19
Cilt 5 TANZiMAT'TAN GUNUMUZE A A AHLAKI VE EDEBI DU,UNCE TEMSiLCiLERi

TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Cilt 5 TANZiMAT'TAN GUNUMUZE

A A

AHLAKI VE EDEBI DU,UNCE TEMSiLCiLERi

Page 2: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

~ ~ T. NOBEl AKAOEMiK YAYINCILIK EGiTiM OANI~MANLIK TiC. LTD. $Ti.

YAVIN NO.: 1233 Be§eri Bilimler No.: 090 ISBN: 978-605·320-138·0 e I. Basmr, Ekim 201 S

TANzlMAT'TAN G0N0M0ZE TURK 00~0NCESi- Cilt 5: Tanzimat'tan GOnumiize AHlAKi VE EDEBi Oii§iince Temsilcileri Editor ve Yazar: Siileyman Hayri Bolay

Copyright 2015, NOBEl AKADEMiK YAYINCIUK EGiTiM DANI~MANUK TiC. LTD. ~Ti. SERliFiKA NO.: 20779 Brr basf...7mn biitli11 lraklan Nobel Akadtmik Yayrncrlrk Egirim Damprranlrk Tic. Lui. ~ri.ye airrir. YOJ•nevinin ytWII ivri olmaksrvn, kitabm tllmlimln veya bir f...1Smuun elektronik, meka11ik ya da fotokapi yoluyla basum, yaymu, fORalnmr ve dagmmr yapr/arnaz.

Genel Yaym Yonetmeni: Nevzat Argun ·[email protected]· Dizi Editoni: Ta!iha Asian ·[email protected]·

Sayfa Tasanm: Ahmet S. Baydar ·[email protected]· Redaksiyon: Atila Arslan Kapak Tasanm: Sevgi Ptnar Ozen [email protected]­Basun·SoriimlusU:Halil Ye§il - • ---- ·- -Bastm ve Cilt: Atalay Matbaacthk Sertifika No.: 15689

84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Dagrum: Volkan Kurt [email protected] +90 312 418 20 10 Emrah Dursun ·[email protected]· Cetin Erdogan [email protected] Ge~kaldt [email protected]

Tamum: Sadtk KU~kakman [email protected]­Yavuz ~ahin [email protected]· Onur [email protected] Akku§ ·[email protected]·

e-saU§: [email protected]­Sipari§: [email protected]

KiiTOPHANE BiLGI KARTI

Bolay, Silleyman Bayri. ; ·'· . : : :.~: · ·· · .. · ; • ~ · ·. . · , ·. , Tanzimat'tan Giinwhiize Tilrk D~ilncesi -.CUt 5: TanziiDllt1tan Gilnilmilze Ablaki ve Edebi D~ilnce Temsilcileri I Editor ve Yazqr; ~!lleJmtJh 'li,OJ·rl _Bo1aj: f?e~aksi):o~: !irila Arslan 1. Basrm, vi+ 679 s.;160x235 mm · , .·. . .•. , Kay11okfo ve ditill var. ·•• . ......•. , , .... - .. ...... . ... ·; ISBN978-605-320-1~8~ _ ; . , : I. Ttlrk dii;r7niirler 2. Ttlrk diqiincesi 3. 1darf l't siyasi dii§iince · 4 .. Felsefi dlifiillce 5. Bilimsel dlifllnce 6. Tanz.imat 7. Mefnlliyer. 8 .. Cu!Jr!wriyer. .9. Laiklik .. 10 .. Balll!latn•a 11. Modemite 12. Hulmki dlltlince 13. Ahlaki dllfiince 14. Di11i dilfiillce 15. Tasavvufi diitilllce 16. Tefsir diitilllt:esi 17. Ke/6111 dlifiincesi 18. Mevrepler tarihi dllfiincesi 19. Sanat dilflincesi 20. Edebi dUtlillce 21. Tllrk diinyasr diifCm11rleri

110!!1 AI!ADEMiX TAYIIICiliXEGtriH O.IIU.,'IU.'iliiC 11C.lTO $li Ankara BDro: Mlll>al!>al3 C.d. No.: 74/41Cmlay I NIKAAA Tel: 0312 418 20 10 Faks: 03U 418 30 20

--Moll.~ Sol<. Ko.: 16/211Qe 5 Kaddr.Oy llSTNIIIUI. Tel I Fal<s: -tiD (216) 449 20 01 nobe!Onobelyaytn.awn- www.nobcly3yln.a>m '~ @; www.nobelkitap.com

Page 3: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

'".'',....'--~- (1877-1949), felsefeye, sanata ve siyasete ilgi duymu~ :fililtettasiststdtr·. Ulkemizde pozitivist bilimi ozellikle de tip ve bi­''-' .• , .... ,,. alarak evrimci bir ahlak anlay1~1 geli~tirme gayreti ivine

-.,.c-··.--.-.·.---." .. '"·. ba~mda yer almaktad1r. <;ok yonlti ya~am trafiginde · Ocaklan'nm ayllmasma ve geli~mesine de biiylik destek

. · .· 3 3 y1l sonra, 1982 'de, son 60 yllm en degerli be~ . . ·.. . . . . , odiile laytk gorulmii~tiir. .... ·. anlayt~mm detaylarma ge9meden once akademik ya~am

ikolarak ktsaca vermek, dO~tince dtinyasma daha saghkh

··. 6.1~79'da istanbul'da dogdu. Ilkokulu Uskiidar Ftsttkh Sabri efendi'den ders alarak bitirdi. Rii~tiyeyi Pa~a

·.· .. · · ile 1892'de <;engelkoy Mekteb-i Ttbbiye-i As­••. · ,mezun oldu. 1896'da Mekteb-i Tlbbiye-i Askeri­

. ka9t1.

<m.Lu•"'·"l. 'nden mezun oldu.1902-1903 'te Fran sa' da · · devam etti; Roux, Nicoole ve Metchnikoff'un Cenevre'ye dondti ve iv hastahklart klinigi profe­. asistanhgm1 yapt1 ve "Tlp doktoru" unvamm elde

-.·-·~~~v• Prof. Dr. Mayor'un asistanhgmt yapt1, Hijyen ~ .. ,, .. , ••. .._<>, in fahr'i asistanhgmda bulundu. 1904-1906 ytllan

. bilgi ic;;in bkz. Dr. Bedi N Sehsuvaroglu, Dr. Akil Muhtar Ozden T1p Tarihi EnstitilsU Yaym!an, istanbul 1951.

3505

Page 4: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Akil Muhtar Ozden ve "ilim Baktmmdan Ahlak"t

arasmda F armakodinami asistanhg1, dahiliye uzmam, 1906 'da F armakodinami do~enti oldu. 1906-1908 Farmakodinami ve tlp mlifredatl derslerini vermesi­nin yamnda Jinekoloji ihtisasmt tamamlad1. Bir ara Paris'te ~ocuk hastahklan uzerine 9ah~t1. 1908 'de istanbul' a dondii ve Darlilrunfm Tlp Fakiiltesi saghk bilgisi hocahgma tayin edildi. 1908 'de Haseki hastanesinde bakteriyolog ve patolojik anatomi uzmam olarak 9ah~maya ba~ladt; belediye hastanelerinde ilk otopsiyi yaptl. 1914'te birle~tirilen miifredat-I tip ve fenni tedavi ve seriri­yatt tedavinin ba~ma getirildi. 1933 'te iiniversite reformu sonrasmda tlp muf­redatlm "F'armakodinami ve Tedavi" adt altmda okutmaya ba~ladt.1943'te ya~ haddinden emekli oldu. 1946'da CHP milletvekili olarak TBMM'ye girdi. 12.3.1949'da Mediasten lenfomasmdan vefat etti ve Rumeli Hisan Mezarh­gma defuedildi.

Eserleri Ozden' in arkasmda btraktigt belli ba~h kitab1 eserleri ~unlardtr:

Ttp Mufredatz; Farmakodinami ve Tedavi Dersleri (1935-1946 arasmda alt1

kez bastlml~ olan 1000 sayfahk bir eser).

Hava Kimya Muharebelerine Kar~l ilk Yardun ve Tedavi (1938).

jJim Baktmmdan Ahlak ( 1942).

