53
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİ YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010 TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket YETİŞ: TÜBİTAK, ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASINI HEDEFLİYOR İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş: İTO, TÜRKİYE’DE HEP İLKLERİN VE ÖNEMLİ PROJELERİN UYGULAYICISIDIR YTÜ YILIN YILDIZLARINI SEÇTİ * * TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket YETİŞ: TÜBİTAK, ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASINI HEDEFLİYOR İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş: İTO, TÜRKİYE’DE HEP İLKLERİN VE ÖNEMLİ PROJELERİN UYGULAYICISIDIR YTÜ YILIN YILDIZLARINI SEÇTİ * *

Yildizlar - Sayi 5

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Yıldız Teknik Üniversitesi Yaşam Kültürü Dergisi

Citation preview

Page 1: Yildizlar - Sayi 5

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİ YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ YAŞAM KÜLTÜRÜ DERGİSİ YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010YIL:02 SAYI:5 / OCAK 2010

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket YETİŞ: TÜBİTAK, ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜN

ARTIRILMASINI HEDEFLİYOR

İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş: İTO, TÜRKİYE’DE HEP İLKLERİN VE ÖNEMLİ

PROJELERİN UYGULAYICISIDIR

YTÜ YILIN YILDIZLARINI SEÇTİ*

*

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket YETİŞ:TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket YETİŞ: TÜBİTAK, ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜN TÜBİTAK, ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜN

ARTIRILMASINI HEDEFLİYOR

*TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket YETİŞ: TÜBİTAK, ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜN

ARTIRILMASINI HEDEFLİYOR

İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş:İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş: İTO, TÜRKİYE’DE HEP İLKLERİN VE ÖNEMLİ İTO, TÜRKİYE’DE HEP İLKLERİN VE ÖNEMLİ

PROJELERİN UYGULAYICISIDIR

*İTO Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş: İTO, TÜRKİYE’DE HEP İLKLERİN VE ÖNEMLİ

PROJELERİN UYGULAYICISIDIR

YTÜ YILIN YILDIZLARINI SEÇTİYTÜ YILIN YILDIZLARINI SEÇTİ*

*

Page 2: Yildizlar - Sayi 5
Page 3: Yildizlar - Sayi 5

editördenÖĞR. GÖR. HAKAN KARATAŞ[ [

2010 yılına adım attığımız bu günlerde, dergimizin 1. yılını tamamla-manın heyecanını yaşıyoruz. Bir yıl önce yayın hayatına başlayan Yıl-dızlıların, Yıldızlar Yaşam Kültürü Dergisi, 2011 yılında 100. yılını kutla-yacak olan Üniversitemizin en genç ürünlerinden biri olarak eksiklerini gidermeye, büyümeye ve Üniversitemize katkısını arttırmaya çalışıyor. Bu kadar kısa süre içerisinde sizlerin desteğiyle geldiğimiz nokta, bizle-ri geleceğe umutla bakmaya teşvik ediyor.

Dergimizin 5. sayısında; Türkiye’nin önemli Ar-Ge destek kurumların-dan Tübitak Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş’in değerlendirmelerini, İstan-bul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş ile İTO’nun faaliyetleri ve yü-rüttüğü projelerle ilgili yaptığımız röportajı, Habtekus 09 sempozyu-mu ile ilgili bilgilendirme yazısını, Elektrik-Elektronik Fakültesi Deka-nı Prof. Dr. Galip Cansever’in Fakültesi ve Üniversitemize ilişkin değer-lendirme ve hedeflerini, Yılın Yıldızları 2009 Ödül Töreninden ayrıntıla-rı, Üniversitemizin Amerika ve Singapur temaslarını, öğrenci kulüpleri-mizden haberleri, öğrenci yazılarımızı ve daha birçok güncel gelişmele-ri bulabilirsiniz.

2011 yılı, Üniversitemiz için çok özel bir yıl olacak. 100. yılımızı Yıldız’ın tarihine yakışır bir şekilde planlamak ve kutlamak için iç ve dış tüm di-namiklerimizi harekete geçirmek zorundayız. Bilim, eğitim, araştırma, kültür, sosyal sorumluluk alanlarında yapacağımız çalışmalarla insan-ların zihninde ve yüreğinde kalıcı projeler üretmek için oluşturulan 100. Yıl Komitesi, çalışmalarına devam ediyor. Yıldızlı olarak bizlerin sorum-luluğu akademisyeni, idari personeli, öğrencileri, mezunları, dernekle-ri, vakfı ve tüm iş birlikçileriyle ortak bir sinerjinin oluşturulması ve 2011 yılının Yıldız Teknik Üniversitesi’nin görkemli etkinliklere imza attığı, unutulmaz bir yıla dönüştürülmesidir. Komisyonumuz bütün paydaş-larımızdan proje bekliyor. Önereceğiniz projeler için Halkla İlişkiler Ko-ordinatörlüğü ya da Rektörlük Özel Kalem Müdürlüğü ile iletişime ge-çebilirsiniz.

Yıldızlar Yaşam Kültürü dergisi olarak 100. yılımızın arifesinde içinde bulunduğumuz 2010 yılının Üniversitemiz çalışanları ve öğrencileri için başarı getirmesini dilerken, yeni sayımızı sizlerin ilgi ve beğenisine su-nuyoruz. Dergimizle ilgili tüm görüş ve önerileriniz için [email protected] adresinden bize ulaşabilirsiniz.

Sevgilerimiz ve saygılarımızla.

Dergimiz 1 yaşında!

Page 4: Yildizlar - Sayi 5

Yıldızlar 3OCAK / 2010

OCAK 2010

27

Ocak 2010 Yıl 2 Sayı [email protected]

Yıldız Teknik Üniversitesi Adına İmtiyaz SahibiRektör Prof. Dr. İsmail Yüksek

Genel Yayın KoordinatörüProf. Dr. Tamer Yılmaz

Yayın Yönetmeni Halkla İlişkiler KoordinatörüYrd. Doç. Dr. Zehra Yumurtacı

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüÖğr. Gör. Hakan Karataş

YAPIM / YAYIN YÖNETİMİ

EditörÖzlem Şahin Ekinci

Yazı İşleriMine UlutaşSare Kuş

Görsel YönetmenYunus Gökhan

FotoğrafMine Atacan

Reklam Tuğçe Uzun

Ajansfa İletişim Bilgileri:Gülbahar Mh. Esentepe Cd.No.6/6 (Bozkır İşhanı)Mecidiyeköy/İSTANBULTel: 0 212 272 61 06Faks: 0 212 272 61 [email protected]

Baskı:C&B Basımevi2. Mat. Sit. No:ZA16Topkapı/İSTANBULTel: 0 212 612 65 22

Ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz.Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak göste-rilmek suretiyle iktibas edilebilir.

78

58

70

90402009 Patent Günleri İstanbul

44Ulusal Talaşli İmalat Sempozyumu 09

46“20. Yılında 89 Göçü” Konferansı

50Sporcularımızın Başarıları Devam Ediyor

52Permit Projesi Hedefine Ulaştı

58Dünya Küçüldükçe Yıldız’ın Hedefleri

Büyüyor

64 Gerçek Bir Gönül Birliği: Davutpaşa Kreşi

68 Öğretmenlik Mesleği

70Mum ve Su

72Atatürk ve Matematik

76Sevgiye Susamış Yürekler

78Mükemmeliyet Merkezliğine Aday

Üniversiteler Singapur’da

82Sıfırdan Zirveye Bir Başarı Hikayesi, 3İK

85YTÜ Kulüpler Birliği

Sosyal Sorumluluk Projesi

90Elif Şafak

Kelimelerle Muhabbet Ederek Yazmak

94VİZYON: Avatar

95KİTAP: Kayıp Ruhlar Kıraathanesi

96YTÜ İletişim Bilgileri

1EDİTÖR’DEN Öğr. Gör. Hakan Karataş

5REKTÖR’DEN Prof. Dr. İsmail Yüksek

6SPOT HABERLER

10Dr. Murat Yalçıntaş: İTO, Türkiye’de Hep

İlklerin ve Önemli Projelerin Uygulayıcısıdır

18YTÜ Yılın Yıldızlarını Seçti

22

Habtekus’ 09 Başarı İle Gerçekleştirildi

27 TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş:

TÜBİTAK, Ülkemizin Rekabet Gücünün

Artırılmasını Hedefliyor

34YTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi

10

içindekileryildizlar

Page 5: Yildizlar - Sayi 5

4 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 5OCAK / 2010

2010 yılının ilk günlerinde gönlünüzden geçen dileklerinizin gerçekleş-mesi dileğiyle sizleri saygıyla selamlıyorum. Bir yıl önce eğitim, araştır-ma ve sosyal alanlarda Üniversitemizdeki gelişmelerden kamuoyunu haberdar etmek için yayın hayatına başlattığımız dergimiz, önemli tanı-tım araçlarımızdan biri oldu. Dergimizin hazırlanmasında emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim.

Ünlü bir düşünür “Eğitim; bir kovayı suyla doldurmak değil, bir ateşi yak-maktır” der. Öğrencilerimiz birer kıvılcım. Bizim misyonumuz, kıvılcımla-rımızı ateşe dönüştürmek… Ülkemizi, her yönden geleceğe taşımak için, gelişim ve değişim yangınını başlatacak ateşe… Öğrencilerimiz için eği-tim konusunda dünya gelişmelerini yakından takip etmek, gelecekteki eğilimleri tespit etmek ve önümüzdeki fırsatları iyi okumak zorundayız. Bu vesileyle, Üniversitemizin eğitim yelpazesini genişletecek ve evren-selliği yakalayacak önemli kararlar alma arifesindeyiz.

Uluslararası bir üniversite hedefimize hizmet edecek en önemli unsur, uluslararası öğrencileri Üniversitemize kazandırmaktır. Yabancı öğren-ciler için Üniversitemizi cazibe merkezine dönüştürmek ve uluslarara-sı üniversitelerle kurduğumuz iş birliklerini aktif hale getirmek için eği-tim dili İngilizce olan programlarımızı başlatmayı planlıyoruz. İlk olarak, lisansüstü eğitimde başlatmayı düşündüğümüz İngilizce programlarla, özellikle Ortadoğu, Balkanlar ve Türk Cumhuriyetlerde yaşayan öğrenci-lerin Üniversitemize olan ilgisinin karşılığını almak kaçınılmaz olacaktır. Buna ilaveten, Avrupa ve Amerika’daki üniversitelerle çift diploma ve or-tak program yürütme gibi eğitimle ilgili iş birliği fırsatları artacaktır. Bü-tün fakültelerimizin İngilizce programlarla ilgili bu projemizi en önemli misyonlarından biri olarak belirlemesi ve hayata geçirmesiyle Üniversi-temizin statüsü değişecektir.

Davutpaşa’da hızla devam eden fakülte, kütüphane ve yurt inşaatları-mız; Teknopark’ın çalışmaya başlaması; YÖK Başkanımızın, Üniversite-mizi mükemmeliyet merkezine dönüştürmeyi planladığı birkaç üniver-siteden biri olarak tanımlaması; Genel Sekreterliğimiz tarafından yürü-tülen idari sistemimizdeki kurumsallaşma çalışmaları; güçlenmeye ve çeşitlenmeye başlayan yurt dışı üniversite ilişkilerimiz ve diğer umut ve-rici gelişmeler bizim inancımızı arttırıyor.

Değerli akademik ve idari personelimizi saygıyla selamlar ve sevgili öğ-rencilerimizi gözlerinden öperim.

Sevgili Yıldızlılar,

rektörden[ [

PROF. DR. İSMAİL YÜKSEK

Page 6: Yildizlar - Sayi 5

6 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 7OCAK / 2010

SPOTH A B E R L E R E T K İ N L İ K L E R O L A Y L A R

Türk Milletinin İstiklâl Harbi neticesinde ka-zandığı zafer, cumhuriyetle taçlandırılmıştır.

Büyük Türk milliyetçisi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarının Türk milletinden aldıkları güçle kurduk-ları ve aziz Türk milletinin 86. yılına eriştirdiği Türkiye Cumhuriyeti, Türk halkı tarafından kıyamete kadar aynı ülküyle yaşatılacaktır.

Türk milleti dünya tarihine her daim yön vermiş, tarih bo-yunca hürriyetinden asla taviz vermeden devletini ebe-di olarak yaşatmış ve canlı tutmuştur. Büyük önderimiz Atatürk tarafından tüm Türk milletine armağan edilen Cumhuriyeti korumak ve kollamak bizlere düşüyor. Cum-huriyetin erdemlerini kavrayan, Atatürk ilke ve devrimle-

rine sadakatle bağlı bir gençlik yetiştirmek, Cumhuriye-timizin ve demokrasimizin gelişmesi için çok önemlidir.

Bu duygu ve düşüncelerle, toprağımızı ülke, halkımızı ulus yapan Cumhuriyetimizin 86. yılını; YTÜ Vakfı, Çağ-daş Yıldızlılar Derneği, YTÜ Mezunlar Derneği ve YTÜ Halkla İlişkiler Koordinatörlüğünün ortak çalışmaları ile YTÜ Çatı Restorant ve Hisar Tesislerimizde düzenlemiş olduğumuz iki ayrı resepsiyonla büyük bir coşku içersin-de kutladık.

Bizlere Cumhuriyeti armağan eden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere; silah arkadaşlarını ve bütün şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.

Ruhları şâd, mekanları cennet olsun. II

Cumhuriyetimizin 86. Yılı Kutlandı

Yıldız Teknik Üniversitesi,Yönetim ve Finans Kulübü tarafından 18-19 Mart 2010 tarihinde İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu’nda “Yö-netim Mühendisliği Zirvesi” düzenlenecektir.

Yıldız Teknik Üniversitesi’ni aktif kulüplerinden biri olan Yönetim Finans Kulübü, ulusal ve uluslararası arena da Üniversitemizin adını ön plana çıkaracak ve markalaşa-cak önemli bir etkinliğe imza atacaktır. Yönetim insan-lığının var oluş süreci ile başlayan ve asırlar geçtikçe de-ğişip gelişen ve bir o kadarda zorlaşan bir kavram haline gelmiştir. Çağımızın en önemli sorunlarından biri de her anlamda etkin ve verimli bir yönetim felsefesinin, hem reel sektör ve finans sektörü, hem de siyasi alanda var olmayışıdır.

Yönetim Mühendisliği, özellikle bu verimsizlik ve etken-sizlik kavramlarını ortadan kaldırmak adına geliştirilmiş yeni bir modeldir. Ülkemizde henüz bu disiplin dalında öğrenim veren bir üniversite bulunmamaktadır. Düzen-lemeyi hedef edindiğimiz programın ana amaçlarından biri de Üniversitelerimizin bu konudaki açığı fark etme-sini ve çözüm önerileri sunmasını tetiklemektir. Yönetim Finans Kulübü olarak, yönetim alanına ilgi duyan üniver-site öğrencilerine yönelik vizyoner programlar sunma-ya devam ediyoruz. “Yönetim Mühendisliği Zirvesi” ile Türkiye’nin başarılı CEO’ları, bürokratları, kariyer koçları gençler ile buluşacaktır. II

İş Dünyasında Zirveye Giden Adımlar16 Mayıs 09, Oditoryum

Uzman psikolog ve stratejik iletişim uzmanı Ertan Şimşek, Kalite ve Verimlilik Kulübü Seminer Eğitim Projesi katkıla-rıyla, Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeydi. Şimşek, gelecekte karşılaşacakları iş dünyası hakkında gençlere zirveye giden adımlar konusunda ipuçları verdi.

Yurt dışınd Maaşlı Staj Ve Work And Travel Semineri18 Aralık 09, Oditoryum

Kalite ve Verimlilik Kulübü, gelecekteki kariyerlerine yurt dışında devam etmek isteyen ya da yaz tatilini yurt dışında hem çalışarak hem de gezerek geçirmek isteyen gençlere yönelik ICEP WORLD firmasıyla ortak bir seminer düzen-ledi. Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği seminer ile öğrenciler kendileri için gereken her türlü bilgiyi edindiler.

IBM 21. Yüzyılda İnovasyon Trendleri Semineri21 Aralık 09, C Blok Konferans Salonu

İlk bilgisayar üreticisi ve önde gelen bilgisayar şirketi olan IBM, Kalite ve Verimlilik Kulübü Seminer Eğitim Projesi iş birliği ile ülke müdürleriyle ve üst düzey yöneticileriyle YTÜ’ye çıkarma yaptı. Bilgisayar yolculuğuna nasıl başla-dıkları ve 21. Yüzyıldaki inovasyon trendleri hakkında öğ-rencilerle tecrübelerini paylaştıkları seminer ile gençler bir dünya devi ile buluşma fırsatı buldu. II

2009 - 2010 Dönemi Kalite ve Verimlilik Kulübü Etkinlikleri

Yönetim Mühendisliği Zirvesi

Page 7: Yildizlar - Sayi 5

8 Yıldızlar OCAK / 2010

SPOTH A B E R L E R E T K İ N L İ K L E R O L A Y L A R

Ara Güler Yıldız’da

Sosyal-Belgesel fotoğraf alanın-da uluslararası üne sahip Ara Güler’in kariye-rinde önemli yer tutan çalışmaları, 20 Kasım – 31 Aralık 2009 tarihleri arasında Yıldız Teknik Üni-versitesi, Beşiktaş Yerleşkesi’ndeki Yüksel Sabancı Sanat Merkezi’nde sergilendi.

Fotografevi ve Canon’un katkılarıyla düzenlenen

“Ara Güler Yıldız’da” adlı sergide, Ara Güler’in İstanbul’u yansıtan 40 adet siyah-beyaz fotoğraf seçkisi ile diğer yapıtlarından başlıca örnekleri içeren gösterim de yer almıştır. Küçük bir müzik dinletisi ile başlayan sergi açılışında, 2004 yılın-da Üniversitemiz tarafından Ara Güler’e “Onursal Doktora” unvanının verildiği güne ait görüntüler sunulmuştur. II

10 Kasım 2009 günü Türkiye Cumhu-riyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde bir kez daha anıldı. Mustafa Kemal Atatürk’ün aramız-dan ayrılışının 71. yılında Yıldız Teknik Üniversite-si Ata’yı çeşitli etkinliklerle andı. Düzenlenen pa-nel ve konferanslara katılan konuşmacılar, Ata-türk ve devrimlerini anlatan bildiriler sundular.

Ayrıca Üniversitemiz kreş öğrencileri Ata’mıza şi-irler okudu. Türk Cumhuriyeti Devleti var olduk-ça, Ulu Önder’in izinden gideceğiz ve bize ema-net ettiği bayrağı koruyacağız. II

Atamız YTÜ’de Anıldı

fotoğraf: Kenan YILMAZ, S.T.F Fotoğraf Bölümü Öğr.

Page 8: Yildizlar - Sayi 5

10 Yıldızlar OCAK / 2010

İSafi Milli Hâsılası içinde İstanbul’un payı %22’dir. Türkiye’nin vergi gelirinin %42’sini İstanbullu iş adamları ödüyor. Türkiye’nin ihracatının %57’sini, ithalatının da % 59’unu İTO üyeleri yapıyor. Eğer İstanbul’u bir ülke kabul etseydik, GSYİH ile İstan-bul 180 ülke arasında 55. sırada olacaktı.

Bu istatistikler, İTO’nun Türkiye ekonomisi için ifa-de ettiği anlamı ve gücü ortaya koyuyor. Ama şu hususu vurgulamakta fayda var; İTO, Türkiye’de hep ilklerin ve önemli projelerin uygulayıcısıdır.

1893’de Osmanlı’nın bir köy kurarak 15 bin ürünle katıldığı Şikago Dünya Fuarı katılımını biz orga-nize ettik. Cumhuriyetin ilk yıllarında Karadeniz gemisinde düzenlenen seyyar sergiyle yabancı ülkelere, yerli mallarımızı tanıttık. Bugün ise dün-yanın en büyük fuarlarına Türkiye’nin milli katılı-mını organize ediyoruz. Bu kapsamda “2007 Han-nover Messe Sanayi Fuarı” ve “2009 Anuga Gıda Fuarı”nda ülkemizin “ortak ülke” olmasını sağ-ladık. 1882’den itibaren tüccar ve iş adamlarımız için fuarların önemini vurgulayıp, yetersiz hizmet binamız olan Loranda Han’da sergilere katılacak ürünlerini seçiyorduk. Bugün 100 bin metrekare-den fazla kapalı olana sahip, 11 fuar salonumuzun bulunduğu İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’yle iş dünyamıza hizmet ediyoruz. Dün, yurt içinde var olma mücadelesi veren iş adamlarımız bugün,

İTO’nun temel faaliyet alanı “Ülkemizde ticaret ve sanayinin, gelişmesini ve yaygınlaşmasını” sağlamaktır.

İTO’nun Körfez Açılımıyla, ABD’den Orta Asya’ya uzanan ticarî diplomasi atağıyla, dünyanın her tarafında yerlerini alıyorlar. 1979’da ilk bilgisayar kullanımını gerçekleştiren Oda olurken, bugün e-İTO projesiyle hizmeti üyelerimizin ayağına gö-türüyoruz.

Dün Odamız, oda ve salonlarında eğitim çalışma-larını yürütmeye çalışırken, bugün yaygın eğitim çalışmaları ve İstanbul Ticaret Üniversitesi’yle tüm halkımıza eğitim hizmeti sunuyor.

Bütün bunların yanında eğitimden kültüre, sa-nattan ekonomiye, ticaretten uluslararası arena-ya kadar uzanan çok geniş bir yelpazede bu toplu-ma hizmet ediyoruz.

İTO’nın en temel faaliyet alanları ve verdiği hizmetler nelerdir?

İTO’nun temel faaliyet alanı, ilk sorunuza verdi-ğim cevapta olduğu gibi, “Ülkemizde ticaret ve sanayinin, gelişmesini ve yaygınlaşmasını” sağ-lamaktır. Bunun için de 1882’den beri “Üye odaklı hizmet” üretmeyi hedefledik ve göreve geldiğimiz ilk dönemden itibaren bu ilkeyi İTO’nun odak nok-tası haline getirdik. Üyelerimizin ticaret ve eko-nomiyle ilgili gelişmeleri yakından izlemelerini sağlayacak eğitim, seminer, panel, araştırma ve yayınlara ağırlık verdik.

İstanbul Ticaret Odası başkanı Dr. Murat Yal-çıntaş ile İTO’nun faaliyetleri ile ilgili bir söy-leşi yaptık.

İTO’nun kuruluş amacı ve geldiği nokta ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Bildiğiniz gibi İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye’nin en eski ve köklü odasıdır. 1882 yılında, Sultan II. Abdülhamit döneminde kurulmuştur. O zamanki adıyla Dersaadet Ticaret Odası’nın kurulmasını zorunlu kılan neden, Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik anlamda gelişme-si ve kalkınmasını sağlayarak, çağını yakalayan bir ülke olma arzusudur. Çünkü 19. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı yöneticileri, ülkenin hızla sanayileşmesi, ekonomik ve ticarî açıdan kalkınması için çeşitli projeler geliştirdiler. Sana-yi mekteplerinin açılması, ilk anonim şirketlerin kurulması, hem ülke çapında hem de uluslararası çapta fuarlar düzenlenmesi ya da bu fuarlara işti-rak edilmesi, bu projelerden birkaçıdır.

İşte bu süreçte İTO’nun kuruluşu gerçekleştiri-lerek, ekonomi ve ticarette gelişmenin kaptan köşküne, Osmanlı özel sektörü yerleştirildi. So-nuç olarak, hem o dönemki ilgili Bakanlar Kurulu kararında hem de kuruluşa onay veren Sultan II.

Abdülhamit’in irade-i seniyyesi’de belirtildiği gibi “Ticaret ve sanayinin gelişmesine ve yaygınlaş-masına hizmet etmek” ilkesiyle yola çıkan İTO, Os-manlı özel sektörünü bir çatı altında toplayarak, ortak bir hedef etrafında bütünleştirdi.

Bugün geldiğimiz noktayı en iyi rakamlar anlatır. 1882’de Dersaadet Ticaret Odası 24 iş adamı tara-fından kurulmuştu. Bugün 400 bin üye ile dünya-nın en büyük beş odası arasındayız. 1915’te yapı-lan ilk sayıma göre toplam ihracatımız 16 milyon sterlindi. Bugün sadece İstanbullu iş adamlarının yaptığı ihracat, 70 milyar dolara yaklaşıyor. Yine 1915’te İstanbul’da sadece 140 fabrika vardı ve 15 bin kişi istihdam edilmişti. Bugün ise Türkiye’deki tüm iş yerlerinin %30’unu oluşturan İstanbul’da, yaklaşık 4 milyon kişi istihdam altında.

Hepsinden önemlisi, gelişen ve büyüyen Türkiye ekonomisinde, İTO’nun temsil ettiği İstanbul’un öncü rolü sürekli artış gösterdi. Öyle ki İstanbul, 12 milyonu aşkın nüfusuyla dünyada 100 ülke-den daha büyüktür ve Avrupa Birliği’ne üye 25 ülkenin 18’inden daha fazla nüfusa sahiptir. Sa-tın alma gücü paritesine göre, 100 milyar doları aşan GSYİH ile İstanbul, AB’nin 8 üyesinden daha fazla yurt içi hâsılaya sahiptir. Türkiye’nin Gayri

DR. MURAT YALÇINTAŞ:

İTO, TÜRKİYE’DE HEP İLKLERİN VE ÖNEMLİ PROJELERİN UYGULAYICISIDIR

röportaj, Öğr. Gör. Hakan KARATAŞ

Page 9: Yildizlar - Sayi 5

12 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 13OCAK / 2010

yaptık. Ayrıca Anadolu’daki yaklaşık 14 ilimizdeki sanayi ve ticaret odaları vasıtasıyla bu programı Anadolu’ya taşıdık.

Benim çok önem verdiğim iki önemli projemi-zi daha hayata geçiriyoruz. Bunlardan biri e-İTO projesi. e-İTO Projesi ile üyelerimizin Oda ile ilgili işlemleri Internet ortamında yapmalarını amaçlı-yoruz. Böylece Oda içinde bürokrasi en az düzeye inecek ve evrakların takibini kolaylaştıracağız. Bu projemizin ilk ayağını 2008’de uygulamaya baş-ladık. Bu projeyle üyelerimiz Internet ortamından faaliyet belgesi ve seçimlerde kullanacakları yetki belgesini çıkartabiliyorlar.

İkinci projemiz de Teknopark Projesi’dir. Bölge-mizin en güçlü Teknopark’ını kurmak için Dubai, Fransa ve ABD’de bulunan dünyanın en önem-li teknoparklarında incelemelerde bulunduk. ABD’nin önde gelen bilişim firmalarıyla görüşme-ler yaparak ön çalışmalarımızı bitirdik. Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile ortaklaşa gerçekleştirece-ğimiz İTO SSM Teknoparkı ile şunu yapmayı amaç-lıyoruz. Bugün Türkiye’nin büyük ihtiyaç duyduğu belli başlı sektörler vardır. Hiç kuşkusuz bu sek-törlerin başında; havacılık, savunma sanayi ve telekomünikasyon geliyor. Bu sektörler, dünyada da katma değeri en yüksek, Ar-Ge’ye dayalı sek-törlerdir. Bu nedenle, ileride, yabancı yatırımcının dikkatini çekecektir. Önemli Amerikalı ve Avrupalı şirketler burada yer alacaklardır.

Diğer yandan İstanbul’u kongre turizminin merkezi haline getirecek çalışmalar yapıyoruz. Şehrimize gelecek iş adamı ve misafirlerin kala-bilecekleri, temsil ettikleri sahada kongrelerini gerçekleştirebilecekleri, daha iyi iş ve ticaret yap-malarına imkan sağlayacak otel ve kongre merke-zi yapımına önem verdik. Bu amaçla İDTM Komp-leksi içerisinde yer alan bir tanesi 4 yıldızlı, diğeri de 5 yıldızlı iki otel ile 3 bin 500 kişilik bir kongre merkezinin temelini atarak, çok kısa zamanda bi-tirilip hizmete alınmasını sağladık.

Bu arada iş dünyası için son derece önemli olan

“Ara elaman ihtiyacı” için çalışmalar yaptık. Bu çerçevede 2007 yılını mesleki eğitime yönlendir-me yılı ilan ettik ve İstanbul’un en önemli kurum-ları olan İl Özel İdaresi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İŞKUR ile birlikte ‘Mesleki ve Teknik Eğitim Kursları Projesi’ni (ÖZİMEK) Haziran 2007’de ha-yata geçirdik. Çeşitli etaplarla halen devam eden ÖZİMEK’ten şu ana kadar 20 bini aşkın kursiyer başarıyla mezun oldu. Kursiyerler burada, günü-müzün en cazip ve istihdam ihtiyacı duyulan 100 branştan tercih ettiklerinde eğitim görüyorlar. Böylece sanayinin isteği olan nitelikli ara eleman sorununa çözüm üretildi.

Uluslararası faaliyetlere gelince, İTO’nun bu alan-da, çok başarılı olduğunu söyleyebiliriz. İTO Başka-nı olarak, 20 ülkeden 200’ü aşkın ticaret ve sanayi odasının üye olduğu Akdeniz Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği’nin (ASCAME) başkanlığını yürü-tüyorum. Ayrıca “Milletlerarası Ticaret Odası ve Birleşmiş Milletler Sanayi Geliştirme Örgütü”nün de yer aldığı birçok uluslararası kuruluş ile sürekli ilişki halindeyiz. İTO olarak, ülkemizin tam üyelik müzakere sürecinde bulunduğu AB’de lobicilik fa-aliyeti gerçekleştiriyoruz.

Odamızın dış ticarete olan katkısını az önce söyle-dim. İhracatla birlikte en çok döviz kazandırıcı ka-lem olan turizm alanında da “İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu”nun başkanlığını yürütüyoruz. Aynı zamanda gururla ifade etmek isterim ki, bir yönetim kurulu üyemiz de İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın başkanlığını ifa etmek-tedir.

İTO’nın sosyal sorumluluk alanında yaptığı çalışmalar nelerdir?

İstanbul Ticaret Odası olarak biz sosyal sorum-luluk alanında yaptığımız çalışmalarımızı üç bölüme ayırdık. İlki İstanbul’un turizm potansi-yelini ortaya çıkararak, kentin tarihi dokusunun yenilemektir. İkinci bölüm, eğitim ile ilgili proje-lerimizdir. Üçüncü bölüm ise sağlık ile ilgili sosyal sorumluluk projelerimizdir. Birinci bölüme örnek

Üye odaklı hizmetin ikinci ayağı da rutin olarak verdiğimiz belgelerdir. Üye firmalarımız tica-ri faaliyetlerini gerçekleştirmeleri için “Faaliyet Belgesi”nden yetki belgesine, “ATR Belgesi”nden “Kapasite Raporu”na kadar birçok resmi belge veriyoruz. Bu hizmetlerin sorunsuz ve hızlı bir şe-kilde alınması için, hizmeti üyelerimizin ayağına götürüyoruz. Bunun için firmaların yoğun olduğu bölgelerde, temsilcilikler açıyoruz. Mevcut temsil-ciliklerimizdeki teknolojik altyapı ve fiziksel orta-mı daha nitelikli hale getiriyoruz.

Hem Ülkemiz için hem de üyelerimiz için son de-rece önemli bir faaliyet daha yaptık. Üye kodlama sistemimizi, Avrupa standartlarına uyarladık. Kı-saca NACE diye isimlendirdiğimiz bu çalışmamızı başarıyla tamamladık. Böylece İstanbul’un sanayi ve ticaret envanterini çıkardık.

Üyelerimizin uluslararası fuarlara katılımını or-ganize ediyoruz. Bu kapsamda “Hannover Mes-se 2007”de partner ülke olduk. “2008 Frankfurt

Kitap Fuarı”na İTO olarak damgamızı vurduk. İTO’nun girişimiyle Türkiye, “2009 Anuga Gıda Fuarı”nda partner ülke oldu ve çok önemli bir başa-rıya imza attı. Aynı şekilde birçok yurt dışı fuarının, Türkiye’nin milli katılımını organize ederek, firma-larımıza uluslararası ticaretin kapılarını aralıyoruz.

