28
Teknoloji ve Tasarım Dersine Yardımcı Yayındır. Sayı : 1 Yıl: 2011 DÜŞ ÇİZGİSİ 2011 BULUŞ YAP DÜNYA DEĞİŞSİN

Tasarimci ocak osmankeskin

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Tasarimci ocak osmankeskin

Teknoloji ve Tasarım Dersine Yardımcı Yayındır. Sayı : 1 Yıl: 2011

DÜŞ ÇİZGİSİ 2011

BULUŞ YAP DÜNYA DEĞİŞSİN

Page 2: Tasarimci ocak osmankeskin

2

İÇİNDEKİLER

Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programı…….. 4

Buluş Yap Dünya Değişsin………………………………… 6

İnovasyon Nedir?.................................................. 9

Buluşa Doğru…………………………………………………..12

Akıllı Dedektif………………………………………………….14

Çipi Tak ve Hastalığı Bul……………………………………15

Dedelerimizin Düşleri Gerçek Olsaydı…………………16

Geçmişe Göre 2000li Yıllarda Yaşam………………….17

Bir Şey Olmak………………………………………………….18

Minik Robotlar Kas ve Kemik Yapabilecek mi?......19

Düş Çizgisi Tasarım Olimpiyatı Genel Bilgi………….20

Simit ve Peynir ile Bilim İnsanı Hikayeleri…………..25

Page 3: Tasarimci ocak osmankeskin

3

Sevgili okuyucular;

İlk sayısını okuduğunuz Tasarımcı dergisini hazırlayan ben Diyarbakır‟ın

Ahmetli köyünde teknoloji ve tasarım öğretmeniyim.

İlk başta dergiyi sadece kendi öğrencilerim için hazırlamayı düşünmüş-

tüm ama daha sonra Türkiye‟nin diğer yerlerindeki okullardaki öğrenci ve öğ-

retmenlerinde faydalanabileceklerini düşünerek Neden olmasın dedim ve

facebook Teknoloji ve Tasarımcılar grubumun üyesi 533 teknoloji ve tasarım

öğretmeninin ve onların sevgili öğrencilerinin de bundan faydalanmalarını ar-

zu ederek tekrar düzenleme ihtiyacı duydum.

Bu çalışmayı teknoloji ve tasarım dersi öğrencilerine ve öğretmenlerine

yardımcı olmasını düşünerek hazırladım. Bu çalışma dersin klavuz kitabında

Talim ve Terbiye kurulu kararına göre uygulama esaslarında belirtilen buluş

hikayeleri ve Yaratıcı Düşünmeyi Uyaran çalışmalar kapsamında hazırlanmış-

tır. Dersteki öğrenmeleri kolaylaştıracak çalışmalara yer vermeyi amaçlıyo-

rum. Yayınlanacak yazılar (TÜBİTAK bilim çocuk, bilim teknik, internet )dergi

ve internetten derleme ağırlıklı olacaktır. Bilim ve Teknoloji konulu yazıların

yoğunluklu olarak yayınlanmasına özen gösterilecektir. Bu yayın hiçbir ticari

kaygı olmadan düzenlenmiştir ve düzenlenecektir.

Özellikle okul idareleri ve veliler tarafından bir türlü önemi anlaşılamayan

Teknoloji ve Tasarım dersine gerekli önemin verilmesini sağlamada benzeri

çalışmaların artması dileklerimle.

Saygılarımla…

Osman KESKİN

Teknoloji Tasarım Öğr.

Görüş ve önerileriniz için: [email protected]

Page 4: Tasarimci ocak osmankeskin

4

Teknoloji ve Tasarım Nedir?

Günümüzde teknoloji; temel ve uygulamalı bilimlerin verilerinin yaratıcı sü-

reçler içerisinde üretime dönüştürülmesini, kullanımını ve toplumsal etkilerinin

çözümlenmesini kapsayan bir süreç olarak tanımlanmaktadır.

Bu yaklaşım, teknolojinin toplumsal her türlü etkinliğin içinde bir süreç ola-

rak yer aldığı gerçeğini vurgular. Teknoloji, insan hayatının kalitesini artırmak

amacıyla yaratıcılık ve zekânın; bilim, sanat, mühendislik, ekonomi ve sosyal

çalışmayla oluşturulan bir bireşimidir.

Herhangi bir şeyi daha iyi, daha hızlı, daha kolay, daha ekonomik ve daha ve-

rimli yapma girişimidir.

Tasarım, zihinde canlandırılan biçimdir. Bu tanımlamada zihinsel süreçlerin

kullanımı ön plana çıkmaktadır. Farklılıkları bulma, hayal kurma, sorgulama, ya-

ratıcı düşünme, eleştirel düşünme, akıl yürütme gibi üst düzey zihinsel süreçle-

rin tasarım yapmada önemli bir yeri vardır.

Teknoloji ve tasarım ürün geliştirme sürecine yönelik olduğundan ve insan

hayatını doğrudan etkilediğinden birlikte ele alınmalıdır. Teknoloji ve tasarım

birbirini doğrudan etkileyen kavramlardır.

İkisi arasındaki ilişki özne ile nesne arasındaki ilişki gibidir. Bu ilişkide önce-

likli zihinsel süreç olarak yaratıcılık, karşımıza çıkmaktadır.

Teknoloji ve tasarım ilişkisinin geliştirilmesi bireyin yaratıcılık düzeyinin ge-

liştirilmesi ile mümkün olabilir. Yaratıcılığın geliştirilebilmesi dış uyarılara açık ve

alıcı olmakla birlikte duygu, istek, hayal gücü ve iç tepkilerinin de bilincinde ol-

masını gerektirmektedir (Çellek T. 2003).

Teknoloji ve Tasarım dersinin verileceği yaş grubunun en önemli özelliği,

gruba ait olma ve grup üyeleri içinde etkili olma isteğidir. Bu durum yaratıcılığı

engelleyen bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak uygun şekilde moti-

vasyonun sağlanması, grup dinamiğinin, hayal gücünün ve iş birliğinin geliştiril-

mesi ve bunu sağlayacak öğretim süreçlerinin kullanılması bu durumu olumlu

hâle dönüştürür.

Page 5: Tasarimci ocak osmankeskin

5

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ SİZE NE KAZANDIRACAK?

Sizler;

Merak eden, soru sormaktan çekinmeyen, gözlem ve araştırma yapmaya

hevesli bir kişiliğe sahip,

Çevresindeki olay ve mekânlar arasındaki ilişkiyi kendine özgü bir bakış

açısıyla değerlendiren,

Karşılaştıkları güçlükleri yenmek için özgün çözümler üreten,

Öz güveni, hayal gücü ve estetik duyguları gelişmiş,

Rekabete ve yeni yaşantılar edinmeye açık,

Bağımsız olarak düşünebilme alışkanlığı edinen,

Özgün tasarımlar ortaya çıkaran,

Aldığı kararları değerlendiren,

Gelecek ile ilgili hayal kuran,

Teknolojik gelişmeleri takip ederek bunları benimseyen bireyler

olarak yetişeceksiniz.

Niçin Teknoloji ve Tasarım Programı?

