Türkler'in kültür kökenleriSEVGL OKURLAR ..•
NiSAN'98'de kurulan;
S?1t'li!Z Ö'l&S.tj',,,e göstermi olduunuz ve her ge çen gün
artarak büyüyen yakn ilginizE'. bir kez daha teek kür ederiz
...
Sizlerden gelen olumlu tepkilerden, Türkiye'de ö~emli bir boluu
doldurduumuzu görüyoruz ... Bu özelliimizi özgün, snr tanmayan, çok
sesli, evrensel bir anlayla ha zrlanan kitaplarmz sizlere sunarak,
bundan sonra da sürdürme çabas i_çindeyiz. .
Belirili bir program dahilinde teker teker yayn dünya sna
kazandrdmz kitaplarmz, ksa bir süre içinde Tür kiye' de önemli bir
kaynak ve danma yelpazesini olutur maya balam bulunmaktadr. Ancak
çok kitap deil, nite likli kitap yaynlama stratejimizi bundan
sonra da ayn e kilde sürdürmeye devam edeceiz ...
Aratrmaya, düünmeye, incelemeye ihtiyaç duyan ve basmakalp
bilgileri yeterli görmeyen siz deerli okurlar mza, Ergun Candan'n
kaleminden ite yeni bir kitap daha sunuyoruz ...
Türkiye'de imdiye kadar yaplm aratrmalarn ta mamen dndaki bir
yaklamla konularn ele alnmas ba kmndan, bu alanda yaplan ve ilk ve
tek aratrmadr ...
Türkler'in Orta Asya Kültürü'nden Anadolu. Kültürü'ne uzanan
Etnolojik Tarihi, yazarmzn o çok sevdiiniz Ezo terik üslubuyla
sizlere sunulmu bulunmaktadr.
Anadolu Kültürü'nün gizli kalm srlar ve unutulmu gerçekleri
sizlerle buluuyor ...
Ik ve Sevgiyle ...
SiNiR ÖTES YAYINLARI
JÜRKUR'N KÜllÜR KÖKfNlfR
SiNiR ÖTES YAYINLARI REKLAM VE PRODÜKSYON HZ. SAN.TC.LTD.T
Alemdar Mah. Çatalçeme Sk. No: 23/1 D: 4 Caalolu/STANBUL
Tel: O (212) 511 81 80 - 513 68 13 Faks: O (212) 513 68 13
• Yayn Yönetmeni
• Kapak Tasarm
•Renk Ayrm
7. Bask: EKM 2008
!.BÖLÜM
Çin Kaytlar'ndaki Gözlem ve Yorumlar..............................
22
Eski Türk Dini . .... .... .. ..... .... .. . .. .. . .. .. . . ..
. .. ... . .. .. .. ... .. . ... . . ... ... ... . . . 24
Atalar Kültü .....................................
....................................... 30
Hun Devleti ........................................... .....
............................ 32
Gökyüzünden Gelen Elçiler .. . . .. .. . .. . .. . .. .. .. . . ..
. . . . .. . . . . . . .. . . ... . .. . ... 63
Babalann Öldüren Kahramanlar
........................................... 70
Gizli Yeralti Merkezleri
................................................... ...... 89
Türk Kültür Tarihi'nde Sirius Yldz'nm Önemi ..................
117
il.BÖLÜM AMANST TÜRKLER 121
ananizm'in Rahipleri ..........................
:................................ 141
aman Ayin ve Ritüelleri
....................................................... 147 Göün ve
Yerin Katlan
..........................................................
150
Kldan nce Klçtan Keskin
.................................................•. 155
Göe Yükselen Atlar
.............................................................. 156
ifa Ayinleri
...........................................................................
159
Çadr ve Gök Kubbesi
............................................................
161
Demir Kazk Yldz .. . .. . . . . . . . .. ... . . ... . . . ... ...
... .. .. . . . .. .. . .. . .. . . . . ... . . . .. 164
Ezoterik Bilgilere Göre: Dünya'mn Göbei ..............•...........
169
ananizm'de Falclk ve Kehanet
.......................................... 174 Kürek Kemii 'nden
Kahve Telvesine ................... ~................ 176
Atee Bakmak
.........................................................................
181 ananizm'in önceden Belirlenmi Kutsal Kitab Yoktur......
182
IH.BÖLÜM ANADOLU UYGARLIKLARI
VE MSTERLER 185
Anadolu'nun Çevresindeki Uygarlklar
................................. 196
Mitra Kültü ve Nemrut Da'nn Srr
.................................... 223
Diyonizos Kültü
.....................................................................
238
iV.BÖLÜM TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU? 281
Din Ruhsal Dünya'ya Açlan Kapdr
.................................... 282
Din, Mitoloji , Felsefe Birlii
................................................. 283
Türkler amanizm'i Neden Terketti? ........................
,............ 285
Müslümanla Doru .......................
....................................... 287
Türkler' in sliimiyete Geçi Nedenleri
................................... 296
lk Halifeler Dönemi . .. ..... ... .. . ........... .... .......
..... ... .. ...... ... .. . .. .. 301
Sufi Çalmalar ..........................
............................................ 306
Türkler' in Müslümanla Geçilerindeki Sufilerin Rolü ....... 312
Hallac- Mansur . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . .
. . . . . . . . . . 316
Anadolu Müslümanl'mn Oluumu .....................................
321
Ahmet Yesevi
.........................................................................
333
Yunus Emre
............................................................................
369
V.BÖLÜM ANADOLU HALK KÜLTÜRÜ
Gelenek Nedir'?
.......................................................................
384
Kültsel nançlar
.......................................................................
387
Ezoterik Bilgilere Göre: Kozmik Varolu
............................... 399
Kozmik -Evrensel Yasalar .................. .................
............... .. · 404
Hayatn Çeitli Safhalaryla lgili Halk nançlar ve Adetleri..
412
Ölümle lgili Adetler ve Ölüler Kültü
.................................... 429
Nazarla lgili nançlarn Kökeni . . . . . . . . . . .. . . .. .. ..
.. . . . . . . . . . . .. . . . . . .. . . . . 440
Halk Gelenekleri'nde Nazar' dan Korunma Yollar ...............
442
Pozitif Kalmann Sihirli Gücü .... ............... ...........
....... ........... 448
Basiretin Balanmas ................. ...... ....... .....
........................... 450 Dars Bamza .... .....
................. ..... ........... ... ............... ..........
.451 Yatrlar, Türbeler ve Adak Yerleri
......................................... 456
Yamur Duas .......................... ........ ........... .....
................ ....... 460
Nevruz Bayram
.....................................................................
472
Türkler' in Kökeni
...................................................................
483
Ra-Mu: Güne Mu ........
......................................................... 493
Atatürk Meseleyi Biliyordu ......... ............ ..
............................. 5 l 7
20.000 Yl Önceki Dünya Corafyas .........
........................... 5 l 9
Nesiller Aras Genetik Deiim ......
....................................... 529
Siriusyen Kültür, Mu Kültürü ve Türkle-'in Kökeni .............
530
Özet
........................................................................................
535
SUNU
Uluslar sahip olduklar özelliklerini, yüzyllarca yaat tklar ve
gelitirdikleri kültürlerine borçludur ... Ve tüm uluslar bu
özellikleriyle; dünya insanlnn temelde bir, ancak görünürde farkl
renklerini oluturan bir mozaiin parçalarn olutururlar. Ayn
prizmadan geçen ve farkl renklere ayrlan nlar gibidirler ... Ancak
yine de, görünürde gerçekten de bir takm farkllklar gösterirler ...
Bu, hem genetik farklklar, hem de çevresel faktörlerden
kaynaklanmtr. Bunun sonucu ola rak, belirli ezoterik bilgileri
ksmen de olsa farkl bir üslupla yorumlamlardr. Bu farklla neden
olan bir dier faktör de, farkl corafyalardaki toplumlara "Ruhsal
dare Mekanizma - s"ndan medyomsal kanallarla aktarlan kozmik
bilgilerin (va hiy sistemi ile gelen bilgilerin) farkl temalarla
dile getirilmi ol masdr. Böylelikle temelde bir ve ayn gerçekler,
farkl üslup lar nedeniyle farkl corafyalarda, farkl kültürlerin
oluumuna zemin hazrlamlardr ...
GEÇM KÜLTÜR GELENEKLER
u anda dünya üzerinde bulunan tüm uluslar, geçmiten getirdikleri
baskn bir ya da birkaç kültürün izlerini bünyele rinde tarlar.
Örnein Msr, Yunanistan, Hindistan, Arabistan,
11
"TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
srail, Çin, Tibet, Japonya, gibi ülkelerde geçmiten günümüze gelen
baskn tek bir kültürün izleri görülülür. Bu ülkelerde farkl
kültürlerin etkinliini pek göremezsiniz. Avrupa ve Afri ka Ktas
'ndaki dier ülkeler için de durum hemen hemen ay ndr. Geçmie
dayandklar kül türleri çok fazla farkllklar göstermez ... Bir ya da
birkaç adetle kstldr ...
"Dünya corafyasnda bu tanmlamaya uymayan ülkeler var mdr?" diye
sorulduunda belki ilk akllara gelen ülke ABD olacaktr. Çünkü bu
ktann kefinden önce Aztek, nka ve Maya gibi son derece srad
toplumlar bu ktada yaamak taydlar ve bu kültürler, tam anlamyla
oraya sonradan giden Avrupal toplumlarn kültürlerinden farkllklar
gösteriyorlard. Kald ki, bu yeni kefedilen ktaya Avrupa'dan tek bir
toplum deil; bata spanyollar ve ngilizler olmak üzere; Avrupa 'nn
çok çeitli bölgelerinden, çok çeitli kültürler bu ktaya göç et
milerdi.
Dolaysyla bu bölgenin bir kültür hazinesi olmas gerekir di ...
Ancak durum böyle olmamtr ... u anda ABD'de farkl kültürlerin
izlerini pek göremezsiniz. Çünkü istilaclar Kzlde rililer' in
kültürünü tamamen yok etmitir. Bunda da en büyük pay sahibi
spanyollar olmutur. Ktay Hristiyanlatracaz diye büyük bir katliama
girimiler ve Kzlderilileri bölgeden silmekle kalmamlar, bu
kültürlere ait ne varasa yakp yok et milerdir ... O tarihlerde
Amerika Ktas'nda yaananlar,- daha sonralar II. Dünya Sava sralarnda
Almanya'daki rkç kat liamlarla dahi mukayese edilemeyecek kadar
büyük boyutlara ulamt. ..
Amerika Ktas'nda ne yazk ki, Kzlderili rknn tama mna yakn,
kültürleriyle birlikte tarih sahnesinden kaznrca sna silinmitir!.
..
Günümüzde "nsan Haklar"ndan böbürlene böbürlene bahseden "Avrupa
Birlii" ne hikmetse, bu konularn üzerine gitmek öyle dursun,
azlarna bile bu meseleleri almaya ce-
12
"SUNU"
saret edememektedir. Çünkü bu meseleleri biraz kurcalarlarsa
altndan kimlerin atalarnn çkaca bellidir. Tabii bu sözleri miz
yurdumuzda "nsan Haklar" alannda büyük eksiklikler olduu gerçeini
gölgelememelidir. Bu ayr bir mesele ... Ama çounlukla hakl olarak
bize insan haklar dersi verenlerin, kendi tarihsel gerçeklerini de
bir ara masaya yatrmalar gerek tiine inanyorum ... Bu satrlarmz
okuyan bir Amerikal, "siz de Ermeniler' e yaptklarnz unutmayn"
diyebilir.
