MOSiKi MECMUASI
Mecmuanın ilk sayılarında Türk ve Batı müziğiyle ilgili makalelere yer verilirken zamanla ağırlık Türk mOsikisine kaymaya başlamış ve bir müddet sonra tamamen Türk mOsikisi makalelerinin yayımlandığı
bir mecmua hüviyetini almıştır. Derginin yazı işleri müdürlüğünü sırasıyla A. İhsan Tayşılı , Laika Karabey, Emin Karabey, Feridun Darbaz, Etem Ruhi Üngör, Mehmet Güntekin, Özgür Tarhan yapmıştır.
Türk ve Batı m Osikisi tarihi, makamlar, usuller, formlar, mOsikinin f izik ve edebi yönleri, ses sistemleri, çalgılar, biyografi, bibliyografya, klasik, dini, askeri mOsikiyle halk mOsikisi ve folklor gibi konular etrafında şekillenen mecmuanın içeriği haber- aktüalite, röportaj, anket, tenkit ve polemikler le desteklenip zaman zaman fotoğraflarla da zenginleştirilmektedir.
Hüseyin Sadeddin Arel'in müzik politikasından müzik tarihine kadar pek çok makalesi bu mecmuada yayımlanmıştır. Sumer, eski Yunan, Hint, Arap ve Türk mQsikisine dair konuları içeren "MQsiki Tarihi" ve "Armoni Dersleri". EbQishakzade Esad Efendi'nin Atrabü'l-asar'ının bazı kısaltmalarla "Türk Bestekarlarının Tercemeihalleri" başlığı altında neşri (sy. 9-24)
bunlar arasında sayılabilir. Arel bazı yazı
larında Arı , Asma, Gerigören, Gülümser. Kimo, Nişancı, Susak Emre ve Tanık gibi takma adlar kullanmıştır. Yine başta ,
Arel'in Temmuz 1948'de kurulan İleri Türk MOsikisi Konservatuvarı'nda verdiği ders notları olmak üzere bir kısım eserler Mılsiki Mecmuası'nda tefrika edildikten sonra kitap halinde neşredilmiştir. Arel'in 1-83. sayılarda aralıklarla tefrika edilen Türk Musikisi Nazariyatı Dersleri (İstanbul ı 968; Ankara ı 99 ı, ı 993) ve Türklük mecmuasının ardından Mılsiki Mecmuası'
nın 16-58. sayılarında yayımlanan Türk Musikisi Kimindir? (İstanbul ı 969; Ankara ı 988) adlı kitaplar yanında Rauf Yekta Bey'in Encyclopedie de la musique et dictionnaire de conservatoire'da adlı ansiklopedisinde yer alan "La Musique Turque" başlıklı maddesi Orhan Nasuhioğlu tarafından Türkçe'ye çevrilerek bu mecmuada tefrika edildikten sonra Türk Musikisi adıyla yayımlanmıştır (İstanbul 1986).
İlk sayısından itibaren neşrettiği notalarla Türk mOsikisi repertuvarına büyük katkıda bulunan Mılsiki Mecmuası'nda pek çok araştırma ve inceleme de yayımlanmıştır. Bunlardan bazıları şöylece sıralanabilir: Halil Can, "Türk Dini MOsikisi Ders Notları" (sy. 29ı-294 , 296-297, 300,
308-309, 3ı6), "Türk MOsikisi Lügatı " (1,
264
nr 3-22) ve "Dini Türk MOsikisi Lügatı"
(sy. 218-226); Yılmaz Öztuna, "Türk MOsikisi Lügatı" (sy. ı 5-91 ); Etem Ruhi Üngör, "Halk Çalgılarımız Üzerine İnceleme Gezi Notları" (aralıklarla sy. 247-300); "Türkler'de MOsiki Aletleri" (Hedwig Usbeck'in istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde hazırladığı mezuniyet tezi) (sy. 235-243, 245-260); Altan Araslı, "Azerbaycan, Kırım ve Tatar MOsikisi" (sy. 259-282); Ali Ufkl Bey'in Haza Mecmıla-i Saz ü Söz adlı eserindeki güttelerin Cafer Ergin (aralıklarla sy. 233-324)
ve Halil İbrahim Şener (aralıklarla sy. 373-
407) tarafından Latin harflerine çevirisi.
