Upload
cumhuriyet-ueniversitesi
View
578
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
DERİ DUYULARI VE AĞRI FİZYOLOJİSİ
Dr. Ercan ÖZDEMİR
GİRİŞ İç ve dış çevre ile ilgili tüm bilgiler
MSS’ne çeşitli duysal reseptörler ile ulaştırılır
Reseptörler çevrede çeşitli şekillerde bulunan enerjiyi, nöronlarda AP şekline dönüştüren çevireçlerdir
Reseptör terimi sadece duysal reseptörler için değil, aynı zamanda spesifik bir cevabı başlatmak üzere nörotransmitter, hormonlara bağlanan proteinleri tanımlar
2
DUYU ORGANLARI VE RESEPTÖRLER
• Duysal reseptör nöronlarda AP yaratan bir nöronun veya özelleşmiş bir hücrenin parçası olabilir
• Bir reseptör çevresindeki nöral yapıda olmayan hücrelerle birlikte bir duyu organını oluşturur
• Reseptörler tarafından çevrilen enerji şekilleri:Mekanik (dokunma-bası), Isı (sıcaklık dereceleri), Elektromanyetik (ışık) Kimyasal enerji (koku, tad, kan O2 içeriği)
3
DUYU ORGANLARI VE RESEPTÖRLER Duyu reseptörleri belli bir enerji
formuna karşı diğer reseptörlerden daha düşük eşikte yanıt verir
Bir reseptörün spesifik olduğu enerji şekline uygun uyarı adı verilir
Örneğin gözde koni ve basiller için uygun uyarı ışıktır
Reseptörler uygun uyaranın yanısıra diğer uyaranlara da yanıt verebilirler; ancak bu nonspesifik yanıtların eşiği daha yüksektir 4
Duyu Tipleri Bilinçli olarak algılanabilen en az
11 tip duyu yer almaktadır
Buna ilaveten, bilinçli olarak algılamamızın dışında duysal reseptörler de vardır
Örneğin kas iğcikleri kas uzunluğu hakkında bilgi verirken bazı reseptörler arteriyel kan basıncı, BOS'un pH’ı gibi değişkenler hakkında bilgi verirler
5
Duyu Tipleri Duyuları sınıflandırma için kullanılan
sınırlar tümüyle keyfidir ve genellikle oldukça değişkendir
Örneğin koni ve basiller değişik dalga boylarındaki ışık uyaranlara maksimum yanıt verirler ve 3 ana renk için farklı koniler bulunur
Tatlı, tuzlu, ekşi ve acı olmak üzere başlıca dört farklı tip tad duyusu vardır ve her biri farklı tip tad tomurcuğu tarafından algılanır
Korti organındaki farklı grup tüy hücrelerinin uyarılması sayesinde farklı frekanslardaki ses dalgalarının algılanması mümkün olabilir
6
Duyu Organı Sınıflaması Klasik olarak, özel duyular;
Tad, koku, görme, işitme, dairesel ve çizgisel hızlanma'dır
Dokunma ile ilgili duyular deride bulunan reseptörler ile algılanırlar Viseral duyular ise, iç çevrenin algılanması ile ilgili olanlardır. Ağrı
duyusu genellikle viseral duyu olarak sınıflandırılır Reseptörlerin diğer bir sınıflamaya göre ayrılması ise şöyledir:
1) Teleseptörler (uzaklık algılayanlar) uzak mesafedeki olaylar ile ilgilidirler
2) Eksteroseptörler yakındaki dış çevre ile ilgilidirler
3) İnteroseptörler iç çevre ile ilgilidirler
4) Propriyoseptörler herhangi bir anda vücudun konumu ile ilgili bilgi verirler
7
Duysal Reseptör Tipleri
8
Uyaranın Tipine Göre Sınıflama:Nosiseptörler ağrı reseptörleridir
Fotoreseptörler ışığa hassasiyet gösterirler
Thermoreseptörler sıcaklık duyusu algılarlar
Mekanoreseptörler dokunma uyaranlarına cevap veren reseptörlerdir
Kemoreseptör kimyasal içeriğindeki değişimler ile uyarılan reseptörlerdir:
Tad ve koku reseptörleri, Plazma O2 düzeyi, pH ve Osmolalite ile ilgili reseptörler
Baroreseptörler basınca duyarlı reseptörlerdir (aortik ve karotik baroreseptörler..)
