143
T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANA BİLİM DALI MUHASEBE-FİNANSMAN BİLİM DALI FİNANSAL ORANLAR YARDIMIYLA İŞLETMELERİN FİNANSAL BAŞARISIZLIKLARININ TESPİT EDİLMESİ; IMKB’DE BİR UYGULAMA YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN NAZLIGÜL GÜLCAN TEZ DANIŞMANI DOÇ. DR. ŞEREF KALAYCI ISPARTA-2011

T. C. FİNANSAL ORANLAR YARDIMIYLA İŞLETMELERİN ...tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS01050.pdfT. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANA BİLİM

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • T. C.

    SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

    İŞLETME ANA BİLİM DALI MUHASEBE-FİNANSMAN BİLİM DALI

    FİNANSAL ORANLAR YARDIMIYLA İŞLETMELERİN FİNANSAL

    BAŞARISIZLIKLARININ TESPİT EDİLMESİ; IMKB’DE BİR UYGULAMA

    YÜKSEK LİSANS TEZİ

    HAZIRLAYAN NAZLIGÜL GÜLCAN

    TEZ DANIŞMANI

    DOÇ. DR. ŞEREF KALAYCI

    ISPARTA-2011

  • i

  • ii

  • iii

    ÖNSÖZ

    Tez çalışmamın her aşamasında değerli yardım ve katkılarından dolayı başta

    Danışmanım Sn. Doç. Dr. Şeref KALAYCI olmak üzere tüm hocalarıma şükranlarımı

    sunarım.

    Ayrıca, hayatım boyunca en büyük destekçilerim olan sevgili babam Mehmet

    Selçuk GÜLCAN, annem Ayşe GÜLCAN’a sonsuz teşekkür ederim.

  • iv

    ÖZET

    FİNANSAL ORANLAR YARDIMIYLA İŞLETMELERİN FİNANSAL BAŞARISIZLIKLARININ TESPİT EDİLMESİ;

    IMKB’DE BİR UYGULAMA

    NAZLIGÜL GÜLCAN

    Süleyman Demirel Üniversitesi, İşletme Bölümü, Yüksek Lisans Tezi,

    127 Sayfa, Haziran 2011

    DANIŞMAN: DOÇ. DR. ŞEREF KALAYCI

    En genel amacı kar elde etmek olan ve ömürlerinin sınırsız olduğu kabul

    edilen işletmelerin, faaliyet gösterdiği alanlardaki koşullar, çeşitli nedenler ve serbest

    piyasa ekonomisi koşulları gereği artan rekabetten dolayı giderek zorlaşmaktadır. Bu

    koşullara uyabilen işletmeler varlıklarını sürdürerek başarıyı yakalamakta; bu koşullar

    karşısında uyum problemi yaşayan işletmelerse, problemlerini çözemediği takdirde,

    finansal başarısızlığın son aşamaları olan iflas ya da tasfiye durumları ile karşı karşıya

    gelmektedirler. Bu durum; hem işletme dolayısıyla ülke hem de dünya ekonomisi için

    olumsuz bir durum yaratmaktadır ve finansal başarısızlığa uğramış işletmelerin

    varlığı, ekonomilerindeki kıt kaynakların iyi değerlendirilemediğinin göstergesi olup

    bu da çeşitli makro problemlere neden olmaktadır. Bu sebeplerden dolayı; finansal

    başarısızlık hem mikro hem makro anlamda önemli bir konudur. Finansal

    başarısızlığın ekonomide olumsuz bir duruma yol açmasına engel olabilmek için,

    işletmelerin finansal başarısızlığına neden olan işletme içi ve dışı nedenlerinin

    incelenmesi gerekmektedir.

    Bu çalışma; başarılı ve başarısız işletmelerin finansal oranları arasında farklılık

    olup olmadığının tespit edilmesini içermektedir. Ayrıca, işletmelerin durumlarını

    düzeltmek için hangi önlemleri almaları gerektiği konusunda da bilgi verilmektedir.

    Anahtar kelimeler: Finansal başarısızlık, finansal başarısızlık faktörleri, iflas,

    Mann Whitney U Testi.

  • v

    ABSTRACT THE DETERMINATION OF FINANCIAL FAILURES OF BUSINESSES

    WİTH FINANCIAL RATIOS;

    AN APPLICATION IN IMKB

    NAZLIGÜL GÜLCAN

    Süleyman Demirel University, Department of Business Administration,

    Master Thesis,

    127 Pages, June 2011

    Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Şeref KALAYCI

    The conditions of the fields, in which the businesses, of which the most

    general aim is to a chieve profit and lives are known as unlimited, operate, are

    increasingly getting difficult because of various reasons and the increasing challenge

    of the necessity of free market economy. While the businesses which get along with

    these conditiones are able to gain success, the ones which can not get along with these

    conditions, in case of they could not solve their problems, they come across with

    bankruptcy and liquidation affairs which are the last steps of financial failure. This

    situation creates a negative status forth a world economy as well as the country’s just

    because of the business. The presence of the businesses which experince financial

    failure indicatesth at the poorre sources in the economy are not used well and this

    causes inflation. Because of these reasons, financial failure is important term in

    macroeconomy as well as the micro. In order to prevent the financial failure cause a

    negative status in economy, the iner and outer reasons of businesses which cause

    financial failure are needed to be observed.

    This work includes to determine whether differences exist (or not) between

    successful and unsuccessful businesses’s financial ratios. In the result of this research,

    it is informed that what measures should be taken in order to correct the status of the

    business.

    Keywords: Financial failure, the factors of financial failure, bankruptcy, Mann

    Whitney U Testi.