Günümüzde herkesin kabul ettiği kaçınılmaz bir gerçek vardır. O da çocuklarımızın yaşayacağı za-

manın bizim yaşadığımız zamandan çok farklı olacağıdır. Bu noktadan hareket ettiğimizde çocukları-

mızın kazanması gereken bilgi, beceri ve tutumlar da mutlaka farklı olacaktır. Araştırmalar, çocukları-

mızın yaşayacağı zamanın en belirgin özelliğinin başkalarının ürettiklerini kopyalamak olmadığı ger-

çeğini ortaya koymaktadır. Gözlem, sorgulama, araştırma, değerlendirme ve yaratıcılık gibi tasarım

ve teknoloji için gereken zihinsel süreçleri yeterince aktif hâle getirmeyen, tekdüze çalışmalarla, sa-

dece el becerisini geliştiren yaklaşımlarla yarının dünyasında yaşayacak insanların beklentilerini kar-

şılamak mümkün değildir. Bu amaçla çocuklar, ihtiyaçlar ortaya çıkmadan tahmin etme ve farklı so-

runları yakalama, bunlara yaratıcı çözümler geliştirme, tasarım hâline getirme, tasarımın üretim aşa-

malarını belirleme ve üretme becerisi kazanmalıdır. Tüm bunların ışığında Teknoloji ve Tasarım Dersi

Öğretim Programı’nın gelecek nesillerin yaşayacakları çağın ihtiyaçlarına cevap vermesi amaçlanmış-

tır.

Düşünce/Kurgu Planlama Yapım/Ürün Değerlendirme

Page 6: Tasarimci ocak osmankeskin

6

Buluş yapmak, tarihin akışını değiştiren bir olgu. Ellerinizde tuttuğunuz, yal-

nızca yeni bulduğunuz bir alet değil, geleceğin anahtarı olabilir. Kafanızdaki o

olağanüstü, yeni fikir, gelecek nesillerin yaşamını belirleyecek bir dönüm noktası

olacaktır belki de. Tarihe baktığımızda toplumların değişip gelişmesine çoğu za-

man buluşların neden olduğunu görebiliriz.

Şöyle bir aklımızda canlandıralım: Bundan binlerce yıl önce, adı tarihin ka-

ranlıklarında kaybolmuş bir adam, karnı acıkıp da avlayacak hayvan bulamadı-

ğında, imdadına çevrede yetişen yabani bitkiler yetişiyordu. Ama bu bitkileri

arayıp bulmak hiç de kolay bir iş değildi. Adam belki de yiyecek gereksinimini

karşılamanın en kolay yolunun ne olduğunu kendi kendine sormuş ve ardından

uzun uzadıya düşünmüştü. Bitkilerin tohumları toprağın içinde büyüyor, bitki gi-

derek çoğalıyordu. Bu, av peşinde diyar diyar dolaşan ve avlayacak hayvan bu-

lamadığı zamanlarda açlıktan karnı guruldayarak yaşayanlar için yeni bir çözüm

yolu olabilirdi.

Adam, çevresindeki yabani bitkilerin tohumlarını toprağa ekip beklemeye

başladı. Tohumlar başlarını topraktan yukarı uzatıp büyümeye, serpilmeye baş-

ladığı zaman dünyanın geleceği değişmişti artık. Çünkü buluş devrimsel nitelik-

teydi. Yeni bir yiyecek sağlama yöntemiydi bu; insanları aç kalmaktan kurtaran

bir buluştu. Adına tarım dendi. Tarım yalnızca insanları aç kalmaktan kurtar-

makla kalmadı, beraberinde birçok toplumsal değişimi de getirdi. Toprağa ekilen

bitkiler büyüyüp olgunlaşıncaya kadar insanlar ürünün başında beklemek zorun-

daydı. Böylece yerleşik yaşama geçildi. O güne dek av hayvanlarının peşinde

göçebe yaşamı süren insanlar artık yerleşiyor, bereketli topraklarda evler, köy-

ler kuruyorlardı. Avlanarak karın doyuran insanlar küçük gruplar halinde yaşı-

yor; grup büyüdüğünde yiyecek herkese yetmiyordu. Oysa tarım yoluyla elde

edilen yiyecek daha fazla sayıda insanı beslemeye yetecek kadar çoktu. Böylece

nüfus da arttı. Ancak tarımla uğraşarak yaşayan yerleşik insanların yiyeceğine

gözlerini dikmiş çapulcular da ortaya çıkmıştı.

Bu durumda toplumda bir işbölümüne gidilmesi gerekti. İnsanların bir kısmı

tarımla uğraşırken bir kısmı da onları çapulculardan korumak için asker olmaya

başladılar. Çiftçilerin yaşayacağı evleri yapan duvarcı ustaları, yemek pişirmek

için kullanılan kap kacağı üre-ten çanak-çömlek ustaları yeni toplumda yerle-rini

aldılar. Zaman içinde askerler, din adamları, zanaatçılar, çiftçiler gibi çeşitli top-

lumsal sınıflar ortaya çıkmaya başladı. Çiftçiler korunmak için askerlere, asker-

ler karınlarını doyurmak için çiftçilere, kısaca yaşamak için insanlar birbirlerine

gereksinim duyuyorlardı artık.

Page 7: Tasarimci ocak osmankeskin

7

Küçük kabileler gelişerek, toplumlara dönüş-müştü. İnsanlar birlikte yaşa-

manın getirdiği zor-lukları ortadan kal-dırmak için yeni buluşlar yaptılar. Alışveriş

için parayı buldular, ölçü birimlerini geliştirdiler; alışverişin hesabını tutmak için

yazıyı ve rakamları buldular. İş bölümü yaparak birbirleriyle dayanışma halinde

yaşamaya başladılar. Toprağa ekilen ilk tohum beraberinde büyük bir değişimi de

getirmişti. İster büyük, ister küçük olsun, bütün buluşlar toplum üzerinde de-

ğiştirici, dönüştürücü bir etkiye sahip oldu. Gereksinimler insanları buluş yapmaya

itiyordu. Çiftçiler ürünün iyi olması için ne zaman ekim, ne zaman hasat yapmala-

rı gerektiğini iyi bilmeliydiler. Bunun için takvimi geliştirdiler. Zamanı aylara, haf-

talara, günlere böldüler. Zamanı ölçmeye uğraşanlar gözlerini gökyüzüne çevir-

mişti. Yıldızların konumunun mevsimlerle birlikte değiştiğini fark etmişlerdi. Üste-

lik yıldızlar insana yol bulmada da yararlı olabilirdi. insanlar gelişmiş, dünyanın

çeşitli yerlerinde kentler kurmuşlardı. Bu kentlere karadan belli yolları izleyerek

ulaşmak çok zor değildi. Oysa denizciler denizde yollarını bulmakta güçlük çeki-

yordu. Ancak kıyı şeridini izleyerek, karadan fazla uzaklaşmadan yolculuk yapabi-

liyorlardı. İnsanlar yıldızları izleyerek yön bulmayı akıl ettikten sonra denizcilerin

işi kolaylaştı. Artık yalnızca kıyı şeridini izlemek zorunda değillerdi. Açık denizlere

çıkan denizciler bilinmeyen toprakları keşfettiler. Böylece dünyanın sınırları geniş-

ledi.

Buluşların toplumları değiştirdiğinin en güzel örneklerini yakın geçmişte de

bulabiliriz. Buhar gücüyle çalışan makinelerin bulunmasından sonra makineleşme

ve sanayileşme büyük bir hızla gelişti. Makine yapımı, üretimde insanlara büyük

kolaylıklar sağlıyordu. El emeğiyle üretim yapmak hem zordu, hem de uzun za-

man gerektiriyordu. İlk üretim atölyelerinin ve fabrikaların ortaya çıkması insanlı-

ğı avcı toplumdan tarım toplumuna geçmek kadar etkiledi. insanlar çalışmak için

küçük yerleşim yerlerinden ayrılıp fabrikaların olduğu yerlere göç ettiler. İlk göç

edenler, ekecek yeterli toprağı olmayan, besleye-cek yeteri kadar hayvanı olma-

yan insanlardı. Fabrikalarda işçi olarak çalışmaya başladılar. Seri üretim yapan

makinelerin bulunmasıyla üretilen malların hem sayısı çoğalmış hem de daha kısa

sürede üretilebilir olmuşlardı. Ürünlerin maliyeti elde yapılanlardan çok daha dü-

şük olduğu için, fiyatları da pahalı değildi. Bu yüzden daha düşük gelir seviyesin-

de olan insanlar da bunları elde edebiliyordu artık. Bunun en iyi örneği otomobil-

ler. Bulunuşundan sonra zenginlerin sahip olabildiği pahalı bir oyuncak gibi görü-

len otomobiller, ABD‟li buluşçu ve iş adamı Henry Ford‟un seri üretim bandını kul-

lanmasının ardından çok sayıda ve çok ucuza üretilebildiler. Bir süre sonra bir at

alabilen herkes bir otomobil sahibi de olabilir konuma gelmişti.