Üyelerimizin dönemsel olarak öne çıkan sorunla-rına çözüm üretiyoruz. Sözgelimi Ülkemizde yaşa-nan ya da Ülkemizin de etkilendiği ekonomik kriz-lerde, üyelerimize finansman sağlamak için İTO Kredi Mekanizması’nı geliştirerek yaygınlaştırdık. Banka ve finans kuruluşları ile protokoller imza-layarak, üyelerimizin cazip şartlarda kredi kullan-malarına aracılık ettik. Kolayca kullanabilecekleri bu kredi imkanını sağlayacak banka ve katılım bankası sayısını 5’ten 11’e çıkardık.

Üyelerimizin küresel rekabette yer edinebilmesi için çeşitli programlar geliştiriyoruz. Sözgelimi son dönemde uygulamaya koyduğumuz İhraca-ta İlk Adım Programı ile birçok üyemizi ihracatçı

>> İstanbul Ticaret Üniversitesi, Odamızın 127 yıllık tarihi içinde gerçekleştirdiği en önemli ve büyük girişimdir.

>> KOBİ’lerin ihracat konusunda eğitilmelerini öngören “İhracata İlk Adım” projemiz, Malezya’da gerçekleşecek “Dünya Odalar Kongresi” kapsamındaki “En İyi Uluslararası Proje” kategorisinde finale kalmıştır.

Page 10: Yildizlar - Sayi 5

14 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 15OCAK / 2010

vermek gerekirse, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi, Eminönü Belediyesi ve İTO olarak, örnek bir iş bir-liği gerçekleştirerek yaklaşık 700 metre uzunlu-ğundaki cadde ve sokakların altyapılarını onardık ve İstanbul halkının hizmetine sunduk. Bununla birlikte ayrıca uzun süre bakımsız kalan ve tarih-sel özelliğini kaybetme durumuna gelen Hünkar Kasrı, İTO’nun masrafları üstlenmesiyle 4 yıl sü-ren çalışmaların ardından aslına uygun şekilde restore edildi.

Eğitim ile ilgili projelerimiz de sosyal sorum-luluk projeleri kapsamında; İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin geliştirilmesi ve okul kampanyası oluşturulmasıdır. Biz İTO olarak üniversitemize iki bina satın alarak kira masrafından kurtulmasını sağladık. Odamızın daha önce yaptırdığı “Kadın-lar Çeşmesi Okulu”nu depreme dayanıklı hale getirerek yeniledik. Bağcılar’da ‘Otistik Çocuklar için Eğitim Merkezi’ inşa ettik. Ayrıca vatanımız için şehit olan askerlerimize karşı sorumluluğu-muz olduğundan, Anadolu’nun 10 ilinde şehit as-kerlerimizin isimlerini ölümsüzleştirecek okullar yapmayı planladık. Milli Eğitim Bakanlığı ile bu konuda gerekli protokolü imzaladık. Bu kapsam-da, Çatalca’da İTO Şehit Asteğmen Ali Yılmaz İl-köğretim Okulu’nun çalışmalarına başladık. Ayrı-ca daha evvel Topkapı Sarayı bahçesinde bulunan Matbaa Meslek Lisesi’ni de Zeytinburnu’nda İTO Matbaa Meslek Lisesi olarak yeniden kuruyoruz.

Sağlık ile ilgili projeler ve yatırımlar ise hem üye-lerimize hem de kamuya yönelik olarak yapıldı. Bu nedenle 1937 yılında İstanbul Esnaf Cemiyeti’nin dispanser olarak kurduğu ve yönetiminde bizim de yer aldığımız İstanbul Esnaf Hastanesini yeni-ledik. Burası hem personelimize, hem üyelerimi-

ze hem de İstanbul halkına hizmet veriyor. Öte yandan, Çapa Tıp Fakültesi’ne bağlı Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Günübirlik Cerrahi Servisi’ni restore ederek, çağın gerektirdiği teknik donanımı yaptık. Önemsediğim bir başka proje ise geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın tedavi gördüğü, Şişli Etfal Hastanesi Acil Çocuk Poliklinikleri’nin yenilenmesi oldu.

İTO’nın eğitim alanında yaptığı çalışmalar ve yürüttüğü projeler nelerdir?

İstanbul Ticaret Üniversitesi, Odamızın 127 yıllık tarihi içinde gerçekleştirdiği en önemli ve büyük girişimdir. Çünkü biz İTİCÜ ve iş dünyası ile üni-versite arasında köprü oluyoruz. Böylece ülkemize ve milletimize büyük hizmetler üretecek gençler yetiştirmenin heyecanını yaşıyoruz. 2001-2002 öğretim yılında 73 öğrenci ile eğitime başlayan üniversitemiz, bugüne kadar yüksek lisans ve Sü-rekli Eğitim Merkezi’ndeki öğrencilerimizle birlik-te 10 bine yakın öğrenciye hizmet verdi. Yüksek li-sans ve ön lisanstan da 2363 öğrenciyi mezun etti. Bu bize gurur veren bir olaydır.

Bir kez daha tekrarlamak gerekirse, eğitim bizim birinci önceliğimizdir. Ayrıca eğitime katkıda bu-lunmak bizim için mecburiyet ve vazgeçilmez bir sorumluluktur. Çünkü biz 1882’de kurulduktan hemen bir yıl sonra, Sultanahmet Ticaret Lisesi’ni himayemize alan ve o günden itibaren eğitim dünyasından kopmayan bir meslek kuruluşuyuz. Cumhuriyet kurulduktan sonra, yeni Türk ekono-misini yönetecek gençleri burslar vererek, yurt dı-şına eğitime gönderdik.

Şu ana kadar 14 adet okul yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığına devrettik. Biraz önce söylediğim gibi inşallah şehitlerimizin adını taşıyacak 10 okul daha yaptıracağız. Okul yapımına büyük önem veriyoruz ve İTO olarak bunun milletimize karşı yerine getirmek zorunda olduğumuz en önemli vazife olduğunu düşünüyoruz.

Bugün de bu çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Her yıl ülkemizdeki çeşitli üniversiteler-den ortalama 150 öğrenci ile İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden 50 öğrenciye kurumumuzda staj yapma imkanı veriyoruz. Yine her yıl düzenli olarak İstanbul’daki devlet üniversitelerinde öğ-renim gören 850 lisans öğrencisine, 100 yüksek lisans öğrencisine ve Türkiye içinde veya yurt dışında bulunan yükseköğrenim kurumlarında öğrenim gören 40 doktora öğrencisine burs sağ-

lıyoruz. Mesleki eğitime yönelik en önemli proje olan Mesleki Eğitim Geliştirme Projesi’ne başlan-gıcından bu yana her aşamada destek veriyoruz.

İTO’nun üniversitelerle ilişkilerinin kapsamı nedir? Yapılan ortak projeler var mı?

İTO olarak, birçok üniversite ile ilişki içindeyiz. Üniversitelerimizin faaliyetlerine destek vermeye gayret gösteriyoruz. Sözgelimi Boğaziçi Üniversi-tesi, “European Weekend School”a her yıl maddi destek sağlıyoruz. Ayrıca her sene düzenli olarak Galatasaray Üniversitesi’nin “EuroForum Öğrenci Konferansı”nı da destekliyoruz. Boğaziçi Avrupa Çalışmaları Merkezi tarafından düzenlenen “Bo-ğaziçi Buluşmaları” seminer organizasyonuna geçmiş yıllarda sponsor olduk.

Bu bağlamda Odamızın yürüttüğü “Kobi’lerin E-Ticaret Konusunda Eğitilmesi Projesi”nden de bahsetmek isterim. Bu proje, İstanbul Ticaret Üniversitemizle birlikte gerçekleştirdiğimiz ortak bir projedir. Bildiğiniz gibi bilgi teknolojilerinin ve internet kullanımının hızla gelişmesi ile yeni bir ekonomik sistem ortaya çıkmaktadır. Bu siste-me, KOBİ’lerin bir an önce ayak uydurması gere-kiyor. Bu proje de, bu uyumu amaçlıyor. Üyeleri-nin %99’u KOBİ’lerden oluşan bir meslek örgütü olarak biz de firmaları e-ticarete yönlendirmek amacıyla Avrupa Birliği’nin “Hayat Boyu Öğre-nim Programı” altında “Leonardo da Vinci Yenilik Transferi Projesi”ne müracaat ettik. Şimdi uygu-luyoruz.

İTO olarak üzerinde çalıştığınız ulusal ya da uluslararası projelere örnek verebilir misi-niz? Üyesi olduğunuz uluslararası kuruluşlar var mıdır?

Öncelikle belirtmeliyim ki, İTO birçok uluslarara-sı kurumda temsil edilmektedir. Odamızın tem-sil edildiği ya da ilişki içinde olduğu uluslararası kuruluşlar arasında EuroChambres, İslam Tica-

>> Ülkemizin de etkilendiği ekonomik krizlerde, üyelerimize finansman sağlamak için İTO Kredi Mekanizması’nı geliştirerek yaygınlaştırdık.

>> Son dönemde uygulamaya koyduğumuz İhracata İlk Adım Programı ile birçok üyemizi ihracatçı yaptık.

Page 11: Yildizlar - Sayi 5

16 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 17OCAK / 2010

ret ve Sanayi Odası, Uluslararası Ticaret Odası, Balkan Ticaret Odaları Birliği, Karadeniz Bölgesi Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği bulunmaktadır. Hatta gururla söyleyebilirim ki; KOBİ’lerin ihracat konusunda eğitilmelerini öngören “İhracata İlk Adım” projemiz Haziran ayı başında, Malezya’da gerçekleşecek “Dünya Odalar Kongresi” kap-samındaki “En İyi Uluslararası Proje” katego-risinde finale kalmıştır. Bu kurumlar arasında en çok önem verdiklerimizden biri de, ikinci kez başkanlığına getirildiğimiz Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (ASCAME)’dir. ASCAME’de Akdeniz’e kıyısı olan 22 Avrupa ve Akdeniz ülke-sinden 200’den fazla Oda temsil edilmektedir. Odamız, ASCAME’nin bölgesinde aktif bir birlik olmasında ve uluslararası etkinliğinin artmasın-da çok önemli bir rol oynamıştır.

Bunun dışında, dünyanın en büyük pazarlarından biri olan ABD’yi de hedef ülkelerden biri olarak görüyoruz. Bu kapsamda, ABD Ticaret Odaları (USCHAMBERS) ile önemli bir proje başlattık. ABD Pazarına İlk Adım (Expand Your Exports to US) adını verdiğimiz proje ile iki ülke arasındaki yatı-rımların ve ticari ilişkilerin geliştirilmesini, Türk firmalarının ABD piyasalarını, ABD iş dünyasının da Türkiye’yi tanımasını amaçladık. Projenin ilk etabı olan “Eğitim Seminerlerini” İstanbul’da gerçekleştirdik. ABD’den gelen uzmanlar, iki ülke arasında en çok potansiyel arz eden işlenmiş gıda, mermer ve mobilya sektörlerindeki firmalarımıza

“ABD ile nasıl iş yapılır?” konusunda eğitim ver-diler. İkinci etabında ise Odamız heyeti, Türkiye pazarı hakkında uzmanlarla Chicago, Dallas, At-lanta, Mobile ve Los Angeles’ta Amerikan iş dün-yasına Türkiye’yi ve Türkiye’deki fırsatları anlattı. Projenin son ayağı olarak hazırlanan web sitesi “www.us-istanbul.com” Türk ve ABD’li iş adam-larına hizmet vermeye başladı. Bu web sitesi iki ülkenin ekonomik verilerinden, fırsat vaat eden sektörler hakkında bilgilere, gümrük mevzua-tından serbest bölgelere, yatırım teşviklerinden bankacılık mevzuatına kadar her türlü kaynağı iş adamlarının hizmetine sunmaktadır.

Bu kuruluşlarda temsil edilmek dışında, ulusla-rarası aktivitelerimizden diğeri yurt dışı fuarlara katılım sağlamaktır. İrili ufaklı birçok fuara, gerek firmalarımızın stant organizasyonlarını yaparak, gerekse bilgi stantlarımızla katılmaktayız. Bunlar içinde en büyük organizasyonumuz, daha önce bahsettiğim gibi dünyanın en önemli sanayi ve teknoloji fuarları arasında olan “Hannover Sanayi Fuarı”nın 2007 yılı “Türkiye: Partner Ülke” organi-zasyonu olmuştur. Binlerce firmanın katıldığı fu-arda Ülkemizden, sadece sanayi değil müzik, dans, akademi, siyaset dünyasından da temsilciler katıl-mıştır. Aynı şekilde 2009 yılında Köln’de gerçek-leşen dünyanın en büyük gıda fuarı “Anuga Gıda Fuarı”nda İTO’nun gayretleriyle Ülkemiz partner ülke olmuş ve başarıyla temsil edilmiştir. II

Page 12: Yildizlar - Sayi 5

18 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 19OCAK / 2010

GGeride bıraktığımız 2009 yılında, 10.yılını kutlayan Yıldız İşletme Kulübü 6 Ocak 2010 akşamı muhte-şem bir geceyle 8. Yılın Yıldızları Ödül Törenini ger-çekleştirdi. Türkiye’nin En Prestijli Öğrenci Ödülleri olan Yılın Yıldızları 09’, yaklaşık 50 kişiden oluşan İşletme Kulübü üyelerinin 2 aylık emeği sonucu, unutulmaz bir gecede sahiplerini buldu. 3000 Yıl-dız Teknik Üniversitesi öğrencisinin 2009 yılındaki eğilimleri neticesinde sanat, medya ve iş dünya-sından alanında zirveye çıkmış kişilerin katılımıyla gerçekleşen gecenin sunuculuğunu tiyatrocu Ziya Kürküt yaptı.

29 kategoride, 2009’un en beğenilenlerinin ödül-lendirildiği gece, sosyal sorumluluk sahibi Yıldız

öğrencilerinin emeği ile gerçekleşti. LÖSEV, TEGV, TEMA, TOG, Darülaceze gibi yardım kuruluşlarının kapılarını çalınarak bu önemli günde onlara kendi-lerini ifade etme ve destek arama imkanı sunuldu. Gece öncesi kokteyl alanında Yıldız Teknik Üniversi-tesi 2009 yılı Sosyal Sorumluluk Projesi olan Elazığ Hazar İlköğretim okulunun sunumu yapıldı. Yıldız Fotoğrafçılık Kulübü’nün Elazığ’daki çektiği fotoğ-raflardan oluşan serginin yapıldığı Yılın Yıldızları Kokteyli bir anlamda Yıldız Teknik Üniversitesi 2010 sosyal sorumluluk projesinin tanıtımı niteliğindeydi.

Ödüller sahiplerini buldu8. yılın Yıldızları Ödül Töreni Okulumuz mezunların-dan değerli arp sanatçısı Meriç Dönük’ün etkileyici

performansının ardında Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in açılış konuşma-sıyla başladı; ‘’Öğrenciler birer kıvılcım, bizim mis-yonumuz kıvılcımları ateşe dönüştürmektir, sev-gili 2009’un Yıldızları; sizler ise bu ateşi ülkemizi her yönde geleceğe taşıyacak gelişim ve değişim yangınına çevirecek, öğrencilerin model alacağı rüzgar olacaksınız’’ diyerek üniversiteli gençlerin eğilimlerinin ne kadar önemli ve dikkate değer ol-ması gerektiğini söyledi. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in konuşmasının ar-dından ise 2009 Yılın Yıldızları ödülleri sahiplerini bulmaya başladı. Yılın En Beğenilen İş Adamı, Ali Ağaoğlu’nun ödülünü almasının ardından Gece-yi renklendiren isimlerden Beyazıt Öztürk ve Zeki Kayahan Coşkun’un karşılıklı atışmalarıyla bütün salonu kahkahalara boğuldu. En beğenilen kadın şarkıcı kategorisinde ödülünü alan Sertab Erener, Yıldız öğrencilerini kırmayarak son çıkış parçasın-dan bir bölüm seslendirdi ve herkesi bir kez daha kendine hayran bıraktı. TEMA’nın kurucusu ve BM Çevre Ödülü sahibi Hayrettin Karaca sağlık sorun-larına rağmen, Yıldız öğrencilerini kırmayarak o ge-cede yerini aldı ve bu gençleri gördükçe Türkiye’nin geleceği için daha da umutlandığını söyledi. 2009’un bir diğer Yıldızı, Yılın En Beğenilen Haber Programı Yapımcısı ve Haber Spikeri Uğur Dündar ise meslek hayatının 40 yılını geride bırakmış bir haberci olarak hep daha güzel bir Türkiye hayali kurduğunu, bu yolun gençler için giderek daha zor-laştığını ve bu yolda ilerlemek zorunda olan gençler olarak “Rehberiniz Büyük Önder Atatürk meşaleniz onun devrimleri olsun” dedi. Ayrıca Yıldız Teknik Üniversitesi Dans Kulübü gerçekleştirdiği şovuyla büyük beğeni topladı.

YTÜ YILIN YILDIZLARINI SEÇTİ

haber, Dilara KOÇ İşletme Kulübü Genel Sekreteri

Gazetesi Haberturk

Köşe Yazarı Emre KONGAR

Ekonomi ve İş Dergisi FORBES

Yazarı ve Kitabı Elif ŞAFAK - AŞK

Kanalı NTV

Haber Program Yapımcısı UĞUR DÜNDAR

Haber Spikeri UĞUR DÜNDAR

Eğlence - Show Programı BEYAZ SHOW

Spor Programı %100 FUTBOL

Kültür Sanat Programı TARİHİN ARKA ODASI

Dizi Filmi EZEL

Türk Filmi NEFES

Kadın Oyuncusu BEREN SAAT

Erkek Oyuncusu KENAN İMİRZALIOĞLU

Kadın Tiyatro Oyuncusu DEMET EVGAR

Erkek Tiyatro Oyuncusu LEVENT ÜZÜMCÜ

Radyo İstasyonu POWERTURK

Radyo Programı MATRAX

Kadın Şarkıcısı SERTAB ERENER

Erkek Sanatçısı YALIN

Müzik Grubu MANGA

Sporcusu KENAN SOFUOĞLU

Ekonomisti YİĞİT BULUT

Reklam Filmi TURKCELL REKLAMLARI

İş Kadını / Adamı ALİ AĞAOĞLU

Şirketi TURKCELL

Sosyal Sorumluluk ProjesiTEMA & TURMEPAGELECEĞİMİZ YOK OLMASIN

Bankası İŞ BANKASI

Karikatüristi Yiğit Özgür

YILIN EN BEĞENİLEN

>> Uğur Dündar: Rehberiniz Büyük Önder Atatürk meşaleniz onun devrimleri olsun”

Page 13: Yildizlar - Sayi 5

20 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 21OCAK / 2010

Onur ödülü

Organizasyonu gerçekleştiren Yıldız İşletme Kulübü’nün Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Barut, 2009 Yılının Yıldızlarını Yıldızlılar arasında görmek-ten duyduğu mutluluğu ifade ettikten sonra en bü-yük hayal ortağımız dediği Serhan Şeşen Müzik, Fel-sefe ve Yaşama Saygı Derneği kurucuları Burhan Şe-şen ve Gökhan Şeşen’i, Yılın Yıldızları’09 onur ödü-lünü almak üzere sahneye davet etti. Onur ödülünü Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek in elinden alan sanatçılar sosyal sorumluluk sahibi bu gençlere her zaman destek halinde olmaktan mutluluk duyacak-larını ifade etti.

Bu muhteşem gecenin gerçekleşmesinde destekle-rini hiç esirgemeyen Rektörümüz Sn. Prof. Dr. İsmail Yüksek’e, Yıldız Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkan’ı Sn. Neşe Özgün’e, Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri ve çalışanlarına Yıldız İşletme Kulübü olarak teşekkür ederiz. II

Page 14: Yildizlar - Sayi 5

22 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 23OCAK / 2010

D09Disiplinler arası ve çok disiplinli bir yaklaşımla, ha-berleşme teknolojileri ve uygulamalarına ilişkin düzenleme, bilimsel, mühendislik ve endüstriyel uygulama alanlarında çalışanları bir araya getir-mek, ülkemizin bu konulardaki ihtiyaçlarını tespit etmek ve ihtiyaçların karşılanmasına yönelik yeni yöntem ve yaklaşımları ortaya koymak üzere ilki 2007 yılında gerçekleştirilen HABTEKUS’un üçün-cüsü, Elektrik Elektronik Fakültesi ile Bilgi Tekno-lojileri ve İletişim Kurumu tarafından 9-11 Aralık 2009 tarihinde başarı ile gerçekleştirilmiştir.

HABTEKUS’09’un ilk günü

Üç güne yayılmış olan HABTEKUS’09’un açılışı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Baş-kanı Dr. Tayfun Acarer, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ve Elektrik-Elektronik Fakültesi Dekanı ve Sempozyum Baş-kanı Prof.Dr. Galip Cansever tarafından yapıldı. Sempozyum kapsamında 6 oturumda, 36 adet akademik bildiri sunumu, 1 davetli konuşmacı sunumu, 3 panel, 2 eğitim semineri ve 8 teknoloji tanıtım sunumu gerçekleştirilerek teoriden uy-gulamaya, problemden çözüme ve talepten arza uzanan geniş bir yelpazede etkinliklere yer verildi.

HABTEKUS, sektörü ilgilendiren konularda düzen-lenen paneller ile güncel konuların tartışıldığı ve problemlere çözümlerin arandığı bir platform ol-mayı da hedeflemiştir. Buna bağlı olarak;

İlk gün gerçekleştirilen “Yeni Teknolojiler, Ge-nişband ve Dünya Uygulamaları” başlıklı panel; BTK Kurul Üyesi Dr. Ayhan Beydoğan yöneti-minde, Turkcell’den Dr. Tayfun Çataltepe, Türk Telekom’dan Mehmet Toros, Vodafone’dan Dr. Hasan Süel ve Avea’dan Dr. Coşkun Şahin’in katı-lımı ile başladı. Panelde;

• Bilişim sektöründe, ekonomik kriz döneminde büyümenin, yatırım ve istihdam artışının sür-düğü, sektörün büyüklüğünün 2000 yılında 10 milyar dolar iken, 2008’de 31 milyar doları aştığı,

• Haziran 2009 – Aralık 2009 tarihleri arasında 9.3 milyon mobil abonenin numara taşınabilir-liği sisteminden yararlandığı ve aynı dönemde 6 milyon 3N abonesinin oluştuğu,

• 3N yetkilendirmeleri ile birlikte Hazine’ye 1 mil-yar Avro nakit devrin gerçekleştiği,

• New York, Paris, Londra gibi merkezlerle karşı-laştırıldığında, İstanbul’un şu anda en hızlı 3N

HABTEKUS’ BAŞARI İLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ

HABTEKUS’09’ sektörü ilgilendiren konularda düzenlenen paneller ile güncel konuların tartışıldığı ve problemlere çözümlerin arandığı bir platform olarak hedefine ulaşmıştır.

şebekesine sahip şehir olduğu,• Yazılım sektö-rüne standardizasyon ve sertifikasyonun getiri-leceği,

• 2008 – 2013 arasında, mobil veri trafiğinin 66 kat artması ve bu trafiğin %66’sının video ol-masının beklendiği,

• En çok mobil televizyon izlenen zamanların pri-me time ve futbol maçları olarak ölçümlendiği,

• Fiber optik altyapısının yaygınlaşması ve trans-misyon amaçlı kullanılmasıyla üretilmekte olan içeriğin daha da zenginleşeceği, bu kapsamdaki Ar-Ge yatırımlarının artacağı,

• Türkiye’de yaklaşık 40 milyon Internet kullanıcı-sının bulunduğu,

• Hane bazında sabit hat üzerinden Internet’e bağlanma penetrasyonu, AB üyesi ülkelerde ortalama %54 iken Türkiye’de %32 olduğu ve Türkiye’nin 2010 sonu itibariyle AB ortalamasını yakalamasının beklendiği,

• Mobil operatörlerin sunduğu katma değerli ser-vislerin henüz sesli haberleşmeden daha yoğun bir trafik oluşturamadığı,

• Mobil sağlık alanında yeni iş modellerinin ku-rulmakta olduğu,

• Rüzgar ve güneş enerjisinden yararlanarak çalı-şan baz istasyonları sayesinde enerji tasarrufu-nun %100’e vardığı,

• Dünyada telekomünikasyon pazarının 2 trilyon dolarlık bir sektör olduğu, bilişim sektöründe iş-siz kalma riskinin olmayacağı,

• Teknolojiye adaptasyonda, Türkiye’nin Avrupa’nın hızını yakalamış durumda olduğu vurgulandı.

HABTEKUS’09’un ikinci günü

İkinci günün ilk oturumunda, Davetli Konuşma-cı olarak Türksat A.Ş. Genel Müdürü Dr. Özkan Dalbay sunum yaptı. Sunumda;

• Yerli haberleşme ve uydu teknolojisini geliş-tirmeye yönelik çalışmaların sürdüğünü ve E-Devlet altyapısı kurulumunun da Türksat ta-rafından yürütüldüğünü,

>> HABTEKUS’09’ 727 kişi tarafından takip edildi.

haber, Yrd. Doç. Dr. Aktül KAVAS - Yrd. Doç. Dr. Tevfik İNAN - Yrd. Doç. Dr. Tuncay UZUN

Elektrik- Elektronik Fakültesi

Page 15: Yildizlar - Sayi 5

24 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 25OCAK / 2010

Turkcell Teknoloji - Dr. Alp Şardağ,

“IP TV Türkiye’de” TTNET A.Ş. - Mehmet Şahpolat

“3G ve Ötesinde Teoriden Uygulamaya” Vodafo-ne Telekomünikasyon A.Ş. - Ferhan Günen

“EMR 300 ve SRM 3000 ile Elektromanyetik Alan Ölçümü” Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu - Ali Rıza Özdemir

“NFC-RFID Teknolojileri: Touchatag Uygulama Platformu” Alcatel-Lucent - Ali Ozan Çil

“Mobil Geniş Bant: Eğilimler ve Gelecekteki Bek-lentiler” Ericsson Telekomünikasyon A.Ş. - Tansel Özergene

“E.164 Tabanlı Haberleşme Ağları ile İnternet ve Diğer IP Tabanlı Ağlar Birleşmesine Giden Yol” Nortel-Netaş - Ali Kemal Mayuk

“Yeşil Teknolojide Çevreci Yaklaşımlar” Vodafone Telekomünikasyon A.Ş. - Onur Kutlu tarafından sunuldu.

Akademik bildiri sunumları gerçekleştirildi

Sempozyum’un ikinci gününden itibaren diğer etkinliklerle paralel olarak akademik bildiri su-numları gerçekleştirildi. Sempozyumda yer alan çalışmalar “OpenConf” isimli yazılım yardımıy-la, yazarların kimlikleri, hakemler tarafından bilinmeksizin (blind review) değerlendirildi. De-ğerlendirmeler, konularında uzman 43 hakem tarafından yapıldı. Yürütme kurulu hakem değer-

lendirmeleri ışığında HABTEKUS’09’a yollanan bildiriden 36 tanesinin sözlü ve 15 tanesinin de poster olarak sunulmasına karar verildi. Sözlü ve poster sunuma kabul edilen bildirilerin (ilk isim olarak değerlendirildiğinde) 39 tanesinin 19 farklı üniversiten (2 tane KKTC, 1 tane İsviçre), kalan 12 tanesinin de 4 farklı kurumdan geldiği görüldü.

HABTEKUS’09’ 194’ü sektör temsilcisi ile aka-demisyen, çoğunluğu Yıldız Teknik Üniversite-sinden olmak üzere 503’ü öğrenci ve 30’u yazılı/görsel/elektronik basın mensubu (12 kişi dergi, 6 kişi gazete, 7 kişi TV, 3 kişi ajans ve 2 kişi portal), toplamda 727 kişi tarafından takip edildi. Böylece Yıldız Teknik Üniversitesi ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu önemli bir işlevi yerine getirerek HABTEKUS’09, özellikle genç bilim insanlarının ve sektörde araştırma-geliştirme yapan veya konu ile ilgili çalışanların, özgün çalışmalarını geniş platformlarda tartışmalarına, kamuoyuna du-yurmalarına ve sektörün hizmetine sunmalarına aracı olmuş oldu.

Gerek bildiri ile katılım, gerekse etkinlikleri ta-kip edenlerin sayısını değerlendirdiğimizde, HABTEKUS’un sektör ve akademik camia tarafın-dan tanınır ve aranır bir marka halini almış oldu-ğunu görmenin kıvancını taşımaktayız. II

• Karasal haberleşmede kablolu ve kablosuz se-çeneklerinin olmasına rağmen, az maliyetli ve kolay entegre olabilir olması, uydu haberleşme-sinin etkin bir haberleşme ve yayıncılık altyapısı sağlaması nedeniyle alternatifsiz bir teknoloji olduğu,

• Türksat uyduları aracılığıyla 6 tane HD (High Definition), 254 tane SD (Standard Definition) yayın yapılmakta olduğu ve şu an itibariyle uydu kapasitelerinin %90’ının kullanıldığı ve 2012 yılında devreye girecek 4A ve 4B uyduları-nın kapasite problemini giderirken, Ka-Bant fre-kansı kullanılarak daha hızlı Internet erişiminin sağlanacağını,

• Göktürk Gözlem Uydusu’nun da 2012’de kulla-nıma sunulacağını vurgulayan Dalbay, hedef-lerini; “2012’de 5 yörüngede işletilen, 7 uyduya sahip olmak” olarak belirtti.

İkinci gün gerçekleştirilen “Bilgi teknolojilerinde Ar-Ge ve İnovasyon” başlıklı panel; BTK Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ertuğrul Karaçuha’nın baş-kanlığında, Alcatel-Lucent Ar-Ge Müdürü İhsan Özcan, Intel’den Oktay Özgün, Huawei’den M. Ka-mil Şahin ve Ericsson Telekomünikasyon A.Ş.’den Hakan Uysal’ın katılımı ile başladı. Panel’de;

• Sunulan ürün ve hizmetlerin doğru şekilde pi-yasaya sunulması sayesinde rekabette bir adım öne çıkılabileceği,

• Ar-Ge faaliyetleri ve pazarlama süreçlerine kay-nak gerektiği,

• Ar-Ge yatırımı yapmak için Türkiye’de yeterli şartların bulunduğu,

• Satış ve pazarlama yetersizliğinin, üniversite – sanayi iş birliğinin zayıflığının, inovasyon kültü-rü olmamasının, teşvik sistemlerinin sağlıklı iş-lememesinin, etkin katılım sağlanamamasının, yerli malının tercih edilmemesinin, düzenleme-lerin ve sermayenin yetersizliğinin Türkiye’nin zayıf yönleri olduğu,

• Türkiye’de Ar-Ge merkezi olmak için Bakanlığa yapılan 79 başvurudan 62’sinin onay aldığı,

• Gençlere, yeni bir iş kurması için hibe yapan Tekno-Girişim’in yapılanması için TÜBİTAK ve çeşitli kuruluşlar tarafından fonların sağlandığı,

• Türkiye’de uzaktan tıp çözümlerine ihtiyaç du-yulduğu belirtildi.

İkinci gün, öğleden sonra gerçekleştirilen “Bil-gi Güvenliği” başlıklı panel; BTK Başkan Yar-dımcısı Doç. Dr. Mustafa Alkan başkanlığında, Educore’dan Faruk Çalıkuşu, TTS’den Serkan Bey-dil, BTK İletişim Uzmanı Nemci Murat Güngör ve BTK Teknik Düzenleme ve Standardizasyon Daire Başkanı Ejder Oruç’un katılımı ile yapıldı. Panelde;

• Dünyada, zararlı içerikli siteleri ziyaret eden ülke-ler arasında ilk üç arasında Türkiye’nin yer aldığı,

• İletişim Başkanlığı Kurumu bünyesinde yer alan Internet İzleme Başkanlığı’nın Türkiye’de Inter-net kullanımında zararlı içeriğin takibi konu-sunda çalışmalar yürüttüğü,

• Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi’nin temelinde gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik olduğu,

• Bilgi güvenliğinin zedelenmesinin şirketleri maddi zarara soktuğu, prestij kaybetmesine yol açtığı, amacın saldırıya yol açabilecek açıkları önlemek ve saldırıları durdurabilmesi olduğu,

• Erişim engellemelerini aşma yöntemlerinin bil-gi güvenliğine etkileri açıklanarak kötü yazılım-ların yeni silahının web siteleri olduğu,

• Bir bilginin bütünlüğünün korunması, yetkisiz erişimin engellenmesi, mahremiyetin ve gizli-liğin korunması, sistemin devamlılığının sağ-lanmasının bilgi güvenliği olduğu, bu konuda BS/7799 ile başlayan, ISO/7799 ile devam eden standartların bulunduğu açıklandı.

