1
ERKEK HĠPOGONADĠZMĠ
Ġngilizce Aslından Çeviren ve Yayına Hazırlayan : Uğur AYDOĞAN
Gazi Üniversitesi
ANKARA - 2017
2
ERKEK HĠPOGONADĠZMĠ
Hipogonadizm, testosteron eksikliği ve/veya sperm üretiminin olmaması veya yetersiz
olması olarak tanımlanır. Hipogonadizm, testislerde oluşan bir sebepten kaynaklanabilir
(primer hipogonadizm) veya hipotalamus – hipofiz – gonad aksındaki bir sebepten de
kaynaklanabilir (sekonder hipogonadizm). Her iki tip de, doğuştan olabildiği gibi diğer
sebeplerden de kaynaklanabilir (yaşlanma, rahatsızlıklar, uyuşturucu kullanımı, alkol
bağımlılığı, sistemik hastalıklar vs.). Ayrıca, doğuştan gelen enzim eksiklikleri de hedef
organlarda androjenlere karşı direnç oluşturabilir.
Tanı, hormon düzeylerinin belirlenmesiyle konur. Tedavi, sebebe göre değişiklik
gösterir. Genel olarak uygulanan tedaviler, eksik olan testosteronu yerine koyma ve
gonadotropinleri yerine koymadır.
Primer hipogonadizmde testisler Luteinleştirici Hormona (LH) ve Folikül Stimüle
Edici Hormona (FSH) cevap vermezler. Primer hipogonadizmde, testis hücrelerinden yeterli
miktarda testosteron sentezlenemediğinden dolayı LH ve FSH hormonları baskılanamaz.
Bundan dolayı, LH ve FSH seviyeleri normalin üzerinde seyreder. Primer hipogonadizmin en
sık karşılaşılan sebebi Klinefelter sendromudur. Klinefelter sendromunda karyotip 47 XXY
dir, seminifer tübüllerde kusur vardır.
Sekonder hipogonadizm, hipotalamustan GnRH (Gonadotropin Releasing Hormone –
Gonadotropin Salgılatıcı Hormon) salgılanmasındaki bir sorundan kaynaklanır veya hipofiz
bezinin yeteri kadar FSH ve LH hormonlarını üretmemesinden kaynaklanır. Sekonder
hipogonadizmde, testosteron seviyeleri düşüktür ve LH, FSH seviyeleri de düşüktür. Bazen
LH ve FSH seviyeleri anlamsız bir şekilde normal olabilir.
Herhangi bir sistemik hastalık geçici olarak sekonder hipogonadizme sebep olabilir.
Bazı hipogonadizm olguları primer ve sekonder sebepleri içerebilir. Buna çoklu tip
hipogonadizm denir.
3
Hipogonadizmin Sebepleri
Hipogonadizmin sebepleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tip DoğuĢtan Gelen Sebepler Diğer Sebepler
Primer
-Klinefelter Sendromu
-Anorşi (Testis Yokluğu)
-Kriptorşidizm (İnmemiş Testis)
-MiyotonikDistrofi (Kasların
Erimesine ve Zayıflamasına
Sebep Olan Hastalık)
-Testosteron Sentezi İle İlgili
Enzimlerin Eksikliği
-Leydig Hücrelerinin
Gelişmemesi veya Yetersiz
Olması
-Noonan Sendromu
-Kemoterapi
-Radyoterapi
-Testis enfeksiyonları
-Yüksek dozda anti –
androjen ilaçların
kullanılması
Sekonder
-İdyopatik Hipogonadotropik
Hipogonadizm
-Kallmann Sendromu
-Prader – Willi Sendromu
-Akut sistemik
rahatsızlıklar
-Hipopituitarizm
-Hiperprolaktinoma
-Hipofiz bölgesinde
demir birikmesi
-Cushingsendromu
-Siroz
-Obezite
Çoklu Tip -
-Yaşlanma
-Alkol
-Sistemik Hastalıklar
(Üremi, Karaciğer
Yetmezliği, AIDS, Orak
Hücre Anemisi)
-İlaçlar (Etanol,
kortikosteroidler)
-Uyuşturucu Kullanımı
4
Testosteron eksikliğinin başlangıç yaşı klinik tabloyu belirler : doğuştan, çocukluk
çağında başlayan, yetişkinlikte başlayan.
