Upload
bizsizanayasaolmaz
View
795
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Diyarbakır Yerel Gündem 21 Kent Konseyi Engelliler Meclisi de kendi anayasa taslağını hazırladı. Hazırlanan taslakta öncelikle anayasa yapım sürecinde “özürlü” veya “sakat” kelimelerinin yerine “engelli” kelimesinin kullanılması gerektiğinin altı çiziliyor. Anayasada yapılacak bu değişiklik dolayısıyla da tüm mevzuatta kullanılan “özürlü” kelimelerinin tamamının “engelli” kelimesi ile değiştirilmesi talep ediliyor. Yeni anayasada engellilere karşı ayrımcılığın önlenmesi yolunda tedbirler alınması gerektiğinin ve engellilerle ilgili olarak eşitlik ilkesinin güvence altına alınması gerektiğinin altı çiziliyor. Aynı zamanda yeni yapılacak anayasada eşitlik ilkesinin bir sonucu olarak pozitif ayrımcılık ilkesinin de benimsenmesi gerektiği belirtiliyor. Bununla beraber, engellilere yönelik pozitif ayrımcılığın sadece tanınmasının yeterli olmayacağı aynı zamanda devletin bu konuda tedbir alma yükümlülüğünün de altının çizilmesi gerektiği belirtiliyor.Engelli haklarıyla ilgili tüm uluslar arası sözleşmelere de atıf yapılan taslakta, yeni anayasada engelliler hakkındaki düzenlemelerin tamamının uluslararası sözleşmelere dayandırılması gerektiği önemle belirtiliyor. Engellilerin haklarını kullanmalarını sınırlayan sosyal, ekonomik, hukuki, siyasi ve çevresel tüm engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik önlemlerin alınmasının da anayasal güvenceye kavuşturulması isteniyor. Taslakta son olarak, Ottawa sözleşmesindeki, engellilerle ve anti-personel mayınlarla ilgili düzenlemelerin de yeni yapılacak anayasada yer alması talep ediliyor.
Citation preview
İÇİNDEKİLER
Yeni Anayasaya Giriş…………………………………………….……………………………3
Toplumsal Farkındalık Ve Engellilik Kavramı Hakkında………………………………………………………………….3
Engelli Haklarının Tarihsel Gelişimi…………………………………………………………..4
Türkiye’de Engellilerin Durumu……………………………..………………………………...5
Temel Yaklaşımımız…………………………………………………………………………...7
A) İLKELERİN BENİMSENMESİ………………………………………………………..7
B) ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR…………………………………...……………..7
1) BM Engelli Hakları Sözleşmesindeki Temel Değerlerin Benimsenmesi…………...7
2) AVRUPA SOSYAL ŞARTI (18.10.1961) İlkelerinin Benimsenmesi……………...8
3) Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesinde Engelliler İle İlgili İlkelerin Benimsenmesi…………………………...…………….8
4) ILO Sözleşmesindeki engelliler ile ilgili ilkelerin benimsenmesi…………………..9
5) Ottawa Sözleşmesindeki Engelliler İle İlgili İlkelerin Benimsenmesi……………...9
6) Avrupa Anayasalarında Engelliler…………………………………………………..9
C) İLKELER……………………………………………………………………………...12
D) SONUÇ VE ANAYASA MADDESİ…………………………………………………12
KATILIMCILAR……………………………………………………………………………..15
2
DİYARBAKIR YEREL GÜNDEM 21 KENT KONSEYİ
ENGELLİLER MECLİSİ ANAYASA TASLAĞI
(ENGELLİ HAKLARI)
YENİ ANAYASA GİRİŞ
Yeni bir anayasa yapılması konusunda çalışmalar yapıldığı bu günlerde, engelli
bireylerin ekonomik, sosyal, kültürel medeni ve siyasi hayata katılımlarının sağlanması,
dışlanma, ötekileştirme ve ayrımcılığa uğramadan insan haklarından faydalanabilmesi hususu
iyi irdelenerek, anayasa metni içerisinde hak temelli bir altyapının tesis edilmesi elzemiyet
teşkil etmektedir.
Şüphesiz ki anayasal metin hazırlanması, her şeyden önce teknik bir konudur. Ancak
hak temelli durumlarda ifadelerin açık, anlaşılır ve tartışmalara mahal vermeyecek şekilde
yani sözün olduğu gibi bulunması ve yeni anayasada da bu şekliyle yer almasında yarar
olduğu görüşündeyiz. Bu sebeple bu çalışmada oluşturulan fikirleri somuta indirgemek
maksadıyla belirli bir madde metni oluşturmaya çalışacağız.
