9
il .. ' • ANAYASA BÖLÜM KARAR MURAT TÜRK (3) 2014/19248) Karar Tarihi: 5/4/2017

TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

il ı:ı .. ı:.ı ' •

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

MURAT TÜRK BAŞVURUSU (3)

(Başvuru Numarası: 2014/19248)

Karar Tarihi: 5/4/2017

Page 2: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2014/19248 : 5/4/2017

Başkan

Üyeler

Raportör Yrd.

Başvurucu

Vekili

İKİNCİ BÖLÜM

KARAR

Engin YILDIRIM

Serdar ÖZGÜLDÜR

Osman Ali feyyaz PAKSÜT

Muammer TOP AL

M. Emin KUZ

: Fatih ALKAN

: MuratTÜRK

: Av. Ramazan DEMİR

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde başvurucuya göre geçmişte yaşanan olayların anlatıldığı mektubun ceza infaz kurumu tarafından alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

il. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 9/12/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından

yapılmasına karar verilmiştir.

6. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık)

gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.

111. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

9. Başvurucu hakkında Diyarbakır (kapatılan) 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/1999 tarihli kararıyla 36 yıl hapis cezası verilmiştir.

1 O. Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunan başvurucunun posta yolu ile göndermek istediği mektup, Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının (Disiplin Kurulu) 5/9/2014 tarihli ve 2014/115 numaralı kararıyla alıkonulmuştur.

11. Anayasa Mahkemesi Komisyonlar Başraportörlüğünün yazısı üzerine mektubun onaylı bir sureti Ceza İnfaz Kurumu idaresi tarafından 24/7/2015 tarihinde gönderilmiştir.

2

Page 3: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

a -

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2014/19248 : 5/4/2017

12. Başvurucu tarafından başka bir ceza infaz kurumunda hükümlü olan kişiye

gönderilmek istenen zarf içerisinde üç farklı kişi tarafından yazılmış dört adet mektup bulunmaktadır. Mektuplar birkaç kelime dışında Türkçe yazılmıştır ve toplam yirmi sayfadan oluşmaktadır. Mektuplarda anlatılan olaylarda, mektubu kaleme alan kişilerin farklı tarihlerde içinde bulundukları silahlı çatışma ortamları ve yaşadıkları olaylar anlatılmıştır. Geçmişte yaşandığı iddia edilen olaylara ilişkin ayrıntılar içeren bu yazılar mektubu kaleme alanların diliyle doğrudan anlatılmıştır.

13. Söz konusu mektuplarda yer alan bazı kısımlar şöyledir:

" .. 27 Ocak 1998'de Tokat'la dördüncü kez yara/anacaktım. Ancak bu kez aldığım kurşun yarası önceki yaralanmalarıma nazaran daha ağır olmasa da esir olmama neden olacak ve .. yaralanma/arımın en ağırı olacaktı. Bir özgürlük savaşçısı için esir düşmenin ne demek olduğunu ancak esir düşen özgürlük savaşçısı bilir. Bu acının tarifi yok. Henüz bunun için sözcükler türetilmemiş.

Ocak ayıydı. Kış üslenmemiz deşifre olduğundan üslenme yerini değiştirmek

zorundaydık. .. Yolumuz umduğumuzdan da uzun sürdüğü için erzağımız bitmişti. . . Saat dokuza doğru on iki gündür temizlemediğim silahımı temizlemeye hazırlanıyordum. . . Bu havada ve gündüz hareket etmemizin doğru olmadığını, çevre köylerde bulunan karakollardan mutlaka görüleceğimizi, bunun da düşmanın operasyonunu beraberinde getireceğini söyledim .

. . Tepeyi aşıp vadiye indiğimizde yoğun ayak izlerini gördük. Ayakkabı izlerinden asker olduğunu anladık. . . Pusuya düşmüştük. İlk ateşle birlikte baldırımdan yaralanmıştım. Ben de kısa sürede kendimi toparlayarak karşılık vermiştim. Ama açıktaydım . Etrafta beni koruyacak bir şey yoktu . ..

