1
HAFTALIK S‹YAS‹ AKTÜEL GAZETE ‹MT‹YAZ SA H‹B‹ AGOS Ya y›nc›l›k Ba s›m Hizmet leri SAN. ve T‹C. LTD. ŞT‹. ADI NA Rahil Dink KURUCU Hrant Dink GENEL YA YIN YÖ NET MEN‹ Rober Koptaş • GENEL YA YIN YÖ NET ME N‹ YARDIMCISI Karin Karakaşlı • SORUM LU YA ZI ‹Ş LE R‹ MÜ DÜ RÜ Ferda Balancar • YÖNET‹M YER‹ Halas kar ga zi Caddesi Sebat Apt. No 74 (Es ki No 192), Kat 1, Daire 2 Os manbey 34371 ‹s tanbul • Tel: (212) 296 23 64 - 231 56 94 - 219 50 82 Fax: (212) 247 55 19 • HTTP www.agos.com.tr • e-pos ta: www.agos.com.tr • e-pos ta: [email protected]HABER MER KE Z‹ ha [email protected]BASKI Dünya Süper Veb Ofset A.Ş. 100. Y›l Mh. 34440 Bağc›lar-‹ST. • YAYIN TÜ Hafta l›k Yay g›n Sü reli Ya y›n ISSN 1303 - 0388 • ABONE Selin Özkaragöz [email protected] ABONE KO ŞUL LA RI Yurtiçi 6 ay l›k: 75 TL - 1 y›l l›k: 145 TL Av rupa 6 ayl›k: 85 Euro 1 y›l l›k: 170 Eu ro ABD/Kana da 6 ay l›k: 120 $ 1 y›l l›k: 240 $ Avus tral ya 6 ayl›k: 135 $ - 1 y›l l›k: 265 $ • rek [email protected] • abo [email protected]ABONEL‹K ‹Ç‹N abo ne be delini TEB Kur tu luş Şu besi (Şu be ko du: 209) 15938 no’lu AGOS Yay›nc›l›k TL. hesab› na yat›rma- n›z ve ha vale makbu zu nu gön dermeniz ye terlidir. IBAN: TR760003200020900000015938 USD: TR700003200020900000015949 • EUR:TR430003200020900000015950 • AUD:TR160003200020900000015951 • Swift kodu: TEBUTRISXXX Para, insan avlamak için en iyi yemdir. THOMAS FULLER Tuncel Kurtiz’le ilgili yazınızı okuyamayanlar için soralım; Bir Alevi köyünün mezarlığına Alevi olmayan birinin gömül- mesine karşı çıkılması yobazlık mıdır? Yobaz sözcüğünün bu kadar ko- lay kullanılması yerel ve yerellik kav- ramını bilmemekle ilgili. Halk ye- rel dokuları bilmiyor olabilir ama mesela eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın bu hataya düşmesi beni çok şaşırttı. Alevi geleneğini içerden biliyorum. Sadece içinde doğup büyüdüğüm Alevi geleneğini değil, Anadolu’da var olan Ermeni ya da Anadolu Hıristiyan geleneği gibi ge- lenekleri de okumaya, anlamaya gayret ederim. Tartışmanın ekseninde yer alan ‘mezarlık’ yaşamın, yaşam bi- çiminin bir parçası değil mi? Alevilik açısından kutsal olan, kö- şeye ve zamana sıkıştırılmış bir şey değildir. Hayatın tam içindedir. Mesela su içerken de Alevisiniz. Yolda yürürken de… Mesela Der- sim Alevilerinde Munzur suyu ba- badır, kutsaldır. Dağlar kutsaldır. Yaprağa dokunduğunuzda Allah’a dokunmuş olursunuz. Alevilik gibi bazı geleneklerde yaşamın kendisi kutsaldır. Bu da sadece Alevilere öz- gü değil. Hıristiyan inancında da vardır bu. Mezarlık da Aleviliğin bir parçası ve bu yerel bakışla köyün mezarlığına Alevi olmayan birinin gömülmesine karşı çıkmak yobaz- lık diye damgalanmamalı. Cemevlerinin ibadethane ol- masına karşı çıkanlar “Bir di- nin iki ibadethanesi olmaz” diyorlar. Ne düşünüyorsunuz? Ehlibeyt’in teoloji yorumuyla Ehli Sünnet’in teoloji yorumu fark- lılık gösterir. Bunları konuşmalıyız. TV ekranlarında bu teolojik tartış- malar yapılmalı. “İslam’da ibadet- hane camidir” yorumunu tek doğ- ru gibi göstermek doğru değil, yo- baz olarak tanımlanabilirsiniz. Bu noktada, yobazlıkla yerellik arasın- daki ayrım çok önemlidir. Yobaz, bir anlamda müsemmadan