TOPLUMSAL FARKINDALIK VE ENGELLİLİK KAVRAMI HAKKINDA
Öncelikle engellilik kavramı nedir bunu anlamaya çalışalım.
“ENGELLİ; fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya
işlevleri kısıtlanan (kişi)dir.”
Engeller doğuştan gelebilir veya sonradan geçirilen hastalıklar veya kazalar sonucu
ortaya çıkabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün, İşlevsellik Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası
Sınıflandırması'na göre engelli olma hâli için YETİ YİTİMİ terimi kullanılır. Engelliler;
vücudun duyusal, işlevsel, zihinsel ve ruhsal farklılıkları öne sürülerek; toplumsal veya
yönetimsel tutum ve tercihler sonucu, yaşamın birçok alanında kısıtlama ve engellerle
karşılaşabilirler.
Engelli kavramı uluslararası literatüre de bu şekilde (İng.= Disabled) girmişken,
türkiye’de hala “sakat” (İng = handicaped) “özürlü”(İng = defective) gibi ifadelerle
kullanılıyor olması, aslında toplumsal farkındalık noktasında ne kadar geri kaldığımızın da en
acı göstergesi olmaktadır.
Anayasa yapım sürecinde kanımızca “Engelli” ifadesinin kullanılmasını gerekli
görmekteyiz. Çünkü bu durumun “ÖZÜR” olarak nitelenebileceği bir durum söz konusu
değildir. Özür olarak algılanması ayrımcılık ve ötekileştirmedir. “SAKAT” ifadesi ise
günümüzde artık tamamen argo bir ifade olarak karşımıza çıkmaktadır. Yalnızca günlük
ağızda değil, TDK tarafından da argo olarak nitelenmektedir.
3
Engelli kavramı; hem toplumun bizlere karşı ayrımcı, ötekileştirici bakış açısını
yıkacaktır, hem de bu kavramla toplum ve devlet nezdinde bir farkındalık oluşacak ve biz
engellilerin moral-motivasyonu artarak hayata daha aktif ve korkusuzca katılabilmemizin
zeminini oluşacaktır.
Bunun için öncelik muhakkak ki Anayasada engellilerin hak ettiği gibi yer alması,
daha sonra da 5378 sayılı kanundaki “Özürlüler” ibaresi de olmak üzere kanundaki tüm
“Özürlü” ifadelerinin değiştirilmesi ve var olan kanunun içeriğinin revize edilerek uluslar
arası benzer nitelikli sözleşmelere uygun hale getirilmesi gereklidir.
Ayrıca toplumun %12,29’unu oluşturan (yaklaşık 8.5 milyon) bir kitleye, devletin bir
bakanlığına bağlı bir idarenin sorumlu kılınması devletin engelli vatandaşlara olan bakış
açısını ve farkındalığını da yansıtmaktadır. Bu durumun değişmesini de bu anayasa hazırlığı
kapsamında ele almak gerekmektedir.
ENGELLİ HAKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ
Bilindiği gibi İnsan Hakları kavramının gelişmesi, insanların doğuştan getirdikleri
devredilmez, vazgeçilmez ve dokunulmaz temel haklara sahip oldukları düşüncesinin ortaya
çıkması ve benimsenmesi, son derece uzun bir tarihsel süreçle ve yoğun mücadelelerle
sağlanabilmiştir. Bu uğurda pek çok insan ya ölümü göze almak zorunda kalmış ya da çok
ağır sıkıntılara katlanmıştır.
Uygarlığın ilk biçimleri olan köleci kent devletlerinde ve Roma imparatorluğunda
Engelliler, kadınlar ve yabancılar yurttaş sayılmadıkları için haklara da sahip değillerdi.
Yurttaşlık hakları (seçme seçilme vb. ) sadece bir avuç efendiye aitti. Uygulanan *demokrasi*
ve “cumhuriyet” deneyimleri nüfusun geniş kesimleri için değil, azınlıktaki köle sahipleri
içindi.
Rönesans ve reform hareketleri eski yunan düşüncesinde olduğu gibi yeniden aklı ve
insanı öne alan toplumsal ve düşünsel bir iklim yarattı. Ortaçağın karanlıkları aralanarak
aydınlanma döneminin şafağı sökmeye başladı. Aydınlanma hareketi aklı tüm dogma ve
hurafelerden kurtarıp özgürleştirerek, devleti ve toplumun diğer alanlarını dinsel egemenliğin
elinden kurtararak laisizmin yolunu açtı.