9
Yüzeyel Duyu Organları 4 farklı tip yüzeyel duyu:
Dokunma-bası Soğuk Sıcak Ağrı
Deri, değişik tip duysal uç içerir: Çıplak sinir uçları Geniş sinir uçları →
Merkel diskleri ve Ruffini sonlanmaları
Kapsüllü sinir uçları → Pacini cisimciği, Meissner cisimciği ve Krause soğanı
Buna ilaveten duysal sinirler kıl follikülleri etrafında da bulunur
10
Yüzeyel Duyu Organları Geniş sinir sonlanmaları ve kapsüllü uçlar, dokunma uyaranlarına
cevap veren mekanoreseptörler gibi fonksiyon görürler Meissner ve Pacini cisimcikleri → Hızlı, Merkel diskleri ve Ruffini sonlanmaları → Yavaş adaptasyon
gösterirler Kıl folliküllerinin etrafında bulunan sinir uçları dokunmaya aracılık
ederler ve kılların hareketleri dokunma duyusunu başlatır
11
DERİ ve AĞRI DUYUSUNUN YOLAKLARI
Primer afferent nöronların hücre gövdeleri arka kök gangliondadır
Bunlar MS’e girer ve motor nöronlarla polisinaptik refleks bağlantılar kurarlar
12
DERİ ve AĞRI DUYUSUNUN YOLAKLARI Arka boynuzlar histolojik olarak I-VI laminaya ayrılmıştır ve I en
yüzeyde, VI en derine yerleşmiştir Lamina II ve III substansiya jelatinozayı oluşturur
13
Afferent Lif Tipleri Deri duyularını taşıyan 3 tip primer
afferent lif bulunur: Miyelinli AB lifler : Bunlar mekanik
uyarılar tarafından üretilen impulsları taşıyan kalın liflerdir
Miyelinli Aδ lifler : Soğuk reseptörleri ile hızlı ağrıyı aktaran nosiseptörlerden gelen impulslarla mekanoreseptörlerden kalkan impulsların bir bölümünü ileten ince lifler
Miyelinsiz C lifler: Temel olarak yavaş ağrı ve sıcaklıkla ilgili ince lifler
14
DUYSAL YOLLAR İnce dokunma ve durum duyusuna aracılık eden lifler arka
kolonlar içinde medullaya tırmanır ve n. grasilis ve küneatus ile sinaps yapar
Buradan çıkan 2. nöronlar orta hattı çaprazlar ve medial lemniskusu oluşturur ve talamusun ventral posterior çekirdeklerinde sonlanır
Bu sisteme dorsal kolon (lemniskal sistem) adı verilir Bir kısım lifller ise MS’e girer ve orta hattı çaprazlayıp karşıya
geçer ve anterolateral sistemi oluşturur ve ikiye ayrılır:
1)Kaba dokunma ve basınç ventral spinotalamik tract
2)Ağrı ve sıcaklık lateral spinotalamik tract
15
16
Duysal Yollar
17
Kortikal Temsil (1)
Talamus nöronları korteksteki iki somatik duysal alana spesifik şekilde yansır:
Duysal alan I (SI) → postsentral girusta
Duysal alan II (SII)→ silvian yarıkta (lateral serebral sulkus)
Buna ek olarak SI, SII'ye yansır
SI Brodmann'ın 1, 2 ve 3. alanlarına karşılık gelir
18
Kortikal Temsil (2)
Talamik liflerin SI'deki düzenlenişi girusun tepesine dilin, tabana ise başın geleceği ve vücudun diğer tüm bölümlerinin postsentral girus boyunca sıra ile yerleşeceği şekildedir
Kortikal alıcı alanın büyüklüğü o vücut parçasın-daki reseptör sayısına göre oranlanır
19
Kortikal Temsil (3)
Duysal korteksin uyarılması vücudun buna karşılık gelen bölümlerine yansıyan duyulara neden olur
Oluşturulan duyular genellikle keçeleşme, karıncalanma veya bir hareket duyusu şeklindedir
İnce elektrodlar kullanılarak nisbeten saf dokunma, sıcaklık, soğuk ve ağrı duyuları uyandırmak da mümkündür
20
Kortikal Lezyonların Etkileri (1)
SI'in ablasyonu;Durum duyusu ile büyüklük ve biçimler arasında ayırım yapma yeteneğinde azalmaya ve
SlI'de duysal işlem olayında eksikliklere neden olur
SlI'nin ablasyonu; Taktil ayırıma dayalı öğrenmede eksikliklere yol açar
SI'deki bir işlem olayına büyük bir etkide bulunmaz
