Upload
danglien
View
237
Download
4
Embed Size (px)
Citation preview
TEMMUZ 2010
TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞBAKANLIK Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı
TÜRKİYE TARIM
SEKTÖRÜ RAPORU
2
İÇİNDEKİLER
1. Yönetici Özeti 3
2. Sektöre Genel Bakış 4
2.1 Küresel Sektör 4
2.2 Türkiye Tarım Sektörü 4
2.2.1 Genel Bakış 4
2.2.2 Başlıca Tarımsal Ürünler 6
2.2.3 Organik Tarım 11
2.2.4 Uluslararası Ticaret 11
2.3 Konumlanma Haritası 14
2.4 SWOT Analizi 15
2.5 Yatırım Fırsatları 16
2.6 Sektör Kurum ve Kuruluşları 17
2.7 Şekiller Listesi 18
KISALTMALAR 19
3
1. Yönetici Özeti
Elverişli coğrafi koşullara ve iklime, zengin bir toprak yapısına ve biyolojik çeşitliliğe sahip olan Türkiye’de,
tarım önde gelen sektörlerden biridir. 2000 yılında, tarımsal üretimin Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasındaki
payı % 10,1 iken, bu rakam 2009’da % 8,3’e gerilemiştir. Bu süre zarfında, Türkiye tarımdan sanayi ve hizmet
sektörüne doğru gerçekleşen ekonomik dönüşümünü sürdürmüştür. Gayrisafi yurt içi hasıladaki payının
düşmesine rağmen, Türkiye’deki tarımsal üretim seviyesi 2000 yılından bu yana artış göstermektedir. 2008 ve
2009 yıllarındaki tarımsal üretim sırasıyla 73 milyar TL ve 79 milyar TL olarak açıklanmıştır.1
Sektör, Mart 2010 itibarıyla 5,2 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Bu rakam Türkiye’deki toplam istihdamın
% 24’ünü oluşturmaktadır.
Türkiye, hububat, baklagiller, meyve, sebze ve hayvancılık gibi çok geniş bir tarımsal ürün yelpazesine sahiptir.
Başlıca tahıl ürünleri olan buğday, arpa ve mısır, 2009’da 33.563.000 ton olan toplam hububat üretiminin,
sırasıyla % 61’ini, % 21’ini ve % 13’ünü oluşturmuştur. Toplam hububat üretimi, 2007 yılında kuraklığa bağlı
olarak azalmış ve 2008’de yavaş yavaş yükselmeye başlamıştır. 2009 yılında, yağış miktarı ve yüksek fiyatlara
bağlı olarak toplam hububat üretiminde % 14,6 oranında bir artışla daha tatmin edici bir iyileşme sağlanmıştır.2
Baklagiller dikkate alındığında, % 52 ile nohut ve % 28 ile mercimek 2009 yılında toplam üretimden en fazla
pay alan ürünlerdir. 2007 yılında 1.221.000 ton olan toplam baklagil üretimi, 2008 yılındaki kuraklığa bağlı
olarak 832 bin tona gerilemiştir.1 Bir diğer önemli tarımsal ürün grubu olan meyve ve sebze ise 2008 yılında
toplam 43 milyon ton üretime ulaşmıştır. Toplam üretimin % 36’sını meyve oluştururken, kalan % 64’lük kısım
sebzeden meydana gelmektedir.3 Kümes hayvanları, sığır ve dana eti Türkiye hayvancılık sektörünün temel
ürünleridir. 2009’da kümes hayvanları eti üretimi 1.087.000 ton, sığır eti ve dana eti üretimi toplamı ise 610 bin
ton kadardır.2
2009 yılında Türkiye’nin tarımsal ithalat ve ihracatı, işlenmiş gıda hariç, sırasıyla 4,6 milyar ABD doları (toplam
ithalatın % 3’ü) ve 4,5 milyar ABD doları (toplam ihracatın % 4,4’ü) olmuştur.1 2009’da temel ihracat ürünlerini,
39 bin ton olmak üzere kuru incir, 101 bin ton olmak üzere kuru kayısı, 267 bin ton olmak üzere kuru üzüm ve
224 bin ton olmak üzere fındık ve fındık ürünleri oluşturmuştur. Toplam tarımsal ihracatın 2008 ve 2009’da
sırasıyla % 40’ını ve 42’sini oluşturan meyve ve sebze çok büyük önem taşımaktadır.3
Türkiye tarım sektörü geçmişte yabancı yatırımcının dikkatini yeterince çekmemiş olsa da, içinde
bulunduğumuz dönemde Orta Doğulu ve diğer yatırımcılardan giderek daha fazla ilgi görmektedir.
1 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)
2 Business Monitor International (BMI) – Türkiye Tarım Raporu – 2010 2. Çeyrek
3 İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi – 2010 Sektör Raporu
4
2. Sektöre Genel Bakış
2.1 Küresel Sektör
2008 yılında, hububat, meyve, sebze, yağlı bitki, baklagil, baharat ve kuru yemiş olmak üzere küresel tarımsal
ürünlerin tutarı yaklaşık 1,6 trilyon ABD doları olmuştur (Hayvancılık, kümes hayvancılığı, balıkçılık ve
ormancılık hariçtir). 2004 ve 2008 yılları arasında pazar değeri % 6,3 yıllık bileşik büyüme oranında artış
göstermiştir. Pazarın % 54’ünü oluşturan meyve ve sebze 836 milyar ABD doları gelir oluştururken, bunu %
19’luk payla takip eden hububat, 300 milyar ABD doları değerinde gelir oluşturmuştur.4
2004 ve 2008 yılları arasındaki % 3,4 yıllık bileşik büyüme oranıyla 2008 yılında 3,5 milyar tona ulaşan üretim
miktarının 2013 yılında 3,9 milyar tona ulaşması öngörülmektedir.4
Avrupa, küresel üretimin % 25’ini oluştururken, Asya-Pasifik bölgesi % 55’lik değer payıyla tarımsal üretimin
çoğunluğunu oluşturmaktadır.4
Şekil 1 – Küresel Tarımsal Üretimin Dağılımı
Sektör, büyük ölçekten küçük ölçeğe çok geniş bir üretici yelpazesine sahiptir. Yüksek makine ve arazi
maliyeti, sektöre giriş engellerini oluşturmaktadır. Farklı çeşitlilikteki ürünler farklı müşteri kesimlerine hitap
etmektedir: sebze ve meyveler genellikle marketlere satılırken, hububat gibi tüketilmeden önce işlenmesi
gereken ürünler ise genellikle toptancılar ve gıda şirketleri tarafından tercih edilmektedir.
