140
M. Tülin Keskin, Yeşilgüç Enerji Ve Çevre Danışmanlığı Halil Ünlü, Marmara Belediyeler Birliği Danışmanı Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel Yönetimlerin Rolü

Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

  • Upload
    others

  • View
    10

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

M. T

ülin

Kes

kin,

Yeş

ilgüç

Ene

rji V

e Ç

evre

Dan

ışm

anlığ

ıH

alil

Ünl

ü, M

arm

ara

Bel

ediy

eler

Bir

liği D

anış

man

ı

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

Page 2: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel
Page 3: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumuve Yerel Yönetimlerin Rolü

Page 4: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel Yönetimlerin RolüM. Tülin Keskin (Yeşilgüç Enerji ve Çevre Danışmanlığı) ve Halil Ünlü (Marmara Belediyeler Birliği Danışmanı) tarafından hazırlanmış araştırma raporuEkoloji yayın dizisi

Heinrich Böll Stiftung Derneği ve Avrupa Birliği Politikaları Enstitüsü tarafından yayınlanmıştır.

Bu yayın Avrupa Birliği’nin desteklediği “Strengthening Energy Efficiency Capacities and Networks of CSOs and Municipalities – Bosnia and Herzegovina, Czech Republic, Serbia and Tur-key” projesi kapsamında oluşturulmuştur ve içeriği hiçbir biçimde Avrupa Birliği’ni bağlamaz.

Ekim 2010Proje Sorumluları: Dr. Ulrike Dufner, Erkin ErdoğanEditör: Nihal BoztekinRedaksiyon: Saynur Gürçay, İbrahim Günel

© Heinrich Böll Stiftung Derneği, 2010Tüm hakları saklıdır

Tasarım ve uygulama: Nedim Hazar

Baskı: Sena Ofset, II. Matbaacılar Sitesi, B Blok, Kat:6, No:9, Topkapı, İstanbulISBN 978-605-88952-3-2

Bu kitapta yer alan görüşler yazarlara aittir ve bir kurum olarak HBSD’nin görüşleriyle birebir örtüşmeyebilir.

Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliğiİnönü Cad. Hacı Hanım Sok. No:10/12, 34439, Gümüşsuyu, İstanbulT +90 212 249 15 54 F +90 212 245 04 30 E [email protected] I www.boell-tr.org

Page 5: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumuve Yerel Yönetimlerin Rolü

Araştırma Raporu

Hazırlayanlar: M. Tülin KeskinHalil Ünlü

Page 6: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel
Page 7: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

İçindekiler

Önsöz 9

Birinci Bölüm Türkiye’de Enerji Verimliliği 11M. Tülin Keskin

1 Ülkeye Genel Bakış 15

2 Enerji Üretimi, Talep ve Tüketim 17

2.1. Enerji Dengesi 17

2.2. Nihai Enerji Tüketimi 19

2.3. Fosil Enerji Kaynakları 19

2.3.1. Kömür 19

2.3.2. Petrol 20

2.3.3. Doğal Gaz 20

2.4. Elektrik Enerjisi 21

2.4.1. Elektrik Enerjisi Kurulu Gücü 21

2.4.2. Elektrik Üretimi ve Tüketimi 22

2.4.3. Elektriğin Dağıtımı 25

2.5. Nükleer Enerji 25

3 İklim Değişikliği, Enerjinin Korunması ve Yenilenebilir Enerji 26

3.1. İklim Değişikliği 26

3.2. Enerji Verimliliği 29

3.2.1. Sanayide Enerji Verimliliği 34

3.2.2. Binalarda Enerji Verimliliği 34

3.2.3. Ulaşımda Enerji Verimliliği 36

3.3. Yenilenebilir Kaynaklar 38

3.3.1. Hidrolik 40

3.3.2. Biyokütle 40

3.3.3. Jeotermal 41

3.3.4. Rüzgâr 41

3.3.5. Güneş enerjisi 42

4 Ulusal Düzeyde Türkiye’de Enerji Verimliliği Politikası ve Yaptırımları 43

4.1. Genel Enerji Politikası ve Stratejileri 43

4.2. Enerji Verimliliği Üzerine Yasalar ve Yönetmelikler 50

4.3. Enerji Verimliliği Yatırımları Teşvikleri 54

Page 8: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

5 AB Müktesebatı ile Uyum 55

5.1 Sürdürülebilir Belediyeler Üzerine AB İnisiyatifi 56

6 Paydaşlar 57

6.1 Enerji Verimliliği Kurumsal Çerçevesi 57

6.2. Ana Paydaşlar ve Bunların Rolleri ve Davranışları 62

7 Sonuç 65

8 Türkiye İçin Enerji Tasarrufu Önerileri 66

Kaynaklar 68

İkinci Bölüm Enerji Verimliliği ve Yerel Yönetimler 69Halil Ünlü

1 İklimin Korunması ile Enerji Verimliliğinde Kentlerin ve Kent Yönetimlerinin Önemli Rolü 71

2 Türkiye’nin İdari Yapısı: Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim 73

2.1. Anayasal Çerçeve 73

2.2. Yerinden Yönetim (Yerel Yönetim) 74

2.2.1. Yerel Yönetimlerin Temel Nitelikleri ve Temel Yasaları 75

2.2.2. Yerel Yönetim Türleri ve Sayısal Veriler 75

2.3.Yerel Yönetimler Özerklik Şartı 76

2.4. Avrupa Birliği ve Yerel Yönetimler 78

3 Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir Kent 79

3.1. Ekokentler 80

3.2. 21. Yüzyılın Yerel Eylem Programı: Yerel Gündem 21 83

3.3. Binyıl Kalkınma Hedefleri 83

4 Enerji ve Çevre 84

5 Küresel Isınma ve Türkiye’nin Durumu 85

6 Yerel Düzeyde Çevre Yönetimi ve Planlaması 86

6.1. Yerel Çevre Yönetim Planı 86

6.2. Çevrenin Korunması ve Belediyeler 87

7 Enerji Verimliliği Konusunda Ulusal Düzenlemeler ve Yerel Yönetimler 89

7.1. Yasal ve Kurumsal Düzenlemeler 89

7.2. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi-Taslak (2010-2023) 92

8 Enerji-Etkin Yönetim-Çok Aktörlü Yönetim 93

Page 9: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

9 Türkiye’de Yerel Yönetimler ve Yerel Hizmetler 96

9.1. Köy Yerel Yönetimi 96

9.2. İl Özel İdaresi 96

9.3. Kent Yönetimi-Belediye 99

9.3.1. Belediyelerin Yetki/Görev ve Faaliyet Alanları 100

9.3.2. Diğer Kuruluşlarla İlişkiler 101

9.3.3. Kentsel Dönüşüm 102

9.4. Büyükşehir Belediyesi 102

10 Yerel Yönetimler Arası İşbirliği 107

10.1. Türkiye’de Yerel Yönetim Birlikleri 108

10.1.1. Türkiye Belediyeler Birliği 109

10.1.2. Marmara Belediyeler Birliği 109

10.1.3. Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği 110

10.2. Enerji Verimliliği Alanında Kentlerin İşbirliğine Uluslararası Düzeyde Örnekler 110

11 Türkiye’de Yerel Yönetimlerin ve Yerel Yönetim Birliklerinin Uluslararası İlişkileri 115

12 Sivil Toplum ve Yerel Düzeyde Yönetime Katılım 118

13 Sonuç ve Öneriler 123

13.1. Belediyelerin Üstlenebileceği Roller 123

13.2. Belediyelerin Enerji Verimliliği Konusunda Kullanabileceği Yetkiler 124

Kaynaklar 126

EK I Eko-Kent Konsepti 128

EK II Enerji Verimliliği Konusunda Yerel Yönetimlerin ve Kent Yönetimlerinin Göz Önünde Bulundurması Gereken Saptamalar 131

EK II/Form Türkiye ve Avrupa Birliği Üye Ülke Belediyeleri Arasında Kardeş Şehir İşbirliklerinin Geliştirilmesi Pilot Belediye Başvuru Formu 133

EK III Türkiye ve Avrupa Birliği Üye Ülke Belediyeleri Arasında Kardeş Şehir İşbirliklerinin Geliştirilmesi-Pilot Belediye Başvuru Çağrısı 135

Page 10: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel
Page 11: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

11

Önsöz

Küresel iklim değişikliği dünyanın karşılaştığı en önemli ve karmaşık sorunlardan birisi. Uç iklim olayları ve artan felaketler, bize iklim değişikliğinin “bugünün” sorunu olduğunu gösteriyor. Ge-rekli tedbirler alınmaz ise iklim felaketinin ulaşacağı boyutlara dair, geçtiğimiz aylarda 13 mil-yon kişiyi evinden eden ve 40 milyon kişiyi etkileyen Pakistan’daki sel felaketine bakarak bir çı-karım yapılabilir.

Kopenhag Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı umulanın ve ihtiyaç duyulanın çok geri-sinde bir neticeyle sonuçlandı. Oysa iklim koruması için derhal harekete geçip somut tedbirler al-maya başlamamız gerekiyor.

Heinrich Böll Stiftung Derneği olarak, Türkiye’de enerji verimliliği alanındaki çalışmalarımı-zı, Avrupa Birliği’nin desteğiyle yürütmekte olduğumuz, 2010-2011 yıllarını kapsayacak olan “Strengthening Energy Efficiency Capacities and Networks of CSOs and municipalities – Bos-nia and Herzegovina, Czech Republic, Serbia and Turkey” projemizle sürdürmekteyiz. Bu proje-de, STK’lerin ve belediyeler gibi yerel aktörlerin, AB standartlarındaki enerji verimliliği uygula-malarına aktif katılımı hedeflenmekte, bu sayede her üç ülkede enerji verimliliğinin geliştirilme-si ve teşvik edilmesi planlanmaktadır. Proje ile ilgili daha detaylı bilgileri www.e-verimliligi.org web adresinde bulabilirsiniz.

Avrupa Birliği Politikaları Enstitüsü, Center for Monitoring and Evaluation (Sırbistan), Center for Ecology and Energy (Bosna-Hersek) ve Center for Progressive Technologies (Çek Cumhuriyeti) ile yürüttüğümüz projenin ilk adımlarından birini elinizde tuttuğunuz, Türkiye’nin enerji verimlili-ği görünümünü ve yerel yönetimlerin oynayabileceği rolü inceleyen araştırma raporu oluşturuyor.

M. Tülin Keskin ve Halil Ünlü tarafından hazırlanan bu araştırma raporunda, şu sorulara yanıt-lar arıyoruz: Türkiye’nin enerji verimliliği potansiyeli nedir? İklim değişikliği politikalarında ener-ji verimliliğinin yeri nedir? Yerel yönetimlerin enerji verimliliği uygulamalarında yetkileri neler-dir? Yerel enerji verimliliği eylem planları nasıl uygulanabilir? Enerji verimliliğinin sırrı özerk be-lediyeler midir?

Sivil toplum kuruluşları ile belediyelerin, enerji verimliliği önlemleri konusundaki bilincin artırıl-masında ve bu konuya ilişkin uygulamalarda başlıca paydaşlar olduğunu düşünüyoruz. Bu neden-le, ulusal bir stratejinin özellikle bu paydaşların rolüne dikkat etmesi gerekmektedir.

Elinizdeki çalışma, farklı paydaşların rollerini hesaba katan bir genel çerçeve oluşturmaktadır ve bu haliyle enerji verimliliği konusunda kapsamlı bir strateji geliştirilmesinde önemli ve gerekli bir unsur olarak dikkate alınmalıdır.

Ulrike Dufner ve Erkin Erdoğan

Heinrich Böll Stiftung Derneği

Page 12: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Page 13: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

13

Birinci Bölüm

Türkiye’de Enerji Verimliliği

M. Tülin Keskin

Page 14: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

14

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Tablolar Listesi

Tablo 1: Kaynaklar İtibarıyla Türkiye’de Enerji Arz ve Üretim Yapısı (2008) 18Tablo 2: Nihai Kullanıcı Sektörler Tarafından Nihai Enerji Tüketimi (MTEP) 19Tablo 3: 2008 Yılında Elektrik Üretim Kapasitesi 22Tablo 4: TEİAŞ Tarafından Üretilen Farklı Senaryolar 25Tablo 5: Seçili Ülkelerde Enerji Göstergeleri, 2007 30Tablo 6: Türkiye’nin SAGP Bazlı Enerji Yoğunluğunun Mukayesesi 32Tablo 7: Enerji Tasarruf Potansiyeli Olan İmalat Sektörleri 34Tablo 8: Yaş ve Tipe Göre Türkiye’de Araç Havuzları 37Tablo 9: Hidroelektrik Santrallerin Teknik ve Ekonomik Olarak Uygunluğu 40

Tablo 10: Enerji Verimliliğinde AB ve Türkiye Mevzuatını Uyumlu Hale Getirme Hedefleri 55

Şekiller Listesi

Şekil 1: Enerji Kaynakları Bazında Enerji Talebi ve Tüketimindeki Gelişmeler 17Şekil 2: Enerji Tüketimi, Üretimindeki Gelişmeler, 1970-2008 18Şekil 3: Boru Hattı Projeleri 20Şekil 4: Yıllık Yerel Doğal Gaz Üretimi 21Şekil 5: Elektrik Talep Trendi 22Şekil 6: 2008 Yılında Elektrik Üretiminde Enerji Kaynaklarının Payı 23Şekil 7: Kaynaklar Bazında Elektrik Üretim Trendi 23Şekil 8: 2003-2009 Elektrik Üretim Yatırımları 24Şekil 9: Mevcut Enerji Santralleri, Devletin Sahip Olduğu ve İnşaat Halinde Bulunan Enerji Santralleri, Özel Sektöre Ait ve İnşaat Halinde Bulunan ve Lisans Altında Tanınan Enerji Santrallerinden Oluşan Kurulu Kapasitenin Geliştirilmesi ve Zirve Talep 24Şekil 10: Ek 1 Ülkelerinde GHG Emisyon Seviyelerinde Değişiklikler 27Şekil 11: Sektörel CO2 Emisyon Payları, 1990, 2008 27Şekil 12: Sektörler İtibariyle CO2 Emisyonları, 1973’ten 2008’e 29Şekil 13: 1997-2007 Yıllarında AB 27’de ve Seçili AB Ülkelerinde Enerji Yoğunluğu 31Şekil 14: 1996-2007 Yıllarında Seçili Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’de Enerji Yoğunluğu 2007 31Şekil 15: Türkiye’de Ekonomi Sektörleri Bazında Enerji Yoğunluğu Trendleri 33Şekil 16: AB’de Enerji Verimliliği Endeksindeki Değişiklikler 33Şekil 17: 1970-2007 Yıllarında Binaların Nihai Enerji Tüketimindeki Payı 35Şekil 18: Kullanım Amacına Göre Binaların Payı 35Şekil 19: Kişi Başına Petrol Tüketimi (ton/yıl) 37Şekil 20: 1000 Kişi Başına Araç Sayısı 37Şekil 21: Araç Sayısında Yıllık Değişiklik 38Şekil 22: 50 m. A.G.L Üzeri Yıllık Rüzgâr Hızı Dağılımı 41

Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42

Page 15: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

15

Kısaltmalar

AB Avrupa BirliğiBİB Bayındırlık ve İskân BakanlığıBOTAŞ Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim ŞirketiCDM Temiz Kalkınma MekanizmalarıCO2 KarbondioksitCOP Taraflar KonferansıÇOB Çevre ve Orman BakanlığıDPT Devlet Planlama Teşkilatı OrganizasyonuEEPSP Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Raporu/TeziEHŞ Enerji Hizmet ŞirketiEİE Elektrik İşleri Etüd İdaresi Elektrik Güç Kaynakları Anket ve Geliştirme İdaresiEİGM Enerji İşleri Genel MüdürlüğüETKB Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı EÜAS Elektrik Üretim Anonim ŞirketiEV Enerji Verimliliği EVD EİE (Elektrik İşleri Etüd İdaresi) Tarafından Verilen Enerji Verimliliği DesteğiGDP Gayri Safi Milli HasılaGEF Küresel Çevre Olanakları TesisiGHG Sera GazıHES Hidroelektrik Enerji SantraliIBRD Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (Dünya Bankası)IEA Uluslararası Enerji AjansıIPCC Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli İklim Değişikliği Üzerine Devletler Arası PanelJI Ortak UygulamaKOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme EndüstriLNG Sıvılaştırılmış Doğal GazLPG Sıvılaştırılmış Petrol GazıOECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OrganizasyonuPV FotovoltaikSAGP Satın Alma Gücü ParitesiSTB Sanayi ve Ticaret BakanlığıTBEA Toplam Birincil Enerji ArzıTBET Toplam Birincil Enerji TüketimiT&D İletim ve DağıtımTEİAŞ Türk Elektrik İletim Anonim ŞirketiTNET Toplam Nihai Enerji TüketimiTTY Talep Tarafı YönetimiTÜİK Türkiye İstatistik Kurumu Devlet İstatistik EnstitüsüUETM Ulusal Enerji Tasarrufu MerkeziUNDP Birleşmiş Miletler Kalkınma ProgramıVA Gönüllü AnlaşmaYPK Yüksek Planlama Kurulu

Page 16: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

16

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

16

Ölçüm Birimleri

KWh Kilovat saatMWh Megavat saatGWh Gigavat saat TWh Teravat-saatMW Megavat GW Gigavat$/ton Metrik ton başına ABD DolarıºC Santigrad dereceBcm Milyar metreküpbtu İngiliz ısı birimikcal/m2 Metrekare başına kilokalorikWh/m Metrekare başına kilovat saatkcal Kilokalorikcal/kg Kilogram başına kilokalorikcal/kWh Kilovat saat başına kilokalorikt 1000 tonKEP Kilogram eşdeğeri petrol TEP Ton eşdeğeri petrol KTEP Bin ton eşdeğeri petrol kWe Kilovat elektrikm3 Metreküpmt Milyon metrik tonmTEP Milyon ton eşdeğeri petrolMWe Megavat elektrikMWth Megavat ısı

1.Ü

lkey

e G

enel

Bak

ış

Page 17: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

17

1.Ü

lkey

e G

enel

Bak

ış

17

1. Ülkeye Genel Bakış

Türkiye üç kıtanın birleşme noktasında yer almakta ve Avrupa ile Asya’nın kavşak noktasını oluş-turmaktadır. 783,562 km2’lik yüzölçümüyle dünyanın 34. büyük ülkesi olup, söz konusu toprak-ların %35’i tarımsal alan, %27’si orman, %18’i otlak ve meradır; %20’si ise diğer kullanımlara ayrılmıştır. Karasuları, yüzölçümünün %1,6’sını kapsayan ülkenin 8.333 km uzunluğundaki kıyı hattı turizm için son derece elverişli koşullar yaratmaktadır. Dağ sıraları Karadeniz ile Akdeniz kıyılarına paraleldir. Kıtanın batı kısımlarındaki ılıman ve tropik altı bölgeler arasında bulunan Akdeniz makro-iklim bölgesinde yer almakta, sert kışlardan sıcak ve kuru yazlara kadar farklılık gösteren bölgesel ve/veya mevsimsel değişimler gözlenebilmektedir.

Türkiye’nin toplam nüfusu 1990 yılında 56,5 milyondan 2009 yılında 72,5 milyona ulaşmış, nü-fustaki bu artışla birlikte, şehirleşme oranı 1990 yılındaki %52,9 seviyesinden 2009 yılı sonun-da %75,5 seviyesine yükselmiştir. (1) Ülkede 2101 belediye vardır ve nüfusun %45’i şehirlerde ya-şamaktadır.

2002-2007 yıllarında en hızlı büyüyen ekonomilerden birine sahip olan Türkiye, GSMH’sinde or-talama %7,4 düzeyinde bir büyüme yakalamıştır. Bununla birlikte, küresel ekonomik kriz nede-niyle ülkede üretim kapasitesindeki artış sınırlanmış ve bu durum mevcut kapasitenin kullanılma-sına olumsuz etki yapmıştır. Söz konusu nedenlerle, GSMH 2008 yılının son üç aylık dönemin-de %6,5 oranında gerilemiş, yılın genelinde %0,9’luk büyüme gerçekleştirmiştir; 2009 yılında ise %4,7 seviyesine düşmüştür. Ekonomideki bu daralma, diğer birçok ülkedekine benzer olarak is-tihdamda azalma ve işsizlik seviyesinde artışla sonuçlanmış, istihdam 2009 yılında %14,6 ola-rak gerçekleşmiştir. (2)

(1) TÜİK.

(2) DPT Orta Vadeli Programı 2010-2012.

Nüfus: 72,5 milyon (2009)Alan: 783,562 km2 Başkent: AnkaraResmi Dil: TürkçePara Birimi: Türk Lirası

Page 18: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

18

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’ni

n E

nerj

i Ver

imlil

iği D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

2009 yılında Türkiye’nin GSMH’si 954 milyar (tüketici fiyatlarıyla) ve kişi başına düşen milli ha-sılası 8.821 dolar, ihracatı 107.5 milyar ve ithalatı 153 milyar dolar seviyesini bulmuştur.

Geleneksel tarım sektörü 2009 yılında sadece %8,39 paya sahip olarak Türkiye ekonomisindeki yerini kaybetmiş, bunun yanı sıra aynı yıl sanayi %19,2 ve hizmet sektörleri %72,5 ile büyük te-sislerde, başlıca şehirlerin içinde ve çevresinde hâkim hale gelmiştir.

Türkiye ekonomisi, başta özel sektör olmak üzere, uluslararası piyasada rekabet gücüne sahip ol-duğunu kanıtlamıştır. 2001 yılındaki ekonomik krizden bu yana ekonomide istikrar ile öngörüle-bilirlik önemli bir iyileşme göstermiş, kurumsal ve düzenleyici çerçeve uluslararası standartlara daha uygun hale getirilmiştir. Büyümekte olan sektörler bankacılık, inşaat, ev aletleri, elektronik eşyalar, tekstil, petrol rafinericiliği, petrokimyasal ürünler, gıda, madencilik, demir-çelik, maki-ne endüstrisi ve otomotiv sanayiidir. Turizm de 2008 yılında Türkiye’yi ziyaret eden ve ülke gelir-lerine 22 milyar dolar katkıda bulunan 31 milyon turist sayesinde ekonomide kayda değer bir rol oynamaya başlamıştır.

Türkiye, Asya ile Avrupa kıtalarının kesişme noktasında bulunmasına dayalı jeopolitik konumu ve dünya enerji kaynaklarının %70’ine olan yakınlığıyla stratejik önem taşıyan bir ülkedir. Bu konu-muyla Ortadoğu, Hazar Denizi ve Batı enerji piyasaları arasında “enerji koridoru ve terminali” olarak hareket edebilmesini sağlayan eşsiz bir imkâna sahiptir.

2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

Page 19: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’ni

n E

nerj

i Ver

imlil

iği D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

19

2. Enerji Üretimi, Talep ve Tüketim

2.1. Enerji Dengesi Türkiye enerji konusunda gittikçe artan ve önem arz eden bir taleple karşı karşıyadır. 1990-2008 yıllarında birincil enerji tüketimi yılda ortalama %4,4 ile sürekli olarak artmıştır. 2008 yılında bi-rincil enerji tüketimi 106,3 milyon TEP olarak gerçekleşmiş olup, bu rakam Türkiye’yi dünyada en fazla enerji tüketen 25 ülkeden biri haline getirmiştir. Bununla birlikte, 2008 yılının son çeyreği ve 2009 yılı boyunca süren ekonomik kriz, mevcut talebin azalmasına neden olmuştur. 2010 progra-mına göre (3) ülkede birincil enerji talebi 2009 yılında 99.3 mTEP ve hafif bir artışla 2010 yılında 105.8 mTEP olacaktır. 2008-2009 ekonomik krizinden önce, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) birincil enerji ihtiyacının 2010 yılında 126 mTEP, 2020 yılında ise 222 mTEP seviyesine erişeceğini tahmin etmiştir; bu veriler %76 büyümeye denk düşmektedir (Şekil 1).

Şekil 1: Enerji Kaynakları Bazında Enerji Talebi ve Tüketimindeki Gelişmeler 1970-2020Kaynak: ETKB

Enerji talebi dramatik bir şekilde artmış olmasına rağmen, birincil enerji üretimi görece sabit kal-mış, 1990 yılında 25,5 milyon TEP olan üretim, 2004 yılında 24,3 milyon TEP (Şekil 2 ve Tab-lo 1) olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’de 2006 yılında 26,6 milyon TEP olan toplam birincil enerji üretimi 2009 yılında 29,2 milyon TEP, 2006 yılında 99,6 milyon TEP olan birincil enerji tüketimi de 2008 yılında 106,3 milyon TEP seviyesine yükselmiştir. Yerli kaynakların artmakta olan ener-ji tüketimini karşılamakta yetersiz kalması nedeniyle, 2008 yılında %73 gibi yüksek bir oranda olan ithal enerji bağımlılığı daha da artacaktır. 2008 yılında enerji ithalatı için 48.2 milyar dolar harcanmış, bununla birlikte, ekonomideki daralmayla 2009 yılında enerji talebi ve ithal enerjinin maliyeti 29,8 milyar dolar (4) seviyesine düşmüştür.

(3) DPT.

(4) MMO,Türkiye’nin Enerji Görünümü, Nisan 2010.

Page 20: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’ni

n E

nerj

i Ver

imlil

iği D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

20

Şekil 2: Enerji Tüketimi, Üretimindeki Gelişmeler, 1970-2008 / Kaynak: ETKB

Tablo 1: Kaynaklar İtibariyla Türkiye’de Enerji Arz ve Üretim Yapısı (2008) / Kaynak: ETKB

Enerji Kay-nağı

Kömür Odun ve Biyo-kütle

Petrol Doğalgaz Hidro Jeo-termal Elekt-rik

Rüzgâr Jeoter-mal ve Diğer Isı Kaynağı

Güneş ToplamTEP

Birincil Enerji Arzı 1000 TEP

31,391.0 4,813.5 31,783.9 33,807.3 2,861.2 139.7 72.8 1,011.0 420.0 106,273.2

Arzda Payı (%)

29.5 4.5 29.9 31.8 2.7 0.1 0.1 1.0 0.4

Birincil Enerji Üre-timi 1000 TEP

16,673.9 4,813.5 2,268.1 930 2,861.2 139.7 72.8 1,011.0 420.0 29,192.3

Üretimde Payı (%)

57.1 16.5 7.8 3.2 9.8 0.5 0.2 3.5 1.4

Kaynağın Kendine Yeterlik Oranı (%)

53.1 100.0 7.1 2.8 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 27.5

Türkiye’nin enerji gereksiniminin sadece sınırlı bir kısmı, bilinen kaynaklar ve birincil enerji kay-naklarının üretimiyle temin edilmektedir. Başlıca yerel kaynaklar kömür (birincil olarak linyit), hidrolik enerji ve petroldür. Hidrolik enerji halihazırda ülkenin toplam elektrik tüketiminin %20’sini karşılamakta olup yıllık yüzdeler hidrolojik koşullara göre değişiklik göstermektedir; toplam petrol tüketiminin ise %7’si karşılanmaktadır.

2008 yılında linyit üretimi yerel enerji üretiminin %57’sini oluşturmuş (16,671 mTEP), birincil enerji tüketiminde de %15,7 pay elde etmiştir. Katı olmayan fosil yakıtlar (doğalgaz ve petrol) ye-rel üretimde %10 gibi çok küçük bir paya sahiptir. Petrol, doğal gaz ve kömür talebinin beşte biri ithalat yoluyla karşılanmaktadır.

Petrol yıllar içinde başlıca enerji kaynağı haline gelmiştir. Bununla birlikte, 2008 yılında Toplam Nihai Enerji Tüketimi’nde (TNET) gaz %33’lük payıyla, %30 paya sahip petrolün üstüne çıkmış, onları %27 ile kömür, %4,3 ile hidrolik ve yenilenebilir ile diğer enerji kaynakları takip etmiştir. Yenilenebilir enerji kaynakları toplam enerji üretiminin %15,4’ünü oluşturmaktadır.

2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

Page 21: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’ni

n E

nerj

i Ver

imlil

iği D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

21

2.2. Nihai Enerji TüketimiNihai kullanıcı niteliğindeki sektörlerin toplam tüketimi 2008 yılında 79.5 mTEP olarak ger-çekleşmiş olup, bu toplam içinde sanayi son 15 yıldır hâkim tüketici olarak kendini göstermek-tedir (Tablo 2). Bununla birlikte, ekonomik daralma nedeni ile 2008 yılında bina sektörü en faz-la enerji tüketen sektör haline gelmiş ve yıl içinde toplam tüketimde %36 seviyesine ulaşmıştır (28.3 mTEP).

Tablo 2: Nihai Kullanıcı Sektörler Tarafından Nihai Enerji Tüketimi (MTEP)

1990 1995 2000 2004 2006 2008 2020 (tahmini)

TBET* 53.0 63.7 80.5 87.8 99.6 106.3 222.3

Endüstri 14.5 17.4 24.5 28.8 31.0 25.7 78.7

İnşaat 15.4 17.6 20.1 21.0 23.7 28.3 47.5

Ulaşım 8.7 11.1 12.0 13.8 14.9 16.0 34.0

Tarım 2.0 2.6 3.1 3.3 3.6 5.2 6.8

Enerji harici 1.0 1.4 1.9 2.2 4.2 4.3 3.2

NET(Toplam Nihai Kul-

lanım)

41.6 50.0 61.6 69.0 77.4 79.5 170.20

Enerji Dönüşümü 11.4 13.7 18.9 18.8 22.2 26.8 52.1

*TBET: Toplam Birincil Enerji Tüketimi / Kaynak: ETKB

2.3. Fosil Enerji Kaynakları2.3.1. Kömür2008 yılında kömürün Türk TBET’sinde payı %29,5 olmuştur. Mevcut durumda kömür birincil olarak enerji üretimi, çelik imalatı ve çimento üretiminde, bunların yanı sıra yerleşim birimlerinin ısıtılmasında kullanılmaktadır. Devlet, Türkiye’nin kömür endüstrisinde en büyük paya sahiptir.

Devlet mülkiyetindeki bir iktisadi teşebbüs olan Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ülkedeki tek taş kömürü üreticisidir. Taş kömürü tüketimi 1998 yılından bu yana sürekli artmaktadır. Talep al-tında yerli kömür artacak ve Türkiye enerji üretimi sektörü ile demir-çelik sanayiinin ihtiyacını karşılamak için kömür ithal etmeye devam edecektir. Taş kömürü üretimi 1990 yılında 2.8 mton iken 2008 yılında 2.2 mton olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan 1990 yılında 5.6 mton taş kö-mürü ithal edilmiş olup bu rakam 2008 yılında 4 kat artarak 19.5 mton seviyesine ulaşmıştır. EPDK’den lisans alan yeni taş kömürü yakıtlı enerji santralinin kurulu gücü 7.470 MW’ın dikkate alınmasıyla, taş kömürü ithalatının önümüzdeki yıllarda artacağı görünür durumdadır.

Türkiye’deki en önemli yerel kömür kaynağı linyittir. Ülkede büyük ve yaygın linyit kömürü maden-leri mevcuttur. 1998-2004 yıllarında 65 milyon ton seviyesinden 43 milyon tona sürekli bir düşüş içinde olan linyit kömürü üretimi, son beş yıldır sabit bir artış göstererek 2008 yılında 75 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. TKİ üretimin %50’den fazlasının kontrolünü elinde bulundurmaktadır ve özel sektör Türkiye linyit kömürü üretiminin ancak %10’unu karşılamaktadır. Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) de ayrıca kendine ait üç enerji santrali için linyit üretimi yapmaktadır.

Linyit rezervlerinin %88’i ekonomik açıdan uygun olmasına rağmen, bunlardan ancak %8,4’ü ki-logram başına 3.000 kcal’den fazla ısı içeriğine sahiptir. Geri kalan rezervlerin kalori değerleri ise şöyledir: %68’i 800-2000 kcal/kg; %23,5’i 2000-3000 kcal/kg; %5,1’i 3000-4000kcal/kg ve % 3,4’ü 4000 kcal/kg ve üstü.

2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

Page 22: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

22

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

2.3.2. PetrolKomşuları ile mukayese edildiğinde Türkiye petrol açısından zengin bir ülke değildir. Çıkartılabi-lir petrol miktarının 2009 yılının Eylül ayı itibarıyla 40,1 milyon ton olduğu tahmin edilmektedir. Yerel petrol üretimi düşük düzeyde olup 2 ile 3 milyon ton arasında değişmektedir. 2008 yılında petrol üretimi –ki çoğunlukla ülkenin güneydoğusunda gerçekleştirilmektedir– sadece 2,2 milyon ton olmuştur. Bu üretim toplam petrol talebinin %7’sini karşılamaktadır.

Devletin sahip olduğu Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) petrolün yaklaşık %70’ini üret-mekte olup bu alanda üretime hâkim durumdadır. Ayrıca sektörde yerli,yabancı özel sektör şirket-leri ve konsorsiyumlar da mevcuttur.

Petrol sektörü Petrol Piyasası Kanunu ile önemli değişiklikler yaşamıştır; söz konusu kanun fi-yat tavanlarını ortadan kaldırmak ve 2005 yılının başında ithalat kotalarını geçersiz kılmak su-retiyle sektörde rekabeti canlandırmıştır. Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketi (TÜPRAŞ) ve Petrol Ofisi Anonim Şirketi (POAŞ) özelleştirilmiştir. EPDK’ye ikincil yönetmelikler, lisanslar ihraç etme, belli tarifeleri onaylama ve pazar faaliyetleriyle ilgili olarak tetkikte bulunma yetki-si tahsis edilmiştir.

TÜPRAŞ, Türkiye’de rafineri faaliyetlerinin %85’ini yerine getirmektedir. Petrol boru hattı ağının kontrolü Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi’ne (BOTAŞ) aittir.

Türkiye, konumundan dolayı Hazar Denizi ve Ortadoğu’dan Avrupa’ya, önemi gittikçe artan pet-rol, gaz transit yolları üzerinde kritik bir stratejik rol oynamakta olup, Boğazlar’daki tanker tra-fiğinin meydana getireceği çevresel tehlikeler nedeni ile petrol ve doğal gaz alanında birçok boru hattı projesi üzerine çalışmaktadır. Projeler tamamlandıktan sonra Türkiye ve Avrupa için “enerji güvenliği” arttırılmış olacaktır. Boru hattı projeleri Şekil 3’te gösterilmiştir:

Şekil 3: Boru Hattı Projeleri / Kaynak: BOTAŞ

Başlıca ham petrol boru hatları Bakû-Tiflis-Ceyhan (BTC), Batman-Dörtyol, Selmo-Batman ve Yumurtalık-Kırıkkale hatlarıdır. Temmuz 2006’da BTC’nin işletime alınmasından sonra Türkiye’de mevcut ham petrol boru hatlarının uzunluğu 3.374 km’ye ulaşmış ve nominal kapasite de yıl ba-zında 130,2 milyon ton seviyesine erişmiştir.

2.3.3. Doğal Gaz2008 yılında doğal gaz üretimi 1 milyar cm3 olarak gerçekleşmiştir. Eylül 2009 sonu itibariyle Türkiye’nin doğal gaz rezervi 6,4 milyar cm3 seviyesindedir. 2.

Ene

rji Ü

reti

mi,

Tale

p ve

Tük

etim

Page 23: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

23

Şekil 4: Yıllık Yerel Doğal Gaz ÜretimiKaynak: BOTAŞ

Türkiye önemli bir doğal gaz transit ülkesi ve ayrıca hızla büyüyen bir tüketicidir. 2008 yılında %33 payla doğalgaz ülkenin TBEA’sında öncülüğü ele geçirmiştir. Yine 2008 yılında doğal ga-zın toplam ithalat hacmi 37 milyar m3’e erişmiştir. 2009 yılı sonu itibarıyla gaz ulaşım hatlarının uzunluğu 11.282 km’ye ulaşmıştır ve söz konusu hatlar 65 şehre arzda bulunmaktadır. 2008 yı-lında endüstriyel sektörler ve yerleşim sektörleri sırasıyla doğal gazın %19 ve %22’sini tüketmiş olup, doğal gaz yakıtlı enerji üretim santralleri toplam tüketimin %57’sini gerçekleştirmektedir.

Mevcut doğal gaz boru hatları şunlardır: • Rusya Federasyonu-Türkiye Doğal Gaz Ana Aktarım Hattı

• Doğu Anadolu Doğal Gaz Ana Aktarım Hattı

• Rusya Federasyonu-Karadeniz-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı (Mavi Akım)

• Azerbaycan-Türkiye (Şah Denizi) Doğal Gaz Boru Hattı

• Türkiye-Yunanistan Boru Hattı

Nabucco Boru Hattı Projesi

Bu proje Türkiye Doğu-Batı Enerji Koridoru ve Dağıtım Merkezi stratejisinin en önemli safhala-rından birini oluşturmaktadır. Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı Projesi için 2002 yılında ilgili ül-kelerin projeye dahil olan şirketleri arasında bir işbirliği anlaşması imzalanmıştır. Türkiye’nin do-ğal gaz ihracatında önemli bir transit ve ticaret merkezi haline gelmesi beklenmektedir. Doğal gaz Türkiye’den Orta ile Batı Avrupa’ya Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya aracılığıy-la aktarılabilir. Yaklaşık 3.281 km (Türkiye’de 1.158 km) uzunluğunda ana ve besleme boru hat-tı sistemi sonuçta ülkenin doğu sınırlarından transit ülkeleri, Almanya sınırına aktarılmak üzere Avusturya’da Baumgarten Merkez Noktası aracılığıyla Hazar Bölgesi/Orta Asya ile Ortadoğu kay-naklarından yılda 31 milyar m3 doğal gazı taşıyacaktır. Nabucco Boru Hattı Projesi’nin 2013 yı-lında işletmeye alınması planlanmış olup, başlangıç kapasitesi yılda 8,5 milyar m3’tür.

2.4. Elektrik Enerjisi

2.4.1. Elektrik Enerjisi Kurulu GücüElektrik üretimi için, ülkenin kurulu gücü bir önceki yıla göre %2,5 artarak 2008 yılı sonu iti-bariyle 41.800 MW seviyesine erişmiş, 2009 yılında %7’lik bir artış göstererek 44.800 MW se-

2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

Page 24: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

24

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

viyesine yükselmiştir. 2010 yılı Nisan ayında kurulu kapasite 45.000 MW seviyesine gelmiştir. 1990’ların sonundan itibaren elektrik enerjisi üretimi ve talebi ortalama olarak %7 artış göster-mektedir.

1990-2008 yıllarıdaki dönemde hidroelektrik enerjisi kurulu gücü 6.764’ten 829 MW seviyesi-ne artış göstermiş, termik enerji santrallerinin kurulu kapasitesi ise üç kat artış göstererek 9.536 MW seviyesinden 27.989 MW seviyesine gelmiştir. 2008 yılında yerel kurulu kapasite 41,8 GW olup şu kalemlerden oluşmaktadır: Linyit ve kömür ateşlemeli 10 GW; gaz ve petrol ateşlemeli 17,5 GW; hidrolik 13 GW; rüzgâr, jeotermal ve biyogaz 1,1 GW.

Bununla birlikte, fiili mevcut kapasite, linyit enerji santrallerinin birçoğunun eski olup nominal kapasitede üretim yapamaması, bazı tesislerin bakım eksikliği nedeniyle üretim dışı olması ve bazı daha büyük hidroelektrik tesislerinin kapasite arttırımına ihtiyaç duymasından dolayı daha düşüktür.

Doğal gaz enerji santralleri, 2008 yılında tüketilen elektriğin hemen hemen yarısını temin etmişse de, geçtiğimiz birkaç yıl içinde doğalgaz fiyatlarındaki trendler yerel kömür kaynaklarının kulla-nılması hususunda ilginin yenilenmesine neden olmuştur. Birçok yeni konvansiyonel termik enerji santrali işletime girmiş olup yakıt olarak kömür kullanan 15 enerji santrali ve birçoğunun yapımı planlanmaktadır. EÜAŞ tarafından Afşin-Elbistan Enerji Santrali’ne 1.200 MW kurulu gücünde yakıt olarak kömür kullanan iki yeni ek birimin inşası 2006 yılında ihale edilmiştir.

Tablo 3: 2008 Yılında Elektrik Üretim Kapasitesi / Kaynak: EÜAŞ

Kaynaklar Kurulu Güç MW

Konvansiyonel termik (Doğal gaz, Kömür ve Petrol) 27,651

Hidrolik enerji 13,020

Jeotermal, rüzgâr ve diğer yenilenebilir kaynaklar 1,129

Toplam 41,800

2.4.2. Elektrik Üretimi ve TüketimiÜlkenin brüt elektrik enerji tüketimi 2006 yılında 174,6 TWh’den 2008 yılında 198 TWh seviyesine yükselmiş ve talep büyümesi 2008 yılı için sadece %4,2 olmuştur. 2009 yılı sonunda ise elektrik için talep %2,32 azalarak 193,5 TWh seviyesine düşmüştür.

-4,0

-2,0

0,0

2,0

4,0

6,0

8,0

10,0

12,0

14,0

1985 1986

1987 1988

1989 1990

1991 1992

1993 1994

1995 1996

1997 1998

1999 2000

2001 2002

2003 2004

2005 2006

2007 2008

2009

Electricty Demand Increase (%)

Şekil 5: Elektrik Talep TrendiKaynak: TEDAŞ

2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

Page 25: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

25

2010 yılında elektrik talebi büyüme oranı yeniden artmaya başlamış olup, yeni yatırımların yapıl-maması halinde Türkiye 2015 veya 2016 yılında elektrik enerjisinde açık vermeye başlayacaktır.

2009 yılında şebekeye hemen hemen 3.000 MW ilave kurulu kapasite eklenmiş ve bu işlem çoğun-lukla özel sektör tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkiye tipik olarak son on yıl boyunca %6 ile %8 arasında ortalama büyüme hızına sahip olmuştur.

2008 yılında enerji kaynaklarının elektrik üretiminde payına bakıldığında, doğal gazın %50 paya sahip olduğu, onu %29 ile ithal edilen ve yerli üretim kömürün takip ettiği görülür. 2008 yılında rüzgâr ve jeotermal kaynakların payı %1’in altındadır.

Şekil 6:2008 YılındaElektrikÜretimindeEnerji KaynaklarınınPayıKaynak: ETKB

1990-2008 yıllarında hidroelektrik enerjinin toplam enerji üretimi içindeki payı %40’tan %17’ye düşerken, özellikle doğal gazlı termik enerji santrallerinin payı %60’tan %83’e çıkmıştır. 2009 yılında doğal gazın payı %48,7’dir.

Şekil 7:Kaynaklar BazındaElektrik ÜretimTrendiKaynak: ETKB

2009 yılında ulusal elektrik talebinin hemen hemen %82’sini konvansiyonel termik enerji santral-leri sağlamıştır. Hidroelektrik üretimi sadece %18,5 olup, geri kalanlar %1 civarındadır. Mevcut durumda Türkiye nükleer güç kullanarak elektrik üretimi yapılmamaktadır.

Rüzgâr Enerjisi Santarlleri Kanunu’nun 2005 yılında yürürlüğe girmesinin ardından, 2005 yılın-da yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımların önem arz edecek şekilde arttığı gözlemlen-miştir.

2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

Page 26: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

26

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Şekil 8: 2003-2009 Elektrik Üretim YatırımlarıKaynak:ETKB

2008 yılında Türkiye 198 milyon kWh elektriği şu kategorilerde tüketmiştir: Sanayi %38,5; ha-neler %18,9; ticari %13,0; diğerleri %29,6. Kişi başına yıllık net tüketim yaklaşık olarak 2.741 kWh’dir.

Yakın ve orta dönem tahminlerine göre, gelecek yıllarda elektrik talebinde önemli büyüme oran-ları (yılda %7-%8) beklenmektedir. Bu, Türkiye için güvenli arzı temin etmek açısından elektrik enerjisinde yeni kapasitenin yaratılmasını zorlayıcı nedenlerden biridir.

Şekil 9: Mevcut Enerji Santralleri, Devletin Sahip Olduğu ve İnşaat Halinde Bulunan Enerji Santralle-ri, Özel Sektöre Ait ve İnşaat Halinde Bulunan ve Lisans Altında Tanınan Enerji Santrallerinden Oluşan Kurulu Kapasitenin Geliştirilmesi ve Zirve Talep(Durum I - A) Yüksek Talep Senaryosu 1Kaynak: Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasitesi (2009-2018), 2009

TEİAŞ’nin yüksek talep senaryosunda (Şekil 9) toplam üretim, mevcut kapasiteler, devletin sahip olduğu inşaat halindeki kapasiteler, lisansla tanınan özel sektöre ait inşaat halindeki kapasiteler ve enerji rezervinden oluşmaktadır. TEİAŞ tarafından üretilen farklı senaryolara göre enerji açığı 2013, 2014 veya 2017 yılında oluşacaktır. Bu durum Tablo 4’te gösterilmiştir.

2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

Page 27: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

27

Varsayımlar Beklenen Koşul

Sadece mevcut enerji santralleri 2009 yılında %25,6 seviyesinde başlayan enerji rezervi sürekli olarak azalırken enerji talebi artmakta ve sonunda enerji talebi 2013 yılında proje üretim kapasitesinin üstüne çıkmaktadır.

Mevcut enerji santralleri ve devletin sahip olduğu inşaat halindeki enerji santralleri

2009 yılında %25,6 seviyesinde başlayan enerji rezervi 2013 yılında yok olmakta ve 2014 yılında -%6,6 negatif değerine düşmektedir.

Mevcut enerji santralleri, devletin sahip olduğu inşaat halindeki enerji santralleri ve özel sektöre ait inşaat halindeki kapasiteler

2009 yılında %27,3 olan enerji rezervi azalarak 2017 yılında -%4,2, 2018 yılında ise -%11,8 seviyesine düşmektedir.

Tablo 4: TEİAŞ Tarafından Üretilen Farklı Senaryolar

Türkiye’de enerji politikasına şimdiye kadar büyük oranda arz cephesinden yaklaşılarak, büyü-mekte olan talebin karşılanmasına çalışılmış, bu süreçte enerji verimliliğine, talep cephesine oran-la görece düşük öncelik verilmiştir. Muhtelif nihai kullanım sektörlerinde yapılacak potansiyel enerji verimliliği iyileştirmelerinin Türkiye’de enerji talebi öngörülerini azaltmakta faydalı olaca-ğına inanılmaktadır. Talep cephesinde enerji verimliliği enerji piyasasının daha aktif bir şekilde ge-lişmesinin imkânları, iklim değişikliği konusunda uluslararası pazarlıklar ve enerji fiyatı dalgalan-malarını hesaba katmak suretiyle değerlendirmeye alınmalıdır.

2.4.3. Elektriğin DağıtımıTürkiye’de elektrik dağıtımı, kayıplara ve kaçak kullanımına yol açan yöntemlere maruz kalmak-ta olup, bunlar %14,4 seviyesindedir. Bazı şehirlerde, örneğin Güneydoğu Anadolu’da kayıp ve yasa dışı kullanım %70’in üzerindedir. Sistemin dağıtım kayıpları 2008 yılında toplam 23 milyar kWh seviyesindedir, ki bu rakam uluslararası kıstaslarla bakıldığında yüksektir. Mevcut durumda, elektrik sektörü reformunun öncelikli amaçlarından biri, kayıp oranını OECD seviyelerine düşür-mektir. Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) elektrik dağıtım sektöründe bir tekel yaratmakta olup, 2004 yılında özelleştirme için ayrılmıştır. Dünya Bankası, 2005-2006 yıllarında dağıtım şe-bekesinin özelleştirilmesini öngören Elektrik Sektörü Strateji Çalışması’nı (2004) desteklemiştir. Plan, yaklaşık 20 dağıtım alanının özelleştirilmesini öngörmektedir. Süreç yavaş ilerlemiş olup, bu hedefe 2010 yılı sonu itibarıyla erişilmesi beklenmektedir.

2.5. Nükleer Enerji3.000-4.800 MW’lik kurulu gücünde bir nükleer enerji santrali uzun süredir müzakere edilmek-te olup, Akkuyu ve Akdeniz sahili muhtemel mekânlardır. TBMM tarafından 9 Kasım 2007 tari-hinde kabul edilen “Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İliş-kin Kanun” ile 2008 yılında çıkılan yarışmada tek telifi, Rus Atomstroiexport, Inter Rao ile Türk Park Tenik şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyum vermiştir. Teklif, 2008 yılında kabul edildiyse de TMMOB’nin açtığı dava sonucu Danıştay, enerjinin fiyatlandırması gibi hususlar nedeni ile ya-rışmayı iptal etmiştir. Bu karardan sonra, Türk hükemitinin nükleer santral kurma isteği tehlike-ye girmiş ve davette bulunma yetkisini haiz Türk Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi (TE-TAŞ), ihaleyi iptal etmiştir. Bununla birlikte, çeşitli müzakerelerden sonra elektrik talebinin güç gereksinimlerinin sadece %5’ini karşılayan 4800 MW nükleer santral ile ilgili işlemler hemen he-men tamamlanmış bulunmaktadır.

Nükleer kaynaklar açısından Türkiye’nin birincil enerji rezervleri şu şekildedir:Doğal Uranyum : 9.129 tonToryum : 380.000 ton 2. E

nerj

i Üre

tim

i, Ta

lep

ve T

üket

im

Page 28: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

28

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

3. İklim Değişikliği, Enerjinin Korunması ve Yenilenebilir Enerji

3.1. İklim DeğişikliğiTürkiye’nin hedefi, küresel alanda rekabet edebilecek hale gelmek ve Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda (2007-2013) Avrupa Birliği ile uyum sürecini bütünüyle tamamlamaktır; bu amaç doğ-rultusunda, “iklim değişikliği” üzerine ilk ulusal politika tezini 2007 yılının Ocak ayında açıkla-mıştır. İklim değişikliği devletin politika önceliklerinden birini teşkil etmektedir. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından sürdürülmekte olan çalışmalar, emisyon senaryolarını ve bunların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini tanımlamayı amaçlamaktadır.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre (5) 2007 yılında dünyada kişi başına ortalama ulu-sal gelir 9.295 dolar (SAGP), CO2 emisyonu ise 4.38 ton olarak gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, 11.111 gelir (SAGP) ve 3,59 ton CO2 emisyonuna sahip Türkiye, enerjiden kaynaklanan CO2 emis-yonuna göre listelenmiş 70 ülke arasında bulunmamaktadır.

Türkiye’de sera gazı salımları (SGS) göreceli olarak düşükse de hızlı ekonomik büyümesi dikka-te alındığında, toplam ülke salımlarını engellemek için mümkün olan her türlü önlemi alması ge-rektiği açıkça bellidir. 2004 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (UNFCCC) kabul edilen Türkiye, Ek 1’de belirtilen 40 endüstrileşmiş ülkeden biri olmakla bera-ber gözlemci statüsü taşımakta ve sanayileşmekte olan bir ülke olarak nispeten avantajlı koşullar-dan faydalanmaktadır.

Türkiye’de hızlı ekonomik büyüme, sanayileşme ve sabit nüfus artışıyla ülkenin fosil yakıta dayan-masına bağlı olarak artan enerji ihtiyacı nedeniyle, emisyon artış oranlarının hızlı bir şekilde yük-selmesi beklenmektedir. 1990-2008 yıllarında CO2 emisyonu 126 milyon tondan 366,5 milyon tona yükselmiştir. (2007’de 372 milyon ton CO2 eşdeğeri, Türkiye’nin toplam SGS global emisyo-nun % 0,8’ini oluşturmakta olup, bu dünyada 23. en yüksek seviyedir.) Bununla birlikte Türkiye’de 2007 yılında kişi başı 5,3 ton olan CO2 salımı, aynı yıl bu değerin 10,9 ton olduğu AB-27 averajı-nın çok daha altındadır fakat kişi başı emisyon seviyeleri AB ülkelerinde hemen hemen sabit sey-rederken 1990-2007 yıllarında Ek I’de belirtilen taraflar için toplam SGS arazi kullanımı, ara-zi kullanım değişikliği ve ormancılık (LULUCF) emisyonları/çıkartımları haricinde %3,9 oranın-da azalmışken, Türkiye’de CO2 salımları 1990 yılından beri önemli ölçüde artmaktadır. Bu artış 2007 yılı itibarıyla %119, 2008 yılı itibarıyla %96 düzeyindedir.

Enerji sektörü salımları bu dönemde en hızlı büyümeyi göstermiştir ve bu sektör 2008 yılında Türkiye’nin SGS salımlarının %93’ünü oluşturmaktadır. Hükümetin UNFCCC’ye sunduğu Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi’deki İklim Değişikliği Üzerine 1. Ulusal Bildirimi referans du-rum senaryosunda CO2 salımlarının 2008 yılında 366 mT CO2’den 2020 yılında 604 mT CO2 se-viyesini aşacak şekilde artacağı tahmin edilmektedir. Elektrik enerjisi üretim sektörü 2008 yılın-da CO2 salım artışına %39 ile katkıda bulunan sektörler arasında birinci sırada gelmektedir (Şe-kil 11).

Burada nedenlerden biri, elektrik üretiminde fosil yakıt ve özellikle doğal gazın payının artmakta olmasıdır. Buna ek olarak, elektriğin genel enerji dengesi içindeki payı 1990 yılında %8 iken, ül-kenin üretim ve tüketim yapısındaki değişiklikler nedeniyle %15 seviyesine ulaşmıştır.

(5) Key World Energy Statistics, IEA 2009. 3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Page 29: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

29

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Şekil 10: Ek 1 Ülkelerinde GHG Emisyon Seviyelerinde Değişiklikler (6)

2008 1990

%

Other Transport Industry Electricty

50

40

30

20

10

0

23 17

21

39

23 20

30 27

Şekil 11: Sektörel CO2 Emisyon Payları 1990, 2008Kaynak: ETKB 2010

(6) http://unfccc.int/files/ghg_data/ghg_data_unfccc/image/pjpeg/changes_in_ghg_excluding_lulucf.jpg

Page 30: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

30

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Türkiye’nin Kyoto Protokolü’ne taraf olmasını sağlayacak kanun, 2008 yılının Haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu’ndan geçmiş, Meclis onayı ise 5 Şubat 2009 tari-hinde gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, ülkenin Kyoto Protokolü kapsamındaki Esneklik Meka-nizmalarına dahil olabilmesi için, bir emisyon hedefini içerecek şekilde Protokol’ün Ek B’sinde bir değişikliği müzakere etmesi ve söz konusu değişikliğin tarafların %75’i tarafından tasdik edilme-si gerekli idi.Bu süreç geçtği için Kyoto Protokolü’nün imzalanması, analistlere göre 2012 yılına kadar Türkiye’ye herhangi bir ilave yük getirmemektedir.

Söz konusu uluslararası taahhütlere ilaveten, yakın zamandaki iklim değişikliği çalışmaları, 2007 yılındaki hidrolojik koşullar Türkiye’de artan kuraklık riskine işaret etmekte, bu durum daha er-ken ve daha büyük çapta maruz kalınabilecek elektrik arz/talep dengesizlik riskini arttırmakta-dır. İklim değişikliği, Türkiye’de enerji sektörünün gündeminde önemli bir madde olarak ortaya çıkmaya başlamıştır.

2007 yılında UNFCC’ye sunulan Birinci Ulusal Bildirim’e (BUB) göre, SGS’lerin azaltılması, enerji güvenliği ve verimliliği için Türkiye Ulusal İklim Politikası şunları içermektedir: Yenilene-bilir enerji gelişiminin hızlandırılması, mevcut enerji üretim tesislerinde verimliliğin artırılması ve yeni tesislerde ileri teknolojilerin kullanılması, elektriğin dağıtımında kaybın azaltılması (verimli-liğin artırılması), aktarım sistemi operatörlerinin halihazırda verimli olan performanslarının de-vam ettirilmesi ve fasılalı olarak artan bir şekilde tedarik edilen yenilenebilir enerjiyi etkin bir şe-kilde entegre edebilmeleri için kabiliyetlerinin geliştirilmesi, endüstride, ticari sektörde, evlerde ve kamu sektöründe elektrik ve enerji tüketiminin verimliliğinin artırılması, metanın kontrol altı-na alınması ve atıktan temiz enerji elde edilmesi, çöp depolama alanlarında yüksek etkinliğe sa-hip metan emisyonlarının azaltılması, elektrik üretiminde nükleer enerjiye yer verilmesi, ulaşım sektöründe enerji tüketimini azaltacak şekilde ulaşımın otoyollardan demiryollarına kaydırılması

Söz konusu referans durumu, Türkiye’nin mevcut durumuna (BAU) göre SGS seviyelerini %11 azaltacağını varsaymaktadır. Referans durumdaki indirim seviyesi şu varsayımlara dayandırılmış-tır: Yenilenebilir enerji üretimi iki katından daha fazla olacaktır, elektriğin %5’i nükleer enerji ta-rafından sağlanacaktır, ulaşımda taşıma modlarında değişiklikler gerçekleştirilecektir.

Türkiye’de, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve enerji verimliliği önlemlerinin daha etkin kulla-nılmasıyla, emisyon azalması daha hızlı gerçekleşebilir (BAU durumuyla mukayese edildiğinde %31 SGS azaltma seviyesi). Bu durumda enerji ve elektriğin sanayideki kullanımının %15, yerle-şim yerlerindeki tüketimin ise %10 oranında azaltılması gerekmektedir. Bahse konu edilen bu EV iyileştirmeleri Türkiye’nin iklim değişikliğine yanıtının bir bölümü olup SGS’lerin azaltılmasında maliyet-etkin bir çözümü temsil etmektedir.

Talep tarafı yönetim (TTY) durumu BUB analizlerinde endüstriyel elektrik tüketiminde %15, ko-nut tüketiminde ise %10 luk bir azalma ortaya koymaktadır. Uluslararası deneyim, bu tür önlem-lerin uygulanmasının ekonomi ve çevre için yüksek oranda fayda sağlayacağını göstermektedir. 2020 yılında Türkiye’nin CO2 emisyon seviyeleri BAU durumunda 75 mt CO2 (%12) seviyesinde olacak, toplam kümülatif CO2 emisyonu ise %7,1 oranında azalacaktır. Enerji verimliliğine ilave-ten emisyonda azalma elde etmek mümkündür ve Emisyon Azaltımının Uzatımı durumunda (7) sa-lımda 75 mt CO2 indirim olacağı tahmin edilmektedir.

2008 yılında Türkiye’de emisyonun %93’ü enerji sektöründen kaynaklanmıştır. Birincil enerji arzı ekonomik krizden dolayı %1,2 azalmayla 2007 yılındakine (107,6 m TEP) göre 106,3 m TEP olarak kalmış, öte yandan 1990 yılı ile karşılaştırıldığında, %100 oranında artış kaydedilmiştir.

1990-2007 yıllarında %122 seviyesinde enerji sektörü emisyon artışının dikkate alınması sadece yüksek enerji tüketiminde kayda değer bir artış oranına işaret etmekle kalmayıp, Türkiye’de kar-bon yoğun enerji tüketiminin emisyona yol açtığını da göstermektedir. 2008 yılında ülkede ener-ji talebinin %92’si fosil yakıtlarından oluşmuştur (%32 doğalgaz, %30 petrol ve %30 kömür).

