1
yaşanan gerginlikler belirledi. 2013 yı- lında parasal genişlemenin devam ede- cek olması altının bu yıl da ikinci plan- da kalmasına sebep olabilir. Altını destekleyebilecek en önemli faktör Or- tadoğu da yaşanabilecek olan yeni bir gerginlik ve savaş riskidir. Altının yük- selişi önündeki en önemli engel 1800 direnci olarak görünüyor. Bu direncin aşılması 1900 direncinin kırılmasını ve 2000 seviyelerinin görülmesini sağ- layabilir. Aksi senaryo da altının baskı altında kalmaya devam etmesi halin- de 1520-1550 desteği çok kritik olacak. Bu seviyeyi piyasa oyuncuları yakından izleyecektir. Bu desteğin kırılması ha- linde ise altında önemli birsatış dalga- sı başlayabilir.I :;atırımcıların yoğun ilgisini görmesi xldeniyor. Geleneksel yatırım araçlarından biri oları döviz özellikle dolar/TL kuru 20l2'yi genel olarak sakin bir seyir- ~ tamamladı. Önceki yıllara göre 01- ..:. cça düşük bir volatilite ile hareket eden dolar/TL kuru 2012'de 1,7350- :. 750 arasında dalgalandı. 2011 yılı , - de 1,7300-1,7500 seviyesinde bu- 3ruı.n destek 2012 yılı içinde dolar/TL .- önemli bir destek seviyesi olmayı sürdürdü. Yılın ilk yarısında bu des- zek seviyesinden başlattığı yükselişle yaz aylarının başında 1,8750 seviyesi- ni gördü. Fakat yurtdışında AB ile ilgi- li endişelerin azalması, ABD seçimleri- nin bitmesi ve not artışı gibi faktörlerle dolar/TL kurunda yılın ikinci yarısın- da volatilite azaldı. Merkez Bankası'nın güçlü TLye karşı izlediği politika ne- deniyle yabancı yatırımcıların serma- ye piyasalarına gösterdiği ilgiye rağmen dolar/Tl.nin çok sıkışık bir bantta dal- galandığını ve 1,7500-1,7700 desteği- nin üstünde ısrarla tutunduğunu gö- rüyoruz. 2013 yılında Merkez Bankası TL üzerinde baskıyı devam ettirecektir. Dolayısıyla gelecek yıl dolar/TL kuru 1,7350-1,8750 bandının içinde dalga- lanmaya devam edebilir. ~ Euro/dolar paritesi, başta Yunanistan olmak üzere İspanya.İtalya ve Porte- kiz'de yaşanan ekonomik sorunlar ve dış borçlanma ile ilgili tedirginlikler nedeniyle 2012 yılının ilk yarısında sa- tış baskısı altında kaldı. Fonlardan ge- len yoğun satışlarla euro/dolar paritesi ilk etapta 1,2600 seviyesine sonrasın- da ise 1,2200 ve 1,2050 seviyelerine kadar geriledi. Yunanistan'da yapılan seçimler sonrasında kısmi olarak sağla- nan siyasi istikrar paritenin yıl içinde gerilediği en düşük seviye olan 1,2050 desteğinde tutunmasını ve buradan ge- len tepkiyle 1,2300'lere taşınmasını sağladı. Yunanistan'ın borç yapısının yeniden düzenlenmesi ve İspanya.Por- tekiz ve İtalya'nın borç çevirmelerinin rahatlaması ve Avrupa Merkez Banka- sı'nın borçlanma piyasaları ile ilgili ge- tirdiği yeni önlemler ile birlikte parite 1,3000'lara ve 1,3250'lere kadar ulaş- tı. 2013 yılına girerken yükseliş trendi- ni devam ettiren euro/dolar paritesinin 2013 yılı ile ilgili kaderini hem Yuna- nistan'da hem de AB genelinde ekono- mik veriler ve borç sorunu ile ilgili ge- lişmeler belirleyecek. Teknik olarak yükselişini ı,3500'lere kadar devam ettirme ihtimali olsa bile borç krizi ile global ekonomideki yavaşlama risk fak- törü olarak varlığını koruyacak. Fakat, ABD ve Çin ekonomilerinde başlama- sı muhtemel bir canlanma AB'yi do- laylı olarak olumlu etkilemesi ihtimali euroyu destekleyen bir faktör olacak- tır. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın ve diğer merkez bankalarının parasal genişleme politikaları euroyu destek- lemeye devam edebilir. Teknik olarak bakarsak; euro/doların yükselişe de- vam etmesi halinde ilk direnç seviyesi 1,3500 ve 1,4250. Muhtemel geri çekil- melerde ise 1,2600 ve 1,2050 destekle- ri önemli seviyeler olarak ön plana Çı- kıyor. Türkiye'deki yatırımcıların gelenek- sel ve her zaman en gözde yatırım aracı olan altın önceki yıllara oranla ve bek- lentilerin altında bir performansla %9 civarında bir getiri sağladı. 2011 yılın- da ulaştığı tepe noktası olan 1900 sevi- yesinden gelen kar satışları altını 1520- 1550 civarında bulunan desteğe getirdi. Altının 2012 yılında yine bu seviyeler- de destek oluşturması ve 1800'e zaman zaman ataklar yapması altının yıl için- de çizdiği tabloyu özetliyor. Önceki yıl- lardan farklı olarak altın 2012 yılı için- de genelolarak euro/dolar paritesine ve başta S&P ve Dax olmak üzere global endekslere paralel bir seyir izledi. Euro ve endeksler ile zaman zaman yaşanan korelasyon kopuşlarını ise Ortadoğu'da Dünya Endekslerinde 2012 Kazançları SHCOMP BOVESPA DOW JONES FTSE 100 S&P 500 CAC40 NASDAQ NIKKEI225 HANG SENG DAX iMKB 100 •• 3% i ___ 7% _7" 1% 13% _. 15% 16° 23% - 23% 2'1% 53% 10% 0% 20% 30% 40% 60% 50% Türkiye'nin cari açık vermesinde en önemli risk faktörlerinden biri olan petrolde son bir yıldır arz/talep denge- si ile ilgili istikrarın sağlanmış olma- sı fiyatlarda önceki yıllara göre volati- liteyi düşürdü. Dünya ekonomisinin büyümesinde yavaşlama ve AB'nin ye- niden resesyona girmesi gibi sebeplerle WTı petrol fiyatları Mart 2012'de ulaş- tığı no dolar seviyesinden gelen satış- larla Haziran ayında 77,30 dolara ka- dar geriledi. Yunanistan'daki sorunların ertelenmesi ile yeniden toparlanan pet- rol 100 dolar seviyesine kadar yükseldi. Fakat ABD seçimleri ile ilgili riskler ne- deniyle yeniden satışlar başladı ve eylül ayından itibaren 85-90 dolar bandında dalgalanmaya başladı. 2013 yılında pet- rolün yeniden 100 dolar seviyesinin üs- tüne çıkması dünya ekonomisindeki to- parlanmaya ve başta ABD endeksleri ve Dax olmak üzere endekslerdeki yükse- lişe bağlı olacaktır. S&P ve Dax'ın 2012 yılındaki ralliyi devam ettirmesi halinde petrol endekslere paralel bir seyir izleyip yeniden 100 ve 110 dolar seviyelerine ulaşabilir. 2013 yılında Ortadoğu'daki riskler petrol piyasası oyuncuları tara- fından yakından takip edilecektir. Su- riye ve lran'a operasyon beklentilerinin arttığı bir dönemde petrolün 77,30 dola- rın altına gerilemesi zor görünüyor. 2011 yılını sürpriz bir şekilde %8,5 bü- yüme ile kapatan Türkiye ekonomi- si 2012 yılının üçüncü çeyreği itiba- riyle %2,60 oranında büyümeye kadar gerilemiş durumda. İşsizlik rakamla- rının ise 9,4 'e yükseldiği ortamda tü- ketici talebinin beklenenden fazla za- yınadığı ve üretime dönük sektörlerin yeni iş alanları yaratmakta zorlandık- ları görülüyor. Yeniden resesyona giren AB ile dış ticaretinin yaklaşık %SO'sini gerçekleştiren Türkiye'nin mevcut dur- gunluk tablosunu 2013 yılında sürdür- me ihtimali yüksek.

