2
SÜHEYLT, Abdurrahman b. Abdullah ve'l-luga Neta'icü'l- fiker'deki üslübu hadis ve meselelerinin ele eserin nahiv ve lugat yönü basar. Hadisle ilgili olan ko- nular Kurkül'ün tara- verilen cevaplardan Kitap Muhammed el-Benna tara- (Kahire Taha Muhsin de Muhammed ei- Benna'ya isim ve muhteva konusunda tenkitler yöneiterek eseri "Mesa"il ve'l-luga ( el-Mevrid, XVIIV3 1 9891, s. 84- 10). 4. et-Ta'rif ve'l-i'ldm fima (birnfi) übhime mine'l-esma' ve'l-a'lam fi'l- Kur'an (et-Ta'rif ve'l-i'lam, Es- Kur'an tefsirle- rinde, Kur'an ilimlerine dair eserlerde ve hadis verilen bilgiler istis- na edilirse "mübhematü'I-Kur'an"a hasre- ilk eserdir. Mushaf tertibinin esas kitapta müphem kelimelerin dela- letleri yer yer hadislerden fay- Çok yazma bulunan eserin (Brockelmann, GAL, 1, 525- 526; Suppl., 733-734) (Kahire 1937; Mahmud Reb!', Kahi- re 933; Kah i re 938; Abdullah Ali Mühenna, Beyrut 1407/1 987; Ab- dullah Muhammed Ali en-Nakarat, Trab- lus Gavamizü'l-esrnfi'i'l-mübhe- me fi'l-l).uran, Heysem Beyrut 988). Süheyli'nin bu eseri temel ortaya Maliki fakihi Asker ei -Gassani'nin et- Tekmil (et-Tekmile) ve'l - itmam li-Kitabi't-Ta'rit ve'l-i'lam eseri (Kahire Beyrut 1407/1987) ile Hacer ei-Askalani'nin li- beyani md fi'l-Kur'an bunlar s. Mes'eletü rü'ye- ti'llah ve'n -nebi fi'l-menam. Bu risale, Neta'icü'l-fiker'in Süleymaniye Kütüpha- nesi'ndeki yazma sonunda yer alan bir risale olup (Fatih, nr. 4690) Taha Muhsin "Mesa'il" ile birlikte (s. 6. Kitabü'l-Fera'iz ve Muhammed rahim ei-Benna (Bingazi 980; Mekke 984) . Süheyli'nin kaynaklarda geçen eserleri de fi'l- a'veri'd-deccal, 'ala Kita- li-Ebi 'Ömer, Risale ii tef- siri ]favli'n-nebi ii "Kul hüvelliihu e]].ad" enneha ta'dilü Risale ii kelamihi 'ala "sübhanalliih" bi-i'di- bihd ve Süheyli'nin medih, tevessül, tasvir, ga- zel, hanin, mersiye türünde 32 kendi eserlerinde ve kaynaklar için- de günümüze Güzel bir mü- nacat olan ve her beytin sonu ayn (göz) harfiyle biten, ömrünün bir dönemin- de gözlerinin için Hakk'a "Ayniyye" kasidesine tahmisler bu arada Hicce Ta]J.misü's-Süheyli la bir eser kaleme Müstakimzade Süleyman Sadeddin Efendi 'A yniyye'yi Türkçe'ye çevirerek sy 9 s. : Süheyli, er-Ravzü'l-ünüf, ll, 137, 226-228; lll , 357-359; IV, 418-421; a.mlf., Netfi'icü'l-fiker fi'n- nal:w Ali M. Muavvaz- Adil Ahmed Abdül- mevcOd), Beyrut 1412/1992, s. 27; a.mlf., Mesa'il fi'n-nal)v ve'l-luga Taha Muhsin, el-Mevrid, XVIII/3 1410/1989[ içinde), s. 84-85; Dihye el- Kelbi, el-Mutrib el-Ebyari Kahire 1954, s. 230-234; et-Tekmi- le Abdüsselam el-Herras), Beyrut 1415/1995, lll, 32-33, 157-158; Hallikiin, Ve{eyat, lll, 144; Ebü'l-Fida Kesir, el-Bidaye ve'n-nihiiye Ali Kahire 1408/1988, XII, 