  • vi

    İÇİNDEKİLER

    ÖNSÖZ……………………………………………………………………………iii

    ÖZET………………………………………………………………………………iv

    ABSTRACT…………………………………………………………………….....v

    İÇİNDEKİLER…………………………………………………………...............xi

    KISALTMALAR DİZİNİ………………………………………………………xii

    TABLOLAR DİZİNİ…………………………………………………………...xiii

    GİRİŞ……………………………………………………………………………..1

    BİRİNCİ BÖLÜM

    BAŞARISIZLIK VE FİNANSAL BAŞARISIZLIĞA İLİŞKİN GENEL

    KAVRAMLAR

    1. İŞLETMELERDE BAŞARISIZLIK…………………………………………3

    1.1. İşletmelerde Başarısızlık Çeşitleri…..…………………………………...5

    1.1.1. Ekonomik Başarısızlık……………………………………………..5

    1.1.2. Finansal Başarısızlık……………………………………………….6

    1.1.2.1. Finansal Başarısızlık Çeşitleri…………………………….7

    1.1.2.1.1. Likidite Yetersizliği……………………………...8

    1.1.2.1.2. Negatif veya Düşük Kar…………………………9

    1.1.2.1.3. İflas……………………………………………...10

    2. FİNANSAL BAŞARISIZLIK NEDENLERİ……………………………….11

    2.1. Finansal Başarısızlığın İşletme İçi ve İşletme Dışı Nedenleri…………12

    2.1.1. İşletme İçi Finansal Başarısızlık Nedenleri……………………..14

    2.1.1.1. Yetersiz İşletme (Çalışma) Sermayesi ve Nakit Akımı...15

    2.1.1.2. Yanlış Yönetim…………………………………………...15

    2.1.1.3. İşletme Hayat Döngüsü…………………………………..16

    2.1.2. İşletme Dışı (Çevresel) Finansal Başarısızlık Nedenleri……….18

  • vii

    2.1.2.1. Ekonomik Nedenler…………………………………….19

    2.1.2.2. Toplumsal Nedenler…………………………………….20

    2.1.2.3. Hukuki ve Politik Nedenler…………………………….20

    2.1.2.4. Doğal Nedenler………………………………………….21

    2.2. Finansal Başarısızlığa Neden Olan Risk Faktörleri…………………...21

    2.2.1. Sistematik Riskler………………………………………………..22

    2.2.1.1. Piyasa Riski……………………………………………...23

    2.2.1.2. Politik Risk………………………………………………26

    2.2.1.3. Enflasyon Riski………………………………………….26

    2.2.1.4. Faiz Oranı Riski………………………………………...28

    2.2.1.5. Kur Riski………………………………………………...29

    2.2.2. Sistematik Olmayan Riskler……………………………………..30

    2.2.2.1. Finansal Risk……………………………………………30

    2.2.2.2. İş ve Sektör Riski………………………………………..31

    2.2.2.3. Yönetim Riski…………………………………………...32

    3. FİNANSAL BAŞARISIZLIK VE KRİZ İLİŞKİSİ……………………….33

    4. FİNANSAL BAŞARISIZLIĞIN SONUÇLARI……………………………36

    4.1. Teknik Likidite Kaybı………………………………………………….36

    4.2. İflas……………………………………………………………………...36

    5. FİNANSAL BAŞARISIZLIĞA DÜŞEN İŞLETMELERİN DURUMUNU

    İYİLEŞTİRMEDE ALINABİLECEK ÖNLEMLER……………………...37

    5.1. İşletmenin Sermaye Yapısının Yeniden Düzenlenmesi ve/veya

    Güçlendirilmesi…………………………………………………………38

    5.1.1. Borçlara Karşılık Sermayeye İştirak Payı Verilmesi………….40

    5.1.2. Tahvillere Karşılık Pay (Hisse) Senedi Verilmesi………….......40

    5.1.3. Tahvil Faizlerinin Düşürülmesi…………………………………41

    5.1.4. Tahvillerin Kara İştirakli Tahvillerle Değiştirilmesi…………..41

  • viii

    5.1.5. İmtiyazlı Hisse Senetlerinin Adi Hisse Seneleriyle

    Değiştirilmesi…………………………………………………………....41

    5.1.6. Hisse Senetlerinin Nominal Değerlerinin Düşürülmesi………..41

    5.1.7. Aktiflerin Yeniden Değerlendirilmesi…………………………..42

    5.1.8. İşletmeye Yeni Ortaklar Alınması………………………………42

    5.1.9. Kullanılmayan Varlıkların Satılması veya Kiralanması………42

    5.1.10. Borçların Menkul Kıymetleştirilmesi………………………….43

    5.1.11. Konkordato Önerilmesi………………………………………...43

    5.1.12. İşletmenin Hukuki Şeklinin Değiştirilmesi……………………44

    5.1.13. İşletmelerin Birleşmesi………………………………………….45

    5.1.14. Küçülme (Downsizing)………………………………………….46

    5.1.15. İşletmenin Tasfiyesi……………………………………………..47

    5.2. Borçların Yapılandırılması……………………………………………49

    5.2.1. Borçların Vadesini Uzatmak veya Borçları Konsolide Etmek..50

    5.2.2. Röfinansman……………………………………………………...52

    5.3. İşletmenin Alacaklıların Temsilcilerinden Oluşan Bir Komite

    Tarafından Yönetilmesi………………………………………………..52

    5.4. Alacaklıların Anlaşma Yoluyla Alacaklarından Kısmen veya

    Tamamen Vazgeçme Anlaşmaları…………………………………….53

  • ix

    İKİNCİ BÖLÜM

    FİNANSAL BAŞARISIZLIĞI BELİRLEMEDE VE ÖNCEDEN TAHMİNİNDE

    KULLANILAN YÖNTEMLER

    1. FİNANSAL BAŞARISIZLIĞI BELİRLEMEDE KULLANILAN ANALİZ

    TEKNİKLERİ………………………………………………………………..55

    1.1. Finansal Analiz Tekniklerine İlişkin Açıklamalar……………………55

    1.2. Finansal Analiz Teknikleri……………………………………………..58

    1.2.1. Karşılaştırmalı (Yatay) Analiz…………………………………..59

    1.2.2. Eğilim (Trend) Analizi…………………………………………...60

    1.2.3. Yüzde Yöntemi (Dikey) Analizi…………………………………61

    1.2.4. Oran (Rasyo) Analizi…………………………………………….62

    1.2.4.1. Likidite Oranları………………………………………..63

    1.2.4.2. Finansal Yapı Oranları…………………………………64

    1.2.4.3. Faaliyet Oranları………………………………………..65

    1.2.4.4. Karlılık Oranları………………………………………..67

    1.2.4.5. Borsa- Performans Oranları…………………………...71

    2. FİNANSAL BAŞARISIZLIĞIN ÖNCEDEN TAHMİNİ VE

    TAHMİNİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER………………………….72

    2.1. Finansal Başarısızlığın Önceden Tahmininin Önemi………………...72

    2.2. Finansal Başarısızlığın Önceden Tahmininde Kullanılan Yöntemler.73

    2.2.1. Tek Değişkenli İstatistiksel Yöntemler………………………….74

    2.2.1.1. Beaver’in Çalışması…………………………………….76

    2.2.1.2. Weibel’in Çalışması.........................................................77

    2.2.1.3. Sinkey’in Çalışması……………………………… ……..77

    2.2.2. Çok Değişkenli İstatistiksel Yöntemler…………………………78

    2.2.2.1. Çok Değişkenli Diskriminant Modeli………………….79

    2.2.2.2. Lojistik Regresyon Modeli……………………………..81

    2.2.2.3. Faktör Analizi Modeli…………………………………..83

  • x

    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

    İMKB’DE İŞLEM GÖREN İŞLETMELERİN FİNANSAL

    BAŞARISIZLIKLARINA İLİŞKİN BİR UYGULAMA

    1. ARAŞTIRMANIN AMACI………………………………………………….85

    1.1. Araştırmada Veri Toplama Tekniği……………………………………85

    1.2. Araştırmanın Modeli……………………………………………………85

    1.3. Araştırmada Kullanılan Değişkenler ………………………………….86

    1.4. Araştırma Metodu……………………………………………………….87

    1.4.1. Mann Whitney U Testi…………………………………………...87

    1.4.1.1. 2006 Yılı Analiz Sonuçları…………………...………….89

    1.4.1.1.1. 2006 Yılı Likidite Analizi Sonuçları…………89

    1.4.1.1.2. 2006 Yılı Finansal Yapı Analizi Sonuçları…..89

    1.4.1.1.3. 2006 Yılı Faaliyet Analizi Sonuçları…………90

    1.4.1.1.4. 2006 Yılı Karlılık Analizi Sonuçları…………91

    1.4.1.2. 2007 Yılı Analiz Sonuçları…………………...……….....92

    1.4.1.2.1. 2007 Yılı Likidite Analizi Sonuçları…………92

    1.4.1.2.2. 2007 Yılı Finansal Yapı Analizi Sonuçları…..92

    1.4.1.2.3. 2007 Yılı Faaliyet Analizi Sonuçları………....93

    1.4.1.2.4. 2007 Yılı Karlılık Analizi Sonuçları…………93

    1.4.1.3. 2008 Yılı Analiz Sonuçları………………. ….……….....95

    1.4.1.3.1. 2008 Yılı Likidite Analizi Sonuçları…………95

    1.4.1.3.2. 2008 Yılı Finansal Yapı Analizi Sonuçları…..95

    1.4.1.3.3. 2008 Yılı Faaliyet Analizi Sonuçları…………96

    1.4.1.3.4. 2008 Yılı Karlılık Analizi Sonuçları…………96

    1.4.1.4. 2009 Yılı Analiz Sonuçları…………………………........98

    1.4.1.4.1. 2009 Yılı Likidite Analizi Sonuçları…………98

    1.4.1.4.2. 2009 Yılı Finansal Yapı Analizi Sonuçları…..98

    1.4.1.4.3. 2009 Yılı Faaliyet Analizi Sonuçları…………99

    1.4.1.4.4. 2009 Yılı Karlılık Analizi Sonuçları…………99

  • xi

    SONUÇ.…………………………………………………………………….......101

    KAYNAKÇA…………………………………………………………………..105

    EKLER………………………………………………………………………....115

  • xii

    KISALTMALAR DİZİNİ

    a.g.e. Adı Geçen Eser

    AR-GE Araştırma- Geliştirme

    BDDK Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu

    c. Cilt

    DDK Devlet Denetleme Kurulu

    Ed. Edition

    FEE European Federation of Accountants

    GSMH Gayrisafi Milli Hasıla

    IMF International Money Fone

    İİBF İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

    İMKB İstanbul Menkul Kıymetler Borsası

    KİT Kamu İktisadi Teşekkülü

    KOBİ Küçük ve Orta Ölçekli İşletme

    KOSGEB Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme

    İdaresi Başkanlığı

    m. Madde

    p. Page

    s. Sayfa

    S. Sayı

    SBE Sosyal Bilimler Enstitüsü

    SPK Sermaye Piyasası Kurulu

    TCMB Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

    TL Türk Lirası

    TMSF Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu

    TTK Türk Ticaret Kanunu

    USA United States of America

    VUK Vergi Usul Kanunu

  • xiii

    TABLOLAR DİZİNİ

    Tablo 1. 1. Finansal Başarısızlıkla İlgili Tanımlar.

    Tablo 1. 2. İşletme Hayat Döngüsü.

    Tablo 3.1. 2006 Yılı Likidite Analizi Sonuçları

    Tablo 3.2. 2006 Yılı Finansal Yapı Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.3. 2006 Yılı Faaliyet Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.4. 2006 Yılı Karlılık Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.5. 2007 Yılı Likidite Analizi Sonuçları

    Tablo 3.6. 2007 Yılı Finansal Yapı Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.7. 2007 Yılı Faaliyet Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.8. 2007 Yılı Karlılık Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.9. 2008 Yılı Likidite Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.10. 2008 Yılı Finansal Yapı Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.11. 2008 Yılı Faaliyet Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.12. 2008 Yılı Karlılık Analizi Sonuçları

    Tablo 3.13. 2009 Yılı Likidite Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.14. 2009 Yılı Finansal Yapı Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.15. 2009 Yılı Faaliyet Analizi Sonuçları.

    Tablo 3.16. 2009 Yılı Karlılık Analizi Sonuçları.

    Ek 1. Örnekleme Alınan İşletmelerin Listesi.

    EK 2. İncelenen İşletmelerin 2006 Yılına Ait Finansal Oranlarının Mean Rank

    Tablosu ve Mean Tabloları.

    EK 3. İncelenen İşletmelerin 2007 Yılına Ait Finansal Oranlarının Mean Rank

    Tablosu ve Mean Tabloları.

    EK 4. İncelenen İşletmelerin 2008 Yılına Ait Finansal Oranlarının Mean Rank

    Tablosu ve Mean Tabloları.

    EK 5. İncelenen İşletmelerin 2009 Yılına Ait Finansal Oranlarının Mean Rank

    Tablosu ve Mean Tabloları.

  • 1

    GİRİŞ

    İşletmeler gelişen bir ortamda faaliyet göstermelerinden dolayı sürekli bir

    değişim içindedirler. En genel amacı kar elde etmek olan ve ömürlerinin sınırsız

    olduğu kabul edilen işletmelerin, faaliyet gösterdiği alanlardaki koşullar, çeşitli

    nedenlerden dolayı giderek zorlaşmaktadır. Bu koşullara uyabilen işletmeler

    varlıklarını sürdürerek başarıyı yakalamakta; bu koşullar karşısında uyum problemi

    yaşayan işletmelerse, problemlerini çözemediği takdirde, finansal başarısızlığın son

    aşamaları olan iflas durumu ile karşı karşıya gelmektedirler.

    Son yıllarda ülkemizde ve tüm dünyada etkili olan birçok kriz yaşanmıştır. Bu

    krizler; işletmelerin finansal yapılarının bozulmasına ve finansal yükümlülüklerini

    yerine getiremeyerek işletmelerin varlıklarının yok olmasına neden olmaktadır. Bu

    durum; hem işletme dolayısıyla ülke hem de dünya ekonomisi için olumsuz bir durum

    yaratmaktadır. Çünkü; finansal başarısızlığa uğramış işletmelerin varlığı,

    ekonomilerdeki kıt kaynakların iyi değerlendirilemediğinin göstergesidir.

    Bu sebeplerden dolayı; finansal başarısızlık hem mikro hem makro anlamda

    önemli bir konudur. Finansal başarısızlığın ekonomide olumsuz bir duruma yol

    açmasına engel olabilmek için, işletmelerin finansal başarısızlığına neden olan işletme

    içi ve dışı nedenlerinin incelenmesi gerekmektedir. Finansal başarısızlık bileşenleri

    olarak nitelendirilen enflasyon, serbest piyasa koşulları gereği oluşan rekabet,

    ekonomik durgunluk, işletmenin ölçeği, arz-talep yapısı gibi faktörler ile işletmede

    başarısızlığa neden olan sistematik ya da sistematik olmayan risk faktörlerinin

    incelenmesi, işletmelerde başarısızlık nedenlerinin incelenmesinde etkili faktörlerdir.

    Finansal yapısı bozulmuş işletmelerin, finansal yapılarını tekrar eski güçlü

    durumlarına kavuşturabilmek için önlemler alınmalıdır. Bu önlemler alındığı taktirde

    işletme eski güçlü finansal yapısına kavuşmuyorsa tasfiyeye gitmek en iyi çözüm

    yoludur.

    İşletmelerin finansal yapısının yeterli olup olmadığının anlaşılması ve

    işletmeyle ilgili geleceğe dair tahminlerde bulunabilmek için finansal analizler

    yapılmaktadır. Bu analizlerle; işletmelerin geçmiş verilerine bakılarak işletmenin

    finansal yapısı değerlendirilmekte, bu değerlendirmelerle finansal başarısızlığın

    önceden tahmin edilmesiyle ilgili modeller oluşturulmaktadır. Finansal başarısızlığın

    ülkede ve dünyada olumsuz etkileri olmasından dolayı işletmeler için finansal

    analizlerle tahmin önemlidir. Erken uyarı sistemi olarak isimlendirilen başarısızlık

    tahmin çalışmaları; işletmenin geleceğinde ortaya çıkabilecek sorunların belirlenmesi

  • 2

    ve önlem alınmasında, kredi veren kuruluşların işletmelere uzun vadeli kredilendirme

    politikalarının şekillendirilmesinde ve yatırımcıların riskli projelere yatırım yapmama

    kararı almalarında yardımcı olacaktır.

    Bu çalışmada amaçladığımız; başarılı ve başarısız işletmelerin finansal oranları

    arasında fark olup olmadığınının tespit edilmesidir.

    Çalışma 3 bölümden oluşmaktadır:

    İlk bölümde; başarısızlık hakkında genel bir açıklama yapılarak, başarısızlık

    çeşitleri, finansal başarısızlığa neden olan risk faktörleri, finansal başarısızlık

    nedenleri, finansal başarısızlığın sonuçları, finansal başarısızlığa düşen işletmelerin

    durumlarını düzeltmede alınabilecek önlemler ve finansal başarısızlık-kriz ilişkisi

    hakkında bilgiler verilmektedir.

    İkinci bölümde; finansal başarısızlığı belirlemede kullanılan analiz teknikleri

    ve başarısızlığın önceden tahmini ile ilgili açıklamalar yapılmaktadır.

    Üçüncü bölümde ise; işletmelerin finansal başarısızlık nedenlerine ilişkin

    İMKB’de işlem gören ve farklı sektörlerde faaliyet gösteren 90 işletme üzerinde, bu

    işletmelerin finansal oranları kullanılarak Mann-Whıtney U test yöntemi ile bir

    uygulama yapılmaktadır.