SII duysal verilerin daha ileri işlenmesi ile ilgili bulunmaktadır
21
Kortikal Lezyonların Etkileri (2)
Deney hayvanları ve insanlarda kortikal lezyonlar duyuları ortadan kaldırmaz
Durum duyusu ve ince dokunma lezyonlardan en fazla etkilenirler
Sıcaklık duyusu daha az etkilenirken ağrıya duyarlık en az etkilenir
İyileşme sırasında ilk önce ağrıya duyarlık geri döner, bunu sıcaklık duyusu izler ve en son durum duyusu ve ince dokunma takip eder
22
Duyu Fizyolojisinin İlkeleri (1)
Her duyu organı belli bir enerji formunu göre özelleşmiştir
Bir duyunun şiddet ayırımı aktive reseptör sayısına bağlıdır
Uyarılma şiddetindeki artış duyunun niteliğine çok az etki yapar
Deri duyularına uygulanan bir diğer ilke noktasal temsildir
Deri, bir kılla uyarılırsa sadece dokunma reseptörlerini örten deri noktalarında duyum uyandırır, bu noktalar arasında kalan bölgede ise uyandırmaz
23
DOKUNMA (1) Dokunma reseptörlerinin en bol
bulunduğu yer parmak ve dudak derisi iken, gövde derisinde azdır
Kıl folliküllerinin çevresinde de çok sayıda reseptör bulunmaktadır
Bir kıl hareket ettiğinde kıl follikülün kenarına göre bir kaldıraç gibi çalıştığından kıllara yaptırılan hafif bir hareket sinir uçları üzerine güçlü bir uyarı oluşturacak şekilde büyütülür
Dokunma reseptörlerinden impulsları MSS’ne ileten Aβ duysal liflerin ileti hızları 30-70 m/s'dir
Bazı impulslar C lifler aracılığı ile de iletilir
24
DOKUNMA (2)
Dokunma bilgisi hem lemniskal hem de anterolateral yollardan iletildiğinden sadece çok yaygın lezyonlar duyuyu ortadan kaldırır
Arka kolonlar tahrip edildiğinde titreşim duyusu ile durum duyusu kaybolur
Lemniskal sistem taşınan bilgi taktil uyaranların ayrıntılı lokalizasyonu, uzaysal formu ve temporal kalıbı ile alakalıdır
Öte yandan spinotalamik tr.da taşınan bilgi kötü lokalize edilen, büyük hacimli taktil duyularla ilişkilidir
25
DURUM DUYUSU Durum bilgisi omurilikte dorsal kolonla
iletilir
Duruma ait girdilerin bir bölümü serebelluma, medial lemniskus ve talamusla kortekse geçer
Dorsal kolon lezyonu ataksi meydana getirir
Vücudun uzaydaki konumu kısmen eklem içi impulslara bağımlıdır
Bununla ilgili yapılar Golgi tendon organı ile sinovya ve ligamanlardaki Paccini’dir
Bu organlardan, dokunma reseptörleri ve kas iğciklerinden kalkan impulslar vücudun uzaydaki konumuna ait bilgileri taşır
26
SICAKLIK (1)
Vücutta 2 tür sıcaklık organı bulunur; sıcak ve soğuk duyu organı
Soğuk noktaların sayısı sıcak noktaların 4-10 katıdır
Soğuk reseptörleri 10-38°C, sıcak reseptörleri 30-45°C’ye yanıt verir
Soğuğa ait afferentler → Aδ ve C lifleri
Sıcağa ait afferentler → C lifleridir
27
SICAKLIK (2)
Duyu organlarının subepiteliyal konumu nedeniyle yanıtları belirleyen şey deri altı dokuların sıcaklığıdır
Metal cisimler tahtadan daha soğuk olarak algılanır
45°C üzerinde doku harabiyeti görülmeye başlar ve alınan duyu ağrı duyusuna dönüşür
28
AĞRI DUYUSU Ağrı duyusuna ait duyu organları
dokularda yer alan çıplak sinir uçlarıdır
Ağrı MSS’ne 2 çeşit lif ile aktarılır:
Bu nosiseptif sistemlerden biri, miyelinli Aδ liflerden yapılmış olup ileti hızı 12-30 m/s'dir
Diğeri miyelinsiz C liflerinden kuruludur. Bunlara dorsal kök C lifleri adı verilir. Bu liflerin ileti hızı 0.5-2 m/s'dir
Her iki lif grubu arka boynuzda sonlanır
Ağrıyı ileten primer afferent lifler tarafından salgılanan sinaptik transmitter P maddesidir
