50

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI - hkmo.org.tr · (Yenilenmiş ve Genişletilmiş İkinci Baskı) ISBN: 975-89-175-4 Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası yayınıdır. Birinci Baskı:

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:

NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

Kitapçık (Yenilenmiş ve Genişletilmiş İkinci Baskı)

ISBN: 975-89-175-4Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası yayınıdır.

Birinci Baskı: Eylül 2006, Ankara

Yenilenmiş İkinci Baskı: Mayıs 2012, Ankara

İletişim:Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Genel Merkez

Sümer 1 Sokak No: 12/10 06440 Kızılay/ ANKARATel: 0.312 232 57 77 Fax: 0.312 230 85 74

e-posta: [email protected]

Baskı:Hermes Tanıtım Ofset Ltd. Şti.

Büyük Sanayi 1. Cadde No: 105 İskitler/ANKARATel: 0.312 341 01 97 Faks: 0.312 341 01 98 - www.hermesofset.com

3

“Beyazlar Afrika’ya geldiklerinde bizim topraklarımız, onların İncil’leri vardı. Bize gözlerimizi kapatarak

dua etmeyi öğrettiler. Uyandığımızda gördük ki onların toprakları, bizim İncil’imiz vardı.”

(Afrika Atasözü)

“Bir toprağı ilk olarak çevirip ‘burası benimdir’ demeye cesaret eden ve çevresinde buna inanacak kadar budalalar bulan adam, uygar toplumun kurucusudur. Eğer başka biri bu zorbaya karşı çıkıp toprağını çevrelediği kazıkları çekip atarak ya da hendeği doldurarak öteki insanlara, ‘bu adamı

dinlemeyiniz, meyvelerin herkesin olduğunu ve toprağın hiç kimsenin olmadığını unutursanız mahvolursunuz’ diyebilseydi, insanlığı ne kadar suçlardan, savaşlardan, yoksulluktan ve acılardan

korumuş olurdu.”

(Jean-Jacques Rousseau)

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası toprağa, bir sanatçının tablosuna baktığı gibi bakmaktadır.

4

İÇİNDEKİLER

Birinci Baskıya Önsöz ...................................................................................................................... 7

İkinci Baskıya Önsöz ......................................................................................................................... 9

Harita ve Kadastro Mühendisliği .................................................................................................... 11

HKMO .............................................................................................................................................. 12

Tanımlar .......................................................................................................................................... 13

Toprak ............................................................................................................................................. 13

Taşınmaz ......................................................................................................................................... 16

Ayni Hak .......................................................................................................................................... 16

Kadastro .......................................................................................................................................... 17

Mülkiyet .......................................................................................................................................... 17

Tapu ................................................................................................................................................ 17

Yabancı ........................................................................................................................................... 18

Karşılıklılık İlkesi .............................................................................................................................. 18

Yabancılara Toprak Satışı: Tarihsel ve Hukuki Süreç ................................................................. 19

A. Cumhuriyet Öncesi Dönem ....................................................................................................... 19

5

B. Cumhuriyet Dönemi ................................................................................................................... 23

C. 1980 Sonrası Dönem ................................................................................................................. 24

3029 Sayılı Kanun, 21.06.1984 ............................................................................................ 24

3278 Sayılı Kanun, 22.04.1986 ............................................................................................ 25

D. 2003 Sonrası Dönem ................................................................................................................. 26

4916 Sayılı Kanun, 03.07.2003 ............................................................................................ 26

5444 Sayılı Kanun, 29.12.2005 ............................................................................................ 27

5782 Sayılı Kanun, 03.07.2008 ............................................................................................ 28

6302 Sayılı Kanun, 18.05.2012 ............................................................................................ 30

Yabancılara Toprak Satışı: Siyasal ve Ekonomik Değerlendirme .............................................. 32

Sonuç: Yabancılara Toprak Satışının Sakıncaları ....................................................................... 43

HKMO Görüş ve Önerileri ............................................................................................................. 45

Ek: Yabancılara Toprak Satışını Düzenleyen Mevzuat .................................................................. 47

7

Birinci Baskıya Önsöz

Neo-liberalizmin savunucuları, 1970’lerin başından itibaren bütün dünyaya ancak kendi önerilerini yaşama geçirdikleri takdirde refah düzeyine ulaşabileceklerini ya da refah sahibi iseler bu şekilde refahı sürdürebileceklerini öğütlemektedirler. Modernleşmenin ve kalkınmanın reçetesi, uluslararası kredi kuruluşları tarafından yazılmaktadır. Dünya Bankası (DB) ve Uluslararası Para Fonunun (IMF) başını çektiği bu uluslararası kredi kuruluşları, gelişmekte olan ülkelerin iktisadi darboğazı aşmaları ve yatırım yapmalarını sağlayacak dış borcu temin etmekte; bunun karşılığında ülkelerin verilen ödevleri yerine getirmelerini istemektedir. Bu ödevler, gelişmekte olan ülkelerde devletin piyasadan çekilmesi ve serbest piyasa ekonomisine geçilmesi temelinde şekillenmektedir. Özetle, dış borç karşılığı dayatılan yeniden yapılanma süreci ile bu ödevler hayata geçirilmektedir. Yeniden yapılanma süreci, ülkelerin sadece ekonomik yapılarını değil, sosyal, kültürel ve politik yapılarını da değiştirmektedir.

Alınan dış borçlara karşılık gerçekleştirilen yeniden yapılanma sürecinde gelişmekte olan ülkelerde devletin piyasadan çekilmesi ile oluşan ve güdük kalmış ulusal özel sektörün dolduramadığı altyapı yatırımlarındaki boşluk uluslararası dev şirketlerin iştahının nedenidir. Bunun sonucunda, küreselleşme adı altında uluslararası tekelci kapitalizmin-emperyalizmin lehine sermayenin serbest dolaşımının önündeki engeller teker teker kaldırılmaktadır. Bu anlayış içerisinde meşruluk kazanan, dış borç karşılığı yaptırımlarla hayata geçirilen az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sisteme entegrasyonu bu şekilde sağlanmaktadır.

8

Neo-liberal politikaların Türkiye’ye yansıması 24 Ocak Kararlarıdır. 1970’li yıllarda uygulanan kalkınma politikaları emperyalist ülkeler tarafından yıpratılmış ve geçerliliği kaybettirilmiştir. Böylece, Türkiye uluslararası ekonomik sisteme entegre olmaya zorlanan ve dış borca bağımlı bir ülke konumuna sokulmuştur.

Yabancılara toprak satışı da bu dönemde uygulanan dayatma politikalarının bir uzantısıdır ve kapitalizmin geldiği yeni aşama ile ayrı bir önem kazanmıştır. Yabancılara toprak satışı, toprak ve mülkiyet unsurları üzerinde yükselen bir konudur. Toprağın kıt bir doğal kaynak olarak değeri her geçen gün artmaktadır. Toprak, mülkiyet ile birlikte ele alındığında bağımsızlık ve özgürlüğün simgesidir. Yabancılara toprak satışı, emperyalizmin yayılmacı politikalarının bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır.

1984 yılından günümüze kadar iktidarlar değişse de gündemden düşmeyen yabancılara toprak satışı hakkında var olan bilgi kirliliğini engellemek ve birinci el doğru bilginin halka aktarılması amacı ile Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak elinizde bulunan kitapçığı hazırladık. Emek ve katkı veren kişi ve kuruluşlara teşekkür ederiz.

Üyelerimizin ve kamuoyunun bilgisine sunarız.

A. Fahri ÖZTENYönetim Kurulu adına

Yönetim Kurulu Başkanı

9

İkinci Baskıya Önsöz

2006 yılında bu kitapçığın ilk baskısı, Oda olarak konu hakkında kamuoyunu bilgilendirmek görevinin yanında, yurttaş sorumluluğu ve duyarlılığı ile hazırlanmıştı. Ülke topraklarının durumu ve yabancılara toprak satışı konusu, Cumhuriyet öncesi dönemden başlayarak ele alınmış ve 2006 yılına kadar geçen sürede, özellikle 1980 sonrası hükümetlerin, yabancılara toprak satışını düzenleme girişimleri anlatılmıştı. Söz konusu girişimlerin Anayasa’ya aykırı olacağı, daha da önemlisi kamu yararı taşımadığı ve ekonomik olarak dışa bağımlılığın yanında siyasi bağımsızlığımızı da tehlikeye sokacağı vurgulanmıştı. Fakat 2006 yılından bu yana, yabancılara toprak satışı konusunda yeni düzenlemeler yapılmış ve üç yasal düzenlemeye daha imza atılmıştır. Bunlardan sonuncusu, 6302 sayılı yasayla 18.05.2012 tarihinde yapılan değişikliktir.

