7
SERKA’nın destek verdiği projeler ve sağlanan eş finansmanla Serhat illerinde 21.3 milyonluk yatırım yapıldı. Projeleri sona eren işletmelerde üretim kapasitesi yüzde 33 oranında gelişti. Ürün çeşidi ve sayısı artarken, bazı ürünler için de patent başvurusu yapıldı. Serhat illeri refah illeri olacak Küreselleşme süreciyle birlikte global düzeyde yaşanan değişim ve dönüşümler, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Kalkınma ajansları yerelde kalkınmanın yapı taşları olarak ortaya çıkmışlardır. Serhat Kalkınma Ajansı’nın (SERKA), 2011 yılında uyguladığı Birinci İktisadi Gelişme Mali Destek Programı kapsamında verdiği 11 milyonluk hibe desteğinin yanı sıra kamu ve özel sektörün sağladığı eş finansmanla birlikte Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ta toplam 21.3 milyonluk yatırım gerçekleştirildi. Destek almaya hak kazanan 48 projeden 16’sı tamamlandı. Bu işletmelerde üretim kapasitesi yüzde 33 oranında artış gösterdi. Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ta faaliyet gösteren SERKA’nın Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Yönetim Kurulu Başkanı Ardahan Valisi Mustafa Tekmen, Serhat illerinde yatırım yapacak işadamları ve sanayicilere çağrıda bulunarak “Asya ve Rusya’ya ihracat yapan işadamları ve sanayicilere bedava arsa verelim. Gelip sınır ticaretinin nimetlerinden faydalansınlar” diye konuştu. 2011 yılı başında uygulamaya geçirdiği İktisadi Gelişme Mali Destek Programı-I kapsamında verdiği hibe desteği ile kamu ve özel sektörün eş finansman talebi, bölge illerinin önemli bir yatırım potansiyeline sahip olduğunu ortaya çıkardı. 21,3 MİLYONLUK YATIRIM Kuruluşundan kısa bir süre sonra Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) ile Küçük Ölçekli Altyapı Programlarıyla bölgenin kalkınmasına öncülük etmeye başlayan SERKA’ya 169 proje başvurusu yapıldı. 41’i KOBİ ve 7’si de Altyapı olmak üzere hibe desteği almaya hak kazanan 48 proje, 2011 yılının Nisan ayından itibaren uygulamaya geçirildi ve bugüne kadar 16 proje tamamlandı. SERKA, program kapsamında 11 milyon TL hibe desteği verdi. Yol alırken, iz bırakıyoruz “Gelin sınır ticaretinin nimetlerinden faydalanın” Türkiye genelinde 2 bin 47 kişiyle yapılan araştırmadan ilginç sonuçlar ortaya çıktı. sayfa 12 SERKA, KUDAKA ve DAKA işbirliği: Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki hayvancılık sorunları tartışıldı SERKA koordinatörlüğünde, KUDAKA ile DAKA’nın katkılarıyla yapılan “Doğu Anadolu Bölgesi Büyükbaş Hayvancılığın Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”nda hayvancılığın sorunları masaya yatırıldı. sayfa 11 “50 Milyon liraya Lojistik Merkez kuracağız” Kars’ta düzenlenen “Uluslararası Kaşgar’dan Endülüs’e Türk İslam Şehirleri Sempozyumları ve Gazi Kars Şehrengizi” toplantısında konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Lojistik Merkez kurulacağı müjdesini verdi. Yıldırım, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi kapsamında Kars’ın Mezra Köyü yakınlarında 50 milyon TL’ye Lojistik Merkez kurulacağını söyledi. sayfa 5 7 sınır kapısından sadece 3’ü açık SERKA, İran, Nahcivan, Gürcistan ve Ermenistan olmak üzere 4 ülke ile sınırı bulunan Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerinde bulunan 7 sınır kapısıyla ilgili hazırladığı “TRA2 Bölgesi Sınır Kapıları İnceleme Raporu”nu kamuoyuna açıkladı. sayfa 8 sayfa 3 sayfa 9 sayfa 10

Yol alırken, iz bırakıyoruz ticaretinin · 2013-01-15 · Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Yol alırken, iz bırakıyoruz ticaretinin · 2013-01-15 · Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme

SERKA’nın destek verdiği projeler ve sağlanan eş finansmanla Serhat illerinde 21.3 milyonluk yatırım yapıldı. Projeleri sona eren işletmelerde üretim kapasitesi yüzde 33 oranında gelişti. Ürün çeşidi ve sayısı artarken, bazı ürünler için de patent başvurusu yapıldı.

Serhat illeri refah illeri olacak “ ”Küreselleşme süreciyle birlikte global düzeyde yaşanan değişim ve dönüşümler, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Kalkınma ajansları yerelde kalkınmanın yapı taşları olarak ortaya çıkmışlardır.

Serhat Kalkınma Ajansı’nın (SERKA), 2011 yılında uyguladığı Birinci İktisadi Gelişme Mali Destek Programı kapsamında verdiği 11 milyonluk hibe desteğinin yanı sıra kamu ve özel sektörün sağladığı eş finansmanla birlikte Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ta toplam 21.3 milyonluk yatırım gerçekleştirildi. Destek almaya hak kazanan 48 projeden 16’sı tamamlandı. Bu işletmelerde üretim kapasitesi yüzde 33 oranında artış gösterdi. Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ta faaliyet gösteren SERKA’nın

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Yönetim Kurulu Başkanı Ardahan Valisi Mustafa Tekmen, Serhat illerinde yatırım yapacak işadamları ve sanayicilere çağrıda bulunarak “Asya ve Rusya’ya ihracat yapan işadamları ve sanayicilere bedava arsa verelim. Gelip sınır ticaretinin nimetlerinden faydalansınlar” diye konuştu.

2011 yılı başında uygulamaya geçirdiği İktisadi Gelişme Mali Destek Programı-I kapsamında verdiği hibe desteği ile kamu ve özel sektörün eş finansman talebi, bölge illerinin önemli bir yatırım potansiyeline sahip olduğunu ortaya çıkardı.

21,3 MİLYONLUK YATIRIMKuruluşundan kısa bir süre sonra Küçük ve Orta Boy İşletmeler

(KOBİ) ile Küçük Ölçekli Altyapı Programlarıyla bölgenin kalkınmasına öncülük etmeye başlayan SERKA’ya 169 proje başvurusu yapıldı. 41’i KOBİ ve 7’si de Altyapı olmak üzere hibe desteği almaya hak kazanan 48 proje, 2011 yılının Nisan ayından itibaren uygulamaya geçirildi ve bugüne kadar 16 proje tamamlandı. SERKA, program kapsamında 11 milyon TL hibe desteği verdi.

Yol alırken, iz bırakıyoruz“Gelin sınır ticaretinin nimetlerinden faydalanın”

Türkiye genelinde 2 bin 47 kişiyle yapılan araştırmadan ilginç sonuçlar ortaya çıktı. sayfa 12

SERKA, KUDAKA ve DAKA işbirliği:

Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki hayvancılık sorunları tartışıldı

SERKA koordinatörlüğünde, KUDAKA ile DAKA’nın katkılarıyla yapılan “Doğu Anadolu Bölgesi Büyükbaş Hayvancılığın Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”nda hayvancılığın sorunları masaya yatırıldı. sayfa 11

“50 Milyon liraya Lojistik Merkez kuracağız”

Kars’ta düzenlenen “Uluslararası Kaşgar’dan Endülüs’e Türk İslam Şehirleri Sempozyumları ve Gazi Kars Şehrengizi” toplantısında konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,

Lojistik Merkez kurulacağı müjdesini verdi. Yıldırım, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi kapsamında Kars’ın Mezra Köyü yakınlarında 50 milyon TL’ye Lojistik Merkez kurulacağını söyledi. sayfa 5

7 sınır kapısından sadece 3’ü açık

SERKA, İran, Nahcivan, Gürcistan ve Ermenistan olmak üzere 4 ülke ile sınırı bulunan Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerinde bulunan 7 sınır kapısıyla ilgili hazırladığı “TRA2 Bölgesi Sınır Kapıları İnceleme Raporu”nu kamuoyuna açıkladı. sayfa 8

sayfa 3

sayfa 9

sayfa 10

Page 2: Yol alırken, iz bırakıyoruz ticaretinin · 2013-01-15 · Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme

turizmOcak - Şubat - Mart 2012 2 Ocak - Şubat - Mart 20123

Adına İmtiyaz Sahibi Dr. Hüseyin Tutar Genel Sekreter

Genel Koordinatör Ebubekir Küçük Kurumsal İletişim Koordinatörü

Genel Yayın Yönetmeni Mukadder Yardımcıel Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu

Yazı İşleri Sorumlusu Akın Kocamaz Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu

Görsel Tasarım Arzu Buzluk

T.C. SERHAT KALKINMA AJANSI

Ortakapı Mah. Atatürk Cad. No: 117 Kars, TürkiyeTel: 0.474 212 52 00 • Faks: 0.474 212 52 04e-posta: [email protected] • web: www.serka.org.tr

Tasarım: Hangar Marka İletişim Reklam Hizmetleri Yayıncılık Ltd. Şti.Konur 2 Sk. No: 57/4 Kızılay, AnkaraTel: 0.312 425 07 34 • Faks: 0.312 425 07 36web: www.hangarreklam.com.trBaskı: Öncü Basımevi Basım Yayım Tanıtım Ltd. Şti.Kazım Karabekir Caddesi Ali Kabakçı İşhanı No: 85/2 İskitler, AnkaraTel: 0.312 384 31 20 (pbx) • Faks: 0.312 384 31 19web: www.oncubasimevi.com

T.C. SERHAT KALKINMA AJANSI

Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerinde faaliyet gösteren Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA), yerel kalkınma sürecinin hızlandırıl-ması ve bulundukları bölge için kritik öneme sahip faaliyetlerin hayata geçirilmesi amacıyla kurulmuş olan kalkınma ajansların-dan biridir.

KURULUŞSerhat Kalkınma Ajansı, 14 Temmuz 2009 tarihinde resmi olarak kurulmuş, Şubat 2010 tarihinde Genel Sekreterin görevine baş-laması ve Mayıs 2010 tarihinde ilk personel alımının tamamlan-ması ile birlikte Ajans fiilen faaliyete geçmiştir.

KURUMSAL YAPIAjans’ın teşkilat yapısı; Yönetim Kurulu, Kalkınma Kurulu, Genel Sekreterlik ve Yatırım Destek Ofislerinden oluşmaktadır. Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerinde Yatırım Destek Ofisleri kurulmuş durumdadır.

KALKINMA KURULUAjansın danışma organı olan Kalkınma Kurulu, dört ilin kurum, kuruluş ve STK’larının geniş katılımı ile oluşturulmuştur. 100 üyesi bulunan Kalkınma Kurulu, Bölgenin kalkınma sorunlarının istişare edildiği ve yerel kaynakların en iyi biçimde değerlendi-rilmesi konusunda önerilerin geliştirildiği, yönlendirici yerel olu-şumdur.

YÖNETİM KURULUAjansın karar organı olan Yönetim Kurulu; bölge illerinin valileri, il merkez belediye başkanları, il genel meclisi başkanları ve tica-ret ve sanayi odaları başkanlarından oluşmaktadır.

GENEL SEKRETERLİKAjansın icra organıdır. Ulusal ve bölgesel plan ve programlar çerçevesinde Bölgenin kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilme-sinden sorumludur.