Mecmuanın 1-300. sayılarının yazar adlarına göre fihristiyle ( sy. 30 ı-302) 1-364. sayılarının konu fihristi (sy. 365-368) yapıl
mış. ayrıca bazı özel sayılar çıkarılmıştır.
Özel sayıların bir kısmı şunlardır: Mevlana (sy. 142), Halil Can (sy. 283-284, 2. bs, sy. 290), Karagöz MOsikisi (sy. 310-31 I),
İbn Sina (sy. 369), Rahmi Bey (sy 376),
Münir Nurettin Selçuk (sy. 379), Şevki Bey (Uşşak Şarkıları, sy. 387-388), Refik Fersan (sy 392), Yekta Aklncı (sy 400), Osmanlı ve MOsiki Özel Sayısı (sy. 465) .
Bugüne kadar Musiki Mecmuası'nda en çok makale Etem Ruhi Üngör tarafından yazılmış, onu Laika Karabey takip etmiştir. Çeşitli dönemlerde mecmuanın ya-
fv1Qsiki Mecmuası'nın yeni dönem sayılarından birinin kapağ ı
zı kadrosunda yer almış diğer isimlerden bazıları şunlardır: Ali Rıza Avni, Ayhan Zeren, Bedil N. Şehsüvaroğlu, Cahit Atasoy, Cahit öney, Cahit Öztelli, Cinuçen Tanrıkorur, Donald S. Hoffman, Edip Özışık, Ercüment Berker, Ekrem H. Karadeniz, Eugenia Popescu Judetz, Gültekin Oransay, Hakkı Süha Gezgin, Halil Bedil Yön etken, Hayri Yenigün, İhsan Hisarlı , İsmail Baha Sürelsan, Kemal Emin Bara, Kemal ilerici, Karl Signell, Kurt Reinhard, Mehmet Güntekin, Mesut Cemi!, Mustafa Yeşil, Osman Şevki Uludağ, Sadi Yaver Ataman, Sabahattin Volkan, Salih Murat Uzdilek, Mehmet Suphi Ezgi, Süleyman Arısoy, Süreyya Agayeva, Tümer Çepni.
BİBLİYOGRAFYA :
Hüseyin Sadeddin Are!, Türk Masıkisi Nazariyatı Dersleri (haz. Onur Akdoğu). Ankara 1991, hazırlayanın önsözü, s. Xl!; Haydar Sanal, "Are!, Hüseyin Sadeddin", DİA, lll , 353; Ferruh Gençer, "Musiki Yayımcılığı", DBİst.A, V, 540.
L
L
li! NURi ÖZCAN
MÜSİKI-i OSMANi
(bk . DAAÜLMÜSİKI-i OSMANİ).
MUSIL, Alois (1868-1944)
Çek şarkiyatçısı.
_j
_j
Bugün Çek Cumhuriyeti sınırları içinde kalan Bohemya'nın Rychtarov şehrinde doğdu. Olomouc Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra 1891 yılında papaz olarak göreve başladı. 189S'te ilahiyat doktorası yaptı ve Kudüs'e gidip Dominiken Kitab-ı Mukaddes Okulu 'nda ders verdi. 1896 ve 1897'de Kitab-ı Mukaddes'te bahsi geçen yerleri tesbit etmek amacıyla Mısır, Filistin, Ürdün ve Güney Suriye'de masraflarını Çek İlimler ve Sanatlar Akademisi'nin karşıladığı arkeolajik arazi araştırmaları gezisi yaptı, özellikle Petra ve çevresindeki kalıntılar üzerinde yoğunlaştı. 1898 yılında Viyana Akademisi tarafından tekrar Petra bölgesine gönderildi. Bu çalışmaları dört yıl sürdü, bu arada Kusayru Amre, TQta, Bayir ve Muvakkar çöl kasırlarını keşfetti. Dolaştığı bölgelerde ayrıca bedevi Arap kabilelerinin sosyal hayatlarıyla yakından ilgilendi ve etnografik, folklor ik araştırmalar yaptı . 1908'de yine Çek İ lim ler ve Sanatlar Akademisi'nin imkanlarıyla Kuzey Arabistan'da araştırmalar yapan Musil aynı yıl Olomouc Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde doçent. 1909'-
Alois Musil
da Viyana Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde profesör oldu. Bundan sonraki arazi çalışmalarında arkeoloji yanında haritacılığa da ağırlık verdi; Danimarkah seyyah Carsten Niebuhr ve heyetinin öncülük ettiği Ortadoğu topografya çalışmalarını en yüksek noktasına ulaştırdı. Çizdiği haritalarla ilgilenen Viyana Askeri Coğrafya Enstitüsü kendisine çeşitli imkanlar tanıdı; yeni seyahatler yapmasına ve çalışmalarını yayımlamasına yardımcı oldu. Bu arada enstitü, onun çalışmalarına dayanarak bölgenin deniz seviyesinden olan yüksekliklerini ve Lut gölü civarındaki alçaklıklarını tesbit etti. Musil Hicaz demiryolu projesinde de önemli görevler aldı. ingiliz Deniz Kuwetleri'nin haritaianna dayanan bilgilerin eksik tarafları onun yardımlarıyla tamamlandı. 1920'de Prag Üniversitesi'ne tayin edildi. 1920'1i yıllarda araştırma gezileri dışında ingiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde bulundu.
