31
ANILAR BENĐ AĞ ANILAR BENĐ AĞ ANILAR BENĐ AĞ ANILAR BENĐ AĞLATIRLAR DĐZĐSĐ LATIRLAR DĐZĐSĐ LATIRLAR DĐZĐSĐ LATIRLAR DĐZĐSĐ - I I I I Sıçan: Amintore Fanfani Amintore Fanfani Amintore Fanfani Amintore Fanfani Batıran: Ercüment Ercüment Ercüment Ercüment “Ercü” “Ercü” “Ercü” “Ercü” Menemen Menemen Menemen Menemen Sahte Cennetin Fiberglas Kökleri Yayınları

Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

  • Upload
    ercmen

  • View
    305

  • Download
    7

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Okuyunuz efendim okutunuz.

Citation preview

Page 1: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

ANILAR BENĐ AĞANILAR BENĐ AĞANILAR BENĐ AĞANILAR BENĐ AĞLATIRLAR DĐZĐSĐLATIRLAR DĐZĐSĐLATIRLAR DĐZĐSĐLATIRLAR DĐZĐSĐ ---- I I I I

Sıçan: Amintore FanfaniAmintore FanfaniAmintore FanfaniAmintore Fanfani

Batıran: Ercüment Ercüment Ercüment Ercüment “Ercü” “Ercü” “Ercü” “Ercü” MenemenMenemenMenemenMenemen

Sahte Cennetin Fiberglas Kökleri Yayınları

Page 2: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

ĐÇĐNDEKĐLER

1) Temel Metinler

Fikret Yılmaz Manifestosu ………………………………………… I Tractatus Logicus Fikus …………………………………………….. III Felsefe Aforizmaları………………………………………………….. IV

2) Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Sexenli Yıllar, Vatka ve Fikret sayın Yılmaz Bey ile anılarım babında o Anımdır ……………………………………………..…….. 2 Fikret Bey Sayın Yılmaz ilen Tire Seyahatimizdir Onu Anlatayım ..……………………………….... 3 Araya Alakasız Hatıra Girmeme Müsaade Buyurulsun Onu Anlatayım …………………………………. 4 Barcselona Demişken Alakasız Anımdır Onu da anlatmış olayım ………………………………………………… 5 Almanya Demişken Aklıma Geldi Rehberlik Şirketim Vardır Onla Đlgili Anımdır ………………………… 6 � Fikret sayın Yılmaz’ın birinci şiiri ve Yeni ……………………... 7 Fikret Beyefendinin Asri Tavrı Öyle Batılı ki Çobanlığı Bile O Anımdır ……………………………………………… 8 Kıymetli Tarihçi Alimi Mustafa Armağan Bey Đle Erkan Serçe Beyefendinin Biribirlerine Đkiz Kardeş Gibi Benzemesiyle Alakası Olmayan Ve Fakat Fikret Beyefendinin Evrimsel Süreciyle Ve Nasıl Dark Weather Olmuştur Onunla Alakalı Anımdır ……………………………………………….. 9 Yetenekli Bay Fikret'in Tire Deve Güreşlerindeki Allah Kimsenin Başına Vermesin O Anımdır ………………………….. 10

Page 3: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

Sayın Marveyö Fikret Yılmaz’la Đlgili Çok Sayıda Anılarımdan Biri Olması Nedeniyle Ev Arkadaşlığımız Öğrencilik Yıllarımıza Rastlar O Anımdır ……………………………………………………………….. 12 Fikret Sayın Yılmaz Beyefendi Nasıl “Dark Weather” Olmuştur O Anımdır Gerçi Anı Benim Anım Değil Fikret Beyefendi’nin Anısıdırsa da Hepimiz Fikretiz Hepimiz Malız O Hariç Bir de Turgut Beyefendi de Hariç O Yüzden Anı Benim de Anımdır ve de Malımdır ……………..... 14 Sayın Fikret Değerli Yılmaz’ın Venedik’in Sesi gazetesi baskını anısıdır cânım Efendim ....………………………………………………. 15 Đçinde sayın Fikret Beyefendinin de olduğu Rüya mı gerçek mi Anlayamadığım Anıdır ki Fikret Sayın Yılmaz’lı hayat gerçek mi Rüya mı o da ayrı Mevzuyu uzatmayayım o Anımdır ……………………………………………………………….. 16

3) Sayın Fikret Bey Hakkında Kimler Neler Demiştir Efendim ……………… 17

(Sayın Fikret Sayın Yılmaz Beyefendi)

Page 4: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

(Ercüment “Ercü” Menemen)

Page 5: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

I

Fikret Yılmaz Manifestosu

Fikret Yılmaz… Doktor. Emeritus yardımcı doçent doktor. Tarihçi. Hepsi ve hiçbiri. Esasen sadece Fikret Yılmaz. Bu adamı seviyorum. Bu adamdan nefret ediyorum. Hem nefret ediyorum hem seviyorum. Bu adam nedir bir Dostoyevski karakteri de∫il midir? Belki Dostoyevski’dir kimbilir. Hop! Orda durunuz. Olsa olsa bir Dosto okuma kılavuzu. Aklınızda kim kaldı? Martal? Gayet tabii. Serçe? Tamamdır. Lakin lakin velakin, illa ki dedikodusu yapılan, kızılan çeki∆tirilen, kamyon ∆oförü, mendebur, u∫ursuz ve alt edilemeyen kimdir? Martal? Aile babası.

Page 6: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

II Serçe? Sadece ciddi. Bu adam bir böcekyiyendir. Biz zavallı sinekleri önce ayartıp sonra yiyen böcekyiyen. Bir medusa. Hepimizi küçük küçük Gregor Samsalar yapıp hayata salan bir adam. Herkesin bir babası vardır demeyip, acımak nedir bilmeyip canımızı sıkan adamdır bu adam. Biz, bilmemek de∫il ö∫renmemek ayıp, demeyip, ö∫renmeyi bilmeyi falan bi ’ kalem geçip…of ulan of canımızı sıkan adamdır! Aya∫a lastikten bir ip ba∫layıp çelik köprüden atlamayı anlatma bana, e∆ek de∫ilim. Bildi∫in kadar da melek de∫ilim. Azgın sulardan kızgın kumlara filan bırak bunları. Cevap ver! Osmanlı 2mparatorlu∫u bir 2slam devleti midir? Cevap ver! Geçen ders ne i∆ledim? Osmanlı 2mparatorlu∫u’nun kurulu∆unu anlat! Osmanlı Beyli∫i’nin de∫il sı∫ır. Ben bir dönemdir beylik mi i∆liyorum imparatorluk mu? Sizin beni sevip sevmemeniz Çin’deki sarımsak fiyatları kadar bile ilgilendirmez beni. Ruhumuza 2van Karamazof’u sokan adam. 2van’ı okuma medusası. Gregor Samsa’yı kanser eden bir Selim I∆ık. Zaaflarını, kibirini, sinirini affediniz. Özgüveninin altında ezildiniz, babanızı hatırladınız, herkesin bir babası vardır onu hatırladınız sinirlendiniz; affediniz. Ah ama ne umutlarla gelip Stavrogin gibi ayrıldınız; affediniz. Fırsattan istifade, inanırken inandı∫ına inanmayan, inanmazken inanmadı∫ına inanmayan o Stavrogin’i de affediniz ve… Ve sa∫lamca berkitilmi∆ huzurlu ke∆i∆hanenize dönseniz bile; Fikret Yılmaz’ı seviniz. Yahu o ne biçim saç öyle lepiska gibi. Hay canına yandı∫ım.

Page 7: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

III

Tractatus Logicus Fikus

1. Fiko, oldu∫u gibi olmayan her ∆eydir. 2. Oldu∫u gibi olmayan Fiko, ayar ba∫lamlarının non-lineer varolmasıdır. 3. Fiko’nun mantıksal algılanımı, ilk kar∆ıla∆tı∫ında yirmi metreden para∆ütsüz dü∆üncedir. 4. Dü∆ünce, anlamlı dü∆ersin. 5. Fiko, temel ayarların do∫ruluk i∆levidir: {� temel ayar, kendi kendisinin bo∫untu i∆levidir}. 6. Bo∫untu i∆levinin genel biçimi ∆udur: {� de∫il sıkıntı, de∫il korku, o de∫il bu de∫il fakat topu} 7. Üzerinde konu∆ulan ve konu∆ulmayan konusunda susmalı ki ayar yememeli.