Tüketicilerin sağlık konusunda giderek daha ilgili olmalarıyla birlikte organik tarım çok popüler bir hal almıştır.
Organik tarımsal üretimin tüketicilere maliyeti yüksektir, ancak organik olmayan yöntemlerle arasındaki fark da,
yükselen yakıt ve gübreleme maliyetleriyle birlikte düşmüştür.
2.2 Türkiye Tarım Sektörü
2.2.1 Genel Bakış
Tarım, daha ziyade doğal sebeplerden, bir başka deyişle zengin toprak kaynakları, biyolojik çeşitlilik, elverişli
iklim ve jeolojik şartlardan dolayı Türkiye için her zaman önde gelen bir sektör olmuştur. Son dönemlerde, özel
girişimcilerin tarım sektöründe yatırım yapmaya olan ilgileri artmaktadır. Tarım sektörü nüfusun büyük
çoğunluğunun gıda ihtiyaçlarını karşılayarak Türkiye’yi dış kaynaklara bağımlı olmaktan korumakta, tarıma
4 Datamonitor – Küresel Tarımsal Ürünler Raporu – Kasım 2009
Meyve ve sebze 53,7% , 836
Hububat 19,2% , 299
Yağlı bitki ve baklagiller 11,3%
, 176
Diğer 15,8% , 246
Küresel Tarımsal Üretimin Dağılımı - 2008 (Milyar ABD Doları)
Kaynak: Datamonitor - Global Tarımsal Ürünler Raporu, Kasım 2009
5
bağlı diğer sektörlerin ham madde tedarikini de gerçekleştirerek Türkiye’nin sosyal ve ekonomik gelişiminde
çok önemli bir rol oynamaktadır.
2000 yılında, % 10,1 olan tarımsal üretimin gayrisafi yurt içi hasıladaki payı 2009 yılında, % 8,3’e gerilemiştir.5
Bu dönemde, Türkiye tarım sektöründen endüstri ve hizmet sektörüne doğru gerçekleşmekte olan ekonomik
dönüşümünü sürdürmüştür. Gayrisafi yurt içi hasıladaki payı düşmesine rağmen tarımsal üretim 2000 yılından
beri artış göstermektedir. 2007 yılında kuraklığa bağlı olarak düşen üretilen ürün miktarı, 2008 başından
itibaren tekrar artışa geçmiştir. 2008 yılında 73 milyar TL olan tarımsal üretim, 2009 yılında 79 milyar TL
seviyesine ulaşmıştır.5
2010 yılı Mart ayı itibarıyla, Türkiye tarım sektörü 5,2 milyon kişiye istihdam sağlamıştır. Bu rakam Türkiye’deki
toplam istihdamın yaklaşık olarak % 24’üne karşılık gelmektedir. Tarımsal istihdam 2000 yılından 2010 yılının
ilk çeyreğine kadar yaklaşık % 33 oranında düşüş yaşamıştır. Bu dönemdeki üretim artışı göz önünde
bulundurulduğunda, tarım sektöründeki verimliliğin artış gösterdiği görülmektedir.5
Şekil 2 – Tarımsal Üretim ve GSYİH’deki Payı
5 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)
17 21
36 45
53 61 63 64
73 79
10.1%
8.8%
10.3% 9.9%
9.5% 9.4%
8.3% 7.6% 7.6%
8.3%
0.0%
2.0%
4.0%
6.0%
8.0%
10.0%
12.0%
-
10
20
30
40
50
60
70
80
90
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
mil
yar
TL
Tarımsal Üretim ve GSYİH'deki Payı
Tarımsal Üretim Tarımsal Üretimin Toplam GSYİH içindeki % payı
Kaynak: TUIK - Cari Fiyatlarla GSYİH (1998 fiyatları)
6
Şekil 3 – Tarımsal İstihdam
Türkiye’de toplam işlenen tarım alanı 39,1 milyon hektardır ve bunun 16,5 milyon hektarı ekili alandır. Bir tarla
tarafından kullanılan ortalama alan 61 dekardır. Türkiye’de alanı 5,000 dekardan fazla olan tarla sayısı sadece
57’dir.6
Şekil 4 – Tarım Arazisi Dağılımı – 2008
2.2.2 Başlıca Tarımsal Ürünler
Zengin toprak yapısı, tarıma elverişli arazi varlığı ve uygun iklimiyle Türkiye, hububatlar, baklagiller, meyveler,
sebzeler ve hayvancılıktan oluşan geniş bir tarımsal ürün yelpazesine sahiptir.
