57

TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve
Page 2: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

TEŞEKKÜR Bu bitirme projesinin hazırlanmasında danışmanlığımı üstlenen, destek ve

yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Hüsrev EROĞLU’na, Yüksek

Lisans boyunca bilgilerinden ve deneyimlerinden yararlanma fırsatı bulduğum

işletme bölümü hocalarıma ve aileme sonsuz teşekkür ederim.

Isparta, 2011 Fatih ÖZCAN

Page 3: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

ii

ÖZET GÖLLER BÖLGESİ’ NDE ARI ÜRÜNLERİNİN PAZAR VE PAZARLAMA

SORUNLARI, UYGULANABİLECEK PAZARLAMA STRATEJİLERİ

Fatih ÖZCAN

Süleyman Demirel Üniversitesi, İşletme Bölümü Bitirme Ödevi, Ocak 2011

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hüsrev EROĞLU

İnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise

daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve sağlığı açısından önem

taşımış, mağara resimlerine konu olmuş ve keşfedildiği günden bugüne besinler

arasında belki de en gizemlisi olarak dikkatleri üzerinde toplamıştır. Ayrıca, balarısı

ürünleriyle meydana getirdiği katkılardan daha fazlasını kültür bitkilerinin

tozlanmasındaki etkisiyle oluşturmaktadır. Arı bitkisel üretimin vazgeçilmez

unsurlarındandır.

Bu araştırmanın amacı Göller Bölgesi’nde arı ürünlerinin pazar ve pazarlama

sorunlarını araştırarak uygulanabilecek pazarlama stratejileri belirlemektir. Arıcılık

ile ilgili belirlenen pazarlama stratejileri literatür taramasından elde edilen bilgiler ve

bölge yetiştiricileri ile yüz yüze yapılmış görüşmelerden elde edilen bilgiler ışığında

geliştirilmeye çalışılmıştır.

Birinci bölümde arı ve arıcılık başlığı altında arı, arı türleri, arıcılık, arıcılığın

önemi ve gelişimi hakkında bilgiler verilmiş, Dünya’da, Türkiye’de ve Göller

Bölgesi’nde arıcılık faaliyetleri incelenmiştir.

İkinci bölümde Göller Bölgesi’nde arıcılık ürünlerinin pazar ve pazarlama

sorunları araştırılmıştır.

Üçüncü bölümde ise ikinci bölümde arıcılıkla ilgili tespiti yapılan pazarlama

sorunlarına karşı stratejiler geliştirilebilmiştir.

Sonuç olarak Göller bölgesinde arıcılık örgütsüz ve dağınık bir yapıdadır.

Arıcılık yan gelir kaynağı ve hobi olarak yapılmaktadır. Profesyonel olarak arıcılığı

meslek edinmiş arıcılar bulunmamaktadır. Bu nedenle arıcılık sektörü büyük ölçüde

kayıt dışıdır.

Anahtar Kelimeler: Bal, Arıcılık, Göller Bölgesi

Page 4: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

iii

ABSTRACT MARKET AND MARKETİNG PROBLEMS OF BEE PRODUCTS IN THE

REGİON OF LAKES, APPLİCABLE MARKETİNG STRATEGIES

FATİH ÖZCAN

Süleyman Demirel University, Management Department

Final Assignment, January 2011

Advisor: Assistant Prof. Ahmet Hüsrev Eroğlu

Honey, of which conscious production reaching to 4000 B.C. and

consumption to further past, has carried importance for human nutrition and health,

has been subject to cave drawings, and since the day it was first discovered, it has

gathered attention, maybe as the most mysterious of the nutrients. In addition,

honeybee creates much more contribution with its effect on pollination than the

contribution it created with its products. Bee is one of the indispensable elements of

vegetal production.

The objective of this research is to determine applicable marketing strategies

by searching market and marketing problems of bee products in the Region of Lakes.

Marketing strategies determined about beekeeping are developed in the light of

information attained through scanning written works and interviewing face to face

with regional producers.

In the first part, under the subhead of bee and beekeeping, information about

bee, bee kinds, importance and development of beekeeping is given, and beekeeping

activities in the World, in Turkey, and in Region of Lakes is examined.

In the second part, beekeeping products’ market and marketing problems in

the Region of Lakes are explored.

In the third part, strategies are developed against the marketing problems

about beekeeping that determined in the second part.

As a result it is concluded that in the Region of Lakes beekeeping has a

scattered and unorganized structure. Beekeeping is performed as an additional

income source or as a hobby. There are not beekeepers who adopt beekeeping as a

professional job. Therefore, beekeeping sector is mostly out of record. Beekeeping

sector is good for thriving at large.

Key Words: Honey, Beekeeping, Region of Lakes

Page 5: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

iv

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR ................................................................................... vi GİRİŞ ....................................................................................................... 1 BİRİNCİ BÖLÜM ................................................................................... 2 1.ARI VE ARICILIK .............................................................................. 2

1.1. ARI, ARICILIK KAVRAMI, ÖNEMİ VE GELİŞİMİ .................................... 2 1.2. ARI TÜRLERİ VE ÜRÜNLERİ ...................................................................... 3

1.2.1. ANAARI .................................................................................................... 4 1.2.2. İŞÇİ ARI ................................................................................................... 4 1.2.3. ERKEK ARI ............................................................................................. 6

1.3. ARI ÜRÜNLERİ ............................................................................................... 7 1.3.1 BAL ............................................................................................................ 7 1.3.2. POLEN ...................................................................................................... 9 1.3.3. ARISÜTÜ ................................................................................................ 10 1.3.4. PROPOLİS ............................................................................................. 11 1.3.5. ARI ZEHİRİ ........................................................................................... 11

1.4. DÜNYA’ DA VE TÜRKİYE’ DE ARICILIK ............................................... 12 1.4.1. DÜNYADA ARICILIK ......................................................................... 12 1.4.2. TÜRKİYEDE ARICILIK ..................................................................... 13 1.4.3. GÖLLER BÖLGESİ’ NDE ARICILIK ............................................... 16 1.4.3.1. BURDUR’DA ARICILIK .................................................................... 16 1.4.3.2. ISPARTA’DA ARICILIK .................................................................... 18

İKİNCİ BÖLÜM ................................................................................... 19 2. GÖLLER BÖLGESİNDE ARICILIK ÜRÜNLERİNİN PAZAR

VE PAZARLAMA SORUNLARI ....................................................... 20 2.1. ÜRETİM SORUNLARI ................................................................................. 20 2.2. FİYAT SORUNLARI ..................................................................................... 22 2.3. DAĞITIM SORUNLARI ............................................................................... 25 2.4 TUTUNDURMA SORUNLARI ..................................................................... 26 2.5. DİĞER PAZARLAMA SORUNLARI ........................................................... 30

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ............................................................................... 31 3. ARICILIKLA İLGİLİ PAZARLAMA SORUNLARINA KARŞI

GELİŞTİRİLEBİLECEK PAZARLAMA STRATEJİLERİ .......... 31 3.1. ÜRETİM STATEJİLERİ ................................................................................ 32 3.2. FİYAT STRATEJİLERİ ................................................................................. 35 3.3. DAĞITIM STRATEJİLERİ ........................................................................... 38 3.4. TUTUNDURMA STRATEJİLERİ ................................................................ 39 3.5 DİĞER PAZARLAMA STRATEJİLERİ ........................................................ 43

SONUÇ ................................................................................................... 46 KAYNAKÇA ......................................................................................... 48 ÖZGEÇMİŞ ........................................................................................... 50

Page 6: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

v

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 1 .1. İşçi Arıların Görevleri............................................................................ 6

Çizelge 1.2. Bal Bileşimini Oluşturan Oranlar .......................................................... 8

Çizelge 1. 3. Türkiye’de 2005-2009 yılları arası kovan sayısı ................................ 14

Çizelge 1.4. Türkiye’de 2005-2009 yılları arası bal üretim miktarı ........................ 14

Çizelge 1. 5. Burdur ili 2005-2009 yılları arası kovan sayısı ................................... 16

Çizelge 1. 6. Çizelge Burdur ili 2005-2009 yılları arası bal üretim miktarı ............. 17

Çizelge 1. 7. Isparta ili 2004-2009 yılları arası kovan sayısı .................................... 18

Çizelge 1. 8. Isparta ili 2005-2009 yılları arası bal üretim miktarı ........................... 19

Page 7: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

vi

KISALTMALAR AB Avrupa Birliği ABD Amerika Birleşik Devletleri C Derece GDO Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar 10-HDA 10 Hidroksi Delta-2-Dekenoik Asit HMF Hidroksi Metil Furfurol kg Kilogram MÖ Milattan Önce vs Vesaire

Page 8: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

GİRİŞ Canlıların yaşamı doğrudan veya dolaylı olarak bitkilere bağlı olup,

aralarında zamanla güçlü ortak organik bağlar kurulmuştur. Buna verilecek en güzel

örneklerden birisi; bal arısı ile bitkinin çiçekleri arasındaki ilişkidir. Çiçeklerin

tozlaşması (palinasyon) için arılara, arıların da beslenmesi için çiçeklere ihtiyaçları

vardır.

Arıların polinasyona olan katkıları sebebiyle bitkisel üretimde yarattıkları

katma değer bal ve balmumu olarak ortaya koydukları ürünlerin parasal değerinin

çok üzerindedir. Arılar, tozlaştırdıkları bitkilerde çiçeklerin meyve ve tohuma

dönüşmesini ve bu tür bitkilerin varlığını sürdürmesini sağlamaktadır. Böylece

bitkiler ve onların meyve ve tohumlarını tüketen hayvanlar yaşamını sürdürmektedir.

Diğer taraftan bitkilerin, hayvanların ve bitkisel ve hayvansal ürünlerle beslenmekte

olan insanın yaşamı da arılar sayesinde mümkün olmaktadır. Nitekim Albert

Einstein, “ Bal arılarının yok olması durumunda insanoğlunun yeryüzündeki

macerasının 4 yıl sonra biteceğini’’ ifade etmiştir.

Amerika’da 2004 yılında, ülkemizde 2005-2006 kış ve sonrası aşırı arı

ölümleri ve koloni sönmeleri görülmüştür. Bu dönemlerde bazı bölge veya

iklimlerdeki arılıklarda neden ve nereden ileri geldiği tam olarak anlaşılamayan

anormal koloni kayıpları %30’lar ile %100’ler arasında seyretmiştir. Bu kayıplar

koloni çökme bozukluğu olarak adlandırılmış ve muhtemel sebeplerde; kötü bakım

ve besleme, küresel ısınmaya bağlı iklimsel faktörler, genetik değişikliğe uğramış

ürünler, elektro manyetik radyasyon, yüksek gerilim hatları ve baz istasyonları gibi

faktörlerdir.

Page 9: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

2

BİRİNCİ BÖLÜM

1. ARI VE ARICILIK Dünyanın her tarafına yayılmış olmakla birlikte anavatanı Batı Asya veya

Anadolu olarak bilinen arı, hayvanlar içerisinde iletişim bağı en kuvvetli ve

düzenli canlıların başında gelir. Yabani şekilde yaşayan iki türü daha bulunmakla

birlikte, evcil türü“Apis mellifica” olarak bilinir. Arıcılık faaliyeti toprak

gereksinimine ihtiyaç duyulmayan, az bir sermaye ve düşük bir maliyetle üretim

yapılabilen bir faaliyettir. (Parkalay, 2004: 1)

1.1. ARI, ARICILIK KAVRAMI, ÖNEMİ VE GELİŞİMİ Arılar doğduğu andan itibaren içgüdüsel olarak diğer arıların bilgi ve

birikimine sahip olurlar. Örneğin balarısı mühendis gibi altıgen prizmalar yapar,

böylelikle altıgen prizmalar arasında kalıp balın ziyan olması önlenir. Şayet dörtgen

olsaydı hacimleri daha az olur ve arıların hareket kabiliyetine engel olmuş olurdu.

Başındaki iki anteni ile koku alan bu canlılar, bunları dokunma organı olarak

da kullanır. Bacakları aynı zamanda tat alma organıdır. Son araştırmalar, çıplak göze

pek renkli görünmeyen çiçeklerin bile arılara morötesi ışınlarla rengârenk

göründüğünü açıklamıştır. Arılar bu içgüdüleri sayesinde bulut arkasındaki güneşi

bile görürler ve kovanların ve çiçeklerin yerini hesap ederler. Yalnız bu üstünlükleri

nedeniyle yeşil ve kırmızıyı göremezler. Yeşil otlardan meydana gelen bir çayır

onlara gri görünür. Çiçekler bu renksizliğin içinde parlak renkleriyle ortaya çıkarlar.

Çiçek ve bitki türlerinin polenleri arıların ayaklarına yapışır. Arılar farklı bitkilere

konarak bu polenlerin taşınmasını sağlar. Polenizasyon adı verilen bu yolla bitkiler

döllenerek çoğalır. Arılar 130 bin farklı bitki türünün üremesini sağlar. Bir kovan arı,

1 gün içinde 400 kilometrekarelik bir alanı dolaşarak 1 milyon çiçeğin döllenmesini

sağlar. Bu işlem gerçekleşmezse yavaş yavaş yenebilen bitkiler ve meyveleri ortadan

kalkar ve bitkiyle beslenen hayvanlar, ardından insanlar ölür. (Tutkun, 2003: 28)

Başlangıçta insan ile ilişkilerinde bal arısının çekiciliği sadece bala

dayanmaktadır. Fakat daha sonraları sulu balın fermantasyonu sonucu şarap olarak

içilebileceği fark edilmiştir. Daha sonraları bal mumu, polen ve bunlara ek olarak arı

zehirinden oluşan ürünler demetinin insan beslenmesinde ve hastalıkların

iyileştirilmesinde kullanımı keşfedilmiştir. (Örsan, 1991: 9)

Page 10: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

3

Çeşitli ülkelerde yapılan arkeolojik çalışmalar, toprak kazıları ve mağaralara

çizilmiş duvar resimleri, insanoğlunun uzun yıllardan bu yana arıcılıkla uğraştığını

göstermiştir. Örneğin, İspanya’da Aranas Mağarası’nda bulunan ve MÖ 4000 yılında

çizildiği belirlenen bir kaya resminde, arı yuvasından bal alan bir insan figürüne

rastlanmıştır. Anadolu’da, milattan 1300 yıl önce Hitit’lerin arıcılık yaptığını

belgeleyen birçok tarihi eser bulunmuş, taş yazması kanunlarda arıcılığı ve takas

yoluyla bal pazarlamasını düzenleyen maddelere rastlanmıştır. Sümer ve Mısır

medeniyetlerinin kalıntılarında da, arıcılık ve baldan bahseden belgeler bulunmuştur.

(Tutkun, 2003: 1)

Bal arısının, doğadaki ilk yaşama yerleri olarak bilinen yaşlı ağaç gövdeleri

ve kaya oyukları arasından çıkartılarak, fenni kovanlara alınması ve uygun yaşam

koşullarının sağlanmaya çalışılmasıyla bugünkü modern arıcılık benimsenerek

yaygınlaştırılmıştır. İnsanoğlunun bütün bu çabaları, bal ve birbirinden kıymetli diğer

arı ürünlerini elde etmek ve polinasyonu yaygınlaştırmak amacıyla

gerçekleştirilmiştir. (Tutkun, 2003: 32)

İlginçtir; Arılar birbirleriyle dans ederek iletişim kururlar. Bir bal arısı dans

ederek diğer bir bal arısına nektarın ve polenin nerde olduğunu işaret ediyor. Dans

yönü ve uzaklığı anlatmaya yardımcı oluyor. Bal arıları bir peteği doldurmak için

100 milyon çiçeğin nektarını emiyor ve 100 bin km kanat çırpıyorlar. Bal arıları

dakikada 11400 kez kanat çırpar bu da vızıltı sesinin nedenidir. Araştırmalara göre

bir koloninin 1 kilo bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için 8 kilo bal tüketmesi

gerekmektedir. Bunu yapabilmesi için kat ettiği yol yaklaşık olarak 6 kez dünyanın

çevresinin dönülmesine eşittir. Bir arı yarım kilo bal için 88 km uçar.

(http://www.aricilik.info/aricilik-bilgisi/157-arilar-hakkinda-ilginc-bilgiler.html) Arı

kovana girip de öldürdüğü fakat dışarı atamadığı fare, kertenkele gibi hayvanları da

propolisle kaplayarak çürümekten korur. Çok iyi bir dezenfektandır.

1.2. ARI TÜRLERİ VE ÜRÜNLERİ Bal arılarında koloni kavramı, bir ana arı, on binlerce işçi arı ve yüzlerce

erkek arıdan oluşan ve bir kovan içerisinde ortak yaşayan arı ailesini tanımlar.

Page 11: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

4

1.2.1. ANAARI

Anaarı kolonideki diğer arılar içerisinde en uzun olanıdır. Erkek arıya

nazaran ince yapılıdır. Karın kısmı uzun, kanatları vücuduna oranla daha kısadır.

Yumurtlama döneminde vücudu yağlıdır. Kanatları kısa olduğundan bu dönemde

uçma yeteneği zayıftır. Anaarı, işçi arıyla aynı özellikteki yumurtalardan oluştuğu

halde vücut yapısı onlardan oldukça farklıdır. Zehir kesesi en az gelişmiş bireydir,

iğnesi hafif çıkıntılı ve kıvrıktır. İnsanı nadiren sokar; iğnesini genelde kendisine

rakip olacak anaarılara karşı kullanır. İşçi arının bacaklarında bulunan polen toplama

ve temizlik işlevi gören polen sepeti ve fırça denilen yapılar ve mum salgı bezleri

anaarıda yoktur. İşçi arının nektar ve su taşımada kullandığı gelişmiş kursak yapısına

da sahip değildir. Anaarı, kendi kendine beslenemez. İşçi arılar tarafından ağzına

arısütü verilerek beslenir ve dışkısı da onlar tarafından alınır. (Dağroğlu, 2009: 27,

28)

Balarısı kolonisinin çoğalması tek bir anaarıya bağlıdır. Anaarı çok gelişmiş

bir üreme organına sahiptir ve günde yaklaşık 2000 adet yumurta yumurtlayabilir ki

bu yumurtaların ağırlığı kendi ağırlığına eşittir. Ana arı 4-5 yıl kadar yaşayabilir.