Page 8: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

IV

FelsefeFelsefeFelsefeFelsefe Aforizmaları Aforizmaları Aforizmaları Aforizmaları

Dünyada olmaklık, sı∫ırlı∫ın temel kayrasıdır. Varolu∆un en yüksek gerçeklenimi nah 2bn-i Haldun'dur! Sınıfa benden sonra girene "in der welt sein" da "angst" ya∆atırım. Altyapı ve üstyapı kurumları arasındaki diyalekti∫in reel öznelli∫i, Çin'deki sarımsak fiyatlarıyla domine edilemez. Bütün talebeler, birle∆iniz! Tırna∫ım olamazsınız. Olm bak kayna∆ıp durmayın arkada ayar verecem ∆imdi ha! (BurBurBurBuraaaada da da da felsefeyi felsefeyi felsefeyi felsefeyi halka indirmek üzeredirhalka indirmek üzeredirhalka indirmek üzeredirhalka indirmek üzeredir) Gerçekli∫in kendini yeniden in∆ası ve bu yolla bir üst-anlam kazanmasının temel elementleri fenomenon, logos ve Fikostur. Varlık bu süreçte oturdu∫u sıraya kamufle olma ve kaçı∆ praksisi sergiler. Üzerinde konu∆ulamayan konusunda susmalı ya da Occam'ın usturasına hazır olunmalı. Yolumuz O∫uz Ata(y) yolu, vurun garda∆lar vurun! (Gençlik döneminden rotası bozuk bir paradigmaGençlik döneminden rotası bozuk bir paradigmaGençlik döneminden rotası bozuk bir paradigmaGençlik döneminden rotası bozuk bir paradigma)

Page 9: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır (Ercüment “Ercü” Menemen)

Page 10: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

2 Sexenli Yıllar, Vatka ve Fikret sayın Yılmaz Bey ile anılarım babında o Anımdır Sayın Yılmaz ile sexenli yıllarda malum efendim sıkı zamanlardı o zamanlar. Huzur ve güven ortamı sağlanmıştı kimbilir? Anarşistler başını çıkaramıyordu değdi mi şimdi müteşekkiriz o beş insana, beş sente muhtaçtık. O huzur ve güven ortamında sayın Yılmaz çok sigara içiyordu hala da içiyormuş duyduğum kadarıyla istikrarı bozanlar hala var, müzevirdirler. Bendeniz pipo içiyordum, bıraktım şimdi, çok masraflı birşey ve sinirliydi de. Bakkalla huzur ve güven ortamını zedeleyerek konuştuğunu soruyorum burdan kendisine, değdi mi? Bakkalda pipo tütünü olmadığını öğrendim ve kınıyorum efendim yirmi yıl geçse de. Sayın Yılmaz uzun samsun içiyordu ve bakkalı tartakladı ve parasının üstünü sayarak beş sente muhtaçtık. O uzaklaşırken ben de arkasından baka kaldım efendim. Vakko'ya girdiğini görünce bendeniz o sıralar mirasa konmuştum, beş sente muhtaç değildim. Arkasından girdim ki ne göreyim ki! Tezgahtarla pantolon kemerinin insan derisinden yapılıp yapılmadığını kızmış sinirlenmiş. Efendim cânım dedim Sayın yılmaz'a dedim ki madem pahalı geldi niye girdin huzur ve güven ortamını baltalamamalıyız hiçbir zaman. Beni yakamdan tutup silkelemesin mi ? Silkelemesin ister gönül ama silkeledi. Usulca dedim ki silkeleme cânım efendim huzur ve güv...o sırada gözlerimde şimşekler çakı verdi vermedi demeden yer misin yemez misin efendim. O daha çok genç olduğu için affediciyimdir genelde affettim. Đlerde orta yaşlanınca siniri geçer diye tahmin ediverdim çarkına, ben de sinirliyim çünkü o sıralar. Çünkü tesadüfen o miras gelmeseydi Kastelli'ye kaptırdığım paralardan dolayı hakkımı helal ettim Kastel Bey'e, göçtü gitti ahiret hepimizin gideceği yer. Paralarım cebimde çıkardım kemeri aldım Sayın Yılmaz'a teşekkürler, hala hürmet edip aynı kemeri takıyormuş duyuyorum nitekim. Daha da çok anım vardır Sayın Yılmaz'la anlatmak için sırası geldiğinde hepimizin gideceği yer belli efendim cânım. 90'lar var efendim, 00'lar var efendim. Umumi tuvaletleri bok götürüyor biz milletçek utanıyorum.

Page 11: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

3 Fikret Bey Sayın Yılmaz ilen Tire Seyahatimizdir Onu Anlatayım Fikret sayın Yılmaz ilen ikinci karşılaşmamız develer vesilesiyledir anlatayım sığırları efendim cânım. Bendeniz o sırada sexenlerdir bahsettiğim zaman kötü kolla huzur ve güven ortamını. Beş sente muhtaçtık. O sıralarda Đtalya'daki Türk dostu parlamenterler grubu başkanı amcazadem olur Türküm efendim milliyetçiyim de ve bir mirasa konmuştum. Amcazadem efendi bey biraz meraklıydı Türk geleneklerine ve saygı gösterip korumalıyız. Deve güreşi diye tutturmuştu ve başka şeyler diye de tutturmuştu ama söyleyemem efendim. Kendisinin çeşitli isteklerini onun adına yerine getirmem doğrusu çok istekliydim. SormaBin şirketinin Süperman marka otobüsler vardı şimdilerde külüstürdür ama o zamanlar SormaBin şirketi Mercsedes 295 kullanıyordu efendim cânım. Tire'ye deve güreşi izlemeye gitmenin amcazademe ne faydası var adam ölmüş gitmiş ama vicdan bendeki, üstelik biletçi efendiye o kadar da Fikret Yılmaz yanı olmasın dediysem de gitmiş Sayın Fikret Yılmaz'ın yanına bilet kesmiş. Vakko'dan tanımaz inşallah beni diye düşünmek gereksizdir efendim çünkü aldığım insan derisinden kemeri takmıştı hatırlar. Gel bakalım Ercü dedi ve ben bozuntuya vermedim gittim oturdum. Vakko'yu hatırlatmadım neme lazım cesaret lazım. Turgut Bey hakkında konuştuk hayranıymış memnun oldum ve Turgut bey o gün şortla şeref kıtasını denetlemişti. Üstünden yirmi yıl geçse de öyrencilerime anlatırım dedi kodu takdir ettim. Sigara içmeye başladı pipomu yaktım ve o ne koku aman yarabbim. Benim pipomun incir reçeli kokusu bile bastıramıyor hasat artığı samanı yakınca öyle kokar. Samsun'dan rahatsız oldum ve dikkatinizi çekmiştir o zamanlar otobüslerde sigara serbest fakat pipo da buna dahil. Vahşi batıdaki bir amerikan barının dumanları gibi bulutsular uzay boşluğunda umarsız asılı... pardon bu son bilimkurgu romanımdan bir parçadır fakat red kit çizgi serüvenine döndük bu ne duman. Turgut Bey Red kit'i çok sever diye konuya yumuşak giriş yapayım dedim ve Vakko olayı hatırımdan çıkmıyor ki çünkü. Döndü bendenize sığır! dedi sayın Fikret yılmaz korktum çekindim lafı yuttum. Ne muhteşem hıfz-ı kable'l vuku dedim ama ne dediğimi anlamadımsa da o devam etti. Bak dedi dışarda sığırlar! var dedi ki korkma ben sığırları severim yemesini özellikle dedi vejeteryanım ta o zamanlar, tiskindim. Tiren deyil Mercsedes 295 olmamıza rağmen bizi izleyen sığırlar Tire'ye doğru yola devam etti otobüs. Siz daha önce deve güreşine gidip gitmediği sorayım dedim yumuşak bir geçiş yaparak kaçırtarak, bağırtarak ve yıkarak! dedi. Bendeniz o anda mirası amcazadeyi unutup can derdine düşmüşüm cânım efendim. Gözüm karardı ve Sayın Yılmaz meyer develerin nasıl galip geldiğini anlatırmış. Tekrar kaçırtarak, bağırtarak ve yıkarak! demesiyle gözüm açıldı ve kendisi de böyle galip geliyor efendim onu anladım. Öyle içlene içlene anlattı ki çünkü bunu anlamamak için sığır olmak lazım. Amcazademe rahmet okudum ve kendisine ne kadar kızsam da affetmem. Deve güreşlerini daha sonra anlatacağım efendim.