339, 341-342; lll, 477-481; Mak- lll, 401; I, 421- 422, 917-918; ll , 1924; Brockelmann, GAL, I, 525-526; Suppl., 733-734; M. el-Ben- na, es-Süheylf ve me?hebühü'n- nal)vf, Cidde 1405/1985; Abdülcevad Hatef, el- Kiiçli Bedrüddin ibn Cema'a: Hayiitühil ve ruh, Mansüre 1408/1988, s. 264-265; Cemal Ebu Hassan, "Müvazene beyne kitabi li'bn 1\ayyirn ve kitabi Neta'ici'l-fiker li's-Süheyli", Dirasat, XXIV/2, Arnman 1418/ 1997, s. 339-350; BinyOnusez-Zaki, "Neta'icü'l- fikerli's-Süheyll", MMMA (Kahire), XL/2 (1419/ 998), s. 215-243; a.mlf., es- Süheyll", a.e., XLII/2 (1419/1998), s. 109-170; Mustafa Abdurrahman es- Süheyli ve Eserleri-", Akademik Dergisi, sy. 2, 1999, s. 97-120; Ahmet "Müstakimzade'nin Kaside-i Ay- niyye Tercümesi ve ilahiyat Fakülte- si Dergisi, sy. 9, Konya 1999, s. 241-264; AbdOl- fettah Fethi Abdülfettah, "Menhecü's-Süheyll fi fi'l- Mecelletü Külliyyeti dari'l-'ulilm, sy. 31, Kahi- re 1424/2004, s. 423-484; W. Raven, "ai-Suhay- li", EJ2 Suppl. s. 756; M. Kandemir, Hacer ei-Askalani", XIX, 526; H. Yunus Kayyim ei-Cevziyye", a.e., XX, 121. MUSTAFA SABRi L SÜHEYLi, Ahmed . 1042/1632'den sonra) tarihçisi, hikaye ve _j Süheyli kaynaklarda yeterli bilgi yoktur. Cafer hizmetinde bulundu- en on sekiz-yirmi 970 (1562) söylenebilir. Eser- lerinde kendisini divan katibi diye Fezail-i risalesinde tarihini söy- lemeden dünyaya ve uzun burada ilim tahsil Ba- Hemdem 1001 (1592-93) bir kümbet ve (1005/1596) bilinmektedir. Kethüdazade da bilinen Sühey- li'nin 988 (1580) Kefe Beylerbeyi Cafer intisap 990'da 582) Tebriz onun da kaydedilir. Süheyli, Vezlriazam Osman Tebriz'i fet- hinde 585) olarak bulundu. eserinde bunun ilk res- ml görevi yazan ve Osman Pa- döneminde de hizme- tinde bulunan 1001 (1592-93) Cafer Tebriz ve tayin edilmesiyle onun hiz- mete devam etti. Cafer ve Özdemi- Osman Cerrah Mehmed intisap etti. Meh- med sadaret ve sad- razam ( 1598- 599) bul'da Acaibü'l-measir ve garaibü'n-neva - dir eserinin bir (Nuruos- maniye Ktp., nr. 4117) müstensih Sühey- li'nin 1014 (1605) bu- ve Halep göre- viyle Ali Bey'le birlikte bul'dan Halep'e söylemektedir. Bu görevdeyken bir müddet Kilis'te olan Nasuh Halep'ten ve Hüseyin Halep'e ola- rak olaya tarih Tarih-i Ce- did'inde divan katibi bu- Mus- tafa olmak üzere valile- riyle olan 1 020'de ( 161 1) Sofu Mehmed intisap eder. Acai- 'l-measir'de 1036-1037 (1627-1628) yönetim dile getirmesine burada uzunca bir müddet söylenebilir. Nitekim onun gerek Tarih-i gerekse Ta- rih-i Cedid'de olaylar 1038 (1628-29) kadar Süheyli'nin yet- olarak 1042 (1632) dan sonra vefat Si- cill-i Osmani ve zeylin- deki 1008 (1599) tarihi olup muhte- melen Mustafa Süheyli'nin ölüm tarihiyle

