57
STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM STRES KAVRAMI VE TARİHÇESİ Stres terimi uzun süredir çok yaygın olarak kullanılmakla birlikte tek ve yeterli bir tanım yapılamamıştır. Stres kavramı, Latince'de "Estrica", eski Fransızca'da "Estrece" sözcüklerinden gelmektedir. Kavram; 17. yüzyılda felaket, bela, musibet, dert, keder, elem anlamlarında kullanılmıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda ise kavramın anlamı değişmiş ve güç, baskı, zor gibi anlamlarda objelere, kişiye, organa veya ruhsal yapıya yönelik olarak kullanılmıştır. Buna bağlı olarak da stres, nesne ve kişinin bu tür güçlerin etkisi ile biçiminin bozulmasına, çarpıtılmasına karşı bir direnç anlamında kullanılmaya başlanmıştır (Baltaş ve Baltaş, 1989, s. 265). Kavramı ilk kez ortaya atan Hans Selye (1930) stresi “organizmanın her türlü değişmeye özel olmayan (yaygın) tepkisi” olarak tanımlamıştır. Hans Selye'nin (1946) çok yaygın olarak benimsenen bu tanımına göre stres, memnuniyet verici olup olmadığına bakılmaksızın her türlü isteme bedenin uyum sağlamak için gösterdiği yaygın tepkisidir. Selye'nin bu tanımındaki bazı öğelerin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Stres "bedenin bir tepkisidir"in anlamı, stresin fiziksel bir durum olması ve fizyolojik bir tepki meydana getirmesidir. Buna göre stres fizyolojik bir durumdur ve endişe, kaygı, depresyon veya engellenme değildir. Bu zihinsel durumlar, fizyolojik tepki için başlatıcı olabilirler, ancak kendileri stres değildir. Bazen psikoloji literatüründe kaygı ile stres eşanlamlı kullanılmıştır. Kaygı stresi hızlandırabilir, fakat stresin kendisi değildir. Geç kalındığında kırmızı ışıkta durmak zorunda kalınması stres değildir. Stres, bedenin olaya yanıtıdır. Stresi başlatan çevresel uyarıcı etkenlere stres

STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

  • Upload
    others

  • View
    14

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

STRES YÖNETİMİ

BİRİNCİ BÖLÜM

STRES KAVRAMI VE TARİHÇESİ

Stres terimi uzun süredir çok yaygın olarak kullanılmakla birlikte tek ve

yeterli bir tanım yapılamamıştır. Stres kavramı, Latince'de "Estrica", eski

Fransızca'da "Estrece" sözcüklerinden gelmektedir. Kavram; 17. yüzyılda

felaket, bela, musibet, dert, keder, elem anlamlarında kullanılmıştır. 18.

ve 19. yüzyıllarda ise kavramın anlamı değişmiş ve güç, baskı, zor gibi

anlamlarda objelere, kişiye, organa veya ruhsal yapıya yönelik olarak

kullanılmıştır. Buna bağlı olarak da stres, nesne ve kişinin bu tür güçlerin

etkisi ile biçiminin bozulmasına, çarpıtılmasına karşı bir direnç anlamında

kullanılmaya başlanmıştır (Baltaş ve Baltaş, 1989, s. 265).

Kavramı ilk kez ortaya atan Hans Selye (1930) stresi “organizmanın her

türlü değişmeye özel olmayan (yaygın) tepkisi” olarak

tanımlamıştır. Hans Selye'nin (1946) çok yaygın olarak benimsenen bu

tanımına göre stres, memnuniyet verici olup olmadığına bakılmaksızın her

türlü isteme bedenin uyum sağlamak için gösterdiği yaygın tepkisidir.

Selye'nin bu tanımındaki bazı öğelerin açıklığa kavuşturulması

gerekmektedir.

Stres "bedenin bir tepkisidir"in anlamı, stresin fiziksel bir durum olması ve

fizyolojik bir tepki meydana getirmesidir. Buna göre stres fizyolojik bir

durumdur ve endişe, kaygı, depresyon veya engellenme değildir. Bu

zihinsel durumlar, fizyolojik tepki için başlatıcı olabilirler, ancak kendileri

stres değildir. Bazen psikoloji literatüründe kaygı ile stres eşanlamlı

kullanılmıştır. Kaygı stresi hızlandırabilir, fakat stresin kendisi değildir. Geç

kalındığında kırmızı ışıkta durmak zorunda kalınması stres değildir. Stres,

bedenin olaya yanıtıdır. Stresi başlatan çevresel uyarıcı etkenlere stres

Page 2: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 2

yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya

psikolojik etki veya sonuçtur.

Stres ayrıca yaygın etkiler ortaya çıkarır, yalnız bir değil, vücudun bütün

organ sistemlerinin etkinliğini değiştirir. Stres kalp, solunum sistemi ya da

karaciğeri etkileyebilir. Stres, insanın biyolojik işlevlerinin hemen hemen

bütün yanlarını etkileyebilecek bir başlatıcı etken olabilir (Aktaran;

Pehlivan, 2000, s. 2-3).

Selye'nin tanımı, bir stres tepkisinin uyanmasında hem memnuniyet verici,

hem de sıkıntılı oluşumların etkili olduğunu işaret etmektedir. İnsan

bedeni genel olarak zevkli ve zararlı olaylar arasındaki farkı ayırdetmez.

Her iki farklı durumda da beden işlevini yerine getirmektedir. Bu nedenle

hem memnuniyet verici hem de olumsuz uyaranlar altında bedenin

gösterdiği stres tepkisi aynıdır. (Aktaran; Pehlivan, 2000, s. 2-3). Ancak

stres terimi genellikle kişide sıkıntı yaratan olaylar karşısında yaşanan bir

tepki süreci olarak kabul edilmektedir.

Bireyin psikolojik varlığının, kendine olan güven ve saygısını tehdit eden

bir uyarım onda bir zorlanma, diğer bir deyişle stres yaratabilir. Stres,

kaygı, huzursuzluk, gerilim gibi psikolojik veya alerji, çarpıntı, başağrısı

gibi bedensel tepkilere yol açabilir. Bireyi tehdit eden uyarıcıya karşı

gösterilen stres tepkisi psikolojik, fizyolojik veya biyokimyasal biçimlerde

ya da bu tür tepkilerin bileşimi halinde ortaya çıkar (Ülkü ve Bilgin, 1983,

s.20).

Page 3: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

STRES NEDİR? Stres, bireyin fiziksel ve sosyal çevresinden gelen uyumsuz koşullar

sebebiyle bedensel ve psikolojik sınırların ötesinde harcadığı gayrettir.

(Cüceloğlu, 1992, s. 321)

Çincede stres kelimesi tehlike ve fırsat kelime sembollerinin karışımıdır.

Stres her iki kavramı da içerir. Stres altında olunan her an hem yapıcı,

hem de yıkıcı kullanma potansiyeline sahip olunan durumdur (Rowshan,

1998, s.12).

Stres, bireyin duygusal ya da fiziksel durumuna karşı olası bir tehdit

sezdiğinde vücudunda ya da beyninde oluşan tepkidir (Hughes ve

Boothroyd,1997,s.1).

Jessie Bernard stresi, zevk veren Eustres ve zevk vermeyen Distres

olarak ikiye ayırmıştır. Bunlardan birincisi yaşandıkça neşe, canlılık ve

kazanç sağlayan, istenmesi gereken bir durumdur. Hans Selye de konunun

bu boyutu üzerinde ısrarla durmuş ve stresin sadece zararlı stresle eş

anlamlı olup olmadığını araştırmıştır (Baltaş ve Baltaş, 1989, s. 55).

Stres günümüzde bireyin sağlığını ve verimliliğini olumsuz etkileyen bir

kavram olarak karşımıza çıkmakta; birey ile çevresinin etkileşimini içeren,

tutum ve davranışlarına yön veren bir güç ya da organizmanın bazı

uyarıcılarca beden ve zihinsel sağlığının tehdit edilmesi ile ortaya çıkan bir

durum olarak tanımlanmaktadır (Ataklı, 1999, s. 60)

Günümüzde stres tanımları iki gruba ayrılmaktadır. Bunlardan birincisi kişi

ve çevresi arasındaki ilişkiyi vurgulayan tanımlar; diğeri ise dışardan

gelen herhangi bir talep veya etkiye organizmanın verdiği tepkiyi çıkış

noktası olarak alan tanımlardır.

Page 4: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 4

Iwanchevich, Gibson ve Donelly'nin geliştirdiği ve günümüzde en çok

kullanılan tanıma göre stres, bireysel farklar ve psikolojik süreçler yoluyla

gösterilen uyumsal bir davranım olup, kişi üzerinde kesin psikolojik veya

fiziksel baskılar yapan herhangi bir dış ve iç hareket, durum veya olayın

organizmaya yansıyan sonucudur (Artan, 1986, s. 39).

Uzmanlar stresi, "Organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının tehdit

edilmesi ve zorlanmasıyla ortaya çıkan bir durum" diye tanımlıyorlar.

Tarih boyunca insanlar her zaman stresle karşılaşmalarına rağmen,

özellikle gelişmiş batılı ülkelerde yirminci yüzyılda stresle ilgili sorunlarda

bir artış olmuştur. Stres sorununa ilişkin olarak birkaç istatistik veri

durumu daha iyi ortaya koymaktadır (Aktaran; Pehlivan, 1993, s. 59):

Modern hastalıkların yüzde sekseninin stresle başladığı

düşünülmektedir.

1980'in başlarında on yetişkin İngiliz erkekten biri, beş yetişkin

İngiliz kadından biri yatıştırıcı sınıfından benzodiazepin için reçete

almıştır.

Nüfusun % 4-5'i her yıl anksiyete tanısıyla tedavi edilmektedir.

İngiltere'de koroner kalp hastalığı nedeniyle yılda 250.000 kişi

ölmektedir. 1953-1973 yılları arasında 34-44 yaş grubundaki

erkeklerin ölüm oranı iki kat artmıştır.

Doğrudan stresle ilgili koşullar yüzünden İngiliz endüstrisinde her

yıl 40 milyon işgünü kaybolmaktadır.

İngiliz endüstrisinde, alkolizm, devamsızlık, erken ölüm gibi

nedenlerle stresin bedeli yılda 1.3 milyar sterlin olmaktadır.

Son elli yılda Amerika'da koroner kalp hastalıkları % 500 artmıştır.

Amerika'da 8 milyon kişide mide ülseri vardır. 12 milyon kişi ise

alkol sorunu ile uğraşmaktadır.

Amerikalılar her yıl 5 milyar doz yatıştırıcı ve 16.000 ton aspirin

tüketmektedirler.

Page 5: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres bireyler için ağır sonuçlar doğurmaktadır. Yakın geçmişte yapılan

araştırmalar, stres ve sağlık arasında önemli ilişkiler bulunduğunu

göstermiştir. Örneğin kalp hastalıkları, ülser, kanserin bazı türleri, alerji,

migren, sırt ağrıları, depresyon, soğuk algınlığı ve nezle gibi hastalıkların

sık sık meydana gelmesi ile stres arasında bir ilişki bulunmuştur. Stresin

yaşamın kaçınılmaz bir parçası olmasına karşın, tıbbi araştırmalar aşırı

stresin bireyin hastalıklara karşı direncini azalttığını, zihinsel ve fiziksel

hastalık olasılığını arttırdığını saptamıştır. İş stresi, kalple ilgili sorunlar,

yüksek tansiyon, ülser, ilaç-alkol-sigara kullanımı, kas ağrıları gibi sağlık

sorunları başlatabilir (Batak, 1994, s. 76-77).

Strese bağlı hastalıklar bir yandan şirketlerde üretim ve verim kaybına

neden olurken, diğer yandan da yüksek sağlık harcamalarını gerekli

kılmaktadır. Bireysel açıdan bakıldığında ise kısa ve uzun süreli

hastalıklara neden olabilen iş stresi kişilerin yaşamlarını yitirmesine bile

neden olabilmektedir. Stresin mali faturası, Amerika'da kaza ve kısa süreli

hastalık sebebi ile işten ayrılma olarak senede 300 milyon iş günü

kaybına, dolayısıyla yaklaşık olarak 55 milyon dolar sigorta şirketlerine

olan maliyeti rapor edilmiştir (Telman, 1987, s. 2).

Stresle birlikte vücuttaki değişiklikler kendini hemen gösterir. Eğer stres

uzun süreli olursa bu etkiler kronikleşip, vücuda zarar verir hale gelir.

Strese girildiğinde beyin vücuda "Savaş veya kaç" mesajı verir. Strese

girdiğinizde beyin, tüm vücuda bu mesajı gönderir ve tehlikeden

korunmak için vücutta 7 ana değişiklik meydana gelir.

Bunları şöyle sıralayabiliriz...

• Kalp, hücrelere enerji üretmeleri için gerekli besinleri göndermek üzere

daha çok kan pompalamaya, daha hızlı atmaya başlar.

• Kana daha çok oksijen sağlamak için solunum hızı artar.

Page 6: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 6

• Beyne ve kaslara giden kan damarları daha çok oksijen, glikoz (şeker)

ve besin maddesi taşınabilmesi için genişler.

• Dalak, daha çok kan üretmeye başlar. Vücut, "herhangi bir kazayla

karşılaşabilirim" endişesiyle kanın pıhtılaşma yeteneğini artırır.

• Karaciğer ve iskelet kasları, daha çok enerji sağlanması için kana ekstra

glikoz salar.

• Göz bebekleri daha iyi görebilmek için büyür.

• Enerjinin sadece kaslar ve beyin tarafından kullanılabilmesi için sindirim

yavaşlar ve sindirim enzimlerinin salgılanması durur.

Page 7: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

İKİNCİ BÖLÜM

STRESİN SEBEBLERİ

Yüksek kolesterol, kan şekeri dengesizlikleri, hormonal dengesizlikler,

yetersiz beslenme, depresyon, yiyecek alerjileri ve hassasiyetleri kişilerde

iç etkenli stres sebebidir.

Aşırı çalışmak, sigara ve alkol kullanımı, duygusal sorunlar, boşanma,

ayrılma, aile sorunları, yas, hava kirliliği, margarin kullanımı ve güneşte

aşırı kalmak dış etkenli stres sebebidir.

A. TOPLUMSAL ÇEVRE VE STRES KAYNAKLARI

İşgörenlerin şirket içinde işlevsel çevresinin dışında bir de toplumsal

çevresi vardır. Toplumsal çevrenin işgörenden istediği eylem ve işlemler,

işgörenlerle ilgili diğer bireylerin beklentileri ile biçimlenir. Toplumsal

çevrenin yaptırım gücü gelenek ve göreneklerle, toplumsal baskıdan

kaynaklanır. Şirketin toplumsal çevresi kültürel yapı, kümeleşme yapısı ve

rol yapısından oluşur (Başaran, 1991, s.239). Toplumsal çevre, işgörenleri

stresle yüz yüze getiren birçok etmenle doludur.