Page 12: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

4 Araya Alakasız Hatıra Girmeme Müsaade Buyurulsun Onu Anlatayım Deve güreşi demişken aklıma geldi cancağızım. Đçinde Havyar Badem'in de olduğu adı buymuş efendim Holivud'da ünlenmeden evvel neyken sonra ne oluyorlar çocukluklarını bilirim. Bu Javier Bardem efendi elimizde adam oldu Fikret sayın beyefendiyle anımızdır. Atıyorum sanıyorsanız bu konuda birinci elden tanıklığım beraet-i zimmet asılsa da ne alakası var konuyla?! Birgün kendisiyle (Fikret beyefendiyle) Barcselona'da Gaudi parkını gezerken çok mutlu olmuştum gözüm gönlüm açıldıydı. Ben ne zaman pipomu yakmak için Sayın Yılmaz'a döndüğümde kendisini çok sinirli buldum. Çakmağını almama sinirlendiğini bilmezlikten gelerek olağandışı bir sinirlilikti bu. Gözleri davetkâr bir iştahla kısılan Alfred... afedersiniz bu da aşk romanımdandı araya karıştı ve çok sinirliydi. Gaudi'nin eciş bücüş şeylerine sinirlenmiş ve ordan geçen bir bekçi bunu görünce koşarak geldi. Bekçi "Adam ne diyorsun ne yapıyorsun" dedi ve sayın Yılmaz adam babandır diye kendisine kafa atması çok ayıp oldu efendim, milletçek utanıyorum. Sayın Fikret Yılmaz'ın yüzü bu esnada bekçiye yapıştı ve birlikte uğraştık çıkaramadık yapıştığı yerden ve çıkmadı. Sayın Yılmaz neyse dedi ben Anadoluluymuş meğerse. Yoğurtla büyüdüm ben yüzüm tekrar çıkar dedi ve yoğurdu sürüyor muydu yiyiyor muydu ya da ne yapacak bundan sonra?! Hakikaten Star Wars güzel bir filmdir ama yaratığı çok olduğu için o yaratıklardan biri gibi şöyle başını kuvvetlice sallayarak BÜLÜ BÜLÜ BÜLÜ yaptı ve yüzü yerine geldi. Bekçi Havyar Badem de aynaya bakıp bu kadar yakışıklı bir yüze sahip olduğunu görünce Holivud'a gitmek hepimize nasip olsun efendim cânım.

Page 13: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

5

Barcselona Demişken Alakasız Anımdır Onu da anlatmış olayım

Birgün kendisiyle Almanya'da buluştuk acı vatandır ama Alman kadınları erkek gibi korkmadım desem yalan olur. Alman kadınları bahsi alakasız oldu ama anı da alakasız olduğu için felsefe yapmak üzereyim canım efendim. Kümeler ve alt kümelerdir budur işte bütün mesele. Şexpir gavurdur ama severim. Amcazadem de gavurdur ama ne mutlu Türküm diyene kadar kısaca ben gavur değilim deyip uzatmayayım. Đtalya parlamentosunda parlamenterdi sormadınız gerçi hademe olsa yazmazdım zaten. Öldü. Sayesinde Tire'de Fikret Beyefendi ile gittik. Daha önce de Almanya'da karşıladım kendisini gençtim korkusuzdum yiğittim o zamanlar. Beraber Mercsedesimle yemeğe giderken Alman yemek kitabı dünyanın en ince ikinci kitabıymış, birincisi de Alman fıkraları kitabı ah hah hah! Yolda kafasını aniden pencereden çıkarıp geride kalan bir yaşlıca amcaya küfretmesin mi? Meyer adam fikret Sayın Yılmaz'a "schwarzkopf" demiş dememiş sana ne! Kafanı çıkarmanın cezası Almanya'da gözünün yaşına bakmaz yeşil polisler, vierzig markı ödersin ben öderim sen ödemezsin. Hem I. Bush ülkemize geldiğinde Turgut Bey şortla şeref kıtasını denetlemişti ama başka bir zamandı o çok afedersin ey kâri. I. Bush’a altın oturak yaptırmıştı Turgut Bey çok afedersiniz budur işte örnek davranışı Türk’ün. Ben gavur değilim velhasıl çok kızdım fakat nasıl da duydu arabanın içinden hayret ve bu laf kendisine söylendiğini nerden anladı o da hayret. Bu değerli anım Barcselona felaketinden öncedir ya da sonradır.

Page 14: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

6 Almanya Demişken Aklıma Geldi Rehberlik Şirketim Vardır Onla Đlgili Anımdır Bir günlerden bir gün Sayın Yılmaz bana rehberlik şirketim vardı oraya geldi şunu dedi: "Ercü Allah'ın şanslı kuluymuşsun ki seninle çalışmaya karar verdim ve artık seninle çalışacağım ve yılgınlığa düşme, çünki ben seninle beraberim ve nedir senin bildiğin ki onu ben bilmeyeyim Ercü!" dedi. Bendeniz tahmin edebileceğiniz gibi Vakko faciasını ve Barcselona faciasını da hiç unutur muyum o yüzden fena halde tırstım. Kendisini ballı börekle karşılardım ama normalde şekerim var bal yaramıyor, börekler de leş gibi yağlı. Adam mı öldürüyorsunuz kolesterol manyağı yaptınız bizi adınız batsın dö la patisserie gibi. Sayın Yılmaz böyle abidevi bir mukaddimeyle söze girince bendeniz balı böreği unutmam tabiidir. Tamam Sayın Fikret Yılmaz dedim kendisine ve seninle sizinle çalışmak zevktir şereftir görevdir. Göreve başladı fakat bendeniz fakir bir tırs bir tırs kendisinden tırsmaktan iş yapamaz oldum. Bir de gece rüyalarıma girmesin mi girmesin ve fakat giriyor. Ercü kurbanlar hazır mı sunakta bekliyorum, Ercü dört cenahın rüzgarını doldurdum ve ruhum yelkendir şimdi Ercü, Ercü, Ercüüü deyip duruyor. Durmuyor devam ediyor ve nasıl bir ter boşanıyor ki uyanmışım. Bu saçma ve adeta lüzumsuz laflar öyle saçma ki aman duymasın saçma ve lüzumsuz dediğimi azarlar. Sayın Fikret Bey büroya geliyor gündüz uyuyamam ben ve artık öğle şekerlemesi bile yapamıyorum rüyalardan öyle tırsmışım. Gündüz büroya bir hışım geldi ben uzaktan ceketini savurduk savurduk geldiğini görerek aman dememle kendimi masanın altına atmam bir oldu. Neyse efendim cânım, baktım kaderden kaçış yok sunağa yatırılacak kurban gibi ortaya çıktım ve buymuş meyer rüyanın anlamı yelken de ceketmiş savrulurken şişiyordu yelken gibi. Tüh masanın altına gözlüğümü düşürmüşüm Sayın Fikret Yılmaz diyerek durumu idare etmeye çalıştımsa da gayret bizden tevfik Allah'tan. Fikret Beyefendi Yılmaz yürüyebilen her şeyi yeme potansiyeline rağmen benim lafımı yemedi. Ercü bana çok sual soran müşteri gönderme, rehber miyiz sesli sözlük mü kardeşim? dedi ve ben gözlük lafı etmesem iyi olur bu saatten sonra. Tamam Fikret Bey iki gözüm benim Đtalya'daki merhum amcazademin ne mutlu ki Università Cattolica del Sacro Cuore üniversitesi mensubuydu. Ordaki profesördür arkadaşları onları toplar getirsek olur herhalde dedim ve bunu ben mi dedim içimden başka biri mi dedi. Fakat efendim canım ben nasıl birşey demişsem çok sevindi ve ben gene tırstım ki önce seviniyor da sonra kükreyecek mi diyerekten. Aferin Ercü bana bir daha tırı vırı adamlar gönderme sakın, şu Türkçeni de düzelt, benim köydeki on yaşımdaki yeğenim Muzaffer Badıllı roman yazıyor sen hala nerdesin, ben de yazarım arada efkarlanınca, sen de yaz! dedi ve gitti. Şimdi efendim canım ben nerden bileyim gerçekten şiir yazdığını bilmiyordum, öyrendim. Đtalyan profesörler için yolladığı teşekkür telgrafını bir şiirini de eklemiş. Sayın Yılmaz'ın bu şiiriyle birlikte anıyı noktalamak ve bitsin artık bu işkence. Arzum budur.