Fakat doğurganlığı bütün yıllar boyunca aynı kalmaz, koloni doğurganlığını yitiren

anaarıyı yeniler. Arıcılıkta bu süre genelde 2 yıldır. Doğal şartlarda bu değişim

koloni tarafından gerçekleştirilir. Böyle bir süreçte işçi arılar larvaları arı sütü ile

besleyerek yeni anaarının oluşmasını sağlar. Anaarı hücreden çıktıktan sonra diğer

anaarı gözlerini arar ve hepsini öldürmek için sokar. Anaarı çiftleşme uçuşuna çıkar

ve diğer kolonilerin erkekleri tarafından döllenir. Anaarı koloninin devamlılığı ve

düzenini kafasında bulunan bir bezde ürettiği bir kimyasal koku ile sağlar. Anaarı

ürettiği bu kimyasalla: Kovanın oğul vermesi ve anaarı üretmesi engellenir, çiftleşme

sırasında erkek arıları kendisine doğru çeker, işçi arılarda yumurtalıkların oluşmasını

engeller. (Kandemir, 2010: 28)

1.2.2. İŞÇİ ARI

Arı kolonisinde en kısa ve en ince olan işçi arılar, çiftleşme ve yumurtlama

dışında bütün görevleri yerine getiren dişi arılardır. Ortalama güçte kolonilerde

mevsime bağlı olarak sayıları 20-80 bin arasında değişir. Ancak bu sayının çok

altında veya üzerinde oldukları durumlar da görülür. Döllenmemiş yumurtadan

Page 12: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

5

oluşan ve aslında dişi olan işçi arılar, anaarıların kendilerine verdikleri anaarı

materyali nedeniyle analı kovanda yumurta üretemezler. Uzun süre anasız

kaldıklarında yumurtalıkları gelişir fakat döllenemedikleri için bu yumurtalardan

yalnızca erkek arılar oluşur. Kolonide bütün görevler son derece belirli ve düzgün bir

işbirliği içerisinde işçi arılar tarafından yürütülür. Özveri, çalışma, dayanışma,

paylaşma ve işbölümüne dayalı olan toplumsal yaşamın en gelişmiş örneklerini

oluştururlar. Başlıca görevleri kovanın temizliği, onarımı, havalandırılması,

sıcaklığının ayarlanması ve dış etkenlere karşı korunmasıdır. Ayrıca peteklerin

yapımı, arısütü ve balmumu salgılanması, nektar-polen-propolis ve su toplanması,

kuluçka üretimi, koloninin organizasyonu, yavruların beslenmesi ve besin

maddelerinin depolanması da görevleri arasındadır. Yaşam süreleri analı bir kovanda

bahar mevsiminde ortalama 35 gün, yoğun çalışma içerisinde oldukları bal

mevsiminde ortalama 28 gündü. Ancak sonbaharda gözden çıkanlar yıpranmadan

kışa girdiklerinden bahara kadar yaşayabilirler. Bu dönemde yaşamlarının 304 güne

kadar uzadığı belirlenmiştir Belirtilen yaşam süreleri normal koşullar için geçerli

olup, çevre koşulları bu süreyi önemli ölçüde etkiler. Örneğin kıtlık nedeniyle

yeterince beslenemeyen işçi arıların yaşam süreleri oldukça kısalır. İşçi arılar aynı

koloniden olmasalar bile bir arada toplanma eğilimi gösterirler. Bu davranış onların

toplumsal yaşam özelliğine sahip olmalarından kaynaklanır. Bu şekilde kümeleşen

işçi arılar bir arada yaşayabilmek için anaarıya ihtiyaç duymazlar. Yaşamlarının

sonuna kadar kümeyi korurlar, işbölümü yaparlar Hatta bazıları nektar ve polen

toplama hizmeti yaparken diğerleri de topluluk içinde diğer işlevleri yerine

getirebilirler. İşçi arılar kuluçka ve anaarıyı beslemek için genç dönemlerinde bol

miktarda protein ve yağ asidi içeren arısütü salgılarlar. (Dağroğlu, 2009: 37, 38)

İşçi arılar yaşamları boyunca farklı dönemlerde kovan içerisinde farklı

görevler üstlenirler.

Page 13: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

6

Çizelge 1 .1. İşçi Arıların Görevleri

Dönem Gün

Aralığı

Görev

1 1-2 Yumurta bırakılacak gözleri temizlemek

ve yavruları sıcak tutmak

2 3-5 Büyük larvaları beslemek

3 6-11 Küçük larvaları beslemek

4 12-17 Petek örmek, nektar, polen, suların

kovana depolanması

5 18-21 Kovan girişinde güvenliği sağlamak

6 22-34 Çiçeklerin tozlaşmasına yardımcı

olurken, nektar, polen, su ve propolis

toplamak

Kaynak (Kandemir, 2010: 31, 32)

Tarlacı arı eğer çok zengin bir kaynak bulursa bu bilgiyi kovandaki diğer

tarlacı arılara bildirmek için arı dansı yapar. ( Kandemir, 2010: 31, 32)

1.2.3. ERKEK ARI

Kolonideki tek işlevleri, çok azının sahip olduğu bir iş olan anaarıyı

döllemektir. İğneleri olmadığı için kendilerini savunamazlar. Dilleri ise kısa olduğu

için çiçekten beslenemezler ve yalnızca işçi arılar tarafından veya petekten bal alarak

beslenirler. İlkbahar ve yaz başında üretilen erkek arıların sayısı koloninin

büyüklüğüne, içinde bulunduğu koşullara ve ırk özelliğine bağlıdır. Bazı özel

durumlarda sayıları birkaç bine ulaşabildiği halde normal olarak birkaç yüz

dolayındadır. Erkek arıların çok azının anaarıyı dölleme şansına sahip olmasına

karşın bu denli çok üretilmesi, işgücü ve kaynak kaybı olarak değerlendirilse bile,

aslında garantili bir çiftleşme, genetik zenginlik ve doğal seleksiyon avantajları

açısından oldukça yararlıdır.

Page 14: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

7

Erkek arılar çiftleşmemiş yumurtadan meydana gelir ve dolayısıyla sadece

ananın genetik bilgisine sahiptir. Erkek arı kovandaki diğer arılara oranla lüks bir

hayat yaşar. İşçi arıların yaptığı gibi kovanda hemşirelik, temizlik, polen ya da nektar

toplama ve yavruları besleme gibi görevleri yoktur.Sonbaharda nektar akışı azalınca

kovandan sürülür ve dışarı atılır. Kışlama sırasında kovanda erkek arı yoktur.

(Dağroğlu, 2009: 36)

1.3. ARI ÜRÜNLERİ Arıcılıktan sağlanan bal, polen, arısütü, propolis, arı zehiri ve balmumu, insan

yaşamı ve sağlığı açısından son derece önemli ürünlerdir. Her geçen gün sonuçlanan

araştırmalar, toplumların dikkatini bu konu üzerine çekmekte ve özellikle uzak doğu

ülkelerinde başlayan ve dünyada hızla gelişen arı ürünleriyle tedavi yöntemleri hızla

yaygınlaşmaktadır. Apiterapi olarak adlandırılan ve yalnızca arı ürünleri kullanılarak

yapılan bu tedavi yöntemlerinin uygulandığı apiterapi merkezlerinin sayısı sürekli

artmaktadır. Burada görev yapan araştırıcıların tıp alanında elde ettikleri sonuçlar

çoğu kez şaşırtıcı boyutlara ulaşmaktadır.

1.3.1 BAL

İnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise

daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve sağlığı açısından önem

taşımış, mağara resimlerine konu olmuş ve keşfedildiği günden bugüne değin

besinler arasında belki de en gizemlisi olarak dikkatleri üzerinde toplamıştır.

Küçücük bir canlının binlerce çiçeği dolaşarak insana sunduğu balın insan sağlığı için

önemi büyüktür. Çeşitli bitki türlerinden elde edilen ballar, genel olarak içeriğindeki

maddeler nedeniyle insan bünyesinde sağlık ve enerji kaynağı olarak önem kazanır.

(Dağroğlu, 2009: 243-251)

İnsan sağlığı ve beslenmesi yönünden önemli bir gıda ve arı ürünü olan bal,

Türk Standartları Enstitüsünün Bal Standardında “bitkilerin çiçeklerinde bulunan

nektarların veya bitkilerin canlı kısımlarından yararlanarak bazı eşkanatlı böceklerin

salgıladığı tali maddelerin balarıları (Apis Mellifera) tarafından toplanması

vücutlarında bileşimlerinin değiştirilip petek gözlerine depo edilmesi ve buralarda

olgunlaşması sonucunda meydana gelen tatlı bir üründür. Bal başlıca glikoz ve

Page 15: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

8

früktoz olmak üzere farklı şekerleri ihtiva eder. Balın rengi su beyazından koyu

kahverengine kadar değişebilir. Bal akıcı, viskoz, kısmen veya tamamen kristalize

olabilir. Balın tadı ve aroması balın menşeine ve bitkinin türüne göre değişir” olarak

tanımlanmıştır.

Çizelge 1.2. Bal Bileşimini Oluşturan Oranlar

Bal Bileşimi Oluşturan Maddeler Oranlar (%) Su 17.20 Şekerler 79.59 Fruktoz 38.19 Glikoz 31.28 Sakaroz 1.31 Maltoz ve İndirgenmiş Şekerler 7.31 Yüksek Şekerler 1.50 Asitler 0.57 Ham Protein 0.26 Kül 0.17 İz Elementler 2.21

Kaynak (Dağroğlu, 2009: 243)

Genel olarak bal; %80 şeker ve %17 su içerir. Geriye kalan %3’lük kısım

mineral maddeler, amino asitler, renk maddeleri, vitamin ve enzimlerden oluşur. Balı

diğer şekerli maddelerden daha değerli kılan içerdiği enzimlerdir. Enzimler yüksek

sıcaklıklarda tahrip olacağından bal yüksek sıcaklıklarda ısıtılmamalıdır. Bal, varroa

mücadelesinin yanlış zamanda yapılması sonucu oluşan “ilaç kalıntısı”

içermemelidir. Bu nedenle kolonilere erken ilkbahar ve son bal hasadından sonra geç

sonbahar dönemleri dışında ilaç verilmemelidir. Aksi halde bal çok değerli bir gıda

olmaktan çıkıp insan sağlığı bakımından tehlike arz edecektir. İster süzme ister petek

hangi tür bal olursa olsun, ilaç kalıntısı içermeyen ve belli oranlarda enzim

bulunduran bütün ballar kaliteli ve değerlidir. Balın tanımında da bahsedildiği üzere,

toplandığı bitkiye (orijinine) bağlı olarak bal, zamanla kristalize olabilir. Balın

kristalize olması doğal bir olaydır.

Bal yüksek su oranına bağlı olarak ekşimediği sürece yıllarca bozulmadan

kalabilir. Balın bozulmaması (ekşimemesi) için su oranı %20’nin üzerinde olmamalı

ve bunu sağlamak için de olgunlaşan bir başka ifadeyle, bir çerçevede petek

gözlerinin tümü veya en az 2/3’ü sırlanmış petekler hasat edilmelidir. Hasat edilen ve

süzülen bal dinlendirildikten sonra cam kavanozlara veya tenekelere doldurulmalıdır.

Page 16: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

9

Özellikle %17’den daha yukarı su içeren ballar ambalaja girmeden önce ekşimeyi

önlemek amacıyla 40 C’de yarım saat ısıtılmalıdır. Doğru yapılmayan ısıtma

işleminde balın enzim değerini kaybettiği ve balda bir kalite kriteri olan HMF

(hidroksi metil furfurol) değerinin yükseldiği unutulmamalıdır.

(http://www.tarim.gov.tr/uretim/Aricilik,ariyetistiriciligi.html)

1.3.2. POLEN

Arıların beslenmesinde protein kaynağı olarak önem taşıyan polen,

bileşimindeki vitamin ve mineral maddeler nedeniyle de değerli bir besin maddesidir.

Ayrıca arının ağız salgılarını içermesi nedeniyle de ayrı bir öneme sahiptir.

Yapısında bulunan çeşitli enzimler, koenzimler, steroidler, vitaminler, antibiyotikler,

mikro elementler ve flavanoikler nedeniyle de doğal bir ilaç olarak kabul edilir. İnsan

beslenmesi ve sağlığı açısından polenin önemi büyüktür. Genel olarak vücut direncini

artırmakta, bağışıklık sistemini geliştirmekte, organ ve sistemlerin daha uyumlu ve

verimli çalışmasını sağlamakta, hormon dengesini sağlamakta, üreme ile ilgili genel

problemlerin çözümünde, zihinsel ve psikolojik problemler açısından, organizmaya büyük

katkı ve yatarlar sağlar. Düzenli bir şekilde ve özellikle arısütü ve bal ile birlikte

alındığında etkisi artar. İştahsızlığa karşı kullanıldığı gibi, aşırı kilo alma durumunda

vücudun daha dengeli yapılanmasını sağlar. Çocuklarda büyüme, raşitizm ve diş

sağlığı ile ilgili problemlerde, yetişkinlerin ve özellikle kadınların kemik erimesi ile

ilgili sorunlarında, büyük yararlar sağlar. Klorgen asit içeriğinin, iltihap gidermede,

böbreklerin çalışmasında, tiroit ve hipofiz bezlerinin salgılarını kontrol etmede

önemli etkileri bulunmaktadır. Yapısında bulunan triterpin asit ise kalbi

desteklemekte, damar sertliğini önlemekte ve iltihap gidermektedir. Aktivitesi

korunmuş polen, arının katkıları ve bitkilerden gelen bazı maddeler nedeniyle

özellikle sindirim sistemi ve idrar yolu enfeksiyonlarına yol açan gram negatif

bakteriler üzerinde anti bakteriyel etkiye sahiptir. Yapısında bulunan biyolojik aktif

maddeler nedeniyle anabolitik etkiye sahip olan polenin, gelişme bozukluklarında,

cinsel olgunluk ve üreme üzerinde önemli etkileri vardır. Kan yapıcı özelliğe sahip

olan polenin, alyuvarların sayısında ve hemoglabin değerlerinde %10-15 artış

sağladığı gözlenmiştir. Polen, vücudun organ ve sistemleri üzerinde onarıcı etkilere

de sahiptir. Özellikle karaciğerdeki travmatik, toksik, bepatitik veya herhangi bir etki

Page 17: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

10

sonucu oluşan dejenerasyonda önemli gelişmeler sağlamaktadır. Bu amaçla Almanya

ve Romanya'da polenden yapılmış ilaçlar piyasada satılmaktadır. Günlük polen

tüketim miktarı, küçük çocuklarda başlangıçta 2 çay kaşığı olmak üzere yaş

ilerledikçe artırmak suretiyle yetişkinlerde 20 grama kadar çıkarılabilir. Ancak

yetişkinlerde başlangıçta günde 3-4 kez birer çay kaşığı, daha sonraları ise 3 kez

birer tatlı kaşığı alınabilir. Polenin hava almayacak şekilde ağzı kapalı kaplarda ve

soğuk saklanması, etkinliğinin korunmasında yardımcı olur. Aç karnına iyice

çiğnenerek alınması ise polenden yararlanmayı artırır. ( Kandemir, 2010: 38, 39)

1.3.3. ARISÜTÜ

Arıların anaarı ve larva beslemede kullandıkları bir besin olan arısütü, normal

koşullarda 6-15 günlük işçi arıların yutak üstü salgı bezlerinden salgıladıkları bir

maddedir. Oluşumu itibariyle diğer hayvanların memelerinde oluşan sütle herhangi

bir ilgisi olmamakla beraber sütsü görünüşü ve yavru beslenmesinde kullanımı

nedeniyle Türkçe terminolojide süt olarak adlandırılmakla beraber diğer dillerde,

kraliçeye özgü bir jöle olarak adlandırılmaktadır. Yumurtadan çıktığı anda aynı

genetik yapıda olan ana ve işçi arı larvaları, gerek kalite ve gerekse miktar açısından

6 günlük farklı beslenme sonucunda birbirinden farklı bireylere dönüşmektedir. Bu

farklı beslenme sayesinde anaarı, hastalıklara çok yüksek düzeyde direnç

kazanmakta, bir günde kendi ağırlığının kadar yumurta üretebilmekte ve yıllarca

yaşayabilmektedir. Buna karşılık işçi arılar kolayca hastalanabilmekte, dişi oldukları

halde döl vermemekte ve üretim sezonunda yalnızca 4-5 hafta yaşamaktadırlar. İki

bireyin bu denli farklılaşması yalnızca arısütünün olağanüstü gücünden meydana

gelmekte ve yalnızca bu yönü bile arısütü tüketen bir insanın neler kazanabileceğini

açıklamaktadır. Yapısında su, protein, yağ, şeker, mikro elementler, enzimler, hormonlar,

vitaminler, çeşitli yağ asitleri, 10-HDA ve daha birçok maddeye ek olarak %3

dolayında henüz belirlenemeyen maddeler bulunmaktadır. Etkileri bilinen fakat

belirlenemeyen bu maddeler, oranlarının az olmasına karşın arısütünün olağanüstü

etkinliğini meydana getirmektedir. Arısütü genel olarak vücutta hücre yenilenmesi,

üretimi ve metabolizması üzerinde etkili olduğundan organizmanın bütün dokularında

canlılık ve bunun sonucunda sağlık, enerji, bağışıklılık ve dinçlik verir. Bu yönüyle

akla gelecek bütün sağlık problemlerinde önemli düzeyde iyileşme sağlar. Çeşitli

Page 18: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

11

kaynaklarda ortak olarak, arısütünün, çeşitli enfeksiyöz hastalıklarda, kas

hastalıklarında, nefes darlığında, karaciğer yağlanmasında, eklem hastalıklarında,

zayıflık ve halsizliklerde, sinirsel ve fiziksel yorgunluk hallerinde, mide ve bağırsak

hastalıklarında, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, sinirsel ve ruhsal

bozukluklarda, zihinsel faaliyetlerin artırılmasında, yaşlılık durumunda, üreme ve cinsel

problemlerin giderilmesinde, ani heyecan ve ruhi gerginliklerin giderilmesinde başarı ile

kullanıldığı belirtilmektedir. Yapısında bol miktarda bulunan asetilkolin sayesinde

karaciğer yağlanması önlenmekte, tansiyon düşmekte ve kalp atışları düzene

girmektedir. (Dağroğlu, 2009: 248,249)

1.3.4. PROPOLİS

Propolis arıların kovan çatlaklarını sıvamada, uçuş deliklerinin

daraltılmasında ve kovana girdikten sonra öldürülen fakat dışarı atılamayan zararlıların

kokuşmasını önlemek üzere mumyalanmasında kullandıkları bir maddedir: Bitkilerin taze

sürgün ve tomurcuklarından arılar tarafından polen gibi toplanan ve kovana taşınan

bu madde sanayinin birçok dalında özellikle ilaç ve kozmetik yapımında kullanıldığı

gibi apiterapi merkezlerinde çoğu hastalığa karşı başarı ile kullanılmaktadır.

