63
Kıblenin Değiştirilmesine Hazırlık....................................5 İ'râb:................................................................5 Belagat:..............................................................5 Kelime ve İbareler:...................................................5 Nüzul Sebebi..........................................................5 Ayetler Arasındaki İlişki.............................................6 Açıklaması............................................................6 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler...................................8 Kıblenin Değiştirilmesi..............................................10 İ'rab:...............................................................10 Belagat:.............................................................11 Kelime ve İbareler:..................................................11 Ayetlerin Nüzul Tarihi:..............................................11 Nüzul Sebebi.........................................................12 Ayetler Arasındaki İlişki............................................12 Açıklaması...........................................................12 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................13 Kabe'yi Görmeyen Kimsenin Kıblesi:...................................14 Kıble Hakkındaki Ayrılıklar Ve Kıblenin Değiştirilmesinin Sebepleri. .15 İ'râb:...............................................................16 Belagat:.............................................................16 Kelime ve İbareler:..................................................16 Ayetler Arası İlişki.................................................17 Açıklaması...........................................................17 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................19 Belalara Sabır.......................................................20 Belagat:.............................................................20 Kelime ve İbareler:..................................................20 Nüzul Sebebi.........................................................20 Açıklaması...........................................................20 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................22 Safa İle Merve Arasında Sat Etmek Ve Allah'ın Ayetlerini Gizlemenin Cezası...............................................................23 I'râb:...............................................................24 Belagat:.............................................................24 Kelime ve İbareler:..................................................24 Nüzul Sebebi.........................................................24 Ayetler Arasındaki İlişki............................................25 Açıklaması...........................................................25 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................27 Allah'ın Vahdaniyeti, Rahmeti Ve Kudretinin Tecellileri..............29 İ'râb:...............................................................29 Belagat:.............................................................29 Kelime ve İbareler:..................................................29 Nüzul Sebebi.........................................................29 Ayetler Arası Îlişki.................................................30 Açıklaması...........................................................30 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................31 Müşrikler Ve İlâhları................................................33 I'râb:...............................................................33 Belagat:.............................................................33

Tefsirül-Münir Sure Sure (4)

  • Upload
    seoe-

  • View
    244

  • Download
    4

Embed Size (px)

Citation preview

5Kblenin Deitirilmesine Hazrlk

5'rb:

5Belagat:

5Kelime ve bareler:

5Nzul Sebebi

6Ayetler Arasndaki liki

6Aklamas

8Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

10Kblenin Deitirilmesi

10'rab:

11Belagat:

11Kelime ve bareler:

11Ayetlerin Nzul Tarihi:

12Nzul Sebebi

12Ayetler Arasndaki liki

12Aklamas

13Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

14Kabe'yi Grmeyen Kimsenin Kblesi:

15Kble Hakkndaki Ayrlklar Ve Kblenin Deitirilmesinin Sebepleri

16'rb:

16Belagat:

16Kelime ve bareler:

17Ayetler Aras liki

17Aklamas

19Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

20Belalara Sabr

20Belagat:

20Kelime ve bareler:

20Nzul Sebebi

20Aklamas

22Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

23Safa le Merve Arasnda Sat Etmek Ve Allah'n Ayetlerini Gizlemenin Cezas

24I'rb:

24Belagat:

24Kelime ve bareler:

24Nzul Sebebi

25Ayetler Arasndaki liki

25Aklamas

27Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

29Allah'n Vahdaniyeti, Rahmeti Ve Kudretinin Tecellileri

29'rb:

29Belagat:

29Kelime ve bareler:

29Nzul Sebebi

30Ayetler Aras liki

30Aklamas

31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

33Mrikler Ve lhlar

33I'rb:

33Belagat:

33Kelime ve bareler:

34Aklamas

34Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

35Temiz eylerin Hell Ve Haram eylerin Haram Klnmasnn Menei

35'rb:

35Belagat:

36Kelime ve bareler:

36Nzul Sebebi

36Ayetler Aras liki

36Aklamas

37Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

38Yiyeceklerden Hell Ve Haram Olanlar

38'rb:

38Kelime ve bareler:

39Aklamas

40Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

43Kitap Ehli'nin Allah'n ndirdiklerini Gizlemeleri

44I'rab:

44Belagat:

44Kelime ve bareler:

44Nzul Sebebi

44Aklamas

45Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

46Gerek Birrin (yiliin) Grnrdeki Halleri

46Belagat:

46Kelime ve bareler:

47Nzul Sebebi

47Aklamas

49Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

50Maln nfak Edilmesinin ki ekli:

50Ksasn Meruiyeti Ve Hikmeti

51Kelime ve bareler:

51Nzul Sebebi

51Aklamas

53Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

53Fkh Konular:

57Farz Olan Vasiyet

57Kelime ve bareler:

57Aklamas

58Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

59Fkh Meseleler:

61Orucun Farz Klnmas

61I'rb:

61Belagat:

61Kelime ve bareler:

62Nzul Sebebi

62Aklamas

64Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

68Ramazan Ayna Erimek:

69Oruca Dair Hkmler

69Belagat:

70Kelime ve bareler:

70Nzul Sebebi

71Aklamas

72Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

73Dua Edende Bulunmas Gereken artlar:

76Bakalarnn Mallarn Batl Yollarla Yemek

76Kelime ve bareler:

76Nzul Sebebi

76Ayetler Aras liki

77Aklamas

77Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

78Kamer Aylar le Vakit Tesbiti Ve Birr'in Gerek Mahiyeti

78Belagat:

78Kelime ve bareler:

79Nzul Sebebi

79Ayetler Aras liki

79Aklamas

80Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

81Allah Yolunda Savan Kurallar

81Belagat:

82Kelime ve bareler:

82Nzul Sebebi

83Ayetler Aras liki

83Savamann Meru Klnmas:

83Aklamas

85Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

87Harem Blgesine Snann Eman:

87Savan Gayesi ve Hikmeti:

87Savan Sebebi Saldry Pskrtp Zulm ve Tecavz Ortadan Kaldrmak mdr Yoksa Kfr mdr?:

87Hakkn Zaferi:

88Ksasta Misilleme:

88Can ve Mal ile Cihat:

88Sava Tehlikelerine Atlmak Yahut Fedailik:

89Hac Ve Umreye Dair Hkmler

89'rb:

89Belagat:

89Kelime ve bareler:

90Nzul Sebebi

91Ayetler Arasndaki liki

91Aklamas

92Hac ve Umrenin Tamamlanmas:

92Umrenin Gereklilii:

92hsar (Bir ten Alkonma):

93Ba Tra Etmek veya Salar Ksaltmak:

93Kurban Kesmenin Muayyen Bir Zaman Var mdr?:

93Muhsar Kimsenin Tra Olmas Gerekir mi?:

94Tra Olmann ve Haereleri ldrmenin Cezas:

94Temett' Hacc Yapann Fidyesi:

95Haccn Vakti:

96Hac Aylarndan nce Hac in hrama Girmek Caiz Olur mu?

97kmetgh Mescid-i Haram'n Yannda Hazr Bulunanlar Kimlerdir?:

97hramn Yasaklar:

97hram Dolaysyla Haram Klnan eylerin Hikmeti:

Kblenin Deitirilmesine Hazrlk142- nsanlardan kimi kt aklllar: "Onlar yneldikleri kblelerinden eviren nedir?" diyeceklerdir. De ki: "Dou da Bat da Allah'ndr. O dilediini dosdoru yola iletir."

143- Bylece sizi vasat bir mmet kldk. Btn insanlara kar ahidler olasnz, bu peygamber de zerinize bir ahid olsun diye. Senin hala yneldiin kbleyi ancak o peygambere uyanlar ayann iki kesi zerinde geri dneceklerden ayrd edelim diye kble yaptk. Elbette bu byk bir itir. Ancak Allah'n hidayet ettii kimseler iin deil. Allah imannz boa kartmaz. phesiz Allah insanlar affedicidir, merhametlidir.

Nzul SebebiBuhar'nin rivayetine gre el-Ber b. Azib yle demitir: Resulullah (s.a.) Medine'ye gelince Beytlmakdis'e doru 16 veya 17 ay sreyle namaz kld. Resulullah (s.a.) kble tarafna doru ynnn evrilmesini istiyor, arzuluyor-du. Bunun zerine Yce Allah: "Biz yzn ge doru evirip evirdiini gryoruz." (Bakara, 2/144) ayetini indirdi. nsanlardan kt aklllar olan Yahudiler: "Onlar yneldikleri kblelerinden eviren nedir?" dediler. Yce Allah da: "De ki: Dou da bat da Allah'ndr." buyruunu indirdi.

Yine Buhar ile Mslim'de el-Ber b. Azib'den yle denilmektedir: Kble deitirilmeden nceki kbleye (Beytlmakdis'e) doru namaz klmaya devam ederken baz kimseler vefat ettiler, bazlar da ldrldler. Onlar (in gemi amelleri ve imanlar) hakknda ne syleyeceimizi bilemedik. Bunun zerine Yce Allah, "Allah imannz boa karmaz" buyruunu indirdi.

AklamasBu ayet-i kerimelerde Yce Allah kblenin deitirilmesinin hazrln yapmakta, bunun sebebini beyan etmektedir. an Yce Allah kblenin deitirilmesi ile birlikte ortaya kacak birtakm alkantlara dair, -bildiklerine uygun- hkmler koydu. Ta ki mslmanlar artma, tenkid ve pheye drme hamlelerine de hazrlksz yakalanmasnlar. Bunun iin Yce Allah; Yahudi, mrik ve mnafk taifelerinden beyinsiz, ktakll, zayf imanl kimselerin tepki gstererek hayretle yle diyeceklerini beyan etmektedir: Mslmanlar ynelmi olduklar kbleden dndren nedir? Halbuki o kble peygamberlerin, ra-sullerin kblesidir. Yahudilerin byle bir tepki gstermelerinin sebebi kblelerine yneliin terkedilmesidir. Mriklerin maksad ise, dini tenkid etmekten ibaretti. Dier taraftan her iki halde de kbleye ynelmeyi gerektirecek bir durumun olmad grnde idiler. Mnafklara gelince, zaten onlarn ileri gleri din ile ilgili phe tohumlarn ekmek iin frsatlar deerlendirmek, bu tek bir kble zerinde karar klmayarak Beytlmakdis'e ynelmek eklindeki gemi rflere muhalefet etmek sebebiyle insanlar dinden uzaklatrmaya almaktr.

Allah btn bunlara ylece cevap vermektedir: Btn ynler yalnz Allah'ndr. Bir ynn tekine gre bir stnl yoktur. Beytlmakdis'teki kayann yahut da Kabe'nin kendisinden kaynaklanan zel bir faydas yoktur. Emir btnyle Allah'ndr. O dilediini seer ve sizler her nereye ynelirseniz Allah'n "Vechi" oradadr. Allah'n mutlak iradesinin bir gerei de insanlara ibadetlerinde onlar bir araya getirecek tek bir kble tayin etmesidir. Allah iin banda mminlere Beytlmakdis'e ynelmelerini emretmi ve bununla Allah'n dininin bir ve tek olduunu, btn peygamberlerin yneldikleri ynn ayn olduunu, ibadetlerindeki gerek maksadn Allah'a ynelmek olduunu bildirmek istemiti. Daha sonra Yce Allah mminlere Kabe'ye ynelmelerini emretti. Mminler her iki durumda da Allah'n emrine uymaktadr. Hayr, onun yn-lendirmesindedir. Allah diledii kimseleri dnya ve ahiret mutluluuna gtren en doru yola iletir: ster Beytlmakdis'e ynelmek suretiyle olsun ister Kabe'ye ynelmek suretiyle olsun.

Daha sonra Yce Allah, mminlere onlarn zerlerindeki ltuflarn hatrlatarak ylece hitap etmektedir: "Bylece sizi vasat bir mmet kldk..." Yani bizler sizleri slam dinine yani dosdoru yola hidayet ettiimiz, sizleri brahim (a.s.)'in kblesine dndrdmz, o kbleyi sizin iin setiimiz gibi, hayrl ve adaletli (vasat) mslmanlar da kldk. O bakmdan onlar, mmetlerin hayrllar, btn ilerde din ve dnya ile ilgili hususlarda ifrat ve tefrit sz konusu olmakszn vasattrlar. Dinlerinde onlarn herhangi bir arlklar yoktur. Grevlerinde kusurlu hareket etmezler. Onlar Yahudi ve mrikler gibi maddeci olmadklar gibi, Hristiyanlar gibi kendilerini btnyle manev hayata da adamazlar. Onlar bedenin hakk ile ruhun hakkn bir arada veren kimselerdir. Onlardan herhangi birisini ihmal etmezler. nsann bir ceset ve bir ruhtan ibaret olduu esas zerinde ykselen insan ftratn gereini yerine getirirler.

Bu vasat oluun ama ve meyvelerinden bir ksm Mslmanlarn Kyamet gnnde gemi mmetlere gelen peygamberlerin Allah'n davetini kendi milletlerine tebli ettiklerine dair olan ehadetleridir. Maddeciler Allah'n huzurunda kusurlu hareket ettiler, lezzet ve zevklerine dalp dnya hayatna yneldiler. Sadece ruhan hayata nem verenler ise Allah'n helal ve ho kld eylerden faydalanmaktan kendilerini mahrum ettiler ve bylelikle harama dtler, itidal yolundan kp saptlar ve bedenin ihtiyalarna kar gelerek su ilediler.

Bunu pekitiren husus da Allah'n Rasulnn mmetine kar yapt teblii delil gstererek ahitlikte bulunmasdr. Yani o, onlara Allah'n itidali elden brakmayan eriatini tebli etti, onlara adil bir imam (ynetici) oldu, uyulacak gzel bir rnek tekil etti. Vasat oluta en stn rnek oldu. Onlar bu vasat olutan sapmamahdrlar. nk onlar peygamberleri tarafndan kendilerine kar kesin bir delil ortaya konulmak ile kar karya kalacaklardr. nk o dosdoru dini aka ilan etmi ve gzel bir hayata smsk bal kalmtr. Bundan her kim saparsa rasul de ona kar Yce Allah'n u buyruunda niteliini belirttii mmetinden olmadna dair ahitlikte bulunacaktr: "Siz insanlar iin kartlm en hayrl bir mmetsiniz. Marufu emredersiniz ve mn-kerden alkoyarsnz ve siz Allah'a da iman edersiniz." (l-i mran, 3/110). te bu doru yolun dna kan kimse vasat olma durumunun dna km, sapm olur. Rasuln ehadet edeceinin hesaba katlmas adeta sapmaktan alkoyan, hak ve adalete bal kalmann garantisi mesabesindedir.

mmetlere kar ahitlik etmek ile rasuln ehadet etmesi eklindeki iki trl ehadeti ylece aklayabiliriz: ahit (ehadette bulunan), hakknda ehadet olunana kar bir gzetleyici ve bir kontrol edici gibidir. Hadis-i erifte yle buyurulmaktadr: "Kyamet gnnde mmetler peygamberlerin tebli ettiklerini inkr edeceklerdir. Bunun iin Allah -olan en iyi O bildii halde- peygamberlerden (mmetlerine) tebli ettiklerine dair delil getirmelerini isteyecektir. Bunun zerine Muhammed (s.a.)'in mmeti getirilecek ve onlar bu konuda ahitlik edeceklerdir. Dier mmetler: Siz bunu nereden biliyorsunuz? diye soracaklar; Muhammed mmeti: Bizler bunu Yce Allah'n doru syleyen peygamberi vastasyla bize bildirdii Kitabnda verdii haberden renmi bulunuyoruz, diyeceklerdir. Bunun zerine Muhammed (s.a.) getirilecek ve ona mmetinin durumu hakknda soru sorulacaktr. O da mmetini tezkiye edecek, onlarn adaletli olduklarna dair ahitlikte bulunacaktr. te Yce Allah'n, "Her mmetten birer ahit onlarn zerine de seni ahit kldmz zaman (halleri) nasl olacaktr?" (Nisa, 4/41) buyruunda iaret ettii budur."