(7) Temiz Teknoloji Fonu’na devlet tarafından ibraz edilen “Türkiye İçin Yatrırım Planı”ndan. 3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Page 31: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

31

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Şekil 12: Sektörler İtibariyle CO2 Emisyonları, 1973’ten 2008’eKaynak IEA, 2009

Talep tarafında alınan önlemler sayesinde 2020 yılı itibariyle elektrik, endüstri ve konut sektör-lerinde 75 mton CO2 emisyon tasarrufu sağlanabileceği tahmin edilmektedir. Bu sonucun elde edi-lebilmesi için 2008 yılından itibaren yıllık 100 milyon TL yatırım yapılması gerekmekte olup, bu-nun anlamı %7 oranında kümülatif emisyon kısıtlamasıdır. (8)

Türkiye, özel koşulları çerçevesinde iklim değişikliği etkilerini azaltmak için gösterilen çabalara katkıda bulunmak ve %7 emisyon kısıtlamasını karşılamak için “Ulusal İklim Değişikliği Strate-ji Belgesi”ni hazırlamış ve söz konusu strateji 3 Mayıs 2010 tarihinde Başbakanlık Yüksek Plan-lama Kurulu tarafından onaylanmıştır. Stratejide enerji, ulaşım, sanayi, tarım ve orman sektörle-ri için kısa, orta ve uzun dönem önlemler sera gazı emisyonlarının kontrolü ve azaltılması için ta-nımlanmıştır.

3.2. Enerji Verimliliği Verimlilik açısından enerji büyümesi hem arz ve hem de talep cephesinde optimum seviyelere ge-tirilmedikçe Türkiye’nin yakın gelecekte enerji açığıyla karşı karşıya kalması muhtemeldir. Bu ne-denle, enerji verimliliğine sahip bir büyüme trendini temin etmek amacıyla orta ve uzun dönem-de dikkatli planlama ve etkin talep tarafı yönetim alternatiflerinin entegrasyonu gerekmektedir.

Son yıllarda, hızla büyümekte olan bir ekonomi için enerji arzını temin etmek, kirlenmeyi azalt-mak ve enerji maliyetinin ekonomide yarattığı yükü hafifletmek üzere ülkede enerji verimliliğine daha fazla önem verilmeye başlanmıştır.

Türkiye, son birkaç yılda Enerji Verimliliği Kanunu, eğitim ve bilinçlilik faaliyetleri, KOBİ’ler ve endüstriyel kuruluşlar için sınırlı bir hibe programı gibi konularda başarı elde etmiş olmasına rağ-men, hâlâ enerji verimliliği üzerinde daha etkin stratejiler geliştirmeye ve adımlar atmaya ihtiyaç duymaktadır. Kurumsal tarafta, EV, RE ile ilgili faaliyetleri yerine getirmekte olan farklı kuru-luşlar ve ilgili kanunlar ile tüzükler arasında ulusal düzeydeki koordinasyon yetersizdir. Bu enge-

(8) AB Katılmım Belgesi.

Page 32: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

32

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

li aşmak için Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu’na (EVKK) yetki verilmiştir. Söz konusu ku-rul bütün ilgili bakanlıklardan ve devletin üst düzey yetkililerinden oluşmaktadır. Bununla birlikte, üstlenilen rollerin ve atılan adımların çeşitli yönlerden güçlendirilmesine ihtiyaç vardır.

Türkiye ekonomisi eşdeğer ülkelerle karşılaştırıldığında “enerji yoğun” olarak değerlendirilebi-lir. Kişi başına toplam birincil enerji arzı (TPES), OECD ortalaması olan kişi başına 4,64 TEP ile mukayese edildiğinde 2007 yılında 1,35 TEP en düşükler arasında yer almakla beraber, Türkiye ekonomisi mukayeseli olarak OECD ortalaması olan 0,18 TEP/dolar 1,000 GSMH ile karşılaştı-rıldığında 0,27 TEP enerjiyle 1.000 dolar GSMH üretmek için daha fazla enerji yoğundur (2000 yılı ABD doları değeri ile). (9)

Tablo 5: Seçili Ülkelerde Enerji Göstergeleri, 2007

Bölge/Ülke Nüfus(Milyon)

GSMH(Milyar dolar)

TPES(mTEP)

TPES / Nüfus(TEP/kişi başı)

Enerji Yoğunluğu(TEP/ 000 dolar)

DÜNYA 6,609 39,493 12,029 1.8 0.30

OECD 1,185 30,110 5,459 4.6 0.18

TÜRKİYE 73.9 372 100 1.35 0.27

Bulgaristan 7.6 18 20 2.65 1.10

Romanya 21.6 56 39 1.81 0.70

Çin 1,319.94 2,38896 1,956 1.48 0.82

Finlandiya 5.3 151 36 6.90 0.24

Belçika 10.6 266 57 5.37 0.21

ABD 302 11,468 2,340 7.75 0.20

Portekiz 10.6 122 25 2.4 0.21

İspanya 44.9 734 144 3.21 0.2

Hollanda 16.4 440 80 4.9 0.18

Fransa 63.6 1,506 264 4.15 0.18

Yunanistan 11.2 170 32 2.88 0.19

Lüksemburg 0.5 27 4 8.79 0.16

Almanya 82.3 2,065 331 4.63 0.16

Avusturya 8.3 221 33 3.99 0.15

İtalya 59.3 1,184 178 3.00 0.15

İngiltere 60.8 1,766 211 3.48 0.12

Danimarka 5.5 179 20 3.60 0.11

İrlanda 4.4 142 15 3.46 0.11

Japonya 127.8 5,205 514 4.02 0.10

2000 yılı ABD dolar değeri bazında GSMHKaynak: IEA, Anahtar Dünya Enerji İstatistikleri, 2009

Enerji yoğunluğu da AB’nin ortalama değerleriyle mukayese edildiğinde oldukça yüksektir; 2007 yılında Türkiye’nin enerji yoğunluğu avro bazında 251 KEP/1,000 avro iken, AB’nin ortalama değeri 169’dur (Şekil 13).

(9) IAE, Anahtar Dünya Enerji İstatistikleri, 2009. 3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Page 33: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

33

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Energy intensity (kgoe/1 000 euro ‘00)

Şekil 13: 1997-2007 Yılları Arasında AB 27’de ve Seçili AB Ülkelerinde Enerji YoğunluğuGSMH: Zincirle bağlı hacimler; referans yılı 2000 (2000 yılı döviz kurlarında)Kaynak: EUROSTAT

Enerji yoğunluğu ekonomik ve sınai yapılardan önemli oranda etkilenirken, Türkiye’nin bazı Av-rupa ülkelerinin 2,5 katı daha fazla enerji yoğun olma özelliği taşıdığı gerçeği unutulmamalıdır (Şekil 14).

Şekil 14: 1996 ile 2007 Yılları Arasında Seçili Avrupa Ülkeleri ve Türkiye’de Enerji Yoğunluğu 2007Kaynak: EUROSTAT

Diğer taraftan, nihai kullanım enerji verimliliğinin gerçek bir karşılaştırması için, mukayesenin GSMH satın alma gücü paritesi (SAGP) bazı ile nihai kullanım enerji tüketim rakamları arasın-da yapılması gerekmektedir. Tablo 6’da gösterildiği üzere, 2007 yılı için Türkiye enerji tüketimi-nin enerji yoğunluğu hâlâ AB’ninkiden %30 daha yüksektir ve bu durum, enerji verimliliği iyileş-tirmeleri yapılabileceğini göstermektedir.

Page 34: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

34

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Birincil Enerji Yoğunluğu KEP/$05p

Yıl Türkiye EU27 Dünya

1990 0,151 0,173 0,240

2000 O,158 O,146 O,200

2007 0,148 0,129 0,18

Nihai Enerji Yoğunluğu KEP/$05p ve Ayarlanmış AB Ekonomik Yapısına Ayarlı KEP/$05p

Yıl Türkiye EU27 Dünya

1990 0,095 0,075 0,045

2000 0,098 0,066 0,088

2007 0,095 0,062 0,076

Tablo 6: Türkiye’nin Satın Alma Gücü Bazlı Enerji Yoğunluğunun MukayesesiKaynak: WEC

2009 IEA Türkiye raporuna göre, (10)“Enerji verimliliğinin iyileştirilmesi, Türkiye’nin enerji ar-zındaki zorlukların giderilmesinde önemli rolü olcağını vurgulamaktadır.. Özel araç kullanımının hızla yayıldığı ve önemli sayıda yeni inşaatın öngörüldüğü bir ülkede, ulaşım ve binalar karar ve-ricilerden özel ve uzun dönemli ilgi görmeyi hak etmektedir. Enerjiyle ilgili CO2 emisyonları 1990 yılından bu yana iki katından fazla artmıştır ve orta ve uzun vadede enerji talebine paralel olarak bu artışın hızlı bir şekilde devam etmesi olasıdır. IEA, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle baş etmek ve emisyonlarını sınırlandırmak için nicel bir genel hedef koyulmasını ve 2012 sonrası rejimiyle il-gili çabalara devam edilmesini tavsiye etmektedir.”

Türkiye enerji tüketimindeki hızlı büyüme oranından dolayı büyük bir tasarruf potansiyeline sahip-tir. EİE’nin çalışmaları ülkede 2020 yılında 222 milyon TEP birincil enerji talebi içinde muhteme-len %15 enerji tasarrufunda (30 MTEP) bulunulabileceğini göstermektedir.

Sanayi ve bina sektörleri EV iyileştirmesi için en fazla imkânı sunan sektörlerdir; ayrıca sektör-ler arasında potansiyel enerji verimliliği kazancında değişiklikler olmasına rağmen, endüstrinin büyük miktardaki enerji tüketimi bu sektörü EV yatırımlarının teşviki için hedef sektör haline ge-tirmektedir. Diğer taraftan, bina sektörünün daha yüksek oranda verimlilik kazancı sağlama po-tansiyeli mevcuttur, çünkü bu alanda şimdiye dek fazla bir şey yapılmamıştır. Bina yasalarında ge-rekli bazı revizyonların yapılmış ve bir etiketlendirme yönetmeliğinin yürürlüğe konmuş olması-na rağmen, mevcut bina stoku ve kurulu cihazlar henüz elde edilmemiş büyük bir EV potansiye-li sunmaktadır.

Türkiye’deki nihai kullanım sektörlerinde enerji yoğunluğu trendiyle ilgili olarak, Şekil 15’te gö-rüldüğü üzere, birçok sektördeki rakamlar yıllar içinde nihai kullanım sektörlerinde altyapının teknolojik anlamda iyileştirmesiyle birlikte gerekli enerji verimliliği artışının uygun bir şekilde te-min edilmemiş olmasından dolayı hemen hemen sabit seyretmekte veya artış göstermektedir. Bu şekilde hizmet sektöründe dikkate değer bir enerji yoğunluğu artışı mevcut olup, bunun nedeni ve-rimsiz konut -ofis ekipmanı, verimsiz aydınlatma ve havalandırma veya gerçek bir veri problemi olabilir. Sektör büyürken araç teknolojisinin iyileştirilmesi nedeniyle ulaşım sektörü enerji yoğun-luğunda sabit bir trend göstermektedir.

(10) IEA Ülkeleri Enerji Politikaları-Türkiye -- 2009 Gözden Geçirmesi 3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Page 35: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

35

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

1000TEP/Value Added(avro00)

Şekil 15: Türkiye’de Ekonomi Sektörleri Bazında Enerji Yoğunluğu Trendleri Kaynak: EİE Twining Projesi Sunumları

Diğer tarafta, AB üyesi ülkelerin ekonomilerinin enerji yoğunlukları bütün sektörlerin ortak ça-balarıyla azaltılmıştır. 1990-2004 yılları arasında, bütün AB ekonomisi için enerji verimliliği en-deksi (11) düşmüş olup, bu durum %14 oranında artan enerji verimliliğini göstermektedir. Bütün sektörler değişen enerji yoğunluklarıyla bu sonuca katkıda bulunmuştur; söz konusu iyileştirme-ye sunulan katkılarda konutların payı %10, ulaşımın payı %11 ve endüstrinin payı ise %20 dü-zeyindedir.

Şekil 16: AB’de Enerji Verimliliği Endeksindeki DeğişikliklerKaynak: ODYSSEE veri tabanı. http://www.odyssee-indicators.org/Indicators/PDF/odex.pdf

(11) ODYSSEE veri tabanı.

Page 36: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

36

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

3.2.1. Sanayide Enerji VerimliliğiSanayi 2007 yılında toplam nihai tüketimin %39’unu gerçekleştirerek Türkiye’de enerjiyi en fazla tüketen sektör olmuştur. Bina sektörü 2007 yılında –kamu/konut/ticari binalarla– toplam tüketi-min yaklaşık olarak %30’una sahiptir. Bununla birlikte, ekonomik kriz nedeniyle endüstriyel tüke-tim 2008 yılında %32’ye düşmüş, karşılığında bina sektörünün payı artarak %36 seviyesine ulaş-mıştır. Bahse konu edilen bu iki sektör ayrıca öngörülen en yüksek enerji talep büyümesine sahip-tir. Bu nedenle, bu sektörler enerji tasarrufunda en büyük potansiyeli sunmakta ve bu durum on-ları EV yatırımlarının teşvikinde öncelikli sektörler kılmaktadır.

Türkiye’nin endüstrisine –demir çelik ve taş ve toprak (çimento, seramik, cam) gibi– enerji yo-ğun endüstriyel alt sektörler hâkimdir ve bunların toplam üretim maliyetlerinin %20 ile %50’sini enerji maliyetleri oluşturmaktadır. Demir çelik sektörü sınai enerji tüketiminde %22 ile en büyük paya sahiptir; taş ve toprak alt sektör –çimento, cam, seramik, tuğla– %19 ile onu takip etmek-te olup kâğıt, diğer bir enerji yoğun endüstri olarak %3 civarında tüketim gerçekleştirmektedir. Enerji tüketen diğer sanayi kollarının başlıcaları %12 ile kimyasallar ve her biri %9 olmak üze-re gıda ve tekstildir.

Endüstri şirketlerinde gerçekleştirilen enerji etütleri ve anketleri Türkiye sanayiinde ortalama enerji tasarrufu potansiyelinin en azından %20 olduğunu göstermektedir. Bunun yaklaşık %50’si önemli yatırım gerektirmemekte veya geri ödeme süresi iki yıldan kısa olmaktadır. Buna rağmen, söz konusu yatırımların gerçekleşme oranı, mevcut potansiyelin %10’unun altında kalmıştır.

Göreceli olarak yüksek enerji yoğunluğuna sahip Bulgaristan, Romanya, Polonya, Macaristan gibi bazı AB ülkeleri 2001-2006 yılları arasında bu değeri ortalama %15 kadar düşürmüştür. Aynı dö-nemde Türkiye enerji yoğunluğunu %6,7 oranında düşürmüş ve bu esnada ekonomik büyüme per-formansını önemli derecede yükseltmiştir. Bu veri, Türkiye’de enerji verimliliği iyileştirmesi için önemli ölçüde kullanılmamış potansiyelin varlığını göstermektedir.

Tablo 7: Enerji Tasarruf Potansiyeli Olan İmalat Sektörleri

Sektör Endüstriyel Enerji Tüketiminde Yüzde (%)

Tahmin Edilen Enerji Tasarrufu (teknik potansiyel) (%)

Demir çelik, temel metaller 26 22

Metalik olmayan mineraller (çimento, seramik, cam)

20 20

Kimyasallar, petrol, kauçuk, plastik

12 20

Tekstil, giyim, deri 7 20

Gıda 6 25

Kaynak: Dünya Enerji Konseyi-Türk Ulusal Komite Raporu, 2007

3.2.2. Binalarda Enerji Verimliliği2008 yılında yerleşim amacıyla ve ticari amaçla kullanılan binalarda enerji tüketimi Türkiye’nin nihai enerji tüketiminin %36’sını oluşturmuş ve 28.3 mTEP miktarında gerçekleşmiştir. 1980 yı-lından itibaren enerji tüketimi iki katına çıkmış olup bu artışın devam etmesi beklenmektedir.

Ekonomik büyümeye bağlı olarak yükselen yaşam standartları (cihazların ve havalandırmanın daha fazla kullanılması dahil olmak üzere) ve binalardaki kayda değer artışla birlikte, 1990 yı-lından bu yana yerleşim birimlerinin enerji talepleri üç katına çıkmıştır. Binalarda enerji tüketimi-nin %80’i ısınma amaçlıdır. Bu nedenle, enerji tasarrufu potansiyelinin çoğu, ısı kaybını engelle-mek için yalıtımın daha fazla kullanılmasını gerektirmektedir.

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Page 37: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

37

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Şekil 17: 1970-2007 Yıllarında Binaların Nihai Enerji Tüketimindeki PayıKaynak: ETKB

2008 yılı bina yasalarının yürürlüğe konması –ki bunlar binalar için daha yüksek enerji verim-liliği talep etmektedir– binalarda EV’nin artırılması için öncelik taşımaktadır. Yeni inşaatlar ve eski binaların önemli tadilatları artık AB’nin yalıtım standartlarına benzer standartlarına gore yapılmaktadır. (Buna rağmen, gereken limit AB ülkelerinde olduğu gibi yeterli değildir). Örne-ğin klimalar ve buzdolapları gibi ev aletleri ve elektrik lambaları için yeni EV standartları artık Türkiye’de satılmakta olan bütün ürünlerin AB etiketleme ve EV gereksinimlerini karşılamasını gerektirmektedir. Bu süreçteki başlıca zorluk, düzenleyici hükümlerin uygun ve sürekli olarak pi-yasanın izlenmesini sağlamaktır.

2000 yılında, TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) mevcut 3212 belediye sınırları içinde bulunan yerlerde bir bina genel sayımı gerçekleştirmiştir. Bu sayıma göre, ülkede 7,8 milyon bina bulun-makta (12) ve toplam ısıtılan alanın 400 milyon metrekare olduğu tahmin edilmektedir. 2000 yı-lında yapılan sayımdan 2008 yılına dek ilaveten 550.000 bina inşaat izni ve ayrıca 470.000 bina oturma ruhsatı alınmıştır. (13) Buna göre 2009 yılının başında 8,6 milyon bina –sadece yasal bi-naları dahil ederek–bulunmaktadır. Söz konusu artışlar bina sektöründe enerji tasarrufu önlemle-rinin önem ve aciliyetini göstermektedir.

2000-2008 yılları arasında verilen inşaat izinlerine göre, konutların payı %81,3 olup bunlar %70,5 oranında bir alanı kaplamaktadır. Bunun anlamı binaların –konut için kullanılanlar hari-cinde– alan bakımından artmakta olduğu ve bu nedenle alanın her bir birimi için daha da fazla enerji tüketimi gerçekleştiğidir.

Şekil 18: Kullanım Amacına Göre Binaların PayıKaynak: TÜİK

Ilıman bir iklime sahip Türkiye’de yazlar sıcak ve kuru, kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. Bununla birlikte, iç kısımlarda iklim daha sert olup altı ay süreyle ısınma ihtiyacı doğurur ve yakın geçmiş-te, güney kısımlarında yazın soğutma ihtiyacı baş göstermektedir. Bu iklim özellikleri bina sektö-ründe enerji taleplerine neden olmaktadır.

Yasal perspektiften bakıldığında, Türkiye’de 2000 yılından bu yana yeni bir binanın yalıtım stan-dartlarınauyması gerekmektedir. Bu süreçte, Ulusal İzolasyon Standartları (TS 825) ve Yeni Bi-

(12) Binanın amacına göre kategorilere aşağıda belirtilenler dahildir: yerleşim %74,9, yerleşim ve ticari karışık %11, ticari %6, sanayi %1,8, kültürel, sosyal, spor, sağlık %0,62, resmi %0,42, dini %0,34 ve diğerleri.

(13) TÜİK İstatistik Yıllık Kitabı, 2007.

Page 38: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

38

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

nalar için Binalarda Isı İzolasyonu üzerine Yönetmelik (Aralık 2008’de yürürlüğe giren Bina Enerji Performans Yönetmeliği [BEP] ile iptal edilmiştir) ile izolasyon standartları oluşturulmuş ve ısı kaybının engellenmesine çalışılmıştır. Bununla birlikte, standartların ve yönetmeliklerin yü-rürlüğe girmesinin üstünden sekiz yıl geçmiş olmasına rağmen, yasaların uygulanmasında hâlâ –Yapı Denetim Şirketlerinin ve belediyelerdeki teknik personelin acil eğitilmesi ihtiyacı gibi– çözüm bekleyen birçok problem mevcuttur. 5 Aralık 2009 tarihinden bu yana yeni BEP Yönetmeliği’nin yaygın uygulanması (1 Nisan 2010 tarihinde çok önemli bir revizyon gerçekleştirilmiştir) ve yeni binalarda ısı yalıtımı kullanımınıdüzenleyen TS 825 sayesinde yeni binalarda eski standarda göre en az %50 enerji tasarrufu elde etmek mümkün hale gelmiştir.

Türkiye’deki binaların çoğunun –tamamen yeni olduklarında bile– AB ülkelerindeki yeni bina-larla mukayese edildiğinde, enerji verimliliği seviyeleri yetersizdir. AB ülkeleri kanunlarıyla ya-pılan bir karşılaştırma, geçerli olan yönetmelikler uyarınca inşa edilen yeni binaların bile ısıtma için %50 daha fazla enerji harcadığını ortaya koymuştur. Mayıs 2008’de belirlenip Ağustos’tan itibaren zorunlu kılınan yeni standartlarla yakın zamanda iyileştirmeler yapılmış olsa da, yeter-li değildir. Model bir bina kullanarak yalıtım yönetmeliklerin ısıtma gereksinimlerini mukayese eden bir çalışmaya göre, metrekare başına kWh ülke bazında farklılık göstermektedir. Örneğin Danimarka’da 23 kWh/m2 iken Hollanda’da 34 kWh/ m2 ve İngiltere’de 35 kWh/ m2 olan bu ra-kamlar, 90-100 kWh/m2 olan Türk standartlarıyla karşılaştırıldığında daha düşüktür. (14)

3.2.3. Ulaşımda Enerji VerimliliğiUlaşım sektörü %95 oranında fosil kaynaklara dayanmaktadır ve küresel ısınma ile iklim değişik-liğine neden olan başlıca etken sera gazı olması nedeniyle, karbondioksit (CO2) emisyonunun yak-laşık %20 ile %30 arasında bir kısmından sorumlu olup iklim değişikliğine katkıda bulunan baş-lıca unsurlardan biridir.

Toplam ulaşımdan kaynaklanan emisyonun %74’ü karayolu ulaşımından kaynaklanmakta, bu ne-denle de ülkeler politikaları ile planlarında karayolu ulaşımına öncelik vermekte ve enerji tüketi-miyle CO2 emisyonlarını azaltmayı amaçlamaktadır. Söz konusu planlar ve yaklaşımlarda başlıca önlem, araçların enerji verimliliğinin artırılması, kitle ulaşımının yaygınlaştırılması ve bu şekil-de özel arabaların payının azaltılmasıyla, örneğin bisiklet gibi ulaşım araçlarının kullanılmasıdır. Araba Yakıt Verimliliği Etiketleme Direktifi 1999/94/EC daha verimli araçlara transformasyonu hızlandırmak üzere yürürlüğe konmuştur.. En iyi performansa sahip arabaların %10-%20’si A ka-tegorisindedir ve bu kategoriler her üç yılda bir güncellenmektedir. 2006 yılında çıkarılan edilen ve 2020 yılına kadar asgari %20 enerji tasarrufunu hedefleyen “AB Enerji Verimliliği Eylem Planı”nda ulaşım sektörü için, arabalardan kaynaklanan CO2 emisyonla-rının azaltılması ve 2012 yılına kadar 120 g CO2/km enerji verimliliğini temin etmek üzere gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, tekerleklerin enerji verimliliği etiketlemesi için bir AB standardı veya uluslararası standardın hazırlanması gibi önlemler öngörülmüştür. AB ayrıca CO2 emisyonla-rı için araba vergisi de önermektedir.

Türkiye’de 2008 yılında nihai enerjinin %20’si ulaşım sektöründe tüketilmiştir ve bu sektör ülke-deki CO2 emisyonlarının %20’sine neden olmakla beraber, söz konusu oran AB’de ve OECD ülke-lerinde %30’dur. Türkiye’deki göreceli düşük oran daha düşük mobilite seviyelerine bağlı olup bu-nun kaynağı da daha düşük kişi başı GSMH’dır. Diğer taraftan, kişi başına GSMH’nın artmasıyla ulaşım bazlı CO2 emisyonlarındaki büyüme oranı endişe verici hale gelmiştir.

Mevcut arz-talep dengesi çerçevesinde, petrol tüketiminin esas olarak ulaşım sektöründe gerçek-leştiği dikkate alındığında, kişi başına petrol tüketimi ve 1000 kişi başına araç sayısı sektörün ge-leceği için önemli indikatörleri teşkil etmektedir. İlgili iki rakam aşağıda verilmiştir:

(14) Vaka Çalışması MURE veri tabanı: AB’de termik izolasyon yönetmeliklerinin bir karşılaştırması. 3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Page 39: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

39

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Şekil 19: Kişi Başına Petrol Tüketimi (ton/yıl)

Şekil 20: 1000 Kişi Başına Araç SayısıKaynak: OECD Fact Book 2008

Rakamlardan da görüleceği üzere, kişi başına araç sayısı ile petrol tüketimi ülkeden ülkeye önem-li farklılık göstermektedir ve bu da gelişmekte olan ülkelerde petrolün öneminin artacağını gös-termektedir.

Gelişmiş ülkeler ulaşım planlarını değiştirmiş olup, geçmiş yıllarda araç sayısının artmasına yö-nelen odak noktası yeni planlarda yayalara, insan sağlığına ve sürdürülebilir çevreye kaydırılmış-tır.

Türkiye’de yük ve yolcu ulaşımında önemli bir artış mevcuttur ve benzeri bir artış da şehirlerde kişisel mobilitede görülmektedir. Bu büyümede zorlayıcı unsur, yolcu ve yük hareketlerinde kara-yolu sektörünün %90’ı bile aşmış olan hâkimiyeti, araba mülkiyeti ve kentsel alanlarda özel ara-ba kullanımındaki artıştır.

2006 yılı verilerine göre, Türkiye’de trafikte 6 milyon özel araba mevcuttur ve bu rakam yıllık ola-rak ortalamada %6 artış göstermektedir.

Tablo 8: Yaş ve Tipe Göre Türkiye’de Araç Havuzları

Yaş Araba Minibüs Otobüs Hafif kamyon Kamyon Toplam

>25 7.1 10.8 12.5 14.2 22.6 9.8

21-25 3.5 4.9 7.3 3.2 10.7 4.2

16-20 9.8 9.6 10.4 4.4 11.3 9.0

11-15 26.7 17.4 21.5 10.6 15.1 22.6

6-10 24.8 28.9 21.4 25.1 22.2 24.8

0-5 28.1 28.4 26.9 42.5 18.1 29.0

Toplam 100 100 100 100 100 100

Kaynak: TÜİK

Page 40: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

40

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Tablo 8’de de görüldüğü üzere, araç parkının %46’sı 10 yaşın üzerindedir. Türkiye’de araçlar henüz enerji verimliliği ve performans açısından test edilmemekte, araç muayenelerinde sadece trafik güvenliği için teknik kontroller, egzos gazı emisyon ölçümleri yapılmaktadır. Bu nedenle de mevcut araç stokunun enerji verimliliğini değerlendirmek zordur. Örneğin 2003-2004 yılları arasında toplam 320.000 adet 20 yıldan yaşlı araba trafikten çekilmiş ve CO2 emisyonlarında %4,87 oranında bir azalma elde edilmiştir.

Yakın zamanda araç sayısında önem arz edecek bir artış gerçekleşmiştir (Şekil 21) ve bu artış, otomotiv sektörünün yakıt talebinde bir yükselmeye neden olmaktadır.

Şekil 21: Araç Sayısında Yıllık DeğişiklikKaynak :PETDER

2000 yılı baz alınarak ve 2030 yılı hedeflenerek EİE tarafından gerçekleştirilen senaryo çalış-malarında, %38 oranında bir enerji tasarrufu potansiyeli mevcuttur (22.4 mTEP). Bu çalışmada, AB’nin öngördüğü teknolojik gelişmenin Türk ulaşım sektöründe elde edildiği varsayılmaktadır.

Ulaşım sektöründe ülke çapındaki politikaların sürdürülebilir ve çevre dostu ulaşım politikalarına doğru yöneldiği, ancak bu politikaların uygulanmasında şimdiye kadar problemlerle karşılaşıldığı saptanmıştır. Uygulamada karşılaşılan problemler daha çok ülkenin ulaşımı ve altyapısında kara-yollarının hâkim konumunun değiştirilmesindeki başarısızlık; etkin vergilendirme ve fiyatlandır-ma politikalarının, yani temiz araçlar ve temiz yakıtların kullanılmasını teşvik eden ekonomik va-sıtalar sunulmasındaki problemler ve şehir içi ulaşımında yatırımların yapısının değiştirilmesinde-ki zorluklar olarak sayılabilir. Yeni yasalar varken, halihazırdakilerde muhtelif problemler mev-cuttur ve ayrıca gerekli yasalarda da, şehir ulaşım kanunu gibi eksiklikler vardır.

Enerji verimliliği üzerine bir yönetmelik Ulaştırma Bakanlığı tarafından 9 Temmuz 2008 tarihin-de yürürlüğe girmiş olup revizyona tabi tutulmaktadır. Yerli üretim motorlu araçlarda birim ya-kıt tüketimini azaltmaya, verimlilik standartlarını artırmaya, toplu taşıma sistemini yaygınlaştır-maya ve gelişmiş bir trafik işaret sistemi oluşturmaya yönelik uygulamalara bu yönetmelikle bir-likte başlanmıştır.

3.3. Yenilenebilir KaynaklarTürkiye’de 2008 yılında 9.3 mTEP (%9) toplam birincil enerji arzı yenilenebilir enerji kaynakla-rından karşılanmıştır; ülkede yenilenebilir enerji arzının %51,64’ü biyokütle, %32,2’si hidro ve jeotermal elektrik üretimi, %0,72’si rüzgârla elektrik üretimi, %10,8’i jeotermal ısı, %4,5’i solar 3.

İkl

im D

eğiş

ikliğ

i, E

nerj

inin

Kor

unm

ası v

e Ye

nile

nebi

lir E

nerj

i

Page 41: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

41

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

ısı ve % 0,01’i biyoyakıtlar tarafından karşılanmaktadır.

Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğin kurulu kapasitesi Nisan 2010 itibariyle 45.050 MW (%35) seviyesine erişmiştir; bununla birlikte, enerji üretimi içinde yenilenebilir kaynakların payı –hava koşullarına bağlı olması nedeniyle– %18’dir.

Türkiye ilk yenilenebilir enerji kanununu “Elektrik Üretimi Amacı ile Yenilenebilir Enerji Kay-naklarının Kullanılması” başlığı altında 2005 yılında yürürlüğe koymuştur (18 Mayıs 2005 tarih-li 5346 sayılı Kanun). Son değişikliğin 02.05.2007 tarihinde yapıldığı kanunda ayrıca Elektrik Enerjisi Piyasası Kanunu’ndaki yenilenebilir enerjiyle ilgili hükümler de mevcuttur. Yenilenebilir Enerji Kanunu’nun amacı şöyle açıklanmıştır: “Elektrik üretebilmek için yenilenebilir enerji kay-naklarının kullanımının genişletilmesi ve söz konusu kaynaklardan güvenli, ekonomik ve kalifiye bir şekilde faydalanılması; enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, sera gazı emisyonlarının azaltıl-ması, atık ürünlerin değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve söz konusu bu amaçların elde edile-bilmesi için ilgili imalat sektörünün geliştirilmesi.”

Bu kanundaki RES rüzgâr, solar, jeotermal, biyokütle enerji kaynaklarını, kanal veya nehir tipi hidroenerji santrallerini veya 15 kilometrekareden daha az rezervuar alanı olan hidroenerji sant-rallerini içerir. Kanun Türkiye’nin artan elektrik tüketiminin karşılanmasına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede enerji üretim tesislerinin oluşturulması, yerel olarak imal edilmiş elektromekanik sistemlerin temini, solar hücreler ve biyokütle kaynaklarını kullanarak elektrik üretim sistemlerinin araştırılması, geliştirilmesi ve imalatı için yatırımlar uygun görülmüştür. Söz konusu yatırımlar için teşvikler Bakanlar Kurulu tarafından bu konuda alınacak karara bağlıdır.

Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, kamu arazilerinde, Hazine Müsteşarlığı’na ait araziler üzerinde RES’in kullanılmasını ve verimliliğini etkileyen herhangi bir şehir planlaması yapılma-yacak; elektrik üretimi için amaçlanan jeotermal kaynak alanlarının tanımlanması ve kullanılma-sı için prosedürler ve prensipler ise yönetmeliklerle belirlenecektir. Üretim lisansına sahip tüzel bir kişiye “Yenilenebilir Enerji Kaynağı Sertifikası” EPDK tarafından RES’ten elde edilen elektrik enerjisinin yerel ve uluslararası piyasalarda satılması ve satın alınmasını belirleyip izlemek ama-cıyla verilecektir (Beyaz Sertifikaya benzer YEK Sertifikası).

Perakende satış lisansına sahip tüzel varlıklar, kanunda belirtilen prensipler uyarınca YEK sertifi-kasını alıkoyan ve on yıllık operasyonu tamamlamamış, RES kullanan enerji santrallerinden elekt-rik enerjisi satın alacaktır. Mevcut kanun, satın alınan elektrik enerjisi için geçerli fiyatın, EPDK tarafından bir önceki yıl satın alınan elektrik enerjisi için belirlenen ortalama toptan elektrik fiya-tı olacağını belirtmektedir. Bununla birlikte, geçerli fiyat kWh başına 5,5 avro cent’in Türk Lirası karşılığından daha az olamaz. Uygulamada, bütün üreticiler elektrik enerjilerini DUY sisteminden satmakta olup söz konusu sistem arz açığından dolayı Türkiye’de en yüksek fiyatı teklif etmekte-dir. Tamamen kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bir elektrik üretim tesisi ve asgari 1.000 kW kurulu kapasitede hidrolik kaynakların kullanılmasıyla şebeke destekli elektrik üretim tesi-si kuran gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu projeler için hizmet bedeli ödemekle yükümlü değildir.

Bir mülk, Yenilenebilir Enerji Kanunu kapsamına giren RES’ten elektrik enerjisi üretmekte kul-lanıldığı takdirde, devlete ait arazi üzerinde satış fiyatı, kira, erişim hakları ve kullanım izni %85 indirime tabi olacaktır.

4 Ekim 2007 tarihinde EPDK tarafından, rüzgâra dayalı enerji üretim tesisleri için yeni lisans başvurular kabul edilmiş yapılan 746 başvurunun toplamı 78.000 MW dır.Başvuruların sayısı, kanunun olumlu etkisinin göstergesidir. Kasım 2008’de Türk Hükümeti rüzgâr enerjisini teşvik et-mek ve 2020 yılı itibariyle 20.000 MW rüzgâr enerjisi krulu gücü hedefi belirlemiştir.. TEIAS şebekeye bu miktardaki gücün bağlanabilmesi için planlama yapmaktadır.2009 yılının başında, Yenilenebilir Enerji Kanunu uyarınca, farklı YEK tiplerinden üretilen elektriğin satın alma fiyatı için yeni bir değişiklik önerilmiştir.

Page 42: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

42

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

3.3.1. HidrolikHidrolik Türkiye’nin başlıca yenilenebilir enerji kaynağıdır ve mevcut teorik hidroelektrik potansi-yeli dünya potansiyelinin %1’ini, Avrupa’nınkinin %16’sını oluşturmaktadır. Türkiye’deki brüt te-orik geçerli hidroelektrik potansiyeli 433 GWh olmakla beraber, ekonomik olarak geçerli potansi-yel 140 GWh’dir; bazı kaynaklarda ise bu rakam 170 GWh olarak verilmektedir.

Tablo 9: Hidroelektrik Santrallerin Teknik ve Ekonomik Olarak Uygunluğu (15)

HES Kurulu Güç-MW Üretim Kapasitesi-GWh

Operasyon 14,254 49,700

İnşaat 8,046 18,300

Program 22,700 72,000

Toplam 45,000 140,000

3096 ve 4628 sayılı kanunların yürürlüğe konması üzerine, özel sektör de hidroenerji santralle-rinin kurulması ve işletilmesine dahil olmuştur. Ekim 2009 itibariyle işletimde olan hidroelektrik santrallerinin toplam kurulu kapasitesi 14.254 MW’dir. Bu tesisler yılda ortalama 49.700 GWh üretmekte olup, bu rakam ekonomik hidroelektrik potansiyelinin %35’ine karşı gelmektedir.

Yılda 20.000 GWh üretmek üzere inşaat halinde olan 8.046 MW HES, bu ekonomik anlamda geçerli potansiyelin %13’ünü temsil etmektedir. Gelecekte ayrıca 1.418 hidroelektrik santralinin 22.700 MW kurulu gucün inşa edilmesi planlanmaktadır. Bu çalışmaların sonucunda, toplamda 1.738 hidroelektrik santralle Türkiye’deki ekonomik olarak geçerli hidroenerjinin 45.000 MW’lık kısmı elde edilmiş olacaktır. Yakın zamanda yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların çoğu, Türkiye’de hidrolik enerji santral-lerinde elde edilmiştir. 2003-2009 yılları arasında yaklaşık 7.000 MW hidrolik enerji kapasitesi artırımı gerçekleşmiştir. Buna ek olarak 8,000 MW kapasitenin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde hizmete konması beklenmektedir.

Hidrolik enerji kapasitesindeki sabit artışa rağmen, üretilen elektrik enerjisi barajlardaki su sevi-yelerine bağlı olarak önemli bir dalgalanma göstermektedir. Söz konusu enerjinin toplam elektrik üretimindeki payı 2007 yılında %22,2 iken, 2008 yılında %16,7 seviyesine düşmüştür. Hidrolik enerji 2008 yılında toplam birincil enerji tüketiminin %2,7’sini temin etmiştir.

2023 yılı itibariyle elde edilmek üzere enerji üretimi için kaynak kullanım hedeflerini sunan 2009 yılı Elektrik Enerji Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Raporu’nda, 2023 yılına kadar bütün hidro potansiyelinin geri elde edileceği öngörülmektedir.

Geçtiğimiz yıllarda, hidrolik enerji santrallerine yöneltilen tepkiler bu kaynaklara yapılacak ya-tırımlar için engel teşkil etmiştir ve orta vadede rüzgâr enerjisi için de aynı problemlerle karşıla-şılacağı tahmin edilmektedir. Hidrolik enerji tesisleri etkin, verimli ve çevreyle dost olarak işle-tilmelidir.

3.3.2. BiyokütleYerel üretimde ticari olmayan odun ve atığın payı, her yıl biraz daha azalmakla beraber, %16,5 ile petrol ve doğalgazın toplam payının üstüne çıkmaktadır.

Katı biyokütle, sıvı biyokütle, sanayi atığı ve belediye atığını içeren yanabilir yenilenebilir enerji ve atık, birincil enerji tüketimi içinde %4,5 paya sahip olmakla beraber 2008 yılında elektrik ener-

(15) Türkiye Su Raporu 2009, DSİ. 3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

Page 43: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

43

3. İ

klim

Değ

işik

liği,

Ene

rjin

in K

orun

mas

ı ve

Yeni

lene

bilir

Ene

rji

jisinin %1’den azını temin etmiştir. Halihazırda kullanılmakta olan biyokütle eğer 1,5-2 mTEP biyogaz üretim potansiyeliyle birlikte kullanılırsa, Türkiye yılda 1 milyon ton biyodizel kapasite-ye sahip olacaktır; fakat mevcut durumda söz konusu kapasitenin sadece %10’u kullanılmakta-dır. Biyoetanol üretimi 200.000 tondan fazla olup, 800.000 hektar şekerkamışı ve buğday üretil-mesiyle bu kapasitenin yılda 3,5 milyon ton seviyesine erişeceği düşünülmektedir. Biyoyakıt üre-tim hedefleri 2015 yılı için biyodizelde 1.250.000 ton ve biyoetanolde 735.000 ton olarak belir-lenmiştir.

3.3.3. Jeotermal31.500 Megavat-termal (MWth) ve 2.000 MWe jeotermal potansiyeline sahip Türkiye, jeoter-mal potansiyel sıralamasında dünyada yedinci sıradadır. Elektrik üretimi için jeotermal kaynakla-rın sadece %5’inin uygun olacağı tahmin edildiğinden, kalan kısmının ısıtma amaçlı kullanılması mümkündür. Toplam potansiyelin kullanılması halinde Türkiye’de elektrik enerjisi ihtiyacının %5’i ve ısıtma ihtiyacının %30’u jeotermal kaynaklarla karşılanabilir. 2000-2007 yılları arasında top-lam kapasite 820 MWth seviyesinden 1,385 MWth (%69) seviyesine, jeotermal elektrik üretim kapasitesi 20 MWe seviyesinden 77,2 MWe (2008) seviyesine yükselmiştir. 2008 yılında ülkede jeotermal potansiyelin sadece %7’si kullanılmış olup, halihazırda inşaat halinde 89,5 MWe jeo-termal enerji santrali mevcuttur. Yeni projeler yakın gelecekte toplam 500 MWe jeotermal ener-ji kullanımını hedeflemektedir.

3.3.4. Rüzgâr“Türkiye Rüzgâr Enerji Potansiyeli Atlası” (TREPA) projesi 2007 yılında tamamlanmıştır. Çalış-malar yıllık ortalama rüzgâr hızı 8,5 m/s’den fazla olan bölgelerin 5 GW potansiyele sahip oldu-ğunu ve bunun yanı sıra rüzgâr hızı 7 m/s’yi geçen bölgelerin 48 GW rüzgâr enerjisi üretebilece-ğini göstermiştir.

Şekil 22: Türkiye’de 50 m A.G.L. Üzeri Yıllık Rüzgâr Hızı Dağılımı Kaynak: http://repa.eie.gov.tr/ Kurulu rüzgâr enerjisi kapasitesi son yıllarda hızla artmış ve işletim altındaki kapasiteler 2010 yılı Mayıs ayı itibariyle 1026 MW’ye ulaşmıştır. Söz konusu enerji santralleri Marmara, Ege ve Doğu Akdeniz bölgelerinde bulunmaktadır. Bununla birlikte, toplam lisans başvuruları –birbiriy-le örtüşen araziler dahil olmak üzere– 85,000 MW seviyesini aşmış olup, bu başvuruların yak-laşık 4.000 MW’lık kısmına EPDK lisansı verilmiştir. 2009 yılı itibariyle Lisanslı Rüzgar Ener-ji Santrallerinden sadece %19’u işletilmektedir. Bu durum yeni destekleyici planı ve hem rüzgâr enerjisi hem de diğer yenilenebilir enerji kaynakları için daha etkin politikalara olan ihtiyacı açı-ğa çıkartmıştır.

Page 44: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

44

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

3.3.5. Güneş EnerjisiEİE tarafından tamamlanan yeni “Güneş Enerjisi Potansiyel Atlası” yıllık ortalama solar ışıma-nın 1527 kWh/m2-yıl (4.2 kWh/m2-yıl) olduğunu ortaya koymuş olup, bu rakam daha önceki ışı-ma verisi olan 1311 kWh/m²-yıl’dan %16 daha fazladır. 2,738 saat olarak saptanan yıllık ortala-ma güneş ışığı dönemi de (günde 7,5 saat), daha önceki 2,640 saatten (günde 7,2 saat) daha faz-ladır. Türkiye 36°-42° kuzey enlemleri arasındadır ve yıllık güneş ışığı Karadeniz Bölgesi’nde yak-laşık olarak yıl bazında 1,400 kWh/m2 seviyesinden Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerinde yine yıl bazında yaklaşık 2,000kWh/m2 seviyesine kadar değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte, coğ-rafi özellikleri itibariyle hemen hemen bütün Türkiye’nin güneş enerjisi uygulamaları için elverişli bir konuma sahip olduğundan söz edilebilir.

Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yılKaynak: http://repa.eie.gov.tr/MyCalculator/Default.aspx

Türkiye’de güneş enerjisinden faydalanmada uygulanan başlıca yöntem, sıcak su için binaya düz-lemsel güneş kolektörlerinin yerleştirilmesidir. Mevcut durumda toplam kurulu kolektör 12 milyon m2’yi aşmakta olup, 1 milyon m2 yıllık üretim kapasitesine ve kolektör alanlarını 30-35 milyon m2 seviyesine yükseltme potansiyeline sahiptir. Türkiye –Çin’den sonra– kapasite açısından kurulu ko-lektörlerde önde gelen ülkelerden biri olmakla beraber, fotovoltaik enerji sistemleri (PVPS) veya yoğunlaştırıcılı güneş kollektörü (CSP) aracılığıyla “güneş elektriği” elde etme uygulaması ülke-de hemen hemen yok gibidir.

Türkiye Temiz Enerji Vakfı tarafından gerçekleştirilen bir çalışma, 1980’li yılların başından iti-baren AR&GE çalışmaları ve pilot uygulamaların PV’de, 40’tan fazla üniversite ve 3 araştırma merkezinde 400’den fazla araştırmacıyı dahil edecek şekilde sürekli olarak gerçekleştirildiğini göstermiştir. PV sektöründeki şirketler, ithalatçılar, toptancı tedarikçiler, perakende satıcılar, sis-tem bütünleyicileri, proje geliştiricileri ve benzer gruplar olarak, fotovoltaik modülleri, fotovolta-ik enerji sistemlerini, solar dış aydınlatma sistemlerini, akü şarjlı kontrolörleri, tedarik etmekte-dir. Bugüne kadar Türkiye’de resmi olarak ilan edilmiş PV hücre veya modül üretimi gerçekleşti-rilmemiştir; fakat PV potansiyeli birçok yatırımcı tarafından yakından takip edilmekte, PV için oldukça rekabetçi bir piyasa ortaya çıkmakta ve yabancı yatırımcılar yerli şirketlerle ortaklık ha-linde FIT için Temiz Enerji Yasası’nda yapılacak değişiklikleri beklemektedir. Türkiye’de toplam PV kurulumu konusunda güvenilir veri olmamasına rağmen, bu rakamın 5 MWp’den fazla oldu-ğu tahmin edilmektedir.

4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

Page 45: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

45

4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

4. Ulusal Düzeyde Türkiye’de Enerji Verimliliği Politikası ve Yaptırımları

4.1. Genel Enerji Politikası ve StratejileriTürkiye’nin genel enerji politikası geniş kapsamlı olarak Avrupa Birliği politikasıyla uyumludur. Türkiye tam AB üyeliği için müzakerelere 2005 yılı Aralık ayında başlamıştır ve bugün AB Mük-tesebatı için üçüncü ulusal programını uygulamaktadır. Geniş çaplı AB direktiflerinin enerji ve-rimliliği de içinde olmak üzere– karşılanması için gerekli yönetmelikler buna dahildir.

Türkiye’nin enerji politikasının birincil amacı ETKB tarafından “ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerini elde etmek üzere güvenilir, yeterli, zamanında ve hem ekonomik hem de çevre açı-sından güvenilir bir şekilde sürekli artan enerji talebinin karşılanması” olarak ifade edilmiştir. Türkiye’nin enerji yönetimi, son on yıldır arz güvenliğini artırmak amacıyla sektörün yeniden ya-pılandırılmasına birincil öncelik vermiştir. 2000’li yılların başlarında, özel sektörün altyapı ya-tırımları için avantajlı bir ortam yaratmak amacıyla yasal çerçeve ve mevcut prosedürlerde ra-dikal değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu kanunlar çerçevesinde, enerji piyasaları için bağımsız bir düzenleyici merci olarak 2001 yılında “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu” (EPDK) oluştu-rulmuştur.

Devletin enerji sektörü reformlarının başlıca amacı olan serbestleştirme ve özel sektörün/yabancı-ların sektöre katılımının teşviki aracılığıyla rekabetçi bir enerji piyasasının yaratılması ile uyum-lu olarak, devlet organlarının sorumlulukları da yeniden tanımlanmıştır. ETKB sadece politikala-rın makro seviyede belirlenmesinden, EPDK ise ulusal enerji politikaları uyarınca ve elektrik, pet-rol ve doğalgaz piyasası kanunları çerçevesinde enerji piyasası hareketlerinin izlenmesi, düzenlen-mesi ve gözetiminden sorumlu olacaktır.

Türk hükümeti yakın zamanda enerji stratejisine ilişkin iki önemli doküman yayınlamıştır. Bun-lardan “Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Stratejisi” başlıklı birincisi, 2004 stratejisi-ni güncellemekte, onu Mart 2010 tarihli “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Stratejik Planı” takip etmektedir. Bu iki doküman hükümetin enerji politikaları konusundaki tercihlerini ve yakla-şımını tanımlamaktadır. Burada başlıca hedef, piyasa yapısı ve uygulamalarının geliştirilmesidir.

Bu strateji dokümanlarının gerisindeki diğer bir başlıca itici güç ise enerji sektöründeki bütün kamu varlıklarının özelleştirmesinin hızlandırılması ve sonuçlandırılmasıdır. Hükümet özelleştir-meye doğru hızlı bir şekilde hareket etmektedir. Dört bölgesel elektrik dağıtım şirketi halihazırda özelleştirilmiş ve üçü de devir safhasında bulunmaktadır. İçlerinden birinin özelleştirilmesi tem-yiz mahkemesi tarafından engellenmiştir. Bunlar haricinde diğer dört dağıtım şirketi için Temmuz ayında yeni teklifler alınmış olup, Özelleştirme İdaresi gelecek aylarda geri kalan dört şirketi sat-mayı ve bu şekilde yıl sonundan önce bütün dağıtım şirketlerinin özelleştirmesini tamamlamayı planlamaktadır. Hükümet ayrıca, küçük hidrolik enerji santralleriyle başlayıp gaz ve kömür işle-tim santralleriyle devam ederek kamunun sahip olduğu bütün enerji üretim santrallerini satmayı planlamaktadır. Halihazırda ondokuz paket içinde toplam 141,1 MW gücünde 52 küçük hidrolik enerji santrali için teklifler toplanmaktadır.

Strateji Belgesi’nde belirtilen kaynak kullanım hedefleri ilginç olmakla beraber tartışılacak nite-liktedir. Rapor, hükümetin bütün yerel linyit ve kömür potansiyelini kullanacağını belirtmektedir. EPDK tarafından verilen lisanslara hızlı bir bakış, ithal edilmiş kömür bazlı enerji santrali kapa-site rakamının 7.400 MW’yi geçtiğini ve planlanan projelerin hayata geçirilmesiyle bu rakamın 16.000 MW seviyesine çıkacağını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’nin lisanslı yerel linyit bazlı enerji santralleri sadece 1.749 MW kapasitesinde olup, bu rakam yerel linyit bazında 12.000 MW hedefine erişilebilmesi olasılığını müphem hale getirmektedir.

Page 46: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

46

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Stratejisinde Yenilenebilir Enerjinin Artan Rolu

Strateji Belgesi, 2023 yılı itibariyle Türkiye’nin elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir kaynak-ların %30 paya sahip olacağını belirtmektedir. Bu, zorlayıcı bir rakam değildir, çünkü sadece hid-rolik enerji 2003, 2005 ve 2006 yıllarında toplam talebin dörtte birini karşılamış, hatta 2004 yılında %30,4 seviyesine ulaşmıştır. Dokümanda belirtildiği üzere, Türkiye’nin bütün potansiyel hidrolik enerjisini 2023 yılına kadar kullanmak mümkün olduğu takdirde 140 milyar kWh üre-tilebilecek ve bu şekilde 2023 yılı itibariyle toplam talebin üçte biri karşılanabilecektir. Strate-ji Belgesi’nin 2023 yılı itibariyle işletimde 20.000 MW rüzgâr enerjisi hedeflediği dikkate alındı-ğında, Türkiye bu tarihte elektrik için yaklaşık 60 milyar kWh’ye sahip olacaktır. Hidrolik enerjiy-le birleştiğinde, bu iki yeni yenilenebilir kaynak, 2023 yılı itibariyle ülkenin 431-487 milyar kWh düzeyindeki elektrik talebinin %41-%46’sını karşılamaya muktedir olacaktır. Eğer jeotermal bi-yoyakıtlar ve güneş enerjisinden gelen potansiyel hidro ve rüzgâr enerjisinden üretilen kapasiteye ilave edilirse, yenilenebilir enerjinin payı kesinlikle Strateji Belgesi’nde hedeflenen %30’dan daha fazla olabilir. Elektrik enerjisinde üretim hedefi, doğalgazda %30, yerli linyitte %25, ithal kömür-de %5, hidroda %25-30 ve diğer yenilenebilir kaynaklarda %10-15 olmalıdır. (16)

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın stratejik planı daha kısa bir dönemi kapsamakta (2010-2014) ve Strateji Belgesi’nin hedeflerini tekrarlamaktadır. Bununla birlikte, 2023 yılı için nükleer enerjiye %5 pay ayrılmış olup bu hedef yine tartışılabilir. Rusya ile yakın geçmişte yapılan anlaşma bazında, ETKB’nin iyimser zaman çizelgesi nükleer tesisin inşaatı için gerekli olan bütün düzenle-melerin ve aranjmanların 2012 yılı itibariyle tamamlanmasını ve bunu takiben başlanacak inşaa-tın 2019 yılında bitirilmesini öngörmektedir. Plan ilk 1.200 MW’lik biriminin işletmeye alınma ve faaliyete başlatılmasının bir yıl içerisinde tamamlanmasına, sonraki üç yıl içerisinde takip eden üç birimin kapasitesinin mümkün kılınmasına ve 2023 yılın sonunda tam kapasiteyle işletmeye açıl-mış olmasına dayanmaktadır. Söz konusu zaman çizelgesine uygun ilerlenmesi çok zor olacaktır. Burada belirtilen zamanlamanın gerçekleştirildiğini varsaysak bile, yıllık 8.000 çalışma saatiyle 4.800 MW kapasitedeki nükleer santral 38,4 milyar kWh kapasiteye sahip olur ve bu da toplam enerji üretiminde %7,8 ile %8,9’a tekabül eder. Söz konusu pay, hükümetin tahminlerinden ma-kul oranda yüksektir ve yenilenebilir enerjilerin payında bir düşüş olmasıyla sonuçlanacaktır. (17)

Stratejide Enerji Tasarrufu ve Verimliliği İyileştirmeleri

Strateji ayrıca sosyal ve ekonomik kalkınma hedeflerini etkilemeden enerji tüketim verimliliğini artıracak önlemleri içermekte, enerji üretimi, aktarımı, dağıtımı ve hırsızlık nedeniyle kayıplarda daha az teknik kayıp öngörmektedir. Bunun dışında dokümanda enerji verimliliğini artırmaya yö-nelik hedefler de mevcuttur. Enerji yoğunluğu %10’luk düşüşle, 2008 yılında 282 kep/1.000 dolar seviyesinden 2014 yılında 254 kep/1.000 dolar seviyesine indirilecek ve 2023 yılı itibariyle %20 azaltılmış olacaktır. Ayrıca plana göre, bütün kamu enerji santrallerinin yenilenme ve bakım iş-leri, enerji verimliliğini ve santrallerin kapasitesini artırmak amacıyla gerçekleştirilecek ve 2014 yılı sonu itibariyle tamamlanacaktır.

ETKB Stratejik Planı (2010-2014) aşağıda belitilen enerji verimliliği aksiyonlarından bahset-mektedir:

• Ulusal enerji verimliliği politikası kapsamında, stratejik ve entegre enerji verimliliği ön-lemleri ve programlarının etkin bir şekilde uygulanması için çalışmalara devam edilecektir.

• Tam uyum AB enerji verimliliği yasaları ve özellikle kojenerasyon düzenlemeleri ile uyum-lu olarak gerçekleştirilecektir.

• Enerji verimliliği çalışmaları kamu sektöründe yoğunlaştırılacak, aydınlatma sektörüne ön-

(16) Oğuz Türkyılmaz, “Turkey’s Energy Policies: Suggestions for a Change”, Insight Turkey, 2010, c. 12, sayı 3, s. 49-54.

(17) Agm. 4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

Page 47: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

47

celik verilecek ve kamu sektörü önde gelen sektör olacaktır. • Enerji verimliliği tahminleri gerçekleştirilecek ve alt sektörler için enerji verimliliği potan-

siyelleri tanımlanacaktır. • Bölgesel ısıtma ve verimli kojenerasyon sistemlerini teşvik etmek üzere önlemler alına-

caktır. • Söz konusu önlemler, üretimden tüketime kadar bütün basamaklarda enerji verimliliğini

artırmayı esas alacaktır. • Enerji santrallerinin rehabilitasyonuna yönelik projelerde çevreyle ilgili yasalar dikkate alı-

narak, santrallerin performansı artırılacak ve işletim ömrü uzatılacaktır. • İşletmeye açılmış enerji santralleri için entegre bilgi sistemleri oluşturulacak ve izleme,

kontrol etme ve raporlama altyapısı geliştirilecektir. • Ulaşımda enerji verimliliği çalışmalarına kurumsal destek verilecektir. • Binalarda enerji verimliliği faaliyetleri yoğunlaştırılacaktır. • Enerji kuruluşları tarafından enerji yoğunluğunu azaltmak için düzenlenen enerji verimlili-

ği projeleri ve öngörülen önlemler desteklenecektir. • Sanayi ve bina sektörlerinde enerji yönetimi sistemleri ve enerji yöneticilerinin yaygınlaş-

ması için yapılan çalışmalara destek verilecektir.Yakın zamana kadar Türkiye temelde yeni enerji arzı kaynaklarının yaratılması yoluyla enerji ih-tiyaçlarının karşılanmasına dayanan bir politika takip etmiştir. Bu politika kaçak elektrik ve tek-nik kayıplar nedeniyle oluşan kayıpların %15 gibi göz korkutucu bir seviyeye eriştiğini göz ardı etmektedir; bazı sektörlerde potansiyel olarak %50 seviyesine erişen enerji tasarruf imkânları da kapsam dışı bırakılmıştır. Enerjiye yeni dönemde duyulan ihtiyacın karşılanması için büyük ölçekli yatırımlar yapılmışsa da teknik ve ticari zararlar devam etmiş ve bu nedenle, yabancı kaynaklara bağımlılık kritik bir boyuta erişmiştir. Bundan sonra mevcut politikada üzerinde durulması gere-ken husus, yatırımların enerji tasarrufu için yapılması gerektiğidir ve ancak bu yatırımlardan sağ-lanan tasarruf yeterli değilse yeni enerji üretim tesisleri inşa edilmelidir.

Türkiye için Enerji Verimliliği Kanunu’ndan önce 2004 yılında AB tarafından fonlanan ve ETKB tarafından 2004 yılı Haziran ayında benimsenen bir Enerji Verimliliği Stratejisi hazırlanmıştır. Söz konusu stratejinin başlıca amacı, önlemlerin tanımlanması ve Türkiye’de sanayide , binalar-da, ulaşımda ve belediye sektörlerinde enerji verimliliğinin artırılması için bir yol haritasının çı-kartılması olarak tanımlanmıştır.

