3
Eğitimci Dergisi Ekim 2013 42 Hoca Efendiler ! Dövün, korkutun, ezberletin; eğer bu ülkenin katili olmakta çıkarınız varsa, bundan daha etkili bir hançer bulamazsınız!... Okul; doğanın ve hayatın güzelliklerine karşı açılmış bir cennet olmalıdır… UNUTULAN BÜYÜK EĞİTİMCİ: İSMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU Doç. Dr. Levent ERASLAN Kırıkkale Üniversitesi [email protected] G ünümüzde birçok eğitim bilimcinin çok önemsediği öğrenci merkezli eğitim, gele- neksel eğitimin eleştirisi ve etkin öğretim çağdaş eğitimin temel unsurlarını 1900’lü yıl- ların başında yazan büyük düşünür İsmayıl Hakkı Bal- tacıoğlu 1886’da İstanbul’da doğmuştur. İlk orta ve lise tahsilini aynı şehirde yapmıştır. 1904’de Darülfünun-u Osmaniyenin Ulum-u Tabiye (Fen) Şubesine kaydolan Baltacıoğlu 1908’de eğitimini tamamlamıştır. Öğrenim yaşamı boyunca aldığı dersler onun güzel sanatlarda, edebiyata ve sanata ilgi duymasını sağlamıştır. Me- zuniyetinin ardından Darülmuallimin-i İbtidaiyyede (İlköğretmen Okulu) hat öğretmenliği yapmış okulun müdürü olarak atanan reformcu eğitimci Mustafa Satı Bey ile birlikte çalışmıştır. 1910’da Mustafa Satı Bey’in tavsiyesi ve Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin onayı ile pedagoji ve el sanatları konusunda inceleme yapmak üzere Avrupa’ya gönderilen Baltacıoğlu, Paris, Londra, Belçika, İsviçre, Almanya’da bulunarak batı dünyasında eğitim alanında yapılanları incelemiş ve özellikle Bel- çikalı Dr. Ovide Decroly’den çok etkilenmiştir. Avrupa gezisi sonrası gelişen teoriden çok uygulamaya ağırlık veren bir eğitim anlayışını yurt çapında konferanslar vererek, sergiler düzenleyip yazılar yazarak yaygınlaş- tırmaya çalışmıştır. Eğitim sistemine dönük farklı fikir- lerini 1912 yılında “Talim ve Terbiyede İnkılap adlı ese- rinde bir araya getirerek geleneksel eğitim sistemini eleştirmiş ve nasıl bir eğitim olması gerekliliğini çarpıcı şekilde vurgulamıştır. Geleneksel eğitimin yalnız hafı- zayı dolduran, diğer bütün uzuvları hareketsiz kılan ve öğretmeni merkeze alan anlayışını kınayan Baltacıoğlu öğretmenler için öğrencilerin “dersini ezberleyen, uslu duran, hafızası kuvvetli adamdan” ibaret olduğu ger- çeğini de eleştirir. “Şems-ül Me-katip» adlı özel okulda karma öğrenim, kır gezintileri, okul tiyatrosu gibi uy- gulamaları ilk defa gerçekleştirerek kendi düşünceleri- ni yaşama geçirmeye çalışır. Eğitime Gönül Verenler

UNUTULAN BÜYÜK EĞİTİMCİ: İSMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU · tavsiyesi ve Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin onayı ile pedagoji ve el sanatları konusunda inceleme yapmak üzere

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: UNUTULAN BÜYÜK EĞİTİMCİ: İSMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU · tavsiyesi ve Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin onayı ile pedagoji ve el sanatları konusunda inceleme yapmak üzere

Eğitimci Dergisi Ekim 201342

Hoca Efendiler ! Dövün, korkutun, ezberletin; eğer bu ülkenin katili olmakta çıkarınız varsa, bundan daha etkili bir hançer

bulamazsınız!...