Bildiiniz gibi "Kurtulu Sava" sonrasnda Ermeniler'le ilgili
Türkiye'nin uygulad baz kararlar Avrupa'da çok tart lm ve Ermeni
lobilerinin kurulmasna neden olmutur ... Evet, Kurtulu Sava srasnda
bamza ciddi ekilde sorun olan Ermeniler daha sonra toplu göçe
zorlanm ve göç eder lerken de saldrlara maruz kalmlardr. Bunlar o
günün artla r içinde deerlendirilmesi gereken tarihi gerçeklerdir
... Ancak unun altn srarla çizmek istiyorum ki, hiç bir zaman
Anado lu' da yaayan kültürler, ne dini, ne de bir baka düünceyle
toplu katliamlara ve bir ulusu yok etme planlarna girimemi lerdir.
Fakat bir zamanlar Amerika' da yaananlar için ayn eyi söylemek
imkanszdr. Orada tarihte ei benzeri görülme mi bir katliam yaanm
ve bunun sonucu olarak da, günü müzde bu kültürlerden eser
kalmamtr. te bu nedenden do lay, ABD'yi de, farkl kültürleri
bünyesinde barndran bir ül ke olarak görebilmemiz mümkün
olamamaktadr.
Meseleyi toparlayalm ... Günümüzde dünya corafyasn öyle bir
gözümüzün
önünde getirecek olursak, hemen hemen tamamnn bir ya da en fazla
birkaç kültürü kendi bünyelerinde barndrd görü lür. Bu tanmlamaya
uymayan dünya üzerinde sadece tek bir corafya vardr, o da u anda
üzerinde yaadmz ANADOLU topraklardr ...
Evet... Son derece iddial bir tez gibi görünse de, bu sözle rimiz
büyük bir gerçee dayanr ...
13
ANADOLU KÖPRÜSÜ
Anadolu' da durum tamamen farkldr. Çünkü bu corafya da yaam olan
uygarlklar; örneini Amerika' da gördüümüz gibi, hiç bir zaman
kendisinden olmayan kültürlere kar yok .etme harekatna girimemiler
ve her kültür bir dier kültüre yaam ans vermitir. Bu nedenle de
Anadolu kültür miraslar n kendisinden sonraki kuaklara
aktarabilmitir. (1)
Binlerce yldr çeitli toplumlara "Vatan" olan Anado lu'da her
uygarlk, kendisinden sonra gelenlere bir eyler bra karak ya göç
etmi ya da burada kalarak sonradan katlanlarn kültür potasnda erimi
ve yeniden biçimlenerek yeni bir hale dönümütür.
Anadolu tam kelimenin anlamyla farkl kültürlerin bulu tuu ve
kaynat bir "Ortak Alan"dr. Bu "Ortak Alan" öy lesine güzel bir
kaynama göstermetir ki, sonunda hiç bir kül türe ait olmayan bir
bilekeye dönümütür. Yani hiç bir kültür olduu gibi kalmam bir dier
kültür ya da kültürlerle bir uyum s·alama sürecine girerek adeta
bir "koalisyon kültür zinciri" oluturmutur.
Anadolu'da çok sayda farkl kültürlerin birbirleri içinde erimi
izlerini görmek mümkündür. Kültürler birbirleri içinde eriyerek
kaybolmamlar adeta kaynamlardr. Dolaysyla u anda yaamakta olan
herhangi bir gelenek, hangi kültürün de vamdr? Bunu kolaylkla
bulup çkartabilmek ilk bakta hiç de kolay olamamaktadr. Çünkü bir
gelenein içinde amanik unsurlar yatabildii gibi, Mitraik inancnn
unsurlar da bulu nabilmektedir.
Bu anlattklarmzdan iin Arap saçna dönütüü zanne dilmesin; tam
tersine, ortaya kendisine has bir örgü çkmtr.
Konuyu açalm ...
1- Orta Asya Dinleri
b) amanizm
c) Budizm
d) Taoizm
e) Maniheizm
3- Eski Msr & Yunan Gelenekleri
4-Mitraizm
6- Roma Gelenekleri
1 O- slamiyet
11- Sufizm ve dier slami Batni Gelenekler
te tüm bu unsurlarn bir bilekesi tarznda ortaya çkan "Anadolu
Kültürü" çok uzun bir geçmie dayanan tarihsel bir birikimin
sonucudur. "Dünya üzerinde bir baka örnei daha yoktur"
<lememizin sebebi budur.
15
Türk Gelenei'nde Kendini üstün Görme Yoktur ...
Türk örf ve adetleri arasnda en ön plana çkan özelliklerin banda
alçak gönüllülük vardr. Egoistlik snrlarna varan kendini beenme ve
kendini dier uluslardan üstün görme gibi eilimler Anadolu Kültürü
'nde hiç bir zaman çounluk tarafn dan benimsenen davran biçimleri
oluturamamtr.
"Kendinden emin olan kendini sürekli metetmez. Ve üstün görmez, eer
bir üstünlüü varsa onu sessizce içinde yaatr."
te bu anlay Anadolu'nun binlerce yllk kültür mozai nin en
belirleyici anlaylarndan birini oluturmutur.
Kendini üstün gören ve bunu dier insanlara kar gurur ve kibir
gösterileriyle sunan kiilerin yaamlarnn hiç bir döne minde rahat
ve huzurlu yaayamadklar ve sürekli olarak çev relerince dlandklar
bilinen bir gerçektir. Biriylerin yaamn da böyle olduu gibi,
toplumlarn tarihsel yaamlarnda da bu hep böyle olmutur. Kendini
üstün gören her toplum sonunda büyük bir felaketle kar karya
kalmtr. Bunun en canl ör nekleri; talyan Faizmi'nde ve Alman Nazi
Faizmi 'nde gö rülmütür.
Türk Devletleri içinde kendini dier toplumlardan üstün gören bir
milliyetçilik anlay hiç bir zaman etkin bir siyasi anlay
olmamtr.
lk Türk Devleti olarak kabul edilen Hun mparatorlu· u'ndan, Osmanl
mparatorluuna kadar bu durum hiç dei memitir: Türkler' in
kurduklar dev !etlerin içindeki· tüm f arld etnik gruplar çounlukla
bar içinde yaamay baarmlardr. Yani unu söylemek istiyorum ki, belli
bir rkn üstünlüünü
16
"SUNU"
ikri süren bir milliyetçilik anlayl Türkler'in tarihsel süreçle
rinde yer edinememitir.
Türk milliyetçiliinin ana kayna olarak gösterilen Turan clk bile,
ne Orta Asya' dan ne de Anadolu topraklarndan kay naklanm bir
düünce ya da ideoloji deildir. Turanclk Ma car aydnlarnca 1900'lü
yllarnn hemen banda ekillendiri lilmi ve daha sonra Türkiye'ye
dardan getirilmi bir ideolo jidir.
Anadolu insan hiç bir zaman etnik milliyetçilie kar eilim
göstermemitir... Ne geçmite ne de imdi ... stisnalar çkmsa da kalc
olamam ve genele uyarlanabilecek bir po tansiyale hiç bir zaman
ulaamamtr.
Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin,
Kimseyi üstün görmeyeceksin,
Hiç kimseyi aldc1mayacaksn;
O hedefe yürüyeceksin ...
Önüne sonsuz engeller yacaklardr,
Kendini büyük deil, küçük, araçsz, bir hiç sayarak,
Kimseden yardm görmeyeceine incmarak,
Söylenenlere güleceksin ...
Geleneksel Anadolu ruhunu; Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ite
bu sözleri sanrm yeterince yanstabilmektedir. Söylemek istediimizin
de, Anadolu'nun da özü budur ...
17
imdi gelin, yüzyllarca öncesine geri dönelim... Ve Orta Asya'daki
atalarmzn kültür izlerini 2000'li yllarn anlay çerçevesinde yeniden
gözümüzde canlandralm ...
Tarihin binlerce yl gerisine gitmeye hazr msnz? ... Lüt fen bunu
yapmak için kendinizi biraz hazrlayn ... Ksa bir süre için de olsa,
çamzn üzerinize yükledii olumlu ve olumsuz tüm yüklerden kurtulun
... Daha saf ve daha basit bir dünyaya doru az sonra yolculua
çkacaksnz ...
Televizyonda sizlere dayatlan Televoleleri, Borsay, Dola r ...
Hatta Reha Muhtar'n haberlerini de ... Ksacas içinde bu lunduunuz
dünyay biraz gerilerde brakmanz gerekiyor. B rakn ki, tekrar
geriye döndüümüzde içinde bulunduumuz çan önemini daha iyi
görebilelim ...
imdi arkanza yaslann ve birkaç dakika gözlerinizi kapa tp farkl
bir dünyaya kendinizi hazrlayn... Sonra gözlerinizi tekrar açp bu
yolculua balayabilirsiniz.
Hazr msnz? ...
18
ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ
Yerle Gök arasnda kutsal bir kapt varm ... Ç~ftbal kartal bu kapy
tutarm ...
Onbinlerce yldan bugüne, Dünya'nn en gizemli yörele rinden biri
kukusuz ki, Orta Asya olmutur. Bir zamanlar bu yörede yaananlar,
tarihin en gizli kalm bölümlerini olutu rur.
Hazar Denizi'nin Dousu'ndan Orta Asya Stepleri'ne ve Himalayalar'a
doru uzanan bu geni alan; birçok aratrmac- y kendisine çekmi ve
gizemleriyle birçoklarna ilham ve esin kayna olmutur. Yöreye has
mistik inançlar ve yaam felse feleri, günümüzde halen aratrlmaya
devam etmektedir. in toizm, Zertdüsizm, Budizm, amanizm ve Tibet
Budizmi gibi köklü dinlerin ortaya çk merkezleri ite bu topraklardr
...
Bu yöreyi ilginç klan bir baka özellik de, M.Ö. 10.500 (+/-500)
yllarnda dünya çapnda yaanan büyük doal afetler sonucu ktalan batan
Mu Uygarl 'mn temsilcileri tarafndan bu topraklara gerçekletirilen
göçlerdir.
Orta Asya steplerinde oluan kültürlerle bu göçlerin direkt
19
ilgileri vardr. Tabii Atalanmz'n kültürlerinin de ... Kitabm zn
sonunda bu konuyu ayrntlaryla ele alacaz. imdilik bu meseleyi bir
kenara brakalm ...
Eski Türkler' in orjinal kültürlerini, yaam felsefelerini ve dini
ininanlarn en iyi göreceimiz kaynaklar, eski tarihi ka ytlar ve
mitolojiler oluturur. Bunlarn da büyük bir bölümü Çin Kaynaklar
'nca tutulmu ve günümüze kadar ulaabilmi tir. Eer Çin Kaynaklar
mevcut olmasayd, o günlere ait he men hemen hiç bir belge elimizde
mevcut olamayacakt. (Rus Kaytlar çok daha sonraki dönemlere
aittir.)
Bu kaynaklara ne yazk ki, yurdumuzda yeterli ilgi göste
rilmemitir. Bunu herhangi bir tarihçimize sorarsanz size net bir
ekilde anlatabilir. te bir televizyon programna katlan Hacettepe
Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Prof. Dr. Özkan z gi 'nin konuyla
ilgili açklamalar:
20
Çin kaynaklar bizim Orta Asya Türk Tarihi için niye gerek li,
meseleye önce o yönden ksaca bir bakalm ki, Çin Kay naklar'nn
deeri tarihçilerimiz tarafndan daha iyi anlal sn. Aa yukar M.ö
3000 ile 5000 e kadar Türk tarihi nin izlerine rastlyoruz. Bu
tarihe kendi kaynaklarmzda da, Çin kaynaklarndc da.
rastlyoruz.