2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 35. ve 36. maddelerini yeniden düzenleyen bu son yasanın getirdiği önemli bir değişiklik, yabancılara mülk ve toprak satışında “karşılıklılık” esasını kaldırmasıdır. Buna göre, hangi ülke vatandaşlarına veya ticari şirketlere taşınmaz satılacağı, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecektir. Aynı maddede yapılan bir diğer önemli değişiklikle, yabancıların edinebilecekleri taşınmaz miktarı kişi başına 2,5 hektardan 30 hektara çıkarılmış, “ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde” Bakanlar Kurulu bu miktarı 60 hektara çıkarabilmeye yetkili kılınmıştır. Yabancıların edinebilecekleri taşınmazlar ve sınırlı ayni hakların toplam alanı ise, özel mülkiyete konu alanlar için ilçe yüzölçümünün yüzde 10’una kadar varabilecektir. Son olarak ve belki en önemlisi, yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş ve uluslararası kuruluşların yüzde elli veya daha fazla oranda hissesine sahip oldukları Türkiye’de kurulu tüzel kişiliğe sahip şirketler, taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinebilecek ve kullanabileceklerdir.

10

Açıkçası söz konusu yasa ile yabancıların, küresel sermayenin mülk edinimi konusunda birçok önemli kısıtlamalar kaldırılmakta ve bununla ekonomik bir girdi beklenmektedir. Aslında siyasal iktidarın bu konudaki ısrarı 03.07.2008 tarihinde yabancılara toprak satışını düzenleyen 5782 Sayılı Kanun ile yeniden gündeme gelmiş ve Anayasa Mahkemesi’nce bazı yasalar iptal edilene dek, yabancılara toprak satışı yapılmıştır. Ülke topraklarının durumu konusunda 2006 yılına ait veriler de değişmiş, yabancılara toprak satışı oranları, bu güne kadar görülmemiş seviyelere gelmiştir. Dolayısıyla, 2006’dan günümüze yasal ve fiili gelişmeler, bu kitapçığın ikinci baskısının yapılması gerekliliğini doğurmuştur.

Yenilenmiş bu baskıda, 1980’den beri aralıksız uygulanan neo-liberal zihniyetin resmi ideolojiye yerleşmiş olduğu görülecektir. Daha önemlisi ise, ülkenin kalkınması, toplumun refahı ve daha adil bir bölüşümün hâkim kılınması amacıyla benimsenmiş ve Cumhuriyet döneminin temel ilkelerinden biri kabul edilmiş olan devletçilik ilkesinin aşındırıldığı görülecektir.

Her ülke toprak-emek-sermaye üçlüsü üzerine kuruludur. Burada “sermaye” gezici ve değişken bir etkendir. “Emek” de gezicidir ancak emek, istihdam edildiği yere, yani toprağa/ülkeye bağlıdır. “Toprak” ise, vazgeçilmezdir.

Oda olarak bugüne kadar bu konudaki endişelerimizi üyelerimizle ve kamuoyuyla paylaşmış, eleştiri ve önerilerimizi yönetim kademelerine iletmiş bulunuyoruz. Bu kitapçıkla bu hususları sizlerle yeniden paylaşıyoruz.

Saygılarımızla…TMMOB

Harita ve Kadastro Mühendisleri OdasıMayıs 2012

11

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Harita ve Kadastro Mühendisliği (Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği),

Yer yuvarının geometrisinin belirlenmesi ve yer yuvarının üzerinde bulunan tüm objelerin birbirleriyle olan geometrik, sayısal, anlamsal ilişkilerin kurulması ve bu bilgilerin ilgili diğer mühendislik ve sosyal bilimler alanlarına sunulması işlerini yüklenen bir bilim dalıdır.

Çizgisel ve sayısal harita yapımı, kadastro ve mülkiyet uygulamaları, kentsel, kırsal arazi ve arsa düzenlemeleri, kamulaştırma projeleri, taşınmaz değerlemesi, içme suyu ve kanalizasyon projeleri, coğrafi-kent bilgi sistemleri, her türlü projelerin araziye uygulama işleri (aplikasyon) gibi konularda hizmet üreten temel mühendislik disiplini olup, anılan hizmetler; ilgili yasa ve yönetmelikler gereği çalışma alanlarını oluşturmaktadır.

12

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası,

1954 yılında Anayasanın 135. maddesi ve 6235 sayılı Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Yasası ile kurulmuş olup, “Mesleğin genel çıkarlara uygun olarak gelişmesini sağlamak; meslek disiplini ve ahlakını korumak; kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, tarımsal ve sınaî üretimin arttırılmasında ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü girişim ve etkinliklerde bulunmak” görev ve sorumluluğu ile çalışmaktadır. Anayasadan ve üyelerinden aldığı güç, mesleki-demokratik kitle örgütü olmanın bilinci, yarım yüzyılı aşkın geçmişinin verdiği deneyim ile kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olarak, emekten, halktan ve toplumdan yana çalışmalarını sürdürmektedir.

Ülkenin bağımsızlığı ve özgürlüğünü savunmakta ve ekonomik çıkarlar uğruna ülke topraklarının küresel güçlere satılmasına karşı çıkmaktadır.

13

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

TANIMLAR

TOPRAK

Bir materyal olarak,

Mineral ve organik maddelerin ayrışması sonucu oluşan, yeryüzünü ince bir tabaka halinde kaplayan canlı ve doğal bir kaynaktır.

Bir arazi varlığı olarak,

Yeraltı zenginliklerinin yatağı, taşınmaz mal olarak zenginlik ve servetin gerçek kaynağıdır.

Önceden sadece bir materyal olarak görülen toprak, bir arazi varlığı olarak değer kazanmasından sonra mülkiyete konu olmuştur. Temel ekonomik kaynak olarak tarih boyunca bir hâkimiyet unsuru ve çatışmanın nedeni olmuştur. Üretilemeyen kıt doğal bir kaynak olarak toprak; tarımsal, endüstriyel, ekonomik ve ulusal açıdan öneme sahiptir.1 Nüfus artışına ve kıtlığın artmasına bağlı olarak değeri her geçen gün artmaktadır.

TOPRAK, ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIĞIN SİMGESİDİR!

1. Ayrıntılı bilgi için Bahtiyar Metin, http://www.toprakforum.com/downloads/ToprakNedir.pdf, Erişim Tarihi: 10.07.2006

14

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

Türkiye Topraklarının Dağılımı

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizin genel toprak dağılımı aşağıdaki tablolardaki gibidir.

Kaynak: TÜİK 2001 Genel Tarım Sayımı İstatistikî Sonuçları

Arazi CinsiYüzölçümü

(dekar = dönüm)Yüzölçümü

(dekar = dönüm)

Yerleşim Alanları 668.819.924

Tarla (Toplam) 152.376.357

Sulanan Arazi 36.171.198

Sulanmayan Arazi 116.205.159

Sebze ve Çiçek Bahçeleri 5.867.005

Meyve ve Diğer Uzun Ömürlü Bitkiler 23.891.026

Kavaklık-Söğütlük 1.973.562

Tarıma Elverişli Olup, Kullanılmayan Arazi 19.443.399

Daimi Çayır 14.493.128

Nadas 37.459.577

Mera (otlak) Arazisi 131.673.745

Koruluk ve Orman Arazisi (Funda-Maki dahil) 184.846.478

Tarıma Elverişsiz Arazi (Taşlık, Bataklık, Çorak Arazi) 76.650.059

Köy Yerleşim Yeri Arazisi 20.145.588

Türkiye’nin yüzölçümü 769.604 km²dir.

15

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Tarım ve Orman Alanları (Bin Hektar)

YılToplam tarım

alanıToplam işlenen

tarım alanıÇayır ve mera

arazisiOrman alanı

1990 42 033 24 827 14 177 20 199

1995 39 212 24 373 12 378 20 199

2000 38 757 23 826 12 378 20 703

2005 41 223 23 830 14 617 21 189

2010 39 054 21 384 14 617 21 537

Kaynak: 2011 Tarım İstatistikleri Özeti

16

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

TAŞINMAZ

Taşınmaz mal kavramı, Osmanlıca “gayrimenkul mal” kavramının Türkçedeki karşılığıdır. “Taşınmaz mal” yerine de kısaca “taşınmaz” ifadesi kullanılmaktadır.