Türkiye için bir enerji verimliliği stratejisinin geliştirilmesindeki baz, ilgili yasaların mevcut statü-sünün, idari yapının ve nihai kullanım sektörlerinde ulusal enerji durumunun incelenmesi olmuştur. Buna göre, Türkiye’de enerji verimliliğinin artırılmasına engel teşkil eden unsurları tanımlayan bir ihtiyaç değerlendirmesi hazırlanmış olup, bu metin ayrı bir yayın olarak mevcuttur.

Türkiye’de enerji verimliliği önlemlerinin etkin uygulaması için belli koşullar, stratejide aşağıda olduğu üzere kısaca belirtilmiştir.

4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

Page 48: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

48

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Destekleyici Koşullar Engelleyici Koşullar

• Enerji fiyatları/tarifeleri göreceli olarak yüksektir ve bu enerji verimliliği önlemlerinin ekonomik geçerliliğine öncü olmaktadır.

• Merkezi idari örgüt seviyesinde temel idari yapı ve kapasiteler (EİEmevcuttur.

• AB Müktesebatı’nın enerji verimliliği konusundaki ana unsurları uygulanmıştır.

• Devletin karar alma mekanizmalarında enerji verimliliği bilinci yeniden canlandırılmıştır.

• Türkiye enerji tasarrufu teknolojileri için çok büyük bir pazardır.

• Enerji piyasasında oluşturulacak serbest piyasa koşulları (elektrik/gaz) doğal olarak EV’yi teşvik edecektir.

• Müktesebatın benimsenmesi için Ulusal Program EV stratejisinin etkin uygulamasını destekleme potansiyeline sahiptir.

• AB’den/yabancı donörlerden şimdiye kadar alınan finansman desteği sınırlıdır.

• Enerji verimliliği konusunda entegre ve hedeflenmiş bir yaklaşım henüz geliştirilmemiştir.

• Binalarda mevcut termial izolasyon yasasına uyumun takibi yetersiz olup iyileştirilmelidir.

• Farklı hedef gruplarının kapasiteleri yeterli değildir.

• Merkezi devlet organları tarafından ulusal seviyede tasarlanan/uygulanan enerji politikaları yerel seviyede etkinlik ve kapasiteler açısından doğru bir şekilde uygulamanın koşullarını oluşturmakta yetersizdir.

• Kısıtlı bütçe kaynakları nedeniyle finansman sıkıntısı mevcuttur.

Burada altı çizilen koşulların günümüzde de büyük oranda geçerli olduğunu belirtmek gerekir.

Bu stratejide belediyelerin karşısında duran engeller/problemler/nedenler belirtilmiş ve ayrıca amaçlar/önerilen faaliyetler/imkânlar üzerine tavsiyelerde bulunulmuştur.

Mayıs 2007’de Enerji Verimliliği Kanunu’nun yürürlüğe konmasından sonra, Kasım 2009 tarihli “Enerji Verimliliği, Statüsü ve Gelecek Planlaması” konulu doküman EİE Genel Müdürlüğü tara-fından açıklanmıştır. Bu dokümanda endüstride %15, inşaat sektöründe %35 ve ulaşım sektörün-de %15 asgari enerji tasarrufu potansiyelinin var olduğu belirtilmiştir.

Söz konusu potansiyel, yenilenebilir enerji kaynakları bile kullanılsa enerji üretmek yerine EV ön-lemlerinin uygulanmasıyla çok daha fazla enerji kazancı sağlanabileceği anlamına gelmektedir. Eğer enerji verimliliğinde başarılı adımlar atılabilirse, 2020 yılı için talep tahmini %20 oranın-da azaltılabilir (45 mTEP). Bu miktar, yerel ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretilenin ve 30 milyon yerleşim birimi için yıllık enerji talebinin 2,5 katı daha fazla enerji anlamına gelmektedir.

Yüksek Planlama Kurulu’nun 3 Mayıs 2010 tarihli ve 2010/8 numaralı kararıyla kabul edilen İk-lim Değişikliği Strateji Belgesi’nde, enerji ve güç sektörlerinin, emisyon limitleri, verimlilik ve ye-nilenebilirlik açısından hedeflerin önemli bir kısmının elde edilebileceği sektörler olduğu belirtil-miştir.

Türkiye’de 2020 yılına kadar ve sonrasında enerji ve güç sektörlerinde öngörülen yatırım gereksi-nimleri oldukça yüksektir. Bu nedenle, iklim değişikliği için alınacak önlemlerin tanımlanan hedef-lere ve uygulamaya yansıtılması gereklidir. 1990-2007 yılları arasında Türkiye enerji ve güç sek-törünün emisyon seviyeleri sırasıyla %122 ve %232 olmak üzere artış göstermiştir. Küresel eko-nomik krizden önce yapılan tahminlere göre, 2020 yılına kadar –1990 yılıyla karşılaştırıldığın- 4.

Ulu

sal D

üzey

de T

ürki

ye’d

e E

nerj

i Ver

imlil

iği P

olit

ikas

ı ve

Yapt

ırım

ları

Page 49: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

49

da– güç sektörlerinde emisyonda %550 artış gerçekleşecek, bu artışa hedeflenen büyüme oranla-rı ve nüfus artışı neden olacaktır. Küresel ekonomik kriz nedeniyle talep ve emisyonda yaşanan dü-şüşlerin 2010 yılından sonra artmaya başlaması beklenmektedir. Dünyada düşük karbonlu ekono-milerdeki gelişmeler, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde fırsatlar yaratacaktır. Temiz enerji ya-tırımları uzun dönemde ülkeye büyük faydalar sağlayacaktır.

İklim Değişikliği Strateji Belgesi’nde enerji, endüstri ve ulaşım sektörleri için takip edilecek stra-tejiler aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:

ENERJİ Kısa Vade

• Birincil olarak hidro ve rüzgâr dahil olmak üzere bütün yerel kaynaklar, daha temiz üretim teknolojileri ve mevcut gelişmiş tekniklerden azami seviyede faydalanmak suretiyle enerji güvenliği ve iklim değişikliği amaçlarına uygun şekilde ve dahili ve harici finansman fırsat-ları çerçevesinde kullanılacaktır.

• Yeni binalar için bir enerji kimlik sertifikası uygulaması uygulamaya konacaktır. • Yeni binalara, başlangıç yatırım maliyeti enerji ekonomisiyle tutarlı olacak şekilde yeni-

lenebilir enerji sistemleri kurulacak ve bu sistemlerin geri ödeme dönemi arsası 20,000 m2’den daha küçük olan yeni binalar için 10 yıl, 20,000 m2 ve daha büyük olanlar için ise 15 yıl olacaktır.

• Yeni otellere, hastanelere, yatakhanelere, yerleşim amaçlı olmayan ve konaklama için kul-lanılan diğer binalar ile kullanım alanı 1,000 m2’den daha büyük olan spor merkezlerine merkezi ısıtma ve sıhhi sıcak su sağlanması için solar güç kolektörleri takılacaktır.

Orta Vade

• İnşaat sektöründeki enerji verimliliği potansiyeli değerlendirilecek ve azami seviyede ger-çekleştirilecektir; enerji verimliliğine sahip inşaat malzemeleri ve teknolojileri üzerine ön-celikli projeler sanayiyle işbirliği içinde belirlenecektir.

• Mevcut binalarda “Enerji Kimliği Sertifikası” uygulamasının tanıtılması için altyapı geliş-tirilecek ve ısı izolasyonu ile verimliliği artırıcı diğer önlemler teşvik edilecektir.

• Standartlarla uyumlu enerji yönetimi, sanayi ve inşaat sektörlerinde sertifikalı enerji yöne-ticileri tarafından temin edilecektir.

• Başta yenilenebilir enerji ve temiz kömür teknolojisi olmak üzere nükleer enerji dahil dü-şük ve sıfır emisyon teknolojilerinin kullanımı özendirilecek, temiz teknolojiler ve enerji kaynakları alanında AR-GE çalışmaları yapılacak, bu alanda yerli sanayi desteklenecektir.

• Yeni alternatif yakıtların kullanımlarının artırılması ve buna yönelik piyasa teşvikleri ile nüfuz stratejileri desteklenecektir.

• Mevcut termik santrallerin iyileştirme çalışmaları tamamlanacak ve hidro elektrik santral-lerin de daha verimli çalışması sağlanacaktır.

Uzun Vade

• 2020 yılı itibariyle enerji yoğunluğu 2004 yılına referansla daha düşük seviyelere indiri-lecektir.

• Kamu kuruluşlarının mevcut bina ve tesislerinde enerji tüketiminde iyileştirme sağlana-caktır.

• 2023 yılı itibariyle toplam elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerjinin payı %30’a çıkartılacaktır. Bu çerçevede teknik ve ekonomik hidrolik potansiyelin tamamı değerlendi-rilecek, rüzgârda 20,000 MW ve jeotermalde 600 MW elektrik üretim kapasitesine ulaşı-lacaktır. Güneş enerjisinden elektrik enerjisi elde edilmesi desteklenecektir.

• Referans senaryoda öngörülene göre, 2020 yılı itibariyle elektrik enerjisi üretiminden mey-dana gelen sera gazı emisyonları %7 oranında azalacaktır. 4.

Ulu

sal D

üzey

de T

ürki

ye’d

e E

nerj

i Ver

imlil

iği P

olit

ikas

ı ve

Yapt

ırım

ları

Page 50: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

50

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

ULAŞIMOrta Vade

• Yük ve yolcu taşımacılığında demiryolu, denizyolu ve havayolunun payının ve yük faktörü-nün artırılması için planlar geliştirilecektir.

• Kombine ulaşımın iyileştirilmesi için potansiyeli değerlendirmek üzere çalışmalar yapıla-caktır.

• Kısa mesafeli deniz ve göl taşımacılığı teşvik edilecektir. • Şehirlerde bisiklet ve yaya erişimi düzenlemeleri gibi çevre dostu ulaşım araçlarının kulla-

nımının yaygınlaşmasını kolaylaştıran düzenlemeler teşvik edilecektir. • Özellikle büyük şehirlerde metro ve hafif raylı sistemler aracılığıyla toplu taşıma sistemle-

ri yaygın hale getirilecektir. • Şehirlerdeki toplu taşıma araçlarında alternatif yakıt ve temiz araç teknolojilerinin kulla-

nılması yaygınlaştırılacaktır. • Yol ağının geometrik ve fiziki standartlarının daha az yakıt tüketimi sağlayacak şekilde iyi-

leştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmaları yapılacaktır. • Akıllı ulaşım sistemi uygulamaları daha iyi hale getirilecektir. • Ulaşım sisteminde enerji verimliliğini artıracak diğer uygulamalar geliştirilecektir.

Uzun Vade

• Yük ve yolcu taşımacılığında demiryolu ve denizyolunun %2 olan payı artırılacak, havayo-lu taşımacılığı desteklenecektir.

• Alternatif yakıtların, CO2 ve Nox emisyonlarını en aza indirgeyebilen yeni teknoloji ürünü motorların ve çevre dostu hibrid ulaşım araçlarının kullanımı yaygınlaştırılacaktır.

SANAYİKısa Vade

• Gerek sanayiciler, gerekse tüketicilerin iklim değişikliği konusunda bilinçlendirilmesi yö-nünde yoğun faaliyetler yürütülecek ve kılavuz rehberler/el kitapları yayımlanacaktır.

• Yılda 1.000 TEP’in üzerinde enerji tüketen tüm sanayi kuruluşlarında enerji yöneticisi atanmasıyla ilgili süreçler sonuçlandırılacak ve bu sistemin etkin bir şekilde çalışması sağ-lanacaktır.

Orta Vade

• Sanayide enerji yönetim sistemleri, sera gazı envanter raporlama sistemleri ve karşılaştır-ma gibi herhangi bir sermaye yatırımı veya işletme maliyeti gerektirmeksizin sera gazı sa-lımlarının takip edilmesine imkân sağlayan yönetim araçlarının uygulamasını teşvik edi-ci gönüllü anlaşmalar ve “İklim Öncüleri Programı” gibi teşvik mekanizmaları geliştirile-cektir.

• Yılda 5.000 TEP’in üzerinde enerji tüketimi olan bütün sanayi kuruluşları yıllık enerji ça-lışmaları yürütecektir.

• Sanayide ısı geri kazanım seçenekleri, motorlarda hız kontrol sistemleri, sınai kojeneras-yon sistemleri özendirilecek ve teşvik edilecektir.

• Sanayide kullanılan kaynakların temiz üretime yönelik kaynaklarla ikame edilmesi ve al-ternatif malzemelerin kullanılması teşvik edilecektir.

• Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile teknoloji transferine önem verilecek, sanayiciler bu yönde teşvik edilecektir.

4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

Page 51: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

51

Uzun Vade

• Temiz üretim teknolojilerinin, iklim dostu ve yenilikçi teknolojilerin tercih edilmesini sağla-mak üzere özendirici mekanizmalar devreye sokulacak, denetim ve yaptırım mekanizmala-rının etkin bir şekilde uygulanması sağlanacaktır.

• İklim değişikliğinin mevcut uluslararası konjonktürde sanayinin rekabet edebilirliğini etki-leyen en önemli çevresel, ekonomik sorunlardan biri olduğu dikkate alınarak, Türkiye Sa-nayi Strateji Belgesi (2010-2013) ile Bilim ve Teknoloji Politikaları kapsamında belirle-necek, sanayiyle yakın işbirliği içerisinde hazırlanacak çeşitli tedbir ve politikalar uygula-nacaktır.

• 2020 yılına kadar sanayide enerji verimliliği uygulamalarıyla belirlenmiş olan tasarruf po-tansiyeli azami ölçüde gerçekleştirilecektir.

Yeni Enerji Verimliliği Stratejisi Taslağı (Müzakereleri devam etmektedir)

Bu belge, somut hedefleri olan bir strateji belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için atılacak adım-ları tanımlamak üzere hazırlanmaktadır. İlgili paydaşlar arasında tanımlanan stratejinin önlemle-rini elde etmek için gerekli koordinasyonu ETKB ve EİE sağlayacaktır.

EİE’de ölçüm ile değerlendirme kapasitesinin oluşturulmasından sonra, derinlemesine sektörel analiz yapılacak, stratejik hedefler ile önlemler gözden geçirilecek ve Strateji Belgesi buna göre üç yıl içerisinde revize edilecektir. Belgenin iki yılda bir güncellenmesi öngörülmektedir.

2008 yılı serisi dikkate alındığında, 1 dolar GSMH için 0.53 kWh elektrik enerjisi brüt tüketimi olduğu görülmektedir. Ayrıca, 1998 GSMH serisi baz alınarak, 2000 yılı ABD doları değerleriyle, Türkiye’de 1.000 dolar GSMH için 282 litre petrol eşdeğeri birincil enerji harcanmıştır. Burada başlıca amaç, 2023 yılında tüketimin elektrik kullanımında 0,42kWh seviyesine ve birincil enerji kullanımında 225 lt seviyesine indirilmesidir.

Söz konusu amaçların elde edilmesi için çalışılırken, aşağıda belirtilen prensiplere uyulacaktır:

• Kamu kuruluşları arasında görüş ve eylem birliğinin sağlanması, • Özel sektör ile sivil toplum işbirliğinin sosyal sorumluluk anlayışı ile güçlendirilmesi, • Enerji verimliliği ve çevreye ilişkin faaliyetlerde uyumun sağlanması, • Ülke genelindeki gelişmelerin performans göstergeleriyle zamanında ölçülmesi,

kamuoyuyla paylaşılması ve iyileştirme tedbirlerinin geniş katılımla planlanması, • Kamu harcamalarında ve desteklerinde enerji verimliliğine öncelik tanınması,

Söz konusu taslağın başlıca stratejik amaçları aşağıda belirtildiği şekilde öngörülmüştür:

Sanayi ile inşaat sektörlerinde enerji yoğunluğunun ve enerji kayıplarının azaltılması,Enerji yoğun olan sektörlerde EV önlemlerinin tanımlanması, düzenli aralıklarla enerji denetim-leri yapılması, EV proje desteği ve VA’ların kapsamının genişletilmesi…

Enerji verimli binaların teşvik edilmesi, yenilenebilir ve çevre dostu binaların kullanılması,Binaların enerji ihtiyaçları ile salımlarının sınırlandırılması, asgari yalıtım gereksinimlerini kar-şılamayan binalara emisyon vergisinin uygulanması, mevcut binalar için izolasyonun ve etkin ısıt-ma sistemlerinin teşvik edilmesi,

Enerji verimliliğine sahip ürünlerin piyasa dönüşümünün sağlanması,Etkin lambaların, buzdolaplarının, havalandırma cihazlarının ve elektrikli motorların piyasa dö-nüşümünün 2012 sonuna kadar AB uygulamalarına paralel olarak tamamlanması

4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

Page 52: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

52

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Elektrik üretimi, aktarımı, dağıtımında enerji verimliliğinin artırılması ve kayıplar ile emisyonların azaltılması,Yakıt olarak kömür kullanan termik enerji santrallerinin rehabilitasyonuna öncelik verilmesi ve bunların toplam verimliliğinin artırılması, akıllı sayaçlar ve SCADA, Değişken Hız Sürücüleri gibi talep tarafı yönetimi önlemlerinin uygulanması,

Arabaların 1 kilometre başına enerji tüketiminin azaltılması ve toplu taşımacılığın payının artırılması,Küçük motorlu araçların, yakıt hücresinin, hibridlerin kullanımının teşvik edilmesi ve büyük şehir-lerde ulaşım ana planının uygulanması,

Kamu organizasyonlarında verimli, etkin enerji kullanımı kurumsal yapıyı ve işbirliğini güçlendirir.Yukarıda belirtildiği üzere, örneğin ETKB stratejisi, İklim Değişikliği Stratejisi, Enerji Verimli-liği Taslak Stratejisi gibi ve ayrıca burada belirtilmeyen diğer bakanlıklara ait ilgili stratejiler ile hareket planları dâhil olmak üzere enerji verimliliğine ilişkin birçok strateji bulunmaktadır. Ener-ji Verimliliği Stratejisi’nin mevcut hazırlanış safhasında, bütün ilgili stratejiler gözden geçirilecek ve birbiriyle uyumlu hale getirilecektir. Genel hedefi elde edebilmek için, hedefe nasıl ulaşılacağını tanımlanmış önlemler, atılacak adımlar ile bunların katkıları ve maliyetleriyle belirleyen bir hare-ket planı hazırlanacaktır. Bu stratejinin başarılı olabilmesi için ilgili kurumlar, özellikle sivil top-lum örgütleri, profesyonel organizasyonlar ile belediyelerin sürece dâhil olması ve görev tanımla-rının yapılması gerekir.

4.2. Enerji Verimliliği Üzerine Yasa ve Yönetmelikler Türkiye geçen yıllarda hızla büyüyen ekonomisi için enerji arzını güvenliğe almak, kirliliği azalt-mak, enerji maliyetinin ekonomideki yükünü hafifletmek amacıyla enerji verimliliğinin faydaları-na daha yakından ilgi göstermeye başlamış, Enerji verimliliğini teşvik edecek şekilde düzenleyici ve kurumsal çerçevelerin oluşturulmasında önemli sonuçlar elde etmiştir. Enerji verimliliği politi-kaları ve önlemleri temelde 2 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe konan 5627 sayılı Enerji Verimli-liği Kanunu’na dayanmaktadır.

Enerji Verimliliği Kanunu (Kanun No. 5627)Bu kanunun amacı enerjinin etkin kullanılması, israfın önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi, çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kul-lanımında verimliliğin arttırılmasıdır. Kanun, enerji verimliliği çalışmalarının izlenmesi ve koor-dinasyonu, enerji verimliliği bilincinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının özendilir-mesinin etkin bir şekilde yürütülmesinde verilen enerji verimliliği hizmetleri için destekleme me-kanizmalarının geliştirilmesi, gereksinimlerin karşılanması ve idari yapının iyileştirilmesine yöne-lik uygulamaları kapsar.

Bu kanun sanayi tesisleri, binalar, hizmetler, enerji üretimi, elektrik aktarımı, dağıtım şebeke-leri üzerine yönetmelikler ve teşviklerle desteklenmektedir. Enerji Verimliliği Kanunu’nda ve 25 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji İçin Enerji Verim-liliğinin Artırılması Üzerine Tüzük’te öngörülen adımların atılması için 6 Şubat 2009 tarihli Res-mi Gazete’de, “Desteklenecek olan sınai enerji verimliliği projeleri için formlar dâhil olmak üze-re tebliğ„, „Sanayi için gönüllü anlaşmalar; üniversitelerin, profesyonel odaların ve danışmanlık şirketlerinin yetkilendirmesi ve sertifikalar, raporlar, denetim rapor formatları“, gibi diğer belge-ler yayımlanmıştır.

Kamu sektöründe enerjinin verimli olarak kullanılmasına dair iki sirküler (2008/2 ve 2008/19) Başbakanlık tarafından yayımlanmıştır. Sirkülerlere göre, 2008 “Enerji Verimliliği Yılı„ ola-rak ilan edilmiş ve enerji verimliliği bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmiştir. Bu kapsamda, ilk önce kamu kuruluşları tarafından uygulanacak önlemler yönetmelik halinde ve EİE web site-sinde aktarılmıştır. Kamu kuruluşları enerji verimliliği önlemlerini alacak ve her yıl Mart ayında EİE’ye rapor verecektir. Devlet kurumlarının bu tür çalışmalarla kamuya öncülük etmesi amaç-lanmaktadır.

4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

Page 53: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

53

Enerji Verimliliği Kanunu hükmünce oluşturulmuş olan Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu (EVKK), tüm ülkede ve 16 ilgili kurumda enerji verimliliği çalışmalarının etkin bir şekilde gerçek-leştirilmesinden sorumludur. “Ulusal enerji verimliliği stratejileri, planları ve programları, yeni önlemlerin uygulanması, yetkilendirme sertifikaları, proje destekleri ve gönüllü anlaşmaları” ko-nulu kararlar bu kurul tarafından alınacak olup, sekreterya çalışmaları EİE tarafından yürütüle-cektir. Enerji verimliliği teknolojileri ve hizmetleri için uygun bir ortam yaratması beklenen ka-nun, aşağıda belirtilenler için ise yasal zemin yaratmaktadır:

• Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu’nun oluşturulması, • EİE’nin görev ve yetkisinin belirtilmesi, • Yıllık enerji tüketimi 1000 TEP’nin üzerinde olan sanayi kuruluşlarına, sanayi bölgelerine

ve ayrıca 20.000 m2 veya daha fazla inşaat alanına sahip ticari binalara veya yıllık enerji tüketimi 500 TEP olan ya da 10.000 m2’den daha fazla inşaat yapılmış alana veya yıllık 250 TEP veya daha fazla enerji tüketimine sahip kamu binalarına atanacak olan enerji müdürlerinin görev ve sorumluluklarının belirtilmesi,

• Enerji verimliliğinin teşvik edilmesi için sübvansiyon ve destek sağlanması, • Uyumsuzluk halinde uygulanacak para cezaları ve cezaların oluşturulması, • Enereji verimliliğine ilişkin yönetmeliklerin uygulanması,

Türkiye enerji verimliliği ikincil yönetmelikleri, Enerji Verimliliği Kanunu çerçevesinde farklı hü-kümlerin uygulanması için geniş kapsamlı yaklaşımları ve prosedürleri içerir. Bu özel hükümler, Türkiye dâhil birçok ülkede göreceli olarak daha küçük boyutlar, yüksek işlem maliyetleri, yatı-rımcılar tarafından algılanan riskler, bilinç yetersizliği, teşvik yokluğu gibi nedenlerle enerji ve-rimliliği projeleri ve programlarının karşı karşıya kaldığı tipik engellerin üstesinden gelmek üze-re tasarlanmıştır.

Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında, aşağıda belirtilen tüzükler yürürlüğe konmuştur:

• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 8 Ekim 2007 tarihli, Promosyon ve Kullanım Kılavuzu Uygulama Prensipleri Yönetmeliği’nin Değiştirilmesine Dair Tüzük,

• Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 14 Nisan 2008 tarihli, Merkezi Isıtma sistemi Kullanan Binalarda Isıtma Maliyetinin Kullanılan Enerji Miktarına Göre Paylaşılması İçin Bireysel Isıtma Sayaçlarının Uygulanmasına Dair Tüzük,

• Ulaştırma Bakanlığı tarafından 9 Haziran 2008 tarihli, Ulaşımda Enerji Verimliliğinin Artırılmasına Dair Tüzük,

• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (KOSGEB) tarafından 18 Ekim 2008 tarihinde ihraç edilen, Eğitim, Denetim ve Danışmanlık Hizmetleri Aracılığıyla KOBİ’lerde Enerji Verimliliğinin Desteklenmesine Dair Tüzük,

• 25 Ekim 2008 tarihinde ihraç edilen, Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanılması İçin Enerji Verimliliğinin İyileştirilmesine Dair Tüzük,

• Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 5 Aralık 2008 tarihinde ihraç edilen ve Nisan 2010 yılının Nisan ayında revize edilen Binalarda Enerji Performansına Dair Tüzük,

• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın gözetimi altında Elektrikli Motorlar, Havalandırma, Ev Ekipmanları, Lambalar, Kazanlar, Brülörler Gibi Enerji Sarf Eden Ekipmanların Minimum Enerji Verimliliği Standardı Üzerine Tüzük,

• Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 17 Nisan 2009 tarihinde yayımlanan, Okullarda Enerji Müdürü Atamasına Dair Tüzük…

Enerji verimliliği ile ilgili diğer yönetmelikler aşağıda belirtildiği şekildedir:

• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2008 yılının Haziran ayında yayımlanan, Yeni Sıcak Su Kazanlarının Verimlilik Gereksinimlerine Dair Tüzük,

• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2007 yılının Haziran ayında yayımlanan, Yerel Hava Soğutucuların Etiketlendirilmesine Dair Yönetmeliği Değiştiren Tüzük,4.

Ulu

sal D

üzey

de T

ürki

ye’d

e E

nerj

i Ver

imlil

iği P

olit

ikas

ı ve

Yapt

ırım

ları

Page 54: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

54

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2006 yılının Aralık ayında yayımlanan, Yerel Hava Soğutucuların Etiketlendirilmesine Dair Tüzük,

• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2006 yılının Aralık ayında yayımlanan, Elektrikli Buzdolapları, Dondurucular ve Bunların Birleşimlerinin Enerji Verimliliğine Dair Tüzük,

• Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2006 yılının Aralık ayında yayımlanan, Floresan Lambalarının Enerji Verimliliğine Dair Tüzük…

Enerji Kaynakları ve Enerjinin Verimliliğini Artırma Üzerine YönetmelikETKB, 25 Ekim 2008 tarihinde enerji kaynakları ve enerjinin verimliliğinin artırılmasını esas alan bir yönetmelik yayımlamıştır. Söz konusu yönetmelik, Enerji Verimliliği Kanunu’nun uygu-lanması için gerekli yaklaşım ve prosedürleri belirlemektedir.

Yönetmeliğin üzerinde durduğu başlıca hususlar şunlardır:

Enerji Verimliliği Hizmetlerinin Teşvik Edilmesine Yönelik Önlemler • Üniversitelerin, sanayi birliklerinin ve mühendis odalarının enerji müdürlerine eğitim

vermek üzere yetkilendirilmesi, • Enerji hizmet şirketlerinin enerji müdürü eğitimi vermek ve enerji denetimi yapmak üzere

yetkillendirilmesi,

Sanayide Enerji Verimliliğini Sağlamaya Yönelik Önlemler • Yılda 1.000 TEP’den fazla tüketim yapan sanayi tesisleri ve bölgelere enerji müdürü

tayin edilmesi, • Beş yıla kadar geri ödeme süresi olan 500.000 TL’ye kadar enerji verimliliği proje

maliyetlerine %20’ye kadar finansal destek verilmesi (EİE’de oluşturulan komisyon, enerji potansiyeli ve beklenen geri ödeme döneminin gözden geçirilmesi bazında projeleri seçecektir.),

• Tesislerle gönüllü anlaşmalar yapılması (Bu kapsamda, üç yıl üzerinden enerji yoğunluğunu yılda ortalama %10 azaltan tesisler, anlaşmanın birinci yılı için enerji maliyetlerinin %20’sini geri alacaktır. Bu rakam 100.000 veya 65.000 TL’yi geçmeyecektir.)…

Binalar ve Cihazlarda Enerji Verimliliğini Sağlamaya Yönelik Önlemler • 20.000 m2 veya daha fazla bina inşa edilmiş alana veya yıllık 500 TEP enerji tüketimine

sahip ticari binalar veya kamu binalarına enerji müdürü atanması. (Kamu binaları için 10.000 m2’den daha geniş bir alanın inşaata açılmış olması halinde enerji müdürüne gereksinim vardır.),

• Kamu binalarında zorunlu enerji verimliliği önlemlerinin uygulanması, • Maliyetin toplam proje maliyetinin %10’unu aşmaması halinde, Toplu Konut İdaresi’nin

(TOKİ) kojenerasyon, ısı pompası ve solar sistemleri toplu konut projelerinde uygulamasının talep edilmesi,

• Ev aletlerinin enerji tüketimlerine göre etiketlenmesi…

Enerji Üretiminde Enerji Verimliliğini Sağlamaya Yönelik Önlemler • 100 MW veya daha fazla kurulu güce sahip güç jeneratörlerine enerji müdürü atanması, • Üretim lisansına sahip kuruluşlardan, EİE’yi yıllık enerji tüketimlerinden haberdar

etmelerinin istenmesi, • ETKB’nin termik enerji santralleri için yıllık asgari enerji verimliliğini ilan etmesi, • Termik enerji santrallerinden kaynaklanan atık ısının kullanılması üzerine analizler

yapılması, • Üretim, aktarım ve dağıtımda kullanılan bütün ekipmanın uluslararası standartlara

uyumlu olmasının gerekli kılınması, • Kamu aydınlatmasının iyileştirilmesi (yolların aydınlatılması), • Ar-Ge çalışmalarını yürütmekte olan kamu kuruluşları tarafından, yenilenebilir enerji

projelerine öncelik verilmesi…

4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

Page 55: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

55

Enerji Verimliliği Bilincini Arttırmaya Yönelik Önlemler • Ocak ayının ikinci haftasının Enerji Verimliliği Haftası olarak belirlenmesi ve büyükşehir

belediyeleri ile yerel eğitim mercilerinden bilinçlendirme programları düzenlemelerinin istenmesi,

• Kamu sektörünün eğitim ve bilinçlendirme programları düzenlemesi, • EİE’nin enerji verimliliği bilincini artırmak için yarışmalar düzenlemesi…

İllerde Enerji Verimliliği (EV) UygulamalarıBaşbakanlık tarafından yayımlanan Şubat 2008 tarihli ve 2008/2 sayılı Tebliğ, 2008 yılını Ener-ji Verimliliği Yılı olarak duyurmuştur.

İçişleri Bakanlığı, enerji verimliliği üzerine bir başka tebliğ yayımlayarak ülkedeki bütün valilik-lere göndermiştir. Bu tebliğ uyarınca vali muavinleri, enerji verimliliği koordinatörleri olarak ata-nacak, devlet ile yerel idarelere ait binalarda alınacak önlemler programlanacak, binalarda ener-ji verimliliği için sorumlu bir kişi belirlenecek, bütün şehri kapsayacak bir Enerji verimliliği eylem planı hazırlanacak, alınan EV önlemleri vali tarafından şahsen izlenecek ve bu önlemlerin sonuç-ları her altı ayda bir bakanlığa gönderilecektir.

Valilikler ilk uygulamaları başlatmış ve iletilen raporlara göre, şu sonuçlara ulaşılmıştır: 53 şe-hirde vali muavinleri, enerji verimliliği koordinatörleri olarak tayin edilmiştir. 39 şehir enerji ve-rimliliği eylem planını hazırlamıştır. 76 şehirde kamu kurumlarındaki bütün elektrik lambaları kompakt lambalarla değiştirilmiştir. 65 şehirde enerji verimliliği afişleri halkın bilincini arttır-mak üzere kamu kurumları, okullar ve açık alanlardaki ilan panolarına asılmıştır. İllerdeki Milli Eğitim İl Müdürlükleri’nin işbirliğiyle seminerler ve enerji verimliliği yarışmaları düzenlenmiştir.

Kaynaklar: Adnan YILMAZ sunumu , İçişleri Bakanlığı, Ulusal Enerji Verimliliği Forumu 15-16 Ocak 2009

Bilgi Verme Zorunluluğu • Enerji yöneticileri atamak zorunda olan sınai tesisler, elektrik santralleri ve kamu

binaları ile özel binaların sahipleri, yıllık enerji tüketimleri konusunda EİE’yi bilgilendirecektir. 5627 sayılı kanun uyarınca, yanıltıcı bilgi veren mal sahipleri 12.006 TL ve bilgi vermeyen mal sahipleri 60.032 TL cezaya çarptırılacaktır.

• Enerji hizmeti şirketleri ve dış acenteler vasıtasıyla enerji verimliliği yatırımları uygulayan sınai tüzel kişilerin ticari hakları korunacaktır.

Binaların Enerji Performansı YönetmeliğiBayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından 5 Aralık 2008 tarihinde yayımlanan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği (BEP) yayımlanmıştır. AB Bina Direktifi hükümlerinden de yayarlanıla-rak, bina enerji performansı üzerine Enerji Verimliliği Kanunu’nun gereksinimleri karşılanmıştır. BEP Yönetmeliği, Yeni Binalar İçin Binalardaki Isı İzolasyonu Yönetmeliği’ni Aralık 2009 yılının Aralık ayı tarihi itibarıyla ilga etmiştir.

BEP, binaların bütününde enerji tüketiminin hesaplanması ve değerlendirilmesi için gerekli ilkele-ri belirlemektedir. Bu ilkeler yeni yapılarda veya mevcut binalardaki önemli onarımlarda uygula-nır. Yönetmelik aynı zamanda bina sınıflandırması ile bölgeye göre değişiklik gösteren enerji per-formansının asgari gereksinimlerini de belirtir.

BEP, bina giydirmeden ısı kaybı konusundaki kurallar için TS 825’e atıfta bulunmakta, daha çok enerji verimliliği sağlamak konusunda mimari tasarım, binaların çevreye uyumu, izolasyon, ha-valandırma, ısıtma ve klima sistemleri, sıcak su ile dağıtımı, otomatik kontroller, elektrik tesisa-tı ve ışıklandırma, yenilenebilir enerjinin kullanımı ve birleşik üretim, bakım, enerji, kimlik serti-fikası ve kurallara uyulmaması halinde uygulanacak ceza ve para cezası konusunda genel kural-lar ile tavsiyeleri içermektedir.

Yönetmeliğin temel amaçları aşağıdaki gibidir: • Açık hava iklim koşullarının, iç mekân gereksinimlerinin, yerel koşulların ve maliyetin

dikkate alınması,4. U

lusa

l Düz

eyde

Tür

kiye

’de

Ene

rji V

erim

liliğ

i Pol

itik

ası v

e Ya

ptır

ımla

Page 56: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

56

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

• Binanın toplam enerji kullanımını değerlendirmekte kullanılabilecek hesaplama yöntemlerinin tanımlanması (Ocak 2011 itibariyle tanımlanacaktır),

• Performans kriterleri ve bunların uygulama prensiplerinin tanımlanması; birincil enerji kullanımı ve CO2 emisyonları açısından binaların sınıflandırılması,

• Yeni binaların ve önemli tadilatlar uygulanacak mevcut binaların asgari enerji performans gereksinimlerinin belirlenmesi,

• Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının teşvik edilmesi… • Enerji Performans Yönetmeliği, 2009 yılını Aralık ayı itibarıyla yürürlüğe girmiş ve

2010 yılının Nisan ayında da ciddi bir revizyona tabi tutulmuştur.

4.3. Enerji Verimliliği Yatırımları Teşvikleri Sınai girişimlerde enerji verimliliğini geliştirecek projelerin azami beş yıllık geri ödeme dönemine ve azami 500.000 TL maliyete sahip olması durumunda, Enerji Verimliliği Yönetmeliği EİE tara-fından karşılanacak, yatırım maliyetinin %20’sine kadar bir bağışa hak kazanıldığını belirtilmek-tedir. Sınai tesisleri bu program altındaki bağışlar için her yılın Ocak ayında başvuruda bulunma-lıdır. Daha büyük enerji tasarrufları içeren, daha kısa sürede geri ödemesi olan ve elektrik tasar-rufu bulunan projelere öncelik verilecektir.

Hazine Müsteşarlığı, 500.000 TL’yi aşan bir yatırıma sahip yüksek verimli birleşik üretim tesis-lerinin projelerini “Yatırımların Devlet Teşviki ile İlgili Kararname” çerçevesinde destekleyebilir. (18) Bu kararname, takip eden yatırımcıların menfaatleri türünde yatırım teşvik sertifikaları ver-meyi öngörmektedir; gümrük vergileri veya Katma Değer Vergisi’nden muafiyet ya da faiz oranla-rı sübvansiyonları bunun örneklerindendir.

Gönüllü AnlaşmalarDevlet, 2008 yılında enerji verimliliği yatırımlarını teşvik etmek üzere yeni bir program başlatmış-tır. Yatırımcılar EİE ile gönüllü anlaşmalar imzalayarak, anlaşmanın ilk üç yılında en az %10’luk ortalama yıllık enerji yoğunluk azalmasını elde etmek kaydıyla, birinci yılda enerji maliyetlerinin %20’si kadar bir bağış alabilmektedir. Ödeme dönem sonunda yapılmakta ve 100.000 TL’yi aş-mamaktadır.

Bu yönetmelik, yenilenebilir ileri teknolojilerin kullanımı ve enerji verimliliğinin artırılması için ilave teşvikler sağlamaktadır. İşletmeler merkezi ısıtma şebekeleri, modern atık yakma teknikle-ri, yerli imal edilmiş birleşik üretim tesisleri ile %80’den fazla verimlilik, hidrolik, rüzgâr, jeo-termal, güneş veya biyokütle gibi yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjiden yapılacak tüketim için tek bir kredi alabilir.

KOBİ’ler İçin Kapasite İnşasıDevlet, KOBİ’lere enerji verimliliği ve denetimlerinde eğitim çalışmaları yapılması amacıyla fon-lar sağlamaktadır. Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) de-netim öncesi çalışmalarda enerji denetimleri, danışmanlık hizmetleri ve denetim öncesi çalışmalar için 1.000 TL’nin altında, enerji denetimleri için 20.000 TL ve danışmanlık hizmetleri için 10.000 TL ödeme yapacaktır. Bu konuya, KOSGEB İçin Destek Yönetmeliği’nde yer verilmiştir.

(18) 2006/10921, 28 Ağustos 2006 tarihli 26311 sayılı 03 Ekim 2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Kararname. 5. A

B M

ükte

seba

tı il

e U

yum

Page 57: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

57

5. AB Müktesebatı ile Uyum Türkiye’nin enerji verimliliği mevzuatı, AB’ninkiyle büyük ölçüde aynı çizgidedir. AB 2008 İlerle-me Raporu, Türkiye’ye EİE’yi güçlendirme ve ulusal enerji verimliliği hedeflerini yayımlama çağ-rısında bulunmuştur. Türkiye’nin müktesebatı (19)kabul etmek için düzenlediği 2008 Ulusal Prog-ramı, sonraki adımları ve zaman çizelgelerini içermektedir. Aşağıdaki tablo, uyumlu hale getiril-mesi gereken mevzuatı listelemektedir.

Tablo 10: Enerji Verimliliğinde AB ve Türkiye Mevzuatını Uyumlu Hale Getirme Hedefleri

AB Mevzuatı Türk Mevzuatı Taslağı Yayın Tarihi Ağustos 2009 Tarihindeki Durum

Direktif 94/2/AT Ev Aletleri Etiketlemesi Yönetmeliği tadili

2009 Bekliyor

2002/91/AT ve 2006/32/AT Direktifleri

Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Okullarda Enerji Yönetimi Yönetmeliği

2009 Tamamlanmış

Direktif 2005/32/AT Enerji Tüketen Ürünlerin Çevre Dostu Tasarımı Yönetmeliği

2009 Bekliyor

Direktif 2003/30/AT Biyoyakıtlar Kanunu > 2011 Bekliyor

Kaynak: 3. Ulusal Program

Ürünlerin Teknik Mevzuatının Hazırlanması ve Uygulanması ile İlgili 2001 Tarihli Kanun (4703 sayılı Kanun), ev aletleri etiketlemesini kapsadığından dolayı enerji verimliliğiyle ilişkilidir.

4703 sayılı Kanun: Ürünlerin Teknik Mevzuatının Hazırlanması ve Uygulanması 2001 yılında yürürlüğe giren ve genellikle “Etiketleme Kanunu” olarak atıfta bulunulan bu ka-nun, Türkiye mevzuatını AB Enerji Etiketleme Çerçevesi Direktifi (92/75/EEC) ile uyumlu hale getirmeyi ve söz konusu direktiflerin uygulanmasını sağlamayı amaçlamaktadır. 2002 yılından itibaren ev aletlerinin enerji etiketleme yönetmelik ve tebligatları benimsenmiştir. Bu prosedür-ler enerji performansı ürün verimliliği ve zorunlu etiketlemenin standartlarını tesis etmektedir.

Mevcut yönetmelik ve tebliğler aşağıdaki gibidir:

Yönetmelikler Tarih

Yeni Sıcak Su Kazanlarının Verimlilik Gereklerine Dair Yönetmelik Haz-08Yerli Klimaların Etiketlenmesi Üzerine Yönetmeliği Tadil Eden Yönetmelik Haz-07Yerli Klimaların Etiketlenmesi Üzerine Yönetmelik Ara-06Elektrikli Soğutucu, Dondurucu ve Bunların Birleşimlerinin Enerji Verimliliği Yönetmeliği Ara-06Floresan Lambaların Enerji Verimliliği Yönetmeliği Ara-06

Tebliğler Tarih

Ev Tipi Ampullerin Enerji Etiketlemesine İlişkin Tebliğ Şub-02Ev Tipi Çamaşır Makinelerinin Enerji Etiketlemesine İlişkin Tebliğ Mar-02Ev Tipi Bulaşık Makinelerinin Enerji Etiketlemesine İlişkin Tebliğ Nis-02Ev Tipi Çamaşır Kurutma Makinelerinin Enerji Etiketlemesine İlişkin Tebliğ May-02Ev Tipi Kurutma/Yıkama Makinelerinin Enerji Etiketlemesi Tebliği Haz- 02Ev Tipi Elektrikli Fırınların Enerji Etiketlemesine İlişkin Tebliğ Şub-03

(19) Topluluğun kabulü için Ulusal Program Müktesebat (NPAA) tanıtılmış olup 2001 yılının Mart ayında katılım süresinde AB uyumu için taahhütleri içerir. İlk ulusal program 2001 yılında ikincisi 2003 yılında ve üçüncüsü 2008 yılında yayınlanmıştır.5. A

B M

ükte

seba

tı il

e U

yum

Page 58: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

58

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

5.1. Sürdürülebilir Belediyeler Üzerine AB İnisiyatifiYerel merciler iklim değişikliğini hafifletmede kilit rol oynamaktadır. Sera gazı salımlarının ya-rısından fazlası şehirler tarafından yaratılmaktadır. AB’de, nüfusun %80’lik bölümü enerjinin %80’inin tüketildiği şehirlerde yaşayıp çalışmaktadır. Vatandaşlara en yakın idareler olan yerel merciler, onların kaygı ve ihtiyaçlarını anlamak üzere ideal bir şekilde konumlandırılmıştır. Buna ilave olarak zorlukları kapsamlı bir biçimde ele alabilir, kamuyla özel menfaatler arasındaki uz-laşmayı kolaylaştırır ve ister alternatif enerjinin daha verimli kullanımı veya isterse davranışlar-da değişimler şeklinde olsun, sürdürülebilir enerjinin toplam yerel gelişme amaçlarına entegras-yonunu sağlayabilirler.

Bu nedenle, yerel yönetimlerin sürdürülebilir enerji politikalarının uygulanmasında lider oyuncu-lar olması ve onların bu çabalarının tanınıp desteklenmesi gerekmektedir. Belediye Başkanları Sözleşmesi, vatandaşlara kalıcı istihdam yaratıp yaşam kalitesini artıran ve kritik sosyal sorun-ları ele alan akıllı yerel sürdürülebilir enerji politikalarının uygulanması vasıtasıyla iklim değişik-liğini azaltma konusunda Avrupa’da öncülük eden şehirlere liderliği veren iddialı bir Avrupa Ko-misyonu inisiyatifidir.

Sözleşmeyi imzalayan tarafların resmi taahhütleri, somut önlemlere ve projelere çevrilmiştir. İmza sahibi şehirler, eylem planlarının uygulanması hakkında rapor vermeyi ve denetlenmeyi ka-bul etmektedir. Mevcut hükümlere uymamaları durumunda sözleşmeyle ilişkilerinin feshini de ka-bul etmektedirler.

Şehirler ayrıca saptanan görevler için yeterli insan kaynaklarını ayırmayı, yerel enerji günlerinin düzenlenmesi ve diğer şehirlerle ağ oluşturmak dahil, vatandaşlarını eylem planının uygulamasına katılmak üzere harekete geçirmeyi de taahhüt etmektedir.

1. Belediye başkanlarının imzaladığı sözleşme, bütünüyle CO2 emisyonlarında azalma şart-ları için AB hedeflerinin ötesine gönüllü ve tek taraflı taahhütte bulunmaktadır.

2. Sözleşmeyi imzalayan taraflar, CO2 emisyonlarını enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji eylem planları aracılığıyla 2020 yılına kadar %20 azaltmayı amaçlamaktadır.

3. Bu amaca ulaşmak üzere yerel yönetimler aşağıdaki taahhütlerde bulunmuştur:

• Katılım sonrasındaki bir yıl içinde Temel Emisyon Envanteri (TEM) hazırlamak • Katılım sonrasındaki bir yıl içinde belediye meclisi tarafından onaylanmış, sürdürü-

lebilir bir Enerji Eylem Planı (EEP) sunmak • Sunum sonrasında her iki yılda bir EEP’nin uygulanma derecesini ve ara sonuçlarını

belirten uygulama raporlarını yayımlamak, • Belirli aralıklarla Yerel Enerji Günleri düzenlenmesi dâhil, eylemlerini tanıtıp vatan-

daşların/paydaşların katılımını sağlamak, • Özellikle diğer yerel makamları katılmaya teşvik ederek, önemli etkinlik ve tema-

tik çalıştaylara katılımlarda bulunarak Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin mesajı-nı yaymak…

Türkiye’de sadece bir belediye (Karşıyaka Belediyesi) bu sözleşmeye taraf olmuştur.6.

Pay

daşl

ar

Page 59: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

59

6. Paydaşlar

6.1. Enerji Verimliliği Kurumsal ÇerçevesiEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB)1985 yılında 3154 sayılı Kanun ile yeniden örgütlenen ETKB, enerji verimliliği dâhil enerji politi-kalarını uygulamadan sorumlu birincil kuruluştur. Enerji verimliliği dâhil ulusal enerji politikala-rı, planları, programlarının geliştirilmesini, uygulanmasını koordine edip denetler ve Türkiye’nin enerji ile doğal kaynak ihtiyaçlarının belirlenmesi, bunların kullanımının iyileştirilmesi, ayrıca enerji mevzuat, yönetmeliklerinin hazırlanması ve onaylanmasından sorumludur.

Enerji İşleri Genel Müdürlüğü (EİGM)ETKB içindeki esas politika analiz organı olan EİGM, doğalgaz ve elektrik sektörü reform prog-ramları dâhil, enerji politika önlemlerinin koordinasyonundan sorumludur. Uzun vadeli bir ener-ji planı hazırlar, farklı politika senaryoları geliştirir, genel enerji ile çevre politikaları, yenilenebi-lir enerji ve enerji verimliliği üzerine çalışmalar yürütür. EİGM’de, Enerji Politikaları ve Koordi-nasyonu Departmanı’nın bir parçası olarak sadece ilgili kurumlar arasındaki çalışmaları koordine etme işlevine sahip bir Enerji Tasarrufu Bölümü mevcuttur.

Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE)ETKB, ulusal enerji politikaları bağlamında politikaların hazırlanmasından, bunların gerçekleşti-rilmesindeki denetimden sorumluyken, EİE de enerji verimliliği ile yenilenebilir enerji programla-rının uygulanması ve koordinasyonunun sorumluluğunu üstlenmiştir.

EİE, Türkiye’de enerji verimliliğinin araştırılması ve tanıtımıyla görevlendirilmiş, ETKB idaresi altında bulunan, aynı zamanda enerji verimliliğiyle ilişkili ikincil mevzuat ve yönetmeliklere tav-siyelerde bulunan bir kuruluştur. Asıl görevi, ilgili kurumlarla toplu, entegre işbirliği mekanizma-ları bağlamı kapsamında enerjinin rasyonel kullanımını teşvik etmek ve talep tarafında enerji ve-rimliliğini iyileştirmektir.

Nihai kullanıcı sektörlerinde enerji verimliliği çalışmaları 1980 yılından bu yana enerji yoğun sa-nayi tesislerde enerji etütleri ile birlikte EİE tarafından sürdürülmektedir. Kurum ayrıca, belirli fi-nansal teşvikler sağlamakta, AB, JICA, UNDP-GEF ve diğer ikili işbirliği projeleri gibi uluslara-rası enerji verimliliği projelerini yürütmekte, müşteri gruplarına eğitimler vermekte, diyalog kur-ma ve farkındalık yaratma çalışmaları düzenlemektedir.

EİE tarafından yürütülen enerji verimliliği etkinlikleri aşağıdaki gibidir:

YetkilendirmeEİE, tüm ülkede yoğun ve etkili bir şekilde enerji verimliliği etkinlikleri yürütmek için üniversite-lere, meslek odalarına enerji verimliliği eğitimleri düzenlemeleri için yetki verir, enerji verimlili-ği danışmanlık şirketlerini yetkilendirir. EİE ve yukarıda bahsi geçen yetkili kurumlar ayrıca, sa-nayi ile bina sektöründe proje finansmanı (üçüncü şahıs finansmanı dahil) ile birlikte eğitim, etüt, danışmanlık verebilecek durumdaki enerji verimliliği danışmanlık şirketlerine de yetki verir. Hali-hazırda Makine Mühendisleri Odası ve 17 enerji danışmanlık şirketi, enerji verimliliği hizmetleri vermek üzere yetkilendirilmiştir. İlave 28 enerji danışmanlık şirketi de değerlendirme altındadır.

Enerji Verimliliği Eğitim ProgramlarıEİE, 1997 yılından bu yana sınai kuruluşlar, 2006 yılından bu yana da bina ve hizmet sektörü için enerji yöneticileri eğitim programları düzenlemektedir. Bu kurslarda bugüne kadar yaklaşık 3000 enerji yöneticisi eğitilmiştir. Söz konusu program 2009 itibarıyla enerji verimliliği danışmanları-na, doğru genişletilmiş ve farklı şehirlerde yetkili danışmanlarına enerji yönetici eğitimlerine baş-lamıştır. 2002 yılından itibaren de uluslararası kurumların işbirliğiyle bölge ve komşu ülkeler için uluslararası enerji yönetici kursları düzenlenmiştir.

6. P

ayda

şlar

Page 60: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

60

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

Enerji Verimliliği Etüt Programları EİE, Türkiye sanayi sektörünün çeşitli tesislerinde enerji verimliliği konusunda farkındalık yarat-mak, enerji tasarruf potansiyellerini tanımlamak ve enerji yönetimini tesis etmek üzere etütler yapmaktadır. Bugüne kadar kurumun ekipleri tarafından demir-çelik, tekstil, gıda, çimento, sera-mik gibi sektörlerden 60 fabrikada etüt yapılmıştır . EİE mühendisleri, ilgili kurumun yönetimi-nin talebi üzerine ayrıca devlet binalarında enerji etütleri de gerçekleştirmektedir. Bundan böyle, yetkili enerji verimliliği danışmanları da sanayi ve inşaat sektöründe enerji etütleri yapabilecektir.

İzleme ve Veri Tabanı ÇalışmalarıYetkili organların enerji verimliliği faaliyetleri ile fabrikalar ve belirli miktarda enerji tüketen bi-nalar da EİE tarafından izlenmektedir.

EİE ve Türkiye Çimento Birliği’nin işbirliğiyle 2000 yılından itibaren çimento sektöründe kıyas-lama çalışmaları yapılmıştır. Fabrikalara özel enerji tüketimlerini kıyaslama, mevcut durumu an-lama imkânını veren bu başarılı çalışma, diğer sektörlerde kıyaslama çalışmalarının önünü açmış, demir çelik, tekstil ve seramik sektöründe bu konuda çalışmalar başlatılmıştır.

Enerji verimliliği gösterge tanımlarının metodolojisi, enerji tasarrufu potansiyellerin değerlendiri-mesi ve modellemeler geliştirilmiştir. Bu, enerji verimliliği ve enerji planı tahmini ile entegre edil-miştir. Buna ilave olarak EİE, sanayideki fabrikaların, binaların enerji tüketimlerini toplamak ve işlemek üzere bir veri tabanı kurmuştur.

Enerji Verimliliği Projelerini Desteklemek, Gönüllü AnlaşmalarEn fazla 500.000 Türk Lirası proje maliyeti ve beş yıla kadar veya daha kısa geri ödeme süresi bu-lunan sınai kuruluşların enerji verimliliği iyileştirme projeleri için finansal destekler tesis edilmiş-tir. Bu kuruluşlar en fazla 100.000 TL’ye kadar olmak kaydıyla proje maliyetinin %20’sine kadar sübvansiyon alacaktır. Sınai kuruluşların enerji verimliliği projelerini desteklemek üzere 5 mil-yonluk bir bütçe ayrılmıştır. Bu bütçenin 4 milyonluk kısmı elektrik motorlarıyla ilgili olan ener-ji verimliliği projeleri için tahsis edilmiş, 72 başvurudan 17 proje desteklenmek üzere onaylan-mıştır. Projelerin başarıyla tamamlanması üzerine bu 5 milyon TL’lik yatırım, 6,3 milyon TL ta-sarruf sağlayacaktır.

Sınai kuruluşları enerji yoğunluklarını üç yıl içinde en az %10 azaltmayı taahhüt ederek EİE ile en fazla 100.000 TL tutarında destek alacak şekilde gönüllü anlaşma yapmaktadır. Bu kapsam-da şimdiye kadar sanayide 11gönüllü anlaşma başvurusu ve 17 enerji verimliliği projesi ve onay-lanmıştır.

Bilinçlendirme ÇalışmalarıEnerji verimliliği ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek üzere kamu bilincinin artırılması amacıyla EİE’de Bilinçlendirme Bölümü 2006 yılında tesis edilmiştir.

Bu bölümün ana faaliyetleri, her yılın Ocak ayının ikinci haftasının Enerji Verimliliği Haftası ola-rak kutlanması, bu hafta boyunca konferans ve sergilerin düzenlenmesidir. Buna ilaveten başarı-lı enerji tasarrufu projeleri Enerji ve Tabii kaynakları Bakanı’ndan ödüller almakta ve , enerji ta-sarrufu kavramı televizyon, radyo ve yazılı basında tanıtılmaktadır..

Milli Eğitim Bakanlığı ile TÜBİTAK işbirliğiyle Enerji Verimliliği Haftası okullarda kutlanan önemli gün ve haftalar arasına alınmıştır. Bu çerçevede her yıl enerji tasarrufuyla ilgili olarak il-kokul ve liselerde resim, kompozisyon, proje yarışmaları düzenlenmekte, başarılı öğrencilere ödül-ler verilmektedir.Enerji kaynaklarının etkin kullanımı üzerine seminer programları, aynı zamanda bunların çevre-sel etkileri ilkokul ve liseler ile kamu için EİE tarafından başlatılmış, buna ilaveten film, broşür, afişler hazırlanarak ülke çapında bedelsiz olarak dağıtılmıştır. Ayrıca, çeşitli ulusal ve uluslara-rası seminer, konferans ve çalıştaylar düzenlenmiş, bu düzenlemeler esas olarak EİE’nin koordi-nasyonunda gerçekleşmiştir.

1. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu 15-16 Ocak 2009 tarihlerinde İstanbul’da WOW Konvansi-yon Merkezi’nde düzenlenmiştir. Forumun ikincisi de 13-14 Ocak 2011 tarihlerinde gerçekleşti-rilecektir.

6. P

ayda

şlar

Page 61: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

61

Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu Yeni Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında yüksek düzeyde enerji verimliliğiyle ilgili bakanlıklar ile kamu kurumları (İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskân, Ulaştırma, Sanayi ve Ti-caret, Çevre ve Ormanı Bakanlıkları, DPT, Hazine Müsteşarlıkları,EPDK, Türk Standartları Ens-titüsü, TÜBİTAK, TOBB, TMMOB ve Türkiye Belediyeler Birliği), sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün temsilcilerinden oluşan Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu (EVKK) merkezi organ vazifesini görmektedir. Üç ayda bir toplanan EVKK’ye, ETKB müsteşar yardımcısı başkanlık eder. EVKK’nin temel işlev-leri ise enerji verimliliği stratejileri hazırlamak, politikalarına karar vermek ve uygulama için so-rumlullar atamaktır. Temel faaliyetleri ise enerji verimliliği danışmanları tarafından önerilenler dâhil enerji verimliliği projelerinin onaylanması, gönüllü anlaşmaların izlenmesi, özel alt komite-lerin kurulması, ikincil mevzuat ve kanunların değerlendirilmesidir. Kurul sekreteri olarak hare-ket eden, gündem ile önerileri, politika taslaklarını hazırlayan EİE, ETKB’nin sorumluluklarıyla ilgili çalışmalarda departmanlar arası irtibattan ve uygulamalardan sorumludur.

Çevre ve Orman Bakanlığı Esas amacı çevreyi korumak olmak üzere 1991 yılında 443 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Çevre Bakanlığı, 2003 yılı Mayıs ayında Orman Bakanlığı ile birleştirilmiştir. 81 ilde şubeye sahip olan Çevre ve Orman Bakanlığı’nın sorumlulukları arasında çevre lisansları çıkart-mak, çevre mevzuatını yürütmek de bulunmaktadır.

Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesinde emisyon kontrolü ve çevresel etki değerlendirmesinden (ÇED) sorumlu olan, enerji sektörüyle ilgili departmanlar vardır. İlgili genel müdürlükler hava kirliliğinin çevresel korunma ve kontrolü ile ÇED ve planlaması konularında faaliyet gösterir.

Çevre ve Orman Bakanlığı, hava kalitesi mevzuatından sorumludur. Mevzuat esas olarak şu konu-lar üzerine odaklanmıştır:

1986: Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği,2004: Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği 2004: Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeliği Araç Kirliliği Kanunu; Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeliği (AB ile uyum)

Günümüzde, kirlilik ve CO2 salımları dâhil büyük (sınaî) yanma tesisleri mevzuatı çalışmaları de-vam etmekte olup, bu durum enerji verimliliği ve iklim değişikliği sorunlarıyla yakından ilişkili-dir. Enerji tasarrufu/verimliliğinin, iklim değişikliği sorunlarında yüksek bir önceliğe sahip oldu-ğu Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından bilinmektedir. UNFCCC tarafından bir zorunluluk olarak ortaya konan Ulusal Bildirge, iklim değişikliği üzerine sekiz çalışma grubundan oluşan bir komite tarafından hazırlanmış ve Birinci Ulusal Bildirge Ocak 2007 tarihinde yayımlanmıştır.