Kendi kaynaklarmzda derken, ortaya çkartlan arkeolojik buluntular
kastediyorum. Bu toprak altndan çkan malze melerin deerlenmesi ve
kendinden sonrakiler için brakt kültür miraslar. .. Türklerin bir
de sagu, sav diye adlan drdmz sözlü edebiyatlar var. 8.Yüz Yl'a
gelinceye ka dar yazl Türk Tarihi kaydna rastlayamazsnz. Bu
nedenle Türk Tarihi'ni örenebilmek için Çin Kaynaklarna ihtiyac mz
var. Çin yazclna baktmz zaman bu ne Bat'daki tarih yazclna benzer,
ne de Türk Tarihi'ndeki kendi ya zclmza benzer. Çinliler'in yirmi
dört sülalesi var ve her sülale için bir resmi tarih var.
Çinliler'in bu tarih anlayna
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
Çinliler kendi kaynaklarn müthi bir deerlendirme içeri
sindeler. Japonlar da Çin kaynaklarn inceliyorlar hatta
bütün ayrntlarna kadar inmi durumdalar. Yirmi dört cilt
lik bir Morahari Lügat var Japonlarn. Biz kendi dilimiz için böyle
bir lügat yapamadk. Çince de geçen her hangi
bir terim ya da bir müessese söz konusu ise, bu müessese
ne zaman kurulmu, hangi kaynaklarda bu müessese g-:çi
yor bunlarn hepsini kaynak ismi vererek size gösteriyor. Fal
kitaplar var 1-ching diye ... Bitki kitaplar var... Coraf
ya var. .. Ticaret var ... Çok çeitli ksmlara ayrmak müm kün. Çin
Kaytlar, sadece scva anlatan bir tarih deildir.
Bu açdan biz çok fakiriz. Yirmi dört sülale tarihi içindeki
Türkler'e dair bilgiler daha henüz saptanm bile deil. He pimiz ben
de dahil Orta Asya ile ilgili ksmlarla ilgili bir
eyler yaptk. Ama Türkiye de bir oturup da, yirmi dört ta rih
içinde Türkler ile ilgili ne gibi konular var bunun çal
mcs yaplmad.
Bugün elimizde bulunan belgeler, bu büyük Çin Tarihi Kaynaklar'ndan
derlenen sadece çok küçük bir ksmdr. Ve maalesef bu küçük ksmla
koskoca bir Türk Tarihi'ni anlama ya ve anlatmaya çalyornz.
Atalanmz'n kültürlerini anlayabilmek için, öncelikle gü nümüze
kadar ulaabilen bu kaytlara göz atma mecburiyeti vardr. Ve unu da
belirtelim ki, Türk Mitolojisi 'ni oluturan metinler de, yine bu
Çin Kaynaklar 'ndan yaplan tercümelerle günümüze kadar
gelebilmitir. Bu çevirilerin de büyük bir bö lümü yurdumuzdaki
bilimadamlarnca deil, yurtdndaki ta rihçi ve aratrmaclar tarafndan
incelenmitir. Bu da üzülerek söylüyorum ki, tarihimize ne kadar az
önem verdiimizin en açk göstergesidir.
21
ÇiN KAYITLARl'NDAKi GÖZLEM VE YORUMLAR
Çin Kaynaklar 'n incelerken bu kaytlarn içinde gözleme dayanan
yorumlarn da bulunduunu unutmamak gerekir.
Örnein Çin Kaynaklar, Hun Kültürü'nden bahsederken; Türk Hakan 'nn
karargahnda bir tapnak bulunduunu ve bu tapnakta her yln banda
ayinsel bir rütüel düzenlendiini anlatlmaktadr. Bu ayine Hunla 'n
24 Boyu'nun Babular' da katlrd. Yln beinci aynda Lung-Çeng kentinde
toplanr lar, "Atalar"na, "Gök-Tanr"ya, "Yer-Su Ruhlar"na kurban
sunarlard. Ayn kaytta önemli bir açklama daha yaplmtr. Bu kaytta
aynen unlar yazmaktadr:
t-lakan hel" sabah çadwndan çkal"ak "a'..\ne"e
ve 9ecelel"i de "Ay''a +apaf•cl.
Yine ayn kaynaklarn bildirdiklerine göre:
"t-lvnlal" bil" ie 9iV"imeden Önce Yldzlal"'n ve Ay'n dv..-vmlal"na
bakal"la..-d."
te Türk Kültür Tarihi'nin geçmii ile ilgili aratrma yap mak
isteyenlerin ilk bata müracaat ettikleri Çin Tarihi Kayt lar bu
tür anlatmlarla doludur. Ancak unutulmamaldr ki, bunlar Eski
Türkler tarafndan yazlmamtr. Bunlar, tama myla Eski Türkler
hakknda Çinliler'in gözlemine dayanan kaytlardr ... Ve içlerinde
yorumlar da vardr ...
Bu ayrntnn üzerinde niçin duruyorum? Eski Türkler'in Etnolojik
Tarihi ve Kültürel yaps ile ilgili
aratrma yapan pekçok aratrmac, bu.anlatlanlar birebir ele alm ve
anlatlanlar arasndaki yorumlar da sanki tarihi ger çeklermi gibi
deerlendirmitir.
Ne demek istediimi az önce verdiim örnek üzerinden anlatmaya çalaym
...
"Hakan her sabah çadrndan çkarak Güne' e ve geceleri
22
de Ay'a tapard. .. "
Bu söz, sadece gözleme dayanan bir olay anlatmaz. çin de yorum da
vardr: Hakan'n her sabah çadrdan çkt, Gü ne'e ve Ay'a kar bir takm
hareketlerde bulunduu yazsayd sorun yoktu. Çünkü Çinli Tarihçi bunu
görmü ve bunu yaz mt diyebilirdik. Ve o zaman bu, tam olarak
gözleme dayanan bir kayt olurdu. Ama Hakan'n bunu ne amaçla yapt,
bu ka yt tutan Çinli'nin yorumuyla anlatlmtr. Çinli'nin yorumu na
göre Hakan bunu "Güne" eve "Ay" a tapmak için yapyor mu ...
Burada asla o dönemin kaytlarn tutan Çinlileri eletir mek gibi bir
niyetim yok. Kukusuz ki onlara, bu kaytlar tu tuklar için çok ey
borçluyuz. Onlar ister istemez kendi anla ylar çerçevesinden
gördüklerini yorumlayarak kaydetmiler dir. Bu son derece doal...
Ancak benim burada anlatmak istediim; gözleme dayal bilgilerle,
yorumlarn birbirle rinden ayrlmas gerektiidir. Aksi takdirde asrlk
yanl lar bugün de devam ettiririz. Nitekim bu ayrm birçok Etno
loji ve Tarih aratrmacs tarafndan yaplmad için, bu tür yorumlar
günümüze kadar tanmtr.
Bu tür bir aynn yaplmad için, Türk Etnolojisi ile ilgili yurdumuzda
yaplan aratma sonuçlarnn birçou yukardaki örnekte gördüümüz gibi
yanl yorumlarla doludur. Ancak u nu da belirtmeliyim ki, Çin
Tarihi Kaytlar'nda içine hiç bir yon'...-. 1('>t1 lrn.adan
anbt11an Türkler'le ilgili bilgiler de bir hay li fazladr.
çinde ister yorum olsun ister olmasn, bu kaytlar gerçek deeriyle
inceleyebilmek için mutlaka Ezoterizmi çok iyi bil mek gerekir.
Çünkü bu kaytlarn özellikle mitolojilerle ilgili bölümleri batan
sona Ezoterik Semboller'le doludur. Üniver sitelerimizde
"Ezoterizm" (1) ve "Gizli Dinler Tarihi" ile ilgili yeterli bir
bilgi örenciye aktarlmad için, bu üniversiteler den mezun olan
Tarih ve Etnoloji örencileri daha sonra Do-
23
"TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
çent de olsalar, Profesör de olsalar -eer kendilerini Ezoterizm ve
Gizli Dinler Tarihi ile ilgili konularda özel çabalaryla
yetitirmemiler se- bu kaytlarda anlatlanlarn özüne inememilerdir.
Yaplan bir dier yanl da ite budur ...
Bütün bunlarn sonunda, ünlü Etnolog Kunz Dittmer'in u sözlerle
özetledii sonuç ortaya çkmtr:
- "lkellerin düünce sistemleri, çou kez hakszca bizim
düüncelerimizden çok deiik, mantksz ve hayal ürünüy - mü gibi
gösterilmitir."
ESK TÜRK DN
Eski Türkler'in amanizm öncesindeki dini "Gök-Tann Dini"ydi. Burada
göün kendisi deil, göün simgeledii kut sallk ön plandayd. Yani
göün kendisine taplmyordu. "Ruhsal Yönetici Mekanizma" ya da bir
baka ifadeyle "Kozmik Hiyerari" fikri "Gök-Tanr Dini"nin özünü
olutur mutu. Hunlular'da "Tengri" yani Tanr sözcüü, Çinliler'in
yine o devirde kullandklar "Tien" sözcüüne karlk geliyor du.
Birbirlerine komu olan iki ulusun benzer sözcük kullan malar son
derece doald. Yine benzer bir ekilde hem Çinli ler'in
mparatorlar', hem de Hunlar'n Kaanlar' "Tann'nn Oullan" olarak
nitelendirilmekteydi.
Türk Mitolojisi'ni oluturan çeitli ögelirden de rahatlkla
anlalabilecei gibi, Türk Kaanlar 'nn Göksel irtibatlar bu
lunmaktayd. Bu nedenle de; gerek mitolojik Türk Kahraman lar,
gerekse de tarihte yaad bilinen Kaanlar "Tanr' nn Elçisi" olarak
nitelendirilmekteydi.
Devleti Tanr'nn Elçileri Yönetiyordu
24
sonra kurulan birçok Türk Devletleri' nde gerçekletirilen dini
törenlere, devleti yöneten Türk hükümdarlarnn bakanlk etti i
yazldr. Bunu en eski Çin Kaynaklar da dorulamaktadr. Bu, üzerinde
önemle durulmas gereken bir konudur ...
Bu mesele gerek Türkler'in, gerekse de Çinliler'in kendi
devletlerini yönetenlere duyduklar saygdan dolay yerlemi bir inanç
deildi. Böyle bir kabulün oluumu, "devleti yöne - tenlerin
özelliklerinden" dolayyd. Devleti yöneten ayn za manda rahiplerin
de bayd. Yani o devirlerde din ile devlet yönetimi birbirlerinden
ayr deildi. Devlet içinde "Barahip" ayn zamanda kaan ve
hükümdard.
Bu nitelik, bata Msr olmak üzere hemen hemen eski toplumlarn çounda
aynyd. Bu benzer durum, Tufan Öncesi Uygarlklar'dan Mu ve
Atlantis'te de geçerliydi.
nisiyasyonda (Z) "Ruhsal Gelimilik" düzeyi en yetkin kiiler,
devletin de yönetimini gerçekletiriyorlard. Böylelikle hakszlklara
yer vermeyen bir yönetimin iktidar gerçeklemi oluyordu. Bu da
yetkin kiilerin devleti yönetmesini salyor du.