BA$LICA FiKiRLERi

Bilimden Bilim Ahlakma Ozden'in Ttp alamndaki ba~ans1 ve k1ymeti ortadadtr. Lakin onu iz bt­

rakanlar arasmda sadece hekimligi ve eczactligi ile anmak, s;ok yonlti ilml ki~iligini butilnuyle kavramaya kati gelmez. Zira Ozden, sadece t1p ve ecza uzerine degil, muhtemelen saghkh olmanm sadece bedeni bir diizenlilik ve fiziki kusursuzluk olmadtgmt fark etmi~ oldugundan saghkh bir ~ahsiyette tamamlaytct bir tezahiir olan 'ahlak' kavramt tizerine de kafa yormu~ bir di.i­~iintirdiir.

Ya~amda elbette sagltkh bir beden kadar saghkh bir ki~ilik de onemlidir. Ozden de sagltkh bir bireyde hem fiziki, biyolojik ve kimyev! hem de psiko­~imik bile~enlerin bir muvazene i9erisinde olmast gerektigini dti~ilnur. "flim Baktmmdan Ahlak" 1 adm1 verdigi son kitabmda da bu yakla~tmJ temellen­dirmek ister. Ancak insamn maddeten ve manen bir btitun oldugu di.i~iincesi. daha s;ok kitabm satlr aralanna gizlenmi~ gibidir. Biiytik olas1hkla ona asrl

Page 5: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Tanzimat'tan Gi1numiize Turk Dii~iincesi

egitimini tip sahasmda yapm1~ olmanm insiyak1yla dogal ve biyolojik olana daha giivenilir gelir. Dogal olarak karakterine de yon veren bu baskm hissi­yat onu manevi bir yap1 olan ahlaka yeti~tigi <;evrenin pozitivist ve bilimci deger yarg1lanndan beslenen biyolojik ve evrimsel bir temel bulma gayretine sevk eder. Evrensel bir ger9eklik olarak kabul edilen ahlak (moral) 2 hakkmda pek <;ok gorii~ler ileri siiriilmesine ragmen, onun ne oldugu (neligi) problemi, beniiz yetkin bir tarzda voziimlenememi~ goriinmektedir. Oyle ki tarih bo­yunca kar~tla~tlan ve insanhga onerilmi~ bulunan ya~am tarzlannm <;e~itlilik gostermesi, ablak iizerine dii~iinen ve ara~tlrma yapanlan ula~Ilan sonu<;larda ve yaptlan <;ozi.im onerilerinde kar~t kar~1ya getirmektedir.3 Gerek ileri siirii­len dii~iincelerin gerekse ahlak denen <;e~nirun ahlak algllayt~lanna dayanak yapdmas1 ise, pek t;:ok ahlakt;:tya ve ara~tmc1ya ahlakm <;atl~tk ve ozel bit;:im aynmlanyla belirdigini ve belirlenmesi gerektigi dii~iindiirmektedir. Durum felsefi cephede de 90k farkh gorlinmemektedir.

Ahlak olgusunun zihinlerde btrakti,gi farkh yansunalar, felsefi baglamda ah­lak ( etik) kavrammm temellendirilmesini de olduk<;a vetrefille~tirmektedir. Zira ahlak, sadece, bilimin ol<;Uleriyle belirlenen hiiklimleri i<;ermemektedir. Bundan dolay1 da ahlaken iyi olanm tespitinde ozellikle 19. yiizyllda baskm olan pozitivist bakl~m 'nesnel dogruluk' ol<;iitii pek i~e yaramamaktadlr. (:iinkii ahlaki hiiklimler, pozitivist bilimcinin nesnellik algtsmi a~an bir oznelligi ivermektedir. Bu nedenle temellendirme noktasmda farkh yakla~tmlar sergilenmektedir.

Nedir bu iki algllay1~taki 'nesnellik ve oznellik' yakla~1mmdaki temel aynm?

Ahlak! hiikiimlerin nesnel hiikiimlerden ayn tutulmasmda temel etken taleplerin sonut;:larla olan ili~kisinde gizlidir. Bunun anlam1 ~udur: Nesnel hii­kiimlerde sadece eylemlerdeki niyetlerin beklenilenlere uygun olup olmadtgi belirleyici olurken, ahlak1 hiikiimlerde niyetin yam s1ra eylemlerin otekilerle olan ili~kisi de onem arz etmektedir. Oyle ki bir eylem sadece o eylemi ger­vekle~tirenin menfaatine; fakat otekinin zaranna ise, boyle bir eylem kesinlik­le ahlaki goriilmemektedir.4

2 Dogan Ozlem, Harald Delius'un "Eti/C' ba~hkh makalesini tercilme ederken "moral" kelime­sini parantez ic;i "ahlak" olarak yazmaktadtr. Delius, "Ahlak (moral)'m olgusal ve tarihsel olarak ya~anan bir ~ey olmasma kar~1hk, etik(in) bu olguya yonelen felsefe disiplininin ad1." oldugunu belirtmektedir. Biz bu aynma sayg1h kald1k. Bkz. Harald Delius, "Etik ", Giinii­miizde Fe/sefe Disiplinleri, c;ev. Dogan ()zlem, Ara Yaymlan, istanbul 1990, s. 31 3.

~ Daha geni~ bilgi ic;in bkz. Franc;ois Gregoire, Biiyiik Ahlak Doktrinleri, c;ev. Cerna! Silreyya, Varhk Yay. istanbul 1971, s. 170.

4 Pek c;ok dil~iiniir, tarafs1zhk ilkesinden soz eder ve tarafs1zhk ilkesini etigin temeli olarak goriir. Ahlakhlt[pn tlimlinUn de "kendine yaplimasm1 istemedigin bir davram~1 sen de ba§­kasma yapma" ya da "kendine yap!lmasm1 istedigin bir -$eyi sen de ba-$kasma yap" ~eklinde

Page 6: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Akil Muhtar Ozden ve "ilim Bakzmmdan Ahlak"z

Ahlak1 eylem ve htiktimlerde ozel ilgi ve 91karlara kar~tt bile olsa, ate­kine faydah olanm tercih edilmesi gerektigine yonelik gene! bir inan<; soz konudur. 5 Bu inancm hemen hem en her tarihsel donemde bi.iyi.ik bir <;e~itlilik gostermesi, filozoflan gerr;ek anlamda bir ahlakm olup olmadzgzm eger varsa , ahlak kuramtnm bir yarar saglayzp saglamadzgzm ara§tmnaya yoneltmi§tir. Ortaya 91kan <;ozi.im onerileri ise, tatminkar bir cevap sunmaktan daha <;ok, ahlaktn ne oldugunun tam olarak bilinemeyecegi gorti§iinti kuvvetlendirmi~­tir. Dogal olarak zihinlerde berrakhk yerine karma~ayt hakim ktlan bu durum, felsefe tarihinde bir dizi karma§tk ara§ttrmayt ve tartJ§mayt is:ennektedir.6

Gene! anlamda bilim ise, klasik batllt degerler dizisi esas allnd1gmda; ozellikle Yeni <;ag felsefesinin ba~ladtgi 17. ytizytldan itibaren miitemadiyen ilerlemektedir. Dahas1, hassaten 19. yuzytldan beri tartt~mastz tek gtivenilen htikmedici olarak ilan edilmektedir. Bilime duyulan bu a~m giiven, baz1 dti~ti­

ntirleri daha 90k pozitivist felsefenin etkisiyle ahlak kavramma da "bilimsel'' bir temel bulma gayretine sevk etmi~tir ki bu ttir giri§irnler dti~tince tarihinde bilim ahlakt adt verilen bir kavram1 ve tart1~ma alamnt dogurmu~ goriinmek­tedir. Nedir bu bilirn ahlak1?

'Bilim ahlakt' denilince, ilk etapta zihinlerde birka9 yon ve a<;thm belir­mektedir. Kavramsal <;ers:evede ilk akla gelen, dogal olarak bilim hayatmdaki ahlaki boyut olmahdu. Ancak bilim ahlakt, bir teknik terim (terminus technicus)

olarak ozellikle etik tarihinde daha farkh bir anlam kazanmaktadtr. Bu s:ers:e­vede kavramsal bir i<;erik kazanan bilim ahlakmm ana govde olarak eskilerin ilm-i ahlak dedikleri ugra~rya; yani ahlak bilimine kar~Ilrk geldigi soylenebi­lir. Ancak burada onemli bir ince aynm soz konusudur. 0 da ~udur: Bilim ah­lakmda soz konusu edilen, klasik anlamdaki ahlak olgusunu anlamaya s:alt~an

bir ilmllik degildir. Asrl arzu edilen ya da yaprlmaya s;ah~rlan, pozitif anlayi­~m benimsedigi s:izgisellikteki 'bilim' olgusuna sadtk kalarak, bizzat bilimin is: dinamiklerini temel alan bir 'bilim ahlakt' (ilml ahlak) kurrna te~ebbtisiidiir.

