Upload
others
View
0
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Enstitü Yayın No: 60 ISBN: 978-605-393-104-1
BATI AKDENİZ BÖLGESİNDE DOĞAL YAYILIŞ GÖSTEREN
ÖNEMLİ BAZI ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİNİN
YAŞ / KURU AĞIRLIK ORANLARI
(ODC: 285; 754)
The wet/dry weight rates of some important non-wood forest products which are
naturally distributed on West Mediterranean region
Sadettin GÜLER
Dr. Saime BAŞARAN
Kader Hale GÜLER
TEKNİK BÜLTEN NO: 45
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
SOUTH-WEST ANATOLIA FOREST RESEARCH INSTITUTE
(SAFRI)
ANTALYA/TÜRKİYE
YAYIN KURULU
Editorial Board
Başkan
Head
Dr. Mehmet Ali BAŞARAN
Üyeler
Members
Melahat ŞAHİN
Dr. Ufuk COŞGUN Şenay ÇETİNAY
Kader Hale GÜLER
YAYINLAYAN Batı Akdeniz
Ormancılık Araştırma Enstitüsü P.K.: 264
07002 ANTALYA
Published by South-West Anatolia
Forest Research Institute P.O. Box: 264
07002 ANTALYA TURKEY
Tel.: +90 (242) 345 04 38 Fax: +90 (242) 345 04 50
E-posta: [email protected] Web: http//www. baoram.gov.tr
ACAR OFSET
Tel : +90 (242) 242 65 01 Faks: +90 (242) 243 88 82
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
İÇİNDEKİLER .......................................................................... i
ÖNSÖZ ....................................................................................... iii
ÖZ ……………………………………………………....……… v
ABSTRACT …………………………………………………… v
1. GİRİŞ …………………………………..……………………. 1
2. LİTERATÜR ÖZETİ ...……………………………………. 5
3. MATERYAL ve YÖNTEM .......…………………………… 7
3.1. Kapsam ve Uygulama Yerleri …..………………….... 7
3.2. Bitkilerin Genel Özellikleri …………………………… 8
3.2.1. Defne ………………………………………….… 8
3.2.2. Mersin ………………………………………… 10
3.2.3. Kekik …………………………………………… 12
3.2.3.1. Yayla Kekiği ……………………………….. 13
3.2.3.2. Taş Kekiği ………………………………….. 16
3.2.3.3. Dağ Kekiği …………………………………. 18
3.2.3.4. Karabaş Kekik ……………………………… 19
3.2.4. Büyük Çiçekli Adaçayı ………………………… 21
3.2.5. Şalba ……………………………………………. 23
3.3. Yöntem …………………………………………..
24
4. BULGULAR VE TARTIŞMA.....………………………….. 26
4.1. Bulgular ........................................................................... 26
ii
4.1.1. Defne (Laurus nobilis) ………………………….. 26
4.1.2. Mersin (Myrtus communis) ……………………. 28
4.1.3. Yayla Kekiği (Origanum minutiflorum) ……. 31
4.1.4. Taş Kekiği (Thymus longicaulis) …….……… 33
4.1.5. Kekik (Satureja cuneifolia) …….…….…….… 37
4.1.6. Karabaş Kekik (Thymbra spicata) …….……. 39
4.1.7. Adaçayı (Salvia tomentosa) …….…….…….… 40
4.1.8. Şalba (Phlomis bourgaei) …….…….…….……. 43
4.1.9. Şalba (Phlomis leucophracta) …….…….……. 44
4.2. Tartışma …….…….…….…….…….…….…….…….… 46
5. SONUÇ VE ÖNERİLER …………………………………... 47
ÖZET ........................................................................................... 52
SUMMARY ................................................................................ 53
KAYNAKÇA ............……………………………………….. 54
iii
ÖNSÖZ
Odun Dışı Orman Ürünleri (ODOÜ); 6831 sayılı yasanın 37.
maddesinin 1. fıkrası gereğince tarife bedeli ödemek kaydıyla, yasanın ilgili
maddesinde yazılı yerlerde halka izin verilmek suretiyle, Orman Genel
Müdürlüğü (OGM)’nün 283 nolu tebliğine uygun olarak doğadan
toplanmaktadır. Ürünlerin doğadan toplanması ile orman işletmesi tarafından
tarife bedeli hesaplanmasına kadar geçen süreçte ürünler kurumaktadır. Tarife
bedeli hesaplanacak olan kuru ürünün ne kadar yaş üründen elde edildiğinin
hesaplanabilmesi için, bu ürünlere ilişkin kuruma endeksi değerlerinin bölgeler
itibariyle bilinmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu çalışma kapsamında, ihraç edilen Odun Dışı Orman Ürünleri
arasında yer alan ve Batı Akdeniz Bölgesi itibariyle önemli oranda doğadan
toplanan, dokuz adet bitki türüne ait Kuruma Endeksleri belirlenmiştir.
Proje sonucunda elde edilen Kuruma Endeksleri (Yaş/Kuru Oranları),
Antalya ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri görev ve sorumluluk alanları
içerisinde gerçekleştirilecek olan, odun dışı orman ürünlerinin üretim ve satış
işlemlerinde kullanılabilecektir. Ayrıca, Kuruma Endeksi değerlerinden, bu
türlere yönelik yapılacak olan envanter çalışmaları kapsamında da
yararlanılabilecektir.
Projenin arazi çalışmaları aşamasında katılım ve katkı sağlayan Dr.
Mehmet Ali BAŞARAN’a teşekkür ederim.
Proje kapsamında gerçekleştirilen doğadan bitki toplama ve toplanan
bitkilerin hava kurusu hale getirilmesi çalışmalarına, teknik ve iş gücü
bakımından özverili katkılarını esirgemeyen proje ekibine özellikle teşekkürü bir
borç bilirim.
Proje sonucunda elde edilen sonuçların bölge ve ülke ormancılığımıza
yararlı olmasını ve bundan sonra yapılacak olan benzeri araştırma çalışmalarına
yön gösterici olarak katkı sağlamasını dilerim.
Antalya-Ağustos 2011 Sadettin GÜLER
iv
v
ÖZ
Bu araştırma projesiyle; ODOÜ listelerinde ihraç edilen ODOÜ arasında
yer alan ve Batı Akdeniz Bölgesi itibariyle önemli oranda üretimi yapılan dokuz
adet bitki türünün (Defne (Laurus nobilis L.), Mersin (Myrtus communis L.),
Yayla Kekiği (Origanum minutiflorum O. Schwarz et P.H. Davis), Taş Kekiği
(Thymus longicaulis C. Presl. Subsp.chaubardii (Boiss. & Heldr. Ex Reichb.
Fil.) Jalas var.alternatus Jalas), Dağ Kekiği (Satureja cuneifolia Ten.), Karabaş
Kekik (Thymbra spicata L. var. spicata), Büyük Çiçekli Adaçayı (Salvia
tomentosa Miller) ve Şalba (Phlomis bourgaei Boiss. ve Phlomis leucophracta
P.H.Davis&Hub.-Mor.) Yaş/Kuru Ağırlık Oranlarının (Kuruma Endeksleri)
ortaya konulması amaçlanmıştır.
Bu çalışma ile Antalya ve Isparta Bölgelerinde Odun Dışı Orman
Ürünleri (ODOÜ)’nin üretim ve satış işleri daha etkin ve düzenli bir şekilde
yürütülecek ve bu ürünlerden elde edilen gelirin bütün paydaşlar arasında
adaletli bir şekilde dağıtılmasına katkı sağlanmış olacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kuruma Endeksi, Yaş/Kuru Ağırlık Oranları, ODOÜ,
Tarife Bedeli
ABSTRACT
The aim of this project is to determine wet/dry rates for NWFP of nine
plant species which were exported in ODOÜ lists and produced generally in
West Mediterranean Region; Bay laurel (Laurus nobilis L.), Myrtle (Myrtus
communis L.), Turkish oregano (Origanum minutiflorum O. Schwarz et P.H.
Davis), Stone thyme (Thymus longicaulis C. Presl. Subsp.chaubardii (Boiss. &
Heldr. Ex Reichb. Fil.) Jalas var.alternatus Jalas, Satureja cuneifolia Ten.,
Garden thyme (Thymbra spicata L. var. spicata), Sage (Salvia tomentosa Miller)
and Jerusalem sage (Phlomis bourgaei Boiss. ve Phlomis leucophracta
P.H.Davis&Hub.-Mor.) in the Antalya and Isparta regions.
Yield and sale of Non-Wood Forest Products (NWFP) in Antalya and
Isparta region will become more active and regular with this study and it will
contribute the distribution of the income which is gained from these products
equally between all shareholders.
Key Words: Drying Index, Wet/Dry Weight Rates, NWFP, NTFP, Wages-tariff
vi
1
1. GĠRĠġ
Sistematikçilerin bildirilerine göre yeryüzünde kesin tanımı yapılmıĢ
2/3‟ünü tohumlu bitkilerin oluĢturduğu yaklaĢık 375 000 bitki türü
bulunmaktadır. Yapılan araĢtırma ve yeni tespitlerle bu sayının 500 000‟e
ulaĢtığı tahmin edilmektedir. Bu kadar zengin bitki türünün ancak 20 000
kadarından günümüzde faydalanılabildiği ve yine bunlardan ancak 500 kadarının
da tarlada yetiĢtirildiği literatürde belirtilmektedir.
Günümüzde ticareti yapılan bitki türlerinin bir bölümü tıbbi, aromatik ve
soğanlı bitkilerdir. Ticarete konu olan bitkilerin çok az bir kısmı tarlada
üretilmekte olup, geri kalan çok büyük kısmı ise floradan toplanarak
değerlendirilmektedir (Ceylan, 1995).
Türkiye‟de doğadan toplanarak iç ve dıĢ ticareti yapılan çiçekli bitki
sayısının 347 olduğu, bunun da yaklaĢık % 30‟unun ihraç edildiği belirlenmiĢtir
(Özhatay ve ark., 1997).
Günümüzde bitkiler, ilaçların ham maddesi olma yönünden çok önemli
bir konumdadırlar. Bu önemlilik gün geçtikçe daha da artmaktadır. Ġnsanların
sentetik ilaçlardan beklentisinin azalması, bitkisel kaynaklı ilaçlara olan eğilimi
artırmaktadır.
Devletlerin bu alana ayırdığı ödenek, her geçen gün daha da artmaktadır.
Nitekim 1998‟de dünya çapında bitkisel ilaçların pazarı 14 milyar dolar
dolayında olurken, 1991-2000 yıllarının ortalamalarına göre, dünya yıllık tıbbi
ve aromatik bitkiler dıĢ alımı 400 bin ton ile 1.3 milyar dolar civarında
gerçekleĢmiĢtir.
Bu miktarın % 80‟i, en fazla dıĢ satım yapan 12 ülke (Çin, Hindistan,
ABD, Almanya, Meksika, Mısır, ġili, Bulgaristan, Singapur, Fas, Pakistan,
Türkiye) tarafından karĢılanmaktadır. Bu ülkelerin baĢında % 34‟lük pay ile Çin
gelmektedir. Hong Kong, ABD ve Almanya en önemli bitkisel drog ticaret
merkezleridir.
Türkiye, dıĢ satım yapan ülkeler arasında % 5‟lik pay ile 12. sırada yer
almaktadır. Türkiye‟nin 1999-2003 yılları arasındaki rakamlarına göre yıllık
tıbbi ve aromatik bitkiler dıĢ satımı 33-52 bin ton arasında değiĢtiği
belirtilmektedir. Aynı Ģekilde bu bitkilerden elde edilen uçucu yağların üretim
2
miktarı ise 45 ile 50 bin ton ve bundan elde edilen gelir ise 1 milyar dolar
dolayında gerçekleĢmektedir.
Dünya sağlık örgütü (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun % 80„i,
bitkisel ilaçlarla tedavi olmaktadır. Bu amaçla 20 bin bitki ve 4 bin bitkisel
drogun kullanıldığı ve 400 tanesinin ise aktif olarak ticaretinin yapıldığı
belirtilmektedir. Türkiye kodeksinde kayıtlı 140 tıbbi bitki vardır. Fakat
Türkiye‟de 500 kadar bitkinin tedavi amaçlı kullanıldığı bildirilmektedir.
(Ceylan, 1995; BaĢer, 2001; Özgüven ve ark., 2005)
Günümüzde artık geçerli ve kullanılmakta olan, Avrupa
Farmakopesi‟nde 235 adet bitkisel monograf yer almaktadır (BaĢer, 2009).
Odun DıĢı Orman Ürünleri (ODOÜ)‟nden doğrudan doğruya veya
iĢlenerek yararlanılmaktadır. Örneğin; kekik, adaçayı, defne yaprağı, sığla yağı,
okaliptüs yaprağı gibi orman alanlarında, orman içi açıklıklarda doğal olarak
yetiĢen bitkilerden elde edilen uçucu yağlar ve diğer kimyasal maddeler ilaç,
kozmetik, boya, deri, gıda, Ģekerleme ve alkollü içki üretimi gibi birçok sanayi
kolunda geniĢ kullanım alanı bulmaktadır (Önal, 1993).
ODOÜ‟nin çok önemli bir bölümü ihraç edilmekte olup, ülkemiz için
önemli bir döviz kaynağı oluĢturmaktadır. Son yıllarda ODOÜ‟nin ihracatından
elde edilen gelir, asli ürünlerle baĢa baĢ gitmekte ve hatta çoğu kez asli
ürünlerden elde edilen döviz miktarını geçmektedir. Ayrıca, ODOÜ veren bitki
türlerinin yetiĢtirilmesi ve ürünlerinin değerlendirilmeye baĢlanması, asli
ürünler gibi uzun yıllar almamakta ve her yıl veya 2-3 yılda bir üretim
yapılabilmektedir (Güler, 2004).
Tıbbi ve aromatik bitkilerin dıĢsatım miktarları 20 kadar bitki türünü
kapsamaktadır. Ancak, Türkiye‟de iç ve dıĢ ticareti yapılan tıbbi ve aromatik
bitkiler hakkındaki kapsamlı bir çalıĢmaya göre bitki türü sayısı, alt türler dâhil
olmak üzere 347 adet olup, bunlardan 139 türün dıĢ satımı yapılmaktadır.
1999-2003 yılları arasında dıĢsatımı yapılan tıbbi ve aromatik bitkilerin
ortalama miktarı 44 390 ton ve bunlardan elde edilen gelir ortalama 60 434 000
dolar dır (Özgüven ve ark., 2005).