Ancak zamanla bu tür yetkinlie sahip kiilerin saysnda meydana gelen
azalmalar ve inisiyatik çalmalarn zamanla fonksiyonunu tamamlamaya
balarnsndan dolay, devletin idaresi tarihin ilerleyen dönemlerinde,
yava yava yeterli ruh sal yetkinlie sahip olmayanlarn ellerine
geçmeye balamsna neden olmutur. lk zamanlarda kim barahipse devleti
yöneten de oydu. Fakat zamanla meydana gelen dejenerasyon, devletin
yönetimini babadan ola geçmeye terk etti. Böylelikle belli bir
ailenin içinde kalan devlet yönetimine barahipler deil, o aile nin
fertlerinden biri gelmeye balad.
Devletin yönetimini ileride ele alacak kiiler daha çocuk luk
çalarndan balamak üzere uzunca bir süre inisiyatik ei timden
geçiriliyordu. Ama yine de eskisi gibi olmad bir ger çekti ...
Zamanla bu da iyice dejenere oldu ve belli bir süre son-
25
"TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
ra devleti idare edenlerin inisiyatik öretilerle hiç bir ilgi ve
bilgileri kalmayacak noktaya kadar iler gelip dayand. Çünkü artk
devleti idare edecek kiileri inisiyatik eitimden geçirebi lecek
kiilerin says iyice azalm ve bu tür çalmalar ger- . çekletiren
pekçok merkez de artk kapanmt. Bu "insanln aamal aaya iniinin" doal
bir sonucuydu ... (3) Tüm ulus larda yaanan bu gelimelerden
kukusuz Türkler de nasibini almlar ve dünya çapnda yaanan bu ini
sürecinde, daha sonralar Anadolu tarikatlar da ayn sonuçla
karlamlard.
Tasavvuf içinde yaayan "Srlar Bilgisi" unutulmu geri ye kalan
tarikatlar ise, inisiyatik kökenden tamamen uzaklaa rak Siyasal
slfuni hareketlere dönümülerdi. te Atatürk'ün tarikatlar kapatnn
ana sebebi budur.
Bir an için, çok hzl tarihi bir sçrama yaparak, kendimizi
Anadolu'da buluverdik. Biz tekrar Orta Asya'ya geri döne lim
...
26.000 YILLIK "GÖK ÇIKRIGI" - (ÇARK-1 FELEK)
"Gök-Tanr Dini"ne göre uçsuz bucaksz Gök Kubbe'nin altnda Dünya ile
ilgili bir de gök boluu vard. Eski Türkler dünyaya deen bu bölüme,
"Kalg" derlerdi. "Acun" ise dün yann adyd. Ancak "Acun" sözcüü,
hem fiziki dünyay yani üstünde yaadklar dünyay, hem de öte dünyay
yani ahireti ifade eden bir anlama sahipti. Bu nedenle Öte Dünya
(Öte
Alem) ile Fiziki Dünya'y birbirinden ayrmak için, "Bu Acun" ve "Ol
Acun" sözcüklerini kullanrlard.
Dünyamz'n Kuzey - Güney ekseninin 26.000 yllk ro tasyonel döngüsü
sonucu, gökyüzündeki yldzlarn yer dei tirmesi çok eski çalardan
beri bilinmekteydi. Astroloji 'nin de temelini oluturan bu yldzlarn
belirli periyotlarla gökyüzün de yer deitirme hareketine Araplar
ve ranllar "Çerhi Fe -
26
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
lek" demilerdi. Daha sonralar bu kültürlerle temasa geçen Türkler,
bu sözü "Çark Felek" olarak deitirmilerdi. Ancak Orta Asya'daki
Eski Türkler gök kubbenin gözlemlenen bu döngüsel hareketine "Gök
Çrs" diyorlard. Çr sözü, de irmen ve çeitli aletlerdeki çarklar
için kullanlan bir isimdi. p eirmek için kullanlan makaralar da bu
isimle anlrlard. Nitekim bugünkü Türkçemiz 'de kullandmz Çkrk sözü
de eski Türkler'deki "Çr" sözünden türemi bir isimdir.
Biz gelelim "Gök Çrs"na ... Astroloji'nin temelini oluturduunu
söylediimiz bu dön
güsel hareket, Türkler için de büyük bir önem tayordu. Bunu
söylenen eski Türk iirlerinde bile görebilmek mümkündür:
Tengri ajun törütti, (Tanr Dünya'y yaratt)
Yulduzlar çerkeib (Yldzlar sralanr)
Çr edh tezginür (Felek uurlu döner) Tün kün üze yörgenür (Gece
gündüzü örter)
l:ukardak iiraen de anlalabilecei gibi, "Gök Çkr - "nn dönüü,
insanlara iyi veya kötü talih getiriyordu. Ka derlerinde bu
döngünün önemli bir yeri olduunu düünüyor lard. Bütün kötü
kaderler, "Kahpe Felein" bir oyunuydu. Yaanan kötü olaylardan sonra
iyi günlere kavuabilmek deyi ne bu felein tabiatndan ileri
geliyordu. Bu çok eskiye daya nan inanm, Türkler'de o günden
bugüne kadar yaamtr. Örnein "Kahpe Felek" sözü Anadolu'da hala
dillerde dolanp durmaktadr ...
Rii;rlf'~ine etkif' ve yaamlarnn hemen her alannda ken disini
gösteren bu inancn oluabilmesi için; Eski Türkler'in Dünyamz'da
meydana gelen "fiziksel" ve "ruhsal" deiim.: ler"in, devresel
karakterli olduklarn biliyor olmalar gerekir ... Baka türlü bu
yaygn inancn oluumu açklanamaz. Nitekim bu bilgiye sahip olduklarn
ve onlar böyle düünmeye iten et kenin; Dünyamz'da meydana gelen
"fiziksel" ve "ruhsal" de-
27
Konuyu biraz açalm ... Dünyamzdan kaynaklanan bu döngüsel hareketi
daha iyi
anlayabilmek için gözünüzün önüne yerde dönmekte olan bir topaç
getirin. Topaç belli bir hzdan sonra yavalamaya bala dnda dönmeye
devam ederken bir ba sallama hereketiyle kendi dikey ekseni bir
daire çizer. te Dünyamz'n da aynen buna benzey.,en bir "ba sallama"
hareketi vardr. Topaçtaki bir - iki saniye içinde gözlemlediimiz bu
hareketi Dünyamz yaklak olarak 26.000 ylda tamamlar.
Ve bu süre içinde Dünyamz'n Kuzey Güney ekseni gök yüzündeki 12
ayr Takm Yldz'n srasyla takip eder. Bu Astrolojik olarak tanmlanan
ve sklkla duymu olduumuz her 2.166 ylda bir, bir burçtan dierine
geçi yapmamzn ne denini oluturur. ·
____.,.. Dünyamz ba sallma hareketini yaklak 26.000 ylda
tamamlar.
Bu da "Büyük Devre"ye karlk gelen bir süreci gösterir.
28
hayvan sembolüyle gösterilmekteydi. Ve Türk Takvimi 'nin esas da,
aadaki ekilde görüldüü gibi, bu "Gök Çkr" prensibine balyd.
Daha önce yaynlam olduumuz "Kyamet Alametleri" ve
M.Ö. 10.950-TUFAN-
BÜYÜK ÇARt(: Aslan Burcu'ndan balayp ayn t'ere gelinceye ka dar
geçen süreyi yani 26.000 yllk "Büyük Devre'yi göstermektedir. Kova
Burcu'na geçi Astronomik hesaplarc göre 2012 ylnda ola cakti".
v\ayalar bu tarihi, Dünya üzerindeki büyük fiziksel ve ruhsal
deiimlern balangç tarihi olarak belirtmilerdir.
29
"Maya Kehanetleri" adl kitaplarmzda bu döngünün, Dünyamz üzerinde
belirli periyotlarla meydana gelen büyük fiziksel de iimlerin
oluum sürecini göstermesi bakmndan ne kadar büyük bir öneme sahip
olduunu, tüm ayrntlaryla aktarm tk. (Bu konuyla ilgili ayrntl
bilgi edinmek isteyen okurlarmz sözü nü ettiimiz kitaplardan
yararlanabilirler. Burada bu konular tekar et meyeceiz.)
Eski Türkler' de "haldmiyetin göklerde olduu" inancnn oluumuna
neden olan etkenlerden biri, ite bu Ezoterik bilgi ye dayanmaktayd
... Tufan Öncesi Uygarlklarla temasa geçen tüm toplumlarn
inançlarnda bu temayla karlalr. Eski M sr Uygarl bu temay en canl
ileyen toplumlarn banda yer almtr. Örnein o muhteem Sfenks Heykeli
'nin Aslan bal oluunun nedeni, yaanan büyük tufann ve sonrasnda
balayan bizim devremizin Aslan Burcu'na denk gelmesinden
dolaydr.
Belli ki, Atalarmz da insanl ruhsal ve fiziksel olarak etkileyen bu
"döngüsel süreçten" haberdarlard. ..
"Hakimiyetin göklerde olduu" anlaynn Türkler'de köklü bir inanç
olarak yerlemesinin bir dier nedeni de, ger çek anlamda göksel
irtibatlarn o dönemde kurulmu olmasy d. Bu konuya az sonra ayrntl
bir ekilde deineceiz ...
Eski Türk inanç sisteminin "Gök-Tann Dini" olmasnn dnda bir baka
önemli özellii daha vard: Atalar Kültü ..•
ATALAR KÜLTÜ
Atalar Kültü; "dünyada yaarken ruhsal yönden kudretli kiilerin
öldükten sonra da, ailelerini ve toplumlann koru - maya devam
edecei" inancna dayanmaktayd. Bu kültsel inançtan da anlalabilecei
gibi, Eski Türkler her insann bir ruha sahip olduuna
inanmaktaydlar. Eski Türkler'e göre ruh-
30
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
sal kimlik ölümle yok olmuyor, varlna ölümden soma da de vam
ediyordu ...
Eski Türkler' deki bu ruhsallk inanc; son derece geni bir spiritüel
anlay da beraberinde getirmitir. Ve daha somalan amanizm'le de
bütünleen bu inançlar, yaamlarnn her ala nnda "ruhlarla irtibat
kurulmasnna" da zemin hazrlam tr. Batan sona ruhsal irtibata
dayanan amanizm'in, Türkler arasnda kolaylkla yer bulmasnn en
önemli nedenlerinden bi ri, daha önceki dönemde eski inançlarnda
yaattklar "Atalar
· Kültü" olmutur. Öte Alem' e geçtiklerine inandklar atalarna,
Türkler çe
itli biçim ve zamanlarda kurbanlar sunarlard. Sunulan bu kurbanlar
ve bu kurban sunulmas srasnda gerçekletirdikleri ritüeller ise,
Türkler'in yaamnda vazgeçilmez bir yer tutmu tu. Bu ritüeller
srasnda atalarna gerçekletirmek istedikleri dileklerini de
sunarlard. Eski Türkler'de Atalar'dan yardm dilemek son derece
yaygn bir inanç ve pratik olarak dinsel uy gulamalarnda
yaamtr.
Eski Türkler'in Atalar Kültü'ne gösterdikleri önem; "Ko - ruyucu
Ruh" kavramn da beraberinde getirmitir. (4)
Atalarmzn inançlarnda önemli bir yer tutan bu inanç motifi son üç
büyük dinin temelinde de vardr. Örnein slami yet'te ve
Hristiyanlk'ta "Koruyucu Ruh" kavramnn yerine, anlam itibariyle ayn
eyi kasttetmek üzere "Koruyucu Melek - ler" kavram getirilmitir.