6 “Sektörel Gelişmeler ve Rekabet Gücü Göstergeleri” Hazine Müsteşarlığı raporu, Haziran 2009
7,769 8,089 7,458 7,165
5,713 5,154 4,907 4,867 5,016 5,240 5,197
36.0% 37.6%
34.9% 33.9%
29.1%
25.7% 24.0% 23.5% 23.7% 24.6% 23.9%
0.0%
5.0%
10.0%
15.0%
20.0%
25.0%
30.0%
35.0%
40.0%
-
1,000
2,000
3,000
4,000
5,000
6,000
7,000
8,000
9,000
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 Mart 2010
Bin
Kiş
i
Tarımsal İstihdam
Tarımsal İstihdam Toplam İstihdamda Tarımın Payı (%)Kaynak: TUIK
Ekilen alan42%
Çayır ve mera arazisi37%
Nadas11%
Toplam uzun ömürlü bitkilerin
alanı8%
Sebze bahçeleri alanı2%
Tarım Arazisinin Dağılımı-2008
Kaynak: TUIK
7
Türkiye birçok tarımsal ürün grubunda üst sıralardaki yerini korumaktadır. Türkiye, fındık, incir, kayısı ve
kirazda büyük farkla birinci; kavun, pırasa, vişnede ikinci ve içinde baharat, kırmızı biber, kara biber, çilek,
kestane, nohut, fıstık, ceviz, burçak, mercimek, yeşil fasulye, salatalık, karpuz ve doğal balın bulunduğu 14
adet tarımsal ürünün üretimi açısından üçüncü konumda bulunmaktadır.7
Hububat
Türkiye’de hububat üretimi yüksek oranda devlet politikalarına bağlı durumdadır. Hükümet fiyatlara müdahale
ederek, bunun dışında gübreleme ve yakıt maliyetlerine sübvansiyonlar uygulayarak hububat üretimine destek
olmaktadır. Her ne kadar Türkiye hububat alanında önemli bir üretici olsa da, hektar başına 1,95 ton buğday
verimliliğiyle, hektar başına 5,66 ton olan AB-27 ortalamasının gerisinde kalmayı sürdürmektedir. Bu eksikliğin
altında yatan temel nedenler; küçük ölçekli tarlalarda üretim yapılması ve girdi kullanımındaki verimsizliktir.
Türkiye’nin verimliliği artırmak için tarımsal reformlarını yeniden değerlendirerek tamamlaması ve AB uyum
sürecine göre ilerlemesi gerekmektedir.8
Hububat grubundaki başlıca ürünler, 2009 yılındaki toplam hububat üretiminin % 61’ini oluşturan buğday, %
21’ini oluşturan arpa ve % 13’ünü oluşturan mısırdır.8 Toplam hububat üretimi 2007 yılında kuraklığa bağlı
olarak düşüş göstermiş ve 2008 yılında yavaş yavaş iyileşmeye başlamıştır. Artan yağış miktarı ve yükselen
fiyatlar sebebiyle, 2009 yılında üretilen hububat miktarının % 14,6 arttığı tahmin edilmektedir.8
Şekil 5 – Türkiye Hububat Üretimi
Buğday, hububat grubundaki başlıca üründür. 2009 yılında buğday üretiminin 20,5 milyon tona ulaştığı tahmin
edilmektedir. Buğday pazarı, devlet tarafından fiyatlara müdahale edilerek ya da diğer bazı sübvansiyonlarla
desteklenmektedir. Devlet, 2010 yılında destek programını buğday üretimindeki verimliliğinin artırılması
amacıyla iyileştirmeyi planlamaktadır. Henüz kabine tarafından onaylanmayan plan, teşvik verilmesi ve tarım
arazisi yüksek miktarda buğday üretimine müsait olan üreticilerin desteklenmesi hedefindedir. 2010 yılında,
7 Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü
8 BMI- Türkiye Tarım Raporu – 2010 2. Çeyrek
8
buğday üretiminin % 7 oranında düşmesi ve 2014 yılına kadar % 1,8 yıllık bileşik büyüme oranı ile 2009 yılı
değerlerine dönmesi öngörülmektedir.9
Türkiye’de, 2009 ve 2014 yılları arasında buğday tüketim miktarının yıllık bileşik büyüme oranının % 0,8 olması
hedeflenmektedir.9
Hububat grubundaki bir diğer temel ürün olan arpa genelde yem olarak kullanılmaktadır. Buğdayda olduğu
gibi, arpa üretimi de 2007 yılındaki kuraklıktan ötürü düşmüştür. Üretimin, artan yağışla birlikte 2009 yılında 7,2
milyon tona ulaştığı tahmin edilmektedir. Arpa üretim miktarının 2010 yılında % 6 artış göstermesi, 2014 yılına
kadar % 6 yıllık bileşik büyüme oranıyla artması ve 9,6 milyon tona ulaşması öngörülmektedir.9
Baklagiller
Türkiye’de 974 bin hektarlık ekili alan baklagil üretimi için kullanılmaktadır. Bu alanın % 54’ü nohut, % 34’ü
mercimek ve % 10’u kuru fasulye için kullanılmaktadır.10
2007 yılında, 505 bin ton üretimle nohut ve 535 bin ton üretim ile mercimek, miktar açısından en fazla üretilen
baklagiller olmuşlardır. 2008 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görülen kuraklık sebebiyle, toplam
mercimek üretiminin % 95’ini oluşturan kırmızı mercimek miktarı 2007 yılındaki 508 bin ton seviyesinden 106
bin tona düşmüştür. Kırmızı mercimek miktarındaki bu büyük düşüş toplam baklagil üretiminin bir önceki
