96
ZigZag Cennet&Cehennem 03 KAYNAK Hans Von AIBERG Derleyen Metin KILIÇ [email protected] 1.Yayım TEMMUZ 2005 2.Yayım OCAK 2010 Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır. Hans Von AIBERG

Zigzag Cennet Cehennem 03

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Zigzag Cennet Cehennem 03

ZigZag

Cennet&Cehennem03

KAYNAK

Hans Von AIBERG

Derleyen

Metin KILIÇ

[email protected]

1.Yayım TEMMUZ 2005

2.Yayım OCAK 2010

Amacımız, HANİF kazanmaktır, onlara hangi milletten olursa olsun ulaşmaktır.

Hans Von AIBERG

Page 2: Zigzag Cennet Cehennem 03

ÜÇÜNCÜ KİTAP

26. Evrim

27. Öğüt

28. Bilinç

29. Akıl

30. Sabr

31. Alim

32. İbadet

33. Gelecek

34. Kıyamet

34A. Mutlak Soğuk

35. Azrail(Ölüm)

36. Mahşer

37. Şefaat

38. Din Günü

Page 3: Zigzag Cennet Cehennem 03

BÖLÜM 26

EVRİM

<> Darvinci Evrim Kuramı için "safsata" diye düşünen arkadaşların e-maillerine rastlamış ve yadırgamıştım. Sizin yorumunuzu almak istiyordum.

Konuyu açabilir misiniz? Ayrıntılayınız. Mesela EVRİM'in "Hangi bölümünden" söz etmişiz? Yani "Evrime safsata " dedirten cümleyi bana yazabilir misiniz (veya fikri)? (Herşeyi her an hatırlayamam :((( yardımcı olmanız gerekiyor.) Yani hangi konu üzerine yazdığımın çetelesini tutamıyorum. Ben de alt tarafı insanım!

<> İnsanın evrimi için Ahseni Takvim anlatıldı daha önce. İnsanın maymundan türeyemeyeceği de açıklandı! Hem maymun hem insan aynı olamaz kısacası..

Yani bence evrime safsata dedirten ana fikir şu:

Ateştop CİN dünyasından günümüzün sutopu CANLI dünyasına gelene kadar geçen tüm 5 milyara yakın yıl, sadece ADEM'in çamur/salsal halinde bekletilmesi sırasında geçti. EVRİM adem'in yaratılması sırasında TÜM DÜNYADA oluştu. Ama Adem, o evrimden değildi.

EVRİMİ barındıran KOZA idi. Ateştop dünyada CİNLER Halifeydi. Sonra Sutopu dünyada İNSANLAR HALİFE olacağı için, Allah ADEMİ yaratmayı diledi. Adem yaratılırken, o 40 günlük bekleyiş içinde Cennet takviminin AÇILMIŞ İZDÜŞÜMÜ olan yer takviminde ise 4,5 milyar yıl geçti ve dünya SUTOPU olarak hazırlanıp, bütün hayat sudan çıkarılarak, en mükemmel canlıya dek (hayvana dek-mesela maymun-) YERYÜZÜ hazırlandıktan sonra ADEM'e RUHUNDAN üfledi ve yarattı.

İnsan -maymun ve diğerlerinin tersine-, DÜNYADA evrim sonucu oluşmadı.

1. İNSAN CENNET denen süper alemde yaratıldı. (Dünya evrimiyle hiçbir ilgisi yok böylece. Çünkü sürgün olarak Dünyaya indirildi. İnsan dünyanın YABANCISIDIR, yerlisi değildir ve işgalcisidir. Dünya insanın hapishanesidir.)

2. Biyolojik tüm canlılar ve organizmalar EĞER İNSAN çamuru yaratılmasaydı -mesela Allah vazgeçseydi- HİÇ YARATILMAMIŞ olacaktı.

Tüm insana kadar SUTOPU yaratıkları ADEM'in mayasından (Salsal) ÇIKARILMIŞTIR. Yani yeryüzünde ayrı bir evrim olmadı. Tersine, İNSANA BAĞLI/endeksli bir evrimden söz edebiliriz.

Page 4: Zigzag Cennet Cehennem 03

Bu evrim ise tastamam 6 gündür. (Cennetin parakozmik takvimine göre 6 gün.) 6 gün ile ilgili ayetleri yazar mısınız lütfen? 2+2+2 olan TAKVİMİ....

<> 7/54. Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!

<> 25/59. Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden (ona hükmeden) Rahmân'dır. Bunu bir bilene sor.

<> 32/4. Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yaratan, sonra arşa istivâ eden Allah'tır. O'ndan başka ne bir dost ne de bir şefaatçınız vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?

<> 50/38. Andolsun biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.

<> 57/4. O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'ın üzerine istivâ edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.

<> 41/12. Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşler bunlar Azîz ve Alîm olanın takdiridir.

<> 41/9. De ki: "Siz, yerküreyi iki günde yaratana gerçekten nankörlük edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? Âlemlerin Rabbi'dir O."

Ayetleri yazdınız. Orada NAMAZ gibi 3x2=6 DİLİM den söz ediliyor.

Bunlar ayrı bir günün konusu olsun. Çünkü buradaki Adem'in 40 gününe "DEHR" geçen ayetteki Z A M A N relativitesi el atıyor.

X ve Y DÜZLEMİNDE >>> 1 gün = BİN YIL (365.000 gün).

Z düzleminde ise bunun 50 bin katı (Ruh ve meleklerin gittiği yol).

365.000 x 50 bin (tane 365.000) ?

<> 18.250.000.000

Bunu 365 güne (kaç yıl olduğunu bulmak için) bölünüz.

<> 50.000.000

Altı günün hesabı şöyle:

6 birim+ 5 birim+ 4 birim+ 3 birim+ 2 birim+ 1 birim+ YEDİNCİ gün.

Page 5: Zigzag Cennet Cehennem 03

Şimdi DEHR ayeti lütfen...

<> 76/1. Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hin) gelip-geçti.

<> 45/24. Dediler ki: "(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz; bizi "kesintisi olmayan zaman' (dehrin akısın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor." Oysa onların bununla ilgili hiç bir bilgileri yoktur; yalnızca zannediyorlar.

(Sorduğunuz her soruya ayet ile yanıt verildiği için bu angaryaya katlanacağız.)

ED-DEHR? DEHR nasıl akan bir zamandır?

Bunu açalım: ZAMAN küreyi yeniden anlatacağım mecburen:

E=mc2; c >>> km/s; c2 >>> km2/s2... Yani yatay olarak bir düzlemde, ZAMANIN ENLEMİ (x) ve BOYLAMI (y) koordinatlarını oluşturduk. Zamanın ENLEMİ ve BOYLAMI varsa >>>>>> KAÇINILMAZ YÜKSEKLİĞİ de vardır. Yani c3 gibi (km küp/s küp)...

Buna zaman küre >>> Chronosphere adını vermiştim. Her bir zaman koordinatı da kök içinde -(eksi) sayı olduğundan; yani zaman enlemi V-x ve zaman boylamı V-y olduğunda BUNA "sıfırdan küçük SANAL MEKAN denir."

Bir örnek verelim: Ahıretten -400 metrekare ARAZİ aldım ve/veya BURADAKİ KARŞILIĞI ZAMAN KARE...

-400 zaman kare SATIN aldım.

Eğer ışıktan hızlı bir biçimde giderseniz, elinizdeki 400 metrekare ya da cetvel ÖTEDE (else where, tachyon evreni) -400 saniye kare olur. Bunun tersine buradaki -400 saniye kareyi ışıktan hızlandırırsanız, bu ahırette "-400 metrekare-mesela TARLA olur.

Yani cetveli hızlandırırsanız kol saati (Soyut uzunluk, imajiner uzunluk); kol saatini hızlandırırsanız, cetvel (somut uzunluk) haline dönüşürler.

Nasıl ki bizim koordinatlarımız x,y,z üçlüsünden oluşmuş ise ve bu da mekanı (sırayla metre, metrekare, metreküb) oluşturuyorsa, AYNA'nın öte yanındaki AHIRET boyutları da Xi,Yi,Zi sanal boyutlarından oluşuyor. Bu da SANAL MEKAN (sırayla metre-m2-m3). (Bu genişlemeyi SADR'ın genişlemesi gibi algılayabilirsiniz.)

Demek ki sonuçlar şöyle:

1. Ahıretteki HER sanal uzunluk, aynanın bu yanındaki dünyamızda SAAT (zaman boyut eksenleri) olarak GÖRÜNMEKTEDİR veya tersi...

Page 6: Zigzag Cennet Cehennem 03

Demek ki bizim ZAMAN BOYUTU (Minkowski'nin V-1 veya ^-1) aynı zamanda AYNANIN ÖTESİNDEKİ diğer alemde GERÇEK bir uzunluk boyutudur.

2. O halde, aynanın her iki yanındaki evren de x,y,z + xi,yi,zi TOPLAM ALTI uzunluk boyutu oluşturuyor.

AMA bir de TEKİLLİK bölgesi var (sıfır veya AYNA'nın yüzeyi). Bu da bir DÜZLEM ve her iki evreni POLARİZE eden bir düzlem!

6 mekan boyutu + polarizasyon DÜZLEM boyutu(ayna yüzeyi)=7 Boyut.

Bu yedi boyut bize neleri anımsatıyor?

a) SEBTEL MESANİ (7 boyutlu evren)

b) Quantüm tüneli içinde KIVRILI kalıp, evrenin genişlemesiyle diğer açılan dört boyutun tersine içeride kıvrılı kalan SİCİM (string) teoremini...

GÖKLERİN yedi kat oluşunun bir anlamı da budur. (Diğer 49 anlamı, atmosfer tabakalarından başlayarak, evrenin 7 kat halinde kendi üzerine dolanması olan SALYANGOZ modeline kadar tüm kozmik açılımlar.)

7 mesani ayeti?

<> 15/87. Yemin olsun ki, biz sana ikişerlerden/ikililerden/iç içe kıvrımlar halindeki çift mânalılardan yedi taneyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik.

Elbette bunun 7-14-49-98 ANLAMI var. Onları daha önce vermiştim. (Her ayetin 7 anlamı vardır ve ışığın (Kur'an'ın diğer adı NUR=BEYAZ IŞIK) 7 renkten oluşmuş TAYFI(spektral 7 rengi) ÖRNEĞİ; ayetlerin de 7 yedişer (14 ve 49) ANLAMI vardır. Bunları artık biliyoruz.

Bu 7 anlamın Kur'an'ın içinde iç içe katlı durduğunu " ve şu büyük Kur'an'ı verdik." ayetinden anlıyoruz zaten! Onun için en az yedi veya ÇİFTİ veya karesi olarak anlamlar VEREBİLİYORDUM.

“Yemin olsun ki, biz sana ikişerlerden/ikililerden/iç içe kıvrımlar halindeki çift mânalılardan yedi taneyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik.”

Andolsun ki SANA 7 gök/7 yer örneğindeki gibi veya SOMUT YEDİLİ ve SOYUT YEDİLİ veya TOPLAM 7 BOYUTLU (xyz somut ve xyz soyut+Ayna düzlemi) EVRENLER ÇİFTİNİ VERDİK. (İlmini sırrını verdik SANA (Senin ümmetinden gelecek alimlere vb.)

Fakat biliyorsunuz ki, bizim bağnazlar bunu FATİHA diye bizlere yutturdular.

Page 7: Zigzag Cennet Cehennem 03

FATİHA OLAMAZDI BU YEDİLİ. Çünkü:

1. Fatiha 7 ayet değil; 6 ayettir. (Besmeleyi sayıyorsanız, o zaman her surenin başındakini de BİR FAZLA EKLEYİNİZ :)

2. Fatiha AÇILIŞ değildir, iniş sırasında BEŞİNCİ sıradadır ve şu Hadis yüzünden böyle sanılıyordu: "Allah Cebrail ile önce fatihayı ve 7 ayet halinde gönderdiği için fatiha tüm kur'an'ın anasıdır" (Hanbel)

Oysa biz İLK "İkra/Alak" suresinin indiğini ve ASIL onun adının FATİHA olduğunu; beşinci sırada inen Fatiha'nın da adının HAMDELE olduğunu zaten biliyoruz. YALAN ÜZERİNE DİN KURULUR MU? Hadis miş!!!! Yok devenin başı!

3. FATİHA "Mürekkep/birleşik ve ortadan kırılabilen ÖZEL tek suredir: İyyake’ye kadar AYRI bir sure; oradan itibaren ayrı bir sure gibidir.

Cafer sıddık Kur'an'ında "FAtiha diye bir sure yoktur".

Ama vardır: Şöyle ki: İlk üç ayeti Müddesir'e; son üç ayeti de "Ebi Leheb" başına taksim edilmiştir. (Bunları yazmıştım ama tekrarlamamızda yarar olur diye yineledim.)

Kısacası >>> 7 MESANİ >>> Fatiha (Hamdele) D E Ğ İ L D İ R !

Kuşkusu olan var mı? 6 ayet bir kere... 7 nereden çıktı. O ayetin devamını yazar mısınız? (7 mesaninin devamı)

<> 15/88. Sakın, onlardan bazı çiftlere verdiğimiz nimet ve zevklere gözlerini dikme. Onlar için tasalanma da. Müminler için kanadını indir sen!

<> 15/89. Ve de ki: "Ben, evet ben, apaçık konuşan bir uyarıcıyım!"

Şimdi bu 7 mesani ayetinin sırrını biraz daha araştıralım: “bazı çiftlere verdiğimiz”.

Buraya dikkat ediniz. İKİ EVREN'in nimetlerinden (dolayısıyla betimleyen boyutlarından 3x2 = 6 olarak çiftler veriliyor. Ama AYNA düzlemini baştan saymış 7 MESANİ diye, 7nci EK boyut diye...

Resulullah niçin bilsin ki xyz ve bunun karşıtı olan xyz soyut boyut çiftini+7.boyutu???? Çünkü AYETTE: MİR'AC'A ç ı k a c a ğ ı apaçık belli edilmiştir. Bu evrendeki xyz boyutlarından YUKARI(ötedeki) Xj,Yj. Zj boyutlarına >>>MİR'AC'A gideceği bildirilmiş.

Çünkü ayette >>>>>> DİKKAT >>>>>> SANA >>>>>> diyor !!!!!!!!!!!!!!! Sır SANA kelimesinde... RESULULLAH'ın buradan MİR'AC'A alınacağı önceden haber verilmiş. (Kul =De ki ve SANA

Page 8: Zigzag Cennet Cehennem 03

farkını anlamak için küçük bir işaretçik.)

Böylece 7 MESANİ'yi anlamış bulunuyoruz...

İyi ama xyz ister somut, ister soyut olsun şu demektir:

En x boy x yükseklik (derinlik/kalınlık).

Bir de başımıza AYNA çıktı

(7.ARA BOYUT, evrenleri polarizleme düzlemiyle polarizleyen AYNA örneği boyut).

En x boy x yüksekliği anladık fakat öyle bir şey var ki:

Metrenin kısaltılmışı olan m tamam, m2 tamam, m3 tamam, iyi de m4 (metrenin dördüncü kuvveti veya en boy yükseklikten ÖTE bir mekan boyutu?????????????????? Hoppala! Bu ne demek?

Şimdi aynı uygulamayı ZAMAN boyutu için de yapalım: Xi,Yi,Zi, saniye, saniye kare ve saniye küp demek. Pekiyi zamanın DÖRDÜNCÜ KUVVETİ var mı? Varsa formüller ortaya çıkarır zaten.

Deneyelim: E=mc2 için (km kare saniye kare) 2E=2mC4 >>>>>> Dikkat ediniz c3 OLMAZ, C4 olur km4/s4. Buraya kadar mantığımızı anladık mı?

<> E2=m2C4 >> 2E=2mC4 .. Farkı?

O da doğru.. Seninki de bir KARE farkından türetilmiş eşlenikliklilerin karesi formülü. O da doğru. (Benimki Tachyon enerjisini de içeriyor.)

<> (Ve tach içerdiği için ŞIHAB çıkıyor.)

Buraya kadar tamam mı? (Adım adım gidiyoruz.) ŞİMDİ elimizde ilginç bir veri var: İkili:

a) 7.polarizleme düzlem boyutu ????????????????????

b) Zamanın DÖRDÜNCÜ kuvveti denen bilinmeyen bir YENİ boyut!

Polarizlenmiş boyutu size anlatmıştım:

Özetleyeyim: Evren YUVARLAR gibi görünse de, aslında (Sitter-feinberg) DÜZ uzayı olup, TARIK semasına çıkıldığında ve/veya Dabbet arz'ına inildiğinde evrenin POLARİZLENMİŞ 7. düzlemine geçeriz. Orası Kalu Bela ve/veya MAHŞER DÜZLÜĞÜDÜR demiştim.

Bir daha anlatmaya gerek yok: Işık hızında (maksimum hızda) TARIK semasına çıkan kişi için evren DÜMDÜZ MAHŞER MEYDANI olur. Veya mininmum hızda (ışık hızının sıfır olduğu mutlak soğuk veya anti-velocity negatif akselerasyonunda) yani DABBET durumunda yine AYNI

Page 9: Zigzag Cennet Cehennem 03

mahşer meydanının MEZAR kalınlığı oluşur.

Zaten aslında "GÖK VE YER BİTİŞİK İDİ BİZ ONLARI AYIRDIK, GÖRMÜYORLAR MI?" ayeti uyarınca, aslında KÜRE yok. (Lolatçevski ve Riemann uzayları ışıktan yavaş hızlarda ortaya çıkar.) Işık hızında EVREN dümdüz olur. (Ayna'ya değersiniz.) Ayna yüzeyi ise zaten DÜZDÜR. İçindeki ZAHİRİ görüntü sizi yanıltmasın, aynanın kalınlığı yoktur.

<> 21/30. O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi?

Orayı bir de ekranımızdaki sayısız pencerenin üsüste GİBİYMİŞ göründüğüne (cursor ile hangisini seçerseniz, o ÖNE geliyormuş GİBİ oluyor ya) aslında monitorumuzun camı İKİ BOYUTLU DÜZLEMDİR, pencerelerin hiçbiri önde veya arkada değildir.

Mahşer meydanını hatırlayalım: "Aynadan veya bilgisayar ekranından" DIŞARI çıkamıyoruz! Rahman 33'de bu apaçık bildiriliyor. Ve aynı surede bir de DİKME'den (Sultan kuvvet) söz ediliyor.

Bunun anlamı şu: EVREN üstü evren GERÇEKTE ÖKLİD teoremine bağlıdır. MAHŞER MEYDANI (ayna, içinden çıkamadığımız ekran) iki boyutlusuna DİK gelen bir de SULTAN KUVVET DİKMESİ...

Burada ne enerji (Cinler) ne madde(insanlar, canlılar vb) bu AKTARISSEMAVATTAN dışarı çıkamıyorlar.

Takyonlar (melekler) ise bu düzlemin/mahşer meydanının içine giremiyor, ÇEVRESİNE dizilebiliyorlar. Rahman 33 ve meleklerin çevrelediği mahşer meydanı için ayet lütfen.

<> 55/33. Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden (aktarısemavat) geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Sultan dışında birşeyle geçip gidemezsiniz!

<> 25/22. Melekleri görecekleri günde, o günahkârlara hiçbir müjde yoktur. Şöyle diyecekler: "Yasaktır, yasaklanmıştır!"

<> 25/25. Gün olur, gök, bulutlarla yarılır ve melekler ardarda indirilir.

<> 89/21-22-23. İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde, Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde, o gün cehennem de getirilir. İşte o gün düşünüp anlar insan. Ama düşünüp hatırlamanın ona ne yararı var!

Bir kere o yufka gibi bir dairedir, köşesi yoktur ki ;) Mealciler bile kendi yazdıklarıyla çelişiyorlar. :))

Aktar=Kuturun çoğulu=Çap+lar.

Page 10: Zigzag Cennet Cehennem 03

Semavat=Sema çoğulu GÖK+ler.

Göklerin çapından çıkabilmek için Z denen SULTAN üst boyuta yani Öklid'in ASIL olduğu DİKMEYE ihtiyaç var.

Mahşer ALT tabaka;

bunun üstünde SİDRE(tül Münteha)

ve en üstte>>>>>>>ARŞ(ı azam).

Hepsi TABAKA TABAKA bir ÖKLİD. Güneş bile AÇILMIŞ VE DÜZ (tıpkı dünyanın meydan dairesi olması gibi). Buraya kadar anladık mı?

“İş böyle gitmeyecektir! Yer birbirine çarpılıp dümdüz hale getirildiğinde, Rabbin gelip melekler saf saf dizildiğinde, o gün cehennem de getirilir...”

Yer birbirine çarpılmıyor >>> BİR TOP HAMUR (üç boyutlu) İKEN, oklava ile açılarak iki boyutlu bir yufka dairesi halinde genişletiliyor. O ekran/ayna içinde hapis kalıyoruz. Dergiden çıkamayan resimler gibi... Ama melekler de İÇİNE GİRMİYOR veya giremiyor. (Onların dünyası ve kıyameti yok ki.)

“melekler saf saf dizildiğinde,” ve yasakladıklarında bu EKRANIN dışındalar! Zaten mahşer melekler için kurulmadı -onlar sınav olmayı reddettiler-.

Sonra bu düzlüğe önce KONKAV olan bir çukur (cehennem) ve buna ters olarak KONVEKS olan CENNET de yer alıyor.

Manzara şu: Bir dağ - Bir düzlük - Bir vadi veya ters V harfi yanına ---- Onun yanına da V harfi koyarak orayı hayal edebilirsiniz basitçe..

Düzlük ÇEKMEZ ve itmez.

ÇUKUR (V harfi Cehennem) çekiyor ve yutuyor;

ve DAĞ (Ters V harfi) ise İTİYOR (Levitation) ] veya antigrativation...

Buradan çıkmak için tek çare Rabbin HU boyutu (z dikmesi) denen SULTAN güç...

Şimdi gelelim SULTAN ZAMAN'a...

Yani C4'ün km dördüncü kuvveti / saniyenin dördüncü kuvveti OLAN formüldeki SULTAN BOYUTU anladık ama saniyenin dördüncü kuvvetinin anlamını bulalım:

ÇÜNKÜ Cennet ve CEHENNEM'deki ZAMAN b u b i ç i m d e a k a c a k ..

C4'ün saniye 4. kuvvetine biraz yaklaşalım. Böyle bir kuvvet ZATEN var: ÇEKİM! Hani, çekimin

Page 11: Zigzag Cennet Cehennem 03

çekmesi, CİSMİN uzaklığının dördüncü kuvvetiyle ters orantılıdır! Bunu hatırladınız mı?

CPT'leri de anımsadık: T zaman harfini veriyordu.

To=Zamanın olmadığı ya da zamanın içinde yer almadığı ya da üç mekan boyutuna TEĞET geçtiği duruma deniyor.

T1 ve T2 ZAMANIN SALT ileriye veya salt geriye (Antimadde ve Takyon gibi) TEK OK yönünde gitmesine deniyor.

T3 ise zamanın BİR İLERİ BİR GERİ gitmesine deniyor. Oscilation yapıyor ve ileri-geri sallanıyor. (Şeytanın zamanı budur demiştik.)

Şeytan için bu önce ileri; sonra geri gidiş EPEY uzun bir dönemi kapsıyor. Yani şeytanın LANETLENDİĞİ gün/yaş dilimi ile ÖLDÜĞÜ ANDAN bir önceki nefesine kadar yaş olarak yılları kapsıyor.

Ahırette CENNET ve CEHENNEMLİKLER İÇİN ise "BİR AN/lahza" İLERİ; sonra bir AN geri (birer saniye gibi düşünün) Saat tik-tak yapıyor ama İLERLEMİYOR ve/veya gerilemiyor, bir ileri tik-bir geri tak.

Örneğin Cehennemliklerin durumunu bildiren ayetleri hatırlatalım: "Onların derisini bir KAVURUR, bir YENİLERİZ ve bu böyle sürüp gider." İşte burada DERİler, zaman içinde bir yanıp bir yenilenmiyor. Zaman bir ileri-bir geri akıyor... Yanmış bir insanın cd'sini bir geri oynatırsanız yanmamış olur. Sonra yeniden İLERİ oynatırsanız, yanmış gibi olur. Ama bu SÜREKLİ yanmak değildir!

Sürekli yanmak sadece SEKAR denen (Kazanın dibindeki ATEŞ)de vardır.

Kazan=Cehennem ,

Sekar=Onun altındaki KAYNATAN ateş/alev...

Cennet de böyle! Bir ileri bir geri...

Ama bir farkı var:

Nimetler GERİ alınmıyor, ileri gidişte de NİMET veriliyor/geri gelişte de yeniden/yine nimet veriliyor. Derileri yani sündüzler yenileniyor, organizma yenileniyor, hiç yorgunluk olmuyor, hiç gece veya soğuk olmuyor. Herşey ılık! Nasıl sevdiniz mi cenneti!

Cehennem ve cennet tamam!

Şimdi gelelim SABIKUN denen NAİM cennete... (Vakıa sure)

Orada T4 ZAMANI VAR! Bir ileri bir geri gitmiyor zaman... T4 nedir? Ne olabilir?

<> Dehr

Page 12: Zigzag Cennet Cehennem 03

Evet DEHR!! C4'ün saniyesinin dördüncü kuvvetinin işleyişine T4 zamanı deniyor.

Ayeti yeniden yazabilir misiniz.

<> 45/24. Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helâk etmiyor." Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar.

Evet bunu MEALLENDİRELİM: “Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helâk etmiyor."

İşte bunu ÖTEKİ alemde söylüyorlar (Dünya hayatı derken bu kastediliyor). Cehennemlikler ve cennetlikler böyle söylüyor. “Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helâk etmiyor." Ölüyoruz-Zamanda ile ve diriliyoruz zamanda Geri T3 osilasyonu...

<> Bu dünyada ölüp DİRİLME olmayacağına göre öteki taraf olduğu açık.

Şikayetçiler: Zaman bir ileri bir geri gidiyor.

Cennetlik de şikayetçi... Cennete gitmişsin daha ne şikayet ediyorsun? Zaman ileri-geri gidiyor ama Cehennemde değilsin; cennettesin! Allah'ına şükret! Ne mümkün!

Cehennemlikler cennettekileri görüp imreniyorlar.

Cennettekiler de Sabıkun'dakileri... DOYUM OLMUYOR!

“Bizi zamandan başkası helâk etmiyor.. Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar.”

Zamanın kendilerini helak ettiğini sanıyorlar.

Oysa DEHR denen zaman: ALLAH EZELİDİR/EBEDİDİR. Başı ve sonu yoktur -zamanda da-. Sabıkun'a verilecek olan kullarını "EZELİ" değil -ama- KENDİSİ GİBİ EBEDİ yapacak...

Zaman ne ileri ne geri gitmeyecek. EBEDİYEN İLERİ VE SONSUZA KADAR İLERİ...

Allah'ın sonu olup olmadığını -haşa- CENNETTEKİLER göremez neden? niçin? Çünkü zaman bir ileri -bir geri gidiyorsa, olduğu yerde sayıyorsa, NASIL EBEDİ olduğunu Rabbin müşahede edebilir ki?

Amaaaaaaa SABIKUN'DAKİNİ ALLAH zatı şahanesi gibi E B E D İ kılmış! Yani ALLAH'IN -haşa-sonunu (ki yok) ancak SABIKUN ehli müşahede edebilir. Veya Allah'ın sonu olmadığını, ebedi olduğunu, kendi ebedi oluşuyla HİÇ müşahede edemeyecektir.

Page 13: Zigzag Cennet Cehennem 03

Şimdi bir Ğalatı meşhur kelime: HALİL ne demek?

Yani meşhur bir yanlışa kurban gitmiş Veliyy dost değil mi? Habib/e dost değil mi? Ahbab-mahbub dost değil mi? (HUB sevgi ve dostluk demek, Ene uhubbe =seni seviyorum demek.) HALİL ne demek?

Daha önce de sormuştum:

HULULİ VADE (senetlerin üzerinde yazar ya) ne demek diye? EBEDİ demektir. "Saptanan vade" değil; çünkü vade tarihi AÇIK bırakılmış, dost seneti yapılmıştır. Bu ipucuna göre HALİL ne demek?

Ve bu kelime Veliyy (Sen Allah ile dostsundur) ‘den farklı olarak

HALİL >>> ALLAH SENİNLE DOST!

Çooook farklı... hem de çooook.

İbrahim atamız gitmiş zorla istediklerini koparmış. Karşılığında HALİLÜRRAHMAN ve HALİLULLAH denen ÖZEL bir imtiyazı ve makamı kazanmış.

"HALİL >>> AÇIK VADELİ / SONUŞMAZ VADELİ DOST" demektir.

Veliyy dost ama; Allah kötü kulunun da Veliyy'si. Mecbur olmadığı halde velayetini üstlenmiş. Asi ve mücrim kullarına da Allah Veli'dir. Ama HALİL değildir.

Bir kere düşünün: RAHİM denseydi, Zaten ANA/ANALIK sıfatı olduğundan AFFEDİCİ olurdu (Şeytanı da affederdi gibi). Ama zor olan RAHMAN yani Allah'ın BABALIK (kulları evlatları gibi) İSMİNİN RIZASINI KAZANMAK!