Ancak her ikisinde de anlatlmak is tenen perdenin arkasndaki sr,
ayn gerçei ifade etmektedir.
Eski Türkler'de tarihin ilk dönemlerinden beri varln sürdüren
"Koruyucu Ruh" olgusu; daha sonralar ama nizm'in Türkler arasnda
yaylmaya balamasyla daha da kök lemi.ve Türkler'in günlük yaamnda
çok önemli bir fonksi yon görmeye balamtr. Bu inancn etkileri;
Türkler'in Kül türleri'nde, geçmiten günümüze gelininceye kadar
hiç bir za man silinmemitir.
31
"TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
Türkler arasndaki bu inanç, aslnda en eskisinden en yeni sine
kadar tüm dini inançlarn kökeninde olan bir olgudur. Ba zen açk
bazen kapal bir ekilde "Koruyuru Ruhlar", dinlerde hep ön planda
olmutur. Çünkü Dinler Tarihi 'nde hiç bir din, sadece "itikat'' ve
''amel" den ibaret olmam, hiç bir dönemde bir Tanr, tek bana
kalmam, tersine Tann inanc daima kut sal saylan ve adna "melek",
"ruh" ya da "ilah" denilen var lklarca kuatlmtr. En son din olma
özellii tayan slami yet' in Kutsal Kitab'nn da, Cebrail ismiyle
anlan bir melek vastasyla Muhammed Peygamber'e yazdrlm olduunu
unutmayalm ... Tüm dinler için geçerli olan bir özellik ama nizm
'in Türkler arasnda kabul görüüyle en üst düzeye ula mtr. Çünkü
amanizm 'in özü, Ruhlarla kurulan irtibata dayanyordu.
Eski Türkler'in dini az önce de söylemi olduumuz gibi "Gök-Tanr
Dini"ydi. Hun Dini olarak da isimlendirilen bu din, zaman içinde
amanizm 'le adeta bütünlemi ve birbirle rinden aynlmaz bir hale
gelmilerdir. Çünkü çeitli Türk Boy lan kendi öz inançlanyla
amanizmi birletirerek ortaya Türk ler'e has bir inanç sistemi
çkartmlardr. Türkler'in M.Ö. 5. Yüzyl'dan M.Ö. 2. Yüzyl'a kadar
böyle bir sürecin içinde bulunduklanna dair tarihi kaytlar
bulunmaktadr. Yine ayn ta rihi kaytlardan örendiimize göre, M.S.
3. Yüzyl'da ortaya çkan Toba Sülalesi devrinde de, Eski Hun
Kültleri (Gök-Tanr, Güne, Ay, Yer, Su, Atalar, Ate Kültleri)
amanizm'in içinde de vam etmitir.
HUN DEVLET
Büyük Hun Devleti'nin Orta Asya kavimlerini ilk defa bir bayrak
altnda toplamas, kültür tarihimiz için önemli bir ba langç noktasn
oluturmutur. O zamana kadar dank bir ka rakter gösteren Orta Asya
Kültürleri, Büyük Hun Devleti'nin
32
salad birlik ve temaslar sayesinde büyük bir kaynamaya doru
gitmilerdir. Bu bütünlemenin uzun yllar baaryla yü rütüldüü
bilinmektedir.
Hun Devleti'nin kurucusu Mao-tun, Çin mparatoru'na yazd
mektuplarndan birinde, Orta Asya'da eli silah tutan bütün kavimleri
birletirdiinden ve bu kavimlerin sulh ve sü kun içinde
yaadklarndan bahsediyordu.
Hun Devleti kabileler federasyonuna dayanan bir özellik
gösteriyordu. çinde farkl Türk boylar, Moollar ve bölgede bulunan
dier kabileler bulunmaktayd. Hunlar'n oluturduu devlet Osmanllar'
da da olduu gibi, tek bir etnik kimliin bu lunduu bir yapda
deildi. Hunlar tam anlamyla Orta As ya'da birlik salamlard. Hun
isminin anlam da, salanan bu birlii adeta özetler nitelikteydi.
Çünkü -nedenlerini daha sonra net bir ekilde göreceimiz gibi- "Hun"
ismi Mu Uygarl 'nda "Bir" anlamna gelen bir sözcüktü ...
Orta Asya'daki ilk Türk Devleti: Büyük HUN mparatorluu
.B
· "TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
Mao-tun 'un kurduu bu siyasi ve kültürel birlik, Orta As ya' da
500 yl devam etmitir. Büyük Hun Devleti dendii za man, M.Ö. 3.
Yüzyl'n sonlarndan balayp, M.S. 3. Yüzyl'a kadar devam eden bir
kültür birikimi ile kar karya geldii mizi görürüz. Bu uzun süreç
içinde Hun Devleti hiç bir zaman da kaplarn kapatmam ve gerek
kültürel, gerekse de ticari ilikilerini çevresindeki devletlerle
sürdürmütür. Moolis tan'da ve Altaylar'daki Hun Ça'na ait
mezarlarda hayret edi lecek derecede Çin ve ran mallarnn bulunmas
bu temaslarn en açk delilidir.
Batya Göç
Büyük Hun Devleti'nin iki nüfuzlu ahsiyeti olan Ho-han yeh ile
Chih-chih arasndaki anlamazlk, Orta Asya' da 500 yl süren birlie
büyük bir darbe indirmi ve büyük karklklara neden olmutu. Bunun
sonucu olarak da, Hun kabilelerinin bir ksm reisleri Chih-chih ile
birlikte Bat'ya gittiler. Geride ka lanlar ise, Çin hakimiyetini
tanmak zorunda kaldlar.
M.S. 375 ylnda Hunlar'n Tuna kylarna indiklerini gö rüyoruz. Bu
srada bir yandan Macaristan'a yerlemeye çalr larken, dier yandan
da Bizans mparatorluunu sktrmaya balamlard.
Hunlar'n Batya doru göçleri Orta Avrupa'ya kadar sür mü ve bu
göçler srasnda beraberlerinde farkl kavimleri de sürüklemilerdir.
örnein Macaristan'a yerleen Hunlar'n içinde, çok sayda Cermen rkna
mensup insanlar da bulun maktayd.
Avrupa'daki Hun Devleti'nin yklndan sonra Avarlar Macaristan'da
yeni bir kültürün domasna zemin hazrlam larsa da, Macaristan'da
eski Hun Kültürü uzun bir süre kendi sini hissettirmeye devam
etti.
34
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
Macaristan' da yaplan arkeolojik kazlarda ortaya çkart lan
Hunlar'a ait birçok tarihi eyalar (klçlar, yaylar, oklar) ve ta
rihi eserler (mezarlar vs.) eskinin ansn hala günümüzde yaat
maktadr. Ancak en canl yaayan an ise, Hunlar'n diyar an lamna
gelen Macaristan 'n yabanc dildeki karl olan "Hungary" ismidir ...
(5)
Kitabmzn sonunda Hunlar'a tekrar geri dönüp, Hun lar'n atalarnn
kimler olabilecei sorusuna cevap bulmaya ça lacaz ... imdi, Hunlar
ve Hunlar'dan sonra kurulan Türk Devletleri'nde ortaya çkan ve Türk
Mitolojisi'nin en önemli bölümlerini oluturan efsanelerle yolumuza
devam edelim ...
ESK TÜRK MTOLOJS
"Mitoloji" ile "Din" bir zamanlar imdi olduu gibi birbi rinden ayr
deildi. nisiyatik Öreti'nin halka açk olan ksm niteliinde olan
mitolojik eitim, dini inançlarn özünü olu turmaktayd. Dolaysyla o
dönemki inanç sistemlerini ve inisi yatik srlar ortaya
çkartabilmek için, ilk olarak ele almamz gereken kaynaklar
mitolojilerdir.
Türk Mitolojisi'ni oluturan ve tespit edilebilen en eski Türk
Efsaneleri; hem o dönemdeki inisiyatik bilgileri ak tarmas
bakmndan, hem de o dönemde yaanan ve tari hin karanlklar arasnda
gizli kalm baz srad olaylar içlerinde barndrmalar bakmndan büyük
bir öneme sa hiptir. Ancak gözard edilmemesi gereken en önemli
nokta, tüm dünya mitolojilerinde olduu gibi, Türk Mitolojisi'nin de
kendisine has bir üslupla aktarmak istedii meseleleri sembol lere
büründürerek anlatm olduudur.
Binlerce yldan beri sembollerin ardndaki gizlenmi olan Atalarmz'n
mesajlarn, çözebildiimiz kadaryla gün na çkartmaya balyoruz
...
35
Mitolojiler 'in içindeki srlara nüfuz etmek için semboliz min
dilini çözmek gerekir. Çünkü sembolizmin kendisine has ezoterik bir
dilli vardr. Ve çounlukla da, dünyadaki tüm mitolojik semboller
evrensel niteliklidir. Birindekini çözdü ünüzde, öbürünü de çözmü
olursunuz. Örnein "Kurt Sem - bolü" Türkler için neyi ifade
ediyorsa, Romallar için de ayn eyi ifade etmektedir ...
Mitolojilerin bu özellii aslnd~ aratrmaclara büyük bir kolaylk
salar. Çünkü birkez ipin ucunu yakaladnz m, bir çok ulusun
mitolojsinin dilini de çözmeye balarsnz.
Türk Mitolojisi 'ndeki temel sembollerin neler olduunu önce
maddeler halinde sralayalm sonra ayrntsna girelim ..
Türk Mitolojisi'nde lenen Temel Semboller:
Maara - Dalar
Yukarda sraladmz her bir motifin içinde derin bilgiler (ezoterik)
ve srlar sakl bulunmaktadr. Ancak ne yazk ki, mi-
36
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
tolojilerin bu özellii dikkate alnmad için; çounlukla sem bollerin
içerdii bilgilere ulalamam ve anlatlanlar, hayal ürünü masallar
olarak deerlendirilmitir. Oysa ki altn önem le çizerek bir kez
daha belirtelim ki, mitolojik semboller az sonra göreceimiz gibi;
bazen inisiyatik bir bilgiyi, bazen yaanan parapsikolojik bir
fenomeni, bazen de yaanan s rad tarihi bir olguyu
anlatmaktadr.
imdi gelin, bu srlarn derinliklerine doru inmeye çala lm ...
OGUZ KAGAN EFSANES
Türk Mitolojisi'nde çok önemli br yere sahip olan Ouz Kaan Efsanesi
bize evrensel nitelikteki ezoterik sembolleri · kullanarak, Eski
Türkler'deki nisiyatik bilgi ve inisiyatik ça lmalar
anlatmaktadr.
O ilk devirlerde ortaya çkan "Ouz Kaan Efsanesi" ve dier
benzerleri, daha sonra gelenler tarafndan, slami düün ceye uymuyor
gerekçesiyle tahrif edilip, sözüm ona fazlalklar ve olaanüstü
taraflar, akla uymayan yanlar deitirilmemi olsayd, bugün belki de
elimizde çok daha kapsaml ve "Gök - ler'in Sesi"ni çok daha
derinden hissedebileceimiz kaynaklar olabilirdi. Ama bu haliyle
bile, "Gökler'in Sesi" yüzyllarn ar dndan kendini hissettirmeye
devam etmektedir ...
Ouz Kaan'n Douu
Ouz Kaan tarihsel bir kiilik deil, mitolojik bir kiilik tir. Bu
kiilikle, o devrin inisiyatik eitiminden geçen bir ada yn yaadklar
ve edindii bilgiler anlatlmaktadr.