Taşınmaz mal, yerinde sabit olan ya da yeri değiştirildiğinde özellikleri de kısmen değişen mallardır. Bu anlamda taşınmazlar; bina, arsa ve arazi diye gruplandırılır.

Taşınmaz malların en büyük özelliği sınırlarının ve sahiplerinin olmasıdır. Taşınmaz sınırı arazide işaretlerle diğer kişilere karşı; kadastro haritası ile de hukuki anlamda ileri sürülerek sahipleri tarafından gözetlenir, gerçek koruyucusu ise Devlettir.

AYNİ HAK

Taşınır ve taşınmaz mallar gibi fiziksel varlığı olan, gözle görülüp elle tutulabilen maddi mallar üzerindeki mutlak haklardır. Mutlak haklar, sahibine en geniş yetkileri veren herkese karşı ileri sürülebilen ve herkesin uymakla yükümlü olduğu haklardır.

Ayni haklar iki çeşittir:

a. Mülkiyet Hakkı: Sahibine hukuk düzeninin sınırları içinde maddi malı kullanma, yararlanma ve mal üzerinde tasarrufta bulunma hakkı tanıyan ayni haktır. (Türk Medeni Kanunu 683. Madde)

b. Sınırlı Ayni Hak: Sahibine sınırlı haklar veren ayni haklardır: irtifak hakkı, gayrimenkul mükellefiyeti, rehin hakları.

17

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

KADASTRO

Tüm ülke sınırları içerisindeki taşınmazların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve işlemlerin kesinleşmesi sonucunda Türk Medeni Kanununca öngörülen tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu belgelerini verme, mekânsal bilgi sisteminin altyapısının oluşturulması işlemlerinin bütünüdür. (3402 Sayılı Kadastro Kanunu, 1987)

Dünyada son yıllarda toprağa ve kadastroya bakışın önemli ölçüde değiştiğini görmekteyiz. Kadastro, basit mülkiyet kayıtlarından mali araçlara dönüşmüş; taşınmaz piyasaları ile planlamanın temel unsuru haline gelmiştir.

MÜLKİYET

Mülkiyet, kişi ve nesne arasındaki hukuki ilişki, mal sahipliği, bir şeye malik olma durumudur. Mülkiyet, eşya üzerinde en geniş yetki sağlayan haktır. Mülkiyet hakkı, bir kişinin o mallar üzerindeki hâkimiyetini ifade eder.

TAPU

Tapu senedi, bir taşınmazın kimin, kimlerin mülkiyetinde olduğunu gösteren resmi belgedir. Başka bir deyişle, taşınmazların alım-satım, hibe, ipotek, bağış, ayırma-birleştirme, rehin, kat, mülkiyet gibi işlemlerinin yapılabilmesi için gerekli olan, o malların kime ait olduğuna ilişkin düzenlenen resmi belgelerdir.

18

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

YABANCI

Yabancı, başka bir millet uyruğuna tabi olan (yabancı uyruklu); gerçek kişileri, başka bir ülkede • kendi ülkelerinin Ticaret Kanununa göre kurulmuş tüzel kişiliğe sahip ticari şirketleri,

Türk Ticaret Kanununa göre yabancıların kurdukları ya da iştirak ettikleri yani sermayesi • yabancılara ait olan ticari şirketleri (doğrudan yabancı yatırımları) ifade etmektedir.

KARŞILIKLILIK İLKESİ

Anayasa Mahkemesinin tanımında, karşılıklılık ilkesi “bir yabancının Türkiye’de bir haktan yararlanabilmesi, Türkiye vatandaşlarının da o yabancının ülkesinde aynı tür ve nitelikte olan haklardan yararlandırılmasına bağlı olması”nı ifade etmektedir. (Anayasa Mahkemesi, 2005/14 Sayılı Kararı)

Türkiye ile 62 ülke arasında karşılıklılık ilkesi tanınmıştır: İngiltere, ABD, Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Yunanistan, İspanya, vs.

19

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:

Tarihsel ve Hukuki Süreç

A. CUMHURİYET ÖNCESİ DÖNEM

Osmanlı Devleti ile Fransa arasında imzalanan ilk kapitülasyonun • verildiği antlaşma olarak kabul edilen Kapitülasyon Antlaşması 1536 yılında imzalanmıştır. Kapitülasyon, bir ülkede yurttaşların zararına olarak yabancılara verilen ayrıcalık hakları olarak tanımlanmaktadır.2 Bu ayrıcalıklar, adli, idari ve ekonomik alanlarda tanınabilir. Bu ayrıcalıkların verilmesinin arkasında yatan neden “Osmanlı ekonomisine canlılık getirilmesi, iç ve dış ticaretin geliştirilmesi”dir.3

1582’de İngiltere’ye daha sonra da Hollanda, Polonya, Ceneviz ve • Venedik’e aynı ayrıcalıklar (kapitülasyon) tanınmıştır.

İngilizlerle imzalanan 1838 Ticaret Antlaşması ile kapitülasyonlar, iç gümrüklere ve dışsatıma da • uygulanmıştır.

Yabancı ülkelere ve ülke vatandaşlarına tanınan bu ayrıcalıklar karşısında ticaretle uğraşan • yurttaşlar zor duruma düşmüştür.

2. http://tdkterim.gov.tr/bts/ Erişim Tarihi: 26.04.20123. Dünden Bugüne Kapitülasyonlar, ATO Yayınları: 75, Ankara 2004

20

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

1854 yılında, Kırım • Savaşı’na giren Osmanlı Devleti borcunu ödeyemez duruma gelmiş, İngiltere’den ilk borcunu (% 6 faiz ile üç milyon sterlin) almıştır.4

28 Şubat 1858 tarihli Islahat Fermanında yabancıların taşınmaz edinimine izin verileceğine dair • düzenleme yapılmış, ancak gerçekleşmemiştir.

Osmanlı Devleti alınan borçları ödeyemeyince yeniden borç almış ve Osmanlı Devleti’nin • borçlarını ödeyemez duruma gelmesi ile dış borç alma imkânı kalmamıştır.

1860 yılında bütçe açığının kapatılması için İngiltere’ye başvuran Maliye Nazırı Fuad Paşa, • yabancılara Osmanlı Devletine ait emlaki satın alma ve kiralama hakkının tanınmasına ilişkin İngiltere’nin dayatması ile karşı karşıya kalmıştır.5

Sonuç olarak, dış borca karşılık borç veren ülkelerin dayatmaları bir bir hayata geçirilmiştir.•

1868 yılında çıkarılan• İstimlâk Nizamnamesi (7 Sefer Kanunu) ile yabancı gerçek kişilerin ülkede taşınmaz ediniminin önü açılmıştır. (Fransa, İngiltere, Avusturya-Macaristan, Prusya, Almanya, Hollanda, Birleşik Amerika, vb.) İstimlâk Nizamnamesinde karşılıklılık ilkesine yer verilmemiştir.

Yasanın çıkmasından sonraki dönemde İzmir’de tarıma elverişli arazilerin 1/3’ü İngilizlerin eline • geçmiştir.

Diğer taraftan, yasanın çıkması ile birlikte, İngiliz, Fransız ve İtalyanlar Akdeniz kıyısındaki • toprakları satın almaya başlamışlardır.

4. Aydoğan M.,Türkiye Üzerine Notlar, http://www.1001kitap.com/Guncel/Metinj^ydogan/turkiyeJzerine_notlar/turkiye00dipnot1.html#25 Erişim Tarihi: 02.09.20065. Erdost, M. İ., Osmanlı’dan Günümüze Yabancılara Toprak Satışı: Yasallaşma Süreçleri ve Sonuçları, MEMLEKET Siyaset ve Yönetim, YAYED Memleket Yayınları, Sayı: 1, Haziran, 2006, s. 57-97.

21

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

1877’de Osman• lı-Rus Savaşı çıktığında Osmanlı Devleti gelirlerinin % 60-70’i dış borç ödemelerine aktarılmaktadır.