Ġnsanoğlunun tıbbi, aromatik ve diğer kullanım potansiyeli olan
bitkilerden koruma-kullanma dengesi içinde faydalanmaya özen göstermesi çok
önemlidir. Bu yalnızca bitki türlerinin varlığını sürdürmesi açısından değil aynı
3
zamanda tüm diğer doğal kaynaklarda olduğu gibi kaynakların tamamen
tüketilmeden, “Sürdürülebilir Kullanım” ilkesine uygun olarak uzun süre
kullanılabilmesi açısından da büyük önem taĢımaktadır (Özhatay ve ark., 1997).
ODOÜ üretimi; 6831 sayılı yasanın 37. maddesinin 1. maddesi
gereğince tarife bedeli ödemek kaydıyla, yasanın ilgili maddesinde yazılı
yerlerde halka izin verilmek suretiyle Orman Genel Müdürlüğü (OGM)‟nün 283
nolu tebliğine uygun olarak yapılmaktadır (Anonim, 1995).
OGM‟nin Orman Bölge Müdürlüklerine gönderdiği 29.09.2005 tarih ve
B.18.1.OGM.0.00.04.330.03/122 sayılı yazıda; odun dıĢı orman ürünlerinin
üretim ve satıĢ uygulamalarında taĢra teĢkilatında farklılıklar oluĢturulduğu
konularında merkeze müracaatlar olduğu ve bu nedenle bu ürünler için
uygulamalara bir açıklık getirilmesine gerek görüldüğü ifade edilmiĢtir.
Ġlgili yazının 5. maddesinde; “Tarife bedelli satıĢlarda, bu bedel dıĢında
yeni fiyat belirlenmeyecektir. DeğiĢik fiyat uygulamaları alıcıların haklı
Ģikâyetlerine konu olmaktadır. Ürün miktarının üretime müteakip
belirlenememesi durumunda kuru tarife bedeli endeksi belirlenecek veya Genel
Müdürlükçe belirlenen endeksler uygulanacaktır. Bu endeksler dıĢında
uygulama yapılmayacaktır. Kuruma endeksleri ekte gönderilmektedir. Bölge
Müdürlüğü içinde kuruma endeksi sağlıklı ölçülerek bulunmadı ise ekteki
endeksler uygulanacaktır. DeğiĢik ve dayanaksız fiyat uygulamaları
yapılmayacaktır…” ifadesi yer almıĢtır.
OGM‟nin Orman Bölge Müdürlüklerine yazdığı, konuya iliĢkin
06.06.2007 tarih ve B.18.1.OGM.0.09.04/54 sayılı bir baĢka yazıda ise;
“…KütaĢ Tarım Ürünleri DıĢ Ticaret ve Sanayi A.ġ.‟nin 31.05.2007 tarihli
dilekçesinde Kuru/YaĢ oranlarının bölgeler bazında çok fazla değiĢiklik
gösterdiği, bazı uygulamaların gerçeğin dıĢında yüksek tutulduğu ifade
edilmiĢtir. Kuru/YaĢ uygulamasında; belirleme yapılmadan, uygulamada
geçerliliği olmayacak Ģekilde kurutularak belirlemeler hatalı kuruma oranları
oluĢturacaktır. Bu konuda Orman Bölge Müdürlüklerinin yeterli duyarlılığı
göstermesi, bölgeler arası değiĢik ve hatalı oranların oluĢmamasını
sağlayacaktır. Bölgesel tespitlerin yapılmadığı Bölge Müdürlükleri için
AraĢtırma Müdürlüğünün kuru ürünlere uygulanacak yaĢ ağırlık oranları aĢağıda
verilmiĢtir…” denilmektedir.
4
ODOÜ‟nin yaĢ/kuru oranlarına iliĢkin bugüne kadar belirli bir yönteme
ve araĢtırmaya dayalı olarak yapılmıĢ olan ve ilgili yazıda da bahsi geçen tek
çalıĢma, ÖNAL tarafından 1993‟de Muğla yöresinde yapılmıĢ olan araĢtırmadır.
Önal (1993)‟de ve OGM‟nin ilgili yazılarında da belirtildiği gibi, odun dıĢı
orman ürünlerinin yaĢ/kuru oranları bölgeler arasında önemli farklılıklar
göstermektedir.
Bu araĢtırma projesiyle; OGM‟nin söz konusu yazıları eklerinde verilen
ODOÜ listeleri ile ihraç edilen ODOÜ arasında yer alan ve Batı Akdeniz
Bölgesi itibariyle önemli oranda üretimi yapılan, öncelikli dokuz adet bitki
türünün YaĢ / Kuru Ağırlık Oranlarının (Kuruma Endeksleri) ortaya konulması
amaçlanmıĢtır.
5
2. LĠTERATÜR ÖZETĠ
Proje sürecinde yapılan literatür çalıĢmalarında, Antalya ve Isparta
Orman Bölge Müdürlükleri görev ve sorumluluk alanlarına yönelik bu
kapsamda bir çalıĢmaya rastlanamamıĢtır. Bu araĢtırmanın konusu ile direkt ve
dolaylı ilgili olduğu düĢünülen baĢlıca bilimsel çalıĢmalar aĢağıda alfabetik
sırayla verilmiĢtir.
ACARTÜRK (2001); Türkiye‟nin çeĢitli yörelerine ait yaklaĢık 450
civarındaki bitkilerin tamamının biyolojik özelliklerine yer verilen çalıĢmada, bu
bitkilerin bir bölümünün halk arasındaki kullanımları ve iyi geldiği hastalıklar
hakkında bilgiler verilmiĢtir.
BAYTOP (1978); Tıbbi ve faydalı bitkiler arasından seçilen örnekler
yardımıyla, çiçekli bitkilerde yaprak, çiçek, meyve Ģekilleri hakkında bilgilerin
verildiği çalıĢmada, Ģekiller ile faydalı bitkiler tanıtılmıĢ ve baĢlıca familyaların
genel karakterleri belirtilmiĢtir.
BAYTOP (1994); Türkiye genelinde ele alınan çalıĢmada, Türkiye‟de
gıda, baharat, ilaç, boyar madde veya süs bitkisi olarak kullanılan bitkilerin
yöresel adlarını bir araya toplayan bir sözlük hazırlanmaya çalıĢılmıĢtır.
BĠRAND (1952); Yazarın kendi ifadesiyle, Türkiye florasının ilk
demirbaĢ listesi olan bu çalıĢmada, 671 cins ve 2 480 türe ait 6 145 örneğin
yetiĢtikleri yerler ve nitelikleri gösterilmiĢtir. Alanında ilk çalıĢma olması
nedeniyle de tam olmadığı ve Türkiye de yetiĢen bitki türlerinin hepsini
noksansız olarak ihtiva etmekten uzak olduğu da ifade edilmiĢtir.
CEYLAN (1995); Türkiye‟de yayılıĢ gösteren tıbbi ve aromatik
bitkilerin tanımları ile botanik ve ekololojik özelliklerine yer verilmiĢtir.
KARAMANOĞLU (1976); Türkiye florası ile ilgili yayınların
taranması, herbaryumlarda mevcut olan bitkiler ve ülkemizin çeĢitli
bölgelerinden toplananlarla, Türkiye florasına esas teĢkil edecek nitelikte bir tür
demirbaĢ listesinin ortaya konulması amaçlanmıĢtır.
KARAMANOĞLU (1977); Kitapta bitkiler âlemi, tıbbi bitkiler,
özellikle memleketimizde yetiĢen tıbbi bitkiler, doğal sistem grupları altında
tanıtılmaya çalıĢılmıĢtır. Tıbbi bitkilerin yetiĢme yerleri, bunlardan elde edilen
droglarla, bileĢimlerinde bulunan önemli etken maddeler ve tedavide kullanma
6
yerleri de kısa olarak açıklanmıĢtır. Bununla birlikte kitapta, bugün her hangi bir
drog elde edilmeyen fakat diğer yönlerden faydalı olan (örneğin, besin bitkileri,
süs bitkileri vb.) bazı önemli bitkiler de tanıtılmaya çalıĢılmıĢtır.
ÖNAL (1993); Bölgeler arası değiĢiklikler gösteren odun dıĢı orman
ürünlerinin kuruma endekslerini Muğla bölgesi için belirlemek üzere ele alınan
çalıĢmada, toplamda sekiz adet bitki türü (Defne (Laurus nobilis L.), Kekik
(Origanum onites L.), Adaçayı (Salvia sp.), Mersin (Myrtus communis L.),
Zakkum (Nerium oleander L.), Hayıt (Vitex agnus-castus L.), Biberiye
(Rosmarinus officinalis L.) ve Derici sumağı (Rhus coriaria L.))‟ne ait kuruma
endeksleri ortaya konularak uygulama birimlerinin hizmetine sunulmuĢtur.
ÖZHATAY ve ark. (1997); Türkiye‟nin doğal tıbbi bitkilerinin
ticaretiyle ilgili bu çalıĢmada, Türkiye‟de doğal olarak yetiĢen çiçekli bitkiler ve
eğreltilerin yurtiçi ticareti ve ihracatı hakkında mevcut bilgiler derlenerek
verilmiĢ ve bir durum değerlendirmesi yapılmıĢtır.
ZEYBEK ve ZEYBEK (1994); Kapalı tohumlu bitkilerin
(Angiospermae) familyalar itibariyle verildiği çalıĢmada, bitkilerin botanik ve
ekolojik özellikleri, faydalanma yöntemleri ve kimyasal yapılarına iliĢkin
bilgiler verilmiĢtir.
7
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Kapsam ve Uygulama Yerleri
AraĢtırma, Antalya ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri görev ve
sorumluluk alanlarında yürütülmüĢtür. Proje kapsamında, ODOÜ niteliğinde
olan beĢ farklı cinse ait toplam dokuz adet bitki türü (Çizelge 1)‟ne ait toprak
üstü kısımlar (yaprak, sürgün, çiçek) araĢtırmada materyal olarak kullanılmıĢtır.
Bitki türlerinin yoğun yayılıĢ gösterdikleri alanlar literatür (Davis, 1982;
Birand, 1952; Karamanoğlu, 1976) yardımıyla belirlenerek, bitkilerin
çiçeklenme dönemlerinde arazi çalıĢmaları bu alanlarda gerçekleĢtirilmiĢtir.
Çizelge 1. Proje Kapsamındaki Bitki Türleri
Table 1. The plant species in project
Latince Adı Türkçe Adı
Laurus nobilis L. Defne
Myrtus communis L. Mersin
Origanum minutiflorum O. Schwarz et P.H. Davis
Kekik
Thymus longicaulis C.Presl. subsp.chaubardii (Boiss.
& Heldr. ex Reichb. fil.) Jalas var. alternatus Jalas
Satureja cuneifolia Ten.
Thymbra spicata L.var. spicata P.H. Davis
Salvia tomentosa Miller Adaçayı
Phlomis samia L ġalba
Ballota cristata P.H. Davis
Proje arazi çalıĢmalarında yapılan gözlemler ve bölgedeki ilgili orman
iĢletme Ģeflikleri ile yapılan görüĢmeler ve resmi kayıtları üzerinde yapılan
incelemeler sonucunda bölgede; ġalba adı altında Ballota cinsine ait Ballota
cristata veya baĢka bir Ballota türünün ve Phlomis cinsine ait Phlomis samia
türünün doğadan toplanmadığı belirlenmiĢtir. Bölgede ġalba adı altında
çoğunlukla toplamaya konu edilen iki farklı Phlomis türü (Phlomis bourgaei
Boiss. ve Phlomis leucophracta P.H.Davis&Hub.-Mor.) belirlenmiĢ ve projeye
dâhil edilmiĢtir.
8
3.2. Bitkilerin Genel Özellikleri
3.2.1. Defne
Familya: Lauraceae
Cins: Laurus
Tür: Laurus nobilis L.
Ġngilizce Adı: Laurel, Sweet-bay
Kullanılan Kısımları: Yaprak ve Meyveleri
Toplama Zamanı: Yapraklar Temmuz-Eylül, Meyveler Eylül-Ekim
Halk arasında nehtel, tahnal, tefrün, tehnel, tenel, tenhel ve teynel gibi
farklı isimlerle bilinen (Baytop, 1994) defne; genellikle ağaçcık, bazen de 10 m
ye kadar boylanabilen yuvarlak tepeli, sık dallı bir ağaçtır (ġekil 1).
ġekil 1. Antalya-Manavgat Yaylaalan Yöresinde Defne
Figure 1. Laurel in Antalya- Manavgat Yaylaalan Region
Kısa ve kalın bir sapı bulunan yaprakların üst yüzü parlak koyu yeĢil,
kenarları hafif dalgalı, dar eliptik bir yapıda, her iki uca doğru sivrilmekte ve
boyları 5-10 cm arasında değiĢmektedir. Bir tespih tanesi büyüklüğünde ve
9
yumurta biçiminde olan üzümsü meyve önceleri yeĢil, olgunlaĢınca koyu siyah
renkte olup, uzunluğu en fazla 2 cm ye ulaĢır (Kayacık, 1977) (ġekil 2).
DıĢ ticaretimizde de önemli yer tutan Akdeniz defnesi (Laurus nobilis
L.), Ülkemizin uçucu yağ içeren önemli tıbbi aromatik bitkilerinden birisidir.
Esas vatanı Küçük Asya ve Balkanlar olup herdem yeĢil bir bitki türüdür. Fakat
antik devirde Akdeniz‟in bütün kıyılarına götürülmüĢtür. Bugün Akdeniz‟in
karakteristik bitkilerinden birini teĢkil eder ve Mediterranean rejiyonunun kıyı
Ģeridini içerisine alan birinci zonu olan Lauretum zonunu isimlendirir.
Yurdumuzdaki yayılıĢı 600-800 m ye kadar çıkar. KıĢları ılıman, yazları sıcak
olan yerleri sever. Toprak isteği fazla olmamakla beraber rutubeti yeterli dere
yataklarını tercih eder (Kayacık, 1977).
ġekil 2. Defne Yaprak ve Meyveleri
Figure 2. Leaves and fruits of Laurel
KurutulmuĢ yapraklar kuru incir ambalajlanmasında koruyucu, et ve
balık yemeklerinde ise baharat olarak kullanılmaktadır. Yapraklardan su buharı
distilasyonu ve meyvelerden presleme ile elde edilen yağlar; özellikle sabun
sanayisinde ve cilt merhemleri hazırlanmasında kullanılmaktadır (Zeybek ve
Zeybek, 1994). Acartürk (2001), ise defne yapraklarının mikrop öldürücü,
terletici ve ağrı kesici özelliklerinin olduğunu ve halsizlik, hazımsızlık, aybaĢı
düzensizlikleri, romatizma ve uykusuzluk hastalıklarına iyi geldiğini ifade
etmektedir.