HABTEKUS’09’un üçüncü gününde

HABTEKUS’un üçüncü günü, Eğitim Seminerle-ri ile başladı. 3. nesil haberleşme sistemlerinde kullanılacak olan “Telsiz Teknolojiler: FemTo Cell Uygulamaları” Alcatel-Lucent’en Burak Yıldırım, Nurettin Çetinkaya ve yüksek hızda haberleşme olanakları sağlayan “Türkiye’de Evlere Kadar Fiber Haberleşme Çözümleri” Superonline’dan Ümit Yaşar Karadeniz ve Hanife Gümüş tarafından ka-tılımcılara sunuldu.

Üçüncü gün, öğleden sonra yer alan Teknoloji Ta-nıtım Sunumlarında;

“SIM Kart Teknolojileri ve GSM Uygulamaları”

>> Türkiye’de yaklaşık 40 milyon Internet kullanıcısı bulunuyor.

Page 16: Yildizlar - Sayi 5

26 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 27OCAK / 2010

ihtiyaçların ve sorunların değişmesi ve çeşitlen-mesi kaçınılmazdır. Bu gerçekler ışığında, haber-leşme teknolojilerinin çeşitliliği ve kalitesini art-tırmak ve mevcut ihtiyaçları karşılamak için bi-lim dünyası ve sektör çalışanlarının yeni arayışlar içinde olması çok doğal bir sonuçtur.

Haberleşme teknolojileri ve uygulamalarına iliş-kin düzenleme, bilimsel, mühendislik ve endüstri-yel uygulama alanlarında çalışanları bir araya ge-tirmek, ülkemizin bu konulardaki ihtiyaçlarını tes-pit etmek ve ihtiyaçların karşılanmasına yönelik yeni yaklaşımlara ışık tutmak amacıyla Üniversi-temizde düzenlenen bu sempozyumun Ülkemi-zin ihtiyaçlarına cevap vereceğine inancım tam-dır.

Yeni nesil teknolojilerin uygulanması, Ar-Ge ve inovasyona yeterli kaynak ayrılması ve yeni tekno-loji üretme konusunda üniversite-sanayi iş birliği-ne gidilmesi gibi konular büyük önem taşımakta-dır. Teknopark ve Kosgeb oluşumlarının; haberleş-me teknolojileri ve uygulamaları için cazibe mer-kezi haline getirilmesi gündemde olan sorunlara çözüm arayışına cevap verebilir. Üniversitemiz de yeni faaliyete geçen Teknopark oluşumu ile bu çö-zümün bir parçası olmaya hazır ve taliptir.

Sempozyuma teşrif ederek bizleri onurlandıran Sayın Bakanımız Binali Yıldırım’a üniversitem adı-na teşekkürlerimi sunarım.

Sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği ge-çen Elektrik-Elektronik Fakültemiz Dekanı Sayın Prof. Dr. Galip Cansever ve değerli öğretim üyele-rine, Başkanları Sayın Dr. Tayfun Acarer nezdinde sempozyum ortağımız Bilgi Teknolojileri ve İleti-şim Kurumuna, sempozyuma destek veren spon-sorlarımız ve düzenleme kuruluna ve bildirileri ile katkıda bulunan tüm akademisyenlere teşekkür-lerimi sunarım.

Herkese başarılı bir sempozyum dilerken, sem-pozyumdan çıkacak sonuçların sektörün ve ülke-nin sorunlarının çözümüne katkı sağlamasını ve gelecekteki çalışmaların temeline ışık tutmasını temenni ederim.

Prof. Dr. İsmail YÜKSEK

Rektör

09.12.2009

TProf. Dr. İsmail YÜKSEK ‘in programdaki açı-lış konuşması:Bakanım, müsteşarım, bilgi teknolojileri ve ileti-şim kurumu başkanı, öğretim üyeleri, konuklar,

öğrenciler ve basın mensupları,

Üniversitemiz ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Ku-rumu iş birliği ile düzenlenen yeni nesil haber-leşme teknolojileri, süreçleri, bilgi teknolojilerin-de inovasyon ve bilgi güvenliği konularının gün-deme geleceği “3. Haberleşme Teknolojileri ve Uy-gulamaları Sempozyumuna” hoş geldiniz.

Haberleşme ve bilgisayar teknolojilerinde orta-ya çıkan buluşlar ve yenilikler, hayatımızı etkile-yen çok farklı alanlardaki uygulamaların yönünü belirlemektedir. Günümüzde, haberleşme tekno-lojileri bilgisayar teknolojileriyle bütünleşerek, ya-rının ileri bilgi toplumlarının oluşmasında yaşam-sal bir rol oynamaktadır. Teknolojinin hızla ilerle-diği günümüz rekabet ortamında, haberleşme ve iletişim alanlarında bilişim teknolojilerini üst dü-zeyde kullanan kurumlar, çağı yakalama mücade-lesinde bir adım öne çıkmaktadır.

Haberleşme teknolojilerinin bu kadar hızla değiş-tiği ve geliştiği bir ortamda, konu ile ilgili mevcut

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş, dergi-mize TÜBİTAK’ın başarılı çalışmalarını anlattı.

Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?

Eskişehir’de dünyaya geldim. İlk ve orta öğrenimi-mi aynı ilde tamamladım. Kimya mühendisliği ala-nındaki lisans eğitimim ile işletme alanındaki yük-sek lisans öğrenimimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra doktora derecemi İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği alanında aldım. 1988 yılında İTÜ’de doçent, 1993 yılında da profesör olarak atandım. 1994–2000 yılları arasında Marmara Üniversitesi, Mühendis-lik Fakültesi Dekanı ve 2000–2004 yılları arasında TÜBİTAK TÜSSİDE Müdürü olarak görev yaptım. 2004 yılından bu yana, önce vekil ve halen de asil olmak üzere TÜBİTAK Başkanlığı görevini yürüt-mekteyim. Evli ve iki çocuk annesiyim.

TÜBİTAK’ın tarihsel yolculuğunu özetleyebilir misiniz?

TÜBİTAK 1963 yılında, Türkiye’de planlı ekono-mi döneminin başlangıcında kuruldu. Kuruluş aşamasında en temel görevleri, özellikle doğa bilimlerinde temel ve uygulamalı akademik araş-tırmaları desteklemek ve genç araştırmacıları teşvik etmekti. O tarihlerde bu görevleri yerine getirebilmek amacıyla; temel bilimler, mühendis-

PROF. DR. NÜKET YETİŞ:

TÜBİTAK ÜLKEMİZİN REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASINI HEDEFLİYOR

>> TÜBİTAK, kuruluş kanunu gereği, uluslararası ikili ve çok taraflı bilimsel ve teknolojik iş birliği faaliyetlerinde Türkiye’yi temsil ediyor.

röportaj, Öğr. Gör. Hakan KARATAŞ

Page 17: Yildizlar - Sayi 5

28 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 29OCAK / 2010

Toplumda bilimsel, teknolojik ve yenilik faaliyet-lerine yönelik farkındalığın ve bilim okuryazarlı-ğının artırılması için TÜBİTAK’ın kurulduğu ilk yıl-lardan bugüne kadar, çeşitli dergi ve kitaplar ya-yınlanıyor, yarışma ve şenlikler gerçekleştiriliyor. 2007 yılından itibaren de bu alanda yapılacak “Bi-lim ve Toplum Projeleri”ne destek verilmesi uygu-lamasına başlandı. Ayrıca toplumun bilim ve tek-noloji ile eğlenerek öğrenilen ortamlarda buluş-masını sağlayan çalışmalar da devam ediyor.

Daha önce “Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu” olan TÜBİTAK ismi, 7 Temmuz 2005 tari-hinde yürürlüğe giren 5376 sayılı Kanun ile “Türki-ye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu” ola-rak değişti ve TÜBİTAK’ın görev alanına sosyal ve beşeri bilimler de dahil edildi. 5376 sayılı Kanun ile ayrıca bilgi ve teknolojinin üretildiği ortamlar-dan, kullanıldığı ortamlara aktarılmasını sağlaya-cak, üniversite-sanayi iş birliğini geliştirecek çeşit-li ve etkin mekanizmaların kullanımına olanak ve-recek hükümler de getirildi.

Sizce TÜBİTAK’ın üniversiteler ve Türkiye için önemi nedir?

TÜBİTAK; bilim, teknoloji ve yenilik yoluyla, payla-şımcı, yönlendirici ve katılımcı yaklaşımlarla, top-lumumuzun ekonomik, sosyal ve çevresel yaşam kalitesinin çağdaş uygarlık düzeyine kavuşma-sına hizmet eden, alanında uluslararası etkinli-ğe sahip bir kurum olma vizyonu doğrultusunda, akademik ve endüstriyel Ar- Ge çalışmaları ile ye-nilikleri destekliyor ve enstitüleri aracılığıyla ulu-sal önceliklerle Ar-Ge çalışmaları gerçekleştiriyor.

Bu işlevlerin yanı sıra TÜBİTAK, Ülkemizin bilim ve teknoloji politikalarını belirliyor ve toplumun her kesiminde bu farkındalığı artırmak üzere kitaplar ve dergiler yayınlıyor.

Ayrıca, bilim insanlarının yurt içi ve yurt dışı aka-demik faaliyetlerini burs ve ödüller ile destekle-yen, özendiren; üniversitelerimizin, kamu kurum-

larımızın ve sanayimizin projelerini fonlayan TÜ-BİTAK, Ülkemizin rekabet gücünün artırılmasını hedefliyor. Ülkemizin bilim ve teknoloji alanında gelişmesinde en kritik rolü oynayan bilim insanla-rının sayı ve niteliğinin artmasına yardımcı olmak amacıyla TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı (BİDEB) bünyesinde çeşitli destek prog-ramları yürütülüyor.

Desteklerin türleri, desteklenen kişi sayısı ve des-tek miktarları ülkemizin ihtiyaçlarına paralel ola-rak her yıl sürekli artıyor. 2003 yılında 1.527 olan desteklenen toplam bilim insanı sayısı 2006 yı-lında 6.623’e ve 2007 yılında 11.863’e ulaştı. TÜBİ-TAK BİDEB tarafından yürütülen 24 burs ve destek programı kapsamında 2008 yılında toplam 15.882 bilim insanı ve genç araştırmacı desteklenirken; 1 Aralık 2009 itibarıyla desteklenen bilim insanı ve genç araştırmacı sayısı 14.905’dir. Yıldız Tek-nik Üniversitesi’nin, destekleme rakamlarına ba-kıldığında 2000-2009 yılları arasında bilim insanı sayısı bazında, TÜBİTAK BİDEB desteklerinden en çok yararlanan üniversiteler arasında 12’inci sıra-da yer aldığını görüyoruz. ( Bkz tablo 1 )

Ülkemizin mevcut ve önümüzdeki yıllarda oluşa-

lik, tıp, tarım ve hayvancılık alanlarında dört araş-tırma grubu (şimdi on araştırma grubunu içeren Araştırma Destek Programları Başkanlığı) ile Bilim Adamı Yetiştirme Grubu (şimdi Bilim İnsanı Des-tekleme Daire Başkanlığı) oluşturuldu.

1968 yılında şu an Gebze’de faaliyet göste-ren Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştır-ma Enstitüsü’nün (UEKAE) Elektronik Araştır-ma Ünitesi adıyla Ankara’da kurulmasıyla başla-yan, araştırma enstitülerinin yapılandırılmasıyla TÜBİTAK’ın görevleri arasında yer alan Ar-Ge fa-aliyetlerinin gerçekleştirilmesine başlandı. Sekiz enstitüyü bünyesinde barındıran TÜBİTAK Mar-mara Araştırma Merkezi’nin (MAM) yanı sıra di-ğer tüm Enstitülerimizin kuruluş ve görevleri ile il-gili bilgilere Kurumumuzun internet sayfasından ulaşılabiliyor. Araştırma Enstitüleri vasıtasıyla biz-zat bilim ve teknoloji geliştiren ve üreten TÜBİ-TAK, 1995 yılından itibaren destek verilecek Ar-Ge

projelerinin değerlendirilmesi görevini Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) ile birlikte yürütmeye başladı. Bu amaçla Teknoloji İzleme ve Değerlendirme Baş-kanlığı, bugün ki adıyla Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı-TEYDEB kuruldu. Hibe ola-rak verilen bu destekler daha önce tamamen DTM mali kaynaklarından karşılanırken, 2005 yılından itibaren bu desteklerin %25’i DTM, %75’i TÜBİTAK kaynaklarından karşılanmya başlandı.

TÜBİTAK, Türkiye’nin bilim ve teknoloji politikala-rının belirlenmesinde Hükümete yardımcı olma sorumluluğunu, ilk kez “Türk Bilim Politikası; 1983-2003” dokümanını hazırlama görevini üzerine ala-rak üstlendi. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) 1983 yılında kurulması ve bu kurulun sek-reterya görevinin TÜBİTAK’a verilmesi, bu sorum-luluğu belirgin ve somut bir görev haline getirdi. Bu görevle bağlantılı olarak, TÜBİTAK 2001 yılın-da, sonraki yirmi yıllık dönemde uygulanacak bi-lim ve teknoloji politikalarının belirlenmesine yö-nelik olarak “Vizyon 2023” adlı kapsamlı bir proje gerçekleştirdi. Ayrıca 2005–2010 Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Uygulama Planı, 2008–2010 Ulusal Yenilik Stratejileri Uygulama Planı ve 2007–2010 Uluslararası BTY Stratejileri Planı’nın hazır-lanmasında koordinasyonu sağladı.

TÜBİTAK, kuruluş kanunu gereği, uluslararası ikili ve çok taraflı bilimsel ve teknolojik iş birliği faali-yetlerinde Türkiye’yi temsil ediyor, bu alandaki ko-ordinasyonun yanı sıra Türkiye’nin 2002 yılından itibaren AB Çerçeve Programlarına tam katılımı sonrasında bu programların ulusal koordinasyo-nunu da sağlıyor.

* Üniversitelerin destek oranlarının hesabı desteklenen kişi sayısı/başvuran kişi sayısı olarak hesaplanmıştır. Hesaplama yapılırken o yıl için-de desteklenmeye başlanan bilim insanı sayıları esas alınmıştır.** B; yeni başvuru, D; o yıl içinde desteklenmeye başlanan bursiyer sayısı, DO ise destek oranını ifade etmektedir.

>> Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Davutpaşa, Maslak ve Yıldız kampüslerinin birbirlerine, ULAKNET ve dünya araştırma ağlarına ve internet’e bağlantıları TÜBİTAK tarafından karşılanıyor.

>> TÜBİTAK, Ülkemizin bilim ve teknoloji politikalarını belirliyor ve toplumun her kesiminde bu farkındalığı artırmak üzere kitaplar ve dergiler yayınlıyor.

Tabl

o:1

Page 18: Yildizlar - Sayi 5

30 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 31OCAK / 2010

cak ihtiyaçları göz önüne alınarak, bilim insanı sa-yısının genel nüfusa oranının artmasını sağlamak amacıyla, 2005 yılından itibaren TÜBİTAK tarafın-dan verilen lisans, yüksek lisans ve doktora burs-larının sayısı önemli ölçüde artırıldı. 1 Aralık 2009 itibariyle bursiyerliği devam eden 1.952 yurt içi li-sans, 2.953 yurt içi yüksek lisans ve 1.988 yurt içi doktora bursiyeri bulunuyor.

Ayrıca bilim insanlarımızın araştırma yapmaları-nı desteklemek amacıyla, TÜBİTAK Yurt İçi Lisans Burs Programı ile Yurt İçi Yüksek Lisans Burs Prog-ramları kapsamında, önceki yıllarda desteklenen bursiyerlerden hiç ara vermeden alanlara ve yük-sek lisans ve doktora eğitimlerine devam edenle-re, ilgili Yurt İçi Yüksek Lisans ve Yurt İçi Doktora Burs Programları kapsamında mezun oldukları yıl geçerli olan başvuru şartlarını taşımalarına gerek olmaksızın TÜBİTAK bursiyerliklerinin devam ede-bilmesi olanağını sağladık. Böylece lisans aşama-sından itibaren TÜBİTAK bursiyeri olan bir öğren-cinin doktora eğitiminin sonuna kadar TÜBİTAK bursiyerliğinin devam etmesi ve yaklaşık 12 yıl bo-yunca desteklenebilmesi sağlandı.

Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ve İspanya Hü-kümet Başkanı J.L.R. ZAPATERO’nun öncülüğüy-le başlatılan “Medeniyetler İttifakı Girişimi” çer-çevesinde; medeniyetler ittifakı, kültürlerarası diyalog, çatışma önleme ve çözme gibi alanlar-da çalışma yapacak öğrenci ve akademisyenlere çeşitli burslar verilmesinin sağlanması görevi de TÜBİTAK’a verildi. Bu kapsamda yapılan çalışma-lar sonucunda, “Medeniyetler İttifakı Projesi” çer-çevesinde öncelikli alanlar saptandı ve bu alan-larda yurt dışında araştırma yapacak Türk araş-tırmacılar ile Türkiye’de araştırmalarına devam eden yabancı araştırmacıların mevcut burs prog-ramları içinde desteklenmesi çerçevesinde, burs programlarının kapsamı, ders aşamasını bitirmiş tezli yüksek lisans öğrencilerini de kapsayacak şe-kilde genişletildi.

Ayrıca “Ulusal Uzay Araştırmaları Programı” çer-çevesinde belirlenen hedeflere ulaşmak için ye-terli sayıda ve gerekli nitelikte uzmanların kısa vadede yetiştirilmesi amacıyla da TÜBİTAK Yurt Dışı Yüksek Lisans Burs Programı uygulanmaya başladı. Ülkemizin uzay bilim ve teknolojileri ala-nında ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine katkı sağlanmasını hedefleyen bu program kapsamında, 2008 yılında toplam 12

kişi desteklenmiş; 10 kişi bu program kapsamında yurt dışında yüksek lisans eğitimlerine başlamış-tır. 2009 yılında ise toplam 6 kişi desteklenmiştir.

Uluslararası iş birliği faaliyetleri çerçevesinde, TÜBİTAK ve Avrupa Komisyonu’nun Ortak Araş-tırma Merkezi (Joint Research Centre–JRC) ara-sında imzalanan Mutabakat Zaptı gereğince her yıl 20 Türk araştırmacının, 1 yıl süre ile JRC Enstitüleri’nde doktora/doktora sonrası araştır-ma yapması için pozisyonların açılması kararlaştı-rıldı. Bu kapsamda araştırmacılar, TÜBİTAK BİDEB tarafından yürütülmekte olan Yurt Dışı Araştırma Burs Programı (doktora yeterliliğini alan öğren-ciler için) ile Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs Programı’na başvurmaları konusunda yön-lendirildi ve son iki yılda doktora ve doktora son-rası seviyede toplam 16 araştırmacı desteklendi.

Ayrıca Aralık 2008’de TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde düzenlenen TÜBİTAK-Helmholtz Çalıştayı kapsamında 16 doktora öğrencisinin TÜ-BİTAK ile Helmholtz tarafından desteklenmesine ilişkin İş birliği Protokolü imzalandı. İlgili protokol kapsamında 2009 yılında, 16 doktora sonrası araş-tırmacı için Yurt Dışı Araştırma Burs Programı ile Yabancı Uyruklular Araştırma Burs Programı uy-gulama ilkeleri kapsamında destek sağlanması planlandı. Planlanan destek programı kapsamın-da 2009 yılında 12 Türk ve 2 yabancı uyruklu dok-tora öğrencisine araştırma bursu verildi.

2009 yılında TÜBİTAK ile Lindau Konseyi ve Vakfı arasında imzalanan ‘Mutabakat Zaptı’ çerçevesin-de TÜBİTAK Lindau Bilimsel Etkinliklere Katılma Desteği Programı uygulamaya konuldu. 1951’de Prof. Hein ve Dr. Parade tarafından başlatılan Lindau Nobel Ödüllü Bilim İnsanları Toplantıları, güncel bilimsel konuları ve geleceğe yönelik araş-tırma alanlarını konu alarak Nobel ödüllü bilim in-

sanları ile genç araştırmacıları ders, panel ve se-minerler gibi çeşitli platformlarda buluşturuyor.

2010 yılında 60’ıncısı düzenlenecek olan toplan-tılara ilk defa Türkiye’nin de katılacak olması, söz konusu uluslararası bilimsel platformlarda Türk araştırmacılarımız vasıtasıyla temsil edilmesi, hem dünya gündeminin takip edilerek geleceğe yönelik bilim ve teknoloji stratejilerinin belirlen-mesi hem de uluslararası alanda prestijimizin art-ması açısından büyük önem taşıyor.

Bunların dışında TÜBİTAK olarak Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) bünyesinde gerçek-leştirilen projeler aracılığıyla üniversitelerimiz ile iş birlik kuruyoruz. Örneğin, TÜBİTAK Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı (EKUAL) Pro-jesi ile Ülkemizdeki araştırmacıların akademik bil-giye erişim olanaklarını ülke genelinde yaygınlaş-tırmayı, bilgiye erişimde fırsat eşitliği sağlayarak Ülkemizdeki bilimsel üretim ve Ar-Ge faaliyetleri-ni etkinleştirmeyi ve bu yolla Türkiye’nin uluslara-rası yayın üretim performansını ve rekabet edebi-lirliğini artırmayı hedefliyoruz. Bugün Türkiye ve KKTC’de bulunan tüm üniversiteler, askeri okul-lar, Polis Akademisi ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri TÜBİTAK EKUAL Projesi’nin birer üyesidir.

ULAKBİM’de sürdürülen Uluslararası Bilimsel Ya-yınları Teşvik Programı (UBYT) çerçevesinde, Ül-kemizdeki araştırmacıların uluslararası düzeydeki bilimsel yayın üretimi teşvik ediliyor. Bu kapsam-da 2000-2008 yılları arasında Üniversitenizden teşvik alan makalelerin sayısı, desteklenen bilim insanının sayısı ve teşvik tutarları şöyle. (Bkz. Tablo 2)

ULAKNET (Ulusal Akademik Ağ) aracılığıyla ise yaklaşık 100.000 öğretim elemanı, araştırma-cı ve 2.500.000’in üzerinde üniversite öğrencisi ULAKBİM’in sunduğu ağ servislerinden yararla-

2000 2001 2002 2003 2004

M

S AS TM

M

S AS TM MS AS TM

M

S AS TM MS AS TM

30 54

1.6

99 52 81

4.13

5 61 108 7.438 72 119

12.75

1 109 206

26.65

4

2005 2006 2007 2008 2009

M

S

A

S TM

M

S

A

S TM MS AS TM MS AS TM MS AS TM

86

14

9

35.34

1

13

2

23

3

58.4

91 234 389

113.0

58 218

32

1

100.2

32 239 354

116.6

33

>> Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ve İspanya Hükümet Başkanı J.L.R. ZAPATERO’nun öncülüğüyle başlatılan

“Medeniyetler İttifakı Girişimi” çerçevesinde; medeniyetler ittifakı, kültürlerarası diyalog, çatışma önleme ve çözme gibi alanlarda çalışma yapacak öğrenci ve akademisyenlere çeşitli burslar verilmesinin sağlanması görevi TÜBİTAK’a verildi.

MS: Teşvik Alan Makale Sayısı - AS: Desteklenen Araştırmacı Sayısı - TM: Teşvik Miktarı (TL)

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin UBYT Programından Yararlanma Oranı

Tabl

o:2

Page 19: Yildizlar - Sayi 5

32 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 33OCAK / 2010

• Temel Bilimler Araştırma Grubu (TBAG)

• Savunma ve Güvenlik Teknolojileri Araştırma Grubu (SAVTAG)

• Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Grubu (SO-BAG)

• Uzay Araştırma Grubu (UZAG)

Proje destekleri; • Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Des-

tekleme Programı (1001 Programı),

• Ulusal Genç Araştırmacı Kariyer Geliştirme Programı (3501 Programı),

• Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Proje-lerini Destekleme Programı (1007 Programı),

• Hızlı Destek Programı (1002 Programı),

• Evrensel Araştırmacı Programı (EVRENA- 1010 Programı),

• Uluslararası Bilimsel Araştırma Projelerine Ka-tılma Programı (UBAP-1011 Programı),

• Bilimsel ve Teknolojik İş birliği Ağları ve Plat-formları Kurma Girişimi Projeleri (İŞBAP-1301 Programı),

• Uluslararası Projeleri Destekleme Programları aracılığı ile gerçekleştiriliyor.

Patent destekleri

• Patent Başvurusu Teşvik ve Destekleme Prog-ramı (1008 Programı) aracılığı ile gerçekleştiri-liyor.

TÜBİTAK kanalıyla özellikle üniversitelere aktarı-lan kaynak, geçmişe oranla oldukça hızlı bir artış gösterdi.

2000-2008 yılları arasında Yıldız Teknik Üniversitesi’nden önerilen, desteklenen ve yürür-lükte olan proje sayıları ve destek bütçelerine de baktığımızda da önemli artışlar görüyoruz.

Cari fiyatlarla.

2004 yılından bu yana TÜBİTAK, ARDEB’de proje-ler panel sistemiyle değerlendiriliyor. Panelistler belirlenirken, daha önceki panellere çağırılan pa-nelistlere ait istatistiki bilgiler dikkate alınarak ku-rumlar arası yaygın dağılımın korunmasına özen gösteriliyor.

Proje önerilerinin ön incelemesi, TÜBİTAK ARDEB tarafından yapılıyor ve koşulları sağlayan başvu-rular, bilimsel değerlendirmelerinin yapılması için ilgili Araştırma Grubuna iletiliyor. Proje önerileri-nin panellerde (1) özgün değer, (2) yaygın etki ve (3) yapılabilirlik boyutlarında; uluslararası proje önerilerinin (1) bilimsel iş birliğinin önemi, (2) pro-jenin özgün değeri ve yapılabilirliği, (3) camiaya/ülkeye etkisi boyutlarında; Bilimsel ve Teknolojik İş birliği Ağları ve Platformları Kurma Girişimi Pro-jeleri (İŞBAP) proje önerilerinin ise (1) İŞBAP kurma önerisi olma niteliği, (2) İŞBAP’ın yaygın etkisi ve (3) ekip/kuruluş, altyapı/ekipman/ortam ve yön-tem/yönetim yönlerinden yapılabilirliği boyutla-rında bilimsel değerlendirilmesi yapılıyor.

Panellerin tamamlanmasından sonra desteklen-mesi uygun bulunan proje önerileri web sayfa-mızdan ilan ediliyor.

2004-2008 yılları arasında Yıldız Teknik Üniversitesi’nden panellere davet edilen panelist sayıları şöyle:

2004 2005 2006 2007 2008 TOPLAM

YILDIZ TEKNİK Ü. 6 28 28 33 60 155

DİĞER ÜNİVERSİTELER TOPLAMI

417 1659 2232 3378 3790 11476

ORAN %1,4 %1,7 %1,3 %1 %1,6 %1,4

nıyor. Örneğin; Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Da-vutpaşa, Maslak ve Yıldız kampüslerinin birbir-lerine, ULAKNET ve dünya araştırma ağlarına ve Internet’e bağlantıları TÜBİTAK tarafından kar-şılanıyor. Ayrıca, TR-Grid altyapısının kullanıcısı olan araştırmacılar, ULAKBİM’deki Yüksek Başa-rımlı ve Grid Hesaplama Merkezimiz üzerinde bi-limsel faaliyetlerini elektronik ortamda gerçekleş-tirme fırsatını buluyor.

Kurumunuz ve üniversiteler arasındaki iş birliği hakkında görüşleriniz nelerdir?

TÜBİTAK bünyesinde üniversiteler ile kamu/özel kurum ve kuruluşlarına yönelik burs ve destek programları yürütülüyor; aynı zamanda program başvurularının bilimsel değerlendirmesinde üni-

versite öğretim üyelerini TÜBİTAK’a davet etme yoluyla üniversitelerden hizmet de alıyoruz. Böy-lece, uygulanan panel sistemi kapsamında bilim-sel değerlendirmenin yapılmasında üniversitele-rimizdeki bilim insanlarımızın, bilimsel birikimle-rinden faydalanıyor ve değerlendirmenin objektif kriterlere göre yapılmasını sağlıyoruz. Bilim insan-larımız da bu sayede Ülkemizde kendi araştırma alanlarına dair gelişmeleri yakından takip edebi-liyor, proje izleme-değerlendirme konusunda de-neyim kazanıyor.

Ek olarak, TÜBİTAK tarafından 1969 yılından bu yana düzenlenen TÜBİTAK Ortaöğretim Öğren-cileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Sergileri’nin koordinasyonu ve jürilerin belirlen-mesi sürecinde, çeşitli üniversitelerden 12 öğre-tim üyesi, TÜBİTAK tarafından Ortaöğretim Öğ-rencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Koordinatörü olarak görev yapıyor. Örneğin Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi AVCIATA İstanbul-Avrupa Bölge Ko-ordinatörü olarak görev alıyor.

Ayrıca, ulusal düzeyde gerçekleştirilen İlköğretim Matematik Olimpiyatı ile Ulusal Bilim Olimpiyat-ları ilk aşama sınavlarından başlayarak, uluslara-rası yarışmalarda ülkemizi temsil edecek Olimpi-yat Takımı’nın oluşturulmasına kadar geçen süre zarfında, olimpiyat öğrencilerinin eğitimi çeşitli üniversitelerden belirlenmiş öğretim üyeleri tara-fından gerçekleştiriliyor.

Kurumunuzun verdiği akademik Ar-Ge destekleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

TÜBİTAK’ın akademik camiaya ve kamuya yönelik fon sağlama görevi Araştırma Destek Programla-rı Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülüyor. AR-DEB bünyesinde 10 Araştırma Grubu bulunuyor.

Araştırma Grupları• Çevre, Atmosfer, Yer ve Deniz Bilimleri Araştır-

ma Grubu (ÇAYDAG)

• Elektrik, Elektronik ve Enformatik Araştırma Grubu (EEEAG)

• Kamu Araştırmaları Grubu (KAMAG)

• Mühendislik Araştırma Grubu (MAG)

• Sağlık Bilimleri Araştırma Grubu (SBAG)

• Tarım, Ormancılık ve Veterinerlik Araştırma Grubu (TOVAG)

>> Bilim insanlarımız Ülkemizde kendi araştırma alanlarına dair gelişmeleri yakından takip edebiliyor, proje izleme-değerlendirme konusunda deneyim kazanıyorlar.

Nüket Yetiş röpartajının devamı bir sonraki sayımızda yer alacaktır.

Page 20: Yildizlar - Sayi 5

34 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 35OCAK / 2010

Ü

düşürmek ve hedefe kilitlenmek için fazla işle uğraş-mamaları gerekecektir.

Sanayileşmiş ülkelerde, üniversite sanayi iş birliği’ne (ÜSİ) önem verildiği, iş birliği ortamını yaratabilmek için devlet eliyle çeşitli önlemler alındığı bilmekte ve bu iki ayrı dünyanın geleneksel normların dışına çık-maları gerekir.