Ciök mavisiydi saV\ki, beV\zi b~ oflcmc§V\,
"TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
;Al, al idi gözlel"1 saçlal" da kapkal"a1
Pel"ilel"dev de g~zel, kalal" val" ve kal"a.
Türk Mitolojisi, Ouz Kaan'n douunun kutsal bir e kilde olduunu
söyler. Nitekim Ouz Kaan'n daha doumu nun ilk anndan itibaren, bir
dizi normal ötesi olaylarla iç içe yaamaya baladn görüyoruz:
"~ .. Gök mavisiydi sanki, benzi bu olancn ... "
Yüz, Eski Tükler'e göre insann en önemli yeriydi. Utanç, kötülük,
iyilik ve hatta kutsallk bile insann yüzüne akseden özelliklerdi.
Bu sebeple kötülerin yüzü "kara", iyilerin yüzleri "ak", kutsal
insanlarn yüz rengi ise "Gök Mavisi" olarak mi tolojide
sembolletirilmitir.
Eski Türkler, Ouz Kaan'n doarken yüzünün gök ren ginde olduunu
söyleyerek, onun gökten geldiini ve Tanrsal ln rengini tadn ifade
etmek istemilerdir. Bu tanmla malarla; O'nun sradan bir kii olmad
ve göksel bilgilerle olan ya da olacak irtibat, efsanenin daha
banda okuyucuya aktnlm bulunmaktadr.
Gelelim Ouz Kaan'n aznn "ate rengi"ne benzetil mesine ...
Arnmann, sadelemenin, fazlalklardan ve astral tortudan kurtulmann
sembolü olan "Ate", dier uluslarn mitolojile rinde olduu gibi
Türkler'e ait dier efsanelerde de kullanl mtr. "Ate Sembolü" nün
bir baka paraleli de al rengidir. Yani krmz... Bu renk de Ouz
Kaan'n gözlerinin rengi ola rak gösterilmektedir.
Eski bir Altay Efsanesi'nde konumuza örnek olacak bir bölüm
vardr:
38
K~ç~k bil" çonk, ;Ak t-lav'a kal"I çkm.
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
Ciökteki b1A!1At yo.nm1 Ho.ko.n do. hemen kaçm.
Çocuun azndan ateler çkmas ve Ouz Kaan'n aznn ate rengine benzemesi
neleri ifade etmektedir?
Türk Mitolojisi'nde buna benzer örneklerle oldukça sk karlalr. lk
bakta yine hayal ürünü bir masala benzetilebi lecek motif gibi
görünmektedir. "Ate Sembolü"yle ilgili ak tardklarmz göz önünde
bulundurarak, konuyu açmaya çal alm ...
Eski inisiyatik çalmalarda müridin müridi öpmesinin çok önemli bir
yeri vard. Bu, temeli çok eskilere dayanan, "tesirin nefes yoluyla
aktarlabilecei" bilgisinin bir uygula masyd. Mürit yüksek seviyeli
bilgilerinden doan kendi manyetik tesir alann, henüz daha o
olgunlua ulamam olan örencisine (müridine) aktarmakla görevliydi.
Bunu yapmann yollarndan bir tanesi de onu öpmesi yani nefesiyle
kendi ener jisini örencisine geçirmesiydi.
' .
Ayrca yeri gelmiken hemen belirtelim ki; bir hastaln iyiletirilmesi
amacyla okuyup üflemenin de altnda yatan gerçek, u anda üzerinde
durmu olduumuz bu inisiyatik kö kenli bilgiye dayanmaktadr. Ancak
gerçek kymetini günü müzde kaybetmi durumdadr. Çünkü bu da köken
itibariyle unutulmu bilgiler arasnda yerini alm ve batl bir inanç
ola rak ya da dinsel majik bir uygulama gibi görülmeye balanm tr.
Oysaki kökeni görüldüü gibi ne dinsel majik bir uygula maya, ne de
batl, bo bir inanca dayanmaktadr. Altnda yatan asl gerçek bambakadr
...
39
ncil'de Vaftizci Yahya'nn bir sözü öyle aktarlmtr:
Gerçi tövbe için su ile ben sizi vaftiz ediyorum; fakat ben· den
sonra gelen, benden daha kudretlidir; onun çarklarn tamaya ben layk
deilim; o sizi Ruhülkudüs ile ve ate ile vaftiz edecektir. Onun
yabas elindedir ve harman yerini bütün bütün temizleyecektir;
budayn ambara toplayacak, fakat samann sönmez atele yakacaktr.
(Matta 3/11-12)
Okuma üflemede olduu gibi Hristiyanlk'taki vaftizin de asl anlam
manyetik tesir aktarmaktr. Sönmeyen ate tanmla masna da burada
dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
Ate, fiziksel olarak yakc özelliiyle mikroplar yok e der. Onun bu
fiziksel özelliinden dolay, manevi temizlenme de de, sembol olarak
"ate" seçilmitir.
Eski toplumlarda, arnmann sembolü olarak ele alnan "ate",
mitolojilerde o denli büyük bir yer edinmitir ki, daha sonra
gelenler, o insanlarn sanki "Atee Taptklar"n bile dümekten
kendilerini alamamlardr.
Asl kökeni unutulsa da, tüm tarih kitaplar Türkler'in ve aman
dinine bal bulunan o devirdeki toplumlarn atei kut sal saydklarn
söyler ...
te bunlardan birkaç örnek:
Yakut amanlar', çakmak tayla yaktklar atei kutsal sayarlar ve
ayinlerde kullanrlard.
Altayllar'n atee kar yaptklar dualarda; atei Güne ve Ay'dan ayrlm
bir parça olarak görürlerdi. Aynca atein Tanr Ülgen tarafndan
gönderildiine inanrlard. Atei su ile sön dürmek, atee tükürmek,
atele oynamak kesin olarak yasakt.
Orta Asya Türkleri'nde çok yaygn olarak, atee bakarak kehanette
bulunma adetinin varolduunu da biliyoruz. Örnein Manas'n babas Cakp
Han atee bakp, gelinlerinin gelecekle rini anlatrd.
40
''ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ''
Yine bir baka amanist inanca göre: ate her eyi temizler ve kötü
ruhlar kovalard.
6. yüzylda Bat Gök-Türk hakanna gelen Bizans elçiler ateler
arasndan geçirildikten sonra görümeye kabul edilmi lerdi.
Bakurtlar ve Kazaklar yal bir paçavray tututurup has tann
çevresinde "alas ... alas ... " diyerek dolatrrlard. Buna
"alaslama" derlerdi ki, bu kelime Anadolu Türkçesi'nde "alaz lama"
eklinde muhafaza edilerek günümüze kadar gelebilmi tir. Atete
temizlenme anlamna gelen bu kelime, Altay a manlar'nn dualarnda
çok sk geçerdi.
Son olarak amanistler'in yapt her törende mutlaka ate in
bulunduunu söyleyerek, tekrar Ouz Kaan Efsanesi 'ne geri dönelim
...
Ouz Kaan'n aznn "ate rengi"ne benzetilmesi onun kahramanln ve
gücünü gösteren bir sembol olarak: karm za çkar. Bu güç,
inisiyatik bir eitimden geçenlerde ortaya çkan "ruhsal" ve
"manyetik" giiçtiir.
Burada dikkatimizi çeken bir baka nokta da, Altay Efsa nesi'ndeki
"çocuun" azndan bu atein ve alevlerin çkmas1- dr. Yani bu kudrete
sahip olan hiç belli deil. Hiç ummad nz biri olabiliyor. Burada
çocuk motifiyle, ayn zamanda inisi yasyondaki "çocuklar kadar
saflama hali" de anlatlmak is tenmitir.
Eski ezoterik öretilerde "Çocuk": Saflamann ve sade lemenin yani
ayrntlardan kurtularak birlie doru gidiin de sembolü olarak
kullanlmtr. Buna en iyi örneklerden biri de sa Peygamber'in söylemi
olduu u sözdür:
11Çocuklcv- kcdav- scf olmcdkçc Melek~1+ 1 c 9iv-e- • • il
meZSIV\IZ •••
41
ne kadar kurtulabilirsek; ruhsal ve manyetik enerjilerimiz de o
kadar kuvvetlenmektedir. Ayrca öldükten sonra, ''Öte Alem" deki
pozisyonumuzu astral yapmzn niteliinin belirle yecei de gözönüne
alndnda; sa Peygamber'in yukardaki sözünün önemi daha iyi
anlalr.
Çok önemli bir konu olduu için bu "astral tortu" konu sunu açmak
istiyorum.
Astral Madde ve Astral Tortu
"Ruhsal Enerji" ile "Maddesel Enerji" nin birbirleriyle uyum
salayabilmesine ve birbirleriyle irtibatn kurulmasna imkan salayan
"arac - tampon" bir madde vardr. "Astral Madde" ad verilen bu madde
bir tarafyla ruhsal enerjiye ya knken, bir yanyla da maddesel
enerjiye yaknlk gösterir. O nun bu özellii evrenin pekçok
noktasnda ruhsal enerji ile maddesel enerjinin birlikteliine olanak
salar. Bu madde nin tüm özelliklerini bilmiyoruz. Ancak u ana
kadar astral madde hakknda bir araya getirilen bilgileri özetle
öyle srala yabiliriz:
1- Süptil bir yapya sahiptir. Üç boyutlu maddenin bilinen
özelliklerinin dnda, son derece yüksek frekansl atomlardan
olumutur.
2- Fiziksel gözlerle bu maddenin normal artlarda görün mesi mümkün
deildir.
3- Titreim seviyesinin (frekansnn) çok yüksek olmas, düünce
enerjisi ile ekillenmesine neden olur. Bu özellii; Öte Alem'in
(Spatyom'un) de en önemli özelliini oluturur. Çünkü Spatyom da bu
maddelerden olumu bir mekandr.
4- Kendi skalas içinde en kabadan en inceye kadar giden bir
titreimsel yelpazeye sahiptir. Onun kabalamas yani titre iminin
dümesi, ruhsal enerjiden ald negatif enerjilerle
42
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
olur. Buna karlk ruhsal varlktan ald pozitif enerjiler, o nun
titreimsel düzeyini yükseltir yani süptilletirir. Frekansn
artrr.
Astral Aleme Astral Bedenle Gidilir ...
Bir ruhsal varln bir fizik beden kullanabilmesi için de bu maddeye
ihtiyac vardr. Ruhsal varlk bu arac madde ile fizik enerjiyi
kullanr.
Ruhsal varln bir fizik bedene domas demek, ruhun o maddeye
konsantre olmas demektir. te bu birliktelii kuran madde geçmiten
günümüze kadar baz dinlerde dinlerde, ini siyatik bilgilerde ve
1950'li yllardan itibaren dünya üzerinde gerçekletirilen
Spiritüalist çalmalarda "Astral Beden" ola rak isimlendirilmitir.
Aslnda bu bizim anladmz anlamda bir beden deil, bir enerji dönüüm
ve transformasyon merke zidir. Bunu gerçekletiren madde ise
tarifini yapmaya çalt mz "Astral Madde" dir. Meseleyi zihnimizde
daha kolay. anla lr hale getirebilmek için, "Ruhsal Varln" fizik
bedene domadan önce "Astral Beden" e doduunu düünebiliriz.