1881’de Osmanlı borçlarının yönetimi ile görevli Duyunu Umumiye kurulmuştur. • Duyunu Umumiye, Osmanlı Devletinin dış borçlarına karşılık gösterilen devlet gelirlerini tahsil etmek ve yönetmek ile görevlidir. Yönetim Kurulunda İngiliz, Fransız, Alman, Avusturya, İtalya ve Osmanlı Bankasından birer temsilci ile Osmanlı bir üye bulunmaktadır. (Alacaklıların uyruklarına göre dağılımı şu şekildedir: Fransa % 40, İngiltere % 29, Osmanlı % 7,9, Hollanda % 7,6, Almanya % 4,7, vb.)6

1913 yılında yapılan bir düzenleme ile • yabancı şirketlerin de Osmanlı’da taşınmaz ediniminin önü açılmıştır.

Filistin toprakları da bu yasalara dayanılarak Filistinlilerce satışa çıkarılmış ve İsrail devletinin bu • satın alınan topraklar üzerinde kurulması sonucunu doğuran etkenlerden biri olmuştur.

1914 yılında Emperyalist ülkelerin toprak paylaşım savaşı başlamıştır. • I. Dünya Savaşının yaşanmasında en büyük etken ise emperyalist devletlerin girdikleri bunalımdan çıkmak için sömürgelerini genişletme ve açık denizlere hâkim olma isteğidir.

I. Dünya Savaşında, Akdeniz havzası kıyısı toprakları ve Ege bölgesindeki • toprakların yabancılara satılması, Anadolu’nun sömürgeleşmesinin önemli nedenlerinden biri olmuştur.

6. A.g.e

Duyunu Umumiye Binası, İstanbul

22

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

1920 yılında İstanbul Hü• kümeti tarafından imzalanan Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti sona erdirilmek istenmiş fakat Ulusal Bağımsızlık Savaşı ile emperyalist ülkelerin işgaline direnilmiş, Anadolu toprakları işgalden kurtarılmıştır.

24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Antlaşması ile Kapitülasyonlar tümü ile kaldırılmıştır. • Bununla birlikte, Bağıtlı Devletler (İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, vb.) uyruklarına “karşılıklılık ilkesi” çerçevesinde taşınmaz edinme hakkı tanınmıştır. Buna karşılık, Türk uyruklulara da Bağıtlı ülkelerde taşınmaz edinme hakkı tanınmıştır.7

7. Lozan Antlaşmasının tam metni için bkz: http://sam.baskent.edu.tr/belge/Lozan_TR.pdf

23

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

B. CUMHURİYET DÖNEMİ

Lozan A• ntlaşmasından 8 ay sonra, 1924 yılında, 442 Sayılı Köy Kanunu çıkartılmıştır. Köy Kanunun 87. maddesi ile “Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunmayan gerek kişiler, gerek kişilik hükmünde olan cemiyet ve şirketlerin” nüfusu iki binden aşağı yurt olarak tanımlanan köylerde “arazi ve emlak almaları” yasaklanmıştır. Bu yasal düzenleme ile nüfusu 10 milyon civarında olan Türkiye’de Lozan Antlaşması ile yabancılara tanınan taşınmaz edinme hakkının büyük ölçüde sınırlandırıldığı görülmektedir.8

1934 yılında çıkarılan 2644 Sayılı Tapu Kanununun 35. maddesi ise karşılıklı olmak ve kanunlarla • konulmuş kısıtlamalara uymak koşulu ile yabancı gerçek kişilere Türkiye’de taşınmaz edinme hakkı tanımıştır. Buna göre, köy arazisi dışındaki arazilerde yabancı gerçek kişilere taşınmaz edinme olanağı sağlanmıştır.

Lozan Antlaşmasında sözleşmeli karşılıklılık ilkesine yer verilirken, Tapu Kanununda sözleşmeli • karşılıklılık ilkesi yerine yasal karşılıklılık ilkesi getirilmiştir. Buna göre, Türk uyrukluların yabancı devlette taşınmaz edinme hakkı olan ülkeler uyruklarına Türkiye’den taşınmaz edinme hakkı verilmiştir.

8. A.g.e

24

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

C. 1980 SONRASI DÖNEM

1934 ile 1984 yılları arasında Tapu Kanunu ve Köy Kanunu aynen yürürlükte kalmış, bu düzenlemeler ile yabancılara taşınmaz satışına getirilen kısıtlamalar korunmuştur. 1984’den günümüze kadar yabancılara taşınmaz satışı konusunda beş yasal düzenleme yapılmış, bunların hepsi, kısmen ya da tamamen Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Altıncı son düzenleme, 20 Ocak 2012 tarihinde gündeme gelmiş, yargı süreci tekrar başlatılmıştır. Konuya dair tarihçeyi şu şekilde sıralayabiliriz:

3029 Sayılı Kanun, 21.06.1984

Bu kanun ile, Tap• u Kanunu ve Köy Kanununun ilgili maddelerine “hangi ülkelere ... karşılıklılık ilkesinin uygulanmayacağı, hangi bölge ve illerde kısıtlamalardan hangi ülkelere istisna tanınacağı Bakanlar Kurulu’nca belirlenir” ifadesi konularak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Oman Sultanlığı, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri uyruklu gerçek kişilerin karşılıklılık koşulu aranmaksızın belediye sınırları içerisinde taşınmaz edinmelerine imkan tanınmıştır.

Fakat Anayasa Mahkemesi’nin (1984/14 Esas No’lu) Kararı ile 3029 Sayılı Kanun iptal edilmiştir. • Anayasa Mahkemesi iptal gerekçesi olarak “Ülkede yabancının arazi ve emlak edinmesi salt bir mülkiyet sorunu gibi değerlendirilemez. Toprak, devletin vazgeçilmesi olanaksız temel

IMF+Dünya Bankası= Yüzlerce Zengin, Milyarlarca Fakir

25

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

unsuru, egemenlik ve bağımsızlığın simgesidir” diyerek konunun salt ekonomik bir yaklaşımla değerlendirilemeyeceğinin altını çizmiştir.

3278 Sayılı Kanun, 22.04.1986

Anayas• a Mahkemesi’nin iptal kararından sonra dönemin Özal Hükümetince yabancılara toprak satışının önündeki engelleri kaldırmak için ikinci kez 3278 Sayılı Kanun çıkartılmıştır.

Bu kanuna göre, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Oman Sultanlığı, • Katar ülkeleri ile bu ülke uyruklu gerçek kişilerin karşılıklılık ilkesi aranmadan belediye sınırları içerisinde taşınmaz edinimi serbest bırakılmıştır.

3278 Sayılı Kanun ile yabancı gerçek kişilerin taşınmaz edinmesinin ötesinde yabancı ülkelerin • de Türkiye’de taşınmaz ediniminin önü açılmıştır.

Karşılıklılık ilkesi kaldırılmıştır.•

Anayasa Mahkemesi, ikinci kez, yabancılara toprak satışının önündeki engelleri kaldıran bu • yasayı (3278 Sayılı) 1986/24 sayılı Kararı ile iptal etmiştir.

26

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

D. 2003 SONRASI DÖNEM

4916 Sayılı Kanun, 03.07.2003

Bu üçüncü düzenlem• e, Köy Kanunu’nun yabancı gerçek kişilerin köy arazilerinde taşınmaz edinimini yasaklayan 87. maddesini iptal edilerek, köy arazilerinde yabancı gerçek kişilerin taşınmaz edinimini serbest bırakmıştır;

Tapu Kanununun 35.maddesinde yapılan değişiklikle, sınırlı ayni • hak tesis edilmesinde karşılıklılık ilkesi kaldırılmış, Yabancı gerçek kişilerin taşınmaz edinmesinde karşılıklılık ilkesi kaldırılmış,

30 hektar üzerindeki taşınmaz satışları Bakanlar Kurulu iznine tabi hale getirilmiştir. •

Anayasa Mahkemesi, “Sınırlı ayni hakların uzun süreli kullanılması halinde de mülkiyet hakkının • kullanılmasından doğan sonuçlara benzer bir duruma” yol açacağı,

Yasa ile Bakanlar Kurulu’na verilen yabancı gerçek ve tüzel kişilerin taşınmaz alımında geniş • takdir yetkisinin yetki devrine neden olacağı,

Kamu yararı gibi net olmayan bir ölçütün yasaya konulmasının hukuka aykırı olacağı gerekçesi • ile (2005/14 Sayılı Karar ile) yasayı iptal etmiştir.

Yabancılar en çok kıyıdaki yerleşim merkezlerine rağbet etmektedir.

