Upload
doankiet
View
237
Download
4
Embed Size (px)
Citation preview
2
Toksoplazmoz tüm dünyada görülen bir zoonozdur
En önemli bulaş kaynağı son konak kedigillerin dışkı ile çıkardıkları ookistlerdir.
3
İnsan enfeksiyonunda doku kisti içeren çiğ ve az pişmiş etler, ookistle bulaşmış çiğ yenen salatalık , marul vb besinlerdir.
Su kaynaklı epidemiler de bildirilmiştir.
4
Toxoplasma gondiiToxoplasma gondii
Etken Toxoplasma gondii’dir. Eritrosit dışında nükleuslu tüm hücreleri tutar
Bütün dünyada yaygındır Etken Protozoon olup Apikomplexa alt
bölümü, Sporozoa sınıfındandır Farklı 25 suşu olmasına rağmen antijenik
olarak benzerdirler
5
Toxoplasma gondiiToxoplasma gondii
Yapay besiyerinde üremez, deney hayvanı, embriyonlu, yumurta veya doku kültüründe ürer
Üç ayrı hayat evresi vardır
6
Trofozoid Evresi Takizoid ve endozoid de denir. Hızlı ürer. İnvazivdir ve akut
enfeksiyonda görülürMuz yada hilal biçimindedir Endodyogeni ile 4-6 saatte bir bölünerek
çoğalırlar
8
Doku Kisti EvresiDoku Kisti Evresi
Bradizoid ve kistozoidde denir. Sayıları ~3000 parazit içeren keselerden oluşur
Enfeksiyonun 8. günü oluşmaya başlarlar Doku kisti içinde üreme çok yavaş yavaştır
En sık kalp kası, iskelet kası ve beyin Dış şartlara dayanıklıdır. Çiğ etle
bulaşabilir.
9
Doku kist oluşumu bizzat parazit tarafından başlatılır
Mide asidine ve diğer dış koşullara kısmen dayanıksızdır.
Bu nedenle çiğ veya az pişmiş etler başlıca bulaş kaynağıdır
10
Ookist EvresiOokist Evresi
Yalnızca kedigillerde bulur İncebarsak epitel hücrelerde önce ikiye
bölünerek aseksüel ürer (şizogoni) Merozoitler’den makro ve mikrogamet
oluşur Döllenir ve zigot oluşur. Olgunlaşmamış
ookist halinde dışkıyla atılır
11
Ookistin BulaştırıcılığıOokistin Bulaştırıcılığı
Uygun nem ve ısıda 7-20 günde enfeksiyöz hale gelir
Ookist içinden iki sporokist çıkar ve herbirinde dört sporozoit vardır
18 ay enfektif kalabilirler Ookistleri tüm vertebralılar alabilir Barsak epitelinde ookist açılır ve
sporozoitler epitelde üredikten sonra parazitemi yaparlar.