YETKİ, GÖREV VE SORUMLULUKLAR5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanununun 5. maddesi, ajansların görev ve yetkilerini şu şekilde belirlemiştir:a) Yerel yönetimlerin plânlama çalışmalarına teknik destek sağ-

lamak,b) Bölge plân ve programlarının uygulanmasını sağlayıcı faali-

yet ve projelere destek olmak; bu kapsamda desteklenen faa-liyet ve projelerin uygulama sürecini izlemek, değerlendirmek ve sonuçlarını Kalkınma Bakanlığı’na bildirmek,

c) Bölge plân ve programlarına uygun olarak bölgenin kırsal ve yerel kalkınma ile ilgili kapasitesinin geliştirilmesine katkıda bulunmak ve bu kapsamdaki projelere destek sağlamak,

d) Bölgede kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen ve bölge plân ve programları açısından önemli görülen diğer projeleri izlemek,

e) Bölgesel gelişme hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olarak; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasında-ki işbirliğini geliştirmek,

f) 4. maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi çerçevesinde ajansa tahsis edilen kaynakları, bölge plân ve programlarına uygun olarak kullanmak veya kullandırmak,

g) Bölgenin kaynak ve olanaklarını tespit etmeye, ekonomik ve sosyal gelişmeyi hızlandırmaya ve rekabet gücünü artırmaya yönelik araştırmalar yapmak, yaptırmak, başka kişi, kurum ve kuruluşların yaptığı araştırmaları desteklemek,

h) Bölgenin iş ve yatırım imkânlarının, ilgili kuruluşlarla işbirli-ği halinde ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımını yapmak veya yaptırmak,

i) Bölge illerinde yatırımcıların, kamu kurum ve kuruluşlarının gö-rev ve yetki alanına giren izin ve ruhsat işlemleri ile diğer idarî iş ve işlemlerini, ilgili mevzuatta belirtilen süre içinde sonuç-landırmak üzere tek elden takip ve koordine etmek,

j) Yönetim, üretim, tanıtım, pazarlama, teknoloji, finansman, ör-gütlenme ve işgücü eğitimi gibi konularda, ilgili kuruluşlarla iş-birliği sağlayarak küçük ve orta ölçekli işletmelerle yeni giri-şimcileri desteklemek,

k) Türkiye’nin katıldığı ikili veya çok taraflı uluslararası program-lara ilişkin faaliyetlerin bölgede tanıtımını yapmak ve bu prog-ramlar kapsamında proje geliştirilmesine katkı sağlamak,

l) Ajansın faaliyetleri, malî yapısı ve ajansla ilgili diğer hususla-rın güncel olarak yayınlanacağı bir internet sitesi oluşturmak.

Serhat Kalkınma Ajansı’nın3 aylık bültenidir.

Yıl: 1 • Sayı: 1 • 2012

verelim ve sınıra yakın olmanın nimetlerinden faydalansınlar ve karlarını daha da maksimize etsinler. Ardahan’dan göç eden tüm işadamlarımıza bir kez daha sesleniyorum: Bu kervan yürümeye başlıyor, hemen dâhil olsunlar sonra geç olabilir. Serhat illeri olarak anılan bölgemizde yani Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerimizin gelişmesi için kurulan Serhat Kalkınma Ajansı olarak bölge kalkınmamızın anahtarı olacak iki sektör belirledik: Bunlardan birincisi imalat sanayi ve turizm, ikincisi ise hayvancılıktır. Özellikle de büyük baş hayvancılık bölgemiz için önem arz etmektedir. Ne yazık ki, hayvancılığımız şu anda istediğimiz düzeyde değildir. Gerek barınakların yetersizliği, gerek kaliteli yem ihtiyacının karşılanamıyor olması, gerekse bu işin bilimsel bir şekilde yapılmaması

Serhat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Ardahan Valisi Mustafa Tekmen, Serhat Kalkınma Ajansı’nın, bölgenin kalkınması için iki önemli sektör belirlediğini ve bunların da hayvancılık ve tarıma dayalı imalat sanayi ile turizm olduğunu ifade etti. Vali Tekmen, Asya ve Rusya’ya ihracat yapan işadamları ve sanayicilere sınır ticaretinin nimetlerinden faydalanması çağrısında bulundu. SERKA İKİ SEKTÖR BELİRLEDİ: TURİZM VE HAYVANCILIK

Yatırım yapacak işadamlarına destek olacaklarını vurgulayan Vali Tekmen, şunları söyledi: “Asya ve Rusya’ya ihracat yapan işadamlarımızı ve sanayicilerimizi illerimizin organize sanayi bölgelerinde üretim yapmaya davet ediyoruz. Kendilerine bedava arsa

nedeniyle hayvancılıktan elde ettiğimiz gelir ve verim yetersizdir. DAP kapsamında verilen destekler kapsamında bildiğiniz gibi minimum 50 baş ve üzeri kurulacak işletmelere destek verilirken biz Serhat Kalkınma Ajansı olarak bu sene bu rakamı daha aşağıya çekmek niyetindeyiz ve bütçemizin büyük bir kısmını da buna ayırdık. Ajans burada hayvancılığı bilimsel ve modern yöntemlerle yapmak isteyenlere destek olacaktır ve görevlerinden biri olan kalkınma yolunda bölge halkını eğitmek görevini de yerine getirecektir.”

“BÖLGEMİZ ENERJİ KORİDORU ÜZERİNDEDİR”

Sınır kapılarının önemine de değinen Vali Tekmen, “Kalkınma ile ilgili olarak çok ayaklı bir çalışma içindeyiz. Sınır şehri olmamız nedeniyle sınır kapıları büyük önem arz etmektedir. Bildiğiniz gibi Gürcistan ile önümüzdeki günlerde sınır geçişlerimizi kolaylaştıracağız ve iki ülkenin vatandaşları kimlikleri ile bir diğer ülkeye geçebileceklerdir” dedi. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı Projesi ile Nabucco Doğalgaz Hattı Projesi’nin Serhat illerinin önemini arttırdığına işaret eden Vali Tekmen, şöyle konuştu:“Artvin’de bulunan Sarp Sınır Kapısı bir doygunluğa ulaştı. Posof Türkgözü ve Çıldır Aktaş sınır kapıları oluşan bu yükü önümüzdeki günlerde alacaktır. Türkgözü Sınır Kapısı son yapılan yatırımlarla modernleştirildi, bu kapıdan geçen ve Ilgar Dağı üzerinden devam eden yol genişletiliyor. 2012 yılında hizmete açılacak Aktaş Sınır Kapısı ise Kafkasya, Asya yük ve

yolcu trafiğinin ilimiz üzerinden geçmesini sağlayacaktır. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı da tamamlandığında sınır kapılarımız daha entegre çalışacaktır. Bu iki kapı sınır ticaretinin canlanmasına ve Ardahan ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacaktır. Bildiğiniz gibi Ardahan, Asya’dan Avrupa’ya uzanan enerji koridorunun üzerindedir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, doğalgaz boru hattı, yapımına önümüzdeki günlerde başlanacak Nabucco doğalgaz hattı önemimizi arttırmaktadır.”Serhat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Ardahan Valisi Mustafa Tekmen, kalkınmanın önemli bir yanının da eğitim olduğunu vurguladı. Tekmen, “Yıllardır üniversiteye giriş sınavlarında son sıralarda yer alıyorduk. Yapılan yatırımlar ve gerçekleştirilen projelerle orta sıralara doğru yükselmeye başladık. Şu anda derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısında Türkiye ortalamasından daha iyi durumdayız” diye konuştu.

(KOSGEB) işbirliğiyle düzenlenen “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri” genç girişimcilerin umudu oldu. Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın

almak için yaklaşık 400 kişi başvuruda bulundu. SERKA ve KOSGEB’in işbirliğiyle düzenlenen “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” genç girişimciler için yeni bir umut kapısı olmaya başladı. 2 Aralık 2011 tarihinde başlayan program kapsamında dört ilden yaklaşık 400 kişi eğitim almak için başvuruda bulundu. Ücretsiz olarak verilen 60 saatlik kurslara katılan girişimciler, KOSGEB’e başvuru hakkı kazanacak. Başvuruları başarılı bulunan girişimciler 27 bin TL’ye kadar hibe, 70 bin TL’ye kadar faizsiz kredi almaya hak kazanacak.

EĞİTİMLER BU YIL DA DEVAM EDECEK Geçtiğimiz Aralık ayında başlayan ve ilk dönem mezunlarını veren Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri, bu yıl da Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ta devam edecek. 2012 yılında her ilde ayrı dönemler halinde 4 kez eğitim verilecek ve eğitim takvimleri SERKA tarafından daha sonra açıklanacak. Fakat girişimciler kayıt yaptırarak önceden başvuruda bulunabilirler. Öte yandan bu yıl içerisinde SERKA tarafından her ilde Sertifikalı Dış Ticaret Eğitimleri de düzenlenecek.

SERKA Yönetim Kurulu Başkanı Tekmen, işadamlarına çağrıda bulundu:

“Gelin sınır ticaretinin nimetlerinden faydalanın”

İshak Paşa Sarayı

Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri gençlerin umudu oldu

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Yönetim Kurulu Başkanı Ardahan Valisi Mustafa Tekmen, Serhat illerinde yatırım yapacak işadamları ve sanayicilere çağrıda bulunarak “Asya ve Rusya’ya ihracat yapan işadamları ve sanayicilere bedava arsa verelim. Gelip sınır ticaretinin nimetlerinden faydalansınlar” dedi.

KOSGEB

içinde yer alan mihrap, derin bir iniş teşkil eder. Mihrabın yanında bir balkon gibi kurulmuş olan minbere çıkılır. İçten kubbenin sıvaları üstüne ağaç ve çiçek tasvir eden rokoko tarzında işlemeler yapılmıştır. Caminin kubbesi incelenmeye değer olup kubbenin etrafında rahatça dolaşmaya müsait bir teras bulunmaktadır. Caminin minaresi başlı başına bir abide görünümündedir. Alttan üste doğru sekiz köşeli bir durumdan yuvarlak bir gövdeye geçilmektedir. Minareye içten 92 basamakla çıkılmaktadır.

AŞEVİ - MUTFAKAşevi 100 metrekare yer kaplar. Çatı örtüsü dört büyük kemerin karşılıklı kurulması ile oluşmuş ilginç bir yapıdır. Geniş saha içerisinde güneye bakan iki penceresi, diğer duvarlardan çeşitli yönlere açılan kapıları ile keçek bir aş ocağı vardır.

Ağrı ilinin Ağrı Dağından sonra en çok ilgi çeken yeri İshak Paşa Sarayı’dır. Bu saray, Doğubayazıt’ın 5 kilometre kadar uzağında eski Doğubayazıt yanında Sarp kayalar üzerinde kurulmuş 116 odalı bir saraydır. İçinde cami, hamam, ahırlar, su ve erzak depoları vardır. Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Dünyada kalorifer, su ve kanalizasyon teşkilatı olan ilk binadır. Bu sarayın yapılmasını 1685’te Doğubayazıt Sancak Beyi Çolak Abdi Paşa başlatmış, oğlu Çıldır Valisi İshak Paşa ve onun oğlu Mehmed Paşa 1784’te bitirmiştir. 7600 metrekarelik bir sahada yapılan bu sarayın inşaatı 99 sene sürmüştür.

İSHAK PAŞA SARAYI CAMİİHarem ile selamlık daireleri arasında yer almaktadır. Camiye selamlık kısmından büyük bir kapıdan girilmektedir. Caminin

CÜMLE KAPISIİshak Paşa Sarayı’nın gerek plan gerekse cephe ifadesi bakımından gösterişli bir yapısıdır. İshak Paşa Sarayı cümle kapısı çeşitli mimarilerin kompozisyonu şeklindedir. Farklı mimarilerin birbirlerini tamamlayan özellikleri bir araya toplanarak bütünlük arz eden bir yapıt ortaya çıkartılmıştır. Cümle kapısında süs unsuru olarak taban oyuğu üzerinde, kabartma yapraklarla süslü madalyonlar vardır. Kapının iç cephesi bir çeşme ile avluya açılmaktadır. Klasik Türk çeşmelerinden olan bu çeşme halen akmaktadır.

HAREM DAİRESİSarayın kuzeyde bir kısmının, batıda ise tamamını kaplayacak şekilde harem odaları sıralanmıştır. Odalar günümüzdeki kalıntıları ile iki katlı bir görünüme sahiptir. “L” şeklindeki 12 odanın hemen hepsi aynı biçimdedir. Her birinin dış manzaraya bakan iki penceresi ve bunların arasında birer şömine mevcuttur.

MERASİM VE EĞLENCE SALONUDikdörtgen planlı olup salon ikişer sütuna bindirilmiş üçer kemerle üç kısma bölünmüştür. Etraf duvarları süslü nişlerle kaplıdır. Nişlerin üstlerinde saray ahalisini öven kitabeler mevcuttur. Salon ışığını tavandan almaktadır. Burasının aynı zamanda paşanın kabul salonu olarak da kullanıldığı anlaşılmaktadır.