27

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

5444 Sayılı Kanun, 29.12.2005

Bu düzenleme• ile Tapu Kanunun 35. maddesinde, yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ayni hakların toplam yüzölçümü iki buçuk hektar ile sınırlandırılmış, yüzölçümü miktarını otuz hektara kadar arttırmaya,

Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı uyruklu şirketlerin sulama, enerji, tarım, maden, sit, • inanç ve kültürel özellikleri nedeni ile korunması gereken alanlar, özel koruma alanları ile flora ve fauna özelliği ile korunması gereken alanlarda ve stratejik yerlerde kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeyecekleri alanları belirlemeye,

Yabancı uyruklu gerçek kişilerin il bazında edinebilecekleri taşınmazların, illere ve • il yüzölçümüne göre binde beşi geçmemek üzere oranını tespite Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticari şirketler, • ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı aynî hak edinebilirler hükmü getirilmiştir. (Özel kanunlar, Doğrudan Yabancı Yatırımcı Kanunu, Turizmi Teşvik Kanunu, Petrol Kanunu, Maden Kanunu, Endüstri Bölgeleri Kanunudur.)

Söz konusu 5444 sayılı Tapu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un; a) 1. maddesiyle • yeniden düzenlenen 22.12.1934 günlü ve 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 35. maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve onuncu fıkralarının, b) 2. maddesiyle 2644 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasının ve c) 3. maddesinin iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulması istenmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 11.04.2007 gün ve E2006/35

28

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

K2007/48 sayılı ve Resmi Gazetenin 16.01.2008 gün 26758 sayılı nüshasında yayınlanan kararı ile 5444 sayılı Kanun’un birinci maddesiyle yeniden düzenlenen 2644 sayılı Yasa’nın 35. maddesinin, birinci fıkrasının “Bu fıkrada belirtilen koşullarla, yüzölçümü miktarını otuz hektara kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.” ifadesi ve dördüncü tümcesi ile yedinci fıkrasının, “yabancı uyruklu gerçek kişilerin il bazında edinebilecekleri taşınmazların, illere ve il yüzölçümüne göre binde beşi geçmemek üzere oranını tespite” bölümü yönünden, Bakanlar Kurulu’na tanınan bu yetkinin “yasama yetkisinin yürütme organına devri sonucu doğuracağı” gerekçesiyle, iptal edilmiştir.

5782 Sayılı Kanun, 03.07.2008

Bu düzenleme i• le, yabancılara satılacak toplam arazi miktarı “her ilde imarlı alanın %10‘u” olarak belirtilmiştir.

Yabancıların Türkiye’de tüzel kişiliğe sahip şirketler “faaliyet konularını yürütmek üzere” taşınmaz • edinebilmesinin ve başka bir yabancı şirkete tüm haklarını devredebilmesinin yolu açılmıştır.

Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan • tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin; sulama, enerji, tarım, maden, sit, inanç ve kültürel özellikleri nedeniyle korunması gereken alanlar, özel koruma alanları ile flora ve fauna özelliği nedeniyle korunması gereken hassas alanlarda ve stratejik yerlerde kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından taşınmaz ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ayni hak edinemeyecekleri alanları,

29

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

ilgili kurum ve kuruluşlarının tescile esas koordinatlı harita ve planları içeren teklifi üzerine belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili olacaktır.

Diğer bir yandan, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun Anayasa Mahkemesi tarafından • 05.06.2008 tarihinde iptal edilen “Yabancı yatırımcıların Türkiye’de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edinimine açık olan bölgelerde taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı aynî hak edinmeleri serbesttir” hükmü, bu kanunla yeniden düzenlenen Tapu Kanunu’nun 36. Maddesine eklenmiştir.

Tapu Kanunu’nda yapılan bu değişikliğin olumsuz yanlarından bir diğeri, imar planları üzerinde • yabancı sermayenin baskısını daha da arttırmaya yönelik olmuştur. Bu yasayla yabancılara toprak satışında yerleşim alanları dışında yeni imar planlarının hızlıca yapılabilmesi hedeflenmiş, imar planlarının oluşturulmasında kamu ve toplum yararı değil, “kâr” asıl belirleyici haline getirilmiştir.

Yasanın kabul edilmiş hali, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını dikkate alır nitelikte görünmesine • rağmen, Anayasa Mahkemesi kararlarının özünü by-pass etmiştir.

Fakat bu kanunun, a) 1. maddesiyle değiştirilen 2644 sayılı Tapu Kanununun 35 inci maddesinin • yedinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlesi, b) 2. maddesiyle yeniden düzenlenen 2644 sayılı Tapu Kanununun 36. maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci cümlesi, c) 3. maddesiyle 2644 sayılı Tapu Kanununa eklenen Geçici 3 üncü Maddesinin ikinci fıkrasının iptalleri talep edilmiştir. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi, 12.05.2011 tarih ve E:2008/79 K:2011/74 sayılı kararı ile sadece “2644 sayılı Tapu Kanunu’na eklenen Geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasını iptal etmiştir.

30

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

6302 Sayılı Kanun, 18.05.2012

2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 35. ve 36. maddelerini yeniden düzenleyen bu son yasanın getirdiği • önemli bir değişiklik, yabancılara mülk ve toprak satışında “karşılıklılık” esasını kaldırmasıdır.

Hangi ülke vatandaşlarına veya ticari şirketlere taşınmaz satılacağına • Bakanlar Kurulu karar verecektir.

Yabancıların edinebilecekleri taşınmaz miktarı 2,5 hektardan • 30 hektara çıkarılmış, “ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde” ise Bakanlar Kurulu bu miktarı 60 hektara çıkarabilmeye yetkili kılınmıştır.

Son olarak ve belki en önemlisi, yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş ve uluslararası • kuruluşların yüzde elli veya daha fazla oranda hissesine sahip oldukları Türkiye’de kurulu tüzel kişiliğe sahip şirketler, taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinebilecek ve kullanabileceklerdir.

31

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

YABANCILARA TOPRAK SATIŞIYLA İLGİLİ YASA DEĞİŞİKLİKLERİ

TARİH (Resmi Gazete)

DEĞİŞİKLİK YAPILAN YASA YAPILAN DEĞİŞİKLİK (özet)

07/04/1924 442 Sayılı Köy KanunuNüfusu 2 binden az köylerde yabancı gerçek/tüzel kişilere arazi emlak almaları yasaklandı.

29/12/1934 2644 Sayılı Tapu Kanunu“Yasal karşılıklılık ilkesi” ile yabancılara, köy arazisi dışında taşınmaz edinme olanağı sağlandı.

21/06/19843029 Sayılı Kanun (Tapu Kanunu 35. Madde, Köy Kanunu 87. Madde)

Karşılıklılık ilkesine bakanlar kurulu karar verir hükmüyle belediye sı-nırları içinde yabancıların taşınmaz edinmelerine izin verildi. (Anayasa Mahkemesi iptal etti:1984/14 Esas)

22/04/19863278 Sayılı Kanun (Tapu Kanunu 35. Madde, Köy Kanunu 87. Madde)

Yabancı ülkelerin de belediye sınırları içinde taşınmaz edinebilmesine dek genişletildi. (Anayasa Mahkemesi ikinci kez iptal etti: 1986/24 Esas)

03/07/20034916 Sayılı Kanun (Köy Kanunu 87. Maddesi)

Yabancı gerçek kişilerin köy arazilerinde taşınmaz edinmeleri yasağı kaldırıldı. (Anayasa Mahkemesi iptal etti: 2005/14 Esas)

29/12/20055444 Sayılı Kanun (Tapu Kanun 35. Maddesi)

Yabancıların hakkı 2.5 hektardan 30 hektara çıkarıldı; il yüzölçümüne göre binde 5 oranı tespitine Bakanlar Kurulu yetkili kılındı. (Anayasa Mahkemesi iptal etti: 16.01.2008)

03/07/20085782 Sayılı Kanun (Tapu Kanunu 35. ve 36. Maddeleri)

Yabancılara, her ilde imarlı alanın % 10’unu edinebilme hakkı verildi. Bu hak yabancı ülkelerde kurulmuş tüzel kişilere de tanındı. (Anayasa Mahkemesi “kısmen” iptal etti: 12.05.2011)

18/05/2012 6302 Sayılı Kanun (Tapu Kanunu 35. ve 36. Maddeleri)

“Karşılıklılık ilkesi” aranmayacak ve yabancıların edinebileceği taşınmaz miktarı, Bakanlar Kurulu kararıyla 60 hektara kadar çıkabilecek.

