4 TEMMUZ 2015 CUMARTESİ WWW.ZAMAN.COM.TR 75 Kr

Zaman Okur Hattý: 444 8 555

Bu bir kehanet değil yapan da yaptıran da yargılanır

İZZETTİN ÇİÇEK ANKARA

-Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatal-

kaya’nın hazırladığı sözde ‘paralel yapı’ raporuna tep-kiler devam ediyor. En sert eleştiri, Türk ceza kanunları-nı hazırlayan ekibin başında bulunan ve AKP hükümeti-nin hazırladığı reform paket-lerine önemli katkılar sağ-layan ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’ten geldi. Sosyal medya hesabından söz konusu raporun mahke-melere gönderildiğini ve bu rapora göre karar çıkarılması konusunda talimat verildi-ğini kaydeden Özgenç, şu değerlendirmeyi yaptı: “Sulh

ceza hâkimleri, bir cinnet metni olan ‘Kırmızı Kitap’ gibi, bu rapora da itibar ede-rek, tutuklama kararları ve-rebilir. Bu yönde verilen ve verilebilecek kararlar, sade-ce hukuk adına yaşadığımız utanç verici durumumuzu daha da görünür kılacaktır.”

Raporu hazırlayan ve hazırlatanların terör örgütü üyeliğinden yargılanmalarını beklemenin kehanet olma-yacağına dikkat çekti. “Ka-muda, bu tür uygulamalara yol göstericilik yapabilecek, hatta öncülük edebilecek satın alınabilir görevliler bul-mak, hiç de zor değildir.” tes-pitinde bulundu. -GÜNDEM 05

Skandal rapora, eski adalet bakanı da itiraz etti

Özgenç’i YÖK üyeliğine Erdoğan atamıştıCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Aralık 2014’te Prof. Dr. İzzet Özgenç’i talebi olmadığı halde Üniversiteler Arası Kurul kontenjanından YÖK üye-liğine atadı. Ancak sulh ceza hâkimlikleri, Kırmızı Kitap ve İç Güvenlik Yasası gibi konularda AKP’yi eleştiren Özgenç, 3 gün önce YÖK’ten istifa etti.

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümet kurma görevini hâlâ verme-mesine tepki gösterdi. “Bu gecikme siyasete istika-met dayatmadır. Bir vesayetin ortaya konulduğu, Meclis iradesinin biraz daha geciktirilerek birtakım manipülasyonlara girildiği ortadadır.” dedi. -11

Özgenç’in eleştirdiği ve tel tel dökülen Emniyet’in sözde ra-poru herkesi hedef alıyor. Bunlardan biri AKP’li eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin. Hizmet Hareketi’nin talimatıyla ka-nun çıkardığı iddia ediliyor. Ergin, yazılı açıklamayla iddiayı yalanladı. “Partimin ve hükümetimin bilgisi dışında tasarruf yapmadım. İddianın pratiği de mümkün değildir.” dedi.

İftiralara sanatın di-liyle cevap verdiler

Bugünkü çocuk-lar tablet kulla-nıyor ama ağa-ca çıkamıyor

‘Hükümet kurma görevinin verilmemesi, siyasete istikamet dayatmadır’

MEB, sözünü tutmadı, dershane öğretmenleri işsiz

Yunanlar, geçinmek için 3 işte çalışıyor

Kuzene verilen makam arabası, Danıştay’da kriz çıkardı-Seçim döneminin geçici Adalet Bakanı Ke-

nan İpek, 2011’de Danıştay üyeliğine seçi-len Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuzeni İbrahim Er’e son model makam aracı gönderdi. İsme özel araç tahsisi Danıştay’da krize sebep oldu. Çünkü Danıştay üyelerine makam aracı tahsis edilmiyor. Bazı üyelerin ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle Başkan Zerrin Güngör’ün kapısını çaldığı öne sürülüyor. Güngör’ün de rahatsız olduğu be-lirtiliyor. 2000’e kadar öğretmenlik ve idarecilik yapan Er, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde önce MEB İlköğretim Genel Müdür Yardımcı-lığı’na, bir yıl sonra genel müdürlüğe, 4 yıl önce de Danıştay’a atandı. -BAYRAM KAYA POLİTİKA 12

