ÇARŞAMBA29 Temmuz, 1970

f lL : 19 — S A Y I: 6728

FÎA T I: 20 M İL G Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S İ Y A S Î G A Z E T ESahibi ve Umumi Neşriyat Müdürü : CEMAL TOGAN - Mes'ul Ya*. İşlen Müdürü : SADİ C. TOGAN

KIBRIS’IN EN YÜKSEK TİRAJLI TÜRK GAZETESİ

Dizilip Basıldığı Yer : BOZKURT Basımevi

144, Glrne Caddesi, Lefkoşa. Telefon : 62*51

RUM KESİMLERİNDE ANARŞİ FIRTINASININ ÖNO BİR TÜRLÜ ÜLUMMIYOR:

İngiliz havacısı vurularak, bir orman memuru da bıçaklana­

rak ağır surette yaralandılarKira köyü dolaylarında silâh ve

I ı ın ı I ı ı ı ı ı ı n ı ı ı i i i M i ü i ı n i i i ı I ' i ı ı ı ı ı ı ı ı ı » ı t ı ı ı ı ı ı * ı ı ı ı ı « ı ı ı ı ı ı ı I I ■ I I I m u , m i l l i n , m ı , l i n i n i , u m u

> Amerikan H âriciyesinin Yakındoğru ve Güney Asya So- | | rumlusu Dışişleri M üsteşarı Roger P, Davies dün Kibri- |

sa gelmiştir. V azife a lan ı içinde bulunan Kıbrısı daha I | iyi tanım ak gayesiyle adaya gelen Davies 30 Temmu- | - za kadar K ıbrıs'ta kalacaktır. Resim, Am erikalı hari- i İ ciyeclyi Lefkoşa Hava Alanında yansıtm aktadır.| ! | | l l | l l | l !Ş n | l l | l l | l l l l l l l l l ' l l l l | l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l ! l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l | l l l l l l l l | l ! l l l l l ! l l l l l l l l !

LEFKOŞA:Leymosun Karakol B as­

kınına adı karışan san ık ­ların duruşması ilginç bir safhada devam ederken, Rum kesim inde anarşi h a ­reketlerinin önünün a lın a ­m adığını gjösteren olaylar da birbirini izlemektedir. Rum Yönetimi bu tür ge liş­m eleri önlem ekte tam a­men yetersiz kalm aktadır. Rum kaynakların ın Mağu- sa m ahreçli bir haberine göre, Pazar gecesi, gece y a ­rısından biraz sonra İngiliz Hava Kuvvetlerine bağlı bir asker, meçhul şahıslar tarafından otom atik taban ca ile vurularak ağ ır su ­rette yaralanm ıştır. Ingiliz Havacısı, M ağusa’nın Rum Kesiminde, Zinon Sokağın­daki evinin verandasında parti verm ekte olduğu bir sırada, açılan m akineli tü ­fek ateşi ile vurulmuştur. 19 yaşındaki havacı, o lay­dan hem en sonra arkad aş­ları tarafından ağır yaralı olarak hastahaneye k a ld ı­rılm ış; ateşi açan meçhul şahısların izine ise rastlan ­m am ıştır. Gerek M ağusa Rum Polisi, gerekse Ingiliz Üsleri Polisi cinayet o lay ı­nı tahkik etm ektedir. In g i­liz havacın ın durumunun kritik ve hayatının tehlike-

y ü r ü t m e o r g a n i v e g ü v e n l i k Davies, “AmerikanK U V V E T L E R İ E L E A L IN A C A K

TOPLUMLARARASI GÖRÜŞMELERE BUGİİN DEVAM EDİLİYOR

LEFKOŞA:Kibns sorununa barışçı bir çözüm yolu bulm ak am a-

cıyle yürütülmekte olan toplum lararası görüşm elere b u ­gün Lefkoşa'da devam edilecektir. Türk Cem aat M eclisi Başkanı ve Geçici Türk Yönetim i Yürütm e Kurulu Başkan Yardımcısı Rauf D enktaş'la Rum Tem silciler M eclisi B aş­kam Glâfkos Kleridis bugünkü görüşm ede Yürütme O rga­nı ve Güvenlik Kuvvetleri konularını e le a lacaklard ır.

Bildirildiğine göre, D enktaş ve Kleridis bu konular üzerinde anlaşm aya varılan ve van lm ıyan noktaları bir belgede toplıyacaklardır. Böylece ik i toplum arasınd a bölge idareleri dışında kalan bütün konularda an laşm aya varı­lan ve varılm ayan noktalar belgelerde derlenm iş o lacak­tır. Bölge idareleri konusununsa önümüzdeki h afta ele alınabileceği sanılm aktadır.

yok” dedi

isveçli yıldızMüstehcen film çeviriyor diye İngiltere'ye sokulmak

İsveç’te çevirdiği çıplak filmlerde kısa zamanda ünlü yıldızlar arasında yer alan 19 yaşındaki isveçli güzel Marie Liliedal son filminin gösterilmeye başlaması nede niyle Londra’ya gelmiş fakat havalanı memurları tarafın­dan İngiltere’ye sokulma - mak istenmiştir. «Herkes» adlı kurdelenin müstehcen olabileceğini fakat bunun kendisi ile ilgisi olamayaca­ğım söyleyen yıldız: «Film müstehcense suç bende mİ?

Gümrükçüler İnsanları bile müstehcen saymaya başla - dılar» demiş ve saatlerce devam eden tarışmalardan sonra yıldızın girişine izin verilmiştir. Yanda müsteh - cen filç çeviriyor diye I n ­giltere’ye sokulmak isten - meyen güzel yıldız görülü - yor.

;„X*<"X,C«X”X " X “X"X*<*,X ”X "X * ,X “X “X":*'X**X“X->jı

de olduğu bildirilm ektedir. Genç asker, hastahaneye kom ada kaldırılm ıştır.

BIÇAKLANAN RUMÖte yandan, yine Rum

kaynaklarının verdiği bir habere göre, geçen akşam M ilikur köyünde 50 y aşın ­daki orman memuru Sera- fim M ihail’in öldürülm esi­ne teşebbüs edilm iştir. E v ­li ve dört çocuk babası olan Serafim M ihail, köy kahvehanesinde tavla oy­nam akta olduğu sırada bir köylü ile m ünakaşaya tu ­tuşm uş ve neticede bu köy lünün tecavüzüne uğra­m ıştır. Orman memuru, kavga sırasında birkaç ye­rinden b ıçaklanarak ağır surette yaralanm ıştır. S e ­rafim M ihail’in durumu­nun kritik olduğu b ild iril­mektedir. Rum kaynakları,

bulunduorman memurunun kald ı­rıldığı hastahanede ölüm ­le pençeleşm ekte olduğunu bildirmektedirler. Olayla ilg ili olarak kahveci Ham- bis Georgiu’nun tevkif edil diği bildirilm ektedir.

MÜHİMMAT b u l u n d u Bu arada bütün Rum g a ­

zetelerinin resmi bir a ç ık ­lam aya atfen bildirdikleri­ne göre, yerli yapısı sten tipi bir s ilâh la bir m iktar mermi ve bir m iktar dina­m it ihtiva eden bir sandık, bazı çocuklar tarafından Kira köyü yakınında tesa ­düfen bulunmuştur. Omor- fo Rum Polisi durumdan haberdar edilm iş ve olay yerine giden ilg ililer sa n ­dığı kaldırm ışlardır. Rum polisi bulunan silâhlarla İlgili olarak soruşturma yapmaktadır.

G E R İLLÂ Ö RGÜTLERİ K A H IR E T t BARIŞ

P L Â N I İÇ İN T E L İN E D E R K E N

Mısır, Arap gerilla örgütlerine Kahire radyosunu yasakladı

LEFKOŞA:İki günlük bir ziyarette

bulunmak üzere Kibns’a ge­len Birleşik Amerika Dışişle­ri Bakanlığı Müsteşarların - dan Roger P. Davies, basın mensuplarına hava alanın - da verdiği demeçte, Ülke - sinin Kıbrıs politikasında herhangi bir değişiklik yap - madiğim bildirmiştir. Davies Kıbrıs sorununa bir çözüm yolu bulunması ümidini iz­har etmiştir. Kıbrıs’ta kala­cağı süre içinde Türk ve Rum liderleriyle görüşme - lerde bulunacak olan Davies daha sonra benzeri görüşme ler yapmak üzere Atina’ya gidecektir. Washington’a dö nerken Amerika’lı diploma­tın Londra’ya da uğrayaca­ğı bildirilmiştir.

Hatırlanacağı üzere Davi­es geçen hafta da Ankara ve Tahran’ı ziyaret etmişti.

KAHİRE:Kahire Radyosu, kendi

yaym dalgası üzerinden yayın yapm akta olan El F atah ve F ilistin Kurtuluş Örgütleri İstasyonlarının yayınlarını durdurmuştur. Bu kararın Birleşik Ameri­kanın son barış tekliflerini kabul eden Mısır’a karşı E l F atah ile F ilistin Kur­tuluş örgütlerince izlenen tutum üzerine alınm ıştır.

GEÇİCİMısır m akam ları konu­

ya ilişkin bir bildiri y a ­yınlam ış ve kararın geçici olduğunu ve Arap G erillâ­larına im kân dahilinde yardım etm eğe devam ede­ceklerini bildirmiştir. ÖRGÜTLERİN HEYETLERİ

Bu arada F ilistin Kurtu­luş örgütlerin in Merkez Kom itesine yakın çevreler, örgütün son Am erikan b a ­rış teklifleri hakkında gö­rüşmelerde bulunmak üze­re a ltı Arap ülkesine ayrı heyetler göndermeği karar

laştırm ıştır. Heyetlerin Su ­dan, Birleşik Arap Cumhu­riyeti, Cezayir, Suriye, Irak ve Lübnan’a gideceği b il­dirilmiştir. Heyetlerin zi­yaret tarihlerinin henüz kesinleşmediği açıklanm ış tır.

Haşan Dincer Devlet Bakanlığına atandı

ANKARA:Refet Sezgin’in istifasıy-

le boşalan Devlet B akanlı­ğına Afyon M illetvekili Ha san Dincer’in atandığı b il­dirilmektedir. Bu konudaki atam a evvelki akşam B aş­bakanlıkça resmen a ç ık ­lanm ıştır. Yeni Devlet B a­kam Haşan Dincer 60 y a ­şında ve evlidir.

Kibriaee,Palamasla

ATINA:Rum Yönetimi Dışişleri

Bakanı Spiros Kibrianu, dün Yunan Başbakan ve Dışişleri B akanı Papadopu- los ile Kıbrıs sorununun en son gelişm eleri hakkın­da fikir a lış verişi yapm ış­tır. Saat 14.00’te başlayıp yarım saa t süren görüşme esnasında Kibrianu, Papa- dopulos’a Avrupa Ülkeleri Başkentlerindeki tem asla­rına ilişkin bilgi vermiştir.

SON GELİŞMELERKibrianu daha sonra gö­

rüşmelerine Yunan D ışişle­ri B akanlığı Müsteşarı Ksantopulos Palam as ile devam etm iştir. Bu görüş-' m enin öğle yemeği esnasın da yapıldığı açıklanm ıştır. Palam as - Kibrianu görüş­mesi sırasında Kıbrıs so ­rununun kaydettiği son ge­lişm eler incelenm iş ve K ib­rianu verdiği demeçte, her iki zatla yaptığı görüşme­lerden çok memnun k a ld ı­

ğını bildirmiştir. Palam as ise görüşmelerde iki ta ra ­fın tam bir anlaşm a halin de olduğunu açıklam ıştır.

Fransa, yeni atom û yaptı

Papadopolos ve ayrı ayrı görüştü

Önümüzdeki günlerde Kıbrısa gelmesi beklenen HÜLYA KOÇY1GÎT

F İLM İN İN RUM KESİM İNDEKİ

G A LA S IN A K ATILM AK ÜZER E

Koçyiğit Kıbrıs'a geliyor

LEFKOŞA:Dünkü Rumca gazeteler ünlü Türk film yıldızı

Hülya Koçyiğit’in, Lefkoşa’da bir Rum sinemasında gösterilecek olan bir Türk film inin galasında bulun­m ak üzere Kıbrısa geleceğini bildirmişlerdir. Hülya Koçyiğit’in resim lerini de yayınlayan gazeteler, gös­terilecek film in renkli HIÇKIRIK kordelesinin olduğu­nu ve bunun galasının 1 Ağustosta "Athineon" sine m asında yapılacağını belirtmektedirler. Rumca gaze­teler, bu film in Avrupa film ciliği seviyesinde bir eser olduğunu kaydetmektedirler. Hülya Koçyiğit’in m uh­tem elen Cumartesi günü adaya gelmesi beklenm ekte­dir. Rum sinema şirketi tarafından m isafir edilecek olan Hülya Koçyiğit, bilindiği gibi sözkonusu filmde Ediz Hun ve Kartal T ibet’le birlikte oynamaktadır. Bu arada, HIÇKIRIK film inin büyük boydaki, Rumca izahlı afişleri Rum tarafında asılm ış bulunmaktadır.