Page 15: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

7 Fikret sayın Yılmaz’ın telgrafa ekleştirdiği birinci şiiri ve Yeni: "Yanlızlık Mevsiminden Sarı Sayfalar Yanlızlık mevsiminden bir son baharda buluyorsun kendini Ne bir tanıdık yüz var çevrende ne de sıcak bir dost sesi Sarı yapraklara ne çok benzediğini görüyorsun, yanlızlıgın biraz daha kamçılıyor ve sen her acıda biraz daha büyüdüğünü hissediyorsun." http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp?sair=5109&siir=57310&order=oto

Page 16: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

8 Fikret Beyefendinin Asri Tavrı Öyle Batılı ki Çobanlığı Bile O Anımdır Efendim cancağızım araya habire serbest alakasız çağrışım anılar girerek artık ar damarımız yırtıldı. Bu da başka bir anım olsun son kez ve Tire maceralarımıza döneceğiz. Deve, Fikret Beyefendiyi ısırdı da Sayın Yılmaz deveyi neden ısırdı onu da anlatırım. Ama evvela Fikret Bey Yılmaz'ı köy kökenli bir cumhuriyet yurttaşı olarak kendisiyle gurur duyuyoruz. Çıkmış köyden Turgut Beyi de çok severim cumhuriyet yurttaşıdır nitekim Süleyman Demirel de Đslam köylüdür ama onun zamanında beş sente muhtaçtık. Takdir ettiğim şahıs olarak Fikret Beyefendi de geçmişini unutmayarak gayet asil bir davranıştır bu. Geçmişimizi unutmamalıyız ve unutulmamalıyız. Çağa ayak uydurmasını pek ala bilmiştir. Nerden biliyorsun derseniz anım vardır onu anlatayım. Birgün ABD'ne gidecektim ve baktım Fikret Yılmaz Bey ceketini savurduk savurduk geliyor ki benim etekler fena tutuştu. Havaalanındayım kaçacak sığınacak yer yok tutuşmasın da ne olsun ve nitekim çok afedersiniz ovaya yayılmış manda gibi açıktayım. Sayın Yılmaz hızla seyirtti ve iki yanağımdan sevinçle öperek ne yapmaya çalışıyor bu adam diye düşündüm. Meyer dönem olarak sexenlerde yaşadığımız dönemdir bu ve huzur ve güven ortamı tesis edilmişti ama levi's pantalon fabrikası tesis edilmemişti. Aman Ercü bana çoban pantalonu alsan alsan sen alırsın dedi. Bendeniz adeta milattan evvelki modayı takip ettiğim için anlamadım ve içimden çoban nedir ki pantalonu ne olsun?! Sonra anladım ki Levi's 501 denen bir pantalon varmış ki reklamı bile vardır uvvup uvvup li kuppııır şeklinde. Sayın Yılmaz'ın güçlü karakterindeki tek zayıf noktanın bu olduğunu anlamakla mesut bahtiyar olarak ve eridim. Kendisinin aynı zamanda ne kadar sentezci olduğunu ve doğu kültürüyle batı kültürü ancak bu kadar güzel halita kılınır. Amerikan çobanının pantalonu ve bunun yanında jean yeni çağın sembolüdür, ikisi bir arada rahmetli Ecevit'in bu millete yaptığı hangi hizmet vardır yağ kuyruklarından başka bir de tüp kuyrukları var, ah hah hah acı acı gülüyorum! Ecevit merhumun köy-kent projesi vardır onun gibi olmuş oldu Fikret Bey iki gözümün sentezi. “Asrilik ve sentezcilik bir liderlik yeteneğidir ve ona sıkıca bağlıdır” derdi amcazadem hep. Haklı olduğunu böylece anladım ama mirası çok garip nitekim deve güreşinde sıcak bir yandan, deve saldırısı öte yandan. Onu da yeri geldiğinde anlatmak isterim cancağızım.

Page 17: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

9 Kıymetli Tarihçi Alimi Mustafa Armağan Bey Đle Erkan Serçe Beyefendinin Biribirlerine Đkiz Kardeş Gibi Benzemesiyle Alakası Olmayan Ve Fakat Fikret Beyefendinin Evrimsel Süreciyle Ve Nasıl Dark Weather Olmuştur Onunla Alakalı Anımdır Beyaz rüküş salon takımının merkezî koltuğunda sanki Vito Corleone’dir kurulmuş bulunan fevkalade kızgın Kadir Đnanır ve Modern Talking ve helo dasti ay em dasti fıleming ve siyah ahize kapaklı turuncu telefon işkencesi zamanları 12 Eylül’e ne hacet fakat ülkemize huzur gelmiştir ve Turgut Bey de gelmiştir. Vitrinler dolup taştı beş cente muhtaç kalmadık müzevirler kabul etmese de bolluk vardı ve Fikret Yılmaz bey de vardır genç oldukça, Turgut Bey’i de sever şortlu şeref kıtasını denetlemişti şayan-ı takdirdir. Bıyıklarını kesmemesi de ilginçtir ısrarla Kadir Đnanır’a benzeme gayreti ki bıyıklarını kestiği ileriki çağlarda da Kadir Đnanır’dır ona ne şüphe. Saygılar Kadir Đnanır’a ikinci bir Kadir Bey gelmez ki o da Fikret Yılmaz beyefendidir. Huleeeyn demese de başka şeyler demektedir neler neler Marveyö II. Kadir bey iki gözüm. Korkuyorum o yüzden, Dark Weather olması da cabası o yüzden de korkmaktayım zatıalisinden. Nasıl olmuştur onu anlatacaktım anlatayım nasıl Dark Weather? Kendisi Anadolu kaplanıdır yoğurtla büyümüştür ve horozla gagalanmıştır çünkü bahçedeki horoz küçük Fikretçiğe gaga atmaktadır habire ne cesaretli mahlukmuş fesupanallah. Gaga yiye yiye sıtkı sıyrılan küçük Fikret kendini Türk halkının dirlik düzenliği nasıl kurulur ona hasretmişse de biz de sükunete hasretiz ah ah ah! Ne diyorduk, hasretmişse de küçük Fikret daha Marveyö olmadan evvel aldığı gaga darbeleriyle adeta örümcek herif gibi nasıl örümceksel olmuştur örümcek herif onu hatırlayalım. Pisuarda pardon laboratuarda ah ah ah espiri yapmaya bayılıyorum aman Fikret Beyefendi duymasın azarlıyor. Bu örümcekleşen zavallı çocuk laboratuarda örümcek ısırmıştı. Bizim Fikretimiz de gaga darbeleri ala ala horozlaşmış adeta horoz adam (lad gaga) olmuştur eyvahlar olsun. Fikret bey muhterem Yılmaz ne adetası, resmen ve tüm yurtta, KKTC’de ve dış temsilciliklerde horoz adam olunca bugünkü marveyö haline evrilme süreci başladı bilim bunu emrediyor. Sinirlidir ve Brejnev gibi o da ağzını açınca yiyecek mi gülecek mi belli değildir neden çünkü horoz adam oldu sinirli oldu horoz oldu. Yoğurt yemektedir bir yandan ve bu kendisini antik Yunan yüce zatlarının ot börtü böcekle ölümsüz kalımsız oluvermesi gibi daha dirençli olmuştur. O yoğurdu bir yakalasam cânım efendim! Horoz adam olduktan sonra nasıl Dark Weather’lığa atlamıştır onu da anlatayım ama sonraki anımda zira kısa devre yaptım toparlamam lazım anıları. Neyken ne alaka?! Tespihi var bir de ışın kılıcı mıdır cevabı bende. Yeri gelmişken kıymetli sanatkar Frank Sinatra beye saygılar efendim şimdik onu dinliyorum zira kendisi mafyaya bulaşmış diyorlarsa da. Love and Marriage demiş ne güzel demiş, Love and Hate de diyebiliriz yeridir bu mümtaz insana uyarlayaraktan.