1. KÜMELEŞME YAPISINA İLİŞKİN STRES KAYNAKLARI

Kümeleşme yapısı (gruplaşma), işgörenlerin kendi aralarında kümeleşmesi

sonucunda ortaya çıkar. Birden çok işgörenin biraraya gelerek bir küme

oluşturması, bu kümelerin ikincil, üçüncül üyeliklerle birbirine bağlanması

şirketin içinde bir kümeleşme örüntüsünün oluşmasını sağlar (Başaran,

1991, s.46).

Şirketin günlük işleyişi içinde bireyler arası etkileşim, karmaşık ve

değişken bir ilişkiler mozaiği oluşturur. Bu görünüm içinde farklı özelliklere

sahip çeşitli kümeler tanımlanabilir.

Page 8: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 8

İçten ilişkiler ve özdeşlik duygusu paylaşan küçük arkadaş grupları; kişisel

çıkarları eş düşen bireylerin birleşmesi sonucu ortaya çıkan ikilikler; ortak

amaçlarını gerçekleştirmek üzere bir blok olarak hareket eden, az çok

süreklilik gösteren ve çok sayıda üyeyi kamplara bölen hizipler; çıkarları

özdeş olmakla birlikte henüz bunun bilincine vararak birleşmemiş, belirgin

bir yapısı olmayan üye topluluklarından söz edilebilir. Böylece aynı şirket

içinde birbirinden çok farklı özellikleri olan birçok küme tanımlanabileceği

gibi, herhangi bir üye de birden fazla kümeye (gruba) katılabilir (Öncü,

1976, s.154).

Her küme yaşamını sürdürmek, birliğini korumak, küme önderini etkili

kılmak için kümeye özgü değer ve normlar geliştirir, ölçü ve kurallar

koyarak küme üyelerinin buna uygun davranmasını beklerler. Aksi

durumlarda kümeden (gruptan) çıkarılmaya kadar varan sonuçlar ortaya

koyan kümeleşme yapısı potansiyel bir stres kaynağıdır.

2. İŞ ORTAMINDA HUZURSUZLUK

İş yerindeki ilişkiler önemli bir stres kaynağıdır. İş ortamındaki bireylerin

birbirleriyle olan etkileşimi onları olumlu veya olumsuz olarak etkiler.

İşlerindeki ilişkilerini iyi düzenlemeyen bireyler, kendilerini ve diğer

bireyleri olumsuz yönde etkileyerek kötü iş ortamının oluşmasına yol

açarlar. Bu durum ise önemli ve süreğen bir stres kaynağıdır. Davranış

bilimcilerinin çoğu, kişisel veya kurumsal yaşamda sağlıklı olmanın, diğer

kişilerle iyi ilişkiler içinde olmakla olanaklı olduğu görüşünde birleşmişlerdir

(Artan, 1986, s.85).

Howthorne araştırmaları gruba bağlılığın ve birlikteliğin işgörenler için,

özellikle de şirketlerinin alt düzeylerindeki bireyler için çok önemli

olduğunu göstermiştir. Eğer işgörenin, grubun diğer üyeleri ile ilişkileri

kısıtlanırsa, engel olunursa veya kişiye kapatılırsa bu durum önemli ölçüde

stres yaratır (Pehlivan, 1995, s. 36).

Page 9: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

3. İŞ GEREKLERİ İLE KIŞILIK UYUMSUZLUĞU

Bazen işin gerekleri ile kişilik uyumsuzluğu sorun yaratır. Buna kişi ile rol

arasındaki çatışma da denilebilir. Şirket, bireyden kendi değerleriyle

çatışacak türde bir rol veya roller beklediğinde ortaya çıkan bir çatışma

türüdür. Barış yanlısı bir mühendisin silah üretimi ile ilgili bir işte

çalıştırılması veya geçimini sağlamak için bu işi yapmak zorunda kalması

buna bir örnektir (Artan, 1986, s. 78).

Özellikle işgörenlerin meslek seçiminde ve işe yerleştirilmelerinde ilgi ve

yeteneklerin dikkate alınmaması bu tür uyumsuzlukların yaşanmasına

ortam hazırlar ve stresli bir çalışma düzenine neden olur.

4. AST-ÜST VE İŞ ARKADAŞLARI İLE ANLAŞMAZLIK

Çalışan kişilerin kendilerini yöneticilerden daha yetenekli ve üstün görmesi

veya yöneticinin ilişkiyi bu şekilde algılaması ya da yöneticinin çalışanının

işinden memnun olmaması ve yöneticinin kılı kırk yarar olması iş görenler

için büyük bir stres kaynağıdır. Bu tür yöneticileri memnun etmek

olanaksız olduğu için çatışma, sürtüşme ve gerginlik günlük yaşamın bir

parçası ve süreğen bir stres kaynağı olacaktır (Baltaş & Baltaş,1989,s.70).

Astların çalışmalarını yönetmek, yöneticinin yapması gereken en önemli

işlerden birisidir. Yöneticinin güç ve yetkisini kullanması ile astların bu

konudaki beklentilerinin çatışması, ilişkileri bozan ve stres yaratan bir

durumdur (Artan, 1986, s.86).

Astların kişilik yapılarına göre yöneticiden beklentileri de farklıdır. Örneğin,

çalışmaktan hoşlanan, sorumluluk üstlenen, bağımsızlık güdüsü yüksek

olan astlar yetkeci yöneticilere sorun çıkaracaktır. Öte yandan yöneticiye

tartışmasız itaat eden bağımlı astlar, kendi kendilerini yönetmesi için

serbest bırakan yöneticiye kuşku ile bakacaklardır. Bu sorunlar ise

Page 10: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 10

ilişkilerin zayıflaması ve tedirginliğe koşut olarak stres oluşmasına neden

olacaktır. Üst ile ast arasındaki ilişkinin biçimi ve yapısı, kişileri olumlu

veya olumsuz olarak etkileyen önemli bir unsurdur. Burada ast açısından

sorun, yöneticinin ekibine girmeyi başarmak, onun bir parçası olmak ve

kendi bağımsız kişiliğini koruyabilmektir. Bunu başaramayan astların

yöneticilerine ilişkin olumsuz tutumlar içinde olmaları doğaldır.

Stres altında bulunan astlar, üstlerinin yapıcı eleştiride bulunmadıklarını,

belirli kişilere önem vererek onlara ayrıcalıklı davrandıklarını

belirtmektedirler. Aynı düzeyde bulunan işgörenler bir yandan birbirleri ile

yardımlaşmak, diğer yandan da bir üst basamağa yükselmek için birbirleri

ile yarışmak zorundadırlar. Bu çelişki nedeni ile işgörenler strese girerler

(Artan, 1986, s. 86-87). Görüldüğü gibi gerek ast-üst ilişkileri ve gerekse

aynı düzeydeki işgörenler farklı nedenlerle stres kaynakları ile

yüzyüzedirler.

5. TOPLUMSAL DESTEĞİN DÜZEYİ

Bir çok araştırmacı, yoğun bir toplumsal çevreye ait olan insanların stresli

yaşam olaylarından daha az etkilendikleri, stresle ilgili sağlık sorunlarını

daha az yaşadıkları ve stresle daha kolay başa çıktıkları konusunda görüş

birliğine varmışlardır. Toplumsal yalıtılmışlık, stres ve hastalık etkenleri

açısından bir risk etmenidir. Toplumsal destek ise, strese karşı dirençli

olmak için yardım eden önemli bir olgudur. İş yerindeki toplumsal destek,

bireyin huzuru için toplum ve ailedeki destek kadar yaşamsaldır.

House, işyerindeki toplumsal desteğin işgören üzerinde iki olumlu

etkisinden söz etmiştir. Bunlardan ilki yönetici veya iş arkadaşlarından

gelen desteğin stresi azaltması ve daha sağlıklı olmaya yardım etmesidir.

Buna toplumsal desteğin "doğrudan etkisi" adı verilmiştir.

Page 11: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

İkinci olarak toplumsal desteğin iş yerinde "dolaylı veya önleyici" bir etki

yaparak yetkeci liderlik, vardiya çalışması veya işin sıkıcılığı gibi stres

yaratıcı durumların zararlı etkilerini yumuşatabildiğini belirtmiştir.

İşgörenler bir grubun bir ya da daha çok üyesi tarafından desteklendiğinde

önemli ölçüde etkilenir. Grup içinde sorunlar paylaşılır ve diğer insanlarla

olmak sevinç verir.Eğer işyerinde bu tür toplumsal destek yoksa işgörenler

için çok stresli durumlar ortaya çıkabilir (Pehlivan,1995,s.37-38).

6. İŞYERİNDE DEDİKODU YAPILMASI

İş dünyasında dedikodu, ilginç ve nisbeten zararsız olanlardan, ölümcül

olanlara kadar geniş bir yelpaze çizer (Braham, 1998, s.137). İşgören,

çalıştığı çevrenin fiziksel koşullarına olduğu kadar sosyo-psikolojik

koşullarına da uymak zorundadır. Çevreye uyum sağlayamayanlar bazen

bunalımlara yol açabilen çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalırlar. Küme

(grup) dışında bırakılmak, dışarıda kalanın yanlış çözüm yollarına

sapmasına neden olabilir. Bunun sonucu ise, kümedekilerin ters tepkilere

yönelmeleri ve karşıt eyleme geçmeleridir (Sabuncuoğlu, 1987, s.95).

Gerek küme üyelerinin, gerekse küme dışında kalan işgörenlerin sık sık

başvurdukları olgulardan biri dedikodudur.

Hakkında dedikodu yapılması, çalışan bireylere iş yaşamlarından yansıyan

önemli stres kaynaklarından biridir. Toplumsal kültürün, kişileri yüzüne

karşı eleştirmeye yönelik olması sonucu insanlar, genellikle birbirlerine, ya

birbirlerinin hoşlarına gidecek şeyleri ya da başkaları ile ilgili olumsuz

düşüncelerini söylemektedirler. İnsanlar kendi başarısızlıklarını ve

yetersizliklerini veya özlemlerini başkalarını arkalarından çekiştirerek,

davranışlarına kendilerine göre anlamlar yükleyerek gidermeye çalışırlar.

Bu durum özellikle işyerinde büyük ölçüde zaman ve enerji kayıplarına

neden olduğu gibi, insan ilişkilerini de gerginleştirerek bozmaktadır (Baltaş

ve Baltaş, 1987, s. 73).

Page 12: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 12

B. ROL YAPISINA İLİŞKİN STRES KAYNAKLARI

Rol, işgörenden şirketteki konumu ile ilgili olarak başkalarının beklediği,

istediği eylem ve işlemlerdir. Her işgörenin kendisinden rol bekleyen

kişilerden oluşan bir rol takımı vardır. Bunlar şirket içinden veya dışından

olabilirler (Başaran, 1991, s. 47).

1. ROL BELİRSİZLİĞİ

Rol belirsizliği, işgörenin gerçekleştirdiği görevde bir kesinlik olmadığında

veya izlediği işlemler dizisini açık seçik uygulayamadığında ortaya

çıkmaktadır. Visotsky'nin araştırmasına göre, Amerikan işçilerinin yaklaşık

üçte biri, işlerini daha iyi nasıl yapabileceklerini bildiklerini belirtmişlerdir

(Gödelek, 1988, s. 29).

İşgören, işindeki rolüne ilişkin yeterli bir bilgiye sahip değilse, bulunduğu

konumun gerekleri, iş arkadaşlarının ve kendinin sorumlulukları ve etkinlik

alanı hakkında açıklıktan yoksunsa rol belirsizliği ortaya çıkar. Son yıllarda

yapılan araştırmalarda rol belirsizliği ile can sıkıntısı, yaşamdan zevk

almama, işe güdülenmenin düşük olması, işten ayrılma isteği, kaygı

düzeyi ve alınganlık arasında doğrudan bir ilişki bulunmuştur

(Artan, 1986, s. 79).

Stres bireylerde, genellikle içinde bulunduğu durumun, yaptığı işin,

faaliyetin, fırsatın, isteğin vb. sonucu hakkında belirsizlik olması ve

sonucun kişi için önemli olması durumlarında ortaya çıkmaktadır (Öztürk,

1994, s. 115).

İşin amaçlarının ne olduğunu tam olarak bilmemek, yapılan işin bütün

içinde ne anlam taşıdığından haberdar olmamak, çalışanlarda gerginlik ve

isteksizliğe yol açmaktadır. Aynı şekilde kişinin sorumluluk sınırlarının iyi

çizilmemiş olması, görevin kişiden beklediklerinin açık olmaması,

çalışanları çelişkiye düşürmektedir (Baltaş ve Baltaş, 1989, s. 71).

Page 13: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Genellikle rol belirsizliği, bir işin yapılmasına ilişkin bilgi veya iletişim

eksikliği sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu belirsizlik, eğitim eksikliği,

zayıf iletişim veya bilginin çalışma arkadaşları ve yöneticiler tarafından

çarpıtılması veya kasıtlı olarak esirgenmesi nedeniyle de oluşabilmektedir

(Aktaran; Aktaş ve Aktaş, 1992, s. 159).

2. ROL ÇATIŞMASI

Çatışma stresle çok yakın ilişkisi olan bir kavramdır. Çatışma kişisel

amaçlar, gereksinimler veya değerler gibi boyutlarda bireysel, bir grup

içindeki bireyler veya gruplar arasındaki düşmanca davranışlar ve

uyuşmazlıklardır. Böyle çatışmalar bireylerde stresi başlatan önemli

etkenlerdir (Aktaran; Pehlivan, 1995, s. 39). Rol çatışması olan bireylerde

iş doyumunun düşük, işe bağlı gerilimin ise yüksek olduğu görülmektedir.

Daniel Katz ve Robert Kahn rol çatışmasını, iki veya daha fazla rol

baskısının birbirleri ile çatışmaları durumu olarak tanımlamıştır. Bir baskıya

uymanın, diğer baskıya uymayı güçleştirdiği durumlarda rol çatışmasından

söz edilmektedir. Katz ve Kahn rol çatışmasını üç grupta incelemiştir:

a) Göndericinin kendisinden kaynaklanan çatışma:

Bir yöneticinin astından önemli bir projeyi belli bir süre içinde istemesi,

ancak bu zaman içinde yapılacak başka işlerin bulunması kişide bir

engelleme yapacaktır ve bu durumun sorumlusu da rol gönderen bireydir.

b) Göndericiler arasındaki çatışma:

Aynı zamanda birden çok rol göndericisine bağlı olarak çalışan bireylerde

bu tür rol çatışması kolayca ortaya çıkar. Belli zamanlarda iki üstün de

kendi verdiği görevlerin öncelikle yapılmasını istemesi sonucunda işgören

çatışmaya düşerek strese girer.

Page 14: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 14

c) Roller çatışması:

Bu rol çatışması kişi iki farklı rolde olduğu zaman ortaya çıkar. Özellikle

çalışan kadınlarda roller arası çatışma çok sık görülmektedir. Evde

yapmakla yükümlü olduğu rollerle işinde yapmak zorunda olduğu roller

sürekli çatışma içindedir. Bu da kişilerde çoğu zaman stres yaratır.

