12
YÖK YASASINA ÖĞRENCİ KOLEKTİFLERİ YÖK YASASI BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ HAYIR!

Yeni YÖK Yasasına Hayır

Embed Size (px)

DESCRIPTION

YÖK Yasası, Gökhan Çetinsaya Kolektifler Üniversite Sermaye

Citation preview

YÖK YASASINA

ÖĞRENCİ KOLEKTİFLERİ

YÖK YASASIBİLGİLENDİRME

BROŞÜRÜ

HAYIR!

Daha önce “anti-demokratik” diyekarşı çıktığı YÖK’ü ele geçiren AKP’ninyükseköğretimle uğraşı bitmiyor. AKPsözde demokrat YÖK Başkanı GökhanÇetinsaya öncülüğünde patronlar vekendisi için YÖK Yasası hazırlıyor. “YÖKYasası’nın önemi AKP için çok büyük.Ancak bu yasa üniversite ve toplum içinbir o kadar da zararlı.

AKP YÖK yasasını değiştirmeli! Neden mi?Bugüne kadar ne yaptılarsa olmadı!

Harçlara bir kez %500’lere varan zamyapmaya çalıştılar; Kolektif karşılarınadikildi. 2011’de gizli harç zammı yap-mayı denediler, oyunlarını ortaya çıka-ran Kolektifler bu uygulamayı da geriçektirdi. AKP’nin üniversitelilerin herbirini müşteri yapması lazım! Devletinartık üniversitelere bütçe ayırması,mümkün değil!

Patronlar bağırıyor: “Üniversitelerinsuyunu çıkartalım!” Paralı eğitim uygu-lamaları ne AKP’ye ne de “paydaşları”olan patronlara yetmiyor. Üniversiteler

öyle olmalı ki, sadece sermayedarlariçin bilgi üretmeli. Yeter mi? Yetmez! Yö-netim de tıpkı şirket mantığı ile işlemeli.Yeni kurulan onlarca vakıf üniversite-sinde, soydukları binlerce öğrenci…Yeter mi? Yetmez! Vakıf üniversiteleri-nin kar elde etmesinin önündeki engel-ler kaldırılmalı. Özel üniversitelerin yanısıra, devlet üniversiteleri de özel üni-versite mantığı ile işlemeli!

YÖK’ün başına eklenen bir “Türkiye”ile karşımızda 2012 model AKP tipi YÖKgeliyor! Üstelik daha baskıcı. AKP işinişansa bırakır mı? YÖK’ün bütün yöne-tim/seçim işlemlerinin artık tamamenAKP’nin elinde olması gerek. SadeceYÖK’ün değil, rektör atamaları aslakontrolden kaçmamalı! İşi garantiyealmak için de, “Üniversite Konseyleri”kurmalı. Konseylere hem patronları,hem yandaşları koymalı. Üniversite-lerde AKP üç vakte kadar daha da ku-rumsallaşmalı!

Üniversitenin duruşu değişmeli! Üni-versiteler ilerici, toplum için bilgi üreten,kamusal yerler olmaz, olmamalı! Paralı,sermaye için bilgi üreten, düşünmekyerine kendi derdine düşen müşteri-öğrencilerle dolmalı! Üniversitelerinyüzü tamamen piyasaya dönmeli!

Hazırlıklar başladı. YÖK Yasa değişikli-ğini önüne katmış giden YÖK, dörtnalapiyasacılığa, gericiliğe, faşizme doğrukoşmakta! AKP için “YÖK Yasası”önünde biricik hedef olarak durmakta.Üniversiteliler içinse tek çözüm, oyunbozmakta!

AKP’NİN VE PATRONLARIN YASASINAHayır

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya her fırsattadeğişimden, demokrasiden dem vursa dayeni yasayla YÖK’ün sadece adı değişiyor. Şuan adı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ikenyeni yasayla Türkiye Yükseköğretim Kurulu(TYK) oluyor. AKP iktidara geldiğinde önceYÖK’e karşı olduğunu iddia etti, sonra YÖK’üele geçirince en büyük YÖK savunucusuoldu. Şimdi ise yasa ile birlikte YÖK’ü kendiçıkarlarına ve patronların ihtiyaçlarına göredizayn etme hesapları yapıyor.