Baz1 pozitif bilimler 1~1gmda da b6ylesi bir giri~imin tamamlanmast ya da ozelle~mesi ise, bilim ahlak1 kavram1 altmda ele ahnmas1 gereken sorunun bir diger boyutudur. Bu ti9 farkh konunun belirgin bir aynma tabi tutulmadan aym kavramm altma yerle~tirilmesi, ister istemez bir tak1m kavramsal kan~Ik­

hklara sebebiyet vennektedir.

ozetlenebilecek olan 'altm ilkeye' dayandmnak son derece 9ekici gelir. 5 Kr~. Delius, agm., s. 311. 6 Bkz. Karl-Otto Apel, "Das Apriorie der Komunikationsgemeinschaft und die Grundlagen

der Ethik. Zum Problem einer Rationalen Begrilndung der Ethik im Zeitalter der Wissens· chaft ", Die Philosophie und Wissenschaften, Festschrift flir Simon Moser, Meisenhcim 1966, s. 246-272.

· ;·:···

Page 7: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Tanzi mat ~an Gilniimiize Tiirk Dii}iincesi • ::< Kavram karga~asmt giderecek mahiyette bir 96ziim sunmak gerekirse, > bizim onerimiz; bilim yapanm baglanmasi gerektigi ahlak1 kurallar iyin bilim .( dhlakl, bilime veya bazt pozitif bilimlere dayah kurulmak istenen ahlak one­•.• rilerine de bilimsel veya i/mf ahlak denilmesidir.

Ahlakm bir bilim olup olmadtgt ya da ona bilimsel bir temel bulunup bulunamayacag1 ger9ekten stkmtlh bir durumdur. <;unkti bu tarz bir tart!~­

.. mada 'bilim' kavramma ytiklenen i9erik, vanlacak sonucu dogrudan etkile­i~mektedir. i : Guntimtizde bilim sozctigtintin olduk9a geni~ kapsamb bir kullamm ala­>ru vardtr. Bu nedenle bilim ya da ilim denilince, kastm ne oldugu yahut ne ttir bir ilim ya da bilimden soz edildigi a91k degildir. Bir dizi soru ve sorun ile kar~Ila~tlmaktadtr. Ger9ekten nedir (b)ilim? Yaptlan ara~tmnalara ve ince­lememelere saygmhk kazandtrma ve kesinlik atfetme giri~imi mi? Kesinlik atfetme, nesnel ger9ekligi olan bir durumun tespiti mi? Bu tarz bir tespitin fen

\. bilimlerinde kullamldtgt anlamda 'kesin' tahminler yapmaya imkan tamyan bilimsellikten farkt ne?

Bilimden kastt, belirli ilkeler dogrultusunda birle~tirilmi~ ve sistematik­le~tirilmi~ bir ttimevanm ve sonu9lar btittinune ula~ma ise/ elbette bir 'ahlak bilimi' vardu. Ama 'ahlak bilimi'nin olgusalhgt ve belirlenimciligi (detenni­

nizm) ilke edinen pozitivist bak1~1 esas alan bir bilime benzemedigi de ortada-i.dtr. <;unkti ozellikle batlda daha 90k 18. yuzylldan itibaren olgusalhga kar~I­

)tk kullamlan 'alan' (what is) ile normatiflige izafeten 'olmast gereken' (what i ciught to be) arasmda keskin bir aynm goze 9arpmaktad1r. 'Ahlak ilmi'nin de · .. ·.··•otanla' degil, 'olmas1 gerekenle' ugra~t1g1 daha 90k kabul gormektedir.8 Ama

bu, madalyonun bir yiiziidtir. Diger yUzde ise, olmas1 gerekeni olamn i9ine sJ­kJ~tJrarak ahlaka bir 'bilimsel temer arayanlar yer almaktadtr.9 Ancak bu tarz

.. giri~imlerde bilim kavram1, daha 90k dar anlamda kullamlmakta; genelde de /pozitivist bilimlere indirgenmektedir. / > Olkemizde bilim kavrammm dar anlamma tutunarak pozitivizme indir­/ genen bir bilim ahlakz kurma te~ebbtisleri pek fazla yankr bulmamt~tlr. Ancak

7 Henry Hazlit, Ahlakm Temelleri, ~ev. Mehmet Aydm&Recep Tapramaz, Liberte yaymlan, Akara 2008, s. 5

1 Bkz. David Hume, An Enquiry Concerning the Principles of Morals, ed. L. A. Selby Bigge, Oxford, 1984.

9 Meseta Franstz dii~iiniir Albert Bayet, bilim kavrammm biiyiistine kaptlan di.i~iintirlerden­. dir. Bayet'in "La Morale de Ia Science" ba~l!k1t kitabt 1931 'de yaymlanmt~ Vedat Giinyol i tarafmdan da dilimize <,:evrilmi~tir. <;eviri, 1963 ytlmda <;:an, 1982 y1lmda Say, son olarak . · da 2000 y1hnda i~ Bankast yaymlan arasmda <,:1kt1. Pozitivist bilimin icy dinamiklerine bagh

kalarak salt bilim kavramma dayalt bir bilim ahlakz kunnayt hedefleyen kitap, i.ilkemizde bu bag!am1 ele alan tek Ttirk~e kaynakt1r .

... -::·; ..

Page 8: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Akil Muhtar Ozden ve "j/im Bakzmmdan Ahlak"z .

bunun dolayll bir siiriimii olan pozitif bilimlere dayah, bizim bilimsel ahlak olarak kavramsalla~tlrdtgtmtz, bir ahlak geli~tirmeye heveslenenler olmu~tur.

Ba~anh bir hekim olan Akil Muhtar Ozden de pozitivizmin biiyiisiine kaptlarak pozitivist biyolojiyi ve ttbbi bilimleri temel alan bir bilimsel ahlak olu~turma pe~ine dii~enlerdendir.

Bilim Ahlakmdan Bilimsel Ahlaka Ahlaka bilimsel bir temel bulma ugra~tlanna her donemde az ya da <;:ok

rastlamak miirnkiindiir. Aslmda bilimsel ahlak baglammda ahlak bilimi fikri s:ok da yeni degildir. Mesela Ozden'in de dolayh olarak etkilendigi pozitiviz­min kurucusu Auguste Comte da bencil is;giidiileri sempatik is:giidlilerin buy­ruguna verecek pozitif bir ozgecilik ahlakt geli$tirmeye heveslenenlerdendir.

Comte'un pozitivist kurgusuna gore; dogal, bilimsel ve sosyal olamn bir araya gelmesiyle ~ekillenecek olan bir 'yedinci bilim', bilimler bilimi olacak­ttr. Ancak bu, ahlakm bilimsel temeli olacak bir 'frenolojik fizyoloji 'yi 10 i~in

is:ine sokmayt gerektirmektedir. Burada Comte, dogu~tan varolan ve biri ate­kine indirgenemeyen yetilerin beynin bir bolgesinde konu~lanmt~ oldugunu dii~iinen Gali'nin tablosuna gonderme yapmaktadtr.U Buradan hareketle de soz konusu yetilerin az veya s:ok karma~tk i~birliginin ahlak yargtlanna temel olan duyumsal hallerin olu~umunda rol oynadtgt varsaytmmda bulunmaktad!f. Ama Comte, ahlaka bilimsel bir temel onermemektedir. Bu nedenle Comte 'un yakla§tmt, 6zden'in aradtgt temel dayanaktan yoksundur. Ozden'in aradtgt bilimsel dayanak, ktsmen Spencer'de, ama daha s;ok da Darwin'de vardtr. Gers:ekten de batt bilim tarihinde ahlaka bilimsel bir temel bulma onerisi ilk kez Spencer' den, daha sonra da Darwin'den gelecektir.