İbrahim atamız HALİLÜRRAHMAN'dır, Zoru başarmıştır.

Böylece HALİL kelimesinin DEHR ile sonsuza yayılan bir EBEDİYET olduğunu da anlamış oluyoruz.

BÖLÜM 27

ÖĞÜT

"Ben senden ÖNCE ve DAHA ÇOK biliyorum" demeyiniz!

Page 14: Zigzag Cennet Cehennem 03

Şeytan da Adem için AYNI şeyleri söyledi!

"Paylaşalım, imece yapalım, ortaklaşalım, mutmainleşelim birlikte" diyerek bir arada olun.

Peygamberler gibi ne o sizden üstündür, ne de siz ondan! Dünya hayatında yarışmayın!Üstünlüğü tescil edecek merci Ahırette ve sadece ALLAH'tır!

O beratı alınca kimin ne kadar üstün olduğu O DİN gününde ortaya çıkacaktır.Burada ise asla çıkmayacaktır!

Son nefeste bir tüyo dışında hiç kimse sizi öteki SİZ'den üstün olarak ilan etmeyecektir. Son nefese kulak verin!

O son nefes aslında ebedi hayatın İLK nefesidir, yeniden bir doğumdur ebediyete ve hiç ölmemecesine... Cennet'te, Naim'de ya da Cehennemde... Ama ebedi ölümsüzlüğe ilk doğuştur.

Mütevazı olun "Kendisine BEN demeyen BİZ diyen" Rabbiniz ahlakıyla ahlaklanın. Üsvei Hasene, "Rabbinin ahlakıyla ahlaklanan peygamber ahlakı" demektir. O peygamber ALLAH ahlakının yeryüzündeki TALİMİ ve GÖSTERGESİDİR. ÖRNEKTİR!

O Ahlak "BİR ANA KİTAPTA YAZILIDIR"

Kur'an ile bizlere de indirilmiştir. Salih amellerden ve iman edenlerin yapmaları gereken şeylerden ibarettir. Ayet ayet bulursunuz onları zaten!

Salih amelleriniz, SOMUTTUR! İman ise soyuttur!

İmanı iki kez yapınız:

Duygusal klasik iman ve bilimsel iman.

Birincisi Aşk ehlinin yaptığı sanattır! Ata mirasıdır. Miraskonduculuktur!

İkincisi ise MİRAS değildir, siz üretirsiniz! Sizin alın terinizdir. HELAL kazancınızdır. Takva elbisenizdir. Güle güle giyiniz! Çok da yakışacaktır, adım gibi biliyorum.

O iman atanızdan değil, sizin İBRAHİM gibi kendi doğrunuzu mutlak olarak HAKİKAT ile bulmanızdan doğan katmerli bir imandır. Atanızın dininden ve cennetinden ötede Ataların atası İbrahim'in milletinden ve özel cennetinden olmanızı umut etmek size farz kılınmıştır!

Page 15: Zigzag Cennet Cehennem 03

İki kez iman ediniz ki Allah sizden siz Allah'tan razı olasınız. Ve karşılıklı rıza için "İki kere barışık olun" Hem kendinizle hem de komşunuzla ve diğerleriyle!

Bir kez değil İKİ KEZ selam verin!

Selam dosdoğrudan karşılığı BARIŞ olduğu için, Allah bu selamınızı sizi daha BARIŞIK yapmaya ıslah edecektir.

Selam ve selam demek bir salattır.

Çünkü Haniflik bir sanattır!

BARIŞ sanatı!

Hep barış ve barış!

Diğerleri sizi sevmese de siz seviyorsunuz-Allah öyle diyorsa bu doğrudur- Eminim seviyorsunuz.

Eminim mümkün olan en uzak noktaya kadar barış diyorsunuz!

Allah CENNET kadar CEHENNEMİ de yarattı. Döndüğünüz yer kârdır.

Ve size yemin ediyorum, bir daha bunları söyleyecek bir DABBET daha gelmeyecektir.

Allah Tevvab'dır, Ğafur-Rahim, Afivv'dir.

Onun yanında ben neyim ki?

Ve DÖNDÜĞÜNÜZDE SİZ SABIKALI değilsiniz.

Sizi öyle gören zaten SELAM SELAM kelimesini anlamamıştır.

<> iyi nedir ve nerededir?

Bu felsefi bir konu:

İyi şudur: Allah'ın AHLAKIYLA ahlaklanmak

Allah yalan söylemez, vaadinden dönmez, sabırlıdır, hakkaniyetlidir. Selam'lıdır, Latiftir son derece merhametlidir. Bunların tümü İ Y İ 'dir.

İyi şudur: İçgüdülerine DÜZ gelenler iyi; ters gelenler (Günah ve çirkindir.)

Page 16: Zigzag Cennet Cehennem 03

Çalışmak iyidir.

Çalmak kötüdür

Savunmak iyidir

saldırmak kötüdür

evlilik/sadakat iyidir

Bunun tersi kötüdür.

Çünkü: Sen çalışıyorsun. Ama öteki geliyor ve ÇAL'ıyor. Senin emeğini çalıyor. Senin maaşını çalıyor. Savunmak iyidir. Ama ötekisi saldırıyor. Savunan saldırmaz ki... Nikah ve Zina farkı da böyle. Bunlar üç içgüdümüzdür. (Beslenme,Savunma, üreme)

Azbuçuk "İyi" kavramını anlatmaya çalıştım.

İyi nerededir?

İyi=Cennet'tir

"Orada İYİ HUYLU KİŞİLER vardır." örneğindeki Cennet... Yani iyilik ütopyadır, dünyamız için... Dünyada iyi-kötü atbaşı vardır. Başabaş giderler. Hatta benim bile saatim saatimi tutmuyorsa ben bir iyi bir kötüyüm demektir. Hesap defteri de ne kadar iyi ve kötü olduğumuzun bilançosudur. Yani konu biraz felsefi...

Bu kadar basit bir açıklama yeter sanırım:

"Allah'ın ADLARI ahlakıdır ve o ahlak ile ahlaklanmalıyız

Allah Ahlakını almalıyız

Alim gibi, Rahim gibi

Bir örnekle "Bir tek sevabı olan birinin bir diğerine-ki terazi tartısı denk idi ve bir tek birim sevab arıyordu- tek sevabı olan diğerine "AL BENİM TOPU TOPU BİR TEK SEVABIM VAR O DASENİN OLSUN" diyordu.

Ötekisi bu bir tek sevabı alıp CENNET'e giriyordu. Ama "Seni buraya gönderen KİŞİYİ DE AL GETİR" diyordu kapıcı melekler. O kişi Cehennemde avaz avaz bağırıp yanarken, CENNET'e girmeyi hak ediyordu.

Bunlar MASAL değil M İ S A L. Masal diye bakmayınız.

RESULULLAH şefaat edememiş; ama Allah'ın DİLEDİĞİ bir günahkar bir tek sevabını vererek CENNET'e girene ALLAH'ın izniyle Ş E F A A T etmiş. (Bu misali doğrudan ALLAH WEKİL

Page 17: Zigzag Cennet Cehennem 03

ayetinden çıkardığımı da bilmenizi isterim.)

Allah'a vekalet veriniz. Allah'tan Asla ÜMİT kesmeyiniz. Ümitsiz>>>İBLİS'tir. Evrendeki tek ümitsiz ŞEYTANDIR.

Ümit edin

Büyük oynayın

Cennet'i istemeyin, tenezzül etmeyiniz. Bizim çıtamız yüksek SABIKUN. Sabıkun'u ümit ediniz. Ümit etmeyen HANİF d e ğ i l d i r. Hanif şefaat edebilir.

Çünkü O bir tek sevabı olan gibi VERİCİDİR.

İmtihan orada da sürmektedir.

Yine Çünkü:

Cennet'ten içeri girene kadar sınav sürmektedir.

<> 10:3 'Inna rabbkum 'allaah 'allaze khalaqa as samaawaat wa al 'ard. Fesittah ayyaam thumma istawaa alaa al arsh yudabbir al 'amr maa min shafe 'illaamin ba di 'iznhi zaalikum 'allaah rabbkum fa u buduhu 'a fa laa tazakkaruun

<> 10:3 Şüphesiz sizin Rabbiniz, alti günde gökleri ve yeri yaratan,sonra arsa istiva eden, isleri evirip-çeviren Allah’tır. Onun izni olmadıktan sonra, hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur, öyleyse O'na kulluk edin. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?

VERİCİ ve SENCİL olmayan müslümandır

HANİF MÜSLÜMAN değildir.

Verin birbirinize tüm sevaplarınızı

Benim -eğer varsa-tüm sevaplarım SİZLERİN olsun. Allah şu anda şahidimdir ki, Cehennem benim olsun. Bu bedel karşılığında tüm sevaplarım sizin olsun. Sevap denen şey nedir ki! Manevi para biriktirmek. Hani kefenin cebi yok ya, orada sikke değil, orada SEVAB diye bir matematik-para birimi geçiyor. Sevabın da kıtıpiyosluğunu cimriliğini yapmayalım artık. Sevabı da verelim, hediye edelim.

<> "Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran/Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez."

İŞTE BUNU YAPTINIZ MI

samimi-içtenlikli yaptık mı

Page 18: Zigzag Cennet Cehennem 03

HANİFLİKTE büyük aşama, yani formatlanma süreci başarılır.

Bahar Murat rengi, Cennet rengi yeşildir. Yeşil Cennet özlemidir. Oradan geldik. Oraya dönmeliyiz. KAYNAĞIMIZA DÖNMELİYİZ. Gelmediğimiz Cehenneme gitmemeliyiz. Geldiğimiz Cennet'e BABA-ANA YURDUNA gitmeliyiz.

Al işte İyiliği salık verip cehennemi (Kötülüğü) yasakladım! Ohhh olsun size! Kardeşler bundan kelli Cehenneme girmenizi size yasaklıyorum. Ben dahil herkes bu yasağa uysun!

Ben sadece BU KONUDA diktatörümdür. Bu konuda barış marış demem! Diktatörümdür, taviz vermem! YASAĞA harfiyen uyacaksınız! ;))))

<> Allah'a ve aralarında hüküm vermek üzere O'nun resulüne çağrıldıklarında, müminlerin sözleri sadece şunu söylemeleridir: "İşittik, itaat ettik." İşte bunlardır kurtuluşa erenler. (Nur 51)

Adem-Havva gözleriyle gördüler Cenneti. BEN DE İSTEREM! Cehennemi istemezük! Ben de görmek istiyorum! Orası bizim HOME. Vaterland

<> aslında biz bu dünyaya cehenneme düşecek olan ve bize biricik sevabını veren kişiyi cennete alabilmek için mi varız diye bir soru takıldı kafama?

O sorunun yanıtı şu: ZERRECE İYİLİK KAYBOLMAZ (ve de kötülük). Bu ayettir. ZERRE ise evrenin tüm HOLOGRAMINI (kütle ve ağırlığını) taşıyan BİRİM'dir.

ZERRE'yi infak et, TÜMÜNÜ geri al!

Allah'ımızın bağışlaması, affı, tevbeleri kabul edici olması ve Rahmeti TÜMÜ ise bir tek zerrecik günah ise bunun sonsuzda-biri.

ALLAH'ın affına sığının! O şimdi yanınızda oturan'ın ta kendisi. Yanınıza bakmayın, Şah damarınızdan yakın! Allah'ımız bugün şimdiye kadar ettiğiniz TÜM KÜFÜRLERİ affetmeye hazırdır dostlar! BUNU DENEYİNİZ, hemen ş i m d i.

Eşiniz dışında asla kimseyle müstehcen konuşmayınız. Allah sadece bu yetkiyi eşlere veriyor. (Ayettir; Nur-31'deki "Eşleriniz dışında......" kapsamında bu da var.) EŞİNİZ rahatsız olursa, hemen BUNU DA BIRAKIN! Çünkü her bir EŞ ayrı bir kitap gibidir. Birbirlerine BURUC suresi gereği benzerlikleri azdır. Bundan fazla açık da yazamam.

<> 4/40. Allah zerre kadar zulüm yapmaz. Küçücük bir iyilik olsa onu kat kat artırır ve kendi katından da büyük bir ödül verir.

Page 19: Zigzag Cennet Cehennem 03

Sağol. Kur'an dışı hiç konuşmadığımın belgesini getirdin. Kur'an da sana kabrinde NUR'dan arkadaşlığını getirsin. Hiç biriniz karanlıkta kalmayınız. Amin.

Vicdan azabı sekar'dan daha beterdir. Sekar dıştan yakarken, vicdan azabı içeriden yakar.Allah'ın insana verdiği en yakıcı kontrol ve pişmanlık.

Yoksulluk ateşten beterdir. Vicdan azabı da cehennemden beter... Çünkü cehennemde çöl iklimi, kutup iklimi gibi yerler de var. Vicdan azabı bundan daha beterdir.

Allah cümlenizi Sabıkun'a/Naim cennetine/makamı İbrahim'e alsın.

MİLLETİ İBRAHİM var.

Buna dahil olmayanlar için bir de CEHENNEM MİLLETİY var.

Ya Sabıkuna ya da Cehenneme.

Bu ikisi millettir. Cennetlikler (ashabı meymene) ise MİLLET değildir.

İki millet var sadece: İbrahim milleti ve Cehennem milleti.

Tercih bizim irademizde.

Orta katta millet yok. Cennetlikler millet değil! Türlü ÜMMETLERİN kabail düzeninde bir otele yerleştirilmesi gibi... Belki oraya Usame 1000 Ladin de gidecek. (Allah bilir.) Onun öldürdükleri de... Katil ve maktul AYNI yerde, bunlardan MİLLET olur mu? Olur mu? Olur mu? Anlatabildim mi?

Daima Sabıkun'a Mukarrebun olunuz,

Naim mekanda makamı İbrahim'de bulununuz.

ALLAH'IN üzerinize olan nimetini (Naim cennet) hatırlayınız.

Siz birbirinizin (biri katolik, diğeri ortodoks) candüşmanı-kanlısı iken, gönüllerinize sevgiyi koyarak uzlaştıran ve sizi KARDEŞLER kılan Allah'ı anınız.

BÖLÜM 28

BİLİNÇ

Page 20: Zigzag Cennet Cehennem 03

Ömürboyu düşüneceğiz, öleceğiz, düşünen mekanizmamız olan bilinç DÜŞÜNMEYE devam edecektir. Kabir azabında ya da sefasında, alemi Ervah'ta, hep ama hep düşüneceğiz. Yeniden yaratılacağız yine düşüneceğiz. Ebediyen cennet ve cehennemde düşüneceğiz. Düşünmek için hiçbir çaba gerekmiyor,. O kendinden olan bir süreç.

Cinlerin beyni yoktur. Bunun önemli bir sonucu vardır: Beyin amaç değil araçtır.

Yani Ruh'un, cinin BEYNİ olmadan BİLİNÇLİ olması gösteriyor ki, BEYİNSAHİBİ olmak şart değil...

İnsandaki beyin sadece vücut ile bilincin bir ARAYÜZÜ'dür. (Bilgisayardaki FACE gibi)

Bilinç, cesedi (Bedeni) İŞGAL eder. Böylece o bedene sahip oluruz. Şu andaki bedenlerimizi İŞGAL etmiş bulunuyoruz.

Çünkü üflenen ruh, üflendiği NESNENİN işgalcisidir. Zaten Cennetteki bedenimiz bu değildi.

BİLİMSEL İMAN BİZLERİN İBRAHİM AHLAKIDIR.

4 kuşun yeniden dirilmesi bir BİLİMSEL DENEYDİR. İki doğu iki batı denen ve bizim ARŞ'ın dört direği dediğimiz ÇİZİMİMİZDE her bir direğin temsil ettiği bir çifti somut diğeri sanal sayı olan dört direkten, dört kuş yeniden VE REEL OLARAK tanzim edilmiştir.

Canlılardaki DNA sarmalı somuttur. Ama NEFS(Karakter) ve RUH (Mizac) için ayrıca iki GÖRÜNMEZ GÖK DİREĞİ vardır. Bunlar da psişik sarmallardır. Burada CESEDİN yeniden yaratılması bir şey ifade etmez.

Ancak diğer iki soyut DNA'nın kuşu kuş yapan KİMLİĞİNİ de o cesede giydirmesi gerekir. Mesela o kuş LEYLEK olduğunun BİLİNCİNDE olmalıdır.

Yani bilinçlerimiz de YENİDEN YARATILACAKTIR.

Sadece CESET bazında yaratılmayacağız.

İşte bu dört kuşun hikayesidir. Bilimsel imanı İbrahim bu sayede doyuma ulaşarak almıştır.

<> 2/260 Hani İbrahim de şöyle yakarmıştı: Rabbim göster bana nasıl diriltiyorsun ölüleri? İnanmadın mı? diye sordu. İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için... Allah dedi ki: Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındırıp alıştır.Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça

Page 21: Zigzag Cennet Cehennem 03

koy.Sonra da onları çağır.Koşarak sana geleceklerdir.Bil ki Allah Aziz'dir, Hakim'dir.

<> ben kus da başka şekilde hayal etmiştim 4 kuşu :))))

İşin içinde HANS var. Hunnesgillerden HANS (Yahya as.ın adı)

Diğer iki direk (Sarmal) nerede?

Hep örnekserim: Ben kök içinde 4900 kg'ım, artı olarak tabii. Beni kökten çıkarırsanız benim 70 kg olduğumu görürsünüz. Bunda BİR ÇİFT DİREK (Sarmal) var. Benim bir de kök içinde artı/eksi SIFIR olan bir ara değerim var: Bu da nefstir. Bu nefs sanki ayna yüzeyi gibidir.

Bir de aynadan İÇERİYE DOĞRU kök içinde EKSİ 4900 kg SOYUT ağırlığım var. (Cesedimden 140 kg. daha küçük.) Onun da psişik ve de soyut bir çift direği (Sarmalı) var.

Öldüğümüzde diğer iki sarmal cesette kalır ve dağılır. Ama ÖLMEYEN ruhumuz ile biz diğer iki sarmalı alırız ve gideriz. O BİZİM KİŞİLİĞİMİZ (Huy'umuz)dir.

Yani kişiliğimiz AYNA ARKASINDAKİ ALEME gider. O halde biz orada şimdiki gibi BİLİNÇLİyiz. (Eğer direk dört olmasaydı BİLİNÇSİZ giderdik, tıpkı sanal bir cesetmiş gibi... Bilinç olmasa neyle imtihan edilecektik ki?)

Cennet'te ise SOMUT ve SOYUT aynı olacağından, takvim aynı olacağından ve RUHLAR nefsi yeniden giyip de BUZ KALIBI olacağından ve de kuantlaşma olmayacağından (Siz orada TEK BİR PARÇA, TEK KUANTSINIZ.) (Yani bileşenleriniz yok. Siz TEK PARÇA DÖRT DİREKSİNİZ.) Kuantik olan DNA ortadan kalkacak yerine DİĞERİ GİBİ PSİKOLOJİK DNA gelecektir.

Dört DNA direği ile kaim olacağız. Dördü de psikolojik. İkisi DÜNYADAKİ psikolojimiz. Diğer ikisi de CENNET'teki Huri psikolojimiz. (Her insan aynı zamanda huri denen cinstir.)

Yani AHLAKINIZ mükemmel olacak. Dırdır-vırvır-zırzır olmayacak. 4 direkte İYİ AHLAKA çalışacak.

İki kez iman etmişlerin iki kez selam edenlerin ise İKİ KUANTLARI var. (İki parçadandırlar.)

Çünkü ÜÇ SINIFIZ.

Cehennemlikleri saymazsak,

Cennetlikler denen ikinci sınıf var ki, Allah buradakilere RUHUNDAN üflemiştir.

Page 22: Zigzag Cennet Cehennem 03

Ama bunun üstündeki Naim cennete ise iki kez üflemiştir.

1. Ruhundan>>>Adem gibi

2. KUTSAL RUHUNDAN (Ruhül Kuddüs) İsa gibi...

Bu yüzden Cennettekilerin tersine Naim cennettekilerde Boş söz, zibidilik yoktur. (Cennette ise aşağıda ise vardır.) Dört direk bu farkı yaratır ve NAİm (Sabukun ) cennetinde FARKI fark edersiniz.

Hatta oradaki çok ÖZEL huriler bile biri kendi diğeri gözbebekleri olmak üzere üç parçadır. Bunun altındaki cennet hurilerinde ise TEKPARÇADIR. (Göz dahil)

ALLAH'IN GÖZLERİ.... CEMALİ GÖRMEK İÇİN. HU! HU! HU! Özel olarak İbrahim'e verilmiş gözler bunlar! HU! HU!

Yazık Cennetlikler ALLAH'ı göremeyecek.

Onların ikinci parçaları yani gözleri yok!

Ama üçüncü sınıfın ÖZEL GÖZLERİ var.

Allah o gözleri senin yanında bize de nasip etsin.

O gözler ve lanetli ağaç bize taaaaa kalubelada verildi.

<> Araf Suresi 203. Ayet .Onlara bir ayet getirmediğinde, onu da şuradan buradan derleseydin ya, diye konuşurlar. De ki: Ben sadece Rabbimden bana vahyedilene uyuyorum. Bu, Rabbinizden gelen gönül gözleridir, doğruya kılavuzdur, iman eden bir toplum için rahmettir.

<> Enam Suresi 104. Ayet Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına...Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

Nefsin açlıkla terbiye edildiği ağaç Cehenneme gitmeden önce YASAKMELUN AĞAÇ olarak Cennet'te kaldı. O yasak ağaçtan yiyen HERKES dünyaya kovuldu.

<> Araf Suresi 20. Ayet Derken, şeytan, kendilerinden gizlenmiş çirkin yerlerini onlara açmak için ikisine de vesvese verdi. Dedi: Rabbinizin sizi şu ağaçtan uzak tutması, iki melek olmayasınız yahut ölümsüzler arasına katılmayasınız diyedir.

<> Araf Suresi 22. Ayet Nihayet onları kandırarak aşağı çekti. O ikisi ağaçtan tadınca çirkin yerleri kendilerine açıldı. Bahçenin yapraklarından yamalar yapıp üzerlerine örtmeye başladılar. Rableri onlara seslendi: Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Ben size, şeytan sizin için açık bir düşmandır demedim mi?

Yemeyenler de ORADA KALDI. (Halen oradalar.) Onlara YY diyoruz işte... Çünkü onlar İYİ

Page 23: Zigzag Cennet Cehennem 03

HUYLULAR. Huriler İYİ HUYLUDURLAR ve bunun tersi olmaz. Çünkü dna sarmalları yoktur.

Şeceretil Melune denen lanetli ağaç sonra Zakkum diye cehenneme indirildi.

Ve Allah'ı GÖREREK konuşan GÖZLER (Allah ödünç vermişti, kendisinden) Söz veren gözler de İbrahim milletine REZERVE edildi. Cemali görmek için.

İşte bu yüzden Vakıa suresinde Sabıkun cennetinde hurilerin (ve oraya gidenlerin) İKİ GÖZLERİ de BONUS olarak bildirilmiştir.

Çoğu saçmalayan tefsirde onlar KARA GÖZLÜ HURİLER diye çevrilmiştir. Cahiller!!!!

<> Onları, hidayete çağırsanız, İŞİTMEZLER. Onların sana baktıklarını sanırsın. Oysaki, onlar GÖRMEZLER. (Araf 198)

<> Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar GÖRMEZLER. (Yasin 9)

Ayeti bulalım mı? Vakıa suresinde GÖZLERİ KARA DİYE çevrilen hurileri.. Yani YUKARI CENNET'in huri ve insanlarını anlatan bölümde olması gerekir. Vakıa-25. ayete kadar olan bir yerlerde...

<> Ve iri gözlü huriler, (VAKIA / 22 )

<> 22. Ve genç kadınlar, iri ve siyah gözlü.

Evet vakıa 22. Cehalete kızıyorum. Yani yukarı cennette gözler iri oluyor aşağıda ise küçük oluyor... Saçmalıyorlar bunlar. Böyle tefsir olur mu?

<> hûril ıyn

Evet Huril IYN. İKİ PARÇA (iki kuant) bedeniyle üç parça. Selam selam ve Orada başka boş söz yoktur ayeti bitimine kadar YUKARI(İbrahim) CENNET anlatılır. Bu huriler NAİM CENNETİN hurileridir. Aşağıdakilerde böyle bir ŞEY yok. onlar TEK PARÇA.

Bilim budur: Görmediğiniz Cenneti bile BETİMLEYEBİLİRSİNİZ.

BİLİM ALLAH'IN NİMETİDİR.

<> Hocam bir soru sormak isterim izninizle: Hocam cennet'te ya da sabikunda eşlerin (Dünyadaki eşler) birbiriyle olan ilişkisi nasıl olacak?

Page 24: Zigzag Cennet Cehennem 03

İkisi değişik. İkisinin yasaları çok değişik. Mesela Cennet'te ve cehennemde bir TİK ileri gidiyorsunuz ve bir TAK zamanda geri geliyorsunuz. (Cennet ebedileşiyor, cehennemliğin derisi otomatikman yenileniyor-ki bir daha yansın-)

Ama sabıkun da yasa başka: Allah’ın EBEDİ olması gibi S O N S U Z. Yani tik-tak ileri geri yok. HEP SONSUZA İLERİ. Bunun için ÜÇ sınıf diyor Rabbimiz.

Çünkü iki CENNET başka başka evren yasalarıyla yönetiliyorlar. Adları CENNET ama, çok farklı. Biri fare denen hayvan öteki de bilgisayar mouse'u kadar farklı. Adları aynı ama TAMAMEN FARKLI.

Biz müslümanlar da öyleyiz. Hanifler de diğerleri de MÜSLÜMANIZ. Ama DİNLERİMİZ farklı. (Bizimki Allah indindeki en güzel ve makbul tek din) (Ötekisi ise Ehli kitap kafir müslüman dini)

<> HANİFLER için >> Eğer o, yakınlaştırılanlardan ise; rahatlık, güzel rızık ve naim cennet var ona. (Vakıa 88-89)

Maaş alan her imam yani ruhban içeren her kitap dini otomatikman Ehli kitab Kafir dinidir. Bizler de ehli kitabız ve ehli kitab kafir müslümanlar da vardır. (Hem de bire-milyar)

<> kafir müslüman?

Evet Ehli kitab KAFİRLER dendiği için...

Kural şu: HER İNEN GÖKSEL DİN İLLA Kİ >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>MÜSLÜMANLIK ÜZERİNE İNER.

Yani Yahudiler de Ehli kitab Müslümanlar idiler. Sonra Hristiyanlar da ehli kitab müslümandılar.

Ama kitabı tahrif eden yahudiler EHLİ KİTAB KAFİR MÜSLÜMANLAR olarak kaldılar. Kur'an gelince bu kez Hristiyanlar da aynı duruma düştüler.

Kur'an'dan sonra ASLA bir kitap gelmeyeceği için, yani bu kitap DÜZELTİLEMEYECEĞİ için, Allah bizleri İKİ CENNET SINIFI yarattı.

Dolayısıyla Kitabı BOZANLAR (Mesela papaz sınıfı oluşturan diyanet vb.) EHLİ KİTAB MÜSLÜMAN KAFİRLERDİR.

Page 25: Zigzag Cennet Cehennem 03

Ne yapalım, kural bu, (BEN KUR'AN'IM) Kitabı değiştiremeyiz. Değişmesi gereken PAPAZLAR. Onların derhal İSTİFA ETMELERİ gerekmektedir ki ehli kitap kafir müslüman olmaktan kurtulsunlar.

<> Ehlikitap'tan küfre sapanlarla müşrikler, kendilerine beyine gelinceye kadar çözülüp ayrılacak değillerdi. Allah tarafından gönderilen, tertemiz sayfalar okuyan bir resul gelinceye dek. O sayfalar içindedir dosdoğru-eskimez kitaplar. (Beyyine 1-2-3)

<> peki yeterince bilgisi olmayan annelerimiz babalarımız ne olacak hocam?

Bakara 170 lütfen.

<> 170. Onlara, Allah’ın indirdiğine uyun! dendiğinde: Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız. derler. Peki, ataları bir şeye akil erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!...

Bu ayetten tam 9 tane var!

BÖLÜM 29

AKIL

YA SEVİŞTİĞİMİZ ANIN SONSUZA UZAMASI>>>>CENNET BUNUN TA KENDİSİDİR.Neden dünyadaki kısıtlı ÖMRÜ ebedi Cennetteki KESİNTİSİZLİĞE(ÖLÜMSÜZ HAYAT'A) değiştireyim?

BİLİNÇ HERŞEYİN BAŞIDIR. AKIL İSE BU BAŞIN TACIDIR.

Sünnetullah şudur (7 anlamından biri)

Allah yasaları:

1. Cansızlarda fizik yasaları

2. Bitki-hayvan ve CİN ile İNSAN n e f s i n d e İÇGÜDÜ (Beslenme, savunma, üreme)

3. İnsanda (RUH olarak nefs değil) ise AKIL 'dır.