YÖK Genel Kurulu üyelerinin seçiminde ya-pılan değişiklikle AKP’nin üniversiteler üze-rindeki hâkimiyeti artırılıyor. Yasa taslağınagöre 21 Kurul üyesinden 5’i TBMM, 5’i Cum-hurbaşkanı, 5’i Bakanlar Kurulu ve 6’sı daRektörler Kurulu tarafından seçilecek. Cum-hurbaşkanı bu üyeler arasından YÖK başka-nını atayacak. Meclisin, Bakanlar Kurulu’nunve Cumhurbaşkanı’nın atayacağı isimlerdeakademisyen olma şartı da kaldırılacak. Ay-rıca Cumhurbaşkanı’nın seçeceği üyeler ara-sında üst düzey kamu kuruluşu temsilcileride yer alacak. Yani Diyanet, Emniyet, MİT gibikurumlara üniversiteye doğrudan el atmaşansı doğacak. YÖK’ün AKP’nin arka bahçe-sine çevrilmesi resmileşecek.

Yeni yasayla üniversite yönetiminde öğren-cilere, akademisyenlere söz verilmez ikenYÖK’ün üniversiteler üzerindeki baskıcıözelliği artırılıyor. YÖK üniversitelerin tepe-sinde durmaya devam ediyor. Üniversitelerinözgürlüğü için YÖK kapatılmalıdır. Bu ne-denle YÖK yasasına hayır diyoruz.

YÖK’ün yeni formülü Yeni YÖK’ün formulü çok

açık: Siyasi iradenin üniver-site üzerindeki hakimiyetiartıyor. Çoğunluğu AKP’li

rektörlerden oluşan Rektör-ler Kurulu’nu hesaba kat-

madan dahi, 21 üyenin 15’indeAKP’nin imzası bulunacak.

Peki ya üniversiteliler?Onların söz hakkı yine yok.

Yoksa?DARBENİN İZLERİ “YÖK” MU OLACAK

Yeni YÖK Yasa Taslağı’nın 10. Mad-desine göre belirlenen Üniversite Kon-seyleri (mütevelli heyeti) herüniversitenin başındaki mini YÖK’ler ola-rak adlandırılabilir. Yeni yasa taslağınınönemli iddialarından biri, yönetim biçi-mindeki değişiklikler. YÖK, yasa değişik-liği ile üniversiteleri “ÜniversiteKonseyleri” ile yönetecek. Ayrıca YÖKüniversitenin, Üniversite Konseyi ile yö-netilmesi için belli şartlar da koşuyor:Üniversitenin 15 yıl önce açılmış olması,devletten çok az ödenek alması gibi. YaniKonsey’in başını tuttuğu üniversitelerinöğrencileri hem müşteri olacak hem deüniversite patronlara el açmak zorundakalacak.

Konseyi oluşturacak 11 kişinin seçimi deneredeyse tamamen siyasal iktidara vekumandasındaki YÖK’e bırakılıyor. 2’şerüye doğrudan YÖK ve Bakanlar Kurulutarafından belirlenirken diğerlerinin se-çimi de taslağın satır aralarına gizleniyor.Taslakta “Farklı fakültelerden beşöğretim üyesi” şeklinde belirsiz bir ibare-

nin yanında; bu üyelerin nasıl seçilece-ğine dair hiçbir bilgilendirme de yok. Ge-riye kalan üyeler ise, üniversiteninmezunları arasından ya da o ilde en çokvergi veren veya üniversiteye bağışta bu-lunan “patronlardan” oluşacak. Kısacası:Parayı veren koltuğu kapacak!

Üyelerin seçimine, getirilen şartlara veyine YÖK’ün bu şartlar yerine gelmezse(üniversite çok para kazanamazsa, pat-ronları ihya edecek projeler yapamazsa)konseyi yeniden seçtirme yetkisine bakı-lırsa, YÖK işini şansa bırakmamış. Başkadeyişle; YÖK kendi küçük YÖK’lerini ya-ratıyor. Öyle ki, konseye rektör adaylarınıbeğenmediği sürece, seçimi iptal edipyeni adaylar arama yetkisi bile sunulmuş.