SÜHEYLT, Abdurrahman b. AbdullahSÜHEYLT, Abdurrahman b. Abdullah ve'l-luga ve'l-]].adiş ve'l-fı]fh.Neta'icü'l fiker'deki üslübu yansıtan, hadis ve fıkıh meselelerinin ele

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: SÜHEYLT, Abdurrahman b. AbdullahSÜHEYLT, Abdurrahman b. Abdullah ve'l-luga ve'l-]].adiş ve'l-fı]fh.Neta'icü'l fiker'deki üslübu yansıtan, hadis ve fıkıh meselelerinin ele

SÜHEYLT, Abdurrahman b. Abdullah

ve'l-luga ve'l-]].adiş ve'l-fı]fh. Neta'icü'l­fiker'deki üslübu yansıtan, hadis ve fıkıh meselelerinin ele alındığı eserin nahiv ve lugat yönü ağır basar. Hadisle ilgili olan ko­nular İbn Kurkül'ün sorularına Süheyrı tara­fından verilen cevaplardan oluşmaktadır. Kitap Muhammed İbrahim el-Benna tara­fındanyayımlanmıştır (Kahire ı390/ı970). Taha Muhsin de Muhammed İbrahim ei­Benna'ya isim ve muhteva konusunda bazı tenkitler yöneiterek eseri "Mesa"il fı'n-nat:ıv ve'l-luga ve'l-t:ıadiş ve'l-fı~" adıyla neşret­miştir ( el-Mevrid, XVIIV3 1 Bağdat ı 9891, s. 84- ı 10). 4. et-Ta'rif ve'l-i'ldm fima (birnfi) übhime mine'l-esma' ve'l-a'lam fi'l­Kur'an (et-Ta'rif ve'l-i'lam, el-İ'lam). Es­bab-ı nüzCıl kitaplarında, Kur'an tefsirle­rinde, Kur'an ilimlerine dair eserlerde ve hadis mecmualarında verilen bilgiler istis­na edilirse "mübhematü'I-Kur'an"a hasre­dilmiş ilk eserdir. Mushaf tertibinin esas alındığı kitapta müphem kelimelerin dela­letleri gösterilmiş, yer yer hadislerden fay­dalanılmıştır. Çok sayıda yazma nüshası bulunan eserin (Brockelmann, GAL, 1, 525-526; Suppl., ı, 733-734) neşirleriyapılmış­tır (Kahire 1937; nşr. Mahmud Reb!', Kahi­re ı 933; Kah i re ı 356/ı 938; nşr. Abdullah Ali Mühenna, Beyrut 1407/1 987; nşr. Ab­dullah Muhammed Ali en-Nakarat, Trab­lus ı40l!ı992; Gavamizü'l-esrnfi'i'l-mübhe­me ve'l-e/:ıadlşi'l-müsnede fi'l-l).uran, nşr. Heysem Ayyaş, Beyrut ı 988). Süheyli'nin bu eseri temel alınarak çeşitli çalışmalar ortaya konmuştur. Maliki fakihi İbn Asker ei-Gassani'nin et-Tekmil (et-Tekmile) ve'l­itmam li-Kitabi't-Ta'rit ve'l-i'lam adlı eseri (Kahire ı356/ı938; Beyrut 1407/1987) ile İbn Hacer ei-Askalani'nin el-İ]].kam li­beyani md fi'l-Kur'an mine'l-ibham'ı bunlar arasındadır. s. Mes'eletü rü'ye­ti'llah ve'n-nebi fi'l-menam. Bu risale, Neta'icü'l-fiker'in Süleymaniye Kütüpha­nesi'ndeki yazma nüshasının sonunda yer alan bir risale olup (Fatih, nr. 4690) Taha Muhsin tarafından "Mesa'il" ile birlikte neş­redilmiştir (s. 99-ı02). 6. Kitabü'l-Fera'iz ve şer]].i ayati'l-vaşıyye. Muhammed İb­rahim ei-Benna tarafından yayımlanmış­tır ( Bingazi ı400/ı 980; Mekke 1405/ı 984) . Süheyli'nin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Mes'eletü's-sım fi'l­a'veri'd-deccal, el-İstidrakdt 'ala Kita­bi'ş-Şa]].dbe li-Ebi 'Ömer, Risale ii tef­siri ]favli'n-nebi ii "Kul hüvelliihu e]].ad" enneha ta'dilü şülüşe'l-Kur'an, Risale ii kelamihi 'ala "sübhanalliih" bi-i'di­bihd ve şer]].ihd .

