19
ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT 4-7 EKİM 2017 AMASYA INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON AMASYA HISTORY-LANGUAGE-CULTURE-LITERATURE 4-7 OCTOBER 2017 AMASYA BİLDİRİLER KİTABI 2. CİLT (Edebiyat, Dil, Kültür) AMASYA 2017

ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT

4-7 EKİM 2017 ● AMASYA

INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON AMASYA HISTORY-LANGUAGE-CULTURE-LITERATURE

4-7 OCTOBER 2017 ● AMASYA

BİLDİRİLER KİTABI

2. CİLT (Edebiyat, Dil, Kültür)

AMASYA ● 2017

Page 2: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

AMASYA DÂRÜ’L-HADÎSLERİ Amasya Dâr Al-Hadîth

Yrd. Doç. Dr. Hasan YERKAZAN

Amasya Üniversitesi [email protected]

Özet Tarihi süreç içerisinde Amasya, ilim, kültür ve medeniyetin önemli merkezlerinden biri olmuştur. Medreselerin ve kütüphanelerin çokluğundan dolayı dünyanın muhtelif yerlerinden öğrenciler bu bölgeye akın etmiştir. Amasya medreseleri, dinî ve müspet ilimlere büyük katkıda bulunmuş ve birçok âlim yetiştirmiştir.

Amasya’da kurulan en önemli medreselerden biri de dârü’l-hadîslerdir. Dârü’l-hadîsler, hadîs öğrenimi için kurulan özel medreselerdir. Bu medreselerde temel İslâm bilimlerinin yanı sıra ağırlıklı olarak hadîs ilmî ile iştiğal edilmiştir. Amasya’da hadîs ilimlerini tahsil etmek amacıyla çok sayıda dârü’l-hadîs açılmıştır. Dârü’l Hadîs-i Abdullah Paşa, Dârü’l-Hadîs-i Osman Çelebi, Dârü’l-Hadîs-i İbrahim Efendi ve Dârü’l-Hadîs-i Osman Bey bunlardan bir kısmıdır. Medrese tahsilinin en üst seviyesi olarak kabul edilen bu kurumlar, Amasya’nın ilmî ve kültürel birikime büyük katkıda bulunmuştur.

Bu çalışmada Amasya’nın dinî, ilmî ve kültürel mirasının önemli bir parçası olan Amasya dârü’l-hadîsleri incelenecektir. Bu medreselerin kurulması, özellikleri, vakfiyeleri, ders programları, okutulan kitapları, müderrislerinin özellikleri, öğrenci kabul şartları vs. gibi konular ele alınacaktır. Çalışma neticesinde Amasya’nın önemli kültürel değerlerinden biri olan bu dârü’l-hadîsler gün yüzüne çıkarılacaktır.

Anahtar kelimeler: Amasya, dârü’l-hadîs, hadîs, kültür.

Abstract Amasya has been one of the important centers of science, culture and civilization in the historical process. Students from various parts of the world flocked to this area because of the multitude of madrasas and libraries. Amasya madrasas made a great contribution to the religious and positive sciences and raised many scholars.

One of the most important madrasas established in Amasya were dâr al-Hadiths. Dâr al-Hadiths were private madrasas established for the study of Hadith. Hadith sciences beside basic Islamic sciences were mainly studied in these madrasas. In

Page 3: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

40

4

Amasya, many dâr al-hadiths heve been opened in order to learn Hadîth. Dâr al-hadith of Abdullah Pasha, Dâr al-hadith of Osman Celebi, Dâr al-hadith of Ibrahim Efendi and Dâr al-hadith of Osman Bey were some of them. These institutions, which were considered as the highest level of the madrasah education career, made a great contribution to Amasya's scientific and cultural accumulation.

Dâr al-hadiths which were important part of Amasya's religious, scientific and cultural heritage will be examined in this study. The establishment of these madrasas, and their features, foundations, course schedules, the textbooks, the characteristics of the professors, student admission requirements etc. will be also discussed in this text. These dâr al-hadiths, that were one of the important cultural values of Amasya will be brought to light as a result of the study.

Keywords: Amasya, dâr al-hadiths, hadîth, culture.

Giriş

Bir şehrin en büyük zenginliklerden biri, hiç şüphesiz, sahip olduğu eğitim öğretim müesseseleridir. Tarihin her döneminde medrese, mektep, kütüphane gibi eğitim öğretim kurumlarıyla güçlü olan şehirler, ilim talebeleri için daima cazibe merkezi olmuştur. Bu yönüyle Amasya, tarihi süreç içerisinde önemli bir rol üstlenmiştir. Dünyanın muhtelif bölgelerinden ilim tahsil etmek isteyen öğrenciler, Amasya’ya gelerek bu şehrin ilmî ve kültürel birikiminden istifade etmeye çalışmışlardır.

Amasya’nın dinî, ilmî ve kültürel hizmetlerine katkıda bulunmak amacıyla çok sayıda medrese açılmıştır. Bu medreselerin bir kısmı belli bir sahada uzman yetiştirmeye tahsis edilmiştir. Dârü’l-hadîsler de bu kapsamda değerlendirilen müesseselerdir. Dârü’l-hadîsler, hadîs ve hadîs ilimlerinin özel olarak tahsil edildiği özel ihtisas medreselerdir. Bilindiği kadarıyla Amasya medreseleri içerisinde Abdullah Paşa, Osman Çelebi, Osman Bey/Bekir Paşa ve İbrahim Efendi medreseleri dârü’l-hadîs olarak hizmet vermişlerdir (Abdizâde, 1328: 1/269-270).

Amasya dârü’l-hadîsleri ile ilgili Osman Keskiner tarafından bir çalışma yapılmış olup Anadolu’da Hadîs Geleneği ve Dârü’l-hadîsler Sempozyumunda “Amasya Dârü’l-hadîsleri ve Kültürümüzdeki Yeri” başlığı ile sunulmuştur. Keskiner, bu tebliğini Abdizâde Hüseyin Hüsameddin’in Amasya Tarihi isimli eserinde yer alan bilgilere dayanarak hazırlanmıştır (Keskiner, 2011: 243). Keskiner’in bu tebliğinin dışında Anadolu dârü’l-hadîslerini konu edinen birçok akademik çalışmada Amasya dârü’l-hadîsleri hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı Abdizâde’nin Amasya Tarihi isimli çalışmasına dayanmaktadır.

Bu tebliğde ise on iki ciltten oluşan (beşinci cilt hariç/kayıp) Amasya Tarihi isimli eserin tamamı incelenmiş olup, Amasya dârü’l-hadîsleri ile ilgili tüm bilgiler bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca Amasya dârü’l-hadîsleri ile ilgili ayrıntılı bilgiye ulaşmak amacıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde çalışma yapılarak çok sayıda belgeye ulaşılmıştır. Bu belgelerin büyük bir

Page 4: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

40

5

kısmı incelenmiştir. Arşiv kayıtları tetkik edilirken daha çok hadîs tarihini ilgilendiren hususlar dikkate alınmıştır. Vakfiyelerin muhasebe kayıt defterleri, gelir ve giderleri ile ilgili bilgiler değerlendirme dışı tutulmuştur. Arşiv taramasının yanı sıra 1316, 1317, 1318, 1319 ve 1321 Maârif Salnamelerinde Amasya dârü’l-hadîslerinin izi sürülmüştür. En son olarak Amasya şer‘iyye sicilleri ile ilgili yapılan akademik çalışmalar incelenerek Amasya dârü’l-hadîsleri ile ilgili bilgilere ulaşılmaya çalışılmıştır.