Doğuştan hipogonadizm hamileliğin birinci, ikinci veya üçüncü üç aylık sürecinde
olabilir. Birinci üç aylık süreçte oluşan doğuştan hipogonadizm, erkeklerin cinsiyet olarak
yetersiz gelişimine sebep olur. Testosteron hormonunun tamamen yokluğu bireyde dişi genital
organlarının oluşmasına sebep olur. Testosteron hormonunun kısmi olarak yetersiz olması
durumunda bireyde dış genital organlar şekil itibariyle belirsiz olurlar, hipospadias vb.
durumlar da gözlemlenebilir. İkinci üç aylık süreçte ya da üçüncü üç aylık süreçte testosteron
hormonunun eksik olması inmemiş testise ve mikropenise sebep olur.
Çocukluk çağında başlayan testosteron eksikliği ergenliğin gecikmesine kadar
anlaşılamaz. Hipogonadizm tedavi edilmezse ikincil cinsiyet karakterleri (erkek tipi kas
gelişimi, sakal gelişimi vs.) oluşmaz. Hastalığa sahip erkeklerde kas gelişimi gözlemlenmez,
ses tizdir, testislerin içinde bulunduğu kese (skrotum) gelişmemiştir, penis ve testisler
gelişmemiştir, kasıklarda ve koltuk altlarındaki kıllar seyrektir, vücut kılları yok denecek
kadar azdır. Jinekomasti (erkekte kadın tipi meme büyümesi) görülebilir.
Önikoid vücut yapısı oluşabilir. Önikoid vücut yapısı epifiz plağının kapanmaması
nedeniyle kemiklerin sürekli uzamasından dolayı olur.
Yetişkinlikte başlayan testosteron eksikliğinde gözlemlenen sorunlar, bireyin ne kadar
süreyle ve ne kadar miktarda hormondan yoksun olduğuna göre ortaya çıkar. Azalan cinsel
istek, sertleşme problemi (erektil disfonksiyon), zihinsel becerilerde zayıflama, uyku
bozuklukları, dolaşım sisteminde dengesizlikler, ruh halinin değişmesi (depresyon, sinir vs.),
gibi belirtiler görülür. Şu belirtiler ise, testosteron eksikliği tedavi edilmezse gözlemlenir :
yağsız vücut kitlesinde azalma, iç organlarda yağlanma, testislerin körelmesi, kemiklerin
mineral yoğunluklarında azalma, jinekomasti. Testosteron eksikliği kalp sağlığı açısından da
risk teşkil etmektedir. Koroner arter hastalıklarını tetikleyebilir.
Teşhisin konması için öncelikle LH, FSH ve testosteron hormonlarının kandaki
seviyelerine bakılmalıdır.
5
Hastayı Primer ve Sekonder Hipogonadizm Açısından Değerlendirme
Gelişimsel anormallikler veya geciken ergenlik durumunda, hipogonadizmden
şüphelenilir. Ergenlik çağına girmemiş erkek bireylerde Klinefelter Sendromu mutlaka göz
önünde bulundurulmalıdır. Yetişkinlerde hipogonadizm olduğunu tespit etmek için, tüm
belirtilerin eksiksiz bir şekilde sorgulanması gerekir.
