Abdurrahman Küçük - Dinler Tarihi

Embed Size (px)

Citation preview

Gney Tmer/ Abdurrahman Kk

Ocak Yayinlari

DINLER TARIHI 8 Drdnc Baskiya nsz 8 nsz 9 I. BLM DINLER TARIHINE GIRIS. 9 A. DIN VE TARIH KELIMELERININ INCELENMESI 9 1. Din. 9 a. Dinin Lgat ve Terim Anlami 9 aa. Islm'da Din. 9 ab- Diger Dinlerde ve Dillerde Din. 10 b- Dinin Tarifi 11 ba. Dinler Tarihi Arastiricilarina Gre Din. 11 bb- Islm Bilginlerine Gre Din. 12 2- Tarih. 12 B- DINLER TARIHININ TARIFI 13 C- DINLER TARIHININ KONUSU. 13 D- DINLER TARIHININ METODU. 14 E- DINLER TARIHININ DIGER BILIM DALLARIYLA ILGISI 14 F- DINLER TARIHININ NEMI, LZUMU VE GELISMESI 15 1- Dinler Tarihinin nemi ve Lzumu. 15 2- Dinler Tarihinin Gelismesi 16 a- Islm leminde Dinler Tarihi alismalari 16

b- Batida Dinler Tarihi alismalari 17 c- lkemizde Dinler Tarihi alismalari 17 I.- Blmn Bibliyografyasi 18 II- BLM. 19 A- DININ KAYNAGI HAKKINDA DEGISIK GRSLER. 19 B- DININ KAYNAGINA ISLM'IN BAKISI 22 C- Din Duygusunun Kaynagi 23 D- INSAN IIN DININ LZUMU. 24 E- MONOTEIZM (TEKTANRICILIK) 25

II- Blmn Bibliyografyasi 25 III. BLM. 26 ILKEL KABILE DINLERI 26 A- ILKEL KABLE DINLERI ILE ILGILI KAVRAMLAR. 26 B- YASAYAN ILKEL KABLE DINLERININ ZELLIKLERI 28 C- YASAYAN ILKEL KABILE DINLERINDEN RNEKLER. 28 III- Blmn Bibliyografyasi 29 IV. BLM. 29 MILL DINLER. 29 A- KONFYSLK. 30 1- Konfys'n Hayati (M.. 551-479) 30 2- Konfyslkte Kutsal Metinler 31 3- Konfyslkte Tanri Inanci 31 4- Konfyslkte Ahlk Prensipler 32 B- TAOIZM. 34 1- Lao-tzu'nun Hayati (Lao-tse, dogumu M.. 604 veya 570) 34 2- Taoizmin Prensipleri 34 3- Lao-tzu'dan Sonra Taoizm.. 35 C- SINTOIZM. 36 1- Tanri Anlayisi 37 2- Kutsal Yazilar 37

3- yin ve Ibadet 37 D- GELENEKSEL TRK DINI 38 1- Geleneksel Trk Din Inanlari 39 2- Ibadetler ve Gelenekler 42 3- Kam.. 44 4- Ahlk Anlayisi 44 E- HINDUIZM. 45 1- Kutsal Kitaplar 45 2- Kast Sistemi 46 3- Din Kavramlar 46 a- Tanri: 46 b- Hulul (avatara:enkarnasyon): 47 c- Karma: 47 d-Tenash (Ruhg: Sanskritesi Samsara; Bati Dillerinde Reinkarnasyon, Transmigrasyon... ): 47 e- Yoga: 48 4- Din yin, Ibadet Ve Gelenekler 48 F- CAYNIZM. 49 1- Mahavira'nin Hayati 49 2- Tanri Anlayisi, Mezhepleri ve Kutsal Kitaplari 50 3- Ahlk Prensipler,Kurtulus ve Hidyet Doktrini 50 4- yin ve Ibadet 51 G- SIHIZM. 51 1- Nanak'in Hayati 51 2- Sihizmin Dogusu. 52 3- Nanak'tan Sonraki Durum.. 52 4- Sihlerin Inanlari, yinleri ve Ibadetleri 53 H- ZERDSTLIK. 54 1- Zerdst'n Hayati 54 2- Gathalar-Avesta. 54

3- Zerdst'n Getirdigi Din Prensipler 55 4- Zerdst'ten Sonraki Din Hayat ve Mecuslik. 55 5- Parslik ve Gnmzdeki Ates Klt. 56 I- SABLIK. 57 1- Genel Bilgi 57

2- Kutsal Kitaplari ve Kitap Anlayisi 58 3- Inan Esaslari 59 4- Ibadetleri ve Anlayislari 61 a- Vaftiz (Boy Abdesti) 61 b- Dua (Namaz) 62 c- Kurban. 62 d- Oru 62 5- Kutsal Gnler ve Bayramlar 63 6- Mabed ve Mabed Grevlileri 63 IV- Blmn Bibliyografyasi 64 A- Konfyslk. 64 B- Taoizm.. 64 C- Sintoizm.. 65 D- Geleneksel Trk Dini 65 E- Hinduizm.. 66 F- Caynizm.. 66 G- Sihizm.. 67 H- Zerdstilik. 67 I- Sabiilik. 67 V- BLM. 68 BUDDIZM. 68 A- Budda'nin Hayati (M.. 563-483) 68

B- Budda'nin Telkinleri/Buddizm'in Prensipleri 69 C- Budda, Ilk Buddistler ve Konsiller 70 D- Hindistan'da Mahayana'mn Dogmasi 72

E- Mahayana'nin Hindistan'daki Kollari 73 F- Hindistan Disinda Buddizm.. 73 G- in Buddizmi 73 H- Burma Buddizmi 75 I- Seylan Buddizmi 75 J- Tayland Buddizmi 76 K- Japon Buddizmi 76 L- Buddizm'de Sekiz Dilimli Yol 78 M- Buddizmde Kutsal Metinler 79 N- Budizm'de Inan Esaslari 79 O- Buddizmde Inanla Ilgili Kavramlar 80 a- Tanri: 80 b- Karma ve Tenash: 81 c- Nirvana: 82 d- Metteyya: 82 - Buddizmde Ibadet, Ma'bet ve Ahlk. 82 V- Blmn Bibliyografyasi 84 VI- BLM. 85 ILHI DINLER. 85 A- YAHUDILIK. 85 1- Genel Bilgi 85 a- Yahudi, Ibran ve Israil Terimleri 86 b- Tevrat'a Gre Yahudiligin Tarihesi 87 c- Kur'n-i Kerm'e Gre Yahudilik. 89 2- Hz. Musa ve On Emir 90 a- Tevrat'a Gre Hz. Musa. 90 b- On Emir 91 c- Kurana Gre Hz. Musa. 92 3- Tevrat ve Zebur 93 a- Tevrat (Tora) 93

b- Zebur 95 c- Kur'n-i Kerm'e gre Tevrat ve Zebur 95 ca- Kur'n-i Kerm'e gre Tevrat 95 cb- Kur'n-i Kerm'e Gre Zebur 96 d- Talmut 96 e- Yahudi Kutsal Kitabi'nin Yazilisi ve Muhtevasi Hakkindaki Grsler 97

4- Yahudi Mezhepleri 97 a- Hiristiyanlik ncesi Yahudi Mezhepleri 98

aa- Hasidler (Ibr. Hasidim, Ing. Hasidaeans): 98 ab- Ferisler (Perusim): 98 ac- Sadukler (Sadukim): 98 ad- Essenler (Issiyim): 99 Essenler Ile Hiristiyanlik Arasindaki Iliski 99 ae- Zealotlar: 100 b- Ortaag/Islm Sonrasi Yahudi Mezhepleri 100 ba- Rabban Yahudilik: 100 bb- Karalik (Karaim): 100 bc- Iseviyye: 101 bd- Yudgniyye ve Sazkaniyye: 101 c- agdas Yahudi Mezhepleri 101 ca- Ortodoks Yahudilik: 101 cb- Reformist Yahudilik: 102 cc- Muhafazakr Yahudilik: 102 cd- Yeniden Yapilanmaci (Reconstructionist) Yahudilik: 103 d- Yahudi Dinine Uymakla Birlikte Yahudler Tarafindan Yahudi Kabul Edilmeyen Sami rler (Somronim) 103 Samirlerin Inan Esaslari 104 5- Yahudilikte; Inan, ibadet, Din Gelenek ve Bayramlar 104 a- Inan 104 b- Ibadet 106 c- Din Gelenek ve Bayramlar 107

B- HIRISTIYANLIK. 109 1- Genel Bilgi 109 a- Incillere Gre Hiristiyanlik. 109 b- Kur'n-i Kerm'e Gre Hiristiyanlik. 110 c- Hiristiyanligin Tarihesi 112 2- Hz. Isa. 113 a- Incillere Gre Hz. Isa. 113 b- Kur'n-i Kerm'e Gre Hz. Isa. 116 3- Teslis (Ekanim-i Selse) 117 Teslisin Unsurlari: 118 a- Baba (Allah): 118 b- Ogul (Isa Mesh): 118 c- Kutsal Ruh: 119 4- Inciller 119 a- Drt Incil 120 b- Yeni Ahit'in Yazilisi ve Muhtevasi Hakkinda Grsler 120 5- Kilise ve yinler 121 a- Kilise. 121 b- Ibadet ve yinler 122 ba- Ibadet 122 bb- yinler (Sakramentler) 123 6- Temel Hiristiyan Mezhepleri 124 a- Katolik Mezhebi 124 b- Ortodoks Mezhebi 125 c- Protestan Mezhebi 125 db- Ermeni Kilisesi (Gregoryen Hiristiyanligi) 127 e- Diger Bazi Hiristiyan Mezhepleri ve Gruplari 128 ea- Ebiyontler: 129 eb- Maronler : 130 ec- Cizvitler : 130

ed- Anglikan Kilisesi : 130 ee- Luteran Kiliseler : 131 ef- Reforme Edilmis Kiliseler : 131 eg- Presbiteryenler : 131 eh- Baptistler : 131 ei- Uniteryenler: 132 ek- Kuveykirlar (uakers): 132 el- Metodistler: 133 em- Mormonlar: 133 en- Adventistler: 134 eo-Asopsiyonistler: 134 ep- Pentakostalistler (The Pentecostal Revival): 134 C- ISLM. 135 1- Genel Bilgi 135 a- Islm'in Dogusu ve Dogdugu evredeki b- Din olarak Islm.. 137 2- Iman ve Islm.. 138 a- Iman. 138 b- Islm.. 138 c- Iman le Islm Arasindaki Mnasebet 138 3- Iman Esaslari 138 a- Allah'a Iman. 138 b- Meleklere Iman. 139 c- Kitaplara Iman. 140 d- Peygamberlere Iman. 140 e- Ahirete Iman. 141 f- Kaza ve Kadere Iman. 141 4- Islm'in Sartlari (Islam'daki Sekl Ibadetler) 142 a- Namaz 142 b- Oru 142 Inanlar 135

c- Hac 143 d- Zekt 143 5- Islm'da Ahlk. 143 6- Islm'in zellikleri ve Diger Dinlerden Farkliliklari/Ayricaliklari 144 a- Islm ve Diger Dinler 144 b- Islm'in Diger Dinlerden Ayricaliklari 145 Altinci Blmn Bibliyografyasi 146 A- Yahudilik. 146 B- Hiristiyanlik. 147 C- Islam.. 148 2- Mesh Hareketler 149 3- Yehova Sahitliginin Tarihesi 150 4- Yehova Sahitlerinin Inanlari 150 B- MOONCULUK. 151 1- Hareketin Ortaya ikisi ve Faaliyetleri 151 2- Moonculugun Grs ve Dsnceleri 152 3- Gnmzde Mooncular ve Trkiye. 152 C- BABILIK VE BAHALIK. 153 1- Bablik. 153 2- Bahalik. 154 a- Bahligin ikisi ve Gelismesi 154 b- Bahligin Temel Prensipleri 155 ba- Iman Esaslari 155 bb- Amel Esaslar 155 bc- Dnya Grsleri 156 c- Gnmzde Bahalik. 156 D- KADIYNLIK (AHMEDK) 157 1- Dogusu ve Gelismesi 157 2- Gulam Ahmed'in Iddialari ve Kadiyanlerin Bazi Grsleri 158 3- Bugnk Durumu. 159

E- YIKICI CEREYANLARA KARSI TEDBIRLER. 159 Yedinci Blmn Bibliyografyasi 161 VIII. BLM. 162 MISYONERLIK FAALIYETLERI VE GNMZDE DIYALOG ALISMALARI 162 A- MISYONERLIK FAALIYETLERI 162 1- Misyon-Misyoner-Misyonerlik. 162 2- Misyonerlerin Gayesi 162 3- Misyonerligin Tarihesi 163 4- Misyonerlerin alisma Metodlari 165 a- Dn Teskilatlar Kurma ve Yayin Yapma : 165 b- Okul ve esitli Tesisler Ama, Yardim Yapma : 165 c- Maskeli Teskiltlar Kurma : 165 5- Misyonerlerin Yetistirilmesi 167 B- GNMZDE DIYALOG ALISMALALARI (HIRIS-TIYAN-MSLMAN DIYALOGUNA GENEL BIR BAKIS) 167 1- Misyonerlikten Diyaloga Geis 167 2- Bir Diyalog Kurumu Olarak Hiristiyan Olmayanlar Sekreteryasi'nin Ortaya ikis i 168 3- Hiristiyan Olmayanlar Sekreteryasi'nin Diyalog Faaliyetleri 169 4- Diger Diyalog Kurumlari ve Faaliyetleri 171 5- Hiristiyanlarin Mslmanlara Ynelik Diyalog agrilarindan 6- Gerek Anlamda Bir Diyalogda Aranmasi Gereken Prensipler 176 Sekizinci Blmn Bibliyografyasi 176 A- Misyonerlik Faaliyetleri 176 B- Diyalog alismalari (Hiristiyan-Mslman Diyaloguna Genel Bir Bakis) 177 IX- BLM. 177 KARSILASTIRMALAR. 177 A- GNMZDE YASAYAN DINLER ARASINDA, INANLA ILGILI BAZI NOKTALARDA, KISA BIR KARSILAST IRMA 177 a- Din Adlari 178 b- Din Kurucusu/Peygamber 178 c- Dinlerin Inan Sistemleri 179 Duyulan Endiseler 172

d- Dinlerde Tanri 180 e- Dinlerde Kutsal Kitap/Metin. 181 f- Dinlerde hiret Anlayisi 182 g- Dinler Arasinda Islm ve Farklari 184 B- DINLERDE IBADET VE MABED KONUSUNDA BIR KARSILASTIRMA. 185 1- DINLERDE IBADET. 186 a- Namaz Dua. 186 aa- Yahudilikte Ibdet (yin, Dua): 186 ab- Hiristiyanlikta yin (Namaz, Dua): 187 ac- Hinduizmde Ibadet (dua): 188 ad- Buddizm'de Ibadet (dua) : 188 ae- Caynizm'de Ibadet: 188 af- Sihizm'de Ibadet: 189 ag- Sintoizm'de Ibadet (dua): 189

ah- Islmdaki Namazin Diger Dinlerdekilere Gre Degerlendirilmesi: 189 b- Oru 189 ba- Yahudilikte Oru: 190 bb- Hiristiyanlikta Oru: 190 bc- Hinduizmde Oru: 191 bd- Caynizmde Oru: 191 be- Islm'da Oru ve Diger Dinlerdekilerle Bir Mukayese. 191 c- Zekt 192 d- Hac 192 da- Yahudilikte Hac: 193 db- Hiristiyanlikta Hac: 193 dc- Hinduizmde Hac: 193 dd- Buddizm'de Hac: 193 de- Caynizm'de Hac: 194 df- Islm'da Hac ve Degerlendirme: 194 2- DINLERDE MABED. 194

a- Islm'da Mabed (Mescit, Cami) 195 b- Yahudilerde Mabed. 195 c- Hiristiyanlikta Mabed. 196 d- Hinduizmde Mabed. 196 e- Buddizmde Mabed. 196 f- Caynizmde Mabed. 196 g- Sihizmde Mabed. 196 h- Sintoizmde Mabed. 196