Bu tebliğ iki ana başlıktan oluşmaktadır. Birinci ana başlıkta dârü’l-hadîslerin tarihsel süreci ve mahiyeti hakkında kısa bir bilgi verilecektir. İkinci ana başlıkta ise Amasya dârü’l-hadîsleri ile ilgili elde edilen veriler takdim edilmeye çalışılacaktır.

A. Dârü’l-hadîslerin Tarihsel Sürecine Kısa Bir Bakış

Hadîs öğrenimi için kurulan özel ihtisas medresesine dârü’l-hadîs denilmektedir. Bu müesseselere dârü’s-sünne, dârü’s-sünneti’l-Muhammediye (Bozkurt, 1993: 527), dârü’s-sünneti’n-nebeviyye (Kazıcı, 2006: 20) gibi isimler de verilmiştir.

Hadîs ilminin tarihî gelişimi ve yapısının yanı sıra Bâtınilere karşı Sünni düşünceyi korumak, devlet kademlerine kalifiye eleman yetiştirmek ve hadîs sahasında ihtisaslaşmayı temin etmek (Ekrem, 2012: 11-12), sünnetin ihyası ve yorumlanması (Yıldırım, 2011: 297) gibi birçok dinî, ilmî, siyasî ve sosyal etken bu medreselerinin açılmasında etkin olmuştur. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.)’e olan sevgi ve muhabbet, bu müesseselerin yaygınlaşmasında önemli bir unsur olduğunu söylemek de mümkündür.

İslâm tarihinde hadîs ve hadîs ilimlerinin özel olarak öğretildiği ilk sistemli dârü’l-hadîs medresesi (Bozkurt, 1993: 527), 563/1168 tarihinde Selçuklu Atabeyi Nureddin Zengi tarafından Şam’da açılmıştır. Kurucusuna nispetle bu medrese, Nûriye Dârü’l-hadîsi olarak isimlendirilmiştir (Baltacı, 1976: 12; Yardım, 1984: 170; Gül, 1997: 138). Bu medresenin kuruluşundan sonra İslâm coğrafyasının muhtelif bölgelerinde yaygınlaşan dârü’l-hadîslerde çok sayıda muhaddis yetişmiştir. Dârü’l-hadîsler, yetiştirdikleri öğrencilerin yanı sıra bulundukların şehirlerin ilmî, dinî ve kültürel yaşamına büyük katkısı olmuştur.

Anadolu’da bilinen ilk dârü’l-hadîs, Selçuklu atabeylerinden Cemâleddin Ferruh b. Abdullah tarafından 640/1242 tarihinde Çankırı’da inşa edilen Taş Mescid Medresesidir (Yardım, 1993: 529). Osmanlı döneminin ilk dârü’l-hadîsi ise I. Murad devrinde (1360-1389) Çandarlı Hayreddin Paşa tarafından 780/1378 tarihinde İznik’te açılmıştır (Baltacı, 1976: 20). İlk devir Osmanlı dârü’l-hadîslerinin en meşhuru, II. Murad’ın 828/1425’te Edirne’de yaptırdığı Dârü’l-hadîs Medresesi’dir (Yardım, 1993: 530).

Fatih döneminde Sahn-ı Semân Medreselerinin tesisi ile birlikte Osmanlı medrese sisteminde eğitim öğretim kurumları yirmili, otuzlu, kırklı, ellili ve

Page 5: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

40

6

altmışlı şeklinde beş kademeye ayrılmıştır. Süleymaniye Medresesi yapıldıktan sonra medrese sistemindeki kademeler arttırılmış ve en yüksek gelire dârü’l-hadîs müderrisleri sahip olmuşlardır. Bu çerçevede Süleymaniye Dârü’l-hadîsi ise Osmanlı medreseleri arasında en yüksek payeye ulaşmıştır (Uzunçarşılı, 1988: 36-37).

Dârü’l-hadîsler medrese eğitim sistemi içerisinde en üst statüde bir eğitim kurumu olarak kabul edildiğinden dolayı belli bir eğitim sürecinden geçen öğrenciler bu eğitim müessesesine kabul edilmiştir. Aynı şekilde bu medreselerde müderris olabilmek için de tecrübeli ve hadîs ilimlerinde liyakat ve ehliyetli olma şartı aranmıştır. Ancak her dârü’l-hadîsi aynı statüde değerlendirmek mümkün değildir. Zaman ve bulunduğu bölgeye göre bu medreselerin konumu farklılık arz etmiştir (Baltacı, 1976: 21).

Dârü’l-hadîslerde müderris ve öğrencilerin yanı sıra hizmetlerin düzenli bir şeklide devam edebilmesi için birçok kişi istihdam edilmiştir. Bu kişilerin unvanı ve kısaca görevleri şunlardır: müderris/dersiâm, medresede veya camide öğrencilere ders okutan hoca; muîd, medreselerde öğrencilerle dersleri müzakere eden ve müderrislerin yardımcılığını yapan asistan; talebe, tüllâb, danişmend, suhte veya müsteid, medresede ders gören öğrenci; mütevelli, vakıf işlerinin idare eden kişiler; kâtip, vakfın gelir ve giderlerini bir deftere kaydeden şahıs; câbi, vakfın gelirini toplayan tahsildar; nâzır, mütevellinin vakfın işlerini nasıl idare ettiğine nezaret eden mürakıp; bevvâb, kapı bekçisi; ferrâş; imaret, cami, mescid gibi kurumların temizliğini yapan kişi; kennas, medreseyi süpüren ve temizleyen şahıs; âbkeş, medresenin suyunu temin eden; sebilci, su dağıtan; su yolcu, su yollarını ve musluklarını tamir eden; tabbâh, aşçı; siracî, kandilleri yakmakla görevli kişi; hâfız-ı kütüb, kitapları saklayan, muhafaza eden; cüzhan, medresede cüz okuyan şahıs; şeyhü'l-kurrâ, dârü’l-hadîste öğrencilere Kur’an öğretmek için görevlendirilen hoca; imam ve müezzin, namaz kıldırmak için tayin edilen görevliler; kayyim, vakfa ait malları koruyup kollamak için görevlendirilen şahıs; duagû; nikâh, mevlit ve hatim gibi umumi toplantılarda dua okuyan kişiye verilen isimdir (Ekrem, 2012: 212-239).

Dârü’l-hadîslerin müfredatlarında rivâyet, dirâyet, isnad, rical bilgisi ve tenkidi gibi temel hadîs konularına yer verilmiştir. Genel olarak dârü’l-hadîslerde hadîs kaynaklarından, Sahih-i Buharî, Sahîh-i Müslim, Mesâbîhu’s-sünne, Meşârıku’l-envâr, Câmiu’l-usûl, Kitâbu'z-zühd, Kitabu’ş-şifa, Mebâriku’l-ezhâr ve Nevevî’nin Kitâbu’l-erbaîn’i okutulmuştur. Hadîs usûlünden ise İbnu’s Salâh’ın (ö. 643/1245) Ulûmu’l-hadîs’i, Irâkî’nin (ö. 806/1404) Elfiye’si, İbn Hacer'in (ö. 852/1449) Nuhbetü'l-fiker'i ve bu eserin şerhi olan Nüzhetü’n-nazar’ı ve Birgivî Mehmed Efendi’nin (ö. 981/1573) Risale fî usûli'l-hadîs’i ders kitabı olarak takip edilmiştir (Abdizâde, 1328: 1/270; Hızlı, 2008: 36-37; Karacabey, 2011: 227-228). Bu bağlamda Amasya Tarihi müellifi Abdizâde Hüseyin Hüsameddin, dârü’l-hadîs ve müfredatı ile ilgili olarak şunları söylemektedir:

Page 6: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

40

7

Bir usûl-i mahsûsa üzerine, turûk ve esânîde, terâcim-i ricâle ve tenkîd-i ahvâl-i ruvâta müstenid bir ilm-i vâsi’ olduğundan, bu ilmi eslâf-ı kirâm, ulûmu sâireden tefrik ederek, tahsiline mahsûs birer medrese bina ve dârü’l-hadîs diye tesmiye etmişlerdir (Abdizâde, 1328: 1/269).

B. Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Bilindiği kadarıyla Amasya’da, Abdullah Paşa Dârü’l-hadîsi, Osman Çelebi Dârü’l-hadîsi, Osman Bey/Bekir Paşa Dârü’l-hadîsi ve İbrahim Efendi Dârü’l-hadîsi isimlerinde dört tane dârü’l-hadîs hizmet vermiştir. Bu medreseler hakkında elde edilen bilgiler, aşağıda başlıklar halinde takdim edilmeye çalışılacaktır.

1. Abdullah Paşa Dârü’l-hadîsi

Abdullah Paşa Camii ve Dârü’l-Hadîs Medresesi, Sultan ikinci Bâyezid Hân dönemi beylerbeylerinden el-Hâc Sinan Beyzâde Abdullah Paşa tarafından 890/1485 tarihinde Sofular Mahallesinde (Sûfîler) inşa edilmiştir. Bu yapının evkâf tanzimi ise Abdullah Paşa ahirete irtihal ettikten sonra oğlu defterdar Abdülkerim Bey tarafından 907/1502’de düzenlenmiştir (Abdizâde, 1328: 1/153, 299).

Abdullah Paşa Camii ve Dârü’l-Hadîs Medresesinin kurucusu Bağdadîzâde Abdullah Paşa, Amasya’da Şehzâde Sultan Ahmed, Şehzâde Sultan Mahmud ve Alaeddin Beylerin defterdârı olarak hizmet veren; Fatih Sultan Mehmed Han devrinde Edirne’ye çağrılıp hazîne-i âmire defterdârı olarak görevlendirilen, 857/1453’de İstanbul’un fethinde ordunun i’âşe ve levazımının idaresinde gösterdiğini başarıdan dolayı baş defterdarlık makamına getirilen Amasyalı el-Hâc Titrek Sinaneddin Yusuf Bey’in oğludur (Abdizâde, 1328: 10/418-419). Abdullah Paşa da babası gibi Osmanlı Devleti’nin yetiştirdiği önemli devlet adamlarından biridir. Tahsil hayatını Amasya’da tamamlamıştır. Sultan II. Bâyezid Amasya Valisi iken ona intisap ederek emirlerden olmuştur. 886/1482’de Sultan Bâyezid’in cülûsunda valisi olan Şehzâde Sultan Ahmed’in lâlâsı ve müsteşarı olarak beylerbeyliği payesini almıştır. 889/1485’te ise Ankara beylerbeyi olmuştur. 890/1486’da Cem Sultan’ın gönderdiği kuvvetlerle harp ederken vefat etmiştir (Abdizâde, 1328: 12/7-8). Kabri Abdullah Paşa Camii’nin sol tarafında bulunan avlu içerisindedir.

Abdullah Paşa Dârü’l-Hadîs Medresesi günümüze kadar hayatta kalmayı başarmıştır. Bugün cami olarak hizmet vermektedir. Caminin giriş kapısında şu kitabe bulunmaktadır:

Page 7: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

40

8

(Fotoğraf: Eren HUPAL)

باشا هللا عبد الحاج الحديث دار عمر

أيام في عنهما هللا عفى سنان الحاج ابن

ثمانماية و تسعين في نصره عز بايزيد سلطان

“Dârü’l-Hadîsi, Sultan Bâyezid'in devr-i saltanatında -Allah zaferini daim etsin-, Hacı Sinan oğlu Hacı Abdullah Paşa -Allah her ikisini de bağışlasın- 890 tarihinde yaptırmıştır.”

Kitabesinde dârü’l-hadîs olduğunun belirtilmesi oldukça önemli ve dikkat çekicidir. Bugün Abdullah Paşa Camii olarak bilinen bu yapı, Sofular Caddesi üzerindedir. Yoldan yüksek olduğundan dolayı camiye kapısı önünde bulunan taş merdivenden çıkılmaktadır. Merdivenin önünde bulunan kapının iç tarafı caminin ön avlusu olup üstü kubbe ile kapatılmıştır. Dârü’l-hadîs, caminin iç kapısı önündeki boşluğun iki yanında bulunan ikişer odadan ibarettir. Ayrıca caminin içi dershane olarak da kullanılmıştır (Abdizâde, 1328: 1/299). Bugün bu odalardan biri imam odası olarak kullanılmaktadır. Diğer odalar ise namaz kılınmak üzere halı döşenmiştir. Cemaatin kalabalık olduğu günlerde buralarda namaz kılma imkânı bulunmaktadır.

Abdullah Paşa Dârü’l-Hadîsi

(Fotoğraf: Mustafa Cambaz)

Page 8: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

40

9

1317/1900, 1318/1901, 1319/1902 ve 1321/1904 tarihli maârif salnâmelerine göre Abdullah Paşa Dârü’l-hadîs Medresesinde her dönem 8 öğrenci öğrenim görmüştür (Salnâme-i Nezaret-i Maârif-i Umumiye, 1317:1258-1259; 1318: 1402-1403; 1319: 668-669; 1321: 551). Muhtemel Dârü’l-hadîs Medresesinde bulunan dört odada öğrenciler ikişer kişi olarak kalmışlardır. Maârif salnâmelerinde yer alan bilgilere göre, bu medrese yirminci yüzyıla kadar önemli bir eğitim ve öğretim kurumu olarak varlığını devam ettirmiştir.

1318, 1319 ve 1321 tarihli maârif salnâmelerinde Abdullah Paşa Medresesinin ismi Sûfiler Medresesi olarak geçmektedir. (Salnâme-i Nezaret-i Maârif-i Umumiye, 1318: 1402; 1319: 668; 1321: 551). Ancak Amasya Tarihi müellifi Abdizâde, Abdullah Paşa Camiinin batı tarafına bitişik ve dârü’l-hadîsin arka tarafında Cenûn-zâde el-Hâc Mustafa Ağa tarafından bina edilen Sufiler Medresesi isimli ayrı bir medreseden de bahsetmektedir (Abdizâde, 1328: 1/294-295). Ancak maârif salnâmelerinde her iki medresesinin kurucusu Abdullah Paşa olarak geçmektedir. Her iki medrese bitişik olduğundan 1318, 1319 ve 1321 tarihli maârif salnâmelerine Abdullah Paşa yerine Sufiler Medresesi olarak geçtiğini söylemek mümkündür.

Abdullah Paşa medresesinde çok sayıda müderris görev yapmıştır. Bunlardan bir kısmı şöyledir:

1. Eftel el-Hâc Ahmed Efendi (ö. 951/1544): Amasya Efte köyünden Osman’ın oğludur. Mollâ Bahşî, Muslihiddin Musa Efendilerden tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm ve Abdullah Paşa müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 6/447).

2. Amasyalı Şermîzâde Takıyeddin Osman Efendi (ö.1051/1641): Kâdî Mustafa Efendi b. Osman Çelebi’nin oğludur. Meşhur muhaddis Zileli Abdurrahman Efendi’den ders almıştır. Amasya’nın muhtelif medreselerinde görev yapan Şermîzâde, hadîs ve tefsir ilimlerinde mahir bir kişi olarak tanınmıştır (Abdizâde, 1328: 8/46).