Primer hipogonadizm olduğunda, serum FSH ve LH seviyelerinin çok yüksek olduğu,
total testosteron seviyelerinin ise normal veya normalden düşük olduğu gözlemlenir. FSH ve
LH hormonlarının seviyesi, hipogonadizmin primer mi yoksa sekonder mi olduğunu
belirlemede önemli bir parametredir. Yüksek gonadotropin (LH ve FSH) seviyeleri ile birlikte
normal veya normalden düşük testosteron seviyesi primer hipogonadizme işaret eder. Düşük
gonadotropin seviyesi ve normalden düşük testosteron seviyesi sekonder hipogonadizme
işaret eder.
Normal serum testosteron seviyeleriyle birlikte serum FSH seviyesinin yüksek olması,
sperm üretiminin bozulduğunu fakat testosteron üretiminin normal olduğunu gösterir. Çoğu
zaman hipogonadizmin sebebi klinik olarak bellidir.
Primer hipogonadizmin tanısını koymak kolaydır. Tanının kesinleşmesi için bazen
karyotip analizi yapılarak Klinefelter sendromu olup olmadığı araştırılır.
Total testosteron, total serum FSH ve LH seviyeleri ölçülür.
Total testosteron için normal değerler 300 ng/dL ile 1000 ng/dL arasındadır. Total
testosteron seviyeleri hipogonadizmi doğrulamak amacıyla sabah saat 10.00 dan önce
ölçülmelidir. 50 yaşından sonra, seks hormonu bağlayıcı globin (SHBG) miktarı artar.
Bundan dolayı, bu saatten sonra total testosteron seviyelerini ölçmek, net olmayan sonuçlar
doğurabilir.
Serum serbest testosteron seviyeleri, fonksiyonel testosteron seviyesinin tespiti
açısından büyük önem taşımaktadır. Fakat serum serbest testosteron seviyesini teknik olarak
ölçmek çok zordur ve kullanımı yaygın değildir.
Serum FSH ve LH seviyelerinin normal değerleri ergenlikten önce 5mIU/mL
değerinden küçüktür. Yetişkinlikte ise 5mIU/mL ile 15mIU/mL arasındadır.
Semen analizi üreme tedavisi gören her erkekte yapılmalıdır. Ergenlik çağındaki
erkeklerde ve yetişkinlerde semen örneği, 2 günlük cinsel perhiz sonrası, mastürbasyon ile
toplanır. Semen analizi seminifer tüplerinin fonksiyonu hakkında bilgi verir. Normal semen
örneğinin WHO’a göre normal değerleri şu şekildedir : Miktarın 1.5mL den fazla olması,
sperm sayısının 20 milyon/mL den fazla olması, canlılık ve hareketlilik oranının %50 den
fazla olması.
6
Hastalık Ġçin Tanı Koyma Algoritması
Tanı koyma algoritması aşağıdaki gibidir.
1)Serum FSH, LH ve total testosteron seviyelerini ölç.
2)Eğer FSH ve LH seviyeleri yüksekse ve total testosteron düşük ya da normal seyrediyorsa
primer hipogonadizm olduğunu kanıtla. Bunun için Klinefelter sendromu olup olmadığını
araştır. Eğer sendromun belirtilerinden şüpheleniyorsan karyotip analizine bak. Karyotip
normalse klinik tanı koy.
3)Eğer FSH ve LH seviyeleri düşükse ve total testosteron düşük ya da normal seyrediyorsa
sekonder hipogonadizmden şüphelen. Hastanın ergenlik çağında mı yetişkin mi olduğunu
belirle. Eğer hasta ergenlikte ise GnRH stimülasyon testi uygula. Test sonucunda
gonadotropin seviyeleri artıyorsa gecikmiş ergenlik tanısı koy. Eğer test sonucunda
gonadotropin seviyeleri artmıyorsa hipofiz kaynaklı hipogonadizm teşhisi koy.
4)Eğer hasta yetişkinse hormonlara 6 hafta sonra bir daha bak. 6 hafta sonra normalse geçici
hipogonadizm teşhisi koy. Sistemik rahatsızlıkları araştır. 6 hafta sonra normalin altındaysa
hipogonadizm teşhisi koy. Serum prolaktin ve demir bağlama kapasitesine bak.