Süheyli'nin medih, tevessül, tasvir, ga­zel, hanin, mersiye türünde yazdığı şiirler

32

kendi eserlerinde ve diğer kaynaklar için­de günümüze ulaşmıştır. Güzel bir mü­nacat örneği olan ve her beytin sonu ayn (göz) harfiyle biten, ömrünün bir dönemin­de gözlerinin açılması için Cenab-ı Hakk'a yakardığı "Ayniyye" adlı kasidesine çeşitli kişiler tarafından tahmisler yazılmış, bu arada İbn Hicce Ta]J.misü's-Süheyli adıy­la bir eser kaleme almıştır. Müstakimzade Süleyman Sadeddin Efendi el-Kaşidetü'l­'A yniyye'yi Türkçe'ye çevirerek şerhet­miştir (Yılmaz, sy 9 lı999J, s. 24ı)

BİBLİYOGRAFYA :

Süheyli, er-Ravzü'l-ünüf, ll, 137, 226-228; lll, 357-359; IV, 418-421; a.mlf., Netfi'icü'l-fiker fi'n­nal:w (nşr. Ali M. Muavvaz- Adil Ahmed Abdül­mevcOd), Beyrut 1412/1992, s. 27; a.mlf., Mesa'il fi'n-nal)v ve'l-luga ve'l-l)adfş ve'l-/ı~h (nşr. Taha Muhsin, el-Mevrid, XVIII/3 [Bağdad 1410/1989[ içinde), neşredenin girişi, s. 84-85; İbn Dihye el­Kelbi, el-Mutrib (nşr. İbrahim el-Ebyari v.dğr.), Kahire 1954, s. 230-234; İbnü'l-Ebbar, et-Tekmi­le (nşr. Abdüsselam el-Herras), Beyrut 1415/1995, lll, 32-33, 157-158; İbn Hallikiin, Ve{eyat, lll, 144; Ebü'l-Fida İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-nihiiye (nşr. Ali Abdüssatirv.dğr.), Kahire 1408/1988, XII, 339, 341-342; İbnü'l-Hatib, el-İI)iita, lll, 477-481; Mak­karİ, Nefr.ıu't-tib, lll, 401; Keşfü'?-?Uniln, I, 421-422, 917 -918; ll , 1924; Brockelmann, GAL, I, 525-526; Suppl., ı, 733-734; M. İbrahim el-Ben­na, Ebü'l-Kasım es-Süheylf ve me?hebühü'n­nal)vf, Cidde 1405/1985; Abdülcevad Hatef, el­Kiiçli Bedrüddin ibn Cema'a: Hayiitühil ve iişa­ruh, Mansüre 1408/1988, s. 264-265; Cemal Ebu Hassan, "Müvazene beyne kitabi Beda'i'i'ı-feva"id li'bn 1\ayyirn ve kitabi Neta'ici'l-fiker fi'n-naJ::ıv li's-Süheyli", Dirasat, XXIV/2, Arnman 1418/ 1997, s. 339-350; BinyOnusez-Zaki, "Neta'icü'l­fikerli's-Süheyll", MMMA (Kahire), XL/2 (1419/ ı 998), s. 215-243; a.mlf., "Şim Ebi'I-I5asım es­Süheyll", a.e., XLII/2 (1419/1998), s . 109-170; Mustafa Kılıçlı, "Ebü'I-Kiisım Abdurrahman es­Süheyli -Hayatı ve Eserleri-", Akademik Araş­tırmalar Dergisi, sy. 2, İstanbul 1999, s. 97-120; Ahmet Yılmaz, "Müstakimzade'nin Kaside-i Ay­niyye Tercümesi ve Şerhi", SÜ ilahiyat Fakülte­si Dergisi, sy. 9, Konya 1999, s. 241-264; AbdOl­fettah Fethi Abdülfettah, "Menhecü's-Süheyll fi şerJ::ıi's-Sireti'n-nebeviyye fi'l-'aşri ' l-medeni" ,