Köleci dönemde engellileri insandan sayılmasalar bile onlardan bir biçimde
yararlanma konusunda geri kalınmadı.
Görme engelli erkekler beygir yerine bostan dolaplarına koşuldu ya da kalyonlarda
kürekçi olarak çalıştırıldı. Roma kentinin varoşlarında şarkıcı görme engelli fahişe kızların
Romalı yurttaşlara cinsel hizmet sundukları mahalleler vardı.
4
Eski Çin imparatorluğu görme engellilere imparatorluk fermanlarını ezberleterek
köylere kasabalara gönderiyorlardı.
Orta çağ engellileri bütünüyle yok saydı. Onları aciz hanelerin dört duvarı arasına
hapis edip himaye altına alarak gözlerden uzaklaştırdı; dinsel bakış açısının bulanık sis
perdesi arkasında kaybetti.
Aklı ve insanı merkez alan aydınlanma engellilerin eğitilebileceklerini ve toplum
yaşamına üretken bireyler olarak katılabileceklerini keşfetti.
Büyük Fransız ihtilalinin başkentinde ilk görme engelliler Okulu kuruldu ve braille
alfabe icat edildi. Fransa’yı diğer ülkeler izledi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları sağlıklı
nüfusu cephelere sürerek cephe gerisi ve sanayi hizmetlerini sürdürebilmek için yaşlılara ve
engellilere ihtiyaç duydu.
Böylece engellilerin sanayide üretken olarak çalışabilecekleri alanlar belirgin olarak
sınanmış oldu.
TÜRKİYEDE ENGELLİLERİN DURUMU
Osmanlı toplumunda insan hakları dolayısıyla engelli hakları gibi kavramlar söz
konusu değildi.
Engelliler ya aciz hanelerde koruma altına alınıyor, ya kısmi olarak bazı yeteneklerine
uygun işlerde çalışıyor ya da ailelerini sırtında yük veya dilenci şebekelerinin elinde oyuncak
olarak yaşıyorlardı.
Cumhuriyet Devrimi müspet bilimi egemen kılarak engellilik sorununu da bilimsel bir
biçimde ele aldı.
Engelliler için ilkokul denemeleri 1920’li yıllarda başladı.
1960’lı yıllar engelliler alanındaki mücadelelere tanık oldu.
Eğitilen ya da genel uyanış havası içerisinde köylerinden, kasabalarından kopup gelen
engelliler iş bulabilmek için devlet kapılarını zorladılar ve aşındırdılar.Bu sayede yeni
istihdam alanları açılmaya başlandı. 1968 yılında ilk engelliler Yürüyüşü gerçekleştirildi.
İş yasasına engellileri koruyan ve belirli bir kontenjanla istihdam edilmesi
zorunluluğunu getiren hükümler konuldu. Eğitim alanında özel eğitime ilişkin düzenlemeler
getirildi.
1970’li yıllarda engellilerin rehabilitasyonu konusu ele alındı bir yandan Vakıflar
aracılığıyla, diğer yandan devlet eliyle rehabilitasyon merkezleri kuruldu.
İşsiz engellileri ve 65 yaş üzerindeki yaşlıları belirli bir gelire kavuşturan 2022 sayılı
yasa çıkarıldı.
5
Böylece 1980’lere kadar engellilerin eğitimi, rehabilitasyonu, istihdamı ve istihdam
edilemeyenlerin belirli bir gelire kavuşturulması yolunda kısmı de olsa bazı ilerlemeler
kaydedilmiş oldu.
Ancak 1980’li yıllar ülkedeki genel gidişe paralel olarak kâbus dolu yıllar oldu.
Engelli Hakları birer, birer geri alınmaya başlandı.
Engellilerin vergi muafiyeti ortadan kaldırılarak vergi indirimine dönüştürüldü.
Getirilen istihdam tüzüğüyle ağır derecedeki sakatların işe girmeleri zorlaştırılırken
öğretmenlik yolu kapatıldı.
1990’lı yıllarda ise bizzat engelli örgütlerinin yürüttüğü yoğun bir mücadeleye tanık
oluyoruz. Demokratik, kapsamlı ve bütünlüklü bir özürlüler yasası için hükümetler ve
parlamento nezdinde yürütülen mücadele, yürüyüşler, mitingler, imza kampanyaları, açlık
grevleri ve bunun gibi etkinliklerle sürdürüldü. Bütün bunların sonucunda eni-konu bir
kamuoyu oluştu ve Engelliler Yasası fikri kamuoyunun belleğine yerleşti.
