VI. AKADEMİK ADIMLAR

06.06.2017

ANKARA ÖZEL

TEVFİK FİKRET

OKULLARI

AÇILIŞ KONUŞMASI

PROF.DR. Mehmet Ali Onur

“Bilim ve Beyin”

Akademik Adımlar Sempozyumu, konferans salonumuzda Prof. Dr. Mehmet Ali

Onur’un konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. Mehmet Ali Onur, beyin konusundaki araş-

tırmalardan, insan beyninin sınırlarından söz etti. Konuşmasında doğadan, günlük

hayattan, bilim dünyasından, ilgi çekici görsellerden yararlanan Onur, insan beyninin

gücünü bizlere gösterdi. Zekânın kullanıldıkça geliştiğini, beynin bölgelerini ve her

bölgenin görevini aktardı.

Zekâyı geliştirmek için merak ettiklerimizi araştırıp öğrenmek gerekir. Akademik

Adımlar Sempozyumu’nu tasarlamamızın nedeni ilgi çekici ve merak uyandırıcı bilgi-

leri bir araya toplayarak insanlara aktarmaktır.

Sayın Onur da “Onlara -teknoloji yönünden gelişmiş ülkelere- yetişmek için çok çalış-

mamız gerekiyor, o nedenle bu yaptığınız etkinliği çok beğeniyorum.” diyerek bu

sempozyumun önemine dikkat çekti.

ÖZEL TEVFİK FİKRET OKULLARI GENEL MÜDÜRÜ

AYŞE BAŞÇAVUŞOĞLU İLE RÖPORTAJ

Okullar Genel Müdürümüz Sayın Ayşe Başçavuşoğlu’nun bilgi şöleni hakkında düşün-

celerini aldık.

Akademik Adımlar’ı hiç bilmeyen birine nasıl anlatırsınız?

“Öğrencilerimizin okulda öğrendikleri bilgilerden yola çıkarak merak ettikleri konuları

gerçek bir akademisyen gibi sunmalarını sağlayan bir etkinlik.” cümleleriyle anlatırdım.

Akademik Adımlar’da bir bildiri sunacak olsaydınız bu bildiri ne hakkında olur-

du?

Edebiyat, kitap veya tarih konularına ilgi duyduğum için muhtemelen o konularda ya-

pardım. Bir Fransızca öğretmeni olarak kendi alanımla ilgili bir sunu da yapabilirdim.

Okumayı çok seven biriyim, kitaplarla ilgili bir sunu yapardım, tarihe ilgi duyduğum

için o konuda da yapardım.

Akademik Adımlar’ı tek kelimeyle nasıl ifade edersiniz?

Bilimsel ve eğlenceli sözcükleriyle ifade ederdim.

ÖZEL TEVFİK FİKRET OKULLARI GENEL

MÜDÜRÜ AYŞE BAŞÇAVUŞOĞLU İLE RÖPORTAJ

Şu ana kadar girdiğiniz bildiriler arasında en çok beğendikleriniz hangileriydi?

Çok fazla bildiri olduğu için izlemek istediğim bazı bildirilere girmek mümkün olmu-

yor. Şu ana kadar öğrencimiz Taylan’ın ders kitaplarındaki yanlışlardan, ayrımcılıklar-

dan bahseden sunumunu çok beğendim. Öğrencimiz Arın’ın teknolojiyle ilgili sunu-

munu çok beğendim. Bir de küçük öğrencilerimizin yaptığı fen dersleriyle ilgili tabu

oyununu çok beğendim. Elbette daha güzel bildiriler de vardır ancak vakit kısıtlı, her

bildiriyi izleyemiyorum maalesef.

Bu sempozyum sayesinde yeni şeyler öğrendiniz mi?

Öncelikle çağrılı konuşmacımızdan beyinle ilgili çok ilginç bilgiler öğrendim. Aslında

ders kitaplarında yanlışlar olduğunu biliyordum ancak Taylan somut örneklerle göste-

rince bilgilerimi pekiştirmiş oldum.

