24
II. MAHMUT

Türk tari̇hi̇

Embed Size (px)

Citation preview

II. MAHMUT

II.Mahmut kimdir?

II. Mahmud ,Osmanlı padişahı ve 109. İslam halifesidir. Osman Gazi ve Sultan İbrahim'den sonra Osmanlı hanedanının üçüncü ve son soy atasıdır. Son altı Osmanlı padişahından ikisi onun oğlu, dördü ise torunudur.

Tahtta kaldığı 31 yıl, Osmanlı tarihinin siyasi açıdan en bunalımlı dönemlerinden biridir.

Hükümdarlığı dönemindeki icraatları nedeniyle, bazıları kendisini devleti tekrar ihya etmek üzere her yüzyılda bir gelmesi beklenen müceddid olarak kabul edip büyük sıfatıyla yad etmiş, muhalifleri ise gavur padişah olarak nitelendirmişlerdir.

Balkanlarda imparatorluğun

dağılma sürecini başlatan Sırp ve Yunan isyanları, Rus, İngiliz ve Fransız Donanmalarının Navarin'de Osmanlı donanmasını imha etmesi ve asi ilan ettiği Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın ordularının Suriye ve Anadolu'yu geçerek Kütahya'ya kadar gelmeleri gibi olaylar ile karşı karşıya kalan Sultan II. Mahmud, bir diğer taraftan gerçekleştirdiği reformlarla imparatorluğun çehresini değiştirerek Osmanlı modernleşmesinin temellerini atmış, ölümünden dört ay sonra ilan edilen Tanzimat Fermanı'na giden yolun hazırlayıcısı olmuştur. 

II.Mahmut’un tahta çıkışı Şehzade Mahmut, ağabeyi

Sultan IV. Mustafa'nın 14 aylık saltanatı boyunca korku dolu günler geçirdi. İstanbul’dan sağ kurtulup kaçabilen Nizam-ı Cedidciler Rumeli'de yenilikçi ve III. Selim yanlısı olan Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa’nın yanına sığınmışlardı.

1826 yılında gerçekleştirdiği kıyafet inkılabından evvelki hali

 Tarihe Rusçuk ayanı diye geçen bu kişiler III. Selim’i tekrar tahtta çıkarmak istiyorlardı. Alemdar Mustafa Paşa Sultan III. Selim'i tahta çıkarmak için Topkapı Sarayına dayandığında, tahtta bulunan Sultan IV. Mustafa, Sultan III. Selim ve kardeşi Şehzade Mahmut'un ölüm emrini verdi. Haremde öldürülen Sultan Selim'in cesedi Arz Odası'nın önünde bırakıldı ve Alemdar Mustafa Paşa sarayın Babüssade Kapısını kırdığında sultan III.Selimin ceseti ile karşılaştı. Bunun üzerine Şehzade Mahmut'un derhal bulunup getirilmesini emretti. O sırada haremde Cevri Kalfa'nın hamam külhanından katillere kül atmasıyla, ağalar Şehzade Mahmut'u damdan kaçırmayı akıl ettiler. Haremden kuşhanenin damına geçen şehzade Enderun avlusuna indirildi ve Alemdar Mustafa Paşa'nın bulunduğu yere getirildi.

Oradan Hırka-i Saadet dairesine geçilerek Sultan II. Mahmut'a biat edildi. Sultan II. Mahmud tahtı borçlu olduğu Alemdar Mustafa Paşa'yı sadrazamlığa getirdi. Tahta çıktığı ilk gün Sultan III. Selim'in ölümüne sebep olanlar idam edildi ve o gün sarayın kapısında 33 kesik baş sergilendi. Ancak Sultan II. Mahmud, Alemdar Mustafa Paşa'nın ısrarına rağmen ağabeyi Sultan IV. Mustafa'yı öldürtmedi. İstanbul’daki karışıklıklar ve güvensizlik nedeniyle Sultan Mahmut’un kılıç alayı uzun bir gecikmeden sonra 13 Eylül 1808’de yapıldı.