Kullanımı diğer ürünlere oranla daha çok dikkat ve özen gerektirir.

1.3.5. ARI ZEHİRİ

Arı zehiri özellikle romatizma hastalıklarına karşı ilaç sanayinde

kullanılmaktadır. Bunun dışında kullanımı alerjik bir reaksiyona neden olunmamak

koşulu ile arıların istenilen bölgelere sokturulması şeklinde kullanılır. Ancak arı

zehirine karşı aşırı duyarlı olanların kesinlikle bu yönteme başvurmaması

gerekmektedir. Unutulmaması gereken en önemli konu aşırı duyarlı bir kişinin bir tek

arı sokması ile birkaç dakika içerisinde anaflaktik şoka girebileceği ve bunun

sonucunda da yaşamsal bir tehlikenin oluşabileceğidir.

Arı ürünleri tartışılmaz yararlarına karşın herhangi bir hastalık durumunda

tıbbi terapi ihmal edilmemeli, hasta öncelikle doktora başvurmalı, kendisine önerilen

yöntemleri aksatmadan uygulamalı ve buna ek olarak arı ürünlerinin desteğinden

yararlanmalıdır. Başta Uzakd oğu Ülkeleri, Rusya, Romanya ve Bulgaristan olmak

üzere birçok ülkede Apiterapi çok ciddi biçimde tedavi amacıyla kullanıldığı halde

Page 19: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

12

ülkemizde bu konunun çok yeni olması ve ülkemiz koşullarında yapılacak bilimsel

çalışmaların sonucu alınıncaya kadar destekleyici ve tamamlayıcı olarak kullanılması son

derece olumlu sonuçlar doğuracaktır Bu gerçek ülkemiz doktorları tarafından da kabul

edilmelidir. Çünkü uygulanacak tıbbi yöntemlere ek olarak arı ürünlerinin kullanılması

ile elde edilecek başarı öncelikle doktorun başarısı olacaktır. (Dağroğlu, 2009: 246-

251)

1.4. DÜNYA’ DA VE TÜRKİYE’ DE ARICILIK Günümüzde arıcılık, tüm dünyada yapılan en yaygın tarımsal faaliyetlerden

birisidir. Bugün dünyada 59 milyon dolayında arı kovanı bulunmakta ve bunlardan

1250 milyon ton dolayında bal üretilmektedir. Türkiye sahip olduğu 5,2 milyon

dolayındaki kovan varlığı ve 82 bin ton dolayındaki bal üretimi ile dünyada sırası ile

2. ve 4. sıralarda yer alarak hem kovan varlığı hem de bal üretimi bakımından

dünyanın en önemli ülkeleri arasında yer almaktadır.

1.4.1. DÜNYADA ARICILIK

Arıcılığın tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. MÖ 4000 yıllarına ait mağara

resimleri, çok eski tarihlere ait arı fosilleri ve tarihi buluntular bu görüşü

doğrulamaktadır. Mısırda 4000 yıl önce Firavun mezarlarında bal ve balmumları

bulunmuştur. Yine mısırlıların ayinlerinde balın yer aldığı ve kral hanedanlarından

birisinin arıyı simge olarak kullandığı bilinmektedir. Mısır’da göçebe arıcılık

yapılmaktaydı ve bu nedenle buradan Yunanistan, Filistin ve Kıbrıs’a arıcılığın

yayıldığı düşünülmektedir. Hindistan’da MÖ 3000-2000 yılları arasında arı ve bala

ait bilgiler bulunmuştur. Babilliler balı hem gıda hem de ilaç olarak kullanmışlardır.

MÖ 384-322 yılları arasında yaşayan Aristo, yazmış olduğu ‘Hayvanlar Tarihi’ adlı

eserinde kovan içerisinde ana arı, erkek arı ve işçi arı olarak 3 tip arının olduğunu,

arıların çiçek tozu topladıklarını, işçi arıların su taşıdıklarını ve işçi arılar arasında iş

bölümü bulunduğunu ifade etmiştir. (http://www.turkiyearicilik.com/aricilik-

hakkinda-bilgiler/ariciligin-tarihcesi.html)

Dünyanın en çok kovan varlığına sahip ülkesi Çin’dir. 7 milyon adet kovan

varlığı vardır. Çin yılda 256 bin ton bal üretmektedir. Bal üretiminde ise Çin’den

sonra en büyük üretici Arjantin, ABD ve Türkiye gelir. Çin’den sonra en çok koloni

Page 20: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

13

varlığı sırası ile Türkiye, Rusya Federasyonu ve Etiyopya’dır. Kovan başına ortalama

dünya bal üretimi 20 kg dolayında olup bu rakam Çin'de 37, Arjantin'de 43,

Meksika'da 28, ABD'de 35 ve Türkiye'de 16 kg civarındadır. Bu ülkeler aynı

zamanda dünyanın en çok bal ihraç eden ülkeleridir. Dünyada en çok bal ithal eden

ülkeler ise; Almanya, ABD, Japonya, İngiltere, İtalya, İsviçre, Fransa, Avusturya ve

diğer Avrupa ülkeleridir. Bal yanında; propolis, arı sütü, polen ve balmumu gibi arı

ürünleri de dünya ticaretinde yer almaktadır. Diğer yandan tarımı gelişmiş ülkelerde

arıcılık, arı ürünleri üretimi yanında, bitkisel üretimde miktar ve kalitenin artırılması

amacıyla da yapılmaktadır ABD'de tarım ile uğraşanlar üretim yaptıkları bitkilerde

tozlaşmanın sağlanması için arıcılara kovan başına kira öderlerken, aynı zaman da

kendi arılarından da kovan ürünleri kazanmaktadırlar. Yine ABD'de yapılan bir

başka çalışmada; 40 dolayındaki bitki türünden elde edilen gelirin %30'unun bal

arılarından dolayı sağlandığı bulunmuştur. Diğer yandan bal, propolis, arı zehri, an

sütü gibi arı ürünleri pek çok ülkede "Arı Ürünleri ile Tedavi" anlamına gelen "

Apiterapi"de kullanılmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı arıcılık, tüm

dünyada vazgeçilmez tarımsal bir faaliyet olarak sürdürülmektedir.

1.4.2. TÜRKİYEDE ARICILIK

Türkiye’de arıcılık, çok eski yıllardan bu yana geleneksel olarak yapıla gelen

bir uğraştır. Kovan varlığı bakımından dünyada ikinci ülke konumunda olmasına

rağmen, ülkemizde kovan başına ortalama bal üretimi 16 kg dolayında olup dünya

ortalaması olan 20 kg.’ın altındadır. Türkiye'nin ekolojik yapısı gereği dört mevsimin

bir arada yaşandığı, farklı iklim özellikleri ile bitkisel ürün çeşitliliği açısından

dünyanın en önemli ülkelerinden biri olup; bu özelliklerinden dolayı birçok bitki ve

hayvanın gen merkezidir. Zengin bitki varlığı, uygun ekolojisi ve koloni sayısı ile

Türkiye büyük arıcılık potansiyeline sahiptir. Ülkemizin her yerinde arıcılık

yapılabilirken sırasıyla Ege, Karadeniz ve Akdeniz Bölgeleri gerek kovan varlığı

gerekse üretim payı bakımından arıcılık için en önemli bölgelerimizdir. Türkiye bal

üretiminin yaklaşık yarısı bu üç bölgemizde gerçekleşmektedir.

Page 21: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

14

Çizelge 1. 3. Türkiye’de 2005-2009 yılları arası kovan sayısı

ARI

YILLAR

2005 2006 2007 2008 2009

Fenni Kovan 4.432.954 4.704.733 4.690.278 4.750.998 5.210.481

Kütük Kovan 157.059 146.950 135.318 137.963 128.743

TOPLAM 4.888.961 4.825.596 4.851.683 4.590.013 5.399.725

Kaynak:www.tuik.gov.tr

Çizelge 1.4. Türkiye’de 2005-2009 yılları arası bal üretim miktarı

YILLAR 2005 2006 2007 2008 2009

BALÜRETİMİ(ton) 82.336 83.842 73.935 81.364 82.003

Kaynak:www.tuik.gov.tr

Bal üretimi bakımından sırasıyla ilk on ilimiz; Muğla, Ordu, Adana, Aydın,

Sivas, Antalya, İzmir, İçel, Erzincan ve Samsun olup ülkemiz bal üretiminin yaklaşık

yarısı bu illerimizde üretilmektedir. Bununla birlikte, Türkiye'nin dünya bal ti-

caretinde son derece gerilerde yer alığı sahip olunan kovan varlığı ve bal üretimiyle

uyum sağlayamamaktadır. Hem dünya bal ticaretindeki payımız hem de koloni

başına bal üretimimiz dikkate alındığında, ülkemizin sahip olduğu arıcılık

potansiyelinden yeteri kadar faydalanamadığı çok açıktır. Diğer yandan ülkemizde,

bal dışındaki arı ürünlerinin üretimi ve bal arılarının bitkisel üretimde yeterli

tozlaşmanın sağlanması amacıyla kullanılmaları da yaygın değildir, her ne kadar

bahçe sahipleri arazilerine kendi kovanlarını koysalar da ekonomik açıdan kovan

başına ücret ödeyip tozlaşma için kovan kiralanması pek yaygın değildir.

Tarımsal üreticiler ile arıcılar arasında son derece sıkı bir bağ olması beklenirken,

ülkemizde durum bunun tam tersidir. Kovan başına bal üretiminin artırılması, bal

üretimi yanında diğer arı ürünlerinin üretilmesi ve bal arılarının bitkisel üretimde

daha yaygın kullanılması ile ülkemiz arıcılık potansiyelimizi daha iyi

değerlendireceğimiz son derece açıktır. Ancak, ilkel kovanlardan modern kovanlara

Page 22: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

15

geçisin büyük ölçüde tamamlanmış olması, koloni başına ortalama bal üretiminde bir

miktar artışın sağlanması arıcılığımız için olumlu gelişmeler olmasına rağmen bu

artışın gelişmiş ülkeler seviyesine getirmek için çabalarımıza devam etmemiz

gerekmektedir. Sadece kovan ürünleri ile mevcut potansiyelin kullanılmasının

yanında balarılarının tozlaşmadaki yerini almasını da sağlamak son derece önemlidir.

Balarılarının ekonomiye dolaylı katkısı (tozlaşmadan) kovan ürünlerinden elde

edilen gelirin çok ama çok üzerindedir. Türkiye'de arıcılık aile ekonomisi için asıl

gelir kaynağı olabilir. Özellikle kırsal kesimde aile bütçesine önemli katkılar sağlar.

Yurdumuzda 100.000 den fazla aile, balarısı kolonisine sahiptir. Bunların ancak %10

kadarı geçimini arıcılıktan kazanmakta, % 30 kadarı ise arıcılığı yan gelir kaynağı

olarak kullanmaktadır. Geriye kalan büyük bir kısmı ise hobi tipi arıcılık

faaliyetlerinde bulunmaktadır. Arıcılık tarla, bağ-bahçe ve hayvancılık gibi tarım

işletmeleri içinde ikinci üretim dalı olarak yapılabilir. Bu yolla işletmenin kazancı

artırılmış olur. Aslında, tarla ve bağ-bahçe ürünleri üreten işletmelerde bal arılarına

ihtiyaç da vardır. Bilindiği üzere, arılar bitkisel üretimde bitkilerin tohum ve meyve

üretebilmeleri için ihtiyaç duydukları tozlaşmayı sağlayarak ürün miktarı ve kal-

itesinde çok büyük artışlara neden olurlar. Sadece bu nedenle bile tarımla

uğraşanların arıcılığa da önem vermesi gerekmektedir. Yukarıda da bahsedildiği

üzere, bitkilerin tohum ve meyve üretebilmeleri için çiçeklerin yeterli miktarda

tozlaşmaları gerekmektedir. Bal anları, özellikle açık alanlarda tozlaşmayı

(polinasyon) en iyi yapan böceklerdir. Bitkilerin tozlaşma ihtiyaçlarını, tozlaşmada

bal arılarının önemini ve bu yolla sağlanacak ürün artışını iyi bilen dış ülkelerdeki

üreticiler bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde arı kolonisi kiralayarak daha fazla ve

daha kaliteli ürün elde ederler. Bu konu maalesef ülkemizde yeterince bilinmemekte

ve büyük miktarlar da ürün kayıpları meydana gelmektedir. Arılarla sağlanan

tozlaşmadan hemen hemen tüm bitki türleri fayda sağlar. Bunun yanında, bazı bitki

türlerinin tozlaşması sadece arılar aracılığı ile gerçekleşir ve bitkinin sürekliliği

arıların varlığına bağlıdır. Ülkemizde çok geniş alanlarda arı tozlaşmasına ihtiyaç

duyan ürünler yetiştirilmekte ve maalesef arıcılıktan bu yönde fazla

faydalanamamaktadır Çoğu kişilerce fark edilmeyen bu katkı arı ürünlerinden çok

daha fazladır. Arıcılığın tozlaşma yolu ile ekonomiye olan katkısının bal ve bal-

mumu ile sağlanan katkının en az 10-15 katı olduğu dikkate alındığında arıcılık, bu

Page 23: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

16

yolla ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayabilecek bir potansiyele sahiptir.

(Kandemir, 2010: 9-11)

1.4.3. GÖLLER BÖLGESİ’ NDE ARICILIK

Bölge sahip olduğu zengin florası ile arıcılık faaliyetleri için uygun koşullar

sağlamaktadır.

1.4.3.1. BURDUR’DA ARICILIK

Burdur ilinde Arıcılar Birliğine kayıtlı 418 tane üye var. Burdur ilinde sabit

ve gezginci olmak üzere iki şekilde arıcılık yapılmaktadır. Arıcılar genelde boş

zaman değerlendirmek ve yan gelir elde etmek amaçlı bu işi yapmaktadır. Ancak

geçimini arıcılıktan sağlayan küçük bir kesim arılarını yöre yöre gezdirirler. Gezginci

arıcılar kışı Akdeniz kıyılarında geçirdikten sonra kovanlarını iç bölgelere ve

yükseklere doğru taşırlar. Gezginci arıcılar yılda 4-5 defa yer değiştirip 2-3 bal

hasadı yapabilirler.

Çizelge 1. 5. Burdur ili 2005-2009 yılları arası kovan sayısı

ARI

YILLAR

2005 2006 2007 2008 2009

Fenni Kovan 41731 42727 41467 39574 41076

Kütük Kovan 798 685 650 622 600

TOPLAM 42529 43412 42117 40196 41676

Kaynak:www.tuik.gov.tr

Page 24: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

17

Çizelge 1. 6. Çizelge Burdur ili 2005-2009 yılları arası bal üretim miktarı

YILLAR 2005 2006 2007 2008 2009

BAL ÜRETİMİ (ton)

730 455 341 452 730

Kaynak:www.tuik.gov.tr

Burdur arıcılıkta önemli bir ildir. Burdur Tarım İl Müdürlüğü’ nün verilerine

göre 1995 yılında toplam 37.305. ilkel ve fenni kovan bulunmaktadır. 1988 yılında

399 ton olan bal üretimi, 1989 yılında 432 tona ulaşmış, 1990 yılında 349 ton bal

elde edilirken 1995 yılında 701 ton bal üretilmiş, 2009 yılında ise 730 ton bal üretimi

kaydedilmiştir. Burdur ilinde çam balı, çiçek balı ve lavanta balı üretimi

yapılmaktadır. İlde sadece bal üretimi yapılmaktadır. Polen, propolis, arı sütü, arı

zehri gibi arı ürünlerinin üretimi yapılamamaktadır.

Burdur İlinde Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından arıcılıkla ilgili tespit

edilen sorunlar ve kurum tarafından sunulan çözüm önerileri aşağıdaki gibidir:

Sorun 1: Arı konaklama yerlerinin ihtiyaçlara uygun olarak düzenlenmesi

Çözüm Önerileri:

• Bölgede 100 adet arı konaklama merkezi ihtiyacı söz konusudur.

• Yola yakınlık, su kaynağına yakınlık, güvenlik, elektrik ve altyapı yer tespiti

konusunda öncelikli kriterler dikkate alınmalıdır.

Sorun 2: Ana arı ihtiyacının karşılanmasındaki sıkıntılar

Çözüm Önerileri:

• Ana arı üretim merkezi ve suni tohumlama laboratuarının kurulması

Sorun 3: Teşvik Sisteminin Yetersiz Oluşu: Kovan başı destek tutarı olan 6 TL’nin,

üretim maliyetlerine kıyasla oldukça düşük olması

Çözüm Önerileri:

• Destek miktarının artırılması

Sorun 4: Pazarlama ve markalaşamama problemi

Çözüm Önerileri:

• Anason balının yöreye özgü olarak üretim ve pazarlamasının sağlanması

Sorun 5: Arcılık ürünlerinin üretiminin yetersizliği

Page 25: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

18

Çözüm Önerileri:

• İlyas ve Karakent köyleri orman alanlarının kışlatma alanı olarak

düşünülmesi

• Bu bölgedeki çam ağaçlarının kesiminin önlenmesi

• Kır Yoncası, Lavanta ve Akasya dikiminin yaygınlaştırılması

(http://www.baka.org.tr)

1.4.3.2. ISPARTA’DA ARICILIK

Isparta ilinde Arıcılar Birliğine kayıtlı 157 tane üye var. Isparta’ da arıcılık bir

meslek olmaktan ziyade hobi arıcılığı şeklinde ya da emekli işi olarak görülmektedir.