32

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:

Siyasal ve Ekonomik Değerlendirme

Bir ülkedeki ekonomik uygulamalar o ülkenin siyasi ve iktisadi tarihinden ve uluslararası gerçeklerden ayrı değerlendirilemez. 1984’den sonra gündeme gelen ve günümüze dek devam eden “yabancılara toprak satışı” konusu da yalnızca hukuki bir konu olmayıp, ulusal ve küresel ölçekte 1970 sonrası gelişen ekonomi anlayışlarının zorunlu uygulamaları olarak ele alınmalıdır.

Bilindiği üzere 1970’li yılların sonunda emperyalizm, yaşadığı bunalımdan çıkabilmek için kısaca “neo-liberal politikalar” olarak adlandırılan ve “devletin ekonomiden elini çekmesi” söylemleriyle her şeyi piyasanın sihirli ellerine bırakan, borç-faiz-özelleştirme üçgeninde kamu ekonomisini yıkıp sosyal devlet anlayışını yok sayan politikaları dünyaya dayatmıştı. 1980 yılından sonra “egemen ideoloji” haline gelen bu politikalar Türkiye’de de uygulanmaya başlanmıştır. Bu politikalar gereği öne çıkan Dünya Bankası, IMF, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi uluslar arası kuruluşlar, özellikle üçüncü dünya ülkelerine reçeteler sunmuş, bu ülkeleri her gün daha büyük borç sarmalı içinde daha da bağımlı hale sokmuştur.

1980 sonrası dönemde, borç veren uluslararası kuruluşlar ile Türkiye arasında yapılan ekonomik anlaşma metinlerinde, borca karşılık yapmakla yükümlü olduğu öncelikler belirtilmektedir. “Yabancılara taşınmaz satışı” da “küreselleşme” ideolojisi ile farklı bir öneme sahip olmuş, bu konu neo-

33

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

liberal politikalar doğrultusunda yeniden ele alınmaya başlanmıştır. Bilindiği gibi, bu süreç “24 Ocak Kararları” olarak da anılan kararlarla 1980 yılında başlatılmıştır.

1980 yılında çıkarılan “24 Ocak Ekonomik İstikrar Kararları”nın temel amacı karma ekonomiden liberal ekonomiye geçiştir. Bu yönde yapılması gerekenler ise IMF “Niyet Mektupları”nda, Dünya Bankası Kredi Antlaşmaları ve Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı Belgeleri’nde bir “dayatma” olarak yer almış ve bu politikalar birer birer uygulanmıştır.

1970’lerin sonunda uluslararası kuruluşlardan borç bulamayan, sürekli döviz sıkıntısı çeken Türkiye, dayatılan bu liberal politikaları uygulamak zorunda kalmıştır. Yüksek gümrük vergileri ile dışalımın kısıtlandığı, ithal ikameci “dışa kapalı” model terk edilmiş, “serbest piyasa” ekonomisine geçilmiştir. Kamunun piyasaya doğrudan müdahalesi sınırlandırılmış, özelleştirme uygulamalarının önü açılmış, sosyal devlet tasfiye edilmeye başlanmıştır. Tarım ve hayvancılığa destek fonları kısılmıştır. Yabancı sermayenin ülkeye girişi önündeki engeller kaldırılmış, “Türk Parasını Koruma Kanunu” değiştirilerek Türk Lirası “konvertibile” edilmiş, uluslararası dalgalanmalara karşı savunmasız bırakılmış, böylece yabancı sermayenin önündeki tüm engeller kaldırılmıştır.

Uluslararası kredi kuruluşlarının yazdığı reçeteye göre hazırlanan bu “yol haritası” 12 Eylül 1980 askeri darbe ortamının yarattığı disiplin içinde uygulanmış, demokrasinin askıya alındığı, siyasi partilerin yasaklandığı, demokratik kitle örgütlerinin susturulduğu bir dönemde emekçilerin direnişleri bastırılarak gerçekleştirilmiştir.

34

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

İşte böyle bir ortamda, Özal Hükümeti, yabancılara toprak satışını öngören ilk kanunu yasalaştırmıştır. Hemen ardından, 3029 sayılı kanuna dayanarak Suudi Prens Abdullah Bin Abdülaziz’e İstanbul Boğazındaki Sevda Tepesi’nin satışı yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi bu kanunu, Anayasa’ya esas bakımından aykırılığı nedeniyle iptal etmiş fakat kararlar geriye dönük işlemediği için, Sevda Tepesi’nin satılışı, yabancılara toprak satışının ilk örneği olarak kalmıştır.

Cumhuriyet ilkelerinden biri olan toprağın devlete ve bir bütün olarak kamuya ait olduğu, dolayısıyla da ancak ortak bir çıkar uğruna kullanılabileceği anlayışı, bu ilk yasa ve ardından gelen satışla yıkılmış, Türkiye toprakları kısım kısım satılmaya çalışılmıştır. Öyle ki 2003 yılından sonra, Köy Kanunu ve Tapu Kanununda yapılan değişikliğin gerekçesi, 23 Haziran 2003 tarih ve 2003/5930 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda açık bir şekilde görülmektedir: “AB Müktesebatının Üstlenilmesine Dair Ulusal Program”da Sermayenin Serbest Dolaşımı başlıklı 4. maddede “Türkiye‘deki bütün sektörlerde AB menşeli yatırımların önündeki bütün kısıtlamaların kaldırılması, AB vatandaşları ve tüzel kişilerin gayrimenkul ediniminin önündeki bütün kısıtlamaların kaldırılması...” hükümlerine yer verilmiştir. 2003 yılından itibaren Köy Kanunu, Tapu Kanunu, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu, Turizmi Teşvik Kanunu ve Endüstri Bölgeleri Kanunu gibi birçok yasada, yabancıların taşınmaz edinimi önündeki kısıtlamalar da teker teker kaldırılmıştır.

1984 yılında Suudi Kral Abdullah Bin Abdülaziz’e Özal Hükümetince

çıkarılan 3029 sayılı Kanun ile satılan yapılmıştır. Sevda Tepesi yabancılara

toprak satışının ilk örneğidir.

35

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nda yapılan değişiklik de bu yöndedir. 15 Mayıs 2008 tarihinde, 5761 Sayılı “Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yürürlüğe girmiş ve Kanunun 8. maddesi, yabancılara toprak satışı yolunda yeni bir kanal açacak şekilde değiştirilmiştir. Bu maddenin C fıkrasına “kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı ilkeleri doğrultusunda” ifadesinin ve D fıkrasına da “Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazları (C) fıkrası uyarınca tespit edilmiş olan şartlarla Türk ve yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilere tahsis etmeye Bakanlık yetkilidir.” ifadesinin eklenmesiyle, Türkiye ormanlarının her türlü turizm amacıyla (golf sahası, turizm tesisleri, vs.) yabancı özel kişilere ve şirketlere satılabilecek hale getirilmiştir.

4875 Sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanununun 3/d maddesinde “Yabancı yatırımcıların Türkiye’de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin, Türk vatandaşlarının edinimine açık olan bölgelerde taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinmeleri serbesttir” hükmü getirilmiştir. Buna göre, “doğrudan yatırım yapan şirketler bütün ortakları yabancı olsa dahi ayırım yapılmadan aynen Türk vatandaşı gibi bu haktan yararlanacaktır.” Bu madde, Anayasa Mahkemesi’nin 11/3/2008 tarihli ve E.: 2003/71, K.: 2008/79 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Fakat yasanın yürürlüğe girdiği 2003 yılından iptal edildiği 2008 yılına kadar kurulan yabancı sermayeli şirket sayısı, önceki yıllarda kurulan yabancı sermayeli toplam şirket sayısının % 130’una tekabül etmektedir.

1984’te ilk kez uygulanan ve 2003’e kadar devam eden yabancılara toprak satışı 2003’den sonra artarak devam etmiştir. Bu dönemde kamu varlıklarının, ülke topraklarının, arsa ve arazilerin özelleştirilmelerinin en radikal şekli yabancılara, yabancı şirketlere, yabancı tüzel ve gerçek kişilere ülke topraklarının satışı olmuştur. Veriler, gerçekten şaşırtıcı boyuttadır.

36

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

Hazine Müsteşarlığı’nın 2008 verilerine göre,

2000 yılından sonra yabancıların taşınmaz edinimindeki yıllık satış oranı 4 bini bulmuştur. •

2003-2007 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde yabancıların Türkiye‘de aldıkları gayrimenkullerin • toplamı 10 milyar dolar değerine ulaşmıştır.