Otomobiller günümüz kentlerinin biçimlenmesine yardımcı oldular. Otomobille

ulaşım, yollar yapmayı, ayrıca yakıt olarak petrolden üretilen benzin ve mazot gi-

bi maddelerin işlenmesi gereğini doğurdu. Bu gereksinimlerin karşılanması için

gereken buluşlar çok gecikmedi.

Page 8: Tasarimci ocak osmankeskin

8

Otomobiller ulaşımı kolaylaştırdığı için, kentler o güne dek olduğundan daha geniş

bir araziye yayıldılar. Kentin iki ucu arasında ulaşım artık büyük sorun değildi. Yine

de kentlerin arazileri sınırlıydı. Fabrikalar ve yeni doğan iş alanları kentlere sürekli

yeni insan çekiyordu. Fakat yeterli sayıda konut için fazla yer yoktu kentlerde. Bu

sorunun çözümü de yeni bir buluşla sağlandı: Asansör. Asansörler binaların çok

katlı yapılabilmesine olanak veriyordu. Böylece eskiden yalnızca birkaç ailenin otu-

rabileceği ya da birkaç işyerinin bulunduğu birkaç katlı binaların yerini gökdelenler

alabilirdi. Bu da aynı toprak üzerinde eskisinden daha fazla insanın yaşayabilmesi

anlamına geliyordu.

Buluşlar insanların yaşayışlarını değişti-

rir, kolaylaştırır; bunun örneklerini ço-

ğaltabiliriz. Dönüp şöyle bir çevrenize

bakın, gördüklerinizin yaşamınızı nasıl

etkilediğini düşünün. Bu buluşlar ol-

masaydı nasıl bir hayat sürerdik, onla-

rın yerine ne kullanırdık gözünüzün

önüne getirmeye çalışın. Böylesi bir dü-

şünce size buluşların dünyayı nasıl de-

ğiştirdiğini anlatmaya yetecektir. Gece-

leri gündüze çeviren ampuller bugün

son derece sıradan şeyler gibi geliyor

bize. Oysa insanlık binlerce yıl boyunca

geceleri titrek mum ışığıyla, yağ kandil-

leriyle ya da meşalelerle yetinmek zo-

runda kalmıştı. insanlık bu anlamda

Edison‟un adını unutmamakta haklı de-

ğil mi? Bunun yanında yaratıcısının adı

hatırlanmayan pek çok buluş da yaşa-

mımızı kolaylaştırmaya devam ediyor.

Köşedeki kırtasiyeciden alıvereceğimiz

tükenmez kalemi kimin bulduğunu bilen çok kişi yok. Ya tuhafiyeciden alacağınız

fermuarı ilk kim, ne amaçla bulmuştu acaba? insanlık geliştikçe yeni buluşlar da

yapılacaktır. insanın gereksinimleri bitmedikçe, buluşların bitmesini düşünmek zor.

En son buluş yapıldı; artık bulunacak yeni bir şey yok demek, insanın doğasını

yadsımak anlamına gelir. Toplumlar değişip geliştikçe yeni buluşlar olacak, bunlar

da toplumu değiştirmeyi sürdürecektir elbette…

Gökhan TOK

Page 9: Tasarimci ocak osmankeskin

9

1. İNOVASYON NEDİR?

İnovasyon (yenilikçilik) ile ilgili birçok tanım bulunsa da biz özetle inovasyonu

“ürünlerde, hizmetlerde ve süreçlerde katma değer yaratacak değişiklikleri ve

yenilikleri gerçekleştirmesi” olarak tanımlıyoruz.

2. İNOVASYONUN YARATICI DÜŞÜNCENİN FARKI NE?

Burada en önemli nokta, inovasyonun yaratıcı bir fikri üretmenin çok daha öte-

sinde bir süreci ifade ediyor olmasıdır. İnovasyon içerisinde, orijinallik, farklılık,

değişiklik ve yenilik barındırdığı için yaratıcı bir fikirden kaynaklanır. Ancak, bu-

rada önemli olan yaratıcı fikri yaşama geçirmek, yani ürüne hizmete ve sürece

yansıtabilmek ve de bundan bir kar elde etmek gerekliliğidir. Eğer yaratıcı bir

fikir, uygulamaya yansıyamamışsa, “kar” yani “ticari bir başarı” getirememişse

inovasyon olarak kabul edilmemelidir. Yaratıcılık ile inovasyon arasındaki en

önemli farklılık budur.

3. İNOVASYONLA İCAT AYNI ŞEY MİDİR ?

Hayır. Burada yine yaratıcılık-inovasyon çelişkisine benzer bir durum karşımıza

çıkıyor. Tarih boyunca birçok icat ürüne ya da hizmete dönüşemeden yok olup

gitmiştir. Bunun temel sebeplerinden biri patentli her icadın aslında insanlara bir

yarar getiremediği, dolayısı ile kuruma inovasyonun temel şartı olan “katma de-

ğeri”, ticari başarıyı getiremediği gerçeğidir. İnovasyonda hedefimiz sadece keş-

fedilmemiş olanı bulmak (icat etmek) değil, bundan bir fayda da sağlayabilmek-

tir.

4. İNOVASYON SÜRECİ HANGİ AŞAMALARDAN OLUŞUYOR?

İnovasyon genellikle dört aşamalı bir süreçten oluşuyor. Problemin / konunun Ta-

nımlanması, Yaratıcı Fikirlerin ve Çözümlerin Oluşturulması, Fikirlerin Değerlendiril-

mesi ve Seçilmesi, Projelendirme ve Uygulamaya Geçirme .

5. HERKES YARATICI OLABİLİR Mİ?

Evet. Zannedilenin aksine kısmen doğuştan gelen kimi yetiler önemli rol oynasa da

yaratıcılık üzerinde çalışılarak geliştirilen bir yetenektir. Yaratıcılık kişinin genetik yat-

kınlığına ek olarak farklı bakış açıları kazanarak, değişik perspektiflerle bakma egzer-

sizleri yaparak, yada bazı teknikleri kullanarak geliştirebileceği bir yetkinlik. Elbette,

yaratıcı fikrini yenilikçi bir ürün, hizmet veya sürece dönüştürebilmesi için azim, ka-

rarlılık, projelendirebilme, ikna gibi başka yeteneklerin de devreye girmesi gerekiyor.