Bulunduğum yerden ateş açılmadığını gören düşman güçleri yaşamımı yitirdiğimi düşünmüş olacaklar ki, rahat bir şekilde üstüme geldiler. . . Saldırı işkencesinin etkisiyle bayılmıştım. Tekrar kendime geldiğimde ayaklarımdan tutup yerde sürüklediler. Esir düştüğümü anladım. Ve bir özgürlük savaşçısının yaşayabileceği en büyük acıyı o anda yaşadım. Yapacağım tek şey kalmıştı; esir de düşsem ve ne olursa olsun bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ideallerime değerlerime layık olmaktı, yaşamaktı . O anda bir kez daha söz verdim . .. "

"Takvimler Ekim ayının ikisini gösteriyordu . .. ağaçlar sararan yapraklarını dökmüş yeni bir mevsimin çoktan başladığını gösteriyordu. Bu da eylemsizlik ve hareketsizliğin yani gerillanın sıkıldığı pek de sevmediği bir sürecin başlaması demekti. Ancak hala bölgede düşman güçleri vardı ve sık sık çatışmalar yaşanıyordu. Bir yerde yılın rövanşı alınmak isteniyordu. Bizim tabur Kulp tarafindandı. Düşmanın yoğun operasyonlarından dolayı,

sabahın ilk ışıklarıyla birlikte tepe nöbetini devir alamaya gittiğimizde, arkadaşlar ne olursa olsun bu tepeyi bırakmamamızı tembih/emişlerdi. Sabah saat on civarı Gomak tepesi ve çevresinde çatışmalar başlamıştı. . . çatışmanın başlamasından kısa bir süre sonra telsizden tepeyi bırakıp Gomak boğazına gitmemiz isteniyordu. . . Boğazda taburdan sadece birkaç arkadaş vardı . ..

Yapılacak tek şey vardı. Düşen tepeyi geri almak yoksa taburun hepsi imha olabilirdi. Bu tür durumlarda iş gönüllüğe bağlı olduğunu biliyorduk. Ben ve iki arkadaş gönüllü olarak tepeyi geri almak için saldırıya geçmeyi önerdik. Önerimiz kabul edildi. Arkadaşlar biksiyi bırakıp daha hafif ve kullanışlı olduğundan kleş almamı önerdiler. Bu öneriyi kabul etmeyerek biksi ile gideceğimi söyledim. . . Kendal arkadaş hem biksinin şeridini tutuyor hem de tarıyordu. Bir arkadaş ta diğer yanımda sloganlarla birlikte öne fırladık. Açığa çıkmamızla yağmur gibi kurşun üzerimize yağdırılmaya başlandı. Biz de hız kesmeden rastgele !arıyorduk. .. "

3

Page 4: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2014/19248 : 5/4/2017

" .. İlk yaralanmam 94 Temmuzunda oldu. Baharla birlikte düşman güçleri Lice, Genç Kulp üçgeninde bulunan bölgeye büyük bir güçle saldırı düzenlemişti . .. Düşmanın bölgeye yığdığı büyük güçle birlikte artık bölgede gündüz düşman, gece ise gerilla hakimdi.

. . Bir Temmuz günüydü. Serhıldan arkadaş sorumluluğunda yedi kişilik bir grupla beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman gücüne pusu kuracağımız yere gitmiştik. Yapacağımız eylemin önemi tüm arkadaşlarda bir heyecan yaratmış olsa da, yılların getirdiği deneyimle arkadaşlar rahat, adeta günlük bir yapıyormuş gibiydiler. Benim ise sivil hayatta gördüğüm bu düşman güçlerinin bende yarattığı farklı duyguların yanında, düşmanla ilk yakın çatışmam olacağından dolayı heyecanım had safhadaydı. Adeta yüreğim yerinden fırlayacak gibiydi. . . Hepimiz daha önce belirlenen yerlerimizi aldık ve işin en zor yanı olan beklemeye başladık.