Sonuç olarak; bu konseyin YÖK’ün bas-kıcı, gerici, üniversitenin zararına/serye-nin yararına bazı yetkileri devraldığıöğrencilerin, akademinin tamamına ya-kınının ve üniversite çalışanlarının hiçbirsöz hakkı olmayacağı ve iddia edildiği gibiözerk ve demokratik bir yönetimin sözkonusu olmadığı görülüyor.

Yeni YÖK yasasında üniver-site konseyi kurulmayan üni-versitelerde rektörlerinbelirlenmesinde iki alternatiföngörülüyor. Her iki alterna-tifte de rektörleri cumhurbaş-kanı atıyor. İlk öneriye göre

ÜNİVERSİTELER A.Ş

REKTÖRLER CEO

KONSEY YOKSA,YİNE ATAMA VAR

Taslakta “büyük”’ üniversiteleri yö-netecek üniversite konseylerindebulunma ya da “küçük” üniversitele-rin rektör seçiminde söz hakkınasahip olma gibi yetkilerin patronlarasunulacak olması, üniversiteler açı-sından büyük bir tehlikeyi işaret edi-yor.

Söz konusu safahat süren %1’likkesim olunca, alternatifler de sınırlı.Ali Ağaoğlu’nun başında olduğu birüniversiteyi düşünmek bile korku-tucu oluyor. Deniz kumundan evyaptığını açıkça söyleyen bir patro-nun yöneteceği üniversitede insanhayatı düşünülerek bilim üretilebilirmi? Yoksa o üniversitede üretilecekher şey, başındaki patronun karınamı dönüşür? Cevap belli: O üniversi-tenin mimarlık ve mühendislik öğ-rencileri; patrona en çok karettirecek, insan hayatını hiçe saya-cak evleri planlamaya koyulurlar. Oüniversitenin teknokentlerinden,bilgi lisanslama ofislerinden, labora-tuvarlarından, atölyelerinden çıka-cak toplum yararına hiçbir fikre izinverilmez.

Patron kendi çıkarını düşünür, üni-versite ise halkın çıkarını. Yeni YÖK

yasası üniversitenin duruşunu vemantığını da yok etmek üzerineplanlanlanıyor.

Yeni YÖK yasası öğrenciye öğrencigözüyle değil, Ağaoğlu gibilerinin in-şaatlarında çalışabilecek ucuz iş-gücü olarak bakıyor.

Yeni YÖK yasası, patronların üze-rinden kar edemeyeceği sosyal bilimbölümlerini (felsefe, sosyoloji vb) yoketmeyi amaçlıyor.

Kar hırsından, halka sırtını dönenbir üniversite değil; toplum için bilimüreten bir üniversite istiyoruz. Buyüzden: YÖK Yasası’na Hayır!

ALİ AĞAOĞLU ÜNİVERSİTE YÖNETİRSE

YÖK bünyesinde içerisinde en çokvergi veren patronun da bulunduğuyedi kişilik Aday Belirleme Komis-yonu oluşturulacak. Bu komisyonunbelirlediği üç isimden biri YÖK aracılı-ğıyla Cumhurbaşkanı tarafından ata-nacak. Diğer öneriye göre ise sadece

kadrolu öğretim üyelerinin katılacağıseçimde en çok oyu alan adayı Cum-hurbaşkanı atayacak. Her iki öneridede üniversiteliler, akademisyenler veçalışanlar yok sayılıyor.

Asistanları bekleyen tehlikenin en açık örneğini YÖKyasasının provasını yapan İTÜ’de üniversiteyle

ilişiği kesildiği için direnen asistanlar oluşturuyor.