İlimizde arıcılığın bir meslek haline getirilmesi gerekmektedir. Coğrafi konum

itibariyle ilimiz arcılığa çok elverişli olmasına rağmen bu potansiyel yeterince

değerlendirilememektedir. İlimizde sabit arıcılık yapılmaktadır. Sabit arıcılık

yapanların çoğunluğu oluşturması, diğer bölgelerdeki kaynaklardan yararlanma

şansını ortadan kaldırmakta ve bu durum bölge bal üretim ortalamasının düşük

olmasına neden olan etmenlerden birisini oluşturmaktadır. İlde sadece bal üretimi

yapılmaktadır. Polen, propolis, arı sütü, arı zehri gibi arı ürünlerinin üretimi

yapılamamaktadır. Isparta’ da çiçek balının yanında lavanta balı da üretilmektedir.

Lavanta balı üretimi Keçiborlu İlçesine bağlı Kuyucak köyündeki yaklaşık 3000

dönümlük lavanta bahçelerinden sağlanmaktadır.

Çizelge 1. 7. Isparta ili 2004-2009 yılları arası kovan sayısı

ARI

YILLAR

2004 2005 2006 2007 2008 2009

Fenni Kovan 19617 22114 24143 24122 25372 25546

Kütük

Kovan

320 180 105 109 257 373

TOPLAM 19937 22294 24248 24231 25629 25919

Kaynak:www.tuik.gov.tr

Page 26: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

19

Çizelge 1. 8. Isparta ili 2005-2009 yılları arası bal üretim miktarı

YILLAR 2005 2006 2007 2008 2009

BAL

ÜRETİMİ (ton)

261 309 242 270 304

Kaynak:www.tuik.gov.tr

Isparta İlinde Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından arıcılıkla ilgili tespit

edilen sorunlar ve kurum tarafından sunulan çözüm önerileri aşağıdaki gibidir:

Sorun 1: Arıcılık potansiyelinin yeterince değerlendirilememesi

Sorunun neden olduğu problemler: Az gelir elde edilmesi, başka illerden gelen

arıcıların bu potansiyeli değerlendirmesi, arıcılığın ilimizde ikinci iş olarak yapılması

Çözüm Önerisi: Arı ürünleri çeşitlendirilmeli, polen, arı sütü, arı zehiri vb. gibi,

organik bal üretimi teşvik edilmeli, bölgeye has ana arının üretimi sağlanmalı,

paketleme ambalajlama tesisleri kurulmalı

Sorun 2: Arının faydalarının bilinmemesi

Sorunun neden olduğu problemler: Arı ve arıcılığa karşı önyargı oluşması (ağaç

ve sebzelerin çiçeklerine zarar veriyor düşüncesinin oluşması)

Çözüm önerisi: Farkındalık projesi yapılmalı, arının tozlaşma için önemli

olduğunun bilinmesi sağlanmalı, yabancı ülkelerde arı kovanları tozlaşma için

kiralanıyor. (http://www.baka.org.tr)

Page 27: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

20

İKİNCİ BÖLÜM

2. GÖLLER BÖLGESİNDE ARICILIK ÜRÜNLERİNİN PAZAR VE PAZARLAMA SORUNLARI

Pazarlama sorunlarını çözebilmek için, bu sorunların hangi değişkenlerden

kaynaklandığının teşhis edilmesi gerekir. Önce sorunun doğru algılanması ve

tanımlanması gerekir. Pazarlama sorunlarının irdelenmesinde karşılaşılan zorlukların

kökeninde pazarlama kararlarının işletme dışına dönük olarak alınma zorunlulukları

yatmaktadır. (İslamoğlu, 2008: 29, 30)

2.1. ÜRETİM SORUNLARI Arıcılığın bitkisel üretim ve kırsal kalkınma açısından sahip olduğu öneme

karşılık arıcıların örgütsüz, kamu kesiminin de arıcılığa duyarsız davranması,

bölgede arıcılığın gelişmemesine neden olmuştur. Bölgede arıcılığının üretim

sorunları, başta modern arıcılık hakkında bilgi yetersizliği, arı hastalıkları, arı

zararlıları, iklim sorunları, zirai mücadelede arıcıların dikkate alınmaması, ana arı

üretimindeki yetersizlikler, arı ürünlerinin çeşitlendirilememesi, ölçek

ekonomisinden faydalanmamadır.

Arı Hastalıkları: Diğer bütün hayvansal üretim dallarında olduğu gibi

arıcılıkta da yaşamı ve verimliliği doğrudan ilgilendiren en önemli etmenlerden biri,

koloninin sağlığıdır. Kolonileri elde tutma ve onlardan beklediği verimi alabilme

kaygısı içinde olan arıcı, herhangi bir hastalık ile karşılaştığında veya hastalık

öncesinde, koruyucu olarak ilaç kullanmaktadır. Bu uygulama çoğu kez çözüm

olmadığı gibi arıların direncini azaltmakta ve sorun yaratan etmeni

güçlendirmektedir. Ayrıca gereksiz ilaç kullanımıyla balda meydana gelecek kalıntı

yüzünden bazı cezalar ile karşılaşabilmektedir. Arıcılıkta ilaçlama da önemli bir

tehdit olarak sektörü olumsuz etkilemektedir. Üreticiler arı hastalıkları ile mücadele

etmek amacı ile birçok kimyasallar kullanmaktadırlar. Arıları tedavi amacıyla

kullanılan ilaçların birçoğu arı sağlığına olumlu etkileri yanında, arı ürünlerinde

kalıntı bırakabilmektedir. Bu kalıntılar genellikle Avrupa Birliği bal kodeksi

limitlerinin üstünde bulunmaktadır ve ihracatta ciddi engeller oluşturmaktadır. Arı

kolonisinde görülen hastalıklar bireylerin çeşitli dönemlerinde etkili olur. Kuluçka

Page 28: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

21

döneminde görülen hastalıklar yavru hastalıkları, ergin dönemde görülen hastalıklar

ise ergin arı hastalıkları olarak gruplandırılır. (Dağroğlu,2009:227,228)

Göller bölgesinde görülen arı hastalıkları: Amerikan yavru çürüklüğü,

Avrupa yavru çürüklüğü, kireç hastalığı, taş hastalığı, nosema, varroa biti, trake biti,

mum güvesidir. En yaygın görülen hastalık varroa biti hastalığıdır. Arıcı varroa biti

hastalığını kolayca anlayabilir. Kovan içerisinde ve dışarısında deformasyona

uğramış arıların bulunması bu hastalığın bulunduğunu gösterir. Bölgemizde bu

hastalığa karşı ilaçsız çözüm yöntemi geliştirilmiştir. Geliştireler bu yöntem ile balda

ilaç kalıntısı görülmemiştir. Yöntem çok basit ve doğaldır. Doğadan toplanan kekik

çiçeği hürmüz içinde yakılarak, dumanı arı kovanlarının giriş deliklerinden

püskürtülür.

Arı Zararlıları: Petek güvesi, eşek arıları, karıncalar, arı kuşu, fare, kirpi, ayı

ve tarım ilaçları arı zararlıları arasında sayılabilir.

İklim Sorunları: Öncelikle yüksek bal kalitesinde şu bilimsel temel ilke

arıcılar ve tüketiciler tarafından iyi bilinmelidir. En ileri arıcılık tekniklerinin

uygulandığı ülkelerde bile, arıcılık büyük ölçüde iklim ve bitki örtüsü gibi doğal

koşullara bağlıdır. İklim aynı zamanda, bölgenin bitki örtüsünde yer alan bitki

türlerinin de kaynağını oluşturur. Üretilen balın miktarı ve niteliği, büyük oranda

yöredeki bitki örtüsü ile ilgilidir. Erken gelen bahar ardından yaşanan dondurucu

soğuklar, mevsim normallerinin dışındaki yağışların çiçeklerdeki bal özlerini yok

etmesi arıların sonlarını hazırlıyor.

Modern Arıcılık Hakkında Bilgi Yetersizliği: Bölgede arıcılık babadan,

komşudan veya arıcılık yapıyor olanlardan usta çırak ilişkisi ile öğrenilmektedir.

Tarım İl Müdürlükleri veya İlçe Müdürlükleri arıcılara yeterli teknik desteği

sağlamamaktadır. Etkili ekipman kullanımı, koloni yönetimi hakkında arıcıların bilgi

eksikliği vardır. Koloni kayıt sistemi yapılmamaktadır.

Anaarı Üretimi Yetersizliği: Bal arısı kolonisinin varlığı anaarıya bağlıdır.

Genç ve çalışkan bir anaarıya sahip koloni hızla gelişir ve buna bağlı olarak daha

fazla arıcılık ürünü üretilebilir. Damızlık kullanımında karşılaşılan esas sorunlar

uygun ırk ve verimli anaarıların elde edilmesinde görülür. Bölgede bugüne değin ırk

konusunda herhangi bir ıslah çalışması yapılmamıştır. Bölgemizde anaarı

Page 29: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

22

üretimindeki yetersizlik arı kolonilerini zayıflatmakta ve neticesinde arı ürünleri

üretimi azalmaktadır. Üretici koşullarında yapılan hatalar genelde bir kolonide

oluşturulan bütün anaarı gözlerinin anaarı olmak üzere kolonilere verilmesinden

kaynaklanır. Bu uygulamalarda anaarı olabilecek, genetik kapasiteye sahip olup

olmadığına bakılmaksızın damızlıkta kullanılmaktadır.

Arı Ürünlerinin Çeşitlendirilmemesi: Bölgemizde bal yanında polen ve arı

sütü üretimi yapılarak ürün çeşitlendirilme yapılmamaktadır. Polen ve arı sütü

üretimi uygulamalı olarak bölgemizde öğretilmemektedir. Kolonide yavru üretimi

için mutlak surette polene ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle, polenin bol olduğu

dönemlerde polen toplanarak, yeterli olmadığı dönemlerde arılar toplanan polenle

beslenmelidir.

Ölçek Ekonomisinden Faydalanmama: Kısaca, ölçek ekonomisi herhangi bir

ürünün üretilmesinde yeterince büyük kapasitelerin oluşturulması ve bu kapasitenin

etkin kullanımı ile birim başına sabit maliyetlerin en aza indirilmesi ve maliyet

açısından bir rekabet avantajı elde edilmesi kavramına deniyor. Bölgemizde arıcılık

ürünlerinin üretilmesinde ölçek ekonomisinden faydalanılmıyor, üretim yeterince

büyük kapasitelerde yapılmıyor, birim başına sabit maliyetler hesaplanmıyor, mevcut

kapasitelerde etkin kullanılmıyor. Ölçek ekonomisinden faydalanılmadığı için de

birim sabit maliyetler yüksek oluyor. Göller bölgesindeki arı ürünleri yetiştiricileri de

diğer bölgelerdeki üreticiler ile rekabet edemiyor.

2.2. FİYAT SORUNLARI

Fiyat öncelikle iktisatçılar tarafından üzerinde durulmuş, çeşitli kurumlarca

geliştirmiş önemli bir konudur. İktisatçıların geleneksel fiyat yaklaşımlarından farklı

olarak kabul edilen fiyatın, ekonomik sistem, işletmeler, hem de tüketiciler açısından

önemi büyüktür. Fiyat işletmeler için çok önemlidir. Çünkü fiyat işletmenin

pazardaki konumunu ve pazar payını doğrudan etkiler. İşletmenin elde edeceği

gelirin ve karın önemli bir belirleyicisidir. Fiyat pazar bölümlerini de etkileyebilir.

Malın kalitesini yükselterek fiyatı da yükseltilebilir. Burada önemli olan yüksek

fiyatı kabul eden pazar bölümünün bulunmasıdır. Fiyat işletmenin pazarlama

programını da etkiler. Örneğin yoğun bir tutundurma kampanyasının sağlayacağı

yararı, fiyatta yapılacak bir indirim pekâlâ karşılayabilir. Fiyat tüketici için de

Page 30: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

23

önemlidir. Malın algılanmasında, mal ve marka değerlemede tüketiciye bir fikir

verir. Tüketicilerin üretici işletmeler hakkında yeterli bilgilerinin olmadığı hallerde

yüksek fiyatın, iyi kalitenin göstergesi gibi kabul edildiği gözlenmektedir. (Yükselen,

2006: 215)

Fiyat teorisine göre firmalar azami karı elde etmek için çalışırlar. Genel

olarak, fiyatla talep edilen mal miktarı arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Yani fiyat

yükseldikçe talep edilen mal miktarı azalır, fiyat düştükçe artar. Fiyat saptanmasında

göz önünde bulundurulacak faktörler: Maliyetler, fiyatlamadaki hedefler, işletmenin

dağıtım kanallarındaki yeri, üretilen malın niteliği, arz ve talep, tüketicilerin

davranışları, yasal düzenlemeler dikkate alınır. (Aksöz, 1985: 222) Göller bölgesinde

arıcılık örgütsüz ve dağınık bir yapıdadır. Hobi amaçlı sadece kendi ihtiyacını

karşılayan arıcılar ve arıcılığı bir yan gelir kaynağı olarak düşünen ve yapan arıcılar

bulunmaktadır. Profesyonel olarak arıcılığı meslek edinmiş arıcılar

bulunmamaktadır. Bu nedenle arıcılık sektörü büyük ölçüde kayıt dışıdır ve arı

ürünleri çok farklı şekillerde pazarlanmaktadır. Satışa sunulan balların fiyatında

büyük farklılıklar bulunmaktadır.

Maliyet: Fiyat saptamada ilk göz önünde bulundurulacak husus üretilen

ürünün maliyetidir. Maliyet fiyatı etkileyen en önemli faktördür. Rakiplerin

maliyetleri de incelenmelidir. Göller bölgesinde balın maliyeti hesaplanamıyor.

Neticesinde ekonomik olarak standart bir satış fiyatı da oluşmuyor. Tüketiciler de

sahte balla gerçek balı birbirinden ayıramadığı için piyasada sahte ballar dolaşıyor.

Nişasta bazlı tatlandırıcılar vatandaşlara bal diye pazarlanması sonucu haksız rekabet

oluşmaktadır. Vatandaşın temiz bala erişimi engellenmektedir.

Fiyatlamadaki Hedefler: İşletmelerin fiyatlamadaki hedefleri ve fiyat

politikaları, fiyat yöntemlerini ve fiyat yapılarını biçimlendirir. Fiyatlama hedefleri,

işletmenin genel amaçlarına ve pazarlama amaçlarına göre saptanır. Kar yüksek

fiyata bağlı ise , bu fiyat birçok yeni rakip firmayı pazara girmek için özendirir. Bu

nedenle işletmeler kısa süredeki aşırı kar hedefi yerine uzun süreli karı hedef olarak

seçerler. Firmalar fiyatla rekabetten çekinirler. Yüksek fiyat uygulamaları pazarı

yitirmelerine neden olur. Düşük fiyat uygulamalarında da fiyat öncüsü ve diğer

rakipler hemen karşı davranışa geçerler. Bu durumda pazarda rekabeti kazanmak için

Page 31: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

24

mal farklılaşması gibi yollara başvurulur. Mal farklılaşması mümkün olmadığında,

sabit giderlerden ve işletmenin kapasitesinden yararlanma yoluna gidilir. Bazı

işletmeler, malları veya işletmeleri için bir imaj yaratmak ve sürdürmek amacı ile

düşük fiyat veya yüksek fiyat imajı yaratmaya çalışırlar. (Cemalcılar, 1977: 316)

Bölgemizde ki arıcılarımız uzun süreli kar yerine kısa süreli karı tercih ediyorlar.

Günü kurtarmaya çalışıyorlar. Mevcut müşterileri elde tutmak gibi bir sorunları yok.

Yeni müşteri elde etmek, mevcut müşteriyi korumaktan daha maliyetlidir. Şirketlerin

geleceğini belirleyen en önemli unsur, elde ettikleri karlılıklar değil, müşterilerini ne

ölçüde tatmin ettiği ve müşterilerin gözünde ne derece vazgeçilmez olduklarıdır.

(Varinli ve Çatı, 2008: 105) Yüksek fiyat uygulamaları da yeni rakip firmaların

pazara girmelerini özendiriyor.

Arz ve Talep: Talep, alıcıların alım gücüyle desteklenmiş satın alma arzusu

olduğundan, fiyatı ve fiyatlandırmayı doğrudan etkiler. Diğer bir ifadeyle

belirlenecek her farklı fiyat seviyesinde, mala talepte bulunabilecek alıcıların sayısı

değişecektir. Bu da aynı zamanda farklı satış miktarları anlamını da taşımaktadır. O

halde fiyatlandırma sürecinde alıcıların fiyat hassasiyeti ve buna bağlı olarak talebin

özelliği bilinmelidir. Çünkü fiyatlarda gerçekleştirilecek küçük farklılıklar, talebin

fiyat esnekliğine bağlı olarak işletmenin satış miktarını etkilemekte ve ciddi boyutta

olumlu olumsuz farklar yaratabilmektedir. Bunlara bağlı olarak alıcıların markaya ve

işletmeye bağlılık dereceleri de bu boyutta fiyatlandırmayı etkileyen bir diğer

faktördür. Talebin fiyat esnekliği ve alıcıların fiyat hassasiyetlerine ek olarak, fiyat

saptama sürecinde mevcut ve potansiyel alıcıların işletmeye ve markasına bağlılık

derecelerinin bilinmesinde yararlı olur. (Ecer, 2004: 222-225) Fiyat yükselmesine

rağmen talepte herhangi bir azalma yoksa, işletme arzını artırır. (Yükselen, 2006:

217) Göller Bölgesi’nde faaliyette bulunan arıcılar ürettikleri arı ürünleri ile bölgenin

ihtiyacını karşılayamadıklarından bölgede arı ürünleri arzı yetersizdir. İşletmeler

küçük ve üreticilerin büyük bir bölümü arıcılığı ek gelir elde etmek için yapıyor.

Bölgede arı ürünlerinin maliyetleri yüksek olduğu için, arı ürünlerinin fiyatı da

yüksek, bölge halkı da yüksek arı ürünlerini alamadığı için dışarıdan gelen sahte arı

ürünlerini talep etmektedir.