Diğer taraftan, önümüzdeki hafta, yine Hülya Koçyiğit’in başrolünde oynadığı ünlü SUSUZ YAZ film i, bir başka Rum sinem asında vizyona girecektir. Bilindiği gibi, Berlin Film Festivalinde ‘‘en iyi filim'’ ödülünü alan bu kordele, dünya çapında ün yaparak, Türk Film ciliğini bütün dünyaya tanıtm ıştır. Metin Erksan’ın yönettiği SUSUZ YAZ’m diğer rollerinde Erol Taş ve Ulvi Doğan oynamaktadır.

Evkaf Müdürü Limasol Yasama üyeleri ile toplaatı yaptı

İ SON KIBRIS G ELİŞM ELER İ ELEŞTİR İLDİ

i 11*1 II

PARİS:Fransa, Pasifik’te dün ye­

ni bir atom denemesi yap - mıştır. Altmcı Fransız Atom Denemesi olan dünkü dene­mede kullanılan bomba, bir balan içinde birkaç ytlz met­re yüksekliğe çıkarılarak pat latılmıştır.

JAPONYA PROTESTO ETTİ

Deneme üzerine Japonya hükümeti Fransa’yı şiddetle protesto etmiştir. Japonya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Fransa’dan bundan sonraki nükleer denemelerini durdur masını istemiştir.

Dün Leymosun K asaba­sını ziyaret eden Evkaf Müdürü Ahmet Sam i, Kaza Evkaf sorumlusu eşliğinde Yasam a Meclisi Leymosun Üyelerini kendi Büroların­da ziyaret ederek Leymo­sun sorunları üzerinde bir saatlik bir görüşmede bu­lunmuştur.

Yapılan bu görüşmeler sırasında ilk önce Leym o­sun Kasabasının tam gö­beğinde bulunan (Ankara Caddesinde) Merhum M eh­m et Em ir Ali. Velesbitciye a it V akıf m allarının teh li­keli bir vaziyette bulunu­

şunun izahı yapılmıştır.Söz konusu binanın Ağustos ayı içerisinde yıktırılarak inşaat kısm ı gerçekleştiri­lecektir. Daha sonra sıra- siyle Leymosun Mezarlığı problemi, Leymosun Kaza sm daki tüm köylerimizin Cami ve Mezarlık durum la n ile Piskobu çiftliğinde­ki ilgili çalışm alar ele alın mıştır. Ayni zamanda Sili - koda bulunan Camiinin durumunun Evkaf inşaat ekibi tarafından bir defa daha tetkik edilerek tamir veya inşaat, hususunda ka

rar verilmiştir.

Kıbrıs'ın Türkler tarafından fethi Cumartesi günü kutlanıyor

LEFKOŞA:Kıbrıs’ın Türkler tarafın ­

dan fethinin tam am lanışı­nın 399’uncu yıldönümü 1 Ağustos Cumartesi günü törenlerle kutlanacaktır. Sabah saa t 09.30’da Lefko­şa’da Şehitler Abidesi önün de düzenlenecek törene resmi zevatla, kulüp, k u ­rum ve müessese tem silci­lerinin anıta çelenk koyma lanyle başlanacak, bunu saygı duruşu ve atışı izle yecektir. İstik lâl Marşının Mücahitler Bandosunca ç a ­lınm ası ve göndere şanlı bayrağımızın çekilm esin­den sonra bir öğretmen gü -

^nün anlam ve önemini be- 'lirten bir konuşma yapa­

caktır. Bir öğrencinin oku­yacağı şiir ve özel defterin liderlerimiz tarafından im- zalanm asıylc törene son verilecektir.

Yunan şilebi Ege’de battı

SAKIZ:Yunan bandıralı Helena

gemisi önceki akşam Ege de nizindeki Sakız adasında ka­raya oturarak batmıştır. Va­purdaki 26 yolcu ile mürette batın kurtarıldığı bildirilmiş­tir.

Yasama Meclisinin Limasol üyeleri büro açtılar

LEYMOSUN:Leymosun Yasam a Mec­

lisi Üyeleri Ankara Cadde­sinde Çakartaş Iş Hanındu olan 3’nolu bir dükkânı bü ro olarak açmışlardır.

Yeni açılm ış Büro saye­sinde bir çok Vatandaşlar Tem silcileri ile tem as İm­kânını blumaktadır. ö ğ re ­nildiğine göre Büro 3 Ağus tos, 1970 tarihinden itib a­ren aşağıda bildirilen s a ­atlerde halkın hizmetine açık bulundurulacaktır.

Pazartesi. Sah Perşembe ▼e Cuma:

08.30 — 12.30. 16.00—18.30 arası.

Çarşamba ve Cumartesi:08.30—13.00 arası.

NATO savaş filosu İzmir’e gitti

İZMİR:17 parçalık bir NATO sa­

vaş filosu dün İzmir limanı­na demirlemiştir. Türk, İtal­yan ve İngiliz gemilerinden kurulu Filonun İzmir’de iki gün kalacağı bildirilmiştir. Akdeniz’de yapılan bir açık hava deniz tatbikatından dö­nen gemiler modem silâh - larla donatılmıştır.

HAVA RAPORUHava bugün yine açık

olacak, Trodos dağları üze rinde bulutlar belirecek­tir. Rüzgârlar Batıdan ön­celeri hafif sonraları m u­tedil veya sertçe esecektir. Isı İç bölgelerde 35 sah il­lerde ise 30 derece san tig ­rat olacaktır, önceki a k ­şamki en düşük ve dünkü en yüksek hava s ıcak lık ­ları 21 ile 34 derece sa n ­tigrattı.

ill ll| ]l lllll l| llllf llU lllt l ll l l l l l l l l l l l l t l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l lH I IIM IIII I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I I ia l l l l l l« I I I I I I I I I I I I I I IU III I I I I I I« l l l l l| l !l l l l t l l l l l l .........

' V

i i

Uçak kaçıran Yunanlı Dnktnr, 24 ay hapse mahkûm olda

| » ................ ... — o f — .............— — — *

STOCKHOLM:Geçen yıl Olimpik Hava

Yollarına bağlı bir yolcu uçağını silâh tehdidi İle A m avutluk’a kaçıran Yu­nanlı Doktor Flâm uridis’i, İsveç Hükümeti dün sonuç­lanan yargılanm asını m ü­teakip, 22 ay hapse m ah­kûm etm iştir. Arnavutluk Hükümetince ülkeden u- zaklaştın lan Hava Korsa

niyle eşi ve iki çocuğu İs ­veç’e sığınm ıştı.

TÜRK TEŞEBBÜSÜ H atırlanacağı üzere, Ar­

navutluğa kaçırılan Yunan Uçağı Türkiye’nin diploma tik teşebbüslerinin sonun­da Yunanistan’a İade ed il­mişti. Yunanistan ile Ar­navutluk arasında diplo­m atik ilişkiler bulunm a­m aktadır

SS2Ü TTİ:1;

-

I İngiltere’de Groves and Gutleridge Ltd. firması tarafından inşa edilen bu gemi, 48 I ayak uzunluğunda olup Uganda Hükümeti namına yapılan beş gemilik bir filodan 1 biridir. Tanesi 10,000 liraya malolan bu gemiler. NlPln üst kısımları da dahil nehir I ve göllerde yolcu taşımak suretiyle memleketin turist endüstrisini geliştirmede - kullanılacaktır. Otobüs tipi rahat oturma yerleri ile 40 yolcu taşıyabilen bu gemi- | ler, 64 beygir gücünde çift dizel motörlü olup saatta 10 deniz mili yapmaktadır. II- fj glll firma, bu gemilere ilâveten, dünyanın birçok bölgeleri İÇİ» balıkçı gemileri, s feribotlar, sür’atlı devriye motörlerl v.s. de İmal etmiştir

SAYFA 2- v AHŞAMBA, 29 '

( B O Z K U R T ) -----

OLAYLARA AÇILANAHMET TOLGAY •

GENÇLİK RAPORU (1)«Yarınımız için yatınm» başlıklı yazı -

mız üzerine ■bizimle temasa geçen Kıbrıs Milli Türk Gençlik Konseyi Başkanı Niya­zi Ali. 1968 yazında Geçici Türk Yönetimi­ne sunduğu bir rapor hakkında bizi aydın­latmıştır.

Bilindiği gibi «Yarınımız için yatırım» başlıklı yazımızda, gençliğimizin mutlak su rette bir teşkilâtlanmaya muhtaç olduğuna parmak basmış, bunun gerekçelerini açıkla­dıktan sonra sağlayacağı yararlara da işa ­ret etmiştik..

Sözkonusu eleştirme, bu konuya dö­nük yazılarımızdan ilki değildi- Sonuncu­su da olacak değil. Gençlik sorunlarımız U— zerine geçmişte yazdığımız yazıların yanı - sıra, Say m Yöneticilere ve Yasama üyele­rine dönük araştırmalarımızda da, gençlik bunalımını çözüm bekleyen bir sorun ola - rak ortaya koyduk ve bu sorunun çözüm yollarının ne olacağına ilişkin ilginç görüş­lere zemin hazırladık.

Gençlik sorunu ortadadır. Bu sorunun toplum güçlerini yıpratıcı varlığı üzerinde herkes birleşmektedir. Çözüm alternatifi de bir teşkilâtlanma olarak, aşağı - yukarı bel- lenmiştir. öyleyse şimdi yapılacak iş, k a ­falarda yoğrulan yapıcı fikirlere eylem ver­mek, bunlan uygulamaya koymaktır..

Sayın Niyazi Ali’nin raporu gençlik sorunlarımızı çözmeye dönük eylemimizin ne olacağına ışık tutmaktadır. Bu raporu görmek ve bu raporun yazarının gençlik so­runlarına dönük uğraşlarım işitmek bizi memnun etmiştir. Demek ki uyarmalarımız­da yalnız değiliz. Uyanlar salt basın sü- tunlanndan gelmiyor..

Şu var ki Sayın Niyazi Ali’yi morali bozulmuş, yorgun bir mücadeleci olarak gördük. K.bns Milli Türk GençUk Konseyi Başkanı, Yönetimin gençlik sorunlarına ge­reken ilgiyi göstermediğinden yakınmakta, bu bakımdan Konsey Başkanlığından çekil­meyi bile tasarladığını söylemektedir.

Sözünü ettiğimiz, «Kıbrıs'ta Türk Genç­lik Sorunu- isimli rapor, iki yıl önce yöne -

ticilere sunulduğu halde, bu raporun uygu­lanacak yönlerini araştırmak bir yana, Yö­netim Seviyesinde tartışması bile yapılma­mıştır. Oysa bu raporda, gençliğin birçok bunalımlarına bir yapıcı ve bilirkişi mantı­ğı İle çözüm yollan gösterilmektedir. Orta­da böylesine gerçekler dururken, yönetim çevrelerinin gençlik sorunlarına çözüm ara­dıklarını söylemeleri, bilmeyiz ne dereceye kadar samimiyet taşır. Gençlik sorunlarımı zın birçok safhalarında, Yönetime çözüm formüllerinin tatbikatı kalmıştır—

öyleyse?..Sayın Niyazi Ali’nin raporu, 19 sayfa

olup 11 bölümden ibarettir. Gençlik Konse- yi’nin kısa tarihçesini ve faaliyetlerini ö - zetlemekle başlayan rapor, daha sonra sos­yal açıdan gençliğin izahını yapıp bu kuşa­ğın önemine işaret etmekte, gençliğin eğiti­mi meselesini ve toplum içindeki «taze kam ı eleştirmektedir. Yedinci bölümde gençliğin çağdaş bunalımlarını ele alan Sayın Niyazi Ali, öğrenim yapmış ve öğrenim yapamamış gençlik sınıflarının sorunlarına ayn ayn eğilmekte, Kıbrıs Türk Gençliğinin nasıl örgütlenmesi ve bunalımlarının nasıl çö - zümlenmesi gerektiğini geniş şekilde an - latmaktadır..

