Teneffüs - Kasım 2013 / 75

TENEFFÜSCelal Toraman Anadolu Lisesi

Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.Kasım 2013 Sayı:75

ATAMIZI HÜZÜN YÜKLÜ BİR PROGRAMLA ANDIK Bir 10 Kasım programı daha hüzünle , göz yaşları ile , Atamızı

anmanın gururu ile sona erdi . Başta Nadir Candemir olmak üzere tüm

edebiyat öğretmenlerimizin ve müzik öğretmenimizin büyük

emeklerle hazırladığı program misafirleri ağlattı. Öğrencilerimizin

sergiledikleri oratoryo tarihimize bir kez daha ışık tuttu. Emeği geçen

tüm öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ederiz.

BURHANİYE İLÇE ÖĞRENCİ MECLİS BAŞKANLIĞI SEÇİMİ YAPILDIİlçemizde öğrenci meclis başkanlığı seçimi yapıldı. İlçemizdeki tüm

okulların okul başkanlarının katıldığı seçimde ilçe başkanlığına on

öğrenci aday oldu seçimler sonunda Celal Toraman Anadolu

Lisesi'nden Oğuzhan Üretmen ilçe başkanı olmaya hak kazandı.

28 Ekim tarihinde okulumuzda yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında 9D sınıfı öğrencilerinden Atakan Ersağlam, İlayda Sena Topçu, Melis Yakut, Mustafa Çetinkaya, Erol Cansel, Aslı Aysan, Beste Taş, Berk Üstün ve İrem Becerik görev almıştır. Okul öğretmenlerimizden Semahat Salgın, Zeki Selçuk ve Hasret Aydın gözetiminde hazırlanıp sunulan program coşkuyla söylenen 10. Yıl marşı ile son bulmuştur.

YAŞASIN CUMHURİYET!


Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.Sayfa 2

Sadece bir dakikalığına durup düşünmenizi istiyorum.Yaşadığınız hayata bakmanızı…

Bu hayatın ne kadarı sizin? O mu sizi yönetiyor siz mi onu ? Hiç kontrol edildiğinizi düşündünüz mü?

Gerçekten hayal ettiğiniz,istediğiniz hayatı mı yaşıyorsunuz yoksa diğer kurbanlar gibi bir başkasınınkini mi ?

Sizde artık ailenizin,arkadaşlarınızın,çevrenizdekilerinizin olmanızı istediği kişi gibi davranmaktan,o kişi olmaktan bunun için çaba sarf etmekten yorulmadınız mı ? Ki yerine kendiniz olup mutlu olabilmek varken. Artık kurban olmaktan vazgeçin bir başkasının düşüncelerinin,fikirlerinin kurbanı değil kendinizin sahibi olun.

Hiçbir zaman değişmek için çok geç değil.Çözüm değişmek için ilk adımı atabilmekte. Yeterki değişim için karar verin..Bunu yapabilmenin ilk kuralı kendinizi sevmekten geçiyor.Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeniz gerekiyor.Bütün dünya size sırtını dönse bile siz hala kendinize sahipsinizdir.

Toplumun yarattığı tek düze yaratıklardan olmayın,farkınızı ortaya koyun.Göstermeye korktuğunuz,gizlediğiniz bütün yeteneklerinizi keşfedin!

Alacağınız tepkileri,dışlanacağınızı düşünüp yapamadığınız şeyleri yapmaya başlayın.Söyleyemediğiniz şarkıları söyleyin giyemediğiniz kıyafetleri giyin,çizemediğiniz resimleri çizin,çekemediğiniz fotoğrafları çekin. Kimseden çekinmeyin..Sizi farklı kılan şeylerle gurur duyun.Yetenekleriniz sizi farklı kılar. Kendinizin farkına varın!

Çünkü o zaman siz,siz olmanın tadına varacaksınız.Tabii ki her zaman sizin kimliğinizi,kişiliğinizi,seçimlerinizi eleştirenler olacaktır.Ama bu kişiler bahsettiğim “kurbanlardan” başkası değillerdir.Çünkü onlar asla kendileriyle ilgilenmezler.Onlar için diğerlerinin seçimleri,görünüşleri,düşünceleri,hataları önemlidir.Onların mizahı budur.Başkalarının eksikleri üzerinden mizah yaparak kendilerini herkesleştirmekten zevk alırlar.Siz onlardan olmayın!

SEÇİM SİZİN! Korku zengini duygu fakiri mi olacaksınız ? Yoksa kendinizin,fikirlerinizin hayatınızın,duygularınızın sahibi mi ? Korkacak hiçbir şey yok.Ama kaçırdığınız dakikalar,saatler,fırsatlar,hayatlar var.O yüzden siz siz siz olun herkesleşmişlikten uzaklaşın.SİZ HERKES DEĞİL SİZ OLUN :)

Arda Ercan 11/D

SİZ SİZ OLUN...

Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır. -Franklin ROOSEVELT(Amerika)

O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı. -Prof.Walter L.WRIHT Jr.(Almanya)

Atatürk'ün yurt kurtarıcı olduğunu, milletlerin en vefalısı olan Türkler asla unutmayacaklardır. -Noell Roger Gazetesi (Fransa)

O, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi. -Times Gazetesi (İngiltere)

Hiçbir memleket, yeni Türkiye'nin Ata'sı tarafından başarılan kadar güçlü, hızlı ve kökten bir yenilik hamlesine erişmemiştir. -Bulgar Dness Gazetesi (Bulgaristan)

Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır. -Ma Shao-Cheng(Yazar) (Çin)

Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha göremeyeceği bir dahi idi. -Profesör SEKRETAN (İsviçre)

Hayatının sonuna kadar milleti'nin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir. -C.C.SFORZA (İtalya)

Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adama, malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir. –Katimerini (Yunanistan)

Hazırlayan:Hale AKANSU

Dünya Atatürk’ü Nasıl Tanıyor?