"Btn insanlara kar ahitlik olasnz." buyruundan sonra gelen: "Bu peygamber de zerinize bir ahid olsun." buyruundan maksat udur: Evvela bu mmetin, dier mmetlere kar ehadette bulunacaklar tespit edilmekte, daha sonra da rasuln onlara kar ahitlik etmesinin onlar iin zel bir durum olduu da ifade edilmektedir.

Ksacas, dier mmetlere kar ehadette bulunmann ls ve sebebi, s-lmn vasat oluudur. Bunu tekid eden de Allah'n rasulnn mmetine kar onlar tezkiye etmek ve dil olduklarn bildirmek eklindeki ehadeti olacaktr.

Yce Allah'n, "Senin hala yneldiin kbleyi..." buyruunun anlam udur: Ya Muhammed! Bizim senin iin nce Beytlmakdis'e dnmeyi teri buyurup daha sonra seni Kabe'ye dndrmemizin sebebi, ancak sana uyup itaat eden ve seninle birlikte dndn yere dnecek olanlar ile keleri zere gerisin geri dnecek olanlar aka birbirinden ayrlsn diyedir. Yani iman zere sebat edecek olann olmayandan aka ayrlmasn salamak zere byle yaptk. O halde bu, her insann amelinin karln grmesi iin ngrdmz bir imtihan ve bir ibtildr. te bu ayet-i kerimede geen "kble'den kasdm, aka ilk kble olduunu Yce Allah'n, "(nceden) yneldiin kbleyi..." buyruu ortaya koymaktadr. Bir dier gre gre ise bundan kast ikinci kble yani Kabe'dir. Bu durumda bunun anlam: "Hl yneldiin kbleyi..." anlamnda olur (ki mealde byledir). Yani hali hazrda senin ynelmekte olduu kbleyi... ayrdedelim diye kble yaptk; demek olur. Yce Allah'n, "Siz insanlar iin kartlm en hayrl bir mmetsiniz." (l-i mran, 3/110) buyruu da bazlarna gre bu kabildendir.

Zemaher ve ayn ekilde Ebu Hayyan ikinci gr benimseyerek yle demektedirler: "Senin hl yneldiin..." buyruu kble iin sfat deildir. Bu "yaptk" fiilinin ikinci mefuldr. Yce Allah burada unu buyurmaktadr: Senin hl ynelmekte olduun kble ciheti -ki o da Kabe'dir-... nk Resulullah (s.a.) Mekke'de iken Kabe'ye doru namaz klyordu. Hicretten sonra ise Bey-tlmakdis'teki kayaya doru namaz klmas emrolnndu. Bununla Yahudilerin kalpleri slama sndrlmaya allyordu. Daha sonra Resulullah (s.a.) Kabe'ye dndrld. Yce Allah burada yle buyurmak istiyor: nceleri Mekke'de yneldiin cihet ve kbleyi, ynelmen gereken kble klmamzn tek sebebi, insanlar iin bir imtihan ve bir ibtil olsun diyedir. Seni srf bu maksatla tekrar ona dndrdk.

Yce Allah'n, "Ayrdedelim (bilelim) diye kble yaptk." buyruundan kast, insanlar arasnda bu bilginin aa kmas ve meydana gelmesidir. Hz. Ali yle buyurmaktadr: "Bilelim diye" buyruunun anlam "grelim diye" eklindedir. Araplarn bilmeyi grmek yerinde, grmeyi de bilmek yerinde kullandklar olur. Yce Allah'n, "Rabbinin Fil ashabna nasl ettiini grmedin mi...?" (Fil, 105/1) buyruunda "grmedin mi?" sorusu "bilmedin mi?" anlamndadr.

Yce Allah', "Elbette bu, byk bir itir." buyruuna gelince: Yani kblenin deitirilmesi gerekten de birinci kbleye ynelmeye alm olan kimseler iin ar ve zordur. Yahut bu i yani Beytlmakdis'ten Kabe'ye ynelme -insan alt eylere snp balandndan dolay- zor gelir. Ancak, bu zorluk dininin hkmlerini, eriatnn srrn bilen, Allah'n hidayet verdii kimseler iin deildir. nk bunlar bylelikle kendilerinden istenenin Allah'a itaat olduunu, herhangi bir kbleyi semekteki hikmetin mmetin o kble etrafnda toplanp onun erevesinde duygularnn tevhidi olduunu bilirler. Bu ise o mmeti birlie gtrr ve hayatnn btn alanlarnda sz birlii etmelerini salar: "man etmi olanlara gelince; bu onlarn imanlarn artrmtr ve onlar birbirleriyle mjdeleirler. Kalplerinde hastalk bulunanlara gelince, onlarn kfrlerine kfr katp artrmtr." (Tevbe, 9/124-125).

"Allah imannz boa karmaz." buyruuna gelince; Allah'n hikmet ve rahmeti gerei sizin iman zere sebatnz namaz ve kble hususunda rasule tabi oluunuzu boa karmaz. Allah size eksiksiz mkafat verecektir. O sizin ecrinizi zayi etmez. nk Yce Allah kullarna kar son derece Raftur. Btn insanlara kar rahmeti geni olandr. Onlardan herhangi bir kimsenin amelini boa karmaz. manlarnn samimiyetini, ihdaslarn bilmek kasdyla onlarn snanmalar imann semerelerinin zayi olmas, ecir ve mkfat kazanma imknnn ortadan kaldrlmas iin bir sebep olamaz. Aksine kullarnn amellerine o eksiksiz bir ekilde karlk verecektir.

"Allah imannz boa karmaz." ayeti, ilim adamlarnn ittifak ile Bey-tlmakdis'e doru namaz klma emrinin geerli olduu dnemde vefat edenler hakknda nazil olmutur. Nitekim Buhar' de el-Ber b. Azib'den -nzul sebebini aklarken getii zere- bu ekilde sabit olmutur. Tirmiz bni Abbas'n yle dediini rivayet etmektedir: Resulullah (s.a.)'a Kabe'ye dnme emri verilince yle dediler: Ey Allah'n rasul, Beytlmakdis'e doru namaz klmaya devam ederken vefat eden kardelerimizin durumu nasl olacaktr? Bunun zerine Yce Allah, "Allah imannz boa karmaz." ayetini indirdi. Tirmiz dedi ki: Bu hasen-sahih bir hadistir.

Burada Yce Allah namaza "iman" adn vermektedir. nk namaz hem niyet hem sz hem de ameli kapsar. Muhammed b. shk da der ki: "Allah imannz boa karmaz." Yani kbleye ynelmek ve peygamberinizi tasdik etmek suretiyle hareket etmeniz boa kmayacaktr. Kurtub'ye gre Mslmanlarn ve usul alimlerinin ounluu bu grtedir.

Daha sonra Yce Allah bu ayet-i kerimeyi, "phesiz Allah insanlar affedicidir, merhametlidir." buyruu ile sona erdirmektedir. Bylelikle bu ayet-i kerime bundan nceki buyruun gerekesini ifade etmektedir. Yani Yce Allah ltf ve rahmetinin genilii, merhameti dolaysyla sizleri din hususunda sizin iin daha uygun ve daha faydal olan er" bir hkmden bir baka hkme muhatap klmtr. Yahut Yce Allah iman edenin imann zayi etmez, anlamndadr. Bu anlam ise, Ebu Hayyan'n da ifade ettii gibi daha zahirdir (daha ak bir ekilde anlalmaktadr).

Kblenin Deitirilmesi144- Biz yzn ge doru evirip evirdiini gryoruz. Onun iin, andol-sun seni honud olacan bir kbleye dndreceiz. Artk yzn Mescid-i Haram'a doru evir. Siz de nerede bulunursanz yzlerinizi o yana eviriniz. phe yok ki kendilerine kitap verilenler, bunun Rablerinden gelen bir hak olduunu pek iyi bilirler. Allah onlarn yapageldiklerinden gafil deildir.

145- Andolsun ki sen kendilerine kitap verilenlere her ayeti getirsen bile onlar yine senin kblene uymazlar. Sen de onlarn kblelerine uyacak deilsin. Onlar da biri dierinin kblesine uymaz. Andolsun ki sana gelen bunca ilimden sonra onlarn hevalarna uyarsan, o zaman muhakkak zulmedenlerden olursun.

146- Kendilerine kitap verdiklerimiz onu z oullarn tandklar gibi tanrlar. Bununla birlikte ilerinden bir grup bilip durduklar halde yine de mutlaka hakk gizlerler.

147- Hak Rabbindendir. O halde sakn phe edenlerden olma.

Ayetlerin Nzul Tarihi:

lim adamlar bu ayetlerin nzul tarihi hakknda farkl grlere sahiptirler:

bn Abbas ve Taberfye gre bu ayet-i kerime, Yce Allah'n, "nsanlardan kimi ktaklllar... diyeceklerdir" buyruundan nce nazil olmutur . Bunu Buhar'nin el-Ber b. Azib'den -daha nce geen- rivayeti desteklemektedir. Orada yle denilmektedir: Resulullah (s.a.) Medine"ye geldi, Beytlmakdis'e doru onalt veya onyedi ay namaz kld. Resulullah (s.a.) da Kabe'ye doru ynlendirilmeyi arzuluyor idi. Bunun zerine Yce Allah, "Biz yzn ge doru evirip evirdii gryoruz." buyruunu indirdi. Bunun zerine insanlar arasndan ktakll olanlar -ki onlar da Yahudilerdir-: "Onlar yneldikleri kblelerinden eviren nedir?" demeye baladlar. Yce Allah da, "De ki: Dou da Bat da Allah'ndr." diye buyurdu.

Zemaher yle demektedir: Bu ayet-i kerime (144. ayet) hem nzul itibariyle hem de Kur"an- Kerim'deki tilavet sras itibariyle Yce Allah'n, "nsanlardan kimi ktaklllar... diyeceklerdir." buyruundan sonradr. Bu ise vukua gelmeden nce gayb olan bir durumu haber vermek iindir. Kabe'ye ynelme emri nazil olaca vakit de Yahudilerin neler yapacaklarn Resulullah (s.a.)'a -bir mucize olmak zere- haber vermek ve ruhen dmanlara verecei cevab kendisine gstermek zere gelmitir. Bylelikle bu durum karsnda verilecek cevap nceden hazrlanm olur. "De ki: Dou da Bat da Allah'ndr." buyruu ile gereklemektedir.

Nzul Sebebi"Kendilerine kitap verdiklerimiz..." (146. ayet) buyruu Kitap Ehli'nden iman eden Abdullah b. Selm ve arkadalar hakknda nazil olmutur. Bunlar Resulullah (s.a.)'m niteliklerini, zelliklerini, peygamber olarak gnderileceini kendi kitaplarndan biliyorlard. Tpk baka ocuklarla oynarken grdkleri oullarn tanmalar gibi. Abdullah b. Selm der ki: "Andolsun ben Resulullah (s.a.)' kendi olumu tanmaktan daha da ileri derecede tanyorum." mer b. el-Hattab ona: "Bu nasl olabilir ey Selm'n olu! deyince yle der: "nk ben kesinlikle Muhammed'in Allah'n rasul olduuna ahitlik ederim, bununla birlikte olum hakknda ayn kesinlikle ahitlik edemiyorum. nk kadnlarn neler yaptn bilemem." Ve mer: "Ey Selm'n olu Abdullah, Allah sana baar vermitir (versin)" dedi.

AklamasPeygamberimizin vahyin gelmesi arzusuyla kblenin Kabe'ye doru deitirilmesini isteyerek zaman zaman semaya doru bakp durduunu gryoruz. Buyruun zahirinden anlaldna gre Peygamber (s.a.) bunu -lafzan- istememitir. Sadece byle bir emri beklemekte idi. Bylelikle o, Rabbinin emrine kar bir tutum sergilemi saylmaz. nk onun ruhunun arl onu, hayr zannettii eyi bekleyecek ve maslahat olduunu kabul ettii eyi umacak noktaya getirmiti.

te sen kblenin deitirilmesini bekleyip durduun iin andolsun biz de seni Beytlmakdis'in dnda, ynelmeyi sevdiin bir kbleye doru dndreceiz. Sen bunu ruhunda yer eden doru ve salkl bir hedef dolaysyla istiyordun ki, o da btn insanlarn tek bir kble etrafnda birlemeleri, bunun sonunda kalplerinin bir olmas ve bylelikle de ok byk hayrlarn gereklemesi arzusudur. Haydi artk yzn Kabe'nin etrafn kuatan Mescid-i Ha-ram'a doru dndr.

Hadis-i eriflerde kblenin Kabe olduu sabit olmakla birlikte burada Kabe'nin deil de Mescid-i Haram'n sz konusu edilmesi, Kabe'yi gzyle grmeyen uzaktaki bir kimsenin namaz esnasnda Kble tarafna doru ynelmi bulunmasann yeterli olduuna bir iarettir. Bunu Yce Allah'n genel olarak btn mminlere verdii "Siz de nerede bulunursanz yzlerinizi o yana eviriniz." ilah emri de pekitirmektedir. Yani hangi yerde olursanz olunuz, namazda yzlerinizi Mescid-i Haram cihetine doru dndrnz. te bu, "yzn... doru evir." buyruundan anlalan genel hkmn aka ifade edilmesidir. Ayrca deiik yerlerde namaz klan kimsenin kbleye doru yneleceini de gstermektedir. Bu yneli ister douya, ister gneye ister kuzeye doru olsun, farketmez; nerede olurlarsa olsunlar, douya ynelmeye bal kalan Hristiyanlar ve batya ynelmekten vazgemeyen Yahudiler gibi deil.