Okul; doğanın ve hayatın güzelliklerine karşı açılmış bir cennet olmalıdır…

UNUTULAN BÜYÜK EĞİTİMCİ:İSMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU

Doç. Dr. Levent ERASLAN

Kırıkkale Ü[email protected]

Günümüzde birçok eğitim bilimcinin çok önemsediği öğrenci merkezli eğitim, gele-neksel eğitimin eleştirisi ve etkin öğretim çağdaş eğitimin temel unsurlarını 1900’lü yıl-

ların başında yazan büyük düşünür İsmayıl Hakkı Bal-tacıoğlu 1886’da İstanbul’da doğmuştur. İlk orta ve lise tahsilini aynı şehirde yapmıştır. 1904’de Darülfünun-u Osmaniyenin Ulum-u Tabiye (Fen) Şubesine kaydolan Baltacıoğlu 1908’de eğitimini tamamlamıştır. Öğrenim yaşamı boyunca aldığı dersler onun güzel sanatlarda, edebiyata ve sanata ilgi duymasını sağlamıştır. Me-zuniyetinin ardından Darülmuallimin-i İbtidaiyyede (İlköğretmen Okulu) hat öğretmenliği yapmış okulun müdürü olarak atanan reformcu eğitimci Mustafa Satı Bey  ile birlikte çalışmıştır. 1910’da Mustafa Satı Bey’in tavsiyesi ve Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin onayı ile pedagoji ve el sanatları konusunda inceleme yapmak üzere Avrupa’ya gönderilen Baltacıoğlu, Paris, Londra, Belçika, İsviçre, Almanya’da bulunarak batı dünyasında

eğitim alanında yapılanları incelemiş ve özellikle Bel-çikalı Dr. Ovide Decroly’den çok etkilenmiştir. Avrupa gezisi sonrası gelişen teoriden çok uygulamaya ağırlık veren bir eğitim anlayışını yurt çapında konferanslar vererek, sergiler düzenleyip yazılar yazarak yaygınlaş-tırmaya çalışmıştır. Eğitim sistemine dönük farklı fikir-lerini 1912 yılında “Talim ve Terbiyede İnkılap adlı ese-rinde bir araya getirerek geleneksel eğitim sistemini eleştirmiş ve nasıl bir eğitim olması gerekliliğini çarpıcı şekilde vurgulamıştır. Geleneksel eğitimin yalnız hafı-zayı dolduran, diğer bütün uzuvları hareketsiz kılan ve öğretmeni merkeze alan anlayışını kınayan Baltacıoğlu öğretmenler için öğrencilerin “dersini ezberleyen, uslu duran, hafızası kuvvetli adamdan” ibaret olduğu ger-çeğini de eleştirir. “Şems-ül Me-katip» adlı özel okulda karma öğrenim, kır gezintileri, okul tiyatrosu gibi uy-gulamaları ilk defa gerçekleştirerek kendi düşünceleri-ni yaşama geçirmeye çalışır.

Eğitime Gönül Verenler

Page 2: UNUTULAN BÜYÜK EĞİTİMCİ: İSMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU · tavsiyesi ve Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin onayı ile pedagoji ve el sanatları konusunda inceleme yapmak üzere

Eğitimci Dergisi Ekim 201343

Baltacıoğlu, 1913 yılında Darülfünunda pedagoji dersi vermeye başlar ve bu görevi esnasında kadınların yük-seköğrenim hakkına kavuşması için çaba gösterir. Böy-lece kadın üniversitesi olarak bilinen “İnas Darülfünu-nun” kurulmasına öncülük yapar. Bir yandan da Eğitim Bakanlığında görev alır, Talim ve Terbiye Genel Sekre-terliği, ortaöğretim ve yükseköğretim müdürlükleri ve Teftiş kurulu başkanlıklarında daha sonrada Bakanlık Müsteşarlığında bulunur. Üniversite görevlerinde ise öğretim üyeliği ile birlikte uzun yıllar yöneticilik yapar. 1920-1923’te Edebiyat Fakültesi Dekanlığı ve 1923-1925 arasında Cumhuriyetin ilk rektörü olarak Darül-fünun Emini olarak görev yapar. 1933’te Darülfünun kapatılıp yerine İstanbul Üniversitesi açıldıktan sonra bu kurum ile ilişkisi kesilmiştir. 1942 yılında  Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne profesör olarak atanmış; bu fakültenin pedagoji kürsüsünün ilk öğretim üyeliğini yapmıştır.