Bu raporun, her satın ile yüzde yüz uygulama kaablliyeti olduğu iddiasında

değiliz. Fakat gençlik sorunlarını çözümle­me uğraşında önemli bir belge, sağlam bir çıkış noktası olduğu da muhakkaktır. Yö - netim bu raporu kendi yeteneklerine, mev­cut görüş ve kaynaklanna göre değerlendi­rip geliştirebilir. Bu yapıldığı takdirde, ra­porun bir tatbikat projesi haline gelmemesi İçin hiçbir sebeb yoktur-

Sayın Niyazi Ali’nin gençlik sorunla- nmıza dönük raporunu yarınki yazımızda özetleyip eleştireceğiz. Gençlik sorunlannın aktüel bir seviye bulduğu bu günlerde, «Kıb­rıs Türk Gençlik Sorunu» isimli rapor, enine boyuna tartışılması gereken bir belgedir..

0 ıl®M§UOv.««f*Kıi®UOUKU| M i..f ! is u i! ia ı ı ı ı ı ın t ı ı ia f t ir . i f i ı t i i t ı ı« M iı ım iiW « ııa t jf lu ii ia 4i fN a < ı» .

Zümrüt Gözlii Sultan>■ '••ıauAiiaıı«!:a:ıa.«a..a.ıCii«ıt«. aua.4 ı<a.<a ^uaı<a<ii.ı«:ia.ıaııaiiuaııaııa.iaw iifaıiBiıiııa;ıaııiııa.iaaB:taııı.ııw atiiiiaıia<ıaııaiiaiiaııi'iaıiaiia<ıa«ı«ıiauauaiiaıiı la .'iuaır.

— 126 —nun yanıbaşındaydı. Yine ayni baıhsi bu sefer imalı sözlerle açmaya çalışıyordu:

— Eylülün 21'inde Bolva- dinde Şehzade Selim şevketlû padişahımızın elini öpmeye geldiği gün istanbuldan ayrı­lalı o zamana kadar 19 gün geçmiş. Bugün ise Ekimin al­tısı... istanbuldan uzaklaşalı tam 25 gün oldu. Heey gidi hey, 25 gün ayrılık ha?.. Bur­numda, yüreğimde tütüyor Is tatnbul, yoldaşım ! Hasretlik kötü şeymiş, ah çok kötü şey iniş..

Yaya Topçubaşı göz ucu ile iki eski bostancıya baktı, iki­si de birer yana devrilmiş, ye­meğin ağırlığı içinde esneyip duruyorlardı. Bütün yol bo - yunca bunlann ağzından çı - kan sözlerin toplamı on beşi bulmuyordu. Hiç konuşmuyor lardı. Onlar ne vazife ile git­tiklerini biliyorlarmış gibi bir halleri vardı. Gözlerini kaldır mıyor, ordu içinde dolaşmı - yorlar, Şemsi Ağa yanlarında bulunduğu zaman büsbütün sessiz ve taş kesiliyorlardı.

— Vallah tstanbula dönelim taşına toprağına yüz sürece - gim Selim Ağa yoldaşım. Sen hasretlik duymuyor musun?

— Daha duymuyorum.— Duymazsın ya! Benim gi

bi misin sen? Senin yüreğin benim yüreğim gibi yanıyor mu? Ne gezer, yanar mı,? Sen hasretliği yüreği yanana sor..

Az sonra çadırın kapısın - dan Şemsi Ağa içeriye girdi, telâşlıydı, mum ışığında göz - (erinin pırıltısının aydınlığı gö rülüyordu. Zal Mahmutla S e ­limin yüzlerine bakarak sonra eski bostancılara döndü:

— Hepiniz peşimden gelin. Şevketlû padişah sizleri gör mek ferman eyledi.

İki Bostancının kıllan bile oynamadı. Yaya Topçubaşı Se Um ise, bunu bekliyormuş gi­bi bir halde, soğukkanlı hkla sadece Şemsi Ağaya baktı. Ama Zal Mahmut, birdenbire öylesine heyecanlandı ki, ye - rinden şöyle bir sıçradı ve göz terini saf saf açarak bağırdı.

— Şevketlû padişah mı fer­man etti bizi? Essah mı diyor

RAGIP ŞEVKİ YEŞİM

sun ağam?— Elbette essah... Hemen

şimdi gidiyoruz.— Ama ben... Ben... Şev­

ketlû padişahın huzuruna hiç­bir zaman çıkmadım.

— işte şimdi çıkıyorsun ya.— Ama.. Şevketlû padişah

benim gibi bir aciz kulunu... (Zal Mahmut ayağa fırlayıp Şemsi Ağanın ellerini kavra­dı. bir çocuk gibi yalvarmağa başladı) Ağam ağam, benim babam! Ya şevketlû padişahı­mız beni beğenmez, tutar hu­zurundan koğarsa?. .

Şemsi Ağa, bu runu tama- mıyle taze kalmış, toyluğunu içinde atmamış olan genç iri­si delikanlının sırtını okşadı:

— Kasavet çekme, şevket­lû padişahımız kendi yolunda can baş koymuş kullarını koğ- maz! dedi..

Zal , Mahmut, bir şey hatır lamış gibi hemen Şemsi Ağa­yı çadırın bir köşesine doğru, Uç - dört adım çekti, kulağı­na eğildi, heyecan içinde mı - ıs klandı:

— Ya benim Şah Sultanla.. olanı biteni biliyor mu şev - ketlû padişah?

Şemsi Ağa yine başını sak layarak:

— Hayır diye fısıldadı. Bil­miyor. Senin gönlün rahat et­sin. Sen, senden isteneni ye­rine getir de...

— Ben, benden ne istenirse gözü kapalı yaparım ağam, di­ye fısıltısına devam etti Zal Mahmut, cehennem ateşini al getir deseler kendimi o ateş­lerin içine atarım, böyle bil ağam...

Çadırdan çıktıkları zaman hemen oracıkta bir gö'ge ile burun buruna geldiler. Şemsi Ağa:

— Sen misin Mutsafa? diye seslendi. (Sonra gölgeyi tanı­mış olacak ki hemen ilâve et­ti) Düş peşimize beraber gi­diyoruz!..

Ak te penin dört bir yanı o- vaya doğru yayılıyordu. Hafif Eylül rüzgârları havayı serin- letmişti. Gökte koca bir tepsi gibi- yusyuvarlak, parlak bir ay vardı. Yıldızlar ışıl ışıl ya­nıyordu.

Yol boyunca Zal Mahmut

yine Topçu Yayabaşı Selimin peşini bırakmadı. Hep yanı - başında gidiyordu. İkisi de at kada kalıyorlar, Zal Mahmut öndekilere duyurmamaya çalı­şarak kısık kısık konuşuyordu.

— Yüreğim nesil atıyor bil­miyorsun yoldaşım, vailah bir serçe yüreğinden farksız.. Dü­şün, şevketlû padişah huzu - runa çıkıyorum. O benim i- çin yalnız bir padişah değil, üstelik kainpederim de.. Yarın kainbabam olacak. Benim Şah Sultanla evlenmemden sonra onun elini başka türlü öpe ­ceğim.

Selimin kolunu kuvvetli pençeleri arasına almış sıkı - yordu:

— Ya beni beğenmezse?.. Ya hoşuna gitmezsem? Ya mu kazık gibi herifi nereden buldun?" diye Şemsi Ağaya çıkışırsa? Ya gözü tutmazsa?..

— Canım kaygulanma, ne­reden çıkarırsın bu düşünce­leri?..

— Ah ah, sen bilmezsin Se­lim Ağam, sen bilmezsin. Ba­şıma konacak talih kuşu Ur - ker de kaçı verirse? O zaman ölürüm ben... Vallah kendimi bir yardan aşağı atar, ölü - rüm. Vallah atarım.

( DEVAMI VAR)

KİRALIK1. Dr. Şemsi Kâzım apartma­

nında 5 odalı bir daire kiralık­tır. Eşyalı veya eşyası*.

2. Şemsi Kâzım apertmanın- da 6 odalı bir daire eşyalı tam tefriş edilmiş (Buzluk, Cooker) veya eşyasız kiralıktır. ^

TEK LÎFNAM Eİhale Komisyonu, 9 adet sa­

kız koyunu ve koç mubayaası için teklifname kabul eder.

2— Teklifler en geç 7 Ağus­tos 197OCuma günü ö.e. saat 9.00*a kadar İhale Komisyonu teklif kutusuna atılmalıdır..

3— İhale Komisyonu en dü şük veya herhangi bir teklifi kabul etmek mecburiyetinde değildir.

4— Bu teklifle ilgili bilgi veşartlar Maarif Dairesinden temin edilebilir.İhale Komisyonu Başkanlığı

Maliye ve İktisadi İşler Üyeliği

SEYHAN YUSUF VURAL ile

BAYRAM CEMAL ALP nişanlandılar

24.7.70 Aşağı Kalkanlı (Arothes)

IMPROVE YOUR ENGLISH

(İngilizceniziilerletiniz)

ENGLISH UP TO "O" LEVEL G.C.E.

APPLY :70 A Victoria Street Pazartesi, Çarşamba,

Cuma günleri öğleden evvel

Mrs. Jennifer E. Kemal

■Sltf tfMISMSttlMSMtfVMftŞStlMIIMIf tilMMMtf f tlllllttf İt*

M ÜZİKM ER AKLIAR IN A

MÜJDEHunter Org Transistorlu

soldan taşınabilir.Tam set Premier bateri ta ­

kımı.Vox Dynamic Bass transis­

torlu 8 Walt.Elk gitar .Yeni denecek kadar az kul

lanılmış olan yukarıdaki mü­zik aletleri satılıktır.

Müracaat :No. 1 Şehit Ahmet Beyaz

Sokağı,KöşklüÇiftlik Lefkoşa

(İngiliz Elçiliği yanında)UttlIlllllMfMSIlimuillMIMMimillllMMIlIMimMMIlll

SATILIK E VLERLef koşanın merkezi yerin­

de (Girne Kapısı) Mevlevi Tekke sokak No. 12 de 5 ayrı hane, geniş bahçesi ve bol suyu ile acele satılıktır

Müracaat : ERBAY ALI ÇAVUŞ Bozkurt Basımevi

B A Y A NSEKRETERA R AN IYO R

Leymosunda, EKREM AVCIOGLU avukat bü­rosunda çalışacak bir bayan sekretere ihtiyaç vardır. Daktilo bilenler tercih edilir.. Müracaat büroya yapılabilir.

Kıbrıs Türk ilkokul Öğretmenler Sendikası Sekreterliğinden

Ç A Ğ R Iİlkokul yardımcı öğretmen­

leri konusunda, Sendika Yö­netim Kurulu ile fikir teati­sinde bulunmak maksadıyle 31 Temmuz 1970 Cuma günü ö.e. 10.00 da Sendika lokalin de yapılacak toplantıya bü - tün ilkokul yardımcı öğret - menlerinin iştiraki önemle du yurulur.

Kimyasal Tahliller Hakkında Duyuru

Çeşitli KİMYA ve GIDA SANAYİİ MAMULLERI’NIN tahlili kalite kontrolü ve zi- ruatle ilgili SU ve TOPRAK tahlilleri OKTEKİN TAHLİL L ABORATUARI'nda yapılmak tadır. Müracaat: Tel: 3523.; 29A Yıldız Cad.. Limasol.

SATILIK KAM YONÇok İyi durumda 8 aylık te

el TEP 293 numaralı D 100 Fort tiper 11 tonluk kamyon satılıktır.

Müracaat :HÜSNÜ HÜSEYİN

Kutrafalı LEFKE

K İR ALIK D Ü K K ÂN V E Y A E V

Zafer Sineması yanında 11 Çankaya adresli (suyu, lazım­lığı ve aşevislyleev olarak da kullanılabilen) bir dükkdn kiralıktır.