29
Ağrı lifleri lateral spinotalamik tr ile anterolateral sisteme girerler
Yukarı tırmanan lifler talamustaki özgül duysal durak çekirdeklerine, buradan da serebral kortekse gider
Anterolateral sistemin lezyonları, lezyon seviyesinin ALTINDA vücudun KARŞI YARISINDA (KONTRLATERAL):
AĞRI ISI KABA DOKUNMA duyularında eksikle
sonuçlanır
Ağrı stimulusu singulat girus, SI, SIl gibi 3 kortikal alanı aktive eder
30
AĞRI DUYUSU
31
Ağrı Yolları
Hızlı ve Yavaş Ağrı Ağrılı bir uyarı önce keskin ve lokalize bir
acıya yol açar ve bunu künt, şiddetli, yaygın ve hoşa gitmeyen bir başka duygu izler
Bu iki duyu hızlı ve yavaş ağrı olarak adlandırılır
Uyarının uygulanma yeri beyinden ne kadar uzaksa bu iki yapıtaşının birbirinden zamansal ayrılması o denli fazladır
Hızlı ağrı Aδ ağrı lifleri ile, yavaş ağrı ise C- lifleri ile iletilir
32
Subkortikal Algılama ve Duygu Duysal uyarılar ve ağrı serebral
korteksin yokluğunda da algılanır Korteks ağrının ayırt edilebilmesi ve
anlamlı yorumlanmasına katılır Ağrıya Sherrington "zorunlu
koruma refleksinin fiziksel eki" adını takmıştır
Ağrılı uyarılar genellikle güçlü geri çekme ve sakınma yanıtlarını başlatırlar
Talamus harabiyetlerinde talamik sendrom(Dejerine–Roussy syndrome) adı verilen, ağrılı uyarılara aşırı tepki verme eşlik edebilir
33
Derin Ağrı Yüzeyel ağrıdan farklı olarak derin
ağrı iyi lokalize edilemez, mide bulantısı, terleme ve kan basıncında değişikliklerle beraberdir
Bu tip ağrı deneysel olarak periost ve ligamanlara hipertonik tuz çözeltisi zerk edilerek uyandırılabilir
Bu ağrı komşu iskelet kaslarında refleks kasılma başlatır
Bu refleks kasılma kemik, tendon ve eklem örsentilerinde gözlenen kas spazmına benzer
İskemi kaslardaki ağrı reseptörlerini uyarır
34
Uygun Uyaran Ağrı reseptörleri özgündür diğer
reseptörlerin aşırı uyarılması ile meydana gelmesi zordur
Örneğin ağrı reseptörleri ısıya yanıt verir fakat eşik değerleri sıcaklık reseptörlerinin 100 katıdır
Ağrı reseptörleri elektriksel, mekanik ve özellikle kimyasal enerjiye de yanıt verirler
Ağrı kinin veya histamin gibi kimyasal aracılar ile oluşturulur
35
Kas Ağrısı Bir kas yeterli kan desteği varken
kasılacak olursa genellikle ağrı görülmez
Şayet kasa giden kan kesilecek olursa kasılmalar kısa sürede ağrıya neden olur
Klinik olarak egzersiz sırasında miyokardın iskemik hale geçmesiyle gelişen substernal ağrı (angina pektoris)
İntermitan klodikasyoda tıkayıcı damar hastalığı bulunan bir kişinin bacak kaslarında gelişen ağrıdır
Bu ağrı, yürüme ile başlar ve dinlenme ile ortadan kaybolur
36
Hiperaljezi (1)
Patolojik hallerde ağrı reseptörlerinin duyarlığı değişir Primer ve sekonder hiperaljezi gibi iki önemli tipte
değişiklik görülür Yangılı ve örsentili alanlarda ağrı eşiği azaldığından hafif
uyarılar ağrıya neden olur Primer hiperaljezi: Örsenti çevresindeki kızarık alanda ağrılı
uyarana cevabın artmasıdır Primer hiperaljezi P maddesine bağlıdır
37
Hiperaljezi (2) Sekonder hiperaljezi: Bu
yanıtın elde edildiği alan örsenti bölgesinden çok ötelere uzanır ve bu olay primer hiperaljezi kadar uzun süre devam etmez
Olayın nedeni örsenti alanından gelen impulsların ağrının hoşa gitmeyen duygusal yollara merkezi fasilitasyon sağlamalarıdır
Allodynia: Genellikle ağrılı olmayan bir stimülusun (dokunma gibi) neden olduğu ağrı (Aß liflerle iletilir). Hiperaljeziden farklıdır.