HABER İZLENİM SELAHATTİN SEVİ, HASAN HACI ATİNA

-‘Çalışmaktan yorulduğum için değil, güneş battığı için eve dönüyorum’ satırlarıyla ünlü El Greko’ya Mektup romanına başlayan Nikos Kazancakis’in ülkesinde durum artık çok farklı. Akşam olduğunda birçok Yunan, ikinci veya üçüncü işine

başlıyor. Andriana Athanasiadou (40), “3 işte çalışıyorum ama krizden önceki maaşımı alamıyorum.” diyor. 16 saat garsonluk yaparak 1.500 Euro kazanabiliyor. Parlamento Başkan Yardımcısı, Syriza Milletvekili Yannis Balafas, “1,5 milyon işsiz, 3 milyon fakir devraldık.” diye konuşuyor. Uzmanlar, yastık altındaki 40 milyar Euro’nun son umut olacağını belirtiyor. -EKONOMİ 07

-Kanun zoruyla 1 Eylül’de kapatılacak olan dershanelerde görev yapan 60 bine

yakın öğretmenin 17 bini süreç başladıktan sonra işsiz kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 43 bin öğretmenin 3 binini alacağını duyurdu. Kalan 40 bin öğretmenin çoğu, 6 yıl sigorta-lı çalışma şartından dolayı başvuramayacak. Öğretmenlerin bir kısmı temel liseye dönü-şen kurumlarla anlaştı fakat birçoğu henüz iş bulamadı. Eğitimciler, dönüşüme başvuran-ların hepsine onay verilse bile 20 bin öğret-menin işsiz kalacağını söylüyor. -GÜNDEM 03

Erdoğan, çözüm sürecini tıkıyor-Hükümetin çözüm sürecinde muhatap

aldığı HDP İmralı heyeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklendi. Heyetin yazılı açıklamasın-da sürecin, Erdoğan’ın tavrı sebebiyle tıkandığı belirtildi. “Cumhurbaşkanı’nın müzakere süre-cini yok sayan, Dolmabahçe mutabakatını yanlış bulan, izleme heyetini tanımayan ve ‘Kürt soru-nu yoktur’ noktasına gelen yaklaşımları büyük bir tıkanmayı getirdi.” denildi. Sürecin, koalisyon görüşmelerinde pazarlık unsuru olması yanlışın-dan vazgeçilmesi istendi. Yeni hükümet ne olur-sa olsun, sürecin devlet politikası haline getirile-rek korunması gerektiği vurgulandı. Hükümetin Suriye’ye savaş açma hususunda ‘kaygı verici yaklaşımına, barış mitingleri’yle tepki gösterile-ceği ifade edildi. -TUĞBA MEZARARKALI POLİTİKA 11

İMRALI HEYETİ:

Memur zammı vergiye gidecek -06

TCK’nın mimarlarından Prof. Dr. İzzet Özgenç

YALVAÇ URAL

KIRMIZI KİTAP VE EMNİYET RAPORUYLA TUTUKLAMA YAPAN HAKİMLERİ UYARDI

Sahipsiz kalan antik kenti

defineciler talan etti

AKTÜEL02

Sezgin Tanrıkulu: Eski derin dev-let, Erdoğan’ın üst aklı oldu -12

SADULLAH ERGİN

-06 -05

S

K

ulh ceza hâkimleri, bir cinnet metni olan ‘Kırmızı Kitap’ gibi, bu rapora da itibar ederek, tu-tuklama kararları verebilir; bu, sadece hukuk adına yaşadığı-mız utanç verici durumumuzu daha da görünür kılacaktır.

amu gücünün baskısıyla geliş-tirilen bu uygulamaların, bun-ları yapan ve yaptıranların da başka bir ‘terör örgütü’ mensu-bu olarak yargılanmaları so-nucunu doğuracağı endişesini taşımak, kehanet değildir.