Peygamber (s.a.)'e yaplan hitap aslnda btn mmete hitap olmakla birlikte, Peygamberin kendisine kbleye ynelme emri verildikten sonra mminlere de bu emrin verilerek te'kid edilmesinin sebebi Kabe'nin kble olmasna verilen ehemmiyeti ifade etmektedir. Bu byk bir olaydr. Mslmanlarn ibadetlerinde bamszlk esasnn ortaya konulmas ve Beytlmakdis'e doru ynelmenin sona erdirilmesine dair bir dnm noktasn ifade eder. Ayrca bylelikle mminlerin kararllnn pekimesi, kalplerinin rahat ve huzura kavumas salanmaktadr. Bu ekilde mnafklarn ve Kitap Ehli'nin (Yahudi ile Hristiyanlann) yaymaya altklar fitneyi tesirsiz ve nemsiz hale getirme, rasule tabi olmak hususunda sebat gstermek ve kblenin am'a doru olduu vehmini ortaya kaldrma salanmaktadr. te btn bunlar btn meknlarda kble olarak ynelinmesi gereken cihete dair hkmn genel bir ekilde aka ifade edilmesine sebep tekil etmitir: "Siz de nerede bulunursanz, yzlerinizi o yana eviriniz."

Daha sonra Kur'an- Kerim kblenin deitirilmesinden sonra en byk fitneyi krklemeye kaplan Kitap Ehli ile tartmaya tekrar dnmekte ve yle buyurmaktadr: Aslnda kendilerine Tevrat ve ncil'in verildii Kitap Ehli -kitaplarnda peygamber Muhammed (s.a.) hakknda indirilen buyruklardan onun mjedelemesi, onun Beytlmakdis'e ve dinine uymakla emrolunduu atas brahim'in kblesi olmak zere iki kbleye doru namaz klacana dair bildirilenler dolaysyla- kesin bir gerek olarak kblenin deitirilmesinin Allah'n emri olduunu bilmektedirler. Fakat onlar hakk inkr etmeye.batl peinde komaya almlardr. Allah ise onlarn amellerinden gafil deildir. Aksine amellerinin cezasn verecektir onlara.

Yce Allah'n, "Allah onlarn yapageldiklerinden gafil deildir." cmlesi, kendisinden nceki ve sonraki iki buyruk arasnda -bir ara cmlesi olarak- gelmektedir. Bylelikle iki kesimden birisine mkafat vadolunmakta, dierine de tehditte bulunulmaktadr.

Daha sonra Kur'an- Kerim fitnenin sebebini ve Kitap Ehli'nin slm davetinden yz evirilerini, Resulullah (s.a.)' teselli etmek kasdyla aklanmaktadr. Yce Allah burada nce ona bunlarn hakk bildiklerine ramen onu gizlediklerini ve gereince amel etmediklerini haber vermekte, daha sonra da belirli iki tavr taknmak suretiyle onlarn hakk kabul etmeyilerine kar ylece teselli etmektedir: Andolsun eer sen Yahudi ile Hristiyanlara gerek ve doru olan kblenin deitirilmesinin Rablerinden olduuna dair -senin kblene uymalar umuduyla- her trl delil ve belgeyi getirecek olsan dahi, yine ikna olmaz, hakk kabul edip sana uymazlar. Bunu inatlar, hakka kar bile bile ayak diretmeleri dolaysyla yaparlar. Onlar sana emrolunan Kabe'ye doru ynelmek eklindeki ilahi hakka dair apak belge ve delillere ramen senin kblene asla uymazlar. Bugnden sonra da artk sen onlarn kblelerine uyacak deilsin. -Bylelikle artk mslmanlarm tekrar Beytlmakdis'e ynelmelerine dair umutlan kesilmektedir- Zaten bu nasl umulabilir ki? nk onlarn tek bir kbleleri yoktur. Esasnda Hz. sa'nn kblesi Hz. Musa ile aynyd. Fakat Hz. sa'nn vefat ve ncil'in tahrif edilmesinden sonra Hristiyanlar baka bir kble tuttular. Sana gelince ya Muhammed, sen btn din mensuplarnn bykln takdir ettii brahim'in kblesine ynel! O uyulmaya en layk olandr. Ayrca onlarn kblesine uymandan beklediin bir fayda da yoktur.

Yahudiler de Hristiyanlar da yneldikleri kbleyi deitirmezler. Yahudiler kendi kblelerini terkedip douya doru ynelmeyi kabul etmedikleri gibi, Hristiyanlar da kblelerini terkedip batya doru ynelmezler. nk her biri kendi grlerine -hak veya batl olsun- smsk sarlmaktadr. Bu konuda herhangi bir delil ve belgeyi gzard ederek kr bir taklit yolunda yrmektedirler.

Daha sonra Yce Allah, Allah'n kelmna muhalif hareket etmenin ve insanlarn nevasna uymann ne kadar byk bir tehlike olduunu Peygamberi vastasyla mmetini ikaz ederek yle buyurmaktadr: Andolsun ya Muhammed! Eer sen Kitab Ehli'nin istediine uyarak onlar idare etmek, sana uymalarna kar sana iman etmeleri iin beslediin umut dolaysyla "sana kesin hak apak bir ekilde" geldikten sonra -ki bu da sende kesin bir bilgiyi oluturan deliller ve apak belgelerdir- onlarn kblelerine doru namaz klacak olursan hi phesiz dnya ve ahirette cezaya hak kazanan, kendi z nefislerine zulmeden kimselerden olursun. Hakikatte bu, onlar kendilerine doru ekmek gayesiyle Yahudi ve Hristiyanlarn nevalarna uyma dncesini uzaklatrmak kasdyla mminlere ynelik bir hitabdr.

"O zaman muhakkak zulmedenlerden olurdun." buyruu ayetin ba tarafnda yer alan "andolsun ki..." eklindeki mahzuf yeminin cevabdr.

Kitap Ehli'nin hakk bilmelerinin delili ise, ancak Peygamberimizin vasflarna uyan hususiyetlerin kendi kitaplarnda anlatlm olmasdr. Onlar tpk kendi z oullarn bildikleri gibi tam anlamyla peygamberi tanmaktadrlar. Bununla birlikte onlardan bir ksm inat ettiler, kitaplarndan bilip rendikleri bu apak gerei, yani Muhammed'in peygamberlii ile Kabe'nin kble oluunu gizlediler.

Daha sonra Kur'an- Kerim sapasalam ve genel bir kaideyi yle ilan etmektedir: Hak yalnzca Allah'tan gelendir, bakasndan deil. Bu hak Yce Allah'n Kur'an- Kerim'deki emirlerinde ifadesini bulmutur. Bu hakta herhangi bir phe olamaz. O bakmdan ya Muhammed -yani mslmanlar- sen zerinde bulunduun bu yolun, hak ve doru oluunda phe edenlerden olma. Bu yol senin Rabbinden sana gelen vahiydir. Sen Allah'n sana vermi olduu emirlerde sana uymayan sapklarn heva ve vehimlerine uyma. imdi senin ynelmekte olduun kble -yani Kabe- brahim'in ve ondan sonra gelen peygamberlerin yneldikleri hak kblenin ta kendisidir.

Bu ayet-i kerimedeki yasak, bundan nceki: "Andolsun ki sana gelen bunca ilimden sonra..." buyruunda geen tehdide benzemektedir. Bu da Peygamber (s.a.)'e yneliktir. Bundan kastedilen ise, onun mmeti arasndan imanlar iyice yerlememi kimselerdir. Bunlarn, ortada dolaan batl ve fitne dolu szlerin etkisine kaplmalarndan korkulmaktayd. Kabe'yi Grmeyen Kimsenin Kblesi:

afiere gre: Kabe'yi grmeyen kimsenin bizzat Kabe'nin kendisine doru ynn dorultmas farzdr. nk kbleye ynelmesi farz olan kimsenin ynn bizzat ona dorultmu olmas gerekir. Tpk Mekke'de bulunan kimse gibi. Dier taraftan Yce Allah'n, "Siz de nerede bulunursanz yzlerinizi o yana eviriniz." buyruu da bunu gerektirmektedir. Yani namaz klan kimseye Kabe'ye ynelmek vacibdir. O bakmdan Kabe'yi gren kimse gibi bizzat Kabe'nin kendisine ynelmesi gerekir.

afilerin dnda kalan cumhur ise yle demektedir: Kabe'yi grmeyen kimse iin farz olan Kabe cihetini isabet ettirmektir. nk Peygamber (s.a.), Tirmiz ve bni Mace tarafndan rivayet edilen hadiste yle buyurmaktadr: "Dou ile bat aras kbledir." Bu hadisin zahirine gre dou ile bat arasndaki her cihet kbledir. Dier taraftan eer bizzat Kabe'ye isabet ettirmek farz olsayd, dosdoru bir izgi halinde devam eden uzunca bir safta namaz klanlarn namazlarnn sahih olmamas yine ayn kbleye ynelen ve birbirinden uzak iki kiinin de namazlarnn sahih olmamas gerekirdi. nk uzunca bir safn Kabe'ye ynelebilmesi ancak Kabe'nin eni kadar olmas halinde mmkn olabilir. Bu gr ayrca bni Abbas (r.anhuma)'n u sz de desteklemektedir: Kble, Mescid-i Haram'da Kabe'dir. Mekke'nin dnda olan kimse iin ise Mescid-i Haram kbledir. Dier blgelerde bulunanlar iin de Mekke kbledir. Bu hkm ise ileride gelecek bir hadis-i eriften alnmtr.

Kurtub der ki: u sebep dolaysyla Kabe'nin bulunduu tarafa ynelmek doru olan grtr:

1- Teklifin kendisi ile alkal olduu yaplmas mmkn olan husus budur.

2- Kur"an- Kerim'de emrolunan husus da budur. nk Yce Allah yle buyurmaktadr: "Artk yzn Mescid-i Harama doru evir. Siz de nerede olursanz yzlerinizi o yana eviriniz." Yani sizler dou veya batda olun, yeryznn neresinde olursanz olunuz Mescid-i Haram tarafna dnnz.

2- lim adamlar kesinlikle Beytullah'n eninden kat kat daha fazla olduu bilinen uzunca saffi delil gstermilerdir Bence de tercihe deer olan gr budur. nk bizzat Kabe'ye ynelmek imknszdr ve insanlara kolaylk salamak bunu gerektirmektedir. bni Abbas (r.anhuma) Peygamber (s.a.)'in yle buyurduunu rivayet etmektedir: "Beyt, Mescidde bulunanlar iin kbledir. Mescid, Harem Ehli iin kbledir. Harem de mmetimden yeryznn dousunda ve batsnda bulunan herkes iin kbledir."

Bu konudaki gr ayrl Kabe'nin stnde namaz klmann hkm hakknda baka bir gr ayrlna da sebep tekil etmektedir.

Yerin dibinde semann tepesine kadar hizann kble olduunu syleyen Hanefiler -mekruh olmakla beraber- farz ya da nafile olsun Kabe'nin stnde namaz klmay caiz kabul ederler. Bunu mekruh grmelerine sebep ise Kabe'nin stne kmann edebe aykr olmas, ona gsterilmesi gereken tazimi zedelemesi ve peygamberin de bunu nehyetmi olmasdr.

afiler ise Kabe'nin stnde farz ya da nafile olsun namaz klmay u artla caiz kabul ederler: ayet Kabe'nin binasndan yahut da toprandan eik gibi ona sabit ykseke bir stre varsa yahut kapal bir kap ya da orada devaml kalan tespit edilmi bir asa varsa ve bunun uzunluu insann kolunun yaklak te ikisi kadar olursa -en ykseklikteki cisimden zira (arn) kadar uzak olsa dahi- caizdir.

Hanbeliler de Kabe'nin dam zerinde nafile namaz klmay mubah kabul ederler. Ancak onlara gre orada farz namaz sahih olmaz. nk Yce Allah, "Siz de nerede bulunursanz bulununuz yzlerinizi o yana eviriniz." diye buyurmaktadr. Kabe'nin damnda namaz klan kimse ise ona doru namaz klamaz. Nafile namazda esas ise hafifletmek ve msamaha gstermektir. Buna delil ise, oturarak ya da binek zerinde yolculuk halinde kbleden baka tarafa dnerek nafile namaznn klnabileceidir.

Malikler Kabe'nin stnde namaz klmann sahih olduunu kabul etmezler. nk Kabe'nin damna km bir kimse ona doru deil, baka bir eye doru ynelmi olmaktadr.

Yce Allah'n, "Artk yzn Mescid-i Haram'a doru evir." buyruu, namaz klan kimsenin secde edecei yere deil de nne bakacana delildir. Eer secde edecei yere bakacak olursa, Mescid-i Haram'dan baka bir tarafa doru ynelmi olur. Maliki mezhebindeki gr byledir. Cumhur ise yle demektedir: Ayakta iken namaz klan kimsenin secde ettii yere bakmas mstehaptr. Hanefler unu da eklerler: Namaz klan kimse rk halinde ayaklarna, scud halinde burnunun ucuna, oturma halinde kucana bakar. Daha sahih olan gr budur. nk bylelikle Mescid-i Haram'a doru ynelmek tahakkuk etmektedir. Bu gibi yerlere bakmak ise, namaz klan kimsenin namazda baka yerlere bakmasn yani namazdan baka bir eyle uramasn nler. te "Artk yzn Mescid-i Haram'a doru evir" buyruu Beytlmakdis'e doru dnp namaz klmay da neshetmektedir.

145. ayet-i kerime Kitap Ehli'nin dinlerinden yahut kblelerinden dnmelerinin umulamayacan gstermektedir. nsan bunlar ikna etmek iin ne kadar urarsa da fayda vermez. nk onlar hak kendilerine aklandktan sonra yine de inkar edip kfir oldular. Ayetlerin onlara faydas yoktur. Yani slam risaletinin doruluuna ve ona uymann gereine dair delil olan btn alametler onlar iin faydaszdr. Hatta Peygamber (s.a.) onlara kar kendilerine getirdiinin doruluuna dair her trl delili ortaya koyacak olsa dahi ona uymaz, kendi nevalarn terkedip brakmazlar. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Muhakkak ki zerlerine Rabbinin sz hak olmu bulunanlar iman etmezler. Eer onlara btn ayetler (belge ve deliller) gelse de ackl azab grecekleri ana kadar (imana gelmezler)." (Yunus, 10/96-97).

Yce Allah'n, "Sen de onlarn kblelerine uyacak deilsin." buyruu emri ihtiva eden bir haber cmlesidir. Yani sakn byle bir eye meylin olmasn, demektir.

Daha sonra Yce Allah Yahudilerin Hristiyanlarn kblelerine uymayacaklarn, Hristiyanlarn da Yahudilerin kblelerine tabi olmayacaklarn haber vermektedir. Bu da onlarn ayrlk ierisinde olduklarn gsteren ayn zamanda da sapklk ierisinde olduklarna da delil olan bir husustur.