DINLER TARIHI Drdnc Baskiya nsz

Bu eser, gnmzde yasayan dinleri konu edinmekte ve onlarin tanitilmasini hedeflemekt edir. Gnmz teknolojisi; dnyayi kltms, insanlarin birbiri hakkinda bilgi edinme yollar ve imkanlarini artirmistir. Yeryznde yasayan yaklasik 6.5 milyar civarinda insani n 6 milyardan fazlasi su veya bu dinin mensubudur. Herhangi bir dine mensup olma yanlar ile inanci bilinemeyenlerin orani genel nfus iinde olduka dsktr. Bu durum, insa noglu iin dinin ne kadar vazgeilmez oldugunu ortaya koymaktadir. Tarih boyunca oldugu gibi, gnmzde de vazgeilmezligini koruyan dinler hakkinda bilgi sahibi olmak her aydin iin bir gereklilik olmustur. Hele bir ilahiyati, bir din gre vlisi, bir "din bilgini" iin bu, daha da nem kazanmaktadir. Bir din hakkinda karar vermek, o dini dogru olarak bilmeye baglidir. Hem sahip oldugu dini bilmek hem de karsilastirma yapmak, diger dinleri bilmeyle yakindan ilgilidir. Bu kitap, ki siye sahip oldugu inan hakkinda oldugu kadar, diger dinler ve inanislar hakkinda da bilgi vermektedir. Kitapta, yer yer bazi karsilastirmalara, Islm'a ve Trkiye'ye ynelik bazi faaliyetlere yer verilmistir. Okuyucu kitlesi dikkate alindiginda bu yaklasim, normal karsilanmalidir. DeskriptIf (nitelendirici) metoda uymayan baz i degerlendireler de buna baglanmalidir.

Yasayan dinleri konu edinen bu kitap, dokuz blmden olusmaktadir. Ilk iki blm; dinler , Dinler Tarihi, din bilimleri ile ilgili genel bilgi ihtiva etmektedir. nc, drdnc, be inci ve altinci blmler; yasayan dinler hakkinda bilgiler iermektedir. Son blfnde; sin retik (uzlastirmaci) din hareketler, misyonerlik faaliyetleri ve karsilastirmalar yer almaktadir. Dinleri tasnif etmek olduka zordur. Islm dnyasinda gen&i olarak dinleri "ilh din" ve "h olmayan din" seklinde tasnif tmek, alisilan bir yol olmustur. Okuyucuyu alisilmis in disina ikarmak ve yeni tasniflere alistirmak zamanla mmkn olabilecektir. Blmleme y aparken Buddizm ile Yahudiligi belirlenen sems iine yerlestirmek, byk sikinti olust urmaktadir. nk Buddizm, 'sim ve Hiristiyanlik gibi, evrensel dinlerdendir. O, misyon erligi benimsemekte, baska dinden olanlardan taraftar edinmeye imkn tanimaktadir. Bununla birlikte, Buddizm, ilh dinler arasinda sayilmamaktadir.Yahudilik'in de evrenselligi tartisilmaktadir. Bundan dolayi, kitapta dinleri blmlerken, farkli bi r yol izterimistir. Ilkel Kabile Dinleri, Mill Dinler, Ilh Dinler seklinde bir blmlem

e yapilmis; bu blmlemede Buddizm'e yer verilmemis; Buddizm, ayri bir blm olarak ele alinmistir. Aslinda genel blmlemede cografi agirlikli tasnifin benimsenmesi ideald ir. Cografi tasnifte; Kabile Dinlen Ilk siraya alinarak Uzakdogu Dinleri, n Asya Dinlen (veya Ortadogu Dinleri), Avrupa Dinleri, Amerika Dinleri gibi bir blmleme u ygun gzkmektedir. Kitapta az dipnot kullanma yolu benimsenmistir. Sadece bir iki blmde, zorunlu olar ak, fazla dipnot kullanilmistir. ok az ve zorunlu dipnotlar hari, genel dipnotlar blm sonuna kaydirilmistir. Bibliyografya da, yazar soyadinin alfabetik sirasina gre , yine blm sonuna konulmustur. Daha fazla bilgi edinmek isteyenler iin, o konuyla i lgili, Trke ve yabanci kaynaklarin verilmesine zen gsterilmistir. Konularla ilgili bilgiler objektif olarak sunulmakla beraber, yer yer bazi deger lendirmelerden de kainilmamistir. Son Blm'de, yasayan dinlerin bazi hususlarda kars ilastirilmasi, Karsilastirilmali Dinler Tarihi iin bir rnek olarak dsnlmstr. Kitapta ele alinan dinlerin bazilarinda mezheplere de temas edilmis, ancak fazla ayrintiya inmemistir. Bazi dinlerde ayrintiya girilmesi; okuyucuyu bilgilendirme ye yneliktir. Islm kisminda, okuyucunun bildigi kabul edilerek.sadece genel bilgil er verme yolu benimsenmistir.

Kitabin zet seklinde olan 1988 yilindaki ilk baskisinda, en az ciltlik genis bir D inler Tarihi yazacagimizi belirtmistik. Ancak, ilk baskiyi beraber yazdigimiz de gerli insan, iyi bir Dinler Tarihi olan meslektasim ve agabeyirn Prof. Dr. Gnay Tme r Bey, 22 Agustos 1995 tarihinde,geirdigi elim bir trafik kazasi sonucu aramizdan ayrilmistir. Bundan dolayi ilk baskida verdigimiz sz, beraberce yerine getirmemiz mmkn olamamistir. 1992 tarihli ikinci baskida yaptigimiz ekleme ve dzenlemelere ilv eten ben, ilk baskidaki szmz kismen de olsa yerine getirmek iin kitabi yeniden gzden g eirmis; baski hatalarini ve yanlis anlasilmalara yol aacak kisimlari dzeltmis; heme n hemen her konuya bilgi ve kaynak eklemeleri yapmis; "din tarifi" basta olmak ze re kendime ait bazi yaklasimlarimi da yansitarak nc baskiyi yayina hazirlamistim. 19 97'de yapilan nc baskiya, Kur'n'da zikredilen ve gnmzde mensuplari bulunan "Sabiiler" e ayri bir konu olarak ilve etmistim. Ayrica nceki baskilarda "Eski Trk Inanlari" ba sligiyla yer alan konuyu da, gnmzdeki gelismeler ve dokmanlar isiginda, Trklerd en az bir kesimin hal bu inanislari yasattigi belirlendigi iin, "Geleneksel Trk Din i" basligiyla yerlestirmistim. Bylece nc baski, nceki baskilardan farkli bir duruma ge lmisti. Yayinci tarafindan, acil ihtiya oldugu gerekesiyle, ok kisa zaman iinde yeni bir bas ki yapilmasi gerektigi bildirildiginden, drdnc baskida yapmayi planladigim dzeltmele re ve ilvelere firsat bulamadim. Ancak, Dinler Tarihi'nin neminin daha iyi anlasil digi gnmzdeki yeni gelismeleri de dikkate alarak, genis bir Dinler Tarihi yazmaya al isacagimi belirtmek isterim. Drdnc Baskiyi sunarken, agabeyim Prof.Dr. Gnay Tmer'i bir kez daha rahmetle aniyor, b askida katkisi olan herkese tesekkr ediyorum. Ankara, 22.02.2002 Prof. Dr. Abdurrahman KK[1]

nsz Bu kitap, ogunlugu gnmzde yasayan bazi dinleri tanitma gayesiyle yazilmistir. Bunun iin simdi varligini srdren bir dinin gemisteki kklerine kisa bir temas disinda, tarih dinlere yer verilmemistir. Ilk iki blmde din, dinler tarihi, din bilimleri hakkinda genel bilgi verildikten sonra dinlere geilmistir. Son kisimlarda sinkretik din ha reketlere, misyonerlik faaliyetlerine ve karsilastirmalara yer verilmistir.

Dinleri blmlere ayirmak gerekten zordur. Buddizm ile Yahudilik, tespit edilen semaya yerlestirilirken bu sikinti iyice hissedilir. Buddizm, Islm ve Hiristiyanlik gibi evrensel bir dindir; fakat siniflamada onlar gibi ilh menseli dinlere dahil edilm emektedir. Yahudilik ise ilh dindir, ancak evrensel sayilmamaktadir. Biz, Imam-Hat ip Meslek Liseleri iin yazdigimiz "Dinler Tarihi" kitabindaki semayi, Buddizm'i a yri bir blm yapma disinda, bu kitabimizda da muhafaza ettik. Ancak bu, daha sonra yazakcaklarimizda da ayni semayi devam ettirecegimiz anlamina gelmez. Burada ide al bir blmlemenin cograf agirlikli olarak, ilkel kable dinlerini ilk maddeye almak su retiyle, Hint dinleri, Uzakdogu Dinleri, nasya (veya Ortadogu) Dinleri seklinde ya pilabilecegine isaret etmek isteriz. Ancak bu blmlemede Iran'dan Hindistan'a kendi cemaati ile g etmis olan Parslik gze batacaktir. Bununla beraber baska are de yoktur . Sylenenler yasayan dinlere gredir. Tarih dinler isin iine girerse yine zm, cograf n hareket edilerek bulunabilecektir. Bibliyografya, yazar soyadinin alfabetik sirasina gre, her blmn sonunda verilmistir. Az dipnot verilerek metin alismasiyla konu edinilen dinlerin tanitilmasi dsnlmstr. Di pnotlar blm sonlarina konulmustur. Bilgiler objektif olarak sunulmakla beraber yery er bazi degerlendirmelerden de kainilmamistir. En sonda yer verilen gnmzde yasayan dinleri bazi noktalardan karsilastirilmasi, Karsilastirmali Dinler Tarihi ynnde n malzemenin bir lde sunulmasi kadar, bunlarin kisa bir degerlendirilmesini de iine almaktadir. Kitabimizda ele alinan dinlerin mezheplerine temas edilmisse de bu hususta fazla ayrintiya inilmemistir. Eksikler mutlaka vardir. Yazarlar; bu eksiklikleri telfi etmek zere ayrica dipnott u ciltlik genis bir Dinler Tarihi yazacaklarini hatirlatir, bu kitabin basimini g ereklestiren Dr. Bahattin ERGEZER'e ve emegi geenlerin cmlesine tesekkr ederler. Prof, Dr. Gnay TMER-Prof. Dr. Abdurrahman KK[2]

I. BLM DINLER TARIHINE GIRIS A. DIN VE TARIH KELIMELERININ INCELENMESI 1. Din Din; insanla beraber varolmus, insanla beraber varolmakta ve yle grnyor ki insanla b eraber varolacak bir kurumdur. Insanlik tarihinde ne kadar gerilere gidilirse gid ilsin, din inanlardan yoksun bir topluma rastlanmamaktadir. Tarih devrelerde oldugu kadar tarih ncesinde de insanoglunun bazi inanlara sahip olarak yasadigi, yapilan ilm arastirmalardan anlasilmaktadir. Btn bunlar, toplumu ayakta tutan temel esasla rin basinda "din"in geldigini ortaya koymaktadir. Bunun yaninda felsefe, hukuk, a hlk gibi bazi insan ilimlerinin kaynaginin da din oldugu kabul edilmektedir. Hatt Viktor Kuzin {Victor Cousin), "Her sey, din etrafinda, din iin, dinle teskil olun du" diyerek "din"in konusunu ve alanini daha da genisietmetedir. Insanlik tarihinde ok nemli bir yeri bulunan "din"in kelime ve terim anlamlarinin verilmesi, bu kavramin anlasilmasina yardim edecektir. [3]

a. Dinin Lgat ve Terim Anlami Dinin lgat ve terim anlamini Islm ve diger dinlerdeki sekliyle ele alacagiz. [4]

aa. Islm'da Din

Arap dilindeki "din" kelimesinin kk ile ilgili olarak esitli grsler ileri srlmektedir. Bu kelimenin Arm-Ibran bir kkten geldigi, Orta Iran'dan alindigi, z Arapa oldugu tarti silmakta, fakat kesin bir sonuca ulasilamamaktadir.

"Dne-yednu-dnen ve diyneten" seklinde lgatlarda yer alan ve ogulu "edyn" olan bu kelim , su anlamlara gelmektedir: Ceza, mkfat, hkm, hesap, Itaat, boyunegme, ibdet, det, hl, "seriat", kanun, yol, mezhep, millet...

Bununla beraber borlanma, dn alma anlamindaki "deyn" kelimesi de[5] "dne-yednu" kknde elmektedir. Arap Dilinde "din" kknden gelen kelimelerin ifade ettigi esitli anlamlar asagidaki sekilde gruplandirilmakta ve rneklendirilmektedir:

"1- Ceza, mkfat, hkm, hesap: Bir Arap atasznde "Kem tednu tdnu" (Ettigini bulursun; arsan onu grrsn) denilmektedir. Burada din kelimesi ceza, mkfat, karsilik anlaminda k ullanilmaktadir. Fatiha Sresindeki "Mliki yevmi'd-Dn" (din gnnn sahibi) yetinde de "di " kelimesi ceza, hesap anlamindadir. 2- Itaat, tat, teslimiyet, hizmet, ibadet: Araplar arasinda itaat, b oyun egme anlaminda "Dintehum fednu" (Onlara stn geldin, onlar da itaat ettiler); h izmet anlaminda "Dinte'r recule" (Adama hizmet ettin) denilmektedir. Bakara Sure sinin 132. yeti'ndeki "Innallhestaf lekumu'd-Dine" (Allah sizin iin din seti) ifadesi nde "din" kelimesi; "seriat", tat, boyun egme, ibadet anlamlarinda kullanilmistir. 3- stn gelme, hkimiyet, zelil kilma, zorlama: Arap Dilinde "Dne'n ns" {Insanlar i itaate zorladi), "Dinte'l kavme" (Kavmi zelil kildin, kle edindin) gibi misalle rde "din"; itaate zorlama, zelil kilma anlamlarinda kullanilmistir. Nahl Sresinin 52. yetinde "Ve leh mfi's-Semvti ve'l-ardi ve lehu'd-dnu vsiben" (Gklerdekilerin ve dekiierin hepsi Allah'indir. Din, daima onundur) ifadesinde "din" kelimesi; hkimiy et, itaat anlamindadir. Ayrica Arapa'da hkim, kahhr, idare eden, hesaba eken, cezalandiran anlaminda "deyyn" k elimesi de kullanilmaktadir. (Lgatlarda bu kelimenin Allah'in ismi oldugu da kayd edilmektedir). Hz. Muhammed'e bir defasinda "Y seyyidin nsi ve deyyne'l-Arab" (Ey insanlarin efendisi ve arab'in hkimi) seklinde hitap edilmistir.