Bakanlık, çevre dostu projelerle ilgili işbirliği konusunda faaliyetlerde bulunmaktadır. Örneğin Çevre ve Orman Bakanlığı, Türkiye’de GEF işletme odak noktasıdır ve hem sanayi hem de bina sektörlerinde bu kuruluş tarafından mali desteği sağlanan enerji verimliliği projeleri, bakanlığın işbirliğiyle 2010 yılında başlatılacaktır. Bakanlık ayrıca, enerji verimliliği gibi politikaların AB çevre standartları doğrultusunda olmasını da temin etmektedir.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (STB)Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, sınai işbirliğinin gelişmesinden, sanayiyi, ticareti desteklemekten ve Türkiye mevzuatının –örneğin normlar ve etiketlemeler gibi konularda– AB Müktesebatı ile uyumundan sorumludur. KOBİ’lere KOSGEB aracılığıyla teknik/finansal yardım sağlar; ülke için enerji verimliliğine sahip ekipman üretimini canlandırmayı ve genel olarak sınai işbirliği vasıtasıy-la teknoloji transferini destekler. Bakanlığın birimlerinden Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlü-ğü, standartların icra edilmesinden, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü etiket-leme için bilgi sağlamak ve enerji verimliliğiyle ilgili vatandaş sorunlarını değerlendirmekten, Sa-nayi Genel Müdürlüğü etiketleme hazırlığından, Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlü-ğü Türkiye’nin gelişen bölgelerinde yeni tesisler kuran şirketler için teşviklerden sorumludur. Her bir genel müdürlük kendi bütçesine ve piyasa gözetimi için ayrılan bütçelere sahiptir. Bakanlığın 6. P

ayda

şlar

Page 62: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

62

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

ayrıca, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlükleri vardır. Piyasaya yönetmelik ve standartları uygulatmak üzere müfettişler bu il müdürlüklerinde çalışır.

Yeni 5627 sayılı Enerji Kanunu’na göre, STB aynı zamanda kazanlar, brülörler, bireysel ısıtıcılar, elektrik motorları, ev cihazları, klimalar ve ampuller için asgari verimlilik standartları yönetmeli-ğinden sorumludur. Bu kapsam dâhilinde, çevreci tasarım üzerine AB direktifi ile aynı çizgide olan ikinci mevzuat tamamlanmak üzeredir.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)Milli Eğitim Bakanlığı, Enerji Verimliliği Haftası’nı okullarda kutlamıştır. İlkokul ile liselerde her yıl enerji tasarrufu üzerine resim, kompozisyon, proje yarışmaları düzenlenmekte ve başarılı öğ-rencilere ödüller verilmektedir. Bakanlık ayrıca, 17 Nisan 2009 tarihinde “Okullarda Enerji Yö-neticileri Atanması” konusunda bir yönetmelik yayımlamıştır.

Ulaştırma BakanlığıUlaştırma Bakanlığı’nın misyonu, bütün kullanıcılar için kaliteli, dengeli, güvenli, çevre dostu, adil, ekonomik ulaşım bilgisi üretmek ve iletişim hizmetleri sağlamaktır. Ulaştırma Bakanlığı ta-rafından 9 Temmuz 2008 tarihinde ulusal motorlu taşıt üretiminde birim yakıt tüketimini azalt-mak ve verimlilik standartlarını artırmak, toplu taşımacılığı yaygınlaştırmak üzere enerji verimli-liği sağlamak üzere bir yönetmelik yayımlanmıştır. Yönetmelik revizyona tabi tutulmuştur.

Elektrik Sektörü ŞirketleriTürkiye’deki elektrik sektörü, iki kamu iktisadi teşekkülü olan Türkiye Elektrik Anonim Şirke-ti (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (TEDAŞ) hâkimiyetindeydi. TEAŞ’ın üretim, ticaret ve iletim faaliyetlerini kapsayan üç ayrı şirkete bölünmesi yolu ile yapısal ayrıştı-rılması 1 Ekim 2001 tarihinde Elektrik Piyasası Kanunu ile icra edilmiştir. Türkiye Elektrik İle-tim Anonim Şirketi (TEİAŞ), Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ), Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim Şirketi (TETAŞ) olarak üç devlet şirketine bölünmüştür ve bunlar faaliyetle-rine başlamıştır.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)Enerji piyasasını düzenleyen ve denetleyen EPDK, 2001 yılında Elektrik Piyasası Kanunu ile elektrik için bağımsız bir düzenleme mercii olarak kurulmuştur. EPDK’nin görevleri arasında ay-rıca, enerji piyasasını çevre dostu şekilde düzenlemek, enerji kaynaklarını tüketicilere güvenli bir şekilde yüksek kalite ve düşük maliyetle sağlamak bulunmaktadır. Özerk bir kuruluş olan EPDK, kendisine yasa ile verilen düzenleme ve denetleme görevlerini icra eder. Doğal Gaz Piyasası Kanu-nu (2001), Petrol Piyasası Kanunu (2003) ve LPG Piyasası Kanunu’nun (2005) yürürlüğe girme-sini takiben EPDK’ye doğal gaz, petrol ve LPG sektörlerinde de sorumluluklar verilmiştir. Opera-törlere lisans veren kurul, gaz, elektrik tarifelerini belirleyip ikincil mevzuatı tayin ederek hizmet-lerin kalitesini denetlemekte ve şikâyetleri ele almaktadır. EPDK idari ve finansal özerkliğe sahip bir kamu idaresi olup, karar alma sürecinde bağımsızdır.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)Ticaret Bakanlığı’na bağlı bir devlet kurumu olan KOSGEB, 1990 yılında özel bir kanunla kü-çük ve orta ölçekli sınai girişimlerin oranın, etkinliğini artırmak, rekabet güç ve düzeylerini yük-seltmek, ekonomik gelişmelerle aynı doğrultuda sanayide entegrasyonu gerçekleştirmekle yüküm-lüdür. Düzenlenen yeni kanunla bütün KOBİ’lerden sorumlu tutulan KOSGEB, hizmet ve destek merkezleri aracılığıyla onlara gelişme hizmet ile destek programları sağlamaktadır.

136 farklı tipte Uygulama Birimi, 20 İş Geliştirme Merkezi, 13 Bölgesel Sanayi Geliştirme Mer-kezi, 18 Teknoloji Geliştirme Merkezi, 8 Duvarsız İnkübatör, 75 Sinerji Odaklı olmak üzere Tica-ret ve Sanayi Odaları ile KOSGEB’in ülke çapında KOBİ’leri hedefleyen hizmetlerini, destek prog-ramlarını yaymak üzere onlar ile ilgili projeleri diğer organizasyonların işbirliği ile uygulamak-tadır.

KOSGEB aynı zamanda üniversitelerle yakın işbirliği içinde sürdürdüğü Ar-Ge programı kapsa-mında, 18 üniversitenin işbirliğiyle bir Teknik Geliştirme Merkezi kuracaktır. KOSGEB, uygun Ar-Ge projelerine finansal destek –genelde krediler– sağlamakta, laboratuvarları ile sanayi için 6.

Pay

daşl

ar

Page 63: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

63

malzeme testleri hizmeti verip, şirketler için sertifikalar veya test raporları ihraç etmektedir. Ön-celikli sayılan alanlar biyoteknoloji, genetik, tasarım, malzeme, bilgi ve iletişim, nano teknoloji-ler, enerji, çevre ve süreç teknolojisidir.

Türkiye Enerji Verimliliği Kanunu’na göre KOSGEB, enerji verimliliği başlığı altında, KOBİ’lere eğitim, etüt ve danışmanlık desteği sağlama hakkını haizdir. EİE ayrıca enerji verimliliği danış-manlık işleri konusunda KOSGEB’e teknik destek sağlar.

Hazine Müsteşarlığı Hazine Müsteşarlığı, makroekonomik politikaların ilgili devlet kurumlarıyla işbirliğinden ve kamu finansman politikalarını uygulamaktan sorumludur. İdare ettiği yatırım teşvik programı enerji ve-rimliliğini geliştirmeye yardımcı olmak için potansiyel projeleri de içerir. Genel amacı Türk sana-yiinin rekabetini arttırmak, yatırım ile istihdamı teşvik etmek olan program, daha yüksek değer sahibi ürünlerin yaratılması için uygun ileri teknolojilerle ilgili bütün yatırımları ve uluslararası alanda rekabetini destekler.

Hazine, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek olan miktarı aşan boyuttaki asgari yatırımların ve Enerji Verimliliği Kanunu’nda belirtilen yeni uygulamalar çerçevesinde yüksek verimliliğe sa-hip birleşik üretim tesisleri projelerini destekler.

Maliye BakanlığıMaliye Bakanlığı, Türkiye’deki bütün vergi türlerini toplamaktan ve Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT) haricinde –yatırımla ilgili olmayan– bütçe harcamalarının tahsis/denetiminden sorumludur.

Türkiye’deki enerji kaynaklarına uygulanan vergiler nedeniyle Maliye Bakanlığı’nın faaliyetlere belirli ölçüde katılımı gerekebilir. Enerji tasarruflarıyla ilgili olarak, kamu sektörü ile meskenler-de maliyet etkin enerji verimlik önlemlerini motive etmek ve uygulamak konusunda bakanlık daha etkin bir rol oynamalıdır. Bu katkılar bilhassa enerji verimliliği önlemlerini ve projeleri uygulama-da önemlidir. Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında her yıl enerji verimliliği bütçeleri ayıran ba-kanlık, ulusal vergi gelirinin önemli bir kısmı enerji vergilerinden temin edildiğinden, gelir kaybı-na neden olabilecek vergi muafiyeti, KDV indirimi gibi herhangi bir mali teşvik programı geliştir-me konusunda isteksizdir.

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)DPT, Başbakanlık çatısı altında bir planlama organı olup, makro düzeyde politika ile göstergeler-le ilgili kararlardan, beş yıllık ulusal kalkınma programının koordinasyonundan, onayından, –ken-di binalarında enerji verimliliği yatırımları dahil– kamu yatırımından, enerji verimliliği sektörü ile yabancı kredi onayı dahil yatırımla ilişkili projelerinden, programların koordinasyonu ve hari-ci teknik yardımından sorumludur. Bütün devlet kurumları ulusal ve yerel düzeyde kendi yatırım proje önerilerinin tasdiki için DPT’ye başvurmak zorundadır. DPT aynı zamanda öncelikli sektör-lerin gelişmesini ve/veya ulusal/bölgesel planlamayı destekler.

Teşkilat içinde çeşitli genel müdürlükler mevcuttur. Ekonomik Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü, enerji sektörü programlamasıyla ilgilenir. Uygulamada enerji sektörünü ilgilendiren önemli faaliyetleri, ETKB ile ilgili kurumlarla birlikte beş yıllık kalkınma planlarını ve enerji ta-lebi tahminleri için bazı girdileri hazırlamaktır. DPT’nin, enerji verimliliği ile doğrudan bir teknik ilişkisi bulunmamakla birlikte, enerji verimliliği sorunları konusunda destekçi yaklaşımları mev-cuttur.

Türk Standartları Enstitüsü (TSE)Türk Standartları Enstitüsü, diğer işlerine ilaveten belgelendirme ve standartların geliştirilme-sinden sorumlu olan devlet dairesidir. Bu çerçevede uluslararası normlarla uyumlu olarak ürün ve süreçlerin belgelendirilmesini üstlenir; uyguladığı belgelendirme prosedürü AB standartlarıy-la uyumludur. TSE, 1991 yılından bu yana Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) ve Avrupa Elektroteknik Standardizasyon Komitesi (CENELEC) üyesidir ve mevcut CEN ile CENELEC stan-dartlarının %90’ından fazlası halihazırda Türk standartları olarak benimsenmiştir. 1955 yılında Uluslararası Standartlar Örgütü’ne (ISO), 1956 yılında Uluslararası Elektroteknik Komisyonu’na (IEC) kaydolan TSE’nin belgelendirme prosedürü için uzmanları ve belgelendirme ekipmanı (labo-6. P

ayda

şlar

Page 64: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

64

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

ratuvarlar) mevcuttur. Standartlar, sektör uzmanlarının daimi çalışma grupları olarak katılımıy-la tesis edilen 35 sektör grubunda hazırlanmıştır. TSE, Enerji Yönetimi Standartları (16001) ve ISO (50001) gibi ürün ve süreç belgelendirmesi faaliyetlerinde bulunmaktadır.

Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE)Devlet İstatistik Enstitüsü, ekonomi ve çeşitli alt sektörlerle ilgili verileri toplayıp karşılaştırır ve yayınlar. Esas görevi resmi istatistik programları hazırlayıp yürütmek, ekonomik, sosyal, demog-rafik, kültürel, çevresel, bilimsel, teknolojik alanlarda istatistiki verileri toplayıp değerlendirmek, analiz etmek ve yayınlamaktır. DİE aynı zamanda bir ulusal tescil sistemi kurmak üzere ulusal ve uluslararası örgütlerle işbirliğinde bulunur.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, binalarda enerji verimliliği ile ilgili yönetmeliklerinin hazırlanıp uygulaması ve izlenmesi/teftişinden“Yapı İşleri Genel Müdürlüğü” sorumludur.Genel Müdürlük aynı zamanda kamu kurumlarının binalar ile diğer tesislerin ilgili gereksinimlerinin değerlendiril-mesinden, belirlenmesinden, kamu binalarının yapımından, onarım faaliyetlerinin mimari ile mü-hendislik projelerinin hazırlanması, ihalesi, kontrolü ve teknik kabulünden sorumludur.

Bakanlık, binaların enerji performansıyla ilgili bir yönetmelik hazırlamış ve 2008 yılı sonundan itibaren yürürlüğe koymuştur. Yeni özel binaların teftişi, “Yapı Denetim Şirketleri” tarafından be-lediyelerin kontrolü altında yapılmaktadır (izlemenin daha fazla önem kazandığı 1999 depremin-den sonra geliştirilmiştir). Bakanlık tarafından yetkilendirilen bu şirketler Türkiye’nin bütün ille-rinde yapı denetim faaliyetlerini sürdürmektedir..

6.2. Ana Paydaşlar ve Bunların Rolleri ve DavranışlarıTÜBİTAK1963 yılında Başbakanlığa bağlı bağımsız bir yapı olarak kurulan TÜBİTAK, ulusal hedef ,lere, önceliklerle uyumlu olarak araştırma ve geliştirmeyi teşvik etmekten geliştirmekten, düzenlemek-ten, yürütmeden ve koordine etmekten sorumludur. 15’ten fazla araştırma enstitüsüne sahip olan TÜBİTAK-MAM, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, temiz enerji teknolojileri ile pilot projele-rindeki Ar-Ge ve koordinasyon çalışmalarıyla ilgilidir.

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV)TTGV, 1991 yılında Türkiye’de teknolojik yenilikçi faaliyetleri destekleyerek Türk üreticilerinin rekabet edebilirliğini artırmak için kanunla kurulan bir kamu-özel teşebbüs ortaklığı olup, kamu tarafından fon sağlanacak programlarda aracı konumunda faaliyet gösterme yükümlülüğüne sa-hiptir. Bu şekilde özel sektöre, teknoloji geliştirme projeleri için finansal destek (bağış ve kolay geri ödemeli kredi) sağlamıştır. Çevresel projeler desteği aracılığıyla teknoloji kullanan şirketleri çevresel teknolojiler, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji dâhil, çevresel projeler konularında destekleyen TTGV, bu alanda sağlıklı projeler için finansman sağlamakla yükümlüdür.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)365 meslek odasını ve borsayı kapsayan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye’de kâr amacı gütmeyen en büyük iş örgütüdür. Ülkenin 1,3 milyon şirketini temsil ederek farklı sek-törlerden, büyükten küçüğe ve Türkiye’nin bütün bölgelerine ulaşan her boyuttaki üyesi ile en etkin profesyonel örgüt olarak hareket eder. TOBB, Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu’nun bir üye-si olup Enerji Verimliliği Haftası’nın organizasyonuna da etkin katılım sağlamaktadır. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)TÜSİAD, 1971 yılında Türk sanayicileri ve işadamları tarafından iş dünyasını temsil etmek ama-cıyla gönüllü olarak kurulan bir sivil toplum örgütüdür. Kamu yararı için çalışan iş dünyasını tem-sil eden bir örgüt olarak girişimcilerin faliyetlerinde evrensel iş etiğini esas alması için çaba göste-rir ve ülkede rekabet gücü ile sosyal refah, istihdam, verimlilik, yenilikçi kapasite, daimi geliştir-me ile eğitim kalite kapsamının ilerlemesini sağlamak amacıyla faaliyetlerini sürdürür.

6. P

ayda

şlar

Page 65: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

65

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)TMMOB, 1954 yılında kanun çerçevesinde bir hükmi şahıs ve kamu kurumu olarak kurulmuş bir meslek örgütüdür. 23 odası ve ülke çapında 28.300 kayıtlı üyesi bulunan TMMOB, Enerji Ve-rimliliği Koordinasyon Kurulu’nun üyelerinden biridir. Birliğe bağlı Makine Mühendisleri Oda-sı ile Elektrik Mühendisleri Odası, enerji yönetim eğitimleri düzenlemek ve Enerji Verimliliği Kanunu’nca enerji verimliliği danışmanlık şirketlerini yetkilendirerek izlemek üzere yetkilendi-rilmiştir. TMMOB üyeleri için eğitimler düzenlemektede , farkındalığı artırmak ve konuları çok yönlü olarak tartışmak üzere kongre ve konferanslar düzenlemektedir.Sanayi ve Ticaret OdalarıSanayi ve Ticaret Odaları, Türkiye ekonomisinin çeşitli sektörleri ile sınai ve ticari işbirliğinin ge-lişmesini destekler.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB)Türkiye Belediyeler Birliği, belediyelerle ilgili faaliyetleri yürütmek üzere 1945 yılında kurulmuş olup, onların bir çatı altında toplanması için 2002 yılında Bakanlar Kurulu tarafından statüsü, sendika olarak değiştirilmiştir. 2005 yılında Yerel İdari Sendika Kanunu’nun kabul edilmesi üze-rine, bütün belediyelerin üyesi olmasıyla TBB, onları ulusal ve uluslararası düzeyde temsil eden tek sendika haline gelmiştir.

TBB, 2007 yılının Mayıs ayında Enerji Verimliliği Kanunu tarafından tesis edilen Enerji Verimlili-ği Koordinasyon Kurulu’nun bir üyesidir ve bu birimler kurulun çalışmaları kapsamında enerji ve-rimliliği konusundaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. TBB, üyeleri için bilgi sağlamak üze-re yakın bir zamanda binaların enerji performansı hakkında eğitimler düzenlemiştir.

Üniversiteler ve Teknoloji EnstitüleriTemel ve uygulamalı araştırmalar yaparak eğitimile pratik uygulama sağlayan üniversiteler, pro-jeyle ilgili olarak belirli ölçümlemeler yapma, teşhis, sertifikasyon önlemleri alma, çevre verimli-liği teknolojisi uygulaması etkileri üzerine know-how sağlama, enerji verimliliği, enerji yönetimi üzerine eğitim, konferanslar düzenleme görevlerini üstlenir.

Enerji Danışmanlık ŞirketleriEnerji Danışmanlık Şirketleri, enerji verimliliği eğitimi, etütü ve danışmanlığı sağlar. Ayrıca, ga-rantili tasarruf veya ortak tasarruf planları vasıtasıyla teknoloji uygulama ve finansmanda da et-kin olabilirler.

Kalkınma BankalarıTürkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), Türkiye’nin önemli bir özel bankası olarak kredi ve ya-tırım bankacılığı ile kurumsal finansman hizmetleri sağlar. Bir diğer kalkınma bankası olan Tür-kiye Kalkınma Bankası (TKB), Avrupa Yatırım Fonu (EIF), KOSGEB ve Istanbul Venture Capital Initiative’deki (iVCi) TTGV ile birlikte çalışmaktadır.

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi (DEK-TMK) 1949 yılında Türkiye’deki ilk sivil toplum örgütü olarak kurulan DEK-TMK, insanların yararına sürdürülebilir enerji arz ve kullanımını teşvik etme görevini üstlenmiştir.

Türkiye Kojenerasyon Birliği1998 yılında kurulmuştur. Kojenerasyonun yaygınlaştırılması amacını güden ve Avrupa Birliği’nin bir üyesi olan Türkiye Kojenerasyon Birliği, esas amacını Türkiye’de sürdürülebilir bir enerji gele-ceği için ortak üretimin daha geniş ve gerçek kullanımına yönelik çalışmalar yapmak şeklinde ta-nımlamıştır.

Temiz Enerji Vakfı (TEMEV)Örgüt 1994 yılında, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına erişmenin, enerjinin daha verim-li kullanılmasının, enerji tasarrufuyla ilgili çalışmaların önemini kabul eden bireyler ile kurumlar tarafından kurulmuştur.

Rüzgâr Enerjisi ve Su Santralleri İşadamları Derneği (RESSİAD)RESSİAD, su türbini, rüzgâr türbini makineleri ve rüzgâr ile hidrolik enerji kaynaklarının elekt-rik enerjisi üretimini yaymak üzere elektrik santrali tesisi yapımı alanlarında çalışan iş paydaş-ları arasındaki birliktelik ve işbirliğini artırmak misyonuna sahip bir dernek olarak kurulmuştur.

Türkiye Jeotermal Derneği (TJD)TJD 1992 yılında, Türkiye’deki araştırma ve geliştirme ile jeotermal kaynakların kullanımını 6. P

ayda

şlar

Page 66: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

66

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

teşvik etmek üzere kurulmuştur. TJD, 1998 yılından bu yana Uluslararası Jeotermal Birliği’nin (IGA) üyesidir.

Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Derneği (ALBİYOBİR)ALBİYOBİR, alternatif enerji kaynaklarını, biyodizeli teşvik etmek üzere 1992 yılında kurulmuş-tur. Birliğin ana hedefleri, Türkiye’de biyodizel için üretim standartlarını teşvik etmek ve bu konu-da hem üyelerine hem de kamuya doğru bilgiler sunmaktır.

Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği Türkiye Şubesi (EUROSOLAR Türkiye)2000 yılında, ana örgüt olan Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği’nin (EUROSOLAR) Türkiye şu-besi olarak kurulmuştur.

Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD)EÜD, Türkiye’nin yaklaşık 30 TWh olan toplam elektrik arzının ortalama %20’sini üreten 35 özel şirketi temsil eder.

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD)Yakın dönemde enerji verimliliğiyle ilgilenen bir sivil toplum kuruluşudur.

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) TTMD, 1992 yılında “HVAC ve tesisat mühendisliğini geliştirmek” amacıyla kurulmuş olup, yak-laşık 1.800 üyeye sahiptir; HVAC ve tesisat sektörünü geliştirmek için tasarımcılar, uygulamacı-lar, akademisyenler, imalatçılar, temsilciler ve operatörler gibi meslek sahiplerini bir araya geti-ren bir çeşit platform niteliğindedir.

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK)CEDBIK, 2007 yılında yeşil bina tasarım ile yapımını mümkün kılacak altyapıyı oluşturmak ve çevreci malzeme imalatını teşvik etmek üzere kurulmuştur. Dernek, eğitim ve farkındalığın artırıl-ması projelerinde muhtemelen anahtar bir paydaş olacaktır.

Özel SektörÖzel sektör, enerji verimliliğine yatırım yapılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Önemli sayıda bina inşa ederek bina piyasasını canlandırmakta olan TOKİ, MoPWS, MoNE, özel müteahhitlik girişimcileri ve inşaat malzemeleri imalatçılarıyla çalışırken, bina sektöründe enerji verimliliğine doğru pazar dönüşümünü temin edecektir. Bu kuruluşların projeye katılım ile ilgisi, konferans ve seminerlerle sağlanacaktır

7. S

onuç

Page 67: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

67

7. Sonuç

Türkiye’nin enerji politikası yaklaşımı, büyüyen enerji talebini karşılamak üzere enerji verimlili-ğine daha düşük bir öncelik verilirken, temel olarak yeni tesisler ve kaynakların geliştirilmesi şek-lindedir. Enerji pazarının serbestleştirilmesinin etkileri, enerjide uluslararası gelişmeler ve fiyat dalgalanmaları düşünüldüğünde, enerji verimliliğindeki potansiyel artış, ülkenin gelecekteki ener-ji arzı tahminlerinde daha dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır.

Türkiye’nin enerji yoğunluğu, AB-15 ile çoğu OECD ülkesinden daha yüksektir. Buna ilaveten, son 20 yıldır AB ve OECD yoğunluklarını azaltmış bulunurken, Türkiye’de enerji yoğunluğu görece-li olarak sabit kalmıştır.

Enerji verimliliği bütün sektörler için önemli olmasına rağmen yakın geçmiş ile önümüzdeki yıl-ların enerji tüketimi ve sektörün enerji yoğunluğu açısından sanayi öncelikli sektördür. Özellikle enerji yoğun sanayiinin teknolojik altyapısında enerji verimliliğini artırmasının ülkenin gelecekte-ki enerji arzı üzerinde önemli etkileri olacaktır.

Yüksek enerji verimliliği potansiyeli ve görünürlüğe sahip ticaret/kamu sektörü enerji verimliliği donanım iyileştirmesi programının genel halk kitlesi üzerinde önemli bir etkisi vardır.

Mevcut binaların ısı yalıtımı ve verimliğin arttırılması için gerekli donanım iyileştirmeleri, mes-kenler için yüksek yatırım maliyeti söz konusu olsa da diğer bir etkin programdır.

Bütün bunlarla birlikte, sadece burada listelenen öneriler değil, ayrıntılı sektörel incelemelerle be-lirlenecek diğer öneriler ile ekonometri analizleri de Türkiye için önemlidir.

7. S

onuç

Page 68: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

68

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

üm

8. Türkiye İçin Enerji Tasarrufu Önerileri

1. Enerji politikaları hem ekonomik yarar, hem de çevresel etkiler açısından izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Arz yanlı bakış açısından, enerjinin korunması ve çevresel koruma faaliyetlerine doğru sorumlulukların yeniden konumlandırılmasına ihtiyaç olacaktır. CO2 emisyonlarının azaltılması senaryoları ve enerji verimliliği artışlarıyla CO2 emisyonları-nın hesaplanma yöntemleri bütün sektörlerde hazırlanmalıdır.

2. ETKB’nin sektörler genelinde enerji verimliliğini iyileştirmek için stratejisi, mümkün olan her yerde belirli hedefler belirlenmesiolacaktır. ETKB’nin hedeflere ilişkin perfor-mans ölçümü, kendi politikalarının maliyet etkinliğini izleme ve değerlendirmesini sağ-layacaktır.

3. Son yıllarda Türkiye, enerji verimliliğini teşvik etmek hususunda düzenleyici ve kurum-sal çerçeveler oluşturmada ciddi sonuçlar elde etmiştir. Burada esas zorluk, düzenleyi-ci hükümlerin uygun düzenli izleme vasıtasıyla uygulanmasını temin etmek olacaktır.

4. Fabrika, bina, ticari sektörler dahil bütün ekonomik sektörlerde enerji verimliliğinin kı-yaslaması, ilişkili mesleki organizasyon ve derneklerin destekleriyle başlatılmalıdır.

5. Enerji Verimliliği Kanunu’ndaki enerji verimliliği önlemlerini uygulamada öngörülen esaslardan birinin finansman olmasından dolayı devlet, enerjiyle uğraşan bütün nihai kullanım sektörleri genelinde teşvikler sağlamak üzere tahsis edilen bir enerji verimliliği finans programı kurmanın getirilerini analiz etmelidir.

6. Enerji verimliliği yatırımları için özellikle hane halkı ile KOBİ sektörü olmak üzere bü-tün nihai kullanım sektörlerini destekleyecek teşvikler sağlamak, tahsis edilmiş bir enerji verimliliği finans ve finansal teşvik (vergi iadesi vs) programını gerekli kılacaktır.

7. Enerji pazarı dönüşümünde, enerji danışmanlıkları ile enerji danışmanlık şirketlerinin rolü artırılmalıdır. Mevcut mevzuat, enerji danışmanlık şirketlerinin önemini tanımak-tadır ama bu şirketlerin sanayinin Türkiye’de gelişmesini artırmak üzere işletme ile per-formans taahhütleri, kapasite geliştirme ve pazarlama ile finansal engel sorunlarının iyi-leştirilmesi gerekmektedir.

8. Türkiye’deki enerji kullanımının %47’sini temsil eden enerji yoğun sanayi, metal, metal dışı ve mineral ürünler, enerji verimliliği çalışmalarının en başına konmalıdır. Aynı za-manda imalat sanayiinin enerji yoğun yapısı, daha az enerji yoğun imalat tipi ürünleri-ne değiştirilmelidir.

9. Alt sektörler, bölgeler, ülke çapında gerçek potansiyel tasarrufları ortaya çıkartmak üze-re bölgesel üniversiteler ve danışmanlık şirketlerinin işbirliğiyle sınai sektörlerde (1.000 fabrika için) yoğun biçimde iki yıllık bir etüt programı yürütülmelidir. Bu etüt progra-mı finansal olarak desteklenmelidir.

10. Ömür boyu değerlendirme yöntemini kullanarak yüksek enerji verimi olan araçların, malzemelerin ve ekipmanların satın alınmasını temin etmek üzere kamu ihalesi mevzu-atı tadil edilmelidir.

11. Kamu binalarında enerji verimliliğini artırmak için bağlayıcı önlemler ifa edilmelidir.

12. Türkiye’de elektrik dağıtımında teknik olmayan nedenlerle yaşanan kayıplar çok yüksek- 8. T

ürki

ye İ

çin

Ene

rji T

asar

rufu

Öne

rile

ri

Page 69: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

Bir

inci

Böl

ümTü

rkiy

e’de

Ene

rji V

erim

liliğ

inin

Dur

umu

ve Y

erel

Yön

etim

leri

n R

olü

- B

irin

ci B

ölüm

69

tir. Belirlenen seviye geçildiği takdirde bütün faturanın ödenmesi şartıyla, enerji tüketi-mi kısıtlı olan (örneğin, ayda 75 kWh’ye kadar) düşük gelirli insanlar için çok düşük fi-yatlı –hatta ücretsiz– özel bir tarife başlatmak yararlı olabilir. Bu, en az maliyetli satın almanın dolaylı bir ölçümü olurdu.

13. Türkiye’deki binalarda enerjinin verimli kullanılması ve enerji verimliliğini sağlamak üzere alınması gereken ilk önlem, onların ısıtma ve soğutma yüklerini azaltmaktır. Böy-lece mevcut binaların çatı izolasyonu ve çift cam gibi yöntemlerle yenilenmesi büyük önem taşımaktadır.

14. Yalıtım standartlarını yerine getirmesi beklenmeyen ruhsatsız ve/veya yasa dışı binalar için belediyelerin işbirliğiyle, kapsamlı bir yenileme projesinin geliştirilmesi özel olarak dikkate alınmalıdır.

15. Enerji verimliliğiyle ilgili olarak mimar, mühendis ile yüklenicilere mimari tasarımda enerji verimliliği bilgisi sağlamak için çeşitli sivil toplum kuruluşları (meslek odaları, mimari bürolar, yükleniciler), kamu kurumlarıyla ortaklaşa, ülke çapında kapsamlı eği-tim programlarının uygulanması ve mevcut projelerin teşviki, binalarda enerji verimlili-ğini geliştirmek açısından önemlidir.

16. Enerji verimliliği iyileştirmelerinin tanıtımını yapmak üzere yerel verimlilik merkezleri/temsilcilikleri tesis etmek, böylece yerel ve bölgesel düzeyde bilinç düzeyini artırmak dik-kate alınmalıdır. Belediyelerde iletişim ile teknik yapılandırma temin edilmeli ve enerji verimliliği için enerji ekipleri yaratılmalıdır.

17. Belediyelerin nihai kullanıcılar arasında enerji verimliliği rolü ve imkânlarını teşvik edil-mesi, düşünülmesi gereken bir husustur. Binalarda enerji verimliliğini arttırmak üzere, yerel yönetimlerin inşaat denetim kadroları teknik ve nitelikli personelle güçlendirilme-lidir. Yerel yönetimlerin yasal çerçevelerinde yapılacak değişikliklerde bu sorun dikka-te alınmalıdır.

18. Benzer bir biçimde, verimli aydınlatma bilinçlendirme programları ile kapsamlı bir tü-ketici bilinçlendirme kampanyası, daha verimli klima ve buzdolabı kullanımının ekono-mik yararlarla olan ilişkisini gösterebilir.

19. Türkiye’de yolcu ile navlun taşımacılığında önemli artış vardır ve kentsel alanlarda da kişisel ulaşımda benzer şekilde büyük artış görülmektedir. Ulaşım sektöründe enerji ve-rimliliği artış problemleri, çoğunlukla ülkenin altyapısı ve ulaşımında karayollarının hâkimiyetini değiştirmedeki başarısızlık ile etkin vergilendirme ve fiyatlama politikala-rını hayata geçirmekteki problemlerle ilgilidir. Temiz araç ve yakıtları teşvik eden eko-nomik araçlar, kentsel alanlardaki otomobile dönük ulaşım yatırımlarını değiştirmedeki güçlük, bunun örneklerindendir.

20. Türkiye için hafif demiryoluna ve bisiklet yollarına öncelik veren bir ulaşım nazım pla-nı hazırlanmalıdır. Buna ilaveten, belediyeler tarafından şehirler için sürdürülebilir ula-şım planları hazırlanmalı ve bunların uygulanması için Belediyeler Kanunu yeniden göz-den geçirilmelidir.

21. Ulaşım için istatistiki veriler toplanmalı ve göstergeler geliştirilmelidir.

22. Ulaşım yolları birleşimi ve mobilite yönetimi sağlanmalıdır.

23. Asgari enerji verimlilik ve emisyon standartlarını karşılamayan arabaları trafikten alı-koymak üzere uygulamalar yapılmalı, enerji verimli arabaları teşvik etmek üzere vergi muafiyetleri düzenlenmelidir.

8. T

ürki

ye İ

çin

Ene

rji T

asar

rufu

Öne

rile

ri

Page 70: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

70

Kaynaklar

• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EİE web sayfaları • Çeşitli TÜİK istatistikleri • DPT Orta Vade Programı 2010-2012 • MMO Türkiye Enerji Görüşü, Nisan 2010 • Dünya Temel Enerji İstatistikleri, IEA, 2009 • http://unfccc.int/national_reports/annex_i_ghg_inventories/national_inventories_submissi-

ons/items/5270.php • http://unfccc.int/files/ghg_data/ghg_data_unfccc/image/pjpeg/changes_in_ghg_excluding_

lulucf.jpg • Temiz Teknoloji Fonuna devlet tarafından sunulan “Türkiye için Yatırım Planı” • AB Katılım Dokümanı • IEA ülkelerinin Enerji Politikaları - Türkiye -- 2009 İncelemesi • ODYSSEE veri tabanı • 2009 yılı Elektrik Enerji Piyasası ve Arz Güvenlik Strateji Çalışması (EMSP) • Türkiye Rüzgâr Enerjisi Potansiyeli Atlası • Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası • Topluluk müktesebatının kabulü için Ulusal Programlar • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Stratejik Planı • “Enerji Verimliliği, Durum ve Gelecek Planlaması” üzerine EİE Belgesi • 3 Mayıs 2010 tarihli ve 2010/8 sayılı İklim Değişikliği Strateji Belgesi

Page 71: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

71

İkinci Bölüm

Enerji Verimliliği ve Yerel Yönetimler

Halil Ünlü

Page 72: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

72

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

1. İ

klim

in K

orun

mas

ında

ve

Ene

rji V

erim

liliğ

inde

Ken

tler

in v

e K

ent

Yön

etim

leri

nin

Öne

mli

Rol

ü

Page 73: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

73

1. İklimin Korunmasında ve Enerji Verimliliğinde Kentlerin ve Kent Yönetimlerinin Önemli Rolü

Küresel ölçekte bir olgu olarak kentleşmenin on yıllarca devam etmesi beklenmektedir. BM 2008 verilerine göre dünya nüfusunun yarısı kentsel alanlarda yaşamaktadır. Bu oran artmaya devam etmekte, 2030 yılında kentlerde yaşayan nüfusun %60’lara ulaşacağı tahmin edilmektedir. OECD verilerine göre kentlerde yaşayan nüfusun artışı, büyük ölçüde gelişmekte olan ülkelerde gerçekle-şecektir. Kentleşmedeki bu artış ve büyük kentlerde yoğunlaşma, üretim ve tüketimin de kentler-de yoğunlaşmasıyla yakından ilgilidir. Birçok OECD ülkesinde, üretimin ve ekonomik gelişmenin motoru olan tek bir metropoliten bölge, GSYİH’nin üçte biri ile yarısını üretmektedirler (OECD, 2008). Nüfusun ve ekonomik faaliyetlerin merkezi olan kentler aynı zamanda, enerjinin en çok tüketildiği merkezler olarak, CO2 emisyonunun da önemli kaynağı durumundadırlar. Uluslarara-sı Enerji Ajansı’nın son tahminlerine göre, dünya enerji tüketiminin %60-80’i kentlerde gerçek-leşmektedir. Avrupa Birliği ülkelerinde, kentlerin enerji tüketiminin 2030 yılında %69’dan %75’e yükseleceği tahmin edilmektedir. (1)

Son 40 yılda hızlı bir kentleşme sürecinde olan Türkiye’de bugün nüfusun %82,6’sı kent yöneti-mi olan belediye sınırları içerisinde, %17,4’ü belediye sınırları dışında yaşamaktadır. Belediye sı-nırları içerisinde yaşayanların %54,7’si büyükşehir belediyesi, %45,3’ü ise diğer belediye sınırla-rı içerisinde bulunmaktadır. (2) Kentlerde enerji ve su ihtiyacı sürekli artmaktadır. Kentler ve kent yönetimleri konunun ve sorunun odağındadır; çünkü CO2 emisyonlarının %80’i kentlerden kaynak-lanmaktadır. Modern kentler genellikle enerji sistemlerince şekillenmektedir. Kentler için fosil ya-kıta bağımlı olmaya devam etmek, gelecek için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Bunun anlamı, mevcut durum devam ederse 2030 yılında sera etkisi yapan gazların iki katına çıkması demektir.

Sera etkisi yapan gazların önemli kaynaklarından biri de binalardır. Enerjinin büyük bölümü kent-lerde tüketildiği, emisyonların %80’i kentlerden kaynaklandığı için, iklimin korunması ve enerji-nin verimli kullanılması programları da kentlerde uygulanacaktır. Başarı, kent yönetimlerinin ve kent halkının sorumluluk üstlenmesiyle elde edilecektir.

Kalkınmanın, gelişmenin itici gücü kentlerdir. Gelişmekte olan ülkelerdeki hızlı kentleşme ve göç, kentlerin önceden tahmin edilemeyen ölçülerde çevre sorunları ve bozulmalarıyla karşılaşmasına neden olmaktadır. Kentleşme beraberinde çevre sorunlarını da getirmektedir.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 1950’de 732 milyon olan dünya kentli nüfusu 2000’de 2.8 milyar, 2006’da ise 3.2 milyar olmuştur. Kentlerde yaşayan nüfus, toplam dünya nüfusunun %49’unu oluşturmaktadır. Yine BM verilerine göre, yakın gelecekte dünya nüfusunun yarısı kent-lerde yaşıyor olacaktır. Kentleşme Avrupa ile Kuzey Amerika’da yavaşlarken, Asya, Afrika ve La-tin Amerika’da hızla artmaktadır. 2010 yılında kentlerde yaşayan nüfusun %75’i, düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor olacaktır. (3)

Gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfusun hızla artmasının nedeni, göçten kaynaklanmaktadır. Afrika’daki kentler ile çevrelerinde yaşayan nüfusun toplamı, Kanada ve ABD’de yaşayan nüfusun

(1) “Cities, Climate Change and Multilevel Governance”, OECD Environmental Working Papers, sayı 14, 2009, OECD Publishing, OECD.

(2) T.C. İçişleri Bakanlığı, Mah. İd. Gn. Md., 2008 Faal.Rap., Ankara, Aralık 2009.

(3) Dünyanın Durumu 2007, (ed. Linda Starke, çev. Işıl Demirakın), TEMA Vakfı Yayını, İstanbul, 2007.1. İ

klim

in K

orun

mas

ında

ve

Ene

rji V

erim

liliğ

inde

Ken

tler

in v

e K

ent

Yön

etim

leri

nin

Öne

mli

Rol

ü

Page 74: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

74

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

toplamı olan 350 milyondan fazladır. Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde gözlenen kentsel büyüme, daha önce benzeri görülmemiş düzeylerdedir. Küresel düzeydeki kentleşmenin en önem-li göstergelerinden biri de nüfusun büyük kentlerde (metropollerde) yoğunlaşmasıdır. Dünya nüfu-sunun yaklaşık %10’u, nüfusu 10 milyonu aşan megakentlerde yaşamaktadır. BM verilerine göre, 2015 yılında 21 megakentin nüfusu 10 milyonu aşmış olacaktır. İçlerinde en büyüğü, 35 milyo-nu aşan nüfusuyla Tokyo’dur. Bu listenin sonunda ise 9,7 milyon nüfusuyla, Çin’in en büyük liman kentlerinden birisi olan Guangzhou bulunmaktadır. Sondan ikinci şehir Moskova, sondan üçüncü-sü ise 12,5 milyon nüfusuyla İstanbul’dur.

İstanbul’un 1955’te 1,5 milyon olan nüfusu 1970’te 3 milyon, 2000’de 10 milyon, 2008’de 12,7 milyon olmuştur. Son 50 yılda 8 kat nüfus artışıyla İstanbul dünyanın 20 megakenti içinde yer almıştır. Türkiye nüfusunun 1990’da %59’u, 2000’de %64,9’u kentlerde yaşarken, 2008’de bu oran %75 olmuştur. Nüfusun 53,6 milyonu kentlerde (il ve ilçe merkezlerinde), 17,9 milyonu kır-sal alanda (belde ve köylerde) yaşamaktadır. 2008 itibariyle 71,5 milyon olan Türkiye nüfusu-nun %17.8’i olan 12,7 milyon kişi İstanbul’da yaşamaktadır. Ankara’da 4,5 milyon, İzmir’de 3,8 milyon, Bursa’da 2,5 milyon, Adana’da 2 milyon, Konya’da 2 milyon, Gaziantep’te 1,6 milyon, Mersin’de 1,6 milyon, Şanlıurfa’da 1,5 milyon kişi yaşamaktadır (TÜİK, 2008).

Kentler insanların temel ihtiyaçlarının belirli bir işbölümü içinde daha kolay karşılandığı kamusal alanlar olmak yanında, diğer sosyal ve kültürel ihtiyaçların da toplumsal bir dayanışma içinde sağ-landığı mekânlardır. Üretim, tüketim, gelişmenin merkezi olan kentler kırsal alanla karşılaştırıldı-ğında daha rahat, daha güvenli ve daha özgür bir yaşam sunan kamusal alanlardır. Bir Alman ata-sözü “Kent havası özgür kılar” der. Yapılanmış çevre olarak nitelendirilen kent, aynı zamanda bil-gi ile kültürün biriktiği bir alan olma niteliğiyle, doğal çevreyle kıyaslandığında önemli üstünlük-lere sahiptir; ancak bu üstünlüklere sahip olabilmesi için, belirli, yeterli bir süreçte, kültürel çeşit-lilik ve zenginlik içinde dokunmuş olması gerekir. Türkiye gibi hızlı bir kentleşme yaşayan, kentle-ri kısa sayılabilecek bir zaman diliminde yığılma şeklinde oluşan ülkelerde, kentliler için arzu edi-len ölçüde güvenli ve özgür bir yaşam sunulamamakta, hatta yaşam hakkı başta olmak üzere te-mel insan hakları açısından çok sayıda potansiyel risk oluşmaktadır.

Kentlerdeki fiziksel çevre bozulmalarından en çok düşük gelir grupları etkilenmektedir. Çevre so-runları ve düşük yaşam standartları bu kesim için öncelikle sağlık sorunları yaratmaktadır. Öte yandan kırsal alanlardan kentlere göç eden dar gelirlilerin, kentlerin çevresindeki kentsel altyapısı olmayan veya düşük standarttaki alanlara yerleşmesi de çevre sorunlarını ağırlaştırmaktadır. Bu-ralarda yaşayanlar temel altyapı hizmetlerinden yararlanmada sorunlar yaşamakta, atıklardan, hava kirliliğinden, temiz içme suyu teminindeki sorunlardan daha çok etkilenmektedir.

Kent bir ortak yaşam alanıdır. Kentte yaşayanların başta sağlıklı yaşama hakkı olmak üzere, di-ğer temel insan haklarına sahip olabilmesi, ancak sağlıklı ve güvenli bir ortamda mümkün kılına-bilir. İnsan haklarının yasalarla güvence altına alınması yeterli değildir. Bu hakların kullanılabil-me koşulları öncelikle insanların yakın çevresinde, yaşadığı kentsel alanda yaratılmalıdır. Kentli yurttaşların temel insan haklarıyla büyük ölçüde çakışan kentli haklarını kullanabilmesi, bu hak-ları tehdit eden risklerin azaltılabilmesi büyük ölçüde kentin iyi yönetilmesine, yerel düzeyde de-mokrasinin işlemesine bağlıdır.

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı, temel insan haklarından sayılmaktadır. Kentlilerin temel kent-li haklarını kullanabilmesi, yaşanabilir çevrenin yaratılmasına bağlıdır. Yerel yönetimlerin, kent yönetimi olan belediyelerin yerel halka verdiği kentsel hizmetlerin amacı yaşanabilir bir kentsel çevre sunmaktır.

2. T

ürki

ye’n

in İ

dari

Yap

ısı:

Mer

kezi

Yön

etim

- Y

erel

Yön

etim

Page 75: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

75

2. Türkiye’nin İdari Yapısı: Merkezi Yönetim - Yerel Yönetim

2.1. Anayasal ÇerçeveTürkiye’de kamu yönetimi, merkezi yönetim ve yerel yönetim olarak iki temel gruba ayrılır. Mer-kezi yönetimler genellikle ulusal ölçekteki hizmetleri, yerel yönetimlerse yerel ölçekteki hizmetleri yerine getirir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1982) yönetimle ilgili olarak şu temel ilkeyi öngör-müştür: “İdare, kuruluş ve görevleri ile bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.” (Madde 123)

Ulusal ölçekte görev verilen merkezi idareye ilişkin olarak ise şu düzenleme getirilmiştir: “Türki-ye, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmet-lerinin gereklerine göre illere, iller de diğer kademeli bölümlere ayrılır. İllerin idaresi yetki geniş-liği esasına dayanır. Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu teşkilatın görev ve yetkileri kanunla dü-zenlenir.” (Madde 126) 1982 Anayasası’nın 127. maddesi ile yerel yönetimlere (mahalli idarelere) ilişkin düzenleme ise şu şekilde belirtilmiştir:

“Mahalli idareler il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafın-dan seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir.

Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak ka-nunla düzenlenir.

... Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve ma-halli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.

Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulu’nun izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakla-rı sağlanır.”

Türkiye’de merkezi idarenin merkez dışında coğrafi olarak örgütlenmesi temel olarak illere, on-ların da ilçelere bölünmesiyle oluşturulmuştur. ABD’de ve bazı Avrupa ülkelerindeki gibi “böl-ge yönetimleri” veya eyaletlerden oluşan federatif bir yönetim şekli bulunmamaktadır; ancak Anayasa’ya göre, kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Birden çok ili kapsayan örgütlenmelere Karayolla-rı Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, İller Bankası Genel Müdürlüğü örnek gös-terilebilir. Bu tür örgütlenmeler hizmet ağırlıklı olup, doğrudan ilgili bakanlığa bağlıdır. Yönetici-leri bu bakanlık tarafından göreve atanır. Türkiye’de yönetim organları seçimle göreve gelen böl-gesel yönetimler olmamakla birlikte, özel yasaların verdiği yetkiye dayanarak planlama ve kalkın-ma işlevleri üstlenen bölgesel oluşumlar bulunmaktadır. 26 NUTS bölgesinde sürdürülebilir geliş-menin sağlanması için kurulmaya başlanan “Bölgesel Kalkınma Ajansları”, “Özel Çevre Koruma Bölge Başkanlıkları”, “Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulları” bu tür örgütlenme-2. T

ürki

ye’n

in İ

dari

Yap

ısı:

Mer

kezi

Yön

etim

- Y

erel

Yön

etim

Page 76: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

76

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

lere örnek gösterilebilir. Özellikle Bölgesel Kalkınma Ajansları’nda özel sektörün, yerel yönetimle-rin ve STK’lerin temsil edilmesi, bu kuruluşların enerji verimliliği programlarının uygulanmasın-da koordinasyon işlevini üstlenmelerini sağlayabilir.

Anayasaya göre merkezi idare, hizmetlerin koordinasyon içinde yürütülmesi, kamu görevlerin-de birliğin sağlanması, toplum yararının korunması, mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanma-sı amacıyla kanunda belirtilen esas ve usuller kapsamında yerel yönetimler üzerinde idari vesayet yetkisine sahip bulunmaktadır. Diğer taraftan, İçişleri Bakanı vesayet yetkisi kapsamında, görev-leriyle ilgili bir suç sebebiyle hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organla-rını veya buların üyelerini geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırabilmektedir. (4)

2.2. Yerinden Yönetim (Yerel Yönetim)Nüfusu ve ekonomisiyle hızla büyüyen ve gelişen, çok hızlı kentleşen, genç nüfusu çok fazla ve di-namik olan yaklaşık 73 milyon nüfuslu Türkiye’yi merkeziyetçi bir anlayışla yönetmek güçleşmiş-tir. Ülkenin hızlı kalkınması ve gelişmesi için yerel düzeyde kaynakların harekete geçirilmesi ge-rekmektedir. Bunun için de gelişmenin önündeki engellerin kaldırılması, merkezi ve yerel yönetim yapılarının demokratik bir biçimde yeniden düzenlenmesi zorunlu hale gelmiştir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Nisan 2008 tarihli bir toplantıda yaptığı konuşmada, yerel yönetimlerin, kentlerin ve kentler arasında işbirliğinin önemine aşağıdaki şekilde vurgu yapmıştır:

“Biz kalkınmanın da demokratikleşmenin de yerelden başladığına inanıyoruz. Demokrasiyi ve ekonomiyi, çevre bilincini yerel ölçekte başlatıp uluslararası boyuta, standartlara ve vizyona taşı-mak zorundayız. Kalkınmayı yerelde başlatmak, yerel kalkınmayı geliştirmek zorundayız. İş, is-tihdam üretmek zorundayız. Bütün bunları yaparken de çevreye, tarihi mirasa, kimliğine azami derecede hassasiyet göstermek zorundayız.

Artık rekabet ülkeler değil, şehirler arasında yaşanmaya başladı. Her şehir çevre, su, ulaşım, hava kirliliği gibi alanlarda yeni ve etkili sistemleri kullanmak istiyor. Bu noktada şehirler arasında-ki işbirliği ve iletişim hayati önem buluyor. Birikim ve tecrübelerimizi paylaştığımız sürece güzel kentler inşa edebilir, ülkelerimizi daha yaşanabilir yerler haline getirebilir, dünyayı daha yaşana-bilir bir gezegene dönüştürebiliriz.” (5)

Türkiye’de geleneksel olarak var olan katı merkeziyetçi yönetim yapısının desantralize edilmesi zo-runlu hale geldiği için kamu yönetimi-yerel yönetim reformu, 58. ve 59. Hükümet Programları’nda öncelikli konu olarak yer almıştır. Kamu yönetiminde etkinlik ve verimliliğin sağlanması, katılımcı demokrasinin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması, daha çok yurttaşın yönetimde sorumluluk üst-lenmesi için 2003-2005 yıllarında yerel yönetimlerle ilgili temel yasalar değiştirilmiş veya yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda olmak üzere son üç yıl içerisinde 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu parlamentoda kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.

Yerel yönetimlerle ilgili yeni yasal düzenlemeler, yerel yönetimler, özellikle belediyeler için reform niteliğinde değişiklikler getirmiş, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki işlem öncesi “ve-sayet yetkisini” kaldırmış ve merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki denetim yetkisini “hu-kuka uygunluk” denetimiyle sınırlamıştır. Bunun anlamı, merkezi idarenin “yerindelik”, yani hiz-metin gerekli olup olmadığını ve yerine getirilme biçimini önceden denetleme yetkisini kullanama-ması, sonradan “hukuka uygun” olup olmadığını denetleyecek olmasıdır.

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, yetki ve kaynaklarının arttırılması konularında yapılan reform

(4) T.C. İçişleri Bakanlığı, Mah. İd. Gn. Md., 2008 Faal.Rap., Ankara, Aralık 2009.

(5) Hürriyet gazetesi, 13.04.2008. 2. T

ürki

ye’n

in İ

dari

Yap

ısı:

Mer

kezi

Yön

etim

- Y

erel

Yön

etim

Page 77: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

77

düzenlemelerine rağmen Türkiye’de merkeziyetçi yönetim geleneği devam etmekte, sorunların bü-yük bölümü ve “stratejik” kabul edilenleri merkezden çözülmeye çalışılmaktadır. Çeşitli sektör-lerde halen politika geliştirme, planlama, programlama merkezde karara bağlanmakta, yerel yö-netimlere sınırlı yetki ve kaynak sağlanmaktadır. Bu durum dünyada yaşanan yerelleşme ile hiz-metlerin halka en yakın yönetimlerce sunulması konusundaki eğilime ve Türkiye’nin de imzaladığı Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na aykırılık teşkil etmektedir. Türkiye’de yönetimin mer-keziyetçi özelliği, enerji tasarrufu, enerji verimliliği ve enerji kaynaklarının, özellikle yenilenebi-lir enerji kaynaklarının yerel düzeyde yönetimi konusundaki programların uygulanması önündeki en önemli engellerden birisidir. Yerel düzeyde kararların alınamaması, programlara halkın katılı-mını da engellemektedir.

Bu düzenlemeler mevcut 1982 Anayasası’nın sınırları içinde yapılmaya çalışılmış ve reform çalış-maları anayasal sorunlarla karşılaşmıştır. Yerel yönetimler alanında reform niteliğinde düzenle-meler gerçekleştirilmekle birlikte, kamu yönetimi reformu ve bu çerçevede “merkeziyetçi” yöne-timin desantralizasyonu, 1982 Anayasası’nın koyduğu sınırlayıcı hükümler nedeniyle 58. ve 59. Hükümet Programları’nda amaçlanan ölçülerde gerçekleştirilememiştir.

2.2.1. Yerel Yönetimlerin Temel Nitelikleri ve Temel Yasaları Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 127. maddesiyle getirilen düzenlemeye göre, yerel yönetimle-rin özellikleri şu şekilde özetlenebilir:

• Yerel yönetimlerin tüzel kişiliği, kendi bütçeleri ve personeli vardır. • Karar organları doğrudan halk tarafından yapılan seçimle göreve gelir. • Seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanma ve kaybetmelerine ilişkin denetim yargı yo-

luyla yapılır. • Yerel yönetimlerin görev ve yetkileri, yerinden yönetim ilkesine göre kanunla düzenlenir. • Anayasa, 127. maddesinde bu idarelere görevleriyle orantılı gelir kaynakları sağlanacağı

hükmünü getirmiştir. • Yerel yönetimler kendi aralarında işbirliğini sağlamak için “Yerel Yönetim Birlikleri” ku-

rabilir.

Türkiye’de yerel yönetimlerin yetkilerini, görevlerini düzenleyen ve önemli bölümü yerel yönetim reform programı kapsamında yeniden hazırlanarak parlamento tarafından kabul edilen temel ya-salar şunlardır:

1. Belediye Kanunu (5393 sayılı ve 2005 tarihli)

2. Büyükşehir Belediyesi Kanunu (5216 sayılı ve 2004 tarihli)

3. İl Özel İdaresi Kanunu (5302 sayılı ve 2005 tarihli)

4. Mahalli İdare Birlikleri Kanunu (5355 sayılı ve 2005 tarihli)

2.2.2. Yerel Yönetim Türleri ve Sayısal VerilerTürkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda yerel yönetimler “il, belediye veya köy halkının mahalli müş-terek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileri” olarak tanım-lanmıştır. Anayasaya göre ilke olarak üç tür yerel yönetim vardır: İl yerel yönetimi, belediye yerel yönetimi, köy yerel yönetimi. Ancak yukarıda metni verilen 127. madde, kanunla büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirilebileceğini kabul etmiştir. Büyük kentlerde oluşturu-lan büyükşehir belediye yönetimleri buna göre kanunla kurulmuştur. Anılan maddede il ölçeğinde kurulması öngörülen yerel yönetim biçimi, “İl Özel İdaresi”dir. Türkiye’nin idari yapısında “il” ölçeği hem merkezi idarenin, hem de yerel yönetimin örgütlendiği alandır. İl ölçeğinde kurulmuş

2. T

ürki

ye’n

in İ

dari

Yap

ısı:

Mer

kezi

Yön

etim

- Y

erel

Yön

etim

Page 78: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

78

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

olan yerel yönetim, il halkının yerel hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulan il özel idaresidir; ancak illerdeki merkezi idarenin başında bulunan valiler, aynı zamanda il özel idaresinin de başı-dır. İl özel idaresinde, belediyelerde olduğu gibi, il ölçeğinde seçilmiş bir meclis vardır.

1982 Anayasası doğrultusunda Türkiye’de kamu yönetimi, merkezden yönetim ve yerinden yöne-tim ilkesine göre örgütlenmiş, 16 büyükşehir için yasayla büyükşehir belediye yönetimleri kurul-muştur. Anayasanın anılan maddesinde, yerel yönetimlerin Bakanlar Kurulu izniyle kendi arala-rında “birlik” kurmaları kabul edilmiştir. Merkezi idarenin yetki genişliği esasına göre örgütlen-diği “il”, aynı zamanda bir yerel yönetim ölçeğidir. Türkiye’nin 81 ilinde, 81 adet “il özel idare-si” vardır.

Türkiye’de 2005 yılında yeni Belediye Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 1930 tarihli Belediye Kanunu’na göre, nüfusu 2.000’den fazla olan kasabalarda belediye kurulmuştur. Nüfusu 2.000’in altında olan yerleşim yerleri genel olarak köy yerel yönetimi statüsündedir. Yeni kanun nüfus kri-terini 5.000 olarak belirlemiştir. Yeni Belediye Kanunu’na göre nüfusu 5.000 ve üzeri yerleşim bi-rimlerinde belediye kurulabilecektir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur. Mev-cut belediyelerden, nüfusu 2.000’in altına düştüğü halde varlığını sürdüren 915 belediye bulun-maktadır. Nüfusu 2.000 ile 5.000 arasında olan belediye sayısı 1.122’dir.

Halen Türkiye’de toplam 2.951 belediye, 34.402 köy ve 81 il özel idaresi vardır. 2.951 belediye-nin 16’sı büyükşehir belediyesi, 65’i il belediyesi, 143’ü büyükşehir ilçe belediyesi, 749’u ilçe be-lediyesi (büyükşehir belediyesi sınırları dışında kalan ilçeler) ve 1.978’i ise belde belediyesidir.