Velilerimizin oldukça geniş katılımıyla gerçekleşen toplantıda yapılan seçim sonucunda yönetim ve denetim kurulu şöyle belirlendi.

Başkan; Ömer Çavdarcı

Başkan yardımcısı ; Mürsel Çakır

Muhasip üye; Nurten Çetinkaya

Sekreter; Maviye Fidancı

Üye; Gülper Dalgalı

DENETİM KURULU:

Başkan; Meftun Özgen

Başkan Yardımcısı;Hasret Aydın

Üye; Melih Kula

Okul aile birliğimize başarılar diliyoruz.

OKUL AİLE BİRLİĞİ YÖNETİM KURULUMUZ OLUŞTU

Gözlerimi gören der

Ayazlar esmiş yine

Yüreğini donduran

Sevgili geçmiş yine

Sözlerimi duyan der

Ne yakar seni böyle

İçindeki ateş ne

Kim bu kalpteki yüce

Yüreğimdeki yar der

Ben senin olmam diye

Dert eyler derim niye

Ayazlar eser yine

ÖZGE ÇELEBİ10/B

AYAZLAR

SUDE’NİN SÖZ KÖŞESİ“Bir kimse’nin ne söyleyeceğini bilmesi yeterli değildir, nasıl söyleyeceğini de bilmesi de gerekir.”

Aristo

29 EKİM SİMULTANE SATRANÇ KARŞILAŞMASI



•Rüzgârlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.

•Ancak bir Türk, gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip , kendisi çözdü diye sevinçli olabilir.

•Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.

•TV’de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinemaseverlerdir.

•Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.

•Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj lastiği geçirmiş birini görürseniz Türk'tür o.

•Döner ile ayranı aynı anda bitirebilmektir.

E.Nilaydanur KOCAMAN

TÜRKLERE ÖZGÜ DAVRANIŞLARDünyada jenerasyonlar, X,Y,Z kuşakları olarak isimlendirilmektedir.1961-1979 yilları arasında doğduysanız X,1980-1999 yılları arasında doğduysanız Y, ve 1999 yılı sonrası doğduysanız da Z kuşağısınızdır.Kuşaklar arasında günlük hayatımızda farklılıklarını her ne kadar gözlemlesek de asıl farklar iş dünyasında karşımıza çıkmaktadır.Firmalar kuşaklar arası iletişimi iyi planlarsa kuşak çatışması yaşamamakta ya da yaşanılan sorunları en aza indirmektedirler.

X Kuşağı her zaman daha temkinli,daha empatik olmaya çalışsa da,ilk işe başladıkları dönemde eğitimlerindeki kısıtlamalar,yabancı dili daha az bilen kişilerin olması,çalışma saatlerinin daha yoğun olması,işveren döneminden geliyor olmaları gibi bazı karakteristik özelliklere sahipler.Ayrıca,X kuşakları,çalıştıkları firmalara karsı daha sadakatli olup,mevcut çalışma sartlarıyla yetinip,uzun yıllar çalışabilmektedirler.

Y Kuşağındaysa, eğitim olanakları daha iyi olduğu için,yabancı dil bilgisi ve üniversite mezunu olanların sayısı çok daha fazladır.Araştırmacı bir yapıya sahiptirler.Ebeveynleri X kuşağı olduğu için sorumluluk duygusu ile yetiştirilmişlerdir ve yaratıcıdırlar.Üst düzey yönetici olabilirler.Çalışma şartlarına uyum sağlarlar.Fikirlerini açık şekilde paylaşırlar..

Z Kuşağı ,çok daha tüket ic id i r.Çok hız l ıd ı r lar.Çok sık ı lgan ve yaratıcıdırlar.Birçoğunun elinde oyuncak yerine PC Tablet görmeniz mümkündür.Sorgulayıcıdırlar.Neden,sonuç ilişkisine bağlıdırlar.”Kristal çocuklar” olarak adlandırılırlar.En önemli özellikleri hızlarıdır.Çok çevik ve hareketlidirler.Çok çabuk yetkili ,müdür olmak isterler.Diğer kuşaklara göre daha asosyaldirler.

Tuğba ÖZTÜRK

SİZ HANGİ KUŞAKTANSINIZ?

16 Kasım Cumartesi günü okulumuz öğrencileri arasında satranç turnuvası düzenlendi. İsviçre sisteminde yapılan maçlar sonunda Alper Erdil birinci; Erol Cansel ikinci; Gürbüz Akkaya üçüncü oldu. Dereceye giren arkadaşlarımızı ve diğer katılımcılarımızı kutluyoruz.

SATRANÇ TURNUVASI DÜZENLEDİK!

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinlikleri çerçevesinde yapılan simultane satranç karşılaşmasında Dünya sıralamasında ilk 100 içinde olan Dragan SOLAK’ın 42 sporcu ile aynı anda yaptığı maçta, okul satranç takımımızdan Alper ERDİL berabere kalarak büyük bir başarı elde etmiştir. Tüm ekibimizi ve rehber öğretmenleri İsmail ÜNLÜ’yü yürekten kutluyoruz.