Page 10: Tasarimci ocak osmankeskin

10

“Doğru yolda olsanız bile, hareket etmiyorsanız üzerinizden her an bir

araç geçebilir. (Will Rogers)

6. BU AŞAMALARDA ÖZET OLARAK NELER YAPMAK GEREKİYOR?

Problemin tanımlanma aşamasında, ele alacağınız konuyu çok iyi tespit etmek ge-

rekiyor. Eğer bu klasik tanımıyla, örneğin ürünün fazla büyük olması, hizmetin ya-

vaş olması, ürünle/hizmetle ilgili bir kalite sorunu, süreçlerde üretim süresinin

uzunluğu, işçilik maliyetlerinin yüksekliği, kayıp oranlarının yüksekliği vb. bir prob-

lemse, bu sorunun kök nedeninin çok iyi irdelenmesi bu aşamada yapılır. “Yaratıcı

Fikirlerin ve Çözümlerin “ oluşturulması aşamasında belirlenen konu / problem üze-

rinde dışa doğru serbestçe ve engellenmeden düşünerek olabildiğince fazla sayıda

farklı fikir üretmek gerekiyor. “Fikirlerin Değerlendirilmesi ve Seçilmesi” aşamasın-

da ise ortaya atılan fikirler, bu sefer daha mantıklı ve eleştirel bir gözle irdelenir,

aksaklıkları bulunur, yine de yaşatılmaya çalışılır. Fikirlerin değerlendirme kriterleri

gerek ele alınan ürün, hizmet veya sürecin özelliğine, gerek kurum kültürüne, ge-

rekse inovasyonun sunulacağı kitlenin (örneği müşterilerin) karakteristiğine göre,

yani farklı durumlarda farklı şekilde belirlemek gereklidir. “Projelendirme ve Uygu-

lamaya Geçirme” (Firmada Yaygınlaştırma veya Müşteriye Sunma) aşamasında, fir-

manın projelendirme sürecini ne kadar iyi koordine edebildiği, zaman, önceliklen-

dirme, ekip çalışması ve müşteri ilişkileri konularında ne kadar yetkin olduğu gibi

özellikle operasyonel mükemmeliyet konuları bu aşamadaki başarıyı etkiliyor.

7. HERKES YENİLİKÇİ OLABİLİR Mİ?

Kendi kendimize koyduğumuz zihni sınırlamaları aşan herkes yenilikçi olabilir. Ye-

ter ki bu konuda kendine olan inancını azmini, çabasını yitirmesin. Fikirler iyi bir

ürüne hizmete veya prosese dönüşmeleri sürecinde genellikle birçok zorlukla karşı-

laştıkları için burada kişilerin veya kurumların girişimcilik, planlama ve pazarı iyi

hissedebilme yetenekleri de ön plana çıkmaktadır. Her iyi fikri kar getirmeyeceği

gibi böyle olanlar dahi belli bir yatırıma, sabra ve desteğe ihtiyaç duyarlar. Özetle,

herkes yenilikçi olabilir…Ama uğraşır, çabalar, bilgi donanımını geliştirir, planlar,

akıllıca sabrederse

8. İNOVASYON NEDEN ÖNEMLİDİR VE GEREKLİDİR?

Gelişme ve ilerlemenin hızlı ve sürekli olduğu dünyamızda gündemi takip edebil-

mek ve yaşama ayak uydurup yerimizi koruyabilmek için inovasyon önemli ve ge-

rekli. Bu bağlamda inovasyon çok daha az kaynak, emek ve gayret sarf ederek çok

daha fazlasını edinebilmenin en önemli yolu. Bunu biz yapmazsak, başkaları mutla-

ka yapacak ki zaten yapıyorlar.

Page 11: Tasarimci ocak osmankeskin

11

9. İNOVASYONDA ŞANSIN ROLÜ NE?

Yaratıcı bir fikir genellikle zihnin daha önce ulaşmadığı bir zihni bağlantıya ulaş-

ması veya daha önce kurulmamış bir bağlantıyı kurmasıyla ortaya çıkıyor. Bura-

da, doğal olarak tesadüflere de yer olabiliyor. Örneğin poşet çay 1904 yılında

Thomas Sullivan tarafından, patates cipsi de 1853 yılında George Crum tarafın-

dan yüzeylerin kir tutmalarını engelleyen Scotchguard ise 1952 yılında 3M araş-

tırmacısı Patsy Sherman tarafından yanlışlıkla bulunmuş ürünlerdir. Ancak ino-

vasyonda esas önemli olan parlak bir fikri düşünebilmekten daha çok onu ticari

ve başarılı bir ürün, hizmet veya sürece dönüştürebilmek. Thomas A. Edison

dğnyanın 2. en fazla patent sahibi kişisidir. (sıralamada 1. kişi Japon Dr. Yashiro

Nakamatsu). Ancak, inovasyonu dönüşmüş icatların birçoğu orijinalinde kendi

fikri değildir. Örneğin, ampul sanılanın aksine Edison „un fikri değildir. Joseph

Swan adlı bir İngiliz bilim adamınındır. Ancak uzun denemeler ve geliştirmeler

sonucunda onu ticari olarak satılabilir bir ürün haline Edison getirmiş, başkaları-

nın zorlandığı inovasyon sürecini iyi yönetebilmiş ve ürün üzerinden ciddi de bir

gelir elde etmiştir. Özetle, yaratıcı bir fikri, şansın yardımıyla buluyor olmalısı-

nız. Ancak, bunun inovasyona dönüşmesi çaba, emek, bilgi, cesaret ve süreç

yönetimi gerektirir ki burada şanstan çok daha fazlası gerekir.

10. İNOVASYON HER SEKTÖRDE AYNI ŞEKİLDE UYGULANABİLİR Mİ?

Her sektörün kendine has dinamikleri ve özellikleri var. Kimi sektörlerde

(örneğin cep telefonunda, televizyonda, ilaçta, nano teknolojide) inovasyon

çok hızlı bir tempoda ve sık aralıklarla oluyorken bazı sektörlerde bu süreç da-

ha yavaş işliyor.

11. PATENT BİLGİLERİNE NASIL ERİŞEBİLİRİM?

Ülkemizde patentler ile ilgili en iyi bilgiyi Türk Patent Enstitüsü „nün web sitesi

olan www.turkpatent.gov.tr den edinebilirsiniz. Ayrıca, ep.espacenet.com,

www. uspto.gov/patft/index.html, www. freepatentsonline.com, web siteleri

dünyadaki en geniş ve en önemli patent veri bankaları ve herkes tarafından

erişilebiliyorlar. İlki Avrupa patent ofisinin resmi web sayfası ve buradan Avru-

pa bazlı patentler hakkında bilgileri edinebilirsiniz. İkincisi ise ABD Patent ve

Marka Ofisinin (US Patent &Trademark Office) ve ABD bazlı patentler için en

geniş veri bankasını sunuyor.

Page 12: Tasarimci ocak osmankeskin

12

Yeni bir buluşla, bir aygıt ya da bir yöntem geliştirmek

mümkün. Bu aygıt kurşunkalem, silgi gibi basit araç-

lardan tutun da telefon, televizyon gibi karmaşık ma-

kinelere kadar her şey olabilir. Kâğıdı daha ince yap-

manın ya da sütü belirli derecede pastörize etmenin

yolunu bulmaksa, bir yöntemin buluşunu yapmak de-

mek. Buluşun en önemli özelliği, ürünün yeni ve kulla-

nışlı olmasıdır. Kimi zaman yeni ve kullanışlı bir aygıt

ya da yöntem bulmak uğraştırıcıdır. Birçok buluş uzun

çalışmalar ve deneyler sonucu ortaya çıkmıştır. Bu yö-

nüyle buluşlar keşiklerden farklıdır. Keşifler inceleme-

lerin ya da kimi zaman rastlantıların bir sonucudur.

Belki de keşif ve buluş yapmak arasındaki en önemli

fark, buluş yaparken yaratıcılığın daha fazla ön plana

çıkmasıdır.