5)Serum demir bağlama kapasitesi yüksekse serum demir kapasitesini ölç ve hemokramatozu
araştır.
6)Hastada şu belirtiler var mı? Hipofiz tümörü ile uyumlu belirti, yükselmiş prolaktin
seviyesi, total testosteron seviyesinin 200 ng/dL den düşük olması, hemokramatoz veya
Cushing sendromu. Eğer bu belirtilerden birini gösteriyorsa hipofiz bezi MR veya bilgisayarlı
tomografi çek, hipofiz bezinde tümör olup olmadığını araştır.
7)Cushing sendromu şüphesi var mı? 24 saatlik idrardan kortizol ölçümü yap ya da
deksametazon bastırma testi yap.
7
Sekonder Hipogonadizmin Değerlendirilmesi
Herhangi bir sistemik hastalık geçici olarak testosteron, FSH ve LH seviyelerinin
düşmesine sebep olabilir. Sekonder hipogonadizm olup olmadığının kanıtlanması için,
sistemik hastalık tedavi edildikten en az 4 hafta sonra FSH, LH ve testosteron seviyeleri
ölçülmelidir.
Eğer hasta ergenlik çağındaysa, hipogonadizmi doğrulamak için GnRH stimülasyon
testi yapılmalıdır. Damar içi uygulanan GnRH hormonuna karşılık FSH ve LH seviyelerinin
artması ergenlik gecikmesine işaret eder. Eğer FSH ve LH seviyeleri artmazsa kesin
hipogonadizmdir.
Sekonder hipogonadizme tanı konmasında yardımcı olacak diğer testler serum
prolaktin seviyesinin ve demir bağlama kapasitesinin ölçümüdür. Serum prolaktin seviyesi
hipofiz tümörlerini belirlemek için önemli bir veridir. Demir bağlama kapasitesi ise hipofiz
bölgesinde kalıtsal bir hemakromatoz olup olmadığını belirlemek için kullanılır.
Tümör olup olmadığını belirlemek için MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ve BT
(Bilgisayarlı Tomografi) ile Sella Turcica bölgesinin taraması şu durumlarda yapılmalıdır :
hastanın yaşı 60 dan küçükse ve hipogonadizmin diğer sebepleri görülemiyorsa, total
testosteron seviyesi 200 ng/dl den düşükse, yükselmiş prolaktin seviyeleri gözlemleniyorsa,
hipofiz tümörüyle uyumlu semptomlar varsa (baş ağrısı, görme sorunları vb.)
Ayrıca, eğer Cushing sendromunun belirtileri de varsa, 24 saatlik idrardan serbest
kortizol ölçümü veya deksametazon bastırma testi yapılır.
8
Hipogonadizm Tedavisi
Tedavi iki şekilde karşımıza çıkar. Eksik olan testosteronun yerine konduğu
testosteron replasman tedavisi veya eksik olan gonadotropinleri yerine koyma tedavisi.
Primer hipogonadizmli hastalar hiçbir hormon tedavisiyle üreme yeteneği
kazanamazlar. Tedaviye yardımcı üreme tekniklerinin de eklenmesi gerekir. Sekonder
hipogonadizmli hastalar ise gonadotropin yerine koyma tedavisi ile çocuk sahibi olabilirler.
Testosteron Replasman Tedavisi*
Dış kaynaklı (hazır) testosteron spermatogenezi bozduğu için sekonder hipogonadizm
hastalarında TRT den kaçınılmalıdır.
Erkeklerde sekonder hipogonadizmin gonadotropin yerine koyma yöntemiyle tedavi
edilmesi testosteron üretimiyle birlikte spermatogenezi de uyarır.