seneye göre % 32 düşmesine sebep olmuştur. Nohudun kuraklığa karşı dayanıklı olmasından dolayı, üretilen
nohut miktarı 518 bin ton ile neredeyse sabit kalmıştır .10
Şekil 6 – Türkiye Baklagil Üretimi
Meyve ve Sebze
Türkiye, 2009 yılındaki toplam 43 milyon tonluk üretimle meyve ve sebzede önemli bir üreticidir.11
9 BMI – Türkiye Tarım Raporu – 2010 2. Çeyrek
10 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)
11 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)
43% 42% 39% 41% 62% 562
37% 40% 45%44%
16%
302
17% 15% 14%
13%
19%
181
2%2% 2%
2%
3%
28
-
200
400
600
800
1,000
1,200
1,400
1,600
2004 2005 2006 2007 2008 2009
Bin
To
n
Baklagil Üretimi
Nohut Mercimek Kuru fasulye Diğer
Kaynak: TUIK
9
Şekil 7 – Türkiye Meyve ve Sebze Üretimi
Meyveler ve Sebzeler
000'ton 2004 2005 2006 2007 2008 2009
Portakal 1.300 1.445 1.536 1.426 1.427 1.689
Mandalina 670 715 791 744 756 846
Limon 600 600 710 651 672 783
Greyfurt 135 150 180 163 168 190
Üzüm 3.500 3.850 4.000 3.613 3.918 3.788
Elma 2.100 2.570 2.002 2.458 2.504 2.782
Kayısı 320 860 460 558 716 660
Şeftali 370 510 553 539 552 547
İncir 375 285 290 210 205 244
Kiraz 275 280 310 389 338 417
Armut 320 360 317 356 355 384
Karpuz/Kavun 5.575 5.795 5.571 5.458 5.752 5.489
Domates 9.440 10.050 9.855 9.945 10.985 10.795
Patates 4.800 4.090 4.397 4.246 4.225 4.425
Kuru Soğan 2.040 2.070 1.765 1.859 2.007 2.018
Salatalık 1.725 1.745 1.800 1.675 1.683 1.735
Biber 1.700 1.829 1.842 1.759 1.796 1.837
Patlıcan 900 930 924 864 814 816
Havuç 438 388 395 642 592 593
Kaynak: IGEM E - M eyve ve Sebzeler Raporu, TurkStat
Şekil-7 Türkiye’de üretilen temel meyve ve sebzeleri sıralamaktadır. 2007 yılına oranla % 8,8 oranında artan
meyve üretimi, 2008 yılında 15,6 milyon tona ulaşmıştır. 2009 yılında meyve üretimi artışına % 5,1 oranıyla
devam etmiş ve 16,4 milyon tona ulaşmıştır. 2008 yılında 27,2 milyon ton olan sebze üretimi, 2009 yılında %
1,8’lik düşüşle 26,7 milyon ton olmuştur.11
Hayvancılık
Kümes hayvanı eti en yaygın olarak üretilen et çeşididir. Özellikle tavuk eti Türk toplumu tarafından dana
etinden daha kolay elde edilir olması nedeniyle en çok tercih edilen etlerden biridir. 2000 yılında 663 bin ton
olan kanatlı eti üretimi % 69’luk artışla 2008 yılında 1,12 milyon tona ulaşmıştır.12
2009 yılında kanatlı eti
üretimi küresel ekonomik kriz nedeniyle 2008 yılına oranla % 3,2 düşüş göstermiştir. Ekonominin iyileşmesiyle
birlikte, üretimin % 5,9 yıllık bileşik büyüme oranıyla artması beklenmektedir. 2014 yılında kanatlı eti üretiminin
1,39 milyon ton olması ve 1,27 milyon tonluk yurt içi tüketimi geçmesi beklenmektedir. Artan miktarın ise ihraç
edilmesi hedeflenmektedir.12
Türkiye’deki kümes hayvanı üreticileri 29 Mart 2009’dan itibaren AB’ye kanatlı eti ihraç etmek üzere izin
almıştır. Bu önemli gelişmeyle, 2009 yılının ilk yarısında Türkiye’nin kanatlı eti ihracatı 66 milyon ABD dolarına
ulaşmıştır, bu rakam bir önceki dönemdeki değerin iki katından fazladır.13
12 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu)
13 BMI – Türkiye Tarım Ticareti Raporu – 2010 2. Çeyrek
10
Şekil 8 – Kümes Hayvanı Eti Üretimi
Sığır ve dana etlerinin çoğunluğu geleneksel çiftliklerde üretilmektedir. Ortak alanlardaki aşırı otlatmadan
dolayı, büyükbaş hayvan damızlıkları bu geleneksel çiftliklerde çok iyi beslenmemekte ve bu büyükbaşların
etlerinden çok yüksek verim alınamamaktadır. Bu geleneksel çiftlikler Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde yer alırken, ülkenin batısında büyükbaş hayvanların daha besleyici yemlerle beslendiği, daha
yüksek kalite sağlanan daha yeni ve uzmanlaşmış çiftlikler kurulmuştur. Yüksek yem maliyetleri ve ortak
alanlardaki otlatma kısıtlamalarından dolayı pek çok çiftçinin sektörü terk etmesi nedeniyle, 1991 ve 2008
yılları arasında geleneksel çiftliklerdeki büyükbaş hayvanların sayısı % 9,2 oranında düşerek 11,97 milyon baş
seviyesine gerilemiştir.12
Geleneksel çiftçiliğin azalmasına rağmen, devlet çeşitli sübvansiyonlar vererek
(kontrollü yem fiyatları ve damızlık hayvan ithalatında sıfır gümrük) pazarı ayakta tutmaya çalışmaktadır.
Sığır ve dana eti üretimi sabit kalmış ve yüksek yem fiyatları sebebiyle herhangi bir büyüme kat edememiştir.