OKULUMUZDA HEM “BURÇ” HEM DE “OKUL ZİLİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ” ÜZERİNE ANKET

YAPTIK

250 KİŞİYE SORDUK BURCUNUZ NEDİR?

1)İkizler:322)Yengeç:293)Koç:284)Kova:265)Başak:236)Oğlak:217)Terazi:198)Aslan:189)Balık:1510)Akrep:1511)Boğa:1512)Yay:9

160 KİŞİ ZİL SESİ İÇİN NE DEDİ?

1)Led Zeppelin-Black Dog:532)J Balvin-tranquila:283)Pau-Bonzai:234)What Does The Fox Say:105)Slipknot-Psychosocial:106)Play Hard:87)Satistfaction:88)Bingo Players Get Up:79) DİĞERLERİ:13 Gülşah ÇOĞUL



♠NEW GIRLNew Girl Fox televizyon kanalında yayınlanan Amerikan sitcom komedi dizisidir. Baş rollerinde Zooey Deschanel, Jake Johnson, Max Greenfield, Lemorne Morris ve Hannah Simone oynamaktadır. İlk yayınlandığı gün sadece Amerika'da 10.3 milyon kişi tarafından izlendi. Dizinin jenerik müziğini Zooey yazmış ve bestelemiştir. Gözlüklü, şarkı söylemeyi seven, Jess isimli karakter aynı evi paylaştığı erkek arkadaşı tarafından aldatılınca başka bir yere taşınır ve böylece Nick, Winston ve Schmidt'le tanışır. Onlarla beraber yaşamaya başlar, ayrıca Cece de Jess'in çocukluğundan beri tanıdığı en iyi arkadaşıdır. Dizinin her sahnesinde espriler olduğu için hepsini yakalamak zor oluyor ama tabi ki benim gibi aynı sezonu 4-5 kere izleyin demiyorum. İzlemek için bir dizi arıyorsanız kesinlikle New Girl'ü izleyin çünkü zaten bölümler 20 dakika ve gerçekten gülebileceğiniz bir dizi.

Eylül Dilan BALABAN 11/D

DİZİ TANITIMI

Yüreğim Karadeniz gibi

Sardığını vermiyor geri

Ne sisi diner ne de seli

Dönmedikçe köyün güzeli

Bizim şehre de gelmiş bahar

Yürek hep aynı gülü arar

Gün gelir dertler boyu aşar

Yaprak gibi ömür de solar

Gitme bekle beni sevgili

Gurbet denen illet elemli

Çok bekledim tatlı buseni

Aşk ne beni dinler ne seni

Ne bir çiçek kaldı yadigar

Arasamda ben diyar diyar

Gurbette olamam bahtiyar

Hayal oldu vuslatım ey yâr

Hayri Berkay ÖZBERKSOY

BAHAR

Soruları hiç kimsenin etkisinde kalmadan,dikkatlice okuyun.Okuduktan sonra soru hakkında hiç düşünmeden aklınıza ilk gelen seçeneği işaretleyin.

SORU 1) Yerin altında büyük ve karanlık bir yerdesiniz. Biraz yürüdünüz. Yerin daha da altına inen bir merdiven gördünüz ve bu merdivenden indiniz. Merdiven kaç basamaklıydı?A) 1B) 2C) 3

SORU 2) Merdivenden inip karanlıkta bir şeyler ararcasına etrafa bakındıktan sonra bir ses duydunuz. Bu ses ne sesiydi?A) AĞLAMA B) İNLEMEC) KONUŞMA

SORU 3) Sesi duyduğunuzda ilk verdiğiniz tepki ne oldu?A) HIZLICA KOŞARAK KAÇTIMB) OLDUĞUM YERDE DONAKALDIMC) SESİN GELDİĞİ YÖNE DOĞRU YAVAŞÇA YÜRÜMEYE BAŞLADIM

SORU 4) O sırada az önce indiğiniz merdivenin başında birisi belirdi. Siz o kişiyi çok net olmasa da gördünüz. Ve bu kişi sizin gündelik hayatta tanıdığınız, muhattap olduğunuz bir kişi.GÖRDÜĞÜNÜZ O KİŞİ KİM?

(Testin cevaplarına göre yorumları gazetemizin 8. sayfasındadır.)

Mehmet EĞİNLİ / 11-A

MERDİVEN TESTİ ANKET

BEYİNİnsanlar kağıttan okuduklarında, bilgisayar ekranından %25 oranında daha hızlı okuyabilirler.Ortalama bir insan rüyası, 2-3 sn sürer ve bir insan, gecede ortalama yedi rüya görür. IQ seviyesi daha yüksek insanlar, daha fazla rüya görür.

SAĞLIKLI KALMAKHastalıkların %90'ından fazlası stres nedeniyle ortaya çıkar ya da ilerler.Cep telefonlarından kaynaklanan elektromanyetik alanlar, Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından muhtemelen kanserojen olarak sınıflandırılmıştır.

SAÇ & CİLTŞok rejimler yapan birinin saçları daha fazla dökülür.İnsanlarda, bir şempanzeyle aynı sayıda saç kökü bulunur.

KALP & KANKanın yaklaşık %78'i sudurHorlayan kadınların kardiyovasküler rahatsızlıklara yakalanma riski, horlamayan kadınlara göre iki kat fazladır

TARİHTEDünyada bilinen en eski hastalık cüzzamdır.19. yüzyılın başlarında bazı insanlar, atlıkarıncaya binmenin kan dolaşımına iyi geldiğine inanırdı.

YEMEK & AŞIRI YEMEKYiyeceklerin, ağızdan mideye gitmesi 7 sn sürerAşırı yemek, duyma yeteneğinizi azaltır.

ÇOCUKLARAltı yaşındaki çocuklar, günde ortalama 300 kere gülerler. Yetişkinler sadece 15-100 kere gülerler.Bebekler doğduklarında renk körüdür. Ezgi KURT

HUMAN BODY’DEN ÖĞRENDİKLERİMİZ



Herkese merhaba! Bu ay Youtube’dan seslerini duyurmaya çalışan müzisyenler hakkında bir yazı hazırladım. Umarım beğenirsiniz.