Musil, 1. Dünya Savaşı'ndan önceki yıllardan itibaren Ortadoğu'nun dünya siyasetinin odak noktası olmasından dolayı gezdiği yerlerde halkın siyasi görüşleriyle de ilgilenmiş ve elde ettiği bilgileri yayınlarıyla Batı dünyasına aktarmış, bunu yaparken de bilim adamı tarafsızlığını korumuştur. öte yandan çalışmalarının kapsamını genişleterek özellikle 1934-1941 yılları arasındaki yayınlarında bir taraftan Libya, Fransız Sudanı (Mali). Sudan ve Etiyopya'ya, diğer taraftan Türkiye, İran. Afganistan ve Hindistan'a kadar olan toprakları konu edinmiş. böylece Batı dünyasının yalnız Ortadoğu'ya değil bütün İslam dünyasına açılan önemli bir penceresi olmuştur. Şarkiyatçılığın en önemli isimlerinden biri ve bazı uzmanlık alanlarında ilk yol göstericisi olan Musil. 12 Nisan 1944'te öldüğünde Arap İlimler Akademisi (Dımaşk) dahil Avrupa ve Amerika'nın önde gelen ilim akademilerine üye seçilmiş. birçok üniversite tarafından şeref doktorlu-
ğuyla, birçok kuruluş tarafından da madalya ve çeşitli ödüllerle taltif edilmiş bulunuyordu.
Eserleri. Kusejr 'Amra und andere Schlösser östlich von Moab (1-11, Vienna 1902, 1907); Sieben samaritanische Inschriften aus Damaskus (Vienna 1903); Arabia Petraea (I-IV, Vienna 1907-1 908); Zur Zeitgeschichte Arabiens (Leipzig 1918); The Northern Heğaz: A Topographical Itinerary (New York 1926); Arabia Deserta: A Topographical Itinerary (New York 1927); The Middle Euphrates: A Topographical Itinerary (New York 1927); Palmyrena: A Topographical Itinerary (New York 1928); N orthem Neğd: A Topographical Itinerary (New York 1928); The Manners and Customs of the Rwala Bedouins (New York 1928); Poust' a Oasa. Nova Arabie (Prague 1934}; Lev ze Kmene Judova. Nova Habes (Prague 1934); Mezi Eufratem a Tigridem. Novy Irak (Prague 1935); Dar Nitu . Novy Egypt (Prague 1935); Pod Himalajemi. Nova Indie (Prague 1936); Zeme Arijcu. Novy Iran. Novy Afghanistan (Prague 1936); Zaslibena zeme. Nova Palesiina (Praha 1937); Od Libanonu k Tigridu. Nova Syrie (Praha 1938); V Negebu (Praha 1938); Na Hermonu (Praha 1939); Italie v Africe. Nova Libye (Praha 1939); Most do Asie, Now~ Turecko (Praha 1940); Novy zivot (Praha 1940); S kocovniky pouste (Praha 1941 }; Stara Ethiopie. Novy Sudan (Praha 1941 ); Krizak (Praha 1943).