54. hükümet kanun hükmünde kararnamelerle de olsa bazı yasal düzenlemelerin
getirilmesi zorunluluğunu duydu.
571 sayılı kanun hükmünde kararname ile Başbakanlığa bağlı bir “Özürlüler İdaresi
Teşkilatı” kuruldu. (Birimin adı dahi ayrımcı ve hakir görmektedir.)
572 ve 573 sayılı kanun hükmünde kararnamelerle imar, milli eğitim, seçim, sosyal
hizmetler ve bunun gibi .. yasalarda bazı hükümlerin değiştirilmesi yoluna gidildi.
55. hükümet vergi yasası olmak üzere bazı yasalarda ciddi gelişmeler sağladı.
Kamu ve özel sektörde çalışan engellilere sağlanan vergi indirimi, serbest çalışan
engellilere ve engelli ailelerine de sağlandı.
1475 sayılı yasanın sağladığı %2 kontenjan %3 çıkarılırken cezalar aylık 1998 için 70
milyon TL ye 1999 için 124 milyon TL ye çıkarıldı ve bu cezaların engellilerin mesleki
rehabilitasyonu için çalışma yapacak bir fonda toplanması karara bağlandı.
Açılan pek çok sınavla hatırı sayılır ölçüde engelli işe alındı. Ancak son yıllardaki tüm
bu ilerlemelere rağmen, Ulusal gelirin sadece ON BİN DE DÖRDÜ ( 4/10.000) engelliler
için harcanmaktadır.
Okuma yaşındaki engellilerin, sadece 2,57’sine eğitim hizmeti sunulabilmekte, çalışma
çağındaki engellilerin sadece %1’i istihdam edilebilmektedir.
6
Bunların yanında engellilere karşı ayrımcı uygulama ve düzenlemeler hayatın her alanında
hala yaygındır.
TEMEL YAKLAŞIMIMIZ
A) İLKELERİN BELİRLENMESİ
Engelli hakları konusunda geçmiş yıllılarda benimsenen ama bugün için
terkedilmiş olan tıbbi ve sosyal yaklaşım, bugün artık yerini insan hakları yaklaşıma
bırakmış durumdadır. Yalnızca kavramların ifadesi yetersiz kalacağından ve kavramlarla
beraber ilkelerin de ifade edilmesi daha uygun olacağından bu minvalde yapılacak yeni
anayasada engelli bireyler açısından en önemli husus, “eşitlik kavramı ve onun ele alınış
biçimi olmak durumundadır.” Eşitlik ilkesinin altı çizilirken özellikle “haklardan eşit
yararlanma ve fırsat eşitliği” yaklaşımını ortaya koyacak bir retorik ve tedbir
yükümlülüğüne özen gösterilmelidir.
Bu bağlamda eşitlik ilkesinin getirileceği maddede pozitif ayrımcılık yaklaşımına
da yer verilmelidir. Ancak bu esnada 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan anayasa
değişikliğinde engelli bireylere yönelik olarak getirilen pozitif ayrımcılık yaklaşımının
daha da belirginleştirilmesi ve derinleştirilmesi gerekmektedir. Zira söz konusu anayasa
değişikliğinde (kadınlarda olduğu gibi) tedbir alma yükümlülüğünün altı çizilmemiş,
pozitif ayrımcılık yaklaşımı, devletin (şayet yaparsa) alacağı tedbirlerin eşitlik ilkesini
bozmayacağı belirtilmiştir. Ancak engelli bireyler açısından ihtiyaç daha belirgin ve
yükümlülük getiren, yani “tedbir alma ve uluslararası sözleşmelerin genel yükümlülükleri
arasında olan saygı gösterme (ihlal etmeme), koruma (bir başkası tarafından ihlal
edilmemesi) ve yerine getirme (bireyin yalnız bireysel çabayla sağlayamayacağı
ihtiyaçlarını, olanaklarını karşılaması için gerekli olan fırsatların garanti edilmesi)”
kavramlarını içeren bir yaklaşım ortaya koymalıdır. Ayrıca, eşitlik hükmünün ele alındığı
madde içerisinde ayrımcılığın her türlüsünün yasaklandığı ifadesinin yer alması ve
tasarlanan engellilerle ilgili madde de bu maddeye atıf yapılması gerekmektedir.
B) ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR
1. BM ENGELLİ HAKLARI SÖZLEŞMESİNDEKİ TEMEL
DEĞERLERİN BENİMSENMESİ
Bilindiği üzere BM Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme, Türkiye tarafından
30 Mart 2007 tarihinde imzalanmış, 3 Aralık 2008’de TBMM’de onaylamış, sözleşmeye
taraf olduğuz bilgisi ve bürokratik işlemlerin bitirilmesi 28 Eylül 2009 tarihinde
7
tamamlanarak BM’ye bildirilmiş ve dolayısıyla T.C. Anayasası’nın 90. Maddesi
kapsamında hukukumuzun bir parçası haline gelmiştir.
Söz konusu sözleşme evrensel hukuk değerleri açısından, engellilerin hakları
konusunda hali hazırdaki en geniş yorumlu, en yenilikçi ve doğru yaklaşımları
içermektedir. Sözleşme bunun yanında, engelli hakları konusunda yeni kavramlar da
gündeme getirmektedir. Buna rağmen bu sözleşme dahi bazı eksiklikler barındırmakta
günümüz gelişmeleri yanında eksik kalmaktadır.
Bu bağlamda, yeni anayasa hazırlama sürecinde, BM Engelli Hakları
Sözleşmesi’ndeki anlayışın benimsenmesi sağlanmalıdır. Bu anlayışın anayasada
benimsenmesi noktasında ayrımcılık yasağı temel vurgu olmalıdır.
2. AVRUPA SOSYAL ŞARTI (18.10.1961) ilkelerinin benimsenmesi
Madde 15 - Engellilerin toplumsal yaşamda bağımsız olma, sosyal bütünleşme ve
katılma hakkı;
Akit Taraflar, yaşları ve Engellilerin nedenleri ve niteliği ne olursa olsun, Engellilerin
toplumsal yaşamda bağımsız olma, sosyal bütünleşme ve katılma hakkını etkili bir
biçimde kullanabilmelerini sağlamak için, özellikle, aşağıdakileri taahhüt ederler:
1. Mümkün olduğunda genel plan çerçevesinde, ya da bu mümkün değilse,
kamusal ya da özel uzmanlaşmış organlar aracılığıyla Engellilerin yönlendirilmesini,
öğrenimini ve mesleki eğitimini sağlamak için gerekli önlemleri almak.
2. İşverenleri, normal çalışma ortamında Engellileri istihdam etmek ve bunların
istihdamını sürdürmek ve çalışma koşullarını Engellilerin gereksinimlerine uyarlamak
ya da Engellilik nedeniyle bunun mümkün olmadığı durumlarda çalışmayı buna göre
düzenlemek ya da Engellilik düzeyine göre güvenli bir istihdam türü yaratmak için,
özendirmeye yönelik bütün önlemlerle bunların istihdam edilmelerini desteklemek. Bazı
durumlarda bu önlemler uzmanlaşmış yerleştirme ve destekleme hizmetlerine
başvurmayı gerekli kılabilir.
3. Özellikle, teknik yardımları da içermek üzere, iletişim ve hareket Engellerinin
üstesinden gelmeyi ve ulaşım, barınma, kültürel etkinlikler ve boş zaman kullanımını
sağlamayı hedefleyen önlemler yoluyla Engellilerin toplumla tam olarak
bütünleşmelerini ve toplum yaşamına katılmalarını desteklemek.
Denilmektedir.
3. AVRUPA BİRLİĞİ TEMEL HAKLAR BİLDİRGESİNDE engelliler ile ilgili ilkelerin benimsenmesi
Madde 26 - Engellilerin toplumla bütünleştirilmesi;
8
Birlik, engelli kişilerin, bağımsızlıklarını, toplumsal ve mesleki yaşamla
bütünleştirilmelerini ve toplum yaşamına katılmalarını sağlamaya yönelik önlemlerden
yararlanma hakkını tanımakta ve saygı göstermektedir.
4. ILO SÖZLEŞMESİNDEKİ engelliler ile ilgili ilkelerin benimsenmesi
ULUSAL POLİTİKANIN PRENSİPLERİ
Madde 1- Bu sözleşmenin amacı bakımından: “İş Sağlığı Hizmetleri” terimi esas
olarak önleyici işlevlere sahip olan ve işletmedeki işveren, işçiler ve onların
temsilcilerine;
İşle ilgili en uygun fiziksel ve zihinsel sağlık koşullarını karşılayacak düzeyde, güvenli
ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmak ve bunu sürdürmek için gereksinimler;
İşin, işçilerin fiziksel ve zihinsel sağlık durumlarını dikkate alacak şekilde, onların
yeteneklerine uygun biçimde uyarlanması, konularında tavsiyede bulunma sorumluluğu
olan hizmetlerdir.