Page 26: Zigzag Cennet Cehennem 03

Elektron proton çevresinde döner. Köpek kemik yer ama BİLİMİ ve onun uygulaması olan teknolojiyi İNSAN YAPAR. Melek ve cinlerin teknolojisi/aletleri-aygıtları yoktur, bilimi en basit çekim yasasını bile kıyamete kadar akıl edemezler.

Melekler bizden fazla akıllı olsalardı:

1. Adem eşyayı isimlendirdiğinde BU NE AKIL diye şaşırmazlardı.

2. Melekler en baştan beri Cehennem ile korkmaktansa, Cennet'ten de feragat ederek, NEFS istememişlerdir yani KAÇAK güreşmişlerdir.

Nefsi olmadığından meleklerin, cinsiyetleri, beslenmeleri, savunmaları ve üremeleri yoktur. Hatta birer matrislerdir. Sanıldığı gibi bir SOSYAL toplum medeniyet vb. oluşturmamışlardır. Kuru matrislerdir.

3. Meleklerdeki Akıl insandan fazla olsaydı, Adem atamız için, "Yeryüzünde yeni bir fesat mı yaratıyorsun?" demezlerdi ve bunun bedeli olarak Adem'e secde ettiler.

Yani insana NUR denen sonsuz özenerji katılımında bulundular.

Ama NAR'dan(Enerjiden) oluşan şeytan secde etmedi. Bu yüzden Allah'ımız E=mc2 uyarınca bizi enerjiden yoğuşmuş madde olarak yarattıysa da secde etmeyen şeytanı maddeyi(toprak ve çamur misalidir) serbest bırakarak enerji (Nar, ateş) haline çevirmemektedir.

Bu yüzden fesat şeytanın ASLA BİR BEDENİ olmayacaktır. Bedeni kuru bir vesveseden ibarettir. Yüvesvisü.....vesvasil...den ibarettir şeytan.

Allah dışında OKUYUP YAZAN TEK ÜMMET topluluk cins/tür, species, population vb. SADECE İNSANDIR.

Adem evrende ilk ve son kez "İSİMLENDİRMEYİ" keşfetti. Meleklerin aklı kaos oluverdi. ve İDRİS KALEM'i eline aldı... İnsan ilkez YAZDI! HİTAP>>>>>>KİTAP oldu. Kelam Kalem'e geçti. (DEMİŞTİM) İdris bu buluşuyla ÖLÜMSÜZ YEGANE İNSAN oluverdi. Zaten HURİ(melez değildi) idi, ve her huri gibi ölümsüzdü ve her hurie gibi CENNETLİKTİ.

İkra=Oku birinci sure (Adem suresi)

ve de "Kalem=İkinci sure) (Nun suresi)

OKU ve YAZ olarak başlamıştık Kur'an...

Page 27: Zigzag Cennet Cehennem 03

OKU'MAK sadece (Allah +) İNSAN'a aittir. Başka bir varlık (Maymun, İblis, Yecüc) okuma yazma bilmez. Cibril de bilmez... Eğer bilselerdi, her biri LEVHİ MAHFUZ alternatifleari yaratırdı. Yazar kesilirdi... (Ben gibi) Ukala olurdu başımıza... (Ben gibi)

Ve Allah şu ayetle meleklerin OKUR-YAZAR olmadığını bildirmiştir: "Meleklerden kim , BEEN de V A R I M derse onu cehennem ile cezalandırırız."

Yani Cibril "LEVH'den eline verileni getiren bir ulak/postacıdır. O okuma yazma bilseydi, OTURUP KENDİ de yazardı. Çünkü meleklerin bir otonomisi özerkliği var. Allah'a kafa tutuyorlar: "Yeryüzünde YENİ bir fesat mı yaratacaksın?" diyorlar.

Yeryüzünde yeni fesat >>>ADEM oluyor. Yani Cibril okuma yazma bilseydi "Bu fesat insanoğluna iki laf da ben ekleyeyim" derdi. Cibril neden EMİNDİR. Çünkü ORİJİNALİ olduğu gibi özgün ve teypleyerek İNDİRİYORDU. Fikrini katmıyordu. (Yani okuma yazması yoktu.)

Şimdi Cibril Emin ile Muhammed Emin'in ORTAK KARDEŞ PAYDALARI ŞU: Bunu bir örnekle vereceğim. Kaba bir örnekle...

Bilgisayarımız OKUYUP yazıyor. (Hatta sesli metin okuyor, ses komutuyla çalışabiliyor.) Klavyesi yazıyor. İsterse kendi dialog box'undan bize yazıyor ve + okuyor... AMA OKUMA YAZMA BİLİYOR diyebilir miyiz?

Düşünelim bunu... Bize e-mail getiriyor... OKUYOR MU onları? Evet mekanik olarak OKUTABİLİRSİNİZ. Ama OKU'duğunu anlayabiliyor mu? Yoksa bir tür yapay bilinç ile papağan gibi programı mı taklit ediyor?

Cebrail ve Muhammed ül eminleri size anlattım... Bilmem anlatabildim mi? Örneksedim... Eğer Resulullah bilseydi ALA SUİRESİNDEKİ gibi "sana Kur'an OKU+tacağız ve sen bunu UNUTMAYACAKSIN, Allah'ın unutturdukları DIŞINDA..." bir ayetle muhatap olmazdı.

<> hocam akıllı insanın en büyük özelliği nedir?

Akıllı insanın en büyük özelliği şudur: Allah'ı bilme borcu olan BİLİMİ yine Allah'ın misalleri kitabına dayanarak alıp-üretip-verendir.

Akıllı insan bilmediğinin peşine düşmez.

Bilmediğini deşifre ettikten SONRA yani bilmediğini BİLDİKTEN sonra kendini ortaya kor. (Benim 40 yaşıma kadar bekleme nedenim) Akıllı insan, tüm "Ya Eyyühelleziyne amenü...." ile

Page 28: Zigzag Cennet Cehennem 03

başlayan ve "Salih ameller diye sayılan ve Takva elbisesi giyen insan olmakla başlar." Rabbi zıdni ilmi diyerek Akıllı insan olmaya niyetlenir.

Akıllı insan merhamet (Allah'tan alınan rahmet) ile donanır (Takva elbisesi) ve buna bir de BİLİM denen "Allah'ı bulma/bilme borcunu ekler."

Akıllı insanın yanılması son derece zordur. Akıllı insan çok bildiğinden AZ yanılır. (Atasözünün tersi) Önemli olan da az yanılmak değil midir?

Akıllı insan aklını KUL gibi değil; Allah'ımızın, yaratanımızın AKLINDAN NE GEÇİYOR diye sorgulayan insandır.

Allah'ın AKLINDAN ne geçiyor?????

İşte bu HANS'ın bakış açısıdır! Çünkü Aklı yaratan kuşkusuz en AKILLI olan ALLAH'ımız'dır. O en ALİM'dir, bizler de o PAYDA'nın minik paydalarıyız.

Akıllı insan, öncelikle ve özellikle, H A N İ F olandır.

Çünkü aklımız diyor ki: "Allah'ın huzurundaki en güzel ve tek din olan HANİFLİĞİ" seçiniz! Bunu seçen akıllıdır. Diğerleri de kanallara taş tıkayan ukalalardır. Akıllı sanırlar kendilerini.

Herkes gidip kendi aklını alırmış ya! Yani akıl pazarlansaymış, herkes yine kendi aklını alırmış. Aklın en büyük afeti kendini beğenmesi (Kibir) ve aklın en güzel nimeti Melami/mütevazı olmaktır. O zaman akıl kendini beğenmez. O zaman akıl Daha akıllı nasıl olabilirim? diye sorar durur (Araştırır)

Aklın kaynağı ÇİFTTİR:

1. Mütefekkir olarak BEYİN

2. Sanatçı olarak KALB (Gönül)

Aklın kaynağı İKİDİR, bu ikisi birden akıldır. Yoğun düşündüğünüzde, BEYNİNİZE yük bindiğini hissedersiniz. Ama bir YANIT bulduğunuzda, hemen beyninizdeki yoğunluk, taaaaa kalbe taşınır ve orada HEYECAN olur.

Aklın bileşenleri de üçtür:

1. Akıl

2.Zeka

Page 29: Zigzag Cennet Cehennem 03

3.Mantık.

Bu üçü de ayrı ayrı şeylerdir. Mantık MELEKLERİN akıl yordamlama biçimidir. ZEKA şeytanın Şu insanları nasıl daha çok günahkar yapar, öcümü alırım felsefesi gibi KÖTÜ'ye de çalışır.

Ama AKIL, kalubela'da verilmiş olan AKLI KÜLL'ün ürünü Aklı Cüz'dür... O İlahidir. Orada şeytan parmağı yok! Mantık da olmadığı için MELEK parmağı da yok. Pekiyi ne var?

Orada SALT AKIL VAR! O nedir?

<> Tefekkür eden beyin ve duygu yüklü kalbin bileşimi..

Eğer Allah'ımız MELEK (Mantık) ve Şeytan (Zeka) ikilisini yaratmasaydı, SALT ve sadece aklımızla bizler YİNE ALLAH'ı bulurduk.

Aklın mantık ve zekaya ihtiyacı yoktur. Çünkü dilerse Rabbimiz en baştan melek ve şeytan zıt önermelerini yaratmazdı. Ama akıl akıl olarak kalırdı. Akıl evrenin SEVGİ kadar dokusudur. (Aklı olan sever, sevgide ahmaklık yoktur.)

<> salt akıl Vahy değil mi?

Allah aklı VAHYETTİ ama şöyle:

1. Cansızlara (örneğin kuantla) DOĞA YASALARI diye

2. Canlıların tümüne İÇGÜDÜ diye...

3. İnsan'a da bunu bir üst planda AKIL diye verdi.

Akıl en büyük nimettir!

DELİ veya akıl hastası olan CENNET'e bile giremiyor! Çünkü AKLEN Allah'ı bulmak zorundayız. Naklen vb. değil.

<> hocam cinlerde Akıl var mı ?

Evet cinlerde akıl var. Çünkü cinler biz insanların (maddenin) HIZLANDIRILMIŞ biçimidir. Yani evren o hızda titreşseydi cin-insan farketmeyecekti akıllı olacaktık.

Ama bir daha anlatmamda yarar var:Akıl eşrefi mahlukat olan insanın; Zeka denen akıl türü Cin-şeytanın ve Mantık denen Akıl formu da Meleklerin formatlarıdır. Bizlerde Üçü de var. Meleklerde Zeka yok, mantık var. Cinlerde mantık ve akıl yerine ZEKA var.

Page 30: Zigzag Cennet Cehennem 03

<> AKLI KÜL'den gelen akıl oluşumu cinlerde nasıl hocam?

Cinlerin masumiyeti yoktur. İyi cin vardır mesela zekasını bu yönde kullanır. Ya da kötü cin vardır: Kasa hırsızıdır! Cinlerle ilgili bir sır var! Ayet diyor ki "İçimizdeki Ahmak...." (Cin suresi)

İşte bu ahmak kelimesinde AKIL'ın değil ZEKANIN olduğunu görürsün! İsterseniz o ayeti bulup yazabilirsiniz. Cin suresinde ortalarda bir yerdeydi...

<> Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş. (Cinn, 4)

Evet Cinn-4 bu kelimeye dikkat BEYİNSİZ. Arapçasını yazar mısınız?

<> Ve ennehu kane yekulu sefiyhuna 'alellahi şetatatan.

Sefih>>>ZEKASIYLA katekulliyle kandıran demek! Soyguncu bankerler gibi, kasa hırsızları gibi... Önce uyanamazsın, sonra anlarsın...

<> 1. De ki: "Cinlerden bir topluluğun dinleyip şunu söyledikleri bana vahyolundu: 'Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'an dinledik."

<> 2. "Doğruya ve hayra kılavuzluyor. Biz de inandık ona. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."

<> 3. "Rabbimizin adı/kudreti/işi/gayreti çok yücedir. O, ne bir dişi dost edinmiştir ne de bir çocuk."

<> 4. "Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş."

<> 5. "Biz sanmıştık ki, ne insanlar ne de cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler."

Şimdi ayetlerin derinine bir girelim:

'Gerçekten biz, hayranlık verici bir Kur'an dinledik."

Çünkü Kur'an SADECE AKIL SAHİPLERİNE gelmiştir. Sadece AKIL EDENLERE gelmiştir. Sadece AKIL sahiplerine hitap eder... Akıl ise yalan söylemez. (Bilimin doğruları ebedi kalıcı ve dosdoğrudur.)

4. "Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş."

Ama BEYİNSİZ (Şeytan) akıllı değildi; zekiydi. Akıllı olsaydı Cennet haznedarı melek olarak

Page 31: Zigzag Cennet Cehennem 03

orada EBEDİ kalırdı. Akıllı olsaydı , Allah kendisine secde et ve de tevbe et diye teklif ettiğinde "Ben tevbe ve secde etmem, illa ki intikam isterim" diyerek en büyük akılsızlığını yaptı!

Şeytan AKILSIZ olduğu için ŞEYTAN oldu!

Kim diyebilir ki şeytanın aklı var diye? Akılsız SEFİH yaratığın biridir şeytan! Zekasına güvenir, aklına değil! "Şu insanları nasıl baştan çıkarırım da cehenneme sokarım" diye...

Ben tersini düşünen AKILLI biriyim: Akıllıyım, çünkü insanları değil Cennet'e onun üstündeki Naim (Sabıkun) cennet'e adresliyorum. Demek ki bende zeka yok! Bende olan AKIL'dan ibaret! Eğer zekam olsaydı, bugün çok zengin bir tüccar olur ve ekonomi imparatorluğunun bir üyesi olarak hep sömürmeyi düşünürdüm. Zeka ile dünya nimetlerini alırdım kuşkusuz!

<> Ekonomi İmparatorluğunun da en tepesinde o AKILSIZ ŞEYTAN(HANNAS) yok mu zaten?

Fakat AKLIM ile BİLİM'i aldım. Zeka ile bilim alınmaz! Akıl ile bilim alınır. Zeka ile bilim alınsaydı, Cin-Şeytan'ın bir ilim dehaları ve ileri teknolojileri olurdu. Onların ve maymunların bu AKILLIĞI yok! Akıl sadece bizde!

Biz çok akıllı, bundan daha az mantıklı ve bundan da daha az zeki olmalıyız. Yani akıl en büyük nimettir.

Zeka ve mantık Kur'an'da teklif edilmez: Örneğin bu kuranı ZEKİ olanlar anlar demez. Ya da Bu Kur'an'ı MANTIKLI olanlar anlar denmez. "Bu kur'an'ı AKILLI olanlar anlar" diye kesin hükme bağlanmıştır.

Mesela Allah'ın tüm insanlara verdiği kur'an+misallerini

"Abidler" anlar demez,

"Zahidler anlar" demez!

"Zakirler anlar" demez!

"Mü'min/müslimler anlar" demez!

"Veliler, şeyhler, Arifler" anlar demez!

Ya ne der?

1. Alimlerden başkası anlamaz!

2. Kulları içinde yalnızca Alimler Allah'tan korkar.

3. Sadece Korkanlar Akıllıdır!

Page 32: Zigzag Cennet Cehennem 03

Anlayana kısa kısa yazdım!

(Sonuç Alimler akıllıdır)

<> 4. "Doğrusu, bizim beyinsiz, Allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş."

<> 5. "Biz sanmıştık ki, ne insanlar ne de cinler Allah hakkında asla yalan söylemezler."

Çünkü şeytan AKILLI değil ZEKİYDİ. Ve Meleklerin ZEKA öğretmeni Cennet haznedarı (Azazil) Şeytan MELEK sanıldığı için yalan söyleyebileceğini ne melekler ne cinler düşünemediler ve şeytan satanizmini böyle sürdürdü. İşte ayetlerin sırrı bu!

<> Zeki olan bir cinin Allahı bulması beklenebilir mi?

Zeki olan cin/şeytan, zaten ALLAH'ı bulmuştu ve Cennet'e alınmıştı.

Cinlerin Cenneti insanınkinden çok farklıdır. O cennetleri AKLEDEREK değil, zekayla >>>KURNAZLIKLA elde edilmiş de olabilirdi. Akılda masumiyet vardır. Cennet'te de hile-desise yoktur. Ama zekada masumiyet yoktur, kurnazoğlu kurnazdır.

İblis kovuldu ama, bir yolunu bulup "YASAK MEYVE"yi masum, saf ademe yerdirmek için, birilerini kandırdı. Yani kurnazlık yaptı. Adem zeki/kurnaz değildi. Öyle olsaydı, o gidip Şeytan'ı kandırırdı.

Şeytanın Cennet'e alınmasının nedeni var:

Allah biliyordu ki, o mel'un artık ebediyen asla Cennet'e giremeyecekti.

Bunun için en başta FIRSAT vermişti. İnsana da orada fırsat verdi. İkisi de bu fırsatları kullanamadılar.

İblis "Ben artık cenneti istemiyorum" dedi.

Allah ise tersine "Tevbe/secde et, yeniden cennette kal" diye öneriyordu.

İblis : "Hayır, ben ebedi cehennemi istiyorum. Bir şartla ki, insanların pekçoğunu da ZEKAM ile oraya sürüklemem için bir fırsat ver. Cennet senin olsun ama benim ayartmam için fırsat ver" dedi rabbimize...

Bakınız bunların AKIL ile bir ilgisi yok. ZEKA/KURNAZLIK/Pazarlık kokuyor ortalık!

<> Ama Kuranı akıl sahipleri anlar diyor?

Page 33: Zigzag Cennet Cehennem 03

Evet Akıl sahipleri (Zeka ve Mantık sahipleri değil)

<> Şeytan değil cin tayfasının iman etmesi mümkün, değil mi?

Cin tayfasının imanı mümkün ve bu onların da bir sınavı... Ama cinlerde BİLİM yoktur. Yani İKİNCİ SINIF/ikinci mevkii yaratıklardır cinler...

<> Demek ki onlara verilen zeka ile Allah’ı bulmaları gerekiyor, değil mi?

Örneğin bir cin ışık hızıyla gittiğinden "Uçağa binme, uçak imalatı, uçak hizmetleri, uçak yan endüstrileri" gibi sektörleri yoktur. Bunun anlamı şudur: Cinler de bilim, teknoloji ve dolayısıyla insana özgü uygarlık yoktur. Bu kıt akılla Allah'ı bulmaları bile mucize bence...

<> Ben, cinleri ve insanları bana kulluk etmeleri dışında bir şey için yaratmadım. (Zariyat, 56)

Ne insana-kaldı ki-ne de cinne inanmayın. Yani onlara aldanmamak gerekir. "Kelimei tevhid çekti" diye o cinni aklamayınız. Ya da Hikmetyar ve usame 1000 laden'i... Bunların kıldığı namaz, oruç , hacc vb. sizi kandırmasın! Hizbullah bu kandırma yüzünden KATİL taraftarlar bulmadı mı? Neyse bunlar bildiğiniz şeyler. Yazmaya bile gerek yoktu... Yani insana ne kadar güvenirsiniz ki, CİNNİN müslümanına ne kadar güvenelim?

<> Enam-128- (Allah), onların hepsini topladığı gün, cinlere: "Ey cin topluluğu! İnsanların bir çoğunu hükmünüz altına aldınız" der. İnsanlardan cinlerin dostu olanlar da şöyle derler: "Rabbimiz! Biz birbirimizden faydalandık. Nihayet bize tayin ettiğin vademize ulaştık". Allah da:"Sizin durağınız cehennemdir. Orada, Allah'ın dilemesi müstesna, ebedi olarak kalacaksınız" der. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.

BÖLÜM 30

SABR

SABIR ASLINDA YOKTUR!

Zamanın olmadığı yerde SABIR da yoktur. Zaman akmalıdır ki, "Sabır" denen eylem ortaya çıksın. Rabbim zamandan münezzeh fakat güzel adıyla ES-SABUR! Rabbimizin SABR'a gereksinimi var mı? Yani Rabbimizin bir zamanı/saati var da o saat içinde "Sabır" mı ediyor?

Page 34: Zigzag Cennet Cehennem 03

<> 45. Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuskusuz bu, kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir.

<> 153. Ey iman sahipleri! Sabra ve namaza sarılarak yardim dileyin. Hiç kuskunuz olmasın ki, Allah sabredenlerle beraberdir.

Rabbimizin adı AL-Sabur (Es sabur)

Rabbimiz HAYY fakat MUHYİ (hayat veriyor)

Rabbimiz ĞANİ (zengin) fakat MUĞNİ >>>Zengin ediyor.

Rabbimiz ES SABUR>>>>>> ?????????????????????????

Orantıyı yakalaya bildiniz mi?

Eğer zaman olmasaydı/yaratılmasaydı yani İLERİ ya da GERİ akan bir ZAMAN boyutu olmasaydı, ZAMAN EBEDİ DURSAYDI, Bir lahza sonsuz ebediyet olsaydı, o zaman "NEDEN-SONUÇ" ilişkisinin ilkesi olan "Nedensellik de olmayacaktı-veya "causality principle" Öncü bir etkiyi artçıl bir tepki İZLEMEKTEDİR. Seslenirsim (etki/neden) döner ve bakarsın. (tepki/sonuç) Bu zamanı ileri çalışan sistem için geçerli bir ilkedir.

Işık hızında ebedi kaldığınızı(donduğunuzu) düşünün:

Neredeyse Allah'ımız gibi ZAMANDAN MÜNEZZEH'siniz. Hani diyordum ya, son aldığınız nefes size ebediyen yeter veya son yemeğiniz ebediyen sizi tok tutar...diye...

Zamanın bir çıkış ucu vardır:

Bigbang ile uzay-ZAMAN başlamıştır. Buna NEDEN (sebep) diyoruz. Uzay-zaman(Evren) böylece ZAMAN İÇİNMDE İLERİ DOĞRU genişleyecektir/genişliyor.

Ve kaçınılmaz son:

Yaratıldığımız gibi AYNEN GERİYE iade edileceğiz.(Enbiya 104.ayet) Yani NEDEN'in sonu olan SONUÇ'a ulaşacağız. Neden için IŞIK HIZI ve SONUÇ için de evrenin buz tutacağı mutlak soğuk derece (0 Kelvin) diyoruz. Demek ki NEDEN ÇOK sıcak; fakat SONUÇ çok soğuk oluyor. Zaten termodinamik doğa sistemleri de "Sıcaktan>>Soğuğa" dengelemek için ısıyı akıtmıyor mu?

Demek ki NEDEN ve SONUÇ arasındaki bilinmezi PARAMETRE olarak çözebiliriz. Hareketin donduğu 0 Kelvin ve Hareketin en hızlı olduğu BİGBANG patlaması (ışık hızıyla kısıtlıyoruz)

Demek ki SICAK başlangıçtan soğuk bitişe doğru EVREN genişliyor ve bunun adı TERMODİNAMİK yasası.

Demek ki SICAK NEDEN(Büyük patlama)den SOĞUK SONUCA doğru evren yol alıyor.

Demek ki 0 derece Kelvin ile C hızı arasında NEDEN VE SONUÇ birbirine E N U Z A K parametredir. En büyük mesafedir.

Page 35: Zigzag Cennet Cehennem 03

O halde neden ve sonucun birbirine en uzak olduğu MESAFEYİ bulmuş olduk. Henüz evren ölme noktasında değil,.(Can çekişiyor, ama hasta yaşıyor) Neden ve sonucun birbirine en uzak olduğu noktayı bulduk.

Şimdi bu noktayı birbirine yakınlaştıralım. Bu sadece ve sadece IŞIK HIZINA DOĞRU hızlanmakla olur. Hareketin durduğu BUZ TUTMA noktasında, gözlemci/bizler için ZAMAN DONMUŞTUR. Yani NEDEN var ama; SONUÇ çoooooooooook uzakta....

Hani Ashabı Kehf gibi üç asırlık bir donma gibi...

Hani Dabbet olanların bir saniyesine karşı 18 dakika geçmesi gibi

Hani Rabbin indinde bir günün bin yıl olması gibi...

Ya da Melekler ve ruh'un O kata 50 bin yıl tutan bir TEK GÜN'de gitmesi gibi...

Şimdi NEDEN ile SONUC'Un arasını GİDEREK kısaltalım. Uzaygemimiz var ve bu ışık hızına doğru büyük hızlarla gidebiliyor. Işık hızına doğru hızlanmak demek, NEDEN'i daha k ı s a l t ı p yanınızdan taşımak demek!

Yanınızda taşıyorsunuz NEDEN ucunu.. Dolayısıyla rotanızın sonundaki SONUÇ size yaklaşıyor. Neden ve sonuç arası SİZ HIZLANDIKÇA kısalıyor. Daha da hızlanıyorsunuz ve bir de bakıyorsunuz ki, zaman içinde -mesela-300 yol ileri gitmişsiniz. İKİZLER ÇELİŞKİSİ gereği ikiziniz sizden 300 yıl daha yaşlı kalmıştır.

Çünkü O YAVAŞ olan ikiz; siz ise ışık hızına yakın giden*siniz! Siz 3 asır daha GENÇ kalmışsınız-ikizinizden- Siz 20 yaşındaysanız, ikiziniz 320 yaşındadır. Biliyorsunuz bu Einstein başta tüm bilim adamlarının TEK GÖRÜŞÜDÜR. (Relativty=İzafiyet)

Ve daha da hızlanıyoruz. O kadar hızlandık ki,

NEDEN ve SONUÇ AYNI YERDE BİTİŞTİ.

Bir esnek cetveli alın: 0 yazan başı NEDEN ve mesela 100 yazan sonu da SONUÇ olsun. Bu düz cetvelin başı ve sonunu birleştiriyoruz. Yani bir çember oluyor.

VE NEDEN(OL) ile SONUÇ (ÖL) ikisi de AYNI YERDE BİR TEK NOKTA oluyorlar. NEDEN=SONUÇ oluyor... İki nokta üstüste geldi ve tüm ÇEMBER ortadan kalktı ve bir TEK NOKTA oldu. Yani cetvel=Nedensellik ilkesi idi.

Ama öyle bir hızla gittik ki, CETVELİN BOYU kısaldı kısaldı kısaldı ve BİR TEK NOKTA oldu. Neden ve sonuç öyle birbirine yaklaştı ki, ikisi birbirine değip AYNI ŞEY oldular.

Page 36: Zigzag Cennet Cehennem 03

ŞİMDİ HEMEN BU NOKTAYI gidip t e s t edelim. Aslında o noktayı biz test etmiştik. Allah şahidimizdir-test etmiştik- o gün orada NEDEN VE SONUÇ YOKTU! Ebedi hareketsiz (kabzedilmiş) gibi bekliyorduk.

Rabbim sordu: "Ben sizin rabbiniz değil miyim?"

Kalu Bela/Evet Yarabbi sen bizim Rabbimizsin!

O gün neden ve sonuç yoktu: İKİSİ de aynı yerdeydi.

OL=DOĞUM ve/veya ÖL=ÖLÜM ikisi aynı yerdeydi.

Nedensellik yoktu! Zaman ileri geri akmıyordu.

BİZİM ADIMIZ RUH(lar) idi ve bir bütündük.

"Evet Yarabbi sen bizim Rabbimizsin" dedik.

O gün bedenimiz yoktu ve dolayısıyla nedenselliğimiz de yoktu ve dolayısıyla Rabbin bize ÜFLEDİĞİ kendi ruhundan dolayı RABbimizin takvimi-imiş-gibi aynı anda yanıt verebiliyorduk/veya RUH tektir, tek ruh (ki Rabbim üfledi) KENDİSİNE yanıt bekliyordu. (Yanıt aramıyordu-dikkat-yanıt bekliyordu!)

NEDEN VE SONUCUN OLDUĞU O YERDE nedeni -ayıklayabilirsek- Soru şu "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" Ve neden ile sonucun aynı olduğu o yerde sonucu seçip alabilseydik SONUÇ SORUSU ŞU OLACAKTI: "Bugün mülk kimindir?"

Neden sorusuna yanıt verebildik: "Evet, Rabbimizsin" diyerek. Pekiyi Allah dışında herşeyin yok olduğu o gün SONUÇ sorusuna yanıt verebilecek var mı? YOK elbette. (La ilahe illallah) Rabbim yanıtı verecek "Bugün mülk Vahid (tek kalıcı) ve KAHHAR(kahderici) Allah'ındır."

<> 16. O gün onlar (kabirlerinden) meydana çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah'a gizli kalmaz. Bugün hükümranlık kimindir? Kahhâr olan tek Allah’ındır.

Ve BU CÜMLE yeni bir üfürüştür: Sur'a ikinci kez üflenir.

Rabbin ruhu yeniden üfler ve Ahıret yurdu kurulur.

Ve orada görürüz ki

"Biz Rabbimize kulluk için gelmiş, onun mülkünde kiracı olan kimselermişiz!"

Neden ve sonuç AYNIYDI fakat dikkat ediniz AYIRDIM.

Şimdi yeniden Kalu Belaya dönüyoruz.

"Ben sizin Rabbiniz değil miyim?"

NEDEN ve SONUÇ tek olduğu için YANIT verdik:

"Allah'a ŞAHİT olup, onun Rabbimiz olduğunu misak ettik"

Page 37: Zigzag Cennet Cehennem 03

Şimdi neden ve sonucu "bir milimetre" daha ayıralım.