Sayın Ayşe Başçavuşoğlu’na teşekkür ediyoruz.

Mete Arda Çelik ve Damlasu Üçkardeşler

Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Onur’un sunusunun ar-

dından kendisi ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Bilim ve Beyin adlı sunusu ve Akade-

mik Adımlar hakkındaki düşüncelerini aldık.

“Kariyerinizde böyle bir yol çizmenizin sebebi nedir?” sorusuna sadece merak ederek buralara

geldiğini söyleyerek cevap veren Onur, on bir yaşında karşısına çıkan bir sorudan sonra merak et-

meye, sorgulamaya başladığını da ekledi.

“Elbette etkilendiğiniz birçok bilim insanı olmuştur, en çok kim veya kimlerden feyz aldı-

nız?” sorusunu “Bir kişiden çok fazla etkilendim, o da Steve Jobs, çünkü Jobs üniversiteden me-

zun olmadan tek bir ders üzerinden, Grafik Tasarımı dersinden, bir şeyler öğreniyor ve hayal kuru-

yor, hiçbir zaman bir deha olarak görülmüyor, Nobel Ödülü almıyor ancak bence bir bilginin ge-

nişletilip hayal dünyasına sürüklenmesi açısından o adamın hayallerine hayranım.” diyerek yanıtla-

dı.

“Anlattıklarınızın dinleyenlere ne gibi katkıları olduğunu düşünüyorsunuz?” sorusunu

“Hayal gücünüz çalışmaya başladı, hayal gücü bir kere çalışınca zaten gerisi geliyor.” diye yanıtla-

dı.

“Akademik Adımlar Sempozyumu’nun öğrencilere en büyük yararı sizce nedir?” sorusunu

ise “En önemlisi ortak bir şeyler yapıyorsunuz, tek kişi asla bilim yapamaz. Günümüzde bilim ya-

pabilmek çok fazla beynin bir arada çalışmasından geçiyor. Her beynin problem çözme yetisi eşsiz,

o eşsiz beyinler tıpkı Akademik Adımlar’da olduğu gibi bir araya geldiği zaman, bir sürü soru so-

rup cevap arıyoruz ve o sorulara cevap veriyoruz. En büyük yararları bunlar.” şeklinde yanıtlayan

Onur’a hem bilgilendirici sunumu hem de bu keyifli röportaj için çok teşekkür ediyoruz.

Mete Arda Çelik ve Damlasu Üçkardeşler

PROF.DR. MEHMET ALİ ONUR’LA

RÖPORTAJ

SEMPOZYUMDAN KARELER

Günümüzde pek çok internet kullanıcısının mağdur duruma düşmesini engelleyen kriptoloji hak-

kındaki sunusuyla bizi aydınlatan ve aynı zamanda kafalarımızı karıştıran Irmak Akyeli ile röpor-

taj yaptık.

Emre: Kriptoloji hangi alanlarda kullanılıyor?

Irmak: Kriptoloji günümüzde sosyal ağlar üzerinde kullanılıyor.

Emre: Peki siz kullanıyor musunuz?

Irmak : Ben kendim kriptografiyi kullanmıyorum fakat kullandığımız bütün internet siteleri bizim

güvenliğimiz için kullanıyor. Yani herkes ister istemez kullanmış oluyor.

Emre: Kriptoloji hakkında en çok gelişme gösteren ülkeler hangileridir?

Irmak: Kriptoloji ağlar üzerinde olduğu için bir ülkeden bahsedemeyiz. Birisi bir kod yazıp bunu

kriptografi ,diye ortaya attığında ağlar üzerinden bir sürü ülke tarafından kullanılıyor ve bu krip-

tografları ortaya çıkaranlar genelde Amerikalı oluyor.

Emre: Kriptoloji ve matematik arasındaki ilişkide temeli oluşturan etmen nedir?

Irmak: Logaritma çok kullanılıyor.

Emre: Sizce en etkili kriptoloji yöntemi hangisidir?

