Upload
yeliz-tunga
View
213
Download
2
Embed Size (px)
Citation preview
Teknolojinin Evrimi
Bölüm 4: Yenilik (2): Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Etkenler
Yazar kitabın bu bölümünde yeniliğin, teknolojik değişimin
nedenlerini açıklamaya devam ediyor. Bu bölümde
teknolojik değişime neden olan sosyo - ekonomik nedenler
üzerinde duruluyor.
Nesnelerin Elle Yapılması
Nesnelerin elle yapılması teknolojik değişimin
kaynaklarından biridir.
H.G. Barnett der ki : Bütün taklitler kaçınılmaz olarak bazı
zıtlıklar içerir.
Nesnelerin Elle Yapılması
Özgün bir şeyi kopya ederken kişinin, kopya ettiği şeyin
aslına sadık kalması önemli değildir. Çünkü bütün kopyalar
değişiklikler içerir.
Düşünüş tarzı, kullanılan malzeme, aletler ve daha bir çok
unsur birebir kopyalamayı imkansız kılar.
Nesnelerin Elle Yapılması
Bu durum daha az olsa da seri üretim için de geçerlidir.
El yapımı ya da makine ürünü nesneler de bu küçük
farklılaşmalar önemli bir icada yol açma potansiyeline
sahip olmasa da yeni bir ürünün ortaya çıkmasına
yardımcı olabilir. Örnek; taş aletlerin yapımı
Nesnelerin Elle Yapılması
Bazen de bireyler farklı olmak, kalıpları kırmak isteyebilir.
Yeniliğin önündeki riskler kaldırıldığında daha çok birey
yenilik arayışına girer.
Latin Amerikalılar üzerinde yapılan bir araştırmanın
bulguları kitapla bulunmaktadır.
Nesnelerin Elle Yapılması
Geleneksel toplumlar da zanaat değişikliğe karşı çıkma
eğilimindedir.
Homans’ın bulgularına göre; alt ve üst tabaka
zanaatkarlar yeniliğe olumlu bakarlarken orta tabaka bu
konuda daha muhafazakar davranır.
Nesnelerin Elle Yapılması
Skeomorf : Yeni malzemeden yapıldığında üretilen üründe
hiç işlevi olmayan veya çok az işe yarayan ama özgün
malzeme ile üretilen nesnede hayati bir önem taşıyan
oluşumdur.
Skeomorf kavramı yeniliğe karşı olan tutumdan ortaya
çıkmıştır.
Nesnelerin Elle Yapılması
Christopher Alexander’a göre, tasarım sürecine ilişkin iki
genel yaklaşım vardır:
1. İlkel Toplumlar: kişisel yaratıcılığa yer yoktur. Zanaat,
deneyim
2. Modern Toplumlar: kişisel yaratıcılık, Potansiyel mucit
Ekonomik Güdüler
Endüstriyel Çatışma
Karl Marx der ki; Yalnızca işçi sınıfının ayaklanmalarına
karşı, silah gücüyle sermaye sağlama amacıyla 1830 dan
beri yapılan icatların tarihinin yazılması gerçekten
mümkün olacaktır.
Marx, teknolojik değişimin, boyun eğmeyen işçilere engel
olmak için yapıldığını düşünüyordu.
Ekonomik Güdüler
Marx ‘ın bu görüşü üzerine Tine Bruland bir araştırma
yapar.
Araştırmasında üç icada yer verir :otomatik çıkrık, baskı
makinesi ve yün tarama makinesi
Bu üç makine de işçi gruplarına olan ihtiyacı azaltmak ve
hatta onlardan kurtulmak için icat edilmişti.
Ekonomik Güdüler
Endüstriyel çatışma icadı teşvik eder.
Ekonomik durgunluk icadı teşvik eder.
Ticari artış dönemleri yaratıcılığı etkiler.
Hammadde kıtlığı icada teşvik eder
Pazar Talebi
İcatlar, artan bilgi birikiminin iteklemesi sonucu mu ortaya
çıktı yoksa pazarın giderek artan taleplerine cevap olarak
mı doğdu?
Jacop Schmookler bu soruya yanıt aramıştır.
Schmonokler’ a göre, icatlar yatırımlar doruğa ulaştığında
icatlar da doruğa ulaşır ya da yatırımlar düşüş
gösterdiğinde icatların sayısı da düşer.
Pazar Talebi
Schmookler Pazar talebi kuramını kurmak için patent
sayısını baz almıştır.
Bu da onun kuramını zayıflatmıştır. Zira bazı icatlar
endüstride büyük ilerlemelere yol açarken bazılarının
hiçbir ticari değeri yoktur.
Pazar Talebi
Pazar talebi kuramı kuramına göre sermaye var ise,
teknolojinin çözüm bulamayacağı problem yoktur.
Fakat, çevre kirliliğine yol açmayan ucuz enerji kaynakları,
zararlı böceklere dayanıklı tahıllara ve ağaçlara olan
ihtiyaç yeterince açıkken, ve bu konulara aktarılacak
sermaye hazırken teknoloji bu konulara henüz çözüm
bulamamıştır.
Emek Kıtlığı
İnsan gücü ve emeğinden tasarruf sağlayan buluşların icat
edilme çabasıdır.
Sermaye, geçen yüzyıllarda emekten daha ucuzdu. Bu
sebeple emekten tasarruf eden icatlara hep ihtiyaç vardı.
Özellikle ABD’de tarım için verimli topraklar vardı ve arazi
boldu. Bu sebeple işçi bulmak zordu.