Yeni YÖK yasasından akademisyenler de paylarını alıyor. Yasa ile birlikteakademisyenlerin güvencesizleştirilmesi hedefleniyor. Akademisyenlerepatronlar için kölece çalışma koşulları dayatılıyor. YÖK yasasıyla artık aka-demisyenler ‘ticari değeri’ olmayan hiçbir araştırmayı yapamayacak. Ya-sayla birlikte proje çalışanlarına dönüştürülmek istenen akademisyenleryapacakları araştırmalarda patronların onayını alamazsa üniversitenin im-kanlarını kullanamayacak, ödenek alamayacak. Kısacası halk yararına bi-limsel hiçbir şey üretemeyecek. Yani yeni yasanın getireceği; bir fabrikanınhalkı zehirlediğini tespit eden Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu gibi bilim insanla-rına zehirleyenlerin tarafında olmayı dayatmak olacak.

Asistanlar ise şirketlerin isteğine göre yapılacak araştırmalarda projearaştırmacısı olacak ve bir yıl sonra araştırma biterse doğrudan işsiz kala-cak.

YÖK yasasında akademi için kriterler nitelikli eğitim, bilimsel üretimler,bilimin özgürlüğü değil, rekabet, performans, verimlilik, ticari değeri olanbilgilerdir. Sermaye ve AKP’ye ses çıkaran bilim insanları üniversitelerdenrahatlıkla kovulacak. Yeni YÖK yasasıyla akademisyenlere “Sermayenin çı-karları için bilgi üret ve her koşulda siyasi iktidarı destekle” deniliyor. Aka-demisyenleri güvencesizliğe, kölece çalışmaya zorlayacak, bilimisermayenin ve AKP’nin hizmetine sokmaya çalışacaklar. Nitelikli bir eğitimsüreci ve bilimin özgürlüğü için YÖK yasasına hayır!

AKADEMİSYEN Mİ KÖLE Mİ?

YÖK yasasında bilimin pazarlanmasıiçin “Bilgi Lisanslama Ofisleri”nin ku-rulması hedefleniyor. Yasada belirtilenmaddeye göre Bilgi Lisanslama Ofis-leri’nin görevleri, üniversiteleri ticarideğeri yüksek konularda araştırmayapmaya yöneltme, ticari değeri olanbilgilerin fikri mülkiyetine sahip olma,ticari değeri olan bilgilerin pazarlanma-sını yapma şeklinde açıklanıyor. BilgiLisanslama Ofisleri üniversitelerde şir-ket statüsünde kurulacak. Bu şirketle-rin daha fazla kar edebilmesi için vergizorunluluğu olmayacak.

YÖK yasasının bu madde ile amacı or-tadadır. Bilimi patronların çıkarlarınagöre pazarlamak. Bilgi Lisanslama Ofis-leri ile artık üniversiteler sadece pat-ronlar için proje geliştirmek zorundakalacak. Akademisyenler halkın sorun-larına çözüm üretmek yerine patronla-rın karını artırmak için araştırmayapmaya zorlanacak. Üniversiteler do-ğayı katleden, halkın su hakkını elinden

alan HES’lere ya da evlerini yoksullarınbaşına yıkan rantçı kentsel dönüşümekarşı araştırmalar yapamayacak. Tümbilimsel çalışmalar patronların hizme-tine sokulacak. Bilgi Lisanslama Ofisleriile bilimi sermayenin hizmetine sok-maya çalışan YÖK yasası üniversitelerve toplum için zararlıdır. Patronlar içindeğil halkın yararına ve özgür bir bilimiçin YÖK yasasına hayır!

Üniversiteler de “Bu doğru mudur?” sorusunun ye-rine , sadece “Bunun yararı nedir?” “Fiyatı nedir?”

ve “Satılabilir mi?” sorularına yanıt aranacak. Peki ya, kar getirmeyen bölümlere ne olacak ?

Yanıtı çok basit. 2010 yılında Londra’daki Middlesex Üniversi-tesi dünyaca ünlü Felsefe bölümü yeterince para getirmediğiiçin kapatıldı. Ardından Liverpool, Sussex ve Londra King’sKoleji felsefe bölümleri de kapatıldı ya da küçüldü. Türkiye’deşimdiden bu sonuca yaklaşıyor. Kapatılan Fizik, Kimya, Biyo-loji bölümleri “değersizleşen” sosyal bilimler.