Bazılarımız "ateş rengi" bir mekanda

bazılarımı da "Serin ve yeşil" bir mekanda

İYİ AMA, BEN ne yaptım da "Cehennemliğim?“

Veya merak bu ya-CENNETLİĞİM-

Neden ??????

Rabbimize soruyor RUH: "Ben bir bütünüm ve bütün olarak Rabbimsin dedim. Neden bütünümü iki kısım (aslında üç sınıf) yapıyorsun? Beni SOL'a SAĞ'a ve ÜST'e niçin ayırıyorsun?

Rabbim "Ruh" denen (Su örneğini vermiştim, buzluğa suyu korsunuz: TEMELDE su sudur ama; BUZ TUTTUĞU için artık bitişik değildir>>>Ayrık nefsi vardır>>>Buz kalıpları örneği....) suyu "Sıvı-Katı(buz) ve "BUHAR" fazlarında kıldı.

Buharlaşan SOL ehli meşeme

Su olan Meymene (Cennet ehli)

ve elbette... BUZ SU ÜZERİNDE yüzer.

Buz olan (Kristal olan tek kuant olan) SABIKUN/Naim cennet ehli...

Ama neden neden neden?

Nedenini sormak bir hata mıydı acaba?

RABBİM yanıtladı: "Sen, Hans'a kurşun sıktın!"

Beş itiraz oluşacak:

1. BEN kimim?

2. HANS KİM?

3. KURŞUN NE?

4. KURŞUN SIKMAK NE?

5.ÖLDÜRMEK NE?veya yaralamak?

İşte bunları bilmek için BİLMEMİZ için

BİZİM MUTMAİN OLUP GERİ GELMEMİZ İÇİN İMTİHAN s ı n a v açıldı/başlatıldı.

"Bu söyleşmemizi siz kullarıma DOĞUMDA unutturacağım; son nefeste hatırlatacağım! Sizi yeniden BURAYA alacağım. Ve sorunun yanıtını SİZLER bileceksiniz."

Sonra günün birinde bir çocuk doğdu. Adı Resul veya Murat önemli değil! Erişkin oldu, Hans'ı tanıdı! O'na düşman oldu. Ona ateş etti! Kurşunu öğrenmişti, düşmanlığı biliyordu. Kendi adını

Page 38: Zigzag Cennet Cehennem 03

da biliyordu, öldüreceği kişinin de adını.. ve ÖLDÜRMEK fiilini de biliyordu, öğrenmişti artık moron katil! Ama Rabbine söz verdiği ve unuttuğu sınav meydanını bilmiyordu. UNUTTURULMUŞTU ilk nefeste ve hatırlatıldı Moron'a son nefeste.

<> A'raf 172: Hani Rabbin, Adem oğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahidler kılmıştı: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" (demişti de) onlar: "Evet (Rabbimizsin), sahid olduk" demişlerdi. (Bu,) Kıyamet günü: "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir.

Ve herkesin son nefesini verdiği gün yeniden "SINAV" sözümüzü hatırlayacağız. Artık moronlar öyle saf saf masum masum "Hans kim, öldürmek ne?" falan diye sormayacaklar. Artık BİLİYOR olacaklar! "Eyvah bizlere" diyecekler. Biz KAABİL gibi Habil (Hans) kardeşimizi öldürmüşüz.

<> Enbiya-14. Dediler: "Eyvah bize! Biz gerçekten zalimlermişiz.

Ve NEDEN ile sonuç yeniden birleşmiş oldu. Pekiyi bu nasıl oldu?

1. Bizler Kalu bela'da söz verdik.

2. Secde ettik ve O SECDE'de kaldık...

3. Bir RÜYA gördük: Sanki 80 yıl yaşamışız ve Hans'ı öldürmüşüz.

O rüya bir kaç saliseydi. Birden secdeden başımızı kaldırdık ki, HERKES-ama herkes-MAHŞER MEYDANINDAYMIŞIZ. Secdeden başımızı kaldırdığımızda, zaten MEZARIMIZDAN KIYAM(a kalkmış) oluyor vs. Veya KIYAMET'e...

İşte bize göre bir kaç salisede yaşadığımız TÜM EVRENİN yüzmilyaryıllık öyküsü...

<> Bir kaç saliselik bumerang.

NEDEN = SONUÇ olduğunda İKİSİ AYNI ŞEY OLDUĞUNDA bize gösterilen rüyanın (saliselik bir olay) DÜNYA HAYATIMIZ olduğunu anlayacağız. Ve gerçekten bir rüya görmüşüz... diyeceğiz.

Demek ki SABIR'ı anlatırken şu üç vitese bakmalıyız:

1. SABRIN OLMADIĞI YER=Kalu bela

2. Sabrın OLDUĞU YER =Yalancı dünya

3. HER İKİSİNİN DE OLDUĞU YER =Ahırette dirilişten itibaren REEL YAŞAM

(artık hologram yok!!!! Rüya,,hülya yok)

Page 39: Zigzag Cennet Cehennem 03

Birincide SABRA gerek yoktu: Çünkü ZAMAN AKMIYORDU yani sabırsızlanmak için zamanın Akıp-geçmesi, sizin sıkılmanız falan gerekir.

İkincide ise SABRA gerek var: ÇÜNKÜ Neden ve Sonuç iki uzak uca yayıldı. Ruh derken Takyon düzeyindedir. Yani ışıktan hızlısınız! Enerji derken (ışık hızındasınız) ve hele hele MADDE derken Işıktan yavaş mı yavaş bu HIZDASINIZ!!! Yani artık NEDEN ve sonuç diye iki ucunuz oluştu. (imtihanı bu sayede veriyoruz.) Zaman denen boyut kondu ve saat dendi, tiktaklar başladı. İşte neden ve sonuç arasındaki mesafeye SABIR deniyor.

Önce Allah'ın SABRINI (Es Sabur oluşunu) irdeleyelim:

Allah'ın neden ucu yok>>>AMA EL EWWEL diye bir adı var.

Allah'ın sonuç ucu yok>>>>Ama Muahhar (Ahir her şeyin en sonuncusu) ismi var.

Allah daim/devamlı

Ezeli(Eksi sonsuz uç)

Ebedi (Artı sonsuz uç)

Ve iki sonsuzluk arasında BAKİ (beka=Kalıcılık)

Saydığım tüm bu esmaları toplayınız ve = (eşittir) dedikten sonra şu ismi yazınız:

ES SABUR!

Yani inanılmaz bir sabır.

Ezel denen, El Evvel denen NEDEN öncesi neden ucu-pardon uçsuzluğu-

ve Ebedi denen Muahhar denen SONUÇ sonrası sonuç ucu-uçsuzluğu

Demek ki Rabbimiz SABIRLAR SABRIDIR.

Bizim bir kaç saliselik KOCA (!) hayatımızda ise sabırsızlık var: Allah sabrı tavsiye edip, sabırlı olanın yanında olacağını beyan ediyor.

Sabrın sosyal ve psikolojik açılımına girmeyelim, bize gerekli olan, ayetteki BİLİMSEL açılımları... Önce (neden) ÇİÇEĞE su verirsiniz! Sonra(Sonuç) toprak o suyu çeker! Verildiği anda çekmez! İlla ki bir İNTİKAL süreci vardır.

Yani bekleyeceksiniz=SABREDECEKSİNİZ-ki-toprak suyu emsin bitkinin köklerine versin, oradan da özsu örneği çiçeğe hayat versin!

<> Mearic-19. İşin gereği şu ki insan; aceleci, hırslı, sabırsız, tahammülsüz yaratılmıştır

Ayetindeki gibi biz istiyoruz ki NEDEN=SONUÇ olsun, aynı anda olsun! Demek ki Sabırsızlık=ACELECİLİK! Bir an önce istemek tutkusu=HIRS. Toprağın suyu emmesini, fidanın

Page 40: Zigzag Cennet Cehennem 03

ağaç olmasını bekleyememezlik ise SABIRSIZLIK! ve sabırsız olan herkes kaçınılmaz biçimde dirençsizdir, beklemeye tahammülü yoktur.

Ben çekirdeği ekmeliyim, sabretmeliyim, o ağaç olmalı ve bana meyveler vermeli... Ama bu NEFSİN işi değil! Çünkü bir kaç saliselik ŞU ÖMRÜMÜZDE bir kaç salise bile SABREDEMİYORUZ.

Oysa Allah ES SABUR'dur. Aniden ve Kıskıvrak bizi YAKALAMIŞ, işimizi bitirmiştir. (Neden=Sonuç olduğu için o takvimde , kıyamet kopmuştur bile...) Allah için bir kaç saliselik sabır "İŞİ BİTİRDİK" diye verilmiştir.

Bir örnek verelim: Yecüc Mecüc ile ilgili ayetleri yazar mısınız? (İki ayet var zaten)

<> Keyf 94: Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?"

Ve

<> 96.Ye'cuc ve Me'cuc'ün önü açıldığı zaman onlar, her tepeden akın ederler

<> 97. Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik." derler.

<> 98. Siz ve Allah'ın berisinden, kulluk/kölelik ettikleriniz, cehennem odunusunuz. Hepiniz oraya gireceksiniz.

Kehf'deki olayı anlatmanızı kastetmiştim. Oradaki ayetleri anımsayınız. Kehf suresi. Yani Yecüc Mecüc seddinin NASIL yıkılacağı?

<> 99. O gün onları bırakmışızdır, birbirleri içinde dalgalanırlar. Sûra da üflenmiştir; hepsini bir araya toplamışızdır.

Evet bu! Dikkat ediniz: "O gün DÜNYADALAR" ama ANINDA AYET öteye geçiyor: Sûra da üflenmiştir; hepsini bir araya toplamışızdır. İşte Allah için geçen süre budur.

Bir de "Kötülüğe süre tanı...Onlara mühlet ver...." söylemindeki bir iki ayeti yazalım.

<> Tarık 15. Onlar ha bire tuzak kuruyorlar/oyun çeviriyorlar.

<> Tarık 16. Ben de tuzak kuruyorum.

<> Tarık 17. O halde, o küfre batmışlara mühlet ver, süre tanı onlara birazcık...

Page 41: Zigzag Cennet Cehennem 03

<> 178. Ayet İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz onlar için daha hayırlıdır. Onlara ancak günahlarını arttırmaları için fırsat veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

<> 99. Ayet Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.

Şimdi bu ayetlerin ÖZÜNÜ açalım: Ayet ayeti açıkladığından ÖZÜNÜ/ortak paydasını açalım: Bu saydığınız ayetlerin ORTAK PAYDASI ŞUDUR: "Görmüyorlar mı? Allah'ın kazası inip duruyor" Bu da ayettir.

"Allah'ın RIZKI ve bunun yanında KAZASI GÖKTEN iner!"

Ayeti bulursanız çok önemli bir SABIR konusuna gireceğiz. "Allah'ın kazası İNİYOR" Neyse...

KADER'i biliyoruz: Bizim hangi coğrafyada, hangi tarihte doğacağımız, genlerimizi kimden alacağımız, sayılı nefesimiz ve rızkımız TOPTAN veriliyor. Buna kader deniyor. Bu TOPTAN rezervimiz ve coğrafk-tarihsel konumumuz.

Eğer NEDEN=SONUÇ aynı anda aynı yerde olsaydı, bize bir defada örneğin 300 ton et verilirdi ve biz bunu bir ÖĞÜNDE bitirirdik. Ama neden ve sonuç ayrıştığı için, KADER olan bu rezervimiz/rızkımız bize bir defada değil; GÜNDE ÜÇ ÖĞÜN halinde i n d i r i l i y o r!

<> Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri bizim yanımızda olmasın. Ama biz onu ancak belirli bir ölçüde/bir kaderle indiririz. (Hicr, 21)

İşte TOPTAN olanın "Perakende" bize indirilmesine KADERİN kaza edilmesi diyoruz. Rızkımız bellidir ve toptan depoda durmaktadır.

<> O, size ayetlerini gösteriyor ve sizin için gökten rızık indiriyor. İçten(Allah'a) yönelenden başkası öğüt alıp-düşünmez. (MÜ'MIN / 13)

Bunu ZAMAN içinde öğün öğün bize veren REZZAK, kaderimizdeki o toptan rızkı gün be gün parça parça vermektedir. Alacağımız nefes bellidir: diyelim ki yüzmilyar metreküp olsun! İşte bunu bir kerede değil; son nefesimize kadar nefes nefes KAZA etmektedir. Sayılı nefes bitince de .... Ölüm kaçınılmaz oluyor.

<> [042.027] [E0] Bununla beraber Allah kullarına rızkı bol bol seriverse Arzda azar ve taşkınlık ederlerdi

<> Talak Suresi 3. Ayet Ve onu hiç beklemediği yönden rızıklandırır. Kim Allah'a da yanıp güvenirse O, ona yeter. Hiç kuşkusuz, Allah, emrini yerine getirecektir. Allah her şey için bir ölçü/bir kader belirlemiştir.

Page 42: Zigzag Cennet Cehennem 03

<> [065.012] [E0] O Allah ki yedi Semâ yaratmış. Arzdan da onların bir mislini, aralarından emir inip duruyor şunu bilesiniz diye ki: Allah her şey'e kadirdir ve Allah her şey'i ilmiyle ihata etmiştir

<> Geniş imkâna sahip olan bu geniş imkânından harcasın. Rızkı kendisine ölçü ile verilmiş olan da Allah'ın kendisine verdiğinden infak etsin. Allah hiçbir benliği, kendisine verdiği şey dışında yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır. (Talak, 7)

"Allah'ın kazası'nın inmesi...." Bu nasıl oluyor?

Hablilverid (Göbek kordonumuz/11 boyutlu ÖZEL RIZK tünelimiz.)

REZZAK olan Allah'ımız isminden bize pompalanmaktadır.

Bunu hiçbir melek vb. kimse yapmamakta ve tek Allah'ımız/ER-Rezzak bunu üstlenmiştir ve SAMED' denen tek kutbundan bize pompalamaktadır. Allah'tan başka hiç bir melek veya kuvvet bunu yapamaz.

Allah'ımız bize RUHUNDAN üfledi ve şahdamarımızdan da yakındır.

Ruh Rabbin EMRİNDENDİR.

<> Sana ruh'tan sorarlar; de ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir." (ISRA / 85)

Ve Allah'ın EMİR (ita emri) ve KAZA/Gadha'sı BİRLİKTE inerler.

Şimdi bu noktada gelelim SABIR nedir?

Gönül ister ki: "Şu yemek çok güzel, doydum, keşke yedek on midem daha olsaydı, hepsini doyururdum" Nefs böyle ister! Ama SABREDECEK! 1. Önce acıkacak 2. Sonra ikinci öğünü yiyecek. ACIKMAYA KADAR s a b r e d e c e k! Eli mahkum!

"Ayşe beni sevmiyor, ben de bu hayatı sevmiyorum" Bir an önce bu hayat bitse de kurtulsam! Hayır dostum, ELİN MAHKUM ister sabret ister sabretme AYNI SÜREYİ yaşayacaksın.

"Öff işten çıkmaya daha üç saat var." Hayır dostum. Elin mahkum SABREDECEKSİN, sabretsen de sabretmesen de ÜÇ saat geçecek. Bari "Şikayet etmeden geçsin de senin canın sıkılmasın!" Neden canını sıkıyorsun kardeşim? Sabırsızım diyorsun, ama bak ÜÇ SAATİ istemeden aynı oranda geçirmektesin Aynı sürede... Yani sabreden de üç saat bekliyor sabretmeyen de!

<> 5. Artık güzel bir sabırla sabret!

Allah'ın Kazası (ve emri) İNİYOR! Allah'tan gelir her iyilik ve kötülük! Ama Bu Allah'ın kötülük

Page 43: Zigzag Cennet Cehennem 03

oluşturduğu anlamına gelmez.

Kabil'e Allah "git kardeşin Habil'i öldür!" demedi! Kaabil bir ŞER işledi, ölüm fiili oluştu! ÖLÜM bize Ş E R gibi geliyor. Hayır ve şer Allah'tan derken, Burada KABİL'in şerri değil; Fiil olan ölüm kavramı.

Öleceğiz bu şer midir? Hayır Hayırdır! Çünkü ölmek demek, ÖLÜMSÜZLÜĞE EBEDİYEN DOĞMAK ve bir daha HİÇ ÖLMEMEK demektir. Ve Allah'a rücu etmektir. Bunun ŞER NERESİNDE! O BİLE HAYIR'dır. Biz neyin şer neyin hayır olduğunu bilememekteyiz. Nice şerden hayır doğar veya tersi...

OLAY KAZA edilmesi... Nasıl bir kaza?

Örnek verelim: Kabil'in Habil'i öldürmesi için ALLAH'ımız K Ö T Ü L Ü Ğ E bir süre tanıyor/mühlet veriyor-ki SUÇ işlensin-fiili bir cürüm oluşsun-ki bize günah veya sevab yazılsın-Yani aklımdan filancayı öldürmeyi geçirmek SUÇ değildir. Niyet ve düşüncenin suçu olmaz.

Ama Kabil, kardeşini öldürdüğü anda KADERİN kazası yerine gelmiştir. Fiile dökülmüştür ve o kişi artık YARGILANACAKTIR!

<> Al-i İmran-178. Küfre sapanlar, onlara süre tanımamızın kendileri için hayırlı olduğunu asla düşünmesinler. Onlara, biraz daha günah işlesinler diye süre veriyoruz. Yere geçirecek bir azap var onlar için

Böylece Günah-sevabın VERİLEBİLMESİ, yazılabilmesi için BİR SÜRE verilmiştir. İşte bu eğer kötü bir olaysa, orada SABREDİNİZ!

<> 1. Allah'ın emri geldi. Onunla yüzyüze gelmekte acele etmeyin. Tüm varlığın tespih ettiğidir o Allah. Arınmıştır onların şirk koştuklarından.

Sabrediniz ki FİİL işlensin! Ve bu arada siz sabrediniz "Az bir süre veriniz=Sabrediniz!" Sabırda bir de TAHAMMÜLSÜZLÜK olayı vardır.

Bilirsiniz ki elektrik akımı iki nokta arasında en kısa yoldan (süper iletkenlerde) ışık hızıyla akar geçer. Ama bu TAHAMMÜLSÜZLÜĞE tahammül=Direnç/Sabır=Rezonans devresi eklediğinizde size yararlı olur. Bu kez volt direnç ile karşılaşır ve hızla geçemediği için direnç devrelerinde yavaşlar ve o zaman elektrik akımının "ISI" verdiğini ve SİZİ ISITTIĞINI görürsünüz. Kışın elektrikli sobalarımız rezistans tellerimizin verdiği ısıyı hatırlayınız.

Eğer direnç=Sabır devresi konmasıydı biz kutupta donar ölürdük. Ama (Bildiğiniz Volt, Watt

Page 44: Zigzag Cennet Cehennem 03

Amper vb. formüllerinden anımsayınız) Voltaj düşüp; amper yükselince empedans/ohmaj formülleri içerisinde ışıma yerini ISIMA'ya bırakır ve biz de donup ölmeyiz! Rezistans da BİR SABIRDIR! Sabrın fizik dilindeki adıdır ki daha önce de yazmıştım.

Sabır ile ilgili söylenecek çok şey var. Mesela Asr suresi: ASR>>>>>ZAMANIN GEÇMESİ GEREKTİĞİNİ; bildiren ŞİFREDİR.

<> 1. Yemin olsun zamana/çağa/Asrısaadet'e ki,

<> 2. İnsan, gerçekten tam bir hüsran içindedir!

<> 3. İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır.

Şifredir ve Nedenselliğin bir diğer adıdır, HÜSR(an) sabırsızlığı kendine yaşam biçimi seçenlerin akıbetidir.

SABR>>>Geçmesi gereken Süredir.

Bu süreyi BİZ belirleyemeyiz. Hüsranda olmamak için gerekli olan Salih eylemler ve BARIŞ eylemleridir. Barışçı bir Salih kulun SABIRSIZLIKLA işi olamaz. Eğer barışçı olmazsanız, sabırsızlıktan SAVAŞMAYA /savaş ilan etmeye/saldırmaya koşarsınız. O da SAVAŞÇILLIK OLUR, BARIŞÇILLIK DEĞİL!

BÖLÜM 31

ALİM

Eğer Alim olmuşsam iki ihtimal var. ORTASI yok!!!!

1. Ya Sabukun'a

2. Ya Sekar'a..

Sekar Cehennem altı bir cehennem

Sabıkun Cennet üstü bir Cennet..

Page 45: Zigzag Cennet Cehennem 03

Alim olmaya niyetlenenin ORTASI yok.

"ÜÇ SINIF OLDUĞUMUZDA"

Alim ya ÜST sınıfa gider

Ya da dördüncü sınıfa (SEKAR'a)

Onun için ben riskliyim. Rizikoluyum. Benim yanımda değil, Hz. İbrahim'in makamı yanında olun. Orada randevulaşalım... UMULUR ki, Alim olurum...

Biz İbrahim'in MİLLETİNDENİZ. Elbette Mutmain olacağız ya da olmayacağız. Ben bir MUALLİM'İm. Ben Cehenneme de gidebilirim. Benim peşimden değil, İLMİN yani CENNET ÜSTÜ CENNET'İn peşinden gideceksiniz. Adres orası. ORADA BULUŞMAYA ÇALIŞALIM diyorum.

Ama yerim Cehennem ise (Ki asla Cehennem uzak değildir)

<> Alim cehenneme gider mi hocam??

Evet Alim'in HATASI çok büyüktür. SEKAR diye Cehennem-altında cehenneme gider.. Cehennem ya da Cahim.

Şu demektir: Cahilin C'si, Hannas'ın H harfi ve Merdut'un M'si diri.

BÖLÜM 32

İBADET

Tüm ibadetler CENNET'te HARAM.

Malum, Oruç tutamazsın, çünkü orası Nimetler deryası, yemezsen "Döverler" seni. Üstelik gece-gündüz yok. Yani iftar-sahur ve namaz vakitlerini nereden bileceksin? Zaten namaz da HARAM.

Cennet'te Namaz yoktur, (Eziyet yoktur) Allah namazı bile eziyet sayıyor ve kuluna "Dünyada benim için yoruldun, kıldın, artık burada ebediyen bunlar sana yasak, burada ye-iç eğlen... " diyor....

Cennette "Kime Zekat vereceksin?" Herkes mülti zengin

Page 46: Zigzag Cennet Cehennem 03

Cennet'te Mekke nerede ? Nereye Hacca gideceksin

Hatta Cennet'te "La ilahe illalah" Sadece ana-kapı girişinde yazılı...

"Kulum" diyor Allah'ımız, "Sen beni görmeden (Paradigmatik) İNANDIN, La İlahe İllallah" dedin. Öldüğün gün hatırladın bu ahdini... Hatırladın ve Cennetimdesin... Eşhedü.... Dünya içindi, imtihan içindi. Cennet'te sen benim "Tek olduğumu biliyorsun, bildiğin için buradasın" diyecek...

"Sen kendini yorma, Kelimei Tevhid'i bile söyleme...." diyecek RAHMAN ve RAHİM.

Şu merhametin güzelliğine bakın dostlar... Allah bize alabildiğince ve olabildiğince "KOLAYLIK" sağlıyor...

Namazı, Orucu, Hacc'ı, Zekatı ve TEVHİD=HANİF parolasını Hz. İbrahim İSTEDİ, ALLAH KABUL etti... Allah bu ibadetleri "CENNETTE" istemiyor bu yüzden, anlaştık mı? Bunları DÜNYADA yapacağız.

1. SAVM= 2 rekat x 3 vakit (Minimum... Maksimum sonsuz....) Namaz FARZ'dır, Allah'a açık kredi kartımızdan olan borcumuzdur. Ödenecek....

Namaz bir tek koşulda kılınmaz: (Cünup bile, toz-topraktan teyemmüm alır yine kılar, bu bahane değil.) Namazın terk edilmesinin tek koşulu şudur:

KUR'AN OKUNURKEN namaz kılınmaz, YASAKLANMIŞTIR ayetle... Tabii "Kur'an'ın canına okuyanların okuduğu gibi değil! "OKU" emri gereğince bizim okuduğumuz gibi...

Kur'an'ın adı AYETLE " İ L İ M " diye bildirilmiştir. Kur'an=İlim okunurken NAMAZ KILINMAZ. YASAKTIR. Çünkü İLK FARZ O K U emridir. Kur'an'ın ilk ayetinin ilk kelimesi İKRA=OKU F A RZ 'ıdır

Namaz İSRA ile birlikte indirilmiştir. Dolayısıyla İLK FARZ'ın yerine geçemiyor... Okumanın ne anlama geldiğini varın siz düşünün. Bu arada okumanın da DELİNDİĞİ bir durum var: Kur'an okuyorsunuz, İslam'ın birinci farzını yerine getiriyorsunuz.

Kur'an içinde 7 ve mislileri olan evrenin en kalın kitabıdır. O hiç bitmez okundukça biç

kalınlaşır bitmeyen senfoni oluverir...

Allah’ın en çok sevdiği şey "Kapısının" çalınmasıdır.

O da dua ile olur. Allah salt namaz kılıp (Ekiymetüssalat) ardından kapı çalmayanı (Salat) kibirli

Page 47: Zigzag Cennet Cehennem 03

sayıyor. Bu çok önemli bir sırdır. Lütfen aklınızda tutunuz. Ekiymetüssalat Allah'a borcumuzdur. Borç ödüyoruz.

Ama kapı çalmak (Dua etmek, Önce Hakeden müminlere, anne-babaya ve son olarak da kendine) dua etmek... İşte bu Allah’ın çok sevdiği bir şey. YALNIZ'ın kapısını çalıyorsunuz.

Onun kapısının hemen eşiğindeki en mukarrebun kimse ise İBRAHİM atamızdır.

<> HU!!

Evet Hu! Makamı İbrahim’dir o. Ondan sonra Alttaki Cennette Resulullah efendimizin Makamını çalıyorsunuz=Makamı Mahmud. Cennet'teki en yüksek makam Mahmud'dur. Yani ettiğimiz her dua bu iki uçtan geçiyor.

Müslümansanız, sadece SELAM'da kalıyorsunuz ve Cennet'i hakediyorsunuz. Ama iki kez iman eden ve iki kez SELAM SELAM diyenlerdenseniz Cennetüstü Cennet ile ödülleniyorsunuz.

Ne cehennem ne cennet ne Naim(Sabikun) BİRBİRİNE a s l a ve zerrece benzemezler.

Üçü ap-ayrı üç SINIF'tır.

Yani Cehennemdeki zebani, cennetteki Huri ve Naim'deki Huri birbirine HIÇ BENZEMEZ.

Masa ve bir İnek birbirine ne kadar benzer. (Dört ayaklı ya) Eşyalar ÜÇ SINIF üzerine kurulmuştur. (Cinlerinkiyle birlikte çiftsınıf anlamında ezvaceyn deniyor Vakia suresinde.)

<> Ben hadisçilere hz MUHAMMED İBRAHIM den altta dedim çıldırdılar.

Ben de bunu yadırgıyorum. Ama Resulullah'ın varacağı Cennet şöyle bildirilmiştir: "Sidretül münteha varılacak olan Cennet buradadır." ayet böyle...

İyi de üstünde SABIKUN-Mukarrebun denen yaklaştırılmış ve ikram edilmişlerin bir ÜST-Cenneti var... Orada İbrahim başta "Pek az kişi" gidecek... Ayetler böyle .... Ben kafamdan uydurmadım elbette.

Ayetleri okusaydılar, Resulullah efendimi ben kadar çok severlerdi. Ben onun bir yukarıya gidememesi ihtimaline karşılık :((((((((((( durumundayım. Çünkü benim Kur'an'ımı O mübarek efendim getirdi. Onun ümmeti oldum.

Allah ve melekleri Resullerine NİÇİN D U A ediyorlar sanıyorsunuz?

Page 48: Zigzag Cennet Cehennem 03

Hiç düşündünüz mü?

Resulullah efendimizin TERFİİSİ için dua ediyoruz biz. Biliyoruz ki "Umulur" deniyor ... Dua kapıları HEP AÇIK olduğundan Resulullah'in makamı mahmudunun İbranım-İdris katına çıkmasını candan istiyorum.

<> hocam inan bende böyle dedim hadisçilere, "sen kimsin be adam?" dediler

Biz Resulullah'ı tüm diğer müslümanların toplamından daha çok seviyoruz. Üstelik onların tersine TAPMIYORUZ asla...

Şefaati bile O'ndan değil ALLAH'tan (Es-Safi/Sufa) bekliyoruz.

Biz Resulullah'a da Allah’ımızın şefaat etmesi için DUA ediyoruz.

Allah ve melekleriyle birlikte salatüsselam ediyoruz.

İbrahim bize şimdiki 5 islam şartını KENDİSİ getirmiştir.

Allah'tan İSTEMİŞTİR:

1. Hanifliği (Kelimei şehadeti/tevhidi) hem de BİNARY olarak

2. Kendinden önce sadece secde halinde olan ibadeti ŞİMDİKİ NAMAZIMIZ haline getiren (Rüku, kıyam, ka'de, secde) günün iki tarafında ve bütün gece olmak üzere ÜÇ VAKİT olarak belirleyen İKİ REKAT olarak (Korku halinde bir rekat) empoze eden İBRAHİM atamızdır.