Yukarda sraladnz temel özelliklerinden dolay, her bi rimizin sahip
olduu "Astral Bedenimiz"in, kendimize özgü titreimsel bir yaps
vardr. Bizden yaylan enerjilerin nitelii ne göre, astral yapmz da
otomatik olarak kendi titreimsel se viyesini belirler. Astral
yapmz ne kadar yüksek titreimli bir hale gelirse, "Ruhsal Varlmz"
dan fizik bedenimize gelen tesirler de o denli kuvvetlenir. Bu,
insann gelimilik düzeyi ni belirleyen en önemli faktördür. Bunu
belirleyen tek et ken ise, bizden yaylan düünce enerjilerinin
pozitif ve ne gatif deerlerinin ortalamasdr.
Bir tek cümleyle özetleyecek olursak: "Yaammz boyun - ca hangi tür
enerjilerle daha fazla har neir oluyorsak astral
43
bedenimizi de ona göre ekillendiriyoruz" diyebiliriz. Astral
bedenimizin hangi düzeyde gelitii ya da kabala~
t bizi en çok öldükten sonra ilgilendirecek bir süreçle kar karya
getirir. Fizik bedenimizi terk ettikten sonra artk sadece astral.
yapmzla varlmz sürdürür ve astral yapmzla (Astral
Bedenimiz'le) Öte Aleme gideriz. Öte Alem'i oluturan astral
maddeler de en kabasndan en incesine doru uzanr demitik. te
meselenin belki de en can alc noktas burasdr:
Öldükten sonra Öte Alem'in hangi safhasnda yer edi nebileceimizi,
Dünya'dayken düünce enerjilerimizle ka balatrdmz ya da
inceltttiimiz Astral Bedenimiz'in tit reimsel özellii
belirler.
Hangi seviyedeysek, Öte Alem' de de o seviyede bir yer edinir ve
yine o seviyedeki varlklarla birlikte oluruz.
Meseleye bu açdan bakldnda, kendi geleceimizle il gili kaderimizi
yazan kalemin kendi ellerimizde olduu çok net bir ekilde görülür.
Aslnda her bir yaam, astral yapmz daha inceltmek için bir imkansa
da, bu çou zaman gerçekle emez ve astral yapmz çeitli yaamlarmzda
kullandmz an negatif enerjilerden dolay gittikçe kabalar ve adeta
bir "tortu"nun olumasna neden olur. Bu tortu da, "Ruhsal Varl - mz"
dan gelen tesirlerin "Astral Bedenimiz" tarafndan fizik bedene ve
dünyasal uurumuza aktarlmasna engel tekil eder.
Kapal uurla yaamakta olmamzn asl nedeni ite budur ...
"nsanlar uyumaktadr ... " ve "nsanlar hapisanede yaa maktadr"
sözleriyle bu mesele eski geleneksel bilgilerde üstü kapal bir
ekilde dile getirilmitir.
Peki bu hep böyle mi gidecek? Bu tortularmzdan kurtu lup,
aydnlanmaya ve uurlanmaya nasl kavuacaz? Eskiden bu inisiyatik
çalmalarda gerçekletiriliyordu. imdi böyle ça lmalar olmadna göre
ne yapmamz gerekiyor?
44
Kyamet Temizlii
Az önce ksaca deinmi olduumuz gibi Dünyamz üze rinde çeitli
"Çalar" (devreler) vardr. Bu çalar hem Dünya' - nn ''fiziksel
geliimi" ile ilgili hem de Dünyamz' da yaamak ta olan varlklarn
"ruhsal geliimleri" ile ilgili çalardr. Ve birbirleriyle iliki
içindedirler.
Dünya üzerinde belirli periyotlarla yaanan fiziksel dei imlere
"Tufan" ismi verilmitir. Dünya üzerinde yaanan en son Tufan'n
izlerine Eski Türk Mitolojisi'nde de rastlyoruz. Çeitli doal
afetlerle balayan ve en son olarak da kutuplarn açsal deiimiyle
finale ulaan Tufan'la ilgili mitolojik anla tmlar o günün anlarn
günümüze kadar tamtr.
Dünyay kaplayan ilk okyanus temas, bir zamanlar yaa nan bu büyük
Tufan'n önemli bir göstergesi ve iaretidir:
Altay dalarnda söylenen ve günümüzde "Yaratl ve Tü · reyi
Destanlar" olarak adlandrlan bu efsaneler; deil yalnz Türklerin;
bütün Orta Asya ve Sibirya'nn bile, en gelimi ve en önemli
mitolojik verileridir. Orta Asya' dan toplanan bütün yaratl
destanlarna göre, yeryüzü balangçta, büyük bir ok yanus ile
kaplyd... Bir Altay Efsanesi 'nde öyle denmektedir:
}!eri"' yer oldu§u1-1da1 sular yeri sarard ... DCmyo
bir de1'1Z idi1 1-1e gök vard1 1-1e bir yer. U\çsuz bu
caksz1 so1-1s.-z1 sular içi1-1deydi her yer.
Ta1-1r Ül9e1-1 uçuym''! yoktu bir yer kol'1acak1 U\ç"' yor1
cr-yor-du1 bir- kat yer, bi~· b~cck. }!oktu Ta1-1r
1'111'1 hiçbir ba1-1dc dAA1-1cesi, .:J1-1sc1-1 olu!'1ul'1
ise,
d~rwcd hiç çilesi.
Kutsal bir ilhcw ile 1-1cslsc 9ö1-1lA dold"' Kcyptcv 9ele1-1 bir
ses, 01-1a bir çare buldu.
Eski Türk Efsaneleri'nin pek çounda bu konu hep ayn
45
delinmi gibi pekçok ycmvr yam.
DAnyc sele bovlmv, bv iddetli ycmvrlc. \!er
yAz~\ hep kaplanm, sArAklenen çcmvrlc.
Sellerin önAndeki, çcmvrlcr bir yol bvlmv, Karc
Dac danda, bir mccrcyc dolmv.
Mccrcnn içinde, kcyclcr ycrlmm, \!arkla
rn bazs, insan andrrm.
içine, killer, çcmvrlcr dolmv.
ycrklcrdc toprak, svlcr ile hclolmv.
Bir zamanlar yaanan Tufan; bir efsanede her halde ancak bu kadar
veciz bir ekilde anlatlabilirdi... Örnekler arasnda dolamaya devam
edelim ...
Yakut Türkler'ine göre havalar, balangçta çok daha so uktu. Fakat
sonradan yava yava snmaya balamt. Bu ik limsel deiime neden olan
eyin ne olduunu da yine efsane cevaplamaktadr:
"Çünkü kutuplar yer deitirmitir." Efsane gökyüzündeki gezegenlerin
dönüündeki bir yava
lamadan bahsediyor. Bu yavalama tamamen düyann dönü açsndaki
deiimin bir sonucu ortaya çkan bir görüntüdür. Kutuplar'n yer
deitirmesini efsane gökyüzünde görülen ge zegenlerin
hareketlerinde meydana çkan farkllkla açklamak tadr:
46
lAzvnmv bAtAn klar, nedense bir zcmcnlcr1 Çok da ksaym yazlar yaz
görmemi insanlar.
Bir aaç etrafnda, gezegenler dönermi. DönA
yavalcdkçc, ateleri sönermi. Bir gAn gelmi
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
ki hepsi çok yava dövCmCler1 OlmfAlar dtArav tepsi, hep birdev
sövmCler. Cleze9evler bir iple,
balym bfA aaca, Bi, amav klcyla, dat
m her' btAcaa. }!ldzlar svvvlw·, dövdt:kçe çok sCr'atli, Dt:vyay
stmlar, olmfAlar bir boz
atl.
Bundan sonra neler olduunu yine efsanelerden okuyup örenebiliyoruz.
Kutuplarn yerdeitirmesi ile ortaya çkan iklimsel deiim, büyük su
basknlarn da beraberinde getir mi ... Bir Kuzey-Bat Sibirya
Efsanesi tüm bu olup bitenleri kendine has üslubuyla öyle dile
getirmitir:
Tavr'" yevi bir dt:vya, yaratmay özlCyor'"mA .. .
}!aratm ama dt:nya, d1Armadan dönCyorm1A .. .
Tavr'"'nn elçisi de1 bir "Ava-Tavr'"" mi, ÔvtAVI
dt:Cvcesi de1 azck ayr imi. BIA dönC Tarv demi: "Birazck yavalasv!"
Sovr'a kznca de
mi1 "Artk LtAfan balasn!" SfAJa,.. dt:vyay bas
m r1Ahlar dt:vyadav kaçm. VlçfAp 9ökte 9ezeV\
ler yer' döner'"ken hep am. DCV\ya teke,..Jek 9i
bi1 hiç dfArmadan dönermi. SoV\V'a ateli s1Alar1
basnca az sönermi. (6)
Evet... Dünya üzerinde yaanan fiziksel deiimlerle ruh sal deiimler
birbirleriyle balantl bir seyir izlerler. Bu ne denle bir zamanlar
yaanm "Tufan" n bir benzeri bizim dev remizin bitiiyle birlikte
yeniden yaanacaktr.
Ancak ilk etapta beklenen "Tufan" deil "Kyamet" tir ... u anda da
içinde bulunduumuz çan artk sonlarna gel
diimizi biliyoruz. Artk büyük bir deiime geçmek üzereyiz. Dinsel
öretiler, içinde bulunduumuz bu ça "Kyamet Ça - " olarak
isimlendirmilerdir. Kyam etmek, ayaa kalkmak demektir. Yani
uurlanmak ve aydnlanmak anlamna gelir. Bu nun olabilmesi için de
"astral temizliin" mutlak suretle ger-
47
''TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
çekletirilmesi arttr. Çünkü binlerce yldr devam eden bu sü reç,
astral yaplarmz bir hayli kabalatrm durumdadr. m
Bu gün için ne yapmal sorusuna gelince ... Buna verilebilecek cevap
aslnda son derece basittir:
··Mümkün olduunca pozitif enerjilerle yaammz sürdürme ve
çalmalyz."
Evet... Cevap bu kadar basittir. Ve baka da yapmamz ge reken hiç
bir ey yoktur. Ancak cevap ne kadar basitse, bunu yaammza uygulamak
o denli zordur.
te konunun asl düümlendii nokta buradadr. Nasl ki "sigaray brak"
demekle insanlar sigaray brakamyorlar ve yine benzer bir ekilde
"yalan söylemeyin" demekle insan lar yalan söylemekten
vazgeçmiyorlarsa. "pozitif ol" demekle de insanlar pozitif
olamazlar.
Bunun olabilmesi için, insann kendi bünyesinde bir dizi çalmalar
gerçekletirmi olmas gerekir. Bu büyük bir disip lin içinde
uygulanacak çalmalar gerektirir. Bu nedenle Leo Buscaglia türü
öretilerin ya da tavsiyelerin insanlarn pozitif enerjileri
bünyelerinde yaatabilmelerinde hiç _bir katks ola mamtr. "Seviniz
seviliniz bir olunuz" demekle bu mesele halledilemez. Kulaa ve
gönle ho gelen cümlelerle de astral tortu ortadan kaldrlamaz
...
Bu, çok özel çalmalar ve çok özel bilgilerle insann ken di
üzerinde uygulayayaca pratik metotlarla gerçekletirilebi lecek bir
meseledir.
Özetleyecek olursak; aslnda tüm dinlerin, ezoterik çal malarn ve
inisiyasyonun hedefi "astral temizliin" gerçekle tirilmesinden
baka bir ey deildir. Hepsinin kökeninde bu vardr. Vard demek aslnda
daha doru olacak. Çünkü bu te mel uzunca bir süredir unutulmu
durumdadr. Dinlerin "Cen - nete Kavumak", Spiritüalistler'in ise
"Ruhsal Tekamüle Ulamak" diye insanlara verdikleri mesajn temeli
buna daya-
48
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
nr. Kyamet'te olacak olan ite bu astral temizliin topluca ya
plmasdr. Ancak bu temizlik için Kyamet'i beklemenin zo runlu
olmadn da hatrlatalm ...