PİP

Pip,21 yaşında asıl adı ise Phillip Andrew Arnold ama sahne adı olarak Pip’i tercih ediyor.Gürcistan doğumlu o lan şark ıc ı şuan Los Angeles’ta yaşıyor.Peki nedir Pip’i okul gazetesine yazıcak kadar önemli yapan? Pip tam olarak kariyerine The Glee Project dizisinde rol alabilmek i ç i n b a ş v u r m a s ı y l a başlamıştır.Ama maalesef s e ç i l e m e m i ş t i r . P i p başarısızlığı sonucu ümidini k e s m e y i p T h e V o i c e yarışmasına katılmış. :D

Burada içlerinde Adam Levine’ın da bulunduğu 4 jüri üyesini kendisine dönmeyi başarmıştır.Pip yarışmaya Adam Levine’ı seçip devam etse de ilerleyen bölümlerde elenmiştir. Adını duyuran Pip kariyeri için Los Angeles’a taşınmış ve şuanlık tek albümü olan ‘No Formalities’ ‘ i çıkarmıştır. Ve bu albüm de benim Dil ve Anlatım videosunda kullandığım o mükemmel şarkılara sahiptir. J Who Cares ve ‘Trash that Talk’ şarkılarını dinlemenizi tavsiye ederim.

Pip’e yt.com/user/pipandrew1 adresinden ulaşabilirsiniz.

KARMİN

Karmin Amy Heidemann ve Nick Noonan'dan oluşan,gitar ve bir kutu (perküsyon) eşliğinde söyledikleri coverlarla tanınan,coverladıkları şarkıyı orjinalinden daha güzel yapan bi grup. 3yıl önce Youtube’ta açtıkları ‘karmincovers’ adlı hesapla uzun bir yolculuğa başladı Karmin,yani öyle popüler kültür denilip,harcanıp gidecek bir grup değil. Tam olarak adının duyulması ‘Look at me now’ şarkısına çektikleri coverla oldu bence. Onun için dinlemenizi tavsiye ederim. Şuan sadece ‘Hello’ adında bir albümleri var. Albümden olan Take it away şarkıları ise 2011 NBA finallerinde kullanılmış.

SEFA EMRE İLİKLİ

Sefa Emre İlikli youtube’da şarkıları kemanıyla coverlayan bir Türk. Gururumuz :P Lana Del Rey,Lady Gaga,Miley Cyrus gibi bir çok sanatçının şarkılarına yaptığı coverlarla kanalında yayınlayıp adını ülkemizin dışına da duyurdu Sefa. Ayrıca kliplerindeki yaratıcılığıyla müziği göze de hitap ettiriyor.

S e f a ’ y ı youtube.com/user/sefaemre i l i k l i ad res inden dinleyebilirsiniz,dinleyin,dinlettirin. ;)

Ay r ı c a A r t p o p ç ı k t ı arkadaşlar! Bir sonraki y a z ı d a g ö r ü ş m e k üzere,eksik gördüğünüz ya da eklemek istediğiniz b i r şey varsa bana iletebilirsiniz.

AHMET ERTUNÇ

MÜZİK DÜNYASI

CAM KURBAĞA

Kurbağa türleri arasında en estetik görünüşe sahip olan (bana jelibonları andırdı :)) cam kurbağa ismini derisinin şeffaf olmasından dolayı iç organlarının gözüküyor oluşundan alır. Öyle ki makro lensle yapılan çekimlerde minicik kalbinin atışlarını rahatlıkla görebilirsiniz.

İlk olarak 1872 yılında Güney Amerika’da ortaya çıkmışlardır. Nemli bir deriye sahip oldukları için yağışlı bölgelerde yaşarlar. Üst derileri genellikle yeşil renkli olsa da alacalı renge sahip türler de bulunmaktadır. Tespit edilmiş 12 çeşit cam kurbağa türü vardır. Yetişkinleri 5-7 cm uzunluğuna erişebilir ve ortalama 8-10 yıl yaşarlar. Dişileri bir seferde 100-150 yumurta bırakabilir. Yumurtaları genellikle çamur içlerinde hazırladıkları çukurlara, ağaçların yapraklarına ya da çalılara bırakırlar ve annelik görevleri burada biter. Yumurtadan çıkan kurbağalar hayatlarını kendileri devam ettirmek zorundadırlar. Cam kurbağalar küçük böcekler ve eklembacaklılar ile beslenirler. Adeta küçük bir bedene sığdırılmış mükemmel bir teknoloji harikası olan cam kurbağaların ne yazık ki nesilleri tükenmek üzere.

Dilara ERDOĞAN 11/D

HAYVANLAR ALEMİ

Celal Toraman Anadolu Lisesi Adına:Gazete Sahibi: Mehmet Arslan

Sorumlu Öğretmenler: Mehtap Könen

Teknik Sorumlular: Eylül Ceren Cüstan, Mahmut Şahin, Elifnur Çetin, Kürşat Kurt, Ebru Edis, Oğuzhan Eren

Tüm dilek ve şikayetleriniz için lütfen arayınızTel: (266) 412 00 40 Belgegeçer: 412 05 28

www.ctal.meb.k12.tre-posta: [email protected] Twitter: twitter.com/CtalYazarlik



1993-94 Eğitim-Öğretim yılında Fen Edebiyat Fakültesi, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, 1994-95 Eğitim-Öğretim yılında Biga İ.İ.B. Fakültesi, Ayvacık, Bayramiç Meslek Yüksekokulu), Çan, Ezine, Gelibolu ve Yenice Meslek Yüksekokulları ile Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995-96 Eğitim-Öğretim yılında Ziraat, Su Ürünleri, İlahiyat ve Mühendislik-Mimarlık Fakülteleri, 1996-97 Eğitim-Öğretim yılında Sağlık Yüksekokulu, 1998-99 Eğitim Öğretim yılında Gökçeada Meslek Yüksekokulu 2000-01 Eğitim Öğretim yılında da Lapseki Meslek Yüksekokulu açılarak öğretime başlamışlardır.