3. Abdî Efendi (ö. 1089/1678): Amasya sipâhilerinden Mustafa Ağa b. Halil Ağa’nın oğludur. Hâcezâde Abdullah Efendi’de başlamış olduğu ilim tahsilini Şeyh Yakub Efendizâde Mustafa Efendi’nin yanında devam etmiş ve Sultân Bâyezid imamlarından Fazıl Hasan Efendi’nin rahle-i tedrisinde tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm olmuştur. Şair, tarihçi ve aynı zamanda Abdullah Paşa müderrisi olan Abdî Efendi, Tezkire-i Abdî isimli eserin de yazarıdır (Abdizâde, 1328: 1/299; 1328:1/331; 1328: 12/124).

4. Abdî Efendizâde el-Hâc Ahmed Efendi (ö. 1133/1721): Amasya müverrihi ve Abdullah Paşa müderrisi Abdî Efendi’nin oğludur. Pirîzâde el-Hâc Hüseyin Efendi’den tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm ve Abdullah Paşa müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 6/611).

5. Diyarbekirli Kara Dersiâm İsmail Efendi (ö. 1148/1735): Diyarbakır’da tahsil hayatına başlayan İsmail Efendi, Amasya’da İkincizâde Abdullah Sânî

Page 9: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

0

Efendide tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm olmuştur. 1136/1723’de Abdullah Paşa müderrisi tayin edilen İsmail Efendi, 1137/1724’de medreseden ayrılmıştır (Abdizâde, 1328: 7/160)

6. Ortaköylü es-Seyyid el-Hâc Abdulvehhâb Efendi (ö. 1145/1732): es-Seyyid Süleyman b. es-Seyyid Şükrullah el-Hüseynî’nin oğludur. Amasya âlimlerinden tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm olmuştur. Muhtelif bölge ve medreselerde kâdî ve müderris olarak görev yapmıştır (Abdizâde, 1328: 12/112-113).

7. Şeyhü’l-kurrâ Hâfız Ömer Efendi (ö.1124/1712). 8. Karazâde Abdullah Efendi (ö. 1145/1732): Abdullah Paşa camii ve

medresesi müderrisi şeyhü’l-kurrâ Hâfız Ömer Efendi’nin oğludur. Babasının 1124/1712’de vefatından sonra Abdullah Paşa Camii imamı ve medresesi müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 12/31-32).

9. Taşabadî el-Hâc Hâfız Ahmed Efendi (ö. 1169/1755): Taşâbâd (Erba) kazası Bedevî köyünden Halil b. İbrahim’in oğludur. Küçük yaşında Amasya’ya gelerek Sultan Bâyezid mektebinde Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiştir. Çorumlu Hâfız es-Seyyid Mehmed Efendi, Kayyumzâde el-Hâc İsmail Efendi, es-Seyyid Mehmed Efendi gibi âlimlerden ders alarak tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm olmuş ve Abdullah Paşa müderrisliğine tayin edilmiştir. Amasya’da müderrisliğin yanı sıra müftü olarak da görev yapmıştır (Abdizâde, 1328: 6/648).

10. Hâcı Vehhâbzâde es-Seyyid el-Hâc Osman Efendi (ö. 1171/ 1758): Abdullah Paşa müderrisi Ortaköylü es-Seyyid el-Hâc Abdülvehhâb Efendi’nin oğludur. 1145/1732’de babasının vefatı üzerine Abdullah Paşa müderrisi olmuşsa da tedrise müsait olmadığından dolayı 1147/1734’de görevinden feragat etmiştir (Abdizâde, 1328: 12/178).

11. Güvüklü Hâcı Hâfız Osman Efendi (ö. 1179/1766): Amasya Güvük köyünden olan Osman Efendi, gençliğinde Amasya’ya gelip Kurân-ı Kerim’i ezberledikten sonra ‘İdîzâde Hâcı Akif Mustafa, Çorumlu es-Seyyid Hâfız Mehmed ve Hâfızzâde el-Hâc Faik Osman Efendilerden tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm olmuştur. 1177/1763 rebiü’l-âhirinde Abdullah Paşa müderrisi Şeyh Mustafa Efendi’nin vefatı üzerine Abdullah Paşa medresesi müderrisi olarak tayin edilmiştir (Abdizâde, 1328: 12/184).

12. Taşâbâdî el-Hâc Emîn Mehmed Efendi (ö. 1188/1774): Amasya müftisi Taşâbâdî el-Hâc Ahmed Efendi’nin büyük oğludur. Babası ve ‘İdîzâde el-Hâc Mustafa Akif Efendi’den tahsili tamamladıktan sonra dersiâm ve daha sonra Abdullah Paşa müderrisi olmuştur. (Abdizâde, 1328: 7/311-312).

13. Seküköylüzâde Hâfız el-Hâc Osman Efendi (ö. 1189/1775): Amasya’da Sultân Bâyezid câmii imâmı Hâfız el-Hâc Ömer Efendi’nin kardeşi Mehmed Efendi’nin oğludur. Meşhur muhaddislerden olan Hâfızzâde Hâfız el-Hâc Faik Osman, Akif Mustafa, Taşâbâdî el-Hâc Ahmed Efendilerden tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm olmuştur. 1179/1766’da Güvüklü Hâcı Osman Efendi’nin vefâtı üzerine Abdullah Paşa dârü’l-hadîsi müderrisi olarak görevlendirilmiştir (Abdizâde, 1328: 12/185).

Page 10: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

1

14. Osman Efendi (ö. 1204/190): Amasya âlimlerinden ders alarak tahsilini tamamlayıp dersiâm olan Osman Efendi, 1179/1766’da Abdullah Paşa müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 12/188).

15. Maraşlı İbrahim Efendi (ö. 1294/1877): Maraşlı Mehmed b. Abdullah oğludur. Amasya’ya gelip Malatyalı Sûfî Mehmed, Payaslızâde el-Hâc Adbülhâlim Efendilerden tahsilini tamamlamıştır. Hâcı Osman Efendi-zâde es-Seyyid Ebubekir Efendi b. es-Seyyid Mehmed Efendinin vefatından sonra onun yerine Abdullah Paşa Medresesine müderrisi olarak tayin edilmiştir (Abdizâde, 1328: 6/221).

Yukarıda Abdullah Paşa Dârü’l-hadîs’inde görev yapan bazı âlimler hakkında kısa bilgiler verilmeye çalışılmıştır. Yaklaşık beş yüz yıl hadîs ilimlerinin öğrenime tahsis edilen bu medresede isimleri henüz tespit edilememiş pek çok sayıda müderrisin görev yaptığını söylemek mümkündür.

2. Dârü’l-Hadîs Medresesi/Osman Çelebi

Dârü’l-hadîs medresesi, 933/1527 tarihinde Kâdî Seydî Alizâde el-Hâc Osman Çelebi tarafından Pirinççi Mahallesinde dere kenarında Hacı Hamza Efendi’nin Camii hizasında bina edilmiştir. İlk önce ahşap olarak inşa edilen medrese, 1011/1603 tarihinde çıkan bir yangında yanmış, daha sonra Osman Çelebi'nin torunu Aişe Hatun tarafından 1018/1609’de yeniden inşa edilmiş, vakıf sorumluluğu oğlu Şaban Ağa’ya ve çocuklarına bırakılmıştır. 1098/1686 ve 1143/1730 yangınlarında tekrardan yanan bu medrese, 1100/1688 ve 1151/1738 senelerinde yeniden bina edilmiştir. Geldiklan nahiyesinde medreseye vakfedilen arazinin gelirleri ile müderrislerin maaşları karşılanmıştır. Medreseye ait vakfedilmiş akarlar zaman içerisinde kaybolmuştur (Abdizâde, 1328: 1/288).