13
Epidemiyoloji IEpidemiyoloji I
Toksoplazmoz zoonozdur. Domuz, koyun, çakal, foklar, ayı, rakun ve
kokarca ve kedilerde görülebilir Bu hayvanlar % 20-85 oranında
seropozitiftir Sadece kediler dışkılarıyla kist çıkarırlar İlk enfekte olduklarında 15 gün süreyle
ookist çıkarırlar ve daha sonra hemen hiç çıkarmazlar
14
Bulaşma Bulaşma
Kedilerin karşılaşma oranı değişkendir İnsana bulaştırmada ikinci derecede etkindirler,
dışkıda taşıma oranı % 6,5 Diğer canlılar parazitin ara konağıdır Kemirgenler ve diğer karnivorlar kistlere aracılık
ederler İnsana çiğ veya az pişmiş etler (daha sık) ve kedi
dışkısı bulaşmış gıdalarla bulaşır (Salata, marul gibi)
15
Bulaşma
Trofozoid formu daha çok anneden çocuğa fötus döneminde bulaştır
Anneden çocuğa bulaştırma için annenin gebelik sırasında ilk kez geçiriyor olması gerekmektedir
Kronik dönemde bulaştırma olmaz
16
BulaşmaBulaşma
İnsandan insana bulaş nadirdir. Akut dönemde trofozoidler dışkı, idrar,
tükrük, gözyaşı, vajen salgısı, meni ve sütte bulunur
Bu çok önemli bir bulaştırma yolu değildir. Pratikte insandan insana kan, doku ve organ
nakli ile bulaştırma nadir
17
Türkiyede seropozitiflik
Çocuklarda %13.3 Bir çalışmada gebelerin % 0,7’sinde IgM ı, %
43'ünde IgG antikorlar pozitif Normal populasyonda 1,4 ünde IgM ve % 30-
45’inde IgG pozitif bulundu Ankara’dan % 17, % 38 bildirildi Doğum yapan kadınların %31, otuz yaş üzerinde
% 54 Sığırlarda % 30-35 civarında
18
Elazığ kasaplarda % 66, veterinerlerde % 53, çiftçilerde %73, kontrol grubunda %59
Diyarbakır’da % 62 IgG, % 3 IgM pozitif
Türkiye genelinde % 30-70 arasında Yaşla artmaktadır
19
Patogenez ve patoloji Oral yolla alınan ookist veya doku
kistlerinin dış duvarları enzimlerin etkisiyle açılır ve infektif olan T. gondii’ler intestinal lümende serbest hale geçerler.
Hızla çevre hücrelerin içerisine girerek takizoit (trofozoit) forma dönüşür.
20
Patogenez ve Patoloji Patogenez ve Patoloji
İlk üreme barsak epitellerinde olur ve buradan kan yoluyla tüm vücuda yayılır.
Trofozoidler apikal kompleksleri ile hücrelere girerler ve burada oluşturdukları vakuol ile kendilerini lizozomların etkisinden korurlar.
Genellikle girdikleri hücrede çoğalarak o hücrenin ölümüne neden olurlar.
21
T.gondii enfeksiyonu hem hümoral hem hücresel immuniteyi uyarır
Etkin bir immun cevap akut enfeksiyon sırasında T.gondi’nin periferik kandan ve diğer organlardan temizlenmesini sağlar
22
Patogenez ve Patoloji Patogenez ve Patoloji
Hümoral ve hücresel bağışıklık gelişince doku kisti dışında kalan trofozoidler ölürler.
Hümoral bağışıklık gelişmesinden sonra antikorla kaplı trofozoidlerin Fc reseptöreleri aracılığıyla hücre içinde lizozomal enzimlerle harap edildikleri bilinmektedir.
İmmün yetmezlikli kişilerde ve bazende normal kişilerde nekrotizan ensefalit, pnömoni veya myokarditle gidebilir.
23
Patogenez ve Patoloji Patogenez ve Patoloji
Doku kistlerinin rüptürüyle bazen parazitemive kronikleşme olabilir.
İmmün yetmezliklerde normal karşılansa bile sağlıklı kişilerde tam olarak açıklanabilmiş değildir.
Literatürde az da olsa önceden seropozitif kadınların çocuklarında konjenital toksoplazmoz olguları vardır.
24
İmmun Yanıtİmmun Yanıt
Humoral bağışıklıkta çeşitli antijenlere karşı IgG, IgA, IgM ve IgE türü antikorlar vardır.
Bu antikorlar hücre dışında bulunan parazitleri komplemanla birlikte öldürürler. Fakat hücre içindekilere etkisizdir.
Asıl görevi üstlenen hücresel immünitedir. CD4+ ve CD8+ T lenfositler hem doğrudan
sitotoksik etkiyle hemde sitokin sekresyonu yoluyla infekte hücreleri yok eder.
25
Gebelikte toksoplazmozise karşı duyarlılığın artması gebelik sürecince salgılanan steroidlerin immün sistemi baskılamasına bağlanmaktadır.