Müracaat yerleri:7/A Reşadiye

9 ve 13 Çankaya

■fjfjf' o r /’ ' fr r '

PİKNİK 2 TAVERNA£ EKSTRA MEZE İSTEMEYEN MEYHANE

5 tabak sıcak et meze.£1.500 i 12 çeşit soğuk meze

I 1 şişe içki 1 Ağustos’tan itibaren sizleri hürmetle

bekleriz.NOT: Damlı veya damsız giriş serbesttir .

................................................ ..................................................................................................................................................................I l lll

» Ş f t Ş Ş Ş M Ş Ş Ş Ş Ş Ş Ş Ş Ş Ş I M Ş Ş t Ş t Ş Ş Ş t Ş M t Ş Ş Ş t Ş Ş M Ş

SATILIK ARABA LANCIA FUL VIA GTGayet iyi durumda LA N C IA marka

F U L V IA GT tipi D W 80 Plâka numaralı araba satılıktır.

Müracaat :Ö.s. 6— 7.30 arasında MUSTAFA M. OLGUN 13 B, Türk Bankası Sokak, (ŞEHİR BAKKALİYESİ) LEFKOŞA

|fH»şMHHHı n m m m » m u m u m u im m u m m n n m m ı n m n u n m . m i m m m ı ı m m m m ı n m n ı m ı m n m

M O BÎLY AHer türlü Mobilya ihtiyaçlarınız için atelye-

mizi ziyaretiniz menfaatiniz icabıdır.Atelyemizde sipariş kabul edildiği gibi hazır

mobilyalar da bulunmaktadır.

CAV1T M. RIZAMısırlı Sokak, Hususi Yol

Osman Bey’in Kereste Deposu Yanında LEFKOŞA

1 2 3 4 5 6 7 8

1 m c r D O C E2 o a m d3 □ □ ■ □ □ □ □ □4 □ ■ □ □ □ □ □ □s n n n B i m J6 n r r n T T D P7 □ □ ■ □ □ O B J8 □ □ □ □ □ □ □ d

SOLDAN SAĞA1— Harfi harfine. 2—Polis

(argo), 3— Bir şart eki, Za man, 4— Evliliğin güzel geçen ilk günleri, 5— istikbal, Bir işe sarfedilen güç, 6— Dar ve kalınca tahta, Ced, 7— S a ­hip. Boynuzla vurma, 8— İskambilde birkâğıt grubu.

YUKARIDAN AŞAĞIYA1— Doktora muhtaç olma

hali, 2— Avuç içi, Keder, 3— Radon gazının simgesi, Asa - lak bir böcek, 4— Kuru bakla ezmesi, Erkek adı, 5—Akıtma. Fizikte bir kanun, 6— Su ve sabunla temizlemeye kalkm a sa, 7— Aşırı güçlük ve sıkıntı. 8 —İçinden bir şey geçmez ha le getirme.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİ

SOLDAN SAĞA1— Silindir, 2— itibarlı, 3—

Likit, Ah 4— In, Burç 5— Nadire, 6— Akamet, 7—iyi, ide, 8— Rampalar. YUKARIDAN AŞAĞIYA

1— Silindir, 2— itina, Ya, 3— Lik , Daim, 4— İbibik, 5— Natura, 6— Dr. Remil, 7—ilaç, Eda, 8— Rıh, Etek .

Türkiye'de Yüksek öğrenimTürkiye'de üniversite

öğrenimi ve imkânlarıHazırlayan : Ergün Aydogan

- 2 -

M I H I I im tM I lt lM ll t lIU ll l l t l I l l l lM l ll l t lI l

I 1

EFE SİGARALARI Halis VtRG INYA

tütününden yapılmış her içici’nin bezeneceği

Türk Sigarasıdır.KIBRIS TÜRK TÜTÜNLERİ

RADY OBAYRAK RADYOSU

(KIBRIS TÜRK MÜCAHİDİNİN SESİ

SABAH YAYINI06.54 1. Marşı M. Marşı06.57 Açüış ve program07.00 Sabah Melodileri07.15 HABER BÜLTENİ07.25 Her Telden07.55 Dusty Springfield ve

şarkıları08.15 Bu sabah sizinle08.25 Sabahın Solisti Z. Müren08.45 Los Tress Diamentes09.00 KAPANIŞ OGLE YAYINI11.57 M. Marşı11.59 Açılış ve program12.00 S. Ersözden şarkılar12.15 Max Greeker orkestrası

çalıyor12.30 Roman Tefrikası:

“Çamlar Altında —27—Yazan: M.T. Berkant

12.45 Foundations Topluluğu 13.05 Yaşar özel okuyor13.30 HABER RULTENI13.40 Reklâm larla Başbaşa13.45 G. Turgut söylüyor14.00 KAPANIŞ AKŞAM YAYINI15.57 M. Marşı15.59 Açüış ve program16.00 Karışık şarkılar16.30 Hafif orkestralar16.50 Alev E ııginbaylı’dan

şarküar17.10 Stevie Wonder söylüyor17.30 Kadın Saati17.40 Türk Müziği Dinleyici

İstekleri18.30 HABER BÜLTENİ18.40 G. Akkor okuyor19.00 Müzikli Magazin19.30 Yurttan sesler19.55 Küçük dinleycllere

masal20.00 Esintiler20.10 Şarküar— Melodiler20.30 incesazdan Uşşak Faslı21.00 Fen Saati21.10 Vlyanadan Müzik21.30 L. Akçeden şarküar21.50 Procol Harum

Topluluğu22.10 T. Toperden

şarkılar22.30 Kısa Haberler 22.35 Bach’m La Minör

Ingiliz Süiti23.00 KAPANIŞ

T ü rk iy e g e liş m e h a lin d e o lan b ir memlekettir, ts tim im k â n la rı çok s ın ır lıd ır . B ilhassa Üniversite ve » I sek o k u lla r bütün lis e m e zu n la rın ı alabilecek faJj t ede d e ğ ild ir . Bu b a k ım d an im kân ları en iyi şekilde y lanm ak v e m üm kün o ldu ğu kadar her öğrenciye kabil y e tin e g ö re e ğ itim im kân ı sağ lam ak gerekir.

Y ü ksek ö ğ re n im d e sayı d eğ il, kalite önemlidir Ekonom ik ve e n d ü s tr iy e l g e liş m e y i sağlayarak j|eri m ille t le r s e v iy e s in e y ü k s e le b ilm e m iz için iyi öğrenin, görm üş, k a b iliy e tli g e n ç le re ih tiyac ım ız vardır. Onun iç in ü n iv e rs ite ve y ü kse k o k u lla ra ancak kabiliyetli kend in i iy i y e tiş t ire n ve ça lışka n öğrenciler gönderil m e lid ir.

M ü c a h itliğ in i y ap m ış her lis e mezunu aencin ■ ve ya kız ve e rk e k d iğ e r le r in in - T ü rk iye ’ye üniversiteli re g ö n d e rilm e s i, insan gücü is ra fın ı ve diplomalı işSjz. liğ i a r t ıra c a k tır . İ le r i m e m le k e tle rd e olsun, az gelişmiş m e m le k e tle rd e o lsu n burs v e r ile re k üniversitelere gön- d e rile c e k ö ğ re n c ile r s ın a v a tab i tutu lm akta, ancak ka- b iliy e t li v e ç a lış k a n ö ğ re n c ile r ünivers ite lere gönderil­m e k te d ir . Bu usûl d ö rt - beş sened en beri bizde tatbik e d ilm e m e k te , e lin d e lis e d ip lo m as ı olan herkese duru­m una göre burs v e y a yard ım verilm ekted ir. Cemaatı- m ızın ih tiy a ç la rı gözön üne a lın m ad an gelişigüzel uygu­lanan , aksak ta ra fla r ı g ö rü len , gö sterilen bu eğitim po­litik a s ın ın rev izy o n a tab i tu tu lm a s ı hâlâ düşünülmemek­te , s ö y le n e n le rle y a z ıla n la ra ku lak tıkanm akta, ayni ha- ta la r d e fa la rc a te k ra rla n m a k ta d ır .

T ü rk iy e 'd e k i ü n iv e rs ite v e yüksek okullara her yıl 65,000 ö ğ ren c i m ü ra c a a t e d e r, 11,000 kişi alınır. Bunun seb eb i ko n je n ja n la rın s ın ır lı o lm a s ıd ır.

B ir T ü rk iy e li ö ğ re n c i, kend i vatanında istediği yer- de o k u y a b ilm e k iç in çoğu zam an senelerce beklemek m e c b u riy e tin d e d ir . Ü n iv e rs ite le ra ra s ı giriş sınavların­da a lacağ ı b ir v e y a ik i e k s ik puan bütün çalışmasına, d id in m e s in e rağ m en en az b ir y ıl kaybına sebep olur. H albuki b iz K ıb r ıs lıla r iç in ü n iv e rs ite ve yüksek okul­la ra g ir iş iç in g e n e llik le im tih a n sözkonusu değildir. O lsa b ile fo rm a lite ic a b ıd ır; o kadar.

A n a v a ta n ım ız ın b iz K ıb rıs Türk Toplumu’nun aydın g e n ç liğ in e ta n ıd ığ ı bu büyük ve eşsiz imkân Maarif ilg ili le r in c e en iy i ş e k ild e d e ğ e rlen d irilm e li, Türkiye'ye g e liş ig ü ze l, b aştan s a v a rc a s ın a d eğ il, Cemaatımızın İh­tiy a c ı o lan s a h a la rd a , e k s ik lik le r im iz teker teker gözö­nüne a lın a ra k y a ln ız te s b it e d ile c e k yerlerde okumak is te y e n ; y a p ıla c a k e s a s lı v e d ü rü s t b ir sınavda başarı g ö s te re n , g e rç e k te n k a b iliy e tli, üstün zekâlı ve çalış kan ö ğ re n c ile r g ö n d e rilm e lid ir . Ancak böyle yapıldığı zam an d ır ki T ü rk iy e li a rk a d a ş la rım ız ın hakkı yenmlye cek , S e za r’ın hakkı da S e z a r ’a v e rilm iş olacaktır.

(Devamı var)e a m M M M M n n m » » ım » iM im » » n ım m ım n n ım M m m ım » ıım n n u m » ım » u m » « H « t» « —

I t a k s i m g e n ç l i k p a v y o n u n d a

| Ç ALIŞAC AK ORTA YAŞLI BİR İŞÇİYE

| tH TIYAÇ VARDIR

i HAFTA SONUNU | MAĞUSADA GEÇİRİNİZ1 - 1 AĞUSTOS

— 2 AĞUSTOS — 3 AĞUSTOS

M AĞ USA f e s t i v a l i n d e- MÜZİK

— RENK— TARİHİ DEKOR

Dökme Bira, Ananevi köfte, Her türlü Kebap, ve Türk imalâtçısının Türk itha­lâtçısının Sergisi

M A Ğ U S A Y A KOŞUNUZ,H EM FE ST İV A L HEM DENİZ!

g "..j .

1

Diplomalı Fenni Sünnetçi. . . Sünnet mevsimi başlarken Fenni UaUİJj* ilâçlarla, ağrıtmadan Sünnet ettiğimi; ^ hef yıllarda olduğu gibi, arandığım zaman a<lam,ılVll. tarafına gidebileceğimi sayın halkımız* " rurum.

H ü s e y i n * m ü s t a FAŞahın Güveyisı 28 irini Sokak

Tel: 3940 — Lim**”.

V

ıs .

I : t t

ıs.

l £

IRŞAMBA. 29 TEMMUZ 1970

rezilya’da köleliğinalınamıyor

Burulan bir süre önce Rio do 'Norte §ehrinde

k a d a r aç insan bssoro Belediye P a z a r fini bastı.. Pazar yerinde bu-

an yiyecekler birkaç dakika nde tamamen bitti. Aslında

um yapan aç insanlar, öyle aç idiler ki, ellerinde bir

götürmelerine meydan kal- ı„ Ne buldularsa yediler.

|ten, pazar yerinde de, çok yiyecek maddesi yoktu..

jlisı jandarma birlikleri, açla- [ silâh gücü ile önlemek ister

r. Ama Belediye Başkanı, nen koştu: "Hayır, dedi. So - nlulugu ben üzerime alıyo-

Bırakın yiyebildikleri ka- yesinler. Dokunmayın.”