Irmak: Vigenere Yöntemi çünkü çözümü en zor olanlardan birisidir.

Sevgili Irmak’a verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ederiz.

Nazım Emre Yılmaz

KRİPTOLOJİ VE MATEMATİK

Irmak Akyeli

Pınar Oray

Egemen Göçmen

Ali Katoğlu

Elif Dünya Özgül

Selin Aydınlı

Elif Elveren

Deniz Çağlar

Ada Akten

Boran Seçkin

Doğa Diren

Barış Ferhat

Okulumuzun robot takımı Anatolian Eaglebots’u, Akademik Adımlar Sempozyumu’nda din-

leme imkânı bulduk. 6. kez katıldıkları yarışmada bu yıl jüri özel ödülü alan robot takımımız,

bu sempozyumda kendilerini tanıttılar. Teknolojiyi yakından tanıyan takımımız, bize onun

evriminden ve öneminden, robotların türlerinden ve günlük hayatımızdaki yerinden bahsetti-

ler. Gelişen teknolojiye ayak uydurmak ve katkı sağlamak için yeni nesilde bulunması gere-

ken özellikleri, takım çalışmasının, “biz” olmanın önemini ; yaşamımızdaki STEM (Science,

technology, engineering and mathematics) etkinliklerine olan ilgiyi arttırmak için yaptıklarını

anlattılar.

Ekibimiz, robot takımında olmanın onlara kattıklarından da bahsetti. Takım üyeleri, bu takı-

ma üye olmanın onlara stresi ve zamanı yönetme gücü kazandırdığını söylediler. Sadece el

becerileri değil, iletişim kurma becerilerinin de geliştiğini belirttiler. Sunuculardan biri olan

Elif Dünya, bu takımın onun meslek seçiminde ve geleceğini planlamasında ona yol gösterici

olduğunu aktardı. Ali Katoğlu da bu takımın sadece mühendislik mesleğine değil, halka iliş-

kiler ve işletme gibi mesleklere de yönelik olduğunu belirtti.

Gurur duyduğumuz robot takımımıza, verdiği bilgiler ve sempozyuma katkılardan dolayı te-

şekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Damlasu Üçkardeşler

GELECEĞİN ROBOTLARI

SEMPOZYUMDAN KARELER

Ankara Özel Tevfik Fikret Anadolu Lisesi Müdürü Sayın Eser Gerdanlı’nın sempozyum hakkında

düşüncelerini aldık.

Akademik Adımlar’ı hiç bilmeyen birine nasıl anlatırsınız?

Türkiye’nin özel bir okulunda öğrencilerin hayatı, evrensel değerler peşinde nasıl algılamaları gerektiğini

gösteren bir organizasyon.

Akademik Adımlar’da bir bildiri sunacak olsaydınız bu bildiri ne hakkında olurdu?

Bilgi içerikli olurdu. İnsan öğrenerek neyin peşinde olur? Öğrenme ihtiyacı nedir? Bunları anlatan bir sunu

olurdu.

Akademik Adımlar’ı tek kelimeyle nasıl ifade edersiniz?

Tek kelimeyle ifade edemem ancak “İnsan nasıl kendisinin mimarı olur?” diyerek bir sloganla ifade edebili-

rim.

Bu sempozyum sayesinde yeni şeyler öğrendiniz mi?

Mehmet Ali Onur’un sunumu beni çok etkiledi. Olabilecek en güzel sunulardan biriydi. Böyle bir sempoz-

yuma bu şekilde kaliteli bir sunum yakışırdı zaten.

Bu sempozyumun öğrencilerin geleceğine katkıları nelerdir?

Bir organizasyon içerisinde rol almayı öğreniyoruz, hem yönetmeyi hem içinde olmayı öğreniyoruz, başka-

larının hakkına saygı duyup ona göre göre davranmayı öğreniyoruz. Toplum içerisinde konuşmayı, aktif din-

lemeyi öğreniyoruz. Birçok şeyi öğreniyoruz, bunlar akla ilk gelenler.