Yce Allah'n, "Andolsun ki sana gelen bunca ilimden sonra..." eklindeki hitab Peygamber (s.a.)'e yneliktir. Bundan kast ise onun mmetinin hevas-na uymas ve bylelikle zalim olmas muhtemel olan kimseleridir. Yoksa Peygamber (s.a.)'in, kendisi sebebiyle zalim saylaca bir ii yapmas mmkn deildir. O bakmdan bu buyrukla mmetinin kastedilmi olduu kabul edilir. nk Peygamber (s.a.) masumdur ve biz onun byle bir ii yapmayacan kesinlikle bilir ve inanrz. Peygamber (s.a.)'in buna muhatap alnmas meselenin bykln ortaya koymak ve Kur"an- Kerim'in onun zerine indirilmesi do-laysyladr. Ayn ekilde: "Sakn phe edenlerden olma." buyruunda da hitap Peygamber (s.a.)'e olmakla birlikte maksat onun mmetidir.

Kitap Ehli'nin slm, dier ifadeyle hakk kabul etmelerine kar byklk taslayp inat ettiklerini aka ortaya koyan hususlardan birisi de udur: zellikle onlarn ilim adamlar Muhammed (s.a.)'in peygamberliini, risaletinin doruluunu, tpk kendi z evlatlarn tandklar gibi bilir ve tanrlar. Burada kiinin kendisini deil de bizzat oullarnn konu edinilmesi nemlidir. nk insan kimi zaman kendisini unutabilir fakat olunu unutmaz. Rivayet edildiine gre Abdullah b. Selm'a Hz. mer yle sormu: Sen gerekten olunu tandn gibi Muhammed'i bilip tanyor musun? O yle dedi: Evet, hatta daha fazla. Allah semasnda emin olduu kulunu yeryznde emin olduu kuluna gndermitir ve ben de bu nitelii ile onu tandm. Oluma gelince; annesinin ne yaptn bilemiyorum.

Kitap Ehli hakk yani Muhammed (s.a.)'in peygamberliini, peygamber olduunu bile bile gizliyorlard. Bu, inad kfrn, tam anlamyla bir kfr olduu hususunda ak bir belgedir. Yce Allah'n u buyruklarnda olduu gibi: "Kalpleri onlara inand halde zulm ve byklenmeleri sebebiyle onlar inkr ettiler." (Nemi, 27/14); "te o tandklar kendilerine gelince onu inkr ettiler." (Bakara, 2/89).

Kabe'ye ynelmek olsun, bakas olsun, hak Allah'tan gelendir. Yahudilerin kendi kblelerine ve Hristiyanlarm da kendi kblelerine dair haber verdikleri deildir. Ayrdedici kesin sz, ilahi vahye ait olup, inkarclarn heva ve arzular deildir.

Yce Allah'n, "Sakn phe edenlerden olma" buyruu ile hitaptan kast, -anlam itibariyle- mmettir. Hz. Peygamberin phe edenlerden olmasnn yasaklanmas ayn fiilin ilenmesinin yasakln daha ileri bir lde ifade eder. Tpk bir kimsenin bir bakasna: "Sakn zalim olma" demesinin "zulmetme" demesinden daha beli bir ifade oluu gibi.

zetle, Kitap Ehli'nin kblenin deitirilmesini inkr etmeleri bir inattr, hakk bile bile red etmektir. nk onlar kesin olarak Muhammed (s.a.)'in peygamberliini bilirler. Onun peygamber olduu kesin olarak sabit olduuna gre, btn yaptklar da Rabbinden gelen bir vahye dayal olarak yapt ortaya kar.

Kble Hakkndaki Ayrlklar Ve Kblenin Deitirilmesinin Sebepleri148- Herkesin yzn kendisine doru dndrd bir yn vardr. yle ise siz de hayrlarda birbirinizle yarn. Nerede olursanz Allah tmnz bir araya getirir. phesiz Allah her eye Kadir'dir.

149- Her nereden karsan yzn Mescid-i Haram tarafna evir. Elbette-ki bu Rabbinden mutlak bir haktr. Allah yaptklarnzdan gafil deildir.

150- Her nereden karsan yzn Mescid-i Harama doru dndr. Her nerede olursanz yzlerinizi onun tarafna dndrn. Ta ki aralarndan zulmedenlerin dnda insanlarn size kar bir delilleri kalmasn. O halde onlardan korkmayn, Benden korkun. Ta ki size olan nimetimi tamamlayaym. Olur ki hidayete kavuursunuz.

151- Nitekim iinizden sizden bir rasul gnderdik ki, size ayetlerimizi okuyor, sizi arndryor, size Kitab ve hikmeti retiyor ve bilmediiniz eyleri size retiyor.

152- yle ise siz Beni zikredin, Ben de sizi zikredeyim ve Bana kredin nankrlk etmeyin.

AklamasBu ayet-i kerimeler, Kabe'ye ynelmek, inkarclarn iddialarn rtmek hususunda Resulullah (s.a.)'n taknd tavr desteklemeye devam etmektedir. an Yce Allah her bir mmete has zel bir kblenin bulunduunu zikretmektedir. Yahudiler iin bir kble, Hristiyanlar iin bir kble, mslmanlar iin bir kble vardr. Btn mmetler iin tek bir kblenin varl sz konusu deildir. Farz olan, vahyin emrine teslimiyettir. Kble dinin esas deildir. nemli olan hayrl ilerde yarmaktr. Herkesin ameline uygun karl verecek olan ise Allah'tr. Yce Allah'n nazarnda btn meknlar birdir. O bakmdan kblenin deitirilmesi hususunda birbirinizle tartmaynz. Bu konuda itiraz etmeyiniz. Yeryznn drt bir yerinde karada, denizde ve havada btn mslman-larn kblesi ayndr. Kble hususunda mriklere kar delil ortaya koymann bir faydas yoktur. Bunun yerine siz Allah'tan korkunuz, O'nun herhangi bir emrine kar gelmeyiniz. Her nerede olursanz olunuz Kyamet gnnde Allah, hepinizi bir araya getirip toplayacak, amellerinizden dolay sizi hesaba ekecektir. Allah her eye kadir olandr.

zetlediimiz bu hususu ylece aabiliriz:

Her bir mmetin namaz klarken yzn dndrd bir yn vardr. brahim ve smail Kabe'ye doru yneliyorlard. srailoullar da Beytlmakdis'teki kayaya yneliyorlard. Hristiyanlar dou tarafna dnyorlard. Allah mslmanlar ise Kabe'ye ynelme hususunda hidayete erdirmitir. O halde mmetler deiik olduu kadar kbleleri de deiiktir. Dnlen cihet, Allah'n vahdaniyetinin kabul, ahiret gnne iman gibi dinde bir esas deildir. Allah'n istedii, vahyin emrine teslim olmak, Allah'a itaat olan emir ve buyruklar yerine getirmektir.

O halde eitli hayrlar ilemek hususunda elinizi abuk tutunuz. Herkes bu konuda daha nce hareket etmeye ktlk ve sapklktan uzak durmaya gayret gstersin. Btn mesele iyilik ilemek olmaldr. lkeler, cihetler, Yce Allah'a yakn olmaya esas tekil etmez. Allah nezdinde bunlar arasnda bir fark yoktur. Nerede ikamet ederseniz ediniz, Allah Tel sizi hesabnz grmek zere bir araya getirip toplayacaktr. Bunun delili ise aradaki mesafeler ne kadar uzak olursa olsun hesap gn iin insanlar toplamann Allah' aciz brakacak bir durum olmaddr. Bu gerei dile getiren ayet-i kerime Yce Allah'n u buyruunu da hatrlatmaktadr: "Sizden her biriniz iin bir eriat ve bir yol tayin etmiizdir. Eer Allah dileseydi sizi tek bir mmet yapard. Fakat O size verdii ile sizi imtihan etmek iin byle yapt. yle ise hayrl ilere kouun. Hepinizin dn Allah'adr." (Maide, 5/48)..

Kabe'ye ya da Mescid-i Haram'a ynelmek, btn zaman ve meknlarda geerli bir ser hkmdr. Her nerede olursanz olunuz, Mescid-i Haram tarafna yneliniz. Yce Allah bu ayet-i kerimede Kabe'ye ynelme emrini defa tekrarlamaktadr. Bundan nce ise 144. ayet-i kerimede bu emri iki defa tekrarlam idi. Bundan maksat bu hkmn btn zaman ve meknlar kuatan genel bir hkm olduunu ifadedir. Kur"an- Kerim her bir emir ile birlikte uygun olan bir ifadeyi de sz konusu etmektedir:

144. ayet-i kerimedeki ilk emir ile birlikte ayn ayette Yce Allah kendilerine kitap verilenlerin hakk bildiini tespit etmektedir.

149. ayet-i kerimede yer alan ikinci emir ile birlikte Yce Allah bunun Allah tarafndan sabit olan bir hak olduunu aklamaktadr. Bu hususta herhangi bir nesh veya deiiklik sz konusu olamaz. Peygamberin bu hak olan kbleye ynelmesi hikmet ve maslahata uygun olandr. Allah insanlarn yaptklarndan ve din ile ilgili getirmi olduu btn emirlerde Peygamber (s.a.)'e ihls ve samimiyetle tabi olularndan gafil deildir. Amellerinin karln en gzel ekilde onlara verecektir. Bu itaat eden mminlere fiillerinin mkafatna nail olacaklarna dair bir vaaddir. Ayn zamanda amellerinin cezasn greceklerine dair isyankrlara da bir tehdittir.

150. ayet-i kerimede yer alan nc emir ile birlikte Yce Allah kblenin deitirilmesindeki hikmeti sz konusu etmektedir ki, u faydal husus bu hikmetin kapsam ierisindedir:

1- "Ta ki... insanlarn size kar bir delilleri kalmasn." Kitap Ehli ve'mriklerin mslmanlara kar ileri srecek bir dellileri olmasn. Kitap Ehli Hz. ismail'in soyundan gnderilecek olan peygamberin Hz. smail'in kblesi olan Kabe'ye yneleceini biliyorlard. Buna gre namaznda Beytlmakdis'e doru ynelmeye devam etmesi peygamberliinde tenkit edilecek bir nokta olurdu. Yine onlar bu mmetin niteliklerinden birisinin Kabe'ye ynelmek olduunu da biliyorlard. Mslmanlar bu nitelii kaybedecek olsayd belki de bu kendi aleyhlerine delil olabilirdi. Mrikler ise atasnn dinini ihya etme zere brahim (a.s.) soyundan gelmi bir peygamberin, atas brahim'in olu smail ile birlikte ina ettii Rabbinin Beyti'nden baka bir tarafa ynelmemesi gerektii grnde idiler. Nitekim kblenin deiiklii bu konuda onlarn grlerine uygun bir ekilde gerekleti. Bylelikle her iki kesimin de ileri srebilecekleri bir delil ortadan kalkt. Buna bal olarak da mnafklarn syleyebilecek bir eyleri de kalmad.

Fakat aralarndan inad ile nefislerine zulmedenler -ki bunlar kt akll kimseler olduklarndan dolay herhangi bir kitap ile hidayet bulmayan ve hi bir belgeye iman etmeyen Kurey mrikleridir- Kabe'ye ynelmek hususunda ite bunlardan korkmaynz. nk bunlarn szleri aklen kabul edilebilir bir delile dayal deildir. Sizler yalnzca hak sahibinden korkunuz. Yahudilerin u szleri bu sapk ve zalimlerin u szlerindendir: O Kabe'ye ancak kavminin dinine meylettii ve kendi doup byd ehrini sevdii iin dnmtr. Hak zere olsayd kendisinden nceki peygamberlerin kblesinden ayrlmazd. Mrikler ise yle demilerdi: imdi kblemize dnd, pek yaknda dinimize de dnecektir. Mnafklar ise yle demiti: O herhangi bir kble zerinde karar klamyor. Tereddt ve kararszlk ierisindedir. Btn bunlar shhatli bir delile dayanmayan, akl tarafndan kabul edilebilecek bir dayana olmayan grleridir. Bunlar sadece Allah'n dini hakknda tartma dourmas maksadyla ileri srlm Muhammed (s.a.)'in risaletine iman etmemek iin kullanlan yollardr. O bakmdan ey mminler, siz kbleniz zere sebat gsteriniz. Kabe'ye ynelmek hususunda zalimlerden korkmaynz. nk onlarn szlerinin akl ya da semav bir hidayetten gelen bir dayana yoktur.

Allah'tan korkunuz. Allah'n rasulnn size getirdiklerine muhalefet etmeyiniz. Size vadettiini yerine getirecek olan O'dur. Bununla korkulmas gereken zatn hak sahibi olan olduuna, batl zere olana ise aldr edilmeyeceine bir iaret vardr.

2- "Ta ki size olan nimetimi tamamlayaym." Atanz brahim'in ina ettii, put ve heykellere tapnmaktan arndrd, insanlarn kalplerinin kendisine sevgiyle yneldii Rabbinizin EVini yalnzca sizin iin bir kble klmakla, bu kbleyi size tahsis etmekle zerinizdeki nimetimi tamamlayaym diye. Bu, ayn zamanda saysz madd ve manev faidelerin gerekletirilmesine de sebeptir. Abdullah'n olu Muhammed'in Hz. brahim'in soyundan gelen aslen Arap bir peygamber olmas, Kur'an- Kerim'in apak Arapa bir lisanla ona indirilmesi, Kabe'ye doru ynelmeyi arzulayan akrabalar ve aireti arasnda ortaya kmas da bu nimetler cmlesindendir. O bakmdan kblenin Kabe'ye doru deitirilmesi Yce Allah tarafndan mslmanlar ve Araplar zerindeki eksiksiz bir nimetidir.

3- "Olur ki hidayete kavuursunuz." Hak zere sebat gstermek ve ona kar kmamak suretiyle hidayet bulanz diye. nk kblenin deitirilmesiyle ilgili olarak kt aklllarn krkledikleri fitne, hak ve imann ne kadar gl olduunu, batl ve kfrn de ne kadar zayf olduunu ortaya kartm, mminlerin imanlarn daha bir pekitirip arndrm, mnafklar ak-seik htr ekilde ortaya karm, kfirleri de yardmsz ve desteksiz brakmtr.

zetle, Yce Allah sizin iin Beytullah' kble tayin etmek suretiyle zerinizdeki nimetini tamamlamtr. Nitekim sizden bir peygamber gndermek suretiyle de zerinizdeki nimetini tamamlamt. Sz konusu bu peygamber Mu-ammed (s.a.)'dir. O size hakka gtren ve dorulua ileten Allah'n ayetlerini afcur, Allah'n vahdaniyetine, kudretinin byklne dair kesin delilleri ortaya koyar. Sizi putperestliin pisliklerinden arndrr. Nefislerinizi yceltecek ve arndracak en erefli bilgileri ve akla sayg duymay, kr taklidi bir kenara atmay, her trl sapma ve sapklktan koruyucu olarak dini esas kabul etmeyi retir. Nitekim O, kz ocuklar diri diri gmmek, masraflarndan kurtulmak maksadyla ocuklar ldrmek, en basit ve nemsiz sebepler yznden kanlar ikmek gibi irkin cahili adetlerden de sizi arndrmaktadr.