Ondan önce SECDE dışında(Adem'inki gibi) HİÇ NAMAZ YOKTU. SALAT İBRAHİM BABAMIZ İLE BİRLİKTE VAR EDİLMİŞTİR

3. İbrahim babamız dünyanın en fakir yerine gitmiştir. Bir yıl içinde bir tek damla yağmur düşmeyen kum çölüne, kendisine uyanları yerleştirmiştir. Zorunlu ORUÇ şartını Rabbimiz değil İbrahim atamız koymuştur.

Ramadan ayını ve imsak-iftar arası mutlak açlığı İbrahim babamız koymuştur. SAVM'ın da KURUCUSU İbrahim babamızdır.

4. O Yoksullukta, bir sosyal denge eseri olarak zekatı FARZ etTİRTENde İbrahim babamızdır.

5. Evrensel kıble olan Beytullah'ın yerini bulan ve onu Allah'ın evi olarak inşaa eden, sonra onu

Page 49: Zigzag Cennet Cehennem 03

tavaf ederek HACC şartını da Allah'tan isteyen odur.

Rabbimiz SADECE TEK DOSTU İBRAHİM'İN hiçbir arzusunu kırmamıştır.

İbrahim eğer 5 vakit namaz deseydi onu öyle kılacaktık. Fakat dememiştir! Tersine Kur'an'da ikame edilen namaz üç vakittir.

İbrahim eğer gidip de Babil'de Allah'ın evi olan kabeyi inşaa etseydi, biz de oraya yönelecektik.

Eğer İbrahim on gün ve mesela sadece GECE oruç tutsaydı, biz de ÖYLE YAPACAKTIK.

Allah'ın yaratmasına beslemesine, CENNETLERİNE karşılık istediği günde 6 rekat (6 dakika bile tutmuyor) namaz..

Lütfen candaşlar o namaza devam edin. Yalvarıyorum. Sabahtan öğlene kadar dilediğiniz saatte, öğlenden akşama kadar dilediğiniz saatte ve bütün gece dilediğiniz saatte üç kez olmak üzere yalvarıyorum, o namazı terk etmeyin. Toprağı teyemmümleyin ama terk etmeyin. Kur'an dışında HİÇBİR ŞEY okumayın. (Amin'i bile namazdan sonra söyleyin.)

VE BU ÇOK ÖNEMLİ. ASLA MAAŞ ALAN BİR İMAMIN ARKASINDA namaz kılmayın. Kendi aranızda dönüşümlü imam olun. Namaz sizi kötülüklerden alıkor. İBRAHİM NAMAZINI kastediyorum. Diğer namazların tümü MAUN'dur

Allah'ın katında bir gün meleklerin yükseldiği 50 bin yıl ise, melekler SECDE etmek için acaba HANGİ TAKVİMİ KULLANIYORLAR? Acaba NEDEN dirildikten sonra BİR DAHA NAMAZ KILMAK YOK!

Mahşerde ve Cennet-cehennemde EBEDİ yaşayacağız ve NAMAZ yok. ÇÜNKÜ DEHR takvimi var. Şimdi candaşlar, EBEDİ YAŞAMDA NAMAZ YASAK! (Sadece dünyada o da NEDENSELLİK var olduğu için) NAMAZ FARZ. Tarık semasına çıkıp da bir saniyenin sonsuzlaştığı o "AN"da nasıl ve hangi zamana göre namaz kılınır?

Namazı kılarken, içinden dua okumayacaksın. Ağzındaki fısıltıyı kendi kulağın duyacak, ama yanındaki duymayacak. Niçin? MELEKLER DUYSUN DİYE.

Duyarsa yazıyor katip candaşlarımız. Onlar ALLAH değil ki, içimden geçeni nereden bilsin?

DUYARSA yazıyor. Yani içimden Bush'u öldürmek geçiyor. Ama bunu SÖYLERSEM (Niyetlenmek) o zaman fiil gerçekleşiyor. Melek senin sevabını tutuyor.

Eğer sen içinden Sübhaneke falan okursan, o namazın BOZULDUĞUNU ve kabul edilmeyeceğini melek nereden bilsin? Meleğin görevi, Allah'a MUHASEBENİ götürmek.

Page 50: Zigzag Cennet Cehennem 03

Eğer Melek bilseydi Cennet'te "İblis"in içinden Adem-Havva'yı /İnsanı nasıl kıskandığını, O zaman anlarlardı ALLAH'ımızın niye onu kovduğunu!

ALLAH'DAN BAŞKA içini BİLECEK, GÖRECEK bir güç daha yoktur.

Bugünkü namazdan nasıl bir feyiz aldım. Onu yazmamı ister misiniz?

Vusta >>>MİLAT demek, birşeyi ortadan ikiye kırmak. Yani MÖ, MS gibi (İÖ, İS veya...) VÖ(Vustadan önce) Vustadan sonra >>>VS

Ben bu ikincisine niyetlendim. Bu ikindi değil, ikinci (Tarafeyn en nehar ve etrafen en nehar)

Bu cem falan da değil. VS'ye euzübesmeleyle niyet ettim, Allahuekber dedim. Sonra Fatiha'yı okudum. Tekbir ile eğilip yaşıma göre ya da hasta-halsiz olduğuma göre 1-3-5-7 gibi subhane rabbiyel azim dedim. Tekbir ile secde ettim. (devamını biliyorsunuz)

Sonra oturuşta "Ekmeltü...ayetini okudum. İki yanıma dönüp sadece SELAM SELAM diye namazdan çıktım. Kişisel dualarımı yaptım. (KİŞİSEL DEĞİLDİ HEPSİ SİZİNLE İLGİLİYDİ) Namaz içinde değil ama bu bölümde çok çok AMİN AMİN AMİN dedim. Bu namazın şekli gibi.

Ama ben NE HİSSETTİM? Bunu anlatabilir miyim? Eğer sıkılmazsanız...?

Ben bir cemaattim. Cemaatin imamıydım. Cemaat sonsuza uzanan bir perspektif gibiydi. Aklım arkadaydı. Aklımı arkadan kurtardım:

Bir de baktım ki, önümde BİR İMAM VAR! Önümdeki imam! İnanılmaz bir şey ama, DOSDOĞRU Allahım'a yemin ederim ki bir İMAM VARDI!

<> Hz. Hızır

Beli anormal bükülebiliyordu. Sanki karnı yokmuş gibi... Sanki karnı yoktu. Karnı ona engel teşkil etmiyordu. Rahatlıkla rüku ediyordu.

"NEDEN?" dedim. "Çünkü sen ARKANDAKİ cemaatle ilgiliydin" artık sen imam olamazdın! Eyvah dedim, Ve bu mesajı yazmalıydım.

Allahaşkına iki rekatçık namazınızda ALLAH'tan, o önünde eğildiğinizden başka hiçbir şeyle ama hiçbirşeyle meşgul olmayın.

Page 51: Zigzag Cennet Cehennem 03

Hiçbirşeyi düşünmeyin! Hiçbirşey zihninizde olmasın! Halının desenleri... Abdestin ıslaklığı... Veya sineğin size konması... Allahaşkına, sadece Allah'a kilitlenin!

La Mavcude İlla HU!

LA İLAHE İLLALLAH

Allah'tan başka hiç bir şey (halı, sinek, ıslaklık) yoktur! Size bir tek şey verebilirim! O ESNADA AĞLIYORSANIZ, işte ona izin var.

Yarım damla gözyaşı-ki Allah korkusundan kaynaklanıyorsa-CEHENNEMİ söndürür. BigBang'i durdurur! Savulsun cehennem! Ağlayarak geliyorum!

Kork benden cehennem.

Ben senden değil;

Sadece ALLAH'ımdan korkarım.

Ben o'na müttekiyim!

O'ndan başka pervam yoktur!

Ayağım yerde/dünyadayım. Keyboard önümde, AMA DÜNYA ile birlikte KORKU EVRENİNDEYİM! Kutsal korku=İtteka, SEN GÖRMEDİĞİM ALLAH'IMIn TEK GÖLGESİSİN!

Allah'tan korkun! Hakkıyla Allah'tan korkun. O gölgenin adı İTTEKA! İTTEKA! Bunları hissettim!

Her namaz sizler için de bir DİZİ film olmalı. Hepsi ayrı bir konu olmalı. Her biri ayrı ürpertmeli. Ayrı ayrı huşu almalıyız.

Şu namazın Hakkını verelim HANİFLER!

Şu namazın hakkını verelim hanifler, çünkü AHIRETTE, Cehennemde ve CENNET'te NAMAZ YOK, namaz HARAM olacak! Sadece bu dünyaya ait ise bu NAMAZ/Allah ile rabıtayı ikame etmek! Artık onu bir daha ebediyen göremeyeceksiniz demektir.

O halde kılın bu namazı hanifcandaşlarım. Öyle kılın ki, İbrahim atam bile kıskançlıktan çatlasın! En vecidli namazlar sizin olsun. Namaz dinin direğidir. Namaz bütün kötülüklerden alıkor, ıslah eder.

Ve Namazın kendisi size şöyle der: "Beni ikame eden Allah'ın kulu, beni ZORA bindirmediğin,

Page 52: Zigzag Cennet Cehennem 03

kolayına geleni okuduğun için ben sana teşekkür ederim. Beni sevdirdin, nefret ettirmedin. Bana Kur'an dışı hiç bir şey-amin-bile eklemedin. Ben senin Allah ile rabıtanın TEK YÖNTEMİYDİM. Beni ihya ettin, hakkını verdin"

İşte namaz konuştu!

Allah her namazınızı böyle MURABBIT/direk ilişkili kılsın. Namazı kılmak araçtır; AMAÇ ALLAH ile rabıtadır. Allah ile sürekli raptiye olunuz candaşlar.

"SELAM SELAM"

Naim cennetine NAMAZ KILMAYAN GİREMİYOR!

"Aşağıdaki Cennet ile idare etmeyin. ÇOOOK İSTEYİN."

SELAM SELAM ayeti bunun için de vardı.

Sadece aranızda NAMAZ KILANLAR bunu elde edebilecektir.

BÖLÜM 33

GELECEK

Şimdi yazacaklarım Haniflere ve daha çok geleceğe....

ZAG (Zamanda Arkaya Gezmenlik) Eşya(Tarık) ve kişiyi(Passanger, Messenger) yola çıktığı yaşla orantılı olarak yaşı çarpı 14 olarak geriye, genomlarına en yakın ATA çiftine götürüyor.

O kişi mevcut yaşını geriye sıfırlıyor. Sonra FRENAJ bitince doğuyor ve yaşı kadar ileri yaşıyor. (14 faktörsüz normal yaşam) Dolayısıyla REEL olarak aslında yaşının iki katı yaşta oluyor.

Diyelim ki yaşı 20 çarpı 2 40 ama 20 yaşında görünüyor. Yaşını dakik olarak Felç günü belirliyor. Bundan sonra bir yirmi yaş daha yaşıyor ve 40 yaşında oluyor. (Aslında toplam 60 yaşında)

Tarık(Servis aracı) o yaşta beliriyor. O da doğmuş oluyor Tarık bir nesne olmasına rağmen "Doğuyor" ya da BİRDEN VAR OLUYOR. İşte onunla ZİG (Zamanda İleri Gezmenlik) yapabiliyor. Zamanda ileri gidiyor ve ışık hızıyla seyrettiğinden yine 14 faktörüyle "Geleceğe" gidiyor.

Page 53: Zigzag Cennet Cehennem 03

Ama asla kendi zamanına değil! Yani yola çıktığı zamana gidemiyor. Onun daha ilerisine düşüyor. Çocukları kendinden büyük oluyor, eşi ninesi-dedesi yaşta oluyor. (Oysa yaşıttılar) Geleceğin geleceğine gitmiş oluyor. Gittiği tarih o kişiye de yabancı....

25 inç efekti şu:

Geçmişte Tarık (UFO) birden ortaya çıkıyor. Yani daha önce UFO malzemesi olarak dağılmıştı. (Örneğin eğer Bor elementi boraks falan içeriyorsa, o imalat ünitesi toprak altında MADEN olarak geçmişe yolculuk yapıyor.)

Aynı biçimde İNSAN(Gezmen, iki zamanlı) da ANA RAHMİNE bir yolculuk yapıyor. Yeni o da bir anlamda anne rahminde "Maden" gibi oluyor. O rahim gibi Tarık'ın da bir "Rahmi" var.

Tarık 3DARK denen ve de Suredeki Omurga-Kaburga ikilisi gibi Kehf ve Rakim ikilisi içinde saklı bulunuyor.

KEHF bir rakimdir.

Kehf bir MAĞARA'dır.

Kehf bir "ZAMAN ÇEKMECESİ"dir.

Adler'i de saklayan ve "Gelecekteki Kaburga-Omurga" arasındaki RAHİM modülünde 3 asır barındıran fenomendir.

Adler Zülkarneyn'lerden biridir. A tarihi yerine alternatif B tarihi oluştuğunda Geçmişteki anne-baba iptal olur. Gelecekten geçmişe gelen için daima GENOM'unu taşıyan bir ATA anne-baba vardır.

Ama geleceğe nakil olan Adler (Mighty) durumundaki kişiler için "Anne baba" HAZIR yoktur. O kişiler HURİ genomu taşıyan ve normalde doğum yapamayan, ama bu doğumu sadece "Kaburga-Omurga" KEHF'i içinde gerçekleştiren özel birileri mutlaka ve çok az sayıda bulunur.

Meryem gibi "Ana kraliçe"dir.... Meryem'in geçmişte "Fahişe" diye suçlanması gibi; Gelecekte de "Belkıs"lar çocuk yapamaz, çünkü Androiddir, siborg'dur diye iftiralar olacaktır. (Oldu)

Aynı durum, Süleyman ile Saba Kraliçesi arasında da gerçekleşmişti. (Kur'an içindeki paranormaller, peryodik olarak aynen bir daha yinelenir. (Türkler için 899, 1299, 1699 ve ileride 2099'u hatırlayınız. Ya da Abe Lincoln ile JFKennedy benzerliklerini anımsayınız) Salome'nin dansı,Belkıs'ın Süleyman önündeki dansı ve Dancing Queen'in dansı....)

Page 54: Zigzag Cennet Cehennem 03

<> Anlaşıldı hocam.. Benim yine zaman çekmecesinde , paralel bir evrende evrimleşen Yecüc ve mecüc ünde ,dünyamıza ,şu dinozorların yok olmasına yol açan göktaşı çarpması gerçekleştiği olaydan itibaren ...paralel evrende gelişim gösteren yecüc mecüc ün dinozorlar ile bir ilişkisi olduğu gibi bir fikir oluştu bende..konuyu dağıtacaksa sonrada yanıtlaya bilirsini...

(İzdüşüm dünyası, bunu sonra anlatırım)

Bir dakika Jana mesaj gönderiyor FLB Q&R Corr Pardon Size değildi

Yazmam gerekenler var:

1. Kur'an'da İKİLİ SİSTEM vardır,

GIT,

İnput-output (I/O),

1 ve 0,

Kehf ve Rakim,

Nun ve Kalem vb.

artı ve eksi,

Dişi ve erkek,

Hunnes ve Künnes,

Yin-Yang,

Perçem(Kahkül) ve Topuk

Perçemin diğer adı boynuz. (KARN/Corn) Boynuz baştan da yukarıdadır. (Geyik gibi düşünün.)

Topuk ise DEHR diye geçer Kur'an'da (Bu ikinci anlam)

Dehr=Antipod

Yani Kuzey kutbundaki bir fok ile güney kutbundaki fok'un ayaklarının birbirine değmesi. (Dünyayı aradan çekip alırsanız, ayakucu (antipod) olarak OKLAR birbirine zıt durur.)

(Bunları Jana istediği için yazıyorum, konuyla bağlantılı)

Yani Topuk=Spinler ama ZIT spinler (Kur'an misalleri ve ayrıntıları uyarınca) Exclusion ilkesi uyarınca...

Ve tüm bu ÇİFTLERE türlü adlar verilir:

Page 55: Zigzag Cennet Cehennem 03

Stereomesela Ya da Duality

Tez-Antitez

Dalgacık-Parçacık belirsizliği (Schrödinger kedisi)

Hidden Variables=Gizli değişkenler.

Polarize çiftlerin şaşırtılamaması

Alfa ışınlarının kurşun kabdan dışarı ışıması

(Çok nadir olarak BİR kere oluşur.Kurşun kabdan dışarı çıkar. Zaten ölüm de budur. Biz BİR KEZ dışarı (üst uzaya)çıkarız ve ölmüş oluruz.)

Ve daha nice nice çiftler...

Bunlara Dİ öneki ya da Bİ öneri geliyor

Ya da Anti madde

ya da Antinom

ya da anti Hologram gibi Anti eki geliyor

Bi (Bikini=İki parça) gibi Dİ (Dial, Duall gibi) yine ikili sistem demek

Bir başka önek RE (Rewrite) gibi ama İKİ KEZ olunca yine bineer özelliğe sahiptir. (Binary cebire bakınız.)

Bütün bu İKİLEMELER Sankritçe GİD diye yazılır (Bizdeki biçimiyle GIT) ve Dİ-GİT = Kehf ve Rakim ikili Sayısalı Gelecekteki biçimiyle Dİ-GİT-ALL (Herşey çifttir ilkesi) (Digital ayrı Digitall ayrı)

Herşey sayıdır (Rakim)

sayılar iki tanedir (Al ve LA)

Her digitAll sayının mutlaka bir HOLOGRAMI (K E H F =Cave) vardır.

Bu ruhun , meleklerin vb. her nesnenin biçimidir,

ister somut (Aktüel, Afaki)

ister soyut (Virtual-Enfusi)

herşey xyz koordinatları ve Xj,Yj,Zj soyut koordinatları uzayı

ve bunların BİLEŞKESİ olan Mirror.

(Osmos bölgesi, tünel bölgesi, birbirinin uzantısı olma yada ödeme-dengeleme bölgesi, SERP ve EPR hemzemin geçitleri)

Yani 7 Mesani... (İçuzay) (Şahdamarının içi, Superstring'lerin tünel-içi, Quantum teoreminin TÜNELLEME süreci vb.)

Rakim denen matematiğin ortaya koyduğu hologeometri ise ÇİFT MAĞARA biçimindedir. Bu iki

Page 56: Zigzag Cennet Cehennem 03

mağara birbirine BOĞAZLAŞIR (Berzah da değer) ve dolayısıyla İki tane boynuz (Corn) kum saati gibi birbiriyle birleşir. (Karadelik tekilliklerinin değdiği iki uzayı da boynuz biçiminde burması, KUM SAATİ)

Her kehf tüm mikro ve makro sistemlerde daima ÇİFTTİR.

Örneğin eğer elektronların atomlardaki ORBİT modellerine bakarsanız,

Kimi orbitalin olasılık aralığı bir halkanın (tekillik) üzerinde zıt duran iki gülle gibidir.

Kimi orbital de Secde etmiştir. (Gövdeyi ve başı görürsünüz. vb. vb.)

Mikro ve makro sistemlerde bu KARNEYN vardır.

Çift karn

Çift zıt spin oku

Çift zaman oku vb

ve Kehf ile Rakim'in (Geomatrix ile Metamatriss) yani (Zül) Karneyn'in sırrı da budur.

Mehdi ve Mesih'in "ANNELERİ" ile birlikte sırları budur. Mesih ve Mehdi ÇİFT zamanlıdır. Kur'an'daki Zülkarneyn sadece BİR TANESİ'dir. Bir orbitte YECÜCÜ-MECÜC izdüşümlü trapping evreni, diğerinde bildiğimiz evren.

İki evren arasında 25 inç UZAKLIK vardır. Ve bu iki metre içinde 300 yıl vardır. Nesneler birbirine 25 inç yakındır (Rakim) ama 300 yıl UZAKTIR. Eğer bu mesafe alınsaydı neler olurdu, bir bakalım!

25 inch kaç santim? (2,54) İşte bu İKİ KARN'ın (Zamanın 300 yılı bulan iki ucunun) arasındaki mesafe! Bakalım bu mesafede neler oluyor.

Bir ufo buluyorsunuz. (İyi ama bir ufo nasıl bulunur?) Bir ufo YAŞI gereği VAR OLUR birden ortaya çıkar! Çıkar ama, YOLCUSUNU da alması gerekir!!!!!!!!!! Yolcular ise YAŞIT değildir.

Mesela 20 yaşındaki ile 21 yaşındaki arasında Geçmişe geldiklerinde 14 yaş oynar yani BİR yıl yerine biri 34 diğeri 20 yaşında olur. 22 yaşındaki için ise 48 yaş olur... 3 yaş için 62 yaş olur.

Akrandılar halbuki, bir iki yaş fark vardı aralarında üçü de aynı akademide okuyorlardı. Şimdi biri dede ya da nine (62 yaş) ötekisi Baba ya da Anne (48 yaş) en genci ise 20 yaş (Torun) oluverdi... (Ah şu 14Factor'un gözü körolsun!)

Dolayısıyla bir ufo önce 62 yaşa göre VAR OLUR. Bu ÇIKIŞ UCUDUR. (Zamanda en geri uç= Zülkarneyn'in EN GEÇMİŞ KUTBU) Varış ucu ise en gencin aşıdır.(20 yaşındaki) 62 yani en büyük

Page 57: Zigzag Cennet Cehennem 03

FELÇ geçirir.

Kur'an'daki N Ü Z U L ayetlerinin sırlarından biri:

VAHY'de her RESUL mefluç=Felçli olur. Yani İNME iner ve VAHY de beraberinde iner İNME(Felç) inmezse VANY de inmez. Vahy sadece FELÇ ederek iner.

Onun için R E S U L lerin işi çoook z o r d u r. Geçici felç geçirirler böylece ayetler iner. Beynin ÖTEKİ yarımküresinden (Parasembapit sistem=ARŞ) diğerine (Sempatik sistem=ARZ) İNER.....

Uyku/Rüya bile bir FELÇTİR siz uykudasınızdır, bir bakıma VÜCUDUNUZU KULLANAMAZSINIZ. Ama V A H Y (Rüyayı) görürsünüz. Yatağınız soğumadan nerelere gidersiniz nerelere... Geçmişe...geleceğe ("Ben bu anı sanki yaşadım" dedirten deje vu'lara) Beni anlıyor musunuz?

Milyonlarca yıllık insanlık tarihinde İLK KEZ bunlar yazılıyor Ve ilk kez burada yalnızca size yazılıyor. Hanif+can+daş+larıma....

Evrenin sırları yetmez... Kur'an sonsuz sayıda evreni içinde barındırır. Sizlere evrenlerin sırları Sonsuz sayıda evrenlerin sırları Yani K U R ' A N anlatılıyor.

Hepsini kapsayan, tümüne şamil K U R ' AN işte ben o kur'an'ım.

Mighty dinliyor,

Danseden kraliçe dinliyor

Ve H A N İ F L İ K limitleri evrenleri aşıyor.

Allah'ın Arş'ına taşıyor...

Arş'a Mir'ac ettirir bilim i l i m İlim=Kur'an'ın bir diğer ismi (Ayete bakınız) İlim kupkuru olmayınca yeni bir adı var: H i k m e t İşte Kur'an denen ilim ve hikmet size, ayağınıza geliyor...

Evlere servis Evlere şenlik Allah'ın adının anıldığı (Nur-36) evlere esenlik

Okuyor bu İLKİ

Okuyor Mighty "Wow" diyor

Mesih okuyor "Waw" diyor.

Üçüncü M okuyor ve VAY diyor...

Aç ve Obur, iştahı dinmez cehennem ise "Weyl" diyor, yazık bana diyor tüm insanları istiyordum, perçeminden ve topuğundan yakalayamadıklarım var. Boyunduruk geçiremediklerim (Davetime

Page 58: Zigzag Cennet Cehennem 03

gelmeyenler) var diyor.

Cehennem bizim muhatabımız değil; biz cehennemden değil ALLAH'tan korkarız! Cehennem bize vız gelir tırıs gider, cehennem bize "Sirk'teki ateş yutan sihirbaz" kadar vız gelir...

Biz İbrahim milletiyiz!

Allah bize VAAD etti: "Ey ateş, İbrahim'e SERİN ve SELAMETLİ OL" dedi...

HANİF'e cehennem vız gelir! Cennet'te vız gelir!

"Bana seni gerek seni!" işte Hanif'e bu reçete iyi gelir...

Hanif dediğin Sabıkun'un Naim aleminde kendine yuva edinir...

İbrahim'e selam ve selam demek için Allah Cemaline mukarrebun olmak için...

Cehennem sen kork HANİFLERDEN

Şimdi iki rekat namaz kılarım

Mutlaka ağlarım ve iki damla gözyaşım düşer.

Sen de sönersin

Seninle dalga geçerim ben ey cehennem

Kusura bakma sen benim vuslatım değilsin

Benim vuslatım Allah'ımdır, en yakını, en yakîn Cemal'i...

Hu!Ya Hu!İki rekat ağlayacağım bana müsaade

Kur'an ve gelecek devam eder... Kıyamet kopar. Cehennem ve çifte Cennet'te ebedi yaşam devam eder. Allah'ın gizli isimlerinden biri de Müdavim'dir. (Daim, Daimi, Devamlı) (Ezeli, ebedi, El evvel ve Ahir, Muahhir vb.) Beka (Bakilik sıfatı, Kadimlik (Kıdem, Seriul Hısab vb. de Allah'ın ZAMAN ile ilgili operatör isimleridir.)

Şimdi Hızır'ın SON anına bakalım:

Adı Armegeddon Savaşı: Armagedon da deniyor.

Bu savaşın özü şudur:

Numara sırasıyla:

1. Evrenin sıcaklığı sıfır Kelvin dereceye en yakın olacak biçimde GENİŞLEMEye ulaşmıştır. Bu evrenimizin karakteristik ikizi (Negatif evren) de aynı anda ve aynı süreç ile genişlemektedir.

2. İki evren balonu birbirine bir T E Ğ E T noktada yani tek bir KAPIDA değerler. Bunun da anlamı "İçerikleri" birbirine karışır. Bu da evren tarihinde ilk kez olmuş/olacak bir fenomen. Bir

Page 59: Zigzag Cennet Cehennem 03

başka evren MALZEMESİ bu kapıdan transfer edilmektedir.

O kapının adı Şİ'ra'dır.

Yani bir DİĞER BİLİNÇLİ EVREN YARATIĞI kapısı... Oradan Şu'r denen bir varlık bizim evrene transfer olur. Şuurlu/bilinçli anlamında bir kelime... Bu yaratığın adı bütün Kur'an öncesi kutsal kitaplarda "Deggal"dir.

Ve bu yaratık kendi evreninden (Negatif ikizimiz) bizim evrene (Bu pozitif ikizine) geçtiğinde kendi negatif kategorisinden malzeme ile bizim içeriğimizden "Mucize" diyebileceğimiz (Aslında istidrac) yeni BİLEŞİMLER üretebilecek. Ve onun arkasına bütün dünya takılacak.

Düşünün: Size bir CENNET yapıp sunabiliyor. Ama o cennette ağaçların kimyası kendi özdeşi olan SİLİSYUM bileşikleri ve de insana çok zararlı olan NİŞADIR! Nişadırı "Kara kana içmeye kalkan" cehenneme girmiş gibi olur.

Bunlar VİZYON, serap vb. değil! GERÇEK bir malzeme! Hologram da değil! Gerçek oğlu gerçek malzeme...

Ama bu malzemede tersinir bir işlem vardır: Öteki negatif evren dokusu ve kimyası ile bizimkini birleştirip YEPENİ bir şeyler (Sahte Cennetler gibi) yepyeni malzemeler ürettiğinizde bunların ZEHİR'den öte bir etkisi yoktur. (Aslında zaknabut deniyor)

Ağaçların özsuyu ASİT, yani sebzeleri yemeye kalkmayınız! Çünkü malzeme MELEZ! ELMA ama, suyu ASİT! bir karpuz ama suyu tamamen ASİT! Yani H2O değil, nişadır vb.

Ve insanlar o yaratığın peşinden gidecekler!

Sahte cennetlerinin peşinden!

Deccal'in (Geddon) askerleri (Army/Armada) Walhalla-şira kapısındaki Deccal işbirlikçisi filolar ve yeryüzündeki siyonizmin yaşamak için sığındığı tek umut kapısı DECCAL olacaktır.

Hızır'ın görevi şurada başlayacak:

Negatif ve paralel evrenleri bir çift kefe ya da kaldıraç gibi düşünün. Bunların SPİN yönü biri pozitif diğeri negatif'tir. Terazinin bu kefesine basarsanız, bastığınız alçalırken (Etkiye tepki olarak) diğer polarize evren kefesi de bunun tersine yükselir. Buna exclusion (dışarlama) ilkesi deniyor ki spin aynı yönde bulunamıyor. İşte Deccal'in kimyası budur!

Page 60: Zigzag Cennet Cehennem 03

Ve spinlerden birinden DECCAL girince, bunun ödentisi olarak bir çıktı gerekiyor:

ÇIKTI>>>>HIZIR olacak!