Kald ki, fazla da beklenecek bir zamann kalmadn söylüyor ezoterik
bilgiler... Hani o bildik bir söz vardr: "sra · fil Slr' unu
öttürünce Kyamet kopacak" diye ... srafil Sür'unu eline alm
cierlerini hava ile doldurdurmak üzeredir. Bunu da hatrdan uzak
tutmayalm ...
Ouz Kaan'm Çocukluu
"Astral Temizlik", dier Dünya Mitolojileri'nde olduu gibi, Türk
Mitolojisi 'nde de oldukça youn olarak ilenmi bir konudur. Türk
Mitolojisi 'ndeki bu konunun ileni motiflerine ve bu motiflerin
sunulu biçimlerine geçmeden önce; yine bu konuyla balantl olan Ouz
Kaan'n ve Türk Mitolojisi'nde geçen dier "Kahramanlar" n çocukluk
dönemlerine ksaca bir göz atalm ...
tAç giAV\ üç gece geçti1 C\V\V\eSV\e 9elwedi1 }\vvesiviV\
memesiV\deV\1 bir dcmlc süt emmedi,
BcV\c gelmedi diye1 CIV\V\esi clyordu1 SL-itAm ewmedi diye1
kclbiV\i dalyordu,
Alayp szlyordu1 beie dolcV\crnk;
SL-itAm mü cz diye1 çocu§c yclvcrcrck.
Ey beV\m 9i-izel cV\cm1 öüdi-imi-i clrscV\l C\ök Tcvr'yc +cpp1 eer
hakk tcV\rscv!
O zcmcV\ memeV\ clw1 ck siAti-iviA emerim
BcV\c lcyk olurscV\1 cdV\c cvc derim,
Bir baka Türk Efsanesi 'nde ise, mitoloji kahraman yedi gün içinde
çocukluk dönemini bitirip yiitlik aamasna geç-
49
Di.'.nya 'ya 9eli.,. iken, n,.-.la.-.a bo§m, idi.
)!edi k,...+la.-. ,çm,la.-., kok, alp kom,la.-.,
"Çoc,§, ve.-." demile.-., ,l,ya.-.ak com,la.-. .
.Annesi çok alam, yi.'..-.e§ini da§lam1 Çoc,k da dile gelmi,
ya.-.asn ba§lam.
Demi: "Anne, szlama! Oyalan da a§lamal
)!edi 9i.'.n mt.:hlet iste, ii ba§la savsaklama!"
)!edi 9i.'.n mi.'.hlet dolm,1 annenin benzi solm,1 O§lan bei§i kwm,
bi.-. civan yi§it olm,.
Doarken dünyay nurlara boan bu mitoloji kahramann kurtlarn almak
istedii ancak annesinin önce bundan kortuu anlatlyor. Fakat hemen
çocuk devreye girerek annesine yedi günlük bir hazrlk devresi
tanyor ve "bu istei yerine getir sakn aksatma" diyor. Sonunda
mitoloji kahramannn kurtlar . la bulutuu anlalyor. Bu buluma yedi
gün süren çocukluk döneminin de sonunu belirliyor.
Son derece kapal bir anlatmla, son derece önemli ezote rik
bilgilerin aktarld bir efsanedir bu ...
Kahramanlar'n çocukluk dönemi; inisiyasyona ba langç anlamna
gelir. Nitekim kahramanlarn çocqkluk dö nemleriyle ilgili
anlatlanlardan bu ifadelerin, bilinen bir ço cukluk olmad çok açk
olarak anlalabilmektedir.
Türk Mitolojisi 'ndeki kalramanlar genellikle 3 ya da 7 günde
konuurlar ... Bu bal bana ezoterik içerikli bir sem boldür.
nisiyasyonda geçirilen aamalar ve bu aamalardan sonra ulalan sonucu
anlatr. Mitoloji' de "konumak" olarak nitelendirilen bu sonuç,
inisiyasyonu bitiren örencinin öret men kademesine ulatnn ya da
ulaacann göstergesidir. Yani o da artk öretmen gibi konumaya
balayacaktr ...
50
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
Konumak ayn zamanda "Ruhsal dareci Planlar"n az olmak anlamna da
gelir. Yani onlarn medyomsal bir kanal anlamna ... Zaten
inisiyasyonu bitiren bir aday sonunda bu tür bir özellie bürünerek
yukars ile aas arasnda bir köprü oluturabilmekteydi.
Yukarda aktardmz efsanede bu aamaya geli, "beii krmak" sembolüyle
anlatlr ama bu aamaya geliin ayrnt lar dile getirilmemitir.
imdi bu ayrntlar görmek için yine Ouz Kaan Efsane si 'yle devam
edelim ...
Ouz Kaan'n Gençlii
Türk Mitolojisi'nde büyük kahramanlarn, çocukluk ile gençliini
birbirinden ayran, baz önemli çalar vardr. Bu çalardan en
önemlilerinden biri de "sim Koyma Töreni" ola rak bilinir. smi
olmayan bir çocuk henüz daha yetikin bir genç ve kahraman
saylmazd.
Eski Türk Gelenekleri 'nde bir gencin isim alabilmesi hiç de kolay
bir ey deildi. Gerçi her çocua Türkler, douundan itibaren bir isim
verirlerdi fakat bu isim, onun gerçek ismi ve ünvan saylmazd. O
gencin gerçekletirdii bir baar sonu cunda, kendisine o baarsna
uygun asl isim verilirdi. Hatta çeitli baarlar elde eden ve
toplumda ileri çkan gençlere her bir yeni baarlarndan sonra yeni
bir isim daha verilirdi.
Türkler'in bu adetleri o devirle ilgili tarihi kaytlar tutan
Çinliler'in iini de bir hayli zorlatrmtr. Bu nedenle de o de virle
ilgili tutulan Eski Çin Kaytlar 'ndaki önemli mevkiilerde bulunan,
toplumun ileri gelen liderlerin ve özellikle de Kaan lar 'n birden
fazla olan isimleri, karklklara neden olmutur. Kimin kim olduunu
anlamak, tarihi kaytlarda bazen çok bü yük bir güçlük
yaratmtr.
51
"TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
Eski Türk Gelenekleri'ndeki bu adet bütün Türk Efsa neleri'nde
kendisini gösterir. Ancak Ouz Kaan bu tarife uymayan tek Türk
Efsanesi olarak karmza çkar. Çünkü Ouz Kaan yapt bir baardan dolay
bu ismi almam, kendi ismini douundan ksa bir süre sonra yine
kendisi ver mitir. Bu da onun "Gök-Tanr" tarafndan gönderilmi
lider olduuna bir iaret olarak kabul edilmitir.
Efsane, Ouz Kaan'n gençlii ile ilgili bir baka önemli ayrntya daha
dikkatlerimizi çeker: Ouz Kaan 'n vücudu daha çok küçük yalardan
itibaren, tüylerle kapldr.
KV1rdV1n bilei gibi1 idi sanki bilei1 Benzer idi 0W1V1ZV11 ala
sawV1rV1nkine1
Ciösi.1 de yakn idi1 koca aynnkine.
Bir insan idi fakat1 tAyleri dolVI idi1
Vi.1cV1dV1 kll idi1 çok VIZVln boylVI idi.
CiAder at si.1rAleri1 tV1tar1 atlara biner1
Daha bV1 yat:; iken1 çkar1 avlara gider,
Cieceler gAnler geçti1 nice seneler doldV11
OV12 da bi.1yi.1yerek1 bir yahi yiit oldVI.
Eski Türkler'in kültür ve inançlarn anlatan dier mitolo jik
kaynaklarda, dünya üzerinde ortaya çkan ilk insann vücu- _ dunun da
tüylerle kapl olduu anlatlr.
Altaylar'da yaayan birçok efsanede, bu konu ile ilgili sa ysz
örneklere rastlamak mümkündür:
"Tüylerle kapl olan ilk insan, Tanr'ya kar günah ilemi ve bundan
dolay da tüyleri dökülmütü: Tüyleri dökülünce de insanolu, bir
türlü hastalklardan kurtulamam ve ölümsüz - lüü elinden
kaçrmt."
nsanln "mükemmelliyetten uzaklamakta olduunu" yani "aamal aa
iniini" anlatan bölümleriyle efsane de vam eder:
52
"ORTA ASYA TÜRK KÜLTÜRÜ"
"Tanr insan yaratrken, eytan gelmi ve insann üzerine tükürerek, her
tarafn pislik içinde brakmt. Tanr da insa - nn dn içine, içini de
dna çevirmek zorunda kalmt. Bu suretle insann içinde kalan eytann
pislii, insanolunun ru - hunu ve ahlakn olumsuz yönde deiiklie
uratmt. insann içi gerçi Tanr yapsyd ama d eytan tarafndan
kirletilmi ve eytan' a benzer bir özellie bürünmütü."
nsann ruhsal enerjisini kullanmasna engel olan "astral tortu", ile
yine kar karya gelmi oluyoruz. eytann tükü rüü, astral tortunun
olumasna neden olan negatif enerji lerin sembolüdür. Efsanede
kullanlan "tersine çevirme" ve "tüy" sembolleri de bir baka gerçee
dikkatleri çeker:
Burada, "Tüy"ün gerçein sembolü olduu hatrlanrsa, gerçekle irtibatn
kaybeden günümüz insannn durumunun son derece ince bir üslüpla
anlatlmakta olduu anlalacaktr. Yani dünyada iler tersine çevrilmi
durumdadr. Ve ruhsal enerjisini ve ruhsal güçlerini insanlar
istedikleri gibi kullana mamaktadrlar.
Bu efsane, bizim devremiz insanlnn temel özellii olan,
bilgisizliini ve egoizmasn anlatrken ayn zamanda bi zim devremizin
genel niteliini de gözler önüne sermektedir.
Ouz Kaan Canavarla Savayor ...
nisiyasyonun tüm saflalann sembollerle anlatan efsane lerden biri
olan Ouz Kaan Efsanesi'nin daha sonraki bölüm lerinde, Ouz Kaan'n
korkunç bir canavara benzeyen gerge danla mücadeleleri ele
alnr:
Bir b:.;}':.;k orman var-d1 O1Az }'1Ard1Andcn içre,
Ne nehir ne wwcklcr ckcrd1 blA orwcn içre1
Ne çok cv hc}'Vcnlm•1 orwcndc }'ccr idi.
Ne çok cv kAlcr dc, l;stl;nde IAÇC\r idi.
53
"TÜRKLER'N KÜLTÜR KÖKENLER"
Ouz Kaan Efsanesi'nin bu bölümü mükemmel bir sem boller bütünüyle
balyor. Orman'n içinde hayvanlarn yaa mamas bir bereketsizlik
meselesi olarak ortaya konuluyor. Hatta nehir ve rmaklarn da
olmamas özellikle vurgulanyor. Bu sembollere az sonra döneceiz ...
imdilik buna sebebiyet veren eyin ne olduunu, yine mitolojinin
kendi anlatm için de takip edelim:
Ormanda }'aa!" idi, çok bA}'Ak bil" gel"gedan,
Yel" idi }'aatmazd, ne ha}'Van, ne de insan!
Basa .. d s'..\1"'..\lel"