Ve- yiyecek baskım yapan aç r, bir süre sonra, geçici karınlan doymuş vazi -

e, uzaklaşıp gittiler..KÖLE 6 LİRA

[jajeu vadisinde, Pemambouc de de, bir haber yayıl -

sü.. 3.000 kadar aç insan

şehain kapılarına gelip dayan - mış, her an şehrin içine bas - km yapmaya hazırlanıyorlardı. Esnaf, özellikle yiyecek satan­lar, dükkânlarının kapılarını, sıkı sıkıya kilitlemek, evlerine çekilip oturmak ve açların bu­radan gitmesini beklemek zorun da kaldılar.

Mocamba’da, 50 Baba, Bele­diye Başkanına baş vurdular. Ailelerinin aç olduğunu anlattı­lar, ekmek, yiyecek şeyler is­tediler. Başkan iyi kalpli bir in sandı... Yetkililere emir verdi, 50 babaya ekmek ve yiyecek şeyler verildi. Aradan bir saat geçmemişti ki haberi alan bin aile reisi, Belediyenin kapısına dayandılar.

Brezilya' büyük bir ülkedir.. Bu ülkede, en az 10 15 milyon insan açtır.. Geri kalan nüfusun durumu da parlak değildir. Or­ta geçime sahip insanların sa­yısı sadece birkaç milyonu bul­maktadır. İşte, bu açlık sefa - let Brezilya’da “Kölelik Kurulu-

MSiaiaa®®aaaaaaaaaaaaaaaaa*aaaaaa*aaaaaaa®a®aa*aa®®a*®®®aa*aa®aaaaaaaaaaaaaaaaa ■••••••■MII l l l l t l l l l l l l l l l l l l l i l » l l l f l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l { | l l l i l l l l l l l l l l l l l l l l l l 1l ] l l l l l l l l l l l l l l l ! l l l l l l l l l , ı ;|

ÇETİNKAYA TÜRK SPOR KULÜBÜNÜN

29 AĞUSTOS CUMARTESİ AKŞAMI KENDİ LOKALİNDE

AÇIK HAVADA TERTİPLEYECEĞİ

Z A F E R B A L O S U N A

HAZIRLANINIZ.

l l l i l l l ia t lI l ta i ia i l l l l l l l l l l l l lK l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l lH I I I I I I I I I IU lU ll l t l t l l i l l l l l l l l l l l l l l l lU HIK

BURENO RAN D PRIK

Alacağınız saatin sağlam ve uzun ömürlü olmasını is­terseniz BUREN'i seçiniz.

128 senelik tecrübeye sahib BUREN fabrikalarının en son modellerini ihtiva eden zen­gin kolleksiyonumuzu mutla­ka görünüz.

NOT : Her BUREN alana bir de fabrika garantisi veri­lir.

Kıbrıs Genel Acenti :

MUSTAFA İBRAHİM 156 Giroe Caddesi

Lefkoşa.

II lH tN U iM in fim ıım H iıtH in u ııııu ıııın fiıa H iK M iiM H iıııııiH m tM M iıiM ıfiım / m H m n M tm 'v ııs

i

FALINIZ

OĞLAK BURCU: (21 Aralık—20 Ocak) His aleminizde bir kuşkunun etkisi altında bocalayıp duruyorsunuz. Size huzur vermeyen bu olayı bir kere daha şahsen araştırınız .KOVA BURCU: (21 Ocak—20 Şu bat) Boş b ir hayal p e­şindesiniz. Sonunda sarsılm aktansa şimdiden hakika ti görmiye çalışınız. İsrarlarınızda zararlı çıkacaksınız BALIK BURCU: (21 Şubat—20 M art) Hiç sıhhatinizle ilgilenmiyorsunuz. Halbuki vücudunuzun dinlenmeye ihtiyacı var. Bu tempo ile devam ederseniz çalışam az bir hale geleceksiniz.KOÇ BURCU: (21 Mart—20 Nisan) İş bakımından en verimli bir gündesiniz. Birikmiş olan işlerinizin daha da çoğalm asına m eydan vermeden tasilye cihetine gidiniz. Sonra İçinden çıkılmaz bir hal alacak BOĞA BURCU: (21 Nisan—20 M ayıs) Yıldız etkisi sizi başkasına ait karışık bir işin içine sürükleyecek. So­ğukkanlı olunuz ve sakın telâş göstermeyiniz. İKİZLER BURCU: (21 Mayıs— 20 Haziran) Boşuna üzülüyorsunuz. Çünkü çok yakın bir dostunuz imda dınıza yetişip sizi bu sıkıntılı ve kötü durumdan kur taracak.YENGEÇ BURCU: (21 Haziran— 20 Temmuz) Her za­man çevrenizde bulunan arkadaşlarınızla iyi geçinme niz menfaatiniz icabıdır. Aksi halde kaybınız olacak. ASLAN BURCU: (21 Temmuz—20 Ağustos) H ayata karşı arzularınızı kıracak bir hadise ile karşılaşacak siniz. Sakın kendinizi yeise kaptırmayınız. Geçicidir BAŞAK BURCU: (21 Ağustos— 20 Eylül) Sevdiğiniz bir insanın kalbini îrırtnıynnız- Ona karşı özür dilemeyi bir gurur meselesi saym akta h ata ediyorsunuz. Çün kü siz haklısınız,TERAZİ BURCU: (21 Eylül—20 Ekim ) Yanlış bir dü­şüncenin kurbanı oluyorsunuz. Size üzen bu konuyu bir defa daha gözden geçirdikten sonra kati bir k arara varınız. •AKREP BURCU: (21 Ekim— 20 Kasım ) Dedikoduucu bir insandan duyacağınız bir söz sizi bütün gün üze cek. Halbuki bunun hiçbir şekilde esası yok .YAY BURCU; (21 Kasım— 20 Aralık) Bugün çok yerin d® bir karar vereceksiniz. Sakın caym ayınız. Çok kısa ramanda bunun sonucunu alacak ve sevineceksiniz.

şu”mın yeniden ortaya çıkması na sebep olmuştur. Üstelik, sa­dece Kızılderililer, karışık ırk mensuplan değil, Bembeyaz in­sanlar da köle olarak açıkça a- lınıp satılmaktadır. Bir kölenin fiyatı normal olarak 80 frank (6 lira kadar) civarındadır. Çok güçlü, kuvvetli köleler için, 120 frank’a kadar fiyat bulmak mümkündür.

KÖLE TİCARETİ İLEYAPILAN MÜCADELEGeçen Nisan ayında, hükû -

mete bağlı kuvvetler, köleliğin merkezi sayılan Belem do Sao Fransisco’ya baskın yapmışlar, bir süre, köle ticareti ile müca­dele etmişler, ama, eninde so­nunda, işler gene eskisi gibi sü riip gitmeye başlamıştır.

Fransa’ya oranla, iki misli ge nişlikte bir araziye sahip bulu­nan Sertao eyâletinde, kuraklık0 kadar kötüdür ki. çöllerde yetişen kaktüsler bile burada yetişmemekte, kısa bir süre i - çinde kuruyup gitmektedir. Fe - dıeral hükümet, köleliğin aldığı sefil durumu önlemek amacı i- le, yepyeni bir usule baş vur - muş ve kuraklığın, sefaletin ha kim olduğu bölgelere askeri nalı liye uçakları göndermiş, kölele­ri toplayıp, ücretsiz olarak, Rio Brasilia, veya Sao Paulo gibi büyük şehirlerin yanıbaşına ta­şımıştı. Birkaç ayda, 40.000 in - san buraya gelmiştir. Ancak, bu insanlar da ..işçi”’olarak ka labildiklerı işlerde, gene köleli­ği hatırlatacak hayat şartları içinde yaşamaktadırlar.

Kölelik, aslında, 1688 yılında Brezüya’da kaldırılmıştır. Ama, bu resmi bir karardır ve hiç bir zaman yürürlüğe de girememiş tir. Köleler, çoğunlukla, b ü ­yük arazi sahiplerine satılmak­ta satıldıkları bu yerde, karın tokluğuna değil, ancak yaşama lanna yetecek kadar gıda mad­deleri bulabilmekte, insanlık dışı hayat şartlan içinde ömür lerini tüketmektedirler. Çoğun­lukla; kölelerin yaptıklan işler­le, kazanabilecekleri para île karşılanamayacak oranda y e ­mek yedikleri, masraf ettikleri ileri sürülmekte ve bir köle, an cak eski patronuna borçlarını ödeyecek yeni bir patron bul - duğu takdirde iş değiştirmek imkânım elde edebilmektedir.

ALINAN TEDBİRLERBrezilya’nın süratle artan nü

fusu, 85 milyon civanndadır. En büyük sefalet de, en fakir eyalet olarak bilinen Sertaıo’da hüküm sürmektedir. Federal Hükümetin aldığı bütün te d ­birler, geçici nitelikte olmakta ve olumlu hiçbir sonuç sağ -1 amamaktadır. Amazon Bölgesi nin daha verimli bir hâle geti - rilmesi, milli gelirin artırılması için sarfedilen çabalar, ancak büyük yatırımlarla olumlu so ­nuçlar sağlayabileceklerdir ki bugünkü şartlar içinde, böyle- sine bir sonucu elde etmek ko - lay değildir,

Üstelik, sefalet hükümet ma kamları içinde de, suistimallere yol açmış, çeşitli feci olaylar vu kubulmuştur.. Birçok hükû - met memuru, köle ticaretini, fi ilen yönetmektedirler. Sık sık. Brezilya basınında, köle taciri devlet memurlarının tevkif edil dikleri, mahkemeye sevkedil- dikleri yolunda haberler yayın­lanmaktadır.

DÜŞÜK HAYAT SEVİYESİAmazon Bölgesine yatırım ya

pacağını söyleyen ve bu böl­gelerin zenginliklerine konmak üzere hükümetlerden tavizler koparan birçok yerli, yabancı sermayedarın ilk iş olarak, çe­şitli Öldürme usulleri ile, yer­li Kızldarilileri ortadan kal - dırdıklan, açıkçası katliama gi­riştikleri çok iyi bilinen, yıllar­dır dünya basınını yakından il­gilendiren bir gerçektir.

Brezilya lügatinde, “Açlık Göçmenleri” kelimesini kazan­dıran köleler, her geçen gün, yalnız Brezilya için değil, top- yekûn Lâtin Amerikanın s o s ­yal yapısını, temelinden sars - maktadır. En az 15 - 20 milyon aç insana, 40 milyon dolar da, ortanın çok altında hayat se - viyesine sahip nüfusu ile. Bre - zilya, açıkça, başlı başına, Lâtin Amerika’da bir sefalet dünyası olarak kabul edilmektedir. Gün geçtikçe gelişen sefaletin, e - ninde sonunda, dev Brezilya ül­kesinde, büyük bir ihtilâle yol açması İşten bile olmayacaktır.

L’EXPRESS’den

— ( B O Z K U R T )

* ■ ■ y*

SAYFA 3

ji

Fransız ikizleri evlendikleri gün eşleri ile birlikte h a­tıra fotoğrafı çektirmişi erdi. Yukarıda bu resim

görülm ektedir.

■

t ’,

t ; .. ; İ.N

.

Büyük bir tesadüf eseri olarak ayni gün baba olan ikizler çocukları ile birlikte fotoğrafçılara poz verirken

görü iüyor.

Bütün Fransa hayretler içinde kaldı

Ayni giin evlenen ikizler ayni gün de baba oldular...

Paris — Herşeylerini pay laşmaya alışık olan MAN - FR E D ve ÂLBIN GÖPP - NER isimli Fransız ikizleri ayni günde doğduktan, ay: ni günde yaralandıktan ve ayni günde evlendikten son ra ayni günde de baba ol - muşlardır.. Bütün dünyayı hayretler içinde bırakan o- lay için tıp otoriterleri su­sarken ikiz kardeşler “Ayni günde baba olduğumuz i- çin mutluyuz. Allah ikimi - ze de ayni anda nur topu gibi birer evlât verdi” de mişlerdir.

Okulda ayni notları alan 10 yıl önce kayak yaparken ayni anda ayni yerde ayak

larını kıran ikizler zaman zaman ayni şeyleri hisset­mekte ve düşünmektedir­ler. Tıp otoriterleri bu bü - yük benzerlik karşısında bir şey söyliyememişler, du rumun çok ilginç olduğunu belirtmekle yetinmişlerdir.