Emek Kıtlığı
Özetle, emeğin esnek olmayışı yani kolay bulunamaması ,
toprağın bol ve verimli olması, nüfusun görece azlığı ve
yüksek ulaşım bedeli gibi olgular teknolojik değişimlere
yol açmıştır.
Patentler
Patentler teknolojik değişimi teşvik etme amacıyla
uygulamaya konulmuştur.
Mucitleri icada teşvik etmek için para ödülü koymak
mucitlerin hukuksal haklarını korumak, mucitliğe
özendirmek için yapılan uygulamalardır.
Patentler
Patent uygulaması ilk kez Ortaçağ sonlarında ve Rönesans
dönemi başlarında başlamıştı.
Daha sonra birçok Avrupa ülkesinde ve ABD’ de
yaygınlaştı ve kurumsallaştı.
Hollanda ve İsviçre bu ülkelerin dışında kaldılar.
Patentler
Patent uygulamasının icadı teşvik ettiği ve dolaylı olarak
ekonomik ilerlemeyi artırdığına dair inancının aksine,
Bu iki ülkede patent uygulamasının olmadığı yıllarda da
ekonomik herhangi bir sıkıntı yaşanmamıştır.
Hatta patent sisteminin olmayışı Hollanda da (margarin ve
ampul) sektörleri açısından olumlu sonuçlar doğurmuştur.
Patentler
Komünist ülkelerde icadın kar sağlama amacıyla
sömürülmesi amacıyla sömürülmesi bu ülkelerde
kapitalist bir tutum olarak görülüyordu.
Fakat SSCB ve bir çok Doğu Bloku ülkesinde mucidin
haklarını koruyan bir takım resmi dökumanlar da
kullanılıyordu.
Endüstri Araştırma Laboratuarları
Patent EAL ile bağlantılıdır.
İlk zamanlarda bilim adamları endüstri sektöründe
danışman olarak çalışıyorlardı ya da kendi şirketlerini
kuruyorlardı.
EAL’lerin kurulmasından sonra bilim adamları buralarda
ücretli olarak çalışmaya başladı.
Endüstri Araştırma Laboratuarları
Endüstrinin bilimi desteklemesinin temel nedeni yeni ve
gelişkin ürünlere ulaşmayı sağlayacak patentli icatların
bulunmasında bilimden faydalana bilineceğinin fark
edilmesiydi.
Sentetik boya – Almanya
Elektrik Endüstrisi – ABD
Endüstri Araştırma Laboratuarları
Fakat, EAL’ler bir süre sonra patent kapma yarışına
girmişlerdir.
Rekabet ve patent kapma yarışı bazılarına göre teknolojik
değişimi olumlu katkı yaparken bazıları bunun aksini
düşünmektedir.
Endüstri Araştırma Laboratuarları
EAL bağımsızmucidi yerinden edememiştir.
EAL’ler kendilerini finanse eden patronlarının amaçları
doğrultusunda bilimsel ve teknolojik bilginin
geliştirilmesini sağlamaktadır.
Tıpkı, patent sistemi gibi EAL’ ler de modern toplumların
yeniliği kurumsallaştırma ve kolaylaştırma çabalarının
sonucudur.
Yenilik ve Kültür
Kültürel değerlerin yeniliği yönlendirici bir etkisi vardır.
Örneğin, Rönesans Kültürü, teknolojik değişime imza atan
mucitlerin ortaya çıkmasında bir dönüm noktası olmuştur.
Büyük icatlar ve icatları yapan mucitler hakkındaki
kitaplar ilk kez bu dönem de basılmıştır.
Yenilik ve Kültür
Rönesans döneminden sonra da mucitlere gösterilen
itibar artmaya başladı.
Endüstri döneminde mucitler birer kültür kahramanı
olarak görülmeye başlandı.
Öyle ki, mucitlerin heykelleri halka açık yerler de
sergilenmeye başladı. Mucitleri ödüllendirmek için
patent sistemi geliştirildi.
Yenilik ve Kültür
Fakat, bu yenilik her kültürde hoş karşılanıyor anlamına
gelmez.
İslam kültürü yeniliğe karşıdır, özellikle de kafirlerden
geliyorsa.
Buna Biad kültürü de denir.
Yenilik ve Kültür
Batı’nın yenilik arayışı ilerleme fikriyle alakalıdır.
Bu anlamda, her icat insanlığın gelişimine yapılmış bir
katkı olarak görülüyordu.
Teknolojik değişim ise insanları mükemmel dünyaya
götürecek yol haritasıydı.
Yenilik ve Kültür
Doğaya hükmetme yenilik arayışlarının diğer bir
nedeniydi.
Doğanın sadece insan için var olduğuna dair inançtan
kaynaklanan bu düşünce tarzında çevre bilincine yer
yoktur.
Doğanın tüm kaynakları sadece insan içindir.
Sonuç
Yeniliğin ortaya çıkışını etkileyen tüm etkenleri içeren bir
geniş bir teknolojik yenilik kuramı yoktur.
Yeniliğe ilişkin doyurucu kuramsal bir yaklaşım
bulunmuyor.
Sonuç
Kitabın 3. ve 4. bölümünde yeniliğe kaynaklık eden bir çok
unsur olduğundan bahsedilmiştir.
Ve bu iki bölümde de asıl olarak anlatılmak istenen,
İnsanlar ne zaman, nerede ve ne şekilde olursa olsun
nesneler yapmayı seçtiğinde yenilik de oradadır.
(Basalla, p.212,Teknolojinin Evrimi)
Kaynakça
George Basalla, Teknolojinin Evrimi