“İşçilerin işyerindeki temsilcileri terimi“, ulusal mevzuat veya uygulamaya göre bu
şekilde tanımlanan kişileri ifade eder.
5. OTTAWA SÖZLEŞMESİNDEKİ engelliler ile ilgili ilkelerin
benimsenmesi
Taraf Devletler,
Her hafta çoğu masum ve korunmasız sivillerden ve özellikle çocuklardan oluşan
yüzlerce kişiyi öldüren veya sakat bırakan, ekonomik kalkınmayı ve yeniden
yapılanmayı engelleyen, mültecilerin ve iç göçe maruz kalmış kişilerin yurtlarına
dönmelerine mani olan ve yerleştirildikten sonra yıllarca diğer vahim neticeler yaratan
anti-personel mayınların neden olduğu acılara ve kayıplara son vermeye kararlı bir
şekilde çalışmalıdır.
6. AVRUPA ANAYASALARINDA ENGELLİLER
ALMAN ANAYASASI
Madde 3 / son paragraf
“hiç kimse özür ve sakatlığından dolayı mağdur edilemez.”
İSVİÇRE ANAYASASI
Madde 8
9
2.) Hiç kimse ırkından, renginden, cinsiyetinden, yaşından, dilinden, sosyal
durumundan, yaşama şeklinden, dini inançlarından, felsefi veya politik
görüşlerinden ne de bedensel, zihinsel veya psişik eksikliğinden dolayı ayrımcılığa
tabi tutulamaz.
4.) Kanun engelli insanların karşılaştıkları eşitsizlikleri kaldırmak amacıyla gerekli
tedbirleri öngörür.
İSPANYA ANAYASASI
Madde 49. (Bedensel engelliler için hizmetler.)***
Kamu makamları, kendilerine gerekli olan uzman bakımı verilecek olan ve bu
Bölümde tüm vatandaşlara tanınan hakları kullanabilmeleri için özel koruma
sağlanacak olan bedensel, duyumsal ve zihinsel engellilerin önleyici bakımı,
tedavisi, rehabilitasyonu ve toplumla bütünleşebilmesi yönünde bir politika yürütür.
Madde 50. (Yaşlılar.)
Kamu makamları, emekli vatandaşlara, yeterli ve düzenli güncellenen maaşlarla
yeterli mali olanakları sağlar.
Aynı şekilde, ailelerinin engellilere karşı yükümlülüklerinden bağımsız olarak, kamu
makamları, özel sağlık sorunları, konut, kültür ve dinlenmeleriyle ilgili sosyal
hizmetler sistemi yoluyla refahlarını arttırır
AVUSTURYA ANAYASASI
Madde 7.
(1) Tüm yurttaşlar (Avusturyalılar) kanun önünde eşittir. Hiç kimse doğum, cinsiyet,
varlık, sınıf veya din sebebiyle ayrıcalıklı muamele görmez. Engeli sebebiyle hiç
kimseye ayrımcılık yapılmaz. (federasyon, eyaletler ve belediyeler olarak)
Cumhuriyet kendisini engelliler ve engelli olmayanların hayatın her alanında eşit
muameleye tabi tutulmalarını sağlamaya adamıştır.
İTALYAN ANAYASASI
Madde 38.
İş göremez durumdaki ve yaşamını sürdürebilmek için gerekli kaynaklardan yoksun
olan her vatandaş bakım ve sosyal yardım hakkına sahiptir.
Çalışanların, kaza, hastalık, iş göremezlik ve isteği dışında işsizlik durumunda,
yaşam gereklerine uygun olanakların hazırlanması ve sağlanmasına hakları vardır.
Engelli ve özürlülerin öğrenim görme ve mesleki eğitim alma hakkı vardır.
10
Bu madde kapsamındaki sorumluluklar Devlet tarafından kurulan kurum ve
kuruluşlara emanet edilir ve desteklenir.
Özel sektör yardımı serbesttir.
POLONYA ANAYASASI
Madde 67.
1. Bir vatandaş, hastalık veya sakatlık nedeniyle işgöremez olduğunda veya
emeklilik yaşına geldiğinde, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Sosyal güvenlik
biçimleri ve kapsamı yasa ile belirlenir.