Dünya basınının kendile­rine büyük ilgi gösterdiğini kabul eden Fransız ikizleri MANFRED ile ALBIN GÖPPNER çocuklukların dan beri içtikleri suyun b i­le ayrı gitmediğini belirte rek “Biz hayatımızdan çok memnunuz. Ama gazeteci­lerin aşın ilgisi bizi rahat - sız etmeye başladı- Meşhur olmak istemiyoruz” demiş­lerdir.

İsrail uçakları dönkü saldırılarında zarar ve zaiyat verdirmediler

M ISIR U Ç A K SA V A R ATEŞİ. 24 İSR AİLj e t i n i g e r i p ü s k ü r t t ü

uzaklaşm aya mecbur ed il­diklerini bildirmiştir.

URDUN NEHRİNDE ÇARPIŞMALAR

Bir Ürdün askeri sözcüsü Amman’da yaptığı aç ık la ­mada, dün akşam Ürdün nehrini geçmeğe çalışan bir İsrail devriye koluyle Ürdün askerleri arasında çarpışm alararm olduğunu; çarpışm alarda iki İsrail a s ­kerinin öldüğünü ve bir de Ürdün askerinin yaralandı ğını bildirmiştir. İsrail ma kam ları bu olay hakkında hiçbir açıklam ada bulun­

m adan uçaksavar ateşiyle mam ışlardır.V IIIH IIIM M Iltt lIM IIH M I.H IIH lIM H IttM Iltf lM IIM IIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIH M IlItV fM IM IIIIf lI lt lI lI t lIH IIIIIIIB İt llt l

TEL AVİV:İsrail uçakları, M ısır’ın

Süveyş K analı boyunlaki hedeflerine karşı dün yeni­den saldırılarda bulunmuş lardır. İsrail sözcüsü, s a l­dırıların aralık lı olarak bü tün gün devam ettiğini ve İsrail jetlerin in salim en üslerine döndüklerini b il­dirmiştir.

Kahirede bir açıklam a yaan Mısır askeri sözcüsü ise, 24 İsrail je tin in Süveyş K analı boyundaki Mısır askeri hedeflerine karşı g i­rişilen-bu sald ırılar ne za­rar ne de zayiata sebep ol-

T. H. Y.TÜRK HAVA YOLLARI'nm

1 Mayıs 1970 den itibaren uygulanan Yca Tarifesinde her Cuma günü DC - 9 Jet İle

İSTANBUL - ANKARA - LEFKOŞA LEFKOŞA - ANKARA - İSTANBUL

direkt seferler başlamıştır.Ayrıca

Sah. Cumartesi, Pazar günleri Viscount uçağı Ue Adana seferleri yapılmaktadır.

T H YKıbrıs Umumi Acenteleri

M. Seyfi Akdeniz ve Oğlu Ltd. Tel. 76201 - Lefkoşa.

2 1’ LE Ri N D U R U Ş M A S IKanunsuz Milli Cephe Teşld-lâtımn faal üyeleri olmak ve Limasol Polis Karakoluna bas -

kın yapmaktan sanık 21 Rumun ilk duruşmasına dün Lefkoşa Kaza Mahkemesinde devam edilmiştir.. Bununla ilgili röportajlar, bütün Rum gazetelerinde büyük puntolu başlıklar altın­da önemli ve geni» yer vermektedir. AGON gazetesi, dünkü duruşma hakkında şunları yaz. maktadır:

“21’lerin duruşmasına,, dün de ufak tefek hadiseler arasın­da devam edilmiştir. Dünkü du ruşmada, şahitlerin Eleftherios Konnaris, iddia makamının is - teği üzerine aleyhtar şahit ilân edilmiş ve mahkeme salonun - dan çıkarken tevkif edilmiştir, Konnaris’in mevkuf tutulması için bugün mahkemeden emir çıkarılacağı tahmin edilmekte - dir.

Rum gazeteleri, Eleftherios Konnaris’i tevkif edildiği sırada parmakları ile V işareti yapar­ken gösteren resimler yayın - bunaktadırlar.

Bildirildiğine göre 'Konnaris, iddia makamının bir şahidi ola rak çağrılmışsa da, şahit k ü r­süsü yerine sanık dolabına doğ ru ilerlemiş ve mahkemede ha­zır bulunan polis subayların­dan Nikos Ağapiu’ya dönerek "Kusura bakma Niko, benim yerim orası değil, burasıdır” demiştir. Böylece- iddia ma - kamının şahit olarak çağırdığı adam, neticede sanıklar arası­na karışmayı tercih etmiştir. Konnaris’e, sanık dolabının kapı­şım, Kutsal Bölüğün Lideri ol - duğu söylenen Napolis açmış - tır. Fakat bu sırada yargıç Va - kis müdahale etmiş ve Konna - ris’e sanık dolabından dışarı çıkmasını emretmiştir.

Dünkü duruşmada, geçen Cu ma günü ifadesi yanda kalmış olan Stratis Hristoduhı ifadesi­ne devam etmiştir. Kutsal Bö - lüğün takım komutanlarından biri olduğunu söyleyen Stratis Hristoduhı, dünkü ifadesinde, Limasol 'Polis Karakolu’na ya pılan baskının nasıl yapıldığını anlatmıştır. Hristodulu’nun an - lattığma göre, baskın, Napoleon Hristofis’in (Napolis) emri üze­rine çeşitli grular tarafından yapılmıştır. Bu gruplardan biri­nin başında, şahidin kendisi bulunmaktaydı.

Stratis Hristoduhı, başkanın 19 Mayıs’ta yapılmasının karar laş tırıldı ğını ancak bundan yet­kili makamların haberdar edil­mesi üzerine, başka bir güne er teiendiğini söylemiş, şöyle de - iniştir::

“Silâhlı adamlar 19 Mayıs ta baskın yapmak için toplan mış bulunuyorlardı. Fakat Na­polis, plânın ele verildiğini söy leyerek, toplanan adamların da­ğılmasını emretmiştir. Napolis ayrıca, baskına katılmaya gel - meyen birisinin, çıplak olarak aleni bir yere bağlanması hu - susunda Zavros'a emir vermiş­tir.

Ertelenen baskm 23 Mayıs’ta yapılmıştır. Polis karakolundan çalınan silâhlar. Ayos Athana- sios köyü yakınındaki mağaraya taşınmıştır. Ayni gece kaçırı - lan Hristakis Trifonides de ay­ni yere götürülmüştür. Hrista - kis Trifonides’i Napolis’in em­ri ile Kolokasides ve Talyado - ros kaçırmışlardır. Napolis, ge­rek Trifonides’in ve gerekse Andrea Efthimiu’nun kaçırılma­larını ve karşı koymaları h a ­linde öldürUlme'erini emretmiş­ti.

Karakola yapılan basşına po - üsler de yardım etmişlerdir. Hatta polislerden biri, baskını yapanlara, iz bırakmamağa dik­kat etmelerini tembih etmişti.

Baskının ertesi günü, saklan ma yerine Napolis de geldi. Na polis, hasta olan Trifoides’e çor ba getirilmesini emretti."

Hristodulu’dan sonra şahit o- larak Ilias Zavros’un ifadesi dinlenilmiştir. Zavros şunları söylemiştir:

“ 1970 Ocak’ında Napolis bana, Milli Cephe üyesi yazıl­mamı teklif etti. Bu Teşkilâtın gayesinin, Enosis’i gerçekleştir mek olduğunu ve Cumhuriyet hükümetinin de teşkilâtı des • teklediğini söyledi. Bunun üze­rine ben, teşkilâta üye yazıl - dım. Bana, grup liderliği vazife sini verdiler Adam bulup bir grup meydana getirmemi em - rettiler. Ben de istenileni yap­tım. Bir gece Napolis’in emri ile adamlanmı alarak, Limasol gümrüğüne gittim ve gümrük­teki polis istasyonuna baskın

yapıp silâhları aldım.”Şahit devamla, Napolis'in baş

kanlığında yapılan kutsal Bölük mensuplarının iki toplantısını anlatmıştır. Bu toplantılardan biri, Limasol Yedek Askerler Kulübünde, diğeri ise Argaca bölgesinde yapılmıştır. Kulüpte yapılan toplantıda Napolis, Kut sal Bölüğün, bütün Ada ça - pında faaliyet göstereceğini söy lemiş, Argaca’da yapılan top­lantıda ise. Limasol Karakoluna baskın yapılarak silâh tedarik edileceğini açiKİamıştır. Arga - ca’daki toplantıda Napolis, 40 kişilik olan Kutsal Bölüğü iki gruba ayırmıştır. Bu gruplardan birinin liderliğine Zavros geti - rilmiştir. Sonıra Zavros’a, kara­kola yapılacak baskından sonra,Andreas Efthimiu’nun evine gi­dip kendisini kaçırmasını em - retmıştir. Zavros, Efthimiu’nun evinde vukubulan hadiseyi şöy­le anlatmıştır:

‘Efthimiu’yu dışarıya çağır - dik. Kendisini polisin istediğini söyledik. Efthimiu kapıyı açıp da gelenlem polis olmadığını görünce tekrar kapadı. Kendisi ne teslim olmasını söyledik. Ce vap olarak bize bir el ateş etti.Biz de ona ateş ettik. Sonra A- yas Athanasios istikametinde kaçtık. Daha önce orada buluş­mayı kararlaştırmıştık. Alçı makinesi yakınında toplandık;.Bu sırada Kolokasides ve Pat- sallides, bir polis landroveri ile geldiler. Landrover silâh yüklü idi. Kolakasides, landroveri ba­na teslim etti. Ben otomobile yanımdaki silâhlan da yerleştir dim ve Trifonides’i de alıp, Tal yadoros ve Patsalides Ue birlik te silâhlan saklıyacağımız ma­ğaraya gittim. Ben, daha önce­den, silâhların saklanacağı ma­ğaranın sorumlusu olarak tayin edilmiştim. Mağaraya vardığım da, Napolis ile Stratis Hristodu lu’yu ve sanıklardan Andrea’yı (Andreas Perikleus) orada bul dum. Bu 3 kişi bir landroverden silâh boşaltmaktaydılar. Biz de süâhlanmızı boşalttık. Oradan ilk ayrılan Stratis Hristoduhı oldu. Sonra Napolis, Talyado - ros ve Patsalides, Trifonides’i alıp başka bir mağaraya götür­düler. Ben ve Perikleus, land - roverle ot adan ayrıldık."

Şahit ayrıca, Kutsal Bölük mensuplarının, Ayos Athanasios köyü yakınındaki Koççinoya mevkiinde eğitim yaptıklarını da söylemiştir.

Zavros’tan sonra Konnaris ifade vermeğe çağrılmıştır. Fa­kat Konnaris. daha önce polise verdiği ifadelerden farklı bir ifade vermiş ve daha ziyade, polise yardım eden eski Milli Cephe mensuplarım suçlamağa çalışmıştır. Bunun üzerine savcı kendisine, daha önce polise ver diği ifadeleri hatırlatmış, Kon­naris ise, bu ifadeleri hapisten çıkmak için imzaladığım iddia etmiştir. Sonra savcı kendisine, hangi ifadesinde söylediklerinin doğru olduğunu sormuş, Konna ris ise, eski ifadesinde söyledik­leri nindoğru olmadığım ve ye­ni ifadesinin doğru olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine sav­cı Mahkemeden, Konnaris’in a - leyhtar şahit ilân edilmesini is­temiş, mahkeme de bunu kabul etmiştir. Konnaris, aleyhtar şa­hit ilân edildikten sonra mah - kemeden çıkarken tevkif edil­miştir.

Dünkü duruşmada, 13. şahit olarak Polis Müfettişi K. Solo - monides çağrılmıştır. Solomo- r ides mahkemeye, bütün sanık­ların polise verdikleri ifadeleri okumuştur. Bu ifadelerinde sa nıklar, alyehlerine getirilen da­vaları kabul etmemekte ve ne söyliyeceklerse mahkemede söy liyeceklerint belirtmektedirler. 2255 HABERLER

Duruşmaya, bu sabah saa. oa .00 ua uo vam edilecektir.

ETNARHIA MECLİSİ VE ATİNA

ELEFTHERı gazetesi aşağı­daki naberı vermemedir:

"Dün öğrenildiğine göre Yu nan hükümeti Etnarhıa Kon­seyinin ihya edilmesi huşu • sundaki Sen Sınod Meclisinin geçenlerde alm ış olduğu kara rın aleyhinde olduğunu bildir miştir. Yunan hükümetinin bu husustaki görüşü, gerek M akanosa, gerekse Kitium Baf ve Gim e Piskoposlukları na Leıkoşadaki Yunan Büyük elçiliği vasıtasıyla bildirilmiş tir.”