Size Kur'an- Kerim'i retiyor, er" hkmleri beyan ediyor. Kur'an- Ke-nm'in bir hidayet ve bir nur olmasna neden olan teri srlar aklyor.

Ayn zamanda o peygamber size hikmeti de retiyor. Hikmet; er* hkmlerin srlarn, amalarn amele ve itaata iten gerekelerini bilmektir. Dier taraftan o peygamber size peygamberin snneti, bar ve sava gibi azlk, okluk, yolculuk ve ikamet gibi hayatn eitli durumlarnda izlenecek vlmeye deer yolu da retmektedir. Nihayet teriin srlarna, dinin derinliine bilinmesini (fkhedilmesine) nasip ettii peygamberin ashab, hikmetli, bilgin ve olduka stn zekl kimseler haline geldiler. Onlardan her birisi bir lke yneticisi, bir mmet lideri oldu. Ynettii lkede ve mmet arasnda adaleti uyguluyor, gzel bir siyaset takib ediyordu. Bununla birlikte o belki Kur'an- Kerim'in ancak bir ksmn ezberlemi idi; fakat Kur'an'n srrn bilmi, amacn kavramt.

Bu peygamber sizlere bilmediiniz gayba dair haberleri, peygamberlerin iretlerini, gemiteki kavimlerin kssalarn, yok olmu ya da Araplar tarafndan da ve hatta onlarn dnda Kitap Ehli tarafndan da bilinmeyen mmetlerin durumlarn size retmektedir. Bu bakmdan yce Allah mminleri bu nimeti itiraf etmeye ve buna Allah' zikrederek, krederek karlk vermeye tevik ederek: "yle ise siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim" diye buyurmu-rur.

Yani bana itaatle, emirlerime uymak suretiyle, salih amel ile Beni zikrediniz. Hamdetmek, tebih getirmek, kretmek, Kur'an- Kerim'i okumak, ayetleri zerinde dnmek, kainattaki deliller zerinde Benim varlma, kudretime ve vahdaniyetime dair tefekkr etmek, size verdiim emirlere bal kalmak, yasakladklarndan kanmak, peygamberlere iman edip onlara uymak suretiyle Beni zikrediniz. Ben de sizleri kendi nezdimde sevap ve ihsan ile, bol bol hayrlar vermekle, mutluluk ve izzetinizin devam ile sizi anaym. Sizinle meleklere kar vneyim. Size ihsan ettiim nimetime kar kalp ile dil ile ve her organ yaratl sebebini tekil eden hayr ve menfaate uygun olarak kullanmak suretiyle krediniz. Btn bu nimetlere kar -onlar eriatn kabul etmedii ve selim akln da onaylamad yollarda kullanmak suretiyle- nankrlk etmeyiniz. phesiz ki Ben dnyada iken yaptklarnzn karln vereceim. Hayr ilediyseniz hayr, ktlk ilediyseniz ktlk. Nitekim bir baka ayet-i kerimede yle buyurulmaktadr: "unu da hatrlayn ki, Rabbiniz yle bildirmitir: Andolsun ki krederseniz elbette size fazlasn da veririm. Fakat nankrlk ederseniz hi phesiz benim azabm pek iddetlidir." (brahim, 14/7).

Belalara Sabr153- Ey iman edenler! Sabrla ve namazla yardm dileyin. phesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.

154- Allah yolunda ldrlenler iin "ller" demeyiniz. Aksine onlar diridirler; fakat siz anlayamazsnz.

155- Andolsun sizi biraz korku, alk, mallardan, canlardan ve mahsullerden eksiklikle imtihan edeceiz. Sabredenlere mjdele!

156- Onlar ki kendilerine bir musibet geldii zaman: "Muhakkak biz Allah'nz ve muhakkak biz O'na dncleriz." derler.

157- te Rablerinden mafiret ve rahmet hep onlarn zerindedir ve onlar hidayete erenlerin ta kendileridir.

Nzul Sebebi154. ayet-i kerime Bedir'de ehit denler hakknda inmitir. Bunlarn says on ksur olup sekizi ensardan, alts muhacirlerden idi. nsanlarn Allah yolunda ldrlen kimse hakknda filan kii ld ve dnya nimet ve lezzetlerinden artk mahrum kald demesi zerine, Yce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi. bni Abbas dedi ki: Umeyr b. el-Humam, Bedir'de ldrld. te bu "Allah yolunda ldrlenler iin ller demeyiniz." ayeti onun ve onun durumunda olan bakalar hakknda nazil oldu.

AklamasKblenin deitirilmesi gerek mmin ile yalanc mnafkn birbirinden ayrdedilmesi ve onlarn snanmalar iindi. O bakmdan bu deiiklik bir nimettir; bir azab deildir. Fakat kt aklllar ile Kitap Ehli bu byk olay istismara yneldiler ve mminlerin aleyhine ruhlara kin ve dmanl ekmek kas-d ile iftira kampanyas balattlar. Allah bunun dier insanlar mminlere kar birletirmek gayesi ile olduka youn bir takm gayretleri peinden getireceini ve bunun kanlmaz olarak bir savaa yol aacan biliyordu. Nitekim daha sonralar fiilen arpma ve sava ortaya kmt.

an Yce Allah bu ayet-i kerimelerde nimetin kimi zaman bel ve eitli musibetlerle bir arada bulunabileceini beyan etmektedir. Fakat musibete katlanmak, mriklerden ve Kitap Ehli'nden oluan dmanlara kar direnmek iin sabr ve namaz ile yardm dilemekten baka are yoktur. nk sabr ile irade glendirilir, skntlara kar tahamml gsterilir, musibetlere kar sebat elde edilir ve Allah sabredenlerle beraberdir yani yardm, zaferi, koruyup gzetlemesi ve desteklemesi ile onlarn yanndadr. an Yce Allah kretme emrini beyan ettikten sonra sabra dair aklamalara geti ve sabr ve namaz ile yardm istenebileceini bize gsterdi. nk kul ya bir nimet ierisindedir, ona kretmesi gerekir ya da bir sknt ierisindedir, buna da sabretmesi gerekir.

Namaz ile yardm dilemek, ibadetlerin z olduundan Allah ile ilikiye gemenin, ona seslenmenin, Yce Allah'n heybet ve cellinin uuruna varmann yolu, korku duyanlarn sna, dertlilerin kederlerinden kurtulu ve mminlerin ruhlarnn huzura erme vesilesi olduundan dolaydr. Peygamber (s.a.) de: "Benim gzmn nuru namazdadr." buyurmutur.

Mmin sabr ile ve hayet douran, Allah'a kar huu ile kalbi dolduran ve insann ruhunu her trl hayaszlk ve mnkerlerden uzaklatran namaz ile yardm diledii takdirde; onun iin zorluklar nemsizleir, her trl sknt ve meakkate katlanr, her trl zorluk ve kedere diren gsterir.

Bundan dolay Yce Allah her ikisini de emrederek yle buyurmaktadr: Dininizi ve dininizin iarlarn zafere gtrmek iin yardm isteyiniz. Kar karya kaldnz her trl sknt ve musibete kar yardm dileyiniz. Bu hususlarda insana ar gelen her trl dert ve tasay hafifleten sabr ve insann kalbine Allah'a gveni yerletiren, skntlar unutturan namaz yardmcnzdr. Bu ayet-i kerime Yce Allah'n u buyruuna benzemektedir: "Bir de sabr ile ve namaz ile yardm isteyiniz. phesiz o huu, duyanlardan bakasna elbette byk gelir." (Bakara, 2/45). zellikle sabrn sz konusu edilmesi nefis iin en ar gelen psikolojik, ruh (batn) bir durum olduundan dolaydr. Namazn da zellikle anlmas insana en zor gelen zahir bir amel olduundan dolaydr. Bununla birlikte namaz ile insan dnyadan kopar, Allah'a ynelir. Resulullah (s.a.)'m bir iten dolay sknt ile kar karya kaldnda hemen namaza koup sndn ve bu ayet-i kerimeyi okuduu rivayet edilmektedir.

Allah sabredenlerin yardmcsdr, onlarn duasn kabul eder, kederlerini giderir. Vaka u ki; ferd ameller ile byk toplumsal ilerin gerek anlamda meyvelerini vermeleri ancak sebat ve srekli mcadele ile mmkn olur. Btn bunlarn arac ise sabrdr.

Mcadele ve katksz cihadda ehit denler hakknda "ller" demeyiniz, aksine onlar kabirlerinde zel tarzda ve zel bir takm belirtilere sahip bir hayata sahiptirler. Belli bir keyfiyette bir nzk ile nzklanrlar ki; Allah bunun nasl olduunu en iyi bilendir. Fakat bizler mahade ve his llerimiz ile bu hayatn gereini idrak edemeyiz. Bu bir baka alemde, baka bir ekilde gayb hayattr. Btn mesele Yce Allah'n bize byle bir hayat vermesinden ibarettir. O bakmdan biz bunu aratrmaya koyulmayz; buna iman etmek ise farzdr. Bunu yce Allah'n u buyruu da teyid etmektedir: "Allah yolunda ld-ndenleri ller sanma, aksine onlar Rableri katnda diridirler, rzklanrlar." l-i mran, 3/169).

Belirtilen bu hususlarda, dinini zafere ulatrmak yolunda, Rabbine davet yolunda cann feda eden mminin ebedlik cennetine nail olan hayrl kimselerden olacana bir iaret vardr. Onlar diridirler. Ruhlar yeil kularn kur-saklarndadr. Bu kular cennette diledikleri gibi uar. Nitekim sahih hadiste de bylece sabit olmutur.

Daha sonra Yce Allah yemin ile yle buyurmaktadr: Allah'a yemin olsun ki ey mminler, sizleri savata dmana kar duyacanz az bir korku, bir miktar ktlk ve kuraklktan dolay alk, kaybolmalar, zayi olmalar suretiyle mallardan yana eksiklik, kfirlerle savamak ve baka eylerle uramaktan dolay lm suretiyle canlardan yana eksiklik, telef etmek suretiyle meyvelerden yana eksiklik gibi musibetlerle kar karya brakacaz. afi'ye gre mahsullerin azl ocuklarn lm demektir. nk kiinin ocuu kalbinin meyvesidir. Nitekim bu konuda byle bir haber de varid olmutur. Bu yeminin yaplmasnn sebebi ise; gelecekte anszn kar karya kalacaklar olaylardan yana mminlerin gnllerinin rahatlamas, huzura ermesi, bir musibete maruz kaldklarnda ise Allah'n kaza ve kaderine rza gstermeleri iindir. Nitekim btn bunlar gerekleti. Mmin iman edince fakir oluverir, ailesi onu terkediverirdi. Ya da Medine'ye hicret edip de Mekke'yi terkettikleri srada yurdundan, malndan uzak kalrd. Bir sava savaa gittii srada birka hurma ile yetinmek zorunda kalrd. zellikle Ahzab ve Tebk gazvelerinde. Muhacir, Medine'nin stma ve vebas ile karlatnda lme maruz kalyordu. Daha sonralar ise Medine'nin iklimi zamanla gzelleti.

Kaza ve kadere iman eden mminlere mjedele! Fakat bu mjde ancak felaket ve musibetin kt ilk anda sabredenler iindir. Bunlar bu sabrlarndan dolay da Allah katnda ecirlerini umarak: "Muhakkak biz Allah'nz ve muhakkak biz O'na dncleriz." derler. te bu, onlarn ilerinde gzel akbet e karlaacaklarnn mjdesidir. Sabredenlere ecirleri hesapszca verilir. Rablerinden gnahlar iin bir mafiret onlara has bir rahmet de vardr. Bu rahmetin etkisini musibet ile karlatklar vakit kalplerindeki serinlikte, ruhlarnn skn ve huzurunda bulurlar. te kfirler mminleri bu rahmetten dolay kskanr. nk kfir bir musibet ile karlatnda dnya ona dar gelir. Bazen kendisini ldrp intihar dahi edebilir. Avrupa ve Amerika'da intihar olaylar ne kadar da oktur!..

Gerekten sabreden kimseler hakka, doruya hidayet bulan, faydal fiiller ilemeye Allah tarafndan ynlendirilenler dnya ve ahiret hayrn elde ederek umduklarna kavuanlardr. Buhar'nin Enes'ten rivayet ettii: "Sabr ancak ilk sadme esnasnda (felaket ve musibetin kt ilk anda) olandr." mealindeki hadis dolaysyla sabr, birinci sadme esnasnda sz konusu olur. Kaza ve kadere teslimiyet gstermekte birlikte alamak ve zlmek sabra ve imana aykr deildir. Buhar ile Mslim'deki rivayete gre Resulullah (s.a.) olu brahim'in vefat ettii srada alamtr. Ona: "Sen bize bunu yasaklamam miydin?" diye sorulunca, o yle buyurdu: "phesiz ki bu rahmetin kendisidir." Daha sonra yle buyurdu: "phesiz gz ya aktr ve kalp rahatszlar, fakat Rabbimizin raz olduundan baka bir ey demeyiz. phesiz ki biz ey brahim, senden ayrldmz iin zntlyz." Yerilen ise eriatn yasaklad dvnmek, elbiseleri yrtmak, cahiliye devrinde olduu gibi llere haram olan atlar yakmak, akln irkin grd Allah'n takdir ve hkmne kar itiraz ve gazab ifade eden szler sylemektir.

Sabr, sabrn ls, tarifi, musibet esnasnda istircada bulunmaya dair pek ok hadis ve seleften rivayet gelmitir. Bunlardan birisini Mslim mm Seleme (r.anha)'den ylece rivayet etmektedir: mm Seleme dedi ki: Resulullah (s.a.)' yle buyururken dinledim: "Bir musibet ile kar karya kalan her bir kul; "nn lillah ve inn ileyhi rcin Allahm bu musibetimden dolay bana ecir ve ve bana ondan hayrlsn onun yerine ihsan et" dedii takdirde mutlaka Allah o musibetinin ecrini ona verir ve ondan daha hayrlsn onun yerine ona ihsan eder."

Beyhak de uabu'l-mn' da bni Abbas'dan Resulullah (s.a.)'n yle buyurduunu nakletmektedir: "Musibet esnasnda istirca'da bulunan kimse (nna lillah ve inna ileyhi raci'n diyenin) Allah musibetini giderir, akbetini gzel-letirir ve houna gidecek ekilde onun yerine salih bir halef ihsan eder."