ÜSİ’nin somut bir başarısı

1945 yılında Japon işgalinden kurtulup bağımsızlı-ğına kavuşan Güney Kore, 1950’de Kuzey Kore işga-liyle başlayıp 3 yıl süren iç savaşın büyük tahribatı-na rağmen, bir nesil içinde bir ekonomi mucizesi ya-ratarak, 1971’de $277 olan kişi başına düşen gelirini 2001’de $16,100’e ulaştırmayı başarmıştır. Bu muci-zenin oluşmasında çalışkan ve beceri sahibi iş gücü üreten eğitimin büyük payı olmuştur. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin Güney Kore tecrübesinden alacağı çok dersler vardır. Güney Kore; eğitim, mo-dernleşme ve globalleşme sürecinde kendi kendile-rine verdikleri sözü yerine getirirken, gelenek ve gö-reneklerinden de taviz vermemektedirler.

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi BölümleriHedefi, modern eğitim olarak güncel konuları öğre-ten, çözüm bulan, problem çözen bireyler yetiştiren, kendisini sürekli yenileyen, yaşam boyu öğrenmeyi hedef edinmiş, yaratıcı, girişimci, sorgulayıcı, etik değerleri özümsemiş, takım çalışmasına yatkın, Ül-kenin gereksinimlerine cevap verebilecek, uluslara-rası düzeyde bilgi birikimine ve deneyimine sahip bir mühendis yetiştirmek olan Elektrik-Elektronik Fakültesi’nden bahsetmek istiyorum. Fakültemiz 4 bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler; Elektrik Mü-hendisliği Bölümü, Elektronik ve Haberleşme Mü-hendisliği Bölümü, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü ve Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölümüdür. Tüm fakültede yaklaşık 2630 lisans öğrencisi bulun-maktadır. 1942 yılında eğitime başlayan Elektrik Mü-hendisliği Bölümümüzde; Elektrik Tesisleri, Elektrik Makineleri ve yeni kurulan Alternatif Elektrik Enerji kaynakları olarak 3 adet anabilim dalı, 1982 yılında eğitime başlayan Bilgisayar Mühendisliği Bölümü-müzde; Bilgisayar Bilimleri, Bilgisayar Donanımı ve Bilgisayar Yazılımı olarak 3 adet anabilim dalı vardır. Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü-müzde, Elektronik, Telekomünikasyon, Devreler ve Sistemler ve Elektromağnetik Alanlar ve Mikrodalga Tekniği olarak 4 adet anabilim dalı, Kontrol ve Oto-masyon Mühendisliği Bölümümüzde; Kontrol ve

- Hareketliliği ve sosyal boyutu geliştirmek,

- Kalite güvencesi içinde bir Avrupa için bir politika çerçevesinin geliştirilmesini desteklemek ve şüphe-siz ki Bologna Sürecini ileri götürmek.

Bizlerinde bu deklarasyondan alınacak paylarımı-zı ve ödevlerimizi yerine getirmemiz gerekmektedir.

Üniversitelerin gelişmesi için

Bu nedenle, üniversiteler farklı biçimlerde gelişme-ye ve çok çeşitli yollardan kaynak yaratmaya teşvik edilmelidir. Hükümetler, kurumların yetkilerini art-tırmalı, onların temel özerkliklerini istikrarlı bir yasal ve finansal ortam sağlayarak güçlendirmelidir. Üni-versiteler sorumluluğu kabul etmeli ve kurumsal ka-liteyi ve stratejik yönetim kapasitesini geliştirerek öğrenciler ve diğer paydaşları ile sıkı iş birliği içeri-sinde reformları gerçekleştirme sorumluluğunu üst-lenmelidir.

Üniversitelerdeki proje kültürü

Üniversitelerde, proje kültürünün yerleşmesinde yeni yapılanmalar ve kriterler gerçekleştirilmeli ve kaynak bulmada üniversitede bazı birimlerin kurul-ması ile seferberlik ilan edilmelidir. Elde edilecek ça-lışmaların çıktılarında ses getirecek olanlar üniversi-tenin prestijini arttıracaktır. Genç nesil bundan esin-lenerek daha çok projede görev alacak, ülke prob-lemlerinin çözümünde öncü rol oynayacak ve üni-versiteler görevlerini daha fazla ifa eder hale gele-ceklerdir. Pek tabi olarak araştırmaya vakit ayırma-nın birinci şartı öğretim üyelerinin ders saatlerini

Üniversitelerin ve Bilim İnsanlarının temel görevle-ri topluma hizmettir. Bu hizmetse; ders vererek, öğ-rencilere bilgi aktararak, araştırma yaparak, bilim üreterek ve bunu yayın aracılığı ile paylaşarak, saha-sında dünyadaki tüm gelişmeleri takip edip, uzman olarak ve bilgi birikimini danışmanlık veya seminer-ler yoluyla konu ile ilgili topluma aktararak gerçekle-şir. Üniversitelerin önderliğine her zaman büyük ih-tiyaç duyulduğu, tüm zamanlarda toplumların bil-gi açısından tatmin edildiği, ülke içinde birçok prob-lemin çözüldüğü ve üniversitelerin gerçek hayattan kopuk olmadığı bir manzara beklenen bir durumdur. Ülkemizde üniversiteleri toplumun gelişmesine ve Ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan kurumlar hali-ne getirmek için yeni açılımlara ve yapılanmaya ge-reksinim bulunmaktadır.

Graz Deklarasyonu ile birlikte…

28-30 Mayıs 2003 tarihleri arasında Graz’da yapılan II. Avrupa Yükseköğretim Kurumları Konvansiyonu’nda oluşturulan Graz Deklarasyonu üniversitelere uzun dönemli vizyon sağlamayı ve Bologna sürecinin bir sonraki dönemi için öncellikleri ifade etmeyi hedef-lemektedir. Deklarasyon üniversitelerin yapmaları gerekenleri şu şekilde sıralamaktadır:

- Üniversitelerin kamu sorumluluğu olarak kalması-nı sağlamak,

- Araştırmayı, yükseköğretimin ayrılmaz bir parçası olarak görmek,

- Sağlam kurumlar oluşturarak akademik kaliteyi yükseltmek,

>> Yurt dışındaki üniversiteler ile gerek bireysel, gerekse takım halinde ortak çalışmalar sergilenmeli ve sonuçlar üniversitenin kazanç hanesine yazılmalıdır.

YTÜ ELEKTRİK-ELEKTRONİK FAKÜLTESİ GELİŞİMİ

>> Büyük problemlerin çözümü, büyük takımların kurulmasını gerektirir.

yazı, Prof. Dr. Galip CANSEVER Elektrik - Elektronik Fakültesi Dekanı

Page 21: Yildizlar - Sayi 5

36 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 37OCAK / 2010

rücünün Geliştirilmesi ve Ark Kaynak Makineleri-ne Uygulanması, Elektrik-Elektronik Elektrik Mü-hendisliği 2007

• 108E023 Prof. Dr. A. Vedat TAVSANOGLU, Durağan Ve Video Görüntü İşleyen Hücresel Sinir Ağı Yapı-sının Yeni Bir Fpga Mimarisi ile Tasarım Ve Gerçek-lemesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği 2008

BAPK Projeleri• Prof. Dr. Tülay YILDIRIM, Fatih KELES 28-04-03-01

Esikaltı FGMOS Transistorlar İle Analog YSA Devre Bloklarının Tasarımı, Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği 2008-05-01, 2010-05-01

• Yrd. Doç. Dr. Nur BEKİROGLU, İbrahim SENOL, En-gin AYÇİÇEK, Selin ÖZÇIRA, Mustafa AYDENİZ 28-04-02-01, Sabit Mıknatıslı Senkron Motorun DSP (Digital Signal Processor) Kullanılarak Doğrudan Moment Kontrolünün Deneysel Olarak Gerçekleş-tirilmesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektrik Mü-hendisliği 2008-08-01, 2011-08-01

• Prof. Dr. Oya KALIPSIZ, Yunus Emre SELÇUK, Aysun BULUT, Özlem ERTEMEL 28-04-01-02, Nesneye Yö-nelik Yazılımlarda Kalite Ölçütlerinin İyileştirilme-si, Elektrik-Elektronik Fakültesi Bilgisayar Mühen-disliği 2008-08-01 2009-08-01

• Yrd. Doç. Dr. Sırma YAVUZ, Bülent BOLAT, Oğuz AL-

Otomasyon olarak 1 adet anabilim dalı mevcuttur. Toplam olarak fakültemizde 10 adet anabilim dalı bulunmaktadır.Yukarıda sayılan bölümlerin desteklediği ve aşağıda isimleri bulunan Lisansüstü programları FBE ile fa-kültemiz bir bütünü oluşturmaktadır.

• Elektrik Tesisleri LÜ Programı, Elektrik Tesisleri anabilim dalı,

• Elektrik Makineleri ve Güç Elektroniği LÜ programı Elektrik Makineleri anabilim dalı,

• Kontrol ve Otomasyon Programı, Kontrol ve Oto-masyon anabilim dalı,

• Bilgisayar Mühendisliği LÜ programı, Bilgisayar Mühendisliği bölümü

• Elektronik LÜ Programı, Elektronik ve Devreler ve Sistemler anabilim dalı,

• Haberleşme LÜ programı, Telekomünikasyon ana-bilim dalı ve Elektromağnetik Alanlar ve Mikrodal-ga Tekniği anabilim dalı

• Kontrol ve Otomasyon LÜ programı, Kontrol ve Otomasyon ana bilim dalı tarafından desteklen-mektedir.

• Fakültemizdeki bölümlerin Laboratuarları hem li-sans ve hem de LÜ öğrencileri için araştırma labo-ratuarları şeklinde aşağıdaki gibidir.

Bilgisayar Mühendisliği Laboratuarları• Yazılım Laboratuarı

• CASPER Uygulama ve Geliştirme Laboratuarı

• Gömülü Sistemler Laboratuarı

• Donanım Laboratuarı

• Mikroişlemci Laboratuarı

Elektrik Mühendisliği Bölümü Laboratuarları

• Elektrik Devreleri Laboratuarı

• Aydınlatma Laboratuarı

• Elektrik Makineleri Laboratuarı

• Elektrik Tesisleri Laboratuarı

• Yüksek Akım Laboratuarı

• Güç Elektroniği&Elektrik Makineleri Kontrol Labo-ratuarı

Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Laboratuarları

• Antenler ve Mikrodalga Laboratuarı.

• Devreler ve Sistemler Laboratuarı

• Haberleşme Laboratuarı

• Dijital Elektronik Laboratuarı

• Dijital İşaret İşleme Laboratuarı

• Elektronik Laboratuarı

• GSM Laboratuarı.

• Mikroişlemci Tabanlı Sistem Tasarımı Laboratuarı

Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Laboratuarları

• Omron Automation Technologies Lab

• Phoenix Automation Lab.

• Robotik Lab.

Yürütülen Ulusal ya da Uluslararası Projeler

Tübitak Projeleri• 104E133 Prof. Dr. Tülay YILDIRIM, Genel Amaçlı Bir

Yapay Sinir Ağının Karma Bir Donanımla Gerçek-lenmesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği 2005

• 104E069 Yrd. Doç. Dr. Şeref Naci ENGİN, Aneoro-bik Atık su Arıtma Proses Sisteminin Modellenme-si ve Etkin Kontrol Algoritmalarının Geliştirilmesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği 2005

• 106G013 Pof. Dr. Celal KOCATEPE, Türkiye Elektrik Sisteminde Güç Kalitesine Etki Eden Değişkenleri ve Güç Akısını İzleme, Problemlerin Tespiti, Değer-lendirilmesi ve Karşı Önlemlerin Hayata Geçiril-mesi, (Kamu) Elektrik-Elektronik Elektrik Mühen-disliği 2005

• 106E171 Prof. Dr. Filiz GÜNEŞ, Mikrodalga Uygu-lamalarında Destek Vektör Makineleri, Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektronik ve Haberleşme Mü-hendisliği 2007

• 107M355 Yrd. Doç. Dr. Mehmet UZUNOGLU, Ya-kıt Hücreli ve Ultra-Kapasitörlü Hibrit Taşıtlar İçin Enerji Yönetim Sisteminin Tasarım ve Uygulaması, Elektrik-Elektronik Elektrik Mühendisliği 2007

• 29 107E149 Yrd. Doç. Dr. Ahmet Faruk BAKAN, Yeni Bir Yumuşak Anahtarlamalı PWM DCDC Dönüştü-

Page 22: Yildizlar - Sayi 5

38 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 39OCAK / 2010

TUN, Fatih AMASYALI, Zeyneb KURT, Erkan USLU, Ozan IŞIK 28-04-01-01, Eş Zamanlı Konum Belirleme Ve Harita Oluşturma Amaçlı Robot Takımı Projesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisli-ği 2008-05-01 2009-05-01

• Yrd. Doç. Dr. Lale ÖZYILMAZ, Umut Gökçen YIL-MAZ, Ozan YÜCEL, Oğuzhan YAVUZ, Ferdi TEKÇE 27-04-03-01, Merkezi Bilgisayar Kontrollü Otonom Kesif Robotları ile Konum Belirleme ve Haritalama, Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektronik ve Haberleş-me Mühendisliği Bölümü 2007-01-01 2009-01-01

• Yrd. Doç. Dr. Abdullah BAL, İbrahim KINALI, 27-04-02-05 Termal Kamera İle Elektrik-Elektronik Arıza-ların Tespiti, Elektrik Elektronik Fakültesi, Elektrik Mühendisliği Bölümü, 2007-10-01 2009-10-01

• Yrd. Doç. Dr. Şeref Naci ENGİN, Janset KUVULMAZ, Erkan ZERGEROĞLU, 27-04-02-04 Doğrudan Tahrik Dönel Motor Yardımıyla Oluşturulan Doğrusal Ol-mayan Sürtünmenin Modellenmesi Ve Etkilerinin Giderilmesini Sağlayacak Kontrol Algoritmalarının Geliştirilmesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektrik Mühendisliği Bölümü 2007-07-01 2009-01-01

• Doç. Dr. Mugdesem TANRIÖVEN, İsmail NAKİR, Bedri KEKEZOĞLU, 27-04-02-03 Fotovoltaik güneş panellerinin GTS, MGIS ve süper kondansatörler kullanarak şebeke ile paralel ve bağımsız çalışma-sı durumlarında verimliliğin arttırılması. Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektrik Mühendisliği 2007-07-01 2008-07-01

• Dr. Kadir ERKAN, Bora ACARKAN, Janset KUVUL-MAZ, 27-04-02-02 Sıfır Güç Denetleticisiyle Ha-vada Tutulan 4-Kutuplu Manyetik Yastığın Sabit Mıknatıslı Lineer Senkron Motorlarla Konum Kontrolünün Deneysel Olarak İncelenmesi Ve De-ney Düzeneğinin Kurulumu, Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektrik Mühendisliği Bölümü, 2007-07-01 2009-07-01tSantez Projeleri

• 200160, STZ.2007-2 Yrd. Doç. Dr. Şeref Naci EN-GİN, Üretim Sektöründe Verimlilik Artırma İçin Genel Amaçlı Elektronik Kart Tasarımı, Elektrik-Elektronik Fakültesi, Elektrik Mühendisliği Bölümü

Fakültemizin Hedefleri

Öncelikli hedefimiz, Bilim, eğitim ve araştırma kültü-rü ile üniversite olmanın tüm sorumluluklarını üze-rinde taşıyan, Ülkemizde tercih edilen ve uluslararası kabul görmüş bir fakülte olmak ve bunu sürdürmek için canla başla çalışmaktır. Diğer hedeflerimizi sıra-layacak olursak;

• Öğrenciler açısından değerlendirdiğimizde; mo-

dern eğitimin gerektirdiği güncel konuları ve o ko-nuların ileri teknolojiler ile sürekli güncellenme-leri, laboratuarların güncel hale getirilmeleri, ile-ri teknolojiler ile donatılması, öğrencilere bunların aktarılması,

• Öğretim elemanları açısından değerlendirildiği-mizde; öncelikle öğretim elemanlarına saygınlık kazandırmak ve onlara gerekli önemi vererek fa-külte ve bölüm içersinde motivasyonu ve huzuru sağlayarak akademik çalışmalarına devam etme-lerini temin etmek,

• İdari personel açısından değerlendirdiğimizde; ça-lıştıkları birimlerde kendi alanlarında yeniliklere açık, işlerin daha çabuk yapılabilinmesi ve modern bir anlayış içersinde yöneticisine ve üniversite işle-yişine yardımcı olan bir tutum içinde olmaları,

• Eğitim ve Araştırma açısından değerlendirildiği-mizde; öğrencilerimizin derslerine bağlı ve iyi bir dinleyici olarak devam etmeleri, bu özelliğin ka-zandırılması ve derslerin ilgi çeken bir tarzda işlen-mesi, not ortalamalarının yüksek tutulması. Mo-dern laboratuarların üniversiteye kazandırılması, eğitim kalitesi ile ilgili olarak akredite olunması, öğretim elemanlarımıza layık olduğu saygınlığın verilmesi, öğretim elemanlarımızın eğitimle ilgili olarak müfredatlarını yenilemeleri,

• Gerek öğrencilerin sınıf ve laboratuarları, gerek-se öğretim elemanlarının yerleşim yerleri ve on-ların araştırma laboratuarları, bölüm başkanlık-larının yerleri, yurt dışından ve yurt içinden gele-cek misafir öğretim elemanlarına, bilim adamları-na yer temini gibi daha birçok yere fakültemiz ve bölümlerinin ihtiyacı bulunmaktadır. Bu nedenle 8 ay gibi bir zamanda fakülte dekanlığımız, 60’a yakın dekan yardımcısı, bölüm başkanları ve mi-marlık fakültesinin öğretim üyeleri ile toplantı ya-parak, halen Davutpaşa’da inşası devam eden fa-külte binamız, 4 bölümüyle birlikte bu imkanlara sahip olacak şekilde projelendirilmiştir. 1-1.5 sene-ye yakın bir zamanda bitirilip, taşınıldıktan son-ra gerçek bir üniversite anlayışı içinde eğitim ve araştırmalarımıza devam edebileceğimiz bir bina olacaktır. Bu nedenle fakültemizin en büyük he-deflerinden birisi de binamızın tamamının bir an önce bitmesi ve oraya taşınarak çağdaş ve ulusla-rarası bir anlayışta eğitimlerimizin sürdürülmesi-ni istemekteyiz. II

Prof. Dr. GALİP CANSEVER

Elektrik - Elektronik Fakültesi Dekanı

Galip Cansever, 16.05.1952 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlkokulu Adapazarı’nda

bitirdi. Daha sonra Ulaştırma Bakanlığına bağlı TCDD’nin Çırak okulunu ve aynı

anda dışarıdan Ortaokul sınavlarını vererek her iki okulu aynı anda 1969 yılında

bitirdi. İzmit’te Lise eğitimini tamamladıktan sonra, 1976 yılında İstanbul Devlet

Mühendislik ve Mimarlık Akademisinden Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu.

1978 yılında Master eğitimini tamamladıktan sonra 1979 yılında Elektrik Mühen-

disliği bölümünde açılan Asistanlık sınavlarına girerek Ölçme Kürsüsünde Asistan

oldu. Doktora çalışmalarını 1984 yılında bitiren Galip Cansever 1985’de Askerlik

görevini tamamladı. 1981 yılında Münih Teknik Üniversitesi’nde, 1986 yılında

Hollanda Twente Teknik Üniversitesi’nde Akademik çalışmaları için görevlendi-

rilen Galip Cansever, 1985’de Öğ. Görevlisi, 1987’de Yard. Doçent.1990’da Doçent

ve 1996’da Profesör olmuştur. 1987’de Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkan Yar-

dımcılığı görevini 5 yıl, 1992 yılında Dekan Yardımcılığı görevini de 3 yıl sürdüren

Galip Cansever, 1992 yılından 2005 yılına kadar birçok fakülte kurulu ve yönetim

kurulu üyeliklerinde bulunmuştur. 1999–2000 yıllarında İngiltere de Akademik

çalışmalarına devam eden Galip Cansever, 2003 yılında Senatör ve 2005 yılında

da Elektrik-Elektronik Fakültesinin Dekanı olmuştur. Halen Dekanlık görevini sür-

düren Galip Cansever evli ve 1 çocuk babasıdır.

Page 23: Yildizlar - Sayi 5

40 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 41OCAK / 2010

T

pısının gelişimine sınai mülkiyet hakları yolu ile maksimum seviyede katkıda bulunmayı hedefle-mektedir.

“Patent Günleri” etkinliği, bilgilendirme semine-ri ve patent uzmanları tarafından verilecek olan bire bir danışmanlık hizmetinden oluşmuştur.

Bilgilendirme ve danışmanlık hizmetleri

• Üniversitelerin mevcut bilimsel çalışmaları-nı patente dönüştürerek, başta KOBİ’ler olmak üzere sanayicilerin istifadesine sunabilmeleri,

• Üniversitelerin patent haklarından etkin yarar-lanabilmeleri ve dünyadaki mevcut teknolojile-re erişebilmeleri,

• KOBİ’lerin üretim sürecinde karşılaştıkları tek-nik problemlere çözüm bulabilmeleri,

• KOBİ’lerin patent dokümanlarını kullanarak yeni fikir ürünleri geliştirebilmeleri ve ücretsiz teknoloji transferi yapabilmeleri,

• KOBİ’lerin teknoloji trendlerini ve rakiplerini ta-kip edebilmeleri,

• TÜBİTAK ve KOSGEB’in sağladığı Patent ve Ar-Ge destekleri hakkında bilgi verilmesi, amaçlan-mıştır.

Kimler Yararlanabilir ?

Patent bilgilendirme seminerlerine tüm ilgililer katılabildiği gibi, ücretsiz patent danışmanlık hiz-metinden ise önceden randevu alan sınırlı sayıda üniversite mensupları, KOBİ’ler ve sınai mülkiyet kullanıcıları yararlandılar.

Türk Patent Enstitüsü, yenilikçiliği, üretkenli-ği ve yaratıcılığı teşvik etmek, sınai mülkiyet bi-lincini artırmak, ulusal inovasyon sistemini güç-lendirmek ve üniversite - sanayi iş birliğini geliş-tirmek amacıyla düzenlediği ve geçtiğimiz yıl ilk uygulamalarını gerçekleştirdiği, bu yıl ise Eskişe-hir, Bursa ve Gaziantep’de düzenlediği “Patent Günleri”ni bu defa Yıldız Teknik Üniversitesi ve İs-tanbul Sanayi Odası iş birliği ile 14 – 15 Aralık 2009 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirdi.

Üniversitelerde elde edilen temel ve teorik bilgi-lerin uygulamaya dönüştürülmesi için, üniver-

site – sanayi iş birliği çeşitli ülkelerde kullanılan önemli araçlardan biridir. Bu birlik yoluyla sana-yinin ihtiyacı olan teknolojik bilgi, üniversiteler-den firmalara aktarılmaktadır. Kıt kaynakların rasyonel kullanılması açısından bu iş birliği bü-yük önem taşımaktadır. Ülkelerin ekonomik ge-lişimini hızlandırmakta etkili olan bu iş birliği ile birçok ülkede sanayinin teknoloji, üniversitelerin de pratik ihtiyacı karşılanmaktadır. Kamu ve özel sektör açısından, sahip olduğu stratejik konum nedeniyle Türk Patent Enstitüsü, Türkiye eko-nomisi ve endüstrisinin yaratıcı ve yenilikçi ya-

2009 Patent Günleri

Program akışında TPE Tanıtım Filmleri Gösterimi-nin ardından; Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail YÜKSEK, İstanbul Sanayi Odası Başkanı, C. Tanıl KÜÇÜK ve Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip ASAN konuşmalarını yap-mıştır. Daha sonra Türk Patent Enstitüsü’nden Bülent DALOĞLU’nun, “Patent Bilgisinin Öne-mi”, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Baş-kanı Ahmet SİLAV’ın “TÜBİTAK’ın sağladığı Patent ve Ar&Ge Destekleri” Mühendis, Sanayi ve Tica-ret Bakanlığı’ndan Sinan KABALOĞLU’nun, “SAN-TEZ Projesi ve Uygulama Süreci” Yıldız Teknik Üni-versitesi, TEKMER Müdürü Dr. Adem TUNCER’in “KOSGEB’in KOBİ’lere yönelik Ar-Ge destekleri” konulu sunumlarıyla ve ardından düzenlenen bir kokteyl ile ilk gün programı sona ermiştir.

İkinci gün ise; Üniversite öğretim üyeleri, araştır-macılar ve KOBİ’ler ile birlikte patent uzmanla-rı eşliğinde patent araştırması yapılması ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti verilmiştir. II

>> ”Patent Günleri” etkinliği, bilgilendirme semineri ve patent uzmanları tarafından verilen bire bir danışmanlık hizmetinden oluşmuştur.

2009 PATENT GÜNLERİİSTANBUL

haber, Mine ULUTAŞ, Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü

>> Üniversitelerde elde edilen temel ve teorik bilgilerin uygulamaya dönüştürülmesi için üniversite – sanayi iş birliği, çeşitli ülkelerde kullanılan önemli araçlardan biridir.

Page 24: Yildizlar - Sayi 5

42 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 43OCAK / 2010

lini, hiç şüphesiz teknoloji üretebilen ve bilgiye sa-hip olan eğitilmiş toplumlar oluşturmaktadır. Bil-giye sahip olmak ve bu bilgiyi teknoloji üretimine dönüştürebilmek için de üniversitelere ve sanayiye önemli görevler düşmektedir.

Üniversitelerin görevi, eğitim ve öğretim hizmetle-ri vermenin dışında, temel ve uygulamalı alanlar-da araştırma yapmaktır. Üniversitelerde yürütülen uygulamalı araştırmalar ile sanayinin problemleri-ne pratik çözümler getirilmektedir. Sanayi ise, ülke-deki mevcut bilimsel ve teknolojik potansiyeli ha-rekete geçirerek araştırma sonuçlarını üretime dö-nüştüren kesimdir.

Değerli Konuklar,

Üniversite ve sanayi iş birliği, bilgi ve kaynağın bir arada kullanılmasıdır. Ülkemizde sanayi ve üniver-sitelerin ortak çalışmalar yürütebilmesi amacıyla önemli projelere imza atılmaktadır. Tübitak, San-tez, Kosgeb ve Teknopark projeleri, bu iş birliğini kurumsal bir platforma taşımak için atılmış önem-li adımlardır.

Üniversitemiz bünyesinde, sanayinin sorunlarını tespit edecek, çözüm getirecek, projeler üretecek ve gerekli finans kaynaklarını bulacak bir “Proje Ofi-si” kurma çalışmalarımız devam etmektedir. Bu ofis aracılığıyla, sanayi için projeler yapılacak ve mali kaynak elde edilmiş olacaktır. Bu ofisi, üniversite-sanayi iş birliğini koordine edecek ve yürütecek bir işletme gibi görmek mümkündür.

Sayın Konuklar,

Bugünkü etkinliğin çerçevesini oluşturan Patent, Faydalı Model, Marka ve Endüstriyel Tasarım çalış-maları da sanayi ve üniversite iş birliği ile destek-lenmelidir. Daha önce belirttiğim gibi, bilgi ve kay-nak birlikteliği Ülkemize hizmet amacıyla kişi ve ku-rumların hizmetine sunulmalıdır.

Değerli Konuklar,

Bu organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçen Türk Patent Enstitüsü, İstanbul Sanayi Oda-sı ve Üniversitemiz çalışanlarına teşekkür eder, bu-gün ödül alacak firmaları Türk ekonomisine kattık-ları değerler için kutlarım.

Etkinliğin hayırlı olması dileğiyle, herkesi sevgi ve saygılarımla selamlarım.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü

Prof. Dr. İsmail YÜKSEK

Prof. Dr. İsmail YÜKSEK ‘in programdaki

konuşması:

Bakanım, valim, büyükşehir belediye başkanım, Türk Patent Enstitüsü başkanı, İstanbul Sanayi Odası başkanı, konuklar, öğrenciler, basın mensup-ları,

Türk Patent Enstitüsü, İstanbul Sanayi Odası ve Yıl-dız Teknik Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen “Pa-tent Bilgi Günleri” organizasyonuna hepiniz hoş geldiniz. Değerli konuklarımızı Üniversitemizde mi-safir etmekten büyük mutluluk duymaktayız.

Değerli Konuklar,

Dünyadaki güç tanımının tarihsel sürecine bakıl-dığında, her dönem farklı objelerin güç olarak al-gılandığını görmekteyiz. Toprak, el zanaatları, ma-denler, sanayi, para, bilgi, teknoloji ve bilişim kav-ramları, değişik dönemlerde güç olarak tanımlan-mıştır. İnsanlık ise, tarihsel süreçte güç olarak ta-nımlanmış bu objeleri elde etme ve koruma içgü-düsü ile hareket etmiştir.

Her alanda süratli bir değişimin yaşandığı günü-müzde de, ülkeler kendi refah seviyelerini yükselt-me ve bu çerçevede eğitim, sağlık ve ekonomi alan-larında güce sahip olma mücadelesi vermektedir-ler. Kısacası, güç elde etmeyi hedefleyen ülkeler, dünyanın dönüş hızına ayak uydurma çabası için-deler.

Sayın Konuklar,

Bu mücadelenin ana öğesini ve kalkınmanın teme-

Page 25: Yildizlar - Sayi 5

44 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 45OCAK / 2010

Ümının, 02-03 Ekim 2009 tarihinde Yıldız Tek-nik Üniversitesi’nde, “Ulusal Talaşlı İmalat Sempozyumu” (UTİS 2009) ile belirtilen açılı-ma ulaşması hedeflenmiştir. İlk gün, bildiri su-numlarının olduğu bu etkinlikte 31 bildiri su-nulmuştur. İkinci gün ise, sanayi temsilcileri ve akademisyenleri buluşturarak amaca yönelik panel ve forumlarla devam etmiştir.

Sempozyumun Amacı

Sempozyumun amacı, talaşlı imalat ve ilgili ko-nularda birlikte olmak, kaynaşmak aynı hedef-

lere odaklanmak ve çalışmaktan geçmektedir. Ülkenin kalkınması sağlamak ve yaşanılan zor-lukların üstesinden gelebilmek için “Ne yap-tım, ne yapıyorum, birlikte neler yapabiliriz?” şeklinde düşünen ve davranmaya çalışanlara, yeni kapılar ve ufuklar açmaktır.

Bu birliktelik ve kaynaşmanın güzel hedeflere doğru başarılı yol alacak şekilde devamının gel-mesini diliyor, bu yolda çaba sarf edenlerle her zaman birlikte olduğumuzu belirterek başarı-lar dileriz. II

lat sanayi içinde oldukça önemli bir yere sahip-tir. Makine imalat sanayi öncü bir sektör oldu-ğundan, takım tezgahları ve talaşlı imalat tek-nolojisine ülke kalkınması için ayrı dikkat gös-termeli, gereken önem verilerek her aşamada önceliklerin arasına alınmalıdır.

Sanayi-Üniversite iş Birliği

Makine İmalat sektöründe, daha yüksek kat-ma değerlere ulaşmak, araştırma-geliştirme ile sağlanabilir. AR-GE çalışmalarında Sanayi-Üniversite iş birliği, dünya pazarlarında yarı-şabilmek, rekabet edebilmek için gereklidir. Bu birliktelik ve iş birliği; üniversiteler, imalat sek-töründeki işletmeler, ilgili sivil toplum örgütle-ri ve araştırma kurumları arasındaki diyalogla-rın güçlendirilmesi, stratejiler geliştirilerek, ko-ordinasyon ve organizasyon oluşturularak or-tak çalışmalarla sağlanabilir. Bu amaçla, ger-çekleştirilmiş AR-GE çalışmaları hakkında bil-gi sahibi olmak ve bu yolda belirlenen, yaşanan sorunların, öncelikli problemlerin, gereksinim-lerin, olası çözüm önerilerinin ortaya konulaca-ğı bir tartışma ortamı oluşturmak ve kaynaş-mak gerekmektedir.

“Ulusal Talaşlı İmalat Sempozyumu” programı

Talaşlı İmalat ve ilgili konularda, önemi ve ek-sikliği görülen bu bilgilenme ve tartışma orta-

Ülke sanayisinin ve refahının gelişmiş ülkeler düzeyine gelmesinin, üretimi arttırmakla sağ-lanacağı bilinen bir gerçektir. Üretim artışında, makine imalat sanayi; öncü, geliştirici ve atı-lım sağlayan temel bir sektördür. Makine ima-lat sanayinde bütün makinelerin imalatını sağ-layan ana makine takım tezgahıdır. Takım tez-gahı ile gerçekleştirilen talaşlı imalat mekanik teknolojinin disiplinlerinden olup, makine ima-

>> Makine imalat sanayi öncü bir sektör olduğundan, takım tezgahları ve talaşlı imalat teknolojisine ülke kalkınması için ayrı bir dikkat göstermelidir.