Tarama 40001

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Tarama 40001

yaşanan gerginlikler belirledi. 2013 yı-lında parasal genişlemenin devam ede-cek olması altının bu yıl da ikinci plan-da kalmasına sebep olabilir. Altınıdestekleyebilecek en önemli faktör Or-tadoğu da yaşanabilecek olan yeni birgerginlik ve savaş riskidir. Altının yük-selişi önündeki en önemli engel 1800direnci olarak görünüyor. Bu direncinaşılması 1900 direncinin kırılmasınıve 2000 seviyelerinin görülmesini sağ-layabilir. Aksi senaryo da altının baskıaltında kalmaya devam etmesi halin-de 1520-1550 desteği çok kritik olacak.Bu seviyeyi piyasa oyuncuları yakındanizleyecektir. Bu desteğin kırılması ha-linde ise altında önemli birsatış dalga-sı başlayabilir.I

:;atırımcıların yoğun ilgisini görmesixldeniyor.

Geleneksel yatırım araçlarından birioları döviz özellikle dolar/TL kuru20l2'yi genel olarak sakin bir seyir-~ tamamladı. Önceki yıllara göre 01-..:. cça düşük bir volatilite ile hareketeden dolar/TL kuru 2012'de 1,7350-:. 750 arasında dalgalandı. 2011 yılı, - de 1,7300-1,7500 seviyesinde bu-3ruı.n destek 2012 yılı içinde dolar/TL.- önemli bir destek seviyesi olmayısürdürdü. Yılın ilk yarısında bu des-zek seviyesinden başlattığı yükselişleyaz aylarının başında 1,8750 seviyesi-ni gördü. Fakat yurtdışında AB ile ilgi-li endişelerin azalması, ABD seçimleri-nin bitmesi ve not artışı gibi faktörlerledolar/TL kurunda yılın ikinci yarısın-da volatilite azaldı. Merkez Bankası'nıngüçlü TLye karşı izlediği politika ne-deniyle yabancı yatırımcıların serma-ye piyasalarına gösterdiği ilgiye rağmendolar/Tl.nin çok sıkışık bir bantta dal-galandığını ve 1,7500-1,7700 desteği-nin üstünde ısrarla tutunduğunu gö-rüyoruz. 2013 yılında Merkez BankasıTL üzerinde baskıyı devam ettirecektir.Dolayısıyla gelecek yıl dolar/TL kuru1,7350-1,8750 bandının içinde dalga-lanmaya devam edebilir.

~Euro/dolar paritesi, başta Yunanistanolmak üzere İspanya.İtalya ve Porte-kiz'de yaşanan ekonomik sorunlar vedış borçlanma ile ilgili tedirginliklernedeniyle 2012 yılının ilk yarısında sa-tış baskısı altında kaldı. Fonlardan ge-len yoğun satışlarla euro/dolar paritesiilk etapta 1,2600 seviyesine sonrasın-da ise 1,2200 ve 1,2050 seviyelerinekadar geriledi. Yunanistan'da yapılanseçimler sonrasında kısmi olarak sağla-nan siyasi istikrar paritenin yıl içindegerilediği en düşük seviye olan 1,2050desteğinde tutunmasını ve buradan ge-len tepkiyle 1,2300'lere taşınmasınısağladı. Yunanistan'ın borç yapısının

yeniden düzenlenmesi ve İspanya.Por-tekiz ve İtalya'nın borç çevirmelerininrahatlaması ve Avrupa Merkez Banka-sı'nın borçlanma piyasaları ile ilgili ge-tirdiği yeni önlemler ile birlikte parite1,3000'lara ve 1,3250'lere kadar ulaş-tı. 2013 yılına girerken yükseliş trendi-ni devam ettiren euro/dolar paritesinin2013 yılı ile ilgili kaderini hem Yuna-nistan'da hem de AB genelinde ekono-mik veriler ve borç sorunu ile ilgili ge-lişmeler belirleyecek. Teknik olarakyükselişini ı,3500'lere kadar devamettirme ihtimali olsa bile borç krizi ileglobal ekonomideki yavaşlama risk fak-törü olarak varlığını koruyacak. Fakat,ABD ve Çin ekonomilerinde başlama-sı muhtemel bir canlanma AB'yi do-laylı olarak olumlu etkilemesi ihtimalieuroyu destekleyen bir faktör olacak-tır. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nınve diğer merkez bankalarının parasalgenişleme politikaları euroyu destek-lemeye devam edebilir. Teknik olarakbakarsak; euro/doların yükselişe de-vam etmesi halinde ilk direnç seviyesi1,3500 ve 1,4250. Muhtemel geri çekil-melerde ise 1,2600 ve 1,2050 destekle-ri önemli seviyeler olarak ön plana Çı-kıyor.