FOTO

ĞRAF

: ZAM

AN, S

ELAH

ATTI

N S

EVI

Yarın referanduma gidecek olan Yunanis-tan’da bir hafta kapatılan bankaların bazı şubeleri sadece emekli maaşı veriyor.

Hükümet ile HDP heyetinin Dolmabahçe mutabakatı kamuo-yunda reaksiyon görünce Erdoğan karşı olduğunu açıklamıştı.

07EKONOMİ 4 TEMMUZ 2015 CUMARTESİ ZAMAN

Anayasa Meyda-nı’ndaki tarihi meclis binasında Zaman’ın sorula-rını cevaplayan Yunanistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve iktidar Atina Milletvekili Yannis Balafas, 25 Ocak’ta 1,5 milyon işsiz, 3 milyon fakir, azal-mış GSMH, genel anlamda küçülen bir ekonomi dev-raldıklarını belirtti.FOTOĞRAF: ZAMAN, SELAHATTİN SEVİ

SELAHATTİN SEVİ, HASAN HACI ATİNA‘ Ç a l ı ş m a k t a n yorulduğum iç-in değil, fakat

güneş battığı için evime dönüyo-rum’ satırlarıyla ünlü El Greko’ya Mektup romanına başlayan Nikos Kazancakis’in ülkesinde durum artık çok farklı. Akşam olduğunda birçok insan ikinci veya üçüncü işleri için yeni mesaiye başlıyor. Ya da protes-to edecek onlarca sebep için sokağa atıyor kendilerini. 40 yaşındaki iki çocuk annesi Andriana Athanasia-dou, “üç işte birden çalışıyorum ama krizden önceki maaşımı bile alamı-yorum”, diyor. Garson olarak 16 saa-tini mesaiye harcayan Athanasiadou sadece bin 500 Euro kazanabiliyor.

Dertleştikleri Mary Evagelo-kou’nun durumu ve imkânları farklı olsa da yaşadıkları aynı. Eşinin iki benzin istasyonu varmış. Krizle bir-likte birini kapatmak zorunda kal-mışlar. İki oğlundan biri ile birlikte bütün gün benzin istasyonunda ça-lışıyor: “Tatil yok, sosyal hayat yok, sadece faturalar için çalışıyoruz” diye yakınıyor. Yunanistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve iktidar partisi Syriza’nın Atina Milletvekili Yannis Balafas karamsar tablonun fotoğra-fını ortaya koyuyor. Anayasa Mey-danı’ndaki tarihi meclis binasında Zaman’ın sorularını cevaplayan Ba-lafas, ‘25 Ocak’ta 1,5 milyon işsiz, 3 milyon fakir, azalmış GSMH genel

anlamda küçülen bir ekonomi devraldık’. diyor.

Partisi ile bir-likte ‘hayır’ oyu vereceğini dekla-re eden Balafas, “Biz ‘hayır’ı çok fakir olmayan ke-simin de destek-leyeceğini düşü-nüyoruz.” diyor. R e f e r a n d u m u n bir Avrupa Birliği oylaması olma-dığını özellikle belirtiyor. “Böyle bir durum olsa önce ben ‘evet’ derim: Yunanistan’ın yeri hem siyasi hem de hukuki olarak de-ğişmez olarak Euro Bölgesi içe-risindedir.” sözleriyle Avrupa karşıtı oldukları suçlamalarına da dolaylı bir cevap vermiş oluyor.

HALK TEDİRGİN OLDUReferandum sürecinde bankala-rın kapatılması en büyük problem. Halk, özellikle de emeklileri banka-ların bir hafta süreyle kapalı kalma-sından tedirgin olmuş. “Bize politik olarak baskı yapmayı tercih ettiler. Böylece Yunan Merkez Bankası, hü-kümetimize bankaların kapatılması önerisinde bulunmak zorunda kaldı. Kredilerin ülkemizin kaderi olması-nı istemiyoruz. Sürdürülebilir borç yükü için de büyük orandaki bor-cumuzun yeniden yapılandırılma-

sını talep ediyoruz.” diyen Yunanis-tan Parlamentosu Başkan Yardım-cısı Balafas, kal-kınma ve büyüme için destek istiyor.