Yasal Düzenlemeler: Devletçe ve yerel idarelerce konan yasalar, yasal

düzenlemeler ve izlenen politikalar fiyat belirlemede göz önünde bulundurulur.

Page 32: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

25

Göller bölgesinde arıcılar bala yasal düzenleme getirilmesini istiyorlar. Bal işleyen

işletmeler, balın içindeki poleni alıp içerisine glikoz ekliyorlar.

2.3. DAĞITIM SORUNLARI Üretim genellikle bir yere bağlıdır ve miktar olarak önemli boyutlara

varmaktadır. Buna karşın tüketim, geniş bir alana farklılaşarak yayılmış ve küçük

miktarlardan oluşmaktadır. Bu özelliklerin doğal sonucu olarak üretimle tüketim

arasında yer, zaman, miktar ve hatta kalite açısından uyumsuzluklar ortaya

çıkmaktadır. Üretilen mal ve hizmetlerin, tüketime uyumlu bir şekilde akışını

sağlayacak, üretimle tüketimi uyumlayacak bir üçüncü fonksiyonun gerekliliği

açıktır. İşte bu uyumu sağlayacak dağıtımdır.

Kanal üyeleri arasındaki ilişkinin doğrudan veya dolaylı olması bu

sınıflamanın temelini oluşturur. Dağıtımın doğrudan veya dolaylı olduğu

konusundaki karar, söz konusu işletmenin dağıtım görevlilerini ne ölçüde kendi

üstlendiği, ne ölçüde yasal ve ekonomik bağımsızlığı olan yabancı kanal organlarına

aktardığına bağlıdır.

Doğrudan Dağıtım: Üreticinin hiçbir aracı kullanmadan mal veya hizmetleri

tüketici veya kullanıcıya ulaştırması söz konusudur. Başka bir deyişle doğrudan

dağıtım , üretici ile tüketici arasındaki alım-satım ilişkisinin gerçekleşmesi için

taraflardan birinin, dağıtım fonksiyonlarının tümünü veya önemli bir bölümünü

üstlenmesi ile gerçekleşir. (Arpacı, 1994: 145, 146)

Dolaylı Dağıtım: Üretici ile tüketici arasında, ekonomik bağımsızlığı olan

işletmelerin alıcı ve satıcı olarak yeralması durumunda dolaylı dağıtım söz

konusudur. Dolaylı dağıtımda üretici ile tüketici arasında alım-satım işlemlerinin

gerçekleşmesinde yasal ve ekonomik bağımsızlığı olan diğer işletmeler yer

almaktadır. Dağıtım kanalının değişik düzeylerinde yer alan bağımsız ticari

kuruluşlar; toptancılar, yarı toptancılar, satış temsilcileri, komisyoncu ve değişik

türde perakendecilerdir. Bu kuruluşların sistem içinde hangi ölçüde bulunacağı,

dağıtılacak mal ve hizmetlerin özelliklerine bağlıdır. (Arpacı vd., 1994: 148)

Göller bölgesinde arı ürünlerinin pazarlanmasında doğrudan dağıtım

kullanılmaktadır. Böyle bir dağıtım kanalının oluşması, bölgemizde üretilen arı

ürünleri bölgenin tüketimini karşılayamadığı içindir. Üreticiler ürettikleri balları

Page 33: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

26

perakende olarak akraba ve yakın dostlarına satmaktadırlar. Aracısız bir dağıtım

sistemi bugünün pazarlama sorunlarını çözmekten daha çok, karmaşık hale getirir.

Aracısız bir sistemde, üretim ile tüketim arasındaki zaman uyuşmazlığını gidermek

için, stoklar üretici ile tüketici arasında bölüşülmek zorundadır. Bu ise her iki tarafa

katlanılması zor hatta imkansız bir maliyet yüklemektedir. Aracısız bir sistemde,

pazarı genişletmek ve pazarın her noktasına nüfuz etmek zor ve pahalı bir iştir.

Dağıtım Kanalları: Göller bölgesinde arıcılar ürettikleri balı kendileri

perakende olarak sattıklarından dağıtım kanallarına ihtiyaç hissetmiyorlar.

2.4 TUTUNDURMA SORUNLARI Bir mal veya hizmeti pazarın istekleri çerçevesinde ideal bir şekilde üreterek,

en iyi şekilde fiyatlandırabilirsiniz. Yine bu malı müşterinin istediği zamanda,

istediği yerde ve istediği özelliklerde müşteriye sunma olanaklarına da sahip

olabilirsiniz. Ancak sözü edilen tüm bu olanaklardan mevcut ve potansiyel müşteriler

bilge sahibi değilse ne yapılacaktır? Burada hiç şüphesiz işletme ile pazarın arasında

iletişim sağlanması gerekmektedir. Bu sayede işletmenin olası müşterileri, öncelikle

işletmeden, sonra işletmenin mal ve hizmetlerinden haberdar olacaklardır. Malın

özellikleri, fiyatı, dağıtımı ve ilgili diğer bilgileri iletişim sayesinde pazara

aktaracaklardır. Sadece tutundurma kavramının değil, dünyadaki her varlığın

temelinde bir iletişim bağı vardır. (Ecer, 2004: 281)

Tutundurma ile ürünün varlığından haberdar etmek, üründeki değişiklikleri

duyurmak, yeni ürünlerin pazara sunulduğunu bildirmek, pazarlama stratejilerindeki

yenilik ve değişiklikleri açıklamak ve sonuç itibariyle tüketicileri ikna etmek

suretiyle satışlarını artırma amacıyla tutundurma çabalarına ihtiyaç duyulur. Pazarda

bulunan çok sayıdaki alternatif arasında firmanın ürünlerinin tercih edilmesini

sağlamak bakımından tutundurma çabaları vazgeçilmez bir pazarlama bileşeni olarak

karşımıza çıkmaktadır. (Altunışık vd., 2007: 112)

Pazarlamanın talep yaratıcı işlevi, malları ve tüketimi özendirmeye ilişkin

mesajların uygun kanallarla hedef tüketicilere iletilmesi ile yerine getirilir.

İşletmelerde tutundurma faaliyetleri temelde dört değişik yöntemle yürütülür. Bunlar

reklâm, satışta özendirme, halkla ilişkiler, kişisel satıştır.

Page 34: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

27

Tüketici Davranışları: Tüketicilerin ürünler, hizmetler ve fikirleri araştırma,

satın alma, tüketme ve tüketim sonrasında elden çıkarma esnasında sergiledikleri

davranışlar tüketici davranışlarıdır. Satın almayı sorun olarak tanımlayan tüketici,

sorunu çözmek için, ihtiyacı olan bilgiyi toplamaya yönelir. Satın alma bir sorun

olarak tanımlandığında iç bilgi kaynağı kullanılır. Eğer bu bilgi kaynağının

yeterliliğine inanılmaz ve güvenilmezse, dış bilgi kaynaklarına başvurulur. İç bilgi

kaynağını yetersizliği ise satın almanın alışılmış veya karmaşık oluşuna bağlıdır.

Tüketicinin bilgi edinme süreci, ihtiyacın ortaya çıkışını ve gerekli görülen bilginin

araştırılmasını kapsar. Tüketicinin psikolojik setini etkilemek için, güdünün tüketici

dikkatini çekmesi, güdünün anlaşılması ve hafızada saklanması gerekir. Tüketicilerin

dış kaynakları arasında sosyal gruplar (arkadaş grupları, referans grupları, komşuları

vb.), gazete, dergi, kitap ya da profesyonel kişi ve kuruluşlar, uzmanlar sayılabilir.

Tüketicinin ne ölçüde bilgiye ihtiyaç duyacağı; satın almanın önemine, satın almanın

karmaşıklığına ve giderilecek ihtiyacın özelliği yanında birde toplanacak bilginin

elde etme maliyetine bağlıdır. Satın alma davranışında bilginin önemine rağmen;

yapılan bazı araştırmalar, tüketicilerin dış bilgi kaynaklarına yeterince ilgi

göstermediklerini ortaya koymaktadır. (İslamoğlu ve Altunışık, 2010: 42-48) Göller

bölgesinde tüketiciler bal ürünlerini satın almayı bir sorun olarak

tanımlamadıklarından, arı ürünleri satın alırken iç bilgi kaynaklarını kullanıyorlar. İç

bilgi kaynaklarının yeterliliğine ve güvenilirliliğine inanıyorlar. Bu tercih

tüketicilerin geçmiş bilgi ve deneyimlerine dayanır.

Reklam: Reklam, belirli bir ücret karşılığında bir organizasyonun kitle

iletişim araçlarıyla hedef pazara fikirlerini, mallarını, hizmetlerini tanıtmasıdır. Diğer

bir tanım ise, bedeli ödenerek, reklam verenin belli olduğu ve reklam olduğu da belli

olacak şekilde ürün ve hizmetler hakkında kitle iletişim araçları ile yapılan tanıtım

faaliyetidir. Aldatıcı, yanıltıcı ve abartılmış reklamlar tüketicilerin kandırılmasına

yol açtığı gibi, eşit rekabet koşullarını da bozmaktadır. Reklamın başlıca amaçları

bilgilendirme, ikna etme ve hatırlatma işlevleridir. Bilgilendirmeye yönelik reklam

genellikle mal yaşam sürecinin giriş dönemi ile olgunluk döneminin başlangıcında

önemli rol oynar. Buna karşılık hatırlatmaya yönelik reklam amaçları bakımından

rekabetin azalmaya başladığı, pazarın doyuma ulaştığı dönemden itibaren önem

kazanır. Reklam mesajının hazırlanması yaratıcılık çalışmasıdır. Ancak daha da

Page 35: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

28

önemlisi, yaratıcı fikirlerin hedef kitleyi etkileyebilecek sembollere çevrilmesidir.

Mesaj hedef kitleye , öncelikle mamulün ilgi ve arzu yaratacak yönünün verilmesidir.

Mamulün benzerlerinden ayrılan özelliklerini inandırıcı bir espriyle sunmalıdır.

(Yükselen, 2006: 301-306)

Reklamın amaçları:

• Ürün ve hizmetin satışını etkilemektir

• Kişisel satış programlarını desteklemek

• Satış elemanlarının ulaşamadığı tüketicilere veya alıcılara ulaşmak

• Aracılar ile ilişkileri geliştirmek

• Yeni bir pazara girmek veya yeni bir tüketici kitlesini işletmeye çekmek

• Pazara yeni bir ürün sürmek

• Ürünün satışını artırmak

• Sektörde satışları geliştirmek

• İşletme veya ürünle ilgili önyargı oluşmasını engellemek varsa kırmak,

• İşletmenin saygınlığını artırmak. (Tekin, 2006: 2009)

Bölgemizde arı ürünleri hakkında bilgilendirme, ikna etme ve hatırlatma gibi

işlevleri olan reklam çalışmaları yapılmamaktadır. Neticesinde de balın gıda ve besin

maddeleri arasındaki önemi bilinmemektedir. Balın insan sağlığı için ne kadar

önemli olduğu bilinmiyor. Talep yaratmak için ürünün sağladığı yararlara, tatminlere

vurgu yapılmıyor.

Marka: Müşteriler, genelde önceden bildikleri ürün ve işletmeye daha fazla

ilgi duyarlar ve onları tercih ederler. Bir ürünün bilinirliliğini etkileyen en önemli

değişken markadır. Marka farkındalık, imaj, kalite algılaması ve bağımlılık gibi

soyut değerlerin toplamıdır. Marka, müşterinin ürünün kimin tarafından üretilip

sunulduğunu, ürünün arkasında kimin durduğunu bilmesini sağlar. İstikrarlı olarak

kullanılan ve korunan bir marka ürüne kattığı imaj değerinin yanı sıra müşterinin

kişisel deneyimlerini de içerir. Bir ürün ya da hizmeti satın alan müşteri gerçekte bir

ilişki satın almaktadır. Marka bu bakımdan bir ilişkinin ismidir. Bu nedenle markanın

Page 36: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

29

kolay söylenen, hatırlanan, olumlu duygular çağrıştıran, akılda kolay kalan bir isim

olması önemlidir. Bilinen bir marka, insanların güven duymasını ve kendilerini rahat

hissetmelerini sağlayacaktır. İnsanlar markasını bildikleri ve güvendikleri ürünleri

daha kolay satın alırlar. Marka ürün için bir fark ve farkındalık yaratmaktır. Satış

noktasındaki yazı, resim, afiş, poster, el ilanı, broşür türü araçlar markayı öne çıkaran

mesajlar verecektir. Müşteriler bunları ne kadar sık ve ne kadar değişik yerde görür

ya da işitirse etkinlik düzeyi o ölçüde yükselecektir. (Barutçugil, 2009: 129-132)

Marka, paketleme, marka ismi verme, tüketicilerin zihninde tutundurma ve

konumlandırma oluşturma yoluyla ürüne değer katma sürecidir. (Odabaşı, 2001: 135)

Günümüz pazarlarında marka adeta ürünün ayrılmaz bir parçası olarak algılanmakta,

hatta ürünün kendisi olarak bile bilinmektedir. Tüketiciler çoğu zaman

alışverişlerinde markayı öne çıkarmaktadırlar. Bu yüzden pazarlama yönetimlerinin

ürün kararlarında markalama çok önemli bir konum arz etmektedir. (Altunışık vd.,

2007: 80) Kısaca söylemek gerekirse marka, diğerlerinden ayırt edici özelliklerdir.

Marka sadece kelimelerden oluşmaz, sembol, renk, dizayn ve bunların bileşimidir.

Ayrıca markanın tüketiciler tarafından da anlaşılması gerekir. Firmalar üretim

anlayışında ne üretirsem onu satarım ilkesini benimsediler. Satış anlayışında ise ne

üretirsem onu satarım yeter ki satmasını bileyim ilkesinden hareket ettiler. Daha

sonra tüketicileri kandırmaya çalıştılar. Firmalar biz sizi kandırmayacağız bu

markayı alın güvenli olursunuz dediler. Markaya farkındalık, imaj, kalite ve

bağımlılık gibi bilgiler yüklediler.

Markanın tüketiciye sağladığı faydalar:

• Tüketicinin ürün hakkında bilgi toplamasını sağlar,

• Markalı ürünler belirli bir kalite ve garanti güvencesini sunar,

Tüketicinin aynı ürünü tekrar kolayca seçmesine yardımcı olur.(Altınbaşak

vd., 2008: 405) Günümüzde marka, tüketicilerin korunması, tatmini ve sadakati

açısından önem taşımaktadır. Göller bölgesinde markalı bal üretimi

yapılmamaktadır. Tüketiciler arı ürünleri hakkında bilgi toplayamamaktadır.

Markalı bal üretimi olmadığı için göller bölgesinde sahte ballar pazarlarda

satılmaktadır. Sahte bal genellikle, hazır peteklerin GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş

Organizmalar) mısır şurubundan elde edilen macuna daldırılıp gözeneklerin

Page 37: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

30

doldurulması ile yapılıyor. Daha sonra petekler kovanlara koyuluyor, arılar da gidip

petekleri örüyor. Diğer bir yöntem de GDO'lu mısır şuruplarının bal enzimiyle

karıştırılması ve kavanozlanması. GDO'lu şuruplardan elde edilen şerbetlerin

kovanların önüne konulması yöntemi de var. Markalı üründe sahtecilik yapmanın

imkansız olduğu, çünkü tüketiciye ulaşana dek hemen her aşaması kontrol

edilmektedir.

2.5. DİĞER PAZARLAMA SORUNLARI Geçtiğimiz yıllarda Dünya çapında arıcılık sektörünü etkileyen çok sayıda

problemle karşılaşılmıştır. Son yıllarda özellikle AB ülkelerinde artan arı ölümleri

rapor edilmiştir. Bu durum Dünya çapında ciddi endişeler yaratmış, fakat bilimsel

araştırmalar bu ölümlerin sebebini ve boyutunu belirleyememiştir. Tarım ilaçları ve

GDO(Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ile bu ölümler arasında bir bağlantı

üzerinde durulmuş ancak bilimsel olarak ispatlanamamıştır.

http://ec.europa.eu/food/animal/liveanimals/bees/docs/honeybee_health_communicat

ion_en.pdf

Balda Kalite Kontrol: Üreticiler, yoğun arı hastalıkları ile bulaşık kolonileri

tedavi etmek amacı ile pek çok kimyasallar kullanmaktadırlar. Varroa parazitine,

yavru çürüklüklerine ve ergin arı hastalıklarına karşı kullanılan kimyasallar ve

antibiyotikler, balda kalıntı bırakmaktadır. Bu kalıntılar çoklukla AB bal kodeksi

limitlerinin üstünde bulunmaktadır ve dış satımda ciddi engeller oluşturmaktadır.

Bazen de dış satımdan ballar geri gelmektedir.

Ticari Şekerle Sahtecilik: Yürürlükte olan bal kodeksinde çay şekeri

sakkarozun, çiçek ballarında en çok % 5 olabileceği belirtilmiştir. Uzun yıllardır bazı

üreticilerin özellikle petekli bal üretimi için kolonilerini bal üretim sürecinde

sakkarozla besledikleri görülmektedir. Dolayısı ile ballarda sakkaroz oranı % 50

seviyelerine doğru artmaktadır. Üreticiler son yıllarda sakkarozun yerine daha ucuz

olan ticari glikoza ve fruktoza yönelmişlerdir. Bu F-85 fruktozun orjini GDO’lu

mısır nişastasıdır. (Ersun, 2005: 28)

Page 38: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

31

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. ARICILIKLA İLGİLİ PAZARLAMA SORUNLARINA KARŞI GELİŞTİRİLEBİLECEK PAZARLAMA STRATEJİLERİ

Stratejik düşünme, hedef pazardaki fırsat ve tehditleri dikkate almak suretiyle

işletmenin rakipleri karşısındaki güçlü ve zayıf yanlarını hesaba katarak en uygun

zamanda en uygun ürünler ile en uygun biçimde bulunabilmenin yollarını

araştırmaktır. Mevcut durumda işletmenin konumunun ne olduğunun farkında olmak,

nasıl bir gelecek arzulandığının vizyonuna sahip olmak ve mevcut durumdan

arzulanan geleceğe geçiş için nasıl bir yöntem izlenmesi gerektiğinin fikrine sahip

olmaktır. Her işletme, esas itibariyle, iki strateji izler veya izleyebilir: Yaşama

stratejisi ve ilerleme stratejisi. Yaşama stratejisi işletmenin varlığını sürdürebilmek

için kurulu düzeni çalışır tutarak, işleri yapmayı devam etmesini ifade eder. İlerleme

stratejisi ise, mevcut yaptıklarından farklı olarak neler yapılarak daha iyi bir işletme

geleceğinin inşa edilebileceğinin arayışı olarak tanımlanabilir. Albert Einstein’in

dediği gibi “Aynı şeyleri tekrar ederek farklı bir sonuç beklemek aptallıktır.”