  • 3

    BİRİNCİ BÖLÜM

    BAŞARISIZLIK VE FİNANSAL BAŞARISIZLIĞA İLİŞKİN

    GENEL KAVRAMLAR

    1. İŞLETMELERDE BAŞARISIZLIK

    Sözlük anlamı; “yetersiz kalmak” olan başarısızlık; örgütsel ölümlülük,

    örgütsel ölüm, örgütsel çıkış, iflas, çöküş, küçültme ve kapanma1 gibi kavramlar

    başarısızlığı ifade eder.

    İşletmenin en genel amaçları arasında, topluma hizmet, büyüme ve kar olması

    dolayısıyla işletmelerde başarısızlık kavramı; topluma hizmetin yeteri kadar

    gerçekleştirilememesi, büyümede belirlenen hedefe ulaşılamaması ve kar

    maksimizasyonunun sağlanamayarak ortakların refahının arttırılamaması şeklinde de

    ifade edilebilir.

    Günümüzde işletmeler gerek değişen çevrenin koşullarından dolayı gerekse

    kendi faaliyetlerinden zaman zaman başarısızlık durumu ile karşılaşmaktadır. Bu

    başarısızlık, sadece işletme içi ve işletmeyle alışveriş içerisinde olan kişi ya da

    kurumlarda etkili olmayıp, tüm ekonomiyi olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla,

    başarısızlığın sadece mikro boyutu olmayıp, aynı zamanda makro boyutu da

    bulunmaktadır.

    İşletmelerin faaliyet gösterdiği çevre her geçen gün değişmektedir. Bu değişim

    sonucunda ekonomik, toplumsal, doğal, hukuki ve politik çevrede farklılıklarla

    karşılaşılmakta; işletmeler arasında rekabet oluşmaktadır. İşletmeler bu değişimlere

    uyum sağlamak zorunda kalmış, uyum sağlayamayan işletmeler ise piyasadan

    çekilmek zorunda kalmışlardır.

    Başarısızlık kavramı hakkında bugüne kadar Tablo 1.1’de görüldüğü gibi

    birçok farklı görüş ortaya atılmıştır. Bu durumun ortaya çıkma sebebi, başarısızlığın

    işletmelerde değişik şekillerde ve şartlarda ortaya çıkmasından kaynaklanmaktadır.

    Tanımlarda görüldüğü gibi, işletmelerde başarısızlık kavramı olarak daha çok

    finansal odaklı başarısızlık kavramı üzerinde durulmaktadır. İşletme faaliyetlerindeki

    en temel amaç, kar elde etme; en temel araç ise, finansman’dır. Çünkü, işletmelerin;

    1MELLAHI, K. and WILKINSON, A., Organizational Failure: A Critique of Recent Research and A Proposed Integrative Framework, International Journal of Management Review, Vol.5/6, No.1, 2004, p.22.

  • 4

    ALTMAN (1968) İflas Kanuni olarak iflas etmiş ve kayyuma atanmış veya ulusal iflas kanunları koşullan altında reorganizasyon hakkı verilmiş işletmeler.

    BEAVER (1966) Başarısızlık İşletmenin vadesi gelmiş olan mali yükümlülüklerini yerine getirememesi. Araştırma kapsamına mali başarısızlık olarak alınan olaylar iflas, tahvil faizinin ödenememesi, banka hesaplarının borç bakiyesi göstermesi veya imtiyazlı hisse senetlerine temettü.

    BLUM (1974) Başarısızlık Vadesi gelmiş olan borçları yerine getirememe, iflas süreci içerisine girme, alacaklılarla birlikte borçların azaltılması konusunda bir açık anlaşma yapma.

    BOOTH (1983) Başarısızlık Açık bir tanım getirilmemiştir. İsletmelerin Avustralya Menkul Kıymetler Borsasından silinmesi.

    DEAKİN (1972) Başarısızlık İsletmenin iflası, aciz hali veya alacaklıların talebi yerine tasfiye edilmesi.

    EDMİSTER (1975) Başarısızlık Beaver ve Blum'un tanımlarını kullanmıştır.

    ELAM (1975) İflas Federal iflas Kanunu'nun 10. ve 11. bölümleri hükümlerine göre iflas etmis sayılan firmalar.

    ELHENNAWY&MORRİS (1983)

    Başarısızlık İşletmenin tasfiye edilmesi, mahkeme kararı ile veya alıcılar tarafından başarısız sayılması.

    LİBBY (1975) Başarısızlık Deakin'in tanımında yer aldığı gibi, isletmenin iflası, aciz hali veya alacaklıların talebi üzerine tasfiye edilmesi.

    TAFFLER (1984) Başarısızlık Kayyum atanması, alacaklıların talebi ile tasfiye edilmesi, mahkeme tarafından faaliyetine son verilmesi

    TAFFLER&TİSSHAW (1977)

    Başarısızlık İşletmenin alacaklılar tarafından tasfiyesinin istenmesi, mahkeme kararıyla zorunlu olarak başarısız kabul edilmesi.

    Tablo 1.1. Finansal Başarısızlığın Tanımları.2

    kar elde etmek amacıyla insan gereksinimlerini karşılamak ekonomik, ürün ve

    hizmetleri üretmek veya pazarlamak için faaliyette bulunan bir örgüt3 ve finansmanın;

    2AKTAŞ, R., Endüstri İşletmeleri İçin Mali Başarısızlık Tahmini, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1993, s.7. 3DOĞAN, M., İşletme Ekonomisi ve Yönetimi, Bilgehan Kitabevi, İzmir, 1991, s.6.

  • 5

    işletmelerin tüm risklerini göze alarak, kar ile zarar arasındaki sürecin kar lehine

    sonuçlanması ve uzun vadede nakit akışlarının işletme amaçları doğrultusunda

    kullanılabilmesi ve etkinleştirilebilmesine yönelik çabalar bütünü4 olması dolayısıyla

    işletme, daha çok finansal boyutludur. Bu yüzden, işletmede başarısızlık kavramı

    çoğu zaman finansal başarısızlık kavramıyla aynı anlamda kullanılmaktadır.

    1.1. İŞLETMELERDE BAŞARISIZLIK ÇEŞİTLERİ

    Başarısızlık, işletmelerin çevre koşullarından ya da ekonomik

    dalgalanmalardan olumsuz yönde etkilenmesi ile oluşmaktadır ve bu etkilenme

    sonucu ile genel olarak işletmelerin finansal yapısında bozulmalar olmaktadır.

    Başarısızlık, işletmelerde ekonomik ve finansal kaynaklı olmak üzere iki

    çeşittir. Ekonomik başarısızlık ve finansal başarısızlık çoğu zaman birbirlerinin yerine

    kullanılmaktadır. Ekonomik başarısızlığın sınırları tam olarak belli olmayıp, genel

    olarak, gelirlerin giderleri karşılayamaması durumu ile ifade edilmekte; finansal

    başarısızlık ise, ekonomik başarısızlığa göre daha geniş anlamlar içermekte ve kısa

    vadede borçları ödeyememekle başlayan iflasla biten süreci ifade etmektedir.

    1.1.1. EKONOMİK BAŞARISIZLIK

    İşletme yatırımlarının iç kârlılık oranının işletmenin sermaye maliyetinden

    daha az olduğu durum5, ekonomik başarısızlık olarak ifade edilmektedir.

    İşletme yöneticileri ve işletmeye yatırımda bulunan kişi ya da kurumlar,

    işletmenin faaliyetleri sonucunda elde ettikleri gelirlerin, faaliyeti sürdürmeleri için

    harcadıkları giderlerden fazla olmasını isterler. Tanımlardan da anlaşılacağı gibi,

    ekonomik başarısızlık bu durumun tam tersidir. İşletmeler, faaliyetleri sonucu

    amaçlamış oldukları gelirlere çeşitli nedenler sonucu ulaşamamaları durumunda bu

    faaliyetleri elde etmek için katlandıkları maliyet ve giderlerini karşılayamayarak

    ekonomik olarak başarısızlıkla karşılaşırlar. İşletmenin bu durumu; geçici ise sorun

    yoktur, fakat süreklilik arz ediyorsa işletmenin giderek piyasa değeri düşecek ve belli

    bir süre sonunda tasfiye durumuyla karşılaşacaktır.

    Ekonomik başarısızlığa uğrayan işletmelerin bu durumu etkin bir nakit

    yönetiminin olmamasından kaynaklandığı için, işletmeler ilk olarak, etkin bir nakit

    yönetimine sahip olmalıdır. Nakit yönetimi, işletmede nakit giriş-çıkışıyla ilgili bir

    4UZUN, E., İşletmelerde Finansal Başarısızlığın Teorik Olarak İrdelenmesi, Mufad Dergisi, Temmuz 2005, s.159. 5PETTY, W.J., KEOWN, A.J., SCOTT, F.D. and MARTIN J.D., Basic Financial Management, 6th Ed., Prantice Hall, USA, 1993, p.825.

  • 6

    kavramdır ve nakit girişi, işletmeye yatırım yapan kişi ya da kuruluşların ek sermaye

    koymaları durumu veya işletme sahiplerinin getirilerinin piyasanın altında olmasını

    kabul etmesiyle sağlanabilir; nakit çıkışı ise, vadesi gelen borçların vadelerinin

    uzatılması durumu ile sağlanabilir. Fakat, işletme varlıkları tükendiğinde ve

    yenilenmesi gerektiği durumlarda yeni sermaye girişi sağlanamıyorsa ya kapanacak

    ya da faaliyetlerini ekonomik olarak yaşamalarını ve normal bir kazanç elde

    etmelerini sağlayacak bir düzeyde daraltmayı amaçlayacaklardır.6

    1.1.2. FİNANSAL BAŞARISIZLIK

    İşletmeler değişen ve gelişen her koşula göre durum almalarından dolayı açık

    ve dinamik bir sistemdir. Küreselleşme ve artan rekabet gibi günümüz ekonomik

    koşulları gereği işletmeler zaman zaman çeşitli finansal başarısızlıklarla

    karşılaşmaktadır.

    İşletmelerde finansal başarısızlık; bazen geçici şekilde cari yükümlülüklerini

    yerine getirememe durumu ile olmakta, bazen de cari yükümlülüklerini yerine

    getirememe durumu kalıcılık göstererek işletmenin varlıklarının yok olmasıyla

    oluşmaktadır.

    Finansal başarısızlık hallerini maddeler halinde sıralayacak olursak;7

    -İşletmenin iflas etmesi,

    -İşletmenin sermayesinin yarısını kaybetmiş olması (içinde bulunulan yılın ve

    geçmiş yıllar zararlarının toplamının işletmenin sermayesini aşması),

    -İşletmenin varlık toplamının %10’unu kaybetmiş olması (içinde bulunulan

    yılın ve geçmiş yıllar zararlarının toplamının varlık toplamının %10’unu bulması),

    -Üç yıl arka arkaya zarar etmesi,

    -İşletmenin borçlarını vadesinde ödeyememesi,

    -İşletmenin faaliyetini (üretimini) durdurması,

    -İşletmenin borçlarının aktif toplamını aşmasıdır.

    En genel tanımıyla ise, finansal başarısızlık; ‘işletmelerin yalnız tek bir yan

    kuruluşun başarısız olmasından, bir bütün olmasına; borçlarını geç ödemesinden

    (örneğin; kısa vadeli yükümlülüklerini ve uzun vadeli yükümlülüklerinin faiz ve

    anapara taksitlerini, karşı tarafın bilançosunda şüpheli alacak haline geldikten sonra 6BRIGHAM, F.E. and GAPENSKY, C.L., Financial Management Theory and Practice, 8th Ed., The Dreyden Pres., USA, 1997, p.1034. 7YILDIZ, B., Finansal Başarısızlığın Öngörülmesinde Yapay Sinir Ağı Kullanımı ve Ampirik Bir Çalışma, Dumlupınar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kütahya, 1999, s.141.