2009 yılında 610 bin ton sığır ve dana eti üretilmiştir. Ancak, bu üretimin 2009 ve 2014 yılları arasında % 3,3
oranında yıllık bileşik büyüme oranıyla büyümesi beklenmektedir.12
Şekil 9 – Dana Eti Üretimi
979 935 1,100
1,123 1,087
1,103 1,150 1,222 1,298
1,386
-
200
400
600
800
1,000
1,200
1,400
1,600
2005 2006 2007 2008 2009 2010t 2011t 2012t 2013t 2014t
Bin
to
n
Kümes Hayvanı Eti Üretimi
Kaynak: TurkStat - BMINot: (t)= BMI tahmin
620 615 615 615
610
623 643
666
689
709
560
580
600
620
640
660
680
700
720
2005 2006 2007 2008 2009 2010t 2011t 2012t 2013t 2014t
Bin
to
n
Dana Eti Üretimi
Kaynak: USDA - BMINot: (t)= BMI tahmin
YBBO = 5.9%
YBBO = 3.3%
11
Türkiye’de sığır ve dana eti tüketimi, yurt içi üretimdeki yavaş büyümeden kaynaklanan yüksek fiyatlar, ikame
edilebilecek ürünlerin varlığı ve ithalattaki vergilerden dolayı sınırlı bir seviyede kalmıştır. 2009 yılında kırmızı
et fiyatları arz yetersizliğinden dolayı yükselişine devam etmiştir. Bu nedenle, insanlar kırmızı et yerine tavuk
ve balık eti tercih etmektedirler. Gelecekte, kırmızı et tüketimi büyük ölçüde devletin ithalat politikasına ve iç
pazardaki üretim kapasitesine bağlı olarak şekillenecektir.14
2.2.3 Organik Tarım
Her ne kadar gerçekleştirilmemiş olsa da, Türkiye, tarım sektöründeki deneyimi, farklı iklim koşulları ve
biyolojik çeşitliliğiyle çok yüksek bir organik tarım potansiyeline sahiptir. Toplamda 141.752 hektarla tüm
bölgelerde genişleyen organik tarım alanları ve 1996’daki rakamların iki katını aşarak, 2008 yılı itibarıyla
9.384’e ulaşan çiftçi sayısıyla, organik tarım faaliyetleri giderek artmaktadır. Ürün sayısı da 15 yıldan daha az
sürede, 37’den 2008 yılında 247’ye ulaşmıştır. Bu 247 çeşit ürün 9 gruba ayrılmaktadır: Kuru meyveler,
yenilebilir sert kabuklu yemişler, baharatlar ve bitkiler, taze/işlenmiş meyveler ve sebzeler, baklagiller, tahıllar,
endüstriyel bitkiler, yağlı tohumlar ve diğer ham/işlenmiş ürünler. En fazla mahsulü veren pamuk (68 bin ton)
ve buğday (49 bin ton) olmak üzere, 2008 yılında toplam organik üretim 415.380 ton olmuştur. Birçoğu AB
üyesi ülkeler olmak üzere, 2008 yılında Türkiye 33 ülkeye 8.629 ton organik ürün ihraç etmiştir.15
2.2.4 Uluslararası Ticaret
2009 yılında Türkiye’nin tarımsal ürün ithalatı, işlenmiş gıda hariç, 4,6 milyar ABD doları (toplam ithalatın %
3,3’ü) ve ihracatı 4,5 milyar ABD doları (toplam ihracatın % 4,4’ü) olmuştur.16
Şekil 10 – Tarımsal İthalat ve Toplam İthalattaki Payı
14 BMI – Türkiye Tarım Raporu - 2010 2. Çeyrek
15 İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Organik Tarımsal Ürünler Raporu, 2009
16 TÜİK – Tarım ithalatı ve ihracatı tarım, ormancılık ve balıkçılığı içermektedir.
2,125 1,410 1,704
2,538 2,765 2,826 2,935
4,672
6,433
4,623
3.9%
3.4% 3.3%
3.7%
2.8%
2.4%
2.1%
2.7%
3.2% 3.3%
0.0%
0.5%
1.0%
1.5%
2.0%
2.5%
3.0%
3.5%
4.0%
4.5%
-
1,000
2,000
3,000
4,000
5,000
6,000
7,000
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
Mil
yo
n A
BD
Do
ları
Tarım İthalatı ve Toplam İthalat İçerisindeki Payı
Tarımsal İthalat Toplam İthalattaki YüzdesiKaynak: TUIK
12
Şekil 11 – Tarımsal İhracat ve Toplam İhracattaki Payı
İhracat:
Türkiye, dünya üretiminin yaklaşık % 70’ini karşıladığı fındık üretiminde dünya lideridir. İhracatın % 80 ila 85’i
AB üyesi ülkelere olmak üzere toplamda yüzden fazla ülkeye ihracat yapmaktadır. 2008 yılında Türkiye dünya
fındık talebinin yaklaşık % 74’ünü karşılamıştır.17
Türkiye % 80’i AB üyesi ülkelere ihraç edilen kuru incirde de
dünyanın en önde gelen ihracatçısı konumundadır. Türkiye’nin ihraç ettiği kuru kayısı miktarı dünya ihracatının
yaklaşık % 70’ini oluşturmaktadır. Türkiye 2009 yılında, büyük miktarı A.B.D., Rusya, Almanya, İngiltere ve
Fransa’ya yönelik olmak üzere yaklaşık 90 ülkeye kuru kayısı ihracatı yapmıştır. Türkiye dünyadaki kuru üzüm
ihracatının yaklaşık % 28’ini gerçekleştirmektedir. Başlıca ihracat pazarları İngiltere, Almanya, Hollanda, İtalya
ve Fransa’dır.