Ahmed ve Tirmiz de Ebu Musa'dan Resulullah (s.a.)'n yle buyurduunu rivayet etmektedirler: "Kulun olu ldnde Yce Allah meleklerine: Kulumun olunun ruhunu kabzettiniz mi? diye sorar. Onlar: Evet derler. Yce Allah: Onun kalbinin meyvesini mi aldnz! der. Onlar: Evet, derler. Yce Allah: Peki kulum ne dedi? der. Onlar: Sana hamd sena etti, istircada bulundu. Yce Allah yle buyurur: Siz kuluma cennette bir ev yapnz ve ona "hamd evi" adn veriniz."

mer b. el-Hattab (r.a) der ki: "Bana isabet eden her bir musibette mutlaka u nimeti buldum: Evvela bu musibet benim dinimde olmuyordu. kincisi bu musibet daha nce olanlardan daha byk deildi. ncs Allah o musibete kar byk bir mkfat verir." Daha sonra Yce Allah'n u ayet-i kerimesini okudu: "te rablerinden mafiret ve rahmet hep onlarn zerindedir ve onlar hidayete erenlerin ta kendileridir."

Hlsa; din dzenini ortaya koyan ayet ve hadisler ayn zamanda sabr, istircada bulunmay, Allah'n raz olaca szler sylemeye, Allah'n kaza ve kaderine teslimiyet gstermeye, hkmne raz olmaya da tevikte bulunmutur. te o vakit Allah o musibeti ondan hayrlsn vermek suretiyle telafi eder; sabreden kii de ecir ve sevap alarak Allah nezdinde gzel kabul grr ve cennete nail olur.

Safa le Merve Arasnda Sat Etmek Ve Allah'n Ayetlerini Gizlemenin Cezas158- phe yok ki Safa ile Merve Allah'n alametlerindendir. Her kim Beyt'i hac eder veya umre yaparsa onlar tavaf etmesinde kendisi iin bir vebal yoktur. Kim de gnl istei ile bir hayr ilerse gerekten Allah k-redenlerin ecrini verendir ve her eyi hakkyla bilendir.

159- Muhakkak indirdiimiz apak ayetlerimizi ve hidayeti insanlara kitapta apak bir ekilde bildirdikten sonra gizleyip duranlar var ya, ite onlara hem Allah lanet eder, hem de lanet edenler lanet eder.

160- Ancak tevbe edenler, slh edenler ve aklayanlar mstesna. Artk onlarn tevbelerini kabul ederim. Ben tev-beleri oka kabul edenim, pek ok rahmet edenim.

161- Muhakkak inkr edip de kfir olarak lenler var ya, ite Allah'n, meleklerin ve btn insanlarn laneti onlarn zerinedir.

162- inde ebed kakdrlar. Ne zerlerinden azap hafifletilir ne de onlara mhlet verilir.

Nzul Sebebi158. ayetin nzul sebebi ile ilgili olarak Buhar, Enes b. Mlik (r.a.)'den unu rivayet etmektedir: Enes'e Safa ile Merve hakknda sorulunca yle der: "Biz o ikisi (arasnda tavaf etmeyi) cahiliye iinden zannediyorduk. slm gelince onlardan uzak durduk. Bunun zerine Yce Allah da: "phe yok ki Safa ile Merve Allah'n alametlerindendir" buyruunu indirdi. el-Hakim de bunun bir benzerini bni Abbas'dan rivayet etmitir.

Buhar ile Mslim Urve'den, o Aie (r.anha)'den unu rivayet etmektedir: Urve dedi ki: Aie'ye dedim ki: Yce Allah'n, "phe yok ki Safa ile Merve Al-lah'an alametlerindendir. Her kim Beyt'i hacceder veya umre yaparsa onlar gzelce tavaf etmesinde kendisi iin bir vebal yoktur" buyruu hakkndaki grn nedir? Benim grme gre bir kimse aralarnda tavaf etmeyecek olursa onun iin bir vebal olmaz. Bunun zerine Hz. Aie dedi ki: Kzkardeimin olu! Ne kadar kt bir sz syledin?! Eer senin anladn ekilde olmu olsayd bu buyruk: "Onlar tavaf etmemesinde kendisi iin bir vebal yoktur" eklinde olmalyd. Halbuki bu ikisi ile ilgili olarak bu ayetin indirili sebebi udur: Ensar slm'a girmeden nce put Menat iin telbiye getirip ihrama giriyorlard. Onun iin telbiye getirip ihrama giren mslmanlar, Safa ile Merve arasnda sa'y etmekten ekiniyordu. Bunu Resulullah (s.a.)'a sordular ve dediler ki: Ey Allah'n Rasul, bizler cahiliye dneminde Safa ile Merve arasnda tavaf etmekten ekinirdik. Bunun zerine Yce Allah, "phe yok ki Safa ile Merve.." ayetini indirdi. Daha sonra da Resulullah (s.a.) ikisi arasnda tavaf snnet olarak tespit etti. kisi arasnda hi kimsenin tavaf terketme yetkisi yoktur.

Bunu Tabernin e-a'b'den yapt u rivayet de aklamaktadr: Cahiliye dneminde ad saf olan Safa zerinde bir put ve yine ad Naile olan Merve zerinde bir dier put vard. Cahiliye halk Beytullah' tavaf ettiklerinde bu iki puta srtnrlerdi. slm gelince putlar krlnca mslmanlar yle dediler: Safa ile Merve arasnda bu iki put dolaysyla tavaf yaplyordu. Yoksa bunlar arasnda tavaf haccm eairinden deildir." Bunun zerine Yce Allah bu ikisinin (Safa ile Merve) eirden olduuna dair buyruunu indirdi. Yani ikisi arasnda sa'y etmekte mslmanlar iin bir vebal yoktur. nk onlar putlar iin deil, Yce Allah iin sa'y yaparlar.

159. ayet-i kerime ile ondan sonraki buyruklarn nzul sebebine gelince: Bunlar da Kitap Ehli limleri ile bu alimlerin recm ayetini ve Muhammed s.a.)'in durumu ile ilgili kitaplarndaki buyruklar gizlemeleri hakknda nazil olmutur. Taber'nin bni Abbas (r.anhum)'dan rivayet ettiine gre Muaz b. Cebel, Sa'd b. Muaz ve Harice b. Zeyd, Yahudilerden bir gruba Tevrat'ta bulunan Peygamber (s.a.) ile ilgili buyruklara dair soru sordular. Yahudiler de bu buyruklar onlardan gizlediler. Bunun zerine Yce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi.

AklamasMuhakkak Safa ile Merve arasnda sa'y etmek, Allah'n dininin almetlerinden, haccn ve Yce Allah'a boyun eip O'na itaat ve teslimiyetle kulluun tezahr olan hac ve umrenin menasikindendir. Kullar O'na Safa ile Merve yaknlarnda ibadet eder, ikisi arasnda dua, zikir veya Kur'an okuyarak yine Ona ibadet ederler. O bakmdan Beytullah' haccedip yahut umre yapan bir kimsenin her ikisi arasnda tavaf etmesi dolaysyla gnah kazanmas sz ko-rmsu deeildir. Daha nceden mriklerin bu ikisi arasnda tavaf etmeleri durumu deitirmez. nk onlarn tavaf Safa ile Merve kayalklar zerinde bulunan putlar tazim sebebiyle, bir kfr idi. Sizler ise Allah'a iman ile Yce Allah'n emirlerine itaat ederek ikisi arasmda tavaf etmektesiniz.

Safa ile Merve arasnda sa'y etmenin herhangi bir gnah, saknlacak durum veya vebalinin sz konusu olmayacann belirtilmesi, hem vacib hem de mendub olan tavaf kapsar. Nitekim itaat olan yapmak demek olan tatavvu' farz da nafileyi de kapsar. Sa'y etmek, cumhura gre farz, Hanefi'lere gre vacib olmakla birlikte vebalin sz konusu olmayacann belirtilmesi er"an kabul edilen vacib hkmne aykr deildir.

"eir (almetler)" tabirinin kullanlmasna gelince; eir; Yce Allah'n bizden namaz, hac menasiki gibi ifa etmek suretiyle ibadet olarak yerine getirmemizi istedikleri eylerdir. Bu tabirin ^u\\aTimasa\)XnVan-5CivBfc %ctxmK&k ve itaatin vcubunu yani bu ibadeti ifa etmenin vcuburvu gstermek iindir. Bizler ibadetin anlamn tamamyla kavrayamazsak yahut srrn idrak edemezsek ve ibadetlere bakalar kyas edilmezse dahi bu byledir. Sat, icre, irket, rehin ve buna benzer muamelat gibi eair dnda kalanlara gelince; bunlar kullarn menfaatleri iin meru klnmtr ve bunlarn anlalmas kolay bir takm sebep ve illetleri, kolaylkla idrak edilebilecek ynleri vardr. O bakmdan maslahata uygun olarak bunlar hakknda kyas cereyan eder.

Haccm eirinin mrde bir tek defa ifa edilmesi farzdr. Her kim itaati arttrmak ve asl farzn dnda fazladan hayr-tatavvuda bulunursa phesiz ki Allahu Tel onun iyiliine karlk iyilikte bulunacaktr. Kulun yapt az eylere pek ok mkfat ve sevap verecektir. Allah kimsenin sevabn eksiltme-yecektir. O herkesin maksadn ve iradesini ok iyi bildii gibi, byle bir mkfata kimin hak kazandn da ok iyi bilir.

Yce Allah'n gzel amele karlk vermesini "kr" ile ifade etmesi, ahlki faziletler zere bir eitimdir. nk ibadet ilerinin faydas kullara aittir. Bununla birlikte Allah Tel bu ibadetleri dolaysyla onlara kr etmektedir. Artk bundan sonra ilh nimetlere kar kulun nankrlk edip onlara kretmemesi nasl yakr! yiliin teekkr ile karlanmas, nimetin kadrinin bilinmesi vefakr ve ihlsl insanlarn zelliidir. Hatta bu nimetin artna, devamna ilhi ltuf ile kredip itaat eden kulun kusurlarnn rtlmesine bir sebeptir.

lim adamlar burada yer alan "kr" mecaz yolu ile sevap ve amellerinin karl diye anlamlardr. nk yaplan iyilie karlk vermek ve nimete karlk vgde bulunmak ve takdir etmek anlam ile kr, Allah hakknda muhal (imknsz)dr. Zira hi bir kimsenin Allah zerinde herhangi bir ltf veya nimeti sz konusu deildir. Yce Allah'n kullarnn amellerine ihtiyac da yoktur. Selef Allah'n kr sfatn sabit kabul etmilerdir. O bakmdan bunun Onun cemal ve kemaline layk bir sfat olarak anlalmas gerekir.

Daha sonra Kur"an- Kerim, Kitap Ehli'nin (Yahudi ve Hristiyanlarn) Resulullah (s.a.)'a kar inat, ona dmanlk etmelerini, zellikle de Yahudi ilim adamlar ile hahamlarnn bu dorultudaki tavrlarn, z oullarn tandklar gibi peygamberi tanmalar ve bile bile hakk gizlemelerini dile getirmektedir.

ster Tevrat, ister ncil'de olsun gerektiinde veya ona dair soru sorulduu vakit Kitaplarnda yazlanlar olduu gibi insanlara aklamamak suretiyle Allah'n indirdiklerini gizleyenlerin cezalar; Allah'n rahmetinden kovulmalar, Allah'n kendilerine gazap etmesi, meleklerin ve insanlarn toptan onlara lanet etmeleri eklindedir. Onlarn yaptklar bu gizlemeler Peygamber (s.a.)'in Tevrat'n Tesniye blmnde yer alan mjde ve niteliklerini saklamak eklinde olduu gibi; tercme esnasnda szlerin yerlerini tahrif edip deitirmek, onun yerine uydurduklar yalan bir eyi koymak eklinde de olabiliyordu.

Bu tr saklama ve gizlemelere karlk belirtilen cezann hikmeti udur: Allah'n indirmi olduu apak deliller ve hidayet insanlarn hayr, onlarn dosdoru yola iletilmeleri iindir. Bu ise Muhammed (s.a.)'in doruluunu ak olarak ortaya koyan delilleri belirtmek ve onun durumunun gereini ve ona uymann, ona iman etmenin farz oluunu beyan etmekle gerekletirdi. Bunlar Allah'n indirdiklerini gizleyip hakikatleri insanlarn gzlerinden saklamakla insanlar ok byk bir zarara ve kt bir akbete drm, semav kitaplar ilemez hale getirmi, bu kitaplarn verdii gzel semereleri onlardan beklenen faydalan elde etme imknn kaldrm oldular.

lgili ayet-i kerime dnya ve ahiretleri ile ilgili olarak insanlarn bilmek ihtiyacn duyduklar gizlenen her bilgi ve bunu gizleyen her kii hakknda geerlidir. Yce Allah'n insanlara aklanmasn farz kld ilmi gizlemek bu kabildendir. Nitekim Hz. Peygamberin yle buyurduu rivayet edilmektedir: 'Kendisine bildii bir husus hakknda soru sorulup da onu gizleyen kimseye Kyamet gnnde ateten bir gem taklacaktr." Bu konuda ayet-i kerimenin nzulne sebep tekil eden zel olaya itibar olunmaz. Yce Allah'n, "ndirdiimiz apak ayetlerimizi ve hidayeti..." buyruu ile anlatlmak istenen Allah'n peygamberlere indirmi olduu btn kitaplar, vahiyleri, yol gsteren delilleri kapsamaktadr.

Yce Allah'n, "nsanlara kitapta apak bir ekilde bildirdikten sonra" buyruunda kast ise ya Tevrat veya ncil'dir, gizlenen de her iki kitapta yer alan Muhammed (s.a.)'in nitelikleri ile orada yer alan hkmlerdir ya da nceki btn kitaplar ve onlardan sonra gelen Kur'an- Kerim'dir.

Kur"an- Kerim az nce sz geen gizleme cezasndan Kitap Ehli'nden tev-fae edip bozduklarn slah eden, Allah'n indirmi olduu kitaplarda yazl bulunan hakk ilan eden, Muhammed (s.a.)'in peygamberliini ikrar edip Allah tarafndan getirdiini tasdik eden, herhangi bir tahrif ve deiiklik sz konusu olmakszn Allah'n indirdii zerindeki perdeleri kaldran, salih ameller ileyerek nefsini slh eden kimselerdir. Bunlarn tevbelerini Allah kabul eder, onlar balar, cennetine koyar. nk Yce Allah tevbeleri ok kabul edendir. Kendisine ynelenlere bol bol rahmet eden Rahim olandr. Ktlk ileyeni affeder, hata edip yanlan balar. O kendisine dnp tevbe ettikleri Yce Allah'a yneldikleri takdirde kusurlulara sanak sanak rahmetini indirerek rter.

