Yeni Ufuk Gazetesi (25 temmuz 2014)

www.yeniufuk.com.tr

Yıl: 5 Sayı: 520/157 1 TL Haftalık Siyasi Gazete 25 Temmuz 2014 Cuma

˙ ZDHikmet Aksoy

NİCE BAYRAMLARA…

NİCE BAYRAMLARA…

İslam dini, hristiyanlığın aksine, bir ritüellerdini değildir. İslam, her türlü şatafatı reddeden;profilinde tevazuun, çoğulculuğun, eşitçiliğin,toplumsal ahlakın keskin çizgilerle gözlendiğiakılcı bir dindir. İslamın bu erdemleri içinde taşı-masındason din olmasınında rolünün olabileceğidüşünülmelidir. İslam, ilk ortaya çıktığıdönemde,Cahiliye’ye kıyasla devrimci bir dindi de…

Bayramları da , bir ritüel olmaktan çok, is-lamın temel felsefesi ile belli-başlı ilkelerininyılda iki kez topluca bilinçlere çıkarıldığıözel/kutsal günler olarak anmak daha doğru olur.

Özellikle de ramazan bayramını…Bu yılki ramazan bayramının, İslam

coğrafyasında kanın gövdeyi götürdüğü, mazlumFilistin halkının bir kez daha siyonizmin barbar-lığına uğradığı bir döneme/günlere rastlaması teksözcükle üzücüdür.

Özünde barışçı bir din olan islamın, ilkel yo-rumlarla, iç-savaşların argümanı haline getir-ilmesi, günümüzün en büyük İslamdüşmanlığıdır.

Buna, kısaca, dincilik diyoruz ! Yahut, dininsiyasete alet edilmesi !.. Dinini, siyasete aletetmeden özümseyenlere ise dindar diyoruz. İslam

gerçekte onların dinidir.Birbirinin kafasını kesip, yüreğini ciğerini

yiyenler, sadece İslam değil insan kavramı içindede mütalaa etmek imkansızdır !..

0 0 0

Ereğli’miz bu ramazan bayramına; oykaygısıyla camilerin halılarını yıkatmak,minarelerini ışıklandırmak, müminlere seccadedağıtmak, anfitiyatroda ilahiler seslendirmek gibieylemlerin sahibi ikiyüzlü politikacılardanyakasını sıyırmış olarak giriyor.

Bu, Ereğli’nin manevi yaşamı için de önemlibir kazançtır. Çünkü, dindaşının ciğerini söküpyiyen eylemcilikle, oy için müminleri kandır-maya çalışan inanç dolandırıcılığında nüans farkıvardır, o kadar !

İslam toplumu, bu ikisini reddettiği oranda, İs-lami yaşamaya hak kazanır.

0 0 0

Sevgili okurlarımızınbayramını içtenliklekut-luyor; sağlık,mutlulukve işlerindebaşarılar diliy-oruz.

Nice bayramlara…

YYeennii UUffuukk

Yeni Ufuk’tan.. RAMAZAN BAYRAMINIZKUTLU OLSUN

DEFNE AJANS VE YAYINCILIK

HAİNLER BAYRAMI ZEHİR ETTİ!..

PKK 3 askerimiz şehit ederken, İsrail’in katletttiği Filistinli sayısı 800’ü buldu. Ölenlerin bir kısmı çocuk ve özürlü.. Binlerce de yaralı varF

YENİ UFUK 7,0 25 Temmuz 2014 SAYI 157:Layout 1 24.07.2014 20:28 Sayfa 1

2 25 Temmuz 2014 Cuma

Geçtiğimiz haftaki “Kent Konseyi halka iniyor”yazıma sosyal medyada ardı ardına açıklamalar yapıldı.Hatta bazı okuyucular eleştirilerini biraz sertleştirerek;‘Gazeteciliğin etik değerlerinden’ bahsetti.

Bunun için bu konuya tekrar dönmek, yanlış an-laşılan bir konuyu izlinizle tekrar düzeltmek istedim.