Şekil 12 – Başlıca Tarımsal İhracatlar
Başlıca Tarımsal İhracatlar
Milyon ABD Doları 2008 2009
Kuru incir 163 151
Kuru kayısı 313 279
Kuru üzüm 350 408
Fındık ve fındık ürünleri 1.428 1.184
Sebze ve meyve 1.670 1.885
Baklagil 187 270
Hububat 38 205
Diğer 29 157
Toplam 4.177 4.537
Kaynak: İhracatı Geliştirme Etüd M erkezi - 2010 Sektör Raporu
Meyve ve sebze ihracatı toplam tarımsal ihracatın 2008 yılında % 40’ını, 2009 yılında ise % 42’sini
oluşturmuştur. Üretimle tüketim arasında gerçekleşen yüksek kayıplar ve yabancı ülkelerin yüksek kalite
beklentilerini karşılamadaki güçlüklere bağlı olarak toplam üretimin sadece % 5’i ihraç edilmektedir. Meyve
17 İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi – 2010 Sektör Raporu
1,684 2,006 1,806
2,201 2,645
3,468 3,611 3,883
4,177 4,537
6.1% 6.4%
5.0% 4.7%
4.2%
4.7%
4.2%
3.6%
3.2%
4.4%
0.0%
1.0%
2.0%
3.0%
4.0%
5.0%
6.0%
7.0%
-
500
1,000
1,500
2,000
2,500
3,000
3,500
4,000
4,500
5,000
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
Mil
yo
n A
BD
Do
ları
Tarım İhracatı ve Toplam İhracat İçerisindeki Payı
Tarımsal İhracat Toplam İhracattaki YüzdesiKaynak: TUIK
13
ihracatının % 70’i ağırlıklı olarak limon olmak üzere turunçgillerden oluşmaktadır. Bunu % 16 ile üzüm takip
etmektedir. En büyük sebze ihracatı (toplamın % 53’ü) domates ile gerçekleşmiştir. 2009 yılında Türkiye,
sebze ve meyve ihracatını ağırlıklı olarak Rusya (toplamın % 33’ü), Bulgaristan (% 10,5), Almanya (% 9,3),
Ukrayna (% 7,4), Irak (% 6,7) ve Romanya (% 5,5) ülkelerine gerçekleştirmiştir.18
2006 yılında Türkiye % 6,7’lik pay ile dünyanın en büyük 5. baklagil ihracatçısı olmuştur. Türkiye, ağırlıklı
olarak nohut ve kırmızı mercimek ihraç etmiştir.18
Hububat, 2009 yılında Türkiye tarımsal ihracat toplamının % 5’ini oluşturmuştur. 2008 yılında yaşanan kuraklık
nedeniyle bu rakam % 1’de kalmıştır. 2009 yılında ihracatı gerçekleşen ana hububat ürünleri toplam ihracatın
% 40’ını oluşturan mısır, % 30’unu oluşturan buğday ve % 10’unu oluşturan pirinçtir. Türkiye, baklagil ihracatını
ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerine gerçekleştirmektedir.18
İthalat
Türkiye, 1980’lere kadar hububat ürünlerinde net ihracatçı konumundaydı. Artan nüfusla birlikte talebin arzın
üstüne çıkması 1980’lerden sonra hububat ithalatına başlanmasına sebep olmuştur. 2007 ve 2008 yıllarında
görülen kuraklıkla birlikte hububat ithalatında ciddi bir artış olmuş ve 2007 yılında 973 milyon ABD doları, 2008
yılında ise 2,1 milyar ABD doları değerinde hububat ithal edilmiştir. 2009 yılında ithal edilen hububat miktarı
1,2 milyar ABD dolarına düşerek, toplam tarımsal ithalatın % 26’sını oluşturmuştur. İthal edilen başlıca hububat
olan buğday 902 milyon ABD dolarıyla, 2009 yılında, toplam hububat ithalatının % 75’ini oluşturmuştur.
Buğday, çoğunlukla Rusya, Almanya, Kazakistan ve Ukrayna’dan ithal edilmektedir. Mısır ve pirinç, 2009
yılında yapılan toplam hububat ithalatının % 23’ünü oluşturmuştur.18
Baklagil ithalatı 2003 yılından beri artmaktadır. 2007 yılında 78,7 milyon ABD doları ve 2008 yılında 333 milyon
ABD doları tutarında baklagil ithal edilmiştir. Hububat ithalatı gibi 2008 yılında istisna olarak yüksek tutarda
gerçekleşen baklagil ithalatı, bu sene meydana gelen kuraklığın bir sonucudur. Toplam tarımsal ithalatın %
4,5’ini oluşturan baklagiller grubunda, 2009 yılında 207 milyon ABD doları tutarında ithalat gerçekleşmiştir.
2009 yılında, bu ithalatın % 56’sı kırmızı mercimek ve % 27’si kuru fasulye kalemlerinden oluşmuştur.18
Türkiye, sebze ve meyveler açısından kendi kendine yetebilen bir ülkedir. Bazı ender meyveler (muz, ananas,
Hindistan cevizi, vs.) sınırlı yurt içi üretim sebebiyle ithal edilmektedir. Türkiye 2009 yılında % 70’i muz olmak
üzere 121 milyon ABD doları değerinde meyve ithal etmiştir.18
18 İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi – 2010 Sektör Raporu
14
2.3 Konumlanma Haritası
Aşağıdaki harita, Türkiye’deki başlıca tarımsal ürünlerin en yüksek oranda üretildiği bölgeleri özetlemektedir.
Tarla bitkileri, sebzeler ve meyveler
Tarla bitkileri
Sebze ve Meyveler
Sebzeler
Meyveler & çay
Source: Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü
15
2.4 SWOT Analizi
Strengths (Güçlü Noktalar)
Tarımsal üretim için uygun ekolojik koşullar ve iklim
Tarım sektöründeki yatırımlar için sağlanan devlet
destekleri
Aralık 2009 verilerine göre 73 milyon olan nüfus
sebebiyle Türkiye’nin bölgede artan önemi
Türkiye’nin tarımsal üretimde komşularına göre
daha gelişmiş olmasının önemli ihracat fırsatları
sunması
Orta Doğulu ve diğer yatırımcılar tarafından Türk
tarımına son zamanlarda artan oranda ilgi
gösterilmesi
İlerleyen otomasyona bağlı olarak üretim
verimliliğinde görülen artış
Opportunities (Fırsatlar)
Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu ticaret için çok
önemli fırsatlar sunmaktadır
Türkiye’nin olası AB üyeliği çok önemli ihracat
fırsatları sunmaktadır
Rekabetçi işçilik ücretleri
Sağlık konusunda artan bilince bağlı olarak organik
tarımda görülen artış
Weaknesses (Zayıf Noktalar)
Yüksek derecede devlet sübvansiyonuna bağlı olan
ve çok fazla parçalanmış yapıda olan küçük
işletmelerin ağırlıkta olması
AB uyum süreci halen devam etmekte olduğundan,
Türkiye’nin AB ülkelerine canlı hayvan ihracatındaki
sorunların çözülememiş olması
Üretimdeki verimliliği artıracak olan makineli tarımın
küçük çaplı çiftlikler için yüksek maliyet yaratması
Yem üreticilerini (örn; mısır) doğru orantılı etkileyen
yem fiyatlarındaki artışın hayvancılık sektörünü ters
oranda etkilemesi
Threats (Tehditler)
Kuraklık ve sel gibi hava koşulları tarımsal üretim
için tehdit oluşturmaktadır
Değişken yem fiyatları
Tarımsal sübvansiyonların kısılması için devlete
yapılan baskı
16
2.5 Yatırım Fırsatları
Türkiye’de, tarım, ormancılık, avcılık ve balıkçılık sektörlerinde, 2009 yılındaki toplam doğrudan yabancı
yatırımın % 0,8’i olan 43 milyon ABD doları tutarında doğrudan yabancı yatırım yapılmıştır. Aşağıda gösterildiği
gibi, geçmişte doğrudan yabancı yatırım tutarı yapısal problemler, sektördeki belirsizlikler ve hizmet
sektöründeki hızlı büyüme sebebiyle çok kısıtlı kalmıştır.19
Şekil 13– Tarım, Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık Sektöründe Doğrudan Yabancı Yatırım
Şekil 14– Tarım, Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık Sektöründeki Doğrudan Yabancı Yatırım Şirketleri Sayısı
Geçmiş yıllarda, çiftçilik sektörüne yapılan yatırım artmıştır: 2005 yılında 100 baştan fazla hayvanı bulunan 449
çiftlik varken, 2009 yılında bu sayı 944’e yükselmiştir.20
Tarımsal desteklerin ve artan et fiyatlarının, çiftçilik
sektörüne yapılacak yatırımları cazip hale getireceğine inanılmaktadır.