Hatas zerinde srar edip hakk kabul etmek hususunda inat gsteren, Yce Allah'n Kur'an- Kerim'inde ve peygamberi Muhammed vastasyla yapt davetinden yz eviren, lnceye kadar hakk deitirip tahrife devam eden kimseye ve benzerlerine gelince; ite bunlar Allah' ve peygamberini inkr ederek kfir olanlar ve kfir olarak lenlerdir. Bundan dolay Allah'n lanetine ve gazabna, meleklerin ve btn insanlarn lanetine hak kazanmlardr ve Cehennemde daim ve ebedi olarak kalacaklardr. Azaplar hafifletilmeyecek, onlara sre tannmayacaktr. Onlar cehenneme girinceye kadar devaml olarak bu kapsaml lanet ierisinde kalmaya devam edeceklerdir. Kfirler olarak ldkleri iin de cehennem azabnda da ebediyen kalacaklardr.

Tevbe edenlerin ve inatla tutumlarn srdrenlerin tavrlarnn aklanmas insann kusurlu davranp ilemi olduu gnahlardan tevbe etmesi ve itaatsizlikte srar terketmesi iin bir teviktir. Ayrca lm gelmeden nce Allah'n rahmetinden mit kesilmeyeceini retmek iindir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "De ki: Ey (isyanda) nefisleri aleyhinde giden kullarm! Allah'n rahmetinden mid kesmeyin. nk Allah btn gnahlar mafiret eder; muhakkak o afr'dur, Rahm'dir." (Zmer, 39/53).

Allah'n Vahdaniyeti, Rahmeti Ve Kudretinin Tecellileri163- lhnz tek bir ilhtr. O'ndan baka hi bir ilh yoktur. O Rahman'dr, Rahm'dir.

164- Muhakkak gklerin ve yerin yaratlnda, gece ile gndzn deimesinde, insanlar iin faydal eylerle denizlerde akp giden gemilerde, Allah'n gkten indirip lmnden sonra onunla yeryzn dirilttii suda ve orada her trl hayvanat retip yaymasnda, rzgrlar estiriinde ve gkle yer arasnda msahhar klnm bulutlarda akln kullanan bir topluluk iin ayetler vardr.

Nzul SebebiAt dedi ki: Medine'de Resulullah (s.a.)'n zerine: "lhnz tek bir ilhtr. Ondan baka ilh yoktur, O, Rahmn'dr, Rahm'dir." buyruu nazil oldu. Mekke'de bulunan Kurey kfirleri ise: Btn insanlara tek bir ilh nasl yetebilir? dediler. Bunun zerine Yce Allah: "Muhakkak gklerin ve yerin yaratlnda... akln kullanan bir topluluk iin nice ayetler vardr." buyruunu indirdi.

Ebu'd-Duh da dedi ki: u: "lhnz tek bir ilhtr." buyruu nazil olunca mrikler, hayretle: Tek bir ilh m! diye sordular. Eer doru sylyor ise bize bir ayet (mucize, delil, belge) getirsin. Bunun zerine Yce Allah, "Muhakkak gklerin ve yerin yaratlnda..." ayetini -sonuna kadar- inzal buyurdu."

Aklamasan Yce Allah Allah'n vahdaniyetini kesin deliller ile ispat etmek suretiyle rahmetinin tecellilerini, kudretinin delillerini sayarak hayrn, O'na, yalnzca O'na snmakta olduunu beyan ederek, kfr hastalklarn tedavi etmeyi irade buyurdu ve dedi ki:

Gerekten ibadete lyk olan ilhnz, varlk aleminde ondan baka ilh bulunmayan Allah'tr. Rahmeti her eyi kuatan, fayda ve hayr elinde bulunduran, zarar ve ktl defetmeye kadir olan Allah'tr. O bakmdan O'na hi bir eyi ortak komaynz. Gerek yaratmada Allah'n ortaklan bulunduuna inanmak veya fiillerinde O'na yardm edenin bulunduuna inanmak suretiyle ulhiyette irkten; gerekse de yaratmay ve tedbiri Allah ile birlikte bakasna isnad etmek suretiyle ya da ibadet, hell ve haram gibi ser hkmlerin O'ndan bakasndan alnmas suretiyle Rubbiyette O'na irk komaktan uzak durunuz. Nitekim Yce Allah bu tr Rubbiyet irkine rnek olmak zere yle buyurmaktadr: "Onlar Allah'tan baka hahamlarn ve rahiplerini Rabler edindiler..." (Tevbe, 9/31)

Yce Allah'n, "O'ndan baka hi bir ilh yoktur." buyruu O'nun dndaki ilhlar reddetmek suretiyle Allah'n vahdaniyetini vurgulamakta ve Yce Allah'n varln ispat etmektedir. "O Rahmn'dr, Rahm'dir" buyruunun anlam da udur: Aslyla, fiiruyla, btn nimetlerin mutlak sahibi O'dur. Bu nitelikteki O'ndan baka kimse yoktur. Onun dndaki her ey ya nimettir veya nimete mazhar olandr.

Yce Allah'n burada dier sfatlar arasndan zellikle vahdaniyet ve rahmeti zikretmesi, hakk gizleyen kfirlere azabndan korunmak iin Allah'tan baka bir snaklarnn olmadn hatrlatmak, tevbe etmeye onlar tevik etmek ve ltfundan mitlerini kesmemeyi hatrlatmak iindir.

Daha sonra Yce Allah bizzat bu kinattaki vahdaniyetinin, kudret ve rahmetinin delillerini irad ederek gkleri, yeri ve orada bulunan lemleri, galaksileri altlarndan onlar destekleyen direkleri olmakszn ve stlerinden asklar bulunmakszn yaratann kendisi olduunu beyan etmektedir. Bunlar hem gzellikleri itibariyle esiz, hem dzenleri itibariyle olduka hassastr. Oralarda bulunan her bir ey, belli bir vadeye kadar yrngesinde akp gitmektedir. ekim diye adlandrlan bir hkm gereince aralarndaki ilikiler son derece salamdr. Gn yldzlan ve ay aydnlatmak, aylarn hesabn tesbit etmek iindir. Oradaki gne de hem aydnlatmak, hem canllara, bitkilere s vermek iindir. Yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Gnei k, ay nur yapan, yllarn saysn ve hesab bilmeniz iin ona konaklar tayn eden O'dur." (Yunus, 10/5); "Karann ve denizin karanlklarnda kendileriyle yol bulanz diye faydanz iin yldzlar yaratan O'dur..." (En'am, 6/97).

Rahat ve huzurlu bir hayata elverili bir ortam olarak yeri yaratan O'dur. Bu yeri trl hazinelerle, eitli menfaatlerle doldurmutur. nsann faydas iin msahhar klmtr. Orada cansz varlklar, madenleri, nehir ve rmaklar, hayvanlar ve bitkileri yaratmtr. Her bir mahluk iin bir gaye ve bir hikmet tesbit etmitir. Orada bulunanlar boubouna yaratm deildir. Orada bulunan herbir ey iin yaamann, rzkn elde etmenin, varln sdrmenin, hayat sresince kalmann aralarn, yollarn kolaylatrmtr. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Kesinlikle inananlar iin yeryznde ayetler vardr." (Zriyt, 51/20).

Gklerin ve yerlerin yaratlnda bulunan azamet, kudret ve gz kamat-nchktan ayr olarak, bunlar btn insanlara ilh rahmetin tecellilerindendir.

nsan zerindeki nimetin tamamlanmas, rahmet ile donatlmas, asil, rahat ve huzurlu bir yaayn yollarnn kolaylatrlmas iin Yce Allah gece ile gndzn ard arda gelmesini takdir buyurmu, enlem ve boylamlar sebebiyle drt mevsimde uzunluk ve ksalk, scaklk ve soukluk itibariyle aralarnda farkllk takdir buyurmutur. Blge ve lkelere gre bunlar deiiklik gsterir. Nitekim bu husus bir ok ayette dile getirilmi bulunmaktadr. "t ve ibret almak veya kretmek isteyenler iin gece ve gndz birbirinin ardnca getiren O'dur." (Furkan, 25/62); "Biz gece ile gndz iki ayet kldk. Gece ayetini silip gndz ayetini gsterici kldk. Rabbinizin ltfundan arayasnz, yllarn saysn ve hesab bilesiniz diye. te Biz her eyi etraflca akladk." (sr, 17/12).

Allah insana yolculuk yapmay, eyay, ticaret mallarn, olduka ar ykler, lkeler arasnda yelkenliler, buharllar ve yzbinlerce ton yk tayan atom enerjisiyle alan gemiler vastas ile tamay kolaylatrmtr. Bunlar savata da barta da olduka belirleyici bir rol oynarlar. Bunlarn Allah'n vahdaniyetine delil olular, bu gemilerin yapm, yk tamalar ve planlamalarnn incelenmesiyle ortaya kar. Suyun tabiatn tanmak, yer ekimi kanununu bilmek, havann, buharn, elektriin tabiatn bilmek gibi. Bu gibi eyleri ise ancak bu g ve enerjileri kefeden, bunlar insanlarn hizmetine sunan uzman ilim adamlar idrak edebilir. te bunlar, bu harikulade dzeni yoktan var eden kudreti her eyi kuatan Allah'n yarattklar cmlesindendir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Denizde dalar gibi akp giden gemiler de O'nun ayetlerindendir. Eer dilerse rzgar durdurur da o gemiler de (denizin) srt stnde kalakalrlar di. phesiz ki bunda oka sabreden ve pek ok kreden herkes iin ayetler vardr." (ra, 42/32-33).

Kur*an- Kerim Yce Allah'n, "nsanlar iin faydal eylerle" diye buyurmak suretiyle, olduka veciz (zl) bir ekilde denizin faydalarn dile getirmektedir. Yani yolculuklarnda, ticaretlerinde, bir blgeden bir dierine deiik maksatlar iin gidip durmalarnda eitli faydalar vardr. Bylelikle kendi aralarnda retim, sanayi, gda maddeleri, deiik trden elbiseler, ilalar ve buna benzer eylerin karlkl olarak mbadelesini, alveriini yapabilmektedirler.

Yce Allah lmnden sonra yeryzn diriltmek ve bylelikle insana ve hayvana da nimette bulunmak zere gkten yamur indirmitir. u hayatn kaynadr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: 'Ve her canl eyi sudan yarattk." (Enbiy, 21 '30) Bir baka yerde de yle buyurmaktadr: 'Ve sen yeryzn kuru ve hareketsiz grrsn. Biz onun zerine suyu indirdiimizde onun sarsld-n, kabardn ve ier eit gz kamatrc gzel bitkiden bitirdiini grrsn." (Hacc, 22/5) O bakmdan yamurun indirilmesi ilh bir rahmet ve ltuftur.

Yamurun kayna, denizler zerindeki hava tabakasnn snmas yoluyla su buharnn ykselmesidir. Daha sonra bu su zerrecikleri younlamakta, bulut haline gelmekte, arkasndan bunlarn arasndan yamur dmektedir. Bu da rzgarlarn bulutlar yrtmesi ile olur. Btn bunlar ise elbetteki Aziz ve Celil olan Allah'n iradesi ile gereklemektedir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Rzgarlar gnderen Allah'tr. Bu rzgarlar bir bulut kaldrrlar da gkte diledii ekilde onu yayar, (bazan da) para para eder. Yamurun onlarn arasndan ktn grrsn." (Rm, 30/48); "Rahmetinin nnden rzgarlar mjdeci olmak zere gnderen O'dur. Nilayet bunlar ar ar bulutlar kaldrnca Biz onlar lm bir yere srer ve oraya su indiririz. Ve derken su ile her trl meyveden karm oluruz..." (A'rf, 7/57).

Yce Allah'n kudret ve vahdaniyetinin delillerinden birisi de rzgarlar ynlendirmesi, ilh irade, meiet ve son derece salam ve hikmetli dzene gre bunlar evirip evirmesidir. Bu rzgarlar deiik ynlerden, deiik maksatlar iin esmektedir. Bitki ve aalan alamak gibi. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Ve biz rzgarlar alayclar olarak gnderdik." (Hicr, 15/22). Kimi zaman rzgarlar ksr olur, kimi zaman azab iin olur: "...O iinde ok ackl bir azab bulunan bir rzgardr. O Rabbinin emriyle her eyi tahrib eder. Onlarn meskenlerinden baka bir ey grlmez oluverdi. Gnahkrlar topluluunu ite byle cezalandrrz." (Ahkf, 46/24-25).

Muayyen bir dzene, sonsuz bir hikmete, hayret verici bir takdire uygun olarak deiik blgelerde yamuru indirmek iin nce bulutun younlamas, hava boluunda bir araya gelip toylanmas, sonra da emre boyun edirilmesi ve datlmas da ilh kudretin tecellilerindendir.

Btn bu tecelliler, gizli srlar ve hayret verici incelikleri idrak etmek zere akln kulanan, dnen ve ibretle bakan kimseler iin ibretler ve tler topluluudur. Bu gibi kimseler bunlar yoktan var eden yaratcnn kudretine, her eyi dzenleyip idare eden mutlak ilhn vahdaniyetine ve Allah'n her eyi kuatan rahmetine delil olarak deerlendirir. Btn bu tecelliler eksiksiz bir hikmetin ifadesidir. Allah'n varlna delalet eden, O'nun tek bir ilh, her eyin ilh ve her eyin yaratcs olduuna dellet eden kinatn eksiksizlii Allah'n vahdaniyetinin ak belgeleridir. Bu ayet-i kerime l-i mran sresindeki u ayetlere benzemektedir: "Muhakkak gklerin ve yerin yaratlnda, gece ile gndzn birbiri ardnca geliinde, elbette olgun akl sahipleri iin deliller vardr. Onlar ki ayakta iken, otururken, yanlar stnde yatarken daima Allah' zikreder, gklerin ve yerin yaratln dnrler. Rabbimiz, Sen bunlar bouna yaratmadn ve Sen mnezzehsin. Artk bizi ate azabndan koru." (l-i Imran, 3/91-93). Yce Allah'n "Rabbimiz" buyruu ise dnen ve t alan mminler iin bir vgdr.

Yce Allah zatna, sfatlarna, eriat ve kaderine delalet eden yaratklarndan ibret almayanlar yererek yle buyurmaktadr: "Gklerde ve yerde nice ayetler vardr ki, bunlardan yz evirici olarak (dnmeksizin) zerlerinden geer giderler. (Zaten) onlarn ou irk komakszn Allah'a iman etmezler." Yusuf, 10/105-106). Burada aklamakta olduumuz: "Muhakkak gklerin ve yerin yaratlnda..." ayeti ile ilgili olarak hadis-i nebevide yle buyurulmak-tadr: "Bu ayet-i kerimeyi okuyup da onu bir kenara atan kimselerin vay haline!" Bu hadiste anlatlan bu ayetten gerekli ekilde ibret almayan, zerinde dnmeyen ve ona gereken nemi vermeksizin geip giden kimseye yazklar olsun, demektir.