Page 18: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

10 Yetenekli Bay Fikret'in Tire Deve Güreşlerindeki Allah Kimsenin Başına Vermesin O Anımdır Fikret Sayın Yılmaz Bey ilen Tire'ye gitmiştik olmaz olaydı. Milletçek utanmadım desem yalan olmaz zira milletçek hep beraber oradaydık ve herkes aynı milletten olunca utanmaya ne hacet. Velakin hava sıcaktı. Bir ter, bir ter, 2 ter ah hah hah. Bu soğuk espiri vesilesiyle uzun süre Almanya'da yaşadığımı ve derler ki Alman fıkraları kitabı dünyanın en ince kitabıymış onu da arzetmiştim evvelden. Amcazademin vasiyeti var Đtalyan meclisinde mebustu ve birşeyler dahaydı onun vasiyetidir. Parası cebimden çıkmıyor nasıl olsa gittim Tire'ye vasiyete uyup gittim gitmesine de Fikret bey Efendi de yanımda çok sayın bir zattır ve yanımda oturuyor muymuş? "Biletçi efendiye o kadar dedik" demiştim evvelden hangi anıydı o yukardakilerin bir tanesinde. Gitmiş Fikret Sayın'ın yanına bilet kesmiş. Allah onu bildiği gibi yapsın davul etsin. Yukarda arzettiğim anıdır onlardan birkaç kuple aktardım ki hatırlayasınız, okumuş idiyseniz sorun yok ve biz toplum olarak okumuyoruz siz de okuyun babanız gibi. Tire'ye vardık bir sıcak, bir nem, eder 2 ah hah hah fakat sıcakla nem elmayla armut da öyledir mesela toplanmıyor ki namussuzlar hay aksi şeytan. Deve güreşi nerdedir dedik daha doğrusu ben sordum Fikret Bey sormadı. O bilirmiş meyerse. Ligleri bile var bunun gençliğinde mal mal kantinde oturacağına çevre ilçeleri gezseydin bilirdin dedi ve haklıdır. (Malım ve milletçek malız) – (Fikret sayın Yılmaz) = ah hah hah!.. Neyse efendim cânım biz vardık er meydanına deve meydanına demek daha doğru olur ter, nem bir de üstüne toz eklendi soluk almak ne mümkün. Evvelden arzetmiştim Uzun Samsun içer Fikret Bey Efendi cânım iki gözüm ki o da ayrı bir eziyet pofur pofur yanımda. Ter, nem, toz, Uzun Samsun bitmedi orda kalsa iyi bir de deve böğürmesi, çan zıngırtısı, sıkışıklık derken gözlerim karardı. Meyer gözüm ondan kararmamış da deve üstüme çıkınca bayılmışım onu da hatırlayamadım gerçi ne zaman oldu. Amcazademe ne desem bilmem ki?! Star Wars hikayesindeki gibi Fikret Yılmaz cânım gözüm daha evvelden de söz etmiştim anılarımda Star Wars yukardadır hangisinde siz bulun okuyun okutun, her okunmada 1 dolar kazanıyorum ah hah hah. Deve adı üstünde deve olduğu için şuursuz ve fevkalade cahil bir hayvandır ne cesaretle Fikret sayın'ın üstüne çıkarsın?! Evet meyer sadece benim üstüme çıkmamış. Onun da kısmen çıkmış niye bilmem. O arada sağ elini yemiş deve afiyet olsun fakat el Fikret iki gözüm cânımın elidir şuursuz deve! Bendeniz bunları ayıldıktan sonra üstüme eğilip beni ayıltmaya çalışan adamı anlatayım yeri gelmişken. Ayıldıktan sonrasını sonra da anlatabilirim. Yarı baygınım ve papyonum yoktu ama rönesanssal yakalığım vardı kaymış bir yana ağzım dilim karışmış öte yana, öte yan demişken öte yanımda Fikret sayın yılmaz, üstümde deve bu acıklı sırada ışıklar içinde sadece yanaklarında mısır püskülü sakallarıyla ve bıyığı yoktur düşünün siz beni korkudan ne hale geldiğimi. Aman bu kimdir tepemde evliya mıdır öldüm mü de nereye geldim? Bende bu sorular zihnimde uçuşuyor ve gözümde yıldızlar ve tepemde yanaktan mısır püskülü sakallı zât. Bu zât bu tiple nasıl Türktür bir bana bak bir ona, mesela ben Türküm amcazadem Đtalyansa da ve Đtalyan meclisinde mühim bir zattır. Meyer ne evliyaymış ne ak sakallı yaşlı zât fakat Alamanmışsa da bu ne güzel Türkçe konuşmak böyle. Milletçek gurur duydum. Tire'de ne işi var bu zâtın Türkçe konuşmasını geçsek de. Meyer Fikret Y. Sayın hocamızın bir koltuğunda iki karpuz taşıma becerisine ve diğer pek çok beceriye sahiptir überdir menschtir onun arkadaşı değil miymiş? Türkçe konuşan Alaman zât aferin ona milletçek, bu zât pasaport ve para ve diğer önemli, önemsiz ve yarı önemli eşyalarının olduğu çantayı otobüste unutmuş panik yapmış yapmasa iyiydi. Otobüsün peşinden Tire'ye kadar koşturmuş ve Alamanlar sportik millet doğrusu. Fikret

Page 19: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

11 cânım gözüm bey de öyle demiş, panik yapma bulunur demiş. Sıkıştır şu karpuzu koltuğuma demiş ah hah hah. Becerikli Bay Fikret otobüsü yakalayayım diyerekten fakat sigara içiyor fabrika bacası gibi tütüyor ve de üstelik uzun samsun nasıl yakalayacaksın Mercsedes 295'i Allaan zâtı?! Yakalamış fakat. Yukardaki Barcselona faciası anımda da arzettiğim gibi yoğurtla büyüdüğü içindir ve Anadolu çocuğudur. Velhasıl yakalamış otobüsü ve iyi kalpli milletiz hasletliyiz şöför de o sırada çantayı vermek için geri vitese takmış Alamanın indiği yere doğru geliyormuş. Zannımca Yetenekli Bay Fikret otobüsü bu suretle yakaladı. Ayıldıktan sonrasını sonra da anlatabilirim, demiştim ey kâri unutmuşsundur hatırlatayım deve üstüme çıktı Fikret beyi de kısmen altına aldı sağ elini yedi gözümde yıldızlar uçuştu üstüme yanaktan mısır püskülü sakallı Alaman eğildi evliya değildir geri vitese takan otobüsü yakalayan Yetenekli Bay Fikret milletçek hasletliyiz ve Star Wars. Đşte Fikret beyefendi iki gözüm cânım bu mükemmel Yıldız savaşları filmindeki gibi gözümde yıldızlar uçuşurken o da Dark Weather oluvermiş çünkü sağ eli yerinde yok. Hoş eli yerinde olsa da mayası Dark Weather'dır severim kendisini ve nefret de ederim bazen sıklıkla. Ben ikinci kez yıldızlar uçuştu gözümde bu elsizlik durumunu müşahade edince. Fakat kendisi bendenize panik yapma Ercü ben Anadolu çocuğuyum yoğurtla büyüdüm elim tekrar çıkar Barcselona faciası anında olduğu gibi dedi. Fakat geç çıkarmış elinin ayarı pek yokmuş dilinin de yok laf aramızda okumasın bu yazdığımı azarlar beni. Elim geç çıkar benim o yüzden sol elimle yazmaya alışmalıyım ve ben bunu yapacak yetenekli bir bayım dedi. Her dönem yeni gelen öyrencilerine anlattığı sol eliyle de yazabildiğine dair anısı burdan kaynak alır ve amcazademe bir vasiyetine iki, etti 3 ah hah hah!