Baltacıoğlu, 1942’de Afyon, 1946’da da Kırşehir’den olmak üzere iki dönem milletvekili seçilmiştir. 1950 yı-lında emekliye ayrılarak “Yeni Adam” ve “Din Yolu” adlı dergileri yayınlamıştır. Emeklilik yaşamında çeşitli kon-feranslar vermeye; yazı, makale ve kitaplar yazmaya devam etmiş, Kur’an Tefsiri yayınlamış, hat çalışmaları yapmıştır. 1978 yılında Ankara’da vefat etmiştir.

Çok sayıda eseri bulunan Baltacıoğlu’nun, hikâye, ro-man, tiyatro, felsefe ve sosyoloji eserleri; Kalbin Gözü (1922), Rousseau’nun Terbiye Felsefesi (1925), Felsefe (1938),Türk’e Doğru, Batı’ya Doğru (1943), Ziya Gökalp (1966) şeklinde sıralanabilir. Eğitim bilim ile alakalı eserleri ise; Tâlim ve Terbiyede İnkılâp (1912), (Maarifte Siyâset (1918), Târih ve Terbiye (1933), İçtimai Mektep (1942), Toplu Tedris (1938), Rüyamdaki Okullar (1944), Pedagojide İhtilâl (1964). Baltacıoğlu’nun estetiğe dair eserleri Demokrasi ve Sanat (1931), Sanat (1934), Tiyat-ro (1941), Karagöz Tekniği ve Estetik (1942), Türkler’de Yazı Sanatı (1958). Dinî eserleri arasında Kur’ân Tercü-mesi (1957), Büyük Tefsir (1961) bulunmaktadır.

Eğitim Düşünceleri

Günümüz çağdaş eğitim anlayışının temeli olan birey merkezli anlayışın, yaparak-yaşayarak öğrenmenin ve işlevsel bilginin önemini Baltacıoğlu uzun yıllar önce vurgulamıştır. Özellikle Avrupa gezileri sonrasında olu-şan çağdaş eğitim anlayışının pratikleri hem mesleki yaşamında hem de eserlerinde kendini göstermiştir. İlk eseri olan ve kuvvetli bir alt yapıya sahip olduğunu gösteren Talim ve Terbiyede İnkılap adlı eserine başlar-ken geleneksel eğitim anlayışının yıkılması gerektiğini şiddetle vurgulamıştır. Geleneksel eğitim sistemini, eğitim felsefesi, programlar, ders kitapları, öğretim uygulamaları, öğretmenler, yöneticiler ve aileler ba-zında değerlendirmiştir. “Ülkemizde eğitim ve öğreti-min amacı ‘uslu, hafızası kuvvetli’ adamlar yetiştirmek-tir! Bizde atasözleri ile ifade edilen en kuvvetli eğitim inançları hurafeden başka bir şey değildir! İnsanla-

rın hayatındaki başarı; birinci derecede bildiklerinin, zekâlarının değil, teşebbüs, azim, dayanıklılık, cesaret ve gözüpeklilik gibi ahlaki vasıflarının yani karakterle-rinin bir ürünüdür. Yaşamak azminde olan bir milletin tek amacı; ‘çocukları hayata hazırlamak’ olmalıdır. Eği-tim; hayat için en önemli sermayedir”. Bu sözleri ile Baltacıoğlu’nun pragmatist felsefenin eğitim yorumla-ması olan ilerlemecilik akımının temel özelliklerini ka-bul ettiği görülmektedir. Geleneksel eğitim sisteminin tüm doğurgularını çok sert biçimde eleştirir. Ezber, ez-berletme, otokrat öğretmen en çok eleştirdiği kavram-lardır. “Mahalle mekteplerinden tutun en yüksek eği-tim kurumuna kadar bütün kurumlarımız ezberleyen adam yetiştirme peşindedir. Mahalle mekteplerinde okutulan tecvitler, kıraatlar, hesaplar hep hafızayı dol-