Bu medreseyi yaptıran el-Hâc Osman Çelebi, Sofya kâdısı ve Rumeli Kâdi’l-kudâtı olarak görev yapmış olan Amasyalı Hâbilzâde Alaeddin Seydî Ali Çelebi’nin (Abdizâde, 1328: 10/516) oğludur. Osman Çelebi, Amasya ve İstanbul âlimlerinden ders almıştır. Kemal Paşazâde Ahmed Şemseddin Efendi’den tahsilini tamamladıktan sonra mülâzım ve dersiâm olmuştur. Müderris ve kâdî olarak birçok yerde görev yapmış olup 944/1537’te Amasya kâdîsı olmuş ve 947/1540’de emekli edilmiştir. 952/1545’te vefat eden bu zat, mal varlığını yaptırmış olduğu dârü’l-hadîse vakfetmiştir. Âlim, kâmil, fezâ’il-i ‘ilmiyye ve ahlâkiyyesiyle tanınmıştır (Abdizâde, 1328: 12/140-141).

Osman Çelebi Dârü’l-hadîsi, günümüze kadar varlığını devam ettirememiştir. 1317, 1318, 1319 ve 1321 tarihli maârif salnâmelerinde de bu medrese ile ilgili herhangi bir bilgiye de rastlanmamıştır. Ancak Amasya Tarihi müellifi Abdizâde, bu medreseden söz ederken “el-yevm muhtâc-ı ta‛mîr bir halde mevcûddur” (Abdizâde, 1328: 1/288) demek suretiyle, söz konusu eserini kaleme aldığında dönemde bu medresenin tamire muhtaç bir halde mevcut olduğunu ifade etmiştir.

Page 11: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

2

Osman Çelebi Dârü’l-hadîsinde çok sayıda müderris görev yapmıştır. Bunlardan bir kısmı şöyledir:

1. Dersiâm Hüseyin Efendi (ö. 1147/1734): Zanbak Mehmed Çelebizâde İsa Ağa’nın oğludur. Amasya âlimlerinden ve özellikle Yakub Paşa müderrisi Halil Efendi’den tahsilini tamamlayarak dersiâm olmuştur. Yıllarca Mehmed Paşa Medresesinde ders vermiştir ve “Dersiâm Efendi” diye meşhur olmuştur. Mehmed Paşa Câmii kürsî şeyhi ve Dârü’l-hadîs Osman Çelebi müderrisi olarak görev yapmıştır (Abdizâde, 1328: 9/104).

2. Moramollu el-Hâc İbrahim Efendi (ö. 1147/1734): Amasya’nın batı tarafında bulunan Moramul köyünden Mustafa b. İbrahim’in oğludur. Amasya âlimlerinden tahsilini tamamlayarak dersiâm olmuştur (Abdizâde, 1328: 6/142-143).

3. Kırmacızâde el-Hâc Hüseyin Efendi (ö. 1151/1738): el-Hâc Mehmed Efendi b. Ali Ağa b. Kırmacı Mehmed Ağa’nın oğludur. Amasya’nın ileri gelen âlimlerinden mütevellizâde el-Hâc Ahmed ve İkincizâde el-Hâc Abdullah Sânî Efendilerden tahsilini tamamlayarak dersiâm ve Dârü’l-hadîs-i Osman Çelebi müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 9/104).

4. Çelebizâde Ahmed Efendi (ö. 1050/1640): Amasya eşrafından Çelebi Mehmed Efendi’nin oğludur. Amasya âlimlerinden olan Veliyeddin Zileli Abdurrahman ve Lâdikli Yahya Efendilerden aklî ve naklî ilimleri tahsil etmiştir. Ömrünü ilim öğrenme ve öğretmeye adamıştır. “Hacı Dersiâm Efendi” diye meşhur olmuştur (Abdizâde, 1328: 6/500-501).

5. Hâfız Hüseyin Efendi (ö. 1067/1657): Amasyalı Oruc oğludur. Kadı-zâde Hâce Mehmed Ali Efendi’den tahsilini tamamlayarak dersiâmm olduktan sonra Dârü’l-hadîs-i Osman Çelebi müderrisliğine tayin edilmiştir (Abdizâde, 1328: 9/53).

6. Fenârcizâde el-Hâc Evliyâ Halil Keşfî Efendi (ö.1205/1791): Amasyalı Dânişzâde Fenarci el-Hâc İbrâhim Ağa’nın oğludur. “Fenârcizâde” ismiyle meşhur olmuş olup İdîzâde el-Hâc Mustafa Akif, Şeyhü’l-İmâre el-Hâc Mehmed, Lâz İbrahim Efendilerden tahsilini tamamlamıştır. 1178/1764’de Kırmacızâde Hâfız Ahmed Efendi yerine Dar’ül-hadîs-i Osman Çelebi müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 7/359-360).

7. Müftizâde es-Seyyid el-Hâc İbrahim Efendi (ö. 1180/1766): Amasya müftüsü es-Seyyid el-Hâc Ali Efendi-zâde es-Seyyid eş-Şeyh Halil Efendi’nin oğludur. Amasya müftüsü Tokadî es-Seyyid eş-Şeyh Mustafa ve Çorumlu es-Seyyid el-Hâc Ali Efendilerden tahsilini tamamlayarak dersiâm ve dârü’l-hadîs-i Osman Çelebi müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 6/169).

8. Şeyhzâde İbrahim Efendi (ö. 1210/1795): Tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm ve 1183/1769’da Dârü’l-hadîs-i Osman Çelebi müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 6/189).

9. Müderris el-Hâc Ahmed Efendi (ö. 1163/1750): Çorumlu Hâfız es-Seyyid el-Hâc Mehmed Efendi’den ve Kürd Hâfız el-Hâc Ali Efendi gibi âlimlerden tahsilini tamamlayıp ders-i ‘âmm ve 1151/1738’de Zanalızâde es-

Page 12: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

3

Seyyid el-Hâc Ahmed Paşa tarafından yeniden imar edilen Dârü’l-hadîs-i Osman Çelebi’nin ilk müderris olmuştur (Abdizâde, 1328: 6/636).

10. Kırmacızâde es-Seyyid el-Hâc Sâlim Mustafa Efendi (ö. 1225/1810): Kâdî Hâfız el-Hâc Ahmed Efendi b. el-Hâc Hüseyin Efendi’nin oğludur. Amasya’da Çelebizâde Hâfız el-Hâc Hüseyin, Seküköylü-zâde el-Hâc Mehmed Kâşif Efendilerden tahsilini tamamlayarak dersiâm olmuştur. Hüseyin Ağa Medresesi ve Dârü’l-hadîs-i Osman Çelebi müderrisi olarak görev yapmıştır (Abdizâde, 1328: 10/190).

11. Surukluzâde Râşid Ahmed Efendi (ö. 1243/1828): Amasya müftüsü Suruklu el-Hâc Ali Efendi’nin oğludur. Pederinden ve Payaslı el-Hâc Mehmed Efendi’den tahsilini tamamladıktan sonra dersiâm olmuştur. 1221’de babasının vefatından sonra Dârü’l-hadîs-i Osman Çelebi müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 10/9).

12. İnepazarlızâde İsmail Hakkı Efendi (ö. 1273/1857): İnepazarlı es-Seyyid Hasan Efendi b. el-Hâc Ömer bin Resul’ün oğludur. es-Seyyid Şakir Abdullah, Hâcı Ahmed Efendizâde es-Seyyid Mustafa, Canikli el-Hâc Mehmed, Şeyhü’l-ulemâ Sipâhi Hâfız Ömer ve Canikli el-Hâc Mehmed Efendilerden ilim tahsil etmiştir. Kapancızâde el-Hâc Hüseyin Zeki Efendi’nin yaptırdığı medresenin ilk müderrisi olmuştur. Oğulları Mustafa, Mehmed Nuri Efendiler de müderris olarak görev yapmışlardır (Abdizâde, 1328: 7/213-214).