Artık hepimiz onları görüyorduk. Giderek yaklaşıyorlardı. Öndekinin tüm ayrıntılarını görebiliyorduk. Elinde G 3, bombaatar, cihaz ve sırtında çantasıyla tepenin çıplak yerine ulaşmıştı .. .

Düşman güçleri ilk şaşkınlıklarının ardından grubumuzu arkadan sarmak için harekete geçtiğini gören Serhıldan arkadaş, düşmanın bu girişimini önlemek için daha hakim bir yeri işaret ederek biksiyi oraya götürmemi istedi. . . Düşmanı durdurup arkadaşların güvenliği için biksiye ihtiyaç vardı. Ben de hemen silahımı alıp söylenen yere yöneliyordum ki, düştüğümü gören Garzan arkadaş yaralandığımı anlamış ve yardıma koşmak için yanıma fırladığı anda kendisi de gırtlağından vurulmuştu. Garzan arkadaşın vurulduğunu

gördüğümde yanına fırladım. Ancak yanına gittiğimde şehit düştüğünü gördüm. .. Yoğun operasyonlardan dolayı daha alanda eylem yapamamıştık. İlk eylemi yapmış, ilk şehidi vermiş, ilk silahı kaldırmıştık. ..

. . tüm alanı düşman güçleri sarmıştı. Arkadaşların aldığı karar ise bundan sonra düşman güçleri sahadan atılıncaya kadar her yerde ve yoğun bir saldırı içinde olunacaktı . . . Bir gerilla ölümü bekleyemez. Bir çare, bir çözüm arar. . . Sabah erkenden yoluma devam ettikten sonra bir iki saat sonra sesler duymaya başladım. Yapabileceğim,

gidebileceğim bir yer yoktu. Onun için olduğum yerde, bir çalının içine girerek mevzilendim. Silahımın emniyetini açtım. Bombamı da hazırlayıp yanıma koydum. Gelenler düşmansa çatışabileceğim kadar çatışacak, sonra da bombayı kendimde pat/atacaktım . .. "

" Gece yarısından önce herkes yatmaya odasına çekildiğinde, evin salonunda fırsat bu fırsat diyerek raporumu yazmaya başladım. Bölgeden kısa bir süre önce haber gelmişti. Önderliğe Batman faaliyetlerine ilişkin rapor yazacaktık. Evdeki çocuklardan aldığım harita metod deftere ağır ağır raporumu yazmaya başladım. Genel değerlendirmelerden sonra kendime ait bilgileri yazmayı da gerekli gördüm. 7 3 Tutak Ağrı doğumluyum. 91 yılında partiyle tanıştığımda liseyi yeni bitirmiştim. Aynı yılın sonunda katılım için başvurmuştum. Doğu Kürdistan üzeriXakurke'ye gönderilmiştim . .. "

14. Başvurucu aynca "Merhaba Hatice Heval" başlıklı bir yazıyı da zarfın içerisine koymuştur. Yazının ilgili kısımlan şöyledir :

"Mektuplara cevap yazmıştım . .. Talimatını hayata geçirip ark.Zara yazdık ve sonucu yolluyoruz. Sadece 4 ark. Yazdı. Diğerleri de ekleyecek bir şeyimiz yok deyip biraz da kolaycılığa kaçtılar . .. Her türlü tasarruf zaten size ait.

Başka da can sağlığı, iyiyiz. Ağır bir süreçten geçtik. Ortalık biraz duruldu ama bu kaos sürecek gibi . .. "

15. Disiplin Kurulunun 5/9/2014 tarihli kararında, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 68. maddesinin (3) numaralı fıkrasına yer verilmiş ve şu gerekçeyle mektup alıkonulmuştur:

4

Page 5: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2014/19248 : 5/4/2017

"Mektubun içeriğinde 'Yasadışı örgüt mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan, yanlış beyan, yasadışı örgüt mensuplarını övücü ve yüceltici ifadeler taşıması nedeniyle' alıkonulmasına karar verilmiştir."