Testosteron replasman tedavisi şu koşullarda uygulanmalıdır : hastada ergenlik
belirtisi yoksa, yaş 15 üstüyse ve sekonder hipogonadizm teşhisi dışlanmışsa
4 aydan 8 aya kadar, uzun süreli etkiye sahip testosteron enantat ayda bir sefer 50 mg
olarak kas içi (IM – Intramüsküler) uygulanabilir. Bu düşük doz boy uzamasını
engellemeyerek vücut kıllanmasını sağlar. Daha ileriki yaşlarda olan ergenler için uzun süreli
etkiye sahip testosteron enantat veya testosteron sipionat 50 mg’dan 100 mg’a, 100 mg’dan
200 mg’a kadar düzenli olarak arttırılarak 2 haftada 1 olmak üzere 18 aydan 24 aya kadar
arttırılarak uygulanır.
Transkütonoz (deri içinden kana geçen) jeller de testosteron replasman tedavisinde
kullanılabilir. Fakat jel formları pahalıdır, temas yoluyla karşıdaki insana geçebilir ve tam
dozu ayarlamak oldukça zordur.
Testosteron eksikliği tanısı konmuş yetişkinler replasman tedavisinden fayda
görebilirler. Tedavi sayesinde kemik mineral yoğunluğundaki azalma durur, kas kaybı
önlenir, dolaşımsal dengesizlikler ortadan kalkar, azalmış olan cinsel istek artar, depresyon
önlenir, ereksiyon sorunu ortadan kalkar. Testosteronun koroner arter hastalıklarında nasıl bir
etkisi olduğu tam olarak anlaşılamamıştır. Testosteron replasman tedavisi koroner arterlerdeki
kan akışını arttırıp koroner arter hastalıklarının riskini azaltabilir. Fakat, testosteron replasman
terapisinin kardiyovasküler etkinliği arttırdığı da unutulmamalıdır.
9
Yetişkinler için tedavi seçenekleri arasında şunlar yer alır.
1)%1 ya da %1.62 lik jel testosteron (Günlük 5 – 10g arası alınır. Günlük 5 – 10 mg lık
testosteron ihtiyacını karşılar.)
2)Koltuk altından uygulanan solüsyon (Günde 1 kez 60 mg)
3)Ağızdan mukozal pastil (Günde 2 kez 30 mg)
4)Burun spreyi (Her burun deliğine günlük 5.5 mg)
5)Transdermal testosteron yaması (Günlük 4 mg)
6)Deri altı testosteron implantı (75 mg/pelet – 6 ya da 8 pelet yerleştirilir – En geç 6 ayda bir
yenilenmelidir.)
7)Kas İçi Testosteron Enantat ya da Sipionat (7 günde bir 100 mg ya da 14 günde bir 200 mg)
Testosteron içeren jeller kandaki hormon seviyesini diğer alternatiflere göre daha
yüksek tutarlar. Fakat intramüsküler enjeksiyonlar ya da transdermal testosteron yamaları
pratikte daha çok kullanılır. Çünkü bu yöntemler daha ucuzdur. Ağızdan mukozal pastil
olarak kullanılan formlar çok verimli değildir.
Testosteron replasman tedavisinin olası yan etkileri şunlardır:
1)Eritrositoz (Derinin kırmızı renge dönmesi)
2)Toplardamarın pıhtılaşmayla tıkanması (Eritrositoz ile ilişkili değil)
3)Akne
4)Jinekomasti
5)Düşük sperm sayısı
Çok nadir olarak prostat büyümesi veya prostat ödemi oluşabilir. Prostat engelleyici
belirtiler nadir olarak görülür.
Eksik olan testosteronun kanda fizyolojik seviyelere ulaşıncaya kadar verilmesi prostat
kanserine sebep olmaz ya da var olan prostat kanserinin yayılmasına sebep olmaz. Testosteron
replasman tedavisi Prostat Spesifik Antijen (PSA) seviyelerinde minimal bir artışa sebep olur.
Hasta rektal muayeneyle ve kanda PSA seviyelerine bakılarak gözetim altında tutulmalıdır.