4- det, yol, kanun, "seriat", mllet, mezhep: Araplar; "Mzle zlike dn ve deyden " (Ben detim budur) demekle, din kelimesini "det" anlaminda kullanmis olmaktadir. Bir Ha diste, "Innehu Aleyhisselm kne al dni kavmini" (Reslllah kavminin deti zerinde idi) d lmektedir. Bu hadsin "dni kavmihi" ibaresinde geen din kelimesiyle Hz. Ibrahim'den (a.s.) kalan tevhid, hac, nikh, miras gibi hususlar yaninda, Hz. Muhammed'in (sas ) kavminin cmertlik, yigitlik gibi iyi rf ve detleri ifade edildigi, din ile kltr, rf ve detler arasinda ilgi bulundugu zerinde durulmaktadir.

Yusuf Sresinin 76. yetinde, "M kne liye'huze ehhu fi dni'l meliki" cmlesinde (Kralin d nine gre kardesini yaninda alikoymasi mmkn degildi), "din" kelimesi; "seriat", kanu n "yol" anlamindadir. En'am Sresinin 161. yetinde, "Innen hedn rabb il siratin mus-tak n dnen kiyamen millete Ibrahme hanfen" (Bana gelince, Rab-bim, beni dogru bir yola iletti. Dogru dine, dosdogru bir tevhidi olan Ibrahim'in milletine) ifadesinde "m illet"; din ve millet anlaminda kullanilmistir.

Kur'n-i Kerim'de "din" kelimesinin geldigi kk ile ilgili kelimeler, yz askin yette, y ukarida verilen drt grup anlami ifade ettikleri gibi, yer yer bu drt grup anlamin tamamini iinde bulunduran bir "nizam"i da belirtmektedir. Bu nizami belirtmek ve diger din kelimelerinden ayirmak zere Kur'n'da "dnu'l-hak" (hak din)[6], "Dinen kiy emen", "dnen kayyimen" (dosdogru din)[7], "dnullah" (Allah'in dini)[8] gibi deyiml er kullanilmaktadir. Bunun yaninda Kur'n-i Kerm'de "din" kelimesi, iki tarafi hedef alan anlamlari iinde bulundurmaktadir. Bu iki taraftan biri, Allah'a nisbetle, hki m olma, itaati altina alma, hesaba ekme, cezalandirma; teki de kula nisbetle,boyun egme, itaat etme, teslim olmadir. Bu iki taraf arasindaki mnasebeti dzenleyen kan un, nizam, yol, dindir. Kur'n-i Kerm'de din terimi ile yksek bir otoriteye boyun egme, o otoritenin emir ve yasaklarina uyma; bu emir ve yasaklara uygun yasadigi takdi rde mkfat, aksi takdirde ceza grecegine inanma seklindeki bir hayat nizaminin kaste dildigi anlasilmaktadir.[9]

ab- Diger Dinlerde ve Dillerde Din Her toplumda "din" kavramini ifade etmek zere ayri bir kelime kullanilmaktadir. Din kelimesi tarih derinlik iinde Avesta'da "daena"; Pehlev dilinde (Eski Farsa'da) " den", sonraki Farsa'da "din" gibi kelimelerle ifade edilmekte; yol, mezhep, yin, slp , tarz gibi anlamlara gelmektedir. Bugn din kavrami, sadece "din" kelimesi ile kar silanmaktadir. Ibrance'de nceleri ibadet, kurban ve dua islerini nitelendirmek zere kullanilan "ab odath elohim" deyimi, ayni zamanda "din" kavramini da ifade etmekte idi. Din kavr amini belirtmek zere, arasira psikolojik terimler olan "yir'ah" (korku, hasyet), " emanath" (iman) gibi kelimeler kullanilmistir. Ancak Kutsal Kitap sonrasi literatrn de "dath" kelimesi din iin umm terim olmustur. Bu kelimenin Farsa "dd"dan alindigi, E zra ve Ester kitaplarinda hkm, emir, kanun anlaminda kullanildigi ileri srlmektedir. Eski Yunanca'da din, korku ile karisik saygi anlamina gelen "thrioheya" kelimesi yle ifade edilmekte idi (bu kelime, rf, det anlamina gelir). Szlklerde, Trke'de kullanilan "din" kelimesinin Arapa'dan geldigi kaydedilmektedir. I slm'dan nce Trklerin, din kavramini ifade etmek zere, esitli dnemlerde, "drm", "darm", "nom", "den" gibi kelimeler kullandiklari kaynaklarda yer almaktadir. Bunlardan "drm", "darm" din, akide anlaminda Sanskrite "dharma"dan (Pali dilinde dhamma); " nom", din, inan, kanun anlaminda, Sogdca'dan getigi anlasilmaktadir. Ancak tarih de vreleri iinde Trk boylan ve devletlerinde din kavramini ifade etmek zere hangi kelim elerin kullanildigini belirlemek gtr. Bununla beraber Uygur Trkleri arasinda din ve m ezhebi ifade etmek zere "din" kelimesinin kullanildigi grlmektedir. Arapa'daki "din" kelimesinin kaynagi olarak Orta Iran gsterilmektedir. Kisacasi Arapa, eski Iran ve eski Trke'deki din kelimesinin esas kaynagi konusunda kesin bir sonuca ulasilamamistir. Bati lemi, felsef, ilm bazi hususlarda, Rnesans'tan sonra eski Yunan'dan etkilenmesi ne ragmen, "din" deyimini, eski Yunan'dan da, Hiristiyanligin iinden iktigi Yahudi likten de almamis, eski putperest Roma'dan almistir. Latince'de din deyimi iin byk saygi, itina, titizlik gsterilen, ta'zim edilen sey anlaminda "religio" kelimesi kullanilmakta idi. Bu kelimenin bir seyi vazife edinmek, tekrar tekrar okumak, y apmak, ihmal etmemek, anlamina gelen ve uluhiyete karsi vazifesini titizlikle yeri ne getirmeyi ifade eden "re-legere" den veya baglamak anlamina gelen ve insanla Tanri arasindaki bagi ifade eden "re-ligare" den iktigi ileri srlmstr. Bunun yaninda

simdi Bati dillerinde kulanilan "religion" kelimesinde, belirtilen her iki anlami n bulundugu da savunulmustur.

Hinduizm'in kutsal dili olan Sanskrite'de din anlaminda "dhr" kknden gelen "dharma" kelimesi kullanilmaktadir. Kelime, Sans-krite'den gelismis, Buddizmin kutsal dil i olan, Pali dilinde doktrin anlaminda "dhamma" seklindedir. Bu kelime, din, hak ikat, kanun, yol grev nizam, dogruluk, fazilet gibi anlamlan da iinde bulundurmakta dir. Dharma, insanlarin nasil davranacaklarini tespit eden "Disiplin"! belirtmek tedir. Bunda, din ve ahlk dzen szkonusu oldugu kadar Kozmik dzen de szkonusudur. Bu te im, Hinduizm'de oldugu kadar, Buddizm ve Caynizm'de de "Ebed Kanun"u ifade etmek iin kullanilir.[10]

b- Dinin Tarifi Asagida Dinler Tarihi arastiricilarinin zerinde tartistiklari din tarifleri ele al inacak ve daha sonra Islm'daki din tarifine yer verilecektir. [11]

ba. Dinler Tarihi Arastiricilarina Gre Din Dinin yzlerce tarifi vardir. Din tarifleri, bir kitap dolduracak kadar oktur. esitl i bilim dallarindan bilginler, kendilerine gre bir din tarifi yapmislardir. Bu ta riflerin hibiri zerinde bir birlik saglanamamistir. Din, ok esitli ynleri olan bir ol gudur. Bu sebeple her bilgin, tarifini, onun bir ynne agirlik vererek yapmistir. Bylece ok esitli tarifler ortaya ikmistir. Asagida bu tariflerden birka tanesi misal olarak verilecektir: "Din, insanin kutsal saydigi seylerle olan iliskisidir." Rudolf Otto "Din, ruh varliklara inantir." E.B. Taylir (Tylor) "Din, insanin sonsuzu kavramasini saglayan, akil ve mantiga tabi olmayan zihn bir meleke veya yetenektir." Maks (Max) Mller "Din, mutlak itaat duygusundan ibarettir." Slayirmaher (Schleiermacher) "Din, melekelerimizin serbest olarak kullanilmasini engelleyen yasaklar btndr." Salmon Reynah (S. Reinach) "Din, bir inanlar, davranislar ve sosyal hayatin muayyen sartlarina gre olustur ulmus kurumlar sistemidir". W. Tilok (VVitold Tyloch) "Din, dua, kurban ve inanla kendini gsteren bir arzudur. "

Fyerbah (Feuerbach) "Din, en yksek itima degerlerin suurudur." Edvird S, Amis (Advvard S. Ames) "Din, daima hayat sahibi bir Tanri'ya, yani bir Ilah Suur ve Irade'nin kinati ynett igine ve insanlikla alkali ahlki mnasebetleri elinde tuttuguna inanistir." Ceymis Martin (J. Martineau) "Din, bir cemaatin meydana gelmesini saglayan yin ve inanlar sistemidir." E. Durkheim

Bu tariflerde din; kutsal kavrami, inan, zihn meleke, mutlak itaat duygusu, arzu, itima degerler suuru ve Tanri fikri gibi hususlara agirlik verilerek aiklanmak iste nmistir. Bu sekilde "din'in bir ynne agirlik verilerek yapilan tarifler, herkesin z erinde birlestigi bir tarif olmamaktadir. Bu tariflerdeki ayrilik; bir yandan din probleminin karisikligindan; te yandan, bu tarifleri ortaya atan kimselerin sbjek tif grs, duyus ve sahip olduklari dnya grsleriyle, yasadiklari ortamin umm havasindan aynaklanmaktadir. Dinin gerege yakin bir tarifi, yani btn dinleri iine alacak bir ta rifi, ancak din teriminin sinirlari belirlendikten sonra yapilabilmektedir. Bunda n dolayi Din Bilimleri aisindan bir seyi "din" yapan hususlar syle siralanmaktadir : 1. Insanst yce varliklara inan (Tanri-tanrilar, melekler, cinler vb.), 2. Kutsal o lanla olmayani belirleyen hususlar, 3. Ibadet, din yin ve trenler, 4. Ilhi bir kaynag a dayandirilan kutsal kitaplar-metinler, sifah gelenekler, ahlk kanunnameler, 5. Ta biatst, insanst kutsal varliklarla ilgili din duygular (korku, sir, gven, gnahkrlik, nma, baglilik, tevbe vb.), 6. Insanst ile irtibat (vahiy, ilham, peygamber, dua, n iyaz vb.), 7. Bir lem ve insan grs, hayat ve lm tesi inanci, 8. Hayat nizami, 9. Cemaa , 10. Orjinal bir muhteva tasimasi, taklit olmamasi.11. Siyas gayelerle veya ikar hesaplariyle kurulmus olmamasi, saf ve temiz bir yapiya sahip bulunmasi... Yukaridaki hususlari zetleyecek olursak, geneflikle bir dinde su elemanlar yerali r: Tanri kavrami, inan, ibadet, ahlk, kutsal kitap, vahiy-ilham, peygamber-kurucu ve cemaat. Bu elemanlari gznnde tutarak Dinler Tarihi aisindan dini syle tarif edebil iriz: "Din, bir cemaatin sahip oldugu, kutsal kitap, peygamber veya kurucu, Tanri kavramini da genellikle iinde bulunduran, inan sistemi ve bu sisteme bagli olarak yaptigi ibadet, yerine getirmeye alistigi ahlk kurallar btndr." Genel olarak da "din"i syle tarif etmek mmkndr: Inanis ve davranis sekilleriyle, ins anlararasi iliskileri dzenleyen ve insanlarin iyi isler yapmasini, baris ve huzur iinde, birarada yasamasini saglayan genel kurallar btndr. [12]

bb- Islm Bilginlerine Gre Din Islm bilginleri, dinin esitli tariflerini yapmislarsa da bu tariflerin birbirine ok yakin oldugu dikkati ekmektedir. Bunlardan birka misal verecegiz.

Seyyid Serif Crcn (. 816/1413), "Ta'rft" baslikli eserinde dini syle tarif etmektedir: "Din, akil sahiplerini Peygamberin bildirdigi seyleri kabule agiran ilh bir kanundu r".[13]

Bu tarife biraz daha aiklik getiren bir baska tarif de su sekildedir: "Din, akil sahibi insanlari, kendi irade ve arzulariyla bizzat onlar iin hayirli olan seylere sevk eden ilh bir kanundur. Yani o , Yce Allah'in, zat hayra, ebed saadete ulasmak z re kullarina vaz'ettigi hkmlerdir".[14]

Ayri bir din tarifi de syledir: "Din, akil sahiplerini kendi iradeleriyle halde sa lha, hirette felaha sevkeder"[15] (Taha-nev). Bu son tarif, dindar kimsenin dnya ve hirette mesut olacagini anlatmak Istemektedi r. Yukarida verilen bu tarif, asagi yukari, ayni muhtevayi iinde bulundurmaktadir. Bu tariflerin isiginda, Islam'a gre din; akil sahibi suurlu insanlari, kendi ira de ve arzulariyla hayirli olan seylere sevkeden ilh bir kanundur. Din, peygamberler in vahiy ve ilhama dayanarak teblig ettikleri seylerin btndr. Din, insanlarin kemle e rismek zere takip edebilecekleri en dogru yoldur. Dini ancak Allah koyar. Hibir in san, hatt peygamberler bile ilh dini meydana getiremez. Peygamberlerin grevi sadece tebligdir.[16] Din, ancak insanlar iindir. Dinden onlar fayda greceklerdir. nk din, a kli basinda olan insanlara iyi ve kty gretecek; onlari iradeleriyle iyi seyleri yapma ya, ktlklerden kainmaya yneltecektir. Gazzl de "din" i kul ile rabbi arasindaki muamele olarak tarif etmektedir.[17] Asrimizdaki Islm bilginlerince de dinin tarifi yapilmistir. Bunlardan biri syledir: "Din, iman ve amel mevzuu olarak akil ve ihtiyara teklif olunacak hak ve hayir k anunlarinin hey'et-i mecmuasidir ki millet ve seriat dahi tabir edilir."[18]

