GAZİ ROTARY KULÜBÜ BÜLTENİ

SAYI : 19 TARİH: 06 KASIM 2018

UR BAŞKANI

BARRY RASSİN

UR 2430.BÖLGE GUVERNÖRÜ

ALTAN ARSLAN

GUVERNÖR YARDIMCISI

BEKİR SITKI ARSLAN

YÖNETİM KURULU

BAŞKAN

KEMAL KORANEL

SEKRETER - GLDB

ALPER AYALP

SAYMAN

HATİCE GÖRGÜLÜ

ÜYE

GAMZE KORANEL

ÜYE

SAYGIN YAZICIOĞLU

DÖRTLÜ ÖZDENETİM

Düşündüğümüz, söylediğimiz

ve yaptığımız şeyler :

1- GERÇEĞE UYGUN MU ?

2-İLGİLİLERİN TÜMÜ İÇİN

ADİL Mİ ?

3-İYİ NİYET VE DAHA İYİ

DOSTLUKLAR SAĞLAYACAK

MI ?

4-İLGİLİLERİN TÜMÜ İÇİN

YARARLI MI ?

26 EKİM TARİH TOPLANTI

DEVAM ORANI

%75

31 EKİM TARİHLİ TOPLANTI

GEÇİCİ DEVAM ORANI

%85

www.ankaragazirotary.org.tr

Değerli Rotary Ailem,

Geçen hafta Kulübümüz için yine proje ve etkinliklerle dolu yoğun bir

haftaydı..

3-4 Kasım tarihlerinde Bölgemiz tarafından düzenlenen Üye Kampına Sait,

Gamze, Banu , Nizamettin , Safinaz & Murat , Neslihan & Mehmet ve Öznur

dostlarımız katılım gösterdiler. 2 gün süren üyelik kampında yeni üyelerimiz

bir yandan Rotaryi Bölgemizi tanırken bir yandan da Bölgenin farklı

şehirlerinden gelen Rotaryenler ile tanışma fırsatı yakaladılar. Katılım

gösteren deneyimli üyelerimiz ise katılımları ile hem yeni üyelerimize destek

oldular hem de Rotary bilgilerini yenileyip tazelemiş oldular.. Kampın

bitiminde ise "EN" ler açıklanırken , EN katılımcı Kulüp ünvanını kimseye

kaptırmadık.. Katılım gösteren Dostlarımız toplantımızda izlenimlerini bizlerle

paylaşacaklardır. Katılımlarından dolayı kendilerine çok çok teşekkür

ediyoruz.

Bolu Rotary Kulübü ile birlikte ortaklaşa olarak bu yıl üçüncüsünü

düzenlendiğimiz " Toplum Liderleri Geliyor" projemize 3 Kasım 'da

başladık. Komite Başkanımız Uğur Kabaş ile birlikte konuşmacımızı da

alarak sabah yola çıktık. İlk hafta gençlerle

buluşturduğumuz konuşmacımız Saadet Şen Öner idi. Kendisi "Etkili İletişim

" isimli sunumunu yaptı. Gençlerimiz ilgiyle ve keyifle dinlediler ve ilham

aldılar. 6 hafta sürecek eğitimler dizisi 8 Aralık'ta sona erecektir. Geleceğin

eğitimcileri gençlerimizin yollarını aydınlatmak , onlara ilham olmak

anlamında çok değerli bir projeyi gerçekleştirmenin verdiği mutluluk

gerçekten paha biçilemez. Organizasyonu , desteği ve katkısı için Uğur

Başkanıma çok teşekkür ediyoruz..

Geçen haftaki toplantımızda bahsettiğim üzere , UR Başkanı Barry Rassin 30

Kasım'da Bölgemizi ziyaret edecektir. Ziyaret kapsamındaki ağırlama görevi

Guvernörümüz tarafından Kulübümüze verilmiştir. Bu önemli ve onurlu görevi

almanın onurunu yaşıyoruz. Otel ve program ile ilgili bir takım hazırlıklarımız

başladı. Bu haftaki toplantımızda sizlere ayrıntılı olarak bilgilendirme

yapacağız.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İş birliği ile Nesrin Başkanım tarafından

iki önemli konferansın hazırlıkları yürütülmektedir. Çocuk Gelinler konulu

konferans 13 Kasım 'da Çocuk İstismarı konulu konferans ise 20 Kasım'da

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlık Konferans Salonunda

gerçekleşecektir. Nesrin Başkanıma teşekkür eder, tüm Dostlarımın katılımını

ve katkılarını beklediğimizi ifade etmek isterim.

Kulüp Vakıf Yeterlilik Belgesini alabilmemiz için 17 Kasım'da Ankara'da

Swiss Otel'de gerçekleşecek olan Vakıf Toplantısına özellikle Gelecek

Dönem görev alacak Dostlarımızın katılımının önemli olduğunu belirtmek

isterim.

Her anını keyifle yaşayacağımız , ilham kaynağı olacağımız bir dönem

diliyorum ...