Değerli hocam Aysel Başkaya Türkekul’un sosyalpaylaşım sitesi Facebook’ta yayınladığı mesajı aynenyayınlıyorum:

“Sevgili Sina,Bir gazeteci olarak yukarıda yazdığın “Aynı konsey,

2012 yılında AKM’de Sorumluluklar ve HaklarÇerçevesinde Toplum, Aile ve Engelli Birey konulupanel düzenlenmiş. Panelde içi boş bir sürü süslü lafedilmiş ama sizlerin de gördüğü gibi aradan iki senegeçmesine rağmen hiçbir somut faaliyet yapılmamış.”cümlene söyleyecek birkaç sözüm var: Bu paneldemüzik öğretmenin Rıdvan Türkekul da konuşmuştu. Vebiz Rıdvan Öğretmenle birlikte 19 özel öğrenci ile kendi

yazdığımız ve yönettiğimiz bir tiyatroyu 4 Mayıs2013’te EKM’de Ereğli halkına sergiledik. Kent Kon-seyi’nin desteği ile 7 ay boyunca kar kış demeden,hastalık sağlık demeden emek verdik ve neredeyseTürkiye’de örneği olmayan bir çalışma sunduk. Senizlemedin sanırım. İstersen her türlü görüntü, fotoğrafgönderebilirim sana. Bu engelli öğrencilerin veailelerinin bu çalışma ile kazandığı manevi boyut, hiçbirmaddi ve somut destekle kazanılamaz. İstersen tek tekisimleri de yazayım sana. Biz yıllarını insanları eğitmeyevermiş iki öğretmen olarak halka hizmetin siyasetiolmaz diye düşünüyoruz. Öğretmenlerin olarak üzerindebiraz hakkımız varsa ve sen tarafsız bir gazeteci olarakyapılmayanları yazabiliyorsan lütfen yapılanların dafarkında ol. Sevgiler…”

Tebrik ediyorum..Zaten siz değerli hocalarım olmasa Kent Konseyinin

‘Gezi Klübü’nden farkı kalmayacaktı…Aslında eleştirilerimin odağında bu olgu yoktu.Özetle anlatmaya çalıştığım geçmiş Kent Konseyin-

den günümüze kalan birkaç hatıra dışında hiçbir kalıcıyapının olmadığı olgusuydu!..

Kabul etmek gerekir ki, Kdz. Ereğli Engelliler için‘engelli’ bir şehir, şehrin dinamiği engellilerimiz içinuygun değil!.

Öncelikle kalıcı olması açısından şehrin dinamiğininengellilere göre dizayn edilmesi şart!.

Geçmiş Kent Konseyi bu konuda geçici çözümlersunmuş olabilir, engellilerimizi hocamın dediği gibimanevi olarak, geçici süreyle motive etmiş olabilir. amayetmez!.

Bu sorun kökten çözülmelidir.

Yani seçim dönemi belediye’nin önüne çekilen 100metrelik sarı şerit kalıcı bir çözüm değildir!.

Tekrar, geçtiğimiz yıllardaki Kent Konseyinedüşünceleri ve özverileriyle katkı sağlamaya çalışmışhocalarımı tenzih ediyorum.

Ama sizlerin çabası ile bir dönem parlayan KentKonseyinin yönetim anlayışında hizmet değil, ‘şov’vardı!..

DANIŞIKLI DÖVÜŞ MÜ?

Kdz. Ereğli TSO Başkanı Yaşar Tetiker, kabuletmek gerekir ki, son yıllarda kendini çok yıprattı.

ERDEMİR ile olan kavgasında ‘Ya benden olun,yada düşmanım’ tarzı bir anlayış içerisine giren Tetikersonunda yalnız kaldı.

İddialara göre en büyük destekçisi TSO MeclisBaşkanı Faruk Yazıcı bile Tetiker’e sırt döndü!.

Sonunda Tetiker sustu fakat yönetim kurulu üyesiNiyazi Özcan konuşmaya başladı.

Yaptığı açıklamalarla Özcan bir nevi okları kendiüstüne çekti.

Tetiker ile ‘paralel’ doğrultuda açıklamalar yapanÖzcan’a bu seferde Tetiker karşı çıktı.