Page 3: UNUTULAN BÜYÜK EĞİTİMCİ: İSMAYIL HAKKI BALTACIOĞLU · tavsiyesi ve Maarif Nazırı Emrullah Efendi’nin onayı ile pedagoji ve el sanatları konusunda inceleme yapmak üzere

Eğitimci Dergisi Ekim 201344

durmak için okutuluyor. Atılan dayaklar, falakalar hep uslu adam yetiştirmek için atılıyor. Öğretmenlerimiz hep bizden sadece bir şey isterlerdi; söylediklerini ez-berlemek, ezberlemek okul hayatında bütün başarıla-rın, takdirlerin, derecelerin, terfilerin anahtarı gibiydi.” Baltacıoğlu öğretmenler kadar aileyi de sorgulamakta-dır; “Eti senin kemiği benim, işte milletin eğitimde en köklü en kuvvetli inançları.” Baltacıoğlu’nun öğretim programlarına dönük analizi de günümüzdeki prog-ram uygulamalarına şaşırtıcı şekilde benzemektedir; “Ülkemizde herkes eğitilmiş bilgili adam yetiştirmek amacı peşinde koşuyor, hep bu amaç için okullar açı-lıyor, binalar yapılıyor, kitaplar basılıyor, komisyonlar oluşturuluyor, programlar değişiyor, dünyanın en iyi okullarından getirilen en yeni programlar uygulanıyor.Bütün bu işler sonucunda okullarımızda “bilgili, terbi-yeli, hafızası kuvvetli, parlak ifadeli gençler yetişiyor; fakat yalnız bir şey yetişmiyor, o da adam…. Okulları-mızın bu aczi karşısında bir çare buluyoruz; programla-rı değiştirmek. Program! Program! Fakat ülkenin eğitim sistemi program değiştirmenin adam yetiştirmedeki etkilerini senelerden beri denedi. Bundan yirmi otuz sene önce Fransa okullarından sökülüp getirilen prog-ramlar, bu ülkenin eğitimde köklü olarak hiçbir şeyi de-ğiştirmemiştir”. Bu analizlerin günümüzde de geçerli olduğunu belirtmeliyiz. Peki, çözüm nedir? “Avrupa’dan getirilemeyen, üstünkörü bakışla görülemeyen, okul-lardaki öğretim yöntemleri, okulun disiplin sistemini değiştirmektir. Çünkü bunlar değişmedikçe okul yine o; beden, fikir, duygu, ahlak katili, ürün yine sıska kam-bur, beyinsiz, duygusuz pasif, dayanıksız korkak ürün olacaktır.” Eğer bu millete adam yetiştirmek istiyorsak “faaliyet”in (deneyim-etkinlik) önemini kabul etmeli-yiz. Bu faaliyetler beş biçimde oluşmalıdır; (i) Bedende faaliyet, (ii) Beş duyuda faaliyet, (iii) Fikirde faaliyet, (iv) Duyguda faaliyet, (v) İradede faaliyet.

(i) Bedende faaliyetin araçları: Oyun, müzik, resim, yüksek sözle söz söylemek (hitabet, retorik), el işleri, spor faaliyetleri, jimnastik.

(ii) Beş duyuda faaliyet araçları: Çevrenin eşyası, oyuncaklar, oyunlar, resim, el işleri, iş, teknik ça-lışmaları, eşya ile ilgili bütün dersler.