Yukarıda isimlerin yanı sıra Suruklu Hâfız Ali Efendi, Şirin Ali Efendi, Mehmed Raşid Efendi ve Hâfız Osman Fazıl Efendi gibi âlimler bu medresede görev yapmışlardır (Abdizâde, 1328: 1/289).

3. Bekir Paşa Medresesi/Osman Bey Medresesi

Köprübaşı Mahallesinde Rum kilisesinin doğu tarafında bulunan Bekir Paşa Medresesi, 1164/1751’de Amasyalı Bekir Beyzâde el-Hâc Osman Bey tarafından dârü’l-hadîs olarak inşa edilerek vakıfları tanzim edilmiştir. Kargir yapısı, dershanesi ve kütüphanesi olan bu medrese 1300/1883’lere doğru harap olmuştur. 1308/1891’de cephesi yıkılarak altına dükkânlar, üstüne odalar binâ edilmek suretiyle yeniden imar edilmiştir. Alaca Hamam ve iki Kapılı Büyük Han bu medresenin vakfıdır (Abdizâde, 1328: 1/275-276). Osman beyin vefatından sonra oğlu Ebubekir Paşa medresenin mütevellisi olduğundan dolayı bu medreseye Bekir Paşa Medresesi denmiştir (Abdizâde, 1328: 6/284).

Ebubekir Beyzâde Osman Bey, Anadolu valisi iken 1112/1700’de vefat eden Vezir Ömer Paşa b. Ebubekir Bey’in oğludur. el-Hâc Şadgeldi Paşa’nın torunlarından olan babasının vefatından sonra büyük miktarda mülke varis olduğundan meclis-i a‘yâna a’zâ ve evkâf-ı Sultaniyeye mütevelli olmuştur. Devletin önemli birimlerinde görev yapan Osman Bey, 1174/1761 senesinde vefat etmiştir (Abdizâde, 1328: 12/178-179). Osman Bey’in yaptırdığı bu dârü’l-hadîsin giderleri karşılamak üzere çok sayıda mülkü bulunmaktadır. 2 Cemâziye'l-âhir 1329 (miladi 1 Mayıs 1911) tarihli vakfiyesinde (VGMA,

Page 13: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

4

D.990, S.63, S.57) bu medresenin giderlerini karşılayan mülkler şöyle sıralanmıştır:

“…..el-Hâc Osman Bey'in silk-i milk-i sahîhinde münselik münâza‘ât ve muhâsemâtdan ârî ve muvâfakat ve mümâna‘atdan hâli olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ ma‘lûmetü'l-hudûd Elce Hammâm dimekle arîf hamamını ve el-Hâc Hasan Hân'ını ve ittisâlinde iki bâb dükkânını ve boyahâne hanını ve ittisâlinde sekiz dükkân ve bezzazistanını ve el-Hâc İsmail Hân'ını ve ittisâlinde iki bâb dükkânı ve iki kapulu taş handa olan hisse-i şâyi‘asını ve ittisâlinde yigirmi altı bâb dükkânlarını ve Pervane Bey Câmi‘-i şerîfi kurbında Serdar Hân'ında olan hissesini ve ittisâlinde olan üç bâb dükkânlarda kezâlik hissesini ve Köprübaşı Mahallesinde olan boyahânesi ve Kazgancılar Sokağı'nda olan boyahâne hanını ve Hoca Süleyman Mahallesinde olan bir bâb Urgancı kârhânesini ve mahalle-i mezbûrede bir bâb Çömlekçi kârhânesini ve Serdar Hânı kurbında üç bâb arpacı dükkânını yine hân-ı mezbûr ittisâlinde olan habbâz dükkânından hissesini ve kazzâzlar içünde bir bâb kassâb dükkânını ve İsazâde Sûkında bir bâb simitçi dükkânını ve haffâflar Sûkında bir bâb tahmis dükkânını ve yine Kazgancılar Sûkında bir bâb sitânini…”

1317 tarihli maârif salnamesine göre, Osman Bey Dârü’l-hadîs Medresesinin 41 öğrenci bulunmaktadır (Salnâme-i Nezaret-i Maârif-i Umumiye, 1317: 1258-1259). 1318, 1319 ve 1321 tarihli maârif salnâmelerinde ise bu medrese ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Bu medresenin ne zamana kadar varlığını devam ettirdiği bilinmemektedir. Ancak Osman Bey Dârü’l-hadîs Medresesine ait 2 Cemâziye'l-âhir 1329 tarihli bir vakfiyeye ulaşılmıştır (VGM, 20061205152042). Vakfiyenin düzenlendiği tarihi ölçü alındığında bu medresenin en az 1911 tarihine kadar hizmet vermeye devam ettiğini söylemek mümkündür.

Tarihi süreç içerisinde Bekir Paşa Medresesinde çok sayıda müderris görev yapmıştır. Bunlardan bir kısmı şöyledir:

1. Laz İbrahim Efendi (ö. 1179/1765): Musa b. Süleyman’ın oğludur. Kıyemzâde el-Hâc İsmail, Çorumlu Müftü el-Hâc Mehmed, Ayıntabî el-Hâc Kara Osman, Akdağî el-Hâc Mustafa, Tokat Müftüsü el-Hâc Kara Mustafa Efendilerden ilim tahsil ederek hepsinden icâzetnâme alıp Sultan Bayezid Câmi’inde dersiâm olmuştur. Mısır Mirlivâsı Hâcı Osman Bey’in yaptırdığı Bekir Paşa Medresesinin ilk müderrisidir (Abdizâde, 1328: 6/167).

2. İnallızâde es-Seyyid el-Hâc İbrahim Efendi (ö. 1183/1769): Amasya müftülerinden İnallı el-Hâc Mehmed Efendi’nin oğludur. Çorumlu es-Seyyid el-Hâc Mehmed Îdîzâde Akif Mustafa Efendi’de tahsilini tamamlayarak dersiâm ve Derakiye müderrisi olmuştur. Daha sonra Ebu Bekir Paşa medresesinde görev yapmıştır (Abdizâde, 1328: 6/169-170).

Page 14: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

5

3. Seküköylüzâde el-Hâc Mehmed Kâşif Efendi (ö. 1189/1775): Amasya’da müftü ve müderris olarak görev yapmış olup birçok kişinin yetişmesine vesile olmuştur (Abdizâde, 1328: 7/174).

4. Emîr İmâmzâde es-Seyyid el-Hâc Ebubekir Efendi (ö. 1204/1790): Amasya’da Sultan Bayezid Câmii imâmı Hâcezâde Emîr imâm el-Hâc Abdullatîf Efendi b. el-Hâc Halil Efendi’nin oğludur. Sekü köylüzâde el-Hâc Kâşif Mehmed ve müderriszâde Hâfız es-Seyyid Mehmed Efendilerden tahsilini tamamlayarak dersiâm olmuştur (Abdizâde, 1328: 6/288-289).

5. Emîr İmâmzâde es-Seyyid Sadullah Efendi (ö. 1213/1798): Sultân Bâyezid imâmı es-Seyyid el-Hâc Halil Efendi b. Emîr İmâm el-Hâc Abdüllatîf Efendi b. el-Hâc Halil Efendi’nin oğludur. Seküköylüzâde el-Hâc Kâşif Mehmed, Ürgüblü el-Hâc Ahmed, Şeyhzâde es-Seyyid el-Hâc Abdullah Vecîh Efendilerden tahsilini tamamlayarak dersiâm, 1196’da Ebubekir Paşa Medresesi müderrisi, Sultân Bâyezid imâmı ve dedesinden kalan kütüphanenin hâfız-ı kütübü olmuştur (Abdizâde, 1328: 10/13).