yoksun de- mektir. Müsemma isim alan de- mektir. İsim nesneyi sınırlar. Mese- la bardak dediğiniz zaman o artık masa olamaz. İsim ‘sınırlayan’ de- mektir. Yobaz, ismini aşındıran bu sebeple isimden yoksun anlamına ge- lir. Yerellik ise ismi olan demektir. Alevi veya Ermeni birer isim yani kimliktir. Size verilen ismi yani sınırı aşarsanız, ötekine “Sen öyle yapa- mazsın” derseniz, haddinizi aşmış olursunuz. Bunu modernler de ya- pıyor. Bu sadece dine, dindarlara öz- gü değil. Yobazlık size verilen ismin sınırlarını yani haddini aşmak de- mektir. Haddini aşana yobaz denir. Yerellik tam tersi isim sahibi olmak demektir. Evrensellik ise yerellikler arasındaki ilişkiye denir. Evrensellikle medeniyet kurulur. Farklılıklar ara- sında bir ilişki yoksa orada medeni- yet filan kurulamaz. Son demokratikleşme paketi Alevileri hayal kırıklığına uğ- rattı. Cemevinin ibadethane olup olmadığı tartışması hak- kında ne düşünüyorsunuz? Alevi inancına göre cemevinin di- ni referansı Hazreti Muhammed’in elleri ile inşa ettiği ‘Mescid-i Neb- evi’dir. O evde kadınlarla erkekler birlikte bulunur. Her sorun orada konuşulur, tartışılır. Aynen cem- evinde olduğu gibi… Cem başla- madan önce rızalık denilen bir bö- lüm vardır. İnsanlar birbirleriyle ilgili şikayetleri varsa, onları bu bö- lümde ifade ederler. İnsanlar bir- birlerinden razı olmadan cem baş- lamaz. Bunun referansı da bir an- lamda yine Mescid-i Nebevi’dir. Cemevleri şehirleşmeyle birlikte mi ortaya çıktı? Eskiden köylerde hangi ev bü- yükse cem orada yapılırdı. Alevilikte mekân değil, mahal, yani ‘hal’ önemlidir. ‘Hal’i taşıyan mahal ise dededir. Dede neredeyse cemevi orasıdır. Mesela dede köye geldi ve Fatma’nın evine gitti. O ev cem- evidir o ibadette. Halin taşıyıcısı mahal önemlidir, mekân değil. Köy yaşamı, dışa kapalı inanç ya- şamına çok uygundur. Ama şehir farklılıkların buluştuğu yerdir. Bu nedenle medeniyet şehirde kurulur. Farklılıkların karşılaşmasına, yan ya- na bağdaş kurmasına izin verme- diğimiz için medeniyet üretmekte problem yaşıyoruz. Alevilerin şe- hirlere göç etmesiyle birlikte cem- evi sosyolojik bir ihtiyaç oldu. Cem, kentlerde apartman dairele- rinde yapılamazdı çünkü müzik yani ‘deyiş’ cemde çok önemli bir unsurdur. Apartmanda insanları müzikle rahatsız edebilirsiniz. Bu nedenle şehirlerde belirlenmiş ce- mevlerine ihtiyaç duyuldu. Alevilerin beklentilerinin kısa vadede gerçekleşeceğine dair umudunuz var mı? Bu, anayasanın 10. maddesiyle ilişkili. Eşit yurttaşlık talebidir bu. Diyanet İşleri diye bir kurum var. Alevi ya da diğer inanç gruplarından Yahudi, Hıristiyan olarak vergi ve- riyorsunuz ama bu size hizmet ola- rak dönmüyor. Diyanet, sadece Sünni kesime hizmet götürüyor. Bu- rada eşitlik ilkesi zedeleniyor. Hükümetin Alevilerin taleple- rini karşılayacağını düşünü- yor musunuz? Hükümetin iyi niyetle, samimi olarak bu sorunu çözmek istediği- ni artık sanmıyorum. ‘Tekke ve Za- viyeler Kanunu’nu ortadan kaldır- mak için bu sorunu çözmek isteye- cekler gibi görünüyor. Hükümetin Alevi çalıştaylarında da bu niyet gö- züktü. Tarikat tipi örgütlenmelerin serbest kalması için Alevi sorunla- rını kullanmak isteyebilirler. Tekke