Gelecek başarısı, büyük oranda ilerleme stratejisine bağlıdır. Diğer bir ifade ile,

işletmeler ancak geleceklerini de bugünden inşa etme çabası içerisine girerlerse, o

zaman uzun vadede başarılı bir yaşama sahip olabilirler. (Torlak ve Altunışık, 2009:

10-13)

Bölgemizde arıcılık sektörünü korumak için gerekli tedbirler acilen

alınmazsa, ithal bal ile fiyat rekabetine giremeyen üretici, arıcılığı bırakmak zorunda

kalacaktır. Bölge tarımı da bundan olumsuz etkilenecektir. Arı ölümlerini azaltmak,

üreticilerin ürün çeşitliliği konusundaki teknik bilgi ve donanımlarını geliştirmek ve

organik bal üretimi yapabilmek için arı üreticilerine yönelik eğitimler

düzenlenmelidir. Veteriner hekimlerinin çoğaltılması da arıcılık sektörünün

gelişmesi için alınacak önlemler arasında sayılabilir. Ayrıca, arı sağlığında ve bal

kalite kontrolünde yaşanan sorunlar giderilmeye çalışılarak sektörün gelişmesini

önleyen finansal problemler çözümlenmelidir.

Kalıntı problemi giderildiğinde ve dünya standartlarına uygun analiz

sonuçları elde edildiğinde balın ihracat şansı yüksektir. Bu imkânlar iyi

Page 39: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

32

değerlendirilerek, bölge arıcılığını mevcut durumun en az on katı büyütmek

mümkündür. Diğer yandan, halen 225 bin ton bal ithalatı ile çok önemli bir pazar

olan AB üyesi ülkelerin bal ihtiyacını karşılamada bölgenin diğer tarımsal

ürünlerinin hiçbirisinde olmayan önemli bir şansı bulunduğu unutulmamalıdır.

Kovan başına bal üretiminin arttırılması, bal üretimi yanında diğer arıcılık

ürünlerinin üretilmesi (balmumu, arı sütü, polen, propolis gibi) ve bal arılarının

bitkisel üretimde daha yaygın olarak kullanılması durumunda bölge arıcılık sektörü

mevcut potansiyelini daha iyi değerlendirecektir. Bölgemizde bal ve diğer arı

ürünleri üretiminde sağlıklı bir ekonomik gelişme ancak etkin bir pazarlama ile

mümkün görülmektedir. Ayrıca ürünün markalı ve tüketiciye sağlıklı koşullarda

sunulması son derece önemlidir. (Güngör ve Paydaş, 2000: 27)

3.1. ÜRETİM STATEJİLERİ Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tüketici sağlığını korumak ve bal ihracatının

artırılması için bal, balmumu ve temel peteğin uygun, sağlıklı ortamlarda

üretilmesine yönelik bal eylem planı uygulama talimatını hazırlayarak ülke

genelindeki tüm birimlerine iletmiştir. Bu çerçevede bal üreten, toplayan,

ambalajlayan, depolayan ithal ve ihraç eden kişi ve kuruluşlar kayıt altına alınacaktır.

Bal ve temel petek üretici ruhsatı, bal toplama merkezlerinde ve bal mumu temel

petek işletmelerinde tutulacak kayıt formları, kullanılacak ilaçlarla ilgili işletme kayıt

defterleri hazırlanmış ve böylece balın üretimden tüketiciye ulaşana kadar tüm

süreçte ruhsatlı, kayıtlı ve kurallara uygun, denetlenebilir ve kontrol edilebilir bir

sistemi uygulamak amaçlanmıştır. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde

üreticilerin örgütlenmesi ve kayıt altına alınabilmesi amacıyla arıcılık birlikleri ve

merkez birliği kurulmuş, üretilen ürünlerin bütün süreçlerde denetlenebilmesi için de

Türk Gıda Kodeksinde bal tebliğ ve bal eylem planı uygulamaya konulmuştur.

(http://www.kkgm.gov.tr/TGK/Teblig/2005-49.html)

Arı Hastalıkları: Hastalıklardan korunmak, onlarla savaşmaktan daha kolay,

daha ekonomik ve risksizdir. Bu nedenle, hastalık görülmeden ilaç kullanılmamalı,

hastalık görüldüğünde teşhis koydurulmalı, doğru ilaçlar uygun şekillerde

kullanılmalıdır. İlaç kullanılmış kolonilerde o sezon bal üretimi yerine arı üretimi

yapılmalıdır. Bu ilke, bakım ve besleme yapılırken her zaman göz önünde

Page 40: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

33

tutulmalıdır. Tarım İl Müdürlüklerinin arı hastalıklarının çözümlerini bürolarda

anlatması neticesinde arıcılar hastalıklar ile mücadele edememektedir. Uygulanacak

strateji ise hastalıklar ile mücadelenin arılıkta uygulamalı olarak gösterilmesidir.

Arı Zararlıları: Petek güvesi, petek güvesiyle mücadele etmenin en etkin

yöntemi kovanları sürekli güçlü tutmaktır. Güçlü bir kolonideki arılar petek

güvesinin yumurta bırakmasına izin vermezler. Kelebek yumurtasını bırakıp

kurtçuklar çıksa bile rahatlıkla bunları peteklerden temizlerler. Dondurucu soğuklar

güvenin bütün dönemleri için öldürücü olduğundan, kullanılmayan petekler soğuk

ortamda saklanmalıdır. Ayrıca petekleri ballıklarda seyrek yerleştirip, ballıkları üst-

üste koyarak alttan havanın girip üstten çıkmasını sağlayarak oluşturulacak hava

cereyanı da güvenin gelişmesini önlemektedir. Eşek arıları, arılık civarına eşekarısı

kapanı olarak satılan aletlerden konulabilir. Bu aletlerin içine bırakılan et ya da ciğer

parçasının kokusunu duyan eşekarısı içeri girer fakat dışarı çıkamaz. Pratik olarak

şişelere pekmez ya da benzeri tatlılar koyarak arılıkta çeşitli yerlere asmak da bir

mücadele yöntemidir. Şişenin içine giren eşekarısı bir daha dışarı çıkamaz.

Karıncalarla mücadele etmek için kovanları yerden yükseğe bir sehpa üzerine

koymak gerekir. Sehpa bacaklarına karıncanın tırmanmasını engelleyecek yanık yağ

vs gibi maddeler sürülerek kovanlara ulaşması engellenir. Arılığı karıncaların

saldırısından korumak için kovanların önü ve çevresini temiz bulundurmaya dikkat

etmelidir. Bilhassa karıncalara çok çekici gelen arı ölüleri ve diğer artık maddeler

toplanarak yakılmalıdır. Arı kuşu, zaman zaman düdük çalmak, arılığa korkuluk

asmak gibi fiziki tedbirlerle mücadele edilmeye çalışılır. Zararlı böceklerle

mücadelede önemli bir kuş türü olduğu için avlanması yasaktır. Tarım ilaçları, yoğun

olarak kullanılan tarım ilaçları gerekli önlemler alınmazsa bütün arılığın toplu olarak

söneceği sonuçlara yol açar. Tarım ilaçlarının olumsuz etkilerine maruz kalmamak

için daha arılığın kurulumu aşamasında yer seçimine dikkat etmek gerekir. Özellikle

arıcının denetimi dışında ilaçlama yapılabilecek olan büyük meyve bahçeleri ve

kültür bitkilerinin yetiştirildiği tarlaların uzağında bir arılık yeri seçilmelidir.

İlaçlama zamanı arıcının kontrolündeyse ve muhakkak yapılması gerekiyorsa arıların

dışarıda faaliyette bulunmadığı zaman dilimleri tercih edilmelidir. Özellikle ağaçların

ilaçlamasını çiçek açma zamanında yapmamak arıların buraya gelip ölmelerini

engelleyecek bir önlemdir. Yoğun ilaçlama yapılması riski olan yerlerde arıcı

Page 41: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

34

dikkatli olmalı ilaçlama yapılacağını öğrendiğinde kovan girişini kapatarak arıların

çıkışını engellemelidir. Bu durumda birkaç gün içeride kalan arıların havasızlıktan

telef olmaması için muhakkak kovan havalandırma önlemleri alınmalıdır. Ayrıca

arıların su ve besin ihtiyacı da karşılanmalıdır. Riskin büyük olduğu yerlerde arıların

telef olmasını engellemenin en garantili yolu arılığı acilen en az 7 km uzaklığa

taşımaktır. Ziraiyi ilaçlamaya karşı uygulanacak strateji meyve üreticilerinin arıcılık

hakkında bilgilendirilmesidir. Dünya, gıda maddelerinin %90’ı 82 bitki türünden

elde edilir. Bu bitki türlerinden 63’ü (%77) arı tozlaşmasına ve sonucunda tohum ve

meyve oluşturması için döllenmeye gereksinim duymaktadır. Bu bitkilerden özellikle

39 (%48) bitki türü için arı tozlaşması mutlak gereklidir. Yani bu olmazsa olmaz bir

durumdur. Gelişmiş ve zengin ülkeler artık sağlıklı gıdaları tercih etmekte ve

ekolojik ürünlere rağbet göstermektedir. ABD’de arıların tozladığı kültür

bitkilerinden elde edilen ürünün değerinin, arının oluşturduğu bal ve bal mumu

değerinden 143 kat fazla olduğu belirtilmektedir. (http://www.erginbal.com/ari-

zararlilari.html)

Modern Arıcılık: Etkili ekipman kullanımı, koloni yönetimi arıcılıkta önemli

konulardandır. Koloni kayıt sistemi, arı topluluğunun düzenlenmesi, oğul eğiliminin

önlenmesi, anaarı kabul ettirme, besleme, hastalık ve zararlıları kontrolü koloni

yönetimi için önemlidir. Üretimdeki sorunların giderilmesi için eğitim, yayım

çalışmalarına hız verilmelidir. Tarım İl Müdürlükleri, Tarım İlçe Müdürlükleri, Arı

Yetiştiricileri Birlikleri ve özel sektör işbirliği ile arıcılara yeterli teknik destek

sağlamalıdır. Arıcılara yönelik sürekli yayım ve eğitim hizmeti verilmeli ve

örgütlenmeler desteklenmelidir. Tarım İl Müdürlükleri veya İlçe Müdürlüklerince

arıcılara verilecek eğitim uygulamalı olmalıdır. Eğitim verecek eğitmenlerde arıcılık

hakkında uzman kişiler olmalıdır. Eğitim ve satış kooperatifleri kurulmalıdır.

Arıcılığımızın istenilen seviyelere gelmesinde lokomotif görevi yapan gezginci

arıcılık teşvik edilmeli ve gezginci arıcılara nakliye yardımı yapılmalıdır. Kovandan

sofraya gıda güvenliğinin sağlanması için yasal düzenleme ve denetimlerin

artırılması gerekmektedir. (Öztürk, 2010: 73)

Ana Arı Yetiştiriciliği: Bilimsel anlamda herhangi bir ıslah çalışması üretici

koşullarında söz konusu olmasa da üretici basit anlamda gelecek jenerasyonu

oluşturacak bireylerin ana ve baba hattını oluşturmak üzere sadece yüksek verimli

Page 42: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

35

kolonilerden anaarı yetiştirebilir ve istemediği özellikteki kolonilerin anaarılarını

ayıklayabilir. Böylece birkaç jenerasyon sonra istenilen genetik kombinasyonlardaki

bireylerin sayılarını popülasyonda artırmayı başarabilir.Arıcı genç anaarı ve uygun

ırk ile çalışmalıdır. (Öztürk ve Dağaroğlu, 2008: 297)

Arı Ürünleri Çeşitlendirme : Arı ürünleri deyince bal arılarının doğal olarak

topladığı kovanda olgunlaştırdığı, bal ve poleni kullanmak suretiyle işçi arılar

tarafından üretilen ürünlerdir. Bunlar bal, polen, propolis, balmumu, arısütü ve arı

zehridir. Bu ürünlerin hepsi Apiterapi (Destekleyici Tıp) de kullanılmaktadır. Bal

arısı bütün hayati fonksiyonlarını bal ve poleni kullanmak suretiyle sağlar. Kovan

hijyenini propolis ile sağlar. Yapı malzemesi olarak balmumunu kullanır. Kraliçe

arıyı arı sütü ile besler. Savunmasını arı zehir ile sağlar. Göller bölgesinde sadece

bal üretilmekte olup, bal üretimi de iklim şartlarına bağlı olduğundan çoğu zaman

emeğinin karşılığını elde edememektedir. Bal ile birlikte diğer arı ürünlerinin

üretimine geçilmesi, bölgemizdeki arıcı ailelerine önemli bir katkı sağlayacaktır.

Böylece küçük aile işletmeleri canlanacak kırsal alanda yaşayan vatandaşlarımızın

gelirlerinin artırılması bölgemizin sosyal ve ekonomik olarak daha da ileri bir düzeye

çıkmasına yardım edecektir.

Ölçek Ekonomisinden Faydalanmama: Stratejik olarak güçlü olmanın

ilkelerinden birisi ölçek ekonomilerinden faydalanmaktır. Kısaca, ölçek ekonomisi

herhangi bir ürünün üretilmesinde yeterince büyük kapasitelerin oluşturulması ve bu

kapasitenin etkin kullanımı ile birim başına sabit maliyetlerin en aza indirilmesi ve

maliyet açısından bir rekabet avantajı elde edilmesi kavramına deniyor. Bölge

kaynaklarını etkin olarak kullanarak verimli, yüksek katma değer yaratan, kaliteli,

ürün çeşitliliğine sahip arı ürünleri üretilmelidir. Bölgede arıcılık ek gelir kaynağı

olarak değil, bir meslek haline getirilmelidir.

3.2. FİYAT STRATEJİLERİ Fiyat, pazarlama karması elemanlarının arasında değiştirilmeye en elverişli

olandır. Bir işletme kısa bir sürede kalitesini ve pazarda yarattığı görüntüsünü

değiştiremez. Ya da mamulü için kullandığı dağıtım kanalı veya tanıtım çabalarını

bir gecede silip atamaz. Ancak, satış fiyatından son derece çabuk düzenlemeler

yaparak fiyatı bir silah gibi kullanabilir. Pazara giriş stratejisini izleyen bir işletme

Page 43: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

36

pazarda geniş paylar elde edebilmek için oldukça düşük başlangıç fiyatları belirlerler.

Pazara giriş stratejini başvuran yenilikçi bir işletme, rakiplerin tepki göstermesine

fırsat vermeden geniş pazar paylarını eline geçirebilir. Pazara giriş stratejisinin çok

önemli bir dezavantajı, düşük fiyat ve kar marjlarının ancak büyük miktarda satış

yaparak dengelenebilmesidir. Bu nedenle mamül geliştirme, dağıtım ve satış artırıcı

çabalar için yapılan harcamaların, bu strateji uygulanarak karşılanabilmesi için uzun

zaman geçmesi gerekecektir. Mamuller için kullanılan fiyatlandırma stratejilerinde

pazarın kaymağını alma stratejisinin en önemli özellikleri; yüksek başlangıç fiyatları

ve satış artırıcı çabalar için yapılan büyük harcamalardır. Strateji isminden

anlaşılacağı gibi, bir pazara herkesten önce hizmet etmeye başlayarak, o pazarın

kaymağını almaya yöneliktir. Pazarın kaymağını alma stratejisi tüketiciyi pazara

çekme konusunda başarılı bir strateji değildir. Ayrıca, hızlı bir uyum veya mamulün

hızla yayılmasına fırsat tanımaz. Yine pazarın kaymağını alma stratejisi yüksek kar

marjlarına fırsat tanıması nedeniyle faaliyet alanını rakipler gözünde cazip hale

getirebilir. İşletmeler bir mamulü pazara ilk olarak sunduklarında pazarın kaymağını

alma stratejisini tercih etmektedir. Rakiplerin pazara girmeye başlamasıyla, işletme

stratejisini pazara girişe çevirmektedir. Bu aşamada mamulün fiyatı düşürülmekte, bu

şekilde önemli bir pazar payı ve satış hacmi yakalanmaya çalışılmaktadır. (Arpacı

vd., 1994: 117, 118)

Ürün performansını ve fiyatını karşılaştırabilecek başka ürün olmadığı için

lider işletmenin önünde iki temel fiyatlandırma yaklaşımı bulunmaktadır. Yeni

geliştirilen bir ürün pazarda yer alan tüm tüketicilerin ilgisini çekmez. Başka bir ifa-

deyle yeni ürünlerin hedef pazarı çok geniş değildir. Bunun için işletme pazarı

bölümlendirdikten sonra yeni ürünleri kabul edebilecek, diğer tüketicileri de

etkileyebilecek, kanaat önderi yenilikçi kişilerin oluşturduğu pazar bölümüne

yoğunlaşmalıdır. Hedeflenen pazar bölümünün her ürün için ayrı ortak özellikler

taşıyan, kendi içinde homojen bir tüketici kitlesini ifade etmesi gerekmektedir.

Fiyatlandırmada yüksek fiyat stratejisi iki temel amaç için benimsenmektedir:

Pazarın kaymağını almak ve prestijli imaj oluşturmak için. Pazarın kaymağını alma

yaklaşımı ile işletme pazarda yer alan yeniliğe açık, gelir durumu yüksek, nispeten

eğitimli ve risk alabilen tüketicilere yönelmektedir. Bu tür tüketiciler yenilikçi olarak

isimlendirilmekte ve genellikle pazarın %2,5'lik bir kısmını oluşturmaktadır. Yüksek

Page 44: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

37

fiyat aynı zamanda ürünün değerli olduğu şeklinde bir algılama da oluşturmaktadır.