10
Ülkemizde Defne türünün toplam yayılıĢ sahası 131 862 hektar ve
tahmini üretim potansiyeli ise 12 201 326 kg/yıl civarındadır (ġafak ve Okan,
2004).
Orman Genel Müdürlüğü (OGM)‟nün 25.06.1964 tarih ve 156 sayılı
tebliği gereğince, makilik alanlarda doğal olarak yetiĢen, orman rejimi içinde
kalan defne ağacı topluluklarından üretimi yapılan defne yaprağı ve meyvesi,
ODOÜ arasında gösterilmiĢ ve üretim esasları belirtilmiĢtir (Yazıcı, 2002).
3.2.2. Mersin
Familya: Myrtaceae
Cins: Myrtus
Tür: Myrtus communis L.
Ġngilizce Adı: Myrtle
Kullanılan Kısımları: Yapraklar ve Çiçekli Sürgünler
Toplama Zamanı: Ġlkbahar
Mersin, çok yıllık, herdem yeĢil, çalı formunda ve genellikle kısa boylu,
ancak bazen 1-3 m kadar boylanabilen bir türdür (ġekil 3).
Akdeniz bölgesi, Orta Doğu ve Kuzey Amerika‟nın ılıman bölgeleri ile
Avustralya‟da doğal olarak yayılıĢ gösterir (Baytop, 1999; Jamoussi vd., 2005).
Tunus‟un kıyı bölgeleri, Fas, Ġran, Ġspanya, Ġtalya, Eski Yugoslavya ve Korsika‟
da, Türkiye ve Fransa‟da yabani olarak yetiĢmekte olan Mersin bitkisinin
kültürü yapılmaktadır (Jamoussi vd., 2005).
Akdenizin tipik doğal bitkilerinden olan Mersin, Ülkemizde Adana,
Antalya, Ġçel, Çanakkale, Ġstanbul, Zonguldak, Sinop, Ordu, Trabzon, Ġzmir,
Samsun, Muğla ve Hatay illerinde doğal olarak bulunmaktadır (Oğur, 1994).
Ülkemizde genellikle “Mersin” adıyla bilinmesine karĢın özellikle
Güney sahillerinde “murt”, “hambeles” ve “adi mersin” adlarıyla da bilinmekte
ve bazı yerlerde ise yaprağına “bahar” adı verilmektedir. Mersin bitkisinden elde
edilen uçucu yağ bileĢenleri dolayısıyla tıpta ve ilaç sanayinde yaygın olarak
kullanılmaktadır. Mersin yaprakları ve meyveleri Ġtalya, Sardunya Adası‟nda
“Mirto Rosso” ve “Mirto Bianco” adında iki ünlü likörün yapımında ve ayrıca
astrenjan (büzücü) ve balsamik özellikleri sebebiyle halk hekimliğinde
kullanılmaktadır. GeçmiĢte olgun meyveleri zengin vitamin içeriğinden dolayı
besin takviyesi, meyvelerinin ve yapraklarının dekoksiyonu ise yeni doğan
11
bebeklerde hassas yıkama için kullanılmıĢtır. Günümüzde yaprakların
dekoksiyonu solunum hastalıklarına karĢı kullanılmaktadır (Flamini vd., 2004).
ġekil 3. Isparta-Sütçüler Yöresinde Mersin
Figure 3. Myrtle in Isparta-Sütçüler Region
Mersin bitkisi yaprakları; tanen (% 14-19), uçucu yağ (% 0.3-0.5) ve acı
maddeler içermektedir. Meyvesi ise yine tanen, uçucu yağ ve Ģekerler ile
organik asitler (malik ve sitrik asit) taĢımaktadır. Mersin yaprak ve meyveleri
dâhilen kabız, idrar yolları hastalıkları ve göğüs hastalıklarında antiseptik olarak,
haricen ise yara iyileĢtiri olarak kullanılmaktadır. Mersin uçucu yağı taĢıdığı
terpenler nedeni ile gıda ve parfüm sanayisinde, antiseptik, kan kesici ve
yatıĢtırıcı etkileri nedeni ile de dâhilen bronĢit, verem ve Ģeker hastalığına karĢı
kullanılmaktadır. Yüksek miktarlarda tüketilmesi durumunda solunum sistemini
tahriĢ eder ve hamilelerde rahmin kasılması nedeniyle düĢüklere sebep olduğu
belirtilmektedir (Baytop,1999).
Bitkinin yaprakları, çiçekli dalları ve yapraklarından elde edilen uçucu
yağı (Mersin esansı) kullanılır. Yaprak ve meyveler mikrop öldürücü, iĢtah açıcı,
kan dindirici, antiseptik ve haricen yara iyi edici olarak kullanılır. Gıda ve
parfümeri sanayisinde kullanılan önemli bir maddedir. Memleketimizde Ģeker
hastalığına karĢı da (günde 10 damla) kullanılır. Mersin meyveleri uçucu yağı,
tanen, Ģekerler ve organik asitler ihtiva eder. Bu meyveler yemiĢ olarak, kabızlık
giderici ve antiseptik olarak kullanılır (Azırak, 2007).
12
3.2.3. Kekik
Ġnsanlar arasında yaygın olarak kullanılan, tarımı yapılan ve ticarete
sunulan kekikler daha çok Origanum, Thymbra, Thymus ve Satureja cinsleridir.
Türkiye de bu bitkilere ait tür sayısı çok fazla, endemizim oranı ise oldukça
yüksektir. Örneğin Origanum cinsine ait 23 tür olup, endemizim oranı ise %
65.2‟dir (Ietswaart, 1980). Thymus cinsinin, 60 taksona ait 39 türü bulunduğu ve
endemizm oranının ise % 45 olduğu bildirilmektedir (BaĢer, 2002).
Halk arasında kekik olarak adlandırılan bazı türler ise Ģunlardır:
Origanum onites, Origanum vulgare, Origanum syriacum, Origanum
minutiflorum, Coridothymus capitatus, Thymbra spicata, Thymbra sintiensii,
Satureja hortensis, Satureja montana, Thymus eigii, Thymus vulgaris, Thymus
kotschyanus, vb. dir.
Tüm bu türlerin ortak özelliği yüksek miktarda uçucu yağ içermeleri ve
uçucu yağın ana bileĢeninin karvakrol veya thymol olmasıdır. Bunlar kekiğin
kendine özgü kokusunu veren maddelerdir (Meriçli, 1986; BaĢer ve ark. 1993;
Padulosi, 1997; BaĢer, 2001; Özgüven ve Kırıcı, 2002).
Anadolu‟da yetiĢen kekiklerin bir kısmı halk tarafından taze veya
kurutulmuĢ halde çay olarak içilmektedir. Çok değiĢik cinslere ait çok sayıda
bitki türüne kekik adı verilmektedir. Bu bitkilerin en önemli ortak özelliği,
kuvvetli veya hafif, karakteristik kekik kokusuna sahip olmalarıdır. Kekik,
kokusunu taĢıdığı uçucu yağda bulunan carvacrol ve thymol adlı maddelerden
almaktadır.
Kekik, genellikle çimenlik tarla kıyılarında, orman kıyılarında ve
çayırlardaki karınca yuvalarının üstünde yetiĢmektedir. GüneĢ ve sıcak istediği
için, toprak sıcaklığının fazla olduğu kayalık ve dağlık bölgelerde çoğalır. Eterli
ve uçucu yağ olarak thymol ve carvacrol içermektedir (Azırak, 2007).
Etken maddeler ve bulunma oranlarında bitki tür ve varyetelerine göre
değiĢiklik göstermekle beraber türlerin çiçekli dal ve yapraklarının su buharı
destilasyonuna tabi tutulması sonucunda “kekik yağı” adı verilen uçuk sarı
renkte bir uçucu yağ ve destilasyon sonucunda % 0.4-3.5 oranında uçucu yağ,
acı madde, tanen ve flavonlar elde edilmektedir. % 0.45-3.5 oranında bulunan
uçucu yağda ise p-cymol, karvakrol, timol, pinenler ve seskiterpenler
bulunmaktadır. Timol ve karvakrol bu karıĢımın % 70‟ini teĢkil etmektedir
(Büyükgebiz, 2006).
13
Öncelikle baharat olarak kullanılmakta, yağlı ve ağır yemeklerin tadını
zenginleĢtirmekte ve sindirimi kolaylaĢtırmaktadır. ġifalı bitki olarak kekik;
öncelikle kramp çözücü, dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak
kullanılmaktadır. Akciğer, mide ve barsak rahatsızlıkları kekiğin baĢlıca
kullanım alanlarıdır. Öksürük ve üst solunum yolları iltihabında, çay içimi ve
gargara biçiminde kullanılmaktadır. ĠĢtah açıcı ve sindirim sistemini uyarıcı
etkisi bulunmaktadır. Sindirim sistemi rahatsızlıkları, kadınlarda adet
düzensizlikleri ve ergenlik sivilceleri üzerinde de etkili olabilmektedir.
Kekik tentürü friksiyonları ile romatizmal ağrılar, sinirsel rahatsızlıklar
ve organ titreklikleri tedavi edilebilmektedir. Kekik yağı kötürümlük, kalp krizi,
organ krampları, kas erimesi, romatizma, burkulmalar, tümörler, adale
ezilmeleri, boğmaca, sara krizleri, zatürre ve alkol bağımlılığına karĢı
kullanılmaktadır (Azırak, 2007).
Kekik türlerinin dallı ve çiçekli tepe ve yaprakları; çiçek açma dönemi
olan Mayıs-Eylül ayları arasında, yere yakın mesafeden kesilmek suretiyle
toplanmaktadır. Toplanan kekikler gölgelik yerlerde, ya da kurutma tesislerinde
kurutulmakta, havadar ve rutubetsiz depolarda depolanmaktadır.
Ġlaç sanayinde antiseptik imalatında kullanıldığı gibi, broĢlardaki koyu
kıvamlı salgıyı sıvılaĢtırdığından öksürük Ģuruplarının bileĢimine de
girmektedir. Antibiyotik etki olarak mikroorganizmaların üremesini geciktirdiği
veya tamamen durduğu için ağız antiseptiği olarak gargara yapımında
faydalanılmaktadır. Derideki mantar hastalıklarına karĢı inhibitör etkisi
olduğundan, mantar ilaçlarının bileĢiminde de yer almaktadır.
Ayrıca, kimya sanayinde değerli bir kimyasal madde olan timol‟un elde
edilmesinde kullanılabildiği gibi parfümeri ve kozmetik sanayisinde
kullanılmaktadır (Büyükgebiz, 2006).
3.2.3.1. Yayla Kekiği
Familya: Labiatae
Cins: Origanum
Tür: Origanum minutiflorum O. Schwarz et P.H. Davis
Ġngilizce Adı: Oregano
Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Temmuz-Eylül
14
Origanum L. cinsinin dâhil olduğu Lamiaceae (Labiatae) familyası
dünyada yaklaĢık 200 cins ve 3500 türle temsil olunmaktadır. Bu familya üyeleri
baĢlıca Akdeniz havzası ülkeleri olmak üzere Avustralya, Güney Batı Asya ve
Güney Amerika‟ya kadar yayılıĢ göstermektedir. Lamiaceae familyası baharat,
halk ilacı ve koku kaynağı olarak kullanılan pek çok aromatik bitkiyi içeren bir
familyadır. Yurdumuzda ise 45 cins ve 546‟ dan fazla türe sahiptir. Origanum
cinsi dünyada 41 türüyle temsil edilmektedir. Bu türlerin % 75‟i Akdeniz
havzasında ve özellikle yurdumuzun da içinde bulunduğu Doğu Akdeniz
bölgesinde doğal yayılıĢ göstermektedir. Origanum L. cinsi Türkiye florasında
da 23 tür ve 5 türaltı takson ile temsil edilmektedir. Bunlardan 15‟i yurdumuz
için endemiktir. Yurdumuz birçok türde olduğu gibi, Origanum L. cinsine ait
çok sayıda türün dünyadaki en önemli gen merkezi konumundadır (Davis, 1982;
Werker ve ark., 1985; Duman ve ark., 1995).
Origanum türleri, uçucu yağlarında ana bileĢenler olarak genellikle
karvakrol ve timol taĢırlar (Ravid and Putievsky, 1986; Sarer ve ark., 1985;
Farag ve ark., 1989). Origanum türlerinden elde edilen uçucu yağlar, baĢta
koleretik ve antimikrobiyal etki olmak üzere bazı terapötik etkilere sahiptirler.
Ayrıca ilaç, kozmetik, parfüm, likör ve sabun endüstrisinde de kullanılırlar
(Farag ve ark., 1989; Souleles, 1991).
'Sütçüler kekiği', „EĢek kekiği‟ ve 'Tota kekiği' olarak da bilinen Yayla
kekiği, yabani olarak yoğun bir Ģekilde toplanarak ihraç edilen endemik bir
türdür (Özhatay ve ark., 1997; Baytop, 1994) (ġekil 4).
Kontrolsüz ve Ģiddetli sökümler nedeniyle yoğunluğu her geçen yıl
azalmaya baĢlayan bu tür, Türkiye‟de geleceği tehdit altında olan ve acil olarak
koruması gereken ilk 10 tür arasında gösterilmektedir (Özhatay ve ark., 1997).
Yayla kekiğinin en önemli toplama merkezlerinden olan Sütçüler
ilçesinin Ayvalı, Kesme ve Beydili yörelerinde, bir zamanlar yılda 140 tona
kadar toplama yapılabilirken, son yıllarda bu miktar % 50 azalıĢla 70 tona
düĢmüĢtür. Bu düĢüĢün önüne geçmek amacıyla, Orman Bölge Müdürlüğü
tarafından hem 'Kekik Toplatma ġartnamesi'ne uygun olarak kekiğin en az zarar
göreceği bir zamanda toplanmasına, hem de 'Toplama yılı' ve 'Ara yılı' Ģeklinde
bir uygulama yapılmasına çalıĢılmaktadır. Bu uygulamada, ara yılında
toplanmayan bitkilerin tohum dökerek çoğalmalarını teĢvik etmek, toplama
yılında ise toplama zamanının çiçeklenmeden sonraya bırakılması
15
amaçlanmaktadır. Ancak, her türlü önlemlere rağmen, kaçak olarak yayla kekiği
doğal yetiĢme alanlarından daha yüksek yağ oranı ve daha düĢük toz oranı
amaçlanarak çiçeklenme döneminden önce bitkiler yolunarak veya toprak
yüzeyinden biçilerek toplanmaktadır (Baydar, 2001). Orman Bölge
Müdürlüğü‟nün resmi olmayan açıklamalarına göre yayla kekiğinin yaklaĢık %
50‟si bu Ģartlar altındadır (Baydar, 2005).