2- Tarih Tarih, Arapa bir kelime olmakla beraber, ortak Sami "v-r-h" kknden gelmektedir. Bun a gre tarih, "ay"in tarifi demektir. Bu terim; bir taraftan, "bir hadisenin, tari h olayin vadesinin tayin ve tesbitini"; diger taraftan da, "bu olayin olus anini, zaman devresini, kronolojisini" ifade etmektedir. Dolayisiyla bir olayin gnn, ayin i ve yilini bildirmek de "tarih" kelimesi iie ifade edilmektedir. Kelime anlami disinda "tarih", bir ilim dalinin da adidir. Buna gre tarih; toplum lari, milletleri etkileyen olaylari zaman ve yer gstererek anlatan; bu olaylar ar asindaki sebep-sonu iliskilerini gsteren bir bilim dalidir. Gemisi gerekte oldugu gi bi anlatmaya alisan bu bilim dali, insanlarin yasayis ve medeniyetlerini de konu e dinmektedir. Bunun yaninda tarih, mill suurun ve mill duygunun ana mayasi; mill bir ligin de temel harcidir. Bir bilim dali olarak tarihi nitelendiren esitli tarifler vardir. G. Monod, tarih i "Insan eylem ve dsncelerinin birbirini takip etmesi, gelismesi ve bir zincir olu sturmasi bakimindan ortaya ikan olaylar btn" seklinde tarif etmektedir. E. Beru-haym' in (Beruheim) ise, olduka uzun bir anlatim iinde, "Tarih"! syle tarif etmektedir: " Tarih Ilmi, insanlarin zaman ve mekn erevesinde husule getirdikleri gelismeleri-bun larin itima bir bnyenin fertleri ve topluluklari sifatiyla yaptiklari eylemlerinde, bu itima hayatta sz konusu ayri durumlardaki rol ve nemlerini tayin ve tesbit eden psikofizik etkenlerin meydana getirdigi sebep sonu iliskileri erevesinde-sonulari i tibariyle inceler ve nitelendirir." Tek basina bir gelisme gsteren hibir bilim dali yoktur, f-ler bilim dalinin digerl eri ile esitli ynlerden iliskisi vardir. Tarihin arkeoloji, cografya, sosyoloji, f elsefe, hukuk, iktisat gibi bilim dallariyla iliskileri vardir. Tarihin felsefe ile iliskisinden tarih felsefesi dogdugu gibi, felsefenin de bir tarihi vardir (F elsefe Tarihi). Hukuk, tip, iktisat gibi alanlarin tarihi sz konusu oldugu gibi ( Hukuk Tarihi, Tip Tarihi, iktisat Tarihi), dinin, dinlerin de bir tarihi vardir. Bir bilim dali olarak bu alan, Dinler Tarihi seklinde adlandirilmistir.[19]

B- DINLER TARIHININ TARIFI

Dinler Tarihi, dinleri yer ve zaman gstererek inceler. Bu incelemeleri yaparken za man zaman karsilastirmalara da yer verir. Bazi bilginler dinleri tarih seyirleri ii nde olduklari gibi anlatmayi uygun bulurken, bazilari da karsilastirma yapmayi ge rekli grrler. Her iki grsn savunuculari da Dinler Tarihinin tarifinde bu hususlari gzn e bulundurur. Bundan dolayi Dinler Tarihinin tarifi, tarih ve karsilastirmali incel emelere gre iki sekilde yapilabilir. Tarih incelemelere gre Dinler Tarihi; tarih ve filoloji metod-larint kullanarak di nleri dogus ve gelismesinden inan, ibadet, ahlk vb. konularina kadar, tarih seyir ii nde inceleyen bir disiplindir. Karsilastirmali incelemelere gre Dinler Tarihi; dinl erin diger dinlerle olan mnasebetlerini benzer, farkli ve ortak hususlarini karsi lastirmali olarak ele alan bir bilim dalidir.

"Dinler Tarihi" deyimi, ogul kullanilisiyle ("dinler" seklinde) her dinin ayri ta rih bir vakia olarak ele alinmasi keyfiyetini ifade eder. "Din Tarih", tarih devaml iligi iinde, "din"in mahiyeti ve hakkatini incelemek anlamina gelir. Dinler Tarihi, bazi bilginler tarafindan titizlikle Din Mukayesesi ve Din Fenomenolojisinden a yri tutulur. Bununla beraber pratikte tarih bir dinin bu zikredilen iki disipline bir lde basvurulmaksizin incelenmesi zordur. Dinler Tarihi, byk nemi bulunan bir bili dalidir. nk herhangi bir dinin tarih verileri, bir degerlendirmeye girisilmeden nce, uygun bir sekilde belirlenmeli ve arastirilmalidir. Bu da ancak Dinler Tarihi y ardimiyle mmkn olur.[20]

C- DINLER TARIHININ KONUSU

Dinler Tarihinin konusu, tarih sahnesinde grlms btn dinlerdir. Gnmzde yasamakta olan er bulundugu gibi, bugn mensubu kalmamis dinler de vardir. Her iki din esidi de Dinler Tarihinin konusudur. Dinler Tarihi, hak, btil ayrimi gz etmeksizin, hem ilh dinleri, hem de digerlerini ineler. Tek tek dinlerin prensipler ini, onlarin ikis ve gelismelerini konu edinir. Kisaca ifade etmek gerekirse Dinler Tarihi, bugne kadar gelmis veya gelmemis olsu n, insanlik alemindeki btn dinleri inceler, Icabinda karsilastirir. Dinler, esitli sekillerde siniflandirilmaktadir. Ancak btn bilgin-lerce kabul edile n bir din tarifi olmadigi gibi, kesin bir siniflandirma da yoktur. Yoakim Vah (Joachim Wach), dinleri "kurucusu olan dinler", "geleneksel dinler"; Gs tav Mensing (Gustave Mensching) ise "mill dinler", "evrensel dinler" seklinde ikiy e ayirir. A. Simmel (Annemarie Schimmel) de dinleri; "ilkel kabile dinleri", "mi ll dinler", "evrensel dinler" diye e ayirir.[21] Dinlerle ilgili bir baska tasnif d e syle yapilmaktadir: 1- Sakramental (din yin ve trene dayanan) din, 2- Profetik (Peygambere dayanan) din, 3- Mistik (tasavvuf) din.

Dinler, "ensb" ve "eskl" olarak da; ikis yerlerini esas alan cograf durumlarina gre de siniflandirilmaktadir. Bunlarin disinda da esitli tasnifler yapilmistir.[22] Islm bilginleri, dinleri "hak dinler", "btil dinler" veya vahye dayanan ilh dinler, vahye dayanmayan tabi dinler seklinde ikiye ayirmaktadir. Ibn Hazim (.456/1064) ve Sehristn (.548/1183) gibi Mslman Dinler Tarihileri, hak dinler karsiliginda "milel",

btil dinler karsiliginda ise "nihai" deyimini kullanmislardir.[23]

D- DINLER TARIHININ METODU Her bilim dalinin kendine mahsus bir metodu vardir. Dinler Tarihinin tarih, sosyo loji ve filolojinin metotlarindan da faydalanmakla beraber, kendine has bir "nite lendirici" (deskriptif) metodu vardir. Din Felsefesi hari, diger din bilimleriyle paylastigi bu "nitelendirici" metodu ile Dinler Tarihi, herhangi bir dinin savu nmasini zerine alan teoloji (ilahiyat), Kelm gibi bilim dallarindan ayrilir. Bu bi lim dali, dinleri, olduklari gibi ele alir. Bundan dolayi Dinler Tarihi alaninda a lisan bilginler, aslinda bir dine mensup olsalar da, olmasalar da, ilm arastirmala rda tarafsiz davranmak zorundadir. nk genelde Din Bilimleri, kuralkoyucu (normatif) degildir; deger yargilariyla ugrasmaz, olaylari, oldugu gibi, ayrintilariyla tan itir ve nitelendirir. Dinler Tarihi'nde, nitelendirici metot yaninda, karsilastirma metoduna da basvuru lur. Dinlerde esitli fenomenler bulunur. Bu fenomenlerin belirlenmesi, fenomenoloj ik metoda baglidir. Fenomenolojik me-todla belirlenen "fenomen"ler, karsilastirm a metodu ile karsilastirabilir.[24]

E- DINLER TARIHININ DIGER BILIM DALLARIYLA ILGISI Modern bilginler, bilimleri siniflandirirken, din ile ilgili bilim dallarini bir ana bl um altinda biraraya getirmislerdir. Daha sonra "Din Bilimleri" basligi altinda toplanacak bu bilim dallari; Dinler Ta rihi, Din Fenomenolojisi, Din Sosyolojisi, Din Psikolojisi ve bazi bilginlere gre Din Felsefesinden olusur. Ortaag'da Kilise tek otorite idi. Kilise, Hiristiyanlik disindaki dinlerle ilgilen ilmesine izin vermiyordu. Smrgecilik sonucu Bati, temasa geldigi toplumlarin, ilke l kabilelerin dinlerini incelemeye baslamis, Kiliseye karsi gereklestirilen reform sayesinde serbest arastirma imknlari dogmustu. Bylece evrimcilik cereyani moda ha line gelmis, bu etkilerle dinin kaynagi hakkinda tezler ileri srlms ve tartismalar baslamisti.

Dinin kaynagi konusundaki bu tartismalar, ileride zerinde durulacagi gibi, evrimci lik ve diger tezlerin ilk heyecaninin gemesi ve karsi tezlerin ortaya atilmasiyla , dinin ilm ve tenkid bir sekilde incelenmesinin gerektigini ortaya koymustur. Bu i lm ve tenkid arastirmalari yrtebilmek iin niversitelerin bnyesinde Dinler Tarihi krs arastirma enstitleri kurulmus; bu, yukarida adi verilen diger bilim dallari iin d e tekrarlanmistir. Bu bilim dallarinda zamanla yapilan alismalar gelismis ve din probleminin esitli vehelerini aydinlatmaya dayanan bu bilim dallarinin arasindaki yakinlik gz nnde tutularak, bunlar Din Bilimleri basligi ile bir ati altinda toplanm istir. Dinler Tarihi ile ayni Din Bilimleri atisi altinda bulunan diger bilim dallari zer inde de kisaca durmakta fayda vardir. Din Fenomenolojisi: Fenomen, grnen seydir. Fenomeno-loji, grnen seyin sistematik ola rak tartisilmasidir. Dinin grnen, disa akseden ynlerini sistematik olarak inceleyen bilim dali da Din Feno-menolojisidir. Din Fenomenolojisi, tarih gelismesini dikk ate almaksizin, din olgulari, grnen ynleriyle konu edinir. esitli dinlerin ibadet ve y inlerini, kutsal yer, zaman, esya ve sahsiyetlerini inceler, ortak noktalari bulm

aya alisir. Bununla beraber dinde grnmeyen seyler de bulunur. Bunlar da bir zemine y erlesip kendilerini hissettirdiklerinde, tezahrleri ortaya iktiginda inceleme konu su olur. Din Fenomenolojisi, din duygunun ve bu duygunun tezahrlerinin hemen hemen btn dnyada birbirine benzedigine isaret eder; btn dinlerin aslinin ve gayesinin bir oldugunu isbat etmeye alisir. Bunun yaninda, din rumuzlarda gizli olan manayi ortaya ikarmaya ve mecaz szlerin kutsal anlamini zmeye ugrasir. Din Fenomenolojisi, materyelini Dinler Tarihi'nden alir. Ancak o, bu materyelini tarih olmaktan ziyade sistematik bir aidan degerlendirir. Bylece din prensipleri, d in fenomen ve gelismeleri karsilastirir. Din Fenomenolojisi, diger din bilimleriy le bazi noktalarda birlesmesine ragmen, bir bilim dali olarak, ayrildigi ynler de vardir. Din Sosyolojisi: Din-toplum mnasebetlerini, bu mnasebetlerden dogan olaylari ve din gruplari inceler. Dolayisiyle bu bilim dali, sosyal din kurumlan, dinin devlet, m illet, aileye karsi tutumunu, din alaninda meydana gelen sosyolojik olaylari, esi tli din cemaatlerin toplumla olan mnasebetlerini konu edinir. O halde Din Sosyoloji sinin konusu, toplumun ana sekilleri ve dinin dis belirtileri ile sosyolojik sreler , bunlarin yapi ve kanunlaridir. Diger bir anlatimla bu bilim dali, tarih boyunc a zel ve msahedeye dayanan din ve toplum arastirmalarini; dinin sosyal hayattaki t ezahrlerini konu edinir. Din Sosyolojisi, bir yandan toplum, te yandan din bilimlerine dayanir; bu iki aya k zerinde kpr kurmaya alisir. Din Sosyolojisi, dinin teorik, pratik ve sosyolojik anlatimlarini incelerken Din Psikolojisi ve Karsilastirmali Dinler Tarihi ile konusunu paylasir. Tabi ve dinde n dogan gruplari incelerken, Din Bilimlerinin genel verilerinden ve toplum bilim lerinden yararlanir. Yine din gruplardan olan "cemaat", mezhep, tarikat ve gizli c emiyetler de Din Sosyolo-jisi'nin konulari arasindadir.