Ahlaka pozitifbir temel aranirken; Spencer, en yeteneklinin odiillendiril­digi keyfi bir davram§ modelinden hareket eder. Darwin ise, tavtrlann belir­mesinde tiire ozgii sosyal bir is:gi.idii olarak anladtgt sempatinin geni~letilme-

10 insamn insam an lama 9abasmm ge9irdigi evrelerden biri, on dokuzuncu yi.\zytlda az buz degil, del ice kabul gorrnu~ ~imdi giilUny gelen pseudo science'dtr. Franz Joseph Gali nam Viyanali bir ~ahsiyetin urUnu olan phrenology'i kafatasmdan karakter analizi ~eklinde ozetleyebiliriz. Altmda yatan teori, kafamn her bo!Umi.intin belli alanlarla ilgili i~levleri yiikleruni~ olmas•yd1. Bu baglamda, kafanm i9inde bir boliimiin bUyi.\k olmas1 ki~ide o alamn geli~mi~ olduguna kan1t saythyordu. Phrenologistlerin yapttgt elleriyle kafatasmdaki girinti ve rydanttlara bakmak, son­ra da bunun phrenologistlerin son 91kardtgt kafa haritasma gore bu insanda hangi ozelliklerin az, hangilerinin 9ok geli~mi~ oldugunu saptamaktt. Bu kafa haritasmda hafna, dil, mekanik yetenekler, mUzik kulagt gibi az ryok manttklt ozelliklerin yamnda, ukalahk, cinayete yatkmhk, sadakat, Allah'a inanrna, htrstzhk gibi hakikaten ne~eli ktstmlar da vardt.

11 Jean-PierreChangeux ve Paul Ricoeur, Neden Nasd Dii§iiniiriiz? <;:ev. ismet Birkan, Metis Yaymlan, istanbul2009, s. 19 ve 21.

Page 9: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Tanzimat ~an Giiniimilze Tiirk Dii~iincesi

sini esas allr. Ozden ic;in bu yakla~Im, ozellikle de Darwin'in onerisi dikkate degerdir. Zira aradtgt dayanak Darwin'de vardtr.

Nedir Ozden'nin Darwin'de buldugu dayanak? Oyle goriiniiyor ki Oz­den, baz.t 9agda~ dii~iiniirleri hala ugra~ttran bir problem olan molekullerin olu~turdugu temel yaptta~lanyla iyinin, giizelin ya da dogrunun algilanmast gibi karma~1k ve biitiinle~mi~ fonksiyonlar arasmdaki ili~kiyi Darwin'in evrim

• kuram1yla ay1klanabilecegini dii~iinmektedir. Beynin yap1 olarak olaganiistii karma~tkhgt ve geli$imi de ona uygun bir zemin sunmaktadtr. Gerc;ekten bey­nin bu durumu, bugiin dahi Ozden'i dogrular mahiyettedir. Nas1l?

Beynin, 1970'lerden itibaren genler tarafmdan onceden imal edilmi~ ha­ztr devrelerden olu~an bir bilgisayar olmadtgt bilinmektedir. Molekiiler biyo­lojinin geli~en yontemleri sayesinde ula$tlan son veriler de beynin her $eyiyle tamam ve goreve hazrr bir 'genetik biitiin' olmadtgtm gostermektedir. Artik

··. giiniimiizde ti.ire ozgti bir genetik yeryeve iyinde bir taktm 'epigenetik, izlerin ·. ard1 ardma ve i9i9e beyin dokusunda yerlerini ah~ siirecinden soz edilmek­

tedir. Beyinde siiriip giden geli$tirici yan~malann da ttiri.in biyolojik evrim a~amasmda nobeti devralarak fiziksel, toplumsal ve kiiltiirel 9evreyle organik baglar yaratttgt gi.iylii bir ~ekilde savunulmaktadtr. 12 Moleki.iler biyolojinin geldigi seviye goz online altmrsa, Ozden ahlak kavrammt ilim baktmmdan degerlendirirken donemini a$mt~ olabilir mi?

Ashnda Ozden' den once de sonra da "ya$am '' sozciigiiniin belirsizligin­den gii9 alarak ortaya 91kmt$ bir9ok gorii~ vardtr. <;iinkii ya$amm hem orga­nizmamn ftziksel-kimyasal i~levini biyolojik ahlak gorli$lerine bilimsel bir te­mel saglayacak tarzda belirledigi hem de bir yiiki.imli.iliik tarzt geli~tiren ahlak anlayl$lanndaki canh diinyayt harekete ge9iren gizli bir dinamizmi i9erdigi di.i$tini.ilmektedir. Algtlayt~taki bu belirsizlik, Ozden' in biyolojik ahlakmm da

•.• .. • temelini olu~tururken onu daha sonra ileri siiri.ilecek pek c;ok fikri de onceler ·•··. bir konuma getirmektedir. Ama bu dumm, onun yok da geyerli bir ahlak te­mellendirmesi yapt1g1 anlamma gelmemektedir. Zira Ozden, ger9ekte klasik ahlak yap1lanmalarmda Lamarck'la ba~layan kopu$U tamamlayan Darwin'i yeni verilerle geli$tirmek istemektedir. Ama nedir Lamarck'la degi~en?

Kabaca bir resim 9izersek, modern oncesi 9aglarda canhlar dunyasmm uyumlu bir bi.itiinlUk olarak algilandtgl one ytkar. Aynca bu killll yap1lanmaya katk1 saglayan her canlmm varolu~unda yaratlcmm gayesinin ve sonsuz iyili­ginin gizli oldugu kabul goriir. Oyle ki her bir canhnm sabit ve degi11mez diin­yalar olarak tasarlanmasmda bir mahsur yoktur, insan da bu olu$umun dt$mda

•• 12 Changeux ve Ricoeur, age., s. 14.

Page 10: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Akil Muhtar Ozden ve "ilim Bak1mmdan Ahlak "t

degildir. Ancak her tiirtin kendine ozgU bir yer tuttugu bu bUtiincUl zincirde insan en Ustte yer ahr. Aristoteles'ten itibaren <;ok daha belirgin olarak kar~rla­~tlan bu naturalist ve gayeci (fmalise) tasanm, tiim canh formlar i<;in organize edici bir ilke i~levi goren Eflatuncu 'evrensel fikirler' (idea) ile butiinle~erek batmm dti~iince orgustinde uzun sUre etkinligini stirdtirtir. Bu anlayt~m mec­rasmm ilk defa Lamarck'la yon degi~tirdigi soylenebilir.

Lamarck, ya~ammm btiytik bOlumunu bitkileri ve yumu~ak<;alan incele­meye aytrmt~ bir biyologdur. Uzun ara~tlrmalar sonunda tiireyi~ ya da soydan gelim (descendere) adt verilen kuramm1 da 1800 y1hnm Mayts aymda Doga Tarihi Muzesinin a<;th~ konu~masmda arz eder. Esasen Dogu diinyast i<;in s;ok yeni olmayan bu soya<;ekim kuramt, Batt' da devrimci bir sav olarak dikkat <;eker. (:tinkU yaratlh~ kuramma alternatif bir dU~i.ince olarak algtlamr. Ku­rama gore, her canh tur uremeyle <;ogahr ve devam eden ku~aklar boyunca yava~ yava~ farkhla~tr. Lamark, farkhla~mayi a<;tklayabilmek i<;in, sonradan kazamlan ozelliklerin soya<;ekimle aktanldtgmt ileri surer.

Bugun tamamen terk edilmi~ olan bu dU~unce, muhtemelen Darwin'e bti­ytik ilham vermi~ olmahdtr. Zira Lamarck'tan sonra Darwin, Musluman dti­~unurlerden de yararlanarak canh tiirlerinin 'filogenetik ' kokeni hakkmda hiUa tart1~ilan kabul edilebilir bir mekanizma tasarlar. 1859'da 'Dogal Ayzklanma Yoluyla Turlerin Kokeni' adtm verdigi kitabmda ortak soy dti~iincesini ti.iriin ilk ornegine kadar geri goti.iriir. Ama soya<;ekimin kendiliginden degi~ebilir oldugunu one surer. Ozden'i de heyecanland1ran bu tez, bazt <;evrelere hala ciddi rahatsiZhklar vermektedir.

Herne kadar kuram, Ozden'in de gordugu uzere, inan<; sistemleri ve ah­lak felsefesi a<;lSlndan son derece zengin bir zemine i~aret etse de ozellikle Batrlt paradigmada Tann 'nm yaratmr~ oldugu sa bit ve duragan bir dunyamn yerine, kozmik teolojisi ya da son hedefi bulunmayan evrim halinde bir dtin­ya koyuldugu anlamma gelir. Ger<;ekten de pek <;ok bilimci 9evre Darwin'in kuramryla ozellikle Ronesans'tan itibaren one <;tktlgt soylenen insan merkez­ciligin defterinin duriildugi.ine inanmaya ba~lar. Dahas1 ilahi bir gayeye gon­derme yapan ozciiliigtin sonunun geldigi ya da bilim dt~I oldugu iddia edilir. (:i.inkU gu<; maddedir. Dogal bir aytklanma siireci vardtr. Bu stire<;te de yonstiz bir degi~ebilirlik, ba~anst ~artlara bagh bir iireme, hatta tamamen tesadiifi bir sabitlik ve etkile~im esastrr. 13 Homo sapiens de ~ans eseri ortaya <;1km1~ bir de­gi~kendir. Darwinciligin bu radikal surilmu Turkiye' de de taraftar bulmu~tur. Ozden de onlar arasmdadtr.