Buluşçu, insanların sıklıkla karşılaştığı problemlere çözüm bulabilen kişidir. Çözüm bu-

lurken büyük ölçüde yaratıcılığını kullanır. Yaratıcılık bilgi gerektirir. Ama çok da zor de-

ğildir. Beyin fırtınası yaparak ve planlı çalışarak yeni fikirler üretebilir, çok güzel buluşlar

yapabilirsiniz. Biraz cesaret!

Okul yaşamında sık kullandığınız bir aracı, bir kurşunkalemi düşünelim. Kurşunkalemi

kullanırken ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz? Onu daha kullanışlı hale getirmek için neler

yapılabilir? Ya da kurşunkaleme nasıl bir yenilik getirilebilir?

Beyin fırtınası yapmanın tam zamanı!

Bir kurşunkalem. Ama nasıl bir kurşunkalem? Aklımıza belki de kurşunkalemler artık

ağaçtan yapılmasın demek geliyor. Kurşunkalem yaparken odun yerine başka bir malze-

me kullanılabilir. Peki, kurşunkalemin artığı nasıl değerlendirilebilir?

Buna da çözüm bulunmalı. Günümüzde buluş yaparken, buluşun çevreye etkisini de

düşünmek gerekiyor. Buluşumuz çevreyi kirletmemeli. Doğa dostu olmalı. Bu nedenle

buluş yaparken kullanılan malzemenin geri dönüşümlü olması tercih edilen bir özellik ol-

malı.

Kurşunkalemlerimizi sık sık kaybederiz. Belki onları renkli yapmak bu probleme çözüm

olabilir. Kurşunkaleme ip takıp, boynumuza asabiliriz. Kurşunkalemi, giyeceğimize tuttu-

racak bir düzenek hazırlamak da akıllıca olur. Mıknatıslı bir kurşunkalem de yapılabilir.

Kurşunkalemle birlikte kullandığımız bir diğer araç silgidir. Silgi ve kurşunkalemi birlikte

kullanabilmenin çeşitli yolları düşünülebilir. Genelde silgili kurşunkalemlerin silgisi he-

men biter. Silginin daha büyük olmasını sağlayabiliriz.

Peki, biraz da kurşunkalemin boyunu düşünmeye ne dersiniz? Kullanışlı bir kurşunkale-

min boyu ne kadar olmalıdır? Bu konuda bir anket hazırlayabilirsiniz.

Page 13: Tasarimci ocak osmankeskin

13

Kurşunkalem kullanan herkese, arkadaşlarınıza, öğretmenlerinize, ailenize görüşlerini so-

run. Onlardan aldığınız yanıtlara göre yeni bir kurşunkalem boyu bulabilirsiniz. Yalnızca ço-

cukların kullanımına uygun bir kurşunkalem boyu bulmak da bir düşünce. Kurşunkalem bo-

yuyla ilgili bir problem daha var: Kurşunkalem kullandıkça kısalır ve kullanması zorlaşır.

Kurşunkalem küçüldüğünde arkasına takılacak özel bir parça bu problemi çözebilir.

Kimi zaman kurşunkalemi kullanırken yaptığımız iş sırasında gergin ve heyecanlı olabiliriz.

Ödev yapmak, sınav sorusu yanıtlamak gibi! Yaşadığımız gerginlik sonucunda kurşunkale-

mimizi ısırarak diş izleri bırakırız kimi zaman. Kurşunkalemin yemek açısından pek sağlıklı

olduğu söylenemez elbette. Ama yenebilen bir kurşunkalem düşünün!

Yeni bir düşünce geliştirmeye çalışırken aklımıza gelen basit, saçma ya da çılgın tüm düşün-

celer önemlidir. Bu düşünceleri herhangi bir değerlendirme yapmadan buluş defterimize

yazmak çok iyi olur. Çünkü, o sırada bize basit, saçma ya da çılgınca gelen bir düşünce bizi

yeni bir buluşa götürebilir. Kurşunkalemi uzun zaman kullandığımızda parmağımız acır. Bu

problemi çözmek için kurşunkalemi tuttuğumuz yere, parmağımızın nasır tutmasını engelle-

yecek yumuşak bir malzeme eklenebilir. Kurşunkalemin malzemesinde de değişiklik yapıla-

bilir. Parmağı acıtmayan kurşunkalem!

Kurşunkalemin kırılmasını engellemek için neler yapılabilir? Çelik kurşunkalem! Ama sağlam

bir çelik kurşunkalem başka sorunlara neden olur mu? Bunu şimdi düşünmeyin. Şu anda

beyin fırtınası yapıyoruz. Ancak, buluşumuzu yapmaya karar verdiğimizde olumlu ve olum-

suz yönlerini düşünebiliriz.

Bir kurşunkalemi ilginç yapmanın yollarını aramak da bizi buluşa götürebilir. Kurşunkalemi

nasıl daha çekici yapabiliriz? Ya da daha eğlenceli? İçi görünebilir kurşunkalem yapmak ya

da kurşunkalemin arkasına sevdiğiniz çizgi film kahramanlarının oyuncak başlarını takmak

eğlenceli olabilir. Kokulu, örneğin çilek kokulu bir kurşunkalem de hoş olabilir. Biraz daha

ileri gidelim. Saydam bir kurşunkalemin içinde küçük küçük yıldızlar, çiçekler, hayvanlar ya

da arabalar olsun istemez misiniz?

Kalemler her zaman yanımızda taşımamız gereken araçlardır. Bunları yanımızda taşımamız

gereken diğer eşyalarla, örneğin, bir ajandayla ortak kullanmanın bir yolunu bulabiliriz. Or-

tak kullanım için saatli kurşunkalem iyi bir fikir. Gizli kameralı kurşunkalem de güvenlik işle-

ri için çok uygun. Sonra, pusulalı bir kurşunkalemimiz olursa yönümüzü kaybetmeyiz. Daha

bitmedi. Aynalı bir kurşunkalem sayesinde bir yandan yazarken bir yandan da kendimize

çekidüzen verebiliriz.

Hesap makineli kurşunkalem biraz zor gibi! Ama olsa ne iyi olurdu. Matematik problemle-

rini çözerken işimize yarardı bu da.

Bu ortak kullanım düşüncesini daha da geliştirelim: büyüteçli kalem, fenerli kalem, priz-

malı kalem, mıknatıslı kalem, müzikli kalem...

Beyin fırtınası yapmaya devam edin. Siz de çok güzel kalemler bulabilirsiniz. Daha başka

sorular da düşünülebilir. Örneğin, hem deftere hem de tahtaya yazacak bir kurşunkalem

bulunabilir mi? Kurşunkalemin güzel yazması için ucunun sivri olması önemli. Buna uygun

bir düzenek hazırlamaya ne dersiniz?

Acaba yazımızın her zaman güzel olmasını sağlayacak bir kurşunkalem de yapılabilir mi?

Hızlı yazmayı sağlayacak bir kurşunkalem de fena fikir değil.

Page 14: Tasarimci ocak osmankeskin

14

Dedektif Can, bir gün çay bahçesin-

de yan masada oturan, güneşten rengi

bronzlaşmış genç bir adam fark etmiş.

Genç adam başıyla selam verdikten

sonra, Can‟ın yanına gelmiş. "Benim

adım Mert" diyerek kendini tanıtmış.

"Uygarlığa geri dönmek, insanların

seslerini duymak güzel" diye eklemiş.

Can da kendini tanıttıktan sonra, "

Uzakta ki bir çölden geliyorsunuz gali-

ba" demiş. Mert, "Evet, dün döndüm"

diye yanıtlamış. "Gelir gelmez 7 aylık

sakallarımı kestirdim. Güzel bir uyku

çektikten sonra kendime gelebildim ve

şimdi de dilediğimce para harcıyorum"

diye eklemiş. Can "Yoksa altın mı bul-

dun?" diye sormuş.