ġekil 4. Isparta Sütçüler Yöresinde Yayla Kekiği
Figure 4. Oregano in Isparta Sütçüler Region
Origanum minutiflorum bitkisinin yaprak oranının fazla, toz oranının
düĢük olması için çiçeklenme öncesinde yapılacak erken toplamalarda ve tohum
dökümüne izin vermek için çiçeklenmeden sonra yapılacak geç toplamalarda
yayla kekiğinin uçucu yağ oranı ve kalitesi düĢmektedir. Yayla kekiğinde
yüksek uçucu yağ verimi için çiçeklenme baĢı veya en geç tam çiçeklenme
dönemleri, yüksek uçucu yağ kalitesi için ise çiçeklenme sonu beklenmelidir. Bu
dönemler kekik balı üretiminde arıların kekik çiçeklerinden faydalanması
bakımından da uygundur (Baydar, 2005).
Sütçüler kekiği adıyla da bilinen türün çiçekli dal ve yaprakları, halk
arasında baharat, soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonları, nefes açıcı, olarak
kullanılmaktadır (Büyükgebiz, 2006).
16
3.2.3.2. TaĢ Kekiği
Familya: Labiatae
Cins: Thymus
Tür: Thymus longicaulis C. Presl. subsp. chaubardii (Boiss. & Heldr. ex
Reichb. fil.) Jalas var. alternatus Jalas
Ġngilizce Adı: Stone thyme
Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Temmuz-Eylül
Aromatik bitkiler içerisinde Lamiaceae familyasına dâhil olan Thymus
cinsi, doğal olarak yetiĢen tür ve varyetelerinin sayısı yönünden dikkate
değerdir. Bu cins, çok yıllık aromatik, herdem yeĢil veya yarı-herdem yeĢil otsu
bitki özelliklerine sahip birçok alt tür, varyete, alt varyete ve formlarıyla, toplam
400 türden oluĢmaktadır. Bu tür endemik ve geniĢ bir yayılıĢa sahip olup, eski
dünyanın sıcak ve soğuk bölgelerinde yetiĢmekte, Güney Avrupa‟da doğal
olarak bulunmakta ve özellikle Akdeniz bölgesinde dağılıĢ göstermektedir.
Baharat Ģeklinde taze ve kurutulmuĢ olarak yoğun bir Ģekilde kullanılmaktadır.
Uçucu yağlarından, parfümeride sabun ve losyonlara koku verici olduğu kadar,
yiyecek, meĢrubat ve tatlıların yaygın çeĢitlerinde lezzet verici olarak
faydalanılmaktadır. Antiseptik, spazm çözücü ve antimikrobiyal özelliklerinden
dolayı tıbbi amaçlar için de kullanılmaktadırlar (El-Hela, 2007; Cosentino ve
ark., 1999).
Türkiye‟de çok sayıda kekik türü mevcuttur. Ege ve Akdeniz
Bölgelerinde 18 kadar takson doğal yayılıĢ göstermektedir. Thymus longicaulis
Anatalya‟da yetiĢen endemik taksonlardandır (ġekil 5). Marmaris, Antalya,
Akseki ve dolaylarında çok eski yıllardan beri kekik yağı elde edilmektedir.
Fakat bu yağ çeĢitli kekik cinslerinden elde edildiği için standardizasyonu
güçtür. Bu nedenle dıĢ satımında zorluklarla karĢılaĢılmaktadır (Zeybek ve
Zeybek, 1994).
Son yıllarda, Thymus uçucu yağlarının biyolojik özellikleri ve/veya
bileĢimleri ile ilgili birkaç rapor yayınlanmıĢtır. Bu çalıĢmalarda, farklı tür veya
varyetelerinden ekstrakte edilen yağlar içerisinde dikkate değer kimyasal
farklılıkların mevcudiyeti vurgulanmaktadır. Thymus cinsinin farklı türlerinde,
20‟den fazla uçucu yağ kimyasal tipinin bulunduğu (Lawrence ve Tucker, 2002),
17
fakat diğer taraftan farklı kimyasal tiplerin benzer habitatta yetiĢebileceği, bu
cinsin araĢtırılmasının da ilgi çekici olabileceği bildirilmiĢtir (Ložiene ve
Venskutonis, 2005). Bu kimyasal çeĢitlilik, yağların biyolojik aktiviteleri
üzerinde etkili olabilir ve genellikle genetik, fizyolojik koĢullar ve çevre olmak
üzere üç faktörün bir fonksiyonu olarak ortaya çıkar (Dorman ve Deans, 2000).
Zaten, Thymus cinsinin tür ve alt türlerinin tıbbi kullanımının çoğu yönü
bunların uçucu yağlarının, farklı timol ve/veya karvakrol düzeyler ile güçlü ve
geniĢ spektrumlu antimikrobiyal aktiviteye sahip fenolik türevler gösteren
kimyasal kompozisyonları ile ilgilidir (Cosentino ve ark., 1999; Dorman ve
Deans, 2000).
ġekil 5. Isparta Aksu Yöresi TaĢ Kekiği
Figure 5. Stone thyme in Isparta-Aksu Region
TaĢ kekiği uzun, kısmen odunsu, sürünücü sürgünleri bulunan ve
çiçeksiz veya terminal konumlu bir çiçek kuruluna sahip bir türdür (Jalas,
1972). Bu tür, bir tıbbi bitki olarak etnobotanik açıdan önemlidir (Gortzi
ve ark., 2006; Chorianopoulos ve ark., 2004). Muhtemelen uçucu yağ ve
flavonid içerikleri ile iliĢkili özellikleri olarak antiseptik, balgam
söktürücü ve spazm çözücü olduğu bildirilmiĢtir (Grujic-Jovanovic ve ark.,
2009; Bellomaria ve ark., 1981).
18
3.2.3.3. Dağ Kekiği
Familya: Labiatae
Cins: Satureja
Tür: Satureja cuneifolia Ten.
Ingilizce Adı: Wild savory, Apulian savory
Kullanılan Kısımları: Çiçekli Sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Temmuz-Ağustos
Türe halk arasında Zahter, Sater, Geyikotu, Çibriska, Çubriza gibi
isimler de verilmektedir (Baytop, 1994)
Anadolu‟da kekik adıyla bilinen bitkiler: Origanum, Satureja, Thymbra,
Thymus ve Corydothymus cinslerinin türleridir (BaĢer, 1995). Bu türlerin
bazıları doğadan toplanırken bazılarının ise tarımı yapılabilmektedir. Kekik
olarak ihraç edilen bu türlerin bir kısmını da Satureja türleri oluĢturmaktadır.
Türkiye‟de ticareti yapılan kekik türleri arasında önemli bir yeri olan
Satureja‟ların 15 türü bulunmaktadır (Tümen ve ark., 2000).
Satureja türleri halk arasında; yaygın olarak Kekik, Sivri kekik, Kılıç
kekik, Keklik otu, Sater, Kara kekik, Catli, Süpürge kekiği, Çibriska, Çubriza,
Trabzon kekiği ve Arı kekiği gibi yöresel adlarla da bilinmektedirler. Satureja
türlerinin ticareti, özellikle Ege ve Akdeniz Bölgesinde yoğunlaĢmaktadır. Dağ
kekiği, genellikle açık orman alanlarının baĢladığı yerlerde, bozuk vasıflı orman
sahalarındaki açıklıklarda, yol kenarlarında daha yoğun olarak
rastlanabilmektedir (ġekil 6). Orman kapalılığı arttıkça bu türler sahadan
uzaklaĢmaktadırlar. Çok kurak ya da çok yağıĢlı geçen yıllarda türlerin verimleri
düĢmektedir.
Türkiye‟de Satureja türlerinin ticareti, özellikle Ege ve Akdeniz
Bölgesinde yoğunlaĢmaktadır. Ticareti yapılan Satureja L. türleri: S. cuneifolia,
S. wiedemanniana, S. thymbra, S. Hortensis ve S. cilicica‟dır.
19
ġekil 6. Antalya Çığlıkara Yöresinde Dağ Kekiği
Figure 6. Wild savory in Antalya-Çığlıkara Region
Son yıllarda Satureja‟ların çiçekli halde yoğun bir Ģekilde toplanması ve
ticaretinin yapılması, Ģu anda bitkiye zarar vermemekte gibi görünse de tohum
vermesini olumsuz etkilemektedir. Bu durum doğal olarak tohumların çimlenip
yeni bitkiler vermesine engel olmaktadır. Bir bitkiden 5-6 yıldan sonra alınan
verimin düĢeceği bir gerçektir. Bunu önlemek amacıyla, Satureja toplama
sahalarında yer yer ocaklar halinde bırakılacak kekik (Satureja) alanları, çevreyi
tekrar tohumlaması ve bu alanlardaki kekik ürününün devamlılığı açısından çok
yararlı olacaktır. Bu uygulama, benzer türlerin sürdürülebilir kullanımı için
yerleĢtirilmesi gereken bir sistem ve eğitim meselesidir (Satıl, ve ark., 2002).
3.2.3.4. KarabaĢ Kekik
Familya: Labiatae
Cins: Thymbra
Tür: Thymbra spicata L.var. spicata P.H. Davis
Ġngilizce Adı: Black thyme
Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Haziran-Temmuz
Ege, Akdeniz, Batı Karadeniz ve Trakya Bölgelerinde yayılıĢ gösteren,
kırmızı çiçekli çok yıllık, kekiğe benzer bir bitkidir. Ġçeriklerinde % 47 oranında
Carvacrol ve % 2,8 oranında Ester‟ler yer almaktadır (Zeybek ve Zeybek, 1994).
20
10-40 cm boylarında ve toplu vaziyette bulunan otsu bitkilerdir.
Çiçekleri mor, leylak veya pembe renkte baĢak durumunda bulunmaktadır.
Genellikle kireçli ve taĢlı yerlerde yayılıĢ gösteren bitkinin yaprakları Ģerit
Ģeklindedir (Acartürk, 2001) (ġekil 7). Halk arasında zahter, kara kekik ve eĢek
kekiği olarak da bilinen bu türün çiçekli dal ve yaprakları, baharat, soğuk
algınlığı nefes açıcı olarak faydalanılmaktadır (Büyükgebiz 2006).
KurutulmuĢ yaprak ve çiçekleri, Güneydoğu Anadolu‟da "zater-zahter"
adı verilerek çay halinde evlerde ve kahvelerde içilmekte ve özellikle Urfa,
Gaziantep ve KahramanmaraĢ çevresinde çay olarak içildiği gibi baharat olarak
da yaygın bir Ģekilde kullanılmaktadır (Baytop, 1984; Büyükgebiz, 2006).
Zahter % 1-2 arasında uçucu yağ taĢımaktadır. Bu uçucu yağın önemli bir
kısmını carvacrol oluĢturmaktadır. Bu madde suda da çözündüğü için,
hazırlanan çayda da bulunmakta ve mide ağrılarında, soğuk algınlığında,
öksürükte kullanılması tavsiye edilmektedir.
Karvakrol (carvacrol) ve timol (thymol)‟ü yapısında bulunduran Tymbra
spicata (KarabaĢkekik, MercanköĢk); ayrıca ester ve uçucu yağ da içermektedir.
Yaprak ve çiçekleri antiseptik ve uyarıcı olarak kullanılmaktadır (Baytop, 1984).
ġekil 7. Antalya-Serik Yöresinde KarabaĢ Kekik
Figure 7. Black thyme in Antalya-Serik Region
KarabaĢ kekik baharat olarak kullanılmakta ve böylece yağlı ve ağır
yemeklerin tadını zenginleĢtirmekte ve sindirimi kolaylaĢtırmaktadır. Bitkinin,
dezenfekte edici ve balgam söktürücü özellikleri bulunmaktadır. Akciğer ve
bronĢlar ile mide ve barsak rahatsızlıklarında kullanılan baĢlıca bitki
21
türlerindendir. Bitkinin önemli etkin maddesi olan uçucu yağ kana karıĢıp,
bronĢiyal kasları etkileyerek, krampları çözer. Aynı zamanda o bölgede bakteri
oluĢmasını önler. Öksürüklerde ve üst solunum yolları iltihabında, çay içimi
Ģeklinde ve gargara olarak kullanılmaktadır. ĠĢtah açıcı ve sindirim sistemini
uyarıcı etkisi olan bu türün kullanımı ile sindirim sisteminde görülen ekĢimeler
ve kramplı ağrılar geçiĢtirilir ve kötü kokulu ve yumuĢak dıĢkı normale döner.
Boğmaca, öksürük, sinir sistemi zafiyeti, romatizma ve barsak hastalıklarına
karĢı çay olarak kullanımının yanı sıra, kekik banyoları da yapılmaktadır
(Azırak, 2007).
3.2.4. Büyük Çiçekli Adaçayı
Familya: Labiatae
Cins: Salvia
Tür: Salvia tomentosa Miller
Ġngilizce Adı: Sage
Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Temmuz-Eylül
Akdeniz bölgesinde Dalmaçya ve Ġtalya‟da doğal olarak yetiĢen,
Almanya, Güney Fransa ve Macaristan‟da kültürü yapılan 50-60 cm boylarında
çalımsı bir bitkidir. Ovat yaprakların alt yüzü beyaz tüylü ve üstü grimsi yeĢil
renktedir. Yapraklarından Folia Salviae drog‟u hazırlanmaktadır. Su buharı
distilasyonu ile % 1,5 kadar Aetheroleum Salviae isimli bir yağ elde
edilmektedir.Adaçayı nezle ve gripten ileri gelen boğaz rahatsızlıklarında,
böbrek hastalıklarında çay olarak içilmektedir. Yağı dıĢtan antiseptik, fungusit,
antiflogistik etkiye sahip olduğundan fazla dozda kullanılmamalıdır (Zeybek ve
Zeybek, 1994).