>> Makine İmalat sektöründe, daha yüksek katma değerlere ulaşmak, araştırma-geliştirme ile sağlanabilir.

2009

haber, Mine ULUTAŞ, Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü

ULUSALTALAŞLI İMALAT SEMPOZYUMU

Page 26: Yildizlar - Sayi 5

46 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 47OCAK / 2010

11989’da Türklerin Bulgaristan’dan Türkiye’ye zo-runlu göçü, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde geniş katılımlı bir toplantıyla gündeme getirildi. “20. Yı-lında 89 Göçü” başlığını taşıyan toplantı 7-8 Ara-lık 2009 tarihlerinde gerçekleşti. Türkiye’den ve yurt dışından, Bulgaristan’da Türk azınlıkları üze-rine çalışan uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, ta-rih, sosyoloji, dil bilimi ve edebiyat gibi farklı di-siplinlerden, yaklaşık 30 bilim insanı bu toplan-tı nedeniyle bir araya geldi. Farklı bakış açıları ve yöntemlerle “89 Göçü” konusuna eğilerek disip-linlerarası bir çalışma gerçekleştirilmiş oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. İsmail Yüksek toplantının açılış konuşmasını yaparak bu konunun önemini vurguladı.

Toplantının amacı

Nüfusun önemli bir kısmını Balkan, Kafkas ve Kı-rım göçmenlerinin oluşturduğu Ülkemizde, göç/muhaceret konusu en çok ihmal edilmiş konula-rın başında gelmektedir. Bu toplantının en önemli amacı, 20 yıl önce gerçekleşen 89 Göçünü kamu-oyunun gündemine getirmek, bu konuda şimdiye kadar ne tür çalışmaların yapıldığını tartışmak ve özellikle de genç araştırmacıların konuya dikkati-ni çekmek ve çalışmalarını teşvik etmekti.

Toplantı konuları

Toplantıda Bulgaristan’da 1984-85 yıllarında Türk-lerin isimlerinin değiştirilmesi meselesi, Türklere karşı uygulanan politikalar ve 89 Göçünü hazırla-yan sebepler, Türklerin direnişi, 89 Göçü, göç son-rası Bulgaristan’da kalan Türklerin durumu, göç-menlerin Türkiye’deki uyum süreci gibi konularda tebliğler sunuldu ve tartışmalar yapıldı.

89 Göçmenlerinin Türkiye’deki durumlarıyla ilgili tartışmalarda konunun kamuoyunda oldukça az ele alındığı tespit edildi. Nitekim Türk kamuoyu-nun göç ve göçmenler konusunda ne kadar bilgi-siz bırakıldığını göstermesi bakımından Bulgaris-tan göçmenlerine “Bulgar” veya “Bulgar Göçme-ni” denmesini göstermek yeterlidir. Oysa bu in-sanlar kendilerini Türk olarak gördükleri ve bun-da ısrar ettikleri için göçe zorlandıkları gerçeğinin altı çizildi. Aynı şekilde göçmen topluluklar ara-sında “yerli”lere karşı derin bir güvensizlik duygu-sunun hakim olduğu vurgulandı.

Toplumun bilinçlendirilmesi ile birlikte…

Hem “göçmen” hem de “yerli” kamuoyunda bu bilgi ve bilinç eksikliğinin en temel nedeni göç ko-nusunun yeterince ele alınmış ve tartışılmış bir konu olmamasıdır. Oysa yaşanan dramları/trav-

maları unutarak değil yüzleşerek aşmak mümkün olacaktır. Ayrıca bu yüzleşme beraberinde göç ne-deniyle terk edilen ülkelerin tarihine ve kültürü-ne de merakı artıracak ve Türkiye’de hem kendi toplumsal yapısını daha iyi anlamaya ve hem de komşu ülke ve toplumları daha iyi tanımaya ça-lışan bir kamuoyunun oluşmasına katkıda bulu-nacaktır.

Ayrıca bu konunun gündeme getirilmesi Balkan-lar’da demokrasinin ve toplumlar arası barışın ge-lişmesi açısından da önem taşımaktadır. Çünkü Bulgaristan’da Jivkov döneminde uygulanan zo-runlu isim değiştirme gibi asimilasyon politikala-rı bir daha tekrar etmemesi gereken politikalardır. Yapılan yanlışları unutarak değil, bilakis hatırlaya-rak tekrarının engellenmesi mümkün olabilir.

Göçün Avrupa’daki yansımaları

1989 Mayıs-Haziran aylarında Bulgaristan’dan Türkiye’ye 300.000’in üzerinde insanın sığınma-sı dünya kamuoyuna sosyalist blokta bir rejim kri-zi olarak yansımıştır. Oysa günümüzde Batı Avru-pa kamuoyunda Soğuk Savaşı sona erdiren sem-bol olarak esasen Berlin Duvarı’nın yıkılması ha-tırlanmaktadır ve 89 Göçü unutulmuş gibidir. Bu unutkanlığın tarihsel ön yargılarla da ilgili oldu-ğu şüphesizdir. Avrupa kamuoyunun da Osmanlı devletinin yıkılış süreciyle başlayan ve günümüze kadar devam eden “Müslümanların Avrupa top-raklarından göç ettirilmesi” konusuyla yüzleşme-

si gerekir. Bu sağlıklı bir “Avrupalı” kimliği için ka-çınılmaz görünmektedir.

Toplantının özeti

Bu tür toplantıların sistematik olarak düzenlen-mesi yukarda sıralanan nedenlerle çok büyük ya-rarlar sağlayacaktır. Bu toplantı üniversitemiz Si-yaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ve İs-tanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsü’nün iş bir-liğiyle gerçekleştirildi. Toplantının finansmanın-da Dr. Halit Eren’in başkanlığını yaptığı Balkan-lar Medeniyet Merkezi, Bulgaristan Türkleri Kül-tür ve Hizmet Derneği ve Üniversitemizde bulu-nan Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Kulübü’nden destek alındı.

Toplantı canlı yayında gerçekleştirildi

Toplantıyla geniş kamuoyuna ulaşmamızda özel-likle basın ve yayın kuruluşlarının büyük katkısı oldu. Toplantıdaki konuşmaların çekimini yapan başta Tek Rumeli TV gibi televizyonlar, bu konuş-maları daha sonra tamamıyla yayınladılar. Ayrıca TRT Avaz televizyonu toplantı akşamı, Yıldız Tek-nik Üniversitesi Rektörlüğü Senato Salonundan yaklaşık bir saatlik bir canlı yayın gerçekleştirdi. Bu canlı yayında toplantıya konuşmacı olarak ka-tılan ve aynı zamanda göç sürecini bizzat yaşayan akademisyenler, 1984/85 yılında Bulgaristan’da uygulanan zorunlu isim değiştirme sürecini an-lattılar. Toplantı sonrasında toplantı hakkında çok olumlu konferans raporları yayınlandı.

>> Nüfusun önemli bir kısmını Balkan, Kafkas ve Kırım göçmenlerinin oluşturduğu Ülkemizde, göç konusu en çok ihmal edilmiş konuların başında geliyor.

“20. YILINDA 89 GÖÇÜ” KONFERANSI

haber, Doç. Dr. Mehmet HACISALİHOĞLU - Yrd. Doç. Dr. Neriman Ersoy HACISALİHOĞLU İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

Page 27: Yildizlar - Sayi 5

48 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar49OCAK / 2010

Toplantıda altı çizilen konular

Toplantının genelinde özellikle üzerinde durulan konuların başında, Prof. Dr. Mustafa Türkeş’in de kapanış panelinde vurguladığı gibi, 1989 göçüyle ilgili kavram sorunu geliyor. Henüz bu göçün ne şekilde adlandırılması gerektiği bile ortaya kona-bilmiş değildir. Toplantı boyunca birbirinden fark-lı anlamlar taşıyan kavramlar, bunlar arasında; ulus aşırı göç, iktisadi göç, zorunlu göç, sürgün, etnik temizlik, hatta özellikle bazı göçmen grup-larının temsilcileri tarafından “soykırım” gibi kav-ramlar gündeme getirildi. Bu bağlamda toplantı-nın başlığına koyduğumuz “89 Göçü” ibaresi eleş-tirilerek, bunun yerine en azından “zorunlu göç” demek gerektiğinin altı çizildi.

Bununla birlikte Türkiye’de çoğunluğu göçmen kökenli olan birçok akademisyenin Bulgaristan’da Türk azınlık, asimilasyon politikaları ve diğer kom-şu Balkan devletlerindeki Müslüman azınlıklar konusunda çalışmalar ve yayınlar yaptığı mem-nuniyetle tespit edildi. Fakat bu konular üzerine sistematik olarak çalışan ve çalışmalarını ulusla-rarası bilim kamuoyunun dikkatine sunan / bu şekilde tanınan siyaset bilimi ve uluslararası iliş-kiler uzmanımızın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi açısından da bu tür top-

lantıların düzenli olarak yapılması ve mümkün olduğunca yabancı bilim insanlarının da katılımı sağlanarak bilimsel alışverişin artırılması üzerin-de düşünülmesi gereken bir konudur.

Aynı konuda bir çalıştay düzenlenecek

Bu toplantıdan sonra aynı konuda bir çalıştayın düzenlenmesi planlanmaktadır. 2010 yılı içinde yine Yıldız Teknik Üniversitesi’nde sırf bildirilerin tartışıldığı kapalı bir çalışma toplantısı yapılarak; ardından bu makaleler bir derleme kitap halinde yayınlanacaktır. Bu şekilde 89 Göçü literatürüne önemli bir katkı sağlanmış olacaktır.

Balkan ve Karadeniz Araştırmaları Merkezi kurulacak

Balkanlar ve Doğu Avrupa üzerine sistema-tik çalışmalar yapmak ve bu çerçevede gerek Balkanlar’dan gerekse Karadeniz’in kuzeyi ve Kaf-kaslardan Türkiye’ye göç konusunu da ele almak amacıyla Üniversitemizde bir merkez kurulmak-tadır. “Balkan ve Karadeniz Araştırmaları Merke-zi” (BALKAR) adını taşıyacak olan bu merkez böl-geyle ilgili toplantıların ve yayınların yapılmasına öncülük edecektir. Bu şekilde üniversitemizde göç konusu işlenmeye devam edecektir. II

Page 28: Yildizlar - Sayi 5

50 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 51OCAK / 2010

Beden Eğitimi Bölümü okutmanları tarafından ant-rene edilen sporcu öğrencilerimiz, başarılarına kal-dıkları yerden devam ediyorlar. Üniversitemizin Da-vutpaşa Spor Salonu’nu 2008-2009 öğretim yılı iti-bari ile hizmete girmesiyle, düzenli hale gelen üni-versite takımlarımıza, antrenman ve aktivite prog-ramlarının olumlu bir şekilde yansıdığı görülmüştür.

2009 Kasım ayında organize edilen ‘Mavi Kupa Bas-

ketbol Şenliği’ kapsamında Erkek Basketbol takımı-mız çeyrek finale yükselerek maçlarını tamamlamış ve iyi bir hazırlık dönemi geçirmiştir.

Bayan Basketbol Takımımız 1. Ligde

Üniversitemiz, Beden Eğitimi Bölümü ve Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun iş birliği ile Da-vutpaşa Kapalı Spor Salonu’nda bir ilke imza atarak,

2. lig Basketbol Grup Birinciliği müsabakaları düzen-lenmiştir. Bu müsabakalar sonucunda Bayan Bas-ketbol Takımımız, 3. sırayı alarak gelecek sene Üni-versitemizi 1. ligde temsil etme hakkını kazanmıştır.

Müsabakalar sonucunda, Rektörümüz Prof. Dr. İs-mail Yüksek eşliğinde Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, Aydın Üniversi-tesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Salih Çelikkale, Aksa-ray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nejdet Sağlam ile Üniversitemiz ve katılan üniversitelerin dekanları ve daire başkanlarının katılımıyla ödül töreni yapılmış-tır. Törenden sonra sporcular, antrenörler ve idareci-ler ile hakemlerin bir arada olduğu güzel bir dostluk ortamı sağlanarak sporcu kokteyli düzenlenmiştir.

2009’un Son Şampiyonu

Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafın-dan yine 2009 Aralık ayı içersinde düzenlenen mü-sabakalarda Üniversitemizin Erkek Hentbol takımı

namaglûp olarak şampiyonluğa ulaşmıştır.

Bu müsabakaların sonunda rektörümüz Prof. Dr. İs-mail Yüksek, emeği geçen Beden Eğitimi Bölümü ve SKS Daire Başkanı ile sporcu öğrencilerimizi kabul ederek çeşitli hediyelerle ödüllendirmiştir.

Şener Günay Spor Şube Müdürlüğü’ne atandı

Beden Eğitimi Bölümü tarafından düzenlenecek olan faaliyetlerin daha sağlıklı bir şekilde yürütül-mesi için SKSDB bünyesinde oluşturulan Spor Şube Müdürlüğü’ne Beden Eğitimi okutmanı Şener Gü-nay atanmıştır. Bundan sonraki her türlü sportif fa-aliyetlerin düzenleneceği spor mekanları, Beden Eği-timi Bölümü inisiyatifi altında Spor Müdürlüğü’yle yürütülecektir. Ayrıca Davutpaşa ve Maslak Spor Sa-lonlarından yararlanmak isteyen öğrencilerimiz, ça-lışan personelimiz ve mezunlarımız, Beden Eğitimi Bölümü ile iletişim halinde olmak şartıyla spor yap-ma imkanı bulabileceklerdir. II

>> Üniversitemizin Erkek Hentbol Takımı şampiyonluğa ulaşmıştır.

SPORCULARIMIZIN BAŞARILARIDEVAM EDİYOR

Yazı, Okutman Çetin Erdem SONAL Beden Eğitimi Bölümü Başkan Yardımcısı

>> Bayan Basketbol Takımımız 3. sırayı alarak, gelecek sene Üniversitemizi 1. ligde temsil etme hakkını kazanmıştır.

Page 29: Yildizlar - Sayi 5

52 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 53OCAK / 2010

AAvrupa Birliği ile Türkiye arasındaki Sivil Toplum Diyaloğu’nun Geliştirilmesi kapsamında gerçekleş-tirilen PERMIT Projesi’nin (“Promote Education and Reciprocal Understanding Through Multicultural In-tegrated Teaching”- “Çok-Kültürlü Bütünleşik Öğ-retim Aracılığıyla Eğitimi ve Karşılıklı Anlayışı Geliş-tirmek”) final etkinleri Ekim ayında yapılmış ve so-nuç raporu Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’ne Ara-lık ayında teslim edilmiştir.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yaptı-ğı ve 18 aylık yoğun bir çalışmayı içeren büyük bütçe-li uluslararası bir proje olarak PERMIT, “kültürlerara-sılık” ve “çok-kültürlülük” araştırma ve formasyonla-rına dayanmaktadır.

Projenin ortakları

Projemiz, ortaklarımız Ca’ Foscari Üniversitesi (İtal-ya), Primoska Üniversitesi (Slovenya), TWAS [The Academy of Sciences for the Developing World] (İtalya) (Trieste/İtalya) gibi değişik kültür ve kurum-larla birlikte önemli sayıda insan kaynağına bağlı olarak gelişmiştir.

Proje çerçevesinde, ortak ülkelerde (Türkiye, İtalya ve Slovenya) lise öğretimini etkileyen kültürel değer-lere ilişkin bağlar geliştirilmiştir. Ayrıca, deneyimler karşılıklı olarak paylaşılarak lise öğretmenleri ve öğ-rencilerinin Avrupa Birliği kurumları ve politikaları, çevre, toplum, kadın/erkek eşitliği, insan hakları gibi konulardaki bilgi ve bilincinin arttırılmasına yönelik etkinler gerçekleştirilmiştir.

Karşılaştırmalı araştırmalar yapıldı

Türkiye, İtalya ve Slovenya’nın eğitim sistemlerini etkileyen kültürel değerler, değerlendirme ölçütle-ri, öğretim stratejileri ve öğretmen-öğrenci iletişimi üzerine karşılaştırmalı araştırmalar yapılmış ve so-nuçlar birbiriyle karşılaştırılmıştır.

Projeye sözü edilen üç ülkeden katılan lise öğret-menleri, ilgili kültür alanlarında oluşturdukları öğre-tim modüllerini kendi sınıflarında denemişler ve bu deneyimlerinin sonucunda elde ettikleri verileri çev-rimiçi iletişim ağı aracılığıyla paylaşmışlardır.

Proje’de görev alan isimler

Kuramsal çalışmalar, Bilimsel Komite üyeleri Prof. Dr. Lucija Çok, Prof. Dr. Umberto Margiotta, Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ve Doç. Dr. Emine Demirel ta-rafından yönlendirilmiştir. Araştırma çalışmaları ve liseden seçilen uzman öğretmenlerin formasyonları

>> Uzman öğretmenler kendi sınıflarında, uygun öğretim ortamları yaratmış ve öğrencilerini Proje çalışmalarına, sanal ortam aracılığıyla her aşamada dâhil etmişlerdir.

PERMIT PROJESİHEDEFİNE ULAŞTI

>> Projede, üç ayrı kültür, dört farklı kurum bir amaç etrafında bir araya gelmiş ve her aşamada sayısı artan bir öğretmen ve öğrenci grubuyla birlikte çalışılmıştır.

Yazı, Prof. Dr. Füsun ATASEVEN Fen-Edebiyat Fakültesi

Yrd. Doç. Dr. Sertel ALTUN Eğitim Fakültesi

Page 30: Yildizlar - Sayi 5

54 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 55OCAK / 2010

konularında düzenlemelerde bulunulmuştur.

Projede görev alan öğretmenler uzmanlık alan-larına göre gruplara ayrılmışlar ve dâhil oldukları grupla birlikte okullarda verdikleri derslere yönelik öğrenme planları oluşturmuşlardır. Çevrimiçi ileti-şim platformu çerçevesinde, sınıflarda uygulanan öğrenme planlarını grup arkadaşları ile tartışmış ve tüm gruba yaptıklarını sunmuşlardır. Gelen geri bildirimler üzerine öğrenme planlarının son şekli verilmiştir. Araştırmacılar, öğretmen ve öğrencilere uygulanan anket sonuçlarını da bu platformda pay-laşmışlardır.

Toplantıya katılım yüksekti

Sonuçların açıklandığı yüksek katılımlı toplantı Ekim ayında Yıldız Teknik Üniversitesi-Oditoryum’da ya-pılmıştır. Bu toplantıya Türk, İtalyan, Sloven Proje yetkilileriyle birlikte, lise öğretmenleri ve öğrencile-ri katılım göstermişlerdir.

Sivil Toplum Kuruluşları bağlamında, Proje süre-since paylaşımlarda bulunduğumuz Deniz Şeno-cak (Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV)-Genel Müdür Yardımcısı); Zeynep Eren (Kadın Emeğini Değerlen-dirme Vakfı (KDEV)-Eğitim Uzmanı) ve Defne Yabaş Kaya (Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGEV)-TEGC Eğitim Programları Bölüm Sorumlusu) ile sonuçları tartışıp iş birliğimizi sürdürmekteyiz.

PERMIT Projesi sonuçları

PERMIT Projesi sonuç olarak, hem yöneticilere hem de ortaklara çok zengin bir deneyim kazandırmıştır. Bu zorlu ancak keyifli sürecin sonunda, Avrupa Birli-ği Projesi yönetmenin en güç yanının aynı amaç et-rafında birleşerek uluslararası ortamda çalışmak ve bu süreci koordineli bir biçimde sürdürmek olduğu-nu yaşayarak öğrenmiş bulunmaktayız. Projemizin en fazla sabır isteyen yönüyse, çok-kültürlü ve kül-türlerarası çalışmanın beraberinde getirdiği zorluk-lar olmuştur. Üç ayrı kültür, dört farklı kurum bir amaç etrafında bir araya gelmiş ve her aşamada sa-yısı artan bir öğretmen ve öğrenci grubuyla birlikte çalışılmıştır.

Projemizin en keyif veren yanıysa, uzman lise öğret-menlerinin gösterdikleri motivasyon, çaba ve iş birli-ği olmuştur. Uzman öğretmenler kendi sınıflarında, uygun öğretim ortamları yaratmış ve öğrencilerini Proje çalışmalarına, sanal ortam aracılığıyla her aşa-mada dâhil etmişlerdir.

>> “PERMIT-A Story of Creative Teaching Practices” başlıklı bir proje kitabı yayınlanmış; öğretmenlerin örnek dersleri bu şekilde görünür kılınmıştır.

ise Yrd. Doç. Dr. Sertel Altun, Dr. Sadriye Güneş, Dr. Neva Cebron, Dr. Juliana Raffaghelli, Dr. Rita Min-nelli tarafından gerçekleştirilmiştir. Proje mentorü ve editörü olarak Doç. Dr. Ayşe Banu Karadağ; İngi-lizce tercüman olarak ise Semra Baturay görevlen-dirilmişlerdir.

Eğitim koordinatörlüğü görevini Dr. Anna Lia Ergün ve Dr. Sadriye Güneş üstlenmişlerdir.

Mali işlerinden sorumlu kişi Erol Güneş; görünürlü-lük etkinliklerinden sorumlu kişi ise Berrin Ersöz’dür. Genel proje sorumlusu ve yürütücüsü ise Prof. Dr. Füsun Ataseven’dir.

Çok kültürlülükKültürlerarasılık, hem bugünün dünyasında farklı kültürleri tanımak hem de çok kültürlü toplumlar-da değişik kültürlerden bireylerle iletişim kurmak

açısından kolaylıklar sağlamaktadır. Bu bakımdan, eğitim alan her gencin bireysel olarak kültürlerarası kimliğe ilişkin bilinç geliştirmiş olması gerekmekte-dir. Böylelikle kişi, kendi toplumunu iyi tanıyan, farklı kültürlerdeki insanlar için sağlıklı yorumlar yapabi-len, uzlaştırıcı olmayı becerebilen bir birey haline ge-lecek ve tek-kültürlülükten kurtularak çok-kültürlü dünyada var olabilmeyi başaracaktır.

Çok-kültürlülük konusunda bilinç kazandırmak üze-re Bilimsel Komite’nin yönergeleri doğrultusunda kabul edilen yöntembilimsel çerçeveyi temel alan araştırmacılarımız, farklı ülkelerdeki eğitim sistemi-ni etkileyen önemli değerlerin analiz yöntemlerini belirlemişlerdir.

Ayrıca, araştırmacılar tarafından görev paylaşımı yapılarak gerçekleştirilen ara toplantılarda, Projemi-zin süreç ve süreleri, çevrimiçi paylaşım çalışmaları

>> PERMIT Projesi’nin araştırmacılar grubu, üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve Bilimsel Komite’ye ilginç ve yararlı veriler sunmuştur.

Page 31: Yildizlar - Sayi 5

56 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 57OCAK / 2010

Proje hedefine ulaşmıştır

PERMIT Projesi’nde çok kültürlü ortam yaratılmış ve kültürlerarası paylaşım sağlanmıştır. Proje için oluş-turulan WEB sayfasında her yönden bilgi alışverişi gerçekleştirilmiş; öğrenciler için çok ilginç deneyim-ler oluşturulmuştur.

PERMIT Projesi’nin araştırmacılar grubu, üzerine dü-şen görevi yerine getirmiş ve Bilimsel Komite’ye il-ginç ve yararlı veriler sunmuştur. Bilimsel Komite Üyeleri de her aşamada araştırmacılar için yol gös-tericilik görevini başarıyla yerine getirmiştir.

“PERMIT-A Story of Creative Teaching Practices” başlıklı bir proje kitabı (ek bir DVD ile) yayınlanmış; öğretmenlerin örnek dersleri bu şekilde görünür kı-lınmıştır.

• Öğretmenler kendi alanları ile ilgili, çok kültür-lülüğün eğitime entegre edildiği üçer öğrenme planı oluşturmuş ve bu planları kendi sınıf-larında uygulamışlardır. Planlarda öğrenciyi merkeze alan öğretim yöntemleri kullanılmış ve öğrencilerden en az bir sunum yapmaları istenmiştir. Ayrıca öğretmenler kendi zümre-leriyle ulusal ve uluslararası toplantılarda yüz yüze çalışmış ve çevrimiçi ortamda yazışarak deneyimlerini birbirleriyle paylaşmışlardır. Aynı

jelerde daha çok ülkenin katılımı sağlanabilir. Elde edilen sonuçlar bu projenin sonuçları ile karşılaş-tırılabilir.

• PERMIT Projesi kapsamında oluşturulan çevrimi-çi ortamda, öğretmen ve öğrencilerin iletişim kur-malarına imkân verilmiştir. Projede görev alan araştırmacılar, öğretmenleri mesleki gelişimlerine katkı sağlayacak makaleler okumaya yönlendir-mişlerdir. Öğretmen ve öğrenciler çevrimiçi orta-mın kendileri için yararlı olduğunu ifade etmişler-dir. Özellikle öğretmenler, çevrimiçi ortamın ken-dilerine zamandan ve yerden bağımsız bir çalış-ma özgürlüğü fırsatı tanıdığını ve mesleki gelişim-lerine katkı sağladığını belirtmişlerdir. Uzman bir ekibin yönetiminde öğretmenlerin deneyimlerini paylaşacakları bu tür ortak platform alanları ulu-sal ve uluslararası düzeyde oluşturulabilir. Uygu-lamaların öğretmenler üzerindeki etkileri araştırı-lıp varılan sonuçlara göre öneriler geliştirilebilir.

Projeye Aktif Olarak Katılan Öğretmenle-rin Görüşleri

“Eğitimin kalitesini artırmak için dersleri öğret-men merkezi değil, öğrenci merkezli işlemeliyiz. Ancak bu yolla ezberci ve nitelikli kişiler yetiştir-

şekilde öğrencilerde çevrimiçi ortamda birbirle-ri ile iletişime geçerek bilgi alış verişinde bulun-muşlardır.

• Öğretmenler hazırlayıp sınıflarında uyguladıkla-rı öğrenme planlarından birini seçerek, Bilimsel Komite’nin belirlediği ölçütleri dikkate alan birer makale oluşturmuşlardır. Makalelerde, öğrenme planlarından elde edilen sonuçlar tartışılmış ve bundan sonra konuyla ilgili yapılacak uygulama-lara ışık tutacak öneriler geliştirilmiştir.

• Proje sürecine ilişkin elde edilen verilere dayalı olarak araştırmacılar çok-kültürlüğün eğitime en-tegre edilmesinin öğretmen ve öğrenciler üzerin-deki etkisi, proje sürecine ilişkin öğretmen görüş-leri, çevrimiçi ortamda öğretmen ve öğrenci çalış-malarının incelenmesi konularında makaleler ka-leme almışlardır.

• Proje sürecinde ortaklar, ulusal toplantılarının iki-sine, ülkelerinde bulunan ve eğitim konusunda hizmet veren Sivil Toplum Kuruluşları’nı davet et-miş ve bu kuruluşlarla karşılıklı diyaloga geçmiş-lerdir. Böylece Projemizin hem sivil toplum kuru-luşlarından destek alması hem de farklı çevreler-de tanınması sağlanmıştır.

Projenin sonuçlarına ilişkin öneriler

• Öğretmen yetiştiren fakültelerde, öğretmen adaylarının farklı kültürleri tanımalarını ve mes-leki yaşantılarında çok-kültürlülüğü eğitime en-tegre etmelerini sağlamak için konuyla ilgili ders-ler açılabilir. Ayrıca bu tür derslerin farklı ülkeler-le işbirliği sağlanarak çevrimiçi ortamda verilme-si sağlanabilir.

• Öğretmenlere, çok-kültürlülüğün eğitime entegre edilmesi konusunda hizmet içi eğitim verilebilir.

• Çok-kültürlülük konusunda Avrupa Birliği Projeleri kapsamında farklı ülkelerle değişik okul kademe-lerindeki öğretmen ve öğrencilerin yer aldığı ulus-lararası projeler yapılıp, söz konusu projelere daha çok öğretmen ve öğrenci katılımı sağlanabilir.

• PERMIT Projesi’nde öğretmenler farklı ülkelere gitme imkânı bulmuş ve bu geziler öğretmenlerin mesleki gelişimlerine olumlu yönde katkıda bu-lunmuştur. Bundan sonra konuyla ilgili yapılacak projelerde öğrencilerin de gezilere katılımı sağla-nabilir.

• PERMIT Projesi dört ülkenin katılımıyla gerçekleş-tirilmiştir. Bundan sonra konuyla ilgili yapılan pro-

meyen eğitim sisteminden kurtulabiliriz. Bu pro-je sürecinde yaşadıklarım söz konusu düşüncele-rimi doğruluyor.”

“PERMIT sayesinde, konusunda uzman akademis-yenlerle tanışma ve bu akademisyenlerin görüş-lerinden, deneyimlerinden faydalanma imkânı buldum. Kişisel gelişimim adına gerçekten olduk-ça verimli deneyimler kazandım ve öğrendikleri-mi sadece mesleki yaşantımda değil, artık özel ya-şantımda da kullanıyorum.”

“Ulusal ve uluslararası toplantılarda ele alınan çok-kültürlülük ve empati konularının derslere entegre edilmesinin, gelişen dünyayı yakalayabil-mek adına bir zorunluluk olduğunu öğrendim. Bu kavramları derslerime entegre etmeye çalışırken araştırmacıların yönlendirmeleri ile yeni ve farklı öğretim teknikleri ile tanışmış oldum. Bilgilerimi tazelemek adına, bu sürecin çok verimli geçtiğini düşünüyorum. Öğrencilerim de derslerde, yeni ve farklı bir şeyler yapmış olmaktan dolayı heyecan-landılar ve başkalarına ilişkin empati geliştirme-de büyük yol kat ettiler. Bundan sonraki mesleki hayatımda da çok-kültürlülük ve empati konuları-nı derslerime entegre etmeye çalışacağım; çünkü bunun bir gereklilik olduğunu düşünüyorum.” II

Page 32: Yildizlar - Sayi 5

58 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 59OCAK / 2010

Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek’in önderliğin-de, Eğitim-Öğretim Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Güner, İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ah-met Demir, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Kontrol ve Otomasyon Mühen-disliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Haluk Görgün, Me-katronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Koyun ve YILDIZ-SEM Müdürü Öğr. Gör. Hakan Karataş’tan oluşan delegasyon, Con-

necticut Üniversitesi’nin davetlisi olarak resmi görüşmelerde bulunmak üzere Amerika’ya gitti.

Üniversite delegasyonu Amerika gezisinde, Illio-nis Institute of Technology, Michigan State Uni-versity, Wayne State University, University of Connecticut, New York Syracuse University ve Ge-neral Electric Global Research ile iş birliği çalışma-ları amacıyla temaslarda bulundu.

Illionis Institute of Technology

Amerika gezisinin ilk durağı Illionis Institute of Technology idi. Kampus turu yaptıktan sonra Yapı Mühendisliği ve İşletme Programı öğretim üye-si Prof. Dr. David Arditi ve Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ali Çınar ile bir araya gelen heyetimiz, Ameri-ka ve Türkiye’deki yüksek öğretim çalışmalarının mevcut durumu hakkında bilgi alışverişinde bu-lundu. Bir öğle yemeğinde bir araya gelen iki he-yet, dünyadaki üniversitelerin gündeminde olan araştırma eğilimleri ve mevcut eğitim programla-rı hakkında değerlendirme yaptılar. Üniversitele-rinde yürütülen araştırma projelerinde, Türk aka-demisyenlerini görmekten mutlu olacaklarını ifa-de eden Illionis heyeti, Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenlerinin kendilerine e-posta yoluyla ulaşabileceklerini belirtmişlerdir.