Page 20: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

12 Sayın Marveyö Fikret Yılmaz’la Đlgili Çok Sayıda Anılarımdan Biri Olması Nedeniyle Ev Arkadaşlığımız Öğrencilik Yıllarımıza Rastlar O Anımdır Sexenli yılların başlarında öğrenciliğimize rastlar ve huzur ve güven ortamı tesis edilmiştir. Sayın Fikret Yılmaz ile tanışıklığımız o yıllara rastlamıştır ne mutlu bu tanışıklığa katkısı olanlara buradan saydırmak isterim. Bendeniz fakir kendisinden yaşça epeyi büyük olsam ne yazar, korku dağları beklermiş. Aynı evde kalıyoruz ve başkalarıyla beraber. O yıllarda Dark Weather olmaklığıyla ilgili soydan soptan Dark Weather’mış hiçbirimizin haberi yok. Dark Weather demişken aklıma geleni söyleyen bir adam olmama rağmen söyleyeyim ki Star Wars filimi vardır ağlayın ah Nataliciğime Portmanıma ağlayın ve yetimlere ve Dark Weather’a da. O filmde Fikret Beyciğimin Dark Weather olması saptırılmıştır. Öğrenciliğimiz boyunca Fikret Sayın Yılmaz bundan çok şikayet etmiştir ki daha sexenlerdeyiz ilgili film çekilmemiştir dahi hayret bu ne hıfzı kalbel vukuu yani öngörü. Sadi Koçaş’ın kimsenin önünü göremediği bu siyasi atmosferde mevcut oligarşik…pardon bu son strateji/analiz kitabımdan bir kupledir araya karışmış. Meyer sonradan sonraya öğrendik ki bu Dark bilmemne soyundan gelenlerin önünü görmesi bilgelik yetenekleri varmış, hah Sadi Koçaş ordan aklıma gelmiş yahu ah ah ah! Kendisi Dark Weather olmakla birlikte bıyıkları da vardır ve gençlik tabii, başında duman. Hem Kadir Đnanır (bkz. yukarıdaki anımdır) hem savaşçı bilge nasıl olunabilir mi doğaya aykırı. Bıyıklı Dark olur mu dediysek de siz işimize bakmamız gerektiğini, çok afedersiniz sığır olduğumuzu ve yoğurtla ve Amasya elmâsı ile büyümüş olan yerli savaşçı bilgeymiş. Ecevit beyin köy kent sentezi gibi o da Kadir Weather olmuştur ki bu enerji içeceğiyle neskahveyi karıştırınca ortaya çıkan nükleer içecekten gibidir. Ecevit beyin bu memlekete ne faydası olmuştur var mıdır ve Turgut beyefendinin reform yaparak şortlu şeref kıtasını denetlemesini de yukarıki anılarımdadır, uzatıp canınızı sıkmayayım. Elmâ ve yoğurt dışında balık da yararlıymış mecburen öğrendik. Fikret beyciğim her gün balık hâlini yüklenip gelmesi bizi şaşkınlıklara sürüklemesin mi?! Sürüklesin. Nedir bu balıklar her gün balık mı yenir içimiz dışımız balık ağacı çıkacak nerdeyse Sayın Yılmaz dediysek de tezinde ısrar etti. Tezini anlatmadığım için bilemezsiniz tabii ve bilemediniz belki de. Balık meyer antik yunan zatlarının ot börtü böcekle ölümsüz kalımsız oluvermesini yukarıki anımda anlatmıştım. Onun gibi biz de balık yiyince yararlıymış bünyeye. Yararı inkar edilemez hakkının hakkı hakkıya. Yararı şudur evde balık kokusu yüzünden dışarı kaçmaktan temiz hava alır olduktu ve ayazdır da dışarısı. Đzmir’in ayazı, yazı, kızı. Simite gevrek, sobaya da asfalya deriz ki ben Đzmirli olmadığım için ne diyorum allaşkına, konudan sapmayayım. Balık, uzun samsun (bkz. yukarıdaki ilgili anılarımdan) kokusu birbirine karışınca hayatımız dışarıda geçmeye başladı ve temiz hava az gıda, her gün balık gıdası yiyecek değilim kimse kusura bakmasın kendimi yazdım. Gıda azlığı bir yanda balığın yan etkileri öte yanda nerde hani yararlıydı bu, ne demezsin ne demezsin! Sayın Yılmaz Dark Weather olduğu için balık, yoğurt, elmâ bünyesini antik yunan zatları gibi çelik gibi yapmışsa da bunun bizimle ne alakası var. Hepimizi ters tepti alerji desen değil bir acayip olduk ve hayatımıza kastetmiş ya da sanki buna niyeti var Sayın Yılmaz’ın. Benim gözlerim kaydı hala kayıktır, diğer saygıdeğer arkadaşım iri cüsse oldu hala cüssedir, alerji bu muymuş Romalılar, vatandaşlarım, yurttaşlar! Sayın Yılmaz da o ilk sene beş dersten çaktıysa da paralel evrendeki yoğun işlerini bahane etmesin efendim cânım moron değiliz yaşım elli beş küsur o zamanlar daha gencim tabii. Hepimizin işleri var ayrı ayrı paralel evrende ve ben bu bahaneyi anlamadım deyil, anladım, ama anlamamaya geldim vidi vici ah ah ah! Rica ederim hiç komik deyil, güleriz ağlanacak haldeyiz oy anam diyoruz

Page 21: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

13 anlatamıyoruz Fikret Sayın Yılmaz’a. Beş dersten çaktın yan etki deyildir hadi yemiş görünelim de yeter fosfor aldığımız geceleri parlamaya başladık yahu! diyoruz laf anlatmak ne mümkün. Türkan Şoray gibi gözlerim varken gözlerim kaçıştı, kaçıştığı yerde kaldı ve hep balıktandır dava açsam yeri. Saat soruyorum aynı anda beş kişi cevap veriyor ve nasıl vermesin ki cânım efendim bir göz birine bakar öbürü öbürüne. Hadi paralel evrende işlerin vardı çaktın ya nesneleri karıştırmaya başlamana ne demeli bilmem Sayın Yılmaz, fark etmedim deyil fark ettim ve fark etmemeye de gelmedim. Misal ojeyle ruju karıştırmanı nedir yani fark etmedik mi ev ahalisi hep bir arada. Fark ettik. Yazık deyil mi hala karıştırıyorsun duyuyorum sağdan soldan ve solculardan bu memlekete ne hayır gelmiştir Ecevit bey bizi kuyruklara mahkum etti, Demirel bey de öyle etti beş cente muhtaç ama o sağcıdır. Đdris Küçükömer hocamızın dediği üzere sağcılar solcular yerlerinize marş marş! Dört eğilimi birleştiren Turgut beyefendiye hayranlığımız ise Vakko ve Tire faciasından çok öncelere rast gelir.