Yerel yönetimler, kendi aralarında değişik ölçeklerde yerel yönetim birlikleri kurabilir. 2009 yılı itibarıyla 906’sı Köylere Hizmet Götürme Birliği (KHGB), 390’ı sulama birliği, 154’ü içme suyu birliği, 67’si belediye hizmet birliği, 65’i turizm birliği, 114’ü çevre altyapı hizmet birliği, 15’i özel idare-belediye hizmet birliği, 2’si ulusal düzeyde birlik, 13’ü kalkınma birliği ve 20’si diğer olmak üzere, toplam 1746 yerel yönetim birliği bulunmaktadır. Mahalli idare birliği kurulabilme-si için en az iki mahalli idarenin bir araya gelerek bir tüzük etrafında anlaşması gerekmektedir. İl-gili valiliğin ya da İçişleri Bakanlığı’nın tüzüğü onaylamasından sonra Bakanlar Kurulu kararıyla mahalli idare birliği kurulabilmektedir. 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’nun 20. mad-desine göre ülke düzeyinde, belediyeleri temsil etmek üzere Türkiye Belediyeler Birliği ve il özel idarelerini temsil etmek üzere Vilayetler Hizmet Birliği kurulmuştur. (6)

2.3. Yerel Yönetimler Özerklik ŞartıTürkiye tarafından 21.11.1988 tarihinde kabul edilip 3723 sayılı ve 8 Mayıs 1991 tarihli Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun’la TBMM tarafından onay-lanan Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın 3. maddesinde, “özerk yerel yönetim” kavra-mı şu şekilde açıklanmıştır:

1. Özerk yerel yönetim kavramı, yerel yönetimlerin kanunlarla belirlenen sınırlar çerçeve-sinde kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi sorumlulukları altında ve yerel nüfusun çıkarları doğrultusunda düzenleme ve yönetme hakkı ve imkânı anlamını taşır.

2. Bu hak doğrudan, eşit ve genel oya dayanan gizli seçim sistemine göre serbestçe seçil-miş üyelerden oluşan ve kendilerine karşı sorumlu yürütme organlarına sahip olabilen meclisler veya kurul toplantıları tarafından kullanılacaktır. Bu hüküm, mevzuatın ola-nak verdiği durumlarda, vatandaşlardan oluşan meclislere, referandumlara veya vatan-daşların doğrudan katılımına olanak veren öteki yöntemlere başvurulabilmesini hiçbir şekilde etkilemeyecektir.

(6) T.C. İçişleri Bakanlığı, Mah. İd. Gn. Md., 2008 Faal.Rap., Ankara, Aralık 2009. 2. T

ürki

ye’n

in İ

dari

Yap

ısı:

Mer

kezi

Yön

etim

- Y

erel

Yön

etim

Page 79: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

79

Özerklik Şartı’nın 4. maddesinde “özerk yerel yönetimin kapsamı” ise şu şekilde tanımlanmıştır:

1. Yerel yönetimlerin temel yetki ve sorumlulukları, anayasa ya da kanunla belirlenecektir. Bununla beraber, bu hüküm yerel yönetimlere kanuna uygun olarak belirli amaçlar için yetki ve sorumluluklar verilmesine engel teşkil etmeyecektir.

2. Yerel yönetimler, kanun tarafından belirlenen sınırlar içerisinde, yetki alanlarının dışın-da bırakılmış olmayan veya başka herhangi bir makamın görevlendirilmemiş olduğu tüm konularda faaliyette bulunmak açısından tam takdir hakkına sahip olacaktır.

3. Kamu sorumlulukları genellikle ve tercihen vatandaşa en yakın olan makamlar tarafın-dan kullanılacaktır. Sorumluluğun bir başka makama verilmesinde, görevin kapsam ve niteliği ile yetkinlik ve ekonomik gerekçeleri göz önünde bulundurulmalıdır.

4. Yerel yönetimlere verilen yetkiler normal olarak tam ve münhasırdır. Kanunda öngörülen durumların dışında, bu yetkiler öteki merkezi veya bölgesel makamlar tarafından zayıf-latılamaz veya sınırlandırılamaz.

5. Yerel yönetimlere, merkezi veya bölgesel bir makam tarafından yetkilendirildikleri du-rumlarda, bu yetkilerin yerel koşullarla uyumlu olarak kullanılabilmesinde olanaklar öl-çüsünde takdir hakkı tanınacaktır.

6. Yerel yönetimlere, doğrudan ilgilendiren tüm konulara ilişkin planlama ve karar alma süreçleri içinde, olanaklar ölçüsünde, zamanında ve uygun biçimde danışılacaktır.

Özerklik Şartı, yerel yönetimlerin birlik kurmalarıyla ilgili olarak, 10. maddesinde şu düzenleme-yi getirmiştir:

1. 1. Yerel yönetimler yetkilerini kullanırken, ortak ilgi alanlarındaki görevlerini yerine ge-tirebilmek amacıyla başka yerel yönetimlerle işbirliği yapabilecek ve kanunlar çerçeve-sinde birlikler kurabileceklerdir.

2. 2. Her devlet, yerel yönetimlerin ortak çıkarlarının korunması, geliştirilmesi için birlik-lere üye olma ve uluslararası yerel yönetimlerin birliklerine katılma hakkını tanıyacaktır.

3. 3. Yerel yönetimler, kanunlarla muhtemelen öngörülen şartlar dahilinde, başka devletle-rin yerel yönetimleriyle işbirliği yapabilir.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın 2. maddesine göre “Özerk yerel yönetimler ilkesi ulu-sal mevzuatla ve uygun olduğu durumlarda anayasa ile tanınacak”; 11. maddesine göre de “Yerel yönetimler, kendi yetkilerinin serbestçe kullanımı ile anayasa veya ulusal mevzuat tarafından be-lirlenmiş olan özerk yönetim ilkelerine riayetin sağlanması amacıyla yargı yoluna başvurma hak-kına sahip olacaklardır.”

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, Türkiye tarafından Anayasa’da öngörülen usule göre ka-bul edilmiş ve yürürlüğe konmuştur. Bu uluslararası antlaşma Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre kanun hükmünde, hatta normlar sıralamasında kanunlardan üstün durumdadır. Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrası şu hükmü getirmiştir: “Usulüne göre yürürlüğe konmuş milletlera-rası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konul-muş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” (Anayasa madde 90/son fıkra)

2. T

ürki

ye’n

in İ

dari

Yap

ısı:

Mer

kezi

Yön

etim

- Y

erel

Yön

etim

Page 80: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

80

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

2.4. Avrupa Birliği ve Yerel YönetimlerAB, Avrupa Ekonomik Topluluğu iken genelde kamu yönetimi, özelde ise yerel yönetimlerle ilgili düzenlemelere gitmemiştir. Zamanla yetki alanları genişleyen AB kurumları giderek daha çok ye-rel yönetimleri etkileyen ilkeler ve düzenlemeler getirmiştir. AB’nin kabul ettirmeye çalıştığı tek bir yerel yönetim sistemi yoktur; ancak AB, özellikle “yerellik” ilkesinin hayata geçirilmesine özel önem vermektedir.

1992 yılında Mastricht Antlaşması’nın kabulüyle AB bünyesinde yerel ve bölgesel yönetimlere ve-rilen önem şu iki nedenle artmıştır:

• Kamu hizmetlerinin sunulmasında halka en yakın yönetimin yetkili olması, yani yerinden-lik (subsidiarité) ilkesi kabul edilerek, merkeziyetçi bürokratik yapıya karşı halkın kararla-ra katılmasına imkân verilmiştir.

• AB politikalarının üçte ikisini bölgesel veya yerel yönetimler uygular hale gelmiştir.

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi’nin kabul etmiş olduğu “Avrupa Yerel Yönetimler Özerk-lik Şartı”nı üye ülkelerin imzalamasının gerekli olduğunu vurgulamıştır. Avrupa Yerel Yönetim-ler Özerklik Şartı’nda yer alan ilkeler Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği’nin 23-25 Eylül 1985 tarihleri arasında Rio de Jenerio’da toplanan 27. Dünya Kongresi’nde benimsenen “Dünya Özerk Yerel Yönetimler Beyannamesi”nde de aynen yer almıştır. Beyannamenin giriş bölümünde yerel yönetimlerin dayandığı temel görüşlere yer verilmiş ve dünya devletlerinin yerel yönetim sistemle-rini oluştururken yürürlüğe koyacağı mevzuatın çerçevesi çizilmiştir. Beyannamede, yerel özerk-liğe anayasada veya hükümet şeklini belirleyen temel metinlerde yer verilmesi önerilmiştir. Ye-rel özerklik kavramının içeriği Özerklik Şartı hükümlerine paralel olarak şu şekilde belirtilmiştir:

1. Yerel yönetimler kendi sorumlulukları altında, kendi halklarının çıkarları doğrultusunda kamu hizmetlerini düzenleme, yönetme hak ve yükümlülüğü içinde olmalıdır.

1. Bu hak, düzenli aralıklarla eşit ve genel oyla seçilen kişi veya organlar tarafından yeri-ne getirilmeli ve bu yönetimlerde çalışan kamu görevlileri de seçilmiş organlarla işbirli-ği yaparak atanmalıdır.

Son yıllarda merkeziyetçi yönetim sistemlerine bir tepki olarak “yönetişim” anlayışının kabul gör-mesi, yerel yönetimlere güç vermiştir. Böyle bir yönetim anlayışında kamu kurumları yönetim ak-törlerinden sadece biridir. “Yönetişim” bir bakıma, değişik yönetim kademelerinin yetki payla-şımıdır. Avrupa Komisyonu 2001 yılında bir beyaz kitap yayımlayarak, “Avrupa Yönetişiminin İlkeleri”ni açıklamıştır: açıklık, katılımcılık, hesap verebilirlik, etkililik, uyumluluk.

Avrupa Birliği Türkiye 2009 İlerleme Raporu’nda şöyle denmektedir: “Enerji verimliliği konusun-da bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Enerji performansı ve binaların yalıtımı konusunda yönetme-likler kabul edilmiştir. Enerji ve enerji kaynaklarının verimli kullanımı, küçük ve orta büyüklükte-ki işletmelerin enerji verimliliği konularında ilave yönetmelikler de kabul edilmiştir. Enerji güven-liğinin artırılması amacıyla, enerji verimliği konusunda halkın bilincinin artırılması ve iklim deği-şikliğiyle mücadele çabalarının devam ettirilmesi gerekmekte olup, çerçeve mevzuatı AB mükte-sebatıyla uyumlu hale getirilmelidir.”

3. S

ürdü

rüle

bilir

Kal

kınm

a ve

Sür

dürü

lebi

lir K

ent

Page 81: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

81

3. Sürdürülebilir Kalkınma ve Sürdürülebilir Kent

Birleşmiş Milletler’in 1972 Stockholm İnsan Çevresi Konferansı’ndan sonra 1987’de açıklanan Ortak Geleceğimiz Raporu’nda ve 1992 Rio Kalkınma ve Çevre Zirvesi’nde tartışılarak benimse-nen “sürdürülebilir kalkınma” kavramı, değişik ölçeklerdeki planlama ve yönetime yeni yaklaşım-lar getirmiştir. Kalkınmayı salt ekonomik bir süreç olarak ele alan geleneksel anlayışların yeri-ni, toplumların sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik gelişmelerini birlikte düşünen, kalkınma/ge-lişmeyi ekolojiyle birlikte ele alan, kalkınma ile doğal kaynaklar arasında sürdürülebilir bir denge kuran, bugünkü kuşakların ihtiyaçlarını karşılarken gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşıla-ma hakkını göz ardı etmeyen bir anlayış almıştır.

Geçmişte uygulanan yanlış gelişme ve kalkınma politikaları yerkürenin çevresel kaynaklarını cid-di bir biçimde tehlikeye sokmuş, ekolojik dengeyi bozmuştur. Çevrenin ve ekolojik sistemin korun-ması, çevresel kaynakların daha dengeli kullanılması konuları bütün ülkelerin ve toplumların or-tak sorunu haline gelmiştir. Bunun sonucu olarak her ülkenin başta gelen sorumluluklarından biri, kalkınma ve gelişmesini “sürdürülebilir” ve “ekolojik açıdan kabul edilebilir” bir esasa dayandır-masıdır. Bu, bugünkü kuşakların gelecek kuşaklara karşı sorumluluğunun da bir gereğidir.

“Sürdürülebilir kalkınma” ile topluluğun bütününün kalkınması ve gelişmesi hedeflenmelidir. Bu nedenle de ekonomik, sosyal ve çevresel sistemler entegre bir biçimde düşünülmelidir. Özellikle sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğin, güçlü bir yerel yönetim ve sivil toplum desteğiyle başarılabi-leceği kabul edilmektedir.

“Sürdürülebilir kalkınma” en basit tanımıyla bugünkü kuşakların ihtiyacının gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılama imkânlarını tehlikeye sokmadan karşılanması, yerkürenin kaynaklarının gelecek kuşakların ihtiyaçları da düşünülerek, dengeli ve akılcı bir biçimde, ekolojik dengeyi boz-madan kullanılmasıdır.

Sürdürülebilir bir ekonomide insan doğum ve ölüm oranları dengede olmak durumundadır. Toprak erozyonunun doğal yeni toprak oluşumu oranını, ağaç kesiminin ağaç dikme oranını, yakalanan balık oranının balık yataklarının sürdürülebilir verimini, bir meradaki sığır sayısının meranın ka-pasitesini, su pompalama oranının su yataklarının yeniden dolma hızını, yitirilen bitki ve hayvan türü sayısının yeni türlerin gelişmesi hızını aşmaması gerekir. (7)

“Sürdürülebilir kent”, kentte yaşam kalitesini, ekolojik, kültürel, ekonomik sosyal ve kurumsal açılardan gelecek kuşaklara yük yüklemeden geliştirmek olarak tanımlanmıştır (URBAN 21 Kon-feransı, BERLİN, 2000). Sürdürülebilir kent bugünkü ile gelecek kuşakların ekonomik, sosyal ve çevresel refahını sağlayıcı bir yaşam çevresi yaratılmasıdır.

Sürdürülebilir kent/toplum, sürdürülebilir bir gelecek için ekoloji, ekonomi, eşitlik-hakkaniyet (3 E) arasındaki ilişkileri dikkate alan bir gelişme/kalkınma anlayışıdır. “Ekoloji”, insanların çevre-nin bir parçası olduğu ve doğal kaynakların bir sınırının bulunduğuna; “ekonomi”, ekonomik fa-aliyetlerin son tahlilde, kamu yararına hizmet etmesi, yerel düzeyde değer yaratması, kendini ye-nileyici olması gerektiğine; “eşitlik/hakkaniyet” bütün karar mekanizmalarına ve faaliyetlere ka-tılma hakkına vurgu yapar.

Sürdürülebilir kent programlarında şu başlıklar öne çıkmaktadır:

• Stratejik planlama, stratejik hedefler

(7) Dünyanın Durumu 2008, (çev. Ayşe Başçı, ed. Emel Anıl), TEMA Vakfı Yayını, İstanbul, 2008.3. S

ürdü

rüle

bilir

Kal

kınm

a ve

Sür

dürü

lebi

lir K

ent

Page 82: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

82

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

• Yerel kalkınma (Yerel kaynakların harekete geçirilmesi, işsizliğin azaltılması, istihdam ya-ratma)

• Sağlıklı çevre (Çevre bozulmalarının ve çevre kirliliğinin önlenmesi, atık azaltılması, atık yönetimi)

• Kent güvenliği (Kent yoksulluğu, adaletsizliği, dışlanma, sağlıksız çevre gibi sürdürülebilir-liğin önündeki engellerin kaldırılması, kurallı kent)

• İklim değişikliği (Kent yönetimlerinin yerel düzeyde sera gazlarının azaltılması için çalış-ması)

• Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji (Yeşil planlama, yeşil bina, çevre dostu ulaşım araç-ları, çevre dostu altyapı, güneş ve rüzgâr enerjisinden yararlanma)

• Su (Su kaynaklarının akılcı kullanımı, su tasarrufu, şebeke su kayıplarının önlenmesi, en-tegre su yönetimi)

• Biyolojik çeşitliliğin korunması • Kamu ihale ve alım süreçlerinde sürdürülebilirlik (Yeşil satın alma) • İyi yönetim/yönetişim (Katılımcılık, STK ve özel sektör gibi tüm aktörlerin katılımı, sürdü-

rülebilirlik ilkelerinin bütün karar mekanizmalarına entegre edilmesi, stratejik planlama, performans planlaması, şeffaflık, hesap verebilirlik, kalite yönetimi)

• Yerel Gündem 21 uygulamaları, Yerel Gündem 21’den Yerel Eylem 21’e, (2002 tarihli Jo-hannesburg Zirvesi’nde 113 ülkeden 6400 yerel yönetimin programa katıldığı açıklanmış-tır.)

Sürdürülebilir kent anlayışı bir yandan kent halkının yaşam kalitesini yükseltirken, diğer yandan kamu yararını ve doğal kaynakları korumayı amaçlamaktadır.

3.1. Ekokentler Ekokent, AB tarafından Avrupa’nın değişik iklim bölgelerinde (Kuzey, Orta ve Güney Avrupa) sür-dürülebilir kentler için yerleşme modeli geliştirmek üzere desteklenen bir projedir. Bu konseptin geliştirilmesindeki amaç, sürdürülebilir ulaşım sistemine, enerjinin verimli kullanılmasına, çevre kalitesine ve alternatif enerji kaynaklarına öncelik veren bir yerleşme tasarımı ve enerji tasarruf eden yerleşme modelini kurmaktır. (8)

Ekokent modeli aşağıdaki alanlarda yeni çözüm yolları bulmaya çalışacaktır:

• Yerleşmenin yapısı (Uygun yoğunluk, dengeli karma kullanım, açık alanlarla karşılıklı iliş-ki gibi)

• Ulaşım sistemi (Yayalar, bisikletliler için kamu toplu taşıma modelleri gibi etkili lojistik destek sağlanması)

• Enerji sağlama (Güneş mimarisi, yenilenebilir enerji) • Su sağlama, kanalizasyon ve atık bertarafı • Kaynakların kullanımı/malzeme akışı • Sosyal yapı (Nüfus yapısı, yaşam kalitesi, halkın katılımı) • Ekonomik alan (İstihdam, kamu-özel sektör işbirliği, entelektüel kapasite ile tasarruf) • Uygulama stratejileri

AB Ekokent Projesi’nin amacı, bir yandan 7 ayrı Avrupa ülkesinde 7 ayrı alanda sürdürülebilir yerleşme konsepti geliştirmek, diğer yandan 7 değişik konsepti karşılaştırarak hangi çözümlerin alana özel, hangilerinin ortak olduğunu ortaya çıkarmaktır. (http://cepm.louisville.edu)

(8) The Conceptual Framework of the EU Project ECOCITY. 3. S

ürdü

rüle

bilir

Kal

kınm

a ve

Sür

dürü

lebi

lir K

ent

Page 83: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

83

Sürdürülebilir kent konseptinden hareketle, bir ana kentin çevresinde, ekolojik dengeye önem ve öncelik verilerek yeni kent (uydu kent), Bahçeşehir gibi adlar altında yeni kurulacak veya eski kentte dönüşüm sağlanarak yeniden yapılacak kentler ile kısımları için ekokent konsepti gelişti-rilmiş ve dünyanın değişik ülkelerinde bu konuda uygulamaya geçilmiştir. Ekokentlerin en önem-li özelliklerinden biri de, yenilenebilir enerji kaynaklarına başvurulması ve enerjinin verimli kulla-nılması, sera etkisi yapan gazların minimize edilmesidir.

Ekokentlerin temel özellikleri şu şekilde özetlenebilir:

• Kentsel teknolojiyle doğanın korunması arasında bir işlevsel bütünlük sağlar. • Doğal kaynakları en etkili şekilde kullanan yeni ve daha iyi sistem çözümlerini teşvik eder. • Etkili ve demokratik süreçleri gerçekleştirmek için en iyi uygulamalardan yararlanır. • Sosyal ve ekonomik faktörlere en az ekolojik, teknik faktörler kadar önem verir. Çünkü bu-

güne kadar kabul gören nihai amaç herkese doğayla uyum içinde sağlıklı, güvenli, huzurlu ve yüksek kalitede bir yaşam sağlamaktır.

• Enerji, arazi kullanımı, su ve atık su kullanımı açılarından doğal kaynakları koruma konu-sunda net hedeflere/programlara sahiptir. (CO2 emisyonunda %60 azaltma hedefi gibi sıfır karbon hedefi ideal olanıdır.)

Ekokent konseptinin enerji, ulaşım, peyzaj, atık yönetimi, bina tasarımı, kentsel tarım gibi değişik kentsel sektörlerde sürdürülebilir yerleşmelerin oluşturulması için ne anlama geldiği, bu çalışma-nın ekinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. (Ek-I)

13-15 Aralık 2009 tarihlerinde İstanbul’da yapılan 8. Uluslararası Ekokent Konferansı sonunda yayınlanan bildirge özetle şöyledir:

“Ekokent, ekolojik açıdan sağlıklı bir şehirdir. Yaşadığımız şehirler uzak gelecekte insanların do-ğayla uyum içerisinde refah bulmasına ve sürdürülebilir gelişim sağlamasına olanak sağlamalıdır. İnsan odaklı ekokent oluşumunu gerçekleştirmek için, ekolojik ilkeleri temel alan çevresel, ekono-mik, politik ve sosyokültürel faktörler arasındaki karmaşık etkileşimler konusunda kapsamlı bir anlayışa sahip olmak gerekmektedir. Şehirler, kasabalar, köyler, sakinlerinin sağlığını, yaşam ka-litesini geliştirecek şekilde tasarlanmalı ve dayandıkları ekosistemleri muhafaza etmelidir. Eko-kent oluşumu, vizyonu, vatandaş girişimini, kamu yönetimini, ekolojik olarak etkin sanayiyi, in-sanların ihtiyaçlarını, özlemlerini, uyumlu bir kültür yapısını, doğa, tarım ve mamur çevrenin iş-levsel olarak sağlıklı bir şekilde bütünleştiği tabiat manzaralarını bir araya getirir.” (www.eco-city2009.com)

A. Tübingen (Almanya) Ekokent Projesi

Tübingen kentinin yeni yerleşme alanı için geliştirdiği Ekokent Projesi’nin planlama sürecine kap-samlı bir yurttaş katılımı gerçekleştirilmiş, proje Avrupa’daki en iyi örneklerin deneyimleri üzeri-ne temellendirilmiştir. Enerjinin etkin kullanılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yüksek oranda yaralanabilmek için bir enerji master planı hazırlanmıştır. Yönünü güneye çevirmiş enerji cimrisi kompakt binalar, yüksek yapı standartları, pasif ev uygulaması ve yüksek performanslı do-ğal havalandırma projenin temel unsurlarıdır.Bir üniversite şehri olan Tübingen’in yeni yerleşim alanı için geliştirdiği Ekokent Projesi’nin he-deflerinden bazıları şöyledir:

• Kamusal alanların, özellikle yayaların ve bisikletlilerin ihtiyacına göre düzenlenmesi, • Ulaşımda motorlu taşıt kullanımını en aza indirgemek için toplu taşıma, bisiklet ve yaya-

lara öncelik verilerek, daha az motorlu ve araçlı bir komşuluk yaşamı için park yerlerinin konutlardan belirli bir mesafede, toplu ulaşım araçlarının duraklarının yakınında planlan-ması,

• Enerji master planıyla binalarda enerjiyi verimli kullanan yüksek bina standardı ile “pa-sif konut” konsepti geliştirilerek, mekanik, doğal havalandırma sistemlerinde üst düzeyde enerji etkinliği ve enerji ihtiyacının önemli bir bölümünün yenilenebilir enerji kaynakların-3.

Sür

dürü

lebi

lir K

alkı

nma

ve S

ürdü

rüle

bilir

Ken

t

Page 84: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

84

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

dan sağlanması, • Yeşil alanların hidro-jeolojik hassasiyeti dikkate alınarak geliştirilen sürdürülebilir su kon-

septinin uygulanması, • Kentin sosyoekonomik hayatında, binaların farklı kalitelerde ve farklı işlevlerde karma kul-

lanımının sağlanması, • Planlama sürecinden itibaren kapsamlı bir halk katılımının temin edilmesi… (www.

ecocityprojects.net)

B. Trnava (Slovakya) Ekokent Projesi

70.000 nüfusuyla orta büyüklükte bir kent olan Trnava’da zengin tarihi ve kültürel değerleri olan tarihi bir kentin ekolojik yenileme projesi örneklenmiştir. Trnava, Slovakya’nın yedinci büyük ken-tidir ve nüfusu uzun bir süredir değişmemektedir. Bratislava’nın 50 km kuzeydoğusunda olan kent, karayolu, demiryolu ve havayolu ulaşım sistemleri açısından çok iyi bir konuma sahiptir, ancak yakınında bir nükleer enerji santrali bulunmaktadır. Enerji tasarrufu, alternatif enerji kaynakları kullanılarak ve ısı yalıtımı uygulanarak sağlanacaktır. Şu anda kullanılan yenilenebilir enerjinin payı sadece %5 oranındadır. Projeyle kamu-özel sektör ortaklığı geliştirilecektir. Çalışmalara ka-tılacak potansiyel paydaşlar belediye, yatırımcılar, yurttaşlar, arazi ile arsa sahipleri, girişimciler, inşaatçılar, üniversiteler ile sanayi ve ticaret odalarıdır.

C. Barselona/Trinitat-Nova Ekokent Projesi

Barselona’nın kuzeydoğusunda bulunan Trinitat-Nova’da çökmekte olan 891 sosyal konut (1950’lerde yapılan işçi konutları) yerine 1.045 yeni konut yapılmasını öngören bir proje girişi-mi yerel halk tarafından başlatılmış ve yenilenecek alanda eko-komşuluğu hedefleyen master plan 2002 yılında onaylanmıştır. Proje enerjinin etkinliğini arttırmayı, binalar ve kamusal alanlar için maliyeti düşürmeyi, fosil yakıt kullanan enerji kaynakları yerine yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmayı hedeflemektedir. Bu konut projesi, Barselona Güneş Enerjisi Yönetmeliği’ne göre inşa edilecek ilk projelerden biri olacaktır. Proje, Akdeniz ikliminde binaların yazın aşırı ısınma ve kı-şın ısıtma ihtiyacını düşürme açısından önemlidir.

D. Györ/Macaristan Ekokent Projesi

Györ, Budapeşte’nin dışında, Macaristan’daki 5 bölgesel merkezden biridir. Çevresiyle birlikte 200.000 nüfusa sahip kent, Viyana ile Budapeşte arasındaki konumuyla ekonomi, kültür ve çevre açısından cazip bir yerleşimdir. Ekokent Projesi, tarihi kent merkezine yakın Tuna nehri kıyısın-da eski bir sanayi alanının geliştirilmesini amaçlamaktadır. Eski kent merkezinin genişletilmesine hizmet edecek olan proje, binaların farklı bina yöntemleriyle güneş enerjisini kullanmasını teşvik etmekte, geliştirdiği yol ve patika ağlarıyla yerleşmenin doğal olarak havalandırılmasını, yağmur sularının toplanarak yeşil alanların sulanmasında kullanılmasını hedeflemektedir.

E. Tampere-Vuores (Finlandiya) Ekokent Projesi

Vuores Ekokent Projesi, Tampere’nin güneyindeki yeşil alanda, 13.400 nüfus ve 3.500 kişiye istih-dam yaratacak bir projedir. Proje, mikroklima şartlarını dikkate alarak trafik gürültüsünü, diğer rahatsız edici çevre sorunlarını azaltan, özel otomobil trafiğini en aza indirgeyen ve toplu taşıma oranını yükselten bir yaklaşımı benimsemektedir. Isı ve elektrik üreten kombine bir sistem, yerle-şimin merkezi ısıtma sistemini besleyecektir. Bölgede yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı sı-nırlı olduğu için, mevcut merkezi ısıtma sistemi ana enerji kaynağı olarak geliştirilip korunacak-tır. Mevcut sistem yeraltı ısı kaynakları ve aktif solar sistemlerle desteklenerek, yenilenebilir ener-ji kaynağı kullanımının payı artırılacaktır.

3. S

ürdü

rüle

bilir

Kal

kınm

a ve

Sür

dürü

lebi

lir K

ent

Page 85: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

85

3.2. 21. Yüzyılın Yerel Eylem Programı: Yerel Gündem 21BM Rio Çevre ve Kalkınma Zirvesi’nde (1992) 21. yüzyılın sürdürülebilir kalkınma için eylem pla-nı olarak kabul edilen “Gündem 21”, yerel yönetimlere sürdürülebilir kalkınma konusunda önemli bir rol vermiştir. Yerel yönetimler ekonomik, sosyal, çevresel altyapıyı kuran, işleten ve idame etti-ren kuruluşlardır. Halka en yakın yönetimler sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesi için bil-gilendirme sağlamakta, yerel kaynakların harekete geçirilmesinde, yerel ihtiyaçlara cevap veril-mesinde hayati rol oynarlar. Türkiye’de UNDP desteğiyle 50’nin üzerinde kent ile belediyede baş-latılan “Yerel Gündem 21” programları başarı sağlamış ve Rio Zirvesi’nden 10 yıl sonra, 2002 yı-lında düzenlenen Johannesburg Zirvesi’nde Türkiye’nin “Yerel Gündem 21” uygulamaları bu alan-da en başarılı örnekler olarak kabul edilmiştir.

3.3. Binyıl Kalkınma HedefleriSekiz alanda izlenen “BM Binyıl Kalkınma Hedefleri”nden biri olan “Çevresel Sürdürülebilirli-ğin Sağlanması” hedefine, sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin ülke politikalarına ve programları-na entegre edilmesi ve çevresel kaynakların ekolojik dengeyi bozmadan kullanılmasıyla varılacak-tır. Bu kalkınma hedefi aynı zamanda, temiz içme suyuna erişimi olmayan insanların oranını 2015 yılına kadar yarıya indirmeyi amaçlamaktadır.

“Tüm insanlığı, özellikle çocuklarımızı ve torunlarımızı, insan eliyle geri dönülmez biçimde bozul-muş ve kaynakları artık ihtiyaçları karşılamaya yetmeyecek ölçüde azalmış bir dünyada yaşama tehdidinden kurtarmak için hiçbir çabayı esirgeyemeyiz. Bütün canlı türlerinin ve doğal kaynak-ların sürdürülebilir kalkınmanın kurallarına uygun olarak yönetilmesinde dikkatli davranmak ge-rekir. Ancak bu şekilde doğanın bize sağladığı paha biçilmez zenginlikleri koruyabilir ve gelecek nesillere devredebiliriz. Bizim ve bizden sonraki nesillerin refahı için şimdiki sürdürülemez üretim ve tüketim kalıplarının değişmesi gerekir.

Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması hedefine, sürdürülebilir kalkınma ilkelerini ülke politika-larına ve programlarına stratejik olarak entegre ederek ve çevresel kaynakların kaybı durduru-larak varılacaktır. Bu kalkınma hedefi aynı zamanda, temiz içme suyuna erişimi olmayan insan-ların oranını 2015 yılına kadar yarıya indirmeyi ve 2020 yılına kadar yoksul ve sağlıksız yerle-şim alanlarında yaşayan en az 100 milyon insanın hayatında iyileşme sağlamayı amaçlıyor.” (BM Binyıl Bildirgesi’nden)

UNDP, AB’nin 6. Çevre Eylem Planı doğrultusunda sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin ulusal ve bölgesel kalkınma planlarına entegre edilmesini sağlayacak çalışmalara ve Türkiye’nin “Sürdürü-lebilir Kalkınma İçin Ulusal Uygulama Planı”nın hazırlanmasına destek vermiştir.

Yerel düzeyde ortaya konacak kalkınma/gelişme modelleri, özellikle yerel ölçekte ekonomik, sos-yokültürel gelişmenin sağlanmasını, doğal kaynakların, kültür değerlerinin korunmasını ve geliş-tirilmesini amaçlayacaktır. Bu yaklaşımda yönlendirici, sadece mekânsal düzenlemeyi amaçlayan klasik imar planlaması değil, kaynakların sürdürülebilir kullanımını gerçekleştirecek olan strate-jik plan olacaktır. Kent yönetimlerinin uygulamaya koyacağı stratejik plan, kentin ve yerel toplu-luğun sosyal, ekonomik ve fiziksel gelişimini sürdürülebilir kılmayı amaçlayacaktır.

3. S

ürdü

rüle

bilir

Kal

kınm

a ve

Sür

dürü

lebi

lir K

ent

Page 86: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

86

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

4. Enerji ve Çevre

Enerji ile çevre arasındaki ilişkiyi ve karşılıklı etkileşimi anlamak çok önemlidir. Enerji, günlük hayatın her alanında, üretimde, ulaşımda, ısınmada, yemek pişirmede, diğer birçok alanda, meka-nik, termal, elektrik, nükleer ve benzeri birçok değişik formda kullanılabilir.

Doğal ve yapılanmış çevrenin sürdürülebilirliği için en önemli unsurlardan biri, belki de en başta geleni enerjidir. Özellikle toplumun yoksul kesimleri, çevre bozulmalarından ve temiz enerji kay-naklarına ulaşamamaktan dolayı fazla sıkııntı yaşamaktadır. İklim değişikliği, türlerin azalması, ozon tabakasının incelmesi gibi küresel sorunlar enerjinin kullanımıyla yakından ilişkilidir. Bu ne-denle enerji ile çevre arasındaki ilişkinin küresel, bölgesel, ulusal, yerel düzeydeki gelişme ve kal-kınma programlarında her zaman dikkate alınması gerekmektedir.

Bugün yaşanan iklim değişikliği, hava kirliliği, asit yağmuru, ormanların azalması, çölleşme gibi çevre sorunlarının temelinde yatan ortak faktör enerjinin üretimi, transferi ve kullanımıdır. Fosil yakıtların enerji kaynağı olarak kullanılması hava kirliliğinin, asit yağmurlarının ve küresel ısın-manın başta gelen nedenleri arasındadır.

Her tür enerji üretim süreci sonunda havaya, suya ve toprağa kirleticiler karışabilir. Dünyanın bir-çok yöresinde başka enerji kaynaklarının üretilememesi sonucu, ormanlar kesilerek enerji ihtiyacı karşılanmaktadır. Her enerji sistemi, sonuçta sağlık ve çevre üzerinde olumsuz etki yaratır. Ener-ji üretmek için yapılan termik ile nükleer santraller, çevre ve insan sağlığı üzerinde etkisi çok ge-niş alanlara yayılabilecek riskler yaratmaktadır. Enerji üretimi, transferi ve kullanımı konusunda-ki faaliyetler asit yağmuru, sera etkisi, radyoaktif tehlike gibi küresel çevre sorunları yaratmakta, gelecek nesillerin sağlığını da olumsuz yönde etkileme riski taşımaktadır.

Bütün dünyada fosil yakıtların ve diğer kirletici enerji kaynaklarının kullanımından kaynaklanan çevre kirliliğini azaltmak amacıyla su, rüzgâr, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının üre-timdeki payının artırılması konusunda yoğun bir çaba sürdürülmektedir. Türkiye de sahip olduğu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için son yıllarda önemli yasal düzenlemeler yapmış ve bu alanda özel sektör yatırımlarını teşvik etmektedir.

Dünyada her yıl enerji ihtiyacının %5 artması nedeni ile fosil yakıt kaynakları hızla tükenmekte-dir. Bu nedenle Avrupa Birliği, enerji ile iklim değişikliği politikalarını bir arada ele almakta ve kabul ettiği politikalarla üye ülkelerini yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeleri için teşvik etmektedir. AB ülkelerinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı 2008’de %10 civarında iken, bu payın 2020’de %20’ye çıkarılması hedeflenmektedir. EUROSAT’ın verilerine göre, yenilenebi-lir enerjiyi en yüksek oranda kullanan ülkelerin başında İsveç (%44.4), Finlandiya (%30.5), Le-tonya (%29.9) gelmektedir. Malta en düşük düzeyde yenilenebilir enerji kullanmaktadır. 2006-2008 döneminde yenilenebilir enerji kullanımında en yüksek artış gösteren ülkeler ise Avusturya, Estonya, Romanya, Portekiz ve Slovakya’dır. (9)

(9) Dünyanın Durumu 2007, (ed. Linda Starke, çev. Işıl Demirakın), TEMA Vakfı Yayını, İstanbul, 2007. 5. K

üres

el I

sınm

a ve

Tür

kiye

’nin

Dur

umu

Page 87: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

87

5. Küresel Isınma ve Türkiye’nin Durumu

17 Kasım 2007 tarihinde Valencia (İspanya) kentinde gerçekleştirilen Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nde bir açılış konuşması yapan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, iklim deği-şikliğinin her yerde kalkınma/gelişme için ciddi bir tehdit yarattığını ve bugün artık bunun ger-çekliğinden şüphe etme zamanının geçtiğini önemle vurguladıktan sonra sözlerine şöyle devam et-miştir:

“130 ülkeden 450 uzmanın çalıştığı, 800 uzmanın katkıda bulunduğu, 2.500 bilim adamının göz-den geçirip görüş verdiği Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 4. Değerlendirme Ra-poru gösterdi ki, iklim sistemimiz insan faaliyetleri sonucu ısınmaktadır. Şu andaki küresel ısın-mayı yavaşlatmak ve tersine döndürmek, yüzyılın en önemli meselesidir.”

Türkiye, 24 Mayıs 2004 tarihi itibariyle 189. taraf olarak BM “İklim Değişikliği Çerçe-ve Sözleşmesi”ne katılmış, 5836 sayılı ve 5 Şubat 2009 tarihli “BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolü’ne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun (R.G. 17/02/2009 tarih ve 27144 sayı) ile de Kyoto Protokolü’nü kabul etmiştir.

IPCC’nin Türkiye senaryosunda, ülkede yıllık ortalama sıcaklığın ileriki yıllarda 2,5-4 derece ar-tacağı, Ege ile Doğu Anadolu’da artışın 4 dereceyi bulacağı, güney bölgelerinin ciddi kuraklık teh-didiyle karşı karşıya kalacağı, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kış yağışlarının %20-50 azalacağı, kuzeyde ise sel riskinin artacağı tahmin edilmektedir. Küresel ısınmanın po-tansiyel etkileri açısından risk grubundaki ülkeler arasında olan Türkiye, bundan, özellikle su kay-naklarının zayıflaması, orman yangınları, kuraklık, çölleşme ve bunlara bağlı ekolojik bozulmalar yönünden etkilenecektir. (www.iklim.cevreorman.gov.tr)

Türkiye Emisyon Envanteri Raporu’na (2007) göre, toplam emisyon yılda 312 milyon tondur. Yıl-da takriben %5-6 artış gerçekleşmekte olup, 1990-2005 dönemi toplam artış oranı %83.6 düze-yindedir. Bu, ekonomik büyüme ve nüfus artış oranlarının da üstünde, çok büyük bir orandır. (Bu oranla Çerçeve Sözleşmesi EK-1 ülkeleri arasında Türkiye 1. sırada, İspanya 2. sırada yer almak-tadır.)

Türkiye, sürdürülebilir kalkınma modelini kalkınma planlarıyla resmen kabul etmiştir. Kalkınma-sını sürdürülebilir, çevreye duyarlı, çevre dostu bir biçimde gerçekleştirmek durumundadır. Bu-nun anlamı ise uluslararası çevre sözleşmelerine taraf olması ve uygulaması demektir. AB üyeli-ği de bunu gerektirmektedir.

Küresel düzeyde düzenlemeler ve önlemler devam ederken, bölge ölçeğinde faaliyette bulunan uluslarüstü organizasyonlara da büyük görevler düşmektedir. AB, 2008 başında “Yenilenebilir Enerji ve İklim Değişikliği Paketi”ni açıklamıştır. 2020’ye kadar ulaşılması düşünülen hedefleri ortaya koyan önlemler ve eylemler paketinin 4 ana unsuru vardır:

• Emisyonların %20 azaltılması • Yenilenebilir enerji payının %20’ye çıkarılması • Temiz kömür teknolojisine geçilmesi • Yenilenebilir enerji ve çevre projeleri ile emisyon ticaretine devletin teşvik vermesi

Küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda en kararlı davranan ülkelerin AB üyesi ülkeler ol-duğu kabul edilmektedir.

Küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının azaltılmasında en büyük görev kentlere ve kent yöne-timlerine düşmektedir. Dünyada nüfusun yarısı, Türkiye’de ise üçte ikisi kentlerde yaşamaktadır. Kentler gelişmenin motoru olarak küresel ısınmaya yol açan emisyonların da kaynağıdır. Küresel ısınmaya neden olan sera gazları, özellikle CO2 büyük ölçüde kentlerde ve çevresinde faaliyet gös-teren sanayiden, konutlardan, trafiğe çıkan motorlu araçlardan kaynaklanmaktadır.

5. K

üres

el I

sınm

a ve

Tür

kiye

’nin

Dur

umu

Page 88: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

88

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

6. Yerel Düzeyde Çevre Yönetimi ve Planlaması

Çevrenin yerel boyutunun ve belde halkının katılımının önem kazanması, çevrenin korunması, ge-liştirilmesi ve çevre kirliliğinin önlenmesi açısından yerel yönetimlerin önemini artırmıştır. Çevre yönetimi açısından yerel yönetimler, yöre halkının sağlıklı bir ortama sahip olmasını ve bunun ka-tılım esasıyla gerçekleşmesini sağlayan yönetimler olarak tanımlanabilir.

Yerleşme yerlerinin ve onların yerel yönetimlerinin, çevrelerindeki ekosistemle ilişkileri, vatandaş-ların yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir. Bir yörede yaşayan topluluk, onu çevreleyen eko-sistemdeki bozulmalardan ve çevre kirliliğinden doğrudan olumsuz etkilenmekte, uzun vadede bu topluluğun yaşamını sağlıklı olarak sürdürmesi güçleşmektedir. Belirli bir yaşam kalitesine ulaşı-labilmesi ve bunun sürdürülebilmesi, bütünüyle ekolojik dengenin korunmasına bağlıdır.

Yerel düzeyde ortaya konacak kalkınma/gelişme modelleri, özellikle yerel ölçekte ekonomik, sos-yal ve kültürel gelişmenin sağlanmasını, doğal kaynakların ve kültür değerlerinin korunup gelişti-rilmesini amaçlayacaktır. Bu yaklaşımda yönlendirici faktör sadece mekânsal düzenlemeyi amaç-layan klasik imar planlaması değil, kaynakların sürdürülebilir kullanımını gerçekleştiren stratejik plan olacaktır. Kent yönetimlerinin uygulamaya koyacağı stratejik plan, kentin ve yerel topluluğun sosyal, ekonomik ve fiziksel gelişimini sürdürülebilir kılmayı amaçlayacaktır.

Yerel yönetimler açısından bakıldığında, kentlerin ve beldelerin gelişmesinde fiziki planlama ye-tersiz kalmıştır. Çevre sorunları, küresel ile ulusal boyutlara sahip olmakla birlikte, özellikle ve öncelikle bir yörede yaşayan topluluklarını olumsuz etkilemektedir. Küresel boyutları hesaba ka-tılmakla birlikte, yerel sorunlara yerel düzeyde çözüm bulunmalıdır. Bunun yolu ise yerel düzey-de çevrenin korunması ve kaynakların sürdürülebilir bir anlayışla kullanılmasından geçmektedir. Bu amaçla da her yerel yönetim kuruluşunun bir “Yerel Gündem 21 Eylem Planı” hazırlaması ge-rekmektedir.

6.1. Yerel Çevre Yönetim PlanıBelediyelerin mevcut hizmet birimlerinin veya doğrudan çevre konusunda çalışmak üzere kurula-cak olan birimin etkin bir biçimde çalışabilmesi için, bütünsel bir çevre yönetim planına göre dav-ranmaları ve kendi aralarında işbirliğine gitmeleri gerekir. Bir kentteki çevresel planlama ve yö-netim çevre sorunlarını belirlemeli, bu sorunların çözümü için işbirliği yapması gereken kesimle-rin görüşlerini alarak stratejik hedeflerini, eylem planlarını oluşturmalı, bu planları kamusal ve özel kuruluşların, yurttaşların katılımıyla uygulamaya koymalıdır. Belirli bir zaman sonra bu sü-reç, kentin sağlığını, verimliliğini artırmalı, çevresel bozulmaları en aza indirmeli, doğal kaynak-ları korumalı, sonuç olarak ekonomik ve sosyal gelişmeyi sürdürülebilir kılmalıdır. Bu amaçla ye-rel yönetimler, bir “Çevre Yönetim Planı” hazırlayabilir, çevre konusundaki yaklaşımlarını ve pro-jelerini, yerel yönetimin diğer faaliyetleri ile entegre edebilir. (10)

Böyle bir çevre yönetim planlamasında yerel yönetimler şu şekilde bir yol izleyebilir:

• Çevrenin korunması konusundaki amaç ve ilkelerini kararlaştırır. • Sorunları ve nedenlerini saptar.

(10) REC Türkiye, (YEÇEP) Programı, (www.rec.org) 6. Y

erel

Düz

eyde

Çev

re Y

önet

imi v

e P

lanl

amas

ı

Page 89: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

89

• Varması gereken somut hedeflerini belirler. • Öncelikli sorunlarını ve hedeflerini saptar. • Her bir sorun alanına bulunacak çözümler için seçeneklerini belirler. • Her bir temel sorun alanına çözüm getirmek için programlar geliştirir. • Bunları bir eylem planı haline getirir. • Planı uygulamaya koyar ve uygulamayı izler. • Sonuçları değerlendirerek, elde edeceği bilgi ve deneyimlerle bütün sistemi yeniden gözden

geçirir, gerekli düzeltmeleri yapar.

Her kentin özelliklerine göre, bütün bu çalışmalara çerçeve olacak bir çevre yönetim stratejisi ge-liştirilmelidir. Bunu yapabilmek için çevre sorunları ve bunlara stratejik müdahale araçları sıra-lanmalıdır. Çevre yönetim stratejileri, her bir sorun alanının kamu sağlığına etkileri, çevreye ver-diği zararlar, kentin, bölgenin ekonomisine getirdiği maliyetler açısından, ilgili tüm kesimlerin ka-tılımıyla müzakere edilmeli, stratejilerin kurumsal ve mali açıdan gerçekleştirilebilirliği değerlen-dirilmelidir. Öngörülen bu çevre stratejileri, kentsel gelişme plan ile programları, ekonomik plan-lar, altyapı ve enerji programları dikkate alınarak belirlenmelidir. Hazırlanacak bu çevre strate-jileri eylem planlarına dönüştürülmeli, bunlarda mümkün olduğu ölçüde sorumlu aktörler belir-lenmelidir.

Yerel düzeyde bir çevresel planlamada çevreyle ilgili tüm verilerin toplanması ve sürekli analiz edilmesi, kentin veya beldenin özelliklerine göre esnek bir yaklaşımın benimsenmesi, sağlık, ya-şam kalitesi, sınır aşan özelliği, ekosisteme etkileri, kurumlar arası eşgüdüm ihtiyacı açılarından çevre sorunları değerlendirilerek netleştirilmelidir. İyi bir çevre yönetimi ve planlaması, kamu-sal ile özel kuruluşların, sivil toplum aktörlerinin ve tek tek yurttaşların her aşamada katılımıy-la mümkün olabilir.

Yerel düzeyde iyi bir çevre yönetim ile planlama sisteminin başarılı olabilmesi için iyi bir organi-zasyon, açık ve net prosedürler, eğitimli uzmanlar, destek personeli, yeterli araç-gereç, ekipman, mali kaynak ayrılması ön şarttır.

Çevresel planlama ile yönetim sürecinin son aşaması sürecin izlenmesiyle orta ve uzun vadeli he-deflere göre devamlılığın sağlanmasıdır. Başarı, yatırımların sürdürülebilirliğine, kurumsal güç-lendirme programlarına ve zaman içinde politikalarda yapılacak reformlara bağlı olacaktır.

6.2. Çevrenin Korunması ve BelediyelerBelediyelerin, çevrenin korunması ve geliştirilmesi konusundaki sorumluklarını şu başlıklar altın-da özetleyebiliriz:

• Stratejik düşünmeli, stratejik planlarını ve kent planlarını “sürdürülebilir kent” konseptiy-le hazırlamalı, kentlerin gelişmesini klasik imar planı anlayışıyla değil, bütüncül bir kent-sel gelişme anlayışıyla ele almalı,

• Su kaynaklarını en üst düzeyde rasyonel kullanmalı, su tasarrufunu teşvik eden tarifeler uygulamalı,

• Kentte yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmeli, ruhsat düzenlemeleriyle konutlarda güneş enerjisi kullanımını ve yalıtımı teşvik etmeli,

• Kentteki bütün faaliyetleri enerjinin etkin kullanımıyla ilişkilendirmeli, • Yeni yerleşim alanları planlanırken doğal kaynakların korunmasına, çevre dostu projelerin

uygulanmasına özen göstermeli, • Her tür çevre kirliliği ve çevre bozulmalarıyla mücadele etmeli, kültür değerlerinin korun-

ması konusunda taviz vermemeli, • Atıkların yönetimine, özellikle atıkların kaynağında azaltılmasına ve ayrı toplanmasına 6.

Yer

el D

üzey

de Ç

evre

Yön

etim

i ve

Pla

nlam

ası

Page 90: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

90

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

önem vermeli, vahşi toplamaya ve bertarafa izin vermemeli, • Yaya alanlar ile bisiklet yollarını artırarak, kentli yurttaşların yürümesini ve bisiklete bin-

mesini teşvik etmeli, • Toplu taşımaya öncelik veren bir ulaşım politikası uygulanmalı, • Toplu konut alanlarında, enerjinin ve suyun etkin kullanılmasını, ısı kaybının asgariye indi-

rilmesini öngören projeler istemeli, • Güneş enerjisinden, doğal klimadan azami yararlanan örnek projeleri eğitici amaçlı olarak

kendileri uygulamaya koymalı, • Kendi aralarında çevre dostu projeleri, “iyi uygulamaları” paylaşmalı, • Küresel ısınma sonucu iklim değişikliğinin yol açtığı felaketlerden en çok kent yoksulları-

nın etkileneceğini akılda tutarak, bu kesimlerin felaketlerden en az düzeyde etkilenmesi için önlem almalı, sosyal belediyecilik programları uygulamalı,

• İmar planları ile haklarını elektronik ortamda yayımlayarak, kent bilgi sistemleri kurarak halkı bilgilendirmeli, böylece kentlilerin haklarının korunmasını sağlayarak ve spekülas-yonları önleyerek halkın yönetime daha bilinçli katılımını kolaylaştırabilmeli,

• Kentsel dönüşüm projeleri, ağaçlandırma projeleri, su havzalarının korunması, eski kent kı-sımlarının canlandırılması, restore edilmesi gibi çoktaraflı, kapsamlı projeler uygulayarak veya bu tür projelere katılarak, kentsel çevrenin korunmasında ve sıhhileştirilmesinde daha etkin ve kapsamlı sonuçlar alabilmeli…

7. E

nerj

i Ver

imlil

iği K

onus

unda

Ulu

sal D

üzen

lem

eler

ve

Yere

l Yön

etim

ler

Page 91: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

91

7. Enerji Verimliliği Konusunda Ulusal Düzenlemeler ve Yerel Yönetimler

Türkiye, nüfusu hızla artan, kentlere, özellikle de büyük kentlere hızlı bir göç yaşayan ve son 40 yılda hızla kentleşen, nüfusu yaklaşık 73 milyona ulaşmış gelişmekte olan bir ülkedir. 1930’larda nüfusun %20’si kentlerde yaşarken, bugün bu oranın %75’e eriştiği, hızla sanayileşen, kentleşen ve gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’nin enerji ihtiyacı da hızla artmaktadır.

Talebinin yaklaşık %70’ini ithal eden Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olması, ihracat gelirlerinin önemli bir bölümünü enerji ithalatı için harcaması, enerji kaynaklarının tamamına yakınının fosil yakıtlara dayanması, dışarıdan elde ettiği bu pahalı enerjiyi daha verimli kullanması, enerji tasar-rufu için yoğun çaba harcaması, küresel ısınmaya olan CO2 emisyonları katkısını düşürmek için ye-nilenebilir enerji kaynakları payını hızla artırması gerektiğini açıkça göstermektedir.

7.1. Yasal ve Kurumsal DüzenlemelerTürkiye ulusal düzeyde enerji konusunda önemli yasal ve kurumsal düzenlemeler yapmıştır. Bu çerçevede son yıllarda “Yenilenebilir Enerji Kanunu” (2004), “Yenilenebilir Enerji Kaynakları-nın Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun” (2005), “Enerji Verimliliği Ka-nunu” (2007), parlamento tarafından kabul edilerek yürürlüğe girmiş; “Enerji Piyasası Düzenle-me Kurulu”, “Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu”, “Ulusal Enerji Tasarruf Merkezi” kurul-muştur. Çevre Bakanlığı’nca son olarak “Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi” (Aralık 2009) hazırlanmıştır. Ulusal Strateji Belgesi’nde enerji konusunda da kısa, orta ve uzun vadeli hedefler kabul edilmiştir.

18 Nisan 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu, amacını şu şekil-de belirtmiştir: “Enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kul-lanımında verimliliğin artırılmasıdır.” (Mad.1)

2. maddede kapsam konusunda şu hüküm getirilmiştir: “Bu kanun, enerjinin üretim, iletim, dağı-tım ve tüketim aşamalarında, endüstriyel işletmelerde, binalarda, elektrik enerjisi üretim tesisle-rinde, iletim ve dağıtım şebekeleri ile ulaşımda enerji verimliliğinin artırılmasına ve desteklenme-sine, toplum genelinde enerji bilincinin geliştirilmesine, yenilenebilir enerji kaynaklarından yarar-lanılmasına yönelik uygulanacak usul ve esasları kapsar.”

Kanunla getirilen düzenlemeler, ekonominin tüm sektörlerinin kapsadığı gibi yasal olarak ortaya koyduğu görev ve sorumluluklar açısından ulusal, bölgesel, yerel düzeyde tüm kişi ile kuruluşla-rı da kapsamakta, sanayide, binalarda, ulaşım sektöründe Türkiye pratiklerine uygulanabilir yü-kümlülükler, destekler, etkinlikler getirmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar ışığında ha-zırlanmış olan bu kanun, AB’nin ilgili direktifleriyle uyum içinde, uygulamaya dönük şu tedbirle-ri öngörmüştür:

• Sanayide verimlilik artırıcı tadilat projeleri, yenilenebilir enerji kaynağı ve verimli kojene-rasyon kullanımın desteklenmesi,

• Enerji tüketen verimsiz malların satışının yasaklanması ve bunların kullanım kılavuzların-da verimli kullanım bilgilerine yer verilmesi,

• Tüketim alışkanlıklarının iyileştirilmesi ve verimlilik artırıcı uygulamaların yapılması için sanayide ve binalarda enerji yöneticisi çalıştırılması,

• Binaların el değiştirmesi sırasında “Enerji Kimlik Belgesi” aranması, • Yeni bina inşaatlarının asgari verimlilik kriterlerine uygun yapılması,

7. E

nerj

i Ver

imlil

iği K

onus

unda

Ulu

sal D

üzen

lem

eler

ve

Yere

l Yön

etim

ler

Page 92: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

92

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

• Yenilenebilir kaynak kullanarak 200 KW’a kadar tesis kuranların lisans almadan şebeke-ye bağlanabilmesi,

• Verimli kojenerasyon tesisi kuranlardan şirket kurma ve lisans alma şartları aranmaması, • Elektrik ve doğalgaz dağıtıcılarının aylık tüketim bilgilerini internet üzerinden müşterile-

rine duyurması, • TV kanallarının spot filmler yayınlaması, • Okullardaki eğitim müfredatlarında enerji verimliliği ve çevre konularına yer verilmesi, • Merkezi ısıtma sistemine sahip binalarda ısı kontrol cihazları ve pay ölçer kullanılması. • Ulaşım ve enerji sektörlerinde verimlilik artırıcı uygulamalar yapılması … (11)

5627 sayılı yasayla, enerji verimliliği çalışmalarının ülke genelinde tüm ilgili kuruluşlar nezdin-de etkin olarak yürütülmesi, sonuçlarının izlenmesi, koordinasyonunun sağlanması amacıyla Ener-ji Verimliliği Koordinasyon Kurulu oluşturulmuş ve kurula yerel yönetimleri temsilen Türkiye Be-lediyeler Birliği’nden bir temsilcinin katılması öngörülmüştür. Yasa, merkezi ve yerel yönetimlere sorumluluklar yüklemiş, “Yetkilendirme”, “Eğitim ve Bilinçlendirme”, “Destekler” başlıkları al-tında enerji verimliliği alanında ileri düzenlemeler getirmiştir. Yasa ile Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bayındırlık ve İmar, Ulaştırma, Çevre ve Orman, Milli Eğitim bakanlıklarınca çıkarılması istenen yönetmeliklerin önemli bir bölümü, geçen yıllarda yürürlüğe girmiştir. Daha sonraki bölümlerde, yasanın yerel yönetimleri yakından ilgilendiren düzenlemelerine değinilecektir.

Enerjinin verimli kullanılması, küresel ısınmayla yakından ilişkilidir. Enerjinin verimli kullanılma-masının sonuçlarından biri, enerji maliyetinin yükselmesi ise diğer daha önemli sonucu da küresel ısınmaya katkısı ve iklim değişikliğine neden olmasıdır. Dünyanın geleceği açısından, enerji kayna-ğı olarak kullanılan fosil yakıtların yol açtığı küresel ısınma ve iklim değişikliği çok daha yaşam-sal bir sorundur. Uzun vadede daha ucuz, hatta bedava olan, küresel ısınmaya katkısı asgari dü-zeydeki, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımı için 5346 sa-yılı ve 2005 tarihli “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimim Amaçlı Kulla-nımına İlişkin Kanun”, amacını 1. maddesinde şu şekilde belirtmiştir: “Yenilenebilir enerji kay-naklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güveni-lir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesidir.”

2. Maddede ise kanunun kapsamı şu şekilde açıklanmıştır: “Bu Kanun, yenilenebilir enerji kay-nak alanlarının korunması, bu kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisinin belgelendirilmesi ve bu kaynakların kullanımına ilişkin usul ve esasları kapsar.”

5346 sayılı Kanun’un tanımlar maddesinde (md. 3) yenilenebilir enerji kaynakları, “Rüzgâr, gü-neş, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git ile kanal veya nehir tipi veya re-zervuar alanı onbeş kilometrekarenin altında olan hidroelektrik üretim tesisi kurulmasına uygun elektrik enerjisi üretim kaynakları” olarak tanımlanmıştır. Yasa, yerel yönetimleri de yakından il-gilendiren düzenlemeler getirmiştir. Daha sonraki bölümlerde bu konulara değinilecektir.

5346 sayılı ve 2005 tarihli “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun”, amaç ve kapsamını şu şekilde açıklamıştır:

“Bu Kanun’un amacı, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımı-nın yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandı-rılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlen-dirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektö-rünün geliştirilmesidir. Bu Kanun, yenilenebilir enerji kaynak alanlarının korunması, bu kaynak-lardan elde edilen elektrik enerjisinin belgelendirilmesi ve bu kaynakların kullanımına ilişkin usul ve esasları kapsar.” (madde 1, 2)

(11) Çevre Durum Raporu, Çevre ve Orman Bakanlığı, Ankara, 2007. 7. E

nerj

i Ver

imlil

iği K

onus

unda

Ulu

sal D

üzen

lem

eler

ve

Yere

l Yön

etim

ler

Page 93: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

93

Yerel yönetimleri yakından ilgilendiren 4. Madde’ye göre, kanunun yürürlük tarihinden sonra kamu veya Hazine arazilerinde yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımını ve verimliliğini etkileyici imar planları düzenlenemeyecektir. Bu hükümle belediyelerin imar planı yapma yetkisi-ne bir sınırlama getirilmiştir.