ve Zaviyeler Kanunu de- ğiştirilmeli mi sizce? Her şeyden önce Aleviliğin bir ‘tarik’i, yani yolu vardır fakat bir ta- rikat değildir. Bu kanun çıktığında tarikatlar zaten bozuluma uğramış, işlevini yitirmişti. Bozulumun ne- denini anlamak için Kadızadeler Olayını bilmek gerekiyor. Olayın öncesinde, olayların kaynağı olan 16. yüzyılda Yavuz Sultan Selim’in hi- lafetle beraberinde getirdiği 800 Arap din âliminin getirdiği bir an- layış var. Âlim dediğime bakmayın, ilim tartışmalarına bir örnek vere- yim; kahve içmek caiz midir, değil midir? İlim bu düzeyde. Bu dö- nemden önce medreselerde olduğu gibi tekkelerde de pozitif bilimler vardı. Kültürel ve sanatsal üretim yaygındı. Ancak Yavuz’un getirdi- ği 800 Arap din adamıyla birlikte ta- rikatların içi boşaltıldı. Cumhuriyet kurulurken bu tarikatların içi çok- tan boşaltılmıştı. Bugün tarikatlar gerçekten var olmuş olsaydı; bu tarikatlarda yöntemli ilim, sanat, kültür üretimi olurdu. Oysa bugün böyle bir nitelik görmüyoruz. Şim- di İlahiyat Fakülteleri var. Onlara önem vermeliyiz. İlahiyat Fakülte- lerinden Felsefe derslerini çıkaralım anlayışına –ki tepkiler üzerine şim- dilik durdu sanırım- dur diyelim. Sünni tarikatların özgür ol- masına karşı mısınız? Bunu demiyorum, “Tarikat var mı?” diyorum. Mesela Nakşiben- dilik bir gelenektir ama günümüz- de Türkiye’deki Nakşibendiler bu kadim gelenek üzerinden ne üreti- yor, neden göremiyoruz?. Aynı şey Aleviler ya da Hıristiyanlar için de geçerli. Gelenekler şimdideki üre- timleri üzerinden tarihte var olurlar, yalnızca geçmişin tekrarı, aklı şim- dide yok saymaktır. Alevi dedelerine maaş bağlan- ması da gündemde. Buna ka- tılıyor musunuz? Alevilerin asıl sorunu tanınma. Dedelere maaş bağlanmasına tü- müyle karşıyım. Köylerdeki dedeler de bunu makul bulmuyor. Ku- ran’da “Allah’ın ayetlerini parayla satmayın” deniyor. Bu, aslında Sün- ni imamlar için de geçerli olmalı. Aleviler için asıl sorun tanınma dediniz. Bunu açar mısınız? Anayasanın 10. maddesinin ön- gördüğü eşit vatandaşlığın hayata ge- çirilmesini istiyoruz. Şimdiki baş- bakan ya da bundan önceki başba- kanlar kamuoyunun karşısına çıkıp “Peygamber Efendimiz” diye bir ifa- de kullanıyorlar. Şüphesiz inancının gereğini söylüyor ama ateist, Hıris- tiyan ya da herhangi bir dine men- sup olmayan insanlar için bu ne ifa- de ediyor? Siz başbakan olduktan sonra, başbakan kimliğiyle böyle bir ifade kullanmamalısınız. Herkesin başbakanı değilim demiş olursunuz. Alevilerin Cumhuriyet dönemi boyunca baskı altında tutu- malarına rağmen CHP’yi des- tekledikleri bunun da ‘Stock- holm sendromu’ yani celladı- na âşık olma hali olduğu id- dialarına katılıyor musunuz? Aleviler, İslam tarihinin ilk dö- nemlerinden bu yana her zaman ta- assuptan çekmişler. Cumhuriyetle birlikte hilafetin kalkmasıyla birlikte Aleviler üstündeki ölüm korkusu kalktı. Bunu kimse görmek istemi- yor. Cumhuriyet döneminde taas- subun önüne geçildiği için Aleviler rahat nefes aldı. Alevilerin Kurtuluş Savaşı’nı desteklemelerinin neden- lerinden biridir bu. Cumhuriyetin kuruluşu ve Hilafet’in kaldırılması ve başka nedenlerle de Aleviler Ata- türk’ü bir kurtarıcı olarak görür. Peki, 