekilde yaklaşılması muhakkak zorunludur.

Genelde ‘resmi duruş’ olarak tanımlanan şeyin altında, halledilmesi gereken, iki ana etnik

toplumun sanki homojen, birleşmiş ve tümüyle fikir birliği içinde olduklarına dair bazı

birikmiş zarurileştirilmiş bir varsayım yatmaktadır. İki durumun son ‘toplamasının’ devam

etmekte olan resmi müzakereler sırasında olması gerektiğinden, genelde yanlış bir şekilde

Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk pozisyonları arasında bir sıfır-toplam oyunu olduğu varsayılır. Burada

sunmaya çalıştığımız şey, ortada çok daha karmaşık ve değişken siyasi, hukuki, sosyal,

ekonomik ve kültürel bir gerçeğin olduğudur. Öncelikle her iki tarafın ‘etnikleştirilecek

pozisyonu’ olarak varsayılanı bozmamız gerekmektedir. Bir başka deyişle burada otomatik

etnik bir ortak payda olduğunu varsaymaktan vazgeçmeliyiz. Anlamamız gereken başlangıç

noktası budur. Bu yolla risk altındaki meselelerin karmaşıklığını anlayabilir sonra da ihtilafı

çözecek formüller önerebiliriz. Bu, evrensel, toplumsal, grup/kolektif bireysel haklar

temelinde mülkiyet ilişkileri, sosyal ilişkiler kavramlarını yeniden yapılandırabilecek çok daha

ilginç, etkin ve yapıcı bir yaklaşımdır. Kıbrıs’taki mülkiyet çözümünü okuyup anlayabileceğimiz

geniş çerçevenin bu olduğunu düşünüyorum.

Geriye gidelim ve ‘yerleşim’ ve ‘yerleştirme’ sorunundaki düşünceye göz atalım. Yerleşim ve

yerleştirme kavramları esasen yerlerinden edilmiş kişilerin ihtiyaçları ve kaygılarına hitap

etmeyi ele aldığından, yerinden edilmenin kendine bakmak durumundayız. Kovulma, tehcir

anı, gerilimler, acı ve ıstırap dolu bir geçmişi yansıtır. Yuvanın, mekânın, toplumun yitirilmesi

mülkün tek başına yitirilmesinden çok daha geniştir. Bu nedenle yukarıdakilerin her biri ile ilgili

hukuki ve siyasi davaların (örneğin yuva, mekân, toplum ve mal) ayrı ayrı ve farklı olarak

ölçülmeleri rastlantısal değildir. Şüphesiz acıya, kayba ve ıstıraba fiyat biçmek, insani deneyimi

parasal düzeye çekeceğinden oldukça sorunlu ve tartışmalıdır. İnsanların yaşamlarının

sonuna kadar taşıdıkları kişisel psikolojik ve sosyal ıstıraplar ve travmalar göz önünde

bulundurulduğunda bu tür sosyal ve kişisel yaşanmışlıkların parasal bağlamda tazmini çok

zordur. Mahkemeler bile kayıplar ve hasarları değerlendirirken bu karmaşık tablo temelinde

Page 20: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

18 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru

birçok detaya girmektedirler. Şu anda kovulma anında algılanan kaçış kişilik ötesi bir hayat

hikâyesi olarak aktarılmış – ancak diğerleri tarafından asla tam olarak takdir edilmemiş- bir

deneyimdir. Bu, o anda neyin algılandığıyla ilgili hikâye, savaş sırasında ve sonrasında

sevilenlerin yitirilmesi, kişisel yaralanma, tutsaklık ya da tüm o kötü, korku verici duygularla

bağlandığında daha belirginleşir. Dolaysıyla göçmenlik geçmişte yaşanıp bitmiş bir olay

olmaktan öte, ancak zorla yerinden edilme ve kaçıştan çok sonra da devam eden bir süreç

olarak algılanabilir. Parçalanmış koparılmış bir yaşamı yeniden oluşturmak, bir araya getirmek

için sürdürülen umutsuz çabaların her geçen gün üstesinden gelebilmek imkânsız değilse

bile zordur. Anılar rahatsız edici olabilir. Geçmişle başa çıkmak son derece zorken geleceğe

bakmak ise çoğu zaman acı veren bir süreçtir. Her bir yaşam hikâyesi tam olarak kavrayama -

dığımız daha büyük bir tablonun bir parçasıdır. Ancak çok uğraşırsak birazını sezebiliriz.