Lise Müdürümüz Sayın Eser Gerdanlı’ya çok teşekkür ediyoruz.

Nazım Emre Yılmaz ve Mete Arda Çelik

Ankara Özel Tevfik Fikret Anadolu Lisesi

Müdürü Eser Gerdanlı

“Kuantum Fiziği ve Gerçekliğin Doğası” adlı sunumu ile bizi aydınlatan ve farklı te-

orilerin varlığından haberdar eden Ruken Asya Çiftçi, ilk olarak kuantum fiziğinin

anlamından bahsetti. Bu kapsamlı tanıtımın ardından geçmişten günümüze kuantum

fiziği hakkındaki gelişmeleri ve bilim adamlarının görüşlerini gözler önüne serdi.

“Bir cisim sadece ona baktığımızda mı oradadır?“ sorusunu bize yönelterek görüşleri-

mizi aldı ve düşünce sınırlarımızı zorlamamızı sağladı. Bu sorunun ortaya çıkış sebe-

bi, kuantum fiziğinin ana düşüncesinin bir cismin varlığının ancak gözle görülerek

kanıtlanabilmesi temeline dayalı olmasıdır. Ruken Asya Çiftçi, Einstein’ın bu düşün-

ceye karşı çıktığını ve bunu pekiştirmek için “Ay sadece ona baktığımızda mı varlığı-

nı sürdürüyor?” sorusunu diğer bilim adamlarına yönelttiğini aktardı.. Bunların yanı

sıra bizlere ilginç paradokslar sundu ve olayların farklı ihtimallerle gerçekleşebilece-

ğini anlatan bir görüş yöneltti.

Sunumuyla ufkumuzu açan Sayın Ruken Asya Çiftçi’ye teşekkür ediyoruz.

İzzet Arda Aslantaş

KUANTUM FİZİĞİ VE GERÇEKLİĞİN

DOĞASI

Ruken Asya Çiftçi

Günümüzde gişe rekorları kıran korku filmleri hakkında “Sakın Arkana Bakma” adlı sunularıyla bizi aydınlatan Elif Sinem Ateş ve Zeynep Güçlü ile röportaj yap-tık. Sunularında korku filmi unsurları, müzik filmleri ve subliminal ileti hakkında bilgiler veren bu ikili, sorularımızı da cevaplandırdılar.

Emre: Siz korku filmi izliyor musunuz?

Zeynep: Paranormal aktivite serisini beğenerek izliyorum.

Elif: Açıkçası ben izleyemiyorum.

Emre: Size göre en etkili korku unsuru hangisidir?

Zeynep: Bence kesinlikle iblisler.

Elif: Benim için de aynalar çok etkili.

Emre: Sizce korku filmlerinde müzik mi daha etkili yoksa görüntüler mi?

Zeynep: Müzik.

Elif: Görüntüler kesinlikle.

Emre: Neden peki?

Elif : Aniden karşıma bir şey çıkarsa daha çok korkarım.

Zeynep: Beni de müzik daha fazla geriyor. Efektler ya da müziğin birden yükselmesi korkutu-cu oluyor.

Sakın Arkana Bakma

Zeynep Güçlü

Elif Sinem Ateş

SEMPOZYUMDAN KARELER

Emre: Sizce bilinçaltı iletileri en çok nerelerde kullanılıyor?

Zeynep Güçlü: Reklamlar kesinlikle.

Elif Sinem Ateş: Daha çok cinsel içeriklerde kullanılıyor.

Emre: Peki tarikatlar ve özellikle ülkemizde klişe hâline gelen “illuminati” bu subliminal

iletileri kullanıyor mu?

Elif Sinem Ateş: Günümüzde illuminati yanlış anlaşılıyor ama onlar da subliminal iletileri kul-

lanıyorlar.

Nazım Emre Yılmaz

Sakın Arkana Bakma

Zeynep Güçlü

Elif Sinem Ateş

Karya Dolunay Aktaş ile Defne Yağlı’ nın hazırladığı “ Sessizlerin Sesi İşaret Dili’’ sunumu-

nu izledik. Onlara sizler için sorular sorduk.