13 Kr~. Changeux ve Ricouer, age. s. 166, 167.

Page 11: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Tanzimat ~an Gunumiize Turk Dil:jiincesi

Ozden'i ahlakt olgusal bir goriiniim olarak degil de normatif anlamda temellendirmek ic;:in canhhgm arz ettigi dagm1k yapt hie;: de rahats1z etme­mektedir. Gerc;:ekten boylesine c;:e~ninin bol oldugu bir zemin ona dert degil, derrnan sunmaktadtr. Ama dermanm nerde oldugu iyi kestirilmelidir. i~te 6z­den, "ilim Baklmzndan Ahlak" adm1 verdigi kitabmda hastahkh olan taraftan, istifade ettigi birkac;: felsefe tarihi kitabmdan yararlanarak kurtulmayt dener. Kendince c;:iiriikleri sec;:erek saglam olam one surer.

Ahlak tarihi muayenesi, onu etik ve moral kelimelerinin umumiyetle "ya§ama kaideleri" manasmda kullamldtgl te~hisine gotiirtir. Esasen bu ku­rallar, insanlann bir di.izen ic;:erisinde :faydah ve mutlu bir ya~ama sahip ola­bilmeleri ve gitgide tekami.il ederek yiikselebilmeleri ic;:in vardtr. 14 Zaten bi.i-

. run ahlak sistemleri, sonuc;: baktmmdan benze~mektedirler. Hepsinde de gaye, insanlann daha iyi, daha yiiksek ve daha mesut olmast; bilgilerini artlrarak erdemlerini ytikseltmesidir. 15 Ahlak gori.i~leri ic;:erisinde bu amaca en c;:ok yak­la~an ise, Darwin'dir. Zira "insanlarm en bilyiik meziyeti olan ahlak", onun

· fikirleri sayesinde "hodbinlik ( egoisme) gibi sujlf bir esas iizerine kuruimaktan · kurtulmaktadtr. "16 Ancak Darwin'in "evoliisyon" ile izah ettigi ahlak, biyo­lojinin ula~trgt yeni verilerle geli~tirilmeli, gerektigi yerde de tashih edilme­lidir.

Darwin, 1871 tarihli "insanzn Tiireyi§i" ba~llkh eserinde, ahlak duygusu­nun kaynagmt hayvanda bulmaktadtr. Ozden ' in de ifade ettigi gibi, canhlarda­ki degi~meyi hayat mi.icadelesine baglayan Darwin, ahlak1 aynt cins hayvanlar arasmdaki miitekabil sempati (duyguda~lrk) ve muhabbete baglamaktadrr. 17 Ay-11ca haftza da i~in ic;:ine kan~maktadlf. "Eger hayvan, beyninde tum ger;mi§ ey­

·lemlerinin imgesini" ve "kendisini oyle davranmaya sevk etmi§ olan tum diir­.. tiileri" saklamanm yanmda ''toplumsali<;giidunun herhangi bir ba§ka ir;giidu /Iniinde geriledigini gordugunde bir tur pi§manllk duyarsa" hayvanla insan arasmdaki yakm ili~ki var demektir. Diger taraftan konu~ma yetisi ya da dil de ahlak duygusunun vaihgmda gerekli bir ~artt1r. Biittin bunlann yanmda ah~­kanhklar da onemlidir. Zira "alz§kanllk, duyguda§hgl ve toplumsal ir;giiduyu" buyiik olc;:i.ide gi.ic;:lendirmektedir. 6zden de Darwin' in ac;:ttgt bu pencerelerden hayvanlar ~l.lemine yonelmekte, ilkel kabilelerdeki ya~am bic;:imlerini hayvan­

)annkiyle kar~tla§ttran bilgi ve tecrubelerden yararlanarak arleta Darwin' in gedik btrakttgt yerleri doldurmak istemektedir .

. 14 •• Ozden, age., s.7.

15 Ozden, age., s. 19 . . '

6 Ozden, age., s. 1 7. ·

11 Kr~. Ozden, age., s. 19.

Page 12: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Akil Muhtar Ozden ve "/lim Bakzmmdan Ahlak"t

Ozden, evrimci dti~iinceye biiytik itibar addederken evrim kuramm1

ula~llan baZI yeni verilerle tashihe vah~tr. Mesela evrimi, Darwin'in iddia etigi gibi, tesadtife baglamaz. 18 Monakow ve Mourguen gibi dii~tiniirlerin

Bergson'dan alarak savunduklan bayat hamlesi veya htzt (elen vital) fikri, ona daha steak gelir. Ama onu Janet'in yardtmtyla Dmwinci bir bakt~la okur.I9 Ya~ayan canhlann hepsinde btitiin is;giidiilerin anast olan bir ilk insiyaktan soz ederken etkilenilen diger gorii~lerin Darwin'in evrirn kurarru lehine nastl yon degi~tirdigi dikkat s;eker. <;unkii Darwin' e gore, ahlak norrnlanmn geli~imi, insanm "gayet kaba bir haldeki i9gildulerinden " hareketle gervekle~ir. Ozden de Darwin'in soziinti ettigi bu kaba is;giidiiyii, hayat harnlesi olarak gori.ir ve btitiin hayatl faaliyetlerin esasmt olu~turdugunu dti~lintir. 20

$imdi ana hatlanyla sunrnaya s:ah~ttgtmtz Ozden'in biyoloji temelli tekarniil ahlakmt bu konuyu ele aldtgt "ilim Bakzmmdan Ahlak" kitabtm te­mel alarak bilimsel ahlaktan biyolojik evrim ahlakma ba~hgt altmda detay­landtrahm.

RUimsel Ahlaktan Biyolojik Evrim Ahlakma Akil Muhtar, ilim baktmmdan ahlaktan, ahlak meselesini ya~ad1g1 done­

min ilrn! anlayt~l dogrultusunda kendi deyi~iyle "objektif bir surette " ince­lenmesini anlamaktadtr. Ahlak tarihindeki gezinmeleri ona ahlak kavramm1 temellendirrnede §U sonus;Iara ula~mastm saglar.

Ozden'e gore, ahlak hissinin ve ilkelerinin her ~eyden once, yukanda da ifade edildigi gibi, insan beyninin yaptst ve kurulu~u ile yakm bir ili~kisi

vardtr. Ashnda ahlak olgusu da insan beyni gibi, evrim saikinin bir eseridir. Ahlak ilkeleri ise, oncelikle insan dirnagmm evrimiyle rneydana gelrni~ olan ozel yeteneklere dayamr. Ancak bu yetenekler vevrenin ve terbiyenin etkisiyle geli§mekte ve ve~itlenrnektedir. Geli~mede ve ilerlemede vevre faktorii, bOyiik onem arz etrnektedir. Zira yevresel etkiden mahrum bir dirnagda Ozden'in ah­lakla yakm ili~kisi oldugunu kabul ettigi kesimler saghkh bir geli~im goster­mezler. <;e~itli hastahklara bagh olarak ahlakm cidd1 degi~ikliklere ugrarnas1; hatta tamamen kaybolmast, Ozden'in nazannda ahlak ile dirnag arasmda te­§ekktil baktrnmdan kesin bir bagm oldugunu kamtlarnaktadtr.21

Ozden'in dimagm inki§aftyla dogrudan ili~kilendirdigi ahlak1ligin ko­nu~rna yetisine benzer bir geli§imi soz konusudur. Konu~ma yetisi, bir ba~ka

18 Ozden, age., s. 19, 39. 19 Ozden, age., s. 34. 20 Ozden, age., s. 40. 21 Ozden, age., s. 20, 22.

Page 13: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Tanzimat 'tan Giiniimiize Turk Dii~iincesi

deyi$le kelimelerle meram1 ifade etme kudretinin beyindeki belirli ktstmlann ozel dokularla te~ekktilii sayesinde kazamlmast gibi, ahlaki hisler ve prensip­ler de benzer bir siireci ic;ermek suretiyle tesis edilmektedir. Oyle ki dimagm ahlaka ait nahiyeleri, insanlarda evrim cereyammn istikametine muvaftk ola­rak toplum halinde ya$amak ic;in gerekli olan hissiyatt dogurmaktadtr. 22