  • 7

    ödemesi), hiç ödeyememesine, kredibilitesini kaybetmesinden iflasa kadar birçok

    durum başarısızlık olarak ifade edilebilir.’8

    1.1.2.1. FİNANSAL BAŞARISIZLIK ÇEŞİTLERİ

    İşletmeler kuruldukları andan itibaren faaliyetlerinin sürdürülmesine engel

    olabilecek birçok finansal sorunla karşılaşabilmektedirler. İşletmelerde finansal

    başarısızlık kavramı, genel olarak, işletmenin ödemekle yükümlü olduğu borçlarını

    geçici süre ödeyememesinden kalıcı süre ödeyememesine kadar uzanan süreç olarak

    nitelendirilmektedir.

    İşletmelerde finansal başarısızlık farklı şekil ve derecelerde olmaktadır.

    İşletme normal faaliyetlerine devam ederken yöneticilerin hatalı davranışları ve

    küresel ekonomiden kaynaklanan sorunlardan dolayı alacaklarını zamanında

    alamamaları, stoklarını daha geç tüketmeleri gibi sorunlarla karşılaşmakta, bundan

    dolayı zaman zaman nakit sıkıntısı içine girebilmektedirler. Böyle durumda işletme

    likidite yetersizliği nedeniyle faaliyetlerine ara vermek zorunda kalabilir ki bu durum

    daha çok işletmelerde nakit-çıkışıyla ilgilidir.

    İkinci olarak, bir finansal başarısızlık türü de düşük kar durumudur. İşletmeler

    kar elde etme amaçlı kurulurlar fakat şartların olumsuz gidişatından kısa süreli

    finansman ihtiyacını sağlamak amaçlı karını daha aza indirgeyerek düşük kar ile

    faaliyetlerine devam edebilirler. Bu durum uzun vadede başarısızlık durumunu

    içermektedir.

    Finansal başarısızlığın son türü ise iflas’tır. İşletme borçları, işletmenin toplam

    aktiflerinin değerini aşabilir. Başka bir deyişle, işletmenin gerçek net değeri negatif

    olabilir. İşletmenin bu durumuna iflas denilmektedir.9 İflasın devamında işletme

    alacaklıların anlaşamamasıyla tasfiye süreci; sermayenin yeniden düzenlemesi

    kararıyla reorganizasyon süreci yaşanmaktadır.

    Genel olarak başarısızlık türleri, işletmenin başarısızlığına neden olan iç ve dış

    faktörlerden dolayı düzenli nakit giriş-çıkışı sağlanamayarak geçici likidite

    yetersizliği ile karşılaşması; satışların düşmesiyle karlılığın azalması ve bu durumun

    sürekli devam etmesi sonucu işletmenin uzun vadedeki borçlarını ödeyememesi olan

    iflas’tır.

    8AYDIN, N., BAŞAR, M. ve COŞKUN, M., Finansal Yönetim, Detay Yayıncılık, Ankara, 2010, s.490. 9CEYLAN, A., İşletmelerde Finansal Yönetim, Ekin Kitabevi, İstanbul, 2003, s.30.

  • 8

    1.1.2.1.1. LİKİDİTE YETERSİZLİĞİ

    Likidite; işletmenin varlıklarının hızlı ve kolayca nakde dönüşebilme

    yeteneğini ifade eder. 2 tür likidite söz konusudur. Gerçek likidite, işletmenin tasfiyesi

    halinde varlıklarından bütün borçlarını ödeyebilme yeteneğini; teknik likidite ise

    işletmenin vadesi gelen borçlarını ödeyebilme yeteneğini ifade etmektedir.10

    İşletme faaliyetlerinin kesintisiz ve karlı bir biçimde devam edebilmesi,

    büyümenin sağlanabilmesi, yükümlülüklerini karşılamada risk oluşmaması, piyasa

    değerinin arttırılması için likidite işletmede önemli bir unsurdur. Firmaların likidite ile

    ilgili göstergelerin tespit edilmesinde, özellikle şu temel noktalar araştırılmaktadır:11

    -Dönen varlıkların iş hacmine oranla gösterdiği eğilim,

    -Likit varlıkların geçen dönemlere oranla gösterdiği eğilim,

    -Kayıtlı alacakların tahsil yeteneği, süreleri, doğuş nedenleri ve bunun satışlara

    uygunluğu,

    -Senetli alacakların doğuş nedeni,

    -Stokların niteliği,

    -Kısa süreli borçların vade yapısının uygunluğu,

    -İş hacmine oranla net çalışma sermayesinin uygunluğu ve

    -Firmanın kısa süreli borç ödeme yeteneğini etkileyen diğer faktörlerin

    değerlendirilmesi.

    Likidite yönetimi; nakit giriş-çıkışı ile ilgilidir. Bu yüzden işletmeler nakit

    giriş-çıkışını iyi ayarlamalıdır. İşletmeler yetersiz likiditeyle çalışırlarsa karşılarına

    çıkabilecek karlı yatırımlarla ilgilenemez, faaliyetlerine kesintisiz olarak devam

    edememe riskiyle karşılaşır, işletmede vadesi gelen borçların ödenememe durumu baş

    gösterir. Bu durum ileri vadede süreklilik gösterirse işletme varlığını sürdürme

    tehlikesi ile karşılaşır.

    Ekonomideki finansal sıkıntılar nedeniyle birçok işletme kendini garantiye

    almak anlamında fazla nakit girişi sağlamaktadır. Bu durumda eğer işletme bu

    fazlalığı yabancı kaynaklardan finanse ediyorsa faiz ödemelerinden masraf yükü

    artacaktır ya da likidite fazlalığı öz kaynaklardan finanse ediliyorsa diğer alternatif

    durumlardan vazgeçilmesiyle fırsat maliyetine neden olacaktır. Yapılan birçok

    çalışmada da işletmelerin kriz dönemlerinde kendilerini krizin etkisine karşı

    likiditelerine önem verdikleri gözlenmiştir.

    10ERCAN, M.K. ve BAN, Ü., Değere Dayalı İşletme Finansı Finansal Yönetim, Gazi Kitabevi, Ankara, 2008, s.23. 11BERK, N., Finansal Yönetim, Bilim Teknik Yayınevi, İstanbul, 1999, s.82.

  • 9

    1.1.2.1.2. DÜŞÜK VEYA NEGATİF KAR

    Kar; işletmenin faaliyet etkinliğinin göstergesi olup, en genel amaçlar

    arasındadır. İşletmelerin faaliyetlerinin sürdürülebilmesi ve ortaklarının getiri

    beklentilerinin karşılanabilmesi için işletmeler belirli bir seviyede kar elde etmeleri

    gerekmektedir.

    İşletmelerin yatırımlardan ve satışlardan elde ettiği karların, karlılık

    göstergelerinin değerlendirilmesinde şu noktalar üzerinde durulmaktadır:12

    -Satışların karlılığının (brüt ve net kar marjının) iş kolu ortalamasına

    uygunluğu,

    -Satışlarda ve karlardaki değişmenin nedenleri, artışın satış miktarlarından mı

    yoksa fiyat artışından mı kaynaklandığı,

    -Satılan mal maliyetinin gösterdiği eğilim,

    -Yönetim ve satış giderlerindeki değişiklik nedenleri,

    -Vergiden önceki ve sonraki karın karşılaştırılması ve

    -Pay başına karın gösterdiği eğilim.

    Karlılık düzeyinin ölçülmesinde; dönem net karının ortalama ödenmiş

    sermayeye oranı, dönem net karının ortalama toplam aktiflere oranı ve net dönem

    karının ortalama öz kaynaklara oranı kullanılır. Karlılık oranları ile işletmenin

    geçmişteki kazanç gücü ve faaliyetlerinin etkinlik derecesi değerlendirilir.13

    İşletmenin başarısı, faaliyetlerini karlı bir biçimde sürdürmesiyle paraleldir.

    Olumsuz ekonomik gelişmeler sonucu, kısa vadede işletmeler karını düşük

    seviyelerde sürdürebilmektedir. Düşük ya da negatif kar kısa vadede başarısızlık

    olarak nitelendirilmez ancak uzun vadede düşük kar ile çalışılıyorsa bu durum

    finansal başarısızlık olarak nitelendirilir. Uzun vadede düşük kar, işletmenin piyasa

    değerini düşürür. Örneğin; yatırımcılar karı düşük olan alanlara yönelmezken, banka

    vb gibi kredi kuruluşları da düşük karla çalışan firmalara kredi vermeye istekli

    değildirler. Birkaç sene zarar eden firmaların karlı bir yatırım projesi bulunmamasına

    rağmen kredilendirilmesi, modern işletmecilik anlayışı ile bağdaşmaz.14

    12BERK, N., a.g.e., 1999, s.83. 13AKDOĞAN, N. ve TENKER, N., Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri, Gazi Kitabevi, Ankara, 2007, s.668. 14BERK, N., a.g.e., 1999, s.84.

  • 10

    1.1.2.1.3. İFLAS

    İflas; işletmenin vadesi gelen borçlarını yerine getirememesi ile başlayıp, yasal

    yollarla mahkemede sonuçlanan süreç ve finansal başarısızlığın son aşamasıdır.

    Varlıkların borçları karşılayamaması durumu olarak da ifade edilen iflas;

    başarısızlık süreci içerisinde likidite yetersizliği ve düşük kara göre özel bir durumdur.

    Çünkü yasal bir sonuç içermektedir. Ekonomideki dalgalanmalar işletmelerin büyük

    finansal sıkıntılar yaşamasına, bazı işletmelerde de varlıklarının sonlanmasına sebep

    olmuştur.

    İflas kavramı çoğu zaman finansal başarısızlık kavramıyla aynı anlamda

    kullanılmaktadır. Böyle bir kullanım çoğunlukla yanlıştır. İflas kavramı finansal

    başarısızlık kavramına göre dar kapsamlıdır ve iflas, finansal sıkıntılarla başlayıp

    mahkemede biten süreçtir. Finansal başarısızlık ise; kısa süreli borçları ödeyememekle

    başlayıp, iflasla sonuçlanan süreçtir. Bu tanımlardan da anlaşıldığı üzere; iflas,

    finansal başarısızlığın son aşaması olup finansal başarısızlığın sürekliliği

    doğrultusunda meydana gelir ve her finansal başarısızlık iflas değildir fakat her iflas

    finansal başarısızlıktır.

    İflas edecek bir işletmede görülen belirtiler aşağıdaki gibidir:15

    -İşletmelerde sürekli olarak borçlanma ihtiyacı olması,

    -İşletmelerin daha yüksek faiz oranlarıyla borçlanması,

    -İşletmede likidite problemi ortaya çıkması,

    -İşletmelerin senetlerinin protesto olması, çeklerin karşılıksız çıkması,

    -İşletme satışlarında mevsimsel olmayan dalgalanmalar ortaya çıkması,

    -İşletme sözleşmelerini yerine getirmekte sorunlar çıkması,

    -Müşteri şikayetlerinin artması.

    İflas; ticaret mahkemesi tarafından iflasına karar verilen bir borçlunun

    (müflisin), haczedilebilen bütün mal varlığının, cebri icra yoluyla paraya çevrilerek,

    bundan bilinen bütün alacaklılarının tatmin edilmesini sağlayan toplu bir cebri icra

    yoludur.16 İflas, finansal sıkıntıların çözümlenememesi sonucu ortaya çıkmakta ve

    finansal problemlerini çözemeyen işletmeler, düştüğü olumsuz durumdan

    15SAYILGAN, G., İşletme Finansmanı, Turan Kitabevi, Ankara, 2003, s.292. 16www.hukuk.gen.tr/konular/konular.asp?konugrp=5&konuid=2, (15.09.2010)

  • 11

    kurtulabilmek için birçok önlem almasına rağmen yine de durumunu düzeltemiyorsa

    en iyi çözüm yolu iflasa gitmektir.