19 Hazine Müsteşarlığı, Şubat 2010
20 TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği), Nisan 2010
6 7 6 9
41 43
0.5%
0.1%0.0% 0.0%
0.3%
0.8%
0.0%
0.2%
0.5%
0.8%
1.0%
-
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
2004 2005 2006 2007 2008 2009
Mil
yo
n A
BD
Do
ları
Tarım, Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık Sektöründe DYY
Tarımsal Doğrudan Yabancı Yatırım Toplam DYY'daki YüzdesiKaynak: Hazine Müsteşarlığı
34
42
49
53
59
131
165
207
256
309
368
0
50
100
150
200
250
300
350
400
2004 2005 2006 2007 2008 2009
Tarım, Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık Sektöründeki Doğrudan Yabancı Yatırım Şirketleri Sayısı
Yeni Kuruluşlar Yabancı Sermayeli Şirketler ToplamıKaynak: Hazine Müsteşarlığı
17
25,000 büyükbaş hayvanlı bir çiftlikle hayvancılık sektörüne büyük bir yatırım yapan Saray Halı’nın sahibi
Necati Kurmel ve çiftlik yatırımında 5,000 büyükbaş hayvana ulaşması beklenen (şu anda 2,700) Ata-Sancak,
son yıllarda çiftçilik sektörüne yatırım yapan en büyük yatırımcılar arasındadır. Diğer önemli çiftlik yatırımları
Söktaş, Banvit, Doğan Organik ve Korel tarafından yapılmıştır.21
2.6 Sektör Kurum ve Kuruluşları
Şekil 15– Sektör Kurum ve Kuruluşları
Kurum/Kuruluş Kısaltma Tanım İletişim
Tarım ve Köy İşleri BakanlığıGörevi kırsal alanların gelişmesi ve tarımsal üretim ve
hayvancılıktaki gelişme için çalışmaktır.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Kampüsü
Eskişehir Yolu 9. km
Lodumlu - ANKARA
Tel: (0312) 287 33 60
Fax: (0312) 286 39 64
Website: w w w .tarim.gov.tr
Toprak Mahsülleri Ofisi TMO
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na bağlı olarak çalışır.
Görevi hububat pazarını kontrol altında tutarak
f iyatların üretici için çok düşük ve tüketici için çok
yüksek olmasını engellemektir.
Milli Müdafa Caddesi No:18
Bakanlıklar -ANKARA
Tel: (0312) 416 30 00
Fax: (0312) 417 59 34
Website: w w w . tmo.gov.tr
Tarım İşletmeleri Genel
MüdürlüğüTIGEM
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın altında tarım endüstrisi
için çalışarak her türlü hizmet ve ekipman sağlamakla
görevlidir.
Karanfil Sokak No: 62
Bakanlıklar - ANKARA
Tel: (312) 417 84 70
Fax: (0312) 425 59 55
Website: w w w . tigem.gov.tr
Tarımsal Üretim ve Geliştirme
Genel MüdürlüğüTUGEM
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na bağlı olarak çalışır.
Görevi tarımsal ve kırsal geliştirme projeleri hazırlayıp
uygulamaktır.
Eskişehir Yolu 10. km
Lodumlu - ANKARA
Tel: (0312) 287 33 60
Fax: (0312) 287 00 41
Tarım Reformu Genel
MüdürlüğüTRGM
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na bağlı olarak çalışır.
Tarımsal reforma ihtiyacı olan bölgeleri tespit eder ve
öncelikleri araştırmakla sorumludur. 9 bölge müdürlüğü
vardır.
Fatih Cad. No:6
Keçiören - ANKARA
Tel: (0312) 318 35 90
Fax: (0312) 317 80
Website: w w w .tarimreformu.gov.tr
Tarımsal Araştirmalar Genel
MüdürlüğüTAGEM Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na bağlı olarak çalışır.
Tarım Kampüsü İstanbul Yolu Üzeri No: 38
Yenimahalle - ANKARA
Tel: (0312) 315 76 22 - 26
Fax: (312) 34 48
Website: w w w .tagem.gov.tr
Tarımsal Yatırımcı Danışma
OfisiTARYAT
Görevi yatırımcıları teşvik ve destekler hakkında
bilgilendirmektir. Aynı zamanda yatırımcılara lisans
almaları konusunda bürokratik süreçle ilgili rehberlik de
yapar.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 8. kat, Eskişehir
Yolu 9.Km. Lodumlu - ANKARA TEL:
(0312) 285 65 22
FAX: (0312) 287 80 97
Website: w w w .taryat.gov.tr
w w w .agrinvestturkey.gov.tr
Birleşmiş Milletler Gıda ve
Tarım ÖrgütüFAO
Görevi dünyadaki açlığı önlemektir. 1945 yılında
kurulmuştur. Kurum gelişmekte olan ülkelerde tarım
sektörünün gelişmesine ve yeterli gıdanın
sağlanmasına yardımcı olur.