GİRDİ İSE >>>>MESİH (İkinci İsa formu)

Çıktı>>>>Hızır Deccal tarafından öldürülecek anlamında

Girdi>>>İsa DA Deccal'i öldürecek anlamında

Deccal'in ordusu (Asakir el Deccal=Armageddon) dışında kalan masumlar da var elbette!

Hızır ÇIKTI (Şehitlik, mutlak ölümü) öncesinde DECCAL'den zamanda hep BİR SANİYE önde olarak.

Herkese "Arkamdan gelen Deccaldir. Onun göstereceği Cennete girmeyin, Cehennemine girin Buz gibi sular içeceksiniz. Onun kendisi ve sunduğu nimetleri MELEZDİR, ölümcüldür. Ona sakın dokunmayın, sevgi göstermeyin, Onun kimyası sizi asit reaksiyonuyla baz yakmasıyla eritecektir."

Ve Hızır bu görevini "SON İNSANA" kadar (Akil baliğ son insana dek) herkese iletecek ve uyaracaktır.

İşte SON insan da ortada görünmeyince Deccal'in zamanı Hızır'ın zamanına neredeyse eşitlenecektir. Birinci kez Hızır ona dokunacaktır ve elinin bir bölümü ASİT etkisiyle yok olacaktır. İkinci kez ise Deccal Hızır'ın tüm sindirim sistemini paralize edecektir. (Hızır'ın karnı yoktur)

Hızır zaman içinde EN GERİ çağa kaçacaktır.

Yani Kendi Hızır macerasının ALLAH indinde başladığı çağa (diyelim ki 7000 yıl öncesine...) Deccal orada DA Hızır'ı bulacaktır ve öldürecektir. O geçmiş bir çağdır. Yani çoook çoook önceden. O yüzden "Tüm göksel kitaplarda" DECCAL ve ARMAGEDDON savaşları yer alır.

Davut Zebur'u ve İdris (Enoh) kitabında der ki:

"Şeytandan sonra insanlık ikinci olarak DECCAL ile uyarıldı"

Aynı kaynaklar ve buna bağlı bizim siyerlerde de "Adem dahil, Hiç bir peygamber olmasın ki, ümmetini DECCAL'e karşı uyarmamış olsun!" Tarihte geçen yani zaman savaşlarının GERİYE doğru sıçramasıyla oluşan ARMAGEDDON savaşlarının anlamı budur.

Deccal doğru kelime değildir: Çünkü Arapça'dan G hargi ihraç edilmiştir ve çift C olarak

Page 61: Zigzag Cennet Cehennem 03

yazılmıştır. Celde/Gelde; Cemel/Gemel örneği gibi...

DECCAL değil DEGGAL'dir.

<> "Deccal Kur'an'da geçiyor mu?"

EVET GEÇİYOR! Şi'ra'lı diye geçiyor!

<> Deccal görünüşü itibariyle ayırt edilebilecek mi?

Problem de bu candaş! BİZİMLE TIPATIP görünebiliyor. Ama ZEHİRDEN başka bir şey değil. Bu yüzden kendisine "Kötülük Mesih"i delalet mesihi deniyor.

Yüzlerce sorunun Yanıtı KUR'AN'da var zaten! Benim görevim, "Yazmıyor, ayeti bulamadım, isbat et" falan tarzı itirazları, TAFSİL ile bulup Kur'an'dan açıklamak.

Çünkü Kur'an çok TAFSİL (Mufassal, en ince ayrıntılarına kadar açıklayıcı)dır. Hiç bir şey=Ayrıntı Kur'an'da eksik bırakılmamıştır. Hepsi o kitapta>>>Onun ardındaki LEVHİ MAHFUZ denen ana kitapta bulunmaktadır.

<> Armegedon sonrasından kısaca bahsetmek mümkün mü?

İsa döneminin adı. İsa ölünce de bir süre dünya cennet gibi gidecek... Daha sonra da ŞEYTAN öldürülünce, yerini İNSANLAR alacak! Bir tek kişi bile Allah diyemeyecek ve kıyamet kötüler üzerine kopacak.

İsa şeytanı öldürecek. Şeytanın yerini İNSAN alacak. "İnsan kendine niye karşı koysun?" ŞEYTAN da kendine karşı koymuyor ki!

İnananların tamamını bir "Rüzgar" usulce ve can çekiştirmeden öldürecek.

(Nötrino rüzgarı)

Bütün müminler kolay ölecek. Sadece mü'min olmayanlar bu ŞEYTAN vesvesesini kendilerine DEVRALACAKLAR. Yani kendileri şeytan olacaklar.

Page 62: Zigzag Cennet Cehennem 03

BÖLÜM 34

KIYAMET

İnsan aklı EVRENDEN geniş, Süper uzaydan (Yüztrilyonlarca evrenden) de geniştir. Ta Cennetlere tadar uzanmasaydı Allah’ımız "Cenneti" sayısız bin ayet ile niye anlatsındı. Neden "Nehirler baş yukarı" aksın. Neden insanın üçüncü cinsi olan HURİ anlatılsın?

Allah NURUNU henüz tamamlamadı ama TAMAMLAYACAKTIR. Ayet böyle diyor.. Bu Allah'ın bir eksikliği-haşa-anlamında değil.

Sonsuz ihtimalli yani sonsuz yüzlü bir ZAR var. Bunun tüm ihtimallerini-olasılıklarını Tamamladı. Bu zardan SONSUZ kez atıldı. (Bir kez değil) Bunu da tamamladı. Bu sonsuz yüzeyli sonsuz zardan da SONSUZ TANE var...

Allah şimdi bunu tamamlıyor ve o gün adı kıyamet. O gün tüm ihtimaller bitmiş, karanlıkta bir tek ihtimal (Sonsuzda-bir=Külli sey*in noktalarını anımsayın ve bir de ELİF noktaları kitabımdan bir daha okursunuz) kalmamış ve NUR'u tamamlanmış olduğu günün adı Kıyamettir...

O gün hiç bir şey (Bu bir kağıdı yakmak gibi, ortada kül var kağıt yok, yazılanlar da kül olmuş) kalmamış tek bir şey var:

Yaratmadan önce de öyleydi. Adı EL evveli idi. Aynı isim şimdi Muahhir (Muahhar Ahir en sonuncu) olarak TERSYÜZ olmuştur.

Muahhir isminin de I/O çifti El Wahid/Ehad ile El Kahhar'dır.

Sadece zatı kalmıştır ve nurunu tamamladığından (Her pil ikiye dörde yüz milyara..... katlandığından ve evrende nur denen pil sonsuz olarak tamamlandığında) Allah bize sorar:

"Bugün Mülk kimindir?"

Yanıtı kendinden hazır bir soru:

"Bugün mülk Wahidün Kahhar olan ALLAH'ındır"

İşte bu ALLAH sözü ile birlikte Sur üfürülür. O gün birbirimize slm & slm deriz. Barış deriz. Barışık olmayan o zalimler de "Eyvah bize" derler Hanifcanlar...

<> O güne kestirme bir yol yok mudur?

Page 63: Zigzag Cennet Cehennem 03

Kestirme yol vardır ve adı Siratal Müstakiym'dir. Ama Allah indindeki EN GÜZEL DİN ile. Hatırlayan var mi? Yasar Nuri'nin TV programındaki bir halıyı göstermiştim anımsarsanız...

> Hayır,ben izlemedim o programı

Pekala bir daha anlatalım:

Elimizde diyelim ki 16 metrekare bir halı var. Bu halı bir iki adımdır ve altında ise CEHENNEM vardır. (Herkes cehennemi hissedecektir)

Eğer KİŞİSEL olarak yükümüz ağır ise bu halı esner ve uzar. Yani yine 16 metrekaredir ama bir kenarı 4 metre değildir. İki metre eni ve 8 metre boyu olur. Altındaki cehennemin çılgın alevleri iki yandan sarar bu köprüyü, yol daha uzundur ve daha çok alev yalar insanı...

Biraz daha ağır günah yükü olan için ise halı bir metre eninde 16 metre boyunda bir yolluk, uzun bir köprü olur. Sonra yarım metreye 32 metre boyunda olur....

En sonunda halının İPLİĞİ kalır ve bu iplik 1 günde (1 gün=Bin yıl) katedilecek kadar uzar gider...

O kılıçtan keskin ve kıldan incedir ve eğer o iplik DEVE iğne deliğinden geçmedikçe sizi CENNET kapısına ulaştırmaz.

Cehenneme gidecek olan, belirli bir noktaya geldi mi kendi makamını içeren aşağıdaki İZDÜŞÜMÜ bölgeye düşer. Bu konu da anlaşıldı mı?

Amel defteri ve defteri kebir SON NEFESTE dürülüyor ve bize ne olduğumuz bildiriliyor. Biz ne Cennet'e ne Cehennem'e gönderen ŞİRK birer YARGIÇ değiliz.

<> O zaman bilgini sadece Allah mı biliyor ve bildirdikleri mi?

Allah bildirdiyse ve Allah VAADİNDEN hiç dönmeyeceği için (Ebi Leheb Ebu Süfyan gibi kişilerin) Cehenneme gideceğini... İbrahim ve İdris gibilerin ise YÜKSEK CENNET MAKAMLARINA gittiklerini biliyoruz.

Şeytanın Cehennemde "SİCCİN" denen daha hafif azaplı bir yere gideceğini biliyoruz. Veyl'den çok daha hafif azabı var... Çünkü Şeytan ALLAH'ı inkar etmez İNKAR ETTİRTİR. Şeytan Allah ile birebir konuşmuştur, pazarlık ahit yapılmıştır. Neden inkar etsin ki?

Nefh=Üflenti tutarı

Page 64: Zigzag Cennet Cehennem 03

Sur=Enstrüman

Nefh=Nefesimiz

Sur=mesela korno ya da horno denen çalgı...

Gerçek olan HAYAT=EBEDİYETTİR...

Cennet ve Cehennemde EBEDİ kalınacaktır. ÖMÜR ise bu hayatın MİNİCİK BİR BÖLÜMÜ ÖLÜMLÜ olanıdır. Ömür içinde ÖLÜM HAYAT içinde ise EBEDİYET vardır. Ölümsüzlük vardır. Bir kere ölmezsek EBEDİYETE doğamazdık. Her nefis ölümü tadacaktır.

<> Mehdi-İsa-Hızır üçlüsü gelip işlerini tamamladıktan sonra kurulacak olan düzen daha sonra Kıyamet'e doğru neden bozulacak?

Bu ilginç sorunun bir tek yanıtı var ve şöyle: ""minel cinneti ven NAS"

Çünkü İsa şeytanı (İblisi) öldürecek. İblis'in tüm yaşamı bitecek ve mirası İNSANLARIN ŞEYTAN OLMASI ile son bulacak. Öyle ki bir tek kişi bile Allah'ı anmaz olacak...

<> zamanın tekrar ertelenme ihtimali var mı?

Elbette, zaman HER ZAMAN ertelenir: "Dilediğimizin ömrünü uzatıyoruz görmüyorlar mı?" ayeti gereği ve bu ayete TAM riayet için:

"Bir kavim kendini düzeltmezse Allah da o kavmi düzeltmez"

"Yerine yenisini getirir"

Ama The end=Kıyamet demek; yerine "CENNET KAVİMLERİ" gelecek demektir. Yani yaşlı dünyanın işi bitmiş olacaktır.

<> 2600 den sonraya da ertelenir mi acaba?

2600 Evren sıcaklığının mutlak soğuğa çok yakın olduğu bir tarih.

Kıyamet şudur:

Evrende uzay-zamanın ve dolayısıyla zamanın çıkış ucu vardır:

Bigbang

Bu zamanın başlangıcıdır.

Page 65: Zigzag Cennet Cehennem 03

Zaman boyutu açılmış olarak evreni genişleten etmenlerden biridir. Kıyamet bu çıkış ucunun bitimidir ve uzun çok uzun bir yoldur. Ama gerçekte kıyamet, Bigbang'in ilk patlama anından BİR ÖNCEKİ adımın adıdır.

Neden-sonuç yer değiştirebilir. Bu durumda kıyamet yaratılıştan önce gerçekleşmiştir. (Kalu bela budur) Çünkü zamanın çıkış ucu demek, başlangıcın sonu ve/veya sonun başlangıcı demektir.

Kıyamet ve yaratılış

OL ve ÖL aynı ANDA aynı yerdedir

NEDEN ve SONUÇ aynı yerdedir

NEDEN VE SONUÇ arasında öncelik ve sonralık sıralaması yoktur artık.

AYNI ANDALIK vardır (Senkronizasyon)

AYNI ANDA doğduk ve aynı anda öldük

Kalu Bela'daydık secde ettik, başımızı kaldırdığımızda Mahşerde yan yana İ D İ K ama o İDİK'e henüz ölmediğimizden varamıyoruz ve kendimizi dirileC E K sanıyoruz. Herşey çokaaaaaan bittti bile. Biz halen Kalubelada=Mahşerdeyiz.

Şu an mı? Bir RÜYA adı Ömür Hayat değil! Ömür, rüya kadar kısa... Birgün=Bin yıl olunca şu ömrümüz iki saliselik bir süre oluyor Ve biz bu iki saliselik (100 yıllık yaşam diyelim) minik bir sürede Devasa bir yüz yıl yaşadığımızı sanıyoruz.

Allah bize soracaktır: "Dünyada ne kadar kaldınız?"

Biz şu cevabı vereceğiz: "Bir saat ya da daha az."

Üstelik de melekleri şahit göstereceğiz:

"İnanmazsan, şu sayanlara sor!" diye...

Bu konuları bir topladığınızda Kalubela=Mahşer aynı şey oluyor. Kalu Belada "Elbise=Beden" giymemiştik. Mahşerde bir de BEDENİ giymiş olarak dirileceğiz. (Dirilmeyeceğiz çünkü hiç ölmedik ki. ) Ve hiç ölmeyeceğiz. (Cehennemde ve cennette sonsuza dek ölmeyeceğiz.)

Peki ya ölüm? Çok basit: Beden ve ruhun ayrılması. Ölen falan yok! Ruh ölmez ki? Beden çürür (Demir tozları dağılır) sonra yeniden ruh (mıknatıs) bedenini (Demir tozlarını) toplar ve yeniden bedenlenir. Ceset zaten cesettir, adı üstünde cansızdır. Onu canlı tutan Soyut bedenimizdir. (Bilinç=Ruh=Can)

Kıyameti tüm süper uzaylar görüyor yani sayısız evrenler...

Page 66: Zigzag Cennet Cehennem 03

Bunların üstündeki (mesela huriler vb) görmüyor. Orada olanlar (İdris, Yahya vb.) bunu görmüyorlar. Sadece bu paralel evrenlerin yok oluşundan etkilenerek KABZ oluyorlar. (Hareketsiz kalıyorlar) Ama biliyoruz ki cennet'te uyku, baygınlık vb. yok. Interrupt hiçbir şey yok. O halde ONLAR MUAF.

Cennet'te olup da kovulmamış her bir varlık EBEDİ ÖLÜMSÜZDÜR...

Yahya ve İdris ölmediler. (İbrahim, İsa vb hep ölecekler/öldüler.)

İdris ölümü taddı ama ölmedi. Yani ÖLÜMÜ tadacaksınız ayeti uyarınca TADDI fakat tadmak demek ölmek değildir. (Ayet: Külli nefsün zaikatül MEWT) Oruçlu kadın yemeğin tuzuna bakabilir ama bu YEMEK YEMESİ demek değildir. Bu anlama gelmez. Böyle bir şey...

Yahya ise zaten YUHYİ (Muhyi isminin özel bir hali) HAYY tarafından üflenmiş muHYi fiilinin YUHYİ (Yahya budur.) tarafından mas edilmesiyle ÖLÜM fiili ortadan kalkar. Bu yahya için geçerlidir

Altbölüm 34A

Mutlak Soğuk

Evrende ALLAH'ımız BAZI DURAKLAR/MENZİLLER tayin etmiştir.

Bu 7 anlamlı Kur'an'da aynı zamanda SABİT SAYILAR demektir ve tam yedi tanedir. Pi sayısıyla başlar, Planck sabiti, ışık hızı sabiti, Boltzmann gaz sabiti vb.

Tabii ki son durak>>>>>MUTLAK SOĞUKLUK DERECESİ

Sıfır Kelvin= eksi 273,16 santigrad

Bir de SANAL sayılar var demiştik: örneğin % -25 ihtimal gibi... C ışık hızı ise ci>>>>Işıktan hızlı takyon transluksonları, parafluoresans hızlar...

Translumisans hızlar ve O Kelvin derecesinin Ki parametresi de EVRENİ YARATAN EN BÜYÜK SICAK (Cehennemin kazan dibi) bölümüdür. Bir derece yukarı çıkarsanız DONARSINIZ geri giderseniz adı SEKAR! Bunu hatırladık mı?

Page 67: Zigzag Cennet Cehennem 03

Sekar demek evrenin yaratılışındaki EN büyük (Yüz katrilyonlarca Derece demek) sıcaklar demek.

Sıcağın en sıcağı>>>>Mutlak soğuktur.

Mutlak soğuğun bir eksisi (-1K) ise Sekardır.

Karadelik/Akdelik birlikteliği gibi aynı anda aynı yerde.

Şimdi gelelim NİÇİN YEDİ? (Aman 19.cular duymasın, yedi falan dedik mi çooook kızıyorlar. Kızmasınlar ben de zaten SEKAR'ı anlatıyorum.)

Şimdi sizlere sonuncu SABİTTEN söz edeceğim.

Adı evrenin genişleme ivmesi. Bu sonsuz değildir. Sonsuz cehennemi sıcaklıklardan gelebileceğiniz en son soğuk Mutlak soğuk derecedir. (Termodinamik yasaları uyarınca) Dolayısıyla genişleme SONLU bir sayıdır.

Evren kaç kez üzerine dolanmıştır?

6 günde 7 kez

Başkası olamıyor.

Çünkü mutlak soğukta, Evrenin 16 milyar yıl ömrü olduğu varsayılıyor. (Hubble sabitine göre) İlk gün evren MİNNACIK! Hemen üzerine dolanıyor. Son gün ise yani kıyamet denen mutlak soğuk dereceye erişildiğinde (ki-3 C kaldı) ilk çapından 10 üzeri 79 sıfır kadar genleşmiş, kararmış, buz tutmuş olacaktır. Zaten o kritik eşikteyiz :(

Niçin üzüldüm? Bu çağdakiler için daha 400-1200 yıl var. Ama gelecektekiler için BURUN BURUNA! Dünyada en ideal düzen kurulacak (3M) fakat HEMEN bitecek gibi duruyor! İnsanlar şeytanlaşacak/Şeytan'ı Messiah öldürecek :)

Niye sevindim? Çünkü MÜ'MİNLER ÜZERİNE KIYAMET KOPMAYACAK!

<> 2400'e az kaldı, 2300-2400=100, 100 yıllık ferah için mi?

O yüzyıldan uzun ama, CENNET'in TALİMİ açısından gerekli. Kısa bir Cennet sunulacak.

7 katın sırrı bu.

Page 68: Zigzag Cennet Cehennem 03

Zaten biliyorduk: Everen nabız gibi atarak, kendi üzerine salyangoz kabuğu gibi DOLANMAKTAYDI.

Sıfır kelvin'e ulaşınca duracak.

Elektronlar proton üzerine düşecek

Protonlar bir an nötron yıldız olacak.

Ama evren çok ağır olduğundan,

hemen KOZMİK karadelik haline dönüşecek.

Schawarschild kritik kütlesi altına düşen evren,

öteki uçtan AKDELİKTEN yeniden çıkacak.

HER YARADILIŞ

HER YOKOLUŞ

mutlaka YENİ

f i z i k

y a s a l a r ı y l a

başlar.

Yeni yaratılışta artık elektron-proton düşünmeyin ve beklemeyin! BAŞKA YASALAR (Ahıret, Arasat, Cehennem yasaları vb.) işbaşına geçecek.

Şimdi Fractaller hakkında son söz olarak da evrenin yukarısına, tüm süper-hiper uzayların üstüne çıkalım Ve şablonumuza bir daha bakalım. Orada SUR BORUSUNU görüyor musunuz?

<> Tam ortada

Hani Ruhların içinde bulunduğu NEFH ve en dar yeri BERZAH.

Tabii başka anlamları da var.

ŞAHDAMARININ içi (Hablilverid içuzayı gibi)

Kaburgalar var omurgalar var.

Kehf ve Rakim var.

Kaos ve Cosmos var.

Yin-Yang var.

Hunnes ve künnes var.

Page 69: Zigzag Cennet Cehennem 03

Tekvir 15-16 sanırım.... FRAKTAL SURESİ de diyebilirsiniz.

15. Fela uksimu bilhunnesi.

Bil hunnes

Hunnes>>>>Chaos>>>>Yang

16. Elcevarilkunnesi.

kunnesi

Künnes>>>>>COSMOS>>>>>Yin

BÖLÜM 35

AZRAİL (ÖLÜM)

“Size koruyucular gönderir.” Amaaa o gün,

“Nihayet birinize ölüm geldi mi, elçilerimiz (görevli melekler) onun canını alırlar. Onlar vazifede kusur etmezler.”

“... ölüm geldi mi, elçilerimiz onun canını alırlar.”

NEDEN AZRAİL TEK DEĞİL????

<> Multicopy

Ayrıca, insan asla tek bir bütün değildir, HÜCRELER DENEN yüzmilyonlarca CANLI içeriyor. (Ulu çınar gibiyiz.) Her biri ayrı ayrı bağımsız birey.

Organizmalar biliyorsunuz, sembiyoz ve tekbaşına olarak iki türlüdür. Hatta bir tek hücreli varlık düşünün, onun organelleri (mytocondri denen enerji jineratörü organelleri) gibi hücrealtı yapılar bile başlıbaşına bir yaratık ve bileşendir.

Yani bir hücrenin de bir kaç organelden vücut bulduğunu söyleyebiliriz. Hücrenin organelleri veya insanın hücreleri, afak içinde enfuslardır veya ufuk ardındaki görünmeyen ufuklardır.

<> 41(Fussilet)/53; İleride biz onlara hem âfakta hem enfüs/nefislerinde âyetlerimizi öyle göstereceğiz, tâ ki onun hak olduğu kendilerine tebeyyün edinceye değin. Rabbinin külli şey’in’e

Page 70: Zigzag Cennet Cehennem 03

(her şeye) Şâhid olması yetmez miş (kâfî değil mi)?

Bedenimiz TEK BİR PARÇA değildir; hücre denen, bağımsız yaşayan, ama bizimle sembioz (Yani ücret olarak oksijen vb alan) bir kompleks yaşam türüdür.

Bedenimiz, bir dizi hayvancıklar-mikroorganizmalar bileşimidir. Bedenimiz, bedenimiz bile değildir, HAYVANCIKLARDAN oluşmuş bir muhteşem organizasyondur. Bunlar nicelikle anlatılır. NİTELİĞİ ise, yani demir tozlarını organize eden seyelan (akı)ları ise KİRLİAN NEFS ALANI oluşturur.

Eğer biz bir bütün olsaydık, mahvolmuştuk. (Cennet'te iyidir ama, bu dünyada asla!) Çünkü eğer bütün olsaydık, bir yerimiz yaralandığında, TOPTAN ÖLMEK ZORUNDA KALACAKTIK. Oysa kolu ve hatta belden aşağısı bile amputee olan insanların yaşadığını görürsünüz. İyi ki onmilyonlarca hayvancıktan oluşmuşuz ;)

<> Zaten her gün milyonlarca hayvancıklarımız ölüp, milyonlarca yeni hayvancık doğuyor/oluyor.

Onun için bir tek AZRAİL'in görevi, somut ve soyut iki bedeni ayırmaktır. MATRİS Azrailler ise (mesela beyine oksjen gitmediğinden) diğer hayvancıkların ölümünü gerçekleştiriyorlar.

Böylece GÖREVLİ sayısı çoğalıyor. Yani o kadar çok hayvancık bizimle can veriyor ki, bir MATRİSS dizisi halinde AZRAİL gerekiyor. Mesela traş olurken biraz kanadı, şu kadar alyuvar öldü. (Ben ölmedim ya.) Onların AZRAİLLERİ var, bunu demeye çalışıyorum.

MELEKÜL MEWT ise beni, nefsimden (Kirlian seyelanlardan) ve bedenimden (hayvancıklardan) ayıracak olan A M İ R meleğin adıdır.

Ben sanırım bir ölümümde Azrail'i görür gibi oldum. Yahya da yanındaydı. Ben şeffaflaştırıldım ve mermilerden biri hariç ötekiler beni yokmuş gibi geçip gittiler, şeffaflaşma anında dalak ve yöresindeki organlarım da bedenimden çıkarıldı.

Çooook iyi hatırlıyorum. O öldüğüm gündü. Eğer ölüm anında bir hayal veya vehim görmedimse...

Azrail as.ın o kadar şefkatli, o kadar merhametli, o kadar acıması bol, o kadar bana düşkün olduğunu GÖRDÜM ki inanamadım buna...

Hatta "Sanki melek gördüm" diye yazmıştım -hatırlarsanız- çünkü asla Azrail as.ın böyle bir centilmen ve insan dostu, sevgi dolu varlık olabileceğine hiç mi hiç ihtimal vermemiştim.

Page 71: Zigzag Cennet Cehennem 03

Adı sadece Azrail olsaydı "Herkese acımasız olacaktı" ama Melekül mewt diyerek bir çifte sistem oluşturulmuştu: Mü'minlere ŞEFKAT doluydu, facirlere de diğer üç melekten sertti. Bir de bunun için adı SALT A z r a i l değildi. Kur'andaki adı MELEK ÜL MEWT.

Allah sizlere de onun o enfes sevecen yüzünü, GÖZYAŞLARINI göstersin, onun SEVİNÇTEN ağladığını anlayacaksınız.

<> [032.011] [E0] De ki size müvekkel kılınmış olan melekül'mevt canınızı alacak, sonra döndürülüp rabbinize götürüleceksiniz.

Azrail as. bize AVUKAT kılınmıştır.

İnanmışı SAVUNAN bir dost.

Bunu biliyor muydunuz?

Azrail adı geçmedi. Çünkü "Benden değil Allah'tan korkun" demek durumundaydı. Adı ölüm değildi. Ölüm bitmek, yitmek, hiç doğmamak, ebediyen yok olmak demektir.

Azrail ÖLDÜRMEZ, bizleri mevta kılar.

Yani Allah'a, o tek sığınacağımız merciye götürür. Ben Azrail'i de çoook seviyorum. Siz de seviniz. Ondan korkan ruhunuz değil nefsiniz yani kimliğiniz. Eğer o muhteşem nefs olmasaydı günde türkiye nüfusu kadar kişi rahatlıkla intihar eder veya intihar eylemi yapardı. Kaynanasına kızan canlı bomba olurdu...

<> Nahl 32 . Melekler onların canlarını iyi kimseler olarak alırken, "Selâm size! Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık girin cennete" derler.

Evet MELEKLER diyor.

Her bir virüs için dahi bir Azrail mültikopyası vardır. her bir hücre, bakteri veya virüs (Yani DNA sarmalı taşıyan her varlık) için bir AZRAİL vardır. Bu Azrail as.ın SAF-Saffat-Safiyyun tutmuş matrisslerinden her biridir.

Bizdeki en eski hücre kaç yaşındadır düşündünüz mü?

İçinizdeki en yaşlı hücre kaç yaşında???

İçimizdeki en yaşlı hücre kelebeklerin ömrü kadar birkaç günlüktür. Geçen haftadan bir şey kalmaz bizi hep yeniler sistem. Değişmeyen biziz sadece (kimliğimiz bilincimiz).

Beyin hücrelerimiz kalıcı değildir, devreder yeni bölünmelerle.. Biz doğduğumuz günki yapı

Page 72: Zigzag Cennet Cehennem 03

değiliz, o günden bugüne her saat başı hücrelerimizi Azrail matrissleri öldürdü. Diyorum ya bizler sembiyoz (ortam yaşayan) bir bedene sahibiz.

Yani biz hücre denen hayvancıklarla oluşturulmuşuz. (Darwin sadece bu konuda haklı) Bu beden bizim değil... Biz sadece anne babadan birer tek sarmal alıp bu hayvancıkların oluşumunu sağlıyoruz. Bu beden bizim değil.

Rabbim Adem'e buyurdu: "Soyunun ve inin yeryüzüne!"

Çoook güzel bedeni vardı insanın; tek parça, huri geni güzelliğinde. Ama burada başka bir elbise giydik: Hayvancıklardan oluşmuş bir elbise.

Bunun şifresi de "Adem'in ZÜRRİYETİ" kelimesindedir. "Onların zürriyetleri" derken işte bu zerreler (canlı hayvancık mikroorganizmalardan örülü beden/cesedimiz) şifrelendirilmiş ve misallendirilmiştir.

Bir kaç örnek "Zürriyet " ayetlerin yazabilirsiniz. Lüfen ayeti yapıştırır mısınız?

<> [019.058] [E0] İşte bunlar Allahın kendilerine in'am eylediği Peygamberlerden, Âdem zürriyetinden ve Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan ve İbrahim ve İsrail zürriyetinden ve hidayete erdirdiğimiz ve intihab eylediğimiz kimselerdendir. Kendilerine rahmanın âyetleri tilâvet olunduğu zaman ağlayarak secdelere kapanırlardı.

