16
EKEV 7 16 (Yaz 2003) 1 ------- 181 TÜRK MUTASAVVIF AKSARAYLI CEMAL Muharrem ÇAKMAK(**) Özet üretenler, genel olarak yanmda ya da olmak üzere siyasi irade ve entelektiiel ilim çevreleriyle ise, buna ilaveten halka dö- nük üretme ve halkla diyalog içerisinde olma hususiyeline sahiptirler. Bu dan tarihinde tasavvuf bir yeri ve önemi Bu da Türk i CemaL Hatvetf, dönemde siyasi irade, itim çevresi ve toplum üzerinde önemli etkisi olan bir Anahtar Keümeler: Cemal Halvetf, Halvetiyye, sufi, Divan. Turkish Sufist Poet Cemal Halveti From Aksaray Abstract Thought producers, in general, are collocutor to the politicals and inte/leetual envi- ronment as supporters or opposionists. Whereas, sufists morever, have the attribute of producing thought for the people and also keeping in touch with them. Owing to that fact, sufism has special place and importance in the history ofthought. After all that Turkish Sufist Poet Cemal Halvetf is a person having great efieel on politicals, in- tellectual environment and the people during his period. Key Words: Cemal Halvetf, Halvetiyye, sufi, poet, Divan. *) Bu makale, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Prof. Dr. Osman Türer "Cemal-i Halveti Eserleri, Tasavvuf ve Cemaliyye Kolu" doktora tezimin özetidir. Üniv. Fak., (e-posta: Jl)[email protected]) \' -L- ---- -

TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 94 (1, 2)

EKEV AKADEMİ DERCİSİ Yıl: 7 Sayı: 16 (Yaz 2003)1------- 181

TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)

Muharrem ÇAKMAK(**)

Özet

Düşünce üretenler, genel olarak yanmda ya da karşısında olmak üzere siyasi irade ve entelektiiel ilim çevreleriyle muhataptırlar. Mutasavvıflar ise, buna ilaveten halka dö­nük düşünce üretme ve halkla diyalog içerisinde olma hususiyeline sahiptirler. Bu açı­dan düşünce tarihinde tasavvuf düşüncesinin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu bağlam­da Türk mutasavvıf şair i CemaL Hatvetf, yaşadığı dönemde siyasi irade, itim çevresi ve toplum üzerinde önemli etkisi olan bir şahsiyettir.

Anahtar Keümeler: Cemal Halvetf, Halvetiyye, sufi, şair, Divan.

Turkish Sufist Poet Cemal Halveti From Aksaray

Abstract

Thought producers, in general, are collocutor to the politicals and inte/leetual envi­ronment as supporters or opposionists. Whereas, sufists morever, have the attribute of producing thought for the people and also keeping in touch with them. Owing to that fact, sufism tlıought has special place and importance in the history ofthought. After all that Turkish Sufist Poet Cemal Halvetf is a person having great efieel on politicals, in­tellectual environment and the people during his period.

Key Words: Cemal Halvetf, Halvetiyye, sufi, poet, Divan.

*) Bu makale, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Prof. Dr. Osman Türer danışmanlı­ğında yapmış olduğu "Cemal-i Halveti Hayatı, Eserleri, Tasavvuf Düşüncesi ve Cemaliyye Kolu" adlı doktora tezimin özetidir.

**)İnönü Üniv. İlahiyat Fak., (e-posta: Jl)[email protected])

\'

-L- ---- -

Page 2: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 95 (1, 1)

182 /Dr. Muharrem ÇAKMAK------EKEV AKADEMİ DERCİSİ

Giriş

Gerek fertlerin gerekse müesseselerin, içinde yaşadıklan toplumdan etkilendikleri bir gerçektir. Buna karşılık fertler ve müesseseler de sosyal bir olgu olarak içinde bulun­duklan toplumu etkilerler. Bu bağlamda, bir fikir adamı, bir siyasetçi, bir ilim adamının içinde bulunduğu toplumdan, onun değer yargılarından, yaşadığı devrin siyasi ve ekono­mik konumundan, ilın1 ve fikri yapısından etkilendiği gibi, bir fikir adamı, bir siyasetçi, bir şairin de toplum üzerinde etkisinin olduğu muhakkaktır.

İstanbul'un fethinden sonraki dönemde görülen ilm1, sosyal ve kültürel gelişmeler açısından Cemal Halveti (ö. I 499), önemli şahsiyetlerinden biridir ve onun yaşadığı dö­nem, Türk tasavvuf düşüncesi açısından önemli bir yere sahiptir. Cemal Halveti, ilın1, kültürel ve sosyal açıdan yaşadığı dönemde bir hayli etkili olmuş, müntesibi bulunduğu Halvetiyye'nin ve adına nisbet edilen Cemaliyye'nin Anadolu'da ve İstanbul'da en iyi şekilde temsil edilmesini sağlamış bir şahsiyettir. Il. Bayezid, Amasya valiliği yaptığı dönemde Cemal Halveti ile görüşmüş ve bir mutasavvıf, bir şair olarak ondan etkilen­miştir. Cemal Halvetl'nin Arapça olarak kaleme aldığı risaleleri ve Türkçe şiirleri, onun ilmi ve edebi yönünü ortaya koymaktadır.

1. Cemal Halveti'nin Hayatı

A. Adı, Doğum Yeri ve Doğum Tarihi

Cemal Halveti'nin adı, kaynaklarda farklı olarak geçmektedir. Bazı kaynaklarda Ce- 1

mal HalvetY'nin CemiBeddin Aksarayi neslinden olduğu!, asker-zade olduğu için "Çele-bi" diye şöhret bulduğu ve mahlas olarak "Cemal Halvetl"yi kullandığı belirti!ir2. Kay- .'{· naklann büyük çoğunluğunda adının "Muhammed", lakabının "Hamidüddin" malılası-nın "Cemal Halvetı"3 olduğu kaydedilirken bazı kaynaklarda şöhreti bazı kaynaklarda ise lakabı olarak "Çeleb!"4, mahlası olarak ta "Cemali"s kaydına rastlanır. Nefahatü'l-Üns'de, adının "Muhammed" olduğu ifade edilirken Cemal Halvetl'nin dedesi olan Ce-maleddin Aksarayi'nin ismi, sadece bu kaynakta "Celaleddin" olarak geçmektedif6. Ce-mal Halvetl ise, Enviiru'l-Kulilb adlı risalesinde, kendi adını "Cemal Halve~l Fakir-i Ha-

1) Mecdt Mehmed Efendi, Hadtiikü'ş-Şekıiik, haz. Abdülkadir Özcan, Çağn yay., İstanbul, 1989, I/284; Haririzade, Muhammed Kemaleddin, Tıbyiinu Vesiiili'l-Hakıiikfi Beytim Silsileti't-Tartiik, Süleyma­niye Kütüphanesi İbrahim Efendi, No: 430, I/246b; Bursalı, Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, Meral yay., istanbul, 1299/1915, I/80.

2) Yusuf Sinan bin Yakub, Tezkire-i Halve:iyye ( Meniikıb-i Şerif ve Tarikat-name-i Pirlin ve Meşiiyih-i Tarikat-i Halvetiyye), İstanbul, 1290, s. 16cl7.

3) Mecdi, a.g.e., I/284; Hulvi, Mahmud Cemaleddin, Lemeziit-ı Hulviyye, haz. Mehmed Serhan Tayşi, Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Vakfı yay., istanbul, 1993, s. 427; Haririziide, Tıbyan, l/246b.

4) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 16-17; Mecdi, a.g.e., I/284; Haririziide, Tıbyiin, l/246b. Hoca­zade, Ahmed Hilmi, Ziyaret-i Evliya, Daru Hilafeti'l-Aliyye, İstanbul, 1325, s. 40.

5) Yusuf Sinan bin Yakub, Meniikıb-ı Cemal Halveti, Milli Kütüphane, Yazmalar Al724, v. 99b; Ho­caziide a.g.e., s. 40; Serin, Rahmi,/slam Tasavvufımda Halvetilik ve Halvetiler, Petek yay., İstanbul, 1984, s. 98.

6) Cami', Mevlana Abdurrahman, Nefalıatü'l-Üns min Hadarati'I-Kuds, terc. ve şerh: Uimi'i Çelebi, Marifet yay., İstanbul, 1289, s. 579.

--------~---~-· ----~·-·---- --

Page 3: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 95 (1, 2)

TÜRK MUTASA VVIF ŞAİRİ AKSARA YLI CEMAL HAL VET!---- 183

kir Muhaırui:ıed bin Mahmud el-Aksaray!" olarak ifade etmektedir7. Şu halde adı Mu­hammed, lakabı Hamidüddin, mahlası Cemal!, nisbesi ise Aksarayi'dir ve buna göre "Cemal Halvetl" müstear ismi, "Çelebi Halife" de şöhreti olmaktadır.