Eğer testosteron replasman tedavisi sonlandırıldığı halde PSA seviyesi artıyorsa hastaya
prostat biyopsisi yapılmalıdır.
Destek olarak testosteron kullanan erkek hastalar düzenli olarak kontrol edilmelidir.
PSA ve testosteron seviyeleri tedaviye başlandıktan 3,6,9 ve 12 ay sonra ölçülmelidir. Prostat
değerlendirmesi için dijital rektal (anüsten) muayene de yapılabilir. Eğer hematokrit seviyesi
%54 ten fazlaysa ilaç dozu düşürülmelidir. PSA daki bariz artışlarda prostat biyopsisi
yapılmalıdır ve hasta prostat kanseri açısından değerlendirilmelidir.
10
Hipogonadizme Bağlı Kısırlığın Tedavisi
Primer (testiküler) hipogonadizm kaynaklı kısırlıkta hormon tedavisine cevap
alınamaz. Primer hipogonadizmli erkeklerde testiküler sperm miktarı çok azdır, bundan dolayı
spermler mikrocerrahi teknikleriyle toplanır ve yumurtayı döllemek için kullanılır. (Örneğin
intrastoplazmik sperm enjeksiyonu)
Sekonder hipogonadizm kaynaklı kısırlıkta gonadotropin replasman tedavisine cevap
alınması ihtimali çok yüksektir. Testosteron replasman tedavisi hipogonadizmin kısırlık
dışındaki problemlerini çözer. Eğer sekonder hipogonadizm hipofizer kaynaklı ise
gonadotropin replasman tedavisi genellikle başarılı olur. Tedavi eksik olan LH ve FSH
hormonlarının yerine konmasıdır. LH hormonu hCG nin (human chorionic gonadotropin -
insan koriyonik gonadotropini) haftada 3x1500 I.U uygulanmması ile yerine konmuş olur.
FSH replasmanı pahalıdır, hMG (insan menapozal gonadotropini) veya rFSH'ın (insan
rekombinant FSH) haftada 3x150 I.U uygulanması ile olur. Dozlar serum FSH, LH, total
testosteron seviyelerine ve semen analizine göre ayarlanır. Uygulanan dozlar hastadan hastaya
değişiklik gösterebilir. Gerekli sperm sayısı sağlandıktan sonra FSH replasmanı kesilir ve
hCG devam ettirilir.
Hipotalamus kaynaklı hipogonadizme sahip erkeklerin büyük çoğunluğu çocuk sahibi
olmaktadır. Eğer LH ve FSH tedavisi etkisizse pulsatil GnRH replasman tedavisi
(programlanabilir deri altı minipompa aracılığıyla) ile daha etkili sonuçlar alınır. Fakat bu
yöntem pahalıdır ve pratikte kullanılmamaktadır.
11
EK 1 : ÜLKEMĠZDE KULLANILAN ĠLAÇLAR
ÖNEMLĠ NOT : TESTOSTERON REPLASMAN TEDAVĠSĠINDE KULLANILAN
ĠLAÇ FORMLARI AMERĠKA BĠRLEġĠK DEVLETLERĠNDE
UYGULANMAKTADIR!
Ülkemizde koltuk altından uygulanan solüsyon, burun spreyi, deri altı testosteron
implantı ve transdermal testosteron yaması yer almaz.
Ülkemizde Kas Ġçi Enjeksiyon Ġle Uygulanan Testosteron Formları
1) Sustanon 250 mg/ml (1 Ampul)
Testosteron propiyonat - 30 mg
Testosteron fenilpropiyonat - 60 mg
Testosteron izokaproat - 60 mg
Testosteron dekanoat - 100 mg
28 günde 1, 21 günde 1, 14 günde 1 : Enjeksiyon sıklığı hastanın total testosteron seviyeleri
düzenli aralıklarla ölçülerek belirlenir. Genelde başlangıç dozu 28 günde 1 dir. Total
testosteron miktarının referans aralıkta kalmasına bakılır. Eğer yetersiz geldiyse 21 günde 1 e
indirilir. Yine yetersiz geldiyse 14 günde 1 e indirilir. Enjeksiyonları sağlık personeli
uygulamalıdır. Enjeksiyonlar son derece yavaş yapılmalıdır.