1938’deki Dersim kat- liamını Aleviler nasıl algılıyor? Nedeni ne olursa olsun binlerce insanın öldüğü bir katliamdır. Al- eviler, bunu dönemin başbakanı Ce- lal Bayar’a atfederler. Olaylar üze- rine detaylı konuşan bazı dedeler hâ- lâ hayatta; onlara sorulmalı bu. Aleviliğin İslam inancı olmadığı iddiasına ne diyorsunuz? Bunu söyleyenler Aleviliği ve Alevi teolojisini bilmiyor. Aleviliğin İslam dışı olduğunu söylemek için Aleviliğin inanç ve kültürel biriki- mini yok saymanız gerekir. Alevi ce- mini ortadan kaldırmanız lazım zi- ra Alevi cemi ‘Hak, Muhammed, Ali’ üzerine yapılır. Pir Sultan Ab- dal’ı ve diğer ozanları yok saymanız lazım. Kısacası ‘Alisiz Alevilik’ di- yorsanız, Aleviliği yok saymanız gerekir. Bu da mümkün değildir. Hıristiyanlıkla Aleviler arasın- daki tarihsel ilişkiler nasıl? Öncelikle Anadolu’da Ihlara Va- disi gerçeği var. Pagan Hıristiyan- ların olduğu, Pavlikyanların yaşadığı bir coğrafya burası. Anadolu, Hı- ristiyan sufilerle İslam sufileri ara- sında bir buluşma noktasıdır. Al- evilerin, Anadolu Hıristiyanlarıyla olan muhabbeti bu tarihsel mirasa dayanır. FERDA BALANCAR [email protected] Belgesel film yapımcısı ve yönetmeni olan Ayşe Acar, aynı zamanda radyo programcılığı ve sunuculuğu da yapıyor. Alevi bir ailede doğup büyüyen Acar, Alevi kültürü ve teolojisinin yanı sıra Anadolu’daki farklı inanç ve kültürler hakkında da araştırmalara sahip. Geçen haftalarda sinema ve tiyatro oyuncusu Tuncel Kurtiz’in, vefatının ardından Kaz Dağları’ndaki bir Alevi köyünün mezarlığına defnedilip defnedilmeme- siyle ilgili tartışmalar esnasında Ayşe Acar’ın gazetesiz.com internet sitesinde yayınlanan ‘Mahrem-Alevilik-Tuncel Kurtiz’ başlıklı yazısı sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Yazısında “Kültür ve inanç kodlarını okuyamamak gibi bir sorunumuz var” diyen Acar ile Alevilik ve Aleviler üzerine konuştuk. Aleviler para değil eşit yurttaşlık istiyor ‘Cami-cemevi projesini doğru bulmuyorum’ Ayşe Acar FOTOĞRAFLAR • BERGE ARABIAN AYŞE ACAR: İstanbul Boğazı’na yapılacak 3. köprüye Yavuz Sultan Selim adı verilmesi kutuplaşmayı arttırmaktan başka bir işe yaramadı, yaramayacaktır. Neden Mimar Sinan gibi bir isim varken Yavuz ismi konulur? Doğacak tepkiler biliniyordu tabii. Kutuplaşma bilerek yaratılıyor. Anadolu, Hıristiyan sufilerle İslam sufileri arasında bir buluşma noktasıdır. Alevilerin, Anadolu Hıristiyanlarıyla olan muhabbeti bu tarihsel mirasa dayanır. Anadolu, Hıristiyan sufilerle İslam sufileri arasında bir buluşma noktasıdır. Alevilerin, Anadolu Hıristiyanlarıyla olan muhabbeti bu tarihsel mirasa dayanır. Son günlerde çok tartışılan ‘cami-cemevi pro- jesi’ hakkında ne düşünüyorsunuz? Doğru bulmuyorum. Binaları yan yana koyarak in- sanları nasıl barıştıracaksınız? Bu Aleviliği ancak Sün- niliğin yanına iliştirerek kabul edilir görme gayreti- dir. Şayet Alevilere kıymet verildiği için iyi niyetli bir çaba sergilenmek isteniyorsa o zaman bunu talep eden kişiler samimiyetle ve açıkça kendi isim ve imzaları- nı kullanarak “Alevilere eşit yurttaşlık hakları veril- melidir. Anayasanın ihlali kabul edilemez” demeli ve hükümete bu konuda baskı yapmalıdır.