"Evet, hem de yüklüce bir miktarda" diye yanıtlamış genç adam.

Güneşten bronzlaşmış çenesini ovuşturarak "Eğer bir ortak bulabilir-

sem, çok para kazanacağım işler yapacağım. Elbette bunu senin ilgi-

ni çekmek için söylemiyorum, ama eğer ilgilenen birini bulursan ba-

na haber ver. Şimdilik daha fazla bilgi veremem, anlıyor musun" di-

yerek telefon numarasını dedektif Can‟a vermiş. Çok zeki bir dedek-

tif olan Can kurnazca genç adama gülümseyerek "Anlıyorum elbette,

bu öyküyü yutturacak birini bulursanız, neden olmasın?" diyerek ona

inanmadığını belli etmiş.

Acaba dedektif Can nasıl anlamış bu genç adamın anlattığı öykünün

uydurma olduğunu?

Akıllı Dedektif

Page 15: Tasarimci ocak osmankeskin

15

Bu yeni gen çiplerinin özelliği nedir?

M: DPN araştırmacılar için gen çiplerinin en yoğun olarak hazırlanması olanağını

sunuyor. Burada istenen şey belirli bir DNA zincirini belirleyebilen çip. Bunu ya-

pabilmek için bir DNA‟nın17 temel dizisini bilmek gerekiyor. Bu sayı bir mikrobu

tanımak için yeterli. Bu da 4 üzeri 17 ya da yaklaşık 20 milyar değişik dizi de-

mek. Bugünkü mikro ölçek teknolojisiyle böyle bir çip ancak bir tenis kortu bü-

yüklüğünde ya da en iyi olasılıkla bir otopark genişliğinde olurdu ki, bu da kulla-

nışlı olabilmesi için gereğinden çok fazla büyük. Fakat DPN ile bozuk para bü-

yüklüğünde bir çip hazırlamak mümkün olacak.

Böylece bir muayene bir dakikadan az mı sürecek?

Biyo barkod tahlili HIV, Alzheimer, deli dana, prostat ve yumurtalık kanserleri-

nin teşhisinde kullanılacak. Bunlar ayrıca kanı görüntülemek içini biyoterörizme

karşı savunmada ve kanser araştırmalarında büyük rolü olan uygulamalar ola-

cak. Alışılageldik teknoloji kanda bu belirtileri, hangi sayıda bulunduğunu belir-

leyebilecek kadar hassas değil. Bu bir kez geliştirildiğinde, algılayıcı teknolojisi,

bir doktor ya da herhangi bir birey için birçok bulaşıcı ve genetik hastalığı sıra-

dan bir muayenede bile belirleyebilecek.

Northwestern Üniversitesi Uluslar arası Nano teknoloji enstitüsü müdürü

Chad Mirkin ve çalışma arkadaşları, tıpta teşhisin geleceğini etkileyecek nano

ölçekli iki yeni teknoloji üzerinde çalışıyorlar.

Bu teknolojilerden ilki, biyo-barkod tahlili, kendilerini

hastalık yapan belli proteinlere iliştiren nano parçacıklara

dayanıyor. Bunlar, kanser ya da Alzheimer gibi hastalıkla-

rın erken safhalarını teşhis etmede ve şarbon belirtilerin-

de doktorların işini kolaylaştırıyor. İkinci teknolojiyse

“mürekkepli kalem nanobaskısı” adını taşıyor. Minyatür

“dolma kalemler” bir yüzeyin üzerinde akla gelen her tür-

lü çözünür malzemeden 15 nanometre genişliğinde çizgi-

ler çiziyor. Amaç bir çip üzerinde, yalnızca özel DNA par-

çalarının yapışabileceği bir genetik materyal oluşturmak

ve iki ucuna birer algılayıcı yerleştirmek. Eğer hedeflenen mikrop ortamda var-

sa DNA‟sı çip üzerindeki life yapışacak ve kimyasal özelliklerini değiştirecek bu

da bir uyarı sinyalin yayınlanmasını sağlayacak.

Çipi Tak ve Hastalığı Bul

„Hedefimiz, herhangi bir DNA dizisini tanıyabilecek bir çip yapmak‟

Page 16: Tasarimci ocak osmankeskin

16

Bir sanatçı, 1921‟de yaptığı bu resimde, gelecekte (yani günümüzde) bedeni-

mizi görünmez hale getirebileceğimizi düşünerek bunu resimlemiş. Ama bede-

nimizi neden görünmez hale getirmek istediğimizden söz etmemiş.

DEDELERİMİZİN DÜŞLERİ

GERÇEK OLSAYDI

Bundan yüz yıl sonra insanların yaşamında ne tür değişiklikler olacak? Ulaşım,

sağlık, kalıtım gibi birçok alanda bir kısmını bugün düşünebileceğimiz, bir kısmını

da hayal bile edemeyeceğimiz yenilikler olacak. Ancak, geleceğe ilişkin bütün düş-

lerin gerçekleşeceğini elbette söyleyemeyiz. Tıpkı, bundan yüz yıl önce yaşayan

insanların kimi düşleri gibi. Geçmişe biraz göz atarsak yüz yıl önceki yaşam koşul-

larının ve insanların bilgi düzeyinin bugünkünden ne denli farklı olduğunu biraz ol-

sun anlayabiliriz. Ulaşım at arabalarıyla yapılıyordu, bilgisayarlar yoktu, televizyon

henüz icat edilmemişti, Ay‟a gidilmemişti… Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. O

dönemde yaşamış bir çocuğa bir gün bunların gerçekleşeceği söylenmiş olsaydı,

herhalde çok şaşırırdı. 1920‟ler ve 1950‟ler arasında mühendislerin ve tasarımcıla-

rın yaptıkları planlardan, bilimkurgu dergilerinde yayımlanan resimlerden o dö-

nemde insanların neler düşlediğini az çok anlayabiliyoruz. Yüz yıl önce yaşamış

insanların 2000‟li yıllara ilişkin düşlerinin çoğu bugün gerçekleşmedi. Sizce bunun

nedeni ne olabilir? Belki de insanlar yalnızca bildiklerinden yola çıkarak düş kura-

biliyor.

Zuhal ÖZER

Page 17: Tasarimci ocak osmankeskin

17

GEÇMİŞE GÖRE 2000Lİ YILLARDA YAŞAM

1899 yılında bir sanatçının yaptığı bu resimler, bu sanatçının 2000‟li yıllarda gün-

lük yaşamın nasıl olacağına ilişkin düşlerini gösteriyor.

Sizce bu resimler daha çok 2000‟li yıllardaki yaşamı mı, yoksa 1899 yılının dünya-

sını mı yansıtıyor?

Otomatik Terzi İnşaat Makinası

Otomatik Mutfak Elektrikli Cila Makinası

Kuluçka Makinası Haber Makinası

Page 18: Tasarimci ocak osmankeskin

18

Bir Şey Olmak...

Size de aynı soruyu defalarca sormuşlardır: Büyüyünce ne olacaksın? İlkokul yaşlarındayken

bana bu soruyu sorduklarında sıkılırdım. Henüz ne olacağıma karar veremediğim için, nasıl yanıt-

layacağımı bilemezdim. Sınıfın çoğunluğu "doktor" ya da "mühendis" dediği için, bunlardan birini

söylemezdim. Daha azının verdiği "pilot" yanıtıyla geçiştirirdim bu soruyu. Sonraları kimseye söy-

leyemesem de, belki baba mesleği olduğu için, "öğretmen" olmak istedim. Ancak, dördüncü sınıf-

ta okuma olanağı bulduğum bazı kitap ve ansiklopediler beni o kadar etkiledi ki, o dönemde kara-

rımı verdim.