C. KÜLTÜREL YAPIYA İLİŞKİN STRES KAYNAKLARI Genel kültür denilen katalizör enformasyon, uzmanlık bilgisinin sınırlı bir

pazarda değil, bütün pazarlarda ve nihayet günlük hayatta geçerliliği ve

kullanışlılığı artırmaktır. Bir başka deyişle genel kültürün çağdaş iş

bölümüne katkısı, uzmanlık bilgisini; bilginin bütünlüğü ilkesine göre,

bütün-parça ilişkisi çerçevesinde çeşitli bilgi alanlarına ve hayata endeksli

hale getiriyor olmasıdır (Akgündüz, 1995, s. 34).

Bir şirkette kültürel yapı, şirket çalışanlarınca benimsenen değer ve

normlardan oluşur. Şirketin kişisel yapısının işlevi, şirketin yasal yaptırım

gücünü arttırmak, desteklemektir.

Norm genel anlamda kurumlaşmış standart davranış kuralları olarak

tanımlanmıştır. Birden çok normun bir araya gelmesi de değerleri

oluşturur. Değer ve normların işlevi, düzen, istikrar ve sürekliliğin

sağlanmasıdır (Tezcan, 1984, s. 17).

Bir şirkette, tüm şirketi ilgilendiren ortak bir değerler sistemi olmakla

birlikte her birim veya bölümün kendine özgü bir değer sistemi vardır.

İşgören şirketin bütününün değer sisteminden çok kendi biriminin değer

sistemine bağlıdır (Aktaran; Pehlivan, 1993, s. 45).

Page 15: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Şirketin küresel yapısı, işgörenler için uzun dönemli ve şiddetli olarak

yaşanan stres kaynakları ile doludur. İşgören kültürel yapının gerektirdiği

değer ve normlara uyum sağlamakta büyük ölçüde güçlük çekebilir. Bu da

önemli bir stres nedenidir. Aşağıda kültürel yapıdan kaynaklanan stres

kaynakları incelenmiştir.

1. İŞ ORTAMINDA GÖRÜŞ FARKLILIKLARI

Ekip çalışmasının olmadığı, herkesin kişisel davrandığı, yardımlaşma ve

birlikte sorun çözme yerine kişisel yarışma, kayırma ve güç mücadelesinin

hakim olduğu durumlar önemli bir stres kaynağıdır. Böyle bir durumda kişi

kendisini destekleyen, kendisinin de bir parçası olduğunu hissettiği bir

ortamda değil, ancak sürekli açık veya gizli olarak mücadele vermesi

gereken bir ortamda çalışmak zorunda kalacaktır. Böyle bir ortam kişinin

enerjisini iş dışında başka yönlere dağıtır, kişiyi rahatsız edici bir durum

yaratarak davranışlarını etkiler (Koçel, 1986, s.116). İş ortamında

meydana gelen görüş farklılıkları ayrıca çeşitli düzeylerde çatışmaları

başlatarak, işgörenlerin stresli durumlar yaşamalarına neden olur.

2. İŞ ÇEVRESİNDEKI ORTAK DEĞER VE NORMLARA UYUM

Bireyler bir şirkete girdiklerinde, o şirket veya üyesi bulundukları kümenin

(grubun) ortak değer ve normlarına uyum sağlamak, şirket ve üyesi

oldukları alt küme ile özdeşleşmek durumunda kalırlar. Bireyin üyesi

bulunduğu küme ile özdeşleşmesini etkileyen değişkenler şunlardır:

- Kümenin algılanan saygınlığı ne kadar fazlaysa, işgörenin onunla

özdeşleşme eğilimi o kadar güçlü olur.

- Amaçların küme üyelerince algılanan paylaşılma derecesi ne kadar geniş

olursa, özdeşleşme eğilimi o denli güçlü olur.

- İşgören ile küme üyeleri arasındaki etkileşim ne kadar sık ise, bireyin

küme ile özdeşleşme eğilimi o kadar artar.

Page 16: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 16

- Küme içinde karşılanan bireysel gereksinmeler ne kadar çok ise,

özdeşleşme de o kadar güçlü olur.

- Küme üyeleri ile birey arasındaki yarışmanın yoğunluğu ne kadar az ise,

özdeşleşme o kadar güçlü olacaktır.

Birey, küme tarafından kendisine öğretilmeye çalışılan örgütsel değer ve

normları tümüyle kabul edebileceği gibi, reddedebilir. Bu kabul veya

reddetme davranışı bireyin şirket veya küme ile özdeşleşme düzeyini de

belirler. İşgörenin kümenin (grubun) değer ve normları reddettiğinde

yaşayacağını düşündüğü baskı ve sorunlar önemli bir stres nedenidir.

3. STATÜ DÜŞÜKLÜĞÜ

Statü, bireyin şirkette oynadığı rolün önemine verilen değerdir. Bireylerin

çalışma dünyasında elde etmek istedikleri statü ve başkaları tarafından

değer verilme gereksinmesi, toplumsal yapı içerisinde saygınlık kazanma

güdüsüyle birleşir (Sabuncuoğlu, 1987, s.93). İşgörenlerin işlerine ilişkin

statü algısı düşükse, bu durum stres yaratmakta ve işe ilişkin tutumları

olumsuz yönde etkilemektedir.

4. MORAL VE DOYUM DÜŞÜKLÜĞÜ

Moral, şirketin amaçları için işgöreni çalışmaya gönüllü kılan ve çalışmasını

sürdürmeyi sağlayan bir durumdur. İşten doyum ise, bir işgörenin işini ya

da iş yaşamını değerlendirmesi sonunda duyduğu haz veya ulaştığı olumlu

duygusal durumdur. Moral ve durum birbiriyle yakından ilişkili ve

etkileşimli iki kavramdır. Bir şirkette moral ve doyum düşüklüğü

işgörenlerde de devamsızlık, bıkkınlık, kavgacılık, şirkete zarar verme, işi

bırakma, savurganlık, yalancı hastalık, kazalar gibi sonuçlar yaratmaktadır

(Başaran, s.208-209). Moral ve doyum düşüklüğü iş görenlerin şirket

içinde ruhsal yönden zayıflamalarına neden olarak hem işlerine ilişkin,

hem de üyesi bulundukları kümeye (gruba) ilişkin tutumları olumsuz

yönde etkileyerek stres tepkisinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

Page 17: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

STRES BELİRTİLERİ VE ETKİLERİ

Stres tepkisi veya değişimlere uyum süreci kısa ve uzun dönemde

organizmayı tehdit ederek çeşitli zararlar verir. Strese karşı verilen

tepkiler uzun bir zaman dilimi içinde çeşitli hastalıkların gelişmesine zemin

hazırlar. Bu hastalıklar başağrısı, yüksek tansiyon, kalp rahatsızlıkları gibi

bedensel hastalıklar olabildikleri gibi, psikolojik veya zihinsel hastalıklar da

olabilir. Bireyler davranış kalıplarına ve zihinsel özelliklerine göre stres

karşısında geri çekilme, kabullenme, karşı koyma veya korku, endişe,

depresyon gibi duygusal sorunlar geliştirebilirler. Diğer yandan dikkatin

azalması, zihni bir konu üzerinde toplama güçlüğü, çeşitli konular arasında

ilişki kurma güçlüğü, aşırı unutkanlık, takıntılı düşünceler zihinsel

düzeydeki sorunlardan bazılarıdır (Baltaş ve Baltaş, 1989, s.29).

Stres belirtileri çoğunlukla çelişik ve karmaşıktır. Her insanda belirtiler

aynı değildir. Her aşamada belirtiler gittikçe kötüleşmektedir. Ancak

bazen, belli belirtiler azalır veya yok olur ve diğerleri bunların yerini alır

(Telman, 1986, s. 13).

Huzursuzluklar, çabuk sinirlenme, kendini sürekli yorgun hissetme,

başkaları ile birlikte geçirilen zamanın azalması, beslenme düzensizliği,

uyku bozukluğu, baş ağrıları ve zararlı maddelere yönelme; kişisel

belirtilerdir.

Baltaşlara göre bireyin stres altında olduğunu gösteren temel belirtiler

şunlardır (Baltaş ve Baltaş, 1990, s. 30):

a) Daha önce kolaylıkla verilebilen kararları vermekte güçlük çekilmesi,

b) Değersizlik, yetersizlik, güvensizlik ve terkedilmişlik duyguları,

c) Alışılmış davranış biçimlerinde önemli değişiklik,

d) En iyi olanı değil, garanti olanı seçmek,

Page 18: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 18

e) Uygun olmayan durumlarda ortaya çıkan öfke, düşmanlık ve kızgınlık

dalgaları,

f) Sigara ve içki içme eğiliminin artması,

g) Kişisel hata ve başarısızlıkları sürekli düşünmek,

h) Aşırı hayal kurmak, sık sık düşünceye dalıp gitmek,

i) Duygusal ve cinsel yaşamda düşüncesiz davranışlar,

j) Birlikte olunan kimselere aşırı güven veya güvensizlik,

k) Alışılmıştan daha titiz ve işin gerektirdiğinden daha fazla çalışmak,

I) Konuşma ve yazıda belirsizlik ve kopukluk,

m) Göreli olarak önemsiz konularda aşırı endişelenme ya da tam tersine

gerçek sorunlar karşısında ilgisizlik ve kayıtsızlık,

n) Sağlığa aşırı ilgi duymak,

o) Uyku bozukluğu,

p) Ölüm ve intihar fikirlerinin sık sık tekrarlanması.

Bir iş ortamında bulunan stres kaynakları bireyleri farklı biçimlerde

etkileyebilir. Örneğin aşırı işyükü veya işyükünün azlığı Forbes'e göre

bireylerde sıkıntı, duygusuzluk, yüksek kaza oranı, şikayet, devamsızlık,

sürekli yorgunluk, uykusuzluk, iştahta değişiklik, sigara, alkol ve

uyuşturucu kullanımının artması, hata yapma ve kararsızlık gibi etkiler

yapabilir (Aktaran; Pehlivan,1993,s.49).

Page 19: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

YOĞUN STRESİN ÖZELLİKLERİ

Birey kronik ve azaltılamayan bir stres yaşar.

Bir ya da daha çok sayıda stresli durumun içine hapsolmuş gibidir.

Aile, iş, arkadaş gibi ilişkilerinde büyük sıkıntı yaşamaktadır.

Tatsız, sıkıcı, hoş olmayan, işlere girişir.

Sürekli “zaman” stresi yaşar, eldeki kısıtlı zaman içinde çok fazla

şey yapması gerektiğine inanır.

Her şey için endişe duyar.

Dengesiz beslenir, sigara kullanır, sporla arası hoş değildir.

Hayat etkinlikleri tek yanlıdır. Yani ya hep çalışır ya da hep gezer.

Boş zamanlarını iyi değerlendiremez. Planlı işlerden hoşlanmaz.

Hayır demesini bilmez, duygularını ortaya koymaktan kaçınır.

Baskılı (stresli) durumları pasifçe kabullenir, sessizce acı çeker.

A. STRESİN FİZİKSEL BELİRTİLERİ Bu grupta yer alan belirtiler daha çok fiziksel nitelik taşıyan tansiyon

yükselmesi, sindirim bozukluğu, terleme, nefes darlığı, başağrısı,

yorgunluk, alerji, mide bulantısı, üşüme, titreme, vücutta uyuşukluk,

karıncalanma hissi, kas gerginliği, sebepsiz çarpıntı, yersiz soğukluk,

sıcaklık hissi, başağrıları, baş dönmeleri, idrar sıklığı, kusma, ishal, uyku

bozukluğu, uykuda diş gıcırdatma, konuşma, konuşma güçlükleri,

gürültüye ve sese karşı duyarlılık, sık sık nezle, grip olma, cinsel

fonksiyonlarda değişme görülebilmektedir.

a) Tansiyon Yükselmesi

Strese maruz kalan kişi stresi beyin kabuğu ile algılar ve bu algılama,

kalbe ve damarlara etki ederek, hem sinirlerden hem de böbrek üstü

bezinden adrenalin salgılatır. Bu salgılanan fazla adrenalin kan

damarlarının çapını daraltır ve kalbin fazla çalışmasına neden olur. Fazla

Page 20: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 20

çalışan kalp fazla kan pompalar, bu da daralmış damarlardaki basıncın

daha fazla artmasına, yani hipertansiyon oluşmasına neden olabilir (Öztaş,

1987, s. 172).

Stresli durumlara karşı bedensel tepki en çok kalp-damar sistemi üzerinde

görülmektedir, sıkıntı ve yüksek tansiyon arasındaki ilişki uzun süredir

bilinmektedir. Rose ve arkadaşları 1978'de hava trafik kontrolörleri

üzerinde yaptıkları bir araştırmada, yüksek risk ortamlarından biri olan

hava kontrol işinde çalışanların kan basınçlarının diğer işlerde çalışanlara

oranla 4-5 kat daha fazla olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Hipertansiyon

veya kan basıncının kronik olarak yükselmesi, kalp ve damar

hastalıklarının en önemli ve tek sebebi olabilir. Yüksek tansiyonun kendisi,

kalp krizi ve felç gibi hastalıkların oluşmasında çok önemli bir risk

etmenidir. Yüksek kan basıncı damarlar üzerinde çok büyük ve ciddi

sorunlar yaratır.

b) Sindirim Bozukluğu

Sindirim sisteminde yer alan mide ve barsaklar insanın heyecanlarını

yansıtan organlardır. Stresli durumlarda heyecan, iştahsızlık, ağız

kuruluğu, mide bulantısı, karın ağrısı ve barsak işlevlerinde artma veya

bozukluk yaratır. İnsan bedeninde oluşan ishal ve peklik (kabızlık) de

stresle ilgili olarak ortaya çıkan belirtilerdir. Vücutta tiroksin hormonunun

salgılanması ishali başlatır. Stres nedeniyle kasların büzülmesi ise geçici

peklik durumlarına yol açabilir (Aktaran; Pehlivan, 1993, s. 45).

c) Terleme

Bedendeki stres tepkisi sırasında vücut kendini soğutmak için terler. Bu

tür terleme ısı sonucu ortaya çıkan terlemeden farklı bir durumdur. Korku,

öfke ve stres durumları terlemeyi artırır. Cuno ve arkadaşları insandaki

terlemenin iki türlü olduğunu, birinin ısıdan, diğerinin ise stresten

kaynaklandığını belirtmişlerdir. Stres terlemesi özellikle avuç içi, ayak

Page 21: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

tabanı ve koltuk altında görülürken, ısıdan olan terleme daha çok baş,

boyun ve gövde de yaygın biçimde görülür (Aktaran;Pehlivan,2000,s. 81).

d) Nefes Darlığı

Son yıllarda ruhsal yapıdaki olumsuzluklar ve stresin sıklıkla nefes darlığı

ve astıma neden olduğu ortaya çıkarılmıştır. Astımın, psikosomatik bir

hastalık olduğu bilinmektedir. Psikosomatik hastalığın anlamı, hayali bir

hastalık değil, zihinsel durumun bedendeki fiziksel değişmede önemli bir

rol oynamasıdır. Duygusal stresler ani bir astım krizini başlatabilir. Astım

hastalığı yaşam boyu süren ve yaşamı tehdit eden bir hastalıktır. Astım;

tıkanma, nefes alamama, yüzün morarması, hırıltılı teneffüs, öksürük

krizleri, bronşlarda kasılma ve sıkışma, giderek bronşların çeperlerinde

oluşan kalınlaşma ve geriye dönüşü olanaksız bir solunum sistemi

bozukluğudur. Nedenleri arasında stres durumlarının önemli bir etkisi

olduğu bulunmuştur (Aktaran; Pehlivan, 1993, s.51). Ayrıca, stres tepkisi

sırasında, bireyler daha fazla oksijen alma gereksinimi duydukları için

daha sık ve kesik olarak nefes alma görülür. Stres solunum sistemini

önemli derecede etkileyen bir durumdur.

e) Başağrısı

Stres nedeniyle ortaya çıkan adale kasılmaları çesitli başağrılarına yol

açar. Baş, boyun, omuz kaslarının hepsi veya bir grup adale kasılınca,

ensede ve başta ağrı hissedilir (Aktaran; Pehlivan, 2000, s. 81). Stres ve

stresin doğurduğu gerginlik ağrıları arasında önemli bir ilişki vardır. Stresin

neden olduğu gerginlik, damarların daralmasına, kafanın belirli bölgelerine

giden kan akımının bozulmasına ve o bölgeye giden kanın bir hayli

azalmasına yol açar.