Zeynep: İşaret dili hakkında ne düşünüyorsunuz?

İşaret dilinin bir yabancı dil kadar önemli olduğunu ve herkesin bu dili öğrenmesi gerektiğini

düşünüyoruz. İşaret dili hakkında bilgi vermek ve farkındalık yaratma istiyoruz.

Zeynep: Sizce farkındalık yaratabildiniz mi?

Yarattığımızı düşünüyorum çünkü işaret dili hakkında her türlü bilgiyi verdik. Ayrıca sunumu-

muzun da ilgi gördüğünü düşünüyorum.

Zeynep: Evrensel işaret dilinin olmaması neyi gösterir ?

Evrensel bir işaret dili olmaması bu dilin konuşma yeteneği kadar önemsenmediğini gösteriyor.

Eğer önemsenseydi evrensel bir işaret dili olurdu veya oluşturulurdu.

Zeynep: Evrensel işaret dilini oluştururlarken nelerden yararlanılmalı?

Ortak dillerin ortak kurallarından yararlanılmalı. Farklı hareketler kullanılırsa karmaşa olabilir.

Zeynep Kara

SESSİZLERİN SESİ İŞARET DİLİ

Karya Dolunay Aktaş

Defne Yağlı

SEMPOZYUMDAN KARELER

OLMAK YA DA OLMAMAK: SHAKESEARE OYUNCULUĞU

Sevgili Eylül’e Shakesperae’i sorduk. Bakın neler söyledi:

Mete Arda: Neden bir tiyatro yazarıyla ilgili sunum yapmak istediniz?

Eylül: Annem ilkokul öğretmeniydi. Öğrencilerine piyesler oynatırdı. Ben de etkilenerek

oyunculukla tanıştım. Shakespeare, benim çok sevdiğim bir yazar, gerek kitapları, gerek

karakterleri tasvir ediş biçimiyle çok sevdiğim bir isim. İnsanlara da Shakespeare oyuncu-

luğunu anlatmak istedim.

Mete Arda: Shakespeare’in hayatınıza ne gibi etkileri oldu?

Eylül: Ben Shakespeare’i okuduğumda o karakterlerin iç dünyasına girmeyi başarabiliyo-

rum, insanların ne kadar canavarlaşabildiğini öğreniyorum. Shakespeare insanları

tanımam konuusunda bana yardımcı oluyor.

Mete Arda Çelik

Eylül Koç

AŞKIN KİMYASI

Ankara Özel Tevfik Fikret okullarından Sude Altındal ve Işıl Kıraç ’ın yaptığı sunum, neredey-

se dünya üzerindeki herkesin merak ettiği aşkın kimyası hakkındaydı. Aşk iksirleri, karşı cins,

ilgi alanları, bir kişiyi kendine âşık etme gibi birçok ilginç bilgi barındırıyordu. Kim merak

etmez ki kendisine âşık olan kişiyi? Birçok eğlenceli bilgi ve test sorusu barındıran bu sunum

hakkında yaptığımız röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

Elif: Daha önce hiç Akademik Adımlar’ a katıldınız mı?

Hayır, daha önce hiç katılmadım ama şu an katılmış olmaktan çok mutluyum.

Aslı: Bu konuyu seçmenizdeki amaç neydi?

Aslında bu benim fen proje konumdu, proje için araştırmaya başladığımda konu çok ilgimi

çekti ve arkadaşım Işıl ile Akademik Adımlar’a katılmaya karar verdik. Arkadaşlarımız da bu

konunun merak edildiğini söyleyince sunum yapmaya karar kıldık.

Elif: Aşkın kimyası ile anlatmak istediğiniz nedir?

İnsanların aslında çok basit zannettiği aşkın aynı zamanda kimyasal, karmaşık ve bilimsel bir

yönü olduğunu da aşılamaktı.