Din Psikolojisi: Bu bilim dali, modern psikolojiye paralel olarak gelismis ve on un bir dali haline gelmistir. Din Psikolojisi her seyden nce, insana ait din hayat in esitli ynlerini psikolojik aidan inceler. Yani Din Psikolojisi dinin psikolojik ynn, ferdin din tecrbesini ve tecrbenin esitli tezahrlerini aiklamaya alisir. Dolay o, dinin insan ruhundaki temel zelliklerini, davranislara etkilerini konu edinir. Ruh-beden iliskisi Ile evre-kltr etkilerinin btnlg iinde ele alinan din inan, fert dnyasinda esitli gelismeler gsterir. Bu sebep-!e, Din Psikolojisi, din yetenekten ba slayarak, insan tiplerini dikkatlice inceleyip zel tipolojiler tesbit eder; byk din sahsiyetlerin i hayatlarini ele alarak onlarin ruh halleriyle ugrasir. Kisinin din d uygu, dsnce ve yasayisi Din psikolojisi'nin konusudur. O, fertte din duygusunun nas il dogup gelistigini, ihtida ve inkr olaylarini, dinden dogan ruh gerginlikleri ve spheleri inceler. Din Psikolojisi, genel psikolojinin btn metodlarindan faydalanarak kendi alanina gi ren konulari inceler. Bu bilim dali, dindarligin fert ruhundaki gelisim seyrinin arastirilmasinda genel psikolojideki temel prensiplerden, verilerden hareket eder, anketlerden, testlerden, gzlemlerden faydalanir. Din Felsefesi: Din Sosyolojisi, Din Psikolojisi gibi konusu "din" olan Din Felse fesi, "din"i felsef aidan inceler. Bu inceleme sirasinda akl ve tarafsiz bir yol tu tar. Bu bilim dali, Tanri inancina felsef bir temel bulmaya alisir. Bundan dolayi Din Felsefesi alaninda alisanlarin gayesi dinin hak veya batil oldugu meselesiyle ugrasmak degil, din hkmlerin mantigini ortaya koymaktir. Bu gaye ile onlar, en bas ta Allah'in varligi ile ilgili delillerin tenkit ve tahlilini yapar, bunlarin ne lde tutarli ve basarili olduklari zerinde durur. Din Felsefesi'ni diger din bilimlerinden ayiran, ondaki hkm verme zelligidir. Diger

din bilimleri, nitelendirici metoda dayanarak dini meseleleri aiklamaya alisirken ; Din Felsefesi, oniarin vardiklari sonulardan genis lde yararlanir ve bu sonularin i sigi altinda bir takim hkmlere ulasir. Hatt Din Felsefesi, dini konu edinen bilim d allarinin vardiklari sonulan ve bu sonulara varmak iin onlarin kullandiklari metodlar i hakkinda da hkm verir. Din Felsefesi, dinin mhiyetini, insanin din hakkatlarla alkasini konu edinir, Bu bil im dalinin ele aldigi konularin basinda Allah'in varligi, sifatlari, Allah-lem il iskisi, yaratma, lemin gayesi, yeniden dirilme, peygamberlik ve vahiy gibi genis lde metafizik bir karakter tasiyan meseleler yeralir. Ayrica ilim-iman, ilim-din, d in-kltr (din-sanat, din-siyaset, din-dil- edebiyat), din tecrbe, din suur gibi hususl ar da bu bilim dalinin ugrastigi meseleler arasindadir. Dinler Tarihinin bu belirtilenler ile yakin ilgisi disinda, destek aldigi birtak im bilim dallari daha vardir. Bunlarin basinda tarih gelir. Tarih, yer ve zaman gstererek gemisteki olaylari ele alan bir bilim dali olmasi itibariyle, gerek gemis teki dinler ve gerekle yasayan dinlerin tarih gelismesi bakimindan Dinler Tarihin e malzeme verir. Din metinlerin degerlendirilmesi dile baglidir. Bu bakimdan, Din-Ier Tarihinin de stek aldigi diger bir bilim dali da Filolojidir. Ayrica Mitoloji, Etnoloji, Arke oloji, Sanat Tarihi, Folklor ve benzeri bilim dallarindan da Dinler Tarihi arast irmalarinda faydalanilir.[25]

F- DINLER TARIHININ NEMI, LZUMU VE GELISMESI 1- Dinler Tarihinin nemi ve Lzumu

Gnmzde, esitli sebeplerle diger dinleri grenmek, bir aydin 'in kainilmaz vazife haline gelmistir. nk her aydinin genel kltr iinde, Dinler Tarihi kltrne de Ihtiyaci vardir Dinler Tarihi, esitli dnleri en dogru biimde greten bir bilim dalidir. Dinler Tarihi sayesinde, dn olgusu karsilastirilmali olarak daha iyi anlasilabilir.

Gnmzde insanlar ve toplumlar, bir yandan birbiriyle yakin ticari, iktisad, siys, kltr asker, din mnasebetler iindedir. Bu mnasebetlerin saglikli bir sekilde yrmesi, din i arin bilinmesine ve ona gre davranilmasina baglidir. te yandan basin-yayin, seyahat , sportif faaliyetler gibi vasitalarla insanlarin birbirleri hakkinda bilgi edin me yol ve imknlari artmistir. Btn bunlar sonucunda diger inanlar ve hatt gemisteki ins anlarin inanlari da merak konusu olmustur. Bunun yaninda dinlerarasi rekabet, mis yoner faaliyetleri, insanlari hem kendi dinlerini, hem de diger dinlen daha iyi gr enmeye itmistir. Bir dini savunmak, diger dinleri iyi bilmeye bagli oldugu unutu lmamasi gereken bir husustur. Aksi takdirde basariya ulasmak mmkn degildir. Bu, btn d inler ve din mensuplari iin geerlidir. Her din mensubu; mensup oldugu dini, daha iy i anlamaya, kavramaya ve diger dinler karsisinda savunmaya nem vemekte; en dogru ve vazgeilmez din saymaktadir. Bir kimsenin baska bir dini karalama ve ktleme yoluna gitmeden, kendi mensup oldugu dine bagli olmasini ve ona nem vermesini normal sa ymak lazimdir. Bundan dolayidir ki Sehristan, "el Milel ve'n-Nihal" adli eserini yazmasinin sebebini", okuyanlara ibret, bundan ibret alanlara da bir isik olsun diye bir zette topladim" ifadesinde ortaya koymaktadir.[26] Islam Dnyasinda ve Mslmanlar arasinda Dinler Tarihi ve Karsilastirmali alismalara ka rsi menfi bir tavir oldugu anlasilmaktadir. Gnmzde de bazi kesimlerde ayni menfi ta vira rastlanmaktadir. Trkiye'de Dinler Tarihine, zellikle baska dinlerden bahsedil mesine olumsuz yaklasim dikkati ekmektedir. Halbuki Dinler Tarihi ve Karsilasti rmali alismalar hem faydali hem de Islm'a uygundur. Bunu kavrayan ebu Hasan Ali el

Hasan en Nedv, zet olarak, bunun nemini syle belirtmektedir: "Mukayeseli alismaya o lan ihtiya byktr. nk Mslman, mukayese yapmadika, Islm'in ve bu ebed ve kmil din ah'in kendisine verdigi nimetin degerini bilemez. Mslman, Islm'in ibadet ve inan esa slarini diger dindekiler-le mukayese etmedike, Islm'a olan skr ve vgy hakkiyla takdir demez". Nedv, ayrica Hz. mer'in "Islm'in iinde byyp de Cahi-liye Dnemi'ni bilmeyen bi imse Islm'i merhale merhale bozabilir" dediginin rivayet edildigini de kaydetmekt edir.[27] Kanun'nin, Sleymaniye Cami Vakfiyesi'nde, Sleymaniye Camii imaminda aranacak vasifla r arasina, "Islm'in yce geregini ortaya koyabilmesi iin mukayeseli dinler ve dinler t arihini bilecektir" sartini da koydugu belirtilmektedir.[28] Bu, drt asir nce bile Dinler Tarihi'nin neminin kavrandiginin delilidir. Bunun iin btn dinlen oldugu gibi vermeye alisan Dinler Tarihi'nin ve Karsilastirmali Dinler Tarihi'nin nemi ve lzum u ortadadir.

Dinler Tarihi alaninda ilk ve nemli alismalari yapanlarin Mslman bilginler oldugu grlmekte ve dikkati ekmektedir. nk onlar, bu konuda, Kur'n-i Kerim'i rnek almislardi Kur'an-i Kerim'de diger dinler hakkinda bilgi verilmektedir. Mslmanlarin, Kur'n-i Kerim'de zikredilen diger dinlerle ilgili bilgileri hakkiyla anlayip dege rlendirmeleri de yine ancak Dinler Tarihi sayesinde mmkn olabilmektedir. Bundan dol ayi hibir Mslman, Dinler Tarihi'ne menfi bak-mamalidir. Mslman bilginler ve Mslmanlar, Dinler Tsrihi'nin nemini kavramis ve diger dinlerle yakinen ilgilenmislerdir. Bu ilginin ok esitli sebepleri vardir. Onlarin diger dinlerle ilgilenme sebeplerini syle siralamak mmkndr: 1- Islm'in yayilmasi sonucu Mslmanlarin hkimiyetleri altinda bulundurduklari veya ko msu olduklari topluluklarin inanlarini grenme ihtiyacinin dogmasi, 2- Islm'i diger din ve inan sahibi milletler arasinda yayabilmek "in onlarin sa hip olduklari dinlerin grenilmesi ve Islm'in stnlklerinin ortaya konulabilm esi, 3- Mslman olanlar arasinda eski inanlarini devam ettirenlerin bulunmasi sebebiyle bu inanlarin kaynaklarinin Islm ncesine dayandiginin gsterilebilmesi, 4- Diger din ve mezheplerin Islm inan esaslarini bozmak yolundaki faaliyetleri kars isinda Islm'in savunulabilmesi, diger din ve Inanlarin yanlis ve eksik noktalarin in ortaya konulabilmesi, 5- Kur'n'in kendisinden ncekileri tasdik etmesi, her kavme uyarici gnderildigini ve onlarin "Islm izgizi" zerinde bulunduklarini bildirmesi seklindeki bilgilerin izah edilebilmesi ve degerlendirilebilmesi, 6- Islm msamahanin gsterilebilmesi ve anlatilabilmesi, 7- Kur'an-i Kerm'in, diger ilh kutsal kitaplarda Hz. Muham-med'in geleceginin yazil i oldugunu haber vermesi dolayisiyle, hem bunun tetkiki hem de bu hususa diger d in mensuplarinin dikkatinin ekilmesi.[29]

2- Dinler Tarihinin Gelismesi

Insanlar baskalarinin inanlarini merak eder, arastirip grenmek ister. Bu bilgiyi i lk defa eski Yunan ve Roma yazarlarinda gryoruz. Bunlardan Heredot (M..V. Yzyil), ar astirma yaptigi milletlerin dinleri hakkinda bilgi vermistir. Bu merak Ortaag Avr upasinda da vardi. Ancak diger dinlerden sz eden yazarlar, Hiristiyanlar kapilmas in diye o dinleri ktleme yolunu tercih ediyorlardi. Bu lsz gidise son veren Mslman ya

lar olmustur. Bylece dnyadaki esitli dinler hakkinda biigi verilmis ve bu bilgiler, bugn iin de malzeme teskil etmistir.

Gnmzdeki modern Dinler Tarihi alismalarinin baslangici bir buuk yz yila yakin bir srey dayanmaktadir. Aslinda bu devreyi Islm lemi ve Bati'daki bazi alismalar hazirlamis tir. Bu alismalarin gelismesi zet olarak syledir:[30]

a- Islm leminde Dinler Tarihi alismalari Islm Alemindeki Dinler Tarihi ile ilgili alismalar aiklanmadan nce bu konuda ilk kay nagin Kur'n-i Kerm oldugu belirtilmelidir. nk Kur'an'da "Ehl-i Kitap" deyimi kullanilmakta, Yahudilik, Hiristiyanlik zerinde du rulmakta, Hanflik, Sabilik, Mecuslik ve Putperestlikten de bahsedilmektedir. Hicr ilk yzyilda din tartismalari ihtiva eden "makale"er (daha sonralari "maklt"), iki nci yzyildan itibaren de diger dinlerle ilgili "reddiye" ler yazilmistir. Takip ed en yzyillarda firka-mezheplerle beraber diger dinlerden de bahseden "el-firak" (f irkalar), "er-redd", "ed-diynt" (dinler) ve "el-milel" (milletler) tarzinda eserle r ortaya ikmistir. Bunlar, sonunda, "el-Milel ve'n-Nihal" sekline dnsmstr. Mile], hak dinler; nihai (dinler-mezhepler), btil dinler karsiliginda kullanilmistir.

Islm lemi'nde Dinler Tarihi ile Ilgili olarak yazilmis ok sayida eser vardir. Bunla rdan birka rnek verelim: "el-Firak" tarzinda el-Bagdd'nin (Ebu Mansr Abdulkdir el-Bagd . 429/1038) "el-Fark Beyne'l-Firak"i ; "el-Milel ve'n Nihal" tarzinda el-Bakilln'n in (Kadi Ebu Bekir, .403/1012) "El-Milel ve'n-Nihal"i, Ibn Hazim'in (Eb Mu-hammed Ali b.Hazm, .456/1064) "Kitbu'l-Fasl fi'l-Milel ve'l-Ehvi ve'n Nihal"i; el-Esferin'ni n (Ebu'l Muzaffer, .471/1078) "el-Milel ve'n-Nihal"i ve Sehristn'nin (Ebu'l-Feth Mu hammed b. Abdilkerm es-Sehristn, .548/1183) "el-Milel ve'n-Nihal" adli eserleri, iind e esitli dinlere yer veren nemli kaynaklardir. "ed-Diynt" tarzinda Hasan b. Musa enNevbaht'nin (. 298/910) "el-ru ve'd-Dfynt"; "el-edyn" tarzinda Ebu'l-Mal Muhammed b. dullh'in (. 485/1092)" Beynu'l-Edyn"! Islm Alemindeki genel anlamda ilk Dinler Tarihi alismalari sayilabilir. "er-Redd" tarzinda yazilmis ok sayida eser vardir. Bunlar a Gazl'nin (.505/1111) "er-Redd'l-Ceml" i misal olarak verilebilir. Btn bu alismalar nda yalniz Islm ncesi Arap rnsrikligini konu edinen Ibn Kelb'nin (.204 ? 206/819-821) " Kitbu-I Esnam" i zikre deger bir alismadir. Islm lemi'nde Karsilastirmali Dinler Tarihi alaninda da kayda deger alismalar yapil mistir. Bunlarin en basta geleni el-Brn'nin (el-Beyrn) (Ebur-Reyhan Muhammed b. Ahmed el-Birn, .440/1048 sonrasi, muhtemelen 453/1061) "el-sru'l-Bkiye" ve "Kitbu't-Tahkk 'l-Hind" adli eserleridir.

Bunlarin yaninda Ibn Nedim'in (.380/990) "Fihrisf'i; Muham-med b.el Huzeyl'in {. 2 26/840) "Kitbu'l-Mecs ve "Kitbu's Sane-viyye" si; Ebu'l-Abbs Ahmed b. Muhammed es-Se rahs'nin (0.286/ 899) "Risale f Vasfi Mezhibi's-Sbin'i; Eb Zeyd el-Belh'nin (0.300/ 94 ) "Kitbu Seryii'l-Edyn'i; Abdullah b. Mukaff'nin (.142/759) eski Iran dinleriyle ilgi li tercmeleri vardir. Ayrica Arapa yazilmis ok sayida Dinler Tarihi ile ilgili eser lere rastlanmaktadir.[31]

b- Batida Dinler Tarihi alismalari Bati'da modern anlamda Dinler Tarihi alismalari Maks (Max) Mller (1823-1900) ile b aslamistir. Maks Mller, 1856'da "Karsilastirmali Mitoloji" ve 1870'de yayinlanan "Dinlerin Esasi ve Gelismesine Ait Ders Notlan" adli eserleri ile diger dinleri

inceleme yolunu amis ve byk ilgi grmstr. Ingiltere'de yerlesmis, Oxford niversitesinde Dinler Tarihi dersleri vermis olan Alman asilli Maks (Max) Mller,"Dogu'nun Kutsal Kitaplari Tercme Serisi"ni baslatmis, ilk defa "Din Bilimleri" deyimini kullanmi stir. O ve takipileri, dinlerin ilm incelenisinde filolojiyi anahtar kabul etmis v e dinin zne ancak dil arastirmalari yoluyla gidilebilecegini ileri srmslerdir. Daha sonraki yillarda Hollanda'da C.P. Tiyel (Tiele) ve Santopi d la SosI (Chante pie de la Saussaye), bu alanda nemli alismalar yapmislardir. Bylece zamanla Paris, Brksel, Roma gibi merkezlerde Dinler Tarihi, niversite ders programlari iinde yer a lmistir.