Yunanistan bu sene ödenecek borç paraların dışında 2020’ye kadar nis-peten daha az borç ödeyecek. Fakat

borç kâbusu 2020’den sonra yeni-den gündeme gelecek. Bu süreçte program ödeme programları uy-gulanırsa ekonomi toparlanabilir, reformlar yapılabilir, GSMH düzel-tilebilir, işler iyi yöne gider görüşü ‘evet’ diyenlerin en büyük argü-manı. Bankaların batması ve mev-duatların kaybedilmesi tehlikesi ise en kötü senaryolardan biri. Güney Kıbrıs’ta olduğu gibi mevduatların kırpılmasının tecrübesi hafızalarda.

Hükümetin öncelikle nakit ko-nusunu müzakere etmesi gerekti-ğini belirten Uluslararası Ekonomik İlişkiler Enstitüsü (IDOS) Müdürü Dr. Haralambos Tsardanidis, “Bu ancak anlaşma ile mümkün. Devlet-te para yok. Maaşlar için olanlar kısa sürede bitecek. Bankalar da öyle. Yakında 60 Euro da veremeyecek-ler. Yastık altında olduğu düşünü-len 40 milyar Euro bir umut. Elbette ünlü antik tapınak Akropolis’in al-

tında gömülü olduğu söylenen ha-zine hikâyeleri kadar hayal değil.”

YÜKSEK VERGİ YATIRIMCIYI VURDUYunanistan Perakende Şirketler Bir-liği Genel Başkan Vekili Dr. Antonis Zairis, daha önce Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kalkınma İşbirliği genel müdürlüğü de yapan bir isim ola-rak güncel sorunların önemini bilen isimlerden biri. Bir an önce rekabetçi olmayan bir ekonomiden çıkılması gerektiğini söylüyor. Marka ürünlerle ihracata dayalı bir ekonomi kurmak gerektiğini belirtiyor. Yurtdışında çalı-şan Yunan kökenli insanların üretken ve çalışkan olduğunu söyleyen Zairis, hükümetler ve özel sektörün iyi yetiş-miş insan gücünü kullanamadığından yakınıyor. “Komşu Türkiye ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinde ortalama yüzde 10 civarında vergi uygulanıyor. Yunanistan’da yüzde 26. Şimdi yüzde 29 olacak.” diyerek bu tür politikaların yanlış olduğunu belirtiyor. Sadece ka-yıt dışı meslekler yüzünden 5 milyar Euro’nun ekonomiye dâhil olmadı-ğını söylüyor. “Kamu yönetimi, sağ-lık sistemi, eğitim sistemi, adalet ve ekonomi sektörlerindeki değişiklikle-rin yapılamaması temel sorun. Bütün bunlar birikti ve kolay borçlanma ile gelen tüketim de gerçekte ve eko-nomik bir balon şişirdi” diyen Zairis, yeni dönemde tip kalkınma modeli-nin özel sektöre dayanması gerekti-ğine inanıyor.

İflas eden Yunanistan’da gözler pazar günü yapılacak referanduma çevrildi. Referandumdan evet çıkması durumunda Baş-bakan Aleksis Çipras’ın istifa etmesi bekleniyor. Geçinmek için iki ya da üç işte çalışan halk ise referandum konusunda ikiye bölünmüş durumda. Kaynak bulamayan ülke için yastık altındaki 40 milyar Euro’nun son umut olacağı belirtiliyor.

Yunanistan’ın son umudu yastık altındaki 40 milyar Euro

Yunanistan’ın köklü düşünce kuru-luşlarından Uluslararası Ekonomik İlişkiler Enstitüsü (IDOS) Müdürü Dr. Haralambos Tsardanidis, referandumda kişisel olarak ve kurumsal kararla ‘evet’ cephesinde yer alıyor. Kriz konusunda hükümetin izlediği yanlış diplomatik stratejinin ülkeyi zor durumda bıraktığı görüşünde. “Genellikle referandumlar, bir müzakere bittikten sonra yapılır. Müzakere sürecinde değil.” diyen Tsar-danidis, hükümetin tecrübesiz olduğunu kabul ediyor fakat 2001 krizinden sonra iktidara gelen AKP’nin de benzer bir du-rumda olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin krizi aşmasında Kemal Derviş’in çizdiği ekonomik programın önemine işaret ediyor. Syriza hükümetinin sorununu ise