Adem zürriyeti biçiminde geçiyor.

<> Mülk 24. De ki: "O'dur sizi yeryüzünde zürriyet halinde yaratıp yayan! Nihayet hep toplanıp O'nun huzuruna getirileceksiniz!"

Evet yaratıp sonra yayan. Ne yayılıyor burada?

<> Araf 172. Hem Rabbin Ademoğullarının bellerinden zürriyetlerini alıp onları nefislerine karşı şahit tutarak: "Rabbiniz değil miyim?" diye şahit gösterdiği zaman "Evet Rabbimizsin, şahidiz !" dediler. Kıyamet günü "Bizim bundan haberimiz yoktu!" demeyesiniz,

Teşekkürler. Adem bir ZÜRRİYETTEN gelmiyor yani bedeni HÜCRELERDEN örülü değil TEK HÜCRE kendisi zaten. (Cennet ehli böyle olacak. Midesi barsağı falan olmayacak-eskisi gibi-) Fakat adem'e "Zürriyetleri" olacağı söyleniyor.

Zürriyet diyelim ki nesiller olsun pekiyi bunlar anne overium'unda ve baba sperm'indeki bir çift GEN değil midir? Bu hem zürriyet hem de H Ü C R E sistemi demek değil midir? Mutmain olmayan söylesin lütfen.

Page 73: Zigzag Cennet Cehennem 03

Çok güzel bir elbisemiz vardı. İnanılmaz güzel bir beden tek parça. Tek parça elmas gibi. (elmas bile carbon atomlarından oluşuyor) Bu tastamam tek parça ve inanılmaz, akıl almaz, tasavvur edilemez güzellikte bir beden.

Cennet ilk durağınız.

Naim cennet mekanınız.

Allah da dostunuz olsun candaşlarım.

O elbiseye kavuşun. Allahaşkına gündüz 4 rekat ve gece iki rekat namaz kılın. Yalvarırım bunu yapın. Bu sizin GARDROB ücretinizdir, vestiyer ücretinizdir. O elbiseyi geri alın allahaşkına. Kılmayanınız varsa buna başlasın. Bu 6 rekat ile üzerinize terziniz inanılmaz güzellikte bir elbise biçecek.

<> sunduz

Evet sündüz. Sünmek>>>ingilizcesi tight olan kelime. Tighty. Fakat muhteşem bir kaplama veya dış yüzey.

<> fit thight

Evet fitted tight. O elbise yerine şimdi deri denen hayvancıklarla kaplıyız. Bunların hepsi yitecek bitecek, cehenneme en iğrenci, cennetlere en güzeli MONOBLOK beden halinde bize verilecek.

<> (Takva elbisesinin bileşenleri; İlim+İbadet)

Evet Kavi (kaviyy değil)

Azrail'i artık seviyorsunuz değil mi?

Kuşkusuz tüm melekler Allah'ın orudlu kullarıdır. Fakat Cebrail'in nasıl efendimizi komaya sokarcasına vahy ettiğini hatırlayınız. Adı üzerinde o cebbar.

Ve Yahya as. sadece ve sadece Azrail ile birliktedir. Neden?

Çünkü bir kere konumu itibariyle Levhi Mahfuz İsrafil sur'undan, Cebrail Sidre'sinden, Mikail'in (Bu bigbang evreni) üstündedir.

Ahit alınmış, misak verilmiş. Yahya şahidi bu işin, Hızır dedem de görmüş okumuş onu orada.

Page 74: Zigzag Cennet Cehennem 03

Yahya bu meleklerle değil Esfeli safilin'deki en alttaki tamamen bizimle birlikte olan AZRAİL ile birlikte...

Azrail'in adı geçmez! Neden????

Çünkü KENDİ CANINI ALMADIKÇA "Ölümlü değildir". Taaaa ki Azrail as. evrende hiçbir diri kalmayınca sırada KENDİ canı vardır. Onu alır. Azrail'i öldüren bir Azrail daha yoktur.İ N T İ H A R I N I gerçekleştirir-adeta-.

Azrail ki Cebrail'in, Mikail'in, İsrafil'in bile canını alacaktır. Arş'ı tutan 8 MELEĞİN de canını alacaktır, onyüzmilyon bin çarpı sonsuz meleğin de canını alacaktır. Onun kurgusu en son canlıya kadar CAN almaktır.

O sonuncu canlı kendisiyse??????

Adı Azrail değil

MELEKÜL MEVT'tir artık=Ölüm meleğiHerkes ölümü tadacaktır.

Ama TADANLARDAN bazıları ölüm fazına geçmeyecektir. K A B D fazına (El KABİD, kabzeden, tutuklayan kabza inkıbaz vb.) İdris, Yahya. Bunlar ölümü herkes gibi tadan fakat ölümsüzlerdir. Yani öldürülmemişlerdir. İbrahim atamız, efendimiz öldürülmüştür. İsa ve Hızır öldürülmeden geleceğe götürülen fakat gelecekte yine ÖLDÜRÜLECEK olanlardır.

Azrail'in yetmediği yerler var:1. Hurilerin canını alamaz-cennetlerde- (Ama cehennemde Zebanilerin canını alır)2. Huri gibi olanların (Yahya, İdris) canını alamaz3. Allah'ı kabzedemez4. Ruhları öldüremez5. vb vb

(Sırası değil, ileride 19'a kadar onları anlatırım)

<> Zebaniler neden can verirler kendi cennetlerinde?

Çünkü TÜM meleklerin canı alınacak. Onlar kendilerini ölümsüz sanıyorlar-halen-. YOK ÖYLE diyecek Allah'ımız... Hiçbir melek kalmayacak. Sur'u bile üfleyen melek olmayacak.

<> Enbiya 35. Her canlı ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilik ile deneyeceğiz; hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.

Çünkü insanlar ve varlıklar adeta Allah'ın hiyerarşi gereği yardımcılara ihtiyacı olduğunu sanıyorlar. Yani melekler olmasa Allah ACZE düşecekmiş gibi. Melekler de zaten SANMAK ile sabıkalı.

Page 75: Zigzag Cennet Cehennem 03

Allah Arş'ı tutan 8 meleği de azrail'e öldürtecek. Bu melekler yeniden dirildiğinde (Adları hamalei arş'tır/Arş taşıyıcıları) bakacaklar ki arş'ı tutan değillermiş! Meğer Arş'a tutunuyorlarmış. Arş onları tutuyormuş. Onları hissediyor musunuz?

Çünkü Allah'tan başka hiç bir kuvvet yoktur. (Arapçası lütfen.) (La havle.....)

<> la havle vela kuvvete ila billahil aziym

Evet, işte bu cümle öyle bir cümle ki Allah bile kendinden etkilenir. Bu öyle bir cümle... Yaman bir cümle bu. Beni tir tir titretir. Bir de Ayetel Kürsi. Efendimize vahyolurken öldü dirildi öldü yeniden dirildi. Onu da yazar mısınız?

<> 2/255 Allah'tan başka ilah yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyum'dur O, kudretin kaynağıdır.Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nundur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!...İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiçbir şeyi kavrayıp kuşatamazlar.O'nun kürsüsü, gökleri v>>

<> 255. Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum* la te'huzühu sinetüv vela nevm* lehu ma fis semavati ve ma fil ard* men zellezy yeşfeu yndehu illa bi iznih* ya'lemü ma beyne eydyhim ve ma halfehüm* ve al yühyytune bi şey'im min ylmihy illa bi ma şa'* vesia kürsiyyühüs semavati vel ard* ve la yeudühu hyfzuhüma* ve hüvel alyyyül azyym

vesia kürsiyyühüs semavati vel ardkürsikürsikürsikürsi

Efendimiz bu kelimenin olduğu yerde ÖLMEDEN öldü. Hiçbir ayet onu böyle tüketmemişti. Nasıl kendine geldi biliyor musunuz? Ne dedi de kendine geldi-ölümden döndü-komadan çıktı- ne dedi acaba?

<> la havle vela kuvvete ila billahil aziym

La Havle vela........ Azim Allah onu ölümcül komadan çıkardı. Efendimiz de Yunus as. gibi"İstifa etmeye kalktı".

Pekiyi Ayetel Kürsi ve La Havle vela...nın bu özelliği nedendir? LEVHİ MAHFUZ ana kitaptır. Kur'an ondan SÜZÜLEREK indirilir. Bu sözünü ettiğim ayetler SÜZÜLMEDEN İNDİ. Olduğu gibi indi. Ana kitapta nasıl yazılıysa aynen indi, summary vb. olmadı, tıpatıp indi. Efendimizi hissettiniz mi?

Page 76: Zigzag Cennet Cehennem 03

BÖLÜM 36

MAHŞER

Yalanlarımızı da affetmeyi vaad etmiştir Allah!

Başkasına dokunan YALAN'lar dışında. (Bunlar namuslu bir kadına iftira, başkasının onurunu yaralayan yalanlar ve iftiralar, gıybet denen dedikodular vb.)

Bunların affı yoktur. Ancak ve ancak iftira edilen ya da şüphe, zann isnad edilen kişiden KUL hakkını helalleşirsek affolunuruz.

İnsanı kendisine ya da eğittiği çocuğuna yalan söylemesi bir zarar içermez. Mesela ben üçbuçuk yaşındaki çocuğuma "Gökten Aydedeyi getireceğim, sen yeter ki uyu" diyorum. Olmayacak şeyler vaad ediyorum. vs. vs.

Ama tutup da aranızdan birinin Günahını aldığım anda HALİM harap... Çünkü, Ahırette hesap görülürken (hesap görme yeri Cehennem cennet değil, mahşerdir.) bir açlık oluşturulacaktır.

İftira edilenin cesedi "Yemek" diye sunulacaktır. Bu resmen kokmuş ve yarı çürümüş bir MEZAR artığıdır. Onu yemekten başka çaresi de yoktur. Artık o yamyamlar defterine yazılmıştır. Bir haftalık ya da on günlük bir ölünün etini yemek iğrencesi ve işkencesidir bu... ZANN ederek iftira (İftira en büyük yalandır) atmıştır çünkü...

Zann'ların en büyüğü de "Ma Kâne HadiSen yüftera" ayetinin sırrıdır. Çünkü RESULULLAH'a iftiralar topluluğuna H A D İ S denmektedir. Hadislerin peşinden giden herkese RESULULLAH'ın cesedi yedirilecektir.

Hemen Allah'a sığınalım ve geçmişteki bu tür yanlışlarımızı bağışlamasını dileyelim.

O gün cesetler sofraya konacak. Vücut üyeleri (Eller, kollar, adımlar vb.) KONUŞACAK. Yani hesap defterine kayıtlı olan 11 boyutlu görüntü (Yanında ses, koku vb.) HOLOGRAM edilecektir.

Hesap defteri MİSALİ olan kayıt bandından alınacak ve canlandırılacaktır. Ceset yemek de aynı işlemden geçmektedir.

Ayet öyle diyor: "Ölü KARDEŞİNİZİN etini yemekten iğrendiniz!" (Hem de di'li geçmiş zaman=Past tense olarak söylüyor.)

Page 77: Zigzag Cennet Cehennem 03

Bunun anlamı şu:

Hologram alındığında GEÇMİŞTEKİ kayıttan alındığı için PAST TENSE olarak kullanılıyor. O gün kıyamet kopMUŞTUR. diyen ayet gibi. Mişli geçmişi de (Past perfect tense) var bu işin. Bunlar ÇİRKİN hologramlardır.

<> 49:12 Ey iman edenler, zandan çok kaçının; Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın).Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.

<> ALLAH bizleri "insan cesedi eti" yemekten korusun!..

Amin. ZANN=PARANOYA dehşetli bir hastalıktır.

<> Özür dilerim Hocam Mahşer konusunda izahda bulunur musunuz.?

Dostum, zaten ister istemez mahşeri işliyoruz.

Hologram şudur:

Bir mıknatısın magnetik akılarının oluşturduğu üç boyutlu uzay kafesidir hologram.

Hologram demir tozları (hücre, atom, kuant vb.) niceliklerini akılarına yapıştırarak bir nitelik oluşturur, bir biçim ortaya çıkar.

Yani demir tozları (Beden) olmasa da hologram (Magnetik akılar kristal kafesi) anlamına gelen HOLOGRAM orada mevcuttur.

Allah bizleri önce ruh düzeyinde (Hologram) yaratır. Sonra da evrene "Ol" der ve üfler. Evren içeriği olan kuantlar bizlere BEDEN olurlar ve doğarız.

İki boyutlu bir küre yüzeyine doğarız. Kürenin içinde bir mıknatıs (Hologram seyelanları) üzerinde de demir tozları (Madde ve enerji)

Mahşerde evren küresel iki boyutlu olarak değil; kağıt gibi ya da yufka gibi kalınlığı olmayan bir iki boyutlu olarak açılacak.

O kağıdın altına yeniden MIKNATIS akıları (Bizi biz yapan özgün mimari ve nitelik) yaklaştırılacak...

Page 78: Zigzag Cennet Cehennem 03

Yeniden ve yine DEMİR TOZLARI bizim magnetik akımıza yerleşecek ve biz tekrar orada BEDENLENECEĞİZ.

İşte bu ilahi plana ve mimar çizimine HOLOGRAM ; bunun realizasyonuna da BEDENLENME (Encarne) deniyor.

<> Ruh boyutunda yaratılan mutlaka dünyaya gelir mi?

Mutlaka... Ruh (Üflenen) dünyaya gelir. Çünkü:

CANSIZ MADDE "OL" emriyle oldurulurken; onu canlandıran ŞEY ise "ÜFLENEN ALLAH RUHU" dur. Evren "Ol" emriyle ve içeriğiyle(Nicelik=Quantlarıyla) ve noktasal boyutta oldu. Ama Planck noktasından çapı daha küçüktü. Yani cansızdı, canı yoktu.

Ta ki Rabbimiz onu üfledi. O zaman 7 boyut arkada fakat CANLI dediğimiz 4 boyut ŞİŞEREK genişledi.

Yani NOKTA'dan NİTELİK (kartezyen koordinatlar) çıktı. Nokta cebirinden bir GEOMETRİ (Hologram) FIRLADI. Buna mıknatısın görünmez akıları diyebiliriz.

Ve cansız olan demir tozları da bu akıların çizgilerine oturdular=BEDENLENDİK.

"Bizi ilk kez yaratmaktan aciz olmayan rabbimiz, ikinci kes yaratmaktan mı aciz olacak?"

Enbiya 104'de yeniden yaratılışın ESKİSİYLE tıpatıp aynı olduğu bildiriliyor. Magnetik akıları ben sadece MİSAL olarak verdim.

Hologram teoremini bilen bilir ve daha önce de sözünü etmiştim. Hologramın KÖTÜ biçem ve biçimleri de var. (Biçem=Format anlamında)

Bu konuda Almanca değil ama İngilizce çok elverişli.

Hole=Delik , açık, sızdırma çatlağı ve hatta karadeliklerdeki gibi DELİK , gaz kaçağı, elektrik kaçağı anlamında kullanıldığı gibi, Hole'dan oyuntu oyuk, mecnun olmak anlamına gelen üç boyutlu (Delik iki boyutlu, kuyu üçboyutludur) HOLLOW da var. (Holoween'i anımsayınız.)

Hayal+et=Hayelet anlamında

Hayal ve Hülya=HAulo (Latince) olduğunu anlatmıştım.

Page 79: Zigzag Cennet Cehennem 03

Bunlar İYİ anlamda ama kötü olanları da var. Örneğin Hollow (Hayalet) ve bunların Hologramları (Halusinasyon,Halu-gram) vb.

Mahşerde yeniden bedenlenirken yaptığımız eylemlere uygun biçimler alacağız.

Örneğin yalancının dili inanılmaz uzun olacak. (Pinokyonun burnundan metrelerce uzun ve ağza sığmayacak.) Konuşan eller, yenilen Zombi cesetler de bu sayede olacak.

Yani Hollowgramlar oluşturulacak. (Burada Allah'ımız haşa Zalim değil, dilimizin deformasyonunu belirleyen BİZİM davranışlarımızdır.

Irkçı beyaz, çok çirkin (Sahtiyan) bir ZİFİR (Zencinin en koyusu)

Güzelliğini haksız rekabete harcayan , Allah'ın menettiklerini işleyen güzeller ve yakışıklılar ise birbirine baktıkça kusacak kadar çirkin ve iğrenç olacaklar

Bunlar MAHŞER manzaralarıdır.

Cehenneme gidenler çok daha çirkin;

Cennet'e gidenler inanılmaz güzel olacaklar.

Mahşerdeki durum bu:

İki boyutlu kağıt üzerinde bekleyen demir tozlarına, Hologram (Akılar) yaklaştırılacak ve diriliş ama GÜNAH ve SEVAPLARIN belirteci olan BİÇEMLERDE dirilişler oluşacaktır.

<> Fiillerin manaya dönüşmüş hali mi olacak hocam?

Fiiller, eylemler kötü ise, salih amellerden değilse, bizlerin HURİ güzelliğini deforme etmekte. (Buna nefse zulmetmek deniyor.)

Nefse zulmetmek demek, HURİ yaratılışında olan insanın kendisini istemediği, iğrenilecek biçimlere değiştirmesi anlamında. Kim ÇİRKİN olmak ister?

Ama göreceğiz ki ÇİRKİN ve İĞRENÇ olmak için dünya güzelleri ve yakışıklıları yarışmışlar, nefislerine öyle bir zulüm yapmışlar ki, nefisleri mesela çubuk mıknatıs iken bükülüp atnalı mıknatıs haline gelmiş.

Mahşerdeki yeni yaratılışta da bu deformasyonu yaşayacaktır insanlar...

Page 80: Zigzag Cennet Cehennem 03

Nasıl böyle anlatmak, İmamı Gazali'nin masallarından ve Kur'an'a ters uydurmalarından daha iyi değil mi?

<> aynı zamanda eşzamanlı MAHŞER i de mi yaşıyoruz yoksa kaptan

Biz KALUBELA'da söz verdik ve bize bir MAHŞER oluşturuldu ve orada secde ettik. Secdeyi yaşıyoruz. Başımızı kaldırdığımızda HERKES orada olacak...

<> SABiKUN u NASIL düşünmeliyiz burada hcm?

Sabıkun HİÇBİR matematiğe bağlı değildir. ÇÜNKÜ ARŞ matematiği-ki asla bilemeyeceğiz- sistemine bağlıdır, Arş ile bitişik olduğundan onun kuralları Cennet'inki ile farklıdır.

Cennette zaman bir ileri bir geri akarken, bu sonsuzluk, Sabıkun'da hep ileri ve sonsuzdur, TEKRAR yoktur, sonu yoktur tam ebedidir.

Nimetleri Cennet Tuba ağacından değil; ALLAH Arş'ından gelmektedir. Tamamen ayrıdır Cennet'ten... Hurileri bile BAMBAŞKA YARADILIŞTADIR.

Sabıkun yasalarını şöyle özetleyebiliriz. Allah dilemiş SAYILARI yaratmış 1-9 gibi ama düşün bir başka YARATILIŞTA DA 1-9 gibi sayılar değil (sayı yı ters okuyun ) IYAS yaratmıştır. Bu sayı mayı değildir BAMBAŞKA bir şeydir-ki ĞAYBDIR bilemezsin. Cennet , yasalara uygunken, Sabıkun ARŞ yasalarına ĞAYB yasalarına çalışır.

<> de sitter uzayında bu evren standartlarına göre sonsuzu anlamlandıramayız.

Evet görecelidir... Mahşer iki boyutlu olduğundan HİÇ KALINLIĞI olmadığından, kalınlığı GÖLGEMİZ kadar olduğundan, bir dikme (Sultan güç) olmaksızın De Sitter uzayının dışına çıkıp da "Haa! Bu uzay şöyleymiş" diyemiyoruz.

Biz bir sayfa kitaba hapsolmuş resim gibiyiz. Orada digital 3D (Dimention) olarak sanki "Üç boyutluymuşuz" gibi algılarız ama, Mahşer'de bu mümkün değildir.

Mahşerde ümmetler birbirinin üzerindedir ve hiçbiri diğerini rahatsız etmez, etkilemez.

Buna örnek olarak da şu karşınızdaki ekran üzerinde bilmem kaç tane pencere var. Biri EN ÖNDE gibi görünüyor. Siz arkadaki pencereyi etkinleştirerek, öne getirebiliyorsunuz. Ama EKRANIN ta kendisi İKİ BOYUTLUDUR, yani öne gelen önde değildir. Mahşer'de böyle olacağız...

Page 81: Zigzag Cennet Cehennem 03

Orada bir Lara Croft/Tomb Raider gibi sahte üçboyutluluk var. (Tetris iki boyutlu oyun, diğeri çok canlı duran üçboyutlu oyun İSE DE aslında monitörünüzün ekranı İKİ BOYUTLUDUR. Tetris de Lara Croft da ikisi de aslında İKİ BOYUTLUDUR. İşte orada biz böyle olacağız.) Boyut bir kandırmacadır.

<> Kaptan şu anda biz MAHşER deyiz değil mi ? mutmain olmak için soruyorum

Zaten evrenin kabuğunda yani iki boyutlu yüzeyinde yaşamıyor muyuz?

<> dr aynadaki görüntü gibi mi?

Evet zaten aynaya hapisiz. Kur'an'da adı çok geçen GÖLGE kelimesi budur. İKİ BOYUTLUDUR DAİMA gölge... Ayetler "Gölgeyi uzattığımız zaman...." der. Bu uzunluklar bizi aldatmasın. Gölgeyi oluşturan ANA OBJE, uzayıp kısalmaz... Uzayan (Thales teoremi gereği) ışığın kaynağına ve düzlemin durumuna göre gölgesidir.

<> (Furkan 45. Görmedin mi Rabbini, nasıl uzatmıştır gölgeyi? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş'i ona delil yapmışız!)

<> Mahşeri anladık kuşkusuz. Hanifler o mahşerin neresinde duracak?

Mahşerde KİMSEYE iltimas yok... Bir günü bin yıl olan sürelerde bekletileceğiz... Aynaya hapisiz. Mahşerde Hanifler BİR ARADA, İBRAHİM MİLLETİ'nin "Etkin penceresi"nde yer alacaklardır. İbrahim de bekleyecektir! Bu bekleme modudur. (Bazıları bekleme AZABI derler.)

Daha sonra ise "Hesap görme" modu başlayacaktır. O zaman HANİF MİLLET ARŞ gölgesi altında yer alacaktır. Burası "Suya düşen, gölge" gibidir. Serindir...

<> kabir azabı var mıdır ? varsa hesap görülmeden nasıl azap oluyor açıklar mısınız?

Kabir azabı sadece BİR TEK gün için vardır. (Ki siz fiilen henüz kataleptik haldesiniz, gerçek ölüm değil bu. Gerçek ölüm moduna bizi alacak olan Münker-Nekir mekanizmasıdır.)

O bir tek günü saymazsınız, Kabir azabı yoktur. Çünkü Onun yerine her azaptan daha beter olan "MAHŞERDE DİRİLME, MEYDANA YÜRÜME, HAŞROLUNMA, BEKLEME, HESAPGÖRÜLMESİ" gibi azaplar vardır.

Kabir azabı bunun yanında minik bir Kâbus kalır...

Münker "DÜNYA KAPISINDA" ve NEKİR İSE "AHIRET KAPISINDA" yani bir kapının ön ve

Page 82: Zigzag Cennet Cehennem 03

arkasında dururlar. Arkaya (Ahırete) geçersin ve o anda BAŞINI KALDIRIRSIN ki-HEP BİRLİKET MAHŞER MEYDANINDAYIZ. Zaten oradaymışız. Oradaki mezarımızdaymışız.

Ve o mezardan KALKIVERMİŞİZ. Buna göre KABİR AZABI VAR MI? Bu kez ben soruyorum. Kalktığımız anda MAHŞER AZABI var. BEKLEME AZABI VAR. HESAP GÖRÜLÜRKEN UTANMA AZABI VAR. Kabirde ZAMAN YOK Kİ? Bir gün 50 bin yıl.

<> kabir dünya hayatı mıdır?

Eğer karadelikleri okudunsa, orada şunu göreceksin. "Karadeliğe=Kabre" yakalanan tutsak hızla o dehşetli çekim merkezine düşer. Işık hızıyla olan bu düşme dışarıdan bakan gözlemci için "Sanki giderek yavaşlıyormuş ve sonunda tekilliğe varmadan EBEDİ BİR HEYKEL gibi kalmış oluyor."

Bu BİZİM CESEDİMİZ. Yani mezarda çürüyen şey... Madde ve enerji ... ASLINDA tutsak saniyenin 400 milyonda biri zamanda (Saniyeyi buna böleceksin) karadeliğin tünelinden geçerek, BAŞKA BİR EVRENE (bambaşka bir öteki evrene) geçmiştir.

Ama CESET arkada beklemektedir. Gömdüğümüz herkes de böyle. KEMİKLERİ ORADA ama onlar saniyenin 400 milyonda biri zamanda NEKİR kapısından geçip bu kadar kısa zaman sonra MAHŞERDE AYAĞA KALKMIŞTIR.

<> Son nefeste insanın cennetlik ya da cehennemlik olduğunun bildirilmesi mekanizması nasıldır dr?

Son nefeste ZAMAN TERSİNE ÇALIŞIR. Yani tüm hayatını film şeridi gibi GERİYE doğru görürsün.

Doğduğun günden geriye gidersin. Ana rahmini görürsün. Daha geriye gidersin, Berzah'dan (Sur borusu) ile ruhunun üflendiğini görürsün. Daha gerisi ise "BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM" diyen bir İLAHİ SESTİR. Ve Ona orada söz verdiğiniz ve imtihan istediğiniz görürsünüz.

Sonra size HESAP DEFTERİ (Hani tersine gördüğün tüm hayatının gözünün önünden an be an geçmesi) gösterilir ve o zaman MAHŞERDE olduğunuzu anlarsınız.

HERKES orada, Dinazor, Cin , insan hepsi bir arada. MEĞER ORADAN GELMİŞSİNİZ... Ama mezarda CESEDİNİ gördükleriniz ise KARADELİK örneğindeki ve Nekir değil MÜNKER kapısında olandır. Siz inanılmaz bir çabuklukla MAHŞERE gitmişsinizdir bile...

<> Anda yaşamak nasıl olur hocam.

<> yaşarken bunlara şahid olabilir miyiz? ölmeden önce ölmek gibi..

Page 83: Zigzag Cennet Cehennem 03

Soru çok ama, KONU bitmeden sorduğunuzdan yetişemiyorum. (Bu bir sitem değil, sizin heyecanınız kutsaldır. ALLAH adını anıyorsunuz, Allah korkusunu yaşıyorsunuz. Ne mutlu bana)

ANDA yaşamak şöyledir:

ÜÇ BOYUTLU UZAY aslında MAHŞERDİR (İki boyutludur) demiştik. Kalınlığı ise pratik olarak YOK. (70 cm.lerden söz ettik.) Ama üç boyutlu kıyamet öncesi bu uzay'da ona eşlik eden ZAMAN BOYUTU da var.

Dolayısıyla ışık ve zaman konisi nedeniyle DÜN(neden) ve YARIN(sonuç) AYRIKLAŞMASINI yaşıyoruz. Ama altımız(Dabbe) üstümüz Tarık olunca yani MAHŞER MEYDANI olunca DÜN VE YARIN ortadan kalkıyor. ZAMAN tek bir şey oluyor. Onun adı AN.... Bir an ki bitmiyor da bitmiyor...

Hani ışık hızında da zaman duruyordu ya (Tarık seması) veya tersine mutlak soğukta (Dabbetül Arz) zaman duruyordu ya ZAMAN DURUNCA nefes alman gerekmiyor, (Nefes alman için zamanın ilerlemesi gerekli ki CO2 üfleyesin yerine Oksijen alasın) acıkman gerekmiyor.

Uzayda hiç bir şey senden hızlı olmadığından, uzaydaki bir şıhab seni vuramıyor. Uzayda hava yok ama SEN HAVA almak ihtiyacında olmadığından EBEDİYEN yaşayabiliyorsun. (Nefes alman için saatin tiktakları gerekiyor.)

İŞTE AN budur. Ama ışık hızından(Tarık semasından) aşağı ya da mutlak soğuk dereceden (Dabbetül Arz) yukarı çıktığında nefesini verirsin ve yerine NEFES almak zorunda kalırsın, yani havasızlıktan ölürsün. Bir kozmik ışık gelip seni öldürür, çünkü o ve sen aynı hızda idin ama şimdi o senden hızlı.

<> Block zaman, gri hiçlik bölgesi

Evet Blok zaman, Gri hiçlik Seması :) Ne çok şey biliyorum değil mi? (Reklam yapıyorum şU ANDA)

İNSAN AKLI EVRENDEN GENİŞTİR...

Öyle olmak zorunda... Çünkü evrenimizin çapı belli (işte 16 milyar yıl çapında diyoruz.) İyi ama, bunun dışında bize CENNET ve CEHENNEM senaryoları anlatılıyor.