Madde 68.
3. Kamu makamları, çocuklar, hamile kadınlar, engelliler ve ileri yaştaki kişilere
özel sağlık hizmeti sağlar.
Madde 69.
Kamu makamları, yasa uyarına, geçinmeleri ve işe uyum sağlamaları ve sosyal
iletişim için, engelli kişilere yardım sağlar.
PORTEKİZ ANAYASASI****
Madde 71. (Engelli vatandaşlar)**
1. Bedensel veya ruhsal engelli vatandaşlar hakların tamamından yararlanır ve kendi
durumlarının uygulamalarını veya yerine getirmelerini imkansız kıldıkları hariç,
Anayasada yer alan ödevlere tabidir.
2. Devlet, sakatlıkların önlenmesi ve tedavisi ve engelli vatandaşların
rehabilitasyonu ve entegrasyonu ve ailelerine yardım sağlanması için ulusal bir
politika üstlenir, toplumu eğitir ve bu vatandaşlara yönelik saygı ve dayanışma
ödevlerini hatırlatır ve ebeveynlerinin veya vasilerinin haklarına ve görevleri saklı
kalmak üzere, kendi haklarını etkin olarak kullanmalarını temin eder.
3. Devlet, engelli vatandaşların örgütlerine destek olur.
Madde 74. (Eğitim)
g) Engelli vatandaşların eğitime erişmelerini sağlama, teşvik etme ve gerekli
olduğunda özel eğitimi destekleme;
Madde 59. (İşçi hakları)
2. Devlet, işçilerin hakkı olan çalışma, hizmet karşılığı ve dinlenmeyle ilgili
koşulları sağlamak için özellikle şunları yapmakla yükümlüdür:
11
(c) Hamilelik ve doğum sonrası kadınlar, küçükler ve engelliler ve çalışma şartları
özellikle ağır olan veya sağlıksız, zehirli veya tehlikeli ortamlarda çalışanlar için
çalışmayla ilgili özel koruma
C.) İLKELER
(a)Kişinin onuru ve kendi seçimlerini yapma özgürlüğü de dâhil olmak üzere bireysel
özerkliği ve kişilerin bağımsızlığına saygı gösterilmesi, ayrımcılık yapılmaması ve
eşitlik;
(b) Engellilerin tüm haklarını kullanmalarını sınırlayan sosyal, ekonomik, hukuki, siyasi
ve çevresel engellerin ortadan kaldırılması;
(c) Engelli kadınlara eşitlik ve Engelli kadınların güçlendirilmeleri;
(d)Engelli çocukların devinen kapasitesine ve kimliklerini koruma hakkına saygı
gösterilmesi;
(e) Engellilerin topluma tam ve etkin bir biçimde katılımı ve dâhil olmaları;
(f) Engellilerin istismar, şiddet ve tacize maruz bırakılmaması;
(g) Engellilerin eğitim, sağlık, ekonomik ve teknolojik olanaklarından etkili ve eşit olarak
yararlanması;
(h) Engellilerin insan hakları durumu ve karşılaştıkları ayrımcılık hakkında toplumun
bilgilendirilmesi ve farkında lığın artırılması
(ı) Devlet uluslar arası sözleşmelere ve evrensel insan hakları kriterlerine uygun düşecek
şekilde engelli vatandaşların haklarına saygı gösterir, yeti yitiminin önlenmesi, tedavisi,
rehabilitasyonu, entegrasyonu ve ailelerine yardım için ulusal bir politika üstlenir,
toplumu eğitir ve bu vatandaşlara yönelik saygı ve dayanışma ödevlerini hatırlatır ve
ebeveynlerinin veya vasilerinin haklarına ve görevleri saklı kalmak üzere, kendi haklarını
etkin olarak kullanmalarını temin eder.
D.) SONUÇ VE ANAYASA MADDESİ
Yukarıdaki veriler, değerlendirmeler, uluslararası sözleşmeler, gelişmiş ülkelerin
anayasaları ve hepsinden önemlisi, evrensel insan hakları ilkeleri ışığında yeni anayasada
engelli haklarının tam belirtilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bunun sağlanabilmesi
için yeni anayasada engelli haklarını tam bir ifade ile yazılması ( maddelendirilmesi ) ve
bunun alt metinlerle desteklenmesi gerekmektedir.