Ben "bilim adamı" olacaktım. Ancak, bilim adamı nasıl olunur, onu da bilmiyordum. Sonraki

zamanlarda amele, elektronik mühendisi, bilgisayar mühendisi, marangoz, astronom, tiyatrocu,

dalgıç, dağcı, fizikçi, mağaracı, mucit, matematikçi, ressam gibi birçok şey olmak istedim.

Bu saydıklarımın bir kısmını şu anda meslek olarak yapıyorum. En azından bazılarına ait diplo-

malarım var. Bir kısmını da uğraş olarak yapıyorum. Yeni tanıştığım birisi bana mesleğimi sordu-

ğunda, "Elektronik ve bilgisayar mühendisi, matematikçi, mağaracı ve amatör astronomum. Öğ-

retmenlik yapıyorum." demek bana gizli bir zevk veriyor.

Çoğumuzun yalnızca bir şey olduğu bir toplumda birden çok şey olmak beni mutlu ediyor.

Meslek olarak yaptığım bu şeylerin hepsinde en iyi olmak gibi bir iddiam yok. Tek amacım, çocuk-

ken edinmeyi düşlediğim bu meslekleri elimden geldiğince öğrenmeye çalışmak. Sanırım benim

en çok sevdiğim meslek "yeni bir şeyler öğrenmek". Yaşamı boyunca yalnızca bir konuyla ilgilenip

o konuda çok başarılı olan ve tanınan birçok insan var çevremizde. Ancak, dikkat ederseniz, birbi-

riyle çok ilgisi olmayan birden fazla mesleğe sahip ve bunların her birinde başarıya ulaşmış insan-

lar da çok. Örneğin,

Leonardo da Vinci mucit, bilim adamı, mühendis, mimar, ressam, heykeltraş, müzisyen, ma-

tematikçi, anatomist, astronom, jeolog, biyolog ve filozof olarak tanınır. Thomas Alva Edison‟un

patentli buluşları da telgraf, fonograf, elektrik ampulleri ve fotoğraf gibi çok farklı konularda. Ba-

na göre, bu insanların başarılarının ardındaki nedenlerden biri, birden çok konuda bilgi sahibi ol-

maları. Değişik konularla ilgilenirken kazanılan farklı bakış açıları, çok zor görünen bir problemin

çözümünde oldukça işe yarayan ipuçları verebiliyor. Örneğin, bir matematik dersini anlatırken,

üzerinde çalıştığımız denklemin aslında bir mağaradaki sarkıtların fraktal boyutunu verdiğini, eğer

mağaralardaki sarkıtları incelemeseydim nasıl söylerdim bilmiyorum. Ya da mühendislik bilgimi

kullanmadan, tahtada ispatlanan onca zorlu teoremi gerçek yaşamda örneklemeyi nasıl becerir-

dim. Anlıyorum ki, öteki mesleklerimde edindiğim deneyimler, yaptığım iş olan öğretmenlikte çok

işe yarıyor.

Bu nedenle, oğlumun her ay farklı bir şey olma isteğiyle bana gelmesi çok hoşuma gidiyor.

Önce bilgisayar mühendisi olmak istedi (baba mesleği ya!). Sonra, benim bir devlet memuru ola-

rak çok fazla para kazanmadığımı görüp vazgeçti ve ekonomist olmaya karar verdi.

Bir ara film yönetmeni olmak istedi (her ne kadar korku filmlerinin onu biraz zorlayacağını

kabul etse de). şu anda olmak istediği şeylerin ne olduğunu ben de bilmiyorum. Derslerinden gör-

düğüm kadarıyla fizik, biyoloji ve matematiğe oldukça yatkın.

Basketbolcu olmak da istiyor. Gelişme süreci içinde daha birçok konuya ilgi duyacağını da bili-

yorum. Bence en önemli olan, ne ya da neler olduğu değil, yaptığı işi ya da işleri severek, isteye-

rek yapması. Başarının en önemli koşulu bu. Bir şey olmanız gerekmez, isterseniz birden çok şey

de olabilirsiniz!

Selçuk Canbek

Page 19: Tasarimci ocak osmankeskin

19

Minik Robotlar Kas ve Kemik Yapabilecek mi?

Doğa üzerine çalışmalarımızda ilerledikçe, doğanın aslında ne denli ideal bir model ol-

duğunu daha iyi anlıyoruz. Nanoteknoloji uzmanlarının şiddetle istedikleri de bu biyolo-

jik beceriyi taklit etmek ve insan saçının 50.000‟de biri ölçeğinde yani bir nanometre

boyutlarında tıbbi amaçlı, işlevsel araçlar üretmeye çalışırken bu yetiyi daha da ileriye

götürmek.

Uzmanlar, eğer doğal sistemler taklit edilebilirse devasa kimyasal tesislere ya da

yüksek miktarda enerjiye gerek kalmayacağını söylüyorlar. Onlara göre, oda sıcaklığın-

da ve yalnızca bir dilim pizza için gereken kadar enerji harcayarak bu iş halledilebiliyor.

Yaşayan sistemlerin temel bileşenleri kendilerini bu kadar şaşırtıcı çeşitlilikte, bu kadar

hatasız bir mükemmellikte ve bu kadar az enerji kullanarak nasıl meydana getiriyorlar?

Bilimciler yavaş yavaş doğadaki “kendini yapılandırma”nın kurallarını keşfetmeye ve

bunları kullanmaya başladılar. Kendini üreten yapay baş malzemelerin en önemli başarı-

sıysa karmaşık biyolojik onarım.

Northwestern Universitesi kimyacılarından Samuel Stupp ve çalışma arkadaşları çe-

şitli tiplerde amphiphile molekülleri üretti. Bunların her biri kimyasal olarak farklı bir

maddeye bağlanıyor. Bunların kemik ve beyin hücrelerinin yenilenmesini sağlayabileceği

düşünülüyor.

Geçtiğimiz bahar aylarında ekip üretilen liflerin hem hücre kültürleri hem de canlı

hayvanlarda yeni kan damarı üretimini tetiklediğini açıkladı. Moleküller üretildikleri sıvı

içinde asılı duruyorlar. Ancak bir kez dokuya yerleştirilip bir hücreyle dokunduklarında

kendilerini sonunda jele dönüşen bir lifsi iskelet oluşturuyorlar. Oluşan jelde daha sonra

hasarlı bölgeyi iyileştirici proteinlerle adeta yıkıyor.

Bir diğer teknikse kendilerini istenen biçimde düzenleyen nanoiskeletler üretmek.

Bilimciler çalışmaları sonucunda kas dokuları ürettiklerini ve bunu canlı bir fareye aktar-

dıklarını söylüyorlar. Bu doku sanki gerçek olanmış gibi işe yaramış. Önce nanoölçekli

bir plastik bir iskele kurup sonra adına miyoblast denen kas hücresinin öncüllerini kan

damarlarında bulunan endothelial hücreleriyle besliyorlar. İskelenin yardımıyla kas iplik-

çikleri şekilleniyor, damarlar da bu yapıya eklenince tamamlanmış oluyor.

Bilimciler bu alanda bir malzeme devriminin eşiğinde olduklarını düşünüyorlar. Sü-

permoleküllerin yeni türlerinin ortaya çıkmasıyla parçacıklar tasarlanıp istenen özellik-

lerde üretilebilecek ve programlanabilir bir üretim gerçekleşebilecek.

Kimi bilim adamları doğal yapılar yerine yapay nano yapılar üzerinde çalışırken kimi-

leri de tümüyle kendi kendini yenileyebilme üzerine çalışıyordu. Doğal sistemlerin yapay

cihazlar yapmaya yardımcı olacağı kanısındaydılar.