TÜRBE BİNASICaminin kıble duvarı dışına kurulmuştur. Türbenin İshakpaşa’nın anne ve babasına ait olduğu söylenmektedir. Kümbet az da olsa Selçuklu kümbetlerini andırmaktadır. Kaidesi siyah taştan olup, diğer kısımları krem rengi kalker taşındandır. Süslü kitabelerin yanı sıra oyuk içlerinde vazolardan çıkan çiçekli dallar zengin ve gösterişli bir görünüm vermektedir.

turizm gündemgündem

Page 3: Yol alırken, iz bırakıyoruz ticaretinin · 2013-01-15 · Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme

Ocak - Şubat - Mart 2012 4 Ocak - Şubat - Mart 20125

“TURİZM TANITIMLA BAŞLAR”

SERKA Yönetim Kurulu Başkanı Ardahan Valisi Mustafa Tekmen toplantının açılışında yaptığı konuşmada, bölgenin kalkınmasının hayvancılık ve turizm sektörlerinin gelişmesine bağlı olduğunu ifade etti. Turizm sektörünün tanıtımla başladığına işaret eden Tekmen, “Serhat Kalkınma Ajansı’nın görev sahası

içinde kalan Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illeri aynı zamanda komşumuz olan 4 ülke ile de sınırdır. Ajansımız bölgenin kalkınması için iki ana sektör seçmiştir. Bunlardan biri hayvancılık, diğeri de turizm sektörüdür. Biliyorsunuz turizm sektörünün temeli tanıtımla başlar. Turizm bir ülkenin veya bölgenin sahip olduğu maddi ve manevi değerlerin tanıtımı ile başlar.” dedi.

Kars Demiryolu tamamlandığında, lojistik merkezi tamamlandığında, dört başı mamur işler hale geldiğinde lojistik sektörüne yıllık katkısı milyar dolarla ölçülecek. İşte bir şehri dünyanın merkezi yapacağız diyorsanız; işte böyle projelerle bunu yapabilirsiniz. Bu projeler tamamlandığında Kars, Ardahan ve Iğdır büyük bir gelişme gösterecektir.” Bakan Yıldırım, Ardahan’daki Aktaş Sınır Kapısı’nın 2012 yılının ortalarında açılacağını belirterek, “Kars,

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Genel Sekreteri Hüseyin Tutar, Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’taki turizm ve hayvancılık potansiyelinin yeterince değerlendirilmemesi nedeniyle insanların göç ettiğini ifade ederek, “Yatırımlar ve çabalarımız sonucu insanlar kendi geleceklerini bu kentlerde görebileceklerdir. Yarına umutla bakmamızı gerektiren birçok gerekçemiz var. Bugün, düne göre daha çok umutluyuz” dedi.Kars’ta düzenlenen ve 28 ülkeden 65 katılımcının bildiri sunduğu “Uluslararası Kaşgar’dan Endülüs’e Türk İslam Şehirleri Sempozyumları ve Gazi Kars Şehrengizi” toplantısı Halk Eğitim Merkezi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Serhat Kalkınma Ajansı’nın da destek verdiği toplantıya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kars Milletvekilleri Ahmet Arslan ve Prof. Dr. Yunus Kılıç, SERKA Yönetim Kurulu Başkanı Ardahan Valisi Mustafa Tekmen. Kars Valisi Ahmet Kara, Iğdır Valisi Amir Çiçek ve Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş’un yanı sıra çok sayıda milletvekili, bürokrat ve belediye başkanı katıldı.

“Kars’ın 13 kilometre doğusunda Kars-Tiflis ve Kars-Iğdır demiryolu projelerinin kesişim noktasında bulunan Mezra durağında da yaklaşık 316 bin metrekare alanda Kars Lojistik Merkezini kuruyoruz. Kars başta olmak üzere Türkiye’yi bölgesinde bir lojistik üs haline getiriyoruz. Bu lojistik merkezinin kurulum maliyeti 50 milyon TL. Kurulum maliyeti getirisinin yüzde 1’i bile değil. Bu ne demek? Yüksek hızlı tren yolu tamamlandığında, Bakü-Tiflis-

“YARINA UMUTLA BAKMAMIZ İÇİN ÇOK GEREKÇEMİZ VAR”

Konuşmaların ardından akademik bildiriler sunuldu. Gazi Ahmet

Muhtar Paşa Oturumunda bilimsel bir bildiri sunan SERKA Genel Sekreteri Hüseyin Tutar ise, göç eden insanların kendi geleceklerini artık doğduğu topraklarda gördükleri için geri dönmeye

başladıklarını söyledi. “Bugün, düne göre daha çok umutluyuz” diyen Tutar, şöyle devam etti: “Sahip olduğumuz turizm koridorları her ne kadar iddialı olsa da, bölgemiz turizmden hak ettiği geliri elde edememektedir. Var olan doğal zenginliklerimizden yeterince yararlanamıyoruz. Sınır kentiyiz ancak sınır ticaretinden de yararlandığımız söylenemez. Fakat hayvancılık ve turizm konusunda önemli potansiyelimiz var. Bu kadar

büyük bir potansiyelimiz olmasına rağmen bunu realiteye dönüştürüp insanlarımızın yaşam düzeyini ve refahını niçin arttıramıyoruz? Hep birlikte el ele verip bu kentleri yaşanabilir kılacağız. Böylece insanlarımız geleceklerini bu kentlerde görebileceklerdir. Yarına umutla bakmamız için çok gerekçemiz var. Bugün, düne göre daha çok umutluyuz.”

bünyesinden iki şehir daha çıkardı. Bunların birbirlerine karayolu ile bağlantısını sağlıyoruz. Bölünmüş yolları tamamlıyoruz. Iğdır’da Dilucu Sınır Kapısı’na duble yolu tamamladık. Havaalanı da devam ediyor. Ardahan’da Aktaş kapısını önümüzdeki yılın ortalarında açacağız. Aktaş Sınır Kapısı, Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu ve Nahçivan-Dilucu-Iğdır Demiryolu açıldığından Kars, Iğdır ve Ardahan çok değişecektir” diye konuştu.

“ÇÖZÜM ÖNERİSİ SUNUYORUZ” SERKA Genel Sekreteri Hüseyin Tutar, kurum olarak bölge illerinde yaşanan sorunlara çözüm önerilerini getirdiklerini söyledi. SERKA’nın çalışmalarıyla illerin kaderinin değişmeye başladığını vurgulayan Tutar, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Ticaret ve lojistik sektörlerinin daha çok destekleneceği Teşvik Bölgesi kurulmalı, bölge bu kapsama alınmalıdır; İstihdam yaratan ve tarımını mevsimselliğinden etkilenmeyen (plastik sanayi, mobilya imalatı, temizlik ürünleri, inşaat sanayi, tekstil, lojistik, çağrı merkezi vb.) sektörler desteklenmelidir; Sanayi ve ticaretin temeli olan hammadde ihtiyacının karşılanabilmesi için bölgede tarım ve hayvancılığın eksiklerinin giderecek önlemler alınmalıdır; Sanayi altyapısını iyileştirici tedbirler alınmalıdır; Sermaye ihtiyacının giderilebilmesi için bölgeye özel kredi/hibe mekanizmaları ve kurumlar oluşturulmalıdır; Bölgedeki sermaye eksikliği göze alınarak kamu yatırımları arttırılmalıdır; Bölgedeki işletmeler özellikle dış ticaret konusunda eğitilmeli ve desteklenmelidir; Komşu ülkeler ile turizm ve ticaret kolaylaştırılmalıdır; Bölgede Lojistik sektörü desteklenmelidir; Bölgenin ihtiyaçlarına uygun işgücünün eğitimi sağlanmalıdır; Turizmin gelişmesi için tarihi ve doğal yapı korunmalı, tesisleşme sağlanmalı, turizm çeşitliliği ve hizmet kalitesi arttırılarak tanıtım yapılmalıdır; Sağlık ve eğitim alanındaki eksiklikler giderilmelidir; Yol, su, enerji gibi temel altyapı sorunları çözülmelidir; Sosyal hayatın gelişimi için kültür-sanat merkezleri, gençlik merkezleri ve AVM’ler kurulmalıdır; Bölgede üniversite öğrencileri ve öğretim üyeleri için daha cazip hale getirilmelidir; Özellikle dışarıdan gelen kamu personelinin bölgede kalması teşvik edilmelidir.”

turizmin bereketinden Türkiye’nin bütün coğrafyaları faydalansın istiyoruz” diye konuştu. Bakan Günay, şöyle devam etti: “Bunun için devletin yapması gerekenleri biz yerine getirmeye çalışıyoruz. Altyapı, sağlık ve turizm altyapısını iyileştirmeye çalışıyoruz. Ama bunun dışında bir tek şeye ihtiyacımız var. Bölgedeki güvenliğe, barışa, kardeşliğe huzura ve sükunete ihtiyacımız var. Sizi temin ederim ki, bölgede güvenlik, huzur ve sükûnet ortamı tesis edilsin, bu bölge Türkiye’nin çok hızla gelişen, çok hızla kalkınan, turizm nimetlerinden hızla yararlanan, çocuklarımızın iş ve aş bulabildiği, insanların geçinmek için başka bölgelere göç etmediği, doğduğu topraklarda mutlu yaşayabildiği ve doyduğu hale dönüşebilir. Böyle bir potansiyelimiz var. Onun için herkese barışa, kardeşliğe birliğe katkıda bulunması için çağrıda bulunmak istiyorum.”

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’nin sadece İstanbul ve Antalya ile değil aynı zamanda İshak Paşa Sarayı ve Ani Antik Kenti’yle de tanınması gerektiğini söyledi. Ağrı Dağı Festivali’ne katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İshakpaşa Sarayı’nın dünya miras listesinde bulunduğunu hatırlattı. Sarayda başlatılan restorasyon çalışmalarının 2012 yılında bitirileceğine vurgu yapan Bakan Günay, “İshakpaşa Sarayı dünya miras listesindeki mekanlarımızdan bir tanesi. 2012 yılında İshakpaşa Sarayı’nın restorasyonunu bitirmiş olacağız” dedi.

TURİZM BEREKETİNDEN DOĞU DA FAYDALANSIN

Türkiye’nin turizmde hızla yükseldiğine dikkat çeken Günay, ülkenin bu alanda dünyada 7. sırada olduğunu belirterek, “Dünyanın tanınmış turizm ülkelerinden biri olduk ama biz sadece İstanbul ya da Antalya ile tanınmak istemiyoruz. İshakpaşa Sarayı’nı, Ani Harabeleri’ni, Van Gölü’nün çevrelerindeki doğal güzellikleri, Ahlat Mezarlıklarını, Diyarbakır’dan Trabzon’a kadar bütün bu doğu ve güneydoğudaki tarihsel kültürel yapılarımızı, mutfak renkliliğimizi, bütün dünya tanısın,

Serhat Kalkınma Ajansı, Serhat illerinin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısını ele aldı. SERKA tarafından derlenen “Rakamlarla Serhat İlleri 2010” adlı kitapta dört ilin; nüfus, sağlık, kültür, eğitim, çevre, tarım, milli gelir, dış ticaret, hayvancılık, iş ve vergi istatistikleri, ulaştırma, turizm ve iller arası rekabetçilik endeksi açısından istatistiki verileri yer alıyor.

“Nüfus ve Sosyal Altyapı” başlığı altında illerin ve ilçelerin nüfus oranları, nüfus değişim oranı, verilen göç ve şehirleşme oranlarının güncel verilerle aktarıldığı kitapta, sağlık verilerinin yıllara göre değişimi, kültür, eğitim ve çevreyle ilgili bilgiler bulunuyor. “Ekonomik Yapı” bölümünde ise, dört kentin 1995 yılından 2009 yılına kadar kaz, büyük ve küçükbaş hayvan varlığı sayısı, süt ve bal üretimi, tarımsal veriler, dış ticaret, iş ve vergi istatistikleri ile turizm ve ulaştırma verilerine geniş yer veriliyor. Kitapta ayrıca, “İller Arası Rekabetçilik Endeksi” ile TRA2 bölgesinde bulunan kentler, Türkiye’nin gelişmiş illeriyle mukayese ediliyor. Büyük ilgi gören “Rakamlarla Serhat İlleri 2010” kitabından, kısa süre içerisinde 3 bin adet dağıtıldı. Bu yıl içeresinde kentlerin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısının güncel verilerle yer aldığı “Rakamlarla Serhat İlleri 2011” kitabının da basılacağı bildirildi.