XIX. Yzyilin ikinci yarisindan sonra Dinler Tarihi alaninda yapilan alismalar zama nla gelismistir. Gnmze kadar gerek dogrudan dogruya bu alanda ve gerekse karsilasti rmali veya fenome-nolojik alanda yapilan alismalar dikkati ekmektedir. Bu devrede, esitli lkelerde zikredilen alanlarda bir hayli bilgin yetismistir. Bunlar arasind a R. Pettazzoni, M. Elyad (Eliade), Van der Lv (Leeuw) basta olmak zere, R. Otto, G.Mensing (Mensching), J. Vah (Wach), F. Hay r (Heiler), G. Dumezii, E.G. Parrin der, S.G.F. Brandin (Brandon), Erik F Sarp (Eric F. Sharpe), NInian Smart, M. Ki tagawa, R.C. Zaehner, Uqo Bianchi, W. Cantvvell Smith, Ake V.Strom, Hans J. Scho eps ve Michael Pye'yi sayabiliriz. Bati'da Dinler Tarihi ve Karsilastirmali Dinl er Tarihi ok ilgi grms; esitli niversitelerde krsler kurulmus ve ilm dergiler ikaril r.[32]

c- lkemizde Dinler Tarihi alismalari Islm lemi ve Bati'daki Dinler Tarihi alismalarindan yararlanarak Osmanli Devleti'nin son devresinde bu alanda bazi alismalar yapilmistir. Aslinda Islm leminde yerlesmi s "Milel-Nihal" ve "Kasas-i Enbiy" tarzindaki eserlerin tercme gelenegi XIX. yzyila kadar devam etmistir. Sonunda yenilestirme hareketleri erevesinde kurulan Darlfnun Edebiyat Fakltesinin 1874 yili ders programinda, Tarih-i Umum ve Din-i Estri'l Evvel in dersi bulunmaktadir.

II. Mesrutiyetten sonra 1911'de "Ulm-i Seriyye" dersleri arasinda 6 saat "Trh-i Dn-i Islm" ve Trh-i Edyn" dersleri birlikte programda yeralmistir. 1914'de "Ulm-i Ser'iyy e Subesi"nin Medresetu'l Mtehassisn'e dnstrlmesinden sonra "Kelm, Tasavvuf ve Felsefe 'besi"nin ders programinda da "Trih-i Edyn" vardir. 1918'de Medresetu'l-Mtehassisn M edrese-i Sleymniyye'ye evirildiginde "Hikmet ve Kelm Su'besi"nde yine bu ad altinda Dinfer Tarihi okutul-mustur.

Tevhd-i Tedrisat Kanunu ikinca, Medrese-i Sleymniyye Ilahiyat Fakltesi adini almistir . Bu ilk Ilahiyat Fakltesinin ders programinda "Trk Trh-i Dnsi" ve "Trh-i Edyn" bul dir. 1933'de Ilahiyat Fakltesinin kapatilmasindan sonra kurulan Islm Tetkikleri Ens titsnde, "Trk Dinleri ve Mezhepleri Tarihi", "Umumi Dinler Tarihi" dersleri vardir. 1936'da bu Enstit de kapatilmistir. 1949'da Ankara Ilahiyat Fakltesi, daha sonra I mam-Hatip Okullari, Yksek Islm Enstitleri ve Erzurum Islm Ilimler Fakltesi ailmistir. de Yksek Islm Enstitleri de Ilahiyat Fakltesine evrilmistir. Halen, Trkiye'de egitim-g etim hizmeti veren 24 Ilahiyat Fakltesi vardir. Btn bu belirtilen orta ve yksek derecelKegitim kurumlarinda "Dinler Tarihi" dersi y eralmaktadir. Ilahiyat Fakltesinin ogunda Dinler Tarihi alaninda nemli alismalar ve tezleryapilmaktadir. Dinler Tarihi olarak lkemizde yayinlanmis belli basli eserler ve yazarlari sunlar dir: 1- Semseddin Sami, Estr (1878).

2- Ahmet Mithat Efendi, Trh-i Edyn (1911). 3- Mahmud Es'ad b. Emn Seydisehr, Trh-I Edyan (1912-1915) 4- Es'ad, Trih-i Edyn, Istanbul (1911-1912). 5- M. Semseddin (Gnaltay), Trh-i Edyn (1922). 6- H. mer Budda, Dinler Tarihi (1935). 7- mer Riza Dogrul, Yeryznde Dinler Tarihi, Istanbul (1947). 8- Annamari Simel (Annemarie Schimmet), Dinler Tarihine Giris, Ankara (1955). 9- Mehmet Taplamacioglu, Karsilastirmali Dinler Tarihi (1966). 10,, Hseyin G. Yur daydin-Mehmet Dag, Dinler Tarihi (1978). 11. Ekrem Sarikioglu, Baslangitan Gnmze Dinl er Tarihi,(1983). [33]

I.- Blmn Bibliyografyasi - A. Hamdi Akseki, Islam, Istanbul 1943, 1-16 - Mehmet Aydin, Din Felsefesi, Izmir 1987, 1-14 vd. - Ugo Bianchi, The History of Religion, Leiden 1975, 1-27, 36, 62, 66 vd.; - Seyyid Serif Crcni, Ta'rifat, Istanbul 1253, 72 A Dictionary of Comparative Religion, nesr. S.G.F. Brandon, London 1970 (Bkz. Re ligionsgeschichte, Comparative Religion, Phenomenology of Religion, Philospohy of Religion, So-ciology of Religion Pychology of Religion mad.) - D.B. Mc Donald, "Din", Islam Ansiklopedisi, Istanbul 1963., II 590-591 - Dictionnaire des Religions, (Basin Direktr) Paul Paupard, France 1983, 1421-143 5, 1552 - Henry Dumery, Phenomenologie et Religions, Paris 1962, 4-6, 77-78. - Mircea Eliade, La Nostalgie des Religions, Editions Gallimard 1971, 17-77 (In g. The Ouest-History and Meaning in Religion, Chicago 1969, 12-37.) Bu eser, Me hmet Aydin tarafindan "Di-nin Anlami ve Sosyal Fonksiyonu" basligiyla Trke'ye tercm e edilmis ve 1990 yilinda Kltr Bakanligi yayinlan arasinda ikmistir. - Encyclopedia of Religion and Ethics, nesr. J. Hastings, New York 1951 - Robert S. Ellwood, Words of the VVorlds Religions, New Jersey 1977, 4-19 - Gazal, Ihyu Ulumi'd Din, Misir 1967, IV/531 - M. Semseddin (Gnaltay), Tarih-i Edyan, Istanbul 1338, 3-13, 26-39 - The History of Religions, nesr. M. Eliade-M. Kitagawa, Chicago 1973. - Historie des Religions, Editions Gallimard 1971, 1/3-59 - Ibn Manzur, Lisanu'i Arab, Beyrut 1958, Xlll/169-171

- Rgip el-Isfehni, Mfredat, Kahire H. 318, H/26-27. - Toshiko Izutsu, Kur'an'da Allah ve Insan, ev. Sleyman Ates, Ankara 1975, 187-217 . - Abdurrahman Kk, "Dinler Tarihi Dersinin Okutulmasinda Karsilasilan Zorluklar ve Bunlarin Giderilmesinde Takip Edilecek Esaslari", Din gretimi ve Din Hizmetleri S emineri, Ankara 1991, 275-282. - Ahmet Mithad, Tarih-i Edyan, Istanbul 1911, 2-13 - Ebu'l Ala el-Mevdudi, Kur'an'a Gre Drt Terim, ev. O. Cilaci I. Kaya, Istanbul 1982, 109-122. ,. .;

- Ebu'l Hasen Ali el-Haseni en-Nedv, el Erknu'l-Erbea, Beyrut 1968, 8. - G. Mensching, Sociologie Religieuse, Paris 1951, 10-21.

- Michael Pye, Comparative Religion, London 1975, 220-251. - Salamon Reinach, Histoire Generale des Religions, Paris 1976, 1-5 - Helmer Ringgren-Ake V. Strm, Religions of Mankind, ev. N.L. Jensen, London 1966 , XVII. - Ekrem Sarikioglu, Baslangitan Gnmze Dinler Tarihi, Istanbul 1983, 13-18 - Annemarie Schimmel, Dinler Tarihine Giris, Ankara 1955, 3-7 - Ninian Smart, The Phenomenon of Religions, Gr. Britain 1978 - H. Joachim Schoeps, An Intelligent Person's Guide to the Religions of Mankind, ev. R-Clara VVinston, London 1967, 3-5, 48 Eric J. Sharpe, 50 Key VVords-Comparative Religions,*Gr. Britain 1971, 52-54 Mahmud Es'ad b; Emin Seydisetiri, Tarih-i Edyn, Istanbul 1911-1914, 3-12 Ebu'l Feth Muhammed b. Abdulkerim es-Sehristan, ei-Milel ve'n Nihal, Kahire 1975 Muhammed Ali El-Famki et-Tahanev\ Istilahatu'l Fnun, Kahire 1963, 11/305. Marguerite-Marie Thiollier, Dictionnaire des Religions, Belgique 1982, 312-313. Hikmet Tanyu, "Trkiye'de Dinler Tarihi'nin Tarihesi", A.. Ilahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1961, Vlll/109-124. Zeki Veiidi Togan, Tarihte Usul, Istanbul, 1969, 6-23. - Gnay Tmer, "esitli Ynleriyle Din", A.. Ilahiyat Fak. Der. Ankara 1986, XXVIII/213267. - The niversel Jewish Encyclopedia, New York 1948, IX/125. - G. Van Der Leeuvv, La Religion dans son Essence et ses Ma-nifestations (Phenom enologie de la Religions), Fransizca'ya ev. Jacques Marty, Paris 1970, 654-79. - J. Wach, Socioiogy of Religion, Chicago 1951, 130.

- Elmahh Hamdi Yazir, Hak Dini Kur'an Dili, Istanbul 1/90. [34]

II- BLM A- DININ KAYNAGI HAKKINDA DEGISIK GRSLER Dinin nasil basladigini, Kutsal Kitaplarin verdigi bilgiler disinda, ortaya koya cak bir beige yoktur ve ilm yollarla bilebilmek de mmkn degildir. Bilinebilen, nere de insan varsa orada dinin oldugudur. Tarih boyunca ve insanlarin en eski kltrleri nin karanlik zaman diliminde din, insan hayatinin her tarafina yayilmis ve onun ayrilmaz bir vasfi olmustur. Bundan dolayi insan hayati ve insanlik tarihini anl amak dini anlamakla bir tutulmustur. Din Bilimi, gemiste de, gnmzde de dinsiz bir top luma rastlamamistir. Fert plninda dinsiz kimselerin bulunmus olmasi bu kurali deg istirememistir. Bunun iin din, insanla beraber varolmus ve insanla berabef de varl igini srdrecek bir "kurum" olarak grlmektedir. Toplum hayatinin vazgeilmez ana unsuru haline gelmis olan dinin kaynagi meselesi, bilim adamlarini mesgul etmistir. XIX. Yzyilin ikinci yarisindan sonra Darvvin'i n evrim nazariyesinden etkilenerek dinin kaynagi hakkinda da esitli grsler ileri srlms tr. Darvvin'in "Trlerin Kaynagi" baslikli eseriyle 1859'da baslayan materyalist ve po-zitivist propaganda, Ogst Komt (Auguste Comte) ve L. Buhner (Lud-wig Buchner) ile doruk noktaya ulasmistir. Dinin kaynagi hakkinda kutsal kitaplarin verdigi bilgilerin disinda bir bilgi yo ktur. Kutsal kitaplar, dinin kaynagini ilk insana ve dolayisiyla onu yaratan All ah'a baglamaktadir. Aydinlanma Devri filozoflari da esitli dinlerin bir ilk dinde n olustugunu ve din duygusunun insanda tabi olarak bulundugunu savunmustur. Antropolog Edvard Brnet Taylir (Edvvard Brnette Tylor), 1871'de yayinladigi "Pr imitive Culture" (Ilkel Kltr) baslikli kitabiyla, ln'n baslangicinin "Animizm"e da yandigi nazariyesini ortaya atmistir. nazariyesinde, dinin kaynaginin Anim izm oldugunu, Atalara Tapinma, Fetisizm ve By gibi inanlari^ ondan dogdugunu ile ri srmstr. Onun Animizm Nazariyesine gre uyku, rya ve nefes alma gibi durumlarda bede ni yneten ve lm ile ondan ayrilan manev, hayat verici bir cevher vardir. Bu cevher i lk insan tarafindan hareket eden, canlilik gsteren irmak, Gnes, Ay, aga gibi varlik larda da var kabul edilmistir. Bylece insan; onlara korkusu, saygisi, ihtiyaci lsnd e tapinmaya baslamistir. nce bedenden ayri bir ruh fikrine ulasan insan, sonra evr esindeki hayvan ve maddelere, daha sonra da tabi olaylara bu dsnsn uygulamistir. Burad an oktanricilik (Politeizm) dogmustur. Bir ok tanrinin kuvvetinin bir tek tanriya verilmesiyle de tektanricilik (monoteizm) meydana gelmistir.

Animizmin politeizmin kaynagi oldugunu kabul etmekle beraber, animizmden nce bir ilk safhanin bulundugunu kabul eden diger bir evrim nazariyesi "animatizm" adini almaktadir. Animatizm, bir taraftan maddelerin huss bir kuvvete sahip olduguna, d iger taraftan ruhlara inanilmasidir. Bu terim, btn tabiatin canli olarak kabul edi ldigini ifade etmektedir. Bu nazariyeye gre "ilkel insan", ayri ayri varliklara s ahsiyet kazandirmadan nce, btn leme yayilan tek bir hayat veren "g" dsnms olmalidir. bir kavram, "mana" fikri ile desteklenmis grnmektedir. Taylir'in grencisi olan R.R. Marett'in, 1909'da, yayinladigi "Dinin Baslangici" adli kitabinda, ilk defa aikl anan bu nazariyesinde, dinin kaynaginin, sahsiyeti bulunmayan umm dinamik gte aranmas i tavsiye edilmektedir. Bu g iin bilginler "mana" deyimini kullanmaktadir. Ingiliz Filozofu H. Spensir (Herbert Spencer), ilkel kable dinlerinin kaynaginin k orku sonucu "atalara tapinma" oldugunu ileri srer. H. Spensir, sosyolojik delille re dayanarak, hayat korkusunun dinlerdeki stn yerine isaret eder. Bu korkunun atal

ara ibadeti, atalara ibadetin de diger btn ibadet sekillerini gelistirdigini ve ta nrilarin sivrilen veya kahraman olan atalardan seildigini savunur; her dinde ata lara sayginin yer aldigini gstermeye alisir. Isko W.R. Simit (Smith)ve S. Reynah (R einach) gibi bilginler, evrimi totemcilikten baslatirlar. Aslinda psikolog olan Z. Fryd'n (Freud) dinin kaynagi ile ilgili bir nazariyesi vardir. Fryd, "Totem ve T abu" adli kitabinda, totemciligi psikoanalitik acidan ele alir. Totemcilik, klan yelerinin kendilerinin "totem" denilen bir hayvan veya bitkiden geldiklerini san ip onu kutsal kabul etmeleridir.