Cemal Halvetl'nin doğum tarihi hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır. Doğum yeri konusu da ihtilaflıdır. Bir görüşe göre büyük dedesi Cemaleddin Aksarayi'ye nisbetle Aksaraylı, babasına nisbetle de Karaman'lı olarak bilinmesine rağmen Amasya'da doğ­muş ve orada yetişmiştir. Mehmed Tahir ve Sactık Vicdani, Cemal Halvetl'nin Amasya doğumlu olduğunu kabul etmelerine karşılık8 bazı kaynaklar onun Aksaray doğumlu ol­duğunu kaydetmektedir9. Ancak Cemal Halvet1'nin, Aksaray doğumlu olduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır. Çünkü kaynaklarda onun Amasya doğumlu olmasını gösterecek bir hususa rastlanmamaktadır.

B. Eğitimi ve Yetişmesi

Kaynaklarda, Cemal Halvetl'nin eğitim hayatına dair oldukça az bilgi bulunmakta­dır. İlk eğitimini doğduğu ve yetiştiği yer olan Aksaray'da almış olması muhtemeldir. Nitekim, Tibyiin'ın verdiği bilgiden de, kanaatierin bu yönde olduğu anlaşılmaktadır. Çelebi Halife'nin;zamanının saygın alimlerinden olduğunu söyleyen Haririzade, ilk ön­ce onun kendi memleketinde yetiştiğini ve daha sonra İstanbul'daki ulemadan tahsilini tamamladığını kaydeder10. Tezkire-i Halvetiyye'de ise, kimlerden hangi ilimleri okudu­ğu belirtilmeksizin, uzun müddet alimierin hizmetinde bulunarak zahin ilimleri tahsil et­tiği kaydedilir11. Yine Haririzade'ye göre Cemal Halvet1, ilim tahsili esnasında Kazvi­ni'nin Telhis adlı eserinin şerhi olan Taftazanl'nin Muhtasar-ı Meiini'sini okumakla meş­gul iken bu esnada gönlüne tasavvuf yoluna girme arzusu düşerl2.

Lemeziit'ta da onun, ilim tahsilini tamamladıktan sonra müderrislik müderrislik ya­parken tasavvufa ilgi duyduğu belirtilir13. Kaynaklann beyanından Cemal Halvet1'nin sağlam bir medrese eğitimi gördüğü, zamanının ilimlerini usulüne uygun bir şekilde okuduğu ve icazetname aldığını anlaşılmaktadır fakat bunun ötesinde onun kimlerden, hangi ilimleri okuduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Sadece Tayşi, kaynak belirt­meden, Cemal Halvetl'nin Aksaray ve Konya'da ilk eğitimini aldıktan sonra tahsilini ta­mamlamak için İstanbul'a geldiğini ve Amasyalı ünlü alim Mevlana Hamidüddin Efdal­zade Efendi' den (ö. 903/1497) tahsilini tamamladığını 14 söyler.

7) Cemal Halvetl; Muhammed bin Mahmud el-Aksaray!, Enviiru'I-Kulub, Süleymaniye Kütüphane­si, Lala İsmail Efendi, 686, v. 123b.

8) I3ursalı, a.g.e., s. 80; Sadık Vicdani, Tomar-ı Turuk-ı Alij:ve'den Hah•etiyye, Evkiif-ı İslfuniyye Matb. İstanbul, 1338/1340, s. 206; Serin, a.g.e., s. 98.

9) Yusuf Sinan, Menfikıb-ı Cemal Hall'etf, v. 99b; Yusuf Sinan. Tezkire-i Halvetine. s. 16: Hulvl. a.g.e., s. 427; Haririzade, Tıbyiin, 11246b. · ·

10) Haririzade, aym eser, 11246b. 1 1) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halı•etiyye, s. 17. 12) Haririzade, Tibyfin, 11246b. 13) Hulvi, a.g.e., s. 427. 14) Tayşi, M.'Serhan, "Çelebi Halife", Türk dünyası Araştırmaları. Sayı 103.Ağustos 1996. s. 132-133.

j

/.

_,

Page 4: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96 (1, 1)

184 1 Dr. Muharrem ÇAKMAK----.;._-EKEVAKADEMİ DERCİSİ

Cemal Halvetl'nin zahiri ilimlerde belli bir mesafe kat ettikten sonra, bir müddet kendi kendine mücahede ve riyazet uyguladığı belirti!ir15. Ancak, yine kaynakl'arda onun bu yöndeki eğitimiyle ilgili geniş bilgi verilmez. Müderrislik seviyesinde ilim tah­sil ettiği kaydedilen Cemal HalvetTI6, tasavvufa meyletmiş ve bir müddet kendi kendine riyazet ve mücilhedede bulunduktan17. sonra Hacı Halife diye bilinen Zeyniyye tarikatı şeyhi Abdullah Kastamonl, Halvetiyye şeyhi Abdulah Karamanl, Tokatlı Tahirzade ve Muhammed Erzincan!' den tasavvuf eğitimi almıştır. Bunlardan Hacı Halife ve Abdulah Karamani başlangıçta tasavvuf feyzi aldığı kişiler olmalıdır. İlk tasavvuf eğitimini To­kat'ta Tahirzade'den tamamlayan Cemai Hal vet!, bir rivayete göre Tahirzade'nin ölümü üzerine, bir ri vayete göre de artık kendisine verecek bir şeyi kalmarlığını söyleyen Tahir­zade'nin yönlendirmesiyle, manevi tahsilini ikmal için Seyyid Yahya Şirvani'ye mürid olma arzusuyla Şirvan'a doğru yola çıkmıştır. Yolculuğunun ikinci gününde18 diğer ri­vayete göre de Şirvan'a vardıktan sonra19, Seyyid Yahya'nın ölüm haberini almıştır. Ce­mal Halvetl'nin Bakü'ye vardığını kaydeden kaynaklara göre, o, Seyyid Yahya'nın ce­naze namazında da hazır bulunmuştur20. Daha yolda iken, Seyyid Yahya Şirvanl'nin ölüm haberini aldığını kabul eden kaynaklara göre, Cemal Halveti, Erzincan'a geri dön­müştür21. Yine Lemeziit' ın kaydına göre, Şirvan'a varan ve Seyyid Yahya'nın cenaze na­mazına katılan Cemal Halvet!, Seyyid Yahya'nın kabrine vanp o gece orada kalarak sır­ren kalbine doğacak manaya yönelir. Neticede, kalbine nasibini Muhammed Erzinca­n!' den alması yönünde bir mana doğar22. Tasavvuf eğitimini Seyyid Yahya'dan alan Mu­hammed Erzincan!. o sırada. eğitim ve irşad faaliyetlerini Erzincan'da sürdürmektedir. İşte bundan sonraki tasavvuf eğitimini Muhammed Erzincanl'den tamamlayan Cemal Halveti, icazetle eğitim ve irşad için Tokat-Amasya civanna gönderilir. Bir müddet To­kat'ta bulunduktan sonra Amasya'ya geçer ve irşad faaliyetlerini burada sürdürür23.

2. Eğitim ve İrşad Faaliyetleri A. Amasya Dönemi Tezkfre-i Halvetiyye'de Cemal Halveti'nin, ilk önceleri Tokat'ta eğitim ve irşad faali­

yetlerinde bulunduğu belirtilmekte24 ancak, buradaki faaliyetleri hakkında, geniş bilgi verilmemektedir. Daha sonra Amasya'ya geçen Cemal Halveti, burada, vaktiyle P"ır İl­yas'ın irşad faaliyetinde bulunduğu zaviyede vaaz ve irşad hizmetine başliu-25. Amasya Tarihi'nde Gümüşlüoğlu Tekkesi adıyla meşhur olan bu zaviyenin Amasya'da halvetile­re mahsus olarak yapılan ilk tekke olduğu belirtilmekte ancak Cemal Halveti'nin, bu tek-

15) Hocazade, a.g.e., s. 40. 16) Yazıcı, Tahsin, "Fetihten Sonra İstanbul'da İlk Halveli Şeyhleri",/stanbu/ Enstitüsü Dergisi, sy. 2,

İstanbul, 1956. s. 92. 17) Yusuf Sinan, Menfikıb-1 Cemal Halveti, s. 17. 18) Cami, a.g.e., s. 707; Hoca Sadeddin Efendi, Tacü't-Tevfirih, haz. İsmet Parınaksızoğlu, Kültür Bak.

yay. Ankara,l999, V/207. 1 9) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 1 8; Hulvi, a.g.e., s. 430. 20) Hulvl, a.g.e., s. 430; Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 16. 21) Hoca Sadeddin, a.g.e., V/207. 22) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 18; Hulvi, a.g.e., s. 430. 23) Yusuf Sinan, aynı eser, s. 19. 24) Aynı eser, s. 19. 25) Tayşl, "Çelebi Halife", s. 4.