Ayrıca gerginlik kasın oksijen gereksinimini artırır. Böylece oksijen

gereksinimi artmış dokuda, kansızlığın yaratacağı etki büyüyerek ağrıya

duyarlı özel alıcıların uyarılmasına ve böylece ağrının oluşmasına yol açar

Page 22: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 22

(Baltaş ve Baltaş, 1989, s. 138). İş ortamındaki stres etkenleri,

işgörenlerin bu tür gerilim tipi başağrıları çekmelerine neden olmaktadır.

f) Dinlenmeyle geçmeyen yorgunluk

İşgörenler işlerinden kaynaklanan stresler nedeniyle fiziksel ve ruhsal

yorgunluk belirtileri gösterebilirler.

Makinalaşmanın hızla gelişmesi işgörenlerin fiziksel yorgunluğunu belli

ölçülerde azaltmış ancak yeni iş düzenine uyarlanma çabası işgörenleri

ruhsal yorgunluğa sürüklemektedir. İşgörenin işe uyumsuzluk duygusu

içinde olması, çalıştığı şirketin genel havası, maddi ve manevi doyumlar,

yükselme olanağının sınırlanması ya da ezilme korkusu birer ruhsal

yorgunluk etmeni olmaktadır (Sabuncuoglu, 1987, s. 57-58).

Bir işyerinde, işgörenlerin yorgunluk belirtileri göstermelerine neden olan

temel etmenler çalışma koşulları, işgörenin fiziksel durumu (beslenme

düzeyi, dinlenme olanakları, duygusal ve ailevi durumu) ve sürekli aynı

kasların çalışmasından kaynaklanan kas yorgunluğudur (Timur,1984,s.89).

g) Alerji

Stres, bireylerde aşırı duyarlılık oluşmasında önemli bir rol oynar. Aşırı

duyarlılık tepkileri, bedenin bağışıklık sistemi üzerinde etki yapan alerji

tepkileridir. Bu aşırı tepkiler kasılma, şişme ve kaşıntı şeklinde ortaya

çıkar. Birçok bireyde yalnızca stres durumlarında alerji görülmüştür. Bu bir

anlamda bedenin strese karşı uyarılmasıdır. Bugüne kadar yapılan

çalışmalar, nasıl bir mekanizmaya göre işlediği bilinmese de stresin

bireyleri alerjik tepkilere karşı daha duyarlı hale getirdiğini göstermiştir.

Page 23: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

h) Mide Bulantısı

Stresin fizyolojik etkileri nedeniyle mide ve sindirim sisteminin etkilenmesi

mide bulantısı yapabilir. Özellikle salgılanan adrenalin hormonunun mide

bulantısında etkili bir rol oynadığı bilinmektedir. Bu durum genellikle stres

tepkisinin son bulmasıyla ortadan kalkar.

B. STRESİN DAVRANIŞSAL BELİRTİLERİ

Bu grupta incelenen stres belirtileri, genellikle dışarıdan gözlenebilen ve

işgörenlerin davranışlarına yansıyan belirtilerdir. Bu belirtiler, uykusuzluk,

uyuma isteği, iştahsızlık veya aşırı yeme, sigara ve alkol kullanma veya

ilaç kullanımında, alkol ve sigarada artış, beslenme alışkanlıklarında

değişiklikler, iştahta artış veya azalma, görünümüne aldırış etmemedir.

a) Uykusuzluk

Nedeni ne olursa olsun, insanın ruh sağlığındaki en küçük dalgalanma bile

kendisini uyku düzenindeki bir bozuklukla gösterir. Kişinin karşı karşıya

bulunduğu yaşam güçlüklerini ve ne kadar stres altında olduğunu araştıran

bütün test ve ölçeklerde uyku ile ilgili sorunlar büyük önem taşır. Uyku

insan yaşamının temel ve vazgeçilmez etkinliklerinin başında gelir. Genel

sağlıktaki bir aksama ilk olarak kendini uykuda ortaya koyduğu gibi, uyku

düzenindeki en küçük aksama bile genel sağlık ve günlük yaşam üzerinde

kesin ve doğrudan etkilere yol açar (Baltaş ve Baltaş, 1990, s.111-112).

Stres altındaki bireylerde uyku zorluğu iki biçimde ortaya çıkabilir.

Bunlardan ilki uykuya dalma güçlüğü, ikincisi ise gece boyunca kesintisiz

olarak uyuyamamaktır. Bir başka uyku bozukluğu ise uzun süre uyunduğu

halde sabah dinlenmiş olarak uyanamamak biçiminde ortaya koyulmuştur

(Markham, 1998, s. 173-174). Uykusuzluk, bireyin iş yaşamını da önemli

ölçüde etkileyen bir belirtidir. Uykusuz işgörenlerin iş verimi düşmekte,

buna karşılık hata ve kaza oranları yüksek olmaktadır.

Page 24: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 24

Yapılan araştırmalar, uyku konusunda önemli olanın, uzun uykudan çok

kaliteli uyku olduğudur. Stres, uyku bozukluğunun başlıca nedenlerinden

biridir (Hargreaves, 1998, s. 88).

b) Uyuma İsteği

Stres altındaki bireylerin büyük bölümü uykusuzluk çekerken bazıları ise

tam tersine aşırı derecede uyuma isteği duymaktadırlar. Bazı bireyler

stresli durumlarda yaşadıkları kaygı, gerilim ve zorlanmadan uzaklaşmak

için aşırı derecede uyumaktadırlar.

c) İştahsızlık

Aşırı stres durumlarında bireylerde yaşama olan ilgi azaldığı gibi, buna

koşut olarak beslenme gereksinimi de yavaşlar ve iştah kaybolur. Bireyler

sağduyularıyla yemek yemeye çalışsalar bile, bunalım ağırlaştıkça yemeğe

olan ilgi iyice azalır. Düzenli beslenememek ise bireyin fiziksel gücünü

olumsuz yönde etkiler. Stresin de önemli etken oldugu Anorexia Nevrosa,

yemeğe ilginin neredeyse tamamen kaybolduğu ve genellikle bayanlarda

görülen bir hastalıktır. Yemek yemeyi kasıtlı olarak reddeden birey bir süre

sonra aşırı derecede kilo vererek, çok ciddi ve yaşamsal sorunlarla

karşılaşabilmektedir (Aktaran;Pehlivan,2000,s.81). İştahsızlık, bireylerin

stres altında olduklarını gösteren önemli bir belirtidir.

d) Yemek Alışkanlığında Artış

Stresin fizyolojik etkilerine ilişkin olarak yapılan araştırmalarda, kronik

stres altındaki bireylerde kilo kaybetme eğilimi görülmekle birlikte bütün

bireyler için bu durum geçerli değildir. Bir çok kişi, aşırı stres altındayken

gittikçe kilo alır. Bunun nedeni, insanların yemeyi bir başa çıkma

mekanizması olarak kullanmaları ve günlük yaşamın güçlüklerine karşı bir

tepki olarak geliştirmeleridir.

Page 25: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Aşırı yemek niçin bir savunma mekanizmasıdır? Bunun iki açıklaması

vardır. İlk olarak, bir şeyler yemenin dikkati dağıtmasıdır. Eller, beyin ve

ağız yemekle uğraşırken sorunlar için endişelenmek ve düşünmek için çok

fazla zaman harcanmaz. İkinci olarak, yemenin hipatolamus ve zihin

üzerinde yatıştırıcı etkisi vardır. Yemenin hipotalamus üzerinde iki tür

etkisi vardır. Birincisi, kandaki şeker düzeyini yükseltir. Şeker düzeyi

yüksekse hipotalamus kapanır. İkinci olarak, ağıza yiyecek alma ve

çiğneme hipotalamus üzerinde bir men edici etki yapar. Buna temel etken

denir ve yalnızca yenilen şeyin farkında olunur. Bu farkında oluş gerçek bir

yatıştırıcı etki yapar. Çoğu insan dikkatini sorunlarından uzaklaştırmak için

aşırı yeme eğilimine girer ve böylece stres kaynaklarına ilişkin mutsuz

duygulardan kurtulur. Ancak aşırı yeme sonucu gelen şişmanlık, sonraki

aşamalarda başlı başına bir stres kaynağı olarak ortaya çıkabilir.

f) Sigara Kullanma

Sigara tiryakileri sigaranın gerilimi azalttığını iddia ederler ve stresli

durumlarda daha yoğun olarak sigara içerler. Özellikle kaygılı bir kişilik

özelliğine sahip bireyler stresle karşı karşıya kaldıklarında sigaraya

sarılarak, bırakmışlarsa bile yeniden başlarlar (Aktaran; Tufan, 1997, s.

26). Stres içindeki bireyler gerginliklerini bir süre azaltmak için sigara içme

eğilimindedirler. Ancak sigara uzun süre kullanıldığında içinde bulunan

nikotinin merkezi sinir sistemi üzerinde yaptığı etkiler nedeniyle bağımlılık

oluşur. Sigara içilmediğinde sıkıntı, gerginlik artar. Ruhsal güç azalır,

zihinsel işlevler yavaşlar, yorgunluk bitkinlik iştahsızlık ve uykusuzluk

belirtileri görülür (Artan, 1986, s. 116). Sonuç olarak sigaranın stresi

azalttığı büyük bir yanılgıdır. Sigara içme bir yandan günlük sorunlarla

başa çıkmak için bireye gerekli olan enerji düzeyini azalttığı gibi, diğer

yandan kalp krizi nedeniyle erken ölüm, akciğer kanseri, bronşit, zatürre

gibi hastalıkların da temel kaynağıdır (Aktaran; Pehlivan, 1993, s.55).

Sibel Kalaça'nın araştırmasına göre; Trafik Polislerinin %65'i sigara

içmektedir. Sigara içenlerin günde içtikleri ortalama sigara sayısı 20.7'dir

Page 26: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 26

(Kalaça, 1997, s.617). Görüldüğü gibi sigara hem bireylerin büyük bir

bölümünde görülen bir stres belirtisi, hem de kullanılmadığında stres

yaratan ve kullanıldığında ise büyük sağlık sorunlarına neden olan bir

etkendir.

g) Alkol Kullanma

Birçok kişi alkolün gerilimi azalttığına, endişelerden uzaklaştırdığına,

memnuniyet verici duyguları artırdığına toplumsal yeteneği geliştirdiğine

ve yaşamı daha iyi algılamayı sağladığına inanır. Bir yatıştırıcı olarak alkol,

merkezi sinir sisteminin etkinliğini azaltır. Kısa dönemli ve az alınan

alkolün depresif duyguları azaltmasına karşın, düzenli olarak, uzun

dönemli ve aşırı miktarda alınan alkol, depresif duyguları daha da artırır.

Alkol küçük ağrı ve acıları dindirir ve kişiyi gevşetir. Ancak alkol, aşırı

alındığında sarhoşlukla birlikte saldırgan davranışlara da yol açmaktadır

(Braham, 1998, s. 180). Freud, alkol kullanmayla saldırganlık, kızgınlık ve

öfke arasında bağlantı kurmaya çalışmış ve aşırı duygulanımın benliğe

yaptığı baskıyı azaltmak amacıyla alkol içildiğini ileri sürmüştür. Normalin

üzerinde ve aşırı olarak alınan alkol, bireyin stres içinde olduğunu gösteren

bir belirti olarak değerlendirilmektedir. (Aktaran; Pehlivan, 1993, s. 56).

C. STRESİN PSİKOLOJİK BELİRTİLERİ

Bireylerde görülen psikolojik stres belirtileri arasında gerginlik, geçimsizlik,

işbirliğinden kaçınma (çekilme), endişe, yetersizlik duygusu ve yersiz

telaş, saldırganlık veya kayıtsızlık, sıkıntı, gerilim hali, sinirlilik, neşede

azalma, durgunlaşma, çökkünlük hali, unutkanlık, huzursuzluk, korkulu

rüyalar, karamsarlık, kendini küçük görme, yalnızlık hissi, yersiz suçluluk

hissetme ve çabuk kızma gelmektedir.

Page 27: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

a) Gerginlik

Stres yaratan bir durumla karşılaşıldığında, bireyde kas ve sinirsel gerilim

ortaya çıkar. Gerginliğin hem kendisi bir stres belirtisidir, hem de gerginlik

nedeniyle ortaya çıkan diğer tepkilerin başlatıcısıdır. Hatta stres kavramı

birçok yerde gerginlik-gerilim kavramları ile eş anlamlı olarak

kullanılmıştır.

b) Geçimsizlik

Stres yaşayan birey, bıkkın, bitkin, isteksiz ve uyumsuz davranışlar

gösterebilir. Stres, soğuk, yavan ve formal insan ilişkilerine neden olabilir.

Bu da sert bir şirket iklimini beraberinde getirir.

Böyle bir yapı kişisel, kişilerarası ve gruplararası uyumsuzluklara kaynak

teşkil eder (Örnek, 1997, s. 37).

Genellikle kişisel stres kişi ile sınırlı kalmamaktadır. Stres, sözel ve fiziksel

olarak başkalarına karşı kötü davranışlara yol açar. Stres içindeki birey, bu

sıkıntısını iş ve aile çevresine olumsuz bir şekilde yansıtmaktadır (Aktaran;

Pehlivan, 2000, s. 84).

Geçimsizliğin önemli nedenlerinden biri olan öfke, kişinin kendi

eksikliğinden kaynaklanan yetersizlik duygusu ve kaygıdan kurtulmak için

başvurduğu bir savunma düzeni olarak ortaya çıkmaktadır. Genellikle

öfke, kızgınlık ve saldırganlık birbiriyle yakın bağlantısı olan kavramlardır.

Saldırgan davranışların duygusal düzeyinde, öfke ve kızgınlıktan başka

farklı derecelerde kin, nefret, düşmanlık gibi bütün yok edici duygular da

bulunabilir (Aktaran; Pehlivan, 1993, s. 45).