Aslı: Bu konuyu anlatmadan önce izleyicilerinize uyguladığınız bu testteki soruları neye

göre seçtiniz?

Bu soruları insanlar aşkın kimyasal yönüyle ilgili neler biliyorlar öğrenmek için bir ön test tar-

zında uyguladık, bize amacımız doğrultusunda yeterince yardımcı olduğunu düşünüyoruz.

Aslı Acar ve Elif Konak

Sude Altındal

Işıl Kıraç

SEMPOZYUMDAN KARELER

UNUTULMUŞ CENNET

İzmir Tevfik Fikret Lisesi’nden Doğa Hitay ve Selin Akçalı, sempozyumumuza ülkemizde

bulunan ve değerini kaybetmiş milli parklar hakkında bizi bilinçlendrimeyi ve bu bölge-

leri kalkındırmayı amaçladıkları bir sunuyla katıldılar. Bu bölgelerin özellikle Güneydoğu

Anadolu’da bulunduğuna ve korunması gereken bu yerleri kimsenin bilmemesine dikkat

çektiler.

İzleyiciler, sunum sayesinde gerçekten de bu coğrafya hakkında pek bir şey bilmedikle-

rini fark ettiler. Görsellerle de destekledikleri bu bilinçlendirici sunumları için öğrencile-

rimize teşekkür ediyor, onlar sayesinde milli miraslarımız konusunda daha duyarlı olaca-

ğımızı gururla bildiriyoruz.

Damlasu Üçkardeşler

Doğa Hitay

Selin Akçalı

DEJA VU

Hepimizin merak ettiği “ Déja vu “ konusunu açıklığa kavuşturmaya geldik. Onuncu sınıf arka-

daşlarımızın Akademik Adımlar’ da anlattığı bu sunu ilgimizi çekti ve merak ettiğimiz soruları

sorarak, röportaj hâline getirdik. Bu röportajda “Déja vu” konusu hakkında dokuz teori daha

öğrendik.

Elif: Bu konuyu seçmenizdeki amaç neydi?

Biz her sene Akademik Adımlar ’a katılıyorduk. Bu sene de bu kavramı merak ettiğim ve arka-

daşlarım konuyu ilgi çekici bulduğu için böyle bir sunu hazırlamaya karar verdik.

Aslı: Bu sunuda insanlara kazandırmak istediğiniz şey nedir?

Biz arkadaşlarımızla şunu gördük ki déja vu konusunu herkes farklı şekillerde yorumluyor. Biz

de bu konuyu açıklığa kavuşturmak için bu sunuyu hazırladık.

Elif: Peki anlattığınız bu dokuz teorilerden en çok hangisi kabul görmektedir?

Aslında déja vu her yere çekilebilecek bir konu fakat bilimsel kanıtlara dayandırmak istediği-

mizde amigdola* ve reenkarnasyon* teorileri en çok kabul görenlerdir.

*amigdola: Beyinde bulunan duygusal tepkileri değerlendiren bölge .

*reenkarnasyon: Ölümden sonra yeniden doğma.

Elif Konak ve Aslı Acar

Umut Uluata

Ayça Lila Devrim

Ece Uçele

SEMPOZYUMDAN KARELER

AGORA ANTİK KENTİ

“Agora Antik Kenti” adlı bildirinin sunucuları Arda Ayhan ve Alp İşgüzerer ile yaptığımız

röportajı sizlerle paylaşalım.

Selen: Bu Akademik Adımlar’a ilk katılışınız mı, neler hissettiniz?

Evet. Daha beşinci sınıfta olduğumuz için ilk defa böyle bir şansımız oldu. Buraya gelene

kadar da çok heyecanlıydık sunum sırasında da çok heyecanlandık, zaten bu belli olmuştur.

Bazen hatalar yaptık.

Selen: Bu antik kente olan ilginiz gittiğiniz geziyle mi ortaya çıktı yoksa başka bir nede-

ni var mıydı?