Eğer pazarda yakın gelecekte işletmenin yeni ürününün benzerini üretecek ya da

ikame bir ürün geliştirilmesi söz konusu değilse, işletme yine pazarın kaymağını

alma fiyatlandırması yaparak yüksek kâr elde etmek isteyebilir. (Uzkurt, 2008: 28)

Maliyet: Göller Bölgesi’nde arı üreticileri ürettikleri balların maliyetlerini

bilmediklerinden standart bir bal fiyatı oluşmuyor. Göller Bölgesi’nde bal

ürünlerinde standart bir fiyat oluşmadığından bölgede sahte ballar rahatça

satılabiliyor. Bölgede acilen bal maliyetleri hesaplanıp tüketicilere duyurulmalıdır.

Tüketiciler gerçek balın fiyatını bilmelidirler, belirlenen bal maliyetinin altındaki

fiyatlar ile satılan ballar sahte bal olduğu tüketicilere duyurulmalıdır.

Fiyatlamadaki Hedefler: Genel eğilim, geleceğe yönelik çalışan işletmelerin

uzun süreli karı amaçlamasıdır. Pazar payını artırmak isteyen işletmede ürünlerinin

fiyatlarını düşük tutacaktır. İşletme, geleceğini belirsiz gördüğü durumlarda, satış

gelirlerini artırmaya çalışır. (Tekin, 2006: 127) Bölgemizde arıcılık hobi ve ek gelir

elde etmek için yapıldığından pazara hakim olabilmek için kısa ve orta dönemde bal

fiyatları düşük tutularak, uzun vadede rakipler içinden sıyrılarak, yüksek satış

miktarlarıyla işletmenin karı en üst düzeye çıkarılabilir. Bölgemiz için en uygun fiyat

stratejisi pazarda geniş paylar elde edebilmek için oldukça düşük başlangıç fiyatları

belirlemektir.

Arz ve Talep: Üretilen mal için pazardaki talep durumunu tahmin etmeye

çalışmak gerekir. Talep denilince burada kast edilen o mala tüketici gruplarının

toplam talebidir. Ancak, önce genel olarak talebi belirlemeye çalışmak sonrada

değişik fiyatlardan işletmenin satabileceği miktarları tahmin etmek gerekir. Bu

temelde bir mal için talep elastikiyetini belirlemek demektir ve çeşitli yararlar sağlar.

İşletmelerin genelde talep konusunda bilgileri çok azdır, taleple ilgili belirsizlik

fazladır. Talebe yönelik fiyatlandırmada talebin yoğunluğu göz önünde tutulur ve

talep fazla ise fiyat yüksek; talep az ise fiyat düşük saptanır. Her iki halde maliyet

aynı olsa bile bu yola gidilir; maliyetler ancak kar bırakmayacak kadar yüksek

olmaları halinde ön plana çıkar. Bu fiyatlandırma usulünün yaygın uygulama şekli

fiyat farklılaştırmasıdır. Fiyat farklılaştırma, bir malın, iki veya daha çok fiyattan

satılmasıdır. (Mucuk, 1991: 172, 173) Göller Bölgesi’nde arı ürünleri müşteri tipine

Page 45: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

38

göre fiyatlanıyor. Akraba ve yakın dostlara düşük bir fiyat, gelir düzeyleri yüksek

olanlara yüksek fiyat uygulaması yapılıyor. Bölgemizde bal arzı bölgenin ihtiyacı

olan balı karşılayamadığından çevre bölgelerden bal satıcıları gelmektedir. Öncelikle

bölgemizdeki bal arzını artırmalıyız. Arıcılık ile ilgili projeler hazırlanmalı, üreticiler

modern arıcılık için desteklenmeli, modern arıcılık hakkında arıcılara uygulamalı

eğitim verilmeli, konaklamalı arıcılık teşvik edilmeli en önemlisi de bölgemizde

arıcılığın hobi arcılık ve ek gelir için yapılmaktan kurtarılmasıdır. Arıcılık bir meslek

haline getirilmelidir.

Yasal Düzenlemeler: Bölgemizde meyve üretiminin devamlılığı ve bal

üretiminin yeterliliği için arıcılığa yasal düzenleme getirilmelidir. Balın içine katılan

glikoz katkı maddesi yasaklanmalıdır.

3.3. DAĞITIM STRATEJİLERİ Daha önce pazarda yer almayan bir ürünün hangi kanal kullanılarak

dağıtılacağı önemli bar sorundur. İşletmenin önünde birkaç alternatif bulunmaktadır.

Pazara giriş aşamasında sınırlı dağıtım yapılmasının uygun olacağı kabul

edilmektedir. Dağıtım kanalında ürünler hakkında bilgilendirmeler, ürünün fiziksel

akışı önemli görülmektedir. Öncü işletmenin yeni ürün için kullanabileceği bir

dağıtım kanalı yoksa önünde iki alternatif bulunmaktadır. Birinci kendine ait bir

dağıtım kanalı oluşturmaktır. Bu zaman alıcı bir işlemdir. Dağıtım bölgeleri

oluşturulduktan sonra, dağıtım yoğunluğuna karar verilecek, aracılar belirlenecek ve

aracılar teşvik edilecektir. Eğer işletmenin finansal yetersizlikler, zaman kısıdı,

uzman eleman yetersizliği gibi nedenlerle kendine ait bir dağıtım kanalı oluşturma

imkanı yoksa mevcut dağıtım kanalı alternatiflerinden uygun olabilecekler değerlen-

dirilebilir. Bu durumda üretici işletme, dağıtım kanalının kontrolünü ve pazar

başarısını önemli ölçüde dağıtıcıların gayretlerine bırakmış olmaktadır. Öncü

işletmelerin yeni ürünleri dağıtımda kullanabileceği bir alternatif de doğrudan dağı-

tımdır. Ürünün cinsine ve tüketicilerin pazardaki dağılımına bağlı olarak, ayrıca

medya ve internet gibi tüketicilerle doğrudan iletişim kurma imkanlarına bağlı

olarak bu kanalın kullanılması da mümkündür. Bölgemizde arı ürünlerinin dağıtım

aşamasında üreticiler kendi örgütlerini kurarak, yüksek fiyatla ve uygun vade ile

toptan satışlar yaparak masraflarını azaltmaları ve karlarını artırmaları mümkündür.

Page 46: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

39

Ülkemizde üretilen ballar genel olarak üretici-işleyici-market-tüketici şeklindeki

pazarlama zinciri yolu ile pazarlanmaktadır. Bölgesel pazarlarda ise üreticilerin

doğrudan tüketicilere satışı ile en kısa şeklini almaktadır. Dağıtım kanalında arı

ürünleri hakkında bilgilendirmelere ağırlık verilmelidir.

3.4. TUTUNDURMA STRATEJİLERİ Eğer ürünün pazardaki ikamesi ya da benzeri yoksa işletme o pazar bölümü

için öncü niteliğini kazanmış olacaktır. Bu niteliği korumak için bir lider gibi

davranmak avantaj sağlayabilmektedir. (Torlak ve Altunışık, 2009: 197)

Pazara yeni çıkmış bir ürünün tüketicilere iletilmesi de öncü işletmelerin

önünde çözülmesi gereken bir problem olarak durmaktadır. Yeni bir ürünü pazara

sürme durumunda öncü işletmelerin tutundurma çabalarının merkezinde

bilgilendirici ve eğitici mesajların olması gerekir. Eğitici ve bilgilendirici mesajlar

dağıtım kanalı üyeleri yardımıyla iletilebileceği gibi, diğer tutundurma araçları ile de

iletilebilir. Reklamların dikkat çekiciliği ve yaygınlığı yeni ürünlerin pazar sürülmesi

aşamasında önemli bir işlev üstlenebilir. Reklamlarda internet, televizyon, radyo,

gazete, dergiler ve açık hava reklamları kullanılabilir. Her türlü medya mecrası

kullanılabilir. Yeni ürünlerin pazara sürülmesi aşamasında belki en etkili yöntemler

fikir önderlerinin kullanılmasıdır. Yeni ürünlerin pazarda test edilmesi amacıyla

dağıtılan örnek ürünler, bu ürünlerin çevresi geniş kişilere dağıtılarak kulaktan

kulağa iletişim yolunu kullanmak etkili bir tutundurma yöntemdir. Bu amaçla

kurulan test pazarları bile bulunmaktadır. Merak uyandırıcı reklam kampanyaları

pazara girişte kullanıldığı gibi, basın toplantıları, gala gibi dikkat çekici pazara sunuş

biçimleri de kullanılmaktadır. Sponsorluklar özellikle reklamın kullanılamadığı ya da

etkisinin sınırlı kaldığı durumlarda kullanılan bir tutundurma aracıdır. Başarılı

sporculara, toplantılara yapılan sponsorluklar hedef kitleye uygun mesajların

verilmesinde etkili bir yöntem olarak bilinmektedir. (Torlak ve Altunışık, 2009: 203-

207)

Tüketici Davranışları: Tutumlar öğrenme yolu ile elde edildiğine ve davranışı

ortaya çıkardığına göre, tutumların değiştirilmesi yoluyla davranışların da

değiştirilmesi mümkündür. Bunun için de, etkili bir iletişim ile tutumları

değiştirmeye yönelmek gerekmektedir. Herhangi bir konuda görüşü ya da tutumu

Page 47: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

40

olmayan birine belirli bir görüşü kabul ettirmek kolaydır. Çünkü bireyin daha önce

belirlemiş olduğu bir tutumu, bu yüzdende savunmaya geçmesini gerektirecek bir

nedeni ortada yoktur. Ancak mevcut bir tutumu değiştirmek ya da gücünü artırmak

zordur. Bir tutumu değiştirmek için, önce, onun elemanlarını değiştirmek gerekir. Bu

nedenle, pazarlamacılar tutumu değiştirmek için tutumun elemanlarını

değiştirmelidir. Bir nesne, olay ya da durum hakkında edinilen bilgi, duygu ve

davranış elemanını etkileyerek birlikte tutumu değiştirilebilir. Örneğin sahte balların

insan sağlığını bozduğu etkili bir biçimde kitlelere öğretilerek sahte bala karşı

olumsuz bir tutum yaratılabilir. Reklamlarla, tüketicilerin tutumlarını değiştirmek

için, tutumla ihtiyaç arasındaki çatışmadan yararlanılabilir. Örneğin bal ile

organizmanın bütün dokularında canlılık ve bunun sonucunda sağlık, enerji,

bağışıklılık, dinçlik arasındaki ilişki, sağlıksız yaşam çatışmasından yararlanılarak

kurulabilir. Tutumlar birden bire değişmediği için, yeni tutum geliştirmeye yönelmek

yararlı olabilir. Yapılan bazı araştırmalarda yeni bir tutum geliştirmenin eski tutumu

değiştirmekten kolay olduğu belirlenmiştir. Mevcut müşterilerin tutumlarını

güçlendirmek için, ürünün mevcut müşteriler arasında pozitif tutumunu yeniden

güçlendirmek gerekir. Bu amaçla pek çok reklam, marka kullanılıp tatmin olan

referans gruplara yönelmektir. Yeni müşteriler çekmek için, reklam tatmin edilmemiş

ihtiyaçların mevcut ürün ile nasıl tatmin edildiği üzerinde yoğunlaştırılır. Örneğin ‘’A

markası bal hem çocuğunuzu daha iyi besler hem de zekâ gelişimini daha iyi sağlar’’,

şeklinde bir slogan A marka balın en iyi tatmin edici marka olabileceği üzerine

yoğunlaşmıştır. Yeni ortaya çıkan bir pazar bölümünden yararlanmak ya da yeni bir

pazar bölümü yaratmak için, yeni malları yeni müşterilere göre konumlandırmak yine

uyum stratejisinin uygulanmasıdır. Mevcut tutumun değişebilmesi için, iletişim

yoluyla sunulan tutumun mevcut tutumla bir psikolojik gerilim yaratması ve bireyin

bu gerilimden kurtulmak için sunulan tutumu benimsemesi gerekir. (İslamoğlu ve

Altunışık, 2010: 163-170) Göller bölgesinde tüketicilerin bal ürünlerini satın almayı

bir sorun olarak görmesi için, etkili bir iletişim ile tutumları değiştirmeye yönelmek

gerekmektedir. Duyu elemanı doğrudan etkilemek için “Klasik Öğrenme

Teorisinden” yararlanılır. Bunun için de müzik, resim yoluyla elde edilen değerler

markaya aktarılarak bu değerle marka özdeşleştirilir. Bunun nedeni, toplumca

benimsenmiş değerlerin mallarla özdeşleştirilmesi halinde, mala karşı olumlu bir

Page 48: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

41

duygunun oluşmasıdır. Duyu elemanını etkileyerek tutum değiştirmeye verilebilecek

en güzel örnek; tüketicilerin beğendiği nesne ve objelerle mal yada marka arasında

ilişki kuran reklamlardır. Sevilen bir müzik, artist ya da olayla marka özdeşleştirilir.

(İslamoğlu ve Altunışık, 2010: 163-170) Topluca sevilen, güvenilen bir artist ile arı

ürünleri özdeşleştirilerek ürünlere karşı olumlu bir duygu oluşturulabilir.

Reklam: Pazarlama yönetimleri, mevcut ya da girmeyi düşündükleri hedef

pazardaki tüketicileri ürünlerinden, ürünlerindeki yada pazarlama uygulamalarındaki

değişikliklerden ve pazara sundukları yeni ürünlerden haberdar etmek amacıyla bilgi

içeriği yoğun reklamlar yapabilirler. Reklâmların önemli bir kısmı ise ürünün ve

firmanın tercih edilmesine yönelik ikna etmeye yöneliktir. İkna etme fonksiyonu

güden bazı reklâmların bir kısmında tüketicilerin yanıltma ve hatta kandırmaya

yönelik unsurlarda bulunabilir. Pazarda varlığını duyurmak, rakiplerin hamlelerine

cevap vermek ve markayı vurgulamak amacıyla hatırlatmaya yönelik reklamlarda

gerçekleştirilir. (Altunışık vd., 2007: 115, 1992:174) Bilinçaltı reklam, 1958 yılında

A.B.D. ‘de New Jersey’deki bir sinemada yapılan uygulamada ilginç sonuçlar elde

edilmiştir. Saniyenin 1/3000’i kadar kısa sürede, ‘kola iç’, ‘patlamış mısır ye’

mesajları birer karelik olarak gösterilmiştir ve bu gösterme her beş dakikada bir

tekrarlanarak altı haftalık bir sürede gerçekleştirilmiştir. Sonuçta, kola satışları

%20’ye yakın, patlamış mısır satışları ise %60’a yakın bir artış göstermiştir. (Odabaşı,

2009: 160)

Uyumlaştırma Stratejisi: Tüketiciler birbirlerinden farklıdır ve reklamların bu

farklılıklara göre uyarlanması gerekmektedir. Bu stratejide her bir pazar bölümüne

farklı reklam kampanyaları düzenlenmelidir.

Standartlaştırma Stratejisi: Tüketicilerin benzer ihtiyaç ve isteklerinin olduğu

ve etkinliğin sağlanması için reklam kampanyalarında standartlaşmayı önerir.

(Altınbaşak vd., 2008: 451)

Bölgemizde arı ürünlerinin reklamında, tüketicileri ürünlerden haberdar

etmeye yönelik bilgi içeriği yoğun reklamlar yapılmalıdır. Üreticiler bal tüketimini

artırmak için bir araya gelerek ortak bir reklam mesajı vermelidirler. Ayrıca yerel

kanallara da yerel içerikli reklamlar verilmelidir.

Page 49: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

42

Marka: Marka, ürün ve hizmetlere özel bir kimlik sağlayarak tüketiciler

tarafından tanınmalarını kolaylaştıran ve onları benzerlerinden farklılaştıran bir

araçtır. Bu anlamda herhangi bir marka için öne çıkması gereken temel kaygı,

markanın sözü edilen fonksiyonlarını hangi etkinlik düzeyinde yerine getirebildiği

olmalıdır. Bunun arkasından gelecek olan bir diğer sorgulama alanı da markanın

fonksiyonlarını üst düzeyde yerine getirebilmesi için hangi faaliyetlerin tasarlanması

gerektiğini tespit etmektir. Özellikle rekabetin yoğun olduğu ortamlar, pazar

başarısında markanın rolünü ve uygulanacak marka stratejilerini önemli hale

getirmektedir. Tüketicilerin marka tercihlerinin yönlendirilmesi ve tekrarlanan

satışlarla işletmeye gelmelerinin sağlanmasında işletmelerin geliştirdiği marka

stratejilerinin belirleyici bir rolü vardır. Marka stratejileri belirlenirken,

konumlandırma ya da yeniden konumlandırma faaliyetlerinin uzum bir süreç

gerektirdiği unutulmadan, tüketicilerin niçin söz konusu markayı satın almaları

gerektiğine dair, onlara hangi temel mesajın sunulacağına karar vermelidir. Bir

işletmenin müşterilerine bir ürünün ya da hizmetin sağladığı değere ek olarak,

markanın ismi ve logosu ile bağlantılı olarak yaratılan değer grubu marka değeri

olarak tanımlanmaktadır. Marka değerini oluşturan unsurlar; marka bağımlılığı, marka

bilinirliği, algılanan kalite ve marka çağrışımları olarak sıralanır. Marka değerinin

parçalarından olan marka bağımlılığı ve marka bilinirliliğinin yüksek olması

pazarlama maliyetlerinin azaltılması, satışlarda artış, yeni tüketicileri markaya

çekebilme gibi avantajlar sağladığı için hem bir rekabet avantajı hem de pazar payını

koruma konusunda işletmeye imkânlar sunmaktadır. Ambalaj stratejileri marka

stratejilerini destekleyici yönde olmalıdır. Çünkü ambalaj, mal farklılaştırma veya

yenileştirme çalışmalarını destekleyici bir role sahiptir. Mal ya da markayı tüketiciler

tarafından seçilebilir hale getirebiliriz. Tüketicinin ürüne ve markaya bağlılığının

yaratılmaya çalışıldığı bu dönemde farklı ambalaj uygulamaları tüketicilerin ilgisini