Aslında bu tam bir ‘danışıklı dövüş’ örneğiydi.Çünkü Özcan uslubu dışında Tetiker ile birebir aynı

şeyleri söylüyordu.Yani anlayacağınız Tetiker’in Özcan’a hitaben

söylediği ‘Onun açıklamaları bizi bağlamaz’ lafıhedef saptırmaktan başka bir şey değildi.

Anlayacağınız yıpnanan Tetiker taktik değiştirdi.Bakalım bu taktik tutacak mı?

KANCASSSSiiiinnnnaaaa ÇÇÇÇıııı llllaaaaddddıııı rrrr

ELEŞTİRİLERE CEVAP!..


Geçenlerde bir dost, Zonguldak’ta yayınlanan belli-başlı günlük ve haftalık gazetelerden bir demet getirdiYeni Ufuk’a.

Gazeteler, teknik ve tasarım açısından, eh işte, idareederdi. İnternet ve TV gazeteciliğinin nallarını toplayanhabercilikleri’de eh işte’ydi…

Zaten teknik açıdan hepimiz öyle değil miyiz ?!Karadeniz’den Bursa’ya, Adana’ya, Konya’ya kadar

ne yerel gazeteler çıkıyor ! Babıali düzeyinde…Gazeteleri karıştırırken, ikisi dışında, günlükler dahil,

hiç köşeyazarının olmadığını görmek beni şaşırttı.Yani bu gazetelerde haber üretimi vardı iyi kötü, ama

fikir üretimi yoktu !..Haberler halkın haber alma, güncel olaylar

konusunda bilgi edinme ihtiyacını karşılar.Köşeler ise, okurlara yol gösterir. En azından günlük

olaylara ilişkin bir bakış ileri sürerek, okurların kendidüzeylerinde de birer bakışa sahip olmalarının yolunu

açar. Düşünürken düşündürür.Bir gazetenin kalitesi sadece verdiği haberlerle

ölçülemez. Hele hele internet gazeteciliğinin taze haberkavramını dakikalara indirdiği günümüzde ! Bu du-rumda yerel gazeteler için de kalite ölçüsü, köşe’lerdir.Köşeler, kalitenin ve/veya kalitesizliğin turnusoludur.

Köşesi olmayan gazeteler beni şaşırttı. Ama, hak daverdim onlara. Köşeyazısız çıkmak; Türkçe/imla yok-sunu, ne dediğini kendisinin bile anlamadığı yazılarla (!)çıkmaktan daha iyidir.

Çünkü bu durumda hiç değilse, kalite değer-lendirmesi haberlere yaslanır !

Ereğli’de köşeyazarı Zonguldak’a kıyasla daha çok.Ama bunlar, ne yazık ki, kalitenin değil, kalitesizliğinturnusolu oluyorlar !..

Fikirden vazgeçtik, hiç değilse Türkçe ve imla özürlüolmasalar !..

Bu da yerel basının gerçeği işte !..

325 Temmuz 2014 Cuma

Hazırlayan: Sina Çıladır

Geçenlerde yerel bir gazetenin internet sitesinde, Ereğli’li bazıişadamları hakkında F Tipin’ne destek oldukları gerekçesiyle in-celeme başlatıldığı şeklinde bir” haber” yeraldı.

Haber sözcüğünü tırnak içinde vermemin nedeni şu:İddianın haber olabilmesi için ilk elden bilgi almak gerekir ki,

(tamam büyük gazetecilik başarısıdır) ama,hazırlık soruştur-malarının gizliliği ilkesine aykırıdır.Yasaktır.

Çünkü böyle bir “haber” eğer gerçekten haber ise,F-Tipinedestek olan iş adamları için uyarı olur.Uyarıyı alanlar,en azındanminareye kılıf arama çabası içine girerler!,,

Asparagas’sa,bu kez de ilgililere bazı işadamlarını işaret etmeanlamına gelir ki,bu da meslek etiğine aykırıdır.

Ama ben sözü edilen haberin gerçekten haber olduğuna inanıy-orum.