-------- ----- --· ~-~·····~--

].

-41

.;,ı

ı

Page 5: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96 (1, 2)

TÜRK MUTASA VVIF ŞAİRİ AKSARA YLI CEMAL HAL VET!---- 185

kede görev yaptığına dair bir bilgi yer alrnarnaktadır26. Abdi-zade'ye göre Cemal Hal­vet! Arnasya 'ya gelişinin ilk günlerinde, adı geçen zaviyede faaliyet göstermiş olmalıdır. Arnasya'da eğitim ve irşad faaliyetinde bulunduğu yer ise, Hoca Sultan Tekkesidir27.

Sultan II. Bayezid'in Arnasya valiliği sırasında onun hocalığını yapmakta olan Şern­seddin Ahmed Çelebi tarafından 880/1475 tarihinde yaptınlan Hace-i Sultan veya bir di­ğer adı ile Hoca Sultan Zaviyesi Cemal Halvetl'ye tahsis edilir28. Cemal Halvetl, bura­da eğitim ve irşad faaliyetlerine devam etmekte iken, o sırada Amasya valisi olan Şeh­zade Bayezid ile tanışır. Şehzade Bayezid'ın kapıcıbaşısı olan Koca Mustafa Paşa, Ce­mal Hal vet! ile Şehzade Bayezid arasında irtibat kurarak, onlan tanıştınr ve Şehzade Ba­yezid, kendisine büyük bir muhabbet duyar29. Şehzade Bayezid'in Arnasya valisi oldu­ğu dönernde kardeşi Cem Sultan ise merkezi Konya olmak üzere Karaman valisidir30. Öyle anlaşılıyor ki, dönemin başveziri Karaman! Mehrned Paşa (ö.886/1481) Cem Sul­tanı destekiernekte ve onu sultanlığa hazırlamakta idiJl.

Şehzade Bayezid, Arnasya'da toplurnun manevi hayatı üzerinde etkili olan Cemal Hal vet!' den dua ve manevi yardım taleb eder. Bu rnaksatla, bir ri vayete göre, o sıralar­da hizmetinde bulunan Koca Mustafa Ağa'yı32 bir rivayete göre de, yine hizmetinde bu­lunan Taci Bey' i Cemal Halvetl'ye gönderir ve "bir muradım var, husfilü için teveccüh buyursunlar" dei-33. Cemal Halvet!, Şehzade Bayezid'in mesajını getiren Mustafa Ağa'ya; "İnşaallah sabaha karşı cevaplarını alsınlar" der34. Sabah olunca, bir rivaye­te göre "Allah 'ın inayetivle otuz iiç gün sonra"35 bir başka ri vayete göre de "yirmi giin sonra maksat hasıl olur" diye bildirir36. Tarihi kaynaklann olayı, şeyhin kerarnetine bağladıklannı söyleyen Küçükdağ, işin siyasi boyutunadeğinirve muhtemelen bu süreç­te, Konya ile Arnasya arasında elçilerin gidip geldiğini ve kısa sürede Cem taraftarlan­na karşı güçlü bir muhalefet oluşturulduğunu söyleyerek, Cemal Halvetl'nin usta bir si-yasetçi olduğu kanaatine varır37. i'

B. İstanbul Dönemi Sultan Fatih'in ölümü üzerine tahta oturan İkinci Bayezid, Cemal Halveti'yi ve hiz­

metlerini unutmaz. Bir ri vayete göre mektup göndererek38, yine bir ri vayete göre de Ko-

26) Abdi-ziide, Hüseyin Hüsameddin, Amasya Tarihi, Amasya Belediyesi Kültür yayınlan, Ankara 1986, 1/194.

27) Abdi-ziide, a.g.e., 1/186; Öngören, Reşat, 16. As1rda Anadolu'da Tasavvuf, (basılmamış dok. tezi), Marmara Üniv. Sos. Bil. Ens., İstanbul, 1996, s. 26.

28) Abdi-ziide, a.g.e., 11186; Küçükdağ, Yusuf, Cemali Ailesi, Aksarayi Vak., İstanbul, 1995. s. 20. 29) Yusuf Sinan, Menfik1b-1 Cemal Halveti, v. lOOa; Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 19; Yazıcı, "İs-

tanbul'da İlk Halveli Şeyhleri", s. 93. 30) Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, Türk Tarih Kurumu yay., Ankara, 1975, 11/161. 3 1) Turan, Şerafettİn "Biiyezid Il", Türkiye Diyanet Vakfı Islam Ansik/opedisi, istanbul, 1992, V/235. 32) Yusuf Sinan, Menfik1b-1 Cemal Halveti, v. lOOa; Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveti Şeyhleri", s. 93. 33) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 19. 34) Yusuf Sinan, Menfikıb-ı Cemal Halveti, v. lOOa. 35) Ciimi, a.g.e., s. 708; Mecdi, a.g.e., 1/285-286; Haririziide, Tıbylin, 1/247a. 36) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 20. 37) Küçükdağ, a.g.e., s. 22. 38) Yusuf Siı;ıan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 20.

\' /.

_,

Page 6: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 97 (1, 1)

1861 Dr. Muharrem ÇAKMAK----__..;..-EKEV AKADEMİ DERCİSİ

ca Mustafa Ağa'yı bir mektupla Amasya'ya göndererek kendisini İstanbul'a davet eder39. Cemal Halvet!, yüz kadar talebesi ile birlikte Amasya'dan kalkıp Üsküdar'a ge­lir. Mevsimin kış ve denizin fırtınalı olması sebebiyle, karşı tarafa geçmek için üç gün kadar burada kalıriaı:40. Ancak üç gün sonra fırtına dinmiş ve Padişah tarafından gönde­rilen kadırga iskeleye yanaşabilmiştir. Cemal Hal vet! ve talebeleri, karşıya geçtiklerinde haliç kıyısında Ayvansaray semtinde Gül Camii civannda bulunan Mustafa Ağa'nın ko­nağına misafir olurlar. Padişah ve diğer devlet erkanı ile alimler, kendisini burada ziya­ret ederler41.

İstanbul"a gelişi sırasında ileri gelen devlet erkanı tarafından tazirnle karşılanan Ce­mal Halvet!, dervişleriyle beraber Fatih'te Haliç kıyısında bulunan Gül C1imii yanında­ki Mustafa Paşa'nın konağında misafir edilir42. Bu sırada Mustafa Paşa, Amasya'da ol­duğu gibi yine Sultan Bayezid'ın kapıcıbaşısıdır43. Cemal Halveli'ye İstanbul'a gelişin­de vaaz ve irşad faaliyetleri için, önce Gül Camii tahsis ediliı:M ve kendisi bir müddet burada vaaz ve halkı irşadla meşgul olur45. Daha sonra, kendisine büyük yakınlık duyan Koca Mustafa Paşa, ondan İstanbul'da kalmasını rica eder46 ve bu ricası kabul edilince de, Sultan Bayezid'den Yedikule semtindeki "Kızlarkulesi" denilen yeri ister; isteği Pa­dişah tarafından kabul edilen Mustafa Paşa, bu eski manastınn yerine kırk hücre, bir medrese, imaret, büyük bir hankah ve bir hamam yaptırır47.

Cemal Halvetl'nin İstanbul'da eğitim ve irşad faaliyetlerinde bulunduğu dergahı olan Koca Mustafa Paşa Külliyesinin inşı:ı edildiği bu eski yapı. Bizans zamanında İstan­bul 'un en meşhur manastırlarından birisi olarak bilinmektedir. Ancak bu manastınn ne zaman kurulduğu hakkında açık bir bilgi yoktur48. Burasının külliyeye dönüştürülmesiy­le ilgili olarak, caminin kapısı üzerindeki bir kitabeden ve muhtelif kaynaklardan yola çıkarak yapılan bir tespite göre, bu manastır, 891/1486'de49 camiye çevrilmiştir. Bir baş­ka görüşe göre ise, kİtabedeki mısra' 895/1489 rakamına tekabül etmektedir50. Proble­min bu kİtabenin altıncı mısraındaki kelimenin farklı okunmasmdan kaynaklandığını söyleyen Eyice, "Mescidü üssise ale't-takva"51 mısraındaki "üssise" kelimesinin, Ha-

39) Hulvl, a.g.e., 432. 40) Hulvt, aym eser, s. 432; Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 20-21. 41) Yusuf Sinan, aynı eser, s. 21; Hulvi, a.g.e., s. 433. 42) Hulvi, a.g.e., s. 433. 43) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 22. 44) Yusuf Sinan, aynı eser, s. 22. 45) Hulvi, a.g.e., s. 433. 46) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 22; 47) Hulvi, a.g.e., s. 433; Eyice, Semavi, "İstanbul'da Koca Mustafa Paşa camii ve Onun Türk Mima­

risindeki Yeri" Tarih Dergisi, say. 8, İstanbul, 1953, s. 159, 21 no'lu dipnot; Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, 22; Sarı Abdullah Efendi, Semerô.tü'l-Fuiid, sad: Yakub Kenan Necefzade, Neşriyat Yurdu, 1967, s. 149. Semavi Eyice, Mustafa Paşa'nın adına nisbetle "Koca Mustafa Paşa Külliye­si" olarak kaynaklara geçen bu külliyenin, bazı yabancı kaynaklarda "Hoca Mustafa Paşa Camii" ola­rak geçtiğini ve bu İsimlendirmenin yanlış olduğunu söyler. Eyice, a.g.m., s. 154'da 6 no'lu dipnot.