İş ortamında da stresten kaynaklanan saldırgan ve öfkeli davranışlar

bireyin geçimsiz olmasına, iş ve ilişkilerini olumsuz etkilemesine yol

Page 28: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 28

açmaktadır.

c) İşbirliğinden Kaçınma

Stres altındaki bazı bireyler toplumsal yaşantıdan kendilerini çekerek,

yalnızlık duygusuna kapılırlar. Bu durum aile, toplum veya iş ortamındaki

diğer bireylerle olan ilişkilerinden yalıtımına neden olur. Böylece bireyin

toplumsal destek ve paylaşım olanakları ortadan kalkmış olur. Bireylerin

aniden alışılmamış biçimde içine kapanması ve diğer bireylerden

uzaklaşması önemli bir stres göstergesidir.

d) Sürekli Endişe

Stresle yakından ilişkili başka bir kavram da kaygıdır. Kaygı genellikle

tehlikelerle başa çıkabilmek için gerekli duygusal durum olarak ele

alınmaktadır. Kaygı iki ayrı başlık altında değerlendirilmektedir. Bunlara

durumsal ve sürekli kaygı adı verilmektedir. Durumsal kaygı; belirli

koşulların tehdit verici olarak algılanması şeklinde tanımlanırken, sürekli

kaygı; bireyin her ortamı genelde stres verici olarak algılaması şeklinde

tanımlanır.

Stres tepkisi nedeniyle veya aşırı yorgunluk durumlarında endişe artar.

Stres tepkisinin en belirgin belirtilerinden biri, bireyin sürekli endişe içinde

olmasıdır. Beden hareketleri yapılarak, derin nefes alındığında oksijen

miktarı artar ve endişeye neden olan laktik asitin oksitlenerek kandan

atılması çabuklaşır. Ancak, hareketsizlik durumu devam ederse endişe de

sürecektir (Aktaran; Yiğit, 2000, s. 86).

e) Yetersizlik Duygusu

Yetersizlik ve işlevsizlik duygusu, uzun dönemli stres durumlarından sonra

ortaya çıkan önemli bir belirtidir. Yetersizlik ve işlevsizlik bireyleri acı,

ümitsizlik ve bunalıma götürür. Böylece oluşan kötü döngü bireyin

enerjisini alır ve iş yapacak güç bırakmaz (Aktaran;Pehlivan, 1993, s. 58).

Page 29: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

f) Yersiz Telaş

Her insan, beklenmedik ve alışılmadık durumlarda telaşa kapılabilir. Ancak

önemli ve uzun süreli stres durumları bireylerin normal ve alışılmış işlevleri

yerine getirmelerini de engelleyerek, sürekli ve yersiz bir telaş içine

girmelerine yol açabilir. Değişik nedenlerle telaşa kapılan bireyler,

beklenmedik durumlar karşısında gereken tepkileri veremedikleri için hem

stresin kaynağına ilişkin olarak, hem de verdikleri tepkinin isabetsizliği

karşısında tümüyle ümitsizliğe kapılabilirler. Bu durum stresle başa çıkma

yeteneklerini de olumsuz yönde etkiler.

Page 30: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 30

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

STRESLE BAŞA ÇIKMA

Stres, bazılarımızda adeta bağımlılık yapmaktadır. Stres bağımlıları olarak

adlandırılan bu gruptakiler çalışırken sürekli adrenalin salgıladıkları için

vücutları bu hormona ve etkilerine alışır. Sürekli alarm halinde dolaşırlar.

Stres ortadan kalkınca birdenbire kendilerini boşta kalmış, heyecansız,

adeta hasta hissederler. Alıştıkları heyecanı tatile gitse bile arar, mutlu

olamazlar. Ofisi aramadan duramaz, kızacak birşey ararlar. İlk 2 - 3 gün

rahat duramazlar. Birkaç gün dinlenme ve iyi beslenmeyle bu durumları

ortadan kalkar.

Stres ile baş eden kişilerin özellikleri; işine ve sosyal hayata daha aktif

katılma, mücadele ve değişiklikten zevk alma, hayatını ve çevresindeki

şartları kontrol edebildiğine inanma, gelecekle ilgili umutsuzluk çekmeme,

hoşgörülü ve esnek olma, yakın çevreyle olumlu ilişkiler kurmadır.

Diğer yandan “Suyun kayayı aşındırdığı gibi, stres de sizi günden güne,

haftadan haftaya yıpratır ve zayıflatır.” sözü, "Ateş altında sakin

kalabilmek; Stres yönetimi" adlı kitabın yazarı Barbara J. Braham’a aittir.

Braham’a göre strese karşı atılacak ilk adım; "İçinde bulunduğum olumsuz

durumu değiştirerek, yaşadığım stresten kurtulmak veya bu stresi

azaltmak için yapabileceğim birşey var mı?" diye sormaktır. Çözüm;

‘DKBY’ Modelidir. DKBY modeli, (‘Değiştir’, ‘Kabul et’, ‘Boşver’, ‘Yönet’) iş

ve özel hayatınızda yaşadığınız stresi kontrol altına alma konusunda yol

gösterir. Stresin zararlarını faydaya çevirme yöntemlerini içeren dört

aşamalı modelin adımları şunlar:

1. Değiştir

Olumsuz durumu değiştirebilir, neden olduğu stresi tamamen ortadan

kaldırabilirsiniz. Bunun için yapmanız gerekenler; bir işe başlamadan önce

derin bir nefes alın ve birkaç dakika düşünün, yardım isteyin, zamanınızı

Page 31: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

planlayın ve gerektiğinde hayır deyin. Çalışırken mola verin çünkü her

insan saatte bir kısa molalara ihtiyaç duyar. Birkaç dakika pencereden

dışarıya bakın. Bir bardak su için ve 10 dakika boyunca hiçbir şeye

odaklanmayın.

2. Değiştiremeyeceksen Kabul Et

Bu adım, kontrol edemeyeceğiniz koşulları öfkelenmeden kabul etmeyi ve

pozitif yaklaşımınızı kaybetmemeyi öğretiyor. Örneğin amiriniz tamamen

mantıksız, uzlaşılmaz biri. İletişim sağlamak için gösterdiğiniz tüm çabalar

sonuçsuz kaldı. Bu durumda yapılacak en iyi şey, geçinilmesi zor bir amirle

çalıştığınızı ve aranızda sürekli bir gerilim olacağını kabul etmektir.

İş arkadaşlarınızla kafa kafaya verip içinizi dökmek bir süre için

rahatlamanızı sağlar, ama durumun üzerinizde oluşturduğu rahatsızlığı

gidermez.

3. Boşver

Bu adımda kendi kendinize oluşturduğunuz stresten kurtulmanın yollarını

öğreniyorsunuz. Yapmanız gerekenler; işleri üst üste eklemeyin,

acelecilikten, rekabet, öfke ve düşmanlıktan vazgeçin. Uzun süre aralıksız

çalışmayın.

4. Yaşam Tarzını Yönet

Bu adım, egzersiz, diyet ve rahatlama yöntemlerini içeriyor. İşte masa

başı egzersiz önerileri: Genelde vücuttaki gerginliğin büyük bir kısmı

omuzlarda ve boyunda tutulur. İşyerinizde gerginliği azaltmak için masa

başı egzersizleri yapabilirsiniz. Önce birkaç defa yavaş veya derin nefes

alın. Sonra omuzlarınızı yukarı doğru olabildiğince çekip indirin. Bunu

yaparken nefes alın. Nefesinizi birkaç saniye tutun ve omuzlarınızı serbest

bırakarak verin. Bunu üç kez tekrarlayın. Başınızı yavaşça göğsünüze

doğru eğin ve sonra da geriye kaldırın. Bunu iki defa yapın. Başınızı sağ ve

Page 32: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 32

sol omuzuna doğru ikişer kez yatırın. Son adım, omuzlarınızı birkaç defa

ileriye doğru ve sonra da birkaç kez geriye doğru çevirin. Belirli aralıklarla

da ayağa kalkıp gerinin. Nefes alın, ellerinizi tavana doğru uzatın, daha

sonra belinizi bükerek öne eğilin, nefesinizi verin. Bunu da 2 - 3 kez

yineleyin. Birkaç dakika yürümek, hatta lavaboya kadar gidip gelmek bile

yararlı olur.

STRESLE BAŞA ÇIKMADA FARKLI YAKLAŞIMLAR

1. Bio feedback (Biyolojik Dönüt)

Bio feedback, insanın normal ve normal dışı olan; kendisinin farkında

olmadığı fizyolojik tepkilerinin bir araç yardımı ile farkında olduğu bir

eğitim programı içinde otonom etkinliklerini (beden sıcaklığı, terbezi salgısı

vb) istenilen yönde düzenlemeyi öğrendiği bir yöntemdir. Tıbbi rehberlik

altında bireyler stres belirtilerini feedback araçları yolu ile azaltmayı

öğrenebilmektedirler. 1960'lara kadar sinir sisteminin kontrol

edilemeyeceğine inanılırdı. Dr.Naal, E.Miller laboratuvarında hayvanlarla

yaptığı deneylerle otonomik sinir sistemini ceza ve ödül sistemi ile kontrol

edebildiğini ileri sürmüştür (Baltaş, 1987, s.152). Kalp atışı, oksijen

tüketimi, mide asidi salgısı gibi içsel süreçler kontrol edilebilmektedir.

Böylece bio feedback stresin istenmeyen etkilerinin azaltılmasında

yardımcı olabilmektedir.

2. Gevşeme (Relaxation)

Gevşeme ve rahatlama için birçok yol vardır. Gevşeme hareketlerinin

yalnız gerginlik durumunda değil, düzenli olarak yapılması durumunda

kazanılan rahatlayabilme becerisi, bireylere stresli durumlarda daha çok

yardımcı olmaktadır. Bu da istemli hareketlerin, kasların, nasıl

gevşetileceğini öğrenmekle başarılabilinir. Bunu yapmakla, parasempatik

(istemsiz) sinir sisteminin çalışmasına, yani vücudun enerji depolamasına

Page 33: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

yardımcı olunur (Telman, 1987, s.88). Gevşeme, stres altındaki bireyde

başlayan stres tepkisinin tam karşıtı bir etki yapar. Stres tepkisinde kaslar

gerilir, kan basıncı ve kan şekeri yükselir, solunum artar. Gevşeme

hareketleri ile kaslar rahatlar, tansiyon düşer, solunum yavaş ve derin

olur, kan şekeri azalır. Gevşeme tekniği kullanıldığında bedende başlayan

psikosomatik stres tepkisi kırılır ve zararları engellenmiş olur. Gevşeme

tekniği ayrıca zihinsel, algısal ve performans açısından önemli yararlar

sağlar. Tam gevşeme tekniğinde temel yaklaşım, stres sonucu

gerginleşmiş kas gruplarını bilinçli bir şekilde gevşeterek, kaslardan

merkezi sinir sistemine giden uyarı bombardımanını azaltabilmek ve

elektrik aktivitesini normal sınırlar içine çekebilmektir (Çelik, 1995, s.70).

Bu teknikle eğitilmiş bireylerde dikkat alanı genişler, düşünce berraklaşır

ve duyular keskinleşir (Tuna ve Topaloğlu, 1998. s.160).

Gerçekten gevşemeyi başarmış bir insanın solunumu derin ve rahat, elleri

ve ayakları sıcak ve ağır, kalp vuruşları sakin ve düzenli, karnı sıcak ve

alnı serindir. Bu durumdaki bir insanın kasları gevşemiş, hormonal dengesi

sağlanmış ve beden metabolizması yavaşlamıştır (Baltaş, 1986, s. 93).

Bir gevşeme egzersizi:

Hareketlere başlamadan önce mümkünse gevşetici bir müzik hazırlayın.

Rahat bir koltuğa uzanın. Gözlerinizi kapatın. Çok derin ve yavaşça

burnunuzdan nefes alıp - verin. Bunu 6 kez tekrarlayın. Ellerinizi 10 saniye

yumruk yaparak son gücünüzle sıkın. 10 saniye süreyle de gevşetin.

Gerginlik ve gevşeklik arasındaki farkı hissedin. Yorgunluğun parmak

uçlarınızdan akıp gittiğini hayal edin. Bu germe-gevşetme ve aradaki farkı

düşünme işlemini, sırasıyla kol, yüz, boyun, omuzlar, sırtın üst kısmı,

kalça adaleleri, bacaklar, ayaklar, ayak baş parmakları ve tüm

vücudunuzda uygulayın. Bunları yaparken kendinizi daha önce çok rahat

hissettiğiniz bir yerdeyken hayal edebilirsiniz.

Page 34: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 34

3. Beslenme

Araştırmalar beslenme ile stres arasında bir ilişki bulunduğunu

göstermiştir. Bazı yiyeceklerin stres tepkisini başlattığı, artırdığı, hatta

bireyleri strese karşı daha duyarlı hale getirdiği bilinmektedir. Aşağıda

stres ve beslenme ilişkisi temel noktalarda özetlenmiştir:

a) Beslenmede doğal ve işlem görmemiş besinleri yeğleyerek, zararlı

kimyasal maddeler içeren besinler en aza indirgenmelidir.

b) Mineral ve vitamin eksikliği de yetersiz kalori gibi aynı zayıflatıcı etkiyi

yapmaktadır. Örneğin B vitamini eksikliği kaygı, depresyon, uykusuzluk,

kalp sorunları, midede hassasiyet, kas zayıflığı gibi tepkileri

başlatmaktadır.

c) Uzun süreli ve şiddetli stres belli vitaminlerin alışılmış miktardan daha

fazla tüketilmesine neden olabilir. Örneğin B1 ve B2 vitaminleri, süreğen

stres durumlarında yüksek düzeyde tüketilir. Ayrıca stres sırasında

salgılanan adrenalin hormonunun yapısında yer alan panhotenic asit, C

vitamini ve cholin asit yoğun olarak harcanır.

d) Tuz, doymuş yağ ve kolesterol içeren besinler en aza indirilmelidir.

e) Stresli durumlarda bir başa çıkma mekanizması olarak yemekten

kaçınılmalıdır ve özellikle rafine şeker oranı yüksek besinlerden uzak

durulmalıdır. Rafine seker aşırı alındığında büyük bir enerji kaynağıdır.

Ancak birkaç zararlı yan etkisi vardır. İlk olarak diş çürümelerini

başlatabilir, ikincisi kan şekerine salgılanan insülin dengesi bozulur.