BUGÜNE KADAR YAYINLANAN KİTAP VE RAPORLAR

Serhat Kalkınma Ajansı kurulduktan hemen sonra bölge

illerindeki potansiyelleri analiz etmeye başladı. SERKA’nın Kalkınma Bakanlığı tarafından onaylanarak yayınlanan ilk yayını “TRA2 Düzey II Bölgesi 2010-2013 Bölge Planı” kitabı oldu. Bölge Planı’nı, TRA2 Bölgesinin Kalkınmasında Çağrı Merkezi Fırsatı Raporu izledi. Ajans daha sonra “50 Soruda Kalkınma Ajansları Kitapçığı” ile “Rakamlarla Serhat İlleri-2010 Kitapçığı’nı çıkardı. SERKA, DAKA ve KUDAKA işbirliğiyle ilk kez gerçekleştirilen çalıştayın ardından hazırlanan “Doğu Anadolu Bölgesi Büyükbaş Hayvancılık Çalıştayı Raporu” yayınlandı. Kitap haline getirilen rapor, üniversitelere, bölgedeki çiftçilere, işadamların, sivil toplum örgütlerine ve kalkınma ajanslarına dağıtıldı. Kitap, önemli bir referans kaynak olarak yerini aldı. Daha sonra Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ın önemli tarihi ve turistik yerleri ile sosyal yaşamlarını konu edinen “Fotoğraflarla Ajans ve Bölge Tanıtım Albümü” ile “Serhat Bölgesi Sınır Kapıları İnceleme Raporu” yayınlandı. “Serhat Lojistik Vadisi Raporu” ile “Iğdır Ovası’nda Yeni Bir Fırsat: Kesme Çiçekçilik Raporu” ajansın çıkardığı önemli yayınlar arasında bulunuyor.

SERKA’nın Pollmark Araştırma Şirketi işbirliğiyle 2011 yılı sonbaharında Türkiye genelinde yaptırdığı “Türk Halkının Sarıkamış Algısı Araştırması” ise 2012 yılının ilk haftasında yayınlandı. Sarıkamış üzerine bugüne kadar ilk kez yapılan araştırmadan elde edilen sonuçlar büyük dikkat çekti. Araştırma, yerel ve yaygın medya başta olmak üzere geniş bir çevrede önemli bir etki yarattı.

SERKA gözüyle Serhat illeri

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA), TRA2 bölgesini oluşturan Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ın ekonomik, sosyal ve kültürel yapısını, çıkardığı “Rakamlarla Serhat İlleri 2010” isimli kitapta ortaya koydu. Yoğun ilgi gören kitaptan 3 bin adet dağıtıldı.

canlandırılması için bir proje üzerinde çalışıyoruz. Meteor Çukurunun çevre düzeni konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Ağrı’da yarım kalan bir kültür merkezi inşaatı var. 90’lı yıllarda planlanan merkezi belki başka kurumlara devrederek bitirmeye çalışacağız. Ağrı eski bir yerleşim merkezi olmasına, bu bölgenin kültür

kökleri itibari ile önemli bir merkezi olmasına rağmen sonraki yıllarda sosyal donatı ve sosyal alt yapısı olarak geri kalmıştır. Bu yüzden kültür merkezinin hızla tamamlanması, Ağrı’ya sanat ve kültür gruplarının daha sık gelmesi açısından önemli bir altyapı yatırımı olarak görüyorum” diye konuştu.

Ağrı Dağı’nda Nuh’un Gemisi Projesi üzerinde çalıştıklarını ifade eden Bakan Günay, “Daha önce Ağrı’ya yaptığım ziyarette Ahmed-i Hani Türbesi’nin yapılmasını istemiştim. Şimdi ihale süreci tamamlandı. Yer teslimi yapılmış, şimdi o projeyi yerinde inceleyeceğiz. Ağrı Dağı’nda Nuh’un Gemisi Projesi’nin yeniden

“Bugün, düne göre daha fazla umutluyuz”

“50 Milyon liraya Lojistik Merkez kuracağız”

SERKA Genel Sekreteri Tutar, “Yarına umutla bakmamızı gerektiren birçok gerekçemiz var” dedi.

gündemgündem

“Türkiye, İshak Paşa Sarayı ve Ani Antik Kenti ile de tanınmalı”

Hz. Nuh’un Gemisi Projesi

sayfa 1’in devamı

Page 4: Yol alırken, iz bırakıyoruz ticaretinin · 2013-01-15 · Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme

Ocak - Şubat - Mart 2012 6 Ocak - Şubat - Mart 20127 serkaserka

kalkınmanın yereldeki insanlarla birlikte mümkün olabileceğini söyledi. Bölgesel işbirliğinin önemine vurgu yapan SERKA Genel Sekreteri, “İstanbul, Ankara ve İzmir’deki projelerin benzerini bölgemiz için talep etmezsek bölgesel eşitsizlikler devam edecektir. Bunu yapabilmemiz için güçlü bir istişare mekanizmasına ihtiyacımız vardır. Taleplerimizin bölgesel, meşru ve makul olması gerekir. Bölgemizin geleceğini ancak bu şekilde inşa edebiliriz” dedi. Bölgede turizm, hayvancılık ve tarım alanında havzalar oluşturulması gerektiğini ifade eden Tutar, şöyle konuştu: “İzole olmuş bir yapıyla talepte bulunmamız doğru değil, bölgesel düzeyde entegre olmuş ve lobi faaliyetleriyle çok güçlenmiş plan ve programların arkasında koştuğumuz zaman verimli sonuçlar elde edebileceğimizi düşünüyoruz. Bu yapıldığı zaman taleplerimiz meşru hale gelebilir. Biliyorsunuz İstanbul, Ankara ve İzmir için çok güzel projeler açıklandı. Geleceğe yönelik olarak ülkemizi bu kentler aracılığıyla dünyaya tanıtacak olan projelerdir bunlar. Bu projelerin gerçekleşmesi çok

güzel fakat eğer bunların dengini, benzerini bölgemiz için istemezsek, isteklerimizi bu doğrultuda gerçekleştirmezsek yine bölgesel eşitsizliklerin devam edeceğini düşünüyoruz. O bağlamda yine çok çarpıcı projeler ama gerçekçi, meşru, yasal dayanakları olan ve aynı zamanda makul olan projeleri de bu bölgelerimiz için istememiz gerekiyor ki, bölgesel kalkınma ve eşitlik sağlanabilsin. Buradaki insanlarımız kendi geleceklerini burada görebilsinler istiyoruz.”

“BİREYSEL ÇABALAR SONUÇ VERMEZ”

Bireysel çabaların sonuç vermeyeceğine dikkat çeken Tutar, şöyle devam etti: “İnanın çok büyük fırsatlarımız vardır. Dört ülkeyle sınır komşusuyuz, 7 tane sınır kapımız mevcuttur. Ulaştırma, turizm ve hayvancılık konusunda çok üstün yeteneklerimiz vardır fakat bunları kullanmamız gerekiyor. Bireysel çabalarımızın hiçbir şekilde sonuç vermeyeceğine inanıyorum. Bölgesel kalkınmadan söz edilecekse yereldeki insanlarımızla birlikte bu işi yapmamız gerekiyor. Kalkınmada

Serhat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Tutar, bölgesel kalkınmanın işbirliğiyle mümkün olabileceğini belirterek, “İstanbul, Ankara ve İzmir’deki projelerin benzerini bölgemiz için talep etmezsek bölgesel eşitsizlikler

devam edecektir” dedi. Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ta faaliyet gösteren Serhat Kalkınma Ajansı’nın (SERKA) 3.Olağan Kalkınma Kurulu Toplantısı’nda konuşan SERKA Genel Sekreteri Hüseyin Tutar, bölgesel

farkındalığını ortaya çıkaracak, bu bölgenin karşılaştırmalı üstünlüğünü ortaya çıkaracak sektörlerimiz, yeteneklerimiz, kabiliyetlerimiz nelerdir bunlara bakmamız gerekiyor. Tıpkı bir insan gibi düşünelim. Nasıl ki, Allah her insanı farklı bir kabiliyetle yaratmıştır, her insanda her kabiliyet yok ama muhakkak bir alanda üstün bir kabiliyeti varsa, bir bölgenin de muhakkak sahip olduğu üstün yetenekleri söz konusudur. Bizim de bölgemizin öz yeteneklerini ortaya çıkarmamız gerekiyor. Dolayısıyla bunları bir plan, program çerçevesinde amaçları, hedefleri ve stratejileri belirlenmiş bir yapı doğrultusunda bu düşünceleri birleştirebilirsek, bunların

merkezden gelen telkinler tabii ki dikkate alınacak, tabii ki onlar doğrultusunda politikalar oluşturulacak ama tümden merkezden oluşturulan politikalar değil, biraz da bu politikalara yön verebilecek olan yereldeki kalkınma unsurlarına, yereldeki sese ve projelere önem verilmesi gerektiği tavsiye ediliyor. Devletin de 2000’li yıllardan sonra böyle bir paradigma değişikliğine gittiğini görüyoruz. Dolayısıyla yaptığımız bu çalışma bu amaca matuftur ve yasal zemini de tamamen bölgesel kalkınma olan bir çalışmadır.”

“GÖÇ; EKONOMİK, SOSYAL VE BEŞERİ SERMAYENİN KAYBI DEMEKTİR”

Göçün bölgenin en önemli sorunu olduğuna işaret eden SERKA Genel Sekreteri Tutar, “Buradaki insanlar batıda bir yaşam alanı bulmak için göç ediyorlar. Bu beşeri sermayenin, sosyal sermayenin, ekonomik ve entelektüel sermayenin kaybı demektir. Bunu önlemek için insanlarımızın yaşadığı yerlerde müreffeh ve huzurlu bir hale getirmenin yollarını bulmamız gerekir. Bunun iki yolu var: Milli gelirdeki bölgesel payı arttırmak, ikincisi de işsizlik sorununa bir çare bulmaktır” diye konuştu. Tutar, şöyle devam etti: “Bizim bunları gerçekleştirmemiz için bölgesel kalkınmanın ikinci bir bileşenine bakmamız lazım. Bölgesel kalkınma teorileri şu şekilde açıklıyor bizlere: Bölgenin coğrafyasını önümüze almamız gerekiyor ve bu bölgenin farkını,

arkasından koşuşturabilirsek o zaman biz bölgemize çok büyük bir iyilik yapmış oluruz. Türkiye’nin dünyadaki stratejik konumu neyse TRA2 bölgesinin Serhat illerimizin de stratejik konumu Türkiye’de öyledir. Talep etmemiz gereken şeylerin başında lojistik merkezi geliyor. Bölgenin stratejik konumuna baktığınız zaman lojistik merkezinin burada kurulmaması için hiçbir neden yoktur. Biz bölgeyi bir bütün olarak düşünüyoruz. Erzurum’dan kopuk olarak düşünmüyoruz. Tam tersine fonksiyonel ve bütünlüklü bir şekilde düşünüyoruz. Güçlü bir Erzurum’un olması için güçlü bir Kars şarttır. Güçlü bir Kars için de güçlü bir Erzurum ve güçlü bir Van şarttır.”

Serhat Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Bülent Osman Osmanağaoğlu ise, SERKA’nın kalkınmada lider bir kuruluş olmaya hazır hale geldiğini söyledi. Osmanağaoğlu, “Geçtiğimiz yıl 12 milyonluk bütçemizi KOBİ’lere ve Küçük Ölçekli Altyapı projelerine ayırdık. Projeler objektif değerlendirildi ve hak eden projeler kazandı” dedi. Konuşmaların ardından SERKA uzmanları, faaliyet raporları hakkında katılımcılara bilgi verdi. İki gün süren Kalkınma Kurulu Toplantısı, Altyapı, Ulaşım ve Çevre Sektörü, Tarım ve Hayvancılık Sektörü, Turizm Sektörü, Sanayi ve Ticaret Sektörü ile Sosyal Sektörlerin toplantıları ile sona erdi.

kavramı da çok önemlidir. Doğa için biyolojik çeşitlilik ne ise, insanlık için kültürel çeşitlilik odur. Her bir kültür insanlığın zenginliğidir. Üzerine titrenmesi gerekir” diye konuştu.