16. Başvurucu bu karara karşı Bolu İnfaz Hakimliği (İnfaz Hakimliği) nezdinde ıtıraz başvurusunda bulunmuştur. İnfaz Hakimliği 22/9/2014 tarihli ve E.2014/1567, K.2014/1624 sayılı kararla başvurucunun itirazını reddetmiştir. Ret gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir:

"İtiraza konu Sakıncalı Mektup Değerlendirme Kararında Murat TÜRK'ün Hatice A.' a göndermek istediği mektubun C. G. T.İ.HK' nun 68-3 maddesine göre incelenip mektubun içeriğinde terör örgütü mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan ifadeler içermesi nedeniyle alıkonulmasına karar verildiği görülmüştür.

AİHM'in yerleşik uygulaması, mahkumların genel olarak özgürlük hakkı hariç AİHS ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden yararlanmaya devam ettikleri yönündedir.

Bu anlamda AİHS'in 8. maddesine göre "Herkesin özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Alınan haklar ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, suçun ve düzensizliğin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması, başkaların hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, hukuka uygun olarak yapılan ve demoktratik bir toplumda gerekli bulunan müdahalelerin dışında kamu makamları tarafından hiçbir müdahale yapılamayacağı" hüküm altına alınmıştır.

Bununla birlikte AİHM'e göre şiddete çağrı ve teşvik, kin ve nefret söylemi, hakaret ise ifade özgürlüğünün koruması altında değildir. Herhangi bir beyanın şiddete çağrı ve teşvik, kin ve nefret söylemi ve hakaret kapsamında olup olmadığı, beyanın genelinden, nerede ve nasıl söylendiğine, kimin tarafından söylendiğine, söylem ve eylemin pratikte bir karşılığı olup olmadığına, söylemin etkinliği açısından yakın tehlike kavramının değerlendirilmesini gerektirmektedir.

Türkiye'nin taraf olduğu AİHS hüküm ve ilkelerine uygun olarak yürürlüğe konulan 5275 Sayılı CGTİHK' nun 68/3. maddesinde de ''Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütü mensuplarının haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakaret içeren mektup, faks ve telgraflar hüküm/eye verilmez, hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez. "düzenlemesi yer almaktadır.

Yukarıda izah edilen terör kavramı ve yasa maddesi hükümlerine göre yapılan değerlendirmede, mektubun muhatabı olan Hatice A. 'nın . . G. Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda PKK Terör Örgütü hükümlüleri ile aynı örgüt içerisinde kaldığı anlaşılmış olup;

Hükümlü Murat TÜRK tarafından gönderilmek istenilen zarf içerisinde bulunan 3 adet el yazısı mektubun D. Ö., A. S. ve A. R. A. isimli kişilerce kaleme alındığı, içerik itibariyle özetle örgütsel haberleşme ve eğitim amaçlı olarak ve ayrıca ceza infaz kurumlarında bulunan yasadışı PKK örgütü mensuplarına psikolojik ve moral destek amacı taşıyan

metinler olduğu, A. R. A. ye ait mektupta ise eylem günlüklerinin anlatıldığı, Murat TÜRK' ün arkasına el yazısı ile "Merhaba Hatice Heval" başlığını taşıyan yazıda ise "talimatını

hayata geçirip ark. Zara yazdık, sonucu yolluyoruz, sadece 4 ark. yazdı, diğerleri de ekleyecek bir şeyimiz yok diye birazda kolaycılığa kaçtılar, her türlü tasarruf size ait, ağır bir süreçten geçtik; ortalık duruldu gibi ama bu kaos daha sürecek" şeklinde beyanlar ihtiva ettiği, bu haliyle mektubun tamamiyle örgütsel haberleşme, yasadışı örgüt mensupları arasında

psikolojik ve moral desteği ile propaganda amaçlı olarak düzenlenip yazıldığı anlaşılmış,

Bu haliyle söz konusu mektup ve yazışmaların örgüt mensuplarının mektuplaşması niteliği taşıdığı anlaşılmış olup, mektuplaşmanın amacı ve içeriği nazara alındığında 5275 sayılı CGTİHK' nın 68/3 maddesinde belirtilen "kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütü

5

Page 6: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2014/19248 : 5/4/2017

mensuplarının haberleşmelerine neden olma" hali söz konusu olduğundan itiraza konu kararın yerinde ve hukuka uygun olduğu, itirazın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak .. hüküm kurulmuştur ... "

17. Başvurucu, İnfaz Hakimliğinin kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur. İtirazı inceleyen Bolu Ağır Ceza Mahkemesi 3/11/2014 tarihli ve 2014/1363 Değişik İş sayılı kararıyla İnfaz Hakimliğinin kararındaki gerekçeye atıf yaparak kararın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.