Üçüncü olarak, birçok şekerli ürün (şeker, kekler, çeşitli içecekler) vitamin

ve minerallerden yoksundur. Bu nedenle vücut, metabolizma işlevini

yerine getirebilmek için çeşitli vitaminleri, özellikle de B vitaminini diğer

kaynaklardan ödünç alır. Bu durum vücutta B kompleksi vitaminini

tüketme eğilimini başlatır. Yüksek oranda şeker alındığında, dengesiz bir

diyet uzun dönemli stresle bütünleştiğinde, B vitamini yetersizliği baş

Page 35: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

gösterir. Bu da zaten var olan kaygı, sinirlilik ve genel sıkıntı gibi stres

belirtilerini iyice ağırlaştırır.

f) Kahve, çay, kakao ve çikolatada bulunan kafeinin kendisi stres tepkisi

yaratan bir maddedir. Günde iki veya üç fincandan fazla alınan kahve kan

basıncını arttırır, kalp atışını şiddetlendirir, kalbin oksijen gereksinimini

arttırır, kalp ritmini bozar ve kaygıya neden olur.

g) Yüksek oranda kolesterol, doymuş yağ ve tuz içeren yiyecekler yüksek

kan basıncı riskini arttırır ve kalp damarlarında plaklar oluşmasına neden

olur. Dolayısıyla bu durum diğer stres etkenlerinin kalp hastalıkları ve

yüksek kan basıncı üzerindeki etkilerini daha da şiddetlendirir. Çok aşırı

tuz nedeniyle vücutta fazla su tutulması da ayrıca doğrudan zararlı stres

ve sıkıntıyı başlatır.

h) Sigara içmek veya dumanlı ortamda uzun süre bulunmak, normal

miktardan daha fazla C vitamini tüketilmesine neden olur. Sigaranın hem

kendisi bir stres nedenidir, hem de diğer stres nedenlerinden daha fazla

etkilenilmesine yol acar.

i) Düzenli ve sağlıklı yemek yenmelidir. Kalori, vitamin ve mineral dengesi

sağlanmalıdır. Yetersiz kalori insan organizmasını zayıflatarak, stresle ilgili

hastalıklara daha kolay yakalanmasına neden olmaktadır. Çok fazla kalori

alınması, özellikle de hareketsizlik ile birleştiğinde şişmanlığa yol açar.

Şişmanlık beden üzerinde doğrudan stres yaratır, psikolojik olarak sıkıntı

verir ve enerji düzeyini düşürerek bireyin günlük sıkıntılarla başa çıkma

yeteneğini de azaltır.

j) Düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır.

4. Toplumsal Destek Toplumsal destek terimi, bireyin başka bireylerle veya gruplarla varolan

iletişimini anlatır. Toplumsal destek, bireye kendi duygularını açıklama ve

anlamlı hale getirme olanağı sağlar. Bireyin bir anlamlılık duygusu

kazanmasına yardım eder, amaçları ve durumları uygun bir şekilde

Page 36: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 36

değerlendirebilmesi için diğer bireylerden önemli dönütler (geri bildirimler)

almasına yardım eder. Toplumsal iletişim ayrıca yararlı bilgiler ve pratik

yardımlar edinilmesini sağlar. Çalışmalar, sosyal destek gören kişilerin

özellikle stres durumunda bedensel ve ruhsal etkenlerden korunduğunu

belirtmektedir. Sosyal yardım; bir şahsa sevildiğini, değer verildiğini ve

yaşamın bir parçası olduğunu söyleyen mesajdır (Akalın, 1988, s. 102).

Sosyal desteğin olmayışı, bir stres etmenidir. Çalışanlar grup üyelerinin

destek ve katkılarından oldukça fazla etkilenmektedirler. Sevinçlerini ve

sorunlarını üyesi olduğu grupla paylaşan bireyler bu sosyal desteğin

değerini daha iyi anlamaktadırlar. Güçlü sosyal ilişkileri olan bir kişiye göre

fiziksel ve psikolojik olarak kendini yalnız olarak algılayan kişi daha çok

stresten etkilenmektedir (Ertekin, 1993, s. 35-37) Birçok araştırma

göstermiştir ki, yalnız yaşayan ya da diğer insanlar veya gruplar

tarafından benimsenmeyen kişiler, stresle ilgili süreğen hastalıklara karşı

daha duyarlıdırlar. Lynch'e göre, toplumsal yalıtılmışlık bir erken ölüm

nedenidir. Onun araştırmasındaki karşılaştırmalı ölüm istatistiklerine göre,

evli insanlarda erken ölüm bekar insanlara göre daha düşüktür. Bireylerin

aile, toplum ve iş yaşamlarında birlikte oldukları diğer insanlar tarafından

desteklenme düzeyleri, paylaşım oranları ve birliktelikten aldıkları zevk,

onların stresle mücadele etmedeki başarı düzeylerini artırmakta ve

stresten daha az zarar görmelerini sağlamaktadır. Holmes ve Raye isimli

iki araştırmacı, benzer stresli durumlar neticesinde hastalanan ve

hastalanmayan insanlar arasındaki farkları inceleyen bir araştırma

gerçekleştirmişlerdir. Sözkonusu araştırma, bu iki tür insan arasındaki ana

farkın, alabildikleri sosyal destek seviyesi olduğunu göstermiştir (Braham,

1998, s.199).

5. Sosyal, Kültürel ve Sportif Etkinliklere Katılma

Stresle başa çıkmada önemli bir konu da, stres içindeki bireylerin iş

dışındaki boş zamanlarını değerlendirme biçimi ve bu zamanlarda

gösterdikleri etkinliklerdir.

Page 37: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Boş zamanı değerlendirme, bireyin özbenliğine uygun ve yapmaktan zevk

aldığı toplumsal, kültürel ve sportif etkinliklere katılarak, kişinin günlük

yaşamın sıkıcılığından kurtulması ve insanlarla etkileşerek toplumsal bir

kişilik kazanması olarak açıklanmaktadır (Kılbaş, 1989, s. 19).

Bu açıdan iş dışındaki zamanların özellikle stres durumlarında nasıl

değerlendirildiği bu boyutta önem kazanmaktadır. Sinema, tiyatro, opera,

bale, konserler, sergiler ve spor karşılaşmaları gibi sanatsal, kültürel ve

sportif etkinliklere katılmak ve izlemek; acıma, heyecan, korku, dehşet,

sevgi, yarışma gibi duygular oluşturan olaylar aracılığı ile insanların içini

yatıştırır, tutkulardan arıtır ve duygulardan arınmayı yani "katharsis"i

sağlar, böylece bu tür etkinlikleri izlemek, izleyicide bazı duyguları

uyandırmak ve harcatmak yolu ile bireyleri daha rahat ve psikolojik

yönden sağlıklı kılar.

Bahçecilik, ağaç işleri, sporun her türü, balık tutmak, avcılık, ev hayvanları

beslemek, televizyon izlemek, kitap okumak, müzik dinlemek, sinema

veya tiyatroya gitmek, koleksiyon yapmak gibi hobiler; stresin azaltılması

ve önlenmesinde önemli bir rol oynar. Bu tür hobiler ve boş zaman

etkinlikleri bireylere, boş zamanda değişik bir işle uğraşmak, zevk almayı

ve gevşemeyi yaşamak, başarmak ve kendini anlatmak gibi çok önemli

yararlar sağlar.

6. Masaj

Masaj stres tepkisinin yavaşlatılması ve önlenmesinde birçok açılardan

yarar sağlar; kasların gevşemesine yardım eder. Fiziksel uyaranlar, kan

akımı ve kasların durumunu düzenler. Masaj yoluyla kas gerilimi

azaldığında çeşitli ağrılar da azalır. Masaj sırasında bütün vücuda kaygıyı

azaltan, düşünmekten çok hissetmeye olanak veren tatlı bir rahatlama

duygusu yayılır. Böylece bilinçli yapılan bir masaj, bireyi stresin

Page 38: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 38

kargaşasından uzaklaştırarak ona sağlıklı bir dinlenme olanağı sağlar

(Hargreaves, 1998, s.70).

7. Zaman Yönetimi

Bugün özellikle iş hayatındaki insanların önemli bir bölümü, zamanlarını

etkili bir biçimde düzenlemek konusunda başarısız olmakta ve zamanın

baskısını sürekli olarak üzerlerinde hissetmektedirler. Böylece o sırada

yaptıklarını değil, daha sonra yapmak zorunda olduklarını düşünmekte ve

böylece de verimleri azalmaktadır (Baltaş, 1987, s.25).

Çağdaş insan için en önemli stres kaynaklarından biri olan zaman bulma-

zaman yaratma olayı bazı tekniklerle başarılabilir nitelikte görülmektedir.

Bu teknikler özde bireyi organize olmaya götürmektedir. Genelde

araştırma bulguları olmaktan ziyade tecrübelere ve terapilere dayalı olarak

salık verilen zamanın etkin yönetimi tekniklerinin öğrenilmesi kolaylığı, bu

yoldaki başarının umut ve güdüsü olmaktadır (Balcı, 1990, s.102).

Bireyden kaynaklanan stresin en büyük nedenlerinden biri zamanı

planlayamamaktır. Zamanı kötü planlama, ciddi bir stres kaynağı olan kriz

çözümleme yaklaşımını gerekli kılar. İşe yarayan yöntemlerden biri

zaman çizelgesi, diğeri ise proje çizelgesidir (Braham, 1998, s. 85).

Zamanını iyi düzenleyemeyen bir insan, kaçınılmaz olarak stres altındadır.

Yapılması gereken, düşünce ve ayrıntılarla vakit kaybetmeyip kısa

zamanda çok iş yapmak değildir. Tam tersine amaç ve öncelikleri

saptayarak insanın zamanını gerçekten yapmak istediği şeylere ayırarak,

hayatından daha fazla tat almasıdır (Baltaş, 1987, s.131).

Zaman yönetiminin amacı, zamanı gereksinim ve istekleri karşılayacak

biçimde kontrol altında tutabilmektir. Ran Lundy'e göre başarılı zaman

Page 39: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

yönetimi için dört anahtar vardır. Bunların ilki amaç saptamaktır. İkinci

olarak amaca ulaşmak için planlama yapmak gerekir. Üçüncü sırada, planı

uygulamaya hemen başlamak ve bitiş zamanını saptamak gelir. Dördüncü

olarak, amaca ulaşana kadar çalışmaya devam etmek gerekliliği üzerinde

durulur. Özellikle zaman baskısı nedeniyle yaşanan stresle başa çıkmak

için zamanın iyi planlanması ve kullanılması gerekmektedir.

BAZI MESLEKLERDE STRES RİSKİ

Stres denince akla ilk olarak çalışma hayatı ve yaptığımız işler gelir.

Şüphesiz öyle iş kolları vardır ki, yaşanan stres çok daha yoğundur. "İşin

streslisi olmaz, stresi yaratan zorlayıcılar vardır" diyen uzmanlara göre,

stres yoğunluğunu belirleyen iki ana faktör vardır: ‘Devamlı kayıp

tehdidiyle yaşamak’ ve ‘her an ne çıkacağı belli olmayan meslekler...’ Bu

kıstaslara göre en yoğun stres yaşayan meslek grubu asker, polis ve hava

trafik kontrolörleridir. Bunları doktorlar (özellikle cerrahlar), borsacılar ve

gazeteciler izlemektedir. Stresle başa çıkmada bazı yoğun stres

gruplarında çalışanlardan öneriler:

Kalp Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez: 6 saatlik uykumun dışında sürekli

çalışıyorum. Tüm ameliyatlarımda Klasik Türk Müziği dinliyorum.

Rahatlamamı sağlıyor. Her gün saat 17.00’ye doğru ekiple simit partisi

yapıyoruz. Yılda bir hafta dalmaya, iki hafta da kayağa gidiyorum. Her

Cumartesi ailemle vakit geçiriyor, Pazarları bahçeyle uğraşıyorum. Ve

rezene, ısırgan otu çayları içiyorum.

Genel Cerrah Prof. Dr. Koray Acarlı: Hasta ve yakını ‘önce Allah, sonra siz’

diyor. Gecenin bir yarısı evden çağrılmak, ölümle kalım arasında karar

vermek, altından kalkılamaz bir stres. Bazen bir organ nakli 10 saati

aşıyor. Bazen ağlıyorsunuz, bazen en yakınınızdakine çatıyorsunuz.

Gömleği çıkarana kadar stresi atamıyorum. Bazen sohbet edip

uzaklaşmaya çalışıyorum. Hafta sonları fırsat bulursam şehir dışına

çıkıyorum.

Page 40: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 40

Bir hava trafik kontrolörü: Çalışma sistemimiz uluslararası kurallara göre

belirleniyor. İş günü azaltılıyor, psikolog bulunduruluyor, ekip sayısı

arttırılıyor. 4 ayrı ekip olmasına karşın yoğun stres altındayız. Saat

08.30’dan 19.30’a kadar çalışır, ertesi gün akşam geliriz. Onu takip eden

iki gün izinliyiz. İş yükü binmemesi için mümkün olduğu kadar rahat

çalıştırılırız. Çalışma saatimiz içinde maksimum 2 saat çalışır, 2 saat

dinleniriz. Bu sürede işten uzaklaşmak için özel istirahat odalarımızda

müzik dinleyip kitap, gazete okur, televizyon seyrederiz.

Beyin Cerrahı Op. Dr. Aybars Akkor: Ameliyata girmeden önce bulmaca

çözerim. Arkadaşlarımla son öğrendiğim fıkraları paylaşırım. Ameliyata

başlarken mutlaka en keyifli halimi alır, etrafımda koşuşturan diğer sağlık

personelinin de ameliyata neşeli başlamasını sağlarım. Eğer gün içinde

stresim çok artmışsa badem, fındık, fıstık gibi kuruyemişleri yerim.

Kitapevlerini ve müzik marketleri dolaşırım, gevşeyene kadar kitapları ve

kasetleri incelerim. Masaj yaptırmak ve berbere gitmek benim stresimi yok

eden unsurlar.

Halk Menkul Değerler’den Ömer Dilber: Çok bunaldığımda gözlerimi

kapatıp 5 dakika boyunca bir şey düşünmem. Bu şekilde beynimi

rahatlatıyorum. Stresten kurtulmak için bir saatlik yemek arası iyi bir

fırsat. Brokerlık yaparken, bir tuşa basıp trilyonlarla oynarken, İMKB’de

ormanlık alanda yürüyüp temiz hava alıyordum. Ayrıca tavla oynayarak da

stres atıyorduk.

Petrol Ofisi A.Ş. İnsan Kay. Ücretl. ve Pers. Hizm. Yöneticisi Mert Canberk:

Planlı ve zamanını iyi değerlendirerek çalışıyorum. Ani tepki vereceğimi

hissettiğimde durup yutkunuyorum, 2 kez derin nefes alıp içimden 10’a

kadar sayıyorum. Hayattan daha fazla zevk almaya çalışıyorum.

Page 41: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

STRESTEN NASIL KORUNABİLİRİZ?

Durumu değiştiremiyorsak, olayları ele alış biçimimizi düzeltmeliyiz.

Ayakta kalabilmek için bakış açımız değişmelidir. Örneğin; yeni

başladığınız bir işte ‘nasıl başa çıkacağım’ demek yerine, ‘yeni işimde

mutlaka başarılı olacağım’ demelisiniz. Burada önemli olan bakış açısı,

stresi olumlu ya da olumsuz değerlendirmemizdir.

Hayatınızı sadeleştirin. Eğer arabanız ve trafik sizin için bir stres

kaynağıysa, park, servise götürmek, sigortalamak, korumak vb.

sıkıntılara yol açıyorsa ulaşımda yürümeyi, bisikleti ya da toplu

taşıma araçlarını tercih edin.

Herşeyi birden yapmaya çabalamaktan vazgeçin. Bunu yaptığınız

anda, çabalarınızı bir noktada odaklamayı başarır ve böylelikle

stresinizi azaltabilirsiniz.

Boş durmayın. Kendinize meşgul olacak uğraşılar bulun.

Küçük şeylerden zevk alın.

Kendinize güvenin.