5346 sayılı yasanın 7. maddesine göre, yerel yönetimler, belediyeler veya onların teşkil ettiği şir-ketler elektrik üretim tesisi kurabilir ve Bakanlar Kurulu kararı ile teşvik alabilir. Aynı maddeyle “Yeterli jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerdeki valilik ile belediyelerin sınırları içinde ka-lan yerleşim birimlerinin ısı enerjisi ihtiyaçlarını öncelikle jeotermal ve güneş termal kaynakların-dan karşılamaları esastır” düzenlemesi getirilmiştir.

Jeotermal kaynaklar açısından zengin bir ülke olan Türkiye’de çok sayıda belediye, özellikle Orta ve Batı Anadolu’dakiler, bu kaynağı ısınmada kullanmaktadır. Jeotermal kaynaklara sahip be-lediyeler 1997 yılında “Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği”ni kurmuştur. Birlik çalışmala-rından alınan bilgiye göre, 16 yerleşim yerinde 100.000 konut jeotermal enerjiyle ısınmaktadır. Türkiye’nin 150 bölgesinde jeotermal enerji kaynağı bulunmakta, ancak bu kaynakların %5’i de-ğerlendirilebilmektedir. Jeotermal kaynakların %80’i Batı Anadolu’da, bunun %50’si de Aydın ili nde bulunmaktadır.

Enerji verimliliği konusunu düzenleyen temel yasa, 5627 sayılı ile 2007 tarihli Enerji Verimlili-ği Kanunu’dur. Kanun ulusal düzeyde tüm kamusal, özel kuruluşlarla diğer gönüllü kuruluşları ve yurttaşları yakından ilgilendirmektedir. Burada öngörülen düzenlemelerin yapılması, tedbirlerin alınması tek başına merkezi yönetim kuruluşları ve onların taşra birimleri tarafından gerçekleşti-rilemez. Bu konuda kesinlikle çokaktörlü yönetim modelleri gerçekleştirilmelidir. Çok aktörlü ve çok kademeli merkezi yönetim kuruluşları, yerel ile bölgesel yerel yönetim kuruluşları, özel sector, gönüllü kuruluşlar işbirliği modelleri geliştirmelidir.

Yasa ile üst düzeyde çeşitli bakanlıkların, merkezi idare kuruluşlarının, TÜBİTAK’ın, TOBB ve Türkiye Belediyeler Birliği temsilcilerinin katılımıyla “Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu” kurulmuştur. Kurulun görevlerini yerine getirmesi ancak çok aktörlü yapılanmalarla gerçekleşebi-lir. Bu çerçevede kurula kamu, özel sektör, meslek, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden olu-şan “ihtisas komisyonları” kurma ve yılda bir toplanan bir “danışma kurulu” oluşturma yetki-si verilmiştir.

5627 sayılı yasayla getirilen düzenleme ve yönetim anlayışı, klasik “merkeziyetçi anlayış”tan farklı bir bakışı yansıtmaktadır. Çevrenin korunması, enerjinin etkin ve verimli kullanılması gibi çokdisiplinli çalışmalar gerektiren konular, aynı zamanda çok ortaklı, çok kademeli yapılanmala-rı gerektirmektedir.

Yine yasa kurul onayıyla eğitim, etüt, danışmanlık ve uygulamalı eğitim faaliyetleri için üniversi-telere, meslek kuruluşlarına, bu alanlarda çalışan şirketlere “yetki belgesi” verilebileceğini kabul etmiştir. Üçüncü bölümde “Eğitim ve Bilinçlendirme” başlığı altında ayrıntılı düzenlemeler geti-rilmiş, kamu kuruluşlarının (yerel yönetimlerin) hizmet içi eğitim programlarında gerekli düzen-lemelerin yapılacağı belirtilmiştir. Yasa ile her yıl ocak ayının ikinci haftasının “Enerji Verimlili-ği Haftası” olarak kutlanması kabul edilmiştir.

Yasaya göre OSB’ler, büyük endüstriyel işletmeler “enerji yönetim birimi” kuracak, belirli şartla-rı taşıyan binaların yöneticileri bir “enerji yöneticisi” görevlendirecek veya böyle bir yöneticiden hizmet alacaktır. Yasa ayrıca, binalardaki enerji verimliliğinin gelişmesini bölge ve sektör bazında ortaya koyan envanterler hazırlanacağını, merkezi ısıtma sistemiyle ısınan binalara “pay-ölçer” cihazlarının konacağını, binalarda enerji performansını ilişkin düzenleme yapılacağını, ilgili yö-netmeliğe göre hazırlanacak yapı projeleri kapsamında “Enerji Kimlik Belgesi”nin düzenleneceği-ni, yine ulaşım araçlarında, endüstriyel işletmelerde, yakma tesislerinde, elektrik motorları, klima gibi ev aletlerinde enerji verimliliğiyle ilgili standartlar, ölçme, asgari verimlilik değerlerini belir-leme, denetleme gibi işlerin yönetmeliklerle düzenleneceğini hükme bağlamıştır.

Yasanın 13. maddesiyle Elektrik İşleri Etüd İdaresi’ne kamusal-özel kuruluşlar, üniversiteler ve gönüllü kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlama görevi verilmiştir.7. E

nerj

i Ver

imlil

iği K

onus

unda

Ulu

sal D

üzen

lem

eler

ve

Yere

l Yön

etim

ler

Page 94: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

94

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

16. Madde ile Kat Malikleri Kanunu’nun 42. maddesi değiştirilmiş, binaların yönetimi açısından önemli bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre, “Kat maliklerinden birinin isteği üzerine ısı yalıtı-mı, ısıtma sisteminin yakıt dönüşümü, ısıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya fer-di sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile ve-recekleri karar üzerine yapılır. Ancak, toplam inşaat alanı 2.000 metrekare ile üzeri olan binalar-da merkezi ısıtma sisteminin ferdi ısıtma sistemine dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı olarak oybirliği ile verecekleri karar üzerine yapılır.”

7.2. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi-Taslak (2010-2023) Taslak Strateji Belgesi’nin giriş bölümünde “enerji verimliliği” şu şekilde tanımlanmıştır: “Ener-jide arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılıktan kaynaklanan risklerin azaltılması, enerji ma-liyetlerinin sürdürülebilir kılınması, iklim değişikliği ile mücadelenin etkinliğinin artırılması ve çevrenin korunması gibi ulusal stratejik hedefleri tamamlayan ve bunları yatay kesen bir kavram-dır.”

Strateji Belgesi’nde şu yaklaşım benimsenmiştir:

“Enerji üretimi ve iletiminde nihai tüketime kadarki bütün aşamalarda enerji verimliliğinin geliş-tirilmesi, bilinçsiz kullanımın ve israfın önlenmesi, enerji yoğunluğunun gerek sektörler bazında ve gerekse de makro düzeyde azaltılması ulusal enerji politikamızın öncelikli ve önemli bileşenle-rinden birisidir. Kamu kesimi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının katılımcı bir yaklaşımla ve işbirliği çerçevesinde hareket etmesini sağlamak, sonuç odaklı ve somut hedeflerle desteklen-miş bir politika seti belirlemek, bu hedeflere ulaşmak için yapılması zorunlu eylemleri tespit et-mek, ayrıca süreç içinde kuruluşların yüklenecekleri sorumlulukları tanımlamak için işbu strate-ji belgesi hazırlanmıştır.

Bu belgede tanımlanan faaliyetlerin gerçekleştirilmesinden, tedbirlerin uygulanmasından, sonuç-ların değerlendirilmesinden sorumlu olan kamu ve sivil toplum kuruluşları arasında yakın bir iş-birliği kurulması amaçlanmakta olup, söz konusu koordinasyonu Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-kanlığı ile bu bakanlığın bağlı kurulu EİE Genel Müdürlüğü sağlayacaktır.” (12)

Taslak Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’ndeki “enerji verimliliği” tanımında her ne kadar “ulu-sal stratejik hedefleri tamamlayan ve bunları yatay kesen” denilmekte ise de belgede “Stratejik Amaç, Hedef ve Eylem”lerde, yerel yönetimlere/belediyelere “sorumlu kuruluş” veya “işbirliği ya-pılacak kuruluş” olarak üç eylem dışında rol verilmemiştir. Nüfusunun %75’i kentlerde yaşayan bir ülkede, “enerji verimliliği” gibi birinci derecede kentler ile yönetimlerini ilgilendiren ve bütün yönetim kademelerinin dikey ve yatay olarak işbirliği yapması gereken bir konuda, kent yönetimi olan belediyelere neredeyse hiç rol verilmemiş olması “merkeziyetçi yönetim anlayışı“nın bir so-nucudur. Ümit ederiz ki, strateji belgesi kesin halini alırken yerel yönetimlere daha çok rol verilir.

Yukarıda Enerji Verimliliği Kanunu’nun yerel yönetimleri de yakından ilgilendiren bazı düzenle-melerine değinilmiştir. Bu düzenlemeler de göstermektedir ki, enerji verimliliği konusunda ülke çapında başarılı olmak için çok aktörlü ve çok kademeli birliktelikler, koordinasyon yapıları ger-çekleştirilmelidir.

(12) www.eie.gov.tr 8. E

nerj

i-E

tkin

Yön

etim

-Çok

akt

örlü

Yön

etim

Page 95: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

95

8. Enerji-Etkin Yönetim - Çok Aktörlü Yönetim

Enerji Verimliliği Kanunu yukarıda değinilen maddelerinde belirtildiği gibi, Türkiye’de tüm ka-musal ile özel kuruluşlara, gönüllü kuruluşlara, yerel yönetimlere ve yurttaşlara önemli sorumlu-luklar veren bir çerçeve yasadır. Yasanın öngördüğü politikaların geliştirilmesi ve uygulamaya ko-nabilmesi için değişik kademedeki kuruluşların yönetişim anlayışı içinde birlikte çalışması gerek-mektedir. Değişik düzeylerdeki yönetimlerin katıldığı, çok kademeli (ulusal, bölgesel, yerel) bir yö-netişim ortaya konması, merkezi idare kuruluşları ile diğer kamusal ile özel kuruluşların politika geliştirme ve onu uygulamada yüz yüze geldikleri bir platform olacaktır.

Çokkademeli bir yönetişim anlayışı, değişik aktörler ve yönetimler arasında dikey ve yatay ilişki-lerin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Böyle bir yönetim anlayışında merkezi hükümet öncelikleri ko-yar, stratejileri belirler, uluslararası antlaşmaları yapar, enerji kaynaklarını vergilendirerek den-geli düzenleme gerçekleştirir. Yerel ve bölgesel yönetimler ise ulusal enerji verimliliği politikala-rını uygular, yatırımlarında, yerel hizmetlerin sunulmasında, konutların yapımında, yenilenmesin-de enerji verimliliğini dikkate alır, yerel halkın enerji verimliliği konusunda bilinçlenmesi için ça-lışır, onları teşvik eder.

Çok aktörlü bir yönetişim modelinde merkezi yönetimle yerel ile bölgesel yönetimler, özel sektör kuruluşları ve gönüllü kuruluşlar arasında dikey ile yatay ilişkiler, yukarıdan aşağı, aşağıdan yu-karı düzenlemeler söz konusudur. Bu tür çok boyutlu yönetim ilişkilerinde önemli olan, merkezi yönetimin yapabilir kılarak veya yerel yönetimi tanıyarak uygulamayı teşvik etmesidir. Yasal dü-zenlemeler yerel yönetimlere seçenekler sunabilir, gönüllü bir araya gelmeleri kolaylaştırabilir. Çok kademeli ve ço kaktörlü yönetişim yaklaşımı, yönetim kademeleri arasındaki ilişkileri geliş-tirir, dikey ile yatay işbirliği mekanizmalarıyla yönetim kademeleri arasındaki politika boşlukla-rını giderir.

Bu çerçevede dikey (hiyerarşik) ilişkiden merkezi yönetimle yerel yönetimler arasındaki ilişki kas-tedilmekte, yatay ilişkiden kentler ile bölgeler arası ve bunlarla merkezi yönetim (büyükşehirlerde ilçe belediyeleri, ilgili bakanlık kuruluşları) arasında yatay işbirlikleri kastedilmektedir. Çok ak-törlü yönetişim, merkezi idarenin yerel ve bölgesel yönetimlerle, sivil toplum kuruluşlarıyla yakın işbirliği içinde çalışmadığı takdirde ulusal enerji verimliliği politikalarını etkin olarak uygulaya-mayacağını, diğer taraftan yerel yönetimlerin merkezi idareden izole bir şekilde yerel eylem plan-larını etkili olarak uygulayamayacağını dikkate alır. Yatay işbirlikleri üniversitelerin, özel sektör kuruluşlarının, gönüllü kuruluşların politika geliştirme proseslerine ve eylem planlarına katılım-larını kolaylaştırır. (13)

Başarıyla uygulanacak çok aktörlü ve çok kademeli bir yönetişim yaklaşımı aşağıdaki olumlu so-nuçları doğurur:

• Enerji verimliliği konusundaki ulusal politikaların güçlü yerel eylem planlarıyla uygulan-masını kolaylaştırır.

• Yerel ölçekte deneyimler ve iyi uygulama örnekleri, hükümet politikalarının test edilmesi-ni sağlar.

• Enerji verimliliği konusunda kapasite geliştirmeyi amaçlayan merkezi yönetimle yerel yö-netimler arasındaki işbirliği, yerel yönetimlerin maliyet etkin iyi uygulamalar geliştirmele-ri için imkânlar sağlar.

(13) IEA, “Innovations in Multi-level Governance for Energy Efficiency”, Nigel Jollands, Emillien Gasc, Sara Bryan Pasquıer, Aralık, 2009.8. E

nerj

i-E

tkin

Yön

etim

-Çok

akt

örlü

Yön

etim

Page 96: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

96

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

• Enerjinin verimli ve etkin kullanımı konusundaki kararlılık, bölgesel ekonomik gelişmenin itici gücü olacak sektörler arası bölgesel veya kentsel gelişme stratejilerinin ortaya çıkma-sına neden olabilir. (14)

Çok Aktörlü Yönetim Örneği: Bölge Kalkınma Ajansları

Kalkınma ajansları, ulusal düzeyde DPT koordinasyonunda kendine özgü teknik imkânlara, finans-man (bütçe) mekanizmasına sahip, kâr amacı gütmeyen, çabuk karar alıp uygulayabilen, merke-zi ile yerel idarelerin dışında kamu, özel sektör ve STK’leri bir araya getiren, tüzel kişiliği haiz, 5449 sayılı Kanun’la düzenlenmemiş işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi bölgeler (düzey 2 bölgeleri) esas alınarak Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan, teknik kapasitesi yüksek, uygulama-cı olmayan, fakat destekleyici, koordinatör ile katalizör olarak faaliyet gösteren kalkınma birim-leridir. (15)

Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesi bu yapıların amacını şu şekilde belirlemiştir: “Kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel po-tansiyeli harekete geçirmek suretiyle ulusal kalkınma planı ve programlarda öngörülen ilke ve po-litikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak üzere oluşturulacak kalkınma ajanslarının kuru-luş, görev ve yetkileri ile koordinasyonuna ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.”

Ajansların teşkilat yapıları, kalkınma kurulu, yönetim kurulu, genel sekreterlik ve yatırım destek ofislerinden oluşmaktadır. Bölgesel gelişme hedefine yönelik olarak bölgedeki kamu kurum ve ku-ruluşları, özel kesim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler arasında işbirliğini geliştirmek, ajansı yönlendirmek üzere kalkınma kurulu oluşturulur. Kalkınma kurulu, illerin den-geli şekilde temsilini sağlayacak yapıda en fazla 100 üyeden oluşur.

Kalkınma kuruluna temsilci gönderecek kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim ve sivil toplum kuruluşlarının temsilci sayısı, görev süresi ve diğer hususlar kuruluş kararnamesiyle belirlenir. Kurul ilk toplantısında kendi üyeleri arasından bir başkan ve bir başkan vekili seçer. (Madde 8 )

Yönetim kurulu ajansın karar organıdır.

Yönetim kurulu, tek ilden oluşan bölgelerde vali, büyükşehir belediye başkanı, il genel meclisi baş-kanı, sanayi odası başkanı, ticaret odası başkanı ile kalkınma kurulu tarafından özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilecek üç temsilciden, birden fazla ilden oluşan bölgelerde valiler, büyükşehir belediye başkanları veya büyükşehir olmayan illerde il merkez belediye başkanları, il genel meclisi başkanları, her ilden birer kişi olmak kaydıyla ticaret ile sanayi odası başkanların-dan oluşur. Ancak, birden fazla ilden oluşan bölgelerdeki illerde ticaret ve sanayi odalarının ayrı ayrı kurulmuş bulunması halinde, yönetim kurulunda yer alacak temsilci, Türkiye Odalar ve Bor-salar Birliği Yönetim Kurulu tarafından belirlenir. (Madde 10)Ajansın görev ve yetkileri arasında aşağıdaki konular da yer almaktadır:

1. Yerel yönetimlerin planlama çalışmalarına teknik destek sağlamak,

2. Bölge plan ve programlarının uygulanmasını sağlayıcı faaliyet ile projelere destek ol-mak; bu kapsamda desteklenen faaliyet ve projelerin uygulama sürecini izlemek, değer-lendirmek, sonuçlarını Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’na bildirmek,

3. Bölge plan ve programlarına uygun olarak bölgenin kırsal ile yerel kalkınmayla ilgi-li kapasitesinin geliştirilmesine katkıda bulunmak, bu kapsamdaki projelere destek sağ-lamak,

(14) Cities, Climate Change and Multi-level Governance”, OECD Environmental Working Papers, sayı 14, OECD publi-shing, 2009.

(15) DPT (dpt.gov.tr) 8. E

nerj

i-E

tkin

Yön

etim

-Çok

akt

örlü

Yön

etim

Page 97: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

97

4. Bölgede kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen, bölge plan ile programları açısından önemli görülen diğer projeleri izlemek,

5. Bölgesel gelişme hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olarak kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek… (Madde 5)

Bilindiği üzere 1982 Anayasası’na göre, Türkiye’nin idari yapısı içinde bölge ölçeğinde (birden çok ili kapsayan) bazı merkezi idare kuruluşlarının teknik genel müdürlükleri dışında bölge yöne-timleri bulunmamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma/gelişme ve çeşitli aktörler arasında koordinas-yon açısından bölge ölçeğinin uygun ölçek olduğu kabul edilmektedir. Kalkınma ajansları, kuruluş yasasında da belirtildiği gibi, bölge ölçeğinde merkezi ve yerel kamu kuruluşları, özel sektör ile si-vil toplum kuruluşları arasında bölgesel ölçekte planların, programların desteklenmesi konusun-da önemli bir işlev üstlenebilir.

Kalkınma ajanslarının tüzel kişiliği haiz ve kuruluş kanununda düzenlenmemiş bütün işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tâbi olarak faaliyet göstermesi (madde 3), geleneksel merkeziyetçi yöne-tim anlayışı, kamu bürokrasisi usullerine tabi olmadan daha etkin çalışmasını sağlayabilir.

Bu çalışmanın çeşitli kısımlarında belirtildiği gibi, enerjinin etkin ve verimli kullanılması gibi çok aktörlü, çok kademeli bir yönetim anlayışını gerektiren bir alanda, kalkınma ajansları önemli bir rol üstlenebilir, özel hukuk kurallarına göre daha etkili, verimli çalışabilir.

Aşağıda kapsadığı iller ve karşılarında merkezleri gösterilen Düzey 2 bölgelerinde kalkınma ajansları kurulmuştur:

Düzey 2 Bölgesi Kapsamdaki İller Merkez

TR21 Edirne, Kırklareli, Tekirdağ Tekirdağ

TR22 Balıkesir, Çanakkale Balıkesir

TR32 Aydın, Denizli, Muğla Denizli

TR33 Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa, Uşak Kütahya

TR41 Bilecik, Bursa, Eskişehir Bursa

TR42 Bolu, Düzce, Kocaeli, Sakarya, Yalova Kocaeli

TR51 Ankara Ankara

TR61 Antalya, Burdur, Isparta Isparta

TR63 Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye Hatay

TR71 Aksaray, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir, Niğde Nevşehir

TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat Kayseri

TR81 Bartın, Karabük, Zonguldak Zonguldak

TR82 Çankırı, Kastamonu, Sinop Kastamonu

TR90 Artvin, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Trabzon Trabzon

TRA2 Ağrı, Ardahan, Iğdır, Kars Kars

TRB1 Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli Malatya

8. E

nerj

i-E

tkin

Yön

etim

-Çok

akt

örlü

Yön

etim

Page 98: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

98

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

9. Türkiye’de Yerel Yönetimler ve Yerel Hizmetler

Türkiye’de üç tür yerel yönetim bulunmaktadır: Belediyeler, köyler ve il özel idareleri. Ölçek ola-rak daha büyük bir kentsel alanın (metropollerin) belediye yönetimi olan büyükşehir belediyeleri, belediye grubu içinde yer almaktadır. Köyleri geleneksel olarak kırsal yerleşmelerin yerel yöneti-mi, il özel idarelerini ise il ölçeğinde genellikle kentsel alan dışındaki kırsal ağırlıklı yörelere ma-halli hizmet götüren yerel yönetimler olarak değerlendirirsek, belediyeleri “kent yönetimi” ola-rak kabul edebiliriz.

9.1. Köy Yerel Yönetimi 1924 tarihli Köy Kanunu, köy yönetimlerine çevre sağlığıyla ilgili çok çeşitli görevler vermiştir. Bu görevler arasında köyün temizliği, esenliği, sağlık ve sosyal yardım hizmetleri, köy arazileri-nin, meralarının korunması sayılabilir. Köyün bir bütçesi olmadığı için bu hizmetlerin yerine ge-tirilmesi köy halkının imece usulü katılımı, özellikle köyün içinde yer aldığı il özel idaresinin, ilçe idaresinin yardım ve katkılarıyla yerine getirilmektedir.

5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu birden fazla köyün yol, su, kanal gibi altyapı hizmet-lerinin ortaklaşa yerine getirilmesi amacıyla ilçelerde “Köylere Hizmet Götürme Birlikleri” kurul-masını teşvik etmiş ve yasa 18. maddesiyle şu düzenlemeyi getirmiştir:

”İlçelerde, tarım ürünlerinin pazarlanması hariç olmak üzere, yol, su, kanalizasyon ve benzeri alt-yapı tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, bizzat yapmak, yap-tırmak, kırsal kalkınmayı sağlamak üzere tüm köylerin iştiraki ile o ilçenin adını taşıyan köyle-re hizmet götürme birliği kurulabilir. Bakanlar Kurulu bu konuda genel izin vermeye yetkilidir.

İl özel idareleri ile diğer kamu kurum ile kuruluşları, köye yönelik hizmetlerine ilişkin yapım, ba-kım ve onarım işlerini aralarında yapacakları anlaşmaya göre köylere hizmet götürme birlikleri aracılığıyla gerçekleştirebilir. Bu takdirde, gerekli kaynak bu birliklere aktarılır ve söz konusu iş, birliğin tabi olduğu esas ve usullere göre sonuçlandırılır. (Madde 18)

Özellikle turizm alanlarında geleneksel köy yerleşimleri hızla gelişmekte, enerji tüketimleri ve maliyetleri artmaktadır. Bu tür yerleşim yerlerinin de içinde yer aldığı ilçelerde kurulan “Köyle-re Hizmet Götürme Birlikleri”, yenilenebilir eneri kaynaklarından daha çok yararlanılması, ener-jinin daha verimli kullanılması için projeler geliştirebilir. Bu tür birliklerin başkanı, merkezi ida-renin de temsilcisi olan vali yardımcısı (merkez ilçelerde) veya kaymakam olduğu için, o yöredeki merkezi idare kuruluşlarıyla koordinasyon içinde çalışabilir. Bu tür birliklerin karar organı olan meclisleri, ilçedeki birliğe üye köylerin muhtarlarından ve o ilçenin seçilmiş il genel meclisi üye-lerinden oluşmaktadır. Köylere Hizmet Götürme Birlikleri, kırsal ağırlıklı yörelerde yerel düzeyde oluşturulacak çok aktörlü yönetime de önemli bir örnek teşkil edebilir.

9.2. İl Özel İdaresi5302 sayılı ve 2005 tarihli İl Özel İdaresi Kanunu, her ilde kurulmuş olan il özel idaresinin kuru-luşu, organları, görev ve yetkileriyle ilgili düzenlemeler getirmiştir. Türkiye’de her ilde (81 il) bir il ölçeğinde yerel yönetim kuruluşu olarak il özel idaresi kurulmuştur. İl Özel İdaresi Kanunu 3. Maddesi’nde il özel idarelerini “İl halkının mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi” olarak tanımlamıştır. İl özel idaresinin organları il genel meclisi, il encü-meni ve validir. Merkezi idare tarafından atanan vali, il özel idaresinin başı ve tüzel kişiliğin tem-silcisidir. İl özel idaresinin doğrudan il halkı tarafından seçilen bir meclisi (il genel meclisi) ve va-linin başkanlığında üyelerinin yarısı meclis tarafından seçilen, diğer yarısı vali tarafından atanan 9.

Tür

kiye

’de

Yere

l Yön

etim

ler

ve Y

erel

Hiz

met

ler

Page 99: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

99

bir yönetim kurulu (il encümeni) vardır. İl genel meclisi, meclis toplantılarını yönetmek üzere bir meclis başkanı seçer. İl özel idaresinde yürütme organının başı ve idarenin temsilcisi vali olmakla birlikte, plan, program, bütçe, kesin hesap, borçlanma, kadro kararı, yıllık faaliyet raporunun ka-bulü gibi temel kararları il genel meclisi verir.

Türkiye’de 81 ilde ve il ölçeğinde kurulmuş olan il özel idareleri, illerin büyüklükleri düşünüldü-ğünde kent ölçeğinin üstünde bir tür bölge yerel yönetimi olarak da tanımlanabilir. İl özel idare-lerinin kendi bütçeleri ve tüzel kişilikleri vardır. “Yerel Yönetimler Reform Düzenlemeleri” kap-samında yeniden düzenlenen 5302 sayılı yasa, il özel idareleri için daha özerk bir yapı getirmiş-tir. Vali, yeni düzenlemeyle meclise başkanlık yapamamakta, meclis tarafından kabul edilen stra-tejik plan, yıllık program ve performans ölçütlerine göre il özel idaresini yönetmekte, meclise yıl-lık faaliyet raporu sunmaktadır.

5302 sayılı yasa il özel idarelerine çevre ve altyapı ağırlıklı çok önemli görevler vermiştir. İl özel idareleri gençlik ve spor, sağlık, tarım, sanayi, ticaret, belediye sınırları il sınırı olan büyükşehir belediyeleri hariç, ilin çevre düzeni planı, bayındırlık, iskân, toprağın korunması, erozyonun ön-lenmesi, kültür, sanat, turizm, sosyal hizmetler, yardımlar, yoksullara mikrokredi verilmesi, ço-cuk yuvaları, yetiştirme yurtları, ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapımı, bakımı, onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları içinde imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, orman köylerinin desteklenme-si, ağaçlandırma, park ile bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında yapmakla gö-revlidir, yetkilidir.

İl çevre düzeni planı valinin koordinasyonunda, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer il-lerde il belediyesi ve il özel idaresi ile birlikte yapılır. İl çevre düzeni planı belediye meclisi ile il ge-nel meclisi tarafından onaylanır. Belediye sınırları il sınırı olan büyükşehir belediyelerinde il çev-re düzeni planı ilgili büyükşehir belediyeleri tarafından yapılır veya yaptırılır ve doğrudan beledi-ye meclisi tarafından onaylanır.İl özel idaresi hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanır.Hizmetlerin diğer mahalli idareler ile kamu kuruluşları arasında bütünlük ve uyum içinde ürütül-mesine yönelik koordinasyonu, o ilin valisi tarafından sağlanır. (Madde 6)

Yasa il özel idarelerine yol, su, kanalizasyon gibi altyapı hizmetleri, katı atıkların yönetimi, topra-ğın korunması, erozyonun önlenmesi gibi çevre sağlığı konularında görevler vermiştir. Ayrıca, be-lediye sınırları il sınırı olan büyükşehir belediyeleri (İstanbul, Kocaeli) alanı hariç, “İl Çevre Dü-zeni Planları”nı hazırlama ve onaylama yetkisi il belediyesi meclisi ile il genel meclislerine veril-miştir.

Çevre konusunda, özellikle çevre düzeni planı yapılması konusunda il özel idarelerine verilen bu yetkiler, çevrenin il ölçeğinde planlanması, yönetimi ve korunması için çok önemlidir. Uzun yıllar bir yerel yönetim kuruluşu olarak var olduğu halde, önemli ölçüde işlevsiz kalan il özel idareleri, yeniden hazırlanan ve yürürlüğe giren 5302 sayılı “İl Özel İdaresi Kanunu” ile yeniden yapılandı-rılmış, işlevsel hale getirilmiştir.

İl özel idarelerinin enerji verimliliğiyle yakından ilgili olan görevleri şu şekilde özetlenebilir:

• İlin Çevre Düzeni Planı’nı hazırlamak ve uygulamakla yükümlüdür. Planlama hukukuna göre, ildeki yerel fiziki planlar, çevre düzeni planına uygun hazırlanmak zorundadır. İl özel idareleri, İstanbul ile Kocaeli dışında ülkenin 79 ilinde hazırlanan ve çevrenin korunmasını amaçlayan Çevre Düzeni Planı, yenilenebilir enerji kaynaklarının (özellikle Türkiye’nin sa-hip olduğu jeotermal kaynakları) kullanımı, sera gazı emisyonlarını azaltıcı plan kararları alınması (ağaçlandırma, kıyıların korunması, doğal ve kültürel varlıkların korunması) açı-larından önemli bir düzenleme aracıdır. Planın kapsadığı alanda hazırlanacak imar planla-rı, çevre düzeni planlarına uygun olmak durumundadır.

• İl özel idareleri belediye sınırları dışında kırsal ağırlıklı alanlarda imar, yol, su, kanalizas-yon, katı atık, çevre koruma, ağaçlandırma ve park-bahçe yapımı gibi hizmetleri yerine ge-

9. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

r ve

Yer

el H

izm

etle

r

Page 100: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

100

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

tirmekle görevlidir. İl özel idaresi bu hizmetleri vatandaşlara en yakın yerlerde, en uygun yöntemlerle sunmak, hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulamakla görevlidir. Hizmetlerin diğer mahalli idareler ile kamu ku-ruluşları arasında bütünlük ve uyum içinde yürütülmesine yönelik koordinasyon, o ilin vali-si tarafından sağlanır. (Madde 6)

• İl özel idareleri belediye sınırları dışında kamuya açık yerlere, işyerlerine açılma ve ça-lışma ruhsatı verme yetkisine sahiptir. Bu yetki enerji verimliliği açısından çok önemlidir, çünkü bu yetkisiyle il özel idaresi, Enerji Verimliliği Mevzuatı ile alınması gereken tedbir-leri almayan işyerlerine ve kamuya açık yerlere ruhsat vermeyebilir veya mevcut ruhsatı-nı iptal edebilir.

• İl özel idareleri, il içindeki ilk ve orta öğretim kurumlarının binalarının yapım, bakım ve onarım işlerini yerine getirir. Türkiye’nin önemli bir bölümünün 1. derece deprem bölgesi olduğu düşünülürse, bunun anlamı çok sayıda kamu binasının bakım, onarım ve yenilenmesi demektir. İdare, bu onarım işlerinde binanın enerjiyi verimli kullanması için gerekli uygula-maları yapabilir. Nitekim Yalova İl Özel İdaresi bu konuda örnek bir uygulama yapmıştır.

Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından Yalova Valiliği ve AB Politikaları Enstitüsü ile birlikte hazırlanan “Yerel Yönetimlerde Enerji Verimliliği” projesi kapsamında Yalova’da hem enerji verimliliği farkındalık toplantıları gerçekleştirilmiş hem de Yalova İl Özel İdare Müdürlüğü hizmet binasının enerji etüt-analizi ve raporlaması çalışması EDSM Enerji Firması’nın personeli ile danışmanları tarafından yapılmıştır. Etüdün ve raporun gerçekleştirilmesi için seçilen Yalova İl Özel İdare Müdürlüğü hizmet binasında yapılan inceleme ile ölçüm sonuçlarına göre, binanın çatı ve batı duvarları dışında ısı yalıtımsız olduğu, işletmeden kaynaklı fazla enerji tüketimi ile enerji tasarruf potansiyeli bulunduğu belirlenmiştir. Ancak bina projeleri, hesapları, önceki enerji tüketim verilerindeki eksiklikler nedeniyle proje teorik hesaplamaları ve uygulamalarıyla ilgili bazı karşılaştırmalar, değerlendirmeler, öneriler tam olarak yapılamamıştır. Bu bir “enerji ön etüt” çalışmasıdır. Verimlilik artırıcı ve iyileştirme projeleri, bu projenin kapsamı dışındadır. Yalova İl Özel İdare Müdürlüğü hizmet binası modern, bakımlı görünse de mekanik tesisatı oldukça eski ve sorunlu bir durum arz etmektedir. Enerjinin verimli kullanılması ve tasarruf potansiyelinin geri kazanılması amacıyla raporda belirtilen bazı iyileştirici uygulamalar önerilmiştir. Hem kış hem de yaz sezonu boyunca enerji tüketimi ile ısı kayıp noktalarında yapılan ölçümlerle enerji tüketimlerinin izlenmesi sonucunda, önerilen bu yatırım ve iyileştirmeler gerçekleştirilirse enerji kullanımında %20-25 civarında bir tasarruf olabileceği öngörülmüştür. Bu çalışmada mevcut binanın alınabilecek yeni önlemlerle hem kullanılan enerjiden elde edilebilecek tasarruf hem de enerjinin verimli kullanılmasının doğal sonucu olan çevre kirliliğinin azaltılabilirliği araştırılmıştır.

(Yalova İl Özel İdare Hizmet Binası, Enerji Verimliliği Etüt Raporu, Aralık 2008)

• İl Özel İdaresi Kanunu’nda 2005 yılında yapılan değişiklikle özel idareye çok önemli bir işlev verilmiştir: “Merkezi idare tarafından yürütülen görev ve hizmetlere ait yatırımlar-dan ilgili bakanlıkça uygun görülenler, il özel idareleri eliyle de gerçekleştirilebilir. Bu ya-tırımlara ait ödenekler, ilgili kuruluş tarafından o il özel idaresi bütçesine aktarılır. İl özel idaresi bu yatırımların %25’ine kadar olan kısmı için kendi bütçesinden harcama yapabi-lir. Merkezi idare, ayrıca, desteklemek ve geliştirmek istediği hizmetleri proje bazında ge-

9. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

r ve

Yer

el H

izm

etle

r

Page 101: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

101

rekli kaynaklarını ilgili il özel idaresine aktarmak suretiyle onlarla işbirliği içinde yürüte-bilir. Bu kaynak ve ödenekler özel idare bütçesi ile ilişkilendirilmez ve başka amaçla kul-lanılamaz.” (Madde 6)

Bu düzenleme, geleneksel olarak “merkeziyetçi” bir yönetim yapısına sahip olan Türkiye’de, ye-rel yönetim reformuyla birlikte merkezi idarenin yerel düzeydeki yapım, bakım ve onarım işlerini önemli ölçüde yerel yönetimlere devredebilmesini sağlamak açısından önemli bir desantralizasyon düzenlemesidir. Bu düzenlemeyle bakanlıklar ile diğer merkezi idare kuruluşları yapım, bakım ve onarım işleri, devlet ve il yolları, içme suyu, sulama suyu, kanalizasyon, enerji nakil hattı, sağlık, eğitim, kültür, turizm, çevre koruma, imar, bayındırlık, iskân (yerleşme), gençlik ve spor gibi hiz-metlere ilişkin yatırımları, ödenekleriyle birlikte il özel idarelerine devredebilecektir.

İl özel idarelerine yasayla ayrıca, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, yoksullara mikrokre-di verilmesi, çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları yapma gibi çevreyi koruyucu ve sosyal yardım hiz-metleri yapma görevleri verilmiştir.

İl özel idareleri, kendi bütçesi ve tüzel kişiliği bulunan bir yerel yönetim kuruluşu olarak, yetki-li olduğu alanlarda vergi, resim, harçları tahsil edebilir. Yerel yönetim reform düzenlemelerin-den sonra Türkiye idare sisteminde uzun yıllar işlevsiz bırakılmış olan il özel idareleri, önümüz-deki yıllarda il (bölge) ölçeğinde önemli işlevler üstlenen etkili bir yerel yönetim kuruluşu olabi-lir. İl özel idarelerinin görevlerinin önemli bir bölümünün çevre koruma, okul binalarının yapım, bakım-onarım işleri, belediye sınırları dışında işyerlerine açıma ve çalışma ruhsatı (izni) verilme-siyle ilgili olması, enerji verimliliği proje ile programlarının il ölçeğinde uygulanması konusunda çok önemli işlevler üstlenme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Diğer yandan valiye, il özel idaresi ile diğer yerel yönetimler ve merkezi idare kuruluşları arasında koordinasyon görevi-nin verilmiş olması, il ölçeğinde çok aktörlü, çok kademeli bir yönetişim modelinin uygulanması-na imkân sağlamaktadır.

9.3. Kent Yönetimi-Belediye“Yerel düzeyde çevreden sorumlu ve yetkili kuruluşlar” dendiğinde yerel yönetimler ve bunların kurdukları birlikler, “yerel yönetimler” dendiğinde de kent yönetimi olan belediyeler akla gelmek-tedir. Kentler üretimin ve tüketimin merkezi olarak halkın en önemli yaşam çevresidir. Belediyeler-le ilgili yasal düzenlemeler, belediyelere çevrenin korunması, çevre sağlığı konularında çok önem-li görev ve yetkiler vermiştir.

Kent yönetimi olan belediyeleri çevre yönetimi açısından ele alacak olursak, bu yerel yönetimleri asıl amacı kentte yaşayanların ortak çağdaş ihtiyaçlarını karşılayıcı hizmetler sunmak, bu hizmet-leri planlı ve programlı sunarak kaynakları akılcı kullanmak, yalnızca bugünkü kuşakları değil, gelecek kuşakları da düşünmek, hizmetleri sunarken çevre kaynaklarını bozmayıp korumak, zen-ginleştirmektir. Diğer bir deyişle, iyi bir kent yönetiminin amacı, kentte yaşayanlara ve daha son-ra yaşayacaklara sağlıklı, yaşanabilir bir kentsel çevre sunmak, ve böyle bir çevre ile doğal çevre arasında uyum sağlamaktır.

Gerek 20. yüzyılın ikinci yarısında, gerekse 21. yüzyılın başında çevre sorunlarının yoğun olarak yaşandığı ve bunlardan en çok etkilenen alanlar kentlerdir. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan hızlı kentleşme ve kırsal alanlardan kentlere yaşanan göç, başlı başına ciddi çevre sorunlarına yol açmaktadır. Diğer yandan önemli çevre sorunları yaratan katı ve sıvı atıklar, büyük miktarlarda kentsel alanlarda üretilmektedir. Kentlerde yaşanan diğer önemli bir sorun, ar-tan motorlu araç sayısından kaynaklanan trafik, gürültü ile hava kirliliğidir.

Kentlerde enerji ve su ihtiyacı sürekli artmaktadır. Kentler ve kent yönetimleri, konunun, sorunun odağındadır, çünkü CO2 emisyonlarının %80’i kentlerden kaynaklanmaktadır. Modern kentler ge-nellikle enerji sistemlerince şekillenmektedir. Fosil yakıta bağımlı olmaya devam edilmesi gelecek için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Bunun anlamı, mevcut durum devam ederse, 2030 yılında sera etkili gazların iki katına çıkması demektir.

9. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

r ve

Yer

el H

izm

etle

r

Page 102: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

102

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Sera etkisi yapan gazların önemli kaynaklarından biri de binalardır. Enerjinin büyük bölümü kent-lerde tüketildiği, emisyonların %80’i kentlerden kaynaklandığı gibi, iklimin korunması ve enerji-nin verimli kullanılması programları da kentlerde uygulanacaktır. Başarı, kent yönetimlerinin ve halkının sorumluluk üstlenmesiyle elde edilecektir.

9.3.1. Belediyelerin Yetki/Görev ve Faaliyet Alanları5393 sayılı ve 2005 tarihli Belediye Kanunu belediyelerin yetki ve görevleri ile faaliyet alanlarını düzenlemiştir. Belediye Kanunu’nun 3. maddesinde belediye şu şekilde tanımlanmıştır: “Belde sa-kinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seç-menler tarafından seçilerek oluşturulan idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi”. Bu tanı-ma göre, belediyeler kendi bütçesi olan, tüzel kişiliğe sahip, karar organları (belediye başkanı, be-lediye meclisi ve belediye encümeni) halk tarafından doğrudan seçilen, idari ve mali özerkliğe sa-hip kamu kuruluşlarıdır.“

Belediye Kanunu’nun 14. ile 15. maddeleri belediyelere bir yandan yerel düzeyde ve kent ölçeğin-de çok sayıda görev verirken, diğer yandan önemli haklar, imtiyazlar tanımıştır. Kanunun anılan madde metinleri aşağıdadır:

Belediyenin yetki ve sorumlulukları:

Belediye, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla,

a. İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel altyapı, coğrafî ve kent bilgi sistemleri, çev-re ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık, zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambu-lans, şehir içi trafik, defin ve mezarlıklar, ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar, konut, kül-tür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor, sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma, ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Bü-yükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koru-ma evleri açar.

b. Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihi dokunun ve kent tari-hi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir; bu amaç-la bakım ve onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeni-den inşa edebilir. Gerektiğinde, öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verir ve ge-rekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı mü-sabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara Belediye Meclisi kararıyla ödül verebilir. Gıda bankacılığı yapabilir.Belediye, kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahalli müşterek ni-telikteki diğer görev ile hizmetleri de yapar veya yaptırır.

Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin mali durumu ve hizmetin ive-diliği dikkate alınarak belirlenir.

Belediye hizmetleri, vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulur. Hiz-met sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygu-lanır.

Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar.Belediye meclisinin kararı ile mücavir alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir. (Mad-de 14)

5393 sayılı yeni Belediye Kanunu ile getirilen çevrenin korunması, enerji yönetimi ve yönetime ka-tılım açısından önemli olan yeni düzenlemeler aşağıda belirtilmiştir:

• Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nda kabul edilen temel değerlere (demokratiklik, 9. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

r ve

Yer

el H

izm

etle

r

Page 103: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

103

katılımcılık, şeffaflık, hesap verirlik ve yerindenlik) uygun ilkelerin kabulü, • Halkın belediye yönetimine katılımının bir hak ve sorumluluk olarak kabulü, • Stratejik plan ve performans planı hazırlama, • Coğrafi ve kent bilgi sistemi kurma, • Reklam panolarına standart getirme, • Kamuoyu yoklaması ve araştırma yapma, • Belediye adına imtiyaz verme (yap-işlet, yap-işlet-devret modeli), • Afet ve acil durum planları yapma, • Norm kadro esaslarına göre, belediye kadrolarına karar verme, • Meclis kararlarının onaya tabi olmaması, • Belediye meclislerine, belediye çalışma alanlarında komisyon oluşturma yetkisi verme, • Arsa ve konut üretimi, • Şirket kurma yetkisine sahip olma, • Kentsel dönüşüm projeleri hazırlama ve uygulama, • Yurtdışı ilişkiler kurabilme, uluslararası kent birliklerine ve yerel yönetim birliklerine üye

olma, • Kent konseyleri oluşturma, • Belediye hizmetlerine gönüllü katılım hakkı…

Yukarıda belirtilen yeni düzenlemeleri enerji yönetimi ile enerji verimliliği açısından değerlendir-diğimizde, belediyelerin şirket kurma, imtiyaz verme, arsa-konut üretme, stratejik plan hazırla-ma, kentsel dönüşüm projeleri uygulama, kent konseyleri oluşturma, belediye hizmetlerine gönüllü katılım, belediye meclisi kararları üzerindeki merkezi idare vesayetinin kalkması, yurtdışı ilişkiler kurma, uluslararası yerel yönetim kuruluşlarına üye olma gibi hak ve yetkilerinin yasa ile açıkça düzenlenmesi reform niteliğindedir.

9.3.2. Diğer Kuruluşlarla İlişkilerBelediye Kanunu “Diğer Kuruluşlarla İlişkiler” başlığı altında 75. maddesi ile belediyelere çok geniş yetki vermiştir:

“Belediye, Belediye Meclisi’nin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve so-rumluluk alanlarına giren konularda

a. Mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve ta-şıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya bu kuruluşlar ile ortak hizmet projele-ri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.

b. Mahalli idareler ile merkezi idareye ait aslî görevlerin, hizmetlerin yerine getirilme-si amacıyla gerekli ayni ihtiyaçları karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel temin edebilir.

c. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, özürlü dernek ile vakıfları, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayı-lı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir.

d. Kendilerine ait taşınmazları, asli görevlerinde, hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebi-lir ya da süresi 25 yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların tahsis amacı dışında kullanılması halinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.

9. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

r ve

Yer

el H

izm

etle

r

Page 104: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

104

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ile belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz. (Madde 75)

9.3.3. Kentsel DönüşümEnerji kullanımı açısından eski kent kısımlarındaki binaların enerjiyi verimli kullanabilmesi için yeniden inşa ve restore edilmesi dışında rasyonel bir çözüm olmayabilir. Yeni Belediye Kanunu ge-tirdiği düzenlemeyle belediyelere eski kent kısımlarında kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uy-gulama yetkisi vermiştir.

Aşağıda metni verilen Belediye Kanunu’nun 73. maddesi belediyelere kentsel dönüşüm projeleri uygulama yetkisi vermektedir:

“Belediye, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sos-yal donatılar oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tari-hi ve kültürel dokusunu korumak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine konu olacak alanlar, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilan edilir. Kentsel dönüşüm ve ge-lişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda, ilgili resim ve harçların dörtte biri alınır. Bir yerin kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ola-rak ilân edilebilmesi için o yerin belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bu-lunması ve en az 50 bin metrekare olması şarttır. Kentsel dönüşüm ve gelişim pro-je alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında an-laşma yolu esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan mülk sahipleri tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve kara-ra bağlanır.” (Md. 73)

Yukarıdaki açıklamalar, belediyelerin enerji tasarrufunu, verimliliğini sağlamak konusunda ne ka-dar geniş yetkilere ve mekanizmalara sahip olduğunu göstermektedir. Üzülerek söylemek gerekir ki, enerji tasarrufu ve enerji verimliliği konularında oldukça az uygulama örneği vardır.

9.4. Büyükşehir BelediyesiBüyükşehir (metropol) alanlarında bir yerel yönetim kademesi olarak 1984 yılında 3030 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye’de ilk kez büyükşehir belediye modeli uygulanmaya baş-lanmıştır. Başlangıçta sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’de kurulan büyükşehir belediyeleri daha sonra 13 kentte (Adana, Sakarya, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Mersin, Kayseri, Kocaeli, Konya, Samsun) kurulmuştur.

5216 sayılı 2004 tarihli Büyükşehir Belediye Kanunu, büyükşehir belediyelerine büyük kent ölçe-ğinde çevreye ilişkin önemli görevler vermiştir. Ayrıca, her büyükşehirde yasayla kurulan Büyük-şehir Su ve Kanalizasyon İdareleri büyük kentlerde içme suyu temini, kanalizasyon sistemi kurul-ması, arıtma tesisleri yapımı, yağmur suyu kanallarının yapımı gibi çevre koruma hizmetlerini üst-lenmişlerdir. Diğer belediyelere verilen görev ile yetkilere ilave olarak, büyükşehir belediyelerine büyükşehir ölçeğinde Çevre Düzeni Planı, Metropoliten Nazım Plan yapma, büyükşehir ölçeğinde su ve kanalizasyon, ulaşım, sıvı ile katı atıkları arıtma ve bertaraf, doğalgaz dağıtım, ulaşım ko-ordinasyonu hizmetlerini sağlama gibi önemli görevler verilmiştir. Bu görevlerin tamamı enerjinin etkin ve verimli kullanılmasıyla yakından ilgilidir.

Büyükşehir Kanunu ile büyükşehir belediyelerine verilen görevlerin tamamı çevre sağlığı, çevre-nin planlanması, çevrenin korunması ve çevre kirliliğiyle mücadele edilmesi ile doğrudan ilgilidir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na göre, büyükşehir belediyelerinin çevreye ilişkin gö-rev, yetki ve sorumlulukları:

9. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

r ve

Yer

el H

izm

etle

r

Page 105: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

105

• İlçe ve ilk kademe belediyelerinin görüşlerini alarak büyükşehir belediyesinin stratejik pla-nını, yıllık hedeflerini, yatırım programlarını ve bunlara uygun olarak bütçesini hazırla-mak,

• Çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plana uygun olarak ha-zırlayacakları uygulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını de-netlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygu-lama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmak veya yaptırmak,

• Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan veya işletilen alanlardaki işyerlerine, Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda bulunan alanlarda işletilecek yerlere ruhsat vermek ve bun-ları denetlemek,

• Büyükşehir ulaşım ana planını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu ta-şıma hizmetlerini planlamak ve koordinasyonunu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, so-kak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlet-tirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektir-diği bütün işleri yürütmek,

• Büyükşehir Belediyesi’nin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve anayolları yapmak, yaptırmak, bunların bakım ve onarımını sağlamak, kentsel tasarım projelerine uygun ola-rak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilan ve reklam ası-lacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek,

• Coğrafî ve kentsel bilgi sistemlerini kurmak, • Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzala-

rının korunmasını sağlamak; ağaçlandırma yapmak; gayri sıhhi işyerlerini, eğlence yerle-rini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer iş yerlerini kentin belirli yerlerinde topla-mak; inşaat malzemeleri, hurda depolama alanları ve satış yerlerini, hafriyat toprağı, mo-loz, kum ve çakıl depolama alanlarını, odun ve kömür satış ve depolama sahalarını belirle-mek, bunların taşınmasında çevre kirliliğine meydan vermeyecek tedbirler almak; Büyük-şehir Katı Atık Yönetim Planı’nı yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanma-sı ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden de-ğerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sınai ve tıbbi atıklara iliş-kin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya iş-lettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili ge-rekli düzenlemeleri yapmak,

• Gıda ile ilgili olanlar dahil birinci sınıf gayri sıhhi müesseseleri ruhsatlandırmak ve denet-lemek, yiyecek ve içecek maddelerinin tahlillerini yapmak üzere laboratuarlar kurmak ve işletmek,

• Büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu veya işlettiği alanlarda zabıta hizmetlerini yerine getirmek,

• Yolcu ve yük terminalleri, kapalı ve açık otoparklar yapmak, yaptırmak, işletmek, işlettir-mek veya ruhsat vermek,

• Büyük şehrin bütünlüğüne hizmet eden sosyal donatılar, bölge parkları, hayvanat bahçele-ri, hayvan barınakları, kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence ve benzeri yerleri yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek; gerektiğinde amatör spor kulüplerine malzeme ver-mek ve gerekli desteği sağlamak, amatör takımlar arasında spor müsabakaları düzenle-mek, yurtiçi ve yurtdışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara Belediye Meclis kararıyla ödül vermek,

• Gerektiğinde sağlık, eğitim ve kültür hizmetleri için bina ve tesisler yapmak, kamu kurum ve kuruluşlarına ait bu hizmetlerle ilgili bina ve tesislerin her türlü bakımını, onarımını ger-9.

Tür

kiye

’de

Yere

l Yön

etim

ler

ve Y

erel

Hiz

met

ler

Page 106: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

106

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

çekleştirmek ve gerekli malzeme desteğini sağlamak, • Kültür ve tabiat varlıkları ile tarihi dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan

mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlamak, bu amaçla bakım ve onarımını yapmak, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa etmek,

• Büyükşehir içindeki toplu taşıma hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gerekli tesisleri kur-mak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek, büyükşehir sınırları içindeki kara ve denizde taksi ve servis araçları dâhil toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek,

• Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kur-mak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak,

• Her çeşit toptancı hallerini ve mezbahaları yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek, imar planında gösterilen yerlerde yapılacak olan özel hal ve mezbahaları ruhsatlandırmak ve denetlemek,

• İl düzeyinde yapılan planlara uygun olarak, doğal afetlerle ilgili planlamaları ve diğer ha-zırlıkları büyükşehir ölçeğinde yapmak; gerektiğinde diğer afet bölgelerine araç, gereç ve malzeme desteği vermek; itfaiye ve acil yardım hizmetlerini yürütmek; patlayıcı ve yanı-cı madde üretim ve depolama yerlerini tespit etmek; konut, işyeri, eğlence yeri, fabrika ve sanayi kuruluşları ile kamu kuruluşlarını yangına ve diğer afetlere karşı alınacak önlemler yönünden denetlemek; bu konuda mevzuatın gerektirdiği izin ve ruhsatları vermek,

• Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, ka-dınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmeti yürütmek, geliştir-mek ve bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, iş-letmek veya işlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksek okullar, meslek lise-leri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak,

• Merkezi ısıtma sistemleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek, • Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları insandan

tahliye etmek ve yıkmak…

Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen yetkilerini, imar planlarına uygun olarak kullanmak ve ilgili belediyeye bildirmek zorundadır. Bu görevlerden uygun gördüklerini be-lediye meclisi kararıyla ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler. (Mad-de 7)

Yasanın bu düzenlemesiyle büyükşehir belediyelerinin, büyükşehir belediye sınırları içinde çevre konusunda yetkili ve görevli olmadığı hemen hemen hiçbir hizmet alanı yoktur.Büyükşehir alanında yer alan ilçe belediyeleri, büyükşehir belediyelerinin yetkisi dışında kalan alanlarda çevreye ilişkin hizmetleri yerine getirmekle yetkili ve görevlidir.

Türkiye nüfusunun %17.8’ini oluşturan 12,7 milyon kişi İstanbul’da yaşamaktadır. Ankara’da 4,5 milyon, İzmir’de 3,8 milyon, Bursa’da 2,5 milyon, Adana’da 2 milyon, Konya’da 2 milyon, Gaziantep’te 1,6 milyon, Mersin’de 1,6 milyon, Şanlıurfa’da 1,5 milyon kişi ikamet etmektedir. Ülke nüfusunun %82,6’sı belediye sınırları içerisinde, %17,4’ü belediye sınırları dışındadır. Bele-diye sınırları içerisinde yaşayan nüfusun %54,7’si büyükşehir belediyesi, %45,3’ü ise diğer beledi-ye sınırları içerisinde bulunmaktadır. (TÜİK, 2008 Nüfus Sayım Sonuçları)

Büyükşehirler içinde İstanbul’un ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir ağırlığı vardır. Dünyada-ki 127 ülkenin yıllık gelirinden daha büyük bir ekonomiye sahip olan kentin Türkiye dış ticaretin-deki payı %55, vergi gelirlerindeki payı %42, turizm gelirlerindeki payı ise %28’dir. Türkiye ih-racatının %40’ı, ithalatının %41’i İstanbul’da gerçekleşirken, ülke sanayi işletmelerinin %38’i de İstanbul’da bulunmakta ve Türkiye GSYİH’nin (2007) %23’ü de burada yaratılmaktadır. İstan-bul 133 milyar dolar GSYİH ile dünya ekonomisine yön veren 100 kent sıralamasında 34’üncü sı-

9. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

r ve

Yer

el H

izm

etle

r

Page 107: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

107

rada yer almaktadır.(16)

“2009 yılı için konsolide bütçemiz 17.765.659.000 TL olarak belirlendi. Öngördüğümüz bu tu-tarın yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olanı ise 6.200.000.000 TL’dir. Bütçemizde yüksek bir performans göstererek gider bütçesinde %99.67, gelir bütçesinde ise %92.65’lük ger-çekleşme sağladık. Kaynaklarımızı olabildiğince etkili, verimli ve tutumlu bir biçimde kullanma-ya gayret ettik. Her yıl olduğu gibi bu yıl da bütçemizin %61 gibi büyük bir oranını yatırımlara ayırdık. 2009 yılı içinde gerçekleştirdiğimiz hizmet, yatırım ve faaliyetlerimizin İstanbul’un cazi-besinin ve yaşam kalitesinin daha da artmasına ve her gün önemi artan ve sıralamada daima üste çıkmayı amaçlayan bir dünya metropolü haline gelmesine ciddi katkılar sağlamakta olduğunu ifa-de etmenin gurur ve mutluluğunu taşıyorum.” (Dr. Kadir Topbaş, “Önsöz”, İBB Faaliyet Rapo-ru, 2009)

Türkiye kentli nüfusunun yarısından fazlası (%54.7) büyükşehir belediyeleri sınırları içinde yaşa-maktadır. Sadece bu gösterge bile büyükşehir belediye yönetimlerinin önemini göstermektedir. Bü-yükşehirler ve bağlı kuruluş ile şirketleri, önemli bir bütçeyi yönetmektedir. Enerjinin tüketimi ve CO2 emisyonlarının salımı açısından kentlerin önemine yukarıdaki bölümlerde değindik. Enerji ve-rimliliği konusunda hazırlanacak programların uygulanmasında, büyükşehirlerin önemli bir rolü ve ağırlığı olduğu kabul edilmelidir. Büyükşehirlerin kendileri önemli yatırım kuruluşlarıdır. Bü-yükşehirlerin ve şirketlerinin sadece kendi bina ile tesislerinde ve satın almalarında enerji verim-liliğine önem vermeleri halinde, enerji tasarrufu, CO2 emisyonundaki azalma çok büyük rakamla-ra ulaşacaktır.

Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 23 şirketi bulunmaktadır. Bunlardan Ağaç AŞ, İDO, İGDAŞ, İSBAK, İSFALT, İSTAÇ, ULAŞIM A.Ş., KİPTAŞ, OTOBÜS AŞ doğrudan altyapı, çevre, ulaşım, atık yönetimi alanında faaliyet göstermektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin enerji alanında faaliyet gösteren iki şirketi bulunmaktadır: ENERJİ A.Ş. ve UGETAM A.Ş.