verilmesi kutuplaşmayı Alevilerparadeğil eşityurttaşlıkistiyor...100. Y›l Mh. 34440 Bağc›lar-‹ST.• YA YIN TÜ RÜ Haf ta l›k Yay g›n Sü re li Ya y›n • ISSN

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: verilmesi kutuplaşmayı Alevilerparadeğil eşityurttaşlıkistiyor...100. Y›l Mh. 34440 Bağc›lar-‹ST.• YA YIN TÜ RÜ Haf ta l›k Yay g›n Sü re li Ya y›n • ISSN

H A F T A L I K S ‹ Y A S ‹ A K T Ü E L G A Z E T E

‹M T‹ YAZ SA H‹ B‹ AGOS Ya y›n c› l›k Ba s›m Hiz met le ri SAN. ve T‹C. LTD. ŞT‹. ADI NA Ra hil Dink KU RU CU Hrant DinkGE NEL YA YIN YÖ NET ME N‹ Rober Koptaş • GE NEL YA YIN YÖ NET ME N‹ YARDIMCISIKarin Karakaşlı • SO RUM LUYA ZI ‹Ş LE R‹ MÜ DÜ RÜ Ferda Balancar • YÖ NE T‹M YE R‹ Ha las kar ga zi Cad de si Se bat Apt. No 74 (Es ki No 192), Kat 1, Dai re 2Os man bey 34371 ‹s tan bul • Tel: (212) 296 23 64 - 231 56 94 - 219 50 82 Fax: (212) 247 55 19 • HTTP www.agos.com.tr • e-pos ta:www.agos.com.tr • e-pos ta: [email protected] • HA BER MER KE Z‹ ha [email protected] • BAS KIDünya Süper Veb Ofset A.Ş.100. Y›l Mh. 34440 Bağc›lar-‹ST. • YA YIN TÜ RÜ Haf ta l›k Yay g›n Sü re li Ya y›n • ISSN 1303 - 0388 • ABONE Selin Özkaragö[email protected] ABO NE KO ŞUL LA RI Yur ti çi 6 ay l›k: 75 TL - 1 y›l l›k: 145 TL Av ru pa 6 ay l›k: 85 Eu ro 1 y›l l›k: 170 Eu roABD/Ka na da 6 ay l›k: 120 $ 1 y›l l›k: 240 $ Avus tral ya 6 ay l›k: 135 $ - 1 y›l l›k: 265 $ • rek [email protected] • abo [email protected] •ABO NE L‹K ‹Ç‹N abo ne be de li ni TEB Kur tu luş Şu be si (Şu be ko du: 209) 15938 no’lu AGOS Ya y›n c› l›k TL. he sa b› na ya t›r ma -n›z ve ha va le mak bu zu nu gön der me niz ye ter li dir. IBAN: TR760003200020900000015938 USD: TR700003200020900000015949 •EUR:TR430003200020900000015950 • AUD:TR160003200020900000015951 • Swift ko du: TE BUT RISXXX

Para, insan avlamak için

en iyi yemdir.

THOMAS FULLER

• Tuncel Kurtiz’le ilgili yazınızıokuyamayanlar için soralım;Bir Alevi köyünün mezarlığınaAlevi olmayan birinin gömül-mesine karşı çıkılması yobazlıkmıdır? Yobaz sözcüğünün bu kadar ko-

lay kullanılması yerel ve yerellik kav-ramını bilmemekle ilgili. Halk ye-rel dokuları bilmiyor olabilir amamesela eski Kültür Bakanı ErtuğrulGünay’ın bu hataya düşmesi beniçok şaşırttı. Alevi geleneğini içerdenbiliyorum. Sadece içinde doğupbüyüdüğüm Alevi geleneğini değil,Anadolu’da var olan Ermeni ya daAnadolu Hıristiyan geleneği gibi ge-lenekleri de okumaya, anlamayagayret ederim.

• Tartışmanın ekseninde yer alan‘mezarlık’ yaşamın, yaşam bi-çiminin bir parçası değil mi? Alevilik açısından kutsal olan, kö-

şeye ve zamana sıkıştırılmış bir şeydeğildir. Hayatın tam içindedir.Mesela su içerken de Alevisiniz.Yolda yürürken de… Mesela Der-sim Alevilerinde Munzur suyu ba-badır, kutsaldır. Dağlar kutsaldır.Yaprağa dokunduğunuzda Allah’adokunmuş olursunuz. Alevilik gibibazı geleneklerde yaşamın kendisikutsaldır. Bu da sadece Alevilere öz-gü değil. Hıristiyan inancında davardır bu. Mezarlık da Aleviliğin birparçası ve bu yerel bakışla köyünmezarlığına Alevi olmayan biriningömülmesine karşı çıkmak yobaz-lık diye damgalanmamalı.