Bu yollardan biri DNA yapsılarını kullanmak. DNA, adenin, guanin thymin ve citosin

adı verilen dört maddeden oluşuyor. Doğa binlerce yıldır DNA‟ları kullanıyor. Araştırma-

cılar da benzer yöntemlerle benzer kimyasal süreçleri taklit etmek istiyor.

Ç e v i r e n : G ö k h a n T o k

Page 20: Tasarimci ocak osmankeskin

20

Sevgili öğrenciler;

Teknoloji ve Tasarım dersinin müfredata girmesiyle beraber her yıl çeşitli yarış-

malar, Bilim Olimpiyatları ve bilim şenlikleri düzenlenmeye başladı.

İşte bu yarışmalardan biri de DÜŞ ÇİZGİSİ. Bu yarışmanın diğerlerinden farkı uluslar arası düzeyde yapılmasıdır.

Bu yarışmaya kurgu ve yapım kuşağında üretilen projeleriniz ile bireysel veya grup arkadaşlarınız ile katılabilirsiniz. Üretilecek proje-lerle öğrencilerin duygularını, düşüncelerini, yorumlarını, beceri ve tasarım kabiliyetlerini ön plana çıkarmayı amaçladık.

Hayatımızın her aşamasında bilmeden içinde olduğumuz tasarıma, öğrencilerin gözüyle farklı bir pencereden bakmış oluyoruz. Bu organizasyonun profesyonel olarak çalışan tasarımcılara ve bu sektördeki büyük firmalara bir fikir vereceği kanaatindeyiz. Arzumuz tasarımın insanlığa hizmet etmesi ve bunun da ülkemize fayda sağla-masıdır.

Düş Çizgisi Nedir?Düş Çizgisi Nedir?

BİRŞEYLER GÖRÜRSÜN VE NİÇİN DİYE SORARSIN. BEN İSE OLMAYANIN HAYALİNİ

KURAR VE NEDEN OLMASIN DERİM. GEORGE BERNARD SHAW

Page 21: Tasarimci ocak osmankeskin

21

DÜŞ ÇİZGİSİ TASARIM OLİMPİYATI

2011 Yılı Başvuruları Başladı!!!!

Yarışmaya Katılım KoşullarıYarışmaya Katılım Koşulları

1. Yarışma, ilköğretim okulları ve liselere yöneliktir.

2. Yarışmaya başvuru tarihinde öğrencilik statüsünün sürmesi şarttır.

3. Ekip halinde katılmak serbesttir. Kazanılması halinde ekip adına tek bir ödül verilecektir.

4. Grup katılımcılarının aynı okulda öğretim görmesi şarttır.

5. Projelerin özgün olması şart olup, projenin daha önce herhangi bir ulusal ya da uluslararası yarışmaya katılmamış olması şarttır.

6. Sergiye katılacak olan yarışmacıların veya okul yetkililerinin yol masrafları hariç, yeme-içme, transfer ve konaklama gibi ihtiyaçları organizasyon koordinatörü kurumlar karşılayacaktır.

7. Yarışmacılar organizasyona en fazla üç proje ile katılabilirler. Bi-

reysel başvuruda bulunanlar grup ile veya grup başvurusu yapanlar bireysel olarak başvuruda bulunamazlar.

8. Yarışmaya başvuran katılımcıların sorumlulukları kendilerine aittir. Organizatör kurumlar doğabilecek sorunlardan hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

9. Yarışmacılar organizasyon süresince organizasyon sekreterliğinden yarışma süreci, detayı, sergisi ve sunumu hakkında bilgi alabilecektir.

10. Organizatör kurumlar projelerin geri gönderilmesinden sorumlu değildir.

11. Posta ve kargodan kaynaklanacak sorunlarda sorumluluk kabul edilmeyecektir.

Page 22: Tasarimci ocak osmankeskin

22

Yarışma KonularıYarışma Konuları

Katılımcılar çalışma yapacakları ürün alanlarını belirlemede serbesttirler.

Bununla birlikte önerilen ürünün “Ana Teması” aşağıdaki konular içerisinden

olmasını öneriyoruz.

1. Korunma

2. Eğitim

3. Değişim (inovasyon ve geleceğin tasarımı)

1. Yarışma iki aşamalı olacaktır. Birinci aşama değerlendirme, ikinci aşama

sergileme şeklinde yapılacaktır.

2. Değerlendirme belirtilen temalar arasında yapılacak, katılımcılar ilköğre-tim ve lise olarak iki farklı grupta değerlendirilecektir.

3. Katılımcıların tasarımlarını ifade eden prototip model hazırlamaları değer-

lendirme sırasında dikkate alınacaktır. 4. Projelerle sahipleri arasındaki kimlik ilişkisi yalnızca proje sahibi tarafın-

dan saptanacak bir "rumuz" (sayısal ya da sözel) ile sağlanacaktır. Bu ru-muz, tüm yarışma belgelerinde (çizim, prototip model, rapor, vb) yer alacak-

tır.

5. Yarışma belgelerinin hiçbir yerinde (D1 Formu hariç) sahibini tanıtan isim,

yazı ya da işaret bulunmayacaktır.

6. Organizatör kurumlar organizasyonun içeriği ile ilgili değişiklik yapma hakkına sahiptir. Yapılan değişiklikler resmi web sitesi www.duscizgisi.com

üzerinden yayınlanacaktır.

Son Başvuru Tarihi: 13 Mart 2011

Teknik ŞartnameTeknik Şartname

Projenin Özellikleri

Tasarımınız şu üç soruya cevap verecek şekilde hazırlanmalıdır:

1. Tasarımınız ne yapıyor?

2. Tasarımınız bunu nasıl yapıyor? 3. Tasarımınızın öncekilerden farkı ne?

Page 23: Tasarimci ocak osmankeskin

23

Tasarımın görüntüsü

a. Projenizi üç farklı açıdan (ön, arka, yan profil) çiziniz.

b. Projenizin genel görüntüsünü çiziniz. c. Prototip Modelinizi tamamlayarak fotoğraflarını çekiniz.

Raporunuz ana hatları ile şunları içermelidir:

Proje Adı: Başlığın projeyi tam olarak yansıtması.

Konsept: Düşüncenizin açıklanması ve çizim ile örneklendirilmesi.

Hedef kitle: Tasarımınız için hedef olarak aldığınız tüketici kitlesinin belirlenmesi.

İşlevsellik: Tasarımınızın neler yapabileceğinin açıklanması.

Yararlılık: Tasarımınızın hedef aldığı tüketici ihtiyaçlarının açıklanması

Pratiklik: Tasarımınızın yaşama ne gibi bir pratik öneri sunduğunun açıklanması.

Prototip Model

Modellere ve prototiplere ürün geliştirme sırasında ihtiyaç duyulur. Modeller ta-

sarım çalışmalarında gelinen noktayı gözleme adına oldukça kullanışlıdır. Tasarı-ma ait deneme ve testlerin yapımı aşamasında her zaman en iyi yöntem tasarı-

mın birebir numunesine sahip olmaktır.

Page 24: Tasarimci ocak osmankeskin

24

EİNSTEİN

TASARIM İÇİN BİR FORMÜLTASARIM İÇİN BİR FORMÜL

Page 25: Tasarimci ocak osmankeskin

martirsimit 12/5/05 17:08 Page 1

Page 26: Tasarimci ocak osmankeskin

martirsimit 12/5/05 17:08 Page 2

Page 27: Tasarimci ocak osmankeskin

martirsimit 12/6/�5 2�:�6 Page 1

Page 28: Tasarimci ocak osmankeskin

martirsimit 12/6/�5 2�:�6 Page 2