18. Nihai karar 12/ 11 /2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve 9/12/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK 19. Anayasa Mahkemesi daha önceki kararlarında hükümlü ve tutukluların

gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektuplara ceza infaz kurumunun ilgili kurulları tarafından yapılan müdahalelere dayanak oluşturan mevzuata (Ahmet Temiz, B. No: 2013/1822, 20/5/2015, §§ 16-20) yer vermiştir.

V. İNCELEME VE GEREKÇE 20. Mahkemenin 5/4/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip

gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları 21 . Başvurucu, alıkonulan mektubun şiddeti övme ve teşvik etme ya da örgüt içi

haberleşme gibi amaçlar taşımadığını, çatışmalarda yer alan kişilerin anılarının aktarıldığını, bir zamanlar örgüt üyesi olan kişilerin yaralanma hikayelerini kaleme aldıklarını ve bu kişilerin anılarını kitaplaştırarak moral bulmalarının haklı görülecek bir beklenti olduğunu ileri sürmüştür. Başvurucu, ifade hürriyeti kapsamında kalan ve suç unsuru içermeyen mektuba el konulmasının ölçülü olmadığını ve bu şekildeki bir müdahalenin demokratik toplumda gereklilik unsurunu taşımadığını, ayrıca Mahkeme kararlarının gerekçesiz olduğunu belirterek Anayasanın 10., 20., 22., 26., 27. ve 141. maddelerinde düzenlenen haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

B. Değerlendirme 22. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının özü, göndermek istediği mektubun Ceza İnfaz Kurumu idaresince sakıncalı görülerek alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin kısıtlanması hakkındadır. Bu sebeple başvurucunun bütün iddialarının haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

23 . Anayasa'nın 22. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili kısımları şöyledir:

"Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.

Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, .. veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme

engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz . .. "

24. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre Mahkemece açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemez olduğuna karar verilebilir. Başvurucunun ihlal iddialarını kanıtlayamadığı, iddialarının salt kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin olduğu, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama şikayetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir.

6

Page 7: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2014/19248 : 5/4/2017

25 . Anayasa Mahkemesinin Ahmet Temiz kararında hükümlü ve tutukluların

gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektuplara ceza infaz kurumunun ilgili kurulları tarafından yapılan müdahalelere ilişkin genel ilkeler belirtilmiştir (Ahmet Temiz, §§ 28-34).

26. Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu, başvurucunun mektubunun sakıncalı olduğu değerlendirmesiyle alıkonulmasına karar vermiştir. Dolayısıyla anılan işlem ile kamu makamları tarafından başvurucunun haberleşme hürriyetine bir müdahalede bulunulduğu açıktır.

27. Anılan müdahale, Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı, Anayasa'nın 13. maddesinde belirtilen koşulları yerine getirmediği müddetçe Anayasa'nın 22. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Bu nedenle sınırlamanın, Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen öze dokunmama, Anayasa'nın ilgili maddesinde belirtilmiş olma, kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyet'in gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir (Ahmet Temiz, § 36).