(iii) Fikirde faaliyet araçları: Fikri eğitim, en sıradan bir dersten en önemli derse kadar yöntemle-rin ürünüdür. Bedeni ve beş duyuyu harekete geçiren her araç dolayısıyla fikrin de faaliyetini hazırlar. Kişinin kendi iradesi ile yaptığı her şey fikrini geliştirir.

(iv) Duyguda faaliyet araçları: Oyun müzik, eşya, levhalar, yazı, resim, el işleri, nutuklar, konfe-ranslar, tarih ve coğrafya dersleri, çevrede mey-dana gelen olaylar.

(v) İradede faaliyet araçları: Disiplinde özgürlük. Eğitim ve öğretimde yapılan bütün yenilik ha-reketlerinin başlangıcı disiplini anlamaktan ge-çer. Ahlaki kuvvetleri faaliyete sevk eden araç-lar, kişiliği geliştiren her şeydir.

Aytaç’ın ifadesiyle eği-tim konusundaki görüş-leri “İnkilap”la başlayıp “İhtilalle”le sona eren Baltacıoğlu, eserlerinde, okuduklarını değil, ken-di orijinal düşüncelerini sergilemiştir. Kendine özgü olan bu düşünce-lerindeki derinlik, kap-samlılık, onun çağdaşı olan bütün diğer eğitim düşünürleri ile rahatça boy ölçüşebilecek bir duruma sahip olmasını sağlamaktadır. Rousseau, Pestalozzi, Frobel, J.Dewey’i öğrencilerine aktaran eğitim fakültesi öğretim eleman-larının Baltacıoğlu’nu tanı(t)maması da belki ona yapı-lan en büyük haksızlıktır. Yapılandırmacılık felsefesini ithal eden anlayışın öncelikle neredeyse 100 yıl önce bu fikrin öncüllerini tartışan bu büyük bilim adamını tanıması ve anlaması gerekmektedir.

YARARLANILAN VE ÖNERİLEN KAYNAKLAR:

Ata, B. (2000). İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu ve Tarih Öğretimi. Türk Kültürü, 450, 590-602.

Aytaç, K. (1984). İsmail Hakkı Baltacıoğlu. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi. Sayı:40.

Baltacıoğlu, H.İ. ( 1995) Talim ve Terbiyede İnkilap, MEB Ya-yınları, Ankara.

Baltacıoğlu, I. H. (1972). Türk’e Doğru, Türkiye İş Bankası Kül-tür Yayınları.

Baltacıoğlu, İ. H. (1930). Terbiye ve İman. Yeni Turan Matbaası, İstanbul.

Baltacıoğlu, İ. H. (1942). İçtimai Mektep: Nazariyeleri ve Pren-sipleri. Maarif Matbaası.

Celkan, H. Y. (2003) Türk Millî Eğitiminden Felsefî Bir Kesit. Türk Eğitim Bilimleri Dergisi,1(2).

Dikici, A., & Tezci, E. (2002). İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun Sa-nat, Sanat Eğitimi ve Milli Sanat Hakkındaki Düşüncele-ri. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 12, 235-244.

Güngör, M (2008) Çağının Önünde Koşan Bir Aydın: İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Der-gisi, Cilt 4, Sayı 1,

Güven, Ö., & Eynur, B. R. (2010). Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu’nun Beden Eğitimi ve Spor ile İlgili Görüşleri/The Views Of Is-mayıl Hakkı Baltacıoğlu About Physical Education And Sport. 11. Spor Bilimleri Kongresi, 10-12.

Kaçmazoğlu, H. B. (2001). Bir Halk Adamı Olarak Aydının Portresi: İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu.  Doğu Batı Düşünce Dergisi, 4 (16), 199-219.

Maden, S. (2011) The Thoughts Of İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu On Writing Education And “Yazının Usûl-İ Tedrisi”. Journal Of Turkish Studies, 6.

Özman, A. (2004). İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce Modernleşme ve Batıcılık (Cilt 3). İstanbul: İletişim Yayınları.