Sallanan sandalyede dinlenin.

Hayvanları sevin.

Yoga yapın.

Zamanı planlayın.

Müzik dinleyin.

Öğlen 10 dakika uyumaya çalışın.

Yeşil renkler kullanın.

Muz ve avokado yiyin.

Yosun banyosu yapın.

Balığa çıkın.

Hergün duş alın.

Kendinizi tutmayın, ağlayın.

Haftada 3 kez dans edin.

Ailenizle ve arkadaşlarınızla fiziksel temasınızı arttırın.

10 dakikadan uzun olmamak kaydıyla güneşlenin.

Page 42: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 42

Rahatlatıcı etkisi olan çikolatayı yiyin.

Hayır diyebilin.

Güneşin doğuşunu ve batışını seyredin.

Her gün en az 15 dakika yürüyüş yapın.

Enerjinizi, size doyum verecek, değişik etkinliklere paylaştırın.

Örneğin iş, sosyal etkinlikler, dinlenme, yalnız kalma, kültürel

etkinlikler ve yakın ilişkileriniz bir denge içinde olsun.

Hayatın tümünden zevk alın, gerektiğinde kendinize dahi gülün.

Mutluluk kadar kaygının da insanlar için olduğunu bilin. Hayatı

eğlenceli bir şekilde yaşamaya çalışın.

Zamanı etkili ve verimli kullanın. Sizden yetiştirmesi mümkün

olmayan işler istendiğinde, kendinizi gereksiz yere baskı altına

sokmayın.

Sevdiğiniz işi yapın: İş, Pazartesiden Cumaya çekilen cefa değil,

yaşanan hayat olmalı. İşteki psikolojik sağlığımız, işimizi

sevdiğimiz takdirde varoluyor.

Kurban rolü oynamayın: Mazeret aramayın, başkalarını suçlayıp

eleştirmeyin. Bu sorunu çözmez, stresi azaltmaz. Problemlerin

çözülebilir olduğunu düşünün.

Hayatın kontrolünü dış ödüle bırakmayın: Ödül (takdir, övgü) ya

da karşılık beklemeksizin, zevk aldığınız ve yaptığınız işin parçası

olmak için çalışın.

Yeterlilik duygunuzu geliştirin: "Ben bu işi beceremeyeceğim" diye

düşünmek yerine, "Bununla nasıl baş edebilirim" anlayışıyla

yaklaşın.

Olumlu düşünün, olumlu konuşun: Olumsuz konuşmalar olumsuz

düşüncelere, olumsuz düşünceler de strese yol açar. "Yaşam

neden bu kadar adaletsiz?", "Ne yapacağım şimdi?" gibi sorular

stresi artırır.

Ve 3K... Kendine güven, kendini ada, kontrol et: Kişinin sınırlarını

tanıması, kendisine güvenmesiyle mümkündür. Seçilen işe

Page 43: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

kendini adamak, kişinin stres altında ezilmesine neden olmaz. Kontrol

ise hayatı yönetme becerisidir. "Yapmam lazım...", "Yapmaya

zamanım yok" yerine "Yapmayı seçtim", "Zamanımı buna vereceğim"

diye düşünün.

Stresinizin kaynağı şefinizse, şefinizle hiç anlaşamıyorsanız, onunla yüz

yüze geldiğinizde midenize kramplar giriyor, bütün enerjiniz azalıyorsa...

Bu durumdan kurtulmak mümkün mü? Bunun için yapmanız gerekenler

şunlar:

Öfkelendiğiniz anlarda tartışmayın.

Yatıştıktan sonra ona durumu anlatın, neler hissettiğinizi açıklayın,

ne istediğinizi belirtin ve teşekkür edin.

Durumu anlatırken neden kızgın olduğunuzun onlarca nedenini

birden sıralamaya kalkmayın. Bu durumu çözmez.

İfadelerinizde “ben”li cümleler kullanırsanız hislerinizi daha doğru

ifade edersiniz. "Sen" diliyle konuşmak karşı tarafı suçlar,

savunmaya geçmesine neden olur. "Siz böyle yaptınız,

üzdünüz.." vs. yerine "Ben üzüldüm, kendimi şöyle

hissediyorum.." gibi.

STRESLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN BUNLARI YAPMAYIN !

Stresle başa çıkmak için alkole başvurmayın. İlk başlarda gevşeme

ve günün etkilerinden kurtulma hissi uyandıran alkol, uzun

vadede düzenli ve daha fazla tüketime yol açarak yeni bir stres

nedeni olur.

Stresli anlarınızda yemeğe saldırmayın. Yemek, aşırı stres için

avunma haline gelir ve kısa süre içinde aşırı yemeye dönüşür. Bu

da bir süre sonra aşırı kilo problemine dönüşerek yeni bir stres

kaynağı olur.

Page 44: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 44

Stresi azaltmak için alışverişe çıkıp aşırı para harcamayın.

Uyuşturucu kullanmak, endişe etmek, çevreyi suçlamak, sigara

içmek, pasif davranmak, intikam duygusu gütmek, saldırgan

olmak, çabuk rahatlamayı sağlayan geçici başaçıkma

yöntemleridir. Ancak stresten uzun vadede kurtulmanızı

sağlamaz.

BESİNLERLE STRESTEN KORUNABİLİR MİYİZ?

Vücudu stresin zararlı etkilerinden korumak, besinlerle de mümkündür.

Dr. Yasemin Bradley’e göre beslenme, stresle başa çıkmada doğrudan

etkilidir. Bradley, stres sırasında hücrelere zarar veren maddelerin

oluşumunun arttığını vurgulayarak, bunlara karşı ‘savaş beşlisi’ dediği

besinlerin zırh oluşturduğunu söylüyor. A, C, E vitaminleri ve çinko ile

selenyum mineralleri içeren yiyecekleri savaş beşlisi olarak

nitelendiriyoruz. Bunlar hücrelere zarar veren maddelerle savaşıp vücuttan

uzaklaştırılmalarını sağlıyor. Ayrıca B5 vitamini ve magnezyum içeren

yiyecekler de günlük stresi kontrol etmeye yarıyor. Özellikle alınması

gereken besinler şunlardır:

• A vitamini: Ciğer, balıkyağı, havuç, koyu yeşil sebzeler (ıspanak, roka,

lahana), taze - kuru kayısı, brokoli, peynir.

• C vitamini: Kırmızı ve yeşil biber (turunçgillerin 4 katı içeriyor), koyu

yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, domates, Brüksel lahanası, lahana, çilek,

kivi, portakal, mandalina, greyfurt, limon.

• E vitamini: Bütün sebze yağları (ayçiçek, zeytinyağı, mısırözü, ceviz,

fındık yağı) koyu yeşil yapraklı sebzeler.

• Çinko: İstiridye, badem, buğday ürünleri (rafine edilmemiş kaba un, köy

ekmeği), susam, ciğer, kabuklu deniz ürünleri, ayçiçeği tohumu,

baklagiller.

• Selenyum: Deniz ürünleri, susam.

Page 45: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

BEŞİNCİ BÖLÜM

STRESİN SONUÇLARI

Stresin kısa vadede sonuçları:

• Acil enerji sağlamak için kas ve kemiklerden aminoasitler ile karaciğerde

depolanmış olan glikoz (şeker) kana bırakılır.

• Kan, gerektiğinde tansiyonu yükseltebilmek için tuzu tutmaya başlar,

böylece besinlerin ve oksijenin kas hücrelerinin içine alınışı kolaylaştırılır.

• Enfeksiyonlara karşı vücudun direncini arttırmak için ‘kortizol’ adlı stres

hormonu salgılanır.

• Vücudun ekstra enerji ihtiyacını karşılamak üzere dokulardan yağ

bırakılır. Bu, kanda kolesterol ve yağların düzeyini artırır.

Stresin uzun vadede sonuçları: • Kas ve kemik dokusunda kayıplar baş gösterir.

• Kan - şeker dengesi alt üst olur. Kortizol, kan şekerini yükseltip insülin

salınımına yol açtığından uzun süreli stres sonrasında pankreasa ağır yük

binmeye başlar ve insülin üreten hücreler harap olabilir. Bu da şeker

hastalığına yol açabilir.

• Yüksek tansiyon kalbi yormaya başlar.

• Enfeksiyon riski artar. Uzun süre yüksek dozda salgılanan kortizol,

bağışıklık sistemini harap eder.

• Kanda yükselen yağ oranı kalp - damar hastalıkları riskini artırır.

STRESİN TETİKLEDİĞİ HASTALIKLAR

• Astım • Alerji • Mide ülseri • Felçler • Beyin kanamaları

• Yüksek tansiyon • Kalp - damar hastalıkları • Romatizma • Guatr

• Kolit • Sivilceler

Page 46: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 46

STRESİN BİR BAŞKA SONUCU

Hemen herkeste ciddi bir sıkıntıya yol açabilecek stresli bir olayla

karşılaştıktan sonra ortaya çıkan; travmatik olayın düşlerde ve düşüncede

tekrar tekrar yaşanması, travmayı hatırlatan olaylardan ya da

durumlardan kaçınma, duygusal tepkisizlik, aşırı uyarılmışlık, tetikte olma

ve irkilme halidir. Bu duruma yol açabilecek travmalar; savaş, doğal

afetler, yaşamı tehdit eden kazalar, saldırı ya da tecavüz gibi durumlardır.

Kişi bu olaylarda ölüm ya da yaralanma tehditi yaşamıştır ya da tanık

olmuştur. Travmatik olayı çağrıştıran herşeyden kaçar. Karşılaşmak

durumunda kalırsa, kişide yoğun anksiyete oluşur. Travmayı tekrar tekrar

düşlerinde ve düşüncelerinde yaşar. Kaçınma davranışı nedeniyle

insanlardan uzaklaşır, işlevselliği bozulur. Aşırı irkilme, uyarılmışlık

durumu, uykuya dalmakta güçlük, konsantre olamama, irritabilite

görülebilir.

Posttravmatik stres bozukluğu çocukluk dönemini de içine almak üzere

herhangi bir yaşta başlayabilir. Yaygınlık %1-3 dolayındadır. Belirtiler

travmatik olaydan sonra üç ay içinde başlarsa “akut”, üç aydan sonra

başlarsa “süregen” olarak değerlendirilir.

Eğer travmatik olaydan sonra ortaya çıkan durum bir aydan kısa sürerse

“Akut Stres Bozukluğu” olarak tanı konur.

Page 47: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

STRES VE PERFORMANS İLİŞKİSİ

Genellikle stresin insan yaşamındaki olumsuz etkileri üzerinde durulur.

Ancak stresin yapıcı ve yıkıcı olmak üzere iki boyutu vardır. Stresin her

türü zararlı değildir. Çoğu insan motive olabilmek için belli bir miktar

strese ihtiyaç duyar (Braham, 1998, s. 46).

Stresin hiç olmaması hem olanaksız hem de sakıncalıdır. Ancak, bireylerin

ruhsal ve bedensel sağlığını tehlikeye düşürecek şiddet ve yoğunluktaki

strese de izin verilmemelidir. Her iki durumda da stres, verimi olumsuz

yönde etkilemektedir (Pehlivan, 1991, s. 795).

İşlerin tamamını yapamayacaksınız diye kaygılanmak gereksizdir. Zihniniz

açık ve huzurluysa ve stres düzeyiniz azaltılmışsa, işinizde çok daha fazla

verimli olur, çalışmaktan keyif alırsınız. Strese dayanma gücünüzü

azalttıkça, stresin kendisi de azalacak, bununla başa çıkmanızı sağlayan

yaratıcı fikirleriniz de daha iyi işlerde kullanılabilecektir (Carlson,1999,s.5).

Her şirket üyesinin bir kabul alanı vardır. Bireylerin kabul alanlarının

sınırları içinde bulunan performans gerekleri, bir sorunla karşılaşılmadan

ya da çok az sorunla karşılaşılarak yerine getirilebilir. Performans

gereklerinin kabul alanının sınırları dışında kaldığı durumlarda ise, işlerin

yapılmasında bir rastgelelik, dürüstlükten uzaklaşma ve sabote etme

eğilimleri görülmektedir (Aydın, 1986, s. 93).

Page 48: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 48

YAPICI STRES (EUSTRES) VE PERFORMANSA ETKİLERİ

Stres nedir başlığı altında bahsettiğimiz eustresi (zevk veren stres) bu

bölümde ayrıntılı olarak ele alacağız. Olumlu stres yeterli derecede gerilim

hissedip motive olabildiğiniz durumlarda ortaya çıkar ve en verimli şekilde

çalışmayı sağlar. Olumlu stres, gereğinden az ve gereğinden fazla stres

bulunan alanların arasında kalan alandır. (Braham,1998,s.46). Az

miktarda stresin iş performansını artırdığı bilinmektedir. Örneğin son

zamanlarda yapılan bir araştırmada, yeni bir yöneticinin gelmesi veya

istemeyerek başka bir işe geçmenin, işe ilişkin daha fazla bilgiye sahip

olmak için daha çok araştırma yapmayı gerektirdiği bulunmuştur. Belirli bir

düzeydeki stres, işgörenlerin işlerini daha iyi yapmak için yeni ve daha iyi

yollar bulmalarını sağlamaktadır. Yapıcı stres birey ve örgüt için yapıcı bir

eylem yoludur. Az miktarda stres tepkisinin kişinin işinde daha özenli

çalışmasını teşvik eden, yaratıcılığını uyaran, çabalarını arttıran, enerji

veren yapıcı bir etkisi olmaktadır. Eustres denilen bu tür stres bireyin

çevresi ile dengeli bir ilişki kurmasında başarısını artırmaktadır. Önemli

olan, çalışanların stres tepkisinin sağlıklı yönlendirilmesidir. Kötü

yönlendirilen örgütsel stres örgütün insan kaynaklarına zarar verecek,

verimsizliğe, kalitesizliğe neden olacaktır. Sağlıklı yönlendirilen stres ise,

tam tersine performans artışına, iş doyumuna ve verimlilikte artışa yol

açacaktır (Yıldırım,1995,s.186). Yapıcı stres, güdüleme ile eş anlamlı

olarak ele alınmaktadır. Güdüleme, insan davranışını istenilen doğrultuya

yönlendiren, belli bir amaç için harekete geçiren güçtür. Güdüleme ile

amaçlanan; çalışanların şirkette kalmalarının, yaratıcı güçlerini

kullanmalarının, iş başarımlarının yükselmesinin sağlanmasıdır. Kurumsal

açıdan güdüleme, şirket üyelerinin çalışmaya başlamalarını çalışmayı

sürdürmelerini ve görevlerini istek ve coşku ile yerine getirmelerini

sağlayan düzenlemelerin tümü anlamını taşır (İncir, 1980, s. 5).

İşgörenlerin belli bir miktarda stres tepkisi içinde olmaları onların işlerine

karşı güdülenmelerini ve performans düzeylerinin yükselmesini sağlayan

bir güçtür. Ancak stres miktarının artması tam tersi bir etki yapmaktadır.