Dolaysıyla çözümü beklerken, yerinden edilmiş kişileri rahatlatmak, yaşamlarını daha

dayanılır kılmak, yeniden yerleştirmek amacıyla alınmış geçici ve uzun vadeli önlemlerle ilgili

siyasete baktığımızda, meseleleri yeniden ciddiyetle gözden geçirmemiz gerekir. Tabi ki atıfta

bulunduğumuz tarihi ana bağlı olarak buradaki öyküler çok farklıdır. Bu projenin yeniliğinin,

burada, ellilerin sonuna kadar uzanıp şimdiki zamana kadar sarkan daha uzun vadeli ve çok

yönlü bir bakış geliştirmeye çalışan bir öykü sunuyor olmamız olduğunu düşünüyorum.

1950’lerdeki göç, çatışmanın bir sonucuydu; atmışlardaki ve yetmişlerdeki göç ve zorunlu

göçlerin hepsi birbirine bağlı hikâyelerdir. Yeniden yerleşimin tam hikâyesini anlayabilmek

için ortaya çıkan çok önemli bir yenilik olduğunu düşünüyorum. Yerinden edilmenin

yaşandığı dönemlerde, göçe karşılık olarak düzenleme siyasetlerinden sorumlu olan kişiler,

esasen bunu bir kriz yönetimi olarak algıladılar: geçici ihtiyaçlara cevap verebilmek için, daha

uzun vadeli bir çözüm bulunana kadar çabuk, etkili ve acil çözüm arayışları. Şüphesiz her bir

tarafın benimsediği siyasetler kendi perspektifleri siyasi öncellikleri, ideolojileri ve sosyoeko -

nomik kapasitelerine çok bağlıydı ve öyle sanıyorum ki her iki tarafın perspektiflerinin ana

hatları sorunun neyle ilgili olduğunu, elde etmek istedikleri bağlamında çözüme nasıl baktıklarını

ve herhangi bir çözümün sonucunun ne olmasını beklediklerini göstermektedir. Hepimizin artık

bildiği gibi sorun aslında beklendiğinden de çok uzun bir zamandan beri devam etmektedir

ve statükonun devamı, onun çok daha dirençli ve aynı zamanda her türlü yeni sorun, mesele

ve zincirleme etkilere gebe olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu nedenle hukuki ve sosyal gerçeklikler ne sabit ne de kesindirler. Yerinden edilme

konusunu düzenlemek, çok büyük ve farklı siyaset kurumları hukuk ve düzenlemelerle

uğraşmayı gerektirir. Bu, insan kitlelerini topluma entegre etmek, toplumlar, yeni kalkınma

ağları, sistemler ve sosyal yardım rejimlerini yeniden inşa etmek veya inşa etmenin tüm sosyal

ve ekonomik unsurlarıyla bağlantılıdır. Bu son derece zor ve çelişkili bir süreçtir. Ayla Gürel

haklı olarak her iki tarafın rakamlarla ortaya koyduğu farklılıklara atıfta bulundu. Ancak

farklılıklar rakamlarla sınırlı kalmayıp köylerin isimlerine kadar uzanırken meseleler daha da

karmaşık bir hal aldı. Kuzeydeki rejimin istila ve işgalden sonraki son derece tartışmalı olan

Page 21: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

19Kıbrıs’ta Çözüm ve Mülkiyet Sorununu Düzenlemek

isim değiştirme siyasetinin Türkiye tarafından nasıl eski statükodan yeni statükoya doğru

radikal ve kalıcı bir ayrılığın işareti olarak algılandığını biliyoruz. Fikir geçmişi ‘temizlemekti’ ve

‘yeni düzende’ köylerin saf Türk isimleri v.s olacaktı. Bu siyaset, Kıbrıslı Rumlar ve özellikle de

yerinden edilmiş kişileri çok fazla incitti.