Ayrıca 1997 yılında kurulan ve ilk öğrencilerini 2000-01 Eğitim-Öğretim yılında alan Güzel Sanatlar Fakültesi ve 7 Ağustos 2000 tarihli resmi gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile kuruluşunun yasal sürecini tamamlayan Tıp Fakültesi, 2011 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla açılan İletişim Fakültesi ve Biga Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, 2012'de açılan Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Çan Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu ve Çanakkale merkezde açılan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile 2013'te kurulan Çanakkale Deniz Teknolojileri Meslek Yüksekokulu ile 12 Fakülte, 13 Meslek Yüksekokulu, 7 Yüksekokul, 4 Enstitü ile beraber Üniversite toplam 36 eğitim birimine sahiptir.

Okulumuzdan son üç yılda gönderdiğimiz öğrencilerin isimleri ve kazandıkları bölümler:

ÇANAKKALE 18 MART ÜNİVERSİTESİ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ olarak kısaltılabilir), Türkiye'nin Çanakkale ilinde yer alan devlet üniversitesidir. SCIMAGO 2012 yıllık raporunda dünyanın en iyi 1500 üniversitesinden biri olarak listelenmiştir. ÇOMÜ, Uluslararası Üniversiteler Birliği'nin, Avrupa Üniversiteler Birliği'nin ve Trakya Üniversiteler Birliği'nin üyesidir.

Derneğimiz geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ekonomik zorluk çeken öğrencilerimize burs vermeyi sürdürüyor. Lise öğrencilerine 100 TL, üniversite öğrencilerine 150 TL olan burs tutarı öğrencilerimizi bir nebze de olsa rahatlatıyor.

Derneğin etkinliği çerçevesinde Aralık ayı içinde bir konser düzenlenecek ve elde edilen gelir yine öğrencilerimiz için kullanılacak.

Mezunlar derneğimizin işleyişi konusunda ayrıntılı bilgi almak isteyenler , yönetim kurulu başkanı sayın İsmail ÜNLÜ ile görüşebilirler.

MEZUNLAR DERNEĞİMİZİN ÇALIŞMALARI

♠ Grand Theft Auto V

Gazetemizin ilk incelemesine Rockstar Games'in son bombası GTA V ile başlıyoruz! Eğer hala oynamadıysanız çok şey kaçırdınız diyebilirim. Yıllardır beklenen oyunu anlatmaya grafiklerle başlamak istiyorum, oyunu bilgisayarınızda oynamak istiyorsanız birkaç ay içinde o bilgisayarınızı yenilemeniz gerekecek. Kaplamalar harika binalardaki ufak ayrıntıları dahi eklemiş Rockstar grafikerleri. Yansıma, parlama, parçacık efektleri ve canlı renkler IV'e göre çok daha tatlı tek eksi yanı gölgelerin titremesi ve bazen de kayması. Ki o da pek fark yaratmıyor çünkü şu ana kadar jilet gibi gölgelendirmeye sahip az oyun gördüm. Oyunun sonunda seçimler yapmanız gerekecek ve buna göre senaryonun nasıl biteceğini siz belirleyeceksiniz.

Oynanışta en çok dikkat çeken özellik 3 karakterle (Michael, Trevor, Franklin) oynayabilmeniz. Michael ile aile babası rolü yapmaktan sıkılınca Franklin'e geçip teyzenizle televizyon izleyebilirsiniz. Veya devasa haritada aracınızla turlayabilirsiniz. Sahiden harita o kadar büyük ki Feltzer ile başından sonuna gitmek 20 dakikanızı alıyor, ölçtüm :( Araba kontrolleri bazılarını hayal kırıklığına uğratabilir zira GTA IV'teki ağırbaşlılık gitmiş yerine Saints Row tarzı oynak ve fazlasıyla kıvrak kontroller gelmiş. Sonrasında yapay zeka geliyor. Gerçekçiliğin üzerinde de en az grafikler kadar durulmuş. Örnek vermek gerekirse plajda güneşlenen bir hatuna uzun uzun bakarsanız yanınızda bir yarma beliriyor ve güzel bir dayak yiyorsunuz veya aracınızın kornasına uzunca bir süre basarsınız polisten azar işitiyorsunuz. Ayrıca oyunda kapkaç, adam kaçırma gibi anlık olaylar var. Hırsızı yakalayıp çantayı iade ederseniz kadıncağız memnun oluyor fakat kapkaççının canına kıyarsanız teyzemiz “Vur dedik öldür demedik” şeklinde size atar yapıyor. Bunun gibi detaylar oyunu tadından yenmez yapıyor tabii. Şarkı seçimi çok güzel, hepsi yeni ve popüler şarkılar. Son olarak, oyunda uzaylılar var! Evet var! Eğer yeteri kadar Mary-Jane tüttürürseniz minigun ile uzaylı avlayabildiğiniz bir mini-game açılıyor. Daha anlatılacak çok şey var ama hepsini burda yazamıyorum. Kısaca GTA V tüm övgüleri hak edecek nitelikte bir oyun olmuş. İyi eğlenceler!

HI-TECH

♠KaraokeParty!

KaraokeParty! Adından da anlaşılacağı gibi arkadaşlarınızla veya tek başınıza karaoke yapmanızı sağlayan başarılı bir web sitesi. Yüzlerce şarkı içinden dilediğinizi seçin ve söyleyin hatta bunun için öyle lüks bir mikrofona ihtiyacınız yok pekâlâ kameranızın mikrofonunu da kullanabiliyorsunuz. Yapmanız gereken şey ses tonunuzu şarkının iniş-çıkışlarına göre ayarlayarak barları yeşil renkle doldurmak. Eğer uzun bir süre hata yapmadan söylerseniz ekrandan yıldızlar fışkırıyor ve az da olsa mutlu ediyor sizi :') Şarkının sonunda sizin genel skorunuzu topluyor ve sıralamadaki yerinizi söylüyor. Böylece dünyanın dört bir yanından insanlarla yarışmış oluyorsunuz. Yıldız logolu şarkıları söyleyemiyoruz, kilitliler. Onları da açmak isterseniz aylık €3.99 ödeyerek Star Membership satın almalısınız. Canınız sıkılınca ziyaret edebileceğiniz eğlenceli bir site. Benden tavsiye: yeni başladıysanız asla MJ – Beat It denemeyin.