Page 22: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

14 Fikret Sayın Yılmaz Beyefendi Nasıl “Dark Weather” Olmuştur O Anımdır Gerçi Anı Benim Anım Değil Fikret Beyefendi’nin Anısıdırsa da Hepimiz Fikret’iz Hepimiz Malız O Hariç Bir de Turgut Beyefendi de Hariç O Yüzden Anı Benim de Anımdır ve de Malımdır Fikret Sayın Yılmaz Tire deve güreşleri bahsinde anlatmışsam da yine de söylemek hatırlatmak babındandır. Yoğurtla büyümüştür ve elini kaptırmıştı hatırlarsanız. Deveye ve sağ olanı. Sol eliyle yazma becerisini geliştirmişti ve alakasız olsa da yanaktan mısır püskülü sakallı Alaman şahsı kafamdan çıkaramıyorum. Yoğurtla büyümüştür ve Anadolu çocuğudur eli tekrar çıkar, fakat o zamana kadar sağ elsizdir. Dark Weather oluşu bu kadar basit bir hikayeye dayanmaktadır dedim diye bana çemkirmesi ayıptır efendim cânım. Ne bileyim ben senin soydan Dark Weather olduğunu?! Meyer sexenli yıllarda Neşe Erberk’in moda danışmanlığını yaparken Turgut Beyefendi başbakandı genç kuşaklar bilmez bir kuşağı çok tesiri altına almıştır. Turgut Beyle yatıp Turgut Beyle kalkardık ve yüzde sexen enflasyonla da uyanırsak da hatırlatmak babında söyledim, kendisine şükran ve rahmet dilerim ne de güzel denetlemişti askeri şeref kıtasını şortla. Meyer o yıllarda Neşe Erberk ajansında moda danışmanlığı yürütüyor ve bıyığının içinde yuvalanmış bir Amasya elmasını çıkarmaya muvaffak olmuş ve ne de olsa akşama defile var bıyık temiz olmalı. O zaman ağlamaya başlamış ve ajanstan koşar adım kaçar. Daha sonra kendisinin de iştirak ettiği bir toplantıda bunun hayatındaki tek başarısız iş olduğunu söyledi ki biz hangi iş olduğunu anlayamadık ve ne cesaret sorasın. Daha sonra kendisinin iştirak etmediği bir toplantıda bunun hayatındaki hangi iş olduğunu kısık sesle birbirimize sorduk soruşturduk heyhat yine anlamadık. Daha sonraki günlerde ay desek daha doğru yıllarda birgün bıyık hikayesini anlatma desen kızacak, e anlatın Sayın Yılmaz bari dedim. Đşte o zaman ak akçe kara gün ortaya çıktı. Meyer Amasya elmasını yerinden söküp dişlerinin arasında ezince o kuvvetli rayiha kendisine atalarını hatırlatmış fakat nasıl olduğunu anlamadım ve hay hatırlatmaz olaydı. Yoğurt yetmedi şimdi de atalar çıktı yakındır al sana Süperman Yetenekli Bay Fikret. Neyse efendim cânım, Strapon’dan tut Amasya sancakbeyi Şehsuvar Efendi’nin suhte eşkıyasını nasıl perişan ettiğine kadar ne atalar çıktı ki ne denir buna? Atalar kültü denir ve Fikret Sayın Yılmaz Beyefendi adına atalar kültü sunağı açsam yersiz olmaz. Kurbanları da biz oluruz ve ne diyorum ben kendi ağzımla başıma dert aranıyorum. Bir de fenerle adam aranıyorum ah hah hah! O neydi kimdi o fenerle adam arayan da atadır Sayın Yılmaz’a çünkü milletçek malız ve Fikret Beyefendi haklıdır sinirlenmekte bize. Neşe hanımefendi’nin yanından kaçtıktan sonra budur işte yarım bıraktığı iş en sonunda anladım. Moda danışmanlığında sebat etseydi bugün Kelebek’in cemiyet sayfasında niye yokum diye dövünmesin, kendi tercihidir. Amerika’ya gitmesi bu kaçıştan sonradır ve onu oradan memlekete Turgut Bey çağırmıştır diye sıksam karnım ağrımaz yalandan. Yine de gitmesi önemlidir bizim için çünkü anı orayla ilgilidir ki Dark Weather konusuna ölmeden dönebilirsek. Amerika’da (bıyık) + (Amasya elması) kültür çatışmasına yol açacağı için hikayeye ne dese beğenirsin! Ihlamura madlen batırırken daha sonra o madleni yedim ve Amasya aklıma gelmesi bu vesileyledir demiş. Amasya’nın madleni Allah’ım alma aklımi. Madlen ne yahu cânım efendim?!

Page 23: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

15 Sayın Fikret Değerli Yılmaz’ın Venedik’in Sesi gazetesi baskını anısıdır cânım Efendim Sayın Fikret Değerli Beyefendi Yılmaz ailecek korktuğumuz gibi çoluk çocuk bekarlık ev arkadaşları kapının önünden geçen kediler olarak da fevkalade tırstığımız doğrudur tanrı aşkına. Bunu kaçıncı söyleyişim olacak hala öğrenememişsin olduğunu duyuyor ve kınıyorum. Her neyse bu değerli alimimiz öyleyken öyle böyleyken böyle ne diyorduk yahu?! Ha korkuyorduk, evet. Niye korkuyoruz ve asabidir? Kendilerinin de dahil olma şerefini bahşettiği TÜPĐTAK ulusal projeler yapıyor, o da katılmıştır zaten katılmasa olmaz zira proje kendisiyle ilgilidir. Pakistan’ın Haydarberk Üniversitesi’nden gelenler de olmuştur ve her yerden. Buna göre eşek yükü para aktarılmış proje nedir ben anlatayım. Daha evvel arzetmiştim Dark Weather’dir kendileri fakat şahsi gözlemlerimden ibaret bu tespit agrandizör vasıtasıyla kanındaki midi-klorak tespitine girişilmiş ve öyle yüksek bir oran çıkmıştır ki kendisinin Beklenen olduğu bir yana yüksek oranlı midi-klorak seviyesi milletçek yüzümüzü ağartmıştır. Haydarberk demişken, bu seçkin akademinin şimdi kapı numarasını unuttuğum camışlı nehire bakan odasında ikimiz de burslu olarak yaptığımız çalışmalarda Almanca okuyabilmeyi ama konuşamamayı öğrendiydik aaah Venedik. Venedik demişken ki bilakis söyledim dikkatinizi celbetmek için orada da kader birliğimiz vardır çok kısa süre fakat uzun değil. Venedik arşivlerinde ve Osmanlı hanlarında yaptığımız araştırmalarda da milletçek utandım. Venedik yerel gazetelerine manşet olduk milletçek övünüyorum demeye kalmadan Venedik kaymakamının pizza dükkanlarını denetlemesi bile manşet oluyormuş o gazeteye milletçek utanmam o yüzdendir. Yetenekleriyle göz dolduran Sayın Fikret Beklenen Dark Weather Yılmaz dostum Đngilizce konuşabilir, Almanca okuyabilir, Đtalyanca selam verebilir ah ah ah! Bu yüzden utanmam geçmiş gönlüm milletçek rahatlamıştır. Ey okur, nerede kaldığımızı unuttun hatırlatayım sinirliydi sayın Fikret Yılmaz Beyefendi neden? Bir anımı anlatayım da o olsun. 1.ci Geleneksel Fikret şenliklerinde “Fikret’e en çok benzeyenler” yarışmasında dördüncü olunca dördüncü oldu. Sinirlenip salonu terk etti neden? Kanındaki midi-klorak seviyesindendir arzetmiştim. Birincinin bir zenci olması daha da ilginç tabii ki. I feel danger in Dark Weather cânım efendim.