26
Hücresel Bağışık CevapHücresel Bağışık Cevap
CD4+ ve CD8+ hücreleri makrofajlar, doğal öldürücü hücreler ve lenfokinle aktive olmuş hücrelerle birlikte hareket ederler.
Sitokinlerden IFN gama, T.gondii’ye karşı konak savunmasında en etkin rolü oynar.
IL-2 ve IL-12 savunmaya katkı yaparlar. IL- 6 ve IL-10 ise INF gama’nın aktivasyonunu
yavaşlatır.
27
İmmün Yetmezliklilerde Bağışık Cevap İmmün Yetmezliklilerde Bağışık Cevap
Bazan sağlıklı kişilerde bile CD4+/CD8+ oranında ters dönme ile immünitede geçici baskılanma ortaya çıkabilir.
AIDS’lilerde ve diğer immün yetmezlikli kişilerde latent enfeksiyonun aktivasyonu sonucunda mevcut doku kistleri rüptürü olur.
Lokal veya hematojen yayılımla ensefalit, akciğer veya göz toksoplazmozu gelişir.
28
Klinik Belirtiler ve BulgularKlinik Belirtiler ve Bulgular
Fırsatçı enfeksiyonların reaktivasyonunu kolaylaştırır.
Bir multisistem hastalığıdır. Klinikte Edinsel ve Konjenital olmak
üzere farklı klinik tablolarla karşılaşılmaktadır.
29
Klinik Belirtiler ve BulgularKlinik Belirtiler ve Bulgular
Edinsel Toksoplazmoz: Asemptomatik EnfeksiyonOlguların % 90’ini oluşturur.
Olguların öyküsünde toksoplazmoz yoktur. Bunlar muhtemelen yaşamlarının belli bir döneminde geçici ateş, halsizlik, kas ağrıları ve geçici lenfadenopati gibi belirtilerle seyreder.
30
Döküntülü formDöküntülü form
Ateş, makülopapuler raş en sıktır. Döküntüler saçlı deri, el ayası ve ayak
tabanı dışında bütün vücuda yayılmıştır. Pnomöni olaya eşlik edebilir. Bazen bu olgular 2-4 hafta sonra davranış
bozuklukları, dalgınlık gibi belirtilerle ölümle sonuçlanabilir.
Myokardit, perikardit, hepatit, polimyozit olabilir.
31
Lenfadenopatili formLenfadenopatili form
Ateş, lokal yada yaygın lenfadenopati var. Lenfadenopati en sık servikal bölgeyi tutar. Nodüller genellikle non-süpüre, hareketli, ağrısızdır. Ateş, kas ağrıları, boğaz ve baş ağrısı başlıca
bulgulardır. Tipik lenfositoz vardır. Splenomegali ve hiler LAP
olabilir. EMN ve CMV enfeksiyonlarını taklit edebilir.
32
Akut meningoensefalit formuAkut meningoensefalit formu
Menenjit yada ensefalit ön plandadır yada mikst tiptedir.
Baş ağrısı, bulantı, kusma ve denge bozukluğu, konfüzyon, kafa çiftlerinde tutulum olabilir.
BOS’da hücre sayısı 30-2000/mm3 kadardır. Tbc. menenjitten şeker ve klorur düzeyinin normal olmasıyla ayrılır.
Mortaliteyle yada kalıcı konvulziyonlarla sonlabilir.
33
Okuler formOkuler form
Kazanılmış toksoplazmozların % 1’ini kapsar. Granulomatoz üveitlerin % 25’ini yapar.
Granülomatoz üveitlerin büyük bölümü doğuştan T. gondii enfeksiyonlarına bağlıdır.
Tipik lezyon fokal nekrotizan retinittir. Daha az sıklıkla optik atrofiyle birlikte papillit
görülür. Genellilikle tek taraflıdır. Konjenital retinitler gençlerde alevlenir.