    İşletmeler iflas durumunda, bu durumu düzeltmek için ya tasfiye ya da

    reorganizasyon yollarına başvururlar. Tasfiye yoluna başvurmada amaç; işletme

    varlıklarının satılarak, elde edilen nakitten alacaklılarının haklarının sağlanmasıdır. Bu

    durum, alacaklıların anlaşamamaları ve yeniden yapılandırma ile işletmenin durumu

    düzeltilemezse söz konusu olur. Tasfiye ile işletmenin varlıkları satılarak nakte

    çevrilir, alacaklıların borçları ödenir, eğer alacaklıların borçları ödendikten sonra

    kalan olursa, bu kalan işletmenin ortakları arasında paylaşılır. İşletmenin sahip olduğu

    varlıkların borçlarını ödemeye yeterli olması durumunda reorganizasyon yolu tercih

    edilir. Reorganizasyon; borcun ödenememesiyle işletmenin sermaye yapısının

    değiştirilmesidir. Sermaye yapısını değiştirme işletmelerde daha çok borçların

    vadesini uzatmak, borçları konsolide (kısa vadeli borçları uzun vadeli hale) etmek ve

    alacaklıların sulh yolu ile alacaklıların bir bölümünden vazgeçilmesi şeklinde olur.

    Reorganizasyon işletmelerde ya işletmelerin kendi istekleri doğrultusunda ya da

    zorunlu olarak yasal yollarla yapılmaktadır.

    2. FİNANSAL BAŞARISIZLIK NEDENLERİ

    İşletmelerde finansal başarısızlık hem işletmeleri hem de işletmelerin içinde

    bulunduğu ülkeyi yakından ilgilendirir. İşletme açısından başarısızlık; teknik likidite

    kaybı ile başlayıp, bu durumun devam etmesiyle iflasa neden olur. Ülke açısından

    yaklaşıldığında finansal başarısızlık; istihdam sorunu yaratmakta, tasarruf sahipleri

    üzerinde olumsuz bir etki bırakmakta, elverişli kredi kullanabilirliğini düşürmekte;

    böylece tüm ülke ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir.

    Finansal başarısızlığın sosyo-ekonomik boyutları olduğundan, finansal

    başarısızlığa neden olan faktörlerin belirlenmesi bu soruna çözüm bulunması

    açısından önemlidir. İşletmelerde meydana gelen finansal başarısızlıkların birçok

    farklı göstergeleri olması, başarısızlık nedenlerinin farklı olmasındandır. Bu durum,

    finansal başarısızlığa neden olan faktörlerin tam olarak açıklanmasının zorluğunu

    içermektedir. Finansal başarısızlığa neden olan faktörler işletmenin kurulduğu andan

    itibaren, sektörde ve makroekonomide meydana gelen dalgalanmalardan, toplumsal ve

    doğal nedenlerden kaynaklanabilir.

  • 12

    2.1. FİNANSAL BAŞARISIZLIĞIN İŞLETME İÇİ VE İŞLETME DIŞI

    NEDENLERİ

    Küreselleşme nedeniyle ortaya çıkan işletmeler arası rekabet artışı, sosyo-

    ekonomik şartları giderek zorlaştırmaktadır. Sosyo-ekonomik şartlara uyum sağlayan

    işletmeler faaliyetlerine devam ederken, uyum sağlayamayan işletmeler ise

    faaliyetlerine son vermişlerdir. Bu sonuçlarından dolayı, finansal başarısızlık önemli

    bir sorun olmakta ve bu sorunun çözümü için finansal başarısızlığa neden olan

    faktörler üzerinde durulması gerekir.

    İşletmelerde başarısızlık nedenlerini saptamayı amaçlayan bir araştırmada,

    başarısızlık nedenleri şu başlıklar altında toplanmıştır:17

    Başarısızlık Nedenleri Başarısızlık Yüzdesi %

    Endüstride Beklenmeyen Gelişmeler 20

    Yönetim Yetersizliği 60

    Doğal Afetler 10

    Diğer 10

    Bu araştırmanın sonuçlarına göre; işletmeleri başarısızlığa uğratan en önemli

    faktör; işletmenin yönetiminden kaynaklanan birtakım stratejik hatalardır. İkinci

    olarak en önemli başarısızlık nedeni ise, endüstriden beklenmeyen gelişmelerdir. Bu

    durum işletmenin faaliyet gösterdiği çevrenin değişip gelişmesiyle oluşan nedenleri

    içerir. Bu araştırma sonucunun da gösterdiği gibi; işletmeyi başarısızlığa sürükleyen

    nedenler, işletme faaliyetlerinin her aşamasında meydana gelebilir. Bu başarısızlık

    nedenleri, işletme içi faktörlerden kaynaklanabileceği gibi işletme dışından da

    kaynaklanabilir.

    İşletmeye bağlı nedenler arasında, büyümeyi finanse edebilecek tutarda öz

    kaynağa sahip olamama ve kaldıraçtan aşırı yararlanma, kuruluş yeri seçimindeki

    hatalar, müşteri beklentilerini karşılayamama, aşırı duran varlık yatırımı vb.

    sayılabilir.18

    Ekonominin büyüme oranı, enflasyon, döviz kuru, faiz oranı, tercihlerin,

    tutumların ve tüketici davranışlarının değişmesi, pazardaki faaliyet karakteristiklerinin

    değişmesi gibi çevresel koşullar açık bir şekilde işletmenin pazar gücünü ve kârlılığını

    etkiler.19

    17CEYLAN, A., İşletmelerde Finansal Yönetim, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa, 2001, s.320-321. 18SAYILGAN, G., a.g.e., s.285-286. 19SHAMA, S. and MAHAJAN, V., EarlyWarning Indicators of Business Failure, Journal of Marketing, Vol.44, Fall 1980, p.80-89.

  • 13

    Başarısızlığa neden olan faktörler aşağıdaki başlıklar halinde şu şekilde

    sıralanabilir:20

    -İşletmede finansal planlamaya yönelik analizlerin gerektiği şekilde ve

    yeterince yapılmaması,

    -İşletmenin büyümesinin yeterince sağlanamaması veya büyüme hızının

    gereğinden fazla olarak tespit edilmesi,

    -Satış ve kredi politikasının iyi oluşturulup izlenmemesi ve alacak tahsilinde

    etkisiz kalınması,

    -Depoların ve stok denetiminin güçlüğü,

    -İşletme yönetiminin niteliksiz olması ve personel devir hızının yüksek olması,

    -Yüksek maliyetler üzerinden aşırı borçlanmanın yapılması,

    -Satış gerilemelerinin uzun süre devam etmesi,

    -İşletme yöneticilerinin ya da ortakların ayrılmasının yol açtığı yönetsel ve

    finansal boşluk,

    -Aşırı büyüme sonucunda öz sermayenin yetersiz kalması,

    -Aşırı maliyet artışları ve finansman giderlerinin artması,

    -Satın alma ve satışlarda az sayıda işletmeye bağlı kalınması,

    -Duran varlıklara gerektirdiğinden çok yatırım yapılması ve varlıkların bir

    bölümünün atıl kalması,

    -Kuruluş yerinin hatalı seçilmesi,

    -Talep yetersizliği ya da üretim ve faaliyet giderlerinin yüksekliği nedeniyle

    stok devir hızının düşük olması,

    -Üretim, finans ve pazarlama bölümleri arasında koordinasyon sağlanamaması,

    -Müşteri gereksinme ve istekleri doğrultusunda yeni ürün geliştirilememesi,

    hammadde bakımından dışa bağımlılık ve ihracat yetersizliği,

    -Fazla liberal satış politikasının sonucu olarak alacakların tahsil edilememesi,

    -Faaliyetlerin yeterince çeşitlendirilememesi,

    -Ekonomik ve çevre koşullarının değişmesi ve doğal afetler,

    -Etkin bir nakit yönetim politikasının izlenmesini sağlayacak tekniklerin

    kullanılmaması nedeniyle, işletmenin nakit sorumluluklarını yerine getirememesi veya

    gereğinden fazla nakit bulundurması,

    -Dünyada, ülkede ve endüstride ortaya çıkan gelişmelerin önünde yer

    alınamaması veya en azından bu gelişmelerin izlenememesi,

    20AYDIN, N. vd., a.g.e., s.493-495.

  • 14

    -İyi bir borçlanma politikasının oluşturulamaması,

    -Piyasada yok edici rekabetin ortaya çıkması,

    -Uluslar arası rekabet etme olanağının bulunmaması,

    -İşletme faaliyetlerini sınırlayıcı patent, lisans gibi benzeri anlaşmaların

    varlığı,

    -İşletmenin gelişen teknolojiye ayak uyduramaması,

    -Ekonomide çeşitli krizlerin yaşanması.

    Finansal başarısızlığa neden olan faktörler; işletme içi finansal başarısızlık ve

    işletme dışı finansal başarısızlık nedenleri olmak üzere 2 başlık altında aşağıda

    ayrıntılı olarak anlatılacaktır.

    2.1.1. İŞLETME İÇİ FİNANSAL BAŞARISIZLIK NEDENLERİ

    İşletme içi başarısızlık nedenleri, işletmenin faaliyetleri ile ilgili olarak gelişen;

    işletme tarafından kontrol altına alınabilen ve denetlenebilen; kuruluş yeri seçiminden

    başlayarak işletmenin her aşamasında gerçekleşebilen nedenlerdir.

    İşletme içi başarısızlık nedenlerine maddeler halinde aşağıda yer verilmiştir:21

    -Satış hacminin beklenen düzeye erişememesi,

    -Faaliyet giderlerinin aşırı derecede yükselmesi,

    -İşletmenin alacaklarını zamanında tahsil edememesi ve alacaklarının büyük

    bir bölümünün şüpheli alacaklara dönüşmesi,

    -Stok devir hızının çok düşük olması ve yavaşlaması,

    -Maddi duran varlıklara aşırı yatırım yapılması,

    -İşletmenin kuruluş yerinin hatalı belirlenmesi,

    -Pazarda rakip firmalara göre zayıf kalınması,

    -Hatalı füzyon kararları alınması,

    -Yöneticilerin yükümlülüklerini yerine getirmede zayıf kalması,

    -Grevler.

    Bu çalışmada; işletme içi başarısızlık nedenleri genel olarak; yetersiz çalışma

    sermayesi ve nakit akımı, yanlış yönetim ve işletme hayat döngüsü olarak ele alınarak

    anlatılacaktır.

    21AKGÜÇ, Ö., Finansal Yönetim, Avcıol Basım-Yayın, Yenilenmiş 7.Baskı, İstanbul, 1998, s.743.

  • 15

    2.1.1.1. YETERSİZ İŞLETME (ÇALIŞMA) SERMAYESİ VE NAKİT

    AKIMI

    Dun&Bradstreet firması, işletmelerin finansal başarısızlık nedenleri üzerine

    yaptığı bir araştırmada, finansal başarısızlıklarının %47,3’ünün çalışma (işletme)

    sermayesi, nakit akımı eksikliği gibi finansal nedenlerden kaynaklandığını analiz

    etmiştir.22

    Çalışma sermayesi, işletmenin kısa süreli, normal olarak bir hesap döneminde

    paraya çevrilebilen dönen varlıklardır. Söz konusu varlıklar, muhasebe anlamında

    normal olarak, brüt çalışma sermayesini oluşturan para, menkul kıymetler, alacaklar,

    stoklar ve diğer dönen değerlerdir.23

    İşletme sermayesi; işletmelerin tam kapasite ile çalışabilmesi, üretimin

    kesintisiz devam edebilmesi, iş hacminin genişletilebilmesi, yükümlülüklerini

    karşılayamama riskinin azaltılması, kredi değerliliğinin arttırılması, olağanüstü

    durumlarda mali yönden zor durumlara düşmenin önlenmesi, faaliyetin karlı ve

    verimli bir şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.24 Görüldüğü gibi,

    işletmelerin faaliyetlerini düzgün bir şekilde devam ettirilebilmesi için yeterli işletme

    sermayesine ihtiyacı vardır. İşletme sermayesinin yetersiz olması durumunda

    işletmeler, ilk olarak kısa vadeli borçlarını ödeyemez ve bu durum süreklilik

    göstermesi ile işletmenin tasfiyesine sebep olabilmektedir.