2)Nebido 1000 mg/ml (1 Ampul)
Testosteron Undekanoat - 1000 mg/4ml
İlk enjeksiyondan 6 hafta sonra yükleme dozu yapılır. Bu sayede serum testosteron
seviyelerine hızlı bir şekilde erişilmiş olur. Testosteron undekanoat depo testosteron esteridir.
Kanda çok uzun süre kalır. Enjeksiyonları sağlık personeli uygulamalıdır. Enjeksiyonlar son
derece yavaş yapılmalıdır.
Transdermal ġase
1) Testogel 50 mg
Vücudun kılsız bölgelerine (iki kürek kemiğinin arası, omuzlar vs.) sürülerek kuruması
beklenir. Hergün uygulanması gerekir. Partnere temas yoluyla geçme riski vardır. Serum
testosteron seviyelerinin uzun süre stabil kalmasını sağlar. Pahalıdır.
12
Ülkemizde Erkek Hipogonadizmine Bağlı Kısırlığın Tedavisinde Kullanılan Bazı Ġlaçlar
Koriyonik
Gonadotropinler
(HCG)
Rekombinant LH
Türevi
(Koriyogonadotropin
Alfa)
Menopozal
Gonadotropinler
(HMG)
Rekombinant FSH
Türevi
Pregnyl 1500 I.U (3
Ampul)
Pregnyl 5000 I.U (1
Ampul)
Choriomon 5000 I.U
(1 Fkakon)
Choriomon 2000 I.U
(1 Flakon)
Ovitrelle 250 mcg/0.5
ml (Kullanıma Hazır
Şırınga)
Ovitrelle 250 mcg/0.5
ml (1 Flakon)
Menogon 75 I.U (5
Ampul)
Merional 75 I.U (1
Ampul)
Merional 150 I.U (1
Ampul)
Menopur 75 I.U (5
Flakon)
Gonal - F 300 I.U
Gonal - F 450 I.U
Gonal - F 900 I.U
Pregnyl ve Choriomon : Deri Altı ya da Kas İçi (Göbekten insülin ucu ile, kalçadan ya da
bacaktan kas ucu ile yapılabilir.)
Ovitrelle : Deri Altı (Göbekten, bacaktan ya da belden yapılabilir.)
Menogon ve Merional : Deri Altı ya da Kas İçi (Göbekten insülin ucu ile, kalçadan ya da
bacaktan kas ucu ile yapılabilir.)
Menopur ve Gonal - F : Deri Altı (Göbekten, bacaktan ya da belden yapılabilir.)
Tedaviye öncelikle Pregnyl, Choriomon veya Ovitrelle kullanarak başlanmalıdır. Testis içi
(intratestiküler) testosteron miktarı maksimum olduğu zaman (testis geliştiği zaman)
Menogon, Merional, Menopur veya Gonal - F eklenir.
Tedavi süresince düzenli olarak FSH, LH, testosteron, estradiol (E2) miktarına bakılmalıdır.
Tedavinin ilk 12 ayından sonra düzenli aralıklarla spermogram testi (semen analizi)
yaptırılmalıdır.
Not : Pulsatil GnRH replasman tedavisi ülkemizde uygulanmamaktadır.
13
EK 2 : ĠNGĠLĠZCE ASLI
Bilgilerin Orjinaline Aşağıdaki Web Sayfasından Ulaşılabilir
Hazırlayan : Irvin H. Hirsch
Üniversite : Thomas Jefferson Üniversitesi (Thomas Jefferson University)
Web : https://www.merckmanuals.com/professional/genitourinary-disorders/male-
reproductive-endocrinology-and-related-disorders/male-hypogonadism