BİLGİ “SATMA” OFİSLERİ

Yeni YÖK yasası ile üniversitelerözelleştiriliyor. Üniversiteleri paralıhale getirmek için her yolu deneyenAKP şimdi de özel üniversitelerinaçılmasının önündeki yasal engel-leri kaldırma peşinde. Üniversitelerişirket, öğrencileri de müşteri olarakgören patronlar vakıf üniversitelerikurarak üniversiteler üzerindenpara kazanıyorlardı. Ancak vakıfüniversitelerindeki “kar amacı gü-demez” ibaresi patronların dahafazla kar etmesine engel oluyordu.

Yeni yasayla kurulması planlananözel üniversiteler şirketler tarafın-dan kurulacak. Üniversite yöneti-mini yani mütevelli heyetini,şirketlerin yönetim kurulları seçe-cek. Özel üniversitelerin borsadahisseleri olabilecek ve patronlarüniversiteler üzerinden para kaza-nacaklar. Dünyada örneği olan Motorola, Bo-

eing gibi şirketlerin üniversiteleri,

McDonald’sın Hamburger Üniversi-tesi gibi örnekler Türkiye’de de gö-rülebilecek. Üniversiteler şirket gibihareket edecek, öğrencilere paragözüyle bakılacak. Eğitim paraylasatılacak! Bilim eğer üretileceksepatronların projeleri için yapılacak.Özel üniversite uygulaması patron-lara daha fazla kar, öğrenciye dahafazla müşterileşme demektir! Özeldeğil, kamusal, parasız, bilimsel üni-versite için YÖK yasasına Hayır!

BORSAYA AÇILAN EĞİTİM

Özel üniversitelerle üniversitelerin başınaneler geleceği Bilgi Üniversitesi örneğindegörülüyor. Anayasa’ya aykırı bir şekildeLaureate adlı bir anonim şirket tarafındanözel üniversite gibi yönetilen Bilgi Üniversi-tesi’nde akademiden üniversite çalışanla-rına kadar tüm bileşenler güvencesizliklekarşı karşıya. Sendikalaşmak bir yana sen-

dika standının yanından geçenler dahi iştenatılıyor. Harç paralarının 27 bin liraları bul-duğu üniversitede yemek fiyatları ise 9 lira.

ÖZEL ÜNİVERSİTELER

YABANCI ÜNİVERSİTELERDAHA FAZLA MÜŞTERİ İÇİN

Yeni YÖK yasasına göre, artık ya-bancı üniversiteler de Türkiye'defakülte açabilecek ve fakülte kon-tenjanlarının en az %75'i yabancıöğrencilerden oluşacak. Hedef, ül-keye gelecek her öğrenci üzerindenpara kazanmaktır. Yabancı üniver-sitelerin açılması, üniversitelerindaha fazla özelleştirilmesi demek-tir. Kurulması planlanan yabancıüniversitelerin temel amacı bilimdeğil öğrenciler üzerinden kar et-mektir. Türkiye üniversiteleri de buyasayla birlikte yurtdışında kam-püs açabilecek. Öğrencileri müşterigibi gören üniversiteler yurt dı-şına öğrenci avına çı-kacaklar.

Yabancı üniversite-lerin açılması aynızamanda üniversi-telerdeki gericiadımlardan birisi-dir. Yasa ile birlikteTürkiye'de açılacak

yabancı üniversite kampüsleri ara-sında Kahire'deki El-Ezher gibi ge-rici üniversitelerin de olmasıbekleniyor. Kadın ve erkeklerin ayrıeğitim gördüğü, gerici eğitim müf-redatlarının olduğu El-Ezher Üni-versitesi'nin Türkiye'de açılacakkampüsüne dair planlar yapılmayabaşlandı bile.

Yabancı üniversitelerin açılmasın-daki amaç ne bilimsel projeler ne debilimsel değerlerdir. YÖK yasasınıntemel hedefi uluslararası öğrencipazarından paykapmaktır.

Yeni YÖK Yasası, Anayasa’nın 130 ve131. Maddelerine açıkça aykırıdır. Ya-sanın mimarı Gökhan Çetinsaya bilebu durumu itiraf etmek zorunda kal-mıştır. Anayasa’nın 130. maddesindeüniversitelerin özerk olması şart ko-şulurken üniversite konseyine doğ-rudan siyasi iktidar ve patronların

müdahalesi özerklik ilkesini ihlal et-mektedir. Ayrıca yine Anayasa’nın130. maddesinde üniversitelerin ‘ka-zanç amacına yönelik olmamaları’şartı yer almaktadır. Ancak yeni yasaözel üniversitelere ve yabancı üni-versitelere olur vererek bu maddeyide çiğnemektedir.