    Finansal olarak başarısız olan işletmelerin çalışma sermayesinin yetersiz

    olması, nakit akımlarının yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır. Yetersiz nakit akım

    yönetiminin en belirgin sonucu nakitlerdeki düşüştür.25 Bu düşüşler, vadesi gelen

    ödemelerin bir süre yapılamamasına neden olur ve bu durumun sürekli hale

    gelmesiyle işletmenin tasfiyesine yol açabilir.

    2.1.1.2. YANLIŞ YÖNETİM

    İşletmelerin finansal başarısızlıklarla karşılaşmalarının nedenleri üzerinde

    yapılan çalışmaların çoğunda en önemli nedenlerin arasında yanlış yönetim

    gelmektedir.

    Yanlış yönetim çoğu zaman yöneticinin yetenek ve nitelik eksikliğinden

    kaynaklanmakta olup, yöneticinin yanlış finansal planlama yapması, işletmenin sahip

    22BRİGHAM, E.F. and DAVES, P.R., Intermediate Financial Management, 8th Ed., Thomson South Western, USA, 2004, p.838. 23CEYLAN, A., a.g.e., 2003, s.107. 24AKGÜÇ, Ö., Finansal Yönetim, Avcıol Basım Yayın, İstanbul, 1989, s.201. 25FEE (European Federation of Accountants) Raports, Avoiding Business Failure a Guide for SMEs, October 2004, p.11.

  • 16

    olduğu varlıklar ile bu varlıkları elde etmek için kullandığı kaynaklar arasındaki

    dengeyi sağlayamaması gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.

    İşletmeleri başarısızlığa götüren yönetici kaynaklı hatalar şöyle

    sıralanmaktadır:26

    -Finansal planlamanın yetersiz olması sebebiyle finansman gereksinimi ve

    kaynaklar arasındaki dengenin kurulamaması,

    -İşletmenin kontrolsüz büyümesi sonucu aşırı borçlanma ve öz kaynak

    yetersizliği ile karşılaşılması,

    -Sabit giderlerin çok yükselmesi ile işletmelerin bu giderleri taşıyamayacak

    duruma gelmesi,

    -Yükümlülüklerin zamanında yerine getirilememesi,

    -Satış ve üretim birimleri arasında gerekli koordinasyonun sağlanamaması,

    -Yeni ürünlerin geliştirilmemesi,

    -İşletme faaliyetlerinin gerekli ölçüde çeşitlendirilmemesi,

    -Ait olunan faaliyet alanındaki gelişmelerin takip edilmemesi,

    -Kredili satış hacminin gerekli müşteri istihbaratı yapılmadan artırılması,

    -Yeni pazarlar hakkındaki araştırmalara gerekli önemin verilmemesi,

    -Üretilen mal ve hizmetin tek veya az sayıda müşteriye satılması,

    -Çok az sayıda tedarikçi firma ile çalışılması,

    -Üst kademe yöneticilerin görüş farklılıkları sebebiyle uzlaşmaya varılmaması,

    -Yöneticilerin teknik bilgi eksikliği,

    -Yöneticilerin olumsuzluklar karşısında hızlı aksiyon alamaması,

    -Tüm yönetimin tek bir elde toplanması.

    İşletme yönetimi kaynaklı faktörler; yönetimin içinde bulunduğu çevreyi iyi

    analiz edememesi yani olası fırsat ve tehditleri görememesi dolayısıyla bu durumlara

    uyum gösterememesi sonucu ortaya çıkan faktörlerdir. İşletme yöneticileri,

    işletmelerinin finansal yapılarını iyi analiz ederek finansal planlamalarını bu analizler

    sonucuna göre yapmalıdır ve böylece finansal başarısızlığı önleyebilirler.

    2.1.1.3. İŞLETME HAYAT DÖNGÜSÜ

    İşletme yaşam seyri; işletmenin genel eğilimini göstererek, ömrünü

    varsayımsal olarak belirtir. İşletme yaşam döngüleri, işletmelerin yaşam seyirlerini

    26AKGÜÇ, Ö., a.g.e., 1998, s.744.

  • 17

    aşırı derecede basitleştirmesine rağmen, işletmeler için kullanışlı bir çerçeve ortaya

    koyar.27

    İşletmenin yaşam seyri, başlangıç, büyüme, olgunluk ve gerileme olmak üzere

    4 döneme ayrılır:

    Başlangıç döneminde; işletme faaliyetine yeni başlamış ve yeni ürün ortaya

    çıkarmasından dolayı bu ürünü piyasaya tanıtma çabası içindedir. Satışlara yeni

    başlamış, bu yüzden satış seviyesi oldukça düşüktür ve satışı arttırmak amaçlı

    tutundurma faaliyetleri oldukça yoğundur. Bu dönemde; ürünü ortaya çıkarmak ve

    piyasaya tanıtmak amacıyla maliyet fazladır.

    Yükselme döneminde; başlangıç dönemindeki sorunlar giderilmiş, satışlar

    artmaya ve böylece kazanç elde edilmeye başlanmıştır. Bu kazançla işletmenin

    bugüne kadar olan faaliyetlerini elde etmek için edindiği kaynaklar, ödenme yoluna

    gidilebilir. Ayrıca büyük isletmeler bu periyotta tahvil ve hisse senedi ihraç ederler.28

    Olgunluk döneminde; satışlar hızla artmaya devam etmekte ve yüksek karlar

    elde edilmektedir. Sektör içinde rakip artışı sebebiyle karlarda düşme görülebilir. Kar

    payı ödemeleri vardır ve borç seviyesi düşüktür. Bu dönem, istikrarlı bir dönem olarak

    da nitelendirilir.

    Satışlar

    yükselme olgunluk

    başlangıç düşüş

    Yıllar

    Tablo 1.2. İşletme Hayat Döngüsü.

    Gerileme döneminde ise; satışlar olgunluk dönemine göre oldukça düşük

    olmakla beraber stoklar oldukça fazladır. Böylece kazanç düşük ve maliyet fazla

    olduğundan işletme başarısızlığa doğru gitmektedir.

    27WESTON, F.J. and BRİGHAM, E.F., Managerial Finance, Rinehart and Winston Inc., 2nd Ed., New York, 1966, p.713.; COOLEY, P.L. and RODEN, F.P., Business Financial Management, 2nd Ed., The Dryden Pres, USA, p.783. 28COOLEY, P.L. and RODEN, F.P., Business Financial Management, 2nd Ed., The Dryden Pres, USA, 1991, p.783.

  • 18

    2.1.2. İŞLETME DIŞI (ÇEVRESEL) FİNANSAL BAŞARISIZLIK

    NEDENLERİ

    İşletme dışı (çevresel) finansal başarısızlık nedenleri; işletmenin kontrolü

    dışında gelişen yani işletmenin içinden olmayıp işletmenin faaliyet gösterdiği

    çevreden kaynaklanan nedenlerdir.

    Geçmişte yapılan çalışmalarda, işletmeden kaynaklanan faktörlerin işletme

    finansal başarısızlığının en büyük nedeni olduğunu ve buna karşın işletme dışından

    kaynaklanan faktörlerin işletmenin finansal başarısızlıklarının üçte birini oluşturduğu

    belirtilmiştir. Fakat gelecekte, özellikle faiz oranları ve diğer ekonomik göstergeler

    gibi makro faktörlerin finansal başarısızlığı çok daha fazla etkileyeceği öngörülmekte

    ve bu sebepten dolayı da işletmelerin makro çevre faktörlerine daha fazla dikkat

    etmeleri gerektiği belirtilmektedir.29

    İşletmeler açık sistem olmalarından dolayı, içinden bulundukları çevreyle

    sürekli etkileşim içindedirler. Bu yüzden; işletmenin çevresinde oluşan herhangi bir

    olumsuzluk işletmenin başarısını olumsuz yönde etkileyecektir. İşletmenin faaliyet

    gösterdiği ülkedeki ekonomik çöküş, hukuki ve teknolojik değişmeler, devletin bazı

    düzenlemelere gitmesi vb. gibi faktörler işletmenin finansal olarak başarısızlığına

    neden olabilir. İlave olarak, rekabetteki artış ve ana tüketicilerin kaybedilmesi veya

    talepteki dalgalanma gibi dışsal faktörlerin de önemli olduğu sonucuna varılmıştır.30

    İşletme dışı finansal başarısızlık nedenleri aşağıda maddeler halinde

    sıralanmıştır:31

    -Toplumsal sorumlulukların yerine getirilmemesi; tüketicinin korunması, ürün

    kalitesinin arttırılması ve ürün geliştirilmesi konularında geride kalınması, değişen

    dünya ve pazarlama anlayışına ayak uydurulamaması,

    -Enflasyon ve faiz oranları; faiz oranlarının hızla yükselmesi ve yüksek

    enflasyon sebebiyle işletmenin uzun vadeli borç bulamaması,

    -Döviz kuru; döviz kurlarındaki hızlı artışlar,

    -Savaş ve doğal afetler.

    29EVERETT, J. and WATSON, J., Small Business Failure and External Risk Factors, Small Business Economics, 11, 1998, p.371-390. 30BALDWİN, J., GRAY, J., JOHNSON, J., PROCTOR, J., RAFİQUZZAMAN, M. and SABOURİN, D., Failing Concerns: Business Bankruptcy in Canada, Statistics Canada, Catalogue No.61-525-XIE, 1997, p.23. www.dsp-psd.tpsgc.gc.ca/Collection/Statcan/61-525-X/61-525- XIE1997001.pdf, (04.08.2010) 31UZUN, E., a.g.e., s.158-168.

  • 19

    Bu açıklamalar doğrultusunda; bu çalışmada, işletmenin içinde bulunduğu

    çevreden kaynaklanan finansal başarısızlık nedenleri genel olarak; ekonomik,

    toplumsal, hukuki ve politik, doğal çevresel nedenler olarak 4 gruba ayrılmaktadır.

    2.1.2.1. EKONOMİK NEDENLER

    Zavgren, 1983 yılında yapmış olduğu bir çalışmada, yükselen faiz oranları,

    ekonomide durgunluk, kredi sağlama koşulları gibi makro ekonomik değişiklikler,

    işletmelerin finansal yapısında değişikliklere yol açtığını saptamıştır.

    Rose ve diğerleri, 1982 yılında yapmış olduğu bir çalışmada, 28 farklı

    ekonomik göstergeyi incelemiş ve bu incelemeler sonucunda, faiz oranı ve işsizlik

    oranları arasındaki olumsuz işletmelerin başarısızlığında en önemli göstergeler

    olduğunu belirlemişlerdir.

    DeAngelo’nun 1990 yılında yaptığı bir çalışmaya göre; New York (NYSE)

    borsasında işlem gören ve finansal güçlük çeken işletmelerin finansal başarısızlık ve

    kar payı politikasını incelemiş; bu inceleme sonucunda, işletmelerin finansal

    başarısızlık durumunda daha az kar payı dağıtma yoluna gittikleri sonucuna varmıştır.

    Kose, Lang ve Netter’in 1992 yılında yaptığı bir çalışmada ise; büyük ölçekli

    işletmeleri ve bu işletmelerin 3 yıl ardı ardına kar etmelerinden sonra en az 1 yıl zarar

    etmiş olmalarını ele alarak finansal başarısızlığını incelemiş ve bu durumun inceleme

    kapsamına alınan işletmelerin %95’inin ekonomideki olumsuz koşullardan ve rekabet

    gibi dışsal nedenlerden dolayı başarısızlığa uğradıklarını ortaya çıkarmıştır.