Ozden'in nazannda ahlak meselesinin kan~tk gortinen noktalan, insan­larla havanlar arasmdaki benzerlikler kavrandtkc;a c;ok daha ba~anh olarak as:tkhga kavu~maktadu. c;unkti btittin hayvanlarda oldugu gibi, insanlarda da evrim saiki yanmda nefsin korunmasma ve neslin idamesine ait insiyaklar ve hisler benzerlik arz etmektedir. Ancak elde edilen bazt yeni veriler, evri­min sadece tesadtifi Mdisler, tabii seleksiyon ve mutasyon vaktalan ile izah edilemedigini de gostermektedir.23 Evrimi belirli istikametlere dogru gottiren, 6zden'in ya~adtgt donemde heniiz ilml c;evrelerce ac;tklanamayan bir giidii, bir htz (elan) veya bir cereyan olarak adlandmlabilecek bir kuvvetle kar$tla~tl­maktadtr. Bu h1zdan ultra mikroskobik ktic;iik canhlann ve gittiks:e daha kar­ma~tk hale gelen bitkilerin, hayvanlann ve en son olarak da insanlann meyda­na geldigini kabul etmek gerekmektedir. Evrimin bu gidi~atmm pek c;ok dii~ii­niirce de kavrand1g1 ac;:tktJr; ancak farkh isimler altmda dile getirilmektedir.24

Ozden, atom altt dtinyanm garip i~leyi~ine dikkat c;ekerek, madde ile kudret arasmda ashnda kar$It bir temel olmadtgmt haber vermektedir. Mad­denin ve kudretin tek birmevcudun tezahiirtinden ibaret gortinmesi, Ozden'in ifadesiyle "dalgah mekanik nazariyesinde '' gec;erli olan, ama tabiata ozellikle de biyolojiye aykm gortinen ihtimali anlayt~ a$1hrsa, fotonlann ve elektron­lann nasil var olduklan anla§tlacak ve bOylece evrimin de gerc;ek mahiyeti 90k daha iyi anla$11acaktir. Ozden'e gore his, zeka gibi ruh'l: faaliyetleri de maddeyi de tek bir asia, aym varhga irca etmek, birligin saglanabilmesi is;in elzemdir. Ruh ve beden de bu c;erc;evede tek bir mevcudun tezahtirti olarak telakki edilmelidir. Fennin ula~ttgt bu mtistesna netice, esasen ilham yoluyla

. fark etrni§ biiyiik insanlar tarafmdan asularca once "Vahdet-i Vilcut" anlayt~t · altmda haber verilmektedir. 25

Ozden 'in din! bir ic;erikte algtlanmamasma ozen gosterdigi birlik fikri gtic; kazandtkc;a evrimin de hakiki mahiyeti daha iyi kavranacaktlr. 0 donem de Ozden'e gore hadiseler, evrimin varltgmt alenen ortaya koymaktadtr. $imdilik sadece evrimin istikameti tayin edilebilmektedir. Ancak Ozden, gtintimtizde

22 Ozden, age., s. 23, 24. 23 Ozden, age., s. 44, 45, 57. 24 Ozden, age., s. 41,42. 25 Ozden, age., s. 192, 193, 194.

Page 14: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Akil Muhtar Ozden ve "ilim Bakumndan Ahlak"z

dah1 pek c;ok yoniiyle muamma olmayt siirdiiren insan beyninin evrim1n bir eseri oldugundan hie; ku9ku duymamaktadu. Bu nedenle zekamn da kaynag1 olan beynin pek c;ok psi~ik faaliyetlerin yamnda; konu~mak, dii~iinmek, ce­miyet balinde ya~amak ve ahlak ilkelerini basil etmek kabiliyetlerini de temin ettigini kabul etmektedir. 26

T1pkt hayvanlar gibi, insanlar da bir taraftan ferdin muhafazas1, neslin ida­mesi cereyanlanna; diger taraftan ise, evrim saikinin meydana getirdigi grize, his ve arzulara tabidir. Ozden' in nazannda hakikatte ferdin muhafazas1 ve neslin idamesi cereyanlannm membalan da evrim giidiistinii doguran kudretin ayms!­dtr. Ferdin muhafazas1 cereyam, ba§hca bencil hisleri, neslin idamesi saiki ise cinsiyet ve aile hislerinin kaynagtdtr. ic;tima1, ahlak1 hisleri, akll ve estetik faali­yetler evrim hlZlna baghd1r. insanlar, bu iic; cereyandan c;lkan hislerin kendileti­ni birbirlerinden az ya da c;ok uzakla~an istikametlere c;ektigini hisseder. i~te bu his, ~uurda ve ~uuraltmda sanki ruh1 miicadeleler dogurur. Buradan da bir tercih, bir karar, bir arzu ac;1ga c;tkar. Vicdan bu mticadelede evrim saikinin galebesine ug:ra~1r. Zihinde iistiin gelen duygu ve arzu yeterliyse, davram§I doguran cere­yan basil olur ve insan eyleme gec;er. $ayet bu davram~, evrim hiZma muhalifse, onu doguran aktmlann memnun edilmi§ olmasmdan c;tkan gec;ici bir zevkten sonra, i9in tiirtine gore az veya c;ok §iddetli bir vicdan azabt vuku bulur. Ozden, bu psi~ik temellendirmesinin haklthgmt tabiattaki evrimin diger her ~eye faik mevkii dii§iiniildiigunde kolayhkla idrak edildigini iddia eder. <;unkii yukanda ifade edilen, Ozden'in tercih ettigi kavramla "ur; saikin" §iddeti, her §ah1sta miisavi degildir. Bilinc;altmda biriken dii§iince, tecriibe ve telkin mahsulti hisler ve kanaatler farkh farkhdtr. Bunlar da evrimi dogrudan dogruya etkilemektedir. Hadiseler kar§tsmda bareket tarzlanrun degi§ken ve c;e§itli olmas1 da evrim sa­ikinin yoniinii tayin etmektedir. Ozellikle dogu§tan gelen kabiliyetler, evrimin tezahiiriinde biiyiik oneme sahiptir. Elbette ahlakiligin temel dayanaklanndan olan dimagm pozitifyonde geli9mesinde ve zihniyetin te~ekkiiliinde terbiyenin, gorgiilerin, hayat tecriibesinin ve telkinlerin bUyiik hir rol oynad1g1 a9ikard1r. Ozden'e gore ahlakm izafi bir karakteri haiz olmast, esash bir dii§iincenin, yeni bir tecriibenin ve d19andan gelen bir telkinin 9uuraltmda etkin olan hisleri ve ka­naatleri degi~tirebilmesine mebnidir. Goriinen odur ki milletler arasmdaki fark­lann da bu etkile~imden ileri geldigidir. Hatta aym millete mensup fertler arasm­daki zihniyetlerin ve kabiliyetlerin e~it olmamasmm nedeni de budur. Daha da otesi, aym §ahsm zihniyet bak1mmdan siirekli degi§mesi, ibreyi evrimden yana yevirmektedir. 27

26 Ozden, age., s. 20, 194. 27 Ozden, age., s. 194, 195.

Page 15: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Tanzimat 'tan Giiniimiize Tiirk Dii.yiincesi

lnsanm geli~im 9izgisinde yarat1c1 bir dehayt hi9 hesaba sokmayan ya da gormemezlikten gelen Ozden, tabiatt kendinde bir bilin9 olarak merkeze ahp onun insanda ytiksek zekayt evrimsel bir degi$imle meydana getirdigini kesin delillerle gostermeyi hedef edinir. Buradaki kesinlikten anla$tlmast gereken; Ozden'in stkt stktya baglandtgt ve ilmiligin ktstast olarak gordtigti pozitivist bakt$la elde edilen verilerdir. Ona gore, zeka ve ona baglt clan, olaylann ne ve neden oldugunu anlama ihtiyact, insanlan gittik9e daha esash bir surette hakikati aramaya sevk etmektedir. Zekanm ke$fettigi hakikatler ise, "tekamiil saikinden gel en garizeleri ve hisleri" kuvvetlendirmektedir. Ahlakm te~ek­ktili.inde de sadece "hislerin degil, zekamn da t;ok biiyiik bir mevkii" vardtr. Ozden'e gore, "Zeka da tekamiil hmmn bir eseridir."