Page 49: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

YIKICI STRES (DISTRES) VE PERFORMANSA ETKİLERİ

Olumsuz stres çok az veya çok fazla gerilim altında olunan durumlarda

ortaya çıkar (Braham, 1998, s.46). Yıkıcı stres, işgörenlerin ve şirketlerin

işlevini yerine getirememesine yol açar. Orta düzeyde stresin verimliliği

artırmasına karşılık, aşırı yüksek düzeydeki stres işgörenin fiziksel ve

zihinsel sistemini bozar ve aşırı yüklenmesine neden olur. Yoğun stres

altındaki birey, devamsızlık, devir, hata yapma, kazalar, doyumsuzluk ve

performans düşüklüğü gibi tepkiler gösterir (Aktaran;Pehlivan,1993,s.62).

Yıkıcı stresin performansa olan etkileri aşağıda incelenmiştir:

a- İşe Gitmekte İsteksizlik

Stresin yıkıcı boyutu, bireylerin işe karşı güdülenme düzeylerini düşürür.

işgörenler, işyerlerinde işlevsel veya toplumsal çevrelerinden kaynaklanan

bir veya daha fazla stres nedeni yüzünden genellikle işe gitmekte isteksiz

olmaktadırlar. Kendilerinde stres yaratan kişi, grup, durum veya

ortamlarla yüzyüze gelme endişesi bireyi işe karşı olumsuz tutumlara

yöneltmektedir. Bunun sonucunda ise tek başına işe gitme zorunluluğu

bile önemli bir gerilim ve kaygı nedeni olmaktadır. İşine isteksiz olarak

başlayan birey, çalışma süresince de etkili ve verimli olamamaktadır (Yiğit,

2000, s. 96-97).

b- Şirketten Ayrılma

Bireyler, bir şirketin üyesi olarak üretime katkıda bulundukları sürece,

karşılık beklerler. Bu karşılık çok çeşitli olabilir. Örneğin, maaş, ücret,

ikramiye, emeklilik hakkı, iyi çalışma koşulları, iş güvenliği, yetenek ve

başarısını gösterebilme, tanınma, sorumluluk, saygınlık kazanma, statü,

yükselme, kendini geliştirme vb. Bireyin şirkete hizmetini sunmasına

karşılık, şirketten beklediklerinin karşılandığını ve karşılanacağını

algıladıktan sonra şirkette kalacaktır. Böylece işgören için istemlerinin

fiilen karşılanması kadar, ileride karşılanacağı kanısını da taşıması önemli

Page 50: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 50

olmaktadır. Örneğin birkaç yıl sonra yurt dışında cazip bir görev alma

olanağı veren bir şirkette çalışmayı kabul edenlerin davranışı böyle bir

olguyu kanıtlar (Çulpan, 1978, s. 17). Bireyin beklentilerinin şirket

tarafından karşılanmaması ya da işgörenlerin geleceğe ilişkin olarak

yaptıkları değerlendirmede beklentilerinin karşılanacağına ilişkin olumlu bir

ışık yoksa, bu durum önemli bir stres kaynağı olarak kişinin performansını

etkilediği gibi, daha uygun bir iş veya şirketin arayışı içinde olmasına ve ilk

fırsatta şirketten ayrılmasına neden olacaktır.

c- Yetersizlik Duygusu

Bireyin sahip olduğu yeterlik ve yetenekler işin gereklerini karşılamıyorsa,

işte deneyim eksikliği varsa, işgörenler arasında çok yoğun bir yarışma söz

konusu ise veya yönetici çok titiz ve mükemmelliyetçi ise işgörenlerde

geçici veya sürekli bir yetersizlik duygusu oluşmaktadır. Bu duygu gittikçe

işgörenin kendine olan güven ve saygısını da zedeleyerek işinde başarısız

ve verimsiz olmasına neden olmaktadır.

d- İşbirliği Sağlayamama

İşbirliği birden çok işgörenin, birbirinden haberli olarak ortak bir amacı

gerçekleştirmek üzere hareket etmesidir. İşbirliğinin sürmesi iki koşula

bağlıdır. Birincisi ortak amacın gerçekleşmesidir, bu toplumsal bir nitelik

taşır. İkincisi ise, ihtiyaçların karşılanmasıdır, bu bireysel ve kişiseldir.

Bunlardan birincisi amaçların gerçekleşme derecesi, ikincisi ise işbirliği

yapan bireylerin sayısı ile ölçülür. İşbirliğinin yaşaması, sistemin bütün

amaçlarının ve özendirme öğelerinin bireyler arasında dağıtımını öngören

birbirine dayalı iki eyleme bağlıdır. Bunlardan biri veya ikisinin

birleştirilmesi hatalı olunca işbirliği gerçekleşmez

(Bursalıoğlu,1987,s.178). İşbirliğinin gerçekleşebilmesi için işgörenin buna

özendirilmesi gerekir. Çesitli nedenlerle stres içinde bulunan bireyler

başkalarıyla iş amaçlı işbirliği kurmada isteksiz ve gönülsüz davranırlar.

Page 51: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

İşbirliği kurulamaması ise işgörenlerin ortak bir örgütsel amacı

gerçekleştirmelerini engeller veya tamamen ortadan kaldırır.

e- İşte Hata Yapma

Stresin önemli etkilerinden biri, bireylerde dikkatsizlik ve konsantrasyon

zayıflığı meydana getirmesidir. Bireyin işine karşı yeterince dikkat

gösterememesi ve gerektiği gibi konsantre olamayışı ise iş ve işlemlerde

hata yapması sonucunu doğurur. Hata yapma, hem bireyin kendine

güvenini sarsar, hem de kurumsal açıdan zaman, para ve kaynak

savurganlığına neden olur.

f- İşten Uzaklaşma İsteği

Stresin, iş ortamında bireyleri birçok açıdan etkilediği ve bunun işgören

için işine ilişkin tutumlarında ve güdülenmesinde belirleyici olduğu

bilinmektedir. İşgörenlerin işten soğuması da bu olumsuzluklardan

birisidir. Stres içindeki birey ne şekilde olursa olsun stres kaynağından

uzaklaşmak isteyecektir. İş ortamındaki stres kaynakları da bireylerin

işten yasal veya yasal olmayan yollarla uzaklaşmasına neden olmaktadır.

Birey yasal olarak sahip olduğu izin, rapor vb. yollarla işten uzaklaşabildiği

gibi, işe devamsızlık, geç kalma, işten kaçma, uydurma gerekçelerle izin

alma, viziteye çıkma; yalancı hastalık nedeniyle rapor alma gibi bazı yolları

da deneyebilmektedir.

g- İsabetsiz Kararlar Verme

Karar verme, bir sorunu çözmek için birçok seçenek arasında en uygununu

tanımlayabilmeyi ve seçmeyi içerir. Stres altındaki bireyler ise çoğu kez

sorunu tam olarak algılayıp, uygun seçenekleri ortaya koyarak, bunların

arasından en uygununu seçebilecek dikkat ve yoğunluğu sahip olamazlar.

Page 52: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 52

h- Nitelik ve Nicelik Düşmesi

Yapılan işin niceliği kadar niteliği de önemlidir. Bazen stres içindeki birey

nicel olarak standart üretimini gerçekleştirse bile, içinde bulunduğu stresin

fiziksel, psikolojik ve davranışsal etkileri nedeniyle üretiminin niteliğinde

bir düşme görülür. Bu durum, bireyin performansında stresin doğrudan

etkilerinin görüldüğü önemli bir boyuttur. Şirketlerin verimsizliğinde bu

nitelik-nicelik dengesizliğinin çok önemli bir etkisi vardır.

VE STRESİN YARARLARI...

Stres, kişinin değişen çevreye uymasını sağlar, zaman zaman

olumlu duygular uyandırır.

Kişiye heyecan verip harekete geçirir ve yeni bakış açıları

kazandırır. Farklı çözüm yollarının bulunmasına imkân verir.

Stressiz bir hayat, sıkıcı, hatta hüzünlü olabilir.

Performansı yükseltir.

Mücadele gücü verir.

Olaylar karşısında dayanma gücünü artırır.

Hırs ve duyguları uyarır.

SON SÖZ

''Stres yönetimi'' konusunda yukarıda verilen tekniklerin hepsi, hepimize

uygundur diye bir şey yok fakat içinden kendimize ve hayat biçimimize

uyanları seçerek bir şeyler yapabiliriz.

Bazen içinde bulunduğumuz şartları düzeltmek her şeye rağmen bizi

aşabilir, o noktada profesyonel bir yardım almak en doğrusudur. Stres

konusuna farklı bir bakış açısıyla yaklaşan Çinli Düşünür K. G. Yung’un şu

sözlerine kulak verelim:

Page 53: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

“Zıtlıklardan, problemlerden ve aykırılıklardan korkmayın, onlar bizim

varoluşumuzun temel taşlarıdır. Mücadele için vicdanımız ve aklımız

yeterlidir. Önce kendinizin değil karşınızdaki insanın stresini çözün. Gerçek

hümanist önce veren, sonra alandır. Önce doyuran, sonra doyandır.”

Doğu felsefesinin ana kaynağı olan "pozitif düşünce" günümüzde batı

tıbbının da benimsediği sihirli iki kelimedir. Doğada, evrende her şey

karşılıklı etkileşim halindedir. Zihinle beden arasında da böyle bir etkileşim

vardır. Zihindeki olumlu düşünceler, bedende bir takım olumlu sonuçlar

yaratır.

Pozitif düşünce, olumsuzluklara razı olmayan, her koşulda yapılabilecek iyi

bir şeyin olduğuna inanan, insan hayatını olumlu yönde etkileyen bir

düşünce tarzıdır.

Bu gün artık iş, spor ve sanat dünyasında bile pozitif düşünce ve beyin

gücü verim arttırıcı bir faktör olarak kabul edilmektedir. Bugün artık

başarının yolu pozitif düşünmekten geçiyor. Bu iki kelimeyi hayat felsefesi

olarak benimseyen insanlar umudunu, güvenini, iyimserliğini kaybetmeden

kendine güvenen, cesur ve inisiyatif sahibi bireyler olduklarını çevrelerine

hissettiriyorlar.

Pozitif düşünen kişiler, pozitif enerji veren insanlarla arkadaşlık

ediyorlar, pozitif enerji veren yiyeceklerle besleniyorlar, pozitif enerji

yüklemek için spor ve meditasyon yapıyorlar. Sizi daha güçlü kılacak şu

yaşam felsefesine kulak verin:

· Mizah duygunuzu yitirmeyin! · Cesur olun!

· İdealist olun!

Page 54: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 54

Yaratıcılık gücünü egemen kılan kişiler her zaman başarılı olmuşlardır.

Kendi güçlerinin kaynağının yine kendileri olduğunu bilirler ve aşağıdaki

ortak özelliklere sahiptirler:

· Sessizliğin tadını çıkarmayı bilirler.

· Doğayı hisseder, ondan zevk alırlar.

· Kendi duygularına güvenirler.

· Kargaşa içinde de işlerine odaklanırlar.

· Çocuklar gibi onlar da hayal kurmaktan hoşlanırlar.

· Kendi bilinçlerine güvenirler.

· Herhangi bir görüşe katı bir şekilde bağlı değildirler.

Boşanmasının hemen ardından, bir global ekonomik krizde varını yoğunu

kaybeden, intiharın eşiğinden dönüp, hayattan öğrendiklerini

yararlanabilecek herkesle paylaşmayı seçen eski İngiliz mülti-milyoneri

Richard Wilkins "Mental Tonic" adlı kitabında hayat felsefesinden süzdüğü

ilkelerden bazıları :

1. Gerçek değişim kimi eski şeyleri farklı görmeye başlamaktır.

2. Pencereniz kirliyse dışarı çıkıp manzarayı parlatmanız boşunadır.

3. Eğer siz kendinizi sevmiyorsanız başkaları neden sevsin?

4. Ana babanız doğumunuzdan sorumludur, hayatınızdan değil.

5. Eğer kendinize yön arıyorsanız yolunu kaybetmiş birine sormayın.

6. Dostluk, ayrı oldukları zaman insanları birlikte tutar.

7. Fedakarlık çiçeğin köküdür.

8. Geçmişi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil.

Page 55: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

9. Birçok insan hayatının büyük bölümünü olduğundan farklı

görünebilmek için heba eder.

10. İlerlemenizin önündeki en büyük engel kendinize

güvensizliğinizdir.

11. Acı, mutluluğa göre daha çok şarkı bestelemiştir.

12. Her davranışında başkalarının onayını arayan kimseler hayatın

birçok güzelliğini ıskalar.

13. Yüzeyde hazine bulamazsınız.

14. Kahkaha ruhun dansıdır.

15. Mucize, enerjinizi korkularınıza değil rüyalarınıza verdiğiniz

zaman başlar.

16. Karşınızdakini dinliyor musunuz, yoksa konuşmak için sıra mı

bekliyorsunuz?

17. İkiyüzlülük sadece sahibi tarafından görülemez.

18. Hayatınızı bir para kazanma denemesi olarak kullanmayın.

19. Cennete gitmenin iki yolu vardır:

1.Gerçekten öldüğünüz zaman,

2.Gerçekten yaşadığınız zaman.

20. Gerçek zenginlik vaktinizi insanlara vermektir, para karşılığı

satmak değil.

21. Müziği notaların arasındaki sessizlik meydana getirir.

Sizlerle şu kısa hikayeyi paylaşmak istiyorum:

Sabah sol gözümde bir ağrı ve biraz kanla uyandım. Öğleden sonra soluğu

doktorda aldım. Dünya tatlısı bir doktor. ilk bakışta çözdü derdimi. "Direnç

kaybına bağlı iltihaplanma..."

Page 56: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

Stres Yönetimi 56

"Sorun gözünde değil aslında..." dedi doktorum. "...baktığın yerde... Hep

karanlığa bakmaktan feri sönmüş gözlerinin. Yılgın düşmüşsün. Yorgunluk

mikrobu, seni gözünden vurmuş".

Bu teşhisin ardından öyle bir reçete yazdı ki, dostlar basına:

"Pozitif düşüneceksin. Hayata sımsıkı sarılacaksın. İşinden kafanı kaldırıp

sevdiklerinle vakit geçireceksin. Kendine yeni heyecanlar yarat.

Sev, ki hücrelerin yenilensin. Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle de

birlikte olma..."

Size sınırlı verilmiş olan ömrünüzün kıymetini bilin, geçen zamanın tekrar

geri gelmeyeceğinin bilincinde başkalarının eline bırakılmış bir hayat

yaşamak yerine kendiniz için asıl yapmanız gereken ne ise onu yapın ve

gülümseyin...

Page 57: STRES YÖNETİMİ BİRİNCİ BÖLÜM · Stres Yönetimi 2 yapıcı; stresör denir. Bir stres yapıcı, sebebtir, stres ise fizyolojik veya psikolojik etki veya sonuçtur. Stres ayrıca

KAYNAKÇA

1. Baltaş, A., Stres ve Başaçıkma Yolları, 1990, Remzi Kitabevi

2. Psikiyatri Dünyası, 2000

3. Psycho Med, 1995

4. Uludağ Üniversitesi İİBF., Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bl.

5. www.hekimce.com

6. www.tiprehberi.com

7. www.ruki.org

8. www.psikofarma.net

9. www.psikoturk.net

10.www.kisiliktesti.com