çekerek ürünün ya da markanın satılmasının devamlılığını sağlayabilir. Ambalaj

stratejilerinin sadece tek tek ürün ve markaları değil aynı zamanda işletmenin

kendisini de kapsaması gerektiği unutulmamalıdır. Ambalajda tercih edilecek kalite

düzeyi, ambalaj tasarımı (boyut, renk düzeni, görsel öğe kullanımı, yazı stili) ve

ambalaj yoluyla tüketicilere sunulacak bilgiler (ürün bilgisi, kullanım bilgisi, uyarılar,

ek bilgiler) ambalaj stratejisini oluşturması üzerinde durulması gereken karar

Page 50: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

43

bölgeleridir. (Torlak ve Altunışık, 2009: 255-257) Stratejik marka uygulamaları

açısından marka stratejileri; marka yayma ve çok markalı stratejidir. Marka yayma

stratejisi, İşletme tüm mal karmasına yönelik aynı markayı kullanır. Herhangi bir mal

veya ürün hattında başarılı bir marka yaratıldığında, işletmeler aynı markayı mal

karmasının tamamında uygulamaktadır. Ancak marka yayma stratejisinde işletmeler

tüm mal karması için tek bir marka kullandığından, malların herhangi birisindeki

olumsuzluk, aynı markadaki diğer malları da olumsuz yönde etkileyebilir. Çok

markalı strateji, işletmeler, her ürün hattına veya mala birbirinden farklı markalar

geliştirir. Bu sayede işletmeler dağıtım kanallarında geniş marka yelpazesi ile büyük

oranda hâkimiyet kurabilirler. Ayrıca çoklu marka stratejisi ile işletmelerin değişik

pazar bölümlerine yoğunlaşarak, hedef pazarlarında çeşitlendirmeler yapmaları da

mümkündür. Özellikle müşteriler arasında marka değişiklikleri sık sık yapılıyorsa,

işletmeler talep kaymalarından kaynaklanan kayıplarını en aza indirebilirler. Bunlara

ek olarak markaların kendisi arasındaki iç rekabet, yöneticilerin marka konusunda

gelişmeleri yakından takip etmesini sağlamaktadır. (Ecer ve Canıtez, 2004: 207)

Bölgemizde pazar konumlandırma faaliyetlerinin uzun bir süreç gerektireceği

unutulmamalıdır. Tüketicilere niçin söz konusu markayı satın almaları gerektiği

anlatılmalıdır. Onlara hangi temel mesajın sunulacağına karar verilmelidir. Bölgesel

marka olma çabaları yapılmalıdır. Ambalajın ürünü müşteriler tarafından seçilebilir

hale getirdiği unutulmamalıdır. Ambalajlamada ürün bilgisi; Ürünün içeriği hakkında

bilgileri içerir. Balın lavanta balımı yoksa çiçek balımı olduğu hakkında bilgiler

verilmelidir. Kullanım bilgisi; Tüketicilere arı ürünlerini ne zaman ve nasıl

tüketecekleri hakkında bilgi verilmelidir. Örneğin balın metal kaşık ile değil de tahta

kaşıkla tüketilmesi gerektiği gibi pratik bilgiler verilmelidir. Ambalajın uyarılar

kısmında ise sahte bala karşı tüketici uyarılmalıdır.

3.5 DİĞER PAZARLAMA STRATEJİLERİ Pazardaki küçükler, pazar payı düşük olup, ölçek bakımından farklılık

gösterebilirler. Büyük ölçekli olan ancak mevcut bir pazarda küçük pazar payı ile

faaliyetlerini yürüten işletmelerden bahsetmek mümkündür. Küçük pazar payına

sahip işletmelerin rakipleri ile savaşta yararlanabilecekleri pazarlama stratejileri, ya

endüstrideki sınırlı sayıda pazar dilimi üzerinde yoğunlaşmak ya da araştırma

geliştirmeden yararlanmaktır. Yenilik kullanımı ve pazarlama bölümlendirme

Page 51: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

44

yardımıyla, seçilmiş pazar için beklentileri karşılayacak ürünler sunmak mümkün

olacaktır. Pazarda küçükler için önerilen diğer bir strateji, özel pazar veya nokta

stratejisi olarak isimlendirilen niş pazarlamadır. (Torlak ve Altunışık, 2009: 294)

Gerilla Saldırısı: Gerilla savaşı hasmın farklı bölgelerine fasıllarla, ufaktan

ufaktan saldırmaktır. Amaç hasmın moralini bozmak, rahat vermemek ve sonuçta

sürekli elde tutulabilecek bir bölgeyi sağlama almaktır. Gerilla muhaberesi küçük

işletmelerce ve büyük işletmelere karşı yapılır. Küçükler için önerilen pazarlama

stratejilerinden biri gerilla saldırılarıdır. Katma değeri artırmak ve buna bağlı olarak

yüksek kar bırakabilecek Gerilla saldırısı; meydan okuyarak, belli zamanlarda

şaşırtıcı ataklarla rakibi etkileyerek pazar payı almayı mümkün kılmaktadır. Gerilla

saldırısının nihai amacı, doğal olarak pazarda tutunabilecek bir yer edinebilmektir.

Fiyat indirimi veya yoğun tutundurma çabaları yardımıyla uygulanabilir. (Yükselen,

2006: 59, 60)

Niş Pazarlama: Bu strateji, küçük bir pazar grubuna ulaşabilecek yapıdaki

işletmeler için uygun olduğundan genelde küçük işletmelere önerilmektedir. Ancak

bu stratejinin sadece küçük işletmeler değil büyük firmalar tarafından uygulanması

da mümkündür. Özel pazarda faaliyette bulunmak işletmelere uzmanlaşma ve pazar

kontrolü fırsatlarını sunmaktadır. Özel pazarların karlılığı yüksek olduğu zaman

pazarın yeni katılımcıları çekmesi de mümkün olabilecektir. Bu pazarları koruyan en

önemli özellik, büyük veya farklı firmaların söz konusu pazara girişi anlamlı

görmemeleri veya bu özel pazarlara kaynak tahsisi yapmaktan kaçınmalarıdır.

(Torlak ve Altunışık, 2009: 294)

Arıcılık ve Örgütlenme: Ülkelerin kalkınma ve gelişme hedeflerine ulaşması

için bireysel organizasyonların çalışması önem taşımaktadır. Devlet tarım ve gıda

pazarlama alanlarında: bilgi, fiziki, kurumsal ve hukuki altyapıya destek vererek

çalışmalıdır. Bunları üreticiler ve kurumları yapamazlar. Bu organizasyonların

eksikliği durumunda üreticiler tarımdan kopmakta, gıda sanayicileri ve tüccarlar da

yok olmaktadır. Piyasada haksız rekabet oluşmakta, kayıtsız ekonomi geçerli

olmaktadır. Piyasa ekonomisinde pazar düzenlenmesinde yararlanılabilecek

teşkilatlanma şekilleri; üretici birlikleri, kooperatifler, bordlar ve şirket tipi

kurumlardır. Örneğin Dünya’nın en önemli bal üretim yerlerinden biri olan Amerika

Page 52: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

45

Birleşik Devletlerinde bütün arıcıları kapsayan ‘Ulusal Bal Bordu’ bulunmakta, bu

kurum üretimden pazarlamaya, ithalattan ihracata kadar bütün kararlarda en etkin

ülke kuruluşu olarak çalışmaktadır. Tarım kooperatiflerinin üreticilere sağladığı

ekonomik yararlar; ürün veriminin artması, ucuz girdi temini, yüksek fiyatla ürün

satışı, kaynakların daha fazla değerlendirilmesi, desteklerden yararlanma, sigorta

yaptırılarak risklerin karşılanması gibi çeşitli şekillerdedir. (Vural, 2007: 115)

Page 53: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

46

SONUÇ Coğrafi konum itibariyle bölgemiz arıcılığa çok elverişli olmasına rağmen bu

potansiyel yeterince değerlendirilememektedir. Arıcılığın bitkisel üretim ve kırsal

kalkınma açısından sahip olduğu öneme karşılık arıcıların örgütsüz, kamu kesiminin

de arıcılığa duyarsız davranması, bölgede arıcılığın gelişmemesine neden olmuştur.

Bölgede arıcılığının üretim sorunları, başta modern arıcılık hakkında bilgi

yetersizliği, arı hastalıkları, arı zararlıları, iklim sorunları, zirai mücadelede arıcıların

dikkate alınmaması, ana arı üretimindeki yetersizlikler, arı ürünlerinin

çeşitlendirilememesi, ölçek ekonomisinden faydalanmamadır.

Bölgemizde arıcılık sektörünü korumak için gerekli tedbirler acilen

alınmazsa, ithal bal ile fiyat rekabetine giremeyen üretici, arıcılığı bırakmak zorunda

kalacaktır. Bölge tarımı da bundan olumsuz etkilenecektir. Arı ölümlerini azaltmak,

üreticilerin ürün çeşitliliği konusundaki teknik bilgi ve donanımlarını geliştirmek ve

organik bal üretimi yapabilmek için arı üreticilerine yönelik eğitimler

düzenlenmelidir. Ayrıca, arı sağlığında ve bal kalite kontrolünde yaşanan sorunlar

giderilmeye çalışılarak sektörün gelişmesini önleyen finansal problemler

çözümlenmelidir.

Göller Bölgesinde arı üreticileri ürettikleri balların maliyetlerini

bilemediklerinden standart bir bal fiyatı oluşamamaktadır. Göller Bölgesinde bal

ürünlerinde standart bir fiyat oluşmadığından bölgede sahte ballar rahatça

satılabilmektedir. Bölgede acilen bal maliyetleri hesaplanıp tüketicilere

duyurulmalıdır. Tüketiciler gerçek balın fiyatını bilmelidir, belirlenen bal maliyetinin

altındaki fiyatlar ile satılan ballar sahte bal olduğu tüketicilere duyurulmalıdır.

Bölgemizde arı ürünlerinin dağıtım aşamasında, üreticilerin kendi örgütlerini

kurarak, yüksek fiyatla ve uygun vade ile toptan satışlar yaparak masraflarını

azaltmaları ve karlarını artırmaları mümkündür

Bir nesne, olay ya da durum hakkında edinilen bilgi, duygu ve davranış

elemanını etkileyerek birlikte tutumu değiştirilebilir. Örneğin sahte balların insan

sağlığını bozduğu etkili bir biçimde kitlelere öğretilerek sahte bala karşı olumsuz bir

tutum yaratılabilir. Reklamlarla, tüketicilerin tutumlarını değiştirmek için, tutumla

ihtiyaç arasındaki çatışmadan yararlanılabilir. Örneğin bal ile organizmanın bütün

Page 54: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

47

dokularında canlılık ve bunun sonucunda sağlık, enerji, bağışıklılık, dinçlik arasındaki

ilişki, sağlıksız yaşam çatışmasından yararlanılarak kurulabilir.

Göller bölgesinde tüketicilerin bal ürünlerini satın almayı ciddi bir sorun

olarak görmesi için, etkili bir iletişim ile tutumlarını değiştirmeye yöneltmek

gerekmektedir. Duyu elemanını doğrudan etkilemek için “ Klasik Öğrenme

Teorisinden” yararlanılır. Bunun için de müzik, resim yoluyla elde edilen değerler

markaya aktarılarak bu değerle marka özdeşleştirilir. Bunun nedeni, toplumca

benimsenmiş değerlerin mallarla özdeşleştirilmesi halinde, mala karşı olumlu bir

duygunun oluşmasıdır. Duyu elemanını etkileyerek tutum değiştirmeye verilebilecek

en güzel örnek; tüketicilerin beğendiği nesne ve objelerle mal ya da marka arasında

ilişki kuran reklamlardır. Sevilen bir müzik, artist ya da olayla marka özdeşleştirilir.

Göller bölgesinde markalı bal üretimi yapılmamaktadır. Bunun sonucunda

tüketiciler arı ürünleri hakkında bilgi edinememektedir. Bilgi yetersizliği nedeniyle

de sahte bal ile gerçek bal arasındaki ayrımı yapamamaktadır. Markalaşma ve

tüketicilerin bilinçlendirilmesi ile tüketicilerin bilgi yetersizliği giderilerek, gerçek ve

sağlıklı bala erişimleri sağlanmalıdır.

Page 55: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

48

KAYNAKÇA Kitaplar

AKGÖZ, A., Gıda Pazarlaması, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yayınları, İzmir, 1985

ALTINBAŞAK, İ., vd., Küresel Pazarlama Yönetimi, Beta Basım A.Ş., İstanbul, 2008

ALTUNIŞIK, R., Ş. ÖZDEMİR ve Ö. TORLAK, Pazarlamaya Giriş, Sakarya Yayıncılık, Sakarya, 2007

ARPACI, T., D. TUNCER, Y. AYHAN, E. BÖGE ve M. ÜNER, Pazarlama, Gazi Yayınları, Ankara, 1994

BARUTÇUGİL, İ., Müşteri İlişkileri ve Satış Yönetimi, Kariyer Yayınları, Ankara, 2009

CEMALCILAR, A., Pazarlama Araştırması, Pazarlama Enstitüsü Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, Eskişehir, 1975

DOĞAROĞLU, M., Modern Arıcılık Teknikleri, Türkmenler Matbaacılık, Tekirdağ, 2009

ECER, F., ve M. CANITEZ, Pazarlama İlkeleri Teori ve Yaklaşımlar, Gazi Kitabevi, Ankara, 2004

ERSUN, C., Türkiye Balcılık Sektörü Sorunlar ve Çözüm Önerileri, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, İstanbul, 2005

İSLAMOĞLU, H., Pazarlama Yönetimi, Beta Basım A.Ş., İstanbul, 2008

İSLAMOĞLU, H., Temel Pazarlama Bilgisi, Beta Basım A.Ş., İstanbul, 2009

İSLAMOĞLU, H., ve R. ALTUNIŞIK, Tüketici Davranışları, Beta Basım A.Ş., İstanbul, 2010

KANDEMİR, İ., Modern Arıcılık, Temel Petek Yayınları, İstanbul, 2010

KAYRAL, N., Yeni Teknik Arıcılık, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1993

MUCUK, İ., Pazarlama İlkeleri, Erdiz Masaüstü Yayıncılık, İstanbul, 1991

ODABAŞI, Y., Post Modern Pazarlama, Yaylacık Matbaası, İstanbul, 2009

ODABAŞI, Y, Pazarlama İlkeleri, Bilim Teknik Yayınevi, İstanbul, 2001(Jim BYLTHE’ dan çeviri)

OLUÇ, M., Temel Pazarlama Kavramları, Kahraman Ofset, İstanbul, 2006

TEKİN, N., Pazarlama İlkeleri Politikalar-Stratejiler-Taktikler, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2006

TORLAK, Ö., ve R. ALTUNIŞIK, Pazarlama Stratejileri Yönetsel Bir Yaklaşım,

Beta Basım A.Ş., İstanbul, 2009

TUTKUN, E., ve A. BOŞGELMEZ, Bal Arısı Zararlıları ve Hastalıkları Teşhis ve Tedavi Yöntemleri, Bizin Büro Basımevi, Ankara, 2003

Page 56: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

49

VARİNLİ, İ., ve K. ÇATI, Güncel Pazarlama Yaklaşımlarından Seçmeler, Detay Yayıncılık, Ankara, 2008

YÜKSELEN, C., Pazarlama İlkeler-Yönetim, Detay Yayıncılık, Ankara, 2006

Makaleler GÜNGÖR, H., ve M. PAYDAŞ, 3. Arıcılık Kongresi, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım

Ekonomisi Bölümü, Adana, 2000

ÖZTÜRK, A., 2. Uluslar arası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi, Muğla

Üniversitesi Basımevi, Muğla, 2010

ÖZTÜRK, A., ve M. DAĞAROĞLU, 1. Uluslar arası Muğla Arıcılık ve Çam Balı

Kongresi, Muğla Üniversitesi Basımevi, Muğla, 2008

PARKALAY, O. vd., Türkiye’de Arıcılık Faaliyetinin Mevcut Durumu, Uludağ

Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi Sayı 22, Bursa, 2008

VURAL, H., Tarımda Örgütlenme ve Arıcılık, Uludağ Arıcılık Dergisi Sayı 4, Kasım 2007

Diğer Arı-İş İnternet Sitesi, <http://www.aricilik.info/aricilik-bilgisi/157-arilar-hakkinda-

ilginc-bilgiler.html>,(03.01.2011)

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı İnternet Sitesi, <http://www.baka.org.tr,>, (09.01.2011)

Ergin Bal arıcılık Hizmetleri İnternet Sitesi, <http://www.erginbal.com/ari-zararlilari.html>, (04.01.2011)

European Commission, Communication From The Commission To The European Parliament And The Council on Honeybee Health, Brussels,6.12.2010,<http://ec.europa.eu/food/animal/liveanimals/bees/docs/honeybee_ health_communication_en.pdf>, (09.01.2011)

Türkiye Arıcılık ! Arıcılığı Geliştirme Merkezi İnternet Sitesi, <http://www.turkiyearicilik.com/aricilik-hakkinda-bilgiler/ariciligin-tarihcesi.html>, (08.01.2011)

T.C.Tarım Ve Köyişleri Bakanlığı İnternet Sitesi,<http://www.tarim.gov.tr/uretim/Aricilik,ariyetistiriciligi.html>,(06.01.2011)

T.C.Tarım Ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol genel Müdürlüğü İnternet Sitesi, <http://www.kkgm.gov.tr/TGK/Teblig/2005-49.html>, (07.01.2011)

Türkiye İstatistik Kurumu İnternet Sitesi, <http://www.tuik.gov.tr>, (05.01.2011)

Page 57: TEtez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00942.pdfİnsan tarafından bilinçli olarak üretimi M.Ö. 4000 yıllarına ve tüketimi ise daha eskilere dayanan bal, tarih boyunca insan beslenmesi ve

50

ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler

Adı ve Soyadı: Fatih ÖZCAN

Doğum Yeri: Isparta

Doğum Yılı: 1978

Eğitim Durumu

Ortaokul: 1990-1993 Keçiborlu Ortaokulu

Lise: 1993-1996 Keçiborlu Lisesi

Lisans: 1996-2000 Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme

Bölümü

İş Deneyimi

2002-2007 Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Genel Sekreterlik Güvenlik Görevlisi

2007-2008 Serbest Muhasebecilik

2008-…… Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Mali İşler

Bilgisayar İşletmeni