    Yapılan çalışmalardan da görüldüğü gibi; işletmeler ekonomik birim

    olmalarından dolayı faaliyette bulundukları ülkenin olumsuz ekonomik koşullarından

    etkilenirler ve bu durum işletmenin finansal olarak başarısız olmasına neden olabilir.

    İşletmenin olumsuz durumlar ile karşılaşmasına neden olabilecek faktörler;

    faiz oranlarındaki ani yükseliş veya azalış, enflasyon oranındaki beklenmedik

    değişiklikler, döviz kurlarındaki ani dalgalanmalar, ithalat ve ihracat rejiminde

    yapılan değişiklikler ve uygulanan para politikaları şeklinde sıralanabilir.32

    Piyasa faiz oranlarındaki değişiklik; işletmenin başarısında ters yönde etki

    yapmaktadır. Yani piyasa faiz oranlarının artması işletmelerin başarısızlık olasılığını

    arttırmakta, piyasa faiz oranlarının düşmesi ise işletmelerin başarısızlık olasılığını

    düşürmektedir. Bu başarısızlık durumu, işletmenin uzun dönemli borçlanması ve borç

    almanın maliyetine katlanması ile kendini gösterir.

    32BÜKER, S., AŞIKOĞLU, R. ve SEVİL, G., Finansal Yönetim, Anadolu Üniversitesi Basımevi, Eskişehir, 1997, s.526.

  • 20

    Fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artışlar olarak bilinen enflasyon; hem

    işletmedeki çalışma sermayesi gereksinimini arttıracak ve bu durum işletmeye ek

    kaynak maliyetine neden olacak; hem de, risk ve belirsizliğe neden olarak

    işletmelerde gerçekçi karar alınmasını engelleyecektir.

    Döviz kurlarındaki ani dalgalanmalar, ithalat ve ihracat rejiminde yapılan

    değişiklikler ve uygulanan para politikaları ise; devlet düzenlemesi dahilindedir.

    Devlet; ülke ekonomisi için bu faktörlerle ilgili reel politikalar oluşturarak işletme

    faaliyetlerini etkilemektedir.

    2.1.2.2. TOPLUMSAL NEDENLER

    Toplumun geneli tarafından benimsenen davranış kalıpları, ekonomik

    koşullarla birleşerek işletmenin faaliyetlerine yön verir.33

    İşletmenin faaliyet gösterdiği toplumsal ortamda yaşanan sosyo-kültürel

    değişimler, işletmeyi bu değişimlere karşı beklenti içine sokmakta ve işletmenin

    başarı göstermesi için bu değişimlere uymak zorunda bırakmıştır. Tekelci

    uygulamalardan kaçınmak, kaliteli mal veya hizmet üretmek, tüketici haklarına saygılı

    olmak, çevreye karşı duyarlı olmak toplumsal çevrenin beklentilerinden bazılarıdır.34

    Toplumun değer yargıları, nüfus miktarı ve birleşimi, kültürel düzeyi ve moda

    anlayışı gibi sosyo-kültürel çevreyi meydana getiren unsurlar ise işletmelere bazı

    tehdit ve fırsatlar sunmaktadır. İşletmelerin bu çevreyi yerince analiz etmemesi

    durumunda, tehditlerden kaçınarak fırsatları yakalaması olanaksızlaşmakta ve kriz

    ortaya çıkmaktadır.35

    2.1.2.3. HUKUKİ VE POLİTİK NEDENLER

    Politik risk; uluslararası işletme hareketlerinde kar veya maddi varlıkların

    kaybına sebep olan yabancı veya kendi ülkesinde savaş, ihtilal, askeri darbe,

    kamulaştırma, vergilendirme, döviz sınırlamaları ve ithalat sınırlamaları gibi farklı

    politik olayların olasılığı, olarak tanımlanmaktadır.36

    İşletmeler yasal kurallar çerçevesinde kurulur ve bu kurallar dahilinde

    faaliyetlerini sürdürürler. İşletmelerin bu yasaları ihlal etmeleri çeşitli cezalara maruz

    kalmalarına, itibarlarını yitirmelerine ve dolayısıyla başarısız olmalarına neden

    33BÜKER, S. vd., a.g.e., s.524. 34TÜRKO, M., Finansal Yönetim, Alfa Yayınları, İstanbul, 1999, s.599. 35ATAMAN, G., İşletme Yönetimi, Temel Kavramlar&Yeni Yaklaşımlar, Türkmen Kitabevi, 1.Basım, İstanbul, 2001, s.279. 36ROOT, F.R., Analyzing Political Risk in İnternational Business, Multinational Enterprises in Transition, Darwin Pres, 1972, p.354.

  • 21

    olabilmektedir.37 Bu sebeple işletmeler, faaliyette bulundukları toplumun hukuki ve

    politik yapısına uyum sağlamak durumundadırlar.

    2.1.2.4. DOĞAL NEDENLER

    Doğal çevresel faktörler; işletmelerin üretim tedarikini sağlayıcı doğal

    kaynaklar ve deprem, sel gibi doğal afetler gibi faktörleri içerir.

    Doğal çevre, özellikle doğal kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliği gibi

    nedenlerden dolayı işletme faaliyetleri üzerinde etkili olmaktadır.38

    İşletmelerin üretim yapmak için kullandığı kaynakları ifade eden doğal çevre,

    sürekli değişim ve gelişim içinde olması sebebiyle, işletmelere bazı fırsatları sunarak

    iyi değerlendirilmesi dahilinde başarı sağlarken; bazen de tehditler yaratarak

    işletmelerin başarısızlığa neden olabilmektedir.

    2.2. FİNANSAL BAŞARISIZLIĞA NEDEN OLAN RİSK FAKTÖRLERİ

    Kelime anlamı tehlike olan risk; gelecekte beklenen veya arzulanan bir

    sonuçtan olumsuz yönde sapmanın olasılığı olarak tanımlandığında, risk derecesi de

    bu sapmanın olasılığı ile ölçülür.39

    Finansal kavram olarak risk; yatırılan paranın kaybedilme tehlikesidir. Risk

    ileride olacak olayların belirsizliğinden kaynaklanmaktadır.40

    Risk; her alanda kişi, kurum ve kuruluşları yakından ilgilendiren yaşamın

    önemli bir unsuru olduğu gibi ekonomide de meydana gelen konjonktürel

    dalgalanmalar ve fiyat değişiklikleri (faiz, döviz vb.) risk ve risk yönetimine olan

    önemi artırmıştır.41 Çünkü, kişiler ve firmalar, araştırma ve ürün geliştirme, fabrika ve

    teçhizat, stok ve insan sermayesine yapılan yatırımların gelecekteki nakit akımlarının,

    borçlanmayı ya da hissedarların sermayelerini karşılayıp karşılamadığını bilmeden

    yatırım yapmaktadırlar. Eğer bu tür reel yatırımlar gerekli getiriyi sağlamazsa bu

    getiriler üzerine yapılan finansal taahhütlerin değeri düşecektir.42

    37TÜRKO, M., a.g.e., s.600. 38TÜRKO, M., a.g.e., s.600. 39WILLIAMS, A., SMITH, M., YOUNG, P., Risk Management and Insurance, 7th Edition, New York: Mc Graw – Hill International Editions, 1995, p.14-15. 40SPK, Yatırım Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyim, SPK Yatırımcı Bilgilendirme Kitapçıkları, Ankara, Mart 2007, www.spk.gov.tr/displayfile.aspx?action=displayfile&pageid=75&fn=75.pdf, (25.10.2010) 41TURANLI, M., ÖZDEN, Ü.H. ve DEMİRHAN, D., Seçim Tartışmalarının Hisse Senedi Piyasasına Etkisi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Dergisi, www.iticu.edu.tr/kutuphane/dergi/d2/M00019.pdf, (25.10.2010) 42MERMER, N., Risk Yönetim Aracı Olarak Riske Edilmiş Değer (VAR) (İmkb Uygulaması), Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2003, s.18-19.

  • 22

    Risk, gelecekteki belirsizlikle ilgili olup, gelecekte oluşabilecek potansiyel

    tehdit ve tehlikelerle ilgilidir. Bu belirsizlik ortamında risk kazanma-kaybetme

    olasılığını arttırıp-azaltmaktadır.

    Temel finansal piyasa kuralına göre; bir yatırımın riski ne kadar yüksekse, o

    yatırım için beklenen getiri de o kadar yüksek olacaktır. Yatırılan paranın kaybedilme

    riskinin düşük olduğu yatırımlardan beklenecek getiri de düşük olmaktadır. Yüksek

    riskli bir yatırımda eğer beklenen getiri alınabilirse yatırımdan yüksek gelir elde

    edilmiş olacaktır. Aynı şekilde düşük riskli bir yatırımda beklenen getiri

    alınmadığında ise düşük getiri elde edilecektir ya da hiç getiri elde edilmeyecektir.

    Riskin iki bileşeni vardır. Bunlar:43

    1. Belirli bir sonuca ulaşılamama olasılığı ve

    2. Bu sonuca ulaşılamamasının sonuçları/etkileri.

    Risklerin bilincinde olmayan ve gereken hassasiyeti göstermeyen işletmeler

    büyük kayıplara uğramakta, riski yönetmeyi başarabilen işletmeler ise büyük

    kazançlar elde edebilmektedir. Bu sebeple, günümüzde finansal kuruluşlar kararlarını

    alırken ve alınan kararlarının değerlendirilmesini yaparken en önemli ölçütlerin

    başında ‘risk’ gelmektedir.

    Temel olarak finansal piyasalarda risk, sistematik ve sistematik olmayan risk

    olmak üzere iki başlıkta incelenmektedir. Sistematik risk, piyasada bulunan tüm

    varlıkları etkileyen bir risk türü iken; sistematik olmayan risk, sadece tek bir varlığın

    kendi özelliğinden kaynaklanan ve o varlığa özgü risk olarak tanımlanmaktadır.44

    2.2.1. SİSTEMATİK RİSKLER

    Genel olarak finansal piyasalarda işlem gören finansal araçların değerlerindeki

    dalgalanmalar sonucu ortaya çıkan ve ekonomik birimlerin faaliyetlerine ve

    kararlarına bağlı olarak ortaya çıkan risklere sistematik risk denir.45

    Toplam riskin kaynaklarından olan sistematik risk, finansal varlığın bağlı

    olduğu ticari kurumun kendi dinamiklerinden değil savaş, enflasyon, durgunluk ve

    yüksek faiz oranları gibi tüm şirketleri etkileyen, tamamıyla dış etkilerden

    kaynaklanan bir risktir.46

    43U.S. Department of Energy, ERM-II. Enterprise Risk Management for Property–Casualty Insurance Companies, U.S., Department of Energy, 2006, p.5. 44GALAGEDERA, D., A Review of Capital Asset Pricing Models, Monash University, Deparment of Econometrics, 1998, p.2. 45BANDTH, O.D. ve HARTMANN, P., What Is Systemic Risk Today?, www.imes.boj.or.jp/cbrc/cbrc-02.pdf, (02.10.2010) 46CEYLAN, A. ve KORKMAZ, T., Sermaye Piyasası ve Menkul Değerler Analizi, Ekin Kitabevi, Bursa, Nisan 2004, s.30-40.

  • 23

    Sistematik riskler, sistemden kaynaklanan faktörlere bağlı olarak varlık

    fiyatlarının değişme riskidir. Bu yüzden “piyasa riski” ya da “çeşitlendirilemeyen

    riskler” olarak da adlandırılır. Tüm yatırımcılar, ekonomik faktörlere bağlı olarak

    ellerindeki varlıkların ya da verdikleri borçların değerlerinin değiştiği dönemlerde bu

    riskle karşılaşırlar.