6. Türkmen el-Hâc Ebubekir Efendi (ö. 1206/1792): İskilip’lidir. Karacacalı Türkmenlerinden Ali b. Kalender b. Musa b. Halil’in oğludur. Seküköylüzâde el-Hâc kâşif Mehmed ve Lâz İbrahim Efendilerden tahsilinin tamamladıktan sonra dersiâm olmuştur. Ömrünü ilme vakfetmiştir (Abdizâde, 1328: 6/290).

7. Nâib es-Seyyid Ebubekir Efendi (ö. 1207/1793): Gümüşhaneli Yakup’un oğludur. Diyarbakır ve Adana âlimlerinden ilim tahsil ettikten sonra Amasya’ya gelmiştir. Ürgüblü el-Hâc Ahmed Efendi’ye talebe olmuştur. Ebubekir Paşa ve Yakub Paşa medreselerinde görev yapmıştır (Abdizâde, 1328: 6/291).

8. Nabi Efendi Yeğen el-Hâc Ebubekir Efendi (ö. 1252/1836): Hafız Ali Efendi b. Hüseyin Ağa b. Kalender b. Musa b. Halil’in oğludur. el-Hâc Mahmud Efendiden tahsilini tamamlayarak dersiâm olmuştur. 1232/1817’de Çerkeşli Mehmed Efendiden sonra Ebubekir Paşa Medresesi müderrisi olarak görev yapmıştır (Abdizâde, 1328: 6/305).

9. Mecdizâde Hafız Abdurahman Kâmil Efendi (ö. 1360/1941): Kâdî Ahmed b. Rıfat b. Mustafa’nın oğludur. Amasya’nın ileri gelen âlimlerinden ders alıp kendisini yetiştirdikten sonra Bekir Paşa Medresesi’ne müderris olarak tayin edilmiştir. Amasya müftüsü ve Karadeniz-Sivas bölgesi kürsü şeyhliği yapmıştır. (Şahin, 2013:504; Abdizâde, 1328: 1/276).

Yukarıda isimleri belirtilen âlimlerdin dışında Çerkeşli Mehmed Efendi, Nabi Efendi Yeğen el-Hâc Ebubekir Efendi’nin çocukları el-Hâc Ali Raşid ve Ahmed Rüşdü Efendiler ve Hâfız Rahmi Efendi bu medresede görev yapmışlardır (Abdizâde, 1328: 1/176).

4. İbrahim Efendi Dârü’l-hadîsi

Tarih-i Amasya isimli eserinde Abdizâde Hüseyin Hüsameddin Amasya’da dört dârü’l-hadîsin mevcudiyetinden bahsetmektedir (Abdizâde, 1328:

Page 15: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

6

1/270). Ancak yukarıda isimleri belirtilen üç medrese hakkında kısa bilgiler vermiş olmasına rağmen, İbrahim Efendi Dârü’l-hadîsi hakkında herhangi bir bilgi bahse konu eserinde bulunmamaktadır. Bununla birlikte adı geçen kitapta Amasya’daki medreselerin bânileri incelendiğinde, sadece bir medresenin kurucusunun ismi İbrahim Efendi (Abdizâde, 1328: 6/151) olarak geçmektedir. Feyziyye Medresesi olarak isimlendirilen bu medresenin, İbrahim Efendi Dârü’l-hadîsi olduğu düşünülmektedir (Yücel, 2012: 172).

Bu medresenin kurucusu Amasyalı Paşazâde el-Hâc İbrahim Efendi, Gedikzâde Mahmud Paşa’nın oğludur. Şam, Mısır, Bursa, Mekke-i Mükerreme mollâsı ve İstanbul kadısı olarak görev yapmıştır. 1148/1736 senesi başlarında Şeyhü’l-İslâm Merzifonlu eş-Şeyh Dürrî Mehmed Efendi’nin himmetiyle Anadolu Kazaskeri olmuştur. 1153/1740 senesinde vefat etmiştir (Abdizâde, 1328: 6/151-152).

Gök Medrese Mahallesinde Yörgüç Paşa’nın Vakıf Hân’ı sırasında şose yolu üzerinde ve Hayriye Medresesi’nin karşısında bulunan Feyziyye Medresesi, İbrahim Efendi tarafından oğlu es-Seyyid Feyzullah Efendi adına yapılmış olup ve 1151/1738’de tamamlanmış ve evkâfı tanzim edilmiştir. Ahşap olan bu medresenin güney ve kuzey taraflarında odalar ve batı tarafında ise dershane yer almıştır. 1207/1792 tarihinde yanan bu medrese 1208/1793’de Amasyalı Şerîf Ahmed Efendi tarafından inşa edilmiş ve vakfiyesi yeniden düzenlenmiştir. Zaman içerisinde harap olan bu medreseyi, 1288/1871’de Şirvânîzâde Mehmed Rüşdü Paşa tekrar bina ettirmiştir. Bu medresenin vakıfları Amasya’da sekiz dükkân ve iki hane olup altısı İbrahim Efendi ve ikisi de hane ile beraber Şerif Ahmed Efendi tarafından vakf edilmiştir (Abdizâde, 1328: 1/30). Feyziyye Medresesi, Aşağı Bakacak olarak ta bilinmektedir (Abdizâde, 1328: 4/153). Yapmış olduğumuz araştırmalara göre, bu medreseye ait -günümüze intikal eden- herhangi bir ize rastlanmamıştır.

1317 tarihli maârif salnâmesinde bu medresenin ismi yer almakta olup kurucusunun ismi ise bu medreseyi en son yeniden bina eden Rüşdü Paşa olarak geçmektedir. Öğrenci sayısı hakkında herhangi bir bilgi verilmemiştir (Salnâme-i Nezaret-i Maârif-i Umumiye, 1317:1258-1259). 1318, 1319 ve 1321 tarihli maârif salnâmelerinde ise bu medrese ile ilgili herhangi bir malumat bulunmamaktadır.

Feyziyye Medresesinde çok sayıda müderris görev yapmıştır. Bunlardan bir kısmı şöyledir:

1. es-Seyyid İbrahim Efendi (ö. 1179/1765): Amasya’nın Şeyh Cû’î köyünden Yahya b. İbrahim’in oğludur. Amasya’da hafızlığını tamamlayıp Şeyhü’l-kurrâ Hâfız el-Hâc Yusuf Efendi’den kırâ’et-i seb’a ve aşere ve takrîb dersi aldıktan sonra meşhûr Akdağlı el-Hâc Mustafa Efendi’nin ders halkasına katılmıştır. Ayrıca Şeyhu’l-Kurrâ Amasyalı Halil Efendi’den kıraat ilimleri okumuştur. Sultan Bayezid Camiinde kıraat dersleri vermesiyle meşhur olan

Page 16: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

7

İbrahim Efendi, 1151/1738’de Feyziye medresesi müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 8/209-210).

2. Şerif Ahmed Efendi (ö. 1212/1797): Amasyalı Yenicelizâde Şerîf Ahmed Efendi, Sultân Bâyezid Camii baş müezzinlerinden ve Amasya a’yânından Yeniceli Hafız el-Hâc Mehmed Efendi-zâde Mahmud Efendi’nin oğludur. Müderris ve kadı olarak hizmet veren bu zat ve hayır ve hasenatı seven bir kişi olarak tanınmıştır (Abdizâde, 1328: 11/97).

3. Hüseyin Efendi (ö. 1223/1808): Amasyalı es-Seyyid el-Hâc İsmail Efendi’nin oğludur. 1195/1780’da babasının vefatından sonra Şeyh ‘Arık Tekkesi şeyhi ve camii vaizi; 1223/1808’de Şerif Ahmed Efendi’nin vefatından sonra ise Feyziye (Aşağı Bakacak) müderrisi olmuştur (Abdizâde, 1328: 9/144).