38
VİSERAL AĞRI Viseral yapılardan kalkan ağrı
çok az lokalize edilebilir, rahatsızlık vericidir ve bulantı ve otonom semptomlarla beraberdir
Bu ağrı çoğunlukla diğer alanlara yansır veya vurur
İç organlarda daha az ağrı reseptörü bulunur ve visseral ağrı çok az lokalize edilebilir
Bununla beraber visseral ağrı çok şiddetli olabilir
İçi boş organların duvarlarındaki reseptörler özellikle gerilmeye çok duyarlıdır (barsak koliği)
39
Kas Spazmı ve Rijidite Visseral ağrı komşu iskelet kasında
refleks kasılma başlatır Bu genel olarak karın duvarında
görülür ve karın duvarını rijid hale getirir
Bu olayın en belirgin olduğu tablo viseral yangı olaylarının peritonu da içine almasıdır
Bu spazm altta kalan yangılı yapıların travmalardan korunmasını sağlar
Karın içi organların yangısında klasik işaretler ağrı, duyarlık, hipotansiyon ve terleme ile rijiditedir
40
Yansıyan (Vuran) Ağrı(1)
Bir iç organın iritasyonu o organ dışında daha uzakta ağrıya neden olur
Bu tür ağrının somatik yapılara yansıdığı veya vurduğu söylenir
Derin somatik ağrı da yansır ancak yüzeyel ağrı yansımaz
Visseral ağrının hem lokal hem de yansıyan türde olması halinde bazen bu ağrının lokal bölgeden uzak mesafeye yayıldığından da bahsedilir (vuran ağrı)
41
Yansıyan (Vuran) Ağrı (2)
Yansıyan ağrının niteliği ve iç organa ait yansıyan ağrıların nereye vurduğu hekim için büyük önem taşır
Bu konunun olasılıkla en iyi bilinen örneği kardiak ağrının sol kolun iç yüzüne vurmasıdır
Diğer örnekler arasında diafragma iritasyonunun omuz üstüne vuran ağrıya, üreterlerdeki distansiyonun neden olduğu ağrının da testislere vurmasıdır
42
Yansıyan Ağrı
43
Dermatom Kuralı Bir ağrı yansıyan türde ise ağrının
kaynaklandığı aynı dermatomdan gelişen bölgelere vurur. Bu ilkeye dermatom kuralı denir
Örneğin embriyonik gelişme sırasında diafragma boyun bölgesinden göç eder ve frenik siniri sürükler
Frenik sinirler omuriliğe 2.-4. servikal segmentlerden girer ve bu bölge omuzdaki afferentlerin de giriş bölgesidir
Aynı şekilde kalp ve kol aynı segmenter orijine sahiptir
Testisler, böbrek ve üreterlerin de geliştiği ürogenital tümsekten doğar
44
AĞRININ İNHİBİSYON VE FASİLİTASYONU
Merkezi İnhibisyon ve Karşı İritanlar: Bir savaşta yaralanan erlerin savaş
bitinceye kadar herhangi bir ağrı hissetmedikleri çok iyi bilinir (stres analjezisi)
Ağrı bölgesinin elektriksel bir vibratörle uyarılmasının ağrıda hafifleme yaptığı gösterilmiştir
Akupunktur 4000 yıldan beri ağrı önlemek veya ortadan kaldırmak için kullanılmakta olup bazı hallerde sadece akupunktur kullanarak büyük cerrahi girişimler uygulamak da olasıdır 45
Kronik Ağrının Nedenleri Kanser ve disk hernisi gibi durumlar
uzun süren, şiddetli ve hiperaljeziye benzer ağrılara neden olur
Bunlara ek olarak 4 tür nöropati çok ağrılıdır:
Diabetik NöropatiHerpes ZostereKozalji Refleks Sempatik Distrofi
Sinirlerin kronik iritasyonu P maddesi reseptör sayısını artırır
Bu değişiklik de ağrıyı şiddetlendirebilir Sinirlerin iritasyonu sempatik aktivite ile