Çünkü basına bilgi sızdırmanın başka örnekleri de vardır:Örneğin bir kamu kuruluşu düşünün. Kamu kuruluşu,diyelim

ki kimi etkinliklerini,gelişmeleri vb.kamuoyu ile paylaşma kararıaldı.Nasıl olacaktır bu? Günümüzde internet kanalı kullanılıyor.İlgili birimler,internet aracılığı ile haberi tüm kitle iletişimaraçlarına geçer,maksat hasıl olur.

Bazı durumlarda ise haber kamuoyu ile paylaşılma kararınetleşmeden içerden bazı gazetelere sızdırılır. Haber, bu şekildetek yayın organında kamuoyuna duyurulur.Kim sızdırır niyesızdırır ayrı konu.Şu kadarını söyleyeyim.Haberin kamuoyu ilepaylaşımı düşüncesi netleşmeden basına sızması, kim sızdırırsasızdırsın, kuruluşun gizlilik ilkelerinin ihlal edildiği anlamına gelirki suçtur!Kuruma ihanettir En azından idari soruşturma gerektirir.

Çünkü,o haberin kamuoyu ile paylaşılması kararı son andadeğişebilir.

Ayrıca sor karar mercii by-pass edilirse,suç ikiye katlanır.Ama,oluyor işte.! Ama,birikiyor da!..

HABER Mİ,ASPARAGAS MI?

KÖŞE’LER KALİTENİN TURNUSOLUDUR

www.yeniufuk.com.trwww.gazetespor.com.tr

Tetiker/2014

Posbıyık/2014

İHBAR HATTI0 (372) 312 10 08

[email protected]@gmail.com.tr

YORUMSUZ








HEDEF NEOLMALI ?

Yerel gündemin başındakisoru şu :

Ereğli’deki Tek Adamdüzeninin yıkılmasının yarat-tığı politik/yönetsel boşluknasıl doldurulacak ?

Şimdiden görünen şu :Ereğli’de belediye başkanının

kişiliğinde simgeleşen despotik birTek Adam düzeninin yeniden kurul-ması artık sözkonusu değil ! Ofaşizan dönem sona erdi.Demokratikbir yapılanmanın önkoşulları oluştu.

Artık bu doğrultuda bazı pratikadımların atılması gerekiyor.

Geçmiş dönemi bir düşünelim :İlçedeki her toplumsal alan;

siyasetten kültüre / sanata/ekonomiye/ spora kadar uzanan heralan, Tek Adam’ın direkt veyadolaylı yönetimindeydi; en azındandenetiminde ! Tek Adam’ın burnunusokmadığı ne siyasal parti vardıEreğli’de, ne kitle örgütü, ne meslekodası, ne spor kulübü !..

Ereğli, Tek Adam’a bağlı olanlarile ona karşı olanlar şeklinde iki

parçaya ayrılmıştı. Karşı olanlar biravuçtu. Basın susturulmuş;belediyenin olanakları, özelliklemuhalif basını nötralize etmek içinkullanılıyordu. Aynı şey kitle örgüt-leri için de sözkonusuydu. Oda’lar-dan kooperatiflere kadar tümekonomik-sosyal/kültürel/sportifalanlarda faaliyet gösteren kitleörgütlerinin yönetimleri, binbir en-trikayla Tek Adam’ın isteği doğrul-tusunda biçimleniyor, aksi durumdao yönetim Tek Adam’ın boy hedefihaline geliyordu.

O kadar ki, Tek Adam, “rakip”siyasal partilerin yönetimlerine yan-daşlarını sokmaya çalışmak gibiakılalmaz antidemokratik yöntem-lere bile başvurabiliyordu !..

Özetle, Ereğli, Tek Adam’ın ka-palı av alanına dönüşmüştü !

Bu faşizan dönem bitti artık. 30Mart, şimdilik teorikman, Ereğli için

her bakımdan milad oldu.Geçmiş yönetim, belirli

bir siyasal partinin, CH-P’nin etiketini taşıyorduama, yönetim felsefesibakımından olsun, pratikuygulamaları bakımındanolsun CHP ile hiçbir bakım-dan örtüşmeyen bir yöne-

timdi. İdeolojisi, ilkelerikendinden menkul rantçı birucubeydi !..