    Sistematik risk; piyasa, enflasyon, faiz oranı, kur riski olmak üzere dört

    başlık altında incelenebilir.

    2.2.1.1. PİYASA RİSKİ

    Piyasa riski; bir şirketin mali yapısının piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalar

    veya piyasalardaki zıt yöndeki fiyat hareketlerinden dolayı karşılaşabileceği riski

    ifade eder.47

    Sermaye piyasalarında yaşanan dalgalanmalar, belli bir somut nedene bağlı

    olmasına gerek olmadan piyasa riski olarak adlandırılır. Piyasa riski daha çok

    yatırımcıların davranış, beklenti ve tercihlerine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.48

    Yatırımcıların piyasaya karşı beklenti ve davranışlarında değişiklik olduğunda tüm

    piyasa bu durumdan etkilenir ve finansal varlıkların fiyatlarında dalgalanmalar

    meydana gelir.

    Piyasada portföyün değerini etkileyecek faktörler her zaman bulunacağı için

    bu risk de her zaman aralığında var olacaktır. Bu nedenle portföyü elde tutma dönemi

    çok kısada olsa eğer portföyde yer alan varlıklar likit değilse ve önemli ölçüde iskonto

    yapılmadıkça satılamıyorsa kazançlarda meydana gelen sapmalar büyüyecek ve pazar

    riski daha da artacaktır.49

    Hisse senetlerinin geçmişteki fiyat dalgalanmaları aralığı ne kadar büyükse

    pazar riskinin de o derece yüksek olacağı kaçınılmaz bir sonuçtur. Bu aralığın

    büyüklüğü ya da küçüklüğü yatırımcılara bir ölçü teşkil eder. Standart sapmanın

    yüksek olması, fiyat dalgalanmalarının trend doğrultusundan sapmaların yüksek

    olduğu dolayısıyla pazar riskinin de yüksek olduğu anlamını taşır. Pazar riski kısa

    süreli olmasına rağmen, paniğe kapılan bazı yatırımcıların bu dönemlerde, finansal

    varlıklarını paraya çevirdikleri görülmektedir. Tahvil ve imtiyazlı hisse senedi gibi

    sabit gelirli menkul kıymetler karşılığı olarak fon arzında bulunacak kimseler, pazar 47Ticarette Risk Çeşitleri, www.kobifinans.com.tr/tr/bilgi_merkezi/021705/5769, (09.10.2010) 48FISCHER, D. and JORDAN, R., Security Analysis and Portfolio Management, Englewood Cliffs: Prentice Hall, 6th Edition, 1995, p.72. 49AKMUT, Ö., AKTAŞ, R. ve BİNAY, S., Öngörü Teknikleri ve Finans Uygulamaları, Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilimler Yayını, No.584, Ankara, 1999, s.40-41.

  • 24

    yahut likidite riskini karşılamak üzere bir risk primi talep edebileceklerdir. Bu risk

    primi bu menkul kıymetlerin arzı yoluyla fon temin etmeye çalışan bir işletmenin

    sermaye maliyetini arttıracaktır.50

    Piyasa riski; rekabet ile ilişkili bir kavram olup; rekabet; kıt bir şeyi paylaşmak

    veya bir ödül elde etmek amacıyla belli kural ve kısıtlamalar çerçevesinde temel

    özgürlüklerin ve insan haklarının garanti altına alındığı ve hiçbir ayrıcalığın ve

    ayrımcılığın olmadığı bir ortamda birden fazla oyuncu arasında oynanan bir oyun

    veya bir yarış olarak tanımlanabilir.51 Rekabet işletme kavramı olarak

    düşünüldüğünde; buradaki oyun piyasa, oyuncular ya da yarışçılar işletmeler,

    kısıtlayıcılar değişen çevre koşulları, elde edilmek istenen ödül ise kar olması

    durumudur.

    İşletmelerde rekabeti tetikleyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlar:

    -Kazanma dürtüsü,

    -Başarılı olma arzusu,

    -Yarışma ihtiyacı,

    -Özgüven ve öz değişim,

    -Güç

    -Liderlik,

    -İnanç boyutu’dur.52

    Görüldüğü gibi, işletmelerin başarılı olması piyasadaki diğer işletmelerle

    rekabet etmesiyle paraleldir. Küreselleşme sürecinde yaşanan ekonomi, teknoloji ve

    talepteki hızlı ve köklü değişimler dolayısıyla değişen çevre koşulları, işletmelerin var

    olmaları ve başarılı olmaları için pazardaki diğer işletmelerle rekabet edilmesi

    zorunluluğunu doğurmuştur.

    Rekabet politikası yapısı itibariyle serbest piyasa mekanizmasını içerir.

    Rekabet kavramı serbest piyasa mekanizması içinde faaliyet göstermekte olan en az

    iki iktisadi oyuncunun (firmanın) fiyat veya fiyat dışında kalan çeşitli araçlar ile

    karlarını artırmak ve en büyük pazar payını elde etmek amacıyla yarıştıkları stratejik

    etkileşim içeren bir süreci ifade etmektedir. Rekabet kavramı etkin işleyen bir

    ekonomik düzene ulaşmaya yönelik süreçteki gerekli koşulları ifade ettiği için önemli

    bir kavram olarak görülmektedir.53

    50GÖKTÜRK, N., Endüstri İşletmelerinde Finansal Başarısızlık, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1992, s.62. 51 www.rekabet dernegi.org, (12.10.2010) 52BONO, D.E., Çeviren: Oya ÖZEL, Rekabet Üstü, Remzi Kitabevi, Birinci Basım, Haziran 1996, s.34. 53ATİVAS, İ., Rekabet Politikasının İktisadi Temelleri Üzerine Düşünceler, Rekabet Dergisi, 1999, s.14.

  • 25

    İşletmede rekabet kavramı; ‘işletmelerin arz ettiği ürün ve hizmetleri alıcıların

    seçenekleri karşısında tercih etmesini sürdürmeyi sağlama becerisi’dir.54 Yenileme,

    ilerleme, değişme ve gelişme kavramlarıyla ilişkili olan rekabet; ‘yeni teknolojilerin

    çok kısa aralıklarla geliştiği, pazar unsurlarının sürekli değiştiği, ürünlerin hızla

    demode olduğu, rakiplerin sürekli çoğaldığı günümüz küresel rekabet ortamında

    faaliyet gösteren işletmeler sürekli olarak yeni arayışlara yönelmektedirler’.55

    Rekabetin varlığı üreticileri piyasadaki pazar paylarını korumak ve karlarını

    artırabilmek için maliyetlerini düşürüp daha kaliteli mal üretmeye yöneltecektir.

    Dolayısıyla rekabet ortamının sonucu olarak arz ve talebin piyasalarda belirlendiği,

    düşük maliyetle daha kaliteli malların üretildiği etkin işleyen bir ekonomik düzen

    oluşacaktır. Rekabet politikasının diğer ortak hedefleri; ekonomik gücün kötüye

    kullanılmasının engellenmesi, rekabetçi ortamda faaliyet göstermek isteyen tüketici ve

    üreticilerin korunması, geniş anlamıyla üretim maliyetlerinin düşürülmesi, teknolojik

    değişim ve yenilik yoluyla üretimde ve kaynak dağılımında etkinlik sağlamayı teşvik

    etmeyi ifade eden ekonomik etkinliğe ulaşma olarak sayılabilir.56 İşletmeler diğer

    işletmelerle rekabeti; ürün ve hizmetlerini sürekli yenileyip geliştirerek sağlamaya

    çalışır; ürün ve hizmetlerinde değişikliğe gitmeyen işletmeler ise rekabet avantajı

    sağlayamayarak yok olma riski ile karşı karşıya kalabilir. Buradan anlaşıldığı üzere

    rekabetin iki önemli sonucu vardır; işletme ya gelişme sonucu büyüme yaşar ya da

    yok olur.

    İşletmeler, faaliyet gösterdikleri ortamlarda yaşamlarını sürdürebilmek ve

    diğer işletmelerle rekabet edebilmek için; toplam maliyet liderliği, farklılaştırma ve

    odaklanma gibi stratejiler geliştirirler. Toplam maliyet liderliği; verimli ölçekte faal

    tesislerin kurulmasını, deneyimlerden güçlü maliyet düşüşlerinin elde edilmesini, sıkı

    maliyet ve giderler kontrolünü, küçük müşteri hesaplarından kaçınılmasını ve ar-ge,

    servis, satış gücü, reklamlar vs. gibi alanlarda maliyetlerin en aza indirmesini

    gerektirir. Farklılaştırma; firmanın sunduğu ürün veya hizmeti farklılaştırarak, tüm

    sektörde benzersiz olarak kabul edilen bir şey yaratmaktır. Odaklanma ise; özgül bir

    alıcı grubu, ürün yelpazesinin bir kesiti veya coğrafi pazar üzerine odaklanmaktır.57

    54PORTER, M., THUROW L., REICH, R., Küresel Rekabet, İz Yayınları, İstanbul, 1996, No.90, s.24. 55TANYERİ, M., FIRAT, A., Rekabet Değişkeni Olarak Dış Kaynak Kullanımı, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C.7, S.3, 2005, s.12. 56İktisadi Kalkınma Vakfı, AB’nin Rekabet Politikası, ikv.org.tr, (02.05.2010) 57PORTER, E.M., Rekabet Stratejisi Sektör ve Analiz Teknikleri, Sistem Yayıncılık, Ankara, 2004, s.44-48.

  • 26

    2.2.1.2. POLİTİK RİSK

    Temelinde politik değişimler bulunan risk faktörleri şunlardır:58

    -Kontrat fiyatının değiştirilmesi,

    -Sivil düzensizlik (gösteriler, ayaklanmalar, sabotaj, terörizm, silahlı

    ayaklanma, devrim, gerilla savaşı, iç savaş vb.),

    -Tırmanan kamulaştırma,

    -Devalüasyon/ revalüasyon,

    -Yerel fiyat kontrolleri,

    -Yerel rafinasyon ve taşımacılık düzenlemeleri,

    -Ambargo ve boykotlar,

    -Fon akışı kısıtları (dividends, royalties, faiz ödemeleri, kar transferi vb.),

    -Döviz kontrolleri (konvertibilite vb.),

    Yabancı/ uluslararası savaş,

    -Hükümetten hükümete satış politikaları,

    -İşe alma ve işten çıkarma kısıtları (yerel istihdam vb.),

    -İdeolojik değişim,

    -Uluslararası ticaret engel ve kısıtları,

    -İşgücü kıtlıkları,

    -Yerel mamul içerik kuralları,

    -Sahipliğin yerellerle paylaşımı,

    -Tarife dışı engeller (düzenlemeler, teşvikler vb.),

    -Doğrudan millileştirme (el koyma, kamulaştırma vb.),

    -Üretim kotaları,

    -Yeniden yatırım şartları,

    -Vergi (gelir vergisi vb.).

    Yukarıdaki belirttiğimiz bu politik faktörler, yatırımcıların kararlarını

    doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir.

    2.2.1.3. ENFLASYON RİSKİ

    Enflasyon; dinamik bir olgu olup, çeşitli öğelerin birbiriyle ilişkisine dayanan

    bir olaydır.59 Fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artış olarak bilinen enflasyon;

    ekonomiyi olumsuz olarak etkilemektedir.

    58FRİEDMAN, R., KİM, J., Political Risk and International Marketing, The Columbia Journal of World Business, Vol.23 (4), 1988, p.65. 59AYDOĞAN, E., 1980’den Günümüze Türkiye’de Enflasyon Serüveni, Celal Bayar Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 11 (1), 2004, s.91-92.

  • 27

    Satın alma gücü riski ya da enflasyon riski ise, fiyat genel seviyesinin

    yükselmesi nedeniyle finansal