Enerji AŞ’nin Faaliyetleri:

Şirketimizin Çatalca İlçesi Terkos (Durusu) bölgesinde gerçekleştirmeyi planladığı rüzgâr santrali projesinde geri sayım sürüyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nın 1 Kasım 2007 günü açtığı başvurularda şirketimiz 45 MW’lık bir üretim kapasitesi için lisans başvurusunda bulundu. İSKİ Terkos Osmangazi Terfi Merkezi’nin enerji ihtiyacını öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarından kesintisiz bir şekilde karşılanması için başlatılacak Rüzgâr Enerji Santrali yatırımına 2008 yılı başlarında start verilerek 2010 yılı içerisinde devreye alınması planlanmaktadır. İSKİ ile koordineli yürütülen çalışmalarla 2004 yılından itibaren ölçümler yapılmakta olup, söz konusu ölçümlerin değerlendirilmesi neticesinde bölgede 100 MW kurulu güce sahip rüzgâr enerji potansiyeli olduğu tespit edilmiştir. Ancak bölgedeki ulusal enterkonnekte sisteme bağlanabilecek maksimum RES kapasitesinin sınırlı olması sebebi ile ilk etapta her biri 1,5 MW olan 30 adet rüzgâr türbini ile 45 MW kurulu güce sahip bir santral kurulabilecektir (Enerji AŞ, ibb.gov.tr) Rüzgar santrali yıllık ortalama 152 milyon KWh elektrik üretimi ile Terkos barajının tüm enerji ihtiyacını karşılayabilecektir. Bu miktar aynı zamanda 100.000 kişilik yerleşim merkezinin elektrik enerji ihtiyacına denk gelmektedir. Ayrıca santralin devreye girmesi ile son günlerin gündem konusu olan küresel ısınmanın temel sebeplerinden CO2 ve sera gazlarından yıllık ortalama 90.000 ton karbon emisyon azalımı sağlayacağı hesaplanmaktadır. 1.5 MW’lık bir türbin, rüzgâr enerjisinde fosil yakıtlardan çıkan CO2 temizleme yönünde, yaklaşık 200.000 ağaca eşdeğer oksijen tasarrufu sağlar. Diğer yandan günümüz koşullarında İstanbul’da bulunan su sıkıntısı nedeniyle düşünülen deniz suyunun arıtılması çalışmalarının da rüzgâr santralinin kurulacağı alanın ortasında yer alması, bu projeye stratejik bir önem kazandırmaktadır. (Enerji AŞ, www.ibb.gov.tr)

(16) www. ibb.gov.tr9. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

r ve

Yer

el H

izm

etle

r

Page 108: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

108

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

UGATEM AŞ:

Ortadoğu ve Balkanlar’ın En Büyük Doğalgaz Eğitim Test ve Sertifikasyon Merkezi-UGETAM:Ülkemizde doğalgaz kullanımı hızla arttığından, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin gerek taşıma hatları gerekse şehir dağıtımı yönünden büyük yatırımlara imza atacağı görülmektedir. Bu yatırımlar sonucunda birçok kentimiz doğalgaz ısınmaya geçecek ve bu amaçla altyapı imalatı, işletmecilik ve müşteri hizmetleri çalışmaları yoğun şekilde gündeme gelecektir. Bu gelişmeler, giderek büyüyen sektörün altyapısının kuvvetlendirilmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Daha kaliteli hizmet ve teknik altyapının ön koşulu ise eğitim ve araştırmadır. Söz konusu sektör, doğalgaz gibi hassasiyet, dikkat ve norm uyumları gerektiren bir sektör olduğundan konunun önemi daha da artmaktadır. Bu gerçekten yola çıkan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin tartışmasız en büyük gaz kuruluşu olması nedeniyle Türkiye ve bölge ülkelerinin gaz dağıtım kuruluşları ile sektörde cihaz üreticisi, yatırımcı tesisatçı gibi konumlarda yer alan firma çalışanlarını da kapsama alacak ve doğalgazlı cihazlarla şebeke elemanlarını sertifikalandıracak bir “Uluslararası Gaz Eğitim, Teknoloji ve Araştırma Merkezi (UGETAM)” kurmaya karar vermiştir.

VİZYONUMUZ: Uluslararası standartlara uygun sistematik bir çalışmayla eğitim, test, belgelendirme, kalibrasyon, denetim ve müşavirlik hizmetlerinde hizmet alanını genişletirken, kurumsal bir yapı ve kimlik ile kapsamıyla ilgili alanda ulusal ve uluslararası sektörde öncü ve tercih edilen bir kuruluş olarak yer almak.

MİSYONUMUZ: Teknik açıdan kendini sürekli yenileyen ve geliştiren bir anlayışla bağımsızlık, tarafsızlık, gizlilik prensipleri doğrultusunda uygun metot, cihaz ve uzman personelimizin yer aldığı, mesleğin gereklerini en iyi şekilde yaparak zamanında eğitim, test, belgelendirme, kalibrasyon, denetim ve müşavirlik hizmetleri sunmak. (UGATEM AŞ, ibb.gov.tr)

Enerji AŞ yetkilileriyle 2010 yılının Eylül ayında yapılan görüşmede, şirket tarafından yenile-nebilir enerji lisans başvurusu yapıldığı, “Enerji Verimliliği Hizmetleri Danışmanlık Yetki Bel-gesi” alındığı belirtilmiş ve İstanbul’daki 10.000 kamu binasının takriben 1.000 adedinin İs-tanbul Büyükşehir Belediyesi’nin veya ilçe belediyelerinin tasarrufunda bulunduğu, kamu binala-rından başlayarak binaların enerji verimliliği ölçümlerinin yapılmasının hedeflendiği, bu konuda TÜBİTAK’la birlikte bir proje geliştirildiği, 2010 yılı sonunda tamamlanacak bu programla bina-ların enerji verimliliği ölçülerek “Enerji Kimlik Belgesi” verilebileceği dile getirilmiştir.

10. Y

erel

Yön

etim

ler

Ara

sı İ

şbir

liği

Page 109: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

109

10. Yerel Yönetimler Arası İşbirliği

İçinde bulunduğumuz çağda, ulaşım ve iletişim araçlarının gelişmesi sonucu bütün dünyada yaşa-nan küreselleşme, ülkeler ile kentler arasındaki uzaklıkları, sınırları önemsiz hale getirmiş, ülke-lerin, yönetim birimlerinin birbirlerine bağımlılığını artırmıştır.

Diğer yandan, ekonomik ve sosyal gelişmenin büyük kentlerde (metropollerde) yoğunlaşması sonu-cu, insanlar çoğu kez bir belediyenin sınırları içinde oturmakta, bir diğerinde çalışmakta, başka bir belediye sınırları içinde de eğlenmektedir. Bunun sonucu olarak çok sayıda kentsel hizmet, bir-den çok belediye alanını kapsamaktadır. Büyük kentlerdeki su, kanalizasyon, metropoliten planla-ma gibi hizmetler buna örnek gösterilebilir.

Yönetimler arası işbirliğini zorunlu hale getiren önemli bir gelişme de, sınır tanımayan çevre so-runlarıdır. Ozon tabakasının incelmesi, yağmur ormanlarının azalması, çölleşme, iklim değişikli-ği, su kaynakları ile denizlerin kirlenmesi, hava kirliliği bütün insanlığın malı olan kültürel mira-sın yok olması gibi küresel çevre sorunları, bütün insanların, yerel yönetimlerin her düzeydeki bi-rimini ilgilendirmekte ve işbirliğini zorunlu hale getirmektedir.

Yerel yönetimler genellikle hangi alanlarda işbirliği ihtiyacı duymaktadır?

• Yerel yönetimler ile belediyeler arasındaki işbirliği alanlarına şu örnekler verilebilir: • Bilgi ve deneyim alışverişi yapmak, • Yerel yönetimlerin çalışma alanlarında ortak eğitim ve araştırma faaliyetleri sürdürmek, • Yerel yönetimleri ilgilendiren hukuki ve idari düzenlemelere görüş oluşturmak ve lobi faa-

liyetinde bulunmak, • Ulusal ve uluslararası platformlarda ve merkezi yönetim önünde yerel yönetimleri temsil

etmek, • Birden çok yerel yönetimi ilgilendiren yerel ve bölgesel hizmetleri ortaklaşa yerine getir-

mek, • Çevrenin korunması, atıkların yönetimi konularında ortak planlama ve proje yapmak ve uy-

gulamak, • Yerel yönetimlerin hak ve çıkarlarını korumak, yerel yönetimlerin güçlenmesi için çalış-

mak, • Kentler arasında kardeş kent ilişkilerini geliştirerek barış ve kardeşliğin gelişmesine kat-

kıda bulunmak…

Yerel yönetimlerin işbirliği biçimleri

Yerel yönetimler arasında işbirliği farklı düzeylerde (ilçe, il, büyük kent, bölge, ülke, uluslararası) ve farklı biçimlerde kurulabilir. Diğer yandan, işbirliği biçimleri zorunlu veya kamu kuruluşu, der-nek, vakıf gibi gönüllü kuruluş şeklinde olabilir.

İşbirliği biçimlerine şu örnekler verilebilir:

• Belirli bir yöredeki yerel yönetimler, yasal bir düzenlemeyle birleştirilerek tek bir yerel yö-netime dönüştürülebilir.

• Bazı yerel yönetimler, ortak bazı hizmet alanlarında, ortak bir kurul veya komisyon kur-muş olabilir.

• İki veya daha çok yerel yönetim, belirli hizmetlerin yerine getirilmesi için, sözleşme veya protokol yapmış olabilir.

• Kentler veya belediyeler arasında, ekonomik veya kültürel işbirliği için, kardeş kent ilişki-10. Y

erel

Yön

etim

ler

Ara

sı İ

şbir

liği

Page 110: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

110

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

si kurulmuş olabilir. • Atık yönetimi gibi bazı ortak hizmetlerin yerine getirilmesi için özel amaçlı bir şirket veya

iktisadi kuruluş kurulmuş olabilir. • Birden çok belediyeye belirli hizmetleri (su, kanalizasyon gibi) götürmek amacıyla özel bir

kanunla su-kanal otoriteleri kurulmuş olabilir. • Marmara Belediyeler Birliği’nde olduğu gibi, belediyeler kendi aralarında gönüllü bir bir-

lik kurmuş olabilir. • Türkiye’de ve birçok ülke büyükşehirlerinde olduğu gibi, alt kademe belediyelere ortak bazı

hizmetleri yerine getirmek üzere büyükşehir belediyesi veya metropol yönetim kurulmuş olabilir.

• Hollanda’da olduğu gibi, ulusal veya bölgesel düzeyde belediyeler dernek kurmuş olabilir.

Yerel yönetimler arasında işbirliği biçimlerinden en yaygın olanı, birlik ve dernek kurmak veya be-lirli bir ortak faaliyet için ikili ya da çok taraflı protokol yapmaktır. Türkiye’de yerel yönetimler arası işbirliği biçimlerinden en yaygın olanı “Yerel Yönetim (Mahalli İdare) Birlikleri”dir.

10.1. Türkiye’de Yerel Yönetim Birlikleri1982 Anayasası, yerel yönetimlerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacıyla kendi araların-da birlikler kurabileceğini hükme bağlamıştır. (Md. 127)

Beş Yıllık Kalkınma Planları’nda da yerel yönetimlerin kendi aralarında “birlik” kurmaları teş-vik edilmiştir. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005), “Kamu Hizmetlerinde Etkinli-ğin Artırılması” başlıklı 9. bölümünde mahalli idare birlikleri konusunda şu tedbir önerisini getir-miştir: “Mahalli idare birlikleri, idari ve mali yapıları güçlendirilerek verimli hizmet üretme özel-liğine kavuşturulacaktır.”

Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın 10. madde-sinde, yerel yönetimlerin birlik kurma ve birliklere katılma hakkı yer almış ve Türkiye bu şartı ka-bul ederek onaylamıştır.Yerel yönetimlerin işbirliği biçimlerine uygun olarak, her ülkenin ulusal hukukunda yasal düzen-lemeler yer almaktadır. 26.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5355 sayılı Mahalli İdare Birlik-leri Kanunu, Türkiye’de mevcut belediye birlikleri ve daha sonra kurulacaklar için yasal düzenle-meler getirmiştir. Mahalli idare birliği kurulabilmesi için en az iki mahalli idarenin bir araya ge-lerek bir tüzük (statü) üzerinde anlaşması ve karar organlarının bunun kabul etmesi gerekmekte-dir. İlgili valiliğin ya da İçişleri Bakanlığı’nın tüzüğü onaylamasından sonra Bakanlar Kurulu ka-rarı ile mahalli idare birliği kurulabilmektedir. Türkiye’de 2009 yılı itibarıyla toplam 1.746 yerel yönetim birliği bulunmaktadır.

Yasa, yenilik olarak ülke ölçeğinde iki zorunlu birlik kurulmasını öngörmüştür. Bunlardan biri Türkiye’deki tüm belediyelerin üyeliğinin zorunlu olduğu “Türkiye Belediyeler Birliği”, diğeri ise 81 il özel idaresinin üye olduğu “Vilayetler Hizmet Birliği”dir.

Mahalli İdare Birlikleri Kanunu 1. maddesiyle kanunun amacını “mahalli idare birliklerinin huku-ki statüsünü, kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemek” olarak belirlemiştir. 5355 sayılı Birlik Yasası’na göre ülke ölçeğinde kurulan birlikler dışında, diğerlerinin kuruluşu isteğe bağlıdır. Ancak, yine yasanın 4. maddesiy-le “Su, atık su, katı atık,ve benzeri altyapı hizmetleri ile çevre ve ekolojik dengenin korunmasına ilişkin projelerin zorunlu kılması durumunda Bakanlar Kurulu, ilgili mahallî idarelerin, bu amaçla kurulmuş birliğe katılmasına karar verebilir. Bu fıkrada belirtilen birliklerden ayrılma da Bakan-lar Kurulu’nun iznine bağlıdır (Madde 4/3)” şeklinde bir hüküm getirilerek, Bakanlar Kurulu’na, yukarıda belirlenen amaçla kurulan birliklere katılımı zorunlu kılma yetkisi tanınmıştır.

Birlik Yasası 18. maddesiyle “Köylere Hizmet Götürme Birlikleri”nin, 19. maddesiyle, “Sulama Birlikleri”nin kuruluşu düzenlenmiştir. Her iki birlik türünün de belirli bir bölgedeki veya ilçede-

10. Y

erel

Yön

etim

ler

Ara

sı İ

şbir

liği

Page 111: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

111

ki birden çok mahalli idareye ortak olan, yol, su, kanal, gibi çevresel altyapı hizmetlerinin müşte-reken yerine getirilmesi için kurulması öngörülmüştür.

Birlik Yasası, 20. maddesi ile ülke ölçeğinde zorunlu olarak kurulması öngörülen Türkiye Beledi-yeler Birliği ve İl Özel İdareleri Birliği’nin kuruluşunu düzenlemiştir. Bu birliklerin amaçları ara-sında, ülke ölçeğinde üyelerine ortak olan sorunlar konusunda ortak çalışma yapılması yer almak-tadır.

Çevre Kanunu’nun 11. maddesiyle “Atık su arıtımı, atık bertarafı ve atık geri kazanım tesisleri yapmak amacıyla belediyelerin hizmet birlikleri kurmaları halinde, bu hizmet birliklerine araştır-ma, etüt ve proje konularında Bakanlıkça teknik ve mali yardım yapılır. Tesis yapım projeleri ise bu kanunun 18’inci maddesi çerçevesinde kredi veya yardım ile destekleneceği” düzenlemesi geti-rilmiş, böylece çevre konusunda belediyeler arası işbirliği desteklenmiştir.

Birliklerin yönetim yapıları, belediyelerdekine benzemektedir. Üye belediyelerin seçtiği temsilci-lerden oluşan, birliğin genel karar organı olan birlik meclisi, meclis tarafından seçilen birlik yöne-tim kurulu (birlik encümeni) ve birlik meclisi tarafından seçilen birlik başkanı temel organlardır. Birlik meclisleri, kuruluşun faaliyet alanlarında komisyonlar kurabilir. Birlikler tüzel kişiliğe sa-hip kamu kuruluşlarıdır, kendi bütçeleri ve personelleri vardır.

10.1.1. Türkiye Belediyeler BirliğiTürkiye Belediyeler Birliği, Türkiye’deki bütün belediyeleri tek çatı altında toplamak amacıyla Ba-kanlar Kurulu’nun 21 Ağustos 2002 tarih ve 2002/4559 sayılı kararıyla mahalli idare birliği sta-tüsüne kavuşmuştur. 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’nun 26 Mayıs 2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesi ve 11 Haziran 2005 tarihli Resmi Gazete’de ya-yımlanarak yürürlüğe girerek bu kanuna göre hazırlanan Türkiye Belediyeler Birliği Tüzüğü’nün İçişleri Bakanlığı’nca 28 Eylül 2005 tarihinde onaylanmasıyla, Türkiye Belediyeler Birliği ulusal ile uluslararası düzeyde belediyeleri temsil etme yetkisine sahip ve bütün belediyelerin doğal üye-si olduğu tek mahalli idare birliği özelliğine kavuşmuştur. Türkiye’deki tüm belediyelerin yasayla zorunlu olarak üye bulunduğu Türkiye Belediyeler Birliği’nin amacı kısaca şu şekilde tanımlanabi-lir: Belediyelerin menfaatlerini korumak, gelişmelerine yardımcı olmak, belediyelerin seçilmiş ve atanmış personel ile görevlilerini eğitmek, yerel yönetimler ile ilgili kanun hazırlıklarında görüş bildirmek, ilgili yurtiçi ve yurtdışı merciiler nezdinde onları temsil ve onlara rehberlik etmek. (17)

10.1.2. Marmara Belediyeler BirliğiTürkiye’de bölgesel ölçekte kurulan ilk birlik Marmara Belediyeler Birliği’dir. Birliği 1975 yılın-da Marmara ve boğazlarına kıyısı olan 45 belediye kurmuştur. Tüzükte birliğin amacı ve faaliyet alanı şu şekilde tanımlanmıştır:

Birliğin amacı, birliğin üyesi olan belediyelerde demokratik, katılımcı, saydam, hesap verebilir, in-san hak ve özgürlüklerini esas alan bir yerel yönetim anlayışının yerleşmesi ve yaygınlaşması için çaba göstermek; yerel yönetimler ve belediyeler arasında işbirliği ve dayanışmayı geliştirerek ye-rel yönetimlerin-belediyelerin halka daha etkin ve verimli hizmet sunmasına katkıda bulunmak-tır. (Tüzük Md. 6)

Birlik Tüzüğü’nde ve Birlik Stratejik Planı’nda (2006-2009) çalışma alanı içinde aşağıdaki ko-nular da yer almıştır:

• Marmara Bölgesi’nin sürdürülebilir ve dengeli gelişmesi için üye belediyeler arasında işbir-liğini ve bilgi alışverişini sağlamak,

• Demokratik, katılımcı, saydam, hesap verebilir, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir

(17) (www.tbb.gov.tr).10. Y

erel

Yön

etim

ler

Ara

sı İ

şbir

liği

Page 112: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

112

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

yerel yönetim anlayışının yerleşmesi ve yaygınlaşması için çaba göstermek, • Şehirciliğin ve belediyeciliğin temel alanlarında, üye belediyelerin seçilmiş temsilcilerine ve

personeline sürekli eğitim hizmeti vermek, • Avrupa Birliği’ne katılım müzakerelerinde üyelerinin AB müktesebatına uyum sağlamala-

rını temin edici çalışmalara katılmak ve katkıda bulunmak … (18)

10.1.3. Jeotermal Kaynaklı Belediyeler BirliğiTürkiye Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliği, ülke genelinde 50 jeotermal kaynaklı belediyenin üye olduğu bir yerel yönetim birliğidir. Birliğin amacı, Türkiye ve dünyadaki jeotermalle ilgili her türlü gelişmeyi üyeleri için takip edip, onları bilgilendirmek, yerinde incelemelere yöneltmek, ya-sal düzenlemelerle ilgili konularda üyelere danışmanlık yapmak, bunun için öngörülen kamu-yerel-sivil-özel birlikteliğini sağlamaktır. (19)

10.2. Enerji Verimliliği Alanında Kentlerin İşbirliğine Uluslararası Düzeyde ÖrneklerBelediye Başkanları Sözleşmesi (Covenant of Mayors) Avrupa Birliği, iklim değişikliğiyle mücadeleyi öncelikli hedefleri arasına almış ve bu hedeflerini “AB İklim Eylemi ve Enerji Paketi (Climate Action and Energy Package)” belgesinde açıklamış-tır. Buna göre üye ülkeler, 2020 yılında CO2 emisyonlarını en az %20 azaltacaktır. AB’nin iklim değişikliği mücadelesi çerçevesinde en önemli rol yerel yönetimlere düşmektedir, çünkü sera etkisi yapan gazların yarısından fazlası kentlerde veya kentlerin çevresindeki gelişmelerden kaynaklan-maktadır. Avrupa’da nüfusun %80’i kentlerde yaşamakta veya çalışmaktadır. Bunun anlamı, ener-jinin de %80’inin buralarda tüketilmesidir. Bu nedenle halka en yakın yönetimler olarak kent yö-netimleri (belediyeler), bu alandaki sorumluluklarını en iyi anlayacak konumdadırlar.

Belediye Başkanları Sözleşmesi, sözleşmeyi imzalayan kentler için AB enerji ile iklim hedeflerinin ötesine gitmeyi, CO2 emisyonlarını, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji uygulamalarını, 2020 yılında en az %20 azaltmayı taahhüt eden belediye başkanları inisiyatifidir. 41 ülkeden 1.934 şe-hir bu sözleşmeyi imzalarken, Türkiye’den sadece Karşıyaka (İzmir) Belediyesi’nin imzası bulun-maktadır.

Belediye Başkanları Sözleşmesi’ni imzalayan kentler aşağıdaki faaliyetlerde bulunmayı taahhüt eder:

• CO2 emisyonlarını 2020 yılına kadar en az %20 indirerek AB hedefinin ilerisine gitmek, • Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı’na temel olacak bir “Emisyon Envanteri” hazırlamak, • Sözleşmenin imzalanmasını takip eden yılda Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı’nı sunmak, • Planın gerektirdiği tedbirleri alabilmek için kent yönetimini (belediye) yapılandırmak, • Eylem Planı’nın hazırlanması için sınırları içindeki sivil toplum kuruluşlarını harekete ge-

çirmek, • Eylem Planı’nın sunulmasından sonra her iki yılda bir “Uygulama Raporu” sunmak, • Bölgedeki diğer kuruluşlarla bilgi ve deneyimlerini paylaşmak • “Enerji Günleri” düzenlemek, • Yıllık “AB Belediye Başkanları Konferansı”na katılmak ve katkıda bulunmak, • Diğer belediye başkanlarını “Sözleşme”ye katılma konusunda cesaretlendirmek, • Sözleşme gereği “Üyelik Zamanlama Planı”na uymak…

(18) (www.marmara.gov.tr)

(19) (www.jkbb.org.tr). 10. Y

erel

Yön

etim

ler

Ara

sı İ

şbir

liği

Page 113: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

113

Adım Adım Belediye Başkanları Sözleşme’sine Katılım ve Uygulama:

Adım 1: Sözleşmenin imzalanması, Gerekli idari yapının oluşturulması, Sürdürülebilir Enerji Eylem Planına temel olacak emisyon envanterinin, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşların katılımıyla hazırlanması…

Adım 2: Eylem Planı’nın sunulması, Eylem Planı’nın uygulanması, Denetleme süreci…Adım 3: Düzenli olarak uygulama raporu sunulması… Karşılaştırmalı En İyi Uygulama (Benchmarks of Exellence):Belediye Başkanları Sözleşmesi’ni imzalayan kentler en iyi uygulamalarını ilgili web sayfasın-da yayınlanmak üzere gönderebilir. “Karşılaştırmalı En İyi Uygulama”, kentlerin sürdürülebi-lir enerji konsepti çerçevesindeki başarılı uygulamalarının uluslararası düzeyde kabul gördüğü bir program olarak tanımlanabilir. Bu program aracılığıyla sözleşmeyi imzalayan kentler, deneyim-lerini paylaşma ve benzer yaklaşımları uygulamak isteyen kentlere yardım etme arzularını gös-termiş olur.

Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (Sustainable Energy Action Plan):Belediye Başkanları Sözleşmesi’ni imzalayan kentler, takip eden yılda bir “Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı” sunmayı taahhüt eder. Bu plan, yerel yönetimin 2020 yılındaki CO2 azaltma hedefi-ne nasıl ulaşacağını gösteren temel bir belgedir. Böyle bir plan yerel yönetimin yetki sınırları için-deki kamu ve özel sektör kuruluşlarının ilgili faaliyetlerini kapsamalıdır.

Prensip olarak, bir “Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı” aşağıdaki alanlardaki eylemleri kapsa-malıdır:

• Yeni binalar da dahil yapılanmış çevre, • Kentsel fiziki altyapı (aydınlatma, ısıtma dahil), • Kentsel planlama ve arazi kullanımı, • Yerel yenilenebilir enerji kaynakları, • Kamusal ile özel toplu taşıma politikaları ve kentsel mobilite, • Sivil toplum ve yurttaş katılımı … (20)

Enerji Kentleri (Energy Cities): Enerji Kentleri, 2009’dan 2011 yılına kadar Heilderbeg kentinin başkanlığında, Yönetim Kurulu’nda 11 Avrupa kenti bulunan ve 30 ülkeden 1000’den fazla kenti temsil eden bir birliktir. Enerji Kentleri’nin Brüksel ile Besançon (Fransa) kentlerinde ofisleri bulunur; çalışma grupları-nın bir bölümü ise Freiburg ve Paris’tedir.

Enerji Kentleri Birliği’nin temel amaçları şunlardır:

• Üye kentlerin sürdürülebilir enerji alanındaki rollerini ve kapasitelerini güçlendirmek, • Enerji, çevre koruma ile kentsel politika alanlarındaki Avrupa Birliği tarafından geliştiri-

len yaklaşımları ve politikaları etkilemek, üyelerin çıkarlarını temsil etmek, • Uyguladıkları ortak projeler aracılığıyla bilgi ve deneyim değişimini sağlayarak üye kentle-

rin inisiyatiflerini geliştirmek ve desteklemek … (21)

Avrupa Yeşil Başkent Ödülü (European Green Capital Award):2006 yılında Talinn (Estonya) kentinde 15 Avrupa kenti ve Estonya Kentler Birliği, “Avrupa Yeşil Başkent Ödül Planı” oluşturulması için ortak bir memorandumu imzalamıştır. Bugün Avrupa’daki 21 başkent ve 40 Avrupa kenti bu inisiyatifi desteklemektedir. Girişimin asıl amacı, Avrupa kent-

(20) www.eumayors.eu/covenant

(21) www.energy-cities.eu10. Y

erel

Yön

etim

ler

Ara

sı İ

şbir

liği

Page 114: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

114

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

sel yaşam çevresini geliştirmektir. Ödülün amacı ise kentler arasında dostluğu geliştirmek, en iyi uygulamaları paylaşmak, kentlerin birbirleri için rol model olmalarını sağlamaktır.

23 Şubat 2009 tarihinde Brüksel’de yapılan ödül töreninde, Avrupa’nın ilk “Yeşil Başkenti Ödülü”nü alan kentleri, Stockholm (2010) ve Hamburg (2011) olmuştur. Finale kalan kentler ise şunlardır: Amsterdam, Bristol, Kopenhag, Freiburg, Hamburg, Münster, Oslo, Stockholm …

Avrupa Komisyonu Enerji Genel Müdürlüğü (DG ENER):Avrupa Komisyonu Enerji Genel Müdürlüğü’nün misyonu daha ucuza rekabetçi bir enerji pazarı oluşturmak, yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek, enerjiye bağımlılığı ve tüketimini azalt-maktır. “Manag Energy” AB Enerji Genel Müdürlüğü’nün bir inisiyatifi olup, amacı yerel ile böl-gesel ölçekte enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları üzerine çalışan aktörleri destek-lemektir.

Concerto İnisiyatifi (Concerto Initiative):Concerto İnisiyatifi, Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan ve Avrupa’nın enerji ihtiyacı için daha sürdürülebilir bir gelecek yaratılması için çalışan bir oluşumdur. Bugün 18 projede 45 yerel yönetim, kendi enerjisini sağlama üzerine çalışmaktadır. Concerto, Avrupa Komisyonu Enerji Ge-nel Müdürlüğü tarafından izlenen çerçeve araştırma programının da bir parçasıdır.

Civitas İnisiyatifi (Civitas Initative):Civitas İnisiyatifi, kentlere sürdürülebilir, temiz ve enerji etkin ulaşım sistemlerini uygulamaları için yardımcı olan bir inisiyatiftir.

“Build-up” İnisiyatifi (Build-up Initiative):“Build-up” İnisiyatifi, bina yapım uzmanları, yerel yönetimler ve onları kullananlar için binalarda enerji tüketimini nasıl azaltabilecekleri konusunda deneyimlerini paylaşabileceği yeni bir oluşum-dur. Çeşitlilik, AB’nin ve Build-up girişiminin en güçlü yanlarındandır. Bu girişim binalarda ener-ji tasarrufu önlemlerinin Avrupa ölçeğinde uygulanabilmesi için en iyi uygulamaların, teknoloji ve araçların değişimini desteklemektedir.URBACT (Sürdürülebilir Kentsel Gelişme Programı):URBACT, Avrupa Bölgesel Gelişme Fonu tarafından desteklenen bir Avrupa programıdır. Amacı, Avrupa şehirleri arasında sürdürülebilir kentsel gelişmeyle ilgili tüm alanlarda bilgileri yayma ve deneyim değişimini desteklemektir. (22)

INTERREG IV C Programı:INTERREG Programı, 2007-2013 dönemi için Avrupa yapısal fon politikalarının, Avrupa bölge-sel işbirliği hedeflerinin bir parçası olan programdır. Amacı, bölgeler arası işbirliğiyle bölgesel ge-lişme politikalarının etkinliğini artırmak ve ekonomik modernizasyona ve Avrupa’da rekabetin ar-tırılmasına aşağıda belirtilen mekanizmalarla katkıda bulunmaktır:

• Avrupa bütününde yerel ile bölgesel aktörlerin bilgi ve deneyimlerini paylaşmalarını sağ-lamak,

• Belirli alanlarda, gelişmiş bölgelerle az gelişmiş bölgeleri eşleştirmek, • İyi uygulamaların yapısal fon ana programlarına aktarılmasını sağlamak..

DG ENV (AB Çevre Genel Müdürlüğü):DG ENV, Avrupa Birliği’nin 40 genel müdürlüğünden biridir. Amacı, çevreyi bugünkü ile gelecek kuşaklar için korumak ve geliştirmektir. 2002-2012 dönemi için saptanan 4 öncelikli alan şunlar-dır: Çevre, sağlık, yaşam kalitesi, doğal kaynaklar ve atıklar.

CoR-Bölgeler Komitesi (Comittee of The Regions):1994 yılında oluşturulan AB Bölgeler Komitesi, birliğin merkezinde yerel ve bölgesel yönetimle-rin sesi olmaktadır. AB mevzuatının dörtte üçü, yerel veya bölgesel düzeyde uygulanmaktadır. Bu

(22) http://ec.europa.eu/environment 10. Y

erel

Yön

etim

ler

Ara

sı İ

şbir

liği

Page 115: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

115

nedenle, Bölgeler Komitesi’nin yeni AB mevzuatının hazırlanmasında yerel ve bölgesel yönetimle-ri temsil etmesi önemlidir.

AB Yerel ve Bölgesel Enerji Ajansları (EU-Local and Regional Energy Agencies-LREAs):LREAs, yerel ile bölgesel yönetimlere, özel sektöre ve özel kişilere enerji verimliliği, yenilenebi-lir enerji konularında rehberlik etmek üzere yerel ve bölgesel yönetimler tarafından kurulmuştur. AB’den fon desteği almaktadır.

CEMR-Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (Council of European Municipalities and Regions):CEMR Cenova’da 1951 yılında bir grup belediye başkanı tarafından kurulmuş olup, bugün Avrupa’da yerel ve bölgesel yönetimlerin en büyük organizasyonlarından biridir. 50 “Kasaba Be-lediyeleri Ulusal Birliği”, 37 ülkeden belediye ve bölge yönetimi konseye üyedir. CEMR, üye bir-liklerle birlikte 100.000 yerel ve bölgesel yönetimi temsil etmektedir.

EUROCITIES- Avrupa Kentleri Ağı (The Network of Major European Cities):EUROCITIES, önde gelen Avrupa Kentleri Ağı’dır. 1986’da kurulan ağ, 30 Avrupa ülkesinden 130’dan fazla büyük kentin yerel yönetimini biraraya getirmektedir. EUROCITIES geniş çaplı fo-rumlar, çalışma grupları ve projeler aracılığıyla üyeleri arasında bilgi ve deneyim paylaşan, ortak sorunlara yenilikçi çözümler bulan bir platform olarak hizmet vermektedir.

ICLEI-Uluslararası Yerel ve Çevresel İnisiyatifler Konseyi (International Council for Local and Regional Initiatives):ICLEI, sürdürülebilir kalkınma için yerel ve bölgesel yönetimlerin 1990 yılında oluşturduğu ulus-lararası bir girişimdir. Bugün dünyanın birçok bölgesinden 500’ün üzerinde kent, yerel ve bölge-sel yönetimler ICLEI’nin üyesidir. Özellikle yerel sürdürülebilir gelişme ile çevresel politikaların, programların uygulanmasına destek vermekte, üyeleri arasında bilgi ve deneyim değişimini sağla-mak için forumlar, konferanslar düzenlemektedir.

CLRAE-Avrupa Yerel ve Bölgeler Kongresi (The Congress of Local and Regional Authorities):1957 yılında Avrupa Yerel Yönetimler Konferansı olarak kurulan oluşum, 1975 yılında Avrupa Yerel ve Bölgesel Konferansı’na, 1994 yılında ise bugünkü ismini alarak Avrupa Konseyi’nin bir organına dönüştürülmüştür. CLRAE, Avrupa’daki yerel ile bölgesel yönetimlerin özerkliğini savu-nan, onların, demokrasinin gelişmesi, güçlenmesi için çalışan, yerel yönetimler arasında işbirliği-ni geliştiren, Avrupa Konseyi’nde yerel ve bölgesel yönetimleri temsil eden bir danışma organıdır.

UCLG-Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (United Cities and Local Governments):Teşkilat, çok uzun bir geçmişe sahip “Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği (IULA)” ile “Bir-leşmiş Kentler Federasyonu (FMCU-UTO)” ve “Dünya Metropoller Birliği (METROPOLIS)”nin 2004 yılında birleşmelerinden doğmuştur. Dünyanın değişik bölgelerinden binden fazla üyesi olan UCLG, yerel yönetimleri küresel ölçekte temsil etmekte, yerel yönetimler, kentler arasında barış ile kardeşliği, kardeş-kent ilişkilerini güçlendirmek için çalışmakta, küresel ölçekte kentler ve ye-rel yönetimler arasında bilgi alışverişini sağlamaktadır. UCLG’nin dünyanın birçok bölgesinde böl-gesel şubeleri bulunmaktadır. Bu seksiyonlardan “Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA)”nın merkezi İstanbul’dadır. MEWA’ya Türkiye’den çok sayıda belediyeler birliği, büyük-şehir belediyeleri ve diğer çok sayıda belediye üye bulunmaktadır. Daha önceki adı IULA-EMME olan UCLG-MEWA’yı 1986 yılında Marmara Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye-si kurmuştur. Daha sonra Türkiye ile Ortadoğu ülkelerinden çok sayıda yerel yönetim kuruluşu ve kentler IULA-EMME’ye üye olmuştur. (23)

(23) www.ıula-emme.org10. Y

erel

Yön

etim

ler

Ara

sı İ

şbir

liği

Page 116: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

116

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

NALAS-Güneydoğu Avrupa Yerel Yönetim Dernekleri Ağı (Network of Associations of Local Authorities of South-East Europe)Avrupa Konseyi’nin himayesinde 2004 yılında kurulmuş olan, merkezi Makedonya’nın başkenti Üsküp’te bulunan NALAS, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova Slovenya, Makedonya, Moldova, Romanya, Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan’ın yerel yönetim birliklerinden ve MBB’den oluşmak-tadır. NALAS ayrıca, AB Bölgeler Komitesi (CoR) ile Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetim-ler Kongresi (CLRAE) nezdinde gözlemci kuruluş olup, Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (CEMR) ile “karşılıklı üyelik” ilişkisine sahiptir. Marmara Belediyeler Birliği, Güney-Doğu Avru-pa Yerel Yönetim Birlikleri Ağı’na (NALAS) üyedir. 2009 yılı Aralık ayında İstanbul’da yapılan genel kurul toplantısında, MBB Encümen Üyesi ve Yıldırım/Bursa Belediye Başkanı Özgen Kes-kin, NALAS As Başkanlığı görevine seçilmiştir. (24)

Güney-Doğu Avrupa’da yerel yönetimlerin, yerel demokrasinin güçlenmesi, onların kurumsal ka-pasitelerinin geliştirilmesi, yönetimin desantralizasyonu çalışmalarına üyelerinin katılması için çalışan NALAS, aynı zamanda enerjinin etkin ile verimli kullanımı konularında en iyi uygulama-ları, yaklaşımları belirleyerek üyeleri arasında bilgi ve deneyim paylaşımını geliştirmektedir.

OER-Romanya Enerji Kentleri (Oraşe Energie Romania-Romanian Energy Cities):OER, Romanya’daki büyük belediyelerin de içinde bulunduğu 27 üyeli bir sivil toplum kuruluşudur. Üyeleri kamu hizmetleri alanında (ısınma, aydınlatma, su ve gaz hizmetleri, atık toplama ve ber-taraf, yerel ulaşım) enerjinin verimli kullanılmasını geliştirmek için çalışmaktadır. OER ayrıca, ye-nilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, çevrenin korunması alanlarında yeni politikaların ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi için üyeleri arasında bilgi paylaşımını sağlamaktadır.

Braşov Belediyesi (Romanya):Romanya’da enerjinin %40’ını kullanmakta olan binalar, enerjinin verimli kullanılmasında tek ba-şına büyük bir potansiyele sahiptir. Yeni binalarda 2007’den, diğerlerinde 01 Ocak.2010 tarihin-den itibaren alım satım ve kiralamalarda “Enerji Sertifikası” zorunlu hale getirilmiştir. Brşaov Belediyesi öncelikle binaların enerji performansı konusunda NEC-Pilot Yerel Yönetimlerde Sür-dürülebilir Gelişme İçin Yeni Konsept (New Concept of Sustainable Development in Pilot Commu-nities) Projesi’nin bir çalışması olarak yerel kentsel yönetmeliği kabul etmiştir. NEC’in önemli ak-tivitelerinden biri de proje alanındaki binaların enerji sertifikalandırmasını yapmaktır. Braşov Be-lediyesi Proje Grubu, belediye ve yerel enerji ajansının personelinden oluşturulmuş, ilk iş olarak binaların enerji performansıyla ilgili mevzuatı analiz etmiş, ardından Tractorul bölgesinde 24 bi-nada enerji sertifikasyonu uygulanarak sonuçlar açıklanmıştır. Bu sonuçlara göre yerel yönetimler, yeni ve eski binalar için yönetmelik hazırlamıştır. Belediye, mevcut kombine ısı ve elektrik enerji-si sistemini daha enerji etkin hale getirmek için bir teşvik planı kabul etmiş, diğer yandan yenile-nebilir enerji kaynaklarını kullanma konusundaki yaklaşımını değiştirmiştir. Çalışmalar sürecinde yerel halkın enerji verimliliği konusundaki bilinci artmıştır. (25)

(24) www.marmara.gov.tr

(25) Intelligent Energy Europe 11. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

rin

ve Y

erel

Yön

etim

Bir

likle

rini

n U

lusl

arar

ası İ

lişki

leri

Page 117: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

117

11. Türkiye’de Yerel Yönetimlerin ve Yerel Yönetim Birliklerinin Uluslararası İlişkileri

Yerel yönetimlerin temel yasaları, onlara yurtiçinde, yurtdışında yerel yönetimlerle ve birlikler-le ilişki kurma, işbirliği yapma yetkisi vermektedir. İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinde İl Genel Meclisi yetkileri içinde şu hüküm yer almıştır: “Yurtiçindeki ve yurtdışındaki mahallî idare-ler ile mahalli idare birlikleriyle karşılıklı işbirliği yapılmasına karar vermek”. 5393 sayılı Bele-diye Kanunu, 74. Maddesi ile belediyelerin yurtdışı ilişkilerini düzenlemiştir. Madde metni şöyle-dir: “Belediye, Belediye Meclisi’nin kararına bağlı olarak görev alanıyla ilgili konularda faaliyet gösteren uluslararası teşekkül ve organizasyonlara kurucu üye veya üye olabilir. Belediye bu te-şekkül, organizasyon ve yabancı mahalli idarelerle ortak faaliyet ve hizmet projeleri gerçekleştire-bilir veya kardeş kent ilişkisi kurabilir. Birinci ve ikinci fıkra gereğince yapılacak faaliyetlerin, dış politikaya ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak yürütülmesi ve önceden İçişleri Bakanlığı’nın izninin alınması zorunludur.”

Belediye Kanunu’nun belediye meclislerine görev veren 18/p maddesi de bu konuda ileri bir dü-zenleme getirmiştir. İlgili görev şu şekilde belirtilmiştir: “Yurtiçindeki ve İçişleri Bakanlığı’nın iz-niyle yurtdışındaki belediyeler ve mahalli idare birlikleriyle karşılıklı işbirliği yapılmasına, kardeş kent ilişkileri kurulmasına, ekonomik ve sosyal ilişkileri geliştirmek amacıyla kültür, sanat ve spor gibi alanlarda faaliyet ve projeler gerçekleştirilmesine, bu çerçevede arsa, bina ve benzeri tesisle-ri yapma, yaptırma, kiralama veya tahsis etmeye karar vermek.”

Bu maddeyle belediye meclisi kararıyla belediye, ortak projelere, programlara arsa, bina, benzeri tesisleri kiralayabilmekte ve tahsis edebilmektedir. Ayrıca, belediyelere kardeş kent ilişkileri kur-ma yetkisi verilmiştir.

Bu alanda Marmara Bölgesi’nde öncülük yapan belediyeler İstanbul, Ankara, Bursa ve Marmara Belediyeler Birliği’dir (MBB). Bu belediyeler ile MBB ulusal, bölgesel ve uluslararası kent birlik-lerine üye olduğu gibi, aynı zamanda çok sayıda kentle kardeş kent ilişkisi kurmuştur. Bu kentle-rin belediyeleri, Marmara Belediyeler Birliği’nin, Türkiye Belediyeler Birliği’nin ve aynı zamanda Dünya Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) da üyesidir. İstanbul Büyükşe-hir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Başkanı Kadir Topbaş, UCLG’nin de eş başkanı olup, MBB, eski adı IULA (Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği) olan UCLG’nin Ortadoğu ve Doğu Ak-deniz (EMME) bölge teşkilatının kurucu üyesidir.

A. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kardeş Kentleri:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2009 yılı itibariyle kardeş şehir sayısı 32, işbirliği protokolü imzalanan şehir sayısı ise 23’tür, 7 şehirle de İyi Niyet Protokolü imzalanmıştır. Kardeş şehirlerle kurulan yakın ilişkiler tarihi bağların korunmasına, geliştirilmesine, kültürlerin karşılıklı tanıtı-mına, örnek kentsel uygulamaların paylaşımına sosyal, teknik, ekonomik alanlarda işbirliğine or-tam hazırlamakta ve halkları birbirine yakınlaştırmaktadır. (26)

B. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Kardeş Kentleri:

Bursa Büyükşehir Belediyesi uluslararası düzeyde çok sayıda yerel yönetim veya kent organizas-yonunun üyesidir ve çok sayıda kentle kardeş kent ilişkisi kurmuştur. (27)

(26) www.ibb.gov.tr

(27) www.bursa.bel.tr11. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

rin

ve Y

erel

Yön

etim

Bir

likle

rini

n U

lusl

arar

ası İ

lişki

leri

Page 118: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

118

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

KARDEŞ ŞEHİR ÜLKESİ PROTOKOL İMZA TARİHİ

1. Darmstadt ALMANYA 1971

2. Saraybosna BOSNA HERSEK 1972

3. Multan PAKİSTAN 1975

4. Oulu FİNLANDİYA 1979

5. Tiffin A.B.D. 1983

6. Kairouan TUNUS 1987

7. Denizli TÜRKİYE 1988

8. Lefkoşa K.K.T.C. 1990 * 20.YIL

9. Anshan ÇİN HALK CUM. 1991

10. Bitola/ Manastır MAKEDONYA 1996

11. Cadır Lunga MOLDOVA 1997

12. Kızılorda KAZAKİSTAN 1997

13. Mascara CEZAYİR 1998

14. Kulmbach ALMANYA 1998

15. Filibe BULGARİSTAN 1998

16. Plevne BULGARİSTAN 1998

17. Tiran ARNAVUTLUK 1998

18. Kosice SLOVAKYA 2000 * 10.YIL

19. Vinnitsa UKRAYNA 2004

20. Van TÜRKİYE 2008

21. Rabat FAS 2010- İşbirliği Sözleşmesi

22. Bahçesaray KIRIM 2010

23. Gyeongsangbuk-Do G.KORE Bursa Vilayet Kardeşi

24. Büyükorhan Belediyesi TÜRKİYE- BURSA 2010

25. Kınık Belediyesi TÜRKİYE- BURSA 2010

C) Türkiye Belediyeler Birliği’nin İşbirliği İçinde Olduğu Yerel Yönetim Birlikleri

TBB - Hollanda Belediyeler Birliği İşbirliği Programı (LOGO EAST)

TBB ile Uluslararası İleri Eğitim ve Gelişim Kuruluşu (INWENT)

TBB ile İspanya Kentler ve Belediyeler Federasyonu İşbirliği Projesi

TBB ile İsveç Bölgeler ve Yerel Yönetimler Birliği İşbirliği Programı (TUSENET)

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG)

D) Marmara Belediyeler Birliği’nin Üye Olduğu Uluslararası Yerel Yönetim ve Kent Birlikleri

Güneydoğu Avrupa Yerel Yönetim Birlikleri Ağı (Network Of Assocıatıons Of Local Authorıtıes Of South-East Europe - NALAS)-

Birleşmiş Kentler Ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG)

11. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

rin

ve Y

erel

Yön

etim

Bir

likle

rini

n U

lusl

arar

ası İ

lişki

leri

Page 119: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

119

Arap Kentler Birliği , (Arab Towns Organısatıon-ATO)

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği (KTBB)

Bölgeler Komitesi (Eu Commıttee Of The Regıons)

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (Congress Of Local And Regıonal Autho-rıtıes Of The Councıl Of Europe)

Avrupa Konseyi Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (Councıl Of European Munıcıpalıtıes And Regı-ons - CEMR)

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Akdeniz Komisyonu (Unıted Cıtıes And Local Govern-ments, Medıterranean Commıssıon-UCLG-COMMED)

Türk Dünyası Belediyeler Birliği

İslam Başkentleri Ve Şehirleri Teşkilatı (Organısatıon Of Islamıc Capıtals And Cıtıes - OICC)

Asya Belediye Başkanları Forumu (Asıan Mayors Forum - AMF)

Filistin Yerel Yönetimleri Birliği (Assocıatıon Of Palestınıan Local Authorıtıes -APLA)

Karadeniz Yerel Yönetim Birlikleri Ağı (Kurulması hedeflenmektedir) (28)

(28) (www.marmara .gov.tr)11. T

ürki

ye’d

e Ye

rel Y

önet

imle

rin

ve Y

erel

Yön

etim

Bir

likle

rini

n U

lusl

arar

ası İ

lişki

leri

Page 120: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

120

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

12. Sivil Toplum ve Yerel Düzeyde Yönetime Katılım

“Hegel, sivil toplum ile siyasal toplum arasında bir ayrım yapmış, analitik bir düzeyde devlet ve toplum arasındaki çizgileri belirtmiştir. Devletin düzenlediği alanları ve toplumsal ilişkileri siya-sal toplum kavramıyla ifade etmiş, geriye kalan özerk alanları ise sivil toplum olarak isimlendir-miştir. Hegel sivil toplumu, “bütün bireysel menfaatlerin birbirleriyle çarpıştığı bir savaş alanı” olarak tanımlar. Ayrıca ona göre bu bireysel menfaatler, bir yandan özel topluluğun menfaatleri-ne karşı, bir yandan da bireysel menfaat ile özel topluluğun menfaatleri devletin düzenlemelerine ve yüksek görüş noktasına karşı mücadele eder.” (29)

Sivil toplum, toplumun sorunlarına çözüm bulmada yönetim aygıtını yönlendirecek, yönetim ay-gıtına alttan hem bilgi temelinde, hem de baskı temelinde katkı verecek gönüllülüğe dayalı bir ör-gütlenme ile örgütsel yaşamı temsil eden, gönüllülük temelinde, devlet ve ekonomik alanın dı-şında olan, toplumun iyi yönetimine katkı veren demokratik sivil bir oluşumdur. 2000’li yıllarda Türkiye’de güçlendirilmesine dönük yasal düzenleme düzeyinde belirli gelişmeler olmakla ve öne-mi artmakla birlikte, sivil toplum yönetime katkı veren bir örgüt olarak hâlâ emekleme dönemin-dedir. Tanımladığımız anlamda 2000’li yıllarda oluşan sivil toplum, Türkiye’nin karmaşık yapısı içinde iyi yönetimin en önemli aktörlerinden biri olacaktır. Devletin dönüşümü ile sivil toplumun dönüşümünün eş zamanlı olduğu bir dönemden geçiyoruz. (30)

Sivil toplum kuruluşlarına böyle bir tanım çerçevesinden baktığımızda, Türkiye’deki örgütlenme yapıları içinde tüzel kişiliğe sahip olan vakıflar, dernekler, sendikalar, kâr amacı gütmeyen koope-ratifler, tüzel kişiliğe sahip olmayan platformlar ve sivil inisiyatifler, sivil toplum kuruluşu kabul edilebilir. Sanayi ve ticaret odaları, mimar ve mühendis odaları, barolar sivil toplum kuruluşu ta-nımına girmemektedir, çünkü bu kuruluşlar bir yasayla kurulmakta, üyelik ile aidat ödeme zorun-luluğu taşımakta, Anayasa tarafından kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu kabul edilmekte-dir. Bu nedenle, aynı zamanda bir meslek kuruluşunun üyesi olan sanayiciler, avukatlar, mimar ve mühendisler daha bağımsız bir statü için vakıf veya dernek kurmaktadır.

Pratik hayatta meslek kuruluşları ve yerel yönetimler de sivil toplum kuruluşu olarak algılanmak-tadır. Buna karşılık yerel yönetimler, yasayla kurulan kamu tüzel kişileri olmaları, yetki sınırları içinde yaşayan halkın tamamını temsil etmeleri, kamu gücü kullanarak vergi tahsil etmeleri ve sa-hip oldukları kolluk gücü (zabıta) ile kamu adına zor kullanma yetkisi taşımaları nedenleriyle si-vil toplum kuruluşu değildirler. Ancak halka en yakın yönetimler olması, demokrasinin beşiği sa-yılması açılarından değerlendirildiklerinde, yerel yönetimlerin faaliyet alanları ile sivil toplum ku-ruluşlarının çalışma alanlarının iç içe geçtiğini görmekteyiz. Bu durumun onlara önemli bir rol ve sorumluluk yüklediği kabul edilmelidir. Yerel yönetimler bir kamu kuruluşu olarak yerel düzeyde düzenleyici olurken, aynı zamanda değişik toplum kesimlerinin taleplerine duyarlı olmak, onların çalışmalarını kolaylaştırmak, onlara katılmak, katkıda bulunmak durumundadır. Bu konumları yerel düzeyde halkın yönetime katılmasını sağlamak, “yönetişim” anlayışıyla halka hizmet sun-mak gibi sorumluluklarının bir gereğidir.

Yukarıda açıklanan çerçeveden baktığımızda, yeni Belediye Kanunu ile düzenlenen kent konsey-leri, yerel yönetimlere göre daha özerk bir yapıya sahip olması nedeniyle, sivil toplum kuruluşları ile çok yönlü ortak çalışmalar yapabilme esnekliğine sahip bir sivil toplum oluşumu olarak kabul edilebilir. Nitekim Avrupa Birliği, hibe programlarıyla böyle bir anlayışı desteklemekte, yerel yö-netimlerle sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin, üniversitelerin ve sivil toplum girişim-

(29) Vikipedi-Sivil Toplum.

(30) Fuat Keyman, Yerel Yönetim Reformunda Sivil Toplumun Rolü, TESEV, İstanbul, 2007 12. S

ivil

Topl

um v

e Ye

rel D

üzey

de Y

önet

ime

Kat

ılım

Page 121: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

121

lerinin ortak çalışmalarını fonlarıyla teşvik etmektedir. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında devam eden katılım müzakereleri başlıklarından biri de Türkiye ile AB Arasındaki politik ve kültürel di-yaloğun sivil toplum aracılığıyla geliştirilmesidir. “Sivil Toplum Diyaloğu” kapsamındaki 119 hibe destekli projeden 41’i yerel yönetimler/belediyeler tarafından uygulanmıştır. (31)

Türkiye’de en iyi uygulama örneklerinden biri sayılan ve çok sayıda belediyenin ortaklığıyla yü-rütülen Yerel Gündem 21 Programı, bir bakıma sivil toplumu geliştirme programıdır. Belediye-lerin desteğiyle geliştirilen bu program kapsamında yerel düzeyde gönüllü çalışma grupları, kent gönüllüleri evleri gibi örgütlenmeler ile gençlik meclisi, kadın meclisi, çocuk meclisi ve engelliler meclisi gibi platformlar oluşturulmuştur. Bu oluşumlar birçok belediyede kent konseyi, kent şura-sı gibi şemsiye oluşumlara dönüşmüş ve Belediye Kanunu ile de yasal bir zemin kazanmıştır; örne-ğin Bursa Kent Konseyi 1998 yılında kurulmuş, daha sonra Belediye Kanunu ile getirilen düzen-lemeyle yeniden oluşturulmuştur.

22-23 Haziran 2007 tarihlerinde yapılan “Yerel Yönetim Reformunda Sivil Toplumun Rolü Sempozyumu”nda bir konuşma yapan Bursa Yerel Gündem 21 ve Kent Konseyi Genel Sekreteri Tahsin Bulut, bu konuda şu bilgiyi vermiştir: “Bursa Kent Konseyi 1.074 kişiden oluşmakta ve si-vil toplum kuruluşları %51 oranında temsil edilmektedir. Kent konseyi toplantılarında kentin te-mel sorunları, bu arada çevre sorunları ele alınıp tartışılıyor. Örneğin 9. Kent Konseyi toplantısın-da ‘Hava Kirliliğinin Önlenmesi, OVAKÇA Doğalgaz Çevrim Santralinin Bursa’ya Etkileri’ konu-su tartışıldı. Santral çevresinde ciddi çevre sorunları vardı ve buna karşı tedbir alınmasında kent konseyi önemli bir işlev gördü.”

2007 yılının Ocak ayında oluşturulan Denizli Kadın Meclisi’nde 7 çalışma grubu bulunmaktadır: “Kadın ve Siyaset”, “Engelliler”, “Çevre”, “Sağlık”, “Ekonomi”, “Sosyal İşler”, “Eğitim”. Meclis üyelerinden Fatma Kılınç çalışmalarıyla ilgili şu örneği vermiştir: “Çevreye çok önem ve-riyoruz. ‘Balkonlarımız Çiçek Açsın Projesi’ başlattık.”

“STK’leri katagorize edersek, uluslararası, ulusal ve yerel ölçekte çalışan STK’ler var. Ancak, ye-rel nitelikteki STK’lerin kamu kurumlarıyla ortaklığına baktığımızda, kamu-sivil toplum ilişkisi-nin daha çok STK’lerin kamu kurumlarına bağımlılığını öne çıkaran bir ilişki olduğundan söz ede-biliriz. AB sürecinde Türkiye’de STK’lerin kamu kuruluşlarıyla ortak projeler yürüttüklerini, ken-dilerini geliştirdiklerini, AB hibe programlarının kamu-STK ortaklıklarının sağlanmasında önem-li bir araç olduğunu gözlemliyoruz. STK’lere kamu kuruluşları/yerel yönetimler arasında ortaklık kurulacak en önemli alanlardan biri de çevredir.” (32)

Yukarıdaki cümlelerin sahibi Yalova Yerel Gündem 21 Genel Sekreteri Hasan Soygüzel ise, 2 Ey-lül 2010 tarihinde kendisiyle yaptığımız söyleşide, Yalova’da Yerel Gündem 21 çalışmaları konu-sunda şu bilgileri aktarmıştır: “Yerel Gündem 21 Programı çerçevesinde, çok sayıda kent yöneti-minde olduğu gibi Yalova’da da sivil toplumun güçlendirilmesi, yerel yönetimlerde ‘yönetişim’ kon-septinin uygulamaya geçirilmesi, halkın yönetime katılması, özellikle dezavantajlı grupların (ka-dınlar, gençler, yaşlılar, engelliler, çocuklar gibi) örgütlenerek taleplerini yerel yönetime duyur-ması, yerel yönetimle ortak çalışmalara katılması gibi konularda etkili çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda diğer Yerel Gündem 21 oluşumları ile koordinasyon sağlanmıştır. Yerel Gündem 21 Programı çerçevesinde, özellikle çevre bilincinin geliştirilmesi, atık yönetimi, ambalaj atıklarının ayrı toplanması, atıkların geri kazanımı, halkı bilgilendirme ve eğitim alanlarında önemli çalış-malar yapılmıştır. Yerel Gündem 21 Genel Sekreterliği olarak Yalova Belediyesi’nin yayalaştır-ma alanlarını genişletme, bisiklet özel yolları yapılarak bisiklet kullanımını yaygınlaştırma çalış-malarına destek verdik. Örneğin, Yalova Belediye Başkanı Sayın Yakup Koçal yürüyerek işine git-mekte ve kent içinde bisiklet kullanımı ve motorlu araç kullanımının azaltılması konusunda örnek bir davranış göstermektedir. Aydınlatma konusundaki Başbakanlık Genelgesi doğrultusunda am-pullerin tasarruflu olanlarla değişimi konusunda kampanya uyguladık. Belediye Yalova’da plastik poşet kullanılmasını yasakladı. Yalova Belediyesi, Belediye Zabıtası için yeni bir hizmet binasını akıllı bina olarak projelendiriyor.”

(31) AB ve Türkiye Arasındaki Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi Projesi, (www.csdproject.net).

(32) Hasan Soygüzel, Yerel Yönetim Reformunda Sivil Toplumun Rolü, TESEV, İstanbul, 2007.12. S

ivil

Topl

um v

e Ye

rel D

üzey

de Y

önet

ime

Kat

ılım

Page 122: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

122

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Belediye Kanunu’nun getirdiği düzenleme ile belediyelerin kent konseylerini destekleyeceği belir-tilmiştir. Bu destek kesinlikle vesayet ilişkisine dönüşmemelidir. Kamu yönetimleri, bu arada yerel yönetimler, kent konseylerini bir sivil toplum oluşumu olarak destekleyebilir, onları yapabilir kıl-mak için kaynak ayırabilir. Bu çerçevede konseylerin asıl işlevi yerel düzeyde demokrasi kültürü-nün, uzlaşma kültürünün geliştirilmesi, kentin sorunlarına ortaklaşa çözüm bulunması, bilgi pay-laşımının sağlanması için çok aktörlü bir platform oluşturulmasıdır. Amaç, yerel düzeyde iyi yöne-timi güçlendirmek, yerel sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmaktır.