Page 24: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

16 Đçinde sayın Fikret Beyefendinin de olduğu Rüya mı gerçek mi Anlayamadığım Anıdır ki Fikret Sayın Yılmaz’lı hayat gerçek mi Rüya mı o da ayrı Mevzuyu uzatmayayım o Anımdır Sayın Fikret 501 Yılmaz ABD’nde idi nurlandığı yıllardır ABD devletinin. Önceden arzetmiştim yukarıki anılarımdan bir anıdır. O sırada uzaylıların da Rus kominist kılığında habire ABD birleşik devletlerinin kırsal bölgelerine indiği yıllardır inen nur onlar mı kimbilir yoksa?! Yine Sayın Dark Yılmaz Weather’ın ABD’nden döndüğü yıllarda uzaylıların yeni bir seferberliği başlamış olmasın mı! Olmuştur. Uzaylılar, Yüksek Mahluk Konseylerinde (meclis-i mahlukan) artık rus kominist kılığında inmenin sakıncalarını görüş birliği etmişlerdir. Đkinci madde milletçek övünün ben övünmekten usanmadım Fikret Sayın Yılmaz’a ayrılmıştır. Nedeni şudur zira seferberlik planları yine ABD’ne göre yapılması yapılırken konseyin en muteber üyelerinden Marslılar hep ABD’ne indireceklerine biraz da sayın Yılmaz’ın döndüğü şereflendirdiği memleketine indirelim diye öneri sunmuşlar ve meclisi terk etme silahını kullanmışlarsa da nihayetinde bu öneri oybirliğiyle reddedilmiştir. Çok riskli bulmuşlardır Fikret Beyefendi yiyebilir de belki zavallıları mahlukanı. Böylece milletçek utanmamızın önüne geçilmiş olmuş olmaktadır. Zaten de Sayın Yılmaz çat burada çat kapı arkasında ve çat Alaçatı’dadır ki orda park ücretleri çok pahalı olmaklığıyla ve park edecek yer bile yoktur, dar alanda kısa paslaşmalara uygundur esasen. Ufo indirmek kolay mı allasen?! Bunları nerden biliyorsun derseniz cânım efendim gerçi maymun göndereceklerdi ve ne mutlu ki eşref-i mahlukatın değerli bir üyesini beni gönderdiler velhasıl Mars’a yaptığım uzun bir gezi sırasında yakaladığım Meclis-i Mahlukan radyo sinyallerinden istihbar ettiğim acı haberler üzerine hemen geri döndüm yarı yoldan ki maymundan geldiğimizi söyleyenler var duyuyorum ben maymundan gelmedim ama siz geldiyseniz bilmem ah hah hah! Daha fazla bilgi edinemedim zira radyo sinyallerine Đstanbul orta dalga karıştı daha fazla duyamadım, gerçi edindiğim istihbar yeter de artar. Şunu belirtmeden geçemeyeceğim cânım efendim, Mars’tan ben oralarda neler yaşarım neler yaşamam aklına getirmeden uvvup uvvup li kupır kot ceket ısmarladı yine Sayın Yılmaz Fikret Bey gene. Ona dedim ki; demesem daha iyi olurmuş. Alaçatı pervaneleri enerjiyi bu sinirden alıyor zannımca fakat ben tırsıyorum. Derken “Meclis-i Mebusan’da Azınlıkların Temsili” konusunda yapılmış sekiz yüz on ikinci askere mümkün mertebe geç gitme tezini hazırlayan çocuğun ilmi hassalarını överken kan ter içinde uyanmışım cânım efendim. Rüya mıydı gerçektir belki de anlamadım öyleyken öyle böyleyken böyle. Fikretli hayat, yan gel kaç!..efendim cânım. “Alo alo, burası orta dalga Đstanbul Radyosu; Yaprak Dökümü’nün ağlama duvarına dönmesini dert edinen Đlber Ortaylı başkanlığındaki Münevverler Meclisi bu olayı tartışmak amacile toplandı. Sonuç bildirgesi üzerinde mutabakata varılamayan toplantıda sadece ‘Osmanlı imperatorluk an’anesinde’ şeklindeki giriş kısmı başlığı oybirliğiyle kabul edildi. Metnin geri kalan kısmı için görüşmeler sürüyor.”

Page 25: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

17

Sayın Fikret Bey Hakkında Kimler Neler Demiştir Efendim Derleyen : Amintore Fanfani Sunan : Ercüment “Ercü” Menemen Suna : Pekuysal ah ah hah!..

Page 26: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

18

Tansu Çiller: "Değerli hocamız, Türk tarihçiliğine olmadık emekleri geçmiş Fikret Yıkılmaz'ı kaybetmenin derin üzüntüsüyle doluyuzdur. Bütün Türkiye'nin başı sağolsun. Yazdığı kitaplarla yaşayacaktır." (Apikam'ı ziyareti sırasında Fikret Yılmaz'a hitaben) * * * Can Yücel: “Çok hatşaputskiyahjdsssssss, çalışkan ve salpartsssşşertttt bir can.” ("xxx" adlı kitabından) * * * Süleyman Demirel: "Kızdırırsanız kızar." (1991 yılı bütçe görüşmeleri sırasında) * * * Đlber Ortaylı: "genç kuşak tarihçilerinin en verimlilerinden" ( http://www.milliyet.com.tr/2004/02/15/pazar/yazortay.html )

Page 27: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

19 Marcel Proust: "Buca'nın dar yollarında küfretmeden araba sürebilmek için kendine hakim olan bir çok insanın tersine, ama onları da hiçbir zaman anlamamazlık etmeyen bir iyilikle dolu olarak ve bunu bir gösterişe dönüştürmeyişiyle sevinerek, ağzı dolu dolu hayata, trafiğe ve yolları bu denli dar yapan geçmiş belediyelerin öngörüsüzlüğüne saydırırken, kafasından geçen düşüncelerin bir şimşek hızıyla kendisini çocukluğuna, horozun kendisini evin bahçesinden gagalayarak kovduğu günlere taşımasını bir an için şaşkınlıkla karşılayan, ama bunun, şimdi sömürdüğü sigarayla çocukluk günlerinde arka bahçede gizli gizli tüttürdüğü zamanlarda içtiği sigaranın aynı olmasından kaynaklandığını ve tütün rayihasının horozun gaga darbelerini şimdi de canı acırcasına duyumsamasına yol açtığını aynı hızla anlayıveren Fikret Yılmaz, trafikte sıkıştığı için derse geç kalacağını serasistan Ercan'a telefonla haber verirken dahi karizmatikti." ("Arif Susam ve Zambaklar" çevirisinin önsözünden) * * * Jean Cacharel: "Moda tasarımcılığına yaptığı özgün katkıları neşeyle hatırladığım canım arkadaşım, nasılsın? Burda hava açtı." (Fikret Yılmaz'ın çöp tenekesinden çıkan bir mektup parçasından)

- Mektubun aşağıdaki yazıya ilişkin olduğu düşünülmelidir cânım efendim: http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/07/28/yazarlar/yazarlar310.html

* * * Attila Đlhan: "Yorgun ve ağır sisin serin dudaklı kara afrikalı komünist bir kızı içine çektiği Paris sokaklarında, her deriden zenciler çılgınlık meyvaları toplarlardı istiklal esrikliğiyle. Bilir misiniz ki Fikret Yılmaz böyle bir günde, böyle bir saatte, böyle bir sisin ağırbaşlı bulanıklığında kayıp, görünmez ve farkedilmezken bile asabı bozuk olmaklığıyla ses veriyordu gökgürültüsünün sesine. Okyanus serinliği gözlerimiz, korku iklimini çoğaltıyordu." ( "Paris Sıkıntısını Çeken Bilir" isimli anı-gezi kitabından )

Page 28: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

20 Şebnem Kısaparmak: "Almanya acı vatan derdi babam ah babam vah babam siz siz olun, derdi, siz siz olun sessiz olun derdi paylardı keşke şimdi burda olsan da gene paylasan ah babam vah babam geçmiş Ramazanlar ne güzeldi Ramazan Efendi iki süt bir ayran ekmeği unutma o güzel ekmeği çocukluğumuzun ekmeğini babamın yedim ekmeğini unutamam kırışık ceketini bu şiir de burda bitti." ( "Her Olguya Benzer Analiz" isimli şiir kitabından ) * * * Aziz Yıldırım: "Fikret Yılmaz Fenerbahçelidir." (17 Mart 2010'da yaptığı basın toplantısından) Adnan Polat: "Fikret Yılmaz Galatasaraylıdır." (18 Mart 2010'da yaptığı basın toplantısından)

Page 29: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

21 Yıldırım Demirören: "Fikret Yılmaz Beşiktaşlıdır." (19 Mart 2010'da yaptığı basın toplantısından) Rıdvan Dilmen: "Ayar olur." [ "Đddaa Tahmin Kılavuzu" isimli eserinin önsözünden (Dripling Yapan Uzun Saçlı 3. Lig Forveti Yayınları) ] * * * Teoman: "Eğmm...yani, bilmiyorum ama, eğmmh, öyle gibi sanki himmmh...bana çok benziyor, evet. Utangaç bir adamım ben aslında, mihh." [ "Mıyır Mıyır Đngilizce Aksanlı Konuşma Seti" isimli eserinin 3. ünite introsu (Limasollu Naci Yayınları) ] * * * Đvan Gonçarov: "Ben, Oblomov'la Zahar arasındaki sevgi-nefret ilişkisini, Fikret Yılmaz ile Ercü arasındaki acıklı münasebetin hususiyetinden aldığım ilhamla inşa ettim." [“Fikret Yılmaz Bir FMD (Dostoyevski) karakteri midir?” isimli eserinden]

Page 30: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım
Page 31: Sayın Fikret Sayın Yılmaz ilen Anılarımdır Efendim Cânım

SON

������� ��� �� �� ����� ����● ��������� ����●