“BENMERKEZCİLİKTEN UZAKLAŞIN” Prof.Dr.Atay öğrenmenin en iyi yolunun öğretmek olduğunu ifade ederek, “Öğretmenlik ebedi öğrenciliktir. Çok özveri ve meşakkatli bir uğraştır. Her biriniz başka dünyalardan geldiniz ve şu

kültürler, farklı hayatlar, farklı insanlar var. Onları kendinize tehdit mi kabul ediyorsunuz, yoksa kendinizdeki eksikliği tamamlayan imkan alanları olarak mı kabul ediyorsunuz? Biz halkbilimde ve etnolojide öteki olanları zenginlik olarak kabul ederiz, tamamlayıcı unsur, bendeki eksikliği gideren unsur olarak kabul ederiz ve olumlu yaklaşırız. Öteki, seçenek yaratandır ve zenginliktir. Böyle bir yaklaşımla kültürel çeşitliliği öne çıkarırsınız. Kültürel çeşitlilik

anda yeni bir dünyanın içindesiniz. Buradaki insanlara bilgi ve düşünce taşıma işleviyle bulunuyorsunuz. Bu çok büyük bir sorumluluktur. Çocuklara yeni bir annelik, babalık pozisyonu açacaksınız. Bu bir anlamda, burada yaşayan insanların ülkesiyle, devletiyle tanışma noktasıdır” diye konuştu. Atay, şöyle devam etti: “Artık insanlar sadece bir köy, kasaba, aşiret, küçük topluluk içinde değil, sınırları resmi olarak belirlenmiş bir ulus-devlet bünyesinde yaşıyorlar ve biz bunlara da yurttaş diyoruz. Siz ana kucağında, baba ocağında 6-7 yıl yaşamış bireyleri alıyorsunuz ve onları yurttaş yapma işine soyunuyorsunuz. Dolayısıyla bu, bir çocuk için ikinci bir ana-babalık müessesesidir. Siz okullara gelen bireyleri bu ülkenin vatandaşı ve meslek sahibi yapmak işiyle sorumlusunuz. Öğretmen bir taraftan analık, babalık duygusuyla hareket ediyor. Ama öbür taraftan bir analık, babalık durumunun ötesinde çok daha geniş bir alanı gözeterek o çocuğu hayata hazırlaması söz konusu.”

KENDİNİZİ ÖTEKİ KILMAYA ÇALIŞIN “Farklı kültürleri, ‘öteki’ olanı tehdit saymakla zenginlik saymak arasındaki farkı bilmeniz lazım. Eğer öteki olanı tehdit sayarsanız ve içinden çıktığınız ortamı merkezileştirirseniz burada işiniz zor olur. Buna antropolojide, etnolojide etnosentrizm yani bizmerkezcilik denir. Bizmerkezci olursanız bu ortam size hep yabancı kalır. Bu ortamda hiçbir zaman içtenlikle olmak istemezsiniz. Dolayısıyla öğretmenliğinizi de icra edemezsiniz. Sizi etnolojik formasyon edinmeye davet ediyorum. Bunun anlamı şu: Kendinizi öteki kılmaya çalışın. Yani bir anlamda bu kültürle içli dışlı olup, hemhal olup bu kültürün bir parçası haline gelmişlik duygusu yaşayıp içinden çıktığınız kültüre uzaklaşmak. Yani burada insanlarla etkileşiminiz o noktaya varır ki, içinden çıktığınız kültüre yabancılaşırsınız. Bu yabancılaşma geçici bir ölçüde yararlıdır. Sizi daha çok insan yapar.”

Ağrı’da öğretmenlere yönelik olarak düzenlenen “Eğitim ve Kültür İlişkisi” konulu seminerde konuşan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Halkbilimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.Tayfun Atay, sorunların “sadece biz varız” algısından çıktığını belirterek, “Sadece siz yoksunuz. Farklı kültürler, farklı hayatlar, farklı insanlar var. Öteki, tehdit değil bir zenginliktir. Bu zenginliğin üzerine titrenmesi gerekir” dedi. Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) tarafından Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Ağrı Vali Yardımcısı Murat Güven, SERKA Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Tutar, İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz’ın yanı sıra 500 öğretmen katıldı. Programda konuşan Ankara

Üniversitesi DTCF Halkbilimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Atay, öğretmenlere eğitim ve kültür ilişkisi hakkında bilgi verdi. Farklı kültürleri yargılamak yerine anlamaya çalışmanın öğretmenliğin asli görevlerinden biri olduğunu belirten Atay, “Burada önemli olan karşınızdaki insanları yargılamaktan çok anlamaktır. Anlama çabasını burada göstermek durumundasınız. Burada başka bir kültürle karşı karşıyasınız. Tabii ki, içinden çıktığınız dünyadan tamamen farklı bir kültür değil. Ama yine de size yabancı gelen, size aykırı gelen, size olağandışı gelen değerlerle, tutumlarla, davranışla karşılaşacaksınız. İçine girdiğiniz ortam sizi de değiştirecektir. Size yeni bir insanlık seçeneği sunacaktır” dedi.

“HALKBİLİM ÖTEKİ OLANI ZENGİNLİK KABUL EDER” Öğretmenlerden bulundukları bölgenin kültürel değerlerini anlamaya çalışmalarını isteyen Atay, “Sonuçta yeni bir hayatın içindesiniz. Eğer bu hayatı deneyimlerseniz, tecrübe ederseniz

insanlığınız zenginleşir. İnsan olma adına repertuarınız genişler. Bu sizi olgunlaştıracak bir süreçtir. Ve bu toplumun bu şekilde olgunlaşmış insanlara çok ihtiyacı var” dedi. Toplumdaki sorunların “sadece biz varız” örtük algısıyla hareket etmekten çıktığına dikkat çeken Atay, “Sadece siz yoksunuz. Farklı

“Büyük Projeler Talep Etmezsek Bölgesel Eşitsizlikler Devam Edecek”

“Öteki, Tehdit Değil Bir Zenginliktir” Prof. Dr. Tayfun Atay, “Eğitim ve Kültür İlişkisi” konulu seminerde konuştu:

İzole olmuş bir yapı ve bireysel çabalarla talepte bulunmamız doğru değil. Bölgesel düzeyde entegre olmuş ve lobi faaliyetleriyle çok güçlenmiş plan ve programların arkasında koştuğumuz zaman verimli sonuçlar elde edebiliriz.

Page 5: Yol alırken, iz bırakıyoruz ticaretinin · 2013-01-15 · Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme

Ocak - Şubat - Mart 2012 8 Ocak - Şubat - Mart 20129 makalearaştırma

kapılarının temel fiziki ve teknolojik altyapılardan yoksun olduğuna ve insan kaynakları bakımından yetersiz olduğuna” vurgu yapıldı. Bölgenin dış ticaret ve lojistik merkezi haline getirilmesi gerektiği ifade edilen raporda şu görüşlere yer verildi: “Ulaştırma altyapısı ve sınır kapıları, dış ticaret ve lojistik sektörünün gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Son yıllarda ulaştırma alanında büyük kamu yatırımlarının yapılmasına rağmen 4 ülkeye açılan 7 sınır kapısına sahip olan Serhat Bölgesi bu potansiyeli yeterince değerlendirememektedir. Serhat Bölgesinin geri kalmışlık sarmalından kurtulabilmesine çok önemli katkı sağlayacak bu potansiyelin değerlendirilebilmesi için bölgenin dış ticaret ve lojistik merkezi haline getirilmesi gerekmektedir. Bunun için de öncelikle başta demiryolu olmak üzere karayolu ve diğer temel fiziki altyapı yatırımlarının ivedilikle tamamlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.”

SINIR TİCARETİ TEŞVİK EDİLMELİ

Türkiye’nin en az gelişmiş bölgelerinden biri olan Serhat bölgesinin diğer bölgelerle kıyaslandığında dezavantajlı konumda bulunduğuna dikkat çekilen raporda, şöyle denildi:“Bölgede sınır ticaretinin geliştirilebilmesi için bavul ticaretinin uygun denetim mekanizmaları ile yeniden serbest bırakılması, firmalara verilen ithalat kotalarının artırılması ve ticarete konu malların vergilendirilmesi konusunda sınır ticaretini teşvik edici önlemler geliştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Bölgenin sınır ticareti ile ilgili tek sınır ticaret merkezi olan Sarısu Sınır Ticaret Merkezi’nin ihtiyaca cevap

Bölgede bulunan 7 sınır kapısının detaylı bir şekilde araştırıldığı “Serhat Bölgesi Sınır Kapıları İnceleme Raporu”nda önemli tespitlere yer verildi. 60 sayfalık raporda “Ulaştırma altyapısı ve sınır kapıları, dış ticaret ve lojistik sektörünün gelişmesinde rol oynamaktadır. Son yıllarda ulaştırma alanında büyük kamu yatırımlarının yapılmasına rağmen 4 ülkeye açılan 7 sınır kapısına sahip olan Serhat Bölgesi bu potansiyeli yeterince değerlendirememektedir” tespitine yer verildi.

YERİNDE İNCELEME YAPILDI

Serhat illeri olan Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ın İran, Gürcistan, Nahcivan ve Ermenistan’la 7 sınır kapısı mevcuttur. Bu kapılardan İran’a açılan Gürbulak, Nahcivan’a açılan Dilucu ile Gürcistan’a açılan Türkgözü sınır kapıları açık durumda iken; Ermenistan’a açılan Doğukapı ve Alican, İran’a açılan Boralan ile Gürcistan’a açılan Aktaş sınır kapıları ise kapalı bulunmaktadır. SERKA uzmanları “lojistik ve dış ticaret sektörlerinin gelişmesinde sorun teşkil eden alanları saptamak ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla” yaptıkları çalışma kapsamında sınır bölgelerinde inceleme yaptı. Yapılan çalışmada, Gürcistan, Azerbaycan (Nahcivan), İran ve Ermenistan koridorlarının kara hudut kapıları, sınır ticareti, gümrük işlemleri, ulaşım imkânları, dış ticaret, uluslararası yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetlerinin temel altyapı ve işleyişine yönelik mevcut durumlar tespit edildi.

BÖLGE DIŞ TİCARET VE LOJİSTİK MERKEZİ OLMALI

Tespitler sonucunda hazırlanan raporda, “Bölgenin üç ana ulaşım koridoru ve bağlantılı sınır

verebilmesi ve nitelikli hizmet sunabilmesi için fiziki altyapı, uygun mekan ve güvenlik ihtiyaçlarının giderilmesi gerekmektedir.”

DIŞ TİCARET VE LOJİSTİK MERKEZİNİN AVANTAJLARI

“TRA2 Bölgesi Sınır Kapıları İnceleme Raporu”nda, bölge illerinin dış ticaret ve lojistik merkez haline getirilerek sağlayacağı katkılar şöyle sıralandı: 1-Bu sektörlerin gelişebilmesi için bölgeye yapılacak büyük ölçekli yatırımlar bölge ekonomisini hareketlendirecek aynı zamanda istihdamı artıracaktır. 2- Lojistik sektörünün ihtiyaç duyduğu ileri ve geri bağlantılar

nedeniyle bölgede çeşitli alanlarda hizmet sektörü gelişecek dolayısıyla yeni yatırım ve istihdam alanları ortaya çıkacaktır. 3- Bölgeden yapılan dış ticaretin gelişmesiyle sınır ülkelerinin ihtiyaç duyacağı mal ve ürünlerin bölgede üretiminin cazip hâle gelmesi nedeniyle potansiyel yatırımcılar bölgeye çekilerek bölge sanayisinin geliştirilmesi mümkün olabilecektir. 4- Sınır ticaretinin gelişmesi ile sınır komşusu ülkelerden ithalat yoluyla daha düşük maliyetle ihtiyaçlar karşılanabilecek, yapılacak ihracatı ile de bölge ekonomik ve ticari hareketlilik kazanacak, bölge halkının gelir ve refahının artırılmasına katkıda bulunulabilecektir.