Mecelletü Külliyyeti dari'l-'ulilm, sy. 31, Kahi­re 1424/2004, s. 423-484; W. Raven, "ai-Suhay­li", EJ2 Suppl. (İng.), s. 756; M. Yaşar Kandemir, "İbn Hacer ei-Askalani", DİA, XIX, 526; H. Yunus Apaydın, "İbn Kayyim ei-Cevziyye", a.e., XX, 121. ı:;i;:ı

• MUSTAFA SABRi KüÇÜKAŞCI

L

SÜHEYLi, Ahmed ( ~...\.o.>l)

(ö . 1042/1632'den sonra)

Osmanlı tarihçisi, hikaye yazarı ve şair.

_j

Süheyli hakkında kaynaklarda yeterli bilgi yoktur. Cafer Paşa'nın hizmetinde bulundu­ğu yıllarda en azından on sekiz-yirmi yaşla­rında olduğu düşünüldüğünde 970 (1562)

yılı civarında doğduğu söylenebilir. Eser­lerinde kendisini divan katibi diye tanıtır. Fezail-i Şam adlı risalesinde tarihini söy­lemeden Şam'da dünyaya geldiğini ve uzun yıllar burada ilim tahsil ettiğini anlatır. Ba­bası Hemdem Kethüda'nın 1001 (1592-93) yılında Bağdat'ta bir kümbet yaptırdığı ve Eğri savaşında (1005/1596) şehid düştüğü bilinmektedir.

Kethüdazade lakabıyla da bilinen Sühey­li'nin 988 (1580) yılında Kefe Beylerbeyi Cafer Paşa'ya intisap ettiği , 990'da (ı 582) Tebriz muhafızlığı sırasında onun yanın­da olduğu kaydedilir. Süheyli, Vezlriazam Özdemiroğlu Osman Paşa'nın Tebriz'i fet­hinde (993/ı 585) münşi olarak bulundu. Tarih-iŞahi adlı eserinde bunun ilk res­ml görevi olduğunu yazan ve Osman Pa­şa'nın Şam valiliği döneminde de hizme­tinde bulunan şair, 1001 (1592-93) yılında Cafer Paşa'nın Tebriz ve Bağdat muhafız­lığına tayin edilmesiyle onun yanında hiz­mete devam etti. Cafer Paşa ve Özdemi­roğlu Osman Paşa'nın vefatının ardından Cerrah Mehmed Paşa'ya intisap etti. Meh­med Paşa'nın sadaret kaymakamı ve sad­razam olduğu yıllarda ( 1598- ı 599) İstan­bul'da yaşadığı şiirlerinden anlaşılmakta­dır.

Acaibü'l-measir ve garaibü'n-neva­dir adlı eserinin bir nüshasında (Nuruos­maniye Ktp., nr. 4117) müstensih Sühey­li'nin 1014 (1605) yılında İstanbul'da bu­lunduğunu ve Halep muhasebeciliği göre­viyle Canbolatoğlu Ali Bey'le birlikte İstan­bul'dan Halep'e gittiğini söylemektedir. Bu görevdeyken bir müddet Kilis'te kalmış olan Nasuh Paşa'nın Halep'ten çıkışına ve Hüseyin Paşa'nın Halep'e girişine tanık ola­rak olaya tarih düşürdü. Tarih-i Mısr-ı Ce­did'inde divan katibi sıfatıyla Mısır'da bu­lunduğu yıllarda (ıOI5/1606) başta Mus­tafa Paşa olmak üzere çeşitli Mısır valile­riyle olan ilişkilerini anlatır. 1 020' de ( 161 1 ) Sofu Mehmed Paşa'ya intisap eder. Acai­bü 'l-measir'de 1036-1037 (1627-1628) yıl­larında Mısır'daki yönetim bozukluklarını dile getirmesine bakılırsa burada uzunca bir müddet kaldığı söylenebilir. Nitekim onun gerek Tarih-i Şahi'de gerekse Ta­rih-i Mısr-ı Cedid'de anlattığı olaylar 1038 ( 1628-29) yılına kadar ulaşır. Süheyli'nin yet­miş yaşını aşmış olarak 1042 (1632) yılın­dan sonra vefat ettiği sanılmaktadır. Si­cill-i Osmani ve Keşfü'?:-?:Unun zeylin­deki 1008 (1599) tarihi yanlış olup muhte­melen Ankaralı Mustafa Süheyli'nin ölüm tarihiyle karıştırılmıştır.