EL.EFTHERİA gazetesi Yu­nan hükümetinin Etnarhia Konseyinin ihyasına niçin Karşı olduğu hakkında bilgi vermemektedir.

FRANSIZ RADYO İSTASYONU

HARAVGI gazetesinin Paris kaynaklı olarak yayınladığı bir habere göre Pariste yayın lanan Le Monde gazetesi, Fransız Radyo Yayın Kurumu Sometranın Kıbrısta kuracağı Radyo istasyonuna karşı ge - rek lngilizler, gerekse Ameri kal ila r tepki göstermektedir­ler. LE MONDE gazetesine göre lngilizler ve Amerikalı - lar, Orta Doğuya yayın ya- panMonte Carlo Radyosunun yerini alacak olan bu yeni is ­tasyonun kurulması ile ilgili nihai anlaşm ayı imzalam ası hususunda Makarios yönetimi üzerinde baskı kullanm akta - dır. Fransız Gazetesi lngiliz­ler ve Am erikalıların bu tep kişinin Fransanm Orta - Do ğuya sızmasını İstem elerin- ten ileri geldiğini ilâve etmek tedir.

llM N U lM H IH IH H Ilm M IlU M M IlIH IM IIM IIIIIU H »

M ACUSA ŞOFÖRLERBİRLİĞ İNDENÇAĞRI

31.7.1970 tarihinde saat 7.30 da yapılacak toplantıya bütün şoförlerin iştirakleri ehemmiyetle rica olunur.

19.00 Açılış ve haber özetleri19.05 Çocuk Köşesi19.35 Büyücü Kadın - Samatha-

mn babası çocuklarım zi­yaret eder. Ancak bu zi-

" yareti süresinde Darrin’e sihirli bir eşya verir ve onu da sihirbazlığa başla­maya ikna eder.

20.05 SİRK - Seyyar bir sirkin gösterileri

20.30 HABERLER20.50 Damgalı - Ruh hastası

bir ihtiyar oğlunun kat’e- dilmesi üzerine intikam almaya karar verir.

21.20 Dünya'ya bakış21.35 İşte Tom Jones — K o ­

medyenler “The Comlt - tee” ile şarştcı Janis Choplin misafir sanatçı - tardı rlar.

22.05 DEMİR ADAM — Ra - hatsızlık yaptığı için bir sarhoşu yakalayan iki po­lis öldürülür. Polis boş yere iki olay arasında bağ lantı kurmaya çalışır. Ça­vuş Edd Brown ise zanlı olarak bilinen Frank Vin- cent’in aleyhinde delil top lamağa kararlıdır.

MMMMMMMMMtMMMMlMMMMtlMMMMIMMtMMMMMMtMflMNMMMIlll

Operatör Dr. ŞEMSİ KÂZIM(C E R R A H )

İplik Pazar No. 12 deki (Türk Cemaat Meclisi karşısı) "CERRAHI KLİNIGI"nde (eski kliniği) hasta­larını kabule başladığını ve devamlı olarak klinikte bulunacağını sayın Kıbrıs Türk halkına duyurur.

SAYFA 4( B O Z K U R T )

-ÇARŞAMBA, 29 T£MMU2,

Kaymaklı kadrosunda bir oyuncu daha: ÜLPUY

I| Ve nihayet başkan konuştu “ K. Kaymaklı, ebediyen yaşıyacak”

Bozkurtspor (Lefkoşa): Dünkü sayımızda, trans­

fer konusunda yeni ataklara giriştiğini bildirdiğimiz Kü­çük Kaymaklı Türk Spor Kulübü, çabalarından birini daha gerçekleştirmiş; geçen Pazar günü Leymosun’da gö­

rüştüğü Türk Ocağı oyuncu­su Alpay Tevfik’le transfer anlaşması imzalamıştır;

Pazar günü Türk Ocağı oyuncusuna transfer teklif eden Küçük Kaymaklı hey’ eti, dünkü Salı günü kendi - sinden kesin karşılık bekle -

diklerini bildirmiş; Lefkoşa- ya büyük umutla dönmüştü.

Alpay ise, Leymosun mu­habirimize transfer teklifi - nin doğru olduğunu söyle­miş; dünkü Salı günü Lef - koş a’ya gelerek, Küçük Kay maklı yöneticileriyle görü -

T. Ocağından Küçük Kaymaklı’ya transef olarak yeni bir güç kazandıran Alpay Tevflk anlaşmayı imzalarken görülüyor.. Foto Bozkurt: MEHMET ALI ACAR)

IIH H M H IlM III I I I I IN M Iin M IlH lI l l l l l lH M tt lI l lM lIK II I IU lK lin il l l l lK IIM K Iin il l l lH lt t MM

şeceğini ifâde etmişti.

SÖZÜNDE DURDUKüçük Kaymakltlılara ver

diği sözde duran Alpay, dün Lefkoşa’ya gelmiş; araların­da yeşil - beyaz kulüp baş - kam da bulunanKUçük Kay maklı yöneticileriyle görtl - şerek, Teklifleri üzerinde dü şündüğünU kesin kararım vererek Küçük Kaymaklı ile anlaşma imzalamak istedi - ğini bildirmiştir.

CEZASIZBunun üzerine transfer

belgeleri hazırlanmış ve Al­pay Tevfik’in Küçük Kay- maklı’ya geçmesi sağlanmış­tır. Bu durumda Alpay’ın Küçük Kaymaklı’da bu yıl cezasız olarak oynaması da mümkün olacaktır.

önce Veli’yi, daha sonra Küçük özerii transfer eden Küçük Kaymaklılılar. Yeni- cami’li İbrahim’in kulübüne dönmesine üzülmelerine rağ­men, Alpay’ı transfer etmek le daha da güç kazandıkla - rını ifade etmişler; Küçük Kaymaklı’nın yaşayacağına olan inançlarının yersiz ol - madiğim belirtmişlerdir. Ni­tekim Küçük Kaymaklı Ku­lübü Başkanı Menteş Aziz’in Bozkurtspor’a telefonla, «Kil çük Kaymaklı Takımı, ebe­diyen yaşıyacak» şeklinde mesaj bırakması da bunu göstermektedir.

CHARLES DICKENSTN ÖLÜMÜNÜN 100. YILDÖNÜMÜ İÇİN BARDAK: Ünlü Ingiliz yazarı Charles Dlckens'in resmini taşıyan bu bardak, yazarın ölümünün 100. y ıl­dönümünü kutlam ak için Ingiltere'nin dünyaca tanın­mış çömlekçi fabrikalarından biri tarafından İmal

» edilmiştir.^IIMMMMMIIMIMMIIMMIIMIIMUIMMMM«MMMMIIMMMMMMIIIIIMIIIMMIMHMH"MIIMiniMIMltl» *IH *M II» l"l»H »

• I IA L K V E TAKSİM Sineması

ı *

“ Dendiğe sahip çıkma kararı aldığım” bildirdiğimiz

Çetinkaya, "Gençlik kolu" kuruyor |X

Bozkurtspor (Lefkoşa):Bozkurtspor’un dünkü sa­

yısında, “Yeni Spor çalışma lannı tüzüğe bağladığım” bildiren Çetinkaya Türk Spor Birliği, Kıbrıs Türk Gençlik Konseyi Başkam ve kulüp yönetim kurulu üye­si Niyazi Ali’nin nezaretin­deki gençlik çalışmalarını hızlandırmış; böylece “genç liğe sahip çıkma karan”m uy gulamaya başladığını orta - ya koymuştur.,KOL ÇABALARI

Bir süre önoe “Çetinkaya Gençlik Kolu” adı altında çalışması kararlaştırılan bu kolun bir komite tarafından yönetilmesi 10 spor dalın - da çaba: gösterilmesi tasar -

r r t i r r mkınmış tır.DALLAR

Tasarıya göre, Çetinkaya 9 Temmuz’da da belirttiği­miz gibi, futbolun dışında, güreş, Judo, Tenis, Halter, Voleybol, basketbol, atletizm aletli jimnastik ve Deniz sporiannda faaliyet göste - rec ektir.

Gençlik Kolu’nun Futbol dalında ise, 12 ile 18 yaşları arasmdakil gençler yer ala- erktir.

BASIN TOPLANTISIBu gece Çetinkaya KulU •

bü’nde düzenlenecek basın toplantısıyla kamu oyuna da ha geniş bilgi vermeleri bek lenen san - kırmızılı takım yöneticileri, basın topplantı

sından sonra, Çetinkaya Türk Spor Birliği Gençlik Kolu’na varetmejk için Üye

kaydına başlıyacaklar; bu ar rada toplumumuzun yardım lafına başvuracaklardır.

H ALK

Elvis Presley'nin en güzel filmi.

TICKLE ME

T A K S İ M BUS R ILEYS BACK IN TOW NBaşrollerde:

ANN MARGARET, MICHAEL PARKS.

Akıncıspor......................

SöçDSHköy üstiintiiiiinü kaptırdıİbrahim Mercan Bildiriyor

Kadrosunda Gençlik Gü­cü oyuncusu Kasnak Haşanı da bulunduran Çağlayanspor Akıncıspor’a 6 - 1 yenilmiş­tir.

Hk yanda atılan bu gol­lerle maçı, 6 - 1 galip biti - ran Akıncıspor, bu hafta Göçmenköy ve Barbaroslar’

ın yenilmesiyle liderliğe yük selmiş tir.

Akıncıspor’un gollerini Ko ray (3), Çamsöken (2), Mu­hammet ve Haşan atmıştır.

Akınsıspor, Ekrem, Pileli, Semih, özdemir, Muhammet Halil, Koray Mehmet Haşan Alkan ve Çamsöken’den ku­ruluydu. Yedek oyuncular, Sadi, Cumhur ve Mercan’dı.

£ •MMIMMMMMIMMMMMMMMMMIMMMMMtMMIMMMMIMMMMMMMIMMIMIIMMMMMIMtMMIMIMIMIMMIfliltlı U M lU I I M I in ilH I I I I I N im iM I t im in ıl im iU I I I I I I H M Il ll l lM l im n lim i ll l l l in im M IlM im N H I M IH m tM

j

( F.Bcıhçe Antrenörü Teaşka, dün basınla konuştu

“Fenerbahçe, ve ofansif

kollektifoynayacak

tşm ?-

m•■î

ANTRENÖR TEAŞKA

İstanbul (TRT):Fenerbahçe kulübü yeni

antrenörü Teasca, dün dü - zenlediği basın toplantısında takımının yeni mevsimde kolektif ve ofansif oynıya- cağını açıklamıştır. Fener - bahçenin Avrupai takım gö­rünüşünde olduğunu da be­lirtmiş; Avrupa Şampiyon Kulüptelr Trunuvası’nda Fe- n er bahçenin Jena gibi bir takıma düşmesinin büyük bir talihsizlik olduğunu Büy­üyerek, hazırlık süresinin çok kısa oluşunun tur atla - ma şansını azalttığını k ay ­detmiştir.ALTAYTN ANTRENÖRÜ

Altay futbol takımım bu mevsim çalıştıracak olan Yu goslav antrenör Bobek. A l- tay’la her konuda anlaşmış futbol takımım tek sorumlu olarak çalıştırma yetkisini al mıştır.ESKİŞEHİR.SPOR

F.skişehirspor’un pazar gü nü Atatürk Stadında yaptığı açılış töreninde hazır bulu - nan binlerce EskişehirUnin kulakları çınlatan tezahüra­tı, sahaların en sessiz antre nörtl Abdullah Gegiç’e göste­rilen büyük sevgi örneği ol­muştur. Bu tezahürat karşı - smda gözyaşlarına mani o- lamayan Türk ası İh hoca, akşam futbolcular şerefine verilen ziyafette, “Bu yıl se­yirciye her zamankinden daha fazla İhtiyacım var. Ba şa güreşmek için bana in a­nan, beni destekleyen seyir­

ci lâzım” demiştir. BEŞİKTAŞ

Yeni sezona ümitli giren Beşiktaş, antrenörü Teodo - rescu yönetimindeki çalış - malarına aralıksız devam et mektedir.