Alemder mustafa

paşa

Sened-i İttifak ve Alemdar VakasıOsmanlı Devleti'nde bir bölgenin, şehrin yada kasabanın ileri gelenleri, yönetim ile şehir arasındaki ilişkileri kuran Ayanlar, devletin gücünü kaybetmesi ile güçlerini arttırmış, adeta devlet içinde devlet haline gelmeye başlamışlardır. Alemdar Mustafa’nın çabası ile Padişah ve ayanlar arasında Sened-i İttifak imzalanmıştır. Anlaşmaya göre padişah ayanların varlık ve haklarını tanıyacak, ayanlarda padişahın otoritesini tanıyacaktı. Ve devlete kendi bölgelerinde çıkan olaylarda, vergi ve asker toplamaya yardım edeceklerdi. Anlaşma ile padişah otoritesini ayanlar ile paylaşmıştır, padişahın otoritesi sarsılmış, yetkileri kısıtlanmış ve başka bir otoriteyi tanımıştır. II.Mahmut döneminde bir kısım ayanlar ve padişah arasında

ekim 1808 de kabul edilen bu belge misak(sözleşme) biçiminde ilan edilmiştir.

Sened-i İttifak Alemdar Mustafa Paşa'nın ölmesi ve ayanların ortadan kaldırılması üzerine tamamen unutulmuş ve uygulanamamıştır.

Saltanatı dönemindeki siyasi olayları

Osmanlı-Rus Savaşı ve 1812 Bükreş Anlaşması

Sultan Mahmud padişah olduğunda Ruslarla sınır muharebeleri devam ediyordu. 1811‘de Napolyon Ruslara savaş açınca Osmanlı sınırındaki Rus baskısı azaldı, bir rahatlama oldu.

Osmanlıya da Rusya’ya yürümesini teklif etti. Yalnız, İngiltere ve Osmanlı dışında bütün Avrupa’yı işgal etmiş olan Napolyon'un dönek siyaseti, «dünyanın merkezi olmaya ancak İstanbul lâyıktır» dediği biliniyordu.

Napolyon asla güvenilip müttefik olarak kabul edilemezdi; Sultan Mahmut teklifi reddetti. Ruslarla 28 Mayıs 1812’de Bükreş anlaşması yapıldı.

8 Eylül 1812 tarihinde imzalanan Bükreş Antlaşması ile Rusya, Eflak ve Boğdan'dan ile birlikte işgal ettiği topraklardan çekilecek, Besarabya bölgesi ise Ruslar'da kalacaktı. Sırplara bazı haklar verilecekti.

Sırp isyanı (1804)

(Osmanlıya karşı ilk isyan eden Sırplardır)

İsyanın nedenleri Fransız ihtilalinin getirdiği

milliyetçilik akımı Rusya başta olmak üzere

Avusturya ve Fransa’nın kışkırtması

Osmanlı Devleti’nde merkezi otoritenin bozulması

18. yüzyılda Osmanlı toprak düzeninin bozulması

Osmanlının Avusturya ve Rusya ile yaptığı savaşların Sırp topraklarında cereyan etmesi ve dolayısıyla Sırp topraklarının savaş alanı haline gelmesi

Bölgeye gönderilen yeniçerilerin halka kötü davranmaları isyanın çıkmasında etkili olmuştur.

Aşama ve sonuçları Sırplar ilk önce Kara Yorgi

önderliğinde ayaklandılar 1812 Bükreş Antlaşması ile

Sırplara özerk yönetim hakkı tanınmıştır.

1815’te Osmanlı; Miloş’u Sırp Prensi atamış ve böylelikle ayrıcalıklı bir Sırp Prensliği kurulmuştur.

1829 Edirne Antlaşmasıyla Sırplar özerk hale gelmiştir.

Sırplar iç işlerinde tamamen serbest, dışişlerinde Osmanlıya bağlı hale gelmişlerdir.

Sırbistan 1878 Berlin Antlaşmasıyla tam bağımsız hale gelmiştir.