Michigan State University

Michigan State University ziyaretimiz süresince İnsan Kaynaklarını Geliştirme Merkezi YILDIZ- SEM üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Armağan Korkmaz, Üniversitemiz heyetine eşlik etmiştir. Temasları-na ilk olarak Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Satish Udpa ile başlayan heyetimiz, Prof. Dr. Jeffrey M. Riedinger (Uluslararası Programlar Dekanı), Prof. Dr. Syed Hashmam (İnşaat ev Çev-re Mühendisliği Bölüm Başkanı), Prof. Dr. Mano-ochehr Koochesfahani (Lisansüstü Çalışmalar ve Fakülte Gelişimi Dekan Yardımcısı), Prof. Dr. Kyunsing Irene Shim (Global Programlar Sorum-lusu) ve Prof. Dr. Scott Witter (Planlama, Tasarım ve Yapı Bölüm Başkanı) ile bir toplantı gerçekleş-tirdi. Ortak bir yüksek lisans programı başlatma konusunda görüşmeler yapan heyet, programın uygulanabilirliği hakkında çalışmalar yaparak en kısa zamanda tekrar bir araya gelmeyi kararlaştır-dılar. Ayrıca, YILDIZ-SEM bünyesinde önümüzdeki yıl Michigan State University ve Yıldız Teknik Üni-versitesi iş birliği içinde online sertifika program-ları başlatılması da hedeflenmektedir. Bu amaçla görüşmeleri sürdürmek ve gerektiğinde protokol yapmak, imzalamak amacıyla Nisan ayı başında Prof. Dr. Kyunsing Irene Shim ve beraberindeki heyet Üniversitemizi ziyaret edeceklerdir.

Programın ikinci bölümünde Uluslararası Profes-yonel Programlar Koordinatörü Sung Soo Chung ve Program Asistanı Bilal Yurdakul, Üniversitemiz

heyetine yürüttükleri eğitim programları konu-sunda bir sunum yaptılar. Özellikle profesyonel-lere yönelik düzenlenecek olan kısa süreli eğitim programları konusunda iki üniversitenin ortakla-şa gerçekleştireceği çalışmalar konusunda görüş-ler paylaşıldı.

Son olarak Michigan State University Başkanı Lou Anna K. Simon ile bir araya gelen heyetimiz Amerika üniversite ziyaretlerinin amacı konusun-da bilgi vermiş ve eğitim ve araştırma odaklı kar-şılıklı iş birliği fırsatları arayışında olduklarını ifa-de etmişlerdir. Simon, Üniversitemizin ziyaretin-den çok memnun olduğunu ifade ederek Michi-gan State University olarak her türlü iş birliğine hazır olduklarını ve hatta Orta doğuya açılabil-mek için Türkiye’de yeni kampus ve ortak arayışı içerisinde olduklarını ve bu konuda Yıldız Teknik Üniversitesi ile ciddi olarak masaya oturmak iste-diklerini belirtmiştir. Nisan ayında Üniversitemiz-de gerçekleşecek olan toplantıda bu konu da gün-deme gelecektir.

Wayne State University

Programın 3. gününde, Mühendislik Fakültesi De-kanı Prof. Dr. Mümtaz A. Üsmen’in davetlisi ola-rak Wayne State University laboratuarlarını ge-zen heyetimize, Mühendislik Fakültesi’ni tanıtan bir sunum yapıldı. Üniversitedeki mevcut araştır-ma laboratuarlarının hepsini gezen heyetimiz, il-ginç bulduğu araştırma projeleri ve laboratuarla-rını yakından inceleme, bilgi alma ve Üniversite-mizde uygulanabilirliğini tartışma fırsatı yakala-dı. Üsmen’in önümüzdeki yıl Üniversitemizde mi-safir öğretim üyesi olarak ders vermesinin günde-

DÜNYA KÜÇÜLDÜKÇE YILDIZ’IN HEDEFLERİ BÜYÜYOR>> YILDIZ-SEM bünyesinde önümüzdeki yıl Michigan State University ve Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliği ile online sertifika programları başlatılması hedeflenmektedir.haber, Öğr. Gör. Hakan KARATAŞ

Page 33: Yildizlar - Sayi 5

60Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 61OCAK / 2010

dımcısı), Prof. Dr. Ann Bucklin (Deniz Bilimleri Bö-lüm Başkanı), Prof. Dr. Reda Ammar (Uluslarara-sı Akademik Ortaklık Koordinatörü), Doç. Dr. Gu-iling Wang (Çevre Mühendisliği Program Yürütü-cüsü), Doç. Dr. Pamir Alpay (Mühendislik Fakülte-si) ve Yrd. Doç. Dr. Uğur Paşaoğulları (Makine Mü-hendisliği Bölümü) ile görüşmeler ve toplantılar yapılmıştır.

Gerçekleştirilen toplantıların odak noktası, burs-suz olarak araştırma yapan Türk akademisyenle-rin Üniversitemize kazandırılması; master, dok-tora ve post-doc fırsatlarının araştırılması; GE 3 programına üyelik müracaatı (lisans öğrencileri-nin sadece kendi üniversite harçlarını ödeyerek dönemsel olarak Amerika’da bulunan 25 üniver-sitede öğrenim görme fırsatı); çift-diploma prog-ramlarına ilişkin fırsatlar; ortak proje konularının araştırılması; yaşam boyu eğitim programlarının incelenmesi gibi konular olmuştur. Yapılan gö-rüşmelerin devamında Mühendislik Fakültesi ile iş birliği protokolü imzalanmıştır. Görüşme yapı-lan tüm öğretim üyeleri üniversitelerinde öğre-nim gören Türk öğrencilerinin başarılarından öv-güyle bahsetmiştir.

İki gün süren görüşmeler sırasında Booth Engine-ering Center for Advanced Technology, Center for Enviromental Sciences and Engineering, Institute of Materials Science, Marine Sciences and Tech-nology Center ve Global Fuel Center isimli araştır-ma merkezleri ziyaret edilerek incelenmiş ve bil-gi alınmıştır.

University of Connecticut’da öğrenim gören Türk lisansüstü öğrenciler programın son gününde, Üniversitemiz heyeti için bir veda partisi düzenle-mişlerdir. Çok samimi bir havada gerçekleşen par-tide, öğrenciler Üniversitemiz rektörü Prof. Dr. İs-mail Yüksek ile yakından sohbet etme şansı yakala-mışlardır. Üniversitemiz heyetine büyük ilgi göste-ren öğrenciler Türkiye’deki üniversitelerin yapısı ve çalışma şartları ile ilgili bilgi almışlar ve Türkiye’ye döndüklerinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde çalış-manın kendileri için büyük bir fırsat olacağını ifade etmişlerdir. Öğrencilerle uzun süre sohbet eden ve sorularını cevaplayan Rektör Yüksek ise Üniversite-mizin kapılarının bütün öğrencilere açık olduğunu ve Yıldız’ın 100. yıl hedeflerine katkıda bulunmak isteyen tüm öğrencileri ve akademisyenleri bekle-diklerini belirtmiştir.

me geldiği toplantıda, Türk araştırma görevlileri-ne Üniversitemizin tanıtımı yapıldı.

University of Connecticut

University of Connecticut’a yapılan ziyarette, Prof. Dr. Mun Young Choi (Mühendislik Fakülte-si Dekanı), Prof. Dr. Rajeev Bansal (Elektrik ve Bil-gisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı), Prof. Dr. Christopher R. Perkins (Çevre Bilimleri ve Mühen-disliği Araştırma Merkezi Sorumlusu), Prof. Dr. Michael R. Willig (Çevre Bilimleri Ve Mühendisli-ği Bölüm Başkanı), Prof. Dr. Baki M. Çetegen (Ma-kine Mühendisliği Bölüm Başkanı), Prof. Dr. Ne-jat Olgaç (Makine Mühendisliği Bölümü), Prof. Dr. Keith Barker (Lisans Eğitim-Öğretim Rektör Yar-

Page 34: Yildizlar - Sayi 5

62 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 63OCAK / 2010

New York Syracuse University

Connecticut’dan New York’ hareket eden Üni-versitemiz heyeti, Prof. Dr. Ercüment Arvas’ın (Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimle-ri Bölümü) daveti üzerine New York Syracuse University’i ziyaret etti. Üniversitede görevli olan Türk akademisyenlerle bilgilendirme toplantı-sı yapan heyetimiz daha sonra laboratuar gezisi yapmıştır. Üniversitemizle ilgili detaylı bilgi alan akademisyenler son gelişmelerden oldukça etki-lendiklerini ifade etmişler ve doktora çalışmala-rı bittiğinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde çalış-maktan büyük mutluluk duyacaklarını vurgula-mışlardır.

General Electric Global Research

Amerika üniversite ziyaretlerinin son günün-de, Üniversitemiz heyeti özel izinle girilen Gene-ral Electric Global Resesarch binasını ziyaret etti. Aynı merkezin Termal Sistemler Laboratuarı mü-hendislerinden Dr. Mehmet Arık ve Performans Teknolojileri Laboratuarı mühendislerinden Dr. Mehmet Demiroğlu rehberliğinde yapılan labo-ratuar gezisinden önce merkez yetkilileri tarafın-dan merkezin genel yapısına ilişkin bilgilendirme sunumu yapıldı. Böyle büyük bir merkezde ger-çekleştirilen araştırmalarda önemli görevler üst-lenen birçok patent sahibi mühendislerimizin ol-ması heyetimizi çok memnun etti. II

Page 35: Yildizlar - Sayi 5

64 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 65OCAK / 2010

larını güvende hissedecekleri bir ortama kavuşmuş olan anne ve babaların da iş yerinde huzurla hizmet verebileceklerini umuyoruz.

Kreşin oluşumunda yer alan gönüllüler

Davutpaşa Kreşinin oluşumunda çalışan gönüllü ekibin iki grubu bulunmaktaydı. Kurucu grup, baş-ta Rektörümüz İsmail Yüksek olmak üzere Rektör Danışmanı Afife Binnaz Hazar’ın önderliğinde oluş-muştur. Gönüllü diğer grup ise mezunumuz Yıldız Sosyal Hizmetler Derneği Başkanı Murat Akyüz ile hizmet ateşi hiç bitmeyen değerli hocamız Dr. Sel-va Ünal öncülüğünde, A.Aytaç Çamlıtepe, H. Emre Tavman ve Dernek Yönetim Kurulu üyelerinin de-ğerli katkıları ile birlikte bu süreci gönülden destek-lemişlerdir. Diğer yandan Sosyal Hizmetler Derne-ği Yönetim Kurulu Sekreteri sevgili Seval Durmaz’ın gösterdiği azimli ve fedakâr çalışmalarından özellik-le söz etmek gerekir. Kurucu grup ile dernek arasın-da kusursuz bir köprü görevi görmüş ve tam bir gö-nüllülük örneği göstermiştir. Tüm dernek çalışanla-rına yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Doğal olarak yapılan hiçbir yapı üniversiteden ba-ğımsız olamayacaktır. Motivasyonunu hep diri tutan Yapı İşleri Daire Başkanı Kudret Dönmez yoğun ça-balarla kreşin iç restorasyonu ve mimarisini tamam-lamıştır. Yaptığı her işte ciddiyetinden taviz verme-den, her zaman sistemli çalışan Sağlık Spor ve Kültür Daire Başkanımız Neşe Özgün, çocuklarımıza hizmet edecek yeni kreşimizin fiziksel ihtiyaçlarını kusursuz olarak sağlamıştır. Değerli daire başkanlarımız Kud-ret Dönmez ve Neşe Özgün‘e emekleri için içten te-şekkürlerimizi sunarız.

YTÜ’deki ikinci kreş

Çağdaş yaşam alanları ve toplumsal değerlerimizi de göz önünde bulunduran eğitim programları ile donatılmış ortamlar, çocuklarımızın geleceğe emin adımlarla ilerleyebilen bireyler olarak yetişmelerini sağlayacağı gibi, temel eğitim bütünlüğü içerisinde yer almalarına da olanak tanıyacaktır. Merkez yer-leşkemizde 23 sene boyunca 3-6 yaş gruplarına okul öncesi eğitim veren 60 kişi kapasiteli YTÜ Sadıka Sa-bancı Kreşi’nin yanı sıra Davutpaşa Kampüsü’nde çalışan personelimizin çocuklarına benzer olanakla-rı sağlamak amacıyla 50 kişi kapasiteli “Davutpaşa Kreşi” hizmete sunulmuştur.

Kreş açılışı

2009 Temmuz ayında başlayan YTÜ-Dernek iş bir-liği 2009 Aralık ayı başında meyvelerini vermiş ve 04.12.2009 Cuma günü saat 10.00’da Rektörümü-zün başkanlığında YTÜ Davutpaşa Kreşimiz hizmete açılmıştır. Yıldız Sosyal Hizmetler Derneği’nin çalış-malarında gösterdiği samimi ilgi, açılış törenine ha-zırlık kademelerinde ve açılış törenlerinde de aynı iç-tenlikle devam etmiştir.

Gerçek bir gönül birliği ile…

Ülkemizin geleneksel yardımlaşma ruhu olan ‘’ime-ce’’ usulü, gerçek gönül birliği oluşturan bireylerin önemli başarılar elde edilebileceğini bir kez daha göstermiş, bu başarının yarattığı güven duygusu ise yeni çalışma başlangıçlarına itici güç oluşturmuştur. Bu itici gücün oluşmasında destek sağlayan tüm kişi ve kuruluşlara kurumumuz adına sonsuz teşekkürle-rimizi sunuyoruz. II

HHayatın çiçekleri olan çocuklarımız, çoğunlukla biz farkında olmadan açarak, kokularıyla bizim etrafı-mızda dönüyorlar. Bizler ise çocuklarımız kokularını, varlıklarını ve gereksinimlerini hissettirene kadar, bu değerli çiçeklerin varlığını yeterince fark edemi-yoruz. Onların varlıklarının yaşamımızdaki önemini ve gereksinimlerini hisseden Rektörümüz ‘’Davut-paşa Kampüsü’nde yer alan eski öğretim üyeleri ye-mekhanesi, çocuklarımızı barındırabilecek bir kreşe dönüştürülebilir mi?” sorusu ile Davutpaşa Kreş’inin oluşum sürecinin başlatılmasına öncü olmuştur. Davutpaşa’da bulunan eski öğretim üyesi yemek-hanesinin kreş haline dönüştürülmesi sürecinin hemen hemen tamamı gönüllülük esasına dayalı bir imece sistemi ile gerçekleştirilmiştir. İmecenin özünde olduğu gibi büyük çiçekler, bu defa kokuları-nı ve emeklerini küçük çiçekler için salmış ve müthiş bir ekip çalışmasıyla mütevazi ama örnek bir ortam oluşturmuşlardır. Bu örnek ortam sayesinde çocuk-

>> Çağdaş yaşam alanları ve toplumsal değerlerimizi de göz önünde bulunduran eğitim programları ile donatılmış ortamlar, çocuklarımızın geleceğe emin adımlarla ilerleyebilen bireyler olarak yetişmelerini sağlayacaktır.

GERÇEK BİR GÖNÜL BİRLİĞİ:DAVUTPAŞA KREŞİ

haber, Yrd. Doç. Dr. Afife Binnaz HAZAR Rektör Danışmanı

Page 36: Yildizlar - Sayi 5

66 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 67OCAK / 2010

Tahsin ÖZTİRYAKİ, Öztiryakiler Madeni Eşya ve San. Tic. A.Ş.

Bülent ÖZDEMİR, Öztiryakiler Madeni Eşya ve San. Tic. A.Ş.

Abidin AKGÜLER, Cam Yapı Cam Paz. İnş. Taht. ve San. Lmt. Şti.

Ö. Mete ALLİ, A2 Kapı ve Pencere Akses. San. ve Tic. Lmt. Şti.

Bedi KORUN,

Şükrullah AKKAYA,

Arzu KIZILOK,

Nezahat NEZİROĞLU

Tarık ŞEHMEN,

Hüsniye İLTER,

Ali ERDEM,

Şirin SCHADE,

YTÜ Vakfı

Mehmet YELKİN, Yelkin Mutf. Eşy. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Ömer YELKİN, Yelkin Mutf. Eşy. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Recep ÜSTÜN, Nehir Madeni Mutfak Eşy. San. Tic. Ltd. Şti.

Bilal GÜÇER, Yelken Eğitim Araçları

Seçil OLPAK, Altın Yatak A. Ş.

Mirlab Lab.ve Med. Malz. San. Tic. Ltd. Şti.

Metin KAYA, Mekanik İnş. Ltd. Şti.

Arif ÖYKE, Ant Teknik Cih. Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti.

Ö. Volkan AĞMA, Kamer İnş.

Kürşat ÖZASLAN, Kamer İnş.

Hüseyin UZUNER, Prosan Müh. Ltd. Şti.

Hakan KINCI, Bahçeşehir Mim. Saha İnş. Ltd. Ort. Girş.

Naci ÖZKAŞIKÇI, ÖZTES

Sedat SARI, Trend Yapı ve Perde Sist. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Mehmet GÜNEŞ, Altın-İş Yapı Malzemeleri

Nokta Ahşap Entegre ve Orman Ürn. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Önder YEĞEN, Sümerbank

Gül TÖRE,

Şengül ALDEMİR,

Moris PARDO

İ. Gafur SÜNNETÇİOĞLU,

F. Sibel YÜCEL,

Perihan AKBULUT

Enver DÜNDAR,

Fikriye GENCER,

Zekiye TALAYER

Yılmaz SÖZER,

Songül OKUTUR,

Fulya PATIR

Nuran CANOVA ve Arkadaşları,

Aylin ASETENELİOĞLU

Rafet DALGIÇ,

Didem ARAS,

M. Fikri ÜNAL,

Fikret KURTULDU

Danyal ŞAMLI,

Aysel UGAN,

Gülten ÇOLGAR,

Mustafa SÖZER,

Mehmet TURCAN

Kreş tefrişi için bağışta bulunan kişi ve kuruluşlar

Page 37: Yildizlar - Sayi 5

68 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar69OCAK / 2010

BBugünün bilgi çağında öğretmenin ve öğretmen-lik mesleğinin önemi giderek artmaktadır. Günü-müzde öğretmenlik mesleği, eğitim sektörüyle il-gili olan psikolojik, sosyal, kültürel, ekonomik, bi-limsel ve teknolojik boyutlara sahip, alanda özel uzmanlık bilgi ve becerisini temel alan akademik çalışma ve mesleki formasyonu gerektiren, pro-fesyonel statüdeki bir uğraşı alanıdır.

Öğretmenlik mesleğini icra eden çağdaş bir öğ-retmen Türk ve dünya topluluğunun aydın bir üyesi olmalı, kişisel ve mesleki yeterliliğe sahip ol-malıdır. Yıldız Teknik Üniversitesi, Eğitim Fakül-

tesi öğretim elemanları olarak, öğrencilerine kar-şı hoşgörülü, sabırlı, esnek olup, öğrencilerini ce-saretlendiren, teşvik edici olan; konu alan bilgisi-ne, öğretmenlik meslek bilgisine ve genel kültüre sahip olan çağdaş öğretmenleri yetiştirme ama-cındayız.

Bütün öğrencilerimize sevgilerimizi iletiyor, başa-rılar diliyoruz. Öğretmenlerimizin ve öğrencileri-mizin öğretmenler gününü kutluyoruz.

24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlaması

24 Kasım 2009 tarihinde, Eğitim Fakültesi öğre-

tim elemanları ve öğrencileri “24 Kasım Öğret-menler Günü”nü kutlamıştır. 24 Kasım Öğret-menler Günü’nde, Eğitim Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Münire Erden ve Rektör Sayın Prof. Dr. İs-mail Yüksek öğretmenlik mesleği ve önemi ile il-gili konuşmalar yapmışlardır. Atatürk ve Eğitim konulu slayt gösterisinin ardından, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü öğrencileri

tarafından hazırlanmış olan “Öğretmenlik Mesle-ği” konulu röportaj seyredilmiştir. “Neden Öğret-men Olmak İstiyorum, Nasıl Öğretmen Olmak İs-tiyorum” konulu kompozisyon yarışmasında bi-rinci gelen İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğren-cisi Suade Özsarıoğlu, kompozisyonunu okumuş ve kendisine ödülü takdim edilmiştir. Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü öğrenci-lerinin şarkıları ile program devam etmiştir. Kut-lama, Maltepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi öğ-retim üyesi Sayın Prof. Dr. Ayla Oktay, Fen Bilim-leri Dershanelerinin Kurucu Genel Müdürü Sa-yın Nazmi Arıkan ve Hisar Okulları’nda bilgisa-yar öğretmeni olarak görev yapan Sayın Elif Kara Öztürk’ün “Dünden Bugüne Öğretmen Yetiştir-me ve Öğretmenlik Mesleği” konulu paneli ile son bulmuştur.

Kompozisyon yarışması sonuçları

1. Suade Özsarıoğlu’nun “Mum ve Su” isimli kom-pozisyonu (İngilizce Öğretmenliği)

2. Süleyman Yerlikaya’nın “Neden Öğretmen Olacağım, Nasıl Bir Öğretmen Olacağım?” isimli kompozisyonu (Bilgisayar ve Öğretim Teknolojile-ri Eğitimi Bölümü)

3. Nermin Özenç’in “24 Kasımları Yaşarken” isimli kompozisyonu (İngilizce Öğretmenliği)

4. Rukiye Şahan’ın “Sevgiye Susamış Yürekler” isimli kompozisyonu (İngilizce Öğretmenliği)

5. Burçin Düzdaş’ın “Öğretmenin Bir Günü” isim-li kompozisyonu (Eğitim Yönetimi ve Denetimi, Yüksek Lisans, Bilimsel Hazırlık)

6. Semra Keser’in “Batmayan Güneş” isimli kom-pozisyonu (İngilizce Öğretmenliği)

7. Ferdi Erol’un “Kutsal Görev” isimli kompozis-yonu

(Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölü-mü) II

>> Öğretmenlik mesleğini icra eden çağdaş bir öğretmen Türk ve dünya topluluğunun aydın bir üyesi olmalıdır.

ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN ÖNEMİ GİDEREK ARTIYOR

haber, Yrd. Doç. Dr. Fulya YÜKSEL ŞAHİN Eğitim Fakültesi

Page 38: Yildizlar - Sayi 5

70 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 71OCAK / 2010

ÖĞRENCİ KÜRSÜSÜ

Suade ÖZSARIOĞLU İngilizce Öğretmenliği Bölümü

MUM VE SU BBen öğretmen olmak istiyorum. ‘Neden, sebep?’ diye so-rulacak olursa öncelikle şunu itiraf etmeliyim ki bu soru herhangi bir soru değil ve bu soruyu yanıtlamak da o kadar kolay bir iş değil. Bir mühendise sorabilirsiniz, bir futbolcuya ya da bir işletmeciye. Ama hiçbiri yanıtın bu kadar kapsamlı ve bir o kadar da derin olduğunu iddia et-mez. Ne kadar yazsam, ne kadar konuşsam hep bir şeyler eksik kalacakmış gibi geliyor bana. Sanki kalemim zihni-me ve kalbime yetişemeyecekmiş gibi. Ama yine de o bu deryada kürek sallamaya devam edecek; tıpkı onu tutan parmaklar gibi, o parmakların sahibi gibi var gücüyle çalı-şacak, yılmadan…

Bir kalem nasıl ki o harflerin bir düzen ve ahenk içinde bir araya gelip anlamlı bütünler oluşturmasını sağlıyorsa, bir öğretmen de aynen öyledir. Öğretmen; bir kalem, yeri geldiğinde ise bir silgidir; ama en nihayetinde araçtır, her şey değildir. Şöyle ki o kalemi tutan eller olmasa o kalem bir hiçtir. O ellere ne yazması gerektiğini bildiren bir beyin olmasa, o ellerde bir hiçtir. O yüzden o öğretmeni öğret-men yapan da toprağa atılıp filizlenen o tohumlardır. O tohumların her biri aynı toprağa saçılmıştır ama farklı renklerde çiçekler açarlar, kimi kocaman bir meyve ağacı olup hediyeler sunar insanlığa, kimisi de yalnızca gölgesi-ni. Ne olursa olsunlar her biri çok değerlidir. Biz bir şeyler yapmasak da onlar büyüyeceklerdir.

Ancak onların her mevsim açan çiçekler olmaları, çürük ya da sağlam meyveler vermeleri biz öğretmenlere bağlıdır. Kimisi çok güçlüdür; çınar ağacı gibi… Kimisi cılız bir pa-patyadır. Kimisi görünmez bile; dört yapraklı goncadır. Biz öğrencilerimizi böyle sınıflamaz mıyız?

Zekiler, daha az zekiler, çalışkanlar, tembel tenekeler… Böyle olmaları sanki onların kabahatiymiş gibi. Tıpkı pa-patyaya ‘Neden çınar ağacı değilsin?’ diye sormak gibi. İşte ben bunu sormamak için öğretmen olmak istiyorum. Papatyayı dalından koparıp soldurmamak için, cılız otların üzerine acımasızca basıp onları işe yaramazlıkla suçlama-mak için. Onlara su olup, oksijen olup, gün ışığı olup her ne iseler onun en iyisini olmalarını sağlamak için. Onları insanlığa özenle hazırlanmış armağanlar olarak sunmak için.

Öğretmenleri muma benzetirlerdi. Bana sorarsanız, mum olacağımı bilsem asla öğretmen olmak istemezdim. Han-gimiz tükenmek isteriz ki? Hangimiz yok olmak, hangi-miz iki büklüm kalmak, erimek? Neymiş? Öğretmen, ışık yayarken kendini tüketen fedakar bir kahramanmış. Ben kendini tüketen bir öğretmen olmak istemem. Tükene-ceğimi bilsem ışık dahi yaymak istemem. Ben her gün yeniden doğan, her gün kendine yeni bir şeyler katan, öğretirken öğrenen ve öğrendikçe güçlenen bir öğretmen

olmak isterim. Her insan kainatın numunesini, içinde ba-rından karmaşık ve mükemmel bir varlık olduğuna göre ben neden tükeneyim? Ben bir makineyle, bana karşılık vermekten aciz tek hücrelilerle ya da doğada bulunan en-vai çeşit elementle uğraşmayacağım. Ben bir insan olarak insanla uğraşacağım. Başka bir deyişle bunların hepsini kapsayan, her gün yeniden keşfedilmeyi bekleyen, alma-ya ve vermeye açık ayaklı bir hazineyle; insanla… Bunun bilincinde olarak, insana yakışır şekilde onlara öğrenme yolculuğunda rehberlik eden bir öğretmen olacağım.

Ben asla öğrencilerini oyun hamuruna benzeten bir öğ-retmen olmayacağım. Ben bir oyunun içinde değilim ki öğrencilerim her an şekil almaya hazır hamur olsunlar. Benim her hareketimin, tavrımın, sözlerimin onların ka-rakterinin oluşumu üzerinde etkiler yaratacağının far-kındayım. Ancak, bu asla onlara kurabiye muamelesi ya-pıp kalıplara sokacağım anlamına gelmez. Aksine onla-ra esnekliğin hayat, katılığın ölüm olduğunu, insanın tıp-kı suya benzeyen bir varlık olduğunu öğreteceğim. Şöyle ki su doğada üç halde bulunur; katı, sıvı ve gaz. İnsan da böyledir hüzünlenir durgundur, mutludur akışkandır, öz-gürdür uçar. Hedeflerimize koşarken de üç hale bürünü-rüz. Katıyken hedefe ulaşmak çok zordur. Yolda yuvarla-nan buz kütlelerini düşünün; ilk etapta hızlı ilerlerler ama şartlar değiştikçe onlar da değişir ve yenik düşerler. Gaz moleküllerini düşünelim, onlar da çok hızlı ve özgürdür-ler, hedefe ulaşmalarına engel olarak onları tutan hiçbir şey yoktur. Ancak ne yazık ki onlar da yollarını kaybetme tehlikesi ile baş başadırlar. Oysa su bambaşkadır. Su tıpkı insan gibidir. Nasıl gaz ve buz özlerinin su olduğunu unu-tup yeniliyorlarsa, insan da kendini tanımadığında yeni-lebilir. Yolunu arayan su alabildiğine hırçındır, yolunu bu-lan su durgundur; kendinden emin bir şekilde yatağında öylece akar. Su bulunduğu kabın şeklini alır; insan da öy-ledir. Su dilerse okyanuslar ulaşma gücüne sahiptir; insan da öyledir. Su zıtlıkların birleşiminden, yanıcı ve yakıcı iki maddeden oluşmuştur ama birleştiğinde hayat verir. İn-san da böyledir. İyi ve kötünün birleşiminden oluşur ama kainata ayrı bir anlam katar. Su ısrarla damlarsa taşı de-lebilir. İnsan da böyledir; insanın azimle çalışıp elde ede-meyeceği hiçbir şey yoktur. Su kararlıdır, uyumludur, güç-lüdür, özgürdür… İşte bu yüzden ben öğrencilerime su ol-mayı öğreteceğim.

Kelimelerimin kalemimin ucuna takılıp kaldığı nokta gel-di nihayet. Neden ve nasıl sorularıydı beni bu kıyılara sü-rükleyen. O halde cevap; “Ben çok istediğim için öğretmen olacağım. Su gibi, toprak gibi olacağım… Hep almaya ve vermeye hazır…” II

Page 39: Yildizlar - Sayi 5

72 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 73OCAK / 2010

‘‘“...evren her an gözlemlerimize açıktır; ama onun di-lini ve bu dilin hangi harflerle yazıldığını öğrenme-den ve kavramadan anlaşılamaz. Evren, matematik diliyle yazılmıştır. Hayatın harfleri; üçgenler, daireler ve diğer geometrik biçimlerdir. Bunlar olmadan ev-renin tek sözcüğü bile anlaşılamaz; evrenin bu dilini çözememek ancak karanlık bir labirentte dolanmak-tır.” GALILEO

Matematik, etrafımızdaki olayları ve dünyayı anla-mada bize yardımcı olan, keşfedilmeyi, açılmayı bek-leyen gizemli bir hazinedir. Bilimlerin kraliçesi olan matematik dünyadan kopuk bir uydurmalar zinciri değildir. Küçük yaşlardan itibaren hayatımıza giren formüller, denklemler, geometrik şekillerden ibaret bir bilim ise hiç değildir. ‘Gözlerim matematik gerçe-ğinin dışındaki hiçbir şeyi görmez’ deyip matematiği-ni bilmediğimiz şeyleri çürümeye terk etmenin man-tıklı ve kabul edilebilir bir yanı yoktur.

Matematik bir ölçüdür. Bu ölçüler bizim evrenden gözlemleyerek öğrendiğimiz ölçülerdir. Matematik, bu ölçülerin keşfedilip birer gerçek olarak önümüze konması ve bunun diğer bilim dallarında uygulan-masıdır. Esas itibariyle de matematik bilimin temeli-dir. Leonardo da Vinci’nin belirttiği gibi ‘’Hiçbir araş-tırma matematiksel ispattan geçmeden bilim adını

almaya layık değildir.’’

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün hayatında da matematik ayrı bir yere sahiptir. Atatürk’ün, ha-yatı boyunca ilgilendiği ve merak duyduğu matema-tik; ayrıca kendisinin ‘Kemal’ ismini almasına da ve-sile olmuştur.

Hepimizin ilkokul sıralarında öğretmenlerinden din-lediği, matematik öğretmeninin kendisine ‘’Kemal’’ ismini verdiği anısında Atatürk, henüz Selanik Aske-ri Rüştiyesinde ortaöğrenimini görmektedir. Yıl 1893.

Atatürk bu olayla ilgili anısını şöyle anlatmaktadır.

“…Rüştiyede en çok matematiğe merak sardım. Az za-manda bize bu dersi veren öğretmen kadar, belki de daha fazla bilgi edindim. Derslerin üstündeki sorular-la uğraşıyordum, yazılı sorular düzenliyordum. Mate-matik öğretmeni de yazılı olarak cevap veriyordu. Öğ-retmenimin ismi Mustafa idi. Bir gün bana dedi ki:

—“Oğlum senin de ismin Mustafa benim de. Bu böy-le olmayacak, arada bir fark bulunmalı. Bundan son-ra adın Mustafa Kemal olsun.”[Matematik öğretme-ni Yüzbaşı Mustafa Efendi ‘’Kemal’’ adını Atatürk’ün resmi künyesine yazdırmıştır.]

O zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal

ATATÜRK VE MATEMATİKSinan ERCAN Matematik Bölümü

oldu. Öğretmen sert bir adamdı. Sınıfta birinci, ikin-ci tanımıyordu. Bir gün bize;

_”Aranızda kendine kimler güveniyorsa kalksınlar, onları müzakereci (çalıştırıcı) yapacağım’’ dedi. Önce duraksadım. Ayağa öyleleri kalktı ki ben kalkmama-yı tercih ettim. Bunlardan birinin çalıştırıcılığı altı-na girdim. Çalışmanın ortasında dayanamayıp aya-ğa kalkarak;

—“Ben bundan daha iyi yaparım’’ dedim. Bunun üze-rine öğretmen beni çalıştırıcı yaptı. Eski çalıştırıcıyı benim müzakerem altına verdi.

Askeri Rüştiyeyi bitirdiğimde matematik merakım epeyce ilerlemişti. Manastır Askeri İdadisinde (yakla-şık lise derecesinde okul) matematik pek kolay değil-di. Bununla uğraşımı sürdürdüm... İdadide iken bık-maksızın çalışıyorduk. Sınıfta birinci, ikinci olmak için hepimizde şiddetli bir gayret vardı. Sonunda idadi-yi bitirdim. Harbiye’ye geçtim, burada da matematik merakım sürüyordu…’’

Atatürk, Selanik Askeri Rüştiyesinde okuyorken ma-tematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi derslere gelmediğinde onun yerine birçok kez ders vermiştir.

Dr. Cemil Uğurlu’nun söylediği gibi Matematik öğ-retmeni bu ismi ona öylesine vermemiştir. Kemal ‘’olgunluk, erginlik’’ manalarına gelmektedir. Onun matematik dersine olan ilgisi ve başarısı, Yüzbaşı Mustafa Efendi’nin bu manada bir ismi ona vermesi-ne sebep olmuştur. Atatürk, askeri öğrenimi süresin-ce matematikle sistemli bir şekilde ilgilenmiştir. An-cak Harp Akademisini bitirdikten sonra ölümüne 1,5 yıl kalana dek onun matematikle ne denli uğraştığı-nı bilemiyoruz. Ancak onu dil çalışmaları döneminde yakından izleme olanağı bulabilenler onun matema-tik, özellikle de geometri terimleri ile çok alakalı ol-duğunu belirtiyorlar. Atatürk’ün matematik terimleri türetme konusundaki gayreti ile ilgili olarak Prof. Dr. Vecibe Latipoğlu şu bilgileri veriyor.

‘”…Atatürk, Türk Dili (Belleten)’in Şubat 1937 ta-rihli yayınından bir ay sonra, ceyb (sinüs) ve teceb (kosinüs)’in Türkçe karşılıklarının bulunması için 29

Mart 1937 tarihli Ulus Gazetesinde ilan verdirerek bir yarışma açtırmıştır.

Sonunda hazırlanan tüm terimler, Türk Dili (Belle-ten) dergisinin Ekim 1937 tarihli sayısında yer almış-tır. Terimler Türkçe-Osmanlıca, Osmanlıca-Türkçe, Fransızca-Türkçe olmak üzere sıralanmış ve ön sıra-yı matematik terimleri almıştır.’’

Atatürk için dilde en önemli unsur dilin sade ol-masıydı. Eğitim verilirken de dilin anlaşılabilir ol-masını istiyordu. Bu fikrini ’’Fen bilimleri o suret-le yapılmalı ki anlamları ancak istenilen şeyi ifade edebilsin.’’sözleriyle ifade etmiştir. Atatürk bu dü-şüncesinden olacak ki eski dildeki birçok matematik terimi yerine bugün halen kullanmakta olduğumuz Türkçe terimler türetmiştir.

Bunlara birkaç örnek verebiliriz. (Tablo 1 )

Geometri Kitabı

Atatürk iyi seviyede Fransızca biliyordu. Bugün Anıtkabir’de okuyup not almış olduğu birçok Fransız-ca kitap bulunmaktadır. O tarihlerde Hachette Kita-bevi yurt dışından her türlü kitabı ülkeye getirmek-tedir. Bunlar arasında Fransızca bilim kitapları da bu-lunmaktadır. Dil kurultayı çalışmalarına katıldığı za-manlarda, birkaç tane Fransızca geometri kitabı is-temiş, ondaki geometri terimlerini Türkçeye çevir-miştir. 1936-37’nin kış aylarında bu terimleri çevire-rek kendi eliyle bir geometri kitabı yazmıştır. Bu kitap 1937’de ‘’Geometri öğretenlere, bu konuda kitap ya-zacaklara’’ kılavuz olacak şekilde Kültür Bakanlığınca basılmıştır. Bu kitap 44 sayfadan oluşan, geometri ile ilgilenen herkese kılavuz niteliğinde bir yapıttır. İçeri-sinde bugün hala kullandığımız Türkçe geometri te-rimleri yer almaktadır.

Onlardan bazıları; yanal, yamuk, artı, eksi, kırık, çekül, yatay, düşey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beş-gen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, alan, varsayı, (sonra varsayım olarak değişmiştir.), çarp, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev boyut, uzay, yü-zey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, yüre (daha sonra küre olarak değişmiştir.), içters açı, dışters açı, taban, eğik, gerekçe… gibi te-rimlerdir.

Bu yapıttaki tanımların tümü Atatürk tarafından ya-zılmıştır. Tanımlar oldukça anlaşılır bir şekilde ifade edilip örneklendirilmiştir. Kitabın ilk sayfasında ‘’Bul-duru’’ başlığıyla verilen, bugün “içindekiler” kelimesi ile ifade edilen, bir liste bulunmaktadır. Kitaba daha sonra Atatürk’ün ölüm yıl dönümünde (10.11.1971 ta-rihinde) Türk Dil Kurumu Başuzmanı Agop Dilaçar ta-rafından önsöz eklenmiştir.

Eski Türkçe Yeni Türkçemekan uzaymukavves eğriamûd dikey kutur çaptenasüb orantınisbet oranşâkulî düşeyzâviye açıufkî yatayhattı munassıf açıortaymuhit çevre

(Tablo 1 )

∞ 6 + - % = ÷ √ ∞ 7 + - % = ÷ √ 9 X = % 7 + 1 = 8 / 2 = 4 + - % = ÷ 8 ∞ 6 + - % = ÷ √ ∞ 7 + - % = ÷ √ 9 X = % 7 + 1 = 8 / 2 = 4 + - % = ÷ √ 8 /

∞ 6 + - % = ÷ √ ∞ 7 9 + - % = ÷ √ 9 X = % 7 + 1 = 8 / 2 = 4 + - % = ÷ 8 ∞ 6 + - % = ÷ √ ∞ 7 + - % = ÷ √ 9 X = % 7 + 1 = 8 / 2 = 4 + - % = ÷ √ 8 / 7 + 1 = 8 / 2 = 4 + - % =

Page 40: Yildizlar - Sayi 5

74 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 75OCAK / 2010

Sivas’ta Geometri Dersi

Atatürk’ün matematiğe olan ilgisi onun okul ziya-retlerinde daha iyi gözlemlenmiştir. Atatürk dil dev-rimini ülkedeki etkisini gözlemlemek üzere 13 Kasım 1937 yılında Sivas’a gitmiştir. Burada bir zamanlar Si-vas kongresini topladığı lise binasını gezmiş oldukça duygulanmış ve daha sonra bu lisede dokuzuncu sı-nıfların geometri dersine girmiştir.

Tahta başına geçen Atatürk “müselles” yerine üçgen, zaviye yerine “açı” gibi terimler kullanarak, Pisagor teoremini öğrencilere anlatmıştır. Bu gezisinde ya-nında bulunan kültür bakanı Saffet Arıkan’a okul ki-taplarının yeni terimlerle yazılmasını söylemiş ve iki ayda yeni kitaplar bütün okullara gönderilmiştir

Atatürk’ün türettiği matematik terimlerini ve yaptı-ğı geometri tanımlarını bugün hala kullanmaktayız. Bazılarında küçük değişiklikler de yapılmıştır. Onlar-dan bazıları, örnek olarak Fransızca “hypothese’”in karşılığı olan Osmanlıcadaki “faraziye” yerine “varsa-yı” terimini türetmiştir. Bugün bu terim “varsayım” olarak kullanılmaktadır. Bunun gibi “tümey açı” yeri-ne “tümler açı”, “bütey açı” yerine “bütünler açı” te-rimleri kullanılmaktadır.

Atatürk daha öncesinde de İzmir’i ziyareti sırasında İzmir Atatürk Lisesini ziyaret etmiş orada matematik dersine girmiş ve bir müddet dersi izlemiştir.

Ölümünden iki yıl önce, 1936 sonbahar aylarında, İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda yaşadığı süreç-te devleti, İstanbul’dan yönetirken, İstanbul Üniver-sitesinin bilimsel toplantılarına da vakit buldukça ka-tılmış ve toplantılarda görüşlerini bilim adamları ile paylaşmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, bilime çok önem veren bir li-der olarak bilimin tam anlamıyla yapılabilmesi için bilimin temelini teşkil eden matematiğin iyi öğrenil-mesi ve uygulanması gerektiğinin farkındaydı. Küçük yaşlardan itibaren de en fazla ilgi duyduğu alanın matematik olması, onun bir lider olarak, Cumhuriyet nesline yol göstermesi ve örnek olması bağlamında etkili bir unsur olmuştur. Hazırlamış olduğu geomet-ri kitabının isminin ’’Geometri Öğretenlere, Bu Konu-da Kitap Yazacaklara’’ diye isimlendirmesi de bunu göstermektedir.

O bir bilim dalı olarak matematiğin ülkesinde va-kit kaybetmeden üzerinde durulması, belli bir disip-lin içinde öğrenilmesi gerektiğini biliyor ve matema-tik olmadan diğer bilim dallarında ilerleme kaydedi-lemeyeceğini, iddia edilen gerçeklerin özüne inileme-yeceğini şu şekilde ifade ediyordu.

“Bilim deyince, onda hakikat diye öne sürdüğü öner-melerin pekin olmasını ister; pekinlik ise en mükem-mel şekliyle matematikte bulunur. O halde bilim o disiplindir ki; önermeleri matematikle ifade edilir. O zaman matematiği kullanmayan disiplinler bilimin

dışında kalacaklardır.” II

Kaynaklar:

[1]Geometri, Türk Dil Kurumu Yayınları/Türk Tarih Kurum Basımevi, Ankara

[2]Bilim Teknik Dergisi Dr. M. Cemil UĞURLU ilgi-li makaleleri, (Atatürk’te Rasyonel Ve Matematiksel Düşünme)-(Atatürk’ün Yaşamında Matematik Kül-türünün Değeri)

[3]Prof. Yavuz Aksoy Matematik ve Tarihi, Cilt 4, Os-manlı Devleti ve Cumhuriyet Türkiyesi

∞ 6 + - % = ÷ √ ∞ 7 + - % = ÷ √ 9 X = % 7 + 1 = 8 / 2 = 4 + - % = ÷ 8 ∞

∞ 6 + - % = ÷ √ ∞ 7 9 + - % = ÷ √ 9 X = % 7 + 1 = 8 / 2 = 4 + - % = ÷ 8 ∞ 6 + - % =

Page 41: Yildizlar - Sayi 5

76 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 77OCAK / 2010

ÖĞRENCİ KÜRSÜSÜ

SEVGİYE SUSAMIŞYÜREKLER

Rukiye ŞAHAN İngilizce Öğretmenliği

S

se

vg

iye

su

sa

mış

rek

ler

Sevgi… Nerde ne yaparsan yap içinde mut-laka sevgi olmalı. Sevgi en büyük ders ve en büyük armağandır. Bir balıkçının ağlara do-kuduğu da, kadının kasnağa işlediği de sev-gidir. Bir öğretmen ise; sevgisiyle sevme-yi öğretir, sevmenin ve sevilmenin güzel-liğini yaşatır doruklarda. O yüzden bütün mesleklerden ayrıdır öğretmenlik! Öğret-men melektir.”sevgi” ve “ilgi” olan kanatla-rıyla korur seni. Kararmış yürekleri aydınla-tır. O göremediğimiz ama var olduklarını bil-diğimiz bütün melekler, adlarını öğretmen-lerden alır. Çünkü melekler bile onu kıskanır.

Geçmişin sayfalarını birer birer çevirirken hayalinizden, her birine “Bir varmış bir yok-muş” diye başlayacağınız ne hatıralar geçmi-yor ki… Düşünüyorum da; öğretmencilik ya da derslerimi ayna karşısında anlatarak baş-ladım bu kutsal mesleğe… Belki de lise haya-tımı yatılı okulda geçirmeye başlayıp, insan-ları tanıyıp insan mühendisi olmamla baş-ladı her şey… İnsan mühendisi olduğum bu okuldan mezun olduktan sonra üniversite hayatı başladı benim için. Şimdiki hünerim ise; üniversite öğrenciliğim sırasında kutsal mesleğime bir an önce başlayabilmekti. Ni-hayet çocuklar indi hayatıma. Karşımda pırıl pırıl yüzler, umutlu gözler… Bir anda yaşadık-larımı, geçtiğim yolları beynimden geçirdim. Merhaba gelecek, merhaba umut, merhaba aydınlık… Demek ben de cehaletin düşmanı olacaktım. Ben de bugünleri yarınlara gelin gelin edecektim. Nice Ayşelere, Ahmetlere ve Kemallere ışık tutacaktım. Her meslekte ye-tiştirdiğim yüzlerce öğrencim olacaktı şim-diden. Artık derslerimi ayna karşısında değil, tahta başında anlatacaktım.

Öğrencilerim, canlarım, sevgiye susamış yü-reklerim! Siz açacak güllerim, bense kanımla size renk katacak goncanızım. Eğitim ve öğ-retimin güllerine selam

olsun! Eğer ifadelerim yüreğimdekilere ter-

cüman olabilirse; size hayallerimde büyüt-tüğüm rengarenk kır çiçekleri sunmak isti-yorum. Nefeslerini kesen, yutkunmalarına fırsat vermeyen bir coşkuyla anlatayım. Tat-lı bakışım ve okşayan konuşmamla sizleri ilk andan kendime hayran bırakayım. En hüzün-lü, sıkıntılı anımda bile sizlere bir şey hisset-tirmeden; sıkıntılarımı yutkunarak anlata-caklarımı öğretebileyim. Sizlere ışığımdan parıltılar göndereyim. Öğrenciler hamurdur öğretmenin elinde. Gökyüzünün mavisini, ağaçların yeşilini, dağların kekik kokusunu ve hayata gülümseyerek bakmayı, öfkeyi yut-mayı, kardeşliği, yardımseverliği benimle öğ-renin. Elleriniz kalem, düşleriniz ben olayım çocuk yüreklerinizde. Suskun yüreklerinizi canlandıran ben olayım. Sevgiyle dokunsun ellerim Ayşelere, Eliflere, Ahmetlere… “bun-lar benim çocuklarım” dercesine dağ gibi di-kilen öğretmeniniz olayım.

Öğretmenlik; tarif edilemez güzellik! Ancak yol hep düz değil; inişler, yokuşlar, darlıklar, yokluklar… Belki öğretmenlik bana lüks vil-lalar, son model arabalar kazandırmayacak. Teselli kaynağım; geride bırakacağım güler yüzlü öğrencilerim, manevi baharlarım ola-cak. Onca yorgunluğuma rağmen eve var-dığımda hissettiğim huzur! Başımı yastığa koyduğumda bana emanet edilmiş yüzlerce çocuğun sorumluluğunu, tüm fedakarlık ve azim ile kabul etmenin mutluluğu…

Öğrencilerim, sevgiye susamış yüreklerim! Sevgi baharlarınızın mimarı, hayat öğretme-niniz, dualarınızda unutmadığınız, sarılmaya doyamadığınız goncanız olayım…

Kalbim sevgi ırmağı, coştukça coşacak. Umu-da kanat çırpacağım. Aynı azim, heyecan ve iradeyle ülkemin gelecek çiçeklerini yetiştir-meye devam edip; kutsal bayrağı düşürüp kirletmeden, yeni Rukiye öğretmenlere ema-net edeceğim! II

Page 42: Yildizlar - Sayi 5

78 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 79OCAK / 2010

YYÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ön-derliğinde Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Tek-nik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi rektörlerinden oluşan bir heyet temaslarda bulunmak üzere Singapur’daki bazı üniversiteler ve araştırma merkezlerine ziya-retlerde bulundu. Ziyaret esnasında, National Uni-versity of Singapore, Nanyang Technological Uni-versity ve ASTAR (Agency For Science, Technology and Research) Araştırma Merkezi yetkilileriyle görüşülerek Singapur’daki yükseköğrenim yapısı ile ilgili bilgi alınmasının yanı sıra iş birliği ve burs fırsatları konusunda görüşmelerdebulunuldu.

Singapur’da eğitim ve araştırmaya tahsis edilen bütçeden ve üniversitelerin geldiği noktadan çok etkilendiğini ifade eden YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK’ün üzerinde çalıştığı projeyle alakalı olarak “YTÜ, ODTÜ, İTÜ, Yedite-pe, Bilkent gibi üniversiteleri ‘Mükemmeliyet Merkezleri’ne dönüştürmeyi düşündüklerini be-lirtti.

Singapur ziyaretinde Üniversitemiz ve Nanyang Technological University arasında araştırma amaçlı lisansüstü öğrenci değişimi, araştırma ve öğretim amaçlı akademisyen değişimi, kütüpha-ne kaynakları ve araştırma yayınları da dahil bilgi değişimi, ortak araştırma projeleri yürütülmesi ve doktora öğrencilerinin gözetim ve denetimi konu-larını içeren ikili anlaşma imzalandı.

ÜNİVERSİTE DEĞERLENDİRMELERİ

National University Of Singapore

Profil: 24.600 lisans ve 7.700 lisansüstü olmak üzere 100 farklı ülkeden toplam 32.300 öğrenci-ye sahip olan üniversite bünyesinde; 2.100 fakül-te, 1.700 araştırma elemanı, 1.300 profesyonel yönetici ve 2.500 de genel personel olmak üzere toplam 7.600 personel bulunmaktadır. Üniversi-te, sosyal alanlardan mühendisliğe kadar geniş yelpazede 14 farklı fakültede eğitim hizmeti ver-mektedir. Bu fakültelerde 52 lisans, 153 master ve doktora programı yürütülmektedir. Üniversiteler arası dünya sıralamasında birden fazla alanda ilk 30’da ve Asya sıralamasında ise ilk 4 içinde yer al-maktadır.

Eğitim: Üniversite Bilginler Programı (USP), Çift Diploma Programları (DDP), Birleşik Derece Prog-ramları (JDP), NUS Denizaşırı Okulları (NOC), Özel Bilim Programı (SPS), Öğrenci Değişim Program-

ları, Yabancı Dil Eğitim Programları ve Küresel Mühendislik Programı gibi farklı öğrenim fırsat-larını öğrencilerine sunmaktadır. Bunların dışın-da, Denizaşırı Okulları, Sanayi Bağlantılı Ofisi ve Girişimcilik Merkezi aracılığıyla öğrencilerini gi-rişimciliğe teşvik eder. Biyoteknoloji, işletme, bil-gisayar, mühendislik, eczacılık ve fen alanlarında öğrencilere yurt dışında staj imkanı verir. Eğitim dili İngilizcedir. Fransızca, Almanca ve Kore dili için hazırlık programları mevcuttur. NUS gelen öğrencilerin uygunluğunu değerlendirmek için kendi üniversite sınavını uygular.

Araştırma: Araştırmalarını Singapur için stra-tejik önemi olan konularına odaklamaktadır. Bi-yomühendislik, nanoteknoloji, kanser ve dönü-şümsel ilaçlar, etkileşimli ve dijital medya, çevre ve su, deniz araştırmaları, ulaşım ve lojistik gibi araştırmalara odaklanmaktadır. 16 ulusal düzey-de, 21 üniversite düzeyinde ve 80 fakülte temelli araştırma merkeziyle yakın eğitim ve araştırma ilişkisi içerisindedir. Son zamanlarda, kanser ve kuantum teknolojileri alanlarında iki adet mü-kemmellik araştırma merkezi kurmuştur. Her yıl 1.700 proje gerçekleştirilir, yaklaşık 100 araştırma ödülü kazanılır, 100 sempozyum ya da konferan-sa ev sahipliği edilir ya da organize edilir ve şu ana kadar 43 patent içeren 2.400 yayın yapmıştır.

>> Singapur’da ziyaret edilen üniversitelerin uluslararası öğrenci değişim programları çok aktiftir ve çok sayıda ülke ve üniversite ile bağlantıları bulunmaktadır.

>> Nanyang Technological Unıversıty, mühendislik ve IT alanlarında dünyanın en iyi 26. üniversitesi olarak gösteriliyor.

MÜKEMMELİYET MERKEZİ OLMAYA ADAY ÜNİVERSİTELER SİNGAPUR’DA

haber, Öğr. Gör. Hakan KARATAŞ

Page 43: Yildizlar - Sayi 5

80 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 81OCAK / 2010

Uluslararası İlişkiler: 4 farklı ülkede 6 denizaşırı okula sahiptir. Avrupa ve Amerika da dahil olmak üzere 11 farklı üniversite ile lisans ve lisansüstü düzeyde ortaklıkları bulunmaktadır. 40 çift dip-loma ve birleşik derece programları olmak üzere dünya çapında zirvedeki üniversitelerle iş birliği yapmaktadır. %20’si lisans, %70’i lisansüstü ve 1100’ü değişim öğrencisi olmak üzere toplam da 7.800 yabancı öğrenciye sahiptir. Akademisyen-lerin %50’si ve araştırma elemanlarının %75’i ya-bancıdır. Öğrenci Değişim Programı çerçevesinde 27 ülkeden 180 aktif ortaklığı bulunan üniversite ile yürüttüğü çalışmalar sonucunda 1267 giden ve 1288 gelen öğrencisi vardır.

Nanyang Technological University

Profil: NTU, özellikle fen ve mühendislik alanların-da araştırma odaklı bir üniversitedir. 1991 yılında teknik üniversite olmuştur. Dünyanın ilk 100 üni-versitesi içerisindedir. NTU farklı ülkelerden gelen öğrencilerle beraber yaklaşık 30.400 öğrenciye sahiptir. Bu öğrencilerden 9.400’ü lisansüstü öğ-rencidir. 40 farklı ülkeden 2.600 öğretim ve araş-tırma personeli vardır. NTU’da mühendislik, bilim, işletme, sanat ve sosyal bilimler olmak üzere 4 ko-lej bulunmaktadır. Her yıl yaklaşık 5.000 öğrenci kabul edilir. Mühendislik ve IT alanlarında dünya-nın en iyi 26. üniversitesi olarak gösterilmektedir.

Eğitim: Ülkenin kurulan ilk özel üniversitesidir. Muhasebe ve İşletme; Sanat, Tasarım ve Medya; Biyolojik Bilimler; İletişim ve Bilgi; Eğitim; Sosyal Bilimler; Fizik ve Matematik Bilimleri ve Mühen-dislik başlıkları altında toplam yaklaşık 35 lisans programı, 14 çift diploma programı ve Georgia

Tech Üniversitesi ile 2 entegre programı bulun-maktadır. Bilim ve teknoloji odaklı müfredatları dışında işletme konusunda çok ünlüdür. İşletme Okulu MBA programları sıralamasında dünyada ilk 50 içerisindedir. Lisans ve lisansüstü program-larının hepsinde öğrencilerini girişimciliğe yön-lendirmektedir.

Araştırma: Mühendislik Koleji kendisine bağlı teknoloji ve inovasyon odaklı 6 okuluyla dünyada araştırma çıktısı en fazla olan 4 üniversiteden bi-ridir. NTU geçtiğimiz 5 yıl içerisinde biyobilimler, çevre ve su teknolojileri, etkileşimli dijital ortam araştırmalarına yaklaşık 2.4 milyar $ tahsis etmiş-tir. Biyomedikal ve yaşam bilimleri, doğal bilimler ve mühendislik, muhasebe ve işletme, iletişim, sanat ve sosyal bilimler, diplomasi ve uluslar arası çalışmalar, eğitim konularında önemli araştırma-lar yürütmektedir. Bosch, Rolls-Royce, Siemens, Thales Group ve Infineon gibi önemli sanayi ku-rumlarıyla araştırma ortaklıkları bulunmaktadır.

Uluslararası İlişkiler: NTU’nun uluslararası iliş-kileri çok güçlü ve yaygındır. Dünya çapında 45 ülkede 400’den fazla kurumla ortaklıkları bulun-maktadır. Lisans öğrencilerinin %20’si, lisansüstü öğrencilerinin ise %60’ı yabancıdır. Amerika’daki iyi üniversitelerle ortak eğitim ve araştırma prog-ramları oluşturmuştur. Stanford Üniversitesi ile çevre mühendisliği yenilikçi yeşil teknoloji odaklı lisansüstü programı, Cornell Üniversitesi ile otel ve misafirperverlik yönetimi master programı, MIT Üniversitesi ile mühendislik ve biyobilim-ler konulu programlar ve yoğun uzaktan eğitim programları ve araştırma iş birlikleri inşa etmiş-tir. Avrupa’da ise Münih Üniversitesi, İsviçre’de

St Gallen Üniversitesi ve Fransa’da ESSEC ve Norveç’te BI ile ortak programlar yürütmektedir. Bunların dışında Asya’da da farklı ülkelerden bir-çok üniversite ile ortak çalışmalar yapmaktadır.

A STAR (Agency For Science, Technology And Research)

A STAR, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına bağlı bir ku-ruluştur. Ar-Ge faaliyetlerinde üniversiteler temel araştırmaların yürütüldüğü yerler, A STAR ise bu araştırmaların sanayi araştırmalarına dönüştü-rüldüğü ya da uygulamalı araştırmaların yürütül-düğü ajans olarak görev yapar. Bu ajansın yapısın-da Bilim ve Mühendislik Araştırma Konseyi, Biyo-medikal Araştırma Konseyi ve ortak çalışmaların gerçekleştirildiği Ortak Konsey Ofisi bulunmakta-dır. Bunların dışında, A STAR Lisansüstü Akademi-si ve İş birliği Grubu da yer almaktadır. A STAR, bu yapının dışında disiplinler arası çalışmaların yürü-tüldüğü farklı araştırma alanlarından birçok ens-titü ve merkeze sahiptir. Sanayiden 272 kurumsal iş birlikçisi ve 21 tane ise yan kuruluşu bulunmak-tadır.

Sonuç

Yukarıda sıraladığımız rakamsal verilere bakıldı-ğında Singapur’da ziyaret edilen üniversitelerinin ön plana çıkan özelliklerini iki grupta toplamak mümkündür:

1. Ar-Ge çalışmalarına verdikleri önem ve ayırdık-ları bütçe, Singapur’da bulunan üniversitelerin teknik bölümlerinin Ar-Ge çalışmalarına önem verdikleri ve bu çalışmaları devletin ve sanayi kuruluşlarının desteği ile gerçekleştirdikleri açık-tır. Farklı alanlarda yürütülen Ar-Ge çalışmaları dünya standartlarının üstünde araştırmacılar ve laboratuarlarda gerçekleştirilmektedir. Yapı-lan araştırmalar A STAR tarafından ilgili firmalar ile bölüşülerek teorik ve laboratuar çalışmaları-nı ürüne dönüştüğü anlaşılmaktadır. Singapur hükümetinin Ar-Ge çalışmalarına verdiği önem açıktır. Önümüzdeki beş yıl için Ar-Ge’ye ayrılan bütçenin 13,6 milyar dolar olması ve bir önceki dönemle kıyaslandığında bütçenin %100 oranın-da artmış olması bunun açık bir göstergesidir. İlk bakışta boşa harcanan bir para olarak görülen bu harcamanın aslında Singapur devletinin şu an sa-hip olduğu milli gelirin ana unsuru olduğu görül-mektedir. Hiçbir ciddi altyapı zenginliğine sahip olmayan Singapur devletinin milli gelirinin yük-sek teknolojik ürünler üretmesi ile oluştuğu anla-şılmaktadır. Şu anda çalışılan konular bunu açık

göstergesidir. Dünya çapında çok sayıda önemli şirketlerle Ar-Ge çalışmalarını sürdürmektedirler.

2. Uluslararası üniversiteler ve kuruluşlarla kur-dukları iş birlikleri, Singapur’da ziyaret edilen üni-versitelerin öğrencileri, akademisyenleri ve araş-tırmacılarının önemli bölümünün yabancı olduğu görülmektedir. Amerika, Avrupa ve Asya’da birçok üniversite ile ikili ortak programlar ve projeler yü-rütülmektedir. Uluslararası öğrenci değişim prog-ramları çok aktiftir ve bağlantıda oldukları ülke ve üniversite sayısı çok büyüktür. Özellikle, öğrenci-lerini dönemsel ya da bir yıllık olmak üzere, ülke dışındaki üniversitelere gitmelerini teşvik etmek-tedirler. Bu kapsamda, farklı ülkelerde kendi de-nizaşırı okullarını kurmuşlardır. Bu çerçevede; öğ-renci, program ve okul hareketliliğine önem ver-dikleri görülmektedir. Eğitim dillerinin İngilizce olması öğrencilerin bu hareketliliğe kolayca uyum sağlamalarına neden olmaktadır. II

>> Hiçbir ciddi altyapı zenginliğine sahip olmayan Singapur milli gelirinin, yüksek teknolojik ürünler üretmesi ile oluştuğu anlaşılıyor.

Page 44: Yildizlar - Sayi 5

82 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 83OCAK / 2010

AAz zamanda çok ve büyük işler başarmayı kendi-ne ilke edinmiş bir neslin torunları olma bilincin-de birkaç girişimci ruhun nasıl 1 yıl gibi kısa bir sü-rede ulusal bir birlik olduklarının hikayesidir bu.

20. yy’ın son çeyreği Ülkemiz gençliği açısından pek de iç açıcı geçmemiştir. Siyasi kavgalar ile yo-rulmuş genç beyinler, katı kurallar ve yıpratılmış bedenleri ile bir sonraki nesile sadece umutsuzluk taşıdı. Bu umutsuzluk magazin kültürüne biat ol-muş, ülkesinin ve daha da vahimi kendisinin ge-leceğini önemsemeyen gençler yetişmesine se-bep olmuştur. Milli şuurdan yoksun bir gençlik hiç şüphesiz önce kendi kültürünü ve toplumunu yiyip bitirecektir. Vahim durumun farkında olma-mak maalesef mümkün değildir.

Farklılığı hissettirmek

İşte bu nokta da bulundukları üniversitelerde en prestijli etkinlikleri gerçekleştirip, üniversite öğ-

rencilerinin popüler kültürün etkisinden kurtu-lup, kişisel gelişimlerini sağlamayı hedefleyen bir grup öğrenci ve kulüp başkanın farklı olmak ve farklılığı hissettirmek adına kurdukları bir birlik-tir 3İK.

2009 yılının Kasım ayında başlayan fikirsel tartış-malar neticesinde 1 Mart 2009 tarihinde İstanbul İktisadi ve İdari Bilimler Kulüpler Birliği ( 3İK) ola-rak hayat bulan hayalimiz Ülkemizin özlem duy-duğu bir gençlik için çaba sarf etmeye başlamış-tır. 1 Mart tarihinde 5 farklı üniversiteden 11 fark-lı öğrenci kulübü ile kurulan birlik, bugün 35 fark-lı üniversiteden 65 öğrenci kulübünü bünyesinde bulunduran ulusal bir birlik haline gelmiştir.

Birliğimizin hedefleri

Birliğimizin vizyonu sadece Ülkemizle sınırlı kal-mak değil, aynı zamanda iş ve kariyer alanında fa-

SIFIRDAN ZİRVEYEBİR BAŞARI HİKAYESİ3İK

>> Etkileşim ve Gelişim Kampı 3İK adına adeta bir kilometre taşıdır. Kamp programına katılan öğrenci kulüplerinin sayısı 65’dir. Bu yönüyle E&G Kampı Türkiye de bir ilktir.