28. Somut olayda, 5275 sayılı Kanun'un 68. maddesinin, hükümlülerin ceza infaz kurumlarından yaptıkları yazışmaların denetimi ve sınırlandırılmasının kanuni dayanağını oluşturduğu anlaşılmaktadır (Ahmet Temiz, §§ 37-46). Öte yandan, haberleşme hürriyetinin düzenlendiği Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında, söz konusu sınırlama sebeplerine bağlı kalınarak yapılacak sınırlamanın ancak usulüne uygun olarak verilecek hakim kararıyla mümkün olabileceği belirtildikten sonra üçüncü fıkrasında "İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir." denilerek bu kuralın da mutlak olmadığı ve bu kurala bazı kurumlar yönünden kanunla sınırlamalar getirilebileceği açıkça düzenlenmiştir (A YM, E.2014/122, K.2015/123, 30/12/2015, § 71 ). Bu bağlamda ceza infaz kurumları, Anayasa'nın 22. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında istisnaların uygulanacağı kamu kurumlarındandır (Mehmet Koray Eryaşa, B. No: 2013/6693, 16/4/2015, §§ 74-76).

29. 5275 sayılı Kanun'un 68. maddesinin (3) numaralı fıkrasında "Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgrafların" hükümlüye verilmeyeceği, hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmeyeceği düzenlenmiştir. Burada belirtilen sebeplerin, Anayasa'nın 22. maddesinin ikinci fıkrasında sayılmış olan kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi genel amacı çerçevesinde ceza infaz kurumlarında güvenliğin ve disiplinin sağlanmasını hedeflediği söylenebilir.

30. Somut olayda başvurucunun göndermek istediği mektubun sakıncalı bulunarak Disiplin Kurulu Başkanlığınca alıkonulma sebebi, anılan mektubun içeriğinde bir terör örgütü mensubunun gerçekleştirdiği terör eylemlerini övücü ve yüceltici ifadelerin bulunması olarak gösterilmiştir. Bu kapsamda başvurucunun mektubunun, Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca denetlenmesi suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin, kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ile ceza infaz kurumlarında asayiş ve güvenliğin sağlanması amaçlarını taşıdığı, bunun da Anayasa'nın haberleşme hürriyetine ilişkin 22. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında meşru bir amaç olduğu sonucuna varılmıştır (Ahmet Temiz, §§ 47-50).

31. Başvurucu, 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu'nun 125. ve 59. maddeleri gereğince devletin şahsiyetine karşı cürüm işlediği gerekçesiyle 36 yıl hapis cezası ile cezalandırılmıştır.

32. Somut olayda, başvurucu tarafından gönderilmek istenen zarfın içerisinde örgüt mensubu oldukları anlaşılan kişiler tarafından kaleme alınmış dört farklı mektup

7

Page 8: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2014/19248 : 5/4/2017

bulunmaktadır. Söz konusu mektuplarda, güvenlik güçleri ile örgüt üyeleri arasında geçmişte yaşanan silahlı çatışmalara ilişkin anlatımlarda bulunulmuştur.

33. Başvurucu, başka bir ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan Hatice A.ya göndermek istediği zarfın içerisinde bulunan dört adet mektuba ilave olarak yazdığı yazıda, talimatı hayata geçirdiklerini ve sonucunu yolladıklarını ifade etmiştir. Bu kapsamda başvurucunun, geçmişte yaşanan silahlı çatışmaları kaleme alan örgüt mensuplarının

mektuplarını bir zarfiçerisinde mektup olarak göndermek istediği anlaşılmaktadır. 34. Disiplin Kurulu kararı incelendiğinde, 5275 sayılı Kanun'un 68. maddesinin (3)

numaralı fıkrası kapsamında mektubun; i. terör örgütü mensuplarının örgütsel olarak haberleşmelerine neden olduğu,

ii. kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan - yanlış beyan içerdiği,

iii. yasa dışı örgüt mensuplarını övücü ve yüceltici ifadeler taşıdığı gerekçeleriyle alıkonulmasına karar verildiği görülmektedir.