Adaçayı bitkisi halk arasında soğuk algınlığı, boğaz ağrıları, öksürük ve
mide üĢütmelerine karĢı, çiçekli dal ve yapraklarının infüzyonu Ģeklinde
kullanılmaktadır (Büyükgebiz, 2006).
Salvia L. cinsi Lamiaceae familyasına ait, en çok çalı ve otsu formları
içeren ve dünyada ılıman kuĢaktan sıcak kuĢağa kadar doğal yayılıĢ gösteren en
yaygın cinslerden biridir. Bu cins Lamiaceae familyasının en önemli ve en geniĢ
cinsidir (ġekil 8). Dünya üzerinde yaklaĢık 900 tür içerir. Bu cins, Türkiye‟de 89
tür, 94 takson seklinde tanımlanmıĢ ve bunların 45‟inin ise Türkiye‟ye özgü
22
endemik türler olduğu rapor edilmiĢtir (Davis, 1982; Güner ve ark., 2000). Bu
cinse ait bitkiler farmakolojik etkilerinin yanı sıra sekonder metabolitleri
bakımından yüksek oranda çeĢitlilik göstermektedirler (Lu ve Yeap, 2002).
ġekil 8. Antalya Tahtalı Yöresinde Adaçayı
Figure 8. Sage in Antalya-Tahtalı Region
Birçok Salvia L. türünün uçucu yağları gıda, ilaç, kozmetik ve parfümeri
endüstrisinde yaygın olarak kullanılırlar. Bu bitkilerin, dünyanın pek çok
bölgesinde insanlar tarafından tat, koku ve tıbbi amaçla kullanıldığı çok iyi
bilinmektedir (Chalchat ve ark., 1998; Demirci ve ark., 2003). Salvia L. cinsinin
birçok türü eczacılıkta kullanılmaktadır (Imbesi, 1964). Bu cins üyelerinin gıda,
eczacılık ve kozmetik amaçlı kullanıldığı ayrıca rapor edilmiĢtir (Ulubelen,
1964; Perry ve ark., 2003).
Salvia fruticosa yatıĢtırıcı, mideyi rahatlatıcı, idrar artırıcı, gaz
söktürücü, terletici, ağız ve boğazlarda antiseptik, dezenfektan özellikleri vardır.
Ayrıca balgam söktürücü olarak ve romatizmal ağrıları dindirici olarak
kullanılmaktadır.
Bu bitki antimikrobiyal, antihipertensif, kan Ģekerini düĢürücü ve
spazmolitik etkisinden dolayı önemlidir. Boğazdaki iltihaplanmalar, yorgunluk,
ruhi depresyonlar, Ģiddetli soğuk algınlıkları, bazı kadın hastalıklarında ve sinir
zafiyetine karĢı kullanılır. Ġshal kesici ve iĢtah artırıcı olarak da
faydalanılmaktadır (Azırak, 2007).
23
3.2.5. ġalba
Familya: Lamiaceae
Cins: Phlomis
Tür: Phlomis bourgaei ve Phlomis leucophracta
Ġngilizce Adı: Jerusalem sage
Kullanılan Kısımları: Çiçekli sürgünleri ve Yaprakları
Toplama Zamanı: Temmuz-Eylül
Bitkiler bütün dünyada hastalık tedavisinde kullanılmakta ve bitkilerden
araĢtırma yoluyla yeni droglar geliĢtirilmeye devam edilmektedir. Geleneksel
tıpta kullanılan 20 000‟den fazla tür bulunmakta ve bunların tamamı yeni
droglar açısından potansiyel rezerv durumunda bulunmaktadır (Hamamouchi,
2002).
Phlomis cinsi, Avrasya ve Kuzey Afrika kıtaları boyunca dağılıĢ
gösteren 100‟den fazla türüyle, Lamiaceae familyası içerisinde geniĢ bir yer
tutmaktadır. Bunlar, bir ülkeden diğerine farklılıklar gösteren çeĢitli
kullanımlara sahiptirler. Çiçekli sürgünleri, sindirim sistemi rahatsızlıklarının
tedavisi ile karaciğer, böbrek, kemik ve kardiovasküler sistemi koruyarak daha
sağlıklı yaĢamada, bitki çayı olarak kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, bazı
Phlomis türleri mutfakla ilgili kullanımlara sahiptirler. Son birkaç yıldan bu
yana, Phlomis türlerinden ayrıĢtırılmıĢ ve tanımlanmıĢ yeni bileĢenlerin
farmakolojik aktiviteleri ve yapıları hakkındaki mevcut bilgide hızlı bir artıĢ söz
konusudur (Limem ve ark., 2009)
Phlomis cinsi, Türkiye florasında 34 tür ile temsil edilmektedir (Huber-
Morath, 1982). Bu cinsin bazı üyeleri tıbbi özelliklere sahip olup (Saraçoğlu ve
ark., 1995), Anadolu halk tıpında uyarıcı ve tonik olarak kullanılmaktadır
(Baytop, 1999) (ġekil 9).
24
ġekil 9. Antalya-Tahtalı ve Isparta-Melli Yöresinde ġalba
Figure 9. Jerusalem sage in Antalya-Tahtalı and Isparta-Melli Regions
Phlomis‟ler 20-60 cm boyunda çok yıllık otsu bitkilerdir. Brakte‟lerin
koltuğundan seyrek olarak vertisillat çiçek durumları görülür. Her vertisillum‟da
açık pembe 8-10 çiçek bulunmaktadır. Sık yumuĢak tüylü, grimsi yeĢil
görünümlüdür (Zeybek ve Zeybek, 1994).
3.3. Yöntem
Bitkilerin YaĢ / Kuru Ağırlık Oranları (Kuruma Endeksleri)‟nın
belirlenmesine yönelik bitki örnekleri almak üzere, bitkilerin yoğun yayılıĢ
gösterdikleri alanlara gidilmiĢtir.
Her bitki türü için yoğun yayılıĢ gösterdiği alanda, basit rastgele
örnekleme yöntemine uygun olarak 80-100 adet veya daha fazla bitkinin toprak
üstü kısımlarından karıĢtırılarak 8‟er adet örnek alınmıĢtır.
Alınan bütün bitki örnekleri, araziden toplandıktan hemen sonra arazide
hassas terazi yardımıyla tartılarak YaĢ Ağırlıkları belirlenmiĢtir. Bitki örnekleri
delikli poĢetler içerisine konularak etiketlenmiĢtir.
Bitki örneklerine yapıĢtırılan etiketler üzerine örnek numarası, bitki tür
adı, toplandığı yerin adı, toplanma tarihi ve GPS yardımıyla belirlenen
25
koordinatlar kaydedilmiĢtir. Aynı gün içerisinde AraĢtırma Müdürlüğü
merkezine getirilen bitki örnekleri yerden yüksek tezgâhlar üzerine serilen
gazeteler üzerine yayılarak, kısmen gölgelenen bir alanda hava kurusu hale
getirilmek üzere bırakılmıĢtır. Ortalama bir hafta ile 10 gün süreyle buralarda
tutulan bitkiler, çürümelerinin ve kızıĢmalarının önlenmesi ve tam olarak hava
kurusu hale gelebilmeleri için her gün, gün içerisinde birkaç kez olmak üzere alt
üst edilmiĢ ve karıĢtırılmıĢtır. Bitkilerin kurutulduğu yerin temiz, kuru ve
havalandırmaya elveriĢli olmasına özen gösterilmiĢtir.
Kurutma süreçleri, bitki örneklerinin avuç içerisinde hafifçe sıkıldığında
kolayca dağılabilmesi (Önal, 1993) bir gösterge olarak kabul edilerek
sonlandırılmıĢtır. Hava kurusu hale gelen bitki örnekleri hassas terazi yardımıyla
tartılarak bitkilerin Kuru Ağırlıkları belirlenmiĢtir.
Proje sonucunda elde edilen bütün verilerin değerlendirilmesinde
aritmetik ortalama, standart sapma, varyans gibi basit istatistikler kullanılmıĢtır.
26
4. BULGULAR VE TARTIġMA
4.1. Bulgular
4.1.1. Defne (Laurus nobilis)
Defne, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında en yoğun
yayılıĢını Antalya ili Manavgat ilçesi sınırları içerisindeki Yaylaalan yöresinde
ve yaklaĢık 2500 hektarlık bir alanda yapmaktadır. Güneybatı bakıda ve
ortalama % 15-20 eğimde bulunan bu alana 05.08.2009 tarihinde gidilerek bitki
örnekleri toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek,
ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 2).
Çizelge 2. Antalya-Manavgat Yöresi Defne Alanları ve Bitki Örneklerine ĠliĢkin Bilgiler
Table 2. The data of Laurel areas and plant samples in Antalya-Manavgat region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Defne
(Laurus nobilis)
Antalya
Manavgat
Yaylaalan
500
36
67
93
40
90
08
5
1 1,83 2
2 1,84 2
3 1,82 1
4 1,86 1
5 1,80 1
6 1,77 1
7 1,83 2
8 1,84 2
Ortalama 1,83
Standart Sapma 0,03
Defne, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında en yoğun
yayılıĢını, Burdur ili Bucak ilçesi sınırları içerisindeki Melli yöresinde ve
yaklaĢık 270 hektarlık bir alanda yapmaktadır. Güney ve Güneydoğu bakılarda
ve ortalama % 20-30 eğimde bulunan bu alana 29.07.2009 tarihinde gidilerek
bitki örnekleri toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler
gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 3).
27
Çizelge 3. Burdur-Bucak Yöresi Defnelik Alanları ve Bitki Örneklerine ĠliĢkin Bilgiler
Table 3. The data of Laurel areas and plant samples in Burdur-Bucak region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Defne
Burdur
Bucak
Melli
618
30
25
10
41
32
37
5
1 2,11 2
2 2,11 2
3 2,07 1
4 2,02 1
5 1,95 1
6 1,97 1
7 1,99 1
8 1,94 1
Ortalama 2,02
Standart Sapma 0,07
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 10, ġekil 11).
ġekil 10. Antalya-Manavgat Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 10. Relation of wet-dry weight of plant samples of Antalya-Manavgat region
0
100
200
300
400
500
600
700
800
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
28
ġekil 11. Isparta-Burdur Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 11. Relation of wet-dry weight of plant samples of Isparta-Burdur region
4.1.2. Mersin (Myrtus communis)
Mersin, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yayılıĢlarından birini, Antalya ili Kemer ilçesi sınırları içerisindeki Tahtalı
dağında yapmaktadır. Doğu bakıda ve ortalama % 15-20 eğimde Yaylakuzdere
yolu üzerindeki yayılıĢ alanına 23.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri
toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve
tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 4).
0
100
200
300
400
500
600
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
29
Çizelge 4. Antalya-Kemer Yöresi Mersin Alanları ve Bitki Örneklerine ĠliĢkin Bilgiler
Table 4. The data of Myrtle areas and plant samples in Antalya-Kemer region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Mersin
Antalya
Kemer
Tahtalıdağ
685
27
06
74
40
53
28
6
1 2,23 1
2 1,93 2
3 2,00 1
4 1,95 1
5 2,03 1
6 1,93 2
7 2,04 1
8 2,02 1
Ortalama 2,02
Standart Sapma 0,10
Mersin türü, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılıĢlarından birini, Isparta ili Sütçüler ilçesi sınırları içerisindeki
Düzçalı yöresinde yapmaktadır. Güneydoğu bakıda ve ortalama % 20 eğimde
bulunan Düzçalı yöresi Küçüksu mevkiindeki yayılıĢ alanına 06.08.2009
tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin
bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 5).
Çizelge 5. Isparta-Sütçüler Yöresi Mersin Alanları ve Bitki Örneklerine ĠliĢkin Bilgiler
Table 5. The data of Myrtle areas and plant samples in Isparta-Sütçüler-Düzçalı region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Mersin
Isparta
Sütçüler
Düzçalı 606
31
41
50
41
51
67
4
1 2,18 1
2 2,28 1
3 2,26 1
4 2,30 1
5 2,76 1
6 2,24 1
7 2,22 1
8 2,53 1
Ortalama 2,35
Standart Sapma 0,20
30
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 12, ġekil 13).
ġekil 12. Antalya-Kemer Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 12. Relation of wet-dry weight of plant samples of Antalya-Kemer region
ġekil 13. Isparta-Sütçüler Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 13. Relation of wet-dry weight of plant samples of Isparta-Sütçüler region
0
100
200
300
400
500
600
700
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
0
100
200
300
400
500
600
700
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
31
4.1.3. Yayla Kekiği (Origanum minutiflorum)
Yayla Kekiği, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılıĢlarından birini, Antalya ili Kemer ilçesi sınırları içerisindeki
Tahtalı dağında yapmaktadır. Çukuryayla yöresinde düzlük Ģeklindeki yayılıĢ
alanına 23.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmıĢ, alana ve bitki
örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiĢtir
(Çizelge 6).
Çizelge 6. Antalya-Kemer Yöresi Yayla Kekiği Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 6. The data of Oregano areas and plant samples in Antalya-Kemer region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Yayla Kekiği
Antalya
Tahtalıdağ
Çukuryayla
1553
26
71
35
40
51
18
1
1 2,62 2
2 2,55 1
3 2,62 2
4 2,56 1
5 2,37 1
6 2,58 1
7 2,27 1
8 2,65 1
Ortalama 2,53
Standart Sapma 0,13
Yörede Tota Kekiği ve Akçal Kekiği olarak da bilinen Yayla Kekiği,
Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki en yoğun
yayılıĢlarından birini, Isparta ili Sütçüler ilçesi sınırları içerisindeki Erenler
mevkiinde yapmaktadır. Kuzeydoğu bakıda ve ortalama % 40-50 eğimdeki
yayılıĢ alanına, 06.08.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmıĢ, alana ve
bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak
kaydedilmiĢtir (Çizelge 7).
32
Çizelge 7. Isparta-Sütçüler Yöresi Yayla Kekiği Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 7. The data of Oregano areas and plant samples in Isparta-Sütçüler region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Yayla Kekiği
Isparta
Sütçüler
Erenler
1775
32
77
75
41
40
41
4
1 2,52 1
2 2,28 1
3 2,30 1
4 2,41 1
5 2,57 1
6 2,44 1
7 2,58 1
8 2,55 1
Ortalama 2,46
Standart Sapma 0,12
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 14, ġekil 15).