• Cemevlerinin ibadethane ol-masına karşı çıkanlar “Bir di-nin iki ibadethanesi olmaz”diyorlar. Ne düşünüyorsunuz?Ehlibeyt’in teoloji yorumuyla

Ehli Sünnet’in teoloji yorumu fark-lılık gösterir. Bunları konuşmalıyız.TV ekranlarında bu teolojik tartış-malar yapılmalı. “İslam’da ibadet-hane camidir” yorumunu tek doğ-ru gibi göstermek doğru değil, yo-baz olarak tanımlanabilirsiniz. Bunoktada, yobazlıkla yerellik arasın-daki ayrım çok önemlidir. Yobaz, biranlamda müsemmadan yoksun de-mektir. Müsemma isim alan de-mektir. İsim nesneyi sınırlar. Mese-la bardak dediğiniz zaman o artıkmasa olamaz. İsim ‘sınırlayan’ de-mektir. Yobaz, ismini aşındıran busebeple isimden yoksun anlamına ge-lir. Yerellik ise ismi olan demektir.Alevi veya Ermeni birer isim yanikimliktir. Size verilen ismi yani sınırıaşarsanız, ötekine “Sen öyle yapa-mazsın” derseniz, haddinizi aşmışolursunuz. Bunu modernler de ya-pıyor. Bu sadece dine, dindarlara öz-gü değil. Yobazlık size verilen isminsınırlarını yani haddini aşmak de-mektir. Haddini aşana yobaz denir.Yerellik tam tersi isim sahibi olmakdemektir. Evrensellik ise yerelliklerarasındaki ilişkiye denir. Evrenselliklemedeniyet kurulur. Farklılıklar ara-sında bir ilişki yoksa orada medeni-yet filan kurulamaz.

• Son demokratikleşme paketi

Alevileri hayal kırıklığına uğ-rattı. Cemevinin ibadethaneolup olmadığı tartışması hak-kında ne düşünüyorsunuz? Alevi inancına göre cemevinin di-

ni referansı Hazreti Muhammed’inelleri ile inşa ettiği ‘Mescid-i Neb-evi’dir. O evde kadınlarla erkeklerbirlikte bulunur. Her sorun oradakonuşulur, tartışılır. Aynen cem-evinde olduğu gibi… Cem başla-madan önce rızalık denilen bir bö-lüm vardır. İnsanlar birbirleriyleilgili şikayetleri varsa, onları bu bö-lümde ifade ederler. İnsanlar bir-birlerinden razı olmadan cem baş-lamaz. Bunun referansı da bir an-lamda yine Mescid-i Nebevi’dir.

• Cemevleri şehirleşmeyle birliktemi ortaya çıktı?Eskiden köylerde hangi ev bü-

yükse cem orada yapılırdı. Aleviliktemekân değil, mahal, yani ‘hal’önemlidir. ‘Hal’i taşıyan mahal isedededir. Dede neredeyse cemeviorasıdır. Mesela dede köye geldi ve

Fatma’nın evine gitti. O ev cem-evidir o ibadette. Halin taşıyıcısımahal önemlidir, mekân değil.Köy yaşamı, dışa kapalı inanç ya-şamına çok uygundur. Ama şehirfarklılıkların buluştuğu yerdir. Bunedenle medeniyet şehirde kurulur.Farklılıkların karşılaşmasına, yan ya-na bağdaş kurmasına izin verme-diğimiz için medeniyet üretmekteproblem yaşıyoruz. Alevilerin şe-hirlere göç etmesiyle birlikte cem-evi sosyolojik bir ihtiyaç oldu.Cem, kentlerde apartman dairele-rinde yapılamazdı çünkü müzikyani ‘deyiş’ cemde çok önemli birunsurdur. Apartmanda insanlarımüzikle rahatsız edebilirsiniz. Bunedenle şehirlerde belirlenmiş ce-mevlerine ihtiyaç duyuldu.

• Alevilerin beklentilerinin kısavadede gerçekleşeceğine dairumudunuz var mı?Bu, anayasanın 10. maddesiyle

ilişkili. Eşit yurttaşlık talebidir bu.Diyanet İşleri diye bir kurum var.

Alevi ya da diğer inanç gruplarındanYahudi, Hıristiyan olarak vergi ve-riyorsunuz ama bu size hizmet ola-rak dönmüyor. Diyanet, sadeceSünni kesime hizmet götürüyor. Bu-rada eşitlik ilkesi zedeleniyor.

• Hükümetin Alevilerin taleple-rini karşılayacağını düşünü-yor musunuz? Hükümetin iyi niyetle, samimi

olarak bu sorunu çözmek istediği-ni artık sanmıyorum. ‘Tekke ve Za-viyeler Kanunu’nu ortadan kaldır-mak için bu sorunu çözmek isteye-cekler gibi görünüyor. HükümetinAlevi çalıştaylarında da bu niyet gö-züktü. Tarikat tipi örgütlenmelerinserbest kalması için Alevi sorunla-rını kullanmak isteyebilirler.