Görme kaybı sekel olarak kalabilir.
34
Konjenital Toksoplazmoz IKonjenital Toksoplazmoz I
Enfekte gebeliklerde yaklaşık 1/3’ü bebek enfekte doğar.
En az risk l. , en fazla risk 3. trimestrdadır. Akut enfeksiyonda gebelik, spontan abortus,
prematürelik yada ölüm ile sonlanabilir. Enfekte bebeklerin çoğu doğumda asemptomatiktir.
Büyük kısmında önemli bir sekel oluşmaz. Konjenital enfeksiyon gebelikte yada gebelikten
hemen önce alınan enfeksiyonlarda görülür.
35
Konjenital Toksoplazmoz IIKonjenital Toksoplazmoz II
Koryoretinit, şaşılık, hidrosefali, mikrosepali, serebral kalsifikasyonlar, konvülziyonlar, plsikomotor retardasyon, ateş , HSM, sarılık, lenfadenopati ve raş gibi bulgular olabilir.
BOS’da ksantokromi, mononükleer hücre artışı, protein artışı görülebilir.
En sık oküler tutulum olur. Çift taraflı koryoretinit şeklindedir. Bazan geç
dönemde de görülebilir.
36
İmmün Yetmezlikli Hastalarda Toksoplazmozİmmün Yetmezlikli Hastalarda Toksoplazmoz
Son yıllarda sayıları arttı. İmmün sistemi baskılayan tedavi alanlar ve AIDS’lilerdir.
Bu hastalarda daha çok latent enfeksiyonun alevlenmesi söz konusudur.
En sık beyin (toksoplazmik ensefalit), göz (korioretinit) ve akciğerler (pnömoni) tutulur.
Tablo daha ağır, prognoz daha kötü ve tedavi daha az yüz güldürücüdür.
37
TANI VE AYIRICI TANI Kompleman Fiksasyan Testi (KF):İlk
tanı yöntemi (Warren ve Sabin, 1942; Steen ve Kåss, 1951)
Sabin-Feldman Dye Test(SFDT):Kompleman bulunan ortamda canlı T.gondii takizoitlerinin antikor aracılığıyla öldürülmesine dayalı bir testtir
39
İndirekt Floresan Antikor Testi (IFAT): Özgül ancak duyarlılığı SFDT’den düşüktür.
Enzimle İşaretli Immunosorbent Assay (ELISA):1980 sonlarında referans merkezlerindeToxoplasma-spesifik IgG ELISA Toxoplasma-spesifik IgM μ-capture ELISA
40
Western Blot (WB): – Duyarlılığı yüksek (Gross ve ark,
1992) – Anne ve bebek ab’larını ayırmada
başarılı IgG Avidite Testi:Enfeksiyonun
zamanını belirlemek için Toxoplasma spesifik IgG ab’ların matürasyonunu ölçer
41
İmmun yanıtın olgunlaşması ile spesifik IgG ab’ların aviditesi artar
Yüksek avidite değeri*** (Son 3-4 ayda edinilmiş akut enfeksiyonu dışlar)
42
Tanı ve Ayırıcı TanıTanı ve Ayırıcı Tanı
Klinik tablo karışıktır ve klinikle tanı konamaz. Özel tanıda hastanın immün durumu ve
lezyonların yerleşimi önemlidir. Enfeksiyonun akut dönemde tanımlanması ancak
parazitin izolasyonu ile olmaktadır. Enfekte materyalin farelere inokülasyonu ile tanı
konabilir. Ölmeyenlerde antikor aranır. Histopatolojiyle, doku-vucüt sıvılarında
trofozoidler varsa akut hastalık tanısı konur.
43
Tanı ve Ayırıcı Tanı IITanı ve Ayırıcı Tanı II
En iyi boyalar giemsa, direk floresans antikor ve peroksidaz-antiperoksidaz boyalardır.