ġekil 14. Antalya-Kemer Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 14. Relation of wet-dry weight of plant samples of Antalya-Kemer region
0
50
100
150
200
250
300
350
400
450
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
33
ġekil 15. Isparta-Sütçüler Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figur 15. Relation of wet-dry weight of plant samples of Isparta-Sütçüler region
4.1.4. TaĢ Kekiği (Thymus longicaulis)
TaĢ Kekiği, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılıĢlarından birini, Antalya ili Elmalı ilçesi sınırları içerisindeki
Çığlıkara yöresinde yapmaktadır. Tekkegediği mevkiinde, güneydoğu bakıda ve
ortalama % 15-20 eğimde yer alan yayılıĢ alanına 24.07.2009 tarihinde gidilerek
bitki örnekleri toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler
gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 8).
0
200
400
600
800
1000
1200
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
34
Çizelge 8. Antalya-Elmalı Yöresi TaĢ Kekiği Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 8. The data of Stone thyme areas and plant samples in Antalya-Elmalı region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
TaĢ Kekiği
Antalya
Elmalı
Çığlıkara
1829
75
72
69
40
48
66
9
1 2,26 1
2 2,23 1
3 2,10 1
4 2,22 1
5 2,56 1
6 2,27 1
7 2,13 1
8 2,08 1
Ortalama 2,23
Standart Sapma 0,15
TaĢ Kekiği, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılıĢlarından birini, Burdur ili Ağlasun ilçesi sınırları içerisindeki
Katranınıkus mevkiinde yapmaktadır. Kuzeydoğu bakıda ve ortalama % 40
eğimdeki yayılıĢ alanına, 28.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri
toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve
tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 9).
Çizelge 9. Burdur-Ağlasun Yöresi TaĢ Kekiği Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 9. The data of Stone thyme areas and plant samples in Burdur-Ağlasun region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
TaĢ Kekiği
Burdur
Ağlasun
Katranınıkus
1277
28
73
32
41
64
06
1
1 2,05 1
2 2,24 1
3 2,12 1
4 2,15 1
5 1,94 1
6 2,07 1
7 2,13 1
8 2,14 1
Ortalama 2,11
Standart Sapma 0,09
35
TaĢ Kekiği, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılıĢlarından bir diğerini de, Isparta ili Aksu ilçesi sınırları içerisindeki
Yayladere mevkiinde yapmaktadır. Güneybatı bakıda ve ortalama % 40
eğimdeki yayılıĢ alanına, 30.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri
toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve
tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 10).
Çizelge 10. Isparta-Aksu Yöresi TaĢ Kekiği Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 10. The data of Stone thyme areas and plant samples in Isparta-Aksu region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
TaĢ Kekiği
Isparta
Aksu
Yayladere
1504
33
83
88
41
85
60
6
1 2,20 1
2 2,19 1
3 2,15 1
4 2,33 1
5 2,30 1
6 2,20 1
7 2,39 1
8 2,22 1
Ortalama 2,25
Standart Sapma 0,08
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 16, ġekil 17, ġekil 18).
36
ġekil 16. Antalya-Elmalı Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figur 16. Relation of wet-dry weight of plant samples of Antalya-Elmalı region
ġekil 17. Isparta-Burdur Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figur 17. Relation of wet-dry weight of plant samples of Isparta-Burdur region
0
50
100
150
200
250
300
350
400
450
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
0
100
200
300
400
500
600
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
37
ġekil 18. Isparta-Aksu Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 18. Relation of wet-dry weight of plant samples of Isparta-Aksu region
4.1.5. Dağ Kekiği, Sivri Kekik (Satureja cuneifolia)
Kekik, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki yoğun
yayılıĢlarından birini, Antalya ili Elmalı ilçesi sınırları içerisindeki Çığlıkara
yöresinde yapmaktadır. Tekkegediği mevkiinde, güneydoğu bakıda ve ortalama
% 15-20 eğimde yer alan yayılıĢ alanına 24.07.2009 tarihinde gidilerek bitki
örnekleri toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek,
ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 11).
0
50
100
150
200
250
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
38
Çizelge 11. Antalya-Elmalı Yöresi Kekik Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 11. The data of Wild savory areas and plant samples in Antalya-Elmalı region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Dağ Kekiği
Sivri Kekik
Antalya
Elmalı
Çığlıkara
Tekkegediği
1795
75
71
45
40
48
67
4
1 1,77 1
2 1,71 2
3 1,71 2
4 1,65 1
5 1,74 1
6 1,73 1
7 1,67 1
8 1,93 1
Ortalama 1,74
Standart Sapma 0,09
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 19).
ġekil 19. Antalya-Elmalı Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figur 19. Relation of wet-dry weight of plant samples of Antalya-Elmalı region
0
20
40
60
80
100
120
140
160
180
200
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
39
4.1.6. KarabaĢ Kekik (Thymbra spicata)
KarabaĢ Kekiği, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk
alanındaki yayılıĢlarından birini, Antalya ili Serik ilçesi sınırları içerisindeki
Çobanözü mevkiinde yapmaktadır. Güneybatı bakıda ve ortalama % 25 eğimde
yer alan yayılıĢ alanına 07.08.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmıĢ,
alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak
kaydedilmiĢtir (Çizelge 12).
Çizelge 12. Antalya-Serik Yöresi KarabaĢ Kekiği Alanı ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 12. The data of Black thyme areas and plant samples in Antalya-Serik region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
KarabaĢ Kekik
Antalya
Serik
Çobanözü
82
30
83
84
41
17
07
4
1 1,83 1
2 1,81 1
3 1,95 1
4 1,88 2
5 1,80 1
6 1,94 1
7 1,88 2
8 1,91 1
Ortalama 1,87
Standart Sapma 0,06
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 20).
40
ġekil 20. Antalya-Serik Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 20. Relation of wet-dry weight of plant samples of Antalya-Serik region
4.1.7. Adaçayı (Salvia tomentosa)
Adaçayı, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki
yoğun yayılıĢlarından birini, Antalya ili Kemer ilçesi sınırları içerisindeki
Tahtalı dağında yapmaktadır. Çukuryayla mevkiinde yer alan düzlük Ģeklindeki
yayılıĢ alanına 23.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmıĢ, alana ve
bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak
kaydedilmiĢtir (Çizelge 13).
0
50
100
150
200
250
300
350
400
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
41
Çizelge 13. Antalya-Kemer Yöresi Adaçayı Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 13. The data of Sage areas and plant samples in Antalya-Kemer region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Adaçayı
Antalya
Kemer
Tahtalı
Çukuryayla
1506
26
80
06
40
49
42
2
1 2,94 1
2 2,87 1
3 2,62 1
4 2,58 1
5 2,82 1
6 2,90 1
7 2,85 1
8 2,99 1
Ortalama 2,82
Standart Sapma 0,15
Adaçayı, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanındaki yoğun
yayılıĢlarından birini, Burdur ili Ağlasun ilçesi sınırları içerisindeki Katranınıkus
mevkiinde yapmaktadır. Doğu ve Güneydoğu bakıda ve ortalama % 20-30
eğimdeki yayılıĢ alanına, 28.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri
toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve
tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 14).
Çizelge 14. Burdur-Ağlasun Yöresi Adaçayı Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 14. The data of Sage areas and plant samples in Burdur-Ağlasun region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
Adaçayı
Burdur
Ağlasun
Katranınıkus
1280
28
75
51
41
63
91
1
1 2,27 1
2 2,35 1
3 2,25 2
4 2,30 1
5 2,09 1
6 2,25 2
7 2,05 1
8 2,14 1
Ortalama 2,21
Standart Sapma 0,11
42
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 21, ġekil 22).
ġekil 21. Antalya-Kemer Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 21. Relation of wet-dry weight of plant samples of Antalya-Kemer region
ġekil 22. Isparta-Burdur Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 22. Relation of wet-dry weight of plant samples of Isparta-Burdur region
0
100
200
300
400
500
600
700
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
0
50
100
150
200
250
300
350
400
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
43
4.1.8. ġalba (Phlomis bourgaei)
ġalba, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında yoğun
yayılıĢlarından birini, Antalya ili Kemer ilçesi sınırları içerisindeki Tahtalı
dağında yapmaktadır. Kuzeydoğu bakıda, Sedir meĢceresi altında ve ortalama
% 15-20 eğimde ve Belenyayla köyü civarındaki yayılıĢ alanına, 23.07.2009
tarihinde gidilerek bitki örnekleri toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin
bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 15).
Çizelge 15. Antalya-Kemer Yöresi ġalba Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 15. The data of Jerusalem sage areas and plant samples in Antalya-Kemer region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
ġalba
Antalya
Tahtalı
Belenyayla
1264
26
77
66
40
50
83
0
1 2,61 1
2 2,22 1
3 2,09 1
4 2,21 1
5 2,66 1
6 2,52 1
7 2,51 1
8 2,35 1
Ortalama 2,39
Standart Sapma 0,21
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 23).
44
ġekil 23. Antalya-Kemer Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 23. Relation of wet-dry weight of plant samples of Antalya-Kemer region
4.1.9. ġalba (Phlomis leucophracta)
ġalba, Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında yoğun
yayılıĢlarından birini, Burdur ili Bucak ilçesi sınırları içerisindeki Melli
yöresinde yapmaktadır. Melli yolu üzerinde, kuzeydoğu bakıda ve ortalama
% 15-20 eğimdeki yayılıĢ alanına, 29.07.2009 tarihinde gidilerek bitki örnekleri
toplanmıĢ, alana ve bitki örneklerine iliĢkin bilgiler gözlemlenerek, ölçülerek ve
tartılarak kaydedilmiĢtir (Çizelge 16).
0
100
200
300
400
500
600
700
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
45
Çizelge 16. Isparta-Burdur Yöresi ġalba Alanları ve Bitki Örneklerine Ait Bilgiler
Table 16. The data of Jerusalem sage areas and plant samples in Isparta-Burdur region
Bitki Adı Toplandığı
Yer
Yükselti
( m )
Koordinatlar Örnek
No
Kuruma
Endeksi
Frekans
Değeri x y
ġalba
Burdur
Bucak
Melli yolu
842
29
95
77
41
37
78
0
1 1,84 1
2 1,83 1
3 1,92 1
4 2,01 1
5 1,87 1
6 1,88 1
7 1,90 1
8 2,05 1
Ortalama 1,91
Standart Sapma 0,08
Bitki örneklerinin yaĢ ve kuru ağırlıkları arasındaki değiĢimleri grafik
üzerinde gösterilmiĢtir (ġekil 24).
ġekil 24. Isparta-Burdur Yöresine Ait Bitki Örneklerinin YaĢ-Kuru Ağırlık ĠliĢkisi
Figure 24. Relation of wet-dry weight of plant samples of Isparta-Burdur region
0
100
200
300
400
500
600
700
800
1 2 3 4 5 6 7 8
Örn
ek A
ğır
lığ
ı (g
r)
Örnek Numarası
YaĢ Ağırlık Kuru Ağırlık
46
4.2. TartıĢma
Odun dıĢı orman ürünleri, orman rejimine giren alanlarda tarife bedeli
üzerinden orman köylülerine toplattırılmaktadır. OGM tarafından belirlenen
tarife bedeli cetveli, ürünlerin yaĢ ağırlıkları üzerinden hazırlanmaktadır. Ancak
uygulamada, ürünlerin toplanması ile orman iĢletme müdürlükleri tarafından
tartım yapılması ve tarife bedeli uygulanması arasında zaman geçtiği için ürünler
kurumaktadır.
Odun dıĢı orman ürünlerinin yaĢ/kuru ağırlık oranları (Kuruma
Endeksi)‟nın bölgeler itibariyle farklılıklar göstermesi kaçınılmazdır. Bu nedenle
ülkemizin her bölgesinde, her bir odun dıĢı orman ürünü için tek bir Kuruma
Endeksi değerinin uygulanması veya basit tahmin usulleriyle belirlenmiĢ olan
Kuruma Endeksi değerlerinin uygulanması, alıcı ile satıcı arasında
anlaĢmazlıklara neden olmaktadır. Bunun yanı sıra orman rejimine giren
alanlardan elde edilen yıllık ürün miktarının ve buna bağlı olarak ürün üretim
planlarının da hatalı olmasına yol açabilmektedir.
Bu konuya yönelik olarak ÖNAL (1993)‟ tarafından Muğla yöresinde
yapılan araĢtırmada Kuruma Endeksleri; Defne türü için 2.4, Adaçayı için 3.2 ve
Mersin için 2.4 olarak hesaplanmıĢtır.
Antalya ve Isparta yöresinde alınan bu araĢtırmada ise aynı türlere
yönelik Kuruma Endeksleri olarak; Defne türü için Antalya 1.8 ve Isparta 2.0,
Adaçayı için Antalya 2.8 ve Isparta 2.2 ve Mersin için Antalya 2.0 ve Isparta 2.4
olarak hesaplanmıĢtır. Bu durum odun dıĢı orman ürünlerinin Kuruma Endeksi
değerlerinin bölgeler itibariyle farklılıklar gösterdiği bilgisini destekler nitelik
arz etmektedir.
Proje süresince yapılan literatür çalıĢmalarında odun dıĢı orman
ürünlerinin Kuruma Endeksleri‟nin belirlenmesine yönelik olarak, ÖNAL
(1993)‟ tarafından Muğla yöresinde yapılan araĢtırma dıĢında herhangi bir
bilimsel çalıĢmaya rastlanamamıĢtır. Bu nedenle tartıĢma bölümünde, yalnızca
söz konusu çalıĢmanın (Önal, 1993) sonuçlarıyla bir karĢılaĢtırma yapabilmek
mümkün olabilmiĢtir.
47
5. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Proje sonucunda elde edilen Kuruma Endeksleri (YaĢ/Kuru Oranları),
Antalya ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri görev ve sorumluluk alanları
içerisinde gerçekleĢtirilecek olan odun dıĢı orman ürünlerinin üretim ve satıĢ
iĢlemlerinde kullanılabilecektir (Çizelge 17 ve Çizelge 18).