Hayır, geziyle bir alakası yoktu. Biz Akademik Adımlar’a katılmak istiyorduk. Agora Antik

Kenti’nin Ankara’da çok bilinmeyen bir yer olduğunu düşündük hatta İzmir’de de çok fazla

bilinmediği için güzel bir konu olabileceğini düşündük.

Selen: Gittiğiniz antik kentte en çok ilginizi çeken, en beğendiğiniz yer neresi oldu?

2500 yıldır oradan geçen bir akarsu var. Bu akarsuyun sakinleştirici bir özelliği varmış ve ya-

kınında olan insanların istemsizce sakinleşmesini sağlıyormuş. Bu nedenle sunumumuzda

olmasa da bizim en çok beğendiğimiz yer bu akarsuyun olduğu yerdi.

Selen Özkaplan

Arda Ayhan ve Alp İşgüzerer

İnternette tıklanma rekorları kıran, son zamanların en ünlü eğlencelerinden biri olan

“slime”ın nasıl yapıldığını bizlere anlatan Alkım Ekşioğlu ve Şimal Songur’la güzel bir rö-

portaj gerçekleştirdik.

Edlin: Akademik Adımlar’a katılmaya nasıl karar verdiniz?

Alkım: Bir gün Şimal’le internette videolar izlerken bir slime videosu izledik ve denemeye

karar verdik. Sonra da sunumla sempozyuma katılma kararı aldık.

Edlin: Peki neden kimyasal deneyleri sunmak istediniz?

Şimal: İlgi çekici olduğunu ve insanların merak edebileceği bir konu olduğunu düşündüğü-müz için kimyasal deneyleri sunmaya karar verdik.

Edlin Esti ve Yudum Sevilmiş

SLİME NASIL YAPILIR

Alkım Ekşioğlu

Şimal Songur

İzmir Tevfik Fikret Lisesi’nden Elçin Sayın, günümüzün en önemli sorunlarından biri olan

petrol kullanımının insan hayatına ve doğaya zararlarını anlattı. Elçin’in konuya hakimiyetini

tahtaya çizdiği şemalardan ve yararlandığı görsel materyallerden anlayabiliyorduk. Bizi pet-

rol şirketleri ve aynı zamanda ülkeler arası siyasi ilişkiler hakkında bilgilendirdi ve petrol ne-

deniyle güzelliğini yitirmiş coğrafyalar –Nijerya gibi- hakkında da bilinçlendirdi.

Sayın, bizlere bu savaş çıkaracak kadar değerli görülen maddenin kullanım alanlarını, petro-

lün nasıl çıkarıldığını ve kullanıldığını da anlatan diyalog biçimli eğlenceli bir sunum yaptı.

Elçin’e bu ilgi çekici konuyu bize bu kadar iyi anlattığı için teşekkür ediyor ve başka bir

Akademik Adımlar Sempozyumu’ nda onu dinleme şansı bulmayı diliyoruz.

Damlasu Üçkardeşler

Dünyada Petrol Kullanımının İnsan Hayatına Zararları

Elçin Sayın

Sizce katillik genetik midir, yoksa insanın bir anlık siniriyle gelişen ve devamı gelen olayların so-

nucu mudur? Şimdi sizinle bu konuyla ilgili bildiri sunan Deniz Örnek ile yaptığımız röportajı

paylaşacağım.

Selen: “Katil Geni” konusuna nasıl ilgi duydunuz, bu konuyla ilgili neler dikkatinizi çekti?

Ben bol bol okuduğum için okuduğum şeyler arasında gördüm ve ilgimi çekti böylece araştırdım ve

katilliğin genetik olabileceğini ama çevresel etkiye de dayandığını öğrendim. Ayrıca fene karşı ilgili

olduğumdan daha çok merak ettim. Bu arada bir bilim adamının pisikolojik bozukluk hakkında

yaptığı araştırma sayesinde kendinde de psikolojik rahatsızlık olduğunu tespit etmesi, çok dikkatimi

çekti, bu konuyu da ayrıca araştırdım.