Her yerel yönetimin faaliyet ve yönetim alanında, değişik alanlarda rol alan çok sayıda örgütler, gruplar, her şeyden önemlisi vatandaşlar vardır. Bu gruplar değişik biçimlerde çevre sorunlarının hem yaratıcısı hem de çözüm yollarına katılan ya da katılması gereken “aktörler” olarak tanım-lanabilir. Yerel yönetimler, yörelerindeki bu grupların faaliyetlerini her zaman serbest piyasa ku-rallarına göre değerlendiremez, çünkü içlerinden bazılarının çıkarları, diğerlerinin ve çevrenin za-rarına olabilir. Serbest piyasa ekonomisi ile yönetilen ülkelerin tamamı, çevrenin bozulmasının ön-lenmesi ve ortak kamusal alan olan çevrenin korunması için müdahaleyi kabul etmektedir. Ancak bu müdahale, halkın geniş katılımıyla oluşturulan bir çevre yönetim planına göre ve kamusal çıkar ön planda tutularak yapıldığında geniş kesimlerden destek görebilir.

Daha önceki bölümlerde ortaya konan, çevreye ve çevrenin yönetimine yaklaşım benimsendiğin-de, hiçbir kamu kuruluşu veya yerel yönetim kuruluşu tek başına çevre sorunlarının üstesinden ge-lemez. Bir yerel yönetim kuruluşu kendi beldesinde çevre sorunlarına sağlıklı çözümler getirmek, yerel kaynaklarını sürdürülebilir olarak kullanmak istiyorsa, halkın değişik kesimlerinin, onların oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarının, özel sektör kuruluşlarının katılımını ve katkısını almak durumundadır. Nitekim çevreyle ilgili yasal düzenlemelerde de bu konuda hükümler yer almıştır.Çevre Kanunu’nun 3. maddesi, herkesi çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesiyle görevli kıl-mıştır.

“Başta idare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin ko-runması ve kirliliğin önlenmesi ile görevli olup, bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esas-lara uymakla yükümlüdürler.

Çevrenin korunması, çevrenin bozulmasının önlenmesi ve kirliliğin giderilmesi alanlarındaki her türlü faaliyette Bakanlık ve yerel yönetimler, gerekli hallerde meslek odaları, birlikler ve sivil top-lum kuruluşları ile işbirliği yaparlar.

Çevre politikalarının oluşmasında katılım hakkı esastır. Bakanlık ve yerel yönetimler; meslek oda-ları, birlikler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların çevre hakkını kullanacakları katılım orta-mını yaratmakla yükümlüdür.” (Madde 3)

5393 sayılı Belediye Kanunu ise, 77. maddesiyle “belediye hizmetlerine gönüllü katılım”ı düzen-lemiştir:

“Belediye sağlık, eğitim, spor, çevre, sosyal hizmet ve yardım, kütüphane, park, trafik ve kültür hizmetleriyle yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlerin yapılmasında beldede dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verim-liliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin katılımına yönelik programlar uygular .” (Madde 77)

Bu düzenleme yerel yönetimler alanında ileri bir adım olup, yerel yönetimlerde demokratik katı-lım için yasal bir temel oluşturmuştur.

Belediye Kanunu’nun 76. maddesi ise katılımcılık için bir sivil kent meclisi (kent konseyi) kurul-masına imkân sağlamış ve yerel düzeyde yönetime katılımı kurumsallaştırmıştır:

“Kent konseyi kent yaşamında kent vizyonunun ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve da-yanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.

12. S

ivil

Topl

um v

e Ye

rel D

üzey

de Y

önet

ime

Kat

ılım

Page 123: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

123

Belediyeler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, noterlerin, varsa üni-versitelerin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, siyasî partilerin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve ma-halle muhtarlarının temsilcileri ile diğer ilgililerin katılımıyla oluşan kent konseyinin faaliyetleri-nin etkili ve verimli yürütülmesi konusunda yardım ve destek sağlar.

Kent konseyinde oluşturulan görüşler, belediye meclisinin ilk toplantısında gündeme alınarak de-ğerlendirilir.” (Madde 76)

Çevrenin korunmasında, enerjinin verimli kullanılmasında ve çeşitli çevre sorunlarına çözüm bul-mada belediyenin yakın işbirliği içinde çalışacağı değişik gruplar vardır. Bu gruplardan bazıla-rı şunlardır:

KadınlarBir topluluğun yarısını teşkil eden ve çocukların yetiştirilmesinde ana rolü üstlenen kadınlar, çev-renin korunmasında, topluluğun bilinçlendirilmesinde temel rolü oynayan grupların başında gel-mektedir. Kadınlar dünyanın her yerinde çevrenin ve doğal değerlerin korunmasında çok daha du-yarlıdır. Bir belediye, beldesinde uygulayacağı çevre etkinliklerinde ve programlarında kadınlara yer vermeli onların katkısını mutlaka almalıdır.

Çocuklar ve GençlerGençler ve çocuklar, bir topluluğun önemli bir bölümünü, takriben üçte birini teşkil etmektedir. Hele ülkemiz gibi genç nüfus oranı çok yüksek olan ülkelerde bu oran, daha da fazladır. Diğer yan-dan çocuklar, genellikle çevre bozulmalarının ve kirliliğin en başta gelen kurbanlarıdır. Belediye tarafından geliştirilen çevre programlarında çocuklara ve gençlere öncelik verilmeli, katılımları sağlanmalı, çevre konusundaki uygulamalar geleceklerini ön planda tutmalıdır. Belediye, özellikle çocukların ve gençlerin çevre bilincinin geliştirilmesi için okullarla birlikte çalışmalıdır.

Gönüllü KuruluşlarSon yıllarda, her düzeydeki (ulusal, bölgesel ve yerel) yönetimin başarılı olabilmesi için değişik alanlarda örgütlenmiş olan ve toplumun örgütlü kesimini oluşturan gönüllü kuruluşların katılımı-nı sağlamak, katılımcı demokrasinin, yönetimin de en önemli unsurlarından biri olmuştur. Bütün toplumlarda, hatta uluslararası düzeyde gönüllü kuruluşlar sayılarını hızla artmakta ve çevrenin her alanında etkinliklerini ortaya koymaktadır. Bu kuruluşların önemli bir bölümü de yerel düzey-de ve belirli bir çevre sorunuyla mücadele etmek üzere kurulmaktadır. Belediye, beldesinde çevre-nin korunması, kirlilikle mücadele edilmesi konusunda gönüllü kuruluşların katılımını ve katkısı-nı alarak başarılı sonuçlar elde edebilir. Belediye kararlarını alırken, uygularken gönüllü kuruluş-ların bilgi ve deneyimlerinden yararlanabilir, onların potansiyel kaynaklarını harekete geçirebilir.

İşadamları ve SanayiBir beldenin ve topluluğun gelişmesinde çok önemli rol oynayan işadamları, sanayiciler, işyerlerin-de enerjinin, hammaddenin daha verimli kullanılması, daha az atık üretilmesi, atıkların geri kaza-nımı, üretim proseslerinde temiz teknoloji kullanılması, daha az fosil yakıt kullanılması, çevreleri-nin yeşillendirilmesi, ağaçlandırılması gibi konularda teşvik edilebilir, bu alanlarda belediyenin ça-lışmalarına katılması sağlanabilir. İşadamları ve sanayiciler, kendi işyerlerinde çevre yönetim sis-temleri uygulayabilir, atıklar ile çevre koruma çalışmalarını kamuya açıklayarak çalışanları, halk-la açıklığı, diyaloğu geliştirebilir. İşadamları ve sanayicilerin oluşturduğu gönüllü kuruluşlar, üye-lerinin faaliyetlerinin çevre, insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisinin en aza indirilmesi için bele-diyeyle işbirliği halinde çalışabilir.

Bilimsel ve Teknik KuruluşlarBütün toplumlarda bilim adamları ile teknisyenler, yaptıkları araştırma ve geliştirme çalışmalarıy-la ekolojik sistemlerin, bu sistemlerdeki bozulmaların anlaşılmasında, bu alanda bilgi birikimi sağ-lanmasında, bunların toplumun diğer kesimlerinin yararlanmasına açılmasında önemli bir rol üst-lenebilir. Her tür yönetim kademesiyle bilimsel ve teknik kuruluşlar (mühendisler, mimarlar, plan-cılar dahil) arasında kurulacak iletişim, gerçekleştirilecek işbirliği, çevrenin korunmasına önem-li katkı sağlayacaktır.

12. S

ivil

Topl

um v

e Ye

rel D

üzey

de Y

önet

ime

Kat

ılım

Page 124: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

124

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Çiftçiler ve BalıkçılarBir beldenin kırsal kesiminde tarımsal faaliyetlerle uğraşan çiftçilerle, denizlerinde, göllerinde ba-lıkçılık yapan balıkçılar, toprak, bitki örtüsü, su ürünleri gibi çok önemli doğal kaynakları kullan-makta ve doğal çevreyle iç içe yaşamaktadır. Bir yöredeki kentsel alanları çevreleyen kırsal alan-ların, doğal kaynakların bozulmaması ve korunması için bu kesimlerin önemli roller üstlenmesi gereklidir. Belediye, beldesindeki doğal kaynakların korunması için bu kesimlerin katkısını, katılı-mını alabilir, çevre programlarına bu kesimleri ve temsilcilerini de katabilir.

Yurttaş (Dünya Yurttaşı) GirişimiBütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de güçlenen sivil toplum yapılanmasında yurttaş inisiyatif-leri çok önemlidir. Bugünün dünyasında, iyi yönetimi sağlamada yetersiz kalan klasik merkeziyet-çi devlet değişmekte ve yetersiz kalan temsili demokrasi yerine daha katılımcısı toplumun her ala-nında güçlenmektedir. Katılımcı demokrasilerde en önemli rol, ona sahip çıkan, her düzeyde yöne-time katılan yurttaşa düşmektedir. Enerjinin verimli kullanımında yurttaş bir yandan tüketici ola-rak, diğer yandan yönetime katılan toplumun bir bireyi olarak anahtar role sahiptir.

Bireysel düzeyde inisiyatif almaya, çevre konusunda yaptığı çalışmalar ve mücadeleler sonucu No-bel Barış Ödülü alan eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore’un kaleme aldığı ve aşağıda metni ve-rilen yedi maddelik taahhütname önemli bir örnektir:

“Ülkemin, eğer gelişmiş bir ülke ise %90, gelişmekte olan bir ülke ise %50 oranında küresel ısın-ma kirliliğini kısmasını sağlayacak bir uluslararası antlaşmaya en geç iki yıl içinde taraf olmasını ve böylelikle, daha vakit varken, gelecek nesil için sağlıklı bir dünya bırakmasını talep edeceğime;

İklim krizinin çözülmesine yardımcı olmak için, kendi CO2 kirliliğimi elimden geldiğince azal-tıp geri kalan CO2 kirlenmesini de telafi ederek “karbonsuz” yaşam yönünde kişisel olarak eyle-me geçeceğime;

CO2 gazını havaya karışmadan güven içinde “yakalayıp” depolayacak sistemler geliştirilinceye ka-dar, kömürle çalışan herhangi bir yeni enerji santrali yapılmasına izin verilmemesi hususunda mo-ratoryum uygulanması için uğraş vereceğime;

Evimde, işyerimde, okulumda, ibadet yerimde ve bu yerlere gidip gelmek için kullandığım ulaşım araçlarında enerji verimliliğini çarpıcı biçimde artırmak için çalışacağıma;

Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili yasa ve politikaların oluşturulması, aynı zamanda petrol ve kömüre bağımlılığın azaltılması için çalışacağıma;

Yeni ağaçlar dikeceğime ve ormanları koruyup kollamak üzere başkalarıyla elbirliği yapacağıma;

İklim krizini çözme ve 21. yüzyılda sürdürülebilir, adil ve müreffeh bir dünya inşa etme yolunda benimle yükümlülüklerimi paylaşan şirketlerden alışveriş edeceğime ve bu politikaları uygulamak isteyen siyasi liderlerin yanında olacağıma söz veriyorum.” (33)

(33) www.acikradyo.com.tr 13. S

onuç

ve

Öne

rile

r

Page 125: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

125

13. Sonuç ve Öneriler

Bir yandan BM ve diğer uluslararası kuruluşlar, küresel düzeyde global ısınma, iklim değişikliği konusunda mücadele ederken, diğer yandan çok sayıda bölge ile kent yönetimi enerjiyi daha verim-li kullanmak, CO2 emisyonlarını azaltmak için inisiyatif almakta, yerel, bölgesel, küresel düzeyde işbirliğine gitmektedir. Son yıllarda, özellikle OECD ülkelerinde iklim değişikliği ve enerjinin et-kin yönetimi konusunda yerel ile bölgesel yönetimler daha aktif rol üstlenmektedir. Çok sayıda bü-yükşehir, kendi İklim Değişikliği Eylem Planı’nı oluşturmakta, sera etkili gazların azaltılması için hükümetlerinden daha sıkı hedefler koymaktadır.

Büyük kentler, diğer orta ve küçük ölçekli kentler enerji kullanımı, yenilenebilir enerji kaynakları, toplu ulaşım, altyapı tasarımı, kentsel planlama, atıklar, yeşil alımlar konularında çevre ve iklim dostu eylem planları uygulamaktadır. Çok sayıda kent yönetimi, ülkelerinin standartlarından daha sıkı standartlar koymaktadır. Örneğin Stuttgart (Almanya) kenti, binalar için ulusal standartlar-dan daha sıkı standartlar koymuştur. Bu gelişmelere paralel olarak yerel ve bölgesel yönetimler ile kent yönetimleri arasında çevre, iklim değişikliği konularında işbirliği hızla gelişmektedir. Ör-neğin ICLEI-Yerel Çevre İnisiyatifleri İçin Uluslararası Konsey’in (International Council for Local Environmental Initiatives) 68 ülkede 300 milyon nüfusu temsil eden 1.074 yerel yönetim veya ye-rel yönetim birliği üyesi bulunmaktadır.

Çok sayıda kent ve bölge yönetimi, kendi bölgesinin veya kentinin iklim değişikliğine katkısını azaltmak için politika geliştirmekte, eylem planları uygulamaktadır. Bu konuda bir eylem planı olmasa da yeşil bina veya yenilenebilir enerji kullanımı politikalarını kabul etmektedir. Kent yö-netimleri, özellikle binalar, elektrik üretim ve dağıtımı, ısıtma/soğutma, atık bertarafı, ulaşım, fi-ziki planlama (arazi kullanım planı), su yönetimi konularında enerjiyi daha etkin kullanmak, CO2 emisyonlarını azaltmak için standartlar koymakta ve uygulamaktadır.

Bugün yerel ve bölgesel yönetimlerin enerjiyi daha verimli kullanması için (bina izolasyonu, aydın-latmada enerji tasarruflu ampul kullanma, atıklardan enerji elde etme gibi) çok sayıda alan bu-lunmaktadır. Enerjinin verimli kullanılması, sera etkili gazların azaltılması, binaların ve kentle-rin yeşillenmesi yeni istihdam alanları açmaktadır. Enerji etkin aletler, yeşil binalar gibi gelişme-ler kentlerde yeni tüketim alanları ve yeni teknolojiler için teşvik edici olmaktadır.

Kentlerin ve yerel/bölgesel yönetimlerin yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretme, ısınma, soğutmada yararlanma, kent hizmetlerinde, bina ile tesislerde enerjinin verim-li kullanılması, sera etkili gazların azaltılması konularında “Dünyadan Örnekler”, Worldwatch Enstitüsü’nün her yıl hazırladığı “Dünyanın Durumu 2007, 2008, 2009” Raporları’ndan derlene-rek, Ek-3’te not olarak verilmiştir.

13.1. Belediyelerin Üstlenebileceği RollerKent yönetimi olarak belediyeler, enerjinin verimli kullanılması ve CO2 emisyonlarının azaltılma-sı için 4 önemli rol üstlenebilir:

Bütçeleri ve tüzel kişiliği olan özerk yönetimler olarak belediyeler, aynı zamanda önemli tüketici-lerdir. Belediyeler kendi plan ve programlarıyla enerji tüketimlerini sınırlayabilir. Örneğin beledi-yeler, kendi binalarında, tesislerinde enerjiyi daha verimli kullanabilir, otobüsleri yeşil otobüs ha-line getirebilir, kenti aydınlatan ve fazla enerji sarf eden ampuller yerine tasarruflu ampuller kul-lanabilir Bu örnekler ile diğerleri belediyelerin doğrudan eyleme geçebileceği ve kısa zamanda ta-sarruf sağlayabileceği eylem alanlarıdır.

13. S

onuç

ve

Öne

rile

r

Page 126: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

126

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Belediyeler, kolaylaştırıcı rol üstlenerek kentteki özel sektör kuruluşları, gönüllü kuruluşlar gibi diğer aktörler arasındaki işbirliği ve koordinasyonu sağlayabilir. Kent hizmetlerinin sunulmasın-da kamu-özel sektör partnerlikleri kurabilir. Hazırlanacak enerji planlarıyla kentte faaliyette olan özel sektör kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, konut üreten şirketler ve ulaşım otoriteleriyle enerjinin etkin ve verimli kullanılması için protokoller düzenlenebilir.

Belediyeler çok sayıda kent hizmetlerinin sunucusu olarak ulaşım hizmetleri, konut, yol, köprü, metro, alt geçitler, üst geçitler gibi yapım faaliyetleri, su, kanalizasyon gibi altyapı hizmetleriyle kentin yaşam tarzını, tüketim paternini etkiler. Bunun sonucu olarak yerel düzeyde enerji politi-kalarının uygulanmasında önemli birer aktördürler; çünkü kentteki çok sayıda kamusal mal, hiz-met ve tesisin sahipleridir.

Belediyeler kamu otoritesine sahip düzenleyici olarak, kanunda belirtilen alanlarda yönetmelik yapma, uygulamaya koyma, kentin mevcut ile gelecekteki gelişme yönünü belirleyen çevre düzeni planını oluşturma (büyükşehirler), imar planlarını, programlarını hazırlama ve uygulama; yapıla-rı kontrol etme, trafiği düzenleme, konut ile işyerlerine ruhsat verme yetkilerine sahiptir. Ayrıca, kentte halkın huzurunu ve esenliğini sağlamak için kurallar koyabilir (Zabıta Yönetmeliği), kural-lara uyulmasını, kendi kolluk güçleri olan zabıtalarla sağlayabilirler.

13.2. Belediyelerin Enerji Verimliliği Konusunda Kullanabileceği Yetkiler Kent yönetim birimleri olan belediyeler, kent ölçeğinde sera gazlarının azaltılması, enerjinin ve-rimli kullanılması için Belediye Kanunu, İmar Kanunu, Çevre Kanunu gibi diğer ilgili yasalarla kendilerine verilen yetkileri kullanabilir. Bu yetki alanları şöyle sıralanabilir:

• İmar planı (fiziki plan) hazırlayarak, kent bütününde çevrenin korunması, kentin yeşil alan-larının artırılması, ulaşım sisteminde çevre dostu düzenlemelerin gerçekleştirilmesi, eski kent kısımlarının yenilenmesi, bina kat yükseklikleri ile yoğunluklarının belirlenmesi, kı-yının, ormanların korunması, yeni yerleşmelerde ekokent konseptinin kabul edilmesi, yeni yerleşmelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması standardının getirilmesi gibi çok önemli kentsel düzenlemeleri yapabilirler.

• Hazırlayacakları stratejik planla uzun vadeli hedeflerini belirleyerek kaynaklarını, değişik hizmet birimlerinin görev ve yetkilerini, birimler arasındaki koordinasyon yapılarını, diğer kamu kuruluşları ile kentteki diğer aktörlerle işbirliği imkânlarını, kısa, orta, uzun vadeli hedeflere göre kaynaklarını belirleyip kamuya duyurabilirler.

• Şirket kurarak, bazı kent hizmetlerini serbest piyasa koşullarında, kamu yönetiminin sıkı kurallarına tabi olmadan yerine getirebilir, diğer şirketlerle ortak yatırım yapabilirler. Ör-neğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin değişik kentsel hizmet alanlarında 23 anonim şir-keti vardır ve bunlardan ikisi enerji alanındadır. Diğer bazı şirketlerin alanları şöyledir: Ağaçlandırma, deniz ulaşımı, doğalgaz dağıtımı, asfalt ve beton üretimi, atık yönetimi, imar, ulaşım, konut, otobüs, spor…

• İnşaat ve kullanım için projesini onayladıkları, kullanım izni verdikleri konut ile işyerleri-nin projelerinin onaylanması, yapı denetimi aşamalarında enerji verimliliği açısından stan-dartlar koyabilirler.

• Özellikle dar gelirlilere konut yapabilir, kendi ürettikleri konutlarda enerji etkin proje uygu-layabilirler. Bazı Büyükşehir Belediyeleri’nin kendi konut üretim şirketleri (örneğin İstan-bul Büyükşehir Belediyesi’nin konut şirketi KİPTAŞ) bulunmaktadır.

• Kentin kamuya açık yerlerinin aydınlatma projelerini enerji tasarrufuna göre düzenleyebi-lir, mevcut sistemde değişiklik yapabilirler.

• Kendisinin yaptığı veya ihale ile özel şirketlere yaptırdıkları altyapı projelerinin şartname-lerini hazırlarken enerji verimliliğini dikkate alabilir, ihale şartnamesine bu hususu şart olarak koyabilirler.

• Kendi bina ve tesislerinde enerji tasarrufu ile enerji verimliliği konusunda programlar, stan- 13. S

onuç

ve

Öne

rile

r

Page 127: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

127

dartlar uygulayabilirler. • İlan ve reklam panolarını, enerji verimliliği ile kent estetiği açısından yeniden şekillendi-

rebilirler. • Ulaşım araçlarında (tramvay, otobüs, deniz otobüsü, minibüs, halk otobüsü) enerji tasarru-

funu, enerji verimliliğini dikkate alan projeler ve tedbirler uygulayabilir, standartlar koya-bilirler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yeşil otobüs uygulaması, elektrikle çalışan oto-büs alma kararı, raylı ve toplu taşıma sistemine öncelik vermesi bunun örneklerindendir.

• Yeni binalar için getirilen enerji tasarruf tedbirlerini, yetkileri dahilinde elektrik, kazan, sıhhi tesisat, ısı projelerinin onaylanması aşamasında uygulamaya koydurtabilir, mevcut bi-naların, özellikle tarihi binaların yenileme projelerinin onaylanma aşamasında bunları al-dırtabilirler.

• Suyun tasarruflu kullanılması için az kullananı teşvik eden değişken tarife uygulayabilir, su şebekesini, pompa istasyonları enerji tasarrufu açısından yenileyebilirler. Bazı belediye-ler bunu uygulamaktadır.

• Doğal gaz ve su faturalarının arka yüzlerine tasarrufla ilgili mesajlar koyabilirler. • Kent içi trafiğinin düzenlenmesinde kavşak, sinyalizasyon ile trafik işaretlerinde, enerji ta-

sarrufuna göre düzenleme yapabilir, sinyalizasyon için gerekli enerjiyi güneş enerjisinden sağlayabilirler. Böyle bir uygulama bazı kentlerde başlamıştır.

• Kentsel tasarımda ve dönüşümde yaya alanlarını (motorlu araçlara kapalı) genişletebilir, bisiklet kullanımını teşvik edici düzenlemeler yapabilirler. Bursa’da Nilüfer Belediyesi ba-şarılı bir Bisiklet Yolu projesini uygulamış ve kullanmayı teşvik etmektedir.

• Aldıkları malzeme ve ekipmanlarda enerji verimliliğini alım şartnamesine ön şart olarak koyabilirler.

• Enerji Verimliliği Komisyonu kurabilir veya Çevre Komisyonu içinde bu konuda bir alt ko-misyon oluşturabilirler.

• Tüketiciyi koruma kapsamında, halkı enerji tasarrufu ve verimliliği konularında bilinçlen-direbilirler.

• Enerji tasarrufu ve enerji verimliliği konularının kent konseylerinin gündemine alınması-nı sağlayarak, kentteki diğer aktörlerle ve STK’lerle ortak programlar uygulanmasını sağ-layabilirler.

• Mahalle muhtarlıkları ve apartman yönetimleri ile mevcut binalarda enerji tasarrufu, ener-ji verimliliği konularında ortak programlar uygulayabilir, özellikle yenilenen binalarda bunu gerçekleştirebilirler. Belediyenin yenilemeye ruhsat (izin) verme yetkisi vardır.

Kent yönetim birimleri olan belediyelerin ve büyükşehir belediyelerinin, bütün faaliyet alanların-da enerjinin tasarruf edilmesine, verimli kullanılmasına öncelik vermesi halinde tasarruf edilecek enerji büyük miktarlarda olacaktır. Özellikle büyükşehirler ve bağlı kuruluş ile şirketleri, önem-li bir bütçeyi yönetmektedir. Kentlerde yaşayan nüfusun yarıdan fazlası büyük kentlerde yaşamak-tadır. Enerjinin tüketimi ve CO2 emisyonlarının salımı açısından kentlerin önemine yukarıdaki bö-lümlerde değindik. Enerji verimliliği konusunda hazırlanacak programların uygulanmasında, bü-yükşehirlerin önemli bir rolü ve ağırlığı olduğu kabul edilmelidir. Büyükşehirlerin kendileri, önem-li bir hizmet ve yatırım kuruluşudur. Büyükşehirlerin ve şirketlerinin, sadece kendi binalarında, tesislerinde, satın almalarında enerji verimliliğine önem vermesi halinde bile çok büyük ölçülerde enerji tasarrufu sağlanabilir.

13. S

onuç

ve

Öne

rile

r

Page 128: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

128

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Kaynaklar

AB ve Türkiye Arasındaki Sivil Toplum Diyalogunun Geliştirilmesi Projesi (www.csdproject.net) Akdeniz Üniversitesi (AB Arş. ve Uyg. Merkezi), Türkiye Yerel Yönetimlerinin Uluslararası ve Avrupa Birliği Kuruluşları ile İlişkileri (Erol ESEN- Perihan POLAT), Antalya, 2007.BUDAK, Sevim, Avrupa Birliği ve Çevre Politikası, Büke Yayınları, İstanbul, 2000.Çevre Durum Raporu, Çevre ve Orman Bakanlığı, Ankara, 2007.Dünyanın Durumu 2007, (ed.Linda Starke, çev. Işıl Demirakın), TEMA Vakfı Yayını, İstanbul, 2007.Dünyanın Durumu 2008, TEMA Vakfı Yayını (çev. Ayşe Başçı, ed. Emel Anıl) İstanbul, 2008.Eylem Planı”, İstanbul, Ağustos 1998. IEA, ICLEI, “Promoting Energy Efficiency- Best Practice in Cities” (Jollands,Kenihan, Wes-cott), Mayıs 2008.IEA, Innovations In Mul Ti-Level Governance For Energy Efficiency (Nigel Jollands, Emilien Gasc, Sara Bryan Pasquier), Aralık 2009.KALEAĞASI, Bahadır, Avrupa Yolunun Haritası, Dünya Yayıncılık, İstanbul, 2003.MICHAEL, Keating, “Agenda For Change”, Centre for Our Common Future, Geneva, 1993.OECD, “Cities, Climate Change and Multilevel Governance”, Environmental Working Papers, sayı 14, OECD publishing, 2009.REC-Bölgesel Çevre Merkezi-Yerel Çevre Eylem Programları Uygulama Rehberi, Ankara, 2005.SALİHOĞLU, Enver, Belediye Başkanları Rehberi, MBB Yayını, İstanbul, 2005. T.C. AB Entegre Çevre Stratejisi (2007-2023), Çevre ve Orman Bakanlığı, 2006.T.C. İçişleri Bakanlığı, Mah. İd. Gn. Md., 2008 Faal.Rap., Ankara, 2009.TALU, Nuran, TBMM’de Çevre Siyaseti, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2004.TEKELİ İlhan-İLKİN Selim, “Avrupa Birliği, Türkiye ve Yerellik”, İstanbul, 2004.TEKELİ, İlhan, Geleceği Planlamak, 2001.The Conceptual Framework of the EU Project ECOCITYTMMOB, Makine Mühendisleri Odası, Türkiye’de Enerji Verimliliği Oda Raporu, Nisan 2008.TODAİE, Belediye Yönetimi (ed. Ayşegül SABUKBAY), 2007.Türkiye Belediyeler Birliği-Mahalli İdare Mevzuatı, Ankara, 2006.Türkiye Çevre Durum Raporu, Yayın No: 5, Ankara, 2007.Türkiye İklim Değişikliği 1. Ulusal BildirimiUN, “Our Common Future”, The World Commission On Environment and Development, Oxford University Press, 1987.UN, “The Global Partnership for Environment and Development, A Guide to Agenda 21”, New York, 1993.ÜNLÜ, Halil, “Yerel Yönetim ve Çevre”, IULA-EMME, Kent Basım, İstanbul, 1991.ÜNLÜ, Halil, Sanayiciler İçin Çevre El Kitabı, İSO, 1999.ÜNLÜ, Halil, Yerel Yönetimler Arası İşbirliği, IULA-EMME, Kent Basım, İstanbul, 1993.

Page 129: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

129

İnternet siteleri

www. enerji.gov.tr www. cevreorman.gov.tr. www.dpt.gov.trwww. worldwatch.org www.tbmm.gov.tr. www. abgs.gov.trwww. ockkb.gov.tr www. kultur.org.tr www.tarim.gov.trhttp://www.eumayors.euwww.mahalli-idareler.gov.tr www. sgh.tsk.mil.tr www. dpt.gov.trwww.marmara.gov.tr www.acikradyo.com.trwww.ecocityprojects.net www.eie.gov.tr

www.tbb.gov.tr.www.csdproject.netwww. ibb.gov.trwww.icisleri.gov.trwww.marmara.gov.trwww.jkbb.org.trwww.eumayors.eu/covenantwww.energy-cities.euhttp://ec.europa.eu/environmentwww.ıula-emme.orgwww.bursa.bel.trwww.vikipedi-Sivil Toplumhttp://ec.europa.eu/energy/strategieswww.tbmm.gov.trwww.basbakanlik.gov.tr

Page 130: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

130

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

EK I

Eko-Kent KonseptiYerel yönetimler kentsel gelişmeyi planlarken, yeni kentler kurarken veya kentsel dönüşüm pro-jeleri uygularken, aşağıdaki sektörlerde ekolojik dengeyi bozmadan yeni yaklaşımlar ve yeni kon-septler geliştirebilir, enerjiyi daha verimli kullanabilir.

Enerji konusunda

Ekokent tasarımı, enerjinin optimum verimlilikte kullanımına göre yapılmalıdır. Kentin bir enerji planı olmalı, enerjinin verimli kullanımı için değişik yöntemler kullanılmalıdır.

Binalar ve kentsel alanlar, sadece fosil yakıtlara bağımlı olarak tasarlanmamalıdır.

Yenilenebilir enerji (rüzgâr, güneş, biyo-kütle, yer altı pompaları) kullanımı, ekokentin en önem-li özelliklerindendir.

Yerel bir ısıtma ağı kurularak, ısıtmada yerel yakacakların (odun, biyokütle, atık gibi) kullanıl-ması değerlendirilmelidir.

Kentin enerji talebi yüksek olabilir. Yerel otoritelerle işbirliği halinde enerji tasarrufu programla-rı hazırlanmalıdır. Yerel enerji jeneratörleri enerji maliyetlerini düşürmede önemli bir yöntemdir.

Su tasarrufu ile suyun iletimi, depolanması ve pompalanması için harcanan enerjiden tasarruf edilmelidir; çünkü su hizmetiyle ilgili elektrik kullanımı, bazı kentlerde toplam elektrik tüketimi-nin %50’sine ulaşmaktadır.

Çevre ve Orman İdareleri ile enerji planlayıcıları bir araya gelerek, ormanların tahribini önlemeli, sürdürülebilir ve etkin enerji kaynağı olan biyokütlenin kullanılmasını teşvik etmelidir.

İşyerlerini ve konutları soğutmak için giderek daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu artan ihtiyaç, sürecin başında kentsel planlamayla, tasarımla, malzeme seçimi ve üretim prosesleri ile bütüncül bir şekilde ele alınarak azaltılmalıdır.

Sıvı ile katı atıklardan enerji elde edilerek ısınmada ve elektrik üretiminde kullanılabilir.

Soğutma için giderek artan enerji ihtiyacı ihmal edilmemelidir.

Yerleşmenin ısınmasında, soğutulmasında kullanılan enerji kısmen katı ve sıvı atıkların değerlen-dirilmesi ile (biyogaz elde edilerek) sağlanabilir.

Sıcak su ve elektrik için güneş enerjisinden azami ölçüde yararlanılmalıdır.

Kentsel ulaşım konusunda

Planlama aşamasında, arazi kullanımı ile trafik ve ulaşım sistemleri birlikte ele alınarak toplu taşımanın desteklenmesi sonucunda ulaşımda tüketilen enerji ile hava, gürültü kirliliği minimize edilebilir.

Kent merkezi, sanayi ve ticaret alanları ile yerleşmeler arasında toplu ulaşım sistemleri dikka-te alınmalıdır.

Yeni bir yerleşme yeri seçilirken ulaşım, enerji, su kaynaklarına bağlanma giderlerini minimize et-mek için ulaşım ve kamusal altyapı açısından avantajlı yer tercih edilmelidir.

Biyokütleden elde edilecek biyogaz ulaşım araçlarında kullanılabilir.

Yeşil ulaşımı, yürümeyi ve bisiklete binmeyi kolaylaştırmak için bisiklet park yerleri yapılmalı, motorlu araçların kullandığı yolların ve park yerlerinin kapsadığı alanlar en aza indirgenmelidir.

Raylı sistem otomobil yolunun taşıdığı yolcu sayısının 20 katı yolcu taşıyabilmektedir.

Page 131: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

131

Kısa sürede daha çok yolcu taşınması CO2 ve gürültünün azaltılmasını, ulaşım altyapısının daha etkin kullanımını sağlayacaktır.

Örneğin Kopenhag (2003) Kentlilerin %27’si işlerine otomobille, %36’sı bisikletle, %33’ü toplu taşımayla, %5’i yürüyerek gitmektedir.

Peyzaj planlamasında

Arazi topografyası, bitki örtüsü ve yeşil alanlar mikroklima açısından, dolayısıyla enerji ihtiyacı-nı etkilemesi açısından dikkate alınmalıdır.

Rekreasyon alanlarını, biyolojik çeşitliliği korumak için sulama tesislerinin kurulması ve bakımı-nın yapılması önemlidir.

Yeşil alanlar taşkınlara karşı alınacak önlemlerle birlikte planlanmalıdır.

Yeşil alanlar okul çocuklarının çevre ve ekoloji bilincinin gelişmesine yardım edecek şekilde dü-zenlenmelidir.

Kentin akciğerleri olan yeşil alanların, hava kirliliğinin ve CO2 emisyonunun minimize edilmesine etkili katkı sunması gözden uzak tutulmamalıdır.

Yaya ve bisiklet yollarıyla uyumlu olarak yeşil koridorlar tasarlanmalıdır.

Su arıtma ile atık su arıtma tesisleri, enerjiyi verimli kullanacak şekilde tasarlanmalı ve işletil-melidir.

Yollar planlanırken, taşkın durumları dikkate alınmalıdır.

Atık yönetimi konusunda

Su ve kanalizasyon tesisleri, atık toplama, ayırma gibi işlevler de konut ile ticaret fonksiyonları gibi ele alınarak yeterli tesis alanları ayrılmalıdır.

Atık yönetimi ile trafik plancıları ve özel sektör birlikte daha etkili bir atık taşıma sistemi oluş-turabilmelidir.

Atık depolama alanlarının rehabilitasyonu ve yeşil alan haline dönüştürülmesi önceden göz önün-de tutulmalıdır.

Atıkları en aza indirgeyici, geri kazanımı, tekrar kullanımı maksimize edici kaynak yönetimine, yenilenebilir kaynaklara önem ve öncelik verilmelidir.

Yeraltında (yol kenarı) otomatik bir atık toplama sistemi tasarımlanmalıdır.

Atık toplama yüksek ulaşım maliyetine neden olduğundan, ulaşım uzmanları, özel sektör temsil-cileri, trafik plancıları bir araya gelerek atık toplama ve taşımanın daha etkin sistemlerini geliş-tirmelidir.

Su ve yağmur suyu drenajları ile kanalizasyon kolektörleri birlikte ele alınarak, taşkın durumla-rında yağmur sularının atık sulara karışması önlenmelidir.

Su ve kanalizasyon idareleri birlikte çalışmalıdır.

Planlama ve yapım aşamasından itibaren yağmur suyunun filtre edilerek toplanması konusunda bilinçli olmanın sayısız yararı vardır.

Kentsel tarım konusunda

Bir zamanlar İstanbul’u ziyaret eden Batılı plancı ve mimarlar, İstanbul’u bir bahçe kent olarak tanımlamıştır. Gerçekten yakın zamana kadar İstanbul sebze ve meyve ihtiyacının önemli bir kıs-mını kent içindeki bostanlardan, bağlardan, bahçelerden sağlamaktaydı. Geleneksel Osmanlı ve Türk kentlerinde önemli bir bahçe kültürü vardı. (Halen İstanbul’un sokaklarında binlerce her çe-şit meyve ağacına rastlanabilir.)

19. asırda, “Yarının Bahçe Kentlerinin Planlanması” üzerine kitaplar yazılmıştır (Ebenezer HO-WARD, 1880). Kentlerde çiftçilik yapılmasının, tarım yapılmasının tarihi çok eskilere gitmekte-

Page 132: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

132

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

dir (Babil’in meşhur bahçeleri).Tarıma elverişli toprakların giderek azalması, kuraklık ve su kıt-lığı yaşanması sonucu gıda fiyatları sürekli artmaktadır. Dünyanın birçok kentinde yaşayan yok-sul kesimler, kendi ihtiyaçlarını karşılamak ve gelir elde etmek için “kent çiftçiliği” yapmaktadır.

Ekokentler planlanırken kent içinde ve çevresinde tarım yapılabilmesi göz önünde tutulmalıdır.

Bina tasarımında

Ekokent planlanırken yerleşme içinde konut ve işyeri olarak kullanılabilecek çok amaçlı bina se-çenekleri değerlendirilmelidir.

Binaların duvarlarının, tabanının, çatısının, pencerelerinin tasarımı, binanın ısı yalıtımı, enerji ta-lebinin düşürülmesi ve enerji tesis giderlerini düşüren en önemli faktörlerden biridir.

Çevresiyle uyumlu bina tasarımı, mikro klima ve enerji ihtiyacının düşürülmesi açısından önem-lidir.

Yeşil çatı, binanın soğutulması açısından bir seçenek olarak ele alınabilir.

Bina ile çevresi, atık ayırma ve toplamayı kolaylaştıracak şekilde planlanabilir.

Binanın girişi, yürüme patikası ve bisiklet erişimini kolaylaştıracak şekilde tasarlanabilir.

Binaların ileri teknolojile yalıtımı ve yeşil çatı uygulaması, enerji verimliliği sağlayacaktır.

Konutların merkezi bir sistemle ısıtılması enerji verimliliği açısından önemlidir. (Örneğin İsveç’te bu sistemle 1980’den bu yana %70 daha az CO2, %95 daha az SO2, %80 daha az NOx gündeme gelmiş, 1980-2006 arasında fuel-oil tüketimi %80’den %3’e düşmüştür.)

Pasif ev tasarımı uygulamasıyla binaların enerji ihtiyacı azaltılabilir.

Binaların ısıtılması ve soğutulmasında kullanılan havalandırma sistemleri toprak altından geçe-cek şekilde tasarlanarak, toprak altının kış-yaz sıcaklık farkından yararlanılarak enerji tasarru-fu sağlanabilir.

Page 133: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

133

EK II

Enerji Verimliliği Konusunda Yerel Yönetimlerin ve Kent Yönetimlerinin Göz Önünde Bulundurması Gereken SaptamalarSadece standart ampullerin değiştirilmesiyle küresel enerji tüketiminin üçte biri tasarruf edilebi-lir.

Yapılan araştırma ve deneyimlere göre düşük karbonlu veya sıfır karbonlu bina tasarlamak müm-kündür. (Sıfır enerjili, sıfır karbonlu bina, kullandığı bütün enerjiyi kendi içinde ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak üretir.)

İnşaat endüstrisi dünya çapındaki CO2 emisyonlarının üçte birinden fazlasını temsil etmektedir. Beton, çelik ve demir, çok büyük miktarlarda oluşum enerjisi içermektedir. Bunların (çimento, kum, demir, mıcır) taşıma işi de oluşum enerjisinin %12’sine karşılık gelmektedir.

İnsanların boru, kablo, kamyonlarla kentlere taşıdığı enerjinin büyük bir kısmı binalar tarafından veya bina içindeki yapım, işletim ve diğer günlük ihtiyaçlar için kullanılmaktadır. Dünya çapında binaların, enerji kullanımında %40’tan fazla paya sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu kullanı-mın yarısı ısınma, sıcak su için, geri kalanı aydınlatma, soğutma, elektrikli aletler ve ekipmanlar için kullanılmaktadır.

Yeşil bina hareketi: Plancılar, mimarlar, iç mimarlar, iç mekânların aydınlatılması, ısıtılması, so-ğutulması için kullanılan geleneksel yöntemleri yeniden keşfetmekte ve bunları modern kullanım alanlarına uyarlamaktadır. Son 2.000 yıl boyunca Akdeniz bölgesinde yaşayanlar, farklı teknik-lerle binaları pasif olarak soğutmuştur.

Aydınlatma için harcanan elektrik enerjisi, dünyadaki toplam elektrik enerjisi tüketiminin %20’sine karşılık gelmektedir. Aydınlatma için kullanılan konvansiyonel akkor ampuller enerjinin %10’unu ışığa, geri kalanını ısıya çevirmektedir. Bu ampullerin yerine kompakt florasan ampuller ve ışık yayan diyotlar daha az enerji kullanmaktadır.

Kentlerdeki beton-asfalt ormanları, ısıyı emerek kentsel alanlardaki sıcaklığı yükseltmekte, “ısı adaları” oluşturmaktadır. Yaz aylarında kullanılan klimalar, toplam enerji taleplerini büyük oran-larda artırmaktadır. Klimalardan kaynaklanan atık ısı emisyonu, yaz aylarında Tokyo’da 1 santig-rat derecelik ısı artışına neden olmaktadır.

Geliştirilen “Yeşil Bina Projesi” ile binada %70 enerji tasarrufu mümkündür. Çin’de binalarda ay-dınlatmadan yalıtıma 300’den fazla uyarlama projesi uygulanmaktadır.

Binalarda yeşil çatı uygulaması, binlerce yıl geriye gitmektedir. MÖ 500 yıllarında kurulan Babil’in asma bahçeleri, yeşil çatı uygulaması sayılabilir.

Yapılan araştırmalara göre enerji verimliliğinin artması, kent yoksullarının hayat kalitesinin iyi-leştirmektedir.

Mikro ölçeklerde veya dağıtık elektrik üretimi, şebeke kayıplarını, pahalı iletim ve dağıtım gider-lerini azaltmaktadır. Küçük ölçekli jeneratörler, yerleşim büyüdükçe artan talebe cevap verecek şekilde eklemlenmektedir. Bu tür yerel üretim sistemleri, enerji kaynaklarının yerel olarak kontro-lünü ve sahiplenilmesini sağlamaktadır.

Fotovoltaik (PV) piller, güneş ışığından doğrudan elektrik üretmektedir. Binaya entegre PV (BIPV) sistemleri şu anda Avrupa’da yaygın olarak kullanılmaktadır. Sadece elektriği değil, göl-gelendirme ve yalıtımı da sağlayacak şekilde bina cephelerinde kullanıldığında, granit ile mermer-den daha ucuz olmaktadır. BIPV’lerin toplam elektrik talebinin Finlandiya’da %20, Avustralya’da %40, ABD’de %50’sini sağlama potansiyeli vardır.

Katı atık bertaraf tesislerinden elde edilen metan gazından enerji kaynağı olarak yararlanılmak-tadır. Oslo’da kanalizasyon sisteminden çekilen ısı, kent için kullanılmaktadır. Malmö’de 1.000

Page 134: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

134

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

konutluk yeni bir yerleşim merkezi elektrik ihtiyacının %100’üne yakın kısmını güneş ve rüzgâr enerjisinden karşılamaktadır.

Organik atıklardan biyogaz elde edilerek, otobüslerde kullanılmaktadır.

Enerji verimliliği hesap edilerek geliştirilen bina tasarımları, enerjide tasarruf sağlamaktadır. (Di-yarbakır Büyükşehir Belediyesi’nce yaptırılan “Güneş Evi” buna iyi bir örnektir. Sidney Olimpiyat Köyü, dünyanın en büyük güneş enerjili konut kompleksidir.)

Barselona yeni veya yenilenen binalardaki sıcak su kullanımının %60’nın güneş enerjisiyle ısıtıl-masına karar vermiştir.

ABD’de oluşturulan Yeşil Bina Konseyi, “Enerji ve Çevre Tasarımında Liderlik” belgesi vermek-tedir.

Türkiye’de belediyelerce, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın desteğiyle uygulamaya konan ağaçlandır-ma programları, kentlerin yeşil alanlarını artırarak ısı adalarının etkilerinin azaltılmasına kat-kı sağlamaktadır.

Almanya’da 200 binanın izolasyonu, 25.000 kişiye iş imkânı sağlamıştır.

Kent içi toplu taşımada “Yeşil Otobüs Uygulaması”, sera etkisi yapan emisyonların azalmasına ve enerjinin verimli kullanılmasına katkı sağlamaktadır. İstanbul Belediyesi’nin yeşil otobüs uygula-ması örnek olarak gösterilebilir.

Avusturya’da Güssing kenti, enerji açısından kendi kendine yeten, kullanılmış yağlardan biyo yakıt üreten, güneş enerjisinden yararlanan, elektrik fazlasını ulusal sisteme satan, karbon emisyonları-nı %90 azaltan bir kenttir. Danimarka’da Samso adası da diğer bir örnektir.

Yeni binalarda enerji verimliliği önlemleri alınarak, tasarımlar yapılarak enerji tüketimi %50 azaltılabilir. Mevcut binalara izolasyon yapılarak enerji ihtiyacı azaltılabilir.

Almanya’da Passivhaus Enstitüsü, standart Alman evlerinin yaklaşık onda biri kadar enerji tüke-ten 6.000’den fazla ev inşa etmiştir.

Önemli bir bölümü fosil yakıtlardan üretilen enerjinin %40-50’si, ısıtma ve soğutmada kullanıll-maktadır.

İsrail’de, yeni binalarda, ısınma ve sıcak suda güneş enerjisinin kullanımı zorunludur. 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren Almanya’da yeni binaların ısınma ihtiyaçlarının en az %15’inin yenile-nebilir kaynaklardan elde edilmesi zorunlu kılınmıştır. İspanya’da 2006’dan bu yana, tüm yeni ve yenilenmiş binalarda güneş enerjisi sistemleri bulunması gereklidir. ABD Minnesota eyaleti Saint Paul kentindeki District Energy şirketi, müşterilerine sunduğu elektrik, ısı ve soğutma hizmetle-rinde kullandığı yakıtın %70’ini yerel odun atıklarından sağlamaktadır.

İsveç’teki bazı belediyeler, insan atığından elde ettiği biyogaz yakıtını ulaşımda kullanmakta, katı yağlar, sıvı yağlar dizele, jet yakıtına dönüştürülmekte, atıklardan motor yağı elde edilmektedir.

Dünyadaki elektrik tüketiminin %19’u aydınlatmada kullanılmaktadır. Bu alanda mevcut tekno-lojjilerle %50 tasarruf sağlamak mümkündür. (34)

Kaynak:

1) The Worldwatch Institute, Dünyanın Durumu 2007 (ed. Linda Starke, çev. Işıl Demirakın), TEMA Vakfı Yayını, İstanbul, 2007.

2) Dünyanın Durumu 2009 (ed. Linda Starke, çev. Ayşe Başçı), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2009.

(34) The Worldwatch Institute: 1. Dünyanın Durumu 2007, (ed. Linda Starke, çev. Işıl Demirakın), TEMA Vakfı Yayını, İstanbul 2007. 2. Dünyanın Durumu 2009, (ed. Linda Starke, çev Ayşe Başçı), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2009)

Page 135: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

135

EK II/Form

Türkiye ve Avrupa Birliği Üye Ülke Belediyeleri Arasında Kardeş Şehir İşbirliklerinin Geliştirilmesi Pilot Belediye Başvuru Formu

Belediyenin Adı:.........………………………………………………………………………………..

İli: …………………………………………………………………………..…………………………

Nüfusu: .....……………………………………………………………………………………………

Belediyenizde yabancı dil bilen personel sayısı (toplam): ....…....

İngilizce: …………

Almanca: …………

Fransızca: …………

Diğer (lütfen belirtiniz):

Dil: ……………….…… Personel sayısı: ……..…

Dil: …………….……… Personel sayısı: ……..…

Belediyenizin uygulamış olduğu herhangi bir uluslararası proje bulunmakta mıdır?

Evet □ Hayır □

Yukarıdaki soruya cevabınız evet ise:

Proje/Projelerin adı/niteliği: ………………………………………………...………………….........

.......................................................................................................................…………………

Proje/Projelerin finansmanını sağlayan kuruluş:..................……………………………..…………

Proje/Projelerin uygulama tarihi: ………………………………………………………….……

Belediyenizin yurtdışında kardeş şehri var mıdır? Varsa ismi, ülkesi ve yapılan çalışmalar (ortak projeler gibi) hakkında bilgi veriniz.

…………………………………………………………………………………………………………

…………………………………..……………….........................................................................

Page 136: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

136

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Belediyenizin yurtiçinde belediye ortaklıkları bulunmakta ise (herhangi bir belediye birliği veya karma birliklere üyelik ya da iki belediye arasında karşılıklı işbirliği gibi) bunlar hakkında bil-

gi veriniz.

………………………………………..………………………………………………………………

………………………………..…………………..........................................................................

Belediyenizin yurtdışı tematik konulu birliklere (Sağlıklı Kentler Birliği, Tarihi Kentler Birliği vb.) üyelikleri varsa belirtiniz.

…………………………………………………………………………………………………………

…………………………..…......................................................................................................

Kent Konseyiniz mevcut ise:

Kadın meclisleri bulunmakta mıdır?

Evet □ Hayır □

Gençlik konseyleri bulunmakta mıdır?

Evet □ Hayır □

Kent konseyinde alınan kararlardan belediye meclisince uygulanan kararlar varsa belirtiniz.

…………………………………………………………………………………………………………

……………….…………………..…..........................................................................................

Belediyenizde

Meclis üyeleri içinde kadın üyelerin oranı: …………............………..............................................

Başkan ve başkan yardımcısı düzeyinde kadın yönetici sayısı: ………………………………………

Birim amiri düzeyinde kadın yöneticilerin toplam yönetici sayısına oranı: ………….………………

İşbirliği yapmak istediğiniz alanları seçiniz (lütfen kutuya X işareti koyunuz):

□ Çevre-Çevre Koruma □ Kent Ulaşımı □ Sosyal Hizmetler

□ Enerji Verimliliği □ Turizm-Kültür □ Kent Kararlarına Vatandaş

Katılımı

□ Yerel Ekonomik Kalkınma □ Kent Planlama □ Diğer (belirtiniz):

………………………………………

TBB-Türkiye Belediyeler Birliği (www.tbb.gov.tr)

Page 137: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

Türk

iye’

de E

nerj

i Ver

imlil

iğin

in D

urum

u ve

Yer

el Y

önet

imle

rin

Rol

ü -

İkin

ci B

ölüm

137

EK III

Türkiye ve Avrupa Birliği Üye Ülke Belediyeleri Arasında Kardeş Şehir İşbirliklerinin Geliştirilmesi-Pilot Belediye Başvuru Çağrısı

Avrupa Birliği’nin mali, UNDP’nin teknik desteğiyle Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ta-rafından yürütülmekte olan „Türkiye’de Yerel Yönetim Reformu Uygulamasının Devamına Des-tek Projesi“nin (LAR II. Aşama) 4. bileşeni ile Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) yurtiçi ve yurtdışı belediye işbirliklerinin geliştirilmesi konusunda kapasitesinin artırılması,ve bu konularda ulusal bir merkez olarak faaliyette bulunmasının sağlanması amaçlanmaktadır.

Bu amaçla seçilecek pilot belediyelerde, AB’ye üye ülke belediyeleriyle kardeş şehir işbirlikleri-nin oluşturulması için çeşitli faaliyetler gerçekleştirilecek ve bunların uluslararası düzeyde işbir-liği kurma kapasitelerinin geliştirilmesi, belediyecilik uygulamaları konusunda yabancı ortaklar-la bilgi ve deneyimlerini paylaşması, uluslararası işbirliği ağlarına dahil olması için imkân yara-tılmış olacaktır.

Pilot olarak seçilecek belediyelerin ilk aşamada gerçekleşecek karşılıklı tanışma ve eşleştirme zi-yaretleriyle Ankara’da yapılacak atölye çalışmalarına katılımlarıyla ilgili masrafları projeden karşılanacaktır. Ancak, belediyelerin çalışmalar süresince bir proje ekibi oluşturması, uygulama sürecinde gerekli ilgiyi göstermesi ve ileride sürdürülebilirliği sağlamak üzere ihtiyaç duyulan mali kaynaklara sahip olması gerekmektedir.

Bu kapsamda, Türkiye Belediyeler Birliği’nin koordinasyonunda, nüfusu 30.000 ile 200.000 arasında olan 10 pilot belediye seçilecektir.

Pilotların seçiminde belediye bünyesinde yabancı dil (tercihen İngilizce) bilen personel bulunma-sı, belediyenin proje uygulama kapasitesine sahip olması, belediyenin aktif çalışan bir kent kon-seyine sahip olması, belediyenin seçilmiş ve atanmış görevlileri arasında kadınların oranı kriter-lerine öncelik tanınacaktır.

Not: Seçim sürecinde, başvuru yapan belediyelerin kurumsal kapasitesi, gerektiğinde yerinde in-celenecek, belediyelerin coğrafi ve siyasi dağılımı da göz önünde bulundurulacaktır.

(TBB-Türkiye Belediyeler Birliği, www.tbb.gov.tr)

Page 138: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Tülin Keskin1977 yılında Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi Makina Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra EİE Genel Müdürlüğü’nde makina mühendisi olarak çalışmaya başladı. DSİ Barajlar ve HES Dairesinde EİE adına hidroelektrik santral projelendirme çalışmalarında yer aldı. EİE’de yeni oluşturulan Enerji Kaynakları Etüt Dairesi Başkanlığı’nda yenilebilir enerji ve daha sonra da enerji verimliliği konularında çalıştı.

Enerji verimliliği konusunda bir çok ulusal ve uluslararası proje geliştirdi, çalıştı ve yönetti. 1980-2004 yılları arasında enerji verimliliği konusunda hazırlanmış olan tüm mevzuatın, broşür, yayın ve benzeri dökümantasyonun ve sanayide enerji yönetimi sisteminin geliştirilmesi, hazırlanması ve uygulanması gibi konularda aktif olarak çalıştı. TUBİTAK, DPT , Çevre Bakanlığı gibi kurumla-rın oluşturduğu 5 yıllık kalkınma planları, Vizyon 2023 Teknoloji Öngörü çalışmaları, İklim De-ğişikliği Çalışma Grubu gibi değişik bir çok komisyonda çalıştı. Konusu ile ilgili olarak yurtdışın-da bir çok toplantıda kurumu ve ülkemizi temsil etti. 12 yıl Şube Müdürü olarak çalıştıktan son-ra, 27 yıl hizmet ile 2005 yılında EİE’den emekli oldu.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı bursu ile İngiltere’de De Monfort Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Enstütüsü’nde çalışmalara katıldı. 2006 yılında Yeşil Güç Enerji ve Çevre Danışmanlık adlı şirketini kurarak, çalışmalarını sürdürmektedir. UNDP, AB ve çeşitli uluslararası kuruluşla-rın projelerinde danışmanlık yapmaktadır.

Ayrıca UNDP Küçük Destek Programı (SGP) Ulusal Yönlendirme Komitesi, DEK TMK Denetle-me Kurulu, TEMA Bilim Kurulu, Enerji Ekonomisi Derneği Yönetim Kurulu ve Temiz Enerji Vak-fı Yönetim Kurulu Üyesidir. Makina Mühendisleri Odası Enerji Danışmanı olarak çalışmaktadır.

Halil ÜnlüAvukat Halil Ünlü, Yüksek öğrenimini, 1963-67 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yaptı ve 1967 yılında mezun oldu. 1968-70 yılları arasında Avukatlık ve Hakimlik stajını tamamladıktan sonra bir süre avukatlık yaptı. 1974-1977 yıllarında, Büyük İstanbul Na-zım Plan Bürosunda Hukuk Danışmanı olarak çalıştı.

1978 yılında Hukuk Danışmanı olarak Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliğinde çalışmaya başladı. Mayıs 1990 tarihine kadar Birlik’te Genel Sekreter Yardımcılığı, Genel Sekreter olarak görev yaptı. 1990-1995 yılları arasında Bakırköy Belediyesinde Başkan Danışmanı olarak, 1995-2003 yılları arasında İstanbul Sanayi Odası’nda Çevre Hukuk Danışmanı olarak çalıştı.

Mart 2003 tarihinde ikinci kez Marmara Belediyeler Birliği’nde Genel Sekreter olarak görev aldı. Bu dönemde, yerel yönetimlerle ilgili temel yasa tasarılarının (Belediye Kanunu, Büyükşehir Bele-diye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu, İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanunu, Mahalli İda-re Birlikleri Kanunu) hazırlık çalışmalarına katıldı. 2007 yılında emekli olarak Birlik’teki göre-vinden ayrıldı.

Halil Ünlü, uzun yıllar Türkiye’de yerel yönetimlerin ve yerel yönetim birliklerinin gelişmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalara katıldı ve katkılarda bulundu. Bu konuda çok sayıda makalesi bulunan Halil Ünlü’nün yerel yönetimler, yerel yönetim birlikleri ve çevre konularında ki-tap halinde yayınlanmış çalışmaları bulunmaktadır.

Page 139: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel
Page 140: Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel ... · Şekil 23: Türkiye’de Güneş Enerjisi Potansiyeli, KWh/m2-yıl 42. Türkiye’de Enerji Verimliliğinin Durumu ve Yerel

Bu yayın Avrupa Birliği’nin desteğiyle gerçekleşmiştir.

Hei

nric

h B

öll S

tift

ung

Der

neği

İn

önü

Cad

. Hac

ı Han

ım S

ok. N

o:10

/12,

344

39, G

ümüş

suyu

, İst

anbu

l

rkiy

e Te

msi

lcili

ği

T

+90

212

249

15

54 F

+90

212

245

04

30 E

info

@bo

ell-

tr.o

rg I

ww

w.b

oell-

tr.o

rg

I

SB

N 9

78-6

05-8

8952

-3-2

Türk

iye’

nin

ener

ji ve

rim

liliğ

i pot

ansi

yeli

nedi

r?

İklim

değ

işik

liği p

olit

ikal

arın

da e

nerj

i ver

imlil

iğin

in y

eri n

edir

? Y

erel

ene

rji v

erim

liliğ

i eyl

em p

lanl

arı n

asıl

uygu

lana

bilir

? E

nerj

i ver

imlil

iğin

in s

ırrı

öze

rk b

eled

iyel

er m

i?