Mrikler Ve lhlar165- nsanlar iinde Allah'tan bakasn e edinen kimseler de vardr. Onlar Allah' sever gibi severler. man edenlerin Allah'a sevgisi ise (her eyden) ok daha salamdr. Zulmedenler azaba urayacaklar vakit, kuvvet ve kudretin btnyle gerekten Allah'n olduunu ve Allah'n hakikaten pek ackl azap sahibi olduunu grselerdi...

166- O zaman kendilerine uyulanlar uyanlardan hzla uzaklarlar. O azab grmlerdir artk. Aralarndaki ilikiler de kopup gitmitir.

167- Uyanlar yle demitir: "Bizim iin (dnyaya tekrar) bir dn olsayd da bizden uzaklap gittikleri gibi biz de onlardan uzaklasaydk!" Bylece Allah hasretler vererek amellerini kendilerine gsterecektir. Onlar cehennemden kacak da deillerdi.

AklamasBundan nceki ayet-i kerimede Yce Allah vahdaniyet ve rahmetinin delillerini ortaya koydu. Burada da bu delilleri akllar ile kavrayamayp Allah'a e koarak onlardan hayr bekleyen, ktlkleri gidermelerini uman kimselerin durumunu sz konusu etmektedir. te bu kiiler mrik olanlardr. Dnyada ilhlarna kar durumlar budur, ahiretteki akbetleri de budur.

Bu mrikler Yce Allah'a eler ve benzerler kotular. Bunlar ise onlarn bakanlar yahut putlar, heykelleridir. Onlar Allah' sevdikleri, O'na itaat edip ibadet ettikleri gibi sever, itaat eder ve tapnrlar. Allah'a yaklatklar gibi onlara yaklamaya alrlar. htiyalar annda Yce Allah'a sndklar gibi bunlara snrlar. Fakat onlar btn bu hallerinde akndrlar, tutarszdrlar. Kimi zaman bir insana, bir puta ya da bir hayvana snabilirler. Fakat onlara snmak suretiyle herhangi bir maksatlar da gereklememektedir. Putlarnn acizliklerine ramen, mminlerin kudreti dolaysyla Allah'a olan sevgileri gibi putlarn severler.

Kendisinden baka hi bir ilh bulunmayan, esiz, beraberinde orta bulunmayan bir ve tek Allah'a snmak ise, asl insann gaye ve maksadn gerekletirecek olandr. nk mutlak egemenlik sahibi, kapsaml kudret sahibi, geni rahmetin sahibi sadece Allah'tr. Fakat kul iin duann kabul edilebilmesine yardmc olan gerekli sebepleri yerine getirmek de gerekmektedir. Allah'a gvenerek sebeplerine yerine getirmekte kusurlu hareket eden kimse, Allah' tanmayan bir kimsedir. Tpk Allah'tan baka putlara, heykellere snan kimsenin Yce Allah'a irk komas gibi.

Bu bakmdan mminler her eyden ok Allah' severler. Allah'n adaletinden, hi bir mmin asla phe etmez. O'na hi bir eyi ortak komaz. Btn ilerinde yalnzca O'na snr. Mmin zorluk zamanlarnda da rahatlk zamanlarnda da Allah' sevmek ve Allah' tazim etmekte ayn haldedir ve bu doru halini devaml srdrr. Allah'tan uzaklap bakasna ynelmez. Mrikler ise byle deildir. Onlar skntl zamanlarnda Allah'a kotuklar ortaklardan yz evirip Allah'a ynelirler, O'na snrlar, O'na boyun eerler. Allah'a e kotuklar varlklar ise kendileri ile Allah arasnda araclar kabul ederler ve, te bunlar Allah nezdindeki efaatilerimizdir, derler. Kimi zaman bir puta taparlar, sonra da bir bakasna tapmak zere onu reddederler ya da Bhilelile-rin alk senesinde ya veya kavrulmu una kartrlm hurmadan yaptklar ilhlarn yemesi gibi, tanrlarn yerler.

Daha sonra Yce Allah bu yolla kendilerine zulmeden mrikleri tehdit etmekte ve yle buyurmaktadr:

Allah'a irk koup eler edinmek suretiyle kendilerine zulmedenler, zerlerine iddetli azabn yadrlaca vakti bir grselerdi! O vakit gcn yalnzca Allah'a ait olduunu, btn varlklarda ve kinatta tasarruf eden biricik kudret sahibinin O olduunu, bilirlerdi. Btn insanlar, talar, putlar ve bakalar zerinde, her durumda ve her zamanda ahiret aleminde de dnya aleminde de herhagi bir fark sz konusu olmakszn biricik mutlak tasarruf sahibi yalnz O'dur.

Onlar bunu bilseler ve gerek anlamyla maslahatlarn idrak etseler iinde bulunduklar durumdan vazgeerlerdi. Kyamet gnnde uyanlarn ve uyu-lanlann durumuna gelince; bu da gerekten dehete drc, hayreti hatta alay gerektiriri bir durumdur. nk melekler, cinler ve insanlar gibi kendilerine uyulan ve tapnlan bakanlar, kendilerine uyanlardan uzaklaacaklar ve ayrlacaklardr. nk onlarn her birisi bizzat kendisini kurtarmaya alacaktr. Zaten onlarn mriklerin yaptklarndan raz olmalar da dnlemez. O bakmdan tapnlan her bir varlk ile kendilerine tapanlar ilikilerin bitecei, arelerin ve kurtulu sebeplerinin tkenecei bir zaman da kurtulu midi kalmaz. O vakit kiiyi ateten hi bir ey uzaklatramaz ve hi bir ey alkoyamaz. Uyanlar yle diyecek: Ah dnyaya bir geri dnebilsek! Bugn onlarn bizden uzaklatklar, bizleri sknt ve sapklk iinde braktklar gibi biz de onlardan uzaklarz.

te grdkleri bu azabn benzeri olmak zere de Allah amellerinin cezasn onlara hasretler halinde gsterecektir. Yani Yce Allah onlara amellerinin ruhlarnda nasl bir kntye sebep olduunu gsterecektir. nk bu kt amelleri sebebiyle onlar hasret, bedbahtlk ve hsran ierisinde kalmlardr. Bu ameller yok olup darmadan olup gidecektir. Onlar bakanlarna kar duyduklar hnc ve kinlerini susturmak iin Cehennemden kp dnyaya asla gidemeyeceklerdir. nk onlarn Cehenneme girileri irk sebebiyle ve putlara duyduklar sevgi dolaysyla olacaktr.

Temiz eylerin Hell Ve Haram eylerin Haram Klnmasnn Menei168- Ey insanlar! Yeryzndeki eylerden hell ve temiz olanlarn yiyin. eytann admlarna uymayn. nk o size apak bir dmandr.

169- O size ancak ktl, hayaszl ve Allah'a kar bilmediiniz eyleri sylemenizi emreder.

170- Onlara: "Allah'n indirdiine uyun!" denildii zaman onlar: "Hayr, biz atalarmz zerinde bulduumuz eye uyarz" derler. Ya atalar bir eye akl erdirememi ve doruyu da bulamam idiyseler?

171- O inkr edenlerin hali barp artan baka bir ey duymayanlara haykrann haline benzer. (Onlar) sardrlar, dilsizdirler ve krdrler. Onun iin akl erdiremezler.

Nzul Sebebi168. ayetin nzul sebebi ile ilgili olarak el-Kelb yle demektedir: Bu ayet-i kerime Sakf, Huza ve mir b. Sasaa hakknda nazil olmutur. Bunlar kendilerine bir takm ekin ve davarlar haram klmlard. Ayrca Bahra, Sbe. Vasile ve Hm denilen (eitli ekillerde niteledikleri) develeri de haram klmlard.

AklamasYce Allah, Allah'a e tutanlarn durumunu, bunlarn grecekleri azab, ayanlarla uyulanlar arasndaki, bakanlarn ynetimleri altndakilerden salad menfaatler demek olan iliki ve balantlarn kopuunu beyan ettikten sonra, bu ilikilerin haram klman ilikiler olduklarn aklamaktadr. nk bunlar pis ve murdar eyleri yemek, eytann admlarna tabi olmaktr. Sapkln sebebi ise akl ve belgeye dayal olmakszn atalarn izledikleri yola gven beslemektir.

Yce Allah: "Ey insanlar!" eklinde hitab etmektedir. Yani hitap mmin ve kfiri kapsamaktadr. Dier taraftan Allah'n nimetleri btn insanlar kuatmaktadr. Kfr, ilh nimetlere nail olmaya engel deildir. Allah btn insanlara yeryznde bulunan Allah'n kendileri iin hell kld eyleri ve herhangi bir phe, bir gnah ve bakasnn hakk taalluk etmeyen temiz eyleri yemelerini istemektedir. Onlardan bakalarn kendilerine uyanlardan aldklar pis ve murdar eyleri de yememelerini emretmektedir. nk bunlar haramdr, murdardr, yenilmeleri hell eyler deildir. Bu ayn zamanda Kitap Ehline mensup din adamlarnn kendi dinleri zere kaldklarn, slm'a iman etmediklerini gstermektedir. Onlarn bu durumlar ise kendi konumlarn, batl bakanlklarn korumak ve batl yollarla bakalarnn mallarn batl yollarla almak iindir.

O bakmdan ey insanlar! eytann aldatma, saptrma ve vesveseleri sonucu onun yoluna tabi olmaynz. nk eytan ancak ktl ve mnkeri telkin eder. eytan, atamz Adem (a.s.)'den itibaren apak bir ekilde insann bir dmandr. Hi bir zaman hayr namna bir ey emretmez. O irkinden baka bir eyi emretmez. O kt duygularn kaynadr, masiyetleri ssleyendir. O bakndan ondan hazer ediniz, ona uymaynz. O vesvesesiyle, zerinizdeki tasallut ve basksyla kendisine itaat edilen bir mir gibidir. Siz dnyanzda da ahiretinizde de size ktlk getiren eyleri yapmakla onu bu konuma ykseltmi oluyorsunuz.

eytan sizlere Allah hakknda, O'nun dini ile ilgili olarak, kesin olarak iti-kad, dini ibadetler hususunda Allah'n eriatinden olduunu bilmediiniz eyleri sylemenizi ya da haram hell yapmaya, helli de haram yapmaya kalkmanz emretmektedir. Bylelikle o akideyi ifsad etmek, eriati de tahrif etmek gayesini gerekletirmek istemektedir.

Daha sonra Kur"an- Kerim mriklerden ve baz Yahudilerden ylece sz etmektedir: Onlara "Allah'n Rasul Muhammed (s.a.)'in zerine indirdii vahye uyunuz. nk bu daha hayrldr ve daha uygundur. Buna karlk onun dnda edindiiniz dost ve velilerinize uymaynz," denildii zaman bunlar, kr bir taklid ile atalarn taklidin yoluna dmektedirler. Bunu yaparken de sadece gemite yaplageldikleri, alageldiklerine gvenip dayanmaktadrlar. Yce Allah ise onlarn bu tutumlarn ylece reddetmektedir:

Taklit ve adetlerinde onlar atalarn zerinde grdkleri eylere mi tabi olacaklardr! Atalar akaid ve ibadetler konusunda hak namna hi bir eye akl ermeyen kimseler olsalar da m? Evet, onlar bu konuda mantk her trl delilden uzak kalsalar ve dorudan ayr olsalar dahi (yine de atalarna) uymaya devam edeceklerdir. te bu, delilsiz olarak taklidin yerilmi olduunu gstermektedir. Mctehidlere tabi olmak yani onlarn delillerini bildikten sonra mc-tehidleri taklid etmek ise caizdir. nk Yce Allah, "Eer bilmiyorsanz, zikir ehline (bilenlere) sorunuz." (Enbiy, 21/7) diye buyurmaktadr.

Atalarn, bakanlarn kr krne taklid eden, zerlerinde bulunduklar sapklk ve bilgisizlikleri srdrp giden, konumlarnn salkl olup olmadn dnmeyen, kfirleri imana davet eden kimsenin hali ya da nitelii hayvanlarna seslenip onlar suya ve mer'aya gden, yasak eylerden onlar drtp uzaklatran yani obanlarnn sylediklerinden hibir ey akledip anlayamayan davarlar gden kimsenin haline benzer. Kfir ve hayvanlardan her birisi iittiklerinden bir ey anlayp kavrayamaz. Bunlar sadece seslere ve ngraklarn kardklar grltlere taklr, ardndan giderler. nk kfirler kalplerini, kulaklarn, gzlerini hidayetin nuruna kar perdelemilerdir. O bakmdan Allah da onlarn bu azalar zerine perde indirerek mhr basmtr. Bylece bunlar herhangi bir hayrn nfuz edemeyecei bir hale gelmilerdir. Adeta -kendilerini imana iletecek trden- hi bir eyi iitemeyen sarlar, konuamayan dilsizler, Allah'n ayetleri hakknda ve kendi nefisleri zerinde dnp grmeyen krler haline gelmilerdir. Hatta bunlar hayvanlarda olduu gibi bakalarnn arkasndan gider, onlara uyarlar. Kurtub der ki: Yce Allah kfirlere t veren, onlar imana davet eden kimseyi -ki o da Muhammed (s.a.)'dir- koyun ve develerine barp aran obana benzetmektedir. Bu deve ve koyunlar ancak onun barp armasn iitirler, fakat neler sylediini kavrayamazlar.

Yiyeceklerden Hell Ve Haram Olanlar172- Ey iman edenler! Size rzk olarak verdiimiz eylerin temiz olanlarndan yiyin, Allah'a kredin. Eer yalnz Ona ibadet eyorsan-

173- O size ancak meyteyi, kan, domuz etini, bir de Allah'tan bakas iin kesileni haram kld. Fakat kim mecbur kalrsa saldrmamak ve haddi amak-szn (yerse) onun zerine gnah yoktur. phesiz ki Allah afr'dur, Ra-hm'dir.

AklamasSurenin ba tarafndan itibaren geen ayet-i kerimeler, Kur"an- Kerim'i destekleyenler ile ona kar kanlarn konumlarn aklamak iindir. Buradan yani surenin ikinci yansndan itibaren ikinci cz'n sonlarna kadar olan ayet-i kerimeler ise ert-amel hkmlerin aklamasna dairdir.

Yce Allah btn insanlara yeryznde bulunan nimetlerden yemelerine dair hitabda bulunduktan sonra, bakanlarn taklit eden kfirlerin kt durumlarn beyan etti. nk bu taklitiler bamsz bir g