Rotaryen Sevgi ve Saygılarımla , Rtn. Kemal KORANEL

Ankara Gazi Rotary Kulübü Dönem Başkanı

Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her

Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü

Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün

kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir,

beynidir. Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin milli ve zengin olması, milli duygunun

gelişmesinde başlıca etkendir. Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil bilinçle işlensin.

Mustafa Kemal ATATÜRK

04 Kasım Nizamettin & Semra dostumuzun evlilik yıldönümleri, 08 Kasım Tolga dostumuzun eşi

Duygu’nun, 09 Kasım Öznur dostumuzun kızı Eda’nın ve 11 Kasım Erhan dostumuzun kızları Rtc. Işıl ile

Rtc. Işık’ın doğum günleri kutlar sağlıklı mutlu yıllar dileriz.

“Bir insanı medenileştirmeye karar verdiyseniz, işe ninesinden başlayın.” der Victor Hugo. Bir insanın

modern ve medeni hale gelmesi en az üç kuşak sürmektedir.

“Akıl” bir bakıma (analojik yaklaşımla) ekmeğin üzerine sürülmüş tereyağına benzer, insan beyninde eşit

dağılmaz! Bazı insanları akıllı, bazıların aptal sanırız, oysa her akıllının aptal, her aptalın akıllı davrandığı

alanlar vardır. Bu bağlamda, Mümin Sekman’ın deyişiyle, “Aptallık” entelektüel bir güvenlik açığıdır. Tüm

kazanımlarımız bazen oradan sızıp dökülebilir.

Aptallık alanlarını bilmeyen ya da bilip de kendinden gizleyen bireyler, yükseldikçe tehlikeye açık hale gelirler.

Birçok alanda çok akıllı olan bir insanın saçma fikirleri olabilir. Bazen de bir alanda çok akıllı olan kişi, alanı

dışındaki hemen her konuda saçmalayabilir.

Yani, bir yönüyle yeterli bilgimiz olsa da bazen cahil kalabiliyoruz. Bu hususu Doğan Kuban bakın ne güzel

betimliyor… “Bugün cehaletin niteliği değişti. Fakat öğrenilmesi gerekenler de olağanüstü arttı. Şimdi

okuyarak cahil kalmaya devam ediyoruz!”

Firavunlar Mısır’ı üç bin yıl, Papalık ise Avrupa’yı bin yıl yönetti. II. Ramses döneminde bir Mısırlıya bir gün

Firavunların yok olacağını söyleseydiniz, muhtemelen dehşete kapılıp, “Nasıl Firavunsuz yaşarız? Düzen,

barış ve adaleti kim sağlar?” derdi! Geçmişe bakınca, birçokları firavunların düşüşü ve papalığın etkinliğini

eskisi gibi sürdüremediğini olumlu gelişmeler olarak görmektedirler. Bu yönüyle insanlar bilinmeyenden

korktukları için değişimden genelde kaçınırlar. Ancak tarihin tek değişmezi, her şeyin değiştiğidir.

Günümüz koşullarında Ülkemizde değişimin yönünü önceden görenler galip, ona ters düşenler de genelde

mağlup ilan edilirler. Ama galip tarafta yer alan mutlak en akıllı olan değildir. Galip saflarda yer alabilmek bir

rastlantının veya spekülasyonun sonucu da olabilir…

Koyu bir Katolik olan Louis Pasteur (1822-1895), öğrencilerine “laboratuvara gelirken İncil’i dışarıda

bırakın!” dermiş. Burada bir din karşıtlığı yok. Şu var: “Bilgi edinecek, deney yapacak ve bilgi

üreteceksiniz; işinize önyargısız başlayacak ve öyle devam edeceksiniz!”

Ve “bilgi” de tıpkı yemek gibi, kimin pişirdiğine, nasıl servis edildiğine ve yiyecek kişinin öncesinde neler

yediğine bağlı olarak farklı bir lezzete ve görünüme bürünür. Bilgi, çiğ değildir hiçbir zaman. Bilgiyi pişirmek ve

yemek belki de tüm sanatların en zorudur. Ama çok az birey bunu gerçekçi olarak başarabilir.

"Bilmeye değer olan nedir" sorusuna yanıt şu olmalı: “Önemli olan ne kadar bilgi sahibi olduğumuz değil,

bu bilgiyle ne yaptığımızdır...”

* Bir otizm türü olarak görülen ama bazen sağ şakak lobunda yaralanmaya bağlı olarak gelişen savant

(bilgin) sendromunda, (bu insanlara "aptal bilgeler" de denir) basit, günlük yeteneklerden yoksundurlar ama

olağan dışı yeteneklere sahiptirler. Örneğin müzik bilginleri hiç piyano dersi almamış olsalar bile sadece bir

kez duydukları herhangi bir parçayı piyanoda çalabilirler, buna çok karmaşık bir klasik müzik de dâhildir.

Takvim bilginleri size herhangi bir tarihin haftanın hangi gününe denk geldiğini hemen söyleyebilir ve buna 23

Ocak 3323 gibi bir tarih de dâhildir.