Ozden'in "tekiimill htzz" dedigi saiki, ahlakm temeli yaparken ahlakt, hem sadece "his "le izah eden anlayt$1ara hem de Kant'm yaptlgt gibi Slff zekamn "kategorik imperatif"ine dayandtrmayt yetersiz gormektedir. Ashnda ahlakt sadece hisle ya da kategorik emre dayanan Odev ~uuruyla belirlemek dogru da degildir. <;tinkti ona gore, btittin bu temellendirmeler de tekiimill htzma baghdtr. Dolaytstyla onlar da ahlak ilkelerinin var olmasmda kendile­rine du~en gorevleri, evrimsel bir stire9te yerine getirmektedir. Aym ~ekilde "ir;:timaf grize de yine evoliisyon hzzznzn bir mahsuliidiir" Ozden'in bakt~mda. Zira toplumsal terbiyenin ve harid $artlann zihniyetin geli$iminde etkin ol­malan, tekami.il htzmm dimaga verdigi yeteneklerden ileri gelmektedir.28

Tekami.il, hayatm bi.ittintinti ku$atan etkin bir gilyttir Ozden'in dii$ilnce dtinyasmda. Evrimini tamamlayamayan cemiyetlerde ciddi sorunlar a91ga 9tk­maktadtr. Oyle ki bazt yilksek dimaglann ke~fettigi hakikati her insana soy­lemenin dogru olup olmayacagt sorunu vard1r. c;nnkti fennin bazt btiyilk ke­~ifleri, tekamtilde geri kalanlann eline dti~tince birbirlerini tahrip i9in mtithi~ makineler imaline donti~mektedir.29

Ozden'e gore tekamtilUn insanltga soyledigi, btittin insanhgr birle$tirerek daha yi.iksek bir insan cinsinin meydana getirilmesidir. ilk insanlardan beri kar$lla$ilan dii~manhklar, kin, nefret gibi ytk1c1 tavrrlar, hep tekamtili.in farklr derecelerde zuhur etmesinden; telkin ve ikna kar$1Smda zihniyetlerin ba$ka ba~ka olmasmdan ileri gelmektedir. Esasen btittin bunlar, "jnsanlann evo!Us­yon yolundan ayrzlmalanna karg bir aksiilameldir. "30

Hedefin ytiksek olmas1, mevcut dummu goz ardt etmeyi gerektirmeme­lidir. i9inde bulunulan durum, evrimin "$imdiki" seviyesidir. Onun gerekleri

28 Ozden, age., s. 196. 29 Ozden, age., s. 197. 30 Ozden, age., s. 197.

Page 16: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Akil Muhtar Ozden ve "ilim Bakmnndan Ahlak"1

yerine getirilmelidir. Mesela, "Vatana $iddetle baghlzk ihtiyacz kat'idir. " Va­tanm kuvvetli ve yi.iksek olmasma yardtm i9in her §eyi yapmak biirun fertlere dii§en bir gorevdir. Bu meyanda bazt kanaatlerin ve hislerin kuvvetli olmas1na c;ah§mak zaruridir. ''Etrafta kurtlar ya$arken kendini, milletini kuzu haline getirmeye r;all§mak bir hzyanet olur. " Ancak tekamiiliin izinden gidenlerin actetlerini her millette c;ogaltmaya c;ah§mak tekam!il hlZlmn icaplanndan ol­dugu bilinmelidir. Zira zekamn bir tekamiil amili olmast ve terbiyenin dima­gm inki§afma 90k miiessir olmas1, her yerde ciddi ve miinasip bir §ekilde ve samimi hislerle istikbalin hazirladtgt facialara mani olunabilecegini gosterir. Evrimin hedefledigi yiikselmi§ insana dii§en en miihim vazife budur.31

Ozden'e gore tekamiil yolunun istikameti, tekamiil ahlaktyla ahlaklanan­lan bencil hislerden miirnkiin oldugunca kurtulmayi, onlann yerine digergam ve toplumsal hisleri koymayt ve geli~tirmeyi ister. Her §eyden evvel "yiiksek insan " olmaya gayret etmelidir. Yiiksek insanlann c;ogaldtgt milletler de yiik­selecektir. Terakki ise, saadeti getirecektir. Demek ki ahlak sistemlerinin gaye­si olan mutluluk, ancak evrimin gosterdigi yolda yiirtiyen yiiksek insanlardan olu§an ileri milletler sayesinde elde edilebilecektir. Bu yolun yolcusu olarak her bireye dii§en sorumluluklar vard1r. 0 Mlde oncelikle yaptlmasi gereken, nefsin tslah edilmesidir. Zira "Giizel bir izzetinefis r;ok kzymetli bir hazinedir. " Bu hazineye ermek, ancak iisrunliik arzumuzu daha erdemli ve bilgili olmanm nasll tatmin edilecegini ogrenmekle miimkiin olabilir.32

Ozden'in tekamiil ahlakt da hemen hemen biitiin ahlak temellendirme­lerinde sahip ytkllan pek c;ok dilstura s1ki s1ktya baglamr. iyilik, sadece iyilik yapma niyeti ve gayesiyle yap1lmahdtr. iyilikler if§a da edilmemelidir. Ancak gortilen iyiligi unutmamak hakik1 bir meziyettir. Hi9 kimseye fenaltk yapma­mahdir. Ozerimize dii§en vazifeler, zamanmda ve severek yerine getirilmeli­dir. Gosteri~ten kaymilmah, kimseyi aldatmamahdu. Tevazu sahibi ve diirtist olunmah, kimsenin gonliinii kirmamah, cemiyetin menfaatini kendi menfaa­tine tercih etmelidir. Haset ve alay etmemeli, yapabilecegin i~e talip olunma­hdtr. Aileye ciddiyetle ve muhabbetle baglamlmah, nankorliik edilmemelidir. ifade edilen ya da edilmeyen pek 90k giizel haslet, Ozden'in tek~miil nazari­yesini esas alarak geli§tirmek istedigi biyolojik bilim ahlakt is:in de gec;erli ve gereklidir. Tekamiil ahlakmm zorunlu sonuylandtr.33

Ozden tuttugu yoldan emin gortiniir. Uzla§mazhklar, tekamiile baglan­mamanm ve ilm1 incelemelerin yeterince yap1lmamasmm bir sonucudur. Dik-

31 Ozden, age., s. 197, 198. '2 Ozden, age. , s. 198.

33 Ozden, age., s. !99, 200,201.

Page 17: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

<Tanzimat 'lan Giiniimiize Turk Dii~iincesi

katli bir 9ah~ma yapthrsa, gori.ilecektir ki cemiyetlerin ba~lanna gelen biiyiik

felaketler, umumiyetle evrim saikmm gittigi istikamet aksine yaptlan hareket­\ Ierin bir reaksiyonu ve geri tepmesidir. 34

Degerlendirme

Bir BiDim AMakm.m imkansizhgi . Bilime duyulan guvenin yam ma bilimin smtrlanmn degi~ebilirligi, ge-i9en iki yiizytlda (19. ve 20. ylizylllarda) ahlakt da bilim olgusunu temel alarak <kurma gayreti dogurmu~ goriinmektedir. Biz bu gayretin, ne derece tutarh ol­. dugu tattt~masma girmeden once ~unu ifade etmek istiyoruz: Bilimle ahlak arasmda dolayh bir ili~ki ve ileti~imin oldugu bir ge9ektir. Teknik alanlar­

i da oldugu gibi ahlak alamnda da eylem, bilgiye dayanmakta ve onunla gil((­

·•• lenmektedir. Ancak o, duygulann ispat konusu olabilmesinden daha ziyade, ••··· insani faaliyetlerin ruh iizerinde etkili olmasmdan hareketle, insanda farkh i duygusal egilimler dogurabilmektedir. Demek ki bilim, insanda var olan duy­gulan, faal hale getirebilmektedir. Bilim, bizi stirekli bizden daha biiyiik veya

·•· bizden daha ote bir varhk alam ile kar~1 kar~tya getirmekte ve onunla bir ili~ki .••.• i9ine sokmaktadrr. Bu, bizim i9in kesintisiz olarak yenilenen daha geni~ bir · ... manzara arz etmektedir. Bu manzara bizde bir sevin9 dogurmaktadtr. Bun dan dolayt da o, ahlak<;a saglam gori.ilmektedir.35 6te yandan, Aristoteles'in de belirttigi gibi, "Bilimin konusu umumf olandzr." Hususl bir olgu kar~tsmda bilim, genel ve ku~attcl kanunu bilmek i9in, gittikr;e a91lan bir genellemeye dogru yol almaktadtr. Ancak bu yolculukta, Poincare'nin de uzerinde durdugu gibi,36 ilk bakt~ta ar;tga pkan goreceli bir zihinsel ah~kanhk soz konusudur. Ama zihinsel ah~kanhklann da ahlak1 yonleri oldugu unutulmamahdtr.