48) Aynı eser, s. 155. 49) Aym eser, 157-158. 50) Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveli Şeyhleri", s. 95. 51) Ayvansarayi, Hafız Hüseyin, Hadlkatii'l-Cevô.mi, Matbaa-i Amire, İstanbul, 1281,1/162.

--------~----- --~--·~----------- -~

-"1

~,

Page 7: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 97 (1, 2)

TÜRK MUTASA VVIF ŞAİRİ AKSARA YLI CEMAL HAL VET!---- 187

dfka adlı eserde "esmea" şeklinde geçtiğini52 söyler. OysaHadfka'da bu kelime, "üssi­se" olarak geçmektedir53 ve bu mısraın delaleti "891!1486"dır54 ancak, söz konusu ınıs­ram hemen altında 895 tarihi yer almaktadır.

Kırk hücreli büyük bir hankah, imaret, cami, medrese, hamam, tevhidhane gibi bö­lümlerden müteşekkil olan külliyeye, Cemal Halvetl'nin ikameti için, bir de konut ilave ediJir55. Bu manastınn camiye dönüştürülmesi ve açılışı sırasında, II. Bayezid ile devlet ileri gelenleri ve hatta yabancı devletlerden misafırlerin de katıldığı büyük bir tören ya­pılmıştır56. Cemal Halvetl'nin vefatından sonra burada, halifesi Yusuf Sünbül Sinan va­az ve irşad faaliyetinde bulunmuştur57 ve bu yüzden halk arasında "Sünbül Efendi Ca­mii" olarak da bilinir58.

Setine müellifıne göre, bu eski manastınn külliye haline dönüştürülmesi faaliyeti, daha Cemal Hal vet! İstanbul'a gelmeden önce başlamış ve o, İstanbul'a geldikten sonra tamamlanmıştır59. Külliye'nin tamamlanmasıyla, burası Cemal Halveti'ye ve dervişleri­ne bağışlanır><>. Bundan sonra, eğitim ve irşad faaliyetlerini burada sürdüren Cemal Hal­veti, Tezkire-i Halvetiyye'ye göre, bu külliyede, dokuz yıl vaaz ve irşad faaliyetinde bu­lunmuştur61. Koca Mustafa Paşa Camiinin inşasını 895/l489 olarak kabul eden Hadlka müellifıne göre ise; 899/l493 'de vefat eden Cemal Halveti, burada sadece dört yıl görev yapınıştır62. Yine kaynaklara göre IL Bayezid, bu süre zarfında kendisini, iki defa külli­yesinde ziyaret etmiştir63.

3. Cemal Halvetl'nin Vefati Kaynaklara göre Koca Mustafa Paşa külliyesinin ilk şeyhi olan Cemal Halveti, bu

külliyede dokuz yıl görev yapmış ve bu süre zarfında İstanbul'da kalmıştır. Hatta kendi­sinin İstanbul 'a külliye yapılmadan önce geldiğini kabul edecek olursak, onun İstan­bul'da kalış süresi on yılı aşmaktadır. Fakat bu sürenin birkaç senesi ile ilgili kısa bilgi­lerin dışında, son yedi sekiz senesi hakkında fazla bilgi yoktur. Ancak Cemal Halve­ti'nin, vefatma yakın tarihlerde, bir belanın defı için dua etmek üzere Sultan II. Bayezid tarafından Beytullah'a gönderildiği yolunda bazı rivayetler vardır. Bu bela, bazı kaynak-

52) Eyice, a.g.m., s. 162. 53) Ayvansarayi, a.g.e., 1/162. 54) Yakıt, İsmail, Türk-İslam Kültüründe Ebced Hesabı ve Tari/ı Düşürme, Ötüken yay. İstanbul, 1992,

s. 134. 55) Hulvi, a.g.e., s. 433; Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, 22; Ayvansarayi, a.g.e., l/162. 56) Tokay, Hale, Dünden Bugüne Istanbul Ansiklopedisi, Sami, Kültür Bak. ve Tarih Vakfı Ortak yayı­

nı, İstanbul, 1994, V/30. 57) Ayvansarayt, a.g.e., s. 162. 58) Demir, A. Haki Başkanlığında Kom., Fati/ı Camileri ve Diğer Tarihi Eser/er, TDV. yay., İstanbul,

1991, s. 207; Eyice, a.g.m., s. 154,5 nolu dipnot. 59) Hüseyin Vassaf, Sejine-i Evli ya, Süleymaniye Ktp., Yazma Bağışlar, III/229. 60) Hulvt, a.g.e., s. 433. 61) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 22. 62) Ayvansarayt, a.g.e., 1/162. 63) Hulvi, a.gıe., s. 43 ı -33.

ı'

/ .

. ı

Page 8: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 98 (1, 1)

188 1 Dr. Muharrem ÇAKMAK------EKEV AKADEMİ DERCİSİ

lara göre veba (taun)64, bazılarına göre deprem65 bazı kaynaklara göre ise hem deprem, hem de taundur66. Meydana gelen bu musibetin tarihiyle ilgili Lemezat adlı eserde 910/l504-l50567 kaydı yer almaktadır.

Cemal Halveti'nin ölüm tarihini 899/l49368 olarak kabul edecek olursak kaynaklar­da, bu tarihlerde böyle bir depremin vuku bulduğuna dair bir kayda rastlanmaz. Deprem­le ilgili olarak Lemezat'ın verdiği 910/1504-150569 tarihi ise gerçeğe uymamaktadır. Çünkü bazı kaynaklarda "kıyamet-i suğra-küçük kıyamet" olarak bahsedilen bu deprem felaketi, 9 I 6/l509- I 5 lO yılında meydana gelmiş ve muhtelif aralıklarla 30 .yahut 45 gün sürmüştür: Deprem sadece İstanbul ile sınırlı kalmamış, Anadolunun muhtelif yerlerin­de cereyan etmiş, şehirlerin bir çok yerleri yıkılmış, ahalisinin yarıdan fazlası hayatını kaybetmiş, bir çok şehir harabeye dönmüştür70.

Yazıcı, tarihi kaynaklarda 916/l509-1510'da vuku bulduğu nakledilen bu deprem fe­laketi ile, yine II. Bayezid devrinde vuku bulan veba salgınının birbirine karıştınldığı hatta birleştirildiği ihtimali üzerinde durarak, deprem felaketinin meydana geldiğine da­ir Lemezat' ın verdiği tarihlerde, Mısır' da veba salgını vuku bulduğunu ve kısa sürede İs­tanbul'a da sirayet etmiş olmasının muhtemel olduğunu belirtir71. Bu tarih ise, Cemal Halveti'nin ölüm tarihini H. 912/1506-1507 olarak kabul eden kaynaklara muvafık düş­mektedir.

Buna göre deprem ya da veba salgını ya da her iki felaket birden zuhur edince72 Sul­tan Bayezid. Te:kire-i Halrctiyye'ye göre, Cemal Ha! vet!' yi dervişleriyle beraber dua et­mek üzere Kabe-i Şerif'e gönderir73. Cemal Halveti, hac hazırlıklarını tamamladıktan sonra, Mısır'da bulunan halifesi Sünbül Sinan'a Mekke'de kendisi ile buluşmak üzere haber gönderir ve kırk dervişi ile beraber yola çıkar. Ancak Cemal Halveti ve beraberin­dekiler Üsküdar'a vardıklarında deprem74 veya veba felaketi kesilir75. Felaketin kesil­mesi üzerine İstanbul'a geri dönmesi yönündeki Sultan Bayezid'in gönderdiği haberi alan Cemal Halveti, hacca gitmek üzere yola çıktığı bu kararından dönmeyeceğini belir­tir ve dervişleriyle beraber yolculuğa devam eder76. Cemal Halveti', bu hac yolculuğu es-

64) Taşköprülü-zade, İsamüddin Ebu'l-Hayr, eş-Şekfiiku'n-Nu'maniyye, Dfuill-Kitiibi'l-Arabi, Beyrut 1975, s. 269; Mecdi', a.g.e., 1/286; Cami, a.g.e., s. 708; Hoca Sadeddin, a.g.e., V/207; Süreyya, Mehmed, Sicill-i Osmant. Kültür Bakanlığı, Tarih Vakfı Yurt yay., İstanbul, 1996, III/966; Haririza­de, Tiby/in, I/247b;

65) Hulvi, a.g.e., s. 434. 66) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 23. 67) Hulvi, a.g.e., s. 434. 68) Haririzade, Tiby/in, l/247b. 69) Hulvi, a.g.e., s. 434. 70) Danişmend, İsmail Hami, halılı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Türkiye yayınevi, İstanbul, 1971.