Türkiye'deki yatırımcıların gelenek-sel ve her zaman en gözde yatırım aracıolan altın önceki yıllara oranla ve bek-lentilerin altında bir performansla %9civarında bir getiri sağladı. 2011 yılın-da ulaştığı tepe noktası olan 1900 sevi-yesinden gelen kar satışları altını 1520-1550 civarında bulunan desteğe getirdi.Altının 2012 yılında yine bu seviyeler-de destek oluşturması ve 1800'e zamanzaman ataklar yapması altının yıl için-de çizdiği tabloyu özetliyor. Önceki yıl-lardan farklı olarak altın 2012 yılı için-de genelolarak euro/dolar paritesine vebaşta S&P ve Dax olmak üzere globalendekslere paralel bir seyir izledi. Eurove endeksler ile zaman zaman yaşanankorelasyon kopuşlarını ise Ortadoğu'da

Dünya Endekslerinde 2012 Kazançları

SHCOMP

BOVESPA

DOW JONES

FTSE 100

S&P 500

CAC40

NASDAQ

NIKKEI225

HANG SENG

DAX

iMKB 100

•• 3% i___ 7%

_7"1%

13%_.15%

16°23%

- 23%

2'1%53%

10%0% 20% 30% 40% 60%50%

Türkiye'nin cari açık vermesinde enönemli risk faktörlerinden biri olanpetrolde son bir yıldır arz/talep denge-si ile ilgili istikrarın sağlanmış olma-sı fiyatlarda önceki yıllara göre volati-liteyi düşürdü. Dünya ekonomisininbüyümesinde yavaşlama ve AB'nin ye-niden resesyona girmesi gibi sebeplerleWTı petrol fiyatları Mart 2012'de ulaş-tığı no dolar seviyesinden gelen satış-larla Haziran ayında 77,30 dolara ka-dar geriledi. Yunanistan'daki sorunlarınertelenmesi ile yeniden toparlanan pet-rol 100 dolar seviyesine kadar yükseldi.Fakat ABD seçimleri ile ilgili riskler ne-deniyle yeniden satışlar başladı ve eylülayından itibaren 85-90 dolar bandındadalgalanmaya başladı. 2013 yılında pet-rolün yeniden 100 dolar seviyesinin üs-tüne çıkması dünya ekonomisindeki to-parlanmaya ve başta ABD endeksleri veDax olmak üzere endekslerdeki yükse-lişe bağlı olacaktır. S&P ve Dax'ın 2012yılındaki ralliyi devam ettirmesi halindepetrol endekslere paralel bir seyir izleyipyeniden 100 ve 110 dolar seviyelerineulaşabilir. 2013 yılında Ortadoğu'dakiriskler petrol piyasası oyuncuları tara-fından yakından takip edilecektir. Su-riye ve lran'a operasyon beklentilerininarttığı bir dönemde petrolün 77,30 dola-rın altına gerilemesi zor görünüyor.

2011 yılını sürpriz bir şekilde %8,5 bü-yüme ile kapatan Türkiye ekonomi-si 2012 yılının üçüncü çeyreği itiba-riyle %2,60 oranında büyümeye kadargerilemiş durumda. İşsizlik rakamla-rının ise 9,4 'e yükseldiği ortamda tü-ketici talebinin beklenenden fazla za-yınadığı ve üretime dönük sektörlerinyeni iş alanları yaratmakta zorlandık-ları görülüyor. Yeniden resesyona girenAB ile dış ticaretinin yaklaşık %SO'sinigerçekleştiren Türkiye'nin mevcut dur-gunluk tablosunu 2013 yılında sürdür-me ihtimali yüksek.