SERKA tarafından hazırlanan “Sınır Kapıları İnceleme Raporu”nda bölgenin geri kalmışlık sarmalından kurtulabilmesi için dış ticaret ve lojistik merkezi haline getirilmesi ve bunun için de demiryolu başta olmak üzere karayolu ve diğer temel fiziki altyapı yatırımlarının ivedilikle tamamlanmasına ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.

mercek altına alındı

Dört ülkeyle olan Yedi sınır kapısı Serhat Kalkınma Ajansı,

Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen 17.Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’na katılarak Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerinin turizm potansiyellerini tanıttı. Yaklaşık 100 ülkenin katıldığı fuarda SERKA standı, Moskovalı turistlerin ve seyahat acentelerinin ilgi odağı oldu. Rusya’nın başkenti Moskova’da 17’incisi gerçekleştirilen Turizm ve Seyahat Fuarı Moskova Krokus Fuar alanında yapıldı. 21-24 Eylül 2011 tarihleri arasında yapılan fuara yaklaşık 100 ülke katıldı. Moskova fuarına katılan ülkeler, özellikle kış turizmi açısından kentlerin potansiyellerini tanıtmaya çalıştı. Fuarda Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ta faaliyet gösteren Serhat Kalkınma Ajansı da stant açtı. Ülkelerin otel, seyahat acentesi, havayolu şirketleri, kamu kurum ve kuruluşları ile tur operatörlerinin ziyaret ettiği fuarda SERKA standı ilgi odağı oldu. Katılımcılar özellikle Sarıkamış, Ani Antik Kenti ve Ağrı Dağı’na büyük ilgi gösterdi. Fuarda, özellikle kış turizmi açısından dikkat çeken SERKA standında tanıtım filmleri, kitap, broşür ve yol haritaları dağıtıldı. SERKA ekibi, tanıtım materyallerini fuarın yanı sıra Moskova Metrosu’nda da dağıttı. Tanıtım cd’si, kitap ve broşürlerden oluşan 3 bin 500 materyali metroda dağıtan SERKA ekibi, ayrıca birçok turizm ve seyahat firmasıyla da görüşmeler yaptı.

3 BÜYÜK İLDE TANITIM ATAĞI

Uluslararası fuarların yanı sıra Ajans, Serhat illerinin tanıtımı amacıyla üç büyük ilde de yapılan önemli fuarlara katılarak bölgenin turizm potansiyelini tanıttı. 19-24 Nisan 2011 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilen Turizm ve Tatil Günleri Fuarı’na ilk kez katılan SERKA, fuar süresince bölge illerinin turistik değerlerini tanıttı. Fuarda tur operatörleri, seyahat acenteleri ve katılımcılara ajans personeli tarafından tanıtım materyalleri dağıtıldı.SERKA’nın katıldığı başka bir fuar ise, 2.Van Turizm Fuarı oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından açılan fuarda, bölge kentlerinin komşu illerde ve İran’da tanıtımı hedeflendi. Fuarda, turizm konusunda Türkiye’nin büyük ilerlemeler kaydettiği vurgulandı ve özellikle iç turizm alanında artan hareketliliğin değerlendirilmesi, turizm ve kültürel potansiyelin pazarlanmasına yönelik çabaların yoğunlaşması gerektiği ifade edildi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay SERKA standını ziyaret ederek bilgi aldı. SERKA uzmanları da Bakan Günay’a 1941 yılında çekilen Kars fotoğrafını hediye etti.SERKA’nın katıldığı son ulusal fuar ise, 8-11 Aralık 2011 tarihleri arasında düzenlenen 5.Travel Turkey İzmir Turizm Konferansı ve Fuarı oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış tarafından açılışı yapılan fuarı yaklaşık 16 bin kişi ziyaret etti.

Serhat illeri ulusal ve uluslararası ölçekte tanıtılıyor

tasarrufundaki kaynakların işbirlikleri çerçevesinde harekete geçirildiği bir süreç olarak tasavvur edilmektedir. Bu nedenle her bölgenin, yaptığı planlarla kendi farklılaşmış ihtiyaçlarına, özelliklerine ve önceliklerine odaklanması beklenmektedir.Son olarak yeni bölgesel kalkınma anlayışı sadece bölgesel eşitsizlikleri gidermeyi amaçlamamakta aynı zamanda bütün bölgelerimizin rekabet gücünün arttırılmasını hedeflemektedir.Böylelikle her bölge kendi dinamikleri ve gücü ölçüsünde ulusal kalkınmaya da katkı sağlamış olmaktadır.Yeni kalkınma anlayışının bu özelliği hem pastanın büyütülmesini hem de daha adil paylaşılmasını öngörmektedir.Kalkınma ajansları yerelde kalkınmanın yapı taşları olarak ortaya çıkmışlardır. Çok kısa bir zaman içinde kurumsallaşma süreçlerinde önemli mesafeler alan ajanslar, yereldeki aktörlerle bölgesel sorunları tartışmış, bölgelerinin güçlü ve zayıf yönlerini tespit ederek yol haritalarını belirlemişlerdir. Böylelikle bölgesel düzeydeki öz yetenekler ortaya çıkarılmaya çalışılmış ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışının referans çerçevesi oluşturulmuştur. Kalkınma ajanslarının varlık nedenleri yasada da belirtildiği gibi, “kamu, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliğini geliştirmek, kaynakların etkin ve yerinde kullanımını sağlamak, bölge içi ve bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmaktır.” Yerel aktörlerin de karar alma süreçlerine katıldığı bu yaklaşım ile katılımcı demokrasi anlayışının da topluma hâkim olması yönünde önemli bir adım atılmıştır. Merkezi, otoriter, doğruların tekelini kendinde gören

Küreselleşme süreciyle birlikte global düzeyde yaşanan değişim ve dönüşümler, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerini önemli ölçüde etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir. Ticaret, finansal akımlar, teknoloji değişimi ile bilgi ve işgücünün mobilitesi yoluyla dünya ekonomilerinin birbirleri ile entegrasyonu hız kazanmakta, siyasal ve sosyo-kültürel alandaki etkileşimler de artarak devam etmektedir. Bu durum aynı zamanda küresel ölçekte eşitsizliklerin boyutunu ortaya çıkardığı gibi, ülkelerin bölge içi ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarını daha da görünür kılmaktadır. Ülke içinde bölgesel eşitsizliklerin yarattığı bu durum, her ülke için önemli bazı tehditler oluşturmaktadır. Bu nedenle özellikle gelişmiş devletlerin uzun süre uyguladıkları klasik kalkınma anlayışı küreselleşme ile birlikte terk edilmeye başlanmış, merkezin tek kural koyucu ve karar alıcı olduğu klasik yönetim anlayışı terk edilerek yerel öncelik ve karar alıcıların da önem kazandığı yeni yönetim anlayışına geçilmiştir.

Türkiye de, küreselleşme ve Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde önem kazanan kalkınma çabaları sonucunda bölgesel kalkınma anlayışına geçmiş bulunmaktadır. Bu kalkınma anlayışının üç temel boyutu mevcuttur: Yeni kalkınma anlayışının birinci özelliği, bölgesel kalkınma politikalarının coğrafi kapsamı ile ilgilidir. Bugün artık yapılan bölge planları, ülkenin sadece sorunlu bazı bölgelerini değil bütün Türkiye’yi, tüm bölgeleri ve illerini kapsamakta, tamamlayıcı bir nitelik arz etmektedir. İkinci olarak yeni bölgesel kalkınma anlayışı ulusal ve yerel önceliklerin bütünleştirildiği, farklı kesimlerin

ve buyurgan bir yaklaşımdan katılımcı, paylaşımcı, müzakereci ve kolektif aklı birlikte arayan bu yeni anlayışa geçiş aynı zamanda Türkiye’nin idari ve siyasi yapılanmasında önemli bir paradigma değişimine de işaret etmektedir.

Serhat Kalkınma Ajansı yukarıda ana çerçevesi belirtilen anlayış ve amaç doğrultusunda 2009 yılında kurulmuş olup 2010 yılından itibaren Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars illerimizi kapsayan TRA2 Düzey II bölgesinde faaliyet göstermektedir. Sınır illerimizden müteşekkil olan bölge, Serhat Bölgesi olarak da adlandırılmaktadır. Bölgenin tüm illerini gezmiş ve bölge insanı ile yakın teması olan bir Bakan olarak, bölgede muazzam bir potansiyelin varlığına şahit olunmuştur.Öncelikle bölge, Kafkaslar, Orta Asya ve Ön Asya’nın geçiş güzergâhında stratejik bir konuma ve öneme sahiptir. Hükümetimizin Kafkaslar, Orta ve Ön Asya’ya uzanan makro ölçekteki projelerininçok önemli bir kısmı bu bölgeden geçmektedir. Enerji nakil hatları ile demiryolu ve karayolu ulaşım ağlarının bu bölgeden geçecek olması çok kısa bir zaman içinde bölgede önemli etkilerin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu önemli sektörlerin ileri ve geri bağlantılarıyla birlikte yaratacağı etki göz önüne alındığında, söz konusu bölgenin kısa zamanda cazibe merkezi olma potansiyeli daha net görülecektir.

Bunun yanında bölgenin muazzam bir doğal zenginliğe, tarım ve turizm potansiyeline sahip olduğu bilinmektedir. Ağrı Dağı, İshak Paşa Sarayı, Ahmedi Hani Türbesi, Hasan Harakani Türbesi, Ani Antik Kenti, Sarıkamış, Kars ve Ardahan

Kaleleri bunlardan bazılarıdır. Bölge, etki alanı Kafkaslar, İran ve Orta Asya’ya uzanan zengin soyut ve somut kültürel mirasa da sahiptir. Bu nedenle Ajans, bölge vizyonunu, “Doğal zenginliği ile tanınmış, turizm ve tarımsal ürünleriyle markalaşmış, sınırları aşan kültürel mirasın imkânlarından yararlanmış, rekabet gücü yüksek işletmeleriyle ülkenin Kafkasya ve Orta Asya’ya açılan ticaret ve lojistik merkezi bir Serhat Bölgesi” olarak belirlemiştir.Serhat Kalkınma Ajansı, bölgenin mevcut durumu ve potansiyelini, amaç, hedef ve stratejilerini bilimsel bir temelde saptamayı kendisine misyon olarak belirlemiştir. Ajans, bu konuda önemli bir farkındalık yaratmayı amaçlayan Türk Halkının Sarıkamış Algısı çalışmasını hazırlamıştır.Tarihsel olarak Sarıkamış Harekâtı’nın bilinmesi, tanınması ve Türkiye kamuoyunun gündemine taşınması için öncelikle mevcut bir durum analizinden başlanmış ve akabinde inanıyorum ki belirlenecek olan hedef ve stratejilerle, söz konusu değerler tanınır bir marka haline getirilmek için gayret gösterilecektir. Bu çalışmayla dün ile bugün arasındaki bağlantı sağlanarak sosyal ve ekonomik kalkınma, bölgenin kendi iç dinamiklerine ve öz değerlerine dayandırılarak gerçekleştirilmeye çalışılacaktır.

Sabır, özveri ve çok çalışma ile, Serhat illerinin refah illeri olacağına yürekten inanıyorum. Bu kıymetli çalışmalarından dolayı Ajans Genel Sekreterimiz Dr. Hüseyin Tutar olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim.

“Serhat İlleri Refah İlleri Olacak”

Serhat bölgesinin muazzam bir doğal zenginliğe, tarım ve turizm potansiyeline sahip olduğu bilinmektedir. Ağrı Dağı, İshak Paşa Sarayı, Ahmedi Hani Türbesi, Hasan Harakani Türbesi, Ani Antik Kenti, Sarıkamış, Kars ve Ardahan Kaleleri bunlardan bazılarıdır. Bölge, etki alanı Kafkaslar, İran ve Orta Asya’ya uzanan zengin soyut ve somut kültürel mirasa da sahiptir. Serhat Kalkınma Ajansı, bölge vizyonunu, “Doğal zenginliği ile tanınmış, turizm ve tarımsal ürünleriyle markalaşmış, sınırları aşan kültürel mirasın imkânlarından yararlanmış, rekabet gücü yüksek işletmeleriyle ülkenin Kafkasya ve Orta Asya’ya açılan ticaret ve lojistik merkezi bir Serhat Bölgesi” olarak belirlemiştir.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın“Türk Halkının Sarıkamış Algısı Araştırması”için kaleme aldığı yazı.

Page 6: Yol alırken, iz bırakıyoruz ticaretinin · 2013-01-15 · Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme

Ocak - Şubat - Mart 2012 10 Ocak - Şubat - Mart 201211 gündemgündem

toplam 5 milyon TL altyapıya harcandı. Programlar kapsamında en büyük yatırımlar inşaat ve altyapıya yapıldı. İSTİHDAM ARTIYOR, KAYITDIŞI AZALIYOR

SERKA’nın “tarıma dayalı sanayi, imalat sanayi ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin mali ve teknik kapasitelerini arttırarak rekabet güçlerini geliştirmek ve gerekli altyapıları geliştirerek bölgede sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı sağlamak” amacıyla hayata geçirdiği İktisadi Gelişme Mali Destek Programı-I etkisini istihdam alanında da göstermeye başladı. KOBİ’ler için 12, Küçük Ölçekli Altyapı programı için de 18 aylık proje uygulama süresinin sonunda toplam 350 kişinin istihdam edilmesi hedefleniyor. Böylece, istihdamla birlikte kayıt dışı istihdamın da giderek azaltılması programın hedeflerinden biri olarak görülüyor. Projelerin uygulanmasıyla birlikte bölge illerinde üretim kapasitesi artarken, yeni ürün sayısı ve ürün çeşidi de artmaya başladı. Programın önemli bir etkisi de patent alanında görüldü. Projeler kapsamında 3 ürün için patent başvurusu yapıldı.