Yunan isyanı temsili resim

Yunan isyanı (1820)

(Osmanlı’dan ayrılan ilk balkan devleti) İsyanın Nedenleri • Fransız İhtilali’nin etkisi • Avrupalı devletlerin Rumları

kışkırtmaları • 1814’te Rusların yardımları ile

kurulan Filiki Eterya Cemiyetinin İstanbul Ortodoks Patriği’nin önderliğinde Bizans'ı yeniden ihya etmek istemesi

• Mora’da Rum faaliyetlerine hakim olan Tepedelenli Ali Paşa’nın II. Mahmut tarafından bir iç hesaplaşma sonucu görevden alınması ve bunun üzerine valinin ayaklanması.

Bu ayaklanma Rumların işine yaramış ve ilk Rum isyanı Eflak’ta çıkmıştır.

İsyanın Sonuçları Eflak halkından destek alamayan

Rum isyanı başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Rumlar 1821’de Mora’da ayaklanmışlardır. II. Mahmut isyanı bastırmayınca Mısır valisin ’den yardım istemiştir.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesi şartıyla istekleri kabul edilmiştir.

Kavalalı’nın desteği ile isyan bastırılmıştır. Fakat Avrupalı devletler olaya müdahil olmuş ve 1827 Na-varin Olayı meydana gelmiştir.

Sonuçta Osmanlı – Rus savaşı başlamış ve 1829 Edirne Antlaşmasıyla Yunanistan bağımsızlığını kazanmıştır.

Mehmet Ali Paşa İsyanı

İsyanın sebepleri•   Yunan isyanının

bastırılmasında II. Mahmut’a yardım eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya vaat edilen yerlerin verilmemesi

• Mehmet Ali Paşa’nın Navarin olayından sonra padişahtan izin almadan ordu ve donanmasını geri çekmesi.

• 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında yardım istenildiği halde Mehmet Ali Paşa’nın yardım göndermemesi

II.Mahmut Mehmet Ali Paşa’yı görevden almak için hazırlanırken

Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa, üzerine gönderilen padişah kuvvetlerini yenerek Konya’ya ilerledi. II.Mahmut Rusya’dan yardım istedi. Osmanlı Rus yakınlaşması İngiltere ve Fransa’yı telaşlandırdı. Hemen Mehmet Ali Paşa ya baskı yaptılar. Bunun üzerine Mehmet Ali Paşa ile II.Mahmut arasında KÜTAHYA ANTLAŞMASI imzalandı.(14 Mayıs 1833)

Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği de verilecek.

Oğlu İbrahim Paşa’ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana Muhassıl lığı verilecek.NOT. Kütahya antlaşmasına rağmen kendisini güvende hissetmeyen II.Mahmut Rusya’yla HÜNKAR İSKELESİ antlaşmasını imzalamıştır.(1833)

Gelişme

• Osmanlı bir saldırıya uğrarsa Ruslar asker ve donanma gönderecek, ancak masrafları Osmanlı ödeyecek.

• Rusya bir saldırıya uğrarsa Osmanlı boğazları kapatacak. (İngiltere ve Fransa’ya karşı)

• Bu antlaşma 8 yıl sürecek.ÖNEMİ:1)Rusya bu antlaşmayla boğazlar üzerinde büyük avantaj sağlayıp, Karadeniz’deki güvenliğini artırmış oldu.2)Bu antlaşmayla BOĞAZLAR MESELESİ ortaya çıkmıştır.3)Bu antlaşma Osmanlının boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını TEK BAŞINA kullandığı son antlaşmadır

Hünkar İskelesi Anlaşması ve Boğazlar sorunu

NOT: Osmanlı Devleti Mısır ve Boğazlar meselesinde İngiltere’nin desteğini kazanmak için İngiltere ile 1838 BALTA LİMANI Antlaşmasını imzalamıştır. Bu antlaşma ile İngiltere’ye çok geniş ekonomik haklar verilmiş, Osmanlı ülkesinde tekel sistemi ve iç gümrük yönetimi kaldırılmış böylece Osmanlı ekonomisinin çöküşü hızlanmıştır.AÇIKLAMA: Kütahya antlaşması fazla uzun sürmedi. 1839’da Mehmet Ali Paşa bağımsızlığını ilan etti. Oğlu İbrahim Paşa üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetlerini Nizip'te yendi.İngiltere ve Fransa Hünkar İskelesi antlaşmasına dayanarak Rusya’nın boğazlara egemen olmasından çekindiklerinden hemen devreye girerek MISIR konusunda Londra’da uluslararası bir konferans düzenlendi.NOT: Nizip yenilgisi haberi İstanbul’a gelmeden II. Mahmut ölmüş, yerine Abdülmecit padişah olmuştu.