Yani ORALARIN BİLİMİ ayetlerden ALLAH tarafından naklediliyor. Ağacından, çardağına kadar... Hurinin gözünden, Ğılman'ın yakışıklılığına kadar... ORALARA KADAR bizi çekiyor

Page 84: Zigzag Cennet Cehennem 03

Allah'ımız. CENNET yasalarını çözmemizi bekliyor. Tıpkı Rahman suresindeki Vakıa suresindeki CENNET ve cehennem yasalarını...

İnsanın aklı evrenden geniş olmasaydı, nasıl ORALARI, Kur'an'da YER ALIRDI Kİ? Mahşeri düz bildik geçtik... Ama ondan burada ne yasalar çıkarıp yazdık, hatırlayınız...

ORADA YUVARLAK yok...

ÖKLİD uzay orası (Arş düzdür)

SİDRE (Cennetlerin yer aldığı yer) DÜZDÜR

direkler (aks) DÜZ VE DİKTİR.

Yani verilen bir noktadan (Direk) mahşere (bir paralele) bir tek paralel çizebilirsin.

Eğer orası yuvarlak olsaydı: Başı ve sonu BİRLEŞİRDİ. O durumda ÖMÜR olurdu SONSUZ HAYAT OLMAZDI! Yani yine ölümlü olurduk.

Artık yuvarlak gök açılacak. Yuvarlak dünya ve güneş de dümdüz uzatılacak.

<> Gece , gündüz var mıdır?

Cennet'te mi? Yuvarlak olmayınca, rotalar, yörüngeler, global yıldızlar vb. de olmaz. O zaman gece-gündüz de olamaz!

Cehennemin aydınlığı kızıl ateşinden menkuldür.

Cennetin serin aydınlığı ise ARŞ'ın NURUNDAN menkuldür.

Mahşer ise karanlıktır.

Ancak Güneş başımıza uzatılınca ve cehennem çekilerek yaklaştırılınca AYDINLIK olacak. O ana kadar mezardan mahşer alanına karanlıkta ve sürünerek gideceğiz.

İyiler için Tarık (Kendine ışıma, kendini aydınlatma) yetisi verilecek yani ayakta olacaklar.

Kötüler ise sürünecekler yani TARIK ışıması olmayacak.

Derken bir aydınlık yaklaştırılacak. Daha doğrusu Cehennem Zebanilerin elinden kaçmış saldırmaktadır. Olmaz olsun öyle aydınlık!!! Cehennemi zor dizginlerler, durdururlar. (Düşünsene bir süpernova'nın göbeğindesin.)

Page 85: Zigzag Cennet Cehennem 03

Ve nihayet insanlar mahşere göbeğe toplanırlar. O zaman güneş AÇILIP başımıza konar. Olmaz olsun öyle güneş! Yanıyoruz, beyinler kaynıyor!

Koşarız cami imamı tanıdığımıza,

koşarız şeyhimize

koşarız evleyalara

koşarız Resullere

ve Resulullah'a

HERKES SİZİ KOVAR: "Git başımdan ben kendim şefaat arıyorum kendim için" diye... ALLAH'TAN BAŞKA SİZE KİM ŞEFAAT EDEBİLİR?

Şefaat ya Resulullah!

ALLAH'TAN BAŞKA BİZLERE KİM ŞEFAAT EDEBİLİR?

İyi ama dememiş miydi Resulullah, "İlla da ümmetim illa da ümmetim, şefaat edeceğim." "Şimdi kendisi şefaat arıyor. Yahu bizi ketenpereye mi getirdiler!"

Mahşerde böyle bin yıl düşünüp duracağız. Resulullah dahil tüm elçiler ŞEFAAT BEKLİYOR olacaklar. BİN yıl dile kolay...

Ve yine bu kez size soruyorum

(Ben Kur'an'ım)

ALLAH'TAH BAŞKA KİM ŞEFAAT EDEBİLİR?

ALLAH'TAH BAŞKA KİM ŞEFAAT EDEBİLİR?

ALLAH'TAH BAŞKA KİM ŞEFAAT EDEBİLİR?

ALLAH'TAH BAŞKA KİM ŞEFAAT EDEBİLİR?

<> KUR'AN

Hayır Kur'an sadece "OLUMLU RAPOR VERİR"

<> Şefaat tümden Allah'ındır.

Evet Allah'ımızındır. Çünkü Rabbimizin adı EŞ-ŞAFİY'dir/Şifa veren, şefkatle şefaat eden...

Page 86: Zigzag Cennet Cehennem 03

<> 2:123 Ve bir günden sakının ki, o günde hiç kimse başkası namına bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, hiç kimseye şefaat fayda vermez. Onlar hiçbir yardım da görmezler.

<> 255. Allah'tan başka ilah yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyum'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku.Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nundur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça kim şefaat edebilir!.. O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!.. İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinindilediği dışında, hiçbir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökler

O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça kim şefaat edebilir!..

Meal yanlış>>>>>ALLAH'TAN BAŞKA KİM ŞEFAAT EDEBİLİR diyor

Yani illa ki Bize Resulullah'tan, Hristiyanlara İsa'dan şefaat bekleyeceğiz. Ayet diyor ki, ŞEFAAT İZİN olarak ALLAH'INdır. Hiç kimseye şefaat fayda vermez.

<> 19:87 Rahmanin katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır.

Evet HİÇKİMSEYE hiçkimseye ALLAH'TAN BAŞKASI ŞEFAAT EDEMEZ. İbrahim'e, Hızır'a, İsa-Musa-Muhammed efendilerimize...

SİZE ŞEFAAT OLARAK ALLAH YETER!

Cennet'te devam eden bir ŞEFAAT VAR:

19:87 Rahmanin katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır.

Bu ayet dikkat edersen bunu açıklıyor.

RAHMAN suresi biliyorsunuz CENNETLERİ anlatır. ORAYA gideceksiniz önce...

Sonra (anlatmıştım) sizi oraya götüren BİR TEK fazla sevabı size hibe eden cehennemde yanan için de , size ait olan Cennet kapısında "Sizi buraya gönderen günahkar demişti ki: "bu bir tek sevabım var, o da bana fayda etmez. Madem günah ve sevabın denkti ve benim verdiğim tek sevap senin lehine olsun, senin olsun. "

İşte CENNET'e bu yüzden giren ve diğerinin sevabını almış kişiye denir ki, "GİT VELİNİMETİNİ, O CÖMERT İNSANI DA AL GETİR CENNETE"

Ve Gider onu alıp getirir birlikte giderler. 19:87 Rahmanin katında ahid almışların dışında (onlar) şefaate malik olmayacaklardır. Bu anlamda.

Çünkü RAHMAN KATINDA diyor. Esfeli safilin >>Dünya yani Mahşer demiyor, SİDRE katında

Page 87: Zigzag Cennet Cehennem 03

diyor...

Bunun anlamı şu: ALLAH ŞEFAAT ETMİŞ ve kullarını cennete almıştır. ŞİMDİ Cennetlik, artık gidip o cehenneme onyüzmilyon bin yıllığına giden en umutsuz müslümanı ALIP GETİRİR.

Yani ALLAH ŞEFAATİ mahşerdedir. VE ŞEFAAT TEK ALLAHTAN'DIR! Artık ALLAH'a HİÇBİR ŞEYİ ŞİRK KOŞMAYALIM! Resulullah'a Kurban olurum ama, o ALLAH değil! Allah'ın ortağı değil! Allah danışmanı hiç değil!

<> İzninizle babamın bir ricası var. Babaannem için şimdi o 16 yaşında demiştiniz. Bu konuyu biraz açar mısınız? Berzah Alemi'ni? Öldükten sonra Kıyamet'e kadar nasıl bir yaşantımız olacak?

Elbette açarım: Allah rahmet eylesin.

Benim kastettiğim BEDEN YAŞLANIR. RUH İSE fıtratı gereği, bayanlarda 16 yaş diriliğinde, erkeklerde 33 yaş dinçliğinde.

Yani yaşlanan bizim bedenimiz. Ama -70 kg. ötedeki beden (Bilincin zarfı) yaşlanmaz. Bir kez ne ise o olur. Hep öyle kalır.

Eğer yaşlanma olsaydı, Cennet'te bitkileri hazan yaprağı dökerdi. 80 yaşında Huriler olurdu. Cennet yıpranır, Cehennemin de ateşi giderek sönerdi. Bütün bunlar ÖNLENMİŞTİR.

Ölenin durumu kadın ise 16 yaşında olarak devam eder. Ama Ahırette bu bilinç, yeniden bedenlendiğimizde "ÖLDÜĞÜMÜZ SON YAŞIN DURUMUNU ALIR" ki "Filmin durdurulduğu yerden başlaması sağlansın diye"

Ve Cennet'e girildiği anda, birden kadınlar 16; erkekler 33 yaşında olurlar. Ve bu kural sonsuza kadar bozulmaz.

Berzah alemine giden RUH dediğimiz ana maddenin "KENDİ BİLİNCİMİZ" dediğimiz ayrık parçaları BİLİNÇ bedenin koordinatları olan xi yi zi içinde yer tutarlar. Bu soyut bir sayıdır.

Soyut kütleler yerçekiminin tersine BERZAH çekimine düşerler, göğe düşerler. Bunları yazmış konuşmuştuk.

İşte Babaanne O HAFİFLİKTE ve 16 yaşında. Onun 16 yaş fotoğrafını alıp bakarsan, artık babaanne fotoğraftaki gibi...

Page 88: Zigzag Cennet Cehennem 03

<> Öldükten sonra Kıyamet'e kadar nasıl bir yaşantımız olacak?

Bu sorunun yanıtını hatırlatayım. Evren DÜZ değildir. Evren illa ki başı ve sonu birleşmiş bir çember gibi düşünülür ki buna EĞRİ UZAY denir.

Bilimsel ismi; ÇEKİM ETKİSİYLE EĞRİLMİŞ EVREN'dir. Bunu yufka gibi düşündüğümüzde Bir HİPODROMA BENZETMİŞTİK. Koşucular vardı sayısız. Finish çizgisine (Mahşerde diriliş anına) topyekün AYNI ANDA ulaşmak için kulvarda koşan (doğmuş, şimdi yaşayan ve doğacak olan herkes) bu kulvarlarda koşmaya başlarlar.

Ancak içerideki (Adem-Havva) en kısa mesafeye sahiptir. Bu yüzden bir üstündeki kulvarda koşan oğlu-kızı , Adem'in başladığı yerden başlamaz, biraz ileriden start alır. Onun çocukları da daha ileriden başlar-ki- herkes EŞİT bir zamanda koşsun.

Stadyumlardaki koşuları hatırlayın: Atletlerin start çizgileri aynı hizada değildir. Ama EŞİT mesafeyi koşup, (eğer tümü aynı hızda varsayılırsa) finish çizgisine AYNI ANDA girerler. Yani BİRİNCİ yoktur, herkes BİRİNCİDİR, herkes foto-finişe aynı anda girmiştir.

İşte HER ÖLEN anında MAHŞERDE DİRİLİR.

Hem de taaaa torununun torunları da AYNI ANDA dirilmek üzere. Yani kısacası, Adem öldüğü anda MAHŞERDE dirildi. Ben öldüğüm anda Mahşerde dirilmiş olacağım. Kıyametin son insanı da mahşerde dirilmiş olacak.

HERKES AYNI ANDA DİRİLECEK.

Ne zaman öldüğümüz önemli değil.

KOŞU YOLU HERKESE AYNI VE EŞİT yapılmış

Her ölen MAHŞERDE DİRİLİR.

Herkes (Dinozorlar, cinler vb.) HERKES aynı anda DİRİLMİŞ OLARAK ORADA toplanmış olur. Mahşerin anlamı ve özelliklerinden başlıcası bu.

<> Kimse kimseyi beklemiyor.

Evet, beklemek yok. Çürüyen ceset. O bizi aldatıyor. Karadelik tekilliğine ulaşan kişinin GÖRÜNTÜSÜNÜN ebedi donup kalması gibi mezarlar da CESET dolu, kemik dolu. Fakat saniyenin 400 milyonda biri zamanda, ASLINDA karadelik tutsağı BAŞKA BİR EVRENE GEÇMİŞTİR.

Page 89: Zigzag Cennet Cehennem 03

Görüntü bizi aldatmaktadır. Kur'an "Şu atalarımızın kemikleri gibi olunca dirilecek miyiz?" diye dalga geçen ateistlere yanıtlar verir. Allah nice kavmi öldürüp diriltmiştir.

BÖLÜM 37

ŞEFAAT

Resulullah ASLA BİZE ŞEFAAT etmeyecektir.

ALLAH ve DİLEDİKLERİ (Daha önce örneksemiştim. En küçük sevabı olan bile Cennet'e girebilir.) dışında HİÇBİR KİMSE birbirine şefaat edemez.

VE HİÇ BİR PEYGAMBER ötekinden üstün değildir. Kimi kimden üstün tutarsanız, DERHAL DİNDEN ÇIKARSINIZ!

Hepsi eşittir! Kur'an'da HİÇ adı geçmeyen yüzbinlerle peygamber bile İSA, İBRAHİM, İDRİS, RESULULLAH ile eşittir. Musa asla Eyyub'dan; Nuh asla Yunus'dan üstün değillerdir-veya tersi-

Kur'an'ın HİÇBİR YERİNDE, "HABİBULLAH" kelimesi geçmez. İsa ve Ezra (Üzeyr) ne kadar Allah'ın oğlu ise, Resulullah da o kadar Allah'ın sevgilisidir. (!)

Allah'ımızın adını EN AZ verdiği elçisi Hz. Muhammed (Selatüs selam vesselam)efendimizdir. Kur'an'da adı en çok geçen ise MUSA'dır. Bu en sevilenin Musa olduğunu göstermeyeceği gibi, CİN görmeden cinlerin de peygamberi olan Resulullah'ın Musa'dan üstün olduğunu açıklamaz.

Resuller arasında TAFDİL/üstünlük HARAM olarak Kur'an'da yasaklanmıştır.

Resulullah efendimiz insan ve cin ALEMLERİNE (we ma erselnake ille Rahmetilli alemin) RAHMET olarak gönderilmiştir. Bunun asla ve asla İbrahim'in Allah'ımızın TEK dostu olmasından ya da Nuh'un BEDDUA ederek, bütün dünyayı kilometrelerce su altında bırakmasından hiç bir üstünlüğü yoktur. İkisi ve 228 bini de eşittir.

Resulullah bize şefaat edemez. Çünkü:

1. Ben Sünneti Muhammed'denim dediğinizde ,

Page 90: Zigzag Cennet Cehennem 03

Resulullah "Ben sünnetullah'tanım, onu kim uydurdu?" diye size tokat atacaktır.

2. Ben İmamı Azamın mezhebindenim, size en yakınım derseniz,

"O da ne, benim mezhebim mi vardı ki, benim mezhebime en yakın oluverdiniz" diye sizi tekmeleyecektir.

3. Ben selavat getirdim şu kadar milyon kere.... derseniz, sizin yüzünüze tükürecektir:

"Bana selavatı NAMAZ arkasından getireceksiniz. Kaç vakit, kaç rekat namaz kıldınız. Beş vakit dediniz! Ben 40 rekat namaz mı emrettim? Ben 55 vakit namazla mı Mir'ac'dan geldim? " diyecektir.

4. Siz saçmalamaya devam edeceksiniz: "Ama şu Hadisleri mübarek kudsi sözleri söylediniz ya?.."

"BEN Mİ SÖYLEDİM? ŞAHİDİNİ getir!" diyecektir.

Müslim. Buhari, Hureyre der olacaksınız...

"BANA CEHENNEME ODUN OLMUŞ YALANCILARI MI ŞAHİT YAPTINIZ?" diyecektir.

5. Ama ben sünnet namazlarının hepsini kıldım! diyeceksiniz.

O ise, "İBRAHİM'den bu yana namaz AYNI KALDI, Sünnet namazı dediğiniz NEDİR?" diyecektir.

....

Şefaat ya Resulullah diyeceksiniz,

O ise, "BEN BUGÜN ALLAH ŞEFAATİNE MUHTACIM, Ben Allah mıyım ki, şefaat yetkim olsun, İYİLERİNİZ BANA SALATÜSSELAM GETİRİP ŞEFAAT ETSİNLER!" buyuracaktır.

Resulullah UMULUR ki, atası İbrahim gibi HANİF olur. (Bunun için çok dua edelim, Allah ve melekleri gibi ÇOK dua edelim dostlar.)

SON SÖZ SÖYLENENE KADAR, Resulullah Sadece Mahmudiye denen üst ve alt cennetin tam TEĞETİNDE bekleyecektir.

Dua edelim ki, efendimizin MAHMUDİYE(asansör, mobile kat, mobile makamı) yükselsin.

Page 91: Zigzag Cennet Cehennem 03

Allah dileseydi, Tüm peygamberleri İsmail soyundan çıkarırdı. Ama bir tek RESULULLAH'ı çıkardı. Arapları aşağıladı biteviye... Allah'ımızın ARAPLARLA bir işi yok, bu artık iyice belli oldu.

Resulullah bizim dualarımıza ve BEN HANS'ın da tırnağına kurban olduğum EFENDİM resulullah'ın duasına ihtiyacı var.

En makbul din HANİFLİK ise En makbul DUA da HANİFLERDEN gelir.

Düz mantık budur.

Rabbi Zıdni ilmi!

(agenda)

İki parça halinde (Sanal olan ile dört parça halinde) 4 x % 50 Arş'ın dört direğidir. Arş'ın en dibinde ise Levhi Mahfuz bulunur.

Arş yedi tabakadır ve bu haliyle bir DVD gibi üstüste ve çok boyutlu olarak kayıt sistemidir

Levhi Mahfuz bunun İKİ boyutlu olanıdır. (Disk yüzeyi gibi) Kürsü ise bu RAKİM yüzeyin Stereo ya da Holografik üç boyutlusudur.

<> 79- Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmuda(şefaat makamına) göndermesi kesindir.

<> İsrâ/79 "~asâ inne yeb~aseke Rabbüke maqâmen mahmûden"

Gördünüz mü: Orada UMULUR Kİ diyor. Makamı Mahmud'a yükseltilirsin. Ama vaad etmiyor Allah. Üstelik Makamı Mahmud Sabıkun (Naim) da değil Adn içinde (Aden, Eden vb.)

<> 80- (Ey Muhammed!) De ki: "Rabbim! Beni, takdir ettiğin yere gönül rahatlığı ve huzur içinde koy ve çıkacağım yerden de dürüstlükle ve selametle çıkmamı sağla. Bana katından yardım edici bir kuvvet ver."

Evet benim söylediklerim ile bu son yazdığını bir birleştiriver. Resulullah şefaat arıyor. Resulullah Makamı Mahmud'a razı Yani firdevs ve Aden gibi cennetlere razı...

Sabıkun'dan HABERSİZ gibi davranıyor. Oysa Allah onu uyarıyor "Atan İbrahim'in dininden ol" diye Makamı İbrahim'i teklif ediyor Allah resulüne.

Ama Resul HABERSİZ GİBİ. Bir alt kattaki Cennetin en yüksek yerini istiyor. Hızır Musa'yı katillikten kurtardı. O günahsız bir peygamber oldu... Resulullah'ı yüksek makamdan men eden şey Abese suresidir.

Page 92: Zigzag Cennet Cehennem 03

"Allah'tan başka SİZLE K İ M şefaat edecektir?"

"Haydi bakalım getirin o şefattçilerinizi de şefaat etsinler!"

gibi ayetlerden ALLAH'IN adının Şifacı olduğunu ve eylemin adının da Şefaat olduğunu anlıyoruz.

<> Zümer 44: De ki: "Şefaat, tümden Allah'ındır". ...

Allah kimine baştan ŞEFAAT ETMİŞTİR. (İbrahim, İdris vb.) Kiminde de şifacılığını ortaya çıkarmıştır: (Hz. İsa'nın şifacılığı, Lûkman vb.)

Onlar dışında ALLAH'TAN BAŞKA HİÇ KİMSE şefaat edemez. Yani Allah bazılarına BAŞTAN şefaat etmiştir. İdris mesela... Sorgusuz Cennetine gitmiş, ve HURİ olarak benliğine dönmüştür.

Onlar (ve huriler ) asla yargılanıp cehenneme gitmezler. Allah ne fikir değiştirir ne de vaadinden döner! (Mahvolurduk o zaman)

Bu cevap yeterli mi Şefaat için ????

Resulullah efendimiz bizim DUAMIZA MUHTAÇ... Allah ve melekleri O'na DUA ediyorlar... Ey iman edenler siz de edin...

EDİN Kİ benim RESULÜM, kurban olduğum resulullah SABIKUN&A GİTSİN!

<> Şüphesiz, Allah ve melekleri Peygambere salat ederler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona selam verin. (AHZAB /56)

Dua edin. Çok dua edin. O'na kesintisiz (Süregen, dualarımızla ebedi devam eden) ecir var. Resulullah dualarımıza muhtaç. (elbette bizler de)

Namaz kılın ve Resulullah'a "Salat+selam" deyin... Eğer Rabbimiz bunu SELAM+SELAM haline çevirirse... İşte O da Sabıkun'a İTHAL olacaktır. Mahmudiye Sabıkun ile Cennet'in teğet noktasıdır.

Resulullah'a maun namazlar ve dilde göstermelik salatüsselam VIZGELİR. Allah onları tersler... Milyarları tersliyor...

Resulullah HANİF MİLLETİN DUASINA

Page 93: Zigzag Cennet Cehennem 03

m u h t a ç

SİZİN DUANIZA MUHTAÇ

Sizin buzlarınızdan ona giden TEMENNİYE muhtaç

Resulullah ŞEFAATE muhtaç

Bunu idrak edin. Resulullah'ı EN İYİ YERE sadece HANİFLERİN DUASI getirir. Kuru kalabalık on milyar (ölenler de dahil) müslümanın duası değil.

Hanif NAMAZ kılmalı... KILIN! Niyet edin sureyi okuyun kadei ahirede (iki rekat sonunda) zammı sureyi okuyun. Selam ve selam deyin (sağa sola selam CENNET lafıdır) ve sonra elleriniz açın. Resullullah'a dua edin+ kendinize.

Namazı HERKESE öğretmeliyiz: Kur'an'daki namazı... İbrahim atamızın patentindeki ORİJİNAL namazı. Ayıklayın Emevi bidatlarını, atın tören laflarını, namazı bozan herşeyi atın...

İki rekat kılın ama TAM KILIN. O zaman Hanif'in duası kabul olur...

RESULLULAH ŞEFAAT BEKLİYOR.. Yani zannettiğimizin/öğretilenlerin TERSİ... Zaten ben ters bir adamım...

BÖLÜM 38

DİN GÜNÜ

"DİN İÇİN Mİ VARIZ?"

yoksa din ARAÇ insan AMAÇ olduğuna göre

"DİN Mİ BİZİM İÇİN VAR?"

DİN BİZİM İÇİN VAR.

Dünyada meşrebimizin yöntem biçimine DİN diyoruz. Ama aslolan din değil D İ N G Ü N Ü ... YewmidDİN. O da dünyada değil! DİRİLİŞTE... kurulacak olan düzenin ilk günü YEVMİDDİN. Bir gün ki bin yıl! Aman Yarabbi... 365 bin tane gün. İnsan ömrü 100 yıl olsa bile tam on tane insan ömrünü ucuca ekliyorsunuz.

Page 94: Zigzag Cennet Cehennem 03

<> el yewmu l âkhir = yewmu'd-dîn mi?

Ahir=SON ile

<> Farklı görecelilikler söz konusu olduğunda o ortamda bulunan canlılar için böyle bir süre gayet doğal bir süre olur değil mi ?

Elbette doğal olurdu ama... Güneş bir MIZRAK BOYU başımızda ve Cehennem de yalazlarıyla bizi yalamasaydı, o gün normal olurdu. Ama değil... O gün bir dehşet günü... Haşa Allah Zalim değil!!!!!!! "Ama onlar nefslerine zulmediyorlardı" diyor Allah'ımız.

Bunu biraz açalım:

Biliyorsunuz Cehennem'in en üst katı ZEMHERİR soğuğu (Mutlak soğuk derece) böylece burada SOĞUK AZABI vardır. Cehennem aslında budur. Ammma

<> 0 kelvin=-273 C

<> -274 derece Celcius

Evet sıfır kelvin...

<> -1 kelvin=cehennem

Duymuşsunuzdur, Cehennemin enüst katmanında "ZEMHERİRİYE" azabı var. Yani Cehennem dediğimiz yer soğuk bir ortam...

Ammmmaaaaaa YAKITI (-1 Kelvini)

Oraya götürüp de orayı tutuşturan kim? Kim kendini kundaklamış ve yangına atmış? Allah mı ona eziyet ediyor? Yoksa O mu nefsine eziyet ediyor. Niçin bir bidon benzinle oraya gidiyoruz anlamıyorum? Niçin kendimizi tutuşturuyoruz?

Kutupta ateşin olmadığı yerde "ATEŞ" götürüyoruz ve kendimizi yakıyoruz. Allah bize eziyet etmiyor. Biz kendi nefsimize zulmediyoruz...

Cehennemi kızıl ateşe boyayan da Cenneti yeşil zümrüt'e boyayan da biz değil miyiz? İkimiz de aynı kişi değil miyiz?

Page 95: Zigzag Cennet Cehennem 03

Hani demiştim ya, alın bir HURİ'yi koyun cehennem, bu kadar iğrenç bir görünüş daha bulamazsınız.

<> ama olayın özüne baktığımızda Allah-ü Teala da bundan haberdar wesenaryonun bu noktaya gelmesi onun bilgisi dahilinde deil midir ?

Kader yanıtına sonra geleceğim, şimdi bu konuyu biraz ilerletelim:

Cehennemdeki iğrenç teke, irin ve gaita kokularını alınız, getiriniz Cennet'e (Ters polarizleyin) adı Miskü amber... CENNET kokusu.

Seslerin en çirkini olan eşek sesini (Lokman suresi) alıp cennete koyun: 7 değil 7 trilyon notadan oluşmuş en güzel ses olacaktır,. Özetlersek.

Cennet ve cehennem birbirine zıt (Biri gravitik diğeri levitik) iki ortam.

Bir nesneyi (Koku, tad, insan, ses, yüz-güzellik vb) iki ortamdan hangisine korsanız ona göre güzellik-çirkinlik ya da temizlik-pislik kavramları oluşuyor.

Kevser şarabı(Şerbeti) öteki adıyla İRİN nehri

Tuba ağacı ve muhteşem meyveleri öteki adıyla "ZAKKUM"...

Bunu neye benzetiyorum biliyor musunuz? Allah "KOYU YEŞİL İRİ GÖZLÜ" hurilerden söz ediyor.

"Mücrimler simalarından tanınır da canları alınırken, sanki gökyüzüne çekiliyormuş gibi göğüsleri daralır. Onlar Deve iğne deliğinden geçmedikçe Cennet'e giremezler"

Suçlular perçemlerinden ve topuklarından yakalanırlar. İşte bunlar KEHF'in DARALTILDIĞI ayetler...

M7676

Din hulusi kalbimizdedir. Parti ve rejim değildir. Öyle olsaydı tüm fars mollaları sorgusuz cennete girerlerdi.

Çünkü DİN GÜNÜ BU DÜNYADA ASLA KAT'A KURULMAYACAKTIR. Tıpkı Allah'ı hiç kimsenin görmemesi gibi...

Page 96: Zigzag Cennet Cehennem 03

Allah indindeki en güzel din olan HANİFLİK bile bizim için var. Biz haniflik kurumu için yokuz. Haniflik Sabikun'a kalkan bir ARAÇTIR. Amaç sensin YOLCU!

Herşey HOLOGRAMDIRDünya yaşamı bir HAYALDİR

hayal olmayan tek varlıkALLAH'tır

<> [031.028] [E0] Sizin yaratılmanız da, ba'solunmanız da ancak tek bir nefis gibidir. Hakikat Allah, semîdir basîdir.

La mewcude illa HU! Allah ruhundan üfledi, yer ve göğü ayırmış/evreni şişirmiş oldu. O şişmeye>>>HOLOGRAM/hayal diyoruz. Rüya deyin, hülya deyin. Bilimsel tek adı var:HOLOGRAM

Yani biz bir hayal yaşıyoruz. Bizler birer hayaliz. Sadece quantlardan kurtulup tek şey (tekparça BEN) olduğumuzda GERÇEK olacağız. İster Cehennem deyin ister Cennet deyinOrada gerçek olacağız.

Çünkü ömür kısıtlı bir HAYAL, fakat HAYAT ise EBEDİ'dir.

Allah'da ebedi olduğundan=Gerçek olduğundan, bizler de o gün (Din günü) GERÇEK OLARAK dirileceğiz. Rüyadan/hologramdan hayalden uyanmış olarak dirileceğiz-ebediyen diri kalacağız-

Çünkü o gün gök-yer olmayacak.

Yani BALON olmayacak.

Balon===========Hologram

Arz dümdüz uzatıldığında

bir mahşer/ayna olduğumuzdagök ve yer olmayacağından

HAYAL/HOLOGRAM da olmayacak.Allah'ı hissediyor musunuz?