Kuzeydeki isim değişikliklerinin ardından Kıbrıs Rum siyasetçilerin gerek Kıbrıs Rum gerekse

Kıbrıs Türk köylerinin isimlerini koruyup kollamaları beklenir. Görünürde Kıbrıslı yetkililer

bunu Kıbrıs Türk köyleri camileri v.s için yaptılar ama Kıbrıs Rum köyleri için değil. Bu nedenle

adanın Kıbrıs Cumhuriyeti kontrolü altındaki güney kısmında isim değişiklikleriyle ilgili

çekişmelerin olması ilginçtir. Aslında bugün karşılaşmış olduğumuz esas zorluklardan bir

tanesi sadece köylerin isimlerinin Türk tarafınca değiştirilmesi değil, dili temizlemeye yönelik

çabaların sonucu olarak Kıbrıs Rum tarafınca yapılan değişikliklerdir. Örneğin hiçbir aklı

başında Kıbrıslı Rum bugün ‘Lachia’ köyünün ‘resmi’ adı olan ‘Lakia’yı kullanmaz; ‘Aglanja’ya

‘Aglangia’ demez, çünkü: Köylerin isimlerini ‘temizlemek’ ve ‘Elenleştirmek’ amacıyla yapılan

‘resmi’ değişiklikler saçma kabul edilmekte ve Helen-merkezlilerle Kıbrıs-merkezliler arasındaki

bir tür ‘sosyal ‘dil savaşını’ yansıtmaktadır. Kuzeyde de Türkçe konuşma dilini ‘temizleme’

amaçlı teşebbüsler karşısında da benzer bir tartışma yaşanmaktadır. Bu bize aynı zamanda on

dokuzuncu yüzyılda Yunanistan’da ‘Katharevousa’ ve ‘Demotic’ dilleri arasında süregelen

ihtilafın sosyal yönlerini anımsatmaktadır. Sözde resmi köy isimleri, halkın ‘resmi’ isimleri

kısaca umursamayıp kendi konuştukları sosyal gerçeklikteki isimleri konuştukları gerçeğiyle

karşı karşıya kalmıştır. Bu siyaset oluşturanların, etnik ve milliyetçi açıdan motive edilmiş kendi

dil ‘estetikleri’ temelinde tepeden mühendislik teşebbüsünde bulunmak yerine sosyal

gerçekliğe hitap etmeleri gerçeğini gösteren etkileyici bir hikâyedir: siyasetlerin pratik olması

ve sosyal gerçeklikle gerçek ihtiyaçlara cevap vermesi gerekir.

Bu nedenle göç sorununu Kıbrıs sorununun ana konusu olmaya çalışırken meselelerin daha

da karmaşık hale geldiği gerçeğiyle ilgili konuştum. Mevcut müzakerelerdeki göç ve mülkiyet

maddeleriyle ilgili daha geniş siyasi bağlamı özetlemeyeceğim. Bu noktada daha fazla

girebileceğimi girebileceğimi düşünmüyorum. Ancak bunu söylemiş olarak, siyasi irade ve beş

basit ön şart varsa, göç ve mülkiyet sorunlarını çözmenin mümkün olduğunu düşünüyorum.

Bunlar nelerdir?

Öncelikle geçmişten ve diğer deneyimlerden ders almalıyız. Öğrenmek sürecin çok önemli

bir parçasıdır. Bu, etnik kolektif atıflar ve varsayımları parçalarına ayırarak zemindeki gerçek

durumun ne olduğunu daha yakından incelememizi gerektirir.

İkinci olarak bağlantıları görmeliyiz. Şeylerin nasıl bağlantılı olduğunu kabul etmeye ve

söylemeye cesaretimiz yok. Örneğin mülkiyet sorunu açıkça toprak sorunuyla bağlantılı

olduğundan bu ikisi birlikte tartışılmalı.

Üçüncü olarak insanların temel gereksinimlerine hukuki ve siyasi araçlarla yanıt vermeliyiz.

Anlaşmaların dış ana maddeleri aslında burada. Her iki tarafın nasıl müzakereye ihtiyaçları

olduğundan konuşacağız. Konu, ilerleyebilmemiz için arazinin sahibi ve kullanıcısının hakları

arasında denge bulmaktır.

Page 22: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

20 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru

Dördüncü olarak çalışabilecek pratik ve karşılıklı kabul edilebilecek çözümler bulmamız

gerek. Ve son olarak ama en azından diğerleri kadar önemli, mülkiyet anlaşmasının, ülkenin

sürdürülebilir ve kalıcı federal birleşmesi için yeniden birleşmiş bir ülkeye yönelik daha geniş

bir vizyonun bir parçası olması gerektiğidir.