Askeri Alanda• Alemdar Mustafa Paşa tarafından Sekban-ı Cedit Ocağı kurulmuştur.• Sekban-ı Cedid'in kaldırılmasıyla Eşkinci Ocağı kurulmuştur.

(Yeniçerilerin baskısı nedeniyle bu ocak yeniçerilerden oluşmuştur.• Duraklama Dönemi’nden itibaren bozulmaya başlayan Yeniçeri

Ocağı, halkın desteğinin alınması sonrası kaldırılmıştır (Vaka-i Hayriye 1826).

• Bunun sonucunda; Padişahlar yeniden yönetimde tek başına tekili olmuştur. (Merkezi otorite kuvvetlenmiştir.)

• Batı tarzı ıslahatların yapılması kolaylaşmıştır.• Asakir-i Mansure-i Muhammediye adı verilen bir ordu kurulmuştur.• Harp Okulu ve Askeri Tıbbiye açılmıştır.• Askeri Bando kurulmuştur (Mızıka-i Hümayun).

Saltanatı Döneminde Gerçekleştirdiği

Reformlar

Yönetim Alanında• Divan örgütü kaldırılmış ve yerine bakanlar kurulu

oluşturulmuştur .Bakanlıkların bir araya gelmesiyle oluşan hükümete “Heyet-i Vükela” denmiştir.

• İller doğrudan merkeze bağlanmıştır.• Memurluklar İç (Dâhiliye) ve Dış (Hariciye) olarak ayrılmıştır.• Memurlara fes, ceket, pantolon giymeleri, kravat takmaları ve tıraş olma

zorunluluğu getirilmiştir.• Müsadere usulü kaldırılmıştır.• İlk nüfus sayımı yapılmıştır. Sadece erkekler sayılmıştır. (Askeri ve ekonomik

amaçlıdır.)• Hediye ve rüşvet yasaklanmıştır.• Posta, polis ve karantina teşkilatları kurulmuştur. (Merkezi otoriteyi

kuvvetlendirir.)• Din ve mezhep ayrımı kaldırılmıştır.• Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye (Adalet-Hukuk İşleri Yüksek Kurulu) adlı bir

kurum oluşturulmuştur.• Yönetim alanındaki ıslahatları yürütmek için komisyonlar kurulmuştur:• Muhtarlıklar kurulmuştur. (Merkez otoriteyi kuvvetlendirir.)• Tımar sistemi kaldırılmış ve memurlara maaş sistemi getirilmiştir. (Tımar

sisteminin kaldırılması merkezi otoriteyi zayıflatmıştır.• Memurların tayin, terfi ve cezalandırılmaları kurallara bağlanmıştır.• Devlet dairelerine padişahın resmi astırılmıştır.• İlk kez bir padişah yurtiçi geziye çıkmıştır.

Eğitim ve Kültür Alanında• İlköğretim İstanbul’da zorunlu kılınmıştır.• İlk defa Avrupa’ya öğrenci gönderilmiştir.• Takvim-i Vakayı adlı ilk resmi gazete çıkarılmıştır.• Yüksek okullara öğrenci yetiştirmek için Mekteb-i Ulumu

Edebiye, devlet memuru yetiştirmek için Mekteb-i Maarif-i Adliye adlı orta dereceli okullar açılmıştır.

Ekonomi Alanında• Yabancı ve Türk tüccarlara gümrük kolaylıkları sağlanmıştır.• Yerli mallar özendirilmiştir.• Kumaş (çuha) fabrikası kurulmuştur.• İngiltere ile yapılan Balta Limanı Ticaret Antlaşması

ekonomiyi olumsuz etkilemiştir.

HAZIRLAYAN:Esra GünenSınıf Öğretmenliği 1-A2015241044