19. ve 20. yiizytllarda ge<;erli olan pozitivist bilim olyii ahnd1gmda onun ahlakla olan ili~kisini anlatan lehteki biitiin gori.i~lerin tatmin edici bir ahlak temellendirmesi ortaya koyamad1g1 a'(tktlr. Herne kadar bilim olgusunun ken­dine dayanarak bir bilimsel ahlak kurmaya <;ah~anlar, yaptlan ele~tirilerin pek 90guna kendilerince hakh ve tutarlt cevaplar verseler de goriinen ~u ki bilim, ahlak terbiyesinde gerr;ekten olduk9a faydah ve goz ard1 edilmemesi gere­ken bir fonksiyon yiiklenmektedir. Ancak bilime, ozellikle pozitivist yakla~1m ol9ii alrmyorsa, sadece bilimin sorumlu kihndtgi ozel bir rol ve yetki vermek

34 Ozden, age. , s. 201 JS Kr§. Henri Poincare, Son DiiJiinceler, 9ev. Do9.Dr. Hamdi Ragtp Atademir ve SU!eyman

Ol9en, MEB. 2. Baskt, tstanbul l986, s. 168, 169, 170. 36 Kr§. Poincare, age., s. 172.

Page 18: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

A kif MuhLar Ozden ve "ilim Bakzmmdan Ahlak "1

hatah olmaktad1r. Zira bilim, yer yer ahlakl saik vazifesini gorebilen iyilik yaptmc1 duygular dogurabilir. Ancak bunu bilim d1~1 goriilen diger disiplinler de pekala yapabilirler.37

Bilirnsel bir ahlak kurgusunu onerenler, zernin olarak fen bilimlerini al­dtklanndan bilimin tutundugu temel bir ilke olan belirlenimciligi de bilimsel ahlakm bir ilkesi olarak benimsernektedirler. Belirlenimciligin ahlak1 yapllan­dirmada bir sorun te~kil etmedigini dii~tinmektedirler. Lakin belirlenimcilik, bilim ahlakl fikrinin sorunlu bir yap1lanma iyerisinde oldugunun en saglam delili olarak gormek de mtirnki.indtir. Poincare'nin de vurgulad1g1 gibi, bilim, belirlenimci bir yap1lanmaya sahip oldugundan, ahlak bilimin konusu olun­ca, ahlak1 yap1ya da belirlenimciligi sokacaktlr. Bunun anlam1 ise, ahlakm ytk1h~1d1r. <;i.inkti belirlenimciligin oldugu yerde ozgi.irltik yoktur. Belirleyici olan irade degil, sebeplerdir. Ozgiirli.igiin olmad1g1 yerde de bir ahlaktan bah­sedilemez. Bilindigi gibi, ahlak, olmasz gerekenle, bilim ise, olanta ilgileni1: Bu nedenle ahlakzn oldugu yerde belirlenimci bir yapzdan soz etmek mtimkiin goriinmemektedir. 38

Poincare, bilimin ahlakla olan ili~kisini ye~itli yonlerden inceledikten soma, sonuy olarak ~unu ifade etmektedir: "Kelimenin oz anlamzyla bir bilim­sel ahlak yoktur. Hi9bir zaman Myle bir ahlak da olmayacaktzr. Fakat biLim, ahlakm bir yardzmczsz olabilir. Dolayzszyla bilim geni$ anlamzyla ahlaka hiz­metten ba$ka bir §ey yap amaz,39 "Demek lei ahlak hakikatinden korkmamalt­ytz; daha kuvvetle, bilim hakikatinden de 9ekinmemeliyiz. Bir kere o, ahlakla sava$ htilinde olamaz. Ahlak ile bilimden her birinin kendine mahsus alam vardzr, bunlar biri birine dokunur fakat i9i9e niifuz edemez. Biri hangi hedefi goz oniinde bulundurmamzz gerektigini bize gosterir, oteki, hedef verilmi§ken, buna eri~mek i9in lazzm gelen vasztalan bildirir. Onlar kan;zla~tmlamadzkla­

rma gore, hi9bir zaman birbirine aykm dii$mezler, ahlak dz$1 bir bilim ola­maz, naszl ki bilimsel bir ahlak da yoktur. "40

Son ytizythn diger onemli dti~iintirlerinden olan E. Boutroux da Poincare gibi, bilimin ve tecriibeye dayanan felsefenin ahlak1 kuramayacag1 kanaatindedir.4 1 <;tink.G o, ozgiirliigti bu alemde, fertte ve toplumda kabul et­mektedir. 0, ahlakt metafizikten bagtrnstz olarak bir tarafa koymakla beraber, onun varolu~ sebebini ve prensiplerini metafizikte buldugunu soylemektedir.

37 Kr~. Poincare, age., aym yer. Js Kq. Poincare, age., s . 182, 183. 39 Poincare, age., s. 184. 40 Poincare, Bilimin Degeri, <;:ev. Fethi YUcel, MEB, Ankara 200 I, s. III. 41 Kr~. Emile Boutroux, Tabiat Kanun/anmn Zorunsuzlugu Hakkmda, <;:ev. Hilmi Ziya Olken,

istanbul 1998, s. 158.

Page 19: TANZiMAT'TAN GUNUMUZE AHLAKI A A VE EDEBI DU,UNCE …isamveri.org/pdfdrg/D238708/2015/2015_DONMEZS.pdf · 2018. 1. 30. · 84¥i1< Sanayi 1 Cad. Elif Solt. No.:7/236-2l7 islti!JeriANKARA

Tanzimat 'tan Giiniimiize Tiirk Dii:;iincesi

<;unkti pozitif bilimler ve kanunlar, ahlak alanmda yetersiz kald1klanndan insan ahlak1 iizerinde zorlayiCl olamazlar.42 Boylelikle Boutroux, s;agimizda miispet bilimlerin ahlakm ilm1 muhtevasm1 tayin etmesine ve bir bilimsel ah­lak kurmak isteyen yakla~1mlara kar~1 s;Ilanaktadrr.

Gerek Boutroux gerekse Poincare, bilim ahlakmm ya da bilimsel ahlakm olamayacagm1 ortaya koymakla birlikte; bilim ahlak1 olmasa da sadece gra­matik sebeplerden dolay1 ahlaks1z bir bilimin de olamayacagm1 ifade etmekte­dirler. 20. yi.izyilm felsefe ve bilim dtinyasmda bu iki mi.imtaz ikilinin s;ah~ma­Jan ve fikirleri olduks;a etkili olmasma ragmen, her ne kadar bilim olgusundan hareketle bir ahlak ogretisi kurulamayacag1 as;tk olsa bile, pozitivizmin btiyi.i­stine kap1lan Ozden gibi baz1 dti~tintirler, bir dizi pozitifbilimi esas alarak bir ahlak temellendirme gayreti is;ine girmi~lerdir. Bu s;aba, bilimin temel ilkele­rinden istifade etmekle birlikte, daha ozel anlamda tek tek bilimlerden hare­ketle bir ahlak olu~turma ugra~Is!dir. Burada eksik olan Hilmi Ziya Ulken'in de dikkat s;ektigi tizere; hem ahlak olgusunun psikolojik ve sosyolojik sebep­lerinin yeterince ara~tmlmamasr, hem de pozitifbilimlere irca edilemeyen bir ahlak felsefesi dti~iinmeye gerek duyulmamasrdrr. Aynca ahlak olgusunun her tiiriinde goz ardi edilmesi mi.imktin olmayan bir yi.iktimliiliik ve yaptmm giicii de gormemezlikten gelinmektedirY Biitiin bunlar, bu tilr ahlak anlayr~lannda ahlakm ozii olan ya~amlan bir gers;eklikten daha ziyade varsay1lan bir dizi il­kenin esas almd1g1m gostermektedir. DolaylSlyla ahlak1 bu ttir temellendirme giri~imleri, kuramsal dtizeyde daha oturmu~ ve akli' gortinseler de uygulama imkam olmayan hayali yakla~Imlar olarak tarihte yerlerini alm1~lard1r.

42 Bkz. S. Hayri Bolay, E. Boutroux 'Ia Zorunsuzluk Doktrini, MEB istanbul 1989, s. 152 ve 181. 43 Kr~. Hilmi Ziya O!ken, Tiirkiye 'de (:agda.~ Dii[fiince Tarihi, Oiken Yaymlan, 2. Baskt, istan­

bul 1979, s. 463.