α1-adrenerjik reseptör aktivasyonu ağrıyı daha şiddetli hale getirir
46
Kronik Ağrının Tedavisi (2)
İnatçı ağrıların giderilmesinde dorsal kolonlara implante edilen elektrodlarla kronik stimülasyon uygulanmıştır
Elektrodlar taşınabilir bir stimülatöre bağlanır ve hastalar kendi kendilerini stimüle edebilirler
İmpulslar arka boynuzdaki "kapıya" kollateraller yoluyla erişir zira dorsal kolon kesilmesi noksik uyarılara yanıtları artırır
Periakuaduktal gri cevherin hasta tarafından uyarılması da muhtemelen β-endorfin salınmasını artırarak ağrıların giderilmesine yardımcı olur
47
Kronik Ağrının Tedavisi (3)
Pre frontal lobotomi ile şiddetli ağrı engellenebilir
Bu ameliyattan sonra hastalar ağrıyı algıladıklarını fakat buna "aldırış etmediklerini" söylerler
Bununla beraber bu cerrahi girişim ağır kişilik değişikliklerine neden olmaktadır
Bir diğer yöntem anterolateral kordotomi' dir
48
DİĞER DUYULAR Kaşınma ve Gıdıklanma:Görece hafif uyarılar, deri
üzerinde hareket eden bir cisim tarafından meydana getiriliyorsa kaşınma ve gıdıklanma duyusu yaratır
Kaşınma noktaları, ağrı noktaları gibi miyelinsiz liflere ait çok sayıda çıplak ucun bulunduğu bölgelerde yer alır
Kaşınma sadece deri, gözler ve bazı müköz zarlarda görülür, iç organlarda bulunmaz
49
Kaşınma ve Gıdıklanma Kaşınma çeşitli kimyasal maddelerle de
meydana getirilebilir Histamin şiddetli bir kaşınma yapmakta
olup örsentiler bunun deride serbest kalmasına neden olur
Bununla beraber kaşınma olgularının çoğunda histamin olaydan sorumlu değildir
Kininler de şiddetli kaşınmaya neden olurlar
50
Yapay Duyular Ayrı reseptörlere sahip olan deri duyuları:
Dokunma, Sıcaklık-soğuk, Ağrı ve Kaşınma dır
Bu duyuların, uyarılma kalıplarının ve bazı hallerde kortikal komponentlerinin kombinasyonu ile
Titreşim, 2-nokta ayırımı ve Stereognozi duyuları oluşturulur
51
Titreşime Duyarlık Titreşen bir diyapozon deriye uygulanacak
olursa bir titreşim algılanır Bu duyunun en belirgin olduğu yer
kemiklerin üzeridir Olaya karışan reseptörler dokunma
reseptörleri ve özellikle Pacini korpüskülleridir
Ritmik basınç uyarıları kalıbı titreşim olarak yorumlanır
Titreşim duyusundan sorumlu impulslar dorsal kolonlarda taşınır
Bu bölümünün hasarı diabette, pernisiyöz anemide, bazı vitamin eksikliklerinde görülür
52
İki-Nokta Ayırımı İki uyarının birbirlerinden ayrı
olarak algılanabilmesi için aradaki en küçük mesafeye 2-nokta eşiği adı verilir
Bunun büyüklüğü vücutta bölgeden bölgeye değişir ve en küçük olduğu yer reseptörlerin bol bulunduğu yerdir
Örneğin sırtta gereken mesafe 65 mm iken parmaklarda 3 mm kadardır
53
İki-Nokta Ayırımı (Devam)
54
Stereognozi Cisimleri bakmadan sadece elle
dokunarak tanıma yeteneğine stereognozi denir
Normal kişiler farklı büyüklüklerdeki anahtar ve bozuk paraları bakmadan kolayca tanıyabilir
Stereognozide bozulma serebral korteks harabiyetinin erken işaretidir ve bazen pariyetal lob lezyonunda görülür
55