4. Canikli el-Hâc Mehmed Efendi (ö. 1249/1834): Amasya müftüsü olarak görev yapmıştır. Feyziye medresesi müderrislerinden olan el-Hâc Mehmed Efendi’nin çok sayıda öğrenci olmuştur.

5. es-Seyyid Yahya Efendi (ö. 1265/1849). (Abdizâde, 1328: 1/303).

6. es-Seyyid İbrahim Efendi (ö. 1298/1881) (Abdizâde, 1328: 1/302).

7. el-Hâc Mahmud Efendi (Abdizâde, 1328: 1/302).

Yukarıda Fevziyye Medresesinde görev yapan bazı âlimler hakkında kısa bilgiler verilmeye çalışılmıştır. Yaklaşık üç yüz yıl hizmet veren bu medresede çok sayıda müderrisin görev yaptığını söylemek mümkündür.

Sonuç

İslâm tarihinde Hz. Peygamber’in (s.a.s.) öncülüğünde başlayan ilim tahsili, günümüze kadar inkıtaya uğramadan devam etmiştir. Evlerde başlayan eğitim ve öğretim, cami/mescidlerde devam etmiş ve zamanla medreselerin kurulmasıyla sistematik bir hale gelmiştir. Medreselerin kendi içerisinde tekâmül etmesiyle de dârü’l-hadîs, dâru’l-kurra, dâru’t-tıb gibi özel ihtisas medreseleri kurulmuştur.

Dârü’l-hadîsler, hadîs öğretiminin yapıldığı ihtisas medreseleridir. Burada yetişen kişiler hem devlet idaresinde hem de medreselerde üst düzey görevlere getirilmişlerdir. Dârü’l-hadîslerin medreseler arasında yüksek seviyede olması, eğitim öğretim sistemi içerisinde belli bir düzeye gelen öğrencilerin dârü’l-hadîslere yönelmesini sağlamıştır.

Dârü’l-hadîslerde öğrenci ve öğretici olmak nasıl prestij kaynağı ise aynı şekilde bir şehirde dârü’l-hadîs/lerin bulunması da oraya ayrı bir değer katmıştır. Bu yönüyle Amasya sahip olduğu dârü’l-hadîsleriyle ilim ve kültür tarihi açısından önemli bir konumda olduğunu söylemek mümkündür. Bu şehirde tespit edilebildiğimiz kadarıyla dört tane dârü’l-hadîs hizmet vermiştir. Abdullah Paşa, Osman Çelebi, Osman Bey/Bekir Paşa ve İbrahim

Page 17: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

8

Efendi olarak isimlendirilen bu dârü’l-hadîsler içerisinden sadece Abdullah Paşa Dârü’l-hadîsi günümüze kadar bina olarak varlığını sürdürebilmiştir. Diğer dârü’l-hadîslerden ise bugüne intikal eden herhangi bir ize rastlanmamıştır. Amasya Dârü’l-hadîslerin kurucuları, bu şehrin yetiştirdiği önemli devlet adamlarıdır. Tespit edilebildiği kadarıyla bu medreselerde görev yapan müderrislerin çoğunluğu da Amasyalıdır.

Arşiv kayıtlarında bahse konu dârü’l-hadîslerle ilgili çok sayıda vakıfları ile ilgili belge bulunmaktadır. Bu belgelerde, dârü’l-hadîslerin ders programı ve kitapları ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Bu belgelerin vakıfları ilgilendiren yönüyle detaylı bir şekilde incelenip değerlendirilmesi Amasya’nın kültürel mirasının gün yüzüne çıkarılması açısından büyük önem arz etmektedir.

Bu çalışma süresinde Amasya şer‘iyye sicilleri ilgili yapılan lisans üstü akademik çalışmalar da incelenmiştir. Ancak Amasya dârü’l-hadîsleri ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Bu çerçevede tespit edebildiğimiz kadarıyla 95 defterden oluşan Amasya şer‘iyye sicil defterlerinin sadece 15 tanesi akademik çalışmalara konu olmuştur. Geriye kalan defterler akademisyenler tarafından incelenip değerlendirilmeyi beklemektedir.

Kaynakça

Abdizâde, Hüseyin Hüsameddin (1328). Tarih-i Amasya. C. 1-4. İstanbul: Hikmet Matba-i İslâmiyyesi.

Abdizâde, Hüseyin Hüsameddin (1328). Tarih-i Amasya (Mahtût). C. 6-12. Amasya Belediyesi.

Baltacı, Cahit (1976). XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri. İstanbul: İrfan Matbaası.

Bozkurt, Nebi (1993). Dârü’l-hadîs. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. C. 8. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. s. 527-529.

Gül, Ahmet (1997). Osmanlı Medreselerinde Eğitim-Öğretim ve Bunlar Arasında Dârü’l-hadîslerin Yeri. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

Hızlı, Mefail (2008). Osmanlı Medreselerinde Okutulan Dersler ve Eserler. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. C. 17, S. 1, s. 25-46.

Karacabey, Salih (2011). Hadîs Öğretiminde Medrese ve Dârü’l-hadîslerin Yeri. Anadolu’da Hadîs Geleneği ve Dârü’l-Hadîsler. Çankırı: 30 Nisan-1 Mayıs: s. 217-243.

Kazıcı, Yusuf Ziya (2006). İslam Medeniyeti ve Müesseseleri Tarihi. İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları.

Page 18: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Amasya Dârü’l-Hadîsleri

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

41

9

Keskiner, Osman (2011). Amasya Dârü’l-hadîsleri ve Kültürümüzdeki Yeri. Anadolu’da Hadîs Geleneği ve Dârü’l-Hadîsler. Çankırı: 30 Nisan-1 Mayıs: s. 423-427

Salnâme-i Nezaret-i Maârif-i Umumiye (1317). İstanbul: Matba-ı Âmire.

Salnâme-i Nezaret-i Maârif-i Umumiye (1318). İstanbul: Matba-ı Âmire.

Salnâme-i Nezaret-i Maârif-i Umumiye (1319). İstanbul: Matba-ı Âmire.

Salnâme-i Nezaret-i Maârif-i Umumiye (1321). İstanbul: Asır Matbaası.

Şahin, Kamil (2013). Yetkin, Abdurrahman Kâmil. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. C. 43. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. s. 504-505.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1988). Osmanlı Devleti’nin İlmiye Teşkilatı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, Defter No: 990, sayfa No: 63, Sıra No: 57.

Yardım, Ali (1984). Hadîs I. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları.

Yardım, Ali (1993). Dârü’l-hadîs. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. C. 8. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. s. 529-532.

Yıldırım, Enbiya (2011). Dârü’l-hadîslere Kurum Olarak Genel Bir Bakış. Anadolu’da Hadîs Geleneği ve Dârü’l-Hadîsler. Çankırı: 30 Nisan-1 Mayıs: s. 297-308.

Yücel, Ekrem (2012). Osmanlı Devri Dârü’l-hadîsleri ve Hadîs Eğitimi. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Ek

990 Nolu defterin 63. sayfa 57. sırasında kayıtlı Osman Bey b. Ömer Paşa Vakfı’na ait vakfiye.

(Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi)

Page 19: ULUSLARARASI AMASYA SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00430/2017/2017_YERKAZANH.pdf · TARİH-DİL-KÜLTÜR-EDEBİYAT ... Genel olarak verilen bilgilerin neredeyse tamamı

Hasan YERKAZAN

Uluslararası Amasya Sempozyumu

Amasya Üniversitesi ● 4-7 Ekim 2017 ● Amasya

Say

fa1

42

0