Musil'in müstakil olarak basılmış haritalarıyla (A Map of the Northern Hegaz. 1:500.000 INew York 19261; A Map of Northern Arabia. 1:1.000.000 INew York 1926J; A Map of Southern Mesopotamia. 1:1.000.000 INew York 19271) ilmi dergilerde yayımianmış çeşitli makaleleri ve müsvedde halinde kalmış başka eserleri de bulunmaktadır. Makaleleri içinde özellikle Zahranicni politika (yabancı politika) dergisinde yayımlanmış. içlerinde Türkiye üzerine olanların da bulunduğu aşağıdakiler, 1920'li yıllardaki İslam ülkelerinin durumunu objektif biçimde Batı'ya açıklamasından dolayı büyük önem taşımaktadır: "Veci indicke" (Hindistan hakkında lll 11924]), "Veci afganske" (N 11925]), "Veci arabske" (N 11 9251). "Veci perske" (IV [1925]) , "Veci Turecke" (V 119261), "Veci syrske" (YIII927Jl, "Veci irckke" (VII ı 1928]), "Kral Amanullah" (VIII II 929 J). "Reformnf dil o Mustafa Kemala" (IX 119301), "V. Indi i mezi poradani londynskyrni" (Hindistan ve Londra Konferansı hakkında X 119311 ).
MU SKA
BİBLİYOGRAFYA :
J. Fück, Die Arabischen Studien in Europa, Leipzig 1955, s. 260-265; Necib eı-Akiki , el-Müs· teşri~ün, Kahire 1980, lll , 239; J. Rypka, "Alois Musil }une 30'h, 1868-June 300'", 1938", Ar. O, X (ı938), s. 1-34; a.mlf., "Alois Musil", a.e., XV ( 1946), s. 1-VIIl; Michael Avi- Yonah. "Musil, Alois (1868-1944)", EJd., XII, 715-716.
~ MusTAFA L. BiLGE
MU SKA
İnsanı kötü güçlerin etkisinden koruduğuna
veya kısmet sağlarlığına inanılan, farklı biçimlerde ve taşınabilir nitelikte
L nesnelere verilen ad.
_j
Sözlükte "yazılı şey" anlamına gelen Arapça nüsha kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Çoğunlukla insanlar tarafından taşınan. bazan da belli rnekanlara yerleştirilerek kötü güçlerin etkisinden koruma sağladığı kabul edilen muska, prehistorik 1 çok tanrılı dinlerden tek tanrılı diniere kadar pek çok inançta yaygınca görülen büyü ile yakından alakah kült nesnelerinden biridir. Taşıdığı mana bakımından muskanın antik dinlerden günümüze kadar fazla değişmeden geldiğini söylemek mümkündür. Buna göre muska, sahip olduğuna inanılan sihrl güç (mana) aracılığıyla taşıyan kişiyi hem kötülüklerden koruyan hem kısmet getiren, çoğunlukla bir nesneden, bazan da yazı veya sembol şeklindeki gizemli karakterlerden oluşan özel objeleri ifade eder.
Dinler tarihi çalışmalarında muska kategorik olarak büyü kavramıyla alakalandırılır. En basit tanımıyla büyü, özel birtakım metotlar aracılığıyla herhangi bir fenomeni veya olayı etkileme, değiştirme ya da dönüştürme özelliklerini haiz dinsel bir eylemdir. Büyü, daha çok bu konuda uzmanlaşmış kişiler tarafından tapınak gibi kutsal mekanlarda özel ritüeller eşliğinde icra edilirdi. Muskayı bu uygulamadan farklı kılan en önemli özellik onun insan tarafından taşınabilir olmasıdır. İptidal insanın sahip olduğu, "Benzer, benzeri etkiler" mantığı büyü kavramının temelini oluşturur. Buna göre muska hangi varlığa karşı koruma sağlayacaksa ya o varlığa benzer bir şekilde yapılmalı ya da ondan bir unsur taşımalıdır. Böylece muska haline getirilen nesneye sahip olmak, muskanın kendisine benzetildiği meş'um varlığa da hükmetmek anlamına gelecektir. Muska yapma faaliyeti muhtemelen böyle bir zihinsel düzlem çerçevesinde başlamıştır.
265