Oğuzhan EREN

www.karaokeparty.com

Selin TOZLUK - Ayça ÖZÇATAL

Gözde ÖZGEN: Gıda Mühendisliği Aycan BAYATA: Çanakkale Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu-Tıbbi görüntüleme Teknikleri Bengi POLAT: Fen Edebiyat Fakültesi- Sanat tarihi Akın GÜNERİ: Eğitim Fakültesi- Tarih öğretmenliği Nadide BEKİROĞLU: Eğitim Fakültesi- Sınıf öğretmenliği Mustafa Anıl SUNAL: Eğitim Fakültesi- PDR Çağrı ARDA:Eğitim Fakültesi-İngilizce Öğretmenliği Dilan Yağmur KÜÇÜKÇETİN: Eğitim Fakültesi-İngilizce Öğretmenliği Burcu GÜNDOĞAN: Eğitim Fakültesi-İngilizce Öğretmenliği Sebahattin Mert ÖZÇİÇEK: Mühendislik Mimarlık Fakültesi-Gıda Mühendisliği Kadir Akın KONYAR: Ziraat Fakültesi



Okulumuz 12/B sınıfının başarılı öğrencilerinden Hakan Kahraman 24 Temmuz 1996 yılında Çanakkale’de dünyaya geldi. Kırkı çıktıktan hemen sonra babasının tayini sebebiyle İzmir/Menemen’e yerleştiler. Burada anasınıfının ilk yarısını bitirip diğer yarısını annesinin büyükelçi koruma görevi sebebiyle Özbekistan’da okudu. Bu arada Hakan’ın babası emekli asker, annesi ise emekli polis memurudur. Anne polis, baba asker olunca tayinler de çok oluyor.

Anasınıfı öğrenimini bitirdikten sonra 1 . s ı n ı f ı Ö z b e k i s t a n ’ d a okuyamayacağı anlaşılan Hakan’ın yolu anneannesi ve dedesinin yanına gönderilmesiyle Burhaniye’ye düştü. 1.sınıfı Avni Özpolat (Bahçelievler) İlköğretim Okulu’nda tamamlayan Hakan y ine tay in sebeb iy le Diyarbakır’a yerleşmek zorunda kaldı. Burada 2.sınıf öğrenimini sınıfta hocasından dayak yemeyen tek

öğrenci olarak tamamladıktan sonra yolu bu sefer Kırklareli/Lüleburgaz’a düştü. İki seneye yakın burada yaşadıktan sonra futbol takımına kaleci olarak seçileceği Ankara’ya ayak bastı. 5.sınıf eğitimini tamamlamıştı ki anne ve babası emekli oldu ve Burhaniye’ye yerleştiler. Ortaokul eğitimini Nadir Tolun’da tamamlayan Hakan en iyi arkadaşlıklarının burada kurulduğunu söylüyor.

416.54 puan ortalamasıyla okulumuza girmeye hak kazanan Hakan 9.sınıfta Nadir Hocanın onu keşfetmesiyle Tiyatro Kulübü’ne katılıyor. Hakan oldukça sevilen ve sosyal bir öğrenci, okul tiyatrosunda, korolarda, okul masa tenisi takımında oldukça başarılı bir kariyeri var.

Bilgisayarla 6.sınıfta tanıştığından olsa gerek bilgisayar oyunlarına çok düşkün. Boş vakitlerini genelde ders çalışarak ya da bilgisayar oynayarak değerlendiriyor. Küçükken aşçı olmak istediğini söylüyor, hala yemek yapmaya ilgiliymiş. ODTÜ’de puanı makul bir mühendislik bölümünde okumak istiyor. YGS ve LYS konusunda oldukça stres yaptığını ve okul sınavlarında bile eli titrediğini söylüyor.

Son olarak arkadaşımızın gelecek nesillere bir tavsiyesi var; “Son seneye kadar hayatınızı yaşayın, fazla ders çalışmayın.”diyenlere sakın aldanmayın. En geç 10.sınıfta işi sıkı tutun. Yoksa iki ayağınızı bir pabuca sokamazsınız :)

Dilara ERDOĞAN

HAKAN KAHRAMAN KİMDİR?Sezen Hocamız, 16.09.1982 yılında hemşire anne ve astsubay bir babanın kızı olarak Ankara’da doğar. Çocukken de şimdi olduğu gibi sakin bir çocuk olduğu söylenir. Çocukluğunda, şimdiki çocukların aksine dışarı da daha çok vakit geçirir, ip atlar, saklambaç oynar, bol bol bisiklet sürer.

6 yaşında İstanbul Moda İlkokuluna başladı fakat ilköğrenimini Malatya’da tamamlar.Bu yıllarda voleybol ve basketbol oynar. Daha sonra Balıkesir Lisesi’nin 4 senelik süper bölümünü bitirir. Lise’de okurken İngilizce öğretmeni olmak istemez. Daha çok tercümanlık ilgisini çeker fakat tercihlerini yaptıktan sonra öğretmenlik kazanır ve Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olur. Tercümanlığın yanı sıra dış ticaret alanında da çalışmak istemesine rağmen şimdi öğretmen olduğu için çok mutlu. Çalışma ortamının hareketli olmasını ve projelerden dolayı bol bol seyahat etmesini çok seviyor.