Page 2: SÜHEYLT, Abdurrahman b. AbdullahSÜHEYLT, Abdurrahman b. Abdullah ve'l-luga ve'l-]].adiş ve'l-fı]fh.Neta'icü'l fiker'deki üslübu yansıtan, hadis ve fıkıh meselelerinin ele

Eserleri. 1. Acaibü '1-measir ve Garai­bü'n-nevadir (Nevadir-i Süheylf). Çok oku­nan bir eser olup IV. Murad devrinde kale­me alınmış mensur hikayeler külliyatıdır. Otuz bir fasıl altında 204 hikayenin yer al­dığı eserde genellikle Türk-İslam tarihin­den seçilmiş hikayelere Süheyll kendi za­manından da hikayeler eklemiştir. Hemen hepsi öğretici ve ibret verici olan hikaye­ler Arapça, Farsça ve Türkçe çeşitli kitap­lardan seçilmiş olup her birinin sonunda çıkarılacak dersler ayrıca yazılmış, tercü­me hikayelerde adaptasyon yolu izlenmiş­tir. Yirmi beşi Türkiye'de, dokuzu Türkiye dışında olmak üzere otuz dört nüshası bi­linen eser Nevadir-i Süheyli adıyla 1840 ve 1859 yıllarında İstanbul' da, 1851 'de Ka­hire'de ve 1882'de Kazan'da basılmıştır. Şemsettin Kutlu tarafından Türk İslam Tarihinden Nevadir-i Süheyli adıyla sa­deleştirilerek yayımlanan (İstanbul, ts.) eser üzerinde Şerife Yağcı (Yalçınkaya) ta­rafından bir doktora çalışması yapılmıştır (bk. bibl) 2. Tarih-i Şahi. Hz. Adem'den itibaren bütün peygamberleri anlatan eser­de genişçe bir bölüm Hz. Muhammed'in hayatına ayrılmıştır. Dört halife ve on iki imarnın ardından Anadolu'da kurulan bey­liklerle Anadolu dışında hüküm süren Türk devletleri, Acem. Şirvan, Semerkant vb. ülkelerin hanları , Hicaz, Yemen ve Mısır yönetimleri ele alınmış, başlangıçtan iti­baren Osmanlılar'a yer verilmiş ve eser IV. Murad dönemiyle sona ermiştir. 1 042'de (1632) bitirifen eserde 1038 (1628) yılına kadar geçen olaylar anlatılmıştır. Müellif eserini Taberl, İzzeddin İbnü'I-Eslr, İbn Hal­likan vb. tarihçilerle Mir'atü'z-zaman, Ta­ri{ı-i Güzide, el-Muntaz;am gibi eserler başta olmak üzere yetmiş sekiz tarih ki­tabını inceleyerek oluşturduğunu söyler. Eserin iki nüshası Süleymaniye (Fatih, nr. 4356) ve Topkapı Sarayı Müzesi (Hazine, nr 1437) kütüphanelerindedir. 3. Tarih-i Mısr-ı Kadim (ed-Dürretü 'l-yetime fi evsa­fi Mısri'l-kadime). Hz. Adem'den Çerkez hükümetlerinin sonuna kadar Mısır yö­resinde meydana gelen olayların kısaca anlatıldığı bir eser olup müellifin Tarih-i Mısr-ı Cedid'i ile birlikte İbrahim Müte­ferrika Matbaası'nda basılmıştır (İstanbul 1142). 4. Tarih-i Mısr-ı Cedid (İstanbul 1142) 921 'den (1515) 1030 (1621)yılına kadar Mısır'da geçen olayları anlatan eser İbn Zünbül'ün FetJ::ıu Mışr adlı eserinin Türkçe tercümesi olup Tarih-i Mısr-ı Ka­dim'in zeyli olarak İbrahim Müteferrika tarafından bir Mısır bölge haritası ilave­siyle bastırılmıştır. Pek çok nüshası Tarih-i