6 Kasım 2011 Baştan sona üniversiteyeye sermayeprogramı dayatan YÖK reformu dillendirilmeyebaşlandığında YÖK kuruluş yıldönümündeTürkiye’nin dört bir yanında sokağa çıkan üniver-siteliler İ.Ü. Beyazıt Kampüsü kapısına da “YÖKkapatılsın” pankartı astı.

9 Kasım 2012 Gençlik örgütlerinin çağrısıyla Ankara’da birarayagelen binlerce üniversiteli üniversite gücünü AKP’nin ensesindehissettirdi. YÖK Yasası hazırlığındaki YÖK’e de uyarı niteliğindekieylemde YÖK yasasına karşı mücadele çağrısı öne çıktı.

10 Mart 2012 günü Üniversiteler Bölge Toplantıları’nın 6.sındatoplantının yapıldığı yere yürüyen Kolektifler, “Yumurtaatmayın tweet atın” diyerek göreve başlayan YÖKBaşkanı’na “Şartlarımız için tweette atarız yumurta da”dediler. YÖK Başkanı’yla görüşen üniversiteliler, YÖKBaşkanı’na taleplerini sundular. 14 Nisan’da #yumurtadanoncesontweet başlığıyla Twit-ter’da ilk gençlik eylemini gerçekleştiren Kolektifler, “Boş lafdeğil haklarımızı istiyoruz” diyerek Türkiye’nin dört biryanında da sokağa çıkarak son uyarı eyleminigerçekleştirdiler.17 Kasım günü üniversitelilerden köşe bucak kaçarak "YÖKReformu" oyununu sürdüren Gökhan Çetinsaya, ÖğrenciKolektifleri'nin yumurtalarından kaçamadı. Boğaziçi Üniver-sitesi'ne gelen Çetinsaya’nın tüm yalanları yüzüne çarptı.

YÖK, “hummalı” bir çalışma içerisine gireceklerini, YÖK Yasası sinyalleri“müjde”lendiğinden beri gençlikte hummalı bir çalışmaya başladı. Gerçekleştirilenher buluşmaya, her konferansa ellerinde yumurtalarla giden Öğrenci Kolektiflerisözü en başta söyledi: “YÖK’te reform olmaz, YÖK kapatılsın”

4 Aralık 2010 Tayyip Erdoğan’ın rektörlerlebuluşmasını protesto etmek isteyen ÖğrenciKolektifleri Yıldız Teknik Üniversitesi önündenBaşbakanlık Ofisi’ne yürümek istediler. BüyükÖğrenci Forumu gerçekleştirmek isteyen üniver-sitelilere polis saldırdı, diğer illerden gelen üniver-sitelilerin otobüsleri İstanbul’a alınmadı.

GÖKHAN ÇETİNSAYA YUMURTADAN KAÇAMADI

AKP KAYBEDECEK, ÜNİVESİTE KAZANACAK

YÖK YASASINA KARŞI ÜNİVERSİTE SOKAKTA

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya yeni YÖK Yasası iledemokrasi oyunu oynuyor. Gökhan Çetinsaya YÖKyasasının herkesin görüşünü alarak hazırlandığıgörüntüsünü yaratmaya çalışıyor. Ancak GökhanÇetinsaya’nın basın gezmeleri, akademisyenlerletoplantıları, sahte öğrenci temsilcileriyle görüşme-leri işe yaramadı. YÖK yasasında tüm kesimlerin gö-rüşlerine önem verildiği algısı yaratılmaya çalışılsada YÖK için önemli olan patronların ve AKP iktidarı-nın görüşleri. YÖK yasasında ne üniversite öğrenci-leri var ne akademisyenler ne de üniversiteçalışanları. Her şey patronların kar edebilmesi içindüşünülmüş.