Viale delle Terme di Caracalla
00153 Rome, Italy
Tel: (+39) 06 57051
Fax: (+39) 06 570 53152
Website: w w w . fao.org
21 TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği), Nisan 2010
18
2.7 Şekiller Listesi
Şekil 1 – Küresel Tarımsal Üretimin Dağılımı ........................................................................................................ 4
Şekil 2 – Tarımsal Üretim ve GSYİH’deki Payı ..................................................................................................... 5
Şekil 3 – Tarımsal İstihdam ................................................................................................................................... 6
Şekil 4 – Tarım Arazisi Dağılımı – 2008 ................................................................................................................ 6
Şekil 5 – Türkiye Hububat Üretimi ......................................................................................................................... 7
Şekil 6 – Türkiye Baklagil Üretimi .......................................................................................................................... 8
Şekil 7 – Türkiye Meyve ve Sebze Üretimi ............................................................................................................ 9
Şekil 8 – Kümes Hayvanı Eti Üretimi ................................................................................................................... 10
Şekil 9 – Dana Eti Üretimi .................................................................................................................................... 10
Şekil 10 – Tarımsal İthalat ve Toplam İthalattaki Payı ........................................................................................ 11
Şekil 11 – Tarımsal İhracat ve Toplam İhracattaki Payı ...................................................................................... 12
Şekil 12 – Başlıca Tarımsal İhracatlar ................................................................................................................. 12
Şekil 13 – Tarım, Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık Sektöründe Doğrudan Yabancı Yatırım .............................. 16
Şekil 14 – Tarım, Avcılık, Ormancılık ve Balıkçılık Sektöründeki Doğrudan Yabancı Yatırım Şirketleri Sayısı .. 16
Şekil 15– Sektör Kurum ve Kuruluşları ................................................................................................................ 17
19
KISALTMALAR
BMI Business Monitor International
YBBO Yıllık Bileşik Büyüme Oranı
AB Avrupa Birliği
GSYİH Gayrisafi Yurt İçi Hasıla
İMKB İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
TYDTA Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı
ABD Amerika Birleşik Devletleri
TL Türk Lirası
20
Yasal Uyarı
Bu Belge yatırımcılara Türkiye’deki büyüme öncelikli sektörlere dair bir sektör özeti sağlamak amacıyla, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (“TYDTA”) tarafından, DRT Kurumsal Finans Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.’nin (“Deloitte”) destekleri ile
derlenen seriden biridir.
Belge bu sektörle ilgili bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Belge her şeyi kapsama ya da olası bir yatırımcının bu sektöre yatırım yapma
ya da yapmama konusunda karar vermesi için ihtiyaç duyacağı tüm bilgileri içerme iddiasında değildir. Belge’nin ya da sektöre dair
yapılacak diğer incelemelerle bağlantılı olarak herhangi bir olası yatırımcıya ya da danışmanlarına verilecek herhangi bir yazılı ya da sözlü
bilginin doğruluğu ya da tamlığı ile ilgili olarak, açık ya da zımni, herhangi bir beyanda bulunulmayacak ya da garanti verilmeyecektir ve bu
konuyla ilgili olarak, TYDTA ya da Deloitte ya da herhangi bir alıcı ya da ilgili görevli, çalışan ya da temsilci tarafından herhangi bir
sorumluluk kabul edilmeyecektir. TYDTA, Deloitte ve ilgili yan kuruluşları ve ortak şirketleri ile ilgili görevliler, çalışanlar ve aracılar Belge’ye
ya da bu gibi bilgilere ve bu Belge ve bilgilerde ortaya çıkabilecek hatalara ya da ihmallere dayanabilecek tüm sorumlulukları açıkça
reddeder. Belge’de yer alan bilgiler, Belge’nin hazırlandığı dönemde halka açık bilgi kaynaklarına dayanarak hazırlanmıştır. Özellikle
gelecekle ilgili projeksiyonlar, hedefler ve tahminlerin (varsa) elde edilebilmesi ya da kabul edilebilirliği konusunda herhangi bir beyanda
bulunulmamakta ve garanti verilmemektedir. TYDTA ve Deloitte Belge’de yer alan bilgileri doğrulamamıştır. Belge’yi alan kişiler, Belge’nin
içindeki bilgileri yasal, kurumsal, vergisel ya da farklı bir öneri olarak yorumlamamalıdır. Herhangi bir alıcı ya da olası yatırımcı yatırım
kararı verirken bu Belge’ye dayanmamalıdır. Kendi durum tespit çalışmalarını yapmaları ve bağımsız danışmanlık hizmeti almaları
önerilmektedir. Belge, burada anlatılan hisse senetleri ya da şirketler ya da varlıkların satılması ya da satın alınmasına ya da söz konusu
sektöre yatırım yapılmasına yönelik bir teklif ya da davet olmayıp, TYDTA ya da Deloitte ya da ilgili yan kuruluşları ya da ortak şirketleri
tarafından yapılan bir taahhüt ya da öneri niteliğinde de değildir. Belge’nin dağıtımı ya da mülkiyet altına alınması ile ilgili olarak, TYDTA
ya da Deloitte herhangi bir yargı alanında hukuksal sorumluluk kabul etmemektedir ve herhangi bir kayıt gereksinimi ya da diğer yasal
sınırlamaların alıcı tarafından ihlal edilmesinden TYDTA ya da Deloitte sorumlu olmayacaktır. Belge’nin aslı ya da üzerinde değişiklikler
yapılmış versiyonu, hiçbir durumda yayınlanamaz, çoğaltılamaz ya da bir ücret ya da üyelik karşılığında üçüncü taraflara satılamaz.
Belge’nin fikri mülkiyet hakları TYDTA’a aittir.