1/416. 71) Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveli Şeyhleri", s. 95-96. 72) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 23. 73) Mecdi', a.g.e., 1/286; Aıı, Gelibolulu M., Künlıii'I-Aiıb/ir, İstanbul Üniv. Kütüphanesi, v. 13lb; Hul-

vi', a.g.e., s. 434; Taşköprülü-zil.de, a.g.e., s. 269. 74) Hulvi, a.g.e., s. 434; Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveti Şeyhleri", s. 100. 75) Yusuf Sinan, Menliktb-ı Şerif, s. 24-25. 76) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 25; Hulvi', a.g.e., s. 434.

1 ~ı

.kı

Page 9: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 98 (1, 2)

TÜRK MUTASA VVIF ŞAİRİ AKSARA YLI CEMAL HAL VETJ·---- 189

nasında bir müddet konakladıkları Şam'dan ayrıldıktan sonra, üç konaklık mesafede "Ttibat" veya "Tebuk" koruluğu denilen yerde vefat eder ve vasiyeti üzere hacıların geçtiği yol üzerine defnolunur77. Nefehtit'ta ise, Cemal Halvet'i'nin vefat ettiği yerin is­mi, "Beriyye" olarak geçer78.

Cemal Halvet'i'nin vefat tarihine gelince, bu konu da ihtilaflıdır. Kaynaklarda onun ölüm tarihi ile ilgili olarak 899/1493-149479, 886/146280,902/140782, 91211506-150782, kayıtlarına rastlanır. Cemal Halvet'i'nin ölüm tarihi ihtilaflı olmakla beraber Koca Mus­tafa Paşa Külliyesindeki faaliyet süresi göz önüne alındığında, kaynakların genelinin ka­bulü ve "kat mtite ştihu evliya" mısraının da delaleti olan 899/149483 tarihi; ya da İstan­bul'da meydana gelen felaketin veba salgını olduğunu kabul edersek ve Yazıcı'nın dedi­ği gibi bunu da, o tarihlerde Mısır'da başlayan veba salgınının İstanbul'a sıçraması ola­rak görürsek, Hulv'i'nin verdiği 91211506 tarihi gerçeğe daha yakın görünmektedir.

4. Cemal Halveti'nin Halifeleri İrfan dergahından birçok arif yetiştiren Cemal Halvetf daha hayatta iken, yetiştirdiği

bazı halifelerini Anadolu ve İstanbul'da vaaz ve irşadla görevlendirmiştif84. Hulvl, onun dört seçkin halifesini şöyle sıralar: Kasım Çelebi, Sinan Erdebill, Üveys Dede ve Sün­bül Sinan Efendi~s. Bunlarda en meşhur halifesi, Yusuf Sünbül Sinan Efendi'dir86.

Yusuf Sünbül Sinan Efendi: Sünbül Sinan demekle meşhur olan Sinaneddin Yusuf87 Uluborlu'da doğmuştur88. İlk tahsilini muhtemelen burada yaptıktan sonra89 İstanbul'a gelip devrin büyük alimlerinden Efd::ıl-zilde Efendi'nin hizmetine devam ederek90 onun talebesi olmaya hak kazanmıştır91. Tahsili sırasında tasavvufun aleyhinde bulunmasına rağmen sonradan bir hadise, onun, Koca Mustafa Paşa Külliyesinde irşad faaliyetlerini sürdüren Cemal Halvetl ile tanışmasına ve ona intisab etmesine vesile olur92.

77) Hulvi, a.g.e., s. 435; Yazıcı, "İstanbul'da lik Halveli Şeyhleri", s. 96; Ali, a.g.e., v. 131b 78) Cami, a.g.e., s. 709. 79) Zirikli, Hayreddin, e l-A 'lam Kamus-i Teracim, Beyrut 1997, l/3 ı 8; Kehhale, Ömer Rıza, Mu 'cem '1-

Müel/ifin Teracimu Musanniji'I-Kiitiibi'I-Arabiyye, ı4ı4tı993 Beyrut, l/344; Haririzade, Tıbyan, l/247b; Bağdatlı, İsmail Efendi, Hediyyetü'I-Arifin Esmaii'I-Miiel/ifin ve Asarü'l-Musannifin, istin. Mahmut Kemal İnal ve Avni Aktunç, İstanbul, ı955., Il2ı7; Yakıt, a.g.e., s. 135.

80) Haririzade, Muhammed. Kemaleddin, el-Mevridü'l-Hass bi'l-Havas fi Tefslri Sureti'l-lhlas, haz. Yakup Çiçek, İFAV yay., İstanbul, 1996, s. 54.

81) Ergun, Sadeddin Nüzhet, Türk Şairleri, İstanbul, 1944, s. 96. 82) Huıvı, a.g.e., s. 435 83) Yakıt, a.g.e., s. 135. 84) Öngören, a.g.e., s. 27. 85) Hulvl, a.g.e., s. 435. 86) Vicdani, Sadık, Tarikarlar ve Silsile/eri (Tomar-ı Turıik-ı Aliyye), haz: İrfan Gündüz, Enderun Kita­

bevi, İstanbul, 1995. s. 206. 87) Mecdl, a.g.e., l/371. 88) Hulvl, a.g.e., s. 445; Bağdatlı, a.g.e., ll/564; Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveli Şeyhleri", s. 98; Yük-

sel, Murat Tank, Ariflerin Menkıbe/eri, Demir Kitabevi, İstanbul, ı 979, s. 453; Öngören, a.g.e., s. 34. 89) Yazıcı, Tahsin, "Sünbüliyye" İslam Ansik/opedisi, MEB yay., s. 237. 90) Hulvl, a.g.e., s. 444. 91) Öngören, a.g.e., s. 34. 92) Yazıcı, ",SUnbüliyye", s. 237.

i'

/ .

. ı

Page 10: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 99 (1, 1)

190 1 Dr. Muharrem ÇAKMAK------EKEV AKADEMİ DERGİSİ

Tezkire-i Halvetiyye'de nakledildiğine göre Sünbül Efendi, Cemal Halveli'nin dos.t­lanndan ve mürldlerinden bir §Jim ile aynı medresede gÖrev yapmaktadır. Bir gün ikisi bir arada iken Cemal Halvetl ile karşılaşırlar. O kişi, Sinan Efendi'nin kulağına "İşte bi­zim üstadımız geliyor" der ve birlikte onun vaaz ve sohbetine katılırlar. O günden sonra Cemal Halveli'nin sohbetlerine katılan Sinan Efendi, onun vaaz ve nasihatlarından etki­lenir. Cemal Hal vet! sohbetinde, "Şey/ı ol kişidir ki, istidatlı tiilibleri bir bakışta maksu­da ulaştırır", diyerek Sinan Efendi'ye firaset nazanyla bakar ve göz göze gelir gelmez Sinan Efendj bayılır93. Lemeziit sahibinin, bir medresede görev yapmaleta iken bu hadi­senin gerçekleştiği yolundaki beyanına karşın, Yazıcı 'ya göre, Cemal Hal vet! .ile karşı­laştığı esnadaki gençlik durumu vs. göz önüne alındığında bu olay, kendisi daha henüz medresede okurken meydana gelmiş olmalıdır. Hatta, Yazıcı'nın kaydına göre, bu sıra­larda genel olarak mutasavvıfların aleyhinde olan Sünbül Sinan, bazen siifılerin meclis­lerine devam ettiği için arkadaşlarından birine, "Bu sCifilerin meclislerinde ne bulursun" diye çıkışırdı94. Anlaşılan o ki, Sünbül Sinan Efendi. ehl-i tasavvufa karşı bu kadar sert tutum içindeyken Cemal Hal vet! ile olan bu karşılaşmaları neticesinde bakış açısı ve riih yapısı tam bir değişikliğe uğramıştır.