Selen Özkaplan

KATİL GENİ

Deniz Örnek

“Einstein Hakkında Bilinmeyenler” adlı sunumu ile bizleri bilgilendiren ve şaşırtan Şule Yağlı ve

Duru Özkan, sorduğumuz sorulara da cevap vererek bize doyurucu bilgiler verdi.

İzleyici: Albert Einstein neden İsviçre vatandaşlığı almıştır?

Duru: Almanya’da kalsaydı muhtemelen İkinci Dünya Savaşı nedeniyle öldürülürdü.

İzleyici: Eğer Albert Einstein bilim adamı olmasaydı ne olurdu?

Şule: Einstein müzik dinlerken sıkça düşündüğünü ve hayallerini müzik eşliğinde kurduğunu belirti-

yor ve ‘Eğer fizikçi olmasaydım muhtemelen müzisyen olurdum.’ diyor.

Sunumda Einstein’ın hayatı Şule Yağlı ve Duru Özkan tarafından bilinmeyenleriyle birlikte detaylı

bir biçimde anlatılıyor.

Bizi bu sunumu ile aydınlatan Şule Yağlı’ya ve Duru Özkan’a teşekkür ediyoruz.

İzzet Arda Altıntaş

EİNSTEİN HAKKINDA BİLİNMEYENLER

Şule Yağlı

Duru Özkan

İZMİR ÖZEL TEVFİK FİKRET OKULLARI

MÜDÜR YARDIMCISI RUŞEN KESİM

Edlin: Akademik Adımlar’ı bilmeyen birine nasıl anlatırdınız?

Akademik Adımlar’ı bilmeyen birine bilimsel süreçlerin, çocuklar tarafından anlatıldığı ,yaşandığı, göste-

rildiği somut bir deneyim olarak ifade ederdim.

Edlin: Akademik Adımlar’da bir bildiri sunacak olsaydınız bu bildiri ne hakkında olurdu?

Psikoloji ile ilgili olabilirdi, kişisel gelişim, çocukların okula bakış açıları ve motivasyonlarını arttırmakla

ilgili olabilirdi. Kendi alanım olan tarih ile ilgili de olabilirdi.

Edlin: Akademik Adımlar’ı tek kelimeyle nasıl ifade edersiniz?

Bilimsellik.

Edlin: Şu ana kadar girdiğiniz bildirilerden en beğendiğiniz hangisiydi?

En beğendiğim Star Wars bildirisiydi. Sanıyorum 6 ya da 7. sınıftan, Ankara okulundan bir kız öğrenci-

miz sundu. Star Wars filminin tüm ayrıntılarını, kurgusunu Stormtrooperlerin kıyafetlerinin renk sebeple-

rine varana kadar çok ilgi çekici bir şekilde anlattı.

Edlin: Bu sempozyum sayesinde yeni şeyler öğrendiniz mi?

Her zaman, her sempozyum hepimize çok şey katıyor. Birbirimizden çok şey öğreniyoruz.

Edlin: Bu sempozyumun öğrencilerin geleceğine katkıları sizce nelerdir?

Kesinlikle çok büyük olduğunu düşünüyorum. Bizler bu deneyimi üniversiteden sonra yaşamıştık. Sizler

ortaokuldan sonra yaşıyorsunuz. Çok kıymetli bir deneyim. Araştırıp hazırlanmak nedir, bildiri sunmak

nedir, kriterler nedir, sunum nasıl hazırlanır, nasıl hitap edilir, nasıl dikkat çekilir, sorular nasıl yanıtlanır

gibi sorulara çok küçük yaşta cevap buldunuz, çok şanslısınız.

Edlin Esti

Basın Ekibi

Aslı Acar Zeynep Kara

Selen Özkaplan Elif Konak

Simay Demirel İpek Taşkın İzzet Arda Aslantaş

Boran Seçkin Mete Arda Çelik Nazım Emre Yılmaz

Atiye Yudum Sevilmiş Edlin Esti

Zeynep Dikmen Öykü Pekşen Damlasu Üçkardeşler