2007 yılı sonu itibariyle 71 bin civarında yabancı kişiye 60 bin adet arsa, arazi ve bağımsız • bölüm olmak üzere toplam 36 milyon m² taşınmaz satılmıştır.

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın 2010 yılı Şubat ayında verdiği bilgilere göre,9

Cumhuriyet tarihi boyunca yabancı gerçek kişilere toplam 44 milyon 479 bin 191 metrekare • büyüklüğünde 24 bin 632 adet arsa ve arazi satışı yapıldı. Bu taşınmazların 34 milyon 24 bin 88 metrekarelik bölümünün satışı 1 Ocak 2003-31 Mart 2009 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu dönemde yabancılara satılan arsa ve arazilerin oranı ise yüzde 76 oldu.

Yabancılara mülk satışının yaklaşık % 25’i Mayıs 2008’den sonra yapıldı. Bunda ise Tapu • Kanunu’nda değişiklik yapılmasını sağlayan 3 Temmuz 2008 tarihli kanunun uygulamaya girmiş olması etkili oldu.

Rakamlara göre, toplam 81 ilden 73’ünde yabancılara taşınmaz satışı yapılırken, ilk 15 ildeki • satılan taşınmaz büyüklüğünün tüm taşınmazlara oranı yüzde 71 oldu.

9. Bu verilere, 25 Şubat 2010 tarihinde Meclis’e sunulan yazılı soru önergesi üzerine Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın verdiği bilgiler değerlendirilerek ulaşılmıştır.

37

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Yine rakamlar, 80’e yakın ülke vatandaşının Türkiye’den taşınmaz alımı yaptığını ortaya • koyarken toplam 1 milyon metrekarenin üzerinde taşınmaz alımı yapan ülkeler sıralamasında Almanya, İngiltere, Avusturya, Yunanistan, Hollanda ve Danimarka ilk sıralarda yer aldı.

1995-2008 yılları arasında Türkiye genelinde yapılan satışların değeri 2 milyar 370 milyon 800 • bin 295 TL oldu.

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 2011 yılı verilerine göre;

2003’e kadar 23 bin 44 yabancı uyrukluya satış yapılırken, son 11 yılda bu sayı 96 bine • çıkmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, 1923’ten 2002’ye kadar, Türkiye’de toprak ya da mülk satışı yapılanların, yabancı uyruklu Bulgaristan, Yunanistan gibi ülkelerden Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Türkler olduğudur. 9-10 yıllık dönemdeki satışlar ise doğrudan Türkiye’de mülk edinmek isteyen yabancı şirketler ve kişilere yapılmıştır. Bunlar içerisinde İngilizler, Almanlar ve Yunanlar başta olmak üzere, dünyadaki 89 değişik ülkenin vatandaşı bulunmaktadır. Türkiye’de 81 ilinin 76’sında 111 bin 194 adet taşınmaz satılmış, gayrimenkule yatırım yapan yabancı sayısı ise 119 bin 599 kişiye ulaşmıştır. Yabancıların aldığı taşınmaz alanı toplamı ise 81 milyon 664 bin 98 metrekareye ulaşmıştır.

38

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

İLLERE GÖRE YABANCILARA TOPRAK SATIŞI

(satış oranı sırasına göre, 2011 - 1 milyon m2 üstünde)

MUĞLAANTALYAANKARAHATAY

İSTANBULİZMİR

MARDİNAYDIN

KIRŞEHİRBURSAKONYAADANA

NEVŞEHİRKAYSERİ

KAHRAMANMARAŞ

39

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

YILLARA GÖRE YABANCILARA TOPRAK SATIŞI*

YILLARTAŞINMAZ

(adet)

TOPRAK

(m2)

YABANCI ŞİRKET

(Sayı)

YABANCI KİŞİ

(gerçek-tüzel, sermaye-şirket)1923-2003 20.843 11.961.565 8.180 23.0442002-2011 96.735 136.527.787 28.180** 136.787

*Bu rakamlara, 3 Ocak 2012 tarihinde Meclis’e sunulan yazılı soru önergesi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği bilgiler değerlendirilerek ulaşılmıştır. Bkz: http://siyaset.milliyet.com.tr/10-yilda-yabancilarin-aldigi-topraklar-artti/siyaset/siyasetdetay/09.01.2012/1486510/default.htm Erişim Tarihi: 30 Nisan 2012

** Hazine Müsteşarlığı, 2011 sonu verileri

Tüm bu rakamlar, yoruma gerek bırakmayacak kadar açıktır. Buna karşın, bugünlerde Meclis’den geçmesi beklenen yasa tasarısı, “karşılıklılık” ilkesini kaldırmayı öngörmekte, ülkeye serbestçe girecek uluslararası sermayenin ülke topraklarını satın alabilmesinin yolunu açmaktadır. Bugün ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, İsrail, Rusya, İsveç, Norveç, İsviçre, Avustralya, Avusturya, Gabon, Malta, Belçika, İrlanda, Kanada, Japonya, Suudi Arabistan, Pakistan, Polonya gibi ülkeler ve birçok Afrika ülkesi ülkemizden toprak satın almaktadır. Özelleştirmeler nedeniyle SEKA’dan Et-Balık Kurumu’na pek çok arazi, İzmir’den Trabzon’a kadar pek çok limanın en değerli taşınmazları yabancıların eline geçmiş durumdadır. TELEKOM, TEKEL, SÜMERBANK, Beykoz Deri ve Ayakkabı Fabrikaları, Nazilli Bez Fabrikası, Seydişehir Alüminyum Tesisleri, TÜPRAŞ satılmış ve oto yolları, köprüler, barajlar, meralar, tarım alanları, Atatürk Orman Çiftliği, 2B arazileri, maden alanları, akarsular ve hatta içme suları gibi varlıklar büyük bir hızla özelleştirme çerçevesinde tasfiye edilmektedir.

40

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

TOPRAK SATIŞININ GENEL BÜTÇE BORÇ FAİZİ ÖDEMELERİNE ORANI

YILLAR ÖDENEN

FAİZTOPRAK SATIŞINDAN

BEKLENEN (tahmini) GELİR

1982-2007 433.3

milyar dolar *

2008 59.9 milyar TL2009 58 milyar TL2010 58.75 milyar TL2011 50.3 milyar TL

201210 milyardolar**

* ATO 2007 araştırması** İnşaat ve emlak sektörünün basındaki değerlendirmeleri

Buna karşın, Türkiye’nin 2011 yılı sonu itibariyle 309,6 milyar dolar olan toplam dış borcu gündeme getirilerek, yabancılara toprak satışının bir “çare” olacağı yönünde kamuoyu yaratılmak istenmiş ve Çevre ve Şehircilik Bakanı, Türkiye’nin gerçeği olan cari açık sorununu giderebilmenin bir formülü olarak “yabancılara toprak satmayı” açıkça dile getirebilmiştir. Ayrıca diğer ülkelerde de benzer örneklerin olduğu ve T.C. vatandaşlarının da dünyanın her yerinde toprak sahibi oldukları iddiaları basın yayın organlarında dillendirilmeye başlanmıştır.

İsrail kendi vatandaşlarına bile taşınmaz satmamaktadır. İsrail topraklarının yüzde 82’si devletin, yüzde 13’ü Yahudi Ulusal Fonu’nundur; ancak yüzde 5’ini halk kendi arasında satabilmektedir.

41

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

İngiltere’de, Toprakların Kraliçe’ye ait olması nedeniyle 49–99 yıllık bir süre için kullanma hakkı verilmekte, İngiliz vatandaşının dahi mülk edinmesine izin verilmemektedir.

Yunanistan ve Rusya Federasyonu’nda yabancıların sınırda veya sınıra yakın bölgede taşınmaz satın alma hakkı yoktur. İspanya, Danimarka ve Norveç’de de toprak millidir ve koruyucu kanunlar vardır. Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da yabancılara tarım ve orman arazisi satışı yasaklanmış durumdadır. Bulgaristan ve Hırvatistan’da da yabancılara tarım arazisi satışı kesinlikle yapılmamaktadır. Yani AB ülkelerinde yabancıya toprak satışı serbest değildir; ağır kurallara bağlanmıştır ve sadece kullanım hakkı tanınmaktadır. ABD de yalnızca toprağı kullanma hakkı vermekte, bazı eyaletlerde, örneğin Güney Carolina, Oklahoma, Florida, Wyoming ve Mississippi eyaletlerinde satış yasağı uygulanmakta ve karşılıklılık (mütekabiliyet) ilkesi gözetilmektedir. Görüldüğü üzere toprakların satılması konusunda diğer devletler olabildiğince duyarlı davranmakta, kendi ülke vatandaşına bile geniş ölçekli topraklar satmamakta, kamuculuk ve ortak kullanıma ait varlıklara sahip çıkıp bunları özel mülkiyete dönüştürmeme bilincini taşımaktadır.