Mısr-ı Kadim ile birlikte ciltlenmiş olan eserin yazma nüshalarından bazıları İstan­bul Üniversitesi (TY, nr 2403, 2601), Topka­pı Sarayı Müzesi (Revan Köşkü, nr. 1417), Nuruosmaniye (nr 3121 [vr. 52b'den itiba­ren[) ve Süleymaniye (Fatih , nr 4229 [vr. 7ob· den itibaren J) kütüphanelerinde bulun­maktadır. s. Tarih-iMescid-i Haram (Ta­rih-i Mekke-i Mükerreme). Hz. Adem'den Hz. Muhammed zamanına gelinceye ka­dar Kabe'nin kaç defa bina edildiğini ve Asr-ı saadet'ten 1630 yılına kadar kaç de­fa onarıldığını anlatan bir eser olup iki nüs­hasından biri Süleymaniye Kütüphanesi'n­de kayıtlıdır (Yazma Bağışlar, nr 3745/ll). Flügel katalogunda da (nr. 896) nesihle yazılmış doksan dokuz varaklık başka bir nüshası görünmektedir. 6. Fezail-i Şam.

Müellifin kendi hayatına dair bilgilerin de yer aldığı eser Şam'ın tarihinden ve fazile­tinden bahseder. Bir tür şehir rehberi olan kitabın bilinen tek yazma nüshası İstan­bul Üniversitesi Kütüphanesi'ndedir (İbnü­lemin, nr. 3287) . 7. Münşedt. İnşa ilmiyle ilgili bir el kitabı niteliğinde düzenlenen eserin içinde çeşitli mektup örnekleri bu­lunur. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi (TY, nr. 238) ve Berlin Staatsbibliothek'te (Hs. Or. Oct. , nr. 895) nüshaları mevcut­tur. 8. Divan. Tek nüshası bilinen divan­daki şiiriere bakarak Süheyll'nin orta de­recede bir şair olduğu söylenebilir. 149 va­raklık divanın tek nüshası Amasya İl Halk Kütüphanesi'nde kayıtlıdır (nr. 1098). Kay­nakların Süheyl1'den bahsederken örnek olarak kaydetti ği bazı şiirlerin yer almadı­ğı nüsha eksik ve hasarlıdır. Sayfalardaki lekelerden ısianarak yer yer harap olduğu anlaşılmaktadır. Esat Harmancı eser üze­rinde bir doktora tezi hazırlayıp yayımla­mıştır (Ankara 2007) . Nuruosmaniye Kü­tüphanesi'nde (nr. 3824) Ahmed b. Hem­dem Kethüda Süheyri adına kayıtlı Divan-ı Süheyli ise Nizameddin Ahmed Harizml'­ye ait Farsça bir eserdir.

Rıza ve Riyazl tezkirelerinde Ankaralı Mustafa Süheyll Çelebi adında divanı olan bir başka Süheyll'den (ö 1010/1602) bah­sedilmektedir. Mustafa Çelebi mülazım ol­duktan sonra müderrislik mesleğini seç­miş ve İstanbul'da ölmüştür. Rıza bu şaire ait bir beyti kaydetmiş. Faizi ise hem An­karalı Süheyll'ye hem Ahmed b. Hemdem Kethüda Süheyl1'ye yer vermiştir. Faizi, Ankaralı Süheyll'nin ölümü için 1596 yılı­nı vermektedir. Ahmed b. Hemdem Ket­hüda hakkında ise, "Mürettep divanı gö­rülüp ondan intihap olundu" kaydıyla üç

SÜHEYLT, Nizameddin Ahmed

beyit nakleder. Seyitlerden ilk ikisi Sühey­ll'nin neşredilen divanında yer almamak­tadır.