Bu nedenle aklı başında CH-P’liler, Tek Adam yönetiminin yıkıl-masını üzüntüyle değil, sevinerekkarşıladılar. Önemli olan sularınönündeki bentin yıkılması, sosyo-politik ve kültürel yaşamın özgür-leşmesiydi.

CHP’li fanatiklerin bunu hala bil-inçlerine çıkaramayışları doğalarıgereğidir !..

Tek Adam felsefesinin CHPiçinde de yıkılması için mevcut ilçeyönetiminin değişmesi gerekiyor.CHP’nin en büyük ihtiyacı bugünbudur.

Ereğli’nin bugün, Tek Adamdönemine kıyasla daha demokratikbir profile kavuşmasında, yeni yöne-timin, tek’çi değil,çoğulcu/demokratik bir düşünsel

formasyona sahip olması önemli biretkendir.

Genel politik mevzilenme,günümüz Ereğli’sine uymuyor, hattaters düşüyor. Belki gariptir ama,genel mevzilenmedeki roller, ilçedetersine dönmüş gibidir.

Dr. Uysal yönetimi artık bunu elletutulur hale getirmelidir.Halk kitleleribunu bekliyor.

Biliyoruz ki bu geçiş sürecinde;dönekler, her devrin adamları, siyasethokkabazları, kalem fahişeleri,geçmiş dönemin Truva atları,kadrolu muhbirler suyu bulandırmakiçin ellerinden geleni ardlarına koy-mayacaklardır.

Bu konuda uyanık olmakgerekiyor.

Bu rezilliklerden geçmiş yöne-time ne hayır geldi ki size gelsin !..

Önümüzdeki hedef, her alandademokratik işlerliğin sağlanacağı birkent yaratmak olmalıdır. Bunun içinde siyasal partilerin, demokratik kitleörgütlerinin, meslek odalarının vb.daha aktif, daha üretken, daha so-rumlu bir tutum takınmaları şarttır.

Susan değil; konuşan, fikir üreten,gerektiğinde direnen bir toplum-sal/demokratik yapılanma Ereğli’ninen büyük ihtiyacıdır bugün !..


SİNAÇILADIR

[email protected]


www.yeniufuk.com.tr

Yıl: 5 Sayı: 520/157 1 TL Haftalık Siyasi Gazete 25 Temmuz 2014 Cuma

24 Temmuz 1908’de Meşrutiyetin ilanıyla Türk basınından ilk kez sansürün kaldırılmasının bir yıldönümünü daha, basın ve ifadeözgürlüğünün tehdit altında olduğu ortamda idrak ediliyor. Sansürün kaldırılmasının üzerinden 106 yıl geçmesine rağmen, sansürbasınımızın gündeminde hala ön sıralarda bulunuyor..

TAM 106 YIL ÖNCEYDİ!..

Kutlama mesajları:

Ülkemizin demokratikleşmesinde kilitrol oynayan yazılı ve görsel basın, çağdaş vedemokratik hayatın vazgeçilmez unsurların-dan biri ve haber alma-yayma özgürlüğününen etkili aracıdır. Toplumun ihtiyaç duyduğuher konuda, bilgilendirme, aydınlatma, yön-lendirme ve kamuoyu oluşturma gibi önemlibir görevi yerine getirmekte olan basının, buişlevini en iyi şekilde yerine getirilebilmesiiçin, basın özgürlüğü hayati önem arz et-mektedir.

Basın özgürlüğünün var olabilmesi,demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi, düşünceve fikir özgürlüğünün toplumun bütün kes-imlerinde yeterince kullanılabilmesi, basınınhaber alma ve yaymasının önündeki engel-lerin kaldırılmasıyla mümkündür.

Demokrasinin hakim, medyanın tama-men özgür ve bağımsız olmadığı toplum-larda hukuktan, özgürlük, demokrasi veadaletten bahsedilemez. Kamu yararınıgözeten, özel hayata ve kişilik haklarına saygıgösteren, bağımsız ve tarafsız habercilik an-layışını benimseyen, görevini etik ilkelerdenödün vermeden yerine getiren basın, şeffaf

yönetim anlayışının da temel yapı taşların-dandır.