Aslında bu bilinç, Türkiye’de de özellikle Cumhuriyet rejiminin “halkçılık” ilkesi gereği korunmuş bir bilinçtir. Fakat 12 Eylül Darbesi’nin ideolojisi ve 24 Ocak Kararları’yla desteklenen ekonomi politikaları ülkemizde kamusal bilinci aşındırmıştır. Türkiye, üretime dayalı ekonomisini tüketime endeksli bir hale getirdiğinden bu yana kısa vadeli politikalarla günü kurtarmanın ötesinde, planlı kalkınmayı çoktan unutmuştur. Üretimi ikinci plana atan bir ekonomi anlayışında, üretim araçları da elbette ikinci plana atılmış, ulusal ve kamusal varlıklar önemsizleştirilmiştir. Başta emek gücü, işçiler olmak üzere, ülkenin doğal yerüstü ve yeraltı kaynakları, tarımı ve sanayisi ve bütün altyapı

42

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

kuruluşları, üretim güçleri yerli ve yabancı sermayeye satılmıştır. Böylesi bir durumda, en önemli üretim gücü olarak toprak da önemsizleştirilmiş ve bir meta olarak satışı için uygun ideolojik zemin hazırlanmıştır. Toprak, tarımın ve sanayinin üzerinde kurulduğu milli bir servettir ve yalnızca ekonomik bir varlık değil, egemenlik alanıdır.

Toprak, bir devletin, bir milletin, bir ülkenin var olması için en temel unsurdur. Her devlet, belli bir toprak parçası üzerine kuruludur. Türkiye tarihi, emperyalizme karşı bu yönde verilmiş bağımsızlık mücadelesinin tarihidir. Bu tarihi unutmak, halkın egemenliğini ve verilen onurlu mücadeleyi yok saymakla aynı çizgide buluşmak demektir. Bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin yapmış olduğu tanım, kısa ve nettir: “Yabancının arazi ve emlak edinmesi salt bir mülkiyet sorunu gibi değerlendirilemez. Toprak devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlık simgesidir.”

43

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Sonuç: Yabancılara Toprak Satışının Sakıncaları

Osmanlı Devletinde borçlara karşılık ülke topraklarının yabancılara satışının, Osmanlı Devleti’nin • parçalanmasına ve Anadolu’nun sömürgeleşmesine neden olduğu bilinmektedir. İsrail Devleti’nin, Osmanlılarda yabancılara taşınmaz satışının serbest bırakılması ile kurulduğunu unutmamak gerekir. Filistin’in bugünkü durumu ortadadır.

1934 yılından 1984 yılına kadar yürürlükte kalan yasal düzenlemelerin 1984 yılından sonra • neden ısrarla değiştirilmeye çalışıldığı sorusunun yanıtı, neo-liberal politikalarda aranmalıdır. Yabancılara toprak satışı, 1984’te başlayan küresel dünyaya eklemlenme hedefi doğrultusunda küresel çok uluslu şirketlerin yürütme organı olan uluslararası kredi kuruluşlarının dayattığı neo-liberal politikalarla gündeme getirilmektedir.

Dış borca karşılık, geleceğini ipotek altına alan Türkiye, topraklarını da diğer kıt doğal kaynakları • gibi ticari bir mal haline getirerek Hazineye kaynak yaratma telaşıyla, çok uluslu şirketlerin kullanımına açmamalıdır.

Yabancılara toprak satışı ile ilgili düzenlemeler, Dünya Bankası Borç Antlaşmaları, IMF • Niyet Mektupları ve Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı Belgelerinde borç karşılığı gösterilen önkoşullar olarak önümüze çıkmaktadır. Yabancılara toprak satışı, salt mülkiyet sorunu olarak değerlendirilemez, 1980’den bu yana Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu, Endüstri Bölgeleri Kanunu, Turizmi Teşvik Yasası, Özelleştirme Kanunu, Petrol Kanunu, Maden Kanunu, Orman, Mera, Hazine ve 2B arazilerindeki düzenlemelerle birlikte değerlendirilmelidir.

44

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

Neo-liberalizmin hayata geçirilmesinde sürece bütünsellik içerisinde bakıldığında; ülkemizde • yaşanan, stratejik öneme sahip devasa kurumların, maden ruhsatlarının, limanların, elektrik ve suyun özelleştirilmesi ile birlikte enerjiden haberleşmeye, tarımdan sanayiye kadar tüm alanlarda yeniden yapılanma sürecinde, bu alanlardan devletin çekilmesi ve piyasaya bırakılması yabancıların mülk edinmesinin eleştiri ile sınırlanmasının ötesinde öneme sahiptir.

Toprağın ele geçirilmesinin, siyasi ve kültürel bağımsızlığın da elden çıkarılması anlamına geldiği • gözden kaçırılmamalıdır.

45

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

HARİTA ve KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI GÖRÜŞÜ

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası kıt bir doğal kaynak ve toplumsal bir değer olan toprağın ticari meta olarak satılmasına karşıdır. Bu yönde hazırlanmış olan yasa iptal edilmeli ve en kısa sürede yeni yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemeler yapılıncaya değin

Harita Kadastro Mühendisleri Odası olarak,

Kıt bir doğal kaynak ve toplumsal bir değer olan toprağın ticari meta olarak kullanılamayacağı, •

Taşınmaz bilgi sistemi ve arazi yönetiminin kurularak hayata geçirilmesi,•

Yabancılara taşınmaz satışının şeffaf, uygulanabilir kayıtlarla takip edilmesi,•

Çok amaçlı çağdaş kadastro bilgi sisteminin kurulması,•

Yabancılara Konut satışında demografik özelliklerin dikkate alınması,•

Yabancılara taşınmaz satışının sahil bandına, 2B alanlarına (orman sınırı dışına çıkarılan alanlar), • mera alanlarına, tarımsal arazilere ve sınır bölgelerine sıçramaması,

Toprak yönetiminde uzun dönemli, bütüncül politikaların zaman kaybedilmeden oluşturulması,•

Karşılıklılık ilkesinin hem hukuken hem fiilen uygulanabilirliğinin sağlanması (karşılıklılık ilkesinin • mevcudiyetinin korunması),

46

YABANCILARA TOPRAK SATIŞI:NEO-LİBERALİZMİN KISKACINDA TÜRKİYE TOPRAKLARI

Tapu kayıtlarında geçen şirketlerin Sanayi Bakanlığı verileri ile ilişkilendirilerek yabancı uyruklu • gerçek kişilerin hisse oranları ve taşınmaza ortaklığının açığa çıkartılması,

Özelleştirme kapsamında tasfiye edilen kamu tesislerine ait arazilerin mülkünün hazinede • kalması

konularının altını çizmeyi görev biliyoruz.

47

TMMOBHARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Ek: Yabancılara Taşınmaz Satışını Düzenleyen Mevzuat

6302 Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılmasına • İlişkin Kanun, RG: 18.05.2012, RG Sayı: 28296

5782 Tapu Kanununda D• eğişiklik Yapılmasına Dair Kanun, RG: 15.07.2008, RG Sayı: 26937

2644 Tapu Kanunu, RG: 29.12.1934, RG Sayı: 2834 •

4875 Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu, RG: 17.06.2003, RG Sayı: 25141 •

2634 Turizmi Teşvik Kanunu, RG: 16.03.1982, RG Sayı: 17635 •

3213 Maden Kanunu, RG:15.06.1989, RG Sayı: 18785 •

6326 Petrol Kanunu, RG: 16.03.1954, RG Sayı: 8659 •

4737 Endüstri Bölgeleri Kanunu, RG: 9.1.2002, RG Sayı: 24645 •

4046 Özelleştirme Kanunu, RG: 27.11.1994, RG Sayı: 22124 •

2565 Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu, RG: 22.12.1981 •

2675 Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, RG: 22.05.1982 •

1062 Hudutları Dâhilinde Tebaamızın Emlakine Vaziyet Eden Devletlerin Tebaaları Emlakine • Karşı Mukabelei Bilmisil Tedabiri İttihazı, RG: 15.06.1927, RG Sayı: 608