EN UYGUN ÇALIŞMAKROSFutbolcuların ölü mev -

simden henüz çıkmadıkları­nı ve üzerlerindeki yorgun­luğu atmadıklarını söyleyen Teodorescu, “Şimdilik fut - bolculan kros yaparak hazır lıyorum. Bilâhare toplu ç a ­lışmalara geçeceğiz. Elim - deki gençlerden istediğim kıvamda bir Beşiktaş çıka • racağıma inancım tamdır” demiştir.NİHAT VE CEMİL’İN SAKATLIKLARI

Teodorescu takım kadro­su içinde bulunan futbolcu­lardan Nihat ve Cemil’in se zon başında sakat bulun • malan konusunda da "Bu iki oyuncunun sakatlıktan bence önemli değil. Zira ö- nümüzde düzelmeleri için hayli zaman var. önemli o - lan maçlar başladıktan son­raki sakatlıklardır. Nihat’ın mknisküs ameliyatı başarılı geçmiştir. Kendisinden çok f aydal anacağıma inanıyo -rum” şeklinde konuşmuş - tur.

Siyah - Beyazlı futbolcula rtn kamp yapıp yapmayacak lan hususunda yönetim ku­rulu bugünlerde karar vere­cektir.

Mehmet Yemişçioğlu ve Mus tafa GUmüşatay bildiriyor.

Kartalspor, güçlü rakibi Göçmenköy’ü 6 - 3 yenmiş­tir.

27’inci dakikada ilk golü atan Göçmenköy, 4 dakika sonra 2 - 0 öne geçmiş; 39. dakikada Salih’in attığı göl­den sonra, bir gol daha kay dederek, ilk yarıyı 3 - 1 ön­de bitirmiştir.

57. dakikada Ali’nin çek­tiğe kornerden Salih’in, 63. dakikada da Ali’nin attığı gollerle beraberliğe ulaşan Kartalspor, 75. dakikada Ce­malin pası Derviş’in golüylt 4 - 3 öne geçmiş; 81 dakika da sağbek Ertan, 88. dakika- daDerviş’in attığı gollerle, maçı 6 - 3 galip bitirmiştir.

Galip takım oyuncuları: Memduh, Ertan, Haşan, Ke­mal, Paşa (özker) Ergün, Hüsnü, Derviş, Ali, Salih ve Mehmet’ti.

Bugünkü maçLefkoşa (özel):

Çağlayanspor ile ikinci Se lim Yıldızspor, bugün saat 17.00’de Yusuf Kaptan S a - hası’nda bir futbol maçı ya­pacaktır.

Niıon’dan bu yana Vietnam harbi masrafları yarıya düşmüş

Amerikan Savunma B a­kanı Melwyn Leard B aş­kan Nixon’un 18 ay önce göreve başlam asından bu yana Vietnam harbi m as­raflarının yarıya düştüğü­nü söylemiştir. NiXon’un iktidara gelmesinden önce Vietnam harbinin Amerika ya senede 30 m ilyar dola­ra mal olduğunu açıklayan Savunma Bakanı Leard bu konudaki azaltm anın B aş­kan Nixon’un Amerikan askerlerini Vietnamdan tedricen çekme ve savaşta Vietnam’lılara daha fazla sorumluluk verme siyase­tinden meydana geldiğini söylemiştir.

İ

Demirel 18. basın toplantısını Cumartesi düzenliyor

ANKARA: Başbakan Süleyman De­

mirel, 18. Basın toplantısını 1 Ağustos Cumartesi günü Ankara’da yapacaktır. Ba - sın toplantısında Başbakan Demirel, çeşitli yurt ve dün­ya sorunlarına ilişkin görüş lerini açıklıyacak ve htlkû - metinin çalışmaları hakkın­da bilgi verecektir. Süley­man Demirel bu arada T ü r­kiye Büyük Millet Meclisi - nin tatile girmesinden sonra Ağustos ayı başlarında bir yurt gezisine çıkacak ve bu gezisi sırasında deprem fe­lâketine uğrayan Gediz ve çevresindeki iskân çalışma­larım izllyecektir.

Yakovas’ın azledilmesi isleniyor

NEW YORKAslen Yunanlı olan bir kı­

sım Amerikalılar, Rum Orto doks kilisesindeki son r e ­form hareketlerine önderlik ettiği iddia edüen Başpis­kopos Yakovas’m azli için harekete geçmişlerdir.

iddialara göre, Batı yarım küresindeki Rum Ortodoks kilisesinin Ruhani lideri olan Başpiskopos, kiliseyi “Y u ­nan niteliğinden uzaklaştır­maya çalışmakta ve Ameri - ka’da, tamamen muhtar o - lacak yeni bir kilise kurup basına geçmeyi tasarlamak­tadır.”

(Yakovas ise, bu iddiaları geçenlerde Atina’da kesin- İlkle yalanlamaya çalışmıştı.)

Yakovas’m azlini isti - yen kuruluşlar Pazar günü New York’ta bir toplantı ya­parak, Kuzey ve Güney A - merika’dalri Rum Ortodoks kilisesinin de Yun an canın muhafazası için çalışmayı ? aye edinen yeni bir Pan Amerikan Konseyi kurmuş-Iflf'u . Bi* konseVin kabul et üğ bir kararla Başpiskopos Yakovas’ı istifaya çağırmışV„ ^ P er^ ' n b,r metnln*.Patrik Athesıagoras’a gön­dermiştir

Alman basınına gırt Türkiye’de aşırı Hürriyet var

Bugün Saat 2.30 ve Buakşam Saat 8 .30 d a X

İKİ FİLM BİRARADA

Senenin değil, son senelerin en güzel filmi..

AYŞECİK İLE ÖMERCİKBaşrollerde: ZEYNEP DEG1RMENCIOGLU, OMERCÎK,

METİN SEREZL1 ve BİRSEN AYDA.

İNG İLİZCE FİLM LER

ANKARA:Kölnische Rundschau ga

zetesinde “Türkiye’de aşırı hürriyet var” başlık lı bir m akale kalem e alan Fran­sız Von Caucig, son işçi ve öğrenci olayları üzerine hü kûm etçe a lın an sık ı tedbir leri eleştirm ekte, dem okra­tik ülkelerde ender rastla ­nan bir hürriyetin Tü rki­ye’de mevcut olduğunu be­lirtmektedir.

Üniversitelerin birer cep­hanelik haline geldiğini ve yabancı ülkelerden yur da sokulan m akineli tüfek, tabanca m erm ilerle köylü­lerin değil, yüksek öğre­nim öğrencileri ile solcu la­rın donatıldığını belirten yazar, “Türkiyede son olay lar, ülkede demokrasi m ü­cadelesinin açık bir ifad e­sini teşkil etm iştir. D ünya­daki diğer ülkelerin demok rasi anlayış sınırlarının çok ötesinde bîr serbestinin hüküm sürdüğü Türkiye’­de anarşi için bütün kapı- larardına kadar açılm ış­tır” demektedir.

M akalenin bundan son­raki kısmında, Türkiye’de

Altın Koza Şenliği 19 Eylül’de başlıyor

ADANA:Adana'da her yıl düzenle­

nen Altın Koza Film Şenü- ği bu yıl 1 9 - 2 6 Eylül ta - rihleri arasında yapılacaktır. Törende derece alan film, yö netici ve oyunculara, altın koza armağan edilecektir.

Atina Gazeteciler Cemiyeti, Yunan polisini kınadı

ATINA:Atina Gazeteciler Cemiye­

ti, Yunan polisinin geçen Çarşamba günü Arap Koman dolarının elinden kurtulan yolcularla görüşmek istiyen basın mensuplarına karşı şid det kullanılmasını protesto etmiştir. Cemiyet Başkanı, konuya ilişkin açıklamasın­da- Yunan polisinin, görev­lerini yapmak istiyen gazete çileri tartakladığını bildir - iniştir. Cemiyet Başkanı, ga zeteeileri tartaklayan görev­li polisler hakkında adli ma kamlara müracaat etmeğe karar vermiştir.

silâhlanmanın önüne mek ıçm gümrük 7 3 nnda çok sıkı k o n t f c pil masının zorımiV»ibaret eden Caucig, Türkiye’ye -Uman turistı^T

ye“Gümroü1Uunm^ ^ ’ i bavullarınız her eşyanız memurlar," rafından aranırsa, «f J 1 nip (Bu ülkede hür,1" yokmuş ı şeklinde bit , gıya asla varmayın T İ men aksine, Türld». partili sisteme gectifİKj* bu yana hürriyeti e n Z ' ölçütle yaşamaktadır ı gün, Türkiye'de bu J ' hürriyetin ne şeklide!?1,

gsşyİsrail “SAM-3” füzesinin parçaları ele geçirdi

TELcen film çeviriyor diyı veyş Kanalı bölgesine y, tıkları son bir akında,V yapılı bir “SAM-3” füze u sisinin başlıca parçalanın ete geçirmeği başarmıştır.

Haberi veren ünlü “nw, week” dergisine göre a merikan gizli haber 'ata, servisleri “Sam-3” teshin deki teknisyenlerle kare gâh arasındaki bir konuştu yı tosbit etmişlerdir. Buk, nuşmada teknisyenler “fo. reden geldiklerini bilmiyo ruz ama, tesis buldularvt« türdüler” demişlerdir.

Amerika, Pakistan’ı 18 milyon dolarlı kredi açtı

WAAmerikan H’

kınma için Bölı liği Teşkilâtı U tan’a endüstri kullanılmak madde ithali yon 100 bin kredi açmıştır, laşm ası evvelki tan’m Başkenti da imzalanmıştır, bu krediyi dem kimyasal maddel nayide kullanılan boyala: ithal etmek için kullanabi lecektir.

Kıbnah Türk

tabirinin Sri ^pimdim teniel 0 * kilerijjylemijtıt

tebckoı DEK1BI (Iılok EKOSU

liiMmaeeMMM

Y A Z L IK ve KIŞLIK

W0

K IŞLIK TA : Saat 2.30 da Y A Z L IK T A : Saat 8.30 da

IKI Y E N İ FİLİM BİRARADAHer hafta halka en güzel filmleri sunmakla id®

yapan sinemam ız bu hafta da halktan en büyük rağ­beti görmek m aksadıyle yine huzurlarınıza W*Wtln' den şahane iki filim le çıkıyor.

1— Bir kere daha eşini benzerini seyredemiy*»' Siniz senenin en güzel harp film ini Kıbnzta ilk dek olarak sinem am ız büyük iedakârhklara katlanarak vizyona koymuş bulunuyor. Zevkle seyredeceğini* W filim daha hiçbir yerde oynamamıştır. Hiçbir şeyü*® korkmayan dört fedai komandoya 1942 yılında Kul*» Afrikada bir Alman esir kampında tutuklu buluna® Amerikan askerlerini kurtarm aları emri verilir. şahıslar etraflarına topladıkları diğer fedailerle be­likte canları pahasına olsa dahi bu vazifeyi başara­caklarına dair söz verirler ve canla başla uğraşıri®1. Ama neticede bu vazifeyi başarırlar mı yoksa W ® * m azlar m ıî Bu m erakınızı gidermek istiyorsanız 9el1 nlz ve bu enfes film i TÜRKÇE sinemamızda seyrediniz

YAZILARLA birlik*8

Yeni Renkli İngilizce . Türkçe Y az ıla rla

“ MASSACRE HARB0UR(K A T L İA M LİM A N I)

Başrollerde: CHRISTOPHER GEORGE, GOHY MOND, CLAUDE LONGET.

2— Sinem amız aylardır bütün aileler sabırsızlıkla beklenen yılın en güzel Türkçe DRAM film ini iftiharla takdim eder. Tiim a11*1* " * genç kız ve erkeklerin m utlaka görmesi iadıri*11 nefis film in başrollerinde TürJdyenin en gözde Ş« cılarından GÖNÜL AKKOR oynamaktadır. Bu difl*" sanatçım ızın birbirinden güzel birçok şahane i® *”" rıyle süslü olan bu film i yuvasına bağlı olan anne babalarla evlâtlarına hararetle tavsiye ederiz.

Yeni müzikal - Dram Filmi

“ YUVAMI YIKAMAZSIN”Başrollerde: GÖNÜL AKKOR, TANJU KOREL.

NEDRET GÜVENÇ, SEVDA NÜ*.

İMİ Deıta

w e *. Melt »efieçıcıTırt yt, riktautoıe i.k ta y c L r“ "»w*» z

ÖR (m u «ta* mJL k

^ *l»eı

« f i *

Hı"