belli hedeflerinin olmamasına bağlıyor. Euro’dan vazgeçilip Drahmi’ye geçişe şartların zorlanmasını Syriza’nın yanlış politikalarına bağlayan Tsardanidis, O zaman hükümet emeklilerin ve çalışan-ların maaşlarını dahi ödeyemez” diyerek tehlikenin büyüklüğüne dikkat çekiyor. Avrupa’da gazetelerde yer alan ve dün-yada yaygın bir kanaat olan ‘Yunanlılar tembel’ görüşüne ise katılmıyor. “Tam tersine Almanlardan daha çok çalışıyor. Fakat sistem verimli ve rekabetçi değil. Yunanlar yurtdışına çalışmaya gittikle-rinde üniversitelerde, güzel sanatlarda ve teknolojide çok iyiler.” diyor. Yuna-nistan küçük bir devlet ama büyük bir devlet yaratıldı. Üretmiyordu. Rekabet-ten uzaktı. Siyasi anlamda işe aldıkları

insanları memnun etmek derdindeydi-ler. Siyasi faturayı partiler yüklenmiyor-lardı. Büyük bir yolsuzluk da vardı. Bazı sorunlar AB’ye üye olduktan sonra giderildi. AB fonları sebebiyle tüketen bir ülke gelişti. Özellikle AB’ye girdikten sonra düşük faizli bulduğu krediler bir balonun oluşmasına sebep oldu. Bunlar tüketime ve inşaata aktı. Reform imkânları ise mesela sosyal sigortalar gibi toplumsal kesimlerin sert itirazıyla karşılaştı. Küresel kriz ortaya çıktığında görüldü ki Yunanistan rekabetten uzak.

AK Parti-CHP koalisyon ihtimali zayıfladı mı?Deniz Baykal TBMM başkanı seçile-meyince siyasi beklentiler yeni baştan kurgulanmaya başladı.

Erdoğan’la görüşmenin ardından Baykal’ın TBMM başkanlığına aday gösterilmesi bir işaret olarak algılan-mıştı. Baykal Meclis başkanı seçilecek, ardından AK Parti-CHP hükümeti kurulacaktı.

Beklentiler gerçekleşmedi.Seçilme ihtimalini yüksek gören

Baykal’ın hayal kırıklığı yaşadığını söy-lemeliyiz.

Ama bu gelişme AK Parti-CHP koalisyon seçeneğini tamamen ortadan kaldırmış değil. Aksine, MHP’nin tavrı CHP için “büyük koalisyonun” kapısı-nı aralamış olabilir. Kulislere yansıyan bilgiye göre; CHP “hesap soracaktınız, ortak oluyorsunuz” diye tepki gösteren-lere şu savunmayı yapacak:

“MHP’ye başbakanlığı teklif ettik, bize hakaret ettiler. Meclis başkanlığını

almak üzereydik, destek vermedi-ler. Erken seçim Türkiye’ye zarar verir. Geriye tek seçenek kalıyor: AKP ile koa-lisyon kurup, emekli-lere, asgari ücretlilere, köylülere yönelik taahhütlerimizi yeri-ne getirmek.”

Oylamalar sırasında CHP’den birçok yönetici ve milletvekiliyle sohbet ettik. Hiçbiri “ko-alisyon ihtimali bitti” ya da “zayıfladı” demedi. Hatta İzmir Milletvekili Aytun Çıray, MHP’nin Baykal’ı Meclis başkan-lığından etmesiyle CHP’nin rahatladığı-nı ve AK Parti-CHP Koalisyonu ihtima-linin güçlendiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muh-temelen önümüzdeki hafta ortasında görevi AK Parti’ye verecek. İlk görüşme CHP ile. Tabii sadece CHP’nin istemesi yetmez. AK Parti’nin de kafasından “erken seçim” hesaplarını çıkarması ve koalisyon konusunda samimi olması önemli.