PROJELERİMİZ BAŞARIYLA DEVAM EDİYOR

Birinci İktisadi Gelişme Mali Destek Programı’nın bölgeye etkileri üzerine açıklama yapan SERKA Genel Sekreteri Hüseyin Tutar, şunları söyledi: “Teklif çağrımızdaki toplam hibe miktarı 12 milyon TL olarak belirlenmişti. Fakat bize başvuran 169 proje kapsamında bölgede toplam 102 milyonluk bir talep geldi. Yani teklif çağrımız bölgede 102 milyonluk bir etki yarattı. Bu bölgenin potansiyelini görmemiz açısından çok önemlidir. Ben bunun daha büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyorum. Bizim şu anda yüzde 100’ünü sözleşme altına aldığımız 48 projemiz mevcuttur. Bu projelerin büyük kısmının ön ve ara ödemelerini yaptık. Bazı projelerimiz bitti. Diğer projelerimiz de başarıyla devam ediyor. Bizim sistemimiz geleneksel sistemden çok farklıdır. Biz kazanan projeye gidin bankadan paranızı alın, demiyoruz. Kimsenin eline para da vermiyoruz. Bizim temel felsefemiz, girişimcilerin faaliyetlerini ve yatırımlarını geliştirmektir. Onların akamete uğramaması için çalışıyoruz. Bu programımız kapsamında bölgede 22.3 milyonluk bir yatırım gerçekleştirdik. Büyük bir kapasite artırımı gerçekleştirdik.

SERKA’nın destek verdiği projeler ve sağlanan eş finansmanla Serhat illerinde 21.3 milyonluk yatırım yapıldı. Projeleri sona eren işletmelerde üretim kapasitesi yüzde 33 oranında gelişti. Ürün çeşidi ve sayısı artarken, bazı ürünler için de patent başvurusu yapıldı.

41’i KOBİ ve 7’si de Altyapı olmak üzere hibe desteği almaya hak kazanan 48 proje, 2011 yılının Nisan ayından itibaren uygulamaya geçirildi ve bugüne kadar 16 proje tamamlandı. SERKA, program kapsamında 11 milyon TL hibe desteği verirken, buna karşılık kamu ve özel kesim de 10.3 milyon TL eş finansman taahhüdünde bulundu. Böylece bu yıl içerisinde TRA2 bölgesini oluşturan Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’a 21.3 milyon TL (21.3 trilyon) yatırım yapıldı. Hibe desteği verilen ve projeleri sona eren işletmelerde üretim kapasitesi yüzde 33, üretim miktarı ise yüzde 37 oranında artış gösterdi. EN ÇOK YATIRIM, İNŞAAT VE ALTYAPIYA

Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) Programı’na başvuran girişimcilerin 8.6 milyon TL eş finansman taahhüdüne karşılık SERKA 7.7 milyon hibe desteği verdi. Böylece KOBİ programı kapsamında 16.3 milyonluk yatırım gerçekleştirildi. Altyapıya yönelik açılan programda ise, kamu kesiminin 1.8 milyon TL eş finansman desteğine karşın SERKA 3.2 milyon TL hibe desteği sundu. Böylece kamu kesiminin eş finansmanı ve SERKA’nın hibe desteğiyle birlikte dört kentte

İşletmelerimizin bir kısmı makine ekipmanlarını değiştirdiler, bir kısmı personel alarak önemli bir istihdam alanı yarattılar.”

BÖLGEMİZDE PROJE KÜLTÜRÜ GELİŞİYOR

“Teklif çağrılarının bölgede yarattığı çok önemli noktalar var, onlara dikkat etmek lazım: Birincisi, bu işletmeler muhasebe kayıt sistemlerini çok iyi tutacaklar. İkincisi, bölgede gittikçe farkındalık yaratan konuların başında da kayıt dışı istihdamın önlenmesine yönelik olarak bir ilerleme olduğunu görüyoruz. Girişimci ne kadar resmi kayıt tutarsa kendi lehine olacağını görüyor. Önemli olan bir başka husus ise şudur: Bölgede bir proje kültürü gelişiyor. Bu kültür bizim açımızdan çok önemlidir. Biliyorsunuz bizim bölgemizdeki insanımız, genel olarak da Türkiye’deki insanlarımız proje denildiği zaman sanki anlamsız işlermiş gibi algılıyor. Proje benden çok uzak olan bir şeydir, ben yapamam diye düşünüyor. Projeyi, kendisini çok

bölgesel düzeyde gerçekleşir. Liberal ekonomilerin ve merkezi düzenlemelerin terkedildiği kalkınmanın, bölgesel düzeye indirgendiği bir yaşam evresindeyiz. Dolayısıyla bölgesel ekonomiler ön plandadır ve bölgesel kalkınmanın temelleri ülkemizde yavaş yavaş atılmaya başlandı. Neden gelişmiş ülkeler ulusal ölçekteki ekonomileri terk edip bölgesel ekonomileri tercih etmeye başladılar? Bunun altında yatan temel neden bölgesel eşitsizliklerdir. Bölgeler arasındaki gelir dağılımında meydana gelen uçurumdur. Doğaldır ki, bir bölgede gelir dağılımında dengesizlik olduğu zaman, bugüne kadar dünyada hep böyle olmuştur, fakir olan bölgelerden zengin olan bölgelere sürekli bir göçün yaşandığına şahit olmaktayız. Burada sürekli iki farklı yaşam tarzı oluşur. Manzara böyle olduğunda genel eğilim şudur: Göç hadisesi ile karşılaşıyoruz. Fakir olan bölgelerde insanlar kendilerine yaşam alanı bulmak için zengin bölgelere göç edeceklerdir. Bu sosyolojik bir olgudur. Göç sürekli olarak fakir bölgelerden zengin bölgelere doğru istikametini belirlemiştir. Bunu engellemek asla mümkün değildir. Dolayısıyla endüstrisi güçlü olan ekonomisi önde olan güçlü ülkeler, bunu bizden çok daha önce tecrübe ettiklerinden dolayı bu sorunlara bir çözüm bulmak amacıyla ‘ne yapabiliriz’ sorusunu sormuşlardır. Geldikleri noktada, güçlü ekonomilerin sadece merkezden yönetilemeyeceği, yerelden ya da bölgesel özelliklere atfen bir kalkınma anlayışı gelişmesi gerektiğine dair bir anlayış birliği oluşmuştur. Bunu başaran ülkeler kendi vatandaşlarına daha müreffeh bir yaşam sunmuşlardır. Bölgeler

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) koordinatörlüğünde, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) ile Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (DAKA) katkılarıyla yapılan “Doğu Anadolu Bölgesi Büyükbaş Hayvancılığın Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”nda hayvancılığın sorunları masaya yatırıldı. Çalıştayın sonuç bildirgesinde “Bölgenin fiziki şartlarına uygun, düşük maliyetli barınak ve hayvan pazarlarının inşasının sektör için hayati öneme sahip” olduğuna dikkat çekildi. Sarıkamış Ce-Mar Toprak Otel’de yapılan toplantıya SERKA Genel Sekreteri Dr.Hüseyin Tutar, KUDAKA Genel Sekreteri Dr.Rıfat Altan, DAKA Genel Sekreteri Dr.Emin Yaşar Demirci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bürokratları ve üniversite öğretim üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum ve hayvancılık sektörü temsilcileri katıldı. Üç gün süren çalıştayda; Ağrı, Ardahan, Bayburt, Bitlis, Erzurum, Erzincan, Hakkari, Iğdır,Kars, Muş ve Van illeri olmak üzere 11’i bölge içi, 7’si bölge dışı toplam 18 ilden 160 katılımcı hayvancılığın sorunlarını tartıştı. Toplantının açılış konuşmasını yapan SERKA Genel Sekreteri Dr.Hüseyin Tutar, çalıştayın bölgesel kalkınmaya atfen düzenlenmiş olan bir çalıştay olduğunu ifade etti. Türkiye’de bölgesel kalkınmanın temellerinin atılmaya başlandığına dikkat çeken Dr.Hüseyin Tutar, şöyle konuştu:

GELİŞMİŞ ÜLKELER BÖLGESEL GELİŞMEYİ TERCİH ETMEYE BAŞLADI

“Dünyadaki ekonomik değişim bazen ulusal ölçekte bazen de

Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı Hazırlama Projesi’ni (KENTGES) Serhat illerinde pilot uygulama olarak hayata geçirmek istediklerini söyledi. Toplantıda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teknik Araştırma Uygulama Genel Müdürlüğü Ar-Ge Daire Başkanı Gamze Özer, merkezi ve yerel düzeyde yapılacak çalışmaları belirleyen Kentsel

korkutan bir şey olarak algılıyor. Ama biz proje eğitimleri veriyoruz. Geçtiğimiz yıl 254 kişi bizim bölgemizden proje eğitimi aldı. Bu yıl en az 500 kişiyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bu önyargının yıkılmasını istiyoruz. Bundan sonra Türkiye’de girilen süreç projeleşen bir süreçtir. Yani sizin projeniz varsa size destek verilir. Fikrinizi bir projeye dönüştürmüşseniz siz değerli bir şeye sahipsiniz anlamına gelir. Bu bir süreçtir ve bunun yansımalarını ileriki zamanlarda göreceğiz. Bunun öncülüğünü de yerelde kalkınma ajanslarının üstlendiğini söyleyebilirim.”

arasındaki gelişmişlik farklarını da en aza indirmişlerdir. Bölgelerarası eşitsizlik sorununun ağırlaştığı ülkelerde, az gelişmiş bölgeden gelişmiş bölgelere yoğun bir göç yaşanır. Bu tip bölgede yaşayanların yakınlarının büyük çoğunluğu bölge dışındadır. Örneğin Kars dışında bir Kars, Ağrı dışındaki Ağrı, Iğdır dışındaki Iğdır, Ardahan dışındaki Ardahan şeklinde bölge insanının bilinci adeta bölünmüş gibidir. ”

BÖLGE, CANLI HAYVAN VARLIĞININ YÜZDE 20’SİNİ KARŞILAMAKTADIR

“Bölgemiz Türkiye canlı hayvan varlığının yaklaşık yüzde 20’sini barındırmaktadır. Ancak bunu katma değeri yüksek, markalaşmış ürünlere dönüştürememektedir. İnsanlarımızın ‘ortak çalışma kültürüne sahip olmaması’ devletin verdiği ciddi desteklerden yararlanmasını engellemekte ve büyük işletmelerin, kooperatiflerin ortaya çıkmasına mani olmaktadır. Bölgesel kalkınmanın en önemli

unsurlarının başında katılımcılık ilkesi gelmektedir. Soruları ve çözüm önerilerini birlikte saptamak, bölge insanının kendi geleceğine yönelik uygulanacak makroekonomi politikalarında katkısını almaktır. Hiçbir plan, program boşlukta değildir. Kısacası bölgesel düzeyde ortak bir tasavvur oluşturmak çok önemli bir niteliğe sahiptir.” KUDAKA Genel Sekreteri Dr.Rıfat Altan da, çalıştayın bir başlangıç olduğunu belirterek, “Bu çalıştayın sonucu bir bölge planı haline getirilebilir. Bu plan üç ajansın mali destek programlarına da zemin oluşturur” dedi. DAKA Genel Sekreteri Dr.Emin Yaşar Demirci de, sorunlara çözüm bulmak için ezber bozan yaklaşımlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Demirci, “Öncelikle bu bölgenin güçlü sektörü hayvancılık değildir. Hayvancılık potansiyel olarak güçlü bir sektördür. Hayvan sayısı açısından ön sıralarda fakat verimlilik açısından son sıralarda geliyorsa hayvancılık bir sektör değildir. Bu konudaki ezberlerimizi bozmak zorundayız” diye konuştu.