Lemeziit'ın beyanına göre Cemal Hal vet!, vaaz sonunda "Getirin benim Sünbül nıiin­kirinıi, omm tarikat elbisesini ben giydireceğim" der95. Bu hadiseden sonra Sinan Efen­di'nin mutasavvıflara karşı olan sert tavrı hafiflemiş ise de yine de meyli medrese ule­malığınadır%. Ancak, daha sonra tasavvufa meyleden Sünbül Sinan Efendi, müderrislik­ten ayrılarak Cemal Hal vet!' ye intisab etmiş, onun yanında riyazet ve mücahede ile meş­gul olmuştur97. Üç yıl kadar süren riyazet ve mücahedesini tamamladıktan sonra halife­lik icazetiyle98 irşad için Mısır'a gönderilmiştir99. Sünbül Sinan Efendi'nin Mısır'da ka­lış süresi, kaynaklarda net olarak belirtilmemektedir. Yazıcı, onun Koca Mustafa Paşa Dergahı' ndaki meşihatı ile ilgili Tezkire-i Halvetiyye' de kaydedilen otuz üç yıl postnişin­lik yaptığı yolundaki beyanını göz önünde alarak Mısır'da bir iki yıl gibi kısa bir süre kaldığı kanaatindedirıoo. Vefatından önce şeybin yaptığı son vasiyeti üzerine İstanbul'a döner. Cemal Halvetl ölürken kendisine, kızı Safiye Hatunla evlenınesini ve Koca Mus­tafa Paşa Dergahı'ndaki makamını vasiyet etmiştir. Sünbül Sinan Efendi;şeyhinin son vasiyetlerini yerine getirerek Safiye Hatun 'la evlenir ve şeyhinin makamında irşad faali­yetlerine devam eder!Ol. Sünbül Sinan Efendi'nin, Koca Mustafa Paşa Dergahı'ndaki meşihatı, bir rivayete göre otuz üç yıl ıoı, bir ri vayete göre de 37 yıldı.f103. Sünbül Efen-

93) Hulvl, a.g.e., s. 446. 94) Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveti Şeyhleri", s. 98-99. 95) Hulvl, a.g.e., s. 446. 96) Yazıcı, "İstanbul 'da İlk Halveti Şeyhleri", s. 99. 97) Taşköprülü-ziide, a.g.e., s. 221; Öngören, a.g.e., s. 34; Mecdl, a.g.e., 1/371 98) Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveti Şeyhleri", s. 99. 99) Mecdl, a.g.e., 1/371; Taşköprülü-zftde, a.g.e .• s. 221; Öngören, a.g.e .• s. 34. 100) Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveti Şeyhleri", s. 100. 101) Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveti Şeyhleri", s. 100; Öngören, a.g.e., s. 34-35; Hulvl. a.g.e., s. 447. 102) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 25; Vicdani, a.g.e., s. 208. 103) Yüksel, a.g.e., s. 457.

--~-----·----

~ı.

.cı 1 1

Page 11: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 99 (1, 2)

TÜRK MUTASA VVIF ŞAİRİ AKSARA YLI CEMAL HAL VET!---- 191

di, bu sürede bir taraftan irşad faaliyetlerini sürdürür ve mürldlerini yetiştirirken, bir ta­raftan da Fatih, Ayasofya gibi camilerde verdiği vaazlarla halkı irşad etmiştir. Sünbül Si­nan Efendi, kaynakların genel kabulüne göre 936!1529'da vefat etmiştir104. Kabri, İstan­bul'da Koca Mustafa Paşa Camii yanındadıriOS.

Kasım Efendi: Lemeziit'ın kaydına göre meşhur bir ulema ailesine mensup olan Ka­sım Efendi 106, tasavvufi terbiyesini Cemal Hal vet!' nin yanında almıştır lO?. İrşad için icazet aldıktan sonra, İstanbul'da Vezir Ali Paşa Zaviyesi'nde vaaz ve irşadla meşgul ol­muştur. Taşköprü-zade ve Mecdl, Kasım Çelebi'nin vefat tarihini vermeden, Sultan Se­lim'in saltanatının sonlarına doğru vefat ettiğini kaydederkeniOS, Lemeziit'ta ölümüyle ilgili olarak 915/1509 tarihi verilmektedir.

Bayezid-i Rumi: Doğum tarihi belli olmayan Bayezid-i Rumi'nin babasının adı Ab­dullah'tıri09. Bayezid Halife olarak bilinen Bayezid-i Rfiml tasavvuf eğitimini Cemal Halvetl'nin yanında· tamamlamıştır. Daha sonra Edirne'ye yerleşerek ll O burada yaşa­mış ll ı ve irşad faaliyetlerini burada sürdürmüştür. Bayezid Halife, zühd, takva ve irfanı ile tanındığından mertebesinin Bayezid-i Bistaml'ye yakın olduğunu belirtmek için ken­disine "Bayezid-i Sani" denilir112. Mecdl, onun hakkında "zühd, vera've takvası Baye­zid-i Siini idi"113 der. Kaynaklarda ona ait şu eserlerin ismi geçmektedir: Şerhu Fususi'l­Hikem, Şerh-i Nusus, Tejsfru'l-Fiitiha, Beyiinü'l-Esrô.r, ve Sırr-ı Cô.nô.nll4 Bunlardan, Sırr-ı Ciiniin, İbn Arabl'nin Fusfisu'l-Hikem'ine yazdığı şerbin manzum hikayesidir. Se­, c·nc·elii"l-Erl'ii!ı ismiııJt:ki Ettilıa tefs'iriııin ya:znıa bir nlishası, Süleymnniye Kütüphane­si, Halet Efendi, numara 3'te bulunmaktadırliS.

Sinan Erdebili: Sinan Erdebill, ilk tahsilini Erdebil'de tamamlayıp, daha sonra Teb­riz'e gelmiştirll6. Cemal Halvetl'ye intisab etmeden önce Tebriz'de bir süre Yahya Şir-vanl'nin halifelerinden Dede Ömer Rfişenl'nin sohbetlerine devam etmiş 117, daha sonra , !i İstanbul'a gelmiş ve Cemal Halvetl'ye intisab ederek, ondan sülfikunu tamamlarnış-tır118. Kaynakların belirttiğine göre, vefat ettiğinde yüz yaşını aşmış olan Sinan Erdebi-

104) Bağdatlı, a.g.e., Il/564; Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 44; Hulvi, a.g.e., s. 452; Mecdi, a.g.e., 1/372; Yazıcı, "İstanbul'da İlk Halveti Şeyhleri", s. 103.

1 05) Değirrnenci, a.g.e., s. 199. 106) Hulvi, a.g.e., s. 437. 107) Taşköprülü-ziide, a.g.e., s. 224; Mecdi, a.g.e., 1/375; Hulvi, a.g.e., s. 437; Türer, Şeyh Muhammed

Navnl, Hayatı Eserleri ve Hediyyetül-İiıviin'ı, (basılmamış doktora tezi) Ankara Üniv. İlahiyat Fak. Ankara, 1982, s. 319.

108) Taşköprülü-ziide, a.g.e., s. 224; Mecdi, a.g.e., 11375. 1 09) Türer, Osman, "Bayezid Halife", Türkiye Diyanet VakfıIs/iittı Ansiklopedisi, İstanbul, 1992, 5/242;

Bağdatlı, a.g.e., 1/230. 1 10) Taşköprülü-ziide, a.g.e., s. 221; Mecdi, a.g.e., 1/371; Ateş, Süleyman, lşfirl Tefslr Okulu, Ankara

Üniversitesi, ilahiyat Fakültesi yay., Ankara, 1974, s. 224. lll) Taşköprülü-ziide, a.g.e., s. 221; Bursalı, a.g.e .. 1/57. 112) Türer, a.g.m., s. 242. 1 ı3) Mecdi, a.g.e., 1/371. 114) Bursalı, a.g.e., 1/57. 115) Türer, a.g.m., s. 242; Ateş, a.g.e., s. 224. 116) Hulvi, a.g.e., s. 439. l 17) Huıvi, a.g.e., s. 439; Öngören, a.g.e., s. 33. ı ı 8) Mecdi, ij.g.e., 1/520; Hulvi, a.g.e., s. 439.

ı

i-

Page 12: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 100 (1, 1)

! '.

192 1 Dr. Muharrem ÇAKMAK------EKEV AKADEMI DERCİSİ

Jil 19 İstanbul surlan dışında "Koşuyeri" diye bilinen yerde kendilerine ait üzüm bağına defnolunmuş ve sonra vasiyeti gereği bu bağ, vakıf kabristanlığına dönüştürülmüştür120.

Üveys Dede: Veys Dede diye de bilinen Üveys Dedel21 Cemal Halveti'den hilafet aldıktan sonm Şam'a yerleşmiş ve burada vaaz ve irşad faaliyetlerini sürdünnüştür122. Lernezih'ın kaydına göre Üveys Dede'nin vefat tarihi 930/1523-1524'türl23.

Hayreddin Tokadi: Hayreddin Efendi, Cemal Halveti'nin seçkin halifelerinden bi­risidir. Onun Cemal Halveti'den iktihas ettiği ilim ve irfan, Kastan1onulu Şeyh Şaban-ı Veli tarafından devam ettirilmiştir124. Kabri Bolu yakınlanndadır.

Cemşali Karamani: Cemal Halveti'nin müridi olarak zikredilen ve Karnınan'da fa­aliyet gösterdiği belirtilen bu zatın, Cemal Halvetl'nin oğlu olduğu da söylenir125. An­cak kaynaklarda, Cemşah Karamani hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.