T.C. Anayasası;
12
2. Maddesinde “sosyal bir hukuk devleti” olduğu vurgusunu yapmaktadır. Bunun yanı
sıra,
10. maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”
(Ek fıkra: 7/5/2004–5170/1 md.) Eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
(Ek cümle: 7/5/2010–5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı
olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010–5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin
dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Madde 42–Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Madde 49–Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.
Madde 50–Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Madde 60–Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Demektedir. Ancak aşağıda da belirteceğimiz 65. Madde ile diğer lehe olan tüm
maddeler hükümsüz kalabilmekte, mutlak geçerliliği kalmamaktadır.
“Madde 65-(Değişik: 3.10.2001–4709/22 md.) Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda
Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek
malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.” İfadesinden de anlaşılacağı üzere
devlet engellilerin temel haklarına, sosyal temelli yaklaşmamakta, ekonomik imkânlar
dâhilinde ele almaktadır ve bu hakların sınırlarını bütçesinin sınırlarıyla sınırlamaktadır.
Tüm bunları ele aldığımızda Yerel Gündem 21 Kent Konseyi Engelliler Meclisi
olarak tasarladığımız ve üzerinde fikir birliğine vardığımız taslak metnimiz şu
şekildedir.
Muadil 10. Madde önerimiz;
Madde 10. Herkes, dil, ırk, etnik köken, renk, cinsiyet, cinsiyet kimliği, engellilik
durumu, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım
gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Madde – (Engelli hakları madesi)
1. Hiç kimse engelliliğinden dolayı mağdur edilemez.
2. Bedensel, zihinsel, işitme, görme, süregen veya psikolojik engelli vatandaşlar
hakların tamamından yararlanır ve kendi durumlarının uygulamalarını veya yerine
getirmelerini imkansız kıldıkları hariç, Anayasada yer alan ödevlere tabidir.
13
3. Devlet, engelliliğin önlenmesi ve tedavisi ve engelli vatandaşların
rehabilitasyonu, sosyal hayat ve mesleki yaşamla bütünleştirilmelerini katılımı ve
ailelerine yardım sağlanması için ulusal bir politika üstlenir, toplumu eğitir ve bu
vatandaşlara yönelik saygı ve dayanışma ödevlerini hatırlatır ve ebeveynlerinin
veya vasilerinin haklarına ve görevleri saklı kalmak üzere, kendi haklarını etkin
olarak kullanmalarını temin eder. Eşitlik ilkesine aykırı olmamak şartıyla
engellilere pozitif ayrımcılık tanınır.
4. Devlet, engelli vatandaşların örgütlerine destek olur.
5. Devlet engelli vatandaşların eğitime erişmelerini sağlar, onları teşvik eder ve
gerekli olduğunda özel eğitimi destekler.
14
KATILIMCILAR
TÜRKİYE SAKATLAR DERNEĞİDİYARBAKIR ŞUBESİ
ALTI NOKTA KÖRLER DERNEĞİDİYARBAKIR ŞUBESİ
SURKENT İŞİTME ENGELLİLERDERNEĞİ / DİYARBAKIR
ULUSLAR ARASI ENGELLİLER DERNEĞİDİYARBAKIR ŞUBESİ
DİYARBAKIR OTİZMLE MÜCADELEDERNEĞİ / DİYARBAKIR
BEDENSEL ENGELLİLER DERNEĞİDİYARBAKIR ŞUBESİ
ZİHİNSEL ENGELLİLER DERNEĞİDİYARBAKIR
TÜM ENGELLİLER DERNEĞİDİYARBAKIR
GAP İŞİTME ENGELLİLER DERNEĞİDİYARBAKIR
İŞİTME ENGELLİLER DERNEĞİDİYARBAKIR
DİCLE HEMOFOLİ DERNEĞİDİYARBAKIR
GÖRME ENGELLİLER SPORKLUBÜ DERNEĞİ / DİYARBAKIR
15
BEDENSEL ENGELLİLER SPORKLUBÜ DERNEĞİ / DİYARBAKIR
GÖRMEZLER SOSYAL DAYANIŞMA DERNEĞİ / DİYARBAKIR
SSPE DERNEĞİ DİYARBAKIR
GAP BEDENSEL ENGELLİLER DERNEĞİ GENEL MERKEZİ / DİYARBAKIR
DİYARBAKIR OTİZMLE MÜCADELE DERNEĞİ / DİYARBAKIR
APOLLON ENG.SANATÇILAR DERNEĞİ DİYARBAKIR
DİYARBAKIR BEDENSEL ENGELLİLER GENÇLİK VE SPOR KULUBÜ
16