Totemci grse gre, btn insanlar, bir noktada, bu merhaleden gemislerdir. esitli kabile , kendilerini belli bir hayvan veya bitki (totem) ile kan bagi iinde akraba telkki etmislerdir. Totem'e tapinilir ve zel yinlerle, belirli zamanlarda yenilmistir. By lece, zamanla ilh varliklara tapinma ve kurban gelismistir. Bu nazariyeden simdi t amamen vazgeilmistir. Artik Totemcilik, herhangi bir hayvan veya bitkinin tketimini n iktisad bir sebeple yasaklanmasi sonucu din bir grnt kazanmis olmasi seklinde aiklan maktadir.

J.G. Freyzir (Frazer), 1890'da, "Altin Dal" baslikli kitabinda ve btn eserlerinde, insanin, varlik glerine karsi ilk tepkisini hatali bir dsns tarzina dayanan "by" hare etleriyle onlari kontrol altina almaya alismak oldugu zerinde durur. Bu nazariye, i nsanin, by vasitalari etkisiz kalinca, dine dndgn ileri srer. By, bir sahsiyeti olan degil, bir sahsiyeti bulunmayan glerle ilgilidir. Insan, ilm teknolojinin yoklugun da tabiattaki bu gleri kontrol altina alip onlardan faydalanmayi ummus ve by, aslinda dinin degil, ilmin ncs olmustur. Sosyolog olan E.Durkaym (Durkheim), 1912'de yazdigi "Dn Hayatin Ibtida Sekilleri" a dli eserinde, dinin kaynagini sosyolojik bir temele baglar. Bu nazariyeye gre, din in temel fikri, "kutsal"dir ve o da toplumsal yaptirima dayanir. Kutsal, toplumu n kutsal kabul ettigidir. Bylece o, toplumun kutsal kabul ettigi sey olarak aslin da kendine tapindigini ifade eder. Yine ona gre inananlarin gvendigi bir manev g vard ir, o da toplumdur.

Maks (Max) Mler'e (1823-1900) gre dinin kaynagi, tabiat olay- arinin insana verdigi korkudur. Bu grse "Naturizm" denir. Naturizm, fizik evrede rastlanan kuvvet ve varli klarin kisilestirilmesi ve tanrilastirmasi demektir. Bu grs, bir sistem haline geti ren M. Mller, Hinduizmin kutsal kitabi Vedaiara dayanmistir. Vedalar'daki tanri i simlerinin tabiat olaylari ile yakin ilgisi bulundugunu ileri srms; "Agni"nin ates , "Dyaus"un gk anlamina geldigini, bu kelimeden Fransizca "Dieu" (Lat. Deus), Is panyolca "Dios" kelimelerinin iktigini belirtmistir. Mller, hemen btn dinlerde tanri adlari, basta ates olmak zere, tabiat olaylarini ifade ve temsil ettigini; tabiat kuvvetlerine tabiat st degerler verme meylini uyandirdigini ve dil yanilmalari sa yesinde dinlerdeki btn kutsal tasavvur ve inanlarin meydana geldigini ileri srmstr. M. Mller, bilhassa "Gnes tapinmasi" zerinde durmus; fakat gkyz, daglar, taslar, agalar ve genel olarak tab nesnelerle ilgili tapinmalardan da szetmistir. Ona gre, ilk insan ii n tabiat; byk bir korku ve hayret sebebi, essiz bir mucize ve sonsuz bir harikadir . O, din dsnceye ilk hiz veren seyi, bu hayret, korku ve saygida aramak gerektigini , dinin kaynaginin tabiatilik oldugunu; bunun daha sonra "atalara tapinma"ya yol atigini, bylelikle diger safhalarin ortaya iktigini savunmustur. Btn bunlarin yaninda dinin kaynagini Yce Tanri inanisina baglayan bir tez gelistiri lmistir. Bu teze gre, insanoglunun en eski inanci, tek Tanri inancidir. Taylir'in animizm nazariyesine ilk cidd itiraz, "Dinin Olusumu" baslikli kitabi ile, 1 898'de, grencisi Endriyuv Lang'dan (Andrew Lang) geldi. Lang, son arastirmalard a elde edilen bilgilere gre Gneydogu Avustralya ilkel kabilelerinde animizme rastla madigini, fakat insanlarin ahlk daba uyup uymadigini denetleyen ve gkte bulunan bir Yce Tanri kavramina her yerde rastlandigini aikladi. Bylece Lang, dinin ilk seklini n monoteizm (tektanncilik) oldugunu savundu. Lang'dan sonra benzer bir grs Avustur yali Cizvit papazi Wilhelm Smit (Schmidt) tarafindan savunuldu. Smit, btn ilkel kab ilelerde bir Yce Varlik inancinin bulundugunun delillerini ortaya koymayi gaye edi ndi. Onun 1912-1955 yillari arasinda yayinlanan "Tanri Kavraminin Kaynagi" adli

eseri bu tezin ncs oldu. Onun baskanligini yaptigi Viyana Etnoloji Ekol, "ilkel kabi le inanlari" arasinda tesbit edilen Yce Varligin merhametli, sefkatli, ltuf sahibi olarak tasavvur edildigi ve gkte varligini srdrdg sonucuna ulasti. Bu arastirmalar so nunda nce bir tektanncilik devresi bulundugu; sapmalarin, oktanricilik gibi duruml arin ondan sonra ortaya iktigi grs agirlik kazandi. Nathan Sderblom da, "Tanri Inanci nin Kaynagi" adiyla 1914'de yayinlanan kitabinda, bu konuya agirlik verdi. Yce Va rligin yaratici bir tanri, kabilenin ve itima kurumlarinin kurucusu oldugu zerinde ne mle durdu. Daha sonra R. Pettazoni, G. Wi-dengren, M. Eliade gibi bilginler bu t ezi destekleyici ve gelistirici mahiyette alismalar yapti. Bazi nazariyelerin ortaya atilmasina sebep olan Darvvin'in evrim nazariyesi ise, nce pek ilgi ekmesine ragmen, zamanla ok tenkitlere ugradi. C. Darvvin (1809-1882) , "Trlerin Kaynagi" adli kitabiyle dikkatleri zerine ekmisti. Aslinda evrimle ilgili olarak XVIII. Yzyildan beri bazi nazariyeler ileri srlmstr. Da rvvin'in dedesinin de aralarinda bulundugu bazi evrimciler, canlilarin evreden etk ilenip bazi zellikler kazandiklarini ve bu zellikleri irsiyetle sonrakilere intika l ettirdiklerini, evrim konusu olan bazi organlarin ihtiyalar sonucu gelistigini veya kreldigini iddia etmekte idiler. Bir hekim ailesinden gelen Darvvin, tip tahsiline basladigi halde bitirememis, b abasinin papaz olmasini istemesi zerine "Isa'nin Kolejine devam edip diploma almis tir. Seyahatleri sirasinda inceledigi hay-van trleri, etkilendigi kimseler ve bu arada T.R. Malthus'un fikirleri, onda evrimle ilgili olarak ileri srecegi hanlila r alemindeki hayat mcadelesi sonucu "tabi ayiklama"nin kuvvetlileri yerinde biraki p, zayiflari ortadan kaldirmasi iddiasinin temelini hazirlamistir. Ancak o, A.R. Valleys (VVallace) ona bir mektupla, mevcut trlerin basit hayat sekillerinin evr imi sonucu ortaya iktigini telkin etmesi zerine, 1859'da, bu konudaki fikirlerini aikladigi eserini yayimlamistir. Darvvin'in yasadigi yzyilin genel havasina uygun dsen, daha dogrusu o ortamin dogurdugu evrim nazariyesi, bir anda, byk bir taraftar toplamistir.

Bati'da ilm evreler, aydinlar, dine, kiliseye dsmanlik duyanlarin, din duygulari zayi flatmaktan siyas, itima, iktisad sonular ikarmak isteyenlerin herbiri, ayri bir mit, g ye ve planla bu nazariyenin tutunmasini, stelik onun resm, ilm\bir "dogma" ol masini saglamaya alisti. XIX. Yzyilin sonlari ve XX. Yzyilin baslarinda yapilan ara stirma ve incelemeler, kesifler, buluslar hep evrimin lehine gelistirilmek isten misti. Evrimcilerin iddiasina gre insanin, hayatin, canli varliklarin, tabiatin s irlari zlyordu. Bu durum, dinin sorumluluk ve yaptirimlarindan bunalanlari heyecanla ndiriyor ve derin bir nefes almalarini sagliyordu. Fakat bu nazariyeyi tereddtle k arsilayanlar ve karsi fikirde olanlar da vardi. Bylece evrim nazariyesi sadece bi yolojinin konusu olarak kalmamis, btn bilim dallarina siratilmis; evrim, bazi bilim adamlarinin bir "dogma"si haline gelmisti.

Darvvin, canlilarin tesadflerle varlik kazandiklarini, bugnk hallerine tabi ayiklama ile geldiklerini ileri sryordu. Bundan bir buuk yzyil nce, hayati olusturan en kk yap asi, hcrenin sirri zldgnde gayeye ulasilacagi dsnlyordu. Fakat, bugn dahi, btn m ragmen, hcrenin karmasik yapisi konusunda son sz henz sylenemedi. Belki hcrenin bu h ayret verici yapisi Dar-win zamaninda bilinseydi, o nazariyesini ortaya atmaz, i si tesadfle izah etmeye kalkmazdi.

Evrimciler; hayatin suda bir tek hcrenin tesadfen olusmasiyle basladigini, zamanla dalgalarin karaya tasimasi sonucu yeryznde esitli degismelerle bir ok canli trnn g listigini ve bylece gnmzdeki canlilarin birbirinden evrimlesme ile meydana geldigi ni ileri srmslerdir.

Hcrenin karmasik yapisina dikkati eken evrime karsi olan dsnrler; bir taraftan, evrim cilerin cansiz kimyevi maddelerin ilk hayat sahibi, yasayan, sonra da reyen tek hc reliye, basit bir hcreden olusan organizmaya nasil dnstgn; te yandan, hayatin, hayat s hibi olmayan madd varliklardan nasil olusabilecegi sorusunu sormakta ve bu sorular

a evrimcilerden cevap alamamaktadir. Bu durumda hayat, ancak hayat sahibinden, y ani yaratici bir Tanri'dan gelebilmektedir. Ne tesadf, ne tabiat, ne madde, ne de kendiliginden olusma yaraticidir. Ayrica, bugn, insan, elindeki bu kadar imkanlar a ragmen, cansiz maddelerden bir hcre, basit bir canli varlik, maymundan insan ya pamamaktadir. Evrimciler, ilm verilerden ok, hayal iddialara nem vermekte ve aiklayam adiklari olaylari tesadflere havale etmektedir. Halbuki kainatta hibir sey tesadfi degildir. Her seyin bir "olus kanunu" vardir. Evrimciler, yaratici bir Tanri'yi k abul edemediklerinden, herseyi tesadflerle izah etmeye alismislardir. Halbuki, zeri nde 1'den 10'a kadar rakamlar yazili on kgidi bir torba iinden rakam sirasina gre ek ebilme, milyarda bir Ihtimaldir. Bu ve benzeri misalleri ogaltmak mmkndr.

Darvvin, insanin maymundan geldigini aika sylememis, fakat insanin akilla sekinlesmi s bir hayvan oldugunu ileri srmstr. Onun dsncelerini daha ileri gtren Darvvinciler, in anin maymunun akrabasi oldugunu, milyonlarca senelik bir evrimden sonra bugnk duruma geldigini, ok eski bir tarihte insana benzeyen gelismis maymunlarla insanin ilkel tipinin ortak olduklari bir kkten ortaya iktigini iddia etmislerdir. Onlara gre, o rtak halka, maymun gibi agata yasarken, dallardan asagiya inmis, toprak zerinde ya samaya baslamis, bylece zamanla degisiklige ugramistir. Darvvincilerin insanin me nsei konusundaki nazariyelerine karsi ikanlar, maymunla insan arasindaki geis sekil lerinin hi bir zaman mevcut olmadigini savunmuslardir. Evrimcilerin iddiasinin aksine, benzerlikle akrabaligin ayni seyler olmadigi anl asilmistir. Evrimciler, geis trlerinde eski-organlarin kaybolmasi zerinde dururken, yenilerinin nasil meydana geldigini aiklayamamistir. Evrimcilerin kendilerini des tekledigini ileri srdkleri "Piltdown insani"nin fosilinin sempanze enesi ile birles tirilmis insan kafatasi oldugu anlasilmistir. Simdiki insan tipinde iskeletlerin bulundugu ktle tabakalarinin daha asagisindakilerde baska fosillere rastlanmamisti r. Bunun, hayatin birdenbire basladigini ve esitli canlilarin dogrudan dogruya or taya iktiklarini gsterdigi savunulmustur. Ayrica maymundan zaman iinde insan olmasi lzim gelirken, bu gne kadar byle bir olay olmamistir. (Topraktan yaratilan insan y ine toprak olmaktadir. Yapilan deney ve incelemeler, hi birseyin tesadf olmadigini, herseyin ilh irade dahilinde gereklestigini gstermektedir.) Sayisiz canlinin ortaya ikisini "tesadfe baglayan evrimciler, bugn mevcut olan trler in taksimini tabi ayiklama ile izah etmektedirler. Hayat savasinda kuvvetliler hay atta kalip zelliklerini irsiyet ve reme yoluyla srdrms, zayiflarin trleri ortadan kalk mistir. Evrimcilerin bu nazariyeleri de ok tenkitlere ugramis ve zaman onlarin yanildigini isbatlamistir. nk Mamut, Dinazor gibi dev yapili hayvanlarin nesli tkeni rken, sayilari milyarlarla sayilamayacak kadar ok zayif canlilar varliklarini srdre bilmistir.

yle grnyor ki evrim felsefesinin asil gayesi, kinatin varligini bir yaraticiya ihtiya kalmaksizin aiklayabilmektir. Bu, materyalist felsefenin bir "can kurtaran simidi" dir. nk bu nazariyeyle, tesadfen yaratilmis, basibos bir kinat modeli ortaya konulmak ta; insan da bu kinat modeli ierisinde gayesiz ve endisesiz olarak bulunmakta; gnn gn edip, dnyayi bir imtihan yeri degil, zevk ve sefa yeri olarak dsnmektedir. Bylece ins anin btn yaratiklarin en sereflisi ve stnkilindigi,en gzel biimde yaratildigi hikme i ortadan kaldirilmakta; insan, bir hayvan mesabesine indirilmektedir.