Diğer seçenek, Meclis başkanlığı se-çiminde AK Parti’ye örtülü destek veren MHP ile koalisyon. Suriye’deki geliş-meler bu koalisyonun şansını artırsa da, Bahçeli’nin Saray’a yönelik tepkileri ciddi bir engel oluşturuyor.

Çünkü Saray hâlâ en büyük oyun kurucu ve tüm hamlelerin “erken seçimi” hedeflediği artık açıkça görüle-biliyor.

Erken seçim hesaplarını bozabile-cek tek şey, Davutoğlu’nun koalisyonu kurma becerisi.

Çünkü erken seçim ihtimali, Da-vutoğlu için de “başbakanlığın sonu” olabilir.

Kulislerde konuşulan yeni bir se-naryoyu daha önce “çılgın siyasi proje” olarak bu köşede duyurmuştuk:

Ağustos ayında yapılması planlanan büyük kurultayın eylül ayına ertelendiği, o kurultayda genel başkanlığa Abdullah Gül’ün getirileceği öne sürülüyor.

Gül’ün estireceği rüzgârla kasım ayındaki erken seçimde AK Parti’nin yeniden tek başına iktidarı yakalayabile-ceğine yönelik hesaplar var.

Baykal’la başladık, onunla bitirelim:Peki Erdoğan ile Baykal 2,5 saat ne

konuştu? Bu konuşmanın hiçbir anlamı yok muydu ki, yansıması olmadı?

Kulislerdeki bilgi şu:Görüşmede ağırlıklı olarak Suriye

meselesi ele alınmış. Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve sınır ötesi ticaret güzer-gahına yönelik bu tehdit karşısında tüm partilerin bir araya gelmesi üzerinde durulmuş.

Bu yüzden Baykal’ın adı şimdi de “milli mutabakat hükümetinin başba-kan adayı” diye dillendiriliyor.

Dahası var:AK Parti ile CHP’nin koalisyona gitme-

si halinde, Baykal’ın bakan olma ihtimalin-den söz ediliyor. m.cetingulec@zaman.com.tr

MHP’nin Baykal’ı Meclis başkanlığından etmesiyle CHP’nin AK Parti ile koalisyon kur-mak için elinin rahat-ladığı öne sürülüyor. Ama Saray’ın hesabı koalisyon seçenekle-rine şans vermeden erken seçime gitmek…

MehmetÇetingüleç

SAYFA TASARIM: HASAN BAŞER

HARALAMBOS TSARDANİDİS

YANNİS BALAFAS

ANTONİS ZAİRİS

Yunanlılar tembel değil, Almanlardan daha çok çalışıyoruz

BIST 100 ENDEKSİ DOLAR EURO PETROL (BRENT)CUMHURİYET ALTINISERBEST PİYASA SERBEST PİYASA SERBEST PİYASA DOLAR/VARİLBIST ENDEKSİ DOLAR SERBEST PİYASA EURO SERBEST PİYASA CUMHURİYET ALTINI SERBEST PİYASA PETROL (BRENT)

83.546 81.756 82.249 81.681 81.880 81.217

26 Haziran 29 Haziran 30 Haziran 1 Temmuz 2 Temmuz 3 Temmuz 27 Haziran 29 Haziran 30 Haziran 1 Temmuz 2 Temmuz 3 Temmuz 27 Haziran 29 Haziran 30 Haziran 1 Temmuz 2 Temmuz 3 Temmuz 27 Haziran 29 Haziran 30 Haziran 1 Temmuz 2 Temmuz 3 Temmuz

2,6662 2,6888 2,6807 2,6910 2,6858 2,6908 2,9773 3,0010 2,9883 2,9859 2,9857 2,9894 676,00 680,00 672,00 673,00 676,00 676,00 63,41 61,85 63,07 62,97 62.71 60.28

27 Haziran 29 Haziran 30 Haziran 1 Temmuz 2 Temmuz 3 Temmuz

HABERiZLENiM