BİBLİYOGRAFYA :

Süheyll'nin Acaibü'l-Measir ve Garaibü 'n­Nevadir'i: Metin ve Küçük Hikay e Üzerine Bir inceleme (haz. Şerife Yağcı, doktora tezi, 2001 ), Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Kafza­de Faizi, Zübdetü'l-eş 'ar, Süleymaniye Ktp., Şe­hid Ali Paşa, nr. 1877, vr. 54' ; Riyazl, Riyfızü'ş-şu­ara, Süleymaniye Ktp. , Esad Efendi, nr. 387, vr. 63b; Keşfü'?-?UnO.n, ı, 284; Rıza. Tezkire, İstanbul 1316, s. 51 ; Flügel. Handschri{ten, ll, 125; Dağıs­tani, Fihrist, s. 138; Osmanlı Müelli{leri, lll , 68; Babinger. GOW, s. 162-163; TCYK, s. 15; [;!:fı/:ıu ' l­meknün, ı , 509; E. Rossi, Eleneo dei Manoscritti Turchi della Biblioteca Vaticana, Valicana 1953, s. 72-73; Karatay, Türkçe Basma/ar, ll , 756; Le­vend, Gazavatnameler, s. 34-36; a.mlf., "Ümmet Çağında Ahlak Kitaplanmız" , TDA Y Belleten (1963) , s . 89-115; J . Aumer, Catalogus Codicum Manu Scriptorum Bibliothecae Regiae Monacen­sis: Verzeichniss der Orientalischen Handschrif­ten der K. Ho{-und Staatsbibliothek in München, Wiesbaden 1970, l/ 4 , s. 21; H. Sohrweide, Tür­kische Handschriften und Einige in den Hand­schri{ten Enthaltene Persische und Arabische Werke, Wiesbaden 1974, s . 120-123; Ha!Qk İpek­ten v.dğr., Tezkire/ere Göre Divan Edebiyatı isim­ler Sözlüğü, Ankara 1988, s. 458; Fihrisü 'l-mal]­tO.tfıti't-Türkiyyeti'l-'Oşmiiniyye: 1870-1980 (nşr. Darü'l-kütüb i' l-kavmiyye ). Kahire 1990, lll , 134; Ali Yardım , İzmir Milli Kütüphanesi Yazma Eser­ler Kata/oğu, İzmir 1997, lll , 332; Hasan Kavruk. Eski Türk Edebiyatında Mensur Hikaye/er, İs­tanbul 1998, s. 141, 162; J. H. Mordtmann, "Die Orientalischen Handschriften der Sarnınlung A. D. Mordtmann Sr. ", Isi. , XIV (1925). s. 361-377; Haydar Ali Diriöz. "Sühey ll", TA, XXX, 21.

L

li] ŞERİFE Y ALÇINKAYA

SÜHEYLİ, Nizameddin Ahmed ( ~ ..~.<ı.> l ~..VI ı" UiU )

(ö. 918/ 1513)

Çağatay şairi ve devlet adamı _ _j

Farsça divanının baş tarafına koyduğu, kısmen kendi biyografisine de ışık tutan "Hasbihal" adlı mesnevisinin ilk beyit lerin­de Şeyh Azeri'ye şiirlerini okuyup kendisi­ne bir mahlas bulmasını istediği, onun da "Süheyfi" mahlasını uygun gördüğünü söy­lerken o sırada yaşının on birden fazla ol­madığını belirtir. Azeri 866'da (1462) ve­fat ettiğine göre Süheyl1'nin bu tarihten çok önce doğduğu anlaşılmaktadır. Ali Şlr Neval'nin Mecalisü 'n-netais'te Süheyll'­nin şiire kabiliyetinin daha küçükyaşta an­laşıldığını ve birlikte büyüdüklerini söyle­mesi (s. 56-57, 230) ikiarkadaşınaynı ta­rihlerde dünyaya gelmiş olduğunu düşün­dürmektedir. Buna göre Süheyll Herat'ta 845 (1441) yılında veya biraz önce doğmuş olmalıdır. Ailesi hakkında kendi açıklama-

33