Darvvincilik, bu ve benzeri tenkitlere ugradigi gibi, evrimin dine uygulanmasi s onucu ortaya atilan dinin Animizm, Totemcilik, By, Atalara tapinma, Natuhzm'den (T abiatcilik) gelistigi seklindeki tezler de ok tenkitlerle karsilasmistir. Maymunu n insana bazi hususlarda benzemesi gibi, bu anilan tezlerdeki bazi noktalar da di ne benzer; fakat din degildir; din, daha degisik bir olgudur. Animizm, Atalara t apinma, Totemcilik ve Tabiatcilik; insanda, hayvanda, bitkide, cansiz seylerde ve tabiat glerinde, grnmeyen, fakat kendini, varligini belli eden bir kuvvet aramak de mektir. Ilkel Kabileler'de, esitli sekillerde ifade edilen bir Yce Tanri inanisini n olduka yaygin oldugu yapilan alismalarla ortaya ikmistir. Bu Yce Varligin grnmemesin en, insanoglunun onu esitli seylerde aramis olmasi mmkndr. Bunun yaninda Totemcilik, dinden daha ok bir bitki veya hayvan neslinin korunmasini hedef alan sosyal bir

olgudur. By ise, ilmin gelismedigi yerlerde ve devrelerde tabiata hkim olmak istegi ni aksettiren bir teknik olarak gze arpmaktadir. [35]

B- DININ KAYNAGINA ISLM'IN BAKISI Islama gre insanligin ilk dini, tevhid dinidir. Dinin kurucusu, Yce Allah'dir. All ah, kinati, insani yaratmis, kitaplar ve peygamberler gndermistir. Insanlar, bir e rkek ve bir de disiden yaratilmistir. Hz. dem'e her seyin ismi gretilmis ve kendis i ilk peygamber olarak grevlendirilmistir. Hz. dem, Allah'dan aldigi vahiy ve ilha m ile kendi devrindekileri irsat etmistir. Sonra insanlar tevhid esaslarini unut up, Allah'tan baska seylere, tabiat kuvvetlerine, kendi elleriyle yaptiklari put lara tapinmaya ve bunlari Allah'a ortak kosmaya yneldike; Allah da eliler gnderip on lari "hak din"e, "hak yol"a davet etmistir. Hak din, Allah'in gnderdigi eliler ve kitaplar yoluyla akil ve irade sahibi insanlara bildirilmistir. Bunun iin sapmalar ondan sonra olmus, ok tanricilik tektanriciliktan sonra gelismistir.

Yce Allah, insana kendisini bulmasi, geregi anlamasi iin akil, emrettigi yolda yrmesi iin irade, yanildiginda yolunu dzeltmesi iin mr vermis ve insani yeryznn halfesi ki ir. Allah, bununla da kalmamis; insana gerekleri ve vazifelerini gretmek zere zaman zaman eliler ve kitaplar da gndermistir. Bazilarina kitap da verilen bu eliler, dny anin her tarafindaki insanlara uyari ve irsat vazifelerini yerine getirmislerdir. Islm, evrimcilerin anlattigi sekilde insanlarin ve dinlerin evrimini kabul etmez. Kur'n-i Kerm Yce Allah'in, insani en gzel biimde[36] ve inanma ihtiyaci iinde[37] yar atmis oldugunu bildirmektedir. Insan, en gzel biimde ve fitratinda Allah'i arama d uygusu iinde yaratilmis olmasina ragmen, basibos birakilmamis, "Uyaricilarla dest eklenmistir. Bu konuda, Kur'n-i Kerm'de syle denilmektedir: "Biz, seni mjde ci ve uyarici olarak gerekle gnderdik.Gemis her millet iinde de mutlaka bir uy arici bulunagelmistir".[38] Bu "uyaricfnin vazifesi, "Andolsun ki her mmete Alla h'a kulluk edin, azdiricilardah kainin diyen bir eli gndermisizdir"[39] seklinde aiklanmaktadir. Bu konuya daha aiklik kazandiran bir baska yetin anlami d a syledir: "Biz eli gndermedike azap etmeyiz".[40]Yine Ra'd Sresi'nde "Her milletin b ir yol gstereni vardir" denilmektedi?[41]AIIah, her peygamberi, gnderdigi millete rahata anlatabilsin diye, gnderdigi milletin dilinde gndermistir. Ibrahim Suresinin 4. Ayeti'nde bu husus syle belirtilmistir: "Her peygamberi onlara aiklasin diye, k endi kavminin diliyle gnderdik..." Kur'an'in Arapa gnderilmesinin hikmeti de bununla ilgilidir. Kur'anda bu husus syle belirtilmektedir: "An-lavasiniz, akledesinz diy e Kur'an'i Arapa olarak indirdik" {Yusuf, 2). Zikri geen elilerden bazilarinin adlari Kur'n-Kerm'de verilmekte ise de, aslinda elile rin sayisi bunlarla sinirli degildir. Bu, Nsa Sresi'nin 164 ve 165. ayetlerinde su sekilde aiklanmaktadir: "Peygamberlerden sonra insanlarin Allah'a karsi bir hccetl eri olmamasi iin, gnderilen mjdeci ve uyarici peygamberlerden bir kismini daha nce s ana anlatmis, bir kismini da anlatmamistik". Bu ve benzeri bazi yetlerden, Hz. Mu hammed'e kissasi bildirilen peygamberler yaninda bildirilmeyenlerin de bulundugu anlasilmaktadir. Nitekim bir hadiste 124.000. peygamber gnderildiginden bahsedil mektedir.[42] Peygamberler; yollarini degistirdiklerinde, insanlari yeniden hak dine agiran elil erdir. Kitaplar, peygamberlerden sonra, onlarin getirdikleri hkmlerin devamini sagl amistir. Ancak belirli peygamberlerin kitaplari vardir. Digerleri onlara tbi olmus lardir. Kitaplardaki hkmler iyi korunmayip degistike, bir sonraki kitap ncekini dzelt ip tamamlamis, yenilemistir. Insanlar ogalip toplumlar gelistike, dinin hkmlerinde d e durum ve ihtiyaca gre gelismeler olmustur. Kitaplar, nce "suhuf" (sahifeler: tab letler, levhalar, papirsten sahifeler) halinde iken sonra kitap haline dnsms ve Kur'n -i Kerm ile son seklini almistir. Ancak bu suhuf'tan kitaba, basit ahkmdan mtekmil a hkma dogru gelisme devam ederken tevhd ve imanla ilgili z degismemistir. nk vahyin kay

nagi Yce Allah'tir; peygamberler de ayni esaslari teblig etmislerdir.[43] Grldg gibi, Islm'a gre, dinin kaynagi ilhdir. Bir ibtida durumdan (Totemizm, Animizm, Naturizm g ibi) ok tanriciliga, oradan da tektanriciliga geis degil, kendi iinde bir tekml sz kon usudur. Ilk insandan bu yana, Allah'in btn elileri ayni tevhid esasini teblig etmisl erdir. Bu teblig anlasilsin ve tatbik edilsin diye her peygamber kendi kavminin d ili ile gnderiimistir.[44] Islm, diger dinler arasinda, adini kendi kutsal kitabindan alan eane dindir.[45] K ur'n-i Kerm'de Allah, "Bugn size dininizi ikml ettim, zerinize olan nimetimi tamamlad im ve din olarak Islm'a razi oldum" (Maide 3) demekte ve Islm'dan baska bir din gde ninkinin kabul edilmeyecegini {Bkz. l-i Imran, 85) bildirmektedir. Dolayisiyla Islm 'la din messesesi ikml edilmis, Allah'in yarattigi insanlara olan nimeti tamamlanmi stir. Hz. Muhammed, Allah'in elisi ve son peygamberidir.[46] Bir yet-i Kerm'de Hz. Isa'ni n syle dedigi bildirilmektedir: "Ey Israilogullaril Dogrusu ben, benden nce gelmis olan Tevrat'i dogrulayan, benden sonra gelecek ve adi Ahmed olacak bir peygambe ri mjdeleyen Allah'in size gnderilmis bir peygamberiyim" (Saff 6). Bu yet ve diger bazi yetlerden[47]; peygamberlerin ayni esaslari teblig, vahyedilen kitaplarin ke ndinden ncekini tasdik ve te'kit ettigi, daha sonra gelecek olanlari mjdeledigi ve peygamberler zincirinin son halkasinin Hz. Muhammed, kitaplarin sonuncusunun is e Kur'n-i Kerm oldugu anlasilmaktadir. Kur'n-i Kerm'de Hiristiyanlar ve Yahudiler "Ehl-i Kitap" kabul edilmektedir. Bu di nlerin de asil, orijinal yapilari Itibariyle hak din ve ana "Islm izgisi" ierisinde oldugu aiklanmaktadir.[48]

Btn bunlardan, Islm Inancina gre, dinin kaynaginin vahiy ve nbvvet oldugu anlasilmakta dir. Vahiy ve nbvvet, tarihen sabittir. Ancak vahiy ve nbvvet olmasaydi, Insan aklin in dini bulup bulamayacagi konusunda esitli grsler vardir. Mu'tezile'ye gre aktl, din esaslari kesin olarak anlayabilir. Es'arye gre akil, ilh hitabi anlamak iin bir vasit adir; bundan dolayi o, vahiy ve nbvvet olmaksizin dini Idrak edemez. Dolayisiyla p eygamber gnderilmedike Allah'in varligini ve birligini bilmek Insanlara vacib degi ldir. Mturd'ye gre ise, vahiy ve nbvvet olmasa bile, Insanlarin akillariyla Allah'in v arligini, birligini bulmalari Icap ederdi. Hanef bilginlerin ogunluguna gre akil, A llah'in varligini ve O'nun keml sifatlarini idrak edebilir. Bu da, akil yrtme ve Msa hede Ile mmkndr. Bundan dolayi Insan, mkelleftir. Din Hkmleri anlamak Ise Ilh hitaba idir. Dinin akla uygun ve insan fitratinda mevcut oldugunu btn Islm mezhepleri kabul eder . Tartismali konu, mkellef olmada akil ve fitratin, vahiy ve nbvvet olmaksizin, tek basina yetip yetmedigidir. [49]

C- Din Duygusunun Kaynagi Din duygusu, fitrdir. Din bilimleri alaninda yapilan arastirmalar, din duygusunun fitr oldugu geregini dogrulamaktadir. Max (Maks) Mller, yaptigi titiz ve ince aras tirmalar sonucu, din duygusunun insan tabiatinda fitr bir keyfiyet oldugunu aiklig a kavusturmustur. Benjamin Constant, "Din, insan tarihine en fazla hkim olmus bir mildir. Din hayat, tabiatimizin ezel bir niteligi ve ondan ayrilmayan bir keyfiyet idir" demistir. Din duygusunu, korku, mit veya herhangi bir vesile ile sonradan ka zanilmis birsey gibi grmek yanlistir. nk bu duygu, fitr bir olgudur. Insan, yaratilisindan bugne kadar, her zaman ve her yerde, yce, kudretli ve ulu bi r varliga siginma ve yardim dileme ihtiyacini duymustur. Bu ihtiya, ondaki din du ygusunun fitr oldugunun delilidir.

Insan, diger varliklar arasinda en sekin bir varliktir. Yce Allah, onu yeryznn halfesi kilmistir.[50] Daglarin, gklerin yklenemedigi emaneti, vazifeyi o yklenmistir.[51] Bu agir yke katlanabilmesi iin Yce Allah onu esitli istidat ve kabiliyetlerle donat mistir. Din duygusu da bunlar arasindadir. Rum Sresinin 30. yetinde Cenb-i Hak syle buyurmaktadir: "Sen, yzn bir hanif olarak, dine, Allah'in fitratina evir ki O, insan lari bunun (fitrat) zerine yaratmistir. Allah'in yaratmasi degistirilemez".

Ayni konu ile ilgili Ebu Hureyre'den (R.A) rivayet edilen bir Hads-i Serf de syledi r: "Her dogan, Islm fitrati zere dogar. Sonra anasi, babasi Yahudi ise onu Yahudi, Nasrn (Hiristiyan) ise Nasrn, Mecs ise Mecs yaparlar".[52] Bu Hadste din duygusunun igi; tertemiz, masum yaratilmis bir insanin, aile ve evresinin etkisiyle onlarin sahip oldugu dini kabul ettigi belirtilmektedir. Ayrica bu Hads ile, Hiristiyanli ktaki insanin dogustan gnahkr olarak asl su ile domasmin aksine, insanin gnahsiz dogdu gu ve aldigi egitim ve terbiyeye gre sekillendigi ortaya konulmaktadir. [53]

D- INSAN IIN DININ LZUMU

Din, insanla beraber varolmustur, insanla beraber varligini srdrmektedir ve insanl a beraber varolacaktir. Tarihin hangi devresine bakilirsa bakilsin, dinsiz insan bulunsa da, dinsiz bir toplum grlmemektedir. Nerede bir toplum varsa, orada bir de din vardir. Insanlik tarihinde, insanin nemli sayilabilecek daha baska nitelikle ri bulunsa da, din, onun en bariz niteligi olmustur. Insanlik tarihinin her dnemi nde din, canliligini korumus ve insan hayatinin ayrilmaz bir vasfi olma karakter ini srdrmstr. Insan, her zaman kendisinin insanst baglari bulundugunu, ihtiyalari iin ndini asan bir kudrete ynelmesi gerektigini dsnmstr. nk Insan, melekle hayvan arasind ir yaratilisa sahiptir. Bu iki cinsin birbirine zit tabiat izgileri, insanda sa-n atkrne bir sekilde birlesmistir. Insanin bu sekilde yaratilmasi, aday seildigi maka ma ulasmasi iindir. Bu makam; "Allah'in halifesi" olmasi, emanetin merkezinde bul unmasi, emirleri yerine getirip nehiylerden kainmasi ve "kul" oldugunun suuruna v armasidir. Insanin veya toplumun dinden kopmasi mmkn degildir. O, hem tarihin her yerinde, he m de hayatimizin her ksesinde kendini gsteren bir olgudur. Insanlara g veren, toplum u dzenleyen, fazilet ve iyilige ynelten, yalnizligi, sikintilari gideren, gven duyg usu asilayan, sadece insanlara mahsus bir dost, bir arkadas olan dindir.

Insan madd tarafi yaninda manev tarafi da olan bir varliktir. Madd yn itibariyle, biy olojik ihtiyalarini karsilamaya, manev dnyasi (tarafi) itibariyle de beslenmeye, de steklenmeye ihtiyaci vardir. Onun bu ihtiyalarini karsilayan, manev olgularin en b asta geleni dindi''. Belli bir kltre ulasarak tarihte yer alan btn milletlerin manev d yalari bir din inanla sekillenmistir.

Din olgusu, fitr (dogustan gelen) bir zellik olarak, insanin kendi z varligi hakkin daki suur ile birlikte ortaya ikar ve bu suur ile birlikte gelisir. Insanin karsi lastigi temel mes'ele, insanin kendisini ve lemi kimin yarattigini arastirmasi, by lece kendi varligini asan dsncelere varmasidir. Bu dsnceyle msahhasdan mcerrede geen i san, nce kendisinde evresindeki varliklardan daha stn bir z, manev varlik sezdigi gibi , kendisi ve evresindeki varliklarin, tabiatin fevkinde bir Yce Varlik'in, Allah'i n mevcudiyeti suuruna da iten bir zorunluluk ve sezgi ile varir. Bylece her seyi v ar eden bir yaraticinin bulundugunu kabul edip O'na baglanir. Insanin yce bir kudr ete gnlden bagli olmasi, onu kuvvetlendirir. Dua, niyaz, Allah'a siginma insani yce ltir. Allah sevgisi ve bu sevgiden kaynaklanan korku insani pisirir, hamligini g iderir; kuvvetli bir irade ve saglam bir karakter kazandirir. Byle kimselerin iind e yeraldigi toplum