Bun zatlann yanı sıra kaynaklarda, Şeyh Davud, Selman Halife gibi bazı onun mü-ridlerinin isınine de rastlanmaktadır. ·

S. Cemal Halveti'nin Eserleri Cemal Halvet!'nin eserleri kaynaklarda genel itibariyle tespit edilmiş olmakla birlik­

te bazen eserlerinin sayısı ve isimleri farklılık arz edebilmektedir. Yer yer, verilen eser isimleri birbirini tutmamakta, bazen Cemal Halveti'ye ait olmayan bir eser ona atfedil­mektedir. Bu sebeple, Cemal Halveti'nin eserlerinin sayısı hakkında kesin bir rakam söylemek mümkün olmamaktadır. Cemal Halveti'nin tespit edebildiğimiz bazı eserleri şuniardır:

Milli Kütüphanede Bulunan Eserleri Cemal Halveti'nin manzum eserlerinden oluşan bir mecmua Milli Kütüphane Yaz­

malar bölümünde A3264 nurnarada kayıtlıdır. Bu nurnarada kayıtlı olan mecmuada yer alan eserleri şunlardır:

Ceviihirü'l-Kulflb (lb-54a vr.); Çengniime (54a-68a vr.); Risiile-i Teşrfhiyye (68a-82b vr.); Risiile-i Fakriyye ( 82b-l l4a vr.); Risale-i Sufiyye (1 l4a-134a vr.); Risiile-i At­var-ı Seb'a (l38b-156b vr.).

Yine Milli Kütüphane Ali Emiri Yazmalar 1330 nurnarada kayıtlı mecmuada Cemal Halvetl'nin Sad Kelime-i Sıddfk-f Ekber ve Tejsfru Sureti'/- Fatiha adlı eserleri bulun­maktadır.

Süleymaniye Kütüphanesi'nde Bulunan Eserleri Cemal Halveti'nin Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan eserleri ise, Lala İsmail

Efendi 686, Carullah Efendi 1084, Esad Efendi 2709, HaletEfendi 805, Tahir Ağa 142,

~+

1

!

1

J~ ,, ...

Şehid Ali Paşa 1352, Düğümlü Baba 63 nurnarada kayıtlı olan mecmualarda yer almak- "' 1

tadır. Süleymaniye Kütüphanesi'nde mevcut olan eserleri ve bulundukları bölümler şun- 1

!ardır:

119) Mecdl, a.g.e., 11521. 120) Hulvl, a.g.e., s. 440. 121) aynı eser, s. 443. 1 22) Öngören, a.g.e., s. 31. 1

123) Hulvl, a.g.e., s. 444. ll

124) Yusuf Sinan, Tezkire-i Halvetiyye, s. 30; Türer, a.g.e., s. 207. 125) Öngören, a.g.e., s. 36. , .

. _,j~ 1

Page 13: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 100 (1, 2)

TÜRK MUTASA VV1F ŞAİRİ AKSARA YLI CEMAL HAL VET!---- 193

Dfvançe, (Esad Efendi 2709)126; Kitabu'n-Nuriyye ve Kevkebü'd-Dürriyye (Lala İs­mail Efendi 686, Carullah 1084 ); Risale fi İsmeyni'l- A'zameyn (Wilet Efendi 805, Ta.­hir Ağa 142, Lala İsmail Efendi 686); Risaletü'l-İslô.miyye (Carullah 1084); Hubbullah Re'sii Külli Batıetin (Şehid Ali Paşa 1352); Esraru'l-İlahiyye (Lala İsmail Efendi 686) ; Sad Kelime-i Sıddfk-f Ekber (Lala İsmail Efendi 686); Envaru'l-Kulub (Lala İsmail Efendi 686); Risale-i Nusratiyye (Lala İsmail Efendi 686); Risaletü'r-Rahfmiyye (Lala İsmail Efendi 686) ; Esraru'l-Vudu (Esad Efendi 3700, Lala İsmail Efendi 686); Sira­cü's-Salikin ve Minhacü't-Talibin (Şehit Ali Paşa 1352, Lala İsmail Efendi 686); Tejsfru Sureti'!- Fatiha (Tahir Ağa 142, Lala İsmail Efendi 686, HaletEfendi 805); Risaletü'l­Kevseriyye (Lala İsmail Efendi 686, Düğümlü Baba 63, Vehbi Efendi 258); Faslfi Adô.­bi'z-Zikir (Tahir Ağa 142, HaletEfendi 805); Kitabu Habbeti'l-Mahabbe (Lala İsmail Efendi 868); Siracü'l-Kulub (Carullah Efendi 1084);

İstanbul Belediye Kütüphanesi'nde Bulunan Eserleri Risaletü'l- Kevseriyye (Osman Ergin Yazmalar, 994; 3349); Tefsfru Sureti'/- Fatiha .

(Osman Ergin Yazmalar 2536; 299) İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesinde Bulunan Eserleri Tejsfru Sureti.'/- Fatiha (5021); Risaletü'l- Kevseriyye (4049); Şerhu Sad Kelime-i

Sıddfk-f Ekber (41) Cemal Halveti'nin Manzum Eserleri ve Şiirleri Sadeddin Nüzhct Erguıı, Cemal Halvetl'nin tevhide dair çok güzel gazellerinin oldu­

ğunu ve şiirlerinden bazılarının bestelenerek, zikir meclislerinde ilahi şeklinde okundu­ğunu söyler127. Onun, besteleneo şiirlerine örnek olarak, Divançe adlı eserinin şu ilk şi­iri gösterilir:

Safha-i sadrında daim aşıkm ejkdrı hu, Şakirin şükrü Huvallalı zakirin ezkarı hU. Sidre seyrine muhakkak inneye Cibril-i emin, Olmasa anın dilinde dembedenz tekrar-ı hU. Nale'den ney deldi bağrm hU deyu nalô.n ider, Mevlevfler Mesnevf'den başladı eş'ar-ılıu.

Zikir konusunun işlendiği beyitlerle başlayan onun bu şiiri, Cihangir Dede tarafından Hüseyni makamında bestelenmiştir128.

Cemal Halveti'nin manzum eserleri, bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla Divan­çe129, Cevahiru'l-Kuliib, Çenkntime, Risale-i Teşrfhiyye, Risale-i Fakriyye, Risale-i Su­fiyye, Risale-i Atvar-ı Seb'a'130 adlı eserleridir.

126) Bu mecmua içinde Cemal Halveıi, Sünbül Efendi, Merkez Efendi gibi muıasavvıf şairlerin şiirleri mevcuttur.

127) Ergun, a.g.e., s. 986. 128) Cunbur, Müjgan, "Çelebi Halife Cemal-i Halveıi ve Eserleri", Aksaray ve Cemaleddin Aksarayi

Sempozyumu, İstanbul, 1994, s. 83. 129) Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi 2709 nurnarada kayıtlı mecmuada, 179b- 185b varaldarda

yer alan Divançe adlı eser, Cemal Halveli'nin bazı şiirlerinden seçilmek sfiretiy1e oluşturulmuş bir derleme izlenimi vermektedir. Bu mecmuada, Cemal Halveti, Sünbül Efendi ve Merkez Efendi'nin şiirleri bulunmaktadır. Divançe'nin bir nüshası da Millet Kütüphanesi Ali Emiri Manzum 463'te bulunrılfktadır. Tayşi, "Çelebi Halife", s. 139.

/.

_,

.:i

Page 14: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 101 (1, 1)

194 /Dr. Muharrem ÇAKMAK------EKEV AKADEMİ DERCİSİ

Allah'ı zikrin işlendiği beyitlerle başlayan Divançe'de daha sonra, tecelli ve aşk ko­nusuna yer verilir. Şiirler halinde namaz, taat ve kulluk, gaflet, zühd ve masivayı terk, nefs ile mücahede, geçen ömre serzeniş ve terk-i dünya gibi nasihat konuları işlenen eser, münacaat mahiyetinde olan şu şiirle biter:

İlii.hf senden artık yok ilii.hım, Habibin hakkıçün afv it günii.hım. Beni lutf ey/e mahrilm itme şô.hii., Ki senşin iki ii.lemde penii.hım. Ümidim sana tuttum hey meded kıl, Ki, bir aciz kulunum Pii.dişalıım. Terahhüm kılyö·nüm kapuna tuttum, Elüme aluben ruy-i siyahzm. Hudayii kıl bana lütfunu rehber, Cenii.b-ı izzete doğrulsa rii.lızm. Ümidim bu figii.n u nii.lelerden, Ki makbal ola dergdiıma ii.lıım. Günalııma pişman olduğuma,

Göz yaşzyla ii.lızmdzr giivii.Jızm. Bu hasret oduyla ger öliir isem, GüL ola sinem üstünde güyillwu. Cemall'ye kıl ilısii.nmla tenbf, Ki ola aşkın yolunda illlibii.lızm.l3I

Cemal Halveti, şiirlerinde bazen bir hadis veya bir ayeti ara başlık yapmakta, zaman zaman şiirlerinde işlediği konuları, bir ayet veya bir hadis ile delillendirmektedir. Örnek olarak "nefs-i emmare"den bahsedilirken, "inne'n-nefse /e'emmii.ratün bi's-sui"l32 aye­ti delil getirilir:

İş bu vii.di, viidi-i emmii.redir, E/ıli bunun ehl-i fisk-ı hamnıii.redir. Kemii. kii.la 'll ah u Teii.lii., "İnne'n-nefse le'emmaratün bi's-sui".