• Tekke ve Zaviyeler Kanunu de-ğiştirilmeli mi sizce?Her şeyden önce Aleviliğin bir

‘tarik’i, yani yolu vardır fakat bir ta-rikat değildir. Bu kanun çıktığındatarikatlar zaten bozuluma uğramış,işlevini yitirmişti. Bozulumun ne-denini anlamak için KadızadelerOlayını bilmek gerekiyor. Olayınöncesinde, olayların kaynağı olan 16.yüzyılda Yavuz Sultan Selim’in hi-lafetle beraberinde getirdiği 800Arap din âliminin getirdiği bir an-layış var. Âlim dediğime bakmayın,ilim tartışmalarına bir örnek vere-yim; kahve içmek caiz midir, değilmidir? İlim bu düzeyde. Bu dö-nemden önce medreselerde olduğugibi tekkelerde de pozitif bilimlervardı. Kültürel ve sanatsal üretimyaygındı. Ancak Yavuz’un getirdi-ği 800 Arap din adamıyla birlikte ta-rikatların içi boşaltıldı. Cumhuriyetkurulurken bu tarikatların içi çok-tan boşaltılmıştı. Bugün tarikatlargerçekten var olmuş olsaydı; butarikatlarda yöntemli ilim, sanat,kültür üretimi olurdu. Oysa bugün

böyle bir nitelik görmüyoruz. Şim-di İlahiyat Fakülteleri var. Onlaraönem vermeliyiz. İlahiyat Fakülte-lerinden Felsefe derslerini çıkaralımanlayışına –ki tepkiler üzerine şim-dilik durdu sanırım- dur diyelim.

• Sünni tarikatların özgür ol-masına karşı mısınız?Bunu demiyorum, “Tarikat var

mı?” diyorum. Mesela Nakşiben-dilik bir gelenektir ama günümüz-de Türkiye’deki Nakşibendiler bukadim gelenek üzerinden ne üreti-yor, neden göremiyoruz?. Aynı şeyAleviler ya da Hıristiyanlar için degeçerli. Gelenekler şimdideki üre-timleri üzerinden tarihte var olurlar,yalnızca geçmişin tekrarı, aklı şim-dide yok saymaktır.

• Alevi dedelerine maaş bağlan-ması da gündemde. Buna ka-tılıyor musunuz?Alevilerin asıl sorunu tanınma.

Dedelere maaş bağlanmasına tü-müyle karşıyım. Köylerdeki dedelerde bunu makul bulmuyor. Ku-ran’da “Allah’ın ayetlerini paraylasatmayın” deniyor. Bu, aslında Sün-ni imamlar için de geçerli olmalı.

• Aleviler için asıl sorun tanınmadediniz. Bunu açar mısınız?Anayasanın 10. maddesinin ön-

gördüğü eşit vatandaşlığın hayata ge-çirilmesini istiyoruz. Şimdiki baş-bakan ya da bundan önceki başba-kanlar kamuoyunun karşısına çıkıp“Peygamber Efendimiz” diye bir ifa-de kullanıyorlar. Şüphesiz inancınıngereğini söylüyor ama ateist, Hıris-tiyan ya da herhangi bir dine men-sup olmayan insanlar için bu ne ifa-de ediyor? Siz başbakan olduktansonra, başbakan kimliğiyle böyle birifade kullanmamalısınız. Herkesinbaşbakanı değilim demiş olursunuz.

• Alevilerin Cumhuriyet dönemi

boyunca baskı altında tutu-malarına rağmen CHP’yi des-tekledikleri bunun da ‘Stock-holm sendromu’ yani celladı-na âşık olma hali olduğu id-dialarına katılıyor musunuz? Aleviler, İslam tarihinin ilk dö-

nemlerinden bu yana her zaman ta-assuptan çekmişler. Cumhuriyetlebirlikte hilafetin kalkmasıyla birlikteAleviler üstündeki ölüm korkusukalktı. Bunu kimse görmek istemi-yor. Cumhuriyet döneminde taas-subun önüne geçildiği için Alevilerrahat nefes aldı. Alevilerin KurtuluşSavaşı’nı desteklemelerinin neden-lerinden biridir bu. Cumhuriyetinkuruluşu ve Hilafet’in kaldırılmasıve başka nedenlerle de Aleviler Ata-türk’ü bir kurtarıcı olarak görür.