Bunun için üniversite YÖK yasasına hayır diyor.YÖK yasasına eleştiriler durmak bilmedi. ODTÜ, Bo-ğaziçi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi (SBF), MimarSinan Üniversitesi gibi çok sayıda üniversite YÖKyasasının üniversiteye zararlı olacağından yasayaonay vermiyor. Bütün akademisyenler her üniversi-tenin başına YÖK gibi kondurulmaya çalışılan ‘Üni-versite Konseyleri’ni desteklemiyor. Güvencesizçalışmaya karşı çıkan, sermayenin kölesi olmak is-temeyen akademisyenler yasaya bütünüyle karşı.İTÜ’lü araştırma görevlileri güvencesiz çalışmayıöngören YÖK yasasını üniversitede işten atılmalarakarşı başlattıkları direnişle karşıladılar. Patronlar,sermaye destekçileri ve AKP’liler dışında tüm ke-simler YÖK Yasası’nı istemiyor. Akademisyenler,üniversite çalışanları ve öğrenciler, yani tüm üni-versite YÖK Yasası’na hayır diyor.

Yeni yasa taslağının başlıklarından birinimali özerklik oluşturuyor. Daha anlaşılır birifadeyle devletin üniversitelere ödenekayırmak yerine üniversiteleri kendi yağla-rında kavrulmak zorunda bırakması. Üni-versiteler kendi gelirlerini kendileri eldeetmek zorunda kaldığında ilk uğranacakdurak ise harçlar olacak. Belki adı ‘... ücreti’

olacak ama üniversiteliler önceden ödedik-leri miktarları kat be kat aşan şekilde harçödemeye mahkum edilecek. YasadaYÖK’ün kar etmeyen üniversitelere yaptı-rım uygulayacağının açıkça belirtilmesibinlerce liralık harç paralarının kapıda ol-duğunu gösteriyor.

ÜNİVERSİTE HAYIR DİYOR!

HARÇLAR KATLANARAK MI GELİYOR ?

“Üniversitelere mali özerklik” adı altında oluşturulacak; kendi finansmanını kendiyaratan üniversite anlayışı daha fazla paralılaştırma, öğrenciyi daha fazla müşterileştirme demektir. Ancak eğitim kamusal bir haktır. Harçlar tamamen kaldırılsın. Üniversitelere ve eğitime ayrılan bütçe artırılsın.

Patronların yöneteceği, AKP’lilerin atayacağı “Üniversite Konseyleri” verektörler değil; üniversitenin tüm bileşenlerinin söz, yetki ve karar hakkınınolduğu demokratik üniversite istiyoruz.

Yeni yasayla vakıf üniversitelerinin, özel üniversite olmasının önü açılmaktadır.Bu da daha fazla kar, daha fazla müşteri demektir! Özel değil, kamusal ve parasız üniversite istiyoruz.

Akademisyenleri, performans sistemine göre değerlendirecek olan bu yasagüvencesiz ve bilimsel olmayan çalışma koşullarının önünü açmaktadır. Akademisyenlere güvence ve özgürlük istiyoruz.

Yasa sadece eğitimi paralı yapmakla kalmıyor; bilimi de patronların hizmetineaçıyor. Bilginin patentle, patron için değil; halk için, halk yararına kullanılmasınıisteyen bizler; patronlara hizmet eden teknokentler, patent enstitüleri değil; üniversitelerde halk yararına bilim üretmek, nitelikli ve bilimsel eğitim istiyoruz.

İLETİŞİM AdanaAlanyaAnkaraAntalyaAydınBilecikBolu

BursaÇanakkaleÇ.Kale BigaDenizliEdirneEskişehirGiresun

IspartaİstanbulİzmirKocaeliKonyaKütahyaMersin

NiğdeOrduSamsunSivasTekirdağTrabzonZonguldak

05375611034053469200700535627132405075353630053851580780537873020605079763213

05546305169054442274630534283747605384460427054220886770555398869505364255348

05334304236054132160210554279826305379406566055448684080546511252005394640179

05549427527054452483770542430123005543664593050766485570545303837005067497379

YÖK KAPATILSIN!YÖK YASASINA HAYIR!