İstanbul’da okumanın diğer şehirlere göre biraz daha zor olduğunu düşünüyor fakat insana çok şey öğretmiş. İnatçı ve azimli olmak gibi. Üniversite yoğun bir çalışma gerektirdiği için ilkokul yıllarında oynadığı basketbol, voleybol ve lise yıllarında yaz tatillerinde oynadığı tenis alanına yönelemez. Dil konusunda küçüklüğünden beri yetenekli olduğunu düşünüyor. Bu alanda da meslek sahibi olmaktan çok mutlu. Dil öğretmeyi, iletişim kurmayı ve bu sayede yeni insanlar ve kültürler tanımayı çok seviyor.Öğrencilik yılları İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşam mücadelesi vererek geçer. İstanbul’da olduğu için boş zamanlarında hosteslik yapmak ister fakat gerçekleşmez.

Öğretmenimiz başak burcu ve tüm özelliklerini taşıdığını düşünüyor. Titiz, sakin, sabırlı ve takıntılı bir yapısı var. Bazen gereksiz konuları bile kafasına takarmış. Başarmak istediği konularda da çok hırslı olduğunu düşünüyor. Takım tutmuyor. Film izlemeyi, seyahat etmeyi, pilates yapmayı ve kitap okumayı seviyor. Şu an Kaled Hosseinei’nin Dağların Ardında kitabını okuyormuş.

Öğretmenliğe 29.09.2003 yılında İstanbul Ümraniye 75.yıl İlköğretim Okulu’nda başlar. Daha sonra Edremit İstiklal İlköğretim Okulu’nda devam eder ve sonra da sınavla okulumuza gelir. Celal Toraman’da öğretmenliğe ilk başladığında Anadolu lisesinde çalışmanın heyecanını yaşar. “ CTAL’de öğretmen olmak benim için ayrıcalıktı. Çok güzel ve hareketli bir çalışma ortamımız vardı. Şu anda öğretmenler odasını ve tüm meslektaşlarımı özlüyorum “ dedi. Şimdi ise çok uzaklarda… Federal Almanya Stuttgart Eğitim Ateşeliği’ne bağlı olarak Süssen Bölgesi’nde Türkçe ve Türk Kültürü Öğretmenliği yapıyor.

Okulumuz içinde gerçekleşen projelerde verdiği emeklerden dolayı sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor, kendisine, eşine ve minik kızı Defne Su’ya güzel günler diliyoruz…

SEZEN OZAN GÜRKAN

Hayat öyle garip bir oyun, öyle dolambaçlı bir yol ki. Bazen kendimi labirentin içinde hissediyorum, yolumu bulamıyorum. Sanki etrafım yeşil kocaman, heybetli çalılarla kaplı. İçinde bulunduğum labirent öyle büyük, öyle yorucu ki başaramamaktan korkuyorum. Evet, korkularım var. Ve evet, bunları tek başıma aşamam. Ne yıldızlar tek başına parlayabilir güneş olmadan, ne de çiçekler açabilir sebepsiz, o yağmur yağmadan. Ben de bir yol gösterenim olmadan başaramam, bu labirentten kurtulamam. Bir öğreticiye ihtiyacım var, bir öğretmene.

Bana öyle bir yol gösterici gerek ki bu hayatta; anlattıkları sadece o dört duvarın arasında sıkışıp kalmasın. Söyledikleri yolumu aydınlatsın. Sadece sınavda soru soracak diye dinlememeliyim onu, sadece not için koşmamalıyım peşinden. Sadece okulun içinde kalmamalı öğretmen sıfatı; her yerde her konuda, benim önümü açmalı. Bana verdiği değer o kâğıtta yazan ‘0 ile 100’ arasında değişen not olmamalı. Bana her yönümle değer vermeli. Neden diğer insanlarla yarışıyoruz? Daha doğrusu yarıştırılıyoruz. Ben öğretmenimin gözünde; 1. olan bir koşucu değil, 1. olmak için çaba sarf eden koşucu olduğu için sevilmeliyim. Benim başardığımı değil, başarmak istediğimi görmeli. Kimsenin keşfedemediği yeteneklerimi ortaya çıkarmalı. Yeteneğimle övünme; benim öğrencim demeli. Onda; kendimden bir şeyler bulmalıyım ki bana gösterdiği yolda yürüyebileyim. Ben ondan, rüzgâr çıktığında rüzgârı durdurmasını istemem ki. Rüzgârdan kapanan gözlerimi nasıl açacağımı göstermesi yeterli. Kar yağdığında durup beklememeliyim dinmesini, herkes beklerken, ben karda yürümesini öğrenmeliyim. Öğretmenim, bana engelleri aşmayı öğretmeli, engellerden korkup saklanmayı değil. Benim öğretmenim hep gülümsemeli. Çünkü onun gülümsemesi hayattan korkmamam gerektiğini hatırlatır bana. Bu labirentte yalnız olmadığımı, yanımda olduğunu söyler o içten gülüşü. Kim bilir ne fırtınalar kopuyordur içinde, ne zorluklar çekiyordur. Belki de yapayalnızdır evinde, üşüyordur geceleri. Hiç ağladığını görmemişimdir onun, hiç düşünmemişimdir nasıl bir hayatı olduğunu. Üşüse de üşümedim der. Önce benim gözyaşlarımı siler, önce benim üşümüş parmaklarımı ısıtır. Beni korkutmak istemez hayattan, yalnız bırakmaz beni. Çünkü bilir yalnızlıktan korktuğumu karanlığıma ışık olur geceleri. Ben kendi yolumu çizene kadar yanımda durur bekler, korur beni. Etrafımı saran labirentler yok olunca bırakır ellerimi, yine gülümser içtenlikle. Onsuz devam ederim yola, engelleri aşarım. Bana öğrettikleriyle, rüzgârdan, kardan, korkmam; onun sayesinde. Bana verdiği değerle büyürüm. Beni ben yapan öğreticimle övünürüm.