Çizelge 17. Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Ġçin Bitki Kuruma Endeksleri
Table 17. Wet-Dry index for Antalya Forest Districted Directorate
Türkçe Bitki Adı Latince Bitki Adı Kuruma Endeksi
Defne Laurus nobilis 1,83
Mersin Myrtus communis 2,02
Yayla Kekiği Origanum minutiflorum 2,53
TaĢ Kekiği Thymus longicaulis 2,23
Kekik Satureja cuneifolia 1,74
KarabaĢ Kekik Thymbra spicata 1,87
Adaçayı Salvia tomentosa 2,82
ġalba Phlomis bourgaei 2,39
Çizelge 18. Isparta Orman Bölge Müdürlüğü Ġçin Bitki Kuruma Endeksleri
Table 18. Wet-Dry index for Isparta Forest Districted Directorate
Türkçe Bitki Adı Latince Bitki Adı Kuruma Endeksi
Defne Laurus nobilis 2,02
Mersin Myrtus communis 2,35
Yayla Kekiği Origanum minutiflorum 2,46
TaĢ Kekiği Thymus longicaulis 2,18
Adaçayı Salvia tomentosa 2,21
ġalba Phlomis leucophracta 1,91
48
Kuruma Endeksi değerleri; 1 kg kuru bitkinin elde edildiği yaĢ bitkinin
kg olarak miktarını ifade etmektedir. Örneğin, Antalya yöresinden toplanarak
kurutulan 10 kg defne yaprağı 18,3 kg (10x1,83) yaĢ defne yaprağından, Isparta
yöresinden toplanarak kurutulan 10 kg defne yaprağı ise 20,2 kg (10x2,02) yaĢ
defne yaprağından elde edilebileceğini hesaplamak mümkündür.
Bitkiler itibariyle kuruma endeksi değerlerinin, istatistiksel anlamda
kabul edilebilirliği ölçüsünde, mümkün olduğunca ortak değerler olması
uygulamada önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu kapsamda Antalya ve Isparta
bölgelerinin her ikisinde de doğal yayılıĢ gösteren ve bu proje kapsamında yer
verilen bitki türlerine yönelik elde edilen Kuruma endeksi değerlerine t testi
uygulanmıĢtır.
GerçekleĢtirilen t testi sonuçlarına göre; Yayla Kekiği ve TaĢ Kekiği
türleri için her iki bölge için ortaya konulmuĢ olan kuruma endeksi değerleri
arasında 0,001 olasılık düzeyinde fark bulunamamıĢtır.
Dolayısıyla bu iki kekik türü için her iki bölgede de, iki bölgeden elde
edilen kuruma endeksi değerlerinin ortalaması alınarak hesaplanan aynı
değerlerin kullanılması uygun olacaktır. Buna göre; Yayla Kekiğine yönelik
kuruma endeksi olarak Antalya ve Isparta bölgeleri için 2,49 (2,5) değeri; TaĢ
Kekiğine yönelik olarak ise 2,21 (2,2) değeri kullanılacaktır.
Uygulanan t testi sonuçları da dikkate alınarak bütün bitki türleri için
belirlenmiĢ olan Kuruma Endeksi değerleri, bölgeler itibariyle aĢağıda Çizelge
19‟da verilmiĢtir.
Her iki bölgede de doğal yayılıĢ gösteren Defne, Mersin, Adaçayı ve
ġalba türlerine ait her iki bölgeden elde edilen kuruma endeksi değerleri 0,001
olasılık düzeyinde birbirlerinden farklı bulunmuĢlardır. Bu nedenle bu türler için
her iki bölgede farklı kuruma endeksi değerlerinin kullanılması uygun olacaktır.
Bu çalıĢma ile ortaya konulmuĢ olan ODOÜ‟ne ait Kuruma Endeksi
değerleri, bundan sonra bu türlere yönelik yapılacak olan envanter çalıĢmaları
kapsamında da kullanılabilecektir. Uygun metotlarla gerçekleĢtirilecek olan
envanter çalıĢmalarıyla ortaya konulacak olan tahmini yaĢ servet miktarları
üzerinden, kuruma endeksleri yardımıyla tahmini kuru servet miktarları da
belirlenebilecektir. Kuru servet miktarlarına bağlı olarak da toplam servetten
idarenin ve diğer paydaĢların tahmini toplam kazançları hesaplanabilecektir.
49
Çizelge 19. Bitkilerin Bölgeler Ġtibariyle Kuruma Endeksi Değerleri
Table 19. Index values of plant species according to districted directorates
Türkçe Bitki Adı Latince Bitki Adı
Orman Bölge Müdürlüğü
Kuruma Endeksi
Antalya Isparta
Defne Laurus nobilis 1,8 2,0
Mersin Myrtus communis 2,0 2,4
Yayla Kekiği Origanum minutiflorum 2,5 2,5
TaĢ Kekiği Thymus longicaulis 2,2 2,2
Dağ Kekiği Satureja cuneifolia 1,7 -
KarabaĢ Kekik Thymbra spicata 1,9 -
Adaçayı Salvia tomentosa 2,8 2,2
ġalba Phlomis bourgaei 2,4 -
ġalba Phlomis leucophracta - 1,9
Günümüzde odun dıĢı orman ürünlerine olan ihtiyaç giderek artıĢ
göstermekte ve kullanım alanları geniĢlemektedir. Dolayısıyla bu ürünlerin
ekonomik değeri de aynı oranda artmaktadır.
Bu ürünlerin hemen tamamının orman rejimine giren alanlardan
toplanmakta olduğu göz önüne alındığında, OGM tarafından alınmakta olan
Tarife Bedellerinin oldukça düĢük kaldığı görülmektedir. Bu durum, OGM‟nün
bu ürünlerden sağladığı toplam gelirin son derece düĢük olmasına ve ürünlerin
çok düĢük bir tarife bedeli ile toplattırılmasından dolayı bu ürünlerin doğadaki
varlıklarının giderek azalmasına neden olmaktadır. Ancak, tarife bedellerinin
gereğinden fazla artırılmasının da kaçak faydalanmayı teĢvik edeceği dikkate
alınmalıdır. Bu konudaki bütün paydaĢların katılımıyla belirlenecek olan tarife
bedellerinin, yıllık veya altı aylık dönemlerde, enflasyon oranında artırılmasının
uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Kırsal bölgelerde ve orman içinde yaĢayan insanların bir bölümü
geçimlerini binlerce yıldır, odun dıĢı orman ürünleri üreterek ve bunları
50
kullanarak karĢılamıĢlardır. Odun dıĢı orman ürünlerinin kalkınmakta olan ülke
ekonomilerinde son yıllarda önemli bir rol üstlendiği bilinmektedir. Ancak az
sayıda ürünün ticarete konu olması nedeniyle, Ulusal Ormancılık Politikalarında
odun dıĢı orman ürünlerine beklenen önem verilmemiĢ, bu ürünler orman
yöneticilerinin ve politikacıların dikkatini yeterince çekememiĢtir (Mukerji
1997).
Ülkemizde özellikle Ġzmir ve Ġstanbul‟da bulunan ihracatçı firmalar,
aracılardan aldıkları bitkileri hammadde veya yarı mamul madde olarak ihraç
etmektedirler. Yurt dıĢında bu bitkilerden çeĢitli kimyasal iĢlemler sonucunda
elde edilen etken maddeler ilaç, kozmetik vb. ürünlerin terkibine dâhil edilmekte
ve bu ürünler yüksek fiyatlar karĢılığında ülkemize ithal edilmektedir. Ülkemiz,
odun dıĢı orman ürünleri potansiyeli bakımından oldukça zengin kaynaklara
sahiptir. Buna rağmen, geçen zaman içinde konuya yeterince önem verilememiĢ,
uygun politika ve stratejiler geliĢtirilememiĢ, dolayısıyla bu alanlardaki sanayi
de yeterince teĢekkül edememiĢtir. ODOÜ‟lerden elde edilen etken maddeler ve
bu maddelerin yapısında yer aldığı ilaç, kozmetik vb. ürünler, büyük bütçeler
ayrılarak yurt dıĢından ithal edilmektedir.
Odun dıĢı orman ürünlerine yönelik yapılan ıslah, envanter,
rehabilitasyon, restorasyon, faydalanma planları vb. konularda araĢtırma ve
geliĢtirme faaliyetleri yeterli düzeyde olmayıp, ODOÜ‟nin çok büyük bir
bölümü ham madde ve/veya yarı mamul madde (drog) olarak yurt dıĢına ihraç
edilmektedir. Buna rağmen, son yıllarda odun dıĢı orman ürünlerinin
ihracatından elde edilen gelirin asli ürünlerle baĢa baĢ gitmesi, bazen de asli
ürünlerden elde edilen gelir miktarını geçmesi, bu ürünlerin insan hayatı için arz
ettiği önem düzeyinin ve ekonomik değerinin ne denli yüksek olduğunun bir
göstergesidir.
Odun DıĢı Orman Ürünleri; ülkemiz açısından sahip oldukları büyük
öneme rağmen bu ürünlerin toplandığı alanların çok büyük bölümünün
mülkiyetine ve kontrolüne sahip olan Orman Gelen Müdürlüğü bünyesinde,
geçmiĢten bugüne merkezde yalnızca bir Ģube müdürlüğü ve taĢrada ise ĠĢletme
Pazarlama ġube Müdürlükleri tarafından sevk ve organizasyonu yapıla gelmiĢtir.
Bugün itibariyle, yeniden yapılanma sürecinde olan Orman Genel Müdürlüğü
bünyesinde „Odun DıĢı Ürünler ve Hizmetler Daire BaĢkanlığı‟nın kurulmuĢ
olması ve bu BaĢkanlığın taĢrada ġube Müdürlükleri ile temsil edilecek olması,
son derece olumlu bir geliĢme olarak değerlendirilmektedir. Bundan sonra Odun
51
DıĢı Orman Ürünleri ile ilgili yapılacak olan bütün faaliyetler, yeni oluĢturulan
bu kurumsal yapı içerisinde çok daha etkin ve verimli bir Ģekilde yürütülecektir.
Ülkemiz ve bölgemiz açısından, potansiyel ekonomik değeri oldukça yüksek
olan Odun DıĢı Orman Ürünleri ile ilgili bundan sonra yapılacak olan bütün
çalıĢmaların Orman Genel Müdürlüğü, AraĢtırma Müdürlükleri ve Fakülteler ile
iĢbirliği ve koordinasyon içerisinde gerçekleĢtirilmesinin büyük önem arz ettiği
düĢünülmektedir.
Ulusal ve Uluslar arası boyutta, ODOÜ konusunun giderek artan önemi
ve yüksek potansiyel ekonomik değerinin bulunmasından dolayı, ormancılık
araĢtırma müdürlükleri ve orman fakülteleri kapsamında da bir yeniden
yapılanmaya gidilmesi gereklilik arz etmektedir. Bu kapsamda ormancılık
araĢtırma müdürlükleri bünyesinde Odun DıĢı Orman Ürünleri AraĢtırmaları
Bölüm BaĢmühendislikleri, orman fakülteleri kapsamında ise Odun DıĢı Orman
Ürünleri Kürsülerinin oluĢturulmasının önemli ve öncelikli olduğu
öngörülmektedir. Yeni oluĢturulacak olan bu bölümlerde ve kürsülerde; orman
mühendisi, orman endüstri mühendisi, biyolog, kimyacı ve botanikçi uzman
personelin görevlendirilmesinin uygun olacağı düĢünülmektedir.
ODOÜ‟nin üretim ve satıĢ iĢlemleri ve bu kapsamdaki tarife bedeli
uygulamalarının etkin bir Ģekilde yürütülebilmesi için, öncelikle bölgesel
düzeyde önemli olan ve yoğun Ģekilde doğadan toplanan bitki türlerinin, bölgede
görev yapan Orman ve Su iĢleri Bakanlığı personeli tarafından tanınması, önem
ve özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, belirli periyotlarla
meslek içi eğitim seminerleri düzenlenmesi faydalı olacaktır. Eğitim faaliyetleri
kapsamında ayrıca, yöre halkına yönelik olarak ODOÜ‟nin üretim zamanları,
hasat teknikleri, kooperatifleĢme, elde edilen ürünlerin ambalajlama ve
sertifikalandırma süreçleri konusunda görsel, yazılı ve uygulama destekli eğitim
programlarının düzenlenmesi faydalı olacaktır.
52
ÖZET
ÇalıĢma kapsamında, ihraç edilen Odun DıĢı Orman Ürünleri arasında
yer alan ve Batı Akdeniz Bölgesi itibariyle önemli oranda doğadan toplanan,
dokuz adet bitki türüne ait Kuruma Endeksleri belirlenmiĢtir.
AraĢtırma, Antalya ve Isparta Orman Bölge Müdürlükleri görev ve
sorumluluk alanlarında yürütülmüĢtür. Proje kapsamında materyal olarak, beĢ
farklı cinse ait toplam dokuz adet bitki türü (Defne (Laurus nobilis), Mersin
(Myrtus communis), Yayla Kekiği (Origanum minutiflorum, TaĢ Kekiği
(Thymus longicaulis), Dağ Kekiği (Satureja cuneifolia), KarabaĢ Kekik
(Thymbra spicata), Adaçayı (Salvia tomentosa) ve ġalba (Phlomis bourgaei ve
Phlomis leucophracta))‟ne ait toprak üstü kısımlar (yaprak, sürgün, çiçek)
kullanılmıĢtır.
Bitkilere ait genel özellikler literatüre dayalı olarak verilmiĢ olup, her bir
tür için hesaplamalar ve analizler yapılmıĢtır. Sonuçta bütün veriler
değerlendirilerek, türlere yönelik Kuruma Endeksleri belirlenmiĢtir (Çizelge 19).
Proje sonucunda elde edilen Kuruma Endeksleri (YaĢ/Kuru Oranları),
Antalya ve Isparta bölgelerinde gerçekleĢtirilecek olan odun dıĢı orman
ürünlerinin üretim ve satıĢ iĢlemlerinde kullanılabilecektir
Envanter çalıĢmalarıyla ortaya konulacak olan tahmini yaĢ servet
miktarları üzerinden, kuruma endeksleri yardımıyla tahmini kuru servet
miktarları belirlenebilecektir. Kuru servet miktarlarına bağlı olarak da toplam
servetten, odun dıĢı orman ürünleri alanındaki bütün paydaĢların tahmini toplam
kazançları hesaplanabilecektir.
53
SUMMARY
In this study, the drying indexes were determined for 9 plant species that
collecting and export of Non-Wood Forest Products in South-West Anatolian
Regions.
The Research was carried out in duties and responsibility areas of
Antalya and Isparta Forest District Directories. In this study, parts (leaves,
shoots, flowers) of above ground of 9 plant species (Laurus nobilis, Myrtus
communis, Origanum minutiflorum, Thymus longicaulis, Satureja cuneifolia,
Thymbra spicata, Salvia tomentosa, Phlomis bourgaei and Phlomis
leucophracta) as material.
General characteristics of all plants were explained based on the
literature. Ultimately, the drying indexes were calculated for each species
evaluating all of data (Table 19)
The Drying Indexes can be used to inventory and sales operations of
each plant species in Antalya and Isparta Regions.