35. Ceza infaz kurumlarında tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin temini gibi ceza infaz kurumunda güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin olması durumunda hükümlü ve tutukluların sahip oldukları haklar sınırlandırılabilir (Turan Günana, B. No: 2013/3550, 19/11 /2014, § 35). Bu manada başvuruya konu mektubun içeriği dikkate alındığında, ceza infaz kurumu idaresinin mektubun alıkonulmasına ilişkin gerekçeleri herhangi bir mahkeme kararında olması gereken gerekçe kadar detaylı olmayabilir. Nitekim ceza infaz kurumlarından gönderilmek istenen mektupların sayıca fazla olması, mektupları okuyup değerlendirme imkanının zaman yönünden kısıtlılığı gibi hususlar dikkate alındığında kanuna aykırı olduğu bariz olan mektuplar hakkında detaylı bir gerekçe sunulmaması tek başına ilgili gerekçenin yeterli olmadığı sonucuna ulaştırmayacaktır (Murat Türk, B. No: 2013/9133, 24/3/2016, § 44).

36. Sakıncalı olduğuna karar verilen mektupta başvurucu, mektup alıcısını da kapsar şekilde içinde bulunduğu topluluğun varlığına işaret ederek verilen talimatı hayata geçirdiklerini ve arkadaş olarak nitelediği kişilerce mektupların bu kapsamda yazıldığını belirtmiştir (bkz. § 14).

37. Ayrıca mektuplarda güvenlik güçlerinin "düşman" olarak nitelendirildiği, silahlı çatışmalara girerek hayatını kaybeden terör örgütü mensuplarından "şehit" olarak bahsedildiği ve hükümlülerin kendilerinden özgürlük savaşçısı -gerilla- olarak bahsettikleri, mektuplarda kullanılan üslup gözönüne alındığında mektubun şiddeti meşru gösteren, şiddete teşvik edici, motivasyon sağlayıcı ve özendirici bir şekilde kaleme alındığı görülmektedir. Ayrıca mektuplarda, eski olayların kendi bakış açılarından aktarıldığı iddia edilse de, bu aktarım sadece kolluk kuvvetlerine karşı bir öfke uyandırmakla kalmamakta aynı zamanda mektupları okuyanları silahlı bir örgütün dağ kadrosuna katılmaya teşvik etmektedir. Dolayısıyla yasa dışı somut eylemleri meşrulaştırıp bu eylemlere katılanların yüceltildiği

mektuplarda, başvurucunun mektup alıcısına bu eylemlere katılanların yaşadıkları ile ilgili bilgileri aktardığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında, bu içeriğe sahip mektuplarla en azından örgüt içi ilişkilerin ve/veya örgütsel haber akışının canlı tutulmaya çalışıldığı sonucuna ulaşılması mümkündür.

38. Buna göre haberleşme hürriyetine yönelik kısıtlamanın, Anayasa'nın 22. maddesi anlamında demokratik toplumda kamu düzeninin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi için ihtiyaç duyulan demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olduğu

düşünülemez.

39. Bu kapsamda başvuruya konu mektubun içeriğinde yer alan ifadelere yönelik olarak yapılan müdahalede, mektuba özgü kabul edilebilir makul gerekliliklerin somut verilere dayanılarak ortaya konulduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca mektubun gönderilme

8

Page 9: TÜRKİYE CUMHURİYETİ · 1. Başvuru, başvurucu tarafından posta yolu ile gönderilmek istenen ve içeriğinde ... beraber akşamdan hazırlıklarımızı yapıp gelecek düşman

Başvuru Numarası

Karar Tarihi : 2014/19248 : 5/4/2017

sebebi dikkate alındığında, başvurucunun göndermek istediği mektuba tamamen el konulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin, amaçlanan hedefler açısından orantısız olduğu söylenemez. Sonuç olarak somut olayda haberleşme hürriyetine yönelik açık ve görünür bir ihlalin olmadığı anlaşılmaktadır.

40. Açıklanan nedenlerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUÖUNA,

B. Adli yardım talebinin kabulü ile geçici olarak muaf tutulan 206, 1 O TL harçtan ibaret yargılama giderinin 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvurucudan TAHSİLİNE, 5/4/2017 tarihinde OYBİRLİÖİYLE karar verildi.

Üye Başkan

Engin YILDIRIM Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye Muammer TOPAL

Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT

Üye M.EminKUZ

9