24 Temmuz'un, 1908'de Meşrutiyetinilanıyla Türk basınında sansür ilk kezkaldırılmış, bu önemli güne haiz olarak dabasın bayramı olarak kutlanmaya başlan-mıştır.

Zor şartlarda ve büyük özveri iletoplumun haber alma ihtiyacını karşılamakiçin çalışan tüm basın mensuplarımızın ‘24Temmuz Basın Bayramı'nı kutluyor,başarılarının devamını diliyorum.

Prof.Dr. Ercan CANDANAK Parti Zonguldak Milletvekili

Basın, çağdaş demokrasilerde iletişiminen güçlü araçlarından olup, toplumunyapılanmasında ve gelişmesinde büyük roloynayan vazgeçilmez temel unsurlardanbiridir. Basın hürriyeti içinde görevlerini yer-ine getiren basınımız, özgürlüklerin iler-lemesi ve kamuoyu oluşumunda büyük birgüce sahiptir. 24 Temmuz günü bu vesile ilebasında sansürün kaldırılışının 106′inci yılıolması dolayısıyla daha da hassasiyet veanlam kazanmaktadır. Özgür basın,demokrasinin temel taşıdır. Halkın doğru ve

tarafsız bilgi alma hakkı en temel haklardanbiridir. Sizler, toplumun her kesiminin sesininduyurulması, toplumsal sorunların gündemegetirilmesi, kamuoyu oluşturulması, toplumuilgilendiren konularda vatandaşlarımızınhaberdar edilmesi gibi önemli sorumluluk-ları üstlenmekte ve zor şartlar altında bu so-rumluluklarınızın bilincinde fedakârcaçalışmaktasınız. Emekçi basın mensubuarkadaşlarımızı, toplumumuz için bu kadarönemli bir görevi yerine getirdikleri içingönülden kutluyorum. Yağmur çamur deme-den her türlü zorlu şartta ve baskılar altındamesleğini icra etmeye çalışarak, halka doğruve tarafsız haber vermeyi, kamuoyunu doğruşekilde bilgilendirmeyi kendine amaç edin-miş emekçi basın mensubu arkadaşlarımın,basın yayın kuruluşlarımızın 24 TemmuzGazetecilik ve Basın Bayramını kutluyorum.Başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.

Özcan ULUPINARAK Parti Zonguldak Milletvekili

Türk basınında sansürün kaldırılmasınınyıl dönümü olan 24 Temmuz tarihi, her yılGazeteciler ve Basın Bayramı olarak kut-lanıyor.

Haberlerin ve düşüncelerin iletilmesine

aracılık ederek toplumun bilgilendirilmesini,farklı fikirlerin dile getirilmesini ve tartışıl-masını sağlayan basın, üstlendiği görevitibariyle bugün toplumumuzun en önemlikurumlarından biri haline gelmiştir.

İçinde bulunduğumuz çağda her türlüaracın iletişim vasıtası olarak kullanılmasınedeniyle haberler daha hızlı yayılıp, pay-laşılmaktadır. Kitle iletişimin bu kadar etkinolduğu bir zamanda basın kuruluşlarının güçve önemi her geçen gün daha da artmaktadır.

Hal böyle olunca basının; içinde yaşadığıtoplumun, mili, ahlaki, insani ve kutsaldeğerlerine sahip çıkarak doğru ve tarafsızbir şekilde görevini yerine getirmesi ka-muoyunun nazarında oldukça önem taşı-maktadır.

Bu düşüncelerle; mesai kavramıgözetmeksizin toplumu aydınlatmak, ka-muoyu oluşturmak için sorumluluk bilinciylehareket eden başta Karadeniz Ereğli olmaküzere bölgemizde görev yapan radyo, tele-vizyon, yerel ve ulusal gazetecilerin temsil-cileri olmak üzere tüm basın mensuplarının24 Temmuz Basın Bayramını kutlar, görev-lerinde başarılar dilerim.

Hüseyin UYSALKdz. Ereğli Belediye Başkanı


Documents

Yeni Ufuk Gazetesi (25 temmuz 2014)