The estimated dried wealth amount can be determined by the
Drying Indexes in the future. The incomes of all stakeholders will be
calculated depending on the amount of the total wealth.
54
KAYNAKÇA
ACARTÜRK, R., 2001. ġifalı Bitkiler Flora ve Sağlığımız. Ovak Yayınları,
Yayın No: 1, ISBN 975-96089-0-1, Ankara.
ANONĠM, 1995. Orman Tali Ürünlerinin Üretim ĠĢleri. T.C. Orman Bakanlığı,
Tebliğ No: 283, Tasnif No: IV-1434, Ankara.
AZIRAK, S., 2007. Thymol ve Carvacrol‟un In Vıvo Genotoksik Etkilerinin
AraĢtırılması. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji
Anabilim Dalı Doktora Tezi
BAġER, K.H.C., 2001. Her Derde Deva Bir Bitki Kekik, Bilim ve Teknik
Dergisi, 402: s.74-77.
BAġER, K. H. C., 2002. Aromatik Biodiversity Among the Flowering Plant
Taxa of Turkey.Pure Appl.., Vol. 74, No.4, pp.527-545.
BAġER, K.H.C., 2009. Avrupa Farmakopesi'nin bitkisel drogları. Modern
Fitofarmakoterapi ve Doğal Farmasötikler, 1(1) 14-24.
BAġER, K.H.C., ÖZEK M., TÜMEN, G., SEZĠK, E., 1993. Composition of
the Essential Oils of Turkish Origanum Species with Commercial
Importance. Essent.Oil Res., 5:619-623.
BAYDAR, H., 2001. Isparta‟nın Tıbbi Ve Aromatik Bitkiler ÇeĢitliliği Ve
Kültüre Alma Olanakları. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü Dergisi, 5: 35-44.
BAYDAR, H., 2005. Yayla Kekiği (Origanum minutiflorum O. Schwarz Et. P.
H. Davis)'nde Farklı Toplama Zamanlarının Uçucu Yağ Ġçeriği ve
Uçucu Yağ BileĢenleri Üzerine Etkisi. Akdeniz Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Dergisi, 2005, 18(2), 175-178
BAYTOP, A., 1978. Tıbbi Bitkiler Atlası. Ġ. Ü. Yayınları No: 2421, Ecz. Fak.
Yayınları No: 26, Baha Matbaası, Ġstanbul.
BAYTOP, T., 1994. Türkçe Bitki Adları Sözlüğü. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları: 578, Ankara.
BAYTOP, T., 1999. Türkiye‟de Bitkiler ile Tedavi GeçmiĢte ve Bugün. Nobel
Tıp Kitap Evleri, Ġstanbul, 480 s.
55
BELLOMARIA, B., HRUSKA, K. and VALENTNI, G., 1981. Essential oils
of Thymus longicaulis C. Presl from different localities of central Italy.
Giorn. Bot. Ital. 115, 17–27.
BĠRAND, H., 1952. Türkiye Bitkileri (Plantae Turciceae) Ankara Ünv. Fen Fak.
Yayınları Um. 58 Botanik. 1, Ankara.
BÜYÜKGEBĠZ, T., 2006. Sütçüler (Isparta) Yöresi‟nin Odun DıĢı Orman
Ürünleri. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü,
Orman Mühendisliği Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Isparta.
CEYLAN, A., 1995. Tibbi Bitkiler I. Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Yayın
No. 312.
CHALCHAT, J.C., MICHET, A., PASQUIER B., 1998. Study of the clones
of Salvia officinalis L. yields and chemical composition of essential oil.
CHORIANOPOULOS, N., KALPOUTZAKIS, E., ALIGIANNIS, N.,
MITAKU, S., NYCHAS, G.J., HAROUTOUNIAN, S. A., 2004. Essential oils of Satureja, Origanum, and Thymus species: chemical
composition and antibacterial activities against foodborne pathogens. J.
Agric. Food Chem. 52, 8261–8267.
COSENTINO, C., TUBEROSO, C.I.G., PISAN, B., SATTA, M., ARZEDI,
E., PALMAS, F., 1999. In-vitro antimicrobial activity and chemical
composition of Sardinian Thymus essential oils. Lett. Appl. Microbiol.,
29, 130–135.
DAVIS, P.H., 1982. Flora of Turkey and The East Aegean Island. Edinburgh
University Press., England.
DEMĠRCĠ, B., BASER, K.H.C., YILDIZ, B., & BAHÇECĠOĞLU, Z., 2003.
Composition of essential oils of six endemic Salvia spp. from Turkey.
Flavour and Fragrence Journal, 18, 116-121.
DORMAN, H.J., DEANS, S.G., 2000. Antimicrobial agents from plants:
antibacterial activity of plant volatile oils. J.Appl.Microbio., 88,308-316.
DUMAN H., AYTAÇ Z., EKĠCĠ M., KARAVELĠOĞULLARI F. A.,
DÖNMEZ A., DURAN A., 1995. Three New Species (Labiatae) from
Turkey, Flora of Mediterranea, 5, 221-228.
56
EL-HELA, A.A.A., 2007. Chemical composition and biological studies of the
essential oil of Thymus decussatus Benth growing in Egypt. Egypt. J.
Biomed. Sci., 23, 146–153.
FARAG, R.S., BADEĠ A.Z.M.A. HAWED, F. M. AND EL-BAROTY,
G.S.A., 1989. Antioxidant Activity of Some Spice Essential Oils on
Linoleic Acid Oxidation in aquous Media. J. Am. Oil Chem. Soc. 66 (6)
792-799.
FARAG, R.S., DAW, Z.Y. AND ABO-RAYA, S.H., 1989. Influence of Some
Spice Essential Oils on Aspergillus Parasiticus Growth and Production
of Aflatoxins in a Synthetic Medium. Journal of Food Science, 54 (1),
74-76.
FLAMINI, G., CIONI, P.L., MORELLI, I., MACCIONI, BALDINI, R.
2004. Phytochemical Typologies in Some Populations of Myrtus
communis L. On Caprione Promontory (East Liguria, Italy). Food
Chemistry, 85, 599-604.
GORTZI, O., LALAS, S., CHINOU, I., TSAKNIS, J., 2006. Reevaluation of
antimicrobial and antioxidant activity of Thymus spp. extracts before
and after encapsulation in liposomes. J. Food Prot. 69, 2998–3005.
GRUJIC-JOVANOVIC, S., MARIN, P.D., DZAMIC, A., RISTIC, M., 2009.
Essential oil composition of Thymus longicaulis from Serbia. Chem.
Nat. Comp. 45, 265–266.
GÜLER, S., 2004. Erzurum Yöresinde Doğal YayılıĢ Gösteren Bazı Tıbbi ve
Aromatik Bitkilerin Etnobotanik Özellikleri. Doğu Anadolu Ormancılık
AraĢtırma Müdürlüğü Yayınları, Teknik Bülten Serisi, No: 5, Erzurum.
GÜNER, A., ÖZHATAY, N., EKĠM, T., BASER, K.H.C., 2000. Flora of
Turkey and the East Aegean Islands, Vol. 11, Edinburgh Unv. Press.
HUBER-MORATH A., 1982. Phlomis. In: Flora of Turkey and the East
Aegean Islands (ed.P. H. Davis), Vol.7. Unv.Press, Edinburgh, 102-126.
IETSWAART, J.H., 1980. A Taxonomi Revision of the Genus Origanum
(Labiatae). Leiden University Press. (Leiden Botanical Series No:4).
The Hague, Boston, London,156s.
57
IMBESI, A., 1964. Index plantarum quae in omnium populorum pharmacopies
sunt adhuc receptae confecit Antonius Imbesi. Scilla, Italy: Messanae.
L.. Journal of Essential Oil Research, 17, 274-275.
JALAS, J., 1972. Flora Europaea; Tutin, T.G., Heywood, V.H., Burges, N.A.,
Moore, D.M., Valentine, D.H., Walters, S.M., Webb, D.A., Eds.;
Cambridge University Press: Cambridge, MA, USA, Volume 3, p. 181.
JAMOUSSI, B., ROMDHANE, M., ABDERRABA, A., HASSINE, B.B.,
GADRI, A.E. 2005. Effect of Harvest Time on the Yield and
Composition of Tunisian Myrtle oils. Flavour and Fragrance J.20,274-7.
KARAMANOĞLU, K., 1976. Türkiye Bitkileri, Cilt 1. Ankara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Yayınları, Sayı: 33, Ankara.
KARAMANOĞLU, K.,, 1977. Farmasötik Botanik Ders Kitabı. 2. Baskı.
Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları, Sayı: 44, Ankara.
KAYACIK, H., 1977. Orman ve Park Ağaçlarının Özel Sistematiği. Ġ. Ü. Orm.
Fak., Ġ.Ü. Yayın No: 2400, O. F. Yayın No: 247, Ġstanbul, 207-208 s.
LAWRENCE, B.M., TUCKER, A.O., 2002. The genus Thymus as a source of
commercial products. Med. Arom. Plants – Ind. Prof., 24, 252–262.
LOŽIENE, K., VENSKUTONIS, P.R., 2005. Influence of environmental and
genetic factors on the stability of essential oil composition of Thymus
pulegioides. Biochem. Syst. Ecol., 33, 517–525.
LU, Y.&YEAP, F.L., 2002. Polyphenolics of Salvia-A review. Phytochemistry,
59, 117-140.
MERĠÇLĠ, F., 1986. Volatile Oil of Thymus kotschyanus var. glabrescens and
Thymus fedtschenkoi var handeli. J. of Natural Products.Vol.49. No.5.
MUKERJĠ, A.K., 1997: Odun DıĢı Orman Ürünlerinin Önemi ve Sürdürülebilir
Kalkınma Stratejileri. XI. Dünya Ormancılık Kongresi Bildirileri, Cilt:
3-4, Antalya.
OĞUR, R., 1994. Mersin Bitkisi (Myrtus communis L.) Hakkında Bir Ġnceleme.
Çevre Dergisi. 10, 21-25.
58
ÖNAL, S., 1993. Bazı Orman Tali Ürünlerin Kuru Ağırlıkları. Ormancılık
AraĢtırma Enstitüsü Yayınları, Teknik Rapor Serisi, No: 64, Ankara.
ÖZGÜVEN, M., KIRICI, S., 2002. Composition of the Essential of Thymus
Vulgaris L.Clones of Different Origins in The Çukurova Conditions.
Work Shop on Agricultural and Quality Aspects of Medicinal and
Aromatic Plants. May 29-June 01-2001 Adana/ TURKEY, s.255-261
ÖZGÜVEN, M., SEKĠN, S., GÜRBÜZ, B., ġEKEROĞLU, N.,
AYANOĞLU, F. ve EKREN, S., 2005. Tütün, Tıbbi ve Aromatik
Bitkiler Üretimi ve Ticareti. VI. Teknik Tarım Kongresi Bildiri Kitabı,
Cilt.1: 481-501, 3-7 Ocak 2005, Ankara.
ÖZHATAY, N., KOYUNCU, M., ATAY, S., BYFIELD, A., 1997. Türkiye‟nin Doğal Tıbbi Bitkilerinin Ticareti Hakkında Bir ÇalıĢma,
Doğal Hayatı Koruma Derneği, Ġstanbul.
PADULOSI, S., 1997. Oregano Promoting the Conservation and Use of
Underutilized and neglected crops. 14. Proceedings of the IPGRI
International Workshop on Oregano, 8-12 May 1996, CIHEAM,
Valenzano (Bari), Italy.
PERRY, N., BOLLEN, C., PERRY, E.K., & BALLARD, C., 2003. Salvia for
dementia therapy: review of pharmacological activity and pilot
tolerability clinical trial. Pharmacology, Biochemistry and Behavior, 75.
RAVID, U., PUTIEVSKY, E., 1986. Carvacrol and Thymol Chemotypes of
East Mediterranean Wild Labiatae Herbs, Progress in Ess. Oil Res., Ed:
Brunke, E.J., Walter de Gruyter & Co., Germany.
SARACOĞLU I., INOUE, M.¸ ÇALIS¸ I., and OGIHARA Y., 1995. Studies
on constituents with cytotoxic and cytostatic activity of two Turkish
medicinal plants Phlomis armeniaca and Scutellaria salviifolia. Biol.
Pharm. Bull. 18, 1396.1400.
SATIL, F., DĠRMENCĠ, T., TÜMEN, G., 2002. Türkiye‟deki Satureja L.
Türlerinin Ticareti ve Doğadaki Durumu-I.14. Bitkisel Ġlaç
Hammaddeleri Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002, EskiĢehir,
ISBN 975-94077-2-8.
59
SOULELES, 1991. Volatile Constituent of Origanum dubium Leaves and Stem
Bark, Planta Med. 57 (1), 77-78, (1991).
ġAFAK, Ġ. ve OKAN, T., 2004. Kekik, Defne ve Çam Fıstığının Üretimi ve
Pazarlaması. Doğu Akdeniz Ormancılık AraĢtırma Müdürlüğü
Yayınları, Dergi Serisi, Sayı: 10, 101-129 s., Tarsus.
ġARER, E., SCHEFFER, J J.C. ET AL., 1985. Composition of the Essential
Oil of Origanum majorana Grown in Different Localities in Turkey,
Aromat. Plants, Proc. Int. Symp.15th, 209-212.
TÜMEN, G., SATIL, F., DUMAN, H., BAġER, K.H.C., 2000. “Two New
Records for the Flora of Turkey: Satureja icarica P.H. Davis, S. pilosa
Velen” Tr. J. of Botany, 24, 211-214.
ULUBELEN, A., 1964. Cardioactive and antibacterial terpenoids from some
Salvia species. Phytochemisry, 64, 395-399.
WERKER, E., RAVID, U. et all., 1985. Structure of Glandular Hairs and
Identification of the Main Components of Their Secreted Material in
Some Species of the Labiateae. Israel Journal of Botany 34 (1) 31-45.
YAZICI, H., 2002. Batı Karadeniz Bölgesinde YetiĢen Defne (Laurus nobilis
L.) Yaprak ve Meyvelerinden Faydalanma Ġmkanlarının AraĢtırılması.
Z.K.Ü., F.B.E., YayınlanmamıĢ Doktora Tezi, s.309, Zonguldak.
ZEYBEK, N., ZEYBEK, U., 1994. Farmasötik Botanik, Ege Ünv. Ecz. Fak.,
Yayın No: 2, Ġzmir.