• Peki, 1938’deki Dersim kat-liamını Aleviler nasıl algılıyor?Nedeni ne olursa olsun binlerce

insanın öldüğü bir katliamdır. Al-eviler, bunu dönemin başbakanı Ce-lal Bayar’a atfederler. Olaylar üze-rine detaylı konuşan bazı dedeler hâ-lâ hayatta; onlara sorulmalı bu.

• Aleviliğin İslam inancı olmadığıiddiasına ne diyorsunuz? Bunu söyleyenler Aleviliği ve

Alevi teolojisini bilmiyor. Aleviliğinİslam dışı olduğunu söylemek içinAleviliğin inanç ve kültürel biriki-mini yok saymanız gerekir. Alevi ce-mini ortadan kaldırmanız lazım zi-ra Alevi cemi ‘Hak, Muhammed,Ali’ üzerine yapılır. Pir Sultan Ab-dal’ı ve diğer ozanları yok saymanızlazım. Kısacası ‘Alisiz Alevilik’ di-yorsanız, Aleviliği yok saymanızgerekir. Bu da mümkün değildir.

• Hıristiyanlıkla Aleviler arasın-daki tarihsel ilişkiler nasıl?Öncelikle Anadolu’da Ihlara Va-

disi gerçeği var. Pagan Hıristiyan-ların olduğu, Pavlikyanların yaşadığıbir coğrafya burası. Anadolu, Hı-ristiyan sufilerle İslam sufileri ara-sında bir buluşma noktasıdır. Al-evilerin, Anadolu Hıristiyanlarıylaolan muhabbeti bu tarihsel mirasadayanır.

FERDA BALANCAR

[email protected]

Belgesel film yapımcısı ve yönetmeni

olan Ayşe Acar, aynı zamanda radyo

programcılığı ve sunuculuğu da yapıyor.

Alevi bir ailede doğup büyüyen Acar,

Alevi kültürü ve teolojisinin yanı sıra

Anadolu’daki farklı inanç ve kültürler

hakkında da araştırmalara sahip. Geçen

haftalarda sinema ve tiyatro oyuncusu

Tuncel Kurtiz’in, vefatının ardından

Kaz Dağları’ndaki bir Alevi köyünün

mezarlığına defnedilip defnedilmeme-

siyle ilgili tartışmalar esnasında Ayşe

Acar’ın gazetesiz.com internet sitesinde

yayınlanan ‘Mahrem-Alevilik-Tuncel

Kurtiz’ başlıklı yazısı sosyal medyada

büyük yankı uyandırdı. Yazısında “Kültür

ve inanç kodlarını okuyamamak gibi bir

sorunumuz var” diyen Acar ile Alevilik

ve Aleviler üzerine konuştuk.

Aleviler para değil eşit yurttaşlık istiyor

‘Cami-cemevi projesinidoğru bulmuyorum’

Ayşe AcarFOTOĞRAFLAR • BERGE ARABIAN

AYŞE ACAR:İstanbul Boğazı’na

yapılacak 3. köprüye

Yavuz Sultan Selim adı

verilmesi kutuplaşmayı

arttırmaktan başka bir işe

yaramadı, yaramayacaktır.

Neden Mimar Sinan gibi

bir isim varken Yavuz ismi

konulur? Doğacak tepkiler

biliniyordu tabii.

Kutuplaşma bilerek

yaratılıyor.

Anadolu, Hıristiyan

sufilerle İslam

sufileri arasında

bir buluşma noktasıdır.

Alevilerin, Anadolu

Hıristiyanlarıyla olan

muhabbeti bu tarihsel

mirasa dayanır.

Anadolu, Hıristiyan

sufilerle İslam

sufileri arasında

bir buluşma noktasıdır.

Alevilerin, Anadolu

Hıristiyanlarıyla olan

muhabbeti bu tarihsel

mirasa dayanır.

• Son günlerde çok tartışılan ‘cami-cemevi pro-jesi’ hakkında ne düşünüyorsunuz?Doğru bulmuyorum. Binaları yan yana koyarak in-sanları nasıl barıştıracaksınız? Bu Aleviliği ancak Sün-niliğin yanına iliştirerek kabul edilir görme gayreti-dir. Şayet Alevilere kıymet verildiği için iyi niyetli birçaba sergilenmek isteniyorsa o zaman bunu talep edenkişiler samimiyetle ve açıkça kendi isim ve imzaları-nı kullanarak “Alevilere eşit yurttaşlık hakları veril-melidir. Anayasanın ihlali kabul edilemez” demeli vehükümete bu konuda baskı yapmalıdır.