Bir gün gelir, yolum düzleşir, yokuşlar biter, çukurlar kaybolur. Büyümüşümdür korkmuyorumdur. İşte o gün, yine öğretmenime ihtiyacım olur. Bu sefer gözyaşlarımı silsin, ellerimi ısıtsın diye değil… Onu bulduğumda gülümserim içtenlikle “Sayenizde” derim. “Sayenizde gülümseyerek çıkabildim karşınıza. Sayenizde korkmuyorum artık karanlıktan ağlamıyorum, üşümüyorum, kaybolmuyorum. Elimi tuttuğunuz günden beri büyüdüğümü hissediyorum. Bu hayat labirent değil artık. Sayenizde öğreniyorum.” Benim öğretmenim ölümsüz olmalı kalbimde. Yok olmamalı düşünceleri, ben yaşadıkça, biz yaşadıkça yaşamalı. Çünkü benim öğretmenim bu satırlarda kalmamalı. Taşmalı sayfalardan. Onu hatırlayanlar gülümsemeli. Gülümseyip “Sayende öğretmenim” demeli.

NERGİS REYHAN AĞIR 10/B

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde ilçe çapında yapılan “Hayalimdeki Öğretmen” konulu kompozisyon yarışmasında 1. olan arkadaşımızın yazısı...

SAYENDE ÖĞRETMENİM

Ezgi Kurt


Herkesin Teneffüse İhtiyacı Vardır.

23 Kasım Cumartesi gününün sabahı henüz gün bile aydınlanmamışken üç otobüs dolusu öğrenci ve öğretmenler olarak İzmir'e gitmek üzere yola koyulduk.

Bir kez kahvaltı molası verdiğimiz yolculuk,benim tahmin ettiğim gibi sessiz ve sıkıcı değildi. Aksine otobüs müziklerle ve oyunlarla düğün salonuna döndü.

İzmir'e vardığımızda ilk olarak Human Body Exhibition'a gittik. İlginç şeylerle karşılaştık.İnsan vücudunu değişik açılardan gördük,inceledik.Daha sonra fuar alanında lunaparkta vakit geçirdi çoğu arkadaşımız.Kimimiz ise fuarın dışına çıkıp yemek yedik. Günün geri kalanını Oyuncak Müzesi'nde ve Arkeoloji Müzesi'nde geçirdik.Akşamüstüne doğru da Optimum AVM'ye gittik. Gezdik, alışveriş yaptık,akşam yemeğimizi yedik 4 saat içinde. B e n b u sürenin fazla bile geleceğini düşünürken pek yetmedi bile.

Yorulmuştuk. Ama birçoğumuz yorulduğumuzu dönüş için AVM'nin otoparkında otobüse doğru yürürken hissettik. Dönüş yolculuğunda da bizim otobüste ben hariç herkes en az gelişteki kadar eğlendi. Ama ben yorgunluğuma yenik düşüp karanlığın da etkisiyle bir süre uyudum.Ve Burhaniye'ye sağ salim vardık. Hepimiz için güzel bir hatıra olmuş oldu.

Mehmet EĞİNLİ 11/A

KOCAMAN BİR VOLKANİK KRATERİN İÇİNDEKİ BİR ADADA YAŞAMAK İSTER MİYDİNİZ?

Aogashima Volkan Adası, Filipin Denizi'ndeki Izu Takımadaları'nın bir parçasıdır. Tokyo'dan yaklaşık 400 km uzaklıkta olmasına rağmen Japonya yönetimine bağlıdır. 2009 itibariyle nüfusun 205 kişiden oluştuğu biliniyor.

Ada, içinde kendinden daha küçük bir kaldera barındıran daha büyük bir kalderadan oluşmuştur. Hala aktif bir yanardağ olduğu söylenmektedir. Adadaki son büyük patlamanın 1785 yılında olduğu ve o zamanlar üzerinde yaşayan 327 kişiden 140'ının hayatını kaybettiği söyleniyor. Adaya tekrar yerleşim yapılabilmesi için 50 yıl geçmesi gerekmiştir.

Büyük çoğunluğu Japonlardan oluşan nüfusun adaya ilk nasıl yerleştiği hakkında kesin bir bilgi yok. Adadaki ortalama yaşam uzunluğu 100'ün üzerinde.

Adada yalnızca bir okul, postane ve bir liman var. Ulaşımı sağlamanın ise iki yolu var; helikopter ve botlar. Ancak mesafe çok uzak olduğu için botlar pek güvenilir gelmiyor. Yine de botları kullanmak istediğiniz zaman limandaki 7/24 canlı yayın yapan kameralarla havanın nasıl olduğuna göz atabilirsiniz.

Bekleneceği gibi adada yapacak pek fazla aktivite yok. Ada halkı volkanın yanında kamp yapıp jeotermal saunalara gitmeyi tercih ediyor. Aynı zamanda tüplü dalış da sevilen sporlardandır. Balıkçılık ada halkının temel geçim kaynağıdır. Aynı zamanda kendi ürünlerini yetiştirmektedirler.

Dilara Erdoğan 11/D

AOGASHİMA ADASI JAPONYA

İZMİR GEZİMİZUÇAN HALI

AYIN ÖĞRENCİLERİ

BATI KAAN AKÇAY, ASLI BİLİR, EYLÜL DİLAN BALABAN, METEHAN İNCEEFE ADLI ÖĞRENCİLERİMİZ ÖRNEK TUTUM VE DAVRANIŞLARINDAN DOLAYI AYIN ÖĞRENCİLERİ SEÇİLMİŞLERDİR. KENDİLERİNİ TEBRİK EDER BAŞARILARININ DEVAMINI DİLERİZ.

Documents

Teneffüs - Kasım 2013 / 75