Page 23: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

Editörler hakkında

Nicos Trimikliniotis sosyoloji ve hukuk alanlarında çalışmalar yapan dallar arası birbilim insanıdır. 2008’den bu yana PRIO Cyprus Centre’de kıdemli araştırma uzmanıolarak görev yapan Trimikliniotis, ayrıca Lefkoşa Üniversitesi’nde Hukuk ve Sosyolojidoçenti, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi’nde ise onursal araştırma görevlisidir.İnsan hakları, ayrımcılık, göç, cinsiyet, etnik çatışma ve ırkçılık, anayasal, eğitimsel veçalışma konuları üzerinde geniş araştırmalar yapmış olan Trimikliniotis’in kitap vedergilerde yayınlanmış çeşitli makaleleri bulunmaktadır. En son çalışmaları arasındaşunlar vardir: Umut Bozkurt’la birlikte yazılarak yayına hazırlanan, Beyond a DividedCyprus: A State and Society in Transformation/Bölünmüş bir Kıbrıs’ın Ötesinde:Dönüşümdeki Devlet ve Toplum, (Palgrave MacMillan, 2012); ve Η Διαλεκτική τουΈθνους-Κράτους και το Καθεστώς Εξαίρεσης: Κοινωνιολογικές και ΣυνταγματικέςΜελέτες για την Ευρω-Κυπριακή Συγκυρία και το Εθνικό Ζήτημα [The Nation-StateDialectic and the State of Exception/ Millet-Devlet Diyalektiği ve Olağanüstü Durum](Savalas, Athens, 2010) bulunmaktadır. E-mail: [email protected]

Bozena Sojka Swansea Üniversitesi’nde doktor adayı ve Göç Politikası AraştırmaMerkezi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır. 2011 yılı sonlarında PRIO’dadoktora stajı yapmıştı.

Bu rapor, PRIO Cyprus Centre

Posta Kutusu 25157, 1307 Lefkoşa, Kıbrıs adresinden,357 22 456555/4 numaralı telefon aracılığıyla,

[email protected] adresinden temin edilebileceği gibi

REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 1

Page 24: REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2 Kıbrıs’ta … · 2013-01-31 · 2 Bir Gelecek tasarlamak: Kıbrıs’ta Bir Mülkiyet Çözümüne Doğru ettiği 1974 Ağustos’u

Kıbrıs’ta yerinden olmakSivil ve Askeri Çatışmanın sonuçlarıRapor 7

Bir Geleceği Tasavvur Etmek: Kıbrıs’ta bir Mülkiyet Çözümüne Doğru30 Eylül 2011 (Lefkoşa) PCC Konferansı Bildirileri

Nicos TrimikliniotisBozena Sojka-Koirala

Bu rapor PRIO tarafından uygulanan “Güven Yaratmak ve Uzlaşma Dialoğu”projesinin bir bölümü olarak Avrupa Birliği tarafından finanse edilmiştir.

30 Eylül 2011 tarihinde Lefkoşa’daki ara bölgede yer alan İşbirliği Evi’nde yapılan

konferansın temasını, Kıbrıs’ta göç bağlamında mülkiyet konuları oluşturdu. konuklara

hoş geldiniz hitabıyla konferansın açılışını yapan PRIO Cyprus Centre Direktörü Gregory

Reichberg, ilk değerlendirmelerin hemen ardından ise Kıbrıs konusuna ilgi duyan

gazeteciler ve araştırmacılar yanında sivil toplum ve daha geniş bir uluslararası topluluk

için bir bilgi kaynağı olan, PRIO Cyprus Centre Web sitesi projesi ‘Kıbrıs’ta Göç: Sivil ve Askeri

İhtilaf ’ın Sonuçlarının Haritalandırılması’nın açılışını yaptı. Bu girişi iki oturum izledi.

Oturumlardan birincisi, mülkiyet konularının düzenlenmesiyle ilgili olurken, hemen

ardından gelen ikinci bölümünde ise mülkiyet anlaşmalarına yönelik modeller tartışıldı.

Bu rapor, PRIO Cyprus Centre Posta Kutusu 25157, 1307 Lefkoşa, Kıbrıs adresinden,357 22 456555/4 numaralı telefon aracılığıyla,[email protected] adresinden temin edilebileceği gibi

www.prio-cyprus-displacement.net adresinden de indirilebilir

ISBN: 978-82-7288-434-4

REPORT 7 TURKISH:Layout 1 10/17/12 10:28 AM Page 2