Cemal Halveti failatun/failatun/fililun vezninde ve mesnevi tarzında kaleme aldığı Cevahiru'l-Kulub adlı eserine de şu mısralarla başlar:

Hamd ü şükr olsun ki Allah Kerim, Oldu mebde' her vücuda ol Rahfm. Hayy ü Kayyumdur ki her şeye lıaya, iriş ür andan ana gelmez memii.t.

130) Cemal Halveli'nin bu eserlerinin bulunduğu mecmuanın baş kısmında, bir tanesi Haricizade'ye ait olmak üzere üç ayrı temellük mührü mevcuttur ve sadece bu mecmuada olan bu eserler, bizim tes­pit edebildiğimiz kadarıyla, tek nüshadır.

131) Cemal Halveti, D'ivançe, v. 185b. 132) Yusuf, 12/53

(

Page 15: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 101 (1, 2)

TÜRK MUTASA VVlF ŞAİRİ AKSARA YLI CEMAL HAL VETJ----

Kiidir u Satir u Sameddir evvel Ahad, Gaflrü'z-zenbdir ki yoktur ana had. Evvel u hem Ahir u hem Ziihir u Biitındurur, Aşık u miişuk u hem sakindürür. ...

195

Cemal Halvetl'nin manzum eserlerinde yer verilen bir diğer konu ise, harflerin sırla­ndır. Mensur bazı risalelerinde de harflerin te'vilini yapan müellif, her beyitte bir harlin sımnı açıklamak suretiyle, Arap alfabesinin harflerini te'vil eder:

Elif-i ebced ismi-i evvelden beyan, Eyledi hem kıldı alıardan ayan. Bii-i ebced ism-i Baki' den haber, Virdi işitgil sen anı ey piser. Cim işarettir Cemfl ismine anun, Hem Celil ismine ey Yar ol Hakk'ın . ...

Şairin Çenkname adlı eseri ise sanki ayn bir risale değil de, Ceviihir'ul-Kulı1b'ün bir bölümü gibidir. Eserin ismi, Osmanlı Müellifleri adlı kaynakta "Cenkname" olarak geçer.

Hamd ü şükr olsun ki her şeyün hüda, Gösteren her cünbiişi iden sada. Oldu bu bir sırdiirür bunu gören, Gördü can gözüyle görmedi eren,

beyideriyle başlayan eserin isminin, bir musiki iiieti olan "cünbüş"ten mülhem olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü "çenk"in bir anlamı da, bir musiki aletidirl33. Kiiinatın yaratılı­şındaki ilahi alıengin nazmedildiği eserde, Allah'ın isim ve sıfatlannın tecellisinden meydana gelen kainatta, varlıkların kabiliyetlerine göre çeşitli şekillerde vücı1d bulma­Jan ve bir musiki gibi bu çeşniliğin meydana getirdiği ahenk ve uyum beyitlerle dile ge­tirilir. Buradan hareketle eserin ismi, risalede de geçtiği şekliyle, Çenkname'dir. Risale, müellifin kendisi için dua taleb ettiği, "Fatiha"nın önemini dile getiren şu beyitlerle son bulmaktadır:

Bu fakir şerh ittiğinden /ı{i/ini, Okuyuben dinleyun akviilini. Şad ideler Fatiha nuriyi/e, Ta tecelli-yi vesile zenbum buyile. Fatiha nurudurur canına can, Mevt irer irmezse ol bf-güman. Ahmed u Mahmud u Muhammed-i Mustafa, Ftiha nuriyile daim saf/i. ider idi bunda itmen şekk u zan, i dene keşf olmaz esrar-ı vatan. 134

133) Sami, Şemseddin, Kiimus-ı Tiirki, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1989. 134) Cemal Halyeti, Çenk-niime, v. 68a.

ı

/.

__ ,

r -·

Page 16: TÜRK MUTASAVVIF ŞAİRİ AKSARAYLI CEMAL HALVETİ(*)ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D01777/2003_16/2003_16_CAKMAKM.pdf · 2012. 10. 31. · D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 96

D01777c7s16y2003.pdf 24.02.2010 14:17:33 Page 102 (1, 1)

ı \ ~

1961 Dr. Muharrem ÇAKMAK------EKEV AKADEMi DERCİSİ

Cemal Halveti'nin diğer eserlerinde de, yine mesnevi tarzında tevhtd, siifıliğin özeı­liği, seyrü süliikun mertebeleri, atvar-ı seb'a gibi tasavvuf konuları işlenmektedir. Risil-le-i Atvar-ı Seb'a, Allah'ın isimleriyle varlık alemi arasındaki münasebetten bahseder- . "L ken; Risale-i Teşrilıiyye, İnşirah Siiresi"nin atvar-ı seb'a açısından manzum tefsiri mahi-yetindedir. Cemal Halveti'nin şiirlerinin bulunduğu mecmuanın son risalesi olan ve Al-lah'ın isimleriyle varlık alemi arasındaki münasebetten bahseden Risille-i Atvar-ı Seb'a ise, şu beyitlerle son bulur:

Tamilm oldu burada bu risille, Hakk iletsün cümle tatibi visille. Zelfl u bende-i lıôr u lıakfrim, Ki gird-i pily-ı talibiln-ı fakirim. Cemal'in ruzu kılsun ilnil Allah, Duadan yad ide okuya her gah.

Sonuç Sonuç olarak, XV. yüzyılda yaşamış bir Türk mutasavvıf şairi olan Cemal Halvetl,

Halvetiyye'nin o dönemdeki en büyük temsilcilerinden birisidir. Dönem itibariyle Os­manlı'nın ilmi ve kültürel gelişmeye önem verildiği bir dönem olan yükselme devrinde yaşamış olan Cemal Halveti'nin, iyi bir eğitim aldığı ve kendisini yetiştirdiği anlaşıl-maktadır. Bir taraflan ir~ ad 1aaiiyctkrirıi sürdüren Cemal Hal vet!, bir taraftan da ilmi ve edebi teliflerde bulunmuş, tasavvuf düşünce ve eğitimini konu alan eserler kaleme al­mıştır. Bütün bu eğitim ve irşad faaliyetleriyle, toplumun hayat ve kültürüne önemli kat­kılarda bulunan Cemal Hal vet!, o dönemde Amasya'da vali olarak bulunan Şehziide Ba­yezid ile olan yakınlığı sebebiyle, bazılarının Cem Sultan'ı desteklemelerine karşın bu ihtilafta, kendi anlayışına göre, devletin bütünlüğü açısından Bayezid'in tarafını tutmuş-tur.

Daha sonra tahta oturan Sultan Bayezid, onun hizmetlerini unutmamış ve kendisini İstanbul'a davet etmiştir. Koca Mustafa Paşa'nın gayretleriyle kendisine tahsis edilen "Koca Mustafa P~şa Külliyesinde irşiid faaliyetlerini sürdüren Cemal Hal vet!, bir taraf­tan toplumu aydırilatmaya devam etmiş, bir taraftan da öğrenciler yetiştirerek sonraki nesillere büyük bir manevi miras bırakmıştır. Onun irfan ocağından bir çok arif yetişe­rek İstanbul ve Anadolu'nun muhtelif yerlerinde halkı irşad etmiş, irfanlarıyla toplumu aydınlatmış ve yön vermişlerdir.

Cemal Halvetl, bir mutasavvıf olduğu kadar, Arapça'yı ilim dili olarak kullanabilen bir düşünür ve alim, Türkçe yazdığı şiirleriyle değerli bir şairdir. Onun daha çok mes­nevt tarzında kaleme aldığı şiirlerinden oluşıın manzum eserleri oldukça önemlidir. Bazı şiirleri kısmen incelenmiş ve neşredilmiş olmakla birlikte* şiirleri hakkında kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Netice itibariyle Cemal Halvetl, Halvetiyye'nin İstanbul'da en büyük temsilcisi olması, döneminin sosyal hayatına yön veren bir ilim ve düşünce adamı olması ve kaleme aldığı eserleriyle, Türk kültür tarihinin önemli şahsiyetlerinden biri­sidir.

*) Sadeddin Nüzhet Ergun, Tiirk Şuirleri adlı eserinde onun 17 şiirini nakleder.

----------~-----~- _,.