Teknik Araştırma Uygulama Genel Müdürlüğü Ar-Ge Daire Başkanı Gamze Özer, KENTGES’in ulaşım, altyapı, konut ve arsa sunumu, afetlere hazırlık, koruma, iklim değişikliği, yaşam kalitesi, sosyal politikalar ve katılım konularında merkezi ve yerel düzeyde yapılacak iş ve işlemleri belirlediğini kaydetti. KENTGES’in kentleşme ve imar konularında merkezi ve yerel idareler için bir yol haritası olduğuna işaret eden Özer, “Kentsel Gelişme Strateji Belgesi yerleşme ve yapılaşma konularında kentleşme ve imar için merkezde düzenleyici ve denetleyici tek bir koordinasyon birimini, yerelde ise daha güçlü ve donanımlı kimliğiyle icracı yerel yönetimleri ve onların hizmetlerini geliştirmeyi hedef almaktadır” dedi. Serhat kalkınma Ajansı Araştırma, Strateji Geliştirme ve Planlama Birimi Başkanı İbrahim Taşdemir de, KENTGES projelerinin Serhat illerinde pilot uygulama

olarak hayata geçirilmesiyle göçün duracağını ve büyük şehirlerde yaşanan sorunların da çözüleceğini söyledi. KENTGES’in önemli bir sektörel eylem planı olduğunu ifade eden Taşdemir, “Bu plan bize özgüdür ve dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde bulunmamaktadır. Biz de bu önemli belgenin kimlere hangi sorumlulukları yüklediği ve kentleşme, imar, planlama, afet yönetimi konularında getirdiği yenilikleri işin ilgililerine tanıtmak istedik. Sorumluluk sahamızda 4 il merkezi, 22 ilçe, 12 belde olmak üzere toplam 38 belediye ve 1348 köy bulunmaktadır. Kentleşme ve imar konusunda il ve ilçe merkezlerinde problemler var. Köylerde ise bu sıkıntı had safhadadır. Kalkınma köylerden başlar. Köylerden kente göç ile kentleşme problemleri ortaya çıkar. Bu sorunları günü birlik çarelerle değil, belirli planlar ve programlar dahilinde çözmeliyiz” diye konuştu.

Yol alırken, iz bırakıyoruz

11 ilin hayvancılık sorunları tartışıldı

Kalkınma Kurulu kararları Ankara’da etkisini gösterdi

Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) Kalkınma Kurulu Başkanı Tutak Belediye Başkanı Bülent Osman Osmanağaoğlu, Kalkınma Kurulu tarafından yerelden alınan kararların merkez tarafından kabul görmeye başladığını belirterek, “Yerel yönetimlerin katılım payının yüzde 1’den yüzde 0.5’e düşürülmesi önerimizin bakanlık tarafından kabul edilmesi bizi mutlu etmiştir” dedi. Serhat Kalkınma Ajansı’nın 4.Olağan Kalkınma Kurulu toplantısı Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Nezehat Çeçen Konferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıya Ağrı Vali Yardımcısı Özkan Demirel, Serhat Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Bülent Osman Osmanağaoğlu, Kafkas Üniversitesi Rektörü

Prof.Dr. Sami Özcan, belediye başkanları ile kurul üyeleri katıldı. Toplantıda konuşan Serhat Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Tutak Belediye Başkanı Bülent Osman Osmanağaoğlu, yerelden alınan kararların artık merkezdeki politikalara ve kararlara etki etmeye başladığını söyledi. Kalkınma Kurulu olarak çok önemli çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmalar kapsamında alınan kararların merkezde kabul görmeye başladığını vurgulayan Osmanağaoğlu, “Önceki Kalkınma Kurulu toplantısında sektörlere ve kurullara ayrılıp çok önemli tartışmalar yaptık. Yerel yönetimlerin katılım payının yüzde 1’den yüzde 0.5’e düşürülmesi önerimizin bakanlık tarafından kabul edilmesi bizi mutlu etmiştir” dedi. Serhat İlleri Belediyeler Birliği’nin kurulmasına yönelik çalışmada sona gelindiğini belirten Osmanağaoğlu, “Serhat İlleri Belediyeler Birliği’ni kurmak için çalışma başlatmıştık. Şu anda İçişleri Bakanlığı’na sunulmak üzere hazır durumdadır. İnşallah bizim de kısa sürede Serhat İlleri Belediyeler Birliği olacaktır” diye konuştu. Toplantının sonunda yapılan Kalkınma Kurulu Başkanlığı seçimlerine tek aday olarak giren Tutak Belediye Başkanı Bülent Osman Osmanağaoğlu, ikinci kez iki yıllığına Serhat Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı seçildi. SERKA, 2010 ve 2011 yılında 2’şer kez Kalkınma Kurulu toplantılarını gerçekleştirdi.

Pilot bölgeBütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı (KENTGES) Toplantısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanları ve yerel yöneticilerin katılımı ile Sarıkamış Toprak Otel’de yapıldı.

olmak istiyoruz”

Page 7: Yol alırken, iz bırakıyoruz ticaretinin · 2013-01-15 · Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme

tanıdığını ortaya çıkarmak” amacıyla yapıldı.

SARIKAMIŞ DENİLİNCE: DONARAK ŞEHİT DÜŞEN 90 BİN ASKER

“Sarıkamış’ı duydunuz mu” sorusuna ankete katılanların yüzde 92’si “evet” yanıtını verdi. “Sarıkamış denince aklınıza ilk ne geliyor” sorusuna ise, deneklerin yüzde 31,1’i “Donarak şehit düşen askerlerimiz”, yüzde 30,9’u da “Şehitler / 90 Bin Şehit” yanıtını verdi. Yani Sarıkamış denince akla iki şey geliyor: Askerlerimizin orada donarak şehit düşmesi ve şehit düşenlerin sayısının 90 bin gibi yüksek bir sayıya ulaşmış olması. Harekâtı “yenilgi/hezimet” olarak görenler sadece yüzde 1,2 gibi düşük bir oranda kaldı. Sarıkamış Harekatı hakkında yeterince bilgi sahibi olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 35,9 iken, yüzde 40,5’i yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade etti. yüzde 23,6’lık ciddi bir oranın kararsız olması Sarıkamış Harekatı konusunda ciddi bilgi eksikliğinin olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmaya katılanların yüzde 47,7’si Enver Paşa’yı hezimetin sorumlusu olarak gördüğünü belirtirken, yüzde 8,9 gibi küçük bir kesim sorumlu olmadığını beyan etti, yüzde 43,3’ü de kararsız kaldı. Katılımcıların yüzde 49,7’lik önemli bir kesimi Osmanlı Ordusu’nun Sarıkamış Harekâtı’nda Ruslara karşı savaştığından haberdar değil. Emin olmamakla birlikte bu görüşü paylaşanların oranı yüzde 32,3, emin olanların oranı ise sadece yüzde 18. Katılımcıların yüzde 81,4’ü de, tarih şuuruna sahip bir neslin yetişmesi için Sarıkamış Harekâtı’nın yeni yetişen nesillere anlatılması gerektiği görüşünde.

DEVLET YÖNETİCİLERİ, TARİHÇİLER VE MEDYA SARIKAMIŞ’A İLGİSİZ

Sarıkamış Harekâtı ve Sarıkamış şehitlerine devlet yöneticileri, tarihçiler ve medya tarafından gösterilen ilginin düzeyini ölçen soruya verilen yanıtlar ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Verilen cevaplar, son yıllarda devlet yöneticilerince Sarıkamış şehitlerine gösterilen ve giderek artan ilginin toplumun önemli bir kesimi tarafından hala yetersiz görüldüğünü ortaya koydu. Araştırmaya katılanların yüzde 57,6’sı yöneticilerin ilgisizliğinden yakındı. yüzde 27’si kararsız kalırken, yüzde 15,5’i de yeterli ilginin gösterildiği kanaatinde. Deneklerin yüzde 68,8 gibi önemli bir kesimi de yılda bir kez yapılan resmi törenlerin yeterli olmadığını ifade etti. Sarıkamış Harekatı’yla ilgili medyanın yaptığı yayınlar da, kamuoyu tarafından yeterli görülmedi. Verilen cevaplarda medyanın ilgisini yeterli bulmayanların oranı yüzde 68,4 çıktı. Ankette deneklere, tarihçilerin Sarıkamış Harekatı’nın detaylarını yeterince tartışıp tartışmadıkları sorusu yöneltildi. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 1,8’i yeterince tartıştıklarını savunurken, yüzde 65,8 gibi yüksek bir oranı tarihçilerin harekatın detaylarını yeterince tartışmadığını düşünüyor.

RESMİ TARİH TEZLERİ, BEKLENTİLERİ KARŞILAMAKTAN UZAK

‘Türk Halkının Sarıkamış Algısı Araştırması’nda, ankete katılanlara “Eğitim kurumlarında okutulan tarih derslerinin ne ölçüde güvenilir bulunduğunu” ölçmek amacıyla yöneltilen soruya verilen yanıtlar dikkat çekti. Soruya cevap verenlerin yüzde 8,6’sı tarih derslerini hiç güvenilir bulmadığını,

yüzde 12,8’i biraz güvendiğini, yüzde 31,2’si ise kısmen güvendiğini ifade etti. Bu durum Türkiye’de okutulan tarih derslerinin toplumun yarısından fazlasını, yüzde 52,6’lık önemli bir kesimini tatmin etmediğini ortaya koydu. Buna karşılık tarih derslerini çok fazla güvenilir bulduğunu ifade edenlerin oranı ise, sadece yüzde 9,8 çıktı. Araştırmada ortaya çıkan bir başka önemli nokta ise, geçmişi araştırma ve öğrenmeye yönelik ilgisizlik oldu. Anketteki verilere göre, geçmişe dair okuma ve özellikle araştırma alışkanlığının oldukça düşük olması nedeniyle okullarda verilen eğitimin yanı sıra televizyon programları, belgeseller ve filmler gibi görsel medya araçlarıyla tarihsel mekânlara yapılan gezilerin tarih bilincinin oluşmasında önemli bir paya sahip olduğu ortaya çıktı. Fakat araştırmaya katılanların, ebeveynleri ve akrabalarının anlattığı tarihi, televizyon programları, belgesel ve filmlerden daha güvenilir bulması dikkat çekti. Ankete katılanların yüzde 11,5’i ebeveyn ve akrabalarının tarihsel anlatılarına çok fazla güvendiklerini, yüzde 33,8 gibi oldukça önemli bir bölümü de çok güvendiklerini beyan etti. Araştırmanın tamamı www.serka.org.tr adresinden indirilebilir.

Devlet yöneticileri, tarihçiler ve medya, SarıkamışHarekâtı’na ilgisiz

Serhat Kalkınma Ajansı’nın Pollmark Kamuoyu Araştırma Şirketi işbirliğiyle Türkiye genelinde 2 bin 47 kişiyle yaptırdığı “Türk Halkının Sarıkamış Algısı Araştırması”ndan ilginç sonuçlar ortaya çıktı

Serhat Kalkınma Ajansı’nın Pollmark Kamuoyu Araştırma Şirketi işbirliğiyle 12 ilde 2 bin 47 kişiyle gerçekleştirdiği “Türk Halkının Sarıkamış Algısı Araştırması” Türk toplumunda tarih bilincinin güçlü fakat resmi tarih tezlerinin beklentileri karışlamaktan uzak olduğu ve devlet yöneticileri, tarihçiler ve medyanın da Sarıkamış Harekâtı’na ve şehitlerine ilgisiz kaldıklarını ortaya koydu. Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars’ta faaliyet gösteren Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) tarafından Türkiye’de ilk kez PollMark’a yaptırılan “Türk Halkının Sarıkamış Algısı Araştırması” 1-7 Ekim 2011 tarihleri arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Kayseri, Samsun, Trabzon, Gaziantep, Malatya, Tekirdağ ve Erzurum olmak üzere 12 ilde gerçekleştirildi. Yüz yüze yöntemle 18 yaş üstü 2 bin 47 kişiye örneklem yoluyla uygulanan anket, “Bilgi bazlı bölgesel kalkınma amaçlı politikalara temel teşkil etmek ve daha rasyonel politikaların oluşturulmasında kullanılmak üzere, ortalama Türk halkının Çanakkale ile karşılaştırıldığında Sarıkamış’ı nasıl algıladığını, ne kadar bildiğini/