PCR ile DNA ve ELISA ile antijen aranabilir. Antijen spesifik lenfosit testinin geçirilmiş
infeksiyonun tanısında kıymetlidir. Sabin-Feldman boya testi modifiye edilerek
halen kullanılmaktadır. CF, İFAT, İHAT, İSAGA, RIA ve ELISA en
yaygın kullanılan antikor tayin testleridir.
44
Tanı ve Ayırıcı Tanı IIITanı ve Ayırıcı Tanı III
Bu testler birbiriyle çelişik sonuç verebilir. Antikorlar farklı antijenlere karşı, farklı dönemlerde oluşur ve farklı süreler kanda kalır.
En erken SBFT, İFAT, İSAGA ile saptanan antikorlar oluşur. Bunlar parazitin hücre duvarına karşı oluşan antikorlardır.
Solubl antijenlere karşı oluşan antikorlar ise daha geç oluşur. CF ve İHAT ile saptanırlar.
46
Antikor Cevabı Antikor Cevabı
Önce IgM cinsi anikorlar oluşur. Ancak bunlar bazen bir yıla yakın kanda kalabilirler ve yalancı pozitiflikler olabilir.
Parazitin P30, 54kDa ağırlığında proteini gibi bazı yapılar akut dönemde tanımlansa bile hepsi çözülememiştir.
Serolojik olarak sağlıklı değerlendirmeler için onbeş gün arayla artan IgM titresinin varlığı önemlidir.
47
PrognozPrognoz
T. gondii suşunun virulansı ve kişinin immünitesi semptomatik enfeksiyonun oluşmasında önemlidir.
Tutulan organın hayatiyeti de önemlidir. Erişkinlerdeki lenfadenopatili form zaman zaman
alevlenir. Genelde kendi kendini sınırlar. Oküler form hemen daima nükseder.
48
PrognozPrognoz
Doğuştan klinik belirti varsa % 80 mental retardasyon, epilepsi,
spastisite ve felçler, % 50 görme bozukluğu
MSS tutulumu varsa % 5 hidrosefali veya mikrosefali görülür.
Subklinik enfeksiyonlarda belirtiler yıllar sonra ortaya çıkar.
49
TedaviTedavi
İlaçlar doku kistlerine etkisizdir. İmmün yetmezlik yoksa organ yada sistem lokalizasyonu olmadan yada ağır hastalık tablosu olmadan tedavi gerekmez. Tedavi süresi 2-4 hf. kadardır.
İmmün yetmezliklilerde tedavi mutlaka uygulanmalıdır ve belirtiler kaybolduktan 4-6 hf. sonra kesilmelidir.
50
TedaviTedavi
Klasik tedavi şeması Primetamin+Sulfadiazin kombinasyonudur.
Primetaminle başlanıp Spiramisin veya Klindamisinle devam edilebilir.
Primetamin (Daraprim) ilk gün 50 mg, daha sonra 25 mg uygulanır.
Rovamisin 50 mg/kg/gün Klindamisin 1200 mg/gün
51
İlaç dozlarıİlaç dozları
İmmün yetmezliklilerde doz iki katına çıkarılır.
Primetamin alanlara günde 50 mg folinik asit (Leucoverin amp) eklenir.
Gebelikte Spiramisin kullanılmalıdır. Okuler ve MSS tutulumunda
kortikosteroid kullanılmalıdır.
52
Korunma ve KontrolKorunma ve Kontrol
Etlerin pişirilerek yenmesi önemlidir. Çiğ süt ve yumurtadan uzak durulmalıdır. Yemek hazırlamada çıplak elle mukozalara
dokunulmamalı ve çiğ atıştırılmamalıdır. Ookistlerle bulaşma önlenmesi için yiyeceklerin
iyi yıkanması gerekmektedir. Kedilerle direk temastan kaçınılmalıdır. Gebelikte serokonversiyon oluşmuşsa 1. ve 2.
trimestrda terapötik abortus, 3. trimestrda ise tıbbi tedavi önerilir.