>> 1 Mart tarihinde 5 farklı üniversiteden 11 farklı öğrenci kulübü ile kurulan birlik, bugün 35 farklı üniversiteden 65 öğrenci kulübünü bünyesinde bulunduran ulusal bir birlik kazandı.

haber, Muhammed Attila SEVİM 3İK Yönetim Kurulu Başkanı

Page 45: Yildizlar - Sayi 5

84 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 85OCAK / 2010

aliyet gösteren öğrenci kulüplerini bünyesinden bulunan global bir birlik olmaktır.

Üniversite ile Sanayi Kuruluşları arasında köp-rü vazifesi görmeyi kendine ilke edinen birliğimi-zin ilk projesi, 18 Ağustos 2009 tarihinde gerçek-leştirilen “3İK Şirket Yetkilileri ile Buluşuyor” pro-jesidir. Yıldız Hisar Tesislerinde gerçekleşen kah-valtı programına Ülkemizin en büyük şirketleri-nin insan kaynakları yetkilileri katılmıştır. Kahval-tı programına 25 şirketin yanı sıra İstanbul gene-linden 17 öğrenci kulübünün başkanı katılmıştır.

3İK Kahvaltıları artık bir marka olmuştur. Yıldız Hi-sar Tesislerin de belirli periyotlarla bir araya ge-len kulüp başkanları 3İK için neler yapılabiliri tar-tışmaktadır.

Birliğin en önemli projesi 14-15-16 Ekim 2009 ta-rihlerinde gerçekleşen Etkileşim ve Gelişim Kam-pıdır. Kamp programına katılan öğrenci kulüple-rinin sayısı 65’dir. Bu yönüyle E&G Kampı Türkiye de bir ilktir. Etkileşim ve Gelişim Kampı 3İK adına adeta bir kilometre taşıdır.

3İK birinci yılını kutlayacak

Mart ayının ilk haftası birinci yılını kutlayacak olan 3İK çok kısa bir süre içinde büyük projelerin altına imza atmıştır.

Faaliyetlerine kurumsal görüşmeler ile de-vam eden 3İK ilk olarak İTO Başkanı Sayın Murat YALÇINTAŞ’ı ziyaret etmiştir. Kurumsal görüşme-

ler YTÜ Rektörü Sayın Prof. Dr. İsmail Yüksek ve

İ.Ü. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Çiğdem Ka-

yacan ile devam etmiştir.

Şüphesiz her başarı hikayesinin kahramanları var-

dır, ilk günden itibaren 3İK adına emek sarf eden

3İK Yönetim Kurulu Üyeleri;

Ahmet DURUEL- Denetleme Kurulu Başkanı

A.Burak TEKİN- Denetleme Kurulu Üyesi

Aslı GÜRKONAK- Yönetim Kurulu Üyesi

Melih EFEOĞLU - Yönetim Kurulu Üyesi

Sinan ERYİĞİT - Yönetim Kurulu Üyesi

Oktay ÇOŞKUN- Yönetim Kurulu Başkan Yardım-

cısı

Erdoğan GÜL- Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Yücel ERDEM- Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Muhammed Attila SEVİM- Yönetim Kurulu Baş-

kanı

Bizim yaptıklarımızı bazıları hayal dahi edemez

3İK yaptığı her organizasyon ile marka olmaya ve

marka değerini yükseltmeye devam etmektedir.

Bugün üniversiteler de yer alan en güçlü öğrenci

kulüpleri birliği 3İK’dır. 3İK felsefesi “ Bizim yaptık-

larımızı bazıları hayal dahi edemez.”dir. Her han-

gi bir siyasi görüşe yakınlığı veya uzaklığı olma-

yan birliğimizin ve birlik yönetim kurulu üyesi ar-

kadaşlarımızın tek amacı kubbede hoş bir seda bı-

rakabilmektir.

Tarihinden ders alan ve tarihini önemseyerek

stratejiler geliştiren bir Ülke haline gelen Türkiye,

2023 yılında dünya lideri olmayı hedeflemektedir.

Dileğim dünya lideri bir Türkiye için var gücüyle

çalışan bir Türk gençliğidir.

Birliğimize desteğini hiç esirgemeyen ve her pro-

jede yanımızda olan YTÜ Rektörü Sayın Prof. Dr.

İsmail YÜKSEK’ e teşekkürü bir borç bilirim. II

YTÜ KULÜPLER BİRLİĞİSOSYAL SORUMLULUK PROJESİ>> YTÜ Kulüpler Birliği tüm kulüplerin sorunlarını belirlemek ve bu sorunların çözümü için ilgili kulüplere destek olmak amacıyla kurulmuştur.

haber, Salih ÜREK YTÜ Kulüpler Birliği Başkanı

Page 46: Yildizlar - Sayi 5

86 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 87OCAK / 2010

YYıldız Teknik Üniversitesi Kulüpler Birliği; YTÜ’nün Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’na bağlı okul kulüplerinin, sorunlarına ve projelerine destek amaçlı oluşturulmuş, her sene tüm kulüp baş-kanlarının oylarıyla seçilen Yıldız Teknik Üniver-sitesi birimidir. Kulüpler; Üniversitemize farklı coğrafyalardan, farklı yaşam koşullarından gelen öğrencilerin, her şeyden önce yakın arkadaşlıklar kurmalarını sağladıkları, aynı zamanda da bütün bir yıl içerisinde düzenlenen Türkiye çapında hat-ta uluslararası düzeyde organizasyonlarda ortak çalışma bilincini oluşturdukları ve öğrencilerin ders dışı faaliyetleri ile kendilerine hem sosyal, hem bireysel olarak artı değer kazandırdıkları olu-şumlardır.

Bunları kısaca gruplandırmak gerekirse;

• Öğrencilerin geleceklerini yönlendirebilecekleri kariyer ve mühendislik kulüpleri,

• Kişisel yatırımlarını en etkin şekilde dışarı vura-bilecekleri sanat, hobi ve düşünce kulüpleri,

• Uluslararası düzeyde arkadaşlıklar ve kariyer olanakları edinebilecekleri uluslararası öğrenci değişim kulüplerinden oluşmaktadırlar.

Bu sebeple YTÜ öğrencileri aldıkları eğitimin ya-nında, onları sosyal olarak da toplumda ön plana çıkarabilecek olanaklara sahiptirler. Üniversite-lerin her şeyden önce öğrencilere ait oldukları düşünülürse, bu aidiyet içerisinde kulüplerin ne kadar büyük önem arz ettiklerini rahatlıkla söyle-yebiliriz.

YTÜ Kulüpler Birliği’nin işlevleri

YTÜ Kulüpler Birliği ise tüm kulüplerin sorunlarını belirlemek ve bu sorunların çözümü için ilgili ku-lüplere destek olmak amacıyla kurulmuştur. Ku-lüp başkanlarının çeşitli sorunlarını iletebilecekle-ri aylık toplantılar ve harici görüşmelerle ilişkilerin güçlendirildiği ve tüm koordinasyonun sağlandığı bir birimdir. Kulüpler kendi ilgileri dâhilinde sene

içerisinde çalışırken, kulüpler birliği vasıtasıyla da tüm Üniversite olarak tek elden projeler ve orga-nizasyonlar yürütmektedirler.

Maddi ve manevi yardım

YTÜ Kulüpler Birliği, kulüpler vasıtasıyla tüm YTÜ öğrencilerinden ve destekçilerinden topladığı bağışlar ve gelirlerle Türkiye’nin farklı şehirlerin-deki muhtaç okullara ulaşır. Buradaki öğrencile-re maddi ve daha önemlisi manevi yardımlarda bulunarak Ülkemizde eğitim ve öğretime destek vermek niyetiyle her yıl sosyal sorumluluk projesi organize eder.

Bu organizasyon dâhilinde;

• Her yıl yüzlerce yardıma muhtaç öğrenciye ula-şarak onları geleceğe kazandırıyoruz.

• YTÜ kulüp öğrencilerini, proje yaptığımız okullar-da bir hafta kadar misafir ederek küçük öğrencile-rimizle ortak projeler üretmelerini ve böylece hem üniversite öğrencilerinde sosyal sorumluluk bilinci-ni, hem de küçük öğrencilerimizde üniversite bilin-cini uyandırarak Türkiye’nin sosyal ve kültürel yapı-sında ki sorunların çözümünde aktif rol oynuyoruz.

• Her şeyden önce projede çalışan tüm öğrenci-lerin, grup çalışması ve proje üretme alışkanlığı edinmelerine önayak oluyoruz.

Projelerimiz

Geçmiş yıllarda Mardin’de ve Elazığ’da düzenle-nen projelerimizde ilgili okulun fiziki koşullarının iyileştirilmesinin yanında, kulüplerin ilgi alanları-na göre öğrencilerle küçük sunumlar ortaya çıka-rılmış ve bunlar sergi, gazete, video, koro, tiyatro olarak proje bitiminde Üniversitemizde ve ilgili ilköğretim okulunda sunulmuştur.

Bu yıl ise projemiz için İç Anadolu Bölgesi’nden Aksaray ilinde, TOBB İlköğretim Okulu’nu seçmiş bulunmaktayız. Seçtiğimiz okulun kısmen iyi fizi-ki şartlarına rağmen gelen öğrencilerin durumu incelendiğinde, projemize en uygun okul olduğu düşünülmüştür. Bu sene de Nisan ayında, geç-miş yıllarda oluşturduğumuz bilinçte öğrencilerle bir araya gelerek yeni projemizi en iyi şekilde bi-tirmek niyetindeyiz. Bizlere bu konuda yardımcı olan YTÜ yönetimine, destekçilerimize ve tüm ku-lüp başkanlarına teşekkür ederiz. II

>> YTÜ Kulüpler Birliği Ülkemizde eğitim ve öğretime destek vermek niyetiyle öğrencilere maddi ve daha önemlisi manevi yardımlarda bulunarak her yıl sosyal sorumluluk projeleri organize ediyor.

Page 47: Yildizlar - Sayi 5

88 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar89OCAK / 2010

Page 48: Yildizlar - Sayi 5

90Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 91OCAK / 2010

TTürkiye’nin en üretken yazarlarından Elif Şafak’la görüştük bu ay. Elif Hanım, aydınların bilindik ki-bir ve kaprislerinden çok uzakta bir profil çiziyor: O denli sıcak, cana yakın ve zarif. En sevdiğimiz yazarlar listesinde ilk sırada olduğu için kendisiy-le konuşmaktan çok mutlu olduk, onur duyduk. “Sevgili Elif Şafak, siz hep yazın biz de hep okuya-lım” demek geldi içimizden.

Eğitim ve akademik kariyeriniz yazarlığa hazırlık mıydı, yoksa yazar olmakla kariyerinize şaşırtma mı yaptınız?

Akademiden her zaman beslendim. Farklı di-siplinlerden kendimi yetiştirmeye gayret ettim; Uluslararası İlişkiler, Kadın Çalışmaları, Siyaset Bi-limi, Karşılaştırmalı Edebiyat. Bu alanlarda ders vermek bana çok şey kattı. Ben de bunları roman-larıma kattım. Benim için aslolan romancılık ama bir yazarın da kendini sürekli geliştirmesi gerekti-ğine inanıyorum.

“Aşk” ta bildiğimiz Şems ve Mevlana’nın dışına çı-kan bir yazar olarak aralarındaki ilişki ve kişilikle-rini örme biçiminiz kendi tasavvurunuzu mu yan-sıtıyor yoksa hikâyeniz tarihi gerçeklik olarak oku-nabilir mi?

Her romanım için önceden muhakkak geniş bir araştırma yapıyorum. Bulabildiğim her şeyi oku-yorum. Ama bu konular öyle nokta koyup ‘Ben bi-liyorum’ diyebileceğiniz konular değil. Tam tersi-ne okudukça ne kadar az bildiğinizi, ne kadar cahil olduğunuzu görüyorsunuz. Bence tasavvuf insanı kendi bilgisizliğiyle tanıştırıyor. Okumanın sonu yok. Çok araştırma yapıyorum fakat son tahlilde ben bir romancıyım ve roman bir hayal ürünüdür. Bunun altını çizme gereği duyuyorum. Aşk’ta an-lattığım Hazreti Şems de Hazreti Mevlana da be-nim hayal ettiğim kişilikler. Hem hakikatlere sa-dık kalıp hem hayal kurmak istedim. Tabii ki oku-malarımdan etkilendim ama her şey yine de bir kurgu.

Kitaplarınızda genel olarak tasavvufi düşünce ve motifler var. “Aşk” adlı kitabınız da bilinen en meşhur iki sufinin hayatı etrafında geçiyor. Yazar-lık serüveniniz böyle devam mı edecek yoksa bir rota değişikliği olur mu bundan sonra?

Aslında geriye baktığımda çıkan 9 kitabın birbi-

ELİF ŞAFAK:KELİMELERLE MUHABBET EDEREK YAZMAK>> Tasavvuf benim için daimi bir sevda ama o da sabit bir ilgi değil, o da değişen, halden hale giren, mevsimlerden geçen bir süreç. röportaj, ESRA DAGÜLOĞLU

Page 49: Yildizlar - Sayi 5

92 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 93OCAK / 2010

inden ne kadar farklı olduğunu da görüyorum. Her birinin enerjisi, rengi, ritmi farklı. Çünkü ben farklı bir insandım her birinin yazılma aşamasın-da. Bir kitaptan bir kitaba kendimi tekrar etmeyi istemem. Her romanı ayrı bir yolculuk olarak algı-lıyorum. Tasavvuf benim için daimi bir sevda ama o da sabit bir ilgi değil, o da değişen, halden hale giren, mevsimlerden geçen bir süreç.

Anne olarak Elif Şafak’ın hayatında neler değişti? Bu değişiklikler yazar kimliğinizle nasıl ve ne ka-dar örtüştü?

Her zaman kolaylıkla dengeleyemiyorum. Yazı, özellikle de romancılık o kadar bencil bir şey ki, benmerkezci olmanız gerekiyor. Yazının sahi-bi, merkezi zannediyorsunuz kendinizi, karakter-ler yaratıp onları öldürüyorsunuz ve yazı her şe-yin önüne geçiyor, her şeyiyle o birinci planda ol-mak istiyor. Bu anlamda çok paylaşımcı bir insan olmanız mümkün değil yazarken ama anne kim-liği ile baktığınızda tam tersi olmanız gerekiyor; sürekli verici olmanız, kendinizi ikinci plana atma-nız gerekiyor. Bunları nasıl dengeleyeceğimi ben de yaşayarak öğreniyorum ve bunun tek bir for-mülü, tek bir anahtarı olduğunu da zannetmiyo-rum. Öte yandan anneliğin yazarlığıma başka bir bilinç verdiğini ve gönül zenginliği kattığını düşü-nüyorum.

Artık daha kalabalık bir aile ortamınız var, yazar-ken nasıl bir ortamda olmayı tercih ediyorsunuz?

Ben yazarken evde devamlı gürültü oluyor, ses-ler, televizyon, müzik, çocukların patırtısı.... Bun-lar bir başka yazarı rahatsız edebilir ama ben za-ten sessizlikte çalışamam. Aşırı düzenli ve sessiz ortamlarda elim ayağıma dolaşır. Hep müzikle ya-zıyorum. Genelde radyo ya da CD çalar açık olu-yor. Gürültülü kafelerde, kalabalık havaalanların-da da iyi çalışırım. Daha rahat odaklanabiliyorum.

“Aşk”ın film olmasını istediğinizi duyduk, özel bir nedeni var mı?

Aşk´la ilgili, çok kıymet verdiğim yönetmenlerden güzel teklifler geldi. ´Aşk´ın güzel bir filme dönüş-mesini arzu ediyorum. Ama bu filmin Mevlana’yı doğru anlatması lazım. Doğru insan, doğru ekip ve doğru zamanı bulmak çok önemli. Onun için paldır küldür bu işin içine girmedim. Zamanını

bekliyorum; inanıyorum ki hayatta bazı şeylerin zamanı var, bakalım ne zaman gerçekleşecek?

İyi bir okuyucu olduğunuzu da biliyoruz, hangi tür kitapları ve yazarları okumayı tercih ediyorsunuz?

Ben obur bir okurum. İlgimi çeken her şeyi oku-rum. Dünya edebiyatının klasiklerinden popüler kadın dergilerine kadar. Popüler kültürü küçüm-semem, ondan da beslenirim. Bir de felsefe benim için hep özeldir. Heidegger, Spinoza, Hegel, Dele-uze, Leibniz... felsefecileri okumayı da severim.

Hobileriniz var mı, sizi, yazmanın ve anneliğin dı-şında en çok mutlu eden şeyler nelerdir?

Benim en büyük hobim sözlük okumak. Kelimele-re bakmak, kelime çalışmak. Çok seviyorum harf-leri. Bir de ekmek yapmayı öğreniyorum bu aralar, müthiş bir şey hamurla uğraşmak.

Yazmaya eğilimi olan kişiler için tavsiyeleriniz var mı?

Okumak bence bu işin anahtarı. Her yazarın çok okuması gerekiyor. O anlamda bizim tembel ol-mak gibi bir lüksümüz yok. Bir de naçizane tavsi-yem, yazmaya devam etsinler: Moral bozmadan, kelimelerle muhabbet ederek yazmak. Filanca ne der falanca beğenir mi diye kaygılanırlarsa o za-man yazı zarar görür.

Elif Şafak’ın bir günü nasıl geçiriyor?

Her günüm farklı geçiyor galiba. Bir günüm bir günüme uymuyor ki. Roman yazıyorsam hep ro-manın konusu ve karakterleri oluyor aklımda ve gönlümde. Yazmıyorsam, seyahat ediyorsam daha başka. Çocuklarla ve ev işleriyle geçiyor-sa zamanım daha başka. Etkinliklere gidiyorsam başka. Her an başka gibi geliyor bana. Tasavvufta da bir söz var ya, “her an başka bir şan üzre kuru-lu” diyorlar. Hakikaten öyle.

Üzerinde çalıştığınız yeni kitabınız hakkında bize bir kaç ipucu verir misiniz?

Yeni romanıma başladım. Onun heyecanı var üze-rimde. Osmanlı klasik döneme bir yolculuğa çık-mak niyetim, ama henüz bir şeyler söylemek için erken.

Bu güzel sohbet için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür borçluyum güzel sorularınız için… II

>> Yeni romanımda Osmanlı klasik döneme bir yolculuğa çıkmak niyetim.

>> ́ Aşk´la ilgili çok kıymet verdiğim yönetmenlerden güzel teklifler geldi. ́ Aşk´ın güzel bir filme dönüşmesini arzu ediyorum.

Page 50: Yildizlar - Sayi 5

94 Yıldızlar OCAK / 2010 Yıldızlar 95OCAK / 2010

KİTAP

Dan Brown

Yayınevi: Altın Ki-taplar

Sayfa: 528

Kayıp Sembol Ejderha Dövmeli Kız

Harvard Simge bilim Profe-sörü Robert Langdon, Kongre Binası’nda konferans vermesi için yakın bir arkadaşından davet alır. Ancak, Washington’a varır varmaz oldukça garip bir durum-la karşı karşıya kalan profesör, kendini korkunç bir oyunun orta-sında bulur. Kongre Binası’na bı-rakılmış olan bir sembolün -ya-kın arkadaşı Peter Solomon’ın kesik eli- varlığını haber veren bir telefon, Langdon’ı hiç de yaban-cısı olmadığı bir dünyaya davet etmektedir. Antikçağlarda kulla-nılan bu sembolik çağrı, daveti alan kişiyi ezoterik bilgeliğin hü-küm sürdüğü, çok eskilerde kal-mış kayıp bir dünyaya sürükle-yecektir. Sonu belli olmayan bu mistik daveti arkadaşını kurtar-mak için kabul eden Langdon, bir anda masonik sırların, saklı kal-mış tarihin ve o güne dek gör-mediği yerlerin gizli dünyasın-da inanılmaz bir gerçekle yüzleş-mek zorunda kalır. II

41 ülkede rekor satış yapan ki-taplarının başarısını göremeden 50 yaşında hayata veda eden İs-veçli gazeteci Stieg Larsson’un zihne kazınacak sahneler, çar-pıcı ve canlı karakterler, okurla-rı adeta yerlerine çivileyecek sü-rükleyici bir kurgu ile her sayfa-sını ağır ağır ve dokuyarak yaz-dığı Millennium serisinin ilk ki-tabı Ejderha Dövmeli Kız’ı oku-duktan sonra, Gefle Dagblad gibi

‘bundan daha iyisi yapılamaz’ di-yebilirsiniz. Ama bu erken bir ka-rar olabilir.

“Bu kitabı okumaya başladı-ğınızda ilk adımı hiç atmamış ol-mayı dileyeceksiniz. Çevreniz ka-raracak ve kendinizi öykünün içinde bulacaksınız…”

Bild Am Sonntag II

Öğretim Tasarımı

Öğretim Tasarımı bir süreç olarak ele alındığında; öğretimin kalitesini sağla-mak için, öğrenme ve öğretme kuram-larından yararlanılarak ilerleyen siste-matik bir gelişme süreci olarak tanım-lanabilir. Bu sürecin etkinliğini sağla-mak ise öğretim tasarımcılarının so-rumluluğundadır. Bilgi birikiminin bu denli geniş ve farklı medyalarla dağıtıl-dığı günümüzde, öğretim tasarımına ve tasarımcılarına olan gereksinim ar-tarak devam edecektir. Dolayısıyla ha-zırlanan bu kitap ile bu ihtiyaçlara yö-nelik öğretim tasarımı süreci aktarıl-maya çalışılmıştır. II

Küçük Arı

Bu kitapta ne olduğunu anlat-mak istemiyoruz; çünkü gerçek-ten çok özel bir hikâye ve biz onu bozmak istemiyoruz. Yine de bu kitabı almanıza yetecek ka-dar bilmeniz gerektiğinden, sa-dece şu kadarını söyleyelim: Bu, yaşamları kaçınılmaz bir şekilde çarpışan iki kadının hikâyesidir. Ve biri korkunç bir seçim yap-mak zorundadır. İki yıl sonra tek-rar karşılaşırlar ve hikâye bura-da başlar…

Bu kitabı okuduğunuzda herke-se anlatmak isteyeceksiniz. Bunu yaptığınızda, lütfen, neler oldu-ğunu anlatmayın; çünkü bütün büyü, olayların akışında… II

Chris Cleave

Yayınevi: Pega-sus Yayınları

Sayfa: 344

Stieg Larsson

Yayınevi: Pegasus Yayınları

Sayfa: 648

Prof. Dr. Buket Akkoyunlu, Doç. Dr. Arif Altun, Meryem Yılmaz Soylu

Yayınevi: Maya Akademi Yayın-ları Sayfa: 278

Kayıp Ruhlar KıraathanesiRecep Şükrü Güngör - Yayınevi: Sütün Yayınları Sayfa: 134

Kayıp Ruhlar Kıraathanesi, geniş bir yelpazedeki sosyal meseleleri akıcı bir dille ve gerçekçi şekilde ele alıyor. Sıkıyönetim döneminde başına olmadık işler gelen bir muhtarın ibretlik hi-kayesi, insanı alıp o günlere götürüyor. Aynı mahallede büyümüş çoluk çocuğa karışmış, her gün yüz yüze bakan insanların nasıl bir-birlerine düşman edildiklerini yazar, insanın içini burkan bir dille anlatıyor. Kayıp Ruhlar Kı-raathanesi, kendinizi bir anda vakanın içinde bulacağınız metinlerden oluşuyor. Olay akışın-daki doğallık, sağlam kurgu ve oturmuş üslup ile hikayeler, sizi gerçek dünyadan alıp kah-ramanın yaşadığı zamana götürüyor. Hikayeleri okurken insan; aynı şeyleri bugün yeniden tezgahlamak için birilerinin durup dinlenmeden nasıl sinsi planlar içinde olduğunu hatırla-madan edemiyor. II

Yönetmen : James CameronSenaryo : James CameronOyuncular : Sam Worthington, Michelle Rodrigu-ez, Sigourney Weaver, Zoe Saldana, Giovanni Ri-bisiTür : Aksiyon, Bilim Kurgu Gösterim Tarihi : 18 Aralık 2009Yapım : 2009, Twentieth Century-Fox Film Corpo-ration

yorum, İsmail Demirci

Avatar

Hollywood stüdyoları, sinema salonlarındaki izleyiciyi kaybet-memek için devamlı yeni yöntemler arıyor. Bir filmi, vizyondan çıktıktan bir kaç ay sonra, evinizdeki 47 inch, FullHD, 7+1 ses sistemine sahip LED TV’nizde izleyebilirsiniz. Şimdiki ev sine-ma sistemleri, 15 yıl öncesinin cep salonlarından daha kaliteli görüntü ve ses vaat ediyor. Öyleyse sinemacılarda bir şeyler yapmalı.

“Titanic”in pabucu dama atıldıAvatar, tam da bu tür yenilikleri yapmaya açık bir isim, James Cameron’dan geliyor. Yapımına $237 milyon USD harcanmış, 3 Boyutlu fantastik bir şölen. Şimdiden “Titanic”in 13 yıllık gör-kemli gişe başarısını aştı.

Teknolojideki özgünlük senaryoda yokAslında izlediğiniz daha çok bir animasyon, gördüğünüz ka-rakterlerin çoğu çizgi. Ama sanal ile gerçeğin arasındaki farkı, göz neredeyse ayırt edemeyecek düzeye geldi. 2 saat 40 dakika süren bu uzun filmi (uzun süreli filmlerde bir Cameron tarzıdır) sıkılmadan izleyebilirsiniz. Var olmayan bir dünyada kaybola-bilirsiniz ama senaryo birçok klişeden ve hatta birçok filmden esinlenmelerden oluşuyor. Teknolojideki özgünlük senaryoda yok. Daha çok gişeyi garantilemeye yönelik bir hikaye.

Hep uzaylılar mı dünyayı işgal edecek?Dünyada enerji krizi vardır ve global bir şirket başka bir gezege-nin (Pandora) kaynaklarını ele geçirmek için istila planı uygular. (Tanıdık geliyor mu?) Hep uzaylılar mı dünyayı işgal edecek, bu sefer de dünyalılar başka bir gezeni işgal ediyor. İşgalci dün-yalılar Pandora’yı ele geçirmek için zihinleri ile kontrol ettikleri avatarları kullanarak insan doğasına uygun olmayan bu geze-genin havasını soluyabiliyorlar ve bilgi topluyorlar. Ama takıma sonradan katılmış eski bir bahriyeli oyunu bozuyor ve yerlilerin safına geçiyor. Film geniş kitlelere hitap etmek için garantili yolları da ihmal etmiyor. Cameron “Titanic”te olduğu gibi olay-ları bir aşk hikayesinin etrafında örüyor.

Hollywood’un en yeni süper kahramanıYerlileri de kurtaran kehanette bahsedilen kişi bir dünyalı olu-yor. Hollywood süper kahramanları çok sever, ne zaman başı sıkışsa bir kurtarıcıyı bekler. Verilen mesaj hep aynıdır; “Kurta-rılmaya ihtiyacınız varsa sizi de biz kurtarırız.” Kurtarıcıların ha-yatına adanmış birçok film vardır. Mesela “Matrix”te, Neo’nun nasıl seçilmiş kişi olduğunu izleriz. Batman, kurtarıcı rolüne pek hevesli değildir ama Joker’in olduğu bir Gotham’da olaylara se-yirci kalamaz. Ama bazen seçilmiş kişiler karışır. “Star Wars”ta, Anakin’in güce denge getirecek kişi olmasını beklerken Dart Vader olur. Yani Mesihi beklerken Deccalı bulabilirisiniz. Günü-müzde de çoğu kişinin Mesih zannettiği aslında gücün karanlık yüzüdür.

Son söz olarak; Mesih gelecektir ama insanları Amerikan sine-masından kurtarmak için. II

VİZY

ON

Hollywood Artık Uzaya da Mesih İhraç Ediyor****

Page 51: Yildizlar - Sayi 5

96 Yıldızlar OCAK / 2010

YTÜ İletişim BilgileriRektörlük

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 20 53

Faks: 0212 227 69 90

E-posta: [email protected]

Web: www.yildiz.edu.tr

Genel Sekreterlik

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 20 62

Faks: 0212 261 43 60

E-posta: [email protected]

Web: www.gsek.yildiz.edu.tr

Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 31 27

Faks: 0212 327 37 69

E-posta: [email protected]

Web: www.bythi.yildiz.edu.tr

Yıldız Sürekli Eğitim Uygulama ve

Araştırma Merkezi (YILDIZ-SEM)

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 31 45

Faks: 0212 383 31 49

E-posta: [email protected]

Web: www.sem.yildiz.edu.tr

FAKÜLTELERMakine Fakültesi

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 27 65-66

Faks: 0212 261 66 59

E-posta: [email protected]

Web: www.mak.yildiz.edu.tr

Elektrik Elektronik Fakültesi

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 261 19 98 - 383 23 85

Faks: 0212 259 49 67

E-posta: [email protected]

Web: www.elk.yildiz.edu.tr

İnşaat Fakültesi Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 51 00Faks: 0212 383 51 02E-posta: [email protected]: www.ins.yildiz.edu.tr

Kimya-Metalürji Fakültesi Davutpaşa Kampusu - Davutpaşa Cad. 34210 Esenler, İstanbulTel: 0212 383 4551 / 4552 Faks: 0212 383 4557 E-posta: [email protected] Web: www.kim.yildiz.edu.tr

Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 29 80 Faks: 0212 383 29 89 - 236 41 65E-posta: [email protected]: www.gidf.yildiz.edu.tr

Mimarlık FakültesiMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 383 70 70 / 2585Faks: 0212 261 05 49E-posta: [email protected] Web: www.mmr.yildiz.edu.tr

Fen Edebiyat Fakültesi Davutpaşa Kampusu - Davutpaşa Cad. 34210 Esenler, İstanbulTel: 0212 383 41 04 Faks: 0212 383 41 06E-posta: www.fed.yildiz.edu.trWeb: www.fed.yildiz.edu.tr

İktisadi ve İdari Bilimler FakültesiMerkez Kampus - Barbaros Bulvarı34349 Yıldız-İstanbulTel: 0212 259 52 21Faks: 0212 259 42 02 - 383 20 00 / 2515-2516E-posta: [email protected] Web: www.iib.yildiz.edu.tr

Eğitim FakültesiDavutpaşa Kampusu - Davutpaşa Cad. 34210 Esenler, İstanbulTel: 0212 383 48 03Faks: 0212 383 48 08E-posta: [email protected]: www.egf.yildiz.edu.tr

Sanat ve Tasarım Fakültesi

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 2695/96/97

Faks: 0212 236 41 80

E-posta: [email protected]

Web: www.sts.yildiz.edu.tr

ENSTİTÜLERFen Bilimleri Enstitüsü

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

Çukursaray Binası

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 31 08

Faks: 0212 227 44 70

E-posta: [email protected]

Web: www.fbe.yildiz.edu.tr

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

Çukursaray Binası

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 31 15-17

Faks: 0212 227 44 71

E-posta: [email protected]

Web: www.sbe.yildiz.edu.tr

YÜKSEKOKULLARMeslek Yüksekokulu

Büyükdere Cad. Maslak - İstanbul

Tel: 0212 285 05 30 (4 Hat)

Faks: 0212 276 68 88

E-posta: [email protected]

Web: www.myo.yildiz.edu.tr

Milli Saraylar ve Tarihi Yapılar

Meslek Yüksekokulu

Merkez Kampus - Barbaros Bulvarı

34349 Yıldız-İstanbul

Tel: 0212 383 20 84

Faks: 0212 327 37 82

E-posta: [email protected]

Web: www.mst.yildiz.edu.tr

Yabancı Diller Yüksek Okulu

Davutpaşa Kampusu - Davutpaşa Cad.

34210 Esenler, İstanbul

Tel: 0212 383 49 04

Faks: 0212 383 49 03

E-posta: [email protected]

Web: www.ybd.yildiz.edu.tr

Page 52: Yildizlar - Sayi 5
Page 53: Yildizlar - Sayi 5